Ekşi Duyuru

Yeni toplama PC ye gerek yok.

Yeniden aynı işletim sistemiyle format atın gerekli 3-5 güncellemeden sonra güncellemeleri kapatın ve Ram değişimi yapın. Mesela sistem 8 GB ise (ddr ise yine aynı türden) 16 GB yapın.

Yok abi her oyunu muhakkak oynamalıyım.. diyorsanız üstteki tavsiyeyi boş verin.

2tb ssd varken 1tb eski bir hdd almak gereksiz. Maksat veri yedeklemekse azıcık fazla verip harici hdd alın. En azından gerektiginde taşırsınız. Hem verileriniz kasadan ayrı yerde olacagından elektriksel arızalar yüzüne veri kaybı ile uğraşmazsınız. Bu sisteme min 750walt power suppy lazım. Onu eklememişsiniz. Geri kalanı ise güzel. Bu arada bu sisteme takacagınız monitör en az 165hz olmalı yoksa dar bogaz yaşarsınız

teşekkür ederim. yok abi her oyunu muhakkak oynamalıyım :) ramde şöyle bir sıkıntı yaşadık. 16 gb takmamıza rağmen 8 gb görüyor bilgisayar. tamirde de çözemediler sebebini. anakart diye ordan burdan okuduk doğruluğunu bilmiyorum. anakart değiştirsem uyumluluk açısından diğer şeyler de değişecek belki. o nedenle baştan tekrar alalım dedik.

@limonlu eksi çok teşekkürler

14700e hic gerek yok intel 13400 veya amd 7600 almaniz yeterli, ayni performans cok daha ucuza gelir anakartta da kar edersiniz.

1tb hdd gereksiz limonlu eksinin dedigi gibi.

64gb ram'e gerek yok sanki. 2x16 almaniz fazlasiyla yeter.

ekran karti 3060 iyi guzel. cok fiyat farki yoksa 3060ti 4050 vs. bunlara da bakabilirsiniz.

cpu.userbenchmark.com bence cpu overkill olmus ama siz bilirsiniz. %35 hiz farki icin x2 para odemissiniz mesela bu versusta

7600 daha mantikli ustteki yazarin belirttigi gibi

Dosya, bir video dosyası ise dosya adı ve uzantısını aaa.mp4 yapın.

teşekkür ederim, ancak dosya adı aaa.mp4 şeklinde zaten şu an. özelliklerinde türü bin dosyası olarak gözüküyor.

.cue çıkmayacak, onu siz dosya adının sonuna yazacaksınız:) kayıt türünü ise tüm dosyalar olarak seçeceksiniz.

şöyle:
i.hizliresim.com

ahahahah teşekkürler :D bunu denerken de daemon kilitleniyor. neyse elbet bi yerde çalışır deneyecem artık.

ütü özelliği olmayan makineden de ütülü çıkıyor. benim basic siyah tshirt'ler kırışıksız, ütülü gibi kurumuş oluyor. Kurutma biter bitmez bekletmeden çıkartmak gerekiyor.

iron finish ekstra ne yapıyor bi fikrim yok.

genel olarak dezavantajı kumaşı yıpratması.

o makinayı bilmiyorum ama ben samsung kurutma özellikli çamaşır makinası kullanıyorum yıllardır. eğer makina çok dolu değilse ve wct3'ün de dediği gibi kurutma biter bitmez hemen alırsan tişörtler vs ütülü gibi çıkıyor. direkt dolaba kaldırıyorum. ama gömlekler hemen çıkarılsa da ütü gerekiyor. o yüzden gömlek kurutma yapmıyorum nemliyken askıya asıyorum. böylece nispeten kolay oluyor ütülemesi

Arçelik kurutma makinesi sahibiyim, Makinemde iron touch teknolojisi yok. Satici iron touch teknolojisi için makineyi doldurmamak, birkaç kıyafet koymak gerektiğini ve şahsen aradaki fiyat farkına değecek bir özellik olmadığını söylemişti.

Botlar yapıyordur. API üzerinden repo isimlerine ulaşıyorlarsa visitors sayısı da artmaz, çünkü o API'da değil de site üzerinden çalışan bişey.

Zamanında yazmıştım böyle bi bot, öyle yapıyoduk biz.

Sonuçta birinin repoyu kullanması için ziyaret etmesi gerekmiyor. Mesela bir yerde biri "şu işi yapmak için bu repoyu kullanın" diye yazdıysa, başkaları da clonlar geçer hiç repo sayfasını ziyaret etmeden.

Kilit komple satılır. O kapı diline denk gelen yuva da kutunun içindedir.

@Mirket, yalnız yuva oyuğu var şu an şu şekilde i.hizliresim.com yani o kısım standart mı, ben yeni yuvayı o oyuğa denk getirebilecek miyim onu merak ediyorum.

Herkül'ün üzerinde yan yatmış baklava dilimi içinde TSE yazıyorsa onlar da standarttır diyeceğim ama burası Türkiye.

o kilit dilinin yüksekliği standart diye biliyorum
siz genişliğiyle derinliğini de ölçüp 3 ölçüyle nalbura gidin

www.google.com
ilk sayfadaki link ve vidyolara bakın

Hayır standart değil, göbek derinliği 35-40-45 hatta bazen 50 mm olanlar var.

Piyasada genelde 35 ve 40 kullanılır oda kapılarında, kapı fotodan yeni bir kapıya benziyor. Muhtemelen 40'lıktır.

AMa son zamanlarda şöyle bir karışıklık da var, bazı kilitler ince üretilmeye başlandı. Yani 50 yıldır bilinen kalınlık standardı haricinde bir de ince kilitler var artık piyasada.

Önden ve yandan fotosunu atın kilidin, yardımcı olayım.

@John Bloor i.hizliresim.com i.hizliresim.com

Hocam kolun fotosunu atmışsın, kilit tarafından kilit fotosunu atman lazım. Bir foto çalışıyor sadece.

%90 bana göre 40'lık standart geniş kilit.

Kapının kenarından metre tutup, kolun tam ortasına baktığında 4 cm ise 40 mm'lik kilittir.

Dil tarafından kilidin genişliğini ölçtüğünde 23 mm ise standart geniş kilittir.

