Ekşi Duyuru

Şu anda yurt dışındayım. Bir kuruma başvurmak istiyorum ama kurum, YÖK'ten bir belge istiyor. Belgede de Türkiye'de okuduğum ve mezun olduğum üniversitenin akreditasyonu olan bir üniversite olduğu yazması gerekiyor, hepsi bu kadar. Sonra da bu belgenin bir zarfa konulup, zarfın YÖK tarafından mühürlenilip gönderilmesi gerekiyor. Ya da bize teslim etmesi gerekiyor ki biz gönderelim.

Bu kadar basit bir işlemi YÖK'e 2 aydır yaptıramadım. Yolladık dediler, hiçbir belge kuruma ulaşmadı. Yolladıklarına hiçbir şekilde inanmıyorum yani. Telefonla arıyorum, açan yok. Yardımcı olabilecek bir tanıdığı olan falan varsa çok memnun olurum. Bir belge yüzünden çok zor durumda kaldım maalesef.


 

Yurt dışında yüksek lisans yapıyorum ve maalesef tecil tarihimi aşmama sadece 1 hafta olduğunu fark ettim. Belgelerimi hemen göndersem bile yetişmeyecek muhtemelen ve yoklama kaçağı durumuna düşeceğim. Yüksek lisans kayıt tarihinde yoklama kaçağı falan değildim. Bu durumda yoklama kaçağı durumum silinip yine tecil yapılıyor mu bilgisi olan var mı?




 

Butik bir sitede oturuyorum. Site demeye bin şahit ister, 42 daireli, bahçeli bir apartman. Aidat 200 TL'ydi. 330'a çıkarmışlar.

Apartmanda kimsenin kullanmadığı, kapısının asma kilitle kilitli olduğu bir spor salonu var. Yani masrafı sıfır.

Bir adet güvenlik var ki saat 8'de gidiyor. Adam hem kapıda duruyor, hem apartmandaki çöpleri topluyor, hem ortalığı süpürüyor.

Otopark var binanın altında.

Bu kadar açıkçası. Herhangi bir ek masraf olduğu zaman, örneğin asansör bozulduğu zaman parası ayrı olarak toplanıyor. Otopark kapısı bozulduğu zaman parası ayrı olarak toplanıyor. Ve bunlar inanılmaz sık bozuluyor. İki ayda bir bozuk bir şey için ek para ödüyoruz adeta. Dolayısıyla bu aidatın nereye harcandığını anlamakta zorlanıyorum. Geçen gün diğer apartman sakinleriyle konuşurken herkesin aynı şeyden şikâyetçi olduğunu fark ettik. Örneğin ortak ısınma gideri alınıyor ama ortak ısınma yok ki. Apartmanın içinde, dairelerden hariç olarak bir ısıtıcı yok.

Sizin apartmanda, sitede durumlar nasıl? Sadece bizim yönetici mi (müteahhit firma yöneticilik yapıyor şu an) bizi sikiyor?

 

ABD'de yüksek lisans yapıp sonrasında kalmayı düşünüyorum. Elimde iki seçenek var. Bu okullardan kabul aldım. Birisi Boston Üniversitesi. Gerçekten çok iyi bir üniversite ve bana Boston, New York bölgesinde iş kapıları açabilir. Ama açmayadabilir. Mezun olduktan sonra eve dönmek zorunda da kalabilirim.

Diğeri Minnesota Üniversitesi. Burası da çok iyi bir üniversite. Minnesota eyaletinde, çevre eyaletlerde hemen hemen her kapıyı açabilecek bir okul. Ama açacağı kapılarda alacağınız maaşlar, Boston - New York bölgesine göre oldukça düşük. Ama yaşam masrafları da ona göre ucuz. Dengeli yani.

Boston'a gidersem bütün birikimimi tek sıkımda harcamış oluyorum. 12 ay içinde iş bulamazsam ve dönmek zorunda kalırsam bir daire parasını harcamış oluyorum.

Minnesota'ya gidersem çok daha rahatım. Yüksek burs aldım oradan. Rahat rahat, oda arkadaşları olmadan tek başıma yaşayıp üstüne Boston'da harcayacağım miktarın yaklaşık yarısını harcayacağım. Cebimde çok ciddi bir miktar cash para kalacak. Bu parayı kullanıp orada kalmaya çalışabilir, Green Card vs. kovalayabilirim. Boston'da ise hayatta kalma mücadelesi olacak daha çok.

