Ekşi Duyuru

>>> Tempolu yürüyüş yapmak için koşu bandında kaçta yürümek lazım? Koşu şu an devre dışı. 5. seviye çok mu az olur?

Faydasını gördünüz mü acaba? İçinde b12’den çinkoya, e vitamininden magnezyuma her şey varmış. Aile evinde değilim ve bekar yaşıyorum, o yüzden yemek düzeni belli :) bunu deneyip memnun kalan var mıdır, bugün gidip almayı düşünüyorum. Fiyatı 155 civarı

merhaba, mutlu günler :)

istanbul dudullu'dan bursa'ya otobüsle ne kadar sürede gidiliyor, bir de önerdiğiniz otobüs firması hangileridir ?

teşekkür ederim :)

elimde bir dosya var, d sütunu hücreleri tamamen sayılardan oluşuyor (kimileri ondalıklı) ve ben bir birim artırmak istiyorum. yani d2: 12, d1452: 47,21 ise ben 1,00 ekleyeceğim bu sütunun tamamına. ne yapmalıyım?

cene bolgemde yag lekesi bir bolumde sakal cikmamaya basladi. iki berbere gittim strestendir gecer dediler. sakalsiz bolgeyi kazi ve sarmisak kuru uygula dediler. iki defa yaptim ama sonuc alamadim. Sizin bir fikriniz/tavsiyeniz var mi?

Not: sakal diplerinde beyaz puturler goruyordum. boyle bir deri hastaligi falan da olabilir mi acaba?

Müşteri hizmetlerini arasak iade ederler mi?

Yani benimki oyle bir boyutta ki, bir universitede ogretim gorevlisiyim; dersine girmedigim, tanimayan öğrenciler "birader atesi versene" falan diyorlar. O derece.

Bir de evli barkli çocuklu adamim. Dışarıda da yasi kucuk kizlar falan yaklasiyor akran görüp.

Sakal, takim elbise vs ile görüntüyü kurtarmaya calisiyorum ama pek fayda etmiyor.

Yas 30, goruntu 23-24. Sac sakal kesince 19-20 oluyorum. Vucut tifil degil. Yeteri kadar kalipliyim. Boy 176 cm. 75 kg. Hani ortalama bir fizik de var. Goruntudeki küçüklük suratta.

Edit: soru sormamisim. Tavsiyeleriniz neler?

yeni tanıştığım trakyalı biri bayır kelimesini kullandığımı duyunca şaşırdı, genelde bizim oralardan olmayanlar yokuş derler, istanbullu arkadaşlarım hep yokuş kullanır, senin trakya ile alakan yok bayır niye diyorsun dedi. ben hiç farkında değildim bu ayrımın, trakya ile hiç alakam yok ama bayır kelimesini etrafımda duyup öğrenmişimdir diye düşünüyorum.

böyle bir ayrım var mı cidden? genel olarak yokuş mu kullanılıyor "istanbul türkçesinde"? benim dikkatimi çekmedi hiç.

İçinde regresyon, fit, bağımlı-bağımsız değişken geçmeyen bir cümle ile anlatmak mümkün müdür? Açıklama yaptığımı düşünüp daha fazla kafa karışıklığı yaratmak istemiyorum.

Teşekkürler.

Arkadaşlar merhaba

Ekteki sunumları hangi program ile hazırlıyorlar?

Powerpoint'in kendisinden bunları hazırlamak mümkün mü?

Teşekkürler.

spora geçen hafta başladım. ilk hafta normal ısınma yaptım. bu haftada ağırlıklarla başladım. hoca istediğin ağırlıklarla başla dedi. ben de 1 sene önce spor yaparken kaldırdığım ağırlıklara yakın ağırlıklarla başladım. baya ağrı oldu. 3 gündür kollarım çok ağrıyor. ama hamlık ağrısı değil. onu biliyorum.

buna rağmen yine spora devam ediyim mi? yoksa 2-3 gün dinleneyim mi?

boyle bir evde 2 aile vardi ama bi aile tavan arasinda yasiyordu ve birbirlerinden haberleri yoktu. evde yasayan aile gece yatinca, tavan arasinda yasayan ailenin hikayesi basliyordu.

ben dizi diye hatirliyorum bunu ama film de olabilir. var mi bilen hatirlayan?

yorgunum, vurgunum gibi bir şeylerdi sanki? yoksa sallıyor muyum?

www.youtube.com

ajda pekkan mıydı?

nükhet duru muydu?

