Ekşi Duyuru

Bugün Türkçe e-mail yazarken, "refer to" anlamı vermek için bir kelime bulamadım ve "refer etti" dedim. Resmi bir e-mail değildi tabii.

"He referred you to me." nasıl çevrilir?

iş ile ilgili olması gerekiyor. tureng sözlüğündeki anlamların hiçbiri uymuyor gibi:
tureng.com

uzun olarak "referans olarak gösterdi" mi demek lazım mesela?

"Continuum" izlemeye başladım mesela. Sardı baya. Var mı başka?

not: yeni çıkmış, ilk sezonun başlarında olan veya çıkmakta olan..

-- sıpo --
-- sıpo --
-- sıpo --
-- sıpo --
-- sıpo --
-- sıpo --
-- sıpo --
-- sıpo --
-- sıpo --

behzat'ın anası geliyordu. baya mühim biri olduğu ortaya çıkıyordu. kaçıncı bölüm o? ondan sonra bitmesine kaç bölüm kalmış oluyor?

Bizim evde küçük bi cins köpek var. Gözüne tüyleri kaçıyor genelde, bazen parkta oynarken ot falan kaçıyor. Ama hayvanda hiç rahatsızlık belirtisi yok. Rahatsız olmuyorlar mı gerçekten de, nedir olay veya mekanizma? Başka hayvanlarda da var mı bu durum?

insan dışında :)

benim hakkımda ne düşünüyorsunuz? pozitif, negatif... vurun ama öldürmeyin.

---------
cevaplara yorumlarım:

@skywalkeremre
ay lav yu

@ekaterina
teşekkürler. yardımcı olmaya çalışıyorum. ben de öğreniyorum. arada espri iyidir...

@goldentitan
çok meraklıyım.

@hewit
almanca biliyorum ama çok iyi değil. erkeğim. adım da gün gibi ortada heralde. evet baya soru soruyorum. açım, açıktayım.. bildin baya..

@morrr
o kadar anlaşılmaz değil ya. sen de ol buralarda emi...

@kırmızıkaşekaban
evet güzel tespitler. birazcık ukala olabilirim hmm..

@orange coffee
severim seni de. sevimli demirbaşlardansın :) sorularımın hepsi duruyor bu arada.

@fenerliyim ama feneri delgado
yorum olarak sordum ama sağol yine de :)

@clones
deli etmeyin beni! yok la nerde delirdim :)

@merena
o kadar şeyden onlar mı kaldı aklında yani. gerçi birden fazla meme sorum var, evet... :)

@dahinnotha
baya çözmüşsün beni. bhutan'da görüşürüz...

@dieselsingle2
yoksa o da mı şaka değil :) yorumlar uymuş bana, sağol.

@euteamo
teşekkürler. bilmukabele.

@sttc
valla işle de ilgili ama ben de isterdim..

sokaklarda. nedir olay?

Ey bakımlı insanlar,

kaç tane krem kullanıyorsunuz? (jel veya başka bakım ürünü de olur, makyaj dışında...)
ne işe yarıyorlar? (markalarını da yazabilirsiniz)
cinsiyet falan...

.

plan 35$ (data saver ve sınırsız mesajlaşma özellikleri dahil içinde). data usage genelde 5$ ekstra geliyor biraz fazla kullandığım için. bir de üstüne vergi ekleniyor. al sana 50$ fatura. normal mi bu yoksa kazık mı sizce?

not: Türkiye değil.

noldu buna? nasıl düzeltilir?

- silip baştan eklemeyi denedik
- sırayla eklemeyi denedik
- kapatıp açmayı denedik

var mı? ya da samimi arkadaşa söylenecek kelime. İranlılar ne der yani...

hangisi?

ingilizce nasıl deriz?

"welsher" diye bir kelime var mesela. welsh'lerin karakteristiğiyle alakalı bir kelime koymuşlar sanırım.

"delinquent" ve "shirker" gibi kelimeler de var ama emin olamadım hiç. en çok hangi kelime kullanılır?

gençler arasında ve daha "slang" bişeyler daha iyi olur..

"promise breaker" olur mu?

edit: hah ya "ditcher" idi aradığım kelime..

1. Şort alırsanız marka mı alıyorsunuz? Evetse hangi marka? Nerden alıyorsunuz?

