o güzel muhabbet edip, iki kelam dertleşebildiğiniz, güzel zaman geçirdiğiniz insanları, kadınları, erkekleri?
Epey bi zamandır kız arkadaşlarıma karşı bir şey hissedemiyorum. Elbette hoşlanıyorum, ancak nedense bi şekilde kendimden uzaklaştırıyorum. Ve genelde de çok kırarak bitiriyorum. Sonrasında çok pişman oluyorum, özür de diliyorum. Ancak o kadar kırmış oluyorum ki, artık dönüşü olmuyor.
Bu döngü böyle epeydir devam ediyor. Kalbim mi taşlaştı, ne oldu bilmiyorum.
Genelde güleç yüzlü biriyim, sempatik ve ilgiliyim de hatta. Ama bu taşlaşmayı nasıl halledicem bilmiyorum.
Bu döngü böyle epeydir devam ediyor. Kalbim mi taşlaştı, ne oldu bilmiyorum.
Genelde güleç yüzlü biriyim, sempatik ve ilgiliyim de hatta. Ama bu taşlaşmayı nasıl halledicem bilmiyorum.
yapan var mı? arkadaş dediğim öyle birkaç kere takılıp unutulan cinsten değil, baya baya kankilik yani. sevgililik olayları baya dönüyor mu mesela? (DÜŞÜYOR MU)
Hello'da bu başlıkta bir yazı vardı galiba.
Peki, meme mi popo mu? Neden?
Peki, meme mi popo mu? Neden?
Valla lan çok kıskaniyorm sizi.Bu işin sırrı nedir ?
Kızla 6 30 da buluscaktık.Bana hiç bilgi vermeden 8 e kadar bekletti .Sonra çok bunalttın diyip azarlayıp gitti.1 saat 30 dk bekletip trip atiyor.Bu kızla gidilmez dimi ?
Allam iiki anonimiz veleddalin amin.
Arkadaşlar, hoslandıgım bir kız var ,21-22 yaslarında , ben E 30 yasındayım. Güzel sinyaller aldım ama ilk adımı atamıyorum, emin olamadığım icin. Acıkcası sonrasında pis yaşlı hergele bunak damgası yemekten korkuyorum...
Ne tavsiye edersiniz?
Arkadaşlar, hoslandıgım bir kız var ,21-22 yaslarında , ben E 30 yasındayım. Güzel sinyaller aldım ama ilk adımı atamıyorum, emin olamadığım icin. Acıkcası sonrasında pis yaşlı hergele bunak damgası yemekten korkuyorum...
Ne tavsiye edersiniz?
(6)
Ayrılık sonrası ilişkiden kalma alışkanlıklardan nasıl kurtuluyosunuz?
kozmosta bir nokta #1140760
1.5 yıllık bir ilişkiden çıktım. Ayrılan bendim. Bi sorunumuz yoktu fakat uzak mesafe ve monotonluktan sevgim azaldı. Gözden ırak gönülden ırak maalesef.
2 ay filan oldu ayrılalı. Bendeki sevginin azalması süreci filan da haziran gibi başladı. Hala da bi şey hissetmiyorum, bi pişmanlığım yok. Ama bir buçuk yıldır her gün sürekli aynı kişiyle konuşuyor olmanın alışkanlığı kalmış heralde. Şimdi bi de yurtdışına çıktım değişim öğrencisi olarak. Yeni bir çevre ve düzen vs. Normalde Türkiye'deki hayatımda da öyle sürekli dışarı çıkan, çevresi kalabalık bi insan değilim. Bir iki yakın arkadaşım vardır. Onlarla da her an takılmayız. Başka şehirlerde yaşıyorlar zaten. Haliyle burada henüz bir çevre oluşturmamış olmamın bi sorun teşkil etmemesi lazım. Yani okuldan arkadaşlar, bi iki de dışardan görüştüğüm insanlar var yani. Türkiye'deki hayatımla aynı gibi.
Fakat buraya geleli daha 1 ay filan olduğu halde sıkılmaya başladım. Fazla yalnız hissediyorum. Bunu da eski ilişkimden kalan, sürekli yazışıp konuştuğum birinin varlığının olmasının getirdiği alışkanlığa bağlıyorum.
Siz böyle anlarda ne yapıp üstesinden geliyorsunuz? İlişkiden çıktıktan sonra partnerinizin varlığından kalan boşluğu nasıl dolduruyorsunuz?
2 ay filan oldu ayrılalı. Bendeki sevginin azalması süreci filan da haziran gibi başladı. Hala da bi şey hissetmiyorum, bi pişmanlığım yok. Ama bir buçuk yıldır her gün sürekli aynı kişiyle konuşuyor olmanın alışkanlığı kalmış heralde. Şimdi bi de yurtdışına çıktım değişim öğrencisi olarak. Yeni bir çevre ve düzen vs. Normalde Türkiye'deki hayatımda da öyle sürekli dışarı çıkan, çevresi kalabalık bi insan değilim. Bir iki yakın arkadaşım vardır. Onlarla da her an takılmayız. Başka şehirlerde yaşıyorlar zaten. Haliyle burada henüz bir çevre oluşturmamış olmamın bi sorun teşkil etmemesi lazım. Yani okuldan arkadaşlar, bi iki de dışardan görüştüğüm insanlar var yani. Türkiye'deki hayatımla aynı gibi.
Fakat buraya geleli daha 1 ay filan olduğu halde sıkılmaya başladım. Fazla yalnız hissediyorum. Bunu da eski ilişkimden kalan, sürekli yazışıp konuştuğum birinin varlığının olmasının getirdiği alışkanlığa bağlıyorum.
Siz böyle anlarda ne yapıp üstesinden geliyorsunuz? İlişkiden çıktıktan sonra partnerinizin varlığından kalan boşluğu nasıl dolduruyorsunuz?
Dün akşam başıma şöyle bir olay geldi;
İki erkek, bir kız olarak cafe'de oturuyoruz. Benim kız ile ilişkim var ama bu bilinmiyor, diğer erkeğin haberi yok, ortamda 3 arkadaş şeklindeyiz.
Yedik içtik, hesabı masaya istedik, ödedik. Kız "hadi kalkalım" dedi ve kalktı, biz de kalktık. Tam gidiyoruz, kız "tuvalet ne tarafta?" dedi. Ben de refleksif olarak "tuvalete daha önce gitmen lazım, bu daha önce de oldu" dedim. (Benzeri birkaç gün önce olmuştu, kalkıp kasada hesabı ödedik, biz dışarı çıkarken kız tuvalete gitti, biz de onu birkaç dakika dışarıda bekledik). Ben de "biz masada otururken gitmen lazım ki seni dışarda, ayakta beklemeyelim" düşüncesiyle uyardım. "Hadi git tuvalete, biz oturup bekleyelim" dedim. Kız tepki gösterdi, "yok gitmeyecem, gerek yok" dedi, çıktı dışarı. Ben arkadaşa "peşinden git, ikna et tuvalete girsin, ben bekliyorum burda" dedim. Gitti, gelmediler. Çıktım dışarı, arabamın yanındaydılar. "Cidden git tuvalete, şimdi dışarıda vakit geçireceğiz, sıkışacaksın" falan dedim, "yok, makyajıma bakacaktım, gidelim" dedi. Kötü hissettim kendimi ama ok dedim gittik.
Başka bir yere gittik beraber, arabada oturuyoruz. Kız sessiz sakin, konuşmuyor, belli ki tavırlı. Bizim 3. eleman bize take-away kahve almaya gitti, ben de konuyu açtım, "niyetim kötü değildi, uyarmak istedim sadece, yanındaki insanlar rahatsız olabilir diye" falan diye açıklamaya çalıştım, kız deliye döndü. Çıktı arabadan, yok taksi bulup eve gidecekmiş bilmemne. Peşinden gittim, bizim eleman arabaya gelip bizi arıyor bulamıyor, 20 dk yürüdüm kızla, zar zor ikna ettim geri getirdim, gergin bir ortam oldu, üçümüz konuştuk biraz meseleyi, ben kötü hissettim, kız biraz ağladı, bizim eleman aramızı buldu güzel bir şekilde. Eve gittik, oyun oynadık vs problemsiz.
Sonra kızı evine bıraktım, bırakırken "problem var mı?" diye açtım biraz konuyu yine. Çok şiddetli olmasa da yine kötü hissetti, biraz ağladı, sonra sarıldı, sonra tavır yaptı, sonra beni evine davet etti. Başka sebeplerden dolayı uygun olmayacağını söyledim, kızı bırakıp eve gittim.
Aramızdaki diğer dinamikler: İlişkimizin gizli olması gerekiyor ve kız da buna OK, ama bunun verdiği bir gerginlik var, kendini suçlu hissettiği noktalar var. Ayrıca regl döneminden geçiyor şu an.
Şimdi sorularıma gelelim; öncelikle evet, uyarı yaparkenki üslubum hoş değildi, orda hatamı kabul ettim, özür diledim 10 defa. Ama kız "sen beni uyaracak haddi nereden buluyorsun?", "2 dakika beklemek gibi basit bişeyi kim umursar? çok egoistsin", "beni hep kırıyorsun, herşeyi berbat ediyorsun" vs gibi derin suçlamalar yöneltti bana. Ben de temelde kendimi savundum, üslup konusunda hatamı kabul ettim. Ayrıca ilk baştaki nahoş uyarıyı yapan benim ama olayı büyütme niyetinde değildim, asla sesimi yükseltmedim, yapıcı olmaya çalıştım. Alıngan olup olay çıkaran, ortamı terk edip gerginlik yaratan kişi o. Kimde ne kadar suç var sizce? Bir insan arkadaşını böyle bir konuda uyaramaz mı, normal değil mi? Yoksa basit bir yanlış anlaşılma çok mu büyüdü, nedir?
İki erkek, bir kız olarak cafe'de oturuyoruz. Benim kız ile ilişkim var ama bu bilinmiyor, diğer erkeğin haberi yok, ortamda 3 arkadaş şeklindeyiz.
