(6) 

usdt nedir

kondansator #1464993 
binance da eth bozarken eth/usdt yapabildim. Direk usd gibi düşündüm ama meğerse tether gibi bir coin gibi duruyor. Çözemedim, coini nasıl usd yapıyorum
(7) 

Sıkılaşmak

ckisc #1464992 
Arkadaşlar ben basitçe sıkılaşmak istiyorum ancak kaslarım belli bir seviyenin altında olduğu için genelde totom benimle gelmiyor. Yani belli bir düzeyde olsam gerisi gelecek zaten, bunu şöyle düşünün "yahu ne olacak günde 10 şınav çekeceksin" halbuki o kişi 1 tane bile çekemiyor veya çekememiş, ve bir süre sonra gözünde büyümüş de büyümüş, zihin bir anlam yüklüyor. Ve daha önce spora gittim, elin oğlu 3 ayda herkül oluyor, biz gidiyoruz daha baştan yok işte en az 4649409863 yıl şöyle şöyle yapman lazım falan diye yani şu an tek amacım sıkılaşmak, gerisini ben getiririm, olay aslında basitçe spor yapmak ancak bütün her şeyi dönüp dolaştırıp salona getiriyorlar veya 0943646983 tane farklı ingilizce isimli hareket, bakıyorsun basitçe "spor yap işte" demeye getirmiş yani kol açıp kapamaya şekilli bir isim vermişler, özetle bu işin "gerçekten" oluru nedir ne yapılmalıdır, teşekkür ediyorum.
(2) 

Sallama çay

black mamba #1464991 
Bunlar nasıl renk veriyor hemen? 2-3 daldırıyorum hemen renk veriyor. Çayı demleyince bu kadar hızlı renk vermiyor. Ne koyuyorlar içine?
(4) 

Limon sosu

black mamba #1464986 
Tek yaşadığım için kestiğim limonlar boşa gidiyor. Salataya bir limon bile fazla geliyor. Sıvı limon sosu alayım dedim salatalar için ama sağlıklı mıdır bunlar?
(1) 

bu kişi kimdi?

tabudeviren #1464984 
prnt.sc

tanıdık geliyor ama adını hatırlayamadım.
(3) 

Başkasının eDevlet hesabından MTV yatırılır mı?

neotunc #1464980 
Birinin eDevlet hesabından bir başkasının motorlu taşıtlar vergisi ödenebilir mi?
(3) 

ev kiracısı için tahliye taahütnamesi nasıl düzenleniyor ?

aslindasorunumpsikolojik #1464978 
internette bir sürü örnek var ama noterde imzalatın deniyor.
ayrıca tarih kısmını boş bırakın diyor.
noter tarih kısmı boş taahhütnameyi onaylarmı ?
(6) 

laroxyl kullanımı?

high hopes of the sozluk #1464976 
3 gündür kullanıyorum da sanki daha kötü hissediyorum.ne kadar süre sonra acaba düzelir bu durum?
teşekkürler cevaplarınız için.
(1) 

Excel sorusu

teutonic-terror #1464975 
Merhaba, excelde kopyala yapıştır ile ilgili içinden çıkamadığım bir konu mevcut. Şimdi 3 tane değerimiz olsun alt alta a,b,c gibi. Ben bu a,b,c yi kopyalayıp, örneğin A1den A750 hücresine kadar alt alta a,b,c,a,b,c,a,b,c şeklinde kopyaladığım sırada tekrar edecek şekilde yapıştırmak istiyorum. Mümkün mü bilemedim, aramaya inandım ama bulamadım benzer bir şey. :(
(2) 

Mahallemizdeki psikopatın hastaneye yatması gerekiyor.

welcometothewa #1464974 
Merhabalar. Arada sıra konuştuğum, benden yaşça büyük bir adam var. Arada derdini anlatır, psikolog gibi dinlerim onu. Kendisinden son derece inanılmaz şeyler öğrendim. Adam insan öldürmekten hoşlandığını, kan görmeye bayıldığıno, zarar vermekten, işkence yapmaktan hoşlandığını söyledi. Vakti zamanında bunları yapmış da. Anlattıklarından psikopat olduğu çıkarımına vardım. Aynı zamanda büyük bir narşistlik var. Kendisini her şeyden ve herkesten büyük ve üstün görüyor. Ne yapıcam bilmiyorum.
(17) 

Kaçırdığım bir sey mı var?Faiz olayı.

ırene adler #1464973 
>> Ekside sık sık denk geldigim başlıklardan biri var
1 milyon liram olsa çalısmam şeklinde. Bu başlıklarda genelde faizi 15 bin, onunla gül gibi geçinir giderim diyenler oluyor.

Finansal açıdan çarpık bir düşünce değil mi bu? Ben de şu şekilde biliyorum. 1 milyonun var faizde, her ay çekip harcadın 10-15 sene sonra Türkiye gibi bir ülkede o paranın değer kaybı çok yüksek olacak değil mi? O zaman belki faizden aylık aldığın para bile- ana paraya dokunmadığın şartta- asgari şekilde yaşamaya yetmeyecek. Ana parada değer olarak baya düşecek. O kadar sene sonra iş hayatına döneyim desen,o da çok kolay iş olmaz.


Benim kaçırdığım bir nokta mı var burada? Bu sistem sürdürülemez ve bir çok kişininde bilmesi gereken bir şey değil mi bu faizle gecinmenin riski?
(5) 

Nereden Film İzleyeceğiz?

AlsterWasser #1464970 
Uzun zamandır izlemediğimden canım çekti bir oturup başarılı olmuş gişe filmi olmayan Türk yapımı filmler izleyeyim dedim.

Yine Netflixe küfür ederken buldum kendimi. Neyse o benim beklentimle alakalı.

Şimdi nerden film izleyebilirim acaba? Bir iki site önerisi alabilir miyim? Sıkıntı oluyorsa özelden de olur. Eğer ücretli kiralama seçenekleri varsa o da olabilir.

