Ekşi Duyuru

biraz bakmıştım, sanırım bekâr (veya dul)

geçenlerde trt2de kendisiyle yapılan mülâkât yayınlandı.

O mülakatı ben de dinlemiştim ama satır aralarında bile medeni durumuna dair bir bilgi duyamadım. (Belki de kaçırdım)

universitedeyken bir kere gitmek istemistim. hatta universiteden birkac kisi beraber duzenli olarak gideriz diyorduk. gidip mudurle mi ne konusmustum, yaslilarin baglandiklarini - sonrasinda gelmeyince veya uzun zaman araliklarinda gelince uzulduklerini soylemisti. bu yuzden boyle ziyaretlere izin vermiyordu.

ben de huzur evine gitmiştim çok mutlu değillerdi. hepsi boş boş oturuyordu. boş olan insanlar mutsuz olurlar bence meşgale bulmalı herkese.

tsm korosundayım. 2-3 kere konser vermek için gitmiştik huzurevine. bir kere de odamız kermes düzenlemişti ona gitmiştim. (şehir:bursa) bağlanma konusunu bilmiyorum tabii haklı olabilirler ama onlar da anamız babamız gibi yaşlı insanlar ve konuşmak sosyalleşmek istiyorlar. yakalayınca bırakmıyorlar :) ara ara gitmek lazım. anaokullarıyla huzurevlerinin birlikte vakit geçirdiği bir sosyal deney yapıldığını okumuştum. iki taraf için de çok faydalı olmuş ve ben de katılıyorum buna. böyle şeyler yapılmalı. yaşlılar sosyal hayattan çekilmemeli ve onlarla sohbet etmeliyiz.

Mobilde olduğum için soruyu editleyemiyorum.
Bursa’da…

tavuk, lor, et, bakliyat, yetersiz geliyorsa protein tozu.

Köftede ne kadar et var ki?
Tavuk göğsü iyidir.

Protein ağırlıklı beslenmek ne demekse.

tavuk göğsü, bezelye, mercimek, baklagiller

Su listeye bakabilirsiniz çünkü her protein eşit değerde değildir.
en.m.wikipedia.org

Baklagiller

Pastırma, ton balığı

Fıstık ezmesi ekleyebilirsiniz öğünlerinize veya ara öğün olarak.
Baklagiller.

Yumurta derken,sadece yumurta beyazi

Tofu

Tavuk, balik, et, yer fistigi ezmesi

Icinde 20 gr olan yogurtlar var. 150 kalori

Konserve baliklar, ton baligi l, somon vs

Protein yogun makarnalar var

Lor. bakliyat ok ama kabonhidrat da var

Not: Baba kedi 1 ay önce kısırlaştırıldı.

daha çok küçükler bence yavrular. ayaklanıp, gözü açılana kadar bekleyin.

Kedilerde aile kavramı pek yok. Yani ne yavrular babaaaa diyecek, ne baba yavrılarımmm diyecek. Anneyle sütten dolayı bağları var da babayla yok. İki taraf için de yabancı kediler. Bence aynı ortamda yaşayacaklarsa yavrular en azından bi sütten kesilsin. Sahiplendirecekseniz tanıştırmaya gerek bile yok.

Baba kedinin erkek yavruları boğma ihtimali bile var. Sakın ha.

Ramazan'da merkez camilerin tamamına yakını sabaha kadar açık oluyor genellikle.

bildiğim kadarı ile yavrular ve anneyi korunaklı kutu gibi bir yere koymanız gerekiyor. belki gezerek yavruları taşıyacağı yeri arıyordur?
çok girmediğiniz ses almayan köşe bir yere karton kutudan içi sıcak tutacak bir yer yapın bebişleri ve anneyi içine koyun.

Eja +1

Bebek fotosu lütfeeen

foto +1

Eveeeet, yavruları koymak için yer arıyormuş, odaya kutudan bir yuva yaptım, üstü kapalı korunaklı. Yavruları hemen oraya taşıdı tek tek :’’)

İnanamıyorum, şimd o kutudan çıkmıyor

Buradan aldığım cevaplar her zaman mı bingo olur!! Teşekkürler tek tek herkese ve bütün cevaplar için. Kedişim doğum yaptı, hepinize tek tek baklava ikram etmek isterdim :)

foto lütfen fotoooo

şuan kutuda oldukları için ve kutunun da üzeri kapalı, içerisi karanlık olduğu için foto çekilemiyor. sabah denedim ama çok belirsiz, hepsi koyun koyuna yatıyorlar zaten toplasan bir avuç. birkaç güne çekip atacağım :)

küfür ve hakareti kayda almadıysanız bir sonuç alamazsınız, başınıza daha büyük iş alırsınız.

Sadece aracın fotosunu çektim arkadan
Bir de yanımda tanıklarım arkadaşlarım var.

Küfür ve hakaret ani geliştiği için kayda alamadım

ben de küçük çocuğum, 9 10 yaşlarında; sabah ekmek almaya gittim fırına, ramazandı.
eve dönerken de ekmeğin kenarından kopardım yiyorum neşeli keyifli, ekmek de sıcak.
yanımdan aniden geçen bir araba, camdan kafasını çıkarmış bir adam, bağırdı:
-BOĞAZINDA KALSIN.

çehresi hala aklımda, aradan geçmiş 23 sene. bu da böyle bir anımdır.

geçmiş olmasını dilerim, legal yollarla bir sonuç almak imkansız gibi duruyor.

mobese?

Sahidin olsa ne degisecek ki ? Adam en fazla "trafikteydim sövdüm" der geçer, sana ettigini asla ispatlayamazsin.

sonuç alamazsınız, uğraştığınız ile kalırsınız.
tanıdık fahri trafik müfettişi varsa uygun bir ceza yazdırabilirsiniz.
onun dışında(yetki sahibi tanıdık yoksa); karakol, savcılık, mahkeme bir sonuç alamazsınız.
nereden mi biliyorum:
aracıma saldırdılar, hasar verdiler; o karakol bu savcılık senin günlerce dolaştım. aylar sonra adamı bulmuşlar, ara bulucuya yönlendirdiler. uzlaşmadık, ara bulucu avukata gittim. Dedim "ne olacak cezasını çekecek mi?". "Hiç bir şey çıkmaz" dedi, elindeki ağır yaralamalı, sakat bırakmalı dosyalardan örnekler verdi. "Canına zarar gelmemiş, şükret" dedi.
işte hukukun üstünlüğü.

cumhurıyet savcılıgıne suc duyurusund bulunun. Kanıt oup olmadıgnı bılmeyecegı ıcın bir ihtimal yaptııg eylemi kabul edebilirim ve acıklama yapabilir. kabul ettigi anda zaten suclu sayıalcak o an kayda alınıp alınmadıgını bılmedınden ootmatik olarak itiraf edebilir. kesinlikle sansınızı deneın en azından ıfadeye cahıralacak itoglu it

Yeni nesil corba cirpici uzerine poset koyup 2 saniyede ogutuyor zibilyon video cikio karsima instada alet su;
encrypted-tbn0.gstatic.com

ucuz bir sinbo/kiwi baharat öğütücü alabilirsin
youtube.com

Bazı aktarlarda değirmen bulunuyor ücret karşılığında öğüttürebilirsiniz

@eja
ben de bunu soracaktım, öğütüyor mu gerçekten?
deneyen var mı?

@bahçedekisandal denedim. Başarılı ama epey uğraştırıyor. Etrafa saçılmamasını sağlamak da önemli.

fındık denedim başarılı oldu poşeti ayarlamak sorun biraz ama pratik

Erkek kediniz kısır değilse büyük sorun yaşarsınız.

Doğum sonrasında hormon seviyelerinin artması nedeniyle hem dişi hem yavrular çok sorun yaşar. Gündüz gece aralıksız gav, tıs, ve kavga olacaktır. Dişi kedi için doğumdan iki ay sonra kısırlaştırma yaptırmanızı tavsiye ederim (yavruların gelişimi nedeniyle iki ay). Erkek kedi içinse hemen aynı gün kısırlaştırma yapabilirsiniz, operasyon sonrası bir hafta içinde her şey süt liman olur.

Erkek kedim kısır. Çiftleştijleini anladığım hafta gidip hemen kısırlaştırdım, dişinde hamile olabilir diye bekledim, gerçekten karnı büyüdü ve hamile.

Erkek kedim kısır ama çok meraklı ve oyuncu. Herşeye burnunu bi sokar. Bebeklerin olduğu sepete yanaşırsa ne olur bilmiyorum :(

dogumdan once yapisik gezen kedilerimiz dogumdan sonra birbiriyle surekli kavga ettigi icin ayirdik. keske kurtaj yaptirsaydik diye dusunuyorum hala. simdi hepsi ayri yerde kedilerin

disi kediye banyoda ya da kücük bir odada icine girip dogum yapabilecegi bir kutu, legen falan hazirlayin. kutu icine pamuklu örtüler serin, rahat etsin. suyu ve mamasi o odada olsun. disi istedigi zaman girip cikabilsin o odaya ama erkek kedi hic giremesin. ancak öyle.

depremden önce gap turu yaptık harika geçmişti. kötü tur yoktur kötü rehber vardır.

biz ssc turla gitmiştik rehberimiz şahane bir insandı. aynı tur şirketinin akdeniz turuna katıldık rehber leş ötesiydi mesela. turun nasıl geçeceğini belirleyen en önemli etken tur rehberi. bu da tamamen şans.

