Eylül ayı başında Belek’te bir otelde tatil yapacağız. Antalya havalimanından Belek çok uzak değil. Taksi durumu nedir havalimanında? Kolay bulabilir miyiz taksi? Sabah 11 gibi uçak inecek. Bir de taksiciler bavulları vs görünce bagaj ücreti falan diye geçirmeye çalışıyor mu? ETS’den transfer ücreti gidiş dönüş 2.200-TL tutuyor.
ttb 2'ye gore bu islemlerin tutari ne oluyordur?
in vino veritas #1562732
narsistlerle ilgili, özellikle ne beter insanlar olduklarıyla ilgili, çok içerik görüyoruz, en azından ben görüyorum ve bu içerikler hep narsistlere maruz kalanlar için yazılmış oluyor. ama narsistler de sonuçta aramızdalar ve eğer değişmek istiyorlarsa buna dair bi içerik ben hiç görmedim. ha bu benim neden umrumda? çünkü açıkçası okudukça yer yer acaba ben de mi narsistim diye düşündüğüm oldu. aslında kötü biri değilim ama eski ilişkimi düşününce kötü bir sevgili olmuş olmamdan yola çıkarak acaba narsist miyim diye sorguluyorum. nasıl anlıcaz bunu?
Merhaba, belediyenin sitesinde evin yanında rayiç bedel olarak 2170 TL yazıyor, bu rakamı evin metrekaresi ile çarpıp çıkan sonuca göre %2 satıcı %2 alıcı mı tapu harcı ödeyecek? evin rayiç bedelini en kolay nasıl öğrenebilirim?
çok teşekkürler.
çok teşekkürler.
şu şekilde yakası olan tişörtlere ne isim veriliyor?
statics.boyner.com.tr
i.hizliresim.com
bakın şunu aramıyorum. çok hafif geniş olanları soruyorum.
st1.myideasoft.com
normal bisiklet yakalar beni boğuyor gibi hissediyorum. bu şekilde kaliteli tişört satan yer varsa hepsini alacam.
tabi düz de olmasın baskılı falan olsun. düz çoğu yerde var. basic tişört olarak satılıyor.
statics.boyner.com.tr

i.hizliresim.com

bakın şunu aramıyorum. çok hafif geniş olanları soruyorum.
st1.myideasoft.com
normal bisiklet yakalar beni boğuyor gibi hissediyorum. bu şekilde kaliteli tişört satan yer varsa hepsini alacam.
tabi düz de olmasın baskılı falan olsun. düz çoğu yerde var. basic tişört olarak satılıyor.
merhaba
ilk otomobilimi almayı düşünüyorum. çok bütçem yok, clio, corsa türevlerine bakacağım. ancak arabalardan hiç anlamadığım için sarı site benim için bir bilinmezlik kara deliği gibi. beni bu "kazıklanır mıyım", "araba elimde kısa süre sonra bitmez sorunlarla kalakalır mı" açmazlarından kurtaracak bir güvenilir, komisyonu öldürmeyen, ekspertizli ikinci el satışçısı var mı? ya da başka bir yol?
yer: istanbul
ilk otomobilimi almayı düşünüyorum. çok bütçem yok, clio, corsa türevlerine bakacağım. ancak arabalardan hiç anlamadığım için sarı site benim için bir bilinmezlik kara deliği gibi. beni bu "kazıklanır mıyım", "araba elimde kısa süre sonra bitmez sorunlarla kalakalır mı" açmazlarından kurtaracak bir güvenilir, komisyonu öldürmeyen, ekspertizli ikinci el satışçısı var mı? ya da başka bir yol?
yer: istanbul
Mavi jeansin kendi sitesinden kot aldım. Boy olarak büyüğünü bulabildiğim için paçaları kısalttırmam lazım. Mağazaya faturasıyla gitsem paçaları ücretsiz yaparlar mı?
Bir arsa almak istiyorum. Yanından ufak bir dere geçiyor. Ağaçlar var vs. 1 dönüm civarında büyüklüğü.
İstanbul'dan 4 saat uzaklıkta. Hafta sonları bir-iki gece orada kalıp şehre geri dönebileceğim gibi.
Düşüncelerimde ne kadar hata, eksik var sizce?
Elbette imar izni, elektriği, suyu yok. İdare eder şekilde, orada hafta sonlarını geçirecek kadar bir şeyler yapabilirim gibi geliyor.
Öncelik tuvalet. Belki içine solüsyon vs. koyulan karavan ve teknelerdeki seyyar tuvalet. Veya bir sandalyeye klozet kapağı koyulmuş altına yere bir delik delerek kullanılabilen bir tuvalet.
Su için önce bir damacanayı çeşme olarak kullanabileceğim bir düzenek. Bir süre sonra 100 litrelik bir su deposu koymak ve ona hidroforla dereden su çekmek.
Elektrik için belki 10-20 bin TL'lik bir yatırımla ampul yakacak, kullanma suyu kadar hidrofor çalıştıracak, belki bir minik buzdolabını çalıştıracak bir sistem kurabileceğimi zannediyorum.
Kalmak, uyumak için önce büyükçe bir çadır, sonra zaman içerisinde belki ufak bir klübe yapabilirim. Dikkat çekmeyecek, şikayet edilip ceza almayacak şekilde bir şey uydurabileceğimi zannediyor ve umuyorum.
Tabi orası benim olduğu için oraya sandalye, mangal, şezlong, kamp yatağı vs. gibi malzemeleri de ufak ufak taşırım.
Aslında bu arsanın en büyük şansı da şu ki hemen komşusu olarak bir çift arkadaşımız var ve yılın 365 günü orada yaşıyorlar, yaşayacaklar. Kendilerine bir ahşap çadır gibi klübe gibi bir şey yapıyorlar.
