Ekşi Duyuru

facebook'ta gördüm. ilginç mottolu bir etkinliğe benziyor.

www.facebook.com

etkinlikten alıntı açıklama;

egoyu tokatlama yolunda şöyle bir hodri meydan etkinliği yapalım mı?

şöyle ki; sosyal medyada çoğumuzun profil fotoları olsun, instagram'da vs paylaştıkları olsun genellikle "çok güzel" anlara aitler. haliyle çok da gerçekçi değiller bütünsellik anlamında. yani eksikler. sadece "bir anı" simgeliyorlar. ve bunun da ana nedenlerinden birisi egolarımız malum. egomuz vitrinciliği önemsiyor. herkes tarafından güzel bulunmak istiyor...

gelin 7 ekim 2017 tarihinde çirkin olduğunu düşündüğümüz bir fotoğrafımızı profillerimize yerleştirelim. bunun yapılabileceğini gösterelim. bir tek gün bile olsa özgüvenli, umursamaz insanlarla böyle bir toplu eylem yaşayalım. çirkin görünelim, egomuzu tokatlayalım ve bir güzellik yaratmış/yaşatmış olalım. :)

(ben hiç çirkin çıkmıyorum diye hile yapmak yok. :p yüzünüzü buruşturup bir foto çekebilirsiniz.)

selamlar :) neymiş halim anlayanlar bir şeyler dese ya :)

ne zaman mezun oluyorum sonra var mı yakında gönlüme biri :D binlerce sorular var <3


3. foto i.hizliresim.com

bonba bir şey :(

c12.incisozluk.com.tr

Beni dinleyebilecek birileri var öı?

Şimdi şuraya havaya dikilmiş kıllı ayaklarımın fotoğrafını atsaydım ve ayaklarım nasıl diye sorsaydım tepkiniz ne olurdu?


choose wisely......

Merhaba sevgili Ceride-i Havadis okuyucuları.

Ne anlatıyor bu aq diyenler ve Serinin birinci ve ikinci filmini izlemek için Tıklayın :
1- eksiduyu.ru
2- eksiduyu.ru

Siz yokken neler oldu onu anlatacağım şimdi.

En son cuma günü ders geç bitti diye bişeyler yapamamıştık. Cumarteside başka birilerine sözü varmış. Cumartesi günü pazar için "yarın işin var mı ajanda na bak bakayım dedim. O da sen soruyorsan ajanda filan yalan dedi.

Pazar akşamı beni manzarası mükemmel bir yere davet etti gittim. Yine uzuuun uzuuun sohbet ettik güldük eğlendik.


! Ama şöyle bir sıkıntı oldu. Bu sefer eski sevgilisinden bahsetti kötü ayrılmışlar filan. Eski sevgiliden bahsetmesi hoşuma gitmedi.

Ayrıca Daha sonra başka bir mekana giderken yolda, birinin yazdan beri kendisinden hoşlandığını ama kafasının karışık olduğunu söyledi. Ne hissettiğini sordum. Olumlu yada olumsuz bir şey düşünmediğini söyledi. Bende konuyu kapattım.

!!!Yine gittiğimiz diğer mekanda duvarda kalemle yazılar yazılmıştı. O da kendi adını ve benim adımı yazdı dostluğun başlangıcı gibi bişey yazdı. Bu da kafamı karıştırdı.

Şimdi son durumlar böyle.

Kafam çok karışık yani acaba sadece arkadaşı/dostu muyum yoksa sevgili olma potansiyeli var mı ?

Ne dersiniz ?

Basligi acarken okadar zorlandim ki asil sorunum ne onu bile bilmiyorum. Sadece kendimi acayip mutsuz ve yalniz hissediyorum. Yillardir yalniz yasiyorum, cok sevgi dolu bir aile hayatim vardi sanirim hayatimda hatirladigim en mutlu anilarim cocukluguma dair fakat ailemi kucuk yasta kaybettim. Suan 27 yasındayım.Bir sekilde kendi ayaklarim ustunde durdum. Maddi hic bir sorunum olmadi suan da yok istedigim gibi bir evde yasiyorum, istedigim seyleri alabiliyorum, istedigim yere tatile gidebiliyorum cogu ailesi hayatta olan insanlara gore daha sansliyim biliyorum ama yetmiyor.

