Ekşi Duyuru

Spesifik olmazsan kimse yardımcı olamaz. Matlab derya deniz olduğu için temel şeyler dışında işine yarayacak kısımlarını bilirsin sadece. Gerisi için açar manual okursun.

Octave ise linux versiyonu hiç kullanmadım ama iddia ettiklerine göre kodlar matlab ile uyumluymuş. Ödev nedir, ücretli yardım mı lazım, ücretsiz yardım mı lazım detay verirsen daha fazla geri dönüş alırsın.

otomatik oluşturulan almanca alt yazı nerdeyse tamamen doğru.

www.imdb.com
böcek var mıydı hatırlamıyorum ama şu olabilir mi ?

cheap thrills ?

değil ya bunlar.

Jbl üzerinden de açtınız mı? Benim Android hepsini açıp kapatıyor tel üzerinden ama ayfonda telefondan son yapsam da, hoparlör üzerinden de açmak için yer kalıyor daha.

telefonun kendi sesini de sona dayayın
jbl’in de sona dayayın.

ikisi de aynı anda işliyor. yoksa daha öncekinde birlikte gitmiyorlardı. ikisini ayrı açabiliyordun. ama bunda ayrı açamıyorsun.

Lenovo s90 larda var mı bilmiyorum ama bendeki lenovo da equalizer dolby atmos ve onu aktif hale getirince ses çok kaliteli oluyor. ayarlar kısmında zil sesleri sekmesinden en altta görünüyor bende.

böyle bir reklam vardı. baktık biz ne yapsak yiyorsunuz gibi bir şey diyordu dış ses. başlığı görünce hatırladım.

500-600'e yazar

500 liraya bu işi yapacak avukattan hayır bekleme. herhangi bir özelliği olmayan şirket esas sözleşmelerini en aşağı 1500-2000 liraya yapıyor düzgün bir avukat. sizin durumda ise daha farklı meseleler var. istanbul'da şirket kuruluşları yapan bir avukat tanıdığım var numarasını vereyim isterseniz.

Hukuken böyle bir belge yazılsa bile geçerliliği yok. X sebebiyle hisseleri onun üzerine gösterdik ama çoğu benim diye belgemi olur?

aynen. avukatlık bir şey değil bu.
ticaret sicil gazetesi var, vergi dairesi var, ticaret odası var. var da var. hisseyi başkasında göstermek diye bir şey yok.

avukat demişsiniz ama bu mali müşavir?

Devleti kandırayım ama beni kandırmasınlar sözleşmelerinin geçerliliği olmaz.
Benim bir şirketim olsun istiyorum, ama sahibi ben görünürsem , örneğin hizmet satmak istediğim şirket benim kurduğum firmaya iş vermeyecek, ya da geçmişim kötü, banka kredi vermeyecek. Bu her türlü devleti kandırmaktır. Bunu geçerli kılacak sözleşme yapsanız da geçerliliği olmaz.

Arkadaşlar kredi borcum vs yok. o sebeple sadece şimdilik bir ön protokol tarzı bir şey imzalamak açısından bir hazırlığa ihtiyaç duyuyoruz. sadece çalıştığım yere ulaşılmaması için sıkıntı var. böyle düşündüğüm için.

barınaklı köpekli değil fakat aynebilim aş evi var, belki oraya bağışta bulunabilirsiniz. oradaki çocuklar da kutlama yapar :)

aynsoupkitchen.com

www.wwf.org.tr

evlat edindirebilirsiniz buradan ayrica tema'nin falan da var tegv ve cydd'nin de var. bir de instagram'da doguda omer ogretmen var ona yardimci olabilirsiniz.

çok faydalı oldu. tema'nın falan bağış olarak yapabildiklerini biliyorum da, benim aradığım ömer öğretmen ve ay ne biliyim tarzı :) teşekkürler.

kadın cinayetlerini durduracağız derneğinin maddi sıkıntısı oluyor dönem dönem.

www.kadincinayetlerinidurduracagiz.net adresindeki hesaba veya görseldeki SMS sistemi ile gönderebilirsiniz.

arabadan anlayan aramak yeriine gezenadam.com.tr ye telefon et. onlar senin adına 2 araca ekspertiz yaptırsınlar. düzce 180 tl gibi bir rakam istiyordu... gidip gelmen o kadar tutacak...

Yahu 10 euroyu dinar yaparsınız havalimanında. Kaybedecrğiniz 5-10 tl olur en fazla. Gerisini merkezde değiştirirsiniz.

burdan dinar mi olur :) evde belki 3-5 bozukluk kalmistir sadece... havaalanindan az 1 sey bozdurun, sonra da merkez daha uygun bozdurursunuz hatta 1 yer vardi oranlari cok iyiydi merkezde...

ayrica her sey yenilir icilir, cok guzel o anlamda :) tr gore de ucuzdu ama malum euro artti birazcik

havalimaninda azicik bozdur dolar/eur. kalanini merkezde bittikce bozdur.

şarjlı bluetooth hoparlörler olabilir.
poloroid in yeni foto makinesi çıkmış. küçük ve şık.

online anket sitelerinde hazırlasan daha verimli olur böyle kimse indirmekle uğraşmazmış gibi geliyor

bu sanırım: www.google.com.tr

aradım taradım buldum; laura hanson sims

bulunmuş benden önce :(

saolun dostlar :)

3x1 doz şeklinde alıyorsun.

www.youtube.com

amsalak olsan kızın dibinden ayrılmazdın bence.
bence yaş 30 olmuş çok uzaklaştırma kızı kendinden. arkadaşın kıza baya tutuk değilse anlayacaktır. Nikahına alacak halinde yok ama bu yaştan sonra insanın karşısına anlaşıp, hoşlanabileceği insanlar ne kadar çıkar bilemiyorum.

Kız, arkadaşını kabul etmemiş. Olma ihtimali de yoksa arkadaşına durumu anlat, müsaade al.

Bir kızı 100 kişi ister, bir kişi alır...

kavak yelleri izlemeyi acilen bırakmalısın.

