Merhaba değerli arkadaşlar,
Ben 33 yaşına girmek üzereyim. Ama hala bireyleşemedim. Annem ve babamla yaşıyorum ikisi de oldukça yaşlı ve hastalar, işsizim. Hiç arkadaşım da yok. Çirkin bir yüzüm olduğu için pek kız arkadaşım da olmadı. Zaten sosyal biri değildim, içime kapanıktım ama işsizlik sosyal izolasyonumu çok daha arttırdı. İş bulamıyorum bir türlü, artık işe girmekten de korkuyorum doğrusu. Çünkü çok alınganım. Kafaya her şeyi takıyorum. Birisinden kötü bir söz işitsem günlerce aklımdan çıkmıyor. Değer görmüyorum asla. Fikirlerim önemsenmiyor. Pasif ve edilgen bir karakterim var. Her gün o kadar mutsuz ve huzursuz uyanıyorum ki anlatamam. Az önce iki kuzenim bize geldiler annemle babamı ziyarete ve özel bir konudan bahsettiler sonra ben de odadaydım diye X de yabancı değil dedi bir kuzenim. Oysa ben de onlar gibi eşittim, diğer çocuk için o da yabancı değil demedi. Bu boktan şey dahi beni üzmeye yetti. Verhasıl hayat beni zorluyor. Ben nasıl biraz nefes alabilirim?
Ben 33 yaşına girmek üzereyim. Ama hala bireyleşemedim. Annem ve babamla yaşıyorum ikisi de oldukça yaşlı ve hastalar, işsizim. Hiç arkadaşım da yok. Çirkin bir yüzüm olduğu için pek kız arkadaşım da olmadı. Zaten sosyal biri değildim, içime kapanıktım ama işsizlik sosyal izolasyonumu çok daha arttırdı. İş bulamıyorum bir türlü, artık işe girmekten de korkuyorum doğrusu. Çünkü çok alınganım. Kafaya her şeyi takıyorum. Birisinden kötü bir söz işitsem günlerce aklımdan çıkmıyor. Değer görmüyorum asla. Fikirlerim önemsenmiyor. Pasif ve edilgen bir karakterim var. Her gün o kadar mutsuz ve huzursuz uyanıyorum ki anlatamam. Az önce iki kuzenim bize geldiler annemle babamı ziyarete ve özel bir konudan bahsettiler sonra ben de odadaydım diye X de yabancı değil dedi bir kuzenim. Oysa ben de onlar gibi eşittim, diğer çocuk için o da yabancı değil demedi. Bu boktan şey dahi beni üzmeye yetti. Verhasıl hayat beni zorluyor. Ben nasıl biraz nefes alabilirim?
Selamlar, biraz uzun yazacağım. Doldum fakat tanıdığım biriyle dertleşmek istemiyorum. Eşimin mahremiyetini ihlal etmiş olurum diye tanıdık biriyle konuşmayı doğru bulmuyorum. O yüzden burada oversharing'in dibine vuracağım üzgünüm. Nasılsa kimse beni tanımıyor. Evli ya da başından evlilik geçmiş kişiler (özellikle kadın) özelden yazarsa ne güzel olur.
Yaş 33, 5 yıllık evliyim. Eşimle severek evlendik, hala da seviyorum. Güvenilir, merhametli, iyi kalpli bir insan. Neşeli çocuk ruhlu biri, ailem de onu kendi çocuğu gibi sever. Sorun ne diyecek olursanız, sorun 5 yıl geçmesine rağmen hala oturmayan bazı şeylerin beni artık tüketmiş olması. Her şey ama her şeyin benim ittirmemle, benim iknamla yapılması. En basitinden, ikimiz de çalışıyoruz ve haftasonları 1 gün temizlik yapılması gerekli. Bunun için hala her haftasonu mutlaka bir gerginlik olur. “Ben bugün yapmayacağım sen kendi payına düşeni yap. Ben yarın yaparım. Şu zaman yaparım bu zaman yaparım.” İşten geliyorum o içerde yatarken ben yemek yapıyorum yiyoruz (yemek bende, bulaşık onda). Mutfakta bulaşıklar gece saat 10 11’e kadar bekler kokar. “Biraz yatayım yapıcam, yoruldum, maça gideyim gelince toplicam.” Her şey bir savaş evde. En basic rutinler bile devamlı gerginlik sebebi. Haftasonu temizliğimizi iki üç saatte halledip güle oynaya bir yere çıkamıyoruz. Kavga edip bozuşuyoruz ve tüm haftasonu evde küs geçiyor bazen. Böyle günlerde kendimi camdan atasım geliyor ruhum daralıyor. Onun çok da umrunda olmuyor. Karşımda 36 yaşında bir erkek değil de, annesi tarafından devamlı dürtülen 15 yaşında bir ergen var gibi hissediyorum. Bunlar basit örnekler ama demek istediğimi anlamışsınızdır. Hiç bir iş yapmadan yatarsak ondan iyisi yok, o zaman kavga etmeyiz. Sarılıp yatmak ister bütün gün.
Eşim çocukları çok seviyor, ben de istiyorum 10 aydır çocuk deniyoruz ancak henüz olmadı. Her ne kadar temas bağımlısı olsak da bu biraz şefkat ağırlıklı olmaya başladı, cinsellik çok çok seyrekleşti. Ovulasyon günleri dışında nadiren beraber oluyoruz. Belli günlerde olunca vazife gibi oluyor, kendimi çok kötü hissediyorum, istek duyamıyorum. Bunu onunla birkaç kez konuştum, bari şu ovulasyon günlerinde biraz beraber zaman geçirsek, biraz romantik bir ortam olsa da ben kuluçka makinesi gibi hissetmesem. Ama bir türlü aşamadık, tamamen tatsız isteksiz, çocuk yapmak üzerine yaşanan bir eyleme döndü. Açık açık ona cinsel yaşamımızdan inanılmaz mutsuz olduğumu söyledim. Güzellikle söyledim olmadı, kavga ettim olmadı. 60 yaşında bir çiftin yaşamı bizden iyidir, inanın artık uğraşmıyorum ve geçtim bu konudan.
Gelelim bugün kopan kavganın sebebine. Bu ay doktora gittim ve birkaç gün ovulasyon takibi yapıldı. Pazartesi yumurtlama gördü ve üç gün birliktelik olmasını önerdi doktor. Pazartesi yaptık iyi hoş. Salı yani dün akşam eve geldik, yemek faslı. Sonra aslında haftasonu yapması gereken fakat yine ertelediği bazı ev işlerini yaptı. Sonra dışarı terziye gitti, çıkmışken biraz arkadaşlarının yanına uğradı ve 22.30 civarı eve geldi.
Ben bu arada haftasonu memleketten topladığımız bazı taze otları ayıklayıp haşlayıp buzluğa atmakla meşguldüm. Amk otları tam gününü buldu fakat ertesi güne kalsa artık bozulacaktı. Uzun da bir iş. Neyse benim saat 00.30 gibi işim bitti. Bu arada salonda yatıyor, asla gelip yardım teklif etmiyor. Ovulasyon var değerlendirmemiz lazım, zaten saat geç olmuş. Yardımın dokunmasa bile gel, napıyosun canım de, bi ilgilen. İşim bitti salona geçtim yatıyor, eline sağlık dedi yanıma gelsene dedi. Gerçekten o kadar istemedim ki o an, duşa girip yatıcam dedim ve gittim, çıktığımda uyumuştu. O gece bir şeyler yaşanacaksa o akşam biraz daha ilgili olunmasını, moda girilmesini istiyorum, çok mu abes bir şey istiyorum ki?
Bu sabah kalktık, modum düşüktü. En değerli gün boşa geçmişti çünkü. Noldu diye sorduğunda kavga koptu. Beni suçluyor, bütün sorun akşam sana mutfakta yardım etmemem mi diyor. Bendeki birikmişliği asla ama asla anlamıyor, kaç kez anlatmama rağmen. Gece seni yanıma çağırdım gelmedin diyor. Artık vazife gereği yapılan randevulu ilişkilerden de sıkıldığımı söyledim. Ovulasyon zamanında da biraz isteksiz yapıverelim idare et diyor. Sanki o günler dışında yapıyormuşuz gibi. İnanılmaz kötü kavga ettik, birkaç kez ayrıl benden o zaman dedi, bana çok ağır bir cümle kurdu hatırladıkça gözlerim doluyor. Benden ayrıl o zaman, kendini yaptırtacak birini bulursun çok meraklısın ya zaten dedi (elbette bu kelimelerle değil). İnanamadım, hiç bu kadar ağır cümleler kurmazdık kavga ederken.
