Ekşi Duyuru

Dakikası kaç paradır?

Türk telekom

kuru fasulye mi?

neleri kullanıyorsunuz ?

ben şimdi elektrikler falan yokken kullanabileceğim, baya normal lamba takılabilecek bi sistem yaptırmak veya almak istiyorum. ama bu mini led'li el feneri gibi olan aydınlatmalardan istemiyorum. baya akkor lamba takılacak bi şey. mazotla çalışan bi jeneratör de almak istemiyorum. akü gibi bi kaynakla bu enerji sağlanabilir mi? nasıl? satılıyor mu hazır halde böyle bi sistem?

Cep Kazan tarifesindeyim (25 lira yüklemeye vodafone içi 2000 dk veriyor), 3lü fırsat paketi alıyorum (h.y. 500 dk, h.y. 5000 sms, 1 gb veriyor). Toplamda 30 tl yüklüyorum her ay ve bu faydaları kazanıyorum.

Buraya kadar problem yok. Fakat bu 3lü fırsat paketini aldığımdan beri internet bakiyem bug'a girdi. Android alet ölçüm yapıyor, aylık 9 gb, 15 gb, 19 gb kullanımlarım oldu. Alet bozuk değil, baya baya sezon sezon dizi indiriyorum, düşmüyor bakiye. Atıyorum 15 gb kullandığım ayda toplamda 20 mb falan düşüyor. Yani teoride 1 gb olan internet hakkım, pratikte sınırsız olmuş oluyor. Tabi bunu açıp da müşteri hizmetlerine söyleyecek değilim. Bu 6 aylık süre zarfında sim kartımı değiştirdim, şebekemi defalarca yenilettim başka sorunlar yüzünden. Yalnızca merak ettiğim neden böyle bir şey oluyor? Benim gibi başına gelen var mı? Bu herifler bunu farkederse benden bu parayı çatır çatır alırlar mı? Ya da bu konu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Evet buyrun duyuru halkı...

soru başlıkta. sizce hangisi alınır?
araştıranlar kullananlar artı ve eksi yönleri lütfen...

Futbolcuları tanıyan arkadaşlar, videodaki futbolcumuzun kim olduğunu seçebildiniz mi?

alkislarlayasiyorum.com

Vieoda İvan Luis Fernand yazılmış ama doğru değil.

nedir?

nesne soruyoruz tabii ama muzip cevaplar da kabul.

en ilginç, en garip, en olmadık, en nadir, evde olabilecek en son şey gibi..

Merhaba,

Amsterdam'daki telefon fiyatlarına en kolay nereden bakabilirim.?

şimdi, öyle mükemmel olmayan üniversitelerin birinde okuyorum.
bölümüm uluslararası ilişkiler. zaten eğtimi %100 ingilizce diye tercih etmiştim başlarda.
neyse, bildiğiniz gibi bu bölüm sizi her açıdan bilgilerle donatıyor ama hangi kulvarda olacağınız sizin kendinizi geliştirmenizle ilgili.
bu bölümde dil bilmek, olmazsa olmazlardan. her ne kadar eğitim %100 ingilizce olsa da eksiklerim hala çok. bir de akademik birikimim çok parlak değil. yani, diplomasi, felsefe, sosyoloji konusunda bakış açım dar gibi.

bundan ayrı olarak, kitap okumayı seven ve fırsat buldukça her yerde kitap okuyan biri olsam da, hala okumadığım için çok şeyler (bilgi, gelişim, kültürel, bakış açısı kazanımı açısından vs.) kaçırdığım kitapları üst üste dizsem göklere erişir. bunları her daim okumak istiyorum. ek olarak, sanal platformlarda gerek faydalı, gerek faydasız hareketler için çok vakit öldürüyorum.


şimdi, iki paragraflık girizgahımdan sonra soruma/sadete geleyim.

siz olsanız hangi seçeneği bana uygun görürdünüz?

