[]

Football Manager neden konsollara hiç çıkmıyor?

Gümümüzde korsanların da etkisiyle oyun firmaları PC’den önce konsollara çıkarmaya öncelik verirken FM neden konsolları yok sayıyor? Oyunun yapısı konsola uygun mu değil ?




 
Konsolda asla çıkamayacak bi oyun söyle deseler onu söylerim. Oyun tamamen mouse klavye(ki %99 mouse) üzerine kurulu. Gamepadle oynanması çook zor olur.

Ha ama mobil versiyonu var telefondan oynayabilirsiniz
  • nundu  (24.11.18 23:36:02) 
xboxta klavye mouse çalışacakmış. belki o şekilde gelir.


  • sutlu nescafe  (25.11.18 00:34:49) 
Strateji oyunları da tamamen mause ile oynanıyor ama konsola çıkıyor?

Bence çıkabilir. Ben bizzat alırdım
  • Vse budet horosho  (25.11.18 13:07:58) 
Soru icinde soru sorabilir miyim tesekkur ederim. Fm mobil versiyonunun oynanabilirligi nasil? Pc gibi detayli mi yoksa basit mi yapilmis?


  • lionel andres  (25.11.18 15:00:36) 
nintendo switch'e çıktı 2018, 19 da çıkacakmış. tv'den oynayabiliyorsun, fare çıkıyor ekranda.


  • passion rules the game  (25.11.18 15:44:57) 
[]

Türk aksanı İngilizce olarak müthiş değil mi şu telafuz?

Şu ana kadar duyduğum en iyi İngilizce telaffuza sahip Türk gibi geldi kadın hocamız, ben mi çok abarttım yoksa sahiden çok çok iyi değil mi? Aksan kelimesi bile saçma kaldı sanki. Bir Türk için Türkiye’de bu seviyeye gelmek mümkün değil herhalde, yurt dışında bile kaç senede gelinir bu seviyeye kim bilir?

youtu.be


 
Normal.


  • valentinov  (22.11.18 00:41:44) 
türkiye'de yaşayıp ingilizce öğrenen biri için ortalama diyebilirim. yurtdışında yaşamış bir kişi içinse gayet vasat altı. çoğu kelimenin telaffuzu bariz aksanlı.
onu geç çok iyi telaffuzu olan celal şengör bile bazen aksanını belli ediyor.
zaten aksan önemli bir şey değil. çok takılmamak lazım.
  • bohr atom modeli  (22.11.18 00:42:14) 
Direkt duyunca Turk oldugu belli oluyor. Tabi devlet lisesi mezunu Ingilizce telafuzundan daha iyi ama dil edebiyat fakultesi mezunlarina kiyasla kotu bile sayilabilir.

Ingiliz dili mezunu olmadigi halde Ingilizce telafuzu cok daha iyi bir suru is insani ya da akademisyen var.
  • crown  (22.11.18 00:44:39) 
İngiltere'de 15 yıldır dönercilik yapan bir gurbetçiden daha iyi değil.

Bu ablanın işi İngilizce, tabi düzgün olacak. Spontane sohbetlerde çıkar asıl dile hakimiyet. Bunlar basit şeyler.
  • bos gezenin bos ustasi  (22.11.18 00:51:28) 
İzlemedim, izleyemiyorum ama sadece şunu söyleyeyim, aksan sanıldığı kadar zor bir şey değil ve yetenekle alakalı tamamen. Bir insan 20 senedir amerika'da yaşayıp da hâlâ tipik türk aksanıyla konuşuyor olabilir, aynı şekilde hiç yurtdışında yaşamamış biri de aksansıza yakın konuşabilir. Ben amerikan aksanıyla düzgün konuşabiliyorum arada olan teklemeler haricinde.


  • fleur du mal  (22.11.18 00:54:18) 
cocukken degil de sonradan ogrenen herkeste kendi anadilinin aksani vardir. nokta.
sallayin aksan kasmayi, clear konusmaya bakin.

  • baldur2  (22.11.18 01:00:58) 
Sadece İstanbul'u turist gibi söylediği için bu yanılgıya düşüyorsunuz sanırım.


  • nickimin hakkini veremedim  (22.11.18 01:04:37) 
dil konusuna çok hakim değilim fakat telaffuzunun iyi olduğunu göstermek için fazla kasıyor gibi hissettim.


  • biravekahve  (22.11.18 01:09:04) 
Guzel degil kendini kasiyor laf gelmesin diye.

Fog reyiz kadar guzel aksanli biri daha gelmedi dunyaya.
youtu.be
  • acemi  (22.11.18 01:21:10) 
londra'dan yaziyorum, burada ingilizlerin sevmedigi ya da arkadan gulduren bir durum var bu video da o da su

ingilizceniz cok iyi olmayabilir, konusurken hata yapabilirsiniz, gramer hatalari bile yapabilirsiniz, soyleneni anlamayabilirsiniz hepsine ok'ler hic problem degil. ama olay aksan taklit etmeye gelip konusurken kurdugunuz 10 kelimelik bi cumlenin 7 kelimesini aksanli 3 kelimesini turk benliginizle okursaniz, iste o zaman komik duruma dusuyorsunuz. bu video'da ornekleri cok fazla.
  • try again fail again fail better  (22.11.18 01:42:15) 
Kesinlikle vasat. Iranli Ingilizcesi gibi hatta.


  • superfluid  (22.11.18 07:08:08) 
Bir Türk olarak, İstanbul'u aksanlı olarak söylemesi gayet komik olmuş. İngilizler, dilleri dönmediği için öyle telaffuz ediyorlar, peki bu kızın bahanesi ne? Onun dışında, standart anadolu lisesi aksanı bence...


  • agluna  (22.11.18 12:20:43) 
try again fail again fail better +1
aksan taklidi gibi bir durum var, rahatsız eden bu. teker teker belirtmek için değil, ama sadece bir örnek olarak; "for" için sarf ettiği telaffuz eforunu "never" için uygulamıyor, homojen değil.
böyle bazı kelimelerde aksan olup bazılarında olmadığı zaman oturmuyor taşlar yerine, garipsediğim de bu oluyor benim.
  • gkhncnzdgn  (22.11.18 12:22:43) 
Benimki daha iyi. Ama ingilizceyi akıcı olarak konuşamıyorum.


  • buiret  (22.11.18 12:26:06) 
bana daha çok kendi uydurduğu bir aksanmış gibi geldi.


  • nothing in my way  (22.11.18 12:44:35) 
şuna en iyi ingilizce telaffuz diyecek kadar mı ingilizce bilmiyorsunuz be? cidden bıktım öğrenin şu dili artık.

bu en iyi aksansa ben yorkluyum net.
  • jason bourne seksapeli  (22.11.18 15:36:06) 
yalniz hatun tatli,
buralari okuyorsan bol bol speaking kastirabiliriz :d

  • kahramanikarus  (22.11.18 16:04:16) 
[]

Taze sıkılmış portakal suyu zarar mı fayda mı?

Kimisi çok sağlıklı diyor kimisi ciğerleri yağlandırır diş minesini eritir şeker bombası olur diyor Canan Karatay gibi. Şimdi it gibi hastayım soğuk algınlığı ve grip. Smothie blenderde bir su bardağı çıkacak kadar portakal mandalina ve biraz da limon eklesem bunun bünyeye zararı mı dokunur faydası mı size göre?




 
senin amacın c vitamini almak olduğu için yararlı olur tabii ki. onların dediği uzun vadede kilo aldırdığı vs için. iç bir şey olmaz. sıkmakla falan uğraşacağına direkt ye tabii. o beyaz liflerde falandır kesin yararlı zımbırtılar hep öyle oluyor


  • glamdr1ng  (17.11.18 15:01:34 ~ 15:02:14) 
hasta olduktan sonra c vitamini almanızın pek yararı olmaz, yani süre değişmez muhtemelen; ayrıca şeker vücut direncini düşüren bir şey, bütün hastalıkların sebebi, illa c vitamini alacaksanız limonlu su için; acı biber, karnabahar yiyebilirsiniz.


  • gezegen olan pluton  (17.11.18 15:06:01) 
1- C vitamini dünyanın en büyük balonu
2- C vitamini için en süper sonik kaynak portakal değil
3- C vitamini eskimo değilseniz o kadar da değil
4- Bir bardakta o kadar enerjiyi o kadar kısa sürede almak zararlıdır
5- C vitamini peşinde koşan Canan Karatay peşinde de koşar.
6- O enerjiyi posasından ayrılmış sadece sıvı olarak almak çok zararlıdır
7- O enerjiyi fruktoz olarak olarak almak aşırı zararlıdır.
8- C vitamini iletişim fakültelerinde siyasal bilimlerde tıp fakültesinden daha çok anlatılması gereken bir yalandır.
Bu konudaki öfkem buralara sığmaz.
Geçmiş olsun. Git evine yat. Zatürü olursan hastaneye git.
  • naif hayvan  (17.11.18 15:36:45) 
Valla yalandir gibi bilimsel olduğu iddia edilen bilgiler bir yana, kendi ampirik bilgim: c vitamini hasta olmadan önce tüketildiğinde oldukça etkilidir. Hastayken de direnc kazaniyorsun, gibi şeyler.


  • her giriste sifresini unutan adam  (17.11.18 16:52:34) 
suyunu sıkmaktaki sıkıntı şu: şeker su formunda alındığında direk kana karışıyor sonra ne olduğunu hatırlamadığım insülinli şeyler oluyor falan filan. Yersen direk lif şeklinde aldığın için yavaş yavaş alıyorsun şekeri vücuduna. burada sorun yok. bence smoothie makinesinde lifler de olacağı için sorun olmaz.

kaynak: internette okuduğum şeyler.
  • stanhiver  (17.11.18 16:56:07) 
Yahu caniniz istiyor ise için. Ne iyileşmenizde hız sağlar ne de ayda 2-3 içtiğiniz portakal suyu ile buradaki felaket mesajlarındaki şeylere maruz kalırsınız.

Hayat bu kadar siyah-beyaz değil.
  • ihanet kac kisilik  (17.11.18 17:43:28) 
tek seferde 4-5 portakal yiyemeyiz fakat suyunu sıkınca 4-5 portakaldaki şekeri almış oluyoruz galiba ben böyle biliyorum. ama hastalık içinse içebilirsiniz bence. ayrıca bir çok gıdada portakaldan daha fazla c vitamini var.


  • Olric  (17.11.18 20:06:58) 
[]

Uyku için karışık bitki çayı mı tek bitki çayı mı?

Aşırı etkili bir şey lazım yıllardır illallah ettirdi bu uyku düzensizliği. Gece 4 de yatıp sabah 9 da kalktığımda bile gece 3-4 den önce uyuyamadığım oluyor. 23.00 - 08.00 arasına vücut saatimi ayarlamam lazım 23 de yatağa girip en geç 24 de uykuya dalabilmek için. Ayrıca sinir stres gerginlik ve hafızanın güçlenmesine yönelik bir şey arıyorum

Melisa çayı ve sarı kantaron tavsiye ediliyor genel olarak. Aktardan Melisa + sarı kantaron + bir iki tane daha farklı bitki çayı alıp bunları karıştırıp french prestte demleyerek içmek mi yoksa içlerinden sadece bir tanesini mi seçmek sağlık ve uyku adına daha faydalı olur?


 
bence basta sadece melisa yeterli, bir de aklinizda bulunsun aslinda uyku duzensizliginin en guzel cozumu spor. kafa dolu ve beden de gergin olunca cok kaygisiz bir tip degilseniz uyuyamiyorsunuz. yani melisa ve uyku disinda bir de tamamen alakasiz konulu bir kitap okuma falan da ise yarayabilir, yani bllim kurgu falan olabilir, blue light filter kullnaarak youtubedan sacma makrome veya odunculuk videolari izlenebilir. yeter ki kafa dagilip gitsin.


  • mavicorap  (11.11.18 21:35:07) 
bahsettiğiniz gibi karışım bir çay aldım, hatta adı da uyku çayı, memnunum.


  • fever  (12.11.18 00:07:21) 
ek olarak, yastığın altına lavanta kesesi koyabilir ya da yastığa lavanta yağı damlatmayı deneyebilirsiniz.

hormonlarınıza baktırdınız mı?
  • kullanıcı adı  (12.11.18 11:24:28) 
[]

Telefon imei yeniletme olmazsa telefon açılmıyor mu?

Geçtiğimiz ay yılların telefonu komple bozulduğu için bir telefoncudan ikinci el 6s almıştım uygun fiyata ama yurtdışı ürünü olduğu için birkaç ay sonra pasaport yenilemesi yapman gerekir 170 lira civarı bir şeyler demişti nasılsa daha var diye son gününe kadar bekliyordum ta ki bugünkü acı haberi öğrenene kadar:(

O imei pasaport süresi dolduğunda tam olarak ne oluyor? Hiç mi açılmıyor telefon yoksa hat filan mı kullanılmıyor? Kapansa bile tak diye o civarda haraç ödeyebilmek mümkün değil ikinci eli bile zar zor alırken devlet niye böyle yapıyor niye hiç insanını öğrencisini düşünmüyor vesteli düşündüğü kadar?


 
kapanır. ne zaman paran olur veya pasaport bulursun, o zaman kayıt ettirirsin.


  • sutlu nescafe  (09.11.18 23:32:49) 
@sutlu nescafe Kapandı mı ilelebet kapanmıyorsa içim rahatladı en azından geri sayım yapmaya gerek kalmayacak. Kaç gün kaldığını e devletten sadece imeiyi girerek öğrenmek mümkün değil galiba. İmei kaydetme kısmında ise pasaport numarası istiyor ama pasaportum yok.


  • siyah giyen adam  (09.11.18 23:41:57) 
Bu arada mesele pasaport olması değil, ülkeye son dört ay içinde giriş yapmış bir pasaport olması


  • le jeune turc  (10.11.18 00:18:22) 
Haberler kötü

www.google.com.tr
  • lifeframe  (10.11.18 10:50:43) 
[]

Phrasal Verbler için şu tür kaynak kitap var mı?

En çok kullanılan 100, 500 ve 1000 phrasal verb içeren kitap arıyorum, alfabetik olmasından ziyade kullanım yoğunluğu veya birbirleriyle olan bağlantıları gerekiyor. Ama en önemlisi 10’ar ya da 20’şer tane Phrasal verbi örnek cümleleriyle verip sonra şıkların dahi sadece bu verdiği kelimelerden oluştuğu bir test olması çok işime yarar. Yüzlerce phrasali toplu olarak verip kitabın sonlarına toplu ve karışık test eklenmesi pek faydalı olmuyor bölüm bölüm verilmesine göre




 
Dilko phrasal verbs kitabı 250 kelime için ve faydalı.


  • melonsucker  (09.11.18 21:59:14) 
English Phrasal Verbs in Use. Intermediate işini görür.


  • fermiparadoksu  (09.11.18 22:02:13) 
ingilizcedeki en kil seylerin basinda gelir bunlar, deli eder adami.


  • cooperr  (09.11.18 22:54:50) 
English Phrasal Verbs in Use serisi çok iyi.

Collins - Work on Your Phrasal Verbs de çok iyi. 400 yaygın phrasal verbs işleniyor kitapta.
  • kulagina kupe olsun  (09.11.18 23:04:50 ~ 23:08:15) 
[]

Vodafone ve Avea’nın çekim gücü Turkcell’e göre nasıl?

Turkcell çok pahalı gelmeye başladı 2 GB ve 500 dk 35 tl den başlıyor. Özellikle internet gerekiyor
Vodafone veya Avea’da çekim gücü Turkcell’den geçebilmek için yeterli düzeylerde mi?



 
Vf orta tt iyi turkcell çok iyi. F/p olarak tt en iyisi.


  • the real brad pitt  (09.11.18 11:36:06) 
şirket hattı vf resmen berbat
kişisel hattım ttkom çok daha iyi

istanbul
  • prezarlatif  (09.11.18 11:43:09 ~ 11:52:59) 
Yerine göre değişir. Kalabalık noktalarda -mesela Levent'te- en iyisi Turkcell. Yer belirtirsen ya da çevrendeki insanlara sorarsan daha sağlıklı bilgi alabilirsin.


  • fermiparadoksu  (09.11.18 11:48:21) 
Yillarca Turkcell kullandiktan sonra vf'a gectim tamamen ayni. Ayni cekim kalitesi cok daha uygun fiyat. DOgru durust cekmez diye tirsiyordum bosuna kazik yedim yillarca.
Yer IStanbul

  • stavro  (09.11.18 11:55:27 ~ 11:55:42) 
Yer ağırlık olarak Beyazıt - Beyoğlu civarı


  • siyah giyen adam  (09.11.18 12:11:28) 
İzmir Buca'nın göbeğinde aama dahi yapamıyordum vodafone ile. Hatta şikayet için numaralarını arıyordum o bile düşmüyordu.
Turkcell hazır karta geçtim. 23 liraya 4 gb internet 500 dk veriyor. İnterneti gerçekten hızlı.
Babamın hattı Türk Telekom o çok daha iyi vodafone denen illetten.
  • ismira007  (09.11.18 12:37:05) 
Vodafone çöptür.
Türk Telekom ucuzdur
Turkcell hızlıdır.
  • infernalcadre  (09.11.18 13:24:49) 
20-30 lira için saç baş yolma, turkcell iyidir.


  • snowman  (09.11.18 14:09:17) 
17 senelik tcell maceramdan sonra 6 aydır vodafondayım. bir iki defa kesilme ve internet yavaşlığı hariç şikayet ettiğim bir durum henüz olmadı.


  • orpheus  (09.11.18 17:54:32) 
[]

Dolar düşse de piyasa fiyatları hiç düşmeyecek mi?

Dolar 7.5’u görünce büyük esnafı küçük esnafı hiç vakit kaybetmeden salisesinde paldır küldür 7.5’un üstünde değerlerle zamlar yaptılar ama dolar 5.5 olunca ne indirim var ne başka bir şey? Dolar imkansıza yakın ama diyelim ki 3 ün altına indi yine de piyasa 7.5 da mı kalacak daima? Memuru, işçisi yılbşından önce zam almazken bunlar kendi evlerine gelecek elektrik zammını bile bahane ederek zam yaptılar.




