Bu uygulamayı yeni yükledim. Yürüyüş sonunda haritada bazı noktalarda hatalar var. Bu herkeste oluyor mu? Hatalar nasıl azaltılabilir?
Link bırakmıştım ama duyuru kaldırmış. 3 kişiyi öldürmüş ve avukatı 95 bin tl'lik icra davası açmış. Okudum ama anlamadım. Neyın davası?
selamlar,
yatırımlık bir ev beğendim, 2. el 6-7 yıllık
binanın iskanı varmış ama kat mülkiyeti yok.
emlakçı kredi çıkar diyor.
Neticede ev krediye uygun değilse boşuna 1-2 bin TL ekspertiz vermek istemem.
evin olduğu ilçedeki rasgele devlet bankası şubesine gidip tapuyu gösterip, bu evi almayı düşünüyorum ama kredibilitem var mı,
ve bu eve kredi çıkar mı ( kat irtifaklı) diye sorsam muhatap bulabilir miyim?
Not: emlakçı ile henüz sözleşme yapmadım, sadece bana ve bu eve kredi çıkar mı çıkmaz mı onu öğrenmek istiyorum.
bağkurluyum
yatırımlık bir ev beğendim, 2. el 6-7 yıllık
binanın iskanı varmış ama kat mülkiyeti yok.
emlakçı kredi çıkar diyor.
Neticede ev krediye uygun değilse boşuna 1-2 bin TL ekspertiz vermek istemem.
evin olduğu ilçedeki rasgele devlet bankası şubesine gidip tapuyu gösterip, bu evi almayı düşünüyorum ama kredibilitem var mı,
ve bu eve kredi çıkar mı ( kat irtifaklı) diye sorsam muhatap bulabilir miyim?
Not: emlakçı ile henüz sözleşme yapmadım, sadece bana ve bu eve kredi çıkar mı çıkmaz mı onu öğrenmek istiyorum.
bağkurluyum
merhabalar, linkteki makaleyi bi türlü bulamadım. bulabilecek birileri var mıdır?
psycnet.apa.org
"Social phobia: Diagnosis, assessment, and treatment" diye bir kitapta geçiyor bu arada. ama kitaba da erişemedim yine :/ teşekkür ederim şimdiden.
psycnet.apa.org
"Social phobia: Diagnosis, assessment, and treatment" diye bir kitapta geçiyor bu arada. ama kitaba da erişemedim yine :/ teşekkür ederim şimdiden.
Magnimore plus ve möller omega 3 kullanmayı planlıyorum.
Herhangi bir sıkıntısı olur mu?
Kullananlar ne faydasını gördü?
Herhangi bir sıkıntısı olur mu?
Kullananlar ne faydasını gördü?
Formula 1 seyredebilmek için uyduya S Sport kanalını ekledim. Görüntü gayet güzel, araç sesleri de öyle fakat spiker sesi gelmiyor. İnternetteki sitelerden birinden izliyorum gayet Türkçe yorum mevcut?
Alnımda beze şeklinde şişkinlikler çıktı normal midir doktora gitmeye gerek var mı? Bir de kulağımın arkası şişti.
Bir süre üstte tutulması ricadır...
Kısa metin sevenler için özet;
Bir süredir Çankaya-Ayrancı'da sokak hayvanlarına yönelik çalışmalarımız var. Detayı Üçüncü paragraftan itibaren okuyabilirsiniz. Kısırlaştırıyoruz, tedavi ediyoruz ve mümkün mertebe yuvalandırmaya çalışıyoruz. Bu yazı maddi, manevi, emek, lojistik destek talebi içeriyor.
Talepleri yazının sonuna ekleyeceğim. İmla kontrolü yapmadan hızlıca yazacağım için baştan maddi hatalar için özür dilerim. Tekrar söylüyorum talepler yazının sonunda olacak.
3-5 kişilik bir arkadaş grubu olarak Ayrancı özelinde -bazen dışında- acil müdahale timi gibi çalışıyoruz. 2 tane kedi kapanımız, iki kedi kafesimiz, 2 kedi-küçük ırk köpek kafesimiz var. Köpek yakalama kapanımız yok. Emaneten kullandığımız köpek kapanını cumartesi teslim edeceğiz.
Pusetlerle kedi yakalayabiliyoruz ama güçlü sokak kedileri bildiğiniz klasik plastik pusetleri kırabiliyor. Sorunlu bir kediyse daha sonra yakalamak daha zor olabiliyor.
Yaptığımız 6-7 işi anlatayım.
1- Kuğulupark'ta bacağı kırık aksayan bir kedi vardı. 7 ay yakalanamadı kedi. Tüm Ankara'ya dert oldu. Sabaha kadar Kuğulupark'ta kalıp Ekim soğuğunda kediyle sosyalleşip sabah kediyi yakaladık. 6-7 ay önce yakalayamadığımız için o bacağı kurtaramadık. Sponsorumuz vardı. Kedi ampute edildi. Yuvalanması lazım. (Edit; yuvalandı)
Aynı gece bu kediye benzer bir kedi Kuğulu'da yakalanıp gece 3'te kliniğe bırakıldı. Viral çıktı arkadaşta. Yaklaşık 1 aydır klinikte ve masrafının ne olacağı bilinmiyor.
2- Bizzat benim belediye kliniğinde kısırlaştırdığım ve bir gün sonra evden kaçırdığım bir kediyi 3 ayda ancak yakaladık. Mahallede gören birçok arkadaş "kim lan bu şerefsiz, kediyi kısırlaştırıp sokağa salmış" diye ahali Facebook grubuna yazdı. Gece gündüz çalışarak 3 ayda ancak yakaladık. Tedavi ve bandajdan kurtarılınca tekrar yaşam alanına bırakıldı.
3- Viral hastalık ihbarlarıyla yakaladığımız yaklaşık 10 kedi var. Meneviş, Kuzgun, Yaylagül sokak gibi aşağı Ayrancı sokaklarında yetişkin kedileri bile öldüren viral salgın var. Yaz boyu sadece yavrular ölüyordu mahallenin diğer sokaklarında. Bu bahsettiğim 3 sokaktaki 8-10 binalık bölgedeki salgın artık yetişkin ve güçlü kedileri de öldürüyor. 3 gece peşinden koştuğumuz kedi 3 gündür klinikte ve durumu cidden çok ağır. Yeterli lojistik malzememiz olsa ilk gün yakalardık ve şu an sokağa salmış olurduk belki de.
Kedi yakalama ağımız -balık yakalama halkası gibi bir şey- olmadığı için tavşan kafesine süpürge sopası takarak yakaladık. Tam Zihni Sinir işi. Bu kedinin damak, ağız, burun 'çürüdüğü" için yaş mamaya gelmiyordu. Bölgede 4 yetişkin kedi aynı klinik bulgularla veterinere gitti. Biri öldü, ikisi viral tedavide, birinin virali çene kemiğine vurduğu için çene ameliyatı dün gerçekleşti. Bu kediler hakkında klinik bedeli bilmiyoruz.
Yazanlar-Gerede kedileri arasında mantar salgını çıktı. Bahçelerden birinde bir anne iki yavruda çıkan mantar kedilere bakan kadın arkadaşımıza ve kocasına bulaştı. Bu aile 2 aylık ebeveynler. Kediler yakalandı. Mantar aşıları yapıldı ama her ihtimale laboratuvara partikül de gönderildi test için. Mantar problemini şimdi çözemezsek bundan sonrası çok daha zor olabilir.
4- Dikmen Vadisi'nin aşağı kısmında bir anne köpek var. Sürekli doğuruyor ve yavruları tehdit altında olduğunu düşünerek oradan geçen, köpeğini gezdiren insanlara ve köpeklere hırlıyor, havlıyor. Bir-iki ısırma vukuatı olduğu söyleniyor ama çok da ihtimal vermiyoruz. Yoğun çabalar sonunda yaklaşık 2000 lira gibi bir maliyetle köpeği ve 3 yavrusunu yakaladık. Kısırlaştırma-aşılama işlerinin büyük kısmı -1000 TL gibi- yapıldı. İkinci doz aşılarda desteğe ihtiyacımız var. Veterineri vadiye getirmek dahil 500-600 lira civarı olacak. Bu arada bu anne köpeği yakalamaya çalışırken vadiye atılmış, ölüme terk edilmiş felçli tavşan bulduk. Veterinerde yaşatamadık. Parası ödendi. Makbuzları elimizde.
