[]

gece gece canımı sıkan bir takım gönül olayları

çok değerli duyuru sakinleri. aklımı inanılmaz kurcalayan benim için karışık bir gönül durumu oldu. işin içinden çıkamadım. otuzlu yaşların başında iki kişi. ben erkek kişisi olarak kafaya taktım biraz.

yaklaşık bir ay olmuştu tanışıklığımız. yoğun olarak çalışıyoruz ikimizde. arada arada mesajlaşmalar güzel gidiyordu. biraz kaptırmıştım kendimi ben boşluktan mı desem. yüzüm baya gülümsüyordu. ilk buluşma da güzeldi. sonra ikinci buluşmada bir etkinliğe gittik. etkinlik çıkışı geç oldu dedi, taksiyle geçeyim ben dedi. ben de eve geçince haber ver mutlaka dedim ve geceyi kapattık.

şimdi eve geçince haber ver kısmı önemli. çünkü o gece haber vermedi. etkinlikte de ufak bir mesafe sezdim aramızda. biraz ondan bekledim eve geçtim diye mesaj göndermesini. mesaj gelmedi. sanırım isteksiz hoşuna gitmedi diyerekten yazmadım bu kişiye, bir nevi ghostladık birbirimizi. bu olaydan bir kaç gün sonra, whatsapp üzerinden engellediğini gördüm, neyse dedim olabilir ama bir yandan da can sıkıcı geldi.

bir hafta geçti. fazla büyütmemiştim ama bu gece alkolün etkisiyle aklıma geldi, madem engelledi sms atayım dedim niye engelledin diye.

bana bir paragraf mesaj yazmış, burası türkiye bir kadın gece vakti taksiye binince, eve vardın mı diye aranılır, sorulur ama sen bunu merak edip yazmadın, engelledim diye egon kırıldı ve o yüzden yazdın vesaire. akıl da vermiş bir dahaki buluşmalarında aklında bulunsun şöyle yap böyle yap. hatta aşırı da sinirli bir şekilde yazmış. ben de şöyle dedim, taksiden inince haber vermeni beklemiştim aslında. uzatmayalım iyi geceler diyerek kapattım konuyu.

bugün çok gereksizdi bence yazmam diye düşünüyorum ama dediğim gibi aklıma geldi. yani düşünüyorum, egomun kırılganlığından değil, tekrardan iletişim kurmak için, merak ettiğimden yazmıştım. biraz da özledim onunla olduğum günleri sanırım. ama attığı mesajdaki gerilim, olaylara kendi penceresinden bakması, beni anlamaya bile çalışmaması üzücü geldi.

şimdi böyle evde tavana bakarken canım sıkıldı bu mevzuya. benim yazmamam büyük kabalık mı olmuş, oysa ona söylemiştim eve varınca haberdar et diye. aslında bazı kişiler de eve geçince yazıyor ben geçtim diye. canımı sıkmalı mıyım? bence çok özel bir insan değil benim için. olsa illa ki alttan alır, bir şekilde benimle uzlaşırdı ve sohbetimize devam ederdik. ne düşüneceğimi bilemedim. biraz can sıkıntım gitsin diye hem yazmak, hem de bu olayı yorumlarınızla şekillendirmek istedim. sevgilerimle

 
hiç umurumda olmaz önüme bakardım. bu kadar basit şeyleri kafaya takmayın. gönlü olan belli eder zaten. eve varmadan önce ya da sonra sormak neyi değiştirir?


  • orient blue  (19.04.23 05:37:18) 
Sen sormaliydin kadin haklı. Orda ne kadar deger veriyosun, ilgili misin, merak ediyor musun bunu gösteriyorsun aslinda sorarak. Sormayarak da o kadının senin icin onemsiz oldugunu hissettirmissin. Cok basit aslinda. Turkiyede yasiyoruz ve biz kiz kiza buluşmada bile gece herkes evine vardi mi diye birbirimize mesaj atıyoruz.


  • instant crush  (19.04.23 06:48:52) 
hayır ya kadın haklı falan değil.
@orient +1 bu arada.

"eve geçince haber ver mutlaka"
anahtar nokta "mutlaka"
e siz zaten üzerinize düşeni yapmışsınız.

artı, ne malum siz arayıp sorsaydınız "hayırdır neden darlıyorsun bu kadar, haber ver dememiş miydin, eve ulaşınca yazacağım/arayacağım zaten" gibi bir cevap da alabilirdin.
başıma geldi oradan biliyorum :d

sen üzerine düşeni yapmışsın hocam.
karşı taraf "sebep aramış" bence biraz.
"bir hafta geçti" diye başlamışsınız ortadaki cümlenize.
bir aydır tanıdığı birine, bir hafta boyunca içinde sinirini tutacak ve ilk fırsatta üzerine boşaltacak birisiyle olmaman daha hayırlı hocam.

"engelledim diye egon kırıldı ve o yüzden yazdın vesaire"
şu cümle bile anlatıyor olayı öyle diyeyim.
  • thedepressed  (19.04.23 07:48:11 ~ 07:59:21) 
Kadin hakli filan degil. Kurtulmussun. Eger olur da tekrardan yuz verirsen ve ayni kisi tarafindan uzulursen buraya gelip yazma :d Biz uyarimizi yaptik. Karsi taraf sizi begenmemis ve bu bahanesi olmus(BOYLELERI MAALESEF VAR) O veya bu, iki turlu de olmamis. Oldurmaya calismayin. Yine de siz bilirsiniz.


  • panda yuva yapmis sogut dalina  (19.04.23 08:08:22 ~ 08:13:08) 
kadın fena kezban baş edilmez +1


  • sanemz  (19.04.23 08:09:04 ~ 08:09:43) 
Gönlü olsa yazardı. Gönlü olmayınca yukarıda dendiği gibi, yapışkan biri görünürdün.
Anlamsız tribe maruz kalmışsın. Oluyor öyle, geçmiş olsun.
Not: aklından çıkar, daraltma kendini, ne engelledi mindiye bak ne de mesaj at.
  • kisa  (19.04.23 08:15:26) 
Aaaa ne? Açıklamayı okurken dumur oldum. Kadın herhalde 16 yaşında falan olmalı. Hatta ben başta vardın mi atılan mesaja cevap verilmemesini, "ya iyi hoş bir iki kere dışarı çıktık da hemen ne bu samimiyet, vardın mi falan" diye düşünmüştüm hatta engellemeyi haksız bulacaktım ki...

Ben daha yeni flört ettiğim birisine asla vardın mi diye sormam ya, çocuk değil neticede, tamam burası Türkiye ama Afganistan da değil. Cephe hattından geçmiyor insanlar. Hatta bana aşırı cringe gelir bunun üç gündür tanıdığımız insanlar tarafından söylenmesi. Sevgilimiz farklı bir şehre gider, sorarız. Da bu çok saçma. Ve bunu yapmak da yetmiyor hanımefendiye göre bir de aranacak. Valla kurşun islakamis sizi.
  • sanguine  (19.04.23 08:48:30) 
Bu kişiyle bir ilişkiye başlamanın size zarar vereceğini düşünüyorum. Ona da iyi gelmeyecektir. Aynı fikirdeyseniz ve becerebilirseniz bu kişiyle iletişimi kesin.
Eve varınca haber vermesini söylemenize rağmen (ki söylemeseniz de olurdu, öyle bir ilişkiniz yok henüz) size bundan sinirlenip engelleyen kişi zor bir insandır. Böyle uzaktan tek hareketle tahmin etmek pek sağlıklı değil ama büyük ihtimalle iç huzuru olmayan, kendiyle barışık olmayan, ilişki yaşayacağı kişinin hayatına da bu huzursuzlukları, güvensizlikleri ile gelecek bir insan.

