[]

Akşamdan bu yana Ziraat Bankası banka kartı ile işlem yapabilen var mı?

İnternetten alışveriş yapabiliyor musunuz? Bankayı aradım bizlik bir sorun yok diyorlar ama Amazon ve Migros'dan online hiçbir şekilde ödeme yapamıyorum. Hem banka hem de kredi kartlarında işlem kısıtı vs yok. Teşekkürler tikler hemen.




 
18:25 te online tiyatro bileti alabilmişim.


  • aykaranlık  (07.05.22 22:33:45) 
@cosmicstring hayır hocam. Yani kredi kartı ve banka kartında alışveriş tutarı kadar bakiye/para olmasına rağmen ödeme yapılamıyor.


  • skzr  (07.05.22 23:18:03) 
[]

İşe yeni başlayan personel ve bankaya resmi gelir beyan konusu

Şirkette yeni işe başlayan bir arkadaşımız var. Kendisi kredi kartı çıkartmak istiyor, lakin başvuru yaptığında sgk sistemde gözükmediği için resmi gelir beyan edemiyor. Kısaca sorum şudur ki, şirketten antetli kağıda/düz A4 kağıda şu kişi şu tarihten itibaren şirket çalışanımızdır, net maaşı da şudur tarzında şirket kaşeli yazı işe yarar mı?

Normalde maaş müşterilerinden sormuyorlar bankalar ama biz daha önümüzdeki maaş itibariyle yeni bankaya geçtiğimizden dolayı bu yeni işe giren arkadaş o bankada sıkıntı yaşıyor. Çünkü daha hiçbirimiz o yeni anlaşılan bankadan maaş almadı.


 
Üstteki arkadaş +1. Sgk'da hiç kaydım yok, enparada 27bin varken, akbanktan da 55 bin tl limitli kredi kartı aldım geçen ay


  • senolll  (06.05.22 02:16:23) 
@enivicivokke @senolll Bende aynı şeyleri düşündüm ama gelgelelim eskiden evet öyle yapılabiliyormuş ama artık BDDK yönetmeliği kapsamında gelire göre vermek zorundaymış bankalar.


  • skzr  (06.05.22 06:35:22 ~ 06:36:20) 
o yazı da iş görebilir, barkodlu işe giriş bildirgesini de götürsün o da işe yarar.


  • benaslinda  (06.05.22 09:20:44) 
[]

Oyun oynarken mide bulantısı ve baş ağrısı normal mi?

Cities Skylines oynadım takribi 15-20 dakika. Başlıkta da belirttiğim gibi çok feci baş ağrısı ve mide bulantısı yaşadım. Çocukken Sega oynarken de benzeri durumlar yaşardım ama daha evvelinde hiç bu kadar şiddetli olmamıştı. İnternete bakındım ama herkes fps oyunlarından sonra böyle olduğunu belirtmiş, benim oynadığım oyun ise düz bir oyun. Bilmeyenler için Cities Skylines şehir kurma ve yönetme oyunu.




 
motion sickness deniyor buna. yalnız değilsin. www.reddit.com


  • false pretension  (30.04.22 18:53:13) 
@false pretension çok teşekkür ederim hocam. Peki bunu engellemenin ya da daha hafif geçirmenin yolu/yöntemi/ilacı/tedavisi var mıdır acaba?


  • skzr  (30.04.22 19:49:08) 
valla hocam ben yaşamıyorum bu durumu ama motion sickness diye aratınca bazı yöntemler karşına çıkıyor. geçmiş olsun.


  • false pretension  (30.04.22 20:23:53) 
Çoğu oyunda motion sickness açıp kapatma seçeneği var. Direk büyün oyunlarda kapıyorum ben.


  • les yeux blanches  (30.04.22 21:44:02) 
[]

Sözlükte yazdıklarıyla anayasal suç işleyen yazara yapılabilecekler?

Sb. Özellikle Cumhuriyetimizin kurucularına ve şuan muhalefete ve hatta seçmenine aleni bir şekilde küfür (ana avrat) eden yazarı sözlük yönetimine şikayet etmekten başka elden ne gelebilir?

Bakmak isteyenler olursa diye ilgili yazarın linkini de verebilirim.


 
stajyer avukatım, ilgili entry'yi bana yollayabilirseniz, bayramdan sonra suç duyurusunda bulunabilirim.


  • thereisnoway  (30.04.22 05:47:00 ~ 05:50:16) 
@thereisnoway özelden yolladım hocam, teşekkür ederim. Maşallah sözlük yöneticileri tam bir Türkiye özeti. Hâlen ilgili yazar şikayet edilmesine rağmen uçurulmadı...


  • skzr  (30.04.22 08:41:46) 
[]

Xbox oyun kolu (kontrolör) servis süreci nasıl işliyor?

Kutudan çıkan değil de, ekstra olarak aldığım kırmızı renkli oyun kolum (diğer renklere göre ekstra para ödemiştim kırmızı renkli olsun diye) normal kullanıma göre fazlaca pil tüketmeye ve sol analog kısmı bazı zamanlarda takılmaya başladı. İnternette araştırdığım kadarıyla sorgusuz sualsiz sıfır/kapalı kutu ürünle değişim yapıyormuş Türkiye Microsoft servisi. Benim sorum ise kırmızı renkli oyun kolum değişim olduğu takdirde standart beyaz renkle mi gelecek yoksa ürünün rengi neyse ona göre mi gönderim yapıyorlar? Daha önce benzeri ya da aynı süreci yaşayan var mıdır acaba aramızda? Şimdiden teşekkürler.




 
Kendi soruma cevap olsun. Ekleme yapıp, soruyu silmiyorum belki başka bir zamanda benzer bir süreci merak edenler olacaktır diye.

- Direkt olarak Microsoft Türkiye üzerinden aldığım bilgi, ürünün rengi neyse o renkten cihaz değişimi sağlanıyormuş. Bazı zamanlarda (nadiren) ürünlerin her rengi stoklarda olmuyormuş, böyle bir şey olduğu takdirde müşteri aranarak elde ki renk seçenekleri söylenip, müşterinin seçenekler arasında istediği renk gönderiliyormuş.

- Bu detayı bilmiyordum ve hiçbir forum sitesinde geçmiyordu ama benim satın aldığım kırmızı renkli oyun kolu exclusive/special model olarak geçtiği için ürün değişim sırasında kırmızı renkte yoksa pro versiyonla (yani daha üstün) değişim sağlanıyormuş.

Ek bir bilgi daha vereyim. Microsoft grubuna bağlı her türlü donanım ürünleri (garanti dahilindeyse ürün) direkt olarak değişim yapılıyormuş. Müşteri istese de tamir işlemi yapılmıyormuş. Değişim ürünleri direkt olarak sıfır ve kapalı kutuyla geliyormuş.
  • skzr  (29.04.22 15:00:23) 
Arızalı konsollar yerine sıfır değil yenilenmiş konsol gönderiliyor


  • dreamsandcolours  (29.04.22 17:42:28) 
@dreamsandcolours konsol kısmını bilemiyorum, joystick (oyun kolu) kısmı yukarıdaki anlattığım şekildeymiş. Umarım konsolun direkt kendisiyle ilgili sorun yaşamam. :)


  • skzr  (29.04.22 18:22:42) 
[]

ABD'den gelecek para masraf ve masak sorusu

Kuzenim (soyismimiz aynı) bir miktar dolar yollayacak. Bu para kuzenden bana hibe olacağı için olası tüm masrafları gelen paradan kesilsin istiyorum. En az masrafla bu transferi nasıl halledebiliriz? Kripto olayına kuzen uzak olduğu için o seçeneği baştan eleyelim lütfen. Bir diğer mesele ise masak ve vergi dairesi hayrola hemşerim diye hesap sorar mı? Tek seferlik transfer olacak yani süreklilik arz etmeyecek. Şimdiden teşekkürler.




 
masak tek sefer olduğu için bir şey sormaz. sorarsa da söylersiniz böyle böyle diye açıklanamayacak bir şey değil. etrafımdakiler western union kullanıyor bu tip işler için ama detaylı hakim değilim.


  • syozkn  (27.04.22 00:49:15) 
@syozkn peki Western kanalından gerçekleşirse ödemeyi burada direkt dolar olarak alabiliyor muyum, yoksa buradaki Western acenteleri kendi kuruna göre tl'ye çevirip öyle mi ödeme yapıyor? Çünkü dolar>tl>dolar yapmak kur marjlarından dolayı beni zarara sokacaktır.


  • skzr  (27.04.22 00:52:29) 
gecen sene bir arkadasa yurtdisindan parca parca toplam $15000 civari para yolladim, kimse elemani arayip sormadi.

mebla onemli, 3-5 bin dolar icin kimse ugrasmaz. ama tek seferde elinize $500k gececek ise ne olur bilmem.

masraf olarak her yollamada $50-60 kayip oluyor, wire masrafi. Hesabiniz tl ise hesaba tl olarak gecer, banka otomatik cevirir. Cevrilmesin diyorsaniz dolar hesabi acmaniz lazim diye biliyorum.
  • cooperr  (27.04.22 01:28:58 ~ 01:30:34) 
@cooperr hocam miktar olarak sizin yolladığınız miktarın bir tık fazlası olacak. O hâlde en iyisi dolar hesabı açıp oraya transfer ettirmek.


  • skzr  (27.04.22 01:41:46) 
Online servisler ile yollayabilir. WorldRemit ya da Remitly ile yollarsa dolar olarak anlaşmalı banka ya da PTT'lerden dolar olarak elden alabilirsiniz, yollama masrafı ondan kesilir. 30 dolarlık hediye yollayabilirim. İlk transferler zaten ücretsiz oluyor.


  • kaset  (27.04.22 16:13:51) 
iş bankasına direkt dolar hesabına western union ile alabilirsiniz. daha önce yaptım. karşı taraf ister online göndersin ister wu şubelerinden göndersin fark etmiyor. diğer bankaları bilemiyorum.


  • mr.goodcat  (27.04.22 18:02:06) 
Wise. Dolar gönderir dolar alırsın. En az masrafla. Wise.


  • hepbiarayisicinde  (28.04.22 02:14:51) 
[]

Anadolu Efes'in Milano karşısında kazanma ihtimali var mıdır?

Sb. Teşekkürler.




 
ben sorunun tam tersi olmasını beklerdim. "milano'nun efes karşısında kazanma ihtimali var mı". üstelik maç istanbuldayken.

malcolm delany oynayamayacak.
rodriguez de ikinci maçta sakatlandı ve oynaması pek mümkün değil gibi.
nicola melli ilk maçta sakatlanmıştı o da oyanmıyor bildiğim kadarıyla.
e datome zaten sakat.

efes biraz konsantre olursa rahat kazanır.
  • teritori  (26.04.22 15:34:45) 
yüksek ihtimal efes kazanacak. +1 teritori.


  • drako  (26.04.22 15:36:16) 
efes seriyi geçer. kazanma ihtimali yüksek.


  • mikahakkinen  (26.04.22 15:45:47) 
bu sene takip etmiyorum ama geçen gün şöyle bir haber görmüştüm: www.bbc.com

"Sakatlıklar endişe yaratıyor
La Gazzetta dello Sport, Salı günü oynanacak serinin 3. maçına Armani Exchange Milan'ın 4-5 oyuncudan yoksun çıkabileceğini, İtalyan kulübünde endişe yaşandığını da vurguladı."

iyileştiler mi bilmiyorum.
  • hlot  (26.04.22 15:57:14 ~ 15:57:51) 
@teritori Datome oynayacak.

Soru tam tersi olmalı +1
  • kumandanim  (26.04.22 17:14:17) 
Bu sene basketbolu pek takip etmediğim için merak etmiştim. Cevap veren herkese teşekkür ederim. :)


  • skzr  (26.04.22 18:40:55) 
[]

Aramızda iddaa sistem oyununu anlayan var mı?

Çok minik bir hesaplama yapmam gerekiyor da.

Toplam 4 maçlık sistem 2,3,4 oynanmış bir kupon var. 1 maç haricinde üç maç yatmış durumda. Hesaplama için gerekliyse kupon 44 liralık oynanmış. Tutan maçın oranı ise 1.36. Soru şudur ki bu kupona bahis ödemesi yapılır mı? Cevap evetse ne kadar ödeme yapılır?


 
4 maçta sistem 2 3 4 oynandıysa ve 3 maç yattıysa geçmiş olsun, ödeme yapılmaz.

sistem şudur. sistem 2 diye oynadığınızda, o seçtiğiniz maçların ikili kombinasyonlarını da oynamış gibi kupon yaparsınız, ona göre de para yatırırsınız. herhangi ikisi tutarsa ödeme alırsınız, sanki sadece o iki maça bahis yapmış gibi.

sistem 3 de aynı, herhangi üçü tutarsa.

sistem 1 diye bir şey yok (ya da varsa bilmiyorum). yani "herhangi biri tutarsa da ödeme alayım" şeklinde bir bahis yöntemi yok.
  • kibritsuyu  (25.04.22 23:43:47) 
@kibritsuyu çok teşekkür ederim. :)


  • skzr  (25.04.22 23:47:43) 
[]

Mahkemeler verdiği karardan mesul değil midir?

Eğer mesulse alt mahkemenin verdiği kararı üst mahkemeye taşıyıp, üst mahkemede tersi karar çıkarsa neden mahkeme üyeleri o dosyayla ilgili soruşturma/sistem içi puanlama mantığı ile değerlendirilmiyor?

Yani örnek olarak,
X davasında sanık birisini bıçakla delik deşik etmek suretiyle cinayet işlemiş (örnek afaki, bu örnekten yola çıkmanız gerekmez başka suçlarda olabilir) mahkeme dedi ki sanığın suçu yok, şikayetçi/davacı taraf üst mahkemeye gitti. Üst mahkeme dedi ki sanık suçludur, olayı bilerek, isteyerek planlayarak gerçekleştirmiştir. Bu durumda alt mahkemenin üyeleri neden herhangi bir yaptırımla karşılaşmıyor otomatik olarak? Yaptırımdan kasıt illa ki maddi olmak zorunda değil, yıl içerisinde 100 dosyaya bakan mahkeme heyeti 60'dan fazla böyle yanlış karar alıyorsa kıdem tenzili olur ne bileyim belirli bir süre ekstra eğitim olur gibi yaptırımları kast ediyorum.

Neden bu soruyu soruyorum? Çünkü öyle bir hâle geldi ki olaylar, tıpatıp benzeyen her iki dosyanın farklı mahkemeleri çok farklı kararlar verebiliyor. Büyük ihtimalle hukukçu olmadığım için de bu farklı kararları anlayamıyorum. Oysa özellikle TCK çok açık, bazı mahkemeler resmen kanunun yazdığının tam aksine hüküm veriyor.

 
Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay, kendisine gelen dosyaların; karar veren hakimlerine, iddianameleri yazan savcılarına, eğer savcı istinaf ettiyse o savcıya zayıf, orta, iyi ve notsuz şeklinde not veriliyor.

O zayıfların sayısı belli bir sayıya ulaştığında terfi alamıyorlar.

Hatta zayıf olanlar "sayın başkanım terfi alacağım lütfen orta olan notumu notsuz olarak verin yada mesleğe yeni başladım nolur beni affedin" şeklinde itiraz ediyorlar.

Ölen yada meslekten atılanlar not verilemiyor.
  • infernalcadre  (25.04.22 14:07:56) 
@infernalcadre böyle olduğunu bilmiyordum. Cevabınız için çok teşekkür ederim. Demek ki, not sistemi olmasına rağmen bu derece yanlışlar yapılıyorsa not sistemi olmasa neler neler olur Allah bilir...


  • skzr  (25.04.22 14:28:10) 
mahkeme hakiminin göz göre göre yanlışı nedeniyle hak kaybına uğrarsanız devletten tazminat alabiliyorsunuz. devlet sonrasında gidip hakimden rücu ediyor.


  • rahmi pinkfloydoglu  (25.04.22 16:34:51) 
[]

Ülke mimarisi hakkında

Ülkemizin mimarisi neden hemen hemen tek tip. Yani çeşitlilik anlamında soruyorum, hep bir kaç tasarım etrafında dönüyor gibi tüm binalar. Tabii kastım sadece site, rezidans, ofis kuleleri değil de daha çok villa tipi müstakil evler üzerine.

