Ekşi Duyuru

"şuanda çalıştığım yeri yüzüstü bırakmamak için 2, 2.5 ay sonra bırakabilirim"

Yeni bir işe geçmek yüzüstü bırakmak değil

Ingilizce kullanacaksan her turlu gec. Oyle oyle gelisir hem. Ayrica yuzustu birakamazsin ozel sektor bu. Isine gelmedigi anda ceker gidersin.

İş değiştirin.
Hem își sevmiyorsunuz hem de yükselme şansınız yok, hem de o işte çok iyi olmadığınızı düşünüyorsunuz.

4500 teklif ettiler diyorsunuz ama çağrı merkezinde ne kadar kazandığınızı bilmeyince bu konuda fikir veremiyorum.
Eğer maddi olarak büyük sıkıntıya girmeyecekseniz mutlaka işi değiştirin.
Yüz üstü bırakma fikrinden de sıyrılın. Orası call center, bir şekilde çalışan bulurlar, bulamazlarsa da bu onların hatası. Böyle durumlar için bir planları olmalı. Henüz sadece 5 aydır çalıştığınız bir yer ve deneme süreniz bitip kontrat bile yapmamışsınız.

sevdiginiz is

iPhone se 2016 olacak

Evet nano sim

problem galiba bayram olmasindan kaynakli. ona denk bir site var mi bilmiyorum ama getir çarşı icerisinde konumunuza gore cicekciler de listeleniyor. oradan da siparis verilebilir.

Hocam siteye ne gerek var? Yurt dışında değilseniz, gönderilecek adresin çevresinden googleda yüksek puanlı,yorumlu bir çiçekçiyi arayıp 1 saat içinde yollatabilirsiniz.

Şu anda aynı şehirde değilim. O yüzden bu siteden sipariş verdim. Yoksa eve yakın yerlerden birisi kartla ödeme kabul etse oradan isterdim

interflora çok iyidir.

Ben taze çiçek kullandım. Gerçekten çok çok iyiydi. Yolladığım yerler hep İstanbul'du, diğer iller için yorum yapmayayım.

istanbul icin taze cicek kullaniyorum. simdiye kadar sorun yasamadim.

Anlatsinlar? Cozum hedefi mi var.

efendim direkt sorununuzu anlatırsanız size daha iyi yardımcı olabilirim de.

onlar zaten aslında zaten konuşmayı çok seven ve konuşma alışkanlıkları böyle olan insanlar. siz kısa kes deseniz bile "doğru diyor lafı çok uzattım" dememe ihtimalleri de baya yüksek.

1. dr. house'un meshur bir lafı var. "everybody lies" diye. bunun temel olarak aklında tut.
2. kullanıcının verdiği bilgileri esas alıp çözüm üretmeye başlama. sana verilen bilgileri teyit.
3. çözüm süresine başlamadan önce problemi tanımla.
4. ürettiğin çözümü basamaklar halinde uygula veya uygulandığından emin ol.

madde 1 ve 2'den edeceğin her feragat, işinin daha da uzamasına yol açar.
madde 3 ve 4'ün sırasının değiştirirsen, 10 dakika da çözeceğin 30 dk. da çözülmeyebilir. madde 3 genelde en çok atlanan şeydir. tavsiyet etmem atlamanı.

son olarak, bir süre sonra bilinen hatalar gibi bir durum oluşacak kafanda, buna da çok kapılıp kullanıcıyla inatlaşma, madde 1'deki herkes yalan söyler önermesinde, "kimse doğru söylemiyor" sonucuna ulaşılmaz. bazen bilgili kullanıcı, size daha çok şey öğretir.

sizden önce robot cevaplamiyorsa, xyz hosgeldınız diye, sirket adi iyi olur. robot zaten bunları soyluyorsa, merhaba, ben x, nasıl ... diye devam baslayabilrisiniz?

Bu konuda her kurumun farklı bir yöntemi olabiliyor. Çalıştığınız kurum eğitimini verecektir.

? hayir. klinik anlamda alkoliksen kafana gore boyle ilaclar kullanma. agir alkolikler alkolu biraktiktan sonra ortaya cikan kas spazmlarini azaltmak icin falan aliyorlar. ayrica alkolle karisirsa ölumcül olabilir falan. alkolu psikiyatrik etkileri icin (sakinlesmek mesela) aliyorsan ve alkolik olabileceginden supheleniyorsan profesyonel yardim alman iyi olur.