(a). ben olsam, kendi alanımda gördüğüm eksiklerimi tamamlardım. mesela dilimi geliştirir, bölümümle/hedefimle ilgili kaynaklarla hep içli dışlı olurdum. bilgisayarı, interneti %90 seviyesinde sadece gelişimim için kullanırdım.

(b). yoo, ben olsam kitaplara, internet alemine gömülürdüm. e, zaten okul hayatında öğrendiklerinle, gerçek iş hayatında kullanacağın bilgiler çok fark ediyor. sen sadece eğitim hayatındaki bilgileri "ee, ne işime yaradı yani bu bilgi?" demek için anacaksın.

(c). bence x yapardım ben. (kendi öneriniz nedir?)


____________________



soru çok sığ gelebilir size. ancak ben ikisini bir arada yürütemiyorum galiba ya da kendimi dengesiz bir şekilde veriyorum bunlara ki bu şekilde ne kısalıyor, ne de uzuyorum.

1-) Hiç yaptınız, yaptırdınız, vesile oldunuz mu? Nasıl?

2-) İstediğiniz işe/okula girmenizin tek yolu bu olsa yapar mıydınız?

3-) İnancınız, hayat felsefeniz, bakış açınız nedir, bu konu hakkında ne diyor?

Teşekkürler.


edit: melih gökçekler cevap vermek zorunda değil.

www.amazon.com

pdf var ama bana bayağı bildiğimiz kitap lazım. istanbul'da elden alabilirim. gelirim her yere. hatta uzaktaysanız bana ödemeli de gönderebilirsiniz. hatta ocak ayında geri de veririm söz. hadi be duyuru! hayrına bi şey edelim.

Yeni bir ev tuttum Beyoğlu'nda; beklerim...

Ama neler olmalı bir evde A'dan Z'ye?..

Herkes kendine göre bir madde eklerse bile evi düzerim : )

Yani sizden subjektif olmanızı istiyorum. Gitar amfisiyse gitar amfisi, davul fırınsa davul fırın...

Bu arada, ilk kapı komşumla geçen gün tanıştım.

"Bir şeye ihtiyacınız olduğunda ne zaman isterseniz kapıyı çalabilirsiniz" dedi. Ben de hiç ikiletmeden "Kâse var mı?" dedim. "Hani şu corn flakes için olanlardan..."

Yüzsüzlüğün bu kadarı!

: )