  • michael_knight  (19.04.23 08:55:54) 
mevzu karışık falan değil. tipik kezban vakası.


  • lazpalle  (19.04.23 08:59:02) 
kadın %100 haklı.
madem umurunda değil neden "eve geçince haber ver" dedin? demesen sıkıntı olmazdı ama bunu laf olsun diye söylemişsin. bunu yazmanın sebebi zaten kadının başına bir iş mi gelir diye haberdar olmak değil midir? ee kadın dönmemiş işte belki taksici kaçırdı. niye yazıp da iyi misin diye sormadın ki.

ders olmuş olsun, bir dahakine sorarsın.
  • Gradient_tabanlı_mor  (19.04.23 10:02:48) 
Hocam şimdi eve gidince haber vermenin falan ne kadar gerekli olduğunu tartışmıyorum. Bence baştan gereksiz.

Ama sizin aranızda bir karşılıklı anlaşma konuşma olmuş, amaç ne , karşınızdaki kişinin taksiden indiğine ve evine sağlam vardığına emin olmak.

Karşı tarafın eve sağ sağlim varıp varmadığını merak ediyorsanız ve o kişi size eve vardığını söylemediyse bu durumda eve varamamış olduğunu, başına bit şey gelmiş olabileceğini düşünmeniz gerekirdi ve bunu düşünüp aramanız gerekirdi. Ama siz kendi egonuzun derdine düşüp eve varınca bile aramadı diye triplenmişsiniz. Eğer eve vardım diye aramayınca başına bir şey gelmiş olabileceğini düşünmüyorsanız neden eve varınca aramasını istiyorsunuz.
Sizin haber vermesi gerekirdi ama vermedi düşünceniz eve sağ sağlim vardığı varsayımı üzerine kurulu zaten. Mantıksızlık burada başlıyor.

Eve sağ sağlim varıp varmadığı bilgisi ile ilgilendiğinizi söylemişsiniz, aramasını istemişsiniz.
Kız eve gidince aramamış. Siz de başına bir iş gelmiş olabileceğini düşünmemişsiniz ve arayıp sormamışsınız. Ama en başta eve sağ sağlim varıp varmadığı bilgisiyle ilgileniyordunuz.
Tutarsız yani. Eve varıp varmadığını merak etseniz size haber vermediğinde meraklanıp ararsınız. Sizin amacınız akşam eve gidince konuşmakmış bence.

Yani karşınızdaki kişi de bi tık çok tepki vermiş sizin tutarsız davranışınıza ama tutarsız davranan sizsiniz.
  • zimbirik  (19.04.23 10:03:31) 
Ben de bire bir zimbirik gibi düşünüyorum. Bro mesela şöyle düşün: Sen "eve gidince muhakkak haber ver" dedin. Bu neden söylenir? Merak edersin mesela başına bir iş gelmeden eve gitti mi vs. Hanımefendi de sana bir nedenle haber vermemiş. Sen acaba "lan bunun başına bir şey geldi de ondan mı aramadı" acaba diye bi huysuzlanmadın mı? Yani aramasını istemenin sebebi bu değil miydi, e aramamış, sen niye aramadın mesela, böyle de bir olay var. Yani başka bir mesele olsa sana hak veririm ama bu konu özelinde sen haksızsın, senin isteğin eve sağ salim gidip gidip gitmediğini öğrenmek değil de sonrasında konuşarak "bu iş devam edecek mi etmeyecek mi veri toplaması" gibi geliyor bana. Bu gerçekleşmeyince de bozulmuşsun işte. No offense.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (19.04.23 10:48:12) 
zimbirik+1 bari ertesi gun yazsaydiniz ikiniz de


  • ala09  (19.04.23 11:42:11) 
avrupa'nin en guvenli sehirlerinden birinde yasiyorum. o donem gorustugum bir adam, beni otobus duragina birakip, gec bir saatti ama yine de fazlasiyla guvenli bir yer, gidince haber ver lutfen demisti. ben de eve gidince, gercekten tamamen dalginligimdan unuttum. yaklasik yarim saat 40 dk sonra, cok tatlis bir sekilde, "otobus sofuru kacirdi degil mi, nereye goturdu soyle, kurtarmaya geliyorum" gibisinden geyik bir mesaj atmisti. ozur dileyip, vardigimi vs. soylemistim ve oradan da tatlis tatli devam etti muhabbet. kesinlikle denemek icin unutmus gibi yapmamistim ve eger yazmasaydi da ertesi gun engellemek, vay neden sordun da takibini yapmadin da demezdim. ama belli ki adam soylemis olmak icin degil, gercekten varip varmadigimi ogrenmek icin soylemisti.

ikinizin de gonlu olsa ya da ikiniz de birbiriniz icin daha makul insanlar olsaniz bir yolu bulunurdu ama hem kadinin tepkisi asiri (bir hafta belli ki bilenmis, patlamis, kendini ifade edememe sikintisi buyuk) hem senin tepkisizligin cok sacma olmus. kadin seni engellemese, teorik olarak, kacirilip kacirilmadigini asla bilemeyecektin :) kafaniza fazla takmayin bence.
  • songforsomeone  (19.04.23 17:36:39) 
Tam olarak Zimbirik ve songforsomeone+1

sizin icin cok ozel bir insan olmadigini o da fark etmis ki koyvermis, olculu davranmamis. Iyi olmus ikiniz icin de.
  • unidentified floating object  (19.04.23 17:57:18) 
biri haber ver dese haber vermeyip üstüne bir de niye kendi yazmıyor diye kızılmaz ya. çok ilgi istiyordu demek ki.


  • oyokbuyoknevar  (19.04.23 18:22:37) 
daha ilişkinin enn başında böyleyse asla asla ama asla çekilmez. bu tip insanlar hayattan soğutuyor beni ya.


  • deartheodosia  (19.04.23 19:13:34) 
kız ilgi budalası bence. yanlış birşey yapmamışsın.


  • false pretension  (20.04.23 00:06:35) 
kim haklı kim haksız düşünecek bir olay değil bence. iki taraf ta haklı olabilir kendi penceresinden.

bana öyle geliyor ki senden pek hoşlanmamış ve bunu bahane etmiş.
  • abelardo  (20.04.23 21:21:44) 
[]

bitirmekle iyi mi yaptım emin değilim

yaklaşık dört sene önce, üniversite son sınıfta hoşlandığımı söylediğim bir kız vardı. karşılık olarak ilişki düşünmediğini söyledi, öyle kalmıştı. iki ay önce tasadüfi şekilde bir arkadaş vasıtası ile tekrardan iletişim kurduk. fakat ayrı şehirlerdeydik. şehirlerimiz arasındaki mesafe yaklaşık üç saat. neyse mesajlaşma telefon trafiği başladı. baya ortak zevklerimiz olduğunu fark ettik, damak tadımız benziyor. izlediğimiz filmler vesaire bir çok ortak ilgi alanımız var. ciddi bir yolda ilerleriz diye düşünceler vardı ikimizde de.

bu arada ikimiz de kendi yaşadığımız şehirlerde yüksek lisans yapıp bir yandan da çalışıyoruz. baya yoğunuz gün içerisinde. sonuncusu üç gün önce olmak üzere, iki kere görüştük, yaşadığı şehre gittim. buluşmalar çok güzeldi, samimiydik. sarılmalar, yakınlaşmalar. fakat problemler aslında telefon iletişiminde başladı.