3 aşağı 5 yukarı tüm turlar aynı şeyleri sağlıyor zaten.

turlara tek başına katılan pek olmaz. tanışırım kaynaşırım olayına çok güvenme herkesin eşi/arkadaşı olduğu için birileriyle kaynaşma şansın düşük.

zaten çok kaynaşma kişisi değilim, öyle bir düşüncem de yoktu. tek derdim, iyi bir tur olması, yollarda rezil olmamak vs

yolculuk gayet güzel geçiyor rehber anlatımlarıyla birlikte. oteller de orta karar pişman etmez. depremden sonra o bölgeler nasıldır bir fikrim yok ama.

gaziantep, şanlıurfa ve diyarbakır'da nerdeyse depremin izi kalmamış. teksen tur olabilir ama birden fazla kişiyseniz kendiniz gezin bence

ankaradaysan gömü tur. canan renkliışık mükemmel bir insan ve çok donanımlı bir rehber. acenteyi arayıp onun ismini sorarsanız eğer gap turu yapıyorsa mutlaka onunla gidin.

ben cok turla tatile gittim. tur en iyisi. kafan rahat oluyor.

Tasindim ya da bir sureligine baska bir yerde kalmam gerekiyor diyebilirsiniz, evde tadilat var vs bahanesiyle.

Doğrudan söylemek bir seçenek değilse çıkışta düzenli buluşacağınız biri olsa olmaz mı? Sevgili, eş, arkadaş, anne, baba vs.

Kurstan çıkıp onla buluşmaya gidecek olun mesela.

Birkaç seferden sonra artık sormamaya başlar zaten.

valla benim başım 5 sene önce belaya girdi bu yüzden. kaza yaptım arabama aldığım iş arkadaşım yaralandı. ailesi bana kızdı, tazminat istedi bu yüzden.

kanuna göre arabana aldığın kişinin can güvenliğinden araba sahibi sorumluymuş. sahipli taşımacılık mı ne diyormuş bu duruma.

arabayı uzak bir yere park edip yalan söylemek gerekiyor. bir iki hafta sonra anlar zaten.

ya bence. kız arkadaşım rahatsız oluyor araca binmenizden kusura bakmayın alamayacağım sizi daha fazla araca diyip kısa bir mesaj at çözülsün. veya ben başka yöne gidiyorum bu akşam, başka bir araba bulun siz artık diyin. aracı görürse de görsün, napalım aq. başkalarını memnun olmayacak diye kendimizden ödün vermeyelim artık.

kopek cekmek icin sana tum kosullari saglamis. insan biraz empati yapar, dusunceli-saygili vs.. olur vs.. belli ki bilincaltinda seni gereksiz bir insan olarak kodlamis ve hicbir vefa borcu yokmus gibi bir de ustune kafa utuluyor.

direkt yuzune vur gitsin. bu durum hosuma gitmiyor. senin icin de bir milat olur.

arabada sevmedigim birini tasima zorunlugugu hic sevmedigim sey, boyle insanlarin dertlerini dinlemek zaten iskence. bi de kullaniliyosun. bana bile dert oldu.

en iyi bahane "bugun eve gitmiyorum" olacaktir. akli basinda biri "nereye gidiyosun" diye sormaz. sorarsa da azicik sert bir cevap yeterli olur. ikinci ucuncude de "bugun de gitmiyorum" dediginde arkasi gelmez artik.

gerekirse farkli rotadan eve git. birinci kopru yerine, ikinci kopru, olmadi avrasya filan.

yüze vurmaya gerek yok bence ya. kız arkadaşım x tarafta kalıyor ben oraya gidicem de geç. bi süre orda kalıyorum dersin zaten 5-10 kere götürmedikten sonra daha muhabbeti geçmez.

Benim başka yere uğramam lazım diyin, 3 kere arka arkaya derseniz mesajınızı alır.

Açıkça söyle ben sizin şöförünüz değilim de. Birkaç defa aldım ama böyle sürekli yapamam deyip geç işte.

Bence arkadaş, sevgili, aile falan gibi hiç bahane sunma. Ondan sonra arkandan dedikodunu yapar. Bu kişi net yüzsüz bence.

İş arkadaşlarınla bu kadar samimi olmanı da önermem. Bunun evinden almayı talep eden versiyonunu gördüm. Adam evinden arabayla alınıp işe bırakılacak onu istiyor yani. İş bu noktaya kadar bile gidebilir.

bu nasıl bir yüzsüzlük yarabbi.

bir arkadaşınızdan veya akrabanızdan rica edin (kadın) çıkışta sizi karşılasın. Biz bugün birlikte takılıcaz buralarda diyin.

Gerçi aa öyle mi ne zaman döneceksiniz deyip bekleye de bilir bu yüzsüzlükle ama "belli değil belki burada sabahlarız" dersiniz.

Sonra da birlikte dönmemiz durumunu kız arkadaşım hoş karşılamıyor dersiniz.

direkt hayır deyin, sizin için de alıştırma olur. ben söylerdim kusura bakma, bırakamayacağım diye. 15 yıllık arkadaşımla uzak bir yere gittiğimizde tek araba gitmeyi teklif ediyorum ve benzin parasını kabul etmese de zorla bölerek veriyorum. yani… istilacı bir tip belli ki tüm ihtiyaçlarını gideriyor :)

bahane üretmek zorunda değilsiniz. kaldı ki bahane üretirseniz o bahaneleri çürütmeye çalışır böyle işgalci bir tip. planım var deseniz aaa nereye gitceksin ben de geleyim der, arkadaşınız gelse hop atlar tanışır vesaire. konu çığ gibi büyür.

net bir şekilde ya sen kurs çıkışı kendi dönüşünü organize et, böyle sürekliliğe dönüşünce görev gibi oldu bana, tercih etmiyorum demelisiniz, diyebilmelisiniz.

Veterinere gidip hamileliği baskılayıcı iğne yaptırabilirsiniz.

bir çift kediniz olup kızışmadan önce kısırlaştırmadığınıza göre yavru almak niyetindesiniz. ama seslerden de şikayetçisiniz. yani bu ikisi biraz çelişiyor.

yavru almak niyetinde değilseniz karşı cinsten iki kedi besleyip niye kısırlaştırmadınız da hayvanların hem istek duymasını sağlayıp hem de seslerini kesmeye çalışıyorsunuz tam anlayamadım durumu.

youtube'da crappy childhood fairy diye bir kanal var, amerikalı tatlı bir kadın people-pleasing, co-dependency, cptsd gibi sorunları olan kişiliklere yönelik videolar çekiyor. bu konular sizin durumunuzla ne kadar örtüşüyor bilemiyorum ama belki oradaki videolarda işinize yarayacak bir şey bulursunuz.

Herkeste farklidir elbette ancak bende alma-verme dengesi, degersizlik hissini iyilestirmemle oturdu. Cok sinsi bir inanc, binbir farkli sekil semalde ortaya cikiyor, hayatta bende yok diyende de var, oraya bakmak da faydali olabilir. Kendinizi almaya degerli ve yeterli gormek, sevilmeye, desteklenmeye, deger ve yeterli gormek. ihtiyaclarinizin makul olduguna, karsilanabilecegine inanmak. Zira babanizdan gordugunuz sadece bin dereden su getiren biri degil, sizin ihtiyaclarinizi ve ricanizi karsilayacak kadar sizi sevmeyen, deger vermeyen bir adam, ihtiyaclarinizin asiri olduguna, karsilanmayacagina sizi inandirmis biri (gercekte seviyor olabilir ama cocuk beyniniz bunu boyle algilamiyor, sorunu babada degil kendinde goruyor). Terri Cole cok guzel father wound /mother wound calismalari yapiyor, ucretsiz. Tavsiye ederim.

@songforsomeone +1

Bu kabullenilmiş değersizlik hissini fark etmek bende şöyle oldu: Maddi manevi her konuda aileme karşı küçük kahramanlıklar yapmaya çalıştığımı fark ettim. Bunun üzerinden kendimi de tatmin etmeye çalıştığımı fark ettim. Yani bu, annemin canının çektiği ancak pahalı olduğu için almadığı bir pastayı almak gibi maddi bir şey de olabilir, kendi kendime ne kadar güçlü olup zor bir şehirde yalnız yaşadığımı başardığımı anlamalarını sağlamak da. Değersizlik hissimi fark etmemle birlikte bunu hak etmediğimi, onların anne ve baba olduğunu ve beni dünyaya getirerek hayatta bana yardım etmeyi doğal yollardan kabul ettiklerini düşünmeye başladım. Düşünmeye çalışıyorum daha doğrusu. Biz %100 Batılı bir toplum değiliz ve ben senelerdir yaptığım tüm maddi manevi küçük kahramanlıkların, birine minnet duymayayım diye yaşadığım zorlukların cezasını tek başıma çektim, onlar nelere katlandığımı hiç anlamadı bile...