Yedik içtik, hesabı masaya istedik, ödedik. Kız "hadi kalkalım" dedi ve kalktı, biz de kalktık. Tam gidiyoruz, kız "tuvalet ne tarafta?" dedi. Ben de refleksif olarak "tuvalete daha önce gitmen lazım, bu daha önce de oldu" dedim. (Benzeri birkaç gün önce olmuştu, kalkıp kasada hesabı ödedik, biz dışarı çıkarken kız tuvalete gitti, biz de onu birkaç dakika dışarıda bekledik). Ben de "biz masada otururken gitmen lazım ki seni dışarda, ayakta beklemeyelim" düşüncesiyle uyardım. "Hadi git tuvalete, biz oturup bekleyelim" dedim. Kız tepki gösterdi, "yok gitmeyecem, gerek yok" dedi, çıktı dışarı. Ben arkadaşa "peşinden git, ikna et tuvalete girsin, ben bekliyorum burda" dedim. Gitti, gelmediler. Çıktım dışarı, arabamın yanındaydılar. "Cidden git tuvalete, şimdi dışarıda vakit geçireceğiz, sıkışacaksın" falan dedim, "yok, makyajıma bakacaktım, gidelim" dedi. Kötü hissettim kendimi ama ok dedim gittik.
Başka bir yere gittik beraber, arabada oturuyoruz. Kız sessiz sakin, konuşmuyor, belli ki tavırlı. Bizim 3. eleman bize take-away kahve almaya gitti, ben de konuyu açtım, "niyetim kötü değildi, uyarmak istedim sadece, yanındaki insanlar rahatsız olabilir diye" falan diye açıklamaya çalıştım, kız deliye döndü. Çıktı arabadan, yok taksi bulup eve gidecekmiş bilmemne. Peşinden gittim, bizim eleman arabaya gelip bizi arıyor bulamıyor, 20 dk yürüdüm kızla, zar zor ikna ettim geri getirdim, gergin bir ortam oldu, üçümüz konuştuk biraz meseleyi, ben kötü hissettim, kız biraz ağladı, bizim eleman aramızı buldu güzel bir şekilde. Eve gittik, oyun oynadık vs problemsiz.
Sonra kızı evine bıraktım, bırakırken "problem var mı?" diye açtım biraz konuyu yine. Çok şiddetli olmasa da yine kötü hissetti, biraz ağladı, sonra sarıldı, sonra tavır yaptı, sonra beni evine davet etti. Başka sebeplerden dolayı uygun olmayacağını söyledim, kızı bırakıp eve gittim.
Aramızdaki diğer dinamikler: İlişkimizin gizli olması gerekiyor ve kız da buna OK, ama bunun verdiği bir gerginlik var, kendini suçlu hissettiği noktalar var. Ayrıca regl döneminden geçiyor şu an.
Şimdi sorularıma gelelim; öncelikle evet, uyarı yaparkenki üslubum hoş değildi, orda hatamı kabul ettim, özür diledim 10 defa. Ama kız "sen beni uyaracak haddi nereden buluyorsun?", "2 dakika beklemek gibi basit bişeyi kim umursar? çok egoistsin", "beni hep kırıyorsun, herşeyi berbat ediyorsun" vs gibi derin suçlamalar yöneltti bana. Ben de temelde kendimi savundum, üslup konusunda hatamı kabul ettim. Ayrıca ilk baştaki nahoş uyarıyı yapan benim ama olayı büyütme niyetinde değildim, asla sesimi yükseltmedim, yapıcı olmaya çalıştım. Alıngan olup olay çıkaran, ortamı terk edip gerginlik yaratan kişi o. Kimde ne kadar suç var sizce? Bir insan arkadaşını böyle bir konuda uyaramaz mı, normal değil mi? Yoksa basit bir yanlış anlaşılma çok mu büyüdü, nedir?
Gözü açık öpüşmek kötü bir şey mi!? Neden birtakım insanlar bundan hoşlanmıyor?
gecis diyemedim bizimki gecemeyis oluyor. 1 aydan fazladır gorusuyoruz, surekli goruselim diye ısrarcı da oluyor. asırı tutuk bi insan, bulusuyoruz ama sustugumuz da cok oluyor. yakınlasıyoruz zaman zaman. ve fakat gelecege dair bişiy soylemiyor, bu durum da benim sinirimi bozmaya basladı inceden. tamam illa hersey dile gelsin diye bi kaide yok diyeceksiniz ama ben neye guvenip de ilerleyecegim bilmiyorum. bu işlerde bi ortalama deger var mıdır, su kadar gorusme su kadar sure.
benden emin degil gibi bişiy aklıma geliyor, öyle olsa neden surekli gormek istesin. kafam baya karıstı anlayacagınız. yaslar 30 civarı.
benden emin degil gibi bişiy aklıma geliyor, öyle olsa neden surekli gormek istesin. kafam baya karıstı anlayacagınız. yaslar 30 civarı.
ya ben bu kadını dinlemiyordum yeni başladım dinlemeye. şu yanaklara, surata bakar mısınız? tam ısırmalık değil mi? aşık oldum.
justrandomthings.com
justrandomthings.com

bi erkek olarak kızların biz erkeklerle nasıl öpüşüp seviştiğini anlayamıyorum arkadaş. yani biz özünde birer sığır olan, çoğumuzun ağız temizliğine dikkat etmediği, dişini bile fırçalamayan, her gün duş almadığımız için ter kokan, bi ayakkabıyı her gün giyen tipleriz. özellikle askerliği görseniz tiksinirsiniz bizden hanımlar. hal böyleyken diyeceğim şu, bu bakımlı kızlarımız kadınlarımız nasıl bizim gibi iğrenç tiplerle öpüşüp sevişebiliyor. yani benim bile selamlaşırken öpüşmekten haz etmediğim arkadaşımın sevgilisi var anasını satayım. kızın koku alma duyusunu, görme yetisini falan kaybetmiş olması lazım. nasıl bizim gibi pis tiplerden mideniz bulanmıyor kızlar bi anlatın hele.
edit: metroseksüeller hariç, sıradan anadolu erkeğinden bahsediyorum ben. birbirimizi kandırmayalım.
edit: metroseksüeller hariç, sıradan anadolu erkeğinden bahsediyorum ben. birbirimizi kandırmayalım.
Sevgilimin bana olan ilgisi azaldı. Hep ben arıyorum. Ben aramasam merak edip de hiç aramayacak gibi. Eski ilgisini kazanmak için ne yapabilirim? Bir de her ilişkide bu ilgi azalması oluyor mu, yoksa bize mi özgü?
Merhaba
En basta merak ettigim genc erkeklerin neden kendilerinden yasca buyuk kadinlara cinsel ilgi duyduklari? Yuzdesini bilmiyorum bu olayin ama boyle birsey var. Yani sevgili olarak tercih etmiyorlar belki ama porno sitelerinde en cok izlenen kategoriler arasinda mature, granny gibi kategoriler yer aliyor. Porno endustriside bu ilginin farkinda ki genc erkekler ve orta-yasli sinifindaki kadinlarin videolarini surekli cekiyorlar. Nedeni nedir?
Ikinci olarak merak ettigim bir kizi guzel bulmasalar bile, sevgili olmak istemeseler bile, o kizi nasil seksi bulabiliyorlar? Burada seksi bulduklari gercekten kiz mi yani kiz diyelim ki gercekten cirkin, fiziksel seksapelide yok hatta seks bile dogru duzgun konusamiyor ama seks yapma ihtimali varsa o kizin neden ederi oluyor? Seks acligi midir yani asil sebep? Belki oyle ama sekse kolayca ulasan erkeklerde de gorulen bir sey bu.
Ve son sorum(fantaziyle alakali degil) evli bir erkek karisini sevdigi ve duzenli bir tatmin edici cinsel hayati oldugu halde neden yine de farkli arayislara girer? Girmesini onlemenin bir yolu yokmu:) diye acinasi sorumu da birakip noktaliyorum.
Cevaplayacak arkadaslara simdiden tesekkurler.
En basta merak ettigim genc erkeklerin neden kendilerinden yasca buyuk kadinlara cinsel ilgi duyduklari? Yuzdesini bilmiyorum bu olayin ama boyle birsey var. Yani sevgili olarak tercih etmiyorlar belki ama porno sitelerinde en cok izlenen kategoriler arasinda mature, granny gibi kategoriler yer aliyor. Porno endustriside bu ilginin farkinda ki genc erkekler ve orta-yasli sinifindaki kadinlarin videolarini surekli cekiyorlar. Nedeni nedir?
Ikinci olarak merak ettigim bir kizi guzel bulmasalar bile, sevgili olmak istemeseler bile, o kizi nasil seksi bulabiliyorlar? Burada seksi bulduklari gercekten kiz mi yani kiz diyelim ki gercekten cirkin, fiziksel seksapelide yok hatta seks bile dogru duzgun konusamiyor ama seks yapma ihtimali varsa o kizin neden ederi oluyor? Seks acligi midir yani asil sebep? Belki oyle ama sekse kolayca ulasan erkeklerde de gorulen bir sey bu.
Ve son sorum(fantaziyle alakali degil) evli bir erkek karisini sevdigi ve duzenli bir tatmin edici cinsel hayati oldugu halde neden yine de farkli arayislara girer? Girmesini onlemenin bir yolu yokmu:) diye acinasi sorumu da birakip noktaliyorum.
Cevaplayacak arkadaslara simdiden tesekkurler.
kızlar neden hemcinslerinize aşkım canım falan diye hitap edersiniz, yada sürekli öpersiniz, erkekler olarak biz böyle şeyler yapmıyoruz, siz neden yapıyorsunuz
yarın tekrar bulunduğu ortama gidiyorum. ne diyem?
mutlaka yaşamışsınızdır, nasıl bir ses tonu-tutum sergiliyorsunuz. Ben mesela george clooney moduna geçiom. tabi sonra yom'lu konusunca ayvayı yiyom.
ya siz?
ya siz?
Ne yapıyorsunuz? Cinsel anlamda sormuyorum o konuda sıkıntı olmuyor nedense. Ama normal günlük hayatta birlikte kaliteli vakit geçirmek adına neler yapabiliriz?
Bu hafta sonumuz şöyle geçti mesela; cumartesi ben komple temizlik yaptım o bilgisayarda çalıştı. Akşam o tvde maç izledi ben pcden dizi izledim. Pazar günü hafta içinin yemeğini yapıp genelde kitap okudum o da tv izledi. Normalde gezmeye gidecektik Pazar ama biraz tasarruf yapalım dedik. Ya gezmeden falan geçtim de doğru düzgün konuşmuyoruz bile zaten birlikteyken. Mesela yatakta yatıyoruz ya sohbet etmek yerine ikimizde telefonlarımıza gömülüyoruz. Zaten benim yakın kız arkadaşlarım da yok kendimi çok yalnız hissediyorum bazen.