Bence iş görüşmelerine pozisyona uygunluğu bilerek gitmek bir avantaj sağlıyor. Ama az da olsa bir eksiklik varsa bu görüşmeyi etkiliyor. Mesleği, pozisyonu yazmadığınız için fazla bir şey diyemiyorum. Bol şans.

"nasıl olsa bunlarda beni işe almayacak" düşüncesiyle git. Soruları o şekilde cevapla.

sık yapılan yanlışlara göz atın bence ama genel tavsiyem ilanı görüşmeden önce tekrar okuyun. sizi neden işe alalım sorusunu sorduklarında verdiğiniz cevap o ilanda yazanlarla uyuşuyor olmalı. o alanda tecrübe staj yoksa da yaptığınız bir proje bile olur o ilandaki özelliklere uyumunuzu göstermeniz için örneklerle anlatmanız faydanıza olur.

en önemli kısım bana kalırsa bu kişiyi işe alsak şirkette kalacak mı kısmı oluyor, birçok özelliğiniz varsa bizi basamak olarak kullanıp gidecek hissi yaratmamanız lazım. o işi o pozisyonu çok istediğinizi yalandan da olsa hissettirmeniz lazım. karşı taraf da biliyor ne olduğunu ama bunu en iyi satana veriyorlar pozisyonu.

bir de kendinizde de ille hata aramayın bence sonuçta bir kişilik ilan için kaç kişi başvuruyor. belki sizinle ilgisi olmadan, mülakatınız iyi geçse de birebir aradıkları özelliklerde ve tecrübede tek bir kişi daha başvurmuşsa yapacak bir şey kalmıyor.

sen bana sabahlari basagrisi veren sahte bir cicek misin?
Yahut ansizin patlayacak koyu mavi bir mayin misin?

bana samimiyetle butun nefretini sun,
Sun ki, onu yatagimiza yansitayim
hic ama hic tutku gormemis yatagimiza
iste bu yuzden senin icin deli divane oluyorum.

Teknik bir çeviri istersen şöyle:

Bozuk* şarap mısın bana
sabah başağrısı verecek?
Ya da koyu mavi bir mayın mısın
uyarı vermeden patlayacak?

Tüm gerçek nefretini bana ver,
yatağımızda onu çevireceğim**;
hiç şehvet görmemiş (yatağımızda), hiç şehvet görmemiş...
Bu yüzden sana deli oluyorum.

*fishy sözcüğü "tadı bir tuhaf" anlamını karşılar. Türkçe karşılığını tam olarak veren bir sözcük bilmiyorum.
**dili çevirmekle aynı anlamda kullanıyor.

Cyripto para
Usdt
Eur
TL
Vs..

pek dusuk sayilmaz ama payoner

@erty_ksk tam anlamadım dostum. crypto paralardan anlamıyorum. ödemeyi euro ve dolar üzerinden alacağım.

@badcode benim payöneer hesabı açarsam, karşıdaki kişinin de payöneer hesabı olması lazım mı? yoksa karşı taraf kredi kartı ya da paypal hesabından benim hesabıma aktarabilir mi parayı?

Payoneer banka hesap bilgileri veriyor, direkt o bilgilere yollatabilirsiniz sanırım.

wise, eski adiyla transferwise

o ozellik sizde yok demek ki, android kullanirken bana da cok gec gelmisti

Gönderi olarak paylaşırken yukarda hikayene gönderi olarak ekle seçeneği var

Ozel hesap oldugu icin paylasamiyorsun

Benim kitapların durumu aynı olduğundan durumu sorduğum yayıncıdan aldığım bilgiye göre "olmayacak"

Eganba'ya bakın, orada da yoksa nadirkitap +1
Stokta olmayan kitap ancak yayınevi tekrar basarsa tekrar stoğa girer.

Ben alakasız biçimde kitap ambarı diye bir sitede buldum ne amazonda ne kitapyurfunda bulamadıklarımı. Bir bakabilirsiniz, epey kitap söyledim, sorunsuz geldi.

nadir kitap gercekten cok pahali, baska bir site var midir kitap icin?

@adse zener'in laneti 1 ve 2, Sosyolojik Metodun Kuralları, simdilik aklima gelenler bunlar.