Hangi konularda ne kadar yanılıyorum sizce?
Önerebileceğiniz başka pratik çözümler var mı?
İstanbul'dan 4 saat uzaklıkta. Hafta sonları bir-iki gece orada kalıp şehre geri dönebileceğim gibi.
Düşüncelerimde ne kadar hata, eksik var sizce?
Elbette imar izni, elektriği, suyu yok. İdare eder şekilde, orada hafta sonlarını geçirecek kadar bir şeyler yapabilirim gibi geliyor.
Öncelik tuvalet. Belki içine solüsyon vs. koyulan karavan ve teknelerdeki seyyar tuvalet. Veya bir sandalyeye klozet kapağı koyulmuş altına yere bir delik delerek kullanılabilen bir tuvalet.
Su için önce bir damacanayı çeşme olarak kullanabileceğim bir düzenek. Bir süre sonra 100 litrelik bir su deposu koymak ve ona hidroforla dereden su çekmek.
Elektrik için belki 10-20 bin TL'lik bir yatırımla ampul yakacak, kullanma suyu kadar hidrofor çalıştıracak, belki bir minik buzdolabını çalıştıracak bir sistem kurabileceğimi zannediyorum.
Kalmak, uyumak için önce büyükçe bir çadır, sonra zaman içerisinde belki ufak bir klübe yapabilirim. Dikkat çekmeyecek, şikayet edilip ceza almayacak şekilde bir şey uydurabileceğimi zannediyor ve umuyorum.
Tabi orası benim olduğu için oraya sandalye, mangal, şezlong, kamp yatağı vs. gibi malzemeleri de ufak ufak taşırım.
Aslında bu arsanın en büyük şansı da şu ki hemen komşusu olarak bir çift arkadaşımız var ve yılın 365 günü orada yaşıyorlar, yaşayacaklar. Kendilerine bir ahşap çadır gibi klübe gibi bir şey yapıyorlar.
Hangi konularda ne kadar yanılıyorum sizce?
Önerebileceğiniz başka pratik çözümler var mı?
Yaptığım, öğrendiğim hiç bir şeyden tatmin olmuyorum. Her şey yarım kalmış gibi geliyor. Ki öyle de oluyor bence.
Kendimi bildim bileli bu böyle. Her şeyi işimi görecek kadar öğreniyorum. İleriye taşıyamıyorum. Gözüm kesmiyor. İçim sıkılıyor. Uğraşasım gelmiyor.
Her konuda amatörüm demenin rahatlığına sığınıyorum. Bir şeyi biliyor olmanın getireceği sorumluluktan mı korkuyorum yoksa tembellikten mi bırakıyorum bilmiyorum. Kolay olanı seçiyorum hep.
Gündelik hayattaki edinimler konusunda çok sorun olmuyor da kariyer anlamında önümü inanılmaz tıkıyor.
Beynim zorlamaya gelemiyor. Gitar mı öğrenicem, gidiyorum kursa, notalar zor geliyor, yerleri, okuması vs. Amaan akor öğrenirim diyorum gidiyorum 5 10 tane akor öğreniyorum. Tamam diyorum çalıp söylüyorum işte yeter.. Annem de böyle doğal yeteneği var kulaktan duyup piyano ve yan flüt çalabiliyor, öğretmen olmuş ama mezun olduğu zamandaki bilgisi ne ise, 30 küsür sene geçmiş hala aynı. Yeni çalış şekilleri, eşlik yöntemleri falan bilmiyor. Tipik tr öğretmeni sanırım. Ona mı çekmişim bilmiyorum.
Fotoğrafçılık mı öğrenicem; ışık, enstantane, diyafram kombinasyonlarını çözdüm tamam dedim. Hala dijital ekrandan bakarak live görüntü üstünden ayar yapıyorum. Stop hesaplamaları kısmına gelince karışıkmış ya deyip kaçıyorum işin içinden. Halbuki çözemiycem mi yani.. ama pes ediyorum.
Okurken de genelde başarılı bir öğrenciydim ama eğitim sistemimiz de sağ olsun, sadece istenilen kadar çalışıyordum. Hatta çoğu zaman kendim de çalışmıyordum ya bilen birine anlattırıyordum, ya da birlikte arkadaşlarla çalışıyordum. Kimi zaman mantığını anlayarak, kimi zaman ezber ile o an beklenen ne ise çalışıp dersi verip çıkıyordum.
Sonra zaman geçiyor unutup gidiyorsun. Bazen sınavdan çıkar çıkmaz unutuyorsun.
Beynimi en çok 3 dönemde yorduğumu hatırlıyorum. Üniversiteye hazırlanırken, üniversitede (mühendislik dersleri beyin yakıyordu) ve de ilk işe başladığımda işi öğrenmeye çalışırken.
Fakat mesela bir yazılım dilini biraz öğrenip proje çıkardım ya, orada bırakıyorum zorlamayı. Tamam diyorum bunlar işimi görüyor. Sonra bakıyorum millet ne teknolojiler öğrenmiş, ne biçim kod yazım stilleri geliştirmiş biz anca izliyoruz diyorum kendi kendime.
30 yaşıma gelicem, ingilizce konuşamıyorum. Sevmiyorum çünkü. Diyeceksiniz, hakkını vererek çalıştın mı? Hayır beynim hem zorlanmak istemiyor hem de insanın sevmediği bir şeyi yapması daha da zor.
Önceden bu durumun üstesinden geliyordum. "Bir şeyi neden yapamadığını, neden olmadığını sorgulamak yerine, direkt içine gir ve başla. Yolda açılır düğümler" gibi bir yaklaşımım vardı.
