Ekşi Duyuru

Burda olsan, devlet sana ev bulur, kirani ve faturalarini oder, cebine ucu ucuna gecinecek kadar para koyar. Sen sadece kendi ruh sagligina odaklanirsin.

Tr'de bu sekilde yardim alabilecegin sosyal programlar var mi?

F33 tekrarlayan depresyon için engelli maaşı yok. Bipolar için var o da çok düşük. Ben de aynı dertten muzdarabim ilaçlar etki etmiyor.

değişik shutter hızları ve diyafram açıklıkları ile test fotoğrafları çek. varsa video modunda deneme yap. vakit varsa video modunda en yüksek çözünürülükte 4-5 dakika aralıksız çekim yap. bazı makinalarda sensor çok ısınıyor kapanıyor vs.

objektif kapalıyken kısık diyafram 4-5 saniyelik bir çekim yap sensörde ölü pixel var mı bak. varsa parlak kırmızı ya da yeşik-mavi nokta olur.

pilinin ne kadar gittiğini pek ölçme şansın yok gerekirse yenilersin. marka modeline göre shutter sayısına nereden bakılacağını gitmeden öğren. makinanın altında vidalarda tornavida izi var mı içi açılmış mı bakabilirsin.

Üzerinde bu kadar kafa yorulacak bir şey değil ki. İstiyorsanız öğrenin. Pahalı hobi derken sırf makinayı almak için diyorsanız bence abartıyorsunuz. İnsanlar asgari ücrete 60k lık telefon alıyor.

Belki hobiniz işe bile dönüşebilir. Bir zararı olmaz hatta sizi mutlu eder.

Ben de tam bu sıralar bu hobiye ciddi olarak giriştim hatta bi kursa bile yazıldım. Bende aynasız var ama hoca telefonla başlayıp sonra ihtiyacınıza göre bir şey alabilirsiniz demişti. Prof bu işi yapmadığınız sürece başlangıç seviye bir şey yeter.

Çok pahalı ve ağır şeylere gerek yok. Bende önceden dslr vardı ama ağır geldiği için üşeniyordum onunla çıkmaya bu yüzden aynasız aldım, 3 ayaklı tripod taşımak zor gelir diye daha ufak bir şey aldım vs. Herkesin olan değil de dışarı çıkmaya ne teşvik edecek, işinizi ne kolaylaştıracak buna yönelik bakabilirsiniz.

Zamaninda DSLR ve lenslere yatirim yaptim, simdi elimde 7-8 lens oldu ama hic kullanmiyorum neredeyse cunku tasimak kulfet geliyor, eskidikleri icin cok paraya satabilecegimi de sanmiyorum. Bugun tekrar makine alsam buyuk sensorlu kompakt kameralardan alirim (Lumix lx100, canon g7x, fuji x100, ricoh gr3 vs..). Bence ucuza kucuk basit bisey alip oyle baslamayi dene, telefonla basla sonra alirsin pek olmuyor cunku telefon kamerasi beni tatmin etmiyor mesela ve disari cikip cekme motivasyonu vermiyor. Birkac yillik bir cybershot veya fuji kamera bakilabilir

4 ay önce aynısını ben yaptım, 15000e Canon 2000d aldım, çok iyi etmişim, az çok birşeyler biliyorum sanıyordum ama hiçbir şey bilmiyormuşum fotoğrafçılık hakkında. Komşum ve youtube sayesinde baya bir mesafe kat etmişim, ilk çektiğim fotolar ile dün çektiğim fotolar arasındaki farktan anlıyorum. Çok güzel bir hobiymiş. Tavsiye ederim
Telefon makinanın yerini tutmuyor,
Senin maaşın iyiymiş hocam bana göre, 22500 alıyorum ve Bodrum'da yaşıyorum, şimdide lens almayı planlıyorum 19000tl. Başlarsanız sizi de tek lens kesmeyecek :))

hevesinizi kırmıyım ama bu işe böyle girişen insanların ben dahil sonradan el bile sürmediğini gördüm.

para getirirse devam edersiniz. o yüzden shutterstock, gettyimages vb yerler için fotoğraf çekerseniz, daha iştahlı olur diye düşünüyorum. insanlar fotoğraflarınızı beğeniyorsa ilerleyin tabi yaldır yaldır.

diş macunundan olabiliyor. bol sıkma macunu. bir mercimek tanesi kadar macun tüm dişlerine yeter.

Macunu anca o kadar kullanıyorum. Suyla yıkadıktan sonra da gargara yapıyorum.

Oral thrush olabilir diyor İngilizce arayınca - ki pamukçuk demek olduğunu şimdi fark ettim. :) Ek olarak lichen planus ve leukoplakia çıktı ama anladığım kadarıyla bu ikisi kolayca temizleyebileceğiniz şeyler değil. Pamukçuksa bile o kadar yoğunsa, devam ederse diş hekimine gidin bence.

Bende tarif ettiğiniz kadar yoğun olmamakla birlikte oluşmuştu bu. Yine de tarifinizden emin olamadım, bendeki durum sadece tükürük renginin beyaza kayması ve kıvamının koyulaşmasıyla ilgiliydi, pamukçuk gibi değil. Ortaya çıkışı da kayboluşu da çok hızlı olduğu için değiştirdiğim ağız yıkama suyundan kaynaklı olduğunu fark ettim. Kullanmayı bırakınca hemen geçti, sonra başka marka aldım tekrar ortaya çıkmadı.

Ağız yıkama suyu kullanıyorsanız değiştirmeyi ya da bir süre kullanmamayı deneyebilirsiniz.

Telefon tabii ki. iPhone 11'in maksimum desteği 22W. Powerbank'in çıkış gücü düşükse, limiti o belirler tabi.

Zarar vermiş olmaz. Linkteki ürün ideal. 22W ile şarj edebilir. Yarım saatte %50 civarı doldurur. Kablonun da bunu desteklemesi şart bu arada, belirteyim.

sata ssd ile nvme ssd arasındaki farkı bile normal kullanımda hissetmezsin. tabi bahsettiğim dramless ssdler değil, onlar duruma göre bazı şartlarda mekanik diskten bile düşük performans verebiliyor yük altında.

eğer 4k-8k filan videolarla çalışmıyorsan çok yüksek okuma yazma hızları gerekmiyorsa drami bulunan ortalama bi sata ssd gayet yeterli olur. ha nvme ssd fiyatları da düştü aradaki fark eskisi kadar yüksek değil o yüzden nvme alıp geçebilirsin de sana kalmış.

