[]

Martı scooterları çalmıyorlar mı?

Çok param olsa bile bu işe girmezdim sanırım. Sokakta görüyorum biri bunu alsa sanayiye götürse takip cihazı varsa çıkartırsa ister kendi kullanır ister satabilir. Bu olmasa bile araba çarpar biyere düşer bi sürü riski var. Mantığı nedir bunun nasıl kâr sağlanıyor anlamış değilim. İyi niyetli bi girişim olarak kalacak heralde.




 
O aletler adetli alınınca oldukça ucuz olan aletler, çok değerli cihazlar değiller yani. 48-50 saat kadarlık bir kullanımda kendini amorti edebiliyorlar ki emin ol istanbulun bir çok yerinde bir haftasonunda bile scooterların büyük kısmının ücreti çıkıyordur. Zaten belalı mahalleler kapsama alanı dışında, o yüzden çalınma çok büyük bir risk değil. Ben aksine para bastıklarını düşünüyorum.


  • roket adam  (16.01.22 18:58:18) 
Martılar özel üretim/tasarım cihazlar, yani çalıp, satın aldım ben bunu diyerek kullanamazsın, satılamaz da yani.


  • atom karincanin torunu  (16.01.22 19:00:02) 
İyi niyetli girişim mi :))
Adamlar para basıyor.

Cihazın maliyeti etse etse 2 bin eder. Hadi 3 olsun. Martı kendi üretiyor zaten scooterları. 2-3 bin liralık cihaz için kim hapse girmeyi göze alır ki? Üstündeki gps sürekli aktif. En son nerede olduğuna bakıp cihazın nerede GPS'inin söküldüğünü direkt anlarlar.

Bazı cihazlar zarar görüyor evet. Bi tanesinin üstünden gözümün önünde kamyonet geçti. Alet kullanılamaz hale geldi ama binlerce cihaz var birçok şehirde. Zaten kullanımı ucuz da değil. Çok kısa sürede maliyetini çıkartır.
  • himmet dayi  (16.01.22 19:00:37) 
Martı markası özelinde düşünürsek, kendileri ürettiği için ucuza geliyordur aletler (haliyle yedek parça bakım filan ucuz) Mesela şu an ki ücretlere baksak ve aletin 2000 tl olduğunu düşünsek kaba bir hesaplama ile aletin 24 saat kullanılmasıyla kendi parası çıkıyor.

Yine kaba bir hesapla günde 5 saat çalışsa bu alet 30 günde 150 saat yapar. 150 saat 9000 dakika yapar. 9000 dk x 1.29 tl=11,610 TL yapar (açılış ücreti olan 1.99 u hesaba katmadım.)

Yani ayda 11,610 tl kazandırıyor. 2000 Tl aletin ücreti, 4610 TL diğer tüm giderler (vergi personel bakım vs.) Bir alet Aylık 5000 TL para bırakıyor temizinden.

Bir bölgede 100 tane olsa 500.000 TL yapar. Bu kar ile 250 yeni alet alabiliriz.

Yani 100 adet alet 1 ay çalışırsa 2. ay 250 adet daha alabiliyorum. O ilk aldığım 100 adet ister çalınsın ister bozulsun.

Ayrıca evet tüm cihazlarda gps var sürekli takip ediliyor.
  • infernalcadre  (16.01.22 19:40:24) 
link diye bir alternatif çıktı, yurtdışı firması. hem scooterlar daha iyi hem de bir yere bağlamadan direk bırakıp gidiyorsun, millet mal gibi kaldırımın ortasına bırakıyor hatta. o çalınmazsa hiçbiri çalınmaz.


  • passion rules the game  (16.01.22 19:50:00) 
çalınıyor zaten. gps dediğiniz şeyi taklaya getirmenin maliyeti 200 lira var yok.


  • Efoody  (16.01.22 19:59:18) 
Şarjı nasıl oluyor o da bi gider kalemi değil mi? Bence masrafı gelirinden fazladır


  • ir mania  (16.01.22 20:50:37) 
masrafı giderinden fazla olsa şirket bu kadar zaman nasıl ayakta kalsın? üstelik o kadar altın yumurtlayan tavuk ki bir sürü taklitçisi çıktı. hepsi de para kazanıyor. senin hesabın (eğer varsa öyle bir hesap) yanlış.


  • himmet dayi  (16.01.22 21:42:21) 
Hem soruya hem yorumlara cevap vereyim ;

1)Çalınıyor, bunun maliyetini zaten göze alıyorlar. Hata yeni çıkan rakibi link hiç kilitlemiyor scooterları. (Avrupada uzun zamandır böyle)
2)Martı artık kendi üretmiyor, yeni scooterlar Segway marka.
3)Geçtiğimiz yıllarda kendi yaptıkları açıklamaya göre bir scooterin ömrü 3-4 hafta arası. 3-4 haftada bir her scooterin yenileme maliyeti oluyor.
4)Karlı değil, yatırımlarla ayakta duruyor. (Bu da beklenen/hesaplanan bir durum zaten)
5)Şarj için ciddi bir operasyon dönüyor, geceleri kamyonetlerle toplayıp yeniden dağıtıyorlar.
  • talasas  (16.01.22 22:11:54) 
Su an memleketin en karli isi bu olabilir.

ilk ciktiginda sahibi baskalari da girmesin diye ayda milyonlarca zarar ediyoruz dedi.
Ben oturup hesaplamistim, oyle bir zarar etmek icin gunde 50 aleti parcalamak gerekiyordu. Boyle ucuk bir rakamdi.

Sonra da kanun cikardi su an istesen de o isi yapamazsin.
En az 250 arac alman gerekiyor sirket acman icin.
Hatta sayi 1000 olacakti sonra dusurduler belki geri 1000'e cikmistir.

Zaten izni alsan da barindirmazlar muhtemelen.
  • divit  (17.01.22 01:59:42) 
Heh buldum hesabi.
Ayda 1,5 milyon dolar zarar ediyorum demis.
Maasi ve tum giderleri ciksan bile ayda 33 alet parcalaman gerekiyor o zamanki hesapla.

Su an muhtemelen 100 falandir.
  • divit  (17.01.22 02:05:45) 
aynen o çok zarar ediyoruz muhabbeti sektör kalabalıklaşmasın diyeydi, yoksa bin tane şirket oldu bunların hepsi para yakıyor olamaz şu anda.


  • roket adam  (17.01.22 02:17:49) 
[]

Bu kızın ismini bilen var mı?

2:20'deki sarışın kız kim ismini bilen var mı?

youtu.be


 
Bilenler hayrına 3:44'teki kızı da yazsa ya. Geçen sordum bilen çıkmadı...


  • heathen  (16.01.22 12:29:58) 
5 sene olmuş ilginç yani


  • ir mania  (16.01.22 13:39:05) 
[]

Atom bombasını engelleyen hava savunma sistemi?

Geliştirilmiş midir acaba? Yani bombayı havada durduran ve etkisi sıfırlayan bir sistem. İsrailin demir kubbesi gibi?




 
rusların topol füzesi atmosfer dışına çıkıp oradan ilerleyip hedefini 200 metre tölerans payı ile saatte 23bin kilometre hızla ilerlerken vuruyor.

ayrıca 8 tane nükleer başlık taşıyan çeşitleri var.

8 tanenin 3 tanesi dolu diğerleri boş falan böyle bi sürü değişik sistem var. hani hava savunma sistemleri 8 tanenin 8ini vuramaz mutlaka bir tanesi hedefe düşer ve patlar vb gibi

değişik uçuş paternleri uygulayan seyir füzeleri falan.

muhtemelen lazer gibi bi silahla durdurulabilinir ama bu sefer de eğer düşman toprakları üzerindeyse muhtemelen yine de kendini ateşleyecektir.

bunun dışında hedefin burnunun dibine kadar farkedilmeden girebilen nükleer başlıklı füze taşıyan denizaltılar var.

rusyanın moskova için şöyle bir planı varmış.

eğer moskovaya füze roket moket gibi şeyler geliyorsa ki bunları önceden görebililyolar, moskovanın çepe çevre etrafına konumlandırılmış nükleer silolardan nükleer füzeler fırlatılıp bomba hedefe düşmeden rusyanın gönderdiği nükleer füzenin patlatılmasıyla havada yokedilecekmiş.

ayrıca bu s400 s500 gibi füze bataryaları koskoca rusyanın heryerine dağılmış ve sürekli de yer değiştirirmiş yerleri belirlenmesin diye
  • killerbee  (07.01.22 23:40:36 ~ 23:43:46) 
Yok imkansiz.

Ustte aciklanmis zaten fiziksel olarak durduramayacagin aletlere koyuyorlar.
gun icinde kamyonlarin yerini degistirip duruyorsun nereden gelecegini de goremiyorlar.

Tek yontem var.
ayni anda senin de karsi tarafa ateslemen.
Vurulursak biz de vururuz yontemiyle karsi tarafi caydiriyorsun.
  • divit  (07.01.22 23:52:44) 
rusyanın 12 tane hazır nükleer planı varmış.

saldırı nerden geliyorsa saniyesinde tüm hedeflere saldıracak gibi tüm nükleer füzelerin koordinatları bile hazır olarak yüklüymüş.
  • killerbee  (08.01.22 15:36:36) 
[]

Osmanlının sınırlarımız dışında kalan eserleri

Ben çok merak ediyorum acaba vah vah elimizden çıktı gitti diyeceğimiz bir eseri var var mı? Anadoluya bile pek yatırım yapmayan devlet balkanlara veya arap topraklarına da yatırım yapmamıştır diye düşünüyorum. Var mıdır bunu bilen listesi günümüzdeki hali vs.




 
Yatırımın çoğunun balkanlara yapıldığı söylenir. Birçoğu yıkılmış olmasına rağmen balkanlar gezimiz bıyunca sürekli Osmanlı eserleriyle karşılaşmıştık. Macaristan’da bile Osmanlı eserleri mevcut.


  • but that was just a dream  (02.01.22 10:34:20) 
sadece kışlalar ve son döneme ait bir kaç eser

mısır'a kaç yıl hükmetmiş bir gidip de şu piramit nedir ya? diye merak etmemiş bir kafanın oturupta eser bırakıcak hali yoktur zaten.
  • bebekbebesi  (02.01.22 10:35:34) 
Anadolu’ya yatirim yapmayip Balkan’lara cok yatirim yapmisligi var.

Balkanlar Osmanli eserleriyle dolu, ozellikle Bosna (Müslüman kaldiklari icin bagimsizliktan sonra cok yikip dokmemisler) ama genel olarak bagimsizligi alan izleri yok etmeye bakmis.
Macaristan’da da hamamlar vs var.
Makedonya’da da var eserler.

arsiv.ntv.com.tr
Su linkte eser sayilari yaziyor
  • kuehles blondes  (02.01.22 10:54:01) 
Telgraf ve ray sistemi var.
Neredeyse yapar yapmaz kaptirdigimiz balkandan arap tarafina uzanan.

  • divit  (02.01.22 12:39:49) 
Hadi ilk dönemler neyse de yikilacaginin belli olduğu son dönemlerde anadoludan alıp balkanlara veya elimizden çıkan diğer arap topraklarına yatırdıysa tam sövmelik bir durum olmuş


  • ir mania  (02.01.22 12:42:30) 
tam olarak aradığınız şey mi emin olamadım ama liste olmasada tika'nın sayfasında var bazı kaynaklar. yine tika'nın türkiye dışında restore ettirdiği eserleri takip edebilirsiniz.

www.tika.gov.tr
www.tika.gov.tr
  • Phoebe  (02.01.22 13:03:49) 
Bazıları burada açıklanmış
arsiv.ntv.com.tr

Yunanistan'da olanların bazısı (bir TV yayınından)
streamable.com

Yatırımdan kasıt asıl olarak hep anlamamız gereken yapı ve mimari mi olmalı ? Sanmıyorum
Osmanlı'nın yatırımları sadece belli bir yerle sınırlı olmayıp asıl yatırım insanaydı.
  • Erva  (02.01.22 14:12:10) 
@erva insanlar göç etmiş fakat taşınmaz mallar mecbur bırakılmış. Merak ettiğim misal selimiye gibi çok büyük bir mirası orlarda mı bırakmışız. Ama gördüğüm kadarıyla selimiye hariç istanbul dışında o kadar büyük bir eser yapmamış osmanlı.


  • ir mania  (02.01.22 15:26:13) 
[]

Yeşil pasaportumu kullanabilir miyim?

10 yılı daha dolmadı ama benim 25 yaş dolduğu icin geçersiz diye biliyorum. Yine de vizesiz seyahat edebilir miyim 10 yılı dolmadan?




 
pasaportun geçerlilik süresi 25 yaşınıza kadardır. yeşil pasaportta bordo pasaport gibi 10 yıllık alma durumu yok. 25 yaşınıza gireceğiniz doğum günü öncesi son kullanım tarihi olarak yazılıdır pasaportta.


  • kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili  (26.12.21 12:26:10) 
kullanamazsın. havaalanından dönersin.


  • deartheodosia  (26.12.21 14:16:02) 
yeşil pasaportlar maksimum 5 yıllık düzenleniyor. ayrıca başvurduğunuzda 5 yıldan daha kısa sürede 18 ya da 25 yaşını dolduruyorsanız bu sefer en fazla o güne kadar düzenlenmiştir.

özetle pasaportun ilk sayfasını açarsanız süresinin dolmuş olduğunu göreceksiniz zaten.
  • hadsafhada  (26.12.21 15:30:52) 
[]

Harita oluşturabileceğim bir site var mı?

Atıyorum şu şehirler şu ülkeye katılırsa haritası nasıl olur gösteren bir site yok mu?




 
World Map Maker – 100+ stunning chart types — Vizzlo vizzlo.com -


  • ir mania  (08.01.22 00:57:06) 
[]

Pound almak mantıklı mı?

Sterlin hesabım var ama hiç almadım. Nedense hep euro dolar altın fiyatları gösterilir kanallarda da. Pound niye adam yerine konmuyor?




 
Ticarette usd ve Euro yaygın kullanıldığı için.


  • orient blue  (20.12.21 16:23:26) 
Dolar ve Sterlin birbirine kıyasla çok değer kazanan/kaybeden para birimleri değil. Değişimler yatırım yapma bakımından dikkate almaya değecek oranda olmuyor. Dolayısıyla petrol alımında geçerli olan ve tüm dünyaya hakim Dolar ya da neredeyse tüm Avrupa'da kullanılan Euro yerine Sterline yatırım yapmak popüler değil. Dolar yerine Sterlin de alınabilir tabii. Ama hacim gereği Sterlinde makas aralığı daha geniş olabilir.


  • himmet dayi  (20.12.21 16:30:26) 
Peki altın daha mı farklı


  • ir mania  (20.12.21 16:46:50) 
Altın daha farklı. Altının ons fiyatı dolar ile belirtilir. Altın dolar karşısında değer kazanırsa altını olan biri hem altının artışından hem de doların artışından kazanır. Tabii TL olarak düşünürsek. Aynı şekilde altın, dolar karşısında değer kaybederse, dolar değer kazansa da altını olan kişi doların değer kazandığı kadar kazanmaz. USDTRY x GAUUSD kadar kazanabilir ancak.


  • himmet dayi  (20.12.21 17:04:51) 
[]

Mal paylaşımı hk.

Ben tek çocuğum sahip olduğumuz tapuları üstüme yaptırmadan evlenirsem tapuları üstüme yaptırınca yarısı eşimin mi olur?




 
hayır, yasal mirasçı sizsiniz eşiniz değil.


  • makarnavodka  (17.12.21 21:42:07) 
Evet doğru fakat evlenince kazanılan mallar bölüşülüyor ya eşler arasında bu ona dahil değil mi? Çünkü şuan tapular üstüme değil.


  • ir mania  (17.12.21 21:52:48) 
avukat değilim ancak benim bildiğim kadarıyla sizin kendi birikim ve varlıklarınız ortak oluyor. mirasa ortak olunamıyor.


  • makarnavodka  (17.12.21 21:57:59) 
para verip aldıklarınız ortak olur. (bkz: edinilmiş mallar)

miras kalanlar kişisel mal olduğu için bir ortaklık olmuyor.
  • hadsafhada  (17.12.21 22:03:13) 
Evlendikten sonra, babanız ölmeden önce tapuları üstünüze alırsanız eşiniz ortak olur. mirasla geçmiş olmaz o zaman


  • efruz  (18.12.21 09:17:55) 
Mirastan intikal eden malvarligi paylasima tabi degil. Rahat rahat uzerine alabilitsin


  • dinsizin hakkindan gelen imansiz  (18.12.21 10:17:45) 
Ebeveynlerin hayattayken tapuları size verirlerse bu miras olmaz, eşiniz hak sahibi olur.

Ebeveynleriniz ömrünü tamamlayınca (Allah hayırlı ömürler versin) size otomatik olarak intikal eden miras malları kazanılmış mal değildir, eşinizin hakkı yoktur (sanırım)
  • John Bloor  (18.12.21 11:01:31) 
[]

Akademik yazılarda anlam bütünlüğü

Tez okuyorum adam her paragrafta atıf yapmış ama sanarsın roman okuyorum ama adam öylesine atıf koymuş. Açıp bakmadım tabi verdiği kaynaklara. Demem o ki o kadar farklı kaynağa atıf yapılıp nasıl anlam bütünlüğü sağlanabiliyor. Hepsi sırayla bahsedecek değil yani. Bu olayı bi türlü anlayamadım. Tamam kaynakları okuyoruz kullanacağımız yerleri çıkardık diyelim bunları nasıl anlamlı şekilde atıflayacağız. Aynı kaynaktan arka arkaya atıf yapmak da olmuyor.




 
Bkz: kurgu
Kafanda zaten bur kurgu oluyor her bölüm için. Alıntıları da bölüm bölüm tasnif etmen ediyorsun.
Çok kafan karışacak gibi olursa küçük küçük (informel) gizki başlıklar koyarak ilerliyorsun.
  • fempusay  (13.12.21 23:39:35) 
Hocam akademisyenlerin genel sıkıntısı bunu yapamamaktır. Beğendiğiniz örneği merak ettim nasıl yapmış acaba belki bakarak bir fikir yürütebilirim.


  • adukyuedines  (13.12.21 23:42:11) 
@aduk beğenmekten ziyade şaşırdım sanki romanın her paragrafında sahte atıf var gibi geldi. Yöktezde.


  • ir mania  (13.12.21 23:52:47) 
belki ters dusunuyorsun biraz, yani kaynaklardan atfedecegin seyleri alip tutarli bir butun cikarmak istiyorsun ki o zor haklisin.

onun yerine konuyu literatur taramasinda ogrendikten sonra ne soylemek istedigine karar ver. soylemek istedigin her cumleyi aslinda bir yerden ogrendin degil mi? nereden ogrendin? onlari atiflayacaksin.

yani kaynaklardan kes -> degistir -> yapistirip tutarli hale getirmeye calis degil de

kaynaktan ogren -> bildigini / demek istedigini tutarli bir sekilde kendin yaz -> bu bilgilerin kaynagini goster

kafandan atmadigin surece soylemek istedigin hemen her seyin bir kaynagi vardir sonucta. kendi cumlelerinle anlam butunlugu olan bir sey yazdiktan sonra onlari atfetmesi nispeten kolay. obur turlu zor.
  • robokot  (14.12.21 02:35:01) 
Bahsettiğiniz bu şey=yüksek lisans. Yüksek lisans tam da bu nedenle yapılıyor, kaynak nasıl bulunur, tarama nasıl yapılır, makale/tez nasıl yazılır vs. Ülkemizde ise yüksek lisans sertifika sahibi olmak gibi anlaşılıyor. Her önüne gelen de tez yazdım diyor.

Her cümleye atıf yapmak başarılı bir tezi ifade etmez bu arada, isterse Dostayevski olsun. Tez denen şey özgün bir fikri taşımalı, her cümleni bir kaynaktan alırsan o şey tez olmaz, derleme olur, hepsi bu.
  • her giriste sifresini unutan adam  (14.12.21 02:41:12) 
Herkesçe bilinen şeyler dışında ne yazılıyorsa atıf yapılmalıdır. Kendi düşünceni yazarsan bilim değil felsefe yapmış olursun -ki felsefe tezlerinde bile kendi düşüncen yazılmaz.

Konuyla ilgili çok okuma yapmak gerekir.
  • garylineker  (14.12.21 03:09:03) 
Mesele zaten bu.
Makale yazarken en çok zorlanılan kısım literatüre atıf yapilan giriş kısmıdır.
Orada yapılan kurgu makaleyi değerlendirecek hakemler için çok önemli.
  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (14.12.21 14:05:02) 
@robokot kendi yazdığım şeye atıf bence olacak bi şey değil. Zaten o kadar çok kaynak okuyunca yazarken hangisi olduğunu şaşırırsın. Bu sadece her konuda bir kaynaktan arka arkaya atıflarla o da doğru karşılanmıyor diye biliyorum ama yapanlar var.


  • ir mania  (15.12.21 01:02:12) 
[]

Aktrislerin ücretleri hk.

Öpüşme ve sevişme sahnelerinde ayrıca ücret alıyorlar mı? Bence almıyorlardir ama belli de olmaz. Yani bir oyuncunun film ve dizi ücretleri nasıl belirlenir ne zaman odenir? Dizilerde bölüm başı heralde dizi tutarsa zam yapılıyor mu? Filmlerde de filmin başında belirleniyordur ama atıyorum zorlu geçti çekimler ücret artirimi yapılıyor mu veya film çok tuttu diyelim pirim veriliyor mu?




 
Hangi aktrisler?

