[]
Barda Filmi hakkında bir soru (Spoiler içerir.)
--spoiler--
1- Hapishanede çırak kendini mi asıyor, yoksa diğer mahkumlar mı asıyor çırağı ?
2- Eğer diğer mahkumlar asıyorsa, neden ? Emri veren savcı değil miydi ? Savcı, çırağın da mı asılmasını istiyor ?
3- Eğer diğer mahkumlar asıyorsa, neden asıyorlar ? Diğerlerini, gençlere yaptıkları işkencelerle aynı şekilde öldürürken neden çırağı asma yoluna gidiyorlar ?
1- Hapishanede çırak kendini mi asıyor, yoksa diğer mahkumlar mı asıyor çırağı ?
2- Eğer diğer mahkumlar asıyorsa, neden ? Emri veren savcı değil miydi ? Savcı, çırağın da mı asılmasını istiyor ?
3- Eğer diğer mahkumlar asıyorsa, neden asıyorlar ? Diğerlerini, gençlere yaptıkları işkencelerle aynı şekilde öldürürken neden çırağı asma yoluna gidiyorlar ?
Hatırladığım çırak kendini asıyor.
- rastinon (30.08.21 23:16:35)
1- diğer mahkumlar asıyor.
2- evet istiyor emri veren savcı.
3- işte hepsini farklı bir şekilde öldürüyorlar.
2- evet istiyor emri veren savcı.
3- işte hepsini farklı bir şekilde öldürüyorlar.
- sizofren06 (31.08.21 00:15:42)
çırak vicdan azabından kendini asıyor, savcı ve psikolog zaten mahkeme heyetine karşı en başından beri çırağı koruma eğilimindeyken savcı neden çırağı astırsın. he bir ihtimal mahkumlar diğerlerini öldürürken çırak da arada kaynamış olabilir diycem ama yine de zayıf bi ihtimal.
- makarnavodka (31.08.21 00:24:53)
[]
Hacda izdiham yaşanmasını engellemek için bilgilendirme yapılıyor mu ?
Bilindiği gibi birkaç yılda bir hacda bir izdiham yaşanıyor ve 1000-1500 insan hayatını kaybediyor.
Hacdan önce insanlara, "dar bir yerde önünüzdeki insanlar ilerlemiyorsa siz de ilerlemeye çalışmayın. Bunun yerine gerideki açık alanlara doğru hareketlenip, olası izdiham durumunda kalan insanlara kaçış yolu bırakın." gibisinden bir sesli bilgilendirme ya da bilgilendirme kartı veriyorlar mı ?
Eğer böyle bilgilendirmeler yapılmıyorsa, basit bir bilgilendirme kartı ile ileride yaşanabilecek faciaların önüne geçilmez mi ?
Hacdan önce insanlara, "dar bir yerde önünüzdeki insanlar ilerlemiyorsa siz de ilerlemeye çalışmayın. Bunun yerine gerideki açık alanlara doğru hareketlenip, olası izdiham durumunda kalan insanlara kaçış yolu bırakın." gibisinden bir sesli bilgilendirme ya da bilgilendirme kartı veriyorlar mı ?
Eğer böyle bilgilendirmeler yapılmıyorsa, basit bir bilgilendirme kartı ile ileride yaşanabilecek faciaların önüne geçilmez mi ?
sadece türkiyede, bu ülkenin sınırları içerisinde bedelli askerliğe verecek nasıl para bulmuş bu adam 2 kelimeyi bir araya getiremiyor veya tuvalet bile görmemiş diyebiliyorum bunu bir de global boyutta düşünmeye çalıştım.
soruna cevap: mümkün değil geçilmez.
soruna cevap: mümkün değil geçilmez.
- nahtoderfahrung (22.09.20 22:28:38 ~ 22:29:22)
O izdihamlar öyle olmuyor.ordaki adam yönerge takip edecek kafada da olmuyor zaten.yürüyüşün yönleri var,son izdiham şeytan taşlamanın dönüşünde olmuştu,gidenler ve dönenler karşılaşmıştı.bizim gibi yaşlı yoğun hacı kafilelerinde kayıplar çok oluyor.
- duptıs (22.09.20 22:32:08)
ülkelerin en medeni insanları gidiyor oraya aslında bilgilendirme kartına falan gerek yok sadece bir kere söylesek anlarlar hepsi, kesin bilgilendirme yapılmıyordur.
- kimlanbu (23.09.20 09:03:32)
[]
Tez danışman hocamdan dönüş alamıyorum, telefondan ulaşayım mı ?
Yaklaşık 1 ay önce tez konumu belirleyip, belirlediğim tez konusu için en uygun akademisyene, "hocam şu konu hakkında bir tasarım yapacağım ve sizin için de uygunsa sizinle çalışmak istiyorum" gibi e-posta gönderdim.
Hoca da tamam dedi ve daha detaylı konuşalım diye telefon numarasını gönderdi. Neyse konuştuk, bana tez danışman öneri formunu gönder, imzalayıp sana geri göndereyim, dedi. Hocaya formu gönderdim, geri dönüş yapmadı. Kendi kendime dedim problem değil; biraz daha literatür taraması yapar, güzel de bir tez öneri raporu hazırlarım.
Geçen perşembe gene mail attım hocaya ama hala bir geri dönüş alamadım. Resmen Sörloth'a ulaşmaya çalışan Trabzonspor Yönetimine döndüm. Telefondan mesaj atsam mı acaba veya başka bir alternatif yol var mıdır ?