Bu lafı yutamıyorum. Her ay aynı günlerde, her haftasonu aynı günlerde aynı konulardan kavga etmekten artık tükendim. Dışardan bakıldığında iyi bir çiftiz, ayrı ayrı bakıldığında belki de iyi insanlarız. Ne desem yapar, ama kendisi asla bir şey planlamaz. Kendi kendine bir fikir ortaya atmaz. Bütün erkekler mi böyle? Ne istedin de yapmadım diyor, çok basit, ben o da bir şeyler istesin istiyorum. Her şeyi düşünmek zorunda kalmak istemiyorum, biraz ipleri eline alan, bu kadar edilgen olmayan bir eş istiyorum. Gerek güzellikle gerek kavga ile kaç kere konuştuk. Hep dikkat edeceğim diyor ama olmuyor.
Bu akşam eve gitmeyi düşünmüyorum o ağır lafın üzerine. Boşanmak istiyor muyum? Bilmiyorum, ama eşimi artık bu haliyle istemediğimi biliyorum. Eskisi gibi olsun istiyorum. Ben hiçbir kavgada ayrılık kelimesini kullanmam ama o bugün birkaç kez söyledi. Ayrılmak öyle zor geliyor ki. Yeniden bir hayat kurmak, bütün rutinlerinden vazgeçmek, hayatın tepetaklak olması. Bu ruh haliyle bunlarla başa çıkamayacak gibi hissediyorum. Çift terapisi işe yarar mı bilmiyorum.
Her akşam evde boş boş yatarak geçirdiğimiz bir hayat, ben talimat verdikçe sorunsuz olan, duygusal olarak çok bir şey beklemediğim evliliğim. Bütün evliliklerin sonu bu mu? Erkekler bu rutin yaşamı sorun etmiyor biz mi ediyoruz? Şiddet yoksa aldatma yoksa her şey okey midir? Artık intihar eden insanların ruh halini bile anlayabiliyorum. Eskiden çok şaşırırdım, madem hayatından vazgeçecek duruma geldin, bari her yolu dene, ölümden kötü ne olabilir evden ayrıl aç kal sürün, olmazsa yine intihar edersin derdim içimden. Şimdi anlıyorum, insan bunlarla uğraşmayı göze alamayacak, savaşamayacak kadar tükenmiş oluyormuş. Uğraşmak istemiyormuş sadece bitsin istiyormuş. Ayrılmak istemiyorum, tüm bunlarla uğraşacak, aileme laf anlatacak, yeni bir hayata başlayacak gücüm yok. Tüm bunları göğüslesem bile boşanınca hayat daha mı iyi olacak, bunun garantisi yok. Ama böyle de o kadar mutsuzum ki.
Yaş 33, 5 yıllık evliyim. Eşimle severek evlendik, hala da seviyorum. Güvenilir, merhametli, iyi kalpli bir insan. Neşeli çocuk ruhlu biri, ailem de onu kendi çocuğu gibi sever. Sorun ne diyecek olursanız, sorun 5 yıl geçmesine rağmen hala oturmayan bazı şeylerin beni artık tüketmiş olması. Her şey ama her şeyin benim ittirmemle, benim iknamla yapılması. En basitinden, ikimiz de çalışıyoruz ve haftasonları 1 gün temizlik yapılması gerekli. Bunun için hala her haftasonu mutlaka bir gerginlik olur. “Ben bugün yapmayacağım sen kendi payına düşeni yap. Ben yarın yaparım. Şu zaman yaparım bu zaman yaparım.” İşten geliyorum o içerde yatarken ben yemek yapıyorum yiyoruz (yemek bende, bulaşık onda). Mutfakta bulaşıklar gece saat 10 11’e kadar bekler kokar. “Biraz yatayım yapıcam, yoruldum, maça gideyim gelince toplicam.” Her şey bir savaş evde. En basic rutinler bile devamlı gerginlik sebebi. Haftasonu temizliğimizi iki üç saatte halledip güle oynaya bir yere çıkamıyoruz. Kavga edip bozuşuyoruz ve tüm haftasonu evde küs geçiyor bazen. Böyle günlerde kendimi camdan atasım geliyor ruhum daralıyor. Onun çok da umrunda olmuyor. Karşımda 36 yaşında bir erkek değil de, annesi tarafından devamlı dürtülen 15 yaşında bir ergen var gibi hissediyorum. Bunlar basit örnekler ama demek istediğimi anlamışsınızdır. Hiç bir iş yapmadan yatarsak ondan iyisi yok, o zaman kavga etmeyiz. Sarılıp yatmak ister bütün gün.
Eşim çocukları çok seviyor, ben de istiyorum 10 aydır çocuk deniyoruz ancak henüz olmadı. Her ne kadar temas bağımlısı olsak da bu biraz şefkat ağırlıklı olmaya başladı, cinsellik çok çok seyrekleşti. Ovulasyon günleri dışında nadiren beraber oluyoruz. Belli günlerde olunca vazife gibi oluyor, kendimi çok kötü hissediyorum, istek duyamıyorum. Bunu onunla birkaç kez konuştum, bari şu ovulasyon günlerinde biraz beraber zaman geçirsek, biraz romantik bir ortam olsa da ben kuluçka makinesi gibi hissetmesem. Ama bir türlü aşamadık, tamamen tatsız isteksiz, çocuk yapmak üzerine yaşanan bir eyleme döndü. Açık açık ona cinsel yaşamımızdan inanılmaz mutsuz olduğumu söyledim. Güzellikle söyledim olmadı, kavga ettim olmadı. 60 yaşında bir çiftin yaşamı bizden iyidir, inanın artık uğraşmıyorum ve geçtim bu konudan.
Gelelim bugün kopan kavganın sebebine. Bu ay doktora gittim ve birkaç gün ovulasyon takibi yapıldı. Pazartesi yumurtlama gördü ve üç gün birliktelik olmasını önerdi doktor. Pazartesi yaptık iyi hoş. Salı yani dün akşam eve geldik, yemek faslı. Sonra aslında haftasonu yapması gereken fakat yine ertelediği bazı ev işlerini yaptı. Sonra dışarı terziye gitti, çıkmışken biraz arkadaşlarının yanına uğradı ve 22.30 civarı eve geldi.
Ben bu arada haftasonu memleketten topladığımız bazı taze otları ayıklayıp haşlayıp buzluğa atmakla meşguldüm. Amk otları tam gününü buldu fakat ertesi güne kalsa artık bozulacaktı. Uzun da bir iş. Neyse benim saat 00.30 gibi işim bitti. Bu arada salonda yatıyor, asla gelip yardım teklif etmiyor. Ovulasyon var değerlendirmemiz lazım, zaten saat geç olmuş. Yardımın dokunmasa bile gel, napıyosun canım de, bi ilgilen. İşim bitti salona geçtim yatıyor, eline sağlık dedi yanıma gelsene dedi. Gerçekten o kadar istemedim ki o an, duşa girip yatıcam dedim ve gittim, çıktığımda uyumuştu. O gece bir şeyler yaşanacaksa o akşam biraz daha ilgili olunmasını, moda girilmesini istiyorum, çok mu abes bir şey istiyorum ki?
Bu sabah kalktık, modum düşüktü. En değerli gün boşa geçmişti çünkü. Noldu diye sorduğunda kavga koptu. Beni suçluyor, bütün sorun akşam sana mutfakta yardım etmemem mi diyor. Bendeki birikmişliği asla ama asla anlamıyor, kaç kez anlatmama rağmen. Gece seni yanıma çağırdım gelmedin diyor. Artık vazife gereği yapılan randevulu ilişkilerden de sıkıldığımı söyledim. Ovulasyon zamanında da biraz isteksiz yapıverelim idare et diyor. Sanki o günler dışında yapıyormuşuz gibi. İnanılmaz kötü kavga ettik, birkaç kez ayrıl benden o zaman dedi, bana çok ağır bir cümle kurdu hatırladıkça gözlerim doluyor. Benden ayrıl o zaman, kendini yaptırtacak birini bulursun çok meraklısın ya zaten dedi (elbette bu kelimelerle değil). İnanamadım, hiç bu kadar ağır cümleler kurmazdık kavga ederken.
Bu lafı yutamıyorum. Her ay aynı günlerde, her haftasonu aynı günlerde aynı konulardan kavga etmekten artık tükendim. Dışardan bakıldığında iyi bir çiftiz, ayrı ayrı bakıldığında belki de iyi insanlarız. Ne desem yapar, ama kendisi asla bir şey planlamaz. Kendi kendine bir fikir ortaya atmaz. Bütün erkekler mi böyle? Ne istedin de yapmadım diyor, çok basit, ben o da bir şeyler istesin istiyorum. Her şeyi düşünmek zorunda kalmak istemiyorum, biraz ipleri eline alan, bu kadar edilgen olmayan bir eş istiyorum. Gerek güzellikle gerek kavga ile kaç kere konuştuk. Hep dikkat edeceğim diyor ama olmuyor.
