Ekşi Duyuru

Led zeppelin den bir şarkı olabilir

80 ler ,uuuu,ince ses ise jimmy somerville dir o.jimmy somerville,bronski beat ve communards sarkilarina bir tur atmak lazım.

Boyle bir seyler.
m.youtube.com
m.youtube.com

youtu.be

msg - nightmares in açılışı geldi aklıma

bach prelude - cello suite no 1.. g major

www.youtube.com

edit: rica ederim.

Şimdi baktım da benim uzun bi süredir alarm müziğim şuymuş:

Agar agar- You are high
youtu.be

farid farjad

youtu.be

ben olabildiğince yumuşak ve huzur veren şarkıları tercih ediyorum. yüksek tempolu, ani girişli ve duyanı sarsan, uyuyana zıplatan parçalar ben de her zaman ters tepki yarattı. yataktan zor kalktığımı ve gün boyunca huzursuz olduğumu farkettim.

ancak alarm şarkımı değiştirdikten sonra farkı anladım. hem daha kolay uyanıyorum hem de daha çabuk yataktan çıkıyorum. öbür türlü stres uyandığım andan itibaren başlıyordu ve bu gerçekten yıpratıcı bir şey.

bir dönem; singin' in the rain kullanıyordum sınra sıkılınca what a wondurful world'e geçtim. ondan da sıkılınca şimdi it's been a long time olarak ayarladım.

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

youtu.be

bu kısmı kesip azcık uzatarak uzun süre kullandım...

www.youtube.com
www.youtube.com

usb konnektörleri onarılabilir çip zarar görmedikçe ama tırnak makası veya kargaburunla falan düzeltmeye çalışma, kart çatlarsa iletken yollar kalkabilir. günümüzde usbler para değil, bence al yeni bir tane.

elimden gelir diyorsan pasteboard.co şundan alıp değiştirebilirsin.

hastanenin ne kadar büyük olduğuyla alakalı, küçük yerlerde evet, tek doktor nöbetçi herkese o bakıyor ama mesela şişli etfalde nöbetde 4-5 doktor oluyor.

küçük yerlerde kırmızı alana hasta gelince yeşili kapatıyorlar zaten, hasta alımı duruyor kırmızının işi bitene kadar.

Kolye?

Cüzdanımda taşıyorum.

(bkz: cereyanı tehlike-i vuku emanetleri mabadına duhulu)

anahtarlık en temizi olur gibi, ebatlarını bilemediğimden.

Kediler, köpekler gibi sokak hayvanları ile ilgili çok şey bilmem ama @kahveictim'in dediği hastalanıp ölme ihtimallerinin dışında, mekanı terkedip başka yerlere gitme olasılıkları da çok yüksek. Bazı kediler alıştığı yeri terkedip, birkaç ay dolandıktan sonra tekrardan dönüyor. Size öyle olur mu bilmem ama bu da(başka yere gitme olasılıkları) gayet yüksek. Yani içinizi hemen kötü düşünceler kaplamasın.

sokak kedisi olduğu için gitmiş olabilir.

Yavru kedi sahiplendirme terör örgütü mensubu kızlar tarafından alıkonulmuş olabilirler

Kedilerin taşınması çok olağan bir şey, benzer durum bizim sitede de var. Şu an geçen sene yemek verdiğim kedinin torunu gebe ve sanırım şu aralar doğurmuş da olabilir dün fena hâldeydi çünkü. Ve muhtemelen doğumdan sonra arazi olacak kendisi en geç bir aya.

Bizim sitede doğuran her kedi yerini yavrularına bırakıyor, onlar çoğalınca da bu sefer aynısını onlar yapıyor. Garip bir döngü söz konusu.

Sekiz senedir bahçemizde yaşayan kedi birden kayboldu. Hatta yeni yavrulamıştı, epey aradım ama bulamadım hala üzülüyorum, hayatta kalma yeteneği epey gelişmiş bir kedi idi, birinin zarar verdiğinden emin hale geldim. geçen gün 3 aylık kedim birden kayboldu, birinin aldığını düşünüyorum. Biraz iç dökme gibi oldu ama seni çok iyi anlıyorum :(

Hiç unutmam.. Çok güzel geçmişti..