Benzer durumda bir anne köpek de Botanik Park'ta var. Belediyenin lojistik desteği var. Yakalama çalışmalarımızın maliyeti bile 1000 lirayı aştı. Parazit zehirlenmesinden muzdarip yavrularından biri klinikte. Bir şekilde para bulacağız.
5- Bir arkadaşımız Ev, araba, dükkan, daire almayıp arsa aldı. Arsada yaklaşık 150 köpeğe bakıyor. 50 yavru köpeğin aşılanması gerekiyor. Bu 150 köpeği her gün besliyor. İlk parti aşılar için kalan ihtiyaç 2000 lira civarı. Bu aşılar iki parti yapılıyor. Toplam maliyet 10.000 lirayı bulabilir.
Geçen hafta Şereflikoçhisar'dan gelen bir ihbar üzerine memesinde 4 kilo ağırlığında ur olan bir köpeği Ankara'ya getirdik. Ameliyatı başarılı geçti. Yaklaşık 1500 lira ameliyat masrafı var. Bu halde sokakta yaşayamayacak bir can olduğu için sahiplendirmemiz de gerekiyor. İşin en zor kısımlarından biri de bu.
6- İki farklı bağımsız besleme yapan arkadaşı bu maddede anlatacağım. Ayrancı'nın en uzun sokaklarından biri olan Meneviş'te iki lokasyon var. İki arkadaş -ki biri öğrenci- besliyor, tedavi ettiriyor ve kendi kedilerinden bağımsız dayanışma taleplerine de para aktarıyorlar. -Ben bunu anlamıyorum- Bazen kedilere mama-ilaç bulmak için eşya satıyorlar. Benim yardım taleplerime aktarma yaptılar. Sonrasında arkadaş olduk. Mama, ilaç desteğine ihtiyaçları var.
Çözüm önerisine geleyim ki bu kısım artık herkesi, tüm besleme yapan hayvanseverleri ilgilendirir. Bu noktadan sonra yazdığım her şey veteriner önerisi.
Pandemiyle beraber kendi beslenme, barınma, yaşama şeklimizi nasıl değiştirdiysek kedi-köpek besleme şeklimizi de öyle değiştireceğiz. Artık salyalarımızı birbirimize aktaramıyoruz. -Nerde o güzel günler- Toplu mama ve su kaplarında beslediğimiz hayvanlar mamaya-suya hastalıklı salyalarını bırakıyor, sağlıklı kediler de o mamadan sudan o salyalı hastalığı kapıyorlar. Minik kaplar hatta kapsız bir şekilde sokağa, karton, poşet vb üzerine dökülen öbek öbek mamayla beslememiz gerekiyor. Yesin, bitirsin ve gitsin.
Her 5 kedi için bir kapak amino sol -at ilacı- 200-250 ml suya -bir su bardağı- katılıp sulama işi yapılmalı. Veteriner dostlar hatam varsa düzeltsin lütfen. Artık eskisi gibi besleyemeyiz. Siz beslersiniz de biz ya gömeriz ya veteriner parası öderiz. Yetişemez, destek istemeye devam ederiz. Zarar verecekseniz beslemeyin lütfen.
Son kerte; En çok gönül lazım bize. Emek lazım. Emek parayı da, lojistik ihtiyacı da, belediyeyi de, doğru sponsor firmayı da, puseti de, kapanı, kafesi de, nakliye için lazım olan arabayı da, besleme için ihtiyacımız olan vitaminleri, biyobiyotikleri de daha nice nice şeyleri de çözer.
Hesap no isteyen arkadaşlara sadece veteriner hesap numaraları verilecektir. Buraya da bakar olacağım ama mümkünse dönüşlerinizi sözlükten yapınız.
Akıl istemiyoruz. Kısırlaştırmayı belediyede yapın diyen arkadaşlar olacaktır. Demesinler mümkünse. Belediyenin kendisi gelecekse o desin. Arabamız yok, tüm mahalleye pay ettiğimiz 2-3 kafesimiz var. Bir de hepimiz çalışan insanlarız. Belediyeye götür-getir zamanımız yok. Üstelik 7-10 gün nekahat süreci için evlerimizde yer yok. Veteriner kliniği cidden en ekonomik yöntem oluyor bu durumda.
Olumlu dönüşünüzü bekliyorum. Vaktim olursa olumsuza da cevap veririm ama bununla uğraşacağıma hasta-yaralı-kısırlaştıracak cana zaman ayırmayı tercih ederim.
Çalışmalarımıza dair 2 örnek görseli ekledim.
İletişim için; 0555 549 25 11
#DayanışmaYaşatır.
Kısa metin sevenler için özet;
Bir süredir Çankaya-Ayrancı'da sokak hayvanlarına yönelik çalışmalarımız var. Detayı Üçüncü paragraftan itibaren okuyabilirsiniz. Kısırlaştırıyoruz, tedavi ediyoruz ve mümkün mertebe yuvalandırmaya çalışıyoruz. Bu yazı maddi, manevi, emek, lojistik destek talebi içeriyor.
Talepleri yazının sonuna ekleyeceğim. İmla kontrolü yapmadan hızlıca yazacağım için baştan maddi hatalar için özür dilerim. Tekrar söylüyorum talepler yazının sonunda olacak.
3-5 kişilik bir arkadaş grubu olarak Ayrancı özelinde -bazen dışında- acil müdahale timi gibi çalışıyoruz. 2 tane kedi kapanımız, iki kedi kafesimiz, 2 kedi-küçük ırk köpek kafesimiz var. Köpek yakalama kapanımız yok. Emaneten kullandığımız köpek kapanını cumartesi teslim edeceğiz.
Pusetlerle kedi yakalayabiliyoruz ama güçlü sokak kedileri bildiğiniz klasik plastik pusetleri kırabiliyor. Sorunlu bir kediyse daha sonra yakalamak daha zor olabiliyor.
Yaptığımız 6-7 işi anlatayım.
1- Kuğulupark'ta bacağı kırık aksayan bir kedi vardı. 7 ay yakalanamadı kedi. Tüm Ankara'ya dert oldu. Sabaha kadar Kuğulupark'ta kalıp Ekim soğuğunda kediyle sosyalleşip sabah kediyi yakaladık. 6-7 ay önce yakalayamadığımız için o bacağı kurtaramadık. Sponsorumuz vardı. Kedi ampute edildi. Yuvalanması lazım. (Edit; yuvalandı)
Aynı gece bu kediye benzer bir kedi Kuğulu'da yakalanıp gece 3'te kliniğe bırakıldı. Viral çıktı arkadaşta. Yaklaşık 1 aydır klinikte ve masrafının ne olacağı bilinmiyor.
2- Bizzat benim belediye kliniğinde kısırlaştırdığım ve bir gün sonra evden kaçırdığım bir kediyi 3 ayda ancak yakaladık. Mahallede gören birçok arkadaş "kim lan bu şerefsiz, kediyi kısırlaştırıp sokağa salmış" diye ahali Facebook grubuna yazdı. Gece gündüz çalışarak 3 ayda ancak yakaladık. Tedavi ve bandajdan kurtarılınca tekrar yaşam alanına bırakıldı.
3- Viral hastalık ihbarlarıyla yakaladığımız yaklaşık 10 kedi var. Meneviş, Kuzgun, Yaylagül sokak gibi aşağı Ayrancı sokaklarında yetişkin kedileri bile öldüren viral salgın var. Yaz boyu sadece yavrular ölüyordu mahallenin diğer sokaklarında. Bu bahsettiğim 3 sokaktaki 8-10 binalık bölgedeki salgın artık yetişkin ve güçlü kedileri de öldürüyor. 3 gece peşinden koştuğumuz kedi 3 gündür klinikte ve durumu cidden çok ağır. Yeterli lojistik malzememiz olsa ilk gün yakalardık ve şu an sokağa salmış olurduk belki de.
Kedi yakalama ağımız -balık yakalama halkası gibi bir şey- olmadığı için tavşan kafesine süpürge sopası takarak yakaladık. Tam Zihni Sinir işi. Bu kedinin damak, ağız, burun 'çürüdüğü" için yaş mamaya gelmiyordu. Bölgede 4 yetişkin kedi aynı klinik bulgularla veterinere gitti. Biri öldü, ikisi viral tedavide, birinin virali çene kemiğine vurduğu için çene ameliyatı dün gerçekleşti. Bu kediler hakkında klinik bedeli bilmiyoruz.
