[]

youtue'da teknoloji kanalları

öneriniz var mı ?

en ciddi ve teknik derinliğe sahip kanallar olabilir.
yazılım odaklı olabilir.

 
computerphile sariyor.


  • gule gule  (04.06.23 14:02:59) 
ben eater, drphysicsa, teknolojiden ziyade bilimsel ama isaac arthur'u es geçmeyeyim.


  • alperz  (04.06.23 14:17:07) 
ha bir de tech ingredients var. kırık bir abimiz süper.


  • alperz  (04.06.23 14:22:10) 
[]

Future continuous tense

Simdi ingilizcede "i will playing"
diye bir cumle YOK! dogru mu anlamisim ?
"i will be playing" olmali.


 
Doğru.


  • dissendium  (03.06.23 19:48:49) 
İlki ben çalıyorcak gibi olmuş da diğeri ben çalıyor olacağım gibi diyebiliriz sanki..


  • Symbelmyne  (03.06.23 22:05:03) 
[]

eskişehir'de sol yöneliminin tarihi nedir

iç anadoluda blok'tan kopuk olarak chp'ye oy veren bir tunceli bir de eskişehir var.
tunceli'nin demografik yapısı ve tarihi biliniyor.

eskişehir'i çevresindeki illerden ayıran fark ne?
bu fark tarihsel olarak nasıl oluşmuş olabilir ?

=====
Şimdiye kadar yazılan 4 argüman:
- Eskişehir'deki göçmen sayısının fazlalığı
- Eskişehir'deki alevi sayısının fazlalığı
- Yılmaz Büyükerşen faktörü
- Genç öğrenci nüfusunun oy'a etkisi

 
Farklı milletlerden çok mezhep farkı demek daha açık ve net bir tanım olacaktır.
Türkiye'de bir gerçektir ki bir çok farklı fraksiyonları da olsa sol için (ateist, deistlikte dahil) aleviliğe ayrı bir yakınlık vardır.

  • diyecevaplandı  (28.05.23 19:28:47) 
Üniversitesi ile Yılmaz Büyükerşen faktörü etkendir.

Sayılan göçmenlerin hepsi Bursa'da da var.
  • Mirket  (28.05.23 19:37:58) 
Demiryolu ve sanayi. Eskisehir tam bir cumhuriyet sehri.


  • kuehles blondes  (28.05.23 22:42:08) 
Eskişehir'de tiyatro ve opera biletleri satışa çıkar çıkmaz biter. halkı eğitimli, duyarlı ve sanata ilgili.


  • teoberk  (28.05.23 23:17:32) 
Eskişehir'de Alevi sayısının fazla olduğunu ilk defa sizden duydum. Bu bilgi sanırım doğru değil. Orta Anadolu'daki diğer şehirlerden farklı bir Alevi oranına sahip olduğunu sanmıyorum.

Aslında Eskişehir'de sol yönelimin olduğu bilgisi de doğru değil. Genel seçimlerde her zaman AKP birinci parti olarak çıkardı. Ekonomik krizi derinden hisseden büyükşehirlerden biri olması sebebiyle AKP'nin oylarında azalma meydana geliyor. Hatta tepki sadece AKP ile sınırlı kalmadı; Eskişehir halkı, MHP'ye verdiği milletvekilliğini de alıp son seçimlerde İYİ Parti'ye verdi.
  • istististist  (29.05.23 00:31:48 ~ 00:32:48) 
eğitim kalitesi de diğer şehirlere göre oldukça yüksek benim gördüğüm kadarıyla.
Yani tabiki büyükşehir imkanları yok ama büyükerşenden de önce zamanın iyi ünv lerine çok öğrenci gönderirdi. fen lisesinin yanında anadolu liseleri de oldukça köklü ve iyi eğitim veren kurumlardı zamanında.
ek olarak da göçmen sayısı da fazla. yine gördüğüm kadarıyla diğer şehirlerde de göçmen var denmiş, evet doğru ama, burada herkes birbiriyle iç içe. annemler gün yaparlardı, bir gün arnavut böreği yerdin, bir gün tatar. kültürler çok iç içe birbiriyle.
  • sirkelimon  (29.05.23 10:40:17) 
[]

chat gpt ile ekşi sözlük botu yazmak

artık imkansız değil, değil mi ?

otomasyon araçları zaten var;
sözlüğe giriş yapacak,
gündem başlıklarını alıp kopyalayabilecek,

sonra chat gpt'ye soracak mesela "bu konu hakkında muhafazakar bir lise öğrencisi gibi yorumda bulun" diye.

sonra bu cevabı yine otomasyon ile yapıştırıp, entry'i yollayacak.

artık entry'lerin akıllı yapay zeka'dan çıkması çok yakın değil mi ?

 
Olabilir zor görünmüyor.

Twitter'da bot hesaplar zaten var ve Türkiye'de daha aktifler.
Bazen bir cevap yazacağım sırada gerçek bir kişiye mi yazıyorum diye tereddüt ettiğim zamanlar da oluyor.

Yapay zekanın kolaylıkları genelde konuşuluyor ama kendim, yapay zekanın şimdi olmasa bile ileride:
- şu siteye giremezsin,
- bu linke tıklayamazsın,
-7 gün boyunca internete giremezsin, bu dosyayı indiremezsin...gibi şekillerde kendisinin birebir kullanıcı ile muhatap olarak sınırlandıracağını düşünüyorum.

Yıllarca kullanıcılardan alınan verilerle karşımıza çıkarılan bir yapıyı, büyük rağbet göstererek güçlendirmeye, fonksiyonlarını arttırmaya devam ediyoruz.
  • diyecevaplandı  (21.05.23 22:22:33) 
şu hesap bunu yapıyor.

eksisozluk1923.com
  • tom creo  (22.05.23 09:10:54) 
[]

turgay tuna

1. abi bu nasıl bir adam böyle ?
habertürkte şuan. hayretler içinde kaldım. adam mısır olmuş.
ağzım açık kaldı.
tutankamon dirilse, ben kendim hakkında bu kadar şey bilmiyorum falan der herhalde.
ne ilber ortaylı ne celel şengör böyle şaşırtmadı beni.

2. egyptolojist olmanın motivasyonu ne olabilir sizce ?

 
2. Çocukken çok meraklıydım.

Bende Mumya filmi etkileyici olmuştu.

O dili çözmek, anlayabilmek tatmin edici.

Hazine düşüncesi de etkili. Ben hâlâ define videoları izlerim.

Misır keşfedilmeyi bekliyor. Hâlâ mumyalar bulunuyor. Piramitlerin yapımı net olarak çözülebilmiş değil.

Uzun süre var olmuş bir uygarlık.
  • dissendium  (13.05.23 23:12:48) 
[]

Oral B - Memnun kalmazsanız paranızın 3 katı iade

Başlıktaki reklam stratejisini nasıl yapıyorlar ?

Memnun kalmayan kişinin TC kimlik numarasını falan kaydediyorlardır herhalde, böyle mi ? Oral B'ye hergün yeni bir şans vermemesi için.


 
[]

Bu adam ne içiyor ? (gerçekten)

youtu.be

Tam saniyesini attım. O nasıl şişe öyle ?


 
doğu avrupa'ya ait bir su şişesi o. karadağ, sırbistan ve romanya diyenler olmuş.


  • bruges  (06.05.23 12:50:24) 
Kolonya şişesi gibi benim de dikkatimi çekti. Sudur ya nolcak başka


  • olaylar olaylar  (06.05.23 12:50:41) 
Aqua carpatica’nın şişesine benzettim ben.


  • irene  (06.05.23 13:10:09) 
su hocam, geçen aynısı bizim ofise geldi. bildiğin su.


  • hayati cozemeyen adam  (06.05.23 13:32:28) 
irene +1
Yazilari pek secemesem de sise dizayni romen markasi Aqua'ya benziyor. Ama adamin yeri hakkinda bilgi vermez, buyuk avrupa sehirlerine de ihrac yapiyor bu firma Saka su gibi dusun Londra'da da bulursun, Koln'de de.

  • freedonia  (06.05.23 14:55:40 ~ 15:04:44) 
2. Videoda açıkladı, tıp 1 diyabeti olduğu için sık sık su içiyormus.


  • les yeux blanches  (07.05.23 11:28:22) 
[]

Kurabiye ve kekin farkı nerede başlıyor ?

hamurlarında farklı olan şey ne oluyor ?

kek hamurunu daha küçük parçalara bölüp daha çok ısıttığımızda kurabiye olmaması hangi maddeden ötürü ?


 
Sut ve sıvıyağ var kekte ve hamuru akışkan oluyor.


  • instant crush  (16.04.23 12:53:17) 
hava,
kabartma tozu
un/bağlayıcı harç miktarı

açıklayayım; kekte çırptırma, mikserleme işlemi malzemenin içine hava girmesini ve özellikle yumurtanın bu hava etkileşemiyle köpürmesini sağlar. omlette de benzer mantık var. kurabiyeyse yoğurularak hazırlanıyor, tam ters etki.

kabartma tozu yukarıdaki etkinin bir üst levelı oluyor.

un miktarı kekte daha az, yani en azından makbul olanı bu. dolayısıyla kurabiyeye göre daha az katı kalabiliyor.
  • jimjim  (16.04.23 13:02:00) 
[]

Seçimlerden önce yatırım ve kiralık kasa

TL'de bir miktar param var.
Seçimlerden önce altın alma fikrine ne dersiniz ?

2. soru bankada kiralık kasası bulunanlara.
Kira için verdiğiniz para sizce değiyor mu ?

 
2. soruya cevap: bence degiyor en azindan icim rahat. zaten kasa ucretini aylara bolunca cuzi bi ucret cikiyor o kadarini neye vermiyoruz ki? evde basina bir sey gelir endisesiyle yasamaktansa kasa mantikli bir harcama bence.


  • in vino veritas  (13.04.23 00:39:04) 
[]

tuz kullanıyor musunuz ?

bizim yemekhanede tuzu kaldırdılar resmen.

bu kadar zararlı bir şey mi bu ?

hayatınızdan çıkardınız mı siz ? etkisi ne ?

nasıl durumlar ?

 
Yemekte aşırı tuzsuz olmadığı sürece aramam ama ayranı tuzsuz içemem. Bir çay kaşığı kadar tuz dökerim 1 bardağa.


