[]

Ağır işsiz trol arkadaşı engellemeli miyim?

Merhaba arkadaşlar,

Kafamın uyuştuğu, iletişim halinde olduğum üniversiteden bir arkadaşım var. Zaten 1-2 tane arkadaşla görüşüyorum, diğerleriyle olan bağlarım koptu. Bu arkadaş da geriye kalan bir iki kişiden biri. Ama son günlerde ağır saçmalamaya başladı.

Bunun sürekli bel altı sohbetleri yapan, soğuk espriler yapan, gereksiz, ağır işsiz, otçu bir arkadaş grubu var. Bu arkadaş grubunun oluşturduğu Whatsapp grubunda dönen moronca, gerizekalıca, insanın iqsunu 100- 200 puan düşüren paylaşımlar yapılıyor.

Bu gerizekalı arkadaşım da son zamanlarda bunları benimle paylaşmaya başladı. Ben de böyle şeylerden ölümüne nefret ederim. Kendisini böyle şeyler paylaşmamasını, hoşlanmadığımı söyledim, devam ederse engelleyeceğimi söyledim. Ancak bu gerizekalı trol olduğundan mıdır nedir hala paylaşmaya devam ediyor. Ama benim şalterler atmaya başladı. Çünkü ben ciddi bir insanım, öyle ergen saçmalıklarıyla asla işim olmaz. Ama engellemeyi düşünüyorum onu bu yüzden.

Eğer onu engellersem de neredeyse hiç arkadaşım kalmayacak. Gerçi yapmadığım şey de değil. Bana ters gelmeye başlayan yakın arkadaşlarımı bir kalemde sildim. Ama bunu yapmak da çok acımasız geliyor. Sizce ne yapmalıyım? Siz ne düşünüyorsunuz? Teşekkür ederim.

 
seni mutlu etmeyen bir arkadaslik arkadaslik degildir. ben olsam eger rahatsiz oluyorsam ve soyledigimi anlamiyorsa iletisimi keserim. normale dondugunde tekrar iletisim kurarim ama donmezse de nolmus diye merak etmem.


  • in vino veritas  (03.10.19 18:32:36) 
Engelleme de cevap verme, anlar herhalde ciddi olduğunu


  • valarmurgulis  (03.10.19 19:02:10) 
Bu kasiyorsan engelle gitsin. Bayagi dert etmişsin.


  • stavro  (03.10.19 20:48:41) 
Bence bas engeli direkt. Sabit bi arkadaş çevresi olanları hiç anlamam zaten. Arkadaş çevresi dediğin kişi geliştikçe farklı deneyimler edindikce önce yıkılır sonra yeniden inşa edilir. Arkadaşım kalmayacak diye düşünme yani. İhtiyacın olan kişiler gelir bulur seni merak etme.


  • superfluid  (04.10.19 00:10:44) 
[]

Komisyoncuyla serbest çeviri işi nasıl halledilir?

Merhaba arkadaşlar,

Bir süredir bir firma için Almanca serbest çevirmenlik yapıyorum. Çevirileri bir aracı gönderiyor. Yani doğrudan müşteriden almıyorum. Fakat aracı bu işten bir miktar komisyon alıyor. Benim istediğim ücretin üzerine kendi komisyonunu ekliyor ve toplam ücreti müşteriye söylüyor. Sorun da burada başlıyor. Çünkü onun aldığı komisyon, benim işimi baltalamaya başladı. Çünkü 50- 100 TL almıyor, 150-200 TL alıyor. Bu da benim istediğim ücrete eklenince müşteriye fazla gelir veya komisyondan kısmak zorunda kalır diye benim verdiğim rakamları hep indirmeye çalışıyor.

Zaten serbest çevirmenliğe yeni başladım. Almanca için 180 kelimeye 13 TL istiyorum. O da rakamı böyle yüksek bulunca kafam atıyor. Yaptığım bir de normal çeviri de değil, teknik çeviri. Bazen bir terimi bulmak için ne kadar zaman harcıyorum. Bunu ona söylüyorum, o da Almanca bilmediği için bir yorum yapamayacağını söyleyip kısa kesiyor. Ne yapayım yani İngilizce üzerinden hesaplayıp 10 TL mi isteyeyim? Zaten 1 yıldır işsizim.

Serbest çeviriye başlama kararı aldıktan kısa bir süre sonra bunları buldum, yolun başında olduğum için hem de işsiz olduğum için kaybetmek istemiyorum. Az önce başka belgeler yolladı. Ben de 1400 TL istedim. Rakamı çok buldu ve çevirmememi söyledi. Anlamıyorum sanki para onun cebinden çıkıyor. Ama ölü fiyatına da çeviremem. Sizce ne yapmalıyım yol mu vereyim? Fikirlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

 
abi/apla

Sorunun şimdiki zamanla alakalı değil, sorunun gelecek zamanla alakalı ve stratejik.

Çok pırıltılı cumleler kurmayacağım daha dogrusu yeni süt ıctım uykum geldi biraz o yüzden afedersin.

Sen kendine bi portfolyo yapsana. Portfolyonu buyutup gelecekte daha iyi ve daha sağlam müsterıler bulsana. Biraz zamanını alacaktır ama bastırsana kendine bir kart, ders versene almancadan, 4 koldan saldırsana.

şimdiki zamana çok odaklanmışsın. stratejik düşün.
  • binder dandet  (25.09.19 21:59:55) 
@ binder dandet Haklısın hocam. Ama portfolyo yapmak aklımda. Geleceğe de odaklanıyorum evet ama kimse elimdekini kaybetmek istemez. Bir de sanırım şunu diyorsun: "Boşver giderse gitsin, sen önündeki fırsatları kovala diyorsun". O durumda haklısın. Teşekkür ederim önerin için :)


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (25.09.19 22:51:26) 
Benim tavsiyem belli bir fiyatın altına düşme o çok para kazanmak isterse kendi komisyonundan kırsin madem


  • ZetaStar1903  (26.09.19 00:04:45) 
@ ZetaStar1903 Düşmüyorum elimden geldiğince. Zaten dediğim gibi düşersem temelli İngilizce üzerinden rakam vermiş olacağım. Bence de kendi komisyonundan kırsın madem çok görüyor. Ama beyefendi bedavadan 150- 200 TL aldığı yetmiyor gibi bir de bana laf ediyor. İnsanlar yüzsüz gerçekten. Zaten düşecek bir şey de kalmadı. İş ilişkimiz bitti.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (26.09.19 01:40:06) 
Büyük ihtimalle size çeviriyi gönderdiğinde çoktan müşteriyle fiyatta anlaşmış oluyor. Sizden ne kadar kırarsa kendi cebine kalıyordur. Ondan kırmaya bu kadar hevesli.


  • mertxx  (26.09.19 07:43:49) 
@ mertxx O şekilde de olabilir evet. Çünkü ben rakam verdikten sonra tamam diyip birkaç gün ses çıkarmadan bekleyip sonra şunu biraz daha indirelim dediği de oldu. Ancak bu bahsettiğim olayda müşterinin bilme ihtimali yoktu. Çünkü çeviriyi gönderir göndermez direk rakamı verdim. O esnada da kırmaya çalıştı.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (26.09.19 17:05:59) 
@ kambek binder dandet' in tavsiyeleri gerçekten güzel. Dikkate alacağım. Yalnız dediğiniz gibi iyilik gibi görünen değil gerçekten iyilik yaptım. İlk işim diye neredeyse
bedavaya yaptım ilk işlerini. Sonrakini de neredeyse İngilizce üzerinden verdim ama artık
kendi istediğim ücret üzerinden vermeye başlayınca iştahı gitti. O bir kere olur sonuçta.

Bu arada benim onun aldığı komisyonla ilgili bir sorunum yok. Dediğiniz gibi alabilir. Ona bir şey demiyorum. Benim takıldığım nokta kendi komisyonuna o kadar odaklanmış ki benim enayilik yapmamı istiyor. Benden istediği şeyin tek açıklaması o. Ona takıldım ben.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (26.09.19 19:38:33) 
[]

Çevirinizi okuyunca anlamsız geliyor mu?

Merhaba arkadaşlar,

Kısa bir süredir serbest çevirmenlik yapıyorum. Ancak bazen takıntım mı tutuyor yoksa gerçekten çevirimden mi kaynaklanıyor bilmiyorum ama yaptığım çeviriyi aradan bir süre geçtikten sonra tekrar okuyunca anlamsız, saçma bir çeviri gibi geliyor. Halbuki ilk çevirdiğimde hiç öyle gelmiyor, öyle gelse zaten o şekilde bırakmam. Böyle olunca da çeviriyi bitirdikten sonra kontrol ederken oturup bir o kadar da onunla uğraşıyorum.

Bende mi bir sorun var yoksa fazla mı mükemmeliyetçiyim? Veya daha yolun başında olmamdan mı kaynaklanıyor? Sizde de böyle bir durum oluyor mu? Bir de yaptığım teknik çeviri. Haliyle hem anlamı kaybolmasın hem de güzel olsun derken şaşırıyorum. O yüzden internetten alabildiğim kadar yardım almaya çalışıyorum güzel olması için. Bu da çeviri süresini uzatıyor. Aynı şeyi yaşayan var mıdır? Teşekkür ederim.

 
Geçenlerde uzun zaman önce çevirdiğim bi kitap basıldı. Elime de ulaştı kitap ama açıp okumaya tırsıyorum çünkü kesin şey dicem, "Bunu böyle mi çevirdin piii" şalksdşa. Başka bir çevirmen arkadaşımın da benzer bir şeyi yaşadığını biliyorum. Yani bence normal bi his ama çevirinizin üstünde gereksiz zaman harcamanıza sebep olursa o farklı bi durum oluyor.

Her zaman daha güzeli, daha iyisi olabilir her şeyin. Dolayısıyla zaman/emek/fayda oranını iyi gözetmek lazım. Belki başlarda dışarıdan bir gözün onayını alabilirsiniz. "Tamam, iyi işte uğraşma daha" derse biri zamanla geçer belki bu durum.
  • inawen  (21.09.19 18:58:30 ~ 18:59:13) 
ikinci dil ana dil olmayinca dogal ceviri olamiyo tabi, ama bence cok da kafaya takmamak lazim, ceviren olduguna sukretmek lazim. Kitabi, makaleyi vs anliyo muyum, anliyorum, google translate gibi cevirmediysen benim icin problem yok.


  • beriberi  (21.09.19 20:01:57) 
[]

Diksiyonum bozuk. Ne yapabilirim?

Merhaba arkadaşlar,

Bu başlıkta çok canımı sıkan bir sorunumdan bahsedeceğim ve eğer olur da bu yazıyı okumak için durumunuz olmazsa özet aşağıdadır.

Çocukluğumdan beri başıma musallat olan bir diksiyon bozukluğum var. Dilden kaynaklanan bir sorun bildiğiniz üzere. 5-6 yaşlarımda dilim dışarıdaydı. Ailem bu yüzden beni o zamanlar hastaneye çok götürdü. Doktorlar sorunun düzeleceğini, dilimin zamanla içeri gireceğini söyledi. Dedikleri gibi de dilim içeri girdi. Ama sorun tam olarak düzelmedi. O zamandan bu yana devam eden bir konuşma bozukluğum var, pelteklik gibi.

Bu sorun kimseye bahsetmesem de canımı çok ama çok sıkıyor. Biliyorum ayıp bir şey değil ama bahsetmek istemiyorum işte. O kadar çok canımı sıkıyor. Buradaki anonimlik olmasa burada da size bahsetmezdim. Tanımadığım insanlarla konuştuğumda bana " Sen engelli misin?" diye soruyorlar. İş görüşmelerinde falan da çok karşılaşıyorum bu soruyla. Hatta bu yüzden iş bulamadığımı falan düşünüyorum. Çünkü " Diksiyonu düzgün" şartının olmadığı bir iş ilanı yok. Engelli raporum olup olmadığını soruyorlar. Artık o kadar alıştım ki bu soruya " Konuşma sorunumdan bahsediyorsanız engelli değilim. Küçüklükten beri var bu sorun." diyorum. İnsanlar bu soruyu sorduklarında acaba " Beni zihinsel engelli falan sanıyorlar mıdır acaba?" diye düşünmeden edemiyorum.

Bazen kendimi kaybedip çok hızlı konuştuğumda falan iyice ortaya çıkıyor bu durum. Kimseyle konuşmak istemiyorum artık. Sanki ağzımın içinden konuşuyormuşum gibi konuşuyorum. Ses tonumdan da konuşmamdan da nefret ediyorum. Bazen kaydettiğim telefon görüşmelerimi dinlemem gerektiğinde kendi sesimi duyunca içimde öyle tiksinti oluşuyor ki karşımda benim gibi konuşan biri olsa yemin ederim tüm gücümle boğazına sarılmak isterim. Ben kendimden nefret edersem başkaları neden sevsin ki beni? Zaten insanların da beni ciddiye aldığını düşünmüyorum. Bazen lanetlendiğimi düşünüyorum.

Bu sorun iyice kafamı bozmaya başladı. Yani şu an elimde olsa ses tonumu, değiştirmek, konuşma sorunumu ortadan kaldırmak için ameliyat olurum o derece. Kulak, burun, boğaz doktoruna gittim. Biraz bozukluk var ama çok büyük bir şey değil dedi. Ama bana göre çok büyük bir sorun ve çözülmesi gerekiyor.

Çevrenizde bu tarz sorunu olup da çözebilen birileri oldu mu? Çözdülerse nasıl çözdüler? Bir de bu diksiyon dersleri, konuşma terapileri falan işe yarar mı? Bu konuda bilginiz ve önerileriniz varsa yazarsanız çok sevinirim. Teşekkür ederim.

Özet: Küçüklüğümden beri var olan ve beni kara kara düşündüren konuşma bozukluğumu ortadan kaldırmak için ne yapabilirim?

 
hocam öncelikle başkalarının ne düşündüğü sizin moralinizi bozmasın. sizi tanıyanlar zaten sizinle konuştukca bunun önemli bir konu olmadığını bilincinde olacaktır. iş hayatı da buna dahil.. size bir örnek vereyim. çalıştığım işyerinde telefona ben bakıyordum. sesim telefonda kız gibi çıkıyormuş. hatta kızı da geç trans birey gibi ses çıkıyormuş. samimi arkadaşlarım öyle söylüyordu. piçler. :) neyse bir gün işyerinde telefon çaldı baktım. konuştuk. 10 dk sonra tekrar araması için kapattık telefonu. neyse ben de yerimden kalktım gittim. adam o sırada ofisi arayıp 10 dk önce bir bayanla konustum diye ofisi birbirine katmış :)) ofise geldim baktım herkes bu muhabbeti konuşuyor. dedim ki yahu o adamla ben konuştum dedim. gülmeler şakalar falan.. yani boşver takma. seni bilen biliyor. başkası istediğini desin.


  • catch  (06.08.19 17:52:00 ~ 17:53:09) 
Bir doktorun dediğiyle yetinmemelisin bence, görünüşe bakılırsa gerçekten çok rahatsız oluyosun. Önce aile hekimine gidip onun tavsiyesine göre başka doktorlara görünebilirsin. Tüm doktorlar bir problem olmadığını söylerse belki de gerçekten konuşmanda ciddi bi problem yoktur ve sen abartıyosundur, ozaman diksiyon derslerine başlarsın veya terapiste gidersin. Düzelir elbette neden düzelmesin ki?
Konuşmandan rahatsız olduğunu herkese anlatmak zorunda da değilsin bu konuda kendini sıkma, sen sadece doktorlara ve bu konuda sana yardım edebilecek kişilere anlat yeter.
Engelli diyenlerin de ben taa....
  • megalomaniac  (06.08.19 17:53:34) 
Reyiz, üzülme, vardır çaresi hafif dilini kesip mm bir ayar yaptirsan, yada diline antrenman yapsan guclendirsen ne bileyim ağzının içinde yuvarlamak suretiyle sağa sola kademeli şekilde antrenman yapsan, kitabi sesli şekilde okuyup kademeli şekilde kaydedip dinlesen çünkü başkalarının oldu demesinden ziyade senin tamamdir bu iş demem daha güzel olur kanımca


  • protrek  (06.08.19 17:55:00 ~ 17:57:00) 
bence konusma terapilerini deneyebilirsin. öncelikle iyi referansi olan bir yerleri arastir. sonucta kekeme olan insanlarin bile konusmalarini iyi oranda düzeltebilen merkezler var. arkadasim gitmisti oradan biliyorum. su anda kekeme oldugu bile hic anlasilmiyor, yeni tanistigi kisiler hic fark etmiyor.
o nedenle bence dogru calisma ile senin de konusmanda düzelme saglanir. gec de olacagini düsünmüyorum cünkü benim arkadasim da 20 yasindan sonra gitti.

bir de gidip orada bu isin uzmani olan insanlardan yorum alabilirsin.
bu bir hastalik ya da bir doktor icin düsük seviyede bir bozukluk olabilir ama belli ki seni cok rahatsiz ediyor ve özgüvenini etkileyecek belki de etkiliyor zaten. o nedenle bu iste uzman sana yardimci olabilecek insanlarin yorumunu destegini alman iyi olabilir.
  • kaputt  (06.08.19 17:59:43) 
@ catch Güzel düşünceleriniz ve desteğiniz için teşekkür ederim. Dediğiniz gibi başkalarının ne düşündüğünü takmamak gerek, haklısınız. Ama insan bazen takılıp kalıyor yani. Zaten bu sorunum da dediğiniz gibi tanıdığım insanlarla konuşurken pek ortaya çıkmıyor. Önceki işlerimde de sorun olmadı. Ama bazen sorun edince büyüyüp gidiyor.

Yaşadığınız trajikomik olaya gelirsek de bir komedi olmuş sizin için. Benim de sesim eskiden kadın sesi gibi geliyordu telefonla konuşurken.Tanımadığım birisiyle konuşurken " Abla" diyorlardı kocaman adamlar.Bozuntuya vermiyordum tabi. Komiğime de gitmiyordu değil hani :)

@ megalomaniac Evet, gerçekten çok rahatsız oluyorum ama doktora gitmekten o kadar sıkıldım ki içimden gitmek gelmiyor. Bir de benim için önemli olan bir sorunu doktor önemli görmeyebiliyor. O konuda kafam karışık biraz. Sanırım dediğin gibi önce farklı farklı doktorlara görünerek bir yol haritası çizmek doğru olacaktır. Konuşmamdan rahatsız olduğumu zaten kimseye bahsetmiyorum, hatta ilk defa burada bahsettim :) Yani etrafımdakilerle bu konu hakkında hiç konuşmam. Engelli demeleri de dediğiniz üzere küfredilecek kadar var ama kimseye de bir şey diyemiyorsun. Çünkü biri söylemese diğeri söylüyor yani, tek kişiyle kalmıyor bu söyleyenler. Aynı muhabbeti açan insan sayısı çoğalınca adamlar gördüğünü söylüyor diyorsun ama bu onların patavatsız olduğu gerçeğini değiştirmez tabi. Teşekkür ederim cevabınız için.

@ protrek Daha önceden çok kafama takmadığım için söylediğin tarzda antrenmanlar yapmayı düşünmemiştim ama artık daha fazla sorun ettiğim için bu önerdiğin yöntemleri deneyeceğim. Dediğin gibi gidişatı en çok benim takip etmem daha doğru, çünkü başkasının koyacağı kıstas benim için yeterli olmayabilir. Cevabın için teşekkür ederim.

@ kaputt Aslında ben de konuşma terapilerinin daha sonuç verici olacağını düşünüyorum.
Çünkü dediğiniz gibi doktorlar önemli görmeyebiliyor ya da hasta muayene etmekten usanıp sallamayabiliyor. Ama terapistler falan çalışma prensipleri gereği daha sonuç odaklı ve verimli oluyor. Bu arada arkadaşınız adına da sevindim. O da rahat bir nefes almıştır artık. Çünkü kekemelik benim sorunumdan da kötü bir şey bana göre. Cevabınız için teşekkür ederim.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (06.08.19 19:14:24) 
Konuyla alakasi yok ama ben de icimi dokmek istedim.
Kpss ile bir devlet kurumuna atandim.
O siralar 45 kiloydum.
Erkegim ve boyum 174.
Ise baslama kagitlarini teslim etmeye gittigimde orda bi kadin bana yuzde kac engellisin diye sormustu.
O kadar cok moralim bozulmustu ki.
Su an 65 kiloyum, 70e ulastigimda da vucut gelistirme yapmak istiyorum.
Su an gulup geciyorum hatirladikca.
  • lengelifotursapka  (06.08.19 19:24:58) 
Ben de konuşma terapistini öneririm. Ama gideceğiniz kişinin eğitimine bakın lütfen. Değişmediyse bunun eğitimini doktora olarak veren yer eskişehir'di. Terapistin lisansına da bakın,psikoloji/psikolojik danışmanlık temelli olursa daha iyi olur.


  • asteriks  (06.08.19 19:43:32) 
Bence bu durum doktorluk değil konuşma terapisti +1

Küçük kızımda 7 yaşına kadar "r"leri söyleyemiyordu. Biraz üzerinde düştük, sonra kendi kendine büyüdükçe geçti. Ama o arada veli gözetiminde yapmalık çalışma kiti almıştık. İstanbul'daysanız bedelsiz verebilirim.
  • SiyamkedisiZorro  (06.08.19 19:49:15) 
@ lengelifotursapka Tabi, elbette. Anlattığınız için teşekkür ederim. Öncelikle atanmanız için tebrik ederim. Yolunuz açık olsun. O patavatsıza gelince de zaten nasıl hissettirdiklerini çok iyi anlamışsınızdır. Bazen o kadar damdan düşer gibi soruyorlar ki sanırsınız ki sıradan bir şey soruyorlar. İnsanlarda empati denen bir şey kalmamış. Bu arada vücudunuzun öncekine kıyasla daha iyi bir noktaya gelmesine de çok sevindim. Umarım ben de sizin gibi gelecekte bu günleri hatırladığımda güler geçerim :) Cevabınız için teşekkür ederim.

@ asteriks Tavsiyeniz için çok teşekkür ederim. Söylediklerinize kesinlikle dikkat edeceğim. Ben de biraz araştırdığıma göre terapistin psikoloji temelli olmasının faydalı olacağı kanısına vardım. Cevabınız için teşekkür ederim.

@SiyamkedisiZorro Kızınızın probleminin çözülmesine sevindim. Peki terapiste götürdünüz mü yoksa terapiste götürmeden mi hallettiniz? Bu arada teklifiniz için de teşekkür ederim.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (06.08.19 20:33:02) 
Konuşma terapistine görünün.
@catch
İşyerinde 40 yaşonda biri sesi çocuk gibi çıkarken, terapistin verdiği dosya dosya cümleleri 2hafta okuyup diyaframını açtırdı ve normal yaşıtları gibi şu an.yer izmit.bu alanda uzman zaten biliniyor.
  • cakmayazar  (07.08.19 05:54:53) 
@ cakmayazar Bütün cevaplara bakınca şansımı terapistten yana deneyeceğim galiba. Cevabınız için teşekkür ederim.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (07.08.19 22:39:55) 
[]

Bu Türk Telekom bana üç kağıt mı açıyor?

Merhaba arkadaşlar,

Yeni olan binamıza Türk Telekom fiber altyapısı geldi ve alternatifsizlikten dolayı Türk Telekom abonesi olmak zorunda kaldık. Aslında yavaş ve pahalı olduğu için hiç istemiyordum ama binaya özel müşteri temsilcileri kapıya kadar geldi ve abone olup olmayacağımızı sordu ve ben almakta isteksiz olunca 65 TL' ye 16 Mbit hız teklif etti, benim de işime geldi kabul ettim.

Ama internet bağlandıktan sonra bir baktım ki 6 Mbit vermişler. Online işlemlerde öyle görünüyor, hız öyle. O anlaştığımız temsilciyi aradım, her defasında halledeceğim doğru yanlışlık olmuş 6 Mbit verilmiş düzeltelim , ben size döneceğim" diyor, kaç defa aradım, artık yoruldum, ararken ben utanıyorum aq. Artık bana üç kağıt açtığını düşünmeye başladım. Çünkü normal müşteri hizmetlerini aradığımda temsilci 6 Mbit internete toplamda 75 TL vereceğim pakete abone olduğumu söyledi.

En son az önce aradım o sözleşme yaptığımızı. Bu sefer de aslında 6 Mbit' in asimetrede 24 Mbit' e tekabül ettiğini söyledi. Yani benim 24 Mbit almam lazımmış. Ama internetimin yavaş olduğunu söylediğimde bir videonun kaç dakikada yüklendiğini sordu ve ben de örnek olarak 17 gb lık oyunu 2- 3 günde
indirdiğimi söyledim. O zaman indirme hızımda problem olduğunu, düzeltmeye çalışacağını söyledi. Ama hiç inanasım gelmedi tabi. Artık Paul Amca' ya mesaj atmama az kaldı. Sizce de keklenmiyor muyum? Böyle bir durum yaşayan oldu mu?

 
Sanırım size VDSL vermişler. Gayet güzel bir bağlantınız olması lazım normal şartlarda. Vdsl'de 16 mbit seçeneği var mı bilmiyorum ama 24'ten falan başlıyor olmalı. Asimetride 24'e denk geliyor kısmı uydurma olmuş. Arayüzde ne görüyorsanız odur. Binaya kadar fiber geldi ise bina içi ethernet kablolarında sorun yoksa tam hız almanız lazım. Upload hızı da 4 mbit olmali.


  • orient blue  (24.07.19 16:45:39) 
VDSL değil, fiber verdiler. Çünkü adamlar gözümüzün önünde daireye kadar fiber çektiler, abone olunca da ont cihazıyla fiber uyumlu her ne kadar güzel olmasa da ZTE modem verdiler. Zaten kablolamayı da 1 ay önce kadar yaptılar. Yani sorun bizden kaynaklı değil.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (24.07.19 17:39:55) 
O zaman ya hata ile ya da çakallıkla 6 mbit tanımlamışlar bence.


  • orient blue  (24.07.19 18:21:21) 
Hata olsa o kadar uğraşmaya bir şeyler değişirdi. Çakallıktan başka bir seçenek kalmıyor.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (24.07.19 19:36:36) 
Btk ya sikayet et direk sozlesmenle


  • eja  (24.07.19 21:05:15) 
@ eja BTK' Ya şikayet etsem de bir şey değişeceğini düşünmüyorum eğer gerçekten de dolandırıldıysam kanıtlayamam. Çünkü bana verilen sözleşme kursun kalemle doldurulmuş, sadece kampanya adı yazıyor, hız mız hiçbir şey yazmıyor. Sonradan fark ettim, adamlar üç kağıtçıysa bana belki o sözleşmeyi verdi, kendi sözleşmesine de bana verdikleri hızı yazdılar belki. Ama elimde telefon görüşmelerinin kayıtları var, temsilcinin yanlışlık olmuştur." demesi falan hep var. İşin ilginç yönü sisteme sözleşmeler de yüklenmemiş, müşteri hizmetleri baktı, yüklenmemiş olduğunu söyledi.