Fakat o zamanlar kendimi biraz zorlayabiliyordum. Şimdi anlatılanlar bile bir kulağımdan giriyor diğerinden çıkıyor.
Çalışırken çok basit bir şeyi bile unutup 2-3 kere sorduğum oluyor. İyice beynimi bir yerde unutmuş gibi hissediyorum. Zorlamaya zorlamaya örümcek ağı da kaplamış olabilir.
Bu arada bunu da tembellikten mi uyduruyorum bilmiyorum da, ölümün olduğu bir yerde insanların hayatlarından ödün vererek bir şeylere çalışması bana çok mantıklı gelmiyor. Yani bir insan ne kadar çok işi konusunda uzmanlık edinirse, o kadar çok sömürülürmüş gibi geliyor. Ki gördüklerim de öyle. Yazılım liderimiz önce müdür oldu, sonra direktör oldu. Adam güzel maaş alıyordur.
Ama sürekli çalışıyor. Eşine, çocuklarına doğru düzgün vakit ayıramıyor.
Bu şekilde başkalarının tarlası gibi olmak da istemiyorum.
Öyle olmasa bile şu an hığk deyip ölüp gitsem gam yemem mesela. ortalamanın üstünde yerler gördüm, aşkın her türlüsünü yaşadım, farklı hobiler edindim.
Düşünsenize sadece yazılıma kafa yorduğumu ve diğer yetilerim gelişmediği için başka şeylerden anlamadığımı. Veya ölüp gidince "ulan gençliğimi verdim sektöre, yaşamadan öldük be" diyeceğimi.
Ama işi bilenlere de ayrı imreniyorum. Onlar da ben gibi sosyal ve çok yönlü kişilere imreniyorlardır belki. İkisi de lazım. Ama nasıl olacak aynı anda hepsi?
Pek sağlıklı düşünemiyorum mu acaba problemim nedir sizce?
Eskiden bir topluluğu yöneteceğimi, yeni fikir ve buluşlara imza atacağımı düşünürdüm veya çevredeki geri dönüşler öyle gelirdi.
Şimdi ise bu beyinle en fazla pazarda limon satabilirim gibi geliyor. Hiç bir şeyle uğraşasım, yorulasım yok. Sorumluluk almaktan çekiniyorum.
Büyük bir iş verseler elime yüzüme bulaştırırım. Öğrenciyken böyle değildim. Topluluk kurardım, sunumlar yapardım, öğretmeyi severdim.
Şimdi bakıyorum en tembel, en bir şeylere kafası basmayan arkadaşlar bile senior olmuşlar kendi alanlarında.
Ben hem kendimden beklediğim, hem de çevreden beklenen performansı gösteremedim.
Kendimi bildim bileli bu böyle. Her şeyi işimi görecek kadar öğreniyorum. İleriye taşıyamıyorum. Gözüm kesmiyor. İçim sıkılıyor. Uğraşasım gelmiyor.
Her konuda amatörüm demenin rahatlığına sığınıyorum. Bir şeyi biliyor olmanın getireceği sorumluluktan mı korkuyorum yoksa tembellikten mi bırakıyorum bilmiyorum. Kolay olanı seçiyorum hep.
Gündelik hayattaki edinimler konusunda çok sorun olmuyor da kariyer anlamında önümü inanılmaz tıkıyor.
Beynim zorlamaya gelemiyor. Gitar mı öğrenicem, gidiyorum kursa, notalar zor geliyor, yerleri, okuması vs. Amaan akor öğrenirim diyorum gidiyorum 5 10 tane akor öğreniyorum. Tamam diyorum çalıp söylüyorum işte yeter.. Annem de böyle doğal yeteneği var kulaktan duyup piyano ve yan flüt çalabiliyor, öğretmen olmuş ama mezun olduğu zamandaki bilgisi ne ise, 30 küsür sene geçmiş hala aynı. Yeni çalış şekilleri, eşlik yöntemleri falan bilmiyor. Tipik tr öğretmeni sanırım. Ona mı çekmişim bilmiyorum.
Fotoğrafçılık mı öğrenicem; ışık, enstantane, diyafram kombinasyonlarını çözdüm tamam dedim. Hala dijital ekrandan bakarak live görüntü üstünden ayar yapıyorum. Stop hesaplamaları kısmına gelince karışıkmış ya deyip kaçıyorum işin içinden. Halbuki çözemiycem mi yani.. ama pes ediyorum.
Okurken de genelde başarılı bir öğrenciydim ama eğitim sistemimiz de sağ olsun, sadece istenilen kadar çalışıyordum. Hatta çoğu zaman kendim de çalışmıyordum ya bilen birine anlattırıyordum, ya da birlikte arkadaşlarla çalışıyordum. Kimi zaman mantığını anlayarak, kimi zaman ezber ile o an beklenen ne ise çalışıp dersi verip çıkıyordum.
Sonra zaman geçiyor unutup gidiyorsun. Bazen sınavdan çıkar çıkmaz unutuyorsun.
Beynimi en çok 3 dönemde yorduğumu hatırlıyorum. Üniversiteye hazırlanırken, üniversitede (mühendislik dersleri beyin yakıyordu) ve de ilk işe başladığımda işi öğrenmeye çalışırken.
Fakat mesela bir yazılım dilini biraz öğrenip proje çıkardım ya, orada bırakıyorum zorlamayı. Tamam diyorum bunlar işimi görüyor. Sonra bakıyorum millet ne teknolojiler öğrenmiş, ne biçim kod yazım stilleri geliştirmiş biz anca izliyoruz diyorum kendi kendime.