Atıyorum Sonbahar filmini izleyeceğim ya da Korkuyorum Anne ya da ne bileyim o minvalde sayılabilecek filmleri görüntü kalitesi iyi olarak bulamıyorum..

not: torrent dışında.
(3) 

El ve bilek ağrısına çözüm

gelmeistemem #1464969 
Sürekli bilgisayar başındayım. Bileklerim ağrıdı. Bilgisayarı mı yükseltmek lazım? Püf noktası var mı?
(7) 

Tarihi geçmiş gıdalar

nick bulamadim #1464965 
Son kullanma tarihi 16 ocak olan yulaf ezmesi ve 29 kasım olan yumurta var. Atayım mı yiyeyim mi?
(20) 

duyuruculara soru: niye burada soru cevaplıyorsunuz

roket adam #1464964 
son dönemde mesai süresince işten arta kalan vaktimde burada antin kuntin sorulara cevap vermek gibi bir motivasyon kazandığımı fark ettim. bi baktım ki neredeyse 8 bin cevap olmuş. acaba başkalarına yardım ettiğimi düşünerek kendimi tatmin mi ediyorum, yoksa soru cevaplayında egomu mu tatmin ediyorum, yoksa öğrendiğim bir çok şeyi internetteki random insanlardan öğrendiğim için bir nevi bunu geri mi ödüyorum bundan emin değilim. arkadaş kazanmak ya da tanınmak gibi bir motivasyonum da yok, aksine tam tersine tanınmamak ve anonim kalmaya devam etmek istiyorum. o zaman neden?

siz neden burada vakit harcayıp soru cevaplıyorsunuz?
(6) 

masayı neyle kaplıyım

Coyote #1464963 
üzeri kabarcık olmuş bir masam var, bu kabarcıkları falçatayla ya da spatula gibi bir şeyle temizleyip üzerini kaplamak istiyorum

60x120 boyutlarında

ne ile kaplıyım?
(2) 

saç dökülmesinde d vitamini kullanımı

aydonno #1464962 
merhaba, saç dökülmesi için d vitamini verdi doktor ama ne kadar süre kullanmam gerektiğini hatırlamıyorum. demir ilacı da vermişti mesela onu 3 kutu kullan bırak dedi. internete baktığımda "d vitaminini abartmayın "aşırı kullanımın zararları" falan da çıkıyor. tekrar gidemem bunun için doktora, bilen eden varsa veya doktor olan. sonuçlarımı da ekleyecektim ama d vitaminiyle ilgili değer hangisi var mı anlamadım bulamadım. help.
(9) 

Cips ağızda yara yapar mı?

yarey #1464961 
Ne zaman cips yesem, sonrasında sanki ağzımın içi tahriş olmuş gibi hissediyorum. Yeni fark ettim bunu, senelerdir farketmemistim.
Ama bir yandan da emin değilim, cips böyle bir şey yapar mı?
(2) 

İdeal Kan Verme Aralığı

leo1905 #1464959 
Hafta başında yaklaşık 600 ml kan veren biri yine 600 ml kanı vermek isterse ne kadar beklemeli?
(2) 

Kaju'yu nereden alayım?

harmanyeri #1464958 
merhaba. güvendiğim 2 ayrı site var ama 120-130 liralara gelmiş kaju. sizin güvendiğiniz, iyi kajuyu daha uyguna satan bir site var mıdır acaba? teşekkürler
(10) 

Telefon Sektörüne Hakim Arkadaşlardan Tavsiye

awkward aardvark #1464954 
7 yıldır kullandığım telefon artık tamamen kullanılmaz hale geldiği için yeni telefon almam gerekiyor. Cep telefonlarından hiç anlamıyorum ve pek ilgimi de çekmediği için son gelişmelerden haberim yok. Snapdragon'lar, ARM'ler falan havada uçuşuyor. Bilgisayarımdan daha fazla çekirdekli işlemci, RAM kapasitesi gibi şeyler hepsinde standart gibi görünüyor. Dolayısıyla kafam karıştı :)

Şimdi efendim, öncelikle fiziksel klavye olayı tamamen ortadan kalktı mı, yoksa bulabileceğim bir yer var mı? Teknoloji mağazalarında yok gördüğüm kadarıyla. Doğubank gibi değil de, garantisiyle falan sıfır alabileceğim fiziksel klavyeli telefon hiç yok mu?

Şayet yoksa, öncelikli amacım, alacağım telefonu en az 5 yıl kullanabilmek. Kamera kalitesi, parmak izi okuyucu, yüz tanıma gibi şeylere hiç ihtiyaç duymuyorum. Kamerasız telefon olsa, gidip onu alırım, o derece :) Parmak izi okuyucusu veya yüz tanıma olsa bile kullanmam. Telefonu o kadar aceleyle açtığım bir anı hatırlamıyorum. Beklemeye alışığım. Dizi/film seyretmek, oyun oynamak, sosyal medya gibi şeyler de yok.

Kullanım amacım temel mesajlaşma (whatsapp, hangouts, skype), bankacılık işlemleri, email (en önemlisi email sanırım), arka planda youtube, spotify açıkken kasmaması, navigasyonunun canavar gibi çalışması (bu da önemli), web browsing, gün içinde aklıma gelen şeyleri unutmamak için notlar almak gibi şeyler. bir de güzel çalışan bir radyosu olursa harika olur :) Pil ömrü de önemli.

Fiyat olarak da max. 5000 diyelim ama ne kadar ucuz olursa o kadar iyi. Şahsen samsung galaxy note 10 lite ile xiaomi note 10 lite arasında kaldım. Bunlardan kullanan var mı? Memnun musunuz? Xiaomi'ye yaptırım uygulanacak deniyor. Böyle bir durumda Android kullanılmaz veya güncellenmez hale gelebilir mi? Başka tavsiyeleriniz varsa da alabilirim tabii.
(2) 

Word'de satır sonundaki kelimeye bölünmez çizgi ekleyince niye alta atıyor?

gijilti #1464953 
Mesela satır sonunda "bu" kelimesi var.
Yanına normal tire eklersem kelime "bu-" şeklinde aynı satırda kalıyor.
Fakat yanına bölünmez tire (Ctrl+shift+-) eklersem "bu-" alt satıra geçiyor.
Mesele satırda yer olmaması değil. bu'ya birkaç harf eklesem bile alta geçmiyor ("buuuu" gibi).

Başka bir word belgesinde denediğimde bu sorun yok.
Belli ki sorun yaşadığım word'de bir ayar var. Nedir bu ayar acaba? Nasıl düzeltebilirim?

(Dilsel bir çalışma yaptığım için bu sorunu çözmem gerekiyor.)
(7) 

Üniversiteler açılabilir mi?

ppemreqq #1464952 
pandemiden dolayı birçok aile ekonomik olarak çökmüş durumda. okulların açılması halinde birçok öğrenci yurt ücreti ödemeye ve bu dar boğazda ailesinden uzakta karnını da doyurmaya çalışacak. hal böyleyken nerden tutsan elinde kalır bir durum var.
(5) 

robot süpürge (çok kademeli ev)

sanal uyku #1464950 
merhaba. robot süpürgeler normal veya dubleks bir daire için muhtemelen çok kullanışlı. şu anda oturduğum ev ise 2 katlı olmasına rağmen aynı katta bile yükseklik farkı olan odaları mevcut. eğer toplarsak merdivenler hariç temizlenmesi gereken 5-6 yükseklik farkı olan bölüm var.
robot süpürgeyi bulunduğu yerden alıp, başka bir yere koyunca temizleyeceğine şüphem yok ancak her gün veya iki günde bir farklı yükseklik kademeleri arasında taşımak bir süre sonra zor gelmeye başlar mı yoksa hala pratik mi olur? teşekkürler.
(6) 

saat tavsiyesi

baldur2 #1464949 
hem gunluk hem de dress saati olarak kullanilabilecek saat tavsiyesinde bulunabilir misiniz? seiko, hamilton, citizen gibi markalar olabilir.
(9) 

