Merhaba Adsense başvurusu yaptığım bu hata mesajı ile reddedildi bunu düzeltip tekrar başvurmamı istedi Google.
Ben çok anlamıyorum, acaba bu işten anlayan birisi siteme girip göz atarsa neyin eksik ve neyi düzeltmem gerektiğini yazabilir mi? Bu siteden gerçekten birazcık gelir elde etmek istiyorum.
Adsense gelen cevap:
Değerli envanter: Yapım aşamasında
Program politikalarımızda belirtildiği gibi, gezinmeyi veya etkileşim kurmayı gereksiz ölçüde zorlaştıran ya da sinir bozucu içerik bulunan sayfalarda veya uygulamalarda Google reklamlarını göstermeyebiliriz. Yapım aşamasında olan, çalışmayan veya hata mesajlarına yol açan sayfalar ya da uygulamalar bu kapsamdadır.
Site:
terstotem.blogspot.com
Ben çok anlamıyorum, acaba bu işten anlayan birisi siteme girip göz atarsa neyin eksik ve neyi düzeltmem gerektiğini yazabilir mi? Bu siteden gerçekten birazcık gelir elde etmek istiyorum.
Adsense gelen cevap:
Değerli envanter: Yapım aşamasında
Program politikalarımızda belirtildiği gibi, gezinmeyi veya etkileşim kurmayı gereksiz ölçüde zorlaştıran ya da sinir bozucu içerik bulunan sayfalarda veya uygulamalarda Google reklamlarını göstermeyebiliriz. Yapım aşamasında olan, çalışmayan veya hata mesajlarına yol açan sayfalar ya da uygulamalar bu kapsamdadır.
Site:
terstotem.blogspot.com
Ayak tabanımda bundan tam 9 ay önce çıktı. İlk önce Verrutol ilaç kullandım siğili düşürdü ama aynı bölgede daha büyük halde tekrar çıktı. Sonrasında 15 seansa yakın kriyoterapi uygulandı ancak geçmediği gibi artık ayağın üstüne basmamı bile iyice zorlaştırmaya başladı. En son dermatoloji dahi pes edip cerrahiye yönlendirdi ancak onun da kesin çözüm olmayabileceğini söyledi. Kafayı yedirecek bu arkadaş artık bana :( Zorlu bir siğil ile mücadele edip geçirebilenler var mı? Cerrahi bir çözüm mü?
Piyasadaki TV sehpaları 45-60 cm yükseklikte. Televizyonum biraz küçük olduğu için 60 cm dahi kurtarmıyor, kötü duruyor ve izlerken rahatsız ediyor.
70-80 cm yükseklikte bir TV sehpası arıyorum. Böyle bir sehpa ve alçak olanlar için yükseltmek üzere çözüm önerileri ... ?
70-80 cm yükseklikte bir TV sehpası arıyorum. Böyle bir sehpa ve alçak olanlar için yükseltmek üzere çözüm önerileri ... ?
Ulasamiyorum kendisine, belki sizden birine cevap verir
Zayıf bir hayat yaşamaktan sıkılıp kas kütlesi de kazanarak 10-12 kg kadar alıyorsunuz. Bki'niz, yağ oranınız vs. olması gerektiği sularda yüzüyor, üst sınırda bile değil ortalarda, hiçbir sıkıntınız yok vücudunuzla alakalı. Ama o eski ince uzun, kemikli yüz yuvarlak tombul bir hal almaya başlıyor. Sırf eski yüzüme kavusmak, en azından şu yanaklardan biraz kurtulmak için kilo vermeyi düşünüyorum. Aynı durumdan muzdarip olanınız var mı? Sadece yüzü zayıflatamayız galiba, öyle bir dünya yok değil mi ?
Evet gençler,
Er kişisi olarak son zamanlarda kendime sıkça sorduğum soru. Biraz uzun olabilir, sebeplerini yazacağım.
1 (bir) yıllık evliyim. Öncesinde 3 yıl birlikteydik.Ben 29 o 28 yaşında. Benim hatun bir şekilde herhangi bir konuda herhangi bir tartışmada şu yolu izliyor. Önce konu kendiyle alakalı değilse bir şekilde kendine döndürüyor mevzuyu. Sonra başarabilirse mağdur ediyor/gösteriyor kendini o konuda ve ordan (gerek ajitasyon gerek acındırma) hararetli ve sinirli şekilde yürüyır. Ne güzel kafa. ve herhangi bir konuda %100 haklı olduğuna inanarak konuşuyor her zaman. Garson masaya yanlışlıkla suyu hızlı koyduysa mesela kesin bize gıcık olduğu için yaptı. Başka açıklama kabul etmiyor aq ya. Yok yani.. Her konuda o haklı hiç daha özeleştri yaptığını görmedim, saçsaça gelsek bile ya evet ben de böyle dememeliydim demedi sonrasında hiç bir zaman. Hep şöyle; sen öyle yaptığın için ben öyle yaptım. Sen öyle desiğin için ben öyle dedim. Haklı yani yine, suçlu benim. Bu da bir yerden sonra kaldırılacak gibi olmuyor artık. Mağdur ve haklı olamadığı konularda da tansiyonu en yükseğe çıkarıyor (tartışırken/konuşurken arabadan inip gitme, camı çerçeveyi daaan diye vurma vs.) beni bir şekilde delirtmeyi başarıp sonra da sen bana bağırdın sen bana fazla sinir gösterdin diyip yine mazlum oluyor ve özür bekliyor. Deli oluyorum artık.
Hatun fazla şüphecidir. Mesela parkta oturan yaşlı varsa o kesinlikle çocuk tacizi için ordadır. Aksini söylersem, olmayanilir torunu vardır belki dersem ya ben saftiriğimdir ya da onun görüşünü kabul etmek istemiyorumdur. Yol sıkışıktır yanından adam geçer, kesin ona dokunmaya çalışmıştır misal. Ben nasıl tepki vermem. Aynı konu ailem için geçerli. Kimsenin işi gücü yok aslında, herkes onu böyle el üstünde tutup aramalı sormalı, eğer öyle değilse ona gıcık oluyorlar, beğenmiyorlar ya da sevmiyorşar vs. Kendi doğrularından başka doğru olamıyor. Öğretemiyorum belki şöyledir belki böyledir diye.
Son iki kavgayı yazayım mesela. İkizimle iki kere telefonda konuştum aynı gün ikimiz yanyanayken, bi baktım suratı düşüyor her konuşmadan sonra. Yeğenim var 1 yaşında normalde her çocuğu çok sever bayılır fotosunu gösteriyorum hımm diyor. Nokdu canım problem ne diyorum yok bişey nolacak ki diyor. Aptal yerine koyuyor bir de. Neyse en son hanımefendi diyor ki bak bana ailen yüzünden sorun çıkarma. Dellenmiyorum bişey demiyorum ama iğrendim artık ve dedim ki sen ne beni ne ailemi tanıyamamışsın. Sokağın ortasındayız arabayla gelmişiz beraber dönmemiz gereken allahın siktir ettiği bi yerde bastı gitti. En katlanamayacağım şey afedersiniz g*t gibi orda kalmak. Delirdim elim ayağım titredi. Arıyorum açmıyor falan. Neyse ulaştım dedim 5 dakkkan var ya gelirsin ya da ben gidiyorum. Geldi arabaya biner binmez ondan özür dileyecekmişim. Sebep surat ifadem o kadar iğrençmiş ki duramamış orda. Gidemezsin nolursa olsunwvlilik böyle bişey değil diyorum sen öyle yaparsan giderim diyor. Yani basıp gittiği için haklı yine.