Bazı VPNler, özellikle ücretsiz olanlar, video çok bant genişliği tüketecek siteleri engelliyorlar, ya da bazı siteler VPN üzerinden bağlantı kabul etmiyor. İkisi de olabilir ama ikinci daha düşük ihtimal, zira Opera VPN çalışıyorsa site bloklamak istese bunu bloklardı. Hangi ülke VPN'i lazım bilmiyorum ama PrototnVPN ücretsiz versiyonunda ABD, Hollanda ve Japonya'dan çıkış veriyor, video siteleri de çalışıyor. Ona bakabilirsiniz.

Bazı siteler(ör BBC) VPN servislerinin sağladığı IP adreslerini banlıyorlar. Bu nedenle giriş yapamıyorsun. Opera vpn çalışıyor ise henüz ban yememiş demektir.

songül öden değil miydi büyük kız? o zaten ilk evlenen. köyden biri ile evleniyor. ama kocası içkisi vs mutlu olmuyor.

şükran ovalı köye gelen ziraat mühendisi mi neydi onu seviyor ama evlenemiyorlar tabi baba yüzünden. sonra adamın tayini çıkıyor gidiyor. şükran da yine köyden biri ile evleniyor. adama da şart koşuyor antalya'ya taşınmak için. antalya ya da deniz olan bir yer emin değilim.

farah en küçük. o da işte şükrü özyıldız'la sevgili gibi oluyor. sonra adam üniversiteye gidip devrimci oluyor. kız mektup yazıp gönderiyor ama şükrü devrimci adamın aşka meşke vakti olmaz deyip cevap yazmıyor.

sonra şükran antalya'ya taşınıp şehirli oluyor. anne babası ve farah yanına geliyor. anne ölüyor. baba alzaymır oluyor. farah da hiç evlenmeyip babasıyla ilgileniyor. sonra bir şekilde o ziraat mühendisi olan adamla karşılaşıyorlar. adam da evlenmiş, çocukları olmuş. bunları bahçesine davet ediyor. farah ve babası gidiyolar. adam meğer şükrüyü yani devrimciyi de çağırmış. farahla ikisi bi ağacın altında konuşurlarken film bitiyor.

iri taneli demi koyu çay. kahvedeki espresso gibi. dark versiyon. esasen seylan çayı. türkiye'de adı kaçak çay. doğuda daha çok seviliyor.

Faizin 0 olması için enflasyonun düşmesi lazım, merkez bankası kararıyla zorla faizi düşürmek dövizi yükseltmekten, cari dengeleri bozmaktan ve daha fazla enflasyona sebep olmaktan başka bir işe yaramıyor. İner mi, inmez mi konusu bir muamma; normalde bırakın sıfırlanmasını, yükselmesi lazım ama "Başkan ne derse o" rejiminde önümüzdeki ay merkez bankası çıkıp faizi sıfırladık diyebilir. Böyle bir şey olursa tabi ki TL diye bir şey pratikte kalmaz; herkes dövize kaçar ve döviz fiyatları inanılmaz tutarlara ulaşır ve ülke ekonomisi baya baya iflas eder. Dış borcu vb. ödeyemeyeceğimiz için devlet muhtemelen önce mevduat kontrolleri getirir, ardında da moratoryum ilan eder, insanlar da ağaç kabuklarını kemirir, intihar oranları tavan yapar falan filan... Hayal gücümüze kalmış yani...

İlave bilgi olarak,

Serbest piyasa ekonomisi ile yönetilen ülkelerde faizin ve enflasyonun sıfıra inmesi arzulanan bir durum değildir.

Öyle durumlarda halkın harcama iştahı azalmış demektir. Tüketimin azalması üretimin de azaltılmasını gerektirir ki bu durum durgunluğu ortaya çıkarır. İşsizlik artar.

Kapitalist sistemlerde bir büyük hastalık yüksek enflasyon ise diğer büyük hastalık da durgunluktur. Başka tedbirlerin yanısıra negatif faizle duruma müdahale edilir. Halkın tüketim iştahı kamçılanır.

Japonya, tarihinde bu hastalıktan çok çekmiştir.

youtube denilen icada ingilizcen varsa top10 HR question yaz ve videolari izle. bır yerden sonra stratejiyi cozeceksin. turkce kaynaklara hic bakmadim o nedenle bilemiyorum ama illa ki turkcesi de vardır. bu tarz videoların.

