[]

telefon pilini değiştirmek

telefonun pili ölmüş. satsak pilden az pahalı, atsak olmuyor.
deji + montaja 150 lira istedi en az isteyen.
ben de pili kendim alayım takayım diyorum.
videolara rehberlere falan baktım çok zor görünmüyor. (xiaomi mi5s)
ancak elimde alet yok açmak için.
15 liraya falan satılan tornavida setleri vs var telefon açmak için onlar iş görür mü? bu antistatik bileklik mat falan almama gerek var mı?
dikkat etmem gereken temel şeyler neler?
teşekkürler.

 
değiştirmek kolay da o antistatik şeylere gerek var mı bilmiyorum. ben olmadan yaptım bir şey olmadı ama bu benim şansım da olabilir.


  • denek hayatım  (02.02.20 21:06:23) 
aynı telefondan vardı bende. mahalledeki telefoncu ücretsiz değiştirdi, on dakika sürmüştür. bileklik filan takmadi, ilk kez duyuyorum bilekligi de. ama pili sabitlememisti adam. bir iki kez telefonun düşmesiyle pil sarsılmış ve bozulmuş. tekrar değiştirmem gerekti. ancak hiçbiri telefonu yeni aldigimdaki verimi saglamadi, kisa surede öldü piller. sonunda yeni telefon almak zorunda kaldım.


  • who cares wins  (02.02.20 23:58:52) 
Isıtılarak sökülüyorsa tecrübe ister, ekranı filan kırabilirsiniz. Sadece vida sökerek pile ulaşıyorsanız oldukça kolay, yapabilirsiniz.


  • John Bloor  (03.02.20 13:01:36) 
ben asus zenfone 5 marka cihazımın ekranını bir çok kez değiştirmiştim. bahsettiğin 15 liralık tornavidalar işimi gördü. telefonun içini 5-6 kez açmış olmama karşın hiç birinde anti-statik bileklik kullanmadım. böyle işler yapmadan önce elimi duvara değdiriyorum iki saniye.


  • biseysorcaktim  (03.02.20 13:31:26) 
[]

bu yüksek lisans işinden bir şey anlamadım

lisanstan bile verimsiz geçiyor.
acaba ben mi çok şey bekliyordum?
yarattığı yükün karşılığını vermekten çok çok uzak olduğunu düşünüyorum.
sırtlarını öğrenciye sunum hazırlatmaya dayamışlar.
yapılan sunumun ne yapana ne diğerlerine bir katkısı var.
profesyonel hayata hazırlıyor desen alakası yok. buradaki en iyi sunumdan 3-4 kat daha iyisini işimde sunsam, sunum bitmeden kovulurdum. benzer şekilde grup çalışmalarında yaşananların yarısı işte yaşansa kovulmayan kimse kalmazdı.
lisans derslerinin kötü tekrarları gibi daha çok.
çok allah'a emanet sanki her şey. hocalarla görüşme şansın çok kısıtlı, syllabus yok, okuma listesi falan yok. yok yani her şey genel olarak.
dönemin sonuna doğru geliyoruz ancak daha üç kere gördüğümüz hoca var.
üç dersin üçünde de aynı muhabbet döndü.
sınavı olacak mı, nasıl olacak, ne yapacağız diye konuştuğumuzda herkes birbirini boş boş bakıyor. doğal olarak hiç kimsenin bir fikri yok.
kimi dersler var sadece hocanın kitabını dijitaleştirip oradan kopyala yapıştırla sunum çıkarmaktan ibaret.
hoca var derse gelmiyor, asistan da gelmiyor. gidiyoruz bekliyoruz ders yok kimsenin bir şey söylediği yok.
dersin ortasında çıkıp gideni var, öyle kalıyoruz.
ne bileyim sıkılıyor telefonu ile oynuyor, sıkıcı diye kızıyor. oxford, mit kaynağını beğenmiyor ya da terimi üreten kişiyi referans gösteriyorsun beğenmiyor.
kendi kitabını baz alıyorsun, bunu niye böyle yaptın deyince sizin kitabı referans aldık diyorsun gene laf söylüyor.
yani ben böyle saçmalıkları lisansta yaşamadım.
bakarsan bunun size uzmanlık ya da daha dar bir alanda gelişme imkanı sunması gerekiyor yani benim bu işe başlamadan önce beklentim ya da anladığım şey buydu.
altı ders var hadi biri araştırma yöntemleri onu sayma. geriye kalan derslerden üçü seçmeli.
ancak seçmeli dediğime bakmayın hepi topu seçebileceğimiz beş ders var zaten.
yabancı öğrencilere karşı saçma denebilecek düzeyde pozitif ayrımcılık olduğunu düşünüyorum.
benim bu öğrencilerin akademik düzeyde türkçe bilmesini beklemem doğal değil mi?
program türkçe, herhangi bir yabancı dil yeterliliği istemiyor. ama nedense benim rus ya da arap aksanlı ingilizceyi sular seller gibi anlamam beklenirken onların türkçe bilmemesi normal karşılanıyor.
öğrenciye sunum hazırlatma gibi bir güvenli liman bulmuşlar hepsi oraya sığınıyor.
sen onlara bir şey katmış mısın, derse gelmiş misin kimsenin umrunda değil.
sizin mevcudunuz -30- çok deyip bize fatura çıkarıyorlar. bunun sorumlusu nasıl öğrenci oluyor aq alma o zaman 30 kişi ben mi mülakat yaptım da aldım. aynı şekilde sizin seviyeniz yetersiz muhabbeti var. eee sınav yapmışsın, mülakat yapmışsın. dahası çoğunun lisansı da aynı üniversiteden. seviye düşükse bu zaten senin eserin değil mi?
bu dönemi bitirene kadar dayanmak istiyorum en azından ama çok zorluyor bu şeyler.

