biraz ergen işi gibi gelebilir ama şuana kadar her ay kutladık... fakat büyük bir tartışma yaşadık 1 hafta kadar ( ben istanbula dönene kadar ) konuşmama kararı aldık... ancak yarın ay dönümümüz, sizce arasam mı ya da mesaj falan atsam mı ? napsam bilemedim
diyelim ki önceden aşık oldunuz ve biliyorsunuz nasıl bir his olduğunu ama o ilişki çoktan bitmiş hayatınıza birileri girmeye devam ediyor ufak kalp çarpıntıları hissediyorsunuz ama aşık olduğunuz söylenemez fakat seviyorsunuz da bağlanıyorsunuz da önemsiyorsunuz da bir süre sonra.
ne olur bu durumda, gelecek planları yapar mısınız ya da bakış açınız falan filan genel olarak düşünceleriniz nasıl ?
ne olur bu durumda, gelecek planları yapar mısınız ya da bakış açınız falan filan genel olarak düşünceleriniz nasıl ?
evet beyler bayanlar ben de buraya yazıyorum sonunda, sonumuz hayrolsun.
yaşadığım son birkaç deneyimden sonra hakikaten aşktan -bunu zaten olmadım uzun zamandır- aşk şöyle dursun sevgiden soğuttu kızlar. hepsi kezban :d demeyeceğim, türk erkeğini de allah ıslah etsin.
işbu soğumadan sonra beklentilerim de değişti. mantığa kaydım görünen o ki.
sözün özü, istiyorum ki biri olsun -sevgili olmak zorunda değil- ve beni daha iyi biri yapmaya itsin. yeni eski filmler bulup izleyelim, beraber kitap okuyalım, gidip görülecek yerleri görelim falan.
var mıdır böyle birileri? nasıl bulunur? varsa bi ses edin ya la :(
yaşadığım son birkaç deneyimden sonra hakikaten aşktan -bunu zaten olmadım uzun zamandır- aşk şöyle dursun sevgiden soğuttu kızlar. hepsi kezban :d demeyeceğim, türk erkeğini de allah ıslah etsin.
işbu soğumadan sonra beklentilerim de değişti. mantığa kaydım görünen o ki.
sözün özü, istiyorum ki biri olsun -sevgili olmak zorunda değil- ve beni daha iyi biri yapmaya itsin. yeni eski filmler bulup izleyelim, beraber kitap okuyalım, gidip görülecek yerleri görelim falan.
var mıdır böyle birileri? nasıl bulunur? varsa bi ses edin ya la :(
seviyorum ulan diye kapısına dayanayım mı?
mesela son bir ayda yanına 5-10 kere gitmişimdir. bu süreç bu kadar uzun mu oluyor lan. birbirimizi geçen yaz gördük ilk kez, onun da benden hoşlandığını düşünüyorum. lakin ki bi gelişme yok. beni görünce heyecan falan yapıyor, ben de heyecanlı bi tipimdir aslında ama ben heyecan falan yapmıyorum artık onu görünce.
hayır şeyi diyorum; bi adam, bi kadını istiyor olsa geçtiğimiz yazdan bu yana bi kahve içmeye davet etmez miydi? ama biliyosunuz adam doktor, hastane dışında hiç görüşmedik. bunu (işte tel no isteme, kahveye davet etme vs. bi de hasta doktor ilişkisi olayı var, hani onu işinden bile edebilir.) hastane gibi bir ortamda olduğu için mi yapamıyor yoksa bi kahveye davet etme süreci hemen öyle pat diye olmuyor mu, daha beklemem mi gerekiyor? ben daha bekleyeyim mi sevgili yorumcular sizce, yoksa o'nu unutayım mı?
mesela erkekler; sizin hoşlandığınız kıza açılma süreciniz de böyle uzun mu oluyor?
mesela son bir ayda yanına 5-10 kere gitmişimdir. bu süreç bu kadar uzun mu oluyor lan. birbirimizi geçen yaz gördük ilk kez, onun da benden hoşlandığını düşünüyorum. lakin ki bi gelişme yok. beni görünce heyecan falan yapıyor, ben de heyecanlı bi tipimdir aslında ama ben heyecan falan yapmıyorum artık onu görünce.
hayır şeyi diyorum; bi adam, bi kadını istiyor olsa geçtiğimiz yazdan bu yana bi kahve içmeye davet etmez miydi? ama biliyosunuz adam doktor, hastane dışında hiç görüşmedik. bunu (işte tel no isteme, kahveye davet etme vs. bi de hasta doktor ilişkisi olayı var, hani onu işinden bile edebilir.) hastane gibi bir ortamda olduğu için mi yapamıyor yoksa bi kahveye davet etme süreci hemen öyle pat diye olmuyor mu, daha beklemem mi gerekiyor? ben daha bekleyeyim mi sevgili yorumcular sizce, yoksa o'nu unutayım mı?
mesela erkekler; sizin hoşlandığınız kıza açılma süreciniz de böyle uzun mu oluyor?
Bu duyuruyu uzulerek aciyorum ve boyle bisey dusundugum icin de kendime cok kiziyorum.
30 yasini gecmis ve hic evlenememis insanlar hakkinda hep onyargiliyim. 30unu devirmis ve evlenememis kimle tanissam veya konussam hep bi kafada ariza oluyor bunlarin. Ve diyorum ki icimden ''senin evlenememen bu durumda cok normal''
Onu bunu gec, 30 yasina kadar bu tiplerin dogru duzgun bir iliskileri de olmamis oluyor.
Eger 30 yasina gelip evlenememis -kadin,erkek farketmez- insanla tanistigim an kesin bir arizasi var o yuzden evlenememis diyorum ve genelde dogru cikiyor bu tespitim. Ailemde de var boyle tipler uzaktan akraba da olsak.
Boyle dusunmeyi hic istemiyorum ama tanidigim insanlarin cogu boyleydi. Sonra da diyolar ki: ''kafama uygun birisi yok''
Siz ne dusunuyosunuz bu konu hakkinda?
30 yasini gecmis ve hic evlenememis insanlar hakkinda hep onyargiliyim. 30unu devirmis ve evlenememis kimle tanissam veya konussam hep bi kafada ariza oluyor bunlarin. Ve diyorum ki icimden ''senin evlenememen bu durumda cok normal''
Onu bunu gec, 30 yasina kadar bu tiplerin dogru duzgun bir iliskileri de olmamis oluyor.
Eger 30 yasina gelip evlenememis -kadin,erkek farketmez- insanla tanistigim an kesin bir arizasi var o yuzden evlenememis diyorum ve genelde dogru cikiyor bu tespitim. Ailemde de var boyle tipler uzaktan akraba da olsak.
Boyle dusunmeyi hic istemiyorum ama tanidigim insanlarin cogu boyleydi. Sonra da diyolar ki: ''kafama uygun birisi yok''
Siz ne dusunuyosunuz bu konu hakkinda?
Bir tek benim mi başıma geliyor yoksa sizinde ilişki yaşadığınız kızlar iu tarz yalanlar söylüyor mu?
-Eski sevggilim intihar etti(ya da trafik kazasında öldü)
-Kanser tedavisi gördüm
-Küçükken tacize uğradım
-Şu çcouk bu çocuk hatta komple okul bana yazıyor
Evet bazıları abartı ama bu tarz yalan söyleyen kızlarla ne sıklıkla karşılaşıyorsunuz?
-Eski sevggilim intihar etti(ya da trafik kazasında öldü)
-Kanser tedavisi gördüm
-Küçükken tacize uğradım
-Şu çcouk bu çocuk hatta komple okul bana yazıyor
Evet bazıları abartı ama bu tarz yalan söyleyen kızlarla ne sıklıkla karşılaşıyorsunuz?
bi arkadas bi kızı sorla ikna eti ve tanistik. Sorna kız bana acıldı evde olan sorunlarını anlatı bana güvendi kız kardesimle tanıştı. Koluma girdi ve duygusal anlar yaşadik. Neyse kiz bugun morelime eti. Senle gecinemeyiz dedi sen cok aşa gönülüsün dedi bende biraz inadcıyım. Hem suan calışıyor ve işinde yoruluyor ve aldı para ona kalmiyor (aile de sorun var).Hem zaten bir ilişki idare edemem diyor bunu da arkadaşına anlatmaya calıştım diyor ama beni sorla ikna eti diyor. Bide aramizda 28-30 km fark var almamyad yaşıyoruz ama traffik yüzünden randevularımıza hep hec kaliyordum. Bu kızı 4 haftadir tanıyorum ve aşık oldum napim arkadaşlar peşini birakmim mı ?
normal bir şey midir? sonuçta insanlar her zaman doğru kişiyle birlikte olmayabilir.
yoksa
yanlış mıdır? sevgilisi olandan uzak mı durulmalıdır?
yoksa
yanlış mıdır? sevgilisi olandan uzak mı durulmalıdır?
der maister (şaka la şaka!) der meister nickli vakayı takdimimdir.