Özgur demirtas in kullanidigi video editing tool?

nick almaya zorlanmak hukuksuzluktur #1464948 
Ozgur demirtas in video hazirlarken kullandigi program hakkinda bilgisi olan var mi? Biliyorum cokca var ama ben hangisini kullaniyor merak ediyorum cunku epey kolay ogrenmis gorunuyor. Bilgisi yada tahmini olan? Simdiden tesekkurler.
(1) 

samsung tablet için kılıf klavye

ikilem #1464947 
bu klavyeler epey pahalı oluyor. indirimli hali bile bin küsür lira. taşıma kolaylığı dışında bu fiyat farkını hak ediyor mu? onun yerine küçük bluetooth klavyelerden mi alınmalı?
(4) 

Çizilmeyen gözlük camı istiyorum. Optikçiden nasıl istemeliyim?

hadi ya la #1464945 
Son gözlüğüm o kadar çizildi ki şu an buzlu camdan bir farkı yok. İlk bir yıl çok dikkat ettim, sadece gözlük temizleme sıvısı ve özel bez ile temizledim fakat her yerinde kılcal çizikler oluştu, şu an resmen buzlu camın arkasından bakıyorum.

Çizilmeye dayanıklı bir cam var mı? Nelere dikkat etmeliyim yeni cam alırken?

Ek: Mesela sık kullandığım bir güneş gözlüğüm var, h&m'den aldığım gözlüğe cam yaptırdım ve en ufak bir çizik yok, benzer şekilde önceden kullandığım gözlükler sadece çok az, ışığa tutulduğunda belli olacak kadar çizildi.
(10) 

Veresiye defterine yazdiranlar esnafa nasil guveniyorlar?

speedy #1464944 
Sadece filmlerde falan gordum ben de, ulkede cok yaygin sanirim ya. Pnademide defterler kabardi diye haber gordum gene. Musteri mali aliyor, veresiyeye diyor gidiyor. Esnafin sisirmedigini, ekleme yapmadigina nasil guvenebiliyor Allah askina?
(3) 

Spor yapmak ve damarların belli olması

nick bulamadim #1464943 
Ağırlık çalışınca damarlar belli olmaya başladı. Önce sağ şakağımda oldu sonra kaşımın üzerinden alnına kadar olan bir tanesi belli oldu. Şakaktaki çok dikkat çekmiyor da alnımdaki rahatsız ediyor. Artmaması için ne yapabilirim? Genelde zayıf insanlarda çok belli oluyor sanırım. Daha mı yağlı, karbonhidrat ağırlıklı beslensem?
(17) 

Ne kadar mutlusunuz

black mamba #1464936 
Baya mutsuzum. Bu hayatımın büyük kısmını kaplıyor. Şu olsun rahata ericem diye düşünüyorum. O şey oluyor ama başka sorunlar çıkıyor sonra. Yavaş yavaş çevreye dikkat etmeye başladım. İnsanlar da pek mutlu değil gibi. 10 üzerinden kaç mutlusunuz genel olarak? Ben 10 üzerinden 3. Neşeli zamanlarında 4 oluyor. 10 üzerinden 7-8 normal, olması gereken sınır gibi düşünebilirsiniz. 10/10 ise çok mutlu.
(3) 

Yavru kuş bulduk

meraklitursucu #1464933 
Yavru kuş bulduk uçamiyor. Gözlerini kapatıp duruyor. Yarına kadar nasıl bakalim?
(5) 

Abd borsasında az masrafla hisse alma?

Cesario #1464931 
Garanti bankası en az 20 dolar komisyon istiyor işlem başına o da en az.

Türkiye'de başka banka ya da kuruluş var mı az komisyonla bu işi halleden?

Deneme amaçlı 300-500 dolar gireceğim. Öyle binlerce dolarlık hisse alımı falan yapmayacağım.
(2) 

Şu çiçeğin adı ne?

osuran imam #1464930 
(2) 

İstanbulkart, hes kodu iki kişi kullanım?

Vexq #1464928 
Merhabalar, yarın iki kişi istanbul'da vapur,tramvay kullanmamız gerekiyor. İki istanbulkart mı almamız gerekiyor yoksa tek istanbulkartı ikimiz kullanabiliyor muyuz? Hes kodu tanımlanması vs. gerekiyormuş o yüzden soruyorum.
(6) 

Pandemi sürecinde uçak yolculukları ne kadar güvenli?

dali dili havali korna #1464927 
Bu aralar uzun mesafeli yolculukları pandemiden ötürü otomobille yapıyoruz ancak uçakların korkulacak kadar tehlikeli olmadığına dair yorumlar okuyorum ara ara. Yakın zamanda uçakla seyahat edenlerin yorumlarını alabilir miyim bu konuda?
(13) 

Iphone'a gecmeli miyim?

logisticsmanager #1464924 
Selamlar,
Simdi ben telefonu sadece normal telefon aktiviteleri, nadir fotograf, podcast, İnternet/youtube için kullanan biriyim. Bir de telefonu uzun süre kullanıyorum (note 2-5 sene, moto g4-3 sene, su an redmni note var onda 2 sene oldu), yok tipi eskidi su bu umrumda değil yani. Note 2 islemci kamera vs yandi, g4 sarj yeri gitti değiştirmeye 150 euro istediler. Bu redmi de iste kafayi yiyene kadar kullanirim diyordum.
Sirket simdi iPhone se 2020 verdi, ya ben mi yeni telefon diye etkilendim bilmiyorum da vallaha kendi telefonumdan daha rahatim (biraz da normal redmiye 140 Euro falan verdim bu iphone 350-400 euro). Her seyimi onda yapmaya basladim ama sirket telefonu diye de cok rahatca takilmiyorum tabi.

Bir kere ihtiyacim olabilecek her türlü app yüklü olmasi, baya stabil calismasi gibi seyler cok hosuma gitti ve su an acaba apple'a mi geçsem modundayim.