Hasta 7 yaşında oğlan çocuğu.
Kızamık geçiriyor normal seyrinde, iyileşiyor sonra.
İyileşmekte olduğu dönemde bir sabah kalkıyor ve ayağının altında kestane kadar bir şişlikle uyanıyor ve yürüyemiyor.

Dönemin ssk hastanesi eklem romatizması gibi bir teşhir koyuyor ancak yanlış olduğu sonra ortaya çıkıyor. Hastanın ateşi yükseliyor, serum takılan yer yara oluyor kan toplanıyor sürekli. Hasta istifra ediyor sürekli ve eklemleri şişiyor.
Sonrasında hastaya menenjit teşhisi koyuyor bu hastane ve aile baskı yapıp hastayı fakülte hastanesine sevk ettiriyor.

Burada ilk iş belden su alınıyor ve menenjit olmadığı ortaya çıkıyor.

Hastada ateş düşmüyor ve kanı kılcal damarlarda pıhtılaşıp kılcal damar çatlamasına neden oluyor. Eller ayaklar morarıyor. Durdurmak için rifosin sanırım veriliyor kanı sulandırmak için.

2 ay içinde 11 ünite plazma kan veriliyor hastaya, antibiyotik devam ediyor. Sepsis vaskülit diye bir teşhis koyuyorlar ama emin değiller. Enfeksiyonun ne olduğunu bulamıyorlar.

Ampütasyon düşünülürken, hasta kaybedilecek diye tahmin edilirken birden ateş düşüyor "enfeksiyon" vücuttan temizleniyor. 1,5 - 2 ay gibi bir süre sonra.

Tabi bu sırada hasta ağır antibiyotikler aldığı için antibiyotik durunca anaflaktik şok geçiriyor zor kurtarıyorlar. Böbrekler hasar alıyor yıllarca hasta perebron ve kapril kullanıyor tuzsuz besleniyor falan...

Şimdi sizce neydi bu hastalık?
Hayvan sokması olma ihtimali var mıydı? Neden hiç düşünülmedi?

okulun internetine giremiyorum. mail ve mail şifresiyle mi giriliyor?

Türk veya yabancı bir kültürün restorantı olabilir. Gidip beğendiğiniz ve mutlaka gidin dediğiniz yerleri lütfen yazın. Ayrıca favori yemeğinizi de yazabilirsiniz.

bugün 14:45de randevu aldım da. bu göstermelik bir randevu muydu yoksa harbiden cayır cayır çalışan bir randevu sistemi mi var?

Merhaba

Boyner mağazadan alınan bir ceket geri iade edilebiliyor mu? Kaç günlük muhleti var eğer edilebiliyorsa_

Bir de etiketleri filan sökmemek icap ediyor öyle değil mi geri iade için.

P.S. online sormuyorum fiziksel mağaza için soruyorum

Saygilar

Cisco Linksys X2000 modemim vardı ADSL kullandığım dönemde. Şimdi yeni bir yere taşınınca fiber bağlantıyla birlikte Superonline Huawei HG255S verdi. Bu yeni modemin kablosuz kapsama alanı tek kelimeyle rezalet. Yan odadan dahi düzgün çekmiyor. Ben de bu eski modemimi işe yarar hale getirmek için internetten bulduğum yazılardan derleyerek birkaç değişiklik yaptım. Sırasıyla:

+ Cisco'da DHCP'yi deaktive ettim.
+ İki modemin de IP'si 192.168.1.1 olduğu için Cisco'yu 192.168.1.2 yaptım.
+ Huawei'deki kablosuz bağlantı adı ve şifresinin aynısını Cisco'ya da girdim.
+ İki modemi birbirine kablo ile bağladım. Huawei'de LAN girişini, Cisco'da WAN girişini kullandım.