Mesela bugüne kadar erkekler hep farklı amaçlarla yaklaştı, yalnız yaşıyorum ve dikkat çekiyorum sanırım tek ilgilendikleri bu olmuştur. Dışarıya karşı nasıl bi izlenim veriyorum bilmiyorum ama çok duygusalım, genelde hep güçlü gözükmüşümdür ya da bir şekilde hayat güçlü görünmek zorunda bıraktı. Şimdiye kadar sadece 1 tane ciddi ya da uzun denilebilecek ilişkim olmuştur o da 1 buçuk sene sonunda aldatılmayla bitti duygusal olarak çok kötü zamanlar geçirdim, 1 buçuk sene önce şehir değiştirdim yeni bi hayat kurdum kendime hem burda yalnızda olmam akrabalarım da var daha düzenli bi hayatım olur diye düşünerek geldim ki bi bakıma öyle de oldu alkolü bıraktım düzgün bir işe başladım ama kendimi psikolojik olarak yine iyi hissetmiyorum istanbuldayken mutsuz da olsam bi heyecan oluyordu hayatımda hangisi daha iyi bilmiyorum. Sanki çocukluğumdan beri hep birşeyleri, sevdiklerimi kaybetmek üzerine hayatım. 2 aydır işe gidiyorum ordan direk eve geliyorum hafta sonları evdeyim canım hiç birşey yapmak istemiyor, sadece uyumak hiçbirşey düşünmemek istiyorum. Buraya tasındığımdan beri kimseyle flört bile etmiyorum, hem karşıma ilgimi çekicek kimse çıkmıyor hem de korkuyorum tekrar üzülmekten.

Çevremdeki herkes ya evli çocuklu ya hayatlarında birileri var bi amaçları var bense boşa yaşıyormuşum gibi. En güzel yaşlarımı böyle geçirmekten sıkıldım. Nereye kadar böyle gidecek ya da daha nekadar dayanıcam bilmiyorum, çaba sarfediyorum mutlu olabilmek için ama hiçbirşey değişmiyor. Kimseyle konuşamıyorum da bunları çünkü insanların gözünde kimseyi beğenmeyen, ya da yalnızda mutlu olabilen birisiyim. Sanki kendi tercihimmiş gibi.

Daha birsürü şey var bazen psikoloğa gitmeyi düşünürüm sonra diyorum bir saate hangi sorunumu sığdırıcam vazgeçiyorum:) sonuç olarak neyi atlıyorum, çok mu ciddiye alıyorum hayatı? Aslında isteğim sahip olduklarımla mutlu olabilmek , biraz hayatı yaşanılabilir kılabilmek ne yapabilirim?

sürekli sevgili değiştiren, flörtçü bir kız düşünün ve bu kızdan hoşlanan bir adam var. adam da kızın arkadaşı, ama kız kendisinden hoşlandığını bildiği bu arkadaşına edepli uslu davranıyor. başka arkadaşlarının yanında, sevgililerinin yanında sikmeli sokmalı konuşan bu kız, bu adama gelince arkadaşı olmasına rağmen hareketlerini kısıtlıyor, edepli uslu davranıyor, cici kıza dönüşüyor. normalde adamı istediği için kötü yanlarını göstermek istemiyor gibi düşünecekken bi bakıyoruz ki adamı reddetmiş. şimdi bu kız bu davranışıyla ne yapmak istemiş olabilir. madem adamı reddedeceksin neden adamın yanında kendin olmadın, madem kendine çeki düzen verdin, neden adamı reddettin?

Derdimi nasıl anlatsam bilemiyorum, biraz da iç dökme sebebiyle yazıyorum, dağınık olursa şimdiden affola.
Birçok gönül işi mevzusunda olduğu gibi bi kız var, liseden arkadaşım, yıllardır dikkatimi çekmezken ne olduysa birden aklıma düştü, ne zaman bir fotoğrafını görsem evlenilecek kız derdim içimden sanırsam kendi sözlerimin tesiri altında kaldım. İşini severek yapan bir öğretmen kendisi, gözlerinden ışıklar saçıyor, sanırım bu hali güzellik vs. şeylerden daha çok etkiledi beni.
Sorun şu ki bana iki ismimle hitap edecek kadar az bir samimiyetimiz var. Yaşadığımız şehrin küçük olması sebebiyle yolda görünce, bir arkadaşımızın düğününe gidince ayak üstü sohbet ediyoruz, sosyal medyada fotoğraflarımızı beğeniyoruz o kadar, facebookta mesaj pencerisini açsam Eylül 2009'da arkadaş oldunuz yazısını görürüm.
Yaşadığım şehir derken, bir kaç hafta içinde başka bir şehire taşınacağım iş sebebiyle, onun da etkisi olabilir tabi. Hislerim nasıl olgunlaştı emin olamıyorum, onu düşününce neden heyecanlanıyorum, evlenilecek kız mı arıyorum, onda beni etkileyen neydi, bu sorulara cevap bulamıyorum. Fakat onu tanımak istiyorum, mesaj at muhabbeti ilerlet diyen arkadaşlarım var ama o kadar vaktim yok, tek seferde içimden geçen herşeyi söylemek istiyorum.
Bu bir ilanı aşk değil, liseli tabiriyle çıkma teklifi değil, evlilik programı mı seni daha yakından tanımak istiyorum diyeyim? Böyle şeylerin tanımı olur mu? Bilmem ne yapmalıyım? Teşekkürler şimdiden değerli yorumlarınız için.