Mesela bir bizim Türklerin, Türk mimari eseri olan geniş arazide ki villalara bakıyorum, bir de Amerika'da ki villalara. Bilenler bilir YouTube'da Enes Yılmazer'in tanıttığı harika ötesi Amerikan villaları var. Adamlar çokta geniş olmayan arazilere bile çok kullanışlı, çok gösterişli ve bir o kadar da farklı tasarımlar yapıyorken bizimkiler tam tersi. Bunun sebebi nedir? Maliyetse altın varaklı, sözde şatafatlı, apartman boyutunda avizeler eminim ki daha maliyetlidir.

Örnek olması açısından şu linki de bırakıyorum. youtu.be

 
ben bunu mimar arkadaşlarıma sordum. ne biçim bina çiziyorsunuz bunlar nedir ya diye. onlarda biz çizmiyoruz müteahid ne getirirse onaylıyoruz sadece dediler.

yani tüm mimari varyasyonlar asla o lokasyonda oturmayacak, umrunda olmayan ilkokul mezunu insanların elinde.
  • duyurukullanıcısı  (23.04.22 19:03:59) 
@duyurukullanıcısı bence tam olarak tüm sebep müteahhitler değildir. Hadi hali hazırda müteahhitlerin yap sat şeklindeki evleri sizin dediğiniz gibi olabilir anladık ama ya diğerleri? Çünkü parası karşılığında direkt olarak kendi evini kendisinin seçtiği mimar, mühendis ve müteahhite yaptıran da yüzlerce insan var.


  • skzr  (23.04.22 19:07:46) 
Sebebi halkta para olmaması. Nüfus az olsaydı, bir şehre 10 milyon kişi doluşmasaydı çok daha iyi evler çıkardı. Evlere kocaman salon yaparsan millet burayı nasıl ısıtacağız deyip kiralamaz bile. Akdeniz ülkesi olsak da iklim genel olarak soğuk. Yılın 6 7 ayı kombi açık, büyük evin faturasıyla baş edemezsin.


  • dissendium  (23.04.22 19:13:59) 
neyle neyi kıyasladığın önemli. los angeles'taki mimari neden istanbul'da yok demek istanbul'la Aşağıkarafakılı köyünü kıyaslamaya benziyor. köyden hallice istanbul.

birde özellikle türkiye'de kimin ne yaptığı belli değil. normal siteler bile 3 metre duvar örüyor sen yani bir zenginin nasıl ev tasarlattığını bilmiyorsun ki kimbilir nasıl bir zevksizlik abidesidir.

netflix'te güzel bir belgesel var bununla ilgili. video ya 10 basar.
  • duyurukullanıcısı  (23.04.22 19:19:42) 
@duyurukullanıcısı belgesel ismi alabilir miyim gece izleyeyim. Merak ettim.


  • skzr  (23.04.22 19:23:34) 
tamamen parayla alakali degil. mimari, sanat, tasarim bunlari takdir edebilmek toplumun o kesimindeki genel egitim ve kulturle alakali. turkiye'de cok zenginglerin bile yaptirdiklari evler rezalet (amerika'da da cok kotu ornekler var)


  • hot potato  (23.04.22 19:23:55) 
@hot potato aslında tam olarak sormak istediğim şey sizin bahsettiğiniz. Yani evet para etken ama bireysel olarak tasarlanıp, kendisine özel ev yaptıran insanların o evleri de nasıl desem çok çirkin ve gerçekten diğerlerinden farksız. Bizim zenginimiz bile zevkten yoksun. Mimari yönü haricinde benim bu duruma (kendimce) bulduğum en mantıklı cevap işin bir de sosyolojik boyutu olduğu yönünde.


  • skzr  (23.04.22 19:27:31) 
The World's Most Extraordinary Homes 'tan başlayabilirsin sonra o danimarkalı bir adam var oradan güzel yürüyorlar.

bizimkilerde para yok +1.
  • duyurukullanıcısı  (23.04.22 19:34:51) 
İşin elbette sosyolojik boyutu var. Diyelim ki sen bir müteahhit olarak veya müstakil ev yaptıracak arsa sahibi olarak daha fazla masrafı sırf estetik için göze alan nadide bir insansın ve yaptıracağın binanın özel bir mimarisi olsun istiyorsun. Bak bakalım belediyesinden yönetmeliğine, mahallelisinden mimarına kaç kişi seni ortalamaya çekmek için uğraşıp önüne set üstüne set diziyor. Sonuçta pes etmez de binayı yasalara uygun dikebilirsen benden sana özel bir ev hediyesi.


  • osssy  (23.04.22 19:45:47) 
@osssy bildiğim kadarıyla binaların mimari yönden estetik ve imgesel kaygıları da olması gerektiği. Hatta mimar olan eski sevgilim bu minvalde bir şey söylemişti, üniversitede ilk öğrendikleri şeyin bu olduğu yönünde. Aslında bu soruda öğrendim ki, ülke ortalamamız (her ne kadar bütçe problemimiz olmasa da) kendisini, zevklerini yansıtan yapılar istemiyor. Zevki, lüksü süreklilik arz eden noktalarda (mesela duvarların yekpare olarak özel bir mermer çeşidinden kaplanması gibi) değil de daha çok evine gelecek insanların gözlerine sokarcasına büyük noktalarda istiyorlar gibi.


  • skzr  (23.04.22 19:53:09) 
ben biraz genel konuşayım. içerisinde herkes istediği şeylerin cevabını bulacaktır.

öncelikle şu :" türkiye'de tek tip bina" lafını herkesten duyuyorum. işin ilginç yanı doğru da bulmuyorum. bunun doğru olduğu tek alan var o da devlet binaları. ben hastane mi yapıyorum. projeye hiç bakmadan yapayım. bitireyim sonra önüme mimariyi, mahal listesini, detay projesini koysunlar %80 oranında tutar. ki öyle de oluyor. bir binayı farklı kılacak olan şey bellidir;
1 amacı, neye hizmet edeceği
2 maliyeti
3 kullanışlılığı

sen gidip de 7'24 güneş alan ya da tam aksine soğuk olan yere full cam koyarsan olmaz. ha olmaz derken koyarsan olur. adam verir yakıt parasını karşılar. ancak bu doğru mu?

mühendislikte 3 şey var. ucuz, sağlam ve kullanışlı olması. en son olarak da güzellik gelir. bu güzellik ise bu üçünün olduğu yerde olmaz. zaten bunun için de ayrı olarak mimarklık diye ne olduğunu çözemediğim bir şey var.

mimar demişken türkiye'de mezun oranına bakılırsa düzgün mimar yok dersek kimse karşı çıkmaz. çıkamaz. ikincisi, ekonomi cidden faktör. para kazandıracak şeyler belli bunun için yapılan şeyler de belli, ha bu belirli kalıp içerisindeki farklı detaylar da belli ki kimselere yetmiyor "neden aynı tip mimari" sorusu geliyor. valla bir binayı ne kadar farklılaştıbilirsiniz? yani sonuçta çatısı olan kapısı olan duvarı olan bir şey. tek ayak üstünde duran hiçbir şeye benzemeyen yapılar mı olmalı?
almanya'daki gibi ya da avustralya'daki gibi onlar da hata dolu kimi göz alıyor kimisi yangın tehlikesi barındırıyor falan. böyle farklı olacağız derken tüy dikiyorlar. 7 metre konsol çiziyorlar sonra bekliyorlar ki inşaat mühendisi bu binayı ayakta tutsun. gel de sen tut. hadi tuttun onun maliyeti? ya onu yaparken bile kaç tane usta iş kazası geçiriyor saçma sapan işler. neyse konu kaymasın.

bizim ülke fakir arkadaşım. sen bizim ülkede böyle pahalı yapı inşaa edemezsin. zaten bizde parası olan da newyork'a bilmem nereye amerika'ya falan yerleşiyor bunu herkes biliyor. şu saatten sonra şehir içinde büyük arazi alamazsın. alan da konut dikiyor para kazanmak için.

çizdirirken detay yok dediniz doğru. biz de diyoruz ki fakir memleketiz. sefa pezevenkliği de bir yere kadar. bu arada şu videodaki yapı berbat.

o camlar çok büyük madem mimari konuşacağız. onun temizliği? kırıldığında değişimi? evin iç aydınlatması? ısıtması ve soğutması çok sorun.

ikincisi o yere döşenen ahşapların ömrü 10 yıl sonra cortluyor kalkıyor.

ücüncüsü de o beton nedir allah aşkına usta tahtayı sökmüş dekor diye onu kullanmışlar. brüt beton bile değil. keriz silkeleme işi. parapetlerdeki konik başlıklar bile duruyor brüt betondaki. boya bile atmamışlar. tierotlar aynen duruyor. haa güzel işçilik yaparsın o zaman o beton da kullanılır. kolon ve döşeme birleşimlerinde vibratör iyi atılmamış hatalar var. güzel kaba inşaat isteniyorsa, www.youtube.com
alın buraya bakın.

ek olarak o banyo var ya duşakabin. o normalde öyle olmuyor. onun bi tuşu var ona basınca ya da ipine asılınca o cam bir anda buzlu cam gibi oluyor :D o da eksik.

daha bir sürü detay.

bu yapının büyütülecek bir detayı yok. her tarafının cam olması ve su basman kotunda yapılması sizi büyülemiş.

bu ve benzeri yapıları üniversitedeki 20 yaşındaki arkadaş da çiziyor bitirme tezinde.

farklı yapılar derken dame zaha adid gelmesin aklınıza uçuk kaçık olmanın anlamı yok. hayat realistik.
  • turbo sadık  (23.04.22 23:14:15) 
@turbo sadık hocam öncelikle çok teşekkür ederim. İşin pratikliğine mühendislik olarak çok farklı ve de çok güzel bir bakış açısı eklemişsiniz. Sanırım sizin bakış açınız daha çok ekonomik ömür, sağlamlık ve maliyet üzerine endeksli. Ki mesleğinizin inşaat mühendisliği olduğunu tahmin edince bu bakış açısı çok normal.

Ama gelgelelim benim olayım, daha doğrusu sorum binanın mühendisliğinden ziyade daha çok görsellik ve detay üzerine. Yani mesela bahsetmişsiniz kocaman pencereler bu işin soğutması/ısıtması yani iklimlendirmesi varken nasıl olacak. Hatta cevabınıza genel anlamda baktığımda odak nokta tamamen duygusal (para/maliyet) taraf. Oysa benim esas bahsettiğim husus tamamen ince detayların ve bina genel yapısının diğerlerinden farklı (uç noktada farklılık değil, biraz daha karakteristik olması gibi) olması üzerine. Evet baktığımız zaman her ev yapı büyüklüğü ne olursa olsun dört duvar bir çatı temelinde şekillenir. Ama baktığımız zaman gecekonduda bu tarife uyuyor, Avrupa'nın bilmem ne sarayı da bu tarife uyuyor. Yukarıda bir önceki yorumumda da bahsetmiştim. Benim esas odak noktam 15 metre altın kaplama avize yerine neden daha minimalist hatta tavandan süzülerek gelecek doğal ışık kaynağı kullanılmaması (ki bu bile binaya ekstra karakteristik özellik çıkarır) yönünde. Ya da bina dış cephe kaplamasının oya gibi işlenmesi yerine neden daha farklı şeyler yapılmaması yönünde sorular.

Ki yine söylüyorum maliyetse, eminim ki ülkemizde benim attığım videodaki binadan daha maliyetli ama daha işlevsiz, daha yüzeysel, daha çirkin binalar da mevcuttur.
  • skzr  (23.04.22 23:30:50) 
Fakirlik buyuk etken.
Zengin dedigin adam da kendi olceginde fakir aslinda.
Adam zekeriyakoy'den 20 milyona arsa almis ama ev yapacak 2 milyon ayiriyor.
O ev duzgun olmuyor haliyle.
50 milyon versen 48 milyona arsa alir yine eve 2 milyon kalir.


Ikinci sebebi de guzel mimari istemiyoruz. Umrumuzda degil, belki gocebe genleri engel oluyordur.

Yani paran,vizyonun olmasin herkes sana engel olsa bile evinin 1 odasini yada 1 balkonunu mukemmel hale getirebilirsin.
Ac pinteresti 3bin tl harca dunyanin en iyi balkonunu yaparsin.
Ama onu da yapmiyoruz.
1500 senedir ayni evdeyiz televizyonun yeri yanlis, evdeki prizler eksik, sigorta panosu rezalet.
Bizim akrabanin isyerinde giriste cukur var, 50 senedir var o cukur.
Parasi mi yok var iste, elinden de geliyor istese yaparlar.
Milyon tane duzeltilecek sey var ama kimse sallamiyor.
Ben evdeki yirtilan sinekligi ustunden diktim 10 sene oyle kaldi.

Arkadasim ev aldi tv taktirdi duvara.
Kablo sarkiyor diye kablo kanali koydurmus duvara.
Cok hassas kendisi.

Takilan kanal kablonun kendinden daha berbat.
Klima taktirdi onun da borusu ortadan geciyor :)

Bu dedigim kisi asiri mimari hassasiyeti olan birisi
  • divit  (24.04.22 02:58:56) 
Bu tarz evlerin minyaturleri bizim ulkede de, ege sahillerinde falan gorulmeye basladi, assos civarinda gizlemis sekilde birkac ev var mesela, arada tek tuk denk geliyorum.

ama neden bu noktaya yavas geliyoruz, benim aklima gelen sebepler:

1- bu evleri yaptirmak butce isi ve halkin geneli fakir. mimar ile calismak bir lukstur ve para gerektirir.
2- mimarlarimiz dandik cunku moda diye, aile baskisiyla falan mimarlik yaziliyor. Iyi mimar olabilecek cocuklar da "ac kalirsin" diye baska mesleklere yonlendiriliyor (ki ac kalirsin kismina kismen katiliyorum) Mimarlik ile ilgisi olmamasi gereken binlerce mezun veriliyor, onlarin da cogu cizim elemanindan oteye gidemiyor. Turkiye'de malesef cocuklarin hayalindeki meslegi yapmasi neredeyse imkansiz.
3- Zevginimiz inanilmaz vizyonsuz, bambaska seyleri dert ediniyorlar. Tasarim umurlarinda degil. Mimar cogunluk icin gereksiz bir teferruat, bas agrisi.
4- Betondan baska malzeme bilmiyoruz ve betonu da acaip primitif bir sekilde kullaniyoruz. Sene olmus 2022 hala asmolen doseme pesindeyiz. Boyle atraksiyonlu evlen icin celik, ahsap falan da kullanmak gerekiyor, o bilgi bizde pek yok.
5- elimizde boyle bir evi cikartacak kalifiye eleman, ekip sikintisi var. Yahu ustaligi gectim hala santiyelerde milletin kafasinda baret yok.
6- bina yonetmelikleri berbat. Avanta toplamak icin, delinecegini bile bile sacma sapan kurallar koymuslar, evler kopyala yapistir mantigiyla yapiliyor.
7- Insanimiz zevk degil rant pesinde, elinde arsaya maksimum ne yapilacabilecekse onu yapmak istiyor her seferinde. M2 yuksek olsun, max. kat cikalim da gerisi onemli degil.

Linkteki eve gelince, $55milyon dolar deger bicilmis, bu amerika standartlarida bile ciddi bir rakam, boyle bir evi 350 milyonluk ulkenin %99.999'u ruyasinda bile goremez. Ev yikiliyor, isini bilen bir ofisin isi oldugu belli. Beton berbat olmus yorumuna sesli guldum. Evdeki butun detaylarin bilincli yapildigi belli, bu seviyede hata kabul edilmez, madara olursun.
  • cooperr  (24.04.22 06:22:33) 
Bir mimar ve ülkenin en köklü mimarlık okulunun akademisyeni olarak bu soruya birkaç kelam edeyim. Öncelikle üstteki cevaplar genel olarak doğru ve hepsinin bir araya gelmesi ile ülkede niteliksiz mimarlık problemi ortaya çıkıyor. Fakat hepsinin başında da aslında @hot potato'nun açıkladığı mesele yatıyor. Toplumun mimarlık konusunda eğitilmesi ve bu doğrultudaki farkındalık eksiği.

Bu farkındalık ve eğitim gerçekleşirse eğer, nitelikli mimarlık için talep oluşur. Bu taleple birlikte gerekli kaynaklar ayrılmaya başlanır (hem özel hem kamu finansmanı, profesyonel hizmet, vs.). Ayrıca işverenler de buldukları bir bina görselini mimarın önüne koyup "bundan çiz" demekten vazgeçerek işi uzmanına bırakır. 3 hocayla iş yapan, Anadolu'nun ücra köşelerindeki kurumlarda bulunan veya büyük şehirlerde apartman üniversitelerinin bir parçası olan mimarlık bölümleri kapatılır. Senelerce sabahlayarak mimarlık okuyan öğrenciler de, parasıyla projesini çizdirip mezun olanlar da aynı diplomayı alıyor maalesef bu ülkede.