Unutulur mu canım... Sinemaya gitmiştik, cem yılmaz filmiydi :) çıkınca bişeyler içmeye gittik tabi güzel geçmişti. Karşıdan karşıya geçerken koluna girmiştim arabalardan korkma bahanesiyle ve alevleri hissettim sşfkg

İlk buluşmamız düğündeydi ve herkes sevgili olduğumuzu bildiği için sürekli izleniyorduk. Utancımdan doğru düzgün konuşamamıştım. Maalesef o günden çok fazla video ve fotoğraf var.

Hatirliyorum. Salep icmistik. O tarcin dokmustu icine ve karistirmisti. Ben tarcinsiz icmistim. Salep hakkinda konusmustuk.

Bir kahve içmekten ne olacak canım, bir daha görüşmem kibarca da olmayacağını söylerim diyordum ki evlendik ve şimdi 1.5 yaşında bir oğlumuz var... Ve aklımdan hissettiklerim, olanlar hiç çıkmıyor. Ama sorsanız diğer ilişkilerimi, zihnimi zorlasam bile hatırlamıyorum.

Beni aldı, bir kafeye gidecektik ama giderken ya birer bira alıp manzaraya gidelim mi dedi asgfds lan ilk buluşma. Aa olur valla sakin sakin otururuz dedim. Gittik, arabada şehir ışıklarına karşı bira içtik şahinciler gibi :)

Baya güzeldi. Kahve içip muhabbet etmiştik. Ben onu bi konsere davet etcektim, ondan önce hangi sanatçının konseri olsa gidersin diye bir soru sordum. Direkt aradığım cevabı verdi. Ayrılırken sarılmıştık.

gitmek istememiştim, gidip konuşmadan keyif alınca da hesabı önüme çekip "bunu ben ödüyorum böylelikle bana bir bira daha borçlu olarak ikinci buluşmayı garanti altına alıyorum" demiştim.

çok coolum.

Kadıköy, boğa’nın orası. Geç kalmıştım :)

tabi hatırlıyorum, gözlerinin lensle renklenmiş olması biraz canımı sıkmıştı, genel olarak ta hiçbişey anlamamıştım sonrası kararsızlıkla geçen günler.

kadıköydeki benzinde oturmuştuk hava serindi biraz. sigara içmemden rahatsız olmuştu sonra bıraktım, o da o an içinden ben bu kıza sigarayı bıraktırırım diye düşünüyormuş meğerse :D

Elbette, o kadar ısrar etmişti ki buluşalım diye yarım saat oturur kahve içer kalkarım diyordum, 4 saat oturup kesintisiz sohbet ettik. Hala da ediyoruz :)

kırabilir. kötüyü çekme, olumlu düşünmek zor ama imkansız değil. kötü olanı düşünmeye daha çok meyilliyiz. (öfke, üzüntü vs.)

Şanssızlıkla ilgili bir belgesel izlemiştim ismini şimdi hatırlamıyorum, bir araştırma ekibi kendini çok şanslı hisseden 10 kişi ile kendini şanssız ve bahtsız hisseden 10 kişiyi bir teste tabi tutuyorlar. Testte kişilerin eline gazete verip okumalarını istiyorlar tabi bu gazeteler özel olarak hazırlanmış, gazetenin orta sayfalarına bir ilan yerleştiriyorlar hani şu iş ilanlarına benzer, ilanın birinde bu numarayı arayın ve 10 bin dolar kazanın yazıyor, bilin bakalım bu ilana dikkat edip numarayı arayan kimler? kendini şanslı hissedenler;

Testin sonucunda şöyle bir tespit çıkıyor ortaya, kendini şanslı hisseden insanlar ayrıntılara daha çok dikkat eden, önlerine çıkan her fırsatı değerlendiren kişiliğe sahip olan insanlar. Bu insanları diğerlerinden ayıran tek şey hemen her açık kapıyı zorluyorlar bir kapıdan geçemeseler de birinden mutlaka geçiyorlar yani örneklem sayısı fazla olunca başarı sayısı da artıyor ancak şanssız insanlar ayrıntılara dikkat etmiyor ve ayaklarına gelen şansı tepiyorlar.

