[]

%4 kullanılabilir, prize takılı (Şarj sorunu)

Merhaba. Dünden beri Lenovo laptop'ımda şarj sorunu yaşıyorum. Şarj etmek istediğimde o sağ alttaki pil simgesinde herhangi bir dolum görüntüsü oluşmuyor, hep sabit şekilde en düşük seviyede duruyor, "%4 kullanılabilir, prize takılı" yazıyor sadece.

Bu tür bir sorun yaşayanlar varsa nasıl çözüm buldunuz acaba?


 
bi dönem başıma gelmişti, 80lerden 0a kadar yavaş yavaş inmişti o sayı. ben prize takılı kullanmaya devam ediyordum bu arada hep. en son 0 oldu, sonra laptop tamamen şarj oldu. bir dahaki açtığımda düzeldi 100den devam ediyor. özetle şarjı 0a indirip şarj edin bi öyle bakın.


  • pide  (25.01.24 15:12:05) 
[]

Şu tanılar, olası bir endoskopi isteğini reddettirir mi? (TSS)

- DİYARE VE GASTROENTERİT, ENFEKSİYÖZ KAYNAKLI OLDUĞU TAHMİN EDİLEN
- GASTRO-ÖZOFAJİAL REFLÜ HASTALIĞI, ÖZOFAJİT İLE
- DİSPEPSİ

Karın bölgemdeki şikayetlerimle ilgili bu yaz doktora gittiğimde tanı kısmına üsttekileri yazmış, E-Nabız'da göründüğü üzere.

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası yaptırmayı düşünüyorum. TSS yaptırdıktan sonra oldu ki mide endoskopisi veya kolonoskopi yaptırmam gerekti, sizce üstteki geçmiş tanılardan dolayı sigorta şirketi talebi reddedip karşılamaz mı, yoksa muhtemelen sorun olmaz mı?

Bir de bu sigorta şirketleri E-Nabız'daki o bilgilerimize kesin erişiyorlar değil mi?

 
mide ile ilgili her şey kapsam dışı kalır. e-nabız’a erişmiyorlar. Sizden talep ediyorlar siz de çıktılarını iletiyorsumuz. Bazı sigorta firmaları e-nabız şifrenizide isteyebiliyormuş.


  • administ  (19.11.23 01:16:42) 
Bildiğim kadarıyla sigorta şirketleri e-nabız'daki hastalık bilgilerimize erişebiliyor. Hatta hastanede doktorların muayene esnasında bilgisayarına girdiği detaylı hikayeye de sigorta şirketleri erişebiliyorlar. Zira bir arkadaşımın bir tetkik isteğini sigorta şirketi reddettiğinde arkadaşım sebebini sormuş; sigorta şirketinin müşteri hizmetlerindeki çalışanı doktorun yazdığı detaylı hastalık hikayesini okuyup "Görüldüğü üzere geçmişten geliyormuş şikayetleriniz" demiş.

Dolayısıyla reddedilebilir.
  • magni  (20.11.23 19:54:26) 
[]

Ev sahibinin evine geri dönmek istemesi - Kiracının çıkmak istememesi

Ev sahibi evine geri dönebilip orada bizzat kendisi yaşayabilmeyi isterse ve kiracı da evden çıkmak istemezse, hukuken ev sahibi istediğini elde edebiliyor mu? Nasıl ve ne kadarlık bir sürede?




 
Tahliye davası açılarak tahliye edilebilir. Eskide 3 ayda sonuçlanırdır. Şimdi herkes kiracısıyla kavgalı olduğundan 1-1.5 yılı buluyor mahkemeler


  • efruz  (17.02.23 20:17:42) 
ev sahibinin aynı bölgede başka bir evi yoksa %99,9 çıkarabilir ama tabi mahkeme v.s. süreci olacak.


  • nuisance  (17.02.23 21:31:50) 
Benzer durumda bizde kaldık. Ev sahibi tarafıydik.

Kira fiyatlarının henüz firlamadigi zamanlarda kiracimiza kirasını düzgün ödemediği ve bizim eve yerleşeceğimiz belirterek tahliye davası açtık.

Dava 1.5 sene sürdü. Kiracimiz mahkemeyi kaybedeceğini anlayınca kendi çıktı. Dava henüz kapanmadı. Biz evimize yerleştik.

Dava açtığınızda tahliye kararı çıksa bile kiracının tahliye edilmesi masraflarını siz ödemeniz gerekiyor ve karşı taraftan tahsil edilemiyor.

Avukatimiz bize bu şekilde bilgi vermişti. Bu bilgiyi teyit edip en azından karşı tarafa bir miktar para teklif etmeniz sürecinizi hızlandırabilir.
  • kaiserr76  (17.02.23 21:52:46) 
[]

Öğretmen şiddeti

Ekşi Sözlük'teki başlığı görünce 37 yaşında biri olarak eski günlere gittim. eksisozluk.com

O dönemler benim okullarımda da öğretmenler patır kütür vururdu, işkence tadında iğrenç şeyler yapardı öğrencilerine.

Yıl oldu 2023. Eziyet etmeli dövmeyi geçtim de şu an bir öğretmen öğrencisine "hafif tokat" dahi atabiliyor mu? Atıyorsa başına iş geliyor mu, yaptırım alıyor mu? Bilen varsa bilgilendirirse sevinirim.

 
öğrenci şikayetçi olursa "hafif tokat" öğretmen için savunma gerektiren suç konumunda oluyor. Münferit şiddet vakaları mevcut ama dediğiniz yıllara oranla %90 daha az diyebilirim.

Madalyonun diğer yüzüne bakarsak, öğretmen şuan cepheye sürülmüş fakat silahı olmayan bir asker gibi. Öğrencinin herhangi bir olumsuz tavrına öğretmenin yapabileceği bir şey yok. Öğrenciyi sınıftan çıkaramaz, öğrenciye dokunamaz, disiplin dilekçesi yazabilir fakat öğrenci ciddi bir ceza almaz. Yani öğrenci lehine inanılmaz bir serbestlik var şuan okullarda, öğrenciler de bunun farkında. Öğretmeninin bacaklarını çeken öğrenci okuldan atılmadı, sadece okul değişikliği cezası aldı. Öğretmenine bıçak çeken öğrenci 3 gün uzaklaştırma alıp göğsünü gere gere hocasının önünden geçip gitti. Bu gözler bunları gördü maalesef.
  • biravekahve  (27.01.23 19:06:21) 
@biravekahve'nin dediklerine yönelik ekleme yapmadan geçemeyeceğim;
İlkokul öğretmeniyim. 4. sınıf öğrencilerimden bazılarının hoşlarına gitmeyen bir karar verdiğimde "Babama söylerim seni milli eğitime şikâyet eder." tehdidlerine maruz kalmışlığım var.

  • dark-tower  (27.01.23 19:38:24) 
Biz de zamanında dayak yedik, öğretmen ağlaklığını da hiç sevmem ama @biravekahve madalyonun diğer yüzü konusunda haklı. Şu andaki durum bir uçtan diğer uca savrulmuş görüntüsü veriyor. Eskiden öğretmenler de yersiz dayak atıyorlardı ama şu andaki öğrencinin dokunulmaz olması ve öğretmenin savunmasız kalması durumu da hoş değil ve bence bu, çocukların gelişimi açısından da olumsuz bir durum (dayak olmaması değil, disiplin sağlanamıyor olması ve en ufak bir şeyde öğretmenin şikayet edilmesi ve sindirilmesi vb) teşkil ediyor. Tamam dövmesinler tabii ama öğretmenin de sınıf içinde disiplin sağlamada belirli bir dokunulmazlığı olmalı, veli tacizine vs maruz bırakılmamalı diye düşünüyorum.


  • henchman  (27.01.23 19:51:10) 
evet benim de gozlemim benzer.

34 yasinda biri olarak hepimiz dayak yedik ve veliler hic takmazdi. Simdi kultur tamamen farkli. 30-40 yas arasi ebevynler en ufak seye asiri tepki gosteriyor ve boyle garip bir benim cocugum pirens/es her sey mukemmel olmali (aklinca) seklinde geziniyor. Bir arkadasimi instagramdan takip ediyorum. Cocugu ana okulundaydi, su an ilkokulda. Surekli bir tripler bir tripler hikayerlerden. okulda dayagi gectim, verilen yiyecege falan bile asiri kafayi takmalar sunlar bunlar. Yahu oglun dunyanin en vasat cocugu, uyduruk bir hayat yasayip gececek gidecek, sal biraz demiyorum tabi. Ve gozlem yaptigim o nesildeki tum veliler oyle su aralar.

Haliyle ogretmen dayagina da asiri bir takinti var. Ben abartildigini dusunuyorum bu bir. Ikincisi her turlu fiziksel, cinsel, psikolojik siddeti ogrenciler birinine surekli uyguluyor zaten ve onune gecmek imkansiz. Cocugunla ayarli bir sekilde ilgilen, akademik gelisimine odaklan ve gerisini cok abartma... diye dusunuyorum.
  • hot potato  (27.01.23 20:51:18) 
Hafif tokat, yavaşça itme vb kabul edilemez. Bunu çocukluğunda ve yetişkinliğinde düzenli olarak şiddet görmüş biri olarak hem de öğretmen olarak söylüyorum. Bunlar olmadan da disiplin ve saygınlık olur/oluyor.

İşini güzel yapan öğretmen vurmadan veya sövmeden öğrencilerine kendini dinletmeyi başaran ve istediğini yaptırabilen öğretmendir. Tabii ki çocuklar dokunulmaz olacak, ne olacaktı? Şu anda buna uymayan “yaşlı” öğretmenler epey fazla. Hiçbirine de bir şey olmuyor maalesef.
  • ruhen hastayim ben  (27.01.23 21:16:24 ~ 21:17:07) 
Bazı yerlerde rahat rahat vurabilirler bazı yerlerde söylediği kelimeler bile suç olabiliyor. Sınırda bir yerde öğretmenlik yapıyorum. Velilerin özellikle öğrencisini dövmemi istediği, dövmezsem şımaracağını düşündüğü bir okuldayım. Çevremdeki okulların çoğu böyle.


  • valarmurgulis  (27.01.23 21:35:10) 
Ilkokula 75-80 yılları aralığında gittim. 4. sınıfta iken, Anadolu liseleri ve kolejlere öğrenci yerleştirme başarısı ile bilinen bir okula verdi ailem, 3 ay falan sürdü o macera. Annem bir gün okula uğruyor, hatta sınıfın penceresinden içeri bakıyor ki, öğretmen kadın bir öğrenci kızın saçlarından kavramış, kızın kafasını küt küt duvara vuruyor. Hışımla girmişti sınıfa, pek dramatik bir girişti, içimin yağları erimişti, bir de ilçenin büyük bir nüfusunun fizik/kimya hocasıydı annem, o kıdemin verdiği bir özgüven var, öğretmene, "bu savurduğun çocuk benim kızım olsaydı, şimdi ben senin kafanı vuruyordum duvara küt küt" demişti. Tabii sonra aldılar o okuldan. Diyeceğim o ki, velinin de toleransına bağlı. Benim çocuğum yok, ama olsaydı öğretmenin el kaldırmasına tahammül edemezdim ben de.


  • cedilla  (27.01.23 23:42:46) 
zengin, babası önemli, okul aile birliğili çocuklar istediği şımarıklığı yapar öğretmenin her lafına atlar sohbet eder gibi, öğretmen de karşılık verir
gariban çocuk yanındakinden fısıldayarak bir şey ister, uyarmak yerine o kadar yolu zahmet etmeden gelir kafasına tokadı basar
etme bulma dünyası mı diyorlar
  • comp  (28.01.23 00:49:50 ~ 00:52:28) 
[]

Devlet Hastaneleri hakkında (İstanbul)

Bir devlet hastanesi için mhrs üzerinden randevu alındığında tam randevu saatinde muayeneye girilebiliyor mu, yoksa bayağı zaman sarkmaları olabiliyor mu?

Kendisinin sırası gelmemiş olmasına rağmen doktorun odasına dalan insanlar falan oluyor mu?


 
max 10 dk sarkıyor. onun dışında randevulular hep öncelikli.


  • jelly bear  (22.12.22 14:36:37) 
Benim tecrübem çok sınırlı. Aynı ve sakin bir poliklinikte 3-4 sefer gittim doktora.
Randevu dakikasını en fazla 3-5 dakika geçti.

Randevusu gelenin ismi söyleniyor, ekranda yazıyor. Eğer o kişi yoksa, gelmezse kapının önünde randevusuz şekilde bekleyen 3-5 kişi oluyor, onlardan bir tanesi giriyor doktorun yanına.
  • michael_knight  (22.12.22 14:46:51) 
oncelikli olan 65+ tayfa var onlar da öne geciyir


  • ala09  (22.12.22 15:27:03) 
Çok yoğun hastanelerde sarkmalar olabiliyor. +65, rapor almaya gelen engelliler vs öncelikli oluyor. Ayrıca, doktor hastalar arasında popüler ve biraz da uzun muayene etmeyi seven biriyse, saatlerce beklemeye hazır olun.


  • PhoenixRising  (22.12.22 21:41:37) 
[]

Anafilaksi (Alerjik şok) kaynaklı ölüm mevzusu

Geçen sene yapılan bir kan tahlilimde IgE Total değerim, referans aralığı 0-100'ken 410 çıkmıştı. Vücudumda kaşıntılarım olur ara sıra. O dönem gittiğim İç Hastalıkları doktoru "IgE değerin alerjin olduğunu gösteriyor" demişti sadece. Üzerinde durmadı, neye alerjin olduğuna baktır gibi şeyler demedi.

Şunu merak ediyorum; anafilaksi denilen alerjik şokun ölümle sonuçlanabilme riski oluyormuş. Herhangi bir çeşit alerji sahibi her insanın bu alerjik şoka girebilme riski hep mevcut mudur? Bu yüzden neye alerjinin olduğunu mutlaka öğrenmek gerekiyor mu?


 
Evet gerekir. Meşhurdur fıstık alerjisi 15 dk içinde götürebilir mesela. Benim susam alerjisi olan arkadaşım var ve sürekli yanında iğne taşıyor ki eğer farkında olmadan susamlı bir şey yerse ölmesin.

Her şey olabilir, bilmiyoruz. Bilmek gerek.
  • muhayyer divan  (23.11.22 02:09:37) 
[]

Erkekte 1.80 boy, 72 kg zayıf mı?

Merhabalar. Eskiden 84 kiloydum, iki yıldır 72'yim.

Ve bu son 2 yıllık süreçte hangi tanıdıkla görüşsek, denk gelsek "Sen çok zayıfladın ya, az kilo al" diyorlar, annem de dahil.

Ben aynaya bakınca kendimi gayet iyi görüyorum ama insanlar niye bana kilo aldırmaya çalışıyor çözemedim.

1.80 boy, 72 kg erkek için zayıf mıdır sizce?

 
zayıf değil ama zayıflaşmışsın işte onu diyorlar hem önemli olan boyu, kilosu değil işlevi :)


  • baba553  (11.11.22 17:14:57) 
Bence zayıf, şöyle 80 olsan daha toplu durursun


  • olaylar olaylar  (11.11.22 17:15:45) 
ya klasik sorular veya söylemler bunlar. ya zayıflamışsın ya kilo almışsın ya da askerliği yaptın mı? mal sorular silsilesi. spor yapıyorsan (body hariç) atletik biri gibi olman lazım. onun dışında kafaya takma boşver.


  • evimin paspasi  (11.11.22 17:16:30) 
@baba553 zayıflamışsın ama + kilo al :)


  • Berck  (11.11.22 17:16:49) 
180 boya 72 gayet ideal, ben de 180'dim corona doneminde 65'e kadar dustum simdi yine 72'yim kilo almissin diyorlar, subjektif degerlendirlemeler bunlar, 72-75 arasi iyidir bizim boya...


  • hewit  (11.11.22 17:29:30) 
Tartıda gördüğünüz sayıya takılmayın. Vücut yapınız, kemik kütleniz ve kas/yağ oranınıza göre değişir o. Siz kendinizi iyi hissediyorsanız boş verin milleti konuşur onlar.


  • pispinti  (11.11.22 17:31:07) 
aynı boyda ve kilodayım. Zayıf diyorlar. Bir ara kaslı ve 75kg idim o güzeldi. Şimdi daha göbekli ama 72'yim :D

Spor + düzgün beslenme ile 75 civarı olsak en ideali o olacak.
  • nhk ni youkosu  (11.11.22 17:40:56) 
173/70'im beni bile kurtarmıyor
kaslı değilsen zayıfsın

  • bir soru sorcam  (11.11.22 18:55:00) 
1.80 boyundaki profesyonel futbolcuların kilosu 72 zaten


  • rosey  (11.11.22 19:28:50) 
Evet


  • ruby elixir  (11.11.22 21:53:25) 
bu ölçülerdeyim. bence güzel.

maks 80 kg oluyorum fazla geliyor. şu sıra 75 civarı oturdu gibi. bu halden de memnunum.
  • gurur  (11.11.22 22:56:13) 
[]

Kız arkadaşın argo seviyesi... Bu seviye normal mi?

Merhaba. 20 gündür beraber olduğum bir kadın var. Bu henüz kısa bir süre tabii, bu süreçte yeni öğrenilen yönler de oluyor doğal olarak.

Kendisi yerli yersiz çok fazla argo ifadeler kullanıyor. Hani samimiyet seviyesi arttıkça bu yönünü yeni görmeye başladım. Mesela dün beraberdik evde. Bir muhabbet oldu, onun üzerine şakasına "Bak bir daha böyle yaparsan vermem, görürsün sonra ahah" diyor. Kadınlar bu alma/verme türü ifadelere ağza kürekle vuracak kadar tepkili değiller miydi ya? Diğer konularda çok iyi bir uyum yakalamış olsak da bu tür sözleri bana son derece itici gelmeye başladı açıkçası. Bir kadında şu tür bir dil, çok oturamıyor kafamda şahsen.

Ben mi abartıyorum sizce? Samimiyete bağlı olarak normal mi bu tür sözler?

 
Abartmıyorsunuz. Samimiyet ayrı saygı ayrı.