  • Amaranta ursula  (01.04.23 10:27:02) 
hiç kullanmasam yemeklerde eksikliğini hissetmiyorum fakat bir iki çimdik salatalara ekliyorum, tadını parlatıyor bence salataların


  • freebird5406_2  (01.04.23 10:27:34) 
Bir profesör demişti ki sadece ve sadece tuzu ve şekeri yasaklamak için diktatör olmak isterdim. Ülkeme en büyük hizmetim bu olurdu.

Tuzu 6 yıl şekeri bir yıl önce bıraktım. Meğer yemekler ne kadar güzel çay ne kadar harikaymış.
  • deer hunter  (01.04.23 10:29:29) 
Tuzla ilgili spesifik bir rahatsızlığınız yoksa tuz tüketmemek tabii ki zararlı. Yani sodyumunun su tutucu özelliği vücut içindeki ozmotik basıncın korunumunu sağlar, su-elektrolit dengesini korur ne bileyim sodyum aynı beyindeki yağ gibi sinirsel iletişimi sağlar, zehri de şifayı da belirleyen dozdur derler. Yani kışın düşük miktar tuz zarar vermez (tuzu tamamen kesmediğinizi varsayıyorum) ama misal yazın çok terliyorsanız ağır antrenman yapıyorsanız ağır işlerde çalışıyorsanız ve tuzu az alıyorsanız bu size zarar verir.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (01.04.23 10:34:20) 
hiçbir şeyi bırakmadım tabiki. her şeyi ölçüsünde kullanıyorum. kaldıki tuza methiyeler düzen prof.lar bile var.


  • sanemz  (01.04.23 10:34:41) 
tuz çok önemli.

sodyum dediğin bütün sinir sistemini çalıştıran, suyun metabolizmaya katılmasında katkısı olan bir element. sabahları bir bardak tuzlu su içerim. idmanlardan önce yine bir bardak tuzlu su içerim. yemeklere attığım standart tuz hariç...
  • alperz  (01.04.23 10:40:47) 
hayatımdan çıkarmadım çıkarmam da. kullanıyorum yemeklerde ölçülü olarak.


  • jelly bear  (01.04.23 10:45:27) 
tabii ki hayir. cok zararli. salataya dahi atmam. atanla da ahbap olmam.


  • tantavizisyon  (01.04.23 10:53:10) 
Yemeğin tadına bakmadan tuz atarım. Herkes de görgüsüzmüşüm gibi bakar.


  • Kahvedesu  (01.04.23 11:07:52) 
özellikle kaya tuzu aldım onu kullanıyorum.
tuzsuz yemek mi olur ya.
ufacık da olsa serpiştiririm.
  • arveles gibiyim  (01.04.23 11:21:59) 
Evet. Tamamen tuzsuz beslenme de yemekte olmaz.
Kullanım alanı oldukça yaygındır.
Çin tuzunun zararlı olduğu söyleniyor daha çok.
Ama iri taneli 5kiloluk poşetli olanlarından almak gerek.
  • diyecevaplandı  (01.04.23 11:22:26) 
Eğer böbreklerle alakalı falan bi hastalık yoksa sahurda bormal su yerine tuzlu içmeyi öneriyorduuzmanlar suyun cüvut tarafından kullanılabilmesi için. Yoksa su böbrek çalıştırmaktan başka bi işe yaramıyor.
Kararında kullanmak gerek.

  • zimbirik  (01.04.23 11:32:21) 
Yani ben yönlendirmiş gibi olmayayım ama Çin tuzunun da (Monosodyum glutamat/MSG) bi zararı yok, yani insanlarda MSG için sanayi ürünü bi kimyasal ya da ne bileyim bir katkı maddesi gibi bir algı var ama Monosodyum glutamat "umami" reseptörlerine hitap eden glutamik asid isimli aminoasitin sodyum ürünüdür, yani doğada bulunan normal bir tuz türü, sanırım ismindeki "Çin" ibaresi böyle br algı yaratıyor ama esasında güvenli bir üründür zararlı olduğuna dair herhangi bir kanıt bazlı araştırma bulunmamaktadır.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (01.04.23 11:37:02) 
tuz vücudun ihtiyacı olan bir besin. ben bırakmadım. bıraktım diyenler yanlış yapıyorlar. en azından günlük alınması gereken düzeyde tüketmek lazım


  • paintov  (01.04.23 13:06:53) 
[]

çin ve japonyada evde köpek besleme kültürü nasıl ?

Amerika ve avrupa'da fazla,
müslüman toplumlarda az olduğu argümanları üzerine.

çin ve japonya gibi ülkelerde bu durum ne durumda ?
halkın yaklaşımı ?

yaşayıp gözlemleyen var mı ?

 
İkisinde de yaşamadım bulunmadım ama Çin'de köpeğin yaygın olduğunu düşünüyorum, gördüğüm en güzel köpekler hep çinlilerde.

Japonya'da ise kedi daha yaygın gibi sanki.
  • mirafiori  (19.03.23 17:02:47) 
[]

deprem ve bankalar

selam, (deprem hassa bir konu ama sormak istiyorum)

diyelim malatya merkez x bankasında 200 bin tl paranız var.
depremden sağ çıktınız ve ertesi gün istanbul'a geldiniz.

aynen hesabınızdan normal bir şekilde 200 bin tl ile işlem yapabiliyor musunuz ?
süreç nasıl ?

 
Hiçbir farklılık yok. Hesabınızda gördüğünüz para sanal. Fiziki olarak kasada değil, o sebeple paranıza hiçbir şey olmaz. Ancak 200.000 tl’yi çekmek için bir gün önceden haber verirseniz iyi olur. Bu da zaten tamamen depremden bağımsız bir durum.


  • irene  (12.03.23 14:39:22) 
1973te olmadığımız için şubenin falan bir önemi yok. ama 200kyı her şube tak diye vermez önceden haber vermen gerekir.


  • Whily  (12.03.23 15:16:19) 
Bankanin olayi o zaten. Maalesef yastik alti ve fiziksel altin tutanlar cok buyuk zarar gordu.


  • freedonia  (12.03.23 15:34:21) 
[]

%100 ağlatan türk filmi

%99 değil ama.

- canım kardeşim
- babam ve oğlum

başka ne var, eskiler de olur.

 
Ayla'da da ağlamıştım ben. %88 derim, sorumluluk alamam, kusura bakma.


  • mada  (27.02.23 23:47:40) 
büyük adam küçük aşk.


  • felfela  (27.02.23 23:51:01) 
7.koğuştaki mucize. yani ağlatmaya da bilir ama duygu yükü yoğun bir film. bi bakabilirsiniz. uyarlamadır kendisi.


  • debian  (28.02.23 00:20:53) 
ucurtmayi vurmasinlar
dagitmisti beni zamaninda...

  • cooperr  (28.02.23 00:23:50) 
Karpuz kabuğundan gemiler yapmak


  • olaylar olaylar  (28.02.23 00:25:21) 
  • scholar  (28.02.23 00:54:11) 
iyilik kötülük mevzu değil istediğin tek başına ağlatma garantisiyse 7. koğuşta mucize ve uçurtmayı vurmasınlar var yazdığın seviyede garantili. selvi boylum al yazmalım da hüngür hüngür ağlatır mı bilmiyorum ama %100 duygulandırır. annemin yarası ve türkan şoray - kadir inanır'lı dönüş de %99 ağlatır


  • semaforo de medianoche  (28.02.23 02:31:09 ~ 02:31:28) 
Issız adam, komser şekspir


  • baba553  (28.02.23 05:47:03) 
hem ağlayım hem güleyim dersen
beynelmilel
neredesin firuze

not: duyuruyu silme lütfen. favladım.
  • lazpalle  (28.02.23 09:10:58 ~ 09:13:11) 
nefes vatan sağolsun


  • duster  (28.02.23 09:18:38) 
Uçurtmayı Vurmasınlar, Kırık Bir Aşk Hikayesi +1


Derman
  • lüzumsuz adam  (28.02.23 09:50:41) 
Uçurtmayı vurmasınlar beni hep hıçkırıklara boğuyor. Oturup insan gibi izleyemedim henüz.


  • yadigar  (28.02.23 13:08:45) 
yavrularım


  • nothing in my way  (28.02.23 13:49:42) 
Muhsin Bey.

Yine de bu işler biraz mizaca bağlı tabi; ben Interstellar’da da fena duygulanmış ve gözyaşım pıt olmuştum. Aynı şekilde The Pursuit of Happiness’ta da. Schindler’s List’te de. Her halta ağlamışım ben de he tam sümüklüyüm.
  • vedatchilipeppers  (28.02.23 14:55:44) 
beyaz melek.
güneşi gördüm.

  • iyi olmayan gececi  (28.02.23 16:39:51) 
Gönül yarası


  • gadlemler  (28.02.23 22:10:54) 
[]

ermenistan deprem yardımı

- Soru 1:
ermenistan 5 tır yardım göndermiş.
çok olumlu bir hareket.

"azerbaycan ile olan savaşımızda siz tb2 ile destek olmuştunuz."
dememişler. üstelik bu olay yakın bir zamanda oldu.

uluslararası ilişkiler bu konularda nasıl yürüyor ? anlayamadım.

- Soru 2 :
Azerbaycan'da deprem olsa, Ermenistan yine yardım gönderecek mi ?

 
Ermenistan Türkiye ile ilişkileri normalleştirmek istiyor uzun zamandır. Paşinyan bu konuda baya girişimde bulundu diye biliyorum. Ayrıca deprem diplomasisi diye bir durum da var. Türkiye-Yunanistan için literatüre geçmiş bir kavram ama genelde husumetli ülkeler deprem anında birbirlerine yardım ederler. Doğal afet başka bir konu ve orda etkilenenler halk.

Azerbaycanda olursa yardım ederler mi bilmiyorum ama neden olmasın?
  • nundu  (11.02.23 19:33:37) 
www.mfa.gov.tr
+1 nundu

karabağ savaşı ardından ilişkilerde normalleşmeler başlamıştı zaten. yeni birşey değil. ermenistan bu yardımla adım atmak istemiş olabilir. olumlu birşey.

azerbaycan ile ermenistan ilişkileri bizimkinden daha farklı tabi. ekip göndermez belki ama yardım gönderir.
  • false pretension  (11.02.23 19:49:48) 
siyasi olaylar başka, insani yardım başka bir şeydir.
iki ülke savaşırken bile belirli zamanlarda sivillerin tahliyesi, sivillere yardım ulaştırılması gibi konular için ateşkes yaparlar. 10 tane il yıkılmış, insanlar donarak, açlıktan, susuzluktan ölmüş; bu durumda hiçbir ülke bizim garezimiz var diyemez, derse de uluslararası alanda yalnız kalır.