Sanırım buraya kadar yaptıklarım doğru. Ancak tekrar yan odaya geçtiğimde bağlantıda bir değişiklik olmadı, halen zayıf sinyal alıyordum. Kablosuz bağlantıların isimleri aynı olduğundan hangisiyle bağlandığımı anlayamıyorum. Bunu anlamanın bir yöntemi var mı? Huawei'nin ayarlarından kablosuz özelliğini kapatmam gerekir miydi? Bu arada Huawei'nin yanında masaüstü bir bilgisayar var ve direkt kablo ile bağlı bu PC'ye. Yani Huawei'nin kablosuz özelliğini kapattığımda bir şey olmaz diye düşünüyorum.

yarin malumunuz karar günü, şu an dolardayim, sizce bu karari dolarda mi beklemek daha mantikli yoksa tl de mi?

Celal Birsen battığından beri öksüzüz.

En az onun kadar kaliteli bildiğiniz şemsiye markası var mı?

Merhaba

Kiralık araçlar ile şehir dışına çıkıp şehirlerarası yolculuk yapılabilir mi?

Kiralarken bunu belirtmek gerekli midiir?

Saygilar

a101e gelecek olan tel hakkında düşünceleriniz nedir? ben pek anlamam telefondan şimdi kullandığım da hediye gelmişti. ancak ekranı değiştirildikten sonra (orj samsung) ekranda kendiliğinden kararma olmaya başladı. saniri m çok uzun omurlu değil elimde patlamadan değiştireyim diyorum.

kriterler;
max 1400 lira
şarjı uzun giden
kesinlikle geniş ekran
gece çekimi çöp olmayan
dahili hafıza buyuk ve işlemci hizli olsun. telefonun altı ayda bellekte yer yok uyarısı vermesinden sıkıldım.

tesekkurler

not:standart kullanıciyim. sosyal medya, bankacılık.. .başka uygulamam yok. oyun bile oynamıyorum.

Merhaba,

Edevlet üzerinde bedelli askerlik için başvuru yapmak istediğimde ''En yakın Askerlik Şubesi Başkanlığına müracaat etmeniz gerekmektedir.'' uyarısını alıyorum ve maalesef başvuru yapamıyorum. Daha önce böyle bi şey başına gelen var mı?

Hiçbi yerden bilgi alamadım ve nüfusumun bağlı olduğum askerlik şubesi de randevuyla çalıştıklarını belirtiyo ancak randevu tarihi oldukça uzak. Var mı bilgisi olan ya da nereden bilgi edinebilirim bu durumu düzeltmek için.

yok yardımcı antrenörler ihanet etmiş, yok soyunma odasına halı getirmişler falan. arka planını,detaylarını nerden takip ediyorsunuz bunları hiç denk gelmedim?

hayatımda hiç dizi izlemişliğim yok. bu da muhtemelen izlediğim ilk ve son dizi olacak. şunu izlemeden ölme dediğiniz bir dizi varsa duymak isterim.

kriterler:
senaryosunda boşluk olmasın.
izlerken düşündürsün.
kafa açsın.
komedi olmasın.

Selam dostlar,

“Hayat müşterek bir imkansızlıktır” sözü geçiyordu filmin bir noktasında, bu sözün orijinalini ve kime ait olduğunu ya da birine ait olup olmadığını bilen var mı? Nedense aklımda Emerson’a ait bir söz olarak yer etmiş ama bulamıyorum kafayı yiyeceğim.

son zamanlarda birisi bir şey demişti bu ahbap ile ilgili. sonra bu sözlüğe taşınmıştı, neydi o başlık? baya popüler olmuştu.

daha önce sordum ama arada kaynadı, bir daha sorayım.

Büyük ve çete halinde gezen köpeklerden ciddi anlamda korkuyorum. Eskiden 2-3 kez bir tanesi pitbull olmak üzere köpek saldırısına maruz kaldım ve artık fobi oluştu. Normal köpeklerle sorunum yok ama çevremde birçok kangal kırması sokak köpeği çeteleri var. Uysal da değiller pek.