Evet daha once de bu konuyu actim burda birkac kez. Sorun su ki rahatlayamadim bir turlu.
Cok kisa anlatayim ayrintilara dalmadan;
Bir arkadas vardi 2,5 senedir arkadastik beraber kahvaltilar, konserler, tatiller, avrupasi mavrupasi falan filan.. Yasi benden buyuk, diger iki kardesinin de oyle. Bu arkadas bana bir gezide ters birsey soyledi, benimde cok zoruma gitti ve tur otobusune tekrar bindigimizde yanina oturmamak icin koltugumu degistirdim. Aksam gittigimiz tesiste kasada ben hesabimi oderken gelip ne oldu nedir diye sordu. Ben de sen bana ne soyledigini biliyorsun bana niye soruyorsun dedim, ben kotu birsey soylemedim falan deyince konusma tarzin hos degildi ama dedim. Bunu deyince tamam ozaman deyip kizip gitti bu da. Bu noktada artik arkadasligimiz bitmis oldu. Sonradan ben yine barismaya calistim yanasmadi, daha once anlatmistim duyuruda. Sonra telefonda konustuk bana cok sert konustun ben senden buyugum, bunu dikate almiyorsun falan dedi. (Cok sert konustun dedigi "sen ne soyledigini biliyorsun bana" dedim o. Yuksek sesle falanda soyledigim yok.)Ve milletin icinde yanindan kalkmis gitmisim millet kim bilir ne dusunmus.. Neyse tamam birdaha boyle seyler olmasin falan dedik sonra bu yine yon dedigsitirdi 2 hafta sonra. Ben acik konusayim benim sana kirginligim gecmedi dedi. Kafami buluyorsun diye sorarlar insana, o zaman niye barismis gibi konustun degil mi? Ustelik yetiskin insandan bahsediyoruz yasini basini almis yani. Neyse boyle oldu bitti aradan 6 ay falan gecti asagi yukari aramiz yok yani.
Ayip olmasin diye heralde - bu arada mesajla dogum gunumu falan kutladi.
Simdi benim hazmedemdigim nokta, bu insan bana defalarca ters konustu ayip etti ben sesimi cikarmadim. Neredeyse hepsinde kendini hakli gordu ustelik. Hepsi de durup dururken olan seyler, bir gunahim olsa tamam diyecegim. Ben bunca seye sesimi cikarmamisken ben birkere ters davrandim ya da ayip ettim diye (ki durup duruken yapmadim gerekcem vardi ama ona gore durup dururken yapmisim cunku ona gore soylediginde alinacak birsey yokmus, benim kirildigimin farkinda bile degilmis) benle konusma deyip cikti. Bana yaptigi ayiplar ara ara aklima geliyor, ters ters konusmalari gozumun onune geliyor cildiriyorum. Kadin hem suclu hem guclu! Hem bana ters konusuyor hic sepep yokken, ben tepki verince de boyle oluyor. Daha once de beni terslediginde bir kere soyledim niye bana boyle boyle yaptin diye, ben hakliydim deyip uste cikti. Yani, yahu kusurua bakma o anki ruh haliyle biraz sert ciktim idare falan gibi bir konusma yok, hakliymis! Ben bunuda idare ettim yine ben alttan aldim tatliya bagladik zamaninda. Bir cok ters hareketinin ise lafini bile yapmadim.

Diyeceksiniz ki bunca seye ragmen niye arkadas kalmaya devam ettin? Hem iyi anlasiyorduk, muhabbet etmeyi sevdigim cok az insandan biriydi hem de bir sekilde gonlumu aliyordu. Bir kac hafta gorusmedigimizde arayip hatir soruyordu merak ettim falan diye. Onun disinda beni durup duruken sadece iyimisin diye sormak icin arayan yoktu. O ve diger iki kardesiyle siki dosttuk ama sadece o arayip sorardi. Gezilerde soranlara delifaruk da bizden biri aileden sayilir falan diye tanitiyordu mesela. Falanda filan bu sebeplerden ben arkadas olmaya devam ettim hep.

Sonuc olarak simdi aylar oldu hala surekli bana yaptigi ayiplar, ters ters konusmalar surekli aklima geliyor cilgina donuyorum. Durup duruken sinirden kayniyorum bu yuzden. Hele birde butun bunlara ragmen benle konusma diyen ben degilim karsi taraf, bunu dusundukce deliriyorum. Birde ben suclu oldum. Boyle olacagini bilseydim zamaninda hic ugrasmaz en basindan agizin payini verirdim erkenden arkadasligimiz biterdi belkide. Ama ben kaldiramayacagim kadar cok sinirleniyorum. Ornegin isyerinde bu konuyu dusunurken o anda masadaki telefon da caldimi kan beynime sicriyor. Bu kadar zaman gecmesine ragmen hala feci sekilde sinirleniyorum, artik yipratmaya basladi bu mesele beni. Bana yaptigi ayiplar tek tek aklima geliyor gun icinde. Terapiyi de biraktim.
Var mi boyle bir ya da birkac can sikici olayi atlatamayip, sinirlerini harap eden benim gibi? Birde dusunsenize karsi tarafa hicbirsey olmuyor, aynen devam ediyor, olan size oluyor. Ne yapayim ki ben simdi?