Bonus : youtu.be

Tinder'ı yükledim, yeni deniyorum o yüzden bilmiyorum. Boost'a basınca ortada 7.5x falan gibi sayı beliren bir yuvarlak çıkıyor. O yuvarlaktan ara ara pembe ve mor kalpler çıkıyor. Ne anlama geliyor bu? Birinin o an beni sağa attığı anlamına mı geliyor? Ara ara da pembe ve mor kalpler yerine ufak boyutta kişi fotoğrafları fırlıyor o butondan.

Merhaba sevgili Tercüman-ı Ahval okuyucuları.

Ne anlatıyor bu aq diyenler ve Serinin ilk filmini izlemek için Tıklayın : www.eksiduyuru.com

Siz yokken neler oldu onu anlatacağım şimdi.

Son konuşmamızdan sonra ertesi gün okula gitmedim. Ders sonrası aradı ve napıyorsun neden gelmedin merak ettim filan dedi. Bende gitmem gereken bir yer olduğunu söyledim. İyisin dimi diye sordu evet bi sorun yok dedim. Sen ne yapıyorsun diye sordum bir arkadaşı ile buluşacakmış. Yarın görüşürüz dedim filan dedim. O zaman yarın mutlaka gel dedi.

Yaklaşık 2-3 saat sonra Napıyorsun diye mesaj attı. O sıra arkadaşımla oturuyordum söyledim bunu. Nerdesin filan diye üsteledi ulan noluyoruz diye düşünüyorum. Yerimi söyledim tüh dedi az önce oraya çok yakındım oturur konuşurduk dedi. Bi sorun filan yok dimi dedim, Bilmem görmek istedim dedi. Yarın görüşelim olur mu yazdı. Tabi ki görüşelim ama iyisin dimi dedim ya iyiyim annemi özledim biraz onun dışında sıkıntı yok dedi. Bende ara bi sesini duy dedim İyi fikir dedi sonra annesini aradı sanırım. Sonrasında bir süre havadan sudan konuştuk. İyi geceler dedim iyi geceler canısı yazdı.

Ertesi gün ders epey geç bitti derste bir kaç kere göz göze geldik güldü filan. Çıkışta ya çok geç oldu gitmem lazım ya kusura bakma filan dedi önemli değil dedim Sonra bişeyler yapalım filan dedi. 1 saat sonra ben mesaj attım napıyorsun diye öyle sıradan mesajlaşmalar filan geçti aramızda. O sıra başka bir kız arkadaşla yemek yemekteydim. Bunu söyleyince kıskandım keşke bende orada olsam dedi. Bende keşke olsaydın ama en kısa zamanda bi yemek yiyelim dedim. Süper olur dedi.

Eveeeet sevgili dostlar durum böyleyken böyle. Yorum istek ve şikayetleri heyecanla bekliyorum.

Ayrıca "salak kardeşim şöyle şöyle yapsana" şeklindeki tavsiyeleri de bekliyorum.

Geçen yıl gönül meselesi yaşadığım kişiyle ayrılınca o kişiyi facebooktan engellemişim, sanırım tamamen hayatımdan çıkartmak için yapmışım, az önce facebookumu kurcalarken fark ettim. şu an tamamen farklı dünyalardayız, olaylar unutuldu gitti. hayatımdan çıkmış gitmiş birinin bu şekilde de olsa yer kaplaması saçma geldi. ama şimdi engeli kaldırsam karşı taraf fark etse ne düşünür acaba? çocuk gibi bir engelliyor bir kaldırıyor salak mıdır nedir der mi? ya da yeniden iletişim kurmak istiyorum gibi bir işaret mi göndermiş olurum? saçmalıyor muyum?
siz hiç böyle bir durumla yaşadınız mı? yaşadıysanız ne yaptınız?

sadece 675 liraydı..hometech marka... 2gb ram ve 32 gb harddiski vardı. ama pil süresi uzundu ve portatifti... ona vuruldum.şimdi şarjda..


ben ki desktopunu kendi toplayan, ben ki çoğu teknolojyi kullanmış biriyim.

Ağır geliyor..


soru: bu bilgisayarı starbuksta kullansam kız düşer mi?

not: gönül işlerine alan moda saygımı sunuyorum

Sb Teşekkürler.

Var mı aranızda ?