Peki bu farkındalık nasıl oluşacak? Yine özel veya kamu desteği ile çalışan kurumlar, STK'lar aracılığıyla. Meslek odaları, dernekler, vakıflar, mimarlık merkezleri, müzeler, medya, basın yayın, kısacası mimarlık kültürünü topluma kazandıracak tüm kurumların desteklenmesi gerekiyor. Bu anlamda çalışan kurumlar elbette var fakat bunlardan bazıları finansman eksiği çekiyor, bazıları toplumdan kopuk, bazıları da demokrasi talepleri nedeniyle (mimarlar odası gibi) hükümet tarafından senelerdir bastırılıyor.

Peki nitelikli mimarlık için gereken ortama erişebilir miyiz ülke olarak? Dediğim koşullar gerçekleşirse erişiriz. Fakat esasında bir demokratik hak olan (nitelikli mekanlarda yaşayabilmek temelde bir demokratik haktır) mimarlık kültürü eğitiminin gerçekleşmesi için, öncelikle demokrasiye değer veren politik aktörlerin etkin olması gerekiyor.

Bu arada genel bir mimari niteliksizlik ortamı hakim fakat nitelikli örnekler de yok değil. Arkitera gibi mimarlık sitelerini karıştırırsanız bu örnekleri de görebilirsiniz.
  • gmzo  (24.04.22 08:43:57 ~ 08:48:16) 
[]

Vadeli mevduat ve enflasyon ilişkisi hakkında

Hep denir ki, vadeli mevduatta duran para muhakkak enflasyona karşı yenilir. Benim bu noktada anlayamadığım husus var.

Diyelim ki skzr aylık asgarî ücret alıyor. Skzr'a lotodan ikramiye çıktı ya da miras kaldı. Miras ya da ikramiye tutarı da 10 milyon lira olsun. Güncel İş Bankası vadeli mevduat faiz oranları ile 133.260,27 türk lirası her ay gelir elde edecek.

Skzr bu koşullar altında neden parasını vadeli mevduatta tutmasın? Enflasyon sebep ise aylık 133 bin türk lirası altında kazanan birisi zaten her türlü daha fazla enflasyona karşı eziliyor.

Umarım esas sormak istediğimi net olarak ifade edebilmişimdir. Cevaplar için şimdiden teşekkürler.

 
normal şartlarda ticaretin ya da yatırımların enflasyondan fazla kazandırması beklenir. reel faiz de (vadeli oranı - enflasyon) artı olmalı mantıken, yoksa bankaya para kazandırıyorsun.

10 milyonu enflasyon oranıyla hesapla diyelim ki aylık 200 bin tl olsun. faiz ile 133 bin kazanıyorsun. ticaret ile 300 bin kazanacaksın, yatırım ile 250 bin tl kazanacaksın diyelim. gördüğün gibi vadeli ile diğer alternatiflerine göre enflasyona yeniliyorsun.

eğer 10 milyon tl yatırıp 133 bin tl den az kazanıyorsan zaten yaptığın işte bir yanlış vardır. şirketler bunu ölçerler. ROACE; return on average capital employed. koyduğun sermaye ne kadar kar getirdi. buna bakarlar. eğer enflasyon veya vadeli mevduattan az bir oransa ticareti neden yapıyorum, gelecekte yükselme ihtimali var mı bakarlar, yoksa da dükkanı kapatırlar.
  • gabe h coud  (21.04.22 21:41:38 ~ 21:43:20) 
@gabe h coud hocam çok teşekkür ederim. Teknik ve pratik olarak harika özetlemişsiniz durumu. Ama yine bu noktada bir sorum olacak size.

Herkes iş kurup, ticaret yapamaz ki. Ticaret demek tecrübe gerektirir, ticareti yapılacak alanla ilgili bilgi birikimi, piyasa bilgisi gerektirir. Ben direkt olarak vasıfsız, düz bir adam için sormuştum bu soruyu.
  • skzr  (21.04.22 21:47:32) 
Bu sene parana 10 passat ediyor, seneye 9 edecek.
Belli bir sene sonra parana tofas sahin bile etmeyecek.

Hem de paran euro/dolar olsa bile bu sekilde eriyor.
Ornegin gecensene 200bin dolarla kadikoy evi alabilirken ayni evi bu sene alamiyorsun.
Hem de %10 faize yatirmis bile olsan alamayacaktin.

Ha bunun tutmadigi zamanlar oluyor. 2018de yuksek faizle tl yatiranlar cok iyi kazandi.
Mesela ben.

Zaten esas paradan para kazanan adamlar yeri geldiginde tl yeri geldiginde dolara gecenler oluyor.
Devamli ayni parada kalirsan enflasyona yeniliyorsun.
Eger 10 milyonun varsa banka senin parani yonetiyor zarar etmiyorsun.
Yani ticaret bilmen gerekmiyor o noktada.
  • divit  (21.04.22 21:49:30 ~ 22:00:22) 
"Paran mı var derdin var" diye birşeyin gerçekten var olduğu böyle durumlarda anlaşılıyor işte. Eline yüklü miktarda para geçtiyse eğer geri sayım başlıyor, her geçen gün para yastık altında durduğu sürece değer kaybediyor. Bunu değerlendirmek lazım ki eriyip gitmesin. Ne yapılacak? Yatırım yapılacak ki enflasyona karşı para dayanabilsin. O zaman oturacaksın "ne yapsam ne yapsam da bu parayı hayatta tutsam" diye düşünmeye. Dükkan aç, şirket kur, otur bununla uğraş bütün gün. Oysa ki filmlerden gördüğümüze göre bir insanın eline yüklü bir miktar para geçmesi durumunda o insanın bir tropik adaya ışınlanıp Şeyma Subaşı hayatı yaşaması lazım (Şeyma bile kafe falan açtı mesela :D). Öyle olmuyor işte. Paranın tutsağı oluyorsun.

Burada mevduat hesabından aylık maaş gibi getiri olacak şekilde bir yatırım en rahat kafa iş aslında. Ama öyle yapınca da kalıcı olmuyor, o rahatla başka bir gelirin olmadan en fazla 4-5 sene yaşıyorsun ve sonra yine alım gücü düştükçe paranın eridiğini fark ediyorsun. Tabi ek bir gelir varsa ve o faiz getirisinin tamamına dokunmuyorsan o zaman düşüş daha yavaş olur.

Bir de siyasal islamcılar faize haram derler ya. Kardeşim faiz bana artı getirmiyor ki, enflasyon nedeniyle paramın değer kaybedişini yavaşlatıyor. Faizden aylık 1 günah yazılıyorken enflasyondan dolayı da aylık 4 sevap yazılması lazım. Faize savaş açacağınıza enflasyonu halledin :)
  • mantheman  (22.04.22 02:37:46 ~ 03:47:38) 
[]

Sizce nitelik diploma mıdır?

Aslında sormak istediğim son günlerde sözlüğü neredeyse işgal eden tartışma odağı. Neden bizim ülkemizde diploma eşittir nitelik kriteri var? Yanlış anlaşılmasın elbette diploma, yeterlilik anlamında kriterlerden birisi olmalı ama her diploma alanı eşit mi tutmalıyız? Çalıştığım kamu kurumuna bakıyorum mesela, bir tarafta lisans diplomasıyla salla başını al maaşını kafasında bir takım grup, diğer tarafta vizyoner, sorunlara pratiklik marifetiyle yaklaşıp orta ve uzun vadeli çözümler üretebilen önlisans diplomasıyla ast takım grubu da var. Bu sadece bizim kurumda değil, gözlemlediğim, gördüğüm, arkadaşlarımın çalıştığı hemen her kurumda böyle. Bu minvalde diploma=liyakat/hakkaniyet karinesi geçersiz oluyor.

Sizce durum ne olmalı? Kurum yöneticisi olsanız ve size tam yetki verilse neler yapardınız hizmet kalitesini artırmak adına?


 
Artık çoğu kişi diplomasından farklı alanlarda iş bulabiliyor. bu da gösteriyor ki diploma nitelik anlamında tam belirleyici değil. Ama Türkiye'de diploma olmadan bir şey yapamazsın algısı var işte. Bu da üniversiteler ücretsiz diye herkesin okumasından kaynaklanıyor. Mesela kendini geliştirmiş diplomasız bir yazılımcının kabul görmesi Türkiye'de kolay değil.

Türkiye'de yükseköğretim verimsiz bir süreç. Avrupa'da lisans çoğu ülkede 3 yıl. 1 yıllık 2 yıllık diplomalar da var. İnsanlar bu diplomalarla da güzel işler bulabiliyorlar.

Dünyada ve Türkiye'de yüksek işsizliğin nedenlerinden biri diplomaya sırtını dayamak. Ekstra efor sarfetmeden mezun olur olmaz iş teklifleri gelecek beklentisi var. Bir kişi kamuya girmek istiyorsa AÖF'den bir lisans diploması alıp KPSS kasması yeterli.
  • nvidia  (17.04.22 15:34:31 ~ 15:38:33) 
mesela iibf'lerin yüzde 95'i niteliksiz. ya da bir kısım taşra üniversitelerinin bölümlerinin yüzde 80'i niteliksiz. evet 20 sene önce üniversite sayısı azdı kazanmak zordu ama şu an kazanmamak zor. o yüzden ülkemizde diploma eşittir nitelik devri bitti.

bir arkadaşım bir kamu kurumunda çalışıyor. bu kurum yaptığı iş sebebiyle avrupayla entegre. bildiğimi kadarıyla 3-5 senede bir ingilizce yeterliliğini ispatlamak zorunda. yani bir kere puan aldım bitti olmuyor. o yüzden çalışan personellerin niteliklerinin güncelliğini koruduğunu bu şekilde denetlerim. bir de tabi ki verim mevzusu var bunu da işin uzmanları bilir.
  • paintov  (17.04.22 15:34:36) 
sorun burada tr'de nitelikli iş yapılmaması. yani sen en iyi mühendisi de bir makinenin başına koyuyorsun en kötüsünü de. iş niteliği o kadar basit ki en kötüsü bile 6 ayda öğrenir iyisi 1 ayda öğrenirken.

bu sebeple aslında tr'de alınan diplomaların niteliği aynı. çünkü işler aynı. üniversiteleri zorlayan bir sektör, yönetim yok çünkü öyle bir ihtiyaç yok.

hal böyle olunca diploması olan insanlara bazı yetkiler tanınıyor, hibe, teşvik, vergi veya imza gibi. böylece iş veren neden riske alıp diplomasız birini alayım ki? belki yarın lisans mezununa bir şey verecekler diyip lisans mezunu alıyor.

dolayısı ile diploma = nitelik oluyor.

tr'de kamu kurumları ayrı bir dünya. normal yaşadığımız dünyadan ayrı bir kategoride değerlendirilmesi gerekir o sebeple zaten bizde özel-kamu diye bir ayrım var.

bir çalışanın her zaman ya kovulma ya düşük mevkiye getirilme yada ödül, teşvik düşünceleri aklında olmalı ki teşvik olsun yoksa kamu kurumlarındaki gibi olur herşey.
  • duyurukullanıcısı  (17.04.22 15:34:51) 
Değildir, ama belirleyeciliği vardır, açıklayacağım. Önce son yıllarda bitirirlen okulların zaten hiçbir anlamı kalmadığını ekleyeyim.
Açıklamamda şu; puan, sıralama, bölümden ziyadede kişinin nerede ne okumayı tercih edebilirliği niteliktir. Boğaziçi sosyoloji, uludağ tıp arasında bir fark var. Biri kendini tanıyabilmiş, kendi rızasıyla kendini sosyoloji okumaya vakfetmiş olabilir diğeri memur bir aileden geliyordur doktor olayım da işsiz kalmayayım diyordur. (Elbette yüzlerce farklı önerme de mevcut) İkisi arasında nitelik farkı var tabiiki. Veya sabancıların mühendislik okumaması gibi...

Ben birbiriyle uyumlu, yüksek vizyonda insanları toplardım. Puana vs bakmazdım ama taşrada okumuş (isterse en iy bölümleri birinci bitirsinler) bir çoğunluk yaratmazdım, şartsa eğer aralara serpiştirirdim.
Diploma tek başına değil, yan etkilerle vizyonu belirleyen (sınırlayan demiyorum), fikir veren birşeydir.
  • rewlack  (17.04.22 15:46:45) 
eksisozluk.com
eksisozluk.com

biraz konuyla alakali, sozlukte gundem olmus simdi.
  • baldur2  (17.04.22 15:54:41) 
diploma nitelik değil. serbest çalışacaksan, kendi işini yapacaksan olur.

aksi halde diploman yok ama çok başarılı bir yazılımcısın. kurumsal şirketlerin hiç birinde çok üst pozisyona gelemezsin. bu kurumun aptal olmasından kaynaklanmıyor. kurum kültürünün eğitimli eleman istihdam etme ve devlet teşviklerinin bu yönde olması ile alakalı. devlet proje içinde lise mezununa teşvik vermezken, yüksek lisanslıya maaşın %60 kadar teşvik veriyor. şimdi bu şirket neden lise mezunu adamı işe alsın ?

özetle tüm firmalarda ve devletin politikası eğitim düzeyini arttırmak bunu teşvik etmek yönünde. eğitimsiz ancak çok tecrübeli-becerikli adam sayısı da oldukça azdır.
böyle olunca insanlar istatistiğe bakar. eğitimliler içinden bilgili-becerikli olanı seçmeye çalışır.
  • orpheus  (17.04.22 16:32:04) 
Diploman yoksa devamli kendini ispatlaman gerekir senin gorduklerin bu iste.

Ben bilgisayar muhendisiyim, kendimi gram gelistirmiyorum kimse laf edemiyor.
Myo mezunu cocuk 6 ayda bir dil ogrenmek zorunda kaliyor hem de benden az maas aliyor.

Ehliyetin varsa herkes araba surdugunu kabul eder, bilmiyorum dersin yine inanmazlar.
ehliyetin yoksa hep millete soforlugunu anlatir durursun yav he he derler..
  • divit  (17.04.22 20:01:01) 
@divit hocam benim sorduğum husus sizin bahsettiğiniz durum değil. Ben daha çok ülkenin bu kafa yapısının nedenlerini, sırf a3 boyutunda tuval kağıt üzerinde mürekkep damlatılmış nesnenin neden bu derece önemli olduğundan bahsedip, neden böyle olduğunu sorguluyorum.

Kendini geliştirmemiş, hâlen geliştirmeyen vakti zamanında belki de hasbelkader taşra üniversitenin birisinden belki de zar zor diploma alabilmiş kişinin üstünlüğü saçma değil mi sizce de? Kamu kurumları açısından da, ülkenin kıt kaynaklarını bu yolla israf edilmiş olunmuyor mu?
  • skzr  (17.04.22 20:20:15) 
Abi bu tasra okulu muhabbeti ilk basta ozelestiri gibi geliyordu ama yanlis yerlere gitti.
Adam ic anadoluda koy gibi yerden mezun diye onun egitimini asagilamayiz.
Mufredat az cok ortak herkes belli dersleri verip mezun olmak zorunda.

Iyi okulla kotu okulun gordugum tek farki dil egitimi ve giriste uygulanan baraj.
Yani adam kotu okul mezunuysa tek eksigi yabanci dil ve ozguven oluyor genelde.

Kamu kurumu muhabbetine gelirsek o ayri tartisma konusu :)
ozel sektordeki gibi optimum bir calisma plani uygulansa %90 memur issiz kalir zaten.
En basitinden belediyeler bile 50bin kisi ustunde adam calistiriyor.
  • divit  (17.04.22 20:34:35) 
[]

Ankara'da ucuz fiyatlı fotokopici tavsiyesi var mı?

Yaklaşık olarak toplam da 300-350 sayfalık çıktı alacağım. Şuana kadar aldığım fiyat teklifi sayfa başına 20 kuruş. Daha ucuza çektirebileceğim bir yer var mıdır? Teşekkürler, tikler hemen.




 
300 sayfa 20 kuruştan 60 lira para yapar. Diyelim ki x mevkinde 15 kuruşa var(ki bence 20 kuruş epey iyi) git ge yol masrafı buna değecek mi? 2000-3000 sayfa olsa neyse de…
Bu arada Kızılay kök çarşısında alt katta olabilecek en ucuz fotokopiciler mevcut. Şu an ne kadar bilmiyorum…

  • Ukulele  (11.04.22 19:05:18) 
dögol'de kampüs girişi karşısında ufak bi fotokopici var. kağıdı mürekkebi çok kaliteli olmadığı için ucuz oluyordu. fiyatını bilmiyorum ama çıktının kalitesi çok önemli değilse düşünülebilir.