Telefon acip, benden ozur dile diyemem ki. Ya da telefon acip ne kadar haksiz oldugunu soyleyip butun ofkemi kusup kapatmam ciglik olur. Ama hirs beni yiyip bitiriyor.
Edit: Kisaca yazacaktim ama bayagi uzun olmus simdi farkettim:)

Dil kursu için 18 ağustos'ta vize görüşmesine girdim, görüşme iyi geçti, konsoloslukta bir sorun çıkmadı, şimdi vizemi bekliyorum. 3 Eylül'de uçağım var, daha önce böyle bu şekilde almış olan var mıdır, kaç günde çıkar acaba vize?

öncelikle biliyorum bu konuyla ilgili birçok duyuru var ama bu duyuruların sayılarının çokluğu bilgi edinmeyi de zorlaştırıyor biraz. bir çeşit bilgi kirliliğine yol açıyor. ayrıca yakın zamana ait de çok sayıda yok. bu yüzden yeni bir duyuru açmak istedim.

genel olarak 3 konuda fikir almak istiyorum:

1-) okuduklarımdan anladığım kadarıyla tıraş makinesi 2 günlük sakal için falan ideal. benim amacım 5-6 günde bir tıraş olmak. hem kısaltan ama gerektiğinde de sinekkaydı yapabilecek bir makine var mı? veya şöyle sorayım sinekkaydı yapan tıraş makinelerinin kısaltma yapma fonksiyonları olmuyor mu hiç?

2-) marka olarak da genelde panasonic önerilmiş. bir de braun dan uzak durun denmiş.

3-) sözlükteki başlıkta tıraş makinelerinin yüzü mahvettiğinden bahsedilmiş. ama başka yerlerde bazı modeller için hiç tahriş etmiyor falan deniyor.

saçma diyeceksiniz belki ama mesela 5000 TL'lik kart borcu bir seferde kapansa, bu kredi borcu 11 ayda ödense (500 falan da faiz koydu hiç bilmiyorum oranları) nasıl olur?

Tv ve net destegi var su an ama net olarak olu duumda baglanti sorunlari cok olmaya basladi, kac kere aradim ama cozemediler sorunu bi turlu. Ben de degistirmeye karar verdim.
Ayni zamanda telefonda varr 30 civari hespi toplamda 90 civari.
Telefonu kapatip, net ve tv destegi olan hangi saglayiciya gecsem pisman olmam?
Superonline nin boyle bir olayi var mi?
Ttnetten gecmistim dsmart a , taahhahutu de bitti ayrica

emanet araba; bendeyken en güzelini yapıp sağ ön tarafı çarptım. sahibi haftasonu geliyor.hasar çok büyük değil ancak çamurluk üstü 2 avuç büyüklüğünde göçük var fakat boyası sağlam sayılır, hafif çizikler.
şimdi mevzu buyken 2 seçeneğim var:

1-(dolandırıcı mod) Yarın aracı yaptırmak, hiç bir şey olmamış gibi sahibine vermek. (ancak ustaya gösterdim bölgesel boya atılacak, şart dedi.)

2-(dürüst mod)abi ben bi bok yedim.........

ilk seçeneğe daha yatkınım. ancak aracın bölgesel boyanması kafama takıldı. ne derece başarılıyız bu işlerde, boyanan kısmın rengini tutturabilirler mi? ton farkı olur mu?. cillop gibi olur mu? yutturabilir miyim?

boyama aracın değerini düşürüyormuş herhalde.(bu konuda cehaletim had safhada)böyle bir müdahalede araç sahibine danışmak daha mı mantıklı olur. yine yaptırmaya yaptırırım.

aklıma gelmeyen mantıklı seçeneklere de açığım. sonraki hamlem ne olsun?

Sb.

Simdi göbek falan atmak isterse ben ona eslik edemem.

evin kapisina emniyet mudurlugunden kagit birakmislar lutfen arayin diye, konu adres tespiti yaziyor, sayin ev sahibi demisler falan. ben buraya 4 ay once falan tasindim da muhtemelen hala adana'ya kayitliyim nufusta, o mu mesele acaba? bunun para cezasi ne kadar ki?

almanca kursu arıyorum goethe ve galatasaray üniversitesi olmayacak. alternatif olarak başka ne var?