Yakın zamanda düzeltilmezse BTK' ya bildireceğim bir şekilde. Peki bu arada sözleşmede hız falan yazmadığı için BTK "Hani kanıtın yok falan der mi"?
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (24.07.19 22:12:39) 
[]

Owner managed company

Merhaba arkadaşlar,

"Schneider GMBH is an owner managed production company( Almancası inhabergeführtes Produktionsunternehmen)." cümlesindeki owner managed Türkçe' ye tam anlamıyla nasıl çevrilir? Patron şirketi veya firma sahibinin aynı zamanda yönetici olduğu bir firma gibi bir anlama geldiğini biliyorum. "Sahibi tarafından yönetilen şirket" desem çok mu çeviri kokar? İnternette aradım ama istediğim gibi bir sonuç çıkmadı. Bunu tam karşılayan bir ifade var mıdır? Yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkür ederim.


 
Bunun için özel bir terim var mı bilmiyorum ama "sahibi tarafından yönetilen" yerine "sahibince yönetilen" sanki daha iyi.


  • reactionic  (21.07.19 12:10:20) 
Patron şirketi.


  • PhoenixRising  (21.07.19 13:10:26) 
@reactionic Sizinki daha iyi, cuk oturan bir ifade bulamazsam bunu kullanırım. Teşekkür ederim :)

@PhoenixRising "Patron şirketi" ni ben de düşündüm ama pek uygun olmaz diye düşündüm. Çünkü o zaman şirketin albenisi gitmiş olmaz mı? Bu çevirisini yaptığım dökümanı müşterim lansmanda gösterecek. "Patron şirketi" biraz sert duruyor gibi geldi. Onun yerine " Şahıs şirketi" olabilir mi sizce? Cevabınız ve yardımınız için teşekkür ederim.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (21.07.19 13:36:03) 
Özellikle Alman firmalarında (bkz. Zeiss) daha sık karşılaşılan bir durum bu: Şirketi satılabilir bir metaya çevirmemek ve böylece şirketin misyonuna sadık kalmasını sağlamak. Schneider da muhtemelen böyle bir şirket. Bu yüzden owner managed terimi kullanılmış olabilir.

Normalde özel şirketler yatırım alabilir. Bir şirket Venture Capital yatırımından tut, halka açılıp herkes tarafından alınır-satılır bir meta haline gelebilir. Bu da şirketin sahibinin kolayca değişebilmesi anlamına gelir. Böylece şirket, şirketin asıl sahibi tarafından yönetilemez.
  • gzg  (21.07.19 23:42:54) 
@ gzg O zaman şirket sahibi şirketi satsa da satmasa da çoğu durumda o koltuktan inmek zorunda kalıyor. Kaçınılmaz kaybediş :(


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (22.07.19 02:47:51) 
Zeiss'in sahibi bunun için güzel bir yöntem bulmuş. Bir vakıf kurmuş ve şirketin tüm hisselerini bu vakfa devretmiş. Vakıfın sahibi de Zeiss'in çalışanları. Yani şirketin kaderi tek bir kişinin elinde olmuyor. Babadan oğula da geçmiyor. Almanya'da Zeiss gibi satılamayan ve işçileri tarafından sahiplenilen böyle çokça şirket var. :-)


  • gzg  (22.07.19 23:57:23) 
@ gzg Bu durumda Tanrı gelse o bile alamaz. Düşünsenize milyar dolarlarınız var ve böyle bir şirketi satın almak istiyorsunuz ama o da ne! Karşınızda şirketi satın alacağınız bir muhattap bile bulamıyorsunuz. Adam çıldırır valla :D İşlerin geri döndürülemez şekilde çıkmaza girdiği durumlar için çok güzel örnek olmuş.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (23.07.19 03:08:47) 
[]

Apartmanımıza gelen Suriyeliler

Merhaba arkadaşlar,

Dün binamızda ev sahibi bir moruk oturmadığı dairesini Suriyelilere kiraya vermiş. Elemanlar gelir gelmez binanın içine etmeye başladı. Duvarları falan hep çizdirmişler. Evlerindeki suyu kullanmak yerine binanın temizlik çeşmesinden su almışlar, her tarafı batırmışlar. Biz dahil herkes rahatsız oldu onların gelmesinden. Artık evi yalnız bırakıp rahat rahat bir yere gidemeyeceğiz. Kimse istemiyor.

İmza falan toplayıp attırma şansımız var mı bir olay olursa? Sonuçta ev sahibi verdi kiraya. Yoksa seve seve oturmak zorunda mıyız onlarla? Benzer durumu yaşayan varsa tecrübelerinizi paylaşırsanız memnun olurum. Teşekkür ederim.

Not: Tatlı su hümanistleri yorum yapmasın.

 
Bildiğim kadarıyla Suriyelilerin taktiği bir apartmanda bir daireye taşınabildilerse geri kalan daire sakinlerini binayı terketmeye zorlayıp boşalan dairelere gene Suriyelileri yerleştirmek. Bir nevi virüs gibiler yani.

Duvarları çizmek, binaya zarar vermek, merdivenlere çöplerini atmak, bir dairede 3-4 aile kalmak gibi yöntemleri var apartman sakinlerini rahatsız etmek için.
  • crown  (05.07.19 17:30:52) 
çıkacak sorunlarda polis üzerinden yürüyün. yani bu tarz problemlerde polise şikayetçi olun. tutanak tutturun. bunu defalarca yapın. muhtemelen çok zorlanmayacaksınız, büyük ihtimalle sorunların ardı arkası kesilmeyecek. bol bol polis çağırma fırsatınız olur. her seferinde farklı kişiler çağırır ve şikayetçi olursa daha etkili olacağını düşünüyorum. Daha sonra bu tutanaklar ile bir avukata danışın. en doğru yolu hukuk bilen bir profesyonel gösterecektir. büyük ihtiamalle binada çoğunluk sağlanırsa evden çıkarabilirsiniz.


  • draconas  (05.07.19 17:33:54) 
bizim apartmanda arap kadınlarla bağıra bağıra seks yapıyolardı. bir de giriş katındalar düşün yani.

waleehhhhh vuleahahhhh öeahhhhh sesleri geliyordu. Attırdık sonra.
  • gölgede aynı  (05.07.19 17:34:27) 
aidat falan toplanıyorsa apartman yönetimi olarak, belki verdikleri zararlar ev sahibine alınabilinir. düşükte olsa ev sahibi adamları evinden çıkartmaya çalışabilir. zor durum valla


  • HasanK  (05.07.19 17:50:16 ~ 17:50:41) 
İşin milliyetinden bağımsız olarak, apartmandaki diğer dairelerin ev sahibi ile görüşmesi sonucu bir kiracının evden çıkarılmasına şahit olmuştuk. Bayağı illallah ettirmişti; kavgalar, kapı cam kırmalar, silahlı çatışmalar, küfür kıyamet atışmalar falan vardı, ev sahibi de bıkmıştı. Fakat bunun yasal dayanağı nedir, kira sözleşmesinde nasıl belirtilir; gerçekten bir bilgim yok.

Oturduğum apartmanda var bu arada Suriyeli bir aile, eğer niyetiniz bir önlem almak ise, peşin peşin harekete geçin diyeceğim. Bizim apartmana bir aile geldi, şu anda evde yaşayan insan sayısını bilmiyoruz. Hatta evi kiralayan komşuyu da hiçe sayıp bir başka Suriyeli aileye kiraya vermişti ilk kiracı. Epey tuhaf şeyler yaşayabilirsiniz yani gelecek zamanlarda; gecenin bir yarısı eşya taşımalar, tarifsiz yükseklikte konuşmalar, sabaha kadar nişan yapıp eğlenmeler ilk aklıma gelen mevzular.
  • tel tokasini duzelten samuray  (05.07.19 17:59:13) 
Ailemin oturduğu sitede suriyelilere kiraya vermek yasaktı. Kontratı bitenleri de sutluyorlardi sizse belki sutlayabilirsiz


  • all girls dream  (05.07.19 19:47:28) 
ortak yaşama ayak uyduramayan, toplu kullanım alanlarında ne yapacağını bilemeyenler her kimse-ingiliz, hintli, alman- suriyeli kimliğinden bağımsız olarak ilk önce bu konuda uyarılır. baktınız başa çıkılır yanı yok hiç olumlu düzelme yok o zaman kollektif bir şekilde hareket ederek polise başvurulur. ve gerçekten problem yaratıcı durumlar varsa gereken ivedilikle yapılır/yapılıyor şahit oldum çokça.

tatlı su hümanisti değilim o nasıl olunur onu dahi bilmiyorum ama böyle şeyler sırf belirli bir etnisiteye karşı ve sırf o etnisiteye ait olduğu için dışavurulduğu zaman rahatsız olmazsak nasıl insan olabiliriz ki?
**kimse kastedilerek yazılmadı.
  • pardus  (05.07.19 20:28:54) 
Geçici koruma statüsünün ve mülteci hukukunun sağladığı hakların bir sınırı var. Şikayetlerinizi yazılı olarak bağlı bulunduğunuz mülki idare amirliğine bildirin. Türk halkının misafirperverliğini suistimal edenlerin sınır dışı edilmelerini sağlayabilirsiniz.


  • redskull  (05.07.19 22:36:38 ~ 22:37:45) 
[]

Payoneer için en ideal banka

Merhaba arkadaşlar,

Dün açtığım duyuruda serbest çevirmenliğe başlayacağımdan bahsetmiştim. Upwork' den iş kovalamak için ödeme bilgilerini girmem gerektiği için detaylı araştırmalarım sonucu Payoneer hesabı açmanın ideal olduğu kanısına vardım. Payoneer de kayıt olurken Türkiye' ye transfer yapabileceğim bir banka hesabı istiyor. Zaten Garanti ve Ziraat hesabım var, onları kullanmak istemiyorum.

Yine araştırmalarım sonucu en ideal iki bankanın Teb ve Finansbank' ın Enpara hizmeti olduğuna karar verdim. Bu iki bankadan hangisi en az swift ücreti alıyor?

Veya sizin başka öneriniz varsa onlara da bakabilirim? Bankacılık cahili olduğum için pek bilgim yok. Yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkür ederim.

 
swift yapmayacaksın ve türkiye hesabına para göndermeyeceksin kesinlikle.

payoneer kartın ile teb atm'den döviz çekeceksin direkt.

senden 2,5 dolar civarı artı %2 masraf alacak. mis gibi dalırların olacak. gidip onu istediğin yerde bozduracaksın, istersen dalır olarak saklarsın. sana kalmış.
  • bisorumvargaliba  (02.07.19 21:35:58) 
@ bisorumvargaliba Payoneer kart almayı düşünmüyorum. Yıllık 30 $ ücreti varmış. Tek çarem swift yani.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (02.07.19 22:18:35) 
Hocam çare transferwise. En temizi.


  • geçerkenugradım  (02.07.19 22:24:58) 
@geçerkenuğradım Bildiğim kadarıyla Upwork ödeme seçeneklerinde Transferwise yok. Siz nasıl yapıyorsunuz.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (02.07.19 22:50:24) 
türkiye'de ki bankaların uygulayacağı kur farkı 30$'ın yanında hiç bir şey değil inan bana:)


  • bisorumvargaliba  (02.07.19 23:12:09) 
@ bisorumvargaliba Aslında haklısınız. Yıllık 180 TL hiçbir şey. Ama insan işsiz olunca gözünde büyüyor. Birkaç iş yaparsam kart almayı düşünebilirim.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (02.07.19 23:38:06) 
kart ilk sene ücretsizdi ben aldığımda.


  • bisorumvargaliba  (03.07.19 03:45:16) 
@ bisorumvargaliba Süpermiş. Umarım yine öyledir.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (03.07.19 04:33:30) 
Enpara gelen dövizden komisyon kesiyor. iki transferde yıllık 30 usd rahatlıkla çıkar zaten.

senin yapacağın iş yıllık 30 Usd kart ücretini ödeyip gelen parayı doğrudan visa kart ile harcamak.

gerisini de ya teb atm'lerinden ya da direk yurtdışından çekmek.

diğer yollar boka sarıyor.
  • babilbaligi  (03.07.19 12:20:55) 
@babilbaligi Kart almak en mantıklısı galiba. Sanırım banka hesabına transferden dolayı denetimden de sıyrılabiliriz.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (03.07.19 14:32:15) 
[]

Serbest çeviriye yeni başlayanlar için karakter ücreti

Merhaba arkadaşlar,

Serbest çevirmenliğe başlamaya karar verdim. Upwork' e ve bionluk' a kayıt oldum. Çeviriye uzak değilim, daha önceden farklı amaçlarla yaptığım çok çeviri var ama daha önce ücret karşılığında hiç çeviri yapmadım. Çeviri yapacağım diller İngilizce ve Almanca. İngilizce için karakter başına 15 TL, Almanca için de 20 TL ücret istemeyi düşünüyorum. Az önce bir forumda geçen sene bir öğrenciye 1000 karakter için 9 TL önerdiklerini okudum. Sanırım köle arıyorlar. Sizce nasıl düşündüğüm fiyatlar?


 
Evet köle arıyorlar. Eminim 4 liraya yapacak birilerini bulabilirler.


  • geçerkenugradım  (01.07.19 19:15:29) 
karakter başına 15-20 yl derken?


  • candide  (01.07.19 19:20:22) 
1000 karakter için 9 tl mantıklı değil ama karakter başına 15 tl isteyerek de çeviri yapamazsın, iş gelmez sana. söylemiş olayım.


  • whyamy  (01.07.19 19:22:19 ~ 19:22:24) 
1000 karakter 15 tl demek istemis iste anlayin siz de. dusundugunuz rakam olmasi gereken belki ama yeni baslayan birisine asla verilmeyecek bi rakam maalesef.


  • aydonno  (01.07.19 19:37:26) 
@ geçerkenuğradım 4 TL' ye çeviri yapanları gayet de buluyorlar, müsterih olun :(

@ candide,whyamy aydonno sağ olsun belirtmiş demek istediğimi. Kusura bakmayın eksik yazdığım için.

@ aydonno Peki ne önerirsiniz? 10 TL' ye de düşülmez ki!
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (01.07.19 20:02:52 ~ 20:28:53) 
10 yıldır serbest tercümanlık yapıyorum. tek mesleğim bu. bionluk gibi siteler bu piyasayı öldürüyor. sayfa başına 4-5 tl gibi rakamlar veriyorlar.

izleyeceğin en güzel yöntem bürolarla konuşmak. anlaşırsan başlangıç fiyatı için 8 tl'den başlarsın. baktın iyi yapıyorsun, birim fiyatı 10-11'e yükseltirsin. ama 15 tl verecek bir büro tanımıyorum türkiye piyasasında. normali şuan için ortalama 10'dur.

bahsettiğin sitelerden vb. kesinlikle uzak dur.
  • lesmiserables  (01.07.19 20:41:55 ~ 20:42:15) 
Bionluk' un kötü şöhretinden haberim var. Çok da orayı kullanmak istemiyorum açıkçası. Zaten bir şey kazanamıyor insanlar, bir de 20 % gibi uçuk bir komisyon koymuşlar. Oldu olacak bir de becersinler bizi, tam olsun.

Bürolar demişken dolaşıp tek tek kapılarını mı çalayım yoksa telefonla veya maille mi ulaşayım? İş yapmak için kolay bir anlaşma yolu önerebilir misiniz veya daha kolay seçilmem için bir standart var mıdır? Bir de büroların paranın üzerine yatması veya çok geç ödeme yapmasından sakınmak için neler yapabilirim?

Cevabınız ve tavsiyeleriniz için teşekkür ederim.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (01.07.19 21:20:10) 
kurumsal bürolar kendini belli eder zaten. ödeme yapmayanlar daha çok bireysel takılanlar. arada bir bürolardan da ödemeyenler çıkıyor tabi. facebook çeviri gruplarını kurcalayarak başlayabilirsin.

mail gönder, cv at, "çeviri projelerinizde yer almak isterim" de. eğer çeviri konusunda tecrübeliysen ve cv'nde varsa doğrudan tamam derler. yoksa, deneme metni atarlar. piyasaya çeviri yapmakla çeviriyle uğraşmış olmak farklı şeyler. yeri geldiğinde denizcilik terminolojisine, yeri geldiğinde inşaat terimlerine, tıp terimlerine, hukuk terimlerine aşina olmanı isterler. işte kazanacağın birim ücreti belirleyen de budur.
  • lesmiserables  (01.07.19 22:17:39) 
Anladım. Çok teşekkür ederim.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (01.07.19 22:42:10) 
Yeni başlayana 1000 karakter (200 kelime) 6-8tl falan verirler. Evet köle arıyorlar, çünkü daha ucuza bile yapan var. Kesinlikle emeğinize değecek bir şey değil.


  • awareim  (02.07.19 12:57:25) 
@ awareim Aslında bugüne kadar bu kölelik anlayışından dolayı serbest çevirmenliğe yaklaşmadım ancak şu anda işsiz olduğum için iş bulana kadar ekonomik gücümü dengede tutmak istiyorum.

Bence de emeğime değecek bir şey değil. Çünkü çevirinin kaynak metne anlam bakımından olabildiğince yakın olması için çok uğraşıyorum. O kadar uğraşmaya bu ücret değmez bile. Ancak insan bir yerde yapmak durumunda kalıyor. Ama ne olursa olsun o fiyata ineceğimi düşünmüyorum.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (02.07.19 16:22:07) 
[]

Çok başarılı hale gelen firmalar neden satılıyor?

Merhaba arkadaşlar,

Geçenlerde internette dolaşırken ünlü ödeme firması Iyzico' nun yabancı ödeme firması PayU' ya satıldığı haberini okudum ve oldukça şaşırdım. Çünkü Iyzico çok iyi bir ivme yakalamıştı. Steam ile falan çalışıyordu. Gün geçtikçe daha da ilerliyordu. Yabancılara satıldığı için üzüldüm. Daha önce de Yemeksepeti satılmıştı. Bu şirketler yurt dışına falan açılabilirdi, para ülkede kalabilirdi.

Benim merak ettiğim bu şirketler neden iyi bir yere gelince satılıyor? Cahilliğimden soruyorum. Bu şirketlerin kurucuları bu işe başlarken belli bir yere getirip sonra satmak için mi başlıyorlar bu işe? Yoksa sonradan işlerin yoğunluğundan yorulup maaşlı bir üst düzey yönetici olmak mı istiyorlar? Ya da vizyonsuzluk mu? Çünkü bu şirketlerin kurucuları da Ceo olarak görevine devam ediyor. Bilgilerinizi paylaşırsanız sevinirim. Teşekkür ederim.

 
exit deniyor bu olaya. sadece türkiyeye özgü bir sistem değil. türkiyedeki sıkıntı alıcıların hep yabancı sermayederler olması. amerikada da esasen benzer şeyler oluyor, şirket belli bir değere alıcı bulunduğunda satılıyor ama orada yatırımcı yine amerika iç piyasasından olan yatırımcılar oluyor. sadece bu işi yapan ve gelecek gördüğü şirketleri satın alıp zenginliğine zenginlik katan insanlar var.


ve evet yeni bir oluşum kurguladığınızda en büyük amaçlardan biri exit'dir. kurucu ortaklar başlangıçta farazi olarak aralarında konuşur hatta şu kadar bir teklif gelirse yaparız diye. tabi teklif beklentisi işin büyüme hızına göre değişir.


nedeni ise çok basit: risk. bu insanlar bir risk alıp az olan paralarını ve zamanlarını bu işe ayırdılar. şirket belli bir büyüklüğe ulaştı ama büyümeye devam edeceğinin bir garantisi de yok. onlar da bu riski ardlarında bırakıp hayatlarını da değiştirecek bu parayı alarak başka bir şeye yelken açıyorlar. kimisi dediğiniz gibi ceo olarak kalmaya devam ediyor. yemeksepetinde de durum aynı mesela. yarın bir gün istifa edip başka bir projeye atılabilirler veya yan gelip yatıp hayatları boyunca bu parayla yaşayabilirler.

kısacası exit olayı onca zamanlık çalışmanın karşılığı bir para ile yapılırsa iyi bir şeydir kurucular için. projenin büyüdüğünü, kendilerinin bunu başardığını gördüler. kendi hayatlarını da fazla fazla kurtardılar. şu an önlerinde başka yatırımlar yapmak, yan gelip yatmak veya bu hayallerini sürdürmek gibi bir çok seçenek var.


bir insanın 500 milyar doları olmasıyla 1 milyar doları olması arasında pratikte neredeyse hiç bir fark yoktur çünkü.
  • syozkn  (16.06.19 18:54:45) 
girişimi satmayıp ne yappacaksın olayı mantığı bu zaten.
startup kur, büyüt geliştir birilerini tehdit eder hale getir, tehdit ettiğine veya onun rakibine sat aldığın parayla başa dön.
doğru yerde exit yapmazsan elinde patlar.
  • Poree1932  (16.06.19 19:44:58) 
Hiç öyle duygusallık yapılacak bir şey değil. Belki iyzico kurucuları "Biz bunu büyütür sonra satarız" diye çıkmamışlardır yola ama bir şirketle birleşme konusunda iki temel husus var:
1 - Satmamanın fırsat maliyeti ne?
Bu aslında basit matematik; sahip olduğum kapital, bulunduğum pazar ve iş planlarım itibariyle şirketimin ederini biliyorum. Eğer bir şirket bunun üzerinde bir para teklif ediyorsa satmamak anlamsız, zira senin o parayı kazanman mümkün değil. Rasyonel olmak lazım.

2 - Ben satmazsam bu adamlar ne yapacak?
Bu da işin diğer kısmı; bazı şirketler katalog yatırım yapıyor, amaç o pazara girmek değil sahip olunan fonu en iyi şekilde değerlendirmek. Böyle bir fona şirketini satmasan bu adamlar gidip alakasız bir ülkede alakasız bir şirkete yatırım yapabilir. Ama senin teknik olarak rakibin seni satın almaya çalışıyorsa ve sen satmıyorsan
a) Kendileri o pazara girip sana rakip olabilirler; daha çok sermayeleri ve risk iştahları varsa seni batırana kadar pazarda kalıp sonra bütün pazarı kapatabilir
b) Gidip o pazarda senden bir sonraki şirketi satın alıp büyütebilir; sen de idealizmin peşinden koşarken batabilirsin.

Yemeksepeti konusu -bence- biraz daha dramatik bir senaryo. Yemeksepeti, onu satın alan Delivery Hero adlı şirketten bir on küsür sene önce kurulan bir şirket. Normalde Yemeksepeti'nin dünyaya yayılmasını, asya, avrupa falan derken bir dev haline gelmesini beklersin ama olmamış.
  • salihdt  (16.06.19 20:12:07 ~ 20:13:25) 
Parasi olan iyi gordugu sirketi aliyor ve parasi olan yurt disinda.
Para kuruculara gidiyor. Yani ulkede kaliyor zaten. (Tabii kurucular parayi istedigi yere cikarabilir.)
Kurucular yonetici olarak devam ediyor cunku alanlar bunu belirli sure icin sart kosuyor.
  • dunal  (16.06.19 22:50:09 ~ 22:50:27) 
iyi para veriyorlar.

ömür boyu bitmeyecek parayı bana teklif etseler ben de bir dakika durmam.
  • babilbaligi  (17.06.19 12:05:04) 
[]

Duyuru da mı bitti?

Merhaba arkadaşlar,

Buraya geleli 1 yıl oldu. O zamandan beri kullanıyorum, yaklaşık 2- 3 hafta öncesine kadar memnundum. Bu son 2- 3 haftadır kalitede gözle görülür derecede ciddi bir kalite düşüşü var gibi gelmeye başladı. Abuk subuk nickler alıp duyurulara saçma sapan yorum yapanlar, başlık açan moronlar türemeye başladı. Onların türemesi ciddi ciddi rahatsız etmeye başladı. Çünkü sözlükten çok burada takılıyorum.

Artık eskiden popi olan kullanıcılar da pek görünmüyor. Şimdi onlardan da az kaldı.

Bu durum üyelik alımının sürekli açık hale gelmesinden mi kaynaklanıyor? Rahatsız olmaya başladım. Siz ne düşünüyorsunuz?

 
aynen öyle, sözlük gibi burası da bitti.


  • tabirimekruh  (15.06.19 16:37:14) 
yaz geldi
üyelik alımı açıldı
sor uduyurularında millet birbirine çok laf sokunca tadı kaçtı.
  • cassey  (15.06.19 16:38:37) 
bunlardan biri ben miyim?


  • sameidiot  (15.06.19 17:15:07) 
tespitin doğru sözlüğü sömürenler burayada geldi. aklı başında olan kullanıcılar her şeye yorum yapmıyor artık.


  • mikahakkinen  (15.06.19 17:15:32) 
@ sameidiot Doğrusunu söylemek gerekirse yeni olduğunu biliyorum ama gözüme çarpan kötü bir cevabın yok. Rahat ol.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (15.06.19 17:36:00) 
Türk kızları/erkekleri niye böyle, hangi diziyi korsan yoldan nasıl izlerim, yiyiştiğimiz çocukla bizden bi şey olur mu vb salak saçma sorular olması bittiği anlamına gelmez.

Ama çok boş adam var. Elinde hiçbir bilimsel kanıt, argüman olmadığı halde burada boş boş sallıyolar. Onları özellikle göt etmek için araştırma yapıyorum. Faydalı insanlar ama yine de. Bi bok bilmese de bilmek isteyene araştırma enerjisi aşılıyo.

Geçen biri bi öğünde alınabilecek protein miktarı hakkında atıp tutmuş, öteki kadınların spor müsabakalarında daha az sakatlanmasını aptal aptal işine geldiği gibi yorumlamış, beriki türk erkekleri çok porno izliyo diye ezik demiş falan fişman.

Bu düşük profille bence iyi bile duyuru. Sözlüğe on basar.
  • (s)AINT  (15.06.19 18:12:46) 
Acildigi haftadan beri duyurudayim -2006 yazi-.Bu sure icinde uzun yillar girmedigim oldu elbet ama o zamanki durumu Breaking Bad ise, su anki kivami anca Arka Sokaklar olur. Duyuru bozdu muhabbeti senelerden beri var evet ama bosuna degil, dogru bir muhabbet. Eski yillarindaki moderasyon olsa simdiki duyurularin/kullanicilarin yarisi sutlanirdi.. Bana kalirsa 2013 sonu gibi bitti burasi, su an uzatmalari oynuyor. Da o zamanlardan sevdigim 3-5 isim var diye giriyorum hala ara sira..


  • twq  (15.06.19 19:05:57 ~ 19:09:00) 
gerizekalı çok gerizekalı, google'a yazıp 30 saniyede sonuca ulaştırabileceği şeyleri buraya yazıyor andavallar. eh hal böyle oluncada kalite düşer tabi


  • vladimirdökümov  (15.06.19 19:26:01) 
Bence zirveye oynuyor kiskananlar catlasin


  • acımasız gerçekler  (15.06.19 20:03:35) 
[]

Binanın internet altyapısı tamam mı sizce?