Yazanlar-Gerede kedileri arasında mantar salgını çıktı. Bahçelerden birinde bir anne iki yavruda çıkan mantar kedilere bakan kadın arkadaşımıza ve kocasına bulaştı. Bu aile 2 aylık ebeveynler. Kediler yakalandı. Mantar aşıları yapıldı ama her ihtimale laboratuvara partikül de gönderildi test için. Mantar problemini şimdi çözemezsek bundan sonrası çok daha zor olabilir.
4- Dikmen Vadisi'nin aşağı kısmında bir anne köpek var. Sürekli doğuruyor ve yavruları tehdit altında olduğunu düşünerek oradan geçen, köpeğini gezdiren insanlara ve köpeklere hırlıyor, havlıyor. Bir-iki ısırma vukuatı olduğu söyleniyor ama çok da ihtimal vermiyoruz. Yoğun çabalar sonunda yaklaşık 2000 lira gibi bir maliyetle köpeği ve 3 yavrusunu yakaladık. Kısırlaştırma-aşılama işlerinin büyük kısmı -1000 TL gibi- yapıldı. İkinci doz aşılarda desteğe ihtiyacımız var. Veterineri vadiye getirmek dahil 500-600 lira civarı olacak. Bu arada bu anne köpeği yakalamaya çalışırken vadiye atılmış, ölüme terk edilmiş felçli tavşan bulduk. Veterinerde yaşatamadık. Parası ödendi. Makbuzları elimizde.
Benzer durumda bir anne köpek de Botanik Park'ta var. Belediyenin lojistik desteği var. Yakalama çalışmalarımızın maliyeti bile 1000 lirayı aştı. Parazit zehirlenmesinden muzdarip yavrularından biri klinikte. Bir şekilde para bulacağız.
5- Bir arkadaşımız Ev, araba, dükkan, daire almayıp arsa aldı. Arsada yaklaşık 150 köpeğe bakıyor. 50 yavru köpeğin aşılanması gerekiyor. Bu 150 köpeği her gün besliyor. İlk parti aşılar için kalan ihtiyaç 2000 lira civarı. Bu aşılar iki parti yapılıyor. Toplam maliyet 10.000 lirayı bulabilir.
Geçen hafta Şereflikoçhisar'dan gelen bir ihbar üzerine memesinde 4 kilo ağırlığında ur olan bir köpeği Ankara'ya getirdik. Ameliyatı başarılı geçti. Yaklaşık 1500 lira ameliyat masrafı var. Bu halde sokakta yaşayamayacak bir can olduğu için sahiplendirmemiz de gerekiyor. İşin en zor kısımlarından biri de bu.
6- İki farklı bağımsız besleme yapan arkadaşı bu maddede anlatacağım. Ayrancı'nın en uzun sokaklarından biri olan Meneviş'te iki lokasyon var. İki arkadaş -ki biri öğrenci- besliyor, tedavi ettiriyor ve kendi kedilerinden bağımsız dayanışma taleplerine de para aktarıyorlar. -Ben bunu anlamıyorum- Bazen kedilere mama-ilaç bulmak için eşya satıyorlar. Benim yardım taleplerime aktarma yaptılar. Sonrasında arkadaş olduk. Mama, ilaç desteğine ihtiyaçları var.
Çözüm önerisine geleyim ki bu kısım artık herkesi, tüm besleme yapan hayvanseverleri ilgilendirir. Bu noktadan sonra yazdığım her şey veteriner önerisi.
Pandemiyle beraber kendi beslenme, barınma, yaşama şeklimizi nasıl değiştirdiysek kedi-köpek besleme şeklimizi de öyle değiştireceğiz. Artık salyalarımızı birbirimize aktaramıyoruz. -Nerde o güzel günler- Toplu mama ve su kaplarında beslediğimiz hayvanlar mamaya-suya hastalıklı salyalarını bırakıyor, sağlıklı kediler de o mamadan sudan o salyalı hastalığı kapıyorlar. Minik kaplar hatta kapsız bir şekilde sokağa, karton, poşet vb üzerine dökülen öbek öbek mamayla beslememiz gerekiyor. Yesin, bitirsin ve gitsin.
Her 5 kedi için bir kapak amino sol -at ilacı- 200-250 ml suya -bir su bardağı- katılıp sulama işi yapılmalı. Veteriner dostlar hatam varsa düzeltsin lütfen. Artık eskisi gibi besleyemeyiz. Siz beslersiniz de biz ya gömeriz ya veteriner parası öderiz. Yetişemez, destek istemeye devam ederiz. Zarar verecekseniz beslemeyin lütfen.
Son kerte; En çok gönül lazım bize. Emek lazım. Emek parayı da, lojistik ihtiyacı da, belediyeyi de, doğru sponsor firmayı da, puseti de, kapanı, kafesi de, nakliye için lazım olan arabayı da, besleme için ihtiyacımız olan vitaminleri, biyobiyotikleri de daha nice nice şeyleri de çözer.
Hesap no isteyen arkadaşlara sadece veteriner hesap numaraları verilecektir. Buraya da bakar olacağım ama mümkünse dönüşlerinizi sözlükten yapınız.
Akıl istemiyoruz. Kısırlaştırmayı belediyede yapın diyen arkadaşlar olacaktır. Demesinler mümkünse. Belediyenin kendisi gelecekse o desin. Arabamız yok, tüm mahalleye pay ettiğimiz 2-3 kafesimiz var. Bir de hepimiz çalışan insanlarız. Belediyeye götür-getir zamanımız yok. Üstelik 7-10 gün nekahat süreci için evlerimizde yer yok. Veteriner kliniği cidden en ekonomik yöntem oluyor bu durumda.
Olumlu dönüşünüzü bekliyorum. Vaktim olursa olumsuza da cevap veririm ama bununla uğraşacağıma hasta-yaralı-kısırlaştıracak cana zaman ayırmayı tercih ederim.
Çalışmalarımıza dair 2 örnek görseli ekledim.
İletişim için; 0555 549 25 11
#DayanışmaYaşatır.
Merhaba. Günümün büyük bir kısmı zihinsel uğraşlarla (dil öğrenmek, kitap okumak, yazı yazmak gibi) geçiyor. Daha iyi performans gösterebilmek için dikkatimi ve farkındalığımı arttıracak ilaçlar var mı? Varsa bunlara nasıl ulaşabilirim doktor yardımıyla. Örneğin psikiyatre gidip "ben odaklanmada güçlük yaşıyorum" desem bana ilaç yazar mı ve faydası olur mu sizce?
selamlar ahali
2014 yılında emlak konut ve dağ mühendisliğin yaptığı istanbul bahçekentten bir daire aldım.
bu bilgilerde çevre emlakçılara sızdırılmış. haftada 1-2 cep telefonumdan aranıyorum. remaxından tutunda merdiven altı emlak ofısıne kadar hem de! sadece cep numaram ve bi dairem olduğu bilgisi sızsa iyi arayanlar tüm tapu bilgilerime sahip! ada, parsel, daire numarasına kadar her seyı sayıyorlar.
emlak konutun bilgi işlem muduru ile görüştüm bizim bilgilerimiz sıkı korunuyor bizden çıkmamıştır. tapudan sızmıstır, noterden sızmıstır bıdı bıdı dedı kapattı.
bırılerının evımın tum bılgılerıne sahıp olması benı ınanılmaz rahatsız edıyor. bunun ıcın yapabılcegım hıc mı bır sey yok? bi fikri olan var mı?
2014 yılında emlak konut ve dağ mühendisliğin yaptığı istanbul bahçekentten bir daire aldım.
bu bilgilerde çevre emlakçılara sızdırılmış. haftada 1-2 cep telefonumdan aranıyorum. remaxından tutunda merdiven altı emlak ofısıne kadar hem de! sadece cep numaram ve bi dairem olduğu bilgisi sızsa iyi arayanlar tüm tapu bilgilerime sahip! ada, parsel, daire numarasına kadar her seyı sayıyorlar.
emlak konutun bilgi işlem muduru ile görüştüm bizim bilgilerimiz sıkı korunuyor bizden çıkmamıştır. tapudan sızmıstır, noterden sızmıstır bıdı bıdı dedı kapattı.
bırılerının evımın tum bılgılerıne sahıp olması benı ınanılmaz rahatsız edıyor. bunun ıcın yapabılcegım hıc mı bır sey yok? bi fikri olan var mı?