Simdi soyle ki, ben bedelli yapmak istiyorum. Fakat kenarda param yok, evlilik planlari var, kazandigim para yaklasik 2bin tl. Yeni bir ise 3.5bin civarina girebilirim sanirim. Sevdigimden ayrilmak istemiyorum ama maddi olarak da zorlayacak bedelli. Zaten ev kurma masraflari olacak. Askere gidersem bi de tazminat alcam. Siz ne dersiniz bu durumdaki biri icin?

Edit: kasimda kesin askerim cikmazsa, cikarsa da kararsizim. Kisa donem yapcam.

20binden yukari zaten vermem.maas 2bini biraz geciyor ve bedelliye karar verirsem mumkun olan en kisa surede is degistirmeye caliscam.

Selamlar,

Ailemle ilgili sıkıntıları zaman zaman hem burada hem Sözlük'te anlatmıştım. Özetle babam 'gözü dışarıda' bir tip, annemle babam ayrı, ben annemle kalıyorum. Yakın zamanda da nişanlanıyorum. Anlatacaklarım bu durum ekseninde cereyan ediyor.

Ben gösterişi pek sevmeyen bir tipim. O yüzden dışarıda nişan yapmıyoruz mesela; isteme ve nişanda giymek üzere bir tane beyaz, düz elbise aldım. Yine şatafatlı yüzükleri sevmediğimden nişan yüzüğümü de düz, altın rengi, klasik alyans aldım işte. Karşılıklı olarak âdet işlerine pek bulaşmayalım, birbirimize hediye alalım dedik; erkek arkadaşımla güzel birer 'bohça' yaptık birbirimize.

Annemse benim tam tersime şatafata ve -üzülerek söylüyorum- paraya düşkün bir tip. Şimdi ne kadar olduğunu söylemeyeyim ama çok çok iyi bir maaş alıyorum, buna rağmen beni bu ay, yani nişan hazırlığı süresince, batırmayı başardı. Halılar, avizeler, sehpa, gümüşlük, bardak ve yemek takımları vs. aklınıza gelebilecek çoğu 'çeyiz' kalemini annem gelen misafirlere 'mahçup olmasın' diye yeniledim. Bildiğiniz borç batağı içindeyim ya şu an, anlatamam yani.

Neyse ev ile ilgili hazırlıklar bitti, şimdi de annemin elbisesi meselesi başladı. İlle tutturmuş 'şöyle pudra olsun, böyle tiril tiril olsun' diye. İşin kötü yanı mağazaya sokuyorum, denemek istemiyor. "Alıp gidelim yeaa" minvalinde şeyler söylüyor, alamıyoruz tabii. Marks&Spencer'dan Sarar Women'a kadar gücümün yetebileceği her yere götürdüm, her şeye burun kıvırıyor. Çok tatlı bir elbise deniyor mesela, sade, mavi; "bu ne çuval gibi" deyip çıkarıyor hemen.

Bugün bir mağazada elbise beğendik; denedi, ben gerçekten çok yakıştırdım. Nasıl cici oldu bir görseniz! Kendisi de çok beğendi, elbiseyle dönmeler, kahkahalar bilmem ne... Velhasıl, elbiseyi aldık, eve varmak üzereyken 'koltuk kılıfından bozma bu elbiseyi giymeyeceğini, bana pudra istediğini söylediğini ancak zorla sütlü kahve elbise aldırdığımı, hep köylü işi elbiseler beğendiğimi, evde var olan bir şey giymeyi tercih edeceğini' söyledi.

Çok uzattım: Özetle annem böyle, hiçbir şeyden memnun olmaz, en büyük övgüsü 'iyi'dir, hiç tamahkâr değildir vs. Şimdi ben ne yapayım bu anneyle?

Not: Küçükken çok asiydim. Babamla olan sorunlarından dolayı, üzülmesin diye duruldum ama yeniden çığrımdan çıkmak üzereyim.