İki seçenek de başarısız olabilir ve dönmek zorunda kalabilirim. Döndüğüm takdirde Boston'da yüksek lisans yapmış olmak muhtemelen daha yüksek maaşlı iş demek. Ama Minnesota'da yapmış olmaktan çok farkı olur mu? Aradaki fiyat farkıyla Minnesota gibi bir üniversitede ikinci yüksek lisans bile yapabilirim. Zaten Minnesota da çöp değil. Benim alanımda ABD'nin en iyi 21. okulu. Boston 17.

Siz hangisini seçerdiniz?

 

Boston Üniversitesi'nden yüksek lisans kabulü aldım fakat gereken parayı 1 ay sonra hazır edebileceğim. I-20'mi de o zaman alabileceğim. Kendileri bana, İstanbul'daki konsoloslukta çok ciddi sıra olduğunu ve 2-3 ay sonrasına randevu verildiğini, şimdiden randevu alsam iyi olacağını söylediler. Ama I-20 belgem elime ulaşmadan vize için randevu oluşturabiliyor muyum?




 

Merhaba,

Advanced İngilizcem var fakat daha önce hiç TOEFL veya IELTS testine girmedim. Fakat çocukluğumdan beri İngilizce konuşuyorum zaten. Dolayısıyla iyi bir skor alacağımı düşünüyorum ama biraz çalışmayla, işin püf noktalarını öğrenerek 110 üstü almayı hedefliyorum. Bunun için önerebileceğiniz çalışma setleri, siteler, dersler vs. var mı? Bana İngilizce öğretmesine gerek yok, testin kendisine hazırlaması yeterli aslında.

Aradığım şeylerden bir diğeri de speaking test. Ama ücretli bile olsa karşı tarafta bunu değerlendirebilecek ve buna göre puanlayabilecek yetkin birisi olmalı.

 

bu aralar kafamı dağıtmak istediğim bir dönemden geçiyorum ve böyle boş muhabbet edilen podcastler arıyorum. odadaki fil'i dinlemeye başladım ve hoşuma gitti ama yakında bölümleri tükenecek. fazla bilgi bombardımanı olmayan, kafa yormayacak, muhabbet ayarında türkçe veya ingilizce podcast önerisi olan var mı?




 

Transkriptimi ve diploma fotokopimi yüksek lisans için yurt dışında bir okula göndermem gerekiyor. Ama üniversitenin bunu zarfa koyup bizzat gönderici üniversite adı yazacak şekilde göndermesini istiyorlar. Öğrenci eli değmesi istenmiyor. Üniversite bana belgeleri hazırladı, antetli zarfa koydu, göndericiye üniversitenin adını yazdı ve verdi. İstediğin kargo şirketine gidip okul personeli gibi kendin teslim et dediler. Böyle bir şey mümkün mü? Orada okul personeli olup olmadığım vs. sorgulanacak mı? Bilgisi olanlar yardımcı olursa teşekkür ederim.




 

Arkadaşlar, bir akrabamın kalple ilgili bir sıkıntısı olduğu için cumartesi günü hastaneye çağırıyorlar. O gün boşluk varmış makinede. Aracı olmadığı için benim bırakmamı rica ediyor. Yer Beylikdüzü'nde olduğu için taksi 250 TL yazar herhâlde. Benim bir randevum yok sonuçta, randevu ona ait. Onu götürdüğüm için ceza yer miyim?




 

Merhaba,

04/02/2021 tarihinde üniversiteden mezun oldum. Fakat e-devletten baktığımda hâlâ 2024 sonuna kadar tecilli görünüyorum. Gidip ekstra bir işlem yapmam gerekiyor mu?


 

Merhaba arkadaşlar,

Geçen gün park hâlindeki aracıma çarpıldı. Gece yarısı olduğu için tutanak bulamadık ve sonra doldururuz diye dağıldık. Trafik polisi de aramamıza rağmen gelmedi. Daha sonra adamı buldum. Tutanağın trafik poliçesi dışındaki kısımlarını doldurdu ve imzaladı. Trafik poliçesini "Atacağım, sen doldurursun." dedi. Ama atmadı. Atmıyor da. Oyalıyor. "Sen ruhsat fotoğrafını ver kurumsal bir yere, onlar tüm bilgileri çıkartır. Öyle yaptır." dedi.