Bu adamın incelenmesi, desteklenmesi ve ziyan olmaması lâzım. Noolur bu çocuktan ileride?
Görüşleri alalım...
Bu adamın incelenmesi, desteklenmesi ve ziyan olmaması lâzım. Noolur bu çocuktan ileride?
Görüşleri alalım...
ben şimdi haftaya teklif etmeyi düşünüyorum. böyle değişik fikirleriniz var mıdır? teklif ederken birkaç arkadaşın video çekimi yapmasını istiyorum bir de. dağbaşında başbaşa bi teklif olmayacak yani.
yer: ankara
yer: ankara
Gençler kafamda deli sorular bi el atın bana.
Bi sevgilim vardı 7 yıl birlikteydik onun ailesi benimşe olmasını istemiyordu (görüş aurılığı sebebiyle özetleyebiliriz) senelerce yurt dışında falan da çalıştı tökezlediimiz zamanlarda oldu hatta yeri geldi ayrılmayı ben istedim ama o dediki olmaz bi yolu bulacaz. Ok dedim. Son 1 buçuk yıldır türkiyedeydi ama ayrı şehirlerdeydik ben gidip geliodum hafta sonları. Sonra yılbaşında yine plan yaptık olduğu şehire gittim doğumgünümde vardı bana süpriz yaptı arkadaşlar parti falan ama sonra yılbaşı akşamı konu nerden oraya geldi hiç anlamadım dediki ayrılalım bu ilişkinin sonu yok birbirimizi üzüyoruz. Şok oldum çünkü hiç beklemiodum ağla sızla kabul ettim. Döndükten sonra ayrılık acısı çekip bi umut döner diye bekliyordum. Bir ay sonra arkadaşım geldi ve dediki o iki hafta önce nişanlandı yaza düğünü var. Öle kaldım. Zaten ben ordaykende varmış muhabbetler falan. Neyse aradım dedim allah mesut etsin keşke böle olmasaydı mutluluklar dilerim hadi eyvallah.
Burdan sonrasında benim kafada deli sorular tabi. Ben bu adamı hala seviorum be mutsuz olmasını da istemem ama acaba diyorum hiç düşünüyo mudur acaba diyo mudur... Gelip söleseydi belki bu kdr üzülmezdim. Şuan 7 yılıma yapılmış bi saygısızlık olarak görüyorum bunu. Aarayasım gelio be dicemi bilmiyorum. İlaç fln kullanıyorum ama aklımda heran tek bi soru 'suan napıyolarfır acaba? ' ben bu kafadan nası çıkacam gençler bi akıl verin
Bi sevgilim vardı 7 yıl birlikteydik onun ailesi benimşe olmasını istemiyordu (görüş aurılığı sebebiyle özetleyebiliriz) senelerce yurt dışında falan da çalıştı tökezlediimiz zamanlarda oldu hatta yeri geldi ayrılmayı ben istedim ama o dediki olmaz bi yolu bulacaz. Ok dedim. Son 1 buçuk yıldır türkiyedeydi ama ayrı şehirlerdeydik ben gidip geliodum hafta sonları. Sonra yılbaşında yine plan yaptık olduğu şehire gittim doğumgünümde vardı bana süpriz yaptı arkadaşlar parti falan ama sonra yılbaşı akşamı konu nerden oraya geldi hiç anlamadım dediki ayrılalım bu ilişkinin sonu yok birbirimizi üzüyoruz. Şok oldum çünkü hiç beklemiodum ağla sızla kabul ettim. Döndükten sonra ayrılık acısı çekip bi umut döner diye bekliyordum. Bir ay sonra arkadaşım geldi ve dediki o iki hafta önce nişanlandı yaza düğünü var. Öle kaldım. Zaten ben ordaykende varmış muhabbetler falan. Neyse aradım dedim allah mesut etsin keşke böle olmasaydı mutluluklar dilerim hadi eyvallah.
Burdan sonrasında benim kafada deli sorular tabi. Ben bu adamı hala seviorum be mutsuz olmasını da istemem ama acaba diyorum hiç düşünüyo mudur acaba diyo mudur... Gelip söleseydi belki bu kdr üzülmezdim. Şuan 7 yılıma yapılmış bi saygısızlık olarak görüyorum bunu. Aarayasım gelio be dicemi bilmiyorum. İlaç fln kullanıyorum ama aklımda heran tek bi soru 'suan napıyolarfır acaba? ' ben bu kafadan nası çıkacam gençler bi akıl verin
arkadaşlık olduğu için buraya açtım, yanlışsam düzeltin.
Özet geçiyorum;
beraber bir kozmetik mağazasına girdik, iki deodorant aldım (bay/bayan).
-kardeşine mi aldın ?
-Evet
-Zaten ben kimim ki, hiç beni düşünme(gülüyor, ismet kim ki'ye selam çakarak)
-seni de kardeşin düşünsün ya(yaşıtım bi kız kardeşi var)
-ben sevmem zaten öyle şeyleri, kız gibi ne o öyle. en büyük özelliğim her gün duş alırım(gülüyor, cem yılmaz esprisine selam çakış).
- ya bence önemli, ben kardeşimi bunlara alıştırmak için çok uğraştım, şimdi benden çok kişisel bakım ürünü var.
Bunun üstüne erkek adama yakışmaz gibi bir sürü bir şey anlattı ama canım sıkıldı. sonra dışarı çıkınca bordo pantolonlu bir erkek gördük, onla da dalga geçti."kadınlardan ayırt edilmesi lazımmış, hayatta olmazmış" falan filan. "ben de gömleğini beğenmedim" dedim ki en az üç görüşmede aynı gömleği giydi. "ben alışveriş yapmam ki" dedi.
şimdi para pul demeyin, çok çok iyi bir kazancı var.ben bu arkadaşa nasıl izah ederim bazı şeyleri ? Yeni tanıştık, çok gülüyorum yanında, kafamız çok uyuyor. niyetim arkadaşlıktan ötesi değil. son görüşmemizde vaktim olmasına rağmen kısa kestim görüşmeyi, açık alanda yine neyse de alışveriş merkezindeydik ve dayanamadım artık.
sırf bu sebepten kaybetsem saçma olur ama yanında durmak da eziyet. siz nasıl izah ediyorsunuz/edebiliyor musunuz ağzı/teri kokan insanlara ?
Özet geçiyorum;
beraber bir kozmetik mağazasına girdik, iki deodorant aldım (bay/bayan).
-kardeşine mi aldın ?
-Evet
-Zaten ben kimim ki, hiç beni düşünme(gülüyor, ismet kim ki'ye selam çakarak)
-seni de kardeşin düşünsün ya(yaşıtım bi kız kardeşi var)
-ben sevmem zaten öyle şeyleri, kız gibi ne o öyle. en büyük özelliğim her gün duş alırım(gülüyor, cem yılmaz esprisine selam çakış).
- ya bence önemli, ben kardeşimi bunlara alıştırmak için çok uğraştım, şimdi benden çok kişisel bakım ürünü var.
Bunun üstüne erkek adama yakışmaz gibi bir sürü bir şey anlattı ama canım sıkıldı. sonra dışarı çıkınca bordo pantolonlu bir erkek gördük, onla da dalga geçti."kadınlardan ayırt edilmesi lazımmış, hayatta olmazmış" falan filan. "ben de gömleğini beğenmedim" dedim ki en az üç görüşmede aynı gömleği giydi. "ben alışveriş yapmam ki" dedi.
şimdi para pul demeyin, çok çok iyi bir kazancı var.ben bu arkadaşa nasıl izah ederim bazı şeyleri ? Yeni tanıştık, çok gülüyorum yanında, kafamız çok uyuyor. niyetim arkadaşlıktan ötesi değil. son görüşmemizde vaktim olmasına rağmen kısa kestim görüşmeyi, açık alanda yine neyse de alışveriş merkezindeydik ve dayanamadım artık.
sırf bu sebepten kaybetsem saçma olur ama yanında durmak da eziyet. siz nasıl izah ediyorsunuz/edebiliyor musunuz ağzı/teri kokan insanlara ?