 
Düşmez, düşecek olan şey artırdıkları faizler olur.


  • angelus  (05.11.18 12:07:29) 
esnaf bunu sevdi (thumbs up)

esnaf denilen adam müşteriyi hangi yollarla öpebileceğini devamlı araştıran bilim adamıdır. Çoğunun bu konuda phd'si vardır. intihalsiz tez sunarlar.
  • binder dandet  (05.11.18 12:10:34 ~ 12:11:18) 
ÜFEnin birkaç ay düşük seyretmesi ve kurun düşüş trendinin devamı için güven oluşursa biraz düşme gözlenebilir. Ancak, herkes fırtınanın büyüğünü ve batanları gördüğü için fiyatları kendileri için güvenli buldukları yere sabitlemeye, belki kayıp yaşadıkları özsermayelerini arttırmaya çalışacaklar. Enflasyon dolayısıyla verecekleri zamlar da maliyetlerin düşmesini engelleyecek. Hasar bir, iki ayda giderilemeyecek kadar ciddi. Tasarrufları ona göre belirlemeye bakmalıyız.


  • fermiparadoksu  (05.11.18 12:19:14) 
Almayi birakirsaniz duser. Blackfriday 11.11 gibi seylere kapilmayin tersten gorsunler.


  • acemi  (05.11.18 12:36:59) 
lütfen anne baba gibi aile büyüklerinize sorun. hayatları boyunca bu ülkede herhangi bir şeyin fiyatının uzun süreli düştüğünü görmüşler mi?


  • mayday  (05.11.18 12:55:52) 
Ben dolarin 5 bile olacagini dusunmuyorum birak 3'u


  • Traveller  (05.11.18 13:35:54 ~ 13:48:15) 
düşüş kalıcı olursa fiyatlara yansır. yoksa yansımaz.

düşüş kalıcı olacak gibi değil.
  • babilbaligi  (05.11.18 15:45:21) 
Bence bu mantık yanlış. Üfe aylardır alarm veriyor ek olarak dolar da artınca maliyetler arttı ulaşım+elektrik doğalgaz vs... dolar da üstüne cilası oldu dolar maliyeti olanlara... birde zaten 3 ay sonra maaşlara zam gelecek, niye fiyatlar düşsün? Elle tutulur tek sebep yok düşmesi için.


  • patos64  (05.11.18 23:08:49) 
[]

Meditasyon düşünceyi tamamen durdurmaya mı deniyor?

Gözler kapalı ve karanlıkta hiçbir şey düşünmemeye odaklanıp tamamen düşünce akışından soyutlanarak boşlukta kalma anına mı meditasyon deniyor? Ve bu düşünceyi durdurmayı dakikalara varan süreye kadar uzatmak mümkün mü teknik olarak, hiçbir şey düşünmemek, düşünmemeyi bile?




 
boyle seylerden pek anlamam ama benim bildigim meditasyon tam aksine zihni ve dusunceleri yonlendirmek icin yapilir. hicbir sey dusunmeyecegim deyip de dusunmeden oylece oturdugu yerde beynini bosaltabilen varsa buyuk saygi duyarim, o ney giz.


  • der meister  (04.11.18 21:49:54) 
hayir. meditasyon, duygu ve dusuncelerin farkinda olma durumuna deniyor. dusunmeyi engellemiyoruz, hissetmeyi de birakmiyoruz. onlari tanimliyoruz, anliyoruz; yargilamiyoruz, akip gecmesini izliyoruz. olabildigince nefes alis verisimize odaklaniyoruz.


ben boyle biliyorum.
  • Leonardo~Da~Vinci  (04.11.18 22:09:25 ~ 22:29:59) 
Benim bildiğim(yengeniz ilgileniyordu bir ara) hedef hiçbir şey düşünmemek. Zihni tamamen boşaltmak ve arınmak.


  • bos gezenin bos ustasi  (04.11.18 22:17:50) 
evet olabildiğince belirli bir şeye odaklanıp zihni düşüncelerden arındırmaya deniyor, bu uzun süreler yapılabiliyor.


  • gezegen olan pluton  (04.11.18 22:23:44) 
hayır. amaç düşünceyi durdurmak ya da hiçbir şey düşünmemek değil tam olarak. zaten durduramazsınız, durdurmaya çalışırsanız da daha da bulandırırsınız zihni.

alan watts abimiz düşüncelerinizi dışardan gelen bir gürültü gibi kabul edin diyor. yani onları duyun, varlığını kabul edin, fakat anlamlandırmaya çalışmayın. nefes alış verişinize odaklanın.

şu videoyu tavsiye ederim: www.youtube.com
  • king lizard  (04.11.18 22:39:44 ~ 22:43:42) 
Farklı meditasyon türlerine farklı pratikler var. Ben transandantal meditasyonu biliyorum. Bunda mantrana odaklanarak diğer tüm düşünceleri zihninden silmeye çalışıyorsun ama bu öyle zorlama bir şekilde değil de aklına gelen şeylerin yumuşak bir şekilde akıp gitmesine izin vermek gibi.

Örneğin 20 dakika yapılıyor ama bu sürenin toplamda 5 dakikasında anca ulaşabiliyorsundur o boş beyin haline. Kalan kısım, gelen düşünceleri "akıntıya bırakmaya" çalışma.

Ustalar elbette daha uzun süreler beyinlerini boş tutabiliyorlar, o başka bir mesele.
  • inawen  (05.11.18 09:27:47) 
Yukarıda da yazılmış, tam tersi, düşüncelerinin akıp gitmesine izin veriyorsun.

Bir meditasyon uygulaması var; headspace. İngilizce biliyorsan Youtube'da animasyonlu videolarını izlemeni tavsiye ederim, çok güzel ve açıklayıcı şekilde anlatıyor.
www.youtube.com
  • peggy  (05.11.18 09:53:49) 
[]

Ne olacak bu Galatasaray’ın hali?

Terim e 5-10 maçlık ceza, Şaş’a men ve iki üç futbolcuya üç dört maç ceza + saha kapatılması gibi iddialar var, takım halihazırda eksik ve sakatlıklarla doluyken bunlar da eklenince Almanya dönüşü Kayseri, 3 maçtır alınamayan galibiyet derken Galatasaray iyice ligden kopar mı yoksa tam aksine motive mi olur bu futbolculara rağmen?

Fenerbahçe’nin bugünden sonra yükselişe geçmesi ve ilk üç potasına doğru ilerlemesi de sürpriz olmaz gözüküyor ancak yarın Başakşehir yenerse arayı açıyor, Beşiktaş yenerse büyük avantaj yakalıyor. Futbol batsın. Şu futbol ne illet bir uyuşturucuymuş maç bitmiş uyku tutmuyor ne olacak bu takımın hali diye resmen psikolojik rahatsızlık. Öte yandan gencecik bir can gidiyor tribünde. Ailesinin evine ateş düşüyor bizim dertlerimize bak taç mı penaltı mı kim kime vurdu. Resmen modern insanlık özeti.


 
tarafsız olarak yazıyorum.

hasan şaş men
JAILSON ve Belhanda 5-10 maç
Soldado 3 maç ceza

Fatih terime de sıra gelebilir.. Zararlı çıkan kendini bitiren GS oldu.
  • imelih  (03.11.18 00:46:18 ~ 00:46:36) 
bu tip şeyler doğru kullanılırsa aksine ekstra motivasyon sağlar, takımı bir arada kenetlenmesine yol açar; 2013-2014 yılında da benzer şeylerle 2-0'dan 4-2, 3-2 maçları olmuş, şampiyonluk gelmişti; galatasaray kaostan beslenen bir takım. Ben bugünkü olayların gs'daki ölü toprağını atmasına yardım edeceğini düşünüyorum.

fenerbahçe'nin düzeleceğini hatta ilk 5'e gireceğini sanmıyorum, bugünkü maçı fener kazanmadı gs kaybetti ama daha da kötü olmaz sıralamada illa ki bir yükselişi olur, 1-2 maç üst üste kazanarak zaten ilk 10'a girilir.
  • gezegen olan pluton  (03.11.18 01:55:26 ~ 02:01:02) 
Olsun olsun. Böyle şampiyon olmak daha tatlı oluyo


  • Delay Fuze  (03.11.18 08:04:14) 
Bir taraftar hareketiyle akil alirlar ne demek ya:))))


  • hlt1985  (03.11.18 09:44:09) 
men ne? men diye ceza mı var? süresiz gibi yazmışsınız. herkes kafasına göre sallıyor ciddiye almayın


  • dafuq  (03.11.18 10:16:06) 
cezalar için;
- pek aşırı bir tribün olayı olmadı. saha kapatma olmaz, para cezası olur.
- belhanda kırmızı kart görmediği için hiçbir ceza almayacak.
- ndiaye ve soldado 3 maç, jailson 5 maç alır diye tahmin ediyorum.
- hasan şaş'a 7-8 maç kulübeye giriş yasağı cezası, fatih terim'e 1 maç kulübeye giriş yasağı öngörüyorum.

maç sonucuna gelirsek;
- gs bu maçtan güçlenerek çıkıp schalke'yi deplasmanda yenebilirse yükselişe geçip durdurulamayacağını düşünüyorum.
- fb için dünkü maç çok ekstra bir maç oldu, insanlar bu geri dönüşlere aldanıyor. anderlecht maçında da durum 2-0 iken anderlecht'li oyuncu frey'in önüne attı topu resmen gol oldu, maç döndü vs. dünkü maçta yaşananlar zaten malum. o nedenle fb'nin bu sene 6 veya 7. olacağını düşünüyorum.
  • makarnavodka  (03.11.18 13:43:59) 
[]

Breaking Bad’den sonra Better Call Saul durgunluğu?

Leyla ile Mecnundan sonra Ben de Özledim’in verdiği durgunluğu verdi. Nerede o Breaking Bad in ilk bölümlerindeki zevk, hareket, heyecan? Tek gördüğüm Saul’un melankolik ve perişan halleri. Abisi de koskoca Walter White efsanesinden sonra pek umrunda olmaz kimsenin. Bu diziyi ilk bir iki bölümde bırakmak hata mıdır sizce? İlerleyen bölümler Breaking Bad tadı veriyorsa devam edebilirim




 
yavaş yavaş sakin sakin ilerliyor. Öyle gaza gelmelik bir durum yok, Walter'ın coşması gibi şeyler arıyorsan.

4.sezonu bitirdim halen sakin ama anca Jimmy->Saul dönüşümünü yaşıyor. Güzel dizi ama bence.
  • nhk ni youkosu  (31.10.18 00:41:06) 
aksiyon beklentisine girmeden devam et. Daha sakin geçiyor.


  • sanquis  (31.10.18 01:19:17) 
Bence son sezona kadar sabırla izle ve yeni sezonu bekle. Mike’ın hikayesinden keyif almay bak jimmy sıkıcı geldiyse. Yeni sezonda jimmy saul goodman olarak dönecek gibi görünüyor sahalara. O zaman aradığın b bad tadını yakalayabilirsin bence.


  • alwayschargeneverbend  (31.10.18 06:51:12) 
saul biraz daha detaycı, daha komplike bir dizi.
b bad ile tarzda biraz fark var.

  • cedex  (31.10.18 08:42:53) 
Spoiler sayılmaz yaa__

Mike ve Gus reyizler için izliyorum. İlerleyen sezonlarda çıkacak ama sabredebilir misin bilmem.

Yok yok sayılmaz__
  • onemoremile  (31.10.18 09:51:01 ~ 09:51:46) 
bb kadar zevk alıyorum izlerken, çok detaycı bayılıyorum, kalite akıyor diziden. bu kadar zevkle izlediğim bir dizi daha yok. Cohen biraderlerin filmleri dışında.


  • ninotevtidze  (31.10.18 10:04:54) 
bence 3.sezondan sonra bb havasını yakaladı çekimler oyunculuklar harika . bb nin yokluğunu aratmıyor benim gözümde


  • KendineAteist  (31.10.18 10:24:05) 
KendineAteist +1

tempo yavaş yavaş artıyor. özellikle bu sezon su iyice ısındı. bence en başından beri zevkliydi, şimdi daha da zevkli. beklemek işkence gibi geliyor. bırakma, devam et.
  • MtKrt  (31.10.18 11:14:15) 
better call saul candır. sakın bırakma.


  • sizofren06  (02.11.18 14:19:54) 
valla bana sorarsan breaking bad'i bile aştı better call saul. boynuzun kulağı geçtiğini düşünüyorum. breaking bad'den daha fazla seviyorum şu an.


  • rotten head  (05.11.18 01:37:59) 
[]

29 Ekim’de üni kütüphaneleri açık olur mu?

Resmî tatil olduğu için kampüs içi kütüphaneler de mi kapanıyordu mesela İÜ hukuk kütüphanesi gibi?




 
Bilkentde odunc alma/verme kismi ve calisma alanlari kapanmiyor mesela. Sadece calisma saatleri degisiyor.


  • superfluid  (28.10.18 22:44:40) 
[]

Doğada niye annelik şefkati var?

Yaşamı, hayvanları ve insanları mekanik birer program olarak görmeye başladım ruhsal inançlardan uzaklaştıkça. Bin sene önce yaşayan insanın birçok soruya yanıt alabileceği mantıksal cevaplar yoktu dünyada ama günümüzde var, büyük patlamadan evrimsel süreçlere kadar her şey mantıklı geliyor ama annelik şefkati ya da içgüdüsü dışında. Bunun mantığını anlayamıyorum? Var olma içgüdüsü desek değil, yavrularını korumak uğruna savaşarak kendini feda eden kediler, kurtlar, filler duyulmamış şey değil. Ortada kural koyan veya canlıları programlayan bir Tanrı da olmadığını varsayarsak, niye annelik şefkati denen şey var dişi hayvanlarda? Doğuruyor, yavrularını herkesten sakınıyor sinirli sinirli, tam bir görev aidatıyla besliyor, dışarıdan yemek arıyor onlar için... Evrimin canlılara niye çoğalma ve var olma içgüdüsü verdiğini niye yaşamı devam ettirmeye programlandığını da anlamıyorum ama dişi hayvanlardaki bu annelik duygusu?? Dünyanın kendisi ve düzeni bile ikna edemezken sırf bu acaba Tanrı’nın işareti olabilir mi diye sormadan edemiyorum zaman zaman.




 
Bunu anlamadiysan evrimi anlamamissin demektir kusura bakma.


  • ghilleinthemist  (28.10.18 02:41:09) 
Hayatımızın öncesindeki zaman dilimini, şuanı, ya da hayatımızın geleceğini tam olarak ne açıklar bilinmesi pek mümkün görünmüyor. Yine de sevgi hayatımıza anlam katan en önemli şeylerden biri, herhangi bir şeyi seviyor olmamız, ya da biraz seviliyor olmamız hayatımızı çook anlamlı kılıyor. Annelik dürtüleri de bence sevgiden ileri geliyor. Kendi canından bir parçayı seviyorsun, karşılıksızca. Evrimi, tanrıyı, kavramları; kısaca kaygılanmayı bir kenara bakıp içtenlikle şu anların kıymetini bilmek gerek. Sevdiğin şeyleri bulmak, onların peşinden gitmek gerek. Bazen bir yerde bilimin uçsuz bucaksız derinliğini, bazen tanrının evrendeki fırça darbelerini gördüğünü hissetmek çok normal, çünkü koca bir kazanın içerisindeyiz.


  • mrsnpr  (28.10.18 03:02:03) 
Yaşamın devam etmesi icin canlının yaşaması ve üremesi gerekiyor. Yavru bu fonksiyonları kendi başına yerine getirene kadar annesinin himayesinde oluyor. Mesela bazi hayvan yavruları dogar doğmaz hayatlarını kendi başlarına idare edebilecek yeterlilikde oluyor. Bunların disilerinde anne sevgisi falan olmuyor.


  • herhaltibiliyoring  (28.10.18 03:09:19) 
Saldim çayıra mevlam kayira, takılıyorlar.


  • herhaltibiliyoring  (28.10.18 03:10:32) 
hayatta kalma ve çoğalma içgüsü ne için varsa aynı sebepten. türünün devamlılığını sağlıyor böylece.

sevgi de bir iç güdüdür ve yine türün devamlılığına hizmet ediyor.
  • air  (28.10.18 03:11:36) 
@herhaltbiliyoring

Peki doğar doğmaz hayatlarını idare edebilecek yeterlilikte olmayan yavruları anneleri niye himayesi altına alıyor işte bunu çözemedim? “Yaşamın devam etmesi için yaşaman gerekiyor” diye düşünerek hareket etmiyorlardır şüphesiz. Düşünceden bağımsız gelişen o içgüdü, annelik içgüdüsü ve diğer yaşama içgüdüleri de sanki bilgisayar programının yazılmış komutu gibi bir fonksiyon? Yaşamın devam etmesi için yaşamak ve üremek gerekiyor diye bir komut girilmiş sanki şayet bu bir simülasyon olsaydı. Çünkü neden yaşamın devamı gerekiyor? Evrim düşünmez kör bir şekilde ilerler evet ama... Evrimle alakalı detaylı bilgi birikimim olmadığı için belki oturtamıyorum bazı şeyleri.
  • siyah giyen adam  (28.10.18 03:27:45) 
Biz mekanik program değiliz:)

Annelik şefkati de dahil tüm davranışlarımız; hormonlarımız (mesela annelik vericiliğinin baş müsebbibi oksitosindir), çevresel koşullarımız, bağlantılarımız(connectome)... gibi olguların sonuçları.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (28.10.18 04:09:20 ~ 16:07:13) 
  • bos gezenin bos ustasi  (28.10.18 09:56:36) 
Dogal seleksiyon.
Annelik hormonu az olanlarin yavrusunu aslan kapmis geriye hormonu cok olanlar kalmis.

Bazi hayvanlar yavruyu kaptiracak gibiyse kaptirip kacar. Nasil olsa yenisini doguracaktir, kendi daha onemli.
  • acemi  (28.10.18 11:13:15) 
(bkz: Oksitosin)


  • yirmisantim  (28.10.18 13:59:10) 
[]

Sizce hangi poster daha iyi?