Hoca da tamam dedi ve daha detaylı konuşalım diye telefon numarasını gönderdi. Neyse konuştuk, bana tez danışman öneri formunu gönder, imzalayıp sana geri göndereyim, dedi. Hocaya formu gönderdim, geri dönüş yapmadı. Kendi kendime dedim problem değil; biraz daha literatür taraması yapar, güzel de bir tez öneri raporu hazırlarım.
Geçen perşembe gene mail attım hocaya ama hala bir geri dönüş alamadım. Resmen Sörloth'a ulaşmaya çalışan Trabzonspor Yönetimine döndüm. Telefondan mesaj atsam mı acaba veya başka bir alternatif yol var mıdır ?
daha önce telefon ile konuşmuşsunuz anladığım kadarı ile, telefon ile ulaşın bence sıkıntı olmaz.
hocam formu gönderdim inceleme fırsatınız oldu mu diye sorabilirsiniz.
editlerken tik gelmiş . cümleyi daha düzgün ifade etmek için editledim.
hocam formu gönderdim inceleme fırsatınız oldu mu diye sorabilirsiniz.
editlerken tik gelmiş . cümleyi daha düzgün ifade etmek için editledim.
- Cinfizz (14.09.20 14:50:58 ~ 14:53:30)
Mutlaka arayın.
- le jeune turc (14.09.20 15:03:12)
[]
Askerlik muafiyeti ile ilgili bir soru
Şimdi bende kronik bir hastalık var. Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği'ne bu hastalığa sahip olanlar "askerliğe elverişli değildir." raporu alıyor.
Ama kime sorsam, "orada yazana güvenme", "orada yazar ama askere alırlar", "bizim bölükte %95 görme kaybı olan biri vardı" gibi gibi laflar ediyorlar. Cidden hekimler, mevzuatta yazılana uymadan, kafalarına göre mi karar veriyor, yoksa bu laflar kıskançlıktan (biz gittik o neden muaf oluyor düşüncesi) veya kulaktan dolma bilgiler ile mi söyleniyor ?
Açıkçası, ben mevzuata aykırı hareket edileceğini düşünmüyorum ama birkaç kişi böyle söyleyince kıllanmadım da değil.
Ama kime sorsam, "orada yazana güvenme", "orada yazar ama askere alırlar", "bizim bölükte %95 görme kaybı olan biri vardı" gibi gibi laflar ediyorlar. Cidden hekimler, mevzuatta yazılana uymadan, kafalarına göre mi karar veriyor, yoksa bu laflar kıskançlıktan (biz gittik o neden muaf oluyor düşüncesi) veya kulaktan dolma bilgiler ile mi söyleniyor ?
Açıkçası, ben mevzuata aykırı hareket edileceğini düşünmüyorum ama birkaç kişi böyle söyleyince kıllanmadım da değil.
Alsalar bile birlikte yapılan muayenede geri gönderiliyor zira askerlik öncesi yapılan kontroller çok sağlıklı olmuyor. Ha senin raporun vardır oradaki görevlinin dikkatini çeker neymiş ya bu der inceler ya da hastaneye sevk eder o ayrı ama usta birliğine gelip de çürüğe gönderdiğimiz çok asker oldu. Ben askere giderken bana yapılan tek muayene "var mı bir şey?" şeklinde olmuştu.
- angelus (13.07.20 15:34:55)
rahatsızlığın nedir, bundan da bahsetseydin keşke. ben epilepsi olmama rağmen gittim. gerçi isteyerek gittim :) sakın yanlış anlama ama bizim millet biraz garip. askere gitmeme nedenin "çürük" olunca başka bir gözle bakıyorlar sana. ben de rahatsızlığımı belirtince doktor muayenesinden sonra "askerliğe elverişlidir" raporu almıştım. Gece nöbeti, araç kullanımı haricinde asker olabileceğimi söylemişti doktor.
- silah taciri (13.07.20 15:35:29)
@silah taciri ülseratif kolit var bende. Yönetmeliğin Bölüm VIII, Madde 45.B.8'ye göre askerliğe elverişli değilmişim.
- vhdl (13.07.20 15:37:05)
muayene etmeyen doktora denk gelirsen hastalığını dinlemiyorlar. başıma geldi oradan biliyorum. kronik hastalığım var. askere elverişlidir raporu verdi uzman. doçentmiydi profmuydu neydi. ona gittik dedik ki muayene bile etmedi. o kararı bozdu. ona rağmen 1 sene erteleme verdiler önce. sonraki sene askerliğe elverişli değildir raporu aldım. seferberlik hariç :)
- sutlu nescafe (13.07.20 15:57:50)
ülseratif kolit olan iki kişi tanıyorum ve ikisi de askere alınmadı. bu kişilerden birisi muhtemelen 25-30 sene önce muayene olmuştur çünkü yaşı 50'nin üstünde, diğeri de 3-4 sene önce aldı muafiyeti. neden bilmiyorum ama tsk bu hastalığa karşı hassas anladığım kadarı ile.
- bilmem ki (14.07.20 00:33:44)
benim muafiyetim var. gide gele öğendik. büyükşehirdeysen ilk seferde neredeyse hiçbir şeye ilk seferde muafiyet vermiyorlar. bu gözler engelli çocuğa bir yıl erteleme veren heyet gördü.
son 10 yıldır falan yönetmelikte neyse o. yani askerliğe alınmayacak bu adam diyorsa almıyorlar ama şansına göre 2-3 kere gitmen gerekiyor. ama küçük yerde kilodan tek seferde alan birkaç kişiyle de tanıştım.
son 10 yıldır falan yönetmelikte neyse o. yani askerliğe alınmayacak bu adam diyorsa almıyorlar ama şansına göre 2-3 kere gitmen gerekiyor. ama küçük yerde kilodan tek seferde alan birkaç kişiyle de tanıştım.