şuanki sata ssd dramless değilse veya sistem genelinde devamlı bir yavaşlık varsa sorunu başka yerde ara. sistem mekanik diskteki dosyalara erişmediği sürece responsive ise sorun yok zaten, sata disk yeterli demektir.

hiç mi fark olmaz? olur elbette... ama nvme ssd ile 10 saniyede yüklenecekse sata ssd ile 13-15 saniye olsun yani. yükleme ekranları dışında zaten fps'de vs. hiçbir fark olmaz. ileride directstorage olayı yaygınlaşırsa etkileyecek, o durumda zaten komple yeni sistem gerekecek ondan yararlanman için.

tuy çıkarıyor.

tuvaletini yapmiyor olabilir uzun suredir o kedi. vete gotur

Öğürme ve öksürme farklı şeyler. Öksürme varsa vet. Öğürme varsa ve de sürekli olan bir şeyse yine vet.

Kulağındaki kir kahve telvesi gibiyse ve koku da varsa kulak uyuzu olabilir mi acaba

yakınlarda hayvansever bir vet araştırın, sokak hayvanlarına muayene ücreti falan almazlar ya da çok az alırlar. temizler bakar ve gerekli ilaçları size reçete eder. deneme yanılma ile veya buradan soru sorarak riske etmeyin.

Boşandıkları kişinin ad-soyad gibi bilgileri yer almaz.
Ama kadınlarda evlenince kütük, hane kocanın hanesine taşındığından boşama durumunda baba hanesine dönerken "şu kütük şu haneden gelmiştir" gibi şeyler yazıyor. Boşanılan kocanın kütük, hanesi görülebilir yani.

e-devlette eski eşlerim'i seçerseniz görülüyor.

aksesuar dalak insanların ortalama %10'unda görülebilen bir embriyolojik gelişim farklılığıdır, kendi başına herhangi bir sorun teşkil etmez veya işlem uygulanmasını gerektirmez.

Maaşlı çalışıyorsan maaşına Haciz gelir.

bir şekilde borçtan ve hacizden kaçarsın bu kolay. ama şunu düşün o borç 1.5-2 katına çıkacak, 10+ sene boyunca ev-araba alamayacaksın işe girsen maaşına haciz gelecek. bankadaki paran sürekli risk altında. 10 sene boyunca stres yaşayacaksın. bankalarda kredin-kredi kartın olmayacak.

bunlar yerine icra noktasına gelmeden bankanın avukatları ile görüşüp borcunu tekrar yapılandır. banka zaten bu parayı senden kolay kolay alamayacağını biliyor. bu yüzden yapılandırıp zamana yayılsa da biraz daha fazla faiz ile senden tahsil etmek onların da işine gelir.

www.gsmarena.com

microsoft firewall'dan istisna ekleyerek gelen ve giden internet bağlantısını o exe dosyası için kapatabilirsin. tam olarak step by step bi anlatım veremiyorum ama bu dediğimi googlelasan bulursun.

3. parti uygulamaya gerek yok windows'un kendi firewall'ından yapılabiliyor.

pot player diye bir video oynatıcı var mesela çok sevilen bir programdır ama çoğu kişi farkında değil baya spyware gibi çalışıyor her açılışta ve çalışırken sahibi şirkete tonla kullanım verisi filan gönderiyor, windows firewall'a ekledim bu program sakın ha sakın internete dokunamasın diye ve kafam rahat kullanıyorum, çalışması için internet gerekmeyen bi uygulama sonuçta.

prosunu apple üretmiyor artık. elinde kalan satıcı varsa satıyor, istediği fiyatı çakıyor.

7 plus da aynı şekil. üretimi duralı yıllar oldu. cahil bilmeyen adam fazla para verip alır anca.

www.hepsiburada.com şurda var mesela ama adam 12 prodan daha pahalı fiyata koymuş. bilen biri alır mı bunu? almaz.

iPhone 12 çıktığında 11 pro'ların üretimi bitti, elde kalanlar satışta sadece. Düz 11'in o kadar ucuz olma ihtimali yok ya, stok hatası falandır satın alsan bile iptal ederler muhtemelen siparişi.

11 o kadar ucuz değil de üstünden 2-3 model geçmiş 7-8in 8bin olması çok saçma.

saçma zaten diyorum ya cahil insan alıyor. bilen insan 7 alacağına gider 5 bine iphone se alır.

adamın elinde kaldığı için istediği fiyatı çakıyor.

Iphone se al +1

Kardeşimde iPhone se var çok memnun ben de 11 var memnun değilim.

ekranları problemli xr ve 11’lerin.

aldığıma bin pişman oldum, lanet ediyorum. en son apple destek hattı telefonun sıfır ve kutulu olarak değişeceğini söyledi, sonra yan çizdiler “git yaptır.” diyorlar. ulan olmuyor işte neyi zorluyorsun? sıfır kutulu telefon gelse yok pahasına satacağım öyle nefret ettim apple’ından da iphone’undan da.

konu şu: www.eksiduyuru.com

“dark line on the edge, shadow edge” falan yazınca bin tane adamın başına geldiğini görüyorsun ekranın köşesinde çizgi zuhur etmesi olayının xr ve 11’lerde. hay lanet olsun nereden bulaştım bu telefona.

Valla hocam hiç belli olmuyor.

Beni 17 Haziran'da kendini Türkiye'nin teknoloji devi olarak tanıtan firma aradı ertesi gün mülakat yapalım mı diye ok dedim. Ik mülakatınin üzerinden 3 hafta geçti yöneticilerle görüştük. Daha bunun genel müdür mülakatı falan var 3 ayda eleman alıyorlar resmen.

İlanın kapanmasında bir anlam aramamak gerek. Araya bayram da girmiş. Çok gün olmamış aslında. Bence bu hafta bekleyin. Gelecek hafta başı da arayıp sorun.

yavrular henüz süt emdiği için yapılmıyor.

geçmişe dönük de kayıt tuttuğu için 256'lık falan alırsan fazlasıyla yeterli olur.