Merhaba arkadaşlar,

TT binamıza uzun bir süreçten sonra binamızın fiber altyapısını tamamlamak üzere veya tamamladı ama emin değilim. TT' nin binaya özel atadığı 2 müşteri temsilcisini de aradığımda " O iş tamam, abone olabilirsiniz." dediler. Ama binanın iç tesisatını döşemek için ekip geldi 1 ay önce, katlardaki kabloların olduğu kapaklar kaynaklı olduğu için bir şey yapamadan gittiler. Onlar gidince kestik kaynakları, geçen aradığımızda ne zaman geleceklerinin belirsiz olduğunu söylediler. Ben de binanın iç tesisatının hazır olduğunu düşünüyorum. Çünkü binanın yapı izin belgesinde tesisat kısmında "haberleşme" de işaretli. Fotoğrafta gördüğünüz gibi üzerinde Cat6 yazan telefon prizi var iki odada da.
eksiup.com

Binanın girişindeki tesisat odasında da fotoğrafta gördüğünüz ucunda telefon soketi olan yukarıdan sarkan kablolar var.
eksiup.com

Bu arada TT ekipleri uzun zaman önce fotoğrafta gördüğünüz Gpon olduğunu düşündüğüm bir kutu koydu bu tesisat odasına.
eksiup.com

2 ay önce TT Genel Müdürlüğü' ne gittiğimde proje sorumlusu sonlandırma kutusu takacaklarını söyledi. Yoksa bu sonlandırma kutusu fotoğraftaki kutu mu?
Veya toplamda 2 kutu mu olacak?
Bütün bunlardan sonra abone olabilir miyiz sizce? TT cilerin her biri farklı bir şey söylüyor. Kafam karıştı. Bir de başka operatörü seçeceğim için direk TT' yi arayamıyorum abonelik için. Konu hakkında bilgisi olanlar yardımcı olursa sevinirim. Teşekkür ederim.

 
zannedersem bu siyah olan fiber sonlandırma kutusu. şimdi duruma göre iki seçenek hatta 3 seçenek var.

1. bu fiber sonlandırma kutusundan dairelere direkt olarak tek damar fiber çekip sizin dairede sonlandıracaklar (gpon ile) katlara bakıp gitmeleri nedeni ile bu daha olası.
2. bu kutunun yanına bir kabinet daha koyup switch ile ve sizin cat6 kablolarınız ile sonlandırma. bu durumda tesisat daha hazır değil.
3. fiber ile sonlandırma yanına yine kabinet ama cat6 değil iki telli kablo ile vdsl üzerinde haberleşme. bu durumda tesisat yine hazır değil.

Edit:

sizinki FTTH 'mış. yani daireye kadar fiber gelecek.

forum.wotmp.com
  • delidir yakalayin  (14.06.19 23:45:03 ~ 23:49:54) 
@ delidir yakalayın

Öncelikle cevabınız için çok teşekkür ederim.Editden anladığım kadarıyla 1 numaralı seçenek geçerli galiba, değil mi? Bir de daireye kadar fiber gelecek evet ama bu durumda benim 2. fotoğrafta bahsettiğim kablolar ne işe yarıyordur sizce? Üzerlerinde dairelerin numaraları yazıyor. Ben onların müteahhitin çektirdiği fiber kablolar olduğunu düşünüyorum. Çünkü Btk' nın yayınlamış olduğu bir bildiride 2018' den itibaren yapılan bütün binalarda daireye kadar fiber optik kablo döşemenin zorunlu olduğunu okudum. Bizim bina da 2018' de yapıldı. Şu durumda henüz abone olamıyoruz galiba anladığım kadarıyla.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (15.06.19 00:45:21 ~ 00:46:23) 
evet bir no'lu seçenek geçerli.

şöyle,

aslında sistem hazır. siz abone olduğunuzda ekip gelecek bahse konu kutudan dairenize, şaft tüneli ve katlarda bulunan dolabı kullanarak kablo çekecek (katlardaki dolaba kadar kabloları hazırlamış olabilirler ama zayıf bir ihtimal) bu kabloyu mevcut data, telefon, anten prizlerinden birisinden pörtletecekler. :) yani mevcut bir kablonun yanından geçirecekler size uzun gibi görünebilir ama taş çatlasın bir saatte hazır hale getirirler interneti.

ikinci resme gelirsek, ilk olarak o kablolar bakır. fiberoptik iletişim yapamaz. o cat6 kabloları belki superonline kullanır ileride. o da switch koyarlarsa. türk telekom gibi bir sistem de yapabilirler. hiç belli olmuyor operatörlerin ne kuracakları. geçenlerde bir sitede gördüm sizinki gibi cat6 kablo çekmiş müteahhit. üç operatör kendi kutularını koymuş. türk telekom cat6'ları kullanmış. diğerleri sizin sistem. yani bu işin bir standardı yok şimdlik herkes kafasına göre takılıyor. hiç bir projede henüz fiber çeken görmedim.
  • delidir yakalayin  (15.06.19 01:06:51 ~ 01:07:50) 
Sizin dediğiniz durumda Türk Telekom ekiplerinin gelip dairelere fiber çekmesini bekleyeceğiz o zaman kuzu kuzu. Verdiğiniz bilgi için teşekkür ederim :)


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (15.06.19 02:25:05) 
[]

Binaya TT fiber altyapısı gelmesi ve başka operatörler

Merhaba arkadaşlar,

Binamız yeni olduğu için internet altyapısı yoktu. Yaklaşık 1 yıl süren bir faaliyetten sonra binamıza TT fiber altyapısı gelecek. Sadece bina içi tesisat kaldı yapılacak. O da bayramdan sonraya kaldı. Buraya kadar her şey tamam ama TT sitesine bir göz atınca onlardan internet falan almak istemiyor insan. Rezil hızlara uçuk fiyatlar isteniyor. Orta halli bir internet kullanmak için bile 100 TL' den yukarı bir para vermek lazım.

Adsl falan da olmadığı için elimizde kıyıda köşede kalan İSSler dışında pek alternatif yok. Millenicom ve Netspeed sadece adamakıllı normal fiyatta ve iyi hızlarda hizmet veren. Çünkü bildiğim kadarıyla sadece bu ikisi TT fiber altyapısını kullanıyor. Ama aklıma takılan başka bir sorun var. TT altyapıyı yeni getirdiği ve bunun için de para harcadığı için diğer İSSlerden hizmet almamıza izin vermez diye düşünüyorum. En azından parası çıkana kadar. Öyle olursa da TT' ye mecbur kalırız. Böyle bir şeye tanık olan var mı? Sizce de öyle olur mu?

Bir de TT tüm bina için indirimli bir kampanya sunar mı? Aşağı yukarı 10 daire falan var abone olacak. Yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkür ederim.

 
Öyle bir şey yok, diğer firmalar anlaşma yaparak tt altyapısını kullanır. En iyi ikisi de: türknet ve millenico olur. Ben 50mbit hız alabiliyorum Türknet’te, Türknet’te Tt altyapısını kullanıyor bizim binada.


  • dismainpula  (03.06.19 17:15:08) 
bir de kablonet ile konuşun. kablonet, candır, ciğerdir, kuzu sarmasıdır.


  • blue eyes white dragon  (03.06.19 17:34:22) 
@ dismainpula TT' nin diğer firmalarla anlaşmalı olduğunu, TT' ye kira bedeli ödediklerini biliyorum ama sonuçta diğer firmaları tercih edince TT kazanç kaybı yaşıyor. Aslında kazanç kaybından bahsetmiştim. Peki sizin binadaki Türknet TT fiber altyapısını mı kullanıyor yoksa adsl mi? Çünkü Türknet İstanbul' da belli yerlerde kendi fiber altyapısını kullanması dışında yurt genelinde adsl altyapısı üzerinden hizmet veriyor diye biliyorum.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (03.06.19 17:37:39) 
@ blue eyes white dragon Kablonet binamızda yok maalesef. Yoksa bir dakika bile düşünmem.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (03.06.19 17:40:05) 
hocam adsl diye bir şey yok sadece. vdsl’de var 100 mbit’e kadar hız verebiliyorlar. fiberden mi yapılıyor başka bir şeyden mi orasını bilmem en iyisi müşteri hizmetleriyle konuşun.


  • dismainpula  (03.06.19 17:41:59) 
@ Dismainpula Vdsl' i de biliyorum. Zaten Türknet' in sitesinden hız testi yapınca adresimde xdsl olmadığı için Adsl/ Vdsl internet alamayacağım yazıyor.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (03.06.19 19:32:27) 
[]

2023' e kadar kesin patlar mıyız?

Merhaba arkadaşlar,

Malum, ülkenin hâli ortada. İşsizlik, enflasyon, döviz derken her şey aldı başını gidiyor. Devletimize alternatif vergi toplama yolu ararken beyin fırtınası yaparken buluyoruz kendimizi. Geçen senenin tekrarını yaşıyoruz ama şimdi sona biraz daha yaklaştığımızı daha yoğun hissediyorum. Sanki 2023' e kadar patlayacağız gibi geliyor. Siz ne diyorsunuz 2023' e kadar patlar mıyız?


 
kesin


  • tabii lan manyak mısın  (15.05.19 16:29:22) 
off hem de ne biçim.

patladık zaten patatesin kilosu neredeyse 2 dolar

amerika değil ki burası 10 liraya patates alalım kaldı ki mayıs ayında yani.
  • Fodera  (15.05.19 16:32:31) 
mahfi amcaya göre patlamamız an meselesi; twitter.com


  • deyl  (15.05.19 16:39:00) 
Dün annemle babam pazara gitti. 110 TL harcamışlar. Hiç de kayda değer bir şey yok oysa ki.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (15.05.19 16:40:31) 
patladık bile


  • Marcelo Burlon  (15.05.19 16:43:11) 
erdo satacak bir şey bulamazsa sctık..


  • prizmatik  (15.05.19 16:56:21) 
ben reise ve damada guveniyorum, bizi duzluge cikaracakler elele. hedef 2023, dinledikce icimdeki umut daha da artiyor

twitter.com
  • exlibris  (15.05.19 17:24:30 ~ 17:25:54) 
Azizim, bana kalirsa batip batmamaktan da onemlisi; reiscimle bir sekilde gidiyoruz. Gerekirse emine hanim'in bileziklerini bozdurur bir sekilde gemiyi yurutur. O gemi de yurur ben eminim. Esas sikinti, reiscimden sonrasi. Iste o zaman, tezegi avucla yedigimizin resmidir. Sadece kendisinin bildigi, sadece kendisinin karar verdigi bir sistemden esas oglani cikarirsak; daha dikis tutmayiz. Iste o zaman acin turkiye'nin onunu.


  • allah yazdiysa bozsun  (15.05.19 18:30:46) 
bebeğim herkes sakin olsun. tencerenin düşünemeyeceğim hükümet yoktur. finitto bu bademler artık dükkanı kapatıyorlar. ülke battı. insanlar calisiyor ama açlık sınırı karşılığında çalışıyorlar. bi s*ke yaramıyor aldıkları 3000 maaslar dolayısı ile kasım'ı görmez bu ülke. erken seçim loading!


  • picassoishere  (15.05.19 18:50:30) 
tencerenin düşüremeyeceği hükümet yoktur!


  • picassoishere  (15.05.19 18:51:14) 
2023 geç bile 2020yi çıkaramayız.


  • mikahakkinen  (15.05.19 20:00:49) 
abi tencereyle hükümet düşse ne olacak ki, herifler altyapıyı bitirip eldeki her şeyi sattılar. gitmeleri güzel bir başlangıç olacaktır elbette ama şu an geleceğimizi başkalarına teslim etmeden, imf'nin kapısına gitmeden, özgürlüklerimizden ve bağımsızlığımızın belki bir kısmından feragat etmeden nasıl devam edeceğiz? dış borç çok fazla, ödeyecek para yok. kesinlikle destek şart. ayrıca ben eminim ki "17 yıldır tayyip dedik ama artık yeter!11!" deyip hem yerelde hem de genelde akp karşıtı tavır takınacak olan adamlar acı reçeteyle karşılaşınca, 2-3 sene ciddi sefillik yaşayınca "akp'nin değerini bilememişiz" diyecekler sjfjsjfs.

genel olarak umutsuz değilim, yani olur da görürsem 20 sene sonrasının en azından kendi adıma güzel olabileceğine dair bir inancım mevcut fakat türkiye'de kendi parasını kazanmak zorunda olan bir öğrenci olarak önümüzdeki 3-4 senenin gavur tabiriyle tam bir SHITSTORM olacağını düşünüyor ve korkuyorum. 2001'de ben 7 yaşındaydım. reis sağolsun doların bir gecede iki katına zıpladığını göreceğim yine de herhalde. düşünsene yav. birken iki oluyo. 6'yken 12 olur. sıkıntı.
  • der meister  (15.05.19 20:05:52) 
Ne batması yahu 2023'te süper güç olup dünyaya diz cokturecegiz.


  • doxanikee  (15.05.19 20:06:23) 
[]

Daha önce tercümanlık yapmamış biri olarak tercümanlığa nasıl bakmalıyım?

Merhaba arkadaşlar,

Daha önce hiç tercümanlık yapmadım. İngilizcem intermediate seviyesinde. İngilizce metinleri falan sorunsuz okuyorum. Yabancı sitelerde çok rahat takılabiliyorum. İnternette falan bir şey aratacağım zaman daha çok İngilizce olarak aratıyorum. Hatta elimde olsa Amerika' da yaşamak bile istiyorum. Ama olay karşılıklı konuşmaya gelince neredeyse kaçacak delik arıyorum. Kendime bir türlü güvenemiyorum. Bi heyecan basıyor. Konuşmak zorunda olunca da hiçbir sorun olmadan konuşuyorum. Adres soran turistlere yardımcı falan oldum. İş görüşmelerinde İngilizce mülakatlara da girdim, batırmadım da bir şeyi. Kendimi gayet iyi bir şekilde ifade ettiğimi düşünüyorum. Ama nedense konuşma konusunda geriliyorum. Sizce bu konuşma pratiği olmadığı için mi?

Esas olaya gelecek olursak tercümanlıkla ilgili bir iş ilanına başvurdum. Pazartesi görüşme için aramamı istediler. Aslında ona da başvurmak konusunda tereddüt ettim. Bu güvensizliğin üstesinden nasıl gelebilirim. Kendime güvenmemekte haklı mıyım yoksa boşuna mı endişeleniyorum? Düşüncelerinizi alabilir miyim?

 
kendine güvenmemekle haklısın. tercümanlıkla dil bilmek aynı şey değildir. istersen kendin görmek adına bir adet sözleşme, bir adet herhangi bir noter belgesi, bir adet akademik makale veya istediğin başka tür belgelerden birer paragraf çevirmeye çalışabilirsin.

ayrıca intermediate olup metinleri sorunsuz okuma olayına takıldım. intermediate isen metin okurken bir sorun vardır. eğer yoksa intermediate değilsindir.

edit: sözlü çeviri yapmayacaksan konuşurken kaçacak delik aramanın bi etkisi olmaz. yazılı çeviride sadece dil bilgini ve pratiğini icra ediyorsun.
  • lesmiserables  (09.05.19 18:07:22 ~ 18:08:46) 
@ Selimpusat46 Evet, konuşma pratiğim de yok sosyalliğim de. Doğru yani. Yardırmakta fayda var :D

@lesmiserables Aslında çeviriye yabancı değilim. Eski çalıştığım yerlerden birinde çeviri falan da yapmıştım. Tabi o Almanca idi. İş planı, resmi belgeler falan çok çevirmiştim.

Ondan başka yine tercüme ofislerine başvuru yaparken deneme metinlerini çevirmiştim. Son ayrıldığım firmaya girmeden önce de test amaçlı olarak istedikleri metni çevirmiştim.

Bu arada 2. Dünya Savaşı' na meraklı olduğum için bu konuyla ilgili bir blog açmayı düşünüyordum. Bunun için de yabancı kaynaklardan bir sürü çeviri yapıp biriktirmiştim blogda yayınlamak için. Hevesim kaçtığı için kaldı öyle.

Ayrıca dil bölümü mezunu olduğumu da söylemeyi unutmuşum. O yüzden yazılı çeviriye uzak değilim. Sorduğum daha çok sözlü çeviri. Belirtmemişim.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (09.05.19 18:51:46) 
[]

Neden haberlerde artık " cinsel istismar" kelimesi kullanılıyor?

Merhaba arkadaşlar,

Uzun zamandır dikkatimi çekiyor. Haberleri izlerken cinsel saldırılar ile ilgili verilen haberlerde tecavüz varsa "istismar" kelimesi kullanılıyor, " Zanlı kadını istismar etti." gibi. Tecavüz kelimesi kullanılmıyor artık sanki. Bunu bilinçli mi yapıyolar ?

"İstismar" kelimesi yumuşatılmış gibi duruyor ve olayın dehşetini, korkunçluğunu uyandırmıyor. Yani ellerinden gelse "Zanlının canı sıkılmış, kadını istismar edivermiş. Ne var bunda?" gibisinden haber yapacaklar utanmadan. Sanki sıradan, önemsiz bir olaymış gibi duruyor. İzleyiciyi uyutmaya yönelik bir girişim mi var? Bunda bir art niyet arayan ben miyim?

Oysa "tecavüz" kelimesi insanı iliklerine kadar dehşete düşürüyor, ürpertiyor. İçinizi bir nefret kaplıyor, daha çok tepki gösteriyorsunuz. Kötü şeylere yakıştırma isimler verilir ya hani, mesela kansere " ince hastalık" denmesi gibi. Bu da öyle bir şey mi? Siz ne düşünüyorsunuz?

 
İstismar aslen tecavüzden daha ağır bir durumu tanımlar. “Kadına tecavuz-çocuğa istismar” gibi düşünün, tecavüzdeki saldırı fiiline korunmasız olandan faydalanma/sömürü anlamı da katıyor. Hukuken de bu şekilde kullanılır. Ama dediğiniz şey doğru da, tartışması yapılmış bir konudur bu. Toplumsal nedenlerini tartışmadan sorumlu trafik canavarı demek gibi, algıyı değiştirmek gibi, bir yönetiş, politik bir araç olarak dil...


  • her giriste sifresini unutan adam  (28.04.19 18:16:26) 
tck den terimleri alıp kullanıyorlar tahminimce nitekim yeni tck da gasp diye bir suç yok ama haberler gasp diye haber dolu adı yağma mesela onun. tecavüz diye suçta yok tck da


  • Topalordek  (28.04.19 19:07:49 ~ 19:08:06) 
Ceza Kanunu'nda tecavüz için "nitelikli cinsel saldırı" ve "çocukların cinsel istismarı" ifadeleri kullanıldığı için buna paralel olarak haberlerde de aynı ifadelere yer verildiğini düşünüyordum. Ancak sanırım yavaş yavaş olayın vahşetinin "istismar" kelimesi ile hafiften gizlendiği fikrine kapılmaya başlıyorum. Hukuken "iş kazası"nı "iş cinayeti" olarak haberlere yansıtan medya "istismar" yerine açık açık "tecavüz" de kullanabilir. @1'in dediği gibi istismar daha ağır bir fiili ifade ediyor ancak kamuoyunda bu anlam farkı henüz tam oturmadığı tam aksi bir sonuç yaratıyor sanki.


  • wish i could find a way to disappear  (28.04.19 19:19:15) 
Istismar basit bir suistimal intibası uyandırıyor. Soruyu soran arkadaşa katılıyorum tecavüz yahut iğfal kulllanılmalı. Istismar yanlış, Hukukta da iğfal diye geçiyordur.


  • wynter  (28.04.19 19:22:30 ~ 19:23:00) 
TCK’da çocuklara karşı işlenen cinsel suç çocuklarım cinsel istismarı olarak geçiyor. Haberciler de cahilliklerinden yetişkinlere karşı işlenen suçlar için de bu terimi kullanıyor. Yanlış! Doğrusu suçuna göre cinsel saldırı veya cinsel taciz olmalı. Cinsel istismar suçu çocuklar için söz konusu.


  • microfiction  (28.04.19 20:50:43) 
Türk Ceza Kanunu'nda geçtiği üzere "cinsel saldırı" söz öbeğinin kullanılması gerekmektedir. Cinsel saldırı suçu mağdurun 18 yaşını tamamlamış olduğu vakalar için kullanılır. Mağdurun 18 yaşını tamamlamamış olduğu durumlarda ise cinsel istismar veya reşit olmayanla cinsel ilişki suçu söz konusu olur.
Kaynak: (git: av-saimincekas.com)

  • 124  (28.04.19 22:05:34) 
[]

Bir MCU manyağı olarak Avengers Endgame' e gitmesem olur mu?

Merhaba arkadaşlar,

Başlıkta da belirttiğim gibi bir MCU manyağı olarak Endgame gitmekte kararsızım. Hem üşeniyorum hem de neredeyse her sinemaya gittiğimde 100 TL' ye yakın para gidiyor. O yüzden gitsem mi gitmesem mi kararsızım. Son 2 yılda Black Panther hariç çıkan tüm filmlere gittim. Buna gitmeyeyim, internete düşünce izlerim diyorum ama biraz saçma olur galiba. Siz ne dersiniz?


 
spoiler yemeyi dert etmiyorsan gitme.

ben pek beğenmedim gerçi manyağı da değilim.
  • kljgslsdkjsd  (27.04.19 20:52:05) 
niye 100 tl gidiyor onu anlamadım ben, zaten soygun gibi bilet parası istiyorlar, bi de mısır çikolata falan mı alıyorsun? cinemaximum'da izleyeceksen orada bi su bi çikolataya verdiğin parayla başka sinemalarda film izleyebiliyorsun. hadi bu film imax'te izlenesi bir film, o yüzden gittin diyelim, başka para harcama. suyu dışarıdan sok, mısır da yemeyiver. sinemada mısır yemek kadar izleme zevki bozan başka bişey yok, başbakan olursam yasaklatıcam yeminle.

neyse işte, pire için yorgan yakmaya değmez; git kesinlikle. ben çok beğenmedim, üstelik çizgi romanlardan gelen bi kültürüm de yok ama sinemada izlenmesi gereken filmlerden.
  • Jux  (27.04.19 20:53:14) 
@ kljgslsdkjsd Spoilerımı troll bir arkadaş sayesinde yedim zaten. Kendisinin her filmin vizyona girdiği ilk gün gidip milleti spoilera boğmak gibi bir hobisi var.

@ Jux Mısır falan almıyorum ama yemek yemeden dönmüyorum, ondan o kadar gidiyor. Bir de sinema da uzak, yol parası da oluyor.
Belki biraz hesabı abartmış olabilirim.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (27.04.19 21:15:07) 
mcu manyağı olan birisi spoiler yemeden önce filmi izlemesi lazım derim.


  • false pretension  (27.04.19 21:16:46) 
ben mcu manyağı değilim ama marvel karakterlerini küçükken çok severdim ve karakterlere uzak değilim.

Filmi ise hiç beğenmedim, arkadaşlarıma eşlik etmek için girdim ve 3 saat sıkıntıdan patladım. Ha mcu hayranları beğenmiş genelde, sinemada ağlayanlar, şaşkınlıkla ohaa diyenler falan oldu ama ben çok sıkıldım yani sıkıcı ve saçmaydı bence. Bol bol aşırı görsel efektli dövüş falan görmek istiyosan git yani ama bence ortalama bi fast and furious filmi kadar sinema değeri var filmin
  • nundu  (27.04.19 21:43:11) 
[]

Video kaydı için ses tonunu değiştirecek bir uygulama

Merhaba arkadaşlar,

Değer verdiğim birisi için video kaydı yapacağım ama sesimden nefret ediyorum. Çok iğrenç geliyor. O yüzden video kaydı yaparken sesimde düzenleme yapmama izin verecek bir Android veya Windows uygulaması arıyorum. Bildiğiniz uygulamaları belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.


 
Windows için adobe audition'u önerebilirim. Sesle istediğiniz gibi oynayabiliyorsunuz diye biliyorum.


  • ombutosman  (22.04.19 16:46:05) 
Teşekkür ederim. Bir bakayım.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (22.04.19 20:05:28) 
[]

Ara ara gelen yüksek lisans fikrine nasıl baksam?

Merhaba arkadaşlar,

Biraz uzun olacak ama kusura bakmayın. Durumu olmayanlar için özet sondadır.

İşsizliğin de etkisiyle bazen aklıma "Acaba yüksek lisans mı yapsam? " düşüncesi geliyor ama geldiği gibi gitmesini istiyorum ama bir yanım da " Acaba? "
diyor içinde bulunduğum koşullardan dolayı. Bu fikirden köşe bucak kaçmamın sebebi okuldan, derslerden falan artık iyice sıkılmış olmam. Bir an önce para kazanmak istiyorum ve zaten para kazanmanın tadını aldım.

Mezun olunca nasıl bir ferahlık geldi anlatamam öyle ki sonradan 2. üniversite için başladığım kıçı kırık AÖF' yi 2. sınıfta bıraktım. Çünkü sınavlara falan gitmek zoruma gidiyordu. Dayanamadım bıraktım. Mezun olalı 3 yıl olacak neredeyse ve o kadar zamandan sonra yüksek lisansa başlayabilir miyim bilmiyorum. Aklıma lisans zamanlarımdaki vize haftalarında zorla ders çalıştığım anlar geliyor. Zulüm gibi geliyordu ders çalışmak. Böyle diyince aklınıza tembel bir öğrenci olduğum gelmesin . Devamsızlık yaptığım gün sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi, düzenli olarak not tutardım ve millet en çok benden not isterdi. Hocalar falan severdi beni. İstesem zorlanmam ama içimden gelmiyor artık. Bir de bunun tez zamanı var ki zaten tek başına yetiyor yüksek lisans fikrinden soğutmak için.

Diğer yandan iş bulamıyorum, görünüşe göre vasıfsızdan halliceyim. Mezun olalı neredeyse 3 yıl olacak ama bu süre içerisinde iki şirkette toplamda sadece 6 ay çalışma deneyimim var. Yaş olmuş 28, napıcam bilemedim. Bu arada iyi bir üniversitede Alman Dili ve Edebiyatı' ndan mezun oldum. Şu anki aklım olsa asla ama asla okumazdım. Realist olmak gerekiyormuş, onu anladım. 2 yıllık myo falan okusaydım daha iyi olurmuş bence. Tonla görüşmeye gittim ama bi halt çıkmıyor. Bu çıkmaz da beni yüksek lisans yapma fikrine yöneltiyor. Zaten ülkenin hâli malûm, deneyimliler iş bulamıyor, şu halimle kim beni ne yapsın! Kimse neler yapabileceğimi bilmiyor, potansiyelimden haberi yok. Çünkü onlar için sadece CV' de yazanlar önemlidir, gerisi teferruattır.

Yüksek lisansa gelince Uluslararası İlişkiler falan düşünüyorum ya da kendi bölümümden devam ederim. Bu arada beni çok seven ve aynı zamanda bölüm başkanı olan hocam okul yıllarımda ben bahsetmemiş olmama rağmen yüksek lisans düşünürsem yardımcı olacağını söyledi. Zaten önceden beri aklıma girip çıkıyor yüksek lisans düşüncesi ve yurt dışında yaparsam güzel olur diye düşünüyordum. Ama ne yapsam bilemedim. Siz ne düşünüyorsunuz? Değerli fikirlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim. Uzun olduğu için kusura bakmayın :)

Özet: Artık okumaktan sıkılmama rağmen iş bulamadığım için yüksek lisans yapma fikri kafamı kurcalıyor. Uzak mı durayım yoksa şansımı deneyeyim mi?

 
Su halinle is bulamiyorsan yuksek lisans'ta uluslararasi iliskiler gibi hava civa bir sey okursan gene bulamayacaksin, tutup Bogazici'nde falan okumadikca. O yuzden is bulmaya odaklan.