Olay: Şimdi sınıftan bir kız var. Sınıf 110 kişi filan olduğu için genelde herkes kendi grubuyla takılmakta. 2 sene önce aynı grupta takıldığımız ve bir süre sonra başkalarıyla takılmaya başlayan bir kız bu .

Yaz tatilinde durup dururken bana mesaj attı halimi hatırımı sordu. Beni bulunduğu tatil yöresine filan davet etti. O zaman ki durum sebebiyle gidemedim.

Bu sene okul açıldığında sınıfta karşılaştık. Ayak üstü mutlaka görüşelim özledim seni filan dedi.

Geçen hafta ise şöyle bişey oldu. Sınıftan çıkarken (takıldığı 3 kişilik grupla birlikteler) yanıma geldi işin yoksa bi kahve içelim filan dedi. Bu arada ben cevap vermeden yanındaki arkadaşlarına siz gidin benim işim var dedi. Bende olur dedim.

Yaklaşık 4 saat oturduk bol bol sohbet ettik. Sık sık benimle konuşmaktan mutlu olduğunu filan söyledi. Hatta bi ara elimi filan tuttu.

Bu samimiyet biraz garip geldi bana. Birazda odun olduğumdan amacını, niyetini anlayamadım.

Ayrılırken 2 defa sarıldı bana iyi ki konuştuk filan dedi.

Ayrıldıktan sonra iyi geceler diye mesaj attım bakalım ne yapacak diye, iyi geceler tekrar isterim yazıp kalpli smiley attı. Bende tamamdır anlaştık yazdım. Süperr yazdı.

Evet sevgili gönül dostları böyle şeyler oldu.

Ne diyorsunuz ? Ne yapmalı ? Teknik bilgi verin :)

Edit: Gönlüm elbet var. Kız 10 kişiden 8 inin "keşke benim olsa" diyeceği güzellikte bir kız. Ve çok uyumlu çok nazik biri. Ve fakat şekil a da görebileceğiniz üzere ben beceriksiz bir budaklı odunum :( şu pozisyondan bu golü kaçırma olasılığım yüksek. Nasıl bir davranış şekli göstermeli acaba ?

Yaşım otuz olmuş. Kendi çapında kişisel gelişimine önem veren, akademik eğitimine devam eden başarılı bir öğrenim hayatı olan hatun kişisiyim. Söz konusu gönül işleri olunca ne yapacağımı bilemiyorum. Belki de reddedilme kaygısı. Gülebilirsiniz belki ya da trollda diyebilirsiniz, bu devirde hala var mı böyle demode fikirler, böyle kezbanlar da deyip yerden yere de vurabilirsiniz fakat birine aşık oldum. Henüz kendisini tanımıyorum. Tek taraflı gelişen bir durum. Aşka dair beylik laflar da etmeyeceğim. Yalnızca fikirlerinizi almak istiyorum.

Şovalyemiz bir antikacı, onu dükkanında gördüm. Yalnız kendiliğinden gelişmediği sürece birini kendime aşık etmek konusunda iyi değilim. Ben hikayenin kahramanına gizli bir hayranı olarak mektup yazmak istiyorum. Kimden geldiği belli olmayan, bir beklenti içerisine girmeden, yalnızca aşka aşık biri gibi. Kim olduğunu, ne olduğunu bilmeden, ne olduğumu söylemeden, sadece öznesi o olan mektuplar.. sorum şu;

Bir er kişi olarak size böyle mektuplar gelse bu durumda ne hissederdiniz?
Bir kadın olarak durumu nasıl değerlendirirsiniz?

Not: lütfen çok dövmeden yorum yapın.

Bu kız hizliresim.com nasıl bu hale i.hizliresim.com hizliresim.com gelmiş? Estetik mi shop mu yoksa geçen üç yıldaki olağan değişim mi? Şu anki hali çok güzel değil mi ya eskiden yine güzel ama daha sıradan bi tipmiş.

Ya her gün çekiyorum neredeyse çekmeyim biraz bekleyeyim diyorum en ufak uyarıcıda kasıklarım falan ağrıyor mezi geliyor mecbur çekiyorum. Artık bıktım ya sırf düzelir belki diye sevgili arıyorum. Millet kaldırmak için uğraşır benim derdime bak spor falan yapsam azalır belki de onu da yapasım gelmiyor. En fazla yürüyorum o da kesmiyor. Yok mu bi yöntem ilaç falan. Ne yapıcam.

aynı sınıfta olan iki kız var. yarınki dersleriniz neler diye soracaktım.
birine: "ayşeeeee yarınki derslerini yazar mısın ona göre gelicem?" yazdım.
diğerine: "selammmmm fatma nasılsın? iyi değilsen iyi değilim deme lütfen." yazdım, oradan birkaç şaka sonra derslerini soracağım.

hangisinin fiziken daha iyi olduğunu tahmin edebilirsiniz. birinci bana daha iyi davranıyor, seviyorum da kızı ama biraz alaylı konuşuyorum, diğeriyle olduğu gibi bir ilişki kuramıyorum. tiksiniyorum bu ikiyüzlülüğümden.

siz herkese eşit davranabiliyor musunuz? belli bir doygunluğa mı ulaşmak lazım benim gibi bir insan olmamak için?

