[]

Bu mont ergen montu mu?

+25 bir minyon giyerse garip mi durur?




 
Olur gibi geldi bana


  • kisa  (10.08.20 20:14:52) 
değil.


  • tepedeki psychedelic adam  (10.08.20 20:14:54) 
Ne alaka olur tabi


  • Kittie  (10.08.20 20:19:03) 
Bu model garip degil ama bu mont kaliteli durmuyor


  • mobydick  (10.08.20 20:19:42) 
kesimi ne tuhafmis ya hayalet avcilarindaki canavar gibi kol var bel yok. 20-30 yas arasina uygun bu arada.


  • turbo sadık  (10.08.20 20:23:08) 
Kişi zayıfsa garip durmaz.


  • Cremisi  (10.08.20 21:06:47) 
Garip durmaz


  • westblack  (10.08.20 21:13:42) 
[]

Speaking

İngilizcesi çok da fena olmayan biri var. Speaking konusunda sıkıntı yaşıyor. Cümle kurarken uzun süre düşünüyor, kafasından çeviri yaparak konuşuyor. Bunu engelleyemiyor. Bu kişi sürekli böyle konuşmaya çalışsa (yani konuşurken zihninden İngilizce düşünmeyi beceremeden) yine de speakingi gelişir mi? Böyle böyle sürekli konuşmaya çalışsa düzelir mi konuşması? Yoksa bu düşüne düşüne konuşma işi kalır mı onda? Başka tavsiye istemiyorum, sadece soruya cevap arıyorum.:)




 
Direkt soruya cevap: Surekli konussa duzelir.


  • ezeriko  (27.07.20 15:30:57) 
Başka tavsiye verecektim ama madem ihtiyacı yok 'bi arkadaşın': düzelmez


  • the coon  (27.07.20 15:36:38) 
Zamanla aklından çeviri yapmadan konuşabilir hale gelir. Elbette çaba ve pratik gerekiyor. Bazen anadildeki bir kelimeyi hatırlamak için bile düşünmek gerekiyor.

Toefl'da netten öğrendiğim bir taktiği uyguladım ve 20+ puan alabildim. Bazı kalıplar üzerine yoğunlaştım; in my opinion, I believe that, Prof. claims that, paper shows that, indicates vs. Speaking boyunca hiç türkçe düşünmedim diyebilirim. Yani mesele özünde pratik yapmak. Tam olarak soru bu mu bilmiyorum ama umarım yardımcı olur :) Daha önce akademide kalmak isteyen biri ne yapmalı diye sormuştunuz. Orada da detaylıca açıklama yapmıştım. Sevgilerimle
  • the coon  (27.07.20 23:49:05) 
[]

Marmara Üniversitesi - online eğitim

Bir duyumunuz, hiç olmadı tahminiz var mı konuyla ilgili? Rektör imkanımız olmadığı için online olacak büyük ihtimalle demiş. Mümkün mü bu?




 
valla marmara'nın rektör online gözüküyor dedi.ama mümkün olursa birinci sınıf ve hazırlıkları uzaktan değil normal yapmak istiyoruz dedi. ama patron yök onun ileteceği tavsiye veya direkt uygulamaya yönelik kararlar önemli dedi. kısacası biz her yola uyarız virüse bağlı dedi. ağustos sonu eylül başı gibi belli olur dedi.

isterseniz şurada var

www.youtube.com

mümkün mü derseniz, gayet mümkün, net bir karar yok henüz c.başkanlığı veya yök tarafından. geçen aylarda yök maksimum %40 min %10 uzaktan olarak tavsiye kararı yolladı. hocalara hangi dersleri uzaktan yapabilirsiniz diye sorulmuş.

yök net bir şey demez kararı üniversitelere bırakırsa naparlar bilemem o zaman. rektör imkanımız yok derken neyi referans aldığı önemli o kısmı dinlemedim galiba.
  • fezagezgini_4  (27.07.20 00:15:19 ~ 00:23:52) 
[]

Defacto online alışveriş hk.

Dün 5 tane ürün sipariş vermiştim aynı anda. İki sevkiyat olarak görünüyor. Üç ürün için Sevkiyat 1, iki ürün için Sevkiyat 2 yazmışlar. Neden böyle olmuş olabilir? Daha önce birkaç kez daha sipariş vermiştim ama böyle olmamıştı. Şimdi ayrı ayrı mı gelecek bunlar?




 
Farklı depolarda yer alan ürünleri almışsındır.


  • himmet dayi  (20.07.20 12:11:23) 
[]

Doğrusunu anlatmaya üşendiğiniz oluyor mu?

Bu aralar böyle bir hal içindeyim. İnternette veya gerçek hayatta bir insan yanlış olduğunu bildiğim bir konudan çok iddialı bir şekilde bahsediyorsa doğrusunu söylemeye üşeniyorum. Zaten o kadar gereksiz bir kesinlikle konuşuyor ki anlatsam da anlamayacak diye düşünüyorum.