çok özledim be duyuru ahalisi...öyle böyle değil o yumuşaklığı falan...az önce başka biri yazmış kalın dudaklarla alakalı haliyle yine vurdu beni :( şu dünyada en sevdiğim şey kalın dudaklı biriyle öpüşmek
ne yazık ki bizim hatunun öyle değil :/
ne yazık ki bizim hatunun öyle değil :/
elimde bir sevdicek var, 20 yaşında evlenmiş, 25'ince adice aldatılmış ve terk edilmiş, şimdiyse 29 yaşında, gayet olgun düşünen bir ecnebi yavrucak.
biz ayrı diyarlardayız, geçen yıl 1 sene boyunca görüşüp, son 3 ay birlikte yaşayıp benim oradaki sürem bitince türkiyeye dönmemle son bulmuş bir fiziksel birliktelik, bir ay sonra sadece 2 günlük bir görüşme, 5 ay birbibirimizi göremediğimiz uzunca bir süre ama bu süre içinde her gün yazışma, sonrasında 15 günlük bir hasret giderme ve geçen pazar gününden bu yana birbirimizi görememe sürecinin yeniden başlaması...
son görüşmemizde birbirimize yaptığımız itiraflarda ben ona bana her gün yazdığını gördüğümde ne kadar mutlu olduğumu söyledim, o da bunu sırf ben üzülmeyim diye yaptığını, aslında çoğu zaman konuşacak bir şeyi bile olmadığı ve yine çoğu zaman sürekli telefonunu kontrol etmekten çok sıkıldığını, bunun yerine birbirimize anlatacaklarımızı biriktirip mailler halinde yazmamızın daha çok hoşuna gideceğini söyledi.
ben de bunun üzerine bir karar aldım, yanından geldiğimden beri aklıma onunla ilgili ne gelirse bir deftere yazıyorum. mesela sabah uyandığımda onunla konuşur gibi, ya da gün içinde yaşadığım, bana onu anımsatan olaylar gibi. her defter bittiğinde ona kargoyla yollayacağım. baya da yazdım, daha da devam edeceğim her gün. onun haberi yok böyle bir şey yaptığımdan. ilk defteri gönderdiğimde sürpriz olacak.
yalnız bugün konuşurken öğrendim ki, eski eşi de zamanında nerdeyse aynısını yapmış. hatta aslında aynı defteri paylaşmışlar, birbirlerine mektupvari notlar yazmışlar aynı deftere. ve o kadından kalan ufak birkaç şeyle birlikte o defteri de saklıyormuş bir kutuda.
eski şeyleri saklaması ilk başta üzdü, sinirlendirdi beni ama sonra aynısını benim de yaptığımı fark edince - eski sevgilimden kalan fotoğraflar, beni mutlu eden ufak tefek taş, ot, çöp gibi hediyeleri bir kutuda durur hala ama bu onu sevdiğim özlediğim anlamına gelmiyor, mutlu anlarımı hatırlatan ufak semboller olduğu için duruyorlar - ve hatta onun yaşadığı olayın benimkinden çok daha büyük ve etkileyici bir şey olduğunu idrak edince kendime geldim, onları saklamasına takılmıyorum artık.
ama şimdi içime bir kurt düştü. acaba bu defteri ben hiç göndermemeli miyim? eskiye dair anılar mı canlanır, "o da aynıydı, bu da aynı olacak" gibi travmalarını mu canlandırır, ne bileyim sonuçta hayatına giren iki kişinin de aynı şeyi yapması onu nasıl etkiler, nasıl düşündürür?
ne yapayım? siz ne düşünürdünüz böyle bir durumla karşılaşsanız?
o kadar da yazdım, boşa gitsin istemiyorum ve o yazdığım düşüncelerimin hepsini onun da bilmesini istiyorum.
biz ayrı diyarlardayız, geçen yıl 1 sene boyunca görüşüp, son 3 ay birlikte yaşayıp benim oradaki sürem bitince türkiyeye dönmemle son bulmuş bir fiziksel birliktelik, bir ay sonra sadece 2 günlük bir görüşme, 5 ay birbibirimizi göremediğimiz uzunca bir süre ama bu süre içinde her gün yazışma, sonrasında 15 günlük bir hasret giderme ve geçen pazar gününden bu yana birbirimizi görememe sürecinin yeniden başlaması...
son görüşmemizde birbirimize yaptığımız itiraflarda ben ona bana her gün yazdığını gördüğümde ne kadar mutlu olduğumu söyledim, o da bunu sırf ben üzülmeyim diye yaptığını, aslında çoğu zaman konuşacak bir şeyi bile olmadığı ve yine çoğu zaman sürekli telefonunu kontrol etmekten çok sıkıldığını, bunun yerine birbirimize anlatacaklarımızı biriktirip mailler halinde yazmamızın daha çok hoşuna gideceğini söyledi.
ben de bunun üzerine bir karar aldım, yanından geldiğimden beri aklıma onunla ilgili ne gelirse bir deftere yazıyorum. mesela sabah uyandığımda onunla konuşur gibi, ya da gün içinde yaşadığım, bana onu anımsatan olaylar gibi. her defter bittiğinde ona kargoyla yollayacağım. baya da yazdım, daha da devam edeceğim her gün. onun haberi yok böyle bir şey yaptığımdan. ilk defteri gönderdiğimde sürpriz olacak.
yalnız bugün konuşurken öğrendim ki, eski eşi de zamanında nerdeyse aynısını yapmış. hatta aslında aynı defteri paylaşmışlar, birbirlerine mektupvari notlar yazmışlar aynı deftere. ve o kadından kalan ufak birkaç şeyle birlikte o defteri de saklıyormuş bir kutuda.
eski şeyleri saklaması ilk başta üzdü, sinirlendirdi beni ama sonra aynısını benim de yaptığımı fark edince - eski sevgilimden kalan fotoğraflar, beni mutlu eden ufak tefek taş, ot, çöp gibi hediyeleri bir kutuda durur hala ama bu onu sevdiğim özlediğim anlamına gelmiyor, mutlu anlarımı hatırlatan ufak semboller olduğu için duruyorlar - ve hatta onun yaşadığı olayın benimkinden çok daha büyük ve etkileyici bir şey olduğunu idrak edince kendime geldim, onları saklamasına takılmıyorum artık.
ama şimdi içime bir kurt düştü. acaba bu defteri ben hiç göndermemeli miyim? eskiye dair anılar mı canlanır, "o da aynıydı, bu da aynı olacak" gibi travmalarını mu canlandırır, ne bileyim sonuçta hayatına giren iki kişinin de aynı şeyi yapması onu nasıl etkiler, nasıl düşündürür?
ne yapayım? siz ne düşünürdünüz böyle bir durumla karşılaşsanız?
o kadar da yazdım, boşa gitsin istemiyorum ve o yazdığım düşüncelerimin hepsini onun da bilmesini istiyorum.
kızlarla tanışıp numaralarını alıyorum, 3-5 gün mesajlaştıktan sonra haftaya buluşup birşeyler içelim diyorum, direk kabul ediyorlar buluşma haftası geldiğinde bir türlü buluşamıyoruz. mazeret uyduruyorlar, erteliyorlar falan. sıkıcı olmayayım, götleri kalkmasın diye ben de o kızlardan vazgeçiyorum. Hayır tipsiz de değilim (bunu onlar da söylüyor zaten) Sorun bende mi? her türlü öneriye açığım
ikimizde birbirimizin aileleriyle tanıştık.
hatta bir sağlık sorunu durumunda annelerde hastanede tanıştı 1 saat kadar sohbet etti.
şimdi evlilik teklifi edildi ve işler ciddiye binmeye başladı.
ailelerin tanışması faslı nasıl olmalı?
dışarıda bir yemek desek kız babası fazla sıcak bakmıyor, eve gelsinler desek hangi saatte nasıl olmalı?
şimdiden teşekkür ettim.
hatta bir sağlık sorunu durumunda annelerde hastanede tanıştı 1 saat kadar sohbet etti.
şimdi evlilik teklifi edildi ve işler ciddiye binmeye başladı.
ailelerin tanışması faslı nasıl olmalı?
dışarıda bir yemek desek kız babası fazla sıcak bakmıyor, eve gelsinler desek hangi saatte nasıl olmalı?
şimdiden teşekkür ettim.
bugün tv de bi haber izliyodum. kadınların %60 ı ilişkilerinden memnun değilmiş.
sevgililer günü için bi anket yapılmış. kadınlar erkeklere nazaran daha yüksek maliyetli hediyeler beklediklerini(erkekler: gömlek, kravat vs kadınlar: tek taş yüzük) söylemişler.
gerçekten beklentileriniz bu kadar yüksek mi yoksa beklentiyi üstte tutalım da artık ne kadar iyisi gelirse durumu mu hakim?
bugün bi ortamda adamın biri sevgilisine çikolata getirmiş. kız(karışmasın diye bu kızın adını ayça koyuyorum) da o çikolataları çok sevdiğini söyleyip sevgilisine teşekkür etti. getirdi bana da ikram etti. ordan başka bi kız(bu da merve olsun) çıkıp 'hediye bu değil ama dimi' dedi. ayça da biraz duraksadı sonra toparlamaya çalışıp bişey dedi.