  • lesmiserables  (11.02.23 20:05:24) 
hraparak.am

translate edip okuyun ozellikle son paragrafi.
  • antikadimag  (11.02.23 20:23:17) 
peki ermenistan ile ilişkilerimiz azerbaycan savaşının ardından nasıl "çift taraflı" iyi ilerleyebiliyor ?
neden tb2 yardımının tribini atmadılar ?

  • WithWorth  (11.02.23 20:23:58) 
savaş bitti. artık ermenistan da savaşın bittiğini ve yenildiğini kabul etti. daha fazla düşmanlık ederek bir şey kazanmaları mümkün değil. üç yanı türk nüfusuyla çevrili bir ülke olarak bugünden sonra türkiye ile iyi ilişkiler onların lehine. bizim için de kötü olmaz çünkü ermenistan çok fakir bir ülke ve ekonomisi büyüyecekse bizimle ticaret yapması lazım, bizimle iş yapması lazım.


  • sert siyah krom  (11.02.23 20:31:54) 
Uluslararası ilişkilerin bu durumla pek bir isi yok.

İnsani olaylar bunlar ve böyle durumlarda iki ulke arasındaki conflict dikkate alinmaz genelde.

Kaldi ki yardimi yapan ulke icin de muthis bir imaj olusturur, Uluslararası alandaki imajini iyi bir noktsya getirir ulkenin. Nereden bakarsan bak olumlu bir hareket.
  • stavro  (11.02.23 21:59:59) 
@antikadimag'in verdiği linki çevirerek okudum da cidden son paragrafta bize nefret kusmuşlar. Adamlar açık açık "en iyi Türk ölü Türk'tür" diyorlar. O yüzden belli ki özel bir sebeple göndermişler, haliyle hiçbir adımları bana samimi gelmiyor.


  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (11.02.23 22:06:13) 
oyle haber linki atarsaniz ben de turkiyedeki depreme zinadan oldu diyen turk haberi atarim. bu demek oluyo mu ki turklerin hepsi igrenc yaratiklardir?

hayir.
  • aguen  (12.02.23 00:49:03) 
@aguen; adam milletvekili. sokaktaki vatandas degil.


  • antikadimag  (12.02.23 00:56:18) 
Turk milletvekili de bulurum turklere ermenilere yunanlara demedigini birakmayan :)


  • aguen  (12.02.23 01:03:24) 
yunanlar, ermeniler olsun diyen bulamazsiniz. kansiz cok bizde de ancak bu seviye baska bir seviye.


  • antikadimag  (12.02.23 01:12:53) 
ya bu ülkede "afadersin ermeni" deniliyor! o yüzden bence gzl şık bi hareket yapmışlar. o yüzden yaşasın halkların kardeşliği


  • euteamo  (12.02.23 01:22:23) 
[]

ingilizce cümle ögeleri

"Pareidolia is the tendency for perception to impose a meaningful interpretation on a nebulous stimulus, usually visual, so that one sees an object, pattern, or meaning where there is none."

İşte bu cümledeki "to" var ya,
Pareidolia'nın bir olayına mı geçicek
Yoksa perception'ın mı ?

Bunu anlamanın tek yolu cümleyi okumaya devam edip anlamdan çıkarmak mı ?

 
to perception'a bagliyor. yani impose eden sey perception. sordugunu duzgun anladiysam, diger turlu olmasi icin perception ile to arasinda virgul olmaliydi.


  • hot potato  (27.01.23 20:58:21 ~ 22:23:14) 
O bildiğimiz infinitive.
Algının impose etme eğilimi derkenki, impose et+me kısmı (me) oradaki "to".

  • cedilla  (27.01.23 23:28:39) 
Perception's tendency diye kurulsaymış cümle daha net anlaşılırmış sanki. Ama to, hepsinden bağımsız orada.
It is my tendency to impose this view on you, mesela, versus, it is a tendency for me to impose this view on you...gibi.

  • cedilla  (27.01.23 23:33:28) 
@cedilla +1

Oradaki to bağlaç (conjunction) değil. Infinitive. Yani o to doğrudan impose ile bağlı tek bir öbek oluşturuyor; "to impose"

Anlam olarak "to impose a meaningful interpretation" pareidolianın yerine getirdiği bir işlem.
  • akhenaten  (28.01.23 10:09:46) 
[]

Arapça İsimler - Hz Ali

Hz Ali için "Ali bin Ebu Talib" deniyor ya,
Halbuki "Zeyd bin Harise" de deniyor.

Neden "Ebu" Talib denilmiş ?
Yani Hz Ali'nin Talib isminde bir de kardeşi mi var ?
"Ali bin ebu Ali" de denebilirdi o halde ?

"Zeyd bin Ebu x" neden denilmemiş ?

 
bin oglu demek, ebu babasi demek.

ali bin ebu talip = talip'in babasinin oglu ali. yani ali'nin talip isminde bir kardesi varmis.

edit: emin degilim ama en buyuk abisinin ismi talip olmali hatta. o donemde cocuklar erken yasta olduklerinden bu kardesin bilinmemesi normal. muhammed'in kunyesi de en buyuk oglundan dolayi ebu kasimdir.

edit2: @levent bilgen; alttaki ceviri yanlis. (edit3: beyefendi hatasini kabul etmedi once ama simdi de cakallik yapip editi degistirmis dogru yola gelmis.) talib'in oglu ali anlamina gelmiyor. ayrica diger verdiginiz ornek de yine mecazen babasi anlamina geliyor. atiyorum muslum gurses'e arabesk'in babasi anlaminda ebu arabesk diyebiliriz.
  • antikadimag  (15.01.23 11:40:28 ~ 22:25:55) 
Ali bin Ebu Talib "Ebu Talib'in oğlu Ali" anlamına geliyor. İsim kullanımında soyadı işlevi gören ve "soyun künyesini belirten bir takı" olarak geçiyor genelde.

Ebu'nun tek bir anlamı yok. Yani sadece "babası" demek değil. Kedileri çok sevdiği ve çok fazla kedi beslediği için "kedilerin babası" anlamına gelen Ebu Hureyre'deki Ebu kullanımıyla, Ebu Hanife'deki Ebu farklı anlamlara geliyor.

Daha ayrıntılı bilgi: islamansiklopedisi.org.tr

Edit: Yazılanlarda hiçbir yanlış yok. Ebu Talib, Hz. Ali'nin babası. Abisi Talib de "Talib bin Ebu Talib" olarak geçer.

Google'a Hz. Ali yazınca bile öğrenebileceğiniz bir bilgi. Diğer örneklerin tutarlılığıyla ilgili de:

dinimizislam.com
  • levent bilgen  (15.01.23 11:49:33 ~ 12:53:20) 
"Talib'in babasının oğlu olmak Hz. Ali'yle Ebu Talib'i amca-yeğen yapmak olur."
Olmaz. Cunku Talip ile Ebu Talip farkli kisiler. Ebu Talip, talip isimli cocugun babasi. Talip de Ali'nin abisi. Ebu Talip de Ali'nin babasi.

Aslinda yazmayacaktim da okuyan diger insanlarin kafasi karismasin diye yazdim. Ilkokul seviyesi turkce yeterli mevzuyu anlamaya.
  • antikadimag  (15.01.23 12:20:32) 
Evet doğru anlamışsınız. Baba oğluyla meşhur olursa artık o ismin yerine geçiyor

Erkam bin ebil erkam diye biri var mesela. Erkamın babasının oğlu erkam
  • efruz  (15.01.23 16:58:08) 
[]

Edebi Sanat - Mübalağa mı

Örneğin:

-Sen 20k maaş alıyorsundur ? (Safça sorulan ilk soru.)
-Yok 200k alıyorum. (O diyalog çerçevesinde gerçek olamayacak bir rakamla mübalağa.)

(Eğer burada olan şey bir mübalağa ise)
Burada mübalağanın karşı tarafı yanlışlayan kısmı için bir isim var mı ?

Olan şey kinaye ise, ispat edebilir misiniz ?

 
Söz sanatından söz etmek için öncelikle sanat da işin içinde olmalı.

Günlük konuşmaları edebi sanat terimleriyle açıklamak yanlış olur, çünkü sanatsal kaygı güdülmez. Haliyle burada mübalağa sanatından söz edemeyiz yalnızca mübalağa yapılıyordur, çünkü biliyorsunuz mübalağa sanatı adını mübalağadan alıyor; yani sadece mübalağa (abartma) da kendi başına bir olgu ki burada söz konusu olan da bu.

Yine de bir söz sanatıymış gibi ele alırsak kinaye kapalı ve dolaylı bir söz sanatıdır, incelik taşır. Burada açık ve kaba bir tutum söz konusu. Sadece abartı özellikleri ağır basıyor.

Ancak çeşitli söz sanatları iç içe geçebilir bu mümkün, ne var ki bunları sınavlarda soru olarak sormak kafa karışıklığı yaratacağından ve öznel yargıları devreye sokacağından bunlar ders çalışma sürecinde çok karşılaşılan şeyler değil.
  • akhenaten  (13.11.22 14:02:10) 
[]

1960 darbesi hk

ögrenmek icin soruyorum, polemiğe girmeden, objektif subjektif özet yorum alabilirim.

Şunlar doğru mu?
1. 60 darbesi donemi (en azindan gelecek darbelerde olacagu kadar) halkin birbirine girdigi bir donem degildi.
2. Adnan menderes muhafazakarlar tarafindan cok sevilir.
3. Bu darbe kotulenmistir.

Şimdi eger bunlar dogru ise;
Adnan menderesi muhafazakarlar seviyorlar, darbeyi yapan ve menderesin asilmasina neden olan alparslan turkes hakkinda neden muhafazakarlar iyi şeyler soyluyor ? Iyi yad ediyor. Mesela cubbeli yada misiroglu.

