Save dosyam kayboluyor var mı çözümü? 3-4 saat oynadım bi girdim sadece new game var. Farklı crackler denedim.
İyi geceler, deli gibi uykusu olupta uyuyamayan bi insanım sanırım.Ev tam uçakların geçtiği rotanın altında, fsm köprüsü yakını, benim odamda balkon tarafında. 2-3 dakikada bi uçak geçiyor, sürekli o sıkıcı gürültü. Hep aha bu sefer deprem oluyor diye kalkıyorum yataktan. Bi yandan arabada geçiyor bazen mahalleden. Çıldırıcam ya , dışardakile bişi yapamam heralde, uçaklar , arabalar filan. Evde ne tarz önlemler alınabilir. Pimapen tarzı bişi var ama sesi geçirmeyenlerden değil heralde. Kulak tıkacı filan işe yarar mı? Bıktım valla. Şimdi uyuyamadm deli gibi karnım acıktı, tostu da götürcem gece gece. Biraz tavsiye.
1 sene civari bakaya kalinsa cezasi ne oluyor? bahanem de yurtdisinda bulunmam. full time calisma vizesiyle. ama bu vize kisa donemli oldugu icin tecil edemiyorlar sanirim. turkiyeye donersem ne kadar para cezasi odeyecegim?
5'den 12ye kadar evdeydim, bilgisayar başından hiç kalkmadan çalıştım. planım kız arkadaşıma gidip sohbet muhabbet dizi film keyfi tarzı şeylerdi ama o da dışarı çıkmış. sinir oldum. hava buz. hiç bu saatte taksimlerde sürtmek istemiyor canım. onu geçtim bensiz plan yapılmış zaten ona sinir oldum bi de istemediğim ortama dahil mi olcam? napiyim yalnız yalnız oturuyom evde? uyumıcam.
"babil'in en zengin adamı"
bu kitabı dijital veya baskı nereden nasıl bulabilirim?
bu kitabı dijital veya baskı nereden nasıl bulabilirim?
izliyor musunuz, nereden izliyorsunuz? Ne yapnak gerekiyor. Tesekkur ederim.
metro turizm yapıyor diyorlar ama metro kargo mu o acaba bilen var mı?
Arkadaşlar şimdi burdaki linkte bir madde var;
www.egebirlik.eu
3. Gemilerimizin zamanında kalkması için, hareket saatinden 1 saat evvel pasaport kontrolunda olunması gerekmektedir.
Şeklinde. Benim bineceğim otobüs 07:15'te Balçova'dan kalkacak ve ~8:15'te Çeşme'de olacak. Yürümem de 10-15 dakika olsa (ya da otobüs azıcık gecikse ben koşsam) 8:30 gibi ordayım. Vapur 9:20'de, hani diyorum bileti alıp kapıda bırakılabilir miyim bu 1 saat geyiğinden dolayı? Yoksa o sıra olmasın diye erken gelin uyarısı mı (hava 10 derece yahu şu an kimse sakıza gitmiyordur?) Ona göre boşuna yormayayım kendimi. Adamlara soracam da gecenin bu saati call centerları kapalıdır. Kaçta açılır ki böyle yerlerin ofisleri?
www.egebirlik.eu
3. Gemilerimizin zamanında kalkması için, hareket saatinden 1 saat evvel pasaport kontrolunda olunması gerekmektedir.
Şeklinde. Benim bineceğim otobüs 07:15'te Balçova'dan kalkacak ve ~8:15'te Çeşme'de olacak. Yürümem de 10-15 dakika olsa (ya da otobüs azıcık gecikse ben koşsam) 8:30 gibi ordayım. Vapur 9:20'de, hani diyorum bileti alıp kapıda bırakılabilir miyim bu 1 saat geyiğinden dolayı? Yoksa o sıra olmasın diye erken gelin uyarısı mı (hava 10 derece yahu şu an kimse sakıza gitmiyordur?) Ona göre boşuna yormayayım kendimi. Adamlara soracam da gecenin bu saati call centerları kapalıdır. Kaçta açılır ki böyle yerlerin ofisleri?
rosetta stone olayını duyanlar benı bılgılendırebılır mı ? daha önce bu programı kullanıp dil öğrenmiş arkadaşlara sorularım olacak ta ?
Bor tablonun adını versem bu kişiler de bana yüksek çözünürlüklü basımını adresime yollasalar olmaz mı? Fiyat önemli değil ama keriz değilim. Tikler sabaha.
şimdi bize birkaç örnek konu verdiler istersek bunlardan da yapabiliriz ama zaten derslerde gördüğümüz konular olduğu için falan yapmak istemiyorum bunları o yüzden farklı bir şeyler arıyorum ve tavsiye istiyorum sizden.
örnek konuları yazayım kafanızda kabaca bir şeyler canlansın:
supply
demand
unemployment
inflation
debt stock
labor force participation
interest rates
factors of production
types of competition
the price elasticity of demand
the price elasticity of supply
price indexes
gross domestic product
economic growth
bu arada yapmak demişim, yapmaktan kastım işte araştırma yapıp araştırmamızı bir sunum ile teslim etmek.