Bu akşam eve gitmeyi düşünmüyorum o ağır lafın üzerine. Boşanmak istiyor muyum? Bilmiyorum, ama eşimi artık bu haliyle istemediğimi biliyorum. Eskisi gibi olsun istiyorum. Ben hiçbir kavgada ayrılık kelimesini kullanmam ama o bugün birkaç kez söyledi. Ayrılmak öyle zor geliyor ki. Yeniden bir hayat kurmak, bütün rutinlerinden vazgeçmek, hayatın tepetaklak olması. Bu ruh haliyle bunlarla başa çıkamayacak gibi hissediyorum. Çift terapisi işe yarar mı bilmiyorum.
Her akşam evde boş boş yatarak geçirdiğimiz bir hayat, ben talimat verdikçe sorunsuz olan, duygusal olarak çok bir şey beklemediğim evliliğim. Bütün evliliklerin sonu bu mu? Erkekler bu rutin yaşamı sorun etmiyor biz mi ediyoruz? Şiddet yoksa aldatma yoksa her şey okey midir? Artık intihar eden insanların ruh halini bile anlayabiliyorum. Eskiden çok şaşırırdım, madem hayatından vazgeçecek duruma geldin, bari her yolu dene, ölümden kötü ne olabilir evden ayrıl aç kal sürün, olmazsa yine intihar edersin derdim içimden. Şimdi anlıyorum, insan bunlarla uğraşmayı göze alamayacak, savaşamayacak kadar tükenmiş oluyormuş. Uğraşmak istemiyormuş sadece bitsin istiyormuş. Ayrılmak istemiyorum, tüm bunlarla uğraşacak, aileme laf anlatacak, yeni bir hayata başlayacak gücüm yok. Tüm bunları göğüslesem bile boşanınca hayat daha mı iyi olacak, bunun garantisi yok. Ama böyle de o kadar mutsuzum ki.
Selam, rutin her gün yaptığınız neler var, disiplin göstererek? Ben çok rutin yaşayamıyorum. Mesela her gün işte şu kadar sayfa kitap okuyacağım diyorum, o hedef tutmuyor. Spor yapmak istiyorum bir gün oluyor 3 gün olmuyor. O disiplini nasıl sağlıyorsunuz?
işyerinde bir kadına aşık oldum. hem de öyle böyle değil. büyük bir kampüste farklı departmanlardayız. öğle aralarında yemekhanede/bahçede veya bazen kantinde görüyorum. aylardır aklımda. her gün görmeye çalışıyorum. önce içime attım, boşver dedim ama içime attıkça daha da büyüdü. ona olan ilgimi çeşitli şekillerde belli ettim. benim onunla ilgilendiğimden haberi olduğuna eminim. hayatında birisi var mı yok mu bilemiyorum. instagram hesabında tek başına olduğu bir profil fotoğrafı var. yaşlar ben: 37, o: 30.
şimdi... önümüzdeki günlerde doğumgünü var. doğumgününü kutlamak istiyorum. ama nasıl yapsam bilemedim..
önceliğim doğumgününe kadar bir şekilde konuşmak. hep çalışma arkadaşlarıyla gezdiği için yanına yaklaşamıyorum. ama becerebilirsem öncelikle birebir görüşeceğim. olmadı doğumgününde biraz tekila bir şeyler içip gözümü karartıp yaklaşmak istiyorum.. belki dışarıda yakalarım, belki ofisine gider yanına konuşurum. bunu yapabileceğimden emin değilim. doğru yöntem bu mu bunu da bilmiyorum.
eğer olur da birebir konuşamazsam nasıl bir yol izlemeliyim? aklımda çok çeşitli senaryolar var.
a) teams'ten yazayım.
b) dahiliden arayayım.
c) email atayım. (sahte hesapla mı gerçek hesapla mı?)
d) instagram'dan yazayım. (sahte hesapla mı gerçek hesapla mı?)
e) aracına not bırakayım.
f) doğumgününden bir gün önce ofisine not bırakayım, sabah gelince görsün.
g) telefondan arayayım. telefonunu e-devlet sızıntısı döneminde bulmuştum. kimseden almadım.
h) o gün işe gelirken/iş çıkışı karşısına çıkayım.
işe gelişte/iş çıkışta karşısına çıkmak kendini av gibi hissetmesine neden olur. o da aklıma geldi.
hediye alsam.. hiç tanımayan biri için aşırı olur.
doğum günü kutlamasında, kendi adımın olmadığı seçeneklerde (e,f,g) kendi adımı belirtsem mi? belirtip rezil olmak istemiyorum belki çevresindekilere gösterir (yakın çevresinde tanıdığım biri var).. belirtmesem de ben olduğumu bileceğini düşünüyorum.
bir de ben onun doğumgününün hangi gün olduğunu sistemden gördüm. eziklik olur mu? "tanımayan etmeyen, ama ilgilenen biri uğraşıp doğum günümü kutlamış, vay ezik" der mi? boş geçmek istemiyorum. bu sene içinde tanışırsak ki tanışmak istiyorum, ona bu kutlamayı hatırlatırım.
özellikle kadın arkadaşlar. ilgisinin farkında olduğunuz birinin size doğum günü kutlaması hangi şekilde olsaydı en az rahatsız olurdunuz?
uzun zamandır yalnızım ve böyle bir hissi uzun zamandır yaşamıyorum. başka hiçkimsede olmayan şeyler onda oluyor. çok heyecanlanıyorum..
valla beynim yandı kaç gündür düşünüyorum. bi el atın.
şimdi... önümüzdeki günlerde doğumgünü var. doğumgününü kutlamak istiyorum. ama nasıl yapsam bilemedim..
önceliğim doğumgününe kadar bir şekilde konuşmak. hep çalışma arkadaşlarıyla gezdiği için yanına yaklaşamıyorum. ama becerebilirsem öncelikle birebir görüşeceğim. olmadı doğumgününde biraz tekila bir şeyler içip gözümü karartıp yaklaşmak istiyorum.. belki dışarıda yakalarım, belki ofisine gider yanına konuşurum. bunu yapabileceğimden emin değilim. doğru yöntem bu mu bunu da bilmiyorum.
eğer olur da birebir konuşamazsam nasıl bir yol izlemeliyim? aklımda çok çeşitli senaryolar var.
a) teams'ten yazayım.
b) dahiliden arayayım.
c) email atayım. (sahte hesapla mı gerçek hesapla mı?)
d) instagram'dan yazayım. (sahte hesapla mı gerçek hesapla mı?)
e) aracına not bırakayım.
f) doğumgününden bir gün önce ofisine not bırakayım, sabah gelince görsün.
g) telefondan arayayım. telefonunu e-devlet sızıntısı döneminde bulmuştum. kimseden almadım.
h) o gün işe gelirken/iş çıkışı karşısına çıkayım.
işe gelişte/iş çıkışta karşısına çıkmak kendini av gibi hissetmesine neden olur. o da aklıma geldi.
hediye alsam.. hiç tanımayan biri için aşırı olur.
doğum günü kutlamasında, kendi adımın olmadığı seçeneklerde (e,f,g) kendi adımı belirtsem mi? belirtip rezil olmak istemiyorum belki çevresindekilere gösterir (yakın çevresinde tanıdığım biri var).. belirtmesem de ben olduğumu bileceğini düşünüyorum.
bir de ben onun doğumgününün hangi gün olduğunu sistemden gördüm. eziklik olur mu? "tanımayan etmeyen, ama ilgilenen biri uğraşıp doğum günümü kutlamış, vay ezik" der mi? boş geçmek istemiyorum. bu sene içinde tanışırsak ki tanışmak istiyorum, ona bu kutlamayı hatırlatırım.
özellikle kadın arkadaşlar. ilgisinin farkında olduğunuz birinin size doğum günü kutlaması hangi şekilde olsaydı en az rahatsız olurdunuz?
uzun zamandır yalnızım ve böyle bir hissi uzun zamandır yaşamıyorum. başka hiçkimsede olmayan şeyler onda oluyor. çok heyecanlanıyorum..
valla beynim yandı kaç gündür düşünüyorum. bi el atın.
Selam, iş dışındaki zamanlarda neler yaparsınız? Daha doğrusu zamanınız oluyor mu? Bir de yorgunluğunuzu nasıl atıyorsunuz?
3-4 tane arkadaşım var görüştüğüm onun dışında tanıdıklar falan var hepsini toplasan 15-20 kişi yapar.
Hesabı karşı cins ile iletişim kurmak için açıcam ama 15-20 takipçisi olan birinin güven vereceğini düşünmüyorum. Direkt asosyal damgası vurur haklı da. ne diyorsunuz ?