Bu korkuyu nasıl yenebilirim, psikolojik tedavi almam şart mı? Köpek tek olunca sorun etmiyorum ama 2’den fazla köpek bir araya gelince gözleri dönüyor bunların yahu, karakterleri değişiveriyor.

Yüzleşeceksin falan diyecek varsa hiç yormasınlar kendilerini.

Bilgisayar fiyatları almış başını gitmiş. Autocad kullanabileceğim ve en az bütçe ile alabileceğim laptop önerilerinizi alırım.

İki aydır geçmiyor, bogacak derecede fazla olabiliyor. Sözlükte yorumları okudum da senelerce geçmeyen var, öyle olur mu ne dersiniz? :(
Daha önce bu kadar uzun süren ve bir şekilde iyileştiren var mı?

başlık biraz abartılı tabi ama işin şakası o, bir süre yalnız yaşıyacam haftasonları yenilenesi yemekler yapmak istiyorum, güzel soslu garnitürler olsun etli yemekler olabilir çorbalar vs. (sebze işine pek girmem). et-sebze olabilir. insanlar yediği zaman ne koydun bunun içine dedirtebilecek bir tad yakalamak istiyorum. aşçı değilim ama azimliyim vaktim ve imkanım var. sorum ise şu; seçeneği bol olan, aklıma yatan yemeğin yapılışını en detayına kadar anlatan bildiğiniz instagram sayfaları-youtube kanalları-internet sitesi bunları paylaşabilir misiniz?

Sözlük'te mahkeme kararıyla içeriğe erişim engeli gelince noluyor. Mesela bu meltem banko mu nedir sürekli getiriyordu. Sürekli de tekrar tekrar yazıyorlar başlığına. Nasıl işliyor bu erişime engelletme süreci? Her seferinde mahkemeye başvurup haftalarca/aylarca bekleyip engelletiyor ve bu işlemi sürekli tekrarlıyor mu napıyor?

Varsa ondan sinematografik derinlik, kurgu, akıcılık ve senaryo olarak daha iyi olduğunu iddia ettiği yönetmeni paylaşsın lütfen. Sevdiğiniz değil, daha iyi olduğunu iddia ettiğiniz! (Dunkirk’ü saymayın. Öyle bir film hiç çekilmedi farz edin.)

MerhabA

Yağmurluk alırken neye dikkat etmeli ve önerebileceğiniz bir ürün var mı?

Geçen gördüm Nike yağnurluk 500 liraydı bildiğin poşetten farkı yoktu.

Saygilar

Merhaba

Bazı kampanyalardan kazanılan bonus millerin etkisi ilk statüs mil etkisi farkli mi oluyor acaba? Bunlar yoksa sadece mil mi bir fark yok mu aralarında?

Saygilar

genel olarak ne dinliyorsunuz?

merhaba ben bir android kullanıcısıyım. ios'a uzakım, kolej çalışanı öğretmen bir arkadaşım veli tarafından telefon ile aranıp tehdit edilmekte ben de kendisine görüşmeleri kaydetmesini önerdim. İ-phone'da bunun mümkün olmadığını söyledi. Önerebileceğiniz bi görüşme kaydedici app var mıdır acaba?

evet arkadaslar alan disi olarak ekonomi fakultesinde master yapiyorum ve bir ev ödevim icin yardimlariniza ihtiyacim var.

şu 3 soruda takıldım. (sorular ingilizcedir)

cevaplari turkce verseniz de olur ben ceviririm. simdiden minnettarim.

edit: sorularin alternatif linki eksiup.com

Merhaba, kullanılması, basılması telif bakımından sorun çıkarmayacak kurgu metinlere nereden ulaşabileceğimi bilen birileri var mıdır? Örneğin, Küçük Prens'in artık telif koruması altında olmadığını öğrendim. Yani, basımı ve yayını için izin almak şart değilmiş. Küçük Prens gibi edebî değeri de olan, İngilizce metinlere nereden ulaşabilirim?

Şimdiden çok teşekkürler.

Bu nasıl oluyor? 39,99'luk paket alınarak yapılıyor?

merhabalar,
şimdi şu eski matrix cihazından evde bir adet kutulu, her şeyi orijinal falan, yeni gibi duruyor. çalışmıyor tabii. sizce bu değerlenen bişey midir? satılır mı? nerde, kim ilgilenebilir? teşekkürler.