Sadece intim sahnelerin zor olacağı algısı bi yanılgı, gergin bi duyguyu oynadığı bi sahne çok daha yıpratıcı olabilir.(daha “değerli” olabilir)
Genelde kaşe üzerinden belirlenir. Her yapımın, yapımcının ve oyuncunun/yüzün kaşesi aşağı yukarı bellidir baştan. Ona göre pazarlık olur. Filmin çok tutması veya batması film gişesi üzerinden bir sürpriz yaratmaz oyuncuya hukuki olarak. Çok ülke gezerse film, reklam olur işte oyuncunun kaşesi yükselir yani sonraki projelerine yansır.
Yurt dışında telif meselesi var, bizde daha gelmedi yakında gelecek. Her proje yeni yerlere satıldıkça yani bi kanalda,ülkede, festivalde gösterildikçe oyunculara ücret ödenecek, henüz bu sistem çalışmıyor bizde.
Dizi tutarsa zam yapılıyor, oyuncu parlarsa zam yapılıyor ama bunlar yine eşit şekilde dağılmıyor. Başrol bi şekilde (skandalla, yapımdaki oyunculuğuyla??, reklamlarda görünmesiyle vs) yapımcıya beklenenden çok daha fazla para kazandırırsa kendi de daha fazla kazanır. Esas kızın 3. Dereceden akrabası neden zam alsın?

Neyse özetle oyuncular totalde yani işlerin geneline ortalama açıdan baktığımızda çok az kazanıyor, yasal haklarını alamıyor. Sigortaları çoğunlukla yok yani yok derken zaten yok, kendi freelancer sgksı yapmak zorunda ama o primi de yapımcılar vermiyor kendi maaşlarından ödüyorlar. Ama çekilen bir bölümün ücretinin yaklaşık 6 ay sonra yattığını düşünürsek çok saçma sapan bir zorluğu var. Kazandıran bir isimse -bunun için oyuncu olmasına gerek elbette yok- işler başka tabii.
  • rewlack  (05.12.21 21:30:06) 
Oyuncuların menajerleri eskisi gibi değil uyandılar mevzulara. O yüzden telifler vs eskisi gibi kolay atlanamıyor. Yine de yapımcı tek tek telifle uğraşmak yerine adama diyor ki al sana sezonluk 1 milyon daha da uğraştırma başka para yok sana. Ücretler ise tamamen oyuncuya, menajerine ve oyuncunun şöhretine bağlı.

Genelde oyuncular sezonun başından bir "bölüm ücreti" üzerine anlaşır. O fiyat sezon boyunca fikstir. Oynadığı her bölüm için o ücreti alır. Bazı oyuncular haftalık çalışma saati ya da çalışma günü sınırı koyar. Bu bahsettiklerim tabii esas oyuncular için geçerli. Yoksa yan karakterin çalışma saatini falan kimse takmaz.

Bizdeki fiyatlandırma bölüm başıdır genelde. Adam der ki bölüm başına X lira alacaksın. Sonra isterse her gün 10 saat çalıştırır, isterse 1 saat. Oysa bazı ülkelerde saat ücreti sistemi vardır. Adam sete girdiği andan itibaren saat ücreti çalışmaya başlar. Setten çıkana kadar orada durduğu her dakika için ödeme alır çünkü çalışıyor görünür. Bu özellikle küçük oyuncular için büyük avantajdır. Ama bizde bunun yerine bölüm başı sistemi kullanılır. Bu da biraz sömürüdür. Çünkü adama atıyorum bölüm başı X lira verirler, ondan sonra ne çalışma günü ne çalışma saati bellidir. Küçük oyuncuların çok söz hakkı olmadığı için de ses çıkaramzlar. Bi de bazı yapımcılar şunu da yapar, atıyorum adamın o hafta çekilen sahnesini yönetmen kullanmadı çıkardı diziden. Yapımcı ücreti ödemez ya da yarım öder vs. Oysa saat ücreti olsa, adamın bölümü yayınlanmazsa da adam çalıştığı kadar ücretini sıkıntı olmadan alır.

Bizde dizi film endüstrisi büyümesine rağmen bir türlü profesyonel bir seviyeye ulaşmadı. İşler hala eski usul hatır gönülle, "sözüm senettirle" yürütülmeye çalışılıyor. O yüzden ABD ya da Avrupa'daki gibi oyuncu / yönetmen / senarist sendikaları falan yok, olanlar da zayıf.

Set işçilerinin sendikaları bile daha güçlü hatta bence. Eskiden setlerin saat sınırı yoktu. Yönetmenin canının istediği saatte başlardı, yönetmenin istediği saatte biterdi. Hatta hiç ara verilmeden 2 gün devam eden setler oluyordu. Sabah 8'de gidiyorsun sete. Özellikle set işçileri, kamera asistanları vs için çok zor. Ağır işçilik çünkü sette çalışmak. 24 saat durmadan ışık taşı, ışık sök ışık kur, kamera taşı kamera kur, dekoru kur dekoru sök. Uykusuzluktan kazalar yaralanmalar olunca sınırlama geldi sendikadan.
  • anten  (06.12.21 09:39:13 ~ 09:53:22) 
[]

İnsanlar neden uçamıyor?

Hazerfan bile kaç yıl önceden çalışmasını yapmış hatta başarmış diyenler var aya gideli 50 yılı geçti marsta koloni kuracağız diyoruz ama kuşlar gibi uçan bi tane bile insan görmedik.




 
Bir aparat kullanıp uçmaktan bahsediyorsanız bu yapılıyor zaten. Fethiye'ye ya da Nevyehir'e gidip kafanızı kaldırırsanız binlerce uçan insan görebilirsiniz. İstanbul'da falan neden yapılmıyor diye soracak olursanız şehrin konumu, binaların yerleşimi ve hava koşullarının uygun olmamasından dolayı olabilir.


  • her seye atarlanan adam  (04.12.21 19:42:54) 
insanin urettigi enerji kendini kaldirmaya yetmiyor.
Kemiklerimiz cok agir, hangi aleti yaparsan yap ucamiyorsun.

Dunya rekoru 60 saniye havada kalma

youtu.be
  • divit  (04.12.21 19:48:29) 
kuşlar gibi olmasa, yavaş yavaş: www.youtube.com


  • WithWorth  (04.12.21 21:02:04) 
@wiw roket riskli gibi. Kanatlı bi şey yapılamıyor demek ki hala


  • ir mania  (04.12.21 23:02:10) 
Kendi enerjimizle (en azından kanat çırparak) olmuyor, kalanlar da ekonomik olarak feasible değil. Bir şeyin yapılması için her zaman tek engel bir şeylerin icat edilmemesi ya da kilit bir bileşenin bulunamaması olmuyor. Bazen teknolojisi olsa da ciddi bir pazarı olmadığı için kimse o işe para aktarmıyor, haliyle mevcut teknolojiler o amaca yarayacak şekle evrilemiyor.

Hezarfen'in de efsane olduğu, bir insanın en ideal şartlarda bile Galata'dan Üsküdar'a süzülemeyeceği bir yerlerde anlatılmıştı sanıyorum, şu anda kaynağını tam hatırlamasam da. Bu arada uçmak ile süzülmek de teknik olarak farklı şeyler.
  • salihdt  (05.12.21 04:08:47 ~ 04:09:01) 
yuksekten atladiktan sonra (hezarfen hikayesindeki gibi) kanatli seyler de var, takip suzulerek yuksekten inersin.

oldugun yerde kanatla kalkmak zor, kanat sihirli bir sey degil, kendi agirligin kadar kanatlarinla havayi iterek lift olusturmalisin. bir insan kendi agirligini kac kere indir kaldir yapabilir ki zaten? kanat cirpmak dedigin tam olarak o sonucta.
  • robokot  (05.12.21 06:08:50) 
Insana atıyorum kemerle kanat takılacak kanatlar mekanik olacak benim bahsettiğim teknoloji bu şekilde. Bu devirde bile yapılamaması ilginç


  • ir mania  (05.12.21 16:49:01) 
tamam iste yukarida yazdigim gibi, kanat takarsin kemerle de insanda kendi agirligini havada tasiyabilecek kas gucu yok. kendini havada tutmak icin (yukselmek icin) kendi agirliginca lift olusturmak zorundasin, ve surekli. bunu yapacak kas gucumuz yok, o yuzden harici enerji kaynaklari kullanmamiz gerekiyor - o da var zaten.

yani dedigini engelleyen teknoloji / eksik bir icat degil doganin kanunu. vucudumuzun agirligi kas gucumuze gore cok fazla. bu oran ayni kaldigi surece hayal ettigin sey 1 milyon yil sonra bile olmayacak. ama o zamana harici enerji kaynaklari, depolama / verimlilik artar, kanatlara bir motor (veya o zamanin motoru neyse artik) baglarsin, anca oyle olur.
  • robokot  (05.12.21 23:42:43 ~ 23:49:53) 
[]

Akademik okuma yapmak

Dersle ilgili Kitap makale falan okuyorum ama roman gibi okuyorum not falan almadan. Bir de atlamadan okuyorum alakalı alakasız her yeri. Makale tez falan yazmak icin ne yapmam gerek?




 
Önce bir konu seçmek lazım. Bir derste onlarca konu olabiliyor.


  • dissendium  (18.11.21 19:45:57) 
şurada aychovski'nin cevabı+1
www.eksiduyuru.com
bir de katıldığım bir mooc'tan: btang44.files.wordpress.com
  • ganbatte  (18.11.21 19:56:21 ~ 20:03:48) 
Seçimli okuma yapmalısın. Omrun yetmez o kadar kaynağı okumaya, uzun omurler dilesem de...
Ozet ✓
Giriş ✓
Bulgular [kismen]✓
Sonuc ✓ [ihtiyac kalirsa]
  • fempusay  (18.11.21 20:55:02) 
Ben bu işi beceremeyecem o zaman. Şöyle ki genelde bilgisayardan okuyorum not almak falan zor haliyle. Şuan tez aşamasında değilim ders için okuyorum veya konu ilgimi çekiyorsa okuyorum fakat ders için okuduğumda bile not almıyorum. Üşeniyorum o kadar yazmayı sevsem mühendis olurdum


  • ir mania  (19.11.21 00:23:00) 
Bilgisayarda ve tablette de yapabilirsin. Pdfleri açmak için kullandığın uygulamada işaretleme, not/yorum yazma gibi özellikler olsun yeter. Ben tablet almadan önce makaleleri kindle'a atıp not alıyordum.

"Makale tez falan yazmak icin ne yapmam gerek?" Herkesin yoğurt yiyişi farklı:D Tez yazarken önce o alanın genel ve ünlü kitaplarını, konumla ilgi yerleri işaretleyerek ve kısa notlarla, okudum. O alanda çok eksiğim vardı. Genelden özele çalıştım. Özele indikçe yayınların sayfa sayısı azaldı, not alma yoğunluğum arttı.

fempusay+1 Alakalı-alakasız herşeyi okumak seni ilerletmez. Ders için makale yazıyorsan verilen süre de pek uzun olmuyor zaten. Alakasız yayınları kısa sürede eleyip odaklanman lazım.
Kimler kimler yapıyor yapamam deme:D
  • ganbatte  (19.11.21 11:45:59 ~ 11:55:31) 
@ganbatte yapıyorlar valla cakallar ama isi kavramış heralde onlar veya yardım alıyorlar. Ben ise tek başımayim. Okuma diyorsunuz da bitmiyor ki çoğu da bildiğim şeyler zaten not da almiyorum biliyorum diye bana göre değil bence akademik yayın yapmak


  • ir mania  (19.11.21 16:56:21) 
literatur taramasi yapman gerekiyor. her arastirmanin basi literatur taramasidir.

1) konuyu belirledikten sonra exclusion ve inclusion kriterlerini belirlemen gerekiyor. yani arama yaparken hangi kriterlere dikkat etmen gerektigi. Burada ornek olarak belirtmis: unimelb.libguides.com

2) arama yapilacak database'leri ve keyword'leri belirlemen gerekiyor. database'lere ornek olarak google scholar, pubmed vs. verilebilir. keyword'lerini bu database'lerde kullanabilmek icin and, or, not, * fonksiyonlarinin nasil calistigini bilmen gerekiyor. burada cok basit anlatmis: medium.com


3) cikan sonuclari tarayarak once makale/kitap/tez artik neleri eklediysen once basliklarina gore eliyorsun. diyelim ki 70 makale kriterlere kaldi. daha sonra sadece abstract bolumlerini okuyorsun, diyelim ki 20 tane kaldi. bu 20 makalenin tamamini okuyorsun.

4) literatur taramasi icin kullanilan pek cok farkli protokol var. herhalde en cok kullanilani prisma prokoludur (buradan ulasabilirsin: www.prisma-statement.org). tum makaleleri buradaki kriterlere gore rapor haline getirdiginde, literaturde ne gibi eksiklerin oldugunu gorup konunu ona gore belirliyorsun. yani baslik > ozet > tum makale seklinde ilerliyor.

tabii bu teorik bir alanda calisiyorsan farklidir. sadece empirik calisimalar icin gecerli.
  • Sour  (19.11.21 17:29:52 ~ 17:32:03) 
ben ilk baslarda tüm makaleyi komple okurudm, artik önce conclusionlari okuyup, grafiklere bakip karar veriyorum, isime yarar mi yaramaz mi? diye.
cited edilmis makalelere bakiyorum ne yazmislar diye.
sana bagli ben ilk baslarda bilgisayardan not aliyordum ama artik defterim var oraya yaziyorum, kenarina not falan aliyorum.
  • spherical  (19.11.21 17:37:37) 
[]

Hangi iskandinav ülkesinde yaşanır?

Şu yazıları okuyunca ben ıskandinav kokenliyim diye düşündüm

Okuduktan Sonra İzlanda Hakkındaki Her Şeye Hakim Olacağınız Detaylı Bir Rehber - Ekşi Şeyler seyler.eksisozluk.com

Dünyanın En Huzurlu Viking Adası İzlanda Hakkında Keyif Veren Detaylar - Ekşi Şeyler seyler.eksisozluk.com

seyler.eksisozluk.com

Burda yazılanlar gibiyse ben buralarda yaşamalıyım diyorum. İngilizcem var kültürlü biriyim birkaç yıl kendimi idame ettirebilirim bence çalışmasam bike. Ordan biriyle evlenmeyi düşünüyorum aslında. Sanıyorum bu sayede vatandaşlık kazanırım. Doktor unvanı alıp gitsem faydası olur mu iş bulmamda neler önerirsiniz? Soğuğuna alışılır herhalde. Zaten yazın buraya gelirim belki tatile. Bunların dışında kanada, amerika ve ingiltere de düşünüyorum. Avustralya ve yeni zelanda da olabilir aslında ama korkunç hayvanlar varmış. Sizden öneriler bekliyorum.

 
İsveç'e gidersen bol bol söversin söyleyeyim. İş arkadaşım kolundan ameliyat olmak için 3 sene beklediğini söyledi bugün. Ben ayağımdan ameliyat olmak için 6 aydır bekliyorum. 3 hafta sonra 400km ötede bir şehirde röntgen çektirmeyi başarabilirsem o aşamaya geçeceğim. Sağlık sistemi tamamen bok.


  • bana kedicik derdi  (17.11.21 20:05:05) 
Onu duydum da işveçe giden herkes hasta mi oluyor


  • ir mania  (17.11.21 20:11:34) 
Gidip bir ömür yaşayacaksan illa hastalanacaksın bir noktada. İlla ihtiyacın olacak sağlık sistemine. Hem %44 vergi ver maaşından, hem %25 kdv öde, hem %60 pompada vergi öde ondan sonra hastane olmasın, acilde 5 saat sedyede kırık kolla bekle falan olacak iş değil.


  • bana kedicik derdi  (18.11.21 07:17:42) 
Iskandinav ulkeleri ve Kanada, bence akdeniz insanina gore yerler degil eger soguk, kar, buz hastasi degilsen.

Ben olsam zaten Commonwealth'den uzak dururum o yuzden Aussi ve Yeni Zelanda eleniyor.

Eger avrupa olmuyor ise (Almanya/Fransa/Italya), verdigin secenekler arasinda bence en oluru sevmesemde Amerika.

Doktora konusuna gelince, onu ciktiktan sonra gittigin yerde sisteme entergre olmak icin yapacaksin. TR'de yapmak bosuna zaman kaybi olur bir ise de yaramaz.
  • cooperr  (20.11.21 17:59:36) 
[]

iran neden nato üyesi olmadı

Bildiğimiz gibi şah abd'ye yakın. Neden böyle bi tercih yapılmadı merak ettim. Aslında ırak da üye olabilirmiş o dönem. Bağdat paktıyla yetinilmiş.




 
İşin uzmanı olmayarak şöyle yorumlayabilirim. Dediğiniz gibi İran CENTO'ya üyeydi. Şah Rusya ve ABD arasında pragmatizm üzerine kurulu politika güdüyordu yani NATO'ya girip birini seçemezdi. Zira 2. Dünya savaşında da Almanya ile yakın diplomatik ilişkileri vardı. Amerikayla ile Nixon döneminde yakın olsa da Carter döneminde uzaklaşmıştı. Ayrıca Şah'ın SAVAK ile yaptığı katliamlar Humeyni ile bir farkı olmadığını gösterdiğinden NATO'nun o dönem de İran'ı kabul edip etmeyeceğini sorgulatır.


  • emininsel  (16.11.21 12:17:02 ~ 14:29:48) 
Iran tarihi ile ilgili buyuk yanilgilardan biri Sah'i Iran politikasindaki tek guc olarak gormek. Iran icinde petrolun millilestirilmesi yanlisi (ve bu yuzden dolayli yoldan Amerika karsiti) baya guclu odaklar var.

Cok sevdigim bir kanaldan da link birakiyorum zaman yoksa sadece ikinciyi izleyebilirsiniz.
www.youtube.com
www.youtube.com
  • cleric  (16.11.21 12:57:52) 
@emin ben şahı direkt amerika sempatizanı olarak gördüğüm için merak ettim rusyayla bi yakınlığı yok gibi sanki. Natoya girse humeyni devrim yapamazdı


  • ir mania  (16.11.21 16:53:08) 
avrupada olmadığı için.
malum nato: kuzey atlantik organizasyonu demek

irana yapılacak herhangi bir saldırı için avrupalı devletlerin savaşa girmesi saçma olmaz mı? türkiyeyi de istemediler avrupalılar zaten, kore savaşı sonrasında aldılar.
  • dafuq  (16.11.21 17:23:42 ~ 17:24:39) 
[]

Sosyal bilimlerdeki öznellik sorunu?

Her ülkede mi böyle bilmiyorum fakat hocanın görüşü neyse sen de geçmek için onu desteklemek zorundasın. Hocadan farklı düşünceni söylesen hoca sana düşman oluyor söylemesen ders beyin yıkamaya dönüşüyor. Bu durumda ne yapmak gerekiyor?




 
Valla millet sanirim klasik kopru ve ayi olayini uyguluyor. Oyle acik uclu yoruma dayali sorularin da iste dezavantaji bu. Tek bir kisinin bakip degerlendirmesi yerine en az iki farkli kisinin bu yoruma dayali sinavlari inceleyip not vermesi gerekiyor. Bu sekilde sorunun birazcik ustesinden gelinebilir.


  • j r r tolkien hayrani  (11.11.21 20:11:04) 
Keşke Hocadan fazla bilen öğrenci olsa.
Ben öyle bir şey görmedim. Vadatlik vaziyyeti oraya götürüyor. Senin de şikayetin sosyal bilimcilerin şikayet ettiğin özelliğinden başka bir şey olmuyor böylece.

  • fempusay  (11.11.21 20:46:38) 
Mesele hocadan fazla bilip bilmeme değil yorum meselesi. Her hoca kendi dünya görüşünü empoze etmeye çalışıyor. Bu durumda okula mi gidiyoruz örgüte mi belli değil.


  • ir mania  (11.11.21 20:59:09) 
Misal ben düşüncemi bir hoca olarak söyledim. Dünya görüşümü hiç kimse bilmez.
Sen dediğim gibi büyük bir hasta yapıp herkesi aynı çuvala koyuyorsun. Karşılaştığın örneklerin öyle olması, karşılaşmadıklarının da verili olarak öyle olduğu anlamına mı gelmeli, anlayamıyorum ve tuhaf ki kendinden ne kadar eminsin?

  • fempusay  (11.11.21 21:33:42) 
@fem ben karsilaatigimi yorumluyorum elbette başka hocanın bana faydası olmuyor ki bir kişi bile böyleyse bi sıkıntı var demektir


  • ir mania  (11.11.21 21:48:10) 
Kendisinden farklı düşünene düşman olan kimse iyi bir hoca olmadığı gibi hocasının kendine düşman olduğunu düşünen kimse de iyi bir öğrenci değildir.


  • dunal  (11.11.21 23:22:43) 
@duna ilk cümlen doğru ikincisi değil


  • ir mania  (13.11.21 11:57:07) 
[]

Haber takibi için twitter hariç uygulama?

Twitter trumpa yaptığı gibi hesaplarımı banladigi icin yeni bir platform arayışına girdim. Dünden beri bununla uğraşıyorum. Cidden piyasadaki hiçbir uygulama twitter kadar iyi değil. Twitterdaki tweetleri çeken bir uygulama olaa bile işimi görecek ama o da yok. Hürriyeti takip edince kedi ağaca kaçtı tarzı haberler geliyor. Twitterdaki çoğu sayfa zaten yok.




 
Aposto


  • freebird5406_2  (24.10.21 10:17:14) 
İstediğim tam olarak twitterda takip ettiklerimi twitter platformu dışında aynen takip etmek. Atıyorum ekşi twitter hesabından bir twit atıldı ben onu takip ediyorsam o uygulamada bana düşmeli. İstediğim hesaplar post atınca bildirim de alabilmeliyim. Istemediklerimi de engelleyebilmeyim. Aslında twtiterin rss versiyonunu istiyorum. Mesajlaşma olmasın takipçim olmasın sadece twitterdaki istediğim hesapları twitter disi bir uygulamada takip edebileyim. Bazı uygulamalar iyi ama ya sadece türkçe ya da ingilizce kaynakları getiriyor ve özelleştirme imkanı kısıtlı


  • ir mania  (24.10.21 10:33:33) 
Yeni hesap açacaz yani bi şekilde mecbur

@aloha indirdim çalışmadi
  • ir mania  (24.10.21 15:22:50) 
rss uygulamaları neden iş görmüyor? ben firefox eklentisi olarak Feedbro'yu kullanıyorum ama bilgisayarda.


