Ekşi Duyuru

Behiç ak

Ceyhun Şen var. (Edit: www.goodreads.com özellikle bu kitap dolayısıyla Ceyhun Şen önerdim.)
Bir de çizerinden bağımsız Uçanbalık yayınlarının çocuk kitapları çok başarılı.

behiç ak'a ek olarak ben çocukluğumdan rana mermertaş'ı hatırlıyorum.
korkulu bir gün, kahraman süvariler gibi kitapları resimlendirmişti. sevdiğimi hatırlıyorum.
ayşegül serisi geçen yıllarda yeniden basıldı. onun resimlerini beğenmeyen kimse yoktur bence. yetikinler bile açıp açıp bakardı.

Çok teşekkürler, özellikle Ceyhun Şen tam aradığım tarzda. Buna benzer başka önerileriniz varsa özellikle çok memnun olurum.

gerekirse 500 lira fazla verin kurumsal firmalardan şaşmayın. avis, garenta, enterprise, budget, zeplin vs.

Valla ben bilindik kurumsal firmalarinin birçoğundan kiralama yaptım, hiçbiri ile de sıkıntı yasamadim.

yok.
bir kısmını okulda oldunuz zaten. ama sizin okul gerçekten katıldı mı vs bu da bilinmiyor.

Bunu ben de merak ediyordum, demek ki öğrenme şansımız yok.
Aşı kartı da, süt kardeşliği kartı da olmalıymış.

96'lıyım benim de yok.

devleti bilmiyorum ama özel hastanelerde +-100 küsür liraya kan testi yaptırıp aşı kartı alabiliyorsunuz.

Bizim var aşı kartımiz kardeşimle birlikte ama her anne baba saklamamis olabilir.

Ailenizde olması lazım.anne baba saklamamış olabilir.e devlette olan o zaman size yapılan aşılar.
Size tavsiyem olabileceğiniz aşı eğer geçirmediyseniz su çiçeği olabilir .bizim zamanımızda yapılmıordu 2000lerden sonra başlandı.
İnfluenza yani geip aşısını olabilirsiniz yıllık ama o covid sebebiyle şuan yok.riskli gruptaysanız pnömokok aşısı var.yaşınıza göre
Çocuklarınız varsa da onlara hpv yaptırabilirsiniz ergenliğe girmeden onu devlet ödemez.kız çocuklarına öneriliyor şiddetle .

Hbv havın da duyarlılığına göre bakılabiliyor ama hav muhtemelen geçirmişsinizdir.hbv sağlık çalışanlarına yapılıyor .onun koruyuculuğu azalmış olabilir böyle genel olarak

Ben de 89 doğumluyum, annemlerin evrakları içinde fiziksel bir tane kart var içine aile hekiminin işlediği ama onun dışında dijital bir kayıt yok.

Sorunun cevabı değil fakat Battlefield 1'de "sıhhiyee!" diye bağırıyorlardı :D

Counter strike de "fire in the hole" bomba atıyorum diyordu Türkçe yamada

Deyim olarak tam bilmiyorum ama bazı el işaretleri ile gösterilen ifadeler var. Mesela şarjörü havaya kaldırarak göstermek, mühimmat ihtiyacını belirtiyor.
Şu an aklıma gelen, eğitimlerde x kişisi ileri doğru düşmana gidecekse
başta yanındaki arkadaşına (arkadaşının isimini de belirterek) : ateşinle beni destekle.. demek zorunda.

ceviriblog facebook grubu üzerinde ilan verebilirsiniz. anında geri dönüş sağlıyorlar özel mesaj yoluyla.

Yastığa başını koyar koymaz (düşünmeden) uyuyabilecek kadar olabilir mi.

ünlü bir insanın yargılandığı davada, sanmıyorum ki dediğin bir durum olsun. hani başka davalarda günah keçisi olur, suçu üstüne yıkarlar, kimsenin ruhu duymaz. öyle bir dava değil ki bu. kamuoyuna yansımış bir dava. sağlam deliller var demek ki, böyle bir ceza verildi.

bir de, bizim millette ünlülere karşı bir merhamet var. nedendir bilmem. suç işleseler bile ceza almamalılar diye bir düşünce hakim. buna karşıyım. herkes kanunlar önünde eşittir, bir insan bir suç işlemişse verilecek cezanın belirlenmesinde onun statüsü, malvarlığı gibi şeylerin göz önünde tutulmaması gerekir.

Cok saglam deliller ile uyusturucu kullanimina aracilik ettigi sabit. Bu once mahkemece, sonra da Yargitayca da onaylanmis. Aldigi cezayi fazlasiyla hakkediyor. Bir insanin zehirlenmesine aracilik eden herkes ayni sekilde cezalandirilmali.

suclu tabii ki.

deniz seki suclu degildir diyenlen yuzde 98ine neden suclu olmadigini dusunuyorsun diye sorsan, cunku sarkilari guzel cevabini alirsin.

Gözünü sevdiğim medya ya. Kadının acıtasyonunu hergün yapıyorlar, bu şekilde okumuş dediğimiz kesim de gelip buraya soru soruyor.

Olay şu, Deniz Seki veya aynı levelda bir ünlünün uyuşturucu kullanmasında sıkıntı yok. Zira, Kenan İmirzalıoğlu, Çağtay Ulusoy falan hepsi yakalandı. İtiraf ettiler vs bitti geçti.

Deniz Seki denen zat demekki gerçekten epey birşeyler karıştırmış ki hapise attılar, göstermelikti zaten. Önümüzdeki yıl bitiyormuş hatta cezası.

Ama ne oldu, yetmedi, kadının 2-3 ayda bir haberi yapılıyor illa, zira daha geçen hafta kapalı cezaevinden açık cezaevine gönderilmesine karar verilmiş (cezasının bir kısmını yattığı ve az bir süre kaldığı için böyle olması gerekiyormuş), kadın istememiş. Şimdi kadın onu istese sorun yok, istemediği için 2 gün boyunca birşekilde alt gündem oluşturuldu bu kadın için.

Asıl heyecanla beklediğim kadının çıktıktan sonra yapacakları. Kitap, dizi, film, albümler, konserler, ağlamalar, hapishane günlerinde yaşadığı tramvalar, kodes arkadaşlarıyla olan fotoğrafları falan. Kadın uyuşturucu kullandı, sattı, orgylere kadar geldi iş. Bunun tabi ki cezası olmalı, oldu da. Ama verebilecekleri minimum cezayı verdiler, ki hani en önemli nokta kadın aylarca polisten kaçtı. O kadının yerinde sen veya ben olsak 10+ yıl ile savcı kapıyı aralardı. Polisten kaçmak nedir ?

Neyse efendim, günün sonunda gene bu kadın mutlu olacak. O kadar yediği halta, polisten kaçmasına rağmen yattığı ceza civciv kalıyor herşeyin yanında. Sonrasında da zaten milyonları götürecek. Mağdur edebiyatının dibine vuracak (ki vuruyor şu an).