Odaya küçük poster tablo olarak hangisi diğerlerinden daha iyi gibi sizce veya tavsiyeniz varsa başka bir tanesi?

1) encrypted-tbn3.gstatic.com

2) n11scdn.akamaized.net

3) n11scdn.akamaized.net

4) www.postermanya.com

 
3


  • acetaminophen  (24.10.18 20:56:35) 
1


  • Delay Fuze  (24.10.18 20:57:06) 
afedersin ama hiçbiri.


  • parcaliham  (24.10.18 20:57:37) 
Valla hiçbirini beğenmedim ama kötünün iyisi olarak 3 diyorum.


  • Amaranta ursula  (24.10.18 20:58:30) 
2. 2 olmazsa 3.


  • MtKrt  (24.10.18 21:03:48) 
Amaranta +1


  • nickimin hakkini veremedim  (24.10.18 21:06:38) 
1 ya da 3.


  • tabirimekruh  (24.10.18 21:08:21) 
ben bi tek masa lambasını beğendim. bence posteri boşver masa lambasını al


  • killerbee  (24.10.18 21:12:14) 
2


  • mikahakkinen  (24.10.18 21:15:16) 
3


  • Bruce  (24.10.18 21:18:13) 
2


  • agluna  (24.10.18 21:32:01) 
Kerhen 1.


  • battal gemalmaz  (24.10.18 21:37:17) 
3.


  • sir gawain  (24.10.18 22:06:52) 
3.


  • ontheroad  (24.10.18 22:18:11) 
Odadaki eşyalarla uyumlarına göre değişmekle birlikte 4'ünden en iyisi 3. bence.


  • ms brownstone  (24.10.18 22:20:18) 
1


  • sylow  (24.10.18 22:51:48) 
[]

Alkışcı parti üyeleri

Şu videoda bugün arka planda Bahçeli’yi alkışlayanların çoşkusuna dikkat ediniz mobile.twitter.com

Bunlar bu açıklamalarının tam zıttı olduğu dönemde yani akp aleyhine değil lehine olduğu dönemde de böyle ayağa kalkarak çoşkulu alkışlamalar yapıyorlardı youtu.be

Bahçeli’yi hadi anladık ama bu insanlar niye böyle?

 
Para ve menfaat.


  • hitokiri kenshin  (23.10.18 12:34:48) 
  • typhoon r  (23.10.18 12:41:51) 
Onlar da birer küçük bahçeli ve küçük reiscikler çünkü.


  • alwayschargeneverbend  (23.10.18 13:34:13) 
[]

Trabzonspor’u Trabzonlu olmayanlar da tutuyor mu?

Şehir nüfuslarına baktığımızda ilk 25’e giremiyor Trabzon. Dolayısıyla farklı şehirlere göç verse bile köken sıralamasında da yaklaşık yerlerde olacaktır. Buna karşın çok fazla Trabzon taraftarı var gerek internette gerek ülke genelinde
Diğer Anadolu takımlarından çok daha fazla taraftarı olmasının sebebi nedir peki? m.haberturk.com



 
trabzonsporluyum. trabzonlu değilim. hayatım boyunca başka takımı da tutmadım.


  • iddaaci  (22.10.18 22:23:26) 
Anadolu takimlarinin en iyisi olarak gorulmesindendir


  • s0phiesw0rld  (22.10.18 22:25:49) 
Abi İstanbul'un 10da biri falan trabzonlu olabilir nasil köken sirasında geride olcak. Ayrıca karadeniz bölgesinde çok var tutan. Rize Artvin ordu giresun vs.

Diyarbakırlı olup Trabzonspor tutan da gördüm ben. Bi de eski nesilde Trabzonspor'un yükselişi sirasinda çocuk/genç olanlarda sırf Anadolu takımı diye sempati duyan bi grup da var da şimdi yoktur o yuzden senin dediğin sosyal medyada küfür eden tayfadan değildir onlar
  • nundu  (22.10.18 22:27:08) 
Edit yapamiyorum da yaklaşik 10 yıl önce gördüğüm bi haberde de senin linkindekine benzer oranlar vardi. Gs fb 30 30'du. Beşiktaş 17, trabzon 7'ydi. Yani doğru bi yüzde bu diye düşünüyorum.


  • nundu  (22.10.18 22:30:36) 
Yaşı 50+ olanlarda 70'ler ve 80'lerin başındaki efsane dönemden kaynaklanan bir sempati var. Onların çocukları da babalarından gördükleri için Trabzonsporlu olmuş.

Ocak ayında hayatımda 2. kez Trabzon'a maça gitmiştim. Denizlili bir çocukla tanıştım. "Abi her sene 1-2 maça geliyorum, yeni sezon formalarından alıyorum, başkalarına da hediye ediyorum." demişti. Ben daha hiç Trabzonspor forması almadım mesela. :)

Bir de askerde Aydınlı bir devre vardı. O da ilginç bir şekilde Trabzonsporluydu.
  • efreet sultan  (22.10.18 22:38:49) 
@efret sultan+1 Yaşı 50 ve üstü olanlarda denk geldim ben de.
Babam ve dayım. Ikisi de Trabzonlu değil. Ikisi de Trabzonspor'u tutuyor. Gerçi babam ara ara gsli oluyor:/

  • Amaranta ursula  (22.10.18 22:59:51) 
Giresunlu olup Trabzonspor taraftarı olan bir arkadaşım vardı.


  • late viper  (23.10.18 00:07:12) 
ankaralı olup trabzonsporu tutan arkadaşlarım var. izmirli değilim ancak Karşıyakayı destekliyorum başka da takım tutmuyorum.

daha fazla taraftarı olmasının sebebi en başarılı anadolu takımı olması.
  • mikahakkinen  (23.10.18 08:41:03) 
bir zamanlar anadolu'nun en güçlü temsilcisi olduğu için farklı şehirlerden çok taraftar kazanmıştı.


  • orijinal nick bulamadim  (23.10.18 09:17:57) 
Trabzona cografi ve kültür olarak yakin illerde cok var trabzonspor taraftari.


  • battal gemalmaz  (23.10.18 11:34:55) 
[]

Arabistan'ın amacı ne?

Anladığım kadarıyla Cemal Kaşıkçı Suudi yönetimine muhalif ve problemler yaşamış, bizdeki Can Dündar gibi. Peki ama niye 15 kişilik Suudi timi elini yüzüne bulaştırarak o Walter White usulü fakat daha amatör ve asitsiz olan niye Türkiye'de işledi ve niye tüm dünyaya manşet olacak şekilde işledi? Tüm bu manşet olma olayı Arap timinin amatörlüğü mü yoksa bilinçli yapılmış bir şey mi ve acaba niye?




 
Takribi üç beş seneye bunu net olarak görürüz. Şimdi ne söylense teoride kalır.


  • zxcd  (19.10.18 23:25:20) 
Göz dağı bence. Diğer ülkelerdeki muhaliflerine göz dağı verdiler, sizi de öldürürüz, gibi.


  • farabi  (19.10.18 23:27:45) 
Benim duyduğum teoriler

a) Selman'dan rahatsız olan muhalifler operasyonu baltaladı; kaçırıp yargılama şeklindeki operasyon katliama dönüştü
b) Gönderilen ekip eline yüzüne bulaştırdı
c) Sonunu düşünen kahraman olamaz deyip bodoslama girdiler, şimdi temizlemeye uğraşıyorlar
  • salihdt  (19.10.18 23:48:39) 
abi adamlar arap ne bekliyorsun planlı programlı böyle bir işe girişmelerini mi?


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (19.10.18 23:58:30) 
Eline yuzune bulastirmadilar diye dusunuyorum ben. Yani Ne oldu ki suudilere eline yuzune bulastirdilar da? Adami temizledi gittiler iste. Ne oldu tum dunya ile diplomatik iliskileri falan mi bozuldu? O adami kimsenin ruhu duymadan da temizleyebilirlerdi bana sorarsan isteseler. Eline yuzune bulastirilmis bir sey yok bence.


  • stavro  (20.10.18 08:36:56) 
[]

Gerund ve Invinitive ayırt etme meselesi

Moralimi dibe çeken bir mesele olmaya başladı. Bu konuyu ve hangi kelimelerin yanına hangi preposition gelecek konusunu bir türlü aşamadım. Özellikle Gerund mu inf mi meselesinin zaman ve yıllar içinde göze ve kulağa oturması sayesinde hallolması mümkün olabilir ama bizden belirli bir zaman dilimi verilip İngilizce sınavlarında çıkacak olmalarından dolayı gramer kitabında boğuluyor insan. Ezber olarak da zihnin zayıf olduğu bir dönem üstelik. Sadece bu konuya yönelik kitaplar ya da tavsiyeleriniz var mı ekstra olarak ne yapmak lazım?




 
Uykulu kafadan olsa gerek anlatım bozukluğunda zirve yapmışım ve düzeltemiyorum mobilden, bunun için özür dilerim


  • siyah giyen adam  (18.10.18 21:08:46) 
şu tarz bi genelleme yapıyorum ben;
-eğer bi genel birşeyden bahsediyorsak -ing
örn: I like playing pc games
-eğer bi durum üzerine veya amaç için söyleniyorsa to ile
örn:I like to watch movie ( burada büyük olasılık seçenekler arasında film izlemek istediğini anlarız.)veya
örn: I prefer to go to cinema. (yine aynı şekilde normalde prefer hep -ing alır denir ama bu şekilde de kullanılıyormuş.)
  • high hopes of the sozluk  (18.10.18 21:39:19 ~ 21:39:27) 
[]

1000-1500 TL civarı ikinci el telefon?

Yaklaşık 5 senelik galaxy s4'üm vefat etti. Bundan dolayı telefon arıyorum fakat dolar kurundan dolayı bu bütçeye bulmak çok zor kaliteli olandan. İkinci el Iphone 6 mı (6s ikinci elleri 2000 civarı zira) iphone se mi yoksa galaxy s6 mı veya bir başkası? Iphone'un gizlilik güvencesi ve arka kamera kalitesi cezbediyor fakat 2018 sonlarında bu modeller ne kadar gider bilmiyorum. Uygulama oyun ya da film dizi izlemelerle işim olmuyor pek, sadece internet, spotify ve ingilizce sözlük kelime uygulamaları ve kaliteli çekim doğa fotoğrafı. +2 yıl gitmesi gerekiyor son olarak. Bu şartlar dahilinde en uygun seçim?




 
1000 liraya düzgün telefon bulmak çok zor ancak eğer 2000 liraya yakın bir telefon alacaksanız Xiaomi Mi A2'yi öneririm. Kesinlikle mutlu edecek bir telefon.


  • synthetic a priori  (13.10.18 21:19:46) 
[]

Kpss ye akbili ayakkabıya sokarak girmek?

Aksilik çıktığı için yarın tek gitmek durumundayım, İstanbul kartı çorapla ayakkabı tabanının arasına koyarak girme durumumda okul girişinde tespit edilme ihtimali var mıdır arama cihazlarıyla vb? Daha önce tek gitmek zorunda kaldığınızda ne yaptınız?




 
emanet bıraktım. kimse akbile göz koymaz herhalde emanet bırakmayı deneyebilirsiniz telefon cüzdan hadi de.


  • alwayschargeneverbend  (06.10.18 21:52:22) 
Emanet durumları sınava girilecek liseden liseye değişir mi? Yoksa okul çevresinden mi? Aslında akbil ötmezse problem yok ama ötme ihtimali.


  • siyah giyen adam  (06.10.18 21:54:55) 
değişir. ben kemeri ve birkaç bozuk parayı emanetçi yok diye bahçeye bir yere koymuştum, kimse almamıştı şansıma.


  • alwayschargeneverbend  (06.10.18 21:58:26) 
bilmedigim icin soruyorum. cuzdan da mi almiyorlar? cus ve hatta yuh!


  • exlibris  (06.10.18 22:07:21) 
Ben 2 sene önceki Kpss' ye Cesario' nun dediği gibi ayakkabıma koyup girmiştim. Kimse de tespit edemedi, bazıları ayak bileğine kadar yokluyolar ama o da az bi ihtimal. En iyisi Ugg bot giymek, o yüzden kızlar şanslı.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (06.10.18 22:16:42) 
22 eylüldeki yökdile ve 30 eylüldeki alese o şekilde girdim, hiçbir şey olmadı.


  • tabirimekruh  (06.10.18 22:48:04) 
her okulda emanet olmuyor kaldı ki olsa bile niye veresin? sok ayakkabıya falan gir öyle. çoraba soksan bile bi şey olmaz da yine de risk alma. tuvalette de çıkar.

ÖNEMLİ NOT: sınavdan çıkarken çaktırma akbilini. ben geçen gün ales'ten çıkarken denk geldim. çocuğun biri saatini çıkarmış koluna takarken polisin biri gördü kenara çekti isim falan aldı. büyük ihtimalle iptal edecekler sınavını.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (06.10.18 22:50:44) 
ben araba anahtarını ayakkabıya sokup giriyordum. akbille rahat girersin.


  • prasinos  (06.10.18 23:00:43) 
Her sınavda Cesario’nun dediği gibi yaparım. Suyu son dakika alıp bozuk parayla girmek zorunda kalmıştım bir kez. Dört lirayı iki ayakkabının arka ve önüne dağıtarak girerken şıkır şıkır ötmelerine engel olmuştum.


  • le jeune turc  (07.10.18 09:01:10) 
[]

Better Call Saul finali hakkında ( No spoiler)

Bu diziyi Breaking Bad'den sonra çok ağır ve durgun geldiği için ikinci bölümde bırakmıştım fakat Breaking Bad'e yeniden başladığımda aklıma geldi, Better Call Saul'un son bölümünün son sahnesinin son kısmında Saul o kötü avukatlık ofisinde otururken Walter kapıyı açsa ve Saul'a bakarken dizi bitse yani Breaking Bad'deki Walter ile Saul'un ilk karşılaşma sahnesi bu dizinin son sahnesi olsa efsane olmaz mıydı? En azından duygulandırırdı. Veya ne tür bir son olur sizce Walter White ile alakalı olur mu? Eğer Walter yarım saniye gözükecekse bile bütün sezonları izlemeye değer şimdiden.




 
onunla alakalı bir flashforward var zaten bir bölümde, ben de walter white olayıyla ilgili şeyleri flashforward halinde anlatacaklarını düşünüyorum ama sadece jimmy'i etkileyen kısmı ve bcs castı olur bana kalırsa saul, huell tombul sekreter vs.

belki son sezon pastanede çalışan yıkık jimmy işlenir bilemiyorum.
  • alwayschargeneverbend  (04.10.18 21:55:51) 
dizinin yaratıcılarının öyle bir mutlak amacı henüz olamaz çünkü halen 2003 yılındalar diye biliyorum. daha hiç ellenmemiş bir 4 seneleri var breaking bad konusuna gelmeleri için. ama eğer ki o kadar uzun sürebilirse better call saul kafanızdaki sahne olmasa bile benzeri kesin yaşanacaktır.


  • a darkness coming  (04.10.18 21:59:58) 
Bu tip bir final bence bir tamamlanmamışlık hissi yaratabilir çünkü aslında better call saul çok ayrı bir hikaye. Ayrı bir karaktere odaklanmış tabi izleyiciyi tutmak için breaking bad den faydalanacak ya da diğer aksiyonlardan. Fakat bence iki öyküyü çok birleştirmeyecekler better call da ayrı bir başarısızlık ve kayboluş öyküsü olacak.


  • olaylar olaylar  (04.10.18 22:27:04) 
[]

Internet yokken günler daha mı uzundu?

Internetin çok yaygın olmadığı 2008 öncesi ve hiç olmadığı 00 öncesi dönemlerde sanki günler daha uzun ve her şeyin sosyal medya sayesinde göz önünde olmaması daha huzur verici değil miydi?




 
2008 öncesinde bir gün o zamana kadar yaşamış olduğun hayatın yüzde kaçıydı şimdi yüzde kaçı? Aradaki fark sana cevabı verecek sosyal medya değil.


  • catch the arrow  (28.09.18 22:38:30) 
Değildi


  • Delay Fuze  (29.09.18 00:05:46) 
bence de çok uzundu gibi geliyor.şuanda istediğim şeyleri yapmak için 72 saat filan olmalı günler.ama ben 23 yaşındayım.belki biz o zamanlar çocuk olduğumuz iş okul gibi sorumluluklarımız olmadığı içindir


  • birdposing  (29.09.18 00:14:08) 
[]

Noun clouse kafa karışıklığı

Bu konunun yanında relative clouse melek gibi kalıyor yemin ederim saçlarım dökülecek yakında. Ezber olarak doğru yapıyorum kağıt üzerinde ama mantığını özellikle konulurken sıfırdan cümle kuracak olsam hala kavrayamadım. Örnek,

Do you know what her excuse is?
... what the teacher told?
... whose nephew that boy is?

Gibi cümlenin sonunda is, are veya verb olduğu cümleler, özne-nesne öncesi ek değişimi o onun önüne o onun sonuna gelir derken...Bunların mantığı nedir tam olarak?

 
do you know, what is her excuse?

dersen, burada 2 tane soru cümlesi arka arkaya gelmiş oluyor..

do you know, what her excuse is?

dersen, burada bir soru cümlesiyle arkasından gelen normal cümleyi tamamlamış oluyorsun..

sonuçta, iki soru cümlesi arka arkaya pek mantıklı olmadığı için, sorunun arkasından gelen cümledeki "am/is/are" gibi yardımcı fiiller en sona atılıyor..
  • strobist  (27.09.18 19:40:43) 
Şimdi, burada cümlenin ikinci kısmındaki what/who/whose vs gibi kelimelerden sonraki cümleyi soruymuş gibi değil de, normal cümleymiş gibi kuruyoruz. Mesela;
- What is her excuse?
I don't know what her excuse is.

-What are you doing here so early in the morning?
- I don't know what I'm doing, so early in the morning.