Duygusal olarak bir şeyler paylaşmak, birlikte vakit geçirip eğlenmek için ne yapmak lazım oyun konsolu falan mı alsam ne yapsam :/
Bu hafta sonumuz şöyle geçti mesela; cumartesi ben komple temizlik yaptım o bilgisayarda çalıştı. Akşam o tvde maç izledi ben pcden dizi izledim. Pazar günü hafta içinin yemeğini yapıp genelde kitap okudum o da tv izledi. Normalde gezmeye gidecektik Pazar ama biraz tasarruf yapalım dedik. Ya gezmeden falan geçtim de doğru düzgün konuşmuyoruz bile zaten birlikteyken. Mesela yatakta yatıyoruz ya sohbet etmek yerine ikimizde telefonlarımıza gömülüyoruz. Zaten benim yakın kız arkadaşlarım da yok kendimi çok yalnız hissediyorum bazen.
Duygusal olarak bir şeyler paylaşmak, birlikte vakit geçirip eğlenmek için ne yapmak lazım oyun konsolu falan mı alsam ne yapsam :/
selam. okulumdan bi kızla konuşuyordum ve bir gün dere kenarında bira içmeye gittik ve hunharca yiyiştik. sonra ben bunun arkadaşına yavşadığım için benle iletişimi bir anda kesti hiç mesaj atmadı, o atmayınca ben de atmadım. instagramdan da unfollowladım bunu o da unfollowladı.
ama aramız iyiydi yani arkadaşına yavşayana kadar.
neyse, artık başka şehirlerdeyiz. sizce mesaj atsammı buna? can sıkıntısından, bi beklentim yok.
ama aramız iyiydi yani arkadaşına yavşayana kadar.
neyse, artık başka şehirlerdeyiz. sizce mesaj atsammı buna? can sıkıntısından, bi beklentim yok.
Önce bi muhabbet döndü aramızda sanal ortamda ancak sürekli ben onun hayatıyla, kendisi ile ilgili özel olmayan genel şeyler hakkında sorular sordum muhabbet açmak için ancak bi noktadan sonra kendisi benimle ilgili bir şey merak etmeyince ilgilenmiyor diye düşündüm ve orada kesildi konuşma.
Tekrar yazsam mı ?
Tekrar yazsam mı ?
Lütfen olması gerektiğini düşündüğünüzü değil de gerçek düşüncenizi belirtin.
Ciddi ve evliliğe gidecek bir ilişki için için erkek lisans, kadın yüksek lisans mezunu, ve kadın erkekten 1000-2000 lira arası daha fazla kazanıyor ve tittle olarak kadın 1 tık daha üst diyelim ama diğer bütün parametreler çevre,kültür, aile, dış görünüş vs. okey.
Erkekler bu durumu sorun edip rahatsız olur musunuz kendi içinizde.
Kadınlar siz bu durumu sorun edip rahatsız olur musunuz?
Ciddi ve evliliğe gidecek bir ilişki için için erkek lisans, kadın yüksek lisans mezunu, ve kadın erkekten 1000-2000 lira arası daha fazla kazanıyor ve tittle olarak kadın 1 tık daha üst diyelim ama diğer bütün parametreler çevre,kültür, aile, dış görünüş vs. okey.
Erkekler bu durumu sorun edip rahatsız olur musunuz kendi içinizde.
Kadınlar siz bu durumu sorun edip rahatsız olur musunuz?
başlıkta bahsettiğim kişi x kişisi diyelim. x kişisi ile liseden beri soluksuz ve sorunsuz süren bir arkadaşlığımız vardı. x kişisi kasıntı, biraz kendini beğenmiş, biraz bencil ama özünde iyi bir insandı.
zamanla bahsettiğim kötü özellikleri daha da artmaya başladı.
trip atma konusuda nirvana yapan birisi. mesela telefonla aradığında o an cevap vermeyince triplere girme gibi garip bir huyu var. veya başka bir örnek kendi istediği ortama gidilmeyince kasıntılık yapan bir tip. ama dediğim gibi özünde iyi yönleri olduğu için bunları hep telafi ediyordu bir şekilde.
bu x kişisi bu garip davranışlarını gidrerek arttırdı. beni tanıştırdığı ilkokuldan beri görüştüğü arkadaşı ile de 4 yıldır görüşüyorum. ona da y diyelim. y farklı bir şehirde yaşıyordu 2-3 ay öncesine kadar. ama aramız iyiydi. belirli aralıklarla gelir görüşürdük. y bana göre daha az hoşgörüşürüz bu tip şeyleri sevmeyen birisi. son 1 aydır bu yüzden x hakkında bana yakındı. ben de ara yolu bulmaya çalıştım. x bunu farkedip y ile bana karşı tavır aldı. y sinirlenip x'in karşısına geçip her şeyi anlattı. araları biraz soğumaya başladı haliyle. ama sorun çözülmüş gibiydi. daha sonra x bana karşı hala tavır almaya devam etti. ben de hiç ciddiye almadım. geçen gün x tribe girip y ile bir daha konuşmuşlar. ve y bu konuşmayla beraber x ile olan tüm münasebitini bitirdi. y ile son zamanlar çok fazla dertleştik bu konu hakkında. y konuştukları sırada x'e benim onun bu davranışlarını iplemediğimi söylemiş x'te bana orospu çocuğu demiş. y'de baya sinirlenmiş zaten bana edilen bu laf üzerine. zaten son konuşmaları olmuş bu. bitirme kararı almışlar.
şimdi normalde sallamazdım ama bizzat kendi evimde defalarca ağırladığım bir insanın böyle bir küfür etmesi üstelik haksızken ben ona karşı herhangi bir tavır almamışken kendince içinde kurduğu sebeplerden senaryo yaratıp benimle bu konu hakkında hiç konuşmadan böyle bir şey söylemesi sinirimi bozdu.
bu olaylar 2 haftalık bir periyotta yaşandı.
şimdi sorum şu gidip döveyim mi sizce? karşıma çıksa dövmeyi ciddi ciddi düşünüyorum. küfürden değil bu davranışlarından dolayı daha çok veya tüm olayın özetini anlatıp kalitemi bozmadan onun vicdanını zedeleyecek küfürsüz bir mesaj yazıp siktir mi çekeyim?
zamanla bahsettiğim kötü özellikleri daha da artmaya başladı.
trip atma konusuda nirvana yapan birisi. mesela telefonla aradığında o an cevap vermeyince triplere girme gibi garip bir huyu var. veya başka bir örnek kendi istediği ortama gidilmeyince kasıntılık yapan bir tip. ama dediğim gibi özünde iyi yönleri olduğu için bunları hep telafi ediyordu bir şekilde.
bu x kişisi bu garip davranışlarını gidrerek arttırdı. beni tanıştırdığı ilkokuldan beri görüştüğü arkadaşı ile de 4 yıldır görüşüyorum. ona da y diyelim. y farklı bir şehirde yaşıyordu 2-3 ay öncesine kadar. ama aramız iyiydi. belirli aralıklarla gelir görüşürdük. y bana göre daha az hoşgörüşürüz bu tip şeyleri sevmeyen birisi. son 1 aydır bu yüzden x hakkında bana yakındı. ben de ara yolu bulmaya çalıştım. x bunu farkedip y ile bana karşı tavır aldı. y sinirlenip x'in karşısına geçip her şeyi anlattı. araları biraz soğumaya başladı haliyle. ama sorun çözülmüş gibiydi. daha sonra x bana karşı hala tavır almaya devam etti. ben de hiç ciddiye almadım. geçen gün x tribe girip y ile bir daha konuşmuşlar. ve y bu konuşmayla beraber x ile olan tüm münasebitini bitirdi. y ile son zamanlar çok fazla dertleştik bu konu hakkında. y konuştukları sırada x'e benim onun bu davranışlarını iplemediğimi söylemiş x'te bana orospu çocuğu demiş. y'de baya sinirlenmiş zaten bana edilen bu laf üzerine. zaten son konuşmaları olmuş bu. bitirme kararı almışlar.
şimdi normalde sallamazdım ama bizzat kendi evimde defalarca ağırladığım bir insanın böyle bir küfür etmesi üstelik haksızken ben ona karşı herhangi bir tavır almamışken kendince içinde kurduğu sebeplerden senaryo yaratıp benimle bu konu hakkında hiç konuşmadan böyle bir şey söylemesi sinirimi bozdu.
bu olaylar 2 haftalık bir periyotta yaşandı.
şimdi sorum şu gidip döveyim mi sizce? karşıma çıksa dövmeyi ciddi ciddi düşünüyorum. küfürden değil bu davranışlarından dolayı daha çok veya tüm olayın özetini anlatıp kalitemi bozmadan onun vicdanını zedeleyecek küfürsüz bir mesaj yazıp siktir mi çekeyim?
ne demek istemiş şair bu tablosunda?
önceki duyurumdan devam: www.eksiduyuru.com
olaylar giderek karısıyor. gorusmeye devam ediyoruz, hatta araya zorunlu bi 10 gunluk ayrılık girdi. özledigimizi soyledik vs. bu arada guvenle ilgili olarak ben hep zor guvendigimi, o da hep tutarlı bi insan oldugunu vurguladı falan. artık ben dayanamadım, son gorusmemizde bu kadar sık iletişimin bi bag yarattıgını ama onun daha önce verdigi bilgilerinkız vs) buna uygun olmadıgını söyledim. benimle gorusmekten cok keyif aldıgını uzun dönemli beklenti icine girmek istemedigini, asırı yavas oldugunu falan söyledi. ay yazarken bile utanıyorum bana salak diyeceksiniz diyin. aslında normal bi insan olsa cevabı ben de biliyorum ama guveniyorum niyeyse bu arkadasa:( bu arada ben defalarca gunluk ilişkilerin insanı olmadıgımı vs belirttim. bu konusmanın ustune bi de yakınlastık. şimdi ben acık olup kolay lokma gibi goruldugum icin mi deger gormuyorum? herşeyi bastan konusup kimsenin vaktini emegini calmak istemedigim icin mi bunlar geliyor basıma? cok uzgunum, napmam lazım bilmiyorum. gorusmek istediginde bana herhangi bi söz veremeyen bi insana daha fazla emek vermek istemiyorum demeyi dusunuyorum, mantıklı mı?
cok da dagınık anlattım, kusura bakmayın.
olaylar giderek karısıyor. gorusmeye devam ediyoruz, hatta araya zorunlu bi 10 gunluk ayrılık girdi. özledigimizi soyledik vs. bu arada guvenle ilgili olarak ben hep zor guvendigimi, o da hep tutarlı bi insan oldugunu vurguladı falan. artık ben dayanamadım, son gorusmemizde bu kadar sık iletişimin bi bag yarattıgını ama onun daha önce verdigi bilgilerinkız vs) buna uygun olmadıgını söyledim. benimle gorusmekten cok keyif aldıgını uzun dönemli beklenti icine girmek istemedigini, asırı yavas oldugunu falan söyledi. ay yazarken bile utanıyorum bana salak diyeceksiniz diyin. aslında normal bi insan olsa cevabı ben de biliyorum ama guveniyorum niyeyse bu arkadasa:( bu arada ben defalarca gunluk ilişkilerin insanı olmadıgımı vs belirttim. bu konusmanın ustune bi de yakınlastık. şimdi ben acık olup kolay lokma gibi goruldugum icin mi deger gormuyorum? herşeyi bastan konusup kimsenin vaktini emegini calmak istemedigim icin mi bunlar geliyor basıma? cok uzgunum, napmam lazım bilmiyorum. gorusmek istediginde bana herhangi bi söz veremeyen bi insana daha fazla emek vermek istemiyorum demeyi dusunuyorum, mantıklı mı?
cok da dagınık anlattım, kusura bakmayın.