Arızası nedir? anahtar dili mi çevirmiyor?

evet ölçtüm dediğiniz gibi 40 mmlik standart geniş kilit. kapı kapandığında yerine oturmuyor, geri açılıyor. düzgün mü ifade ettim bilmiyorum :)

Kapı kapandığında neden oturmuyor ona bir bakmanız lazım, dilin uzunluğu yuvaya mı yetmiyor, dil pervazdaki oyuğa denk gelmiyor mu, (kapıyı arkadan ittirmeniz mi gerekiyor, bazen kapıyı koldan tutup yukarı doğru kaldırmak gerekebilir vs.) yani sorun kilitte mi yoksa kapıda mı bilmek lazım, eğer sorun kapıda ise menteşelerle oynayarak tekrar hizalandırılabilir.

genelde kapılar menteşelerden sarkma yapar, arka tarafı ile uc tarafı arasında yükseklik farkı olur bazı durumlarda ön taraf yere sürter. siz durumun ne olduğunu siz daha iyi anlayabilirsiniz. kapı sarkmıi ilse menteşelere bir iki pul koymak işi çözebilir.

edit:

ilk fotoğrafta dilin girdiği yuva var, orada metal bir parça olması lazım, onu dilin olduğu kısmımdan hafif tornavida ile kanırtarak bombeleştirirseniz dil o metali tutacaktır, çok sağlam olmaz tabii ama amaç kapı kapalı kalsın ise işinizi görür.

Kan değerlerinizi kontrol ettirin lütfen, anne değilim doktor değilim ama belli ki kan değerleriniz epeyce düşmüş. D vitamini magnezyum omega-3 demir folik asit b grubu vitaminleri muhakkak baktırın. Gayet normal demişsiniz ama minerallere bakıldı mı bilemiyorum. Eğer hepsi normalse lütfen tükenmişlik sendromu yaşıyor olabilirsiniz.

Daha önce dikkatinizin 5 birimini işe, 3 birimini eve, 2 birimini kendinize ayırıyordunuz diyelim.

Şimdi o birimlerden hatırı sayılır kısmını çocuk gaspetmiş durumda. Dolayısıyla eskisi kadar işe yoğunlaşamıyorsunuz.

Gayet normal. Zaman içinde taşlar yerine oturacaktır.

çok normal, benimki 6 yaşında daha yeni yeni kendime gelebiliyorum.

kan değerleri kontrol +1

bence bir nörologla görüşün. o gerekli bilgiyi verip gerekli yönlendirmeyi yapacaktır.

Benimki de 16 aylık ve aynı durumdayız. Hala düzenli uyku uyumamama bağlıyorum ben de.

6 yaşından bildiriyorum normale dönüyorsunuz.

Ama mutlaka demir, demir bağlama B12 gibi değerlere baktırın.

Haha daha geçen gün aynı konuyu konuştuk. 3 ayda ciddi derecede zeka geriliği, sakarlık, unutkanlık yaşamaya başladım

Kesinlikle katıldığım bir tespit. Kızım şu an 3 yaşında ve ben doğum öncesi mental kabiliyetime tam olarak kavuşamadım. Hele ilk aylar mental olarak o kadar zayıflamıştım ki basit bir hesap gerektiren mamaya ne kadar su koymam gerektiğini, kaç kere altını değiştirdiğimi bile hesaplayamıyordum.
Doğumda aşırı kan kaybım olmuş, hemoglobinim ilk aylarda çok düşüktü. Bir de bebek anne karnındaki gelişimi sırasında omega 3 vb için anneyi kaynak olarak kullanıyor. Omega 3 eksikliğinden de en çok etkilenen yer beyin. Muhtemelen gebelikte boşalan depolarımız henüz dolmadığı için beyin fonksiyonlarımız yavaşlıyor. Çare vitamin desteklerine sıvı alımına dikkat etmek.

aynısını ben de düşündüm ve uzun zaman tecrübe ettim. hala deliksiz uyuyamıyorum, en fazla 5 saat uyuyorum ama kendime gelir gibiyim (26 ay). doğum öncesi hayatımla hiç alakası yok tabii şu anki durumumun ama en kötü zamanlarımda değilim.

Antalya merkezden bildiriyorum bir kaç gündür sabah ve akşamları hava serin ona göre yanınıza hırka tarzı şeyler almanızda fayda var.

kaş civarından bildiriyorum hava geçen senelerde olmadığı kadar serin. klimayı açmayacak seviyeye geldi. hatta güneş batınca biraz üşütüyor.

düşeyara ile yapacaksınız ama düşeyara ile ortak değerin solundaki değerleri getiremezsiniz, çekmek istediğiniz, yani solunda dediğiniz index verileri sağda olmalı, öyle deneyin.

İkinci listede soldaki getirmek istedigin indexin a'nin sagina getir.

Duseyara yaparken hem a'yi hem indexi sec(kolonu). Getirilecek kolonu 2 yap, indexi getirir

çok teşekkürler ikinize de, oldu ^^

İndis (kaçıncı)) formülü için nasıl kullanıldığını arat internetten, ileride lazım olur, solundaki bilgiyi de getirebilirsin.

Öncelikle geçmiş olsun. Lisede öğretilen genetik, klasik mendelyen genetiği ama insan vücudundaki genetik hastalıklar çok çeşitli. Raporda da belirtildiği üzere muhtemel patojen olan RP1 geni hem otozomal dominant hem otozomal resesif geçişli olabilir denmiş. Belki dedenizde de heterozigot olmasına rağmen fenotipe(kliniğe) yansımamış olabilir. Ya da 3 tane gen değişikliği toplamı babanızda klinik oluşturmuş olabilir. Sizde mutasyon çıksa bile kliniğe yansıyacağının garantisi yok diyebiliriz ama son sözü genetikçiler söyler.

çoğu inşaatta artık amerikan kapı kullanılıyor ve bunların temel malzemesi mdf. mdf ısı yalıtımı sağlar ama bunu daha da artırmak isterseniz kapıyı ürettirirken dolgu malzemesi olarak taş yünü kullanılmasını isteyebilirsiniz.