Selamlar,

15.4 ekran diz üstü bilgisayarı da alabilecek kadar geniş ancak gömlek, kumaş pantolon giyilen iş yerinde de kullanılabilecek bir sırt çantası arıyorum. İnternetten baktığım kadarı ile Samsonite Guard IT modeli hoşuma gitti.

Bütçe en fazla 200 TL. Marka, mağaza ve fiyat önerebilir misiniz?

Teşekkürler.

Üniversite hayatınızda okul haricinde ne yaptınız/yapıyorsunuz?(öyle cafelerde,avmlerde takılmak yazmayın lütfen)

///\\\DİKKAT UZUN YAZI///\\\

Çok yakında 27 olacağım ve mezun olduğumdan bu yana yani yaklaşık 2 yıldır işsizim. Uludağ uluslararası ilişkilerden 3.4 gibi bir ortalama ile mezun oldum. Öncesinde bıraktığım hukuk var, ona afla geri döndüm yani en azından bürokratik kısmını halletim ve kağıt üzerinde öğrenciyim. Ancak şu an İstanbul'a taşınacak ve öğrencilik yapacak durumum yok.

Mezuniyetimin öncesinde ve sonrasında pek de gelecek vaat etmeyen ve mutlu olmadığım işlerde çalıştım. Garsonluktan düz ameleliğe oradan dolmuş taksiciliğe uzanan geniş ama hiçbir anlamı olmayan iş geçmişi, hatta resmiyette yoklar bile. Hukuk kazanmışsın bırakmışsın işsizlik garantili bir bölüme geçmişsin, rahat mı battı da yaptın bu çılgınlığı diyecekler olacaktır. Ona sebep olan şeyi kısaca anlatayım. Bir kaza geçirdik yanımdaki arkadaşım ve sevgilim öldü ben de zaten çok alışamadığım şehri ve bölümü bırakmak durumunda kaldım.

Kaza öncesi, ölen arkadaşım ve başka bir arkadaşımla internet işleriyle uğraşıyorduk. Ufak tefek siteler, sosyal medya hesapları, sayfaları vs. Çılgın paralar kazanmıyorduk ya da üzerine kariyer inşa edebileceğimiz işler değildi bunlar ama işte bir üniversite öğrencisini döndürüyordu şöyle böyle. Kaza sonrası ben tamamen çekildim bunlardan.

Şehir ve bölüm değişikliği sonrası sadece derslere gidip geldim. Bir süre sonra hem maddi sıkıntıya düşmem hem de bir takım uzman ve yakın çevre tavsiyesiyle iş aramaya başladım. Önce okul bir şey ayarlar mı diye kovaladım, olmadı. Sonra iyi kötü bir gelecek vadedebilecek yerlere baktım ama pek bana uygun bir şey yoktu. Açıkçası bu benim ne aradığımı bilmemem ile mi alakalı yoksa denk geldiğim her ilanda benimle çok alakasız bölümleri aradıklarından mı bilmiyorum. Bir yeden başlamak lazım dedim ve garsonluktan saçma sapan bir maceraya başladım. Olası daha iyi part time iş, staj vs. fırsatlarını kovalıyordum bir yandan ama olmadı bir türlü. Bir süre sonra da sanırım umutsuzluğa yenik düşüp takip etmeyi bıraktım.

///\\\KİM OKUYACAK LAN BUNU DİYENLER BURADA BIRAKIP SON BÖLÜMLERE DOĞRU ATLAYABİLİR///\\\

Aslında aklımda hep akademik olmak vardı. Bu, bir zamanlar benim için ıslak ve renkli bir rüya gibiydi. Ancak zamanla bu hayalimden vazgeçtim büyük ölçüde. Yani evet halen bir akademik tatminsizlik, üniversiteden beklediğini bulamama durumu var ancak bir kariyer olarak akademisyenlik şu an için ülke şartlarını da düşününce çok hedefim değil. Mezuniyetim yaklaşırken bu vasıfsız işçilik olayı artık inanılmaz yıpratıcı bir duruma dönüşmüştü benim için. Belki iletişim yeteneklerim falan gelişir, iki insan tanırım vs diye itildiğim süreçten insan sevmeme duygumu pekiştirerek çıktım. Sonrasında da mezun oldum.