2. Ne tür şortları beğeniyorsunuz? Resimli örnek güzel olur.

3. Şortlarda kumaşa önem veriyor musunuz? Alırken kumaşa bakıyor musunuz? Daha çok neye önem veriyorsunuz?

4. (ilginç soru) yurtdışında abercrombie & fitch mağazasından alınan şortun etiketinde Türkçe olarak "Çin'de üretilmiştir." yazması ne alaka?

Türkçe'si var mı bunun? Varsa nedir?

Günlük hayatta ne diyorsunuz ve nasıl okuyorsunuz?

azmettirmek olayı var mesela. ama kişinin aklında yokken suç işlemesine teşvik etmek demişler. aklında varken de teşvik etmek aynı şey mi.. dövme veya dövdürme olayında nasıl oluyor?

bir de internet ortamında da aynı olayı soruyorum...

not: kaynak olsa güzel olur.

ne demek istemiş?

bana gül diyorlar neme güleyim?
ayrılık serime düştü neyleyim?

şu dünyanın ne olduğun bilmedim...

ekşi sözlük yazarlarını soruyorum ama farklı yazarlardan da bahsedebilirsiniz. roman yazarı gibi...

kitaplardan ve yazılardan da örnek verebilirsiniz...

www.flixya.com

nedir bu olay? isim bulunca napıyonuz?

bu dizileri izliyor musunuz?

neden bu tür diziler çok beğeniliyor?

senaryo ve oyucunlukla mı alakalı daha çok? yoksa bu konu çok mu cezbedici?

(filmler hakkında da konuşabilirsiniz)

neler? "görünmez" olmayan şeyler tabii...

gönderiyor musunuz? ne yazıyorsunuz?

bir de bu mail'de işe kimin alınacağını karar verme işleminin nasıl olacağını sormak normal mi?

başlıkta.

trollük mü? yani öyle mi düşünürsünüz? demin yazdım ben mesela. ama trollük olarak yazmadım. gerçekten ağlatan bir seçenek olarak yazdım. bana biri yazarsa cevap olarak, kabul ederim mesela.

adamın duyurusun amacı ve başlığı ağlamak istemek. hüzünlü veya ağlatan film olarak sormamış başlıkta. içeriğine sonradan film izlemeyi de bir seçenek olarak eklemiş ki filmlerin çoğu ağlatmıyor. soğan gerçekten ağlatan birşey sonuçta. hatta soğan ağlaması başladıktan sonra hüzünlü şeylerle desteklendirip baya içini boşaltabiliyorsun.

tamam gözü yakabiliyor biraz ama sonuçta çoğu insanda işe yarayan bir yöntem. aktörler aktrisler bile bu yöntemi kullanabiliyor.

önerilen 20 filmi izleyip ağlamayı mı bekleyecem yani? sonuçta acıklı film sorusu 30 kere soruldu ve güzelce cevaplar da verdim çoğuna.

siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

veya simgesi nedir? veyahut ne olabilir size göre?

mesela ankh var:
3.bp.blogspot.com

Şöyle bir yazı buldum, bu türlerin hepsi var mı, hepsi troll kavramına giriyor mu sizce:
www.smosh.com

sözlük'te hepsiyle karşılaşabiliyor muyuz mesela? sözlük'te, takıldığınız başka sitelerde, veya internette genel olarak en çok hangi tür troll var sizce?

Gergedanların görüş açısı nasıl? Boynuzları görüş açısının içinde mi? Boynuzlarını görüyorlar mı?

şu karikatürden geldi aklıma:
www.jeremyperson.com

edit: gergedanların önden çekilmiş fotoğraflarına bakınca tam karar veremiyorum. bazılarının boynuzları daha aşağıda, bazılarınınki daha yukarda. bir de türe göre değişebiliyor sanırım.

Data warehouse dediğimiz konsept bütün veritabanı tool'larıyla yapılabilir mi?

bi de evde kendi bilgisayarımda nasıl pratik yapabilirim bu konsept üzerinde? ne önerirsiniz? tool, tutorial vs.

Erkeklerde güzellik kavramı genelde yakışıklı kelimesi ile sıfatlandırılıyor ama "güzel erkek" kavramı da var. Bu daha sonradan çıtkı sanırım. Peki bu ikisinin farkı ne size göre?