 
sayısal mı sözel mi alanınız
o kadar kötü sunumda hoca öğrenciyi yerin dibine sokmuyorsa hocada sıkıntı var demektir. dediğiniz bazı noktalarda da hocaların egoları mevcut.
programın türkçe olup ing. sunum beklenmesi saçma ancak yabancı öğrencilerin o programa gelmesi daha da saçma.
bence öğrenciye sunum hazırlatma hocanız kaliteli ise iyi bir şey. Y.lisans seviyesinde size lisans gibi ders anlatmaları mantıklı değil. genelde 7-8 hafta ders sonra sunum şeklinde geçiyor her öğrenci araştırıp bilgi alışverişi yapması temel felsefe ancak hocaların da doğru düzgün yönlendirmesi gerekiyor.
genel olarak y.lisansta derslerden değil tez yaparken tezinizden/yaptığınız hocadan öğrenirsiniz. uzmanlaşmak ve dar alanda gelişme imkanı tezde oluyor.
ama bölüme ve üniversiteye göre ders çeşitliliği değişiyor. örneğin benim okuduğum ünide bölümün y.lisansta 3 farklı programı vardı. hepsinin zorunlu dersleri farklı yoğunlaştığı konular farklı olduğu için uzmanlaşma daha zevkli oluyordu ve seçmeli ders çeşitliliği fazlaydı.
ayrıca 1 ya da 2 dersi farklı bölümden alabiliyorsunuz. örneğin elekt. müh. okurken makineden ders alabilirsiniz. bu durum tüm üniler için geçerli olması lazım.
  • fezagezgini  (29.11.19 13:55:18 ~ 13:56:36) 
Aslında daha beterlerini de duydum ama siz belli ki beklentilerinize ters bir üniversite seçmişsiniz. Başkaları son derece memnun bile olabilir bu durumdan. Gittiğiniz yer belli ki paramı alayım diplomayı satayım kafasında bir yer. Ben tezsiz yaptığım halde üç profesör bir doçent bir de yar.doç.tan ders aldım. Bir devlet üniversitesiydi. Bütün yüksek lisans boyunca iki bilemedim, üç kere asistan geldi o da sınavda gözetmenlik yapmak için geldi, derse değil. Öğrenci profili lisanstakinden daha iyi olacak diye bir şey yok. Neticede eldeki insan kaynağı belli ve bu bir anda yükselmiyor. Hocalar da ona göre çok kasmıyor/sıkmıyor açıkçası. Yüksek lisansta başka türlü ders işleyen duymadım. Genelde o power point ya hocada oluyor ya da öğrencide :) Şahsen yaptığım sunumlardan ve bilhassa bitirme projemi tamamlarken çok şey öğrendim. EA'cıyım.

Ödediğiniz harç bir yana imkânınız varsa bırakıp baska bir üniversiteye geçin. Harcadığınız zamana yazık.
  • nihayet  (29.11.19 20:22:05) 
sosyal bilimler.
yani elbette gelsin defter kontolü yapsın kırmızı kalemle yıldız versin falan demiyorum ama sanki nereden açtık bu yüksek lisansı yok yere iş aldık başımıza gibi davranıyorlar.
para vermiyoruz diye sallamıyorlar gibi geliyor biraz da.
ilk dönemi bir şekilde atlatıp bırakmayı ciddi ciddi düşünüyorum artık.
  • Moks  (01.12.19 16:33:53) 
Dediğiniz gibiyse bırakıp başka bir yere geçin ama yüksek lisans yapın mutlaka. Sonra neden yapmadım diye pişman olmayın.