  • ruhen hastayim ben  (31.10.22 16:51:13) 
İyk kustum


  • abuzer  (31.10.22 16:52:30) 
abi kavga etmeniz lazım cono mu değil mi öğrenmen için. onların kendine has hareketleri var kavga ederken kullandıkları.

bu üslup meselesi kişiden kişiye göre değişir de alma/verme konuşması geçse arkama bile bakmadan kaçar giderim. bir olaya ya da şahsa küfür tamam ama çiftlerin birbirine karşı belli bir sınırı aşmaması gerektiğini düşünüyorum. bir daha vermem ne ya? verecek biri bulunur deseydiniz. bir de daha yirmi gün olmuş yani hahaha.
  • coldegezenkutupayisi  (31.10.22 16:56:56) 
Abartıyorsun. 20 günde bu noktaya geldiğin kadının bu tavırları ancak libido yükseltir.


  • IncredibleMau  (31.10.22 16:57:34) 
Yani bir de kendisi çok iyi eğitim almış, önemli bir şirkette iyi bir konumda çalışan, gayet aklı başında bir insan. Başlangıçta sonradan bu dil çizgisine geçiş yapacağını hiç tahmin edemezdim. Günler ilerledikçe sürprizli çıktı hatun.


  • Berck  (31.10.22 17:02:20) 
Bu kadarcık bir şeyle iticilik duyuyorsanız kendinizi tekrar yoklayın derim, çok iyi bir uyum olsa ona epey bağlanmış olmanız gerekir mantık olarak, "işte buu işte buuu" diye bir heyecan duymuş olmanız lazım. Bir tek argo kullanması, "sevişmeyiz" değil de "vermem" demesi (ben de bel altı pis pis laflar sandım yani) hemen soğutuyor mu yani...


  • muhayyer divan  (31.10.22 17:10:25) 
yıllar önce galiba cemil ipekçinin bir programda söylediği bir söz vardı çok hoşuma gitmişti, annem ya da anneannem benim için sevdiğinle ayıplarınız bir olsun diye dua ederdi uzun süre tam olarak anlamadım diye.

bu rahatsızlık, ayıp gibi konular kişiden kişiye göre çok fazla değişebilen şeyler tıpkı espri anlayışı gibi. farklılık bile olsa komik ve eğlenceli konular zaman içerisinde evrilebilir değişebilir ama bu rahatsızlık bence kolay değişmez.

bana göre abartmıyorsunuz ama ilişkinin süresinden bağımsız bir durum bu. yeri geldiğinde küfür de kullanılır ama bu verme ve benzeri bir kaç çirkin tanımlama benim kırmızı çizgimin ötesinde. istemsizce soğurdum maalesef.
  • hypathia  (31.10.22 17:11:13) 
Deal breaker ve red flag karışımı. Hiç normal değil. Samimiyetle de oluşmaz. Başka bir dünya.


  • gabe h coud  (31.10.22 17:13:57) 
Haklısın bence de.


  • roket adam  (31.10.22 17:14:51) 
Abartma/abartmama olarak tanımlamazdım, bana göre normal mesela ben gülerim. Belli ki tarzlarınız farklı, olur böyle şeyler.


  • veritaslibertas  (31.10.22 17:17:04) 
ben de çok argo kullanırım ama 20 gün çok erken.


  • Hallegadola  (31.10.22 17:48:32) 
bunu ayıplayanlar, burada kadınlara -dert etme kızlık zarını diktirirsin,
afganlara değil türklere verirsin, diye cevap veriyor hahaha.

incitmeden bi konuş bakalım değişecek mi huyu
(bkz: #1839903)
  • comp  (31.10.22 17:48:56 ~ 17:54:06) 
bence komik ama boyle kullanmazdim. 20 gun erken fakat abartilacak bir sey gormuyorum. rger tek sorun buysa ve hoslanmadiysan hosuma gitmiyo oyle soyleyince de. dirty talka girer mi bilmem dirttalk icin de hosa gitmeyen seyler belirtilmeli cunku sınırı veya kuralı yok bunların


  • ala09  (31.10.22 18:43:48) 
abartı falan değil. başka dünyaların insanlarısınız sadece.


  • nolmus yani  (31.10.22 18:51:47 ~ 18:52:00) 
eğer bu dialog geçtiği sırada etrafınızda kimse yoksa sorun yok, bence normal. öyle çok çok üff ne ayıp şeyler söylüyor kıvamında bir durum yok bence. bir şakayı/espriyi argo veya küfür ile güçlendirmek bana normal geliyor en azından.

aynı cümleyi başka bir kelime ile kullansa komik olmaz yada aynı etkiyi vermez.

İyi bir eğitim almış olması iyi bir şirkette iyi bir pozisyonda çalışıyor olmakta yumurtadan dün çıktığımız anlamına gelmiyor, hepimiz sokaktaydık ve sokakta argo yoksa ayakta kalamazsın.

anormal olan sana ultimatom vermiş olması ancak bunu görmemiş olman. konu boş beleş bir konu bile olsa sana ultimatom vermesi yeterince saygı duymadığını gösterir.
  • selam  (31.10.22 18:57:10) 
@selam "Ültimatom"luk bir durum yok, alakası bile yok. Şaka olduğunu, "ahah" gülme efektine kadar paylaşmıştım zaten.


  • Berck  (31.10.22 19:06:00) 
Böyle şeylerden rahatsız olduğunuzu belirtebilirsiniz. İnsanlar yüzde yüz uyumlu olamaz zaten, herkesin karşısındakine göre kendini biraz törpülemesi gerekir. Ama değişmiyorsa katlanmak zorunda da değilsiniz tabii, o da sizin seçim hakkınız.


  • inawen  (31.10.22 19:12:12) 
Tarzlarınız baya farklı bence zamanla daha çok anlayacaksınız


  • kestane gürgen palamut  (31.10.22 21:29:30) 
çok soğurdum ben de. 20 gün değil 20 yıl olsa bile olmamalı.


  • deartheodosia  (31.10.22 21:40:16) 
Bak bir daha böyle yaparsan vermem, görürsün sonra ahah"

Argo ile ilgili kesinlikle bir sorunum yok ama bu itici bir cümle.

20 günden daha kısa sürede libido ve sexting sınırında mesajlaştıklarım da oldu. Bilmemkaç ay arkadaş ve yakın arkadaş olduktan sonra bilmemkaç aydır sevgilim olan kız da konuşma içerisinde "... ama sana verdim" gibi bir cümle kurmuştu. Rahatsız olmuştum. Samimiyet seviyesinden ve süreden bağımsız olarak belirli başlı ifadeler var, onlar beni rahatsız ediyor. Kadın erkek ayrımı olmaksızın takıldığım ifadeler var.

NoContextSexting ya da benzer bir hesapta "Yarran erir" yazmış mesela bir kız. O da itici geldi. Türkçe "dirty talking" çok zor. Her an varoş ya da küfürlü kavgalı bir ortam havasına girebiliyor.
  • nawar  (31.10.22 22:44:09) 
Bunun 20 günle alakası yok. İçinde varoş biri var gibi.


  • zimbirik  (01.11.22 00:03:03) 
Cümlenin amacı mantığı bana gelmez (şartlı "verme") ama o dille bir sorunum yok. Siz herhalde daha pamuk prenses arıyorsunuz ama bu bir parça karanlık tarafa geçmiş herhalde kısmen (:


  • encokbenisevinnolur  (01.11.22 00:08:06) 
[]

"Alüminyumsuz" erkek deodorant: Blade mi, Axe mi?

Merhaba. Uzun zamandır Sebamed'in alüminyumsuz deodorantlarını kullanıyordum. Evimde fazla miktarda bulunduğu için epeydir yeni satın almamıştım, evdekiler bitince gördüm ki bu dönemde onun fiyatları bayağı uçmuş.

Erkek için alüminyumsuz deodorant olarak biraz baktım da Blade ve Axe markalarının ürünleri dikkatimi çekti. Kullananlar varsa bu ikisi arasında tavsiye edebileceğiniz hangisidir?

Veya alüminyumsuz olmak koşuluyla başka öneriniz de var mıdır? Spor yaparken falan günlük basit kullanım için bir şey arıyorum, o yüzden makul fiyatlı bir şey olması kafi.

 
rossman daki isana marka deodorantlar


  • freebird5406_2  (26.10.22 15:20:33) 
Rexona Cobalt (sadece bu modelinde alüminyum yok artık üstüne de yazdılar hatta %0 alüminyum diye)


  • nhk ni youkosu  (26.10.22 16:38:42) 
Bende sebamed kullanıyordum fakat yetersiz geldiğini hissettim siveno denedim oldukça memnunum. Fiyatı indirime denk getirirsen 40-50 TL civarında


  • kararsızataletfilozofu  (26.10.22 17:24:13) 
[]

Date/Görüşme öncesi çöken aşırı gerginlik hissi!

Merhabalar duyuru ailesi.

Yıllardır kurtulamadığım ve hiç sevmediğim bir olayım var; biriyle "ilk görüşme" öncesindeki süreçte aşırı bir gerginlik hissi çöküyor üstüme. Rutin uyku düzenimi bozacak, iştahımı kaçıracak, nabzımı normalden yükseltecek kadar etkiliyor. Bunun temelinde de "beğenilmeme/reddedilme" türü hayal kırıklığı endişeleri yatıyor. Ben kendim görüşmeye değer bulduğum insanları her açıdan çok beğendiğim için görüşmek istiyorum, işin o tarafı benim açımdan tamam oluyor yani.

Pandemi sağolsun uzun zamandır bu tanışmalarım tamamen de dating app'lere yönelmiş durumda. Biriyle görüştüğümüzde pozitif geri dönüş alış yüzdem gayet yüksek seviyelerde diyebilirim, yani beğenilme ve alaka görme konusunda büyük problemler yaşamayan bir erkeğim. İlişki, takılma vs. azımsanmayacak oranda bunları yaşıyorum. Fakat her yeni insanla yüz yüze ilk görüşme öncesinde aynı sıkıntılı hisler çöküyor, sanki her şey hayatımda ilk kez olacakmış gibi bir hale geliyor.

37 yaşındayım, lisede beni bir kızla tanıştıracaklarında da aynı şey olurdu, o yıllardan beri bu huyumda hiç değişim olmadı :) Mesela yarın yine biriyle görüşeceğiz Bumble'dan, 3 gündür gerim gerim geriliyorum. Bugün iştahım da kaçtı. "Alkol al, rahatlatır" harici bu duygulardan kurtuluş yok mu ya? Var mı benim gibi görüşme öncesi süreçte böyle kasılanlar?

 
Başka şeylerle ilgilen. Bilgisayar oyunu falan. Buluşmayı hayatının merkezine alırsan kurtulamazsın.


  • dissendium  (09.10.22 17:06:24) 
Birkaç kadeh bir şeyler için bence de. Öncesinde m*sturbasyon yapabilirsiniz cinsel dürtülerin mantığın önüne geçmesini engellemek için. Ve spora giderdim mutlaka date in öncesinde pump görünmek için.


  • sanguine  (09.10.22 17:09:38) 
@sanguine Mesajımın son kısmında alkol seçeneğini ekarte etmiştim ama. Sürekli içmem lazım yoksa :)

@summer timetable Görüşünce, yani fiziksel olarak yan yana gelince rahatlıyorum, o kısımdan sonrası benim için rahat akıyor zaten. Olay şu ki o görüşme anına gelene kadar, yani öncesindeki günlerde aşırı geriliyorum ve o günlerimi o şekilde geçirmekten de hiç hoşlanmıyorum.
  • Berck  (09.10.22 17:23:30) 
Bu heyecan olmazsa date in ne anlamı var ne güzel işte :)


  • freebird5406_2  (09.10.22 17:38:02) 
buluşmadan önce etkilendiğim biri değilse zerre gerginlik hissetmem. hayatımda bir kez yaşadım söylediğiniz şeyi.

siz de söylediğinize göre tecrübeli bir insansınız. e bumble da kullanıyorsunuz, sürekli bir aksiyon var haliyle. olursa olur olmazsa 37 senedir olmadı zaten diye düşünebilirsiniz, rahatlatır belki.
  • coldegezenkutupayisi  (09.10.22 17:38:34) 
Aslında alkol önerisi vermeye gelmiştim ama istemiyormuşsunuz. O halde daha sık date’e çıksanız? Haftada iki üç farklı kişiyle buluşup olaya normallik katma şansınız yok mudur? (Haftada iki üç insan sağlam psikoloji gerektirir, evde denemeyiniz.)


  • ruhen hastayim ben  (09.10.22 19:10:56) 
Knk, en kötü ne olur ki diye düşün. Sonuçta pembe .ıçmıyor.
O olmazsa yeni ufuklar yeni yelkenler.
Rahat ol. Gerçekten, en kötü ne olabilir ki?
  • Mirket  (09.10.22 19:27:42) 
Bence de kesinlikle iyi yanından bak; keyif al bu heyecandan :D


  • lüzumsuz adam  (09.10.22 20:46:57) 
date öncesi hayal kurma, day dreaming vs. yapma.


  • selam  (11.10.22 15:20:02) 
[]

İlişkide bir zamandan sonra beraber yaşamak "olması gereken" midir?

Aynı şehirde yaşayan, 30+ yaşlarda, ilişkileri gayet mutlu mesut gitmekte olan bir çift düşünelim. Bu tip bir süreçte bir zamandan sonra beraber yaşamak, ilişkide olması gereken midir sizce?

Taraflardan birinin "Ben beraber yaşayabilmemizi istiyorum artık. Bu olmayacaksa da devam ettirmek istemiyorum" tavrı nasıl karşılanmalıdır?


 
Taraflardan birinin bir şey talep etmesi için illa ki normlara uygun olması gerekmiyor ki? Aynı şekilde gelen talep sırf normlara uygun diye istemediğiniz bir şeyi de kabul etmeniz gerekmez.

Birlikte yaşamaya başlamak belli bir aşamaya gelen bir ilişkide alınması olası ve alışılmış bir karar. Çok anormal gelmedi bana talep. Burada karşınızdaki kişinin bununla ne hedeflediği önemli bence.

Örneğin hedefi ilişkinin ilerlediğini hissetmekse ancak sizin bakış açınızdan bu ailenize açıklayamayacağınız vs. bir durumsa o zaman bunu sizin de istediğinizi, ancak evlilikten sonra bunun olabileceğini anlatabilirsiniz. Bu kişiyi büyük ihtimal zihnen gevşetecektir.

Eğer kişinin hedefi evlenmeden önce birlikte ya da hiç evlilik planı olmadan birlikte nasıl yaşadığınızı görmekse o zaman seçim sizin.
  • akhenaten  (13.09.22 16:50:35) 
youtu.be

şu yarım saatlik videoda evlilikle ilgili aynı evde yaşamak şart mı ve başka konularla ilgili tatlı bi sohbet var
  • freebird5406_2  (13.09.22 17:10:36) 
dinen yanlış obviously
beraber yaşamak evlenmek zaten sadece hukuki bağ yok
boşanması kolay
  • bir soru sorcam  (13.09.22 17:18:06) 
7/24 birlikte yaşamak fikri bana biraz korkunç geliyor. Eğer zaten birlikte yaşıyor gibiyseniz arada kendi evlerinize dağılıyorsanız bunu talep eden kişiden uzaklaşırdım. Fakat 30+ olmanıza rağmen birlikte yaşayamıyor, aile gibi engellere takılıyorsanız karşı tarafın bu istekle gelmesi hem olağan hem de haklı bence.


  • ruhen hastayim ben  (13.09.22 18:36:59) 
Ruhen'e kismen katiliyorum. bence beraber yasamadimtan sonra o birliktelikte bir bosluk kaliyor. iki ayri ev olsa bile birinin evine odaklaniliyor genelde. zamanla iki ayri ev manasizlasabiliyor yakin iki arkadasimda bu sekilde uzun sure kalip en son birlikte kalmaya basladilar gayet mutlular. ev krizi vb sebeplerden dolayi bana da mantikli gorunuyor ama atiyorum ikisi de home office olabilir, biri muzikle fazla ilgilidir veya ailesi sik sik yanina geliyorsa iki ayri evi de elde tutmaya okeyim.

30+ oldugumda beraber yasamayacagim biriyle neden birlikte oldugumu sorgularim. pek sevmiyorumdur muhtemelen
  • ala09  (13.09.22 21:18:14) 
Eğer 7 24 sevgilinizle yaşama fikri korkunç geliyorsa AMA karşınızdaki de bu fikri paylaşıyorsa burada bir problem yok. İki taraf da memnun demektir. Senin durumda karşındaki insan net bir şekilde bunu istemediğini belirtip resti çekmiş. Resti görmek ya da görmemek senin bileceğin iş.

mesela ben eninde sonunda aynı eve taşınmak isterim, karşımdaki istemezse de beni kalıcı biri olarak görmediği, ancak vakit geçirmek için kullandığı biri olarak görüyor diye düşünürüm. Bir terslik ararım yani.
  • roket adam  (14.09.22 00:22:47) 
Gayet makul bir istek olarak görürüm. Ama herkes aynı şeyi isteyecek diye bir şey de yok. Yine de derim ki keşke ortak amaçlara sahip olmadığınız biriyle ilişki içine girmeseydiniz. Bunlar ilişkinin başlarında, belli bir noktada konuşulmalıydı.


  • inawen  (14.09.22 09:27:12) 
1- ilişkinin başları mı yoksa olgunlaşan bir ilişki mi ona göre değişir. ancak genel anlamda aynı evde yaşamaya tahammülüm olmayan biriyle sevgili kalmaya ne gerek var diye düşünürüm.

2- normal bir beklenti olarak karşılanmalıdır. cevap samimiyetle verilmelidir. sırf ilişki biraz daha devam etsin diye tutulamayacak sözler verilmemelidir.
  • zgrydn  (16.09.22 14:33:03) 
[]

"Gibi" dizisinin bu kadar tutmasının sebepleri sizce nedir?

Çevremden mütemadiyen "Abi Gibi süper ya" diye yorumlara denk geliyorum, böyle olunca da belki zamanla benimseyip severim diye açıp bakıyorum ama şu ana kadar bir bölümüne maksimum 15 dakika bakabildim. Fazlasıyla sıkıcı geliyor şahsen bana, mimiksiz boş boş bakıyorum sadece. Rastgele hangi bölümünü açıp baksam aynı hisler.

Sevenlerine sorum şu; bu kadar tutmasının temelinde ne yatıyor sizce? Neden Gibi bu derece patladı? Ben neyi ıskalıyorum acaba, gerçekten merak ediyorum.