Yani bunun yerine android verseler ayni seviye bu kadar etkilenir miydim?
Su an benim kendi telefonu da iPhone yapma düşüncem var, belki se belki 11. Aslında ufak telefon da özlemişim resmen neymis bu telefonlar tuğla kadar ya. Bir de home tusunu da özlemişim :(

Napayim alayim mı iphone, geçeyim mi applea? Yoksa bu simdilik ilk zamanlarin illüzyonu, sonra telefon kafayi yiyince allah belani versin apple mi diyecegim?
(1) 

Bursa'da psikolog önerisi

neil manke #1464921 
davranışçı terapi yapması tercih edilir. özellikle psikodinamik -freudyen- ekolündense önermeyiniz lütfen.

akademisyen ya da profesör olmasın mümkünse, hem saatine 700 lira verecek maddi durumum yok hem de profesör egosu malum.
(4) 

Bitki budama hakkında bilgi sahibi olan var mıdır

Kahir ekseriyet #1464918 
Her bitki aynı dönemde mi budanmalıdır? Aynıysa zamanı nedir veya farklı zamanları varsa fotoğrafını atacağım bi sarmaşık tipinin ne zaman budanmasının doğru olacağını söyleyebilecek var mıdır? Teşekkürler
(7) 

Avrupa ve Amerika'da online satış siteleri

havadakarada #1464917 
Vatandaşlık olmasa da mağaza açıp satış yapabileceğimiz siteler nelerdir? Amazon ve Etsy biliyorum.
(10) 

Şahıs şirketi maliyeti 1 yıllık

havadakarada #1464915 
Sadece kurulum değil sabit vergi vs gibi şeyleri de ekleyince kafadan masraf ne çıkar?
(84) 

I'm back! :)

pandispanya #1464913 
Selamlar herkeseee, çok uzun zaman oldu :)) Çok zamandır aklımdaydınız ama bir türlü ilk adımı atamıyordum. Bugün o gün millet! :D

Öncelikle güzel dileklerle başlayayım. Umarım tanıdığım/tanımadığım herkes bu uzun süre zarfında iyi ve mutlu kalabilmiştir. Özellikle içinde bulunduğumuz ekstra garip dönemde hepinize sağlık, geçim kolaylığı ve yaşam motivasyonu diliyorum can ı gönülden.

Kimler gitti kimler kaldı pek bilemiyorum ama beni hatırlayıp merak edenler için bir özet geçeyim. Ben kısa tutmaya çalışacağım ama çok söz de veremiyorum :D Durumu olmayanlar şimdiden kusuruma bakmasın :))

Geride bıraktığım 5 senenin neredeyse her saniyesi kabus gibiydi diyebilirim. Güzel şeyler de oldu yalan yok ama geneli gerçekten kalitesiz bir yeşilçam filminin saçma sapan bir bollywood versiyonu gibiydi. Daha fazlası olmaz herhalde artık dedikçe her şey üst üste gelmeye devam etti :D Son 5 senem bir film olsaydı ilk 10 dakikasında çıkmıştım, öyle bir şey :D

Belki hatırlayanlar vardır tiroid problemlerim vardı. Öncelikle tiroide bağlı gelişen başka bir rahatsızlık sebebiyle minnoş gözlerimi kaybettim :D Çok şükür hala görüyorum ama şekilleri ve boyutları değişip büyüyüp yuvarlaklaştılar :D Sonra ameliyat geçirip tiroid problemimden kurtuldum ama gözler yadigar kaldı :D

Sonra evlendim ve Bodrum'a taşınıp ufak bi cafe/pub açtım. Sanırım buraya kadar bilenler biliyordu. Bodrum'un ve evliliğimizin ilk 6 ayı tek kelimeyle mü-kem-mel-di. İstanbul'da yaşarken benim de eşimin de güzel işlerimiz ve güzel maaşlarımız vardı. Çok şükür yiyip içip gezmemize hatta balta girmemiş ormanlardaki orangutanlara bile yardım etmemize rağmen paramız artıyordu ve biz de biriktiriyorduk :D Ne güzel zamanlarmış. Önce düğünümüze, ev eşyalarımıza bir yatırım olur diye biriktiriyorduk. Bu hastalıktan sonra ben dedim ki düğünü eşyayı boşverelim, dünyayı gezelim. Beğendiğimiz yerde kalabilmenin imkanlarını araştıralım ve yerleşelim. Şimdiki eşim, o zamanki erkek arkadaşım da iflah olmaz bir kurumsal kimlikti ve bu maceralara pek yanaşmıyordu. Bana dedi ki "son kez müdür pozisyonlu başvurularımı yapayım 15Ocak'a kadar geri dönüş olmazsa dünyayı gezelim. Eğer istediğim işlerden birine kabul edilirsem kariyer yapmak istiyorum" :D Naif planlar. Dedim hay hay. Gayet adaletli bir bakış açısı. Ama tabii onun işine çok ihtimal vermediğim için ben dünya gezisi rotasını oluşturmaya başladım :D Derken boş zamanlarında sahibinden.com'da hiçbir zaman almayacağı tekneleri, motorları ya da dükkanları gezen her Türk genci gibi biz de hiç aklımızda yokken Bodrum'da bi dükkan bulup tutmaya karar verdik. Tarih 31 Aralık 2015. Dedim ki yeter ki İstanbul'dan gidelim de bir işimiz olduktan sonra dünyayı sonra da gezebiliriz. NAAAH gezersin! :D 15 gün sonra başvurduğu işlerden olumlu geri dönüş alan eşim için de benim için de artık hayat başka bir yola savurmuştu bizi çoktan. Sonra işte şipşak düğün dernek, işlerden istifa, dükkanı kurmaca derken kendimizi burada işletmeci olarak bulduk.

Normalde kendi paramız dükkanı tutmaya ve düzeltmeye; aşçı, barmen vs tutmaya yetiyordu ama kocacıııım yine her Türk gencinin hayali olan "liseden arkadaşlarıyla ileride bir bar açma" hayaline tutunarak, çocukluk arkadaşını ve eşini de bize ortak etti. İlk FAIL! Ta daaa :D İlk 6 aya dönelim, mükemmeldi dedik. Çocukluğumuz ve ilk gençliğimiz berbat geçmiş olduğundan "Hayatımızda ilk defa mutlu ve huzurluyuz" diye düşündük. Ortağımızın eşi "ben mükemmel bir aşçıyım, sana her şeyi öğretirim" dediği; ve onun kocası da "ben mükemmel bir barmenim" dediği için bir süre insanlara pişmemiş pirinç yedirdik ve bara gelip cin tonik isteyenlere bira verdik. Ona rağmen mutlu, çözüm odaklı ve iyimserdik. Her şeyi zamanla, çalışkanlığımızla, dürüstlüğümüzle, gençliğimizle çözeceğimize inanıyorduk. Bu arada ben 25, eşim 27 yaşındaydık.