- Efoody (14.07.20 00:45:39 ~ 00:51:23)
[]
Güneş yanığından kaynaklı su toplaması leke yapar mı ?
5 gün önce denize gidip, yanmıştım. 2 gün önce sırtımdaki deriler dökülmeye başlamıştı. Bugün duşa girdikten sonra, sırtımda minik minik bir sürü su kabarcığı oluştu.Bu kabarcıklar neden oluşmuş olabilir ? Bu su kabarcıkları gittikten sonra leke kalır mı ?
kalmaz ama tekrar güneşe çıkma bir süre.
bol sıvı al. ayrıca, güneşe çıkmadan bir hafta evvel havuç yersen, daha çabuk bronzlaşır ve bu tür durumlara maruz kalma olasılığını azaltırsın.
bol sıvı al. ayrıca, güneşe çıkmadan bir hafta evvel havuç yersen, daha çabuk bronzlaşır ve bu tür durumlara maruz kalma olasılığını azaltırsın.
- janderzel zartanyan (07.07.20 21:35:56)
Sanırım terledikçe küçük küçük su topluyor. Bende de var şu an, öyle gözlemledim. Su toplaması leke olacağına işaret etmiyor. Leke olacaksa 1 hafta içinde belli ediyor kendini.
- olutaklidi (07.07.20 21:55:59)
[]
Sars-cov-2 öldürücülüğünü kaybediyor diyebilir miyiz ?
İspanya ve Fransa'nın covid-19 istatistiklerini incelerken birkaç ilginç durum gözüme çarptı.
Mesela, Fransa'da 20 Nisan'da aktif vaka sayısı yaklaşık 92 bin civarı, günlük ölüm sayısı ise 547. Şu an Fransa'da aktif vaka sayısı 91.725 ama günlük ölüm sayısı 31. Aynı şekilde İspanya'da, 30 Mart'ta aktif vaka sayısı yaklaşık 63.5 bin, günlük ölüm sayısı 913. Şu an ise aktif vaka sayısı yaklaşık 62.5 bin, fakat günlük ölüm sayısı 70 küsür (son birkaç gündür ölüm verisi girilmediği için son günlerin ortalamasını aldım).
Şimdi bu ölüm sayısındaki düşüklüğü virüsün öldürücülüğünü kaybetmesine mi bağlamalıyız ? Yoksa, ülkeler daha etkili tedavi yöntemleri kullanmaya başladığı için veya hastane kapasitelerini attırdıkları için mi ölüm sayıları düşmeye başladı ?
Mesela, Fransa'da 20 Nisan'da aktif vaka sayısı yaklaşık 92 bin civarı, günlük ölüm sayısı ise 547. Şu an Fransa'da aktif vaka sayısı 91.725 ama günlük ölüm sayısı 31. Aynı şekilde İspanya'da, 30 Mart'ta aktif vaka sayısı yaklaşık 63.5 bin, günlük ölüm sayısı 913. Şu an ise aktif vaka sayısı yaklaşık 62.5 bin, fakat günlük ölüm sayısı 70 küsür (son birkaç gündür ölüm verisi girilmediği için son günlerin ortalamasını aldım).
Şimdi bu ölüm sayısındaki düşüklüğü virüsün öldürücülüğünü kaybetmesine mi bağlamalıyız ? Yoksa, ülkeler daha etkili tedavi yöntemleri kullanmaya başladığı için veya hastane kapasitelerini attırdıkları için mi ölüm sayıları düşmeye başladı ?
bence öldürebileceğini öldürdü zaten. bizler survivorlarız
- dafuq (02.06.20 00:45:39)
her ikisi de.
virüs dediğimiz organizma da bir canlı ve üzerine konduğu diğer canlı ölürse, o da ölür. virüs bunun bilincinde ve sürekli evrimleşiyor. onun günler içindeki evrimi insanlar gibi büyük canlılar için milyon seneler anlamına geliyor belki de. o yüzden kısa süre içinde artık daha az öldürücü olmaya başlıyor.
tedaviler de değişti. ilk etapta çok deneme yanılma yaptılar, bir sürü farklı prosedür uyguladılar. medyadan günbegün takip ettik bunları. aradan zaman geçince hangi tedavi biçimin ne kadar etkili olup olmadığı konusunda daha iddialı olmaya başladılar.
bir de havalar ısınınca insanların zaten vücut direnci artıyor, açık hava imkanı artıyor vesair. bunlar da olumlu etki ediyor.
virüs dediğimiz organizma da bir canlı ve üzerine konduğu diğer canlı ölürse, o da ölür. virüs bunun bilincinde ve sürekli evrimleşiyor. onun günler içindeki evrimi insanlar gibi büyük canlılar için milyon seneler anlamına geliyor belki de. o yüzden kısa süre içinde artık daha az öldürücü olmaya başlıyor.
tedaviler de değişti. ilk etapta çok deneme yanılma yaptılar, bir sürü farklı prosedür uyguladılar. medyadan günbegün takip ettik bunları. aradan zaman geçince hangi tedavi biçimin ne kadar etkili olup olmadığı konusunda daha iddialı olmaya başladılar.
bir de havalar ısınınca insanların zaten vücut direnci artıyor, açık hava imkanı artıyor vesair. bunlar da olumlu etki ediyor.