Böyle spesifik olarak ağladığım olmuştu ama zaten her ay oluyor böyle sebepsiz yere duygusal bir boşalma hali.
Ben hormonlarımızın (kadınlarda) yaş ilerledikçe ağlamayı kolaylaştırdığını düşünüyorum. Belki de sinirlerimiz zamanla daha çok yıprandığı içindir. eften püften bir şeye kolayca ağlar oldum çoraba da ağlarım yeri gelince :)

Valla bence olay hediyenin kendisinden ziyade kendini cok yalniz hissettigin bir donemden sonra bisekilde onemsendigini hissetme olayi yuzundendir. Yani hastaligin suresince buyuk ihtimal kendini cok yalniz hissedip, hic kimsenin olmadigini ya da sana hic kimsenin deger vermedigini vs dusunmussundur. Kardesin sana bir hediye verip yalniz olmadigini ve sana deger verdigini gosterdiginde ise yelkenleri suya indirip aglamaya baslamissindir.

Bence boyle hastaliklardan sonra olur boyle olaylar, pek dusunme ustune.

erkek kedinin kilosu fazla bence

Russian Blue dişi 6 yaş 4,8 kilo Vet şişman değil fakat biraz fazlası var ödül azaltabilirsiniz, oyun arttırabilirsiniz diyor.

Gerçi azcık uzun da benim kız ordan da yırtıyor da böyle direkt yaş ve kilo belli olmaz pek, hele 200 gram falan bile çok farkedebiliyor kedilerde minnak olduklarından.

aslında biraz kedinin anatomik yapısına göre değişiyor. yani dişi kedi şu kadar, erkek şu kadar olacak diye bir kaide yok.

misal benim kedi dişi calico 3 yaşında 4.2 kilo, uzun tüylü olduğu için şişman görünüyor fakat sevince zayıf yapılı olduğu anlaşılıyor.

Nasıl ya benim erkek kedim 6.5 kilo. Veteriner normal diyor ?

Terör olur Savaş olur doğal afet olur ya da başka bir şey olursa diye kendi bahçeme yaptırdığım sığınağı, bunlar sınırsız imkanlarla adaya yaptırmışlar hepsi bu. Benimkinden 3 farkı var, daha geniş, daha uzun süre dayanır, ve daha teknolojik.

Dümdüz amerikalılar da bayılıyor bu sığınak işine, deli gibi para harcıyolar yok nükleer savaş çıkacak yok zombi istilası olacak diye. Bilmem kaç milyar doların olsa hobi olarak bile yaparsın yani çok büyütülecek bi olayı yok. "Hmm bunlar sığınak yapıyosa demek ki ileride savaş çıkacak" diyecek bi durum yok yani

Hocam ben bu hikayeleri kaç yıldır duyuyorum. Bakın herhangi bir şekilde aratırsanız böyle yapmis bir sürü kişi var ki yalan olmasın bu kadar param olsa ben de yaparim ne olacak.

Ve nundu+1. Normal yapanlar da çok.

Buyrun 2022 haberi.
www.google.com

Sadece işi bu olan firmalar var;
www.google.com

Bu da taa 2017'den
www.cnbc.com

aklıma take shelter filmi geldi:) öneririm.

Olursa diye yapilan bir sey. Olmayadabilir yani. Bana sidik yarisi gibi gozukuyor istese gizleyebilirdi bayagi profesyonel haber yapiliyor bu siginaklar hakkinda. beni korkutan bir tarafi yok zira zaten korkunc olaylar oldugunda da bizim yaptigimiz yapacagimiz bir sey de yok oyna devam

Korkuyu yaymak alış veriş ve bir çok harcamayı arttırıyor.

Sigorta şirketleri, kredi veren kurumların vazgeçilmez sloganı:
- ya acil bir bir durum karşınıza çıkarsa?

Bu sığınaklar çok gizliyse biz neden ve nasıl duyuyoruz ki yapıldıklarını?

Netfilixte olmalı yeni bir film çıkmış geçenlerde. Yer her zamanki gibi ABD. Konu ise yine kaos savaş içinde kalanların hayatta kalma mücadelesi.

@diyecevaplandi

Netflixteki yeni filmin adı Leave World Behind.

Korona ilk başladığı zamanlarda ilk başta güldük eğlendik ama sonra yaşadıklarımız ortada. O kadar da olmaz denilen her şey oluyor.

Şu an gündem güneş fırtınası. Muhtemelen fırtına sonucu ya da fırtına bahane edilerek tekrar bir kapanma söz konusu olabilir. Türkiyede takan yok ama İngiltere ve birkaç Avrupa ülkesi halkı bilinçlendirmeye başladı.

Trafik ışıklarının, banka atmlerinin, internetin, komple elektriğin olmadığı bir dünya hayal et, neler olur.

Birkaç saat olsa bile dünya durur. 5-6 sene önce İstanbul ve birçok şehirde aynı anda saatlerce elektrik kesildiği zaman bile nasıl korktu insanlar.

Hocam bu arada Güneş fırtınası muhabbetini de ilk defa Türkiye'deki arkadaslardan duydum. Fransa'da kimsenin konuştuğu bile yok. Şimdi baktim elle tutulabilir hiçbir kaynakta da yok. Türkiye'de neden bu kadar konuşuldu anlamadim.

Nerede kim neyi bilgilendiriyor? Yok hiçbir yerde bir şey.
Bence okudugunuz kaynaklari okumayi birakin boşuna endiselenmemek için.

Hahah zenginler sığınak yaptırıyor sonra fakir amerikalılara kalıyor o sığınaklar. Filmlere göre. Yaptırsınlar, hobidir.

İki hafta önce oradaydım. Başka yerde deneme fırsatım olmadı ama celal bey etli ekmek oldukça lezzetliydi.

bolulu var cemo var.

sokak aralarında yapanlar da güzel.

Meram Yeni Yolda Havzan etliekmek var. Öğrenciyken çok yerdik tavsiye ederim.

İlk üç yazılmış.

www.konyaninsesi.com.tr

sokak arası, evde iç hazırlayıp yaptırma, vb diye pişman olduğum etliekmekçi olmadı. Çıtır mı yumuşak (yağlı) mı olacağını seçip fırıncıya söylemeyi unutmayın.
Ferah (meram yaka)
Havzan (havzan ve meram yeni yol)
Cemo (nalçacı ve yeni yol)
Serenade (selzuklu yht karşısı)
aklıma gelen popüler yerler

bir kediye dünyanın en iyi yatağını da alsan o gidip kargo kolisinde yatarmış. öyle diyor kedi besleyenler

bizimkiler keyfine düşkün, nerde battaniye tarzı yumuşak bir zemin buluyorlar, hemen oraya koşuyorlar :)

Bizimkinin favorisiydi, yıllarca üstünde yattı. Özellikle kalorifere yakın bir yere asarsaniz kışları resmen oraya yapisiyorlar. Taşınırken atmak zorunda kalmıştık, ben de yenisini sipariş vereceğim.

Cama asilanlari bilmiyorum ancak kalorifer petegine asilanlari cok seviyorlar. Cunku neden sevmesin sicacik. Bizim kediler kisi ustunde geciriyor diyebiliriz.

Bakış açını değiştir, ne ile ilgili durumlarda tatlı dilden vazgeçtiğine bak. O durumlarda alıştırma yap. Ne seni bundan alıkoyuyor. Geçenlerde bir haber mi köşe yazısı mı ne okumuştum, rahmetli Özkan Uğur ile ilgili, hani şu MFÖ'nün Ö'sü. Hastalığında ölümle cebelleşirken hastanede son günlerinde bile öleceğini bildiği halde hemşire doktor hasta bakıcı herkesi iyi konuşmaya, teşekkür etmeye ve saygılı olmayı sürdürdü." Gibisinden bir yazıydı. Çok etkiledi beni, canımdan olacağımı bildiğin son gün ve saatlerimde bu nezaketi koruyabilir miyim diye sordum kendime, gerçek tatlı dil ve nezaket sanırım bu. Hanım/Bey efendilik, centilmenlik böyle bir şey herhalde.
Zor zanaat, ama erişilemez değil.

Denk geldikçe kişisel gelişim dersleri ve videolarını izleyin. Tam isim veremeyeceğim ama iletişim, liderlik, ekip olma, etkili insan olma, evet dedirtme vs. konularını aratabilirsiniz.
Hepsinde yakın konular var. İnsan tipleri, sonuç odaklılık, empati vs. Senin beynini *** Öyle olmaz o demek yerine; dediğini anladım ama o şekilde olmama ihtimali olabilir mi, senin gibi düşünmüyorum falan demeyi öğretiyorlar.

şiddetsiz iletişim kitabını okumanızı tavsiye ederim.

avrupa yakası, friends vb diziler izlemek

hangi şehir özel mi devlet mi belirtmek lazım. böyle bir istatistiği yok sinema gibi.