Bende 256 var, sistem dosyalarini yedekliyorum bir tek. Belgeler falan(veya istedigin klasor) icloud'a yedeklenebiliyor. 64gb yetiyor bana

Arkadaş edinmek. Yerel dili bilmiyorsaniz malesef yerel arkadaş edinmek Avrupa'da baya zor. Genelde diğer yabancilarla takilmaya çalışıyorum.

Kültüre alismak ve asimile olmak. Kimine göre zor, bana göre kolay. Hastasiyim yemek sonrasi biraz tom de savoie, biraz comte ile salata yemenin ya da ağır yemek üstüne dijestif alkol almanin ya da her ama her insana merhaba/iyi aksamlar demenin. Bunlara uymak istemeyen ve kendi kültürünü başka ülkede yasamak isteyen kisi genelde sorun yaşıyor.

Dil. Fransizca, conjugationlara s.kayim.

agzinla kus tutsan seni attiklari torba "gocmen" torbasi, kariyer kovalayacaksan 5-0 geriden basliyorsun, vs..

yalnizlik,
gizli irkcilik,

bazilarinin kendilerini kaybedip turkiye'de ulasimi zor/yasak olan kumar-bahis-alkol-uyusturucu gibi bagimliliklara bulasmasi.

çalışma izni uzun süre çıkmadı çalıştığım şirkete danışman olan şirketin mallığı yüzünden. tamamen bürokrasi.

yerel dili bilmiyorum. herkes ingilizce biliyor neredeyse (damacana getiren sucu bile). öğrenmeyi de düşünmüyorum. ara sıra "ulan keşke bilsem de kolay gelsin falan diyebilsem" diyorum.

bunun dışında dünyanın en yalnız insanıyım. bu da beni işkolik yaptı. o kadar ki tatil yapmayı unuttum. mart 2020'den beri hiç izin kullanmadan çalışıyorum.

29
e
bir doğu avrupa ülkesi
mühendis

annenin babanin yaslanmasi ve uzakta olmasi biraz moral bozucu.

onun haricinde herhangi bir burokrasi sorunu yasamadim. turkiye'den daha rahat ve anlasilir her sey. bazilari is bulmakta zorlaniyor ama benim sansim yerinde gitti sanirim, turkiye'dekinden daha ust seviye bir isle basladim.

arkadas grubumdan asiri memnunum. gozlemledigim kadariyla bekar olmanin ciddi avantaji var cevre yaparken.

Ev bulmak. Gerçi ben de biraz ağırdan aldım ama hayatımın en uzun ayıydı.

ülkenin ingilizce dışındaki, kendi dili.
arkadaşlık olayları ve sosyal hayata entegrasyon.
orta doğulu damgası/ayrımcılığı/ırkçılığıyla uğraşmak.

artıları bunları tolere ediyor tabii. bir de tr.nin şu anki güncel durumunu düşündükçe zor gelmiyor.

Aileye, dostlara özlem. Aslında normalde sorun olmaz, uçağa atlayıp git gör, onlar gelsin. Ama covid sebepli yasaklar vs. derken araya istemsiz bir mesafe girdi. Dünya daha iyi durumda olsaydı bu da olmazdı sanırım.

Ülkeden ülkeye değişmekle birlikte adaptasyon.

Mesela almanya milyonluk göçmen nüfusuna rağmen hala yabancılara oldukça kapalıdır. O ülkenin anadilini iyi konuşamıyorsanız, ingilizce ile ancak expatlar ile arkadaşlık edebiliyorsunuz.

Almanya'da reklam ajansında, ülkenin geri kalanına göre daha liberal ve çok uluslu bir ortamda çalışmasına rağmen, ajans içinde bile 1-2 kez ırkçılıkla karşılaşmış bir arkadaşım var. Hatta birinde iş IK departmanına yansıdı, adam özür diledi falan.

Ee tabii ki geç bir yaşta gidince, ülke ne kadar sıcak kanlı da olsa, göçmen dostu da olsa, bazı alışkanlıkları değiştirmek de zor oluyor.

Bir de benim gördüğüm ailesiyle ilişkileri iyi olan, hatta nötr bile olan insanlar özellikle anne babanın hastalıkları, yaşa bağlı sıkıntıları arttıkça uzakta çok acı çekiyorlar. Zor oluyor o süreçler.

Bilinçli kediymiş, doğum kontrolü önemli. Niye üremesini istiyorsunuz ki? Kısırlaştırın hayvanı, rahat etsin.

Hamile kalacak, 2-3 yavru doğuracak, birkaç ay sonra onlar hamile kalacak, toplamda belki 6-7 yavru doğacak, birkaç ay sonra onlar hamile kalacak, toplamda belki 20 yavru doğacak... Ya da bir sağlık sorunu vrsa belki doğum yaparken ölecek. Kısırlaştırsanız çok iyi olur.

Annesini kısırlaştırma sırasında kaybettiğimiz için tekrardan aynı olayı yaşama ihtimalini göze alamadık.

Şimdi evvela bunların ssd si bildiğimiz 2.5” ssd değil. Senin yapman gereken şey öncelikle bir usb’ye clean install ile catalina yüklemek. Akabinde ssdyi değişince bu usb yi bilgisayarına takarak catalina’yı yüklemek lazım.

French Horn
Bakır üflemeli heybetli bir kardeşimizdir.

rahatsız eder zaten ama takmadan önce parmağının ucuna alıp bakarsan hemen anlarsın. düzken yarım daire gibi görünen lens ters döndüğü zaman kenarları dışa doğru açılmış görünüyor.

Gozunde durmaz, surekli kayar.

taktıktan sonra kirpik kaçmış gibi batışıyorsa gözün, geçmiyorsa anlarsın. çıkarıp tekrar takma ihtiyacı hissedersin. google görsellerde bir sürü ters düz lensi var, bakabilirsin.

Gözünüzü kırptıkça çıkma eğiliminde olur

Surekli batar ve net bir gorus elde edemezsin

Çıkıyor gözden. Batıyor. Anlıyorsun bir tuhaflık olduğunu.

[bu sanırım bazı markalarda var (örn. dailies aqua comfort)] göze değen yüzü parmağa yapışır, diğer yüzü kaygandır.

film:
baba, matrix, yüzüklerin efendisi
dizi:
prison break, person of interest

Birçok filmi birden fazla kez izledim. En çok izlediğim The Matrix'tir, ondan sonra The Shawshank Redemption gelir.