Bki: 35 civarında. Ama zayıflasam bence yakışıklı bir tip olabilirim.Geçen hafta konuştuğumuzda çok güldürdüm onu.
Sizce benim olur mu o ? Kokusu hala burnumda. Çok seviyorum :(
Gayet açık ve kırıcı yorumlara da açığım.
Sizce benim olur mu o ? Kokusu hala burnumda. Çok seviyorum :(
Gayet açık ve kırıcı yorumlara da açığım.
selam ulu romalılar,
bugün instagramda dolanırken bir hatun kişisi gördüm tamamen temiz duygularla söylüyorum ki su tanesi gibi maşallah allah özene bezene yaratmış, vakit ayırmış, mesai yapmış bildiğin yani öyle bi güzel ki cidden dupduru allah sahibine bağışlasın.
giriş kısmını yaptıktan sonra devamını getireyim ya baktım bu kızın bi sevgilisi var gayet normal o güzellikte kız zaten boşta kalmaz da abi elemanı bi gördüm beynimden vurulmuşa döndüm ya! arkadaş tamam herkesi allah yaratmış kimsenin tipini şeklini eleştirmek haddim değil de ben empati kuruyorum öyle bi güzelliğim olsa biraz seçici olurum ya. gidip at hırsızı tipli herifi sırf kaslı diye yanımda gezdirmem allah canımı alsın ki. ha diyeceksin ki sen çok mu yakışıklısın sanki bana kıvanç tatlıtuğ diyeceksin kısmen haklı da olabilirsiniz de ben şeyi anlamıyorum ya bi denge olmalı ya!
bakıyorum kız yemin ediyorum su tanesi gibi bembeyaz boy pos fizik yüz güzelliği dahil her şey 8/10 puanında adama bakıyorum abi lan yolda görsem karşı kaldırıma geçerim inan.
biraz adamı stalkladım adamın tek meziyeti kas ve de çok muhtemelen para. bi de kendince bi ağır abi ortamı var. ''reis büyüksün, adamın dibisin, adamın kareköküsün, adamın ham maddesisin'' modunda sürekli bi ego ve kas şişirilmesi mevcut ve yine kimseyi tahsiliyle yargılamam ama dedim ya denge olmalı diye kız ortalama bi üniversiteden mezun iken bu eleman açık lise mezunu.
gerçekten ciddi soruyorum özellikle kadınlar nedir abi bu kas merakı ya? her yer candita mantarı gibi adamlarla doldu bu yüzden. bu kadar mı önemli ya kas ya da fiziki görüntü?
layf is anfeyır ya!
tengri roma halkını korusun ve kutsasın.
amen!
bugün instagramda dolanırken bir hatun kişisi gördüm tamamen temiz duygularla söylüyorum ki su tanesi gibi maşallah allah özene bezene yaratmış, vakit ayırmış, mesai yapmış bildiğin yani öyle bi güzel ki cidden dupduru allah sahibine bağışlasın.
giriş kısmını yaptıktan sonra devamını getireyim ya baktım bu kızın bi sevgilisi var gayet normal o güzellikte kız zaten boşta kalmaz da abi elemanı bi gördüm beynimden vurulmuşa döndüm ya! arkadaş tamam herkesi allah yaratmış kimsenin tipini şeklini eleştirmek haddim değil de ben empati kuruyorum öyle bi güzelliğim olsa biraz seçici olurum ya. gidip at hırsızı tipli herifi sırf kaslı diye yanımda gezdirmem allah canımı alsın ki. ha diyeceksin ki sen çok mu yakışıklısın sanki bana kıvanç tatlıtuğ diyeceksin kısmen haklı da olabilirsiniz de ben şeyi anlamıyorum ya bi denge olmalı ya!
bakıyorum kız yemin ediyorum su tanesi gibi bembeyaz boy pos fizik yüz güzelliği dahil her şey 8/10 puanında adama bakıyorum abi lan yolda görsem karşı kaldırıma geçerim inan.
biraz adamı stalkladım adamın tek meziyeti kas ve de çok muhtemelen para. bi de kendince bi ağır abi ortamı var. ''reis büyüksün, adamın dibisin, adamın kareköküsün, adamın ham maddesisin'' modunda sürekli bi ego ve kas şişirilmesi mevcut ve yine kimseyi tahsiliyle yargılamam ama dedim ya denge olmalı diye kız ortalama bi üniversiteden mezun iken bu eleman açık lise mezunu.
gerçekten ciddi soruyorum özellikle kadınlar nedir abi bu kas merakı ya? her yer candita mantarı gibi adamlarla doldu bu yüzden. bu kadar mı önemli ya kas ya da fiziki görüntü?
layf is anfeyır ya!
tengri roma halkını korusun ve kutsasın.
amen!
nedir?
"bilgini değil, bilgiyi işleyişini seviyorum"
"bilgini değil, bilgiyi işleyişini seviyorum"
Arkadaşlar, erkeklere göre "sana kız mı yok beolum" tipim olsa da, bilmiyorum bir kadın açısından tipim nasıl, nasıl yorumlanıyorum.
Kendimi adeta casper gibi hissediyorum. Yanlış anlamayın tatlılık olarak değil, görünmezlik olarak.
Şuana kadar sevgililerim oldu ancak sanırım üç yıldır filan karşı cinsten biriyle iki saniyenin üzerinde göz teması kuramadım. Böyle diyince de sesten bile tahrik olur durumda değilim tabi, hoşlandığım biriyle böyle bir temasım olmadı. Bir nevi (bkz: sevdiğim başka sevenim başka). Sonuncu grubun varlığından emin değilim.
Sorun ne olabilir yav ?
Kendimi adeta casper gibi hissediyorum. Yanlış anlamayın tatlılık olarak değil, görünmezlik olarak.
Şuana kadar sevgililerim oldu ancak sanırım üç yıldır filan karşı cinsten biriyle iki saniyenin üzerinde göz teması kuramadım. Böyle diyince de sesten bile tahrik olur durumda değilim tabi, hoşlandığım biriyle böyle bir temasım olmadı. Bir nevi (bkz: sevdiğim başka sevenim başka). Sonuncu grubun varlığından emin değilim.
Sorun ne olabilir yav ?
1) Eşinizin/sevgilinizin porno izlemesi sizi rahatsız eder mi?
2) Eşinizin/sevgilinizin varken hiç porno izlediniz mi?
Cevaplayan arkadaşlar cinsiyetlerini de belirtirse sevinirim.
2) Eşinizin/sevgilinizin varken hiç porno izlediniz mi?
Cevaplayan arkadaşlar cinsiyetlerini de belirtirse sevinirim.
Diyelim ki okulun yemekhanesinde veyahut otobüste birini gördünüz ve her nasılsa sizi çok etkiledi. Bir daha rastlaşma ihtimaliniz de çok zayıf veya hiç yok. Bu durumda o kişiyle nasıl tanışırsınız ve daha sonra görüşebilmek için iletişim bilgilerini, en azından ismini ve soyismini elde edersiniz?
Bu tip deneyimleri olanlar yazabilirsiniz. Ben bu tip hiçbir durumda iletişim bilgilerini alamadım. 2 çift laf ettiğim oldu tabi ama ilk kez karşılaştığın birinden telefon numarasını hangi bahaneyle istersin ki?
Bu tip deneyimleri olanlar yazabilirsiniz. Ben bu tip hiçbir durumda iletişim bilgilerini alamadım. 2 çift laf ettiğim oldu tabi ama ilk kez karşılaştığın birinden telefon numarasını hangi bahaneyle istersin ki?
yoksa erkek dedigin bir butun ekmekle sandvic ya da tost yapip hayvan gibi goturmeli mi?
kadin icgudusu ne diyor?
kadin icgudusu ne diyor?