Yurtdisinda yapacak paran varsa yap en azindan dilin falan gelisir ama sonrasinda orada mi kalmaya calisacaksin yoksa turkiyeye mi doneceksin? Her kosulda elle tutulur ve stratejik bir sey okumadiktan sonra laf olsun diye okumak fayda saglamaz.
  • hot potato  (18.04.19 22:16:41) 
Bu fikir ara ara bana da geliyor hatta başvurdum kabul edilmedim. Herkes yüksek lisans doktora yapıyor yine iş yok yine iş yok. Direkt lise ya da on lisans mezunu olsaydık çoktan bir yere atanmıştık. Ben eski iş yerinde emirleri lise mezunu yönetici asistanından alıyordum. Maaşı da 5000 falandı.


  • geçerkenugradım  (19.04.19 09:37:59) 
[]

Linkedin' de bağlantılara mesaj atmak etkili mi?

Merhaba arkadaşlar,

İşsiz durumda olduğum için Linkedin' den yana şansımı bir denesem mi diye düşünüyorum. Çünkü diğer yerlerden bir şey çıkmıyor. Şu anda 280 küsür bağlantım var ve içlerinde 4- 5 kişi hariç kimseyi tanımıyorum. Amacım bağlantı kasmaktı.

Burada yine Linkedin' den nasıl iş bulunacağına dair soru sormuştum. Bağlantılara mesaj atmanın etkili bir yöntem olduğunu söylemişti bir arkadaş. Onu denemeyi düşünüyorum. Ama kimseyi de tanımıyorum. Nasıl bir mesaj atmalıyım sizce? Aslında bu mesajı atsam da milletin sallayıp sallamayacağını da bilmiyorum. Bağlantılar içinde İKcılar da var. Benzer şekilde mesaj atıp da olumlu yanıtlar alanlar ve konu hakkında bilgisi olanlar yazarsa sevinirim. Teşekkür ederim.

 
yüzde doksan dokuz nokta dokuzunu tanmadığım binlerce insan var linkedin hesabımda. ekleyeni kabul ediyorum. bana atılan anlamsız mesajlara da cevap vermiyorum.

cvni linkedine yükleyip, seninde dediğin gibi bağlantıların içindeki ikcılara, ilgilenmeniz dileğiyle gibi küçük bir mesaj atman yeterli. cevap gelmedi diye boş yere tekrar mesaj atma ama. aktif kullanırsan linkedin faydalı aslında.
  • scudman1  (11.04.19 22:39:28) 
[]

Yeğenime bi kaç tane vurdum, yanlış mı yaptım?

Durumu olmayanlar için özet sondadır.

Merhaba arkadaşlar,

Büyük kardeşimin 7- 8 yaşlarında biri kız biri erkek birbirinden fırlama 2 tane çocuğu var. O kadar fırlamalar ki gittikleri her yerde terör estiriyorlar. Terbiye denen bir şey yok. Her istedikleri yapılıyor, alınıyor. Hiç hayır denmiyor. Eğer istedikleri yapılmazsa ağlayarak yaptırmaya çalışıyorlar. Gittikleri her yerde ortalığı birbirine katıyorlar, kimse bir şey demiyor, uyarmıyor. Uyarılsa dahi yalancıktan. Çocuklara anne kızsa baba çocukları kayırıyor, baba kızsa anne kayırıyor. Zaten her şeyin sorumlusu anne ve baba.

Bu çocukları etrafta seven kimse yok, herkes yaka silkiyor. Biz bile lanet ediyoruz o derece. Ben bize geldiklerinde yaramazlık yaptıklarında bağırdığım için çocuklar da annesi de pek sevmez beni. Ama asla vurmam, sadece kızarım. Çünkü çabuk sinirlenen bir insanım. Onun dışında anneleriyle ben pek sevmeyiz birbirimizi.

Her neyse az önce bize geldiler. Erkek olana babası istediği topu almamış da başka bir top almış. O yüzden beyefendi ortalığı birbirine kattı. Ayrıca çok da küfürbaz. Ağza alınmayacak küfürler ediyor, kimse bir şey demiyor. Her neyse bu anneme, annesine vuruyor, onlar uyardıkça onlara küfür ediyor. Bizimkiler de o daha da kudurmasın diye sadece uyarmakla yetiniyor. Kapıları tekmeliyor, benim şalterler attığı için kızdım, kızınca bana da küfretti. Ben de yakasından tutup sendeledim, bu sefer de vurmaya başladı, ben de sert olmayan şekilde vurdum. Annem araladı.

Bu arada annesinin yanında oldu bu olay. Annesi de ona sinirliydi. Annesini falan görmedi gözüm. Belki küsmüştür bilmiyorum ama sabrım tükendi. Ama onlar gittikten sonra küstüklerini düşünüp üzülür gibi oldum. Bazen ne kadar haklı olursam olayım sinirlenince verdiğim kırıcı tepkilerden sonra pişman oluyorum.

Her neyse siz olsanız ne yapardınız? Sizce küsmüşler midir? Olaya diğer taraftan bakınca ebeveyn olsaydınız ne yapardınız? Yorumlarınızı bekliyorum. Teşekkür ederim. Kusura bakmayın uzun olduysa.

Özet: Ortalığı birbirine katan fırlama yeğenime birkaç tane vurdum annesinin yanında. Yanlış mı yapmışım? Küsmüşler midir? İki taraftan da bakınca nasıl duruyor?

 
bizde biri öyle bir şey yapsa kan davası başlar, sülale dağılır.

"Annem araladı." ne demek acaba anlayamadım?
  • diffarentiationation  (07.04.19 16:52:20) 
Ben de tutamazdım kendimi. Küsme ihtimalleri düşük bence.


  • beni sen öldürme  (07.04.19 16:52:20) 
Sadece özeti okudum. Küçükken dayım bize döverim sizi demişti. Aradan 20 küsür yıl geçti, hala bu yüzden sevmem kendisini.


  • inheritance  (07.04.19 16:59:02) 
iyi etmişsin bence. sıkma canını. normalde şiddet çözüm değil ama anlattigin seviyede bazen dozunda lazım kendisine gelmesi için (bence)..


  • lata  (07.04.19 17:00:41) 
o cocuklarin pedagojik yardima ihtiyaclari var.

aileside cok umursamaz anladigim kadariyla. bu cocuklarin iyi birer birey olmalarini istiyorsaniz bu sart belli ki anne baba cocuk yetistirmeyi bilmiyor. sinir oluyorum sirf cocuk yapmis olmak icin cocuk yapan insanlara.

cocuk o, vurulmaz. cezalandirirsin bir sekilde ama vuramazsin. boyle davranan bir cocuk degil denyetiskin ve senden guclu olsaydi vurabilir miydin? hayir.

uzulmen gereken sey cocukken, ablanin sana kusme ihtimali olmus.

cocuklara vurulmaz, ne yaparlarsa yapsin vurulmaz.
  • batlegolas  (07.04.19 17:04:55) 
yani tabii ki siddet dogru degil, yanlis. bir daha vurmazsiniz olur biter.
hem bu yigenlerinizi sabrinizi gelistirmek icin kullanin bence. ne yaparlarsa yapsinlar vurmayin. sabredin.
gercek hayatta sabirli olmak cok sey kazandiriyor insana.
  • Leonardo~Da~Vinci  (07.04.19 17:05:52) 
Cocuklarin durumu iyi degil,o konuda haklisin. Ama baskasi benim cocuguma vuracak agzini burnunu kirarim.


  • Traveler  (07.04.19 17:08:32) 
Bence yaptığın şey doğru mu bilmem ama iyi yapmışsın. Böyle veledleri çevremde gördükçe ailesi de dahil olmak üzere uyuz oluyorum. Ağza alınmayacak küfürler ne demek o yaşta allah bilir eğitimlidir bide o aile. Bu bağırıp istediğini yaptırma bizim milletin çocuklarda gelenek demekki genlerden geliyor malum Ortadoğulu olunca. Üzülmene gerek yok millete sövüp sayan çocuğu yetistiremeyenler utansın.


  • Topalordek  (07.04.19 17:09:46) 
uzman destegi almalari gerekmekte. boyle cocuk yetistirilmez. uzulmeyin.


  • müptezel dostoyevski  (07.04.19 17:13:50) 
çocuklara, hele hele sizin olmayan, başka birinin çocuğuna vulumlaz +1 diyorum küçükken tonla dayak yemiş olan biri olarak. benim çocuğuma benden başkası vursa kıyameti koparırım, ne sebeple vurmuş olursa olsun. sorunların esas muhattabı benim, çocuk değil.

unutulur gider muhtemelen olay ama bir daha ne yeğeninize ne bir başkasına yapmayın böyle bir şey. şımarıklar insanları çileden çıkartıyorlar sabretmesi çok zor evet ama bu çocuğun değil ailesinin suçu. ailesine bu durumu anlatmayı deneyebilirsiniz belki pedagojik yardım alırlar. ya da kitap fln hediye edin konuyla ilgili. onun dışında çok iletişmeyin tahammül edemiyorsanız, herkes yeğen sevecek diye bir kaide yok, mesafeli olun. çocuklar sizin değil sonuçta, annesiyle babası nasıl biliyorlarsa öyle yapsınlar.

bir de şöyle düşünün, çocuk sokakta restoranda uçakta fln tanımadığınız birinin çocuğu olsa vurur muydunuz yine? yoksa ailesine mi söylerdiniz çocuklarına sahip çıksınlar diye?
  • taurina  (07.04.19 17:22:29) 
O çocuğu öyle yetiştiren büyük ihtimal uzman desteği vs desen tinlamaz. Anlık bir tepki vermişin ama bu birikmiş birşey buna sebep olanlardan biri de ebeveynler. Senin yerinde olsam üzülmezdim.


  • Topalordek  (07.04.19 17:31:07) 
Yaramaz olmaları, şımartılmaları, arsızlıkları vs. hiçbiri güzel şeyler değil. Ama bunları düzeltecek olan da siz değilsiniz, yani üzerinize vazife değil o çocukları düzeltmek. Bu yüzden annesi babası kırılmıştır, hatta kendi anneniz de kırılmış ve üzülmüştür.
Ben de çocukları sevmem pek, böyle durumlarda çocukların olduğu ortamda durmamaya çalışıyorum. Onlar hangi odalarda takılıyosa ben başka mekana geçiyorum, mutfağa mesela, yine kurtulamadıysam wc’ye girip kapı kilitli yarım saat falan takılıyorum.
Annesi babası eğitmedikçe kimsenin dedikleri etkili olmaz çocuklara, ne kendinizi yorun ne de ailenizi kırın boş yere.
  • megalomaniac  (07.04.19 17:31:42) 
sen amca oluyorsun sanırım. eğer sana ettiği küfüre karşılık senin de annen gibi susman doğru olmazdı. bence bu kadar üzülme.


  • bezginbekir  (07.04.19 17:36:20) 
ben anne babanın olduğu ortamda çocuğa bişey yapmazdım, anasına babasına kızardım.(diyorum ama bende ani sinirlenen bir insanım) üzücü bir olay hatalı olanlar anası babası.


  • mikahakkinen  (07.04.19 17:58:48) 
Hatalisin


  • elorelia  (07.04.19 17:59:37) 
valla çocuk o derece şımarık bir şekilde davranırken annesi babası bir şey yapmıyorsa onlar da suçludur. belki senin yapman gereken ailesine dönüp uyarırmısınız rahatsız oluyorum diye onların tepki göstermesini beklemek olabilirdi. ama onlar da suçsuz değil kesinlikle. sen çocuğuna sahip çıkmazsan başkaları da gelir haddini bildirir.


  • hknty  (07.04.19 18:12:02) 
Valla ben de yukardakilere katiliyorum, asil iki sarsilmasi gereken anne baba aslinda da neyse. Ben asil anneanne babaanne ve dedelere uzuldum, torun torun diye beklemislerdir, cocuklari torunlari mahvetmis.


  • kassiopeia  (07.04.19 18:19:04) 
Ellerine sağlık.


  • caletti  (07.04.19 18:20:42) 
Biraz daha açıklayıcı olmak gerekirse anne ve baba bildiğiniz klasik olanlardan. Pedagoga falan götürün demişsiniz haklı olarak ama o derecede bile bilinçli değil anne baba. Pedagoga götürmek akıllarının ucundan bile geçmez. Böyle bir şeyi önersem güler geçerler, " Artık sen çocuğun olunca götürürsün pedagoga." derler.

Uyarın, bir şey yapın diyince de dalga geçer gibi " Kıyabilir miyim ben hiç ona? " tarzında insanı delirten şeyler söylüyor annesi.

Kendimi haklı çıkarmaya çalışmıyorum ama başkalarına ciddi biçimde rezil olmadan anne ve babanın olaya el atacağını düşünmüyorum.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (07.04.19 18:33:11) 
Umarım küsmüşlerdir de bir aha getirmezler.
Nefret ediyorum o tür çocuklardan ve anne babadan sanki dünyada tek çocuk yapan onlar.

  • kirmizipilotkalem  (07.04.19 18:44:39) 
yalandan niye vuruyorsun ki, sağlam bir tokat yapıştırsaydın. anneye küfür mü edilir?


  • malheiros  (07.04.19 19:24:56) 
Benim yeğenim anneme bana küfürler edip vuracak ben de ailesine kitap armağan edicem ya da yardım almalarını önericem öyle mi gerçekten o kadar komiksiniz ki hayret ediyorum. Net çok iyi yapmışsın ben de aynısını yapardım annesi babası kızarsa onlara da birkaç tane sallardım.


  • pastörizesüt  (07.04.19 19:32:47) 
Ben böyle çocuklardan ve ebeveynlerinden cidden nefret ediyorum ama çocuğa vurmasaydın keşke. Bütün suç ebeveynlerde çünkü, onlara laf edebilirdin bence. Sizin evdelerse uslu durursanız şunu yaparız diyenilirdin, buna rağmen devam ediyorlarsa herhangi bir konuda kısıtlayıcı davranabilirdin. Böyle davrandığını için bilgisayarla oynamana izin vermiyorum gibi. Gerçi yeni nesil tabletle doğuyor ama. Bilemiyorum, anne babanın destek alması şart ama sanmam o bilince ulaşacaklarını. O yüzden üzülme boşver.


  • Mossy  (07.04.19 20:27:39 ~ 20:29:24) 
yanlış yaptın tabii ki. çocukta bir travma yarattın demiyorum, o iş kadar basit değil belki ama yine de senden nefret etseler yeridir.

ayrıca ben kendi dayılarımı düşünüyorum. kim ki onlar? ne hakla vuruyolar? ki ben annem babamdan cüzi miktarda dayak yemiş bi çocuktum.

bunlar sıradan bi insan olarak yorumlarımdı.

çocuklarla çalışan biri olarak yorumlarım ise şiddeti normalleştiriyosunuz. yetişkinlerde görmek bunu pekiştiriyor çocuklarda.

çocuklar uzman desteği alabilir iyi olur.

ama siz de öfke kontrolü için biraz destek alabilirsiniz.
  • ruh i tibbiye  (07.04.19 20:40:53) 
bir çocuğun eğitiminden annesi-babası sorumludur. çocuğun kötü yetiştiriliyor olması size sadece kısıtlı söz hakkı verir. siz ebeveynlerini uyarabilirsiniz / değişen bir şey yoksa görüşmemeyi de seçebilirsiniz ama bir çocuğa vuramazsınız.
ne oldu yani terbiye mi ettiniz şimdi çocuğu?
ha küsmüşler midir bilemem, sonuçta küsecek kadar 'düşünceli' bir ebeveynlik de göstermiyorlar.
  • asisamus  (07.04.19 20:43:24) 
O kadar çok sinirlendim ki şu anda sokağa çıktım ve dövmek için çocuk arıyorum.

Yanlış yapmamışsınız.
  • panda yuva yapmis sogut dalina  (07.04.19 20:50:15 ~ 20:53:31) 
bu yüzden çocuk yapmak istemiyorum çünkü yaramaz çocuğa katlanamıyorum. çocuğumu yetiştirmeyi beceremezsem böyle bir çocuk olursa her gün, her gece hayat hem bana, hem çocuğa, hem eşime, hem komşulara zindan olur.

herkes(bende dahil) çocuk yapmamalı.
  • gliderpilot  (07.04.19 20:57:21 ~ 20:58:08) 
Yanlış evet,
Ama durum ve konumunuz itibariyle yanlış, hem de işlevsiz, çünkü şu anda sadece dayakçı dayı/teyze olacaksınız. Bunu yaptınız diye küfür etmekten geri durmayacaklar mesela. Çünkü evde süregelen bir şeyler var ve bu da onun sonuçlarından biri.

Bir de bir daha olursa diye, o yaşta çocuklar ettikleri kufurlerin, ya da allah belanı versin tipinde söylediklerinin anlamını bilmeyebiliyorlar, aslında öfkesini/hayal kırıklığını ya da başka neyse duygusu, onu ifade etmeyi bilmedikleri için sonuç bu oluyor.

Ha annesi yapsa da işlevsiz olur bence, dayak sadece caydırıcı olabilir ama bu davranışlarına kaynaklık eden şeyleri ortadan kaldırmaz. Hatta bir de "dayak arsizi" olma potansiyellerini beslersiniz çocukların.

Olmuş bir kere de, bir daha yapmayın yani çünkü sizin kötü olmanız dışında bir işe yaramaz yani.
  • dafaisss  (08.04.19 01:17:36) 
onlar senin yeğenlerin. ayakları taşa değse en az annesi/babası kadar sen endişelenirsin. en az anne/baba kadar da sevdiğine eminim. ama bazen öyle anlar olabiliyor. kırılsalar da (çocukların anne-babası) uzatacaklarını sanmam. kötü hissetmen de normal. çocukların terbiyeye ihtiyacı var. küfür etmek ne demek? bu konuyu kardeşiniz ve eşiyle yalnız konuşup bir tedbir almalısınız. (bir psikolog mu olur pedagog mu olur onu bilemiyorum.)


  • naksidil  (08.04.19 01:28:37) 
Benim annem de ben şirazeyi kaçırınca kulağımı çekerdi. Olur abi öyle şeyler, bazen dayanamıyor insan, tekrarlanmadığı sürece bir şey olmaz bence.


  • ravenclaw  (08.04.19 01:28:58) 
normalde etrafta ebeveynleri varsa hicbir cocuga, yegenim bile olsa, terbiye vermeye kalkmam. annesi babasi varken 1- benim haddime degil, 2- anne/babaya saygisizlik, 3- cocukta anne/babaya karsi otorite bozuklugu olusur. ama sizin durumda ebeveyn otoritesi diye bir durum yok. bu durumda ben olsam muhtemelen yine dovmezdim ama arka odaya kilitler cezalandirirdim. cocuga sizin evinizde sizin kurallariniza uymasi gerektigini ogretmeniz lazim ama ebeveynler de bu konuda zayif maalesef. zor bir durum


  • crucio  (08.04.19 02:03:40) 
cocuga atilan dayagi mazur gormek ha, vay be, hayretler icinde okuyorum. dayak aziciksa olabilir, cocuk cok cileden cikarmissa atilabilir, sen de baba yarisisin atabilirsin, kufretmis cocuk vur gitsin... koskoca insanlar, belki de egitimli insanlar boyle diyor. pes!


  • jimicik  (08.04.19 11:11:20) 
Burada cevap nettir. Şiddet her daim yanlıştır. Çok büyük bir hata yapmışsınız.

Sıkıntılı, bozuk, hasarlı herhangi bir şeyin vurarak düzelmeyeceğini, çalışmadığı için vurduğunuz kumanda; o an çalışsa bile, ertesi gün artık düzelemeyecek kadar bozulduğunda anlamış olmalıydınız. O çocuk da bu kumanda gibi tepki verecek. O an size vurmayı kesti belki ya da küfür etmeyi. Ama böyle devam ederseniz yakında neredeyse düzelemeyecek kadar zarar görecek.
  • windowsguvenlikduvari  (08.04.19 11:26:33 ~ 11:28:07) 
Bir konuya açıklık getirmek istiyorum yorumlardan sonra. Sadece sert olmayan bir tokat attım ve bacağına vurdum. Biliyorum yanlış ama dayakçı demek de biraz abartı oluyor bana göre.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (08.04.19 13:16:51) 
Bu son dediğinizi o kadar çok sık duyuyorum ki şiddet gösterenlerde.

Bir iş vardı yaptığımız, şiddet gösteren insanlarla, mülakat yapıyorduk. Hiç eşinize şiddet uyguladınız mı diye bir sorumuz vardı. Yok diyorlardı hemen. Peki hiç vurdunuz mu diyorduk. Bir kere azıcık vurmuşluğum var diyorlardı, istisnasız. Şimdi siz de aynısını diyorsunuz. Şiddet çalışmalarında çok sık rastlanan bir cümle bu.

Şiddetin size göre yoğunluğunun "az" olması, çocuğa şiddet uyguladığınız gerçeğini değiştirmiyor.
  • windowsguvenlikduvari  (08.04.19 13:27:44) 
Emin olun o çocuk sizden tokat yediği için akıllanmayacak; üstüne şiddetin normal bir sey oldugunu düşünüp başkalarına da uygulamasında bir sakınca olmadığına kanaat getirecek. 'Dayak arsızı' denen bir tabir de vardır, büyükler sıkça kullanır. Sizin için bir tokattan ibaret olan şey yeğeniniz için ciddi travma sebebi olabilir. Ülkedeki insanların psikolojileri neden bozuk diye düsunup duruyoruz, temel sebeplerinden biri çocukken maruz kaldıkları şiddet. Şiddetin büyüğü küçüğü de olmaz.

Annesi de size muhakkak darilmistir; yaramaz da olsa çocuğu sonuçta. Benim kendi çocuğuma şiddet uygulama ihtimalim yok, başkası bunu yapsa ortalığı birbirine katacağıma eminim mesela.

Evet, çocuğun bu durumda olmasını normal bulmuyorum ama sizin yaptığınız da asla normal değil. Şiddet ile bir şeyleri çözmeye çalışmak yerine yeğeninizi kazanmaya, sağlıklı bir ruh haline sahip olması için destek olmaya çalışmalısınız. Durumu anlattığınız kadar vahim ise anne babasi ile konuşup profesyonel destek almaları için yonlendirmelisiniz. Küçücük çocuk o, su anki halinden asıl sorumlu olan kisiler de ebeveynleri.

Bu arada bu yaptığınız yüzünden yeğeniniz kesinlikle psikolojisi bozulmuş bir erişkin olacak demiyorum sadece asla bu durumu normallestirmeye çalışmayın. Hatalisiniz, tekrarlamaniz halinde de iz bırakacak bir şey olur bu.
  • fraise  (08.04.19 15:01:29 ~ 15:08:04) 
[]

Bankacılık sınavlarına nasıl hazırlanmalıyım?

Merhaba arkadaşlar,

Gözüme kestirdiğim birkaç bankacılık sınavı var. Ama ortada bir sorun. O da sayısalımın kötü olması. Yabancı dil bölümünden mezun oldum. Matematikle, geometriyle aram yok. Ancak içinde bulunduğum işsizlikten dolayı bir alternatif olarak görüyorum. Mat 1 i zorlasam yaparım da mat 2' ye gelince devrelerim yanıyor. Bu sınavlara hazırlanırken çok iyi yardımcı olacak kitaplar varsa önerir misiniz? İşin doğrusu okuldan mezun olalı 2.5 yıl olmuş, kitapla defterle bi alâkam kalmamışken nasıl başlarım çalışmaya bilmiyorum. Yoksa benden bir yol olmaz diyip sallasam mı? Teşekkür ederim.


 
bankacılık sınavıyla mat 1- 2 nin ne alakası var? bankacılık sınavlarında daha çok genel yetenek tarzı sorular soruyorlar. bu sorudan ünv mezunu olmadığını anlıyorum?


  • yeahbutso  (13.03.19 11:36:22) 
Gayet de üniversite mezunuyum. Yabancı dil mezunu olduğumu söylemişim zaten. Birkaç defa bankacılık sınavına girdim zaten. Mat 2 olmasa bile geometri ve mat 1 soruları gayet de vardı. Matematiği lisede bırakmış biri olarak zorlanıyorum. O yüzden sordum.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (13.03.19 16:31:35) 
kamu bankaları gişe hariç ales tarzı ya da mat 1 mat 2 li sormaz. müfettişlik sınavları içinse kpss alandan hallice sorular gelir.
özel bankalar neredeyse her pozisyon için ales kıvamında sınav yapıyor.
kısa cevap: ales çalışır gibi çalışacaksınız.
müfettişlerde zaten alan kısıtlaması olur alan yapsanız da almazlar yüksek ihtimalle.
  • Efoody  (13.03.19 16:46:27 ~ 15.03.19 13:10:38) 
[]

AB Proje Hazırlama İşi Sazan.avi mi?

Merhaba arkadaşlar,

Az önce 1- 2 sene önce AB Proje Hazırlama Uzmanı/ Asistanı ilanına başvuru yaptığım firmadan mail geldi. Mailde hazır pdf şablonu vardı. Özgeçmişimin değerlendirildiği ve ön başvurumun olumlu sonuçlandığını yazmışlar. Tabi bu firmada çalışmam için eğitimlere katılmam şartmış. Bu hakkımı kullanabilmem için eğitimlere ve sınava kayıt yaptırmalıymışım. Bunun için de bi kayıt olma linki var.

Şimdi ben bu işler için para tuzağı gibi şeyler duydum ve şimdi birdenbire karşıma böyle çıkmaları tuhafıma gitti. Sizce sazan. avi mi? Yoksa inanıp yürüyeyim mi?

 
ben de geçenlerde araştırdım, sazan avıymış. o eğitimin bir ücreti varmış 400 lira civarı gibi. eğitimi aldıktan sonra size hiçbir garanti vermiyorlar. işe alma vs gibi. ki bunun yanı sıra yapacağınız projenin kabul edilme olasılığı vs çok düşükmüş. ki kabul edilse bile baştaki adam on binlerce lira kazanırken projeyi yazanlara 3 kuruş veriyormuş. yani saçma ve gereksiz bir iş.


  • tabirimekruh  (04.02.19 16:50:10) 
Evet, ben de öyle şeyler yazıldığını gördüm araştırınca. Sokağa atacak o kadar param yok. Biraz önce de sms atmışlar. Sanırım yeni sazan avına çıktılar.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (04.02.19 20:28:36) 
işe girmek için paralı eğitim almanı zorunlu tutan tüm işler sazan.avi. düzgün bir firma olsa önce işe alır, sonra ne eğitim aldıracaksa aldırır.


  • babilbaligi  (05.02.19 09:14:30) 
@ babilbaligi Evet, dediğin gibi olması gerekiyor. Ama sazan mı çok nedir devam ediyolar.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (05.02.19 14:22:03) 
[]

Motivasyonunuz yerlerde olunca ne yapıyorsunuz?

Merhaba arkadaşlar,

İçinizden bir şey yapmak için hiç istek gelmediğinde, motivasyonunuz yerlerde olduğunda, içinizdeki bütün heves kaybolup gittiğinde ne yapıyorsunuz? Bu eylemsizlik sürecini nasıl atlatıyorsunuz? Yapmak istediğiniz şey için mücadele ediyor musunuz yoksa akışına mı bırakıyorsunuz?


 
Olayın önemine ve aciliyetine göre akışına birakıp yatıyorum.


  • Amaranta ursula  (28.01.19 19:43:23) 
Masaj yaptiriyorum. Yerse.


  • stavro  (28.01.19 19:46:56) 
atlatamıyorum. akışına bırakıyorum. yapmak "istediğim" hiçbir şey olmuyor o durumda zaten, yapmak zorunda olduğum şeyleri yapıyorum sadece.