ben biraz daha sıcak kanlıyım kendisine göre. çok sık mesajlaşmıyorduk fakat akşamları mesela 20 dk kadar araşıyorduk uyumadan önce. ilk haftalarda daha bir neşeliydi ses tonu konuşurken, birbirimizi tanımaya çalışmak vesaire. bol gülümsemeli geçiyordu. hatta beni daha tanımıyorsun çok komik/neşeliyim falan diyordu. fakat son iki haftadır, “naber, nasılsın, günün nasıldı” minvalinde çok keyifsiz konuşmalar olmaya başladı. ses tonunda hiç cıvıltı neşe yok neredeyse. buna ek olarak, ben konuşmayınca telefonda sessizlik oluyordu. susuyorum o da susuyor. sonra hadi uyuyalım moduna giriyor. hiç konu açayım, muhabbet olsun diye bir olayı yok. haliyle telefon kapanınca keyfim kaçmaya başladı. ikinci son buluşmadan sonra düzelir, bir hediye alayım, hoşuna gider daha da renkleniriz diye düşünüyordum fakat değişen bir şey olmadı.

bardağı taşıran nokta da, dün yaşandı. ateşlendim salgından, hastaneye gittim eve geldim vesaire dinleniyorum. aradı akşam geçmiş olsun dedi. sonra hani bir tık samimi içten bi şeyler der diye bekledim. işiyle ilgili bi şeyler anlattı, yine çok donuk/tutuk bir sesle. hastayken de yansıtmasam da ilgili, candan bir şekilde yanımda olmasını beklerdim açıkçası. bir süre sessizlik oldu, tamam sen de hastasın dinlen deyip kapattı telefonu.

ben de hiç tartışmaya, neden böyle oluyor sorularına girmeden, on dakika sonra ben uzak mesafe ilişkisi yapamıyorum dedim. her şey için teşekkür ettim. o da teşekkür etmiş ve ilişkiyi bitirmiş olduk.

şimdi neden buluşmalarda daha samimisin ama telefonda böyle renksizsin vesaire gibi sorular sormanın saçma olduğunu, bunun pazarlığının yapılamayacağını düşünüp hiç uzatmadım, hem çocukça da olurdu. ilgisi azaldı diye düşünüyorum. insan sevdiği biriyle daha neşeli konuşur diye düşünüyorum. ya da karakteri böyledir bilmiyorum. ama öyle olsa, ilk haftalardaki cıvıl cıvıl neşeli halleri vardı. bir yandan da çok güzeldi kendisi. yüzü kaşı gözü. tam istediğim bir kadın tipi. hem de bazı konulara bakış açısı. bu saatten sonra gerçi bitti ama öyle bir iç dökmek istedim, hem de zihnim inanılmaz karıştı. bu tip durumlarda ne yapılmalı hiç bilmiyorum.

 
şu veya bu nedenle heyecanı azalmış hocam. çok kafaya takacak bir durum yok. güzel bir şekilde bitirmişsin.


  • lazpalle  (15.12.22 13:45:34) 
Geçmişten gelen yakınlık yoksa onu direkt uzak ilişki ile kurmak zor. Bir de burada zaten karşıdaki kişi sizin farkedip bitirmenizi beklemiş gibi. iyi olmuş, next...


  • lcha  (15.12.22 13:57:18) 
Iyi yapmissiniz. Ben o hatayi cok yaptim, cok uzun bir gecmisim olmayan insanlarla sizin sacma ve cocukca dediginiz pazarliklara girmisligim var (bknz önceki duyuru, daha resmi sekilde sevgili olamadigim insana zor zamanimda bana sicak davranmadigi icin sitem ettim falan). Hic bir tanesinde karsi taraftan samimi ve dürüst bir yanit almadim. "Ya evet haklisin, o konuya biraz daha özen göstereyim" ya da "Kusura bakma, ben heyecanimi kaybettim, artik devam etmeyelim" diyen biri cikmadi. Bir insanin davranislari da bir cesit iletisimdir ve bu iletisimden kendinizce cikarimlar yapabilirsiniz, bunu tekrardan sözlü bir iletisime cevirmek sart degil. Bitirin ve tekrar kontakt kurmayin. Zihin karisikligi da normal, zamanla berraklasacak zihniniz.

Son olarak da sunu söyleyeyim, cok güzeldi demissiniz. Cok güzel kadinlarla bunu cok yasadim. Cevrelerinden cok fazla ilgi görmeleri bu yasananlarda bir rol oynuyor gibi düsünüyorum ama kanitlayamam.
  • polopan  (15.12.22 14:31:27 ~ 14:33:15) 
kadınlar çoğu zaman günlük birşeyler anlatabileceği birini arıyorlar. yani aslında senden hoşlanmıyor ama o gün ve her gün yaşadığı şeyleri anlatabilecek kimsesi de yok. millet bayılmış bunu dinlemekten. o sebeple eğer biri hoşlanırsa ondan hatunda ihtiyacını gidermek için konuşuyor. erkek de "aaa benle konuşuyor demek ki hoşlantı var" diye düşünüyor. halbuki "one talk stand" yani

o ayrımı yapamadığı sürece erkek burada bildiğin bir tool. ha peluş ayınla konuşmuşsun haa hoşlandığını sandığın hatun ile.

zor mevzular.
  • duyurukullanıcısı  (15.12.22 14:38:22) 
Benched


  • Deathrow  (15.12.22 14:47:18) 
doğru olanı yapmışsınız. belli ki soğumuş, ilgisini kaybetmiş. bu tip durumlarda konuşmanın sorgulamanın sonucu değiştireceğine inanmıyorum. farkına vardığında bitirmek en iyisi.


  • juliette  (15.12.22 15:03:33) 
Yanlış yapmışsın. Sonuçta ilişki daha yeni. Buluştukça daha çok bağlanabilirdiniz. Kendi kendine beklentiye girip ani kararla ilişkiyi bitirmişsin. 1 2 aylık ilişkiden 1 yıllık yakınlık beklemen hata. Renksizsin demek saçma değil. Belki hastadır, bir sorunu vardır, yorgundur. Asıl sorman gereken şeye saçma demişsin. Bir de beğendiğin biriymiş. Baştan sona hata.


  • dissendium  (15.12.22 19:53:23) 
@dissendium gibi düşünüyorum. kolay kolay anlaşabileceğim birini bulamadığımdan böyle düşünüyor olabilirim.

bir de şu var, farklı şehirlerde olduğunuzdan gelecek görememiş, umutsuzluktan böyle olmuş olabilir. belki de tam konuşulması gereken zaman bitirmişsiniz.
  • cevahir  (15.12.22 21:36:50) 
ilişkilerde yazılı olmayan bir kural vardır: uzak mesafe ilişkilerinde biri diğerinin yanına taşınmadığı sürece bitmeye mahkumdur.