öncelikle kader kavramına inanmıyorum. yani kadere inanıyorsanız, devamını okumanıza gerek yok.
biraz uzun olabilir, uyarayım.
hayatın tesadüfler üzerine kurulduğunu düşünüyor musunuz siz de? özellikle ilişkilerimizin. arkadaşlık ilişkilerimiz, duygusal ilişkilerimiz, evliliklerimiz... herşey koca bir tesadüfün eseri değil mi?
annemizi babamızı da seçemiyoruz, doğduğumuz ülkeyi de seçemiyoruz konularına girmeyeceğim. benim asıl hedef aldığım, sonradan kurduğumuz ilişkiler.
mesela bir ilkokula yazdırıyor bizi anne ve babamız. belki şehrin en kötü okulu, belki en iyi koleji, belki de en kaliteli insanların tercih ettiği bir okul. ne farkeder? 5-8 sene okuyoruz. o zaman diliminde sınıfta kim varsa, onunla arkadaş oluyoruz. belki yan sınıftakilerle de arkadaş oluyoruz. sonra mahallede sağda solda oturan çocuklarla arkadaş oluyoruz. annemizin babamızın arkadaşlarının çocuklarıyla arkadaş oluyoruz. bu arada bizim kişisel beğenilerimiz oluşuyor. hayaller, hedefler ufak ufak beliriyor. bazımız müzik dinlemekten hoşlanıyoruz, iyi gitar çalıyoruz, bazımız tiyatroda rol almayı, bazılarımız şiir okumayı seviyoruz. sonra zevkler daha da spesifik bir hal almaya başlıyor. mesela gitar çalarken, metal dinlemeye ve metal çalmaya başlıyoruz. tiyatroya ilgi duyarken daha çok komik rollere bürünüyoruz, belki bir yandan karikatür çiziyoruz. şiir okurken serbest ölçülü şiirlere merak salıyoruz, bir yandan yazıyor bir yandan kıyıda köşede kalmış yazarların eserlerine ulaşıyoruz. ama mesela metal dinlerken, sınıftaki yakın arkadaşlarımız metal dinlemiyor. mesela en yakın arkadaşımız arabesk dinleyebiliyor. sen ona metal dinletiyorsun, o sana arabesk. ikiniz de çok sevmiyorsunuz diğer müziği. keşke diyorsun, o da metal dinliyor olsa. ya da karikatür çizen adamın çizimlerine bakıp "vay be ne süper çiziyorsun" diyen çok çıkıyor da, onun takip ettiği mizah dergisindeki x yazarını tanıyan kimse yok mahallede. ama yine de mahalledeki arkadaşları en iyi arkadaşları.
yani biz sadece o sınıfın, ortamın bir parçası oluyoruz. sonra da arkadaşlıklar kendi kendine kuruluyor. sevdiğin ve hayatını adamak istediğin şeyler hakkında sınırsızca fikir alışverişi yapabileceğin birisi, belki hemen 200 metre ilerdeki okulda okuyor. o sırada senin yaşadığın herşeyi o da yaşıyor. ama sen onu belki hayatın boyunca tanımayacaksın. ikiniz de belki hiç ortak zevkleriniz olmayan insanlarla bir ömür geçirip, o paylaşmanın büyük hazzını yaşayamadan ölüp gideceksiniz.
iş de öyle. bir şirkete, kuruma girip, herkesten nefret etseniz bile bir süre sonra iyi kötü aynı yola baş koymanızdan ötürü duygusal bağ kurmaya başlıyor, hayatınızda tanışma ihtimaliniz olmayan farklı insanlarla resmen kanka moduna giriyorsunuz. ben mesela en iyi arkadaşlarımla çalışmayı tercih ederim. ama mesela biri mesleki olarak tam zıttım, başka biri 600 km uzağımda. yani bunu yaşama şansım da yok. elimde ne varsa onunla idare etmeliyim. artık içmeye bile iş arkadaşlarımla gider hale geliyorum. herkes kendi dünyasından hikayeler anlatıyor. o kadar alakasızız ki.. ama bir yandan da arkadaşız artık. belki bi 10 sene daha yakın arkadaşlarımdan, ailemden çok onları göreceğim.
en acısı da duygusal ilişkiler konusu.
sevdiğimiz kız, sevdiğimiz erkek hep çevremizden biri olmadı mı? başka türlü nasıl olsun ki zaten? hep de isyan etmiyor muyuz? bitmeyen geyik değil mi bu? kadınların şu özellikleri, erkeklerin bu özellikleri.. herkes karşı cinse karşı bir suç yüklüyor. çünkü bugüne kadar ilişkilerimizi hep tesadüf üzerine yaşamışız. o yüklediğimiz suçlar, karşımızdakinin karakteri aslında. ama biz sadece gözleri güzel diye bile ilişki yaşamayı tercih etmişiz. bazen dünya çirkini birine, bazen güzeller güzeli bir başkasına, bazen kendini hiç geliştirememiş birine, bazen hayatı için inanılmaz mücadele veren bir diğerine.. ama hangisini analiz edip seçebiliyoruz ki? oluyor işte. biraz dialog kuruluyor. beğeni oluyor. dialog kurdukça bazen ortak özellikler çıkıyor. iki taraf da yoğunlaşıyor. iki taraf da birbirini deli gibi istiyor. biraz zaman geçince elini bir kez tutmak hayattaki tek amaç oluyor. sonra yanağından bir kez öpebilmek. sonra dudağından. sonra sevişebilmek onunla, daha önce hiç sevişmemiş gibi. yani ilişkide ne yaşadığımızı bile düşünmeden bu duygularla, tamamen tesadüf eseri denk geldiğimiz bir insanla birlikte olmaya başlıyoruz. bazen bu somut duygular öyle bir esir alıyor ki bizi, "ben çok şanslıyım çünkü hayatımın aşkını buldum" seviyesine geliyoruz. aslında öyle bir şey yok. çünkü sadece denk geldik. büyük bir şans olması gerek hayatının aşkına denk gelebilmen için.
örneğin sizin bir ilişkiden beklentiniz ne? karşıdaki saygılı olsun, evi olsun falan geçin bunu. siz game of thrones'un yeni bölmünü beklerken o kiralık aşk'ın son bölmünü youtube'dan heyecanla izliyor olmamalı mesela. sabahlara kadar deli gibi seviştiğiniz insanla aynı şeylerden zevk almak istemez misiniz? siz türk dizilerini sevmiyor ve izleyenlerine de tepki veriyorsunuz diyelim. onu sırf o olduğu için sevmekten bir gün vazgeçeceksiniz. o zaman kiralık aşk izlemesi size batacak. ya da siz stand up gösterileri severken o devlet tiyatrolarını seviyorsa? ve o hiç standup gösteri izlemek istemiyorsa? onunla evlendiğinizde nasıl beraber standup izleyeceksiniz? izleyemeyecek misiniz? bir şey diyeyim mi, sırf bu yüzden kendi hayatındaki zevklerinden vazgeçen o kadar çok insan var ki..
aslında en önemlisi de birisiyle gerçekten aynı doğrultuda düşünebilmek. yani saygı duymak karşılıklı. o zaman zevklerinize de saygı duyabilirsiniz. aynı zamanda bu saygıyı dışarıya da yansıtabilmek. aileye arkadaşlara çevreye.. herkese karşı saygılı ve anlayışlı davranabilmek. herkes ilk başta saygılı rolü yapabilir. ama bir insanın gerçekten ne olduğunu anlayabilmek için biraz zaman gerekecektir. ne oluyor bu senaryoda? yine işte denk geldiğimiz hoşlandığımız biri, ilişki başladı, hatta ne olduğunu anlamadan evlendin. bir gün bir lokantaya gidiyorsun ve karşındaki insanın oradaki garson yanlış bir şey getirdi diye resmen onu aşağıladığını görüyorsun. napabilirsin ki? değiştiremezsin onu. onun içinde bu duygu varsa, bu zamana kadar geldiyse ne kadar değişebilir ki? ha tam aksi, belki sen de insanları aşağılamayı seven birisin. bu durumda karşındakinin insanlara saygılı davranması ve herkese karşı anlayışlı tepkiler vermesi senin rahatsız edebilir. işte sonra kalkıp türlü mecralarda "abi bu kadınlar da hep kendini ezdiriyor.. ezik bunlar be" falan dersin. halbuki senin tesadüf eseri denk geldiğin ve aslında hiç bir şekilde iletişim kuramadığın insanlar onlar.
ekşi sözlük ya da duyuru gibi sosyal mecralar bu tesadüfleri kırmak için gerçekten iyi platformlar. neden? çünkü burada çoğu kişi kimliğini gizleyerek kendi içinden geçen şeyleri paylaşıyor. tabi son dönemde çoğunluk seks peşinde koşar oldu. bitmeyen sevişme sevdasıyla, herşeyi inanılmaz hızlı tüketme durumu birleşerek ilişkilerin de anlamını kaybetmesine itinayla yardımcı oluyor. yine de bazen burada çok güzel fikirler veren, saygılı olduğunu hissettiren kişiler görüyorum. artık herkes birbirini yanlış anlamaya müsait olduğu için her olumlu görüşe sahip olduğum kişiyle irtibata geçemiyorum tabi. bu da benim kendi kendime uyguladığım bir baskı. tamamen benim problemim. kendimi bi köşeye bırakırsak, demek istediğim, insanlar bu tür ortamlarda, bu tesadüf denklemini çürütebilirler. belki edirne'de yaşıyorsunuz ve sizin için en uygun insan, birebir olarak beklediğiniz herşeyi karşılayan kişi van'da yaşıyor. ve o da aynı şeyleri bekliyor, düşünüyor, yaşıyor. bu tür bir platformdan tanışıp belki de görüşebilir, ilişki bile yaşayabilirsiniz. ama bu düşüncelerim facebook, twitter, instagram gibi kişisel görüş beyanından öte gösteriş savaşına dönmüş mecralar için geçerli değil. buralar da zaten yakında onların yanındaki yerini alır.
işte, belki ekşi-duyuru gibi platformlarda tanışan insanlar.. başka nerede bu tesadüf döngüsü kırılabilir ki? belki senin ruh eşin şu anda izlandada yaşıyor. seninkiyse güney afrikada bir kabilede ve orada olmaktan nefret ederek günlerin geçmesini bekliyor. belki gerçek mutluluğu yaşayacağınız hiç bir insanla denk gelemeden ölüp gideceksiniz siz de.
bu ara bu konuyu çok düşünüyorum. öyle uzun uzun anlatmak istedim. yazasım da vardı biraz aslında. kendi kendime yazmayayım, paylaşayım istedim. elbette tesadüflere, karşıt görüşlerin birlikteliğine, sadece fiziksel çekime, birlikte gelişen arkadaşlıklar ve karakter özelliklerine inananlar da vardır aranızda. 30'uma dayandığım şu günlerde, hayatımın bugüne kadarki akışını baştan aşağı gözden geçirdiğimde, ben bunlara pek inanmadığıma karar verdim :)
biraz uzun olabilir, uyarayım.
hayatın tesadüfler üzerine kurulduğunu düşünüyor musunuz siz de? özellikle ilişkilerimizin. arkadaşlık ilişkilerimiz, duygusal ilişkilerimiz, evliliklerimiz... herşey koca bir tesadüfün eseri değil mi?
annemizi babamızı da seçemiyoruz, doğduğumuz ülkeyi de seçemiyoruz konularına girmeyeceğim. benim asıl hedef aldığım, sonradan kurduğumuz ilişkiler.