Hesabı karşı cins ile iletişim kurmak için açıcam ama 15-20 takipçisi olan birinin güven vereceğini düşünmüyorum. Direkt asosyal damgası vurur haklı da. ne diyorsunuz ?
Dostlar iyi akşamlar
Yaş 31,erkek. Mühendisim. Hayatım çalışmak ve kendimi kanıtlamak ile geçti. lisans bitti hemen yüksek lisans o bitti sonra doktora bir yandan da iş derken, sosyal yönden hiçbir zaman güçlü biri olamadım. Aile bağlarım çekirdek ailede güçlüdür ancak çoğu kuzenimi yılda bir bile görmem. Tatile gideceksem ve kız arkadaşım da yoksa yalnız giderim. Haftada bir tek başıma meyhaneye gider kafa dinlerim. Maç izlemeye stada bile tek başıma giderim. Yanlış anlaşılmasın çevremde arkadaşım olmadığından değil, çünkü genelde insanlar ile iyi anlaşırım. Ancak davet ettikleri hiçbir yere, boş sohbetlerden ve başkasının programına bağlı olmaktan keyif almadığım için gitmek istemem hep bi bahaneler uydururum.
Neyse efendim konuya doğru geleyim. Bir süredir yalnızdım sonrasında bir kız ile tanıştım. Aramızda 6 yaş var yeni işe girmiş. Çok çok güzel bir kız. bolca sohbet ettik, dışarıda görüştük birbirimizi tanımak için. Benim şu an tek düşüncem ciddi ilişki. O da öyle istediğini söylüyor. Artık evlenmek veya en azından o yola girmek istiyorum. Çoğu arkadaşım evlendi, genel olarak da mutlular. Kimisinin çocukları oldu hayatlarını çocuklarına adıyorlar. Ancak ben şu an rotasız bir gemi gibiyim. Bu şirkette mi devam etsem, yurtdışında mı çalışsam, il mi değiştirsem, arabayı mı değiştirsem vs vs gibi hiçbir bağlayıcım yok.
Kız ile konuşurken çok keyif alıyorum, o da keyif aldığını söylüyor. Kafa yapımız bazı konularda çok uyuyor. Hayatımızdaki her şeyi geçmişi geleceği birbirimizle konuştuk.
Ancak benim çekindiğim konular var.
Geçenlerde otururken bir kolye aldığından bahsetti dedi ki kaç aydır bekliyordum almak için. Maaşının da kötü olmadığını bildiğimden neden o kadar bekledin diye sorduğumda maaşının üçte birini ailesine gönderdiğini söyledi. Babası emekli, anne çalışmıyor.
Geçenlerde beni aradı araba bakmaya gidelim mi dedi. Gittik orta seviye 1-2 araç baktık. Dedi ki anneme bu yıl sonuna kadar bir araba alma hedefim var. Çekerim krediyi öderim dedi. İlk çekincem yarın bir gün evlilik olursa her ay ailesine para mı göndereceğiz? Dengeyi kurabilir miyim ya da böyle bir hakkım var mı onu da bilmiyorum.
Onun dışında sürekli benim iyi yerlerde çalışan arkadaşlarımla buluşmamı onlarla iletişimde olmamı istiyor. Diyor ki gidelim onlarla buluşalım aktivite yapalım. Sonrasında da bi konuşursun beni çalıştıkları yerlerde işe alabilirler mi bir sorarsın diyor. Ben de kimseden bir şey istemeyeceğimi söylüyorum. Sonra da diyor ki o zaman kendin için konuş neden hep daha iyisini istemiyorsun falan diyor. Ki bence çalıştığı yer yeni mezun olarak çok iyi.
Kısacası aramızda böyle konuşmalar geçiyor. Sorum şu ki bu kızla ciddi yola girilir mi yoksa kendi dengi dengime birini mi bulmalıyım.
Yaş 31,erkek. Mühendisim. Hayatım çalışmak ve kendimi kanıtlamak ile geçti. lisans bitti hemen yüksek lisans o bitti sonra doktora bir yandan da iş derken, sosyal yönden hiçbir zaman güçlü biri olamadım. Aile bağlarım çekirdek ailede güçlüdür ancak çoğu kuzenimi yılda bir bile görmem. Tatile gideceksem ve kız arkadaşım da yoksa yalnız giderim. Haftada bir tek başıma meyhaneye gider kafa dinlerim. Maç izlemeye stada bile tek başıma giderim. Yanlış anlaşılmasın çevremde arkadaşım olmadığından değil, çünkü genelde insanlar ile iyi anlaşırım. Ancak davet ettikleri hiçbir yere, boş sohbetlerden ve başkasının programına bağlı olmaktan keyif almadığım için gitmek istemem hep bi bahaneler uydururum.
Neyse efendim konuya doğru geleyim. Bir süredir yalnızdım sonrasında bir kız ile tanıştım. Aramızda 6 yaş var yeni işe girmiş. Çok çok güzel bir kız. bolca sohbet ettik, dışarıda görüştük birbirimizi tanımak için. Benim şu an tek düşüncem ciddi ilişki. O da öyle istediğini söylüyor. Artık evlenmek veya en azından o yola girmek istiyorum. Çoğu arkadaşım evlendi, genel olarak da mutlular. Kimisinin çocukları oldu hayatlarını çocuklarına adıyorlar. Ancak ben şu an rotasız bir gemi gibiyim. Bu şirkette mi devam etsem, yurtdışında mı çalışsam, il mi değiştirsem, arabayı mı değiştirsem vs vs gibi hiçbir bağlayıcım yok.
Kız ile konuşurken çok keyif alıyorum, o da keyif aldığını söylüyor. Kafa yapımız bazı konularda çok uyuyor. Hayatımızdaki her şeyi geçmişi geleceği birbirimizle konuştuk.
Ancak benim çekindiğim konular var.
Geçenlerde otururken bir kolye aldığından bahsetti dedi ki kaç aydır bekliyordum almak için. Maaşının da kötü olmadığını bildiğimden neden o kadar bekledin diye sorduğumda maaşının üçte birini ailesine gönderdiğini söyledi. Babası emekli, anne çalışmıyor.
Geçenlerde beni aradı araba bakmaya gidelim mi dedi. Gittik orta seviye 1-2 araç baktık. Dedi ki anneme bu yıl sonuna kadar bir araba alma hedefim var. Çekerim krediyi öderim dedi. İlk çekincem yarın bir gün evlilik olursa her ay ailesine para mı göndereceğiz? Dengeyi kurabilir miyim ya da böyle bir hakkım var mı onu da bilmiyorum.
Onun dışında sürekli benim iyi yerlerde çalışan arkadaşlarımla buluşmamı onlarla iletişimde olmamı istiyor. Diyor ki gidelim onlarla buluşalım aktivite yapalım. Sonrasında da bi konuşursun beni çalıştıkları yerlerde işe alabilirler mi bir sorarsın diyor. Ben de kimseden bir şey istemeyeceğimi söylüyorum. Sonra da diyor ki o zaman kendin için konuş neden hep daha iyisini istemiyorsun falan diyor. Ki bence çalıştığı yer yeni mezun olarak çok iyi.
Kısacası aramızda böyle konuşmalar geçiyor. Sorum şu ki bu kızla ciddi yola girilir mi yoksa kendi dengi dengime birini mi bulmalıyım.
Kariyer, para, aile, sosyal statü, sosyal/kişisel proje, keşif/icat, uzun ve sağlıklı bir yaşam, mutluluk/keyif almak, vs vs hangisi?
Nasıl bir jest yapıyorsunuz bugün için? Ben işyerine çiçek göndermeyi düşünüyorum.
6 aydır annemle görüşmüyorum. Sebebi yeğeniyle bir olup bana iftira atması sonucu yeğenine çıkışmam ve bana yeğeninden özür diletmesi. Hiç bu kadar gururum incinmemişti. Ertesi aylarda da yeğeninin üzerine tarla geçirdi gizlice.
Annem babamı ve bizi hep kendi bekarlık ailesine hizmet için kullandı. Bize ne olursa olsun yeter ki onun ailesinin istekleri yerine gelsin. Yeğeni geliyor havalanından alınsın diye bana izin kullandırıyor da ona taksiye atla gel diyemiyor vb… Tabii ki bunları sorun etmiyorum ama bu olanların da arka bir planı var.
İlişkimi kestim annemle. Kardeşim ve babam da bir süre kesti bana yaptığından dolayı. Yeğen ve teyzeyi zaten çıkardık hayatımızdan. Şimdi geceleri uyanıp ağlıyormuş ben ona ne yaptım diye. Babam da haksızsın özür dilemen lazım diyormuş. Asla dilemem, o dilesin diyormuş. Yeğeninin adını duyunca sinir krizi geçiriyormuş. Onlara laf söyletmiyomuş. Ben de bu şartlarda asla barışmayacağım. Babam çok üzülüyor annen dayanamıyor diyor. Bana nasıl yeğeninden özür diletti, yeğenine de diletsin ve bana attıkları iftirayı kabul etsinler annemle barışırım diyorum. Yapmayacak diyor. Ben de geri adım atmıyorum çünkü bunları bir daha yaşamayacağımın garantisi yok. O iftirayı attıkları gün bana hayatımın en kötü gününü yaşattılar ve düştüğüm durumu zevk ala ala izlediler. Bunu unutamam.