Bugün de istanbula dönüp dönmeme mevzusu var. İstanbul doğma büyüme piremses. Her fırsatta evi anneaine yakına taşıma mevzusunu açıyor tilt oluyorum. Ben anadoludan geldim her yer bana aynı. Farketmez aslında istanbul ama 2 yul yaşadım canımdan bezdim istanbulda ve o kadar ısrarcı ki alerji oldu artık. Bir de izmirdeyiz lan aq. Her tarafın tatil beldesi ne istiyosun daha anlamadım ki. Ne anne sevdasıymış aq. Ben 10 bin tl alıyorum izmirde o 7 bin tl. Mesleklerimiz aynı.Diyorum ki izmirde aldığım para istanbulda aynı olacaksa ne anlamı var taşınmanın. Nasıl diyor izmir de şöyle izmir de böyle istanbul daha güzel falan filan. Onun şimdiki benim de eski yöneticiyle ( ben ayrıldım şirketten) konuşmuş biz istanbula dönmek istiyoruz orda pozisyon var mı diye. Konuşucam demiştii bana öncesinde ben de konuş dedim. Neyse işte maaş aynıysa ne anlamı var diyorum ters ters cevaplar veriyor. Burda oturduğun kiraya orda oturamazsın diyorum istanbulu bilmesine rağmen beylikdüzünde oturursun diyor. İşe gideceği yer de şişli. Yine beni çıldırtmaya oynuyor. Neyse bu sefer sakin kalabildim ve mantıklı konuşmaya çalışıyorum. En son konuyu konuşurken dedim ki “iki dakika mantıklı düşünebilirsen” hoop kalktı ayağa terkediyor odayı. Sen nasıl benimle böyle konuşursun falan. Mağdur oldu hemen. Öyle olunca konu da piç oluyor kalıyor. Hiç bir şeyi doğru düzgün konuşamıyoruz. Hep tırmandırıyor sürekli bundan besleniyor. O da aynı şeyi söylüyor bana senle konuşulmuyor diye.
Tıkandım kaldım kodumun yerinde. Daha 1 sene oldu. Bu iş böyle olacaksa ne bok yemeye evlendim. Geçmiyor da bendeki bu his. O hiç bişey olmamış gibi devam ediyor iki gün sonra ben devam edemiyorum. Yıpranıyorum. Mesela artık dışarı çıkmak istemiyorum beraber. Aktivite yapmak istemiyorum. Zaten yalnızlığı seven bi adamım da hani beraber hiç bişey yapmak gelmiyor içimden. Çünkü ya bişeyler demedim/yapmadım diye trip yiycem ya da kavga edicez mal mal.
Uyuyamadım kalktım yataktan telefonla yazdım bu kadr yazıyı da aq. Öyle dertleşmek istedim heralde bilmiyorum niye yazdım
Er kişisi olarak son zamanlarda kendime sıkça sorduğum soru. Biraz uzun olabilir, sebeplerini yazacağım.
1 (bir) yıllık evliyim. Öncesinde 3 yıl birlikteydik.Ben 29 o 28 yaşında. Benim hatun bir şekilde herhangi bir konuda herhangi bir tartışmada şu yolu izliyor. Önce konu kendiyle alakalı değilse bir şekilde kendine döndürüyor mevzuyu. Sonra başarabilirse mağdur ediyor/gösteriyor kendini o konuda ve ordan (gerek ajitasyon gerek acındırma) hararetli ve sinirli şekilde yürüyır. Ne güzel kafa. ve herhangi bir konuda %100 haklı olduğuna inanarak konuşuyor her zaman. Garson masaya yanlışlıkla suyu hızlı koyduysa mesela kesin bize gıcık olduğu için yaptı. Başka açıklama kabul etmiyor aq ya. Yok yani.. Her konuda o haklı hiç daha özeleştri yaptığını görmedim, saçsaça gelsek bile ya evet ben de böyle dememeliydim demedi sonrasında hiç bir zaman. Hep şöyle; sen öyle yaptığın için ben öyle yaptım. Sen öyle desiğin için ben öyle dedim. Haklı yani yine, suçlu benim. Bu da bir yerden sonra kaldırılacak gibi olmuyor artık. Mağdur ve haklı olamadığı konularda da tansiyonu en yükseğe çıkarıyor (tartışırken/konuşurken arabadan inip gitme, camı çerçeveyi daaan diye vurma vs.) beni bir şekilde delirtmeyi başarıp sonra da sen bana bağırdın sen bana fazla sinir gösterdin diyip yine mazlum oluyor ve özür bekliyor. Deli oluyorum artık.
Hatun fazla şüphecidir. Mesela parkta oturan yaşlı varsa o kesinlikle çocuk tacizi için ordadır. Aksini söylersem, olmayanilir torunu vardır belki dersem ya ben saftiriğimdir ya da onun görüşünü kabul etmek istemiyorumdur. Yol sıkışıktır yanından adam geçer, kesin ona dokunmaya çalışmıştır misal. Ben nasıl tepki vermem. Aynı konu ailem için geçerli. Kimsenin işi gücü yok aslında, herkes onu böyle el üstünde tutup aramalı sormalı, eğer öyle değilse ona gıcık oluyorlar, beğenmiyorlar ya da sevmiyorşar vs. Kendi doğrularından başka doğru olamıyor. Öğretemiyorum belki şöyledir belki böyledir diye.
Son iki kavgayı yazayım mesela. İkizimle iki kere telefonda konuştum aynı gün ikimiz yanyanayken, bi baktım suratı düşüyor her konuşmadan sonra. Yeğenim var 1 yaşında normalde her çocuğu çok sever bayılır fotosunu gösteriyorum hımm diyor. Nokdu canım problem ne diyorum yok bişey nolacak ki diyor. Aptal yerine koyuyor bir de. Neyse en son hanımefendi diyor ki bak bana ailen yüzünden sorun çıkarma. Dellenmiyorum bişey demiyorum ama iğrendim artık ve dedim ki sen ne beni ne ailemi tanıyamamışsın. Sokağın ortasındayız arabayla gelmişiz beraber dönmemiz gereken allahın siktir ettiği bi yerde bastı gitti. En katlanamayacağım şey afedersiniz g*t gibi orda kalmak. Delirdim elim ayağım titredi. Arıyorum açmıyor falan. Neyse ulaştım dedim 5 dakkkan var ya gelirsin ya da ben gidiyorum. Geldi arabaya biner binmez ondan özür dileyecekmişim. Sebep surat ifadem o kadar iğrençmiş ki duramamış orda. Gidemezsin nolursa olsunwvlilik böyle bişey değil diyorum sen öyle yaparsan giderim diyor. Yani basıp gittiği için haklı yine.