  • curious mind  (24.10.21 15:33:22) 
@mind isteklerimi yukarda yazdım o uygulamalarda alakali alakasiz her içerik geliyor.


  • ir mania  (24.10.21 20:06:51) 
Twitter hesap askıya alma saçmalığı olmasa aslında en ideali gibi duruyor


  • ir mania  (28.10.21 16:22:41) 
[]

Bireysel başarı diye bir şey var mı?

Sınavlar başarıyı ne kadar ölçüyor? Çok zeki biri doğru yönlendirilmediği için sınavlarda başarısız olabilir. Hele ki internet çağında çok çalışan değil doğru bilgiye kolay yoldan ulaşan kazanıyor bence. Sosyal medya öncesinde bile bireysel başarı belli vardı ama şimdi whatsapp grupları falan derken bilgi yalan oldu bence.




 
Sinav var sinav var simdi hocam, buna nasil genel bir cevap verelim ki? Atiyorum unide bir dersin sinavinda hoca uc asagi bes yukari hep ayni sorulari sorardi, bir baskasi ise her sene sorulari degistirir en saglam sorulari sorardi. Boyle bir ornek uzerinden gidilirse ilk sinav daha cok ezbere ya da belli basli yerlere odaklandigi icin o dersteki bilgini genel anlamda olcmede yetersiz kalirdi diyebiliriz. Diger yandan ise oteki dersten saglam bir not alabilmen icin o derste ogretilen neredeyse her seyi bilmen gerekirdi.

Hal boyleyken, yani olay daha cok sinavlari hazirlayanlara ve dolayisiyla sinavin icerigine bagimli oldugu icin direkt 'su kadar olcuyor' tarzi bisey demek zor olur. Olcen de var olcemeyen de var.
  • j r r tolkien hayrani  (23.10.21 18:57:46 ~ 18:59:02) 
sınavlar zekayı ne kadar ölçüyor diye sorsanız anlarım da başarı kısmı nasıl ayrışıyor anlamadım. her sınav her zeka tipini ölçmez ama başarıyı ölçer bence. sınavı iyi bir skorla/sonuçla geçiyorsan o şeyde başarılısındır, geçmiyorsan değilsindir. başarının anlamı bu zaten, sınandığın/zorlandığın her ne ise üstünden gelmek, hedeflediğin şeyi kazanmak vs. çoğu sınav için de esaslı bir zekadan ziyade sistematik çalışmaya ihtiyaç var. çalışan başarır. bu mantığın zaman içinde değişen öyle çok etkene bağlı bir şey olduğunu düşünmüyorum.

sırf yönlendirmelerle hareket eden biri de çok kısmını geçtim zeki bile değildir, sınavda başarısız olmasına şaşırmam. internet çağında da ilkel çağlarda da çok çalışan (eğer sürekli aynı şeyleri tekrar etmiyorsa ki bu 'çok çalışmanın' mantığına aykırı olurdu) doğru bilgiyi de onu elde etmenin kolay yolunu da az çalışanlardan veya çalışmayanlardan daha hızlı bulacaktır kuşkusuz. bireysel, sosyal, uzaysal artık hangi boyutta ele alırsak alalım çalışan başarır/kazanır, çalışmayan da bahane arar.
  • erenderk  (23.10.21 20:45:21) 
Once basarinin tanimini kafada oturtman lazim.
Basari dedigin daha cok diploma mi, yoksa daha cok para mi?

Sinavlar eger hile yoksa akademik basariyi bir sekilde olcuyor, cok cok zeki birinin bence en olumsuz sartlarda bile sinavlarda basarisiz olma ihtimali dusuk, bunun ornegiyle defalarca karsilastim.

Sinavlar uzerinden gidersen akademik basariya gidersin ama bu kumulatif olarak basarili oldugun biri anlamina bence gelmiyor.

Bence kumulatif basarinin tanimi soyle:
1 - hersey konusunda ustunkoru de olsa fikir sahibi olmak
2 - birseyi cok iyi bilmek
3 - sosyal zeka ile bu cok iyi bildigin sey ile insanlari manupule etmek
4 - "yasal yollardan" buyuk oranda baskalarini kullanip paraya ulasabilmek
  • cooperr  (23.10.21 20:58:56) 
[]

Twitterda takip ettiğim hesapların listesini çıkarmak

5 bine yakın hesap takip ettiğim twitter hesabım askıya alındı. Bu liste bende olsa yeni hesap açınca bunları takip etsem iyi olurdu.




 
[]

Akademik çalışma yapan birinin takip etmesi gereken siteler?

Lisansüstü eğitim alan veya eğitimini tamamlamış kişiler hangi yayınları düzenli takip etmelidir? Sosyal bilimler özelinde soruyorum ama her alandan öneri gelirse herkes faydalanabilir. Lisans eğitimi alan ilimle bilimle uğraşan kişiler de önerilerini sunabilir.




 
Kendi alaninin onemli dergileri ve yeni sayilari herhalde en onemlisi. Sjr onemli dergileri belirleme konusunda yardimci olabilir.

www.scimagojr.com

Researchgate’ki o alanda calisan kisiler, benzer yayinlar ve topluluklar. Kisaca research gate. Alternatif olarak microsoft akademik.

Sci-hub. Tabi her makaleye verecek 30-40 euronuz filan yoksa.

Bunlar en onemlileri imho.
  • gibicibicis  (15.10.21 06:27:43) 
Libgen bence, ve de scihub :)


  • encokbenisevinnolur  (16.10.21 02:29:37) 
[]

youtube uygulamasinda videoyu döndurmeden büyuk ekran izleme

Videoyu telefonu dik tutarak izlemek istiyorum bazen ama bu sadece dikey çekilmiş videolarda var sanırım. Bi kere şansıma normal bir videoyu da böyle yapabildim ama hep olmuyor.




 
[]

Edirne eskiden daha mı büyükmüş?

Meriçin batısında da toprağı var mıymış?




 
il sınırı olarak daha büyüktür belki ama merkez olarak daha da küçüktür


  • gizemli dede  (10.10.21 00:03:43) 
[]

Klozet kapakları neden şeffaf değil?

Bilin bakalım naparken aklıma geldi? Adam isini bitirip sifonu çekmeyi unutuyor büyük ihtimalle kapağı kapayınca çektim sanıyor. Oysa kapak seffaf olsa görürdü




 
kapağı kapama zihniyetindeki birisi zaten sifonu çeker.


  • jamswety  (04.10.21 17:03:39) 
bu dediğinizi düşünüp şeffaf kapak yaparlarsa daha pahalıya satmak zorunda kalıp rakiplerden daha az tercih edilirler. sizi üzen bu durum diğer 8 milyar kişiyi pek üzmediği için batarlar.


  • bohr atom modeli  (04.10.21 17:43:55) 
Bir de kapağı açık sanıp kapağa işeyenlerle uğraşmamak için ben olsam satın almazdım.


  • SiyamkedisiZorro  (04.10.21 17:53:09) 
su sıçrayınca leke yapmayacak mi? sifon çekmeyen adam zaten çekmez.


  • all girls dream  (04.10.21 18:41:39) 
[]

Ölüm varken çabalamak ne kadar mantıklı?

Dünyayı da fethetsen ölüyorsun. Buna rağmen insanlığın okul iş evlilik gibi plan disiplin gerektiren şeylerle ciddi ciddi uğraşması bi bana mı saçma geliyor. Önce ölümsüzlüğü hatta yaşlanmamayı bulsunlar sonra materyalizmi savunsunlar. Şu durumda dinler bilimden daha mantıklı geliyor.




 
var cunku olene kadar hayatimizi surdurmemiz gerekiyor o yuzden calismak zorundayiz


  • frantastik  (04.10.21 01:22:57) 
Hepimiz Manisa tazanı'mı olalım ?


  • maksat muhabbet  (04.10.21 01:25:22) 
kuş ölür sen uçuşu hatırla


  • pardus  (04.10.21 01:50:31) 
"mutluluk yolun sonu değildir, yol mutluluktur"

bu sözden hareketle düşünmeyi deneyebilirsin.
  • debian  (04.10.21 02:04:42) 
Ölümsüzlük ve yaşlanmamayı bulmak da bilime bağlı olduğuna göre kimse bir seylerle ciddi ciddi ugrasmadan oturursa nasıl olacak?


  • passive aggressive  (04.10.21 07:56:39) 
İşte din, ölüm sonrasında da dünya yaptıklarımuzın karşılığı ilgili haber veriyor. Cennet ya da cehennem.
Ve tabi onlarında katları vardır.
Diğer taraftan "sırat köprüsü bu dünyada geçiliyor" diye buyurulur.
  • Erva  (04.10.21 08:26:53) 
yaklaşık olarak bu konuyala alakalı olarak geçtiğimiz hafta şu kitabı okudum. etkileyici ve öğretici. işin dini tarafı değil de mikro ölçekte bir konuya bağlı olarak öleceğin halde neden yaşadığınla alakalı tespitleri içeriyor.

(bkz: insanın anlam arayışı)
(bkz: viktor e frankl)




----- spoiler -----
----- spoiler -----
----- spoiler -----
Nazi kamplarında ölümü bekleyen tutsakların hayata tutunması/vazgeçmesi üzerine bir kitap. yazarın(doktorun) kendi hikayesi ve sonrasında okuyucuya sunduğu çıkarımlarını görüyoruz kitapta.
----- spoiler -----
----- spoiler -----
----- spoiler -----
  • erty_ksk  (04.10.21 09:50:01) 
Baya mantıklı, aşırı mantıklı.


  • beni sen öldürme  (04.10.21 09:55:12) 
Bunların hiçbirini yapmasan ölmüş gibi oluyorsun, yaptığında da bir gün öleceğini 7/24 dusunmemenin bahanesi de oluyor. O yüzdendir herhalde.


  • encokbenisevinnolur  (04.10.21 11:19:23) 
Yaşam varken ölümü düşünmek ne kadar mantıklı


  • Corpsebridee  (04.10.21 11:35:07) 
emekli olduğunuzda bu sorunun cevabını daha iyi anlayacaksınız diye düşünüyorum.

sadece kendiniz için değil, çocuklarınız için de bir şeyler yapıyorsunuz. eğer çocuklarınız için bir şey yapmıyorsanız, neden çocuk yapıyorsunuz? onlara iyi bir gelecek vermek sizin göreviniz.
  • co2s2  (04.10.21 11:37:33) 
Geçen bir şey gördüm; 30 yaşında biri üniversiteye girse 34 yaşında mezun oluyor. Aynı şekilde evde otursa da 34 yaşında oluyor, o zaman birşeyler yapmanin geç olması durumu yok.

Aynisi; oleceksiniz diye koltuk ustunde 40 sene de bekleyebilirsiniz. Kendi bileceginiz is. Ya da direkt intihar da edebilirsiniz.
Dinler neden bilimden mantıklı hala çözemedim tabi. Bugün 40 yaşında olmememizin sebebi bilim. Bundan 100 sene önce bugün gülüp gectigimiz hastaliklara millet geberip giderdi. Ne kadar güzel ki bilimle ugrasanlar var. Siz de eğer hayat anlamsiz olecegiz falan diyorsaniz ve hic materyalist bir düşünceniz yoksa gidip kendinizi derneklere, yardim vakiflarina adayip hayatinizi gecirebilirsiniz. Ama sırf oyunun sonunda ne olacagini biliyorum diye oyunu oynamayi birakmiyorum.
  • logisticsmanager  (04.10.21 11:44:31) 
düsturun
"yarın ölecekmiş gibi öbür dünya için, hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için çalışman gerek"
olursa bazı şeyler mantığa biner.
  • etna  (04.10.21 17:09:00) 
Dostum ben de senin gibi düşünüyorum. Orta yaşa yakının ve sanki hayatımda yaşamam gereken her şeyi yaşamışım gibi hissediyorum. Hayat sadece doğanın bize verdiği bir şans ve sonunda öleceksin. Sadri Alışık’ın bir repliği var; “madem herkes gidecek bir gün, bunca tantana ne diye?”. Bence de öyle. Ve bu ruh hali beni atalete sürüklüyor. Hayattan hiçbir zevk alamıyorum ve dediğim gibi bir gün her şey son bulacak. Neden uğraşayım ki diyorum. Kendimi fotosentez yapıyor gibi hissediyorum. Nereye kadar böyle gidecek ve bir gün hayat bir anlam kazanacak mı diye umut ediyordum. Artık o da yok. Bekliyoruz bir gün yaşlanıp ölmeyi. Öbür taraf falan da yok bende bir de. Hiçbir dine inanmam. Bu ara Nietzsche ve Schophenhauer falan okuyorum. Benim gibi düşünmüşler sanki geçmişte. Ne desem bilmiyorum. Bakalım ne olacak...


  • dakota  (05.10.21 00:28:35) 
[]

Balkan türkleri

Bunların hepsi bektaşi midir? Mesala üsküptekiler, batı trakyadakiler falan?




 
Baba tarafım Kosova göçmeni, Bektaşi. Anne tarafım Üsküp göçmeni, onlar Bektaşi değil.


  • anneboleyn  (26.09.21 18:27:30) 
Var mıdır bunun bi haritası tarihçesi. Niye böyle bi fark var? Bosna da sünni arnavutluk alevi bektaşi herhalde.


  • ir mania  (26.09.21 19:47:51) 
anneannem ve babaannem üsküp göçmeni bektaşilik ile uzaktan yakından alakaları yok.


  • all girls dream  (26.09.21 20:09:43) 
Balkan toprakları elden çıkmadan ne kadar türk rum vs yaşıyormus? Atıyorum belgrad üsküp işkodra sofya vs yerler


  • ir mania  (02.10.21 15:37:31) 
Türkler dışında unsurlar da varmış hatta daha fazla sayidalarmis onların sayisinu bilen var mi


  • ir mania  (02.10.21 19:01:12) 
[]

Hoşlanılan kızla nasıl sevgili olunuyor?

Dışarı çıkınca veya sosyal medyada birçok güzel kız görüyorum fakat sevgili olamıyorum. Son 5 senedir bu döngüden çok az çıktığım oldu onlar da uzun süreli ilişkiler olmadı çünkü benimle ilişki kuranlar yoklukta gideri olanlardı ben de devam ettirmek için istekli olmadım haliyle. Yüzyüze muhabbet kurduklarım da bana taciz ediyormuşum gibi davrandı sapık gibi hissettirdiler. Bu durumda ben napacağım bilemiyorum. Maddi durumum iyi evlenmek de istiyorum fakat yasadiklarim bunlar. Örneğin işyerinde gördüğüm farklı ofisteki kızlarla nasıl sevgili olabilirim?




 
Sevgililik hakkında sanki tek taraflı yapılan ve senin beceremediğin bir şey gibi konuşmuşsun. Karşındaki insanlar senden hoşlanmazsa bu konuya çözüm bulabileceğini sanmıyorum.

Entelektüel biri misin? İletişim yeteneklerin iyi mi? hobilerin var mı? Cinsiyetçiliği aşabildin mi? feminizmi destekliyor musun_? türk kültüründeki eril bakış açısından sıyrılabildin mi?

Bunlardan birine hayır cevabını veriyorsan o konuya yoğunlaşmanı öneririm. Sonrasında iki lafın belini kırabilirsin kadınlarla.

Öyle ısmarlama olmuyor. Tanışmaya ve keyifli vakit geçirmeye odaklan. Kadınlara birer sevgiyi adayı değil insan olarak bak. tanışıp hoşlanırsan, kafalarınızın uyduğunu düşürsen sevgili adayı olarak görmeye başla.
  • zimbirik  (08.09.21 12:50:41) 
İlgini belli etmelisin önce. İlerler o şeklde.


  • my pink  (08.09.21 12:55:24) 
@zimbuirik hepsi mevcut

@my pink onu yapınca sapık damgası yedim
  • ir mania  (08.09.21 12:56:36) 
iş yerindeki birine yürüme tanışması ile gidersen sapık derler.

Kadınları önce sevgili adayı diye görmeyi bırakman lazım.
  • zimbirik  (08.09.21 13:01:16) 
taciz ediyormuşsun gibi davranma, sapık gibi hissettirme kısmını biraz açarsan belki daha çok yardımcı olabilir birileri. ne yaptılar da öyle hissettin? sen ne yaptın da öyle tepki verdiler?

bir de şu soruyu yazış dilin bile çok mekanik geldi bana, güzel kızlar var, yoklukta gideri olanlar var, bende para var vs.. duygusal bir şey alamadım yazdıklarından.
farklı ofisteki kızlarla nasıl sevgili olabilirsin onu da bilemeyiz, belli bir kız yok ortada ve insanlar çeşit çeşittir. herkese aynı şekilde yaklaşamazsın.
  • şarkı güzel ama ingilicce  (08.09.21 13:48:04) 
bence önce arkadaş olmaya çalışmalısınız, sonra flört, sonra sevgili. siz direkt olaya girmeye çalışıyormuşsunuz gibi geldi.

ya da muhtemelen liginizdeki kızlara değil de, daha üst ligdekilere yürüyorsunuz :)
  • rose parks  (08.09.21 14:54:32 ~ 14:54:47) 
bir arkadaşım vardı, sevgili niyetine tanışan kızlar kaçıyordu çocuktan çünkü içine düşüyordu kızların. gereksiz iltifatlar, yavşamalar vs. ilgisi olan kız bile kaçar bundan. erkekler bu konularda ağır başlı olmalı ve abazan gibi davranmamalı. konuşkan, espritüel, kültürlü erkekler dikkat çeker her zaman ama bir erkek nerede ne konuşacağını biliyorsa iyidir. yoksa her ortamda mal mal konuşan bir tip ya da kasıntı lafları yiyebilirsin. gizemli olun demiyorum ama kızların peşinden koştuğunuz belli olmasın hatta koşmayın. hayatın olağan akışındaymış gibi kızlarla iletişime başlayın, doğrudan hemen arkadaş olmanıza da gerek yok. sadece daha rahat olun ve konuşmanızın boyutunu doğrudan sevgililiğe çevirmeyin.

rosa parks'a da katılıyorum. belki de ilgilendiğiniz kızların ilgisini çekecek kadar yakışıklı değilsiniz. sadece tiple olmuyor bunu defalarca gördüm ama tip veya fiziksel herhangi bir ayrıcalık bir adım öne geçirir sizi.
  • Hallegadola  (08.09.21 15:47:42) 
Açıkçası insan sevmeyen biriyim o nedenle arkadaş ol gibi önerileri yapamıyorum ki zaten. Zaten fazla arkadaşım yok yani kıza iltifat kahveye çıkar falan bunlara içimden gelmiyor genelde. Belki samimi olduktan sonra zevkli olur bilmiyorum. Ama sırf güzel diye taklalar atamıyorum bir kıza. O nedenle sanalda daha çok deniyorum şansımı orda iltifat ediyorum çünkü güzelligini görmüşüm içimden geldiği gibi davranıyorum taktik maktik yok yani belki de bundan olmuyor. Aslında kızların ne istediğini biliyorum ama yapmak içinden gelmediği için yapmıyorum. Sonra da niye olmuyor diye üzülüyorum.


  • ir mania  (08.09.21 18:03:56) 
zimbirik'in sorusuna verdiğin hepsi mevcut yanıtı doğru değil bence çünkü yoklukta gideri olan kadınlar benimle ilişki kurdu filan demişsin. oralarda sıkıntı var, bakış açısı, insana yaklaşım, verilen değer filan. muhtemelen bu imajına, iletişim biçimine, birçok şeyine yansıyor ve hissediliyor.


  • snape i başından beri tanırım  (09.09.21 13:51:24) 
sen onunla olmuyorsun o seninle oluyor yani aslında kız sana 'go ahead' veriyor ve sen çabalamaya başlıyorsun kendin yaptın sanıyorsun ama değil tabi o sana izin veriyor sadece.

bu izni almak içinde kızın çevresindeki erkekleri incelemen lazım onlardan bir tık daha iyi giyinmen, daha bakımlı olman (saç,sakal,el,yüz) sana avantaj sağlar.

onun dışında acaba bu kız benden hoşlanıyor mu testi yapmak istiyorsan çok dümdüz ve sıkıcı bir konudan bir muhabbet aç eğer devam ettiriyorsa ihtimal var etmiyorsa yol ver gitsin. o izin zaten hiç bir zaman gelmez.

muhabbet ilerledikçe senden date gelmediği gören hatun zaten ya en son ortaköy'de ne zaman kumpir yedin? bebek'te ne zaman waffle yedin? şurada bir x varmış gittin mi? demeye başlar demiyorsa ve muhabbet uzamıyorsa zaten o izin gelmeyecek demektir.

elbette zorlama ile muhabbeti sen oraya getirebilirsin hatun kısmı hoşlanmıyorum desede seviyorlar çünkü kendi kız arkadaşlarına anlatıcak hikaye çıkıyor oradan da bir şey olur mu olur ama risk tabi.

mevzu karışık çünkü its turkish.
  • duyurukullanıcısı  (09.09.21 14:05:01) 
@duyuru hiç uğraşamam biliyon mu


  • ir mania  (09.09.21 18:04:08) 
yoklukta gideri olanlardı dediğin kızlar aslında benle aynı ligte dediğin kızlar dimi?

kanka bana burdan söylemesi kolay ama direk naber nasılsın günün nasıl geçiyorla gir lafa. gördüğün her kıza ama. en havalısından en sessizine kadar. patrondan işçisine kadar. yüzünden gülümsemeyi eksik etme. "üff snn be salak" yüzü takınandan uzak dur. muhattap olup muhabbeti devam ettirenle de arkadaş ol. kim olursa. naber nasılsından öteye gitmiyorsa zorlamanın bir anlamı yok. sen onun tipi değilsindir, aşıktır yada sevgilisi vardır. yada ilk izlenimin "yeterince" merak uyandırmıyordur. artık aldığın elektriğe göre aşağıda çay içelim, seni durağa kadar bırakayım gibi non-date sorular ve sonra da bu h.sonu şuraya şunu yapmaya gidelim mi diye sorular sor. eninde sonunda devamını getiren biri olacaktır. yani önce arkadaş ol sonra sevgili olursunuz.

sosyal medya beni yanıltıyor olabilir ama artık kimse ciddi ilişki peşinde değil gibi. herkeste bir günümü gün edeyim kafası var. o nedenle işin kolay değil. kolay gelsin.
  • mastermindj  (22.09.21 01:04:34) 
[]

Titizlikten nasıl kurtulurum?