örnek konuları yazayım kafanızda kabaca bir şeyler canlansın:
supply
demand
unemployment
inflation
debt stock
labor force participation
interest rates
factors of production
types of competition
the price elasticity of demand
the price elasticity of supply
price indexes
gross domestic product
economic growth
bu arada yapmak demişim, yapmaktan kastım işte araştırma yapıp araştırmamızı bir sunum ile teslim etmek.
kursa gidiyoruz vs ok de, bir de birileriyle konuşmak gerek.
var mıdır ingilizce konuşmama olanak sağlayan chat siteleri?
var mıdır ingilizce konuşmama olanak sağlayan chat siteleri?
selam dostlar.
asgari ücret alan çalışanlar ne tarz işler yapıyor?
merakım verilen emek ve alınan maaş arasında ki seviyeyi görmek.
mesela bir güvenlik görevlisi gunde 12 saat ayakta durarak mı asgari ücret alıyor? yada bir tezgahtarin yaptığı işin şartları gibi.
çalışma şartları(yol,mola vs. dahil) ve maaşları da işimi görür.
asgari ücret alan çalışanlar ne tarz işler yapıyor?
merakım verilen emek ve alınan maaş arasında ki seviyeyi görmek.
mesela bir güvenlik görevlisi gunde 12 saat ayakta durarak mı asgari ücret alıyor? yada bir tezgahtarin yaptığı işin şartları gibi.
çalışma şartları(yol,mola vs. dahil) ve maaşları da işimi görür.
Bu saatte canım çekti kendime yumurta haşladım. Yumurtayı dilimlediğimde beyazında siyah/koyu kahverengi bir şey gördüm. Böyle noktadan biraz daha büyük. Nedir bu? Yumurtayı yesem mi yemesem mi?
Rocksmith almak istiyorum ama bir sorun var ki o da hayatında eline gitar almamış biriyim. Müzik hakkında soru sorsanız notaları sayarım ancak. Demem o ki o kadar para bayıldıktan sonra pişman olmak istemiyorum. Oyunu aldıktan sonra her şeye sıfırdan başlayacak biri olduğumu da düşünürsek bir şeyler öğrenebilmem mümkün mü?
arkadaşlar iğneli epilasyon ile ilgili yorumları okuyorum insanlar genelde inanılmaz acıtıyor ama kesinlikle bitiyor diyorlar. bu yöntemle kesin bitiyorsa neden hala lazer kullanılıyor?
bunun cevabını bir yerde şöyle duydum iğneli çok pahalıymış bi de işlem uzun sürüyomuş o yüzden önce lazerle azaltın en son iğneli yaptırın diyordu. bu fikir aklıma yattığığı için diod yaptırıyorum sizce mantıklı mı? bileniniz diodla iğneliyi karşılaştırabilir mi?
bunun cevabını bir yerde şöyle duydum iğneli çok pahalıymış bi de işlem uzun sürüyomuş o yüzden önce lazerle azaltın en son iğneli yaptırın diyordu. bu fikir aklıma yattığığı için diod yaptırıyorum sizce mantıklı mı? bileniniz diodla iğneliyi karşılaştırabilir mi?
Bugün psikiyatri kliniğine gittim,yıllardır, kesintiye uğrasa da, genel olarak dikkat dağınıklığımın olduğu söyledim. Bu yüzden de günüm verimsiz geçiyor dedim. Doktor da okul durumumu vs söyleyince annemin rahatsızlığından dolayı okula pek gidemediğimi o yüzden önümüzdeki döneme kadar okula gitmeyeceğimi söyledim. Doktor bu noktadan sonra annemin hastalığına tamamen odaklanarak depresif bir dönemde olduğun için dikkat dağınıklığın olabilir dedi ve prozac şurup verdi. Şimdi ben bu ilaca başlasam mı bilemedim. (Sadece bu döneme odaklanarak verdiğini düşündüğüm için) Ancak genel ruh durumuma iyi bir etkisi olur mu ona da karar veremiyorum. Kullanan fayda gören bilgi sahibi olan, tavsiyesi olan vs. vs. vs var mıdır?
vardır mutlaka. ufak vakıflar vs böyle işlere girişiyor bazen. bilen var mı? ismek demeyin :)
boru taşlıkta
evet. yıllardır geçmiyor. her iki gözümde kendimi bildim bileli kızarık.
4-5 yıl önce doktora gittim, damla verdi. geçmedi.
en son 6-7 ay önce askerde gittim, şöyle ayak üstü bir baktı, ciddi bir problem yok alerji olabilir dedi, test olaylarına giremedi çünkü terhis oldum.
3-4 aydır arpacık çıktı, geçmiyor. gözler zaten yine kırmızı, vampir gibi dolaşıyorum.
artık sonlandırmak istiyorum şu olayı. daha önce böyle bir sorundan doktora gidenler ne gibi sonuçlar aldı belki fikir verir. biliyorum farklılık gösteren durumlar ama şu an sigortam yok, hatta gss borcum var, gitmeye korkuyorum. dünyagöz'ü araştırdım, 300-400 liralar havalarda uçuşuyor, o kadar param yok. test mest diyecekler bide zaten altından hiç kalkamam.
ankara'da uygun fiyatlı, doktorları iyidir diyebileceğiniz bir göz hastanesi varsa şansımı deneyebilirim.
teşekkür ettim
4-5 yıl önce doktora gittim, damla verdi. geçmedi.
en son 6-7 ay önce askerde gittim, şöyle ayak üstü bir baktı, ciddi bir problem yok alerji olabilir dedi, test olaylarına giremedi çünkü terhis oldum.