Sonra hala bizim millet gelip, "bu kadın kurban ya hiçbir suçu yok" diyecek.

İki gram akıl fikir gerçekten.

esasında hiçbiri hak ettiği cezayı almıyor. hem de hiçbiri.
çünkü basında şurada burada görüyorsun ya mesela "5 kilogram esrar ele geçirildi" diye. o aslında 50, hatta 100 kilogram filan olabiliyor. burada kazan-kazan durumu var.

satıcı 100 kilo ile yakalanıyor. bu şekilde hakim karşısına çıksa, ölmekten beter edilir. 5 kilo ile çıkınca bir süre yatıp cezasını çekiyor sonra dışarıda. bu yüzden hıyar gibi çıkıp da "eee hakim bey aslında ben 100 kiloyla yakalandım" demiyor. kalan 95 kilo ne oluyor? olayın diğer kazananı kim dersen, kim olabilir? biraz düşünmek lazım, benim aklıma gelmiyor şimdi. nereye gittin lan bu 95 kilo esrar.

Iste bunlar hep nazire reyisin ahi.

(Bkz:allah belalarını versin)

Göğüsteki Sternum kısmına iman tahtası diyorlar. Böyle deme sebeplerini bilmiyorum ama bende direkt göğüs çağrışımı yapıyor.

Aslında o da ayrı olacak, imanımda ötmüyor iki keklik; bu naziliği yapmamın nedeni 'Göğsümde uyuyor' gibi olmamasını açıklamak. Doğal olarak 'İki keklik bir kayada, imanım da, ötüyor' İmanım, eski argo bir kelime; canım gibi bir şey. Türkülerde araya böyle sevgi sözcükleri girer ya; burada da araya sevgi sözcüğü girmiş. Araya 'Amanın da' girmesi gibi bir şey. 'Güvertede gezer iken, aman, kunduram kaydı'daki aman gibi.

Ben de "da" ayri demeye gelmistim. Imanim da kardes arkadaş dost anlamina gelen bir sözcük. Kardeşim seslenmesi eklenmis araya.

bir şiir hakkında yapılan tüm yorumlar çıkarılan tüm anlamlar yanlıştır. onun asıl anlamını bulsan da o şiiri hiçbir zaman yazarı gibi anlayamayacaksın. o bile o anın verdiği bir takım duygularla kaleme almış, başka bir zaman okusa kendi bile farklı anlamlar çıkarır.

bu lisede edebiyat öğretmenimin söylediği unutulmaz bir şeydir benim için.

Cemilemin gezdiği dağlar meşeli imanım dın dırı dın dın dın dırı dın dın

@aychovsky

Tesekkurler yanit icin. Anlami bilmedigim icin -da ekinin ayri olup olmamasi gerektigini kestiremedim.

ön ödemeli hat alacaksın. 6 ayda bir kontör yükleyeceksin ki aramalara ve iletişime açık olsun. kontör yüklemem dersen 6 ayda bir numara taşırsın hat açık kalır.

Elbette hepsi sahte ve toplumun büyük bölümü (eğitim düzeyi yüksek kesim dahil) gerçek olduklarını zannediyor. Hiçbir koşul ve yaptırım yok, gerçekmiş gibi gösterebiliyorlar. Sahte olduğunu belirtmek zorunda değiller.

Evet, her sey kurgu tabii ki. Fakat belirme zorunlugu falan yok.

Profesyonel güreşte kimse seyirciye para vermez yalnız. Amerikan eğlence kültürünü çok iyi yansıtan bir dövüş tiyatrosudur.

@hsktr orada genel olarak konuştum, biliyorum Amerikan güreşinde seyircinin para almadığını. Demek istediğim, kimisinde seyirci para alıyor kimisinde konuklar kimisinde yarışmacılar vs. Ortak olan nokta gerçek olmadığı.

www.kariyer.net şurda sağda özgeçmişlerim kısmında isminizin yanı yeşil ise oraya tıklayıp sadece başvuru yaptığım firmalar cv mi görsün derseniz olur sanırım, başka yöntem varsa da ben bilmiyorum.

Evet buradan imiş, sağolun.

owing to
on account of
in connection with.


I'm writing this e-mail owing to/on account of/in connection with the personal message you have sent on Linkedn.

en doğalı upon olur. www.nasildenir.com

I write this e-mail upon the message you have sent... gibi

upon akar.
veya regarding your message on linkedin.

bunu bir zaman önce ben de sormuştum.

yok, Nazım'ın değil hocam.

değil

Mumkun degil. Cok ergence duruyor.

daha ilk dizemsiden belli hem de.

bir de boğazda yemek yemek deyip de altına, nazım yazmak. yazabilmek...

Sarimsakli soguk degil miydi eylulde? Ben oludeniz derdim <3

bodrum. efsane oluyor sessiz sakin, turist amcalar teyzeler :)

sıcak deniz ise, antalya civarı
soğuğa yakın ılık bodrum forever

ve ikisinin arası datça falan gibi yerlerde giderivar.

HIV virüsü ile enfekte kişilerin savunma sisteminde bu virüsle savaşmak için HIV’e karşı özel antikorlar oluşur. Kandaki bu antikorların ELISA yöntemiyle saptanmasına Anti-HIV testi denir. HIV antikorlarının ELISA yöntemiyle ölçülebilecek düzeye ulaşması için 3 aylık bir süre (pencere dönemi) geçmesi gerekmektedir. Bu nedenle test, bulaşma gerçekleştikten 3 ay sonra yapılmalıdır.

Anti-HIV test sonucunun pozitif olması kanda HIV virüsüne karşı antikorların oluştuğunu gösterir. Bu nedenle Anti-HIV testinin pozitif (seropozitif) olduğunu söyleyebilmemiz için Westernblot testi adı verilen doğrulama testinin de yapılıp sonucunun pozitif bulunması gerekmektedir.

kaynak: www.burclab.com

cevabı çok basit; devlet hastanesinin enfeksiyon hastalıkları bölümüne giderek micro elisa testleri veya doktorun yönlendireceği testleri yaparak sonuç alabilirsiniz..
spesifik olarak hepatit ve hiv testleri önceliklidir..

Hsv, yani uçuk olayını da es geçmemek gerekit

edit: hcv uçuk değil, hepatit c'nin virüsüdür.

onem sirasina gore

HPV (genital, agizda cikan ne varsa; oral seks ile transmit oluyor)
HCV
HIV

bundan sonra bakteriyel hastaliklar var, ama onlar gozle gorulur semptomlar uretiyor bulasinca.

ayrica hic bir korunma yontemi yuzde yuz guvenli degildir. Hakiki control freak, dogum kontrol hapi + kondom kullanir.