Darbe kotuleniyorsa neden alparslan turkes hakkinda herkes iyi konusuyor.

Belirgin aktörler, ülküculer, muhafazakarlar ve solcular midir ?
Ulkuculer orduyu ve darbeyi yapan kesimi temsil ediyor.
Solcular inonu ve caresiz muhalefet.
Muhafazakarlar ise menderes ?

 
Yanlış hatırlamıyorsam Türkeş idamlara karşı çıkıyor, engel olmaya çalışıyor, hatta bu yüzden darbeciler tarafından dışlanıyordu.


  • John Bloor  (19.09.22 09:45:35) 
Sadece MHP ile ilgili kısmına cevap vereyim.

O dönemde 'Tanrı dağı kadar Türküz' diye bir söylem var.
MHP'nin (O zamanki adıyla Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi) 1969 Adana Kongresi'ne kadar kimliği Sadece Milliyetçiydi. O kongreden sonra Milliyetçi Muhafazakar kimliğe bürünmüştür. Muhafazakar kesimle barışması ondan sonradır.

O Adana Kongresi ilginçtir. İnternetten araştırmanı öneririm.
  • Mirket  (19.09.22 10:16:36) 
1. adnan menderes kontrolü kaybediyor. yani taşı koysam seçtiririm kafasında ancak darbeye gerek var mıydı hala anlamış değilim.
2. evet türkçe ezanları arapçaya çevirmesi camii yapımına özenmesi. sebebi gayet muhafazakar desteği almak için. kendisi aydınlı aydın bir ailenin çocuğu aslında oy için her şeyi yapanlardan.
3. darbelerin öç alma ve siyasi sebepleri olması bu işlerde mağdur yaratması her 10 senede bir öç alma duygusuyla yapılması çok saçma.

belirgin aktörler solculardan çok kendini düzenleyici olarak gören ordu ve komutanlar.
  • mikahakkinen  (19.09.22 10:37:34) 
1) Halkın birbirine girmesinden ziyade halk ile hükümet arasında çatışmalar vardı.

2) evet muhafazakar çevreler tarafından sevilen biri.

3) Darbeden hemen sonraki günlerde halk günlerce sokaklarda kutlamalar yapmış, Türkiye'nin en demokratik anayasası yapılmıştır. Siyah-beyaz gibi darbe kötü olmuştur- iyi olmuştur demek yanlış.


Ayrıca darbeyi ülkücüler yaptı demek yanlış. Darbe pek çok cuntanın bir araya gelmesiyle yapılıyor. Bunun içinde solcular da Kemalistler de milliyetçiler de var. Bugün türkeş'in de muhafazakarlarca iyi anılmasının sebebi sonraki yıllarda aldığı siyasi pozisyon.

Alparslan türkeşin darbeciler arasında uzaklaştırılma (hatta Hindistan'a sürgün ediliyor) sebebi idamlara karşı olması değil. Kendisi idam gündeminden daha önce tasfiye ediliyor. O dönem darbeciler 2'ye bölünüyor. Bir grup (başını Cemal Madanoğlu çekiyor) anayasaya değişikliğinin yapılıp hızlıca yönetimin sivil siyasete bırakılmasını istiyor. Diğer grup ise (başını türkeşin çektiği) ordunun yönetimi sivillere vermemesi gerektiğini savunuyor. İlk grup, ikinci grubu tavsiye ediyor.

'60 darbesiyle ilgili Demirkırat belgeselini tavsiye ederim.
  • housedaki topal doktor  (19.09.22 11:20:37) 
1. 60 darbesi donemi (en azindan gelecek darbelerde olacagu kadar) halkin birbirine girdigi bir donem degildi.

aslında hükümetin bilerek ve isteyerek halkı kutuplaştırdığı bir dönemdi. dp tarafından vatan cephesi adında bir oluşum kurulup siz-biz şekilnde halkı birbirine düşürdüler. muhafazakarlar bundan bahsetmeyi pek sevmez veya yok sayarlar ama mesela kırşehir neden ilçe yapıldı derseniz susarlar.

ayrıntısına şuradan ulaşabilirsiniz;

tr.wikipedia.org

hepsi bir yana ordunun asıl darbe yapma nedeninin menderes'in aşırı amerikancı olması bence. devletin istihbarat teşkilatı bile cia'in şubesi gibi çalışıyordu. ordu bu durumdan rahatsızdı.

şunu da belirteyim her ne sebeple olursa olsun demokrasinin darbe ile kesilmesine karşıyım. hele hele 1960 darbesindeki idamlar komple yanlıştı.
  • delidir yakalayin  (19.09.22 14:27:47) 
32. gün arşivindeki demirkırat belgeselini tavsiye ederim.
www.youtube.com

  • unalub  (19.09.22 14:45:44) 
halk hükümetle çatışıyordu. protestocu öğrenciler gözaltında bile dövüldü, ölenlerin cesetlerini kıyma makinesinden geçirip yok ettiler

(halkın kimi desteklediği 50 54 ve 57 seçimleriyle gayet belli)
  • comp  (19.09.22 15:05:28) 
[]

psikoloji/psikiyatri hakkında

genel olarak olayı kavramaya çalışıyorum da.

psikiyatri : psikoz'la.
psikoloji de : nevroz'la mı ilgileniyor ?

kişilik bozuklukluğu = (nevroz + psikoz) mu demek ?

bir de kişilik bozukluklarını A-B-C diye sınıflandırıyolar ?
o nedir ? nevroz/psikoz diye sınıflandırmıyor muyduk ?
tüm problemleri kapsayan sınıflandırma hangisi ?

 
dsm 5


  • mikahakkinen  (08.09.22 16:09:27) 
dünyanın önemli bir kısmında olduğu gibi türkiye'de de ruh sağlığı alanında amerikan ruhsal sınıflama sistemi olan dsm takip ediliyor. dsm'nin en son 5. sürümü çıktı geçtiğimiz yıllarda. nevroz/psikoz ayrımı -yanlış hatırlamıyorsam- dsm 2'den beri o zamanki şekliyle kullanılmıyor, yani yaklaşık 60 yıldır falan.

eski sınıflamadaki hem nevroz grubuna giren rahatsızlıklar, hem psikoz grubundakilerle hem psikiyatristler hem psikologlar ilgilenebilir. tanı koyma, tedavi düzenleme işini psikiyatri hekimleri yapar, psikoterapist olan psikiyatri hekimleri de vardır, psikologlar ise klinik psikoloji yüksek lisansı yapıp eğitim aldılarsa psikoterapist olarak çalışabilirler. psikoterapiler sıklıkla nevroz grubundaki rahatsızlıklarda uygulansa da aktif alevli olmayan psikotik bozukluklarda da çeşitli psikoterapi yöntemleri uygulanabilmektedir.

eski sınıflamada genel olarak gerçeği değerlendirmenin bozulduğu durumlar psikoz (şizofreni ve benzeri bozukluklar, sanrısal bozukluklar, bipoların bazı dönemleri), bozulmadığı durumlar da nevroz olarak değerlendirilir (depresyon, anksiyete bozuklukları vs.). ancak hemen her rahatsızlığın ve hemen her kişilik bozukluğunun şiddetli formlarında psikotik belirtiler görülebildiği için bu ayrım artık geçerli değil. misal borderline kişilik bozukluğunda, yoğun stres altında psikotik belirtiler görülebilir, ancak sıklıkla geçicidir. dolayısıyla kişilik bozukluğu = nevroz + psikoz diyemeyiz, çünkü bu geçerli bir sınıflama değil.

dsm'de kişilik bozuklukları için a küme, b küme, c küme gibi gruplandırmalar var. ayrıntısı için a küme bozuklukları vs. yazarak oraya hangi rahatsızlıklar giriyor bakabilirsiniz. bu kümeler birer sınıflandırma biçimi yani dsm'de.
  • gibicibicis  (08.09.22 16:38:20 ~ 16:39:15) 
[]

kingdom of heaven / cennetin krallığı benzeri film

var mı ? oryantalist gözden islam tarihi odaklı olabilir.
yada normal islam tarihi hakkında.



 
the physician


  • ilgeru  (31.08.22 21:21:15) 
[]

türk-islam devletleri birbirine saldırmışlar mı ?

şu "harp tarihi" kanalını izliyorum da.
www.youtube.com

"türk-'sünni islam' devletlerin tarih boyunca çatışmamışlardır" diyebilir miyiz ?
istisnaları var mı ?

mesela selçuklular da sünni-türk, gazneliler de sünni-türk değil mi ?
nasıl savaşıyorlar ?

bir de karahanlılar da türk-müslüman değil mi ? onlarla da selçuklular savaşıyorlar ?

 
Çok var. Yani dinle ilgisi yok ki, bi kaynağı iki taraf da istiyorsa savaşır. O an çıkarı uyuyorsa farklı dinden müttefik de olur.

Misal Ankara savaşında Yıldırım'ın yanında Sırp kralı var, karşısında Timur.
  • plutongezegendegilmi  (27.08.22 16:19:30) 
ankara savaşı var işte mis gibi örnek.


  • gurur  (27.08.22 17:06:52) 
merhabalar, 16 büyük türk devleti büyük oranda başka bir türk devleti tarafından yıkılmıştır. babürlüler gibi bir iki istisna var.
sünni türk islam devletleri çatışmamıştır diye bir argüman yanlışa en yakın argümandır. bununla ilgili bin tane örnek sıralayabilirim.
mesela bizansa karşı savaşsın diye kendine destek verilip sonra dönüp sırplarla türk beyliklerini ezip anadolu türk birliğini sağlayan osmanlı. sonrasında da timur osmanlıyı ezdi tabi timur kendi keyfine gelmedi, deveden büyük fil var. onun öncesinde akkoyunlu karakoyunlu mücadelesi var. cengiz hanın müslüman torunları birbirleriyle epey savaşıyor farklı devletler işte altınorda falan. osmanlı memluk mücadelesi var ki o dönem memluklerin toprağı elbette büyük oranda çöl olsa da osmanlının iki katıydı. hint sultanlıkları da birbirleriyle epey savaşmıştır. yani öyle biz din kardeşiyiz mezhep kardeşiyiz birbirimizle savaşmayalım diye bir şey yok, bu adamlar birbirlerini gözünü kırpmadan öldürürlerdi.
  • ckisc  (27.08.22 18:42:07) 
sözünü etmişken söyleyeyim cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 yıldız esasen 16 anadolu beyliğini sembolize ediyordu. kenan evren döneminde 16 imparatorluğa dönüştürüldü ki bu listenin orijinali 1969'da haritacı bir tip tarafından öne sürülmüştü ve Nihal Atsız bu listenin "çakma" olduğunu iddia etmişti.