3-4 aydır arpacık çıktı, geçmiyor. gözler zaten yine kırmızı, vampir gibi dolaşıyorum.
artık sonlandırmak istiyorum şu olayı. daha önce böyle bir sorundan doktora gidenler ne gibi sonuçlar aldı belki fikir verir. biliyorum farklılık gösteren durumlar ama şu an sigortam yok, hatta gss borcum var, gitmeye korkuyorum. dünyagöz'ü araştırdım, 300-400 liralar havalarda uçuşuyor, o kadar param yok. test mest diyecekler bide zaten altından hiç kalkamam.
ankara'da uygun fiyatlı, doktorları iyidir diyebileceğiniz bir göz hastanesi varsa şansımı deneyebilirim.
teşekkür ettim
bilgisayar mühendisiyim. 2,5 yıldır çalışıyorum. ortalama 2.500 tl maaş alıyorum. ailemle yaşıyorum. kenara koyabildiğim 10 tl param yok. her ay kartı öde kalan 300 lirayla geçin. karta yüklen karta öde şeklinde geçiyor.
para biriktirmem için ne yapmam lazım?
para biriktirmem için ne yapmam lazım?
Lisans bitiyor galiba, master için araştırma yapıyordum yurtdışında. Senelik 20bin avro felan istiyorlar, moralim bozuldu. Biz ortadirek okumak için über-çalışkan olup da burs mu kapmamız lazım, ortalama üstü halimizle niye gidemiyoruz. Zaten ordaki masrafları ödeyeceğiz, bir de o senelik para var. abd'ye ingiltere'ye dönemlik 30bin dolara okumaya giden arkadaşlarımı düşündüm de, okumak da zengin işi galiba.
başlık da şu sahneden, hep paraya sıkışsam aklıma gelir; (süre 04:59'da)
youtu.be
başlık da şu sahneden, hep paraya sıkışsam aklıma gelir; (süre 04:59'da)
youtu.be
twitter.com bu dönüşüm nasıl oldu? bilgisi olan var mı? nixon ve ford dönemi uyuşturucuyla mücadele hızlanmıştı. bu mücadele siyahlarda mı işe yaradı? ırkçılık azaldıkça siyahlar uzaklaşmış mı? beyazların derdi ne?
Aşırı derecede unutkanım. özellikle isimler aklımda kalmıyo. biriyle tokalaşıyorum elini sıkıp ismini öğreniyorum elimi çektiğimde isim uçup gidiyo sanki. onun dışında ufak şeyleri devamlı unutuyorum. gittikçe unutkanlık derecesi de artıyo gibi geliyo. ne yapabilirim ?
Merhabalar, şimdi bu bireysel emekliliğin %25 devlet desteği varya, bunun getirisi hiçbir alternatif banka hesabında yok.
biz şöyle biliyoruz ; 10 yıldan önce paranı çekersen(bazı bankalarda 5 olabiliyormuş) devlet desteğini alamıyorsun.
10 yıldan sonra çekersen hem devlet desteği hem ana para hemde üzerine biraz da paranın değerlendirilmesinden alıyormuşsun.
peki bu 10 yıllık sürede mesela arada askere gittin ve para yatırmadın. istediğin ay sayısı kadar para yatırmamazlık edebiliyormusun. ya da diyelimki arka arkaya 10 ay boyunca ona ayıracak bütçen olmadı.
3. senaryoda, ayda 300 300 atacağına dedinki, şu ara ayda 1000(bin) 1000 atarım ileride atmam, bu binlira üzerinden %25 devlet desteği olur(maksimum 1000 lira yatırılabiliniyormuş sanırım) böyle davranış gösterebiliyor musun ?
biz şöyle biliyoruz ; 10 yıldan önce paranı çekersen(bazı bankalarda 5 olabiliyormuş) devlet desteğini alamıyorsun.
10 yıldan sonra çekersen hem devlet desteği hem ana para hemde üzerine biraz da paranın değerlendirilmesinden alıyormuşsun.
peki bu 10 yıllık sürede mesela arada askere gittin ve para yatırmadın. istediğin ay sayısı kadar para yatırmamazlık edebiliyormusun. ya da diyelimki arka arkaya 10 ay boyunca ona ayıracak bütçen olmadı.
3. senaryoda, ayda 300 300 atacağına dedinki, şu ara ayda 1000(bin) 1000 atarım ileride atmam, bu binlira üzerinden %25 devlet desteği olur(maksimum 1000 lira yatırılabiliniyormuş sanırım) böyle davranış gösterebiliyor musun ?
Türkçe forum ya da site arıyorum kodhatası.com vardı artık çok aktif şekilde cevap veren yok.bilgisayar müh. öğrencilerinin ya da yazılımcaların aktif olarak kullandığı takıldığım noktalarda bana yardımcı olabilecek türkçe websitesi ya da forum var mı bildiğiniz?
damacana söylemiyoruz, 5 veya 1 litrelik şişelerle alıyorum suyu. dışarı çıkınca aldığım yarım litrelik petler de cabası. odamın bir köşesi plastik şişelerle doldu. plastik olduğu için kıyıp çöpe de atamıyorum, geri dönsün keratalar. ama evin yakınlarında böyle bi geri dönüşüm kutusu da yok. çorlu'da ne güzel apartmanların içinde bile vardı.
kadıköy-acıbadem civarında bunları özellikle gidip elden verebileceğim bi kurum kuruluş var mı? ayağım sağlam olsa sağı solu gezip, atabileceğim bi geri dönüşüm kutusu da bakacağım ama yok. gittiğim gördüğüm çevrede o tarz bi şey göremedim.
bi de bu kapak toplama kampanyası vardı bi ara tekerlekli sandalye için. bu devam eden bi şey mi? bazen görüyorum sokakta, içi kapaklarla dolu bidonlar. devam ediyorsa ayırıp kapaklarını da öyle bi şey için kullanayım.