şu lol bebekten lazım.nasıl bulabilirim.
Hafta başından beri dolar ve gram altın düşerken ons altının sabit kalmasının nedeni nedir acaba? Teşekkür ederim.
selam emek hırsızı korsan dostlarım,
big sur'a geçmeyi planlıyorum ama öncesinde photoshop, illustrator, cleanmymac gibi crackli olarak kullandığım birçok uygulama var. var mı bu şekilde crackli programlar yüklüyken big sur'a geçiş yapanlar? bir aksilik yaşadınız mı? tenkselat.
big sur'a geçmeyi planlıyorum ama öncesinde photoshop, illustrator, cleanmymac gibi crackli olarak kullandığım birçok uygulama var. var mı bu şekilde crackli programlar yüklüyken big sur'a geçiş yapanlar? bir aksilik yaşadınız mı? tenkselat.
düzey 3 lisansı için sınava girmek istiyordum. sınava 37 gün falan var. sizce bu sürede sınava çalışıp geçebilir miyim? yoksa erteleyeyim mi?
Böyle anlamsız bir şeyin kafamı meşgul etmesi ayrı bir konu, dilimin ucunda bir türlü hatırlayamadım
selam arkadaşlar.
aslında soru değil de dertleşmek gibi yazmak istedim buraya, çok daraldım çünkü.
bi devlet kurumunda çalışıyorum, kadınların yoğun ağırlıklı olduğu ancak bu kadınların yaklaşık %80inin 30 yaş üstü ve bekar olduğu bir kurum. evli olanlarımız %20lik kısım kadar ve bunun da aşağı yukarı %5i çocuklu kısmını oluşturuyoruz.
malum kamuda esnek çalışmaya geçildi, tüm personel işe bir hafta gidiyor bir hafta gitmiyor. yalnızca işe gittikleri hafta çalışıyorlar, diğer hafta idari izinli sayılıyorlar. 10 yaş altı çocuğu olanlar için de evden çalışma getirildi. kimi kurumlar direkt idari izin vermişler ama bizde iş yoğunluğu olduğu için gelip gitmekle uğraşmayın siz hep evden çalışın dediler, yani diğerleri gibi bir hafta çalışıp bir hafta izinli değiliz, hep iş başında olacağız ama memnun olduk toparlanıp eve geldik bugün de ilk haftamız bitiyor.
şimdi bu %80lik kısım için şöyle bir bilgi vericem. bu kadınlar evlenmek isteyip evlenememiş değiller. evlenip de koca kahrı mı çekicem diyip evlenmeyi hiç düşünmemiş olan, çok güzel, çok bakımlı ve hayatı doya doya yaşayan kadınlar. pandemi patlayana kadar en az 2 ayda bir farklı ülkelere giden, geniş arkadaş çevreleri olan, ekonomik bağımsızlıkları olan, kendi ayakları üzerinde duran, akıllı, kültürlü, birikimli kadınlar. bir kısmı çocukları çok seviyor ama sırf çocuk sahibi olmak için biriyle evlenip kaynana, görümce, elti saçmalıklarına bulaşmak istememişler. bunlar onların açıklamaları, benim yorumum değil bu arada. dışarıdan bakınca "yaşıyorsunuz bu hayatı" denilecek, zaman zaman kendi seçimlerimi bile sorgulatacak kadar hayatın keyfini çıkararak yaşayan bir tayfa. içlerini bilemem tabii ki.
aynı arkadaşlar çocuklularla ilgili herhangi bir pozitif ayrımcılık yapıldığında ise çıldırıyorlar. hem kendi seçimleri sonucu bunu tercih etmişler, ama en basiti 10 yaş altı kadınların evden çalışma hakkına o kadar kızmışlar ki bakanlığa kadar arayıp iptal ettirmekle uğraşıyorlar. en sonunda onların gazını almak için de çocuklular da haftada 2 gün işe gelsin o zaman diye karar çıkmış. pazartesi ve salı günleri işe gideceğim ama haftada 2 gün kızımı kime bırakıp gideceğim kara kara düşünüyorum şu an. eşim de sağlıkçı olduğu için izinleri kapalı, ne yazık ki onunla dönüşümlü çalışma şansım yok, eve bile zor geliyor yoğunluktan. evet evde çocuklu çalışmak işyerinde çalışmak kadar verimli olmuyor kabul ediyorum, en az %20 kapasite kaybım var ama bunu da akşamları kızımı uyuttuktan sonra çalışmaya devam ederek kapatmaya çalışıyorum mesela. benim çocuğum var çalışamıyorum deyip kenara çekilmiyorum. kimsenin ağzına laf vermiş olmayayım diye ekstra dikkat ediyorum. asla çocuğumu kullanıp kafa izni vs gibi ayrımcılık istemedim, istemem de. ama bunu yapmayacağımı bile bile benim dışımda verilmiş bir kararda bile bana düşman oluyorlar. kararı veren ben değilim, uygulamaya koyan ben değilim. ben sadece bana verilmiş bir hakkı kullanıyorum. şikayeti olanlar gidip üstlerle konuşmak yerine bize surat yapıp laf sokarak huzursuz ediyorlar, düşmanca davranıyorlar. bu sürekli kalacak bir uygulama değil en nihayetinde. bir süre sonra yine yüzyüze çalışacağız ama yarınlar yokmuşcasına kin gütmeye başladılar iyiden iyiye. benim kızdığım ve eleştirdiğim nokta bu. şikayet merci ben değilim neticede.
kızımı bırakacak birini bulmak biraz da şu açıdan zor, hem evde kedimiz var kedi olduğu için ne temizliğe ne çocuk bakımına gelecek birini bulmak kolay olmuyordu zaten. bir de eşim sağlıkçı olduğu için pandemide yüksek risk grubunda bir çalışan olduğu için bulduğumuz bakıcılar da riske girip bizimle çalışmak istemiyor. ben de kızımı başkasının evine götürüp bırakmak istemiyorum dünya kadar kötü şey görüyoruz duyuyoruz açıkçası güvenemiyorum.
geçen hafta cuma günü işlerimi toparlamaya çalışırken bile bir afra tafralar, laf sokmaya çalışmalar, yok eve gidenler kendilerini izinli sanmasın, evden de çalışılacak sonuçta bu bir idari izin değil vs kendi aralarında konuşur gibi bize duyurmaya çalışmalar. hayırdır bir problem mi var desem, ay yok canıım sadece konuşuyoruz vs diyecekler mesela sanki ben yok yere problem çıkarıyormuş gibi olacağım. lanetler olsun zaten son gün diye sustum, duymamaya çalıştım, bütün dertleri üzerimize oynayıp birimizle kavga çıkartıp içlerini dökmekti ama ne ben ne de diğer anneler sesimizi çıkartmadık nasılsa uzun süre görüşmeyeceğiz diye.
şimdi de pazartesi salı 2 gün kızımı kime nasıl bırakıp gideceğimi düşünmek zorundayım sırf onların çekememezliği yüzünden.
daha önce de buna benzer bir şey oldu mesela, aldım karşıma konuştum en çok sesi çıkan bir tanesini. dedim ki neden böyle yapıyorsun bu senin tercihinse sen kendi seçiminin ben kendi seçimimin sonuçlarına katlanacağız. ben 3 senedir işe uykusuz geliyorum, kakasıydı, kusmuğuydu, hastalığıydı, dişiydi bilmem ne derken bütün hayatımın ekseni kaydı ama ben istedim ben doğurdum bunları göze alarak yaptım bu çocuğu. bir yandan eşimin ailesi de sorunlu insanlardan oluşuyor, bir sürü ailevi sorunla da boğuşuyorum. sen bunların hiçbiriyle uğraşmak istemediğin için kendini bunlardan uzak tuttun. ben bu sorunlarla boğuşurken sen norveçte kuzey ışıklarını izliyordun örneğin. ya da dünyanın herhangi bir yerinde arkadaşlarında geziyor, eğleniyordun. herkesin hayatının kendine göre artısı eksisi var, neden böyle kendi işine yaramayan bir şey olduğunda düşman kesiliyorsun diye sordum.
verdiği cevap şu oldu.