  • beatbox yapan metalci  (12.04.22 01:11:26) 
[]

Duyurunun hukukçuları sorum aşağıda

Bir kişi alışveriş yapmak istediği mağazada (elden taksit) findeks notu sorgusundan sonra e-devlet şifresinin istenmesi durumunda hangi gerekçelerle ve nerelere şikayet edebilir? Cevaplar için teşekkürler.

Olayın kısa özeti şu; Babamla annem Taşpınar adlı Ankara menşeli firmadan TV beğeniyorlar. Babam kredi kartıyla almak istiyor. Diyorlar ki aman abi kampanya var, biz açık hesap çalışıyoruz. Kart limitinizi boşuna doldurmayın biz findeks notu sorgulaması ve e-devlet şifrenizi alarak merkeze yolluyoruz onlarda hemen değerlendiriyorlar. Babam işkillenip çıkıyor tabii mağazadan ama ben bunları şikayet etmek istiyorum. Hatta mümkünse dava dahi açabilirim. Hadi bizimkiler az buçuk yol yordam bilen, neyin ne olduğunu kavrayabilecek olgunluktalar ama diğerlerinin başının yanmaması için şikayet etmek istiyorum. Soru üst tarafta şimdiden teşekkürler.


 
Kvkk kurumuna ihbar edebilirsiniz. Ticaret bakanlığı da olur. Burası türkiye birşey çıkmaz.

Muhtemelen borç icra var mı bakacaklar mal varlıgı tespiti yapacaklar bir kaç taksit ödemeyince dogru icra haciz.

Savcılıga suç duyurusu yapabilirsiniz ama savcı uğraşırmı bilinmez.

Evkur vs böyle işliyor.

Zamanında 10 sene önce laptop almak için sormuştum ısrarla kredi kartı kullandırmak istemediler vs vs. Ben limitim var demistim taksit yaparız demişlerdi sonra iş ciddileşince ev kira mı sizin mi diyince. Magaza müdürüne sanane lan benim evinden diyip kart limitim 2 laptop alır 2 saatir burda vaktimi aldınız diyip bagirip çıkmiştim.
  • zanutsas  (10.04.22 19:42:47) 
@zanutsas hocam suç suçtur. Suçu bildirmemek suç işlemek gibidir benim nazarımda. O yüzden bu mağaza zinciriyle uğraşmak istiyorum. Belki olur da şikayet edeceğim kurumlarda hâlen kanunları geçerli kılan çalışanlar vardır da bunlara kök söktürür. Cevabınız için teşekkürler bu arada.


  • skzr  (10.04.22 19:46:47) 
Üzerinize haciz var mı diye mrak eden, buna istinadem belge istemelidir. E devletten şu lu belgeyi getimenizi rica ederiz demeli.

Bana edevlet şifreni ver bakayım demek, işin hukuki boyıtunu geçtim, ulan şifre verilir mi? Bazı zekiler de şifreni sonra değiştirrisin diyor.

Bunu gerzek bankacılar da yapıyor maalesef. Ben zamanında teftişte çalıştım. Aylarca, perso ele kimsenşn edevlet şifresini istemeyin diye anlattım. Sonumda işimden oldum.

Velhasıl, şifrenizi merkeze yolluyorız falan, kahkaha atılacak derecede hukuka aykırı bir durum ama ülkede bu işin yöntemi olarak bu kabul görmüş duruma geldi.

Şikayettten ne yazıkki biriey çıkmıyor.
  • mahone  (10.04.22 20:31:31) 
@mahone bende onu diyorum hocam. Mantık kişinin finansal geçmişini ve finansal hareketlerini öğrenmekse gayet findeks kredi notu bunun için var. E-devlet şifresi istemeleri bir suç bu kesin. Ticaret Bakanlığı'nın tüketici hattı bunu beyan ediyor. Zaten yarın oraya gidip direkt olarak suç duyurusunda bulunacağım, benim esas merak ettiğim husus savcılığa yazılacak suç duyurusu dilekçesinde hangi kanun maddelerine atıf yapılması gerektiği.


  • skzr  (10.04.22 22:11:13) 
[]

Bono eşittir kredi demek midir?

Bono için, kurumların kredi koşullarını kendi koşullarına göre ayarladığı kredilendirme aracı dersek yanlış mı ifade etmiş oluruz? Sorum aslında hem teknik olarak hem de pratikte ki bononun karşılığı. Şimdiden teşekkürler.




 
[]

Eskiden otobüslerde cep telefonunu neden kullanamazdık?

Sb. Bunun mantıklı sebebi nedir? Yoksa şoförün dikkati dağılmasın diye fren tutmaz vs diye bizi mi yediler yıllarca? Teşekkürler.




 
otobüsün abs sini bozuyor diye


  • freebird5406_2  (08.04.22 15:04:18 ~ 15:05:23) 
@freebird5406_2 şuan ki absleri bozmuyor mu hocam?


  • skzr  (08.04.22 15:13:58) 
abs bozuluyor, klima bozuluyor diye bir şehir efsanesi vardı.

abs'yi bozduğu bozacağı falan yoktu. kim uydurduysa öyle bir inanış vardı.
  • kibritsuyu  (08.04.22 15:15:34 ~ 15:19:54) 
Eskiden, yani sanırım 3G'den önce telefonlara arama sinyalı gelip/giderken yakınındaki elektronik cihazları etkiliyordu.

Ses cihazlar, görüntü cihazları filan acaip sesler parazitler çıkarıyordu.

Ya bu sebepten dolayı "lan bu zımbırtılar ABS bozabilir" dendi hurafe olarak, ya da hakketen o teknolojideki baz istasyonları buna neden olabiliyordu.

Edit: eksisozluk.com
  • John Bloor  (08.04.22 15:20:00 ~ 15:21:46) 
Hocam ben ortalıkta dolanan hurafeyi yazdım

Google da abs freni bozuyor mu diye aratınca o yıllara ait ekşisözlük entryleri forum tartışmaları tv gazete haberleri bir sürü şey çıkıyor
  • freebird5406_2  (08.04.22 15:23:41) 
motoru kilitliyor diyorlardı. ne komedi günlerdi ya. adama diyorum yandan geçen araçtaki telefonla konuşan ne olacak?


  • lazpalle  (08.04.22 15:43:47) 
otobüs ne ki millet özel araçlarında kullanmıyordu :)
turkcell baz istasyon bölümünde çalışıyordum ne gülüyorduk .

  • jamswety  (08.04.22 15:57:01) 
o dönem alınan nispeten akıllı (abs, esp, otomatik vites v.s.) otobüslere cep telefonu sinyallerinin etkisi bilinmiyordu bir nevi önlem amaclı kondu.(mesela günümüzde uçaklar için de kesin bir etki yok garanti olması amacıyla kapatılıyor) daha sonra bir şey olmadığı görülsede otobüslerde cep telefonu ile konuşup rahatsız edilmesin diye belediyeler tarafından kasıtlı olarak uzatılmıştı.


  • nuisance  (08.04.22 16:02:07) 
eski telefonlarla su an cebindekiler ayni degil.
Hic hoparlorden ses duyuyor musun yillardir duttu dututu diye.
Eskiden konserleri bile mahvediyordu boyle seyler bizim tv dalgalaniyordu yanina telefin birakinca.

Su anki telefonlar o kadar guclu sinyal yaymiyor,frekanslari hem de modulasyonlari degisti.

Bir de tabi paranoya vardi, 50 tane ayri telefonun birlesince neye yol acacagi bilinmiyordu.
Telefonlar o zaman az istasyon oldugu icin hep tam gucte calisiyordu.
Istanbuldan uzakta dandik bir ilcedeysen cekmeye calismaktan sarji ayni gun biterdi.
  • divit  (08.04.22 17:02:08) 
Eskiden şöförler otobüsün frenini etkiler diye karşı çıkar kavga bile ederdi. Saçma bir şehir efsanesi. Mesela geçenlerde bir belgeselde aslında teknik olarak cep telefonu kullanımının uçakların uçuş güvenliğine hiç bir etkisi olmadıgından bahsediyorlardı. Yani uçaklarda da cep telefonu kullanmak şehir efsanesi olabilir.


  • limonlu eksi  (08.04.22 18:10:39) 
Bu kadar detaylı ve çok cevap geleceğini tahmin dahi edemezdim. Cevap veren herkese teşekkür ederim. Demek ki sadece şehir efsanesiymiş, cep telefonu sinyalinin otobüslerin/arabaların elektronik mekanizmalarını bozduğu söylentisi. :)

@limonlu eksi hocam uçakta cep telefonunu açsak bile yukarıdayken telefon sinyal alıp gönderebilir mi yerdeki baz istasyonuna? Yani diyelim ki havacılıkta serbest oldu, uçak gökyüzünde seyir halindeyken aktif bir şekilde arama cevaplayıp, arama yapabilecek miyiz?
  • skzr  (08.04.22 20:36:07) 
İki telefon kullandığım günlerde bir yolculuk sırasında ikinci telefonumu açık unutmuştum. üstünden geçilen ülkelerin bazılarında baz istasyonuyla bağlantı kurulmuş, ve işte standart X ülkesine hoş geldiniz, Y ülkesine hoş geldiniz gibi mesajlar gelmişti :)

Uçağın seyir hızı 800km/saat civarında olduğundan muhtemelen sağlıklı bir bağlantı kurmak mümkün olmaz. Zira bağlantı kurulan istasyondan hızla uzaklaşıyorsunuz, yenisine bağlanacaksınız ama sonra da ondan da.
  • kaptankedi  (08.04.22 21:26:38) 
@skzr Uçaklar çok kabaca 10km civarı yükseklikte uçtuklarından seyir irtifasında zaten baz istasyonundan sinyal alamazsınız. Serbest olması sadece biniş sonrası kalkışı beklerken işinize yarardı. Telefonlar kalkış ve inişte alçaktayken de çeker ama uçuşun bu aşamalarında hiçbir zaman serbest bırakmazlar.


  • mikro patlama  (08.04.22 23:40:00) 
Tüm cevaplar için tekrar tekrar teşekkürler. Ne troll bir milletmişiz arkadaş...


  • skzr  (09.04.22 06:58:09) 
şu an neden maske takılıyorsa o yüzden
insanlar safsatalara inanmak istiyor ve kolayca inanıyor

  • dafuq  (09.04.22 07:33:00) 
[]

Bilale anlatır gibi ısı pompası çalışma prensibini anlatır mısınız?

Sb. Teşekkürler.




 
Yaklaşık 1 metre toprağı kazın, bir boru koyun. Borunun diğer ucu, evin içinde olsun. Bir de havayı üfleyen fan takın, topraktaki havayı eve üfleyin.

Toprak hep 14 derece civarında olduğu için, yazın soğuk ve kışın sıcak hava elde edersiniz. Neredeyse bedava üstelik.

Daha fazla soğutmak, veya daha fazla ısitmak isterseniz de klima, soba, vs ek olarak kullanırsınız.
  • alfired  (05.04.22 12:52:31) 
@alfired o zaman Einstein'ın termodinamik yasasıyla söylediği her şey çöp olmuş oluyor.

Bir diğer sorum, enerji/ısı transferinde kayıplar varken, bu ısı pompası sistemi nasıl oluyor da kayıpsız yapıyor?

Ayrıca bir maddeden diğer bir tarafa ısı transferi varsa, bir tarafta ısı artışı diğer tarafta ısı azalışı da olmak zorunda. Misalen topraktan alınan ısı aynı zamanda toprağın belirli bir derecede vereceği verimi de göz önünde bulundurursak nasıl oluyor da her yerde en çevreci iklimlendirme sistemi denebiliyor? Yani en nihayetinde topraktaki ısıyı alıyoruz, toprak o ısıdan mahrum oluyor ve doğal olarak verimliliği düşüyor.
  • skzr  (05.04.22 16:50:25) 
@alfried

Oha! Isı pompası bu muymuş! Ben sanıyordum ki bir tane merkezi sistem var (sitelerde filan görüyordum çünkü ısı pompasını) orada gerçekleşen ısınma sistemi evlere dağıtılıyor. Üstelik ısıyı da kombideki gibi sıcak suyla filan yapıyorlar sanıyordum, hava ile yapıldığından haberim yoktu.

E muhteşem bir çözümmüş bu. Büyük mekanlar için pek aklıma yatmadı (muhakkak verimli kullanımı vardır) ama küçük kullanım alanları için çok verimli görünüyor. Klima gibi çalışıyor aslında yani değil mi? Yani toprak ısı kaynağı oluyor, boru ısıyı üzerine çekiyor. Fan da iletimini sağlıyor? Ben bu sistemi araştırırım arkadaş!
  • burka  (05.04.22 17:08:07) 
Termodinamik yasaları Einstein'a ait değil. Isı pompasında da kayıp var. Yüzde 100 verimle çalışan bir sistem yok termodinamikte.


  • dissendium  (05.04.22 17:29:07) 
ısı pompası dediğin şey bir soğutucu akışkanın basınç değişimi vasıtasıyla hal değiştirmesi sayesinde dışarıya verdiği ısı enerjisinden ya da dışarıdan aldığı ısıdan faydalanılan klima gibi aletlere denir. döngüyü tamamamak için de kapalı alanın dışında bir "ısı atıcı" vardır. topraktan sıcak hava taşımak ne allah aşkına. ahaha.

bu toprak olayı o ısı atıcı vasıtasını görüyor sadece. ya da tam tersi. evin dışına asılan klima pervaneleri gibi.
  • bohr atom modeli  (05.04.22 17:33:34) 
[]

Gizemli Tarsus kazısı

Az önce sözlükte denk geldim de hâlen en ufak ipucu dahi sızmış değilken, bizim ülke için çok ekstrem bir olay değil midir? Yani kazıda ne bulunduğundan çok kazıya dair en ufak bilginin dışarıya çıkmaması daha ilginç geliyor bana. Sizin bu yöndeki düşünceleriniz neler? Varsa aramızdaki Tarsuslu arkadaşlar bölgeden öğrendiklerini de yazarlarsa süper olur. Şimdiden teşekkürler. Tikler hemen.




 
sanırım 2012 gibi orada fetö bağlantılı kişiler tarihi eser kaçakçılığı yapıyormuş. bunlar yanyana evler kiralamışlar. aralarında bir de polis memuru var "mithat erdal" diye. bu arkadaş "yedirmem kimseye" diyerek muhbirlik yapıyor. ama şikayette bulunduğu kişier de işin içinde olunca ensesinden vuruluyor. fetö darbesinden sonra bu cinayeti işleyen kişilerden bazıları ve fetö bağlantılı amirler içeri alınıyor. sonrasında ise yanyana bu dört evin avlusundan başlayarak "tarsus kazısı" dediğimiz kazı başlıyor. bunları arkeofili'nin sitesinden bulabilirsin.

şimdi bunlara bakınca, benim düşüncem şu: bulunan şeyler cidden değerli objeler. muhbirlik vs. olayı ortaya çıkınca bu akradaşlar eserleri "ne olur ne olmaz" deyip avluya gömdüler. sonrasında kaçıramadılar ama orada ne olduğu üst kesimler tarafından bilinir hale geldi.

bulunanlar da değerli olduğu için tepemizdeki hırsızlardan bazıları "bunları ben alayım" diyerek orayı kapattırdı. kazdırdı. hatta çevremde birkaç kişiden duyduğuma göre haşmetlimizin eşi tarihi eser koleksiyonu yapıyormuş. o bile kapattırmış olabilir orayı. milletvekilleri bile girememişken bize ancak tahmin yürütmek düşüyor.

ama orada olanların arkeolojik bir kazı olmadığını düşünüyorum. zaten arkeolojik kazı öyle yapılmaz. dümdüz delik açarak girmek için orada neyin yattığını bilmek gerekiyor.
  • lesmiserables  (03.04.22 22:52:30) 
@kesmiserables hocam çok teşekkür ederim. İşte benimde anlamaya çalıştığım husus bu, biz öyle bir ülkeyiz ki devletin "çok gizli" belgeleri bile medyanın eline düşüyorken bu kazının yapıldığı esnada, sonrasında dışarıya en ufak haber sızmaması, orada olan memurların bile çevresine hiçbir şey anlatmaması, o çevrede yaşayan insanların hepsinin asla açıklama yapmaması insanı ister istemez bambaşka düşüncelere sevk ediyor. Cennetin kapısı bulunsa bile, özellikle kitlesel iletişim araçlarının bu kadar yaygın olduğu bir dönemde bunca zamandır gizli olması/kalması iyiden iyiye kafayı bulandırıyor.