İstanbul
Özel devlet farketmez

tam ne iş yapmak istiyorsunuz?

Amatör yani parasız, keyif için yaptığınız bişeyi son 3-5 yılda çıkan herhangi telefonla yapabilirsiniz.

iPhone 12 ve üzeri telefonlar 10bit Prores video çekebildiği için profesyonel kullanıma da uygun sayılabilirler. iPhone 15 pro'da harici diske kayıt da geldi. Ama bunlar "amatör videoculuk" diyip geçiştirilecek şeyler değil aslında, iş veren kişinin kamera takıntısı olmasa bununla çekip verirsin anlamaz bile.

iphone'la cekilen filmler, diziler var. mesela ciplak dizisi var turk yapimi iphone 11'le cekildi. her turlu bir seyler cikar.

bırak çıksın. kontrollü şekilde sal. hevesini aldıktan sonra unutur

öncelikle, gençliklerine verin :)

yavru kediler çok meraklı oluyor. çok da küçükler, evde doğup büyüdüklerini veya doğumdan itibaren çok fazla insan teması olduğunu varsayaraktan, hiç bulunmadıkları bir mekana karşı ekstra merakları olduğunu düşündüm. benim arkadaşımın kedisi evde doğmuş bir kediydi ve yavruluğunda hep dışarı fırlamak isterdi, biz ona kontrollü bir şekilde dışarıyı göstererek çözümü bulduk. şu an 2 yaşına geldi ve artık biz ziyarete geldiğimizde kapı açıkken çıkmaya çalışmıyor, en fazla kim gelmiş diye bakıyor.

ha tabi kedilerin karakteri de ayrı oluyor. benim bir kedim vardı kapı açılsa umurunda olmazdı, bazen hava alsın diye balkona çıkartırdık kucağımızda, korkar kaçardı. kız kardeşimin kedisi de 1 yaşına kadar inanılmaz meraklıydı, kapı sesi geldiği anda kapının önüne gelip, kapı aralığından apartmana kaçardı. biz biraz onu eğittik, anlamaz diyorsunuz ama yapma etme deyip önüne engel olunca bir tırsıp geri kaçıyor. bu sebeple de eskisi kadar yapmıyor, yapsa da daireye geri dönüyor. (3 yaşında şu an)

ya bir de dişi dediğiniz için ekstradan uyarma ihtiyacı hissettim, onun birkaç aya hormonları gelir de kızgınlığa girerse zor tutarsınız kapı açılınca, ergen kedi hamileliği çok sıkıntılı, kız kardeşim veteriner olduğu için bana birkaç hikaye anlatmıştı, aman diyim.

Alıştırın çevre müsaitse. yağmur su giderinden tırmanarak girip çıkıyor kedilerimden bir tanesi eve. Sırf Onun için kedi kapısı taktım. Diğerini dışarıya alıştıralim dedik kedi sürünerek ve miyavlayarak eve dönmeye çalıştı. seveni uzak tutmayın derim

Apartmana alıştırırsanız kaç daire var bilmiyorum onlarla, gelip giden misafir, kurye vs hepsiyle bu 3 aylık kedilerin denk gelmesi mümkün. Şikayet eden mutlaka çıkar her türlü tehlikeye de açık ve çok küçükler. Yemekle kandırıp çıkın ya da Hşş falan gibi sesle sertçe korkutun, gerekirse bir spreyle su sıkın. Apartmanda kedi gezdirmek büyük de olsalar hiç iyi bir fikir değil.

Kısırlaştırınca durulur. Benimki öyle olmuştu.

dış kapım tam banyonun yanında. bizimki de 1 sene boyunca aynı davranışı sergiledi. kısırlaştırmak çözüm olmadı.

1 senenin sonunda artık bir çare bulmak gerek diye düşündüm ve banyoda elimi ıslatıp kapının açılması için yalvaran kediye ufak damlacıklar attım.

şu anda kapının önüne gelip gözlerimin içine içine bakıyor. banyoya yöneldiğimi görünce hemen salona koşuyor :)

10 senedir kapı, anahtar duysun direkt kapıda bitiyor. kargo vs. geldiğinde bile kapıyı yarım açıp bacağımı koyuyorum araya hala.

eve dışarıdan girmek zaten..

Bizde daha 1.yasimizdayiz disardan geldi surekli kacmak istio sivi odul mamasi koyup evden kosarak cikioruz eve su bile soyleyemez olduk asla kapatamiyoruz bi yere
Ben boxa koyup diaari cimkardim hevesini alsin diye ve bu ilk baslarda durumu daha kotu yapti kestim su an ilk haline geri dondu
Cama kedi filesi yaptirin tum gun disariyi izlesin velet

Decathlon

Çok çeşit yok 5-6 renk seçeneği var, en azından tuhaf grafik baskıları yok

Sportive’de ve spx’te de var çeşit çeşit. Kurukafa’dan vs. iğrenen bir insan olarak gayet güzel ve sade desenliler bulabildim spx’te. Altı yedi yıl oldu alalı.

Ben de decethlon, sportive vs demeye gelmiştim.

Şşşt işe yarar bir noktaya kadar ama hayvanın doğasını değiştiremezsiniz. Isırmaya çalıştığında hazır bulundurduğunuz bir oyuncakla (olta vb.) ilgisini çekin, enerjisini oyuncakla atsın. Zamanla alışır. Biraz da karakter meselesi, her kedi aynı olmuyor. Çok ufakmış hem, gayet normal. Lazer kullanmayın bu arada, fiziken tutabileceği şeyler olsun. Örneğin yutamayacağı kağıt bir top bile olur.

o yaşlarda etrafta gördükleri her şeye atlıyorlar avlanmayı öğrendikleri zamanlar

bir market poşetini katlayıp düğüm yapıp önüne at onunla oynayıp durur kendi başına halının üstünde

ısırma hareketi çok yapıyorsa elimi yavaşça çekip yanağından gıdığına parmaklarımı kaydırarak sevmeye başlıyordum

yavru kedinin boynuna sokulup uyumasına izi n vermek de onu iyi huylu kucak kedisi yapıyor bence böyle büyütünce

kediyi büyürken oyun olsun diye lazerle ya da tüylü oltayla çok fazla oynatmak kedinin avcı karakterini ortaya çıkarıyor bence bunları yapmamakta fayda var

bilimsel öneriler değil sadece kişisel gözlemler :)

hello, bizde 1 yıldır hala eğitmeye çalışıyoruz. veterinerin söylediği, oyuncakla ilgisini dağıt, hayvanla sürekli oyna yorulsun enerjisini atsın, bunlar olmazda kısırlaştıralım, kısırlaştırdık geçmedi, calm mama kullanalım, işe yaramadı, e yapılcak bişey yok yalnız büyüdüğü için tek bebek sendromu dediler bize.
(hiç yokluktan koşarak gelip saldırması kısırlaştırdıktan sonra azaldı)
1. senemiz doldu hala ısırıyor size başarılar.

oyun çağında olduğu için 1 yaşına kadar bu tür şeyler yapabilir www.kedimag.com

Sokakta yüzlerce yavru kedi var abi bi tanesini al sahiplen işte sonra vet'e götür aşısı ilacı varsa onları hallet bitti gitti işte, yok cinsi yok ırkı yok kılı yok yünü gereksiz ayrıntılar evdeki mevcut kediye hiçbir olumlu/olumsuz etkisi yok çünkü bunların.

Bak hatta üstte sabitlenmiş yavru kedi sahiplendirme duyurusu var 7 tane yavru varmış, bi tanesini kap işte.

aynı fiziksel özelliklere sahip bir kedi alın derdim ama bendekiler kardeş olmasına rağmen birisi garfield diğeri çizmeli kedi. 40 gün civarı bir tekir alabilirsiniz.

hiç sahibinden vs. karıştırmadan mahallede kediciler olur genelde yeni doğumda gidip isteyebilirsiniz. onlar da iki tane verir zaten birisi alışma süreci için yanında kalsın diye siz orada bir tane alın yoksa diğerini de bırakamıyorsunuz 3 kedi bakarsınız.

bunun dışında kendiniz gidip alın sonuçta 15 belki 20 seneniz beraber geçecek, yetiştirme yurdunda da çok çocuk var salla bir tane oradan bakayım diye almıyorlar aileler. ilk gördüğünüzde zaten bir bağ oluşur kediyle alırsınız, sokakta gördüğünüz bir kediyle de o an bir bağ kurup alırsınız belki belli olmaz :).

Bence siz bu kediyi biraz büyütün, kısırlaştırın, biraz yaşayın sonra ikinci kediyi alırsınız. Kedilerin evde sıkıldığını kim söylüyor, muhabbet kuşu mu bu? Kedi zaten gün içinde siz evde yokken paso uyuyacak, ara sıra kalkıp su içecek, camdan kuşları izleyecek falan. Birinciyi düzene sokun sonra ikinciyi alırsınız. Kediler bitmiyor sonuçta.