Bugün de istanbula dönüp dönmeme mevzusu var. İstanbul doğma büyüme piremses. Her fırsatta evi anneaine yakına taşıma mevzusunu açıyor tilt oluyorum. Ben anadoludan geldim her yer bana aynı. Farketmez aslında istanbul ama 2 yul yaşadım canımdan bezdim istanbulda ve o kadar ısrarcı ki alerji oldu artık. Bir de izmirdeyiz lan aq. Her tarafın tatil beldesi ne istiyosun daha anlamadım ki. Ne anne sevdasıymış aq. Ben 10 bin tl alıyorum izmirde o 7 bin tl. Mesleklerimiz aynı.Diyorum ki izmirde aldığım para istanbulda aynı olacaksa ne anlamı var taşınmanın. Nasıl diyor izmir de şöyle izmir de böyle istanbul daha güzel falan filan. Onun şimdiki benim de eski yöneticiyle ( ben ayrıldım şirketten) konuşmuş biz istanbula dönmek istiyoruz orda pozisyon var mı diye. Konuşucam demiştii bana öncesinde ben de konuş dedim. Neyse işte maaş aynıysa ne anlamı var diyorum ters ters cevaplar veriyor. Burda oturduğun kiraya orda oturamazsın diyorum istanbulu bilmesine rağmen beylikdüzünde oturursun diyor. İşe gideceği yer de şişli. Yine beni çıldırtmaya oynuyor. Neyse bu sefer sakin kalabildim ve mantıklı konuşmaya çalışıyorum. En son konuyu konuşurken dedim ki “iki dakika mantıklı düşünebilirsen” hoop kalktı ayağa terkediyor odayı. Sen nasıl benimle böyle konuşursun falan. Mağdur oldu hemen. Öyle olunca konu da piç oluyor kalıyor. Hiç bir şeyi doğru düzgün konuşamıyoruz. Hep tırmandırıyor sürekli bundan besleniyor. O da aynı şeyi söylüyor bana senle konuşulmuyor diye.
Tıkandım kaldım kodumun yerinde. Daha 1 sene oldu. Bu iş böyle olacaksa ne bok yemeye evlendim. Geçmiyor da bendeki bu his. O hiç bişey olmamış gibi devam ediyor iki gün sonra ben devam edemiyorum. Yıpranıyorum. Mesela artık dışarı çıkmak istemiyorum beraber. Aktivite yapmak istemiyorum. Zaten yalnızlığı seven bi adamım da hani beraber hiç bişey yapmak gelmiyor içimden. Çünkü ya bişeyler demedim/yapmadım diye trip yiycem ya da kavga edicez mal mal.
Uyuyamadım kalktım yataktan telefonla yazdım bu kadr yazıyı da aq. Öyle dertleşmek istedim heralde bilmiyorum niye yazdım
50 yaşındaki bir adama göre çok büyük bir değişim değil mi? boyunun sadece 1.65 olması sizce bu değişimi ne kadar etkilemiştir? daha önceden altyapısı var mıydı yoksa gerçekten sıkı çalışmayla ve çok iyi beslenmeyle mi bu oldu? filmi hariç de projeleri olduğu için pek dinlenmeye vakit ayırmadığını duymuştum..
www.youtube.com
www.youtube.com

merhabalar,
sırbistan, bosna, kosova, makedonya, arnavutluk vs. gidebileceğim vize istemeyen ülkeye gideceğim bu yaz. merak ettiğim bir konu var.
bu ülkelerin hiçbiri vize istemiyor dediğim gibi, orası tamam. peki sınırdan otobüsle / trenle geçerken görevliler neye bakıyor? pasaport ve kalınacak otel rezervasyonu mu? başka herhangi bir şeye bakıyorlar mı?
bir de bu ülkeler arası tren yolculuğu yapılabiliyor mu? tcdd'nin türkiye'den balkanlara seferleri var diye biliyorum, bu ülkeler arası da seferleri var mı?
bunun haricinde tavsiyesi olan varsa alırım.
teşekkürler.
sırbistan, bosna, kosova, makedonya, arnavutluk vs. gidebileceğim vize istemeyen ülkeye gideceğim bu yaz. merak ettiğim bir konu var.
bu ülkelerin hiçbiri vize istemiyor dediğim gibi, orası tamam. peki sınırdan otobüsle / trenle geçerken görevliler neye bakıyor? pasaport ve kalınacak otel rezervasyonu mu? başka herhangi bir şeye bakıyorlar mı?
bir de bu ülkeler arası tren yolculuğu yapılabiliyor mu? tcdd'nin türkiye'den balkanlara seferleri var diye biliyorum, bu ülkeler arası da seferleri var mı?
bunun haricinde tavsiyesi olan varsa alırım.
teşekkürler.
Selamlar, Nereden indirebilirim acaba?
Burada otopark olayi nasil, konser aksami direkt gidip otoparkta yer bulabiliyor muyuz? Siz nasil yapıyorsunuz?
ödeyeceğimden değil de meraktan irip baktım, mart 2017den 400 lira civarı borc kalmış gözüküyor. uzun zamandan beridir sigortalı bir işte çalışmadım, prim de ödemedim. gelirt testi de yaptırmadım. bu nasıl oldu, fakirim diye borç yazmıyorlar mı bana :)
tarayıcının x kişi çevirimiçi oldu demesini istiyorum ama böyle bir şey var mı? belirlediğim bir kişi online olunca uyarı versin.
İyi geceler
Hepsi buradada şöyle bir ürün buldum
www.hepsiburada.com
Bu saati aldığımda türkiyede herhangi bir sim kart taktığımda kullanabilir miyiz?
Yoksa yurtdışı kayıt vs gibi uygulama mı ister? 7 yaşındaki kızım için almak istiyorum. Fiyatı türkiyeye göre çok uygun. Kızım kaybeder diye pahalı ürün almak istemedim.
Hepsi buradada şöyle bir ürün buldum
www.hepsiburada.com
Bu saati aldığımda türkiyede herhangi bir sim kart taktığımda kullanabilir miyiz?
Yoksa yurtdışı kayıt vs gibi uygulama mı ister? 7 yaşındaki kızım için almak istiyorum. Fiyatı türkiyeye göre çok uygun. Kızım kaybeder diye pahalı ürün almak istemedim.
Sütaş falan inanılmaz zamlanmış. Migrosun kaşarına mı geçsem diyorum. Yurtdışında kahvaltılıkta marketlerin kendi ürünlerini alıyoruz türkiyede neden almayalım fikrinden yrüyorum ama ucuz etin yahniis nasıl yenir mi yoksa beş para etmez mi
fotoğraf üzerinde çok ufak kesim biçim yapılabilecek eski picasa tarzı bir uygulama, program var mı macbook için?
Sizin de başka ilişkileriniz olmuş arada, onun da. Belki birkaç yıl da geçmiş ve sonra tekrar sevgili oluyorsunuz. Başınıza böyle bir durum geldi mi hiç? Mümkün mü böyle bir şey?