mesela bir ilkokula yazdırıyor bizi anne ve babamız. belki şehrin en kötü okulu, belki en iyi koleji, belki de en kaliteli insanların tercih ettiği bir okul. ne farkeder? 5-8 sene okuyoruz. o zaman diliminde sınıfta kim varsa, onunla arkadaş oluyoruz. belki yan sınıftakilerle de arkadaş oluyoruz. sonra mahallede sağda solda oturan çocuklarla arkadaş oluyoruz. annemizin babamızın arkadaşlarının çocuklarıyla arkadaş oluyoruz. bu arada bizim kişisel beğenilerimiz oluşuyor. hayaller, hedefler ufak ufak beliriyor. bazımız müzik dinlemekten hoşlanıyoruz, iyi gitar çalıyoruz, bazımız tiyatroda rol almayı, bazılarımız şiir okumayı seviyoruz. sonra zevkler daha da spesifik bir hal almaya başlıyor. mesela gitar çalarken, metal dinlemeye ve metal çalmaya başlıyoruz. tiyatroya ilgi duyarken daha çok komik rollere bürünüyoruz, belki bir yandan karikatür çiziyoruz. şiir okurken serbest ölçülü şiirlere merak salıyoruz, bir yandan yazıyor bir yandan kıyıda köşede kalmış yazarların eserlerine ulaşıyoruz. ama mesela metal dinlerken, sınıftaki yakın arkadaşlarımız metal dinlemiyor. mesela en yakın arkadaşımız arabesk dinleyebiliyor. sen ona metal dinletiyorsun, o sana arabesk. ikiniz de çok sevmiyorsunuz diğer müziği. keşke diyorsun, o da metal dinliyor olsa. ya da karikatür çizen adamın çizimlerine bakıp "vay be ne süper çiziyorsun" diyen çok çıkıyor da, onun takip ettiği mizah dergisindeki x yazarını tanıyan kimse yok mahallede. ama yine de mahalledeki arkadaşları en iyi arkadaşları.
yani biz sadece o sınıfın, ortamın bir parçası oluyoruz. sonra da arkadaşlıklar kendi kendine kuruluyor. sevdiğin ve hayatını adamak istediğin şeyler hakkında sınırsızca fikir alışverişi yapabileceğin birisi, belki hemen 200 metre ilerdeki okulda okuyor. o sırada senin yaşadığın herşeyi o da yaşıyor. ama sen onu belki hayatın boyunca tanımayacaksın. ikiniz de belki hiç ortak zevkleriniz olmayan insanlarla bir ömür geçirip, o paylaşmanın büyük hazzını yaşayamadan ölüp gideceksiniz.
iş de öyle. bir şirkete, kuruma girip, herkesten nefret etseniz bile bir süre sonra iyi kötü aynı yola baş koymanızdan ötürü duygusal bağ kurmaya başlıyor, hayatınızda tanışma ihtimaliniz olmayan farklı insanlarla resmen kanka moduna giriyorsunuz. ben mesela en iyi arkadaşlarımla çalışmayı tercih ederim. ama mesela biri mesleki olarak tam zıttım, başka biri 600 km uzağımda. yani bunu yaşama şansım da yok. elimde ne varsa onunla idare etmeliyim. artık içmeye bile iş arkadaşlarımla gider hale geliyorum. herkes kendi dünyasından hikayeler anlatıyor. o kadar alakasızız ki.. ama bir yandan da arkadaşız artık. belki bi 10 sene daha yakın arkadaşlarımdan, ailemden çok onları göreceğim.
en acısı da duygusal ilişkiler konusu.
sevdiğimiz kız, sevdiğimiz erkek hep çevremizden biri olmadı mı? başka türlü nasıl olsun ki zaten? hep de isyan etmiyor muyuz? bitmeyen geyik değil mi bu? kadınların şu özellikleri, erkeklerin bu özellikleri.. herkes karşı cinse karşı bir suç yüklüyor. çünkü bugüne kadar ilişkilerimizi hep tesadüf üzerine yaşamışız. o yüklediğimiz suçlar, karşımızdakinin karakteri aslında. ama biz sadece gözleri güzel diye bile ilişki yaşamayı tercih etmişiz. bazen dünya çirkini birine, bazen güzeller güzeli bir başkasına, bazen kendini hiç geliştirememiş birine, bazen hayatı için inanılmaz mücadele veren bir diğerine.. ama hangisini analiz edip seçebiliyoruz ki? oluyor işte. biraz dialog kuruluyor. beğeni oluyor. dialog kurdukça bazen ortak özellikler çıkıyor. iki taraf da yoğunlaşıyor. iki taraf da birbirini deli gibi istiyor. biraz zaman geçince elini bir kez tutmak hayattaki tek amaç oluyor. sonra yanağından bir kez öpebilmek. sonra dudağından. sonra sevişebilmek onunla, daha önce hiç sevişmemiş gibi. yani ilişkide ne yaşadığımızı bile düşünmeden bu duygularla, tamamen tesadüf eseri denk geldiğimiz bir insanla birlikte olmaya başlıyoruz. bazen bu somut duygular öyle bir esir alıyor ki bizi, "ben çok şanslıyım çünkü hayatımın aşkını buldum" seviyesine geliyoruz. aslında öyle bir şey yok. çünkü sadece denk geldik. büyük bir şans olması gerek hayatının aşkına denk gelebilmen için.
örneğin sizin bir ilişkiden beklentiniz ne? karşıdaki saygılı olsun, evi olsun falan geçin bunu. siz game of thrones'un yeni bölmünü beklerken o kiralık aşk'ın son bölmünü youtube'dan heyecanla izliyor olmamalı mesela. sabahlara kadar deli gibi seviştiğiniz insanla aynı şeylerden zevk almak istemez misiniz? siz türk dizilerini sevmiyor ve izleyenlerine de tepki veriyorsunuz diyelim. onu sırf o olduğu için sevmekten bir gün vazgeçeceksiniz. o zaman kiralık aşk izlemesi size batacak. ya da siz stand up gösterileri severken o devlet tiyatrolarını seviyorsa? ve o hiç standup gösteri izlemek istemiyorsa? onunla evlendiğinizde nasıl beraber standup izleyeceksiniz? izleyemeyecek misiniz? bir şey diyeyim mi, sırf bu yüzden kendi hayatındaki zevklerinden vazgeçen o kadar çok insan var ki..
aslında en önemlisi de birisiyle gerçekten aynı doğrultuda düşünebilmek. yani saygı duymak karşılıklı. o zaman zevklerinize de saygı duyabilirsiniz. aynı zamanda bu saygıyı dışarıya da yansıtabilmek. aileye arkadaşlara çevreye.. herkese karşı saygılı ve anlayışlı davranabilmek. herkes ilk başta saygılı rolü yapabilir. ama bir insanın gerçekten ne olduğunu anlayabilmek için biraz zaman gerekecektir. ne oluyor bu senaryoda? yine işte denk geldiğimiz hoşlandığımız biri, ilişki başladı, hatta ne olduğunu anlamadan evlendin. bir gün bir lokantaya gidiyorsun ve karşındaki insanın oradaki garson yanlış bir şey getirdi diye resmen onu aşağıladığını görüyorsun. napabilirsin ki? değiştiremezsin onu. onun içinde bu duygu varsa, bu zamana kadar geldiyse ne kadar değişebilir ki? ha tam aksi, belki sen de insanları aşağılamayı seven birisin. bu durumda karşındakinin insanlara saygılı davranması ve herkese karşı anlayışlı tepkiler vermesi senin rahatsız edebilir. işte sonra kalkıp türlü mecralarda "abi bu kadınlar da hep kendini ezdiriyor.. ezik bunlar be" falan dersin. halbuki senin tesadüf eseri denk geldiğin ve aslında hiç bir şekilde iletişim kuramadığın insanlar onlar.
ekşi sözlük ya da duyuru gibi sosyal mecralar bu tesadüfleri kırmak için gerçekten iyi platformlar. neden? çünkü burada çoğu kişi kimliğini gizleyerek kendi içinden geçen şeyleri paylaşıyor. tabi son dönemde çoğunluk seks peşinde koşar oldu. bitmeyen sevişme sevdasıyla, herşeyi inanılmaz hızlı tüketme durumu birleşerek ilişkilerin de anlamını kaybetmesine itinayla yardımcı oluyor. yine de bazen burada çok güzel fikirler veren, saygılı olduğunu hissettiren kişiler görüyorum. artık herkes birbirini yanlış anlamaya müsait olduğu için her olumlu görüşe sahip olduğum kişiyle irtibata geçemiyorum tabi. bu da benim kendi kendime uyguladığım bir baskı. tamamen benim problemim. kendimi bi köşeye bırakırsak, demek istediğim, insanlar bu tür ortamlarda, bu tesadüf denklemini çürütebilirler. belki edirne'de yaşıyorsunuz ve sizin için en uygun insan, birebir olarak beklediğiniz herşeyi karşılayan kişi van'da yaşıyor. ve o da aynı şeyleri bekliyor, düşünüyor, yaşıyor. bu tür bir platformdan tanışıp belki de görüşebilir, ilişki bile yaşayabilirsiniz. ama bu düşüncelerim facebook, twitter, instagram gibi kişisel görüş beyanından öte gösteriş savaşına dönmüş mecralar için geçerli değil. buralar da zaten yakında onların yanındaki yerini alır.
işte, belki ekşi-duyuru gibi platformlarda tanışan insanlar.. başka nerede bu tesadüf döngüsü kırılabilir ki? belki senin ruh eşin şu anda izlandada yaşıyor. seninkiyse güney afrikada bir kabilede ve orada olmaktan nefret ederek günlerin geçmesini bekliyor. belki gerçek mutluluğu yaşayacağınız hiç bir insanla denk gelemeden ölüp gideceksiniz siz de.
bu ara bu konuyu çok düşünüyorum. öyle uzun uzun anlatmak istedim. yazasım da vardı biraz aslında. kendi kendime yazmayayım, paylaşayım istedim. elbette tesadüflere, karşıt görüşlerin birlikteliğine, sadece fiziksel çekime, birlikte gelişen arkadaşlıklar ve karakter özelliklerine inananlar da vardır aranızda. 30'uma dayandığım şu günlerde, hayatımın bugüne kadarki akışını baştan aşağı gözden geçirdiğimde, ben bunlara pek inanmadığıma karar verdim :)
Tüm yaşıtların bir şekilde evleniyor. Evlenmeyeler sevgilileriyle takılıyor. Ben ise liseli gibi ortalıkta sap olarak geziyorum. Az önce bir arkadaşım (kız) başka bir arkadaşım (erkek) yanında iki yakışıklı erkek ile geldiğinde dibi düştü hemen çocukların etrafında dolanmaya başladı. Şu etkiyi hiç bir zaman yaratamadım hiç bir kızda. Ben hep komik şirin gibi sıfatlarla anılıyorum. Hiç bir zaman yakışıklı olarak bahsetmeyecekler bende değil mi ? Benim gibilerinden hoşlanan birileri var mı acaba Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde.