KaleciSaçlıYırtıcıForvet + 1

www.instagram.com

oncelikle hayirli olsun :) evde dogmus, sahiplendirilmeyi bekleyenlere sans verin bence. o guzel insanlar cok ugrasiyor.

ben kedilerin bizi secmesi gerektigine inanirim :) oyle onunuze gelen birini kapip evinize getirmeyin. size yanasan birini kapin.

bende daha once iki erkek vardi. tekirimiz 4 yasindayken bir de sarman gelmisti. tekir ilk baslarda sarmani orselesede 1 aya cok cok iyi oldular. o kadar iyi oldular ki sarmanimiz aniden bizi terkettiginde tekir de depresyona girdi ve 3 ay sonra kardesinin yanina gitti :(
1 erkek 1 disi olursa kisir olsalar da birbirlerine hallenirler muhtemelen. o nedenle ikisi de ayni olsun derim ben.

sarmanlar cok eglenceli cok simariktirlar. tekirler akillidir.
ama en guzeli sizi secen kedilerdir.

küsmez, merak etmeyin.
canı biraz sıkılabilir çünkü daha küçükmüş ama olur o kadar.

1-2 oyuncak alıp (boğazına kaçacak tarzda ıvır zıvırı olmayan) onlarla bırakırsanız daha iyi olur çünkü şimdi yapacağı tek şey oyun oynayıp uyumak.
öyle kendi kendine oyalanır.

güle güle büyütün :)

sana kötü bir haberim var... bir yerden sonra yalnız kalmayı daha çok sevecek...

şaka bi yana kedilerin böyle bir büyüsü var. sıkılmaz canı, yavruymuş zaten uyur bol bol. tv'ye falan çok gerek yok sanki.

bunlar fragman, suyu varken gelip senin bardağındaki suya dil atacak sen de hiç tiksinmeden aynı bardaktan suyunu içeceksin :)

oha, duyuru cok bozmus ya. kedi sorusu acilmis ama foto konmamis. duyuru eski günlerini yasiyor olsa carmiha gererlerdi seni :D
foto istiyoruz.

onun yanina bir yavru daha alirsan tadundan yenmez. o kadar yavruyken oyun arkadasina ihtiyaclari oluyor. mesela avusturya'da eger sahiplnecekseniz yavruyu, yaninda ikincisi olmadan vermiyorlar. hem evde sizi de darlamaz cünkü acikcasi bizim manyak duvara tirmaniyor bazen fazla enerjiden. bebeklik döneminden kalma pati izi falan var tavanda.
bir de oyuncaklar olsun bol bol ama hepsini ayni anda ortaya cikarmayin. 4-5 hafta dönüsümlü verin. hem cok stimule etmesin hem de hepsinden sikilmasin.

foto isteriiz :)

asıl olay yavru biraz büyüyüp aranızda bağ gelişince başlıyor bence. herkese atar yapan kedi sana pamuk oluyor, eve gelişini hissedip yarım saat önceden kapıda beklemeye başlıyor ya resmen cennet:) teknoloji gelişse de kedilerle konuşabilsek diyorum :)

Kimse de yazmamış. Tek büyümezse, bir oyun kardeşi olursa mükemmel olur. Hem yavrucağız için hem sizin için.

maddi durum sıkıntınız yoksa kesinlikle mesuta +1

10 küsür senedir iki kedi sahibiyim, arada aklıma gelir bu kediler diğerleri gibi değil dünya görmedi cinslerini görmedi diye üzülürüm. bunu bir nebze de yatıştıran şey evde kardeş iki kedinin olması, 10 sene boyunca tek büyüseydi can sıkıntım çok daha büyük olurdu sanırım.

1 aylık çok küçük. eminseniz en azından 40-45 günlük olana kadar yani kuru mamaya geçene kadar yanınızda götürün.
ondan sonrasında hiç bir şey olmaz. evde uyur, uyanır, gezer, mama yer, oynar.. kediler evi sever..

yaş mama yiyor ve kuru mamayı da biraz nemlendirince yiyebiliyor. hatta yerini öğrendi uyandığında hemen oraya gidip karnını doyuruyor.

yatağını, kumunu ve mamalarını öğrendi ve benimsedi.

veteriner kuru mama da yer ama alışması lazım, bir süre sadece kuru mama verin, alışır dedi. yani kuru mama yeme konusunda aslında bir sıkıntısı yok.

İşe götürmeyin, kediler bölgeci hayvanlardır, kendi alanlarında kalmak isterler. Zamanla alışacaktır. Siz yokken üstünde sizin kokunuzun olduğu bir kıyafet, çorap vesaire bırakın sağda solda, tek başına tehlike yaratmayacak (yutmayacağı, boynuna dolamayacağı) birkaç oyuncak da bırakın, maması suyu olsun, oda kapılarını da kendi kendine kapanmayacak şekilde sabitleyin tamamdır. Fakat arkadaşların da dediği gibi henüz kedi çok küçük, mümkünse birileri gelip ara ara kontro etse en azından 2-3 aylık olana kadar, çok daha iyi olur.

miyavlama yapmaz.

Mamasını yiyebiliyorsa, tuvaletini yapabiliyorsa bırakabilirsiniz. Ama bıraktığınızda gireceği ruh hali büyük oranda kediye bağlı. Bazısı çok agresifleşiyor, küsüyor, stresten evdeki her şeyi tırmalıyor. Bazısı hiç oralı olmuyor, gayet memnun görünüyor.

Arkadaşımın kedisi yavruluğundan beri evde olmasına ve yine yavruluğundan beri arkadaşım işe gidip gelmesine rağmen yetişkinlikte huyu değişti baya, başkasına vermek zorunda kalmıştı. Gittiği yerde evde hep biri var, bir süre sonra duruldu geri mesela.

Başka bir arkadaşımın kedisi de evdeki herkese mobilya muamelesi yapıyor örneğin. Biri var, yok hiç umrunda değil. O zaten hep yalnız yaşıyor kendi kafasında.

İştah varsa ve tuvaletini yapıyorsa endişelenecek bişey yoktur muhtemelen.

Minnak yavrular için olan bol proteinli kuru mamaları tercih edip vet düzgün tutarsanız donuz gibi olur 6 aya.

ya zaten kediler günün büyük çoğunluğu uyurlar. sıkıntı yoktur. ayrıca kedi postu paylaşıp kedinin fotosunu paylaşmamanı doğru bulmuyorum :)

Sabah dayanamadım tekrar veterinere götürdüm;
Ateşine kalp atışlarına baktı. Normal buldu.
Halsiz de durmuyor dedi.

Dün bize yeğenlerim gelmişti kediyi görmeye (8-4 yaşlar) .
Bunlar hurraaa kapıdan girince kedi bir korktu. Onlardan sonra bi uyuma tuttu bizimkini. Acaba onlardan korktuğu için bir depresyona mı girdi? Bir sitede, annesinin terktettiği kedi bebesinin yanına sahibinden başka yavancı gelirse, depresyona girebiliyormuş.
Ya öyleyse ben bunu yer bitiririm. Nasıl düzeltirim kızımın psikolojisini?

Kediyle oyun tüyoları versenize ben kedi bakımı konusunda çok cahilim

Eve henüz yeni geldiyse zaten eve tam alışması 1 hafta sürecektir bu süre zarfında kendi halinde bırakmanız daha iyi.

Hala yavruyken kucağınızdan, elinizden yere koyarken dört ayağı da yere değene kadar bırakmamaya özen gösterin güven mevzusu için.

Zaten 1 ay civarıysa bi süre size yapışık takılır, şu an neyle oynatırsanız hayatı boyunca onu oyuncak sanacak o sebeple sade ip falan oynatmak yerine ucunda fare, tüy olan kedi oltalarından almanız şarj kablolarının hayrına olur.

Henüz ödül maması için erken fakat yavru için olan maltlardan alıp parmağınıza sürüp yedirirseniz elinizden bişey yemeye de alışır.

Kapalı bi yere girip duruyorsa dursun rahatsız etmeyin, sevince siz tortor ediyorsa keyfi yerindedir endişe etmeyin.

parazit aşısı olduktan sonra kakasını incelediniz mi?
eskiden parazit hapı verilip sonra ilk kakasını gözlemlemek gerektiği söylenirdi, eğer paraziti varsa kakasında görülüyor. görülürse veterinere gitmek gerekiyor.

başarılı olduğun bir kriter yok mu?
kendini tanımak
iyi insan olmak

evet belki bunlar olabilir.

bugüne kadar "mana" üzerine çok düşündüm. kendimi tanımak, nereden geldik nereye gidiyoruz konularına baya kafa yor(muşum). belki bu yüzden somut şeylerde geride kaldım. soyut anlamda sağlam bir zemin bulamadan da bodoslama aile kurmak olaylarına belki bu yüzden giremedim. günümüzde aile kuranların hali de malum (baktığımızda).. ama herkes düşe kalka da olsa bir şeyler yaşıyor. hayatı ıskalamıyorlar yani. bendeki bu mükemmelliyetçilik sorunu.. yaş 40.. inşallah geç kalmamışımdır.