- biseysorcaktim (02.06.20 01:37:27)
komplo teorisyeni olmak istemem ama devletlerin rakamları sabunlayacağını düşünüyorum ben. çünkü çarklar dönerken insanların önüne binli sayılarda ölüm koyarsanız kaos çıkar, patronlarını boğazlar çalışanlar.
Tabi tedavi konusunda edinilen tecrübe ve insanların erken semptom döneminde başvurmaları da bir etken. ayrıca yoğun bakım kapasiteleri de boşaldı artık, koridorda ölen insan görüntüleri yok.
Tabi tedavi konusunda edinilen tecrübe ve insanların erken semptom döneminde başvurmaları da bir etken. ayrıca yoğun bakım kapasiteleri de boşaldı artık, koridorda ölen insan görüntüleri yok.
- sarcophagus (02.06.20 09:22:16)
bu virusten ölme olasılığı maruz kaldığın virus yoğunluğuna göre değişiyor diyordu uzmanlar. eğer sosyal mesafe ve hijyen ile böyle devam edilirse ilk aylardaki gibi ölümler çok olmayacaktır. virüsün öldürücüğü azaldı diye birşey henüz söylenmedi bilimsel açıdan.
bunları yaş, altta yatan hastalık ve şu anki tedavi yöntemlerinden ayrı olarak söylüyorum.
bunları yaş, altta yatan hastalık ve şu anki tedavi yöntemlerinden ayrı olarak söylüyorum.
- false pretension (02.06.20 11:08:59)
(whatsapp sesli mesajları gibi oluca ama)
Arkadaşımın profesor/doçent sağlıkçı ailesi var onlarla yakın zamanda konuştuk. Virüsün öldürücü olanlarının ölen insanlarla beraber kaybolduğunu ve artık nispeten mutasyona uğramış versiyonunun olduğunu düşündüklerini söylediler. Bulaşma/hastanelik etme durumları aynı, sadece öldürmüyor.
Arkadaşımın profesor/doçent sağlıkçı ailesi var onlarla yakın zamanda konuştuk. Virüsün öldürücü olanlarının ölen insanlarla beraber kaybolduğunu ve artık nispeten mutasyona uğramış versiyonunun olduğunu düşündüklerini söylediler. Bulaşma/hastanelik etme durumları aynı, sadece öldürmüyor.
- lcha (02.06.20 11:18:18)
bu arada evrim dediğimiz şey Icha'nın yazdığı gibi oluyor. birseysorcaktim'in yazdığı gibi olmuyor. virüs hiç bir şeyin bilincinde değil.
- dafuq (03.06.20 00:06:47)
[]
Sürekli peşleyen sokak kedileri
Son bir haftadır ne zaman dışarı çıksam, peşime bir yetişkin ya da yavru kedi takılıyor. Hayır aç-susuzlar desem, oturduğum ilçedeki her sokakta birden fazla mama ve su kabı var.
Yetişkin kediler problem değil de, yavru kediler çok dengesiz oluyor. Yola falan atlıyorlar. Ben de peşime takılan yavruları kucaklayıp, yavru ile ilk karşılaştığım yere bırakıyorum (belki annesi oralardadır diye). Merak ettiğim neden bu kediler beni peşliyor ?
Yetişkin kediler problem değil de, yavru kediler çok dengesiz oluyor. Yola falan atlıyorlar. Ben de peşime takılan yavruları kucaklayıp, yavru ile ilk karşılaştığım yere bırakıyorum (belki annesi oralardadır diye). Merak ettiğim neden bu kediler beni peşliyor ?
Yavru kediler hareket eden her şeye peşler zaten.
- el conquerador (22.09.19 00:58:24)
kokuyor olabilir misin? anne kedi gibi kokmak.
- ya ben lan neyse (22.09.19 01:04:22)
[]
Eve hamamböcekleri dadanmış. En iyi çözüm nedir ?
2 gündür mutfakta yavru hamamböcekleri görüyorum. Çok geç olmadan müdahale etmek lazım.
Bu Raid'in böcek yemleri var, işe yarar mı ? Ya da başka bir yöntem mi kullanmalıyım ?
Bu Raid'in böcek yemleri var, işe yarar mı ? Ya da başka bir yöntem mi kullanmalıyım ?
raid'in hamamböceği spreyini üstüne sıktığınızda işe yarıyor.
onun dışında k-othrine alıp mutfakta ve evin genelinde (hayvan ve/veya çocuk yoksa) duvar diplerine, dolap altlarına, pencere/balkon kenarlarına, yiyecekle temas etmeyecek yerlere sıkın.
ama sıktığınız yerlere basmamaya dikkat edin.
küçük olduklarına göre oralarda bir yere bir tanesi yumurtlamış belli ki.
onun dışında k-othrine alıp mutfakta ve evin genelinde (hayvan ve/veya çocuk yoksa) duvar diplerine, dolap altlarına, pencere/balkon kenarlarına, yiyecekle temas etmeyecek yerlere sıkın.
ama sıktığınız yerlere basmamaya dikkat edin.
küçük olduklarına göre oralarda bir yere bir tanesi yumurtlamış belli ki.
- blatta hiberna (07.09.19 00:42:04)
Boraks.
- black holes in the sky (07.09.19 01:10:20)
böceğin türüne göre mücadele şekli değişir. Fotoğrafı var mı?
yoksa sarı küçükler mi yoksa koyu fişne çürüğümsü kırmız-siyah renkliler mi?