Yaş 30 ama yaşanılanlar için yaş 12 filan... Kız belki sana yazdığından çocuğu reddetti? Ne kaçıyorsun? Arkadaşın da tipsiz olmasaymış

Toplum bize çok güzel "bencil ol" öğretisini benimsetiyor. "Arkadaşım hala aşk acısı çekiyor" diyorsun, insanlar buna rağmen "yürü bence" diyor. Doğru bir karar vermişsin. Herhangi bir üçüncü kişi için hiçbir bağı bozmaya değmez. 30 yaşında, aklı başında biri olarak doğru karar vermişsin. Tebrik ederim.

kızın mülkiyeti tapusu mu var ki birisinin territorisine girdigini düsünüyorsun. kizin hic mi kendi fikri, hissiyati, tercihi yok. kiz (dur kadin diyeyim de feministler kizmasin) kimi secerse onunla olur, bir erkek digerine nicin ayip etmis olsun. bunlar hep feodallik.

-Birisi yine bana "dunyanin en kotu patronlari" ile alakali bir makalenin linkini iceren isimsiz bir email atmis.
- Ne zaman senin ofisinden ciksam bu emaillerden aliyorum. Aradaki korelasyonu(iliski) farkedemeyecegimi mi sandin?
- Korelasyon, sebep-sonuc iliskisi(nedensellik)oldugu manasina gelmez.

- Bugune kadar Aya gitmis herkes tavuk yemistir.
- Allah allah (:)) tavuk yemek aya gitmeye sebep oluyor.


** Korelasyonun turkcesi ne bilmiyorum iliski denebilir ama iliski nedensellik verir gibi geldi.

kotu bir ceviri bu bu arada.

kötü değil gayet iyi çevirmiş wallcan

vallacan baya iyi çevirmişsin. tenks. korelasyon korelasyon demek. :) iki bağımsız datanın birbiriyle olan ilişkisini anlatıyor :)

Korelasyon ne demek biliyorum :). Tükrce de korelasyonu karşılayan tekil ozturkce bir kelime yok manasında demistim 'iliski' karsılamıyor bence.

Ulusal bir çalışma, çocukların yüzde sekseninin kayda değer harçlık aldığını gösteriyor.

Pareto prensibini hiç duydun mu? Bu kural, harçlık alan zengin çocuklarının bu yüzde seksenlik dilimin içindeki yüzde yirmi olduğunu ifade ediyor.

Genç hanım, zenginlik yolundasın diyor.

Yani kızına harçlık vermediği için onun ailelerinden az harçlık alan zengin çocuklarına benzediğini ifade ediyor.

ikinci cümle: bu kural (dünyadaki) varlıkların yüzde 80'inin insanların yüzde 20lik bir kısmı tarafından sahip olunduğunu gösteriyor.

ya da: bu kural dünyadaki insanların yüzde 20sinin, toplam servetin yüzde 80'e sahip olduğuna işaret ediyor.

ben böyle anladım, onun dışında üstteki arkadaşa katılıyorum. en başa belki bir hey baba eklenebilir.

"pareto kuralına göre zenginliğin %80'ine toplumun %20'si sahip" diyor. "(sen de yeterli harçlık almayan %20'ye dahil olduğuna göre) zenginlik yolundasın" diyor.

hediye çeki verin bütçeniz kadar (teknosa, boyner vb. gibi ürün çeşitlerinin çok olduğu mağazalardan)

sedoxho verin. millet aç.

hediye çeki +1
hepsiburada, teknosa, mudo vb.

herkes istediğini alsın, herkes mutlu olsun.

fiyatından emin olamamakla birlikte apple watch diyorum. şimdi baktım 1100 e filan var.

eğer olmaz derseniz hediye çeki iş görür.

gr altın hediye çeki herkesi mutlu eder.

LED televizyon.

salonunda olan mutfağına, mutfağında olan yatak odasına koyar. orada da olan varsa, annesine babasına verir. illa ki hediye edeceği, satabileceği biri vardır.


bir de benzin çeki iyidir :)

samsung gear virtual reality

Cep telefonu. Herkesin çoluğu çocuğu istiyor sonuçta.

boş verin elektroniği bisiklet hediye edin.

prim olarak para verin olmaz mı? sonuçta ihtiyacı olur kullanır, sevgilisi ile hafta sonu bir yere gider falan daha iyi olur sankim.

ya hediye ceki olsun ya da secmeceli olsun.

bisiklet super fikirmis, ben onu isterdim. benzin ceki iyi. gram altin da kullanmayan kisinin zarar etmeden paraya cevirebilecegi seyler. cocuklular icin 2 gun tatil, cocuksuzlar icin 4 gun tatil, ya da direkt ucretli izin verin bir hafta:)

direk 1000 tl verin

arkadaşlar harika fikirler gelmiş. kişileri motive etmede parasal bir şek vermek her zaman problem yaratmıştı. direk para vermek de ayrı bir sıkıntı yaratıyor. maalesef insanlar bu konuda doyum yaşayamıyorlar. fakat ellerine o günü hatırlatacak bir şey verildiğinde de aşırı mutlu oluyorlar. ve daha uzun süreli oluyor. hissettirmemiz lazım. hediye çeki de bir opsiyon ama yine de en güzeli direk satın alıp vermek. action kamera düşünüyoruz.

o daha çok finansla alakalı değil mi?

sen yapınca başkaları da senin arkandan orospu evladı demeyecek mi?

Adam yükselmenln gereğini yapıyor, küfredince sandımki herif yalakalık yapıyor filan. Oysa adamcağız sadece senden fazla çalışıyormuş, karşılığında da orospu evladı oluyor. Kısaca sende bir orospu evladı olmak istiyorsun yani? Tembel olma iş yap yeterli olır

ilk okuduğumda, kendi yükselmeleri için başkalarının üzerine basmaktan çekinmeyen, fesat yapılı, kötü niyetli insanlardan bahsedeceksin sandım. halbuki derdin çalışkan insanlarlaymış. kusura bakma ama çok haksızsın.

senin yaptıklarını kendi yaptığı gibi sunmuyorsa, göze girmenin alternatif bir yolunu bulmuşsa bu onu bir şey yapmaz. kimisi çalışkanlıkla sıyrılır, sabırla sıyrılır, kimisi zekasıyla. ben her işe koşan angarya seven biri değilim ama çalışkan olup onları halledenlere de saygı duyarım.

derdiniz buysa şükredin bence.