Ayrıca ben onkoloji hastasıyım küçük yaşlarımda geçirdiğim onkoloji hastalığım var ve sürekli tedavi altındayım. Bir annenin çocuğuna bunları yaşatmaya hakkı yok. Bahsettiğim iftira konusunda da %100 ben haklıyım. Bir annenin yeğeniyle bir olup çocuğuna iftira atmasını kabul edemiyorum. Babam özür dilemeyecek diyor (annemin ve ailesinin hayatında özür dileme kavramı yoj), hiç bi şey olmamış gibi devam edin istiyor diyor. Yaptığıyla yüzleşmiyor. Abim sen haklısın o nedenle sen ne istersen o diyor. Çok duygusal bir insanım ama vicdanım sızlamıyor. Sizce ne yapmalıyım?
Annem babamı ve bizi hep kendi bekarlık ailesine hizmet için kullandı. Bize ne olursa olsun yeter ki onun ailesinin istekleri yerine gelsin. Yeğeni geliyor havalanından alınsın diye bana izin kullandırıyor da ona taksiye atla gel diyemiyor vb… Tabii ki bunları sorun etmiyorum ama bu olanların da arka bir planı var.
İlişkimi kestim annemle. Kardeşim ve babam da bir süre kesti bana yaptığından dolayı. Yeğen ve teyzeyi zaten çıkardık hayatımızdan. Şimdi geceleri uyanıp ağlıyormuş ben ona ne yaptım diye. Babam da haksızsın özür dilemen lazım diyormuş. Asla dilemem, o dilesin diyormuş. Yeğeninin adını duyunca sinir krizi geçiriyormuş. Onlara laf söyletmiyomuş. Ben de bu şartlarda asla barışmayacağım. Babam çok üzülüyor annen dayanamıyor diyor. Bana nasıl yeğeninden özür diletti, yeğenine de diletsin ve bana attıkları iftirayı kabul etsinler annemle barışırım diyorum. Yapmayacak diyor. Ben de geri adım atmıyorum çünkü bunları bir daha yaşamayacağımın garantisi yok. O iftirayı attıkları gün bana hayatımın en kötü gününü yaşattılar ve düştüğüm durumu zevk ala ala izlediler. Bunu unutamam.
Ayrıca ben onkoloji hastasıyım küçük yaşlarımda geçirdiğim onkoloji hastalığım var ve sürekli tedavi altındayım. Bir annenin çocuğuna bunları yaşatmaya hakkı yok. Bahsettiğim iftira konusunda da %100 ben haklıyım. Bir annenin yeğeniyle bir olup çocuğuna iftira atmasını kabul edemiyorum. Babam özür dilemeyecek diyor (annemin ve ailesinin hayatında özür dileme kavramı yoj), hiç bi şey olmamış gibi devam edin istiyor diyor. Yaptığıyla yüzleşmiyor. Abim sen haklısın o nedenle sen ne istersen o diyor. Çok duygusal bir insanım ama vicdanım sızlamıyor. Sizce ne yapmalıyım?
En başından beri motosiklet sürmem konusunda evhamlıydı kız arkadaşım ama gerekli dikkati verdiğim ve yapısından ötürü evhama meyilli olduğu için çok dert edinmiyordum. 3 ay önce ufak bir kaza geçirdim ve köprücük kırığından ameliyat oldum. Haliyle şimdi konusunu dahi açamıyorum. Hafta sonları 2-3 saat, full ekipman kullandığımı aynı kazayı bisiklet ile de yaşayabileceğimi anlatsam da pek faydası olmadı. Geçen gün rüyasında motorla kaza yaptığımı gördü, gece gece uyandı 1 saat uyuyamamış. Sürme diye dayatamıyor da, motorla alakalı işleri duyunca yüzü asılıyor, morali bozuluyor.
O yüzden acaba eziyet mi ediyorum diye düşünüyorum. Sürmeyeyim desem yine içim gidecek. Uçayım kaçayım diye de sürmüyorum, mevzuyu böyle kafada rasyonelleştirmeye çalışıyorum kendi içimde.
Ne diyorsunuz?
O yüzden acaba eziyet mi ediyorum diye düşünüyorum. Sürmeyeyim desem yine içim gidecek. Uçayım kaçayım diye de sürmüyorum, mevzuyu böyle kafada rasyonelleştirmeye çalışıyorum kendi içimde.
Ne diyorsunuz?
Selam, birkaç yıl önce ayrıldığım iş yerimdeki patronlarımı çok özlüyorum. Aramız çok iyiydi. Arkadaş gibiydik, yaşımız da yakındı. Onları, orada çalıştığım günleri çok özledim. Ziyaret etmek istiyorum onları ama gidersem muhtemelen duygulanıp, ağlayacağım. Uzun yıllardır da görmedim onları. Beni motive eder misiniz?
Selamlar, belki önemli bir soru değil ama merak ettim. En çok hangi yıla dönmek isterdiniz? Benim bugün bu soru çok aklıma geldi. Bir geçmişi yad ettim. Sizinki hangi yıl? Ben 2011 yılının bu zamanlarına dönmek isterdim.
Almanya da yasiyorum, erkegim ve yasim 38. Uzun yillardir psikolojik problemlerim bulunuyor ve malulen emekli edildim. Enistem Türkiye de yasayan kuzeni ile beni basgöz etmek istiyor kadin 31 yasinda. 1 haftadir bana baski ve israr ediyor "cok iyi olacak" "iyi biri" gibi sözlerle. Ben ise konuya sogumum nedenleri kadin basörtülü ve muhafazakar ben tam tersi, simdiye dek basörtülü biri ile evlenmeyi redettim tamamen dünya görüsü farkliliklari yüzünden. Kiz Zaza (Zazalar ile bir sorunum yok) ama Enistemde gördügüm intiba benim kültür anlayasim ile dogu insanin anlayisi arasinda da bir sürü fark oldugu seklinde.
Enisteme neden hemen hayir diyemiyorum? Enistem eger ben evet dersem konunun cantada keklik oldugunu söylüyor kizin da almanya ya gelme isteginin olacagini söyluyor. Rahatsizligim dolayisla Sosyal hayatim sifir ve ciddi olarak birisi ile tanisma firsati bulamiyorum ve gelecekte de zor gibi görünüyor, ve de rahatsizligimin insanlara sorun olacagindan cekiniyorum. Yukardaki örnekte rahatsizligimin bir sorun yaratmayacagi kanisindayim belki de? ve bir firsat gibi duruyor ama aklim ve kalbim konuya soguk. Enistem ise israrini devam ettiriyor.
Enistem ile insan olarak cok iyi anlasamadigimi da ekleyim.
Kendime olan güvenim yerlerde oldugu icin ne diyecegimi bilemiyorum. Ömür boyu bekar kalmak ta istemiyorum.
Enisteme neden hemen hayir diyemiyorum? Enistem eger ben evet dersem konunun cantada keklik oldugunu söylüyor kizin da almanya ya gelme isteginin olacagini söyluyor. Rahatsizligim dolayisla Sosyal hayatim sifir ve ciddi olarak birisi ile tanisma firsati bulamiyorum ve gelecekte de zor gibi görünüyor, ve de rahatsizligimin insanlara sorun olacagindan cekiniyorum. Yukardaki örnekte rahatsizligimin bir sorun yaratmayacagi kanisindayim belki de? ve bir firsat gibi duruyor ama aklim ve kalbim konuya soguk. Enistem ise israrini devam ettiriyor.
Enistem ile insan olarak cok iyi anlasamadigimi da ekleyim.
Kendime olan güvenim yerlerde oldugu icin ne diyecegimi bilemiyorum. Ömür boyu bekar kalmak ta istemiyorum.
Iyiyakşamlaar herkese
İnce bilekler hakkında ne düşünüyorsunuz? El olur ayak olur. Neden sexi kabul edilir? Kalça ve meme gibi doğurganlık ile bağını da bulamadık. Sadece kadında mi sexidir? Erkekte de sexi bulan yok mu mesela? Kabartma tozu keki nasıl kabartır?
Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
İnce bilekler hakkında ne düşünüyorsunuz? El olur ayak olur. Neden sexi kabul edilir? Kalça ve meme gibi doğurganlık ile bağını da bulamadık. Sadece kadında mi sexidir? Erkekte de sexi bulan yok mu mesela? Kabartma tozu keki nasıl kabartır?