A Beautiful Mind
The Lord of The Rings Trilogy
Prestige
Gladiator
Saving Prive Ryan
Forrest Gump gibi kült filmleri arada açıp izlerim. Arada dediğim 1-2 yılda bir.

inception

ilk aklıma gelenleri yazayım.

dizi;
fleabag
american horror story (2. sezon)
six feet under (henüz ikinci kez izlememiş olsam da kesinlikle izlicem)

film;
weekend (www.imdb.com)
this is england
sonbahar (www.imdb.com)

Film: Fight Club, Pulp Fiction, Frances Ha, Oslo 31. August
Dizi: Fleabag, Bojack Horseman, Futurama

True romance, the Godfather, heat, braveheart defalarca izlediğim filmler.

Lost a 5 inci kez başladım. Homeland, ozark ve the killing i de ikişer defa izledim.

Film tosun pasa, yabanci aklima gelmedi.
Dizi scrubs, sherlock, cemberimde gul oya

6 feet under
Trainspotting
bir zamanlar anadoluda

back to the future serinin üç filmini de onlarca kez izledim

matrix, fight club, mulholand dr 2-3 defa izledim

Terminator 1,2,3,4
back to the future serisi
Road to perdition
Matrix 1-2
Good will hunting
Awakenings
Taxi driver
Goodfellas
LOTR 1-2
Requiem for a dream
Leon
Kill Bill
Pulp fiction
True romance
Fearless jet li
Million dollar baby
Being there
Conjuring
Office space
What about bob
Naked gun
Lonely guy
Hangover 1-2
Horrible bosses
Salton sea

Dizi 1'den çok izlemedim

Le Fabuleux Destin d'Amelie Poulain

The Office US
Friends
Fleabag
Breaking Bad
Wilfred
Six Feet Under

arduino ile bu iş yapılabilir gördüğüm kadarıyla, güzel bir kursa benziyor:
www.udemy.com

şu da doğrudan sizin dediğinizi yapan bir video:
www.youtube.com

ingilizce durumunuzu bilmediğimden türkçe attım, yüzlerce kaynak var. ingilizceniz varsa arduino beginner tutorial diyerek aratabilirsiniz. udemy kursuna bakmanızı öneririm. üye olunca daha ucuz fiyata iniyordu.

uzmanı değilim ama mantıken;
tuğla duvar; ağır ve pahalı, işçiliği daha zor ancak daha dayanıklı, ses ve ısı yalıtımı daha iyi.
ahşap duvar; hafif ve ucuz, işçiliği daha kolay ancak daha dayanıksız, ses ve ısı yalıtımı daha kötü (ama izolasyon malzemeleri ile giderilebilir).

Amerika'da dediğiniz gibi ahşap stud'lar üzerine dry wall dedikleri hazır alçıpan ile duvar yapıyorlar. Şöyle bir video var hakkında.

www.youtube.com

se ya da 11

ekran boyutuna göre seç. diğerlerini ele direkt. 128 al.

64 bana yetiyor. Çok fotoğraf çekmiyorum yalnız.

bunların arasından 11.

11- 64 gb - icloud 50 gb paketi ile.

11 ile diğerleri arasında çok fark var.

pil ömrü ve büyük ekran için 11.

param cebimde kalsın dersen SE. (işlemcisi ve kamerası aynı, geniş açı yok tabii)

almışken 128 al. Bugün 64 yetse bile 3 yıl sonraki app'lerin boyutları büyürse yetmemeye başlayabilir. Yani alıp 5 yıl kullanıcam diyen adam bunu düşünüp 128 almalı bence.

6sten 11e gectim tavsiye ederim.

11'i öneririz tabii ki, en yenisi bu. 64 iCloud paketi ile bana yetiyor ama alırken 128 de düşünebilirsin.

Hosting değil de alan adı daha önemli. Ancak Yandex.Connect'in çalışma mantığı alan adının size ait olduğunu ispatlarken birtakım kodları açılış sayfasına eklemenizden geçiyor. Farklı metotlar da var ama tek başına alan adı bu metotları sağlamaya yetmiyor. Host iptal olursa domain doğrulama işlemi de boşa düşeceği için Yandex.Connect hizmetini kulanamazsın. Dolayısıyla mail de açılmaz.

edit: Yandex.Connect'i MX kaydı ile yapabilirsen Domain panelinden o yeterli olur.

alan adı için parayı kime veriyorsunuz? alan adı için para vermeye devam ettiğiniz sürece yandex'i kullanırsınız. (mx ayarlarını doğru yapmak kaydıyla)

Yaşla ilgili olabilir. Detay bilmiyorum, olan gelsin ben de merak ettim.

İlgiyle ve tekrarla da ilgisi var. Örneğin birkaç yüz filmin yapım yıllarını ezbere biliyorum. Sebebi manyak gibi gezinti yapmak.

İlginiz olmayan bir alansa veya beğenmediyseniz unutmak normal. Bazı insan okuduğu kitap veya izlediği filmin altını üstüne getirir. Haliyle unutması daha güç.

bende kitaplarda var daha çok bu.

bende de var bu, dediğiniz gibi kitaplarda daha çok oluyor bende de. yalnız bununla şiir vs gibi şeyleri ezberlemekte zorlanmayı karıştırmayın, ikisi farklı, bir şeyleri ezberlerken beyin farklı, daha geçiçi olarak çalışan bir alanını kullanıyordu yammulmuyorsam.

bir kaç ay önce dediğinizle ilgili bir şey okumuştum(izlemişte olabilirim hatırlamıyorum :) ) yaratıcılığı beslemekle alakalıydı. şöyle bir şeyler diyordu anlatıcı, bu dediğiniz aslında farkında olmasalar -hatta bir kısmı kendisinde bu sorunun olmadığını iddia etse bile- bir çok insanın yaşadığı bir şey. kitapların, filmlerin vs nin genel hatlarını hatırlamak, detayları unutmak, anahtar kareleri, anları hatırlamak. yalnız olay şu, aslında bunları unutmuyoruz, beyin bir şekilde bunları alıyor. yani okuduğunuz, dinlediğiniz, izlediğiniz her şey aslında beyninizde iz bırakıyor ve kullanılacağı yerde beyin bunu -siz farkına bile varmadan- kullanıyor. herkesin hayatında hayatında bir kaç tane "evreka" anı vardır. işte yaratıcı alanlarda çalışanlar, üretim yapanlar o yüzden okuma ve izleme bol bol yapmalı ki yeni şeyler üretirken beyinin arka planda yararlandığı hazinesi iyice çoğalsın ve yeni şeyler sentezleyip üretirken zorlanmasınlar derler, diyorlar, dediler.

hasılı kelam sözün özü bu, yaşadığınız normal bir şey :) ama isim, insanların yüzleri, günlük hayat rutininiz içinde yer alan işleri sık sık unutma gibi şeyler de varsa o zaman bir nöroloğa gitmeniz iyi olabilir belki de.