  • pati  (28.01.19 19:48:32) 
müzik dinleyip uplifting yapıyorum çok kısa sürede faydnsını görüyorum.

tabi müziği çok severim orası ayrı. bu kadar kısa sürede ve masrafsız olarak modumu yukarı çeken en basit şey ayrıca.
  • killerbee  (28.01.19 19:50:55) 
Ben bunu da doğal bir süreç olarak görüp akışına bırakıyorum. Her daim motive kalabilmek bana çok olası görünmüyor açıkçası. İnsan ara ara şevklenir, ara ara salar. Normali bu bana göre. Arada dinlenmek lazım.


  • i m cool with that  (28.01.19 20:33:34) 
[]

Nutellanızı pisboğazlardan saklıyor musunuz?

Merhaba Nutella' ya Gönül Vermiş Duyuru Halkı,

Bugün bir Nutella olmuş 16 TL hem de tadı sebebiyle neredeyse hazine gibi. Kimseyle paylaşmak istenilmeyecek bir yiyecek. Belki kendinizden bile koruyorsunuz. Bütün görkemiyle bütün benliğinizi kaplıyor. Şimdi bazen evinize misafir geliyor, onların şımarık veletleri oluyor veya sevmediğiniz pisboğazlar geliyor. Önlerine çıkan her şeyi Tazmanya Canavarı gibi dönerek tüketiyor. Sonra bir ara dolabı açıp bakıyorsunuz, o da ne! Gözleriniz dolabı süzerken " Kıymetlimiss" Nutella kavanozunun bomboş olduğunu görüyorsunuz. Kim yaptı bunu diye düşünürken aklınıza o pisboğaz geliyor. Ve içinizi bir nefret kaplıyor. Şimdi bütün bunları yaşamamak için Nutellanızı saklıyor musunuz?


 
Bu ciddi bir soru mu? Evine misafir olduğum birisinin benden nutellasını sakladığını öğrensem bir daha yüzüne bakmam.


  • sys coyg  (27.01.19 16:12:51) 
sağlıklı olmadığı için almıyorum - yemiyorum. alsaydım da paylaşırdım. özellikle çocuksa.


  • scudman1  (27.01.19 16:17:31) 
scudman +1
sevdiğim yiyecekleri paylaşırım, paylaştıkça daha güzel..

edit: sevmediğim insanlar, hele de şımarık veletleriyle, evime gelmiyor. evime gelen biri mutlaka sevdiğim biridir, ve evde ne varsa evime gelenle paylaşırım.
  • pati  (27.01.19 16:36:17 ~ 17:07:24) 
Şımarık velet ve pisboğaz kelimelerinden sevmediğiniz insanlar anlamının çıkarılacağını düşünerek yazmaya gerek duymamıştım. O yüzden sevmediğiniz insanlar veya gıcık olduğunuz diye genişleteyim.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (27.01.19 16:48:24) 
evimdeki kavanoz aylardır duruyor. misafir de geliyor ama yine de onun yüzüne bakan yok, bence siz de biraz gözüdoymazlık var. yapmayın sonra ağır yaşamlar belgeselinde görürüz sizi, üzülürüz. bir şeyleri yerken sağlığınızı sevin önce.


  • for day to break  (27.01.19 16:50:31 ~ 16:51:15) 
Nutella yemiyorum ama böyle sevdiğim bir yiyecekse tabii ki bayılmadığım bir insan gelince ona vermek istemem belki saklarım bile şartlara göre değişir. Ama sevdiğim biriyse ben yemem ona yediririm.


  • ruhen hastayim ben  (27.01.19 16:51:38) 
Ben bu soruyu daha genel alacağım, hayat pahalılığı kişileri bencilleştiriyor, en azından beni bencilleştirdi, eskisi gibi kesinlikle paylaşımcı değilim. Misafir dediğimiz kişiden bir şey saklayacak değilim tabi ama en başında bir şeyleri almamak da bir çözüm benim için :D


  • atom karincanin torunu  (27.01.19 16:53:05) 
ülkede hala palm yağı bağımlıları olduğunu görmek sevindirici, pisboğaz nüfus hızla temizlenecek misss


  • dertli gönüllere giren işte benim zeki müren  (27.01.19 16:58:54) 
Nutella sevmiyorum ama sevip de alsaydim esirgemezdim milletten. Nutella kitligi yok, 16tl de müthiş para değil bence.


  • stavro  (27.01.19 17:04:16) 
Valla o kadar rezil sagliksiz bir urunu misafirlerime veremem zaten. Bizim eve de giremez.


  • acemi  (27.01.19 17:08:50) 
Hiçbir ürüne o denli bağlılık göstermediğim için gerek duymuyorum ama genel olarak pisboğazlı misafir çocuklarına sınır koyuyorum. Ha Nutella, ha Peripella, cidden bir fark var mı yahu arada? Yemediğim bir şey olsa anlarım da bu marka takıntısı çok tuhaf, anlam veremiyorum.


  • m e b  (27.01.19 17:13:13) 
Bizim eve de girmez ama dolapta olsaydı saklamazdım.


  • Amaranta ursula  (27.01.19 17:26:38) 
Nutella yemeyeli bi 7-8 yıl oldu herhalde. Eve almadığım için böyle sorunlarım olmuyor.


  • i m cool with that  (27.01.19 17:35:33) 
Stavro+1 en küçük boy nutella evimde tam bir yıl süründü. Ben yemediğim gibi misafirlerim de yemiyodu:D


  • pastörizesüt  (27.01.19 17:37:01) 
nutella yemeyecek kadar sağlıklı ve mükemmelim, ben harikayım asla öyle şeyler yapmam.


  • xvyz  (27.01.19 18:17:32) 
Kimse sunu koymamis
encrypted-tbn0.gstatic.com

  • acemi  (27.01.19 18:46:59) 
%56 şeker değil miydi o ya. Bence bırak yesinler. Sana kalmasa daha iyi bence.


  • rakidabalikolsa  (28.01.19 01:36:28) 
[]

EVS Ev Sahibi Kuruluş' tan Cevap

Merhaba arkadaşlar,

Uzun bir süredir EVS ile ilgileniyorum. Yılbaşından önce başvurduğum bir proje ile ilgili 15 ocakta ev sahibi kuruluştan European Solidarity Corps sistemi üzerinden mail geldi. Ev sahibi kuruluşun yetkilisi uygun bir zamanda iletişim kuracağını yazmış ve kontak talebi yollamış. Ben de kabul ettim. Ancak o zamandan bu yana ses soluk yok. Sizce tekrardan iletişim kurarlar mı yoksa birini bulmuşlar mıdır? Cevaplarınız için teşekkür ederim.


 
Eğer çok istediğiniz bir projeyse siz iletişime geçmeyi deneyebilirsiniz bana kalırsa. Hem ilgili olduğunuzu da göstermiş olursunuz böylece


  • nickimineyapsam  (26.01.19 18:09:31) 
@nickimineyapsam Ev sahibi kuruluş European Solidarity Corps sistemi üzerinden iletişime geçtiği için iletişim bilgileri yer almıyor. Zaten mailde de güvenlik sebebiyle ev sahibi kuruluşun iletişim bilgilerinin yer almadığı belirtiliyor.

Tabi bu kuruluşun sitesine girerek iletişim bilgilerine falan baktım da şimdi adamlar sistem üzerinden iletişime geçip iletişim bilgilerini paylaşmadığı için sitelerindeki mail adresine cevap atmamı nasıl karşılarlar bilmiyorum. İngilizleri Almanlar gibi biraz kasıntı görüyorum. Tabi bu yanlış da olabilir.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (26.01.19 18:57:40) 
bence buldugunuz mail adresine yazin, en fazla ingiliz kibarligiyla reddederler. durumu anlatin, iletisim kuracagiz demistiniz ama bilgi gelmeyince yazmak istedim gibisinden iste kibarca durumu anlatin. dilerseniz ESC uzerinden iletisim kurmanizi bekleyebilirim de, isterse evet bekleyin der.


  • kassiopeia  (27.01.19 04:23:18) 
@ kassiopeia Evet, dediğiniz gibi yazmakta faydavar.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (27.01.19 04:44:53) 
[]

Pizza neden bu kadar pahalı?

Merhaba arkadaşlar,

Ailem tatil nedeniyle yeğenime bakmaya gitti. 1 hafta idare edeceğim. Dün üşendim yemek yapmaya, dışarıdan söyleyeyim dedim. Normalde hiç dışarıdan söyleyen biri değildim ve hayatımda ilk defa dışarıdan pizza söyledim. Dominos' dan söyledim. 1 kola, tek kişilik bir pizza ve sonradan telefondaki Dominoscunun sufle de ister misiniz diye sormasıyla olur dedim ve bu üçü 30 TL tuttu. Pizza gelince şoklardan şok beğendim. 30 TL ben buna mı verdim kaldım öyle. Ne bileyim o kadar küçük ki şaşırdım.

Ben kedi kadar yiyen bir insanım ama beni bile doyurmadı. Ne bileyim ben 30 TL' ye 1, 5 iskender yerim dışarıda. Hem de sağlam doyarım. Yani merak ettiğim neden bu kadar pahalı? Hayvan gibi doyayım desek 100 TL' yi gözden çıkarmak lazım. Bunlar ne koyuyorlar da bu pizzanın içine bu kadar pahalı oluyo? Size de pahalı gelmiyo mu?

 
mana veremediğim kadar pahalı geldiği için evde yapıyorum. sana da tavsiye ederim.


  • killerbee  (23.01.19 18:51:33) 
Pizzanın kendisi, ham madesi pahalı değil ama dükkan kirası, marka hakkı bedeli, eleman maaşları vb işin içine girince çoğu fast food hemen hemen aynı fiyatlara gelebiliyor.


  • crown  (23.01.19 18:56:26) 
Bence de gereksiz pahalı. İçinde de tavuk sosis, tavuk sucuk falan var. Bomboş yani. Hamur yiyosun. Bu nedenle asla pizza yemem. En saçma bulduğum yemek.


  • (s)AINT  (23.01.19 18:57:10) 
Tek kişilik pizza dediğin küçük boydur muhtemelen, çocuğu doyurmaz. Genellikle 3 al 2 öde tarzı kampanyalar oluyor ve insanlar o şekilde sipariş ediyor. 3 orta boy yetişkin 2 kişiyi anca doyurur. Promosyonun yanında içecek varsa alırsın, yoksa ayrıca söylemezsin. Kural budur.


  • shangrilla  (23.01.19 18:57:27) 
Maliyeti 5-6 lirayı geçmez ama isim hakkı dükkan kirası servis hizmeti derken rakam artıyor. Ben evde yapıyorum gayet güzel oluyor


  • Fritz-X  (23.01.19 19:15:10) 
Franchise bedelleri çok yüksek, dominos en aşağı 350-400 bin dolar + kdv idi en son. Bir de şubede kafana göre indirim yapamıyorsun, uyman gereken bir fiyat politikası var.

Ama böyle gitmeyecek çünkü hem kaliteli pizza yapan butik üreticiler artıyor hem de aralarındaki fark azalıyor. İstanbuldaki en kaliteli pizzayı (gerçek İtalyan pizzası) 35-40 tlye yiyebiliyorsun. 8 dilimli büyük pizza oluyor genelde, ince hamur ama doyurucu. Franchiselarda muadili orta boy pizza, onu da kampanya vs ile 2 tane almayınca aynı fiyata denk geliyor.
  • Bruce  (23.01.19 19:20:40) 
Ben zincir pizzacilarin pizzalarini gerçekten hiç sevmiyorum; hem tatsız, tuzsuz, kalitesiz hem de bu kalitesizlige rağmen gereksiz pahalı. Biz etrafımızdaki butik pizzacilari tek tek deneyip birkaçını not aldık. Hem çok lezzetliler, verdiğiniz paraya değiyor hem de fiyatları o kadar saçma değil. Size de tavsiye ederim.


  • fraise  (23.01.19 19:25:27) 
Ya kampanyaları oluyor. Muhtemelen 5 lira fazla verip seni iki pizza almaya itecek bir şeyler vardı. Ya da x banka kodu ile o pizza 15 liraya geliyordu. Ama sadece bir pizza yemek niyetindeki adama böyle zarar oluyor. Herkes sürekli kampanya mi takip etmek zorunda dersen Domino's böyle maalesef.


  • baal  (23.01.19 22:34:12) 
Ne ucuz ki diyebiliriz. Yeşil biberin kilosu 15 tl. olmuş gerisini siz düşünün.


  • sinematikcrop  (24.01.19 00:17:18) 
Koyduklari malzemeler hic de pahali degil. Gereksiz pahali bir sey pizza.
30tl cok para degil bana sorarsan, zaten daha asagiya doyulmuyor ama o verdikelri pizza kesinlikle 30tl edecek bir sey degil. Ne lezzet ne de porsiyon buyuklugu olarak.
Uzerinde yazar zaten, kullandiklari sosis, sucuk, jambon, hicbiri dana eti degil hepsi hindi.

Sadece pizza degil hicbir seyin porsiyonu doyurmuyor su an. Sadece fiyat arttirmakla kalmayip porsiyonunu da kucultmusler her seyin. Karisik pide alsan onunla da doymuyorsun, 1.5 ya da duble soylemen lazim artik.
  • stavro  (24.01.19 11:16:56) 
[]

Eski Hollywood yıldızları ve Unutulmayan Filmler

Merhaba arkadaşlar,

Son zamanlarda dikkatimi çekti. Artık " üstad" diyeceğimiz Bruce Willis, John Travolta, Arnold Schwarzenegger, Robert De Niro, Tom Hanks, Mel Gibson gibi bir zamana damgasını vurmuş oyuncular artık pek oynamıyor. Oynasa da Imdb puanı 6 altında olan klişe B tipi filmlerde oynuyorlar. Ben şaşırıyorum, bu insanlar sinema sektörünün simgesi olmuş insanlar. Önceden bu ağzımızın suyunu akıtan filmlerde oynadılar, bugün oynamamalarının nedeni artık yaşlanmaları mı? Ben bunu bir neden olarak görmüyorum.

Ne bileyim artık Die Hard, Terminator, Face Off, Predator, Braveheart, Green Mile, Saving Private Ryan gibi filmler yapılmıyor. Çok güzel olsa da onları izlerken aldığım keyfi almıyorum. Artık neden öyle filmler yapılmıyor? Şu an yapılan filmlerin çoğu izle ve unut tarzında. Yoksa devir değişti falan ondan mı? Belki o zaman görsel efektler bu kadar sırıtmıyordu, belki ondandır. Ya da hitap kitlesi değişmiştir. Ama kesin olan bir şey var ki Hollywood bendeki büyüsünü kaybetti. Bilmiyorum o kadar yaşlı da değilim ki, 27 yaşındayım. Siz ne düşünüyorsunuz?

 
O oyuncular yaşlandılar ve artık ancak 2.-3. kalite filmlerde rol bulabiliyorlar. İstisnalar elbet mevcuttur. Amerika'da ve dolayısıyla Amerikan film endüstrisinde tüketim kültürü hakimdir, izleyici her zaman yenisini ve daha fazlasını ister. Film kalitesindeki düşüşün sebebini de ben algıların ve beğenilerin değişmesine bağlıyorum, aynı şey bizim ülkemiz için de geçerli. Her yeni gelen iş öncekinden daha kalitesiz. Idiocracy'ye doğru gidiyoruz.

Oyuncularla alakalı asıl problem, yaşlananların yerine aynı kalitede yeni oyuncuların gelmemesi. Yeni dönemde, -işi olduğu üzere- oynadığı rolün altından kalkabilen oyuncuları abartıp baştacı ediyoruz. Hep yokluktan işte.
  • shangrilla  (21.01.19 21:33:54) 
sorunun ikinci kısmı için cevap verecek olursam bravehearth, green mile gibi filmler hatta belki daha iyileri yapılıyor. sadece değerinin anlaşılması için üzerinden biraz zaman geçmesi, yıllanması lazım. insanlar her zaman yeni çıkan şeyleri gömme eğiliminde. müzik için de böyle bu mesela.


  • yeteramadenedimherseyi  (21.01.19 21:36:02) 
Eski holywood yildizlari deyince bende 1950lerin yildizlari ve filmlerinden bahsedeceksiniz sandim. Tom hanks o saydiginiz aktorlerin hepsinden cok daha ustun bi kariyere ve oyunculuga sahip kanimca.
Genclik ve yeni bu iki kavram haddinden fazla kutsallastirildigi icin o oyunculara gore senaryo yazilmiyor. Yazilsa da cok az oluyor. Ancak kendi yapim firmaniz olacak ki her yil film cekebilin, bakiniz tom cruise.
Bahsettiginiz filmlerden sonra da pek cok iyi klasik cekildi holywoodda. Bence biraz da sizin kisisel zevklerinizle alakali bunlar.
  • rn  (21.01.19 23:07:32) 
İnsan kalitesi düştü,Beklentiler degişti,hem türkiyede hem dünyada enes batur tarzı filmler tutuyor,emek harcamadan köşe dönmeli filmler furyası,seyircide bunu talep ediyor.senaryo falan önemli değil,görsel efektle uyuştur milleti geç.


  • kreatin  (22.01.19 16:08:01) 
[]

Sosyal medyadan midem bulanıyor

Selam Muhterem Roma Halkı,

Sosyal medyada hiç aktif değilim. Sadece Facebook hesabım var ve ne olduysa son bi 4- 5 aydır nefret etmeye başladım. İnsanların paylaşımları falan çok anlamsız geliyor artık, ilgimi çekmiyor. Birkaç ay önce dondurmuştum. O dondurduğum süre zarfında o kadar rahat hissettim ki anlatamam, önceden harcadığım zamana acıdım. Tabi insanların da bütün sosyal medya hesaplarına harcadığı zamana acıdım. En son 1 ay önce falan AGH projelerine bakmak için tekrar açmıştım. Ama şimdi kapatmak istiyorum. Bir yanım da belki lazım olur diye kabul etmiyor.

Ne bileyim çok saçma geliyor artık insanların birbirini takip etmek için bu denli zaman harcaması. Nerede görsem herkesin elinde telefon. Herkes İnstagram delisi olmuş, stalka ömrünü adamış. Önceden ben de " like " delisiydim, sürekli bir şeyler paylaşırdım, beğenilmesini isterdim paylaşımlarımın ama uyandım çok şükür bu kompleks rüyasından. Ama bakıyorum 35- 40 yaşında insanlar bile uyanmaya istekli değil. Son diyeceğim " Allah kurtarsın! ".

Peki siz ne düşünüyorsunuz?

 
Herkesin hayatına kimse karışamaz diyorum ben. Kimin ne yaptığıyla bu kadar ilgilenmeyi de saçma buluyorum. Sen o şekil takılırsın başkası obür şakıl takılır. İnsanlar birbirini az salsa rahatlayacaklar zaten. Biri sosyal medyaya sövüyor, biri tictoc’a, biri hükümete, biri muhalefete. Salın az ya. Ben boyle dusunuyorum.


  • Deathrow  (08.01.19 18:42:54) 
70 yaşında da olsa insan beğenilme ihtiyacı hisseder. sorun şurada ki otokontrolümüz yok.
yani yazdıklarımız ettiklerimiz yaptıklarımız paylaşmaya değer şeyler mi insanlar bunu sorgulamıyor.
insanlar ne yapsın benim 150 farklı açıdan çekilmiş fotolarımı, nerelere gidip neler yaptığımı neler yediğimi ...
ha güzel bir etkinlik yapmışsan, dişe dokunur bir bilgi veya ilginç vaka paylaşmışsan, kalitesi yerlerde sürünmeyen komik şeyler paylaşmışsan bunda sorun görmüyorum ben.
  • lazpalle  (08.01.19 18:45:01) 
Artık sosyal medya yeni gerçek hayat en azından benim için. Twitter'ı olmayan bir insanla zorlukla samimiyet kurabilirim çünkü artık belli bir dili, iletişim biçimi oluştu oraların. Günlük sohbetlerde direkt oraya gönderme yapıyoruz arkadaşlarla. Ekonomi, bilim hakkında asla denk gelemeyeceğim insanların görüşlerini eş zamanlı okumaktan bahsetmiyorum bile.


  • nrn  (08.01.19 18:47:59) 
ben de aynı şekilim, insanlar bir döngüye girmişler, hep aynı şeyleri yapıyorlar. sıkılmıyorlar mı acaba diye düşünüyorum bazen.


  • tabirimekruh  (08.01.19 18:50:19) 
Amin.

Ben seviyorum(sadece instagram kullanıyorum) ve böyle herhangi bir şeye aşırı nefret duyan birisinin ne yaparsa yapsın, nasıl yaşarsa yaşasın asla mutlu olamayacağını düşüyorum.

Amin.
  • eazy  (08.01.19 18:52:22) 
Ben de ilanları takip etmek için kullanıyorum sadece Feys var. Bir de arkadaşlarımın açık hesaplarına bakıyorum. Türkü, yabancısı hepsi aynı. Herkes spor salonundan resim atıyor, ya da işte yemek yerken, altına da bir şeyler yazıyor. Çok komik buluyorum. Ayda yılda bir kere yapana sözüm yok ama her gün resim atınca ne oluyor acaba? 65 yaşındaki annem bile ergen gibi like gelmediği için depresyona giriyor.


  • geçerkenugradım  (08.01.19 18:59:05) 
ben de uzun zaman oldu sosyal medyayi birakali. kendimce birakmak icin sebeplerim vardi. mesela, gizlilik sebepleri, sosyal medya algoritmasinin aslinda beni programlamaya baslamis olmasi, beynen yorucu ve psikolojikmen zarar vermeye baslamasi... gibi bir suru sebebim vardi. ben de kokten hepsiyle tum ilisigimi kestim.
biraktiktan sonra bana olumlu etkisinin oldugunu farkettim.

sosyal medya ego makinesidir ki bu da ayri bir baslik.
sigara gibi bagimlilik yaptigindan dolayi kullananlar da bir turlu birakamiyor. ileride sosyal medyayi birakma hatti kurulabilir. alo *** gibi mesela. buraya yazalim.
  • Leonardo~Da~Vinci  (08.01.19 20:16:48) 
facebook'u şu an yaşlı teyze/amcalar ve köylüler kullanıyor (köylüler derken aşağılamak için değil, cidden köy insanları). zaten uğramadığım bakmadığım bir şey. hesabım kapansa 10 gün sonra haberim olur.

twitter'a aylardır girmedim. yılda iki üç tane tweet atıyorum o da yaptığım işlerin duyurusu falan.

instagram'da 200 hesap takip ediyorsam bunların 190'ı yurtdışındaki sanatçılar, sanat grupları, arthouse'lar, müze/galeriler, illüstrasyon sayfaları falandır. kalan 10 kişi de en yakınımdaki benim kafada olan, zaten görüştüğüm kişiler. post atmak için kullanmıyorum. 5 senede 30 post anca atmışımdır.

yani en popüler üç sosyal medya mecrasında da hesabım var. ama sosyal medyanın cıvıklığına uzağım. çoğu trendi, geyiği, yapılan kekolukları vs. bilmiyorum. böyle iyi. özellikle instagram'ı benim kullandığım şekilde kullanırsan çok zevkli ve kafa açıcı bir platform, nefret kusmaya gerek yok. üniversiteden pelin'in spor salonunda zafer işareti yapmış yarrak gibi selfie'sini görmektense hiç tanımadığın polonyalı bir heykeltıraşın eserine bakıyorsun, kafana bir şey giriyor.
  • sir gawain  (08.01.19 21:02:28 ~ 21:10:17) 
facebook'ta genelde ayda yılda bir eğitici ufuk açıcı güzel bir yazı görmüşsem paylaşırım. benden küçükler sevdiklerim feyz alsın diye. arada kapatmayı düşündüm ama geçmişimde bıraktığım onlarca arkadaşımdan haber alamamak demek bu. hemen hepsiyle tel.de görüşme şansım yok. bazılarını oradan görüyorum. twietter tam ergen işi. sevmiyorum. sadece görmen lazım diye bir sayfa var değişik ülkelere ait güzel manzara fotoları paylaşıyor, birde tansu yeğen onları takip ediyorum.


  • for day to break  (08.01.19 21:11:28) 
[]

Kredi kartı puanları yılbaşında siliniyor mu?

Merhaba arkadaşlar,

Dün teknoloji haberlerinin paylaşıldığı bir sitede dolaşıyordum. Kredi kartı puanlarını yılbaşına kadar kullanmamız gerektiği, yılbaşından sonra puanların sileneceğinden bahseden bir haber gördüm. Daha önce de haberlerde benzer bir şey duyduğumu hatırlıyorum. Bu doğru mu? Kredi kartıyla, bankayla hiç alakam yok. 10 TL bonus var eğer doğruysa yılbaşına kadar Steam' den oyun alayım boşa gitmesin. Bir bilginiz var mı bu konuda?


 
kart ekstresinde yil sonunda silinecek puanlari yazar normalde. her puanin gecerlilik siresi ayni olmuyor. mesela benim ekstrede 2016 yilindan kalan puanlariniz yil sonu itibariyla silinecektir yaziyordu. yazmiyorsa musteri hizmetlerine sorabilirsin onlar da goruyorlar.


  • in vino veritas  (25.12.18 20:56:01) 
[]

İş Görüşmesi Daveti- Telefonun Kesilmesi- Facepalm İçerir

Merhaba arkadaşlar,

Az önce önemli bir yer iş görüşmesine davet etmek için aradı. Ancak telefonu açalı 20- 25 saniye olmuştu ki telefon sinyal zayıflığından dolayı kesildi. Birkaç kere aradım ama ya çalarken meşgule düştü ya da hep meşgul çaldı. Bir denemede telefon açıldı ama sonra tekrar gitti. Sonra 4- 5 defa daha aradım ama yine sonuç vermedi. Yine meşgul çaldı ya da çaldıktan sonra meşgule düştü. Kendimi çok rezil hissediyorum. 9 kez aramışım.

Bir telefon yüzünden bu kadar gülünç bir duruma düştüğümü hatırlamıyorum. Yani hadi işsizlik bir parçam oldu, görüşmeler " Biz seni ararız" dan öteye gitmiyor,görüşmeden mahrum kalmak o kadar etkilemez de, İK yanlış anlayacak. Ondan çekiniyorum. Sizce ne yapsam? Whatsapp' dan mesaj mı atsam? Cevaplarınızı bekliyorum. Teşekkür ederim.

 
tecrubeli bir issiz olarak ben olsam whatsapptan yazardim. "telefon cekmedi kusura bakmayin, burdan iletebilir misiniz?" seklinde.


  • pide  (21.12.18 15:03:08) 
mail atın. bulunduğunuz yerde telefonun çekmediğini görüşmenin kesildğini denediğiniz halde tekrar bağlanamadığınızı anlatın. kusura bakmayın diyin. tekrar görüşme randevusu isteyin.