Gerçek hayattan bir örnek vermek gerekirse, kendi abeyim çocukken sürekli sağdan soldan eşantiyon, hediye vs gelirdi buna nedeni çok basit örneğin tipitip sakızlarının paketlerini toplayıp posta ile fabrikasına gönderip t-shirt kazanmıştı, bisiklet ve hatta bir keresinde plat station 1 kazanmışlığı vardı üstelik üst üste iki kez, ama ben hayatım boyunca bir kez olsun bile hiç bir kampanyaya vs katılmadım. Abim ise hala bu yaşında evli çocuklu olduğu halde markaların kampanyalarını takip eder, mail atar sms gönderir ara ara da hediyeler kazanır.

ben odaklanmıyorum eskisi gibi, nasıl olsa diğer otobüse binerim diyorum mesela, o yüzden kaçırdığım otobüs umurumda olmuyor ve şansızlık gibi bir söz konusu da değil.

*ama acelem varsa evden erken çıkıyorum.

Şansa inanmıyorum. Bir çok inanış gibi şans da bir olayın sorumluluğunu kendinden başka bir şeye yüklemekten ibaret.
Kader, kısmet, şans hepsi aynı şey.

olasılığa inanıyorum.

bence her yaşadığımız sadece bizim sorumlulugumuz değil. tek sorumlu elbette şans kader vs değil ama olasiliksal durumlar da gerçekleşiyor.

sans nedir? dogada bir karsiligi var mi? yok.

kelime ve kavramlar da birer icattir. sans, insani ve soyut bir icat ve bu soyut icat bazi insanlar arasinda kabul edilen bir sey.

sansa inanmiyorum. cunku oyle bir sey yok. tekrarlanan olaylari etiketlemek, formlastirip inanc haline getirmek sadece biz insanlarda var.

otobuse yetismek yerine, saatinden once durakta bulunun.

solo +1500

şöyle açıklayayım: 2014 eylül - 2017 ocak arasında 7-8 tane araştırma görevlisi sınavına girdim, apartman üniversiteleri dışında açılan neredeyse her ilana başvurdum, sonunda iyi bir kadroya girdim ve 3-4 kişiden "çok şanslısın" lafını duydum?! Wtf?! çok sinirlendim, çünkü sonunda girdiğim kurumun sınavına 2 buçuk sene önce de girmiştim yeni mezunken, şanslı olsam o zaman girerdim herhalde. oysa ben çalıştım, didindim, bir kez olmadı diye vazgeçmeyip tekrar tekrar denedim.

kısacası şansa inanmıyorum. fırsatları değerlendirmeye, kaybedince vazgeçmemeye, kendini geliştirip, tekrar tekrar denemeye inanıyorum. "şanssızım" diyerek kendine acımak, kolaya kaçmak bana göre.

Hacıosman metro’dan 35-40 dakika sürüyor. Ona göre hesap edin.

bunu kimse bilemez. o yolda inanılmaz trafikli saatler oluyor. normalde 40-45 dk diyebilirsin, ama 1 buçuk saat de olabilir ona göre plan yapın.

yeni tasarim o

Cache temizle

Ctrl h ile tum gecmisi sil. Sonra yeniden girmeyi dene

good twitter eklentisini indirebilirsin tarayıcına.

exlibris hocam cache temizlemek bi işe yaramadı.

Evet sağmal torpil şart ( gelip şart değil diyenler elbet olacaklardır, 10 kişi torpille alıyorlar ise 1 kişi normal alıyorlar )
Ayrıca elin ayağı tutan, dili iyi olan, yakışıklı ya da güzel herkesten olur kabin memuru.
Senin diplomanın bir önemi yok ki getir götür yapcaz işte,
Dışarıda o paraları kazanamıcak vasıfsız insanlar yüzde 90 ı.