  • ckisc  (27.08.22 18:45:10) 
[]

en sansasyonel osmanli padisahi

Tahta cikisi, yasami ve ölümü de göz onune alinirsa acik ara yavuz selim midir ?

Sizin için kimdir ? Yada kimlerdir ?


 
Tarihle aram yok ama benim ilk aklıma nedense hep Genç Osman geliyor.

Çok genç yaşta tahta çıkması, genç yaşına rağmen çok olgun bir karaktere sahip olması ve yeniçerilerin elinden kanlı ölümü benim açımdan sansasyonel.

Kanlı diye belirttim. Çünkü padişahların kanının dökülmesi halk nezdinde çok büyük bir olaymış. Genç Osman'ın ölümünü halk çok uzun süre sindirememiş.
  • himmet dayi  (26.08.22 21:28:20) 
Tartismasiz 2. Abdulhamid


  • freedonia  (26.08.22 21:43:12) 
Selim'in sansasyonel ne olayı var?

- II. Selim hamamda cariye kovalarken düşüp kaburgasını kırıp ölmüş
- II. Osman'ın öldürülmesi en büyük olaylardan biri
- III. Osman cariyeler haremden geçerken sesi duysun da saklansın diye demir ökçeli ayakkabı ile gezermiş
- III. Mehmet'in 19 kardeşini öldürmesi ve farklı kaynaklarda farklı temellere bağlandırılan ölümü var.
- IV. Murat var, "o hareketi yanlış yapıyorsun hocam!" diyen bodyci dostlarını dinlemediği için yanlış hareketler ile eklem ve kas rahatsızlıklarına yakalanıp kendi yasakladığı alkolden siroz olan

bir sürü saray entrikası, öldürülme, öldürülmemek için deli taklidi yapma, kafeste delirme vs. var.



ekleme: aşağıda cevap gelmiş de arkadaşlar okuma yazmanız da mı yok? "Yavuz Sultan Selim napmış" diyen mi var? Bir de gidip üşenmeden youtube'dan Yavuz Sultan Selim savaşları videosu atmış. Savaşçı/Komutan bir padişahın savaş kazanması kadar doğal ne olabilir? Hangi yanı "sansasyon" bunun? Cidden bu seviyede... Neyse.
  • nawar  (26.08.22 21:50:22 ~ 27.08.22 00:43:55) 
Fatih Sultan Mehmet bana göre.


  • dissendium  (26.08.22 21:50:45) 
bence kesinlikle halit ergenc


  • nibba  (26.08.22 21:59:44) 
www.youtube.com
yavuz sultan selim napmış diyenler izlesin

ulan babasına kafa tutup meydan muharebesine kadar gitmiş iş. sonra biri çıkıyor "bunun nesi sensesyön..."
  • bass solo take one  (26.08.22 23:06:31 ~ 27.08.22 01:23:21) 
vahidettin i de yabana atmayalım. sakarya meydan muharebesi esnasında 19 luk nimet nevzat hanıma düğün yapan adam neticede.

ayrıca freedonia +1. 2. abdülhamit kesinlikle yabana atılacak bir padişah değil.
  • issiz karga  (27.08.22 00:27:42) 
[]

sigortalılık nedir

aksiyom 1 : hastaneler özel ve devlet olmak üzere ikiye ayrılır.

aksiyom 2 : tc sınırları içinde yaşayan tüm insanları devlet'in SGK adlı kurumu belli bir ücret karşılığı zorunlu olarak sigortalar. bu sigortanın ismi GSS'dir.

aksiyom 3 : kişi çalışıyorsa, çalıştığı kurum GSS'sini ödemek zorundadır.

aksiyom 4 : kişi çalışmıyorsa, GSS'sini kendi öder yahut GSS Prim borcu birikir.

aksiyom 5 : özel hastaneler, eğer devletin SGK kurumu ile anlaştılarsa, bu
hastanelerde belli bir oranda GSS'den faydalanılabilir.

1. Her şeyi doğru anlamış mıyım ?
2. Özel hastane, SGK ile anlaşmayabilir de isterse ?
3. Özel hastane SGK ile anlaşsa dahi, GSS belli bir kısmı karşılıyor ve bu miktar yine devlet hastahanesine göre fazla, doğru mu ?
4. GSS, devlet'te de masrafın bir kısmını karşılıyor doğru mu ?
5. "sgk'lı mısın ?" sorusu abes değil mi ? herkes olmak zorunda.
6. hastanenin sorduğu "sgk'lı mısın ?" ile kastedilen "gss'n var mı ?" mı ?

 
İstisnai durumlar dışında doğru.
Mesela yurt dışında ve Türkiye SGK ile anlaşması olmayan ülkelerde çalışanların SGK ile bir bağları olmuyor.

+. soru SGK devlette masrafların bir kısmını karşılıyor cümlesi biraz yanlış gibi. Şöyle ki çok maliyetli bir ameliyatla yatarak tedavinde bir herşeyi devlet karşılıyor.
Yine maliyetli ilaç bedellerinin tamamını eğer raporun varsa Devlet ödüyor.
Yani son zamanlara kadar burada Devletin şahıstan para almasındaki maksat, sağlık kurumunu gereksiz meşgul etmeleri ve gereksiz maliyetleri önlemek içindi. Evde canı sıkıldığı için, hastane koridorunda iki muhabbetin belini kırarım düşüncesiyle Hastane randevusu alınan bi ülkeyiz. Katkı payı dediğimiz konu, bunu önlemek için icat edilmiştir. Gerçi son birkaç yıldır farklı maksat güdülüyor.

Senin değinmediğin bir konu da SGK nın 'Emeklilik' özelliği. Belirli şartları sağlayıp belirli yaşa geldiğinde ve belirli şartları sağlayıp emeklilik yaşına gelmesen bile çalışamayacak duruma geldiğinde emekli olmaya ve ömür boyu devletin sağlık güvencesini almaya hak kazanıyorsun eşinle, evlenene kadar kız çocuklarınla ve belirli bir yaşa kadar erkek çocuklarınla.
  • Mirket  (06.08.22 10:59:25 ~ 11:08:10) 
(bkz: bağkur)

“SGK’lı mısın?” sorusunun cevabı, “Hayır Bağkur.” olabilir.
  • himmet dayi  (06.08.22 11:01:39) 
Skg bağkur ayrımı kalmadı yeni düzende ama eskiden gelen emekli sandıklarından (bağkur, banka vb gibi) emekli olanlar olduğu için halen kullanılan bir sorudur.
Akbank mesela halen kendi emekli sandığını yönetmekte. Çalışanları ve emeklileri akbank tekaüt sandığına bağlıdır. Çalışanların sosyal güvenlik primleri bu sandıkta toplanır ve emekli olduklarında ya da çalıştığı dönemde sağlık harcamalarında bu sandık devreye girer. Bu yüzden herkes sgk lı değildir. Akbank ya da aksigortada çalışan biri sgk dan bakılamaz çünkü sgk da kaydı görünmez. İşten ayrılırsa, eğer emekli olmamışsa akbank tekaüt sandığı ödenmiş tüm primlerini kişinin isteğine göre sgk ya devreder ve sgk lı olarak yeni iş yerinde işe başlayabilir.
Diğer banka ve özel sandıklar da böyledir, günümüzde çok az kaldılar ama hala sgk ya bağlı olmadan çalışanlar ve emekliler mevcut. Bu yüzden hastanelerde sorulan bir sorudur.
  • erty_ksk  (06.08.22 11:28:33 ~ 11:30:53) 
[]

linkedin'de pasif engelleme

bir kişiyi bağlantılarımdan çıkarmasam, ama benim paylaşımlarımı doğrudan göremese ? gibi bir şey söz konusu mu ?

bazı insanların beğendiklerinin hiç ana sayfama düşmemesinin nedeni ne olabilir ?


 
hatırladığım kadarıyla ayarlarda paylaştığınız postları kimin görebileceğinin ayarı var. "birinci dereceden bağlantılar görsün" gibi bi şey olsa gerek.

bir de siz bağlantı ekleyip takip etmemiş olabilir misiniz?

edit: www.linkedin.com
  • chezidek  (28.05.22 20:19:04 ~ 20:20:01) 
[]

Amerika kültürü

Okuduğum bazı şeyleri anlamlandırmakta zorluk yaşıyorum.

1. Mesela İngiltere'nin kendi içinden yola çıkan İngiliz bir grubun (Amerika'ya giden 13 koloni) yine İngiltere'ye silah çekebilmesi nasıl oluyor ?
Bu toplulukların en belirleyici unsurları İngiliz milletine ait olmaları değil mi ?
Biri ortaya çıkıp, "etmen yavrum hepiniz İngiliz'siniz" dememiş mi ?
Sonra da bu kolonilerin ortaya çıkıp "biz farklı bir ülkeyiz artık" demeleri ?
Eğer durum bu ise bir ülkeyi ülke yapan şey ABD kültürü için nedir ?
Eğer bu işin başlangıç noktası İngiltere'nin 13 koloni üzerindeki abartılı vergi sistemi ise, ülke kurmak için gerek ve yeter şart "makul bir vergi ödeme sisteminde ittifak etmiş insanlar topluluğu" desek nasıl olur ?

2. İngiltere gibi kraliyetle(bir aile'nin varlığı) özdeşleşmiş bir milletten çıkan 13 koloni, kendi içlerinde nasıl anlaşabilmişler ? Bunların birbirine düşüp, birinin diğerlerine sözünü geçirip, sözünü geçirenin de saltanatını ilan etmesi neden gerçekleşmedi ? George Washington, bundan sonra benim oğullarım başa geçecekler diye bir yapıya neden yönelemedi ? İngilitere kültüründen gelen insanlar olarak, başka bir yapı olabileceğini nereden biliyorlardı ki ?