Akademik olma hayalim iyice ölmeden yüksek lisans yapayım dedim ama tek haneli netlerle öğrenci olan bölümlerin hocalarına beğendiremedim kendimi. Askere gideyim bari o zaman dedim, sağlık sorunu çıktı, gidemedim. Ben böyle boşlukta süzülürken herkes yolunu tutmaya başladı. Kimi önümüzdeki yaz kocası olacak hocasının üniversitesinde akademik kariyere atıldı. Bilgisayarı açsa kapatamayan kapatsa açamayanlar it işi buldu. İki gün önce Adwords duysa anama mı küfrediyon diye mevzu çıkaracaklar online marketing specialist oldu. Kiminin halasının komşusunun görümcesi tanıyordu birilerini öyle oldu, kiminin dayısı işe girdiği şirketin en büyük 3-5 müşterisinden biriydi öyle oldu.

Mezuniyet sonrası iş arama sürecinde ilanlarına bakıyorum ve kafamda hiçbir şey canlanmıyordu, halen de canlanmıyor. Yani nasıl oluyor da hem yeni mezun ya da giriş seviyesi diye bahsedilen işte 2-3 yıllık deneyim isteniyor kafamda oturmuyor. Ya da yazmışlar işte iyi derece İngilizce ve Office bilgisi. Bu benim kafamda hiçbir şeye denk gelmiyor. Nedir şimdi iyi derece Office bilgisi? Tatsuo Horiuchi olmamız mı lazım yoksa vlookup nedir bilsek, kullanabilsek yeterli mi bilmiyorum. İngilizce de aynı şekilde. Nedir iyi İngilizce, Baltimore mapushanesine düşsek sıkıntı yaşatmayacak seviye mi yoksa ne bileyim bir üniversitenin hazırlığını geçirtecek seviye mi nedir?

Hangi arkadaşımı arasam iş yok. Amah hp başka yerlerde olduğuna dair duyumları var. Bankacıyı arıyorum abi biz eleman çıkartıyoruz zaten ama sapcilar adam arıyor ve deli para kazanıyorlar ona bak sen diyor. Sapciyi arıyorum abi lanet olsun bulaşma bu işe, zaten düzgün ilan yok ama reklamcılar eleman arıyor çok çılgın para kazanıyorlar hem de diyor. Herkes eleman arıyor ama aslında kimse aramıyor. Böyle böyle oradan oraya sekiyorum.

Biraz köylü biraz memur bir aileden geliyorum. Onlara göre memleketteki birkaç büyük şirketten birinde kritik elemanlarından biri olmayacaksam zabıta falan olmam çok daha iyi çünkü sigortası falan var, maaşı sekmiyor falan öyle yani. İşsizliğin üstüne bir de başka bir ailevi olay eklendi ve kendimi daha önce birkaç yüz km yaklaşmaktan başka bir ilişkimin olmadığı bir Anadolu şehrinde kpss hazırlanmaya çalışırken buldum.

Saçma sapan bir haldeyken –kazadan önce ortağım olan- arkadaşım aradı. Askerlik ardından da evlilik işlerine gireceğini anlattı ve elindeki internet işleriyle ilgilenip ilgilenemeyeceğimi sordu. Süreç sonuna kadar işleri ayakta tutsam yeterdi, kazanç olursa da bana kalacaktı. Kabul ettim ben de zaten boşlukta süzülüyordum. Biraz internet işleri biraz kpss darken bir yıldan fazla bir süre geçti bu bilmediğim Anadolu şehrinde. Ben belki bakkala gitmeleri falan saymazsak 4-5 kere evden çıktım. Kafamda sürekli şimdi hava almaya bile çıksam olur da susarsam bakkaldan bir su alsam yok yere 1 lira zarardayım diye hesaplara girişiyordum. Masraf olur diye –biraz da kendime güvenmediğimden- yds, teofl vs bile bakmadım. Toefl olmuş 185$ nereye kasıyorum. Bu arada arkadaşın sitelerden, facebook işlerinden falan para geliyordu yalan söylemeyeyim ama yarını belli olmayan benim için her kuruş değerliydi.