Çocukken de vardı bu bende bişey kafamda kirli diye kodlandiysa ona dokununca elimi dezenfekte ederdim. Kornoyla birlikte tekrar coştu




 
Mantıklı bir davranış olmadığını kendinize anlatmaya çalışabilirsiniz belki, eğer bahsettiğiniz kadar sık dezenfeksiyon uygulaması size hiçbir zarar vermiyor olsaydı bir sorun olmazdı, ancak zarar veriyor.

Elinizi her dakika bir dezenfektanla da temizleseniz de sonuçta dışarda ellerini ağzına yüzüne götürmeden rahatça kullanıp eve gelince sabunlayan kişiden daha korunaklı bir hale ulaşmış olmuyorsunuz. Olmadığınız gibi onun teni sizinkine göre çok daha sağlıklı cebiyse kullandığınız dezenfektanın cinsine göre çok daha mutlu kalıyor, yani sağlık açısından ve maddi açıdan da sizden daha olumlu bir yönde seyrediyor bu kişi.

Yapmayın kendinize böyle. Ellerinizi bir kap dezenfektandan hiç çıkarmadan dolaşsanız da bu etrafa ışık saçmanıza sebep olmayacak ki... optimal bir temizlik seviyesi vardır bunun daha üstü diye bir şey yok, sadece kendinizi aşındırmak olur ötesi. Yanınızda dezenfektan taşıyın tabi ki örneğin dışardayken elinizi ağzınıza götürmeniz gerekirse kullanırsınız, ama kaç kere böyle bir durumla karşılaşabilirsiniz ki?
  • akhenaten  (31.08.21 08:21:43 ~ 08:23:16) 
psikiatrik tedavi şart. tek başınıza tam tedavi imkansıza yakınken doktor önerileriyle hızlı şekilde yol alırsınız.
altında yatan sebepler bulunmalı, onarılmalı. bu eylem buz dağının görünen yüzü.
hemen randevu almaya çalışıp süreci başlatın.
  • rewlack  (31.08.21 10:42:36) 
Kirli kirlidir buna yapcak bi şey yok
Doğrusunu yapıyorsun

Ama bazen kirlenmek gerekiyor bu durumda en ufak çekince taşımadan gereğini yapabilmelisin
Nasıl olsa temizlenme imkanın olacak

Kirli kodladığın yerlerden taviz verceksin
Sayısını azaltcaksın

Temiz yerlerin sayısını arttırcaksın
Kendin de temiz kullanacaksın, temizleyeceksin, sonraki sefere temiz olacak
  • bir soru sorcam  (31.08.21 11:36:54) 
@rewlack kimden randevu alayım?


  • ir mania  (31.08.21 21:04:54) 
[]

Marmarise gidilir mi?

Yangın dindi deniyor. Marmaris şehir merkezinde durum ne?




 
Gidilmez çok tehlikeli


  • zoghurt  (07.08.21 19:20:59) 
[]

Hukukçulara bir soru

Son dönemlerde internet sitelerinin önce bedava sunduğu hizmeti bir süre sonra ücretli sunduğunu görüyoruz. Google ve diğer pek çok firma bunu yapıyor insanlar da kuzu kuzu önceden beleş olan şeye para veriyor. Bu dolandırıcılık değil midir yahu? Hani spotify gibi kullanmaya başlarken söylese ücretli olacağını neyse de yıllarca bedava olup sonradan aynı şeye para vermek insanı enayi gibi hissetiriyor. Düşünsene evin tapusu sende bi gün geliyor artık kira ödeyecen diyorlar böyle bişey bence. Bu hukuksuzsa öbürü de öyle olmalı diye düşünüyorum.




 
sana hayatın boyunca bedava hizmet sunacağını taahhüt etmemişlerse bırak dolandırıcılığı hukuka aykırı bile değildir.

bu dediğin yüzyıllardır var olan bir pazarlama taktiğidir. tutundurma için düşük ücretli ücretsiz piyasaya girersin. insanların seni denemesi için bu mecburidir. faydanı ispatlarsan ücret istersin.
  • fistikthecat  (31.07.21 13:24:22) 
Epey yaygın bi pazarlama yöntemi o ya. Yani dolandırıcılık değil tabi, ama çakallık. Dürüst bir hareket değil. Bir şeyin dürüst olmasıyla hukuka uygun olması birbirinden farklı şeyler.

Neyse, ben sırf bu yüzden ücretli hiçbir platform kullanmıyorum. Parasında değilim, ama Netflix'e para verirsen ücretsiz bir şey izleyemezsin. Spotify'a para verirsen ücretsiz müzik dinleyemezsin. Youtube premium alırsanız ücretsiz komik video da izleyemezsiniz.

"Niye ücretsiz izleyesin ki, üreten para kazanmasın mı" denilebilir. Kazansın tabi, ama o parayı illa ki benden alması gerekmiyor. 21. yüzyılda "ver 5 lira, al çokomelini" konseptinden çok daha gelişmiş para kazanma yöntemleri var. Kaldı ki senden para alması, o diğer yöntemleri kullanmayı bırakacağını anlamına gelmiyor. Netflix'e para ödediğiniz için kişisel verilerinizin pazarlanmadığını zannediyorsanız yanılıyorsunuz.

O yüzden bence hiçbir platforma para vermeyin. "Yürütemiyoruz böyle, yeterince para kazanamıyoruz" diyen de kapatsın dükkanı. Yürüten başkası çıkar, serbest piyasa böyle bişey. Zaten bu bahsettiğiniz platformlar çoktan tekel olmuş şirketler, düzgün işleyen bir sistemde çoktan bölünmüş olmaları gerekiyordu.
  • plutongezegendegilmi  (31.07.21 14:00:35 ~ 14:00:43) 
@pluton hocam zaten youtube beleş olduğu için tekelleşti şimdi de bu gücüyle müşteriden haraç kesiyor resmen. Devletler ya bedava olmaya devam edersin ya da ülkemden çık git diyemiyor mu bunlara onu merak ediyorum.


  • ir mania  (31.07.21 14:06:12) 
@ir mania, devletler "benim söylediğim videoları sil ya da çık git ülkemden" diyor genelde. Vatandaşına ne olduğuyla ilgilenen devlet pek kalmadı artık :)


  • plutongezegendegilmi  (31.07.21 14:45:59) 
[]

Losyon sabunla aynı şey mi?

Annem almış köpürmüyor dezenfekte eder mi eli?




 
Losyon krem ile aynı amaçla kullanılıyoe sabun değil ki köpürsün.


  • suicides underground  (23.07.21 09:20:49) 
farkli sey ayni sey degil.
zaten eskiden kopuren sey iyi degildir derlerdi. mi sabun da zaten mikrop oldurmuyordu kaygan oldugundan mikroplari elden alip lavaboya goturuyor denirdi.

mesela arabayi yikarken oldukca pahali otosampuani alirdik en kalitelileri hic kopurmezdi. 1999/2000'lerde annem sebamed diye bi sampuan alirdi, anne bu kopurmuyor ne uyduruk bir sey derdim. iyi o iyi sen devam et derdi. hala sebamed var mi bilmiyorum ama 99/00'ler da iyiydi.
velhasil losyon farkli bir karisim, kopuren sey de genelde sabunumsuz. asil dezenfekte eden de zaten sabun degil losyonlar.
  • turbo sadık  (23.07.21 10:26:20) 
@turbo tam tersi diye biliyorum ayrıca sebamed köpürüyor


  • ir mania  (23.07.21 12:22:51) 
[]

Elit insanlarla bir arada bulunmak?

Napayım mason locasına mı kaydolayım ilber ortaylı gibi oldum cahillere tahammülüm kalmadı ilber gibi tiplerle takılmak için ne yapmam gerekir bu ülkede?




 
yüksek lisans, doktora, akademi


  • diffarentiationation  (23.07.21 06:12:55) 
  • kisa  (23.07.21 07:01:00) 
@diffar haklısın ama orda bile seviye tam istediğim gibi değil


  • ir mania  (23.07.21 07:48:09) 
@klsa kimse kusura bakmasın konusunda iq düşüren tiplerle muhatap olmaktansa yalnızlığı severim


  • ir mania  (23.07.21 07:49:55) 
Burdayiz işte kardeş ;))


  • abuzer  (23.07.21 08:23:16) 
Bu ülkede dediğin için yazıyorum. Cevabı akademide olmayandır. Belki 70lerde falan öyleymiştir sorry but not now.
Öncelikle türkiyenin yetiştirdiği bir “elit” grup yok, uzun zamandır olmadı. Uzun uzun anlatmayacağım sosyolojik bir sonuç merak eden bakar neden olmadığına. Ha yani cumhuriyetin ilk yarılarında vardı belki onlar da dağıldı gitti, göç etti, çoğalmadı, asimile oldu vs vs.

Öncelikle çok paranız olması gerek. Neden? Sırf bu arayışa zaman ayırmak için bile gerekli. Zaman her şeyden pahalı bişey sonuçta. Bir de 30 dan sonra böyle bir gruba girmeniz zor, aile önemli veya ilk gençlikten gelen arkadaş çevresi. Ha evlendiğiniz insan şans eseri böyle bir basamak olur o başka ama bknz ylne aile.

Çok parayla bu grubun ilgisini çekecek konulara finansör olabilir veya yapımcılık, yayıncılık yapabilirsiniz. Hem hiyerarşik olarak sizi direkt kabul edilebilir bir pozisyona getirir hem de zaten yakın olursunuz istediğiniz insanlara.

Göç edip batı avrupada bir eğitim alabilirsiniz.
Nispeten fakir bir yöntem olarak workawayle atıyorum fransız markizlerin yazlık şatolarında getir götür işi yapabilirsiniz. En azından bi arkadaşlık, sohbet ortamı doğar.

Türkiyede hem sanat hem akademi ortamı ne yazıkki pert. Popülistler linçlemesin ama avamlıktan yıkılıyor.
  • rewlack  (23.07.21 09:40:41 ~ 12:30:37) 
@ir mania, estağfurullah, yalnızlık da güzeldir tercih olduğunda da, demek istediğim anlaşılmamış diye düşünüyorum.
İlber gibi tiplerle muhatap olmak için İlber gibi tipler denmemeli diye düşünüyorum.
Aynı yukarıdaki linkte, büyük insan Hugh hafner in dediği gibi.
Onun dışında 3 üniversite konusu da var tabi.
  • kisa  (23.07.21 11:14:33) 
@rewlack benim derdim de öyle biriyle evlenmek ama bulamadım. Arkadaslardan zaten öyle biri çıkmadı yeni nesilde öyle birileri çıkacağını da düşünmüyorum çıksa da tanışmamız zor olacaktır kendini böyle görenlerle tanışmak konuşmak isterim


  • ir mania  (23.07.21 12:27:36) 
Mason locası sizi beklemiyor ne yazıkki : )
Haklısınız, kendi çemberinin dışındaki bireyler için katlanması zor bir durum ama aile +1
Siz birden elit zümreye dahil olamazsınız aileniz dahil değilse ki bu soruyu sorduğunuza göre sanırım değil. Fakat torunlarınız dahil olabilir. Konuşup, yazıp çeviri yapacak kadar iyi min iki yabancı dil bilmeniz gerek . Çok gezmeniz sizin gibi flanöz/flanör hayatı yaşayan insanlarla karşılaşmanız gerek. Bunu da cafe neroda kahve içerken değil nebileyim budapeştede london cafed ekahve içerken yapmanız şansınızı arttırır ye düşünüyorum.
Elitizm her ne kadar içsel birşeymiş gibi görünse de aynı zamanda tüm bir estetik ve kültürel (davranışsal) biçimleri de kapsar. Çok kitap okumak kadar estetikten anlamak ve hayatına katabilmek gerekir. Evinizden yaşadığınız yerden önce kendinizi de dönüştürmek gerek bunu da ayy elitler beni görsün diye değil ben de öyle olayım diye yapmalısınız zaten.

Bi de artiz ne arar la pazarda demek istiyorum size. Elit insanın orta doğuda ne işi var? Türkiyede ne yapsın hem türk hem elit olsa çoktan başka bi yere göç etmiş olmalı bence.
Çok okuyun, çok (güzel) müzik dinleyin. Elit bulduğunuz birileri varsa bu gruptan mesela direkt kendileriyle tanışın, msj atın mail atın gittiği yerlerde yüzyüze bir selam verin falan yürüyün yani. (Tabi gerçekten öyle bulduğunuz birileri varsa)

Bir de evlenme, flört olayı demişsiniz. Evet, umarım zaten denginiz biri çıksın. Ama yani bunu da zor buluyorum, öyle biri sizi naapsın der gibi olacak : ) ama aslında çevresinde yöresinde değilsiniz ya karşınıza çıkması zor demek istiyorum.



Edit: bu gruptan derken sanatçı, yazar tayfasını kastettim.
Edit 2: dil öğrenmeyi hobi amaçlı değil, çeviri yapmak (kitap/makale), seyahat etmek, bir süre yurt dışında yaşamak için söyledim.
Edit3: hepsi için çok para gerek tabiiki. Sonuç olarak elitizim de özünde sınıfsal bi mesele zaten.
  • jimjim  (23.07.21 12:45:13 ~ 12:53:52) 
Türkiyeden rahatça çıkıp avrupada elit tabakaya hitap eden bir sanat etkinliğine katılacak kadar (avusturyada bir opera sahnesini izleyip anlayabilmek) bir kültüre sahip değilseniz, yaşayan ünlü ressamların sergilerine gidip eleştirmenleri takip etmiyorsanız, klasik eserleri orijinal dilinde okuyup anlayamıyorsanız(en azından 2-3 dil) ve en önemlisi bunları finanse edecek kadar (eğitim, seyahat ve diğer giderleri) zengin değilseniz, elit zümreye dahil olamazsınız. Ancak kültürlü insanlara dahil olursunuz.


  • neysene  (23.07.21 13:24:06 ~ 13:25:18) 
Ben doğuştan elitim aslında fakat yeşerip meyve verecek ortam bulamıyorum


  • ir mania  (23.07.21 14:51:06) 
iyi üniversitelerin akademik alanları hala az da olsa elitizm vaat ediyor ama o da sınırlı, şans biraz, çok odtülü, bilkentli cahil gördüm çünkü. bu ülkede muhalif olduğu için, popüler semtlerde oturduğu için kendini aydın zanneden çok büyük bir popülist yarı-cahil kitle var, aradığın gerçek entellektüelizm ise burada da bulamazsın.

tek bir yerden ziyade bu biraz da kaliteli ortamlarda sürekli bulunarak belirli bir çevre elde edilebilir, mesela çok köklü derneklerde, popülist olmayan hobi gruplarında, doktora yapan ya da yapmış insanların arasında
  • gezegen olan pluton  (23.07.21 15:40:48 ~ 18:36:39) 
Mümkün olduğunca öyle gruplara girmeye çalışıyorum. Senin de müze gezdiğini biliyorum plüton ama hep bi avamlık yani yapmacık oluyor bizim ülkenin entelektüel geçinenleri. Müze gezip tavla atan okey oynayan tipe ben elit demem


  • ir mania  (23.07.21 20:26:42) 
ilk once para problemini cozmen lazim, sonra gerisi gelir.
mason locasina uye bir tane orta direk bulamazsin, bu rastlanti degil herhalde. :)

  • cooperr  (23.07.21 20:52:20) 
@copper mason locası yazdığıma bakmayın ben orayı da beğenmem bence zira düşünce özgürlüğü yok bir nevi tarikat gibi. Aidat ücretlerini de bilmiyorum ama begendigim biyer olsa karşılarım


  • ir mania  (23.07.21 21:10:35) 
[]

yazlık yürüyüş ayakkabısı

Erkek için ne tavsiye edersiniz. Isyerinde de giyilecek. Sicakta serin tutması ve rahat olması öncelikli. Sketchers çabuk dağılıyor o nedenle adidas ve nikeın pahalı olmayan ürünleri var midir?




 
decathlon'un yürüyüş ve koşu ayakkabıları var onu kullanmanı öneririm.

www.decathlon.com.tr bunu alıp 2 sene ayağımdan çıkartamadım 1-2 ay evvel yırtılıp deforme oldu tekrar alacam.

bunu kullan sonra gelip bana teşekkür edersin. ayaklarımda varisten tut, menisküs yırtıkları, çapraz bağ zedelenmesi ne ararsan var, kimsenin hayatta duymadığı ortopedik ayakkabılardan, bilindik markalardan (adidas,skechers,fabrika,camper,ecco vs" her haltı denedim bir tanesini bile beğenemedim. ama decathlon valla ilacım oldu benim.

malzeme kalitesi iyi olmayabilir, ben özellikle 2.seneden sonra yıkanmalarından etkisiyle garip hissetmiştim ama rahatlığı başka hiç bir yerde yok. bu arada skechers giydiğim en çöp ayakkabı olabilir, 2.ayında içi sökülen dağılan ayakkabı mı olur? anlatıldığı kadar da rahat değil
  • avatar is back  (19.07.21 20:20:59) 
Öneri icin teşekkürler. Anlamadıgim nike adidas 900 tl iken bu nasi 90 tl?


  • ir mania  (19.07.21 20:55:35) 
Ben de Decathlon'dan şunu onereyim:
www.decathlon.com.tr
Bende bunun kadınlar için olanı var. 1 senedir Lescon'larima alternatif olarak giyiyorum. Çok memnunum.
  • Amaranta ursula  (19.07.21 21:03:30) 
Serin tutuyor mu rahat mı yoksa sarıp rahatsız mı ediyor?


  • ir mania  (19.07.21 21:06:27) 
Ben dışarıda giyiyorum haliyle çok değişken oluyor. Ama fileli olduğu için hava alıyor. Bir de çok hafif. Ayağı sarması hiç rahatsız etmedi beni. Bende topuk kısmı vurmuştu ama topuğun vurması benim neredeyse tüm ayakkabılarimda karşılaştığım bir şey olduğu için genelleyemiyorum. Sizde nasıl olur bilmiyorum:/


  • Amaranta ursula  (19.07.21 21:13:39) 
[]

Lens gözlükle aynı numarada olabilir mi?

İlk lens aldiğimda doktor lenslerin numarasını düşük yazıyorum rahat kullan diye demişti. 10 sene geçti lenslerin numarasıyla gözlüğünki farklı amq hiç dikkat etmemistim bu haftaya kadar. Bu hafta baktım ki sağ gözümde lens olduğu halde bulanık görüyorum. Gözlük varken böyle bi sıkıntı olmuyor. Sol göz daha net. Acaba sağ göz için gözlükle aynı numarada lens mi kullansam. Sol gözle aynı nunara mi onu da bilmiyorum gerci.




 
Bende sağ:
0.75 miyop
1.00 astigmat

Sol:
1.00 miyop
0.25 astigmat

Bunlar gözlük numaraları. Lenste miyoplar birebir aynı. Ama torik lens için astigmat numaraları 0.75 - 1.25 -... diye gittiği için sağ lens 0.75 astigmat, Sol lens ise torik değil, yani sadece 1.00 miyop lens kullanıyorum.

Özetle; astigmat varsa kademeleri 0.25'er artmadığı için en yakın uygun ölçü oluyor. Miyopta birebir aynı oluyor. En azından bende öyle.
  • himmet dayi  (19.07.21 07:05:39 ~ 07:06:42) 
Benim sağda da astigmat numarası az ama bulanık görüyorum demek ki eksik. Neye göre ağarlayacam anlamadım


  • ir mania  (19.07.21 11:55:13) 
Bence tekrar göz muayenesine gidin. Ben her iki gözüme de 0.75 torik almıştım numara büyüdü galiba diye. Sol taraf lensle de kötü görüyordu. Kendi kendime "oha galiba 1.25 oldu" diye düşündüm. Sonra muayeneye gittiğimde astigmatın 0.25 olduğunu öğrendim. Meğer olması gerekenden fazla bi lens kullanıyormuşum. Benzer durumda kalmamak için deneme yanılma yöntemi yerine doktora gidin ve lens kullanmak istediğinizi söyleyin, size uygun lensi yazacaktır. Ben gittiğimde doktor "rahat olsun diye düşük yazıyorum" demedi. Ne ise onu yazdı.


  • himmet dayi  (19.07.21 13:51:29) 
Muayeneye gitmem çünkü gözlükle görüşte sıkıntı yok aslında böyle görmeye de alistim. Ama boşa lens takmis gibi olmamak icin sag lensi gözlük camına göre almayı düşünüyorum optikciye sorup


  • ir mania  (19.07.21 20:08:28) 
[]

Avrupada dayak yediniz mi?

Edirnenin batısında kalan herhangi bir ülkede şöyle bir muameleye maruz kaldınız mı?

www.instagram.com

Kaldıysanız naptınız?

 
ben dayak yemedim ama dayak yiyen baya yabancı gördüm. avrupada dayak yiyeceğimi anladığım anda ya kaçarım ya da ortamı yumuşatırım. özellikle doğu avrupada karşınızda bir izbandut oc varsa kalıcı sakatlığa varabilecek bi dayak yiyebilirsin ve bu dayağın sonucunda polis bile herhangi bir şekilde seninle bir turist olarak ilgilenmez.


  • mg3929  (08.07.21 17:18:09) 
Yemedim ama yiyene denk geldim +1


  • evrim halkasi  (08.07.21 17:25:36) 
Akşam saati Londra da arkadaşimla yolda yürüyorduk,

Sabit duranin yanından geçtik Türkçe konuşuyorduk, İngilizce para istedi, sorry mate diyerek yanından geçtik.

Meğersem arkamızdan gelmiş, bana çelme taktı yere düştüm.