şimdi orada kadın falan dinlemeyip merve'nin suratına sağlam bi geçiresim geldi. ama yapmadım haliyle. bu ne lan
sevgililer günü için bi anket yapılmış. kadınlar erkeklere nazaran daha yüksek maliyetli hediyeler beklediklerini(erkekler: gömlek, kravat vs kadınlar: tek taş yüzük) söylemişler.
gerçekten beklentileriniz bu kadar yüksek mi yoksa beklentiyi üstte tutalım da artık ne kadar iyisi gelirse durumu mu hakim?
bugün bi ortamda adamın biri sevgilisine çikolata getirmiş. kız(karışmasın diye bu kızın adını ayça koyuyorum) da o çikolataları çok sevdiğini söyleyip sevgilisine teşekkür etti. getirdi bana da ikram etti. ordan başka bi kız(bu da merve olsun) çıkıp 'hediye bu değil ama dimi' dedi. ayça da biraz duraksadı sonra toparlamaya çalışıp bişey dedi.
şimdi orada kadın falan dinlemeyip merve'nin suratına sağlam bi geçiresim geldi. ama yapmadım haliyle. bu ne lan
Brad Pitt'inki gibi mi adonis tercih ediyorsunuz yoksa rahmetli Paul Walker'ınki gibi mi?
Sayılı gün kaldı duyuru, yardım et!
30 yaş üstü erkek arkadaşıma sevgililer günü hediyesi olarak hangisini alayım ki ben şimdi???
a- Nem makinesi (gece ısıtıcı çalışınca uyurken rahatsız oluyor,nefes alamıyor, uykusu bölünüyor, faydalı ama antiromantik bi hediye sanki?)
b- Keyif tepsisi (hani otururken, yatarken falan kucağa almak için minderli tepsi, hep söyleyip duruyordu)
c- saten nevresim takımı (bunu da hep söylüyor alalım diye de pek bireysel bir hediye olmuyor sanki, ikimize almış gibi oluyor, iyi mi kötü mü bilemedim)
d- diğer, daha iyi bir fikriniz varsa, o da olur..
ipucu 1: yanına uzun zamandır istediği bir yemek kitabını bulup aldım. onun haricinde de gömlektir, kravattır klişe geldiğinden düşünmüyorum ama aklıma gelen başka bir şey de yok, duruyor kafa böyle zamanlarda.
ipucu 2: yılbaşında ikimizin fotoğraflarının olduğu devasa-insan boyu kadar bir çerçeve almıştım. varın gerisini siz düşünün..
Şimdiden pek çok teşekkür, hediye verenleriniz bol olsun!
30 yaş üstü erkek arkadaşıma sevgililer günü hediyesi olarak hangisini alayım ki ben şimdi???
a- Nem makinesi (gece ısıtıcı çalışınca uyurken rahatsız oluyor,nefes alamıyor, uykusu bölünüyor, faydalı ama antiromantik bi hediye sanki?)
b- Keyif tepsisi (hani otururken, yatarken falan kucağa almak için minderli tepsi, hep söyleyip duruyordu)
c- saten nevresim takımı (bunu da hep söylüyor alalım diye de pek bireysel bir hediye olmuyor sanki, ikimize almış gibi oluyor, iyi mi kötü mü bilemedim)
d- diğer, daha iyi bir fikriniz varsa, o da olur..
ipucu 1: yanına uzun zamandır istediği bir yemek kitabını bulup aldım. onun haricinde de gömlektir, kravattır klişe geldiğinden düşünmüyorum ama aklıma gelen başka bir şey de yok, duruyor kafa böyle zamanlarda.
ipucu 2: yılbaşında ikimizin fotoğraflarının olduğu devasa-insan boyu kadar bir çerçeve almıştım. varın gerisini siz düşünün..
Şimdiden pek çok teşekkür, hediye verenleriniz bol olsun!
We chat , foursquare yok. Ortak arkadaş tanıyan eden yok ismi cismi yok facesini twitterinide bulamıyoruz. Tek bildiği fakültesi , bölümünü bilmiyorum.Genelde 3-4 kız takılıyolar masasına oturma gibi bir şansımda olmuyor.
Bakış bakış nereye kadar nasıl tanışıcam ben bu kızla ?
Ekşi duyuru çözer dedim artık son çare.
Bakış bakış nereye kadar nasıl tanışıcam ben bu kızla ?
Ekşi duyuru çözer dedim artık son çare.
ön uyarı: böyle genel ilişki meselelerinde spekülasyon yapmak hoşunuza gitmiyorsa hiç okumayın isterseniz.
erkek kişiyim ve bu gönül işleriyle alakalı değil tam, daha geniş mesele. gönül işlerinde net bir insanım. tereddütte kalmıyorum artık.
durum şu, eskinin aksine, artık edindiğim arkadaşlar hep kadınlardan olmaya başladı. hoşuma gidiyor bu durum. arkadaşlıklarım daha doğru düzgün ve dengeli gidiyor... sayılırdı.
farz edelim beş yeni arkadaşım var (hepsi de kadın lan). bunlardan üçü beni tereddütte bırakacak kadar aşırı ilgili oluyorlar benle, kısa sürede hem de. yani diyelim bir vesileyle tanışıyoruz, bi yerde oturuyor konuşuyoruz, konuşma bitiyor, ayrılıyoruz, en geç iki güne alakasız bir hal hatır sorma mesajı geliyor. mesaj atıyorum, uzuyor.. uzuyor da uzuyor. bu beş kişiden en az ikisi açıkça karşılık falan bekliyor. çok belli çünkü ibreyi biraz daha sona getirsem iş bildiğin flörtleşme halini de geçiyor.
şimdilik sadece birini açıkça reddetmek zorunda kaldım. o da, imalarını gözardı edemeyerek üzerine gittiğimde çözüldü. gerçi hala gözünü üzerimde hissedebiliyorum.. hiçbir ilgim yok, haftada bir iki saat yazışarak konuşmak, hal hatır sormak dışında verebileceğim bir şey de yok kendisine ama o daha fazlasını istiyordu. ben de sıkıntısını bitirmek istedim. açık açık konuştum, umut kalmasın diye falan. umut kaldı korkarım ama onun da başka seçenekleri vardı, onlara yönelmiş olsa gerek. sanırım beni yedekte tutacak bir süre daha. bu haliyle zararı yok ama kötü örnek işte.
bu örnek sebebiyle temkinli olmaya başladım. sorun şu ki, yine örnek uzayımızı oluşturan bu beş kişinin, isteklerime (güzellik, kafa dengi olması, uzun vadeli düşünmemesi) yakın olması durumunda beşiyle de kısa süreli ilişkiler yaşamaya niyet edebilecek kadar yoldan çıkmış biriyim aslında. ama nadiren bu özellikleri taşıyan birine rastlayacağımın farkındayım. durumdan memnuniyetsizliğimin kök nedeni bu zaten.
bu durum beni nasıl bir insan tipine sokuyor ki? biliyorum net bir soruyla gelemedim. idare edin. sonuçta bu bir gönül ilişkisi sorunu sayılır ve bu işlerde sorular ne kadar net olursa önyargılar da o kadar fazla demektir. ben şimdilik sadece olayı çözmeye çalışıyorum. sizce bu durumu engellemek için, sadece çekici bulduğum kadınlara yaklaşmaya mı çalışmalıyım?
bir de, eğer kadınsanız, bu hali bir düşünün;
30ların başında bir erkek, daha önce sevgilileri hariç pek az kadın arkadaşı olmuş. belli yaşın altındaki kadınlar haliyle çok hoşsohbet gelmiyor, arkadaş olarak kendi yaşı civarında insanlara mecbur bu sebepten, yaş seçiyor ama cinsiyet seçme lüksü yok, ne gelirse açık çünkü yalnız bir adam bu adam, sözlük asosyali olmak istemiyor. iş için de çevre yapmalı mesela, işi sosyal ilişkiler sayesinde gelişen biri. tanıştığı kadınlar da iş sebebiyle konuştuğu kişiler mesela. ama bu yaş civarındaki kadınlar haliyle "acilen evlenmezse infilak edecek" hastalığından mustarip. sonuçta iyi başlayan ilişki kısa sürede farklı amaçlara sahne oluyor gibi geliyor bu erkeğe. ne yapsın lan bu adam? kamil mi olsun? erkeğin kezbanı mı olsun? güzel değilsen o şekilde ilgimi çekmiyorsun yazan tişört mü giysin? hayali bir sevgili yaratıp onu mu kalkan olarak kullansın?
erkek kişiyim ve bu gönül işleriyle alakalı değil tam, daha geniş mesele. gönül işlerinde net bir insanım. tereddütte kalmıyorum artık.
durum şu, eskinin aksine, artık edindiğim arkadaşlar hep kadınlardan olmaya başladı. hoşuma gidiyor bu durum. arkadaşlıklarım daha doğru düzgün ve dengeli gidiyor... sayılırdı.
farz edelim beş yeni arkadaşım var (hepsi de kadın lan). bunlardan üçü beni tereddütte bırakacak kadar aşırı ilgili oluyorlar benle, kısa sürede hem de. yani diyelim bir vesileyle tanışıyoruz, bi yerde oturuyor konuşuyoruz, konuşma bitiyor, ayrılıyoruz, en geç iki güne alakasız bir hal hatır sorma mesajı geliyor. mesaj atıyorum, uzuyor.. uzuyor da uzuyor. bu beş kişiden en az ikisi açıkça karşılık falan bekliyor. çok belli çünkü ibreyi biraz daha sona getirsem iş bildiğin flörtleşme halini de geçiyor.