Not : Bu işler özgüven girişkenlik vs alakası Yok geçiniz. İnsan yakışıklı olunca iş bitiyor.
Not : Bu işler özgüven girişkenlik vs alakası Yok geçiniz. İnsan yakışıklı olunca iş bitiyor.
benim yıllardır böyle bir sorunum var. kendimi nedense bildiğiniz çirkin buluyorum. şimdiye kadar kimseden böyle bir tepki almadım( burada bir ifsada biri 10/2 vermişti puan olarak, onu saymazsak). yani ne bileyim sokağa çıkıyorum başka kadınlara bakıyorum koşarak eve dönmek istiyorum falan. şimdiye kadar ki bütün erkek arkadaşlarım da ya bu çocuk bana bakmaz dediğim tiplerdi. etrafımdaki insanlardan da böyle bir izlenim almadım hiç ama baya takığım bu konuya. kredi çekip burnumu yaptırmayı falan düşünüyorum, hiç fotoğrafım bile yok telefonda, çekmiyorum yani o derece. mutsuz ediyor bu durum beni.
bu takıntı mıdır kompleks midir her neyse, nasıl aşarım bunu?
edit: hatırlayan olur mu bilmem ama ifşaya koyduğum fotoğraf bile arkadaşımla olan, onun yolladığı bir fotoğraftı, tek değildim fotoğrafta :/
bu takıntı mıdır kompleks midir her neyse, nasıl aşarım bunu?
edit: hatırlayan olur mu bilmem ama ifşaya koyduğum fotoğraf bile arkadaşımla olan, onun yolladığı bir fotoğraftı, tek değildim fotoğrafta :/
Bugün okulun yemekhanesinde 5-10 dakika kadar beraber yemek yediğimiz bi kız vardı. Kısa bi muhabbet de geçti aramızda kedili-köpekli.
Yok kızı bulmaya çalışmıyorum. Adı soyadı bölümü herhangi bi bilgisi yok zaten bende.
Ne güzel gözlerimin içine içine bakıyordu, çok sakin ama samimi bi ses tonu vardı.
Kimseyi tanımak istemediğim bi dönemden geçiyorken, o kısacık muhabbette öyle bi yakınlık yakalamış olmamız hoşuma gitti. o ne düşünmüştür acaba?
bunun soruluk bi kısmı yok aslında. paylaşmak istedim. normalde ufak bi şiir falan yazardım herhalde ama onlar da tırt oluyor yakıştıramadım hanımefendiye.
soruya çevireyim bari, size de oluyor mu böyle? kısa süre (5-10 dk) iletişim kurduğunuz, iç açıcı gelen ama sonra hayatınıza girmediği gibi kopup giden insanlar oldu mu hiç hayatınızda?
Yok kızı bulmaya çalışmıyorum. Adı soyadı bölümü herhangi bi bilgisi yok zaten bende.
Ne güzel gözlerimin içine içine bakıyordu, çok sakin ama samimi bi ses tonu vardı.
Kimseyi tanımak istemediğim bi dönemden geçiyorken, o kısacık muhabbette öyle bi yakınlık yakalamış olmamız hoşuma gitti. o ne düşünmüştür acaba?
bunun soruluk bi kısmı yok aslında. paylaşmak istedim. normalde ufak bi şiir falan yazardım herhalde ama onlar da tırt oluyor yakıştıramadım hanımefendiye.
soruya çevireyim bari, size de oluyor mu böyle? kısa süre (5-10 dk) iletişim kurduğunuz, iç açıcı gelen ama sonra hayatınıza girmediği gibi kopup giden insanlar oldu mu hiç hayatınızda?
Sevgili bulma amaçlı da kullanılıyor mu? Yoksa sadece sevişme icib mi? Duydugunuz birileri var mı Tinder'dan sevgili olan?
kirli sakalın bu iş sırasında uyarılmaya olumlu olarak extra bir etkisi olup olmadığını merak ediyorum. Yoksa maharet sadece dil, dudak ve parmaklara mi kalıyor?
Bu arada sakal 7-8 santim uzunluğunda..
Çükümser edit: Partner tarafında asayiş berkemal.
Bu arada sakal 7-8 santim uzunluğunda..
Çükümser edit: Partner tarafında asayiş berkemal.
Selam Ahali!
Erkek arkadaşımla evlenme kararı aldık. Düğünü yaza düşünüyoruz.
Ben onun neredeyse tüm sülalesiyle oldukça yakın oldum ve hepsini çok sevdim.
Bu akşam da erkek arkadaşımı annemle tanıştırdım. Onların da maşaallahları var.
İsteme ve söz öncesi iki ailenin tanışması gerekiyor haliyle.
Ben diyorum ki önce annelerimiz tanışsın. Sonra tüm aile tanışır. Uygun olur mu?
Ya da hepsini birden aradan çıkarıp tanıştırsak mı?
Bu komple aile tanışması için ev mi yoksa dışarıda bir yemek mi uygun olur?
Ailelerimiz tipik anadolu ailesi. Onlara kalsa evlenme olayında geç bile kaldık.
Durum oldukça heyecanlı. Hem de benim için çünkü ben evlenme fikrine çok karşı bir insandım. Ve haliyle panik oluyorum.
Fikirleriniz benim için önemli.
Teşekkür ederim.
Erkek arkadaşımla evlenme kararı aldık. Düğünü yaza düşünüyoruz.
Ben onun neredeyse tüm sülalesiyle oldukça yakın oldum ve hepsini çok sevdim.
Bu akşam da erkek arkadaşımı annemle tanıştırdım. Onların da maşaallahları var.
İsteme ve söz öncesi iki ailenin tanışması gerekiyor haliyle.
Ben diyorum ki önce annelerimiz tanışsın. Sonra tüm aile tanışır. Uygun olur mu?
Ya da hepsini birden aradan çıkarıp tanıştırsak mı?
Bu komple aile tanışması için ev mi yoksa dışarıda bir yemek mi uygun olur?
Ailelerimiz tipik anadolu ailesi. Onlara kalsa evlenme olayında geç bile kaldık.
Durum oldukça heyecanlı. Hem de benim için çünkü ben evlenme fikrine çok karşı bir insandım. Ve haliyle panik oluyorum.
Fikirleriniz benim için önemli.
Teşekkür ederim.
Sorum özellikle erkeklere dişlek kadınları beğeniyor musunuz ?
Ne yaptıysam olmadı, kız arkadasımı orgazma ulaştıramadım.Iliskiden tabiki keyif alıyor ama orgazm yaşayamıyor. Geçende biraz konustuk, kendi eliyle bisiler yaptı, tam olarak icine bile sokmadı elini. Vajinasi 10 saniye filan kasıldı. Mastürbasyonla oluyor bir tek dedi.Rahatlama hissetti filan .Simdi bu orgazm mı yani bu kadar kolay mı? Eger öyleyse ne tür bi orgazm? Kadınlardan cevap bekliyorum.
bu konuda ne dusunursunuz?
biraz soğur musunuz.......
şaka.
biraz soğur musunuz.......
şaka.
Aslında gönül işleri ama soru sormak istediğim için soruya açtım.
Evleneceğiniz kişinin eğitim/meslek durumu sizin için ne kadar önemlidir? Örneğin siz iyi bir üniversiteden mezunsunuz ve iyi bir işte çalışıyorsunuz geleceğiniz parlak vs. ama lise mezunu bir kızdan hoşlandınız? Bu durumda evliliği düşünür müsünüz yine de yoksa denk değiliz deyip vaz mı geçersiniz?
Evleneceğiniz kişinin eğitim/meslek durumu sizin için ne kadar önemlidir? Örneğin siz iyi bir üniversiteden mezunsunuz ve iyi bir işte çalışıyorsunuz geleceğiniz parlak vs. ama lise mezunu bir kızdan hoşlandınız? Bu durumda evliliği düşünür müsünüz yine de yoksa denk değiliz deyip vaz mı geçersiniz?
Cafe de, konser de, restaurant da kalkıp sevgilinize çat diye evlenme teklifi ediyorsunuz ya? nasıl cesaret ediyorsunuz ya kız redderse?
öyle kalcanız sap gibi ortada.
benim de eskişehir de anadolu ünide okuyan bir sevgilim vadı. her haftasonu istanbudan eskişehire giderdim. veya o istanbula gelirdi. ilişkimizde hertürlü cinsellik de varı. sabah kahvalı yapar, akşama da kadar şelale park, odun pazarı falan gezer tozardık. ben bu kıza evlenme teklifi etmiştim. beraber takılmaya evet ama evlilik düşünmüorum demişti. (4 yıl sonra teklifin hala geçerli mi diye sms atmıştı siktir git emiştim neyse)
Sonra beykent üni de, bursa dan falan sevgililerim oldu, herşeyi yaşadık bildiğin sevgili idik. bunlar da şu anda evlilik düşünmediklerini söylemişti.
şimdi ben bu kızlara aa bu kız benim sevgilim diyip, elime yüzük alıp bi kalabalığın arasında kızın önüne diz çöküp evlilik teklifi etseydim, reddedilip rezil olcaktım.
yapanlar nası cesaret edip yapıyor. acaba sadece evet diyenler mi gündeme geldiği için olumlu bir izlenim oluyor. anlamadım bu işi.
öyle kalcanız sap gibi ortada.
benim de eskişehir de anadolu ünide okuyan bir sevgilim vadı. her haftasonu istanbudan eskişehire giderdim. veya o istanbula gelirdi. ilişkimizde hertürlü cinsellik de varı. sabah kahvalı yapar, akşama da kadar şelale park, odun pazarı falan gezer tozardık. ben bu kıza evlenme teklifi etmiştim. beraber takılmaya evet ama evlilik düşünmüorum demişti. (4 yıl sonra teklifin hala geçerli mi diye sms atmıştı siktir git emiştim neyse)
Sonra beykent üni de, bursa dan falan sevgililerim oldu, herşeyi yaşadık bildiğin sevgili idik. bunlar da şu anda evlilik düşünmediklerini söylemişti.