  • rakicandir  (16.12.22 02:11:32) 
[]

yabancı gelin adayı ve bir takım endişeler

sosyal medyadan tanıştık, bir aydır saatlerce görüntülü bir şekilde konuşuyoruz. ben erkek kişisiyim, kendisi çok iyi bir kariyeri olan, moskovada yalnız yaşayan bir kadın. mühendisim ve maddi durumum ona kıyasla hiç iyi değil. ne ev ne araba, yaş 30, kendisinin 33.

ben bugün bildiğin aşık olduğumu hissettim. uzun zamandır böyle içten güldüğümü hatırlamıyorum. telefonda görmek, hayatını, kültürünü tanıtması, sokakta yürürken bana geçtiği yerleri göstermesi, beraber şarkılar dinlemek, doğu avrupa sineması izlememiz, kendi kültürümüzü tanıtmak, birbirmize kendi dillerimizi öğretmemiz, sevecenliği. yirmili yaşlarıma geri döndüm, resmen uzak mesafe ilişkisi yaşıyorum. o da benden hoşlandığını açıkça belli ediyor. bilmiyorum fakat hayatı ve kendisi hakkında çok açık. güveniyorum ona. ara sıra tatlı atışmalar, sataşmalar, sevimli kıskançlıklar. bilemiyorum rüyada gibiyim son bir aydır.

fakat bir yandan da gerçek dünyaya dönersek, ayda 12k kazanan, aile evinde yaşayan loserın biriyim. ona tüm durumu içtenlikle anlattım, anlayışla karşıladı. fakat durumlar canımı çok sıkıyor. kendimi eksik hissediyorum. ona buraya gel diyemem, benim de oraya gitmem nasıl olur bilmiyorum. yanına gittiğimde, eksiklik hisseder miyim hiç bilmiyorum. kabul etse oraya yerleşmeye kalksam, hadi yuva kuralım desem, iş bulmak vesaire nasıl olur hiç ama hiç bilmiyorum.

realist olmak gerekirse, el yüz düzgünlüğü bakımından iyi durumdayım fakat konum olarak dengi olduğumu düşünmüyorum ve bazen savaş vesaire belki kafasını dağıtmak için mi benimle konuşuyor diye düşünmeden edemiyorum. ben son iki-üç eski sevgilim de dahil olmak üzere, son iki senedir böyle iyi, böyle yoğun kimseyle anlaşamadım. bulmuşken devam etmek mi gerekir yoksa bu masaldan yol yakınken vazgeçmek mi gerekiyor bilmiyorum. içimi dökmek istedim, teşekkür ederim.

 
o iş yaş kanka sal gitsin.


  • rentts  (26.10.22 06:24:16) 
"aşık oldum" diyorsan sonuna kadar devam.


  • ekinuzbay  (26.10.22 06:45:33) 
Bir aydır tanıştığınız, hiç bir zaman bir araya gelmediğiniz o ekranı kapattığında nasıl bir insan olduğunu bilmediğiniz biriyle evliliği ve bunu mümkün kılmak için ülke değiştirmeyi düşünüyorsunuz.

Bu kişi Türkiye'de olsa ya da siz Rusya'da olsanız bile bu kadar yükselmek için çok erken bir zaman olurdu. 1 ayda birini tanıyabilmiş olamazsınız. Gördüğünüz kişinin ne kadar gördüğünüz kişi olduğunun garantisini kendinize veremezsiniz.

İnsanların bunalımdan, stresten "farklı olmak istedikleri" bir dönemleri olur. Birkaç hafta, birkaç ay başka bir hayat yaşamaya çalışabilirler. Neticede bunlar gelip geçicidir. Bu bir çok sevecen ve umutlu olan kişi aslında bir süre sonra gerçek kimliği olan atıyorum bıkkın ve agresif, boşvemiş haline dönebilir.

Halinizden memnunsanız vakit geçirin, büyük kararları şimdiden düşünmeye gerek yok. Hele bir turist olarak gidin, ziyaret edin yaşamayı planladığınız ülkeyi en azından.
  • akhenaten  (26.10.22 07:51:05) 
Yanlış anlamayın ama belki ülkesinden sizin sayenizde kaçmak istiyordur. Savaş olması akla bunu getiriyor. Bir ay bunları düşünmek için çok erken. Kendini dert sahibi yapmışsın. Durum böyle değilse de gittiği kadar git.


  • dissendium  (26.10.22 07:57:35) 
Ya hoşlanmayı anlarım ama daha görmeden nasıl sevgili oldun da gelin adayı dedin? Belki Harun abi. Belki sen gibi 5 kişiyle daha görüşüyor. Bu hayale bir kadınlar kapılıyor sanıyordum.


  • Kahvedesu  (26.10.22 08:06:00) 
yüz yüze görüşmeden türkiye içinden bile uzak mesafe ilişkisi her şeyi belirleyemez. Mutlaka görüşün. Ne yapın edin birlikte zaman geçirin.


  • alaimisema  (26.10.22 09:01:18) 
Diğer konulara çok takılmayın bence. Hayat bunun için çok kısa...

Eğer Rusya'daki hayatından memnun ise, önce bir kaç hafta izin alıp bir yanına gidin. Hem yüz yüze tanışırsınız, hem de bu konuları konuşursunuz. Rusya'da karar kılarsanız, istifa edip gidin. Türkiye'ye gelmek istiyorsa (bence şu aşamada bu daha mantıklı), gelsin burada evlenin...


.
  • kartallar yuksek ucar  (26.10.22 09:20:02 ~ 09:20:16) 
arayışını ülke sınırları içinde sürdür, naif kardeşim.


  • gabe h coud  (26.10.22 09:53:42) 
Kulağa hoş geliyor da olayın sihrine erken kapılmışsınız cidden. Önce bi yüz yüze görüşün falan.. Çok fazla rusla evlenen türk var. Niyetlerini bilemeyiz ama ciddi düşünen oluyor mu oluyor..

Onun bir mesleği var mı? O gelsin? En kötü rusça ile ilgili bir şeyler yapar belki.

O sizle olmak istedikten sonra 12k ile de geçinilir ne olacak ki? Ben 15 ile geçiniyorum ama kiram 4k tabi öyle olunca ucu ucuna yetiyor.

Buradaki tek önemli nokta umarım kadının niyeti iyidir.
  • ananiyimioguz  (26.10.22 10:18:33) 
yüz yüze birden fazla defa uzun uzun görüşmeden asla kritik ve büyük kararlar vermeyin. bu düşündüğünüz şeyleri ancak bu görüşmelerden sonra gerçekçi bir şekilde muhakeme edebilirsiniz.


  • Phoebe  (26.10.22 10:59:26) 
30’u aşmış insanların yüz yüze gelmeden, birlikte aynı evi paylaşmadan aşktan bahsetmesi bana anormal geliyor.


  • ruhen hastayim ben  (26.10.22 12:38:25) 
Üniversitedeyken en yakın arkadaşım, bir siteden İngiliz bir erkekle tanıştı. Adam müzik öğretmeniymiş, piano çalıp bestelerini benim arkadaşa gönderiyormuş, yürüdüğü sokakların resmini çekip benim arkadaşa atıyormuş. Çok ilgili ve sıcak davranıyormuş, onun dediğine göre biz spordayken bile merak ediyormuş. Arkadaşım da bana " Aşırı romantik, ben aşık oldum galiba" deyince ben çok erken karar veriyorsun dediğimde, " ben eminim" demişti. Onlar bir iki ay rüya gibi vakit geçirdiklerini söyledi. Sonunda büyük gün geldi çattı, çocuk İstanbul'a gelmiş. ;) Benim arkadaş sırf çocuk geliyor diye evine bir de dolap aldı öğrenci şartlarıyla, eşyalarını koysun diye. "Ben her ne kadar, bu çocuğu yeterince tanımıyorsun, sapik olabilir, katil olabilir. " dediysem de çocuğu taksiyle almaya gitti. Sonra eve geldiklerinde çocuk sürekli aç olduğunu, ne zaman yemek yiyeceklerini, sabah erkenden kalkıp duş alıp kahvaltısını tek başına yapıp, sonra benim arkadaşı bekleyip tekrar kızla kahvaltı yapması, sonra gezmedeyken bile kıza ne zaman yemek yiyeceğiz diye sorup 1 hafta boyunca tüm yemekleri kıza ödetmesi ve kız lavaboya gittiğinde arkadaşımın bozuk parası olmadığından 1 lira için 100 lirayı bozması, çocuğun hiçbir şey yapmaması. Sonra havaalanına giderken, çocuk elinde bir kese parayı sallayıp, bak bu kadar param arttı demiş. Sonra ülkesine döndüğünde çok güzel bir haftayı diyip tekrar gelmeyi istiyorum demiş ;)) benim arkadaş da hayalet taklidi yapmış. Demem o ki, çok kaptirmayiniz kendinizi, benim arkadaşın yabancı sevgili istemesinden oldu hep bunlar. ;))