Eski bir havacılık çalışanı olduğum ve bende zamanında yukarıda söylediğim kriterlere dahil olduğum için rahatça konuşabilirim diye düşünüyorum. Gelip şimdi bana ama uçak emniyeti falan kasmayın, kaç kere türbülans gördünüz.

Fucidin deneyebilirsin 2-3 gün

(git: www.youtube.com nasıl bu kadar kolay sıkıyorlar komedonları. öncesinde bişey mi sürüyorlar?

bahane kullanmayın. asla. hayatınızın hiç bir evresinde hiç bir şey için kullanmayın.
söyleyin

olmuşa çare yok, bundan sonraki planını paylaş samimi olarak.

bosver yahu! hayat sinavdan ibaret degil. sakin bunu dert etme, onlar da senin icin dert ediyordur seni kendinden emin gorurlerse normal karsilarlar.

ne sinavlar kimler tarafindan kazaniliyor da ne sinavsizlar nerelere geliyor.

sen kendi icinde coz once.

bu sefer olmadi onumuzdekilere bakacaz diyeceksin. hayat yenilgilerle dolu, cok da sey etme.

Sorun hakkında fikrim yok ama size tavsiyem onedrive kullanın ne değişir emin değilim ama yine de kullanın :)

muhakkak 0.25'in altında numara vardır fakat "fark hissettiren" ölçüler 0.25'te belli oluyor olabilir. yoksa her göz birbirinin aynısı değil tabii ki.

benim gözlerim 2.5 miyoptu 5-6 sene önce. şu an 1.5'a düştü. hatta bir senedir kontrol de ettirmiyorum belki daha da düşmüştür. neyse ben sınıfta olduğum veya araç kullandığım zamanlar hariç gözlük takmadım. gözlük takmazsan numaran düşer demiyorum (doktorum da şaşırmıştı zaten düştüğünü görünce) ama 2.5 miyopla da gözlük takmadan hayat devam ediyor diyorum.

uzağı görememek rahatsız ettiği zaman takmanı tavsiye ederim.

Ölçüm cihazı +/- 0.25den itibaren ölçmeye başlıyor.

Kullanma kesinlikle.
Benim gözler -1.5 liseden beri gözlük kullanıyorum.
Arkadaşımın gözleri de -1.75 hiç gözlük kullanmamış

Adam her şeyi net görüyor uzaktaki yazıları okuyor vs.. . Ben ise gözlüksüz kör gibiyim.

senelerdir ondan fazla muhabbet kuşu beslemişizdir asla kesmedik. kesin diyenleri duyup kuşçuya sorduğumuzda da hayır dokunmayın onlar kendileri halleder demişlerdi. nitekim öyle de oldu. bence bir kuşçuya götürün, anormal bir uzama varsa da onlar halletsin.

zımparalı tünekler var. onlardan alıp koyun kafese. o kendi halleder. ben de hiç kesmedim.

Hep söylüyorum, yine söyleyeyim. Bu kuşlardan hiçbirinin huyu birdiğerine benzemiyor. Gaga taşı olmadan yapamayanı da var, gaga taşına ağzını sürmeyeni de, Evin içinde uçmadığı, tutunmadığı yer kalmayanı da var, tüneğinden kıpırdamayanı da.
Sonuçta bazı kuşların tırnakları, takılıp kırılacak kadar, bazılarının gagaları yeme yiyemeyip açlıktan ölecek kadar uzayabiliyor.
Böyle durumlarda tırnağın da gaganın da kesilmesi gerekiyor.
Ama tırnağını da gagasını da biryerlere sürte sürte kendi işini kendi çözenleri var ki onlara dokunmaya gerek yok.