 
İlk bölümü berbat bi bölüm, şu kokoriç olan, ben de onu izleyip beğenmemiştim, 2-3 ay sonra ilk bölümü atlayıp diğerlerini izledim acayip beğendim, bence beğenmeyenler de ilk bölüm travması nedeniyle beğenmiyor yoksa baya komik dizi işte. Ha böyle diyorum ama herkes sevecek diye de bi zorunluluk yok beğenmemişsen beğenmemişsindir, ben de Breking Bad dizisinden nefret ediyorum mesela.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (23.03.22 21:47:08 ~ 21:48:48) 
bölümler kalite olarak gerçekten çok farklı. yani bazı bölümler gerçekten iyi diğerleri çok kötü. ortası yok. "süper yaaa" olmasının sebebi de yokluk, muadili yok.


  • 1195  (23.03.22 21:52:02) 
ilk bolume ben de 15 dk dayandım tahammul edemedim. ben feyyaz yiğit i de taa lost çok bozdu muhabbetinden beri itici ve overrated bulurum hatta nesi komik cidden bilmiyorum. zevk meselesi işte. bizim millet bazı şeyleri çok abartılı seviyor. dedikleri gibi yokluktan sanırım.


  • camene87  (23.03.22 21:58:25 ~ 21:58:59) 
Zevk meselesi ya mizah sonucta. Ben de begenmedim ama bunun bir kriteri yok ki


  • floydian  (23.03.22 21:58:34) 
love or hate it tarzı işte. mizah tarzınız ile ilgili. mizahı tarif etmek zor. xx komedyeni niye seviliyo demek gibi.


  • sttc  (23.03.22 22:07:39 ~ 22:08:02) 
erasmusla gelen yamyam
Badana
İkinci yol
Karanlık güç

gibi bölümlere bak. Bunları sevip karakterlere alışırsan kötü gelen bölümler bile iyi gelebilir. Biraz karakterlere ortama ısınma meselesi.

Herkes sevemeyebilir bence ama ilk 3 bölüm falan kötüydü ya, benim favorilerim dörtten sonra başlıyor mesela. Artık bazı cümleleri durumları kendi hayatımda görüp esprisini yapıyorum, o yüzden herkes çok sevdi. Ama tarzı beğenmezsen beğenmezsin olabilir.
  • nhk ni youkosu  (23.03.22 22:10:03 ~ 22:11:14) 
ben beğendim diziyi. 3. sezon gelse de izlesem. benzer, aynı kulvarda Türk yapım yok. Ama süper yaa da diyemem.


  • ceketimi alip cikcam  (23.03.22 22:10:07) 
ben baya hastasıyım dizinin. Hemen her bölümünü severek izledim, aşşşırı keyifli bir dizi. Mizah anlayışını, oyunculukların doğal seyrini falan seviyorum baya.

Ayrıca ilk bölümün sevilmemesine çok şaşırdım, dizinin en iyi birkaç bölümünden biri ya şu ana kadar sevmeyen kimseye denk gelmemiştim Gibi'yi sevenler arasında. Erdem atletik çocuk diye ben niye kokoreççi açıyorum repliğine twitterda denk gelince bile gülüyorum asdfasd
  • nundu  (23.03.22 22:35:16) 
Her izleyene göre değişiyor güzel bölümleri. Ben ilk bölümü çok beğenmiştim mesela.


  • uvcray  (23.03.22 22:35:23) 
Sadece romalı en son bölümünü izledim. Çok beğendim. En baştan izlicem bir ara.


  • Hallegadola  (23.03.22 22:37:31) 
Z kuşağı, internet ve batıya daha hızlı ulaşabilmemiz, son zamanlarda espiri anlayışımızı biraz değiştirdi. Ben Y kuşağı sonlarındayım, yeni nesli çoğu zaman çekilmez bulsam da mizah şekillerini severim. Yani son zamanlarda farklı bir kültür oturdu.

Kendi aramızda, twitterda falan dönen bu kültür ölümlü dünya filmi ve karakterleri ile aşırı özdeşleşti ve oradaki feyyaz yiğit, doğu demirkol gibi oyuncuları çok benimsedik. Bunlarla birlikte tabi yine yeni nesil komedyenleri de takip ediyorduk; Sergen Deveci, Hasan Can Kaya gibi..

Güldür güldür, çok güzel harektler bunlar tarzı mizahlar artık bizi sarmayınca.. zaten içimizde bir miktar boşluk vardı. Öndecen aşina olduğumuz karakterler de bence başarılı bir şekilde dizi yapınca.. bayıldık. O mizah tarzına ne deniyor bilmiyorum ama işte feyyaz ve doğu, ciddi bir tavır takınarak güldüren komedyenler. Daha çok olaylara bakış açılarına, yorumlarına gülüyoruz. Ya da işte mesela dizide birden bire atmasyon özlü sözler türeten bir adamın varlığı, bazen sözleri, bazen de onu dinlemeyip yarıda kesmeleri komik geliyor.

Çok maruz kalınca sıkılıyorum bazen ama yine de daha güzel bir alternatif yok şuan.
  • ananiyimioguz  (23.03.22 23:18:46) 
son iki bölüm (folklor ve roma) baya kötüydü. o yüzden üçüncü sezondan pek ümidim yok. ama şimdiye dek güzel dört beş bölümü var. hem kurgu, hem hikaye, hem mizah açısından iyi. bölümler episodik olsa da kendi evrenini yaratan bir dizi. hikayeler kronolojik değil ama kendi açısından bir devamlılığı da var. bu özellikler diziyi skeç havasından çıkarıyor. alıştığın dünyada alıştığın karakterleri izliyorsun.

en sevdiğim bölümler:
1. sezon: erasmus, ikinci yol, badana
2. sezon: kuki, sokak röportajı, çaça ve cosplay

özellikle kuki bana göre en komik bölümü. bu bölüme gülmezsen diğer bölümleri boşuna izleme.
  • sir gawain  (24.03.22 01:40:36 ~ 02:04:15) 
feyyaz yiğit'in, gibi'nin farklı bir sarkastik mizah anlayışı var. o anlayışta olmayanlar hiç sevmiyor. en iyisi odur veya değildir demiyorum. zevk meselesi. ben bayıla bayıla izliyorum (bazı bölümler hariç). ama "neyine gülüyosunuz" diyen de çok gördüm.


  • chanandler bong  (24.03.22 14:09:09 ~ 14:09:55) 
abartmaya gerek yok, tamamen zevk meselesi.
hatta bazen bölümü izlerken o kadar gülmeyip, sonradan hatırlayınca kendi kendime çok güldüğüm yerler de olabiliyor.
illa katıla katıla gülmeye gerek de yok keyif almak için.

feyyaz yiğit hayranı değilim ama erasmus, çaça ve cosplay ve kuki son zamanlarda en çok güldüğüm şeyler oldu.
  • blatta hiberna  (24.03.22 14:23:14) 
[]

Telefonda WiFi-Mobil veri arasında otomatik geçiş sağlamak?

Telefon Samsung Galaxy A52.

Dışarı çıktığım zaman evin WiFi bağlantısı kesilince telefonun otomatik olarak mobil veriye bağlanması, eve dönüp yeniden WiFi'ı algıladığında da otomatik olarak mobil veriyi kapatıp WiFi'dan devam edebilmesi için yapabileceğim bir ayar var mıdır?


 
Varsa da bixby rutin veya goodlock isimli uygulamada vardır. Bunları bi araştır


  • etna  (15.03.22 17:07:10) 
Hem wi-fi hem de mobil veriyi acik tutunca zaten tanidigi ve sifresini bildigi wi-fi agindan uzaklasinca mobil veriye geciyor butun telefonlar. Ama illa Wi-fi'yi komple devre disi birakmak istiyorum derseniz AutomateIt gibi uygulamalar is gorur.


  • vudin  (15.03.22 17:33:36) 
eve geldiğinde otomatik wifiye bağlanır zaten.


  • jelly bear  (15.03.22 17:54:17) 
[]

Koltukaltı ultrasonum hk. kafama takılan bir detay

Merhaba.

Sağ koltuk altımda şişlik hissi şikayetiyle 2,5 yıl kadar önce doktora gitmiştim. Ultrason çekilmişti ve bir problem olmadığı söylenmişti. Bana halen o bölgem şiş gibi geliyor, hissimde bir değişim yok.

Geçen gün merak ettim ve çekilen ultrason raporuma bir baktım. Raporda bölgede solid ve kistik kitleye rastlanmamıştır yazıyor. Burada dikkatimi çeken şu; raporda koltukaltımdaki lenf bezlerinde herhangi bir büyüme olup olmadığına dair bir ifade yok. Bu sonuçta yazandan sadece bölgede "kitle varlığı arandığı" manasını çıkarabilir miyim? Kitle değil de lenf bezinde büyüme olup bunun atlanmış olma ihtimali olabilir mi acaba? Bu kısım bir kafama takıldı.

 
Yoktur,bise yok


  • bugunolmadiamayarinkesinolacak  (01.03.22 21:54:10) 
Hekim değilim benim de boğazımda lenf bezlerim büyümüştü, yani kitle yoksa bunun tedavisi kolay antibiyotik vs

Yazdığı gibi kitleye bakılmış eğer şüphelenilseydi mr a gönderilirdin onda da hala şüphe varsa biyopsi yapılırdı
  • freebird5406_2  (01.03.22 21:57:13) 
tekrar doktora gidin


  • bass solo take one  (01.03.22 22:01:52) 
@freebird5406_2 Ultrasonu çeken doktorun yalnızca kitle arayıp da olası bir lenf bezi büyümesini pas geçebilme olasılığı olabilir mi acaba ya? Raporu görünce bu kısma acayip takıldım şu an.

Yani mantıken lenf bezinde büyüme olup olmadığına da bakmışsa bunu da rapora yazması gerekirdi bence. Tıpkı "solid ve kistik kitleye rastlanmamıştır" yazıldığı gibi.
  • Berck  (01.03.22 22:13:23) 
Hocam bende çene altı lenf düğümlerinde şişme vardı ve aktif nodül diye geçiyordu raporda. Lenf kelimesi geçmiyordu.


  • Unde bach canim  (01.03.22 23:13:17) 
[]

Sevgilinin ailesiyle tanışma eşiği

Bu mevzuya dair iki sorum olacak;

1. Şimdiye kadarki ilişkilerinizde sevgililerinizin ailesiyle tanışma sıklığınız ne seviyelerde oldu? Sizden bu tür bir talepte her bulunana tamamdır dediniz mi?

2. Bu tür bir aksiyonu ilişkinin mevcut zamanı itibariyle çok da gerekli görmediğinizde kırmadan nasıl izah edilebilir bu?

 
Ben istemem ama mecbur birakildigim oldu. evlilik mevzusu isin icine girmedikce ailelerle isim
olmaz. bunu kirmadan soylerim iste napcam aileyi durduk yere basa bela. evlenirken bile tanismak istemem asiri karsiyim bu islere.....

  • ala09  (19.02.22 15:03:53) 
Hiçbirininki ile tanışmadım. Bir tanesi ile ayrılık getiren sebeplerden bir tanesi de buydu hatta.

İşleri gereksiz yere karışık hale getiren bir mevzu bu. Aile çok medeni, sevgili muhteşem bile olsa bir noktada hayatı zorlaştırıcı hale gelebilecek bir mevzu. Öte yandan tanıştırmanın getirdiği bir katkı da yok.

Evlenme yoluna girmediğim sürece tanıştırmam ben. Sevgiliye ve ailesine bağlı olarak talebini değerlendiririm, neden gereği olmadığını anlatırım. İlişkimi kötü etkileyecekse tanışmamak(sevgiliye zorluk çıkartan aile vs) tanışabilirim.

İzah etmek çok zor veya kolay olabilir ama bu tamamen sevgili ile ilgili bir durum. Bazısı için bunu yaparsak gereksiz erken evlilik baskı kurarlar diyip ikna edersin, bazısı bunu duyarsa ayrılır. Sen bilicen onu.
  • Jux  (19.02.22 16:15:00) 
Açıkçası sevgilimin tavrına göre değişiklik gösteriyor. Eğer açık görüşlü bir aileyse ve sevgilim de "beni evden alsana ya, ben hazırlanırken sen de içerde oturursun bekleme dışarda boş yere" kafasındaysa ilk günü de olur, fark etmez.

Ancak bunun altında evlilik iması varsa bu durumda kendimi sıkıştırılmış hissederim, önce açıkça ilişkimiz üzerine konuşup ortak bir noktada mıyız diye emin olduktan sonra planlı programlı ucunun nereye çıkacağını bilerek bunu yapmak isterim.

Sizin durumunuz nedir bilemem tabi.
  • akhenaten  (19.02.22 17:33:59) 
1. Evlenmek üzere değilsek ve hayatın akisindan kaynaklı bir mecburiyet olusmadiysa tanismak istemem/tanıştırmam

2. Evlenme durumu yokken bu tarz şeyleri doğru bulmuyorum diyerek reddederim
  • abuzer  (19.02.22 18:26:07) 
1) eski esimle islerin resmiyete dokulmesi zamaninda gitmistim ailesine. Baska kimsenin ailesiyle tanismadim, tanismak da istemem. Ben kendi sevgililerimi ailemle tanistirirken de hic resmi bir sekilde olmadi. Mesela o arabada beni beklerken balkondaki anneme “merhaba x teyze” demistir, annem de “merhaba oglum, nasilsin” demistir veya arabayla bir yere birakmisizdir, biz kahve iciyorken o da ugramistir falan gibi ortamlarda tanistilar. Boyle bir talepte bulunan olmadi. Ben de talep etmedim.

2) yukarida bahsettigim sekillerde bir tanisma hali bence cok uygun ve normal. Ailemin onayi icin degil ama yarin obur gun basima bir sey gelirse nerede kimle oldugumu bilsinler diye hayatim hakkinda fikir sahibi olsunlar isterim tabii. Kadinlar guvenlik sebebiyle daha ilk bulusmada bile sosyal medya profili, bulusulan adres, kisi hakkinda bazi detaylar falan paylasirlae cevrelerindekilerle.

Ama dedigim gibi boyle hayatin normal akisi icinde degil de, ozel olarak planlanan bir ziyaret ve yemek falan gibi resmi bir organizasyonla tanisma halini kabul etmezdim.
  • sopiro  (20.02.22 06:01:44) 
Açıkçası sadece bir sevgilimin ailesiyle tanıştım. Evlilik düşünmediğim, ciddi olarak ilerlemeyen kimsenin ailesiyle tanışmam. Ama bu konuda çok da keskin değilim. Mesela bir yere gidilecektir, onu ailesinin yanından alıp bir yere gideceğizdir vs ayak üstü şeyler olabilir tabii. Ben yemekli sohbetli tanışmadan bahsediyorum.
Talep gelmemişti, sevgilimin abisinin düğününe gittim orda tüm sülaleyle tanıştım. Sonrasında ailesi benimle ayrıca tanışmak istemiş, bir yemek yiyelim konuşalım demişler, sevgilim de sırası değil ilerde olur demiş.

Evlenirsek bir gün tanışırız o zaman, aceleye gerek yok derdim herhalde.
  • jazzabel  (20.02.22 10:48:14) 
[]

El kuruluğu nasıl düzelir?

Merhaba.

Bu covid sürecinde ellerimi çok sık yıkadığım için el kuruluğu problemi yaşıyorum şu an. Ellerim beyaz kabuk kabuk bir görünümde.

Nemlendirici kremler sadece sürdüğüm anlarda işe yarıyor. Yani kremi sürünce güzel ama ellerimi yıkadığım anda hemen eski beyaz kabuk görünüme dönüş oluyor.

Ellerimin "doğal cilt dengesini" nasıl eski haline döndürebilirim ben?

 
rahatsız etmez derseniz yatarken sızma zeytinyağı sürün, ince muayene eldivenlerinden geçirin sabaha kadar dursun. veya kantaron yağı da iyi gelir


  • mustafakesekci  (18.02.22 13:57:08) 
Ben de aynı sebepten bepanthol baby sürüyorum ara ara, suya daha dayanıklı, daha uzun süre nemli kalıyor ellerim.


  • orient blue  (18.02.22 14:01:23) 
(bkz: excipial lipo)
Dermatolog bunu vermişti bana, başta günde 2-3 kere, ihtiyaç azaldıkça günde 1, iki günde 1... kullanabilirsiniz.

  • kobuzchu kiz  (18.02.22 14:02:01) 
Kenevirli el kremi.


  • Zaman Tamircisi  (18.02.22 14:03:54) 
bodyshop kenevirli el kremi +1

düzenli olarak kullanın, düzelir.
ellerinizi çok fazla yıkamamaya çalışın.
bulaşık eldiveni falan kullanın mümkün mertebe.
  • blatta hiberna  (18.02.22 14:11:07) 
excipial hydro olan vıcık vıcık yağ dokusu bırakmıyor emiliyor hemen aman lipo olandan daha az nemlendiriyor


  • eja  (18.02.22 14:14:05) 
Ek olarak ev işinde ve dışarda ( hava koşullarına karşı ) eldiven kullanın


  • photo85  (18.02.22 19:51:56) 
[]

Bu dizileri seven, başka hangi dizileri sevebilir?

breaking bad, better call saul, narcos, the serpent, you, mindhunter, the spy, the sinner, unbelievable.

bu saydığım diziler kafanızda bir ortalama fikir/analiz oluşturabilir diye düşündüm, bu dizileri bayağı sevip ilgiyle izlemiş bitirmiş olan biri, başka hangi dizilerden benzer keyfi alabilir acaba? önerilerde bulunacak olanlar varsa çok sevinirim.

sadece netflix'te yer alan diziler lütfen.. netflix'te olmayanlar işime yaramıyor.

 
the americans: amazon prime
mr. robot: netflix
dexter
hannibal
fargo
undercover: netflix
ozark: netflix
  • posthuman  (14.01.22 13:39:47 ~ 13:44:15) 
Bence the terror bizim buralarda kar yağmasa da soğuk atmosferiyle mevsime uygun

Herman melville, joseph conrad tarzı denizci hikayelerini seviyorsan bu diziyi de seversin, bu hikayenin anlatıldığı ilk sezon 10 bölüm, ikinci sezon başka bir japon kültürü hikayesi
  • freebird5406_2  (14.01.22 13:43:44 ~ 13:44:03) 
The Fall, Dark, The Crown, Peaky Blinders, Altered Carbon, Stranger Things, Ozark, House of Cards

The terror amazon prime değil miydi.
  • gabe h coud  (14.01.22 13:54:00 ~ 13:54:22) 
@gabe

Doğru ya terror amazon prime da var netflixde yok
  • freebird5406_2  (14.01.22 14:02:00) 
Homeland, Netflix'te de var.