şimdi ben bu kızlara aa bu kız benim sevgilim diyip, elime yüzük alıp bi kalabalığın arasında kızın önüne diz çöküp evlilik teklifi etseydim, reddedilip rezil olcaktım.
yapanlar nası cesaret edip yapıyor. acaba sadece evet diyenler mi gündeme geldiği için olumlu bir izlenim oluyor. anlamadım bu işi.
evet sözlük başlığından geliyorum. nedir bu olay arkadaşlar ? kültürlü dedikleri nedir yani bir insan zaten her alanda kültürlü olamaz burada şairler ne demek istiyor ? birisi demiş ki yabancı müzik şarkı dinlemediği için ayrıldım. bu mu yani kültür anlayışı ? ben şimdi yatıp yabancı dizi izlemek yerine doğa yürüyüşü yaptı, yüzmeye gittim diye kültürsüz mü oluyorum ? ya da süper bi klasik müzik dinleyicisi olup diğer yabancı müziklere alakasız olmam beni kültürsüz mü yapıyor ?
yoksa ekşi sözlük kendini aşırı kültürlü zanneden liseli timi iş başında mı ?
yoksa ekşi sözlük kendini aşırı kültürlü zanneden liseli timi iş başında mı ?
Ilk bulusma icin sevgili adayına hediye almali miyim?
A Cicek al
B kolye al
C en buyuk hediye sensin alma
D diger
Yaslar 25, farkli sehirlerdeyiz whatsapptan konusuyoruz hep ilk bulusma olacak
A Cicek al
B kolye al
C en buyuk hediye sensin alma
D diger
Yaslar 25, farkli sehirlerdeyiz whatsapptan konusuyoruz hep ilk bulusma olacak
anlamlandıramadığım, tahminlerime üzüldüğüm bir konu var arkadaşlar:
part time olarak bir işe başladım, daha birkaç gün oldu. işyerinde patron benden habersiz benim bir aksesuarımı alıp kullanmış, ben de farkında değilim -görünen bir yerinde, ama onun bana ait olduğunu düşünmemiştim, zira hem farklı bir amaçla kullanarak şeklini değiştirmiş, hem de öyle bir davranışta bulunabileceği aklımdan bile geçmemişti.
ben aksesuarımı ararken başka bir çalışan söyledi onun aldığını. dumur oldum tabii, bir şey demedim. çıkarken alacağım ya nasılsa, söylerim diye kibarca. sonra bir ara bir telefon görüşmesi için mekandan ayrıldım, o sırada aksesuarım bir sandalyeye bırakılmış. patron yemekteydi. yine bir şey demedim ben, aldım taktım ve çıktım sadece. ne diyebilirim ki, "almış kullanmışsınız habersizce, hayırlı olsun" mu?!
soru şu, böyle bir şeyi nasıl yapabiliyor, yakın arkadaşım değil bir şey değil, daha yeni yeni tanışıyoruz muhabbetimiz bile pek mevcut değil. ilk defa birinden böyle bir davranış görüyorum. hadi diyelim meşgul olduğu bir zaman alelacele izin alamadan alıp kullandın, sonrasında söylemez misin "ay x kusura bakma böyle böyle" diye?!
"ve o hiçbir şey demedi"
ben de anlam veremedim... sizce?
not: gönül işleri simgesi dikkat çekmek içindi (swh :P)
konuyla ilgisiz not: hala tübitak bideb ile herhangi bir şekilde ilişiği bulunan birinden yanıt da gelmedi ayrıca. oysa duyurunun gücüne inanmıştım...
part time olarak bir işe başladım, daha birkaç gün oldu. işyerinde patron benden habersiz benim bir aksesuarımı alıp kullanmış, ben de farkında değilim -görünen bir yerinde, ama onun bana ait olduğunu düşünmemiştim, zira hem farklı bir amaçla kullanarak şeklini değiştirmiş, hem de öyle bir davranışta bulunabileceği aklımdan bile geçmemişti.
ben aksesuarımı ararken başka bir çalışan söyledi onun aldığını. dumur oldum tabii, bir şey demedim. çıkarken alacağım ya nasılsa, söylerim diye kibarca. sonra bir ara bir telefon görüşmesi için mekandan ayrıldım, o sırada aksesuarım bir sandalyeye bırakılmış. patron yemekteydi. yine bir şey demedim ben, aldım taktım ve çıktım sadece. ne diyebilirim ki, "almış kullanmışsınız habersizce, hayırlı olsun" mu?!
soru şu, böyle bir şeyi nasıl yapabiliyor, yakın arkadaşım değil bir şey değil, daha yeni yeni tanışıyoruz muhabbetimiz bile pek mevcut değil. ilk defa birinden böyle bir davranış görüyorum. hadi diyelim meşgul olduğu bir zaman alelacele izin alamadan alıp kullandın, sonrasında söylemez misin "ay x kusura bakma böyle böyle" diye?!
"ve o hiçbir şey demedi"
ben de anlam veremedim... sizce?
not: gönül işleri simgesi dikkat çekmek içindi (swh :P)
konuyla ilgisiz not: hala tübitak bideb ile herhangi bir şekilde ilişiği bulunan birinden yanıt da gelmedi ayrıca. oysa duyurunun gücüne inanmıştım...
selam ahali,
internetten baya konustugum biriyle gorustum. ama daha ilk gorusmede belki de durust davranarak eski sevgilisini bi turlu unutamadıgını ve son dönemde tekrar bi konusma yapacaklarını vs soyledi. ben de cocuktan aslında hoslandım ama bu noktadan sonra kafamdan yazış ihtimalini cıkardım. sonra da gorustuk ve gorusme talepleri hep ondan geliyordu, ben daha az bi frekansa cekmeye calısıyordum vs. şimdi klasik haliyle dusunursek eleman bu belirsizlik ve yıkım ortamında beni araya alıyor gibi gorunuyor. benim kendimi su noktada tutmam mantıksızlık. öte yandan cok hoslandım gerçekten, ve az bulunur turde bi insan. yani beni kullanacak ya da egosunu tatmin ediyor gibi ihtimaller hiç aklıma gelmiyor cunku vicdanına guveniyorum. cok cok fazla konustuk. önceki gorusmelerden birinde konuyu eski kız arkadas mevzuna getirmeye calıstım gelmedi. illa herşeyi kurallara mı baglamak zorundayız, aramızdaki iletişim iyiyse böyle gitsin diyor. iyi diyor da ben baglanıyorum. yarın öbürgün kız gel dediginde koşa koşa gitmeyeceginin garantisi yok. yuzyuze cok gorusmedik, şu an için kızla ilgili bi yorumda bulunmam da itici olacak. hiç bu kadar arada kaldıgımı hatırlamıyorum. kız da ruh hastasının teki, ne gorusuyor cocukla ne yakasını bırakıyor. sürekli instagramdan şiirli göndermeler falan. tabi ben bunları ustun stalk yetenegimle farkediyorum. cocuk da zaten kızı cok fazla sevdiginden de bahsetmişti. bana da cok iyi davranıyor, dedigim gibi onun gibi bi insan tanımadım ve tanıma ihtimalim oldugunu da dusunmuyorum. resmen içim acıyor. ne yapmam lazım?
internetten baya konustugum biriyle gorustum. ama daha ilk gorusmede belki de durust davranarak eski sevgilisini bi turlu unutamadıgını ve son dönemde tekrar bi konusma yapacaklarını vs soyledi. ben de cocuktan aslında hoslandım ama bu noktadan sonra kafamdan yazış ihtimalini cıkardım. sonra da gorustuk ve gorusme talepleri hep ondan geliyordu, ben daha az bi frekansa cekmeye calısıyordum vs. şimdi klasik haliyle dusunursek eleman bu belirsizlik ve yıkım ortamında beni araya alıyor gibi gorunuyor. benim kendimi su noktada tutmam mantıksızlık. öte yandan cok hoslandım gerçekten, ve az bulunur turde bi insan. yani beni kullanacak ya da egosunu tatmin ediyor gibi ihtimaller hiç aklıma gelmiyor cunku vicdanına guveniyorum. cok cok fazla konustuk. önceki gorusmelerden birinde konuyu eski kız arkadas mevzuna getirmeye calıstım gelmedi. illa herşeyi kurallara mı baglamak zorundayız, aramızdaki iletişim iyiyse böyle gitsin diyor. iyi diyor da ben baglanıyorum. yarın öbürgün kız gel dediginde koşa koşa gitmeyeceginin garantisi yok. yuzyuze cok gorusmedik, şu an için kızla ilgili bi yorumda bulunmam da itici olacak. hiç bu kadar arada kaldıgımı hatırlamıyorum. kız da ruh hastasının teki, ne gorusuyor cocukla ne yakasını bırakıyor. sürekli instagramdan şiirli göndermeler falan. tabi ben bunları ustun stalk yetenegimle farkediyorum. cocuk da zaten kızı cok fazla sevdiginden de bahsetmişti. bana da cok iyi davranıyor, dedigim gibi onun gibi bi insan tanımadım ve tanıma ihtimalim oldugunu da dusunmuyorum. resmen içim acıyor. ne yapmam lazım?
Merhabalar,
Geciktirici sprey almayı düşünüyorum. Kullanan arkadaşlardan yorum alabilir miyim? Buradan yazmak istemezseniz özelden yazın ama yazın. Kullanıcı yorumlarına bakıyorum gayet iyi ama memnun olmayanlarda var arada. Sizce alınmasında ya da alınmamasında sakınca görüyor musunuz?
Şu ürünün indirimde olması da beni almaya teşvik etti : www.hepsiburada.com
Birde geciktiricili olan prezarvatifler nasıl etkili mi? Sizce ilk sprey normal prezervatif mi? Yoksa geciktiricili şapka mı?
NOT: Geyik yapacak arkadaşları başka bir sorumda görüşmeye davet ediyorum.
Geciktirici sprey almayı düşünüyorum. Kullanan arkadaşlardan yorum alabilir miyim? Buradan yazmak istemezseniz özelden yazın ama yazın. Kullanıcı yorumlarına bakıyorum gayet iyi ama memnun olmayanlarda var arada. Sizce alınmasında ya da alınmamasında sakınca görüyor musunuz?
Şu ürünün indirimde olması da beni almaya teşvik etti : www.hepsiburada.com
Birde geciktiricili olan prezarvatifler nasıl etkili mi? Sizce ilk sprey normal prezervatif mi? Yoksa geciktiricili şapka mı?
NOT: Geyik yapacak arkadaşları başka bir sorumda görüşmeye davet ediyorum.