Cevaplar için çok teşekkür ederim şimdiden.
Arkadaşlar daha öyle bir olaya tanık olmadım fakat olsa nasıl bir tepki verirdiniz? Sevişmek derken seksten bahsediyorum.Yani çoğu kişi eminim polisi arardı böyle bir durum karşısında.Yani mesela dindar insanlar biraz açık giyinen insanlardan rahatsız olunca yobaz yaftasını yapıştırıp buranın özgür bir ülke olduğunu dileyenin istediği gibi giyinme hakkı olduğunu söyleriz.O zaman metroda seks yapan birinden de rahatsız olmamamız gerekir bu mantıkla.Düşüncelerinizi merak ettim toplumsal kurallar nasıl belirlenmeli sizce?
yillar once internations'da tanisip date'e ciktigim biri vardi (ben kadin o erkek). olmayinca arkadas olduk ama arada ince bir flort hissediyorum bazen. ben onu onun tanimadigi arkadas ortamlarima sokuyorum. ve gecen gun ogrendimki benim cok yakindan tanidigim ve pek aramin iyi olmadigi biriyle birkac kere bulusmus. buna birsey demedim, bildigimi belli etmedim ama azicik icerledim.
son olarak da onu farkli bir ortama soktum (dogumgunum), birden herkesin numarasini almaya basladi. bana biraz tuhaf geldi bu hareket. ben boyle durumlarda bulunuyorum fakat kimse ile numara paylasacak kadar samimi olmuyorum.
acaba her ortama internations muamelesi mi yapiyor? siz nasil yapiyorsunuz?
son olarak da onu farkli bir ortama soktum (dogumgunum), birden herkesin numarasini almaya basladi. bana biraz tuhaf geldi bu hareket. ben boyle durumlarda bulunuyorum fakat kimse ile numara paylasacak kadar samimi olmuyorum.
acaba her ortama internations muamelesi mi yapiyor? siz nasil yapiyorsunuz?
Diyelim ki evlendiniz. Düğünde hatırı sayılır miktarda altın takıldı. altın fiyatlarının yükselmesiyle beraber de iyice değerlendi. sürekli çift olarak yatırım yapma gereğini konuşuyorsunuz. ne eviniz ne şirket aracı haricinde kendi arabanız var. aylık geliriniz de iyi seviyede. yarın öbür gün kredi çekseniz sorunsuzca ödeyebilme imkanınız da var.
ama eşiniz altınların kendisinin olduğunu söyleyip asla ortak bir yatırım yapılması ve belki ev alınması için dahi vermiyor. sonuçta siz bir ailesiniz bir şey yapılacaksa birlikte yapılacak. ama kadın tarafı sürekli altınları hariç tutup erkeğin kendi imkanlarıyla yatırım yapması gerektiğini iddia ediyor. ayrıca doğum günü, evlilik yıl dönümü gibi özel günlerde de sürekli olarak altın ziynet talep ediyor.
siz erkek olarak buna bozulur muydunuz? eşinizin size güvenmediğini ya da yarın öbür gün ayrılma ihtimalini gözettiğini düşünür müydünüz? yoksa tamamen bu erkeğin görevi, çalışsın kendisi alsın der miydiniz?
ama eşiniz altınların kendisinin olduğunu söyleyip asla ortak bir yatırım yapılması ve belki ev alınması için dahi vermiyor. sonuçta siz bir ailesiniz bir şey yapılacaksa birlikte yapılacak. ama kadın tarafı sürekli altınları hariç tutup erkeğin kendi imkanlarıyla yatırım yapması gerektiğini iddia ediyor. ayrıca doğum günü, evlilik yıl dönümü gibi özel günlerde de sürekli olarak altın ziynet talep ediyor.
siz erkek olarak buna bozulur muydunuz? eşinizin size güvenmediğini ya da yarın öbür gün ayrılma ihtimalini gözettiğini düşünür müydünüz? yoksa tamamen bu erkeğin görevi, çalışsın kendisi alsın der miydiniz?
İkidir başıma geliyor. Özellikle mesajlasirken kullandığım kelimeleri, hitap şekillerini ya da anksiyetemi azaltmak için kullandığım taktikleri birebir kopyalayan insanlara denk geliyorum. Beni bir tık rahatsız ediyor. Bu kopya davranışların nedeni nedir? Sizin de başınıza geliyor mu?
2 evli ve çocuklu bireyin aynı ekip içinde ilişki yaşadığını farkediyorsunuz
Bu durum sizi rahatsız eder mi? Beni ilgilendirmez işime bakarım mı dersiniz?
Bu durum sizi rahatsız eder mi? Beni ilgilendirmez işime bakarım mı dersiniz?
Eski bir arkadasim bana durduk yere sevgilimi sorup sonra da ondan cacik olmaz insallah iyi birini bulursun gibi bisey yazmis. Bir kisiye bu konudaki gorusunu sormadan boyle bir yorum yapmasini nasil karsiliyorsunuz?
ilahi komedya
111111 #1576675
merhaba,
yillar once (2014 civari ve muhtemelen baska bir nick ile) buradan bir duyurucuya oglak yayinlarinin 3 cilttlik ilahi komedya'sini gondermistim.
o arkadas hala buralarda mi? (kendi nickimi hatirlamiyorum, onunkini hatirlamami beklemeyin lutfen.)
neyse, buralardaysan umarim begenmissindir. gecen de tekrar okumak istedim, bulamayinca bir aydinlanma ani yasadim ve oyle aklima geldi.
sevgiler.
yillar once (2014 civari ve muhtemelen baska bir nick ile) buradan bir duyurucuya oglak yayinlarinin 3 cilttlik ilahi komedya'sini gondermistim.
o arkadas hala buralarda mi? (kendi nickimi hatirlamiyorum, onunkini hatirlamami beklemeyin lutfen.)
neyse, buralardaysan umarim begenmissindir. gecen de tekrar okumak istedim, bulamayinca bir aydinlanma ani yasadim ve oyle aklima geldi.
sevgiler.
bugun nasilsiniz? her sey yolunda mi?
icinizi dokme ihtiyaciniz varsa, anlatin da dinleyelim.
icinizi dokme ihtiyaciniz varsa, anlatin da dinleyelim.
küfür mü ediyo bana ne demek bu swh çok yoruldum algılayamıyorum :d gözümü kapatan şempanze emojisi koymuş sonuna da
Selam, ekşide başlığını görüyorum ve merak ettim birinden sizin vazgeçme eşiğiniz nedir?
henüz çok tanımıyorum ama heyecanlıyız :) ben bir çiçek kesin almak istiyorum.
abartı olmasını istemiyorum zaten ayarım yok :) hemüz 2. buluşma
sizce ne yapsam? yani güzel hissetmesini istiyorum :)
abartı olmasını istemiyorum zaten ayarım yok :) hemüz 2. buluşma
sizce ne yapsam? yani güzel hissetmesini istiyorum :)
+30 icin soruyorum.
Hem normal arkadas hem sevgili olarak cevaplarsaniz sevinirim.
Cevremi degistirmek istedigimi fark ettim yani aliiskanlik icabi devam ettiriyormusum ben arkadasliklarimi. Ama onlari hayatimdan cikarirsam hic hic kimsem kalmayacak. Simdi en azindan paylasimim az da olsa bi yerlere gidebildigim insanlar var.
Artik olmaz mi yeni cevre?
Ve ozellikle sevgililik icin 35 yas kadinlarda mesela bu isler icin artik cok mu gec?
Hem normal arkadas hem sevgili olarak cevaplarsaniz sevinirim.
Cevremi degistirmek istedigimi fark ettim yani aliiskanlik icabi devam ettiriyormusum ben arkadasliklarimi. Ama onlari hayatimdan cikarirsam hic hic kimsem kalmayacak. Simdi en azindan paylasimim az da olsa bi yerlere gidebildigim insanlar var.
Artik olmaz mi yeni cevre?
Ve ozellikle sevgililik icin 35 yas kadinlarda mesela bu isler icin artik cok mu gec?
Erkek arkadasim zorlukla karsilasinca “uhuhu annemi istiyorum” seklinde sakalar yapiyor. Garip buluyorum. Normal mi?
sb.
yada ben nasıl sorgulayacağım bunu?
önceden ne güzeldi, şimdi sohbet falan ok da sonrası? Ayrıldıktan sonra ilk mesaj ondan geldi. Bi kaç mesaj ama sonra durduk. (30 dk :d)
Hayır şutungen ştraze ise hazırım :D değilse next yapcam.
Bekliyim mi? Enerjim bitmedi :D
yada ben nasıl sorgulayacağım bunu?