Sarı küçüklerdense sıçtınız. mücadelesi zaman alır. yuvalanma noktalarını bulup müdehale etmeniz lazım. kimyasal böcek öldürücüleri bu alanlara uygulamadığınız sürece sadece gezintiye çıkanları öldürürsünüz. yıllarca sorununuz devam eder.
yuvalanma noktaları buzdolabı, fırın, bulaşık makinesi; dolap içleridir. Yoğun oldukları yerlerde siyah, sanki demir paslanmış gibi dışkı bırakırlar. oradan takip edebilirsiniz.
yok eğer sorun teşkil eden böcekler siyah olanlarsa, onlar tamamen gider kaynaklıdır. İlaçlama yapsanız da gelirler. Lavabo, çamaşır, bulaşık makinenizin giderlerinin duvarla birleştiği noktalarda açık nokta bırakmayın. Hırdavatçılarda 2 liraya contalı aparatlardan alın takın.
her iki böcek türü için de eğer binaya giriş hat varsa tamamını kapatmanız lazım, havalandırma; eski kullanılmayan tesisat giriş-çıkışları; kablo kanalları.
çözüm bulamazsanız ve istanbul ya da gebze taraflarındaysanız yeşillendirin. gelip bakarız.
yoksa sarı küçükler mi yoksa koyu fişne çürüğümsü kırmız-siyah renkliler mi?
Sarı küçüklerdense sıçtınız. mücadelesi zaman alır. yuvalanma noktalarını bulup müdehale etmeniz lazım. kimyasal böcek öldürücüleri bu alanlara uygulamadığınız sürece sadece gezintiye çıkanları öldürürsünüz. yıllarca sorununuz devam eder.
yuvalanma noktaları buzdolabı, fırın, bulaşık makinesi; dolap içleridir. Yoğun oldukları yerlerde siyah, sanki demir paslanmış gibi dışkı bırakırlar. oradan takip edebilirsiniz.
yok eğer sorun teşkil eden böcekler siyah olanlarsa, onlar tamamen gider kaynaklıdır. İlaçlama yapsanız da gelirler. Lavabo, çamaşır, bulaşık makinenizin giderlerinin duvarla birleştiği noktalarda açık nokta bırakmayın. Hırdavatçılarda 2 liraya contalı aparatlardan alın takın.
her iki böcek türü için de eğer binaya giriş hat varsa tamamını kapatmanız lazım, havalandırma; eski kullanılmayan tesisat giriş-çıkışları; kablo kanalları.
çözüm bulamazsanız ve istanbul ya da gebze taraflarındaysanız yeşillendirin. gelip bakarız.
- Kazmapolitan (07.09.19 01:22:00)
raid gereksiz. borik asit net çözüm, eczanelerde satılır 10tl civarı. un gibi bir şey. ekmeğin içini ıslatın ve üzerine dökün. koyun bir kenara onlar gelir bulur yer zaten. iki güne kendileri sağda solda sonsuzluğa uğrayacaktır. sakın terlikle falan öldürmeyin daha çok gelirler.
- bisorumvargaliba (07.09.19 01:28:54 ~ 01:29:15)
Benzer sey basima geldi. O urunlerden once tum delikleri tespit edip kapatin ve giderlere kapaklar bulun. Sonra evi ilaclatin. En temiz cozum bu. 100-150 lira aliyorlar. Bu sivi tarzi bir sey sikiyorlar koselere filan. Biraz is cikacak sana temizlik ve toparlamada ama bizim evde her gun karsilasirken su an hic yok.
- karpuzpeynirekmeksu (07.09.19 09:26:15)
K othrine. 2 litre suyla karıştırılıp sprey şişesiyle püskürtün.
- curukturpkokusu (07.09.19 14:08:52)
[]
Traş makinesi yerine jilet kullanmak
Vücut kıllarımı traş makinesi ile alıyordum. Teoride kılı kesme yöntemleri ikisinde de aynı. Traş makinesinin de şarjı bitmiş, onun yerine jilet ile kessem gürleşme problemi olur mu ?
Traş makinesi ile düzenli olarak kestiğim için göğüs bölgesi vs. yeterince gür (sakal gibi çıkıyor hatta), ben daha fazla kalınlaşmayacağını düşünüyorum. Fakat bir yandan da daha beter olursa diye de bir düşüncem yok değil. Sizin bu konuda fikriniz nedir ?
Traş makinesi ile düzenli olarak kestiğim için göğüs bölgesi vs. yeterince gür (sakal gibi çıkıyor hatta), ben daha fazla kalınlaşmayacağını düşünüyorum. Fakat bir yandan da daha beter olursa diye de bir düşüncem yok değil. Sizin bu konuda fikriniz nedir ?
Sen zaten cevabını vermişsin teoride ikisi de aynı; gürleşme olmaz.
- angelus (24.08.19 13:34:19)
- benbirbenibulup (24.08.19 13:59:22 ~ 14:02:50)
gürleşme olmaz da sakal için kullandığın jilet ile göğüs bölgesini tıraş etmek tahriş edebilir başlarda. kadınlar için olan jiletlerden kullan derim. ya da tüy dökücü. o da pratikte aynı şey.
- elorelia (24.08.19 14:07:57)
Kıl dönmesi olabilir.
- diffarentiationation (24.08.19 14:36:09)
bi farkları yok istediğin gibi kes. şehir efsanesi sadece.