Böylesi iyi belki de. Neden derse, aile kursan bu yobaz ve ekonomik açıdan bitik ortamda çocuğun eziyet görecekti. Belki de boşanacaktın ve bu seni daha da dibe çekeceketi.

Kariyerinin olmaması da iyi. Başka fırsatlar demek bu da.

Aslında şu ortamda aile ve iş düzeni kuranlar biraz patladı bence. Böyle gelmiş, böyle gider kafasındalar. Kesinlikle şu ortamda başarısız olmak iyi bir şey. Tuhaf ama gerçek.

Şimdi kafam çok dolu olduğu icin derli toplu yazamicam ama

Bir kere aile kurmak ve kariyer sahibi olmak başarının tek kriteri değildir, bunu aklınızdan çıkarın. Eşcinsel olduğu için asla İle kuramayacak milyonlarca insan var, üni mezunu olsa dahi mevcut ülke koşulları yüzünden dead end joblarda kendini geçindiren bir sürü insan var.

Dhaa yeni biriyle tanıştım o da çok hiasettirmese de kendine böyle bakıyor, işte hala tek yaşamıyorum, birikmiş param yok, yurtdışına cikamadim vb ama adamın muhteşem bir müzik zevki var, yemeklerden çok iyi anliyor, çok pratik zekalı, beş dakika konuşsan yeni bir bilgi öğrenecek kadar sohbeti iyi ve akıcı. Bu adam ülkenin s1kt1r1b0ktan koşulları yüzünden düzgün bir semtte ev kiralayamiyor başarısız olduğu için değil, aile kurmamış veya kuramamis ya hayat lineer değil ki, roller coaster gibi. O iniş ve çıkışlarda insanın öngördüğü şeyleri gerceklestirememesi çok doğal. Hepimizin kendine göre planları var ama insan psikolojisi çok kompleks, hayat yine öyle, ben açıkçası bütün bunlara rağmen bir şeklide ayakta kalan insanların başarılı olduğunu düşünüyorum. Zor koşullara rağmen planlarını uygulayabilenler ise çok başarılı olan, sayısı kısıtlı kesim.

Bir Avrupalı ya da Amerikan olursunuz, o ülkenin ortalama standartlarına sahip (ne zengin ne fakir) bir çevrede büyürsunuz. Ama bir baltaya sap olamazsınız işte bu basarisizliktir bunu anlarım.

Türkiye'de ne gibi imkanlariniz vardı, nasıl duzgun bir hayatınız vardı da onlara rağmen taş üstüne taş koyamadiniz. Sanmıyorum böyle olduğunu, zengin adamın İnternette ne işi olur yoksa.

herkes süper hızla adapte olup aynı şeylere ilgi duyacak diye bir şey yok. Hayat bir maraton, değer verdiğin şeylere odaklan ama büyük ihtimal onlarda da çok ileri gitmiş insanlar olacak. 4 bin yıllık modern medeniyetin getirileri bunlar. Herkes kendi pace aralığında koşacak, kıyaslama yaparsan kaybedersin keyif almaya bak.

Dila Hatun film müziği

İki şarkı çalmışlar: Dila Hatun & Devlerin Aşkı

m1 ya da m2 islemcili, 16gb ramli macbook ailesi.

hazır kasalar var al kurtar kendini.

parça parça almak cok pahalı su donemde.

1 ay once baktıgım 1000 liralık kulaklık 2000 bin olmus. ülkede ne değişti acaba da %100 zam geldi bilmiyorum. parça almak risk.

Lenovo ya da msi'ın gaming laptopları bu konuda başarılı fiyat performans olarak.

İnsanlar bir ürün alıp beğendiklerinde o ürünü kullanmaya devam ederler ve maalesef elindeki ürün bittiğinde ürün zamlanmış oluyor. O sebeple bir ürünü beğenip ben buna davam ederim diyorsa indirim bulduğu an stok yapıyor herkes.

Trendyol yorumları çok sıkıntı ya.
Ürünle ilgili bilgi almak için bakıyorum görsellerde saçma sapan alakasız görseller, yorumlar henüz denenmemiş ama memnun olduğunu söyleyen yorumlar.

Geçen valiz bakıyorum bir tane görsel ve fiyat olarak kafama uygun bulmuştum yorumlara bakayım dedim herkes çeyizine almış henüz kimse kullanmamış ama herkes çok memnun.

Görsele ürünün mağaza resmi ya da alakasız başka görseller yükleyenlerden sonra en sinir olduğum insanlar bunlar.

Stokladıklarına göre memnun oldukları sonucuna varabiliriz buradan.
Bir de bugün 100 lira olan yarın 200 olduğu için beğendiğin ürünü stoklamak mantıklı.

Gunes kremini ceyizi icin alamayacagi icin o tarz urune de stok kelimesini uygun gormusler demek: eksiseyler.com

trendyol yorumlarıda, müşterileride, satıcılarıda sıkıntılı.
besin desteği, krem tarzı şeyleri abd'nin en büyük satıcısı iherb.com 'dan alın.
hem 2-3 kat daha ucuz, hem yorumlar gerçekci, hemde sahte olmadığından emin olursunuz.
sahte olmasa bile satıcı adana sıcağında 50 derece depoda tüm yaz bekletmiş olabilir.

herhangi bir doktora reçete ettirirseniz gümrük ödemeden ptt'den kargonuzu alırsınız.

hemen konuyu kendime cevireyim. cok yakin arkadaslarimin hepsi bakin hepsi baska sehirlere dagildilar. beni mecburen gezgin yaptilar her sehirde bi dostumuz oldu xd
2 aydir sevgilim yurt disinda bi kere bile aglamadim, aglamak aklima da gelmedi. aksine dateimizi baska bi ulkede yapmak cok hosuma gitti. surekli goruntulu konusup kesfettigi seyleri paylasmaya calisiyorum. deneyim kazanmasi cok hosuma gidiyor etrafimda boyle insanlar olmasi ufkumu cok aciyor
alisma surecinde destek, neler yapabilir konusunda fikirlesme, arastirma vs. her ne yapiyorsa eslik ederek baglarinizi guclendirebilirsiniz. fiziksel olarak yaninda olmasaniz da arayi acmamis olursunjz. yurt disina yerlesmek hele de gecici, hepten havada yasiyor hissi, goruldugunden cok daha zor bi sey. belki arkadas bulmakta zorlanabilir nasil biri bilmiyoruz da, anlatmak isteyecegi seyler olacaktir bol bol dinlersiniz.

ben de öneride bulunamadan buraya ekleneyim, bir adet yakın dostum ve iki eh işte arkadaşım dışında tüm arkadaşlarım ya şehir dışına ya yurtdışına gittiler (gözü yaşlı gülen smiley buraya). elde kalanlarla da sık görüşemiyoruz herkesin işi gücü çoluğu çocuğu var. en azından sizin arkadaşınız dönecekmiş, o da bir teselli :)

yaşlar kaç bilmiyorum ama en kötü biraz iletişiminiz azalır, döndüğünde her şey eskisi gibi devam eder. hem şimdi onun çok anlatacak şeyi olur, eğer sizle arkadaşlığı onun için de bu kadar önemliyse mesajla falan baya sürekli laflarsınız gibi geldi bana. siz üzülüp de kendinizi uzak tutmayın, arayın sorun. tabii arkadaşınızı da darlamayın o da yeni bir deneyim yaşıyor, ona da alan tanıyın. bence akar gider bir şekil.

iletisim azaliyor, bazen kopuyor. ozellikle arkadasinizin isi yogunsa, orada bir partneri olursa vs. bunlar gorusmeyi daha da azaltiyor. sonra da kopuyor.

bir süre sonra ayda yılda bir konuşan daha sonra hiç iletişimi kalmayan insanlar olacaksınız

ben başvururken 5 dk yeni kimliğe de başvurmuştum

Ben 2 gün önce az çorba adana ve meze ile açtım.

mide zorlamak istemezseniz baharatsiz et olabilir kuzu veya tavuk sis

çorbadan sonra bi duraksa hemen yemeğe abanma diyordu geçen diyetisyenin biri.

Gardaş dayan ne bulursan gençsiniz bişi olmaz. Hayırlı iftarlar.

Ramazanda kolay kolay özel sipariş almazlar iftar vakti, herkese fiks menüyü dayıyorlar. Haklılar da, tek tek sipariş alınmaz o curcunada.

Fiks menüde ilk çorba gelir, sonra da ızgaralar. İçin de kırmızı et de olur beyaz et de, genelde her çeşitten karışık verilir. Masada salata ve iftar açmalık hurma vs olur.

Bir hurma ve su ile orucunu aç güzelce, sudan önce yarım hurmayı iyice em ağızda ki kan şekeri dengelensin. Sonra yarım bardak su içip çorbanı bitir, pideye çok abanma. Bir kase çorba ile bir göz pide yeterli (hani pide kare kare gözlerden oluşur ya)

Çorbadan sonra zaten ızgaralar için mecbur bekleyeceksiniz, o esnada biraz zaman geçmiş ve mide işine başlamış olur.