Biz kalın bir perde kullanıyoruz merdiven boşluğu İçin kışın oldukça güzel iş görüyor. Stüdyolardan gibi kadife ağır bir perde de iş görecektir(bunlar da ucuz değil sadece daha şık).
İkinci opsiyon da siyah ince çıtalı pimapenler olabilir.
Tamamen vakumlamadığınız sürece mdf pek bir işe yaramayacaktır kenardan köşeden rüzgar esecekse.

2,5 x 4,5 metre ölçüsünde bir kapı mı olacak? Ölçüde hata olmalı, bu ölçüye 2700 tl fiyat çok ucuz çünkü.

Bu kadar geniş bir alandaki kapı ısı yalıtımdan önce bir sürü hatayı beraberinde getirir, ağır olacağı için çalışma problemleri olacaktır zamanla. Sürgü tekerleklerinin çıkaracağı sesler de bonusu.

Benim tavsiyem alanı güzelce alçıpan ile kapatıp, 90x210 ölçüsünde standart bir kapı boşluğu bırakıp istediğiniz her tür kapıyı taktırabilirsiniz.

fiyat konusunda fikrim yok ama ev bosken yapmak cok daha mantikli ve temiz olur.

sadece ortadaki bölüm için konuşuyorum;

bunlar sökülecek, altından çıkan tavana sıva atılıp boyanacak, toplasanız masrafı (işçilik hariç) 100 lira tutar.

hatta bu tavanı ve spotları değerlendirecek müteahhit bulursanız (nasıl bulcam derseniz ilçenizdeki inşaatları gezin, orada çalışanlara sorun, müteahhitin numarasını ver deyin verirler) satabilirsiniz bile.

ev boşken yaptırmak daha mantıklı, o tavan inerken ortalık toz duman olur ama eşyalıyken de tozu temizlemeyi göze alarak yaptırtabilirsiniz.

kenardaki ve köşelerdeki tavan ile spotları da işin içine katarsanız masrafınız çok olur. tavanla birlikte duvarların da sıvanması ve boyanması gerekir. ayrıca kartonpiyer masrafınız da olur.

kişisel görüşüm, söktürecekseniz ortadaki pavyon ledlerini söktürün, kenardakiler şık duruyor bence.

Sorma bizim yazlıkta da aynı sıkıntı var, aynı böyle yapılmış. İğrenç duruyor bence, bir de bembeyaz ışıklar ameliyathane gibi. Ama yaptırması zor değil. Söküm 15 dklık iş, alttan çıkan tavana sıva atmak + boyamak da 1 gün sürmez yine. Ev boşken yaptırın gitsin, max 500 lira çıkar. Çıkan ledleri de usta alır, tanesi 50-60 lira falandı en son.

ortadaki bölüm, büyük ihtimalle avize taşıyamaz, çıkması lazım. bu da toz demek. eşya yokken yapmak daha pratik olur. hazır başlamışken, yandakileri de çıkartmak lazım. bir elektrikçi gelecek, hepsini sökecek. bir boyacı da kartonpiyerleri söküp gerekiyorsa ince bir sıva ve boya atacak. yarım günlük iş. işçilik dahil 1000 lira tutar bence.

bu arada bir insan evladının beğenerek severek isteyerek ortaki bölümü planlamış ve yapmış olmasını aklım almıyor. pavyon mu burası?

görgüsüzlük
sanattan anlamazlık

pilsan var mesela, yerli malı.

çok nadirdir Çin malı olmayan oyuncak

abd yada almanya amazondan alın. çin malıda olsa gelişmiş ülke vatandaşlarına satılan standartlara uygun oyuncak almış olursunuz.
bizim gibi ortadoğu ülkelerine çöpün çöpü gelecektir.

Ses kartının sürücüsünü güncelle, ya da kaldır yeniden yükle. Windowsun kendi içindeki sürücü işe yaramazsa kart üreticisinin sitesine girip indir, harici kart değilse anakart üreticinden alacaksın.

e-nabız üzerinde bazı hastalıklar ve kullanılan ilaçlarla ilgili otomatik rapor oluşturuluyor. o raporda bile kamu çalışanı diyor. hamileleri bilmem ama özel sektörde karşılığı olduğunu zannetmiyorum. arkadaşım özel sektörde, enabız üzerinde raporu var ama işe gitmek zorunda.

Getirilen düzenlemeler kamu sektörü için, özel sektör için bağlayıcı değil. O yüzden hamile kadınların analık izinleri dışında işe gitmemeleri için herhangi bir dayanak yok.

maksimum 4 saate bir beslemek gerekir ama benim kedim bebekken biz çalışıyorduk ve 10'dan 16'ya kadar mecbur aç kalıyordu. zaten acıktığında bebek gibi ağlıyordu. eğer 6 saatte de uyanıp ağlamazsa siz uyandırın bence aç kalmasın. bir de besledikten bir süre sonra ıslak pamukla poposuna masaj yapıp çiş/kaka yapmasını sağlıyorsunuz değil mi yoksa ölür.
bende meme arama olayı olmadı hiç o yüzden bir şey diyemeyeceğim, köpeğim de hiç olmadı...

evet önce tuvaletini yaptırıyoruz, sonra da sütünü veriyoruz. aklıma gelmişken şunu da sorayım. önce biberondan sütü içiyor sonra istemiyor ve üstümüzde meme arayışı sırasında özellikle eşimin sakallarından ve kollarından süt içmeye çalışıyor. ben de eşimin koluna ve boynuna süt damlatıyorum yeter ki içsin diye. o da hapır hupur içiyor. böyle alıştırmanın ilerde zararını görür müyüz?

çok şart mı bilmiyorum özellikle bunun anlamını vermen çünkü bizde bunu direkt karşılayan bir kelime yok gibi geliyor bana. üstten katlamalı torba falan desen çok mu zorlama olur? düşünüyorum aklıma gelirse daha iyi bir şey editlerim.