Az önce burada bir sorunun altına yazılan bir cevapta oldu yine bu. Cevabı yazan kişi o kadar emin yazmış ki... Belki doğrusunu yazsam soruyu sorana çok faydası olacaktı ama yapmadım ben de. Tartışmayla uğraşmak istemedim. Böyle zamanlarda ''e araştırsın o da'' diyerek kendimi avutmaya çalışıyorum. Bu ne kadar doğru, etik bir davranış sizce? Zaman zaman bunu yaşıyor musunuz?


 
oluyor bazen ama sizin bulunduğunuz durumda doğrusunu yazardım. sonuçta başka bir kişi bilgi istemiş. soruyu soran için yazardım.


  • fezagezgini  (23.06.20 19:06:38) 
Cevabı yazan kişinin cevabına bakınca biri aksini söylese o kişinin üzerine saldıracağı belli oluyordu. Yoruldum artık bu tarz şeylerle uğraşmaktan. O yüzden yazmadım maalesef.


  • minik pattis  (23.06.20 19:09:24) 
evet geçen bi arkadaşımla konuşuyorduk, yanlış hatırladığı bir şeyi düzelttim fakat o da kendi söylediğinden emindi, böyle durumlarda illa haklı çıkmak gibi bir isteğim olmuyor, ben söyledim artık ne halin varsa gör bundan sonra diye düşünüp hayatıma devam ediyorum


  • freebird5406_2  (23.06.20 19:21:27) 
Soylememek degil de, soyledikten sonraki saldiriya cevap vermemek, oyle bir durumda olgunsuzlugu kabul edip sessiz kalmak gerekiyor. ama insan bazen onu bile yapamayacak kadar yoruluyor


  • gunes123  (23.06.20 19:48:26) 
Cok oluyor, ozellikle internet ortaminda.

Cevabi verenin kim oldugu, bilgi birikimi, konumu vb internet ustunde belli olmadigi icin cevabi verene saldirilar da oluyor, bu tarz seylerle ugrasmaktan biktigim icin yanlis cevabi gorsem bile dogrusunu cogu zaman yazmiyorum.
  • crown  (23.06.20 19:56:47) 
evet oluyor, duyuruda çoğu zaman 2-3 satır cevap yazıyorum sonra amaaan diyip siliyorum.
iş hayatında da oluyor, iyi niyetle defalarca yardım ettiğim insanlar aynı şeyi sorunca yahut sevmediğim bir tip atıp tutuyorsa hiç oralı olmuyorum, bıyık altından gülüp geçiyorum.

  • birfincankahvedahaisteyenadam  (23.06.20 19:59:49) 
çooook


  • nıç  (23.06.20 20:03:04) 
Ben de boyleyim. Dusunuyorum soylemeyi ama sonra bosa yorgunluk diyorum, bi de karsi taraf iddialasir falan, ben de cabuk parlayan biriyim o yuzden hic girmiyorum o topa
Karsi tarafin ilimli, elestiriye acik biri oldugunu biliyorsam soyluyorum ama. Kotu bi sey degil sonucta ben de bana soylensin isterim dogrusunun

  • Kittie  (23.06.20 20:18:15) 
Çok oluyor. Ama bazen de kendimi tutamıyorum.


  • pati  (23.06.20 21:28:46) 
kişiye göre değişiyor. bazı kimselere uzun uzun konuşurum,anlatırım,alıntılarım vs. bazı kimselere ise evet canım derim. sadece profesyonel bir ortamdaysam seçme şansım olmadığını düşünüyorum. mesela bir iş toplantısında benim yapmaya çalıştığım işi bilmediği için yanlış yorumlayan kimselere anlamayacağını bildiğim halde kendi işime saygımdan açıklarım. en azından sağda solda konuşurken çok kendinden emin olmasın diye.


  • denef  (23.06.20 23:51:28) 
Muhattabimin kim olduguna bagli. Deger verdigim biriyse uzun uzun tartisabilirim ama onemsemedigim kisilere 'yav he he'der konuyu kapatirim.


  • taurina  (24.06.20 01:58:57) 
maalesef hayır. Bu tarz konularda takıntılıyım o yüzden çok önemsiz kişilere iki saat kendimi hırpalayarak bi şeyler anlatıyorum. Ya da bazen değer verdiğim birini kırıyorum bu tarz bir konuda emin olduğumu ve karşımdakinin yanlış olduğunu biliyorsam. Yani konu önemsiz de olsa hayır yanlış biliyorsun diyip kendi bildiğimi savunuyor, sonra mesela konu kapanınca telefondan internete girip kaynak gösteriyorum. Tabi karşımdaki hala orda mı kaldın vs vs diyip kızıyor haklı olarak sdhhdsd

Doğru bilgi konusunda baya takıntılıyım yani. xkcd.com şu karikatürdeki durumu 7/24 yaşıyorum internet ve gerçek hayatta..
  • nundu  (24.06.20 02:06:00) 
İnternette üşeniyoru m
Gerçek hayatta üşenmmem

  • chemnil  (24.06.20 02:08:23) 
çok fazla oluyor. sözlükten örnek verecek olursam, yazıp kenara kaydettiğim bir sürü entry var. kim uğraşacak deyip vazgeçtiğim.