Gelen karışık tabakta da aşırı yağlı görünen bir şey varsa onu yemezsiniz, belki birileriyle takas edersiniz.

Yani ödem demeyelim ona deri altı suyu diyelim, ödemi atamazsın çünkü. Benim bildiğim en iyi karışım karahindiba çayı+yeşil çay karışımı.

Eklemlerdeyse buz kompres çok iyi gelir.

Doğum sonrası ortopedi doktorumun önerisi ile kalçamdaki ödem için Enfla-C isminde bir takviye kullanmıştım ben. Doğum sonrası tüm ödemimi de sökmüştü. Doktorunuza, eczacınıza bir danışın derim.

Bromelain

Misir puskulu ve kiraz sapini kaynatip icin + sabah aksam bromelain

www.youtube.com

Rumelihisarı, Bebek, Arnavutköy, Yeniköy, Tarabya, Cihangir, Anadolu Yakası'nda Salacak, Çengelköy, Paşabahçe, Beylerbeyi ilk aklıma gelenler. Boğaz'ın iki yakasında var güzel manzaralı yokuşlar.

Ellerinize sağlık. Ama her ekol artık çocukluğa kanırtırcasına inmiyor, hatta bu ekolleri eleştiren ekoller var vs. Bknz. ACT

ben sizin yerinizde olsam ve durumumu sorgulasam kendime soracağım ilk soru neden illa ve mutlak surette bir anne figürü arıyorum, buna neden ihtiyaç duyuyorum olurdu. sizin sorunuz sanki bu benim sorumun devamında yanıtlanabilecek bir soru.

Bilemedim, yanıt oldu gibi de olmadı gibi de...

Özlem ve anne figürü arayışı size tanıdığınız ikinci kişiyi annenizin yerine koyabileceğinizi düşündürüyor ancak tanıdıkça annenizin ne kadar "irreplaceable" olduğunu görürsünüz. O kendi karakteri ile nevi şahsına münhasırdı ve bir daha onun gibi birisiyle tanışmayacaksınız. Onu andıran insanlar göreceksiniz ama o bambaşka biriydi...

+ Phoebe'nin yorumuna da katılıyorum...

annem değil de, babam için olsaydı, birisini babama benzetip onun kadar olmasa da ona duyduğum bir merhamet ve şefkat duygusuyla severdim sanırım.

anne figürü arayışı değil aslında, annem zaten dünyanın en "irreplaceable" insanı. kokusunu düşünmek bile kalbimi ısıtmaya yetiyor.

sevme ihtiyacı
işe yaramak ihtiyacı
birisine şefkat duygusu yöneltme ihtiyacı

diyeceksiniz ki, merhamet ve şefkatini eşine çocuğuna da yöneltebilirsin.
evet öyle yapabilirim. ama sırf bununla bitmiyor ki,
insan kendisinden daha büyük, yaşlı, görmüş ve daha bilge birisine de ihtiyaç duyar.

sizi bilmem ama ben duyarım.

işe yaramak ihtiyacı hayatımda çok büyük bir yer teşkil ediyor mesela.

annemin hastanedeki son zamanlarından sonra, hastanede hastalar için gönüllü olarak çalışabilir miyim acaba diye düşünürdüm. sonra pandemi çıktı vs

Sevgi evrensel bir kavram, çocuğunuzu çok severseniz çocuklara karşı bir sevgi kavramınız var demektir. Başka çocukları sevmek çocuklarınıza karşı beslediğiniz seviye zarar vermez, onu daha da canlı tutar ve genişletir.

Anneniz gibi birini sevmek eğer tramvatik bir yas süreci değilse olumlu duygular olduğunu söyleyebiliriz.

Bütünleştirmek güzel bir duygu. Eğer o kişinin anneniz olmadığını ama huylarının ona “benzer” olduğunu düşünüyorsanız bir mesele yok.

Çıkmasan da 1 yıllığına sessize alsan olmaz mı?
Seneye çıkarsın :)

sessize alsam da,
xxx grubu (578) mesaj

sürekli bu yanan ışığı görmek çok sıkıcı

grubu arşivle ışık falan görmezsin özellikle girip bakmadıkça. bir süre sonra gruptakiler de anlar zaten sonra bir ara çıkarsın istersen.

bütün whatsapp gruplarım sessizde.

sessiz + arşiv

Son güncellemelerde X GRUPTAN AYRILDI diye afiş etmeden sessizce gruptan ayrılma özelliği gelecekti geldi mi bilmiyorum ama gelecek bu özellik en azından konuşuluyordu. Çoğu insan şikayetçi bu durumdan sizin gibi.

aynen oluyor öyle. social awkward biri, ne yapacağını bilmiyor. hayalini kuruyor, belki hoşuna gidiyor ama gerçek hayatta adım atamıyor ve kaçıyor. iş veya bir başka nedenle zorunlu bir şekilde aynı ortamda bulunmak, iletişime geçmek zorunluluğu olursa, ancak o zaman bir şeyler olabilir. böyle ihtimaller yoksa, salla gitsin. hem ne işin var weirdo'nun tekiyle :)

Sen kadın tarafısın o bariz çünkü kadınlar birilerine bakıp bakıp, yanlarına gidildiğinde ortamdan uzaklaşmaz.

Adam belli ki senden hoşlanıyor ama seninle iletişime geçecek kadar özgüvenli değil.

fiziksel olarak beğenmiştir, ilişki içinde olmak mantıklı gelmemiştir
sapık sapık baktığı için iletişim kurmaya utanıyordur

bakmaktan vazgeçersen önceki baktıkların sorun değil gibi bi şey derseniz yoluna gider büyük ihtimalle

İlişki içinde olma isteği yok. Sadece hoşlanmış

Valla herhangi bir derdinin olmasi gerekmiyor. Bakip sonra bakislari kacirmak cok anormal degil. Misal birine benzetiyordur, belki hoslaniyordur hatta kimbilir belki onceden tanisiyorsunuzdur ancak sen hatirlamadigin icin icerleniyordur falan filan.

Konusmamasi da direkt seninle iletisim kurmak istemedigi anlamina gelmez. Belki sen gittiginde onun ortamdan ayrilmasi gerekiyordur, farkli cinsiyetlerdeyseniz belki farkli cinsiyettekilerle iletisimi kolay kuramiyordur, belki sen gitmeden hemen once senin hakkinda konustuklari icin yuzune gulumseyip devam etmek istemiyordur. Olur da olur yani.

Her sey bir yana gidip de 'onceki baktiklarin onemli degil' tarzi bir laf etmeyi de kesinlikle dusunme bence. Biri bana oyle bir laf etse omrumun sonuna kadar o lafla kibar tabirle alay eder her yerde de anlatirdim.

İlişki istememesine sevindim, peki niye halen devam ediyor. 1 bakarsın 2 bakarsın… sonu gelmiyor yani.

Arkamdan konuştuklarına istinaden yüzyüze gelmek istemiyor konusuna biraz hak verdim düşününce. Oldukça olası..

hoşlanıyor işte ya. hoşlanıyorsanız üzerindeki baskıyı alsanıza?

üzerindeki baskıyı almak için gidiyorum yanına. ama durmuyor kaçıyor. peşinden koşmamı mı istiyor.

seven sevdiğine sevdiğini söylesin. LÜTFEN

webihlaltakip.kgm.gov.tr

Bence başlangıç olarak, youtube: filmmaking.

Onlarca kanal, yüzlerce kaliteli içerik var.

Önce ses, ışık, kamera ayrı ayrı öğrenin. Sonra da storytelling ve kurgu ve color.

Tüm bu sürecinizi de kendi kanalınızı açıp anlatırsınız belki?

Istanbul mu? Evet ise; Anadolu yakası mı, Avrupa yakası mı?

istanbul
her iki yaka da olabilir

Divan Fenerbahçe tesislerinde toplantı odası var. Ayrıca üst katta restoranları var. Odayı kiralayınca restoran menüsü de seçip toplu ödeme yapabiliyorsunuz.

Chalet’nin iglolarına bakabilirsiniz.

Feriye var.

yeşilköy beyti'nin odaları ideal
yine o tarafta denize sıfır balıkçı vardı

Hocam 17 aralıktaki törene devlet ricali de geldiğinden her yer tıklım tıklım oluyor. Hiç ümitlenmeyin.

Arka sıralara kadar protokol olan bir gün o gün. Ne yazık ki kapıda bilet bulamazsın.

il kültür müdürlüğünde veya daha yükseklerde tanıdığın yoksa zor iki gözüm.
ama diğer günlerde de bir öğlen bir akşam şeklinde merasim oluyor, aralarda da bütün gün şehrin farklı yerlerinde etkinlikler oluyor.