Görüldüğü gibi, verb illa en sona gidecek diye bir kural yok. Yalnızca, sorudan sonra, cümle yapısı soru gibi değil, normal cümle gibi oluşturuluyor.
  • agluna  (27.09.18 19:44:52) 
Ben bunu bildiğimi bile bilmiyordum şimdi bunun bir konu olduğunu ve kendi içinde kuralları olduğunu öğrendim bak. Neden öyle böyle bilmiyorum fakat bildiğim bir şey varsa dil böyle öğrenilmez, öğrenmeyin abi böyle. Eziyet etmeyin kendinize. Konuşun şu dili böyle saçma sapan konulara vakit ve emek harcamayın. Konuştukça taşlar yerine oturur zamanla.


  • bos gezenin bos ustasi  (27.09.18 19:51:13) 
bunların ismini de kuralını da bilmem ancak zamanında içime öyle bir yerleşmiş ki, ben farkında olmadan beynimde cereyan edip dışarı akıp gidiyor.
bunun mantığı şu şekilde açıklayayım:
önce olayı yani cümleyi soru-cevap olarak iki cümleye böleceksin.örnek:
do you know what her excuse is?
bunu soru-cevaba çevirelim:
a:what is her excuse
b:her excuse is headache.

yani, cevapta kullandığımız "is" yardımcı fiili cümlenin sonuna koyduk. bir alttaki örnekte böyle değil çünkü orada yardımcı fiil yok.
bir alttaki örnek:
"do you know what the teacher told?"
soru cevaba çevirelim:
a:what did the teacher tell?
b:he told us to be quiet
buna "do you know what the teacher told" değil de,
"do you know what the teacher is told" dersen "öğretmenin ne dediğini biliyormusun" değil de, "öğretmene ne dendiğini biliyor musun" demiş olursun.
diğer örnek:
a:whose nephew is that boy?
b: that boy is my nephew.
bunu senin zorlandığın türden bir soruya çevirirken cevaba odaklanacaksın. cevapta yardımcı fiil var, bunu da sona koyacaksın.
dil öğrenmek demek o dilin matematiğini kafaya oturtmak demek.
o dilde düşünebilmek demek.
bir noktaya kadar çok uğraşıyor ve zorlanıyorsun. orası "breaking point".
orayı aşarsan her şey bir anda çözülüp dilinden dökülüveriyor.
have you realised how easy it is?
  • AWD  (27.09.18 20:29:53 ~ 20:33:52) 
Cevaplarınız ve emeğiniz için hepinize teşekkür ederim. Aslında zor bir konu değil fakat zaman içinde duyup gördükçe kafaya oturan bir konu olduğunu fark ettim hatta konu bile değil, dil mantığı daha doğrusu. Gramer kitaplarında çalışırken bu konuyu ayrı bir ünite olarak sundukları için ister istemez ezbere itiyorlar sahiden. Konuşma speaking adına da sıfır bir ortam olduğu için haliyle uzuyor mantığın oturması dizilerle.


  • siyah giyen adam  (27.09.18 20:38:48) 
ben de şöyle bir naçizane katkıda bulunayım, türkçede -dık -dığ gördüğünüz yerleri düşünün mesela, ikinci örnekten gidelim:
öğretmenin ne anlat-tığ-ını biliyor musun?
"öğretmen ne anlattı, biliyor musun"dan farklı bir yapı.
(o kızın) kim ol-duğ-unu biliyor musun? "do you know who she is"
ve tercümesini de yaparken tam tersten gittiği için: "kim ol-duğ-u" (who she is) nesne, belki bu şekilde düşünürseniz faydası olabilir.
  • cedilla  (28.09.18 12:46:07) 
[]

Bağlanmak daima acı ve hüzne neden olmuyor mu?

İlk olarak aileye bağlanıyoruz ve günün birinde onlardan birini kaybettiğimizde müthiş bir acı ve ızdırap hissediyoruz. Karşı cinsten birine bağlanıp aşk adını verdikten sonra ayrılma sürecindeki o boşluk keza öyle. Bir kediye bağlandıktan sonra onun evden kaçıp gitmesi ya da ölmesi sonrası o burukluk ya da. Bağlanmak kısa sürede güçlü hissettirse de uzun vadede acıdan başka neye yarıyor? Cesur Yeni Dünyada aile kavramı dahi yasaktı, evlenmek ve çocuk yapmak ayıp ve gülünç sayılıyordu. Buna distopya deseler de bence olması gereken ütopya odur. Bağlanmak sadece bana mı insanı gerileten ve yaşamı gölgeleyen fakat karşı konulamayan bir şey olarak geliyor yoksa çok mu korkağım? İleride ya onları kaybedersem diye aile bile kurmak istemiyorum böyle bir dünyada.




 
Sana tamamen katılıyorum ama bunlar hep sonuca bakmakla ilgili sorunlar. Bunca insan asırlar boyu bir şekilde aile kavramını korumuşlar, galiba bizim gibi sonucun peşinde değil yaşadıkları güzel anlara odaklı kaldıkları için olabilir. Anı yaşamak yani. Bunları bilsem bile birine sarıldığımda onu bir gün kaybedeceğim hissine kapılıyorum. Olur da birilerine güvenmeye inanmaya başlarsam korkum daha da artıyor, ölmese bile ya giderse diyerek kendi başıma yaşamam gerek inancıyla yaşamayı öğrenmeye çalışıyorum ama elimde kalan gerçekleşmemiş birkaç kehanetin yanında yalnızlık oluyor.


  • bunaldım a dostlar  (21.09.18 03:42:06) 
Para kaybedince de üzülüyoruz hiç paramız olmasın azıcık aşım ağrısız başım diyerek yaşayalım o zaman?
Aile kurmak, aşık olmak iyidir.

  • eksimeksi  (21.09.18 04:24:43) 
Herhangi bir konuya, kişiye, olguya, oluşuma, hobiye vesaire bağlılıkla bağımlılık farklı şeyler. Biz bunu çok karıştıran bir toplumuz çünkü ajitasyon, kaos ve dramdan besleniyoruz kültürel olarak. Kullandığımız dil bile ajite. Mesela iyi yolculuklar yerine kazasız belasız diyoruz. O kaza ve bela kelimeleri tesadüf değil. Bakın siz bile kendinizce bir durum tespiti yaparken acı, hüzün, ızdırap, boşluk, burukluk, gerileten, gölgeleyen ifadelerini kullanmışsınız. Oysa şöyle bir düşünseniz, aynı düşüncenizi çok daha yapıcı/olumlu ifadelerle de anlatabilirsiniz. Önce dilimizde bu ajitasyondan/negatiflikten kurtulmak lazım ki hissiyatımızda değişsin.

Diğer nokta da sistemin her şeyi bize idealize biçimde sunması ve insanların bu tarz ideallere ulaşmak için kendilerine gereksiz yüklenmesi. Mükemmel ilişki, muhteşem aile, olağanüstü kariyer, kusursuz güzellik gibi gibi. Oysa hayat çok daha sade ve yalın. Bu döngüden cikabildiğiniz ölçüde iç huzurunuz artıyor.

O distopyalarda realiteye aykırı zaten. İnsan neticede sosyal bir varlık.

Her konuda dengeli bir zemin oluşturmaya çalışmak en geçerli ve sağlıklı yol bence.
  • Phoebe  (21.09.18 07:48:12 ~ 10:12:31) 
evet, istisnasız, net


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (21.09.18 08:15:53) 
budizm bu yazdığın üzerine kurulu zaten. cevap evet.


  • cedex  (21.09.18 09:26:21) 
John Green'in The Fault In Our Stars romanında, sevgilisinden "ben seni üzerim, kırarım" vs diye ayrılmak isteyen Hazel Grace'e, sevgilisi Augustus Waters "Oh, I wouldn't mind Hazel Grace, it would be a privilege to have my heart broken by you" der. "Kalbimin senin tarafından kırılması bir onur olurdu" diye Türkçe çevirisinde kullandılar sanırım. Tabii ergen çocuklar gibi John Green alıntısı yaptığım için beni ciddiye almamanız çok olası şu noktada, ama eğer kastettiğiniz şey biri için üzülmek, dertlenmek, yokluğunu hissetmekse, önemli olan en azından değecek birinden gelmesi o acının. Kalp, gönül, zaman, enerji, sabır, bunlar kıymetli şeyler, her durumda herkesle çar çur edilmemeli diye düşünüyorum ben.

Kötü bir şey olup da herhangi bir ayrılık gelene kadar bu o kişiyle yaşanmış binlerce güzel anı, sohbet, tatil, aktivite, tartışma, yakınlık vs demek. Onların da bir değeri var.
  • sopiro  (21.09.18 09:34:45) 
[]

Çeviri kitabın birinci basımını almak? (Monte Kristo)

İş bankası yayınları tarafından basıldığını öğrenir öğrenmez heyecanla sipariş ettim hayatımın kitaplarından biri olduğu için daha önce okuduğum İthaki çevirisinde. Fakat sonradan düşününce birinci basımı almak beraberinde çeviri hatası gibi birçok sorunu getirmez mi? Birinci basımlarda akıl almaz çeviri hataları oluyor mu sahiden sonraki basımlarda düzeltilenlerden? m.kitapyurdu.com




 
Bir kitabın ilk basımı, çevrilmiş metnin "hatalı" olduğu anlamını taşımaz. Sonraki basımlarda bu hataların düzeltileceği önkabulü de yanlıştır.


  • idonthaveatvset  (14.09.18 14:39:15 ~ 14:40:02) 
iş bankasi en az 60 senelik bir yayinevi. ilk basiminda hatalarla dolu bir kitap olacagini sanmiyorum. bunu ben de alacagim musait bir zamanimda.

dinci yayinevlerinin tahrif ettigi uc bes liraya satilan kitaplardan olmadigi surece benim icin sorun yok. is bankasi, iletisim, varlik, yordam, ayrinti gibi yayinevlerine gozum kapali guvenirim.
  • tabudeviren  (14.09.18 15:04:48) 
[]

Tanrının adaletini sorguladığınız olay ve durumlar?

Nelerdir aklınıza gelenlerden? Mesela bir saatlik yemek için 40 bin dolar - 265.000 Liraların ödendiği bir dünyada üç kuruşa ayın sonunu zor getirmek? eksisozluk.com




 
Öncelikle, bu soru neden gönül işlerinde onu anlamadım.

Hesap kısmı doğru mu bilmiyorum. Doğru olması garip de olmaz. Böyle bir yer olabilir sonuçta. Ama ben en çok tanesi 11 dolardan satılan efes'e şaşırdım. :D 11 dolara efes satan her şeyi her fiyata satar.

Tanrının adaletini para temelli olaylarda sorgulamazdım ben olsam. Tanrı eğer varsa, evreni bir simülasyon yaratır gibi yaratmış. Tek başına oyun tasarlayan bir programcı gibi düşünmek lazım burada tanrıyı. Sistemi tasarlamış ve çalıştırmış. Şimdi de izliyor. Sistemin içinde gerçekleşen ahlaki durumlar pek umurunda değil. Olması da garip olmaz mıydı? Bir oyun tasarladınız ve oyunda bir karakter diğer 20.000 karakterin aylık kazancını bir gecede harcıyor. Umursar mıydınız? Bu bir sınavsa eğer, her ihtimali görmek isteyecektir, tasarlayan.

Bir evren yaratacak kadar güçlü bir varlığın ahlaki değerleri ile yarattığı şeylerin ahlaki değerleri sanırım farklı zeminler üzerindedir. Bir olması da imkansız olmalı. Doktorları düşünün mesela. 2 kalp ameliyatına giren kendini ulaşılmaz görüyor. Burada var olan her şeyi yaratmış bir varlıktan söz ediyoruz.
  • windowsguvenlikduvari  (10.09.18 20:46:29) 
Biz yaraticinin adaletini sorgulariz elbet ama sen birileri 300.000 liralik yemek yedi diye yaratici "adaleti" sorguluyorsan kafa yapinda ciddi bi sikinti var demektir. Kimse bedavadan kazanmiyor o paralari. Daha cok calisman gerek adalet sorgulamak yerine.


  • Deathrow  (10.09.18 20:46:36) 
Hayvanlara yapılan işkenceler bu konuda zirvedir benim için.


  • ms brownstone  (10.09.18 21:15:43) 
1,2 yaşında kanser tedavisi gören çocuklar


  • neymis  (10.09.18 21:24:54) 
hayatın adil olması gerektiğini kim söyledi ki?


  • tabirimekruh  (10.09.18 21:42:11) 
üç beş yaşındaki bebekler çocuklar acı çekerek ölüyorsa insan sorgulamadan edemiyor.


  • [GODDARD]  (10.09.18 22:06:25) 
tanrı hiç bir kutsal dinde dünyada adaleti vaadetmemiştir, bunu anlayamamışsın

dünya tabiki adaletsiz, sen bunları yazarken senin yaşında engelli bir çocukla kendi ailesi bile dalga geçiyor, 6 yaşında çocuklar açlıktan ölüyor
  • hopp  (10.09.18 22:07:39) 
Tanrinin adaletini hic sorgulamadim. Cunku yeryuzunde adaleti saglayacagina dair soz vermedi, onu suclayamam. Serbest piyasa kurallari gecerlidir, adaletli olmak sizin elinizde diyip birakti bizi, kendi aramizda halledecegiz. Tanri tarafsiz.


  • stavro  (10.09.18 22:27:01 ~ 22:30:10) 
tanriyi ve dinleri insanlar yaratti. yani aslinda bu konularda tum bilinenler insanlarin hayal gucunun eseri. bu sebeple reelde elle tutulur bir sey olmadigini bildigim icin bu olayi tanriya ve adaletine baglamayi dogru bulmuyorum. baglayanlar baglasin, inanclarina saygim var.

bugunku adalet(aclik-gelir seviyesi) eski yuzyillara nazaran cok cok iyi seviyededir. evet eksiklikler var ama kimse eski yuzyillardan daha iyidir. bu aradaki farkin ileriki donemlerde daha da kapanacagina olan inancim tamdir.

her insan kendi kazandigi parayi diledigi yere diledigi miktarda harcamakta ozgurdur. su anki uc kurusa ayin sonunu zor getiren insanlar da maddi durumlari iyi olunca ayni seviyede harcarlar emin ol. insan tuhaf bir yaratiktir.
  • Leonardo~Da~Vinci  (10.09.18 22:37:57) 
Çocuk ve hayvan tecavüzleri/istismarları/şiddeti


  • mutlusismankedi2015  (10.09.18 22:43:08) 
lise yıllarımda köpek gibi aşık olduğum kız bir orospu çocuğuyla sevgili olduğu zaman.


  • tabudeviren  (10.09.18 22:57:05) 
Daha bugün iş yemeğine 30000 kron verdik. Tanrı yok din yalan.


  • bos gezenin bos ustasi  (10.09.18 23:04:52) 
Burada sözü edilen konular insanların adaletsizlidir,tanrının değil!
Bir çocuğun açlıktan ölmesi tüm insanlığın suçudur.Yine bir çocuğun yüzünün güldürülmesi de tüm insanlıga ödüldür.
İnsanlar seçim yapar ve bedelini öder.
bir çok insani profili sıfır varlığın maddi zenginliğin hedonizmi içinde kaybolması ve içe dönme cesaretini elde edemeyip kendini bulamayan kayıp insan ,zaten mutsuzlukla savaşarak eksikliğini aldığı hiçbirşeyle gideremeyerek sürüklenecektir.
Bu dünyada iyiye hizmet edenler ve kötüye hizmet edenler her zaman olmuştur ve olacaktır insanlar bu özgur iradeye sahiptirler ve seçim yapma hakları vardır ancak birinin seçimi bile hepimizi kollektif olarak etkiler.
Satılan bir çok gıda genetiği oynanmış yada kanserojen içerikli olduğu halde satılıyor ve tüketiliyorsa bunlar hep insanlığın şeytaniliğindendir yaratıcının degil.
Tüm bu bahsettiklerimde aslında insan da değildir.
Primat seviyesinde bile olmayan bir gelişimsizlikte varlıkların getirdiği noktada dünya.
Herkes sorumlu ve herkes elini taşın altına sokmalıdır.
Yeni bir binada oturmak istiyorsan onu yapmak için el atmalısın.Her emeğin karşılığı elbet verilecektir yeter ki yolunu seç.
Hayata faydalı olmayı mı yoksa sadece kendini düşünüp tüm dünyayı hiçe saymayı mı seçeceksin.
Ancak sadece kendi çıkarlarını koruyanlarda aslında kendilerini seviyor görünselerde bu da doğru değildir.Hepimiz bir bütünün parçasıyız ve başka hayatlara zarar vermek demek hem kendine hem dünyaya zarar vermek demek.Ancak düşük frekanslı varlık bilincinde bu görülemez.
Öncelikle derin konuları algılamak için sağlıklı beslenin ve evreni daha iyi sorgulayıp araştırın.
Hiçbirşey manasız meydana gelmez.Bazen bu hayatta sonuçlanmayanlar ,başla bir hayatta sonuclanabilir.
Hesaplayamayacağımız üstünlünte bir guç var ki ektiğini biçmemem münkün değil.Anlayana kadar öğrenmeyi ve gerçek insan olmayı ki bu yaratıcının ışığının yansıması demektir ,gerçekten insan olabilmek.
Acıların hakim olduğu bu korkunç dünyadaysan eğer demekki ancak acıyla kendini ve hayatı sorgulayıp öğrenme çabasına giriyorsun.Burada okuldayız ve bazı öğrenciler üst sınıflara geçecek ve başka bir dünyada gelişecekken,bazıları telefonlarıyla oynarken sınıfta kalacak ve koca bir sene degil koca bir hayat daha yaşayacak!
Derinlere dalmadan , neyin üstünde yüzdüğünü bilemezsin.
  • bir kediyi cok sevdim  (10.09.18 23:14:31) 
hangi tanrı XD


  • ghilleinthemist  (10.09.18 23:17:29) 
(Bkz: ankilozan spondilit)

Neden bir çok insan sağlıklı olmasına rağmen ben ömrümün büyük kısmını bel ağrısıyla geçiriyorum diye sürekli sorguluyorum.
  • kumulatifvergimatrahi  (11.09.18 07:48:50) 
sorgulamıyorum. olmayan bir şeyin adaleti de olmaz, dolayısıyla sorgulayamam.