  • tabudeviren  (24.06.20 02:13:27) 
yas aldikca ogrenilen gerceklerden biri. aman bosver diyorsun. cunku bazen ne dinliyorlar, ne anlamaya calisiyorlar. bosa kurek cekmek gibi.


  • baldur2  (24.06.20 02:28:40) 
Son bir yıldır sıkça oluyor. Eskiden saatlerce anlatmaya calisirdim, şimdi arkadaş ortamında doğrusunu söylüyorum, israrla kabul etmezse 'e peki madem' deyip geçiyorum. Hele sözlükte vs tartismak icin gelen mesajların büyük çoğunluğuna cevap bile vermiyorum. (Soru sorduklarinda filan hariç tabii).


  • fraise  (24.06.20 02:32:40) 
Internet ortamında tartısma yasımı geçtim. Ondan çok sallamıyorum. Ama farkediyorum ki artık iş ortamında bile stratejik olarak gereksiz ise tabi deyip geçiyorum. ben nasıl öğrendiysem herkes öğrensin modundayım.


  • twelfth  (24.06.20 09:24:55) 
35'e kadar teker teker ugrasirdim, 35'i devirdikten sonra pesini biraktim cok nadir olarak bariz hatali birsey gorursem birsey soylerim ama is sonunda sidik yarisina donuyor o da yoruyor adami. galiba yaslanmak boyle bisey.


  • cooperr  (24.06.20 09:28:38) 
[]

Akademide kalmak isteyen biri için

3.50 gibi bir ortalama kötü mü? Kişi Boğaziçi vb. okulları hedefliyor. Fazla bilgim olmadığı için soruyorum.




 
3'ün üstü genel olarak iyidir diyebilirim. Mühendislikte ise 3.5 çok iyidir.

Araştırma görevlisi olmak istediğinizde önce ön değerlendirme yapılır;

Ales'in %60ı+ yabancı dil puanının yüzde %40'ı(yds veya yökdil)

Bu ön değerlendirmeye göre her bir kişilik kadro için 10 kişi sınava çağrılır. Daha sonra bilim sınavı sonucuyla şu hesap yapılır.

Ales'in yüzde 30u+bilim sınavı %30'u+lisans ortalmasından gelen puanın %30+yabancı dil %10u toplanır.

Ortalama her şey değil. Ama 3'ün üstünde ortalama birçok burs veya projeye vb başvurmanızı sağlar. Ayrıca direkt yüksek lisanssız doktora da yapılabilir.
  • the coon  (17.06.20 02:20:33) 
tanidigin yoksa 4.0 ortalaman olsun bir seyi degistirmez.

itu-odtu-bilkent gibi okullardan mezunsan 3.5 cok iyi. ortalama bir anadolu universitesinden mezunsan, 4.0 bile kurtarmayabilir.
  • ubi dubium ibi libertas  (17.06.20 03:25:53) 
Ortalamanın artık bir anlamı yok. Ön elemeyi geçen kişilerden alınmak istenen alınır.


  • horowitz  (17.06.20 03:28:51) 
Kötü değil, gayet güzel.

Araştırma görevlisi olmak için lisansüstü öğrencisi olmanız gerekiyor artık.

Önce yüksek lisansa başlayın sonra kadroları takip edersiniz.

tanıdık, torpil vesaire gibi şeylere takılmayın. Var mı? var. Fakat her yerde böyle değil.
Ben ve benim tanıdıklarım bu gibi şeyler olmadan başladık göreve.

başarılar.
  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (17.06.20 08:39:40) 
Normal bir üniversitede iyi bir ortalama. Ama apartman üniversitesinde okumuşsa ortalamaya çok güvenmesin.


  • wish i could find a way to disappear  (17.06.20 10:51:54) 
tr'de akademisyenlik sadece torpille dönüyor artık. tanıdık çevren yoksa imkansıza yakın.


  • duyurukullanıcısı  (17.06.20 10:57:23) 
Sorunun benimle ilgisi yok. Merak ettiğim için sordum.


  • minik pattis  (17.06.20 11:43:10) 
[]

1000 liranın altında telefon

Babam için 1000 liranın altında basit bir dokunmatik telefon arıyorum ama Vestel'in en ucuzu bile 1200 neredeyse. Siz bir şeyler önerebilir misiniz? Dokunmatik, Whatsapp yüklenebilecek, haberler için internete girebilecek, fazla özelliği olmayan basit bir telefon arıyorum.

2. el tercih etmiyoruz.


 
Şu an baktım mart ayında 1300 liraya aldığım telefon bile 2000 liraya satılıyor. 1000 lira altına bulmanız imkansız gibi bir şey, bulsanız bile basit kullanım için bile tatmin etmeyebilir.


  • black holes in the sky  (03.06.20 19:50:47) 
a101 bim sok marketler getiriyor bazen. hatta gecen haftalarda vardi. 1gb ramli oluyor. yakinlarda varsa bi sorun bazen kaliyor ellerinde. xiaomi falan almaya calisin, vesteller hem sorunlu hem cabuk pert oluyor.


  • icim urperiyor  (03.06.20 20:03:49) 
1 GB ram de alınacak gibi değil yalnız, arada bir internete gireyim haber bakayim diyorsa 1 GB hayattan soğutur. 2 GB bile ucu ucuna güç bela kurtarıyor artık...