Selam arkadaşlar.

Malum Türkiye'nin geldiği nokta ve bazı kişisel sebeplerden dolayı ülkemi terk etmek durumunda hissediyorum kendimi. Amerika'ya giden 1-2 arkadaşın dediğine göre gidip vergi no aldıktan sonra çalışılabiliyormuş. (Herhangi bir karakoldan). Buradaki mesleğim dış ticaret. İngilizcem var. Rusça da biliyorum. Elektrik ve elektronikten biraz anlarım. El becerilerim öyle çok yoktur. Amerika'da bana yardımcı olabilecek birileri de pek yoktur. Sorum vizeyi alsam ve oraya gitsem beni orada nasıl bir hayat bekliyor? Neler yapabilirim, nasıl çalışabilirim? Kendime bir şeyler katabilir miyim?

Editler :

- 10 bin USD nakitim var
- İş teklifi yapacak bir şirket yok
- San Fransisco eyaleti olabilir
- Dünyanın bir çok ülkesini gezdim.
- Pasaportumda bir kaç tane schengen ve UK vizesi de mevcut.

Not: İçki, sigara , kumar yok. Yaş 30.

Şimdiden teşekkürler. ( Dalga geçen, rencide edici yorumlarda bulunmazsanız sevinirim. Çok ciddiyim)

Gençler, şirket içerisinde pozisyon değişikliğini cv'ye nasıl yazıyorsunuz.
1.seçenek gibi mi? 2.seçenek gibi mi?

Ya da pozisyon olarak ayırmıyor musunuz?

Ya da 2. seçenek gibi yapıp açıklamaya mı yazıyorsunuz?


1.Seçenek
X Company; Position a; 2012 to 2013
X Company; Position b; 2013 to present

2.Seçenek
X Company; 2012 to present

kemik çerçeve bir gözlük var. camının bitip menteşesinin başladığı yerde kırıldı. yapıştırıcı olmadan bile tutuyor aslında fakat yapıştırmam gerek ne kullanöalıyım ?

mid 2011 bir imac'im var. 27'', 3.4 ghz i7 işlemci, 16 gb ram, 1 tb harddisk, 2048 mb grafik kartı var. imac'in 8 gb ramini ekleyeceğim bir retina ekranlı macbook pro almayı düşünüyorum.

macbook pro'nun özellikleri de, 13'', 2.8 ghz çift çekirdekli i5, 3.3 ghz'e kadar turbo boost, 8 gb ram, intel iris grafik kart.

grafik tasarım işiyle uğraşıyorum, wacom tablette çizim yapıyorum ne için kullanacaksın diyecekler için.

beni düşündüren şu, imac'i satacağım fiyata macbook pro'nun 13'' liğini alabiliyorum. en önemli artısı taşınabilir olması gözüküyor. başka önerisi olan varsa dinlemek isterim. ne yapayım sizce?

ederken temin edileni gönder diye bi secenek oluyo var mi? yani parca parca gönderme gibi

cuma günü ankara'ya gideceğim yht ile gideyim dedim. bunların sitesi varmış bileti burdan aldıktan sonra çıktısını falan almak lazım ya da havaalanlarında olduğu gibi nüfus cüzdanıyla biletimi gardan mı alacağım?

bir de yht ile istanbul-ankara 4 saatmiş, otobüsle kaç saatki?

sormuşken şunu da sorayım; pendik garına nasıl gideceğim? ikametgah levent.

yunan kardeşlerim, aklıma takılan bir soru var.