  • sertac akin  (14.01.22 14:06:16) 
kesinlikle ozark.


  • d e j i n  (14.01.22 14:21:48) 
The Chestnut Man
The Assassination of gianni VERSACE (American Crime Story)

  • amelie poulain  (14.01.22 14:56:33) 
Aradığın şey belli;
The fall
Ozark
Bodyguard
Homeland
  • deer hunter  (14.01.22 15:04:34) 
öncelikle house of cards'ı kesinlikle izleyin. sanırım seri katiller ve suç senaryolarına ilginiz var. o yüzden netflix'te olup olmadığını bilmeden dexter'ı kesinlikle öneriyorum. bunlara ek olarak netflix'te çok fazla true crime belgesel serisi var, onlara da bakın.

the blacklist de bu listeye uyar gibi görünüyor, netflix'te var. yine benzer konularda biraz daha fantastik iki dizi daha önereceğim ama yine netflix'te var mıdır yok mudur emin değilim. ilki the mentalist, ikincisi fringe.

mr. robot olur gibi. ona keza sherlock da hoşunuza gidecektir diye tahmin ediyorum. peaky blinders netflix'te var mı emin değilim, yanlış hatırlamıyorsam olması lazım.

narcos yazmışsınız diye el chapo diyorum. narcos kadar akıcı ve güzel bir dizi, netflix.

bir tane de listenizden bağımsız ama hoşunuza gideceğini düşündüğüm kişisel öneri bırakıp gidiyorum. to the lake (netflix).
  • coldegezenkutupayisi  (14.01.22 15:35:21) 
[]

Başkasının kullandığı arabada kendini güvende hissedememek

Merhaba.

Kendi kullanmadığım araçta kendimi güvende hissetmemek, haliyle kontrolümün dışında olacak bir şekilde ölümcül bir kaza hadisesi yaşamak gibi gideremediğim bir kaygım var. Mesleği taksici gibi şoförlük olanlar veya şoförlüğüne kendim kadar güvendiğim yakın birkaç arkadaşım hariç geri kalanlar için bu durumdayım.

Pandemide arabamı sattım, şu an arabam yok ama mevcut kız arkadaşımın arabası var. Onun arabasıyla şehiriçinde bir yerlere gidip geliyoruz, o konuda kısmen sakin kalabilmeyi başardım. Ama şu günlerde arabasıyla şehirlerarası haftasonu bir yerlere kaçalım diyor. Uzun mesafeler söz konusu ve işte bu nokta sıkıntı, bu bana fazla gelen kısım. "Sen arabanı bana ver, ben kullanırım" gibi bir şey demek de istemiyorum, o pek hoş kaçmaz bence. Neticede araba onun arabası, o teklif etmedikçe ben demem.

Sizce durumumu açıkça böyle böyle, senin kullandığın araçta uzun yolda ben kendimi rahat hissetmem diye söylemem mi lazım? Böyle dersem de bir bozulur sanki. Bugün milli futbolcu Ahmet Çalık'ın trafik kazasında vefat ettiğini öğrenince kaygım daha da bir hortladı.

 
Bence dürüst olmak iyidir. Alınacak bir şey yok ama alınırsa da yapacak bir şey yok. Ben kendi adıma pek umursamazdım.


  • lcha  (11.01.22 17:07:18) 
"Sadece seninle ilgili değil, arabayı kullanan ben olmadığım zaman ben kendimi rahat hissetmiyorum, sürekli sağ koltukta diken üstünde oturuyorum, sorun sende değil bende :)" derdim ben olsam.


  • pispinti  (11.01.22 17:13:18) 
Sizin kadar yoğun hissetmiyorum bunu ama henüz acemi şoför olmama rağmen ehliyet almadan öncesi ve sonrası tutumum arasında fark çok büyük.

Önceden sadece yolcuydum, hiçbir şey anlamıyordum. Ehliyet alıp bir süre kullandıktan sonra insanların ne kadar emniyetsiz şerit değiştirdiklerini, trafiğin ne kadar öngörülemez olabileceğini anladığımdan beri dikenüstüyüm.

Sizin deneyiminiz de fazla olduğundan çok fazla nadir yaşanabilecek olay görmüş olmalısınız, haliyle normal bence temkinli olmak. Ama "asla başkasının arabasına binmem" düşüncesi insanın hayatını baltalayan bir düşünce. O açıdan sağlıklı görünmüyor. Sonuçta milyonlarca insan trafiğe çıkıyor ama milyonlarca kaza olmuyor.
  • akhenaten  (11.01.22 17:15:17) 
mesleği taksicilik olan kişiler de dahil olmak üzere böyle bir kaygım var, o yüzden sizi çok iyi anlıyorum. taksicileri ikaz etmekten bıkıp araç kullanmaya başladım öyle söyleyeyim.

arabayı ben kullanmıyorsam genelde arka koltuğa oturup kemeri bağlayıp kendimi yoldan soyutluyorum ama sizin durumunuzda bu çok olası bir çözümmüş gibi görünmüyor. bence dürüst olmanızda bir sakınca yok ama bu kadar düz bir dürüstlük için ilişkinizde hala biraz vakte ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız arabayı ben kullanmıyorsam beni araba tutuyor gibi bir söylemle de olayı yumuşatabilirsiniz sanki.
  • evde liyakat kalmamis  (11.01.22 17:20:27) 
Açıkça dersen bozulabilir de, o sana açıkça "binme o zaman" derse sen bozulmaz mısın? Kaygınız çok yüksek düzeyde değilse bence paylaşmanıza gerek yok.


  • dissendium  (11.01.22 17:25:39) 
Arabayi ben kullanayim diye teklif etmekte ne sakinca var ki? Arabayi erkek kullnlanir zaten genelde yolculuklarda. Kizi oturtursun yolcu koltuğuna, arabayı sen kullanırsin erkek olarak. Kadina kapiyi tutmak veya kapi girisinde yol vermek gibi.


  • stavro  (11.01.22 18:56:59) 
Bu kaygı durumunuzu bilmiyor mu kız arkadaşınız? Yani hiç bahsetmediniz mi daha önce? Bahsetmediyseniz eğer genel anlamda böyle bir sorununuz olduğundan bahsetseniz belki de kendisi teklif eder?


  • hrvl  (11.01.22 19:03:33) 
Ben de aynı fikirdeyim, evet kız bozulur ama gerçek bu. Bence idare etmeye çalış kendini zorla derim. Ben taksiye bile binince ateşim çıkıyor resmen.


  • roket adam  (11.01.22 19:04:10) 
@stavro Kendi arabam değilken kıza direksiyonu bana ver demem. Benim tercihim bu olmaz yani, başkası diyebilir tabii. Bana "Sen sürsene biraz da" demedi hiç, kendi teklif etmezse ben demem.

@hrvl Yok henüz hiç bahsetmedim.
  • Berck  (11.01.22 19:08:26) 
Trafikten ve araba kullanmaktan çok korkan biri olarak alternatif önereceğim.

1. Yol uzunsa "yolun yarısında yer değiştirelim istersen, sen de çok yorulma" diye önerebilirsiniz bence.

2. Copilot olma konumunu benimseyin, yola çıkmadan önce sandviçler alın, içecekler alın. Yolda yiyecek içecekle ilgilenerek, telefonunuzdan gideceğiniz yerle ilgili ilginç bilgiler bulup yüksek sesle okuyarak, "bak şöyle bir restoran varmış, mutlaka gitmek lazımmış" gibi planlar yaparak, yola özel müzikler seçip dj'lik yaparak vs... dikkatinizi yoldan başka bir şeylere yönlendirin.
  • kobuzchu kiz  (12.01.22 09:22:01) 
Bu kaygı sadece araba için mi geçerli yoksa başka alanlarda da benzer durumlar mevcut mu? Yani mesela belli bir zamanda yetişmesi gereken bir işi, ekip arkadaşına anlatıp işi birlikte yapmak mı, yoksa ona anlatana kadar ben zaten işi yaparım hem onun hata yapıp yapmayacağı riskini de almak istemem mi?

Kontrolcü bir yapınız olabilir ve bu kaygı da onun bir sonucu olabilir gibi de duruyor sanki.

Yoksa sizin de bildiğiniz gibi kimse anasının karnından Michael Schumacher olarak doğmuyor. Sizin kadar iyi kullanabilmesi için sizin kadar tecrübe sahibi olması gerek. Eh bu tecrübe edinmenin yolu da araba kullanmaktan geçiyor. Bence bu gerçeğin farkındasınız ama buna rağmen kaygınızı engelleyemiyorsanız, travmatik başka bir sebebi de olabilir bu kaygının ve bu durumda belki bir psikologla da görüşmek iyi olabilir.
  • thracia  (12.01.22 10:04:12) 
[]

37 yaşında erkek, 26 yaşında kadın

Buradaki erkek tarafı ben oluyorum.

30'umdan itibaren hep yaşı kendime yakın, 30+ kadınlarla ilişkilerim oldu. Şu an ilk kez böyle bir durum denk geldi ve ben 37'mdeyken aramızdaki bu 11 yıllık yaş/yaşanmışlıklar farkı biraz kafamı karıştırıyor.

Kendisi bir şeyler için gayet istekli ve bunu hissettirmekten de hiç geri kalmıyor. Mutlu hissettiğini, bu derece çabuk alışmasına şaşırdığını sık sık dile getiriyor, güzel duygularını paylaşıyor. İleride şöyle yaparız, böyle yaparız diye uzun vadeli planlar yapıyor. Bunlar şu an hoşuma giden kısımlar.

Ama mesela daha önceki deneyimlerime nazaran farklılıklar gördüğüm bazı detaylar da oluyor şu an. Kendisi gün içerisinde yoğun iletişimde olmak istiyor. İş vakti olsun, gece olsun, birçok kez telefonla arıyor. Tabii ki konuşulur edilir ama zaten aktif iletişimde olunan whatsapp seçeneği de var yani. Bana fazla geldi bu iletişim yoğunluğu. Bu konuda bir şey desem bozulacağını da biliyorum, şimdilik demiyorum. Veya bazen samimiyet-dobralık-patavatsızlık arasında kalan pat diye söylediği sözleri oluyor, bir durup kalıyorum. Bunlara benzer dikkatimi çeken bir takım farklılık noktaları oluyor yani...

Dediğim şekilde ben hayatımda hiç bu seviyede bir yaş farkıyla bir şeyler deneyimlemedim ve içerisinde bulunduğum yeni durumla ilgili kafam karışık. Daha yolun başı, bu yolda ilerleyip de sonradan onu üzmek istemem, duygusal ve iyi bir kız.

"Yaşa ve gör, akışına bırak işte" mi, yoksa "Bu yaşlardaki 11 yaş fark sıkıntılı bir durum" mu? Ne dersiniz?

 
arkadasim yasadi benzer durumu. enerji seviyesi farkli dedi. sonra patladilar. bence kafalar uyuyorsa sorun yok. yasa ve akisina birak derim


  • camussar  (28.12.21 17:13:37) 
19 - 30 deseniz epeyce bir fark olacaktı; üniversiteye yeni başlayan <-> artık işini gücünü eline almış gibi. 26 ise epeyce artık olgunlaşmış ya da olgunlaşılmış olması gereken bir yaş.

Bu bakımdan elbette farklılıklar olur ama eğer karşılıklı olarak güçlü duygular varsa, ve bu doğrultuda taraflar birbirini anlamaya ve uyum sağlamaya gayret ederse olur gider.

Mesela yoğun iletişim beklentisini yaşıyla değil de kişiliğiyle değerlendirmek daha yerinde olabilir. Bazı insanlar daha yoğun iletişmek, daha çok dokunmak, sarılmak vesaire isterken bazıları öyle değil. Yaşla çok ilgisi olmayabiliyor.

Bir başka örnek, siz bir ilişkinin içinde pat diye uzun vadeli planlar yapmaya girişmeyen biri olabilirsiniz. Ama karşınızdaki daha ilk görüşmeden gelinlik modelleri düşünmeye başlayan biri de olabilir.

Sizi çok rahatsız eden konuları açıklıkla konuşmanızı öneririm. Tabii açıklıkla deyince de keserle kafasına vurmayın, uygun bir üslupla konuşun :)

Biraz da akışına bırakırsanız ne güzel olup gider.
  • kaptankedi  (28.12.21 17:29:56) 
tavsiye etmem, biz yapamadık.

akışına bırakma, başarılı olma ihtimali daha düşük bir ilişkiye emek verme, geriye alınmaz bu zamanlar.
  • gabe h coud  (28.12.21 17:39:27) 
26 37 gayet normal, hiç takılmayın. olursa olur, olmazsa olmaz, aynı diğer tüm ilişkiler gibi. yaş farkınızın hiç bir önemi yok.


  • killerbee  (28.12.21 17:47:07) 
klasik, sıkıcı "önemli olan sizin uyumunuz" cevabını vereceğim en başta ama bence böyle bir ilişkinin uzun vadede yürümesi zor. yapan yapar, asla olmaz diye bir kaide yok ama bence kolay değil.

kadınlara bakmayın, onlara kalsa zaten hepsi analarının karnından 70 yaş tecrübesi ve bilgeliğiyle çıkıyorlar... 26 dediğiniz yaş bugün üniversite, yüksek lisans yaşı. çoğu insan 30'una kadar doğru dürüst kariyer veya hayat planı bile çizememiş oluyor kendine. çok genç. kaldı ki ilişkilerim hep yakın yaş aralığında oldu diyorsunuz.

birbirini hoş bulan, iyi anlaşan insanların arası başlangıçta her zaman iyi olur zaten. bu bence çok ciddiye alınacak bir kriter değil. yani şöyle düşünün daha ilk günden aranız bozulacak olsa görüşür müydünüz? arada hoşlantı varsa ilk dönemler zaten hep iyi olur, yaşlar 25-50 olsa da aynısı olurdu. mesele bunun devamında böyle gidip gitmeyeceği. iş ciddiye bindi diyelim, uzun süreli ilişkiniz oldu, kadın 30'ların ortasına gelmemişken siz 50'ye yaklaşmış olacaksınız. bilmiyorum, ben erkek olarak çok rahat hissedemezdim böyle bir ilişkide, karşımdaki dünyanın en iyi insanı da olsa gözden çıkarılmaktan korkardım. siz yaşlı değilsiniz ama o çok genç. şahsi düşüncem 30-35 yaş altındaki neredeyse herkesin (kendim de dahil) gerizekalı olduğu. 37 yaşında olsam 31-32 yaş altıyla duygusal ilişkiye hiç bulaşmazdım sanırım.
  • der meister  (28.12.21 18:12:09) 
11 yaş büyütülecek bir fark değil bence. Bahsettiğiniz şeyler yapı meselesi, yaş ile bir ilgisi yok.


  • ruhen hastayim ben  (28.12.21 19:07:30) 
@ruhen hastayim ben Ya bence bu tip detayların yaşla da kesinlikle bağlantısı oluyor.

Kendi üzerimden gideyim; 26 yaşındayken ikili ilişkilerimde yaptığım bir sürü şeyi bugün yapmıyorum. Fevri olmamayı, yeri gelince yutkunabilmeyi öğrendim. İlişkide birbirine konfor alanı bırakabilmenin önemini, baskılayıp da bunaltmamayı öğrendim. Yıllar, yaşanmışlıklar, türlü tecrübeler, insanı bir miktar değiştirebiliyor. Demleniyorsun kaçınılmaz bir şekilde...
  • Berck  (28.12.21 19:21:44) 
önceki ilişkileri yüzünden sana ihtiyaç duyup ilgi manyağı yapmadıysa sorun olmaz bence

"Bana fazla geldi bu iletişim yoğunluğu. Bu konuda bir şey desem bozulacağını da biliyorum"
ayrıca şu an kız seni üzüyor ama farkında değilsin
  • bir soru sorcam  (28.12.21 19:22:22) 
[]

Ufak suratlılar için "bol gelmeyen" maske önerisi?

Ufak bir suratım var, öyle yanaklarım da pek yok; o yüzden hangi maskeyi taksam yanları bayağı açıkta ve korumasız kalıyor. Sürekli elimle o kısımları kıvırıp daraltmaya çalışmaktan yıldım.

Pandemi başladığından beri içime sinen bir maske markası bulamadım gitti. Yüzü sıkıca saran dar maske markası önerebilecek olan var mıdır acaba?


 
Evony small/medium kullanıyorum ben.


  • kobuzchu kiz  (27.12.21 19:15:49) 
@kobuzchu kiz Teşekkürler öneri için, bende Evony de yanları açıkta bırakanlardan maalesef.


  • Berck  (27.12.21 19:17:50) 
Standart boy Evony değil benim önerdiğim, kutusunda small/medium yazan daha ufak maskeleri var.


  • kobuzchu kiz  (27.12.21 19:19:37) 
Kobuzchu kız +1 eskiden bu çeşidi yoktu yine evony'nin çocuk maskelerinden alıyordum; son birkaç aydır s/m çeşidine çıkınca ona geçtim. Kutunun üstünde s/m yazıyor, genelde de renkli oluyorlar.

Edit: s/m modeli şu ty.gl
Çocuk maskesi de su ty.gl Ama çocuk maskesinde cidden bayağı küçük bir yüzünüz olması lazım.
  • fraise  (27.12.21 19:28:47 ~ 19:30:40) 
ben de öyleyim, normal maskenin iplerine ufak bir düğüm atıyorum.


  • candide  (27.12.21 19:53:46) 
Açılın duyurunun süslüsü geldii :)
Evony S/M kullanıyorum ben de bu desenli modelden bir yıldır kullanıyorum memnunum.
ty.gl
  • cilekli pasta  (28.12.21 00:12:20) 
Benim şu ana kadar tecrübe ettiğim en ufak maske alvent'in siyah maskesiydi. Saytekmed'ler de küçükçe ama maskelerin standartı yok, memnun kaldığım markadan tekar alıyorum, o kutu tamamen farklı çıkıyor.