Direkt karsilayan bir kelime yok sanirim ama "agzi kapali torba" gibi bir ceviri anlami karsilar gibi.

onlineposet.com
Yan körüklü poşet?

stand up pouch.

türkçesi oturan taban poşet(miş).

edit: "kesme gerilmeleri bağlantıların en güçlü oldukları yerlerde sağlanmalıdır" daha doğru olur. tam okumamışım cümleyi.

hesaptan çekiyor onlar kendileri

siparişe bir şeyler ekleme kapalıydı en son

ekleme yaptırdı ama teslimat kapasitesi dolu dedi, yeni bir sipariş oluşturuyor gibi varsaydı sanırım. o yüzden sonucu göremedim. yine de teşekkürler @xrated ve @jelly bear.

sitede tazıyor siparişe ek yapma bu süreçte yok diye.

O tutar provizyon, asıl tutar teslimatta gelen faturada yazan tutar olarak çekiliyor

Normal zamanda da siparişe ek yaptığımızda yeni bir sipariş gibi kabul ediyordu Migros. O saatler için kapasite dolmuşsa, sonraki saatlerden seçilebiliyordu sadece. Önceki iptal ediliyordu otomatik olarak.

Bu dönemde ek yapılamaması bu yüzden. Çünkü sonrası da dolu oluyor.

b-ok.org

Çılgın bir yağmur değilse beni şu kurtarıyor:

www.boyner.com.tr

new balance

@kablelvuku hangi modelleri, ya da bi foto? çünkü onda da sanırım outdoor modelleri su geçirmiyor. soğuk havada stilimin tamamlayıcısıymış. www.newbalance.com.tr

yani hem ayağı yaz mevsiminde pişirmesin hem de su geçirmesin istiyorum özetle.

www.sportsoul.com

model bu. benim hanıma biri önermiş "aa çok rahat kesin alsın bana çok dua eder vsvsvs" diye. her giydiğimde sövüyorum. dünyanın en rahatsız ve çirkin ayakkabısı. ama dediğim gibi bot giymek istemediğim havalarda bu kurtarıyor.

Salomon speedcross 4 goretex :)

Benim de ayağımda şu an NB 574 var. Skechers giyemiyorum, Adidas'lar da süet suyu görünce yamuluyorlar. NB'ye acımıyorum pek.

www.sportsoul.com

Çok daha fazla yağmur olduğu günler Gore-Tex North Face'ler var onları giyiyorum.

www.thenorthface.com

eğer işe gelmiyorsam direkt crocsla çıkıyorum.

Kaymakanligin ya da valiligin sosyal yardimlasma ve dayanisma vakfina basvursun. Eger esi uzerinden sigortali ya da bagkurluysa yardim yapmazlar sanirim. Ancak, bir sekilde medya uzerinden ya da bir milletvekili uzerinden bu vakiflara giderse kira borcunu ve hastane masraflarini karsilayabilirler.

Bu gecici bir cozum tabi. İs bulup calismasi lazim. Kadin siginma evinde kalip is basvurularinda bulunabilir.

eksisozluk.com ben ekşide başlık açtım. umarım biraz üstte durur.

başlığın daha çok kişiye ulaşması için sözlük hesabı olanlar güncellerse çok güzel olur.

ücretsiz olmalı

Atmde de hatta işcepte de ücretli.
İş cepten daha uygun diye biliyorum, sembolik bir ücret alıyorlar. 3-4 lira gibi (ama yine de kesinlikle yersiz tabii)

maaş hesabından aylık belirli bir sayıda havale/eft işlemleri ücretsiz (iş bankası)

(www.pencere-sey.com)

psikiyatrivecocukergen.com

drmustafaerkan.com iyidir. tavsiye ederim.

çocuk okula gidiyor mu, gidiyorsa rehberlik servisiyle görüşebilirsiniz o sizi daha iyi yönlendirir.

peyniri çıkarmadan telden kemiriyor sanırım. telde peynir bırakmış dünden

@momento bu şekilde de hava alamayacak. gece yakalandığında sabah göreceğim için o saate kadar boğulur orda.

peyniri telin ucuna değil de telin üstüne bir yerlere tak, bu sayede ya tele tırmanacak ya da teli bir şekilde oynatacak.

momentonun gösterdiği düzenekteki pet şişeye ufak hava delikleri açarak boğulmasını önleyebilirsiniz.

ayrıca John bloor +1

bi takım insanlar +1
mandalın kolay düşmesi için onu tutan tahta parçayı biraz kısalt törpüle. çok mesafe var. en ufak kıpranışta düşmesi lazım
i.resimyukle.xyz

Alışana kadar sıkıntılı, alıştıktan sonra eşyaların yerinin değiştirilmemesi kaydıyla sorunsuz olduğuna dair bir şeyler okumuştum bir zamanlar.

Biz kör kedimizi 5 gün bile yalnız bıraktık. Tuvalet kabı mamasının nerede olduğunu öğrendikten sonra sorun yok. Bizimki trafik kazası- beyin travması geçirdiği için tuvaletini bulamayabiliyor. O yüzden parmaklıklarla çevrili bir alan ayarladık. Biz yokken orada takılıyor.

selamlar. kör bir kedi sahibi arkadaşıma sordum. dediklerini aktarıyorum:

normal kediden farkı yok. evdeki büyük eşyanın yerini çok değiştirmemek gerekiyor. değiştirsen de alışıyor. veterinere götürmek getirmek biraz sıkıntı oluyor. bir de evet alıştırırken sağa sola çok çarpıyo. ben çocuk koruması yapmıştım sivri köşelere. evi iyice öğrenene kadar yalnız bırakmamakta fayda var. bazen kafası karışıyo çünkü. o zamanlar yardıma ihtiyaç duyuyo ve sana sesleniyo zaten. yüksek bir yerden inmeyi mesela öğretmek gerekiyor.

umarım faydası olur. en azından sahiplenmek isteyenlere böyle anlatabilirsiniz.

Bizim kedi tam olarak örnek olur mu bilemedim. Tamamen kör değil. Işığa tepki veriyor. Bakımı açısından normal kediden hiçbir farkı yok. Heyecanlandığında telaşla koştururken kapı sandalye vb. eşyalarda çarptığı oluyor ama normal kedi de yapar onu. 5 güne kadar yalnız kaldığı oldu.

benim de kör kedim var cesur. unutuyorum görmediğini o kadar normal yaşıyor ki her şeye anında uyum sağlıyor 4 kardeşi daha var geçinip gidiyoruz sorunsuz

e ne olacak zaten onluk giymeyecek misin? icindekinin ne onemi var.