edit:

bazı angarya işler gerçekten puan kazandıran işlerdir. mesela sunum hazırlamak, rapor hazırlamak gibi. sen bir ton analiz, ölçüm yaparsın, anket yaparsın ama onu sunmayı angarya olarak görürsün, biri gelir o görevi alır ve puanları toplar.

binlerce iş arasından nerden aklına gelmiş dediğiniz işler, aslında takip edilmesi gereken işler demek ki. o da ona verilen görevi yapmış oluyor.
işyerinde gereksiz iş yapan adam zaten farkedilir. eğer bu bahsettiğiniz kişi takdir ediliyorsa demek ki gerekli işleri yapıyor. bence kendi işlerinizi daha iyi takip etmeye başlayın.

peki öğrenim hayatında, sınıfındaki çalışkan öğrenci arkadaşların hakkında ne düşündün?

aynen bende insanlik disi seyler yapan, ahlaksiz, bilimum pislik isler yapan insanlar bekledim ama adam isini yapiyor sen gelmis adama laf ediyorsun, birak o adam yükselsin zaten, is yapan adam yükselsin.

böyle bir personelim var. sürekli ben şunu yaptım ben bunu yaptım modunda geziyor.
bir de yaptığı işi sahiplenen ve zaten yapması gereken iş olduğunu bilen bir pesonelim var. kadın işini yapıyor, tatava yapmıyor.

yaygaracıyı zerre umursamıyorum. seneye işini yapan kadını müdür yardımcısı yapacağım.

demek istediğim şu, aklı başında yönetici neyin ne olduğunu görür merak etme. sen vakur ol gerisi gelir.

Bence senin derdin angarya işleri yapan değil de seninle aynı işi yaptığı halde bunu çok iyi pazarlayıp, dünyayı kurtarmış modunda ortalıkta gezenlerle olmalı. Ben o tiplerden daha çok nefret ediyorum.

Mesela bi tane var bizde iki akşam mesaide, neymiş sakin kafayla daha iyi iş çıkarıyormuş, mesaileri çok verimliymiş falan. Ulan ben ne zaman hatunla aynı akşam mesaiye kalsam işimi yetiştiremiyorum. Yarım saat beni kitliyor, yarım saat insanlarla sigarada lak lak yapıyor. Ama dışarıdan bakınca mesaide gözüküyor. Sinir bir durum!

anladım. sanırım benim orospu evladı lafı biraz ağır olmuş. hepinizden özür diliyorum. böyle bir çıkış yaptığım için.

evet lütfen örneklerinizle gelin arkadaşlar. neler yapılabilir?

mesela fabrikanın bizleri gönderdiği bir konferansa gidip de konferans hakkında notlarını tutup, direk amire göndermek, benim gözümde kötü niyetliliktir. ben mesela dayanamam biliyor musunuz? utanırım. ona da sorarım. böyle bir şey yaptım ama sen de eklemelerin varsa bana gönderebilirsin derim.

fakat o direk gönderiyor yani bunun adı benim gözümde kötü niyet. işini yapıyor bık bık muhabbeti yapmayın. böyle örnekler varsa lütfen bana söyleyin. sunum yapmak falan demiş bir arkadaş. teşekkürler. fakat lütfen biraz daha açın. neler dikkat çekiyor ve diğerini zan altında bırakıyor. tembelmiş gibi gösteriyor.

bütçe?

bütçe belirtmediğiniz için,

www.sahibinden.com

pardon dostlar. bütçemiz 2000-4000 TL

bu arada laptop yazacaktım. pardon :S

lean'i "yatık" olarak mı çevirmişler? :D öyle ararsan bulamazsın tabii ki

tr.wikipedia.org
en.wikipedia.org

yok dostum. TPM içinde bir muhabbet bu. figure 8 method diye geçiyor.

Hasta olan cocuk kel, boyle olumsuzluk mu ne veren bir sivi var arkadasinda ama sonlarinda hasta olana mi ne veriyordu, oyle bir film miydi?

www.imdb.com bu mudur? Plastik küvez içinde yaşıyor deyince bu geldi aklıma.

aynen film bu :)

gattaca
www.imdb.com

Süpersiniz. :)

burdaki ulvi amacımızı unutma want2die :D mesajımı silerim, bir daha yeni cevap yazarım gerekirse, yeter ki doğru cevap olsun :)

(bkz: gattaca)
www.youtube.com
www.imdb.com

Bakın ben fragmanını da koydum ama :p

deniz olsun? bozcaada

çok da önemli değil? yuvacık,sapanca.

Trilye ye gidin. Istanbuldan idoyla mudanyaya gecersiniz oradan dolmusla hemen trilye. Kac gun kalacaksiniz bir de, 2-3 gunden sonra sikar bu dedigim yer.

istanbuldan değil, zonguldaktan gitcez. yuvacık uygun gibi. ulaşım nasıl olacak ?

yuvacık'ta kızlı erkekli kalmanız imkansıza yakın. aracınız yoksa zaten gidemezseniz.

gerek yok, sandık no falan bilsen nüfüs cizdanın da yanında olsa yeterli.

ara muhtarı, seçmen pusuları noldu? diye sor. gelip almanız gerek falan diyecek. Siz dağıtmıyor musunuz? diye sor. Artık imza karşılığında verilmesi gerekiyor falan diyecek. O zaman alternatif bir muhtar adayı tercih edeceğinizi belirtin. oy pusulası kapınıza kadar gelecek. Denedim çalışıyor...
Ayrıca evet o olmadan oy kullanabiliyorsun. TC no olan bir kimlikle birlikte...

avast kur tarat bulur.

virüs ile alakası yok gibi. tarayıcının şaftı kaymış. chrome gibi görünüyor burdan ctrl+alt+shift ile bi komple temizle her şeyini düzelir büyük ihtimalle.

bu arada hiçbir bilgi vermemişsin her şeyi tahmin etmeye çalışıyoruz. insan bi tarayıcının adını falan yazar.

ne virüsü, bu .json dosyası. bookmarklarda kullanılıyor. tarayıcını değiştir veya silip baştan yükle.

selam millet tarayıcı opera. silip tekrar yüklesem geçer diyorsunuz yani. deniyorum :)

ürün gtip ine göre degisir.. bu sekilde kimse net birsey söyleyemez..