  • skzr  (03.04.22 23:38:09 ~ 23:39:26) 
Emin ol bizim devletimizin boyunu aşan bir olay. Hata bizimkilerin bile ne çıktığından haberi yoktur belki.


  • el conquerador  (03.04.22 23:51:27) 
@el conquerador hocam bir karikatür vardı içinde Ali Sami geçen cümleli. Tepkim aynen öyle oldu.

O nasıl bir şey ki kazı yapılan ülkenin bile haberi olmayacak? Hele ki bu kazının her türlü güvenlik önlemini alacak, kazıyı yapan ilgili ülke olacak ve de onun dahi haberi olmayacak. Bence böyle bir şey bu devirde mümkün değil.
  • skzr  (04.04.22 00:00:34) 
milletvekilleri girdi kazı alanına
ben mi yanlış hatırlıyorum acaba diye aradım boşu boşuna
www.dailymotion.com
2.dk 10.snde gözüküyor aytuğ atıcı

ne olduğunu bilmediğimiz bir yerde, öyle kazı yapılmaz demek, orda ne olup bittiğini bilmek anlamına gelir, fakat böyle bir bilgi yok elimizde, o yüzden bu kanaate de varılamaz

bu duyuruya cevaptır, 3. kişilere cevap değildir
  • comp  (04.04.22 00:03:19) 
@comp video'yu izlediniz mi bilmiyorum ama vekili içeriye aldıklarında zaten tüm kazı alanları hafriyatla doldurulmuş, polislere sormuş biz bilemiyoruz diye cevap almış, müze müdürüne ne buldunuz diye sormuş hiçbir şey bulamadık sayın vekil diye dalga geçer gibi cevap vermiş. Yani vekil kazı yapılan alana bile girememiş teknik olarak, çünkü doldurulmuş hafriyatla sonrasında içeriye o da anladığım kadarıyla güvenlik çemberinin giriş kısmına alınmış. :)


  • skzr  (04.04.22 00:09:32) 
vekil tüm gördüklerini, öğrendiklerini anlatabiliyorsa, dışarıya bu kadar kapanmalarının bi gereği kalmıyor

vekil bile hiçbir şey görmemişse, elde hiç bilgi yoksa,
isim fısıldayıp bak bunlar çalmıştır'a laf gelebiliyor ve bu kadar varsayımın, duyum üstüne duyumun kapısı; illuminatiye çıkıyor
bence sebep uzaylılar
  • comp  (04.04.22 01:05:47 ~ 02:49:34) 
Neden mümkün olmasın? Evet güvenliğini biz almış olabiliriz. Ama kazıyı kim yaptı, envanteri kim çıkarttı, kim gördü belli mi? Oradaki nöbet tutan polis memurunun kazılan çukurun içine girip çıkan envanteri gördüğünü hiç zannetmiyorum. Bu öyle sıradan bir kazı değil. Birileri tesadüfen çok önemli bir şey buldu, ve dünyayı yöneten egemen güçler bunu haber alır almaz olaya el koydu, ki bu 5 dakikalarını almaz. Zaten bu yüzden kimse bir şey bilmiyor.


  • el conquerador  (04.04.22 03:00:17) 
Kimsenin bir şey bildiği, gördüğü yok, herkes hayalini ve tahminini yazıyor.

Ben de benim "tahminimi" bir Tarsuslu olarak yazayım.

Sergilenemeyecek bir şey bulundu, büyük ihtimalle Hıristiyan dinini kökten değiştirebilecek bir şey. Belki de kazılan yer Paul'un eviydi.

Uçuk gelebilir, sonuç olarak bu yazdığimda bir tahmin, yok reisin avradı koleksiyon yapıyormuş da onlar saklamış falan bana daha uçuk geliyor.
  • dusundukce dusunen adam  (04.04.22 11:49:29) 
[]

Sinagog ziyareti mümkün mü?

Yani hep merak etmişimdir, bu aralar da Musevilik inancına ekstra ilgi duyuyorum. Ankara'da bildiğiniz açık ve ziyaretçi kabul eden, dini sorulara cevap verebilecek Haham'ı olan Sinagog var mı? Yoksa güvenlik endişesinden dolayı kimse suratıma bakmaz mı? Aramızda belki Musevi olan ya da Musevi yakını olan birileri vardır umuduyla soruyorum bu soruları. Cevaplar için şimdiden teşekkürler.




 
Kanka zor ya. Neva salom saldırısından sonra, iyice zorlaştı. Hele hele birini tanımadan çok zor. Adamlar sinagogun başına polis filan koyuyor. Bizim oradaki sinagog için araç trafiğini kapatıyorlardi. Gidip kapılarını çalmayı deneyin, belki alırlar.


  • allah yazdiysa bozsun  (30.03.22 07:10:47) 
İzmir'de günübirlik kültürel yürüyüş turları yapan acentalarla gezdim çoğunu. Belki bu tarz turlar araştırabilirsiniz Ankara'da da.


  • Phoebe  (30.03.22 08:04:28) 
@kaerin hocam Ankara'da yaşıyorum ben, sözlükten de bir kaç Musevi/Yahudi yazarla mesajlaştım, onların söylediklerine göre Ankara'da ki Sinagog yılda sadece iki defa açılıyormuş, açıldığı o zamanlarda da sadece Musevi/Yahudilere izin varmış. Günlük hayatta ibadet etmek isteyen Ankara'da yaşayan Musevi/Yahudi vatandaşlarımız İsrail büyükelçiliğinin Sinagoguna gidiyormuş. Kısacası Ankara'da Sinagog ziyaret etmek, hahamla konuşup soru sormak hayalden de öte imkansız bir durummuş. :(


  • skzr  (30.03.22 12:55:54) 
@kaerin izniniz olursa size özelden mesaj atabilir miyim?


  • skzr  (30.03.22 12:59:55) 
musevi bir arkadaşınız varsa sanırım onunla beraber ziyaret edebiliyorsunuz. bir kaç arkadaşım öyle girmişti.


  • duyurukullanıcısı  (30.03.22 14:05:53) 
@duyurukullanıcısı maalesef yok hocam. Onlarca Alevi ve Hristiyan arkadaşım var lakin gelgelelim bir tane bile olsa Musevi arkadaşım yok, olsa zaten tüm bu sorularıma cevap bulur, Sinagog'a da girebilirdim diye düşünüyorum.


  • skzr  (30.03.22 14:55:26) 
[]

Sanatın gerçekten birleştirici olduğunu düşünüyor musunuz?

Sb.

Ben mesela daha bir kaç sene evveline kadar bu sanatın birleştirici özelliğine güler geçerdim. Ama son senelerde gerek siyasi olarak, gerek hayata çok farklı baktığım kişilerin icra ettiği eserleri (müzik, şiir, resim, tiyatro vs) zevkle takip ediyorum. Hatta daha somut olması adına direkt örnek vereyim. Yılmaz Erdoğan mesela, ben bu ustayı şimdilerde görsem sıkıca sarılır teşekkür etmek isterdim sanatçı kişiliğine. Sizin de böyle düşünceleriniz var mı?


 
Sanatın salt kendisi değil, ancak toplumun geneliyle aynı sorunları ya da mutlulukları yaşayan bir sanatçının, kendisini sanatı yoluyla gerçekten iyi ifade edebildiği bir durum olursa bu ortaya çıkan eser insanlarda "birileri beni anlıyor" hissiyatı uyandırıyor.

Çok fazla şey hissediyoruz, ancak ifade edemiyoruz. Haliyle birilerine gösterip, "işte bak bu benim hissedip anlatamadığım şey" diyebildiğimiz eserler bizde hayranlık uyandırıyor. Söz konusu bu eserin ele aldığı konu ne kadar insanın özüyle ilgiliyse o kadar geniş yelpazede insanı birbirine bağlıyor. İçinde kendimizden bir parça bulduğumuz şeyleri beğenen diğer insanlar da bizde sempati uyandırır. Bu da birleştirici bir özellik.

Burada kritik nokta kapsayıcılık. Örneğin siyasi ya da dini olarak çok farklı olduğunuz bir kişiyle aynı şarkıyı duyunca heyecanlandığınızı fark ederseniz, bu, geçici bile olsa buzları bir nebze eritecektir.
  • akhenaten  (25.03.22 20:13:17 ~ 20:14:33) 
[]

Yeteri kadar değer görmedi dediğiniz şarkı var mı?

Sb.
Mesela ben Tarkan-Firuze şarkısının asla yeteri kadar değer görmediğini düşünüyorum. Gerek rahmetli Aysel Gürel'in muazzam sözleri, gerekse Tarkan'ın kendini aşan yorumlaması bence bu şarkıyı daha da üst noktalara götürmesi gerekiyordu.
Teşekkürler, tikler hemen.


 
Ohoo bu işin içinden çıkılmaz bence özellikle az bilinen gruplar neler yapmış neler ama kim biliyor
Misal youtu.be

  • olaylar olaylar  (23.03.22 23:09:46) 
Firuze değer görmemiş olur mu ya. Bayağı dinlenmişti.

Hayko Cepkin - Yalnız Kalsın

youtu.be

Televizyonda çıkmıyor bile.
  • dissendium  (23.03.22 23:12:51) 
Kesinlikle tarkan- selam ver


  • deer hunter  (23.03.22 23:13:22) 
malt grubu ve tüm şarkıları.

mesela şu şarkı : www.youtube.com
  • AlsterWasser  (23.03.22 23:15:20 ~ 23:16:34) 
@dissendium hocam aslında tam olarak anlatmak istediğim şey dinlenme sayısı değil de, hani efsaneler arasında olması gereken bir şarkının o derecede görülmemesi.

@olaylar olaylar güzelmiş, aslında bu soru biraz da yeni şarkılar, gözden kaçanları değerlendirmek amaçlıydı.
  • skzr  (23.03.22 23:17:55) 
Furkan İpek - İlacın Yok

www.youtube.com

bazen şarkıyı sadece ben dinliyorum sanıyorum.
  • amour fou  (23.03.22 23:33:21) 
Firuze zaten eski bir hit. Tarkan çok iyi yorumladı ama kitle zaten doymuştu şarkıya.

Fatih erdemci ilk albümü genel

Rashit-gönül yazar düeti; kibir

Grup Pan; bana bana
  • rewlack  (24.03.22 00:03:17) 
teoman ruhun sarisin


  • spherical  (24.03.22 00:07:14) 
Pamela'nin ilk 3 albumundeki sarkilar.


  • hot potato  (24.03.22 00:09:19) 
[]

Toplam maliyet değişmiyorsa taksitle almak ya da peşin almak?

Taksitle almak mı daha makul yoksa peşin almak mı? Siz bu koşullar altında (toplam maliyet aynı) peşin almak mı yoksa taksitle alma taraftarı mısınız? BDDK verilerine bakıyorum da hem gerçek kişi kredi kartlarının hem de kurumsal kredi kartlarının (bilmeyenler için kurumsal kredi kartlarında sektör fark etmeksizin taksit yasağı yok) peşin alışveriş hacimleri taksitli alışveriş hacimlerinden daha yüksek. Sizce bunun mantıklı açıklaması nedir?

Cevaplar için teşekkürler, tikler hemen.


 
Vade farkı var çoğu yerde.


  • baal  (23.03.22 22:34:03) 
Vade farkı olmayan bir taksitlendirmeyse (ki sanmıyorum) bizim halkımızda olan, garip, taksit yaparsam hesabımı tutamam ipin ucunu kaçırırım korkusudur.
Enflasyonist ortamlarda vade farksız en uzun vade, en karlı olandır.

  • Mirket  (23.03.22 22:34:07) 
taksitle satsalar istanbul'u bile alırım :-)


  • ankarakecisi  (23.03.22 23:00:04) 
ekonomik olarak toplam rakam aynıysa taksit daha mantıklı. ama takip etmesi cidden zor, o yüzden dikkatli kullanmaya çalışıyorum kartları. takside abanırsan kredi kartı batağına düşme riskin çok yüksek.


  • roket adam  (24.03.22 00:01:28) 
Taksit sayısı eşitse taksitli işlem daha avantajli. Ama burada avantaj olması için vadenın epey uzun olması lazım. Misal konut kredileri. Yoksa üç taksitle beyaz eşya almak değil.

Ama şu da var. (beyaz eşya misali) Misal 10 bin liralık harcama yapacaksın. Bir seferde 10 bin lira vermek kişiyi o ay için sıkıntıya sokacak diyelim. Ama 4 e bölüp her ay 2500 tl ödemek kişiye bir sıkınto yaratmıyor farz edelim. Bu durumda taksitli işlem daha mantıklı.
  • mahone  (24.03.22 00:20:31) 
yıllardır kredi kartı kullanmadım. sonra 1 yıllığına bu zinciri kırıp taksit için kullanayım dedim. 6. ayında pişman olup. tüm taksitleri erkenden kapatıp kartı kapattırdım. mantığı, ekonomikliğini falan geçtim. psikolojik olarak çok yorucu. borçsuz, taksitsiz yaşamak büyük nimetmiş onu anladım.


  • buenosdias  (24.03.22 01:07:49) 
vade farkı olmadığı durumda finansal olarak taksit daha mantıklı olsa da ben de bir memur çocuğu olarak borçsuz yaşama isteği nedeniyle hiç taksit yapmıyorum.


  • yonge and bloor  (24.03.22 11:44:29) 
maliyet aynı derken peşin indirimi avantajı-enflasyon/döviz hesabı sonucu mu denk geliyor
yoksa peşin ve taksitli fiyatlar birebir aynı mı

açığa alış/satış mantığı aslında
enflasyon artıyor, dolar muhtemelen yükselecek şu an dolar alıp, taksit günü bozdurursan daha karlı

peşin indirimini de zaten buna göre hesaplıyorlar
  • mantık  (24.03.22 12:12:50) 
@mantık peşin fiyatıyla taksitli fiyatının aynı olmasından bahsediyorum hocam.


  • skzr  (25.03.22 18:50:29) 
[]

Ot dergisinden çıkan bardak altlığının arka tarafında +1 indirim kodu?

Bu indirim kodu ve karekod tam olarak ne işe yarıyor?

Tikler hemen.


 
[]

Kredi kartı limiti

Yönetmelik diyor ya, tüm bankalardan alacağı toplam limit gelirinin 4 katı kadar. Bu gelire mevduat faizi, kira geliri, temettü geliri dahil mi?

İkinci sorum ise, vergilendirilen her türlü gelir bankalarca resmi gelir sayılır mı? Bu durum (vergilendirilmiş her türlü gelirin, resmi gelir sayıp saymama konusu) bankaların kendi insiyatifine mi kalmış durumda?

Teşekkürler, tikler hemen.

 
kira geliri ve maasi sayiyorlar.


  • müptezeller diyari  (18.03.22 10:13:49) 
[]

Ankara'da toplu taşımayla kolay ulaşımı olan kendin pişir kendin ye mekânı?

Bu yaz sevgilimle şöyle açık havada, güzel bir gün geçirmek istiyoruz. Arabamız yok. (ikimizinde araba sürme korkusu var çünkü ikimizin de geçmişinde trafik kazası var) Tercihen kahvaltı hizmeti de olan, mangalı vs kendisi veren, daha evvel gidip memnun kaldığınız, fiyatı da dudak uçuklattırmayan kendin pişir kendin ye mekânı önerilerinizi bekliyorum. Çok şey mi istiyorum bilmiyorum ama Ankara'da böyle bir yer bulamazsak çevre illerde ki butik bungalov evlere gideceğiz sırf böyle bir gün yaşayabilmek için. Şimdiden teşekkürler, tikler hemen.




 
[]

Parası neyse verilerek düğünde ünlü sanatçı çıkartılabilir mi?

Mesela Tarkan, diyelim ki 10 milyon lira vererek ikna edilebilir mi? Yoksa belirli bir kalibre üzerinde ki sanatçılar böyle etkinliklere çıkıp kişisel markasını zedelemez mi?




 
belli para üzerinde kalibre kalacağını düşünmüyorum


  • kelepir  (11.03.22 22:08:23) 
parasini verdikten sonra getirtemeyecegin unlu yok, yerli veya yabanci.