  • hair freak  (30.12.21 11:13:59) 
[]

Çabuk tozlanan ev: Ne yapmalı?

Merhaba. Yeni bir eve çıktım ve ev aşırı çabuk tozlanıyor.

Tozları aldıktan birkaç gün sonra hemen masalar, yerler, halılar falan yeniden yoğun toz olmaya başlıyor. Eski evim hiç böyle değildi. Tam burnumuzun dibinde değil ama sokağın yakınlarında inşaat var, onun da etkisi vardır belki.

2. katta oturuyorum bu arada.

Bu toz belasına dair yapabileceğim bir şeyler var mıdır acaba?

 
Sizden önce evde alçı işi yapıldıysa duvarlara yavana falan toz yapışıyor. Silinmesi lazım. Aynı toz yere de yapışıyor. Temizlemesi çok zor.

Kurutma makinesi vs kullanmıyorsanız o da çok toz yapıyor. Kışın çok toz girmiyo bizim eve dışarıdan. O yüzden o konuyu eledim.
  • zimbirik  (06.12.21 21:31:32) 
Hayalimdeki başlık:)
Aynı konudan muzdaribim. Gündüz sürekli camı açık tutuyorum, siliyorum ertesi gün tekrar toz.
Ben kokulu mum vb de seviyorum, bunlar da özellikle elektronik eşya üzerine yapışıyormuş zerrecik olarak.

Onun dışında havalandırma cihazı öneren bir arkadaşım olmuştu, bunun için değil ama başka bir nedenle aldım ve sıfır etki.

Bir arkadaşım da Karfur'da satılan bir silikon temizleyici olduğunu söyledi yüzeyler için, o denenebilir.
  • dreamnesiac  (06.12.21 21:50:26) 
Kitaplar ve kağıt ürünler kapalı raflarda (cam kapaklı vs) veya dolaplarda olacak.
Etrafta çamaşır, tekstil ürünü olmayacak. Peteklerde kazak, nevresim kurutmayın mesela
Ev yerden ısıtmalıysa bu toz olayı normal sayılır, fitreli havalandırma cihazları falan gerekir.
Halılar varsa yün halı olmayacak, yeni alındıysa mutlaka 1-2 defa halı yıkamayayıcıya verilecek.
Canları mümkünse diklemesine, tilt haraketiyle açın havalandırırken.
Portmanto dış kapıya yakın ve kapalı model olsun, özellikle kışın kalın paltolar, dış kıyafetler, çantalar vs çok toz taşıyor.
Petekler varsa arkalarını iyi temizleyin oralarda çok yumak birikip yavaş yavaş uçuşuyor eve.
Görüntü çirkin olur ama sokaktaki inşaat bitene kadar pencere önlerine, evi havalandırırken ıslak pamuklu bez bırakabilirsiniz.
  • rewlack  (06.12.21 22:29:11) 
çare robot süpürge. hergün çalışınca evdeki toz miktarı acayip azalıyor.


  • benaslinda  (07.12.21 09:39:39) 
bütçe varsa çare şu

www.dyson.com.tr
  • gabe h coud  (07.12.21 10:35:41) 
Bende paylaşılan Dyson temizleyicilerden var, hava temizleme ısıtma soğutma vb gerçekten iyi ama tozlara etkisi yok maalesef.
Bilginiz olsun

  • dreamnesiac  (07.12.21 16:18:53) 
[]

IgE Total değerim 410 çıktı. Endişelenmeli miyim?

Merhaba. Yaptırdığım rutin bir kan tahlilinde IgE Total değerim, referans aralığı 0-100'ken 410 çıktı. Bu alerjim olduğunu işaret eden bir durummuş.

Ben şimdi bu bilgiyle tamamen normal şekilde yaşamıma devam mı edeyim, yoksa bu konunun üzerine düşerek neye alerjim olduğu, ilaç kullanımı gerekliliği olup olmadığı detaylarıyla ilgili ileri tetkikler yaptırmam mı lazım şu an?

Alerjilerin, genel vücut sağlığını sıkıntıya sokabilecek türde riskleri olabiliyor mu?

Bunları merak ediyorum, bilgi sahibi olanlar paylaşabilirse sevinirim.

 
hayatınızda sizi olumsuz etkileyen bir durum var mı? kaşıntılar, sürekli burun akıntısı vs gibi. bu alerji testleri çok uzun ve maliyetli bir yola sokacak sizi çünkü. sonucunda da garanti bir tanınızın olmaması da mümkün.


  • posthuman  (23.11.21 13:46:43) 
@posthuman Bazen vücudumda kaşıntılı kırmızılıklar oluşuyor ama sonradan geçiyor. Sürekliliği olan bir şey değil, rahatsızlığı dayanılmaz seviyede de değil.

Yani açıkçası şu an benim en merak ettiğim husus; hiçbir şey yapmadan hayatıma devam etsem bir zararı olur mu ki? Alerji konuları hiç bildiğim bir şey değil de yani.
  • Berck  (23.11.21 13:50:00) 
alerjinizin ne olduğunu bilmeden de önlem almamanın hayatınıza nasıl etki edeceğini bilemeyiz işte. bir doktor sizi daha iyi aydınlatacaktır.


  • posthuman  (23.11.21 14:11:59) 
Endişelenme ben yıllardır IgE değeri yüksek çıkan biri olarak hala hayattayım.(Alerjik sinüzit ve egzama) Ama görmezden gelmek yerine müdahale et derim o kaşıntılı kırmızılıklar bence egzama. Bende de 4 5 sene önce nadiren oluyordu, artık hayatımın bir parçası oldu :)


  • lappuntamento  (23.11.21 14:36:52) 
[]

Karsu Dönmez, şurada 1:48'de ne diyor?

www.youtube.com

Kendince bir tatlılık katmak için Ankaralı edasıyla "la" mı diyor, yoksa benim kulaklarım mı o şekilde algılıyor? :) Başlangıcında bir "L" sesi çıkıyor sanki...


 
Ah sen ne güzel diyor.


  • dissendium  (21.10.21 13:40:58) 
@dissendium Orjinali ah evet de Karsu'da L sesi duyuyor gibi oldum, dedim acaba bana mı öyle geliyor.


  • Berck  (21.10.21 13:43:31) 
ben de duydum o l sesini. bana yeşilçamdan "naayıır" ı çağrıştırdı, hani lllll diye bi giriş yapıp sonra ah sen ne güzele bağlamış sanki


  • serbest gezen koala  (22.10.21 11:07:50) 
[]

Uzun yıllar sonra yeniden denk gelinen karşı cinsle sohbette konu açmaca

Çok uzun yıllardır irtibatımız kesilmişti. Bir şekilde sosyal medyadan yeniden denk geldik. Mesaj attım, döndü. Şu an konuşuyoruz.

Birbirimize yeniden denk geldikten sonra aramız sıcak kalsın istiyorum, bir noktaya kadar da sohbet gayet sıcak gitti ama bu kadar senenin kopukluğundan sonra şu an konuşacak mevzu gelmiyor aklıma.

Eğitim hayatlarımızdan/ne okuduğumuzdan konuştuk, mevcut iş hayatlarımızdan konuştuk, şu an nerede yaşadığımızdan konuştuk. An itibariyle sohbette ufak bir tıkanma durumu söz konusu, aklıma konu gelmiyor.

Allah'ını seven üzerime genel anlamda işe yarar bir konuşma mevzusu atsın :/

 
hadi buluşalım mevzusunun açılma zamanı gelmiş işte.


  • lazpalle  (12.10.21 14:02:07) 
muhabbet ettikçe muhabbet edecek konuların artması lazım
öte yandan günde 16 saat kimse konuşamaz
sigortasız işçi çalıştıran işverenler bile haftada 1 gün izin veriyor
yani konuşulmayan günler olabilir

kahve içerken de konuşma yürümüyorsa vazgeçmek lazım
  • bir soru sorcam  (12.10.21 14:23:33) 
günümüzden goygoy konularla ilgili şeyler gönder.


  • selam  (12.10.21 14:56:18) 
Hadi buluşalım +1

Sohbetin bitmesiyle alakası yok, bu yola girilmişse bir an önce buluşup vibe check yapmak lazım.
  • Bruce  (12.10.21 14:58:22) 
[]

İngilizce'de günlük spor amaçlı yapılan yürüyüş, walking mi hiking mi?

Sahilde falan yürüyüş yapıp eve döneriz ya hani; İngilizce'de bu durumun karşılığı tam olarak hangisi oluyor?




 
hiking: the activity of taking long walks in the mountains or country

walking:
1 - especially British English the activity or sport of going for walks, especially in the countryside or mountains
2 - the sport of walking long distances as fast as you can without actually running

ref: longman
  • tahtakafa  (20.09.21 23:18:14) 
Hiking en az bir gün süren doğa yürüyüşü demek. O değil ama tam karşılığı ne bilmiyorum. Sadede hiking olamayacağını söylemek istedim :)


  • Kediyi üzdün  (20.09.21 23:19:01) 
sahilde yürüyüş falansa stroll da diyebilirsin ama hiking dağ yürüyüşleri için kullanlır.


  • e mice  (20.09.21 23:48:26) 
[]

2.doz Biontech'i ilkinden 77 gün sonra olmak?

Merhaba.

2. doz Biontech aşımı, ilk dozdan 77 gün sonra olacağım. İdeali olarak daha erken olmam gerektiğini biliyorum ama şartlar böyle gerektirdi.

Şunu merak ediyorum; 2 doz arasında bu kadarlık bir zaman dilimi bulunması, aşının bendeki faydasını, verimini düşürür mü? Bu anlamda bir sıkıntı yaşar mıyım yani?

 
6 ay arayla yaptırmak en optimum sonucu veriyor diyorlardı yanlış bilmiyorsam, yani olumlu olmalı bu durumda.


  • rca  (21.08.21 13:37:01) 
12 hafta sonra ertelemek daha güçlü bağışıklığa neden oluyor diye bir çalışma okumuştum. eğer enfekte olmam diyorsanız 77 gün kötü değil.


  • false pretension  (21.08.21 13:50:00) 
pfizer firması ilk dozdan 21 gün sonra ne olduğunu bilmediğini, 44 gün sonrasında da koruyuculuğun kalmadığını belirtiyor.


  • xiii  (21.08.21 17:04:02) 
Yorumlari okudum ve yanlis bilgi veriliyor maalesef. Burasi yerine en azindan aile hekimi ile gorusun. CDC'nin onerisi ikinci doz zamaninda yaptirilmadiysa munkun olan en kisa zamanda yapilmasi. Buradaki insanlar sizin saglik durumunuzu bilemez o yuzden doktorla konusmak daha mantikli. 12 hafta, 6 ay vs. bunlar nereden cikiyor bilmiyorum ama boyle bir durum yok. www.cdc.gov


  • earthsean  (21.08.21 21:17:39 ~ 21:23:51) 
false pretension'ın bahsettiği çalışmayla ilgili bilgi şurada var: www.birmingham.ac.uk
80 yaş üstündeki insanlarla yapılmış ve henüz peer-reviewed değil.

  • curious mind  (21.08.21 23:43:18) 
[]

Ciddi ilişkiden çıktıktan sonra, en erken ne zaman birine ilgi duydunuz?

Sevdiğiniz, değer verdiğiniz, duygusu yoğun türde bir ilişkiniz bittikten sonra en erken ne zaman başka birine ruhsal ve/veya fiziken hazır olup da ona ilgi duydunuz ve bir şeyler yaşadınız? Sevgililik, tek gecelik, fb hangisi olduğu fark etmez.

Cinsiyet de belirtebilirseniz memnun olurum.


 
Ertesi gün, erkek.


  • pispinti  (17.08.21 10:43:57) 
3-4 hafta. erkek.


  • mermize  (17.08.21 10:49:03) 
aynı gün, erkek dememe gerek yok sanırım.


  • reanarchy  (17.08.21 10:53:54 ~ 10:54:05) 
ilişki esnasında da duyduğum için yeni ilişkilere yelken açmaya her an hazırdım. cinsiyet erkek tabii ki.


  • anais  (17.08.21 11:07:22) 
Bazen biter bitmez, bazen 1 ay.. ama max 3-4 aya döndüm sahalara. E

Ha artık bıkkınlık ve üşengeçlikten ilgi duyasım bile gelmiyor o ayrı. Uzun ilişkiler yıpratıyor insanı. Bunun etkisiyle uzun sürebiliyor bu süre. O sayılır mı bilmiyorum.
  • ananiyimioguz  (17.08.21 11:26:09 ~ 11:26:44) 
Son ayrılığım beni cok kötü etkilemişti ama görmezden geliyordum hayatıma devam edeceğim vs diye. 1 ay içinde hayatımda ilk kez fwb olayına girdim hiç beklemediğim bir arkadaş ile.

Yeni bir şeye fwb olsa bile hazır değilmişim, 3 haftaya bıraktım o olayı ama ilk ayrılıktan 2.5 ay sonra canım acısa da hazır hissediyorum. Eylül başı flört işlerine dönerim herhalde.

Zaten exleri unutmayı pek anlayamıyorum. Güzel vakitler geçirdiğim anılar yaşadığım insanlar kendileri, tabii ki unutmayacağım tabii ki seveceğim hala. Yıllar sonra bile hatırladığım, ayrılıkları canımı acıtan insanlar var. Ama güzel anılarımız da vardı.

Onları unutmadan yeni birini tabii ki sevebilirim
  • aguen  (17.08.21 11:45:47) 
Birinin yasini en uzun 1 sene tuttum.

En kisa 1 hafta sonra eski FWB ile devam ettim. Imkan olsa 1 gun sonra da olurdu. Iliski kafamda aylar oncesinden bitmisti, rica minnet duruyordum.

Erkek
  • cleric  (17.08.21 12:02:37) 
Gerçekten ayrılık acısı çektiğim, zor unuttuğum birinin yasını 1 sene tuttum. Onun dışında bitmesi beni çok üzmeyen ilişkilerden sonra 2-3 ay kadar sonra yeni biri çıktığında görüştüm.


  • somethinginthewayshemoves  (17.08.21 12:46:52) 
Ertesi gün, kadın.


  • sta  (17.08.21 12:52:29) 
Son ayrılığımda aynı hafta içinde ama o ilişkim zaten ilişki gibi hissettirmiyordu. Ayrılık beni öyle etkilemedi sanki uzun süredir zaten sevgilim yok gibi hissediyordum. Ondan önceki ciddi olanların birinde 1 yıl sürdüğü olmuştu unutamadığım için (K)


  • eatpraylaw  (17.08.21 13:09:53) 
Yani bence biraz da şans. Bir de önemli olan ilgi duyduktan sonra karşılıklı ilginin devam etmesi.
Benim 1 yılı geçti anlık ilgi duyduklarım oldu ama devam edemedi bir şekilde. K

  • kismisolungac  (17.08.21 18:55:56) 
seneye yakın bir süre - e


  • evimin paspasi  (17.08.21 19:31:09) 
Nasıl ayrıldığıma bağlı. Kafamda her şey çoktan bitmişse bir hafta sonra ilgi duyarım, bitiremediysem bir sene yas tutarım.

Kadın.
  • jazzabel  (17.08.21 19:53:50) 
[]

Gaziantep'ten İstanbul'a online baklava siparişi?

Epeydir aklımdaydı, demin başka bir başlıkta denk gelince yine aklıma düştü; Koçak'ın web sitesinden online sipariş versem, Gaziantep'ten bana gelene kadar kıvamında, tazeliğinde bir bozulma olur mu, oluyor mu?




 
koçak'tan vip kargo söylerseniz ertesi gün elinizde oluyor. birkaç kere söyledik, tazeliğiyle ilgili vs hiç sorun yaşamadık.
diğer seçenekleri bilemiyorum.

  • asisamus  (12.08.21 15:58:18) 
Aynen, kocak vip kargo, burdan baklava almaya hic gerek yok


  • balpolen  (12.08.21 16:00:14) 
Standart kargo ile bile sorun olmuyor, 2 ya da 3 günde gelmişti. Çok memnun kalmıştık.


  • chicha_v2  (12.08.21 16:04:13) 
Siteye baktım da kilosu 200 tl civarında. Acaba Antep'te dükkandan alınsa da bu fiyat mı ?


  • vizivozo  (12.08.21 16:13:52) 
Evet, online ve magaza ayni. Baklavanin fiyati malesef boyle


  • balpolen  (12.08.21 17:18:13) 
[]

Şu aşamada PCR yaptırmamın bir faydası olur mu?

Merhaba, ben covid yakın temaslısı konumundaydım ve semptomum olmadığı için filyasyon ekibi bana test yapmamıştı. 14 günlük karantina sürem yeni doldu.

Acaba ben de bu süreçte semptom olmadan covid geçirdim mi, geçirmedim mi veya halen virüs vücudumda canlı bir halde mi şu an bunları bilmiyorum ve kafama da takılmaya başladı.

Bu bağlamda ben şimdi 14 günlük karantina sürem dolmuşken PCR yaptırayım mı sizce, şu aşamada bir faydası olur mu? Yaptırsam ve ilk kez pozitif çıkarsam, aradan geçen 14 günlük süreye rağmen yine de ilaç kullanmam gerekir mi?

Belki semptomsuz şekilde covid geçirdim ve bitti gitti ama şu aşamada yapılacak bir PCR'daki olası bir pozitif sonuç, virüsün geride bıraktığı genetik parçaları olacaktır belki de. Böyle bir durumda da ilaç kullanmak manasız olacak sanki. Kafam karışık. Sağlık Bakanlığı, 14 günlük temaslı karantinası PCR yapılmaksızın sonlandırılır demiş, onlara göre zaten bir sorun yok.

Ayrıca 2. doz Biontech aşımı olmamıştım, onu haftaya olsam yanlış bir şey yapmış olur muyum?

 
Aynı durumdayız ben de aşıma 2 gün kala karantinaya girdim temastan. Belirti yok diye test yapmadılar. Bence gerek yok aşınızı olun geçin semptomsuz covid çok düşük olasılık bi göz kızarıklığı bi kas ağrısı olsun dikkatinizi çekerdi temaslı olduğunuzdan.


  • eatpraylaw  (06.08.21 14:45:52) 
[]

Whatsapp Web'de sayfa yenilenmedikçe görülemeyen yeni mesajlar

Selam.