?

şaka şaka, bilmek istediğim bunu bilip harbi harbi uygulayan var mı? uçan lotus felan.

Ne yapardınız? Yani hiç beklemediği anda gözlerine bakıp "seni seviyorum" demek bile güzel aslında. Siz nasıl hissettiriyorsunuz sevginizi?

Arkadaşlar yaşadığım rezilliğe inanamıyorum demin oldu. Sizin de görüşlerinizi merak ediyorum.

Kız tarafı akrabam oluyor.

Bunlar 3-4 gün önce evlendiler. Damat sinirli sinirli annesini ablasını arıyor. O iş hala olmadı, kızın canı yanıyormuş, çok sinirliyim anne falan diyor.

Asıl olay şimdi başlıyor. Annesi ablası kızın evini basıyor, yakaladığım cümleleri yazıyorum;

- bu çocuk sana kaç para harcadı neden yaptırmıyorsun oğluma
- biz de kadın olduk ne acıması, oğlumuzu niye mutlu etmiyorsun
- yoksa bi bok mi yedin adet gününe denk getirmeye çalışıyosun
- hemen bu gece olcak bu iş yoksa senin ağzına...

Yeğenim gelin diyor ki İnternet'e baktım. Vajinusmuş diye bir şey olabilirim .doktora gitmeme izin vermiyosunuz

Yeni gelinin doktorda ne işi var. Bu gece oğlumu üzmiceksin o kadar falan

Şimdi eve gidiyorum bu ülkede çok iğrenç insanlar var lan.kadın anlamıyor bide hem cinsini. Para muhabbetinde çok iğrençti öfff

Arkadaşlar kız arkadaşıma doğum gününde saat almayı düşünüyorum. Bu 6 saatten birini almak istiyorum. Ayrıca şunu da alabilirsin diyen olursa onlara da bakabilirim.

Beğendiğiniz numarayı yazarsanız sevinirimmmmmmmmmmm.

Bir haftadır kafamı kurcalayan konu var sizlere de sormak istiyorum ey duyuru ahalisi.

Bi önceki duyurumda dengesiz davranan karşı taraftan bahsettim. Oturup konuştuk ve birbirimizi yanlış anladığımızı anladık, 3. buluşmamızda buluşma lokasyonumuzu kendi evininin dibinde bir mekan seçiyor. Sonra hırkamı unuttum bahanesi ile eve çıkıyoruz. Tabi flört aşamaları devam ediyo. Odasına geçtik birden yakınlaşmaya çalıştı. Asıl niyeti ne bilmiyorum ama o an herhangi bişey olmayacağını söyledim. Sonra kıvırdı sen istesen de ben kabul etmezdim zaten diye. Adı konulmamış bir şey var ona göre konuşmam gerek şuan dediğimde "aşk" değil mi zaten dedi. Bu olaydan öncede sonrada konuştuğumuzda beni önemsediğini ve kaybetmek istemediğini anlayabiliyorum. Fakat şu olay çok soru işareti oluşturuyor. Sizce amacı sadece sevişmek mi? Ne düşünüyorsunuz?

Epey uzun zaman geçti.

ve bugün hiç beklenmeksizin karşıma çıkageldi. eli, yüzü, saçı, başı. sanki her varlığın en mükemmel detayı alınıp kendisinde tek bütün olmuştu, bir olmuştu. beyaz teni, yüzüne özenle serpilmiş çilleri, omuzlarını aşan hafif tunç rengi saçları.

hayallerime denk düşen, gerçek olamayacak kadar güzel insan. her hali güzelden güzel olan kız. sen nesin. sevsene beni.

vay amk.

ayda 3- 4 kez gorusebiliyoruz. benim yanımdayken saat 10 olunca uyuyor genelde. erkenden esnemeye başlıyor falan. birlikte değilken bu kadar erken uyumuyor, hatta erken uyumuyor. bu sürekli, bir yıldır neredeyse böyle olunca ben bir huzursuz oldum. " canı sıkılıyor ve kendisi bile farkında olmayabilir mi" falan gibi düşünceler icersindeyim. antidepresan kullanan biri buna bağlıyor ama sonucta ilacı her zaman kullanıyor.
benim yanımda huzurlu hissettiğini ve bu yüzden yüzden kolay uyuyabildigini söylüyor. bilmiyorum.

bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?