2- 3 metre geride Eleman direk kavga gardinı aldı,

O esnada arkadaşla konuştuk , benim sabah dönüş uçağım var dedim , o dedi oturuma başvurdum sıkıntı olur dedi

Fuck off diyerek uzaklaştık..

Içimde uktedir, şimdi olsa arkadaş vatandaş oldu bende 10 senelik vizem var çok farklı olur şuan.
  • kleider  (08.07.21 17:25:46) 
Romanya'da bir sabah çorba içerken biri gelip sigara istedi, kullanmıyorum dedim inanmadı gitti. Dışarda beklemiş lavuk beni ben çıkınca yanıma gelip ''para kullanıyorsundur heralde para ver dedi'' yok onuda kullanmıyorum dedim çıkardı muştayı eline yerleştirdi o arada ''nerelisin'' dedi ''Türküm'' dedim neresinden dedi ama herif hazırlanıyor yerleştircek bende uçuş pozisyonu alıyorum bi yandan Trakya tarafından olduğumu söyleyince vay biz aynı coğrafyanın insanlarıyız diyip saldı beni denyo :D

Birkez daha aşık oldum canım Trakya'ma
  • paramolacak  (08.07.21 18:07:32) 
O zaman vatanımızın kıymetini bilmek gerek diye anlıyorum


  • ir mania  (08.07.21 18:17:28) 
ingiltere'de :D
bir şey çıkmadı

  • passion rules the game  (08.07.21 18:35:00) 
Sırbistan'da barda güvenlik görevlisi parmağımı tuttu


  • howfaristhesky  (08.07.21 18:37:05) 
Yere dustugunde vurmaya devam etmiyorsan hic bisey olmaz. Durum gore en fazla para cezasi olur o da kavganin buyuklugune yaralanma siddetine gore degisen mebla olur. (Silahli bicakli kavgadan bahsrtmiyorum yumruk yumruga olandan bahsediyorum)


  • c1b2k3  (08.07.21 18:43:30) 
Dayak yemedim ama birisi bilerek carpti bisikletle.
Bu videodan bile daha buyuk haksizlikti.
Doveyim dedim sonra bizim konsolosluk sahip cikmaz karakollarda surunurum diye vazgectim, arkadasi da vatandasi olmasina ragmen tuttum.

Hala zoruma gidiyor keske dovseydim pici sonra atsalardi ulkeden(hollanda)
  • divit  (08.07.21 18:53:46) 
ne kadar sarhoş olduk ölçmek için birbirimizi tokatladığımız sonra hissettim hissetmedim dediğimiz olmuştur.


  • duyurukullanıcısı  (08.07.21 19:15:42) 
www.youtube.com

sonra bu hale geldiler.
  • jamswety  (08.07.21 19:27:19) 
pariste hava alanında taksicilerin arasında büyük bir kavga çıktı sopalar havada uçtu. kaldığımız yer tam getto sayılmasa da lüks bir mahalle de değildi. gece geç saatte dışarıda olmak istemezsin.


  • orpheus  (08.07.21 22:16:29) 
Floransa’da fiorentina manchester maçında baya kavga gördüm.


  • suicides underground  (08.07.21 23:02:27) 
Avrupa'da yemedim cok sukur.

Yalniz videodaki olay dunyanin her yerinde basiniza gelebilir, Avrupa'da olmaz diye bir sey yok. Videodaki unprovoked attack diye geciyor, sebepsiz yere baslatilan saldiri. Arti LGBTye yonelik nefret sucu da kremasi olmus, yaralamaya, olume giderse cezasi agir bunun, hapishanede ya da timarhanede gecer kalan omru(yarginin oldugu bir avrupa ulkesinde).

Bu saldirilar kimlerden gelebilir:
- eglenmek isteyen ergenler
- haplanmis evsiz, junkie takimi, ruhsal sagligi bozuk bireyler
- gasp, kapkac, soygun icin amaci da gudenler

Erkekligi, gururu birakin, ben olsam soyle yapardim, boyle karsi koyardim, vucut yaptim, dovus sporu egitimi aldim falan bunlar hikaye, goruldugu gibi kalabaliklar, ondekini indirdin diyelim digerleri de saldirdi kavga kizisti, biri panige kapilip sana bicagi gecirdim mi, bitti iste hayatin, karsi tarafin kaybedecegi bir sey olmayabilir ama senin coktur.

Ingiltere'de chavlar, gangcilik oynayan siyahi ergenler bulasti bir kac kere muhattap olmayip, kendi yolumda yuruyunce dokunmadilar. Eger bulasirsan acid attacktan, knife crime'a isin hangi boyuta gidebilecegi belli olmaz, istatistik olarak haberlerde another knife crime diye yer alirsin bir kac dakikaligina.

Ilk yillarimda olaylara mudahale ediyordum, acemiydim:) bir keresinde liseli siyahi bir ergen otobuste ayagini demire vuruyor, ust kattayiz, cat cat diye deli rahatsiz edici bir ses cikiyor, kimse de bir sey demiyor. Kafam zaten bozuktu o gun, o sesle cok rahatsiz oldum rahatsiz olunmayacak gibi degil zaten, wtf you doing fcuking idiot falan cok sert girdim, naapiyorsun herkesi rahatsiz ediyorsun falan saydirdim, daha da sert vurmaya basladi, not your business temali bir suru kufurle karsilik verdi, 10 -15 dakika sonra duragi geldi indi bu, daha set vurmaya devam etti tabi bu aralarda, en son inerken beni cagirdi gel in diye disarda kavgaya gel diye, kufur ettik karsilikli ben inmedim ne ugrasicam elin ergeniyle. Sonuc olarak kimse de bana destek cikmadi etrafta. Sonra anladim ki adamlarin kulturu bu, kavgadan tartismadan cok korkuyorlar, son ses disariya rap muzik veren kisiye cevreden tek bir mudahale yok, sesini kisar misin diyemiyorlar, adam kabileyi birakmis gelmis, ayaklarini koltugu dayiyor, ot iciyor trende ingiliz gikini cikarmiyor, cunku karsi tarafin backgroundini bilmiyorsun, bicaklanip olebilirsin aninda.

Dedigim gibi ilk yillarimda mudahale ediyordum, beyaz ingiliz bolgedeyim liseli kizli, erkekli, okuldan cikmis grup 20-30 kisi tek bir cocuga saldiriyordu tekme tokat, kizlar da vuruyor oyle kotu tablo. Ben olayi gordum aninda mudahale ettim, aralarina girip, vurmayin , naapiyorsunuz diye o cocugu aldim ellerinde sasirdilar zaten, yok bize facebookta kufur etti bilmemne diyorlar, yalniz olay da high street dedikleri semtin ana caddesinde oluyor, kimse mudahale etmiyor, esnaftan, pubdan, restorandan hic bir yerden mudahale yok. Orda cocugu kurtardigim icin kendimle her zaman gurur duyarim, gerci yaslari kucuktu max 14, ve beyaz ingiliz bolgesiydi o yuzden mudahale edebildim sanirim, simdi olsa gene mudahale ederim ama siyahi arkdaslar icin ayni sozu veremem cunku bicak cikartabiliyorlar.

Lise'de (Turkiye)birgun okuldan ciktim, kostura kostura dersaneye etute gidiyorum, civarda da bir duz lise vardi, ara sokalardan birinden gecerken videodaki gibi bir tip saldirmisti bana, ben de anadolu lisesi uniformasi var ya onlarin lisesinin kizlarina artislik icin burdan geciyormusum iddiasina gore, tekme tokat saldirmisti, kacmistim bir daha o yolu kullanmadim. Hanim evladi degiliz ama Kavgayla adam toplamakla harcayacak zaman yok sinirden, stresden hedefler de yuksek zaten. netleri, puani nasil yukseltecegiz, konulari nasil bitirecegiz diye sacimiz dokuluyor o yasta bizim, gereksizin biri gelmis bizim lisenin kizi bilmemne diyor:)

Daha baska ulkelerden de olaylar var da uzun uzun yazamayacagim, uzun oldu zaten, her yerde olabilir, yanlis zamanda yanlis yerde olmamaniz dilegiyle
  • neck_and_neck  (08.07.21 23:36:27 ~ 23:37:25) 
Avrupa'da da Türkiye'de de dayak yemedim. Dayak da atmadım sayılır.

Neck, hocam biri çıksın da bu soruyu sorsun diye mi beklediniz hocam :))
  • mezarkabul  (09.07.21 00:16:41) 
[]

Twitter nasıl kullanacaz ?

Fav alsan sürekli bildirim geliyor veya bi twit atsak bi sürü cevap geliyor. Iki hesap açayım biriyle okuyim diğeriyle twit atayım diyorum twit attigim hesap çok kısa sürede kapatılıyor twitter tarafından? Bunun çözümü nedir yahu?




 
sessize al

telefon ayarlarından bildirimleri kapat.
  • not sure if serious  (07.07.21 17:52:34) 
O zaman kullanmanin ne mantığı kalıyor ki? Fenomenler napiyor onu anlamadim


  • ir mania  (07.07.21 18:08:07) 
favlardan gelen bildirimleri kapat sadece? Yani uygulama içinde bildirimler kısmına bakınca görürsün ama telfonunu yormaz bildirim gelip. Ben o şekilde kullanıyorum ki öyle aşırı fav alan biri de değilim. Mention, rt, takip ve alıntılarda telefona bildirim geliyor.


  • nundu  (07.07.21 18:44:37) 
nundu+1 ben de 12 yildir kullanirim daha anca 300 kusur takipcim var. fav mav uygulama disi bildirim ne varsa kapattim. girince nasil olsa gorurum. 10 kez giriyorum gunde...

bildirim kapatmanin twitter kullanmanin mantigina aykiri olmasi durumunu anlayamadim. bilakis fenomenler/cok etkilesim alanlar %100 kapatiyordur.

-Iki hesap açayım biriyle okuyim diğeriyle twit atayım diyorum twit attigim hesap çok kısa sürede kapatılıyor twitter tarafından?

bu kismin ilk kisimla alakasini cozemedim ama hesap kapaniyorsa (cok cevap geliyor demenizden yola cikarak) diyorum ki her kesimin begendigi seyler yazmiyorsunuz ve sikayet ediliyorsunuz muhtemelen. arada twitter ihlaline giren bir sey varsa hele kapatilmasi cok kolay.
  • supergirl  (07.07.21 21:46:27 ~ 21:47:10) 
[]

Tez nasıl yazılır?

Bibliyografyaya yazılan 100 tane kaynak okunuyor mu? Atıf yapmanın yöntemi ne? Yok mu süreci anlatacak dürüst biri?




 
1) tamamınını okumaya gerek yok.
2) senin tezini okuyan biri daha ileri okuma yapmak isterse hangi konuya dair hangi kaynağı okuyabilir diye fikir edinir. Atıf yapılan yayın sahibine hakkı verilmiş olur. Yazılan yazıların götten uydurma olmadığı akademik referanslara sahip, belli bir bilimsel süzgeçten geçtiğine dair fikir verir vs.

  • se se ge  (22.06.21 18:14:26) 
Kaynağın hepsini okursanız işin içinden çıkamazsınız. Mesela life science için söylüyorum, pubmed'de anahtar kelimelerle detaylı arama kısmında filtreyi ayarlayarak arama yaparım, verdiği makaleleri pdf açıp abstract okurum ve ctrl+f ile beni ilgilendiren anahtar kelimeleri arar bakarım bu makale işime yarayacak mı diye. Yani max 2 dk'da o makale işime yarar veya yaramaz karar veririm, sonra detay okurum.

Üniversitenin tez yazım kılavuzunda, hangi kaynak nasıl atıf yapılacak örnekleri ile yazar.

Hocanıza da sorabilirsiniz ama faydası olmayabilir. Bazı üniversitelerde pubmed gibi veritabanlarının nasıl kullanılacağı vb. konularda eğitimler oluyor, kendi üniversitenizde var mı bir kontrol edin bence.
  • cell_in  (22.06.21 18:37:23) 
@kobuş ben silmiyorum modun biri siliyor. O dediklerinizi öğretmediler nasıl öğrenebilirim. Ben prensip olarak başlasigim şeyin hepsini okumak isterim yoksa bişeyleri kacirmis gibi hissederim. Nasıl olacak bilmiyorum.


  • ir mania  (22.06.21 18:52:13) 
acı çekerek.

acı çekerken tüm sorularınıza cevap bulabilirsiniz.
  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (22.06.21 20:02:53) 
Atıf yapmanın yöntemini şekilsel olarak mi soruyorsunuz ben sorularınızı anlamadım. Tezin içinde doğal gelişen bir süreç atıf yapmak. Bir yönteme , başkasının yaptığına bulduğuna dair bilgi vermek için yapilabilr ya da bir tanım verecekseniz. Atıf yapacağınız kişinin cümlesini birebir yazmamaniz kendi cümlelerinizle ifade etmeniz beklenir. Atıflar benim yaptığım işin bilimsel bir tabanı var bu bunu yapmış ama ben de benzerini bu şekilde yapıyorum demek icin önemli bir araç. Alanınızda yapılan bir tezi özellikle kendi araştırma konunuzda yapılan bir tezi okuyun bence.


  • coca cola  (22.06.21 20:31:35) 
bilimsel etik dersi almış veya alacak olmanız gerekiyor. orada öğretirler kaynakça vd kullanımını.

özet olarak;
kaynakçaya yazılan şeylerin tamamını okumuş olmak değil fakat ilgili bölümlerini okumuş olmak ve atıfta bulunulan kısımları bağlamından koparmamış olmak gerekiyor.

atıf sistemi olarak çoğunluk apa kullanıyor.

lisans teziyse dönem ödevinden hallice bir şey yazacaksınız. yüksek lisansta konunun muazzam olması gerekmiyor, tez inceleme komitesinden filan da geçmeyeceksiniz. sadece yazdıktan sonra jüri karşısında savunacaksınız. yüksek lisans için akademiye hazırlık deniyor ve o sebeple çoğu üniversitede, fahiş hatalar yoksa çok da iplenmiyor.

bu soruları sorduğunuza göre zaten bu aşamaya gelmemişsinizdir fakat doktora tezinde öpüyorlar. doktora yeterlik sınavında başarılı olunduktan sonra en az üç tez inceleme komitesi ve ardından savunma var. ömrün boyunca peşinizden gelecek olan bir çalışma. gerçek akademiye hoş geldiniz diyorlar.
  • d e j i n  (22.06.21 21:06:39) 
adım başı üniversite açtıkları için bilmemesi normal aslında.

acı çekerek +1

birileri gereğinden fazla yardımcı olursa, tezi savunurken fazlasıyla zorlanırsınız. ayrıca doktora çok daha zor, birinin yardımıyla y.l bitiren biri doktorayı hiç bitiremez sanırım.

ek öneriler: tez nasıl yazılır diye birkaç kitap var, vakit varsa onları okumanın az da olsa faydası olacağını düşüyorum, ayrıca youtube da illa ki güzel cevaplar vardır. bir bakın derim.
  • mezarkabul  (22.06.21 21:52:09) 
Pazartesi tezimi teslim ettim, epey kısa ("içerik" kısmı 6000 kelimeden biraz az) bir tez olmasına rağmen onlarca kaynak inceledim. bunların otuz kadarı tezde yer etti, kaçını kullanamadım sayısını bilmiyorum bile. genelde kendi çalışmanıza "komşu" bir tane makale olur, o makalenin bir sorununu çözmeye çalışırsınız. O esnada da, o makaleyi merkeze alıp genişleye genişleye kaynakçanızı oluşturursunuz. o yüzden kaynakçalar çok önemli, bu sayede alanda neler olup bittiğini takip edebiliyorsunuz.

atıf yapmanın en kolay yöntemi bence zotero'yu word'e entegre edip kullanmak. ama word'un kendisi de kaynaklarınızı düzene sokuyor, sadece tek tek isim şehir falan girmeniz gerekiyor.

süreci anlatmak haftalar sürüyor okulda, doktorasını yapmış insanlar falan anlatıyor genelde. yani gerçekten meşakatli bir iş, burada 3 cümle yazan birinden öğrenebileceğinizi ummadığınıza inanmak istiyorum.

iyi geceler, kolay gelsin.
  • reavelyn  (23.06.21 01:29:47) 
cidden merakimdan soruyorum, size yuksek lisans egitimi verip arastirma yontemleri dersi vermiyorlar mi? hangi okul bu?

ek: bize lisansta dahi vermislerdi bu dersi ki tez falan yazmamiza ragmen.
  • bay b  (23.06.21 07:51:11 ~ 07:52:22) 
Bisey öğrettikleri yok kitaplardan da bisey anlaşılmıyor. Güzel video varsa söyleyin. Neyi atıf yapacağını anlayamıyor ki insan.


  • ir mania  (23.06.21 16:55:32) 
[]

Amerika ve avrupada evler nasıl?

Amerikan filmlerinde hep müstakil evler görürüz. Bana buralarda yaşamak hep daha zor gibi gelir. Özellikle benim gibi tamirden anlamayan biriyseniz. Avrupada bizim gibi apartman hayatı var sanırım orda tamir işleri falan nasıl? Türkiyedekilerden daha mı konforlu konutlar?




 
avrupa'da eski bina türkiye'ye göre daha çok. 100-200 yıllık binalarda falan oturabiliyorsun -yerine göre çok daha eski. 100 yıl önce anadoluda beton bina yoktu zaten neredeyse.

tamir işleri de aynı ama türkiye'de daha hızlı ilerliyor her şey. bizim banyoyu yaptırmıştı ev sahibi 10 gün sürdü kalebodur tuvalet ve duşakabin. türkiye'de olsa 2-3 günden fazla sürmezdi diye düşünüyorum. mekan alamanya. başka ülkeleri bilemem.
  • bohr atom modeli  (15.06.21 17:44:10 ~ 17:45:39) 
ABD'de buyuk birkac sehir disinda evler hep mustakil. 2 + 1 de olsa insanlar mustakil evde yasiyor. Dunyada yuzolcumu en genis ulkelerinden biri, araba fiyatlari da iyi. 1000 dolara bile araba bulabiliyorsun, 50 dolara depoyu doldurabiliyorsun, bu nedenle toplu ulasimin iyi oldugu yerlerde yasamak zorunda hissetmiyorlar. Ayrica yollar da inanilmaz genis. En buyuk metropoller disinda trafik yok.

Tamirci pahali, cunku insan gucu degerli. Annen baban sen kucukken tamir yaptiysa onlardan ogreniyorsun iste. Yemek yapmayi annen nasil ogretirse, musluk tamir etmeyi de ogretiyor.
  • howfaristhesky  (15.06.21 17:54:53) 
Fransa: büyük sehirdeysen (paris-lyon-toulouse-bordeaux-rennes-marseille-grenoble-lille) yüzde 90 apartmanda yasarsin.
Daha ufak şehirlerde mustakil ev fazla ve büyük sehirlerdeki apartman parasina havuzlu villa var. Misal su an tatil yaptığım montpeiller yakinlarindaki sehirde havuzlu villa ile benim yaşadığım yerde 3+1 apartman dairesi ayni fiyat.

Genelde yüzde 95 insanlar emeklilige yakin ya da sonrasi buyuk sehirden uzaklasip daha ufak köylere, tatil yerlerine geçiyor. Hava daha temiz, mustakil ev/arazi alip ev yapmak ucuz/saginda solunda yerel üretici var (tavuk,ordek,dana, sebze meyve vs).

Apartman daireleri eski, ben su an 80 yillik dairedeyim. Ama deprem riski vs olmadığı icin kimsenin umrunda değil.
Konutlar; Türkiye'den daha ufak olmasi muhtemel. Çünkü burada büyük apartman dairesine para vermek yerine müstakile gecmeyi tercih ediyor insanlar. O yüzden 100-200 m2 apartman dairesi arayan insan zor.
Tamir; Türkiye'ye oranla daha pahalı çünkü her elini kolunu sallayan tamirci olamiyor. Elektrikçi yazıyorum 3 tane falan cikiyor. Ama bu sebeple bu isi yapan adamlar genelde düzgün oluyor ve hayatları da düzgün oluyor (esimin ailesinin evinin karşısında emekli boyaci var. Simdi de emeklilikte bmw jip almis taksiye cikiyor arada)

Ev sigortalarina ben tesisat ve elektrik olayini da ekliyorum ki kafam rahat olsun, sigorta karsilasin diye. Yoksa pahali. Şöyle diyeyim; haftasonu anahtari kapida unuttuk, cilingir geldi, patlatmak zorunda kaldi. Çilingir 200, yeni kılit 60-70, üstüne kdv 300 tuttu. 200 sigorta verdi, 100u ben odedim.

Yalniz devletin yeni olaylari var, iste yeni ev alip kiraya verirsen gelir vergisinden düşüyor vs diye. Yeni ev cok yok, zaten oyle projelere falan halk karsi çıkıyor eger yesil alanları ya da görüntüyü tehdit ederse.
Bir de tamir vs isleri uzun sürüyor evet çünkü yasalar sebebiyle adam full calisamiyor ya da yanina gidip ufak cocuk calistiramiyor. Ama Türkiye'de biliyoruz ki millet cocugu is öğrensin diye yaninda falan getiriyor.
  • logisticsmanager  (15.06.21 18:36:56) 
[]

Retro counter-strike

Kantır gibi ama eski silahlarla da oynanabilen bir oyun var mıdır? Kantırda hatırladığım kadarıyla hep modern silahlar ve mekanlar vardı.




 
Battlefield 1942
Call of Duty II

Yoksa daha da mı eski?
  • heritage  (05.06.21 13:44:33) 
Kantır tarzı. Bu dedikleriniz senaryolu bölüm geçe geçe bitiyor


  • ir mania  (05.06.21 16:25:14) 
Battlefield 1


  • RojoElefante  (05.06.21 16:33:26) 
@ir mania
Multisi var?

  • heritage  (05.06.21 16:50:43 ~ 16:50:51) 
Multi değil de bota karşı yok bildiğim kadariyla. Benim istediğim kantırın retro hali iste başlıktaki yazdigim gibi. Tannenberg diye bi oyun indirmiştim o aradigim gibi sanmistim sadece online oynanıyormuş


  • ir mania  (05.06.21 19:35:29 ~ 19:36:33) 
[]

Tıp niye gelişmiyor?