6 yaş üstü herkesin ayrı kartı olması gerekiyor. 18 yaş altı için ön ödemeli kart var.

sıkmayın kendinizi, pandemi sonrasında hemen herkesin derdi aynı bu aralar. işinizi hayatınızın odağına koymayın, boş vakitlerde yaptığınız bir şeymiş gibi görmeye çalışın. günün verimsiz zamanı olan sabahtan akşama kadar olan vakiti işinize ayırın gerisinde hayatınıza bakın. işyerinizi her gün gittiğiniz için size para veren bir atm gibi düşünün, duygusal bağ beslemeyin, beklenti içine girmeyin, ileriye dönük kariyer hedefleriniz yoksa işinizi yapın, yeter. günün sonunda yönetici dediğimiz bizim üstümüzde bulunan herkes bizim gibi o işin işçisi.
aldırmamaya çalışın, hayatınızın temeline işinizi koymayın, gerekirse profesyonel destek alın, yaşamaya bakın.
gezin, okuyun, insanlarla tanışın. sadece bu üçü bile hayatınızı renklendirir.
yoksa hayatın büyük bir amaç, araç vs olduğu yok. ne yaşıyorsanız hayatınız odur. o yüzden kendi hayatınızı kendiniz planlayın. ben öyle yapmaya çalışıyorum.
hayatınızı, iş özel hayat dengenizi ve stres yönetiminizi sağladığınızda çok keyif aldığınız bir boyuta dönebiliyor.
takmayın kafaya, rahat olun. :)

50'ye merdiven dayadım aynı şeyleri düşünüyorum. keşke aylaklığa övgü kitabında yazdığı gibi olsa her şey. günde 5-6 saat çalışsak, hayattan daha çok tat alabilsek, geçim kaygımız olmasa veya tüketim politikalarının esiri olmasak.

pratikte öyle olmuyor maalesef. emekliğe 2 sene kaldı ama sonrasında da çalışmak zorundayım.
şair bile zamanında "viran olası hanede evlad-ı iyal var" diye yazmış.

sonuç: dişlilerin arasında öğütülmeye devam. tek yapabildğim geç de olsa trading ve yatırım konusunda kendimi eğitmek oldu. yaklaşık 2-3 seneye daha ihtiyacım var. eğer başarabilirsem emekliliğin tadını böyle çıkarabilirim diye ümit ediyorum.

geçenlerde şunu düşündüm;
üniversite de dahil olmak üzere 20 yaşlarımdan beri hep dışardayım..
enerjimi biraz ev ortamında tutmak istiyorum.

bu da sanırım biraz fedakarlık gerektiriyor. fedakarlık dediğim, sistemin bize yamadığı alışkanlıklardan kurtulmak oluyor sanırım. yoksa büyük fedakarlıklardan bahsetmiyorum. işte gezip tozma alışkanlığı (ki artık burama kadar doydum gezmekten tozmaktan da, sinemadan tiyatrodan, tatillere de doydum. asla ve asla aklımda hiçbir yapamadığım şey kalmadı.. motor sürdüm, değişik sporlar denedim, güzel yerlerde yemekler yedim, istanbulu dibine kadar yaşadım bence.. her semtiyle.. ama artık havlu attım !!

artık biraz evde durmak istiyorum ya :( bir kadın olarak enerjimi evde yönetmek istiyorum. zaten totally ev insnıyımdır. yetti gari şimdi istifamı vermeye gidiyorum jdfhdjfh

iç dökmek için yazmıştım ama kendi kendime gaz vermeye başladım

bir sene önce aynı gerekçelerle istifa ettim ve freelance çalışmaya başladım. stressiz iş yok. bir sene önce sabah uyanıp işe gidecek motivasyon bulamıyordum, dün gece sabaha kadar iş yetişsin diye çalıştım. söylediğiniz kafa rahatlığına erişmek için insanın kendini sistemin tamamen dışına çıkartması gerekiyor ki bu da pek mümkün değil.

Benim stressiz olan bir is arkadaşım oldu; aksam 4 dedi mi cikardi, hiç umurunda olmazdi. Bana ben kariyer istemiyorum, sadece kazandığım para yapmak istediklerimi karşılasin diyordu. Ise bisikletle gelirdi, aksam is cikisinda eve gidip kosardi vs. Sürekli dagcilik vs islerindeydi. Harbiden adam bir gıdım bile ilerlemek istemiyordu.

Bu noktaya gelmeden rahat yok. Freelance de olsanız kendi is patronu da olsaniz çok acayip zengin olmadıkça stress free bir is hayatı zor.

10 yıl tecrübeniz varsa kendi işinizi kurmayı deneyebilirsiniz. Bunu yapmadığınız sürece maalesef her şey bir gün emekli olabilmek için... Ya da belki meslek değiştirebilirsiniz. Evden çalışma seçeneğini de değerlendirebilirsiniz. Ben daha yolun başındayım. Tavsiye veremem ama hissettiğiniz normal bir şey. Hele Türkiye'de çok normal. Tatile çıkabilirsiniz bir süre.

yazdıklarını biraz kışın başlangıcına bağladım. bergamot çayını alıp, sıcak evinde netflix'ten gilmore girls izleyip gofret gömmek varken iş yerinde stres içinde olmayı kim ister. hem de bu mevsimde.

iyice düşündükten sonra hormonlar, mevsim geçişi vs. değil de gerçekten ihtiyaç ise, 4-5 aylık bir ara verilebilir. erkekler askere gidiyor, onun gibi düşünün. kaçırdığın bir şey yok. gerekirse geri dönüp başlarsın.

ama bu arayı evde oturup dizi izlemekle harcama. ben olsam kimsesizlere, yoksullara, evsizlere destek olan derneklerde gönüllü çalışırdım.

geçen sene kırsalda bir okula yardıma gittim. oradaki insanların hayatlarına şahit oldum. fedakar öğretmenleri, öğrencilerin bir asır önceki hayatı nasıl yaşadıklarını gördüm. hala yol olmayan köylerin olması, okulda soba yakılması gibi. bunlar çok acı gerçekler. biraz da insanı hayatta neyin daha önemli, öncelikli olduğu konusunda düşünmeye zorluyor.

Gabe +1 olabilir.
Avrupa'da sabatical tarzi aralar alan insanlar çok. Denk geliyorum Avustralya'dan falan gelip Avrupa'da 1 sene kalmaya gelen aileler. Belki de böyle bir şey lazım ama para olmadan bunu yapmak da kolay değil.

logisticsmanager'in anlattigi calisan gibiyim. onceden cok stresli bi isim vardi simdi issizliktense bir seyler yapiyoruz kafasinda kendime daha uygun bir yere gectim az kazaniyorum ama kafa rahat. hatta bir tik sorumsuzluklar da cabasi tarafimdan :/

eger sevdigim ise baslamasaydim eski stresli isimden de cok kez dusundugum halde dan diye istifa etmedim. iyi secenek varsa ona zemin hazirlayip oyle vazgecmek lazim. burnout arada herkesi bi tokatlar. bombos 10 gun gecirecegine kendi kafani acacak bir sey olabilir illa aci gercekler de degil, scuba diving gibi dunyadan uzakta hissettiren seyler. hayatin sadece isle gecmedigini hissetmeniz lazim bence

Acı gerçekle yüzleşmişsiniz:)

Kariyer diye insanlara satılan hikaye aslında büyük firmaların ihtiyacı olan sadık iş gücünü oluşturmak için kurgulanmış ve pompalanan bir konu.

Günün sonunda "kariyer" kovalayanları çoğu 50'li yaşlarına yaklaştığında belki çok ufak bir birikimle kariyerini noktalıyor. Çok küçük bir bölümü üst düzey makamlara geliyor, gelirleri katlanıyor.

Zaten şu anda global ölçekte yaşanan sessiz istifa gibi kavramların çıkış noktası da bu. O yüzden şirketler çalışanlarını motive edecek yöntemler maddi manevi arıyor deniyor.

Belki bu kadar strese girmeyeceğiniz yeni bir meslek denemelisiniz.

yaptığınız iş sadece size para ve iş arkadaşları kazandırıyorsa, sizi tüketmeye başlıyor. yaş ortalara yaklaştığında bir bunalma geliyor bu yüzden.

ben de aynıydım, istifa ettim, işimle alakalı bir alana kaydım, kendimi geliştirmiştim zaten, şükür şu an çok daha iyiyim her açıdan. şu anki konumumun en güzel tarafı evden çalışıyorum. sorun şu ki, herkes işe gittiği için haftaiçi gündüz arkadaşlarla pek görüşemiyorum.

yazılmış zaten, stressiz iş yok. biraz da karakter meselesi. ben yaptığım şeyi mükemmel yapacağım diye titizlenenlerdendim. hâlâ öyleyim, ama işimi aşırı sevdiğim için daha az yoruyor stresi.

bir karar verirken iki türlü düşünürüm ben; üç yıl sonra ölsem ne olur, bu kararımdan memnun kalır mıyım? derim önce kendime. bir de 85 yaşında ölsem bu kararım beni nasıl etkileyebilir? derim. iki türlü en olumsuz senaryoda bile "amaaaann neydi o işyeri öyle yaa, iyi ki bırakmışım" diyeceksem salıyorum istifayı.

hakkınızda hayırlısı olsun. sevgiler.