şimdi felsefenin 7 alt dalından birisinde din felsefesi var. fakat benim kafamı karıştıran din konusunu felsefe adı altında incelemek bir kere felsefenin tanımına, düşünme biçimine, sorgulayacılığına aykırı değil mi?

bu hangi mantık ya da benimsenen akım ile bağlantılı?

açıklayabilir misiniz?

not: mantıksal olarak aydınlanmak istiyorum.

marketten yeni aldığım yumurtayı haşlıyorum, sarısı olması gereken kadar sarı değil.. bildiğin beyaza yakın bi sarı..

bi de yağda kırıp yiyelim dedik.. allaahım yumurta beyazlarıyla karışınca bildiğin bembeyaz bişi oldu tavanın içinde.. sarı renkten eser yok yine..

bu ne ola ki?? bayat mı? hormonlu mu?? normali böyle mi olmalı yoksa???

direksiyon sınavına girdikten sonra hemen şehir dışına çıkmayı düşünüyorum gerekli evrak işlerini sınava girdiğim şehirden benim yerime başkaları veya ben bulunduğum şehirden yapabilir miyim yoksa illa şahsen sınava girdiğim şehirden mi yapmam lazım ? eğer son dediğim gibiyse sınavdan en fazla ne kadar sonra yapabilirim ?

hep merak etmişimdir. Uçaktan ordan buradan atlarken. Yeterli yükseklik olduğu sürece illa açılır mı bu paraşüt. Çok düşük bir ihtimaldir tabiki de, ne gibi şartlarda açılmaz ve niyazi olabiliriz?

Bir de yere çarpmadan önce en geç açma mesafesi yani oradan 5-10 metre aşağısında açsan bile yeterince yavaşlatmaz ölürsün dediğiniz yükseklik nedir?

Merhaba,

Yurt dışına bir form göndermem gerekiyor ve forma ek olarak formla birlikte benden isteden şöyle bir şey var,

Attatched documentation: "Prepaid addressed return envelope"

Bu nedir ve nasıl yapılır ?

Yardım edebilirseniz çok sevinirim.

Şimdi bilen bilir.. (hep bilen bilirli bir duyuru yazmak istemiştim) Şimdi ben çok okudum, 20 tane falan kitap var kütüphanemde, azcık entellektüelim, gitar çalıyorum falan, beatles'ın bir üyesi vardı hani onun gözlüklerinden falan var bende. Üstünüze afiyet biraz da kibarım, insanlarla konusurken filhakika'lar efenime söyliyeyimler havada uçuşur.

Hah, işte böyle olmak bana bir yarar sağlamadı, insanlar çok hayvan ve cahil.

Bu durum bende Recep İvedik karakterine doğru bir istek doğurdu, giyinişim falan hep böle kösele ayakkabılara doğru kaymaya basladı, en iyi yaptığım aktivite sap takımımla cafede kız kesmek oldu. Arada le'cola içip geyiriyorum falan işte.

Yani haklı değil miyim? Bu tepkime acaba 4 s kuralının metamorfoz geçirmiş bir hali olabilir mi? ya da akademik olarak ifade edersek The perfection of imperfection olabilir mi? ayrıca bir şey daha sormak istiyorum, bütün çirkinler mutlaka öldürülmeli midir?

Out Of The Dark

Palyaço maskeli bir katil seks hattında çalışanları öldürüyor

What The Peeper Saw

Yeni evli kadın 12 yaşındaki üvey oğlunun psikopat çıkmasıyla hayatı bozulur

Watch Me

Elise isimli genç kadın komşusu ve komşusunun nişanlısı röntgenler

Selam,

Marmaray'dan Kazlıçeşme'de indikten sonra Atatürk Havalimanına taksi ile ulaşmak kolay mıdır? Yoksa otobüs minibüs vs gibi toplu taşıma mı daha rahat olur? Hangi aracı önerirsiniz :)

Teşekkürler.

dişlerim şu an kötü durumda ama bakmını düzenli olarak yapıyorum. en kötü nolabilir gtimezsek?

Yanlışlıkla sildim hem allam. Sanırım onedio.com'dan çıkmıştı bir ülkede yaşamak için nedenler veya vatandaşlığına geçmek için. sözlükte çok konuşulmuştu. hangi ülkeydi o hatırlayan var mı ya da link atabilecek olan? 2,3 ay önceki bir olay.

kamboçya değil.