Yapay diş yapamıyor saç çıkartamıyor. Ama mühendisliğe bakıyorsun uzaya gidiliyor dünyayı yok edecek bombalar yapılıyor. Teknoloji insan vücuduna gelince neden bu kadar ilkel? Şimdi diyeceksiniz geçmişe bakarsan çok gelişmiş. Bence hala çok ilkel lens takıp çıkarmak bile.




 
Süreçler uzun olduğu için, çok para harcanması gerektiği için ilerleme de yavaş oluyor. Bir noktadan sonra hızlanır diye umuyorum. (bkz: crispr)


  • hayirsiz  (31.05.21 21:06:54) 
ilaçlar için denek olmak isteyen kaç kişi bulabilirsin ki*


  • sutlu nescafe  (31.05.21 21:07:23) 
Gayet gelişiyor. Organ nakli, bypass, stent, kalp pili, lazerle göz ameliyatı gibi onlarca gelişmiş seçenek var.


  • dissendium  (31.05.21 21:10:22) 
Daha ne kadar gelişsin 60-70 sene önce en ufak bi mikrobik olayda ölüyordun antibiyotiği buldular ömrün belki de 50-60 sene uzadı, bu bence yeter, ayrıca ilkel bir durum da değil, saç da çıkmasın ne olacak. Ayrıca saç dökülmesi bi hastalık ya da medikal bir sorun değil tıp niye bununla uğraşsın. Ha çok istiyorsan dihidrotestosteronu baskılarsın saç dökülmesi tamamen durur, çok da basit bir olay bu işi gören prostat ilaçları var, tıp buna da bi çare bulmuş aslınsa.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (31.05.21 21:21:44) 
@kaleci yapay diş var mı hocam veya numarası ayarlanabilen çıkarıp takmak gerekmeyen lens. Bu ikisi en basit şeyler onlar bile yok.


  • ir mania  (31.05.21 21:24:41) 
Çünkü mühendisliğin konusu olan materyal ile bir canlı olan insan vücudu çok farklı.
Vücut basit bir denklem, bir formül değil.
Her şeye karşın, insan yaşamını uzatan bir sürü gelişme oldu.
  • pro9it9is9  (31.05.21 21:26:25) 
para.

kaliteli bir araba düşünelim. üretildiği zaman onbinlerce euro masraf yapıp üretip karıyla beraber satabilirsin. teknik olarak alıcı sayın 7 milyar insanın tamamı. saç vs için o geçerli değil. kafadan dünyanın yarısını ele kadınların ciddi bir dökülme derdi yok. erkeklerin de %30-35'i kel kalıyor. bunların da yarısı bunu dert ediyor. totalde %10 yapmıyor.

yani genel olarak teknolojik gelişmeler (otomotiv telefon iletişim vs) potansiyel müşteri olarak 7 milyara hitap ederken tıbbi gelişmeler o kadar yüksek insan sayısına erişemiyor.
  • avatar is back  (31.05.21 21:31:10) 
dental implantlar yapay diştir


  • ceketimi alip cikcam  (31.05.21 21:31:14) 
@ceket hocam porselen onlar yahu ben anlı kanlı dişten bahsediyorum


  • ir mania  (31.05.21 21:34:30) 
İmplant var işte diş için daha ne yapsınlar, yani yapay karaciğer dalak böbrek üretiyorlar da diş mi üretemiyorlar? Onun dışında göz gibi hassas bir organa takıp çıkarma zorunluluğu olmamayan bir lens icat etmeye çalışmak sence mantıklı mı, bilim bunun için neden uğraşsın sen vücut için yabancı bir cismi alıp göz gibi hassasiyeti yüksek bir organa sürekli takmak istiyorsun, bunun hiçbir anlamı yok.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (31.05.21 21:35:57 ~ 21:37:29) 
Ar-ge yerine halk sağlığına ayrılıyor bütçe o yüzden. Bir hastalığın tedavisi üzerine çalışmaktansa hastane açıp insanlara sağlık hizmeti vermek daha kazançlı geliyor.


  • bana kedicik derdi  (31.05.21 21:43:30) 
diş için implantlar gayet yeterli ve kabul edilebilir bir kalite sunuyor. daha ötesi için uğraşmanın çok bir manası yok.
saç konusunda da saç ektirme teknolojileri fazlasıyla ilerledi.
lens dediğin şey de mucizevi bir madde, malzeme mühendisliğinin son noktası. kalıcı lensler de mevcut, katarakt vs için kullanılıyor mecbur kalırsan.
yani özetle tıp şu an 20 sene önceye göre bile inanılmaz bir noktada. bundan 70-80 sene önce ortalama yaş 40 falanmış yani öyle düşün.
  • roket adam  (31.05.21 23:17:03 ~ 23:17:27) 
(bkz: crispr) Scissors diye google’dan makaleleri oku bence
Yapılan buluş mars’a gitmekten bile çok daha önemli

Bence sen dünyayı takip etmiyorsun
Bu konularla ilgili dünya çapında harika siteler var
Ekşi sözlük’te gündem olmaz, basında da gündem olmaz
Biz Sedat peker’le yatıp, süleyman soylu ile uyanıyoruz, euro’yla, dolarla, işsizlikle uğraşıyoruz, dünya bambaşka şeyler konuşuyor maalesef
  • otopsicocugu  (01.06.21 00:03:28) 
1) mühendisliğin birçok dalında, askeri harcamalar kapsamında nerdeyse sınırsız bütçe ve kadro ile araştırma yapılıyor.
uzaya gidilebilmesi için hibe edilen askeri bütçeyi, son 50 senede tıbbi araştırmalara versek gözümüzden süpermen lazeri bile çıkardı.

2) tıbbın ilerlemesini sağlayan temel araştırmalar büyük oranda hemen para kazandırmıyor. aziz sancar mesela dna'nın kendini tamir etme mekanizmaları için çalışıyor. bu temel bilgidir. bu bilgiyle birilerinin para kazandırcak bir ilaç üretip satması belki 20 sene alacak. durum böyle olunca büyük şirketler temel tıbbi araştırmalara harcama yapmıyor. ancak aziz hoca gibi idealist hocalar, üniversitenin kuş pipisi kadar bütçesiyle birşeyler üretmeye çabalıyor.

ama diğer mühendislik alanlarında yapılan çalışmalar kısa sürede para kazandırm apotansiyeline sahip. sermayede o araştırmalara akıyor haliylen.

3) birde insanlar aslında uzun yaşamı, sağlıklı yaşamı falan önemsemiyor. takmıyorlar. en basitinden şu pandemi ortamında bile en önmeli kriter d vitaminini belli seviyede tutmak, c vitamini ve çinko almak. toplumun yüzde kaçı umursuyor bunu ? mehmet öz bu üçünü özellikle tavsiye etti, türkçe video yayınladı, kimin umrunda ki ? insan ömrünü uzattığı bilinen antioksidanlar var, eczanelerde sigara fiyatına satılıyor. git sor kaç tane satılıyormuş.
  • aslindasorunumpsikolojik  (01.06.21 01:01:03) 
Mühendislikte yatırımın çoğu özel sektörden geliyor, tıpta devlet/kamu üzerinden. Bence temel sıkıntı bu. Yani bütçe farkı da vardır, ama tıbbın çok daha sıkı bir şekilde regüle edilen bir sektör olması gelişmesini engelliyor diye düşünüyorum.

Ha tıbbı tamamen özelleştirmek mantıklı mı? Değil. Düzgün bir şekilde yapılması da imkansıza yakın bence, ama bu sebepten dolayı gelişme hızı düşük.
  • plutongezegendegilmi  (01.06.21 01:32:16) 
Teknoloji ilkel değil, bence siz tıp bilimini sadece biyomateryaller bakımından değerlendiriyorsunuz. Yapay diş dedikleriniz porselen değil, içeriğinde opaklıktan mukavemete kadar bir çok özelliği etkileyen malzemelerin karışımı. Ama sonuçta yapay bir malzeme ve dişin yerini almak için de gayet yeterli bir çözüm sunuyor aslında. kaldı ki, hücre doku kültürü ile kulak yapıyor insanlar, mesele malzemeyi laboratuvarda yapmakla bitmiyor. vücudun kendine ait bir bağışıklık sistemi var, siz dışardan neyi verseniz kendinden değilse reddediyor. öyle olmasaydı, insandan alınan organlar, kan, kemik iliği başka insanın bedeninde reddedilmezdi. bu konuda bile, kontrollü olarak insan kanındaki tüm bağışıklık hücreleri sıfırlanarak kemik iliği nakilleri yapılıyor.
Onlarca ilaç araştırmasında görev aldım, yaklaşık 50 tane de tıbbi cihazın kapsamlı raporlamasını yapmışımdır.b en bile bu kadar işin içindeyken hala önüme yeni bir üretim teknolojisi, yeni bir tedavi/tanı yöntemi geldiğinde 'ulan tıp ne kadar ilerlemiş' diyorum. kanser hücrelerinin üreme yollarını tıkayan akıllı ilaçlar yapılıyor, ultrasonik patlama yaratarak (böbrek taşının kırılmasındaki mantık) damar içine gönderilen ve oradaki tıkanıklığı açan stentler yapılıyor (bakınız damar içi gibi incecik bir alandan bahsediyoruz), bunların haberleri yapılmıyor diye ilerleme olmadığını düşünemeyiz.

mesela verdiğiniz örnek, numarası değişen lens... neden olsun ki, mevcut optik camlar, farklı materyallerden üretilen yumuşak/sert lensler ve oftalmolojik cerrahi laser uygulamaları bu sorunların çözümü için yeterli seçenekler sunuyor. numarası değişen bir lens olsa, şimdiki lensler kadar saydam, ince, esnek ve geçirgen olabilir mi? laser bile her göze uygun olmadığı için farklı kornea özelliklerine uygun çeşitli cihazlar geliştirildi. neden bu kadar insan ve para kaynağı saç çıkarmak için harcansın ki? tabii ki firmalar da çok masum değil ama saçsızlıktan ölen yok sonuçta... göz cerrahisinde kullanılan o kadar mikrocerrahi alet var ki, bunların gelişimini ve ne işe yaradıklarını okumak bile' oha bunu da mı yapıyorlarmış' dedirtiyor.

bu arada mühendislik bu kadar ilerledi derken aslında tıptaki bu gelişmeleri yine mühendislerin ve doktorların birlikte çalışarak sağladığından habersizsiniz sanırım. tıp mühendisliği, genetik mühendisliği, biyomalzeme mühendisliği diye bir çok alan var. Biyomalzeme konusu hem çok geniş, hem de yukarıda belirttiğim gibi vücudun savunma sistemi tarafından sınırlanan bir alan. Malzemeyi laboratuvarda geliştirseniz bile biyouyumlu olması için birçok testten geçmesi gerekiyor, sitotoksisite, genotoksisite, mutajenite, akut ve kronik toksisite, kan uyumluluğu gibi bir çok test var ve seramik, metal veya diğer canlılardan elde edilen biyomalzemeler de dahil hepsi için %100 biyouyumluluk mümkün değil.
  • curukturpkokusu  (01.06.21 01:39:20) 
Özne insan olduğu zaman gelişmeler diğer alanlara göre çok daha yavaş oluyor hocam. Kendi alanımdan örnek verirsem, yapay zeka dünyada son 10 yılda müthiş bir yol katetti. Ancak bu yapay zeka uygulamalarının öznesi insan olan ürünlere entegre edilmesi hala büyük bir problem. Örneğin otonom kara araçları hala insan ölümlü kazalara neden olabiliyorlar. Ya da microsoft yarattığı yapay zekalı twtitter botunu, insanlar tarafından istismar edildiği gerekçesiyle yayından kaldırmak zorunda kalıyor. Ya da hala otonom savaşçı iha/sihalar etkin bir şekilde kullanılamıyor, ufak bir hata sivil insanların/kendi askerlerinin ölümüne neden olabilir.

Tıp biliminde de yaşadığımız süreçte bir aşı geliştirmek bile aylar süren deneylerden sonra ortaya çıkıyor, çünkü her türlü yan etki belirlenmek zorunda ve öznesi insan.
  • ciagra  (01.06.21 01:48:41) 
Tıp hatta genel olarak bilim birilerinin elinde tekel durumdadır .
Gelişen de tıp değil tıp endüstrisidir. Konu insana çip yalmaya kadar gelmişken bu zamanda kontrolü kimlerin ele alacağı konuşulmuyor .
Dünyanın bir farklı yerindeki araştırma buluş ve deneyler aslında birbiriyle bağlantılı ve belli bir amaca hizmet etmektedir. Haberler bize ayrı ve parçları birbirinden bağımsız gibi verildiğinden bu parçaları birleştirmek ve anlamlandırmak için ayrıca bilgi temelli alt yapı gerekiyor.

Gen araştırmaları şu an insana zararlı olarak ilerliyor.
insanı değiştirme ve topraktan/doğasından uzaklaştıran her şey temelde insana zararlı olmakla birlikte daha yeni/güncel/zaman uygun ve bilimsel olarak sunuluyor.
İnsanın kendisi şu an bilimsellik adı altında işgal edilmiş durumda.
Bazı Tedavi yöntemlerinin kendisi bizzat hastalık hatta ölüm sebebi oluyor.
Bir ilaç şirketinin vaadleriyle bir doktorun her daim o ilaç şirketinin ilaçlarını reçeteye yazmasına "tedavi " denebilir mi?
Hasta olan insan, aslında böyle bir ortamda ilaç müşterisi olduğunu ne zaman anlayacak?
Evet güzel çalışan sağlık görevlileri de var ama sorun arızalı olanlardan başlıyor zaten.

www.hurriyet.com.tr

www.winally.com

Caps:

i.hizliresim.com

araştırılırsa yok hipokrat yemini yok etik yok tıp ahlakının da
birer örtü ve bir yere kadar olduğu görülür.
  • Erva  (01.06.21 01:58:06) 
Nasıl yani? Daha ne kadar gelişsin?Atatürk için diyoruz ya çok erken vefat etti diye. Öldüğünde 57 yaşındaydı. Erken vefat etmedi aslında, o yıllarda yaşam süresi o kadardı. Şimdi 80 civarı. Ortalama yaş süresi 25 yıl artmış, çok çok çok büyük bür gelişme bu.

İmplantı begenmiyor, kanlı canlı diş istiyorsun ya o aslında sıfırdan kanlı canlı insan yaratmak demek. Henüz robot aşamadındayız.
Açıkçası bu soruyu sorman yaşının çok genç olduğunu(20 nin altında) ve herhangi bir bilimin akademik olarak içinde olmadığını düşündürüyor.
  • sumuklu asilzade  (01.06.21 01:59:29) 
[]

Yeni twitter hesabı açmak neden bu kadar zor?

Önceki hesabımda kayıtlı mail adresimi hatırlamıyorum hatırlasam da zaten erişemem twitter de ona kod yolluyor ve kodu girmeden kullandırmıyor hesabı. Ben de yeni hesap acayim bari diyorum fakat bu sefer de hemen telefon numarası istiyor doğrulsam bile anında askıya aliyor hesabı. Şuan numaramı da kabul etmiyor. 1 hesap açacağım ya çok şey mi istiyorum nedir bu işkence. Benden baska yaşayan var mi bunu. Bir yardim edin lütfen. Veya kullanmadiginjz twitter hesabınızi da verebilirsiniz.




 
mail ile de açabilirsin. eğer gmail kullanıyorsan mail adresinde bir yere nokta koy. hem mailin değişmemiş olur hem de twitter farklı mail adresi olarak algılar.

örneğin irmania@gmail.com ise ir.mania@gmail.com da senin adresine bağlı.
  • xrated  (16.05.21 15:15:51 ~ 15:16:43) 
Her yerden denedim açtırmıyor. Daha doğrusu acar açmaz tel numarası istiyor onu girince de hemen askıya alıyor numarayı yeni hesapta da kullanamıyorum. Çıldıracam ya numarası olan hesapta niye mail istiyorsun ne bileyim ben maili dandirik bi mail yazmis geçmişim kaydolurken. Çözüm yoksa siz benim yerime açıp bana verebilir misiniz?


  • ir mania  (16.05.21 15:24:57) 
Böyle büyük bi sitenin böyle rezillikler yaşatması akıl alır gibi değil. Kullanma diyor resmen


  • ir mania  (16.05.21 15:28:14) 
Yanılmıyorsam sen bununla bayağıdır uğraşıyorsun,duyuruların vardı diye hatırlıyorum.onlar seni almamakta,sende girmeye çalışmakta direniyorsun.başkasıda hesap açıp verse muhtemelen algoritmadan onuda bloklayacaklar.bence bir süre ara ver,.


  • duptıs  (16.05.21 16:00:43) 
[]

Ekşi sözlük benzeri ama moderasyon olmayan site?

Modu olmayan derken ota boka çaylak silik yapmayacak bir yer arıyorum aslında. Anonim kişilerden oluşan Whatsapp grubu gibi bişey aradigim. Orda yazı ve resim paylaşmak istiyorum ordakilerin de paylaştigim konu hakkındaki görüşlerini görmek istiyorum.




 
Aslında yapmak istediğim şey çok takipçili twitter kullanıcılarının yaptığı. Kendi görüşümü paylaşıp diğer insanların da bu şey hakkındaki düşüncelerini görebilmek fakat twitterdaki gibi hesap askıya alınmasın istiyorum.


  • ir mania  (08.05.21 13:03:24 ~ 13:04:41) 
İnci sözlük


  • scuderia  (08.05.21 14:23:22) 
4chan


  • stevie  (08.05.21 15:43:32) 
[]

Çağatay ulusoy'un öpüştüğü kızın adı nedir?

2:30'da yumuluyor kıza

www.youtube.com

Diziyi hiç izlemedim fakat kızın adını ne bölüm başına ne de sonuna yazmışlar. Gerçekten güzel bir kız başrol oynayabilecekken böyle bir sahneyle harcanması ilginç.

 
kız güzel ve ismi yoksa, video'nun altındaki yorumlarda kesin vardır.


  • co2s2  (03.05.21 11:06:42) 
Alttaki yorumlar zeka düşüren cinsten


  • ir mania  (03.05.21 12:22:59) 
yemedim icmedim buldum

simge defne imis...
  • cairo  (03.05.21 13:28:55) 
[]

Yurt dışı hakikaten çok mu iyi?

Bu cahil gurbetçi sallıyor mu yoksa gerçek mi?

youtu.be

Bir de almanya almanya demiş de amerika ingiltere fransa falan almanyadan daha iyidir bence. Siz ne diyorsunuz.

 
Amerika, İngiltere, Fransa falan Almanya’dan daha iyi değil. Endüstriye dayalı bir işte çalışıyorsan güzel kazanıyorsun Almanya’da. Adam da diyor aslında, Almanya çok iyi değil, Türkiye çok kötü.


  • Deathrow  (01.05.21 14:50:33) 
bu ulkeler iyi ama turkiye cok kotu daha dogru bir tanim. ozellikle son 5 senede turkiye inanilmaz fakirlesti. bu tip ulkelerde herhangi bir iste calisip, karsilayamacagin temel ihtiyac yok. araba, bilgisayar, laptop, marka kiyafetler (en azindan lee, adidas, levi's diyelim) devamli et, findik, fistik yersin, yilda da yurtdisi tatilini yaparsin.

ben avustralya'dayim, fakir gormedim burada. fakir diye bir sey yok aq.
  • baldur2  (01.05.21 14:54:09 ~ 14:54:49) 
Ben ekonomiden ziyade sosyal yaşamı soruyorum. Ama anladigim kadarıyla her ülkenin benzer sorunları var. O nedenle Turkiyedeki yönetimi ve insanları beğenmeyip yurt dışına gitmek mantıksız diye yorumladım.


  • ir mania  (01.05.21 15:00:02 ~ 15:01:06) 
o ülkeler şuanki konumlarına 10-20 yılda gelmedi, zenginlikleri tesadüf değil. türkiye'nin o ülkelerle aynı klasmana girmesi imkansız, önümüzdeki 100 senede dahi imkansız. bunun başlıca sebebi müslümanlık. avrupalılar dini bırakalı çok oluyor, her şeyi açıkca ve özgürce tartışırken sen hala aşı orucu bozar mı diyorsan ve ramazan programlarında 10 senedir ayrı soruları soruyorsan ilerleme katetmen imkansız. insanların '' ya ben burada ne yaşarım '' diyebildiği bir tane müslüman ülke var mı ? bae, katar çok ekstra yüksek paralar verdikleri için istisna, ki oraya dahi gidenler aldıkları paranın yarısına avrupa'ya okeydir bence.

yani türkiye'deki yaşamı beğenmeyen birisi için yurtdışına gitmek mantıksız değil, göç hep vardı hep de var olacak. bir tane hayatımız var neticede.

@baldur2 +1 bu arada.
  • garavel  (01.05.21 15:11:51) 
Almanya bu saydiklariniz icinde sosyal devlet olmanin hakkini veren tek ulkedir. Zengin sinifi kiyaslayarak degil, en dusuk gelir grubunu kiyaslayarak anlarsiniz bunu. Yoksa zengin her yerde iyi yasar.

Bu su demek, paran olmasa bile en temel standartlari saglayabilme imkani saglarsin almanyada. Zengin fakir ayrimi daha az hissedilir. Yani en basitindrn et urunleri tuketebilmek icin illa ortalama ustu gelirjn olmasi gerekmez. En problemli gocmen mahallelerinde bile temel ihtiyaclarini karsilarsin.

Fransa ve ingiltere'de iyi bir isiniz ve gelirini varsa iyi yasarsiniz. Ama alt siniflarda durum cok oyle degildir. Fransa ve ingiltere'de yokluk icinde yasayan insanlar da var. Zengin fakir ayrimi daha belirgin. Karnı tok insan kolay kolay isyan etmez mesela. Almanya o kadar yogun gocmen nufusa ragmen, fransa ve ingikteredeki getto isyanlarina bener durumlara o kadar maruz kalmiyor.