- tinky winky (24.08.19 14:38:42)
Kalınlaşma olayı boş muhabbet ama jiletle kesince daha sivri/sert oluyor, rahatsız ediyor.
- influx (24.08.19 17:28:29)
Kadın/vücut jilet kullan +1. Onun dışında fark etmemesi lazım ben hep jilet kullanıyorum.
Dediğim gibi sakal jiletini şiddetle önermem.
Dediğim gibi sakal jiletini şiddetle önermem.
- mirafiori (24.08.19 22:31:44)
[]
İstediğim ALES puanı ile yükseğe başvurmak
Başlık biraz garip olmuş olabilir. Şimdi elimde bir ales puanı var (geçerlilik süresi bitmemiş). Yeniden ales'e girdiğimi ve eskisinden daha düşük bir puan aldığımı varsayalım.
Bu durumda eski puanımla da yükseğe başvurabilir miyim yoksa geçerli olan en son girdiğim ales mi olur ?
Bu durumda eski puanımla da yükseğe başvurabilir miyim yoksa geçerli olan en son girdiğim ales mi olur ?
geçerli olan herhangi bir puanla başvurabilirsiniz, sonradan girip düşük almanın 100 liradan başka zararı olmaz.
- signore (16.08.19 00:55:01)
120 lira olacak o
- JackDanielSparroww (16.08.19 01:44:44)
istediğiniz puanı kullananilirsiniz.
- tabirimekruh (16.08.19 02:28:30)
[]
Yüksek lisans mı yoksa işe devam mı ?
Gerçekten çok okumak istediğim ve kariyerimde bana çok katkı sağlayacak bir yüksek lisans programı var. Fakat bir yandan da halihazırda çalıştığım bir işim var.
Kararsız kaldım. Bir yandan çok okumak istiyorum. Ama diğer yandan da, iş tecrübesi kazanmak yerine 2 yıl daha eğitim görmüş olacağım. Mezun olunca gene junior pozisyonunda (1 yıllık iş tecrübem bile olmayacak) işe başlayacağım/arayacağım. Bahar döneminde başlarsam, 26 yaşında mezun olmuş olacağım.
Bu durum iş hayatı için dezavantaj mıdır ? Yoksa hayallerinin peşinden mi koş diyorsunuz ?
Kararsız kaldım. Bir yandan çok okumak istiyorum. Ama diğer yandan da, iş tecrübesi kazanmak yerine 2 yıl daha eğitim görmüş olacağım. Mezun olunca gene junior pozisyonunda (1 yıllık iş tecrübem bile olmayacak) işe başlayacağım/arayacağım. Bahar döneminde başlarsam, 26 yaşında mezun olmuş olacağım.
Bu durum iş hayatı için dezavantaj mıdır ? Yoksa hayallerinin peşinden mi koş diyorsunuz ?
Okumanın yaşı yok. Go go go
- super kahraman olsaydim baba olurdum (27.07.19 23:33:08)
imkanın varsa ikisini de aynı anda yap
- tinky winky (27.07.19 23:35:41)
5 yıl sonrasında doktora tezi sunup, dr. olmak gibi bir derdin yoksa salla yüksek lisansı filan. Memleket tezini zamanında yazamayıp, enstitüden atılanlarla dolu.
- Psycho Mantis (27.07.19 23:36:02)
İşyeriyle konuşup ikisini aynı anda yapabilirsin bence. Ben olsam işi bırakmazdım. Çalıştıktan sonra ara vermek, para kazanmamak çok zor.
- megalomaniac (27.07.19 23:44:00)
Yaşla ilgisi yok,40 olsan da sorun diil.
Ama yüksek yurtdışında değilse işe devam.
Mümkünse aynı anda yap olmuyorsa iş.
Bi kaç yıl sonra daha çok para kazınırken yap yükseği
Ama yüksek yurtdışında değilse işe devam.
Mümkünse aynı anda yap olmuyorsa iş.
Bi kaç yıl sonra daha çok para kazınırken yap yükseği
- jimjim (28.07.19 02:12:04)
İkisini aynı anda yapabiliyorsan yap derim. Millet işsizlikten kırılıyor, hazır iş bırakılmaz. Kaldı ki işsiz çok olduğundan, en ucuza en iyisini arıyor işverenler -ki buluyor- tecrübesizlere kimse bir şey vermiyor.
- aynabugusu (28.07.19 11:33:33)
Yüksek lisans dersleri zaten bir sene sürüyor. İş ile beraber yürütmeye çalış. Ben hem işe gidip hem yüksek lisans yaptım biraz yorucu ama bitiyor hemen. Boşuna ara verme.
- jazzabel (28.07.19 13:31:34)
eger ayni anda yapabiliyorsan kesin yap.
eger yapamiyorsan : is tecrubesi > master ( maalesef )
eger yapamiyorsan : is tecrubesi > master ( maalesef )
- AlsterWasser (28.07.19 13:35:07)
[]
Bozuk elektronik aletleri bulabileceğim yer (İstanbul) ?
Dışında bir sorunu olmayıp, sadece elektronik aksamları arızalı olan elektronik cihazların satıldığı (ya da bedavaya verildiği) bir yer var mıdır ? Ya da böyle aletlerin toplandığı hurdalıklar vs.
herhangi bir bitpazarında rahatlıkla bulursun istemediğin kadar.
- ayin yazari (01.07.19 17:43:29)
let go.