3. ABD'nin zenginliğini bir şekilde 300 yıllık Afrikalı sömürgelere bağlasak bile, teknolojiye öncülük etmelerini Afrikalı kölelere bağlayamayız herhalde değil mi ? Edison'dan Ford'a, Transistör'ün keşfinden Bill Gates'e varana kadar, tüm dünyayı kuşatan teknoloji ve mühendislikte ilerleme kültürünün temelinde olan şey nedir ? Yine öyle görünüyor ki bu İngiltere'den gemi ile getirdikleri bir şey değil. Çünkü öyle olsa idi İngiltere'de de benzer bir kültür görmeyi beklerdik.

4. Bizdeki "bizim atalarımız Orta Asya'dan geldi" gibi cümlelerle tarihimizin eskiye dayanması ile de gurur duyma, yada Çin için de aynı şekilde. Bu düşüncenin ABD'de hiç yeri yok herhalde ? Zaten bunu yapacak olsalar biz aslında İngiliz'iz diye övünecekler ve kendi içlerinde çelişkiye düşmüş olmayacaklar mı ?

5. Sorulardaki yanlış çıkarımlarım ve kitap, dizi önerileri için tavsiyelerinize açığım. Bu tür soruları profesyonel olarak nereye sorabilirim ?

 
3. Temelinde Sanayi Devrimi var. İngiltere'de ortaya çıkıyor. Sonra Avrupa'ya ve Kuzey Amerika'ya yayılıyor. İngiltere'de benzer değil, daha eski ve daha iyi bir kültür var zaten. Yoksa Amerikalılar buhar makinesini dünyadan bağımsız bir şekilde kendi başına keşfetmedi.

4. Aslında hepsi İngiltere'den gelmiş değil. Genel olarak Avrupa ülkelerinden gelmişler. Çeşitlilik fazla olduğu için bu konuda bizden farklılar.
  • dissendium  (14.05.22 12:29:43) 
Öncelikle 13 koloni nasıl kuruldu bu önemli. Virginia'daki koloni daha maceraperest insanların oraya gidip maddi kaynak sağlamak istemesiyle kuruldu. Massachusetts'de ise durum farklı. Buraya gelip "new england" kolonilerini kuranlar anglikanlardan kaçıp kendi dinlerini yaşamak isteyen kalvinist ağırlıklı protestanlardı. Bunlar ingiltere, hollanda ve çevresinden baya baya yeni bir dünya kurmaya geldiler. İngiltere de bu tip anti-anglikan quaker, anabaptist, baptist, kalvinist grupların buraya göçünü teşvik etti.

Amerika'daki güney ve kuzey kolonilerini ayıran temel ruh da buraya dayanıyor.

Kolonilerin kendi meclisleri vardı zaten en başından beri. Bunlar krala bağlıydı. Ancak ingilteredeki şanlı devrim olayından sonra kralların gücü giderek azaldı ve parlamento güç kazandı. girdikleri savaşların yükünü kolonilere vergi koyarak çıkarmak istediler vergi yetkisi artık parlamentodaydı. Ancak koloniler parlamentoda temsil edilmiyordu. Onlar da "bizi temsil eden kimsenin olmadığı bir yer kafasına göre halimizi bilmeden vergi koyamaz" anlayışı geliştirdiler. Krala bağlılıklarını bir süre savundular, sonra kralın güçsüz olduğu anlaşılınca "artık kendi başımızayız" duygusu gelişti. Sadece vergi de değil, o dönemin merkantilist anlayışıyla İngiltere kendisi dışındaki ülkelerle kolonilerin ticaretini de sınırlandırmak istedi. Ağır gümrük yasaları vs. çıkardı. Bunlar ekonomik olarak çok büyük yük altına sokuyordu kolonileri.

Meseleyi tam olarak anlatmak çok kapsamlı bir zaman ve alan gerektiriyor.

Ayrıca koloniler anakaraya çok uzaktı, ingilteredeki merkezden yönetilmek o günün şartlarında çok ağır işleyen bir bürokrasiye sebep oluyordu. Diğer saydıklarım da bu kopuşu hızlandırdı.

Amerika sadece ingiliz değil, halk büyük oranda ingiliz, alman, hollandalı, irlandalı karışımı dinamik bir grup ayrıca fransızlar da çok yoğun.

Sorduğunuz soruların büyün cevaplarını halil inalcık'ın çevirdiği allan nevins'in abd tarihi kitabında kapsamlı şekilde bulabilirsiniz. ABD tarihi için çok temel bir kitaptır. Okuması da çok zevkli.

Neden krallık değil de demokrasi sorusunu da kitabın genelinde görebilirsiniz.

Bağımsızlık savaşının psikolojisini en iyi anlatan şey bence "ballad of the green mountain boys" adlı bir şarkı. youtube'dan dinleyip sözlerine bakabilirsiniz.

www.youtube.com
  • akhenaten  (14.05.22 12:46:37 ~ 13:06:20) 
[]

özel sektör'de arz/rica kavramı

var mı ? özellikle kurumsal firmalara ilişkin gözlemleriniz neler ?




 
Kurumsal firmada çalışıyorum. Ben şu ana kadar kimseye bir şey arz etmedim. Üst düzey bir yönetici ise "bilgilerinize sunarım" der geçerim. Üst düzey olmadığı sürece bizde bey/hanım kavramı da pek yok. Genelde isimle hitap ediliyor.


  • himmet dayi  (10.03.22 08:52:53) 
amerikan şirketindeyim,

bilgilerinize deyip bitirir herkes. kimse rica - arz etmez. hatta bir kere mail yazmıştım bol cc li. sonuna arz ederim yazmışım, cfo devlet dairesine dilekçe mi yazıyorsun demişti :) ayrıca hanım bey de yok üst düzey olsa bile. yöneticim yabancı mr. xxx diye seslendim bir kere bir hafta dalga geçti adam benimle :)
  • delidir yakalayin  (10.03.22 09:03:56) 
Yok öyle bir şey :-)

Belki Koç grubu gibi çok eski yerlerde olabilir, onun dışında rastlamadım. Diğer cevaplarda denildiği gibi pek hanım/bey kullanımı da yok. Ancak aranızda 30 yaş varsa o zaman olabiliyor.

Bazen nezaket içinde bir şeyler istenecekse, şunu şunu halledeiblir misin rica etsem —tadında ricalar olabiliyor.

Patron/üst yöneticiler dellenirse yazışmalarda buyurgan olmayı seçebiliyorlar.
  • kaptankedi  (10.03.22 10:54:44) 
bizde dibine kadar var, ama bir çok yerde yok. çalıştığın yere göre değişir.


  • kuzey li  (10.03.22 10:59:59) 
GM veya GMY şahıslarına mail atarken kullanıyorum. Zorunluluk yok lakin saygıdır diye düşünüyorum.


  • kanlakarisikyagmur  (10.03.22 14:12:56) 
bana herkes bey der. departman müdürlerine ismimle hitap edin desem de değiştiremiyorlar bey demeyi. ben de bir kaç kişiye yaşları nedeniyle hanım derim. yaşı ne olursa olsun kimseye bey demem.

bir de eğer iş ciddiyse, çok önemli bir karar alınıyorsa, hanım ve bey yazanları görüyorum, çok ilginç. mesela ciddi bir ödeme çıkacak, normalde birine ismiyle hitap eden finans görevlisi birden hanım, bey demeye başlıyor.

rica çoklu maillerde olabilir. şu tarihe kadar po numaralarının gönderilmesini rica ederim, gibi. arz hiç duymadım. bilgilerinize arz ederim diyen antikalar var, azınlıktalar.
  • gabe h coud  (10.03.22 15:28:10) 
[]

kamu protokolü

1. müdürünüz çağırdı. müdürün odasına girdiğinizde, genel müdür de oradaysa önce hangisine selam verilir ?

2. genel müdür çağırdı. genel müdürün odasına girdiğinizde, müdürünüz de oradaysa, müdürünüze selam verilir mi ? verilecekse sıra nasıl ?


 
her durumda önce g.müdür sonra müdür.


  • babafingo  (07.03.22 10:32:13) 
[]

genel müdür mülakatı

son mülakat, 10 dakika görüşme olacakmış.

tavsiyeniz olur mu ?

tüm tavsiyelere açığım.

 
Aşamalı olarak görüşme yapıldıysa son görüşme formalite olur genelde. Giyimin, kendini ifade etme biçimin önemli. Tanışma amaçlı, muhabbet havasında geçebilir. Okuduğun okulu, yaptığın işleri kısaca ifade et. Bazıları işi yapabilecek misin diye sorgular, bazıları isteğini ölçer. Ne istediğini bilmen önemli. Başarılar.


  • dissendium  (04.03.22 15:45:57 ~ 15:54:36) 
bol güler yüz, doğallık ve içten cevaplar.
yeni işiniz hayırlı olsun.

  • erty_ksk  (04.03.22 15:48:18) 
frekansa bakar, zaten iletişimi kuvvetli insandır o mevkiye geldiyse


  • bir soru sorcam  (04.03.22 15:55:01) 
Rahat olun


  • gunes123  (04.03.22 16:55:49) 
En önemli şey rahat ve pozitif olmanız, ve 10 dakikaysa zaten konu kapanmış. Hayırlı olsun :)


  • kaptankedi  (04.03.22 17:06:58) 
Aileye hoş geldin görüşmesi :;) Hayırlı olsun, düzgün görünmek yeterli ek bir şeye gerek yok.


  • lcha  (04.03.22 17:09:13) 
[]

genel müdürü uyarmak hk.

diyelim ki 1000 kişilik firmada, organizasyon olarak en alttaki beyaz yakasınız.
spesifik bir iş için ilk ve son kez ceo'nun odasına girmeniz icab etti.
o sırada sizin de cc'de bulunacağınız bir mail'i yazıyor.

"şu mail'i birlikte yazalım" dedi, siz de görüyorsunuz mail'i.
genel tavrı babacan bir tavır.

sonra misal olarak mail'de "entellektüel" yada "tiren gecikti" şeklinde bir ifade kullandı.

bir şey söyler misiniz ? nasıl söyleriniz ?

 
umrumda olmaz.


  • teritori  (03.03.22 10:18:37) 
diktatör değilde söylenir. gerçi ben diktatör olsa uyuzluğuna ne kadar aptal olduğunu kanıtlamak için söylerdim.


  • buenosdias  (03.03.22 10:20:48) 
"aziz nesin de 'tiren' yazar. sever misiniz?" diyip çok da bozmadan yazım yanlışını gösterebilirsiniz.