Evde kalma denilen olay erkek ve kadın için sizce kaç yaşında gerçekleşir?

Bir donem samimi oldugunuz fakat su an gorusmek istemediginiz ayni zamanda da uzulmesin istediginiz insanlarla iliskinizi nasıl kesiyorsunuz ?

Mesajlara cevap vermemek, telefonlara geri dönmemek yetmiyorsa daha ne yapilmali ?
*Görüşmek istemediginizi, eger isterseniz ona ulaşabileceğinizi defalarca soylediniz, yetmedi.

Erkekler; eşiniz evlenince kızlık soyadını kullanmaya devam ederse bunu nasıl karşılarsınız ?
Kızlar; evlendikten sonra kızlık soyadınızı kullanmaya devam etmeyi düşünüyor musunuz, eğer siz istediğiniz halde eşiniz istemezse bunda ısrar eder misiniz yoksa vazgeçer misiniz ?

Yorumlarınıza cinsiyet, yaş ve medeni durumunuzu da eklerseniz sevinirim.

bu var bi: vocaroo.com

bonus: bunu da dekolte veriyormuşum gibi düşünün: vocaroo.com

gereksiz bonus (ucuz siyasi şaka içerir): vocaroo.com

normal ifşada o "sakal olmamış" diyen gelsin, bi' şey konuşacağız.

ps: bi' aklıvvel gelmeden; düşüyor.

edit: bunu da ajans sahibi falan çıkarsa diye bırakıyorum böyle. radyo siyosu varsa ona da bi' şeyler ayarlarız - duruyor bazı bazı kayıtlar: soundcloud.com

sb.

bu cevabı daha öncelerde de görmüştüm ama bu kadar yaygın bir kalıp olduğunu yeni farkettim, kız evde durumlar kötü napiyim diye soruyo millet evden ayrıl coco falan diyor, çok hoşuma gitti:D

bu kalıbın çıkış noktası neresidir acaba?

Şu yaşınıza kadar yaşamış olduğunuz gönül ilişkilerinden ne dersler çılardınız? Misal yeniden biri girecek olsa hayatıma kesinlikle şöyle davranırım ya da böyle davranmam, şu tarz bir tavır takınırım dediğiniz neler var? Hayat size neler öğretti?

Size bunu soruyorum çünkü şu yaşıma kadar (29k) hiç taktik maktik kasmadan hep neysem o oldum, yalın oldum ama gördüm ki kaybeden taraf ben oldum. Bu tarz işleri hiç bilmediğimi gördüm. Evet, ben sosyal becerileri epey düşük bir insanım sanırım. Bana biraz bu işleri öğretsenize.

Bana söyleyecekleriniz, ilişki daha başlamadan ya da tam başladığı sıralarda veyahut ilişki süresince hatta sonrası için bile olabilir. Her türlü tavsiyeyi, daha doğrusu sizin yaşantılarınızı, sonucunda ilke edindiğiniz şeyleri duymak isterim.

Edit: Bu arada cinsiyet belirtirseniz çok sevinirim.

Yani bir çocuk var benimle ilgileniyor. Ama günde bir paket sigara içiyor, ben kokusuna dahi katlanamam, ve maalesef dişleri kahverengi olmuş. Siz olsanız böyle biriyle sevgili olur musunuz? Öpüşme fikrini düşünsenize:s Olur mu?

ben 30 yaşındayım ama yeni fark ettim desem yalan olmaz. bana bakan kadınların dahi yüzüne bakamayan bir mal olduğum için olabilir.

arkadaş gerçekten hepimiz işi gücü bırakıp şu durumun yok edilmesi için uğrraşsak yeridir. hatta 1 ay resmi tatil olsun, fabrikalar kapatılsın, seferberlik ilan edilsin de kadınlara sanki duyguları yokmuş da mala bakıyormuş gibi bakan zembereği s...ikleri gece-gündüz avlayıp soylarını kurutalım...

geçen gün epey uzunca bir kadının paralelinde yürümek zorunda kaldığımda fark ettim. çekici bir kadındı. kadına sanki ucubeymiş gibi bakıyorlar. görüş açısı kaybolana kadar yüzüne mal gibi bakıyor erkekler. bu ne kadar aşağılayıcı, ne kadar rahatsız edici bir şeydir. yemin ediyorum yıllardır kadınlara kezban kezban diyenlere hak verirken aniden kadınların tarafına geçiverdim. kadınlar böyle o..spu çocuğu gibi bakan adamlar yüzünden efendi erkeklere de sözümona kezbanlık yapmakta haklı lan.

en zoruma giden de böyle adamların karısı-kızı bu bakışlara maruz kalsa cinayet işleyecek olması. o kadar kanıksamışız ki bu durumu bu anormalliği fark edemiyoruz bile. farz edin ki uzaydan, duruma yeni uyanan biri geldi ve durumun ne kadar tuhaf ve iğrenç olduğunu size hatırlatıyor. böyle bir şey olamaz.

edit: yahu bu ilişki sorusu değil ki.