Kpss sürecinde anladım ki ben kazanamayacağım sınava hazırlanmışım. Puan anlamında değil bu dediğim orada çok sıkıntım yok. Ancak görüyorsunuz ki sizin gibi milyonlar var ve “Bu kadroya kim başvuracak da referanslar yarışacak ya o kadar da değil.” diyorsun adamlar bakan, danışman referanslarıyla geliyor. Bu süreçten geçmiş arkadaşlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır sanıyorum.

Şu an halen arkadaşımın emanet ettiği işlerle ilgileniyorum, onlardan gelen parayla yaşamaya çalışıyorum. Ancak bu çok uzun sürmez. Yakında devrederim tekrar işleri kendisine. Birikmiş paramla, aile desteğiyle ne kadar sürer bu düzen bilmiyorum, bu enflasyon olmasa belki 8-9 ay daha götürürüm diyordum ama şimdi 6 ay götürmem bile mucize olur gibi.

Ailem de şu kurumun ilanı varmış, şu sınav varmış diye darlıyor. Elbette kötü niyetle yaptıkları düşünmüyorum bunu ama artık benim için inanılmaz yıpratıcı olmaya başladı. En son işte idari hakimlik sınavı dedikodusu çıktı. Arıyorlar kitapları aldın mı, ilan çıktı mı bulamadık vs diye. Her gün olmasa da 2-3 güne bir benzer muhabbetler. Ama anlatamıyorum sanırım onlara kendimi. Kazanamayacağım bir sınava hazırlanmanın maddi manevi yükünü. Olsun sen puanını al mülakatta elenirsen onların ayıbı olsun bu falan diyorlar. Onların ayıbı olsun da giren bana girecek. Korsanın korsanı kitapları da alsam yol parası, sınav parası darken en az 500 belki 600 lira gidecek. Halen optik form görmenin, test çözmenin, işsizliğin etkilerden bahsetmiyorum bile.

Rahat bırakın desem iki gün bırakacaklar üçüncü gün “e sen hâlâ iş bulamadın, bak özel sektör de ölü, hem sen n’apıcan özelde” muhabbetleri başlayacak, yüksek lisans kovalarken oldu bunlar zira.

///\\\KİM OKUYACAK LAN BUNU DİYENLER BURADAN DEVAM EDEBİLİR///\\\

Ancak ben mesleğimi yapabilmek için tek bir dile, coğrafyaya, devletle bağlı kalmak istemiyorum. Tam şu an “aha biri daha türkiye'den siktir olup gitmek geyiği yapacak” diye düşünüyorsunuz, farkındayım ancak öyle değil. Buradan kalıcı olarak siktir olup gitmek gibi bir gayem yok. Böyle bir iş yapmak istiyorum zira yıllarca çok kısıtlı bir komünite ile iletişim kurmak istemiyorum. Uluslararası bir karşılığı olsun yaptığım işin istiyorum. Diğer sebepse bir şekilde işimi kullanıp kısa süreli de olsa yurtdışına çıkabilirsem bunun döndüğümde halen bu memlekette bir çeşit kariyer boost etkisinin olması. Belki 15-20 yıl önceki gibi değil evet ancak halen gördüğüm kadarıyla kamu ya da özel bir şekilde yurtdışında iş yapmış insan daha kıymetli.