Şimdi Türkçe'de saç, sadece başımızın üstündeki kıl kütlesini belirtmek için kullanılıyor değil mi? Vücudumzdaki başka kıllar için "saç" kelimesini kullanamıyoruz. İngilizce'de ise "hair" var. hem baştaki kıllar, hem de vücuttaki kıllar için kullanılıyor. Peki İngilizce'de niye başımızın üstündeki kıllar için ayrı bir kelime olmamış?

etimoloji veya tarihten gelen/kültürle ilgili bir cevap olabilir ama bilemedim tam.

bonus soru: bildiğiniz başka dillerde durum nasıl? onları da açıklayabilirsiniz.

evet soruyu yazacam 1 dakka verin. soru şu:

Şimdi daha çok filmlerde görüyoruz ama benim merak ettiğim gerçek hayatta bu olayı yapmak ne ister? araç maksimum hangi hızdayken atlayabiliriz ve darbeyi azaltmak için hangi pozisyonda atlamak gerekir? omuz üstüne atlayıp dönme falan ne iş? aracın yüksekliği de önemli sanırım?

Çekirdek aileden farklı olarak yalnız. Modern, çağdaş kavramı aile ile nasıl bağdaştırılır? Şehirde yaşayan aile mi kastediliyor? Modern aile deyince aklınıza ne geliyor?

internette baktım da biraz, karmaşık şeyler denmiş. anlaşılır bir dilde açıklayabilecek var mı?

Chipoo cinsi 1 yaşlarında dişi bir köpeğimiz var evde. Genelde tatlı ve uysal ama şu garip halleri var:

1. Kol yalamayı çok seviyor.

2. Köpek mamalarını pek sevmiyor. Hatta Cesar'ın tavuklu mavuklu mamaları var. Onları bile zorla yiyor, çok acıkırsa. Bizim yemekten yemek istiyor genelde. Özellikle de tavuk.

3. Yabancılara hep havlıyor. Tanımadığı biri olursa alışana kadar deli gibi havlıyor.

4. Bacağa halleniyor. Dişi olduğu halde.

5. Kendi küçük olduğu halde korkusuz. Her türlü köpeğin üstüne koşuyor. Ama sonra köpekler onu kovalıyor.

Bunların anlamı ne? Nasıl düzeltilir?

Demin bi soru sorulmuştu burda. "intihar edeyim mi sizce?" tarzında..

şimdi ben bu adama "et" dersem, intihara teşvik mi etmiş oluyorum? suç mu bu?

yoksa daha ayrıntılı şeyler yazarsak mı suç? nedir, ne değildir?

Bugün metroda bi çocuğun ayağında gördüm. Beyaz renkliydi tamamen. Sanırım "Ven" ile başlıyordu ama emin değilim. Venza mı Vento mu böyle bişeylere benziyordu ama yazı çok küçüktü okuyamadım. V'nin yandan ucu uzatılmıştı sanırım. Ne olabilir?

neler var bildiğiniz? okudunuz mu? güzel mi?

biraz araştırdım mesela. alan dean foster genelde bilimkurgu filmlerini romanlaştırmış. okudunuz mu hiç bu adamın romanlarını? nasıl?

Şimdi bi mülakat için çağrıldım. Bana e-mail ile bazı zamanlar verdiler. Ben de onlardan birini seçtim ve söyledim e-mail ile. Ama bundan önce telefonda kısa bi mülakat yapmıştık ve bana bir sonraki mülakat için "onay" yollamalarını söyledim. "gmail invitation" seçeneği ile de yapabilirsiniz dedim. Ama yapmadılar ve sadece benim seçtiğim zaman kaldı. Ondan sonra mülakatın yeri, ayrıntıları ile ilgili bir "onay" mail'i de atmadılar.

Mülakat seçtiğim zaman bugündü ve ben de e-mail attım geri. "Bugün mülakat oluyor mu, onay ve yerle ilgili bir e-mail almadım" dedim. Onlarda geri email atıp üzgün olduklarını söylediler ve adresi yazdılar.

Ben de hazırlanamadığım için ve onay ve adresi daha önce almadığım için gelemeyeceğimi söyledim ve başka zaman seçebilir miyiz dedim.