Ne labi? Onemli cunku. Kimyasallarla ugrascaksaniz genelde etek, sort, sandalet/acik ayakkabi biraz tehlike yaratiyor. Hatta lens kullaniyorsaniz lab gozlugunun ise yaramadigi durumlar cok. Ama ne labi oldugu onemli :)

@superfluid, kimyasal labı evet. etek, şort tehlikeli tabii ama fabrikanın genel kıyafet yönetmeliği en fazla "smart casual"a kadar izin veriyordur, ben kot tişört giyince abes kaçar mı merak ettiğim daha çok buydu. ona göre alışveriş yapmam gerek çünkü.

İlk gün normal bir sneakers, normal bir chino pantolon, normal bir sweater ile gider diğerlerine de bir bakarsın. Erkek isen.

Kadınlar için daha esnek olur ekseriyetle bu kılık kıyafet şeysi. Kot, normal bir çift sneakers ayakkabı, üste de bluz, tişört neyse zaten önlük var. Tamam işte.

Etek, tayyör, elbise falan giyme, her yola giden bir kıyafetle git ilk gün sonrasına bakarsın.

Hava sıcaktır şimdi Türkiye'de onu hesaba katmadım. Yakalı düğmeli tişört varsa onu giy üstüne yoksa da sade bir tişört.

Oyleyse guvenlik onlemlerine uygun giyinirsen kimsenin ne giydigine takacagini dusunmuyorum. Ama bu benim fikrim, en azindan Avrupada gordugum yerlerde bu sekildeydi :D

onlar zaten ilk gün iş güvenliği eğitimi vermek zorundalar, orada anlatırlar. ama genel olarak şort, sıfır kol t-shirt, etek, terlik, sandalet yasak.

Hiç yoktan tabii ki de iyi ancak çok büyük beklentin olmasın. Süreklilik önemli, 3 ay sonra en azından evde ufak tefek devam edilebilir. 7 dakikalık tüm vücut programınu birkaç kere yapmak mesela.

Bunlar da sporu bırakınca olanlar
youtu.be

hiç yoktan iyidir elbette.

Soru değil de, üstteki video baya deli saçması onu söyleyeyim :) şu yorum çok iyi özetlemiş: "Wait... My VO2 max is in Negatives. Last time I exercised when I won sperm race."

çocuk çizgi filmeleri izleyebilir aslında. niloya falan var ya. evet büyükler için çok saçma olacak ama bizim de öyle dizimiz yok ki pek :/

Türkçe dublajlı filmler de olabilir. İlla yerli olsun diyorsan ufak tefek cinayetler, aşkı memnu falan diksiyonları ve anlaşırlıkları iyi genelde

soruyor musunuz cidden? cevabı biliyorsunuz bence.

@veritaslibertas, kuyruktakilerin onune gecmiyorum, ayakta da olsa giderim diye son olarak biniyorum. o yuzden cevabim sizinkinden farkli. neden boyle dusunuyorsunuz?

Dogru olani yapiyorsun. Kaldirimda en onde bekleyenler koltuklar dolu diye metrobus begenmedikleri zaman ayakta gitmeye razi insanlar neden sira beklesin ki. Sonucta kaldirimda dikilenler bos koltuk derdinde, bos koltuk gorunce girecek. E metrobus geldiginde adam bibmedigi zaman sen binince onun hakkini gasp etme gibi bir durum yok cunku adamin 'hakki' bos koltuk.

oturabilmek için beklemeyi tercih edenleri, ayakta gitmek için neden bekleyesiniz ki?

Sıradakiler binmeyi kestiğinde, sıranın en arkasında ki adam gelse binse ben bişey demem şahsen. Adam ayakta gidecek, herkesin kapmak için hırs yaptığı o koltuklarla işi yoksa ellemeyin binsin.

Kapı kenarında bekleyip, sıradakilerle beraber binmeye çalışmıyorsanız sıkıntı olmaz bence

@dieis o kuyruk burda da var. kuyruktaki binmek istemedi diyelim, kuyrukta arkadan gelenler biniyor. sonra yandakiler biniyor. haddimizi biliyoruz :)

@dieis İstanbul insanı pratiktir. Ayakta gidecekse boşuna kuyrukta beklemez.

Toplu taşıma kullanmıyorum. Fikir yürütüyorum sadece:

Büyük olasılıkla ayakta gitmek için ikinci kuyruğu oluşturanlar, ana kuyruktakiler tamam durup "ok biz binmiyoruz artık koltuk kalmadı" kesinliğinde duraklamadan önce aradan sıvışmaya çalışıyorlardır.

Bir diğer neden ise şu olabilir: Kişi şansına koltuk gelirse oturmak, ama acelesi varsa da ayakta gitmek için kuyrukta bekliyor olabilir.Bu da genel olarak iki kuyrukla değil, tek kuyrukla yönetilir hep. Bir arkadaş Ankara'dan örnek vermiş.

Koltuk bekleyen sirasi tam olarak bitmeden hizlica bindiysen bi de oturduysan yaparlar. Ha yok koltuklar dolmus kapida kapanmak uzereyse tabi ki bineceksin.

Ayıp olma meselesi hakkında: Yaşam enerjisi ile dolu bir görme engelli arkadaşım var. Kendisi bolca bu kelimeleri kullanıyor. Belki kişiye göre değişiyordur ama ben de sizin gibi bu kelimeleri dikkat ederek kullanıyorum.

braille alfabesiyle not alıyorlar evet.

ben ufak bi gruba ingilizce dersi vermiştim, morbembem +1 diyebilirim. sana bana ilginç gelen şeyler ama milyon defa aynı muhabbeti çektikleri için bıkıyorlar. "görmek bakmak imtina etmeyin" olayı için; doğru. *ne kadar* kasarsan kas karşındaki senin o "aman dikkat edeyim" tavrını hissediyor, rahat olmak önemli.

not alma olayı için evet braille var ama uğraşmak istememişlerdi, zaten kağıt kalemle not almaktan çok uzak bir deneyim.

benim gittiğim yerde küçük bir braille printer vardı, oradan basit sorular notlar falan hazırlayabiliyordum. ne ders anlatacaksın bilmiyorum ama denklem falan diyorsan iş bi tık daha zor.

herkese cok tesekkurler. @celeron 300a lise son matematigi anlatacagim :)

bence ettirmelisin. çünkü telefonunda şu an bir kırık var ve tekrar düştüğünde bu kırık kısım büyüyecek. bu kısım büyüyüp dış panelde boşluk yaratabilir, bu boşluktan da telefonun içine ateş, şu, toprak, tahta, toz, nem girebilir. bu da anakartın yanmasına sebep olabilir.

telefonunu yaptırıp koruyucu kılıfla kullanıp kendine "bi ton para verdin, dikkatli ol!" telkini verebilirsin.

geçmiş olsun.