"senin seni seven bir kocan, mutlu bir evin, güzel sağlıklı bir çocuğun var. benimse ne sevenim, ne de sevdiğim var. sen üzülsen bile evine gider ailenle teselli bulursun benim bunları yapma şansım yok. o yüzden sen üzülsen bile tolere edebilirsin ama ben edemem. o yüzden işime gelmeyince sesimi çıkarıp durumun düzeltilmesini istemek benim hakkım."
belki de yanlış düşünüyorum ama bu düşünce tarzı bana bencillik gibi geldi. ben böyle bir şey düşünsem dahi karşımdakine bu kadar açık konuşacak kadar cesur olabileceğimi sanmıyorum açıkçası.
ben bunu saf bir bencillik olarak değerlendirdim. siz olsanız ne düşünürdünüz?
Cevap verenlere şimdiden teşekkürler, sevgiler.
aslında soru değil de dertleşmek gibi yazmak istedim buraya, çok daraldım çünkü.
bi devlet kurumunda çalışıyorum, kadınların yoğun ağırlıklı olduğu ancak bu kadınların yaklaşık %80inin 30 yaş üstü ve bekar olduğu bir kurum. evli olanlarımız %20lik kısım kadar ve bunun da aşağı yukarı %5i çocuklu kısmını oluşturuyoruz.
malum kamuda esnek çalışmaya geçildi, tüm personel işe bir hafta gidiyor bir hafta gitmiyor. yalnızca işe gittikleri hafta çalışıyorlar, diğer hafta idari izinli sayılıyorlar. 10 yaş altı çocuğu olanlar için de evden çalışma getirildi. kimi kurumlar direkt idari izin vermişler ama bizde iş yoğunluğu olduğu için gelip gitmekle uğraşmayın siz hep evden çalışın dediler, yani diğerleri gibi bir hafta çalışıp bir hafta izinli değiliz, hep iş başında olacağız ama memnun olduk toparlanıp eve geldik bugün de ilk haftamız bitiyor.
şimdi bu %80lik kısım için şöyle bir bilgi vericem. bu kadınlar evlenmek isteyip evlenememiş değiller. evlenip de koca kahrı mı çekicem diyip evlenmeyi hiç düşünmemiş olan, çok güzel, çok bakımlı ve hayatı doya doya yaşayan kadınlar. pandemi patlayana kadar en az 2 ayda bir farklı ülkelere giden, geniş arkadaş çevreleri olan, ekonomik bağımsızlıkları olan, kendi ayakları üzerinde duran, akıllı, kültürlü, birikimli kadınlar. bir kısmı çocukları çok seviyor ama sırf çocuk sahibi olmak için biriyle evlenip kaynana, görümce, elti saçmalıklarına bulaşmak istememişler. bunlar onların açıklamaları, benim yorumum değil bu arada. dışarıdan bakınca "yaşıyorsunuz bu hayatı" denilecek, zaman zaman kendi seçimlerimi bile sorgulatacak kadar hayatın keyfini çıkararak yaşayan bir tayfa. içlerini bilemem tabii ki.
aynı arkadaşlar çocuklularla ilgili herhangi bir pozitif ayrımcılık yapıldığında ise çıldırıyorlar. hem kendi seçimleri sonucu bunu tercih etmişler, ama en basiti 10 yaş altı kadınların evden çalışma hakkına o kadar kızmışlar ki bakanlığa kadar arayıp iptal ettirmekle uğraşıyorlar. en sonunda onların gazını almak için de çocuklular da haftada 2 gün işe gelsin o zaman diye karar çıkmış. pazartesi ve salı günleri işe gideceğim ama haftada 2 gün kızımı kime bırakıp gideceğim kara kara düşünüyorum şu an. eşim de sağlıkçı olduğu için izinleri kapalı, ne yazık ki onunla dönüşümlü çalışma şansım yok, eve bile zor geliyor yoğunluktan. evet evde çocuklu çalışmak işyerinde çalışmak kadar verimli olmuyor kabul ediyorum, en az %20 kapasite kaybım var ama bunu da akşamları kızımı uyuttuktan sonra çalışmaya devam ederek kapatmaya çalışıyorum mesela. benim çocuğum var çalışamıyorum deyip kenara çekilmiyorum. kimsenin ağzına laf vermiş olmayayım diye ekstra dikkat ediyorum. asla çocuğumu kullanıp kafa izni vs gibi ayrımcılık istemedim, istemem de. ama bunu yapmayacağımı bile bile benim dışımda verilmiş bir kararda bile bana düşman oluyorlar. kararı veren ben değilim, uygulamaya koyan ben değilim. ben sadece bana verilmiş bir hakkı kullanıyorum. şikayeti olanlar gidip üstlerle konuşmak yerine bize surat yapıp laf sokarak huzursuz ediyorlar, düşmanca davranıyorlar. bu sürekli kalacak bir uygulama değil en nihayetinde. bir süre sonra yine yüzyüze çalışacağız ama yarınlar yokmuşcasına kin gütmeye başladılar iyiden iyiye. benim kızdığım ve eleştirdiğim nokta bu. şikayet merci ben değilim neticede.
kızımı bırakacak birini bulmak biraz da şu açıdan zor, hem evde kedimiz var kedi olduğu için ne temizliğe ne çocuk bakımına gelecek birini bulmak kolay olmuyordu zaten. bir de eşim sağlıkçı olduğu için pandemide yüksek risk grubunda bir çalışan olduğu için bulduğumuz bakıcılar da riske girip bizimle çalışmak istemiyor. ben de kızımı başkasının evine götürüp bırakmak istemiyorum dünya kadar kötü şey görüyoruz duyuyoruz açıkçası güvenemiyorum.
geçen hafta cuma günü işlerimi toparlamaya çalışırken bile bir afra tafralar, laf sokmaya çalışmalar, yok eve gidenler kendilerini izinli sanmasın, evden de çalışılacak sonuçta bu bir idari izin değil vs kendi aralarında konuşur gibi bize duyurmaya çalışmalar. hayırdır bir problem mi var desem, ay yok canıım sadece konuşuyoruz vs diyecekler mesela sanki ben yok yere problem çıkarıyormuş gibi olacağım. lanetler olsun zaten son gün diye sustum, duymamaya çalıştım, bütün dertleri üzerimize oynayıp birimizle kavga çıkartıp içlerini dökmekti ama ne ben ne de diğer anneler sesimizi çıkartmadık nasılsa uzun süre görüşmeyeceğiz diye.
şimdi de pazartesi salı 2 gün kızımı kime nasıl bırakıp gideceğimi düşünmek zorundayım sırf onların çekememezliği yüzünden.
daha önce de buna benzer bir şey oldu mesela, aldım karşıma konuştum en çok sesi çıkan bir tanesini. dedim ki neden böyle yapıyorsun bu senin tercihinse sen kendi seçiminin ben kendi seçimimin sonuçlarına katlanacağız. ben 3 senedir işe uykusuz geliyorum, kakasıydı, kusmuğuydu, hastalığıydı, dişiydi bilmem ne derken bütün hayatımın ekseni kaydı ama ben istedim ben doğurdum bunları göze alarak yaptım bu çocuğu. bir yandan eşimin ailesi de sorunlu insanlardan oluşuyor, bir sürü ailevi sorunla da boğuşuyorum. sen bunların hiçbiriyle uğraşmak istemediğin için kendini bunlardan uzak tuttun. ben bu sorunlarla boğuşurken sen norveçte kuzey ışıklarını izliyordun örneğin. ya da dünyanın herhangi bir yerinde arkadaşlarında geziyor, eğleniyordun. herkesin hayatının kendine göre artısı eksisi var, neden böyle kendi işine yaramayan bir şey olduğunda düşman kesiliyorsun diye sordum.
verdiği cevap şu oldu.
"senin seni seven bir kocan, mutlu bir evin, güzel sağlıklı bir çocuğun var. benimse ne sevenim, ne de sevdiğim var. sen üzülsen bile evine gider ailenle teselli bulursun benim bunları yapma şansım yok. o yüzden sen üzülsen bile tolere edebilirsin ama ben edemem. o yüzden işime gelmeyince sesimi çıkarıp durumun düzeltilmesini istemek benim hakkım."
belki de yanlış düşünüyorum ama bu düşünce tarzı bana bencillik gibi geldi. ben böyle bir şey düşünsem dahi karşımdakine bu kadar açık konuşacak kadar cesur olabileceğimi sanmıyorum açıkçası.
ben bunu saf bir bencillik olarak değerlendirdim. siz olsanız ne düşünürdünüz?