  • panzerkampfwagen iv  (03.06.20 20:11:34 ~ 20:12:16) 
en yakın şunlar var:

www.n11.com

www.n11.com
  • mr.goodcat  (03.06.20 21:05:03) 
facebook grupları diyip gidiyorum


  • pislick0  (03.06.20 21:07:30) 
Kesinlikle Vestel almayın. İnanın paranızı çöpe atmış olursunuz. Ablama aldığımda sesi bike çıkmıyordu telefonun.


  • cemallamec  (03.06.20 21:14:55) 
a101,bim+ bir de migroslarda felan 1000 tl nin altina gayet istedigin gibi telefonlar oluyor


  • alttaraf  (03.06.20 21:33:16) 
Nokia modellerinden ucuz olanlar vardı sanki, bir bakın isterseniz


  • encokbenisevinnolur  (03.06.20 22:26:34) 
pedere geçen sene aşağıdaki telefondan almıştım, sıkıntısız kullanıyor. ekran büyük, 2gb ram var, o yaştaki birine yetiyor. tek sıkıntısı tr'de buna uygun kılıf bulunamaması (aliexpress'ten söylemiştim ben). ben aldığımda fiyatı 700 civarındaydı ama şimdi 1000 civarı olmuş. yine de tavsiye ederim.

www.n11.com
  • shadowfollower  (04.06.20 08:26:39) 
Redmi 6A ile P8 Lite var bu seviyede,

Redmi 6A, MediaMarkt'ta mevcut.
www.mediamarkt.com.tr
  • leo1905  (04.06.20 09:46:50) 
[]

Cilt bakım merkezi önerisi (İstanbul)

Sorunlu ciltler için uygun fiyatlı cilt bakım merkezi arıyorum. Kadıköy ve çevresi olursa daha iyi olur. Önerilerinizi bekliyorum. Siz ne kadara yaptırdınız vb. bilgileri yazarsanız sevinirim.




 
Merhaba, yanıt olmayacak ama cilt bakımı ile cildinizi sıkıyorlar, sonrasında bu delikler genişliyor, cilt hassas olduğu için güneş görünce leke oluyor. Aynı şey dudak üstü ağda için de geçerli, dikkatle bakın, çoğu kadının bıyık bölgesinde leke vardır.

Önerim iyi bir dermatologa gitmeniz. Yoksa lokal çözümler eksik kalıyor ve dönüşü yok
  • kaset  (02.06.20 19:48:30) 
ben de klasik cilt bakımını önermiyorum.
hydrafacial'ı çok tavsiye ederim cildiniz sorunluysa.
ama seansları 500-1500 lira arası değişiyor.
bütçeniz yeterliyse ilgilenirsiniz belki.

caddebostan estemed aradığınız gibi bir merkez.
fiyatları uçuk değil, hem temiz, hem de düzgün bir yerdir.
onlar da klasik cilt bakımı yerine başka şeyler uyguluyorlar diye biliyorum.
hydrafacial yok ama başka bir sürü farklı cihazları, uygulamaları var.
  • blatta hiberna  (02.06.20 21:34:48 ~ 21:35:31) 
[]

Bu tarz kot pantolonlar

Bunlardan hiçbir mağazada yok nedense. Mom jeans değil. Nerede bulabilirim bunları? Bir de modası geçti mi bunların sizce, şık durmuyor mu artık?




 
3 haftadır deli gibi bu pantolondan arıyorum, neredeyse her markaya baktım hiçbiri içime sinmedi. Straight fit jean diye geçiyor, sen de bu şekilde bi araştır istersen. Bence modası geçmedi, paçaları tam uzun oldugunda(bilekte bitmediğinde) sneakerlarla çok şık oluyor.

-bulursan bana da haber vermen dileğiyle:)
  • penceredengorunenmorbina  (26.05.20 23:53:11 ~ 23:53:54) 
Levi’s da var.


  • astrid  (27.05.20 00:00:42) 
Oradakilerin boyu kısa. Boyu uzun olanlar da bol paça hep. @astrid


  • minik pattis  (27.05.20 00:56:56) 
Levi’s ın çoğu modelinde boy uzunluğu seçenekleri var. 28, 30, 32 şeklinde. Türkiye’de değilim, bilemedim. Model seçenekleri farklı olabilir bu yüzden.


  • astrid  (27.05.20 02:15:48) 
Marks & Spencer'larda var ve çok pahalı. Ucuz alternatifleri bulursanız bana da söyleyin.