Çok kolay aslında, şunun gibi modele uygun bir camı ucuza alıyoruz.


s.aliexpress.com

Bi tane de silikon arka kılıf tanesi 4 liradan. Oluyor bitiyor.

Kırık kullanacağıma kılıflı kullanırım

1- than olmasi gerek.
2- Bunu anlamadim.
3- such dogru, poverty sayilabilir degil a olmaz
4- to be promoted olmasi gerek, kismen cevap c oluyor o zaman.

1. buna ben de than derdim

2. would rather kalibi if clause type 1 ile ayni, yani simdiki zamani ifade etmek icin gecmis kullaniyoruz

3. poverty uncountable o yuzden such a diyemeyiz.

4. buna ne demistin ki kafa karistiici bir cevap yok

1 çünkü orada "as much as" var.
as much (to take the train) as it does...

teşekkürler herkese,
@kobuzchu kiz aydınlandım şu an :D

2. soruda would rather'dan sonra present kullanıyordum hep ben, iki çeşit kullanımı da var diye gördüm. ama aralarındaki farkı bilmiyorum.

4. soruda indirect speech olduğundan was promoted olur gibi geldi bana. be'yi bu şekilde kullanabiliyor muyuz to be promoted demeden?

bu sorular kim tarafindan hazirlanmis? turk mu native mi?

@my pink, cesur öztürk :)

Aga ikinci sorudaki bir cumle yapisini hayatimda gormedim. 3. Soru haric sorular false hep.

2. Soruyu anlamadım, I would rather go blind sarkısı bile var. Present değil mi go?

Sorularin hepsi ve cevap anahtari dogru.

1. as...as kalibi

2. I'd rather'dan sonra past kullaniriz.

3. such...that kalibi ve poverty uncountable bu nedenle b olmaz

4. O da subjunctive konusu. I suggest you be my hand! am is are kullanilmaz.

özel mamaları var evet, eğer tek başına yemek verebilecekseniz önlem olarak kullanabilirsiniz. iyi olur.
tabii illa ki idrar yolu problemi yaşayacak diye bir şey de yok. kısırlaştırılmayan kedilerde daha sık görülen hastalıklar da var kıyasladığınızda. kısırlaştırılan erkek kediler daha az kavga edip yaralanıyorlar, daha az uzaklaşıyorlar, stres daha az olduğu için bağışıklıkları daha güçlü.
bahçedeki nüfusu bir şekilde kontrol altına almak gerekiyor sonuçta.

benim sokak kedilerini veterinere götürdüğümde, veterinerin bu konuda bi müşteriyle konuşmasına şahit oldum. kadın kısırlaştırdığı sokak kedisi için sıradan bi mama almak istiyordu fakat veteriner 2 kiloluk paketi 70küsür lira olan özel mamadan alması gerektiğini söyledi. hatta kadın gittikten sonra dedi ki, şimdi ucuza kaçıyor ama idrar yolu problemi olduğunda onun kaç katını tedaviye ödemek zorunda kalacak..

benim de kısırlaştırmak istediğim iki kedi var ama masrafından çekindim öyle olunca. konuyu takipteyim.

@manuel mandalina veterinerin satmak istedigi mama hill's, proplan gibi markalardan miydi? yoksa daha basarili buldugu bi urun mu var?

o müşteriyle konuştukları hangisiydi bilmiyorum ama başka konularda bir kaç kez royal canin önerdiğini duydum. sokak kedilerine çok duyarlı bir veteriner, arayıp sorarsan öneride bulunur muhakkak. numarasını istersen veririm.

edit: bir de yanlış ifade etmiş olmayayım, hiç satış meraklısı değil. bana bi çok şey önerdi ama bi çoğu o an kendinde olmayan ürünlerdi mesela.

Günde en az bir defa yaş mama, arada çiğ tavuk vb. verebilirseniz çok iyi olur. Bonacibo'nun kısırlaştırılmış kediler için olan kuru mamaları da gayet başarılı. Yalnız çevredeki diğer erkek kedilerden kendisini savunabilmesi gerekli. Erkek kedileri kısırlaştırmaktan bu nedenle imtina ediyorlar.

@aurora ilk kez duyuyorum kendini savunma olayını ve bu yüzden kısırlaştırmayanları. benim gördüğüm, erkek kediler ve dişiler de (çünkü kaçmak zorunda kaıyorlar erkeklerden) kısırlaştırılmadıkça daha çok kavga ederler. daha çok tehdit altında kalırlar. dişilerin peşinden uzaklaştıkları için tehlikeler daha da artar. özellikle kısırlaştıktan sonra dövülen, kovalanan hiç görmedim. sadece sakinleşti bazıları.

Erkek kedi bir gün de kendine gelir 1 sene içinde 50 yavruya bakmak istemiyorsan kisirlastir

@not dark yet
Erkek kediler bölgelerini korumacı oldukları için diğer erkek kedileri kovma eğiliminde oluyorlar. Cazgırlığı azalmış kısır bir erkek kedi, diğerleriyle başedemeyebilir derler. Amma ve lakin ben de kısırlaştırmadan yanayım; özellikle de diğer erkekleri de kısırlaştırma imkanı varsa.

@auroraaurora hemen olamasa da zamanla hepsini kısırlaştıracağım evet.

Araç var mı ? toplu taşımayla mı gideceksin ?

toplu taşımayla gideceğim evet.