kadıköy-acıbadem civarında bunları özellikle gidip elden verebileceğim bi kurum kuruluş var mı? ayağım sağlam olsa sağı solu gezip, atabileceğim bi geri dönüşüm kutusu da bakacağım ama yok. gittiğim gördüğüm çevrede o tarz bi şey göremedim.
bi de bu kapak toplama kampanyası vardı bi ara tekerlekli sandalye için. bu devam eden bi şey mi? bazen görüyorum sokakta, içi kapaklarla dolu bidonlar. devam ediyorsa ayırıp kapaklarını da öyle bi şey için kullanayım.
ağustos 2013'te windows 8 single language kurmuştum bilgisayarıma, 3 gün önce servise verdim, tekrar aldığımda windows etkinleştirme problemi yaşadık, tabii ki tahmin ettiğiniz gibi product key geçerli görünmüyordu artık,internetteki başka product key'leri denemedim ama kabul edilmedi şimdi napıcam bilen varsa, fikri olan varsa beri gelsin pliz.
Yine bir sağlıklı beslenme sorusuyla beraberiz sevgili arkadaşlar.
Şimdi bu ya da benzer ev aletlerinden kullanan var mı aranızda? bunlar pratik mi, verilen parayı hak ediyor mu, yoksa aldık 2-3 kere kullandık dolabın dibinde tozlanıyor mu diyorsunuz.
çorba pişiricinin yaptığı çorbanın bizim normal tencere ile yaptığımızdan nasıl bir farkı var? özellikle sağlık açısından.
yemek pişirici denilen aletler çorba ve pilav da pişiriyor mu?
yok, hayır. sabah akşam pilav pişirip filan yemiyorum. en son 3 ay önce filan yemiştim pilav mesela. ama soru açılmışken sorayım dedim.
pirinç değil de başka bakliyatlar, tahıllardan yemekler de yapılabiliyor mu gibi.
peki bir de buharla yemek pişiren kat kat piramit gibi aletler var. onlardan kullanan var mı?
Şimdi bu ya da benzer ev aletlerinden kullanan var mı aranızda? bunlar pratik mi, verilen parayı hak ediyor mu, yoksa aldık 2-3 kere kullandık dolabın dibinde tozlanıyor mu diyorsunuz.
çorba pişiricinin yaptığı çorbanın bizim normal tencere ile yaptığımızdan nasıl bir farkı var? özellikle sağlık açısından.
yemek pişirici denilen aletler çorba ve pilav da pişiriyor mu?
yok, hayır. sabah akşam pilav pişirip filan yemiyorum. en son 3 ay önce filan yemiştim pilav mesela. ama soru açılmışken sorayım dedim.
pirinç değil de başka bakliyatlar, tahıllardan yemekler de yapılabiliyor mu gibi.
peki bir de buharla yemek pişiren kat kat piramit gibi aletler var. onlardan kullanan var mı?
ankara tunalıdaki cafe sardunyada fiyatlar nasıl, iki kişi şarap dahil ne kadar harcarız? bi de meyveli şarap var mı?
italyanlarca iltifat olarak kullanılma iktimali var mu bunun gencler?
hai görüsürüz sabah tikleyecegim
hai görüsürüz sabah tikleyecegim
oynayabiliyorlar?
şimdi her tarafımın döküldüğüne, her gün hastalık duyurusu açtığıma bakmayın. 18'ime kadar yapmadığım spor yoktu, hem sokak basketbolu hem de çift pota eşekler gibi basketbol da oynadım futbol da oynadım.
basketbol çok daha yorucu bana göre. dinlenme imkanı var, mola var tamam da 10 dakika değil ki yani. 3 dakika kenarda oturuyorsun, o arada kazandığın enerji 2-3 hızlı hücumda bitiyor zaten tekrar.
futbolda 90 dakika koşmuyorsun. basketbolda ayaklara ek olarak ellerinle de oynuyorsun. futbolda sadece ayak var. üstüne üstlük, her zaman geri koşmak ya da savunma yapmak zorunda değilsin. özellikle defansta ya da ileri uçtaysan öyle it gibi sürekli koşmana gerek yok.
buna rağmen basketbolcular 4 günde 3 maça çıkabilirken ve taş gibi oynarken, futbolda 14 günde 3 maç yapınca herkes ağlıyor.
benim bünyede mi bi sıkıntı var yoksa başka bi durum mu söz konusu? düzenli olarak hentbol, masa tenisi, basketbol ve futbol; az biraz da tenis oynayıp buz pateni yaptım. en az yorulduğum futbol oldu şahsen. bilmediği için defansta 60 dakika boyunca duran biri de değildim, koşardım.
o zaman niye böyle olması???
şimdi her tarafımın döküldüğüne, her gün hastalık duyurusu açtığıma bakmayın. 18'ime kadar yapmadığım spor yoktu, hem sokak basketbolu hem de çift pota eşekler gibi basketbol da oynadım futbol da oynadım.
basketbol çok daha yorucu bana göre. dinlenme imkanı var, mola var tamam da 10 dakika değil ki yani. 3 dakika kenarda oturuyorsun, o arada kazandığın enerji 2-3 hızlı hücumda bitiyor zaten tekrar.
futbolda 90 dakika koşmuyorsun. basketbolda ayaklara ek olarak ellerinle de oynuyorsun. futbolda sadece ayak var. üstüne üstlük, her zaman geri koşmak ya da savunma yapmak zorunda değilsin. özellikle defansta ya da ileri uçtaysan öyle it gibi sürekli koşmana gerek yok.
buna rağmen basketbolcular 4 günde 3 maça çıkabilirken ve taş gibi oynarken, futbolda 14 günde 3 maç yapınca herkes ağlıyor.
benim bünyede mi bi sıkıntı var yoksa başka bi durum mu söz konusu? düzenli olarak hentbol, masa tenisi, basketbol ve futbol; az biraz da tenis oynayıp buz pateni yaptım. en az yorulduğum futbol oldu şahsen. bilmediği için defansta 60 dakika boyunca duran biri de değildim, koşardım.
o zaman niye böyle olması???