  • nihayet  (02.12.19 12:52:00) 
[]

30'a merdiven dayamak ve hukuk okumak

bilişim sektörünün pazarlama ayağındayım. zerre sevmiyorum işimi. bir yere varamıyorum. artık olay şu istanbul depremi olsa da kurtulsama, yoldan geçerken falan umursamamaya döndü. inhitar edecek cesaretim yok ama yaşayacak pek gücüm de yok.
ist hukuk 1. sınıf terkim. olmayacak şeyler oldu ve devam edemedim okula. izmire dönüp deu ui bitirdim çalışırken falan bitti bir şekilde.
yakında işten çıkarılacağımı düşünüyorum açıkçası. muhtemelen kapatıp gidecekler şirketi ya da birleşme falan olacak. bir miktar birikmiş para, tazminat falan derken 10-12 ay idare ederim diye düşünüyorum.
bu 10-12 ayda tekrar sınava hazırlanıp bıraktığım okula devam etmek ne kadar mantıklı bu saatten sonra?
30 yaşından sonra hukuk okumuş birinin yurtdışı iş, akademik kariyer şansı nedir?
yoksa şansımı zorlayıp başka bölüm mü okusam?
piyasa boktan zaten iş bulmam sıkıntı, okuldan başka aklıma bir şey gelmiyor şu dönemde.

 
Tazminatı alıp Avrupa ülkeleri veya Kanada, Avustralya gibi ülkelerde yönelimlerine göre master yapabilirsin. Hem zayıfsa dilin gelişir. Hem de bitirdikten sonra belki iş bulursun.

Hukuk seni bitirdikten sonra mutlu edecek mi? Yoksa şu anda tutunacak dal vazifesi mi görüyor?
  • mekaniker  (18.09.19 19:42:22) 
Hocam sen daha iyi bilirsin de avukat olmak yeni düzenlemelerle iyice zorlaştırılıyor. Bir de bu okul ciddi bir şekilde oturup okuma yapmayı gerektiriyor. Bir yandan çalışmak vs gerekecek ki zor...
Bilişim üstünde yetkinliğizi bilmiyorum tabi ama bu tür işler dünyada geçer akçe olduğu için oradan kendinizi geliştirmeye bakın bence.

  • anon1m  (18.09.19 20:13:46) 
hey corc versene borc+1 hukuk malesef yurtdışında çok geçen bir alan değil olsa bile bir sürü zorluğu beraberinde getiriyor. çok iyi bir gelecek olabilir ama hayli zor bir yol. türkiyede özel ve kamuda kendini deneyebilirsin.


  • Topalordek  (18.09.19 20:58:53) 
bölümü yeni okumaya mı başlayacaksınız?

öyleyse kesinlikle tavsiye etmem. belli şeylerin oturması çok zor oluyor. keza akademisyenlik için de yaş şartı vs. arıyor üiversiteler.

yurtdışına çıkmanızı ya da tıp, eczacılık okumanızı tavsiye ederim okuyacaksanız.

ya da programlama( c ) falan öğrenmenizi öneririm.
  • konsomatrix  (18.09.19 21:38:47) 
IT sektörünün pazarlama ayağında olağanüstü para olması dışında söylediklerinde sıkıntı yok. Dil öğrenip uluslararası firmalara girmeye çalışırsan dolarla para kazanman mümkün.


  • roket adam  (18.09.19 22:14:38) 
27 yaşındayım , ileri düzeyde İngilizce biliyorum ve istanbul barosuna kayitliyim. Hazirandan beri iş arıyorum ve bulamıyorum. En son konuştuğum büro 2250 lira teklif etti. Kendi buromu açsam altından kalkamam. İş bulamadığım için bunalimdayim ve hukuk okuduğum için çok pişmanım. Yurtdışına garsonluk dahi olsa gidecek durumdayım. Meslek olmuş durumda, inan mazsaniz İstanbul barosunun bilgi havuzuna girin bakın ne donanımlı insanlar iş arıyor ve bulamıyor.


  • sanguine  (19.09.19 15:54:54) 
@konso akademisyenlik için nasıl bir yaş şartı var?


  • nick bulamadim  (19.09.19 16:14:20) 
araştırma görevlisi ilanında 27 yaşından küçük gibi kriterler olabiliyor.


  • konsomatrix  (19.09.19 23:29:12) 
her okulda oluyor mu? bir de liseden bir biyoloji hocası vardı. tam araştırmadım ama meb'de öğretmenlik yaptıktan sonra akademisyenliğe yönelmişti. nasıl olabiliyor? ünvanı neydi hatırlamıyorum.


  • nick bulamadim  (20.09.19 08:24:31) 
[]

kitap önerisi

www.kitapyurdu.com
www.kitapyurdu.com

yukarıdaki örnekler gibi kültür & sanat alanında ancak didaktik olmayan. bunların biraz daha eğlenceli, ilgi çekici yönlerine odaklanan kitaplar arıyorum.
bir şeyler öğrenirken ders kitabı okuyormuşum hissi vermeyen kitaplar da olur sadece kültür & sanat şart değil.

 
Alfa yayınlarının sanat kitabı, bilim kitabı, psikoloji kitabı vs. ansiklopedi gibi görünüyor ama incelemesi keyifli.


  • kendi helvasını kavuran zombi  (18.08.19 20:19:24) 
Büyük Ressamların Gizli Yaşamları
Görme Biçimleri aklıma geldi. Eski Roll Express dergilerinde de sevdiğin şeyler olabilir.

  • kaset  (19.08.19 08:40:55) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.