önceden ne güzeldi, şimdi sohbet falan ok da sonrası? Ayrıldıktan sonra ilk mesaj ondan geldi. Bi kaç mesaj ama sonra durduk. (30 dk :d)
Hayır şutungen ştraze ise hazırım :D değilse next yapcam.
Bekliyim mi? Enerjim bitmedi :D
Bu sağlıklı bir iletişim yolu mu sizce? Bu tip iletişimi olan bir insan sevilebilir mi?
Ben bu tipte partnerim olduğunda içimde bırakın sevgiyi aşkı bir nefret soğukluk kin hissi oluşuyor. Bunu nasıl aşabilirim onu da bilmiyorum.
Ben bu tipte partnerim olduğunda içimde bırakın sevgiyi aşkı bir nefret soğukluk kin hissi oluşuyor. Bunu nasıl aşabilirim onu da bilmiyorum.
Kibir yazdim ama ulasilmasi zor, sallamayan vb. o sekillerde anlayabilirsiniz.
Neden soruyorum, bizim gruba bir arkadas geldi, digerleri onun yuzune bakmadi. Yardimci oldum, yapacagi herseyi gosterdim veya ihtiyaci oldugunda bana geldi..gitt, hala bana mail atiyor unuttugu dosyalar icin falan.
tezini bitirmis gonderdi, tesekkur etmis, sagolsun ama ilk once buna pas vermeyenleri yazmis en sona da beni eklemis.
bazilari hoca anliyorum ama digerleriyle ayniyiz. Ve digerlerininin birkacini belki gormedi bile.
Sey de soz konusu degil, dusunuyorsaniz, hani ona hizmet ettim, o da kucuk gordu falan gibi.
Insanlik ettim, etmemeliymisim.
Neden soruyorum, bizim gruba bir arkadas geldi, digerleri onun yuzune bakmadi. Yardimci oldum, yapacagi herseyi gosterdim veya ihtiyaci oldugunda bana geldi..gitt, hala bana mail atiyor unuttugu dosyalar icin falan.
tezini bitirmis gonderdi, tesekkur etmis, sagolsun ama ilk once buna pas vermeyenleri yazmis en sona da beni eklemis.
bazilari hoca anliyorum ama digerleriyle ayniyiz. Ve digerlerininin birkacini belki gormedi bile.
Sey de soz konusu degil, dusunuyorsaniz, hani ona hizmet ettim, o da kucuk gordu falan gibi.
Insanlik ettim, etmemeliymisim.
Durduk yere başıma iş almış gibi hissediyorum.
Ne güzel yalnız mutluydum. Otomatik bir toparlayıcı var mı? Heyecanımı dizginleyemiyorum, aptal saptal gülüyorum. :D İçimden hiç gelmesini istemesem de kızı sempatik buldum. Söylemleri ve yazılı cevapları da "ben senle evlencem" modunda. Kontrol edemiyorum kendimi :D Kurtarır mıyız beni? Nasıl soğuyoruz? :D
Ben galatasaray'ıyla mutlu, motosikletini süren standart bir human olarak transformers falan izlemek istiyorum. Şaka değil :d
Hatun da güzel, kariyerli, belki de karşılaşamayacağım kadar iyi. Motosikleti aklı başında seviyor. Sıçovksi lik bir durum benim için bu.
Napcam ben? Duyurunun güzin ablalarına danışayım dedim.
Not: @datnet frekansını izleyin, koordinatları stinger'a iletin. ironhide'a söyleyin bana katılsın! Artık savaşımız çok daha büyük.
Ne güzel yalnız mutluydum. Otomatik bir toparlayıcı var mı? Heyecanımı dizginleyemiyorum, aptal saptal gülüyorum. :D İçimden hiç gelmesini istemesem de kızı sempatik buldum. Söylemleri ve yazılı cevapları da "ben senle evlencem" modunda. Kontrol edemiyorum kendimi :D Kurtarır mıyız beni? Nasıl soğuyoruz? :D
Ben galatasaray'ıyla mutlu, motosikletini süren standart bir human olarak transformers falan izlemek istiyorum. Şaka değil :d
Hatun da güzel, kariyerli, belki de karşılaşamayacağım kadar iyi. Motosikleti aklı başında seviyor. Sıçovksi lik bir durum benim için bu.
Napcam ben? Duyurunun güzin ablalarına danışayım dedim.
Not: @datnet frekansını izleyin, koordinatları stinger'a iletin. ironhide'a söyleyin bana katılsın! Artık savaşımız çok daha büyük.
selamlar. bir arkadaşımı sevgilisi "evliliğe hazır değilim" diye 2 yıllık ilişki sonunda terk etmişti. o zaman 20lerin ortalarındaydılar. aradan 10 yıl geçti, eleman pat diye yazmış iletişime geçmiş. kızımız da kabul etti birkaç görüşme sonunda aileler tanışma aşamasına geldi. Ben başta çok sevindim, arkadaşım çok üzülmüştü bu ayrılığı yıllarca atlatamadı. Ama şimdi düşündükçe bi garip geliyor. Olumsuz bir yorum yapmayacağım tabi kıza karşı ama endişelerim var, siz ne düşünürdünüz böyle bir durumda?
Ben 3-4 yıl küçük bir şehirde yaşadım. O pastoral ortamın uzanan yeşil ovaların rahatlamasını İstanbul’da bulamıyorum. Heryer kalabalık, bolca beton ve araba. İstanbulda bu şartlarda siz nasıl rahatlıyorsunuz?
Araç sesinin olmadığı yeşil bir alan gördüğümde resmen çölde su bulmuş gibi seviniyorum.
Araç sesinin olmadığı yeşil bir alan gördüğümde resmen çölde su bulmuş gibi seviniyorum.
peşine düşebileceğiniz gerçekçi ama nispeten büyük hayalleriniz kaldı mı?
bu yetiniz hala eskisi gibi duruyor mu yoksa baltalandı mı?
bu yetiniz hala eskisi gibi duruyor mu yoksa baltalandı mı?
aslında rüya gibi başlayan bir ilişkinin içindeydim 2 yıldır her şey güzel gidiyordu yalnız tek bir şey hariç. erkek arkadaşımın ikiz kardeşi beni aşağılayana dek. Erkek arkadaşım olsun olmasın her yerde 'o yalnız kalsa eski haline döner, kendine döner' minvalinde yorumlar, ben birini sevsem 2 yıl oyalamam evlenirim söylemleri ve daha sonrasında benimle iyi anlaşacaksın yoksa defolup gidersin demelere kadar geldi. tüm bunlar yaşanırken erkek arkadaşım, kardeşine tek bir cevap bile vermedi. Hep aşağılandım, ailemin ekonomik durumu, devlet üniversitesinde okumama kadar hep küçümsendim. Beni asla savunmayan, yanımda durmayan bir adamı da en sonunda bıraktım. şimdiyse bunların hepsini unutma vakti...
Eşiniz işyerinden farklı departmandaki karşı cins arkadaşıyla fotoğraflar paylaşsa tepki gösterir misiniz? Normaldir karışmam mı dersiniz?
Napiyosunuz?
Başkasına hediye ediyor musunuz?
Başkasına hediye ediyor musunuz?
(9)
Birkac gun hicbir sey yapmama sansiniz olsa ne yapardiniz/yapmazdiniz?
okuyamıyom ben ya #1575498
Selamlar, soru baslikta aslinda, cok uzatmiycam.
Cok uzun zamandir hicbir sey yapmama luksum olan degil gunlerim, saatlerim bile yoktu. Ama onumuzdeki birkac gun icin beynimi kapatip, kendimi salmayi planliyorum. Sizin boyle bir bosluk hakkiniz olsa ne yapardiniz?
Mesela dizi-film? Comfort dizim olan friends'e donebilirim ama baska bir sey de izlemek keyifli olabilir.
Yeni sarkilar kesfetmek?
Yeni tarif denemek?
Arkadaslarla gorusmek?
Tavsiyelerinize acigim. Tesekkurler!
Cok uzun zamandir hicbir sey yapmama luksum olan degil gunlerim, saatlerim bile yoktu. Ama onumuzdeki birkac gun icin beynimi kapatip, kendimi salmayi planliyorum. Sizin boyle bir bosluk hakkiniz olsa ne yapardiniz?
Mesela dizi-film? Comfort dizim olan friends'e donebilirim ama baska bir sey de izlemek keyifli olabilir.
Yeni sarkilar kesfetmek?
Yeni tarif denemek?
Arkadaslarla gorusmek?