Yahu işine karışmak gibi olmasın ama bu kadar teferruat yerine tak kondomu olsun bitsin. Şu zahmete değer mi allasen

Kondom takmak varken bu kadar testi yaptırıyorsa bir de iq testi yaptırsın

HPV kondomsuz da bulasiyor :(

VDRL, hiv, hepatit b, hepatit c, hpv temel testler
kondom kullanılması çok isabetli olur onun dışında aşılarının tam olup olmadığını kontrol edebilirler mesela hepatit b çok yaygın ve çok daha kolay bulaşıyor olmadılarsa onu olabilirler hpv nin de aşısı var ama kısmen koruyuculuğu var onu da yaptırabilirler.

Kondom tak diyenler... Neyse.
Sağlık ocağına bile gidip cybh için rutin test yaptıracağım dersen yeterli. Bundan ilerisine de kafayı takıyorsanız hiç birleşmeyin.

boyaları siz alırsanız 700-750 lira civarı tutar. tabi alçı tamiratları vs. varsa 100-150 daha eklenebilir.

armut nokta com dan en uygun fiyati bulabilirsiniz.

ne 700 yahu. eğer tamirat işi yoksa en fazla 3 günlük iş. 3x150 = 450.

Çok teşekkürler herkese :)

Kus yuvasi.

kuş yuvası değil mi onlar ya.

asalak onlar.
upload.wikimedia.org
ökseotu imiş.

witch's broom

en.wikipedia.org

Oha, bizim buralardaki agaclarin en az yarisi hasta o zaman :(

fotoğraf çok güzelmiş.

Tekrar merhaba.

Kuş yuvası değil bunlar.

@ermanen ve @namus ninjası
Ökseotu ve witch's broom doğru yönlendirme, teşekkürler. Araştırdım, hastalığın genel adı witch's broom, Türkçe kaynaklarda cadı süpürgesi olarak geçiyor. Bu hastalığın genel adı bu, bu tip oluşumların yani. Bunların birçok sebebi olabiliyor, mantarlar, çeşitli otlar vs., bunlardan biri de ökseotu (mistletoe). Wiki'den alıntılıyorum:
Witch's broom may be caused by many different types of organisms, including fungi, oomycetes, insects, mistletoe, dwarf mistletoes, mites, nematodes, phytoplasmas, or viruses.[4] The broom growths may last for many years, typically for the life of the host plant.

Yani ağaçlarda cadı süpürgesi var ama sebebi ökseotu da olabilir başka bir şey de. Google görsellerde aratınca hem witch's broom'da hem ökseotunda paylaştığım fotoğraftakine çok benzer fotoğraflar mevcut.

@cannibal corpse
beğendiğiniz için teşekkür ederim :)

şunlardan bir tane alabilirsin, istediğin disk 4 vida ötede olur. www.hepsiburada.com

www.sanalmarketim.com

hepsiburada-vatan bilgisayar
not:wd al.

Arkadaşlar teşekkürler, belirtmeyi unutmuşum, istediğim taşınabilir değil, internal disk. rygard'ın dediği gibi harici alıp içinden çıkarmak bir opsiyon olabilir.

dahili diye belirtmemişsin soruda zaten de dendiği gibi içinden sökülebilir...
ama şu var, harddisk çalışırken sarsılmaya çok uygun bir parça değil aslında. hareket edecek taşınabilir bir bilgisayarın içinde en tehlikede olan parça harddisk... çok fazla şeyi dahili notebook harddiskinde tutmak çok da doğru değil. mümkünse dahili ssd+harici depolama en güvenlisi. ayrıca enerji tüketimi açısından da daha iyi...

ucan spagetticanavari'nın da dediği gibi ssd hard diskler güvenlik, enerji tüketimi ve hız açısından çok iyiler. ancak fiyatları henüz makul düzeylerde değil (2tb ssd amerika için fiyat 1570 $). alabileceğin en iyi hdd (eğer sistem kuracaksan) seagate markalı bir hibrit disk (hem ssd hem de normal sata diskleri olan hızlı açılan sata diskler bunlar), diğer amaçlar içinde normal bir hdd alabilirsin.
nereden bulabilirsin?
istanbuldaysan kadıköy yazıcıoğlu civarında sıfır parça satan exa gibi pc gold gibi (bu biraz pahalıdır) dükkanlardan (sadece bu ikisi değil benzeri 10-15 dükkan var) alabilirsin. sakın vatan dan alma aldığına alacağına pişman olursun. ya da yoramam kendimi dersen internet sitelerinden de alabilirsin.
harici alıp sökmek astarı yüzünden pahalıya gelen bir işlem.

@tururo 2tb ssd almanın anlamı yok zaten, normal sistemi kuracağı, programları yükleyeceği alan için 250 ya da maksimum 500 gb civarı olanlar yeterli olur. depolama için ssd kullanılmaz, zaten sürekli büyük boyutlu yazma yapılmaya uygun değiller.
hem içinde bekleme konumunda dahi enerji tüketimi daha yüksek harddisklerin hem de ısınma ya da darbelere karşı daha hassas. o yüzden dahili hdd yerine harici depolama+dahili küçük ssd yeterli.

taşınabilir wd my passport disklerde usb çıkışı devreye lehimli. o devreyi değiştirmeden sata çıkışı olmaz.
seagate'in goflex'lerde sata çıkışlı disk var. plastik kısımda bir adaptör ile usb oluyor. ama onlarda 9mm değil 12,5mm'lik disk oluyor.
nerede kullanacaksan ona göre iyi araştırman lazım.

Tekrar çok teşekkürler, açık açık yazmadığıma pişman oldum aslında, bu HDD'yi PS4'e takmak için istiyorum. Bunun için alacağım diskin kalınlığı 9.5mm (veya daha az) olmak zorunda. Yaptığım araştırma bu konuda en çok tercih edilen diskin şu olduğunu gösteriyor: www.amazon.com

İşte bunu veya bunun muadili hiçbir diski türkiye'de bulamıyorum. External alıp sökmek de sakat aslında, ya PS4'e uymazsa? O bakımdan bu veya bunun muadili bir diski nerede bulabileceğimi soruyorum. Yazıcıoğlu civarında bulabilir miyim?

Yoksa amazon.de üzerinden almancı akrabalarıma sipariş vericem :)

nit: ssd'yi de bu yüzden tercih etmiyorum ps4 için, ps4 için birinci öncelik kapasite. Yoksa laptoplarımda ben de ssd kullanıyorum :)

sincaplar yiyor.

ama risk alma bence.

ben yedim bazıları acı bazıları da tatsız. zehirli değil. ama ice ageteki tam bi palamuttu. senin yolda buldukların minnacık bi şey muhtemelen.

meşe palamudu mu yetiştirsem bi ara diye düşünüyordum, ondan biraz araştırmışlığım var.

yere düşenler kurtlu veya çürümek üzere olanlar olma ihtimali yüksek. direk dalından koparıyosan kolay kolay bişey olmaz ama dostum niye yemeğe çalışıyorsun ki? git fındık ye, olmaz mı?

zehirli falan değildir. bazı yerlerde öğütülüp hayvan yemi olarak kullanılır. insan evladı kestane şekerini icad edene kadar bunu da kesin denemiştir ve muhtemelen lezzetsiz bulduğu için gurme literatürüne almamıştır. yine de sürprizlere açıksan denemekte bir sakınca yok... malum, fark yaratanlar hep sürüden ayrılıp kendi yoluna gidenlerden çıkar.