Ya çok çeşitli yollarla gidebilirsin. Kozyatağına kadar gidebilirsen misal ordan 19V kalkıyor. Bakkal durağında ineceksin. gerisi 10dk yürüme mesafesi. 14S de aynı yerden kalkıp aynı duraktan geçiyor sanırım. 2. bir yöntem olarak Kavacıktan da direk giden bir otobüs vardı. 522 bişeydi 522ST olabilir. Rings AVM ye yakın orayı da referans alabilirsin.

Tamam 522ST mecidiyeköyden kalkıyormuş. trafiği hesaba katarak ona bin işte.

ben sabah 9-11 arası denize girip güneşlenmeye çalışıyorum. o güneş beni fazla yakmıyor. öğleden sonra da 3.30 ve sonrasında güneşleniyorum. o arada eğer eve dönemezsem şemsiyenin altından çıkıp denize koşup yüzüp geri dönüyorum. güneşlenmek için şemsiyenin altından çıkmıyorum o aradaki saatlerde.

Yaz aylarında yüzüne aldığın 15 dakika güneş d vitamininin imalatına yeter. Bağırsak floranda sorun yoksa tabii.

eksisozluk.com

D vitamini için gunesin tepede oldugu zamanlarda çıkmalısın. Ogleden sonra güneşi d vitamini konusunda ters etki yapıyor yani sentezlenen vitaminleri parçalıyor diye biliyorum.

güneşin en dik geldiği saatlerde yani 12-1 gibi 15 dk güneşin altında güneş kremsiz durman lazım.

buyrun, dev hizmet: www.facebook.com

Kemanı virtüöz olmak için değil hobi olarak öğrenmek istiyorsan bence vakit kaybı değil, sonuçta senin istediğin ve mutluluk verecek bir şeyse çok iyi çalamasan bile bence devam et. Müzik kulağı sonradan edinilebilir mi bilmiyorum, bu konuda bilimsel bir bilgi veya fikre sahip değilim ama şahsi fikrim doğuştan gelen bir şey olduğu. Benim mesela çalmayı hiç bilmediğim bir müzik aletinden bile 1-2 denemede anlamlı sesler çıkarabildiğim olmuştur. Ritm bilgini geliştirebileceğin yöntemler vardır belki de.

benim bir puzzle var 1500 parça hayrına yapsan :D

olur valla kargola yapayim :)

vintage fransiz posterlerine baktiniz mi hic?

@hobareyy son link açılmadı

Kalınlaştırır, çok gereksiz bir hareket. Obliklere bu şekilde ekstra stres uygulanmamalı zaten her türlü ağırlık çalışmasında orası da çalıştırılıyor.

Koray kendi tasarımlarını yapıyor. Galerisinde cover up dövmeler de var birkaç tane diye hatırlıyorum.
www.facebook.com

koray karagözler direk tasarım yapar. bi konuş derim.

Az önce dışarıdan geldim ve şu an bahsettiğiniz şekilde burnum akıyor. Grip değilim. Bunun için ilaç kullanmaya gerek yok bence.

Soğukta her zaman burnum akar, hastalıktan kalan bir şey olduğunu düşünmüyorum.

tekrar güncelliyorum bi umut :(

A person, an institution or an organization that is given a product by X.

diye düşündüm.

Individual, institution or organization given product by the agent.

burada that is atılabilir mi emin değilim, organizaton'dan sonra that is koyabilirsin garanti olması için ama daha resmi/seksi olur relative clause şeysini atınca. yalnız dediğim gibi burada atılabilir mi emin olamıyorum, atınca hem güzel duruyo hem de bi "lan yoksa?" dedirtiyo, emin değilim. net olarak bilen birisi yazarsa şahane olur.

Had he heard it derken, "duymuş olsaydı" demek istiyor. As he heard it dersen "duyduğu sırada" ya da "duymasıyla" gibi bir manaya gelirdi. Bu tip bir kalıp o. "Had I known, I would have bla bla" dersin mesela, bilseydim şöyle böyle yapardım manasında.

kara kuleden dimi bu? en sevdiğim

had yerine as koysak aynı anlama gelmez. "if he had heard it" diye de yazılabilirdi sanırım.
ama mesela direkt "if he heard it" desek orada grammer anlamında bir sorun oluyor olabilir. grammer konusunda sığır olduğum için emin olamıyorum. herkes söyleneni anlardı ama yanlış bir kullanım söz konusu olabilirdi

as he heard it yazsak anlam tamamen değişecek, alakasız bir şey olacaktı. olmaz o
edit: sorunun kendisine cevap vermemişim.
"had he heard it", bir üstteki cevapta da belirtildiği gibi "duymuş olsaydı" manasında

Çok normal adamların türkiye ile ciddi ticareti var. Hem ithalatta hem ihracatta önemli türkiye. Bunun yanında belkide 5 milyon türk var, tr de olan her şey direkt etkiliyor adamları.

Bu haberlerin büyük çoğunluğu modern olan türkiyenin garip biçimde bu yoldan geriye doğru gitmesi.

Bu arada adamlar bir bir çekiyorlar yatırımları, varolan milyarlarca dolarlık yatırımları var.

kendi ülkelerinde doğru düzgün haber yok.

kendi ulkelerinde de haber var ancak bir anda binlerce kisinin gorevden alinmasi, iki ay sonra 10.000 kisinin daha gorevden alinmasi, binlerce yargicin gorevden alinmasi bu ulkeler icin inanilmaz haberler. avusturya'da da bunlar surekli haber oluyor, insanlar olan biteni algilayamiyor. ayrica turkiye'de yurtdisina iliskin dogru duzgun haber yok ancak yurtdisinda orta ve ustu gelir seviyesindeki bir cok insan diger ulkeleri gayet guzel takip de ediyor kendi capinda analiz de ediyor. turkiye'de cok bilgiliyiz, amerikalilar cok salak, almanlar cok bilmem ne diye goygoyu sadece kendi kendimize yapiyoruz.

Türkiye almanlar icin bir tatil ülkesiydi. özellikle gencler arasinda istanbul cok popülerdi. alman arkadaslar hep istanbulu sorarlardi, cok canli bir sehirmis, harika yemekler varmis gibi sorular geliyordu. antalya malum zaten. bazen de önyargilarla karisik sorular gelir biz de önyargilari degistirmeye calisridik.