  • SiyamkedisiZorro  (27.05.20 09:45:08) 
[]

Ara ara ortaya çıkan takıntılar

Mesela arada "telefonum patlayacak, yüzüm yanacak" korkusuna kapılmıştım ve tablet ve telefon kullanamıyordum. Bir hafta sonra geçti bu ama şimdi tekrar başladı. Yapmam gereken işleri yapamıyorum korkudan dokunamadığım için. Bu şekilde küçük küçük bir sürü şey yaşıyorum takıntı gibi. Uzman yardımı dışında neler yapabilirim bunları engellemek için? Bu tarz düşüncelere sahip olanlar var mı başka?




 
psikolojik kısmını bilmiyorum ama teknik kısmından bahsedeyim en azından telefon patlamasının.

telefonun 1 sn içinde işaretsiz patlaması mümkün değil. önce pil şişiyor sonra vent ediyor yani içinde biriken gaz basınçtan boşalıyor. cebinde patlayanlar vent olayını anlayamadığı için patlıyor. elinizde zaten böyle bir olay olsa hemen elinizden atarsınız.
  • tukenmez adam  (25.05.20 22:45:54) 
obsesif kompülsif bozukluk gibi duruyor. bende de bu sıkıntı var. benim takıntım rutini bozmamak. bozarsam başıma istemediğim küçük yada büyük bir sıkıntı gelebileceğini düşünüyorum. aslında bu sadece korku değil. zaman içinde tesadüflerle birkaç kez tekrarlayınca her seferinde daha çok bağlanıyorsunuz takıntınıza. şu salgın mevzusundan önce profesyonel yardım almaya başlamıştım ama lanet salgın yüzünden görüşemiyorum psikoloğumla.

gerçekten de saçma olan takıntılarım var. her gün aynı yerden aynı taraftan yürümeliyim. akbille geçerken aynı turnikeyi kullanmalıyım :) o kadar gereksiz ve saçma ki.. belki de bu insanın hayatının gerçekten rutine bağlanmasıyla alakalı. günler, haftalar boyunca sürekli aynı şeyleri tekrarlayıp nadir de olsa rutinin dışına çıktığınızdan hemen sonra başınızı ağrıtacak bir sorunla karşılaşınca hemen sebep olarak bu "değişik" şeyi sorumlu tutuyorsunuz.
  • silah taciri  (25.05.20 22:53:34) 
telefonu, kablolu ya da kablosuz kulaklıkla kullan?


  • prizmatik  (25.05.20 23:01:58) 
beyindeki bir takım salgı eksiklikleri buna sebep olabilir. uyarıcı şeyler kullanın işe yarar. kahve içmek gibi. mesela bazı peynir türleri bile beyni kendine getirir. nelerin iyi geldiğini bulmak lazım.


  • KUCO  (25.05.20 23:29:37 ~ 23:29:51) 
Bende de var eskiden daha çoktu. Böyle durumlarda o şeyi yapmanı öneririm, yaparken de kendine telkinde bulun.


  • Sonsuzluk ve Bir Gün  (26.05.20 00:30:15) 
[]

Davul/bateri üzerine sorular

Sizce belli bir yaştan sonra bateri öğrenilir mi?

Öğrenilir diyenler genelde tüm günü ayırıp aylarca çalışırsa öğrenilebileceğini söylüyor, geri kalanı da öğrenilmez diyor zaten. Belli bir müzik çevrem veya tanıdıklarım yok, bu işe pat küt girip küçük küçük çabalarla (haftada birkaç saat gibi) bir yere vardırabilir miyim? Malum zaman kısıtlı, para kısıtlı ve korona süreci...

Bazen niyet ediyorum buna ama zaten bir yere varamayacak, sadece saçma bir hobiyi tatmış olacağım diye düşünüyorum. Bir de Burak Gürpınar gibi adamların varlığı bilmek ve asla onlar gibi olamamak (olamayacak olmak) da motivasyonumu olumsuz etkiliyor. Neden olamam? Dediğim gibi kısıtlı zaman-para sebebiyle ve yaşımın artık geçmiş olmasından kaynaklı.

Sürekli gelgit yaşıyorum kısacası. Konu hakkında bilgisi olanlardan fikir almak isterim.

 
Grupta calacagim demiyorsan öğrenilir. Her gün saatlerce çalışırsan grupta da çalarsın.

Marka olarak roland tavsiye ederim. İkinci elleri biraz bekleyince iyi fiyatlara yakalanıyor
  • kisa  (08.05.20 22:53:03) 
elektronik olandan alıp evde takılmasına var..ogrenilir bence


  • hasmetizm 2046  (08.05.20 23:01:51) 
Şunu da diyebilirim, haftada 4 saat + hergun 15 dakika çok fark eder. Her gün davul şart değil pad ile de calisilabilir TV izlerken


  • kisa  (08.05.20 23:05:34) 
@kısa grupta çalmak için her gün kaç saat sence?

bir de 2. mesajında bahsettiğin haftada 4 saat + her gün 15 dakika ne kadar etkili olur?
  • black mamba  (09.05.20 01:01:09) 
@black mamba
İşin profesyoneli değilim yanlış yönlendirmeyeyim.

Grup var grup var. Artık eskisi gibi değil, çoğu kişi küçük yaşta başlıyor ve güzel çalan çok insan var.