Yedim. yarım yedim zaten. Direkt dalından kopardım, ve olmuştu, küçük ve ham değildi. Şu an bir sorun yok. Gerçi midemde yanma gibisinden garip bi his var ama sebebi o değildir diye tahmin ediyorum, belki de psikolojiktir.

kabak sebzesinin çekirdeklerini çitleyip içinin yenebilir olduğunu keşfeden, yine aynı (veya farklı) kabak sebzesinin çiçeğinin içine pilav koyup dolma yapıp yiyen adam elbet meşe palamudunu da denemiştir bunca yıldır. yeniyor olsa yüzlerce yıldır mutlaka kuruyemişçilerde tezgaha konurdu.

ha bu arada hayattayım halen, bişey olmuyor, yenebilir, kesin bilgi yayalım :)

biz seni öldün biliyoduk

Yok yok öyle bişey yok :D

kestane almaya ya da toplamaya fırsatı olmayan kişiler yer onu. yenilebilir.

sarımsaklı plajının sonuna doğru , tenis ve futbol sahası var . o bölgede pansiyonlar meydandaki evlere göre daha ucuz

denemeden internetten alma hacı, hiç beklemediğin şekilde çıkabilir. markasız üretim yapan mobilyacılarda çok pahalı olmayan güzel müdür koltukları olabiiyor. yenibosnadaki bir tanıdıktan 125 liraya öküz gibi sağlam ve rahat bir koltuk almıştım.

en sağlam marka diyorsan nurus var hacı. Ama pahalı.

www.atomika.com.tr

özkütle farkı? tamamen tahmin.

@mutevazi ben de öyle tahmin ettim ama emin olamadım.

(bkz: lindt excellence cocoa)

lindt. migroslarda var. %'leri de var.

macrocenterlara git godiva çak kardeş.

Turkcell safkan İngiliz atı, vodafone sütçü beygiri

Ikisini de test ettim, şu anda turkcell kullanıyorum

son birkaç gündür ciddi fark olduğunu söyleyebilirim. turkcell'den vodafone'a geçtim (turkcell 200 tllik 3 fatura ödememi istedi diye), iki üç gündür filan vodafone bi komple gitme, internetin kesilmesi gibi saçma salak durumlar söz konusu. turkcelli 1 yıldan uzunca bir süre kullandım, bu tip bir şeyle karşılaşmadım hiç.

ccc turkcell ccc

2 telefonum var birisi tcell birisi vodafone, vodafone daha hızlı dizi izleyebiliyorm ttnet gidince vodafone'un internetinden tcell donma yapıyor. Bölgesine göre değişiyor sanırım bunlar.

bölgeye göre değişir. avea kullanıyorum 11-12 mb ile giriyorum aynı yerde Vodafone çok kötü turkcelli ise bilmiyorum. Ama mesela ters bir yere gidiyoruz turkcell iletişime yönelik 1 mbit internet sunarken avea fax modem bağlantı hızına düşebiliyor.

Senin yapman gereken turkcell kullanan birini alıp potansiyel kullanım noktalarında test etmen başka şansın yok. Avea'yı da denemeni öneririm belli başlı yerlerde kullanıyorsan fikir verecektir.

olayın parasal boyutundan ziyade ( dershane kayıt paraları ), dershaneler aracılığıyla cemaat çok geniş bir network ağına sahip oluyor. başbakan bu ağı çökertmeye uğraşıyor.

parti içindeki cemaatçi tayyipçi çekişmesi.

Yani bu olay cemaatle ters gitmesinin sebebi değil sonucu mu diyorsunuz? Eğer öyleyse cemaatle ne alıp veremediği var, biliyorum kapışıyorlar, arınç cemaati temsil ediyor, gül de bildiğim kadarıyla cemaatçi ama bu çatışmanın gerçek sebebi ne? birbirlerini destekleyince ikisi de kazanmıyor mu (bugüne kadar öyle oldu)?

ideolojilerin belirginleştiği bir dönemdeyiz. cemaatle, akp ( milli görüş ) daima çatışma halindeydiler zaten. gülen'in 28 şubat dönemindeki tutumunu o dönem katıldığı tv programlarında görebilirsin. youtube'da var hepsi. biz yıllarca yazdık kitaplarımızda, lakin millet yeni yeni farketmeye başladı. 2010 referandumunda evet çıkması, safları ayırmanın başlangıcı kabul edilebilir. hakan fidan olayı doruk noktası. ve o günden bugüne gelenler. kısacası sanıldığı kadar ortak değiller. şu an başbakanın bu kadar net rest çekmesi, cemaatin köklerinde olan " iktidarla zıtlaşmama " geleneğini bilmesinden kaynaklanıyor. gün itibariyle alternatifsiz olduğunun da farkında.

pasaportu sıfırdan çıkaracaksınız, e-pasaportta falan tüm bilgiler var. Çıkarmışken 10 yıllık çıkarın, sonradan uzatılmıyor.
Vizeye gerek yok.
Ancak girişte kalacağınız yeri falan sorabilirler.

1 hafta için vize gerekmiyor.
sadece pasaportunuzun olması yeterli.
orada uçaktan indiğinde çeşitli sorulara maruz kalabilirsin:
-neden geldin
-nerede kalıcaksın
-yanında ne kadar para var
alternatif cevaplar:
-turistik gezi diyebilirsin
-booking.com'dan free cancel'ı olan otel rezervasyonu yap 1 haftalık sonra iptal edersin, arkadaşımda kalıcam dersen bu sefer onla ilgili sorular ve belgeler gerekebilir
-şu kadar euro nakit var ayrıca atm ve kredi kartım var gibi bir cevap verebilirsin.

değil.

düşünüyorum öyleyse vurun vurun fake hesabın mı?

kod ustunde telif hakkim var yalniz, izinsiz baslik acmissin. sana hic yakis
tiramadim

asiye

hastane önünde incir ağacı

ankara'da yedim teze meyvayı

Mihriban

Ağlasam mı

ötme de keklik yani iki keklik.

valla ankarada yedim taze meyvayıda güzeldir. bayandan dinle.

daha önce de böyle gidip gelmişliği var. yine gelir. facebook üzerine dönen "kullanıcı sayısı kaybedip kaybetmediği" tartışmalarından yılmıştır belki.

eskisi kadar ilgi görmediği için gitti. biraz ilgi toplayıp gelir.

buradan işe yarar bir tavsiye veren çıkar mı çıkmaz mı bilemem ama mutlaka bir doktora gidin, bir arkadaşın aynı şekilde spor yaparken bir süredir çektiği son derece normal duran bir ağrısını doktora danıştıktan sonra çok önemli bir mevzuyu erken teşhisle atlattığını biliyorum. zararını görmezsiniz.