6.ayımızda babam bir cinsel istismar iftirası sonucu tutuklandı. Huzurla uyuduğumuz bir gecenin sabahına birçok yalan haber ve ölüm tehditleriyle uyandık. Bana göre bu mümkün olamazdı ama yine de beşer şaşar diyerek apar topar İstanbul'a gidip babamla yüzleştim. Kafamdaki plan çok netti. Eğer bu şerefsizliği yapmışsa, ölmüş kabul edip yoluma devam edecektim. Yapmamışsa yolumuz uzun ve sancılıydı. Babam olanlardan, hakkında söylenenlerden, tehditlerden, gazete ve televizyonlarda dönen yalan haberlerden habersiz, masum ve şaşkındı. Avukatlar tuttum, onun varolan borçlarını ödedim, dükkanını araştırmaya gelmeleri için aylarca kirasını ödedim, tüm masraflarını üstlendim kısaca. Hakkında ortaya atılan tüm iddiaların aksi kanıtlanmasına rağmen, iftirayı atanlar söyledikleri şeyleri geri çekmelerine rağmen, polis raporları bizden yana olmasına rağmen, bilir kişi raporları bizden yana olmasına rağmen, tanık beyanlarının tümü bizden yana olmasına rağmen, görüntülü kayıtlar, fotoğraf ve videolarla da birçok şeyi desteklememize rağmen; her celse değişen hakim ve savcılar, karşı tarafın medya ve belediyeyle olan yakın ilişkileri; dosyayı açıp okumadan karar veren sözde yetkililer sebebiyle dosyamız okunmadan, hiçbir delil değerlendirilmeden babam 25 yıl hapis cezası aldı. Günde 15-16 saat kafede çalışarak, her hafta İstanbul'a gidip geldim. Düğünden gelen tüm takı ve paraları bu iş için harcadım, yetmedi krediler çektim (sağolsun eşim inanılmaz destekledi), yine de başaramadım. Hukuki sürecin devamı çok uzun ama yıllar boyunca tüm sosyal mecralardan taciz edilmeye devam ettim. Esasında duyuruyu bırakmam bu olaya dayanıyor.

Biz bilim ışığında, akılla mantıkla sunulan kanıtlarla kendimizi bozmadan süreci ilerletelim, vicdanımız rahat, kanıtlarımız tam, nasılsa birileri okuyup bu konuyu aklına mantığına sığdıramayacak dedik ama ne yazık ki kurunun yanında yaş da yandı ve dosya hiçbir zaman okunmadı. Sonra yargıtay cezayı 17 seneye düşürdü. Şu an anayasa mahkemesindeyiz. Hala bekliyor ve mücadele ediyoruz, bakalım.

Bu süreçten birkaç ay sonra ortaklar da tüm yaşadıklarımızı bilmelerine rağmen, girerken koydukları paranın 2,5 katını talep ederek ayrılmak istediler. Toplamda 9-10 ay beraber çalışmıştık. Dedik ki madem kardeş dediğimiz insanlar 9 ayın sonunda, tüm sıkıntılarımıza rağmen bu şekilde ayrılarak böyle bir para talep ediyorlar; verelim. Dükkan bi marka filan olmadı, daha sandalyelerde minder yok :D 5 sene öncenin parasıyla 45bin tl istiyorlar şaka gibi :D Yine kredi çektik. Onlara istedikleri rakamı ödedik ve ayrıldılar. Sonradan öğrendik ki "İstanbul'dan varlıklı arkadaşlarımız geliyor, işi kurup sonra ayrılıp para alıcaz" diye yapmışlar zaten planlarını :D Fail 2! :D Varlıklı olsaydık keşke gerçekten. Aynı parayı bölüşüyorduk; bu herif kumar oynayıp bütün parayı kaybedip devamlı ailesinden destekle yaşıyordu. Bizse hem kendimize, hem baktığımız hayvanların tüm giderlerine (sokaktaki 20 kedi, 5 köpek filan, kısırlaştırmalar, mamalar, aşılar:D), hem babamın giderlerine, hem benim her hafta İstanbul'a gidip gelmeme yettiriyorduk. Kendi kıçı kırık motorumuzu bile onlara vermiştik, işe kolay gidip gelsinler diye izinli günlerimizde, yaz gününde Bodrum'da yeni evli çift olarak evde oturuyorduk aracımız ve paramız olmadığından :D Neyse, öyle ayrıldılar. Sonra biz dükkanda ikimiz kaldık eşimle.

Benim İstanbul süreci ayda 1-2'ye düşmüştü. Dükkanı toparlamaya çalışıyorduk. Buradan da gelenler oldu bu arada :D Sağolsunlar, yolunuz düşerse hepinizi bekleriz :D

Bi 6 ay da böyle geçti. Borç ve kredi yükümüz çok ağır geldiğinden dükkana yeni bir çalışan almadan her şeyi kendimiz yaptık. Mutfağa ben, bara eşim geçti. Sabahlara kadar çalıştık, denedik, alışverişi de kendimiz yaptık, tuvaleti de kendimiz temizledik, servisi de biz yaptık, hazırlığı da, müziği de, bulaşığı da... Aklınıza ne gelirse, gece gündüz çalışıp, hiç es vermeden kendimizi babamı kurtarmaya ve borç ödemeye adadık. Bir yandan da hizmet sektöründe her ne kadar sabah güne yeni bir tehditle, hakaretle, kötü haber veren bir telefonla uyanmış olursan ol, insanlara gülümsemek ve onları eğlendirmek zorunda olmanın psikolojik yükü de ekleniyordu ama yine de güçlüydük. Sonraaa tam yeniden hayata karşı umutlanacakken eşimin babasının akciğer kanseri olduğunu öğrendik. Bu sefer de o süreç başladı.

Önce Eskişehir, İzmir, Ankara, İstanbul vb yerlerde çeşitli profesör ve hastane arama süreçleri, sonra tedavi süreci başladı. Kayınpederim bu dönemde artık çalışamaz duruma geldiği için onun ailesinin masraflarını da biz üstlendik. (İkinci eşinden 20 yaşında bir oğlu ve 8 yaşında kızı vardı).

Gece yarısına kadar çalışıyorduk, dükkanı kapatınca eşim Marmaris'e gidip babasını alıp İzmir'e götürüp kemoterapiyi bekleyip, yeniden Marmaris'e gidip babasını bırakıp, Bodrum'a dönüyor ve çalışmaya devam ediyordu. Bazı zamanlar 10-15 gün dükkanı tek başıma açıp kapattığım oldu. O dönünce ben aynı matematikle İstanbul'a gidip, babamı görüp, avukatlarla görüşüp aynı gün geri dönüp gece çalışmaya devam ediyordum. Kayınpederlerin mutfak alışverişi, çocuğun okul giderleri vb destekçileriydik.

Sanırım gençliğin verdiği güçle gerçekten her düştüğümüzde daha güçlü kalktık hep ayağa. Biraz da enayilik. Ama çok şükür artık iş yeri azıcık daha profesyonel olmaya ve para kazandırmaya başlamıştı. Ne duruyoruz o zaman helva yapalım dedik. Eşimin, son 5 senedir odasından hiç çıkmamış 20 yaşındaki kardeşine iş verelim, onu hayata hazırlayalım dedik. Bak bak :D:D Fail 3'ün zemini geliyo :D Bu çocukcağız da 15 yaşında liseyi bırakmış, işte 5 senedir odasından çıkmıyor, eli bir iş tutmuyor, akşam okulunun borcu biriktiği için okula devam edemiyor filan. Marmaris'ten geldi, bize taşındı. İlk etapta 6 ay kadar birlikte yaşadık ve çalıştık. Çok şükür, iki kelimeyi yan yana getirmeye utanan çocuk açıldı, özgüvenlendi; barı, kahveyi, mutfağı öğrendi; para kazandı. Biz kazandığı paradan ayrı olarak okulunun geçmiş borçlarını ve yeni gelen taksitlerini ödedik, cep telefonunu aldık, üst baş alışverişini yaptık ve sezon sonunda bir sonraki yaza da görüşmek üzere vedalaştık.