  • zgrydn  (11.09.18 10:12:16) 
mazlumun mazlum, zalimin zalim olarak kaldığı bir çok olayda sorgulayıp cevabı buluyorum, cevap adalet olmadığı için yaratıcı, sonraki hayat ve ödül-ceza var.


  • firemanjonny  (12.09.18 09:27:23) 
[]

Niye Pes ve Fifaya hiç rakip çıkmıyor?

20 seneden fazla süredir yani bilgisayar ve ps için oyunlar yapılmaya başladığından beri EA Fifa ve Konami WE/Pes dışında bir futbol simülasyon - arcede oyunu göremedim. Günümüzde Fifa neredeyse tekelleşmek üzere üstelik, tek rakibi pes olunca fazla geliştirmeye uğramıyor kendini. Pes deseniz düşük bütçeli ya da cimri bir şirkete sahip zayıf grafikli bir arcade.

Tek mesele lisanslar mı? Zira 2K, Rockstar ya da hakkını verecek bir şirket God of War 4, GTA 5 grafikleri kalitesinde üst düzey gerçekçi bir futbol oyunu piyasaya sürse Fifa bile yerle bir olurdu?


 
Fifa için 1000 kişi tam zamanlı 3000 kişi toplamda dolaylı olarak çalışıyor ea sports da...


  • benaslindayohum  (08.09.18 23:33:40) 
fifa ve pes bu işte doksanlı yıllardan beri var. pesin temellerini iss diye bir oyunla doksanlı yıllarda attı konami. fifa zaten aynı isimle o zamandan beri var.

ea ve konami daha da eski zamanlardan beri bu dünyada olan köklü firmalar.

yani kimsenin bu ikisi kadar ileri boyutta bir futbol oyunu yapacak kadar tecrübesi yok henüz. ama evet, bir yerden başlaması lazım.

bu bizim yerli otomobil ve milli uzay ajansı hikayesi gibi. evet bir yerden başlamamız lazım ama uzun yıllardır bu işin icinde olan nasa ve alman otomobil firmalarının tecrübesine ulaşmamız çok uzun yıllar sürecek. bir yerden baslamakdikca da fatura daha da kabariyor.

kısacası tecrübe parayla satın alınmıyor ama bir yerden de başlamak lazım.
  • Neill  (09.09.18 00:03:38) 
neill'in dediği gibi uzun süredir bu işte zaten bu firmalar. konami bile lisans almakta zorlanıyor, diğer şirketler de zorlanırdı herhalde çıkarmak isteseler. ayrıca bu oyunlar her sene çıkıyor, tamam aradaki farklar uçurum değil ama şirketin bir biriminin sadece buna ayrılması lazım, FIFA için çalışan easports çalışanın ne kadar olduğunu benaslindayohum söylemiş zaten.

bu alana yıllar sonra girmek büyük cesaret ister ayrıca. her şeyi yeni baştan yapmak gerekecek ve güçlü bir rakip olmak istiyorsan her sene yapmak gerekecek. bir de bana kalırsa bu oyunlara katılacak pek fazla şey yok. rockstar gta serisi için her oyunda daha iyisini yaparken pes 2013'ten sonraki oyunlar oyuncuyu tatmin etmedi. fifa gerçi yenilikçi şeyler yapmaya başladı son birkaç seridir (alex hunter, yeni oyun modları) bir de bunları yakalamaları gerekecek.
Ben rockstar'ın yerinde olsam, gta'nın yeni sürümüyle yer yerinden oynayacakken zaten rekabetin yıllardır sürdüğü futbol oyunlarına girmezdim herhalde.
  • black holes in the sky  (09.09.18 00:24:42) 
Milyonlarca dolar yatırım demek futbol oyunu. Piyasada 2 dev varken adam niye bu kadar buyuk bir riske girsin?
Boyle seylerin nedenlero hep ekonomik, ticari.
Oyun dedigin sey de bir ticaret. Amac en az kayipla en fazla kazanci elde etmek.
  • stavro  (09.09.18 00:25:16) 
Buyuk firmaların bıir cogu anlamaz futbol oyunu yapmaktan. Zaten ellerinde güclü markalar var, iyi getirileri var. O yuzden 2 tane buyuk markanın oldugu(pes-fifa) pazara girmezler. Lisans al, diger yapım maliyetleri falan derken getirisi olacak mı olmayacak mı belli degil. Risk yani direk. Yeni bir marka yaratmak zor.

Haa 2k ea nin nba live ını gomdu, bitirdi. Yine yapar mı ya da baska firma yapar mı bilmem ama ben rockstar olsam girmem, bethesda olsam girmem. Dag kadar paraları var evet ama isin ucunda rezil olmakta var. Bence futbol oyunu degil, zaten iki tane var yeter ama acilinden nba2k serisine bir rakip lazım :)
  • eazy  (09.09.18 00:28:55) 
[]

Ingilizce öğrenirken Türkçe kitaplar da okuyor muydunuz?

Full time sadece ingilizce öğrenmeye odaklanan uzunca bir süreç için söz konusu. Bir dili öğrenirken ana dilini arka plana alıp kendini öğrenilen dile maruz bırakmak gerekir gibi bir söylem var. Fakat bir yandan da okunmak istenen kitaplar birikiyor. İngilizceye ayrılan süreyi geçmemek, belki günde ortalama bir saat olmak kaydıyla Türkçe kitaplar da okumanın ing öğrenme sürecinde olumsuz etkisi olur mu?




 
Daha hizli ogrenebilecekken sureci yavaslatmis olursun. "Zarari olur"dan ziyade faydadan feragat etmis olursun.


  • stavro  (05.09.18 22:27:38) 
Turkceyi terketmek gerektigi konusuna ben de katiliyorum. Surekli konusabilecegin insanlar bulabiliyorsan video muzik vs. Kayitlari ingilizce seyrediyor ve sosyal medyani dahi bir suzgecten gecirip yabanci dil takiliyorsan olur o is. En azindan bende yaramis oldu. Tavsiyem kitaplarini en azindan ileri bir tarihe ertelemen olacaktir en azindan bir donemini o dilin icinde rahat hissetmen acisindan gerekli goruyorum.


  • formalite  (05.09.18 22:29:48) 
beyniniz öyle çalışmaz.

ana dilinize ana dil denmesinin bir sebebi var. istediğiniz kadar çok yabancı dil öğrenin, beyin bütün verileri anadilizinde en hızlı şekilde işlemeye devam eder. ayrıca bir dilde bir bilgi işlenirken diğeri silinmez. 8 gb hafızalı cep telefonu değil bu.

keyfinize bakıp istediğinizi okuyun. ingilizce'ye yeterli zaman ayırdıkça yeterli gelişmeyi sağlarsınız. hurafelere de inanmayın. türkçe'yi kullanmak ingilizce öğreniminizi yavaşlatmaz. ingilizce öğreniminiz sadece yeterli vakti ayırmazsanız yavaşlar.
  • jason bourne seksapeli  (05.09.18 22:31:58) 
Yalniz ne cok en azindan demisim çok pardon okurken yasattigim iskence icin.
Okumadan cevaplarsan olacagi bu. Ben biraz gidip Turkce calisayim:D

  • formalite  (05.09.18 22:32:02) 
stavro +1


  • güneyli çocuk  (06.09.18 06:24:41) 
mumkun oldukca okuma.
arabayla giderken birden durmak/yavaslamak gibi bir sey bu. ilerlemeni yavaslatir.

  • tabudeviren  (07.09.18 10:39:21) 
[]

Ölüm Defteri bulsaydınız kaç kişiyi yazardınız?

Death Note'daki gibi deftere yazdığınız kişi istediğiniz şekilde ve zamanda ölüyor ve yakalanma şüphelenilme riskiniz yok dikkatli davranırsanız. Bu durumda sayı olarak kafadan kaç kişiyi yazardınız? Yoksa hiç kullanmamak mı?




 
yaklasik 1 dakikadir dusunuyorum ve aklima kimse gelmedi. ama ne bileyim, bir cocuk istismari, cinayeti faili falan gorursem, o hirsla yazarim ama kalp krizi seklinde degil, aci verici bir olumle oldururum...
ama spesifikte kimse gelmedi aklima. sifir diyorum.

  • dilemma of subscribtionability  (04.09.18 03:26:56) 
wataşi wa eru des cümlesini duyana kadar 35 milyon yazaardım


  • bardakigüneşgözlüğü  (04.09.18 03:57:01) 
:) var ya...


  • brad pitt  (04.09.18 07:00:55) 
6.5 milyar kadar.


  • idonthaveatvset  (04.09.18 07:11:27 ~ 07:11:32) 
"şu an elime defter versen şunu yazarım" diyebileceğim net bir isim yok ama çooooook fazla kişi yazardım, ondan eminim. sıradan vatandaşla uğraşmazdım muhtemelen, nefret ettiğim ve şahsen tanıdığım insanları yazmazdım. nestle gibi iğrenç firmaların yöneticileri, geçtiğimiz günlerde nalları diken john mccain gibi savaştan beslenen şerefsizleri vs. patlatırdım düzenli olarak.

vaktimiz kısıtlı. o yüzden ölümü milyonlarca insanın hayatını güzelleştirebilecek insanları hedef alırdım. üşengecim ben, her gün her gün 500-600 tane isim yazmakla uğraşamam. az ölsünler, öz ölsünler eheh. ben elimden geldiğince çok yazarım ama elimden gelecek olan belli.

excel'de yazabiliyorsak o zaman iş değişir ama. çok karıştırırım ortalığı.
  • der meister  (04.09.18 07:36:15 ~ 07:37:26) 
yazmazdım ya da kendimi yazmamaya zorlardım. ölse dünya daha iyi olacak bir sürü insan olabilir belki ama öyle bir şey yapsam ben de karakter olarak kötü olur ve ölene kadar huzur bulamam diye düşünüyorum. ha, eğer if-then-else şartı koyabiliyorsak öyle bir deftere, başkasına muhtaç olmaya başladığım saniye olmak üzere kendi ismimi yazardım.


  • puc  (04.09.18 08:01:13) 
100 kisi falan yazardim.


  • stavro  (04.09.18 08:09:27) 
şöyle diyim, sayfalar yetmezdi.


  • hosein  (04.09.18 09:06:31) 
defteri yakardım.


  • for day to break  (04.09.18 09:09:37) 
Kendi adımı yazardım.Tarihi 100 yıl sonraya ayarlar, ölüm şeklinide rahat ölüm olarak ayarlardım.


  • pink ja  (04.09.18 09:40:36) 
çooook fazla. Sayısını bilemiyorum


  • alaimisema  (04.09.18 09:43:22) 
Bu soğukkanlılıkla öldürmek, arkadaşlar. Nasıl birinin hayatının sorumluluğunu üzerinize alırsınız?


  • SiyamkedisiZorro  (04.09.18 10:50:17) 
Birinin ölmesini istemek, dilemek çok garip geliyor bana. Normal bulmuyorum. En nefret ettiğim insanı bile yazamazdım ben.


  • windowsguvenlikduvari  (04.09.18 10:55:57) 
Var ya taş üstünde taş bırakmazdım. L de yok, yakalanma olasılığın yok yani. Yardır.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (04.09.18 12:28:22) 
işte beklenen soru...

yagami light'a rahmet okuturdum. ancak!

adil bir şekilde...
  • the master of apprentices  (04.09.18 12:35:18) 
Bir elimize geçsin de hele sonrasına bakarız.


  • melonsucker  (04.09.18 13:07:29) 
[]

Lenslerin boyut çapı önemli mi?

Daha doğrusu böyle bir şey var mı? Evde günlük kullan at kutu lens var zamanında reçetesini yazdırıp göz numarasına göre almıştım ama gözün çapına göre küçük lens orta boy lens gibi türler oluyor mu? Zira saatlerce uğraşıp takamamıştım. Kirpikler kalın ve çocukluktan kalma göze bir şey yaklaşınca fazla göz kırpma refleksi de var




 
@retoique

D -4
BC 8.5

yazıyor. Sanırım BC boyutu. Lens reçetesiyle değil doktorun yazdığı numarayla aldığımı hatırlıyorum her hastanede lens reçetesi için ekipman olmadığı için herhalde. Şimdi kutu çöpe mi gitti yoksa kullanılır mı yine de?
  • siyah giyen adam  (03.09.18 19:44:41) 
Lensler de elbise gibidir, çapı küçük olanlar, gözü sıkıp, kanlanma vs yaparlar; büyük olanlar da, kayma vs yapabilirler. Lensi takamamaktan ziyade, lensi taktıktan sonra bu etkileri görürsünüz.


  • agluna  (03.09.18 20:40:58) 
Lens fiyatlarında yükselme var mı acaba? Daha önce hiç lens kullanmadım fakat artık gözlükten bıktım. Lense geçmeyi düşünüyorum da.

Eski fiyatları bilmediğim için lens fiyatlarına yansıdı mı kur artışı bilmiyorum. Yardımcı olursanız sevinirim.
  • mezarkabul  (03.09.18 21:05:26) 
çapı ve boyutu önemli. Buna göre gözünüzde rahat edebilir veya bütün gün batma, kızarma ve sulanma ile uğraşabilirsiniz.

Doktorlar bu ölçüleri tespit edebiliyorlar, bunun dışında en güzel yöntem bir kaç farklı ölçü ve marka/model lensi denemek.

Doktorlarda deneme lensi oluyor bu amaçla bir çok firmanın.
  • burfak  (04.09.18 09:01:35) 
Onlar önemli tabi ama bi de şu var günlük lensler daha ince olduğu için zor takılıyor. Ben senelerdir air optix aqua kullandım, bu kış soflensi bi deneyeyim daha ince bir lens olsun dedim demez olaydım. Senelerin lens kullanıcısı ben o kadar zorlandım ki takarken, bi de arada kuruyup gözümden düşüyordu, gözümün içine kaçıyordu. Soflens aylık lensti ama günlük lens kıvamında ince bir lens. Problemin buysa çok ince olmayan aylık lens dene derim.


  • mabesa  (04.09.18 10:49:48) 
[]

Davul fırın mı mini fırın mı?

Balık buğulama, kek veya fırında pişen yemekler için davul fırın mı yoksa mini fırın mı daha etkili olur sizce?




 
Luxell börekçi


  • fasulyek  (02.09.18 18:12:59) 
Davul fırınlar kek pişirmiyor, kek asla kabarmıyor.


  • old possum  (02.09.18 18:18:36) 
mini firin


  • all girls dream  (02.09.18 18:19:51) 
Mini


  • nax  (02.09.18 18:20:55) 
mini


  • kablelvuku  (02.09.18 18:25:41) 
mini


  • glamdr1ng  (02.09.18 18:46:05) 
[]

Gece egzoza yüklenen motorculara karşı düşünceleriniz?

Gündüz vakti olması da ayrı bir işkence ama özellikle gecenin bir yarısında mahalle arasında egzoza yüklenip gürültünün suyunu çıkaran bu tiplerin ölmesini dileyecek kadar insanlığı kaybettiğim oluyor. Kaza yapıp sadece kendilerini öldürdüklerini duysam zerre üzülmem aksine memnun olurum neredeyse. Tam uykuya dalacakken o egzoz sesinin kafayı nasıl biçtiğini bilirsiniz. Sizin düşünceniz nedir bu tiplere karşı? Dikkat çekmekten mi yoksa insanları rahatsız etmekten mi zevk alıyorlar?




 
Biraz bokunu çıkartmıssın abartmakta


  • oscardozo  (31.08.18 03:24:26) 
gayet de haklısın.

bence kendilerinin ve ailelerinin, en gün yüzü görmemiş küfürlerle anılmasından zevk duyan, ilgi manyakları bunlar.
  • runagain  (31.08.18 05:38:19) 
kimseye zarar vermeden kendilerini telef etseler uzulmem.


  • fakyoras  (31.08.18 07:12:39) 
her duyduğum sesten sonra dua ediyorum, doblolu bir hayvan bunu sıkıştırıp yuvarlasın paramparça olsun diye.


  • tchuck  (31.08.18 08:10:02) 
Belki olumlerini isteyecek kadar degil ama yakalayinca bi tanesini olduresiye dovecek kadar hayallerim var.

Kesinlikle varos kesimin ilgi cekme merakindan bence! Bi de ayni cemberi/ rotayi 2 defa 3 defa turlamiyorlar mi?!! Hakkaten dayaklik!
  • superfluid  (31.08.18 08:14:23) 
ölmelerini ister miyim bilmiyorum ama çok sağlam acılar çekmelerini istiyorum.
ha bu arada bu orçoların tek olayı ses çıkartmak da değil. trafikte her türlü tehlikeli hareket bu *m feryatlarında.

  • teritori  (31.08.18 08:26:04) 
O an ölmelerini istiyorum yalan yok ama motorları bozulsun, egzozu götünde patlasın, bir daha motora binmesin.

Amaç saatten bağımsız olarak dikkat çekmek, şahinin, e30 bmw'nin, cin çarpmış gibi tekerleri içe dönük honda civic'in egzozuyla yapılmak istenenin aynısı. Caddede/sokakta kızın biri "Bu ne amk" şeklinde kafasını çevirip bakınca aha kız bana veya sikko aracıma baktı diyerek daha da gaza geliyorlar.

Düzgün bir ülkede trafik polisi bunların alayını bir seneye kalmaz sokaklardan temizler de polislerin yapacak daha önemli! işleri var.
  • chicha  (31.08.18 08:55:31) 
ülkemizdeki insanların %70inin dünyaya başkalarını rahatsız etmek amacıyla geldiğini düşünüyorum.

- yüksek sesle konuşanlar
- yere tükürenler
- bu aptal egzoz sesini çıkaranlar
- toplu taşımada kulaklıksız telefondan bir şey izleyenler
- yere çöp atanlar

bunlar hep aynı familya. hepsinin toplatılıp hayvan maması yapılmasını istiyorum ben de. hiç değilse bir işe yararlarç
  • suicides underground  (31.08.18 09:15:33) 
Bir tek onlar olsa iyi..
suicides'in listesine "sokak düğünü yapanlar"ı ilave etmek istiyorum ayrıca. Motorcu geçiyor gidiyor, sokak düğünü saatlerce kafa s.kiyor.