Haftada 4 saat ve her gün 15 dakika çalışma başlangıç anında kısa sürede baya yol aldırır. Çalan kişiyi baya tatmin eder. Bir çok parçaya eşlik ettirir. 3 ay gibi bir sürede bunlar olur sanırım.
Drumeo diye bir YouTube kanalı var. Meraklı olanlara tavsiye ederim.
Ayrıca başlangıç için bir ay kadar ders almanız da iyi olabilir.
  • kisa  (09.05.20 01:51:18) 
Öncelikle herhangi bir enstrümanı (ne olursa olsun) çalmak için kas hafızası denen şeye ihtiyacın var, kas hafızasını geliştirebilmek için ise çalışmak şart, ne kadar çalışacağın ise beyninin nasıl çalıştığı ile alakalı. kimi insan günde bir saatte kas hafızasını geliştirebilirken başkası 3 saat başkası da 10 saatte geliştirir, dolayısı ile çalışmadan olmaz. ne kadar çalışılması gerektiği ise tamamen kişiye ait bir durum. Ne kadar küçük yaşta başlanırsa o kadar kolay öğrenilir bu nedenle, ancak öğrenmenin de yaşı yoktur.


AC/DC diye bir grup var mesela yada Airbourne gayet basitdir davul kısımları (dup tak dup tak dışşş diye gider) ama eğlencelidir, shantel'in disco partizani albümünün davullarıda çok basittir. (dup tıs tak tıs) bir kaç haftada bunları çalabilecek duruma gelebilirsin basitliği nedeni ile ama dedikleri gibi grup var grup var. müzik var müzik var. sana ne lazım kısmı önemli.

davul çalışmak çok sıkıcı, dakikalarca aynı hareketi hiç üşenmeden devam ettirmen lazım, genelde padler üzerinde çalışıp tatsız tuzsuz tık tık diye vuruyorsun bagetlerle. bu nedenle müzik eşliğinde çalışmak, yada senin seviyenden bir tık (çok tık değil ama) iyi kişilerle müzik yaparak çalışmak lazım. evet evde her gün 1 saat çalışabilirsin ama 2/3 günde bir arkadaşlarla takılıp çalmadığında sıkıcı oluyor. en önemlisi eğlence, eğlenyorsan neden olmasın, 65+ bir tanıdığım var senelerdir (ben tanıdığımda 45+ idi) bas çalacam diye uğraşıyor, bir kaç parçayı çalabiliyor sadece ama uğraşmaya devam ediyor adam seviyor bunu, eğleniyor kendisi ile. 60 yaşında konsere çıktı 3/5 parça çaldı.

Bende senelerdir uğraşırım davul çalmak için evde davulum falanda var ama disiplinli biri değilim sabırsızım iki dakka bişi çalışsam hemen müzik içinde kullanmak istiyorum falan bu nedenle o kadar da beceremiyorum, sabır burada en önemli şey.

ama diğer aletlere göre çalışması en ucuz aletlerden biri davuldur, 1 çift baget ve bir yastık ile çalışmaya başlayabilirsin, kaç para ki bir çift baget?. Yine çalışması en rahatsız edici aletdir davul, tık tık tık habire vurursun bişiylere alttan üstten insanlar bıdırdamaya başlar falan.

buradaki tek unsur sabır. öyle hayvani yatırımlar yapıp olmayınca dünyanın parasını kaybetmiyorsun. çalışma düzeneğin zamanla gelişiyor yapabildikçe ihtiyacın oldukça genişletiyorsun zaten. olmadı mı, beceremedin mi, sıkıldın mı, satarsın en fazla 2/3 çift baget parası kadar zararın olur.

yukarıda da belirtmişler internette bir sürü ders var bunların bazıları bir yere kadar ücretsiz dersler. full ücretsiz ders bile bulabilirsin. instagram üzerinde falan bile dersler var. davul tek başına çalışılan bir alet ancak çalıştıktan sonra oldumu hocam die birine sorman lazım, buna para veriyorsun sadece, skype üzerinden vs. ders verenler var. hoşuna giderse onlardan birini deneyebilirsin.

çok paran varsa senin çalışmanı kontrol eden elektronik davullar var, çalışıyorsun, çalıyorsun alet saan aferim sonraki derse geçebilirsin yada geçemezsin diyor.
  • selam  (09.05.20 12:49:12) 
[]

Ekşi Sözlük - Aktif misiniz orada?

eskisi kadar zevk alıyor musunuz buradan? son yıllarda iyice kadın düşmanlarının, hayvan düşmanlarının, ırkçı ve trollerin doluştuğu bir yer oldu. ne zaman girsem sinirlenip çıkıyorum. bir de formata uymayan, sözlüğü forum ya da twitter gibi kullanan tipler var. siz aktif misiniz eskisi kadar orada?




 
Yazmıyorum bolca okuyorum


  • kisa  (11.04.20 18:08:14) 
ben oldum olası aktif olarak yazmadım ama neredeyse 10 yıldır düzenli olarak aynı ölçüde okuyorum, gündemi ekşiden takip ediyorum. trollere rastladığımda hiç düşünmeden entry ya da başlıklarını engelliyorum böylece sinir de olmuyorum.


  • hypathia  (11.04.20 18:11:48) 
@hypathia tüm günü sözlükte geçirmiyorsak hepsini nasıl engelleyebiliriz? buna nasıl zamanımız ve enerjimiz yetebilir? öyle ya da böyle denk geliniyor ve sinir oluyoruz.