  • kibritsuyu  (03.03.22 10:32:07) 
Birlikte yazalım dediği için mesafeyi koruyarak uyarırım, belki de bu yüzden "birlikte yazalım" dedi?


  • John Bloor  (03.03.22 10:33:11) 
agzimi acmam. maalesef o an oyle gozukse de her insan, ozellikle amirler bunlari egoya tehdit olarak gorebiliyor, bilincaltlarinda


  • gunes123  (03.03.22 10:33:24) 
dil kontrolü açıksa mailde yanlış yazılmış sözcükleri altı çizili olarak gösterir zaten, bu durumda altı çizili sözcükler kaldı uyarısı yaparım.

dil kontrolü açık değilse X yerde bir harf fazlası/eksiği oldu sanırım derim.
  • evde liyakat kalmamis  (03.03.22 10:40:53) 
Şöyle ki,

"şu maili birlikte yazalım" kısmının amacı, sen de gel iki değil dört göz görsün mühim, senin de eklemelerin çıkarmaların olabilir, ortak bir fikir iletelim niyetiyle söylenmişse; söylerim. Sonuçta sizden destek rica etmiş.

"şu maili birlikte yazalım" kısmının amacı, iki dakika dur benim bir işim var amacıyla ve bana ekleme-çıkarma fikrim sorulmadıysa; söylemem. Sonuçta kişisel bir süreç ve bu yazım hatarlarını ilk defa yapmıyordur.
  • ManikD  (03.03.22 11:02:30) 
peygamber bile olsa gözümün önünde yazım yanlışı yapan birini uyarırım.


  • coldegezenkutupayisi  (03.03.22 11:08:26 ~ 11:08:36) 
anlamı değiştirmeyecek yazım hatalarına takılmamak en doğrusu. mail'i beraber yazmanızdaki kasıt, sizin iş ile ilgili bilginizden faydalanılması. dilbilgisi kontrolüne girmek hoş olmaz.


  • co2s2  (03.03.22 11:09:16) 
entelektüel tek l ile, tren de i olmadan yazılır, öyle düzeltelim mi, derim.


  • kimwexler  (03.03.22 11:11:29) 
mailin altına senin adını da yazıyorsa, bazen böyle birlikte yazıldığı belli olsun diye iki kişinin adı yazılır, uyarırım. böyle bir durum yok anladığım kadarıyla.

uyarmam. bunu düzeltirsin, bir sonraki mailde yine benzer hatalar yapar, okula geri gönderemeyeceğine göre ya da imla kuralları eğitimi veremeyeceğine göre, yaptığının bir anlamı olmaz.
  • gabe h coud  (03.03.22 11:16:34) 
genel müdür olmuşsun ama türkçe öğrenememişsin der, odayı terk ederim.


  • pamplona  (03.03.22 11:52:14) 
Uyarmam, besin zincirinin en altındaysam hiç uyarmam. Kaldı ki benim üstüme de vazife olan bir konu değil bu. Ayrıca diyelim ki uyardın düzeltti; eee, tüm sorunlar çözüldü mü? Yani adam senin sayende bir anda Türkçeyi doğru şekilde öğrenmiş mi oldu? Hayır. O zaman ne gerek var buna? Yani hem bir çözümü yok hem de yok yere kendini hedefe koymuş oldun. Çok gereksiz. Ucu bir şekilde sana dokunmayacaksa bu işlere girmenin anlamı yok.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (03.03.22 11:57:22) 
Uyarmam. Adam yazım yanlışı yaptığında dünya durmayacak neticede. "Şu maili birlikte yazalım" lafı biraz formaliteden babacanlık olsun diye. Yoksa bir şeyi düzeltmenizi istediğinden değildir.


  • i am a legal alien  (03.03.22 12:03:17) 
Maili okurum sadece
Müdahalede bulunmam.

Konuyu yanlış anlatıyorsa düzeltirim
yazım hatası düzeltmem, bana ne
  • Corc  (03.03.22 12:56:35) 
belki de dil bilginizi ve cesaretinizi sınamak için bir testti bu :)


  • posthuman  (03.03.22 13:49:51) 
Söylemem.

1. Aşağılık duygusuna kapılırsa ilk fırsatta entelektüel şekilde trene binip şirketten ayrılan siz olursunuz. Saygısız, işgüzar filan gibi arkanızdan konuşup sonraki işlerinizi bile engelleyebilir.

2. O mail'i okuyan insanların çoğunun mesela "sizdeki" yerine "siz de ki" yazdığından eminim. Bunlara değmez :)
  • cosmicstring  (03.03.22 16:05:17) 
[]

ikinci takip mail'i

Surecleri uzun olan bir firma var.
Mulakatlar bittikten 1 ay sonra takip maili attim.
Biz size doneriz dediler.
Simdi 2 ay 'daha' gecti.
Bi kendimi hatirlatmak istiyorum.
Ama itici gorunmeden,
ik'yi darliyor gibi gorunmeden,
cok yavassiniz imasinda bulunuyor gibi gorunmeden,
nasil yazsam. Ne yazsam.

 
Merhabalar,

Yaklaşık 3 ay önce gerçekleştirmiş olduğumuz iş görüşmesinin neticesi hakkında bir gelişme olup olmadığını merak ediyordum. Süreç hakkında bilgi verirseniz çok memnun olurum.

İyi çalışmalar,
WithWorth
  • but that was just a dream  (23.02.22 13:08:10) 
[]

yazılım projesi takibi

piyasada yazılım projesi takibi/yönetimi için enn çok kullanılan araç hangisi ?

(yazılım tester'ları için yine aynı araç mı kullanılıyor yoksa kendi araçları mı var ?)


 
Jira kullanıyoruz biz 1500 kişilik bir yazılım şirketinde.


  • chicha_v2  (16.02.22 12:13:29) 
Jira maalesef. Testçiler de ekiple birlikte çalışıyorlarsa Jira kullanabilirler, in-testing diye bi sütun açarsın vs.

Basecamp'e de bakın bi araç seçmeye çalışıyorsanız.
  • plutongezegendegilmi  (16.02.22 13:00:48) 
jira büyük şirketler için ekmek su gibi bir şey oldu. piyasanın çoğunluğuna hakim.


  • golgi aygıtı  (16.02.22 14:31:03) 
gitlab, jira, github,

buradaki sıralama sektörün ihtiyacına göre sıralanmıştır, mealen; eğer finans, sağlık vb. alanlarda çalışıyorsanız verilerinizin, kodlarınızın yurt dışına çıkartamazsınız, bu nedenle de jira, vb. şeyleri kullanamazsınız bu tür firmalar gitlab vb. ürünleri ülke içerisinde bulunan sunuculara kuruyor ve oradan takip ediyor.

kanunen ülke içinde tutulması gerekmiyor ise jira, ve github pazara hakim konumda.
  • selam  (16.02.22 14:45:26) 
[]

nat geo izlemece

parasını verip internetten izleyemiyor muyum ?

şu platform'lardayız demiş : kablo tv, kablo web tv, bein connect.

böyle netflix gibi, browser'den izleme hizmeti yok mu ?

 
kablo tv zaten tvden izlemek için, digiturk gibi. kablo web tv de kablotv abonelerinin internetten sahip oldukları paketlerin içeriklerini veya canlı olarak kanalları izleme portalı. yani evet kablo tv abonesiysen web tvden izleyebilirsin istediğin gibi ama değilsen izleyemezsin.

bein connect de digiturkun web tvsi zaten. digiturk abonesi olmasan da üyelik oluşturup izleyebilirsin netflix gibi.
  • biseysorucam  (23.01.22 17:29:46 ~ 17:30:38) 
ben senin için sordum

www.beinconnect.com.tr

bunlardan alırsan izleyebiliyorsun
  • biseysorucam  (23.01.22 17:38:42 ~ 17:39:32) 
[]

türkçe - en uygunu

mail'de nasıl yazmak daha uygun olur ?

ahmet bey ve siz ile - yemek yemiştik.

ahmet bey'le ve siz'le - yemek yemiştik.

ahmet bey ile ve sizinle - yemek yemiştik.

ahmet bey ve sizinle - yemek yemiştik.

 
ahmet bey ve sizinle.


  • baldur2  (13.11.21 12:28:22) 
ile yazmanız en uygunu, diğerleri konuşma diline uygun.


  • rose parks  (13.11.21 13:48:23) 
siz'le diye bir şey yok; sizle olacak. "Ahmet Bey'in de bulunduğu bir yemekte/yemek masasında sizle karşılaşmıştık/tanışmıştık/buluşmuştuk."


  • ensar  (13.11.21 14:35:05) 
[]

basit ingilizce

"Albatrosses spends most of their time wandering the sea."

Burada albatroses çogul oldugundan, spend denmesi gerekmez miydi ?


 
evet


  • my pink  (23.09.21 14:43:19) 
evet. albatrosses kelimesinde çok fazla s olunca gaza gelip bir tane daha yapıştırıvermiş herhalde yazan kişi.


  • alevli deniz sortu  (23.09.21 14:43:56) 
[]

etik mi ?

duyuru etik komitesine;

iş değiştiriyorum.
büyük bir projede çalıştım ve tüm kodlarını biliyorum, gördüm, çalıştım vs.

işten ayrıldıktan sonra benim .git(projeye erişim) hesaplarım uçurulacak.

iş değiştirmeden evvel, repository'lerin (kodların) son halinin yedeğini bilgisayarıma indirsem, ve bir çeşit "burda nasıl kod yazıyorduk, şurda ki trick neydi" gibi bir çeşit hatırlama defteri gibi kullansam ? her şeyi hatırlamam mümkün değil.

üçüncü şahıslarla paylaşılmayacak ve doğrudan bir projeye kopyalanmayacak şekilde.
(zaten hali hazırda kendi şahsi bilgisayarımdan da projeye katkı sağlıyorum.)

 
Etiği geçtim, data security sebebiyle tespiti halinde ceza yiyor olman gerekir.
Tabii burada kilit nokta tespiti halinde oluyor, anladın sen.