şimdilik sadece birini açıkça reddetmek zorunda kaldım. o da, imalarını gözardı edemeyerek üzerine gittiğimde çözüldü. gerçi hala gözünü üzerimde hissedebiliyorum.. hiçbir ilgim yok, haftada bir iki saat yazışarak konuşmak, hal hatır sormak dışında verebileceğim bir şey de yok kendisine ama o daha fazlasını istiyordu. ben de sıkıntısını bitirmek istedim. açık açık konuştum, umut kalmasın diye falan. umut kaldı korkarım ama onun da başka seçenekleri vardı, onlara yönelmiş olsa gerek. sanırım beni yedekte tutacak bir süre daha. bu haliyle zararı yok ama kötü örnek işte.
bu örnek sebebiyle temkinli olmaya başladım. sorun şu ki, yine örnek uzayımızı oluşturan bu beş kişinin, isteklerime (güzellik, kafa dengi olması, uzun vadeli düşünmemesi) yakın olması durumunda beşiyle de kısa süreli ilişkiler yaşamaya niyet edebilecek kadar yoldan çıkmış biriyim aslında. ama nadiren bu özellikleri taşıyan birine rastlayacağımın farkındayım. durumdan memnuniyetsizliğimin kök nedeni bu zaten.
bu durum beni nasıl bir insan tipine sokuyor ki? biliyorum net bir soruyla gelemedim. idare edin. sonuçta bu bir gönül ilişkisi sorunu sayılır ve bu işlerde sorular ne kadar net olursa önyargılar da o kadar fazla demektir. ben şimdilik sadece olayı çözmeye çalışıyorum. sizce bu durumu engellemek için, sadece çekici bulduğum kadınlara yaklaşmaya mı çalışmalıyım?
bir de, eğer kadınsanız, bu hali bir düşünün;
30ların başında bir erkek, daha önce sevgilileri hariç pek az kadın arkadaşı olmuş. belli yaşın altındaki kadınlar haliyle çok hoşsohbet gelmiyor, arkadaş olarak kendi yaşı civarında insanlara mecbur bu sebepten, yaş seçiyor ama cinsiyet seçme lüksü yok, ne gelirse açık çünkü yalnız bir adam bu adam, sözlük asosyali olmak istemiyor. iş için de çevre yapmalı mesela, işi sosyal ilişkiler sayesinde gelişen biri. tanıştığı kadınlar da iş sebebiyle konuştuğu kişiler mesela. ama bu yaş civarındaki kadınlar haliyle "acilen evlenmezse infilak edecek" hastalığından mustarip. sonuçta iyi başlayan ilişki kısa sürede farklı amaçlara sahne oluyor gibi geliyor bu erkeğe. ne yapsın lan bu adam? kamil mi olsun? erkeğin kezbanı mı olsun? güzel değilsen o şekilde ilgimi çekmiyorsun yazan tişört mü giysin? hayali bir sevgili yaratıp onu mu kalkan olarak kullansın?
lan anasını satayım. sürekli sorunum. sorunu ben çekiyorum. aynı zamanda sorunları da çözemiyorum. çok şükür ki ailem hep destekliyor beni. istemeden de olsa sorun çıkarıyorum ama. çekingenim, obsesif kompulsif bozukluk var. misal son olayda gidip gereken yerlerde konuşamıyorum. ya birine benim yüzümden bir şey olur. sonra da başıma bir şey gelirse falan diye düşünüyorum. ne oluyor? içime atıyorum. üzgün oluyorum. endişe yine. bu son olayda mesela. mağdur benim. hatasız benim. ama zararlı çıkan benim. madddi manevi hem de. ve bunun ötesinde ben bunu kabul edip devam ederken, tekrar çok ciddi maddi bir sorun çıkıyor. çıktı yani. nasıl çözeceğim şimdi? olay ne demeyin. veya deyin. anlatamam. biriniz benim kim olduğumu anlar da ilgili yerlere konuyu taşırsa gibi korkularım var. işte mesela o sorun olan olayı da kovalamam lazım da işte. bu anlatıkklarım kızla ilişkiyle ilgili falan değil. uygun başlık bulamadım. yorum yapın veya yapmayın diye yazmadım. belki yazdım bilemiyorum tam.
aklıma az önce gelen soru.
sahi neyapacaksınız? olmadı ne yapmayı planlıyorsunuz? kapitalizm falan, biz karşıyız falan...
sahi neyapacaksınız? olmadı ne yapmayı planlıyorsunuz? kapitalizm falan, biz karşıyız falan...
ben hissediyorum evlilik teklifi gelecek. ama emin değilim. düşünmem lazım enine boyuna. hemen "evet" diye çığlık çığlığa koşamicam. yani içimden bunları yapmak istesem de bi tarafım hep "sakın hemen evet deme, düşünme süresi iste" diyor. nasıl yapıcam bunu? adam yüzüğü çıkarıp gözüme sokunca "hmm çok güzelmiş bu yüzük, takayım bakayım nasıl duruyo, hmm süpermiş ama ben biraz düşünmek istiyorum, emin değilim vs." deyip çıkarıp kutusuna koyup iade edip hiçbişe olmamış gibi yemeğe devam mı edicem?
aslında ben buraya veda edeli çok olmuştu ama şu anda canım sıkılıyor ve evet yine ben ve yine bir adım sorusu. hangi durumlarda atmıyorsunuz ? onun dışında her şey bildiğiniz gibi işte aşığım ve benzeri.
Bir kızarkadaşım var. ilkbaşlarda çok trip yapıp, küsüyordu 26 yaşında olmasına rağmen.
Örneğin ben buna sms atıyordum; 18.00 de işten çıkcam sana buluşma yerini bildiririm diye ama işyerinde işler uzadı ben buna 18.25 gibi msj attım. bu trip atıp küstü.
Her böyle yapışından sonra ben bunun işyerine hediye sepeti falan gönderiyordum, sonra barışıyordu.
Bigün yine saçma bi sepebten küstü bana. yatarken özür içerikli bi sms attım. bu bana "beni artık rahatsız etme" diye bi yanıt verdi..
bu cevap çok sinirimi bozdu, kendisi ve ailesi oldukça dindar bi kız. bunun gazı ve önceki yaptıklarıda birikince ben buna;
- adım deniz. yüce rabbimin adı ve peygamber efendimizin şahitliği ile namusum ve şerefim üzerine yemin ederim ki seni bir daha aramıycam, mesaj atmıycam gibi bi msj gönderdim.
Bu çok pişman oldu, onca arama ve mesajlarına cevap vermedim haliyle. şimdi kendisine bi şans daha vermek istiyorum ama bu yemini nasıl bozarım?
not.bu msj çok dandik bi telefonla yazdım. hatalar için özür.
Örneğin ben buna sms atıyordum; 18.00 de işten çıkcam sana buluşma yerini bildiririm diye ama işyerinde işler uzadı ben buna 18.25 gibi msj attım. bu trip atıp küstü.
Her böyle yapışından sonra ben bunun işyerine hediye sepeti falan gönderiyordum, sonra barışıyordu.
Bigün yine saçma bi sepebten küstü bana. yatarken özür içerikli bi sms attım. bu bana "beni artık rahatsız etme" diye bi yanıt verdi..
bu cevap çok sinirimi bozdu, kendisi ve ailesi oldukça dindar bi kız. bunun gazı ve önceki yaptıklarıda birikince ben buna;
- adım deniz. yüce rabbimin adı ve peygamber efendimizin şahitliği ile namusum ve şerefim üzerine yemin ederim ki seni bir daha aramıycam, mesaj atmıycam gibi bi msj gönderdim.