Bilgisayardan Whatsapp Web'i kullandığımda zaman zaman şu tür bir sorun yaşıyorum; mesela seri şekilde yazışmakta olduğumuz kişiden an geliyor bana mesaj gelişi kesiliyor. Kendisi çevrimiçi bir halde, 3 dakika falan bekliyorum yazar diye. Karşı taraftan gelen bir şey olmayınca ve kendisi çevrimdışı olunca Whatsapp Web sekmesini refresh yapıyorum ve de esasında ben yazsın diye beklerken o bir şeyler yazmış zaten. Ama onun bana yazdığı o mesajlar, ben sayfayı yenileyince düşüyor.

Gün içinde sık sık denk gelen bir durum bu. Bu garipliğin bir çözümü var mıdır acaba?

 
masaüstü uygulamaya geçebilirsin tarayıcıdan kullanmak yerine


  • jelly bear  (03.08.21 13:21:02) 
[]

Kapıya sıkışan parmak ne kadar zamana toparlar?

An itibariyle bir miktar şişlik, yoğun kırmızı&mor karışımı tonunda bir renk var. Bölgeye temas edince de kuvvetli ağrı.

Bu yüzyılın gereksizliği kaç güne toparlar tahminen ya? Fena tat kaçırıyor. Çatlak falan olsa yerimde duramazdım sanırım değil mi?


 
Geçmiş olsun. Böyle durumlarda röntgen çekilmeden bir şey anlaşılmıyor. Acile gitmekte yarar var.


  • tingen  (01.08.21 20:46:35) 
[]

Covid & Kan sulandırıcı mevzusu

Merhaba.

Covid hastasına kan sulandırıcı direkt olarak covid hastalığı sebebiyle mi, yoksa tedavide kullanılan ilacın yol açabileceği olası etkiyi kırabilmek için mi veriliyor?


 
hastalık kanın pıhtılaşma riskini artırdığı için veriliyor

www.hri.org.au
  • amugochi  (28.07.21 17:55:06) 
Bunu nereden duyduysa Bi arkadaşım da ilaçlardan dolayı sanıyormuş. Fakat ilaçla alakası yok ayrıca o ilacın yan etkisi yok. Yan etkili olan ilacı vermiyorlar artık. 8 tane olmasınında tek sebebi ilacın düşük mg de olması yani 3 tane 0,5 l su içmekle 1 tane 1,5 l su içmenin aynı olması gibi.

Soruya dönersek covidi özellikle ağır geçirenlerin kanlarının daha "koyu" olduğunu, pıhtı olabileceğini söylüyorlar. O yüzden kan sulandırıcı verebiliyorlar
  • infernalcadre  (28.07.21 21:41:48) 
[]

Annemin PCR testi pozitif çıktı, panik halimi kontrol edemiyorum.

70 yaşında, kronik astım hastası. Tomografide ciğerleri temiz çıktı neyse ki. 2 Sinovac aşısını da önceden olmuştu.

Şu an ciddi semptomları yok, evde istirahat halinde süreci geçiriyor. İlaçlarını kullanmaya hemen başladı.

Ama korkuyorum, endişeleniyorum. ilaçlara rağmen ciddi sıkıntılar peydah olmaya başlamaz değil mi? Gece gözüme uyku girmedi. Rahatlatıcı şeyler duymaya ihtiyacım var sanırım.

 
Çok yüksek ihtimalle kötüleşmez, tomografisinin temiz çıkması büyük artı, 90 yaşında olup bu hastalığı hiç sorunsuz atlatan insanlar var. Durumunuzu çok iyi anlıyorum, benzerlerini ben de yaşadım aylar önce, şu an uzaklaşınca 'ne abartmışım' diyorum, sakin olmaya çalışın, olumsuz haberlere odaklanmamayı deneyin, tedbiri elden bırakmayın ve annenize fiziksel ve psikolojik olarak destek olun. Kendiniz de kafanızı dağıtmaya çalışın.

Çok geçmiş olsun.
  •   (24.07.21 12:25:16) 
Selam, doktorlar çok fazla deneyim kazandı artık covid tedavisi konusunda. Anneniz aşılanmış, ayrıca ciğerleri de temiz çıkmış. Artık tedavisi de başladığına göre endişelenmeniz gereken bir şey de yok merak etmeyin. Korkularınızı düşünmeyin, yapabilecekleriniz arasından ne kadarını yaptığınızı düşünün. Bu süreçte korkularınızı düşünerek vakit harcamak yerine annenizi nasıl daha sağlıklı besleyebileceğinizi, kişisel temizliğini nasıl etkili şekilde sağlayabileceğinizi düşünmek hem zamanı daha hızlı geçirir, hem fayda sağlar, hem de iyileşme sürecinde katkınız olduğunu anlamanızı sağlayarak çaresizlik hissinizi dindirir.

Annenizin kendisini düşünen bir evlada sahip olmak gibi büyük bir lüksü var. Eminim bunun çok faydası dokunacaktır ona.
  • mentuhotep  (24.07.21 12:59:32) 
merhaba, geçmiş olsun. Bizde 60 küsür yaşındaki hoca ve annesi ki herhalde 90’a yakındır, 2 hafta önce oldular. hafif şekilde geçirdiler. sinovac olmuşlardı.


  • passion rules the game  (24.07.21 13:25:26) 
Bizim sinocu akrabalar da nezle seklinde gecirdi gitti cigere inmedi.


  • divit  (24.07.21 14:32:05) 
önceden pek önemsemezdim ama artık moral/stresin bağışıklığı doğrudan ve büyük ölçüde etkilediğini düşünüyorum. Sizin ona moral verebilmeniz için önce sakin olmanız gerekiyor, bir de böyle düşünün.


  • 1195  (24.07.21 17:37:59) 
esimin annanesi 85 yasinda, kalp seker ne ararsaniz var. 2 sinovac olmustu, covid oldu cok hafif atlatti


  • oscar  (25.07.21 11:31:44) 
Eksik olmayın, moral verici mesajlarınızdan ötürü tek tek teşekkür ederim.

Bugün dünden çok daha sakin hissediyorum. Böyle anlarda moral verici şeyler duyabilmek, okuyabilmek, en faydalı ilaçmış gerçekten.

Tekrardan teşekkürler.
  • Berck  (25.07.21 13:24:06) 
[]

Onun şu an üzgün hissetmemesi, ihtimal dahilinde olabilir mi cidden?

Merhaba.

1,5 yıllık ilişkim yakın dönemde nihayete erdi. Bu ilişki benim için de kız arkadaşım için de hayatının çok özel bir dönemi oldu. İlişki boyunca her iki taraf da her türlü davranış şekliyle, özeniyle, gerçek bir samimiyetle bu duyguyu her an birbirine hissettiriyordu. Her şey gerçekten çok farklı bir güzellik seviyesinde yaşandı.

Fakat ciddi bir tartışma yaşadık ve sonu net bir ayrılık oldu. Dönüşü olmayacak, defter kapandı. Aldatma gibi onur kırıcı bir sebepten dolayı değil ayrıca, onu da belirteyim.

15 gün oldu ve ben halen durumu kabullenmeye çalışıyorum, kendi içimde ayrılığın üzüntüsünü yaşıyorum. Alışması hiç kolay gelmiyor. Kendisi ise ayrılığımızdan önce planlanmış olan şekilde tatile ailesinin yanına yazlığına gitti. Oradayken Instagram'dan arkadaşlarıyla gayet mutlu mesut görünen fotoğraflar atıyor, fotoğraflarının yorum kısımlarında da arkadaşlarının "alev emojileri" falan. Baktım ki keyifli görünen fotoğraflar, story'ler devam ediyor; takipten çıktım, görmeye ne gereği var dedim...

Kafama takılan şu ki ben bu dönemde gayet mutsuzken, iştahım ve yaşam enerjim pek kalmamışken, kendisi benim gördüğüm derecede hiç veya en yüksek ihtimalle az üzgün olabilir mi acaba? Gerçekten mi ya? Ayrılığın kendisinden çok onun bu hallerine ve kendi düştüğüm halime bakıp uyuz oluyorum şu an.

Diyebilirsiniz ki "arkadaş biz nereden bilelim üzgün mü, değil mi" ama tarif ettiğim durumlardan tahminler yürütmeyi deneyebilirseniz eğer, şu an o bile bana kafi olacak.

 
Sosyal medya kişinin kendisini güçlü gösterdiği bir alan. Bu paylaşımlar üzerinde pek düşünme bana göre. Buradan çıkarılan sonuç karşıdaki kişi hayatından keyif almaya çalışıyor. Daha az üzülmek için bu yola başvurmuş olabilir. 1.5 sene ciddi bir süre. Üzülmemek zor ciddi bir sorun olmadığı sürece.


  • bilinmekistemeyen  (22.07.21 14:27:53) 
Ayrılık dönemlerinde arkadaş faktörü çok iyi bir süspansiyondur. Muhakkak o da payına düşen kederi yaşıyordur kendiyle baş başa kaldığında ama gerçekten hayat devam ediyor ve bir köşesinden tutmaya bak sen de


  • fıytfıyt  (22.07.21 14:34:00) 
Herkesin ayrılığı atlatma yöntemi farklı oluyor. Bazısı depresyona girmiş gibi eve kapanıyor, bazısı gezip tozarak ayrılığı aklından uzaklaştırmaya ve atlatmaya çalışıyor. Bazısı üzgünken uyuyor, bazısının gözüne uyku girmiyor. Aynı şekilde yemeden içmeden kesilen var, 10 kilo alan var. Kişiye göre değişen bir şey yani. Ben şu gittiği her yeri story atan, çok eğleniyormuş gibi davranan yani bildiğiniz nispet yapan insanların çok da mutlu olduğunu düşünmüyorum içten içe. İnsanların çoğu nerede olduğunu göstermezse ölecek hastalığına yakalandığı için bunlara şaşırmanızı anormal buldum. öte yandan şu an siz yas tutsanız ağlasanız bile, biten bitmiş hayat devam ediyor sonuçta. İnsan ayrılıktan sonra karşı tarafın fazla mutlu tavırlarından rahatsız olabiliyor, yani hiç mi üzülmedi moduna giriyor anlıyorum ama içinde ne yaşıyor bilemeyiz sonuçta. Yalnızca benim totomdan uydurduğum tespite göre, gerçekten mutlu olan insan mutluluğu milletin gözüne sokma çabasında olmaz diye düşünüyorum.


  • tamam sakinim  (22.07.21 14:37:15) 
söylediğiniz kadar özel, farklı güzellikte bir ilişkiyi bir tartışmada bitirecek kadar önemli ne olmuş olabileceğini bilmediğimizden sağlıklı bir yorum yapmamız mümkün değil.
muhtemelen hiç bir şey olmamış gibi hissetmiyordur ama ayrılığa sebep olan şeyin ne olduğu, tartışmanın sebebi, kimin hatalı olduğu, kullanılan 1-2 kelime bile ayrılığı ne kadar zor veya kolay atlattığınızı etkileyen şeyler.
belki iyiymiş gibi yapıyordur. belki gerçekten iyidir. belki gamsız bir karakter olduğu için iyidir, belki vicdanı rahat olduğu için.
sizin atlatamamanız belki bir şeyleri hazmedememenizdendir. belki söyleyemediğiniz şeyler kalmıştır içinizde. belki suçlu hissediyorsunuzdur. belki de genel olarak takıntılı birisinizdir.
hiç bir şey bilmiyoruz ne kişilerle ne de durumla ilgili.
  • şarkı güzel ama ingilicce  (22.07.21 14:39:45) 
1.5 sene nedir yani, hele hele tek tartismayla bicakla kesilip atilan iliski nedir yani? uzulmemesi normaldi bence.

Upuzun bir evliligi bitirdim oturup uzulmedim. O karari vermek cok zaman almis ve beni yormustu, karari verdigimde artik zaten benim icin hersey nihayete ermisti.

Onunu arkasini sagini solunu bilmedigimiz bir olay. Belki son damla olmustur karsi taraf icin.

Ama yine tekrarliyorum 1.5 yil hic oyle degecek bir uzunluk degil.
  • 2oda1salon  (22.07.21 14:46:09) 
Üzülüyordur, ne yapıyorsun merak da ediyordur. Hepimiz insanız ve bir çok yanımız birbirimize benziyor. Bir şey yaparken seni anımsatan şeyler aklına gelince keyifi de kaçıyordur, ulan iyi ki yok artık da diyordur. Şimdi üzülmezse bir süre sonra üzülür. Dalga dalga oluyor.


  • Amory Lorch  (22.07.21 22:25:26) 
Yani belki çokta etkilenmeden atlatmıştır. aşırı duygusal takılmaya gerek yok, sal kendini ortamlara.


  • KaraSakall  (23.07.21 10:20:48) 
@KaraSakall tuhaf olan şu ki, esas kendisi aşırı duygusal bir kadındır normalde. çok mutlu hissettirildiğinde veya bir şeylere üzüldüğünde hemen gözleri dolacak kadar.. şimdi "o insanla bu insan aynı mı gerçekten" kafası çöktü bana :/


  • Berck  (23.07.21 12:37:35) 
[]

mhrs'de "Aradığınız kriterlere uygun randevu bulunamamıştır" uyarısı

mhrs.gov.tr'de aşı randevusu almak için tıkladığımda sürekli olarak çıkan uyarı mesajı "RND4010 Aradığınız kriterlere uygun randevu bulunamamıştır" şeklinde.

bir sorun mu var, zaman içinde düzeliyor mu bu hata? var mı gören, bilen.


 
Şu an inanılmaz talep var sanırım sistem tıkanık saatlerdir. Daha sonra deneyin derim


  • avatar is back  (15.06.21 00:31:02) 
arayarak alın. alo 182


  • debian  (15.06.21 01:19:17) 
[]

"Ürtiker" rahatsızlığı geçirenlere sorum var

selamlar.

son 8-10 gündür cildimde bir durum peydah oldu.

gün içerisinde bazen kollarımda, bazen bacaklarımda, bazen boynumda, bazen de ayaklarımda falan, bir anda yoğun kaşıntılı, yanmalı kırmızılıklar oluşuyor. o anki kırmızılıklar 30-40 dakika içinde kayboluyor ama günün devamında başka yerlerde yeniden çıkıyorlar, sonra yeniden kayboluyorlar. bu durumlar uyku esnasında da olmaya devam ediyor.

çevremdeki birkaç kişiden fikir aldığımda ürtiker olabileceği söylendi. bunun üzerine google'dan ürtiker görsellerini arattım, karşıma çıkan fotoğraflardaki görüntüler, bendeki duruma nazaran bayağı abartılı geldi. yani bende o derece yara gibi yoğun bir şeyler olmuyor. bir anda cildimin bölgeleri düz kırmızı olup kaşınıyor, 30-40 dakikaya da kayboluyorlar.

ürtiker geçirmiş olanlara sorum şu; sizce bu tarif ettiğim durumlar, ürtikere benziyor mu? yoksa başka bir şey mi olabilir?

 
Olabilir, illa google'da gordugunuz gibi yara sekline gelmesi gerekmiyor. Benim bir arkadasimda var, basladiginda acile gidiyoruz, bir igneyle oh bebek gibi oluyor.

Bir de alerjik de olabilir? Dikkat ettiniz mi o duruma?
  • invictae  (17.04.21 14:26:29) 
@invictae acaba gıda alerjisi mi, yediğim bir gıda mı tetikliyor diye de takipteyim, birkaç şeyi de bu süreçte kestim, yemiyorum. şikayetlerimin şiddeti ilk günlere nazaran biraz daha hafiflemekle beraber geçmiş değil, rahatsızlık vermeye devam eden bir seviyede halen.


  • Berck  (17.04.21 14:34:37) 
[]

Uykuya dalma süresinin uzun olması & Kısaltıcı öneriler

merhaba...

geceleri uyumak için yatağa girdiğimde 1.5 saatten önce falan uykuya dalamıyorum. ve bu durumdan hayli rahatsızım. kafayı koyar koymaz 5-10 dakikada uykuya geçebilen insanlara da feci imreniyorum cidden.

uykuya dalış süresini kısaltıcı önerileri olanlar var mıdır? "koyun say" olmasın ama :)

 
Bir şey düşünmemek. Bunu becerebildiğimde uykuya geçiş sürem kısalıyor. Bir yerde ayaklarımıza odaklanmanın da uykuya geçişi hızlandırdığını okumuştum ama bende pek bir işe yaramadı.


  • ruhen hastayim ben  (22.03.21 13:10:07) 
yataga gitmeden 1 saat once telefon/tv/bilgisayar herhangi bi ekrana bakmayi birak, isiklari kapat, bi kadeh kirmizi sarap ve sakin muzik olabilir, 12 de yatiyorsan saat 9'dan sonra hic bisey yeme. 'wind down' deniyor genel olarak


  • try again fail again fail better  (22.03.21 13:12:18) 
5-10 dakika meditasyon yapmak
yatağa girmeden 1-2 saat önce teknolojik aletleri kullanmayı bırakmak
yatmadan en az 3-4 saat önce son öğünü yemiş olmak
gün içinde çay kahve tüketimini azaltmak
yatakta sadece uyku aktivitesini gerçekleştirmek ve bu sayede beynin yatağı sadece uyunacak yer olarak kodlaması (örneğin home office çalışıyorsanız yatağın üzerinde çalışmamak)
melisa ve papatya çayı içilebilir yatmadan 1 saat önce.

bunlar haricinde en önemlisi fiziksel ve zihinsel anlamda aktif olmak. önceden ben de çok sıkıntı çekiyordum, şu an kafayı koyduğum gibi uyuyorum yorgunluktan tüm gün çalıştığım için.
  • amugochi  (22.03.21 13:14:29) 
uyku meditasyonları var onları deneyin. nefes odaklanmak, bedene odaklanmak vs gibi.


  • red g  (22.03.21 13:15:33) 
ASMR denediniz mi hiç? Ben konuşmalı olanları dinliyorum her gece ama başlarda Türkçe ve konuşmalı olanlar komik gelebilir. O yüzden aşağıya konuşmasız birkaç tane bırakıyorum. Bence bi şans verin :)

youtu.be

youtu.be

youtu.be
  • jacque  (22.03.21 13:21:41) 
Nefes izleme meditasyonu direkt uyku getiriyor


  • epistemic_regress  (22.03.21 13:44:07) 
gün içinde antrenman yaparsanız azalabilir


  • superb  (22.03.21 13:56:31) 
bu durumu ben sesli kitap ile çözdüm kesinlikle tavsiye ederim.