Cevap verenlere şimdiden teşekkürler, sevgiler.
Ay sonunda şu anki değerinin altında mı olur üstünde mi?
dolar/tl 8 lira da olsa 7 lira da olsa ortalama bir pc benim için hep 1000 dolar.
ben burada kaybetmiyorum ki? yanlış mı?
ben burada kaybetmiyorum ki? yanlış mı?
Merhaba,
Evde alıp biraz kullandıktan sonra kenara attığımız bir sürü ilaç var. Son kullanma tarihlerine en az 6 ay var içlerinden bazılarının. Gerçekten üzülüyorum bu israfa. Bu ilaçları elden vermek doğru olmaz tabi ama başka nereye verebilirim bilemedim. Sağlık ocakları kabul ediyor diyorlar ama sistemli bir şey mi yaptıkları yoksa alıp bir kenara mı atıyorlardır? Gerçekten işe yaradığını bildiğiniz bir yer var mı? Eczanelere sorduk kabul eden olmadı.
Evde alıp biraz kullandıktan sonra kenara attığımız bir sürü ilaç var. Son kullanma tarihlerine en az 6 ay var içlerinden bazılarının. Gerçekten üzülüyorum bu israfa. Bu ilaçları elden vermek doğru olmaz tabi ama başka nereye verebilirim bilemedim. Sağlık ocakları kabul ediyor diyorlar ama sistemli bir şey mi yaptıkları yoksa alıp bir kenara mı atıyorlardır? Gerçekten işe yaradığını bildiğiniz bir yer var mı? Eczanelere sorduk kabul eden olmadı.
Merhaba,
Yoğun çalışan bi insanım. Eve neredeyse sadece uyumaya giriyorum. Büyük bir sitede oturuyorum ve kat komşularımı bile tanımıyorum. Geçenlerde asansörde bir kadın ve bir erkekle karşılaştık. İyi akşamlar faslından sonra kadın kişisi sürekli benim kat komşum olduğunu, bazen beni gördüğünü, bir ihtiyacı olursa gelip gelemeyeceğini? sordu. Yanındaki arkadaşın neyi olduğunu kestiremediğimden tabii diyip uzaklaştım. 2 gün önce çöp atmaya çıkarken kapıda karşılaştık tekrar. Naber maber faslından sonra tanış olduk. O erkek kişisinin kuzeni olduğunu, yeni taşındığından falan bahsetti. Kendisini beğendim ama gerçekten çok işim vardı. Bir gün gelirsin bir şeyler ikram ederim falan dedim aaa harika olur falan derken öyle söz kestik. telefonunu almak aklımdan bile geçmedi. Ayın 7-10 günü falan iş dolayısıyla yurtdışında oluyorum. Yine o dönemlerden biri ve denk gelme şansımız düşük. Oturduğu daireyi biliyorum. Salaktan bi bahaneyle bir şey isteyip telefonunu alıp bu süreçte 1-2 kendimi hatırlatsam mı; yoksa önce iş sonra diğer iş mantığıyla döndüğümde tesadüf mü kovalasam. Arayı pek soğutasım yok güzel bi çekim almıştık birbirimizden.
Yoğun çalışan bi insanım. Eve neredeyse sadece uyumaya giriyorum. Büyük bir sitede oturuyorum ve kat komşularımı bile tanımıyorum. Geçenlerde asansörde bir kadın ve bir erkekle karşılaştık. İyi akşamlar faslından sonra kadın kişisi sürekli benim kat komşum olduğunu, bazen beni gördüğünü, bir ihtiyacı olursa gelip gelemeyeceğini? sordu. Yanındaki arkadaşın neyi olduğunu kestiremediğimden tabii diyip uzaklaştım. 2 gün önce çöp atmaya çıkarken kapıda karşılaştık tekrar. Naber maber faslından sonra tanış olduk. O erkek kişisinin kuzeni olduğunu, yeni taşındığından falan bahsetti. Kendisini beğendim ama gerçekten çok işim vardı. Bir gün gelirsin bir şeyler ikram ederim falan dedim aaa harika olur falan derken öyle söz kestik. telefonunu almak aklımdan bile geçmedi. Ayın 7-10 günü falan iş dolayısıyla yurtdışında oluyorum. Yine o dönemlerden biri ve denk gelme şansımız düşük. Oturduğu daireyi biliyorum. Salaktan bi bahaneyle bir şey isteyip telefonunu alıp bu süreçte 1-2 kendimi hatırlatsam mı; yoksa önce iş sonra diğer iş mantığıyla döndüğümde tesadüf mü kovalasam. Arayı pek soğutasım yok güzel bi çekim almıştık birbirimizden.
Pazar günü bir arkadaşımla F1 izleyebileceğimiz güzel bir cafe vb. bildiğiniz var mı?
(5)
Şu Sauron'un elçisi askeri figürünü ve gondor kalesini nereden bulabiliriz?
ananiyimioguz #1453082
9. askeri miymiş neymiş çok hatırlamıyorum senaryoyu ama.. Şu askeri bulabilir miyiz nazgül müydü neydi :D atın üstünde yüzüğü arayan sanırım. Eski krallardan olabilir. Bir ara da uçarak geliyordu.
Asker: www.instagram.com
Kale: www.instagram.com
Asker: www.instagram.com
Kale: www.instagram.com
italyan bir futbolcuydu, birakali cok oldu. sarisin bir karisi vardi hatta; cok ama cok taninan, unlu biriydi ; bir turlu adi aklima gelmedi ve google da bulamadim
(4)
Günlük iş planımı yapacağım ücretsiz ve sade uygulama/web sitesi arıyorum
işimdeyim gücümdeyim #1453076
Basit bir şey aslında.
Girip yarın şu saatte şunu yapıcam diye yazıcam.
Ertesi gün yaptıysam yanına tik koyucam falan.
Çok fazla seçenek var ama hepsi karmakarışık.
Ben sadece amacına uygun, her yerinden çeşitli özellikler fırlamayan temiz bir web sitesi / uygulama arıyorum.
Girip yarın şu saatte şunu yapıcam diye yazıcam.
Ertesi gün yaptıysam yanına tik koyucam falan.
Çok fazla seçenek var ama hepsi karmakarışık.
Ben sadece amacına uygun, her yerinden çeşitli özellikler fırlamayan temiz bir web sitesi / uygulama arıyorum.
Adam bizim eve bildiğin makinalarla falan gelmiş, (manuel bir çalışma yok yani). Banyodaki kaloriferden tüm sistemin kirli suyunu tahliye etmiş ama banyonun zemini kömür madeni gibi, bin türlü kimyasalla zor çıkacak cinsten.
Bu normal mi? Kalorifer temizliğinde illa bu pislik yere dökülmek zorunda mı yoksa bizim eve gelen usta mı geri zekalıydı?
Bu normal mi? Kalorifer temizliğinde illa bu pislik yere dökülmek zorunda mı yoksa bizim eve gelen usta mı geri zekalıydı?
200cc lik motorumu sattım, 600-700cc civarında konforlu, tok sesli, dertsiz tasasız uzun yıllar gidecek motor önerileriniz neler olur? Naked veya touring olabilir.
50000tl civarı arıyorum ama piyasa deli gibi yükselmiş, temiz az kmli motor bulmak çok zor.
Benim aklımda olanlar:
-Yamaha XJ6 serisi
-Honda NC serisi
-Honda CB650F
-Honda VFR800x crossrunner
Yer: Ankara
50000tl civarı arıyorum ama piyasa deli gibi yükselmiş, temiz az kmli motor bulmak çok zor.