Siz nasıl oluyorsunuz ? İsterse kız dünyalar güzeli olsun sonra saçma sapan triplere giriyosa sallıyorum.Bananene modunda oluyorum.Siz oluyor musunuz aşık ?

hiç bu kadar bok gibi hissetmemiştim. iştahım sıfır, hep yorgun uyanıyorum, gücüm yok, midem bulanıyor. aldatıldığımı öğrendikten bikaç gün sonra başladı ve kötüye gidiyor. delirecek gibiyim. sizce bu şeyler normal mi duruma göre? öyleyse ne yapayım değilse ne yapayım

Durakta beklerken bir otobüs yanaştı. Tam karsimdaki cam dibinde guzelcene bir hanım farkettim ve abartmadan bi baktim göz kontagini yakaladım. Huyum kurusun bu ara her ortamda kornerde ceza sahasında golü koklayan bıçkın stoper gibiyim. İşte sonra tekrar bi baktim kızcağız yanındaki adamla sarılmış yere bakıyor kaslari catik...
Allah belami vermesin çok utandım. Bence çiftler boyunlarina kocaman boyunluk taksin yüzük gibi yoksa ben gibi hayvanlardan rahat yok

Öncelikle okumadıysanız bu duyuruyu ve cevapları okuyun,
www.eksiduyuru.com

Gençlere ders olsun diye bu duyuruyu açtım :d

Dün ben tam işten çıkmak üzereyken durup dururken "vaktin varsa evdeyim uğrasana" diye bir mesaj attı kız. Ben tabi artık umudu sıfırladığım için mesajı görünce acayip şaşırdım. Gerçekten beklemiyordum yazmasını.

Aldım hemen şarabı atladım gittim eve. Yine aynı terasa geçtik, şarabı açtım içmeye başladık. Muhabbet yine güzel. Yemek yaptı daha sonra. Yedik beraber.

Ben zaten yine terastayız, yine muhabbet güzel. Güle güle diyeceğim çıkacağım şansımı seveyim diyorum içimden kendime.

Derken saat 1'e doğru gelirken, kız bana gece burada kal demesin mi :d

Detaylarına girmiyorum ama dozu yüksek, baya güzel bir gece geçirdik.

En can alıcı kısmına geliyorum.

Sabah kızla yatakta konuşurken aynen şunu dedi,

"O gece benle yatmak için adım atmaman, bu beklentide olmaman beni çok etkiledi"

Konunun özeti şu,
efendi biri olmak hala prim yapıyor beyler.

1- kendince çok geçerli nedenlerden dolayı size bir süre yalanlar söyleyen birine yeniden inanabilir misiniz?
2- evet ise nasıl?
3- yalan söylemenin mazereti var mı? varsa ne gibi durumları affedebilirsiniz? (sevgilinizin ailevi meseleleri anlatamayıp yalan söylemesi, ailenizin siz üzülmeyin diye bir borcu saklaması vb.)
4- kısaca anlatabileceğiniz benzer bir hikayeniz var mı?

eksisozluk.com

çok sevdiğim 2 kişi oldu hayatımda. yıllar sonra onlarla karşılaşıp aynı şeyleri yaşasam ne yaparım diye düşündüm. çok kötü oldum.
böyle bir şey yaşadınız mı? belki başka bir hayatta dediniz mi?
böyle şeyleri sallamaz mısınız yoksa?

www.eksiduyuru.com

duyurusundan yola çıkarak,

Girlfriendinizin telefon galerisinden zenci masör bir amca fotoğrafı çıksaydı ne yapardınız?ayrıca bu tinderdan alınmış ekran görüntüsü olsa ne tepki verirdiniz?


lets switch gender roles ja?

Birisi ile tanistim ve baslarda ilgili gibi geliyodu ama ilk bulusmamizdan gunler once cook az yazmaya basladi. Yogundur dedim isi gucu var diye ama bulusmadan sonra da ayni sorun devam etmeye basladi. Halbuki ilk gorusmemiz gayet guzeldi. Su dengesizligin amaci nedir?

aşık olduğunuzu nasıl ya da ne olunca anladınız ve nasıl emin oldunuz?
birini arkadasınız olarak cok seviyorken nasıl dönüşüveriyor duygular?
cevaplarınıza göre baska sorularım da olabilir.