Suriyedeki karisikliklar, türkiyenin giderek "anti-demokratiklesme" yolunda oldugu düsüncesi, israil ve yahudilerle ilgili sert cikislar, baskilanan toplum ve bunun sonucunda gezi olaylarinin cikmasi düsüncesi türkiye hakkinda alginin degismesine neden oldu. bir taraftanda suriye ve göcmen krizi nedeniyle degisimin almanyaya dogrudan etki etmesi ve türkiyenin tehtid tutumu almanyada algiyi cok yönlendirdi. ayrica sultanahmet de terör saldirisi sonucunda ölen almanlar, atatürk havalimani patlamasi ile olaylar bir sekilde almanyaya da ucu dokundu. bir de "fetö" terörü nedeniyle algi daha da oynandi, bilindigi gibi bu grubun abd ve avrupada güclü lobi ve basin gücü var ve türkiyedeki her türlü anti demokratik uygulama bunlarin ekmegine yag sürüyor ve bunu kullaniyorlar, basina etki ediyorlar.

artik güzel vatanimiza yönelik bazen basinin, bazen irkci kafalarin yarattigi, bazen de bati toplumununun hastaligi kücük görmeden gelen insanlarin kafalarindaki önyargilari düzeltmeyi biraktik. cünkü söyleyecek cevabimiz kalmadi, neresinden tutsak elimizde kaliyor. orta yas üstü insanlarda degismez ön yargilar vardi ama gencler türkleri ve türkiyemizi seven kitle vardi, artik o da yok.

almanyada gündem simdi can dündar, bununla beraber yine en büyük gündem suriye dolayisi ile türkiyenin suriye politikasi da önemli. artik her haber bülteninde ilk haberiz ama maalesef kötü yönde.

peki almanyanin gündeminde ne var, klasik ekonmi gündeminin disinda gecen radyoda bir habere rasladim. yerel yönetimler karar almis, bazi insanlar sokaklarda korkunc maske takip insanlari, özellikle cocuklari korkutuyorlarmis, bu maske takip korkutmayi yasaklamislar. yani yerel gündem ile dünya(türkiye) gündemleri arasindaki ne kadar büyük ucurum var.

bir de n. hablemitoğlunun, turkiyedeki alman vakiflari ve bergama dosyasi adli kitabini okursan ufkun biraz daha acilir. türkiyeyi sevmezler ama türkiyesiz de yapamazlar.

Alman şirketinde çalıştığım için Almanya ile çok içli dışlıyız. Muhattap olduğumuz kişiler Almanya'nın şef-müdür düzeyindeki adamları.Bunlar geçmişte sadece tatil için Belek, EMinönü vs. gelirlerdi ve Türkiye hakkında çok olumlu yorumları vardı.Hatta birkaç defa gelenleri bile biliyorum geçmişte,hepsi art niyetsiz normal insanlar.Bunların tamamı son 2 senedir Türkiye'ye tatil için gelmeyi kesti.
Alman basınında sistematik olarak Erdoğana yönelik muhalefet pompalanıyor son 2-3 senedir. Patlayan bombaları çok yakından takip ediyorlar.Anlayamadıkalrı en önemli konu da Türk halkı'nın nasıl Erdoğan gibi birini sürekli seçtiği.

@Turkuaz in karsilasitigi benzer soru yani "türk halki niye erdogani destekliyor" sorusu bana da cok geliyor. Artik filmlesmis ve hikayelesmis, yani artik günlük hayattaki etkisini kaybetmis, daha cok onlara masal gibi gelen kendi öz tarihlerinden örnekler verince ve benzerlikleri görünce cok sasiriyorlar. bircogunun dedigi "toplumlar niye tekrar tekrar ayni hatalara düsüyor" oluyor. almanlar genel olarak milliyetci bir toplum bunun yaninda bircogu özü sözü bir dürüst insanlar. peki alman devletinin manupilasyon yapan derin devleti var mi? elbette var ve cok masum degil. belki abd nin uydusunda belki de eknomik amaclar güdüyor. bu nedenle toplumdaki bireylerle devletleri ayirmak lazim, bireyler ne kadar düzgün isler yapsa da devletler masum olmayabiliyor. zaten almanyada da olan, türkiyede de olan hersey devletlerin kendi hatalarina temsil ettikleri toplumlari ortak etme cabasi, yani alacaklari üzücü kararlar icin halki ikna etmek, bu belki savas, belki zulüm, belki de silah satisi. almanya da silahtan cok para kazanan bir ülke sonucta, halka gösterilen ise sadece sattiklari arabalar.

hocam çorluda emlak konutları çevresinde yapılmış çeşitli villalar , villa siteleri mevcut, kiralarını falan bilmiyorum, yerleşim yeri olarak çorluda oturabiliecek en güzel yerler burası bence.

emlak konutlarının avantajları kısaca, bünyesinde 2 tane okul olması, çevresinde market bakkal eczane sağlık ocağı kafe vs şeylerin olması, çorluda ki avmlere yakın olması orion,kipa, yeni açılan bi yerdaha, direk çevre yolu bağlantısı var, sabah ve akşamları biraz trafik karışıyor can sıkıcı olabiliyor. ama bilmiyorum müstakil ev fiyatlarını kira fiyatlarını. bi gogleleyin bence

sizin iş yeri neresi bence en önemli kriter bu? işe ulaşımı neyle sağlayacaksınız? yani burada emlak konutlarına falan servisi olmayan bi fabrika mevcut değil sabahları 500 tane servis geliyor buraya.

çorlu'da salı pazarı mevkii iyidir, çarşıya yakındır. ayrıca killerbee'nin belirttiği gibi emlak konutları tarafı ve ergene evleri civarı biraz pahalı olsa da güzeldir. daha uygun fiyatlar için bahçelievler tarafına bakılabilir çorlu'da.

silivri'ye çok hakim değilim. ancak yazlık amaçlı kullanmışlığım var birkaç dönem.

çorlu emlak konutları arkasında kiralık villada oturuyorum. 2500 kira eşyalı. bodrum artı 2.5 kat. satmak için ev sahi 450 bin istiyor. bizim oturduğumuz muhit iyidir. çevresinde her türlü imkan var.