  • stejerners  (26.10.22 12:41:46 ~ 12:43:32) 
aynı senaryoyu yaşayan bir arkadaşım oldu. hatta kadın sadece rusça, erkek ise sadece türkçe biliyordu. sıkıntılı bir süreç sonunda evlendiler ve çocukları oldu. ama sonsuza kadar mutlu yaşamadılar. çocuktan 4 sene sonra boşandılar.

kadın burada çalıştığı şirketin evli sahibi ile takılıyor. arkadaşım olan şahıs ise çocuğa bakıyor.

kötü örnek ancak dikkate alman faydalı olacaktır.
  • tantunisultansuleyman  (26.10.22 15:22:46) 
Başlığı görünce aklıma ilk Rusya ya da Ukrayna geldi yanılmamışım, boşver hocam onu yaramaz sana.


  • sassot  (26.10.22 15:47:04) 
Benim bir yakınım pandemi dönemine denk gelen online tanışma sonrası Uzakdoğu'dan bir kızla 2 buçuk sene boyunca sadece görüntülü görüştü. Ülke kapalı olduğu için ne kız buraya gelebildi ne de bizimki oraya gidebildi. Birbirleri ile yüzyüze ilk karşılaşmaları anca geçen hafta falan. Ama görüşme sonrası da birbirleri ile uyumlu olduklarını idrak ederek devam ettirme, hatta ilerletme kararı aldılar. Ama bu bir istisna. Gerçek hayatta da görüşün bir, ondan sonra karar verin derim.


  • d max  (28.10.22 12:03:29) 
[]

can sıkıcı ingilizce telaffuz sorunu

lisansı türkçe okumuş biri olarak eğitim dili ingilizce olan bir yüksek lisans programında öğrenim görüyorum. ingilizce ile de hiç problem yaşamamıştım şu güne kadar yds puanım yüksek dizi/film altyazısız izlerim mesela. çevremde de şu güne kadar şu kelimeyi yanlış söyledin diye hiç uyarılmamıştım. meğerse hiç ingilizce konuşmadığım içinmiş.

genel olarak fazla göze batmıyordu sunumlarda vesaire terimlere çalışıyordum. fakat şimdi yeni bir çevre edindim sürekli yurt dışında falan yaşamış kimseler var, arada ingilizce terimler sıkça kullanılıyor ve sürekli düzeltiliyorum. uyarmaları da hoşuma gidiyordu ne güzel öğreniyoruz bir daha yapmayız gibi.

bazen baya da temel kelimeleri kaçırıyorum. "image" mesela "imıc" diye düzeltildim "imeyc" demiştim. "regret" hatalı söylemişim. fakat en son, "ancient" kelimesini "ensient" diye telaffuz edince işin rengi değişti. "enşınt" abi o diye azarlandım resmen. ya o kadar da aşkımızın meyvesi aytek değilimdir diye hemen açtım kontrol ettim, özgüvenim paramparça oldu, turnalı halk şarkıları söylemeye başladım.

şimdi yabancı insanlarla iletişim kurma olanağım da yok, bu kelime olaylarını nasıl daha doğru öğrenebilirim, hatalarımı nasıl düzeltirim, metot var mıdır, ayna karşısında pratik mi yapmalıyım diye sizlere danışmak istedim.

 
yeterince ingilizce içerik tüketmemek en temel sebebi bence. bol bol dizi film müzik youtube izleye izleye hep doğruları öğreniyorsun.

mesela ancient çok yaygın bir kelime bence. enşınt duysaydın anaaa bu ensient böyle mi okunuyormuş ya derdin.

ayrıca güzel ortam valla uyarıp düzeltmeleri bile güzel yani
  • floydian  (25.05.22 02:40:32) 
Bunlarin hepsi fransizca kelimeler oldugu icin patlaman normal, fransizca okunuslari imaj,ansien,rögre

Bu kelimelerin okunus kurallari bozuk oldugu icin ezberleyip gecmen gerekiyor.
Fransizlar bu yuzden ingilizce konusmayi sevmezler.

Yalniz yabanci biriyle konussan bu kadar duzeltmez seni. Bizde hastalik bu.
Highway kelimesine hayvey dedim diye duzelten oldu. Derinden soylemedik diye yanlismis.
  • divit  (25.05.22 03:20:01) 
Sen dışında herkes tertemiz ingiliz aksanıyla konuşmuyordur. Takma bence.


  • nvidia  (25.05.22 03:39:35) 
Çok fazla dinleme yaparsan düzeltebilirsin.

Her zaman boș kaldimi mesela toplu tasima yada evde surekli kulaginda bir podcast olmalı.

bos vaktin olmamali.sıkılırsan hergün Dizi film olarakta bi döngüye girmelisin.ingilizce alt yazi da aç.
  • Slynmaster  (25.05.22 06:48:31) 
Bu tarz videolar izleyip, bilmediklerinizi/ yanlış bildiklerinizi not alırsanız faydalı oluyor. Ben de yapıyorum fırsat buldukça.
youtu.be
youtu.be
Instagram'da da var böyle sayfalar.
  • on and off  (25.05.22 07:55:07) 
Dinleme yap tabi, ama dinledikten sonra o kelimeleri telaffuz da et. Çünkü mesela benim dilim dönmüyo bazı kelimelere, özellikle uğraşıp 3-5 kere söylersem düzgün telaffuz etmeye başlayabiliyorum.

Ayna karşısında pratik yani. Kendini dinle, özellikle üstüne eğilip çaba harcadığında düzelir kısa sürede.
  • plutongezegendegilmi  (25.05.22 08:23:10) 
Dinleyen kişi Türk olmasaydı büyük ihtimalle kelimeyi anlayıp geçecekti, düzeltmeyecekti. Ne İngilizceler duyuyorlar. Düzelteyim diyorsanız anadili İngilizce olan birinden dinleyebileceğiniz metinler bulun, dinlerken notlar alın, sonra kendiniz okuyun.


  • cosmicstring  (25.05.22 10:41:06) 
O kadar da takılmamaya çalışın bu konuya.
O kelimeleri bir şekilde başkasından duymadan öğrenme ihtimaliniz yok, onları duymak için de özel olarak dinleyebileceğiniz bir şey yok.

Dizi ve filmleri zaten İngilizce izliyormuşsunuz, öğrenimle ilgili konularda da sadece yazılı değil arada videolar bulursanız onları da izleyiverin. Pek yapacak bir şey yok.