Benim aklımda olanlar:
-Yamaha XJ6 serisi
-Honda NC serisi
-Honda CB650F
-Honda VFR800x crossrunner
Yer: Ankara
merhabalar bordo klavyeli dostlarım. karışık bir durum içerisindeyim. tecrübesi/bilgisi olanlar aydınlatırsa çok mutlu olurum. tikler hemen gelecek.
ağustos ayında askerliğimin tecili bitti. bu tarihten itibaren herhangi bir şey yapmadım. ne şubeye gittim ne bedelli başvurusu yaptım tamamen casper gibi takıldım. her şey iyiydi güzeldi derken geçen gün mesaj geldi, 25 kasım'a kadar covid testi yaptırın ve anket doldurun diye. ben de bi kıllanıp e-devlete bakınca beni askere çağırdıklarını gördüm. şirketten toplu bir para gelecek bu parayı beklediğim için bedelliye başvurmamıştım. bu para önümüzdeki hafta gelecek ve alıp direkt bedelliye yatırmayı düşünüyordum. yalnız şu an kaçak ya da askere çağrılmış göründüğüm için bedelliye e-devlet üzerinden başvuru yapamıyorum. bunu askerlik şubesine gidip konuşup bedelli ücretini yatıracağım diyerek halledebilir miyim?
bonus soru:
şu an bedelliye başvuramıyorum ama eğer yüksek lisans yapıp askerliğimi tecil ettirseydim yapabilecektim sanırım. yaz dönemi için yüksek lisans başvurusu yapsam tecil ettirsem o tecil bitmeden tecili bozup bedelliye başvursam olur mu?
ağustos ayında askerliğimin tecili bitti. bu tarihten itibaren herhangi bir şey yapmadım. ne şubeye gittim ne bedelli başvurusu yaptım tamamen casper gibi takıldım. her şey iyiydi güzeldi derken geçen gün mesaj geldi, 25 kasım'a kadar covid testi yaptırın ve anket doldurun diye. ben de bi kıllanıp e-devlete bakınca beni askere çağırdıklarını gördüm. şirketten toplu bir para gelecek bu parayı beklediğim için bedelliye başvurmamıştım. bu para önümüzdeki hafta gelecek ve alıp direkt bedelliye yatırmayı düşünüyordum. yalnız şu an kaçak ya da askere çağrılmış göründüğüm için bedelliye e-devlet üzerinden başvuru yapamıyorum. bunu askerlik şubesine gidip konuşup bedelli ücretini yatıracağım diyerek halledebilir miyim?
bonus soru:
şu an bedelliye başvuramıyorum ama eğer yüksek lisans yapıp askerliğimi tecil ettirseydim yapabilecektim sanırım. yaz dönemi için yüksek lisans başvurusu yapsam tecil ettirsem o tecil bitmeden tecili bozup bedelliye başvursam olur mu?
Merhaba arkadaşlar
Doğma büyüme İzmir'liyim. 25 yaşından sonra iş nedeniyle Ankara'ya taşındım. Sevemedim, alışamadım. Her seferinde İzmir'e gitmeyi gözler oldum. Olmadı, bir şekilde başaramadım, burada bir hayat kurdum, eşim burada çalışıyor, ben burada çalışıyorum ama hayatımdan keyif alamıyorum. Buraya İzmir övücülüğü yapmaya gelmedim. Herkese kendi memleketi güzeldir. Ancak doğup büyüdüğüm yere taban tabana zıt olan bu kentte resmen amaçsızca yaşıyorum, keyif almadan yaşıyorum. İstifa etmeye ve İzmir'e geri taşınıp sıfırdan bir hayat kurmaya, iş aramaya da cesaretim yok.
İnsanlara sorduğumda yaptığımın şımarıklık olduğunu söylüyor bir kısmı. Millet iş bulamıyor, sen şikayet ediyorsun diyen var. Haline şükret diyen var. Şükrediyorum orası ayrı konu. Ama keyif almadan yaşamak, sadece ölmemek için yaşamak yeterli midir? Hayatımdan keyif almıyorum. Doğduğum büyüdüğüm yerlerin sokaklarında amaçsızca yürümenin, oradaki eski arkadaşlarımla oturup saatlerce muhabbet etmenin hayalini kuruyorum. 30 yaşımı geçtim ama hala hayallerim ve düşüncelerim bu. Resmen amaçsızca yaşadığımı hissediyorum. Şehirde sevecek şeyler bulmakta zorlanıyorum. Deniz kıyısından ve nispeten rahat bir memleketten gelmenin sebebi mi bu? Kişilik yapımın etkisi mi bilmiyorum. Bana burada her şey renksiz, sıkıcı, soluk geliyor. Her seferinde memlekete gitmenin hayallerini kuruyorum.
Benzer durumları yaşayanlar var mı? Şımarıklık mı yapıyorum? Çok şey mi istiyorum?
Doğma büyüme İzmir'liyim. 25 yaşından sonra iş nedeniyle Ankara'ya taşındım. Sevemedim, alışamadım. Her seferinde İzmir'e gitmeyi gözler oldum. Olmadı, bir şekilde başaramadım, burada bir hayat kurdum, eşim burada çalışıyor, ben burada çalışıyorum ama hayatımdan keyif alamıyorum. Buraya İzmir övücülüğü yapmaya gelmedim. Herkese kendi memleketi güzeldir. Ancak doğup büyüdüğüm yere taban tabana zıt olan bu kentte resmen amaçsızca yaşıyorum, keyif almadan yaşıyorum. İstifa etmeye ve İzmir'e geri taşınıp sıfırdan bir hayat kurmaya, iş aramaya da cesaretim yok.
İnsanlara sorduğumda yaptığımın şımarıklık olduğunu söylüyor bir kısmı. Millet iş bulamıyor, sen şikayet ediyorsun diyen var. Haline şükret diyen var. Şükrediyorum orası ayrı konu. Ama keyif almadan yaşamak, sadece ölmemek için yaşamak yeterli midir? Hayatımdan keyif almıyorum. Doğduğum büyüdüğüm yerlerin sokaklarında amaçsızca yürümenin, oradaki eski arkadaşlarımla oturup saatlerce muhabbet etmenin hayalini kuruyorum. 30 yaşımı geçtim ama hala hayallerim ve düşüncelerim bu. Resmen amaçsızca yaşadığımı hissediyorum. Şehirde sevecek şeyler bulmakta zorlanıyorum. Deniz kıyısından ve nispeten rahat bir memleketten gelmenin sebebi mi bu? Kişilik yapımın etkisi mi bilmiyorum. Bana burada her şey renksiz, sıkıcı, soluk geliyor. Her seferinde memlekete gitmenin hayallerini kuruyorum.
Benzer durumları yaşayanlar var mı? Şımarıklık mı yapıyorum? Çok şey mi istiyorum?
Ekte resimle de gösterdim.
Kendi kanalımda yüklediğim videolarda çıkmıyor bunlar.
Nasıl yapabilirim?
Kendi kanalımda yüklediğim videolarda çıkmıyor bunlar.
Nasıl yapabilirim?
Selamlar. 1 senedir kullanmadığımız hp inkjet yazıcıyı tekrar kullanayım dedim. test sayfası ekteki gibi bozuk çıktı. hp'nin programında kartuş temizleme gerçekleştirdim ancak sorun aynı. siyah kartuşun seviyesi yüksek gözüküyor.
sıfır kartuş alsam düzelir mi yoksa sorun yazıcıdaki püskürtme kısmında mıdır sizce?
sıfır kartuş alsam düzelir mi yoksa sorun yazıcıdaki püskürtme kısmında mıdır sizce?
Vantuzlu tutucuyu arabanın camina yapıştırdım. Seneler sonra çıkarınca iz bırakır mı?
öncelikle durum videosu şurada,
streamable.com
sorular,
1- üzerinde ekran koruyucu var, yer yer çatlamış olan bu ekran koruyucu bu sorunun nedeni olamaz değil mi?
2- bu sorun ara ara oluyor, yani normalde ekran gayet düzgün ve çalışıyor aslında. fakat biraz ısınınca(sanırım) kıpır kıpır olmaya başlıyor, çok sürmeden geçiyor. acaba ekranda sorun yok da ekran bağlantısında mı temassızlık var?
3- diyelim ki ekran bağlantısında sorun var ben bunu yetkili servise götürsem ekran bağlantısına filan bakmadan direkt ekran değişimi yaparlar değil mi? (garantisi bitti)
4- sizce yetkili servis yerine yetkisiz bir servise mi baktırayım, sadece bağlantı sorunu ise yeni ekrana 1000 tl para vermek istemiyorum da.
teşekkürler.
streamable.com
sorular,
1- üzerinde ekran koruyucu var, yer yer çatlamış olan bu ekran koruyucu bu sorunun nedeni olamaz değil mi?