Taşırken haşin davranıp dallarını kırmış olabilirler mi?

bu çiçek öyle ya.bi sopayla falan destek yaparsanız.bizim evdede vardı.öyle yapmıştık.

türü difenbahya. saksısı küçükse değiştirin, bi de çıtayla destek yapın.

yukarıdan yaprak verdikçe aşağıdan sarartıp döker. @bxgx'in dediği gibi çıtayla destek yapın ve bağlayın.

Çiçek Difenbahya, çok aydınlık, güneşi bol gören bir yere koymak gerekiyor; ancak direkt olarak güneş ışığını görmemeli (şart değil ama bitkinin ömrü için bir kıstas).
onu ideal salon bitkisi yapan da bu özelliğidir zaten, uzun süreli-direkt ışıktan pek hoşlanmaz.

turkcell'in sattığı bazı telefonlarda zte. turkcell maxi plus 5 gibi.

256k renkli ekransa alma derim zte'nin çoğu telefonu öyle

yok lan ne yazması, sevmiştir muhabbetini falan canı sıkılmıştır yazıyordur. hem abi demiş bak :(

Sevimli bir cocuksun desene, muhabbetin de hosmus :)
Icini ferah tut sampiyon aklina gelen degildir

yazsa abi demez lan bence.

ama sen yine sanayide dikkatli ol, ustaların yanından çok ayrılmayın..

Yahu yazıyor olsa bile yazdığını iyice anladığın bi an oralı olmadığını söyle karşıdakine. Utanılacak bir durum yok ki. Hatta kendini gay magnet ilan edip egonu şişirebilirsin.

"Hayırdır kardes, somurtan suratlı mesaj falan ne iş?"
Tekrar okuyunca ne kadar kıro bi mesaj attığın farkına varacaksın bence. Bir ekşiciye hiç yakışmıyor :O

Son mesajını bile atmasan olurmuş aslında. Madem atmışsın, cevap da gelmiş, işteyim çalışıyorum diyebilirsin. Ya da genel olarak soğuk davranıp soğuk bir insan imajı çizebilirsin.

Hiçbiri olmuyorsa buluştuğunuzda kız arkadaşın aramış gibi yap.

ruh hastası mısınız amk?
ayrıca "homofobik" olmasan buraya yazmazdın..
baya adama ayar vermişsin:)

meyilli bence uzaklaş :d

oha resmen seni skmek istemiş :s :s

madem homofobik değilsin, kendini siktirebilirsin one night stand hesabı. sonra görüşmezsiniz olur biter.

kafaya takmış amk. götü kaptırmayacağım. ablası varmış. ablasına falan sulanıcam amk. leş bir adam imajı çizicem. arabayı sattıktan sonra tabi :)

abi demiş!

çalışmayan adamın işten çıkarılmaması için bir sebep var mı?

adam çalışmıyorsa senin yapacak bir şeyin yok. elinden geleni yap adam için. o kadar. gerisi onun derdi. işten atılmasını da siklemesin kendisi o halde.

ürkütücü senaryolarla durumun vehametini anlamasını sağla. senaryodan kasıt.

bak kaç yaşındasın ,bu yaştan sonra iş bulmak zor, dışarıda işsizlik var, kovulmanın eşiğindesin, zaten bahane arıyorlar, eğer kronik bir yorgunluk-rahatsızlığın varsa söyle yardımcı olayım ama sen de kendini bu kadar salma. gibi

Raporu adımlara bölebilirsin. "Şu kadarını yap, iki saat sonra vakit ayırıp bakacağım, sonrasını o zaman konuşuruz" diyebilirsin. Böylelikle neredeyse saat başı takip edip adama illallah dedirtip en sonunda yapmasını sağlayabilirsin. Bakarsın bir noktadan sonra utanmaya başlar, yapayım bari der.

Belki de bu senin için de ayrı bir sınavdır. Tembel birini çalıştırabilmeyi başarırsan başka terfiler de seni bekliyor olabilir.

madem o kadar çalışkansın, iyilikseversin, patronlarını da çok seviyorsun onun işini de sen yapmalısın.

hacı adama durumu inceden izah et, kırmadan açıkla yani.
baktın olmuyor adamın hak ettiği bir durumla karşılaşması kadar doğal bir şey yok.
sen elinden geleni yaptın.
iş hayatında iyi insan olmak yetmiyor.

suçmiyo olabilir misin?

çok mu koşuyorsun, kıkırdaklarda sıkıntı olabilir.

go to ortopedi doktoru. ciddi bir şey olabilir, geciktirme.

biz okuldayken o çıt çıt sesinin eklemlerin arasında yer alan sıvının (şimdi hatırlayamadım adını) kurumaya başladığının bir belirtisi olduğunu söylemişlerdi. işin sonu eklemlerin bir birine sürtmesi, aşınması, romatizma ve çok feci ağrılı başka sonuçlar olduğunu hatırlıyorum.

yue +1. acil ortopediste git derim.

olay nedir? merak ettim yahu.

yani aslında belki de mahkemeye çıkmadan önce bu yazıyı silmem gerekiyor fakat, şimdilik dursun. hatırladıkça sinirim bozuluyor.

mertcaka.blogspot.com

zaten böyle bir şey yaparsam kesin haberlere çıkarım.

(bkz: takipsizlik kararı )

sorunun cevabını bilmiyorum ama kadın ciddi sorunluymuş. buna benzer çok öğretmen gördük ne yazık ki.

kanka vicdanını rahatlatmak istiyorsan, o öğretmeni bul bir şekilde kabusu ol. artık nasıl korkutursun, ne yaparsın orası senin yaratıcılığına ve psikopatlığına kalmış. ama bana sorarsan boşver. kurtulmaya bak bu anılardan. gerekirse psikologa git rahatla. böyle geçmez hayat. 15 sene olmuş kendine yazık ediyorsun.

Okuduğum kadarıyla hakikaten sıkıntılı bir ilkokul geçirmişsin. Olayı resmiyete dökmeden önce yüzleşmeyi düşünüyor musun?

yasadiklarin (ne yazik ki) cok olaganüstü olaylar degil. bunlari ve daha fazlasini binlerce insan yaşadi, yasiyor. bu olaylara sebep olan ögretmenin seni hatirladigini bile sanmiyorum. senin de unutup yoluna devam etmen lazim. her haksizlik, her eziklik, her sıkıntı sonrasi yillarca yük tasiyacaksan hayattan keyif alman mümkün görünmüyor.