Özel bir çalışma yapmaya kalkmayın bence, fark ettiğiniz bir kelime olursa zaten anlarsınız ve aklınıza yazarsınız.
  • michael_knight  (25.05.22 19:16:43) 
[]

hayatımın en saçma ilk buluşmasını yaşadım

nasıl anlatacağımı bilmiyorum açıkçası. daha önceden bir çok ilk buluşma deneyimi olan bir erkek kişisi olarak, bambaşka bir boyutta olarak değerlendirdim. kendisiyle bir haftadır sosyal medyadan yazışıyorduk. neşeli, çok sevimli ve pozitif gözüküyordu. çok hoş biri de güzellik bağlamında. bugün kahve içmek için buluştuk. sevimli bir kahveci, benim de modum yüksekti açıkçası. nasıl desem, sürekli işinden ve bir takım gelişigüzel meselelerden konuşup durdu ama sürekli konuştu. resmen hiç konuşamadım. arada lafa girdim takılmaya çalıştım ama çok uzun konuşamadım çünkü hiç susmuyordu hani ne kendisini tanıtma ne benim hakkında da tanıma çabası gözlemleyemedim. ben de saldım ilk yarım saatten sonra. iki saat sonra da istersen kalkalım artık deyip teşekkür ederek güzelce ayrıldım yanından. yani sosyal mecrada neysem oydum aslında, daha önce de ilk buluşmaşlarımda çok güzel geri dönüşler almış biriyim. ama bu sefer nasıl böyle oldu, sosyal mecralarda nasıl gözlemleyemedim bu durumun sinyalini, anlamış değilim. hiç mesajlaşırken çok samimi olup da gerçek buluşmada bu kadar donuk ifadeli ve sürekli konuşan biriyle karşılaşmamıştım. tabi ne o yazmış geri dönüş vesaire ne de ben yazdım herhangi bir şey buluşmadan sonra. açıkçası biraz değişik hissettim, biraz mutsuz oldum eve gelince. oturdum tavanı izliyorum. yetiştirmem gereken bir de proje var odaklanamadım. bu olayı nasıl değerlendirebilirim, nasıl bardağa dolu tarafından bakabilirim, nasıl analiz yapmalıyım bilmiyorum. biraz içimi dökmek biraz da belki üzülme daha güzelini bulursun telkini almak istedim.




 
Bu bir şey değil neler oluyor daha. Ne istediğini bilmeyen, dışarıda kahvesini içerken dinleyecek birini arıyormuş işte. Kahve de sendense oh mis.


  • seaman  (30.04.22 23:28:51) 
sadece cok konustuguna dair bir veri var elimizde, sadece buna dayanarak mi dusundunuz bulusmanin kotu gectigini? hic konusmayip bos bos baksa daha kotu olurdu sanki?


  • in vino veritas  (30.04.22 23:30:40) 
buyuk ihtimal cok heyecanliydi belki oncesinde bir kac icki icti ve cok konustu. Ben sorum goremedim


  • oscar  (30.04.22 23:33:26) 
O bence en başından beri sizi arkadaş olarak gördüğü için bu şekilde davranmış. Siz ise hoşlanma açısından değerlendirdiğiniz için beklentinizin kurbanı olmuşsunuz. Hep böyle çok konuşur musun gibi bir şey deyip tepkisini görebilirdin.


  • dissendium  (30.04.22 23:36:05) 
Sen ne bekledin ki? Kahve içmek ve konuşmak için buluşmadınız mı zaten? En çok hangi rengi seversin mi dicekti? Ya da doğrudan yatakta mı uyanacaktınız? Lan erkekler siz nesiniz böyle ya?

Kız kendince, kendi yaşamında önemli gördüğü şeyleri anlatmış sana işte.
  • turuncu tonlarda  (30.04.22 23:48:17) 
Heyecanlanmış olabilir.
Olmamışsa da olmamıştır. Çok üzülme.

Hayatının ennnn kötü ilk buluşması buysa çok şanslısın ayrıca.
  • chihirovekohaku  (30.04.22 23:51:04) 
yara bandı buluşması
ya da gerçekten beğendiği için hevesli olabilir

  • mantık  (01.05.22 01:12:44) 
Heyecandan olabilir +1
Ayrıca ben bi sorun göremedim.
İki taraftan birinin diğerini beğenmemesi vs gibi durumlar daha kötü.
Ya da fotolarda gördüğün kişiyle alakasız birinin gelmesi (makyaj,shop vs olayları).
Ben bunu yaşadım. Hissetiklerimi anlatamam.

O yüzden bem siizn olayda bi sıkıntı görmedim. Yerinde olsam, yarın bi msj atıp onu yoklardım. O da istekliyse ikinci buluşmada durumlar daha net belli olur.
  • saturn  (01.05.22 01:48:55) 
Ben daha absürd ve kötü bir hikaye bekliyordum sıradan bir date olmuş sadece senin hayal ettiğin gibi olmamış


  • freebird5406_2  (01.05.22 12:21:11) 
[]

fotoğrafını görünce kalbimi çarpıntı tuttu

yıllar yıllar önce yolların ayrıldığı eski mi eski gönül işi aklıma esti. bugün doğum gününü anımsayınca bir instagram ziyareti gerçekleştirdim. pek ziyaret de etmiyorum kendilerini aman işte onca zaman onca insan onca mekan. fotoğrafını görünce bir çarpıntı tuttu tuhaflaştım şaşırdım. hatta kendi kendime, bu bana biraz abartılı geldi bile dedim, keyif çayı içesim geldi gece gece. yarın da iş var pek hayra alamet değil. şimdi kendime soruyorum ya ben unutamadım mı niye böyle oldu durduk yere, psikolojik sorunlarım mı var hormonal dengem mi bozuldu gibisinden. hiç olmazdı. normaldir olur öyle mi yoksa bu şeyi kafana tak mı diye dilemmaya düştüm, derdimi anlatasım geldi.




 
Arada olur öyle. Normaldir.


  • himmet dayi  (03.02.21 05:20:26) 
[]

ofiste mobbing durumları

öncelikle mobbing mi tam emin olamasam da duyuru ailesine danışmak istedim. orta ölçek bir proje bürosunda inşaat mühendisi olarak çalışıyorum. başlayalı yaklaşık üç ay oldu işe. açıkçası daha önce şantiyede ufak bir kaba işler tecrübem vardı fakat proje bürosunda ilk deneyimim. bunu da açıkça belirttim kendilerine işe başlamadan önce. hepi topu da mezun olalı 1 sene oluyor, bu ay meslekte 1 senemi doldurdum. kalifikasyonumun olmadığını söyledim. kendim hakkında konuşursam, o süreçte iki farklı iş seçeneğim vardı, hsk 3 düzeyinde çince bilen biriyim yabancı dil ve sektörel bazda fena olduğumu düşünmüyorum. neyse bunlar öyle tatlı kibar ve ısrarcı konuştular ki ne olacak biz yetiştiririz hepimiz o yollardan yürüdük vesaire diğer seçenekleri eleyip başladım buraya. hatta ilk bir buçuk ay gerçekten de güzel geçti.

fakat gel gelelim bir buçuk ay sonrası, yavaş yavaş işler yetişmemeye başladı. biraz benden kaynaklı bir durum iş temposuna ayak uyduramadım. işte şurası olmamış şurası şöyle ufaktan söylenmeler falan. mesela ince işler konusunda hiç tecrübem yok onu nasıl bilmezsinler vesaire. diğer bir yandan ofisteki bilgisayar kullanılan programı zar zor kaldırıyor o da ayrı dilemma. ben de boş durmuyorum her gün gece yarılarına kadar çalışıyorum yabancı şartnameler kurcalıyorum videolardan nette izlemeye öğrenmeye çalışıyorum.

nihayetinde son iki haftadır seni yetiştiriyoruz ayağına iyice tadımı kaçırmaya başladılar. yani sorun varsa konuşulur bilgiye erişimin zor olmadığı, insanların internetten bakarak kendi evini inşa ettiği bir dönemdeyiz olmuyorsa hatanın tümü bende değildir modundayım ben de. fakat patronlar surat yapmalar tadımı kaçırmalar sessizlik vesaire yavaş olduğumu söylemeler bunu neden anlamadığımı anlayamıyorlarmış. gerim gerim geriyorlar beni. ortadaki olumsuz durumun sorumluluğunu paylaşmak istemeyip tümüyle benim üzerime yıkan bir tutum içerisindeler.