3. sezona yeni başladım. İlk bölümü izledim. Daha önceki sezonda Berlin'e ne olmuştu? O içerde tanıştığı kızla kaçmadı mı? Bir de kapıda ölmedi mi? Hatırlayamadım.
sözlükteki başlığı okudum ama sorayım yine, uygun fiyatlı daireler var yatırım amaçlı değerlendirseniz ne dersiniz?
Otobüsle kendimiz gidebiliriz veya turlar var haftasonu. Fiyat olarak aynı gibi ama turdaki ekstralar gözümü korkutuyor, daha önce hiç turla gezmedim bir de. Nedir tavsiyeniz?
Bayadir aklimda var ama surekli erteliyorum.
Evin balkonundan bakinca tam karsida ay duruyor tepsi gibi.
Kraterleri gorebilecegimiz, heves mi degil mi bilmedigimizden minimum butceyle alabilecegimiz ve eger hevesse de yakin bir fiyata satabilecegimiz teselkop marka model oneriniz var midir?
Evin balkonundan bakinca tam karsida ay duruyor tepsi gibi.
Kraterleri gorebilecegimiz, heves mi degil mi bilmedigimizden minimum butceyle alabilecegimiz ve eger hevesse de yakin bir fiyata satabilecegimiz teselkop marka model oneriniz var midir?
kullananınız var mı? getir'e göre artısı ne?
bi de bunun uygulaması yok mu ya, google play'de çıkmadı ?
bi de bunun uygulaması yok mu ya, google play'de çıkmadı ?
Sevgili comrads,
1-2 haftaya yurt disina cikacagim. Xs almayi planliyirdum, gel gor ki kaydi 1500 TL yapti reis bir gecede.
Simdi soru soyle ki, xs i alsam yurt disindan, su anda kullanmadigim telefonumun (eski, htc 3g li vs) imeisi ni xs e atabiliyor muyum ?
Ya da ust duzey telefonlarin hangisinde yapabilirim bunu eger Xs te olmuyorsa (s10 , mi 8-9 vs)
Bi el ativerin su mazluma
1-2 haftaya yurt disina cikacagim. Xs almayi planliyirdum, gel gor ki kaydi 1500 TL yapti reis bir gecede.
Simdi soru soyle ki, xs i alsam yurt disindan, su anda kullanmadigim telefonumun (eski, htc 3g li vs) imeisi ni xs e atabiliyor muyum ?
Ya da ust duzey telefonlarin hangisinde yapabilirim bunu eger Xs te olmuyorsa (s10 , mi 8-9 vs)
Bi el ativerin su mazluma
Lütfen akıl verin. İstanbuldan 4-5 günlüğüne arabayla basıp, sakin kafa dinlenebilecek bir yer kaldı mı? Denize falan girmek isterim. Camp olmaz. Ev kiralayabilirim. Airbnb falan olur ama merkan neresi? izmir'e mi gitsem? İzmir de neresi?
Selamlar,
Yaklaşık 15 yıllık deneyimli, 41 yaşında bir yazılım geliştiriciyim.
Ortalama bir üniversitenin gıda mühendisliği bölümünden mezun oldum. Yazılım eğitimimi bir sertifika programıyla almıştım. Bilgisayar bilimleri/mühendisliği, yazılım mühendisliği vb bir eğitimim yok. Bu konuda kendimi (teknik ve titr olarak) eksik hissediyorum.
Avrupa'da bir iş bulup orada yaşayabilmeye yetecek bir özgeçmiş ve donanıma sahip olabilmek için mesleğimle ilgili bir diploma almam gerektiğini düşünüyorum/hissediyorum. Bunun için Boğaziçi Ünv. Software Engineering Tezsiz Yüksek Lisans Programı'na başvurdum ve kabul edildim.
Siz benim yerimde olsaydınız ne yapardınız?
- 2 yıl yüksek lisans? (Bana büyük bir özgüven ve donanım katacağını düşünüyorum, ama 2 yıl daha yaşlanmış olacağım - gerçi oransal olarak pek bir değişim olmayacak =/)
- Yoksa okulu bir kenara bırakıp Avrupa'da iş bulma konusunda ısrar? (Bunun kolay olmayacağını düşünüyorum. Birkaç başvuru yapmıştım, ama mülakata bile dönüşmediler.)
Aslında bir soru da şöyle sorabilirim:
Bu yüksek lisans programı ne kadar kıymetli?
Yaklaşık 15 yıllık deneyimli, 41 yaşında bir yazılım geliştiriciyim.
Ortalama bir üniversitenin gıda mühendisliği bölümünden mezun oldum. Yazılım eğitimimi bir sertifika programıyla almıştım. Bilgisayar bilimleri/mühendisliği, yazılım mühendisliği vb bir eğitimim yok. Bu konuda kendimi (teknik ve titr olarak) eksik hissediyorum.
Avrupa'da bir iş bulup orada yaşayabilmeye yetecek bir özgeçmiş ve donanıma sahip olabilmek için mesleğimle ilgili bir diploma almam gerektiğini düşünüyorum/hissediyorum. Bunun için Boğaziçi Ünv. Software Engineering Tezsiz Yüksek Lisans Programı'na başvurdum ve kabul edildim.
Siz benim yerimde olsaydınız ne yapardınız?
- 2 yıl yüksek lisans? (Bana büyük bir özgüven ve donanım katacağını düşünüyorum, ama 2 yıl daha yaşlanmış olacağım - gerçi oransal olarak pek bir değişim olmayacak =/)
- Yoksa okulu bir kenara bırakıp Avrupa'da iş bulma konusunda ısrar? (Bunun kolay olmayacağını düşünüyorum. Birkaç başvuru yapmıştım, ama mülakata bile dönüşmediler.)
Aslında bir soru da şöyle sorabilirim:
Bu yüksek lisans programı ne kadar kıymetli?
10 kadından 7'si dünya standartlarında güzel ve bakımlı. Ben -kendim de dahil- yüzüne bakılacak erkek görmeden günü bitiriyorum kimi zaman. Neden böyle oldu?
ne d,yorsunuz en son salda ile ilgili bi haberler çıkmıştı orada kamp-çadır filan yasaklanamadı değil mi? gitsek sorun yaşar mıyız?
O kadar denedim olmadı. İlaçta alamadım. Mal gibiyim şuan. Bileti de yaktım. 10 saat arabayla yol gidicem çok daha güvenli çünkü. Resmen gerizekaliyim. Kendimi bogup atmak istiyorum.
Ne yapicam ben? Nasıl atlaticam bu uçuş işini? Flight radardan bakıyorum herkes ucuyor ben hala bu uçak nasıl kalkar, nasıl iner derdindeyim. Arkadaş sana ne sen mi kaldiracaksin ama yok işte aklıma hukmedemiyorum. Onun için de terapiye gideyim dersem evde kartlar yeniden dağıtılacak :(
Uçak kalkarken ki o geriye düşme hissi var ya beni bitiren o iyice emin oldum. Gerizekaliyim tabi o ayrı!
Ne yapicam ben? Nasıl atlaticam bu uçuş işini? Flight radardan bakıyorum herkes ucuyor ben hala bu uçak nasıl kalkar, nasıl iner derdindeyim. Arkadaş sana ne sen mi kaldiracaksin ama yok işte aklıma hukmedemiyorum. Onun için de terapiye gideyim dersem evde kartlar yeniden dağıtılacak :(
Uçak kalkarken ki o geriye düşme hissi var ya beni bitiren o iyice emin oldum. Gerizekaliyim tabi o ayrı!