Emanet sitelerle ilgilenirken github, producthunt trendlerine bakmanın, terminal veya ide ekranlarını görmenin beni çok daha mutlu ettiğini fark ettim. Yaklaşık 16 yıldır bilgisayar-internet kullanıcısı olmama rağmen meraklı bir bilgisayar kullanıcısı olmanın çok ötesine geçemedim. Çok kısıtlı da olsa mysql, javascript, php, css, python biraz da algoritma ve network bilgim var. Ancak hepsi bu. Zaten hiçbir zaman linus torvalds bi’ dennis ritchie olmak gibi hayalim olmadı. Bu noktada bilişim ile daha yakın temas halinde olacak bir iş benim aradığım iş olabilir diye düşündüm. Muhtemelen bundan doğan bir algıda seçicilik ile de bir süredir hep böyle ilanlar görüyorum. Ancak aranan şeylere çok uzağım. En basitinden ne mühendislik çıkışlıyım ne matematik ne yönetim bilişim sistemleri. Tekrar sınava hazırlanıp bilgisayar mühendisliği ya da yönetim bilişim sistemleri programına yerleşmek ve oradan yüksek lisansa ilerlemek seçeneğini de düşündüm. Ancak bu sürecin yüksek lisans içermese bile benim için çok uzun ve sürdürülemez olduğuna kanaat getirdim. O zaman sadece yüksek lisans yapayım yönetim bilişim sistemleri gibi bir alanda dedim. Ancak programların geçmiş dönem Kabul listelerine baktığımda başvuru yapanların ve kabul alanların neredeyse tamamı mühendislik çıkışlı. Azınlıktaki mühendislik çıkışlı olmayanlar ise aynı üniversitenin farklı bölümlerinden mezun.

Acaba diyorum son paramla Userspots, UXServices, Barikat akademi kurslarına falan mı gitsem? Biliyorum bunlar birbiriyle alakasız işler ama durumum da ortada. Yoksa udemy falan mı kasıp ilerlemeye çalışsam? Öyle yapsam bile bunu nasıl sunacağım konusunda fikrim yok. Yoksa İngilizce sorunumu çözüp yurtdışında yarı burslu/burslu yüksek lisans mı kovalasam? Türkiye’de yüksek lisans yapmak istesem nasıl yapacağım bilmiyorum. Ne kendi mezun olduğum alanda ne üniversitede yapmak istemiyorum. Herkesin uluslararası ilişkiler uzmanı olduğu memlekette aynı insanlardan biraz daha can sıkıcı dersleri dinlemek mantıklı gelmiyor. Son çare gene kpss belasına bulaşacağım ancak bu süreçten nasıl çıkarım, çıkabilir miyim bilmiyorum.

Mini Manas Destanı’nı oluşturan dertlerimi okuduğunuz için teşekkürler.

anlatılış dilini güçlü bulduğunuz, film, kitap veya benzer kaynaklarda geçen grafik destekle kurgulanabilecek şehirlerden örnekler var mıdır?

Basliktada belirttigim gibi cok da kompleks dusunmeyi gerektiren icinde aksiyon olan ama soyle surekli kavganin dovusun oldugu degil aksiyondan kastim surekli gergin gecen sonraki bolum icin icim icimi yiyecegim bir dizi ariyorum. Ozellikle belirtmek istedigim lutfen duragan ilerleyen dizi onermeyin. Breaking bad i cok begendim ama sadece ders aralarinda izlemek icin istiyorum onun kadar agir seyreden seyler icin simdilik vaktim yok ama bir friends ya da himym gibi sekerleme olsun istemiyorum

merhabalar, anneme telefon hediye etmeyi düşünüyorum. piyasayı takip etmiyorum, fikir verir misini?

mesela xiaomi mi max 2,
bir kısım eksikleri var ama iyi gibi, ne dersiniz?

annemin özellikle aradığı şeyler:
+kamera(bol bol çekiyor)
+radyo (spotify varken arar mı bilmiyorum ama olsa iyidir)
+büyük ekran.

benim olsa iyi olur dediğim şeyler:
-sürekli bu nolcak bu bozuldu bu kırıldı demeyeceği bir telefon olsun
-hızlı olsun (anneler de telefonu baya efektif kullanıyor:)
-güzel olsun (anne diye eski dandik görünmesin)
-mümkünse 1.500TL civarında olsun. mümkünse.

millet sokakları askeriye'ye Çevirdi. Etraf haki renk dolmuş. siz giyiyor musunuz ve nereden aldınız ?

merak etttigim telefon calarken bende müzik dinlerken telefonu çıkarmadan üzerindeki tuşlardan telefonu acabiliyor muyum?