Ben sigortada çalışan bir tanıdık aracılığıyla karşı tarafın trafik poliçe numarasını buldum.

Şimdi elimdekiler şunlar:

İmzalı, doldurulmuş, tek nüshalı tutanak. Eksik bilgiler şunlar: Sigortalının cep telefonu, sigortalının e-postası, sigortalının tramer belgo nosu, sigortalının sigorta poliçesi başlangıç ve bitiş tarihleri. Geri kalan tüm kısımları buldurdum.
Karşı aracın ruhsatının fotoğrafı
Kaza yeri fotoğrafları

Karşı tarafın sigortasından aracımı yaptırmak için bunlar dışında bir şeye ihtiyacım var mı? Varsa ve karşı taraf vermekten kaçınıyorsa ne yapabilirim? Örneğin karşı taraf kendi ehliyet bilgilerinin tamamını tutanağa yazdı ama ehliyetinin fotoğrafı bende yok.

 

Merhaba arkadaşlar,

Yurt dışındaki bir arkadaşıma pişmaniye göndermek istiyorum. Tuhaf olabilir ama kendisi çok seviyor :D Kendim gidip kargosuyla uğraşmak istemiyorum, internetten sipariş edeyim gitsin yani. Böyle bir hizmet sunan bildiğiniz site var mı?


 

Merhaba arkadaşlar,

Daha önce hiç yurt dışına çıkmadım ama aşılamalar ilerlediğinde ve ülkeler biraz daha açıldığında, mayıs-haziran aylarında Avrupa'da birkaç ülkeyi gezmek istiyorum. Oralarda bazı arkadaşlarım da var onlarla da görüşeceğim. Fakat Schengen vizesi almak tam olarak ne kadar zor?

1- Evim ve arabam var. Sanırım Türkiye ile bağımı gösterdikleri için önemliymiş.
2- Bankada teminat olarak gösterebileceğim gayet iyi miktarda birikmiş bir param da var.

Ama yılın o dönemini seyahate ayırmak istediğim için işe girmek istemiyorum, dolayısıyla maaş bordrosu ekleyemeyeceğim. Maaş bordromun olmaması beni ne kadar etkileyecek? Turistik amaçlı Schengen vizesi alma ihtimalimi düşük mü görmeliyim? İlla gidip işe girip vizeyi alınca istifa mı edeyim? :D

Bir de hâlihazırda bir üniversitede öğrenciliğim de sürüyor. Ama ocak-şubat gibi mezun olabilirim. Mezun olmadan önce öğrenci olarak başvursam şansım daha mı yüksek olur?

Teşekkürler.

 

Merhaba arkadaşlar,

İstanbul, Eyüp'te yeni bir daire satın almıştık. İnşaatı 2018'de bitmiş, iskânı 2020'de alınmış bir bina. 13 katlı. Bizim daire 6. katta. İzmir depreminde ev 10-15 saniye kadar sallandı. Öyle ki birkaç komşu korkudan evden çıktı. Sanki depremi İstanbul'da olmuş küçük-orta bir depremmiş gibi hissettik.

Hemen birkaç sokak ötedeki arkadaşlarımla konuşunca anladım ki çevrede bizim apartmandan başka pek sallanan olmamış. Ama hepsi 3-4 katlı binalarda, giriş katında, birinci katta falan oturuyor. Acaba bina 13 katlı olduğu için, biz de 6. katta olduğumuz için sallanmasını normal mi karşılamalıyım?

 

Taşınıyorum, televizyonum da yok. Eve televizyon alacağım ama televizyonda konsol oyunlarını da bol bol oynamayı düşünüyorum. TV en az 55 inç olmalı. Bütçem maksimum 6 bin TL.

Kendim seçmekte zorlandım çünkü yok birinin HDR'si kötüymüş ışıkları tam veremiyormuş, yok birisi 50 HZ imiş biri 100 HZ imiş, 100 HZ'de daha iyi görünüyormuş, yok Vestel'ler gerçek 4K olmayabilirmiş, Smart TV'de uygulama indirilmiyormuş Android TV lazımmış vs. beynim yandı açıkçası.

Bu işten anlayan biri varsa önerisini bekliyorum. Şunu al desin alayım.