Bu arada kayınpederim de kanseri atlattı, güzel bir kutlama yaptık; derken çok kısa bir zamanda nüksetti ve yukarıda anlattığım süreç yeniden başladı. Sonra da tam her şey yeniden iyi gidiyorken kendisini aniden kaybettik.

Bu arada ben devamlı mahkemelere gidiyorum, her celse büyük umutlarla gidip aşağılanarak dönüyorum, yeniden televizyonlarda, gazetelerde dönüyoruz filan çok zor. Kayınpederimin hastaneye kaldırıldığı haberini duyar duymaz dükkanı kapatıp yola çıktık. Yolda eşim arabayı süremeyeceğini söyleyip yanımızda da bir büyük olsun diye annesini çağırdı. Kayınvalidemle gittik Marmaris'e ama kayınvalidem kayınpederin eski eşi. Validenin de 25 senelik yeni eşi var. Bütün hikayelerin üstünden 25 yıl geçmiş ama kadıncağız insanlık yaptı bize.

Biz Marmaris'e giderken, babayı kaybettiğimizin haberi geldi. Yıkıldık. Neyse gittik, gerekli işlemleri hallettik ve 24 saat geçmeden Bodrum'a geri döndük. Günlerden Pazar. Pazartesi günü benim babamın İstanbul'da mahkemesi var. Salı günü ise eşimin babası yine İstanbul'da defnedilecek. Pazartesi sabahı 6.30'da uçağımız var diyelim.

Kayınvalidemi evine bıraktık, eşim de üvey babasının yanına çıktı, sarılıp teselli ettiler birbirlerini. Aksi bir şey yok gibiydi. Biz de eve geldik. Aramız 15dk. Eşim artık ağlayabilirim dedi. Kahve yaptım, içerken telefon çaldı. Telefonda sadece kayınvalidemin çığlıkları geliyordu "yapma, vurma, yeter" gibi :( Eşim "annemi dövüyo" dedi. Valla yalın ayak arabaya nasıl atladık, nasıl gittik oralar bende yok. 4-5 dk içinde oradaydık. Yolda jandarmayı aradık, biz içeri bi girdik ki kadını 40 dk darp etmiş şerefsiz. Kıskançlık sebebiyle ve alkol problemi bahanesiyle. Kadıncağızın ayakta duracak gücü yok, her yerden kanlar süzülüyor, bir yandan şoktan mıdır nedir "o çok iyi bir insan, onu polise vermeyin" diye yalvarıyor :/ Allah'ım son 3 sene kesin kabustu diyorum artık. Birazdan uyanacağım, uyanmam lazım yani. Daha babayı kaybedeli 24 saat geçmedi, bu nedir.

Üvey kayınpeder daya atmaktan yorulmuş sandalyeye oturmuş, oturduğu yerden kayınvalideye ve eşime ve hatta daha vefatının üzerinden 1 gün bile geçmeyen babasına küfürler hakaretler ediyor. Eşim önce üvey babayı dövdü, sonra jandarmalar müdahale etti. Ve de yanlış bi hareket yaparsa artık onu da nezarete atacaklarını söyledikleri için başına bir şey gelmesin diye kalanında da ben dövdüm. Bir yandan eşim sinir krizi geçiriyor, bir yandan herif kayınpedere küfrediyor, bir yandan kayınvalide "o çok iyi bir insan, onu götürmeyin" diyor, jandarma ultimatom veriyor asjdha o ara ben de yerlere düşürüp tekmeledim adamı, bi de suratını yumrukladım :/ Yaşadığımız her şeyin içinde vicdanım bi tek bazen buna sızlıyor. Hala utanıyorum yaptığım şeyden. Ama yine olsa yine yapardım...

İstanbul uçağının kalkmasına 4-5 saat var, günlerdir uykusuzuz, kayınpederi kaybetmişiz, kayınvalide öldüresiye dövülmüş, sabahında babamın mahkemesi var, ertesi gün cenazemiz var ve sabaha kadar hastane, karakol vs dolaşıyoruz. İşin kötüsü kayınvalidem de hastanede yaralarını saklıyor, karakolda hayır dövmedi diye yalan söylüyor, inanılmaz bir şey yaşıyoruz.

Uçağa birkaç saat kala, güvendiğimiz bir ablamızı kayınvalidemin yanına yerleştirdik ve biz gelene kadar buradan ayrılma dedik. Sonra gittik, babam bu sefer kesin çıkıyor dediğimiz mahkeme de g.tümüze girdi. Ertesi gün de cenaze... Sonra Bodrum'a döndük.

Kayınvalideye gittik, uzaklaştırma çıkarıldı, tehditler alıyor adamdan ama bize söylemiyor. Jandarmaya da söylemiyor öyle bekliyor ve adamı koruyor. Yanına koyduğumuz abla vardı ya bize o anlatıyor gelen mesajları. Bu arada bi de eşimin anneannesi var, alzheimer hastası, kayınvalidemlerle yaşıyordu. Bizim gittiğimiz o bir haftada her geçen gün kadının hareketleri kısıtlanıyor, birkaç gün sonrasında da tamamen felç geçirmiş gibi oldu. Hop yine hastaneler, meğer herif bunun kafasına telefon fırlatmış annemi dövdüğü gün. Anneanne de o günden beri ufak ufak beyin kanaması geçiriyormuş. 85 yaşında kadın. Masada kalabilir denerek ameliyata alındı. Daha kayınpederin yasını tutamadan yine hastane süreci. Bu arada çalışmaya devam ediyoruz. Ben dükkanda kalıyorum, eşim anneannesinin yanında hastanede. Neyse ki ameliyat başarılı geçti ama bu olaydan sonra anneanne tamamen yatağa bağımlı hale geldi...

Tekrar bahar geldi, kardeşimin erkek kardeşini geçen sene söz verdiğimiz gibi yeniden yanımıza aldık. Bu arada maddi anlamda götü biraz doğrulttuğumuz için bir arkadaş daha bizimle çalışmaya başlamıştı. Toplamda 4 kişi olduk dükkanda. Derken bu sefer eşimin üvey annesi tutturdu ben de Bodrum'a taşınacağım diye. Yapma etme dedik, buralar pahalı, küçük kız babasını yeni kaybetti, okul ve çevre değişikliği iyi gelmeyebilir filan. Yok dedi taşınacam. Ok dedik o zaman yakınımıza taşın ki tanıdıklarımızı kullanarak sana iş bulabilelim. Okul çıkışında kızı alabilelim filan. Evler bulduk, gönderdik, bak sakın bize sormadan ev tutma çünkü burada yeni gelenleri çok kazıklıyorlar, arada bir tanıdık buluruz, bize farklı davranırlar dedik. Dedik de dedik. Fail vol. 45764
Anaaa bi baktık kadın bize haber vermeden bize oldukça uzak bi yerde, oldukça yüksek fiyatlı bi ev tutmuş. Bize tuttuktan sonra haber veriyo. Hayırlısı dedik, belki kadın 50 yaşından sonra özgür kalmak istiyor hayatında ilk kez. Saygı duyalım. Duyduk da.