Hadi sorunsuz demiyeyim de devamli mutlu olabilen biri var mi bu dunyada? Stressiz, kafasi rahat yasayan var mi? Hep o cabalayip “bigun olcak lan” dedigimiz, olmasi icin ugrastigimiz seyler cidden insana son levela gelip istedigin gibi dere tepe dolastigin bir oyun gibi hissetiriyor mu?
Geçen sözlükte görmüştüm reçetesiz satılıyor. Sunum öncesi falan elin ayağın birbirine dolaşmasını engelliyormuş. Daha çok heyecanın vücutta kalp çarpması gibi etkilerini engelliyor sanırım. Pazartesi yeni bir ortama gireceğim böyle durumlarda çok sıkıntıya giriyorum. Aynı zamanda okb için psikoloji polikliniğe gidiyorum. Gittiğimde ilaci da soracağım ama adını hatırlamıyorum ne olabilir ki?
Bolu Seben Ormanlarının ve yaylalarının çok güzel olduğunu duydum. Oraları keşfetmek istiyorum. Nereden başlamalı nerelere gitmeli? Arabamız altı yüksek bir araba değil o yüzden bizi kötü yollara sokmayın lütfen. Herkese hürmetler.
Ulucanlar SGK merkezine kızılay’dan hangi toplu taşıma ile gidebilirim?
hani pasaportta vizenin karşı sayfasına giriş çıkış damgaları basılıyor ya; şimdi farkettim ki macaristan'dan çıkarken damga basılmamış. yani sırf pasaporttaki bilgiye göre berlin'e girmişim(ilk gittiğim yer) daha da çıkmamışım.
yeni vizeler alırken sıkıntı yaratır mı bu durum? yıllardır oralarda kaçak yaşadığımı düşünmezler inş.
yeni vizeler alırken sıkıntı yaratır mı bu durum? yıllardır oralarda kaçak yaşadığımı düşünmezler inş.
1- ben kusurluysam ve mutabik isek napiyoruz?
2- karsi taraf kusurlu ve mutabik isek ne yapıyoruz?
3- bana göre karşı taraf, karsi tarafa göre de ben sucluysam mutabik degilsek ne yapiyoruz?
4- arac yola devam edemeyecek durumdaysa ne yapıyoruz?
-araca duzenli olarak yaptirmak gereken bakimlar kontroller neler? Ne kadar zamanda bir nereye götürmemiz ne yaptırmamiz lazim? Arac filo kiralamadan kiralandi.
2- karsi taraf kusurlu ve mutabik isek ne yapıyoruz?
3- bana göre karşı taraf, karsi tarafa göre de ben sucluysam mutabik degilsek ne yapiyoruz?
4- arac yola devam edemeyecek durumdaysa ne yapıyoruz?
-araca duzenli olarak yaptirmak gereken bakimlar kontroller neler? Ne kadar zamanda bir nereye götürmemiz ne yaptırmamiz lazim? Arac filo kiralamadan kiralandi.
Antidepresanların cinsel isteği azalttığı söyleniyor en düşük dozda bile bunları kullanınca kısırlık riski var mi ben bunları artık şeker gibi görüyorum küçük dozlarını
Merhabalar, yakın bir zamanda arkadaşlarla Assos - Akçay arasındaki bölgede bir çadır kampı yapalım diyoruz. Benim az da olsa tecrübem var. Irganize bir yer olursa arkadaşlar için iyi olur ancak önerebileceğiniz bir nokta da olsa iyi olur. Deniz olursa iyi olur ama şarr değil amaç doğayı temiz tutarak hoşça vakit geçirmek. Şimdiden teşekkür ederim.
Us banks apparently do not have iban codes. Larger banks have swift codes, so I assumed all did. Mine is fairly small and apparently they don't
Abdye swift yapmam lazim. Ordaki arkadas bu cevabi verdi.
Bic var mi bilmiyorum. Sehir vs bilgisi var.
Banka ismi Bank is the University of Kentucky Federal Credit Union
Qnb enparadan yolllayacagim. Napabilirim.
Abdye swift yapmam lazim. Ordaki arkadas bu cevabi verdi.
Bic var mi bilmiyorum. Sehir vs bilgisi var.
Banka ismi Bank is the University of Kentucky Federal Credit Union
Qnb enparadan yolllayacagim. Napabilirim.
Napiyorsunuz? Rutin su gun sunu yaparim olayiniz var mi? Sadece etkinlik konusunda meraktan soruyorum.
Selam,
Acemi birliğinden ya da bedelli askerlikten neden her dönen, mevsim farketmeksizin ağır hastalanmış olarak dönüyor?
Acemi birliğinden ya da bedelli askerlikten neden her dönen, mevsim farketmeksizin ağır hastalanmış olarak dönüyor?
youtu.be
ilgili dakikada kalkış yapılıyor, motordan anormal bi ses çıkıyor, pedallarda nasıl bir kombinasyonla yapılır. Bilen anlatsa iyi olur.
ilgili dakikada kalkış yapılıyor, motordan anormal bi ses çıkıyor, pedallarda nasıl bir kombinasyonla yapılır. Bilen anlatsa iyi olur.
Aksam boyle bir seyler yiyelim diyoruz, onerilerinizi bekliyoruz
dostlar eski bir radyo hit şarkısını arıyorum. şarkının adı da elektro (%99) ama bi türlü bulamadım. özelliklerine gelince:
outwork electro değil. hani şu param pam pam pam olan değil.
kadın vokal, düz bir notadan söylüyor gibi. şarkıda darbuka da var. bariz belirgin bir darbuka çalıyor. özellikle ortalarda.
sözlerini hatırlamıyorum ama at bişeyler derseniz; numbadi enisodje geil projected elektro vari tekrarlanan sözleri var.
şarkı hızlı bir club şarkısı ama rave tarzı değil.
gelelim ikinci şarkıya. aslında ayrı başlık açmak isterdim ama burdan yardımcı olabilirsiniz diye umuyorum.
www.youtube.com
bu şarkıya benziyor. ama içinde çok melodik arap-oryantal ezgili bir ney eşlik ediyor. aşağı yukarı aynı zamanların parçası.
yardımcı olursanız gerçekten çok makbule geçer..
outwork electro değil. hani şu param pam pam pam olan değil.
kadın vokal, düz bir notadan söylüyor gibi. şarkıda darbuka da var. bariz belirgin bir darbuka çalıyor. özellikle ortalarda.
sözlerini hatırlamıyorum ama at bişeyler derseniz; numbadi enisodje geil projected elektro vari tekrarlanan sözleri var.