  • Bruce  (26.08.21 11:39:47) 
bence etik degil. sonucta sirketin malidir kod. sen kotu bir amacla kullanmayacak olabilirsin ama guvenligini saglayamayabilirsin, baskasi senden calabilir. sirket de buna izin vermez. ki kurumsal ve guvenlige onem veren bir sirketse zaten kendi bilgisayarina indirmeni ya engellerler ya da farkeder ve hesap sorarlar.


  • lemmiwinks  (26.08.21 11:42:27) 
bence etik. yaptığın iş sonuçta. kişisel bilgisayardan erişim sağlamana izin veriyorsa o güvenlik kaygıları zaten yokmuş. kişisel bilgisayarda dursun işte.


  • bronz böcek  (26.08.21 11:52:32) 
Etik değil. Verinin başına ne geleceğinden emin olamazsınız. Kodlarla ilgili notlarınızı alın, ileride hatırlaması zor olabilecek küçük kısımları not edin örneğin ama o kadar.


  • fotrsapka  (26.08.21 12:01:05) 
tespit etme şansları yoksa bence problem yok. ama dikkat et yine de.


  • biravekahve  (26.08.21 12:33:19) 
Salla etiği. Binbir zahmetle çözdüğün problemleri her seferinde nasıldı bu ya diye hatırlamaktansa beş dk kod içinde aratıp bulmak ve bir benzerini yeni yerde hızlıca yapmak büyük kafa rahatlığı bence. Şifreler hariç yazdığın ve önemli gördüğün kod kısımlarını almanı öneririm.


  • nehara  (26.08.21 12:35:11) 
C level herifler bile transferde bunu yapiyorsa sen dusunme zaten.

Etik ve legal degil tabi o kismi soruyorsan.
  • divit  (26.08.21 13:29:23) 
Çok net tespit edilir yalnız. Ben de böyle bir soru soracaktım, kendi kişisel inisiyatifimle başlattığım güzel bir proje var onu açık kaynak yayınlamak istiyorum izin vs alacağım da, kaçırsam nasil kaçırırım dedim özet olarak kaciramiyorum vpnle bağlanıp ocr yapmadıkça.

Etik tartışmalı kesinlikle illegal ama.
  • aguen  (26.08.21 15:22:18) 
etik değil, legal değil.


  • zimbirik  (26.08.21 16:43:37) 
[]

beyaz eşya alma yolları

"sıfır" beyaz eşya'yı şu üç yol ile mi satın alabiliyoruz:

1. Bir çok marka satan beyaz eşyacı : www.guneydtm.com
2. Tek bir markanın distribütörlüğünü yapan yerler : Bosch Bahçelievler Bayisi
3. Arçelik vs. kendi online sitesi : www.arcelik.com.tr

sorular:
1. bu üçü dışında yol var mı ?
2. gidebilecek her şey ters gittiğinde: ürün bozuk çıktığında, sonradan bozulduğunda, geri iade etmek istediğinizde, servis, garanti vs. en sıkıntısız şekilde sizinle hepsi aynı şekilde mi ilgilenirler ?
3. bu üç yolun birbirine tercih edilmesi nedeni ?
4. bunlar arasında fiyat farklılığı olur mu ?

 
1. Migros Carrefour A101 BİM gibi yerlerde de satılıyor.
2. Türkiye'de tek bir Tüketiciyi Koruma Kanunu vardır. Tüm uyuşmazlıklarda bu kanuna göre hareket edilir.
3. Fiyat
4. Olur.
  • jamiro  (25.08.21 18:11:42) 
@jamiro, Yılmazlar Beyaz Eşya ile Vestel Yetkili Distribütör'ü aynı güveni mi veriyor şimdi ? Gerçek hayat daha farklı değil mi ?


  • WithWorth  (25.08.21 18:16:33) 
Gerçek hayat daha farklı değil. Vestel alırsın, nereden aldığından bağımsız olarak vestel yetkili servisi çağırırsın gelir bakar. Satan bayiler montaj bile yapmıyor artık, onun bile ayrı servisi var. Aldıktan sonra kimse senle ilgilenmiyor bozuluyorsa servisi çağırıyorsun, o sadece.


  • roket adam  (25.08.21 18:18:27 ~ 18:18:57) 
1- beyaz eşyaların tümü aynı markadan alınmaz. x markası dolabı iyi üretirken y markası çamaşır makinesinde iyi olabilir. bulaşık makinesinde z iyiyken davlumbazda x iyi olabilir. siz gidip de uğraşmayalım hepsini tek yerden alalım derseniz kötü üretilen ürünü 3. sene sonunda kucağınıza alırsınız.

2- beyaz eşyada markadan ziyade modele önem vermelisiniz. bir markanın bir model dolabı iyidir diğer model dolabı iyi değildir. bir model çamaşır makinesi iyidir (çelik kazanlıdır) diğer modeli değildir (plastik kazanlıdır, sorun çıkarır) vb.

3- model kararını verdikten sonra araştırma yapılır, ucuz olan en uygun yerden alınır.

4- internetten alımlarda dikkat edilmesi gereken nokta şudur. üst katta yaşanıyorsa bazen kargo firmaları eşyayı çıkarmak istemez. istese bile verebileceği zarardan sorumlu tutulmak istemez. böyle bir durumda yedek planınızın olması gerekir.

5- tüm bunlarla uğraşamam. param bol. alırım bozulursa yine alırım diyorsanız en yakın bir bayiden gidip hepsini alın getirip evinize kursunlar kullanın.
  • mr.goodcat  (25.08.21 19:57:38 ~ 19:59:31) 
Adam tik vermemiş beğenmemiş cevabı. Evet kardeşim Türkiye’de faturalı olarak satın aldığın her ürün aynı güveni vermek zorunda. X markasının Z ürününü hangi mağazadan alırsan al fark yaratan tek şey bayideki fiziki ortamdır. Kağıt üzerinde hepsi ile aynı satış sözleşmesini imzalamış olursun. Hakların bellidir. Hakkını Vermez ise bahsettiğim kanun ile belirlenen tutarların altında ise hakem heyetinden, üstündeyse tüketici mahkemesinden uyuşmazlığı çözüyorsun.


  • jamiro  (27.08.21 04:29:08 ~ 04:31:25) 
[]

iş yerinde yükselme

daha önce bir ekip içinde çalışmadım ve ekip dinamiklerini bilmiyorum.

7 kişilik ekip var diyelim bunların ikisi 3 yıllık kıdemli adamlar.
geri kalan dördü de 1 yıldan az genç kuşak.
sizde 8'inci olaran girdiniz.

size de deniyor ki "bu şirkette yükselme şansın var, bu şirkette yükselme şansın var... "

burada nasıl yükseliniyor ?
yükselecek olsa 3 yıllıklar öncelikli olarak bunu istemez mi ?
yeni gelen adam bir anda herkesin önüne geçse ekip kıllanmaz mı ?
sonra gelsin sinir stres, dedikodu, dışlanma ?

hakkımla çok çalışayım desem, bu bile ekip ruhunu bozmaz mı ?
"bu adam çok sıkı çalışıyor bizi tembel gösteriyor.",
"herifteki yükselme hırsına bak" vs. sonra yine dedikodular, dışlamalar olmaz mı ?

 
vizyonsuz yoneticiler sever boyle gazlamalari. vizyonlu yonetici verilerle konusur. bak soyle soyle hizlandirma programlari var. seni ona aliriz. kursa gondeririz. yeni projeler veririz. soyle yapariz vs.. farzedelim hakli. o zaman karar senin. 3 yil sonra o sirkette yonetici olmak hayal ettigin birsey mi?


  • buenosdias  (14.07.21 15:34:52 ~ 15:35:47) 
Hocam o bahsettiğin kıdemlilerdenim, 2 kere müdürlük teklifi geldi kabul etmedim, benimle aynı kıdeme sahip diğer arkadaşımda kabul etmeyince dışarıdan birini getirdiler önce ( yani bu senaryoda bu kişi sen oluyorsun ) Biz çocuk için üzülürken kendisi kariyer kariyer diye kafayı kırmış genç bi arkadaştı, saf bi çocuktu oturttuk analattık bu piyasada müdür olmak şamar oğlanı olmak demek, yapma kendine yıpranırsın soğursun işten olsak biz oluruz hıyar mıyız biz dedik, yok siz olamadığınız için beni kıskanıyoruz vs vs dedi, iyi dedik kardeşim hayırlı olsun, patrondan iki toplantıda azar yiyince 50 kişi arasında kendi bıraktı sonra :)

Yani bu işler tonga işi, akıllı adam kıpırdamaz, hatrı nazı bırak müdürü direktörden daha fazladır ( ki bizim öyle :) ) Müdürün gazını alırsın, arkadan bildiğini yaparsın, müdürde ben müdürüm diye sevinirim garibim, ilk hatasında da şuting :)

Tabi bu sektöre vs göre değişir ama şunuda not düşeyim ki TR nin alanında en en iyisi bir yerde görev yapıyorum 7 yıldır :)
  • paramolacak  (14.07.21 16:21:30 ~ 16:31:28) 
Bulunduğunuz ekibe ve yöneticinize bağlı bir durum olmakla beraber daha çok sizin nasıl çalıştığınızla alakalı diyebilirim.

Şu an çalıştığım sektör ve firmada 8.ayım, çalıştığım ekipte 3 ve 5 senelik iki çalışan olmasına rağmen beni terfi ettirdiler mesela.
  • purplee  (14.07.21 21:45:37) 
[]

ingilizce soru

1. The worst holiday ____ was when we went camping.

a) I had ever
b) I've ever had

2. You ____ park here! It's forbidden!

a) shouldn't
b) mustn't

açıklamalı olabilir :D

 
B sikki çünkü "best" veya "worst" ile baslayan cumlelerde hep bu kalip vardir.


  • Avoiding The Puddle  (12.06.21 20:16:43) 
2-b

yasaklı durumlarda mustn't kullanılır.
  • ilgeru  (12.06.21 20:23:24) 
1. P.Perfect çünkü tüm hayatınız boyuncaki süreden bahsediyorsunuz, henüz süreç bitmediği için “yaşadığım en kötü tatil” … x’ti.

2. Must > yasaklama
Should> tavsiye devamında gelen forbidden anahtar kelimeniz.
  • kucukne  (12.06.21 20:31:10 ~ 20:32:49) 
have not to yapmasan da olur anlamına geliyor ama must not yapamazsın


  • binlercedansozvar  (12.06.21 20:59:59) 
12   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.