30 yaşıma gelicem, ingilizce konuşamıyorum. Sevmiyorum çünkü. Diyeceksiniz, hakkını vererek çalıştın mı? Hayır beynim hem zorlanmak istemiyor hem de insanın sevmediği bir şeyi yapması daha da zor.
Önceden bu durumun üstesinden geliyordum. "Bir şeyi neden yapamadığını, neden olmadığını sorgulamak yerine, direkt içine gir ve başla. Yolda açılır düğümler" gibi bir yaklaşımım vardı.
Fakat o zamanlar kendimi biraz zorlayabiliyordum. Şimdi anlatılanlar bile bir kulağımdan giriyor diğerinden çıkıyor.
Çalışırken çok basit bir şeyi bile unutup 2-3 kere sorduğum oluyor. İyice beynimi bir yerde unutmuş gibi hissediyorum. Zorlamaya zorlamaya örümcek ağı da kaplamış olabilir.
Bu arada bunu da tembellikten mi uyduruyorum bilmiyorum da, ölümün olduğu bir yerde insanların hayatlarından ödün vererek bir şeylere çalışması bana çok mantıklı gelmiyor. Yani bir insan ne kadar çok işi konusunda uzmanlık edinirse, o kadar çok sömürülürmüş gibi geliyor. Ki gördüklerim de öyle. Yazılım liderimiz önce müdür oldu, sonra direktör oldu. Adam güzel maaş alıyordur.
Ama sürekli çalışıyor. Eşine, çocuklarına doğru düzgün vakit ayıramıyor.
Bu şekilde başkalarının tarlası gibi olmak da istemiyorum.
Öyle olmasa bile şu an hığk deyip ölüp gitsem gam yemem mesela. ortalamanın üstünde yerler gördüm, aşkın her türlüsünü yaşadım, farklı hobiler edindim.
Düşünsenize sadece yazılıma kafa yorduğumu ve diğer yetilerim gelişmediği için başka şeylerden anlamadığımı. Veya ölüp gidince "ulan gençliğimi verdim sektöre, yaşamadan öldük be" diyeceğimi.
Ama işi bilenlere de ayrı imreniyorum. Onlar da ben gibi sosyal ve çok yönlü kişilere imreniyorlardır belki. İkisi de lazım. Ama nasıl olacak aynı anda hepsi?
Pek sağlıklı düşünemiyorum mu acaba problemim nedir sizce?
Eskiden bir topluluğu yöneteceğimi, yeni fikir ve buluşlara imza atacağımı düşünürdüm veya çevredeki geri dönüşler öyle gelirdi.
Şimdi ise bu beyinle en fazla pazarda limon satabilirim gibi geliyor. Hiç bir şeyle uğraşasım, yorulasım yok. Sorumluluk almaktan çekiniyorum.
Büyük bir iş verseler elime yüzüme bulaştırırım. Öğrenciyken böyle değildim. Topluluk kurardım, sunumlar yapardım, öğretmeyi severdim.
Şimdi bakıyorum en tembel, en bir şeylere kafası basmayan arkadaşlar bile senior olmuşlar kendi alanlarında.
Ben hem kendimden beklediğim, hem de çevreden beklenen performansı gösteremedim.
Mümkün mü?
merhaba, bu boğulmaların teknik açıklamaları var tabi. tatlı su kaldırmıyor deniz gibi. ve iç akıntı da olabilir.
ama yüzmeyi bilip de girenler de boğulabiliyor. daha yeni su kanalında bir genç boğulmuş.
bu kayıpların yaygın sebebi nedir sizce?
Bir diğer soru: gölde yüzdünüz mü ve nasıl bir deneyimdi? kankam iyi yüzer denizde. Sapancada tekneyle açılmışlar. Kayık daha doğrusu. "su çok berraktı ve aşağıda orman vardı sanki. gerildim geri döndüm" dedi, ben de şaşırdım. yüzmek için açılmamış. öylesine gezinti.suyun altı tribe sokmuş. bana ilginç geldi.
Bununla ilgili tecrübelerinizi çok okumak isterim
ama yüzmeyi bilip de girenler de boğulabiliyor. daha yeni su kanalında bir genç boğulmuş.
bu kayıpların yaygın sebebi nedir sizce?
Bir diğer soru: gölde yüzdünüz mü ve nasıl bir deneyimdi? kankam iyi yüzer denizde. Sapancada tekneyle açılmışlar. Kayık daha doğrusu. "su çok berraktı ve aşağıda orman vardı sanki. gerildim geri döndüm" dedi, ben de şaşırdım. yüzmek için açılmamış. öylesine gezinti.suyun altı tribe sokmuş. bana ilginç geldi.
Bununla ilgili tecrübelerinizi çok okumak isterim
Çok uzun süredir bisiklet sürmüyordum ve yaklaşık iki hafta olmasına rağmen hamlık denilen bacak kaslarındaki durum halen devam ediyor. Hemen hemen her gün 7 km falan sürüyorum orta zorluk bir rotada. Arada da kondisyon bisikleti sürüyorum. Öğrenmek istediğim bu hamlık süreci ne zaman sona erecek? Daha önce hiç bu kadar uzun bir hazır olmama dönemi hatırlamıyorum çünkü.
edit: kasların dinlenmesine fırsat vermiyorum evet ama sebebi bisiklet sürmeyi çok sevmem. yazın her gününü değerlendirmek istiyorum. dinlenme için ayrılan günü kaybetmiş gibi hissediyorum. hal böyle olunca da laktik asiti tam olarak atamıyor sanırım kaslar. bu durum beni arada bırakıyor ama akşam alıp sürmeyi tercih ediyorum.