Spor yaptigin sirada sivi tuketiyorsan veya asiri toksan ondan kaynaklaniyor olanilir.

o değil de son iki aydır bunları yapıyorsan, kaç kg verdin?

Kendime cevap:

answers.yahoo.com

Böyle de bir şey varmış.

house m.d. izlemiştir kesin. onunla alakalı orijinal ürünler var, tişörtler kupalar falan.

bunlardanistiyorum.com
mydays.com
biacayip.com

şu sitelere bir bak.
komik ve eğlenceli ürünler var.

ne kadar vaktin var?

yapay zeka teknikleri ders notu cuk oturur

@ben smyrna yarın öğleden sonraya kadar almam gerekiyor.
@icim urperiyor House m.d.'yi çok sever ama dizi tişörtü pek tarzı değil :)

tişört falan değil. ismine özel bir ilaç kutusu arayın bulun.ismini ve yanına vicodin dozunu vs yazın mintle doldurun. yaratıcı olun. bu hediye değil de bir parçası gibi ya da hediyemi tahmin etmen için ipucu vericem gibi bir şey olabilir mesela. beyin psikoloji falan diyorsanız uğraşmayı sevecektir.

house izlemeyeli yıl oldu izleyip yaratıcı şeyler bulmanız kolay. şu son dakikada aramaktan ve bulmaktan ziyade yapmanız daha kolay olur ve değer kazanır. ne dersiniz?

babaanneme nokia 1280 aldık biz geçen sene. feneri filan da var.
www.hepsiburada.com

şimdi kesinlikle marka/model hatırlamıyorum ama geçenlerde bir elektronik mağazasında (satürn olabilir) tam aradığın özellklere uyan bir telefon gördüm; tuş takımı oldukça geniş ve büyüktü. hatta gördüğüme "aa ananeme alalım şundan" diye düşündüğümü de hatırlıyorum. benzer bir mağazaya gidersen sanırım göreceksin dediğim telefonu.

anneme nokia 201 aldık yeni, klavyeli.

evet ama neredeyse bütün barlarda var bu dalga. thales geldi aklıma ilk gençlerin pek sık gittiği bir yer olarak.

Beyoglu bibucuk

her bar olur, kasmayın bu kadar.

sefahathane.
atlas pasajında.

eğer çin, uzak doğu vs ise genelde ilk 2 harf olur, seninki 1 tane

en baştaki 3'ün yerine B'yi dene

9 yerine 8 dene

D yerine 0 dene

baştan üçüncü karakter için 4 değil de Y dene bir de.

5 yerine j

6. karakteri G dene

and oscar goes to @mesa

tam da umudu kesmeye başlamıştım. Herkese teşekkürler.

(bkz: To Whom It May Concern)

To Amazon Customer Service,

hello diyebilirsin .

yazacagin departmanın tam adını biliyorsan, ermanen in onerisi bence en makulu.
to ..
to the attention of ..
dear customer service bile olur

yok bilmiyorsan:
Dear Sir / Madam, ...

tik atmamışsın ama amazon müşteri servisi benimle hello diye konuşuyor.
nasıl başlarsa öyle gider olduğundan ben de hello diyorum.

sonuçta burada federal mahkemeye dilekçe yazmıyorsun.
üstelik sir madam ayaklarına girmeye hiç ama hiç gerek yok.
tik atmayışının nedenini açıklarsan sevinirim.

Sorun zaten hello, hi gibi resmi olmayan girişlerdi. hello tam olarak aklıma yatmadı. Açıklaman için teşekkürler.

en.wikipedia.org

İlkinde, toplama işlemini x_i, x_j'ye eşit olmadığı durumlarda; ikincisinde ise, (x_i)^k = (y_i)^k durumlarında yap diyor. Aksi durumları değerlendirme, toplama yani.

çook eskiden beri satış yapan khalkedon nickli biri var internette. bir arkadaşım almıştı buradan ama epey zaman geçti üstünden. kırılmış bir şekilde satış yapıyor içinde oyunlar da var. ama satıcıyı tanımıyorum alışverişim de olmadı.

khalkedon u araştır <3

mrdiamarkttavardır muhtemelen

ben turkcell de görmüştüm. teşhir ürünü olarak koymuşlardı ve gayet de kurcalababiliyordu.

direk söyliyim.bakırköy capacity avmde electroworlde standı var.

istinyepark'ta nokia'nın kendi mağazasında da var.

boyut konusunda değil de uzaklık konusunda bir şeyler söyleyebilirim. bir süre önce fizikçi lawrence krauss'un bir konuşmasını çevirmiştim. orada bu konudan bahsediyordu. gökcisimlerinin yaydığı ışığa bakılarak ne kadar uzaklıkta bulunduğu hesaplanabiliyormuş:

...
"Uzaklığı nasıl biliyoruz? İşte bu gerçekten zor. Evren kocaman bir yer. O kadar büyük mezuralarımız da yok. Bir yeri, oraya gitmeden ölçmek için bir yol bulmak gerek ve bu zor. Aslında bunu yapabildiğimiz yollardan biri de, tabii ki fizikten faydalanmak.

Eğer buradaki tüm ışıkları kapatırsak ve tek bir lamba açık kalırsa, ve ben de o lambanın 100 vatlık olduğunu biliyorsam, buradan odanın arkasına kadar olan mesafeyi ölçebilirim. Artık hiçbirimizde olmayan ve ışıkölçere sahip eski moda bir fotoğraf makinesiyle bunu yapabilirim. Orada 100 vat varsa ve ben de burada 1 vatlık bir ışık ölçüyorsam, tabii ışığın uzaklığın karesiyle ters orantılı yayıldığını da biliyorum, böylece o lambanın vat değerini bilerek ve burada kaç vat ölçtüğüme bakarak lambanın uzaklığını tespit edebilirim.

Ancak sorun şu ki, evren 100 vatlık ampullerle dolu değil. Buna denk bir şey bulmamız gerekiyor. "Standart mum" denilen bir şeyi arayıp bulmamız lazım. Gerçek parlaklığını bildiğimiz, ve bir teleskopla baktığımızda ne kadar parlak göründüğünden hareketle ne kadar uzakta olduğunu anlayabildiğimiz bir şey."
...
"Patlayan yıldızlar, 10 milyar yıldız parlaklığındadır. Bu, Evrendeki en parlak havai fişek gösterisidir. Bu fotoğrafı göstermemin asıl nedeni, bu cisimlerin, bu patlayan yıldızların mükemmel standart mumlar olması. Bir galakside 100 yılda bir patlama olsa da, bunları muhteşem bir şekilde gözlemleyebiliriz. Parmağınızı geceleyin gökyüzüne doğru uzattığınızda o doğrultuda yeterli sayıda galaksi vardır. Yeteri kadar büyük bir teleskopla, bozuk para kadar bir karanlık noktaya bakarsanız, orada 100 bin galaksi görebilirsiniz. Bu şu demek, her bir galakside 100 yılda bir patlama gerçekleşse bile, 100 bin galaksi içeren o ufacık alanda, herhangi bir gecede patlayan 10 yıldız görebilirsiniz.