  • pati  (31.08.18 09:43:05) 
Tam bir beyinsizlik örneği. Bunu yapanın zerre aklı olduğundan şüphe ediyorum. Bİr insan neden sesli bir taşıta binerek hava atmaya çalışır. İnan o motorun üstünde 5 dk duramazsın zaten, süren adamın da kafası şişiyor sesten. Sırf hava atmak için katlandığı şeye bak.


  • roket adam  (31.08.18 10:01:04) 
geçenlerde bir arkadaşımda kaldım evi emniyetevler mahallesindeydi. ara sokaklarda, yokuş aşağı. nedense oralarda bu tarz apaçi çok gecenin 2 3 ünde bile egzozu zorlayıp milleti uykudan uyandırıyorlar. en son bir çocuk uykusundan korkarak uyanmış ailesi dışarı çıktı, mahalleli sokağa indi, çocuklar dayak yiyeceklerini anlayınca dümdüz gittiler. o zaman istedim ki dayak yesinler, çünkü orada kaldığım 2 gün hiç verimli uyuyamadım. aşırı gürültülü, insanın sürekli böyle bir yerde sağlıklı kalması mümkün değil.


  • damla sakızlı dondurma  (31.08.18 10:24:07) 
Yurt dışında yüksek sesle konusan milletler Türkler ve abd liler direkt anlıyorsunuz. Kesinlikle dikkat çekme çabası.


  • monkey  (31.08.18 10:45:36) 
onlara ettiğim kufürleri buraya yazamam. 1 saat ugraşıp çocuk uyutuyoruz, bok beyinliler 2 sn de uyandırıyor çocuğu. başka kimseye zarar vermeden motorlarının patlamasını istiyorum. adi suçlular hariç bu kadar gereksiz başka insan grubu yoktur dünyada.

john blor doğru söylüyor. olayı motorculara indirgememek lazım. bu şekilde gürültü yapan araç sürücüsü de en az motorcu kadar vardır. topunun imhasını diliyorum.
  • tukenmez adam  (31.08.18 11:51:44 ~ 13:02:48) 
Motorcuyum, alayının amk. Emniyet sık sık uygulama yapıp bağlıyor ceza kesiyor vs ama bitmiyor ipneler. Sadece motorcu değil, böyle kafa siken apaçi arabacı da çok var.

Pezevengin arabası gitmiyor da, basıyor da basıyor bağırıyor ama sesin ve aracın uzaklaşması 2 dk sürüyor. Muhabbete devam edebilmek için bekliyorz resmen.
  • John Bloor  (31.08.18 12:11:02) 
olmelerini istemek ne kelime. son surat bogaz koprusunden ucup kopek baliklarina yem olmalarini, sonra o baliklarin uzerinden tanker gecmesi lazim.


  • mayeskuel  (31.08.18 12:28:23) 
O an sorsan "gebersin gitsin" derim muhtemelen hele uykumdan uyanmışsam ama şu an sakin kafayla aşırı caydırıcı şekilde cezalandırılmaları yeter diye düşünüyorum. 100 saat gürültü kirliliğine karşı kamu hizmeti + 6 ay ehliyete el koyma + para cezası caydırıcı geldi şu an.

Edit: Bu cevap yazılırken tüm infazın adil koşullarda gerçekten layıkıyla gerçekleşeceği ön kabulüyle hareket edilmiştir.
  • farabi  (31.08.18 13:14:37) 
kendi kendilerine olmelerinde bir beis gormuyorum. zengini de fakiri de ayni bunlarin, varos pezevenkler.


  • brkylmz  (31.08.18 14:40:14 ~ 14:40:38) 
[]

2019 asgari ücret yaklaşık ne kadar olur?

Güncel enflasyona göre en kötü net 2000'i görür mü yoksa dolar artışını dengelemek için 2200 civarı olur mu? Yılbaşında yaklaşık 430 şimdi 250 dolar ama asgari ücret zamları bu mantıkla olmuyor sanırım




 
2000 bile olmaz nette bence.


  • black mamba  (29.08.18 18:21:09) 
dolarla ne işimiz olsun ki? onların doları varsa...
reel enflasyonun altında kalır diye düşünüyorum. 1900 tl.

  • ozdek  (29.08.18 18:38:30) 
[]

Kızlar için kısa boylu erkeklerin hiç mi şansı yoktur?

Sözlükte okunanlardan sonra kısa boyluların yaşama nedeni gibi aşağılayıcı alay edici birçok entryi gördükten sonra insan hem üzülüyor hem merak ediyor ister istemez. 1.55 boylarında kızlar bile mi en kötü 1.75-1.80 ve üstü erkek tercih eder GENEL olarak?




 
kendim için konuşmam gerekirse; hiç şans yok.
kaldık birbirimize.

şaka şaka belki de şans vardır ama ben "kısa boylu erkek severim" diyen bir kıza rastlamadım.

ekleme: onlara inanma seni kandırmaya çalışıyorlar, sakın rehavete kapılma. seni uyutmaya çalışıyorlar. onların hepsi misyoner sakın onlara inanma en çok bana inan ben acı söyledim ama doğru söyledim.
  • attirmayin makedonun kafasini  (27.08.18 21:13:55 ~ 21:19:00) 
Yaani benle ayni boy olmasin az daha uzun olsun istiyorum. Dolayisiyla kisa derken kaci kastediyorsun bilmiyorum ama onemli ya. Kac boyun?


  • bradshaw  (27.08.18 21:16:17) 
cok abartiliyor bence. Cevremde hic rastlamadim. Hatta kizlarin daha uzun oldugu ciftler baya fazla. Belli bir yastan sonra bu tarz dusuncelerin onemi kalmiyor dusuncesindeyim. En azindan benim cevrem oyle. Muhtemelen evrimsel veya psikolojik bir takim aciklamalarla gelecek insanlar olacak ama bir suru parametre var insan iliskilerinde.


  • karpuzpeynirekmeksu  (27.08.18 21:17:12) 
benim tek kriterim boy çünkü 1.75'im bir zahmet uzun olsun :(


  • tabirimekruh  (27.08.18 21:21:05) 
sözlük denen gerizekalı ortamı hiçbir konuda ciddiye almana gerek yok. 24 yaşındayım, 14'ümden beri sözlüklerde sürterim. eskiden ekşi internetin en kaliteli, düzgün oluşumlarından biriydi. şu an "ahşap mobilya sevenlerin buluşma noktası" sloganına sahip bir forum sitesi bile ekşi'den daha düzgündür, kalitelidir. instagram ve twitter'dan farkı kalmadı. herkesin kendini pohpohlayıp başkasını gömerek prim kasmaya çalıştığı, okumaktan aciz kültür ve insanlık düşmanı gavatların doluştuğu bir yer oldu.

bunu hem kendimden hem de sözlük sayesinde tanıştığım insanlardan yola çıkarak rahatlıkla söyleyebilirim: okuduklarının %80-90'ı gerçeği yansıtmıyor. en azından kafanda kurduğun gibi değil.

soruna gelecek olursak bu dünyada neredeyse her insan fiziksel olarak çekici bulduğu insanlara yönelir ve erkekte uzun boy genelde tercih edilir, doğru. gelgelelim türkiye'de boy ortalaması zaten 4 santimetre falan, haliyle tüm kadınların "asla kendimden kısa boylu biriyle olmam" dediğini varsayacak olsan dahi (ki öyle bir durum yok) muhakkak seni de beğenebilecek, yanında uzun olduğun birisi olur. boy, yüz, penis boyu vs. hiçbiri "tek başına" anlamlı değil o kadar.

bu dangalakça şeyleri okuyarak canını sıktığına değmez, samimi söylüyorum. sen kendini geliştirmeye bak, kim ne derse desin. geliştirebileceğin, daha iyi yapabileceğin şeylere, KENDİN için odaklan. kızlar her türlü gelir. gelmiyorlarsa da sen sağlıklı, başarılı, disiplinli, kamyon gibi şahane bir adam olursun zaten yine zararı olmaz, kendine yatırım yapmış olursun.

bi' de insanlar kompleks canlılar ya zaten, bana sorarsan ben de uzun boylu ve beyaz tenli kadınlara bayılırım ama zamanında çok sevdiğim hanım minnacık esmer bi şeydi eheh. gönül bu, nereye konacağı belli olmuyor. sadece boyuna aşık olacak insanların sana ilgi göstermemesi zaten senin hayrına olur. "aşk değil konu seks" diyorsan daha bile iyi, tuf tuf sevişip geçeceksiniz kim baksın boyuna tipin düzgün, kamaşenkon guvvatlı, vücudun güzel olduktan sonra.
  • der meister  (27.08.18 21:22:52) 
iyi de uzun boylu erkek istesek nolur, ortalama belli. sokakta gezdiğimde aşırı uzun erkekler görmüyorum, hatta uzun diyebileceğim bir erkek bile görmüyorum, çoğu 1.70-1.75 arası değil mi türk erkeklerinin? haticeye değil neticeye bakın derim.

aşırı boy farkı yatakta sorun yaratabiliyor.

asşdlaslşif
  • nice tnetennba  (27.08.18 21:23:41 ~ 21:24:53) 
Erkeklerde boy tercihim 1.70 civarı, max 1.75. Joey Jordison veya Alexi Laiho gibi bir adamsa 1.60-1.65 de olur. Ama Angus Young gibi 1.57 de olmasın lütfen!

Yalnız bu boylardaysa, mutlaka ince yapılı/minyon da olması gerekiyor. Mesela 1.70 olacaksa, kilosu da max 65 olsun.
  • Thredith  (27.08.18 21:30:58) 
1.85'im sevgilim olmadı


  • Drakath  (27.08.18 21:34:36) 
Bende zamanında fiziksel takıntıları olan biri olarak şansımın olmadığını düşünürdüm. Deneye deneye olayın insanın aurası ve doğru kişileri bulmak onlara teklif etmek olduğunu gördüm


  • ZetaStar1903  (27.08.18 21:47:04) 
Zamanında "Aşk Böcüğü" diye bir radyo çöpçatanlık programı vardı (Radyo Klas, 90'lar. ah ulen, yaşlandık). Erkekler kendilerini ve aradıklarını tarif edip telefon numarası bırakır, kızlar ise bu tarifi yaptıktan sonra 3 tane taliplinin cevaplarına göre seçim yaparlardı. Şahsen 150 boyundaki kızların bile 180 üzeri aradıklarına birçok defa tanık oldum. Belki biraz bizdeki yakışıklılık anlayışı ile alakalı, uzunlar beğeniliyor. Ben de 165'lik boyumla bu konuda şanslı olmadım. Eh artık 40 olduk zaten, bu saatten sonra zaten olmaz. Unumu eledim eleğimi astım artık, sıra sizde gençler.


  • d max  (27.08.18 21:53:25) 
Ben erkek arkadaşlarımdan 170 altı olup da boş kalan görmedim, gayet tercih ediliyorlar.


  • sedat peker in yegeni  (27.08.18 22:05:20) 
Ben aşka boy biçilmesini hiç sevmemiş hiç sevilmemiş olmaya bağlıyorum, başka bir açıklama beni tatmin etmiyor. Ben de çocukken uzun boylu kara kuru(zayıf) erkekleri beğendiğimi sanırdım sadece o tipe aşık olabileceğimi düşünürdüm. Aşk böyle birşey değil, benim için bir bütün, meselâ boyu uzun olur sesini diksiyonunu beğenmezsem ve konuşmayı bilmiyorsa boşsa direkt biter. Velhasıl öyle bir sevilirsin ki senden belki de 10 cm bile uzun olmayan adama aşık olursun. Kısa Boylu erkeklerin belki de bu saçmasapan kıyaslamalar, laflar yüzünden kendilerini daha farklı tamamladıklarını geliştirdiklerini hatta fiziken kilo vs daha dikkat ettiğini düşünüyorum. Diğerleri sadece uzun boylu olmalarıyla tercih edileceklerini sanabilirler=)


  • mslny  (27.08.18 22:14:48) 
Ali159’a çok katılıyorum.

Sen bakma oraya öyle yazanlara. Boyun kısaysa farklı bi özelliğin vardır, o hoşuna gider. Tek kriterle eş seçilmez.
  • Delay Fuze  (27.08.18 22:21:55) 
@mslny, 17-18-19 bu yaşlarda boyumu sıkıntı etmiştim. sevdiğim kız bakmıyordu bana ve 1.73 olduğum için kafaya taktığım mevzulardan biri de buydu. ki o zamana kadar sevdim, çok daha da çok sevildim. demek istediğim diğer türlüsü de olabiliyor.

@siyah giyen, genelin ne düşündüğünün önemi yok ki. hoşlandığın kızın ne düşünüyor o önemli. onu da buradan öğrenemezsin.

genel olarak boy ortalamasının %70-80 kısımlarında olmak erkek için artı.
  • mewthree  (27.08.18 22:23:15) 
benim farkettiğim boyu biraz uzun olan erkekler daha bir kasıntı olarak hepsi kendilerini yakışıklı zannediyorlar sanki katalog çekimindeler sanki hepsi kenan imirzalıoğlu ve bu yüzden girişken olmuyorlar ağzı laf yapma kısmında kendilerini geliştirmiyorlar. kızlar teklif etsin diye bekliyorlar. nispeten kısa boylu erkekler daha bi atak daha bi nasıl desem daha çok pozisyona giriyorlar fazla insanla tanışıyorlar rahat olabiliyorlar. fiziksel olarak da kısa boyluların muhabbet açısından daha avantajlı olduklarını düşünüyorum. çok anormal bir kısalık yoksa ki anladığım yok kafana takmana değmez gidip yaz dizisinde başrol oynama niyetin yoksa.
180 falanım. yani züğürt teselli diye anlama diye yazdım.

  • kelepir  (27.08.18 22:49:50) 
Kısa boylu erkeklerin yüzleri genel olarak daha güzel oluyor sanki. Boy uzadıkça yüzler de böyle kartlaşıyor mu diyeyim, ne diyeyim bilemedim. Ama kısa erkekteki kaş göz uzunlarda yok.


  • inawen  (27.08.18 23:07:08) 
@inawen, büyük olmak daha fazla büyümek demek. bu süreçte yüz asimetrisinin artma olasılığı daha yüksektir belki uzun insanlarda. çirkinlik olarak geri dönüyor olabilir bu.

fakat bu çok sallamasyon bilim oldu :(( kör tahmin yani.
  • mewthree  (27.08.18 23:17:42) 
Tercih mercih edemez. Olmayan seyin neyini tercih edecek ki kadin? GENEL olarak sixpackli, 1.85 ve eli yuzu duzgun tercih edilir de diyebilirsiniz, yanlis olmaz elbette. Ama genele vurulacak bir kitle yok ki ortada.

Boyum 1.75. Kadinim. Simdiye kadar benden uzun iki sevgilim oldu. Onlar da 1, 2 cm... Boylarini mezura ile olcmekten cok, baska yanlarina bakmistim. Alman esim de benden kisa.

Ozguven onemli, cok onemli demis miydik?
  • buf-e kür  (27.08.18 23:21:45) 
Kısa boylumerkeğin şansımyok değil de, asla dikkat çeken adam olamazsın. Benim boy 175 gibi bir şey mesela, vücut iyi tip düzgün giyim iyi falan olsa da bir ortama girdiğin an kızlar dönüp “off ne yakışıklı” demez yani. İlk dikkati çeken hep uzun boylu adam olacaktır. Ha senin çenen laf yapıyordur, çok fırlama eğlenceli bir tipsindir falan, yine boş kalmazsın ama o ilk anda dikkat çeken adam olmazsın asla. Ömrün boyunca bir barda hatunlar sana yürümeyecek yani, ekmeğini sen kazanacaksın tabiri caizse.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (28.08.18 00:03:29) 
Simdi soyle panpa;
evet 1.55 boyunda kiz da 1.80'den asagi istemiyor, genel olarak boyle. Ama isteyip istememekle olmuyor her sey. Bulamayinca pasa pasa 1.65 ile takilan var bunlarin icinde bir suru. Bulamayinca bulduguyla yetiniyor. Kizlar kisa boylu erkek sevmez ama yalnizligi daha da bi sevmez. Uzun sure yalniz kalamaz bir kiz, sen bir sekilde idare edersin ama kiz yapamaz. Kendi de cok tercih edilecen bir kiz degilse donup dolasip 1.65'e kalabiliyor, ornek dolu.

Onun disinda; 1.65 adamlarin hic mi sansi yok? Boy onemli bir kriter ama tek kriter degil.
Overall skoruna kazanip kazanamdigin belirlenen bir sinav gibi dusun. Sayisal ve sozel birkac dersten sorular var. Overall min %80, ayrica her dersten de min %20 yapma sarti var mesela. Uzun boy burada Matematik olsun. Sayisalin kotu kotu ama sozelde cevaplari takir takir dosedin ve overallda gecer not aldin gectin.
Diger tarafta matematikten full ceken adam var ama sozel o kadar kotu ki sosyal bilimlerden sifir cekmis. Bu adam kaldi sen kazandin kontenjani.

Yani boy onemli kriter ama tek kriter degil. Hic mi sansin yok, sansin var. Cok mu sansin var, hayir cok yok diger notlarin saglam olmasi lazim. Ama mat %20nin altina da duserse isin hepten zor, ek kontenjan falan beklemen lazim.
  • stavro  (28.08.18 00:34:02) 
Türkiye'de kadınlar ilk önce ve çoklukla fizğe bakıyorlar. Eğer kahve içerken ya da bir şekilde bir sohbetin içine girebiliyorsanız o zaman şansınız olabiliyor.
Not: kısaspor

  • rakicandir  (28.08.18 08:46:18) 
[]

Roaccutane yazdırmak?

Sonbahar kapıda olduğu için eylülün ilk haftasında cildiye gideceğim ama problem şu ki benim randevu aldığımı duydukları için adım adım azalmaya başladılar, bu oldum olası böyle oluyor. Burun bölgesinde yaklaşık 5-6-7 yıldır neredeyse hiç aralıksız bir sivilce kolonisi var, kimi zaman artıyor kimi zaman azalıyor ama hep tutunuyor bir şekilde. Gözlük kullanmaya başladıkça belki daha da etki ediyor. Ancak burun haricinde yüzde yanakta pek yok, çene kısmında bazen tek tük oluyor.