Abd bunlar icinde en fenasi. Ekonomik sistem geregi devlet her seyden cekildigi icin, size hizmet ve guvence sunan bir yapi bulamazsiniz. Elbette adalet vb sistemleri guclu bu ayri bir konu. Ama abd'de paraniz oldugu surece sisteme dahil olabilirsiniz. Parasiz kaldiginiz anda mesela bir sene issiz kaldiniz ve kenarda birikkminiz yok evinizi bile alirlar altinizdan. Survivor of the fittest durumu gecerli biraz ABD'de. Obama Turkiye'deki sgk sistemine benzer bir model onerdi herkes saglik hizmetinden yararlanabilsin diye. Ulke ayaga kalkti komunizm mi geliyor diyerek.

Mesela Turk toplumu eskisi kadar olmasa bile hala epey yardimseverdir. Devletin sosyal imkanlari bircok anlamda daha iyidir ABD ile kiyaslandiginda. Simdi diyeceksiniz ki olur mu oyle sey. Tamam Abd guclu ve zengin bir ulke. Ama bu zenginligi ulkenin belli bir kesimi yasiyor. Onu guclu yapan niteliklerinj dunyanin bircok ulkesinde insan transfer ederek sagliyor. Mesela abd'nin egitim sistemi bile epey sorunludur.

Kanada mesela daha insani bir ulkedir. Almnya gibi daha sosyal devlwt nitelikleri tasir.
  • anten  (01.05.21 15:12:56) 
garavel+1

türkiye aşırı fakirleşti ayrıca.
saydıkların -ekonomik olarak ve herkes için almanyadan daha iyi değildir. en azından şimdilik. uk belki ileride daha iyi olur veya şu anda optimum yaşam stadartlarına sahip denebilir ama maksimum diyemeyiz, optimum deriz.

not: adama neden cahil dedin anlamadım. cahil, cehaletinin farkında olmayan ve öğrenmeye direnene denir. bu adam mütavazı, kendi sosyal pozisyonun farkında ve öğrenmeye kapalı bi şmaj çizmiyor.
  • rewlack  (01.05.21 15:20:30) 
Eğer ki sosyal hayat anlamında soruyorsanız, bu 4 5 ülke içinde Türkiye'den giden birinin mutlu hissetme şansı zor. Çünkü bize gore daha mesafeliler.

Ekonomiden bagimsiz olarak biz akdeniz ikliminde daha mutlu oluruz. Ispanya, italya, politik sorunlari bi kenara birakirsak yunanistan vb...

Bizdeki mahalle ve aile hayatindan cok da farkli degildir bu ulkelerdeki yasanti. Yunanistanda bir sokakta gezin, turkiyede herhangi bir mahalleden farki yoktur.

Almanyada birine gecerken ugradim diyemezsiniz, italya ya da yunanistanda cat kapi gittiginizde sizi buyur ederler.
  • anten  (01.05.21 15:22:41) 
Gelelim dine. Turkiye'nin eksiklerini dine baglamak oldukca eksik. Avrupa'nin gelisimini de dinden uzaklasmaya baglamak da oyle.

Ne olursa olsun, son yillarda biraz daha dinin baskinligi hissedilse de Türkiye'den daha fanatik seviyede dindar Avrupa ülkeleri var. Ama ekonomik olarak daha güçlüler.

Mesela İtalya ya da Yunanistan'da devlet kanalında pazar vaazları canlı yayınlanırsa şaşırmazsınız. Türkiye'de cuma hutbesinin trt'de yayınlandığını göremezsiniz.

Ya da bakmayın orta sınıfın agnostik takıldıgına, Avrupa ve ABD'nin ust siniflarinda fanatik derecede dindar insanlar vardir ve ABD de dini gruplar ulke politiklarina bile yon verecek kadar gucludur.

Yani bir ulkenin yasanabilir olup olmamasi dindarlikla alakali degil, insanlarin dini yorumlama bicimiyle alakqlidir.insanlarin ahlaki bakis acilariyla ilgilidir.
  • anten  (01.05.21 15:31:16) 
Türkiye kuralları esnetebilenlere göre iyi. Aileden malı mülkü olanlara iyi. Bir şekilde korunup kollananlara iyi.

İdealist ve amaçlı insana göre ABD ve batı Avrupa iyi. Hak hukuk arıyorsan yine oralar daha iyi.

Türkiye'de herkes kolaya kaçmaya çalışıyor. İdealistlik yok. İnsan ilişkilerinde mesafe yok ama bu iyi bir şey değil.

Daha ilk muhabbette Türk kadın ne kadar kazanıyorsun, ne kadar harcıyorsun vb tarzda salt maddiyata dayalı bir muhabbet yapıyor. Kadınalr halen daha çalışmadan ev hanımı olarak yaşam sürdürecek bir eş bulma fantazisinde. Kısaca herkes birbirinin sırtından geçinmek istiyor. Biri evlenmiş mesela ona halen ana babası destek oluyor. Zaten bunlar olmasa halk sokağa dökülür. O yüzden dini ve milli değerleri sürekli diri tutmak istiyorlar
  • Andrew  (01.05.21 15:36:54 ~ 15:40:33) 
Gelelim finale. Turkiye ile bu umsaydigimiz ulkeler ayni sinifta sayilmaz.

Abd almanya ingiltere fransa sanayilesmis, hatta post sanayi donemine gecmis ulkeler. Yani orasi sampiyonlar ligi 1. Torba gibi dusunun. Biz Avrupa ligindeyiz bazi konularda da 2. 3. Torbadan sampiyonlar ligine dahil oluyoruz.

Son yillarda politik ve ekonomik olarak ulkede sorunlar yasansa da, turkiye o kadar da gucsuz ve zayif bir ulke degildir. Guclu bir mirasi da vardir.
  • anten  (01.05.21 15:37:04) 
Benim gozumde Tr bu ulkelerin hepsinden daha iyi, ama biz kendi ellerimizle kendimizi mahvediyoruz.
Almanya'ya ilk geldigimde bizim bunlardan bi eksigimiz yok ama biz neden boyle refah seviyesinde degiliz diye cok dusundum.
En basitinden bireysel olarak cevre bilincleri cok yuksek. Gercekten milliyetciler, Hukuk guclu oldugu icin ters bisey yapamiyorlar, bi keresinde polisi cagiracagim dedigimde alman geri vites yapti, Tr olsa benim biseyim Xci, istediğini çağır falan der. vs. vs.
  • wishmaythşngs  (01.05.21 15:56:47) 
almanya hem çalışmak için, hem yaşamak için gerçekten çok iyi bir ülke. sadece oranın sosyal kodlarına ayak uydurmak zor, yani sosyal yaşam, insanlarla içice olmak, türk tipi duygusallık falan bunları bir kenara bırakıp makina gibi yaşarsan gerçekten yaptığın işten bağımsız olarak refah içerisinde yaşayabiliyorsun. stabil bir ekonomi var, gelecek kaygın olmuyor, 20 yaşında işe girip aynı işten 60 yaşında emekli olabiliyorsun. o yüzden evet, almanya gerçekten iyi. bir çalışan için ekonomik açıdan almanya ile yarışabilecek tek yer abd, ancak onda bile almanya'daki "ne iş yaparsan yap insan gibi yaşarsın" olayı yok, ABD'de sefil olma şansın varken almanya'da bir şekilde yaşayabiliyorsun. bir çok anlamda müthiş bir sistem yani kısacası.

fransa, ingiltere falan bunların almanya ve alman sistemi uzaktan yakından ile alakası yok. almanya'da üretim zenginliği var, sömürge zenginliği, finans zenginliği değil. sistem işçinin çalışması ve üretmezine dayalı olduğu için insanı el üstünde tutuyor.

tr'ye gelirsek, tr de güçlü ve zengin bir ülke. resource değil resource allocation problemi var. sistemin içine edilmiş durumda. dolayısıyla bir grup insan almanya'daki standart insandan çok ama çok daha zengin olacak. ama o grubun dışında kalanlar balkan ülkelerindeki gibi çok fakir bir hayat yaşayacaklar. yine kariyerin ve hayatına göre burada kalmayı da tercih edebilirsin, bu da mantıksız bir seçim olmaz.
  • roket adam  (01.05.21 16:37:46 ~ 16:39:04) 
Fransa falan amma gömülmüş ha. Meğer ne kötü hayat yasiyormusuz :)

Otobus icin siraya giremeyen insanlardan sonra buralara gelince oha burasi super diyor tabi insan.

Sosyal hayat icin diyorsaniz bir kere bunun ülke ile değil yasanilan sehir ile alakası daha cok var. Güney fransa insani ile kuzey fransa insani alakasiz. Kuzeyden güneye dogru İtalya sinirina yaklasinca "oha insanlar ne kadar iyi" demiştik çünkü yoldan gecerken millet selam falan veriyordu kuzeye oranla degisim.

Fransa'da maaş belki daha düşük ama sosyal haklar daha iyi. Fransa'da işsizlik maaşı, emeklilik ve tatil daha iyi Almanya'ya oranla.

Neyse yani hayat maddi ve sosyal olarak daha güzel burada. Sosyalden kastim en azından döner kavsak kullanmayi bilmek bile ekstra özellik yani...
  • logisticsmanager  (01.05.21 19:14:41) 
Ingiltere, Fransa ve Amerika Almanya´dan iyi mi? Hangi kriterler soz konusu?

Bilemiyorum salliyor mu? Saatinin buyuklugunden, adamin konusmasina odaklanamadim. Atlaya atlaya ilerlettim. Vergi konusunda hakli sayilir. Ancak verilen o denli verginin hepsi, gercekten birilerinin cebine gitmeden geri donuyor mu? Hep degil. Neyse ki dolandiricilik, Türkiye´deki gibi, bir meziyet olarak sayilmiyor. Foyasi cikan politikaci istifa etmek durumunda birakiliyor hala. Arabalarin o kadar ucuz olmasinin sebebi, o sanayiden deli dehset para kazanilmasi ve lobicilik sebebiyle devletin bu sanayiye olan duzenli destegi. Bu sebeple de eski sanayi sehirlerinde berbat bir bisiklet yolu duzeni var. Ayni zamanda kamusal ulasim araclari agi kotu. Ucuz bir ozel arac alip onunla ulasimini saglamak, sehir ici otobus bileti alip ise gitmekten cok daha ucuza denk geliyor mesela. Kotu derken, Türkiye´ye gore tabii ki iyi.

"Yurt disi" hakiketen ruya gibi mi? Bilemiyorum. Almanya iyi, bayagi iyi, ciddi iyi, her seyi iyi mi? Hayir, tabii ki degil. Cok iyi olmasinin sebebi, karsilastirma noktamin Türkiye olmasi da olabilir.
  • buf-e kür  (01.05.21 19:45:11 ~ 19:51:38) 
yurt disi cok iyi degil, turkiye cok cok kotu.


  • oscar  (01.05.21 23:54:12) 
[]

Lazer epilasyon olan var mı?

Yüzün bir kısmı ile koltuk altı dahil genital bölgeye laser epilasyon yaptırmak istiyorum. Bunu yaptırınca ömür boyu kıl çıkmıyor herhalde ki millet yaptırıyor diye düşünüyorum. Zahmetli mi riskleri çok yoktur heralde yoksa yasaklanırdı. Bir de ankarada nereyi tavsiye edersiniz.




 
Hormon sistemin düzenli ve sağlıklı çalışmıyorsa yani bir hormonal rahatsızlığın varsa işe yaramıyor. Ayrıca yüze yapılanlar çok riskli çünkü lazer verilen bölgenin çevresi o atımdan etkilenebiliyor ve ne hikmetse oralardaki tüyler kıl haline gelebiliyor. İğneli epilasyonu düşün derim, yine hormonal bir rahatsızlığın yoksa.


  • 1bir1bir1  (19.04.21 06:15:57) 
hormonal bozukluk yoksa çıkmıyor, ya da o kadar az çıkıyor ki çıktı denemez. koltuk altı ve genital çok çabuk bitiyor ama yüz süründürüyor resmen. tüyler ne kadar inceyse o kadar uzun sürüyor temizlenmesi.
genital, diğer bölgelere oranla en çok acıyan bölge. acı eşiğine bağlı olarak dayanma sınırlarınızı zorlayabilir. o yüzden yaptıracağınız yerle konuşup, uygulama öncesinde emla tarzı anestezik krem kullanmanızı tavsiye ederim.
yüz için geç kalmak üzeresiniz bu arada. ankarada nisan-mayıs aylarından sonra eylül-ekime kadar yüzünüze yaptırmanızı pek önermem, güneşle birlikte yüzde leke kalma ihtimali doğuyor. yaptıracaksanız da (yaz-kış demeden) koruyucu krem kullanın ve seanstan sonraki ilk bir hafta on gün fazla güneş görmeyin, evdekalın.
  • halanne  (19.04.21 10:56:03) 
[]

Kaliteli film/dizi/kitap var mı?

Pandemi sebebiyle film izleyeyim dedim listemdeki filmleri izledim de çoğu bişey katmayan filmlerdi. Bikaçı iyiydi onları da bikac kez izlesen sıradan gelir. Dizi zaten game of thronesdan sonra izlemiyorum o kadar sene baktım finalinde saçmaladı. Kitap desen zaman ayırmak gerekiyor çoğu da heyecan vermiyor. Böyle baya kaliteli ufuk açacak film dizi kitap var mı? Dizi olarak arka sokakları beğenen kişilere her yapım iyi geliyor olabilir fakat bence izlenecek kalitede film kalmadı benim için.




 
Bence ortamlarda kalitesiz içeriğin yanında kaliteli içerikler de fazla hatta çok fazla içerik var

Nasıl bir şey arıyorsun ki, en azından neleri izleyip sevdiğini yaz ona göre önerelim
  • freebird5406_2  (14.03.21 22:34:05) 
Platform olarak mubiye bir bakın, bulursunuz kaliteli yapımlar


  • kojonotsuki  (14.03.21 23:18:37) 
yeni filmler kötü evet. imdb'de 8 üzeri falan filtreleyip izlemediğim bir şey var mı diye bakıyorum ben de sonra yavaş yavaş aşağı iniyorum


  • argent dawn  (15.03.21 13:04:50) 
[]

Nasıl sosyalleşiyorsunuz?

Pandemiden bağımsız olarak soruyorum. Düşününce liseye kadar sokakta oyun oynayarak arkadaş edinirdim. Liseye başladıktan sonra taşındık ve bu bitti. Sadece okul ve dershanedekilerle iletişim kurabildim. Lise bitince oradan bir arkadaşla her hafta buluşur içerdik fakat babam kalp krizi geçirdiğinden beri içmiyorum. Dolaysıyla yine okul kurs dışında sosyalleşemiyorum. Kurslarda da genelde sıkıntılı tipler oluyor öyle olmayanların derdi de sosyalleşmek olmuyor. Internette de kimse tanımadığı kişiye güvenmiyor. Pandemi kısıtlamaları kalkınca bunu düşündüm. Nasıl arkadaş edinebilirim ki? Yaş 30a yaklaşmış annem babam dışında arakdaşım yok diyebilirim. Onlar da anam babam olmasalar arkdaşım olmazlardı diye düşünüyorum.




 
Üniversite?


  • suicides underground  (09.03.21 08:00:43) 
Hep internet oldu benim için


  • kondansator  (09.03.21 08:40:46) 
Pandemi harici için konuşuyorum: sosyalleşemiyorum. Sosyal ortamımda belli kişiler var, sirkülasyon yok. Öyle. Sosyalleşemiyorum.


  • 1bir1bir1  (09.03.21 09:34:00) 
üniversite bitene kadar aşırııı sosyalleştim. Sonra yeniden şekillendirdim kendimi.

En son dönemde pandemi öncesi düzenli gittiğim 2 bar vardı. Mahalle pubı gibi. Hafta içi gidip oradakilerle sosyalleşiyordum.

Sonra anladım ki valla insan sosyalleşmek istesin, Clubhouse'tan 15 kişiyle sosyalleşiyorum bir süredir :) Hatta biriyle yüzyüze görüştüm (cinsiyet ve cinsel kimlik sebebiyle flört imkansızdı bu kişiyle. Yani sadece sohbet ettik eğlendik)

Bir insanın ana babası dışında hiç arkadaşı yoksa, o insan dönüp biraz kendini sorgulatmalı (terapi diyorum burada) çünkü aile onu yetiştirirken kendine bağımlı hale getirmiş ve yalnızlaştırmış olabilir. bunu çözmeye ne sosyal appler ne kurslar yeter.
  • lcha  (09.03.21 10:20:50 ~ 10:22:07) 
Küçük yerde yaşadığım için çok zorlanıyorum. Kafa dengi birilerine dokunmak çok zor


  • olaylar olaylar  (09.03.21 12:05:49) 
Yakin arkadaslarimla ortak chat gruplarimiz var. Uzun süredir neredeyse her hafta birkac kisi online bulusuyoruz. Eskiden hic bu kadar sikca gorusemezdik, bize iyi geldi.

Haftada üc gün online dersim var. Dil ve yoga kurslari. Boyle bir sey bulabilirsiniz. "Kurslarda genelde sorunlu tipler olur." mottosuna pek anlam veremedim ben. Bir sey ogrenmek istiyorsaniz, katilin iste. Arkadas olursaniz, o da yaniniza kar kalacak.

Sifir arkadas, sorunun biraz da sizde oldugunu gosteriyor olabilir. Kendinizden memnun degilseniz, baskalariyla etkilesime gecmek istemiyor olabilirsiniz.
  • buf-e kür  (09.03.21 13:38:12 ~ 13:39:22) 
bisiklet ortamı bana bu konuda çok sağlam imkân sunuyor(du). 30 üstü ya da 0'a yakın derecelerde birlikte 200 km'lik turlar yaptığın bisikletçileri bir nevi "asker arkadaşı" gibi görmeye başlıyorsun. hayvan gibi zor yokuşları kıçından soluyarak birlikte çıktığın insanlarla sonradan bunun geyiğini yapıp eğlenmek güzel. bir araya gelen bisikletçilerin hikâyeleri bitmez.

bir de insan insanı yolda tanır diye bir laf var ya, tükendiği noktaya yaklaştığında herkes karakterini ortaya serer. o da insanları tanımanın çok etkili bir yolu bence.

onun dışında da devam ettiğim iki film grubu vardı. biri hala online devam ediyor. buralar da birileriyle tanışmak için çok etkili.

bunlar haricinde geçmişten kalan arkadaşım yok.
hatta şu günlerde ne bisikletçiler ne de sinema gruplarından kimseyle görüşüyorum.
iyice yabanileştim. canım da istemiyor açıkçası.
  • filteria  (09.03.21 14:47:38) 
yalnızlık aslında mükemmelliyetçilikle oldukça ilişkilendiriliyor. sosyal ilişkilerinizde kusursuzluğu, çok ilgi çekici karakterlerle buluşmayı, birinin ısrarlı bir şekilde sizinle ilgilenmesini vs bekliyor olabilirsiniz, yazdıklarınızdan bu şekilde yorumladım. Öncelikle insanlarla iletişiminizi gözden geçirip, iletişim hatalarınızı incelemenizde fayda olabilir.

Yalnızlık tek başına kalmak değildir. Arzu duyduğunuz sosyal bağlarla, gerçekte kurabildiğiniz sosyal bağlar arasındaki mesafe ne kadar çok ise yalnızlık o kadar artar. Tek başınalık ise kendi ile kalabilme, kendi kendine mutlu olabilme yetisini geliştirmiş insanlarda bulunur.

Naçizane tavsiyem önce kendi kendinizi mutlu edin, kendinizden sıkılmayacak bir hale gelinceye kadar kendinizi geliştirmeyi deneyin. Sevdiğiniz, anlamlı bulduğunuz şeyleri yaparken illa yolda benzer ilgi ve isteklere sahip insanlarla tanışacaksınız.

Ülkemizde gerçekten sosyalleşmek oldukça zor ancak sosyalleşmek her insanın yemek yemek, su içmek gibi ihtiyacı. O yüzden ihtiyacını çektiğiniz şeye dönüşmeye çalışın insanlarında sizin gibi sosyalleşmekte zorlandığını düşünüp daha fazla iletişime açık olun, cesaretlendirin, merak edin, sorun, davet edin. hayatınızdaki her şey siz davranışlarınızı değistirdiğinizde zaman içerisinde değişir.
  • elvan abeyiylegezse  (11.03.21 18:14:41) 
[]

Avukatla ilişki nasıl olur?

Avukatınız var mı yoksa ihtiyaç duyarsanız nasıl tutarsınız avukat? Avukatı olanların avukatlarıyla ilişkileri nasıl zırt pırt danışabiliyorlar mı bi kere para verince? Avukattan hizmet alma nasıl işliyor merak ettim.




 
Ben bir konuda avukatla anlaşacağım. Çekingen bir kişiliğim olduğu için dosya numarasını alıp kendim takip etmeyi düşünüyorum. Avukattan avukata değişir herhalde bunun cevabı. Burada para verip hizmet alamayanlar da var. Müvekkili olmadığı halde sabırla cevap veren de var.


  • gelmeistemem  (07.03.21 12:29:56) 
Temelde iki şekilde ilişki kurulur. Bir, bir dava dosyanız vardır onun için vekaletname verirsiniz, o dosya İçin avukatınız bir ücret ister, avukatınız sizin için dosyayı takip eder. Siz de dosya kapsamındaki konuları avukatınıza sorarsınız. İkincisi sürekli danışmanlık. Şirketler genellikle sürekli danışmanlık alır. Aylık ücret karşılığında şirketle ilgili hukuki konularda danışırlar.