Saatlerdir bir o tarafa bir bu tarafa gezen bu helikopter neyin peşinde, bir yerlerde olay mı var?
Tamam, az maaş almıyordunuz ama bir anda multi milyonluk hibeniz kabul olsa ne yapardınız? Soru bu..
Ve ne kadar zamanda biriktirdiniz? 3 ayri bankada bi miktar param var da zengin miyim degil miyim onu olcmek istiyorum.
selamlar,
yarın bir arkadaşımın düğünü var ama ben işten güçten bir altın alamadım. yarın sabahtan alayım diyorum ama hazırlıktır yoldur falan derken, erkenden halletmem lazım. en erken kaçta açılır kuyumcu abiler? Kadıköy'den falan gidip alayım hemen, sonra eve dönüp hazırlanmaya başliyim.
yarın bir arkadaşımın düğünü var ama ben işten güçten bir altın alamadım. yarın sabahtan alayım diyorum ama hazırlıktır yoldur falan derken, erkenden halletmem lazım. en erken kaçta açılır kuyumcu abiler? Kadıköy'den falan gidip alayım hemen, sonra eve dönüp hazırlanmaya başliyim.
Var mı bu yapımlara benzer önerileriniz? İzleyenler tam olarak nasıl bir şey istediğimi anlamışlardır :)
Teşekkürler.
Teşekkürler.
Sozlukten okachu nickli arkadasa ulasmam lazim. Simdiden tesekkur ederim.
karşınızda türkçe bilmeyen birisi var, siz de onun dilini bilmiyorsunuz. ortak bildiğiniz başka bir dil de yok. bu insanla iletişim kurmak zorundasınız. yazılı değil, sözlü iletişim ve bu durum bir kerelik değil. en az birkaç ay iletişim halinde olmanız lazım.
bu insanla nasıl iletişim kurardınız?
edit: ben en iyisi konuyu iyice açayım: 15 sınıfta derse giriyorum, bu sınıflardan 9 tanesine suriyeli öğrenci geldi. onlar türkçe ve ingilizce bilmiyor ben de arapça bilmiyorum. ve ben bu çocuklara ingilizce öğreteceğim. bu çocukları bir sınıfa toplayıp öğret deseler sorun değil, illa ki bir yol bulunur ama yok, illa saçmalayacaklar ya; adamlar tutmuş sınıflara dağıtmış. okul başlayalı 2.5 ay oldu neredeyse. kaçırdıkları konular için telafi dersi yapmak zorundayım zaten de, normal derslerde ne yapacağım ben? sınıftaki 30 öğrenciyi bırakıp onlarla tek tek işaret diliyle anlaşamam. e tek tek ilgilenmezsem bu çocuklar bir şey öğrenemez.
idareye haftada 2 saat yetmez bu çocuklara, hem ingilizce hem türkçe öğrenecek bunlar, ders dışı saatte haftada 4 saat ingilizce saati koyayım gelip okula anlatayım, bu çocuklar nasıl öğrenecek dedim, kabul etmediler. nasıl öğrenecek bu çocuklar? stresten kaşıntı tuttu yemin ederim.
bu insanla nasıl iletişim kurardınız?
edit: ben en iyisi konuyu iyice açayım: 15 sınıfta derse giriyorum, bu sınıflardan 9 tanesine suriyeli öğrenci geldi. onlar türkçe ve ingilizce bilmiyor ben de arapça bilmiyorum. ve ben bu çocuklara ingilizce öğreteceğim. bu çocukları bir sınıfa toplayıp öğret deseler sorun değil, illa ki bir yol bulunur ama yok, illa saçmalayacaklar ya; adamlar tutmuş sınıflara dağıtmış. okul başlayalı 2.5 ay oldu neredeyse. kaçırdıkları konular için telafi dersi yapmak zorundayım zaten de, normal derslerde ne yapacağım ben? sınıftaki 30 öğrenciyi bırakıp onlarla tek tek işaret diliyle anlaşamam. e tek tek ilgilenmezsem bu çocuklar bir şey öğrenemez.
idareye haftada 2 saat yetmez bu çocuklara, hem ingilizce hem türkçe öğrenecek bunlar, ders dışı saatte haftada 4 saat ingilizce saati koyayım gelip okula anlatayım, bu çocuklar nasıl öğrenecek dedim, kabul etmediler. nasıl öğrenecek bu çocuklar? stresten kaşıntı tuttu yemin ederim.
şu duyuruda da sorulmuş ama açıklamasını tam olarak anlayamadım. daire girişindeki su saatinin yanında bulunan 2 vananın da işlevi aynı mıdır? her yerde bu şekilde mi?