Maille bi arkadaşıma fotograf yollamak istiyorum fakat arşiv şu an 4 gb gözüküyor ve winrar'la sıkıştırdığımda çok fark olmuyor. En uygun nasıl sıkıştırıp yollayabilirim?

selamlar, aile zoruyla para biriktirmeye ikna edildim, o kadar ikna edildim ki artık ben de istiyorum cidden.
bunun için vadeli hesaptan mı başlamak gerekli? b tipi fon mu alınsın, faiz mi eklensin, altına mı sarılalım, ne nedir hiçbir bilgim yok.
konunun uzmanları da anca bankalarda, bankalar da kurt gibi. hepsi kendine iyi diyor.

sizin tavsiyeleriniz, deneyimleriniz nedir?

bir de, bireysel emeklilik için hangi kurum ve kuruluşu tavsiye edersiniz?

teşekkürler.

Kardeşim facebook üzerinden bi akrabasıyla konuşurken akrabasının hesabı, buna Teknosa'dan bilmem kaç liralık hediye kazandın demiş, yollamak için hesap numarası istemiş. Telefon numarasını, kart numarasını, ccvsini falan her şeyini almış. Kart banka kartı olduğu için Paymentwall kullanmış. Kardeşim telefonuna gelen onay kodlarını vermiş karşı tarafa. 1300 liralık alışveriş yapmış toplam. Şu an o facebook hesabı kapalı ve şikayet edildiği için karşı tarafın mesajlarını göremiyorum. Sadece kardeşiminkileri görebiliyorum. Bu durumda dava açsak sonuç alabilir miyiz? O şahsa ulaşılabilir mi?

Bi de telefon faturasına yansıyan Oasis Game mobil ödemesi var. Bununla ilgili hattı mobil ödemelere kapatmaktan başka bi şey yapamıyorum galiba.

edit: Kardeşimin sorunları var evet, normal bi çocuk değil. Yorumlarınızda hassas olabilirseniz sevinirim.

burda sinema bilet ücret fiyatları ne kadar? internet sitesinde 8 tl gözüküyor, gişe fiyatı da 8 tl mi?

eskiden play-station'da oynuyordum bu oyunlar.

birinde gerçek arabalara (çöp kamyonu, otobüs, cip, otomobil..) silah vs yükleyip savaştırıyordun. silahları oyun içerisinde etraftan topluyordun. alaska, florida vs bölümleri vardı. hatta çöp kamyonunun özel silahı alıp öğütmesiydi. işte kimi yere çarpıyordu, kimi roket atıyordu vs. onun haricinde tabi ortak silahlar vs de vardı.

diğerinde oyuncak arabalarla savaşıyordun. girişi eski film tadında bir şeydi ve kötü bir palyaço vardı.

neydi bunlar, hatırlayan var mı?

arkadaşlar şirketteyim, bütün işlerim bitti ve 18:30 a kadar da koltukla tümleşik halde kalmaya devam edeceğim.
napayım ben ?
sözlükte okumadığım şey kalmadı, duyuruyu da tükettim.
magazin bültenlerini altüst ettim :/
sıkılınca napıyosunuz ? internette ikibuçuk saat ilgimi çekecek oyalanacak birşeylere ihtiyacım var

Olayı nedir?

Kyk değil de vakıf ve şirketlerden burs alanlar nerden ve ne kadar burs alıyodunuz?

Bu sıralar bankalar sık Trading Modelleme iş ilanları veriyorlar. Tam olarak nedir bu?

Düz maşa da, normal maşa da tutmuyor. Ne sürersem süreyim bir iki saate puf diye iniyor. Halbuki saçlarım dümdüz de değil, çok seyrek de değil. Ancak kuaför fön çekerse dayanıyor.

Bir de kahküllerimi saçıma güzel düşüremiyorum, illa kuaför yapacak. o da bu sıcaklarda imkansız bir şey tabii ki.

Var mıdır tavsiyesi olan?