şimdi bu işe katlanma sebebim maaşı çok iyi yurtdışına iş yapıyoruz. ve cidden yaptığımız işe delicesine tutkuluyum. fakat işte bu rahatsız edici tavırlar da beni çileden çıkartıyor. ne yapacağımı bilemez duruma geldim. piyasada da bilinen insanlar ters düşmek istemiyorum. istifa mı etsem yaza kadar sabretsem mi delicesine düşünüyorum bir yandan da çalışıyorum. piyasa malum b planı yapıp iş aramadım hiç. pat diye ayrılırsam bir süre boşta kalacağım. aslında kesin olarak işi bırakacağım fakat zamanı ve şeklini kafamda kurgulayamadım. ya da normal ve sabredilmesi gereken bir durum mu algılayamıyorum. bir nebze olsun içimi dökmek, danışmak istedim.

 
B plani yoksa bu piyasada işten çıkmayın. Bu tarz insanlara katlanmak gerçekten zor ama kendinizi onlara da açın. Bir sene tecrübe edinmek için gayet güzel bir süre. Bence bütün iş için sadece bir kişiye yüklenmek haksızlık. Burada işten ziyade insanlarla iletişim kurup aksayan tarafları onlara aktarmak ve birşeye hakim olduğunuzu göstermek daha iyi olur. İletişim kurarsanız düzelme şansı var. Sonuçta beş yaşında çocuk değilsiniz. Ama karşıdaki insanların tavrı çocukça. B planınız olduğunda yeni ortamlara girmeyi deneyebilirsiniz.


  • dickens  (21.01.21 06:39:06) 
evet, yapılan şey mobbing. anlattığına göre, senin kadar çalışan ve kendini geliştirmeye çalışan bir elemana böyle davranamazlar. kaldı ki çalışmayana da böyle davranamazlar. bir uyarırlar-iki uyarırlar, beğenmiyorlarsa kovarlar. ne demek çalışanı germek.

diğer yandan, aslında sonunda kendileri kaybeder. dediğin gibi ayrılır başka iş bulursun ve onlar halihazırda yetiştirdikleri ve iş öğrettikleri elemanı kaybetmiş olurlar. bu şirketler için aslında büyük bir kayıp. yeni bir iş bulana kadar burayı kendin için bir basamak, biraz zorlu bir basamak olarak görmeye çalış. bilmediğin birçok şey olması normal. bu şirkettekilerin tavrının hevesini kırmasına izin verme. (yeni mezun hevesi diye bir şey var, ve bu heves genellikle bir süre sonra geçiyor :)) her şeyi öğren. onlar için değil, kendin için öğren. öğrendiğini ve çalıştığını da bir yandan üstlerinin gözüne sok. belki de yeterince göstermiyorsun ne kadar çalıştığını. gece aklına bir şey mi takıldı, hemen o saatte mail at. en ufak sorun olduğunda sor. bizde yeni girenlere derler ki, "ilk 2 yıl her şeyi sorabilirsiniz. sormanız iş için ne kadar hevesli olduğunuzu gösterir. ama 2 yıldan sonra her şeyi sormaya devam ederseniz 'bu da bir şeyi öğrenemedi' deriz."

bu arada, ben şahsen bu gece mail atma işini asla yapmıyorum çünkü şirkette zaten çalıştığım ve işimi yaptığım biliniyor. gece çalışmış ve mail hazırlamış olsam bile sabah gönderiyorum. çünkü "mesai sonrası bile çalışan eleman" etiketi üzerime yapışsın istemiyorum. bir de, millet üstlerinin gözüne girmek için yapıyor ama bana kalırsa biraz yapmacık hareketler. beni zaten bilen bilyor. ama sen yap. sizinkiler bundan anlayacak bence ve kafan daha rahat edecek.

burada çalıştığın ve sorumluluk aldığın bir proje varsa onu bitirmeden işten ayrılmaman iyi olur. kimseyle ters düşme, sonraki işinde onların referansını soracaklar. son olarak, iş dünyası zaten böyle acımasız patronlar ve müdürlerle dolu, çok da canını sıkma burası niye böyle diye. ya da çok canını sık, çünkü her yer böyle :')
  • istanbul kanatlarimin altinda  (21.01.21 09:03:51 ~ 09:04:55) 
Zor durum ama ben mobing olarak değerlendirmedim. Arada kendiniz söylüyorsunuz işin temposuna ayak uyduramadığınızı. Söylenmeleri normal, sizin gerilmeniz de. İşi öğrenebileceğiniz yerdesiniz. Ben burada açık iletişimle çözülmeyecek bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Buradaki işi bıraksanız başka yerde de benzerini yaşayabileceğiniz bir durumdasınız. Yapacak işiniz var ve dahası bundan hem siz hem de şirket para kazanabiliyor. Bırakmayıp mücadele ederseniz daha güçlü çıkarsınız.
Bir toplantı talep edin, aslında mümkünse mesai saati sonrası. İş konuşmak gibi değil de dert paylaşmak gibi (aslında bunu yönetici tarafının yapmasını beklerdim, o da ayrı). Samimi olarak işi sevdiğinizi, ama yaşadığınız zorlukları anlatın. Aklınızda bir çözüm planı olsun, bunu aktarın ve yardım isteyin. Bakalım onlar nasıl yaklaşacak. Aranızı bozmanız gereken bir durum değil bu. İş hayatının gayet normal stresi.

  • SiyamkedisiZorro  (21.01.21 10:40:06) 
mobbing değil çalışma hayatının gerçeği.
onlar kovana yada daha bir iş bulana kadar devam.

  • sizofren06  (21.01.21 11:48:32 ~ 11:48:56) 
insaat isi kadar berbat is bi denizcilikte var. gerisini bilmiyorum.
bu isler boyle yuruyor. sallamayin pek. benim size tavsiyem. bir yandan is bakin kendinize. ha yeni gittiginiz isyerinin de bundan farkli olacagini hic sanmam.

is bakinin ve sizi rahatlatacak olan nokta su, siz zaten memnun degilsiniz. isten de cikmayi dusunuyorsunuz cok cok onlar sizle yollarini ayirmayi dusunurler ki bunu siz yapacaktiniz, onlar yapmis olacak. yani isi yetistiriyorum ya da yetistiremedim isten cikaracaklar diye gerilmeyin.
bitmeyen isin anasini boslamak saaparmis. bizim sektorun kurtaricisi bu cumle.
sikmayin caninizi. zaten memnun degilsiniz isten cikacaktiniz. eger isler en kotu konuma gelirse siz degil onlar cikartir.
sizin istediginiz sey, onlarin en kotu senaryosu.
sizin istediginiz sey, en kotu senaryo olur mu olmaz. o zaman sikmayin caninizi. is iste bulunur. devam ediniz.
yasim 32. 30'dan fazla santiyeyi anahtar teslim bitirdim hicbirisi de yapsat degil okul hastane baraj viyaduk vs. hayatim boyunca da hicbir firmaya basvuruda bulunmadim. beni calisirken goren diger firmalar cagirdi. hepsine de proje bitsin gelirim dedim. bunu dedigim icin ayrildigim firmalar da yeni projelere cagiriyorlar. ya taseron gordu ya anafirma gordu ya yanmahalledeki firma gordu. calismaya devam edin efendim. iyi bir is buldugunuzda da ayrilirsiniz.
  • turbo sadık  (21.01.21 12:03:22) 
[]

elimi attığım her alanda başarısız oluyorum

duyuru sakinleri, bir nebze de olsa içimi dökmek, derdimi anlatmak istedim. aklınıza gelecek her alanda başarısız olmayı nasıl mı başardım, bilmiyorum. özellikle gönül işleri ve bilhassa da mesleki bağlamda bozguna uğrayıp duruyorum. aslında çok girişken, sosyal biriyim. ama bunun yanında yolu da hep bildiğimi düşündüğüm halde, yolda yürümeye başlayınca bozguna uğruyorum.