  • argent dawn  (21.12.18 15:11:07) 
Whatsapp kullanmıyormuş, mail adresi de yok. O yüzden SMS attım. Teşekkür ederim cevaplarınız için. İnsanı gerçekten geren bir durum.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (21.12.18 16:14:53) 
yok gerilmeyin yahu, sebeke hatasi sizinle kesinlikle alakasi olmayan bir durum, bir sekilde geri konusacaksiniz, sakin olun, nazar boncugu olsun bu kesinti, gorusmenin kalani super gecer :)


  • mavicorap  (21.12.18 18:35:01) 
[]

Düzenli aralıklarla midenin bulanması

Merhaba arkadaşlar,

Başlıkta da belirttiğim gibi belirli aralıklarla midem fena bulanıyor ve yatak döşeklik oluyorum. Hatta şu an bu duyuruyu yattığım yerden yazıyorum. 2- 3 ayda bir tekerrür ediyor etmese de 6 ay içinde kesin oluyor. Sıkıldım artık. Buna sebep olduğunu düşündüğüm reflüm var, bir de romatizma nedeniyle kullandığım Salazopyrin ve Colchicum. Belki bu ilaçların yan etkisi olabilir. Hastaneden de nefret ediyorum, gitmiyorum. Sizce neden böyle? Tecrübesi olan veya bilgisi olan düşüncelerini paylaşırsa sevinirim.


 
hamilelik?


  • mikahakkinen  (19.12.18 17:20:37) 
kolşisin kullandığına göre romatizma olarak fmf olduğunu tahmin ediyorum. fmf'in en yaygın belirtisi de şiddetli karın ağrısı/bulantı. ya ilaçlarını düzenli kullanmıyorsun ya da doz ayarlaması lazım. yeterli gelmiyor olabilir.

bir ihtimal safra kesesi problemi diyorum.
  • sutlu nescafe  (19.12.18 17:39:17) 
@ mikahakkinen En azından hamilelik bitince bu sorun da bitiyor. Bunda o da yok.

@ for day to break Çok yemek yiyen biri değilim. Hatta aksine iştahsızlık var. O yüzden kolesterol olacağını sanmıyorum. Doktorun dikkat et dediği yiyecekler feragat etmemin imkansız olduğu şeyler: Tatlı, baharatlı yiyecekler falan

@ sutlu nescafe Fmf değil de ankilozan spondilit var. İlaçlarımı düzgün kullanmadığım konusunda haklısın. Ağır olduğunu düşündüğüm için günde 1 kere alıyorum.Safra kesesi problemi konusunda haklı olabilirsin.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (19.12.18 18:15:43) 
ağır olduğunu düşündüğün için mi?
nick duyuru uyumu süper olmuş...

  • sutlu nescafe  (19.12.18 18:34:11) 
safra kesesi büyük ihtimal..
yemek borunda da kitle olabilir arkadaşımdan 3 tane kitle çıktı ve devamlı midesi bulanırdı.

  • jamswety  (19.12.18 18:51:36) 
@ sutlu nescafe :D Aslında düşünmekten ziyade bunu askerlik muayenesine gittiğimde muayene olduğum romatoloji doktoru söyledi. Kullandığım ilaçların ağır olduğunu söyledi. Zaten söylemesine de gerek yok. Prospektüsleri okuyunca bir fikir ediniyorsun. Kısırlık bile yapıyor kullandığım ilaç.

@jamswety En iyisi düzelince safra keseme baktırmak için doktora gideyim.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (19.12.18 19:10:22) 
bende kullandım da o nedenle yani :) şimdi onlardan daha ağır ilaçlara geçtim :)


  • sutlu nescafe  (19.12.18 19:26:14) 
@ sutlu nescafe Geçmiş olsun. Sanırım Fmf var sende. Hangi ilaçlara geçtin?


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (19.12.18 19:42:10) 
[]

Suçla vahşi yoldan mücadele etmek

Merhaba arkadaşlar,

Biliyorsunuz ülkemizde ve dünyada normal yollardan suçla mücadele etmek pek etkili olmuyor. Bu yüzden suçla mücadele ederken belki biraz vahşet belki biraz " temizlik" eklemek gerektiğini düşünüyorum. Yani şöyle ki Almanların uyguladığı toplama kampı sisteminin etkili olacağını düşünüyorum.Taciz, tecavüz gibi ağır suçların gaz odalarında yakılmak gibi cezaları olmalı. Tabi bir yanlışlığa ihtimal vermemek adına cezası onananlara uygulanmalı. Ne bileyim cezaevlerinde bu yaratıkları beslemek çok saçma. Hem yeniden çıkabiliyorlar veya ceza almıyorlar.

Sokakları uyuşturucu kullananlardan, tinercilerden " arıtmak" gerektiğini düşünüyorum. Ne bileyim işte yaşamasını istemediğim bu tarz suçluları itlaf etmek gerektiğini düşünüyorum. Böylece buna kalkışacak olanlara da ibret olur.

Yani eğer itlaf edilmeleri istenmiyorsa da Guantanamo gibi hapishaneler olmalı. Bir şekilde ortadan kaybolsunlar. Siz ne düşünüyorsunuz?

 
bence cezaevlerini çalışma kampları gibi yerler yapmakta hiç ama hiç sakınca yok.


  • babilbaligi  (16.12.18 19:54:23) 
Ağır çalıştırma olmalı. Sürekli iş yükleme ve askerlikteki içtima gibi içtima olmalı.

Sürekli meşgul edilerek boş kalmaları önlenirse ciddi eziyet olur.
  • 500 t yolcusu  (16.12.18 19:59:49) 
Hakikaten ln adamlar alışmış zaten her haltı ediyor sonra da otel gibi takılıyor. Yaşamak ve insan hakları bunlar için geçerli olmamalı.


  • zxcd  (16.12.18 20:04:34) 
Askerde 2 tane disiplin yeri gordum.

Birinde siyah onluk giyip bagciksiz ayakkabiyla insaatlarda calisiyordun, digerinde olumune yatis vardi.
Kilo alip geliyorlardim

Insaat olan kisla acayip disiplinliydi, kimse hapse dusmek istemiyordu.

Digerinde sirf ceza almak icin nobette uyurken yakalaniyorlardi, disiplin falan sifirdi. Madde kullanimi tavan yapmisti.

Lan dedim olay bu kadar basitmis aslinda.
  • acemi  (16.12.18 20:06:44) 
Cezaevlerinde yatanları madenlerde çalıştırmamak çok saçma.

maden dediğin yer zaten şehir içinde değil, dağda bayırda şehir dışında, güvenlik önlemini kolay alırsın yani.

Eşya hırsızlığına ver 10 yıl hapis, 10 yıl çalıştır maden ocağında bak bakayım hırsızlık yapıyor mu kimse? (bir insan aç olduğu için yemek çalabilir, bunu ayrı değerlendirmek gerekli)
  • John Bloor  (17.12.18 09:45:03) 
[]

At hırsızıyla evlenip şiddet görmek

Merhaba arkadaşlar,

Ya bakıyorum haberlerde kadınların şiddet gördüğü kocalarının, sevgililerine alayı çomar, at hırsızı, çakal züppe tipli barzolar. Ben anlamıyorum yani hiç mi tiplerinden belli olmuyor bu heriflerin? Yani adamların tipi " Ben buradayım " diyor. Sokakta görsem yolumu değiştireceğim tipte adamlarla sevgili oluyorlar, evleniyorlar. Ondan sonra da ya şiddet görüyorlar ya da mezara gidiyorlar. Yani ne bekliyorlar da ilişki kuruyorlar böyle çomarlarla? Macera falan mı arıyorlar? Cidden artık yani abartmadan söylüyorum, her defasında bakalım bu sefer yanılacak mıyım diye bakıyorum kadına şiddet haberlerine ama " E tipinden belli bunun! " diyorum. Yani bilmiyorum adamlar Pandora' nın Kutusu gibi açılmayı bekliyor. Bile bile lades bu. Yani oyun mu bu? İstediğin zaman kurtulabileceğini mi sanıyorsun?

Bir de ne bileyim o tek hücreli yaşam formlarına diyecek bir şey bulamıyorum. İtlaf etmekten başka bir çözüm göremiyorum. O yüzden bütün sorumluluğu kadınlara yüklüyorum. Yani gelip burada o tek hücreli yaşam formlarını savunduğumu düşünüp karşı yorum yazmayın. Siz ne düşünüyorsunuz arkadaşlar?

 
Aslinda bu ne yazik ki sosyolojik bir sorun. Bircok kadin ne yazik ki ne akademik ne de sosyal egitim gordugunden dogru insan ile yanlis insani ayirt edemiyor.

Kisisel goruslerim egitimsiz kadinlarin ne yazik ki egitimli kadinlara gore erkek hegomenyasini erkekler kadar savundugu yonunde. Ornegin o kadinlarla egitimli bir birey olarak konusursak kendi erkek arkadaslari nisanlilari kadar "erkek, maco, asik, vb" olmadigimizi iddia edebilirler. Ne yazik ki en cok bu kadinlar bu yanlis sistemin acilarini en cok cekenler arasinda. Cozum genis kitlesel sosyolojik kulturel degisimle cozulur bence. Bu degisim akademik egitimin yaninda Amerikalilarin street smart dedikleri kotu insan ile dogru insani ayirt etmelerini saglayacak bir ogrenme yasamalarini saglamak olabilir.
  • Traveller  (15.12.18 20:02:23 ~ 20:05:59) 
Harabat ehlini hor görme zakir, defineye malik viraneler var. Diyor ve tiple akasız olduğunu insanlıkla alakalı olduğunu beyan ediyorum.


  • Techsavvy  (15.12.18 20:09:22) 
izleyip gülüyorum zerre acımıyorum bunlarla evlenen kadınlara.


  • ayseee  (15.12.18 20:09:53) 
Başıma bi iş gelmeyecekse sana katılıyorum.


  • i m cool with that  (15.12.18 20:11:51) 
İki gün önce "polis neden bize gbt sorup duruyo" diye ağlayan ekşiciler de dahil mi bu tanıma? Yok yani daha sonra aynı adamlar "kezbanlar"ın tipe bakıyor olmasına da içerliyorlar, ondan soruyorum. Ortada bir çelişki var. En iyisi mi çıkın ortaya delikanlı gibi, bizim yediklerimiz dahil her bokun kabahati kadınlardadır diyin kurtulun gitsin. En azından tutarlı bir görüş olur.


  • birsürüsorumvar  (15.12.18 20:16:12) 
Alfa erkek onlar.
Surune lider ariyorsan arada dayak da yiyeceksin asjsksk

  • acemi  (15.12.18 20:27:39) 
bir de şöyle düşün
salon beyefendisi, doktor, akademisyen vb. eşi olan eğitimli kadın gurur yapıyor...kolay değil bu kadınlar için "kocamdan dayak yiyorum, ama morartmadan dövüyor" veya "morartıyorsa o gün işe gitmemek için yalan uyduruyorum" vs. demek
yoksa biliyoruz ki karısını dövüp dövüp buz küvetine yatıran tıp profesörü olan adam da var.

ha ama evet, senin dediğin gibi olan tabi daha çok...ülkede "evlenmek" resmen zorunlu gibi bir şey. sen diyorsun neden bu adamlarla takılıyorlar. bak ben bekarım, hayatımda kimse yok. sorunlu ilişki yerine hiç ilişkiyi hep tercih ederim. bana okumuş, koca koca ablalarım "ya aptal taklidi yap, bul birini" akılları filan veriyor :) kadınların üzerinde korkunç bir mahalle baskısı var. makbul kadın tipi de o ufku dar, evlenme meraklısı,yalnız kalamayan tipleme. sevgilisi ağzını burnunu kırıyor, müdahele ediyorsun "sana ne, kıskanma" oluyor, kadın 3 gün sonra barışıyor..4. gün öldürüyor bu sefer.

ailesi o at hırsızı adamla evlenmesine izin vermez diye gebe kalıp evlenen üniversiteli hatun biliyorum...çözümsüz.
  • niye ama  (15.12.18 20:33:33) 
Izmir’de oldukca duzgun bir ailede yetisip, fen lisesinden mezun olup super burslarla üniversite okuyup sonrasında birden fazla kadini taciz etmis insan tanidim. bu isler tipe bakmayabiliyor.

tipcisindan, ilahiyatçısina her turlu akademisyenin siddet uygulayanini tanidim.

kendi enistem, doktoralı bir meb mensubu; dangalagin onde gideni.

bu konu at hırsızlarını cok asar. hele ki “niye ama”nin bahsettigi toplumsal baskı varken.
  • fever  (15.12.18 20:51:52) 
o at hirsizlari bazi kadinlar icin bir proje. Evlenince ben adam ederim, degistiririm herifi diye dusunuyorlar. iyi niyetli bir yaklasim ama sonuc ortada.


  • parcxerox  (15.12.18 20:57:05) 
O bahsettiğin kadınlardan bir kısmı sadece o tipte insan görmüş oluyor, belki ilişki konusunda tecrübeli degiller ve insanları tanımıyorlar.


  • biseysorcaktim  (15.12.18 21:25:34) 
[]

Avengers End Game Fragman Sorusu ( Spoiler)

Selam Thanos' un Çocukları,

Bildiğiniz gibi Avengers End Game fragmanı yayınlandı. Fragman herkes gibi benim de aklımda birçok soru işareti bıraktı. Önemli kısmının Ant Man and Wasp filmini henüz izlemediğim için oluştuğunu düşünüyorum. Ama bir tanesi var ki aklıma ciddi şekilde takıldı. Thanos' un zırhını çıkarıp korkuluk yapması. Zaten ekinler arasında dolaşıyordu Thanos fragmanda. Acaba Thanos her şeyi bırakıp müteşekkir bir evrende sakin bir hayatın temellerini mi atacak ve savaşı bırakacak mı sizce? Ne düşünüyorsunuz?


 
Thanos cok uzun zamandir planliyordu bu seyi. Bilenler bilir Thor evrenindeki taslar durumundan beri, Doctor'un zaman tilsimi icin olan sezonundan beri.

Simdi bi avengers grubu gidip bir onceki filmdeki "tek" ihtimalin iste olmasina izin verip zamani vs geri almak gibi bir zimbirtiya donustururse benim icin marvel serisi biter.

Thanos'un bir fikri var. Avengers gelse bile bulamasinlar diye yok ederdim. Savasmazdim. Savassa da ok benim gozumde. Kral yani. Dedigini yapti sonucta.

Film serisi zaten uzun suredir gotu basi kaybetmis durumda.
  • baldan kaymak  (09.12.18 19:57:02) 
Savaş için bir ihtimal bırakmıyor pek. Captain Marvel falan ne yapacak merak ettim şu senaryoda.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (09.12.18 21:41:59) 
Benim fragmandan tahmin ettiğim şey

Antman bir şekilde kuantum evreninden çıkacak ve captain america ve avengers merkezine gidecek. fragmandaki araç da zaten kuantum makinasının olduğu araç. bu araç ile bir zaman yolculuğu olacağını düşünüyorum ve thanos'un bir veya daha fazla taşı almasını engelleyecekler.

Thanos da şimdiki zamanda bunu farkedecek ve bu şekilde yeniden Thanos ile savaşılacak, tabii bu sefer Captain Marvel da olacak. Hatta Ironman'i uzayda sürüklemekten kurtaran o bile olabilir. Ya o ya da Pepper kurtaracak Ironman'i (Şu aralar internette Gwyneth Paltrow'un Rescue zırhıyla fotoğrafları dolaşıyor)
  • awareim  (10.12.18 13:23:54) 
@ awareim O zaman oldukça karışık bir film olacak. Zaten çoğu kişi böyle düşünüyor. Adama ağız tadıyla bi çiftçilik yaptırmayacaklar.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (10.12.18 18:18:36) 
[]

Avrupa Gönüllü Hizmeti Gençtur Skype Görüşmesi

Merhaba arkadaşlar,

Avrupa Gönüllü Hizmeti' ne katılmayı düşünüyorum. Gençtur' a Gönderen Kuruluş olması için başvuru belgelerini yolladım. Bugün dönüş yapmışlar. Müsait bir zamanda Skype görüşmesi yapabileceğimizi belirtmişler. Ancak evimde internet bağlantısı yok. Telefonun internetini bilgisayara yönlendirsem 2 dakikada bitirir. Telefonla Skype yapmak da pek olmaz. Acaba bilgisayarı alıp sakin bir kafeye falan mı gitsem Starbucks gibi? Yoksa telefonun internetini yönlendirsem mi bilgisayara?

Bu arada görüşmede takım elbise giysem çok mu abartılı olur? Önerebileceğiniz bir giyim tarzı var mı? Takım elbiseden anlayacağınız üzere erkeğim. Görüşmeyi gerçekleştirecek olan da yabancı bir kadın Agh gönüllüsü olacak. Önerilerinizi bekliyorum. Çok teşekkür ederim.

 
Telefonla skype yap karsi taraf anlamiyor bile. Tabi elinde tutma duzgun bir yere sabitle


  • acemi  (07.12.18 20:21:28) 
Telefonla iyi oluyor hocam. Denendi onaylandı.


  • adwokat  (07.12.18 20:37:42) 
Smart casual ıyidir takım abartma

@amabunuyapmayacaktin cevap nick uyumu :D
  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (07.12.18 20:45:14 ~ 21:01:27) 
takım elbise mi?! :))) agh informel bir şeydir, rahat olun, sempatik ve enerjik olun yeterli. çoğu projede ingilizce bilmemek bile sorun olmuyor, düşünün yani gerisini.

telefondan skype olur (bir iş görüşmesinde elimden düşürmüştüm telefonu, bunu yapmadığınız sürece bir şey olmaz :))
  • amabunuyapmayacaktin  (07.12.18 20:52:29) 
bu is gorusmesi olmadigi icin takim elbiseye gerek yok bence, telefondan gorusecekseniz de internetin iyi cektigi bir yerde yapin hatta oncesinde arkadasinizla bir deneme gorusmesi yapin baglanti kalitesi icin.


  • gezegen olan pluton  (07.12.18 20:52:39 ~ 20:52:59) 
Cevaplarınız ve tavsileriniz için çok teşekkür ederim arkadaşlar.

@ amabunuyapmayacaktin Telefonun elinizden düşmesi trajikomik olmuş. Ama gülmekten kendimi alamadım :D İK' nın yüz ifadesini merak ettim.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (07.12.18 22:24:49) 
:)) yarattığım gülücükler için ne mutlu bana... görüşmede de bir espriyle toparlayıvermiştim aslında; ben ik olsam beni alırdım :))


  • amabunuyapmayacaktin  (07.12.18 23:33:48) 
Krizden fırsat yaratıp espritüel kişiliğinizi ortaya çıkarmanız gayet olağanüstü olmuş. İk' nın sizi alması için bir neden daha :)


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (08.12.18 02:44:51) 
[]

Pilot olmak için sağlık durumları

Merhaba arkadaşlar,

Geçenlerde bir firmanın First Officer Yetiştirme Programı'na başvurmuştum. Bugün ön bilgilendirme amaçlı bir toplantılarına katıldım. Anlattıklarına şeylerden sonra fena biçimde " Bu beni aşar! " kafasına girdim, zaten beklentim de bu yöndeydi. Biliyorum pilot olmak gerçekten zor bir olay ama buna hazırlık yapmak bile benim için zora girdi. Benim için bu olayı çıkmaza sokan 2 olay var: Biri DLR sınavına benzeyen Mollymawk ve sağlık sorunlarım.

Bugün toplantıda bir sağlık sorunu olanların,kronik rahatsızlığı olanların, düzenli ilaç kullananların ciddi düşünmeden önce bir uçuş hekimine danışması gerektiği söylendi. Şöyle ki bende eklem romatizması var, yani duzenli ilaç kullanmam gerekiyor, ilaçları aksatmazsam sorun olmuyor. Onun yanında ciddi miyop var, derecesini bilmiyorum, çünkü uzun zamandır gitmedim doktora. Bu da zaten çok büyük bir problem bu iş için. Sizce de olumsuz konuşmamak için bir sebep var mı? Benzer problem yaşayanınız veya tanıdığı olan var mı?

Diğer sorun Mollymawk da ciddi derecede zor. Daha önce giren oldu mu? Sayısal zekası iyi biri değilim. Sizce yoğun bir çalışmayla geçmem mümkün mü?

Konu hakkında bilgisi olanlar cevaplarsa sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim.

 
Mollymawk dediğinize göre zannediyorum ki SunExpress'e başvurmuşsunuz, hayırlısı olsun.

Bence SHGM tarafından yetkilendirilmiş bir hastaneye gidip 1. Sınıf Sağlık Raporu alın şimdiden. Memorial çok para isterken, Aile Hastanesi falan oldukça hesaplıydı diye hatırlıyorum. En azından yüzüp yüzüp kuyruğuna gelip sonra sağlık sebebiyle elenmezsiniz eğer bu raporu alamayacaksanız.

Mollymawk değil ama DLR için konuşursak, iyi çalışan herkes geçebilir diye düşünüyorum ben.
  • yardimci  (30.10.18 21:26:17) 
@ yardimci Öncelikle teşekkür ederim. Tahmin ettiğiniz gibi SunExpress' e başvurdum.

Dediğiniz gibi bir hastaneye gitmeyi düşünüyorum. Ama araştırdığımda uçuk rakamlarla karşılaştım verdiğiniz örnek gibi. Aile Hastanesi sizce tahminen ne kadar ister? Ya da bunları rapor çıkarmadan, sadece bilgi almak için ücretsiz danışabileceğim bir yer biliyor musunuz? Çünkü eğer sınavı geçemezsem o kadar parayı vermeyelim.

Sınav için de 1 ay sizce yeterli olur mu çalışmak için?
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (31.10.18 00:39:11) 
yeter. dlr için 1 aydan daha az süre veriyorlar genelde. mollymawk'a da daha kolay dediklerine göre yeter. zaten 10 deneme testi hakkın olacak mollymawk için verdikleri kullanıcı adıyla.


  • hmpf  (31.10.18 10:55:11) 
@ hmpf Evet kolay diyorlar. Mollymawk için 10 deneme hakkımı kullanırsam iflas ederim :D


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (31.10.18 15:44:52) 
pilot olmak düşünüldüğü kadar zor bir olay değil sadece bu işi yeteri kadar ciddiye alman gerekli tabi hayatı olukça zor buna itirazım asla yok.
kronik hastalığın vs varsa sakın bulaşma.

  • basond  (31.10.18 19:38:59) 
@ basond Evet, farkındayım . Ciddiye almak lazım, sonradan okula başlamak falan epey stresli şeyler.

Kronik hastalık derken sağlık kontrolünden geçerken sorun olduğu için mi yoksa kontrolden geçsen bile pilotluk için mi risk olușturuyor? Yani ne gibi riskleri olabilir aydınlatır mısın?
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (31.10.18 22:53:34) 
örneğin böbrek sorunun var şu an için sıkıntı yaşamıyorsun ama böbrek taşı düşürmek için hastaneye gittiğin an pilot lisansın tehlikeye girer(%100 doğru örnek değil ama anlatmaya çalıştığım olay böyle)

sağlık koşulları önemlidir bazı sorunlara taviz verilmez bunları iyi araştır ansızın kronik rahatsızlığın başka bir sorunu tetiklerse tüm pilotaj hayatın sona erebilir.
  • basond  (01.11.18 18:32:29) 
Demek istediğini anladım. Zaten toplantıda da söylemişlerdi kritik bir sağlık sorunu olunca lisansı alabileceklerini. O yüzden futbolculara benzetmişlerdi.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (01.11.18 19:12:59) 
[]

Linkedin' den iş bulma

Merhaba arkadaşlar,

Son zamanlarda aklımda Linkedin' de bağlantı kasarak iş bulma şansımı arttırabileceğime dair bir düşünce var. Bu yüzden 1 haftadan beri seri olarak bağlantı kasmaya çalışıyorum. Genelde ortak bağlantılardan gidiyorum. Bu bağlantı kasmaya başlamadan önce 25 civarı bağlantım vardı. 1 haftada bağlantı sayımı 150 civarına getirdim. Hedefim 250' ye ulaşmak. Ondan sonra iş arayışı iletisi paylaşmayı düşünüyorum. Sizce ideal bağlantı sayısı ne olmalı size göre?

Biliyorum bu tarz iletiler paylaşınca iş bağlantıların iletinize "Bağlantılarıma" tarzı yorum yazmasından öteye pek gitmiyor. Yani gözlemlerim hep bu yönde. Peki bu yöntemle iş bulanınız var mı veya bulan birini tanıyor musunuz? Ve bu yönteme nasıl bakıyorsunuz?

 
linkedin'den iş bulunuyor ama genelde sen değil, işveren seni buluyor. tersi yönde bulan pek görmedim. benim 400 kadar bağlantım var. ayda iki üç ik'cı yokluyor kesin. hatta iki tanesiyle görüşmelere de gittim. ilan ver tabii ki ama önemli olan aramalarda görünmen. bol bol sektörden insanlarla bağlantı kas.


  • sir gawain  (24.10.18 18:48:20 ~ 18:54:42) 
iş arıyorum postu atmak yerine başvuru yapsan daha çabuk geri dönüş alırsın.


  • condom kurşunu  (24.10.18 19:17:57) 
Arkadaşlar,
Linkedin profili herkese açık oluyor. Bütün deneyimlerinizi oraya nasıl yazıyorsunuz? alakasız kişilerin iş deneyimlerinizi görme olayı biraz tuhaf değil mi? ben mi yanlış düşünüyorum

  • kanlakarisikyagmur  (24.10.18 20:27:54) 
@ sir gawain Evet, ben de senin dediğinle aynı düşünüyorum. O yüzden pek umutlanmamak gerek. Senin iyiymiş durum. Benim de aramalarda görünme ve profil ziyareti oluyor ama az. Kasmaya devam bakalım.

@ condom kurşunu İş ilanları ya alakasız oluyor benimle( genelde yazılımla alâkalı ilanlar oluyor) ya da uçuk tecrübeler isteniyor. İstanbul' da güzel ilanlar oluyor ama ben de orada değilim.

@kanlakarisikyagmur Vallahi iş deneyimini yazmayanı henüz görmedim. İş platformunda deneyimleri yazmak neden tuhaf olsun ki? O alâkasız kişilerden başka uygun aday arayışında olan İK lar da görüyor ve o deneyimlere göre hareket ediyor.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (24.10.18 21:59:31) 
son 2 işimi linked in den başvurark buldum.
etrafımda da epey adam var beyaz yakalı linked in den iş bulan.

bazı büyük şirketler sadece linked in e ilan veriyor mesela. devir değişiyor.
  • liriamer  (24.10.18 22:01:25) 
Bin tane adamı eklemekten ziyade düzgün bir profil oluşturup, başvuru yapsan daha mantıklı. Ben tanımadığım kimseyi takip etmiyorum şahsen.


  • roket adam  (24.10.18 23:07:57 ~ 23:08:07) 
@ liriamer Çok doğru söylüyorsun. Bir de Linkedin' e herkes hakim olmadığı için buradan başvuranların şansı daha da artıyor.

@ roket adam Bana uygun ilan pek olmuyor. Bir de Ankara' da yaşadığım için İstanbul' a göre yayınlanan ilan sayısı çok az.
Ben de o yüzden ortak bağlantılardan gidip bağlantı kasıyorum. Bu şekilde bağlantı kasan çok insan var ve tanınmaya pek önem verilmiyor.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (25.10.18 00:11:38) 
iki kere linkedinden is buldum. ikisinde de recruiter bana ulasti. duzenli olarak da head-hunter'lar mail atip durur linkedin'den. sen profilini guncelle projelerini yaz. recruiter'lar seni bulur zaten. baglantilarin cok bir onemi oldugunu dusunmuyorum. recruiter'lar zaten premium linkedin kullaniyor. istedikleri sartlari giriyorlar ve butun linkedin kullanicilari onlerine dusuyor.