  • minik pattis  (11.04.20 18:13:16) 
Tam 18 yıldır takip ediyorum, son 5-6 ay çok ama çok yıldım şomarlardan ve yönetimin bi şey yapmamasından...iyice gözümden düştü


  • gadlemler  (11.04.20 18:13:47) 
12 yıldır yazarım. 1300 civarı entry yazmışım. Ortalamaya vursan haftalık 2 entry oluyor. Ama son birkaç yıldır ayda bir belki yazıyorum. Gerçi son 1 ayda 7 entry yazmışım :)

Eskisi kadar zevk almıyorum. İçi boş içerik o kadar arttı ki, güzel içeriğe ulaşmak zor olduğu için uğraşmak bile istemiyorum.

Ama yine de her gün girerim, gündemi görmek için. Genelde gündem başlıklara şükela modunda bakıyorum. İlk sayfayı okuyup kapatıyorum.

Eskiden kim olursa olsun engellemezdim. Şimdi aktroll sayısı o kadar çok ki, engellemeyince sözlükte zaman geçirmek imkansız hale geliyor.

Yine de her şeye rağmen sözlüğü seviyorum. bkz: ekşisözlük videosunun sonunda duygulanmıştım. o videonun anlattığı kişilerden biri olmasam da.
  • himmet dayi  (11.04.20 18:17:03 ~ 18:18:38) 
Ekşi özellikle 2015'ten sonra ciddi bir dönüşüm geçirdi. Şu anda faşizme ve pkk teröristlerine bolca güzellemenin yapıldığı bir yer. Tuhaf şekilde birbirleriyle de müttefik bu tipler. Formatı hiçe saymalarına rağmen kendilerine bir yaptırım da uygulanmıyor.
Ben uzun süredir sadece okuyucuyum. Nadiren yazıyorum.

  • freeze  (11.04.20 18:20:36) 
artik yazmıyorum +1
gündemi oradan takip ediyorum +1

  • GiderGelemes  (11.04.20 19:14:09) 
ben yazar değilim ama yılların okuyucusuydum fakat artık sözlüğün bittiğini düşünüyorum, ya saçma sapan tipleri temizleyecekler ya da tarihte yerini alacak.
bir iki yazar var direkt onların isimlerini aratıp, bişey yazmışlar mı diye bakıyorum o kadar.

  • Ley  (11.04.20 20:08:55) 
eskisi derken, ben 2013'te yazar olduğumda bile cazibesini çoktan yitirmişti. yine de ayda 1-2 kere yazıyordum, en son "eski dandik siteyi" kaldırdıklarında tamamen bıraktım yazmayı. sonra bi ara entry silme furyası olduğunda da script kullanıp sildim, hatta burada birinin sanırım kendi yazdığı bir taneydi. o zamandır yazmıyorum.

gündemi oradan takip ediyorum, twitter kullanmıyorum çünkü. facebook'a en son ne zaman girdim bilmiyorum. instagram'ın gündemlik bir durumu zaten yok. haber siteleri desen anlık bilgi için fazla yavaş karmaşık. mecbur sözlüğe bakınıyorum ama biraz kendime özelleştirilmiş şekilde. şimdi baktım 3069 kişiyi engellemişim, 60 tane de badim var. gündem tıklıyorum, sonra da takip ve onların takiplerini okuyup kapatıyorum.
  • Bruce  (11.04.20 20:28:21 ~ 20:28:58) 
ara sıra bakıp çıkıyorum kafama göre ara sıra bi şeyler yazıyorum. eskiden önemli şeyler yazmaya çalışırdım şimdi forum gibi kullanıyorum. ama benim derdim çomarlar, kadın düşmanları vs değil de salaklar ya. zekice yazılmış kadın düşmanlığının başımın üzerinde yeri var veya çomarlığın ama o kadar salakça "bait" entry'lere düşen insanları gördükçe sinirim bozuluyor.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (11.04.20 21:05:41 ~ 21:06:36) 
inci sözlük'le arasında pek fark göremiyorum. sadece gündem için başlıklara bakıyorum entrylere bile bakamıyorum.


  • purrp  (12.04.20 14:15:59) 
twitter öldürüyor yavai yavaş


  • bir soru sorcam  (12.04.20 14:56:17) 
Degilim, 2014 basinda biraktim.. 99 yilinda degiliz ki, bir ton alternatifi var artik. Donanimhaberden bile les bir hale gelmis idiot yuvasini takip etmenin luzmu yok


  • kopart  (12.04.20 15:13:23) 
[]

Önereceğiniz online gezilebilecek müze?

Bu virüs döneminde var mı önereceğiniz müzeler tüm dünyadan?




 
www.louvre.fr

burası olabilir.
  • diffarentiationation  (08.04.20 13:22:13) 
  • fotrsapka  (08.04.20 13:37:23) 
  • Phoebe  (08.04.20 16:56:59) 
tabii ki uffizi
artsandculture.google.com

  • Bruce  (08.04.20 17:00:06) 
[]

İngiliz rock grupları

Bir iki şarkı dinledim de hoşuma gitti.

Önermek istediğiniz grup ve şarkı var mı 90'lardan? Snow Patrol, Keane falan dinledim ve beğendim.