Patlayan yıldızları gözlemleyebilirsek, parlaklıklarını ölçebiliriz, renklerini bilebiliriz, ve bu da mükemmel bir standart mum oluşturmamızı sağlar."

Nedense bana tupusturuncu'yu çağrıştırdı ama o da değildir muhtemelen.

tusturuncu denedim ben de, ona da yok dedi. o zaman türkçenin bir eksiğidir diyebiliriz buna.

TDK yazım klavuzu adı üzerinde klavuzdur. Tupturuncu türkçedeki pekiştirme kurallarına uymakta ise yazım klavuzunda olmaması birşey ifade etmez.

TUÇTURUNCU!

@lpgli tosbaga

keşke yazım kurallarını içeren bir cevapta kılavuz yerine klavuz yazmasaydın :(

deli gibi turuncu da diyebiliriz ama eksik yine de.

o pekiştirme kelimeleri genelde ana renkler için oturmuş. bütün renkler için o kelime yok. eflatunu nasıl yapacaksın mesela? epeflatun?

tupturuncu sözlükte yoksa bile halk dilinde anlaşılır zaten.

edit: ana derken bilindik renkleri de kastettim tabii. mosmor ve yemyeşil de var sonuçta. mantığa göre tupturuncu da sözlükte olmalıydı ama çok yaygın olmadığı için dile oturmamış demek ki. mosmor ve yemyeşil daha kullanışlı sonuçta.

edit2: pespembe de var mesela. günlük hayatta kullanım durumuna göre de bazı renklerin pekiştirmesi sözlüğe de girmiş bence.

@lpgli tosbaga Diğer tüm renklerin pekişmiş halleri var. Ayrıca yazım kılavuzundan bahsetmiyorum, baktığım yer büyük türkçe sözlük.

@samfisher güncel türkçe sözlük yazım kılavuzundan daha geniştir kelime çeşitliliği bakımından

@devilred ben hala almancı gibi konuşmadığıma şükrediyorum :)

Turuncu farsça bir kelimedir. Anlamı kızıl sarıdır. Çok istiyorsan zorlama bir söyleyişle kıpkızıl sarı diyebilirsin. Ara renklerde pekiştirme olmuyor. Şimdi dağılabilirsiniz.

tupturuncu kullanabilirsin; ara renkleri pekiştirebilirsin; kimse bir şey diyemez.

@sayın...

burada bahsettiğimiz halk arasındaki kullanım değil tabii ki. Burada bahsettiğimiz şey sözlüğe alınıp alınmamasındaki kural. Ha halk bunu kabul etmişse kullanır tabii. Ama hiç tupturuncu diye bir şey duymadım kimseden bugüne kadar.

@bu nick tam yirmi alti karakter
yeşil de ara renk.
ama yemyeşil diye bir şey sözlükte var.
www.tdk.gov.tr

yani yanılıyorsunuz.

bu kuralların hep bir istisnasını bulabilirsin. Türkçe öyle bir dil. Aha yeşil var diye yanılıyor değiliz yani.

(bkz: mosmor)
www.tdk.gov.tr

zaten 3 tane ara renk var. bir tek turuncununki yok sözlükte. yani istisna olan turuncu, yeşil ile mor değil.

tupturuncu bence. tdk yı mail ile uyarınız :D

Peki hocam nasıl biliyorsanız öyle yapın.

çok net tupturuncu.
sözlükte olmayabilir ama bu çok net. tusturuncu olmaz zaten.

@doxanikee kulağa en doğru gelen tupturuncu ama o da dediğin kadar "net" değil kanımca.

ara renk olmasından dolayı olabileceği benim de aklıma gelmişti, ama ermanen'in dediği gibi yemyeşil aklıma geldi.

tupturuncu duyuyoruz halk dilinde aynen var o artık şeyleri dene portakal gibi turuncu bilmemne gibi turuncu böyle seç artık gibi ekiyle betimle

ingilizcede de orange kafiyeli kelime yokmuş sanırım ya da 1 kelime vardı

alturuncu

turuncunun kendinden cart bir renk olup pekiştirmeye ihtiyaç duymamasından kaynaklanabilir.
çünkü turuncu deyince zaten bir iki ton gelir, geri kalan tonlarının başka adları var.

bir de turuncu çok garip bir kelime. üstüste söyleyince iyice garipleşiyor.

kocaeli'de var bu ay güzel oyunlar. arkadaşın vardır belki burada, yazayım içimde kalmasın:)

bizim sorunumuz ne biliyor musun hocalar yeni bir şey yapmaya çalışan öğrencilerini törpülüyor odun yapıyor kendisi gibi yapıyor adamın yeteneğini yönlendirmiyor sonra karşımıza klişelerle dolu kendinden tiksindiren adeta devlet dairesi atmosferine sahip oyunlar çıkıyor

özet: oyun sonunda yere çömelip yüzünü kapatıp yeteeeeeerrr diye bağıran adama kürekle vurmak istiyorum

Şehir tiyatrolarında Surname 2010'a gidin mutlaka. Hatta yiğit sertdemir'in bütün oyunlarına gidebilirsiniz. Engin Alkan'ın oyunları da ortalamanın üzerindedir.

nokta atışı yapıyorum, aradığınız oyun: istanbul efendisi. şehir tiyatrolarında oynuyor.

gümrüğe takılsa, eve kağıt gelir "mal gümrükte kaldı" diye. play-asia.com, hong-kong'dan falan gönderiyorsa, 3-4 hafta normal.

Topkapı'da PTT Gümrük müdürlüğü var metrobüs durağının hemen arkasında. Ancak 13 haneli bir numara istiyorlar kargonu bulmak için. İsimle genellikle çıkmıyor ve aynı isimli kişiler çok olduğu için kesin bu numara lazım diyorlar. Geçen gittiğimde bunları söylediler.

Uçakla değil gemiyle yolluyor olabilirler. O da ancak kargo gemisi dolduğu zaman yola çıkacaktır. Benim koreden aldığım bir ürünün gelmesi yaklaşık 2.5-3 ay sürmüştü...

eğer ödemeyi paypal ile yaptıysanız 40 gün dolmadan dispute açıp parayı geri alabilirsiniz. biraz daha bekleyin derim.

Tekrar baktım, 7sinde kargoya verilmiş yani tam 20 gün olmuş. Ve evet Hong Kong'dan geliyor. Daha önce dealextreme'den falan çok alışveriş yaptım, bir defasında 2 ayı buldu gelmesi ama play-asia'dan ilk kez alışveriş yaptığım için soruyorum. Sözlükte 10 güne geldiğini yazanlar var çünkü. Gümrükten bir kağıt falan da gelmedi bakalım, halen umut var.

@bihaber Paypal'ın kuru çok yüksek alması sebebiyle ödemeyi direk yaptım. Ayrıca gelme ihtimali varsa onu da yok etmek istemiyorum. Sadece gümrükte takıldıysa akıbetini öğrenmek istedim.