Bu çok pişman oldu, onca arama ve mesajlarına cevap vermedim haliyle. şimdi kendisine bi şans daha vermek istiyorum ama bu yemini nasıl bozarım?
not.bu msj çok dandik bi telefonla yazdım. hatalar için özür.
ayrıldım ve kendimden beklemediğim şekilde hüngür hüngür ağladım ya la :/ şuanda da vicdan azabı çekiyorum telefona bakıp duruyorum aramamam lazım biliyorum ama... kurtarın lan beni :'(
Yaklaşık bir buçuk aydır gayet iyi giden bir ilişkim var ve kız arkadaşım iki hafta sonra buraya gelecek. Biletini aldıktan sonrasında defalarca o gün ve o hafta sonu neler yapacağımızı, gideceğimiz yerleri vs. konuştuk ama ben hafta içi çalıştığım için ve o öğleye doğru Atatürk havaalanına geleceği için çalıştığım yere çok yakın olan metroda buluşuruz gibi bir plan yapmıştık.
Dün gece bana bir konuda çok kırgın olduğunu söyleyince ben ısrar ettikten sonra konunun ne olduğunu söyleyeceğini ancak kesinlikle o söyledikten sonra onun istediği gibi davranmamamı çünkü işin işten geçeceğini tembihledi ve benim onu havaalanında karşılamayı düşünmemiş olmamın öküzlük kalıplarını zorladığını anlattı. E çalışıyorum falan derken uçağın 11:40'ta ineceğini ve bunun bana engel olmayacağını da ekledi. Göt gibi kaldıktan sonra haklı olan sevgili ve benim öküzlüğüm temalı bir sürü cümle kurdum ve telefonu kapattıktan sonra bok gibi hissederken iki hafta içinde illa aklıma gelirdi benim, yok lan o kadar da öküz olamam falan dedikten sonra önce kendimi sonra onu rahatlattım.
Şimdiii ben havaalanına gitmezsem öküzlüğüm noter tasdiki ile belgelenecek ama eğer gelirsen suratımı asarım ve o zaman da hiç çekilmem, üstelik kavga çıkar dediği için de biraz endişeliyim. Aklıma bir buket çiçekle havaalanında beklemekten başka bir şey gelmiyor. Önerisi, daha iyi bir fikri olan?
Dün gece bana bir konuda çok kırgın olduğunu söyleyince ben ısrar ettikten sonra konunun ne olduğunu söyleyeceğini ancak kesinlikle o söyledikten sonra onun istediği gibi davranmamamı çünkü işin işten geçeceğini tembihledi ve benim onu havaalanında karşılamayı düşünmemiş olmamın öküzlük kalıplarını zorladığını anlattı. E çalışıyorum falan derken uçağın 11:40'ta ineceğini ve bunun bana engel olmayacağını da ekledi. Göt gibi kaldıktan sonra haklı olan sevgili ve benim öküzlüğüm temalı bir sürü cümle kurdum ve telefonu kapattıktan sonra bok gibi hissederken iki hafta içinde illa aklıma gelirdi benim, yok lan o kadar da öküz olamam falan dedikten sonra önce kendimi sonra onu rahatlattım.
Şimdiii ben havaalanına gitmezsem öküzlüğüm noter tasdiki ile belgelenecek ama eğer gelirsen suratımı asarım ve o zaman da hiç çekilmem, üstelik kavga çıkar dediği için de biraz endişeliyim. Aklıma bir buket çiçekle havaalanında beklemekten başka bir şey gelmiyor. Önerisi, daha iyi bir fikri olan?
Merhaba değerli arkadaşlar.
İçinden çıkamadığım bazı durumlar var. Sizin de yorumlarınızı almak isterim:
29 yaşındayım. Mühendisim, yönetim biriminde çalışmaktayım ve hatrı sayılacak bir miktarda maaş alıyorum.
Yalnız mühendisliğe (henüz körpecik karar veremeyecek yaşlardayken) babamın seçimi sonucunda yerleşmiş ve özel bir üniversiteyi fazla uzatmadan bitirmiş oldum. Fakat hayatım boyunca mutlu olduğum ve hala da yaparken kendimden geçtiğim şey, sanat işleri ile uğraşmak. Müzik olsun, çizim olsun tasarım olsun hepsini yaparken harika hissediyorum.
Bunu daha okulun ilk senesinde belirtmeme rağmen okulunu bitir hadi az kaldı onu hobi olarak yaparsın; sanatla uğraşanlar çok kazanmıyor; geleceğini düşün çoluğun çocuğun olacak.. vb. tarzında konuşmalar oldu ve ne yazık ki karşı çıkamadık baskılara.
Ama 2013'te bütün haftasonlarımı feda ederek bir resim kursuna gittim (ki temelim vardı), ygs ye girdim ve Mimar Sinan GSÜ'de çok iyi bir bölümü kazandım. Kayıt da oldum ama çalıştığım için okula gidemiyorum.
Tekrar öğrenci olmak için işi gücü bırakıp babamdan bu yaşta harçlık almak da imkansız geliyor.
İşler bu şekle gelince evdekiler yeteneğim olduğunu sonunda anladılar, gururla bahsediyorlar falan ama iş işten geçti artık. 29 yaşımdayım, nişanlıyım, yakında evlenicem ama en çok hayalini kurduğum şeylerden birini yapamıyorum. Bu yüzden hayatımın geri kalanını mutsuz geçireceğim diye korkuyorum.
İnsanlara bunu anlattığımda ilk önce "ya bırak herşeyi hayalinin peşinde koş" diyorlar ama işin ucunda evlilik olunca geri adım atıyorlar.
Siz olsanız ne yapardınız? (Gerçekçi olalım lütfen)
İçinden çıkamadığım bazı durumlar var. Sizin de yorumlarınızı almak isterim:
29 yaşındayım. Mühendisim, yönetim biriminde çalışmaktayım ve hatrı sayılacak bir miktarda maaş alıyorum.
Yalnız mühendisliğe (henüz körpecik karar veremeyecek yaşlardayken) babamın seçimi sonucunda yerleşmiş ve özel bir üniversiteyi fazla uzatmadan bitirmiş oldum. Fakat hayatım boyunca mutlu olduğum ve hala da yaparken kendimden geçtiğim şey, sanat işleri ile uğraşmak. Müzik olsun, çizim olsun tasarım olsun hepsini yaparken harika hissediyorum.
Bunu daha okulun ilk senesinde belirtmeme rağmen okulunu bitir hadi az kaldı onu hobi olarak yaparsın; sanatla uğraşanlar çok kazanmıyor; geleceğini düşün çoluğun çocuğun olacak.. vb. tarzında konuşmalar oldu ve ne yazık ki karşı çıkamadık baskılara.
Ama 2013'te bütün haftasonlarımı feda ederek bir resim kursuna gittim (ki temelim vardı), ygs ye girdim ve Mimar Sinan GSÜ'de çok iyi bir bölümü kazandım. Kayıt da oldum ama çalıştığım için okula gidemiyorum.
Tekrar öğrenci olmak için işi gücü bırakıp babamdan bu yaşta harçlık almak da imkansız geliyor.
İşler bu şekle gelince evdekiler yeteneğim olduğunu sonunda anladılar, gururla bahsediyorlar falan ama iş işten geçti artık. 29 yaşımdayım, nişanlıyım, yakında evlenicem ama en çok hayalini kurduğum şeylerden birini yapamıyorum. Bu yüzden hayatımın geri kalanını mutsuz geçireceğim diye korkuyorum.
İnsanlara bunu anlattığımda ilk önce "ya bırak herşeyi hayalinin peşinde koş" diyorlar ama işin ucunda evlilik olunca geri adım atıyorlar.
Siz olsanız ne yapardınız? (Gerçekçi olalım lütfen)
(git: )www.eksiduyuru.com
(Duyuru linki vermeyi beceremedim:( Nasıl yapıldığını deyiverse biri)
Demin okuduğum bir duyuruda erkeklere güzel ama suratsız kız mı, normal ama güleryüzlü kız mı kazanır diye sorulmuş, hepsi güzel kız demiş. Bizim versiyonda durum ne olur, hangi tip erkeği tercih edersiniz?