- benaslinda (01.07.19 20:53:50)
[]
Bilgisayar mühendisleri ve sinyal işleme
Bir elektronik müh. olarak merak ediyorum. Yıldız'da bilg. mühendisleri sinyal ve sistemler, sayısal sinyal işleme vs. alıyorlar. Muhtemelen itü'de de görüyorlardır.
Merak ettiğim bir nokta ise, bir bilgisayar mühendisi, elektronik mühendisleri kadar iyi sinyal işleme bilgisine sahip mi ? Mesela bir bilg. mühendisi, sayısal işaret işleyici ya da sayısal filtre tasarlayabilir mi ? Aynı şekilde bir radar sinyali işleyebilir mi ?
Aynı şekilde sayısal mantık dersi de alıyorlar. Peki bir donanım tanımlama dili kullanarak FPGA kodlayabiliyorlar mı ?
Merak ettiğim bir nokta ise, bir bilgisayar mühendisi, elektronik mühendisleri kadar iyi sinyal işleme bilgisine sahip mi ? Mesela bir bilg. mühendisi, sayısal işaret işleyici ya da sayısal filtre tasarlayabilir mi ? Aynı şekilde bir radar sinyali işleyebilir mi ?
Aynı şekilde sayısal mantık dersi de alıyorlar. Peki bir donanım tanımlama dili kullanarak FPGA kodlayabiliyorlar mı ?
benim gözümde bilgisayar mühendisliği ee mühendisliğinin alt bölümüdür hocam. computer science'i kastetmiyorum kesinlikle tabiki.
ama genelleme yapılabilecek bir durum değil. ee muhendisinden daha iyi dsp dizayni yapacak bilgisayar muhendisleri de biliyorum. bilgisayar muhendislerini aglatacak kadar c, mips falan yardırabilecek ee muhendisleri de biliyorum.
şimdi de genelleme yaparak cevap vereyim. hayır tabiki, sonra mezun olup web sitelerine javaşkripto yazarak geçimini sağlıyor birçok bilgisayar mühendisi.
ama genelleme yapılabilecek bir durum değil. ee muhendisinden daha iyi dsp dizayni yapacak bilgisayar muhendisleri de biliyorum. bilgisayar muhendislerini aglatacak kadar c, mips falan yardırabilecek ee muhendisleri de biliyorum.
şimdi de genelleme yaparak cevap vereyim. hayır tabiki, sonra mezun olup web sitelerine javaşkripto yazarak geçimini sağlıyor birçok bilgisayar mühendisi.
- iamnotarobot (02.06.19 16:07:35 ~ 16:09:29)
bunu taptığın üniversitelere ve diplomalara sahip olmadan da yapan milyonlarca insan var dostum.
- dismainpula (02.06.19 16:22:59)
bilgisayar mühendisleri sinyaller ve sistemler dersini daha temel olarak alıyorlar. hocamız ders esnasında "elektronikçiler şunları da biliyor ama sizin bilmenize gerek yok, temel olarak bunları bilseniz yeterli" dediği çok şey oldu. mesela non-causal nedir gördük ama anticausal'ı göstermediler. sinyal periyodik midir değil midir, fundamental periyodu nedir, sistem causal mıdır, time invariant mıdır, memoryless mıdır... bunun gibi şeyler görüyor bilgisayar mühendisleri.
- scottish (02.06.19 16:34:21)
bir bilgisayar mühendisi... bir elektronik mühendisi... falanca dersi alıyorlar... filanca işi yapabilir mi?
öğrenirse yapar. birbirinden sandığınız kadar uzak bölümler değil. öğrenmesi için illa okulda derste anlatılmasına gerek yok.
ama bizim en "iyi" okullarımızda bile herkesin bölümü, lisans programı (evet bir bölüm birden fazla lisans programı içerebilir...) fakültesi kendi krallığı olduğu için komşu bölümden iki ders aldığında garipsemeler, "senin ne işine yarayacak"lar...
öğrenirse yapar. birbirinden sandığınız kadar uzak bölümler değil. öğrenmesi için illa okulda derste anlatılmasına gerek yok.
ama bizim en "iyi" okullarımızda bile herkesin bölümü, lisans programı (evet bir bölüm birden fazla lisans programı içerebilir...) fakültesi kendi krallığı olduğu için komşu bölümden iki ders aldığında garipsemeler, "senin ne işine yarayacak"lar...
- inekadam (02.06.19 16:51:58)
@inekadam bilg. ile elektroniğin çakışdığı yerler gayet tabi var ama bir bilg. mühendisi gidip anten, rf devre ya da bir mikrodalga iletim hattı tasarlayamaz. Alsın bir kaynak kitabını aylarca çalışsın gene yapamaz. Çünkü EMD, analog devre tasarımı vb. temel dersleri almamıştır.
Soruyu sormamın da nedeni şuydu. İş ilanlarında hep fpga, dsp kodlama vs. için hep ee ya da eh mühendisleri tercih ediliyor. Bilg. mühendisleri de bu dersleri alıyor ve onlar tercih edilmiyor. Bunun nedeni, bu konulara elektronikçiler kadar hakim değiller mi ?
Soruyu sormamın da nedeni şuydu. İş ilanlarında hep fpga, dsp kodlama vs. için hep ee ya da eh mühendisleri tercih ediliyor. Bilg. mühendisleri de bu dersleri alıyor ve onlar tercih edilmiyor. Bunun nedeni, bu konulara elektronikçiler kadar hakim değiller mi ?