şarkı hızlı bir club şarkısı ama rave tarzı değil.
gelelim ikinci şarkıya. aslında ayrı başlık açmak isterdim ama burdan yardımcı olabilirsiniz diye umuyorum.
www.youtube.com

bu şarkıya benziyor. ama içinde çok melodik arap-oryantal ezgili bir ney eşlik ediyor. aşağı yukarı aynı zamanların parçası.
yardımcı olursanız gerçekten çok makbule geçer..
saçım çok sık ve sert, haliyle uzadığı zaman rahatsızlık veriyor.
genelde 3 numaraya yakın kestiriyorum bu yüzden ama uzayınca yine rahatsız oluyorum.
denediğiniz memnun kaldığınız krem veya şampuan var mı? (başka çözümler de olabilir.)
genelde 3 numaraya yakın kestiriyorum bu yüzden ama uzayınca yine rahatsız oluyorum.
denediğiniz memnun kaldığınız krem veya şampuan var mı? (başka çözümler de olabilir.)
Yani böyle birini kırmamak için söylemeniz gerekenleri söylemediğiniz ve bazı şeyleri istemeden de olsa onlardan "surat yememek" için yaptığınız oluyor mu? Aile ilişkilerinizde özellikle anne, babanıza ya da kardeşlerinize? Nasıl aşılır bu durum?
Özellikle bazı kadınlarda görüyorum.Neden bunu yapiyor ? Bir aktivite yaptığımızda dakka başı elinde telefon ve herşeyi paylaşma peşinde oluyolar ? Abi çok abartı değil mi bu ?
1-2 senedir kullanıyorum, bataryası öldü. sarj olmakta zorlanıyor ve hızlı boşalıyor, garantisi halen var fakat servisi çok kötü, bir kere verdim ekranda dokunmatik sorunu vardı; yeni ekran olarak da hasarlı veya kullanılmış takmışlar şimdi ekranda izler de çıktı, iyice belirginleşmeye başladı.
cs = couchsurfing
HOstlardan biri dakik olmamama takmış. Muhabbeti iyi ama dakik değil azmış
Dövmeciye 20 dakika geç geldim.
Oysa ki gittiğimiz her yerde ben ısmarladım yemek içki vs. Evi kirliydi mesela. Yapmamam lazımdı ama bundan bahsetmedim.
İlk referansı ben yazdım. O da olumlu yazar diye.
Yazmamış.
15e yakın referans var. 1i böylle olumsuz. pek etkilemeyecek de.
Sadece anlam veremedim. Would host again yapıp da bunu yazabilirdi.
Response olarak haklı olduğum tarafları yazabilirim de uğraşmak istemiyorum.
Ne yapılabilir?
HOstlardan biri dakik olmamama takmış. Muhabbeti iyi ama dakik değil azmış
Dövmeciye 20 dakika geç geldim.
Oysa ki gittiğimiz her yerde ben ısmarladım yemek içki vs. Evi kirliydi mesela. Yapmamam lazımdı ama bundan bahsetmedim.
İlk referansı ben yazdım. O da olumlu yazar diye.
Yazmamış.
15e yakın referans var. 1i böylle olumsuz. pek etkilemeyecek de.
Sadece anlam veremedim. Would host again yapıp da bunu yazabilirdi.
Response olarak haklı olduğum tarafları yazabilirim de uğraşmak istemiyorum.
Ne yapılabilir?
Gerçekten birileri uyuşturucuyu özendiren rap klibi izledikten sonra uyuşturucu kullanır mı
Konu ile ilgili bilgilendirici bir yazı
90 Neslini Politikleştiren 2000 Neslini Uyuşturan Türkçe Rap
90 neslinin politikleştiren Türkçe rap, 2000 neslini uyuşturucuya yönlendirmektedir.
90 Neslini Politikleştiren 2000 Neslini Uyuşturan Türkçe Rap
Sezer Özseven Sezer Özseven
Amerika’nın arka sokaklarında doğan rap müziğin Türkiye’ye giriş yapması yaklaşık olarak 30 yılı buluyor. Ancak özellikle 2000’li yılların başından itibaren Sagopa Kajmer, Ceza, Fuat Ergin, Dr. Fuchs, Norm Ender gibi rapçilerin ortaya çıkmasıyla birlikte Türkiye’de istikrarlı bir dinleyici kitlesine kavuşmaya başlamıştır. Türkiye’de ortaya çıkışı itibariyle siyasi ve toplumsal konulara değinen, sınıfsal çelişkilere vurgu yapan Türkçe rap son yıllarda Ezhel, Khontkar, Ben Fero, Gazapizm, Burry Soprano gibi isimlerin ortaya çıkmasıyla birlikte hem içerik olarak hem de tarz olarak eski dönem Türkçe rapten farklılaştı.
YENİ DÖNEMİN TEMASI: SEKS UYUŞTURUCU VE ALKOL
Ezhel, Khontkar ve Burry Soprana hakkında “uyuşturucuya özendirme” suçundan soruşturma açılması bu rapçileri ve yaptıkları müziği tüm Türkiye’nin gündemine sokmuştu. Birçok rapçi ve rap dinleyeni bu soruşturmalara karşı sosyal medyada “#FreeEzhel, #FreeKhontkar” gibi etiketler açarak tepki göstermişti. Son olarak Norm Ender’in yeni dönem rapçilerine karşı “Mekanın Sahibi” isimli bir parçayla cevap vermesi üzerine bu yeni tarz rap yeniden gündeme geldi.
Son 3-4 yıldır popülerleşmeye başlayan ve “Autotune rap” olarak tarif edilen bu yeni tarzın bizi ilgilendiren kısmı işlediği konular. Bu konuları uyuşturucu-serkeşlik özendiriciliği, seks-alkol fetişizmi ve polis-devlet düşmanlığı olarak özetleyebiliriz. Ezhel’in en çok dinlenen şarkılarından biri olan “Geceler”in nakaratı bizi “Esrarın da etkisiyle ışık daha parlak…” sözleriyle karşılıyor. Yine bir diğer çok dinlenen şarkısı olan “Küvet”in nakaratları ise şaşırtmayan bir hoş geldin diyor: “Esrar, içki alkol, viski…”. “Şehrimin Tadı” şarkısında ise olay daha ileriye götürülüyor: “…Süper marketten çalsak bir şey, sosis ve salam. Yerim kafam düşer ot ister canım polisten kaçın…” Bunun gibi birçok örneği hem Ezhel’in şarkılarında hem de bu geleneği sürdüren birçok rapçide görebiliyoruz ancak bu siteyi daha fazla kirletmemek için dahasına yer vermiyoruz.