  • sckxyss  (11.03.22 22:11:02) 
shakira'yi bir arap dugununde hatirliyorum. youtube'da gormustum. parasini verirsen cristiano ronalda bile gelip taki toreninde toplu igne tutabilir. (cok emin degilim :p)


  • exlibris  (11.03.22 22:15:12) 
Formatı uygunsa, bence gelirler, neden gelmesinler ki?

Yabancılar için olanını buldum.

www.businessinsider.com

Liste 2014'ten kalma, idare et :) Biraz aşağıya inince beyaz bir sayfa çıkıyor, orada birçok yabancı ünlüyü buldum.

Avril Lavigne minimum $500.000 istiyormuş mesela.
  • hayirsiz  (11.03.22 22:18:56 ~ 22:21:38) 
@hayirsiz valla liste çok makbule geçti. Arkadaşla bu konu üzerinde konuşuyorduk da, kendisi Tarkan'ın bu ülkede kişisel herhangi bir etkinliğe (düğün, eğlence vb) katılabilecek para miktarının olmadığını iddia ediyordu. Kendisine bu linki attım, dünya yıldızlarının bile bir fiyatının olduğunu öğrenip sustu.:D


  • skzr  (11.03.22 22:28:36) 
@skzr zaten tarkani dugunune cikaratacak adam dugununu kardesler dugun sarayinda yapmaz. bilmem ne oteli balo salonunda yapar ki parasini verirsen tarkan gelir yani hasta falan degilse :) "abi o gun baska bir isim var" derse bilemeyiz tabi.


  • exlibris  (11.03.22 22:34:55) 
@exlibris aman hocam koca Tarkan'ı getirecek kadar parası olan insan da zaten düğününü Çırağan Sarayı haricinde bir yerde de yapmaz. Ama cevabına çok güldüm, hatta kahkaha attım. :)


  • skzr  (11.03.22 22:40:39) 
Çıkıyolar, 40bin e evin arka bahçesinde konser verdirenler gördüm.


  • erty_ksk  (12.03.22 11:25:06) 
Çıkar abi niye çıkmasın "ekstra" dedikleri şey bunlar zaten.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (12.03.22 11:27:36) 
Bir akrabamın düğününde - yanlış hatırlamıyorsam - Hakan Altun çıkmıştı. O düğün baya şaşalıydı.


  • put it in your appropriate place  (12.03.22 12:35:14) 
Ben denk gelmistim tarkan olmasa iste hakan altun seviyesine.

Birak konser vermeyi milleti oynatiyor eline mikrofonu alip gaz veriyor satasiyor.
Baya dugun sarkicisi moduna giriyorlar.
  • divit  (12.03.22 12:51:44) 
nevzat aydın doğum gününde mfö ile anlaşmıştı, konser vermişlerdi sanırım.

şöyle bir durum var. olaya organizasyon olarak bakıyorlar aslında. yani bir konser organizasyonu olunca çoğu kaşelerini öderseniz çıkabilir uygun şartlarda. düğün dışında normal konserde de birçok müzisyenin şartları olabiliyor zaten. kuliste şunlar olacak, şu tarz bir sahnede çıkarım vs. gibi. düğün de olsa tarkan gibi birinin sahne alması için şartların yüksek olması gerekir. kardeşler düğün salonunda sahne almaz mesela. onun dışında tarkan yine şartlardan bağımsız olarak düğünde çıkmayabilir bence.
  • black mamba  (12.03.22 15:25:11) 
bir çok sanatçının geldiği düğüne gittim, kenan doğulular vs. hepsi gidiyor.
bir tek tarkan bir ev parası almazsa gelmez bence

  • kurcalamabozarsin  (12.03.22 15:41:38) 
Unlu demek o demek zaten. Tarkan daha populer zamanlarinda dahi yurtdisindan Rize'nin bir koyune konsere gitmisti.


  • dunal  (12.03.22 19:39:03 ~ 19:39:41) 
[]

Testere Necmi neden barondan ve kılıçtan çekiniyordu?

Sb. Anlamadığım husus şu, tüm âlem testerenin gözü körlüğünden çekiniyor hatta korkuyorken, testere Necmi barondan ve kılıçtan bu derece korkuyor, saygı duyuyordu? İstese kılıcı da, baronu da keserdi.




 
Abi biri Baron diğeri de onun sağ kolu işte hepsinin tanrısı, bulundukları makamdan korkuyor.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (08.03.22 19:27:41) 
testere kılıça bağlı. sadakatinden şüphe edilse testere buralara gelemzdi


  • gatherer  (08.03.22 19:28:32) 
@kaleci saçlı forvet hocam
@gatherer
iyi de adam psikopat, hatta bir bölümde baron laz ziya'ya ben sizi kardeş yapmasaydım testere sizi bir gün muhakkkak öldürürdü demişti. Bu potansiyele sahip bir karakterin birilerine boyun eğmesi, itaat etmesi, bile bile ölüme gitmesi senaryo eksikliği gibi geliyor.
  • skzr  (08.03.22 19:31:57) 
Abi sen diyorsun işte "kardeş" yapmasaydı öldürürdü ama kardeş yapıldığı için dokunamadı, kardeş yapıldığı için dokunamadığı insan varken iki kişiyi kardeş bağıyla bağlayan bir güce nasıl kafa tutsun adam psikopat ama aptal değil.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (08.03.22 19:35:28) 
Testereyle baronu doğramak yaşlı savunmasız annesini doğramaya benzemezdi çünkü


  • mg3929  (08.03.22 19:55:57) 
Onbasi niye pasayi dovmuyor gucu yeter aslinda gibi bir soru olmus.
Necmi orta rutbede bir adam, oyle psikopatlik yapabilecek olsa zaten oraya almazlar. Yaparsa da icinden gecerler.

  • divit  (08.03.22 20:22:10) 
Testere doğrudan barona bağlı bile değildi. Kılıça bağlıydı. Bu yüzden testere Hüsrev ağa ve laz ziyadan da daha alt kademedeydi. zaten oturuş düzenini hatırlarsan laz Ziya ve Hüsrev ağa baronun sağ ve sol tarafında, testerenin de kılıcın yanında oturduğunu bilirsin.

Halit, Çakır türlü it kopuk pis işlere bakan testereya bağlıydı. Bir ara laz Ziya’ya diyordu zaten testere damadın benim altımda sana ne oluyor diye. Çakırın cezasını da testereye kestiriyorlar zaten. Konseyde mutlak hiyerarşi hakim.

Büyük ihtimalle testerenin burnunu pislikten kurtaran da zamanında kılıç ve barondur. O yüzden onlara koşulsuz bağlılık gösteriyor bence.
  • Hallegadola  (09.03.22 00:23:49) 
Testere Laz Ziya'dan bile çekiniyordu, tamam adam psikopat ama koruması gereken bir düzen var, servet var, işler var. Onu bunu keserek nereye varacak?

Yeri gelmişken ikisine de rahmet okuyalım, Allah rahmet eylesin.

www.youtube.com
  • John Bloor  (09.03.22 10:56:34) 
Dizi olduğunu bilmeme rağmen ben bile barondan çekiniyorum. Testere ise kılıca bağlıydı. Yani onun hiyerarşisindeydi. Hatta bir bölümde baron kılıca "bana adamını mı savunuyorsun" diyordu.

Çakır da Polat a testere için " bir tek adama boyun eğer kılıca " demişti.
  • sassot  (11.03.22 22:45:34) 
aslında yukarıdaki arkadaşlar testere'yi biraz güçsüz biri gibi anlatmışlar ama dediğin gibi gözü kara, hırslı, güçlü ve belli oranda da vizyoner biri testere. baron'a ve kılıç'a boyun eğme nedeni saygısından değil, uluslararası bağlantılarının onlar kadar güçlü ve derin olmamasından kaynaklı. çünkü biliyor ki onları ortadan kaldırsa bu sefer global güçler biletini keser.


  • makarnavodka  (11.03.22 23:03:25) 
[]

Sakroiliak mr raporunu yorumlayacak birisi var mıdır acaba?

Şimdiden teşekkürler, tikler hemen. Gerekli mi bilmiyorum ama hastaya önce as (ankilozan spondilit) sonra da ra (romatoid artrit) teşhisi konulmuş durumda.




 
@copywriter hocam özelden istediğiniz her şeyi anında yazabilirim.


  • skzr  (04.03.22 01:24:20) 
[]

Çalışma masası montajı için ortalama ne kadar ücret öderim?

Sb.
Konum; Ankara/Kurtuluş. Her şeyi hazır ve montaj kılavuzu mevcut.



 
Arkadasa bi yemek bi bira ismarlarsin.

Esnafa 150 200 urune bagli
  • floydian  (03.02.22 22:34:07) 
Hocam ürünü sıfır olarak 300 liraya aldım :) 150-200 liraya montaj mı olur...


  • skzr  (03.02.22 22:39:50) 
Hocam daha 1 ay önce Ikea dan alıp kendim kurdum evet biraz yorucu ama şarjlı matkap bulabilirseniz yarım saate halledersiniz. Eğer yoksa bir de masanız kompleks birşey değilse, her bir saatte bir ayak montaj etseniz 4 saate biter hem de dinlene dinlene :)


  • spacevan  (03.02.22 22:47:56) 
@spacevan sorun şu ki benim beceriksizliğim sanırım, bugün kurmayı denedim görünürde oldu ama masa beşik misali sallandı. Üzerine eşya koyunca eminim ki kırılırdı. Ya genel olarak masanın malzemeleri kötü olduğu için öyle sallanıyordu ya da benim beceriksizliğim. Ki bence benim beceriksizliğim.


  • skzr  (03.02.22 22:54:01) 
Bu arada söylemeden edemeyeceğim. Kim bu "ikea etkisinin" mükemmel bir politika olduğunu ortaya çıkartıp tüm firmaları da buna şartlandırdıysa çok ulvi ve güneş görmeyen küfürler ediyorum kendisine. Olması gereken şey, montajsız ürün x fiyat. Montaj hizmeti isteniyorsa x+y fiyat. Şu opsiyonu yapmak operasyonel anlamda şirketleri, markaları ne kadar yorabilir ki?


  • skzr  (03.02.22 22:57:22) 
300 liraya aldigin icin de sallaniyor olabilir dandiktir yani belki de. Ve evet kurulum oyle pahali olur.

Urun nedir link at bakalim en azindan bosuna para vermezsin kurulumcuya degmeyecek bi seyse
  • floydian  (03.02.22 22:59:11) 
@floydian hocam ürün şu;
www.ruumstore.com

  • skzr  (03.02.22 23:07:20) 
Bu tas gibi saglam olmaz ama besik gibi de sallanmaz. Ama hafif bi sallanma hep hissedilebilir.

Kurmaya gelince de evet 150 en az esnaf affetmez. Kolay kurulumlu bir sey bence ama bu
  • floydian  (03.02.22 23:13:36) 
50 liraya peynir bile alınmıyor bu devirde, geldisi gittisi en az 2 saatini ayıracak bir de tanımadığı bir insanla muhattap olacak. o sebeple evet 150-200 liraya montaj oluyor maalesef.

el becerisi olan bir arkadaşınızdan rica edin derim. bira ısmarlarsınız kurulum esnasında. eğer muhafazakar bir bireyseniz şalgam suyu da olur.
  • kent sakini  (03.02.22 23:36:48) 
@floydian @kent samimi Sorun şu ki, minifix denilen akıllı vidalama var bunun kurulumunda ve ne kadar sıkılsa da sanki hep bir boşluk kalıyor gibi yani klasik vidalamanın verdiği o sıkmayı yapmıyor. Bu dediğim yöntemi hem şarjlı matkap ile hem de klasik tornavida ile yaptım olmadı o oturma anlamında.


  • skzr  (03.02.22 23:42:50) 
Minifixten dolayi sallanmaz. Minifixi oturtur guc uygulamadan nazikce sikarsan yeterli olur. Nazikce dediysem de cok nazik degil :) bi arkadas cagir kurtul hocam


  • floydian  (04.02.22 00:20:38) 
@floydian Ankara'da arkadaş olmayınca el mahkûm oluyorsun hocam :)) duyuruda gelip yapmak isteyen olursa birasını içirir, yemeğini yedirir üzerine dükkandan (şarküteri/mandıra) ciddi anlamda indirimli fiyattan ürün veririm. :)


  • skzr  (04.02.22 00:39:52) 
İstanbul olsa üşenmeyeceğim valla o kadar çaresiz hissettim müdür seni :)

Minifiksleri doğru sıkamamış olabilirsin, sök önce. Başlangıç konumlarına getir minifikslerin somununu.

Sonra minifiks dubellerini de tam ve sağlam yerine oturtduğuna emin ol. Minifiksleri sıkmadna bile yerlerine oturtunca sunta/mdf'ler boşluksuz tam oturmalı.

Dizaynı eksik masanın, arkadan bir 20-30 cm genişliğinde orta destek olsaydı iyi olurdu.

Ama bu haliyle de öyle kolay sallanmaz +1

Telegram varsa interaktif yardım edebilirim.
  • John Bloor  (04.02.22 10:21:45) 
@John Bloor teşekkür ederim hocam. Bugün öğleden sonra yine deneyeceğim, özelden gelen tavsiye olarak "T bağlantı çektirme" denen zımbırtıyla sağlamlaştırmayı düşünüyorum.


  • skzr  (04.02.22 11:02:24) 
Çok merak eden olduğu için son durum hakkında bilgilendirmek istedim herkesi. :) Masayı kurduk her birleşim/bağlantı noktasından da L şeklinde destekleyici demir ayak taktık. Düne nazaran daha sağlam ve güvenilir oldu ama yine de hafifçe sallanmalar mevcut. Herkese tavsiyemdir üç kuruş daha ucuz olacak diye böyle MDF/sunta malzemeli ürün almayın ne varsa eskilerin kullandığı malzemelerde var. Kendi adıma, kendimin kuracağı herhangi bir ürünü almamak üzerine yemin ettim. Bir daha tövbe diyorum. Yardımcı olan, fikir veren, destek olmak isteyen herkese çok teşekkür ederim. Duyuru ortamı bir başka güzel. :)


  • skzr  (04.02.22 17:50:31) 
Bir ustaya geçen yaz duşakabini 150, banyo dolabını 125 liraya taktırdım. Pazarlık vb yapmadım, kaça takarsın usta dedim, böyle dedi.

İkisini de internetten sipariş ettim, yaşadığım yerdeki esnaf AYNI ÜRÜNLERİ %60 daha pahalıya satıyordu. Param cebimde kaldı.

150 lira normal.
  • hayirsiz  (04.02.22 18:04:48 ~ 18:26:48) 
[]

Ankara'da kpss çalışabileceğim kütüphaneler nerelerdir?

Sb. Şimdiden teşekkürler.




 
Millet Kütüphanesi


  • dissendium  (18.01.22 13:59:32) 
@dissendium daha önce gittiniz mi sessiz ortam var mı çalışma alanında?


  • skzr  (18.01.22 15:29:12) 
Millet kütüphanesi aşırı kalabalık bence. İki kez gittim, ikisinde de yer bulamadım.


  • marla is in my head  (18.01.22 16:15:11) 
adnan otuken vardi, iyiydi zamaninda ama yer bulmak icin erken gitmek gerekiyordu.


  • gonzo opera  (18.01.22 18:33:07) 
mobile.twitter.com Şu twit doğruysa adnan ötüken. Adını da çok duydum gitmek nasip olmadı.


  • izza  (18.01.22 19:38:40) 
@izza hocam öyle bir kütüphane Türkiye sınırları içerisinde sence olabilir mi? Tweet sahibi milleti güzel yemiş, görselde ki kütüphanenin ismi George Peabody :)


  • skzr  (18.01.22 20:32:16) 
uyanık kütüphane. birkaç şubesi var bildiğim kadarıyla. sohbet edilebilen ve sessiz iki ayrı bölümü oluyor. girişte verilen ücret ile bir içecek alınıyordu son..

batıkentte silence cafe var.. kişiye özel kabinleri vardı. yine batıkentte arkadaş kitabevinde de çalışma masaları var ama klasik müzik eşliğinde ve kitabevinin genel gürültüsü içinde çalışırım derseniz olabilir.
  • jepa  (18.01.22 22:40:21) 
@skzr harbiden ben de inanmak istediğim için onaylamışım bilgiyi, bayağı uçurum varmış türkiyeyle :D


  • izza  (19.01.22 00:27:22) 
[]

Aşağıdaki göz ölçüm tablosuna göre hastanın nesi var acaba?