edit: kasların dinlenmesine fırsat vermiyorum evet ama sebebi bisiklet sürmeyi çok sevmem. yazın her gününü değerlendirmek istiyorum. dinlenme için ayrılan günü kaybetmiş gibi hissediyorum. hal böyle olunca da laktik asiti tam olarak atamıyor sanırım kaslar. bu durum beni arada bırakıyor ama akşam alıp sürmeyi tercih ediyorum.
ihaleyi kazanan firma sozlesme müzakereleri esnasında ya da öncesinde işi yapmaktan vazgeçerse ne oluyor? Sonuçta imzalanmış ve firmayi bağlayan bir sozlesme yok. İkinci en iyi teklife tabi ki geçilebilir fakat arada geçen zamanın, harcanan adam saatin hesabı vazgeçen firmaya nasıl yansıtılır? Firmanın vazgeçmesi engelleyecek bir husus ya da idare şartnameye eklenebilecek bir madde var mıdır?
Bankaya gidip diğer bankanın appini açıp vadeli hesap bakiyesini ve kira gelini göstermek yeterli oluyır mu illa imzalı döküm mü isteniyor?
Merhabalar
Arabayı dün istasyona götürdüm muayeneden geçti ancak ruhsata geçerlilik tarihi yazmamışlar şimdi dikkat ettim sadece telefona mesaj gelmiş işte şu tarihe kadar muayene tarihi geçerlidir diye. Yeni sistem mi geldi acaba? Eskiden ruhsata yazıyorlardı.
Arabayı dün istasyona götürdüm muayeneden geçti ancak ruhsata geçerlilik tarihi yazmamışlar şimdi dikkat ettim sadece telefona mesaj gelmiş işte şu tarihe kadar muayene tarihi geçerlidir diye. Yeni sistem mi geldi acaba? Eskiden ruhsata yazıyorlardı.
Ben garantiden baktığımda sadece normal 2.taksidi görüyorum diğerleri görünmüyor sizde nasıl?
Yarın bir araba bakacağım. Sorun çıkmazsa yüksek ihtimal alırım.
Paramın bir kısmı bankada vadeli hesapta, bir kısmı da fiziki altın olarak bankada kişisel kasada duruyor.
1. Bankaların genelde 200.000 TL para transfer limitleri var(artırın diyorsun, şubeye gitmeniz gerek vs diyor). Bu limite ne şekilde takılmayız, artırabiliriz?
2. Bankadaki kişisel kasamdan altını aldım diyelim. Ha deyip sıradan bir kuyumcuya gitsem 100.000 TL'nin üzerindeki altını bozar mı? Bu kadar parayı hazır bulunduruyorlar mı?
3. Kuyumcudan altını bozduk, bu fiziki parayı banka hesabına aktarmakta sorun yaşar mıyım? Banka limit vs demez diye düşünüyorum ama her şeye de hazırlıklı olmak gerek.
Özet: Şubeye giderek istediğim tutarda parayı başkasının hesabına aktarabilir miyim? Kuyumcu 100.000 TL üzeri eder altını şak diye bozar mı?
Paramın bir kısmı bankada vadeli hesapta, bir kısmı da fiziki altın olarak bankada kişisel kasada duruyor.
1. Bankaların genelde 200.000 TL para transfer limitleri var(artırın diyorsun, şubeye gitmeniz gerek vs diyor). Bu limite ne şekilde takılmayız, artırabiliriz?
2. Bankadaki kişisel kasamdan altını aldım diyelim. Ha deyip sıradan bir kuyumcuya gitsem 100.000 TL'nin üzerindeki altını bozar mı? Bu kadar parayı hazır bulunduruyorlar mı?
3. Kuyumcudan altını bozduk, bu fiziki parayı banka hesabına aktarmakta sorun yaşar mıyım? Banka limit vs demez diye düşünüyorum ama her şeye de hazırlıklı olmak gerek.
Özet: Şubeye giderek istediğim tutarda parayı başkasının hesabına aktarabilir miyim? Kuyumcu 100.000 TL üzeri eder altını şak diye bozar mı?
Birkac kez random motorlular yaklasip motor taksi ister misiniz diye sordu. Ilk yasadigimda taciz edecek, kaciracak vs diye dusunmustum de birkac kez olunca herhalde boyle korsan bi is kolu olustu diye dusundum. Sanki biraz da sessizce mi soyluyorlardi ne herhalde yakalanmamak icin. Boyle bi sey mi var?
selam duyuru,
yurtdisinda ortalama duz beyaz yaka maasiyla calisan ve babasi zengin olmayan bir birey olarak yasin ilerlemesiyle ve gelecek kaygisiyla ev alma kaygisina dustum. diyelim turkiye'den ev almak istesem yurtdisinda suresiz kontratla calisinca turkiye'deki bankalar mortgage verebiliyor mu tc vatandaslarina? bulundugum ulkede su anki maasimla alabilecegim mortgage maalesef pek ic acici degil.
yurtdisinda ortalama duz beyaz yaka maasiyla calisan ve babasi zengin olmayan bir birey olarak yasin ilerlemesiyle ve gelecek kaygisiyla ev alma kaygisina dustum. diyelim turkiye'den ev almak istesem yurtdisinda suresiz kontratla calisinca turkiye'deki bankalar mortgage verebiliyor mu tc vatandaslarina? bulundugum ulkede su anki maasimla alabilecegim mortgage maalesef pek ic acici degil.
Eşimle tatil ucuz/pahalı tartışması yapıyoruz ve sizin de fikirlerinizi merak ettim. Bence hane gelirininin bir aylık tutarını senede bir tatilde ezmek pahalı değil.