çoğu kişi babasından fırça yiye yiye öğrenmiştir zaten kullanmayı. yok illa kaldıramıyorum diyorsan kullanmayı iyi bilen amca, dayı, kuzen, arkadaş vs birinden yardım isteyip hem trafikte hem de uygun boş bir alan da pratik yapacaksın. hem aracı kaldırma hem de sürüş konusunda tecrübe ederek geliştirme dışında bir yol yok.

on günlük iş en fazla.
babayla değil de güvendiğiniz bir arkadaşla (az biraz olgun ve sakin) çıkabilirsiniz. gece trafik yokken belli bir rotada sürekli dolanmak çok faydalıdır.
ya da özel ders

babayla olmaz o iş. ya sakin olmasını beceren bir yakınla veya arkadaşla olur ya da benim yaptığım gibi özel direksiyon dersi alarak. armut.com vs. gibi yerlerde bu tür hocalar var.

e baban olmadan al arabayı gez biraz.

ben 10 yıldır aktif araç kullanıyorum, hala kullandığım araba arada stop ediyor. bunda bir şey yok, gayet normal. al arabayı pratik yap, bişeycik kalmaz...

kendinize güvenmiyorsaniz özel ders en mantiklisi iki üc kez hocayla ciksaniz zaten sorununuz cözülecek, bosuna hic riske girmeyin. armut.com mantikli

istanbul’daysan gel sana anlatayim. besinci viteste bile kaldirirsin arabayi. para da istemem. eger basarili olursan
bi bucuk iskenderini yerim.

Ben de erkek arkadaşımla öğrenmeye çalışırken hiç beceremiyordum sürekli stop ettirip strese giriyordum. Hatta sırf sürmemek için hep ona veriyordum, neyse sen geç istemiyorum diyordum.

O birkaç haftalığına şehirde değilken araba kullanmayı hiç bilmeyen bir arkadaşımla gece yollar boşken çıktım. (Yukarıdakilerin de önerdiği gibi sakin biriydi.) Kullanmayı bilmediği için onun yanında o kadar gerilmiyordum, yollar da zaten boştu. Sonra yavaş yavaş gündüz de çıkmaya başladım. Derken 1 sene geçti işte çatır çutur sürüyorum artık.

Edit: Kaza yaptım amk

herkese katilarak tekrar etmekte fayda var. o babayla olmuyor bu is. babalar genelde hemen ogrenmenizi istiyor. becerememek ya da pratik yapmak onlarin lugatinda olmuyor. o yuzden tek basiniza bos arazilerde denemek en mantiklisi.

stres veya ruhsal sorunlar hafızayı baskılar vitamin işe yaramıyor bir kaç yıl aynı durumda kaldım.

Mr harici kan testi de yapmışlardır diye tahmin ediyorum, yapmadılarsa yaptır. Sadece sosyal medya değil, ekrandan da mümkün olduğunca uzak dur, gerek telefon gerek televizyon gerek bilgisayar olsun. Dışarı çıkmayı, güneş ve temiz hava almayı, insanlarla muhabbeti artır, kitap okumayı artır. Onun dışında alüminyumlu deodorantların da böyle olumsuz etkileri olabilir diyorlar, bırakabilirsin (ben bırakmıyorum)

Ben olsam hangi gün duş aldığımı unutmayı kafama bu kadar takmazdım unutkanlık arada beynin kendi kendine yaptığı savunma sistemi gibi bi şeydir fazla yüklenme olmasın diye
B12 konusunda danışmadan kan tahlili yaptırmadan kullanmayın derim

B12 seviyenize aile hekiminizde kan vererek baktırabilirsiniz.

Düzenli balık tüketmiyorsanız balık yağı kullanabilirsiniz.

Onun dışında Türkiye’de bulamayabilirsiniz ama yurtdışından gelecek tanıdığınız varsa lion’s mane mantar ekstraktını araştırın derim.

Sylvester Stallone ile Antonio Banderas'ın buna benzer bir filmi vardı. Ama hikaye pek tutmuyor. Sylvester tecrübeli bir kiralık katildir. Antonio ise işe yeni başlamış bir başka kiralık katildir. Antonio kendini ispat edebilmek için Sylvester'ın işlerine çökmeye başlar. Güvenlik uzmanı bir kadının ortadan kaldırılması gerekiyordur. İşi Sylvester alır. Ama yapmaktan vazgeçer. Fakat Antonio vazgeçecek gibi değildir. Sylvester kadını koruması altına alır. Antonio da ikisini birden öldürmek için peşlerine düşer.