Sb. Şimdiden teşekkürler.




 
hiçbir şeyi yok.

kitap vs okumakta zorlanıyorsa yakın gözlüğü verebilir.
  • kibritsuyu  (30.12.21 15:44:22) 
[]

Otobüs seferlerinde ikram geri geldi mi?

Sb.




 
sıcak servis yok çoğunda (son 2 ayda 10 kere bindim, birinde vardı sadece). kek ve soğuk içecek var.


  • halanne  (21.11.21 13:33:01) 
pamukkale turizmde sıcak-soğuk içecek, ikram vs herşey geri gelmiş.


  • hypathia  (21.11.21 13:36:38 ~ 13:36:56) 
[]

İşletmenin istediği kişiye mal/hizmet satmaması hakkında?

Yani işletme x bir kişiye gelip sana ürün/hizmet satmıyorum kardeşim zorla mı diyebilir mi?




 
diyebilir diye biliyorum.


  • in vino veritas  (19.11.21 22:07:11) 
TCK Madde 122

Nefret ve ayırımcılık

(1) Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle;

a) Bir kişiye kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesini,

b) Bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını,

c) Bir kişinin işe alınmasını,

d) Bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını, engelleyen kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • kurmaca  (19.11.21 22:13:56) 
Satistan kacma diye de bir suc var.
ama barlar damsiz almiyor, ya da kiyafetinden dolayi giremiyorsun. Hic ceza alani da gormedim.

  • divit  (20.11.21 01:15:04) 
Küçük işletmeler için zabıtayı çağırıyorsun ceza yazıyorlar.


  • renegade  (20.11.21 02:32:19) 
[]

Ne zaman 3. doz aşı olabiliyoruz?

İki doz biontech aşılıyım, 2. doz aşımı 17 temmuzda olmuştum. Bakan geçenlerde 3. doz aşı vurulabilir isteyenler demişti, yalnız e-nabızdan bakıyorum randevu vermiyor. Kısacası 3. doz aşıyı ne zaman olabilirim? Şimdiden teşekkürler, tikler hemen.




 
6 ay dolması lazım, şubatı bekleyeceksin.


  • Bruce  (19.11.21 17:17:16) 
@Bruce, bazıları da 6 ay kararı değişti 3 ay kâfi diyorlar.


  • skzr  (19.11.21 17:20:24) 
öyle olsaydı çoktan randevu çıkardı, demek ki onlar yanlış diyorlarmış.


  • Bruce  (19.11.21 17:21:15) 
Covid geçirdikten sonra 6 ay süre geçmesi gerekiyor idi, bunu 3 aya düşürmüşlerdi. Bu bilgi ile karıştırıyor olabilirsiniz. 2 doz olanların 3.doz için 6 ay geçmesi gerektiği açıklandı.

twitter.com
  • kucukne  (19.11.21 17:45:53) 
[]

Banka istediği gibi mevduat faizi verebilir mi?

Sb. Yani bunun yasal bir üst limiti var mı? Varsa hangi başlıkla isimlendiriliyor? Şimdiden teşekkürler.




 
Verebilir, özel müşterilere özel oran veriyorlar.

Yasal üst limiti yok ancak banka kendini eksiye çevireceği kadar yüksek oran vermez.
Bankanın normal müşterisine web sayfasında duyurduğu oran +1 puan yada +0,5 puan gibi bir fark oluyor genelde.
  • Northern Mariner  (17.11.21 13:08:40) 
Peki diyelim ki bir banka, ppk kararlarına ya da mevcut hükümete karşı dedi ki ben 30 puan faiz veriyorum. Devletin ve ilgili kurumların bu duruma müdahale edebilme (yasal olarak) imkânı var mı? Esasında sormak ve anlatmak istediğim husus şudur ki, hükümet faiz sonuç enflasyon sebeptir politikası güdüyor ya bu politikanın aksi yönünde aksiyon alması durumunda resmi olarak ilgili bankaya uygulanabilecek yaptırımlar var mıdır?


  • skzr  (17.11.21 13:47:52) 
@liberal, @skzr mevduat faizini sormuş kredi faizini değil. "kredi" faiz oranında yasal sınırlamalar vardır bu arada, tcmb tarafından belirlenir.

hayır, mevduat faiz oranında yasal bir limiti yok. ancak bankaların kafasına göre oran vermesi de pek mümkün değil. 1- banka zarar etmek istemez, 2-rekabet kurulu ve hatta bddk ve hatta tcmb "hayırdır bro, zararına işlem yaptığına göre kaynağını açıklar mısın?" der. nitekim ziraat bankası almanya bu yüzden sorun yaşadı geçenlerde.

şuradan 1996'dan beri kullanılacağı belirtilen max mevduat faiz oranlarını görebilirsiniz. gerçekten uygulananlar için ayrı bir veri seti daha var.

www.tcmb.gov.tr
  • posthuman  (17.11.21 14:15:00 ~ 14:19:35) 
@posthuman çok teşekkür ederim, sorumun tam olarak cevabını vermişsiniz. Peki gerçekte uygulanan oranlar için veri setine nereden ulaşabilirim?


  • skzr  (17.11.21 14:25:50) 
o da burada www.tcmb.gov.tr


  • posthuman  (17.11.21 14:49:51 ~ 14:50:23) 
[]

Banka sahibi/yönetim kurulu üyesi hakkında teknik sorular?

Bankacılık kanununu ve ilgili olabilecek her türlü yönetmeliği aradım taradım ama bulamadım. Merak ettiğim soru ise şu;
- Banka sahibi ya da hissedar olan yönetim kurulu üyesi kendi bankasından kendi adına açtırabileceği kredi limitinin yasal bir sınırı var mı?

Şimdiden teşekkürler.

 
bankacılık kanununda yazıyor? madde 50.

özetle nakit krediler maaşlarının 5 katını aşamaz.
  • posthuman  (18.10.21 10:31:14) 
[]

İşçinin istifa etmesi sonunda ihbar süresi kaç hafta?

İşe giriş tarihi 14 Haziran olan bir işçinin ihbar süresi kaç hafta ya da kaç gündür? İhbar süresi içinde işçinin iş araması için asgari kaç saatlik izni olmak zorunda? Teşekkürler, tikler hemen.




 
Hizmet Süresi 6 Aydan Az Sürmüş İşçi İçin: 2 Hafta (14 gün)
Hizmet Süresi 6 Aydan 1,5 Yıla Kadar Sürmüş İşçi İçin: 4 Hafta (28 gün)
Hizmet Süresi 1,5 Yıldan 3 Yıla Kadar Sürmüş İşçi İçin: 6 Hafta (42 gün)
Hizmet Süresi 3 Yıldan Fazla Sürmüş İşçi İçin: 8 Hafta (56 gün)
  • nahtoderfahrung  (04.10.21 19:48:25) 
İş arama izni; ihbar süresi içinde her gün için 2 saat olarak hesaplanır. İşveren ile anlaşma halinde sonda toplu olarak kullanılabilir.

edit: ek olarak yukarıdaki süreler iş günü değil. yani 2 hafta, takvim haftası olarak hesaplanır. örneğin 6 aydan az çalışmış işçi bugün istifa dilekçesini verseydi 18 Ekim'de çıkışı yapılacaktı. Tabii şöyle bir hesap da var. 2 hafta içinde 10 çalışma günü var (cts-pzr çalışılmıyor diye varsayıyorum) toplam 20 saat iş arama izni var. bunu da ihbardan düşebilir. dolayısıyla 2 gün + 2 saat erken ayrılabilir. 14 Ekim Perşembe akşam mesai bitiminden 2 saat önce yani.
  • himmet dayi  (04.10.21 20:13:49 ~ 20:51:03) 
[]

Şirketler hukuku hakkında teknik sorular?

Diyelim ki borsa üzerinde işlem gören yani halka açık hissesi olan xxx isminde şirket var. Bu şirketin ana sözleşmesinde ise paylar a grubu ve b grubu diye ayrılıyor. A grubu paylar yönetim kuruluna aday gösterme bakımından mutlak üstünlüğü olacak şekilde imtiyazlı olsun. Şirketin halka açık b grubu hisse oranı mevcut ortaklık durumunda %70 olsun, ilk genel kurul toplantısında bu halka açık b grubu payları elinde bulunduran ortaklar ilgili imtiyazlı payların imtiyazlarını belirten maddeleri şirket ana sözleşmesinden çıkartıp adeta şirket içi güçleri egale edebilir mi? Pratikte olması zor olsa da ben hukuken böyle bir şeyin olup olmayacağını merak ediyorum açıkçası.




 
O kurallari sonraan degistirmek cok zor ve degisirse davaya konu olabilir diye biliyorum.


  • cleric  (23.08.21 13:59:03) 
İmtiyazlı paylar genel kurulu veriyor o kararı


  • yeahbutso  (23.08.21 14:22:17) 
@cleric neden zor olsun ki pratikte genel kurul toplantısında çoğunluğun gündem maddesi ekleme talebi ile yapılabilecek bir şey.

@yeahbutso imtiyazlı paylar özel kurulu varmış ayrıca. İşin saçma ve adaletsiz tarafı TTK'da buna resmen izin verilmiş olması. Şirketin sermayesine/ederine kendi kapitalim kadar katkı da bulunmuşum, ilgili resmi makamların kabul ettiği (mesela borsa İstanbul) yerden gayet açık ve şeffaf bir şekilde xxx şirketine ortak olmak istemişim. Demişim ki bende bu şirketin bir ortağıyım zararına da eyvallah, kârına da eyvallah. Ama "ADALET" mekanizması diye tabir edebileceğimiz kanunlar diyor ki hop kardeşim sen bu şirketin çoğunluğunu elinde bulundursan bile şirket içindeki şanslı(!) azınlık ne derse eşek gibi uygulamak zorundasın. Ama bir yandan da diyor ki sen bu şirkete ortaksın. Nasıl ortaklık bu? Ne vicdanen ne de mantıken algılayamıyorum bu durumu.
  • skzr  (23.08.21 14:50:49) 
Şirkete yatırım yapan bu imtiyazı bilerek yatırım yapıyor. Sonradan imtiyaz getirilmiyor. Genelde böyle zaten daha sonra imtiyaz gelecekse bile nitelikli çoğunluk karar vermesi gerekiyor


  • fistikthecat  (23.08.21 21:08:57) 
[]

Aramızda alkollü içecek tekel ruhsat sahibi olan var mı acaba?

Gece gece aklıma takıldı, alış fiyatları hususunda sorularım olacaktı.
- Bomonti filtresiz şişe alış fiyatı ve Jack Daniels (20'lik) alış fiyatları nedir acaba? Şimdiden teşekkürler, herkese iyi bayramlar.



 
Tekellerin büyük çoğunluğu %7 iskontoyla çalışıyor yanılmıyorsam, bu durumda bomonti filtresiz maliyetleri 12.25 civarı olması gerek.
Jack grubunda 20lik vs. fiyatlarına dair bir fikrim yok ama 70-100cl ürünlerinden özellikle bilmek istediğin bir şey varsa sorabilirsin.

  • cay koy geliyorum  (22.07.21 04:07:23) 
[]

BT, Toraks raporumu yorumlayabilecek birileri var mı?

Aşağıdaki raporda çeşitli boyutlarda nodüllerden bahsedilmiş. Yorumlayabilir misiniz? Teşekkürler.




 
covid zatüresi değilmişsiniz ama akciğerde nodül varmış. bu nodül 6mm'miş. genel daha büyük nodüler takip ediliyor. doktorunuza da gösterin. bu yazdıklarım saçma sapan şeyler olabilir.


  • iddaaci  (20.04.21 23:23:51) 
[]

Kısmi kısıtlama nedir?

Sb. Bu illerin (sarı kodlu) ne gibi ayrıcalığı olacak diğer şehirlere göre?




 
her şey pazartesi günü yapılacak olan kabine toplantısından sonra belli olacak. Ama saçma sapan şeyler.

Adam akıllı sarı şehir bi ankara, hadi belki eskişehir var. İtalya'da öle öle adam kalmadı, herifler sadece büyük şehirlerindeki mekanları açmış. Millet maskesiz gayet güzel sosyalleşiyor. brezilya desen aynı italya kafasında takılıyor. Biz de kırşehir, erzincan yozgata mozgata puan verip açıyoruz. Kırşehir, erzincan yozgat neaq? Önünden geçerken bakim şurada ne var diye durmam.
  • eazy  (27.02.21 13:39:28) 
[]

Daha önce lal pırlantandan alışveriş yapan oldu mu? Güvenilir mi?

Sb. Aşağıda linki bıraktım, bu set için fiyat gayet uygun gözükmesine rağmen dolandırıcı olabilirler mi acaba diye korkup buraya sormak istedim. Tikler hemen.

Söz konusu ürün linki; www.lalpirlanta.com


 
0.10 karati gozle zor gorursunuz. Fotograflar genelde soplu olur. Cevremin yarisi kapalicarsi imalatcisidir. Dm atarsaniz yardimci olabilirim


  • KidLazer  (13.02.21 23:45:45) 
[]

Maximum kredi kartı kullananlar karttan memnun musunuz?

Eskiden kullananlar da hangi kredi kartija geçiş yaptı, diğerlerinin avantajı neydi? Herkese teşekkürler, tikler hemen.




 
puanı çok az birikiyor. aidatlı kullanıyorsanız iptal edeceğinizi söyleseniz bile aidat iadesi yapmıyorlar. aidatsıza geçtim ben en son.


  • pide  (02.12.20 20:10:37) 
@pide evet hocam bende de durum benzer esasında. Yani kartı alalı neredeyse 1.5-2 ay oldu ama ne elle tutulur bir kampanya ne de iyi puan kazanımı var.


  • skzr  (02.12.20 20:15:48) 
Pek bir numarası yok. Parafly travel öneririm


  • Mistyimage  (02.12.20 20:19:31) 
@Mistyimage Devlet bankalarına özellikle halk bankası ve Vakıfbank'a güncel iklimden dolayı biraz mesafeliyim hocam. Siyasal islamcıların hüküm sürdüğü yerlere para kazandırmak istemiyorum işin açığı. Ama önerinizi dikkate alıp, kartı inceleyeyim.


  • skzr  (02.12.20 20:25:14) 
[]

Duyuru da kardiyolog ya da dahiliye uzmanı var mı acaba?

Fotoğraflarda gözüken tansiyon sizce normal mi? Yüksek olan tansiyondan sonra dil altı alındı ancak diğer fotoğrafta gözükeceği üzere pek fazla düşüş gerçekleşmedi. Ayrıca göğüste yanma, batma (bıçak batırma) ağrısı söz konusu. Ayrıca bazı ara tansiyon ölçümlerinde hastada düzensiz kalp atışı görüldü. Hasta bilgisi erkek, 186 boy 90 kilo, 26 yaşında.

Şimdiden teşekkürler.

Dil altı öncesi tansiyon; hizliresim.com
Dil altı sonrası tansiyon; hizliresim.com

 
Doktor değilim,kalp krizi geçirmiş hipertansiyon hastasıyım.

Değerler yüksek.dilaltını kafanıza göremi aldınız yoksa daha önceden reçetelendirilmiş bir ilaç mı bilmiyorum.bahsettiğiniz sıkıntılar varsa ve devam ediyorsa bence acile bir gözükün,bir kalp grafisi çeksinler.dilaltını ne kadar ve ne zaman aldınız bilgilendirin.kullanımı riskli bir ilaçtır.

Bugun için istanbul da bir basınç değişikliği var,bende akşamüstü benide bayağı zorladı,benzer durumda arkadaşımla konuştum o da bugun şikayetçiydi.bir doktora gözükmenizde fayda var.
  • duptıs  (08.08.20 23:34:48) 
Doktor degilim fakat bir yakinim hipertansiyon hastasi oldugu icin bol bol bu sekilde acillerde sabahladim.

Oncelikle dilaltinin pat diye dusurmesini istemiyor hicbid doktor, 2-3 puan dusurmesi normal olani. Fakat duserken devamli agri, batma var mi diye sorarlar. (Bizde olmuyor)

Yazdiginiz gogus agrisi cok onemli. Mutlaka doktor gorsun. Gecmis olsun...
  • invictae  (09.08.20 12:00:15) 
[]

Yaptığı yanlışın farkında olmayan insanı yanlıştan döndürmek ama nasıl?