şimdi onlar düşünsün

arkadaşlar allah razı olsun. yorumlarınız hiç çözüm yolu sunmuyor. bir tek takipsizlik kararı çıkar yazılmış. diğerleri bildiğin öneri öneri. psikoloğa giderim de, ben bu kadının yaptıkları yanına kar kalmasın istiyorum, o kadar.

Hepimiz aynı yollardan geçtik. Yetersiz öğretmenler bir dönem hınçlarını çocuklardan çıkardılar. Ama yaşın 20'yi geçmiş, bir birey olarak topluma girmişsin; hala ilkokul öğretmenim beni dövmüştü diye ağlayıp sızlamak senin yaralarını tedavi etmez. evet ilkokul öğretmeninin iyi bir insan değildi, iyi olmayan bir sürü insan var bu dünyada. sen bunlardan biriyle daha küçük yaşta tanışmışsın. şimdi hayatın bu yönüne karşı daha kuvvetli olman lazım. Olanları kabullen ve bir şeyler yap. Mesela aynılarını başka çocukların başına gelmesini önlemek için bir şeyler yapabilirsin veya senin yaşadıklarından çok çok daha ağırlarını yaşan çocuklar var, hala çocuklar, onlara yardımcı olmak için bir şeyler yapmaya çalışabilirsin.

Bu durumda yapmaman gerek tek şey 15 yıl sonra öğretmen de beni dövmüştü, rencide etmişti diye kendini üzmen.

ya aslında doğru diyorsun. ama benim için yapabilecek bir şey yok. kendime de üzülmüyorum. sadece unutamıyorum. vicdanımı rahatlatmak için de ona böyle bir şey yapmak istiyorum. hedefim, sansasyonel bir dava açıp, şimdinin öğretmenlerine yarın o hareketleri yaptığınız çocuklar büyüyecek ve karşınıza çıkabilecek mesajını vermek. başka bir amacım yok. dediğim gibi tazminat davası açıp, alacağım tazminatı hayır kurumuna bağışlayacağım.

yani şimdi daha kötü şartlarda yaşayan öğrenciler için bir şey yapmış olacağım. gerçi bizim zamanımızdaki gibi değil artık. şimdilerde herkes çok bilinçli.

bilan güzel demiş. dava açsan bile sonuçlanmaz. hem parandan hem zamanından olursun.
başkalarının başına da gelmesin diye bir şey yapmaya çalış.

Ya herhangi bir çözümüm yok bu konuda ama ben de çok dertliyim, yazmadan edemedim. Ulan anneme de gidip diyemezdim ki böyle böyle oldu. Ilkokul hocam sınıfta toplanıp grup kuran birkaç fitil kıza güvenerek beni hırsızlıkla suçladı ona mı yanayım, sınıftaki gruplaşmaları milyonlarca kere şikayet ettiğim halde bütün ilkokul hayatım boyunda yalnız kalıp psikolojimin bozulmasına mı yanayım. Mardinde eğitim görürken ne kadar mutluysam büyükşehir dedikleri Samsunda o kadar mutsuz bir okul hayatım oldu. Düşündükçe nefret ediyorum şu kız halimle hepsini döve döve bunları ödetmek istiyorum.

Bu dediğin için davaya filan gerek yok. zaten davanın pek sansasyon yaratacağını ya da ciddiye alınacağını düşünmüyorum.

Bu söylediğin için bir internet sitesi yapabilirsin. Ama tabi öğretmenin ismini cismini verirsen bu sefer o sana dava açar :) yani konuyu biraz kendinden uzaklaştır bence. o kadının seni insanların önünde rezil ettiğini düşündüğün için herkesin göreceği bileceği şekilde onu kötü duruma düşürmek istiyorsun. yanlış mı düşünüyorum? bence bu doğru değil. o kadın seni rezil de rencide de etmedi, edemez. bugün bir arkadaşının aklına gelse tutup da markasiz da ne biçim rezil olmuştu demez; öğretmenin ne kadar kötü biri olduğunu hatırlar. ne biçim kadındı, ne vicdansızdı der.

O yüzden senin kaybettiğin hiçbir şey yok. Sen canını sıkma.

bence de benim kaybettiğim bir şey yok. ama gazeteci tanıdığım var. bu konuda bir dava açsam, o da gelip benle röportaj yapsa, al sana sansasyon :)

işin gücün mü yok? bırak geçmiş geçmişte kalsın. önüne bak geleceğe.

Geçenlerde iş yerinde, hümanist bir iş arkadaşım; dtp başkanı Selahattin Demirtaş'ın röpartajını okumuş. röportajda diyor ki, vay efendim biz hergün dayak yerdik öğretmenimizden. türkçe konuşmayı dayak yiyerek öğretmenimizden öğrendik falan fişmekan.

arkadaşımın yorumu da şu oldu, "lan adamlara da hak vermiyor değilim ha. küçüklükten beri hor görülüyorlar. niye sevsinler ki bu ülkeyi amk."

ben de durur muyum? patlattım lafı. ulan bu adam bu yüzden dağa çıktıysa, ben aya çıkmam lazımdı amk diye.

anlayacağınız, bunun dini dili ırkı mezhebi yok. sapıklık herkese sapıklık. bu karı kim bilir sokak köpeklerini falan da tekmeliyordur, havlıyorlar diye.

neyse bu durumu unutamam gençler ben. unut munut diyenlere sözüm. sadece avukat arkadaşlar nasıl bakacak bu konuya diye merak ettim. sanırım bu saatte de avukat bulamadık :)

Hukukta zamanaşımı dediğimiz bir olay var. Hukuk ve ceza davaları bakımından farklı farklı tabi ama 15 yıl pek çok fiil için oldukça uzun bir süre.

www.patronlardunyasi.com
Alanya Ziraat Odası'na sorabilirsiniz.

her hafta 10 tl koy kenara al sana cihaz parası !

normal şartlarda, taahhüt süresi içerisinde sözleşmeyi bozduğundan dolayı sana, telefonun gerçek fiyatının (kendilerinin belirlediği bir fiyat ve piyasadan biraz daha tuzlu olur), o güne kadar ödediğin (69 x ödediğin ay) parayı düşüp sana fatura ederler.

cihaz bedeli olarak ödediğin taksit ne ise onun kalan taksitlerini peşin ödemek zorundasın.

yani 69tl X 18 ay = 1242 tl peşin ödeme yaparak cayabilirsin.

teşekkürler dostlar.

limit yok
johnny english
arkadaştan öte

bence olur.