Bu yüzden fazla bölgeye dağılmadığı için doktor yazmaz mı acaba? Yine randevu zamanı sivilce oranı azaldıysa yazmaz mı? İlacın yan etkilerinden biri intihara meyillilikmiş fakat sırf sivilceler yüzünden özgüvenin sıfır olduğu, yaşamdan koptuğum aşağılık kompleksinin arttığı dönemler oluyor.


Bir de yüzünde hafif orta arası yağlanma olup da bu ilacı kullanan olduysa nasıl etki etti öğrenmek isterdim°

 
Tek tük sivilce için yazmiyorlar o ilacı. Çok yan etkisi var. Sadece psikolojik degil. Karacigere fln hep zarar.

Ayrıca kullandigin ilk donemde cok aşırı sivilce yapiyor. Bende baya vardi sivilce, ilaca başladığım donemde çok daha arttı. Sonra geçti.
  • havada bulut  (27.08.18 02:09:46) 
Bela bir ilaç hiç heves etme. Kullanalı on yıl oluyor benim çok daha sıkıntılıydı sivilcelerim. Bir yıl falan kullandım hala kuru cildim. Göz kuruluğu (ve buna bağlı hastalıklar), karaciğer problemleri vs. de cabası


  • eatpraylaw  (27.08.18 04:28:29) 
kesinlikle alma bu kadar kucuk bir problem icin. cok agir bir ilac, son secenek gibi dusun.


  • filmlovepenguin  (27.08.18 11:01:13) 
Geçen yıl reçetesiz almıştım. Bir sorun eczacıya. Aknetrent almıştım ben.


  • caletti  (27.08.18 11:05:57) 
Benim de 3-4 tane arada sırada çıkan sivilcelerim vardı. Ataşehir Fatih Sultan Mehtem EAH'ye Hülya Er Demirci'ye gittim. Kendisi bana direkt Roaccutane yazmaya çalıştı. "İşin gücün arasında, bir de devamlı kuruyan bir cilt ve ağrıyan eklemlerle uğraşmak istemiyorum." diyerek, kendisini zor ikna ettim.


  • agluna  (27.08.18 15:35:34) 
Bekara karı boşamak kolay. Kullanma öyle gez yeaa nolcak demek empati yoksunluğu bence. Bi de bu ilacı 2 kez kullanıp sakın kullanma diyenler var ki kelimeler kifayetsiz kalır. Herkes aynı şekilde yan etki görmüyor ayrıca. Ben kullanırım anal fissür olur, hastaneye gittiğim güne lanet ederim, sen kullanırsın allah bulanın 7 sülalesinden razı olsun dersin.

Sen söyle bu ilacı kullanmak istiyorum, birsürü krem denedim, geçmiyor, biri bitiyor biri başlıyor, ağrıyor mimik yapamıyorum falan... Devlet Hastaneleri genelde bu ilacı yazma eğiliminde oluyolar zaten. Israr et yazmazsa da.

Olmadı özel bi hastanede yazdırır sonraki aylarda test için devketteki bi doktora gidersin.
  • olutaklidi  (27.08.18 17:46:01) 
[]

Ahlak ile alakalı bir soru

Bu olayı daha önce haberlerde duymuştum. Dindar bir anne 1-2 yaşındaki bebeğini öldürür ve yetkililere teslim olur. Neden yaptın derler, "büyüyüp de günaha, yanlış yola bulaşmasın diye direkt cennete gitsin istedim, birkaç on yıllık dünya hayatındansa sonsuza kadar cennette mutlu olsun, kendimi feda ettim onun için cehenneme gidecek olsam bile." benzeri bir cevap verir.

Bu durumda annenin yaptığı ahlaka aykırı mıdır yoksa değil midir? Genel ve göreceli ahlak diye bir ayrımdan söz edilebilir mi?


 
Kimin cennete kim cehenneme bunu biz bilemeyiz. Zaten inançlı olana sonsuz cehennem yok diye biliyorum. Yani inaniyorsa, ne günah işlemiş olursa olsun illaki cennet görecek derler.

Can almak günahtir, Allah'a mahsustur. Bu durumda kadın yanlış yapmıştır. Ahlak ile bağlantısı bu.

Duyuruda din alimi olduğunu sanmıyorum. Doğal olarak bu soruların yeri burası değil bence.
  • elorelia  (23.08.18 22:59:45) 
Tarık akanın bununla ilgili filmi var adak diye


  • her gece aç  (23.08.18 23:17:25) 
Din veya ahlakla alakalı yorum yapabilmek için din alimi olmaya gerek yok bence. Kimin alim kimin cahil olduğuna ve alimin alimlik derecesine kim karar veriyor?

Neyse soruya geçelim.

Ahlaka aykırıdır. Çünkü yanlış bi şeydir. Birinin yaşama hakkını çalıyosun.

Cennete mi gider cehenneme mi, onu elorelia’nın dediği gibi allah bilir. Bana düşmez. İlgimi de çekmez.
  • Delay Fuze  (23.08.18 23:19:20) 
Annenin cennete ya da cehenneme gitme durumu din bilgisi gerektireceği için onu çıkardım. Ahlak ise dinden eski bir kavram olduğu için beyin fırtınası yapabilen herkesi ilgilendirebileceğini düşündüm o yüzden soruya dini katmadan devam etmek en iyisi.


  • siyah giyen adam  (23.08.18 23:24:16) 
Goreceli ahlak diye bir sey olmaz. Ahlak genel bir yapidir zaten.
Ahlak denen olguyu ortaya cikaran sey toplum hayatidir. Yeryuzunde tek başına yasasaydik anadan doğma dolasirdik ortada her birimiz, ayip diye bir kavram gelistirmezdik.
Ahlak normlari kolektif bir yapının urunu, birisi oturup ahlak kurallarini yazmadi simdiye dek. Genel kabul uzerinden degerlendiriz ahlaki mevzulari. Dolayisiyla goreceli ahlak diye bir kavram olamaz.
  • stavro  (23.08.18 23:29:54) 
Toplum ahlakına tamamen aykırı bir durum bu. Toplum ahlakının ise ideal olmadığını biliyoruz. Bu herkesin kendi ahlak kuralları çerçevesinde (çerçeve de ne sınırlayıcı, çirkin bir tabir) yanıt vereceği bir soru sanırım.

Kendi açımdan yanıt vermem gerekirse; dünyaya yeni bir bilinç getirip sonra onu yok etmek tutarsızca, burada zaten patlıyor. Çok uzak olasılıkları düşünerek bir yaşamı sona erdirmek doğru değil bana göre. Her bilincin kendi yaşamını sona erdirme hakkı vardır, başka kimse bu hakka sahip değildir.
  • rahip janick  (23.08.18 23:31:19 ~ 23:43:44) 
Oncelikle din ve ahlak arasinda bir korelasyon oldugunu dusunmuyorum. Dinden bagimsiz annenin yaptigi ahlaksizca, anneside olsa bir kimsenin yasam hakkini kendince sebeplerle elinden alamazsin. Ayrica din icin herhangi bir canlinin canina kastetmek ahlaksizliktan daha buyuk hakareti hakeden bir tavir.


  • bruceandwayne  (24.08.18 00:15:48) 
ahlaka aykırıdır.


  • dieselsingle2  (24.08.18 13:17:05) 
[]

The Last of Us bitirmiş olanlar? - Spoiler

Bazen gönlümüzü kazansa da genel olarak Ellie'ye gıcık kapıp Joel'i sevmiş olan tek ben miyim? Ellie'nin bu kadar sevildiğini öğrendiğimde çok şaşırmıştım. İkinci oyunda sırf bu yüzden Ellie başrolde olacakmış ve hatta Joel olmayacakmış gibi söylentiler var oyunun başında ölüp Ellie'nin intikama girişeceği gibi, bu spoiler değil çünkü ikinci oyunun konusuna dair söylentilerden biri sadece. Ama Ellie'nin başkarakter olması fragmanlara bakılırsa kuvvetle muhtemel gözüküyor maalesef. Sırf bu yüzden hayatımın oyununun devamını oynamaya pek hevesli değilim Joel olmazsa şayet.

İkinci oyun için sizce ana karakter hangisi olmalı?

www.strawpoll.me

 
bence olduğu gibi devam etsin. joel baş karakterken her şey yerli yerinde. ellie bazen cidden çok mal.


  • Tears of Devil  (21.08.18 19:07:08) 
Ciddi misiniz lan. Ben ellie gibi kızım olcak olsa yarın evlenir çocuk yaparım. Ellie adamdır.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (21.08.18 19:23:56) 
Ellie'yi sevmeyenlerdenim. Zaten böyle hikayesi ağır basan sinematik oyunlarda yancı karakterleri hiç sevmem. Fazlalıklarmış gibi geliyor bana. İlk yol çıktıklarında birbirlerini sevmemeleri ama sonradan işin baba-kız olayına evrilmesi falan çok klişe geliyor artık bana. En son God of war'da yaptı bunu. İlk oyunda içinde ellie olarak sevdiğim tek şey, oyunun sonuydu. Onun dışında ıhh.

İkinci oyunda tabi Joel olarak oynamak isterim. Ama Ellie olarak oynatacaksa asla oynamamazlık yapmam o kadar değil :D Çünkü yancıları sevmiyorum, zaten firma güzel hikaye sunumu yapan bir firma. Ana karakter olarak oynatınca ister istemez severiz diye düşünüyorum.

Haa son olarak. post apokaliptik temalarda benim en sevdiğim şey, insanların o ortama ayak uydurup vahşileşmesi ve eski kişiliğini bir köşeye atmalarıdır. İlk oyunda Ellie çok ufak bir adım atmıştı, 2. oyunda da direk o kapıdan geçmiş olacak. Bunu görmek bence biz oyuncular için harika bir deneyim olur.

Joel tercih ederim, ilk oyundaki ellie'yi sevmiyorum ama 2. oyunda ellie olarak oynatacaklarsa uff demem :)
  • eazy  (21.08.18 19:56:35) 
[]

MHP nin doları 7 TL iken bozdurması?

Dolar 7-7.20 civarında zirve yapmışken tüm dövizleri bozduruyoruz diye açıklama yaptılar hasametli edayla komik bir şekilde www.haberler.com O tarihten sonra da dolar adım adım eridi işin ilginci fakat dolar bozdurma çağrıları 2-3 yıldır yapılmasına rağmen, Erdoğan her seferinde vatan için bozdurun demesine rağmen bu milliyetçi partinin dolar stok edip taa dolar 7 düzeyinde zirve yapmışken bozdurmaları ilginç değil mi ve iktidarla aralarında bir probleme yol açar mı yani iktidarın "bunu da yazdım bir kenara" deyip şimdilik ses çıkarmama ihtimali?




 
Aksine biz doları bozdurmasak daha da yükseleceti diyeceklerdir böyle bir durumda.

Bak büyük oyunu bozduk nasıl yılan di mi?
  • kljgslsdkjsd  (20.08.18 21:59:35) 
"milliyetçiyim" diyen parti, neden parasını dolar vs yapar ki zaten? bu da saçma sapan, "17-25 aralık'tan sonra" ölçüsü gibi bir şey herhalde! "Ama şu tarihten sonra..."

"bunu bir kenara yazacak iktidar" :) dev ihalelerini dolarla yapan iktidar!

ve vatandaşımız da hiç bunu sorgulamaz zaten. hülooooog!
  • runagain  (20.08.18 22:00:59) 
Şekilden ibaret hamleler, önemli olan para bozdurmak değil para bozduruyoruz diye açıklama yapmak. Kaldı ki Türkiye'nin dış borcu ve ithalat - ihracat dengesizliği ortada. Herkes döviz satsa ne olacak? En fazla yabancılara alım fırsatı olur.


  • salihdt  (20.08.18 22:08:12) 
O süreçte döviz bozduran kişilerin vatan millet sevdasından değil hazır yükselmişken düşmeden bozdurup kar edelim düşüncesinde olduğunu düşünüyorum.


  • gazozailacatmauzmani  (21.08.18 10:03:10) 
[]

Türkiye Venezuela olur mu?

Onlarda petrol var bizde o da yok gerçi fakat şu videoya denk gelince korku başa vurdu. youtu.be Venezuela gibi olursak bile en erken 10 yılı yok mudur bu görüntülerin?




 
  • but that was just a dream  (11.08.18 20:57:27) 
hocam Venezuela dediğiniz 200 yıllık, sömürgeden kurtulamamış bir yer. buradan yola çık.


  • giovanne  (11.08.18 21:02:15) 
yok la o kadar olmaz. türkiye venezuela olsa ortada ne abd kalır ne ab. bunu çok güçlü olduğumuz için falan söylemiyorum. 5 yıldır 5-6 milyon mülteci yüzünden kafayı yiyor adamlar. bulgaristan ve yunanistan'a sınırı olan 80 milyonluk, çok büyük genç nüfusa sahip bir ülkede kıtlık yaşanması herkesi derinden etkiler. mesela almanya bize volkswagen satamıyor diye batmaz ama kimse 80 milyonluk pazarı kaybetmek hatta o pazarın aç zombi ordusuna dönüşmesini istemez.

belki ben çok saf ve iyi niyetliyimdir bilmiyorum ama türkiye'nin temelden sarsılacağını düşünmüyorum. evet kanlı olaylar yaşayabiliriz, ciddi anlamda fakirleşip ekmek kuyruğuna girmemiz gerekebilir ama venezuela gibi asgari ücretin 20 paket makarna alabildiği bir ülke de olmayız ya. erdoğan vites arttırsa bile o kadar izole olabileceğimizi ve kalabileceğimizi düşünmüyorum ben.
  • der meister  (11.08.18 21:06:25) 
olmaz. o kadar da değil bence. avrupa ülkelerinin işine gelmez aşırı kötü bir türkiye ekonomisi. türkiye'nin ekonomisinin kötü duruma gelmesinden en büyük zararı ispanya, fransa, almanya, hollanda gibi avrupa ülkeleri görüyormuş. baksana türkiye'deki ekonomik durum yüzünden abd borsaları bile düştü dün. bu kadar kötü bir türkiye diğer ülkelerin de işine gelmez.

bence türkiye şimdilik en olması gerekeni yapıyor. hiçbir şey yapmamak.
  • efreet sultan  (11.08.18 21:06:38) 
Venezuela olmayız sanırım bizim halk iş o noktaya gittiğinde en basit tarımsal üretime dönebilir hala. Ama Arjantin olabiliriz. Hatta 2 gün önce Reddit'te bizdeki kur çakılması konuşulurken bir Arjantili şunu yazmış: "Mayıs-Haziran gibi bizde de böyle bir olay oldu, WallStreet sağlı sollu hücum etti (durumdan faydalandılar diyor bizde de aynısı oluyor özellikle Uzakdoğulular sağolsun) ama merkez bankası müdürünü kovup yerine dünya çapında tanınmış, eski Deutche Bank Deutsche Bank müdürünü getirdik, durum sakinleşti ve düzeldi, ancak Erdoğan'ın bunu yapacağından ve yapsa da bunun güven vereceğinden emin değilim"

Adamı haklı buldum şahsen. Dolar 3'den 4'e gittiği zamanlarda Arjantin'de yaşanan ekonomik olayları ve para birimlerinin gidişatını incelemiştim TL ile üst üste koysan baya uyuyordu birbirine. İşallah böyle olmaz diyordum. Daha kötüsü olacak gibi. Ama tekrar söylüyorum Venezuela olmaz. Bir ülke için ticari partnerinin, komşusunun ekonomik olarak kötü durumda olması oldukça kötü birşey. Bu bir futbol maçı değil, bir tarafın kaybetmesi sandığımız gibi dış güçlerin kazanması anlamına gelmiyor diye düşünüyorum. Biz krize giriyorsak komşularımız, ticari bağlarımızın olduğu Avrupa da sıkıntıya girecek demektir. Buna izin vermezler reçetesi bizim halkımız için oldukça acı olsa da (bkz: yunanistan).
  • taqster  (12.08.18 00:30:42 ~ 00:32:56) 
[]

Netflix, Spotify, PSN gibi dolar endeksli hizmetler

Özellikle Netflix Türkiye den oldukça zarar ediyor olmalı dolar 6.50'ye yaklaşırken. Spotify keza öyle. Bunların yakın zamanda Türkiyeden çekilmesi gibi bir durum olur mu yoksa ciddi zamlar mı söz konusu olur 27 TL lik netflix paketinin 45-50 TL olması gibi?




 
Kurun gidişatına bağlı olarak zam yapılır. Daha sonra kullanım sayısı düşerse çekilirler.


  • kablelvuku  (10.08.18 16:39:53) 
server masrafları eskisi gibi değil. çok ucuza hallediyorlar. dizi film lisansı veren adam zam isterse onlar da zam yapar. yoksa maliyetlerinde çok bi artış olmaz


  • glamdr1ng  (10.08.18 16:41:42) 
Bu adamların sunduğu hizmet dijital, işin teknik kısmını bilmesem de maliyetlerinde büyük artış olacağını zannetmiyorum bu yüzden. Bence o tarz zamların olması için bir sebep yok.


  • cay koy geliyorum  (10.08.18 16:50:37) 
yakında bunlara da zam gelir belli bir oranda, doların durumu her türlü hayatımızı etkileyecek, en basit ekonomik olsun diye tchibodan öğütülmüş kahve alıyoruz ona da geçen yıldan beri baya zam geldi hala da gelecek.


  • blue rebel motorcycle club  (10.08.18 16:54:11) 
[]

Dolarla hükümet gücü arasındaki orantı?

Dolar 4.70'ken bile zorlanmadan ilk turda kazandılar, yarın seçim olsa yine değişen bir şey olmaz. Dolar ne olursa olsun bu hükümetin ekonomi yüzünden istifa etme gibi bir ihtimali var mı? Muhaliflerden belli bir kesim seviniyor zira doların artmasına fakat milyonlarla oynanmadığı sürece orta ve alt tabaka sürekli fakirleşiyor.