AMERİKAN TİPİ RAPİN İSTİLASI VE TÜRKÇE RAPİN DİRENİŞİ
Bu yeni tip rap esasında Amerika’da hakim olan bir rap tarzı. 50 Cent, Snoop Dogg, Lil Wayne, Lil Pump gibi Amerikalı rapçilerin kliplerinde ve şarkı sözlerinde yoğun bir şekilde uyuşturucuya ve alkole özendirmeye, şatafat ve zenginliğin yüceltilmesine rastlanır. Rap Amerika’da doğmasına rağmen Türkiye’de hiçbir zaman Amerika’da yapıldığı biçimiyle yerleşmedi. Türkçe rap 1990’ların ortasından bu yana çoğunlukla politik ve toplumsal konulara değinmiştir. Ceza ve Norm Ender gibi rapçiler birçok şarkısında toplum içerisindeki sınıfsal çelişkileri, kapitalizmin yarattığı çıkarcı insan tipini işlemişlerdir. Hatta toplumsal duyarlılığın yanı sıra emperyalizm karşıtlığı da Türkçe rapte yoğun olarak işlenen bir tema olmuştur. Bu yönden Türkçe rap Amerika’da geliştiği biçimiyle Türkiye’de gelişmemiş, Türkiye’ye özgü bir biçimde gelişerek politikleşmiştir. Örneğin Sagopa Kajmer “Ateşten Gömlek” gömlek şarkısında İsrail’in Filistin üzerindeki işgalini, “Vasiyet” şarkısında ve klibinde de ABD’nin Irak üzerindeki işgalini işlemiş ve bu şarkılar o dönemin gençliği üzerinde çok etkili olmuştur. Yeni dönem rapçilerinin bir önceki başlıkta örneklediğimiz vurgularıyla Ceza’nın “Önce Kendine Bak” şarkısında yaptığı şu vurgular arasında ciddi bir tavır ve yaklaşım farkı vardır: “Bizi bölmek isteyen var, bizi bölebilecek olan yok. Bizi gömmek isteyen varsa bu imkânsız. Biz birlikle, özgürlüğün tadını almış bir toplumun torunuyuz….” Yine son dönemde öne çıkan rapçilerden Hayki de “B1R” isimli şarkısında Türkiye’nin ve Anadolu’nun güzelliklerini öne çıkarmıştır. Bu örnekler Türkçe rapin Türkiye’de Amerika’da geliştiği yönden farklı ve hatta zıt bir yönde geliştiğini örneklemektedir. Ancak son dönemlerde yükselen uyuşturan rap furyasıyla birlikte Amerikan tipi rap Türkçe rape ve Türk gençliğine yönelik bir istila başlatmıştır.
Türk gençliğinin büyük bir çoğunluğunun bu tip şarkıları dinlediği ve bu rapçilere özendiği bir gerçektir. Bu yeni tip raple birlikte yeni bir popüler kültür yaratılmıştır. Bu rapçilerin çoğu popüler kültüre karşı olduklarını söyleselerde esasında kendileri de o popüler kültürün bir parçası olmuşlardır. Popüler kültür emperyalizm kaynaklı bir dayatmadır ve özellikle 1980 sonrası dönemde toplumu ve gençliği uyuşturmak amacıyla kullanılmıştır. Uyuşturucuya özendirme, serkeşliğin-serseriliğin övülmesi, şatafatın yüceltilip tevazunun küçük görülmesi popüler kültürün yarattığı anlayışlardır. Yeni dönem rapi ise yine bu temalar üzerinden yükselerek gençlik içerisinde yayılmış ve popüler kültüre hizmet eder hale gelmiştir.
UYUŞTURUCUYA ÖZENDİRMEK SANAT MI?
Ezhel ve Khontkar gibi rapçilere “uyuşturucuya özendirme” suçundan soruşturma açılması esasında bu istilaya karşı önemli bir darbe olmuştu. Ancak özellikle rap camiasında buna yönelik “müzik yapmak sınırlandırılmamalı, sanat özgür bırakılmalı” temalı karşı çıkışlar oldu. Henüz ortaokul ve lise çağındaki gençlerin yoğun olarak dinlediği şarkılarda bu kadar çok uyuşturucu ve suç özendirmesi yapılırken bunun sınırlandırılmasının sanatın sınırlandırılmasıyla eş tutulması açık bir manipülasyondan başka bir şey değildir. Ergenlik dönemi bir insanın karakterinin şekillenmeye başlandığı bir dönemdir. Bu dönemde yoğun bir şekilde uyuşturucu, alkol, suç yönlendirmesine, şatafat ve zenginlik yüceltilmesine maruz kalması kişinin karakterini de bu yönde etkileyecektir. Üstüne üstlük bu müziği yapan rapçilere yönelik yaptırımlara karşı çıkmak yetmezmiş gibi bunları bir idolmüş gibi sunmak da işin iyice abartılması demektir. Zararlı olan bir şeye yönlendirmenin sanat ya da fikir özgürlüğü kapsamında olduğunu savunmak cinayetin, tecavüzün, hırsızlığın da birer özgürlük olduğunu savunmakla eşdeğerdir ki zaten bu şarkılarda bunların da rahatça övülebildiği görülmektedir.
Halbuki Türkçe rap toplumsal sorunlara, sınıfsal çelişkilere değinmesi ve yaratıcı doğası itibariyle esasında ileridir. Gençliğin önemli bir kısmının gündemine toplumsal sorunlara sokarak 90 neslinin politikleşmesine katkı sağlamıştır. Ancak biraz önce aktardığımız son dönemde çıkan rap şarkılarında bunların tam tersinin olduğunu görebilmektedir. 90 neslinin politikleştiren Türkçe rap, 2000 neslini uyuşturucuya yönlendirmektedir. Bu yönden Türkçe rapin ileri yönünü savunan tüm rapçilerin ve rap dinleyenlerin bu popüler kültür salgınına karşı tepki göstermesi gerekir.
Sezer ÖZSEVEN
TGB Ankara İl Yöneticisi
tgb.gen.tr
Konu ile ilgili bilgilendirici bir yazı
90 Neslini Politikleştiren 2000 Neslini Uyuşturan Türkçe Rap
90 neslinin politikleştiren Türkçe rap, 2000 neslini uyuşturucuya yönlendirmektedir.
90 Neslini Politikleştiren 2000 Neslini Uyuşturan Türkçe Rap
Sezer Özseven Sezer Özseven
Amerika’nın arka sokaklarında doğan rap müziğin Türkiye’ye giriş yapması yaklaşık olarak 30 yılı buluyor. Ancak özellikle 2000’li yılların başından itibaren Sagopa Kajmer, Ceza, Fuat Ergin, Dr. Fuchs, Norm Ender gibi rapçilerin ortaya çıkmasıyla birlikte Türkiye’de istikrarlı bir dinleyici kitlesine kavuşmaya başlamıştır. Türkiye’de ortaya çıkışı itibariyle siyasi ve toplumsal konulara değinen, sınıfsal çelişkilere vurgu yapan Türkçe rap son yıllarda Ezhel, Khontkar, Ben Fero, Gazapizm, Burry Soprano gibi isimlerin ortaya çıkmasıyla birlikte hem içerik olarak hem de tarz olarak eski dönem Türkçe rapten farklılaştı.
YENİ DÖNEMİN TEMASI: SEKS UYUŞTURUCU VE ALKOL
Ezhel, Khontkar ve Burry Soprana hakkında “uyuşturucuya özendirme” suçundan soruşturma açılması bu rapçileri ve yaptıkları müziği tüm Türkiye’nin gündemine sokmuştu. Birçok rapçi ve rap dinleyeni bu soruşturmalara karşı sosyal medyada “#FreeEzhel, #FreeKhontkar” gibi etiketler açarak tepki göstermişti. Son olarak Norm Ender’in yeni dönem rapçilerine karşı “Mekanın Sahibi” isimli bir parçayla cevap vermesi üzerine bu yeni tarz rap yeniden gündeme geldi.