2 gün kalman gerekiyor.

en az 3 gun kalman gerek diye biliyorum.

1-2-3 diye giden bir cevaplar silsilesi oldu :) saolun gencolar :)

3 saat falan sürüyor diye biliyorum

hususi araçla bile 3 saat sürüyor çünkü öyle basıp gidebileceğin yollar değil dağ kenarı uçurum virajlı falan.

oğlum kaşlıyım ben zaten. sadece antalya içini bilmiyorum :) siz bana antalya- kaş arasını nasıl gidebilirim onu söyleyin. mesela örnek veriyorum;

havalanından havaşa bin. otogara git. otogardan kaş dolmuşlarına bin. bla bla.

Gece otobüsler oluyor, kırmızı büyük otobüsler. 600 mü neydi. Otogara gidersin de otogardan kaşa o saatte bulabilir misin, bilmiyorum. Şehirler arası otobüs firmalarına bakarsan bulma olasılığın da var.

o saatte kaş'a otobüs bulman zor bence. midibüsle 4 saate gitmiştik. gece 2'de orada olursun. ramazan nedeniyle belki olabilir. otogardan sormak lazım.

ms project adam gün hesabı yapar. Hani 200 gün boyunca bir adam gelecek ve çalışacak. :) O yüzden de tatil günlerini yok sayar. 200 günlük bir iş de bir yılı bulur.

Anladığım kadarıyla tatil günlerini değiştirerek bunu çözmek istemişsiniz. Siz bunu tatil günlerini değiştirmek yerine 200 günü adam aya çevirerek yapın bence her ay için 22 gün üzerinden hesaplayabilirsiniz.

müdür senin yol da uygulanabilir fakat ben olayı çözdüm. o tepesindeki m t w th diye giden günleri seçiyoruz. o şekilde bütün projeyi seçmiş oluyoruz. böylece düzenlediğimiz tanımladığımız herşey olmuş oluyor. saygılar sevgiyle kalın.

www.imdb.com

forgetting sarah marshall

izledim onu ya :)

tous les soleils

vavien

ceza kimin üstüne aldığın kişinin mi?

babam arkadaşının arabasında ceza yedi 6 yıl önce. ödediler ama makbuzu kaybetmişler. ya da öde diye gönderdiğimiz çocuk ödemedi. neyse, yıllar içinde babamın arkadaşı arabayı satmış, o da başkasına satmış falan. satışlarda hiç sorun yok. bizim eve geçen ceza geldi. 6 yıldır ödenmeyen ceza. plaka o arabanın ama isim babamın. babam yediği için cezayı. sürat bu arada ceza. neyse babam gitti vergi dairesine yatırdı faizli maizli. niye? ceza babamın adına babamın evine geliyor. eğer sizin borçta da plaka aldığınız aracın ama isim başkasının ise, dert etmenize gerek yok üstünüze kalmaz. isimli şahsın borcu o.

ceza kişinin üzerine gözüküyor. yani benim bilgilerim gözükmüyor. onunki gözüküyor. ama yıllık vergisini ödeyeceğim zaman plaka nosunu yazınca benim bilgilerim çıkmıştı.

bu işi yıllardır çözemediler.
kesinlikle ceza işinde makbuzun saklanması gerekiyor. birçok kişinin benim gibi başına geliyor böyle şeyler.
ödediğim cezayı tekrar ödedim bağırış çağırışla faiziyle beraber.
yıllar sonra makbuzu buldum ve daireyi icraya verdim.
ben de faiziyle geri aldım paramı ve avukat ta vekalet ücretini aldı. oh olsun dedim devletime.

hocam siz madur olmamışsınız da. ben olur muyum onu soruyorum. yani yıllar sonra bana ,icra gelebilir mi?

çocuk birini alkolden yemiş biri ni park cezasından tabi katlanmış cezalar. totalde 1500 lira olmuş.

sorum şu dönüp dolaşıp bana patlar mı bu mevzu?

Alternatif market uygulamalari var, slide me, app planet gibi. Ayrıca apk için blackmart var yine bir uygulama. Onun dışında apktop.com falan var ama istediğin uygulamayı googlea yazarakta bulabilirsin.

google amcanın onaylamadığı rom'larda market olmaz olamaz şeysinden kaynaklanıyor.

donanimhaber'i bi kurcala orada bi konu vardı bu çin tabletlerinin tamamına temizlenmiş romları listelemişler

gereksiz çin uygulamaları falan silinip market falan yüklenmiş romlar

ayrıca forum.xda-developers.com buraya da bakılabilir rom için daha geniş bir forum bu alanda

Aynı yrdeyseniz yine görürsünüz aynı kişiyi ve aracı. Dolayısıyla bişi olmaz dont worry be happy.

Plakaya bakmadınmı?

günaydın,
akşam konuşursunuz, bir şekilde aranızda rapor tutar gerisini sigorta şirketine bırakırsınız.
içiniz rahat olsun

En kötü ihtimalle adamı bulamazsın. Adam park halinde çarptıysa veya park halinde çarptı demeye müsait bi' şekilde çarptıysa öyle dersin kaskoya onlar karşılar.

plaka?

adamın kartını aldım. kaskom yok benim. arabayı alalı 5 gün oldu. aracın muayenesini yaptıracaktım bu gün :(

adami bulursun, sorunu da cozersiniz rahat ol.

Sıkıntı olmaz aynı yerde çalışıyorsanız.Bana ufak bi tır çarpmıştı 4 günlük güzelim ford fiestaya herif döndü gidiyor.zar zor indirdim arabayla tırı aynı yere çektirdim.Sonra fotoğraflarını çektim tutanağı tutturdum kimlik ehliyet fotokopilerini aldım.Ama tanımam etmem.sende sıkıntı olmaz.

plakasını alacaksın abi...plakasız olmaz. tutanaksız da olmaz.

eğer adamın yalnızca zorunlu trafik sigortası varsa park yerinde oldu kaza demeyin. bazı firmalar sorun çıkarabiliyor. yolda oldu filan diye çizin tutanağa. kasko varsa sıkıntı yok ama.

oncelikle arac muayenesi yoksa tutanak falan tutmayin. zaten polis cagirma ihtimali kalmamis o nedenle polis cagirmayin demiyorum. muayenesi gecmis arac kullanmak zaten ceza gerektirdigi icin hem ceza odemek zorunda kalirsiniz.

eger hasar kucukse ve karsi taraf sigorta yerine odemeyi kendisi yapacaksa her turlu anlasma yoluna gidin.

en kotu olacak ihtimal adam sizin icin araba carpip kacti diye bilir :) bu nedenle kaza tutunaka tutulmasa bile araclarin kaza yerindeki fotograflarini cekmek gerekir.