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com
Kubbenin üstünde görülen kartanesine benzeyen şekilli yapıların özel ismi var mıdır, varsa nedir?
bu boşanma davalarında avukat taraflardan birinin ödediği tazminatın nafakanın işte her neyse adı paranın yüzde 25'ini alıyormuş doğru mu ? var mı böyle bir soygun ? varsa kurtulmanın bir çaresi yok mu ? çok saçma geliyor o tazminat falan neyse ihtiyacı olduğu için veriliyor karşı tarafa avukatın o paradan pay alması nasıl bir haksızlıktır ?
olayları sırasıyla anlatıyorum. gerçekten çok az kişiyle konuşabileceğim şeyler. o yüzden salim kafayla akıl verirseniz sevinirim.
6 ay önce "yurtdışı işine" diye ayrıldım istanbuldan geldim buraya.
ilk gelişimde eski müdürüm, onun iki adamı ve bu üçünün işlerini yaptığı babadan zengin bir müteahhitle geldik. müteahhit olan meslektaşım.
eski müdürüm ise burada taşeron. buradaki büyük şirketin işini yapıyorlar. beni eski müdür önerdi buraya.
daha gelirken, uçakta, bana bu müteahhit manipülasyon amaçlı yanaştı. o zamana kadar sadece istanbuldaki patronla konuşmuşum. bana denilen "işte sorumluluk almaktan ve it gibi çalışmaktan çekinmezsen bütün şantiyelerde ve fabrikalarda sırayla sen işletmeyi ele alırsın". aynen böyle dediler.
bu müteahhit ise bana orada yeni müdürümün çok aksi olacağını (ben şef ayarındayım, bir altım) aralarının kötü olduğunu, müdürün zaten çok uzun ömrü olmayacağını, işi yapacak daha genç elemanların onun yerini alacağını söyledi. müdürü sallamamam gerektiğini ima etti yani açık açık.
neyse vardık buraya, hakkat müteahhitle müdürün arası kötü. müdür "bu adam bu işi bilmiyor" diyor. müteahhit "müdür profesyonel değil" diyor.
takarım münakaşanıza ben işime bakarım dedim. neyse müteahhit adamlarını bıraktı, kendi defoldu gitti, müdür sorumluluğu bana verdi. ben bir ay cehennem sıcağında sadece o iki teknik adamla elimden gelen gayreti gösterdim. müdür dedi be senin çalışmana güveniyorum. neticede bir şeyler yapıldı ama yetmedi.
bir tesis işletiyorum. daha önce eksikler belirlennmiş. ama kimse prosesi sorgulamamış. baktım proses yanlış. başa da bela, düzelmesi şart. yazdım bir rapor bu bir ayın sonunda. ama öyle böyle değil, sorun-kaynağı-çözümü, her konuyu yazdım.
müteahhit kulağının üstüne yattı. ben tesisi her açıdan denedim. prosesi aldım modifiye ettim. işleri yoluna soktum. ispatımı yaptım. müteahhite bi rapor daha yolladım. tekrar çağırdım geldi. tesisi gözüne soktum, aksayanı gösterdim, bir hafta hatasını kabul etmedi, "benim sistemim hatasız" diyor adam yaaa. ben böyle yüzsüz ve pasif agresif üslup görmedim. büyük patron geldi. "ne gerekirse, bedeli neyse yapılacak" dedi (patron sanıyor ki 5-10 bin doloreslik iş var). müteahhit rahatladı bunu duyunca. hala sorumluluk kabul etmiyor ama "para da geliyorsa madem" diye sordu bana "ne istersin ninja" dedi. ben de allah belanı versin dedim içimden ve istediğim revizyonları sıraladım.
hepsini not aldı, patronun beklentisinin 10 katı masraf çıktı. gittiler kendilerince pazarlık yaptılar, benim revizyonları kırpıttılar, istediklerimin yarısını ancak kabul ettirebildim.
tam bu anda işten soğudum. bunun üzerinden 2 ay geçti. mallar malzemeler geldi. gelene kadar tesis farklı sorunlar çıkardı. ben her işi pamuk ipliğine bağlı hallettim. gece tesiste saatlerim geçti kaç defa.
her arızada biraz daha sıkıştım. palyatif çözümlerle geçiştirdim.
bu sıra revizyonlarımın haklılığını tekrar ispat ettim. neyse bugün, tam bugün revizyonları yapacak ekip geldi.
gerçekten çok bitkin haldeyim. kafam bomboş. 3 ay önce nefes alıp verir gibi otomatik yaptığım işlerin yarısını bile organize edemez haldeyim. sürekli aksilikler çıkıyor bugün işte. bu yetmez gibi yeni gelen adamlar tesisi gezdirmemi istediler ve daha ilk 10 adımda beni sindirmek için her şeyi yaptılar.
sorular şu sırada, içimden geçenler parantez içinde:
nerelisin? (sinop amk sana ne?)
tesisi gezdir bize (gelin amk bu taraftan)
tesise giderken=> malzemeyi göster bize (ebenin.. o zaman depo alanına gidelim... de bi karar verin böyle ne? kafası kesik tavuk gibi?)
malzemeye bakmaya giderken kanalı görmüşler=> sen bu tesise fuel oil giriyor görmüyor musun? (ne fuel oili amk burası şarap fabrikası arıtması o gelen şarap suyu)
yanlış anlama uyardık ama şeyden, bu tesisi biz yaptık. (ulan pezevenk söylesene baştan, o zaman sen beni gezdir ben sana sorayım yanlış imalatların hesabını)
bu tesisten anlıyor musun, prosesi biliyor musun?? (hayır mk ben bostan korkuluğuyum, 6 aydır karga kovalıyorum küçük mustafa ve kardeşi makbule gibi)
daha önce nerede çalıştın? (çöp sızıntı suyu tesisinde şeftim amk)
çöp başka bu başka, onda rotifer olur bunda bakterisi fazı başkadır sik sok buna e diycen genş? (are you a fucking microbiologist?)
neyse 10 dakikalık sinir harbi, bana bu adamlar açıkça sakin ol dediler.