Biz erkek kardeşe hayat yolu çizmeye odaklıyız. Bu sezonun sonunda lise bitince MSA'ya gönderelim, masraflarını da biz üstlenelim, eli artık iş tutuyor, mesleği de olsun planları yapıyoruz. Annesi dedi ki ben bayramın 1. günü taşınıyorum. Yardıma gelir misiniz...

Bilenler biliyor, tatil yöresinde bayram günü hizmet sektöründeki yoğunluğu. Bütün kış beklediğimiz gün gelmiş. Kadın o gün taşınacak. Hay hay babamızın emaneti. Erkek kardeş yine bizimle yaşıyor bu arada. Eşim dedi ki "yarın şu saatte uyanıyoruz, bu saatte evden çıkıp, şu saatte anneni taşıyoruz, akşam da bu saatte dükkana dönüyoruz rezervasyonlar full". Ok, sabah oldu, kardeşi uyandırıyoruz uyanmıyor. Belki 10-15 defa uyandırdık. Evden çıkma saati geldi geçiyor, eşim de kendi başına çıktı, üvey anneyi taşımaya gitti. Yarım saat sonra kardeşi uyandı, abisini sordu, anlattım. Tamam deyip evden çıktı. Gidiş o gidiş :D Yukarıda fail 3 zemini olarak anlatmıştım ya :D Cebine henüz çalışmadan verdiğimiz maaşını da koyup kaçtı herif akdljhsa :D Bayram günü dükkanda iki kişi de kaldık mı :D Arıyoruz açmıyor filan sonra arkadaşları haber verdi, Türkiye turuna çıkmış lkdsjla :D Neyse biz bütün yazı güç bela 3 kişi hallettik ama sezon ortasında yeni eleman da bulamadığımız için iflahımız s.kildi afedersiniz.

Bu arada babadan 400.000tl filan borç kaldı dahgsd kafamız çok karışık ama üvey anne abuk subuk harcamalar yapıyor, atıyorum 6 tane kahvaltı tabağına 1.000 tl veriyor, saçma sapan bir elbiseye 900tl veriyor. Sonra param bitti diye bizden destek istiyor, veriyoruz; evden kaçan kardeşin okul taksidi diye para istiyor, veriyoruz filan saçma sapan bir durum :D Küçük kız için yine okul ve üst baş harcamaları, onu gezdirip yedirip içirmeler, helali hoş olsun, tüm hikayeler içindeki en masum kişi kendisi...
Abi 6 ay sonra, kadın dedi ki ben Bodrum'da yapamıyorum, burası çok pahalı, kız okuldan eve geliyor tek başına, ev sahibi beni dolandırıyor vs. Be amk, biz 6 ay önce bunları söyledik zaten sana. Peki ne yapalım? Ben tekrar Marmaris'e taşınacağım, bana nakliyeci ayarlayın. Bi de bilmem ne kadar para. Ok. Bunları da yaptık.

En son benim doğum günümden önceki akşam saat 9'da eşimi arıyor. Sabah 8'de taşınıyorum, yardıma gelebilir misin diye. Ben de kendimce yasta olduğum için senelerdir doğum günü kutlamamışım; o sene Antalya'dan annemler ananemler geliyor, dükkanda müdavim müşteri ve arkadaşlarla kutlama yapacağız. Eşim de durumu izah ediyor, evde 4 kişi misafirimiz var, yarın kızın doğumgünü, dükkanda organizasyon var vs. derken telefon suratına kapanıyor :D Kapanış o kapanış :D Bi daha ulaşamadık. Taşınıp bizi sildi hayatından. Küçük kızı da taşınmadan iki hafta önce Marmaris'e yollamıştı zaten. Veda bile ettirmeden :D

Bu arada eşimin annesi adamdan ayrılma arifesindeydi ya, o da yanında bir erkeğin eksikliğini hissetmesin filan diye ona da maddi manevi yardımcı oluyoruz. Gece 5'te dükkanı kapatıp, sabah 7'de eşim kapı montajına gidip, birkaç saat sonra dükkanı açıp 15 saat aralıksız çalışıyor filan öyle bir şey.
Ama annesi yalnız kalma kısmını kabullenemeyip adamla tekrar barıştı. Çok boktan hissettik.

Aileden yediğimiz bu son kazıklardan sonra bizim psikolojimiz baya gitti bitti. Çok garip oldu. Peki dedik, öldürülmek istiyorsan artık senin kararın ama madem kocan yanında o zaman bizden maddi manevi bir desteğe gerek kalmadı diye blöf yaptık. Yeniden birleşme denemeleri 1 ay sürdü. Ama o 1 ayda çektiğimizi Allah biliyor. Her gece evlerini gözetledik kavga var mı, kötü bir şey var mı diye. Her uykudan kabusla uyandık.

1 ayın sonunda herif yine içip sıçmaya başlayınca anne nihayet uyandı ve adamı kovdu. Bu sefer de onun bozulan psikolojisiyle yaptığı işler batmaya başladı. Bir yandan yatalak annesine bakıp bi yandan çalışmaya çalışıyordu ama başaramadı. Dedik ki bu böyle olmaz, hiçbir şey yapmasan aylık giderin (dükkanın masrafı, ev kirası, bakıcı parası, çalışan maaşı vs) 20.000TL. Gel bizimle yaşa, dükkanını da kapat, tüm masraflarından kurtul.
Böylelikle kayınvalide bize taşındı. Bu arada 2+1 evde 2 kedi, 1 köpek, 1 kayınvalide, 1 yatalak anneanne bir de biziz ashdkajsdh :D Bu şekilde 7 ay kadar birlikte yaşadık. Zaten melek gibi insanlar, başımın üstünde yerleri. Ama bu sayede kadıncağız son 1 iş daha yapıp, ufak tefek borç kapatıp, cebine de bir miktar parasını koyabildi. Geçtiğimiz Mayıs ayında onu Antalya'da ufak bir köye taşıdık. Şimdi tarım yapıyor, annesiyle emekli maaşlarıyla tatlıca geçiniyorlar.