Aradığın film olmama ihtimali yüksek ama güzel bir film olduğunu düşündüğüm için yazayım dedim.

Filmin IMDB linki şu:
www.imdb.com

www.imdb.com olabilir.

Maalesef bunlar değil. Benimkine dair çok net şeyler hatırladığım halde bi türlü bulamıyorum. Şu durumda çok az şey hatırladıklarım sorulmasa da olur kanımca.

Dark Tranquility
Kalmah
Insomnium
Arch Enemy (kadın)

Amon Amarth♥
In flames
Opeth

Tribulation(O bölgenin insanlarını araştırın işte)

Cynic

4 yıl olması lazım yeni dolgunun devlette karşılanma süresi.

devlette yenisi eskisi fark etmez bütün doktorlar aynı sistemle çalışır, çünkü performans sistemi garabeti var. özel bir poliklinikte 150 lira civarına yaptırabilirsiniz.

Dolguda yükseklik kalmış büyük ihtimal. Yeni dolgu yapılmasına gerek yok, özelde bir doktora görünün sadece muayene ücreti alır. Şu anki dolgunuzun yüksekliğine bakıp onu düzeltecek. 5 dakikalık bir işlemi var yani. Sıfırdan dolgu yaptırmaya gerek yok.

^ hocam özel sektöre de hiç guvenemiyorum. :( yüksekliğini torpuleyeyim, hiç para da almayayim diyeceğini hiç sanmıyorum. Birşey çıkarıp bana extra masraf yukleyecektir. Diş teli falan filan bulur bir bahane.

hamzakeskin.com

dolgu sonrası yazınca böyle bir şey buldum. yazdığına göre çok kısa bir işlemmiş hocam. yüksekliği alacak ve bitecek.

sizin mikrofonlarda sorun olabilir mi?

^ sanmam. Birkac telde boyle.

evet 10-12 sene önce moviemax ve moviemax 2 vardı ama yine digiturk'deydi.

evet moviemax ve digiturk'te idi. ama o zamanlar d-smart yoktu diye hatırlıyorum. hatta tv kumandasıyla gişe filmlerini satın alabiliyorduk, sonra faturaya yansıtıyorlardı.

herkes okumak zorunda degil. ablan evlensin bir an once aile kursun. daha mutlu olur gibi..

Herkes okumak zorunda değil.

yurtici devlet universitelerine giremeyecek durumda kotu gpai varsa yurtdisinda yl yapmasi daha da zor. ayrica istemiyor istemiyor yapacak bir sey ciksin bari diye yl yapacaksa hic yapmasin, ne alaka?

"Bir daha universite hocalarinin egosu nu cekemem" gereksiz bir trip. Calissa o zaman "patron egosu cekemem" diyecek. Hayir, niye cekemezsin, baska isin ne?

Atamalar nasil oluyor bilmiyorum ama seneye sansini denemeye devam etsin veya oss'ye girip ise yarar bir sey okusun ve bu sefer adam gibi calisip duzgun ortalama yakalasin.

Biraz zihniyet degisimi gerekli sanki.

Basar parayı tezsiz yapar ama neden yapıyor?

Özelde bölümüne uygun stajla başlasın yardırsın

Yüksek lisans yapınca da bir şey olmuyor. KPSS’ye devam etsin. Bir şekilde o oluyor. İki yüksek lisansla tezle vs uğraşacağına iki sene çalışsa 90 puan alır.