Bu sorularda amaç işverenin "ben burada ne arıyorum biliyor musun" sorusuna cevap almaktır.
Tam da o bahsettiğin işsizlik durumu yüzünden insanlar yeter ki iş olsun diye ilanlara başvuruyorlar. İşveren ise o pozisyonu en çok isteyen, kendi kendini motive edebilecek, sadece para için değil farklı yönlerden de katkı sağlayacağını düşündüğü için başvuran adayları ayırt etmek istiyor.

Bu tip sorulara iyi cevap vermek için şirketi, hizmet verdiği sektörü, pozisyonun neler gerektirdiğini ve o pozisyona sahip olana ne kattığını bilmek gerekiyor.

Kısa yoldan; en duyulmak istenen cevaplardan biri işin sana ne katacağını anlatmak. Ben bu işi istiyorum çünkü bu şirket şu şu alanlarda piyasada önde. Müşterileri sağlam, know how sağlam, teknolojisi en ileri gibi, çalışanın kendini geliştirebileceği imkanlara sahip. Ve bunları öğrenmek istiyorum. Gibi gibi. Akıllı işveren için en ideal aday budur. Kimse babasının şirketi gibi benimseyeceğini düşünmüyor. Ama bu aday akıllı, bunları öğrenirken benim de işimi geliştirir diyor. En azından demeli.

Bunu anlatırken şirketi övmek, başarılarından bahsetmek fayda sağlar; işin psikolojik yönü bu biraz da.

Ne katabilirsin sorusu da aynı düşünce şekline farklı noktadan yaklaşmakla ilgili. Ben burada ne yaptığınızı, pozisyonunu gerekliliklerini biliyorum. Bende şunlar şunlar var, genelde bu sektördekilerde olmaz, o yüzden piyasada bulması zor şeyler; bunları katacağım.

Velhasıl kelam, şirket, sektör ve pozisyonun detayına ait ne kadar bilgi sahibi olursan o kadar iyi cevap verirsin.

Posizyonu/şirketi vb. bilmiyorum ama bunlar çok saçma sorular gibi geliyor bana. Yukarıda bahsi geçen konuları anlıyorum ama üç dakikalık bir internet aramasıyla "Çünkü sizin şirketiniz ihracatı en güzel yapan şirket; vizyonuyla, misyonuyla beni çok etkiledi" falan diye yalandan cevaplanacak soruların ne şirkete ne de adaya bir faydası var. Çok merak ediyorum bunu soran şirketlerin turnoverları oranları ne...

Bruce'un cevabına katılıyorum bu arada; bu soruyu soruyorlarsa o cevapları duymak istiyorlardır.

Şirket pozisyonu en çok isteyeni ve o pozisyonda en çok mutlu olacak, en iyi verimi üretecek çalışanı arıyor. Sorular baya mantıklı aslında.

Mesela önceki şirketinden kaçmak için, ya da buişe muhtaç olduğu için mi başvuruyor yoksa çalışmak istediği ortama, içinde olmak istediğin sektöre, gelecek planlarına bu iş yeri uyduğu için mi başvuruyorsun bunu anlamaya çalışıyorlar.

Bu soruya cevap verirken şu başlıkları kullanabilirsin;
Şu şekilde projeleeiniz var, ben de daha önce şöyle bi şey yapmıştım ve bu tarz projelerde çalışmayı çok sevmiştim bu nedenle burayı seçtim.
Geleceğe yönelik sektörel planlarıma uyduğu ççin çalışmak iayoeum. Daha önce şu sektörde çalışmıştım ve şu hislerime dayanarak bu sektördün şu yönlerden benim daha çok hoşuma gideceğini düşünüyorum.
Eski iş yerimde şöyle bir projede bulundum / daha önce şöyle bir seminer, ders almıştım ve şu şu özellijleri olan bit şirkettw çalışmak istediğime karar verdim, sizin şirketiniz bu özellikleri barındırıyor vs.
(Eğer araştırma imkanın varsa) yükselme ihtimalini, iç eğitimleri vs bu şirkette çok olumlu görüyorum, kendimi bu sektörde geliştirebileceğim pazar payı büyük plan bi şirket olduğu için burayı seçtim. ( sikko bir şirkete bunu söyleme ama)

extesion nedir bilmiyorum ama far cry primal başlı başına bir oyun. indirip oynayabiliyorsun.