  • selfdestruct  (22.03.21 15:58:06) 
şu metot benim hayatımı değiştirdi;

www.healthline.com
  • yonge and bloor  (22.03.21 16:43:35) 
[]

Kadınlara bir soru: Size alınan hediyenin maddi boyutunu önemser misiniz?

Malum, yılbaşı yaklaşıyor...

Söz konusu olan şey özel gün hediyesiyse(sevgiliden), gerçekten "önemli olan düşünülüp bir hediye alınmış olması" mıdır, yoksa düşük fiyatlı bir hediye verildiğinde "ne ucuzcu ya" diye içinizden bir memnuniyetsizlik yaşar mısınız?


 
Memnuniyetsizlik yaşamam. Maddi değerinden ziyade üzerine düşünülmüş hediye daha kıymetli bence. Aksine pahalı bir hediye rahatsız eder. Aldığım hediyeler içinde en çok sevdiklerimden biri minik bir tahta taraktı misal.


  • Amaranta ursula  (16.12.20 22:40:59) 
Gitsin postaneye yılbaşı kartı atsın mesela. Benden mutlusu olmaz. Maddi boyutunu önemsemem. İfade ettiği bir şey yok çünkü.


  • a perfect lie  (16.12.20 23:13:57) 
maddi boyutunu önemsemem. ama geçerken öylesine standart bişey (benim için özel bi anlamı olmayan kupa, tshirt vs ) aldıysa da hiç almasa daha iyiydi derim. yoksa parayla satın alınmasına bile gerek yok, kendi yaptığı,yazdığı bişey bile olabilir.

öte yandan gayet pahalı bişey alınca da yine hediyesine göre "vay öküz, görgüsüzlük yapıp bu hediyeyi almış" yerine "canım, benim için etiketini önemsememiş" diyebilirim.

düşünülüp alınan hediye ne? burada o önemli.
  • jimjim  (16.12.20 23:21:32) 
önemsemem, pahalı hediyenin altında ezilmek istemem.


  • siyah gece  (16.12.20 23:21:38) 
pahalı hediye olması çoğunlukla artıdır.
ama ucuz hediye eksi değildir.

önemli olan elbette düşünmesi ama çoğunlukla düşünmeden alıyorlar bu da bir gerçek.
jimjim+1
  • rewlack  (16.12.20 23:26:19) 
Pahalı hediyenin altında ezilmek de dert sonuçta ama milyoncudan mutlu yıllar yazan kupa ile gelince al senin olsun demişliğim var :)


  • cilekli pasta  (16.12.20 23:26:41) 
Eski işyerimde yılbaşı hediyeleşme çekilişi yapılırken tüm kadınlar ortaya konuşup ehihihi 100 liradan ucuz olmasın ehhihih şaka şaka ihihih yapmışlardı.

Öylesine bir yazasım geldi.
  • heidi'nin dedesi  (16.12.20 23:30:04) 
hediyede önemsenmiş olmak beni çok daha fazla mutlu ediyor. hediyeyi de değerli yapan şey benim için özel düşünülmüş olması. maddi değerini pek önemseyemiyorum.


  • kaptan maydanoz  (16.12.20 23:31:26) 
Tek beklentim ucuz ya da pahalı beğendiğim bir şey alması. Sevgilimle artık bu zahmetlere girmek istemediğimiz için düz hediye çeki alıp geçiyoruz. Maddi ya da manevi anlam sevmiyorum işleve bakıyorum daha çok.


  • jazzabel  (16.12.20 23:38:22) 
ucuz olmasi beni ilgilendirmez ama dandiklik ve dusuncesiz, gecistirilmis bir hediyeden hoslanmam. almak icin alinmasi kotu yani.

mesela gecen bir arkadasim baska bir arkadasima kolye aldi internetten. urunu alan kisi kendi adresine istedi o bakti gordu sonra diger arkadasa kargoladi. bence bu hediye cok guzel oldu :)
  • ala09  (17.12.20 00:17:00) 
jimjim +1

bence burada maddi boyut, yol yordamla doğru orantılı olmalı.
bir de şöyle bir gerçek var: "düşünmesi yeter" diye bir şey yok bence.
hayır, düşünmesi yetmez, doğru düzgün bir hediye beklerim.
ama buradaki ölçü ne?

maddi durumu çok iyiyse, bana da eften püften bir şey aldıysa baştan savma bir hediye gibi görürüm ve kendimi değersiz hissederim.
maddi değeri yüksek olup hiç benle alakası olmayan bir şey alırsa da "düşünmemiş bile, parayı bastırıp almış" derim.
ikisi de beni mutlu etmez bu durumda.

yani bunun bir ortası olmalı.
bu doğum günümde sevgili değil de akraba konumunda biriyle buna benzer bir şey yaşadım mesela.
doğru zamanda, doğru tarzda, karşıdakine hem konum, hem yaş, hem ruh olarak hitap eden bir hediye almak önemli.
bu bazen el yapımı bir şey de olabilir, bir çanta ya da ayakkabı da.
çok değişken.

bir de yılbaşlarında daha eğlenceye yönelik, ıvır zıvır hediyeler alınabilir.
doğum günleri daha özel bence.
  • blatta hiberna  (17.12.20 00:18:36 ~ 00:21:16) 
Hayır yaşamam. Hatta hayatımda beni en çok mutlu eden hediye elime hiç geçmemiş olan hediyeydi. Çünkü beklemediğim bir anda beklemediğim birisinden gelmişti, kabul edememiştim. Düşünülmek güzel şey.


  • ruhen hastayim ben  (17.12.20 01:00:11) 
Kadınlar yerine erkekler yazın oraya ve düşünün , genellemenin nasıl bir canavar olduğunu görün.


  • docrivers  (17.12.20 01:08:08) 
önemli olan sevmem.. sevdikten sonra parası önemli değil. özenini hissetmezsem üzülürüm.


  • lcha  (17.12.20 09:46:11) 
eşime evlilik yıldönümünde iphone 11 aldım. ağladı ama üzüntüden "buna niye bu kadar para verdieeeaaaağğğn" çekti halbu ki hayaliydi. yani benimki maddiyata bakıyo ama harcama yönünden sdsfsd


  • KidLazer  (17.12.20 09:47:42) 
Bu biraz kişilerin ekonomik durumuyla yaşıyla falan da ilgili. Özel bir gün olmadan öylesine içinden gelip alınan bir şeyin maddi boyutunu önemsemem. Ama karşımda işinde gücünde maddi problemi olmayan biri varsa doğum günü gibi özel bir günde doğru düzgün kaliteli bir şey beklerim.

Sırf benim beğeneceğimi, bana yakışacağını düşünerek fiyatına değer diyerek alınan bir hediye de düşünülmüş ve değer verildiğini gösteren hediyedir bana göre. Pahalıysa manevi değeri yoktur, düşünülmemiştir diye bir şey yok. Onun dışında akılda tutulmuş, o kişiye dair özel hediyeler de manevi anlamda önemlidir, pahalı olup olmadığına bakılmaz.

Yılbaşı özel bir gün değildir, kupa, kitap falan her şey alınabilir.
  • aquarium  (17.12.20 10:05:06) 
Pahalı hediyenin altında ezilmek istemem +1

Daha ileri giderek, hiç hediye alınmamasını tercih ederim.
  • peki madem  (17.12.20 10:41:49 ~ 10:42:58) 
Hediyenin benim düşünuldüğümu gösterme gibi bir işlevi yok bende. bu hediye işi beni okadar rahatsız ediyor ki 18-19 yaşı civarı hediye alıp vermeyi kestim yetişkinlerle. Hediyeleşme alışverişe dönüyor, üstelik sahiden zaman ve emek kaybı, her sene cetrefilleşen bir mesele, ugraşmaya değmez. Hayatı zorlaştıran bir şey çok. Coçuk tanıdık varsa alıyorum hala kücük seyler, onlar da resim falan yaparsa kabul ediyorum. Onlar dışında hediye konusunda katıyım.Şu olabilir, geziyorsunuzdur bir şeye bakıyordur, ihtiyaç ya da istediği o anda sen ödersin, kendiliğinden gelişen bir şey olur biter. Şimdiki sevgiliden de bir tek sneakers kabul ediyorum. O da diğerleri eskidiyse. Şöyle bir bakıyor, bunlar daha eskimemis diyor geçiyor, yıprandıysa ayakkabılar bir çift alıyor. Hep de aynı model bir sürprizi de yok ama ona seviniyorum çok (*-*)
ay soruya da cevap vermemis gibi oldum. Cevab veriyorym: Karşımdakini ucuzvu dneilecek ya da hava atacağı bir koşulu ortadan kaldirarak durumu çözüyorum

  • velvetmorning  (17.12.20 11:12:42 ~ 11:16:10) 
asla. hediyedir. düşünülmek güzel. :)


  • naksidil  (17.12.20 12:13:53) 
beni düşünerek seveceğim bir hediyeyi alması her zaman artıdır. misal yılbaşı hediyesi bana parfüm almış ama çok istediğim ve tek sevdiğim parfüm oydu, çok bilindik high end bir marka olmamasına rağmen kur farkından dolayı epey pahalı olan bir parfümdü. ben fiyatından dolayı alamıyordum. başka pahalı parfüm alsa hoşuma gitmezdi, özellikle onu almış olması beni çok mutlu etti. yani demek istediğim kişiye özel ve onun sevdiği bir şeyse maddi değerinin pek bir önemi olmuyor (fotoğraf baskılı yastık vb şeyler hariç).


  • harekatamiri  (17.12.20 12:33:19) 
Önemsemem. Pahalı olmaması tercih sebebi hatta. İnce görsün yeter.


  • gayda  (17.12.20 21:08:38) 
[]

Breaking Bad tadında "sürükleyici hikayeli" Netflix dizisi önerileri?

Breaking Bad seviyesinde olamasa da, tadında :)

Aşk, komedi veya tarihsel diziler değil aradığım yani.

İzlerken hikayesinin sürükleyiciliğiyle içine içine çeken, merak ettiren yeni diziler arıyorum.

Daha önceleri filmciydim, diziye girmiyordum ama pandemide dizi de izleyeyim dedim. Malum, zaman bol.

Her bir değerli önerinize açığım...

 
better call saul


  • emfuzi  (09.12.20 14:03:50) 
izlemediyseniz better caul saul'u izleyin beğenirsiniz


  • veritaslibertas  (09.12.20 14:04:16) 
The night manager. True detective, fargo . Terror güzel diziler.


  • orhan tv  (09.12.20 14:20:08) 
ozark var tam breaking bad ayarında


  • sir gawain  (09.12.20 14:29:06) 
better call saul


  • ppemreqq  (09.12.20 14:33:27) 
mindhunter biraz


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (09.12.20 14:47:34) 
[]

Sevgilinin eski sevgili/sevgilileriyle arkadaş kalıp kalmadığına dair merak

erkeğim. ben bunu içten içe hep merak ederim ya. ama hiç de sormam yani, merakımı kendi içimde yaşarım.

yani geçmişte onca "yaşanmışlık" biriktirmiş olan iki insanın, bilhassa hayatlarında yeni insanlar da mevcutken halen arkadaş olarak bir şekilde irtibatta kalmaları, bana iyi hissettiren bir düşünce değil şahsen. ama dediğim gibi bunu sormam da.

peki siz de bu tür bir şeyi merak eder misiniz? sorar mısınız, sordunuz mu hiç?

 
tipik türk erkeği hareketi; benden önce kimlerle ne kadar yiyişti. merak etmeyin, en modern geçineni de dahil hepsi merak ediyor :d


  • candide  (03.12.20 18:35:26) 
Candide +1.

Ogrenince de pislik yapiyorlar. Acikcasi benim de sinir oldugum bi konu. Onceden konusurdum beni iyi tanidiklarini dusundugumden ama ben onlari kendilerinden iyi tanidigimi farkettigimden beri hicbiriyle konusmuyorum.
  • baldan kaymak  (03.12.20 19:27:54) 
Hiçbir sevgilim ve flörtümle arkadaş kalmadım. Ayrıldığım gün hayatımdan çıkarıyorum.

İlişkinin ciddiyetine göre eskileri sorduğum oldu, detaylandırmadan.
  • purplee  (03.12.20 20:32:05) 
arkadaş kalıp kalmadığını öğrenmek garip bir şey değil

zaten normal bir insan karşı cinsle muhabbetini en aza indirir sağlıklı bir ilişki için
  • bir soru sorcam  (04.12.20 10:54:56) 
@candide esasında benim bahsettiğim mevzu tam olarak "benden önce kimlerle ne kadar yiyişti" mevzusu değil. geçmişteki bazı "yiyiştikleriyle" halen bir şekilde normal arkadaş olarak bir iletişim sürdürüyor mu merakı; mevzu bu :)


  • Berck  (04.12.20 16:34:48) 
Arkadaş kalma olayı ağır kolpa. Sorulup öğrenilebilir.


  • arnold schwarzeneger  (04.12.20 18:01:31) 
[]

Covid pozitif çıkmış her hastaya tomografi de gerekli midir?

73 yaşında bir yakınımız, kendi evinde laboratuvar hemşiresine PCR testi yaptırmış, sonuç pozitif çıkınca da filyasyon ekibi evine ilaçlarını getirip bırakmış.

Merak ettiğim şu; testi pozitif çıkan hastalara, ciğerlerindeki durumlarının da tespiti için her türlü tomografi çekilmesi de gerekiyor mu? Elde tomografi sonucu olmadan da oluyor mu yani?


 
Oluyor. PCR’in pozitif çıkması yeterli.


  • fever  (19.11.20 16:45:45) 
Herkese öncelikle PCR. Eğer kandaki oksijen miktarı düşük ise tomografi de çekiyorlar. (Kesin bilgi değildir benim tecrübelerim bu yönde)


  • infernalcadre  (19.11.20 17:05:22) 
[]

Mobil bağlantıda açılan sitelerin, Wifi bağlantısında açılmaması?

Merhaba... Yakın zamanda "migros.com.tr'ye girememe sorunu" şeklinde bir başlık açmıştım (www.eksiduyuru.com), sıkıntı halen çözülmemekle beraber, sorunun kaynağının çok daha farklı olduğunu keşfetmiş oldum.

Şöyle ki, son dönemlerde migros.com.tr gibi birkaç web sitesinin daha açılmaması sorunu peydah oldu. Lakin aynı sitelere mobil'den sıkıntısız erişim sağlarken, wifi ağından bağlandığımda ise erişememe gibi bir durum varmış meğer.

Telefonda da durum aynı, bilgisayarda da durum aynı. Tarayıcı mevzusu falan değil bu yani, net artık. Mobil bağlantıdan açılan siteler, wifi ağında açılmıyor.

Günlerdir ne denediysem bir çözüm bulamadım, bir bilen var mıdır acaba?

 
wifi modemi resetlemeni oneririm. yani kapat fisini cek bekle 1 dakka sonra tak, dugmesine bas. baktim bununla ilgili bi sey yazilmamis.


  • yoggi  (03.11.20 15:47:28) 
@yoggi o iş ilk yaptıklarımdan biriydi ama sonuç alamadım maalesef.


  • Berck  (03.11.20 16:28:09 ~ 16:28:16) 
sitenin açılmadığı bir cihazda DNS değiştirmeyi deneyin site açılırsa dns önbelleğinde bir problem olmuştur, modem arayüzünden dns değiştirin veya modemi resetleyin(kapatıp açmak değil, iğneyle reset atmak) ve tekrar kurulum yapın.


  • nahtoderfahrung  (03.11.20 18:27:19) 
[]

migros.com.tr'ye girememe sorunu

merhaba, birkaç gündür migros.com.tr'ye giriş yapamıyorum. chrome ile de, internet explorer ile de durum aynı.

chrome'un verdiği uyarı "bu siteye bağlantınız güvenli değil" şeklinde oluyor.

anca vpn'i açınca siteye giriş yapılabiliyor..

sorunun çözümü hakkında bilgi, fikir sahibi olanlar var mıdır acaba?

 
tarayıcı geçmişini çerezleri temizle. gizli sekmeden dene


  • jelly bear  (25.10.20 13:13:19) 
lik https ise http yap.
guvenli degil ama yine de girmek istiyor musun gibi bir secenek varsa ok de.

  • tunaktunaktun  (25.10.20 13:15:02) 
çok emin değilim ama bu tarz sorunlar bazen de DNS ile ilgili olabiliyor.


denemeye değer, isterseniz Cloudflare DNS'i bir deneyin:

1.1.1.1
1.0.0.1

www.webtekno.com
  • jamiro  (25.10.20 13:39:49 ~ 13:40:33) 
@jelly bear @tunaktunaktun sonuç yok maalesef.

evde iki bilgisayar kullanılıyor, her ikisinde de birden eş zamanlı olarak migros.com.tr'ye giriş yapamama sorunu peydah oldu.
  • Berck  (25.10.20 13:41:32) 
Chrome o sekilde hata verdiginde yazinin altinda ayrintilar gibi bir buton var. Ona basinca en altta (guvenli degil ama yine de girmek istiyorum) secenegi var. Ona tiklayinca girmesi lazim.

Cerezleri vs temizlemek+1
  • brkylmz  (25.10.20 13:41:50) 
@jamiro önerinizi denedim, yine olmadı.

@brkylmz ayrıntılar kısmında öyle bir bölüm bende çıkmadı:
i.hizliresim.com

antivirüs programını kapayıp denedim, yine yok...

bu bilgisayar işleri deli eder :)
  • Berck  (25.10.20 15:02:00) 
Sadece migros mu tüm https siteler mi? Hata kodu vs. var mı, tam ekran görüntüsünü atar mısınız? Bir de bilgisayarın tarih saat ayarları düzgün mü?


  • inheritance  (25.10.20 19:02:57) 
@inheritance evet, sadece migros.
tarih ve saat ayarları güncel.

i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
  • Berck  (25.10.20 21:24:23) 
mozilla kurup dener misin lutfen.


  • tunaktunaktun  (26.10.20 00:13:36) 
[]

Fıstık Ezmesi & Tuz ?