Okutmanlık da öyle kolay değil ayrıca. Her yüksek lisans yapanı okutman olarak almıyorlar. Çok yüksek ALES ve YDS lazım, üstüne de genelde torpil lazım. Yani bu işlere hiç girmesin

www.dvlottery.state.gov

özgüvenli görünmeyi sağlamak derken, özgüven tam olmasa da yine de dışa çaktırmamak isteniyor sanırım. yani benim sorunuzdan anladığım buydu :)

galiba, dünyanın en iyi tiyatro oyuncusu bile bunu tam olarak başaramaz. sen özgüvenli bir kişi taklidi yaparken, karşı taraf eğer görmüş geçirmiş bir kişiyse, sizin milisaniyelik ufacık bir mimiğinizden dahi sizi çözer.

işi kökten halletmek isterseniz o yönde tavsiye verebilirim. yani özgüven nasıl kazanılır. uzun ama keyifli bir süreç olacaktır diyebilirim. çoşkuya sahip olmalı insan. çoşku her türlü tecrübeden ve bilgiden daha üstündür derler. coşkulu bir insan el sıkıştığında karşı tarafa " bende hayat var " mesajı verir. çoşkulu olmak için ise hayatta bir hedefi olmalı kişinin. O hedef ölçülebilir ve tanımlanabilir olmalı. her gün ufak ufak adımlar ile hedefe yaklaşmalı kişi. bu aşamalar gün geçtikçe bir kartopu gibi büyür ve çoşku oluşur.


önerebileceğim kitap : 1000kitap.com

İnsanlarla konuşmaya çalış. Bunun için kendini zorla. Bir ortama girdiğinde muhabbeti başlatan taraf ol. Bu senin için çok zor olabilir ama kendini zorlaman gerekiyor. Bir durumu düzeltmek için mücadele etmek lazım, mücadele etmeden olmuyor.

Seni sosyalleşmek, farklı tipte insanlarla uğraşmak zorunda bırakacak bir işte çalış yarı zamanlı da olsa. Barboyluk mesela!

alkol al. rahatlatır. kafa açar.

gruplara katıl, arkadaş edin, tecrübe ettikçe daha rahat olacaksın.

interneti iki haftalığına kapat. tabi yapamayacaksın, o yüzden alkol diyorum.

"Neden bütün siteler bunu kullanmıyor?"

recaptcha kullanmak kolay çünkü. google'a kaydoluyor, api key ve secret key alıyor sitene ekliyorsun.

ayrıca @kitik'in kendi düşüncesi baya bilinen bi gerçek.

bazi sitelerdeki essegin bir tarafina su kaciriyor, trafik lambalarini isaretlemek icin gobegimin catladigi donemler oldu :(

ama duyuru gibi bazi sitelerde sadece ben robot degilim kutusuna isaret koymak yeterli oluyor. iste bunu seviyorum prnt.sc

bu arada sadece ben robot değilimi işaretlemekle trafik ışığı seçmek aynı sistem değil mi? Ben siteme recaptcha ekledim çünkü normalde çok basitçe bir tıkla geçiyor insanlar, ama vpn vb. ile olduğunda "dur bakalım yeğenim önce şu ışıkları otobüsleri bi göster" diyip onları gösteriyor benim bildiğim. Sitenin tercihi değil yani google'ın çalışma şekli o diye biliyorum, insan olduğuna emin olamadığı kişilere iş yaptırıyor.

@exlibris, hatta buyrun operavpn ile ekşiduyuru kayıt kısmındaki captcha:
i.ibb.co

@nhkni
valla ben vpnsiz bagliyim ve duyuru yeni kayit ekranidan sadece check istiyor. belki de ben allahin sevdigi kullarindan olabilirim bilemedim simdi
prntscr.com

Badem yağıyla kirpikleri ovuştur.

@duygusuzromantik, zaten damlayla şampuanı dr verdi.

reklam alan var diye biliyorum.

amatörler amatörce iş çıkardığı için profesyonel çevirmenlere herhangi bir tehlike arz etmiyorlar. Ben de eski "fansubber", yeni profesyonel çevirmen adayıyım oradan biliyorum :-)

okuldan bi kız yapıyordu. çok sevmesem parasına asla değmez derdi hep. çeviri başı 35-40 arası alıyormuşta çok yorucu bildiğim kadarıyla. bi ara netflixle çalışıyordu.

bir platform için çeviriyorsan para ödüyor platform.