Akran bir (kadın) kuzenim nişanlandı. Bu kuzenimin babası yani amcam biz bebekken vefat etmiş. Hâliyle önce kendisine sonra bize emanet birisi bu kuzen.
Söz konusu çocukla (nişanlısı) istenme öncesinde bir iki saatliğine dışarıda görüştük. Ölçtüm, biçtim, kendi çapımda çocuğu araştırdım. Hem kendi gözlemim (çocuk bildiğiniz en piç erkekten daha piç birisi) hem de hakkında edindiğim bilgiler çocuğun hiç mi hiç güven vermeyen bir tip olduğu aşikâr. Kuzenimle de bir akşam oturup enine boyuna konuştum. İleride yüksek ihtimalle olabilecek şeylerden bahsettim ama pek umursamadı ve onunla evleneceğini dile getirdi. Bu yanlışı ne olurda ileride büyük acılar yaşamadan bunun önüne geçebilirim? Unutmadan dile getireyim. Kuzen dediğime bakmayın benim için canımdan öte birisi, o sebeple "aman boşver, kendisi bilir" tarzı cevaplar vermeyin.

Kısaca ne yapmalı da bu kızı vazgeçirmeli?

 
hocam bi iki uyarı sonrası bu iş sizi aşar. daha fazlası doğru olmaz. bırakın hataları da kendisi yapsın. yoksa ileride sizi suçlar ilişkim vardı yaşatmadınız vs. ilerde sizin yanınıza üzülerek gelmez diye ummaktan başka çare yok.

edit:yoksa iş çok ciddi yerlere (küslük gibi) gidebliyor ve her iki taraf için de daha yıpratıcı süre. oluyor. iş inada da binebilir. o yüzden de bırakacağı varsa da bırakmayabilir. :( zor ama yapacak gerçekten bi şey yok. (benzer olaylara şahit olmuş birisiyim)
  • lata  (21.07.20 16:20:18 ~ 16:23:16) 
@lata hocam doğru söylüyorsunuz ama göz göre göre uçuruma doğru gidiyor. Ve çocuk hakkında öğrendiğim en hafif şey daha evvel ki sevgililerinden aldatma sebepleri yüzünden ayrılmış. Çocuk benimle dışarıda otururken bile gözü gelen geçen kadınların üzerindeydi. Kalkıp ağzına sağlam bir yumruk indirecektim ki kuzenimin üzülme ihtimali sebebiyle kendimi kontrol ettim.


  • skzr  (21.07.20 16:27:21) 
Tam da bugün yoğun olarak entry girilen bir başlık, aklıma geldi:

eksisozluk.com
  • Avoiding The Puddle  (21.07.20 16:29:55) 
Sakın adama gidip "üzersen bozuşuruz" vs deme. Haddini aşmış olursun. Çok ayıp bir hareket bence. Haklıysan da haksız olursun.

Sen yapman gerekeni bence fazladan yapmışsın. Bundan sorması seni ilgilendirmiyor. Vicdanın rahat olmalı bence.
  • saturn  (21.07.20 16:35:30) 
@avoiding the puddle hocam zaten son yaşanılan kadın cinayetlerinden ötürü iyice korkup, kuzenim için endişeleniyorum. Saç teline zarar gelsin istemiyorum, işte bu sebeple buraya soruyorum.

@jrr Tolkien hayranı hocam geceler boyu düşünüyorum ne yapsam ne etsem diye. Bir çıkış yolu bulamadım. Gidip o çocuğu dövsem bu sefer kuzenim üzülecek, konuşsam eminim ki gidip bizim kuzene beni tehdit etti diyecek.
  • skzr  (21.07.20 16:35:31) 
@saturn benim sorumu bir başkası sorsaydı eminim ki bende sizin gibi bir cevap verirdim. Ama işte o iş insanın kendisinde olduğu zaman öyle olmuyormuş hocam. Babasız büyümesini geçtim biz beraber büyüdük onunla. O sebeple ekstra üzerine titriyor insan.


  • skzr  (21.07.20 16:38:15) 
yapmanız gerekeni yapmışsınız.
gerisi sizi aşar maalesef.
duygunuzu anlıyorum ama bu konuya müdahale etmek haddinizi aşmak olur.
kendi seçmiş, kendi beğenmiş.
insanlar kendi tercihleriyle yaşıyor.
saygı duymak mecburiyetindesiniz.
bu kadar göz göre göre olduğunda bunu yapmak zor ama gerekirse o acıyı yaşayacak kuzeniniz.

bu arada tabii bilemeyiz.
belki de kocası tarafından devamlı aldatılan ama adamla evli kalıp keyfine bakan onca kadından biri olacak.
belki aldatıldığından haberdar bile olmayıp boy boy çocuk yapacak.
belki çok kötü şekilde boşanacak.
belki mutsuz bir evliliği sürdürecek yıllarca.
yani bunların hepsi bir seçenek, çok daha farklı şeyler de olabilir.

kaldı ki, bu kadar "leş" bir insansa kuzeninizin yanında da yapıyordur bir sürü şey.
ama bunları fark etmiyorsa ya da fark edip düzeltebileceğini düşünüyorsa, bunlar kuzeninizin öğrenmesi gereken konular demek ki.
yaşayacak, kendi görecek.
ya da dediğim gibi, belki görmeyecek.

vazgeçiremezsiniz.
hatta böyle davranmaya devam ederseniz daha çok direnç oluşturursunuz.

sevginizi anlıyorum ama kuzeninizin üstüne titreyecek bir konumda değilsiniz.
kedi yavrusu değil ki bu.
zaten bu tip şeyler deneyimsizlikten geliyor başa.
üstüne titremeyeceksiniz ki kendi öğrenecek bazı şeyleri.
bazı deneyimler büyük olur, bazıları küçük.
yapılacak bir şey yok.
siz yanında olun, yarın öbür gün adam bir halt yediğinde "ben demiştim" demeyin, arkasında olduğunuzu hissettirin yeter.
yapabileceğiniz en önemli şey bu zaten.
  • blatta hiberna  (21.07.20 16:44:42 ~ 16:46:22) 
dövseniz de bir şey değişmeyecek ki. ayrıca ne yapsanız vazgeçmeyecek. kafaya koymuş bi kere.

bence kuzeninizi daha fazla vazgeçirmeye çalışmayın. bu sefer ileride ufak tefek bir şey olursa sizden saklayabilir.
  • fezagezgini_4  (21.07.20 16:45:50) 
Söz konusu çocukla (nişanlısı) istenme öncesinde bir iki saatliğine dışarıda görüştük. 

Bunca zamandır görüştüğü adamla isteme öncesinde mi tanıştınız? Sonra mı aklınıza geldi bu kim diye tanımak, araştırmak. Eğer bu şekildeyse olan biten, sizin öyle hiç samimi bir ilişkiniz yok demektir. Emanet olarak gördüğünüz akrabanız, biriyle bir ilişki yaşıyor, aylarca görüşüyor, sizin aklınıza iş anca yüzük takmaya gelince kim bu diye bakmak geliyor.

Tek yapacağınız şey bu adamla oturup konuşmak olur. Bu kızı sahipsiz sanma arkasında biz varız diyebilirsiniz.
  • GoodMorningTeacher  (21.07.20 16:46:53) 
@goodmorningteacher hocam öyle değil. Kuzen ve nişanlısı benim yaşadığım şehirden farklı bir şehirde yaşıyor. Üniversite son sınıftan arkadaşlar. Ve iki ay içinde sevgili olup, evlenme teklifi vs muhabbeti oluyor. Yani çocukla tanışma fırsatımız ancak isteme gününden üç gün önce olabildi. Zaten kendi annesiyle bile o zaman tanıştırdı nişanlısını.


  • skzr  (21.07.20 16:52:06) 
@Acream hocam sanırım yukarıda yazdığımı gözden kaçırdınız.


Hocam öyle değil. Kuzen ve nişanlısı benim yaşadığım şehirden farklı bir şehirde yaşıyor. Üniversite son sınıftan arkadaşlar. Ve iki ay içinde sevgili olup, evlenme teklifi vs muhabbeti oluyor. Yani çocukla tanışma fırsatımız ancak isteme gününden üç gün önce olabildi. Zaten kendi annesiyle bile o zaman tanıştırdı nişanlısını.
  • skzr  (21.07.20 17:19:03) 
[]

Dns değiştirdikten sonra internete bağlanma sorunu?

Türk.net kullanıyorum. Mâlumunuz tüm ülkede internet gitti. Dns değişikliği yaparak internete girilebildiğini okudum sözlükte. 8.8.8.8 ve 4.4.8.8 DNS değişikliği yaptım. Bugüne dek modeme bağlı 4 cihazdan sadece 1'i internete bağlanamıyor ama diğer 3 cihazda herhangi bir sorun sıkıntı yok mis gibi internete giriyor. Bu sorunu çözmek adına ne yapmak lazım? Herkese teşekkürler. Tikler hemen.




 
ikinciyi yanlış girmişsiniz, 8.8.4.4


  • panzerkampfwagen iv  (06.07.20 18:02:40) 
@panzer hocam yanlış yazmışım ben buraya bilgisayar üzerinden girdiğim dns adresi sizin yazdığınız gibiydi.

Benzer bir sorunu yaşayacaklara ben cevap yazayım. Bilgisayar üzerinden ağ bağdaştırıcısından değil, direkt modem arayüzünden dns değiştirdiğiniz zaman sorun kalmıyor.
  • skzr  (06.07.20 20:26:22) 
[]

Aşağıdaki kitabı bulabilir miyiz?

Kitabın ismi, 2. Dünya Savaşı Sırasında Türkiye'de Milliyetçilik Akımları. İnternet üzerinden araştırma yaptığım kadarıyla hiç bir yerde yok. Hep beraber baba bu kitabı bulabilir miyiz? Teşekkürler.




 
amazon.co.uk'de var ama acaba ilanı silmeyi mi unuttular.

www.amazon.co.uk

amazon.co.uk'de satış yapan firma istanbul-books,

Business Name:LIBRA KITAPCILIK VE YAYINCILIK TICARET ANONIM SIRK
Business Type:private
Trade Register Number:180076
VAT Number:6080644005
Business Address:
EBEKIZI SOK. GUNAYDIN APT. NO: 9/2
OSMANBEY
ISTANBUL
34363
TR

sitesi de burada,

www.librakitap.com.tr

bir arayıp sormakta fayda var.

eğer onlarda da yoksa acaba yazara mı sorsanız doğrudan belki yardımcı olur.

aves.comu.edu.tr

bu arada çomü'nün kütüphanesinde var,

eds.a.ebscohost.com
  • aziz dostum jack  (21.06.20 12:31:41 ~ 12:39:43) 
[]

Kasık fıtığı sinir ve stres zamanı ekstra ağrı/sancı yapar mı?

Sb. Yani sinir ya da stres durumunda normal ağrı/sancıdan daha fazlası oluşur mu? Teşekkürler.




 
Oluşabilir tabii. Vücudun belki en zayıf en hassas noktası orası, belli ki oradan sesleniyor sana. Olabilir. Ama bu aynı zamanda fıtığın ilerlediğini de gösterebilir.

Ameliyata gerek kalmasa keşke. Ama lüzum görürlerse de lütfen çok iyi bir doktora ameliyat ol, bir arkadaşım oldu ve sanırım asistan yapmış ameliyatını, çok uzun zaman çok acı çekti çocuk. İşe falan giremedi düşün. Aman diyim.
  • muhayyer divan  (10.06.20 06:04:30) 
@muhayyer divan, zaten ameliyat olacağım ama pandemi sürecinde olduğumuz için ameliyatlar sağlık bakanlığı genelgesine göre yasak. Özel hastaneler ise garanti vermiyor. Sürecin bitmesini bekliyorum ameliyat olmak için.


  • skzr  (10.06.20 10:15:55) 
Babamda var, idare ediyor. Ağrısı da yok. Fıtık korsesi takıyor.


  • banacevaplazım  (10.06.20 11:34:46) 
[]

Uyku sırasında ağlamak ve ağlayarak uyanmak?

Normalde kolay kolay ağlamayan birisiyimdir. Ama özellikle son iki üç haftadır her gözüm kapandığında, uykuda bildiğiniz iki gözüm iki çeşme ağlıyorum. Hatta bugün yastığımda ki ıslaklığa uyandım. Son zamanlarda olumsuz bir durum yaşamadım. Sizce vücudun böyle bir tepki vermesinin sebebi ne olabilir?




 
Hormonal bi dengesizlik olabilir.


  • antihero  (31.05.20 01:25:46) 
Bayağı sıkıntılı dönemlerden geçiyoruz. Olumsuz durum yaşamadım diyorsun ama belki de bilinçdışın öyle demiyordur.


  • prole  (31.05.20 01:58:25) 
Bütün gün telefon, internet, dizi, filmle uğraşıp içinize attığınız şeylerden kaçıyor olabilir misiniz?

Bazen bir derdimiz olur, ama o dertle yüzleşmek yerine o dertten kaçmak için dizi, film, sosyal medya, ne varsa kaçarız.


Ama yalnız kaldığımızda, uykuda ya da elektrikler kesildiğinde, o dertlerimizden kurtulamayız.

Sizde öyle bir şey olabilir mi?
  • damba  (31.05.20 01:59:37) 
Son zamanlarda yaşamanız gerekmez. Bazen beden geçmiş zaman açılarımızı bize hatırlatmak ister, eğer onu duygusal, bedensel ve zihinsel olarak kaldırabileceksek. Geçmişte olan bir şeye de ağlıyor olabilirsiniz.


  • damba  (31.05.20 02:01:05) 
Prole, düşünüyorum da yani en son gerçekten manevi sıkıntı yaşadığım dönem rahmetli nenemin hastalığı (6 sene evvel) ve ardından vefat etmesiydi. Ondan sonra elbette ki sağlıkla ilgili fiziki sorunlar yaşadım ama neden şimdi?

@damba duygusal bir çöküş döneminde miyim bilmiyorum. Ama bildiğim şey şu ki manevi olarak sebepsizce nötr bir durumdayım. Hani günleri yaşamak için yaşıyor gibiyim. Onun haricinde de aklıma başka bir şey gelmiyor. Az evvel yine gözüm dalmış yine uyurken ağlamışım.
  • skzr  (31.05.20 02:15:12) 
stres kaynaklı, bilinçli iken bilinçaltını hissedip anlamlandırıp açıklamak pek kolay değildir, kendinizi deşarj edecek, stresten arındıracak yeni uğraşlar edinin.


  • bugisme  (31.05.20 02:51:51) 
@skzr nenenizin vefatından sonra bir yas süreciniz olmuş muydu?


  • damba  (31.05.20 12:59:52) 
@damba yani elbette oldu. En nihayetinde bir aile büyüğünü kaybettik. Hayatımda yeri olan bir insandı. Bir kaç ay falan kendime gelemedim o zamanlar.


  • skzr  (31.05.20 13:54:40) 
@skzr yanlış anlamayın, sormamın sebebi eğer yas süreci yaşamayıp içinize attıysanız, yas süreci olaydan sonra sizi yakalıyor ve sizi etkisi altına alıyor. Ama siz yaşamışsınız yasınızı.


  • damba  (03.06.20 17:45:30) 
[]

Bir takım ameliyat meseleleri ve fikir önerileri?

Kasık fıtığı teşhisi konulan birisi beklemeden özel hastane'de ameliyat mı olmalı yoksa devlet hastanesi'nde ki cerrahın dediklerine uyup virüs salgınının bitmesini mi beklemeli? Siz olsanız ne yapardınız? Soruya maddi yönden değil de tamamen salgın ve ağrı üzerinden değerlendirirseniz sevinirim. Tikler hemen, teşekkürler.




 
Eğer aciliyetim yoksa kesinlikle beklerdim.çünkü özel hastanelerde de virüs sıkıntısı var ve bulaşabiliyor.


  • brnbrs  (15.05.20 18:45:40) 
Kasık fıtığı teşhisi kesin mi ? Alternatif dr inceledi mi ? ( ben fıtık ameliyatı olacaktım görüştüğüm ürolog vazgeçirdi )
Hastane ve virüs meselesine gelince risk bence şuanda da var , 2 ay sonra da olacak .
Gün geçtikçe de personel daha rahat davranmaya başladı .
Geçmiş olsun .
  • dunyatuhaf  (15.05.20 19:32:41) 
dunyatuhaf, kesin hocam. Üç ayrı hekimin ortak kararı kasık fıtığı.


  • skzr  (15.05.20 19:37:29) 
Kasık fıtığı ameliyati olmus biri olarak konuşursam, fıtığın boyutu büyük degil ve aciliyeti yoksa bekleyin.


  • karacigerim vur kadehlere  (15.05.20 23:57:23) 
12  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.