Gümrükten kağıt kesin geliyorsa sorun yok.

@kaset Biraz daha bekleyeyim gelmezse bir ihtimal Topkapı'ya giderim.

Hepinize teşekkürler.

paypal kurunu kullanmadan da alışveriş mümkün deniyor.

www.ebaydestek.com

Haysev'i takip etsin Facebook'tan.

www.facebook.com

şu sayfada çok sık paylaşım yapılıyor.

Şehir? ankara ise hemen buluruz :) gerçi bendki de yeşil gözlü :/

arkadaşın gerçekten hayvansever olsa mavi gözlü istiyorum falan demez.o bi canlı farkında değil heralde,sipariş verdiğine göre.gitsin sokaktan kedi alsın.onu beslesin.o kadar çok bakıma muhtaç hayvan var ki.

tüh yav, yeşil gözlü isteyeydi bende vardı :(

@kadife yok sende yeşil gözlü, varsa da siparişle verilecek yok.

zaten ilk doğduklarında cümle kedi alemi mavimsi koyu gözlü oluyor.yavruyken aldığında sonradan mavi gözlü kalmasının hiç bir garantisi yok cins kedi değilse.yani ya yavru değil yetişkin olmuş mavi gözlü kedi alması lazım(yaptığım tanımdan tiksindim bu arada) ya da anası babası mavi gözlü bir yavru kedi bulup bolca dua etmesi lazım.dişi kediler aynı anda 3-5 farklı erkekten döllenebiliyor bu arada.görünürdeki babaya aldanmasın tek bir mavi gözlü aryan kedi ile sevişmiş namuslu bir dişi olduğundan emin olsun doğuran annenin skjadfkg.bizim kedilerin ikisi zeytin gözlü bu arada hiç bir fenalıklarını görmedim, abimin mavimsi yeşil gözlü kedisi ise tam bir hıyar.önemli olan kedinin huyu güzel olsun yani.

kusura bakmayın belirtmemişim, şehir istanbul.

@rock n roll ben de öyle bir şey olabileceğini düşünüyordum. ama öyle istiyor yapacak bir şey yok.

@alice practice sonradan değişirse de sağlık olsun o kadar.

Haysev'i takip edelim bakalım biraz, belki istediği gibi bişey çıkar. Bu arada İstanbul'da böyle bir verilik kedisi olan varsa özel mesaj yoluyla iletişime geçerse sevinirim.

petarkadaş.com var bir de.örneğin istanbulda yuva arayan şu bebeler mavi gözlü duruyolar ama daha 3 aylarını tamamlamadan tam bilinmez tabi.
forum.petarkadas.com

Benim bir arkadaşımda da 3 tane yavru kedicik var, onlardan birini verebiliriz ama mavi gözlü değiller. şimdilik mavi gözlüler sanırım ama ilerde değişecek haliyle :) Arkadaşınıza anlatın kedilerde mavi göz çok fazla bulunmaz, sadece cins olanlarında olur. onu da pet shop dışında bulması zordur. yani isteği biraz tutarsız oluyor. Gene de bizde yuva arayan üç minik yavru var, düşünürse ve iyi bakabilecekse yuvalandırmaktan memnun oluruz.

içen arı mıydı ne öyle bişey vardı

ıspanak var, tömer'in oralarda.

pek iyi bi yer değil ama tekila shotla ilgili kampanyaları falan oluyordu.

asmalı taraflarında çok sayıda shot bar var. biz geçen yaz montreal'deydik.

tektekçi

bir şişe alıp sokakta shot atın daha iyi. asmalı'da 10 tane içtim 2 bira etkisi bile yapmadı. bunlara bi şey katıyolar kesin.

tektekçi güzeldir ama tektekçi de tekila mı içilir ?

ağaç ev tabiki. inanılmaz ucuz, mekan da güzel. 5 shot 10-15 tl'ye geliyodu.

asmalı, gemi teras.

sana da merhaba
şimdi bende lise 1 kadar sen gibiydim. yeter lan dedim birisine saat 1 de buluşalım dediysem 5.dk kala orada olmaya başladım bu alışkanlık yapana kadar böyle devam ettim. sonra spora başladım bazen 2 bazen 3 gün aksattım ama asla bırakmadım ta ki her gün yapıncaya kadar alışkanlık yapıyor bir süre sonra ders olayı içinse bundan başka çarem yok zaten diyerek oturdum çalıştım. kısaca bu benim sorumluluğum yapmam gerek düşüncesini kafana iyice yerleştir.

Lan resmen (dinle alakam olmasa da) dindar insanlara özeniyorum, adamlar namaz, çeşitli emirler falan derken kendilerini daha iyi kontrol edebiliyor, daha düzenli yaşayabiliyorlar.

dinin en temel amacı bu zaten, insanları belli bi düzene sokmak.

akşam uyuyup sabah uyanmak için sabah uyandığında sevdiğin bi şeyi yapıcak olmayı beklemen gerekiyor, ders çalışmak içinse ilgini çekmesi gerekiyor.

inanırmısın bilmiyorum ama durumun aslında normal, anormal bi halin yok yani, sadece çoğunluğun yaptığı şeyleri yapmadığın için bunu çözmeye çalışıyorsun. bunun sebebi eğer okulun ve hayatınla ilgili memnuniyetsizliklerinse, istediğin bölüme yönelmeye çalışabilirsin.

eğer mutsuzsan hiç bi şekilde düzene sokamazsın, bünyen karşı koyar sana, sadece tembellik olamaz bunun sebebi motivasyon eksikliği.

"İş sende bitiyor, ama sen kendini bitirmeyi tercih ediyorsun."

kişilik karakter huy mizaç ...

yoksa yoktur.
değiştiremezsin.
ama şöyle düşün o hayat içinde de var bi sistem. bana düzensizlik olan bir hareketin senin rutinin. yani senin düzenin. kime göre neye göre...

bu arada ben de senin gibilere özenirim bazen.
offf koy gitsin diyememek kötü aslında.

iradeyi her gün yenilelen bir kaynak, bir rezerve gibi düşün. bazı insanların irade kapasitesi daha fazla, bazı insanların ki daha az. istemediğimiz, sevmediğimiz, alışık olmadığımız bir şeyi yapmaya kendimizi zorladığımızda bu kaynaktan yiyoruz. o bitince başka hiçbir şey yapmaya mecalimiz kalmıyor.

ama ne zamanki bu iradeni düzenli olarak birşey için kullana kullana bir şeyi alışkanlık haline getirirsen onu devam ettirmek için iradeni zorlamazsın. o artık senin gündelik hayatın, bir parçan olmuştur. yani nedir? her şeyi teker teker rayına oturacaksın. ilk önce uyku düzenini yola sok, sonra ders çalışmayı alışkanlık edin, sonra o oturunca sporu vs. vs. bunları alışkanlık olarak edin. başlarda zorlayacaksın kendini ve hepsini birden yapamayacaksın ama yavaş yavaş oturunca her şey giderek daha kolay oluyor.