Geçenlerde kitaplıkta gördüm de Sefiller'i okumama ve çok sevememe rağmen iki üç şey hatırlayabildiğimi farkettim, tekrar okumak istiyorum ama tuhafıma gidiyor. Şunu yazarken de bi bakıştık, hala aynı duygu.

Bu arada bir okumamın üzerinden öyle bir kaç yıl falan geçmedi. Çok zaman oldu, 10+ yıl herhalde, ama şaşırdığım şey beni bu kadar etkileyen bir şey hakında neredeyse hiçbir şey hatırlayamamak.

Hatırlamazsın zaten sana damıtılmış bir okuma zevki kalır dünya görüşüne ölçemeyeceğin bir katkısı olur

Önemli olan her şeyi hatırlamak, bilgi hamallığı yapmak değil, önemli olan bildiğin şeyler arasında bağlar kurup bunu yorumlayabilmek

Okuduğun bir kitap belki zihin haritanda a ve b noktası arasında bir c noktası olarak geçiş basamağı olmuştur, bu abc noktalarını alıp anlamlı bir şekilde yorumlayabilmek önemli

devam ediyor ama parasıyla

apple desteği kesene kadar. şu an en eski iphone 6ya kadar.

Destek ve fiyat bilgisi: support.apple.com

10 yıl yedek parça desteği vermek zorundalar

Siemens kullaniyoruz, memnunuz.

arçelik kullanıyoruz, memnun değiliz. dolayısıyla bekodan da memnun olmazdık. 4 senede aynı arızayı 5 defa tekrarladı.

Profilo

arçelik kullanıyoruz, memnun değiliz +1

diğer beyaz eşyalar bosch. onlardan çok memnunuz.

Profilo olabilir bence de.

Bosch, Siemens ve Profilo aynı model makineler birebir aynı. Fiyat farkı marka değerinden kaynaklanıyor. Hepsi Türkiye'de üretiliyor. Servisi Arçelik'e göre daha kötü ama ürünler daha kaliteli.

Olmuşken markası da iyi olsun dersen Siemens > Bosch > Profilo

Aynen aynı ürüne fazla para vermeye gerek yok. O yüzden Profilo.

Profilo kullanıyorum memnunum.

Yıkama süresine, programın bakın bence. Simensin bir modelini kullanılıyoruz 1 saatte yıkıyor. 3 saatte yıkayan da var işkence resmen.

Farklı evlerde Siemens, Arçelik ve Profilo makinelerimiz var. Hepsi yıllardır (siemens’ler 6-7 yıl, Arçelik ve Profilo 10+) sıfır sorunla çalışıyor. Ucuz ve servisi bol olanı tavsiye ederim.

arcelik kullaniyoruz memnunuz. herhangi bir sorun yasamadik. su an kullandigimiz 3 aydir bizimle, onceki de arcelikti ve onun da rahat bi 20 yili vardir hala tas gibiydi.

:((
başın sağolsun :((

başınız sağolsun. umarım keyifli ve güzel vakit geçirme şansınız olmuştur bugüne kadar. geçen yaz benzer bir durum yaşamıştım ben de. farklı olarak nerede gömülü olduğu vatsaptan konum olarak geldi bana. oysa orada olmalıydım. başlarda özlüyordum ama her şey gibi buna da alışıyorsun.

Çok üzüldüm yahu, yaşı gelmiş olsa neyse de, bu haliyle çok üzüldüm valla.

Başınız sağ olsun. Ben de köpeğimi çok genç bir yaşında kaybetmiştim tıpkı sizin gibi. Günler hatta aylar sürecek şu anki üzüntünüz ama emin olun zamanla ister istemez buna da alışacaksınız ve güzel anılarınız kalacak hep aklınızda.

çok üzüldüm. yavru kedi sahiplenin lütfen, daha rahat başedersiniz.

Çok üzüldüm ya :((( ben de bizimkini kısırlaştırma için bıraktığımızda hep böyle şeyler düşünüp tedirgin olmuştum. Gerçekleşmiş olmasını düşünemiyorum. Umarım çabuk atlatırsınız.

3 yaşına girecekti Mayıs'ta

Bol sabir!

Çok üzüldüm başınız sağ olsun. Yeni bir minnoş sahiplenince acı az da olsa hafifliyor.

Başınız sağolsun :( O kediye çok güzel bir hayat yaşattığınıza ve mutlu ettiğinize eminim. Belki kişisel kölesi bile olmuşsunuzdur :)

O kedinin yerine geçmesi değil ama, başka bir kediyi mutlu etmek için yeni bir kedi sahiplenebilirsiniz; denildiği gibi baş etmesi daha kolay olur.

Başınız sağolsun, çok üzüldüm :( sabırlar diliyorum.

Hepiniz sağolun.
Vefat eden kedimin 1.5 yaşında bir kızı da var evde. Onu da kısırlaştırmayı düşünüyordum ancak bu saatten sonra imkanı yok bir daha böyle bir işe girişemem.
Evin içerisinde kızgınlıkta bağırmalarına da gönlüm elvermiyordu bu sebepten bunu da köye götürmeyi düşünüyorum. En azından orada doğurur, özgürce dolaşır şehir tehlikeleri olmadan. Götüreceğim kişi de en az benim kadar kedi seven ve iyi bakabilecek birisi.

ihmal var mi acaba?