  • illiyet dağı  (07.03.21 12:39:14) 
avukat olan guvendigim arkadaslarima giderim ilk olarak.

bir onceki kiracisi oldugum evden cikarken baya bir gorusmustuk kendisiyle, ne kadar danismanlik ucreti vermek istesem de kabul etmemisti.
  • eksi sozlukte eksiyen adam  (07.03.21 12:44:50) 
ilk anlaşmam dayımın vefatı ve ilk eşinden olan çocuklarını mahkemeye vermemle başladı. dayımdan alacağım vardı. ikinci eşi borcu kabul edip kendi ve çocuklarının payına düşen miras kısmında malların intikalinden sonra satıp ödeyeceğini söz verdiği için kendisi ile anlaştım. avukatımın kendisini, gıyabında annemin kuzeninin kızıyla evli olmasından ötürü biliyordum ve anne tarafında birkaç kişinin dosyasına bakıyordu. bu dosya ile anlaştım masraflar+%15 şeklinde.

daha sonrasında; aile içi ortaklık giderilmesi (arazi), iş mahkemeleri, isim düzeltme, icra vb. konularında tüm dosyaları ona vermeye başladım. aslına bakılırsa zaten devam eden davalar vardı ama dahili davalı durumundaydık müdahalemiz pek bir anlam ifade etmiyordu.

ancak hukuk farklı bir olgu. usul nedir, esas nedir, hukuk nosyonu nedir. biraz okuyup araştırınca haklı bile olsanız usul hatasından kaybedebilir, dosyanızı takip etmediğinizden haklı iken haksız olabilir. kazandığınız dosyada düzgün bir savunma ile daha fazlasını kazanabileceğinizi görünce anlıyorsunuz ki bu işi bilen birine bırakmak lazım.

rakam konusuna gelince telefon açıp aklıma geleni soruyorum bunlar için bir talebi olmadı. bir dosyaya bakmasını rica edip istediği rakamı söylediği zaman da pazarlık yapmadım, kabul ettim.
  • phonex  (07.03.21 12:46:51) 
illiyet dağı’nın verdiği ilk seçnekteki gibi bir dosya üzerine anlaştım avukatımla. O dosya için bile zırt pırtı geçtim karşı taraf dilekçe vermiş anası şöyle böyle diyor ekini göremiyorum adileye giden bir avukatınızla baktırabilir misiniz diyorum bana tebliğ edilmedi o işler öyle yürümüyor her dakika bir dosya ile uğraşamam diyor benimki. Ne oldu ertesi hafta karar çıktı.. Ondan önceki avukatla delilleri vereceğiz son gün geldi artık arayıp soruyorum yoğundum bakamadım diyor. İki hafta olmuş göndereli 100 tane resme göz atmaya vakit bulamadı alelade seçmiş yollamış. Özellikle bunu delil yapalım dediğimiz tek delil yok içinde.
Avukatlar duyuyorum geçinemiyoruz dosya yok diyen. Öyle birini bulmak gerek aslında dosyana sarılsın diye. Ben hep adını duyurmuşlarla çalıştım bana denk gelenlerden zerre de memnun değilim açıkcası.

  • cilekli pasta  (07.03.21 12:49:59) 
[]

Affedicilik?

Işyerindeki elemanlar bana işe yeni basladiklarinda yamuk yapmışlardı. Şimdi yanlamaya çalışanlar var fakat ben geçmişteki tavırlarını unutamıyorum. O ortamda kalmak istemiyorum bu nedenle. En ufak şey bile batıyor. Öneriniz nedir?




 
iş ortamında kin gütme, şuan olduğu gibi sen rahatsız olursun onlar da dalgalarına bakarlar. kendi işini yap sadece, yanlayanı da bir şey istiyorsa ilgili kişiye yönlendir benden isteme isteyeceğin kişi o gibisinden, isteyeceği kişi de yine sen isen işin içine duygu katmadan düz bir şekilde kararını ver iyi kötü ne çıkarsa kabul etmek zorunda bırak.


  • nahtoderfahrung  (02.03.21 20:32:24) 
bu hayattan öğrendiğim birşey varsa öfke ve küslüğün insana zarar verdiğidir. kanka ol demiyorum; ama sıradan insanlarmış gibi davran


  • buenosdias  (02.03.21 20:36:18) 
yukarıdakiler +1

kin gütmek sana bir şey kazandırmaz. sıradan insanlarmış gibi davran.
  • himmet dayi  (02.03.21 20:39:21) 
Zaten öyle yapmaya çalışıyorum fakat bunlar akrep gibi yılan gibi durup durup pislik yapıyorlar. Müdür gidecek ama bunlara çalışıyor bana angarya işler kitlemeye çalışıyorlar. Yapmıyorum desem bi türlü yapsam da gönül razı değil. Bunlarla nasıl birlikte çalışılır ki?


  • ir mania  (02.03.21 21:02:12) 
politik davran. empatisi zayıf insanlar bu tip konularda hayvanlardan çok farklı değil. sürekli birbirlerine diş geçirmeye çalışırlar. sen de politik davranarak, gerektiğinde beyaz yalanlar söyleyerek, gerektiğinde pazarlık yaparak gemini yüzdürmeye çalışmalısın. maalesef her işyerinde olan dinamikler bunlar.


  • sinek kral  (03.03.21 02:24:48) 
[]

Slav kızlarla evlenilir mi?

Yüzü ve huyu güzel türk kızı bulmanın zor olduğunu düşünüyorum. Rusya veya ukraynadan bir kızı evlenmeye ikna edebilir miyim. Sadık olur diyorlar Turkiyeden evlenen çokmus. Bende ingilzice var nasıl tanışabilirim internetten böyle kızlarla var mi bi tavsiyeniz?




 
2 arkadaşım var, biri Rus biri Ukrayna'lı ile evli. Her şey güzel gidiyor söylediklerine göre, epey güzel anlaşıyorlar hanımları ile. Biri Facebook üzerinden tanıştı diğeri de çalıştığı mekan vesilesiyle. Nasıl tanışılır konusunda cahilim, bir şey diyemeyeceğim ancak arkadaşlık siteleri üzerinden şansınızı denemenizi önermem. Belki ortak arkadaş varsa onun vasıtası ile Instagram gibi sitelerden vs. bir şeyler denenebilir. Azeri bir hanımla evli dostum da var bu arada, o da muazzam memnun hanımından. İlla ki şans faktörü de lâzım bu işlerde.


  • krang  (19.02.21 20:14:08) 
Bizim eski is yerindeki arkadaslar tinder premium alip konumu ukrayna yapiyorlardi. Birkac ayda bir ukrayna yapip donuyorlardi. Sadik olurlar vs konularinda genelleme yapilmamasini oneririm hic bir millete. Normal bir kisi ile nasil evlenilecekse onlarla da oyle evlenilir, kasa goze bakarak evlenme olmaz.

"Evlenilecek slav ariyorum" diyerek bulunmaz sanirim, biraz sans. En yakin arkadaslarimdan biri swarm'da tanisip evlendi, tanistiklari zamani bilmesem inanmam.
  • fakyoras  (19.02.21 20:17:23 ~ 20:19:18) 
Tüm Slavlar sadık olabilir mi allah aşkına asfasfa. Her milletin iyisi kötüsü var, bizim bi yakını dolandırıp kaçtı mesela Rus bi genç kız.


  • inawen  (19.02.21 20:42:17) 
türk kızının kıymetini bilin +1


  • rain when i die  (19.02.21 21:41:57) 
eve kedi mi alıyorsun ya, bu nasıl bir tavır? sen evlendiğin insanla hayatını paylaşmayacak mısın, belki birlikte çocuk falan yapmayacak mısınız? olaya bakış açın bu mu yani "türkiye'de yüzü ve huyu güzel türk kızı yok, hmmm o zaman rusya'dan kız bakayım"? elma mı seçiyoruz pazardan? evlenmeye ikna etmek ne demek? karşılıklı sevgi, saygı veya hiç değilse benzer bir yaşam tarzı & fikir birliği falan beklemiyor musun? "sadık olur diyorlar" ne ya jdfdjfdk okudukça deliriyorum.

evleneceği insana böyle muamele eden birinin huyu güzel bir insanla karşılaşma ihtimali yok bence, öncelikle bakış açını değiştirmeni tavsiye ederim. eğer kendini kandırmak istiyorsan, cebinde paran varsa "sadık rus" çok bulursun. sana seks de verirler, yemek de yaparlar, kocişim cicim diye takılırlar onlara para verdiğin sürece. ha ama canları sıkılırsa veya paran biterse durum sıkıntılı. bu kafayla rusun "huyu güzel" olanı bakmaz sana. çünkü düşünce tarzın acayip çirkin. herhangi bir ülkenin iyi niyetli, düzgün bir vatandaşı kendisine meta gözüyle bakan, "herhangi bir kadın" olarak değerlendiren adamla birlikte olmak istemez.

bunu slav kızlarına çamur atmak için yazmadım bu arada, benim kız arkadaşım slav ama kendisine böyle saçma bir tavırla yanaşsaydım muhtemelen yüzüme bile bakmazdı. köpek cinsi değil bu, "türkler kaka slavlar sadık" şeklinde bir yaklaşımla evlilik arayışına girilmez.
  • der meister  (19.02.21 22:07:42) 
Seneler once bir arkadasla bulustuk, baktim arabada bir katalog var.
Aldim baktim, rus hatun katalogu. CVleri kuse kagida basmislar, kitapcik yapmislar. Hepsi okumus etmis tipler, turkiye'ye gelip yerlesmek istiyorlar.
Bu ne olm dedim, ayni hatunu burada bulmak istesek Acun olmamiz lazim, bunlar dusuk maliyetli alternatif dedi. Eleman gonul eglendirmek icin degil, ciddi ciddi evlenmek icin hatun ariyordu.

Neyse, bildigim kadariyla bir iki hatun geldi gitti, sonunda biriyle evlendi eleman, su anda iki tane evladi var, halinden memnun gibi.

Ozetle, o katalogdan bul bir tane :)
  • cooperr  (19.02.21 22:19:45) 
Abi benim okulum falan var, evlilikten falan çok uzağım ama evliliğe bir gereklilik gibi bakıyorsun sanki. İkna etmek?


  • karahan01  (20.02.21 00:52:31) 
Edersiniz. Su an hepsi beklemede. Bagliyorum hemen bir tanesini.


  • buf-e kür  (20.02.21 03:02:08) 
Öncelikle der meister+1
Rus kız arkadaşa sahip birisi olarak her ülkede olduğu gibi yabancı erkeklere bir ilgi var. Bu yadsınamaz fakat ikna ile olabilecek bir şey değil bu. Tanışıp ettiniz eyvallah da hayat standartlarınızı eşleştiremezseniz işin oluru yok. Aldatılma işi ise karşıdaki kişinin karakteriyle ilgili.
Bu arada türkiyedeki yüzü ve huyu güzel kadınlar da erkekler gibi azlar, bu yüzden zor. O konuda yapacak bir şey yok, coğrafya kaderdir.
  • filipis  (20.02.21 03:26:07) 
Uzun yıllar doğu Avrupa'da yaşadım. Aradığın her neyse (eğlenceli bir kızla takılma, tek gecelik ilişki, huzurlu evlilik) bulmak için Türkiye'de 100 uğraşıyorsan orda 1 uğraşırsın. Yalnız sakın ha kızı Türkiye'ye getirme sen oraya yerleş. Türkiye'de erkeklerden gördüğü ölçüsüz ilgiyle kızın dengesi bozulacak zamanla. Yalnız sen de şımarma orda. Türkiye'de aylarca peşinde koşsan belki bir şey yapacağın kızların daha güzellerinin kendi asıldığı olur orda. Türk, Rus evlilikleri genelde bundan patlar zaten. Rusya'ya yerleşseler bizimki Rus erkeğine evriliyor, yenisini kolay bulduğu için kıza değer vermiyor; Türkiye'ye yerleşseler kız şımarıyor, Türk kızına dönüşüyor, bıkıp kaçtığın şeyle karşı karşıya kalıyorsun yine.


  • rldofiui  (21.02.21 00:03:06) 
slav kızlarla ilgili yazılması gerekenler uzun uzun yazılmış, şu anki türk kızlarına baktığımızda ki altın değerinde olanlar gerçekten var ancak ben genel olarak konuşuyorum, çok daha ileriler. bu konuyu uzatmadan söylenmesi gereken bir şeyi söylemek istiyorum:
denildiğine göre bunlarla evli veya birlikteyseniz gerçekten göklerde yaşıyorsunuz her anlamda. ancak bu süreç, sizin artık bir ekonomik gelecek potansiyeli taşımadığınız anlaşıldığı saniye bitiyor. örneğin babadan güzel şirket kalmıştır, siz de hödüğün tekisinizdir (yani o şirket batsa falan tekrar oluşturamayacak biri), veya bir şekilde eliniz kolunuz bağlanmıştır, saniyesinde sessizce giderler.

  • ckisc  (25.02.21 13:52:25) 
neden evlenilmesin?
son 4 sevgilisi slav olan biri olarak diyebilirim ki, fevkalade evlenilir en azından tabuların olmadığı her şeyi paylaşabildiğin bir partnerin olur.

  • coksorumvarhiccevapyok  (25.02.21 15:07:59) 
Birinin sizi göklere çıkaracağını ya da mutlu edeceğini düşünüyorsanız bence hayata ve ilişkilere bakış açınızı bir gözden geçirin. Rus kadınları yemek yapmayı bilmez. Temizlik ve ev düzenleri bize göre çok farklıdır. Sosyal ilişkileri de çok farklı. Ben uyum sağlayamadım. Uzaktan iyi gibi gelen ilişkiler, tahmin ettiğin gibi yürüyor olmayabilir. Bol şans


  • Frederick Co  (26.02.21 21:12:24) 
[]

Çalışmadan para kazanarak yaşanabilir mi?

Atıyorum ben işten çıktım 1 milyon lira param var. Her ay bin lira da kira helirim var diyelim. Evim kendimin diyelim bunun dışında başka malım yok. Şimdi ben bu 1 milyon lirayı faize yatırıp gelen faiz geliri ve kirayla da borsa oynasam batmadan 30 yaşından ölene kadar yaşayabilir miyim?




 
Yaşayamazsın zira reel enflasyon paranı emcükler bitirir faizle ev kirasıyla kurtaramazsın.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (18.02.21 12:38:01) 
böyle bi durumda mısın?


  • iyi olmayan gececi  (18.02.21 12:41:14) 
Sadece yaşam standartımızı korumak için değil aynı zamanda artırmak için çalışıyoruz. Zamanla ihtiyaçların değişecek ve para harcama miktarın giderek artacaktır. emeklilige yakın bu uygulanabilir ama 30 gibi bir yaş için imkansız.


  • spadæs  (18.02.21 12:41:47) 
@gececi 30 yaşımda böyle bir durumda olabilirim


  • ir mania  (18.02.21 13:38:05) 
ev kirasıyla beraber ayda 13-14k gelriin olacak. hepsini yeme bi zahmet günün tamamında boş olacaksın çalışmayacağın için. kredi vs. çek en kötü bi çiğköfteci aç bi yatırım yap ne bilim ev kredisine gir evlerin sayısını artır. ayda 15k ve bomboş 24 saat illaki korurusun paranı diye düşünüyorum. burda da sözlükte de bol keseden sallıyorlar işte yok bitersin ölürsün vs. bence biraz ezbere konuşan arkadaşlar bunlar. ha direkt 15 i yiycem hiçbir şey yapmicam dersen evet sıkıntıya düşebilirsin bi 15-20 sene sonra.


  • papuayenigine02561  (18.02.21 13:44:26) 
borsa "oynarsan" yasayamazsin, parani adamakilli dagitip yonetirsen kral gibi yasarsin. ya da baskalarinin soyledigi gibi fon sirketlerine gidersin onlar beklentin karsiliginda senin icin ucreti mukabilinde yonetir.


  • bay b  (18.02.21 13:51:15) 
Eğer gelen faizi her ay düzgünce kullanabilirsen krallar gibi yaşarsın ve paran hiç bitmez. Tl faizi ile mevduatta kalırsan enflasyon falan eritir de , her ay dolar, altın vs alırsan hiç sorun olmaz.


  • paramolacak  (18.02.21 14:00:03) 
belirttiğin şartlara göre rahat yaşarsın. sadece borsa değil fon ve diğer yatırım araçları da para getirir. akıllı olursan para parayı çeker


  • Improbable  (18.02.21 14:05:38) 
Anladığım kadarıyla miras kalacak. Bunun daha fazlasına sahibim hiç de öyle ömür boyu götürecek bir para değil. Paranızı sermaye olarak kullanıp iş yaparsınız, o ayrı. Ama para durdukça eriyecek. Çok eski bir goygoy bu.


  • ruhen hastayim ben  (18.02.21 14:13:54) 
rahat yasanir ama akillliica davranman gerekir, gelen aylik faizin hepsini ezmemen gerekiyor, ornegin bugunun sartlarinda aylik 14-15 lira gelirin olacak elbet surekli bu sekilde devam etmeyecek ama bu paranin 5-6 lirasini kullanip kalani anaparana eklemek ya da yeni yatirim yapmak mantikli olabilir.

kira masrafin da olmayacaksa yasanir yani
  • exlibris  (18.02.21 14:17:51) 
Bu senaryo tamamen ben bekarken ailemin vefat etmesi durumunda kurguladigim bişey. Yoksa şuan işe gidip geliyorum. Aylık 10k maaş en fazla 500 lira giderim var. Altın ve döviz biriktiriyorum bes'de de 2 ayrı fonda toplam para birikiyor. Fakat bu paradan para kazanma işlerini fazla anlamıyorum. Şuan vadeli hesabım da yok. Altın en üstteyken bozdurmadım hatta dolar ve euro almaya başladım onlar düşmeye başladı. Yine de almaya devam edeceğim. Geçen sene altını bozdurup ev aldım evlerle babam ilgileniyor. bu sene 1 tane daha almayı planlıyor. Tek kalırsam bu taşınmazların kendi oturduğum ev hariç hepsini satıp soruda yazdıklarımı yapmayı düşünüyorum. Tabi evlenirsem bu plan yatar.


  • ir mania  (18.02.21 16:56:25 ~ 16:57:26) 
ilk yanılgı faizin bir gelir olduğu. hayır faiz bir gelir değildir. faiz sadece enflasyon karşısına değeri düşen paranın değerini kompanse eder. sana kredi veren bankanın senden aldığı faiz ise gelirdir çünkü oranı ona göre ayarlanmıştır.

borsa da çözüm olmaz hem nereye ne yatıracağını bilmiyorsun hem de ciddi zarar etme riskin var. 1 milyon lira ile ücra yerlerden 250-300 binlik 3 daire alıp bunları 1500-2000den kiraya verirsen yaşarsın. bu bir gelirdir. çünkü ev sana her ay kira geliri getirdği gibi evin değeri enflasyona bağlı olarak artacaktır.
  • orpheus  (18.02.21 19:30:03) 
altın al. 1 trilyonun 1 sene sonra en kötü 1.3 trilyon olur. 400'e ev al kiraya ver. geri kalan 900 bin'le aynı şekilde uzun vadeli altın. öyle bir yaşanır ki sen bile şaşırırsın.


  • ayseee  (18.02.21 22:10:10) 
[]

Twitter'ın amacı nedir?

Son zamanlarda actigim her hesabı hiçbişey yapmasam bile askıya alıyor. Telefon numarası doğrulasam bile. Napacaz yani anlamadım kullanmadığım eski bi hesap vardı onu da 1 hafta içinde askıya aldı. Fake telefon numarası veren bi site var mi tek kullanımlık bir de Twittera bu durumu nasıl iletebilirim. Maillere dönüş yapmıyor gerçi. İyice sıktı yani kapatsalar da kurtulsak diyorum.




 
he ya senin için kapatacaklar.
daha önce şutlanmana neden olan telefon numaranı kullanıyorsan otomatikman biletini kesiyordur. normal yani.

  • frostpunk  (16.02.21 22:02:28) 
Eski hesaba ait sifre, kullanici adi, mail, telefon, profil resmi vs kullanmayacaksiniz. Bunlardan birini bile kullansaniz tespit ediyor aninda. Askiya alinan hesabi kurtaririm falan diye de hic kasmayin, acmazlar. Acacak olsa zaten sureli suspended diyor. Zaman vermeden suspend olduysa hesap gecmis olsun kisaca.
@frostpunk olayi baska boyuta tasidi bunlar, Diyelim eski nickin Gecelerin yargici yeni nickini yargic yapsan ondan bile tespit ediyor

  • neverletyougodown  (16.02.21 22:02:57 ~ 22:07:06) 
@neverletyougodown son 1 yılda haklı şikayetlerle 2 hesabım da askıya alındı. aynı telefon numarasıyla tekrarla hesap açtım. demek tamamen gözden çıkarılmayacak sınırları aşmışım. ha, telefon hollanda kayıtlı o ayrı.


  • frostpunk  (16.02.21 22:15:08) 
bazı hesapları en fenasından banlıyor, neye göre banlıyor bilmiyorum. tivitırı kullanmayan birinin telefonundan, yeni bir eposta adresi ile hesap açarsanız şansınız yükselir.


  • 9kuyruklukedi  (16.02.21 23:11:25) 
telefonun android mi? arkada çalışan zararlı yazılım falan olabilir.


  • roket adam  (16.02.21 23:49:02) 
Yazılımdan olduğunu sanmıyorum. Şöyle anlatayım orada çoklu hesap kullanımı var böyle ban yememek için bi hesabımla sadece okuyorum diğer hesapla da menton atmak için kullanayim diyorum. Fakat actigim an telefon nosu istiyor versem bile 1 haftaya kalmadan önce tweetlerime saldırgan diyor sonra hesabı kapatıyor. Saldırgan falan da değil üstelik


  • ir mania  (16.02.21 23:53:51) 
@9kuyruk yani kullanılmayan baska birinin hesabına kendi telefonumdan girdim 1 haftada onu da askıya aldı üstelik 200 küsür takipçisi bile vardı. Yani yeni hesapla da ilgisi yok takip etmediği kişilere mention atanı banliyor herhalde içeriğine bakmadan. Eskiden böyle değildi iyice içine etti son zamanlarda


  • ir mania  (16.02.21 23:56:28) 
arkadaşımın mimlenmesini bu şekilde çözdük. trollük yapıyordu sürekli.


  • 9kuyruklukedi  (17.02.21 00:28:33) 
12  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.