Tavsiyelerinize acigim. Tesekkurler!
sosyal hayat dengesini nasıl kuruyorsunuz? eskiden etrafımda çok az insan olmasını isterdim ve bundan da gayet memnundum. bir iki yakın arkadaşım olsun yeter kafasındaydım. yakın zamanda, insanlara mesafe koya koya çok fazla yalnızlaştığımı hissetmeye başladım. hatta bu ara içinde bulunduğum depresif modu da bu izole halime veriyorum. fakat şu da var ki bu durumu aşmak için bir adım da atamıyorum zira birilerine vakit ayırmak da hakikaten bunca iş güç arasında kolay bir şey değil. sizler bu konuda nasıl bir denge tutturuyorsunuz? gerçekten de bu işi muazzam yürüten insanlar görüyorum çünkü etrafta. bir yandan çok yoğun olduğu halde en az 5-6 arkadaşıyla temasını devamlı sürdüren insanların sayısı az değil ve gıptayla bakıyorum onlara.
Selam, sevgililer gününde size ne hediye edilmesini isterdiniz?
Selamlar,
Aralık başında tanışıp aralık sonuna doğru sevgili olduk. Sevgili olmadan önce o beni instagram'dan ekledi, sonrasında görüşmeye başladık. Uzun süredir öğlenleri gittiğim bir yerde zaten birbirimiz görüyorduk.
Tüm bu süreçte geçtiğimiz hafta başına kadar hiç yaş konusu açılmadı. Her şey o kadar güzeldi ki ne o ne de ben yaşlarımızı sormadık bile. Kendi çevremdekiler, bende olumlu bir değişiklik sezince konusu açıldı anlattım. Kaç yaşında diye sorduklarında cevap veremedim ki o anda içime bir kurt düştü. Onların da gördüğü birisiydi. Yaklaşık 24-25 yaşında düşünmüştüm.
Kendisine yaş konusunu açınca ilk o sordu, 35 yaşında olduğumu söyledim. Yaklaşık 28 yaşındayım gibi düşünmüş. Kendisine sorduğumda 18 dedi. evet 18. O anda kafamda yüzlerce soru işareti oluştu. Kendime çok kızdım nasıl daha önce yaşını sormam diye. Birisiyle tanışıldığında ilk sorulacak soruların başında geliyor... Yapım gereği de hiç bir zaman laylaylom ilişki içinde olmadım olamıyorum. Dolayısıyla nedense çok fazla vicdan yapıyorum.
Aslında yaşa takılan biri değilim, fakat 17 yaş gerçekten çok fazla. Özellikle evlilik vs düşündüğümde (Her ne kadar daha 1 -1.5 ay olsa da insan ilerisini düşünüyor, ne olacağını bilemese bile). En temelinde ben 50yaşına geldiğimde o 33 olacak, 60ımdayken 43 olaacak vs.. Onun arkadaş çevresinde yaş konusu geçtiğinde garip olacak vs. bilemiyorum.
Muhabbeti gayet sarıyor. O yönden hiç bir sıkıntı yok. Yaşlıyla yaşlı, küçükle küçük olabiliyorum. Fakat dediğim gibi ilerisini ciddi anlamda düşündüğümde kendisiyle bu durumun içinde olmak beni çok düşündürüyor. Sebebi de aşırı derecede bağlanmış durumda bana. Geçtiğimiz hafta 3 kez görüştük ve hepsinde de nutkum tutuldu açamadım konuyu.
Ona durumu nasıl anlatmam gerekiyor? Üzülmesini istemiyorum, ancak illa üzülecek. Üzüldüğünü görmekte beni çok üzecek. Yüz yüze mi yoksa telefonla konuşarak mı anlatmam uygun olur?
Aralık başında tanışıp aralık sonuna doğru sevgili olduk. Sevgili olmadan önce o beni instagram'dan ekledi, sonrasında görüşmeye başladık. Uzun süredir öğlenleri gittiğim bir yerde zaten birbirimiz görüyorduk.
Tüm bu süreçte geçtiğimiz hafta başına kadar hiç yaş konusu açılmadı. Her şey o kadar güzeldi ki ne o ne de ben yaşlarımızı sormadık bile. Kendi çevremdekiler, bende olumlu bir değişiklik sezince konusu açıldı anlattım. Kaç yaşında diye sorduklarında cevap veremedim ki o anda içime bir kurt düştü. Onların da gördüğü birisiydi. Yaklaşık 24-25 yaşında düşünmüştüm.
Kendisine yaş konusunu açınca ilk o sordu, 35 yaşında olduğumu söyledim. Yaklaşık 28 yaşındayım gibi düşünmüş. Kendisine sorduğumda 18 dedi. evet 18. O anda kafamda yüzlerce soru işareti oluştu. Kendime çok kızdım nasıl daha önce yaşını sormam diye. Birisiyle tanışıldığında ilk sorulacak soruların başında geliyor... Yapım gereği de hiç bir zaman laylaylom ilişki içinde olmadım olamıyorum. Dolayısıyla nedense çok fazla vicdan yapıyorum.
Aslında yaşa takılan biri değilim, fakat 17 yaş gerçekten çok fazla. Özellikle evlilik vs düşündüğümde (Her ne kadar daha 1 -1.5 ay olsa da insan ilerisini düşünüyor, ne olacağını bilemese bile). En temelinde ben 50yaşına geldiğimde o 33 olacak, 60ımdayken 43 olaacak vs.. Onun arkadaş çevresinde yaş konusu geçtiğinde garip olacak vs. bilemiyorum.
Muhabbeti gayet sarıyor. O yönden hiç bir sıkıntı yok. Yaşlıyla yaşlı, küçükle küçük olabiliyorum. Fakat dediğim gibi ilerisini ciddi anlamda düşündüğümde kendisiyle bu durumun içinde olmak beni çok düşündürüyor. Sebebi de aşırı derecede bağlanmış durumda bana. Geçtiğimiz hafta 3 kez görüştük ve hepsinde de nutkum tutuldu açamadım konuyu.
Ona durumu nasıl anlatmam gerekiyor? Üzülmesini istemiyorum, ancak illa üzülecek. Üzüldüğünü görmekte beni çok üzecek. Yüz yüze mi yoksa telefonla konuşarak mı anlatmam uygun olur?
35 yaşından sonra anne olan var mı?
eşiniz veya sevgiliniz bunu yaptığında ne yapıyorsunuz?
ben gerginliğimi kendi içimde çözebildiğimden yansıtmıyorum fakat karşı taraf istemeden de olsa yaptığı zaman bana nasıl davranılması gerektiğini bilmediğimden empati kuramıyorum donup kalıyorum, daha da batırıyorum durumu.
nasıl davranıp, ne yapıyorsunuz? (2.5-3 sene)
ben gerginliğimi kendi içimde çözebildiğimden yansıtmıyorum fakat karşı taraf istemeden de olsa yaptığı zaman bana nasıl davranılması gerektiğini bilmediğimden empati kuramıyorum donup kalıyorum, daha da batırıyorum durumu.
nasıl davranıp, ne yapıyorsunuz? (2.5-3 sene)
Benim yok. Terapistim kendine cok sert davraniyorsun diyor. Hakli olabilir. Kendimi sevmiyorum ve ben saygi da duymuyorum bence kendime. Kendini seven sayan insanlar neler yapiyor mesela?
Kiloma, dis gorunusume dikkat ediyorum.
Mental olarak sevgi, saygiya ornekler verir misiniz daha cok?
Ben genel olarak kendimi cok degersiz de goruyorum .
Kiloma, dis gorunusume dikkat ediyorum.
Mental olarak sevgi, saygiya ornekler verir misiniz daha cok?
Ben genel olarak kendimi cok degersiz de goruyorum .
Sizce tektaşın karatı özelliği önemli mi?
Fiyat aralığı ne olmalı, kusursuz bir teklif için? Ne beklerdiniz böyle bir teklifte.
Fiyat aralığı ne olmalı, kusursuz bir teklif için? Ne beklerdiniz böyle bir teklifte.
Sb. Sebebi neydi sizce?
Evimin sokağındaki dükkan sahibiyle sokak üstünde park yeri konusunda biraz restleştik. Ne onun tam dükkanının önü ne benim evimin önü. Yer yanındaki dükkanının önü.
Eski ev sahibimle de geçmişte benzer bir restleşme sonrası huzursuz aşırı tedirgin bir dönem geçirmiştim. Hiç birleşe odaklanamıyordum.
Benzer bir duygu içindeyim. Bu hislerim normal mi aşırı mı? Siz hiç böyle durumlar yaşadınız mı?
Eski ev sahibimle de geçmişte benzer bir restleşme sonrası huzursuz aşırı tedirgin bir dönem geçirmiştim. Hiç birleşe odaklanamıyordum.
Benzer bir duygu içindeyim. Bu hislerim normal mi aşırı mı? Siz hiç böyle durumlar yaşadınız mı?
Bunu yeni farkediyorum. Bazı insanlar ve bazı mekanlar her görmem her gitmemde ruhuma kasvet veriyor. Size de oluyor mu ve neyle ilgilidir bu?