"abi" dedim "ben çevre mühendisiyim, 6 aydır burayı işletiyorum, ne soracaksaız toparlayın, bilmiyorum sanmayın, buraya imalata geldiğiniz işleri öneren benim, (bunun meali= ukalalık yapmayın)
şimdi bu iki "usta" geldi beni çocuk yerine koydu. bunların patronu olan müteahhit zaten ayrı fırıldak.
müdür beni koruyor. onda sorun yok.
ben bu dallamalarla en az 1 ay burada 2 ay başka yerde çalışacam.
hiç bu sikiklerle uğraşmaya dermanım yok.
içeride 4 maaşım var (8bin dolores)
hiçbir motivasyonum kalmadı
tc'ye dönersem o para beni 1 yıl bile götürür. doğrudan bisiklet turuna çıkarım.
işi bırakıp gideyim desem ne derler bilmiyorum, burada işim kritik değil, yerime bulurlar birii. paramı da ha deyince vermezler ama. terfi hakkında bana arada umut vaadeder kouşuyorlar, çalışmamdan da memnunlar..
bu işyeri biraz ağır yürüyen, insanların gelince bi ayda bunalıma girdikleri tuhaf bir düzene sahip. bana mühendislik tecrübesi katmaz. parası iyi ama. yeri güzel. her yer orman.
hazırda işim yok ama 1-2 aya bulurum.
entelektüel birikim düşük, hayatımı duyuruda falan geçiriyorum, çok boş vaktim var, %10 kapasitedeyim ve çevremde hiç insan yok.
şimdi neticede soru şu:
ben ne bok yiyim? çıkacak olsam altyapısını nasıl hazırlayayım?
yaş 31, erkek. bir de çok sıkıldım. tşk..
6 ay önce "yurtdışı işine" diye ayrıldım istanbuldan geldim buraya.
ilk gelişimde eski müdürüm, onun iki adamı ve bu üçünün işlerini yaptığı babadan zengin bir müteahhitle geldik. müteahhit olan meslektaşım.
eski müdürüm ise burada taşeron. buradaki büyük şirketin işini yapıyorlar. beni eski müdür önerdi buraya.
daha gelirken, uçakta, bana bu müteahhit manipülasyon amaçlı yanaştı. o zamana kadar sadece istanbuldaki patronla konuşmuşum. bana denilen "işte sorumluluk almaktan ve it gibi çalışmaktan çekinmezsen bütün şantiyelerde ve fabrikalarda sırayla sen işletmeyi ele alırsın". aynen böyle dediler.
bu müteahhit ise bana orada yeni müdürümün çok aksi olacağını (ben şef ayarındayım, bir altım) aralarının kötü olduğunu, müdürün zaten çok uzun ömrü olmayacağını, işi yapacak daha genç elemanların onun yerini alacağını söyledi. müdürü sallamamam gerektiğini ima etti yani açık açık.
neyse vardık buraya, hakkat müteahhitle müdürün arası kötü. müdür "bu adam bu işi bilmiyor" diyor. müteahhit "müdür profesyonel değil" diyor.
takarım münakaşanıza ben işime bakarım dedim. neyse müteahhit adamlarını bıraktı, kendi defoldu gitti, müdür sorumluluğu bana verdi. ben bir ay cehennem sıcağında sadece o iki teknik adamla elimden gelen gayreti gösterdim. müdür dedi be senin çalışmana güveniyorum. neticede bir şeyler yapıldı ama yetmedi.
bir tesis işletiyorum. daha önce eksikler belirlennmiş. ama kimse prosesi sorgulamamış. baktım proses yanlış. başa da bela, düzelmesi şart. yazdım bir rapor bu bir ayın sonunda. ama öyle böyle değil, sorun-kaynağı-çözümü, her konuyu yazdım.
müteahhit kulağının üstüne yattı. ben tesisi her açıdan denedim. prosesi aldım modifiye ettim. işleri yoluna soktum. ispatımı yaptım. müteahhite bi rapor daha yolladım. tekrar çağırdım geldi. tesisi gözüne soktum, aksayanı gösterdim, bir hafta hatasını kabul etmedi, "benim sistemim hatasız" diyor adam yaaa. ben böyle yüzsüz ve pasif agresif üslup görmedim. büyük patron geldi. "ne gerekirse, bedeli neyse yapılacak" dedi (patron sanıyor ki 5-10 bin doloreslik iş var). müteahhit rahatladı bunu duyunca. hala sorumluluk kabul etmiyor ama "para da geliyorsa madem" diye sordu bana "ne istersin ninja" dedi. ben de allah belanı versin dedim içimden ve istediğim revizyonları sıraladım.
hepsini not aldı, patronun beklentisinin 10 katı masraf çıktı. gittiler kendilerince pazarlık yaptılar, benim revizyonları kırpıttılar, istediklerimin yarısını ancak kabul ettirebildim.
tam bu anda işten soğudum. bunun üzerinden 2 ay geçti. mallar malzemeler geldi. gelene kadar tesis farklı sorunlar çıkardı. ben her işi pamuk ipliğine bağlı hallettim. gece tesiste saatlerim geçti kaç defa.
her arızada biraz daha sıkıştım. palyatif çözümlerle geçiştirdim.