Son 3-4 yıldır popülerleşmeye başlayan ve “Autotune rap” olarak tarif edilen bu yeni tarzın bizi ilgilendiren kısmı işlediği konular. Bu konuları uyuşturucu-serkeşlik özendiriciliği, seks-alkol fetişizmi ve polis-devlet düşmanlığı olarak özetleyebiliriz. Ezhel’in en çok dinlenen şarkılarından biri olan “Geceler”in nakaratı bizi “Esrarın da etkisiyle ışık daha parlak…” sözleriyle karşılıyor. Yine bir diğer çok dinlenen şarkısı olan “Küvet”in nakaratları ise şaşırtmayan bir hoş geldin diyor: “Esrar, içki alkol, viski…”. “Şehrimin Tadı” şarkısında ise olay daha ileriye götürülüyor: “…Süper marketten çalsak bir şey, sosis ve salam. Yerim kafam düşer ot ister canım polisten kaçın…” Bunun gibi birçok örneği hem Ezhel’in şarkılarında hem de bu geleneği sürdüren birçok rapçide görebiliyoruz ancak bu siteyi daha fazla kirletmemek için dahasına yer vermiyoruz.
AMERİKAN TİPİ RAPİN İSTİLASI VE TÜRKÇE RAPİN DİRENİŞİ
Bu yeni tip rap esasında Amerika’da hakim olan bir rap tarzı. 50 Cent, Snoop Dogg, Lil Wayne, Lil Pump gibi Amerikalı rapçilerin kliplerinde ve şarkı sözlerinde yoğun bir şekilde uyuşturucuya ve alkole özendirmeye, şatafat ve zenginliğin yüceltilmesine rastlanır. Rap Amerika’da doğmasına rağmen Türkiye’de hiçbir zaman Amerika’da yapıldığı biçimiyle yerleşmedi. Türkçe rap 1990’ların ortasından bu yana çoğunlukla politik ve toplumsal konulara değinmiştir. Ceza ve Norm Ender gibi rapçiler birçok şarkısında toplum içerisindeki sınıfsal çelişkileri, kapitalizmin yarattığı çıkarcı insan tipini işlemişlerdir. Hatta toplumsal duyarlılığın yanı sıra emperyalizm karşıtlığı da Türkçe rapte yoğun olarak işlenen bir tema olmuştur. Bu yönden Türkçe rap Amerika’da geliştiği biçimiyle Türkiye’de gelişmemiş, Türkiye’ye özgü bir biçimde gelişerek politikleşmiştir. Örneğin Sagopa Kajmer “Ateşten Gömlek” gömlek şarkısında İsrail’in Filistin üzerindeki işgalini, “Vasiyet” şarkısında ve klibinde de ABD’nin Irak üzerindeki işgalini işlemiş ve bu şarkılar o dönemin gençliği üzerinde çok etkili olmuştur. Yeni dönem rapçilerinin bir önceki başlıkta örneklediğimiz vurgularıyla Ceza’nın “Önce Kendine Bak” şarkısında yaptığı şu vurgular arasında ciddi bir tavır ve yaklaşım farkı vardır: “Bizi bölmek isteyen var, bizi bölebilecek olan yok. Bizi gömmek isteyen varsa bu imkânsız. Biz birlikle, özgürlüğün tadını almış bir toplumun torunuyuz….” Yine son dönemde öne çıkan rapçilerden Hayki de “B1R” isimli şarkısında Türkiye’nin ve Anadolu’nun güzelliklerini öne çıkarmıştır. Bu örnekler Türkçe rapin Türkiye’de Amerika’da geliştiği yönden farklı ve hatta zıt bir yönde geliştiğini örneklemektedir. Ancak son dönemlerde yükselen uyuşturan rap furyasıyla birlikte Amerikan tipi rap Türkçe rape ve Türk gençliğine yönelik bir istila başlatmıştır.
Türk gençliğinin büyük bir çoğunluğunun bu tip şarkıları dinlediği ve bu rapçilere özendiği bir gerçektir. Bu yeni tip raple birlikte yeni bir popüler kültür yaratılmıştır. Bu rapçilerin çoğu popüler kültüre karşı olduklarını söyleselerde esasında kendileri de o popüler kültürün bir parçası olmuşlardır. Popüler kültür emperyalizm kaynaklı bir dayatmadır ve özellikle 1980 sonrası dönemde toplumu ve gençliği uyuşturmak amacıyla kullanılmıştır. Uyuşturucuya özendirme, serkeşliğin-serseriliğin övülmesi, şatafatın yüceltilip tevazunun küçük görülmesi popüler kültürün yarattığı anlayışlardır. Yeni dönem rapi ise yine bu temalar üzerinden yükselerek gençlik içerisinde yayılmış ve popüler kültüre hizmet eder hale gelmiştir.
UYUŞTURUCUYA ÖZENDİRMEK SANAT MI?
Ezhel ve Khontkar gibi rapçilere “uyuşturucuya özendirme” suçundan soruşturma açılması esasında bu istilaya karşı önemli bir darbe olmuştu. Ancak özellikle rap camiasında buna yönelik “müzik yapmak sınırlandırılmamalı, sanat özgür bırakılmalı” temalı karşı çıkışlar oldu. Henüz ortaokul ve lise çağındaki gençlerin yoğun olarak dinlediği şarkılarda bu kadar çok uyuşturucu ve suç özendirmesi yapılırken bunun sınırlandırılmasının sanatın sınırlandırılmasıyla eş tutulması açık bir manipülasyondan başka bir şey değildir. Ergenlik dönemi bir insanın karakterinin şekillenmeye başlandığı bir dönemdir. Bu dönemde yoğun bir şekilde uyuşturucu, alkol, suç yönlendirmesine, şatafat ve zenginlik yüceltilmesine maruz kalması kişinin karakterini de bu yönde etkileyecektir. Üstüne üstlük bu müziği yapan rapçilere yönelik yaptırımlara karşı çıkmak yetmezmiş gibi bunları bir idolmüş gibi sunmak da işin iyice abartılması demektir. Zararlı olan bir şeye yönlendirmenin sanat ya da fikir özgürlüğü kapsamında olduğunu savunmak cinayetin, tecavüzün, hırsızlığın da birer özgürlük olduğunu savunmakla eşdeğerdir ki zaten bu şarkılarda bunların da rahatça övülebildiği görülmektedir.
Halbuki Türkçe rap toplumsal sorunlara, sınıfsal çelişkilere değinmesi ve yaratıcı doğası itibariyle esasında ileridir. Gençliğin önemli bir kısmının gündemine toplumsal sorunlara sokarak 90 neslinin politikleşmesine katkı sağlamıştır. Ancak biraz önce aktardığımız son dönemde çıkan rap şarkılarında bunların tam tersinin olduğunu görebilmektedir. 90 neslinin politikleştiren Türkçe rap, 2000 neslini uyuşturucuya yönlendirmektedir. Bu yönden Türkçe rapin ileri yönünü savunan tüm rapçilerin ve rap dinleyenlerin bu popüler kültür salgınına karşı tepki göstermesi gerekir.
Sezer ÖZSEVEN
TGB Ankara İl Yöneticisi
tgb.gen.tr