Misal netflix'te bir dizinin yeni bölümü çıktı. Türkiye'de ertesi gün yayına girmesi gerekiyor. O zaman bir çevirmen şeyiyle takılıyorlardır. Kimse işini gücünü bırakıp da aman netflix zorda kalmasın diye gece sevişmesini bırakıp çeviri kasmaz

diğerleri öyle keyfine takılıyor.

Yaramaz. Kendiniz taşıyacaksınız. Çocuklar sınırı aşarsa dövüp kaçmaktan çekinmeyin.

valla bizim burada da vardı aynı tip çocuklar, aynı apartmanda olduğum hatta bir çoğunun anası babasıyla aynı kurumda çalıştığım için elim kolum bağlıydı. mahalledeki diğer roman çocuklara çikolata, kola falan alıp kedilere zulmedenleri korkutturuyordum. biliyorum, kötü hatta berbat bir örnek ama bazen sınırı aşıyorlar ve bu gibi adaletin işlemediği konularda adaleti kendi sağlamaya çalışıyor insan.

ayarlar-> genel-> kısayol tuşu (pasif)

android 6.0 / LG G4 için böyle.

ayarlar -> kilit ekranı & şifre -> kamerayı aç (iki kere ses kısma tuşuna basınca kamerayı aç)

android 9, xiaomi mi 6 için böyle

@eeb kısayol tuşum pasif. yine de düzelmiyor. :(

@inheritance kamera diye bir ayar bile yok. benim telefonum ne lg ne de xiaomi ondan mı acaba?

Yol tarifine basiyorsun, sonra yayayi seciyosun. San yaya olarak nasil gidecegini gösteriyir. Ya da toplu tasimayo ve ondan inince ne yapacagini da

biraz fazla çaba sarf ediyorsunuz gibi geliyor bu konum işiyle barışmamak için. google/android için konuşuyorum; karşınıza gelen ekranlarda sadece size atılan konuma tıkladığınızda, haritalar uygulaması açılacak zaten. ardından yol tarifi'ne tıklayacaksınız, ve üstte size seçenekler sunacak, otomobille, otobüsle, yaya veya taksiyle şeklinde. yaya olana dokunup başla diyeceksiniz, o da sizi yönlendirecek. toplamda üç-dört tık yani. o kadar kolay ki, şu anda debelendiğinize lanet edeceksiniz bir kez alışınca.

adres tarifi diye bir şey kalmadı artık, bu teknolojiye ayak uydurman gerekir.
inan hayat kaliteni yükseltecek bir olay konum paylaşımı. diğer arkadaşların da anlattığı gibi 2-3 dokunuştan ibaret.

Android kullanıyorsanız üst menüyü indirip Location ı açın. Sonra sizi mavi konum olarak işaretler harita. Yönlendirme/Directions diye bir yer açılıcak ekranda. Tıklarsanız size tarif eder. Üsste adam araba falan görürsünüz. Yürüyerek gidiyosanız adama dokunun.

Not: hayattan tat alma aralığınız artıcak, adres bulma güveni diye birşey var insanlar arasında heheh

herkes nasil yapacaginizi yeterince aciklamis zaten. navigasyonu okumaz bazen biraz zor olabiliyor. bir iki kere kullandiginizda herseyi kavrarsiniz zaten. su anda bana birisi yol tarif etmeye basladiginda lafini kesip bana konum at diyorum. herkesin tarif becerisi, onemli gordugu noktalar farkli. goturdugu yollar farkli. Google ne guzel en kisa yoldan, trafik falan herseyi hesaplayip goturuyor beni. restaurant, nalbur, hastane aramakla ugrasmak daha buyuk dert.

^ bir kere google i denedim. Cok ara sokaklara saptiriyor. Yandex bu konuda daha mi iyi acaba?

bariz bir fark yok, ben daha çok google kullanıyorum. e ara sokaklara saptırıyorsa daha kısa olduğu içindir, siz istediğiniz yerden gidersiniz o sizin takip ettiğiniz yola göre rotanızı günceller zaten.