bu sıra revizyonlarımın haklılığını tekrar ispat ettim. neyse bugün, tam bugün revizyonları yapacak ekip geldi.
gerçekten çok bitkin haldeyim. kafam bomboş. 3 ay önce nefes alıp verir gibi otomatik yaptığım işlerin yarısını bile organize edemez haldeyim. sürekli aksilikler çıkıyor bugün işte. bu yetmez gibi yeni gelen adamlar tesisi gezdirmemi istediler ve daha ilk 10 adımda beni sindirmek için her şeyi yaptılar.
sorular şu sırada, içimden geçenler parantez içinde:
nerelisin? (sinop amk sana ne?)
tesisi gezdir bize (gelin amk bu taraftan)
tesise giderken=> malzemeyi göster bize (ebenin.. o zaman depo alanına gidelim... de bi karar verin böyle ne? kafası kesik tavuk gibi?)
malzemeye bakmaya giderken kanalı görmüşler=> sen bu tesise fuel oil giriyor görmüyor musun? (ne fuel oili amk burası şarap fabrikası arıtması o gelen şarap suyu)
yanlış anlama uyardık ama şeyden, bu tesisi biz yaptık. (ulan pezevenk söylesene baştan, o zaman sen beni gezdir ben sana sorayım yanlış imalatların hesabını)
bu tesisten anlıyor musun, prosesi biliyor musun?? (hayır mk ben bostan korkuluğuyum, 6 aydır karga kovalıyorum küçük mustafa ve kardeşi makbule gibi)
daha önce nerede çalıştın? (çöp sızıntı suyu tesisinde şeftim amk)
çöp başka bu başka, onda rotifer olur bunda bakterisi fazı başkadır sik sok buna e diycen genş? (are you a fucking microbiologist?)
neyse 10 dakikalık sinir harbi, bana bu adamlar açıkça sakin ol dediler.
"abi" dedim "ben çevre mühendisiyim, 6 aydır burayı işletiyorum, ne soracaksaız toparlayın, bilmiyorum sanmayın, buraya imalata geldiğiniz işleri öneren benim, (bunun meali= ukalalık yapmayın)
şimdi bu iki "usta" geldi beni çocuk yerine koydu. bunların patronu olan müteahhit zaten ayrı fırıldak.
müdür beni koruyor. onda sorun yok.
ben bu dallamalarla en az 1 ay burada 2 ay başka yerde çalışacam.
hiç bu sikiklerle uğraşmaya dermanım yok.
içeride 4 maaşım var (8bin dolores)
hiçbir motivasyonum kalmadı
tc'ye dönersem o para beni 1 yıl bile götürür. doğrudan bisiklet turuna çıkarım.
işi bırakıp gideyim desem ne derler bilmiyorum, burada işim kritik değil, yerime bulurlar birii. paramı da ha deyince vermezler ama. terfi hakkında bana arada umut vaadeder kouşuyorlar, çalışmamdan da memnunlar..
bu işyeri biraz ağır yürüyen, insanların gelince bi ayda bunalıma girdikleri tuhaf bir düzene sahip. bana mühendislik tecrübesi katmaz. parası iyi ama. yeri güzel. her yer orman.
hazırda işim yok ama 1-2 aya bulurum.
entelektüel birikim düşük, hayatımı duyuruda falan geçiriyorum, çok boş vaktim var, %10 kapasitedeyim ve çevremde hiç insan yok.
şimdi neticede soru şu:
ben ne bok yiyim? çıkacak olsam altyapısını nasıl hazırlayayım?
yaş 31, erkek. bir de çok sıkıldım. tşk..
kredi notum 979 pek parlak değil.
ama kesinlikle çıkmaması gibi bir durum var mı, yani hiç çıkmaz mı bana kredi? kredi notunu önemsemeyen kredi var mı bir de?
ama kesinlikle çıkmaması gibi bir durum var mı, yani hiç çıkmaz mı bana kredi? kredi notunu önemsemeyen kredi var mı bir de?
Böyle ortamlarda bi muhabbetin üstüne anlatmalık kaliteli hikayeler öğrenmek istiyorum.(bkz: #26918702) bununla ilgili bir başlık var mı sözlükte?
Yeni bina kombiyi sicak suda kullaniyorduk ama petekleri yeni actik.
Havasi alindi,vanalar acildi yarim saat oldu ama petekler henuz isinmadi.
Yanlis yada eksik yaptigim birsey mi var?
Yoksa ilk defa yandigi icin mi henuz isinmadi?
Havasi alindi,vanalar acildi yarim saat oldu ama petekler henuz isinmadi.
Yanlis yada eksik yaptigim birsey mi var?
Yoksa ilk defa yandigi icin mi henuz isinmadi?
Şarj korkusundan iphone 5imi ios8e yükseltmedim. Yükseltenlerde şarj ve hız durumu nasıl?
Edit: iş yerinde telefonumu internet amaçlı çok kullanmadığım için 1 gün yetiyor şarjım. Bunda bir azalma yaşar mıyım?
Edit: iş yerinde telefonumu internet amaçlı çok kullanmadığım için 1 gün yetiyor şarjım. Bunda bir azalma yaşar mıyım?
kedimle oynamak için lazer pointer arıyorum. bir tane internetten ucuza almıştım ama lr45 diye saat pili gibi garip bir pille çalışıyor. kullandığınız, önerebileceğiniz, kalem pil/ince kalem pil ile çalışan ve şarjı uzun giden bir pointer var mıdır? bendeki bu garip pillerden 3 taneyle çalıştığı gibi şarjı da çok uzun dayanmıyor.