Başınız sağ olsun. Zor bir durum. Yavrusu içiniyi düşünmüşsünüz fakat o evde sizinle yaşamıyor mu

Başınız sağolsun da bayağı acele düşünmeden bir karar vermişsiniz, diğer kedibin hayatı neden alt üst oluyor bu durumdan dolayı? Alıştığı yerden köye gidiyor? Benim gördüğüm bildiğim ya da kendi götürdüğüm hem de belediyede gerçekleşen 50den fazla kedinin ameliyatında hiçbir sorun çıkmadı ki özel klinikler daha özenli genelde. Ha çıkamaz mı elbette çıkabilir bir kedi 4-5 ayda bir hayatının sonuna kadar 4er 5er yavrulama kapasitesine sahip. Kim ne kadar severse sevsin bu hayvanların hem serbestçe üreyebilecekleri hem de hepsinin birden ev kedisi kadar uzun ömür sürebilecekleri bir ortam yok. Köy yerinde de bir kedi topluluğu düşünelim aynı şehir gibi, nüfus arttıkça hastalıklar artıyor, köpek tehlikesi her zaman var ve besin bulmak sayı arttıkça zor.. Ormanda besleme yapan tanıdıklardan defalarca İstanbul çevresindeki köylerden çuvallarla hayvanların atıldığını duyduğum için de belki abartıyorsun diyeceksiniz ama hayvanı köye götürüp salmak çözüm değil. Güvenilir bir veteriner araştırın.

eve alışmış kediye köye götürüp salma fikri hiç mantıklı değil. kısırlaştırırken ölmesin derken ömrünü kısaltıp hayat kalitesini düşürüyorsunuz.

Allah sabır versin.
Geçenlerde bir arkadaşla konuşurken lafı geçti; ilk kedimizi sokaktan sahiplendiğimizde yetişkin bir kediydi, bizimle de 10 sene yaşadı. Üniversiteye yeni başlamıştım öldüğünde. 3-4 ay aklıma geldikçe ağladım. Bir diğer kedim öldüğünde de çok ağlamıştım. Şimdiki kedimin yaşı epey var, ama aradan geçen süre içinde öyle kayıplar oldu ki, bunun bir döngü olduğunun bilincine vardım. İnsanlar ve hayvanlar; doğar, yaşar ve ölür. Kimse kalıcı değil. Bir hoş sada bırakabilmişse bu kubbede ne mutlu.

cok uzuldum basiniz sagolsun yeni yavru kedi sahiplenme fikri bana da mantikli geldi atlatmaniz icin

kısırlaştırmanın özellikle kızgınlık geçirmeden yapılması gerektiğini söylüyor benim veterinerim. özellikle memede kist vs gibi şeylerin oluşma ihtimalinin az olduğunu söylüyorlar erken dönem kısırlaştırma ile.

Kızginlik esnasinda ameliyat onerilmiyor genellikle. Benimki icin birkac doktorla konusmustum. Bekleyin bence. Ayrica hapa filan da yok, zaten kizgjnliktan cikacak, ciktigi gibi goturursunuz. Niye hormon dengesini bozasiniz, bos yere bobreklerini yorasiniz ki?

İkisine de güvenemedim. Kediye hormon vermek isteyen doktora hiç güvenmem. Kızgınlıktayken yapanı da hiç duymamıştım.

bana da ikisi de makul gelmedi. veterinerlerle ilgili google, foursquare vs. yorumlarını da okuyun mutlaka. bu tarz ciddi müdahaleler için iyi klinik önemli.

1- Kızgınlığın geçmesini mutlaka bekleyin. Bölge aktif olduğu için kan damarları ve kan miktarı oldukça fazla olacaktır. İçerideki dokular gergin olacağı için içeri atılacak dikişlerin iyi tutmama, kayma riski var. Kızgınlıktan çıkınca.
2-hormon hapına gerek yok zaten çıkacak.
3- dikiş almaya gerek olmaması/olması çok fark edecek durum değil normalde ama yeni teknikler ve malzemeler düşünülünce özel bir durum yoksa eriyen iplik ilk tercihimdir.
4- ben post op bir müşadenin gerektiğini düşünen bir insanım. Evet hemen ardından eve gidebilir ama tüh dememek ya da allah korusun dememek için hiçbir hastayı operasyon sonrası hemen eve yollamam. hatta aşıdan sonra bile yollamam.
5- cevaplarda olduğu için biraz konuya açıklık getireyim. yapılan çalışmalarda kızgınlık göstermeden önce yapılan kısırlaştırma operasyonları sonrası meme tümörü riskinin 0'a çok yakın olduğu, kızgınlık geçirdikçe riskin arttığı ve yanlış hatırlamıyorsam 3 yaş sonrası yapılan kısırlaştırmaların riske belirgin bir etkisinin olmadığı gözlenmiş. o nedenle ne kadar erken o kadar iyi düşüncesi mevcut.

not: klinik hekimliği artık yapmıyorum. farklı bir kariyerdeyim.

knowyourmeme.com

apartmanımızda doğum yapan kediler oldu daha önce. bebekleri ve anneyi komşularla beraber büyütttük, bebekleri de 2 ayları dolunca sahiplendirdik. anne kediler çıkmak istediklerinde apartman kapısının oralarda bekliyorlar, birisi girip çıkarken onunla beraber çıkıyorlar. apartmana işedikleri de olmadı hiç.

kışın doğuran kedimiz olmadı ama. anne kedi için sağladığınız koşullar yeterli gibi, bence iyi olacaktır, ama bu mevsimde yavrular doğduktan sonra çok daha sıcak bir ortama ihtiyaç duyacaklardır. depoda üşürler. hele sokakta doğum yaparsa yaşama şansları bana kalırsa yok. en güvenlisi yavrular doğduktan sonra eve almak. ya da depoya küçük bir ısıtıcı koyabilirsiniz.

aç kalmasın, ıslak olmasın, sığınacağı bir kutu da olursa kurtarır.

Biz başından beri N&D kullandığımız için Royal Canin ile ilgili spesifik bilgi veremem. Ama protein ve kalori oranı daha düşük, tahıllı bir mama deneyebilirsin. Mama satan sitelerde içerikler yer alır.

Site olarak da önerim evinemama.com. Son 4 siparişimi buradan verdim ve hiçbir sorunla karşılaşmadım. Fiyatları uygun, iyi paketleme yapıyorlar ve genelde ertesi gün İzmir'den İstanbul'a gelmiş oluyor.

enerjilerini harcatmanız önemli.
bendeki soke de royal canin yiyor ancak biraz yaştan (12) biraz da semtten (köpekler) dolayı dışarı çıkaramadığım için enerjisini atamıyor. şu anda 6 kilo oldu. bence en güvenilir yerler veterinerinizin önerdiği yerler ve mamalar.