Hiç bilgim yok bu konuda, rock hakkında bilgim yok aslında. Nasıl bilgi edinebilirim genel olarak gruplar hakkında? Hani bazı tipler var ya anlatır falan ''şu grubun şu yılda çıkardığı şöyle bir şarkısı var, süper, tarzı şöyle'' gibi.

 
Blur
Oasis

  • kanlakarisikyagmur  (27.03.20 14:08:18) 
stereophonics
youtu.be

  • freebird5406_2  (27.03.20 14:13:28 ~ 14:14:27) 
şöyle güzel çalma listelerinden başla bakalım
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
open.spotify.com
  • Bruce  (27.03.20 14:21:42 ~ 14:29:54) 
muse
radiohead
manic street preachers
the charlatans
kaiser chiefs
pulp

bahsettiğin gruplar genelde britpop olarak geçer bu arada, bir alternatif rock türüdür. bu şekilde ararsan çok daha etkili sonuçlar bulabilirsin.
  • knight of cydonia  (27.03.20 14:27:27) 
ayrıca richard ashcroft
youtu.be

  • freebird5406_2  (27.03.20 18:20:48) 
[]

Sevgilinin ayrıldıktan sonra değişmesi durumu

Hiç yaşadınız mı böyle bir şey? Bana karşı hiç romantik olmayan ve azıcık dediğimde de "ben anlamam ki öyle şeylerden, beceremiyorum hiç" diyen odundan hallice ve sürekli işinden bahseden adam yeni sevgilisine karşı romantik bir kelebeğe dönüşmüş. İki dakika twitterına bakayım adamın dedim de ergen ergen aşkımlı şeyler paylaşıp birbirlerini rt edip durmuşlar. Hatayı kendimde mi arayayım şimdi, ne yapayım?




 
Sen de bunu yedin xd. Yedisinde neyse yetmisinde de odur. Ama simdi sen bunları sana inat yapmadığını düşünürsün


  • olaylar olaylar  (27.03.20 13:30:35) 
Bazı sevgilileri çok daha fazla seviyoruz, onun için yapmam dediğimiz şeyleri yapıyoruz. Yani size karşı sevgisi yeni sevgilisine karşı olan sevgisinden çok daha azmış. Kendini aşamamış size karşı.


  • valarmurgulis  (27.03.20 13:34:43) 
Yok kendinde arama. İnsanlar değişiyor. Bazısı daha ne istediğini bilmiyor oluyor. Bana zamanında “içme/gitme” diyen erkek arkadaşımın değerli eşinin şarap içtiğine şahit olmuştum. Zulmü banaymış diyorum ben. Ha gerçi o bunu “müslümanın görevi” olarak tanımlıyordu, o ayrı :)


  • irene  (27.03.20 13:50:14) 
çok normal bir durum. yapana değil yaptırana bak derler


  • gazozailacatmauzmani  (27.03.20 14:06:12) 
aradığı sende yokmuş.

lafım meclisten dışarı, bazıları yapış yapış romantizm peşinde olmayabiliyor.

zeka, mizah, merak ve daha bir sürü unsur var bir insanın "sevgilisi"nin ağzına bakabilmesi için.
  • edgenabby  (27.03.20 14:09:07) 
bazen bir insanla nasıl başladıysa öyle gidiyor. başka birine yeni bir arayışla başlangıç yapmak farklı bir olay. insan herkesin yanında başka biri olabiliyor. annene babana, iş arkadaşına, sevgiline.. bunu da öyle düşün. kendinde arama.


  • mehmed resad  (27.03.20 14:54:24) 
bu değişiklik geçici de olabilir, içinde yoksa uzun sürdüremez, iki ay sonra tekrar bak


  • freebird5406_2  (27.03.20 15:03:39) 
Bazen insan istemiyorum/karşıyım sandığı şeyleri aslında o insana karşı istemediğini fark edebiliyor. Mesela daha önce evlenmek istemiyorum derken şu an yaşadığım ilişkimde buna sıcak bakmaya başladım. Mesele o an hayatımızda olan kişiyle alakalı bence.


  • ruhen hastayim ben  (27.03.20 15:08:18) 
Buna alınıp üzülmeye gerek yok. Belki duygusal boşluktaydı ve birden yüksek bir giriş yaptı. İnsanlar değişebilir, ruh halleri değişebilir. Size daha az değer verdiğini göstermez. Her ilişki farklı biçimde kurulabilir. Annenizle babanızı eşit sevebilirsiniz ama babaya her şakayı yapmazsınız di mi?


  • her giriste sifresini unutan adam  (27.03.20 15:29:57) 
Bir süre sonra ilişki monotona bağlıyor. Herkes için bu aynı. İlişkinin başında sizin de aranızda romantik mesajlaşmalar, hediyeleşmeler falan geçmedi mi? Yeni biriyle başladığında dokunmak bile insanı uçurabiliyorken ilişki ilerlediğinde sevişirken bile monotona bağlanabiliyor.


  • işimdeyim gücümdeyim  (27.03.20 15:32:29) 
senden ders çıkarmış işte
değişerek gelişmiş

  • bir soru sorcam  (27.03.20 18:07:52) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.