en önemli şey uyku düzeni ama. uyku düzeni olmadan hiç bi sik olmaz.

dostum tamamen yapı meselesi, bazı insanlar saat gibi kurar kendini, dakiktir, bütün günü koşturmakla geçer, haftasonları bile evden dışarıya atar kendini 5 dakka oturamaz kıçının üstüne, 1 günü evde oturarak geçirse depresyona girer.

anladığım kadarıyla sen rahat bi insansın, keyfine düşkünsün, bütün gününü toplu taşıma araçlarında ya da daracık kaldırımlarda yürümeye çalışarak geçirmek sana tat vermiyo, buna rağmen sorumluluklarını yerine getirebilmen bunu senin açından bi sorun olmaktan çıkartır.

sabahları uyanmak çok ayrı bi mesele, saat 7de gözlerini açmak basit görünse de aslında çok derin bi olay, nerdeyse bütün karakterini anlatır sabahın köründe gözlerini açış şeklin ve o yataktan nasıl kalktığın.

yıllardır pek aksatmadan çoğunlukla sabahlayan bi insan olarak şunu söyleyebilirim, kendinden askeri disiplin bekleme, karakterin buna çok ters. sabahları uyanmak zor gelebilir ama 1 hafta içinde alışabileceğin bi durum, gece yaptığın ve keyif aldığın aktiviteleri gündüz yapmayı dene, geceleri yapılacak bişey bırakma kendine, ilk adımı da bu gece sabahlayıp, yarın akşam 9dan sonra uyuyarak atabilirsin, monster'ın çok güzel bi enerji içeceği var, sabah git al bi kaç kutu, yap kahveni, bak keyfine yorma bünyeni fazla akşama kadar bi şekilde idare et o kadar zor değil. uyku saati olarak 12yi geçirmezsen emin ol bi süre sonra bunu başarmak için çabalamana gerek kalmadan otomatik olarak yapabilirsin, biyolojik saat diye bi olay var. keyfin yerindeyse ve hayatından memnunsan uyuyamama gibi bi problem yaşayacağını da sanmıyorum o açıdan emin ol pek zor değil, yapabilirsin.

azıcık zorlanıcaksın başlarda, nası sabahlamaya alışmışsan akşam uyumaya da aynı şekilde alışacaksın, bunda ne bi anormal durum var ne de yadırganıcak bi hal.

Ben uzun zamandır hayatımın en düzenli dönemini, bilgisayarımı 2 haftalığına servise verdiğimde yaşamıştım, ciddi ciddi de mutluydum o ara. Ha bu benim iradesizliğimden kaynaklanıyor ama seni de bu tarz, yapman gerekenlerden alıkoyan oyalayıcılar varsa savaşı doğrudan onlara yönlendirebilirsin. Ben başarılı olamadım, hala buradayım (haha). Yine de, en azından senin gibi, sorumluluklarımı zamanında yerine getirebilsem vs. bu durumdan çok da şikayetçi olmazdım sanırım.

(...ve "belki benim de işime yarayacak bir şey yazarlar" diye, biraz da ümitsizce, başlığı takip etmeye başlar)

bence modemin yazılımını update edin. sonra karar verin.

bende de rt206v3 vardı sanırım. dediğiniz gibi kafayı yedikten sonra araştırıp sağlam bir modem almak istedim. pro bir kullanıcı değilim. en fazla utorrent için yeni port açmıştım vs.

www.bimeks.com.tr

bunu aldım. bir seneden fazla oldu, herhangi bir sorunla karşılaşmadım.

Modemin güncel yazılımı eski versiyonundan çok daha kötü, o sebeple versiyon düşürüyorum.

o zaman linksys alın. yeni modellerden herhangi birini.

saksı:) çiçeklerinize kullandığınız toprağı değiştirmeniz gerek sadece, kaliteli olanından.

@erobur evde çiçek yok ki :) Saksı bile yok...

@nedensizce türkçeye ne kadar dikkat ettiğimi, konuşurken araya ingilizce kelime sıkıştırılmasından ne kadar rahatsız olduğumu uzun uzun anlatacak değilim. Ama yıllardır oyun oynarım, göremeyeceğin bir yerde bir canlının oluşması spawn'dır, bu böyledir, değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Ayrıca bir espri malzemesidir, arkadan aniden çıkan arkadaşa "olm spawn mı ettin lan" gibi...


bu arada bunu yazarken bir tanesini daha avuçlarımın arasında katlettim. nereden geliyor bu hayvanlar arkadaş?

açıkta veya yarı açıkta çöp varsa imha edin.

eve girip çıkarken apartmandan giriyordur.

banyo camı?

raid sınek savar al butun eve sık
zaten hepsı ölür

Abi bizde de şu küçük kelebekler saat başı respawn oluyor. Tanrı'nın bir mucizesi bildiğin. Nedir bu ya?

Adamlar aşk yuvası haline getirmiş, donlarımda kelebek yumurtası buluyorum. Böyle bir iğrençlik olabilir mi? Kudüs mü burası arkadaş, nuhun gemisi mi?

Valla yumurta falan da bulmuyorum ama dışarıdan gelmelerine de bir ihtimal vermiyorum.

aynı sorunun cevabına benim de ihtiyacım var. bankaların internet sitelerinin ingilizce versiyonlarını açıp baktığımda provizyon için "authorization" kullanıldığını da gördüm. "Provision" kelimesi bankacılıkta daha çok özel karşılık ayırma anlamına gelecek şekilde kullanılıyor rastladığım kadarıyla.

Authorization hold, pre authorization olmalı.

yurtdisindan siparis verdiysen, siparisi "size guvenemedik" sebebiyle iptal ettilerse, o provizyon orada kaliyor. ne banka, ne yurtdisi bisey yapamiyor. limitinden yiyor. hesap kesim tarihinden sonra provizyon dusuyor. malesef. (hani adamlara mail yaziyosundur diye dedim)

Burdan şarkı alınıp alınamadığını bilmiyorum ama eğer alınamıyorsa tek yol dediğin gibi yeni hesap açmak. Hesabı nerden açacağın ise alacağın oyunun bölge koduna bağlı. 1 kodku yani ABD'de satılan oyunu alırsan ABD, 2 kodlu Avrupa oyununu alırsan US Psn alman gerekir.

Para yüklemeyi de Psn Card vasıtasıyla kolayca halledebilrisin. Yazıcıoğlu gibi yerlerde US ve UK cardlar satılır. 25, 50, 100 dolares yada sterlin gibi. Burdan gelen kodu girerek hesaba para yüklenebiliyor. Mağazadan almayıp internet üzerinden direkt kod satan siteler de varç Onlra da bakılabilir.

1) bunu tam bilmiyorum, muhtemelen alinamiyordur. neticede sarki. muzik icine girdi mi turkiye'de her sey muyap'a bagli.
3) apple olayinda gift card vardi. eminim ps3'de de bu turden bir olay dusunmuslerdir.