ND kullanıyoruz, tahılsız, memnunuz. aromaları da değişik ve kedim (tekir ve dişi) beğenerek yiyiyor.

20 ay boyunca royal canin kisirlastirilmis kedi mamasi kullanan evden asla cikmayan tekir sahibi biriyim. veteriner onerisiydi. bunu kullanmazsaniz idrar yollarinda tas olur filan dedi. yavruyken de royal'le besledik hep.
kedim hayvan gibi oldu bu mama yuzunden :) normalde iri bir kedi cinsi olan van kedisiyle yan yana geldi ve o van kedisi benim tekir'den 7 ay buyuk olmasina ragmen benim kedi ondan hafif daha iri...

hareketsizlesmesi ve giderek kilo almasi yuzunden baska mama aradik, virbac diye bir firma bulduk. royal'de cok fazla misir urunu var karbonhidrat orani ideal degil. virbac boyle bir dezavantaj gostermiyor.

eskiden royal'le beslerken surekli mama isteyen, mamaya saldiran ve asla doymayan kedim gitti, artik ne kadar verirsem o kadar yiyor. fitlesmeyi gozle goruyorum, kakasinin kokusu azaldi filan. memnunum ama bulunmasi sikinti olabilir... biz gecerken baska veterinerden temin ettik, ben de mamayi yemedigini soyledim. veteriner bana sunu dedi "royal'in aromasi o kadar kuvvetli ki, virbac degil hangi mamaya gecseydiniz de ayni zorlugu yasayacaktiniz". ben sagligini dusunerek virbac'a gectim. 2 ay oldu memnunuz.

son olarak royal ile devam edecekseniz, biz petihtiyac'tan istiyorduk.

Royal canin'dir proplan'dır acana'dır hepsini bıraktık çünkü çok pahalı ve kedilerin biri beğense diğeri beğenmiyor. Reflex marka mama alıyoruz daha önce bonacibo yiyorlardı. Reflex şimdilik iyi gidiyor, 1 yıldan fazla oldu geçeli. Buralardaki bir pet marketten alıyoruz.

Pet fooled belgeselini izledikten sonra Türkiye'de iyi bir kuru mama olmadığını anlayacaksınız. Belki orijen o da her kediye uymaz. Şiddetle izlemenizi tavsiye ederim. Kuru mamacı veterinerlerden marka tavsiyesi almayın. Sadece okuyun arkasını besin değerini. Proteini etten mi almış yoksa arpa buğday et tavuk unu(gaga tırnak leş dahil un hali işte) Ne yazık ki olması gereken protein miktarını koyun da neyden geldiği önemli değil mantığı ve saçma denetlemesi olduğu için bu sektörün ne yazık ki cocuklarımızın tabaklarına çöp koyuyoruz. Tavuk nişasta şeker tavuk proteini, tavuk unu, et türevleri, tavuk türevleri yazan mamalardan uzak durun, lütfen. Karbonhidrat seviyesi yüksek mamalar almayın. Benim oğluma Acana kullanıyorduk 6 7 ay sonra nedendir bilmem idrar yolları kristalleşti, berbat sondalama süreci geçirdik, şu an 2 aydır ilaçlı mama kullanıyor mecburen, hills(içeriği berbat mısır filan var) bizler için radikal,onlar için doğalarına uygun beslenme biçimi olarak Raw Barfa geçeceğim. Elbette başta gramajdı dondurma çözdürmeydi zor gelecek ama zamanla kolaylaşıyor diyor herkes. Madem evlat, sağlıklı neyse onu yiyecek, hasta olması katlanılır üzüntü değil.

evet zararlıdır. içeriğinde kediye uygun olmayan baharat vs var. ayrıca salam insan için bile zararlı diyolar.

ha siz hiç mi vermiyorsunuz diyorsanız bir iki haftada bir bir dilim ince salam veriyoruz.

zararlı. çiğ yediği zaman bağırsaklarında kurt yapıyor. kedimin başına gelmişti. salam sosis vb dahil bütün et ürünlerini pişirerek vermek gerektiğini söylemişti veteriner. ama sokak kedileri daha dayanıklıymış bu konuda.

sürekli verilirse saldırgan da yapıyor. gerek yok. ayda yılda bir belki. alıştırmamak lazım.

Yediği mamalar kadar zararlıdır

twin peaks

Virtues

Mindhunter

this is us
after life
your honor

house m.d

Siz feet under

Aradığın dizi (bkz: Manhunt: Unabomber)

better call saul
mr. robot

markalar benzer kalitede denebilir. uzatma kablosu ve ayağı olması büyük avantaj sağlar. ben olsam ikisinden hangisi bunları sağlıyorsa onu tercih ederdim.

ben de bu sıralar merak saldım. alsam mı almasam mı çok gidip geliyorum. okuduklarımdan anladığım kadarıyla
dremel almayacaksan semyasa+1
ayrıca devir hızı da önemli. koctastaki ürünün devir hızı sitede çok düşük gözüküyor

www.yavuzlarmakina.com.tr

www.motorobit.com olabilir mi? daha önce birkaç kez alışveriş yaptım.

göz doktoruna muayene olduktan sonra geçmeni öneririm. elindeki numune lenslerden birkaç marka model bakıp en uygununu önrerecektir. İdeal çağını belirleyecektir. Sonra sen istersen başka lensler de denersin. ama göz doktoruyla başla mutlaka.

Not: Eve geldiğinde çıkarmanı öneririm. Yani çok rahat diyip günlerce takanlar var yapma.

Gözlük camını bebek şampuanı ile yıkayınca buğulanmıyor diyorlardı. Bence bir deneyin. Pandemi sırasında lens kullanımı pek güvenilir değil.