Deri ceket sıcak tutması ile ünlü bi ceket değil maalesef. Nefes alan ve rüzgardan koruyan bir katman aslında. İçine bir katman daha eklenirse sıcak tutan ve nefes alan bir mont gibi olabilir. Ama kışın giyilebile eğini düşünmüyorum.

içine kapşonlu ince ama kaliteli bir polar giyebilirsin . tabi kıyafet tarzını bilmiyorum

Deri ceket, trençkot, kot ceket... Bunlar kışlık değil baharlık giysiler.
Kışın soğuğunda maalesef ısıtmıyorlar içine kalın bir şey giydiğinde sıkıyorlar güzel durmuyorlar.
Ben de iki gün öncesine kadar trençkot tarzı bir şeyle ve kot ceketle idare ettim ama artık edilmiyor monta geçme zamanı gelmiş.

(bkz: Kayhan yıldızoğlu)

hocam yapma, doktora danışmadan. parasetamolün antienflematuvar etkisi belirgindir. olay mahallinde kırık varsa onun iyileşmesi için enflamasyon oluşuyor ve bu durum iyileşme için gerekli. ilaç da bunu önlediğinden kırık iyileşmesi gecikiyor, sorun olabiliyor..

to go around: 'herkese yetmek' anlamında kullanılmış.

herkese yetecek kadar sevgi yok deniyor yani.

+1

hepimizi saracak, hepimize yetecek kadar sevgi yok.

bu kadar takma bence. kimse 2 günlük elemana iş bilmiyor diye bişey demez. gidince sorarson tekrar ufak ufak muhabbetlerle

www.youtube.com

sonucunu bekliyorum

@durbikonusucaz hem kulaklari hem de burnu tikayip icmek zordu ama kesti gercekten. sagol

anneannem bana 7 yudum su iç derdi. her içtiğimde istisnasız hıçkırığım kesildi.

Bizimkinin de dusmus o da yasi vardi, bisey olmadi. Digeriyle idare ediyo :D

gitsen iyi olur. diştaşları nedeniyle köke kadar giden bir enfeksiyon olabilir. diş düşmüş mü yoksa kırılmış mı bu da önemli.

şimdili yemeğini yiyor mu, yemek yerken acı çekiyor mu buna dikkat et.

cevaplar icin tesekkurler, agrisi sizisi yok, yemek yemesi normal. zaten kirikti disleri, nasil yapti bilmiyorum hic.

Bizim kendi arabamızla yaptığım pratik hiçbi işe yaramamıştı. Ben de iki kere kaldım ve üçüncüye girmeden hocamdan ekstra ders aldım ve geçmemi sağlayan en önemli etkenlerden bir buydu bence. Komisyon çok önemli tabi ki ama bence imkanın varsa mutlaka ekstra ders al. 29 yaşında aldım ben de.

28 yaşındayım. 3.'de geçtim. Bu psikoloji gerçekten iğrenç. Ne kadar rahat olursan o kadar iyi. İmkânsız değil. Kurs dışındaki hocalardan özel ders almayı deneyebilirsin. 2, 3 ders park bile çalışsan geçme şansın artar.

Sürücü kursunuzu ya da hocayı değiştirin. Bence hoca çok etkiliyor. Derslerde yol rotasını siz belirleyin. Hep kullandığınız yollardan geçin arabayla, sınav yerinde tur atın. Bizim bir tanıdığımız 42 yaşında aldı ehliyetini. Adam hayatı boyunca hiç araba kullanmamış, sırf annesini hastaneye götürmek için öğrenmişti. Siz de yaparsınız hiç sıkıntı değil.

Gittigim surucu kursunda sansima cok profesyonel ve sakin bir hoca vardi. Ondan 10-15 ders ozel ders almistim.

Her ders 1-1,5 saat suruyordu.

Once sehrin en tenha yerlerinde en basit konulardan basladik.
Dersler ilerledikce yavas yavas guzergah degistirdi ve son derslerde trafigin en yogun oldugu yerlerde kullandirdi.

Bir de sinavin olacagi guzergah da belliydi. Son derslerde hep o guzergahta bir tur atarak bitirdik dersleri.