Merhaba arkadaşlar,
Kırmızı içine aldığım bölge çok oturunca ve fazla hareket edince ağrıyor. MR , ultrason ve röntgen sonuçları temiz çıktı. Ortopedi doktoru istersen bir de fizik tedaviye görün dedi.
Bu bölge için yapabileceğim fizik tedavi hareketleri nelerdir? FTR için para harcamadan önce evde biraz kendim çözüm bulayım diyorum.
r.resimlink.com
(sağ baldır ile kalçanın birleştiği bölge)
şimdiden teşekkür ederim
Kırmızı içine aldığım bölge çok oturunca ve fazla hareket edince ağrıyor. MR , ultrason ve röntgen sonuçları temiz çıktı. Ortopedi doktoru istersen bir de fizik tedaviye görün dedi.
Bu bölge için yapabileceğim fizik tedavi hareketleri nelerdir? FTR için para harcamadan önce evde biraz kendim çözüm bulayım diyorum.
r.resimlink.com

(sağ baldır ile kalçanın birleştiği bölge)
şimdiden teşekkür ederim
Ing bankta calisanlara bir soru
posthuman #1562654
Ing organizasyon yapisini pek anlayamadim, gorusmeye cagirdiklari bir pozisyon var. Ancak kafam karisti. Şimdi ben vice president denince baskan yardimcisi anliyorum, orta ust duzey yonetici yani manager unvaninin bir üstü. ama sanirim vice president ing'de daha farkli bir konumlandirmada. Burada calisan varsa bana manager, vice president ve assistant vice president pozisyonlarinin hiyerarsik bir siralamasini yapabilir mi?
Öncelikle www.eksiduyuru.com
İskenderun savcısı davayı kabul etmiş. Ahmak dedim evet, özür de diledim polisteki ifademde. Olayın vehameti ile aynı yaşta evladım var, bir ebeveyn olarak üzüntüden ne dediğimi bilemedim özür dilerim dedim. Arabulucu aradı 16.000 istiyormuş o zaman dava açamazmış. Şu an avukat tutacak durumum da yok. Sizce parayı verip geçeyim mi? Diğer yandan da tarikat muridine para kaptırmak da koyuyor.
Siz olsanız ne yapardınız?
İskenderun savcısı davayı kabul etmiş. Ahmak dedim evet, özür de diledim polisteki ifademde. Olayın vehameti ile aynı yaşta evladım var, bir ebeveyn olarak üzüntüden ne dediğimi bilemedim özür dilerim dedim. Arabulucu aradı 16.000 istiyormuş o zaman dava açamazmış. Şu an avukat tutacak durumum da yok. Sizce parayı verip geçeyim mi? Diğer yandan da tarikat muridine para kaptırmak da koyuyor.
Siz olsanız ne yapardınız?
15 Kasım 2023'te kiracımın 3.yılı doluyor.
Kiracımın olduğu şehre taşındım ve başka bir evim yok. Kendim oturacağım için çıkması için noterden ihtar çekeceğim.
15 Kasım 2023'ten ne kadar süre önce ihtar çekmeliyim?
Teşekkürler
Kiracımın olduğu şehre taşındım ve başka bir evim yok. Kendim oturacağım için çıkması için noterden ihtar çekeceğim.
15 Kasım 2023'ten ne kadar süre önce ihtar çekmeliyim?
Teşekkürler
kadıköy, göztepe, bostancı civarlarında. kapalıçarşı kuruna yakın işlem yapan döviz bürosu arıyorum,
selamlar.
4. kattaki evimin pencerelerindeki sineklikler ufacık ittirmeyle açılabiliyor. haliyle kedi için baya tehlikeli.
şu ağdan alıp içeriden sağlamca gersem kurtarır gibi. kullanan varsa nasıldır bu ağlar? www.hepsiburada.com
4. kattaki evimin pencerelerindeki sineklikler ufacık ittirmeyle açılabiliyor. haliyle kedi için baya tehlikeli.
şu ağdan alıp içeriden sağlamca gersem kurtarır gibi. kullanan varsa nasıldır bu ağlar? www.hepsiburada.com
Sabah saat 8de kalkan bir uçağım var. Saat kaç servisinin biletini almalıyım? Bir de bileti online mı alıyoruz? Son olarak servis tam nereden kalkıyor
Merhabalar. 2bucuk milyon TL bir nakitim var. Geri kalanını kredi borç bir şekilde bulup, güzel mantıklı bir ev almak istiyorum.
İş yerim sabiha gökcene yakın ama ben hayattan pek kopmak istemiyorum. Kolayca ulaşım sağlayabileceğim. Yürüyüş yaptığımda veya kısa sürede ulaşım aracıyla güzel yerlere erişebileceğim bir muhitte ev almam lazım. Anadolu yakasını hic bilmiyorum. Önerdiğiniz değerleneceğinizi düşündüğünüz semt, mahalle, lokasyonlar veya ilanlar olursa sevinirim :)
İş yerim sabiha gökcene yakın ama ben hayattan pek kopmak istemiyorum. Kolayca ulaşım sağlayabileceğim. Yürüyüş yaptığımda veya kısa sürede ulaşım aracıyla güzel yerlere erişebileceğim bir muhitte ev almam lazım. Anadolu yakasını hic bilmiyorum. Önerdiğiniz değerleneceğinizi düşündüğünüz semt, mahalle, lokasyonlar veya ilanlar olursa sevinirim :)
İhtiyacım olan bölgenin uydu görüntülerine baktığımda Nisan 2021 den, Nisan 2022 ye yaklaşık 1 yıl görüntü güncellemesi yok. O zaman aralığındaki uydu görüntüsüne ulaşmanın bi yolu var mıdır? Herhangi bir ayar ya da alternatif bir program? Teşekkürler.
zor günler için kenara biraz dolar ve altın ayırmıştım. ve zor günler geldi. bozdurmaya hangisinden başlasam en az zarar ederim? yoksa fark etmez mi bilemedim.