- vhdl (02.06.19 17:33:17 ~ 17:34:36)
universiteye gore degisir. benim zamanimdam sinyal isleme yoktu, bizim bir alt donemimiz almaya basladi. ama digital design dersi aldim. hatta donem projesi olarak vhdl ile verilog uzerinde 16bitlik islemci tasarladik.
- crucio (02.06.19 18:55:29)
bahsettigin derslerin hicbirini almadigim halde microstrip transmission line ; rf devre ve anten tasarliyorum ustelik bunu odev gibi degil ticari olarak yapiyorum. tasrladigim urunlerden binlerce uretilip satiliyor.
demek istedigim kaliplara takilma, ilkokul mezunu olup fpga ile raw sensorden goruntu alan bunu isleyen tanidigim var.
demek istedigim kaliplara takilma, ilkokul mezunu olup fpga ile raw sensorden goruntu alan bunu isleyen tanidigim var.
- orpheus (02.06.19 19:22:12 ~ 19:23:01)
Bu islerin bölümle alakası yok. Üniversitede fpga devre tasarımı gibi konuları elektrik okuyan arkadaşlara ben anlatıyordum dersi geçmeleri için ve ben bilgisayar mühendisiyim. Kimse üniversitede zannettiğin gibi bilgi yığınıyla mezun olmuyor. Mezun olduktan sonra calistigin alana göre uzmanlasiyorsun.
- kaptan maydanoz (02.06.19 19:58:05)
[]
Bu ticarete girsek başarılı olabilir miyiz ?
Bilindiği gibi alarm sistemleri deyince herkesin aklına pronet geliyor. Ama bakıyorum çok fazla şikayet var haklarında. Biz de arkadaşımla bu sektöre girelim diyoruz ama yapacağımız şey piyasada olmayan bir şey olmalı.
Biz de düşündük, taşındık ve şunu bulduk. Üreteceğimiz alarm sistemi "do it yourself" kafasında olacak. Yani kullanıcı, ürünü tekno-marketlerden ya da internet üzerinden satın alacak ve evde kendisi kuracak.
Fakat yukarıda anlattığım gibi bir sistem olacağı için piyasadaki alarm sistemleri kadar kompleks olmayacak (cebe mesaj atma, polise haber verme ya da kapı, pencere gibi birden fazla noktada sensöre sahip olma vs.)
Şimdi böyle bir sisteme istek olur mu ? Yoksa pronet ve diğer büyük firmaların altında ezilir miyiz ?
Biz de düşündük, taşındık ve şunu bulduk. Üreteceğimiz alarm sistemi "do it yourself" kafasında olacak. Yani kullanıcı, ürünü tekno-marketlerden ya da internet üzerinden satın alacak ve evde kendisi kuracak.
Fakat yukarıda anlattığım gibi bir sistem olacağı için piyasadaki alarm sistemleri kadar kompleks olmayacak (cebe mesaj atma, polise haber verme ya da kapı, pencere gibi birden fazla noktada sensöre sahip olma vs.)
Şimdi böyle bir sisteme istek olur mu ? Yoksa pronet ve diğer büyük firmaların altında ezilir miyiz ?
Şahsi fikrimi söylüyorum. Alarm sistemi denen şey her gün değil, bir gün lazım olur. Bir sistem edinecek olsam kompleks ve donanımlı olmasını tercih ederim. Cebe mesaj atsın, ötsün, polise haber versin, amerikan başkanı dahil herkesi devreye soksun. DIY mantığı -montaja hazır paket şeklinde belki olabilir ama böyle bir sistemde insanlar tam performans iyi donanım ve anahtar teslim ister bence.
- influx (12.05.19 19:04:47)
pronet sanırım içerdenmiş yani tekelleşmişler artık büyük ihtimal önünüze tıkarlar.
- dismainpula (12.05.19 19:26:31)
böyle bir şey zaten yurt dışında var.
- neverlose (12.05.19 19:35:19)
DIY çözümlere yönelecek olan müşteri zaten çok ciddi alarm ihtiyacında değildir, Eminönü'nde satılan alarmlardan alır geçer. Ciddi ciddi alarma ihtiyacı olan müşteri de kapsamlı ve profesyonel hizmete yönelir. Ben bu fikrin geleceğini son derece karanlık ve batmaya mahkum görüyorum.
- joker hakki (12.05.19 19:50:18)
DIY olarak kapıdan pencereden falan hat cekilmesi pek gerçekçi olmadığından bir kere ürün kablosuz olmak zorunda. Pil derdi falan olursa da gıcık bir şey.
Ancak şöyle olabilir bence, alırsın bir harekete duyarlı kameranve evin 2-3 noktasına yerlestirirsin fise takip wifi üzerinden çalışır.
Ancak şöyle olabilir bence, alırsın bir harekete duyarlı kameranve evin 2-3 noktasına yerlestirirsin fise takip wifi üzerinden çalışır.
- chavezding (12.05.19 19:59:10)
Hepsiburada ya girseniz yuzlerce bu urunleri satanlar var. koctas bauhaus gidin oralarda da dolu var.
Bu yeni bir sey degil ki hocam, tutturmak icin cok cok para harcamaniz gerekebilir
Bu yeni bir sey degil ki hocam, tutturmak icin cok cok para harcamaniz gerekebilir
- oscar (12.05.19 21:01:11)
Var ki bu? Gayet gidip alabiliyorsun ve kendin kurabiliyorsun kutu şeklinde. Ancak tüketici kendi kurduğu şeye güvenmiyor, biri gelsin kursun ilgilensin işletsin istiyor.
- roket adam (13.05.19 00:20:07)
1