Sonra direktör geri mail attı. "Bize verdiğin zamanı söyleyince zaten onaylanmış oldu" dedi. "Sorulara da zaten cevap verebilmelisin, hazırlanmana gerek yok" dedi. "3'te görüşürüz" yazdı. (emir kipliydi biraz cümleleri)

sonra tekrar e-mail attım. hazırlanamamam soruları cevaplayamamla ilgili değil dedim. onay ve adresi almadığım için o zaman için hazırlanamadım dedim ve o zamanda gelemeyeceğimi söyledim ve müsait olduğum zamanları yazdım.

sonra HR'dan mail geldi sadece şu zaman müsait diye. Ama ben zaten o zamanda müsait olmadığımı belirttim ve mail atıp söyledim. Perşembe, Cuma ve haftasonu bile yapabiliriz dedim ama o zaman müsait değilim.

Ee kim haklı burda. Gıcık gittik e-mail'de birbirimize biraz. Ama telefon mülakatı iyi geçmişti ve pozisyonu da sevdim. Bu yaptıkları hoş gelmedi ama, onlar da bana gıcık oldu gibime geldi. Ne olacak şimdi..

edit: sonunda bana da uygun bir mülakat tarihi verdiler. işe yaradı sanırım dediklerim. ama baştan gıcık kaptılarsa şansım azalmış demektir :)

neresi uygun?

not: açıklayın arkadaşlar, kuru kuru gezegen söylemeyin. bileyim nereye gittiğimi...

var mı?

internette biraz baktım da, 3 boyutlu saçmasapan oyunlar ve alakasız şeyler önermişler. eğer atmosferi ve konusu çok iyi değilse 3 boyutlu olmasın mümkünse.

konusu ve atmosferi bunun gibi olsun işte. saykodelik olsun. gizem olsun. gerilim olsun vs.

kullanıyorsunuz?

veya neden kullanmıyorsunuz?

Önce baya mide kalkıyor gibi başladı, hep diliyle yalanmaya başladı sonra. ben de boğazına bişey takıldı sandım ve arka ayaklarında havaya kaldırıp sırtını sıvazladım. bişey gelmedi tabii, bi süre sonra geçti mide kalkması. bi zaman sonra akısrmalar ve böğürmeler başladı. onlar da durdu. şimdi uzun aralıklarla aksırma oluyor sadece. ne oldu bu köpeğe? yediği bişey mi dokundu? veterinere götürmek lazım mı?

herhangi bir otun sapı mı çiğnedikleri? ben buğday veya saman diye biliyorum. yoksa ne ve nedir bunun olayı? neden ha?

Evde küçük şirin bi cins kuçu kuçu var. Ben kucağıma alıyorum, okşuyorum ve besliyorum falan. Ama bazen severken çok sert davranıyorum. Durduramıyorum kendimi. Köpeğe zarar gelmedi ama gelecek diye korkuyorum bazen, pişman oluyorum. Bazen sert oynamayı kendi de seviyor, acayip ısırıyor falan.. Garip bi ilişkimiz var yani.. Ne olacak bu durum?

-- spoiler --
-- spoiler --
-- spoiler --
-- spoiler --
-- spoiler --
-- spoiler --
-- spoiler --

Büyücü kadının doğurduğu gölge gibi olan yaratık (shadow assasin deniyor) Renly'i öldürdü bildiğiniz üzere. Peki bu yaratık o görevi tamamladıktan sonra yok mu oldu? Yani o büyücü kadın, o yaratıkla, istese herkesi öldüremez mi?

edit: Kitapta nasıl bahsediliyor mesela?

-- spoiler --
-- spoiler --
-- spoiler --
-- spoiler --
-- spoiler --

daha iyi sonuç verir mi? çamaşırlar daha iyi temizlenir mi? yoksa daha kötü mü olur?

mesela toz ve sıvı deterjan aynı anda.. veya başka alternatif ne olabilir?

iyi mi kötü mü? avantajları, dezavantajları..

şimdi mesela büyük bir şirket ve bikaç ofisi var. çalışılacak yer ana binası diyelim ama sizin evinizden uzakta bayaa. Bir de daha yakın bir ofisleri var. orda çalışmaktan bahsetmek iyi mi? yoksa mesela neden böyle bir fazladan istek de bulunuyor derler de, bunlardan bahsetmeyen adayları daha mı hoş görürler vs...

Bir de maaş konusunda, işe girerken siz neler konuştunuz mesela?

bunların üçünü bira içmeye götürsem ne olur?