Sinava girdigimde guzergahi ezberlemistim artik cukuruna isigina kadar.

benim sürücü kursunda hocalar surekli degisiyor. bir de reflekslerim gelismiyor bir turlu. her aksam biraya takilmak etkiler mi bunu?

tesekkurler bu arada simdiye kadar ciddiye alip fikir sunanlar.

teyzem 64 yaşından sonra ehliyet aldı kullanıyor sende halledersin.

46 yaşından sonra öğrendim. bol bol pratik yapmak işin anahtarı, biri iki saatlik deneme herkese yetmeyebilir. kendi arabanız yoksa ya özel hoca veya tanıdığın arabası/kiralık araç ile olur bu iş ancak.

hocam naptın 30 yaş yeni 20'ler oldu. "30 yaşından sonra" ne demek? :D

cevap şu; bu işe sağlam bütçe ayıracaksınız. öyle ucuza kapatayımla olmuyor ki olmamış.
özel ders alacaksınız, kursta memnun kaldığınız hoca varsa biriyle başlayın işte.
teknik meseleleri hallettikten sonra şehirde boş sokaklardan başlayarak "SÜREKLİ" trafiğe çıkacaksınız.
demişsiniz zaten işimde de lazım diye; ilerleyen derslerde hocaya söyleyin basit bir güzergahta her ders pratik yapın baya normal şehir trafiğinde yani.
moove kiralayın gerekirse. yani çift pedallı ders arabası üstemiyorsanız. ama hoca sizi sınavdan geçirmek için değil baya canlı trafikte iyi araç kullanmak için hazırlamalı.

bir de yukarıdaki bahaneler mazeret değil, bahane. tabi kalacaksın yandaki pedalla oynuyor diye dikkatin dağılıyorsa. sürücülük böyle bişey. periferiye de hakim olmak gerek. hazır olana kadar çalışın, sonrasını dert etmeyin.

Direksiyon dersi alın.

Ben de 36 yaşımda aldım ehliyeti. Tek yapmanız gereken pratik yapmak. Bence önce sınav odaklı çalışın. Ehliyeti cebinize koyduktan sonra trafik alışkanlığını kazanmaya odaklanırsınız.
-Arabayı stop etmeden kaldırıp durdurmak,
-Yola çıkışlarda ve dönüşlerde sinyal (refleks haline gelmeli)
-Yokuş kalkışı (pratik yaparak çok rahat çözersiniz)
-Paralel park (tek yapmanız gereken tekrar tekrar denemek. Bu konuda Youtube'da güzel videolar da var.

Sınav anında olabildiğince rahat olun. Özgüveni yüksek ve rahat bir şekilde kullandığınızda ufak tefek hatalarınızı da tolere edebilir hocalar.

Bol şans.

surfshark vpn

seed4.me

Fastestvpn

Spoiler olabilir

Gemide ve kaçamak çok ince bir ayrıntıyla bağlantılı

3 ve 4 de gemideye referans veriyor.

Normal sırasında izle.

ben kotta w36 giyiyorum. xl veya xxl alıyorum. ama biraz rahat şeyler giymeyi sevdiğimden.

size kesime göre l veya xl olur.

Bütçe belirtmemişsiniz ama fp olan İnvicta'ların kadranları büyük.

Diesel

Rakete big zero senin için biçilmiş Kaftan

Şunlara bir göz atar mısın

dieselwatcheshsop.weebly.com

www.quora.com

Her zaman direkt üretici olan saat markası tercih etmek doğru olur bu bağlamda Fossil derim ama zaten Diesel marka saatleri de Fossil üretiyor diye biliyorum.

fossil bence

+1 lappuntamento
yok gardaş la bunlarla birlikte işi saat olan seiko swatch gibi markaları düşünebilirsin.

lappuntamento'nun bahsettiği sebeplerden dolayı fossil sanki.

klasik saatlere özel bir ilginiz yoksa smart watch öneririm. Huawei watch gt 2 kullanıyorum, 14gün kadar şarjı dayanıyor, araç sürerken telefonda konuşabiliyorum, bildirimleri anında alıyorum falan bayağı işime yarıyor, diğer ne kadar saatim falan varsa yatıyor kutularında, artık mekanik bir saate para vermek hiç mantıklı gelmiyor diyebilirim.

Uygulamada görsel ekleme seçeneği var, tarayıcıdan yapılmıyor bildiğim kadarıyla.

tarayıcıda da uygulamada da görsel ekleme var. entry girerken görsel tuşu var ona basın.