Kimi zaman baslik acarak, kimi zaman da herhangi bir duyurunun altina yazdigim cevapta paylasmistim.

1,5 yillik beraberligin ardindan, yine benim cok kotu oldugum bir dönemde birakip gitti. Gittikten sonra da gorustuk. Mezuniyetine cagirdi falan... yuzyuze ve telefonla mesajla...

Dort yili gecti ayrilik... su an hayatimin en kotu donemini yasiyorum. Ekmek alacak paramin olmadigi oldu. Kiram, faturalar ve borclar yigili... halletmeye calisiyorum. Onun da haberi var bu durumdan. Ama yine de ben yazip nbr nadil s in falan diyorum. "Anladim" nasil geri zekali bir cevaptir? Hep soguk, resmi, ruhsuz, duygusuz...

Ben ayrıldıktan, yani o terk ettikten sonra bile ne zaman arasa kostum. Yibe de kosarim ve bunu biliyor. Ben de insan gibi konusmasini, bir arayip sormasini istiyorum sadece.

Cok dil döktüm. Anlamiyor...

Ben ona boyle davranmamisken, onun bana boyle davranmadi çok agirima gidiyor. Acayip de bir sevgim var ona karsi, kiyamiyorum. Ah etsem çok kotu olacak biliyorum. boyle davranmasina izin veren benim bunu da biliyirum. Ona kiyamadigimi, cok sevdigimi biliyor. Nasil bu kadar umursamaz, rahat olabilir bir insan?

Ikizler insani kendisi.

Cok dertliyim be duyuru... evde emaneten kaliyorum. Faturalar ayni sekilde. Telefonum tamamen kapali. Benum derdim bana yetip artarken, bir de bunu ettigi...

Cok gommeyin ya, yazik bana :(

sosyal bir araştırma gereği boşandıktan sonra tekrar evlenmeyen erkeklerin cinsel hayatı hakkında bilgi toplamamız gerekiyor.
25-55 yaş aralığı için.
seks ihtiyacınızı nasıl gideriyorsunuz? (mastürbasyon hariç, yani cinsel ihtiyaç gibi genel anlamda değil sadece "seks" ihtiyacı)
teşekkürler.

Bir kaç hafta önce işimle ilgili bir konudan dolayı bir kız ile tanıştım. Kız daha tanışır tanışmaz benle sizli bizli değil, senli benli konuşmaya başladı. Daha sonra numaralarımızı verdik birbirimize, işle ilgili yine konuşmaya devam ettik o arada.

Her neyse, aradan geçti 1 hafta ve kız gece 11 gibi Whatsapp'tan mesaj attı. Klasik naber/nasılsın türü muhabbetlerden sonra evde içki içiyorum dedi. Ben de bir gün beraber içmeliyiz diye bir pas atayim dedim ve kız pası aldı ve hadi eve gel beraber içelim dedi eve çağırdı :)

Şimdi olay tam da burada başlıyor.

Ben içkileri aldım, eve gittim. Kız gayet içten bir şekilde karşıladı vs. Geçtik evinin terasına. Süper bir muhabbet vs.

Ben bütün bunlar olurken ulan ne zaman kızla yakınlaşacağız yatağa geçeceğiz diye bekledim durdum. Hatta 1-2 saat geçince içeri geçelim mi diye bir pas daha attım ama içerisi sıcak dedi kız :)

Her neyse, gece 3'e kadar terasında içtik, muhabbet ettik. Sonra baktım bir şey olmayacak dedim ben biraz yorgunum yavaştan gideyim.

Arabamla bırakayim falan istersen, sarhoş değilim dedi. Gerek yok dedim. Sarıldık vedalaştık. Çıktım gittim.

Şimdi oturdum bu nasıl bir saçma bir hikaye böyle diye yazdıklarıma bakıyorum.

Kız şimdi benden mi hoşlanmadı da bana yürümedi yoksa harbiden olağan masumluğuyla muhabbet etmek için mi gecenin bilmem kaçında beni evine içmeye davet etti?

Bir bok anlamadım ben bu işten. Anlayan varsa lütfen gelsin.

20'li yaşlarınızda uzun süreli ilişkiye sahip olup "daha gencim, diğer kızlarla olma fırsatını kaçırıyorum, hayatımın baharı ilişkiyle geçiyor" diye düşündünüz mü? başka biriyle birlikte olmak istediniz mi? bu düşünceleriniz sonucu naptınız? ilişkinizi bitirdiniz mi, bitirmediyseniz içinizde nasıl çözdünüz?

Hiçbir değişkeni işin içine katmadan genel olarak Ne düşünüyorsunuz? Yavaştan ciddi bir sevgililik düzeyine doğru yol alan bir ilişki olsun bu. Erkek 26 - Kadın 28