şifremi unuttum deyiniz.

kullanıcı adımı da unutmuşum...

kullanıcı adımı da unuttum deyiniz.

kilometresi çok hiç bulaşma bence.

127.000'de araç çok başını ağrıtır. hele fransız arabasıysa yanaşmaman en mantıklısı.

şu kilometrede benzinli japon arabası olsaydı tamama ama, fransızsa bırak hocam.

aracin tüm bakimlari düzenli olarak yapildiysa, bugüne kadarki tüm ariza ve onarim kayitlari mevcutsa ve burada tekrarlanan bir arizaya rastlanmiyorsa, 127bin km'deki bir dizel alinabilir.. ancak alinmadan önce aracin özellikle turbosunun durumu ile ilgili bir uzmana danismakta fayda var.. zira gerektigi gibi kullanilmayan turbolu motorlar 100bini astiktan sonra turbo arizasi cikarma egiliminde olabiliyorlar..

13000 'e pazarlık yapıyım diyorum. iyice sineğin yağını sıkıyım.

fiyat zaten iyi bence. bu fiyata kazasız dizel citroen zor.

127bin çok değil. fiyatı iyice kırabileceksen al derim ancak peugeot'ta olabilir onlara da bak. o fiyat seçeneğinde zaten üst model fr. araba olur. diğerlerine girme derim. ayağını yerden kessin.

(bkz: didgeridoo) olabilir mi?

galiba bu ya:) tamamdır eyvallah saol panpa :)))

böyle bir şey mi?
(bkz: şofar)
tr.wikipedia.org

yok abi ya. birincisi doğru. 2. si yanlış. teşekkürler gene de.

halka malolmuş sözler tescillenemez.
"Senin anan güzel mi?" bulguları. Bu da olmaz misal

bizim mahalledeki kuruyemişçinin tabelasında da yazıyor. vizyon açısından pek hayrılı olmaz yani :D

kişisel görüşüm de facebook aforizmaları çapında bir laf olduğu yönünde.

evlenme.

evlilik bereket getirir. Çoğu kültürde bu böyle anlaşılmış, böyle görülmüştür.

dellenme. hayat senin keyfini çıkar.

olacak gibiyse kendi işin en güzeli.

Evlenmek iş kurmana engel mi?

evlenmek iş kurmaya engel. nerden baksan evde bir kadın besleyeceksin. beslemeden önce de saçma sapan bir harcaman olacak. yaklaşık 20bin kadar. piyy... çok zor ya.

yaş kaç?

baskı oluşturan ekipten uzaklaş
atıyorum ailenle yaşıyorsan, maaşın da iyiyse, kendi evini tut, eşyalarını al, kendine bir düzen kur.

Ben 10 senedir yanlız yaşıyorum, kendi evim, kendi eşyalarım, şimdi şimdi evlilik falan düşünür oldum, 10 senedir gayet keyfim yerindeydi

yaş. 24buçuk :) 25 :) ailemden uzaktayım. ama işte ne biliyim gençler ya. aslında düzenli de bir hayat aramıyor değilim. iş kuracaksam o da lazım. ben de anneme zengin bir ailenin kızını alak dedim. bakalım ne olacak :)

"evlilik" "aile" "paylaşım" gibi kavramlar üzerinde bir kere daha düşünmenizi tavsiye ederim.

hayatınızla ilgili böylesi önemli bir karara "ben de anneme zengin bir ailenin kızını alak dedim" diyerek pazarcı zihniyeti ile yaklaşıyorsanız; evet kurun kendi işinizi, sizde başarı pırıltıları görüyorum. hayatınız almak-satma üzerine temellendirilmiş.

evlilik; yapsam mı acaba? denilerek, soru işaretleri ile yapılacak bir şey değildir. mantık evliliği yapmıyorsanız tabi... eh, mantık evliliği yapacaksanız da bulaşmayın zaten. siz hayatınızı ve ne yapmak istediğinizi net bir şekilde ifade etmişken durduk yere, sırf iki akrabanın lafı için evlenilmez, kimse ümitlendirilmez.

diğer yanda aşıksanız işler değişir. sevdiğiniz insanla hayatı paylaşmak düşüncesi kalpten gelir, aksine birileri bunu yapmanıza engel olsa, engelleri aşmak için deli divane uğraşırsınız. sevdiğinizin kokusu olmadan uyanmak, akşamları eve geldiğinizde kocaman sarılmak... iki tabak yemeği paylaşmak...

kısacası mantık evliliği yapacaksanız; sizin gelecek planlarınızda evliliğe yer olmadığı aşikar; yapmayın.
aşk evliliği zaten duyuruya sorularak, evlensem mi acaba kaygılarıyla yapılacak bir iş değildir. bu noktada "aile" kavramını eksik algıladığınızı ve maddi olarak yapsanız da manevi olarak bunun sorumluluğunu alabilecek bir yapıya sahip olduğunuzu düşünmüyorum. kısacası; aşk evliliği de yapamıyorsunuz.

soru abes; evlenmeyin siz... kendi kendinize de mutlu bir hayat kurabilirsiniz.


edit:@markasız

"nerden baksan evde bir kadın besleyeceksin" cimlenize ithafen kadın evde beslenecek bir hayvan değildir. zihniyetinizi ya da düşüncenizi ifade ediş tarzınızı şiddetle kınıyorum.

sizin "saçma sapan harcama" olarak adlandırdığınız şeye biz "evlilik hazırlığı" diyoruz.
kaldı ki birbirini seven iki insanın hayatlarını geçirecekleri evde yaşamak için ihtiyaç duyacakları eşyaları alması gereklilik olduğu gibi beraberce eşya seçmeleri de birbirlerinin tercihlerine saygı duyduklarının bir ifadesi, ortak bir beğeni yakalama becerisi ve bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde bütçeyi kontrol etmenin bir yoludur.

olm istemiyorsan evlenme sorunun cevabını vermişsin işte.
toplum seni başka bir şeye daha zorlasa yapacak mısın?

evlenip napıcan çok merak ettim.

evlendikten sonra hayat bitmiyor, aksine farklı bir şekilde güzelleşiyor.