9 senedir aynı evdeyim. hiç karınca ya da böcek şikayetim yoktu. 3 sene önce kedim geldikten sonra da sıkıntı yoktu taa ki 5-6 ay öncesine kadar. mama kabı yerde, yere düşen tanelere dadanıyor karıncalar. hanımefendi de maşallah hem bol bol yere düşürüyor hem de düşürdüklerini asla yemiyor. bu yerdeki tanelerin etrafını sarıyor hemen. bu konudan muzdarip olup da çözenler akıl verebilir mi?
merhaba arkadaşlar, 2 milyon civarındaki bütçemiz ile ankara'da taşınacak yerlere bakıyoruz. Çankaya'nın bazı mahalleleri ve yenimahalle'deki bir iki mahalleye baktım ancak sosyokültürel açıdan seviyenin çok düşük olmadığı, insanların problemli olmadığı, ulaşımın nispeten kolay olduğu, bu bütçeyle 2+1 veya 3+1 daire satın alabileceğimiz hangi mahalleleri önerebilirsiniz?
İstanbul'dan taşınacağımız için ve istanbul'da ulaşım zaten sıkıntı olduğu için (işe gidiş en az 1-1,5 saat sürüyor halihazırda) çok merkezi olmasından ziyade bölgedeki insanların nispeten kaliteli olması bizim için daha önemli.
İstanbul'dan taşınacağımız için ve istanbul'da ulaşım zaten sıkıntı olduğu için (işe gidiş en az 1-1,5 saat sürüyor halihazırda) çok merkezi olmasından ziyade bölgedeki insanların nispeten kaliteli olması bizim için daha önemli.
eski tip baskulum var yenisini almak istiyorum.
cunku surekli ibre kayiyor.
direkt dijital bir tane alirim dedim ama vucut yag olcumlusu falan gibi ozellikler cikmis simdi.
sizce kullanir miyim yoksa bosa para mi vermis olurum bu ekstralara?
bir de en ucuz markayi alayim mi yoksa almisken tefal falan mi almali?
memnun oldugunuz urunleri eklemek isterseniz de sevinirim.
cunku surekli ibre kayiyor.
direkt dijital bir tane alirim dedim ama vucut yag olcumlusu falan gibi ozellikler cikmis simdi.
sizce kullanir miyim yoksa bosa para mi vermis olurum bu ekstralara?
bir de en ucuz markayi alayim mi yoksa almisken tefal falan mi almali?
memnun oldugunuz urunleri eklemek isterseniz de sevinirim.
ikisi de rafine edilmemiş yıkama yöntemiyle üretilen deniz tuzu, fiyatları yakın biri 3kg biri 500gr. yani 6 kat pahalı sofra tuzu olan.
www.migros.com.tr
www.migros.com.tr
ben salamura olandan kullanıyorum mesela yediğim etlerde hem iyot eklenmemiş daha saf bir tuz olduğundan hem de fiyatı daha uygun kaldığından. paket farkı dışında bi olayı var mı sofra tuzu olanın?
www.migros.com.tr
www.migros.com.tr
ben salamura olandan kullanıyorum mesela yediğim etlerde hem iyot eklenmemiş daha saf bir tuz olduğundan hem de fiyatı daha uygun kaldığından. paket farkı dışında bi olayı var mı sofra tuzu olanın?
bu şarkıyı hatırlayabilecek var mı?
avatar is back #1562625
ukrayna-rus-litvanya-letonya vs gibi bir ülke dilinden bir şarkıydı, klipte kel bir adamla kadın sokakta yürürken çekilmişti, dondurma yiyen çocuklar falan vardı. video tek plan çekilmiş gibiydi çünkü sokakta yürürken sokak hayatı akıyordu sağdan soldan geçenler falan.
kel adamı, neşeli hareketli şarkıyı net hatırlıyorum. 2012lerin şarkısı olması lazım. bilene teşekkürler şimdiden
kel adamı, neşeli hareketli şarkıyı net hatırlıyorum. 2012lerin şarkısı olması lazım. bilene teşekkürler şimdiden
Biraz oldu ama merak ettim çünkü daha önce hiç böyle saçma sapan bi durum yaşamamıştım.
Yurtdışı uçuşum vardı, Türkiyede havaalanından çıkarken x-rayda bavulu biraz tuttular. Dedim aha peynirleri yakaladılar. Güvenlik sordu bavulda bıçak var mı diye. Dedim var ama mutfak bıçağı. Kaç tane var diye ısrarla sordu, iki tane dedim biri kesme diğeri de yemek bıçağı, şef bıçağı bile değil. Not etti bi yere. Sorun olcaksa çıkarıp bırakayım dedim, yok not etmemiz gerek dedi yolladı. Yurtdışındaki aktarmada böyle bi durum yaşamadım.
Bu neydi şimdi? Daha önce böyle bir durum yaşamamıştım. Adam yemek bıçağını bile not etti :D
Yurtdışı uçuşum vardı, Türkiyede havaalanından çıkarken x-rayda bavulu biraz tuttular. Dedim aha peynirleri yakaladılar. Güvenlik sordu bavulda bıçak var mı diye. Dedim var ama mutfak bıçağı. Kaç tane var diye ısrarla sordu, iki tane dedim biri kesme diğeri de yemek bıçağı, şef bıçağı bile değil. Not etti bi yere. Sorun olcaksa çıkarıp bırakayım dedim, yok not etmemiz gerek dedi yolladı. Yurtdışındaki aktarmada böyle bi durum yaşamadım.