Merhaba. Geçenlerde hayatımda ilk kez fıstık ezmesi alayım dedim ve Polmak Gold Kremfıstık'ın şeker ilavesiz olanından aldım. Lakin fazla baskın bir tuz tadı var. Ve merak edip de sözlükte Polmak Gold Kremfıstık başlığında tuz'u arattığımda, bu yöndeki birkaç entry'ye de denk geldim.

eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com
eksisozluk.com

İlk kez fıstık ezmesi tüketen biri olarak merak ettiğim şu; diğer markaların fıstık ezmelerinde de her türlü böyle baskın bir tuz tadı oluyor mu, yoksa bu Polmak Gold'un fıstık ezmelerine özel bir durum mu? Bilgi sahibi olanlar paylaşabilirse sevinirim.

 
calvenin fıstık ezmesi de tuzludur. tuzsuzunu duymadım görmedim hiç.


  • sutlu nescafe  (14.10.20 13:53:13) 
Siz şeker ilavesiz olanı kullandığınız için tuz tadı baskın gelmiş olabilir. fakat yine de abartıldığı kadar öbek öbek olmaz.

2 haftada bir tükettiğim bir ürün olarak , şeker ilavesiz tamamıyla rezil bir üründür.

ballı olan aşırı şekerli olup alışkın olmayana o da çok şekerli gelebilir.
chruncy olanı tercih meselesi ama tavsiye edeceğim bir ürün değildir.


en güzeli normal olanı. ekmeğe sür, istersen bal ekle, istersen marmelat ekle efsane olur.
  • janavarorion  (14.10.20 14:02:56) 
bu fıstık ezmelerinin 100 gr da 0.8 gr tuz oluyor. nedenini bilmiyorum.
şeker yoktur. yağ ve protein deposudur.
sağlıklıdır yani.

üstüne bal ya da nutella sürüp de tüketilebilir (ne alaka di mi)
  • ozdek  (14.10.20 14:06:16) 
Tuz eşiğim yüksek olmasına rağmen bazı markalar bana bile tuzlu geliyor. Hatta sanki toz değil de kristal olarak atmışlar gibi ya da zamanla kristalize oluyorlar.


  • prizmatik  (14.10.20 14:10:24) 
Fiyatı bozmuyorsa Jif dene.
Az ye, öz ye.
Polmak, Calve falan hikaye.
  • wrench  (14.10.20 14:36:39) 
özellikle katkısız fıstık ezmelerinde çoğu kez tuzu koruyucu amaçlı kullanıldığını düşünmüştüm oysa ki amaç sodyum barındırmayan bir yiyecek olan fıstık ezmesine bunu ilave etmek ve fıstık tadını daha ön plana çıkarmakmış.


  • emininsel  (14.10.20 14:39:27) 
Sekersiz olanlari ben yiyemiyorum acikcasi. Minimum seviyede sekerli olanlardan Jif'i alabilirsin. Gunde 2 tatli kasigi yesen yeterli ama fiyati surekli artiyor. En son 35-40 liraydi. Bir kavanozu da her gun yersen bir ay bile gitmiyor.


  • hlot  (14.10.20 14:52:39) 
Cityfarm’ın organik fıstık ezmesini alıyorum. Hiç tuz tadı almadım. Akşam bi daha deniycem. Yazarım.


  • super kahraman olsaydim baba olurdum  (14.10.20 16:51:24) 
Evet evde yaptığınızda da içine biraz tuz atmanız gerekiyor, tarifler böyle.
Evde yapmanızı tavsiye ederim, hem kolay hem içinde ne olduğu belli, hem de şeker yerine bal kullanarak dilediğiniz gibi tadını ayarlayabilirsiniz.
Ben kuruyemişçiden aldığım çifte kavrulmuş tuzsuz fıstıkla yaptım, içine bal ve minicik tuz koydum. Tuz koymasam da olurdu muhtemelen ama arada gelen tuz tadı hoşuma gittiği için böyle yaptım.
  • megalomaniac  (14.10.20 22:02:28) 
Migros'ta satılan nut master markasının içeriğinde 0 tuz yazıyor.


  • kedikumunaiseyenadam  (14.10.20 22:14:09) 
[]

Faturasız ürünün değişimi mümkün müdür?

Merhaba.

Bir arkadaşım bana hediye olarak gömlek almış, bedeni bol geldiği için mağazadan değiştirmek istiyorum. Ama haliyle hediye olduğu için elimde faturası mevcut değil.

Barkodun falan yazılı olduğu o küçük etiketi yerinde duruyor, sadece oradaki fiyat kısmı yırtılıp atılmış.

Mağazaya gitsem, bu şekilde ürünün farklı bedeninin değişimini yaparlar mı?

 
arkadaşınızdan bol geldi diye faturayı istemeniz en doğrusu olur, bazı firmalar e-fatura yolluyorlar o da işinizi görür bir şekil ulaşırsanız, faturasız değişim yapacaklarını sanmıyorum.


  • nahtoderfahrung  (04.10.20 18:22:07) 
İçersinden değişim için fiş benzeri bir kağıt çıkmadı mı? Mağazaya gidip şansınızı deneyebilirsiniz, bazı mağazalar sadece barkod ile değişim yapıyor.


  • GoodMorningTeacher  (04.10.20 18:22:09) 
mağaza ismini söylesen burada bilen çıkar kesin bazı markalar yapar çünkü bunu.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (04.10.20 18:29:22) 
@nahtoderfahrung, esasında bu dediğiniz en pratik yol elbette. ama size hediye almış olan kişiye "faturasını alabilir miyim" demek şık olur mu noktasında emin olamıyorum... terzide daraltma+kısaltma yaptırmak, faturayı talep etmekten daha makul geliyor bana şahsen :)

@proletarier aller lander vereinigt euch, mağaza Zara.
  • Berck  (04.10.20 18:34:03) 
Zara degistirmez. bence ayrıca duyuru aç sor. inditex grubu bu konuda çok uyuz.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (04.10.20 22:01:39 ~ 22:14:51) 
Aynı üründe sadece beden değişimi için sıkıntı çıkaracaklarını sanmam, ama farklı üsürn için onlara da sıkıntı olur.

Hafta içi yoğun olmayan bir saatte gidip rica edebilirsiniz.
  • John Bloor  (05.10.20 12:29:02) 
değerli fikirlerini paylaşan herkese teşekkür ederim.

iki farklı zara mağazasını aradım bugün; yalnızca değişim kartı veya fatura ile değişim yapıyorlarmış.
  • Berck  (05.10.20 12:35:41) 
[]

Mevcut dönemde hastaneye gitmek (Covid faktörü)

Malum, hastaneler covid açısından riskli bölgeler. Özellikle covid'in ilk patladığı dönemlerde insanlar çok aciliyeti, mecburiyeti olmadıkça hastane ortamına girmeyi istemiyorlardı.

11 Ağustos itibariyle sizlerde durumlar ne şekilde? Acil ihtiyaçlar dışında da hastaneye gidecek kadar normalleştiniz mi?


 
Insanlari anlamiyorum. Her seyi ama her seyi yapacak kadar normallestiler zaten...


  • invictae  (11.08.20 16:36:30) 
mecburen gittim.


  • sutlu nescafe  (11.08.20 16:38:54) 
amcam yoğun bakımdaydı pandemi polikliniğine bile gittim :)


  • passion rules the game  (11.08.20 16:40:18) 
ilk dönemden itibaren mecburen gidiyorum. özel hastane olduğu için daha bir temkinliler. sıkıntı yaşamadım henüz. bu hafta yine gitmem lazım mesela.


  • wmeh  (11.08.20 16:40:44) 
Saçma bir yerimde çıkan yumru için özele gittim ben. Yakın devlet Hastanesi randevu verseydi devlete gidecektim.


  • elorelia  (11.08.20 16:41:12) 
özelde ameliyat oldum, pandemi hastanesinin diğer servislerine de işim düşüyor bu ara gidiyorum, yapacak bir şey yok. herşeyi özelde yaptıramıyoruz.


  • benaslinda  (11.08.20 17:08:08) 
[]

Cinsel ilişki sonrası başlayan İdrar Yolu Enfeksiyonu hakkında

Erkeğim. Cinsel ilişki sonrası başlayan bir şekilde idrar yolu enfeksiyonu geçiriyorum. İdrar tahlili sonrası doktor antibiyotik tedavisi verdi, ben tedavimi uyguluyorum.

Kız arkadaşımın şu süreçte herhangi bir sıkıntısı olmadı. Şu aşamada kontrol amaçlı olarak onun ne tür testleri yaptırmasında fayda vardır?

Bilgi sahibi olanlar paylaşırsa memnun olurum.

 
HPV testi yaptır. İçin rahatlasın. Seneler önce ben de idrar yolları enfeksiyonu geçirmiştim. Sonra alakasız bir zamanda HPV olduğumu anladım.


  • awareim  (03.07.20 16:41:49) 
@awareim HPV testi kendim için mi, yoksa kız arkadaşım için mi? Erkekler için HPV testi yok diye biliyorum da...


  • Berck  (03.07.20 16:50:18) 
hekim değil hasta mantığıyla düşünüyorum: ben senin kız arkadaşın olsam sende ne sorun olduğunu ve tedavi için ne ilaç verildiğini öğrenir, enfeksiyon hastalıkları ve mikrobiyolojiden randevu alır, doktora da erkek arkadaşımda ilişki sonrası böyle bir durum oldu, bu ilacı vermişler der, gerisini doktora bırakırım.


  • knight of cydonia  (03.07.20 16:52:41) 
tükürükten bile enfekte olmuş olabilirsin.
devlet bakmıyor ama özelde hsv'ye de baktırın bir ara.

  • d e j i n  (03.07.20 17:16:01) 
hpv hepatit vs bir sürü şey yaptırmalı.
size verilen ilacın adını alsın, kadın doğum+dahiliyeye gidip test yaptıracak.

  • jimjim  (03.07.20 17:16:26) 
Evet ben de şimdi öğrendim. Bende tabii sonradan siğil tarzı bir şey çıktığı için hpv türünün testini yapabilmişlerdi. Evet kız arkadaşın yaptırabilir o zaman. Yani benim aklıma ilk gelen hpv olduğu için söyledim.


  • awareim  (03.07.20 18:58:31) 
[]

Dark dizisiyle ilgili bir detay (Mikkel/Michael)

Merhaba, bir detayın mantığını çözemedim.

Hikayenin başladığı 1. bölümde görüldüğü üzere 2019 yılındalar, peki o sırada Ulrich-Katharina çiftinin çocuğu olan küçük Mikkel ile onun büyüklük hali olan Hannah'ın eşi Michael nasıl 2019'da "aynı zaman diliminde" ve "farklı karakterler olarak" hayat sürebiliyorlar?


 
sorunuzu doğru anladıysam küçük olan mikkel yeni döngüde, diğeri bir öncekinde, geçmişe gitmiş büyümüş ve bugüne yetişkin olarak gelmiş. sürekli bir döngü oluyor belirli aralıklarla ve her döngüde mikkel geçmişe gidiyor.


  • pide  (25.05.20 17:15:49) 
Aslında mikkel ve michael aynı döngüdeki iki farklı insan. 2019’daki mikkel daha büyümediği için 2019’daki michael’le aynı kişidir diyemeyiz. 2019’daki michael’in küçük hali olan mikkel çoktan yaşadı tüm olayları ve bugünkü michael halini aldı.


  • ruhen hastayim ben  (25.05.20 17:20:56) 
Dizinin zaman kavramıyla ilgili çok kafa yorma bence. Bizim bildiğimiz bir zaman kavramı yok. Aynı anda aynı kişinin farklı zamandaki halleri aynı yerde bulunabiliyor.

Dizinin kaçıncı bölümüne geldin bilmiyorum o yüzden spoiler vermek istemem ama mikkel olayından çok daha 'saçma' bir paradoks var dizide. kaçıncı bölümü izledin en son?
  • himmet dayi  (25.05.20 17:45:21) 
benim de kafam karışıyor. yani ikisi aynı "varlık" değil mi ? paralel evren gibi mi düşünmemiz lazım. aslında teorik olarak bu döngünün bir 0 noktası olması gerekmiyor mu ?

ilk döngüde mikkel doğuyor, onun alnını işaretledik diyelim, o geçmişe döndü, sonrayıllar geçerken büyüdü işaret alında var michael oldu büyüdü. sonra tekrar mikkel doğdu, işaretsiz. böyle gidince mantıklı.

o zaman orada da şu çıkıyor, döngü işleri başlamadan, ilk mikkel doğdu o zaman 2019 yılında michael olmaması lazım, çünkü mikkel daha dönmedi yanlış mı düşünüyorum ?

yani bu yılların yaşanması tarih çizgisi üzerinde değil mi ?

@himmet dayı dizinin sonlarında kini diyorsan o paradoksu da merak ediyorum :D :D
  • fezagezgini  (25.05.20 17:49:45 ~ 17:52:19) 
@himmet dayi 1. sezon 5. bölümü yeni bitirdim.


  • Berck  (25.05.20 17:52:14) 
O zaman şimdilik bi şey söylemeyeyim. İkinci sezon da bittiğinde sphbet ederiz istersen. O olay solda sıfır kalacak.


  • himmet dayi  (25.05.20 17:53:23) 
@fezagezgini

dizinin sonuyla ilgili özel mesaj attım. buradan yazarsam ayıp olur.

zaman doğrusal değil. sorun da burada. zaman döngüsel ve sıfır noktası yok. zaman akışını bir daireye benzetebiliriz. daireni bir bağlangıç noktası var mı? yok. dark'ta zaman da biraz öyle. ilginç olan bir döngü tamamlandığında yıl tekrar 2019'a dönmüyor, sürekli devam ediyor.

şunu belirteyim; gerçek hayatta zamanda geçmişe gitmek mümkün değil. neden sonuç ilişkisine aykırı. o yüzden gerçek dünya gibi düşünmeden izlemek gerekiyor diziyi.

şöyle düşünelim: örneğin bir olay düşünelim. bundan 5 yıl önce arkadaşınız kendi gözüne lazer tuttu ve 5 yıl sonra kör oldu diyelim :) bunu engellemek için zamanda 5 yıl geriye gidip arkadaşınızın elinden lazeri alırsanız ne olacak? arkadaşınız 5 yıl sonra kör olmayacak.

e tamam da, siz neden zamanda 5 yıl geriye gittiniz? arkadaşınız kör olduğu için. ama engel olduysanız arkadaşınız hiç kör olmayacak. yani sizin geçmişe gitmeniz için hiçbir sebep yok. peki niye ordasınız?
  • himmet dayi  (25.05.20 18:05:35) 
[]

HDMI bağlantısında TV'den ses alamama sorunu

merhaba...

laptop'ı televizyona hdmi ile bağladığımda görüntü var ama ses yok, o an yine ses laptop'tan gelmeye devam ediyor.

internetten biraz araştırdım, "denetim masası>donanım ve ses>ses>kayıttan yürüt" kısmına gelip, orada da hdmi aygıtının varsayılan olarak seçilmesi tavsiye edilmiş. ama sorun şu ki, bende orada "hdmi aygıtı" seçeneği yok, sadece hoparlör seçeneği mevcut.

işin ilginci de düne kadar böyle bir hiç sıkıntı yaşamıyordum. laptop'ı bağladığımda tv'den sesi de görüntüyü de sıkıntısız alabiliyordum.

çözüm önerisi olanlar varsa çok sevinirim.

 
windows 10 kullanıyorsan saatin yanındaki ses ikonuna tıkla, açılan pencerede hangi ses sürücünün aktif olduğunu göreceksin. kırmızı ile işaretlediğim oku tıkladığında televizyon seçeneği geliyorsa onu seçip, tv den ses alabilirsin.

(git: i.hizliresim.com )
  • durbidakka  (16.02.20 14:44:51) 
windows 10 için
tv de oynatırken sağda ses simgesine bakın.
üstte seçimli bir şey olduğunu farkedeceksiniz basınca. Speakers : .... şeklinde.
oradan tv olanı seçin ve sesi açın.
  • ozdek  (16.02.20 14:45:44) 
@durbidakka, @ozdek dediklerinizi yaptığımda sadece tek mevcut laptop hoparlör seçeneği çıkıyor karşıma, başka bir seçenek yok.

ve dediğim gibi, düne kadar böyle bir sıkıntı yoktu. ne değişti anlamış değilim.
  • Berck  (16.02.20 15:00:00) 
Benzer bir durum benim başıma da ara ara geliyor.
Bu durumda kabloyu çıkarmadan, laptopu yeniden başlatınca sorun düzeliyor

  • mey17  (16.02.20 20:40:36) 
ileride benzer sorunu yaşayıp da bu başlığa gelen olursa diye benim sorunumun nasıl çözüldüğünü de yazmış olayım; bilgisayarın bekleyen güncellemeleri vardı, o güncellemeleri yapınca bu sorunum da düzeldi.


  • Berck  (19.02.20 12:51:19) 
[]

Android telefon açılmıyor

merhaba,

iş için kullandığım android telefon sabah kendiliğinden kapandı ve o dakikadan itibaren açılmıyor. bataryası bitti sanıp yeni batarya aldım ama yine açılmadı.

problem ne olabilir? tamir için vermek de istemiyorum, malum telefon kurcalamalarına dair garip şeyler duyabiliyoruz. kendim bu işi bir şekilde çözemem mi acaba?

çözüm önerileri olanlar varsa inanılmaz sevinirim. acayip sıkıştım.

 
Ekran bozulmuştur belki, uyarı led ışığı filan da mı yanmıyor?


  • John Bloor  (28.11.19 16:31:12) 
@John Bloor, başlatma tuşuna bastığımda sadece o an ekrana telefonun ilk açılış yazısı (model) geliyor ve ilerlemiyor. o şekilde kalıyor.

şarja taktığımda da şarj olmuyor, hiçbir hareketlilik belirtisi yok.
  • Berck  (28.11.19 16:34:36) 
Marka modele göre değişmekle birlikte Power + ses açma veya power + ses kısma tuşuyla açmayı dene bir de. Kilitlenen samsungların hepsi bu şekilde açıldı bende


  • kimlanbu  (28.11.19 16:39:18) 
@kimlanbu, bendeki de samsung ve o dediğini de denemiştim ama herhangi bir değişim olmadı. telefon bildiğin ölü gibi duruyor.


  • Berck  (28.11.19 16:44:10) 
Odin diye bir program vardı, samsung telefonları pc bağlamak için. Android forumları bi kurcala istersen.


  • John Bloor  (28.11.19 16:54:41) 
12  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.