#azeroth un dediğine ithafen; toplum sana atla dese atlayacak mısın?
asaSDfghg güldürdün panpa.

o değilde "nerden baksan evde bir kadın besleyeceksin" ahahahaha bu ne len :). Eniştem de çiftlik de buzağıları satar, bide onu mu besleyeceksin diye. ASdasjgdhj olum çok güldüm nasıl mantık bu :).

Mantık, paralı kadın falan. Sen parayla inşa edersen, parayla çöker o ilişki. Evliliği çok yanlış anlamışsın sen:). Kadının sana, sende kadınına sırtını yaslayacaksın, param var yada yok diye değil. Tanrı korusun, sakat kalsan, kaza geçirsen o kadın değil, annen bakar ilgilenir senle. Yapma gitme evladım :).

Sana sabah öğle akşam sır kapısı yazıyorum.
Bir hafta bunu kullan, tekrar kontrole gel.

asdasafdfgh

istemiosan evlenme. kimsenin seni baskılamasına da izin vrme. sert ve net bir tavırla kimse seni baskılayan, al karşına konuş. kafana göre takıl. millete dert oluyor anasını satayım.

mahnita; kime dert olmuş ki? böyle bir evlilik yapacağına yapma diyoruz:) ne var bunda

değerli bakış açılarınız için çok teşekkür ederim. istediğim tepkileri aldım :) özellikle balık kraker :) çok sevimlisin ama dont feed the trolls :)) canınızı yerim öptüm hoşçakalın.

hayatımın kadınını bekliyorum zaten ben. fakat şöyle ki gerçekten aramıyorum. bekliyorum sadece. bekleme sebebim de kendi işimi kurma isteğim. eğer kendi işimi kurmayacak olsam ortamlar ortamlar yani:)) sürekli arayışta olurum. ama bekliyorum şimdi bakalım. ne olacak ne biticek :)

@arden v2, niye üstüne alınıosun yaw?

toplumdan darlama geliyor diyo ya adam, onları diyorum.

böle bi kesim var toplumda.

sevgiliysen, ee evlilik teklifi yok mu diyolar.

nişanlıysan ee düğün ne zmn? diyolar her gördüklerinde.

evliysen, ee bebek ne zmn diyolar.

ve resmen dert ediniyolar falan.

bak adamın sevgilisi bile yok belki, ee yaşın geld, evlenmeden olur mu zart zurt.

herkes aynı değer yargıları ve aynı hayat standartlarında yaşamak zorunda ya sanki.

bak sinirlendim yine.

öncelikle kendi evin ve eşyaların varsa, evlenince başka eşyalar almanın sadece senin bol bol tüketmeni isteyen sonra onların parasını ödemek için 10 yıl köle gibi çalışmanı bekleyen garip ve saçma bir akımın mantıklı olmadığını düşünmeni ve sırf yeni eşya için evlenecek kadınlarla evlenmemeni öneririm. tabi ki çok eski eşyalarını değiştirirsin ama komple bir ev yapmak saçmalığın daniskası.
ikincisi evlenmek isteyeceğin kadın karşına çıkınca zaten bilirsin sırf birileri evlen dedi diye evlenilmez.
sen de biliyorsun ki iş kurmakta öyle basit bir iş değil. şimdi sadece kendi görevinle meşgulken iş kurunca muhasebesi, vergisi, alacağı vereceği, satın alması, pazarlaması herşey senin üzerinde olacak, 10 15 eleman çalıştıracak duruma gelene kadarda pek hafiflemeyecek yükün. kazancın ne kadar artar bilemem. bu kadar stresi çekerken sana destek olacak, yanında olacak, değişik bakış açısı kazandıracak bir hayat arkadaşı olması fena olmaz bence. o kalitede birini bulursan, aşık olursan, o kadını eş olarak istediğin için evlen. ama sırf evlenmiş olmak için evlenilmez.

"nerden baksan evde bir kadın besleyeceksin" demişsin öncelikle; böyle düşünüyorsan hiçbir hatun kişisinin başını yakma zaten. Sonralıkla; evlendikten sonra yaptığın masraflar takı taklavat ile aynen sana geri dönüyor hatta daha fazlası bile gelebilir.

Ayrıca evleneceğin kişinin senin parana muhtaç biri olacağını ne biliyorsun? çalışan biri ile evlenirsin sorun kalmaz.

Ama sen evlenmeden önce evliliğe ve evleneceğin kişiye bakışını değiştir bence.

salatalik kabuğu

salamı hayvan bile yemiyor yahu. bence salatalığın içini ver. çim de olabilir ama nereden bulacaksın. mısır taneleri (konserve değil, haşlanmış), havuç, marul. tavşangillerden yola çıktım.

kuru meyvalar verebilirsin kuru muz mesela bizimkiler çok seviyor, badem, kaju özellikle kabuklu fıstık sevdikleri kuruyemişler arasında. salatalık havuç verebilirsin ama bunları verdiğinde kafesten suyunu çıkar, protein ihtiyacı için ayda bir falan haşlanmış yumurta verebilirsin

marul

hamster için ne kadar sağlıklı bilmiyorum ama şöyle bir şey görmüştüm:
i.fokzine.net

kavrulmamış siyah çekirdekler oluyo böyle yemesi zor, içi yumuşak. ben onlardan veriyorum gani gani, çıt çıt çitliyolar. çokta seviyolar yemelerinden anladığım kadarıyla.

eğer ki bir motorun maliyetini öğrenebildiysen ve güncel maliyetini biliyorsan neden olmasın :)

VB kodları ile yapabilirsiniz ama macroları etkinleştirmeyen kullanıcılar için geçersiz olabilir. Bu nedenle "Forcing VBA macros in Excel" gibi bir araştırma gerekebilir. Aşağıda detaylı bilgi var ancak 2010 uyumluluğunu bilemedim şimdi.

www.excelforum.com