misal, yeni mezunken bulduğım işim. şantiyede saha mühendisiyim. zar zor kovalaya kovalaya yüzlerce cv görüşme derken işe girdim, dört ay sonunda olmadı, istifa. bir hafta sonra başka bir iş. modelleme. keyifsizlik, elimi yüzüme bulaştırıyporum şu esnada. işe başlarken inanılmaz hevesli ve öğrenmeye açığım. her şeyin bilgisine sahip olmaya çalışıp hiç bişey yapamamakla yüzleşiyorum. gönül meselelerinde, hepten beceriksizim onca eğreti ilişki. sıkışıp kaldım


 
ben de öyleyim. bir çözüm bulursan bana da söyle :/


  • candide  (16.10.20 00:43:21) 
Sabır mı eksik acaba? Dört ayda ne gördün ki, istifa etmek için çok erken. İlişkiler konusunda tavsiye veremem, kelin ilacı olsa başına sürer.


  • stewie  (16.10.20 00:45:30) 
Gönül mevzularına hiç girmeyeyim ancak iş konusunda stewie +1 diyorum ve artırıyorum; işi sevmiyorsan ister sahada çalış ister ofiste, elbet hepsine bir kusur bulacaksın. Ya komple bırak başka bir şeyler yap ya da zorlansan da bıksan da nabıyorum lan ben bu mallarla desen de dört elle sarıl, biraz da kararsızlık kafasından oluyor bunlar bence.


  • vedatchilipeppers  (16.10.20 01:06:14) 
Ben de iş konusunda öneri vermeye geldim. Benzer sebeplerle iki farklı işi bıraktım. Şu an dönüp baktığımda, ne tarz bir yerde, şartlarda vs çalışamayacağımı anlamış oldum diyorum. Daha iyisi için çabaladığın sürece, kaybedilen çok şey yok.


  • the coon  (16.10.20 02:49:56) 
maalesef boyle. dunyayi 24-25'e kadar cok yanlis algiliyor ve buna gore donanimlaniyoruz.
bu donanimlar ve beklentilerimiz de bosa cikiyor.

sizde bi sikinti yok yani. caninizi sikmayin. ben ilk calistigim zamanlari kime anlattiysam ki hala daha simdi yaptigim seyleri soylesem herkes olm sen mal misin niye bunlari yapiyorsun diyor.

bu hayatta hicbir sey basari degil. buna sunu da ekleyeyim dayini babaniz olsa dahi bu boyle. ornegin para kazanmayi, parayi isletmeyi ve tutmayi bilmiyorsan, sana gelen imkanlar da kisa sureli olur. para gidince gokten gelen kaynak gidince sen de yok olursun.
soyle diyeyim, cogu insan parayi yonetmeyi, tutmayi, katlamayi bilmiyor. dusunun ki neredeyse kimse yok ki sayisal loto tutturmus olsun da o parayla hala daha zengin hayati sursun.
adamin para temeli yok. o parayi ceviremiyor. ekonomi elegi gelismemis. deliklerini kapamayi ya da deliginden buyuk kazanmadigini kazanamadigini bilmiyor. bu yuzden para eriyor.

eger ekonomi elegindeki delikleri kucultecek hamleleri ogrenir ve yaparsaniz para kendiliginden birikecektir.

is hayatinda iyi mi olmak istiyorsunuz. bunun karsiliginda bir sey sunacaksiniz.
ya zamaninizi ya gencligini ya da sosyal hayatinizdan feraget edeceksiniz ya da ne bileyim uykunuzdan...

benim su anki patronum, lisedeyken okumayacagim dedi, babasinin durumu da cok iyi. dedi okumuyorsan amcanin yanina git. beton dok amelelik yap..havalimaninda betona mastar cekiyor.
yoruldu ve dedi ki ben okuyacagim. babasi da izin vermedi. o da aksamlisesine kendisi kaydoldu. liseyi oyle.bitirdi bir yandan amelelik yapiyor.
sonra babasina ben bitirdim universite okuyacagim dedi. babasi yok dedi babasi para da vermiyor.

bu da hem iste calisiyor bir yandan ders calisiyor. sabah aksam santiyede. insaati kazaniyor. ikinci ogretimi yaziyir ki aksam ders sabah xalisabileceyim.

beton isi bitiyor, ekskavator operatorlugu yapiyor o bitiyor hastanede temizlik iscisi olarak.devam ediyor okula.yakin olsun diye. velhasil okulu bitiyor. baska santiyede ise giriyor. yagci olarak. adam 4 sene santiye sorumlusu olmasina ragmen asgari ucret almis. ortagi da oyle. simdi durumlari iyi.
ben kendime bakiyorum ben de ayni anlattiklari seyleri birebir yasadim, sanki beni anlatiyorlar.

soyle bi bakiyorum. insaaat sektorunde kendi cabalariyla bir seyler olusturan kim varsa hepsi ayni.

bir sey alacaksaniz hayatta once neyinizi karsiliginda vereceksiniz, onu dusunun o zaman daha az agir gelecektir size sonuclar.

iliskiler konusunda da boyle. bir seylerden feragat edeceksiniz.

benim bi kiz arkadasim vardi. baktim ki bu is tempozu ve konum ile ne birliktelik ne de evlilik plani olmaz. ha bunu ona en basinda da dedim, ama ne kadar yok dese de bekliyormus.
benim kiz arkadasim ile bi basarisizligim da yoktu.

santiyede kosturmacadan yemek yemegi unutuyirum diye. ufak kuruyemis paketleri yapardi. her hafta yollardi bunu sali ye bunu persembe ye cebinde dursun diye.
isg sinavina girecektim. temel.betonu acelesinden unuttum o aksam hatirlatti onun sayesinde girdim, ve kazandim. ama uzaktik alakasiz sebeplerden kavga ediyorduk, ve ben bi ise basladim mi 7-8 ay hic eve ugramiyorum. boyle iliski dogru olmaz.
ha ne oldu bunun karsiliginda, yasim 32 ama yasimdan cok santiyeyi anahtar tesliminde bulundum. 25 gun sonra bi hastaneyi daha gecici kabule sokacagim. baska bir yerden arkadas is almis beni cagiriyir beni bekliyorlar baslamak icin.

bi yerde basari varsa bir yerde eksiklik vardi. terazi gibi bu isler. bir yerden alip bir yere koyman lazim. termodinamik kanunlari burada da gecerli. yoktan var vardan yok olmuyor.
  • turbo sadık  (16.10.20 08:03:32) 
Beklentileriniz çok yüksek belki de hayali.

İşten beklentileriniz nedir mesela? Bunlar sahadaki gerçeklerle uyuşmuyor. Oturup beklentilerini 2 ayak üstüne oturtun. İş yeri çalışıp, maaş almak içindir.

Aynı şekilde gönül ilişkilerinde de muhtemelen mükemmeli veya imkansızı arıyorsunuz. Her insanın az veya çok kusuru olur. Önemli olan sizin neleri tolere edip, edemeyeceğiniz. Oturup bunların bir listesini yapın. Örneğin sigara içen biriyle yürütemem diyorsanız, bu kişilerle gönül ilişkisine girmeyin. Kendinizi tanıyın yani.


.
  • kartallar yuksek ucar  (16.10.20 09:39:46) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.