Ben lensmarketten, günlük lens satın alıyorum. Gayet kullanışlı.

lens muayenesinde göz yapısı ile ilgili de kontrol yapıyorlar ve lens ölçüsü için gerekli. zaten her marka/model lenste her ölçü olmuyor. bu nedenle önce muayene olmak ve sonra deneme lensi talep etmek en mantıklısı.

lens iyi bir şey. ben 2013'ten beri kullanıyorum. öncelikle lens için muayene olmak gerekiyor çünkü lens ve gözlüğün numarası farklı oluyor. ayrıca dia,bc bişeyler ölçülüyor ona göre lens kullanılıyor. benimki 8,60 mesela biofinity'den çok memnunum. aylık ya da günlük lens alabilirsiniz ama aylık denince gözünüzde 1 ay kalacak demek değil. 1 ay aynı lensi kullanacaksınız. işten eve gelince lensi hemen çıkartın ve gözlük kullanın evde. uzun vadede göz kuruluğu yapar. ne olursa olsun sakız lensle uyumayın.
lens 1 aylık diye günü gününe değiştirmek zorunda değilsiniz zaten vadesi dolunca batma yapmaya başlar. temiz kullanılırsa 45 güne kadar kullanılabiliyor.
lensi çıkartırken ve takarken elleriniz mutlaka temiz olsun. elde hav bırakmayan havluyla kurulayın ellerinizi. hav bırakınca onlar lense yapışıp rahatsızlık verebiliyor. lens solüsyonunuzu her gün mutlaka değiştirin. 1 günlük falan bir yere gidecekseniz benim ilk başlarda yaptığım gibi koca şişeyi yanınızda taşımayın, sabahtan solüsyonu yenileyin akşam koyarsınız kutuya uyursunuz. cinsiyetinizi bilemedim ama makyaj yaparken, makyaja başlamadan lensi takın, makyajı silerken de önce lensi çıkartıp öyle silin. ha aklıma gelmişken; gözünüz kaşınırsa eğer lens yok gibi haşır huşur ovalamayın. oval hareketlerle yavaşça göz kapağınızı ovalayarak kaşıyın. başta lens takmak-çıkartmak zor gelebilir, şule karaok'un lens nasıl kullanılır mı ne öyle bir videosu var çok işinize yarar. başka sorunuz varsa dm'den yazabilirsiniz.

5 yıl kadar lens kullandım, bilimin bana sağladığı en büyük kolaylıklardan biri oldu. Sabah uyanıyorsun 10 snye de takıyorsun akşam yatana kadar full HD görüyorsun. Gözünde olduğunu ne sen ne de başkası kolay kolay anlamıyor. Halı sahaya git, denize havuza gir hiç bişey olmuyor. Lens Bi Ferrari ise gözlük at arabasıdır. 2 yıl önce de gözlerimi çizdirdim. Bu da lensten daha iyi. Hiç tak temizle derdi yok. Hayat kalitem 2 kat daha arttı.

concon tayfa acana kullanıyor ama bence proplan. ben ve kedim mutluyuz.

Benim kedimin şimdiye dek en sevdiği mama aşağıdaki oldu, eski mama gibi bir tane değil, süpürerek yiyor :))

www.petlebi.com

Biz de Pro plan'cıyız. N&D kullandık uzun süre, daha kaliteli aslında ama o ağır geldi bizim kediye.

Arkadaşım hepsini denedi galiba ama en iyi nd dedi.

Royal canin / proplan / nd

Bu üçü arasinda cogunlukla kisisel tecrubelere gore degisiyor.

proplan varken diğerleri 2. seçenek.

not: nd sıralamaya katmadım. çünkü o protein değerleriyle ve tahılsız olarak başka bir kategori.

Sahiplendiğimden beri hep N&D'ciyiz.

bnm deneyimime göre hills. özellikle ilaçlı ürünler arasında, gerçek anlamıyla hayat kurtarıcılar.

arkadaşıma sormuştum motor tamircisi, yani arabalara motor yapıyor.

200 bin 300 bin 500 bin hatta milyon kilometrede değiştirilenler var. araç modeline göre değişiyor demişti.

bunlarda sistem şöyle, yağ basıncıyle çalışan otomatik gergi sistemi var, zincir ne kadar uzarsa uzasın bu otomatik gergi sistemi yüzünden bolluk yapmıyor.

araç markası üstüne çalışan bi motor ustasına telefon aç sor.

bazı araçlar eşek gibi sağlam oluyor bu triger zincirlerini de çok az değiştirmiştir ustalar ya da komple motor yapmışlarsa, sandık motor almışlarsa riske atmamak için değiştirirler.

O zinciri görsen değişmeye gerek olmayacağını anlarsın zaten. Bakımlarda ihtiyaç varsa gerdirilir. Onun haricinde bazı ustalar her ihtimale karşı 200bim km de bir değiştirilmesini söyler. Değiştirmeyip de bi sıkıntı yaşayan görmedim ama.

dizel metal zincirler kontrol'de bir sorun görülmedikçe değişmiyor
darbe almadığı için çatlamaz, çok yüksek sıcaklıklara çıkmadığı için dayanımı düşmez,

plastik zincilerdeki gibi kullanım ömrü yok

Asıl dikkat edilmesi gereken yer zincirden ziyade o zincirin bağlı olduğu devirdaim pompasıdır.

Eski aracımda 210 binde değiştirmiştim. Çıkan zincirin durumu da kötü değildi, zorlasan bi 100 bin gider gibiydi en azından. Ama bu işler riskli. Başkasında kopmaz ama gelir sende kopar. Risk almaya değer bi parça değil 1500-2000 neyse verip gönül rahatlığı sağlamak en güzeli. Tabi değiştirme periyodu geldiyse.

ben de araya girebilir miyim?

servis bana 5 yil sonunda tum kayislari degistirilmesi gerektigini soyledi, sadece triger kayisi icin yaklasik 4-5 bin lira tutar dedi,

ben degisim yaptirmadim ama en kisa surede yaptirin bu kayislarin 5 yil gibi bir omru var dedi

arac: fiat dizel km: 35.000

yetkili servis ise insafsız ama normal
triger seti diye arat
www.hepsiburada.com
max. 1kya gerekli her şeyi bulursun

motor işçiliği gerektiği için de 500 tlye iyi bir usta yapar
her şeye zam geldiği için fazla ister isterse


plastik triger kayışı ise 8 sene ya da 120k km de değişmesi gerekir (vw serisi böyle)

fiat fabrikadan daha kalitesiz bi şey taktılar diyelim 6 sene 90k km dayanır
ama en iyisi bakım kitapçığına bak

plastiğin ömrü vardır hiç kullanmasan bile değiştirmen gerekir
ama az km yapmış, çok soğuk-çok sıcak görmemiş arabanınki biraz daha çok dayanır