(Duyuru linki vermeyi beceremedim:( Nasıl yapıldığını deyiverse biri)
Demin okuduğum bir duyuruda erkeklere güzel ama suratsız kız mı, normal ama güleryüzlü kız mı kazanır diye sorulmuş, hepsi güzel kız demiş. Bizim versiyonda durum ne olur, hangi tip erkeği tercih edersiniz?
evet sorum bu.
edit: soruyu açacak olursam; onun hoşlanıp hoşlanmamasından bağımsız olarak kendiniz hoşlandığınızda mı? karşı taraftan sinyal bekleyip alınca mı, onun da size ilgisinin olduğunu düşündüğünüzde mi, ilgisi olduğundan emin olduğunuzda mı? falan. yoksa hiç biri umurunuzda olmayıp beğenir beğenmez gidip lap diye adımı yapıştırarak mı?
edit: soruyu açacak olursam; onun hoşlanıp hoşlanmamasından bağımsız olarak kendiniz hoşlandığınızda mı? karşı taraftan sinyal bekleyip alınca mı, onun da size ilgisinin olduğunu düşündüğünüzde mi, ilgisi olduğundan emin olduğunuzda mı? falan. yoksa hiç biri umurunuzda olmayıp beğenir beğenmez gidip lap diye adımı yapıştırarak mı?
selam
bölümde efendi efendi aşık olduğum biri var ancak kendisi fazla yakışıklı, tip olarak bana fazla olduğunun farkındayım.
kimseyle konuşmuyor. eskiden profesyonel futbolcuymuş, bırakmış okul için. şimdi bütün dersleri aa. facebook twitter kullanmıyor. gidip konuşsam bana ilgi duymayacak, kalbim kırılacak diye korkuyorum. konuşmasam tüm gün aklımda.
not: direk seviyosan git konuş demeyin o kadar cesaretim yok.
tanışmalı mıyım? tanışmalıysam nasıl olsa da tanışsam?
bölümde efendi efendi aşık olduğum biri var ancak kendisi fazla yakışıklı, tip olarak bana fazla olduğunun farkındayım.
kimseyle konuşmuyor. eskiden profesyonel futbolcuymuş, bırakmış okul için. şimdi bütün dersleri aa. facebook twitter kullanmıyor. gidip konuşsam bana ilgi duymayacak, kalbim kırılacak diye korkuyorum. konuşmasam tüm gün aklımda.
not: direk seviyosan git konuş demeyin o kadar cesaretim yok.
tanışmalı mıyım? tanışmalıysam nasıl olsa da tanışsam?
Arkadaş ortamında bir kızla tanışıp akabininde facebookdan ekledim sonra kızı bi yerlere bişi içmeye çağırdım neyse oturduk konuştuk pek kafalarımız uyuşmuyor bence ama bi daha buluşmak üzere ayrıldık.sonra bi kaç kez daha buluştuk buluşmalarda normal iki arkadaş gibi konuşuyoruz tabi aralarda hafif sataşmalar koklaşmalar olmuyor değil geçen gece bi ton mesaj yazmış bana whassptan bende hiç sevmem uzun uzun mesajlaşmaları neyse bi kaç gün içinde o mesajlar "bana hiç yalan söyleme tamam mı?" "sadece ikimizin olduğu bir dünyaoıdafjsjfd" ilk başta yaralıstayla geyikleri yapıyor sandım sonra farkettim ki bildiğin cidden içten bişekilde yazıyor bende ayıp olmasın diye he he falan yazdım.nedir arkadaşlar bu durum? daha öncede buna yakın, benzer kızlarla tanıştım.lan daha tanışalı 1 hafta olmuş, neyime bağlandın
bi daha görüşmek istemiyorum desem 2 haftaya yeni bi çocuk bulcak ona da aynılarını söylicek zaten ne bu samimiyetsizlik.kaldı ki bunları buluştuğumuzda niye söylemiyorsun,hiçde utangaç biri değil oysa ki
bi daha görüşmek istemiyorum desem 2 haftaya yeni bi çocuk bulcak ona da aynılarını söylicek zaten ne bu samimiyetsizlik.kaldı ki bunları buluştuğumuzda niye söylemiyorsun,hiçde utangaç biri değil oysa ki
Bu kadar, içimden bu kelimeyi yazmak geldi gençler.
ne sarhoşum ne de yastayım bir spartakulesi üstünde mezun olduğum yaştayım.
ya da bir parkta polisin üstünde tutuklandığım bi yaştayım.
siz sözlükçüleri de (ve duyuru sakinleri) aileden sayıyorum. haberdar etmek istedim.
ya da bir parkta polisin üstünde tutuklandığım bi yaştayım.
siz sözlükçüleri de (ve duyuru sakinleri) aileden sayıyorum. haberdar etmek istedim.
ya da nasıl ifade edilirse işte. hani filmlerde filam diyolar ya 'yaptığımız en az 7 eyalette yasaktı' diye, hangi pozisyonlar (ya da adı neyse) onlar?
klişe olacak ama bir arkadaşımın ilişkisiyle ilgili kafasına taktığı bi sorunu var:)
şöyleki erkek tarafı seks dışındaki zamanlarda kendisine dokunulmasından, öpülmesinden, el ele tutuşmaktan, kol kola girmekten vs... baş başa kaldıkları zamanlardada bu şekilde temaslardan hoşlanmıyor ve istemiyor benim huyum bu diyor... sadece sevişirken dokunalım istiyor...
kız tarafı bundan rahatsız relax olmak istiyor, durup dururken sarılmak, öpücük kondurmak vs. istiyor sadece birlikte olurken dokunmak ona garip geliyor ve bu durumu kasıntı buluyor...
ama her iki tarafta aynı durumlardan hoşlanmadığı için bu sorun yaratıyor... sizce normal mi erkeğin bu şekilde davranması bunu nasıl değerlendiriyosunuz ve neden böyle yapıyor olabilir
şöyleki erkek tarafı seks dışındaki zamanlarda kendisine dokunulmasından, öpülmesinden, el ele tutuşmaktan, kol kola girmekten vs... baş başa kaldıkları zamanlardada bu şekilde temaslardan hoşlanmıyor ve istemiyor benim huyum bu diyor... sadece sevişirken dokunalım istiyor...
kız tarafı bundan rahatsız relax olmak istiyor, durup dururken sarılmak, öpücük kondurmak vs. istiyor sadece birlikte olurken dokunmak ona garip geliyor ve bu durumu kasıntı buluyor...
ama her iki tarafta aynı durumlardan hoşlanmadığı için bu sorun yaratıyor... sizce normal mi erkeğin bu şekilde davranması bunu nasıl değerlendiriyosunuz ve neden böyle yapıyor olabilir
Kendimi ihanete uğramış gibi hissediyorum. Kalbim kırıldı. Anlatınca ne alakası var diyeceksiniz ama anlatayım;
Biriyle tanışmıştım, öyle ki onu görmek bile mutlu ediyordu beni. Aynı şekilde ondan da karşılık alıyordum, bilirsiniz böyle şeyler hissedilir. Gözüme öyle bir bakıyordu ki sanki içime değiyordu. Yani bana bakışları çok güzeldi. Yavaş yavaş muhabbeti ilerletiyorum ki Facebook'unda ilişki durumunu güncelledi ve bir çocukla çıkmaya başladı, aşklı maşklı şeyler yazdı. Aklım almıyor, öyle bakabilmem birinin gidip başkasının teklifini kabul etmesi. Hani daha önce elbet başka ilişkilerim de oldu ancak bu kız gibi kimsenin baktığını hatırlamıyorum. Ancak şans bile vermedi. Tanışıp konuşmaya başlamamızdan bir süre sonra -daha önceden tanıdığı- birinin teklifini kabul ediyor. Bana mantıklı gelmiyor.
1 hafta uzak durdum. geçen gün karşılaştık. baktım hala çok güzel bakıyor içim burkuldu bakamadım yüzüne. Ayak üstü bir iki konuştuk sonra ben uzaklaştım.
Biriyle tanışmıştım, öyle ki onu görmek bile mutlu ediyordu beni. Aynı şekilde ondan da karşılık alıyordum, bilirsiniz böyle şeyler hissedilir. Gözüme öyle bir bakıyordu ki sanki içime değiyordu. Yani bana bakışları çok güzeldi. Yavaş yavaş muhabbeti ilerletiyorum ki Facebook'unda ilişki durumunu güncelledi ve bir çocukla çıkmaya başladı, aşklı maşklı şeyler yazdı. Aklım almıyor, öyle bakabilmem birinin gidip başkasının teklifini kabul etmesi. Hani daha önce elbet başka ilişkilerim de oldu ancak bu kız gibi kimsenin baktığını hatırlamıyorum. Ancak şans bile vermedi. Tanışıp konuşmaya başlamamızdan bir süre sonra -daha önceden tanıdığı- birinin teklifini kabul ediyor. Bana mantıklı gelmiyor.