@kanlakarisikyagmur is deneyimini paylasmakta ne gibi bir sikinti var ki? facebook'ta ozel hayati paylasmak sorun degil ama is tecrubelerini paylasmak mi sorun?
  • crucio  (25.10.18 00:15:09) 
@ Crucio Recruiterların bana ulaşacağı türden yetkinlikte biri olduğumu düşünmüyorum :(


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (25.10.18 02:30:10) 
Şöyle yap. Spesifik olarak çalışmak istediğin şirketlerin İK çalışan veya müdürlerini ekleyip CV ni ufak biz önyazı ile mesaj at. Kesinlikle çok etkili.


  • kismisolungac  (25.10.18 08:25:40) 
@İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi eger recruiter'larin sana ulasacagini dusunmuyorsan, sen onlara mail attiginda da bakmazlar. oyle dusunme her yetkinlikte insan icin is vardir. sonucta bir sirkette sadece 20 yil tecrubeli super insanlar calismaz. her kademeden(tecrubeli, uzman, az tecrubeli, yeni mezun, stajyer, part-time) insana ihtiyac olur.


  • crucio  (25.10.18 10:00:52) 
@ Bruce Mclaren Evet bağlantı konusunda haklısın. Önemli olan nicelik değil niteliktir. İşime daha çok yaraması için İK ları da eklemeye özen gösteriyorum. Profili tamamlamayı hatırlattığın için teşekkür ederim. Başka bir yere taşınma fikri de pek bana göre değil. Ama Linkedin'de İstanbul için yayınlanan ilanları görünce insanın içi gidiyor. Ama İstanbul' u yenemem, beni mahveder.

@ kismisolungac Bu önerini deneyeceğim. Teşekkür ederim.

@ crucio Haklısın. Fakat o işi bulmak o kadar da kolay değil.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (25.10.18 16:57:20) 
[]

AGH ile buralardan gidebilir miyiz?

Durumu olmayanlar için özet sondadır.

Merhaba arkadaşlar,

Malum işsizlik kol geziyor ülkede. Ben de yabancı dil bölümü mezunuyum. İkisi birlikte çok güzel işsizlik kombosu oluşturuyor. Yani parayı basıp formasyon alarak öğretmen olmaktan başka pek şansım yok. Özel sektörde " Ne iş olsa yaparım!" lafına çıkıyor benim bölüm.

Bu yüzden beni bir sıkıntı kapladı ne zamandır. Evde durmaktan sıkıldım artık. Ailem de benden sıkılmış gibi geliyor, onlara gittikçe daha fazla yük oluyorum gibi geliyor. Ama 1 yıldır da onlardan para istemiyorum, birikmiş paramdan harcıyorum. Ülkeden de umudumu kestim artık çok uzun zaman önce. Kendimi de bu toplumdan soyutladım. Önceki açtığım işsizlik temalı bir duyuruda bir arkadaş Avrupa Gönüllü Hizmeti' ni önerdi. Zaten daha önceden de araştırmıştım. Bu sıralar kafama o takılıyor denesem mi denemesem mi diye?

Aslında bir bakıma AGH ile s.ktir olup gidebilir miyim diye düşünüyorum? Uzun dönem gittikten sonra orada bir bağlantı bulup orada kalma ihtimalim nedir sizce veya oradan birini bulup evlenme ihtimali? Veya gönüllü çalıştıran kuruluş beni beğenirse çalışma izni çıkarttırır mı acaba? Oraya gidince kalmak istiyorum.

Bir de oraya gidip gönüllülük süresi bitince bir şey ayarlayamadan buraya dönme durumu olursa ki -muhtemelen böyle sonuçlanır- yurda dönünce diğerlerinin önüne geçme olasılığım nedir?İşverenler bu tecrübemden dolayı nasıl değerlendirir Şirketler " Ooo adamın 1 yıl yurtdışı deneyimi var, kaçırmayalım! " deme ihtimalleri nedir acaba?( Biraz hayalperestçe oldu kabul)

Bunlardan başka oraya gidince nasıl bir hayat yaşarım onu merak ediyorum.

Yoksa AGH' yi boşverip öğretmen mi olayım?(İçimden gelmiyor, veletlerle, KPSS ile kim uğraşacak)

Düşüncelerinizi paylaşır mısınız? Bir de AGH yapmış olan varsa deneyimlerini paylaşırsa memnun olurum.



Özet : Yabancı dil mezunu birinin AGH ile gittiği yerde proje bitiminde kalma ihtimali veya pek tabi olacak olan yurda dönünce işverenlerin fırsat verme ihtimali nedir?

 
AGH yapmis olanlar daha somut cevaplar verecektir elbette ama bildigim kadariyla cok kucuk bir ucret veriyorlar, kalacak yerin vs ayarlaniyor. 2 haftadan 1 seneye kadar yapabiliyorsun gerci projesine gore. kesin arastirmissindir zaten.

ben de arastirdim. gitmek istedim ama AGH diye bir seyi duydugumda 28 yasindaydim maalesef ve ben secip basvuru yapana kadar 30 oldum. sonra butun bookmarklari bir bir sildim.

yurtdisinda yasama hayalim tam olarak seninki gibiydi. giderim ordan baska yere kapagi atarim filan. 32 yasina gelince yurtdisinda bir is buldum. 2 yildir calisiyorum. kariyerime bir kazanci olmayacak ama turkiye'den ve issizlikten kurtuldum. hatta borclarimi odedim filan...

yurtdisindaki islere bir bak derim ben bir yandan.
  • supergirl  (11.10.18 22:50:36) 
@supergirl Senin adına çok sevindim. Her şey istediğin gibiyse kariyer falan pek de önemli değil. Agh' yi de dediğin gibi araştırdım. Her şeyi onlar karşılayınca verdikleri para küçük olsa bile çok para gitmez sanırım. Projeye seçilmek de ayrı zor.

Yurtdışında iş konusuna gelince doktor değilim, mühendis değilim. Seçilmemi sağlayacak yetkinliğim de yok. Yapabilir miyim bilmiyorum.

Sen peki ne kadar uğraştın bu işi bulmak için, nasıl buldun? Anlatman mümkün müdür?
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (12.10.18 00:39:55) 
[]

Özgeçmişe 2 aylık deneyim yazılır mı?

Merhaba arkadaşlar,

Uzun zamandır iş görüşmesi için kimse aramadı, özgeçmişi görüntülüyorlar ama aramıyorlar, bir de 2 kez bakıyorlar. Acaba özgeçmişte bir şey mi hoşlarına gitmedi derken son işimdeki 2 aylık tecrübemin onların hoşuna gitmeyeceğini düşündüm. Bunun kısa sürmesi benim elimde değildi, ekiple yıldızımız hiç barışmadı ve onlar da beni attırdı işten. Şimdi özgeçmişten çıkarmayı da hiç istemiyorum, çünkü önemli bir kurumsal firmada önemli bir pozisyondaydım. Ondan önceki tecrübe de 4 aylıktı, 2 aylık olsa hiç düşünmeden silerdim, o da maaş vermedikleri için ben çıktım. Ondan önce de 9 ay okulda kısmi zamanlı çalıştım.


Bu son işe girmeden önce sürekli ararlardı, bu işten sonra kimse aramaz oldu. Ben olsam ben de aramazdım sanırım. Sizce silmeli miyim? Ve siz olsanız arar mıydınız? Teşekkür ederim.

 
Ben olsam silmezdim.dediğine de birinin takılıp aramamazlık yaoacağını sanmıyorum. Çok detaylara takılma. Tüm tecrübelerini hoş bir şekikde belirt. Çıkış sebebini de olurda bir görüşmede sorarlarsa söylersin. Tabii ekiple anlaşamadık deme. Mesela ücret alamadım gibi. O iki aylık işe de bir kılıf uydur. Belki birazdan güzel cvplar gelebilir. İşinin ve sektörün ne olduğunu belirtirsen daha drtaylı cvp verilebilir.


  • mahone  (04.10.18 17:36:50) 
Takılabilirler. Staj yaptığım yerde neden 2 ay çalıştığımı soran üstün nitelikli İK biliyorum.

Olabilecek tüm kombinasyonları düşünün :)
  • hana bi  (04.10.18 18:19:49) 
[]

Bi baltaya sap olamama korkusu

Merhaba arkadaşlar,

Alman Dili ve Edebiyatı okumak gibi bir hata yaptım. Bunu 2 yıl önce mezun olduğumda anladım. Neyse bu bölümü okumam gereken yerde, DTCF' de okudum. Son yıl Erasmus' a gitmek gibi bir şansım oldu ama okul uzar diye aptallık edip gitmedim. Şimdi çok pişmanım ama çok geç artık.

Mezun olduğumdan bu yana 2 ayrı yerde toplam 6 ay çalıştım. Sanırım yanlış bölüm seçmenin sonucu burada görülüyor. Son işimden 3 ay önce çıkarıldım ve o zamandan bu yana bir firma bile görüşmeye çağırmadı. Önceden 2 günde bir görüşmeye çağırırlardı. Yaş oldu 27, daha evlilik falan var. Aslında aklımda hiç evlilik falan yok. Loser olduğumu kabullendim. Bizimkiler de sanki evde keyfimden yatıyormuşum gibi davranıyor. Özellikle annem her fırsatta laf çarpıtıyor, o kadar ki 7 yaşındaki yeğenimi kıyaslıyo benimle. Sıkıldım artık milletle polemiğe girmekten.

İmkânım olsa yurtdışına gitmek istiyorum ama maddi imkânım el vermiyor. Yabancı dil sorunum yok, 2 dil biliyorum. Yüksek lisansla gitmek istesem şu yaştan sonra kitap defterle uğraşmak düşüncesi bile dehşete boğuyor beni. Bu yüzden Kpss' ye bile girmiyorum. Çünkü artık okumaktan sıkıldım, para kazanmak istiyorum artık. Kriz de vurdu, ne yapacağımı bilmiyorum. Bir yandan da son zamanlarda aklımı acaba sağlık myo falan mı okusam diye bir düşünce meşgul ediyor. Kafam allak bullak.

Kendime ideal meslek olarak dış ticareti benimsedim. Ama bu işlerde de en az 3-4 yıl tecrübe isteniyor. Hayalimde ise bir oyun stüdyosunda yerelleştirme ekibinde çalışmak var. O da bu ülkede yok.

Her neyse tavsiyeleriniz varsa almak isterim. Benim gibi çıkmaz da olanlar varsa düşüncelerini okumak isterim. Teşekkür ederim.

 
işle alakalı tavsiye verebilecek kadar yetkin göremiyorum kendimi, o kısmı diğer arkadaşlara bırakayım. ama benim söylemek istediğim tek şey, hayatı kendine zehir etme. ben de aynı senin gibiydin. uzun süre işsiz kaldım, annem babam çok fazla olmasa da arkadaşlarım çok laf sokuyordu. kimseyle görüşesim yoktu iş durumunu soracaklar diye. iyice karamsarlığa kapılmıştım. ama bunun gerçekten faydası yok. eninde sonunda bir işe giriyosun ve sonra her şey kendiliğinden geliyor. belki hayalindeki maaşlarla hayalindeki büyük işleri yaparak başlamayacaksın ama mutlaka bi şeyler olacak. hayat böyle şeyleri kafaya takıp sağlığını bozmak için çok kısa. olabilecek her türlü işe başvur, arkadaşlarına haber ver, onlar cv'ni versin bi yerlere. mutlaka bi şeyler olacaktır, er ya da geç. bu kadar taktığına değecek bi şey değil işsizlik. herkes öyle dönemler yaşıyor.


  • nathanieltroy  (13.09.18 16:53:19) 
hocam freelance çeviri yapsan? hem evinde çalışırsın kafa rahat olur hem para kazanırısın. en azından iş bulana kadar deneyebilirsin bence.


  • signore  (13.09.18 16:58:52) 
Tercumanlarin isi zor, yasiniz genc oldugu icin evs'i onerecegim, belki gittiginiz yerde bir kapi acilir. Bir de oralardaki okullara bakin (bakmadiysaniz yani)Almanya'da Turkce ogreten bir okutmanla tanismistim.


  • geçerkenugradım  (13.09.18 18:40:01) 
@ nathanieltroy Belki dediğin gibi gerçekten büyütülmemesi gereken bir şeydir ve gerçekten de düzelecek bir şeydir. Ama sen de biliyorsun ki bu çaresizlik hissi yakaladı mı bırakmıyor. Bazen tam olacak gibi oluyor ama tekrar başa sarıyor. Dediğin gibi sürekli iş arıyorum ama bir şey olduğu yok.

@ acemi Özel dersi falan biraz düşünmüştüm daha önce ama bu tarz şeyler sadece günü kurtarır. Almanya mevzusuna gelince kaçaklık bana göre değil . Bu resmen bir yaşam savaşı olur :)

@ signore Freelance çeviride de sömürü çok, emeğinin karşılığını alamıyorsun bazen. Komik rakamlar için resmen eziyet çekiyorsun.

@ xportant Kendi isteğimize göre bir fırsat yakalayamıyorsak neden burada kalalım ki? Burada doğup büyüdük diye burada kalmaya mecbur değiliz. Belki de başka yerde istediğimiz düzeni kurabileceğiz. Bunu kimse bilemez.Ayrıca iş güç sahibi kişiler kendi düzenini kurmuş kişiler, neden bütün düzenlerini bırakıp gitsinler?

@ geçerkenuğradım Aslında EVS yapmak istiyordum. Bayağı araştırma yapmıştım. Çankaya Belediyesi' ne danışmaya gittiğimde ülkelerle kötü ilişkiler yüzünden proje gelmediğini ve durgun bir dönem gecirdiklerini söylemişlerdi. 9 ay önce yılbaşı zamanlarında sormuştum. Okul olayını da araştırayım bir. İyi bir tavsiye verdiniz. Teşekkür ederim.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (13.09.18 19:01:16 ~ 19:10:14) 
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi, direkt gönderen kuruluşa gitmek yerine ev sahibi kuruluşu kendiniz bulun veri tabanından, yahoo evs grupları da vardı, bir araştırın. Gönderen kuruluşlar proje olduğunda genelde tanıdıklarını gönderiyor, o yüzden siz hosting kuruluşu bulmayan çalışın ilk önce.


  • geçerkenugradım  (13.09.18 21:05:41) 
Hocam KPSS istemiyorsunuz, yüksek lisansla uğraşamam, freelance iş olmaz diyorsunuz. Özel ders günü kurtarır kurtarmasına ama en azından bir işiniz olmuş olur. Evde iş bekleyerek ayağınıza hiçbir şey gelmez. Bu tarz bölüm mezunlarının kendini geliştirmesi gerekiyor ne yazık ki, duyuruya yazmakla olmuyor maalesef. CV'nize yazacağınız büyük küçük deneyimleriniz olsun. Bu işlere bakım bence.


  • black holes in the sky  (13.09.18 22:30:30) 
@ geçerkenuğradım Evs' nin kendi sistemindeki ilanlara bakmıştım, çoğu gönderen kuruluş istiyordu. Yahoo gruplarına falan bir baksam iyi olur dediğiniz gibi. Teşekkür ederim tavsiyeniz için.

@ black holes in the İnsan para kazanmanın tadını alınca bu tür şeylerle uğraşmak istemiyor gerçekten. Nasıl olur bilemiyorum ama zor bunlarla uğraşmam. Belki freelance çeviri olabilir. Bilemedim.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (13.09.18 22:57:02) 
[]

Binaya internet için ankastre kutusu

Merhaba arkadaşlar,
Yeni bir binaya taşındık ve burada da internet altyapısı yok.2 aydır internet yok.Müteahhit sağ olsun hiç uğraşmamış, ankastre kutusu bile koymamış. Uzun uğraşlardan sonra bir Türk Telekom ekibi keşfe geldi ve elektrikçi çağırıp ankastre kutusu taktırmamızı söyledi, kendileri de kesin olmamakla birlikte telekom direği dikeceklermiş. Kutuyu onların takmadığını söyledi.

Komşum da tanıdığı elektrikçilere sormuş, onlar da Telekom' un veya müteahhitin takması gerektiğini söylemişler. Müteahhit zaten iskanı bile almadı, sürekli oyalıyor, onunla hiç uğraşmaz. Herkes birbirine atıyor topu. Ben Superonline kullandığım için düzgün bilgi almak için onları aradım. Onlar da kendilerinin takabileceğini söylüyor. Hem de ücretsiz. Acaba başka bir şey mi anladı diye düşünüyorum. Diğerleri topu birbirine atıyor. Sizce gerçekten kim takıyor? Bilgisi olanlar deneyimlerini yazarsa çok memnun olurum.

Çok teşekkür ederim.

 
Muhtemelen adsl den bahsediyoruz. Binanın dışına kadar Turk Telekom sorumludur. Bina içi özel mülktür binayı yapan bu işleri halleder tıpkı elektrik gibi. Binanın elektrik işlerini firma yapmaz mülk sahibi yapar.

Neyse her elektrikçi de anlamaz bu işlerden. Müteahhitin yapması gerekiyor dedik peki sizin adam yapmıyorsa ne olacak tüm apartman elin altına taşı koyacak. Bu işlerden anlayan elektrikçi takacak kutuyu bu elektrikçinin kim olduğunu da müteahhit bilir.
  • vatan ayini  (08.09.18 22:02:05) 
[]

Artık memur olmak da mı tehlikeli sizce?

Merhaba Sevgili Duyuru Sakinleri,

Son 2 yıldır kamudan ciddi manada memur ihraç edildi. Bunların belki yarısından fazlası da haksız yere oldu. İhraç edilenlerin adeta tutunacak dalı bile kalmıyor, perişan oluyorlar.

Özel sektör de ölü hale geldiği için millet KPSS' ye yardırıyor. Ancak ortalıkta böyle bir tehlike varken bu mantıklı mı sizce? Özellikle de muhalif görüşlüyseniz tez zamanda ayağınızın kaydırılma riski var. Sizce dediğim gibi artık tehlikeli mi?

 
Özel sektör nasıl ölü halde?

Cevap: Tehlikeli değil.
  • diffarentiationation  (10.07.18 19:28:07) 
Devlet muhalif kadroları boşalttı. Yerine vasıfsız yandaşları dolduracak.
özel sektör ölmese de sürünüyor. Ücretler düşük. O yüzden kapağı devlete atıp sağlama almak daha mantıklı. Tabi sosyal medyadan muhaliflik yapmayacaksın.

  • neymis  (10.07.18 19:52:31) 
ihraç olan kişilerin SGK kayıtlarına kamu görevinden çıkarıldığına ilişkin şerh konması sebebiyle özel sektörde dahi iş bulamıyorlar. kamu personellerinin birçoğu mevcut hükümetin gitmesi halinde işlerinden olacağı korkusuyla hükümete oy veriyor, kamu kurumunda çalıştığım için bu tarz kişilerle denk geldiğim oluyor.

siyasetin girdiği her yer tehlikelidir bence.
  • maybe one day  (10.07.18 22:01:55 ~ 22:31:01) 
Evet, artık güvenli değil memurluk, kazara ihraç olsanız özel sektörde de tutunamiyorsunuz, sizi kimse işe almak istemiyor. ben memuriyetin önünü pek parlak görmüyorum.


  • damla sakızlı dondurma  (10.07.18 22:22:42) 
@diffarentiationation Ölü halde derken işsizlik yoğun anlamında söyledim.

@ neymis Muhalif olduğu için insan davranışlarına, konuşmalarına ekstradan dikkatli davranmak zorunda. Yoksa anında kapı dışarı, bir de vatan haini yaftası yiyince combo olur.

@maybe one day, damla sakızlı dondurma Özellikle bu özel sektörde de tutunamama olayından dolayı sordum aslında. Oldukça tehlikeli. Eski iş arkadaşım bilgisayar mühendisiydi ve bir üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışıyormuş. İhraç olunca hiçbir yerin almadığından bahsetmişti. Mecbur kaldığından eski işyerime başlamıştı. ama şerefsiz açıkgöz patron zor durumunu kullanarak sigor Bu hallere düşmek de var.tasız çalıştırdı, para falan da vermedi. Kısaca sömürdü yani. Arkadaş da avukata falan verip öyle aldı parasını. Allah kimseyi işsizlikle sınamasın.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (11.07.18 01:04:26) 
[]

Başvuracak iş ilanı bulabiliyor musunuz?

Merhaba Sevgili Duyuru İnsanları,

1 aydır işsizim ve 2-3 haftadır her gün iş ilanlarına bakıyorum. Genel olarak Kariyer.net, Yenibiriş, Eleman.net ve Elemanonline(Buraya kadar bile düştük) olmak üzere 4 siteden bakıyorum. Ve bu süre boyunca sadece 3 tane başvuru yapabildim Kariyer.net' den. Neden? Çünkü artık başvuracak ilan bile bulamıyorum. Önceden günde garanti 5-10 tane başvuru yapıyordum. İş fırsatlarının tavan yapacağı dönemde resmen iş ilanı bulamıyorum. İlanların yarısı mühendis yarısı da satış temsilcisi ilanı. Gerçekten iflas bayrağını çekiyoruz sanırım. İnsan biliyor durumu ama gerçek yüzüne çarpınca çok farklı oluyor.

Sizde durumlar nedir?

 
Aynı. Bugün bir suru yolcu gemisinde eleman arandığını gördüm. Sadece yaş belirtmişler. İş ne işi onu bile yazmamışlar.


  • geçerkenugradım  (09.07.18 22:17:40) 
ben de bulamıyorum, 1 ay olmadı mezun olalı 40+ yere cvmi ilettim tek bir (1) yer mülakata çağırdı ve o da olumsuz oldu


  • oekuklu  (09.07.18 22:29:31) 
PHP programlama ile ilgileniyorum, özel sektöre gecmeyi düşünüyorum, internette yüzlerce ilan var bu sektörde (Developer). Demek ki sektörüne göre değişiyor. Ama kriz olduğu kesin.


  • işimdeyim gücümdeyim  (09.07.18 23:24:26) 
dostum belli bi meslegin var mi bilmiyorum lakin spesifik bir ilan bakmayip rahat diye tabir edecegin is bakiyorsan bitti o devir, istanbul avrupa yakasindayim, 2010 ile 2018 arasinda is sartlari o kadar degisti ki, 2013 sonrasi zaten kotuydu, 2016 sonrasi tamamen felaket oldu.

gazete ilanlarinin en kotusu 12-13 saat calistirir.
ilan sitelerinde belli bi vasif olmadan herkesin yapabilecegi isler kalmadi, arayan ya kole ariyor ya tam vasifli eleman.
70 80 tane madde yazmis almak istedigi eleman icin verdikleri maaslar asgari.
yani kendini yalniz hissetme, herkes bu durumda. ya bi tanidigin olacak devlete memur olup en kotu 3200 tl maas alcaksin ya da asgari maasi kabulleneceksin ya da ticaret icin kafa yorucaksin sansin yaver giderse artik.
ama bu ulkede arkanda birisi olmadan sifirdan bir yerlere gelme ihtimali sifir, otesi yok.
piyasada is bulma olayi kalmadi artik, gencler bu durumu kabullenip satis danismani olup kariyer pesindeler, magazacilik disinda kariyer yapilabilecek hicbir meslek kalmadi tanidiksiz insana. bir avm ye girin satis danismanlarinin %90i universite mezunu, magazacilik yaptigim bir donemde 4-5 sene once, 23 kisilik kadronun 22 si universite mezunuydu, sadece mudur eski calisan oldugu icin lise mezunuydu, hesap et.
  • müptezel dostoyevski  (10.07.18 03:49:15) 
[]

Türkiye 2. bir Suriye olur mu?

Merhaba arkadaşlar,

Malum yine Tayyip seçildi. Seçim biter bitmez anında enflasyon tavan yaptı. 16 yıldır mevcut durumu korumak dursun gittikçe batıyoruz. Hedef 2023' ün Türkiye' nin bitiş noktası olduğunu düşünüyorum. Peki bu süreç sonunda hiç kafama yatmıyor ama malum kitlenin isyan çıkarıp iç savaş çıkaracağını düşünüyor musunuz?

Biliyorsunuz Suriye'de de on yıllardır Esad Rejimi iktidardaydı ve dibe batınca silahlı isyan çıkarıp iç savaş başlattılar. Şimdi isyan çıkaran Öso ile malum kitle tıpatıp aynı. Yani bütün şartlar aynı. Böyle bir şeyin olmaması sürpriz olur diye düşünüyorum. Zaten Tayyip de bütün kontrolü eline aldı polis, asker her şey onun elinde. Sizce yanılıyor muyum?

Güncelleme: Sanırım yanlış yazdım. Yani iç savaş derken malum kitlenin iktidara karşı isyan başlatmasını kastediyorum.

 
"türkiye'de asla öyle şeyler olmaz" demiyorum, gerçekten acınacak haldeyiz ama daha o kadar batmış değiliz. kitlenin ve şartların aynı olduğunu da düşünmüyorum. türkiye'de hala kaybedecek çok şeyi olan çok fazla insan var - buna sağcılar, reisçiler vs. de dahil.

erdoğan şu an tüm gücü elinde toplamış durumda. karşı taraftan saldırı gelmediği sürece iç savaş çıkması için bir sebep kurmuyorum. adam zaten "meşru" olarak aldı her şeyi, yönetiyor istediği gibi. işin raydan çıkması için erdoğan'ın zayıflaması, can havliyle pozisyonunu geri kazanmaya çalışması lazım. şu an öyle bir durum yok.

bir de kimle iç savaşacağız allasen, fasıl tutkunu plaza çalışanları mı savaşacak yoksa aylık geliri 6 bin lira olan, viyana'da berlin'de "kaçamak" yapan instagramcılar mı?
  • der meister  (29.06.18 16:07:55) 
olmaz arkadaşlar. bu ülkede her şey olur, iç savaş olmaz. suriye başka türkiye BAMBAŞKA ülkeler/devletler. insanları bambaşka. temsil ettiği şeyler bambaşka. en azından yakın geçmiş için ülke tarihleri devlet tarihleri başka.

bu ülkeyi küçük veya sıradan bir ortadoğu ülkesi olarak göremezsiniz. alev alatlı'nın geçen bir sözü vardı, türkiye batarsa denizler taşar.

bu ülkede kendini bu vatan topraklarına ait hisseden, sağcısı solcusu ateisti alevisi kürdü birbirinin boğazına sarılmaya kadar gelseler bile yeri gelirse çok kolay yek, bütün olabilir.

ki bazen ayrışmak vatanın sıhhati için elzemdir. ayrıştırabildiğin kadar ayrıştırırsın, sonra zamanı gelince dökersin çimentoyu ve ayrılmamacasına bütün olunur.

o eli silahlılara aldanmayın, bu devlet hiçbir kesimi diğerine yedirmez, o pompalıları onların içinde patlatır.

bi de şunu düşünmeyin, tayyip erdoğan gücü elinde tutmak için ortalığı karıştırmak pahasına direnir filan. buraya yazıyorum yanılırsam açıkça hatırlatacağım, en geç 2019'da 2. erken seçim olacak ve tayyip erdoğan seçime bile girmeyecek. ak parti anap gibi bi şey olacak. siyasal islamcılık misyonunu tamamladı ve dönemi bitti, ulusalcı bir dönem geliyor. bekleyip görelim.
  • ssiradanbirigibi  (29.06.18 16:21:55 ~ 16:30:16) 
Güncelleme yaptım arkadaşlar.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (29.06.18 16:35:27) 
Ki yani hukumete karsi bir ic savas ciksa bile TSK ile Suriye ordusunu karsilastirmamak lazim. TSK NATO'daki en buyuk ordulardan biri, devleti savundugu surece Turkiye'de baslayacak catismalarin Suriye'deki boyutlara ulasmasi imkansiz bence.