Ek bilgiler:

1- 3-4 metre mesafeden izleyeceğim.
2- Netflix, Amazon Prime falan kullanıyorum.
3- Konsol oyunları da oynamak istiyorum. 4K 60 FPS - Performans Modu ayarında oynarım muhtemelen. 30 FPS oynayacağımı sanmam. Bir önemi varsa artık seçerken.

 

Merhaba arkadaşlar.

Günde en fazla 1-2 saat Netflix, Prime falan izlerim. Belki ileride PlayStation satın alıp oynamak isteyebilirim. Bunun dışında TV'den yüksek bir beklentim yok.

www.hepsiburada.com

Şu televizyonu gözüme kestirdim, fiyatı uygun geldi. LG'ler neredeyse iki katı civarında. Vestel alsam pişman olur muyum?

TV'ye hep karşıdan bakacağım. Yandan bakınca bazı panellerde kötü gösteriyormuş sanırım. Ondan dolayı belirteyim dedim.

 

Merhaba arkadaşlar.

Yüzümde egzama benzeri kırmızı döküntüler ortaya çıktı. Seboreik dermatit olduğu şüphesiyle bir özel hastanede muayene oldum fakat doktor hiç ilgilenmedi. Toplam 10 saniye muayene edip "Seboreik dermatite benziyor." dedi, tedavisi yok dedi, kortizonlu krem verip yolladı. Ama maalesef krem iyi gelmiyor.

Ben kontakt dermatit olduğundan şüpheleniyorum. Son dönemlerde taktığım maskede formaldehit bulunduğunu öğrendim. Kırmızılıklar tam da maskenin kapattığı, dokunduğu yerlerde bulunuyor. 3 gündür başka maske kullanmaya başladım ama yüzüm iyiye gitmediği gibi kötüye de gitmedi. Aynı.

İstanbul'da bildiğiniz iyi bir dermatolog önerisi olan var mı? Beklentim "tedavisi yok" deyip yollamak yerine benimle beraber sorunu çözmek için uğraşması. Çünkü yüzüm epey kötü görünüyor.

 

Merhaba arkadaşlar,

Aracımı muayeneye sokmama birkaç gün kaldı. ben de dün egzoz emisyon ölçümüne soktum. Oradaki adama aracın 9 binde olduğunu söylememe rağmen gidip 90 bin girmiş. Bunu yarım saat sonra fark edip döndüğümde "Buna bakmıyorlar bile. Önemli olan sistemde görünmesi. Sorun olmaz. Orada söylersin yanlış girmişler diye en kötü." deyip belgeyi yenilemeyi kabul etmedi. Sizce bu muayenede veya ileride sorun yaratabilecek bir şey mi? E-devlet'te egzoz emisyon ölçümü sonucunun pdf olarak görünmesi ve 90 bin yazması ileride arabayı satarken sorun yaşar mıyım diye ürküttü.

edit: derdimi daha iyi anlatmak için cümleleri iyileştirdim.

 

Merhaba arkadaşlar,

Geçen gün üniversiteme yaptığım ödemeyi üniversite almadığını iddia ediyordu. Ben de bankama ödeme itirazında bulunmak istediğimi söyledim. Bunun için öncelikle kredi kartımın kapatılıp yenisinin gönderilmesinin zorunlu olduğunu söylediler. Tamam dedim. Daha sonra itiraz formu falan doldurmayacak mıyım dediğimde de hayır, gerek yok biz size döneceğiz dediler. Öyle kartsız kaldım bekliyorum.

Bu normal bir prosedür mü? Bana oldukça tuhaf geldi.

 

Aracın göstergesinden takip ediyorum. Yazın şehir içi 6,5 - 7 litre ortalamasıyla sürüyordum. En düşük 5,7 falan gördüğüm oluyordu. Fakat kış geldiğinden beri şehir içi 10 civarındayım. En düşük 8,8 gördüm. Hatta motoru ilk çalıştırdığımda, 5-10 dakika boyunca 25 gibi fantastik şeyler görüyorum göstergede.

Bu normal mi? Havaların soğukluyla, lastiklerin basıncını 2 aydır falan kontrol etmemiş olmamla açıklanabilir mi yoksa başka bir sorunun yansıması mı?

edit: havaların soğukluğu dediğim de istanbul'da yaşıyorum işte. öyle -30 falan değil. bildiğiniz 4-5 derece en fazla.