2- bu sorun ara ara oluyor, yani normalde ekran gayet düzgün ve çalışıyor aslında. fakat biraz ısınınca(sanırım) kıpır kıpır olmaya başlıyor, çok sürmeden geçiyor. acaba ekranda sorun yok da ekran bağlantısında mı temassızlık var?
3- diyelim ki ekran bağlantısında sorun var ben bunu yetkili servise götürsem ekran bağlantısına filan bakmadan direkt ekran değişimi yaparlar değil mi? (garantisi bitti)
4- sizce yetkili servis yerine yetkisiz bir servise mi baktırayım, sadece bağlantı sorunu ise yeni ekrana 1000 tl para vermek istemiyorum da.
teşekkürler.
ekonomi araştırmaları (özelde politik ekonomi) için mevcut güncel ve eski tarihli araştırmaların yer aldığı bildiğiniz bir web sitesi var mı?
okuyup beğendiğim Bozkırkurdu ve zorba gibi kitaplara benzer tarzda tavsiyeleriniz nelerdir?
küçük bir araştırayım diye merak ettim de nerdeyse hiç bir apartmanı, rezidansı vs beğenemedim. ya mimari olarak çok iyi değiller ya da konumları çok kötü. birisi bildiğin tarlanın içinde, birisi 200m2 ama duşakabini 1m2, lavabosu daracık falan.
fiyattan bağımsız olarak, bitmiş ya da devam eden projelerden en çok "orada yaşamak isterdim" dediğiniz daireler neresi?
fiyattan bağımsız olarak, bitmiş ya da devam eden projelerden en çok "orada yaşamak isterdim" dediğiniz daireler neresi?
nda rehberim dışındakiler durumu(hikaye) görebiliyor mu? daha önce hiç paylaşım yapmadım, gizlilik ayarlarında da bir seçenek göremedim ama?
calisirken dinlediginiz ve tavsiye edeceginiz spotify listeleri neler acaba :)
Nereye başvuracağız bunun test edilmesi için? Apt. da aman başımıza iş çıkarmayın diyen bir kısım az gelişmiş canlılar var. Bunlara rağmen nasıl emin oluruz binanın risk durumundan?
Merhaba, iki gün önce arabayı park ettiğim sokakta çalışma başlamış ve arabayı çekmişler, o yolu da pek kullanmadığım için dün haberim oldu yani bugün üçüncü gün. E-devlet üzerinden bakıyorum çıkmıyor, 1550'ye mesaj atıyorum cevap gelmiyor, 0212 275 24 00 diye bir numara buldum ama geçersiz numara diyor. Acaba başka nerden öğrenebilirim bilen var mı?
Bunun için herhangi bir Turkcell İletişim Merkezine gitsek oluyor mu?
merhabalar,
şu anda yapılan ehliyet sınav merkezlerinde telefonu çantayı bırakabileceğimiz bir yer var mı? yakın zamanda giren oldu mu?
şu anda yapılan ehliyet sınav merkezlerinde telefonu çantayı bırakabileceğimiz bir yer var mı? yakın zamanda giren oldu mu?
selam dostlar.
6 TB bir HDD var, sürekli veri aktarımı, alımı yapıyoruz. 5TB doldu. Dün gece veri aktarırken birden hedef CD yok benzeri bir uyarı verdi. Güvenli çıkardık geri taktık. Bilgisayar görüyor, açılıyor da. Ama o andan itibaren "bip, bip, bip" diye ses gelmeye başladı. Şu an görebiliyoruz içini. Korktuğumuz için şu an kullanmıyoruz. Bu neden yapıyor olabilir. Bir de artık güvenli çıkar deyince anında çıkarıyor. Düne kadar biraz bekliyordu.
6 TB bir HDD var, sürekli veri aktarımı, alımı yapıyoruz. 5TB doldu. Dün gece veri aktarırken birden hedef CD yok benzeri bir uyarı verdi. Güvenli çıkardık geri taktık. Bilgisayar görüyor, açılıyor da. Ama o andan itibaren "bip, bip, bip" diye ses gelmeye başladı. Şu an görebiliyoruz içini. Korktuğumuz için şu an kullanmıyoruz. Bu neden yapıyor olabilir. Bir de artık güvenli çıkar deyince anında çıkarıyor. Düne kadar biraz bekliyordu.
'ilaç 11 tl almak ister misiniz?' dedi.ben de maaştan kesinti oluyodu normalde dedim.öyle de olur dedi.okeylestik.sonra şöyle bir sms geldi.11 tl'lik ilaç için toplam 30 tl çıkmış olacak cebimden.fahiş bir kesinti değil mi bu ?
Bir şirketin tekllifinde yer alıyor. Her ay maaşımdan kesinti yapıo bir kısmını da şirket mi ödeyecek ne demek oluyor bu? Ne yararı ne zararı var?
İnternetten baktım, orjinali 400 tl diyor, garanti 2 sene önce telefon değişimiyle beraber bitti. Garantisi olmadığı için; support.apple.com
Yan ürün/çakma bir batarya alsam orjinali gibi olmayacak tabii ama en azından ucuz etin yahnisi durumu ve cihaza zarar verme gibi durumlar olmadan ucuza kapatabilir miyim bu işi?
Mesela şununla: www.hepsiburada.com
Yan ürün/çakma bir batarya alsam orjinali gibi olmayacak tabii ama en azından ucuz etin yahnisi durumu ve cihaza zarar verme gibi durumlar olmadan ucuza kapatabilir miyim bu işi?
Mesela şununla: www.hepsiburada.com
bu olay resmileşti mi? faizler silinecek diyorlardı
e-devletten gss prim borcuna baktım hala faizler duruyor.
emlak vergisine baktım onda da aynı şekilde faiz duruyor.
bir yere başvurmam mı lazım?
e-devletten gss prim borcuna baktım hala faizler duruyor.
emlak vergisine baktım onda da aynı şekilde faiz duruyor.
bir yere başvurmam mı lazım?
az evvel sözlükte basliga denk geldim de sizin var mi hic cevrenizde hic evlenmemiş mesela 50 yas ustu kimse? ne mesela genelde asil sebep?
baslik (git:eksisozluk.com)
baslik (git:eksisozluk.com)
Selam dostlar. Hediye alacağım. Aradım taradım kafam karıştı. Kibar görünümlü olması şartı var. Şimdiye kadar baktıklarım şunlar:
mi band 5
fitbit charge 4
honor band 5
huawei band 4
Herkes gömmüş de gömmüş. Youtube reviewlarından sözlük girdilerine kadar dolandım durdum. Yok mu kullanıp da şunlardan birini övecek bi babayiğit?
mi band 5
fitbit charge 4
honor band 5
huawei band 4
Herkes gömmüş de gömmüş. Youtube reviewlarından sözlük girdilerine kadar dolandım durdum. Yok mu kullanıp da şunlardan birini övecek bi babayiğit?
tüylerin sırt ve gıdık bölgelerinden olduğu yazıyor. 2 tane beğendim ama oranlar değişik;
1- %50 gıdık %50 sırt
2- %90 gıdık %10 sırt
hangisi daha iyidir?
edit: iki firma da canlı yolum değil kesimhanelerden elde edilen tüylerden olduğunu belirtmiş. EDFA standartlarında üretim yapıyorlarmış. yoksa ben de kesinlikle almam.
1- %50 gıdık %50 sırt
2- %90 gıdık %10 sırt
hangisi daha iyidir?
edit: iki firma da canlı yolum değil kesimhanelerden elde edilen tüylerden olduğunu belirtmiş. EDFA standartlarında üretim yapıyorlarmış. yoksa ben de kesinlikle almam.
Şöyle kiiii.. boşanıyoruz.
Benden 2.000 tl talep etti çocuk için. Makul.
Ortalama gelirim 12.000₺
Bana kalacak 10.000.
Kaçını kiraya vermeliyim?
Arabam var. masrafım 0. Benzin, kasko vs ödemiyorum.
Sizce çocuğa yakın mı otursam yoksa şehir merkezine daha yakın bir yerde mi?
Benden 2.000 tl talep etti çocuk için. Makul.
Ortalama gelirim 12.000₺
Bana kalacak 10.000.
Kaçını kiraya vermeliyim?
Arabam var. masrafım 0. Benzin, kasko vs ödemiyorum.
Sizce çocuğa yakın mı otursam yoksa şehir merkezine daha yakın bir yerde mi?