Bu neydi şimdi? Daha önce böyle bir durum yaşamamıştım. Adam yemek bıçağını bile not etti :D
Uzuncayir metrobuste indikten sonra buraya yurume yolu var midir?
Daha dogrusu Ahmet Sani Gezici Cok Programli Anadolu Lisesine gidicem. Ona cok yakin fakat uzuncayir metrobusten inince oraya yuruyerek gecebilir miyim emin olamadim
Daha dogrusu Ahmet Sani Gezici Cok Programli Anadolu Lisesine gidicem. Ona cok yakin fakat uzuncayir metrobusten inince oraya yuruyerek gecebilir miyim emin olamadim
Bu iki yerdeki Doları euroya çevirmem lazım. Hangisi daha mantıklı olur? Fiziki doları da bankaya yatırıcam gerçi öyle çeviricem ama evde para tutmak mı bankaya ytırmak mı diye sorsam daha doğru sanki.
ata portfoy temettu fonu olan var mi?
Sour #1562613
temmuz ayinda dagitim yapilacakti, yaptilar mi? ne oranda yaptilar?
Bir hafta kadar tire'de kalacagim. Ne yapilir burada? 1 haftada herhangi bir arkadas edinebilir miyim?
Almanya erasmus vize basvurusu
lacrim #1562603
Selamlar. Almanya vize basvurusunda polonya ucak bileti gostersem bir problem olur mu? Direkt coklu giris vereceklerini tahmin ediyorum ancak yine de emin olmak istedim. Son zamanlarda almanyaya erasmus icin giden, baska ulkeden schengen bolgesine giris yapan var midir?
???
Geçen sene 2. el bir buzdolabı almıştım, henüz bir sorun çıkarmadı. Daha uzun soluklu kullanabilmem için yapmam gereken bir bakım var mıdır? teşekkürler
Satıcı tarafıyım bir süpürge satacagım acaba get mi s param güvendemi satıcı için avantajlı ? komisyon vs keser mi ya da alıcı beni mağdur eder mi?
aracımı satıp suv araç almayı planlıyordum. 1 milyon civarı bütçem var. normalde peugeot 2008 falan düşünüyordum ama araştırırken iki elektrikli araç modeli gördüm. biri DFSK SERES 3 diğeri MG ZS EV.
bunlar bütçeme uygun. modelleri yeni içleri güzel cam tavan falan. ama tabi elektrikli olmasının ne gibi avantajları dezavantajları olur bilmiyorum. aydınlatma şansınız var mı?
bunlar bütçeme uygun. modelleri yeni içleri güzel cam tavan falan. ama tabi elektrikli olmasının ne gibi avantajları dezavantajları olur bilmiyorum. aydınlatma şansınız var mı?
0.69 kredi hk
dickens #1562595
Merhabalar, herkese iyi akşamlar. Diyelimki bir ev beğendik bu kampanya kapsamında ve 1 milyon kredi çektik. Ödeme tablosu nasıl oluyor. Süreç ve ödeme hakkında bilgisi olanlar cevap verirse sevinirim.
Lisans öğrenimimi on yıl kadar önce tamamladım. Bu yıl YKS'ye girdim. Okumak isteyebileceğim bazı yerler tutabilir. Sorumu öğrenci işlerini arayıp soracaktım ancak bir türlü telefonu açan olmadı..
Tercih yapıp örgün öğretime yerleşirsem, on yıl kadar önce almış olduğum (türk dili, aiit, fizik, kimya, mat, y.dil.. gibi) derslerden muaf olabilir miyim?
Bazı okullarda, muaf olabilmek için bu dersleri max 5 yıl/dönem? kadar önce almış olma şartı olduğunu okudum.
Tercih yapmayı düşündüğüm okulun sitesinde 5 yıl/dönem şartı belirtilmemiş olması böyle bir zaman aşımının olmadığı anlamına mı gelir?
Muaf olabiliyorsam, bu muafiyet hem lisans hem de önlisans programları için geçerli olabilir mi?
Çalışmaya da bağlı olarak; lisans 2 yılda, önlisans 1 yılda bitebilir mi?
Cevap verecek olanlara şimdiden teşekkürler..
Tercih yapıp örgün öğretime yerleşirsem, on yıl kadar önce almış olduğum (türk dili, aiit, fizik, kimya, mat, y.dil.. gibi) derslerden muaf olabilir miyim?
Bazı okullarda, muaf olabilmek için bu dersleri max 5 yıl/dönem? kadar önce almış olma şartı olduğunu okudum.
Tercih yapmayı düşündüğüm okulun sitesinde 5 yıl/dönem şartı belirtilmemiş olması böyle bir zaman aşımının olmadığı anlamına mı gelir?
Muaf olabiliyorsam, bu muafiyet hem lisans hem de önlisans programları için geçerli olabilir mi?
Çalışmaya da bağlı olarak; lisans 2 yılda, önlisans 1 yılda bitebilir mi?
Cevap verecek olanlara şimdiden teşekkürler..
2012 model Nissan micra aracımın 70000 bakımını kaçırdım, şimdi 76binde. Ek olarak yaptırmayı düşündüğüm kaportasal birkaç sorunu da mevcut.
Tanıdık birisi olmayınca sanayiciler malum, fena öpüyorlar. Ekstra fiyat çıkarmadan, hakkı neyse ona yapacak, tavsiye edeceğiniz yer-usta var mı acaba?
Tanıdık birisi olmayınca sanayiciler malum, fena öpüyorlar. Ekstra fiyat çıkarmadan, hakkı neyse ona yapacak, tavsiye edeceğiniz yer-usta var mı acaba?