Anam ne uzun oldu :D Aralarda bi sürü şey daha var onları geçiyorum artık. Tam yine her şeyi yoluna koyduk, artık bi Avrupa yapabiliriz derken bu sefer de pandemiler çıktı işte oralar zaten malum. Dolar euro da öyle :D Bu bir senenin yaklaşık 6 ayında kapalıydık. Bu aradaaa yaş da 30 oldu :D

Sonuç, işler ve dükkan genel olarak gayet güzel oturdu. Bu yaz dükkanda çalışan nihayet 5 kişiydik. Küçük kız kardeş Darüşşafaka'yı kazandı :,) Annesi telefonlarımızı açmadığı için görüşemiyorduk, geçtiğimiz aylarda ona güzel bi telefon hediye ettik kendisine ait, artık rahatça görüşebiliyoruz :)

Borçlar bitti sayılır; yeniden borca girmeden kendi birikimimizden harcayabiliyoruz en azından pandemi sürecinde. Kendimizden çokça ödün vererek belki bir güzel ev ve araba parasını havaya üfledik ama vicdanlarımız rahat diye bakıyorum.

Geçenlerde eşimin annesi ufak bir kanser tehlikesi atlattı, ameliyatı için Antalya'ya gittik, anneanneye ben baktım, eşim de annesinin yanında durdu mesela. Annem de bize yardıma geldi kayınvalidelere. Sonra hep beraber benim Anneannemlere gittik. Yetişemiyorlarmış perdelerini yıkadık, yemeklerini yaptık :) Dedem kalp krizi geçirmişti, onu bi daha göremem diye çok korkuyordum, onu gördüm. Ailenin kalan kısmıyla mutlu zamanlar geçirebilmek çok değerli bence. Nolur size değer verenlere sıkı sıkı sarılın. Küsseniz barışın.

Şimdi de benim annem tiroid kanseri oldu sanırım. Pazartesi günü belli olacak, bakalım. Özet olamadı ama özetle benim de duyuruya ara verme sebeplerim böyle şeylerdi.

Şu sıralar artık daha fazla vakit ayırmaya çalışacağım. Umarım başarabilirim. Bana ulaşamayan mesajlarınız olduysa hepinizden özür dilerim.

Hatırlayanlara bol sevgiler, ve bir de kapanış fotoğrafı gönderirim :))

İlk kedimi sahiplenmeden önce duyuruya sormuştum. Herkes sende kalsın lütfen sokağa bırakma demişti. Buradan aldığım en güzel cevaptı. Çünkü tüm bu boktan süreçlerde hiçbir terapi, hiçbir ilaç olmadan, hayata tutunmamı sağlayan en güzel şeydi kendisi. Sonra sorunlar arttıkça, evdeki terapicilerin sayısı da arttı asdhajga :D Teşekkür ederim tekrardan. Onlardan bi hatıra bırakıyorum buraya.

Sorularınız varsa sorun, umarım modlar silmez :p Sağlıcakla kalın.

Sevgiler.
(2) 

D sürücüsünü genişletme

nickimi verin bana #1464911 
Windows 10'lu cihazımda ilk günden beri C sürücüsü 905 GB D sürücüsü ise 24,9 GB.

Diyorum ki; D için 200 GB alan oluşturayım. Peki nasıl? Şu seçeneklerden hangisi veya hangileri mümkün:

- D'deki alanı temizleyip tamamen C'ye aktarıp ardından 200 GB'lık yeni bir D sürücüsü oluşturmak?
- C'den halihazırdaki D'ye direk 175 GB alan aktarmak?
(3) 

"Video Editing" konusunda kaliteli içerik tavsiyeleriniz?

winston insani #1464910 
Merhabalar

Torrent olur, video serisi olur, dili ingilizce türkçe farketmez, sıfırdan öğrenebileceğim içerik tavsiyelerinizi alabilir miyim?
(11) 

Aden A55 drone

Neyazayım #1464909 
İyi akşamlar arkadaşlar
7 yaşındaki oğlum drone a taktı. Doğum günü için drone almayı düşünüyorum. Bir kaç video izledim. Aden A55 i başlangıç için önermişler.
1-Sizce Aden A55 başlangıç için nasıl?
2- A55 fiyatlarını araştırdım. Hepsiburada da 599 tl gittigidiyorda 319 tl arada çok fark var. Acaba bu fark neden olabilir?
Gittigidiyora güvenebilir miyim?
(4) 

Santral karşılama anonsu nasıl yapılır?: ...'e hoşgeldiniz vb

gadlemler #1464908 
Şirketimiz arandığında böyle hoşgeldin kaydı yapacağım. Türk telekom kullanıyorum.
Bunun sistemini nasıl oluşturabilirm.
Basit bir şey olacak.
Sadece hoşgeldiniz; ingilizce 9'a dahili numaryı biliyosan tuşla bilmiyosan bekle.
Dicek. Ama zaten dahili yok :)
Dijital ortamda ya da telekom tarafından sağlanır mı bu? Ara ara bulamadım
(16) 

Sıfır ev kaç günde ısınır?

valarmurgulis #1464907 
Yeni bir eve taşındı ailem. 2+1 yerden ısıtmalı. Alt ve üst kat boş şuan.
2 gündür kombi son derecede açık ama ev hala buz gibi. Normal mi bu durum, normalse ne zaman ısınırız?
(2) 

Netflix'in Türkiye'de kaç abonesi var?

michael_knight #1464906 
Netflix'in Türkiye'de kaç abonesi olduğunu biliyor muyuz?
Bu rakam para ödeyen abone sayısı mı yoksa bir hesapta mesela 5 abone olacak şekilde mi?
(4) 

ikinci el corsa hakkında

sting #1464904 
şuanda 2021 model corsaların 206 bin lira civarında satın alınabiliyor. ikinci elde ise şuan 2016 model ağır kazası olmayan (şaşe işlemi airbag açması yok) maksimum 10k tramer kayıtlı araçlar ortalama 125 binden bulunabiliyor. km'ler ise 100 bin civarı. 2016 aracı şuanki 2021 fiyat üzerinden 5 sene değer kaybettirsek bu fiyat sizce normal mi yoksa biraz daha düşmesini mi beklemeli?
(1) 

Yurtdışında iken Wifi Call Roaming'e girer mi?

mimarbasi #1464898 
Selam,

Şu an yurtdışındayım. Tarifen yurtdışında diye bir paket kullanıyorum, günlük 40 şiraya tarifemi kullanabiliyorum.

Bugün wifi call diye bir şey keşfettim. Normalde telefonun çekmediği yerde arama yapabilmek için bir özellikmiş. Şimdi telefonu uçak moduna aldım, wifi'yı açtım. Hat olmasa da wifi call simgesi çıkıyor ve wifi çalışıyor. Deneme yaptığımda Türkiye'den birini sıkıntısız aradım. Karşı tarafın telefonunda da benim numaram çıkmış. Bu Roaming'den sayılır mı? Nasıl yapıyor bu aramayı ki? Hem arama yapabiliyor hem de 40 tl çekmiyorsa bu mükemmel şeye nasıl olur verdi ki operatör?
1 ...  ... • 1595    « Önceki  Sonraki »

mobil görünümden çık