  • Haldamir  (29.06.18 17:11:01) 
%52 bir yerde toplanıyor diğer partilerin toplamı buna bile yaklaşamıyor.soldan iktidar olmaz arkadaşlar iç savaş miç savaş geyiklerini bırakın bu halk enflasyonu 1 yapıcaz dese de sol ona oy vermez bünyesi kabul etmiyor alerjisi var milletin sola bunu bilince daha anlaşılabilir oluyor her şey.
devlet hala güçlü bu ülkede sadece huzurlu yaşamanın sevdiğinin iktidar olmasını istemekten ibaret olmadığını bilmek lazım.
ya da apolitik.
  • jamswety  (29.06.18 17:30:52) 
Bizim milletin cani tatlidir ic savas mic savas olmaz. Herkes dusmus kurbanda koye mi tatile mi gitsek’in derdine :)

Sonra okullar falan basliyo zaten. Yogunuz bro yani milletce :)
  • brkylmz  (29.06.18 17:46:58) 
Suriye'deki iç savaşın temel nedeni, Katar'daki doğalgazın Avrupa'ya Suriye üzerinden götürülmesini Esad'ın kabul etmemesidir. Bunun temelinde de ABD - Rusya çekişmesi yatıyor. ABD, Rusya'nın dış gelirlerini dinamitlemek için AB ülkelerinde Rusya'ya ambargo uygulaması için talimat verdi. AB ülkeleri doğalgazı artık Rusya'dan almayacağı için Katardan alacaklardı. Suriye bu boru hattına izin vermeyince ülkeyi patlattılar.

Yarın Türkiye benzer bir ikilemde kalır ise Suriye'ye dönmemesi için bir sebep yok. Tek fark: Türkiye NATO ülkesi. Ama o da çok sorun olmaz.

Bu arada (bkz: kobani olayları)
  • himmet dayi  (29.06.18 18:04:42 ~ 18:05:53) 
yahu ben anlamadım malum kitle iktidara neden isyan başlatsın?, zaten kendileri iktidarda. türkiye suriye olmaz, olursa iran olur. o da akp güçlüyken olmaz. akp zayıflayıp gerici kitleyi kontrol edemediğinde olur.


  • titiraprap  (29.06.18 19:53:20 ~ 19:53:58) 
İktidardayken neden isyan cikarsinlar +1


  • chavezding  (29.06.18 23:15:31) 
Yani 20 yıla yakın zamandır tecavüze uğramanın canlarına tak etmesi söz konusu olamaz mı iktidara isyan etmenin sebebi ? Titiraprap'ın bahsettiği Akp'nin zayıflaması ihtimalinden falan da bahsediyorum.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (29.06.18 23:54:59 ~ 23:57:41) 
[]

Muhabbet kuşum hasta olabilir mi?

Merhaba arkadaşlar,

Son zamanlarına yaklaşmış bir muhabbet kuşum var ve son birkaç gündür tüylerini kabartıp öylece duruyor, daha önceden çenesi hiç durmayan, sürekli konuşan kuş konuşmaz oldu. Acaba hasta mı? Suyuna biraz aspirin tozu katsam bir şey olur mu? Sizin önerebileceğiniz basit ama etkili bir yöntem var mıdır. Şimdiden teşekkür ederim.


 
hasta olduğu bariz de aspirin ne alaka anlamadım? veterinere götürün?


  • pitjantjatjara  (24.06.18 15:23:44) 
dışkısı cıvık mı?


  • lesemajeste  (24.06.18 15:47:28) 
aspirin tozu atmayın. eğer ishal değilse ve sadece halsizlik, iştahsızlık yaşıyorsa iştah açıcı veya vitamin şurubu alın (pet shop veya veteriner). suyuna bir damla katmanız yeterli olur. yemleri çeşitlendirin. yeşil sebze verin.

ishal ise hemen veterinere götürün.
  • lesemajeste  (24.06.18 15:53:49) 
@pitjantjatjara O şekilde tavsiye veriyorlar ama aspirin dediğim bebek aspirinlerinden.

@lesemajeste Dışkısı cıvık değil gördüğüm kadarıyla. Poposunu kontrol ettim ishal durumuna karşı ama çok şükür poposu temiz. Önceki kuşumu ishalden kaybetmiştim ve poposuna kaka bulaşmıştı. Yarın petshopa gidip bir ilaç alacağım. Teşekkür ederim.
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (24.06.18 17:09:20) 
yaa... geçmiş olsun. benim de çok sevdiğim yaşlıca bir miniğim vardı. yaşı olmasaydı, üşütmüş arada olabiliyor, ilgi gösterin diyecektim ama maalesef yaşı varsa yapabilecek bir şey yok.

bolca ilgi gösterin, konuşun kendisiyle. en sevdiği yiyecekleri vermeye çalışın. geçmiş olsun. inşallah toparlar. :(
  • artik yazar olmak istiyorum be  (24.06.18 17:17:25) 
artik yazar olmak istiyorum be Teşekkür ederim şu an biraz toparladı gibi. :)


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (25.06.18 01:26:05) 
[]

İşten çıkarıldım ve motivasyonum bozuldu. Şimdi ne yapacağım?

Merhaba arkadaşlar, önceki duyurularımda ((git: 1275019), (git: 1282490)) bahsettiğim orospu(afedersiniz ama tanımlayacak başka kelime yok) öngördüğüm gibi ayağımı kaydırdı ve işten çıkarıldım. Patron benden vazgeçtiklerini düşünmememi ve başka bir yere yerleştirmeye çalışacaklarını söyledi ama pek umudum yok. Önceki duyuruda kadının benimle kafayı bozduğu için ayağımı kaydıracağını söylediğimde bazı arkadaşlar abarttığımı söylemişti ama ne yazık ki haklı çıktım. 1 hafta sonra 1 ay olacak işten çıkarılalı ve neredeyse 1 aydır hergün o aşağılık kadına saydırmaktan kendimi alamıyorum. Çünkü o sadece beni haksız yere işten attırmakla kalmadı aynı zamanda "Acaba her şey yoluna mı giriyor?" gibi umutlarımı da yok etti. Şimdi yeniden iş arama sürecine döndüm.

Bütün motivasyonum , neşem, geleceğe dair umutlarım toz oldu gitti. Artık canım iş aramak da istemiyor. Yeniden görüşmelere gitmek, hergün 2-3 saat iş ilanlarına bakmak, çalan her telefona görüşme için arıyorlar umuduyla bakmak falan yoruldum, sıkıldım artık. Ne güzel kurumsal bir şirkette çalışıyordum, bir sürü imkanım vardı, tam istediğim gibi bir işe kavuşmuştum ama o soysuz yüzünden işe mutsuz gidiyordum, buna rağmen öncekine göre daha bir enerjiktim.

Ben ne yapsam da tekrar motivasyonumu, pozitif enerjimi tekrar kazansam?

Çok teşekkür ederim.

 
salla o işten cacık olmazdı zaten. daha düzgün bir yer ve iş bulursun.


  • nick bulamadim  (23.06.18 04:08:22 ~ 04:08:59) 
Dert etme bence hiç. Moralini bozsan bile eline geçecek bir şey olmayacak sonuçta. Kendini psikolojik olarak ne kadar hırpalarsan seni o kadar hızlı işe geri almayacaklarına göre sadece kendine zarar vermiş olacaksın.

Öncelikle iş ilanlarını ara, tara ve her şeyi zamanına bırak. İşsizlik kötü ama unutma kadına artık saydırmakla ne sen bir şey kazanırsın ne o kaybeder. O işr hiç girmediğini farz et. Olmadı öyle bir iş hayatında. O kadını da tanımıyorsun. Tanışmadın bile.

Yoluna devam et. Canını sıkma.
  • cemallamec  (23.06.18 04:54:51) 
Intikamini al. Intikam dogal ve gereklidir. Karsiligini vermezsen veremedim diye aglanir durursun boyle. Karsiligini verebilirsen verdiginde cok mutlu olcaksin


  • kush  (23.06.18 05:25:01) 
ona daha fazla saydır içinden, kus bütün öfkeni. bu, birkaç saatini ya da en fazla bir gününü alsın. çünkü dünya dönmeye devam ediyor.

her yerde böyle tipler var. ben de kovuldum, hem de daha berbat bir işten. daha sonra, sözde "kanka" olduğumuz şefle de az atışmadık, kavganın eşiğine gelmedik. ağır geri zekalı olan birkaç tiple de öyle. sorsan, arkadaşız şimdi! her merhaba dediğim arkadaşım olsaydı ooo...

şu an çalıştığım yerden de iki kez işten çıkarıldım, ilkinde iki gün sonra geri çağrıldım, ikincisinde de bir 10 dk falan sonra "kusura bakma bik bik" denilerek...

mecbur olduğum için çalışıyorum. kimse benim arkadaşım, kankam falan değil bunların içerisinde. arkadaşlarımın, dostlarımın kim olduğunu biliyorum.

profesyonel bakacaksın. artık o sektörde iyi kötü bir deneyimin var. iş hayatında nasıl tipler karşına çıkacak, bununla ilgili de bir deneyimin var. şimdi bu deneyimlerini sahada kullanma vakti.

kendine güven ve enerjik ol, umudunu yitirme; saldır, eminim daha iyi bir fırsat çıkacak karşına.

umarım çook kısa bir süre sonra, çok daha güzel bir işe girdiğini anlattığın bir duyuru açarsın. :) takma kafana
  • runagain  (23.06.18 05:41:35) 
Mobildeyim müsait olunca mesaj atacağım


  • kirmizi kart  (23.06.18 08:41:45) 
Kimse söylememiş ama kıza dava aç. git ve mobbing davası aç. kız elinde savcılıktan gelen yazıyı görünce ne yapacak bakalım. git ifadeni ver ve davayı aç. orayla işin bitmiş zaten. şimdi o düşünsün.


  • mr.goodcat  (23.06.18 09:12:28) 
öncelikle daha önce açtığın duyurulardaki iyi niyet elçilerinin kulakları çınlasın, madem durumunda bir sıkıntı görmemişler, kendi başlarına gelirse iyi niyetli olmaya devam etsinler.

yeri geldi ben de işten çıkarıldım, ancak sonradan fark ettiğim üzere benim için çok karlı oldu. bence sen de bu şekilde düşün, emin olabilirsin ki tahmin ettiğinden çok daha fazla kurumsal firma var, hem maddi hem manevi olarak. ayrıca çalıştığın firma hiç de kurumsal değilmiş ki bu şekilde bir şey başına gelmiş.

malesef iş hayatı biraz acımasızdır, insanlar hiç ölmeyeceklerini varsayarak garip bir hırsla çalışıyor, ben genel olarak herkese aynı mesafede davranmaya özen gösteririm, daha sonraları ise herkese hakketiği gibi davranırım. Kendini de ezdirmeyeceksin.

Son olarak, o tarz bir kadınla aynı ortamda çalışmayacağın için şanslısın, kendi ömründen yerdin, sakın umutsuzluğa kapılma, bol şans

www.youtube.com
  • mephistoo  (23.06.18 09:54:32) 
Cevaplarınız için hepinize çok teşekkür ederim arkadaşlar. Dediğiniz gibi yoluma devam etmekten başka bir çarem yok. Geçmişe takılıp kalmanın bir manası yok sanırım dediğiniz gibi. Yine dediğiniz gibi benim için bir deneyim oldu.

@mr. goodcat Aslında param olsa mahkemelerde süründürmek isterdim ama maalesef çalışmayan bir insan için mahkeme büyük bir yük. Hem versem bile patronu sevdiğim için onu zor durumda bırakmak istemem.

@mephistoo Umarım dediğin gibi gerçekten de karlı olur. Kendimi tanıyorsam böyle bir ihtimal pek olmaz ama umarım olur. Evet dediğin gibi firma dışarıdan kurumsal gibi görünüyor ama içeride hiyerarşik olarak pek kurumsallık yok. Dışı seni içi beni yakar anlayacağın üzere. Aslında kadından kurtulmam kısmında da doğru söylüyorsun. Çünkü hayat enerjimi sömürmediği bir gün yoktu . O bakımdan iyi oldu.

@runagain Hergün ara ara saydırıyorum, öyle daha güzel oluyor. En azından her zaman bir şeye moralin bozulunca saydıracak birinin olması güzel. Bütün öfkemi kusarsam saydıracak biri kalmaz :D Ben de senin gibi kimseye arkadaş gözüyle bakmadım aslında. Zaten arkadaşlık kurulacak bir ortam da değildi. Sadece sıkı olduğum 1-2 kişi vardı o kadar. Onlar da başka departmandandı. Dediğin gibi artık ne türden insanlarla karşı karşıya geleceğimi daha iyi biliyorum, zamanı gelince bu bilgileri kullanacağım. Umarım dediğin gibi gerçekten de güzel bir fırsat çıkar karşıma. Teşekkür ederim güzel dileklerin için. :)

@kush Aslında elimde iyi bir koz da vardı ama uzakta olduğum için intikam almam mümkün değil.

@cemallamec Dert etmemek o kadar kolay değil aslında. İşsizlik psikolijisini biliyorsundur, eve tekrar hapis olmak, tekrar evdekilere yük olmak, ekonomik özgürlüğü kaybetmek ve daha bunun gibi birçok şey ama dediğin gibi yapacak bir şey yok. İş ilanlarına bakıyorum ama o da zor geliyor, tekrar bir şeyleri yoluna koymaya çalışmak oldukça can sıkıcı.

@nick bulamadım Umarım

@acemi Düşman olmamın tek sebebi bana gıcık olduğu için patronu bana karşı zehirleyip işten attırmasıydı.Sen olsan kafana takmaz mıydın? Neyse umarım sen de en kısa zamanda işine kavuşursun .
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (23.06.18 20:12:08) 
[]

Para işleri/Yatırım mevzusu

Merhaba arkadaşlar,

Doların durmaksızın yükselişi ve "Dolar 7,8 TL lere kadar çıkacak." teorilerini de baz alarak dolara yatırım yapsam mı diye düşünüyorum. Ailem de dolara güvenmemek gerektiğini, yatırım yapmak istiyorsam bankada mevduat hesabı açtırarak az da olsa garantili bir kazanç elde etmemi istiyorlar. Ama bu mevduata yatırınca neredeyse hiçbir şey kazanılmıyo ki. Kenarda üç beş kuruşum olsun istiyorum.

Diğer yandan asgari ücret alıyorum, işim garanti değil,yeni girdim. Ailem benden para istemiyor, verdiğimi bile almıyor, birikim yapmamı söylüyorlar. Para harcayan biri değilim, ayda yılda bir alışveriş yaparım o da ihtiyacım olduğunda. Onun dışında en çok para gömdüğüm yer Steam. O da çok beğendiğim bir oyun iyi indirime girerse.

Bir de muhtemelen yeni eve taşınma durumu var. Taşınırsak bayağı para lazım, benim de yardım etmem şart. Bir sürü eşya alınacak. Ne yapmam gerektiğini bilemedim. Yatırım işine girersem sizce neyi tercih etmeliyim? Doların düşme ihtimali var mı? Malum kişi gitse düşer mi? Bir de şu an 3000 TL'ye yakın param var dolara gömsem mi?

 
burda hep aynı şey söylendi defalarca. birikimini 3e böl. dolar, euro ve altın olarak paylaştır. pişman olmayacaksın. yastık altında değil bankada tut. tavsiyem ufak bi miktar da olsa kar payı verilen vadeli hesaplar. yatırım tavsiyesi değildir.


  • dedim ben sana  (22.05.18 22:38:30 ~ 23.05.18 17:09:59) 
doların 3,5'ten 7'e çıkması bir işletmecinin 100.000dolar olan borcunun bir anda 350.000TL'den 700.000TL'ye çıkması demektir. bu da işletmenin toprak altına gömülmesi demektir. devletin bile al-sat durumlarında dolar kullandığını düşünürsen doların 7'ye gelemeyeceğini kavrayabilmek gerekir. belki 8-9 yılda gelir ama 3 ayda gelmez.


  • dedim dedim de kime dedim  (22.05.18 22:43:14) 
Şuan devalüasyona doğru gidiyoruz ve TL’den kaç. Ancak normal bi zamanda ben olsam yüzde 40 hisse senedi yüzde 30 usd bazlı yabancı hisse senedi yüzde 30 da hedge amaçlı altın alırdım.


  • Mcfly  (22.05.18 22:47:56) 
Gözünü kapat altin al..


  • lata  (22.05.18 22:52:27) 
  • alkolik imam  (23.05.18 00:48:23) 
[]

İşyerinde yemekte karşı cinsin davetine karşılık vermemek öküzlük müdür?

Merhaba arkadaşlar,

İşyerinde yemek yerken hoş bir hanım arkadaş masaları dolu olmadığı zaman
beni gördüğünde buraya gel diye teklif ediyor ama ben teşekkür edip
kendi masama geçiyorum.2-3 defadır oluyo bu olay. Bugün kafama dank etti acaba öküzlük mü ediyorum diye? Ben rahatsızlık vermemek için gitmiyorum, bir de yavaş yediğim için onların yanında kasmak istemiyorum. Kötü bir şey düşünürler mi kaba,öküz falan diye?

Bir de bu arkadaş daha önceden "Yalnız olursan yanımıza gel, yalnız yemek yeme" demişti. Aramız da iyidir yani ama işlerin yoğunluğundan konuşma fırsatımız olmuyo. Bir dahakine davetine karşılık mı versem? Bir de o manada bir şey anlamalı mıyım?

 
Bence art niyet yok. Yemek yenebilir bir seferlik. Muhabbet sarmazsa masanızda devam


  • rosencruz  (21.05.18 21:56:38) 
Aciyorlardir sana belki ya da ufak ihtimal kadin veya yanindaki birisi senden hoslaniyor da olabilir, bi bakalim demislerdir. Bi kere dene de gör


  • her giriste sifresini unutan adam  (21.05.18 21:59:09) 
Her girişte şifresini unutam adam +1


  • lata  (21.05.18 22:09:17) 
Bence o manada bisey anlamalisin. Ayrica davete icabet gerekir ne olursa olsun.


  • balpolen  (21.05.18 23:08:52) 
yanlarında keyifli zaman geçirmiyorsan bence gerek yok zorla oturmaya, bazen samimiyet olmuyorsa olmuyor.


  • gezegen olan pluton  (21.05.18 23:12:39) 
Kadın olmalarıyla ilgisi yok, erkeğe de desen bozulur ya da bir şeyler düşünür da erkekler bu kadar ısrar etmez gibi sanki.


  • dafaisss  (22.05.18 00:02:24) 
çokta kasmaya gerek yok. rahatsız olacak olsalardı birkaç kere teklif etmezlerdi. bence de bir kere git dene.


  • booty hunter  (22.05.18 00:42:24) 
Gardaş gay mısan


  • kleider  (22.05.18 02:03:48) 
Yav hatunlar sende ışık görmese pas verir mi , acıdıkları için değil ışık gördükleri için çağırmışlardır


  • kleider  (22.05.18 02:05:55) 
Yahu bu sorunun gönül işlerinde açılması nasıl bir olaydır?!?!?

İş arkadaşı, sen yalnızsın diye masaları boşken seni yanlarına çağırıyor, sen de gitmiyorsun. Evet öküzlük ediyorsun. İş yerinde yapılan her hareketi cinsiyet bazlı değerlendirmeseniz mesela. 4000+ kişilik bir şirkette çalışıyorum. Bir sürü insanla konuşuyorum, öğle yemeği yiyorum yeri geliyor kahve içip sohbet ediyoruz. Genellikle de iş konuşuyoruz. Bazen konserlerden veya çocuklardan da konuşuyoruz samimiysek. O manada bir şey anlamayın. Kendi geleceğiniz için işyerinden gönül işi çıkarmayın.
  • SiyamkedisiZorro  (22.05.18 14:18:30) 
Kibar ve klas insanmış. Git, otur, teşekkür et, yemekte sohbete abartmadan katıl. Onlar senden önce bitirirse de lütfen beni beklemeyin, çok yavaş yerim de.


  • twelfth  (22.05.18 21:59:58) 
"O manada bir şey" anlamamalısın. Nezaketen çağırıyordur yüksek ihtimal.

Ayrıca evet öküzlük ediyorsun. Davet etmişler işte, ne rahatsızlığı ya. Kendini de sal, davet edeni de.
  • gayda  (22.05.18 23:03:11) 
[]

Yeni girdiğim işte ayağımı mı kaydıracaklar?

Merhaba arkadaşlar,

1 ay önce falan (git: 1275019) bu duyuruyu açmıştım ve çalıştığım bölümde anlaşamadığım bir kadının olduğunu ve bana taktığını söylemiştim.Duyurunun üstünden 1 ay geçmiş ve benim fikrim değişmedi,aksine bundan daha da emin oldum.Çünkü kadının davranışları,söyledikleri artık o kadar rahatsız edici olmaya başladı ki artık kendimi ne kadar tutabileceğimi bilmiyorum.

Önceki duyuruda cevap veren arkadaşlar abarttığımı falan söylemişlerdi ama abartmıyorum. İşimi falan öğrendim artık, kendi başıma işlerimi yapıyorum. İşlerimi yoluna koydum sayılır artık. Hatta bana işleri kendi başıma yapabilmem için ne kadar süre gerektiğini sorduklarında 1.5 ay gibi bir süre vermiştim ve söz verdiğim gibi de 1.5 ay olunca işlerimi yapmaya başladım. Eskiye göre kızacak bir şey kalmadı ama bu gerizekalı kadın en ufak şeyde bile bana laf sokmaya çalışıyor, hiçbir fırsatı kaçırmıyor. Beni düşmanı gibi görüyor adeta. "Of Allahım kimlerle çalışıyoruz!" minvalinde şeyler söylüyor sürekli. Hatta bunun için de gidip patronla kaç kez konuşmuştur. Çünkü başkalarıyla konuşurken "Buraya iş yapacak adam lazım, X Bey ile bunu konuşacağım bugün" dedi kaç kez.

Sonra bir gün patron beni çağırdı. Y Bey(muhasebe müdürü kendisi ve patron beni test etmesini söylemiş ve o da Logo Tiger'da bir şeyler yapmamı istedi.Sonunda da iyi olduğumu ama bazı yerlerde ufak sıkıntılar olduğunu söyledi) ile konuştuğunu ve şu an çalıştığım bölümün bana biraz ağır geleceğini söylediğini söyledi. " Seni de üzmek istemiyoruz, başka bölümde çalışmak ister misin?" falan diye sordu. Ben de oraya uyum sağlayabileceğimi ama yine de en iyisini kendinin bileceğini söyledim. O da şimdilik devam etmemi söyleyerek gönderdi.

Ben de bunun o kadının başının altından çıktığını düşünüyorum. Ama patron Y Bey diye değiştirdi diye düşünüyorum. Bundan başka bana diğer işleri de vermeleri için beklememiz gerektiğini ve yukarıdan onay gelip Z Bey (genel müdür) işe giriş mailini atınca vereceklerini söylüyor. Yani pratik olarak işe alınmış sayılmam daha.
Ne yapsam bilmiyorum. Kadın sanırım gözlerimin önünde ayağımı kaydırıyor ve ben bir şey yapamıyorum.

Kusura bakmayın biraz uzun oldu ama ne yapmalıyım sizce? Önerilerinizi bekliyorum. Teşekkür ederim.

 
Malesef her yerde var o kadınlardan. Yaptığınız işin öğrenme süresi, zorluğu vs. hakkında pek bilgim yok ama tüm meslekler insan mesleği, siz de insan olduğunuza ve ordaki diğer elemanlar süperzekalı olmadığına göre alasını yaparsınız. Biraz sabırsız gördüm sizi, bunun sebebi de o salak kadın tabi ki.
Ben şöyle bi çözüm bulmuştum, kendimden ve işimden emin olduğum an, baktım ki kadın sürekli kusur arayışı içerisinde, ne yapsam beğenmemeye ve eksik yanları göstermeye zorluyor. Evet haklısınız diyip bildiğim gibi devam etmeye başladım, huzur buldum. Böyle yapınca çalışkan ve çabalayan kişi olduğunuzu düşünmeye başlayacak, kulp takmaya devam edicek ama patrona fişfişleme sayısı azalacak. Tabi sizin sinirler başlarda pert olabilir ama bu düzene alışıyor insan. Bulduğu her hatayı açıklamaya çalışmak daha yorucu emin olun. He diyip geçin. Atla deve değil ya elbet pratikleşirsiniz.

  • megalomaniac  (19.05.18 19:22:41) 
Diğerleriyle arası nasıl? Onlara da aynı davranıyor mu, onlar nasıl geçiştiriyor bunlar da önemli. Siz yeni olunca en çok size biniyodur tabi ama pes etmek yok. Takmamayı öğreneceksiniz. Ve burda kazandığınız sabır normal hayatınızda da sizi pamuk gibi bir insan yapacak.


  • megalomaniac  (19.05.18 19:25:34) 
Ya kadın sana niye taksın ve ayağını kaydırmak istesin anlamıyorum. İnsanları sevmeyiz her zaman ok ama ayak kaydırmak falan gibi komplocular bana garip geliyor iş hayatında.


  • benaslindayohum  (19.05.18 19:32:25) 
psikolojik savaş içindesin. sakinliğinizi koruyun lütfen. kadını da aklınızdan çıkarın diyeceğim ama kadın sanki sizi biraz kamçılıyormuş gibi de geldi bana. ama ne olursa olsun hiçbir şey ruh sağlığınızdan daha önemli değil. kıytırık bir .rospu yüzünden sağlığınızdan olmaya değmez. "off kimlerle çalışıyoruz" dediğinde götüne bakıp gıcık gıcık gülseydin keşke. afallardı. ay! sinir oldum ben de şimdi. ne istiyormuş ki senden. korkuyor mu acaba beni geçer diye. sence neden senle uğraşıyor olabilir?


  • for day to break  (19.05.18 19:32:31 ~ 19:33:24) 
@megalomaniac Evet o da sürekli kusur arayışında. Nereden ne bulsam da yüzüne vursam amacında. Sabırsızım çünkü benim için bir tehdit olduğunu düşünüyorum. Ben de çok takmamaya çalışıyorum, hatta böyle davranarak onu da sinir ediyorum, bana takmasının diğer sebeplerinden biri de böyle bir tavır göstermek.

Diğerleriyle arası çok iyi. Kötü davrandığı bir ben varım. Ama bazen çok iyi olduklarının arkasından sallıyo. "Bu uyuzluğuyla 1 senedir burada." gibi şeyler söylüyo. Ukala olduğumu, kendime çok güvendiğimi falan söylüyo. Belki ondandır.

@benaslındayohum Bana biraz çok iyi niyetlisiniz gibi geldi. Bu tarz insanlar her yerde vardır. Tavırlarınızı beğenmez, sizi rakip olarak görür, tipinizi beğenmez falan takmak için bir sürü sebep var.

@for day to break Bu tüyonuzu aklımda bulunduracağım. Çok iyi bir tavsiye. :) Küçük dağları ben yarattım tipinde biri. Bazen kendimi tutamayıp dalga geçer gibi cevaplar veriyorum, ondan olabilir. Böyle zamanlarda resmen kuduruyo :D
  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (20.05.18 21:55:10) 
123456   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.