 
Butun mesele medyada bitiyor. Butun medya hukumetin elinde, boyle olmasaydi haftalardir, hatta secimden once bangir bangir buyuk bir ekonomik krizde oldugumuz gundemde olurdu, halkin da algisi o sekilde olurdu. Elinde TL bulunduran insanlarin butun calismalarinin emeklerinin yarisi buharlasti gitti bir kac haftada ama televizyonda gormuyoruz hakkinda hic bir sey. O alginin olusmasi gecikmis oluyor, ama bir yere kadar - fiyatlara kol gibi yansimaya baslayinca bu bir seyler cikacak ortaya. Issizlik artinca falan filan, o zamana kadar zaman kazanma durumu var ama ne icin zaman kazaniyorlar orasi mechul.

Su anki TL deger kaybi 2001 krizindeki durumu gecti mesela, Turkiye serbest doviz sisteminde ilk para birimi krizini yasiyor zaten. O zamanlar doviz fiyati MB tarafindan sabit tutulmaya calisilirdi rezervler kullanilarak falan, butun bu devaluasyon bir gunde olurdu, simdi aylara yayildi.

Sonuc olarak evet, bunun kokusu bu durum stoklar tukenip de fiyatlara yansidiginda cikacak. O zamana kadar bir sey degisir mi? Cok aci bir recete aciklanmazsa yarin, canan karatay diyeti program gibi onumuze sunulursa cozum diye... degismez, gorecegiz.
  • robokot  (09.08.18 23:39:59 ~ 23:41:15) 
özel sekötrün dış borçlanması dövize endeksli. türk lirası değer kaybettikçe hergün 3-5 firma konkordato talebinde bulunuyor. dikkat edersen bugün haberlerde 3 büyük firmanın daha konkordato talebinde bulunduğu yazıyor. türk lirası bu şekilde değer kaybetmeye devam ederse, özel sektör çöker ve arjantin gibi iflas ederiz. bütün bu olan bitenin sorumlusu siyasi iktidardır. ekonomistler kendlerini yıllardır uyarıyor ama hiçbirini dikkate almadılar. "herşeyi en iyi biz biliriz" diye ortalıkta gezinen ama aslında hiçbir şey bilmedikleri ortaya çıkan bir grup tarafından memleket ekonomik yıkıma götürülüyor.

yeni hükümet açıklanmadan önce dolar 4.5 liranın altına inmişti. hükümet yerine aile şirketi açıklanınca dolar 5 liranın üzerine çıktı, bir gecede 50 kuruş arttı. şimdi 6 iraya doğru gidiyor.

muhalifleri falan hiç olayın içine katmaya çalışmayın. bütün sorumluluk, neredeyse çeyrek yüz yıldır memleketi yöneten siyasi iktidarındır. ne yazık ki faturayı hep birlikte ödeyeceğiz.
  • sfteses  (09.08.18 23:48:24) 
birincisi insanlar dolar amma yükseldi yav diye siyasi tercihlerini değiştirmiyor. bir istifa değil, aksine kanlı bir olaylar zinciri bekliyorum. şu zamanda doların artmasına sevinen insan, vizyonsuz bir sebastiyandır benim gözümde.


  • bruceandwayne  (10.08.18 00:08:39) 
Venezuela’da hükümet istifa ediyormu? Enflasyon %40000 olduğu halde.


  • goodman  (10.08.18 00:10:13) 
[]

KYK Kredi-burs 550-600 lira olur mu?

2017-18 dönemi için yeni aylığı 470 lira olarak belirlemişlerdi ve kasımdan itibaren geçerliydi yanlış hatırlamıyorsam ya da Aralık sonu. Kasımda dolar 3.80 iken 470 lira yaklaşık 123 dolar yapıyordu. Şimdi dolar 5.20 civarında ve 470 lira yaklaşık 90 dolar yapıyor. Kyk her ay 470 lira yatırmasına rağmen 30-35 dolar yani hayalet 150 lira gibi bir değer kaybı söz konusu kredi ve burslarda. Dolar arttıkça hayat pahalandığı için haliyle öğrenci için bu rakamlarla geçinmek survival meselesi haline geldi.

Eğer 2018-19 döneminin başında Ekimde dolar 5.5 civarı olursa geçen seneki 123 dolara zam yapmayıp 120 dolardan devam etseler bile 660 lira civarında yatırmaları gerekir en az. Durum böyleyken 30 lira zam yapıp 500'e yuvarlanarak "bakın 500 TL alıyorsunuz ilk geldiğimizde 45 liraydı değerimizi bilin hadi yine iyisiniz köftehorlar" der mi? www.yenisafak.com


 
dolara göre değil de enflasyona göre oluyor zamlar. Ona göre de 540 civarı bir şey olur.


  • goodman  (08.08.18 17:44:22) 
540 küsür ediyor mevcut enfslasyona göre. 550 yapıp geçerler.


  • canercuxy  (08.08.18 18:16:40) 
[]

İsmi akla gelmeyen bir film

Böyle bir metro istasyonu gibi bir yerde başlıyordu sanırım film. Baş karakter öpüşen bir çifte şaşkın şaşkın bakıyordu çünkü öpüşen çift insan gibi değil hayvan gibi öpüşüyorlardı. Resmen ağızları birbirine giriyordu öyle aşırı bir öpüşme söz konusuydu. Devamını izleyememiştim ama Avrupa filmi olması lazım?




 
(bkz: the bothersome man) %90 budur. güzel filmdir.


  • greyback  (07.08.18 21:57:24) 
www.imdb.com
Steve Buscemi

  • sadegazoz  (07.08.18 21:58:11 ~ 21:58:39) 
The bothersome man'miş teşekkür ederim torrenti bulup izleyeceğim en yakın zamanda. @greyback

Bahsettiğim sahneyi de buldum ne korkunç bir sahne ama :₺ youtu.be
  • siyah giyen adam  (08.08.18 01:29:55) 
[]

Dolar 4.90'lara düşer mi

4.90'lara düşüp sonra ay içinde yavaş yavaş 5'in üstüne çıkma durumu olur mu yoksa buzdolabına soğuk su stoğu mu yapmak gerek?




 
4.90 düşeceğni sanmıyorum papazı salarlar yada merkez bankası müdahale eder 5.01 sabitlenir o kadar bundan sonra düşüş falan beklemeyin
ama o sırada evi arabayı satar dolara yatırırsan her çıktığında kazanırsın ayrı konu

yatırım tavsiyesi değildir piyasayı okudum bu çıktı bana güvenip iş yapma sakın

doların düşmesi için gereken koşullar
1. çok ithalat az ihracat (batı zaten bizden nefret ediyor diğer bir çok ülkede bizden alış verişi kesti kesecek mal ihraç edeceğimiz başka paralı ülkeler bulunmalı öyle afrika gibi kendine hayrı olmayan ülkelerle değil doğru düzgün ülkelerle yapılmalı)
2. dolar rezervini artirmak nasil mı ? tabiki turzimle veya yabancı firmaların tr de yatırım yapması sağlanarak (şu an riskli ülke konumundayız)
3.istihdam artmalı üretim artmalı biz aksine fabrika satıyoruz kapatıyoruz
4.yerl araba beyhude bir çaba elekrikli araca yönelmeli üretilmeli teknolojisi oluşturulmalı
5.. uzar gider böyle ama bu hükümetle bu ülkede bu milletle (milletin biribine saygısı sevgisi kalmamış hukuk yok ) bu iş mümkün değil o yüzden batışa doğru gidiyoruz ben düzelebileceğimizi hiç sanmıyorum
  • baknedicem  (07.08.18 03:15:58 ~ 03:18:02) 
4.40 a düşmezse 3 ay içerisinde bu yazdığımı yedirin bana;)
Teknik çalışacak

  • benaslindayohum  (07.08.18 05:52:09) 
Para tekniği bozar dolar şu anki olduğu yerde kalsa ona bile kabul


  • seyyar satıcı  (07.08.18 07:59:19) 
Kisa vadede no way. Uzun vadede allahlik.
@benaslindayohum unutuma bu soyledigini:)

  • stavro  (07.08.18 10:14:36) 
Dolar geldiği yeri bir daha bırakmaz, yani ufak tefek değişiklikler olur ama dün gece 5,40'ı gördü, gideceği yer tekrar orası 4,90 değil.


  • angelus  (07.08.18 10:21:56) 
kısa vadede düşebilir, hatta bu yönde işaretler var abd ile mutabakat sağlandı vb.

ama uzun vadede artacaktır. kesin bilgi.
  • eindaclub  (07.08.18 12:04:49) 
6.85


  • piremses  (13.08.18 13:24:45) 
[]

Ingilizce dergiler ve Hot English magazine

Ingilizce öğrenme sürecine uygun orta seviyeye yakın dergiler okumak istiyorum, Hot English magazine'i tavsiye eder misiniz? Fiyatı biraz pahalı ancak eski sayılarını taksitle alabilirim eğer faydası dokunacaksa. Bu dergi dışında bu tür başka dergi var mı Türkiyede satılabilen basılı?




 
Newsweek deneyebilirsin.


  • kaset  (07.08.18 17:00:35) 
[]

İngilizcesi düzgün filmler?

Merhaba, Ingilizce altyazılı izlemeye uygun, çok hızlı ve terimsel diyalogları olmadığı filmlerden aklınıza gelenler var mı? Social Network, Hunger Games, King's Speech ve Esaretin Bedeli öneriliyor genelde. Marvel filmlerinin dili nasıldı?




 
Bütün süper kahraman / blockbuster filmlerin İngilizcesi 9 yaşındaki native speaker'a göredir genelde... amaç gişe olduğu için.


  • 507  (06.08.18 12:50:03) 
[]

Periscope'a erişim engeli

www.fanatik.com.tr

Maç saatlerinde periscope'u tamamen engelleyeceklermiş maç yayınlarının önüne geçemedikleri için. Bu durumda VPN ile periscope uygulamasına yine girilebilir ve maç yayınları izlenebilir mi? VPN türkiyeden göstermeyeceği için baya bi zor olacak sanırım maç yayınlarına erişmek?


 
büyük ihtimalle izlenir.


  • sutlu nescafe  (04.08.18 15:40:22) 
ben hala bunun yasal olmadığı düşüncesindeyim.


  • neverlose  (04.08.18 17:20:12) 
[]

Öldükten sonra yem olacak olmak sizi rahatsız ediyor mu?

Türkiyedeki inanç gereği tabut geleneği olmadığı için toprağa gömüldükten sonra solucanlar ve diğer mezar böcekleri tarafından daha hızlı bir şekilde tüketilip toprağa karışacağız. Toprağa karışmaktan ziyade o canlılar tarafından sömürülecek olmak size hiç rahatsızlık veriyor mu belki hissetmeyecek olsak bile?




 
üzücü ama hayır.


  • tabirimekruh  (04.08.18 00:30:22) 
hayır ama çok rahatsız ediyorsa seni cesedi beton kutuya koydurmak üzere birine para/vasiyet bırakabilirsin.


  • kamile necaset  (04.08.18 00:31:58) 
Ne güzel işte dünyaya katkımız olsun


  • glamdr1ng  (04.08.18 00:32:11) 
sinirlenme la bu sefer normal cevap vericem.

beni ölecek olmak rahatsız ediyor ve üzüyor. öldükten sonra isterse kafa üstü gömsünler, isterlerse pişirip yesinler bana ne. ama öleceğiz işte o kötü.
  • der meister  (04.08.18 00:36:35) 
Yoo niye rahatisz etsin. vücut bütün kalsa ne farkeder, kemik olsa ne farkeder. dünya'ya geri dönemeyeceğine göre.

cesede ne yaparlarsa yapsınlar sen hissetmeyeceksin ki. bedenle sonsuza kadar işin kalmayacak. ruh bedenden ayrılacak.

edit : sonsuza kadar dedim ama inananlar için mahşerde tekrar dirilmeye kadar.
  • Neill  (04.08.18 00:42:05 ~ 00:51:22) 
hayır aksine bir an önce toprağa karışmak, toprak olmak bence daha güzel, diğer türlü hal pek iç açıcı olmaz sanırım.


  • gezegen olan pluton  (04.08.18 01:00:03) 
Hiç rahatsız etmiyor.


  • olabilir ya da olmayabilir  (04.08.18 01:03:38) 
yoo umrumda bile değil.


  • ghilleinthemist  (04.08.18 01:24:24) 
etmiyor, doğayla bir oluyorsun, doğaya karışıyorsun sonuçta.


  • blatta hiberna  (04.08.18 02:09:42) 
Blatta+1 . Geldiğin doğaya geri dönmenin aracı sadece o solucanlar vs.


  • dougsampson  (04.08.18 02:13:55) 
yoo, ben de o yemlerden geliyorum, vucudumdaki atomlarin cogu, bir zamanlar baska bir canlinin parcasiydi.


  • robokot  (04.08.18 02:53:39 ~ 02:54:09) 
öldükten sonra dediğiniz şeyleri dert edebilecek durumda kalabileceğimi zannetmiyorum.


  • nice tnetennba  (04.08.18 02:58:38) 
youtu.be

dünyaya katkımız olsun +1
  • freebird5406_2  (04.08.18 08:34:43) 
Olmek rahatsız ediyor, oldukten sonra herhangi bir şey olabilir, nekrofili kurbanı olmak bile rahatsız etmez o saatten sonra. Doğa Ana ya da arı, çiçek, böcek de umrumda değil. “Hiç ölmeyeceksin, seni ölümsüz yapacağız ama tüm doğayı yok edeceğiz” deseler kabul ederim anında.


  • aychovsky  (04.08.18 08:36:36 ~ 09:20:44) 
Bilmediğim için soruyorum, tabuta konunca çürümüyor mu ceset? Yalnızca çürüme gecikiyordur diye tahmin ediyorum, böcek, kurt olmasa bile bakteriler yiyordur sonuçta o bedeni. Havayla tüm teması kesemez ki o tabut.

Sorunun cevabına gelince hayır rahatsız olmazdım. Bedenim tabiat ananın canlılarını besliyor, ne güzel işte, ölüm de bir işe yarıyor.

Beni rahatsız eden tek şey, inanmadığım bir dinin ritüellerine göre gömülmek.
  • old possum  (04.08.18 08:43:21) 
hep insanlar mı sömürecek, biraz da onlar sömürsün.


  • elorelia  (04.08.18 10:11:12) 
Korktugum icin oldurdugum boceklerin intikami olarak bakiyorum, karma gibin


  • yuzır  (04.08.18 10:16:29) 
Etmiyor.


  • Amaranta ursula  (04.08.18 10:18:37) 
daha onemli sorunlarim var kankito.


  • baldur2  (04.08.18 10:39:34) 
  • güneyli çocuk  (04.08.18 10:59:03) 
Yoo, işe yarayacağım işte birilerinin karnını doyuracağım öldükten sonra bile.

Ama ben zaten bedenimi kadavra olarak bağışlamayı planlıyorum.
  • mutlusismankedi2015  (04.08.18 17:05:53) 
Vücudumuzun yarıdan fazlası ‘insan değil’ www.dunyahalleri.com

ayrica su an vucudumuzda bizimle beraber yasayan ve yasamamiza yardim eden bir suru bakteri var. bu seni rahatsiz ediyor mu? etse de bir seyi degistirebilir misin? hayir. vucudunda onlar bir gun is birakma eylemi yapsalar hastanelik olursun.

beni rahatsiz etmiyor. onlardan cok farkli degiliz. biz de hayvanlari oldurup yiyiyoruz ve topraga karistiriyoruz. ne var bunda? cin'de falan cerez niyetine solucan kizartmasi, bocek kavurmasi var:)
doganin kanunu bu. doga da biziz.
  • BlackRock  (04.08.18 17:16:12 ~ 17:18:22) 
[]

Fener ve Beşiktaşın Avrupa maçları?

Fenerbahçe Benficayı, Beşiktaş da eşleştiği Avusturya takımını elemesi durumunda bir eşleşme daha mı olacak yoksa direkt gruplara mı kalıyorlar?




 
ikisi de şu an 3. öneleme turunda. bunları geçerse bir de playoff var gruplara kalabilmek için.


  • nrmnm  (02.08.18 23:33:33) 
fenerbahçe şampiyonlar ligi'nde, beşiktaş avrupa ligi'nde oynuyor. grup aşamasına gelene kadar sıralama şöyle,

1. ön eleme turu
2. ön eleme turu
3. ön eleme turu
play-off turu

***

şampiyonlar ligi'nde bir de "ön ön eleme turu" var birinci ön eleme turundan önce oynanan ama orası şu an konu dışı.

beşiktaş avusturya takımıyla üçüncü ön eleme turunda oynayacak. dolayısıyla onlardan sonra bir takımı daha elemeleri lazım gruplara kalabilmek için.

fenerbahçe de şampiyonlar ligi üçüncü ön eleme turunda oynayacak. şampiyonlar ligi'nde "lig rotası" ve "şampiyonlar rotası" şeklinde iki ayrı yol var. fenerbahçe "lig rotası"ndan giriyor şampiyon olmadığı için. eğer kazanırlarsa şampiyonlar ligi play-off aşamasına kalacaklar, kaybederlerse doğrudan avrupa ligi gruplarına gidecekler. yeni düzenlemede böyle ayarladılar yanlış hatırlamıyorsam.

normalde sistem eskiden daha basitti. uefa olayını çok garıştırdılar. şimdi şampiyonlar ligi'nde ön eleme turundan bağımsız olarak elendiğinde avrupa ligi'ne düşüyorsun (eskiden üçüncü ön eleme turundan itibaren düşülebiliyordu) falan. manyak manyak işler.
  • der meister  (02.08.18 23:38:52) 
[]

The house that jack built

Lars von Trier'in yazıp yönettiği bu film Kasım 2018'de vizyona girecekmiş Avrupa'da ancak Türkiyedeki durumu nedir, vizyona girecek mi yoksa yasaklanacak mı ya da geç mi girecek buna dair bilgisi olan var mı?




 
film ekimi'nde gösterilebilir belki.


  • axhs  (02.08.18 05:15:37) 
123456789   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.