1 hafta uzak durdum. geçen gün karşılaştık. baktım hala çok güzel bakıyor içim burkuldu bakamadım yüzüne. Ayak üstü bir iki konuştuk sonra ben uzaklaştım.
arkadaşlar geçen gün kız arkadaşımla ismi lazım değil taksimdeki popüler bir restauranra gittik. Mekan gece 11 de gece kulübüne dönüşüyor, masaları falan kaldırıyorlar. Neyse 11 e doğru biz içkilerimi içerken önce garson geldi, gece kulübüne dönücez hesapları kapatıyoruz dedi. ödedim hesabı. aynı garson gene geldi. masaları kaldırıyoruz dedi. ben de oturabileceğimiz başka bir masa var mı dedim. Adam başka masa yok derken ama kibarca dedi bunu, kız arkadaşım araya girdi ve sinirlenerek içkimizi içelim kalkıcaz dedi adam da tabi dedi kayboldu. sonra kız arkadaşım bana kızdı niye bişey demedin diye.
ben mi hatalıyım burada siz beni nasıl kaldırırsınız mı demeliydim posta mı koymalıydım
ben mi hatalıyım burada siz beni nasıl kaldırırsınız mı demeliydim posta mı koymalıydım
iyi geceler arkadaşlar..
daha önce yazdığım gönül meselelerinden beni az çok biliyorsunuzdur. biliyorsunuz en son hoşlandığım kızın sevgilisini öğrenince, sonradan aramızdaki kültür/yaşam farkını da göz önünde bulundurarak unutmaya karar vermiştim. kızı haftada bir görüyordum ortak mekanda onda da normal davranmaya çalışıyordum. bir tek o günün akşamında kendimi kötü hissediyordum sonraki günler nispeten unutmuş,normal davranabiliyordum. bugün de o sıkıntılı günlerden biri. zira genelde şu şekilde oluyor; kız bana birtakım şeyler söyleyerek vs benim aklımda soru işaretleri bırakıyor. mesela birşeyler konuşuyoruz, sonradan ben lan keşke öyle söylemeseydim ya da şöyle yapsaydım vs. diyorum ve kendi kendime üzüntü çekiyorum kızı hala tam unutamadığımı düşünerek.. bir yandan da biliyorum imkansıza yakın olduğunu.. o günüm böyle saçma sapan geçiyor, şarkılarla, efkarlarla kalıyorum bir başıma.
ha bir de kızın söylediği laflar sürekli benim ağzımı arar cinsten.. neden bana bakıyorsun, hala bana bakıyor musun(benle alakalı düşüncelerin devam ediyor mu) gibisinden sürekli laf atıyor, gözlerini kaçırıyor, tokaşırken filan bir geriliyor.. kısacası beni görünce diğerlerine göre bariz geriliyor bunu fark ediyorum. halbuki ben başta çok az yürümüştüm buna biraz muhabbet sonra bir yere davet etme ve reddetmişti kibarca o da . hepsi bu. sonra da sevgilisi olduğunu öğrenince ben iyice bıraktım kafamda(bırakmaya niyet ettim) zaten çok da az görüşüyorduk ilk zamanlar kolay oldu gibi geldi. fakat o malum ortak görüşme günleri hariç.. o günlerde de dediğim gibi sürekli bu şekilde hisler alıyorum karşı taraftan.. hem beni sınar gibi(kız arkadaşın var mı yok mu aşamasına dahi gelen) hem de rahatsız olur gibi(sanki ona hala ilgi gösteriyormuşum gibi) davranışlar hissediyorum bariz olarak. hani derler ya öte dur bacım yeminimi bozduracan bana diye.. o hesap.. Allah yardımcımız olsun...
daha önce yazdığım gönül meselelerinden beni az çok biliyorsunuzdur. biliyorsunuz en son hoşlandığım kızın sevgilisini öğrenince, sonradan aramızdaki kültür/yaşam farkını da göz önünde bulundurarak unutmaya karar vermiştim. kızı haftada bir görüyordum ortak mekanda onda da normal davranmaya çalışıyordum. bir tek o günün akşamında kendimi kötü hissediyordum sonraki günler nispeten unutmuş,normal davranabiliyordum. bugün de o sıkıntılı günlerden biri. zira genelde şu şekilde oluyor; kız bana birtakım şeyler söyleyerek vs benim aklımda soru işaretleri bırakıyor. mesela birşeyler konuşuyoruz, sonradan ben lan keşke öyle söylemeseydim ya da şöyle yapsaydım vs. diyorum ve kendi kendime üzüntü çekiyorum kızı hala tam unutamadığımı düşünerek.. bir yandan da biliyorum imkansıza yakın olduğunu.. o günüm böyle saçma sapan geçiyor, şarkılarla, efkarlarla kalıyorum bir başıma.
ha bir de kızın söylediği laflar sürekli benim ağzımı arar cinsten.. neden bana bakıyorsun, hala bana bakıyor musun(benle alakalı düşüncelerin devam ediyor mu) gibisinden sürekli laf atıyor, gözlerini kaçırıyor, tokaşırken filan bir geriliyor.. kısacası beni görünce diğerlerine göre bariz geriliyor bunu fark ediyorum. halbuki ben başta çok az yürümüştüm buna biraz muhabbet sonra bir yere davet etme ve reddetmişti kibarca o da . hepsi bu. sonra da sevgilisi olduğunu öğrenince ben iyice bıraktım kafamda(bırakmaya niyet ettim) zaten çok da az görüşüyorduk ilk zamanlar kolay oldu gibi geldi. fakat o malum ortak görüşme günleri hariç.. o günlerde de dediğim gibi sürekli bu şekilde hisler alıyorum karşı taraftan.. hem beni sınar gibi(kız arkadaşın var mı yok mu aşamasına dahi gelen) hem de rahatsız olur gibi(sanki ona hala ilgi gösteriyormuşum gibi) davranışlar hissediyorum bariz olarak. hani derler ya öte dur bacım yeminimi bozduracan bana diye.. o hesap.. Allah yardımcımız olsun...
[(Ayrıldığınız gün-Sevmeye başlanılan gün)/2] miydi bu? ilişkilerinizi gözden geçirdiğinizde doğruluk payı nedir?
Arkadaslar randevum iyi gecti hatta 2 defa bulustuk ve birbirimzden hoslandik. Bu sefer kiza iliski teklifi yapacam ama nerde yapilir ? :) 2 kere kahve icmeye gitik ve son bulusmada koluma girdi. :D arabam da var yarin altimda, ne yapmsam ki yarin. Kiza mutlaka teklif de yapacam
Olay şöyle; benim bir tane sevgilim var. Mevzu bahis sevgilimin yalnız yaşadığı evine kuzeninin eski sevgilisi hatun geldi. Sebebi yıllık izne ayrılmasıymış. Bu iki şahıs arada sırada telefon ve sosyal medya ile iletişimde olan ama 2 senedir birbirini hiç görmeyen iki kişi. Plan bizim sevgilimle birkaç aylık ayrılık sürecimizde yapılmış. Dolayısı ile biz barışınca da iptal edememiş. Hatun cumartesi gününden beri orda kalıyor. Ben gerim gerim geriliyorum. Tarafsız olsun diye çok ayrıntı yazmadım şimdi bile çok uzun oldu. Okuyanlara şimdiden teşekkürler.
Siz olsanız ne hissederdiniz?
Siz olsanız ne hissederdiniz?
arkadaşlar son bir şey soracağım; beni fake bi hesap eklemiş, esas adamın ismi serkan tekin olsun, beni ekleyen fake hesabın ismi ise serhan takın, ne diyorsunuz sizce bu beni ekleyen fake hesabın esas adam olma ihtimali nedir?
ee yok mu aşk acısı çeken falan, aşık olan, terkedilen, aldatılan, adım atamayan, badaklıktan muzdarip ergen dostlar falan?
benim durum netleşti artık, size ihtiyacım kalmadı, buradaki misyonumu tamamladım, uğramam artık buralara, buraya kadarmış, sevgiyle kalın, beni özleyin.
ha büyük de konuşmayım belli de olmaz yine.
benim durum netleşti artık, size ihtiyacım kalmadı, buradaki misyonumu tamamladım, uğramam artık buralara, buraya kadarmış, sevgiyle kalın, beni özleyin.
ha büyük de konuşmayım belli de olmaz yine.
evet.
evlisiniz karınızı seviyorsunuz. ama adriana bir şekilde o ana mahsus; size verecek. ama bu fırsatı sadece 1 kereliğine yakalayabildiniz.
ne yapardınız?
evlisiniz karınızı seviyorsunuz. ama adriana bir şekilde o ana mahsus; size verecek. ama bu fırsatı sadece 1 kereliğine yakalayabildiniz.
ne yapardınız?