[]

Kendi işini yapanlar

Merhabalar. Kendi işini yapanların girişimcilik hikâyelerini merak ediyorum. Kabaca ne iş yapıyorsunuz, nasıl başladınız, gelirinizden memnun musunuz? Sağ olun.




 
hep dene hep yenil. daha büyük dene daha büyük yenil.

benim olayım böyle.
  • alperz  (09.04.23 22:28:19) 
Maaşlı çalıştığım işim sayesinde sektörel tanınırlık elde ettim.
Avrupa'da resmi bir kurumdan mesleki burs kazandım.
Okuduğum okulun adı bazı kilit noktalarda kapılar açtı.
Çok güzel maaş almama rağmen, işimden istifa ederek risk aldım.
İş hayatındaki beşinci yılımda kendi şirketimi kurdum.
Ufak tefek işler aldım, memnuniyet arttıkça portföyüm büyüdü.
Onu yapamam, bunu edemem diye kendimi naza çekmedim, bazı işlere bodoslama daldım. Bazen işin ameliliğini yaptım.
Gelirimden memnunum, evet.
Sen de sağol.
  • sailor  (09.04.23 22:38:12) 
İş aramanın, bulmanın zorluğu beni yordu. Eve yakın iş bulmak daha zordu. Köle köle nereye kadar dedim.

Arkadaşlarım gel şöyle bir iş var öğretelim, sonra ortak olarak yaparız dedi. 2-3 ay öğrendim. Sonra ortak olalım şirket açalım dedik. Ortaklar beni aradan çıkarıp kendi şirketlerini kurdu. Onları bitirmek için pek bilmediğim bu işe giriştim. Bence süper gidiyor. İlk bir ayda onların aldıkları işten fazlasını aldım ve yaptım. Benim girdiğim işlere artık girmiyorlar çünkü kaybedeceklerini biliyorlar. Gelirimden memnunum ama kimse beğenmiyor. Daha 2 ay oldu başlayalı. Siz sağolun. Soru olursa cevaplarım.
  • Amory Lorch  (09.04.23 23:50:10) 
Yıllardır düzenli olarak freelance iş yapıyorum normal işin yanında. Geçen sene işleri büyüteyim, 1-2 kişi işe alayım vs. diyip tam zamanlı işi bıraktım.

Nefret ettim valla. Yani müşterinin nazı ve aptallığıyla uğraşmak bi dert, ödemeyi zamanında yapan nadir, çalışanla uğraşmak başka bi dert. Günün %90'ı iş yapmak yerine milleti eylemekle geçiyordu.

Şimdi girdim kocaman bi şirkete, bi tık daha az para alıyorum ama kafam aşırı rahat. Saat 5 oldu mu bilgisayarı kapatıp hobilerimle uğraşıyorum. Mis gibi.
  • plutongezegendegilmi  (10.04.23 00:10:53) 
Valla benimki pek girişimcilik hikayesi değil ama... Beyaz yakalıyım, emekli oldum, benzer kurumsal şirketlerde iş aradım, bulamadım. Danışmanlık şirketi kurdum, kurumsal bir şirkete danışmanlık yapıyorum maddeten neredeyse aynı düzeydeyim. Tabii bu iş bitince ne olur, yeni iş bulabilir miyim bakacağız ona. Kısmet Allah'tan...


  • SiyamkedisiZorro  (10.04.23 14:22:42) 
İş bulamadığım için kendi işimi kurdum ama şu anda da kirayı zor ödüyorum
Sonuç olarak hala işsizim

  • photo85  (11.04.23 12:14:33) 
[]

Evcil hayvanın ölümü

Balkonda bir kedi doğmuştu. Annesi yok. Kaç gün şırıngayla besledim. Ama öldü. Çok üzüldüm. Alışmıştım. Gözleri bile kapalıydı. Kalkıp yürüyeceği zamanı, hatta balık vereceğim zamanı hayal etmiştim ama olmadı. Daha da üzüldüğüm şey her şeyin fotoğrafını çekerken onun fotoğrafını çekmedim. Bir fotoğrafı bile yok. Öleceğini fark ettiğimde son kez bakıp sevmiştim. Ben bile bir haftada bu kadar üzüldüysem yıllarca kedi köpek besleyenler nasıl hissediyor acaba? Siz baktığınız hayvan ölünce nasıl hissetmiştiniz? Şu an açıkçası bu konuda yalnız olmadığımı duymaya ihtiyacım var.




 
Benim kedi yakın bi tarihte öldü ama ben hiç üzülmüyorum zira ben barınağa gidip köpek sahiplenecektim benim kediyi görüp onu sahiplendim ama bayağı yaşlı ve sefil bir kediydi, yani barınakta kalsa muhtemelen 1 sene ya yaşardı ya yaşamazdı, benim yanımda 4 sene yaşadı ikimiz de mutlu olduk, o da hayatının son dönemini mutlu geçirdi diye tahmin ediyorum. İkimiz de mutlu olduk yani.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (07.04.23 11:51:36) 
bir köpeğimi, bir kedimi kaybettim.. acıları geçmiyor, ama hep güzel hatırlıyorsunuz.. siz ona bir kaç gün de olsa iyi baktınız. bunu düşünün. annesiz ölmemesi mucizeydi zaten o kadar küçük yavrunun.

ayrıca çok duyarlı birisiniz, siz kedisiz olmamalısınız. tavsiyem hemen bir kedi sahiplenin. her bakımdan çok iyi gelecektir.
  • artci sarsinti  (07.04.23 12:00:45) 
off benim hassas noktam. iki köpeğim var biri 12 diğeri 14 yaşında. yaşlılık hastalıkları başladı, daha yavaş ve keyifsizler. her hastalıklarında gözlerim doluyor lan nolacak şimdi diye. kesinlikle çok üzülücem 10 küsür yıldır benimleler. hatta üç sene kadar önce biz de iki haftalık bir kediyi yaşatmaya çalışmıştık. bağışıklığı güçlü olmadığından tahminen virüs sebebiyle öldü. o kadar ağladık ki, eşim senelerdir pek saygıdeğer toplumsal normlar sebebiyle hiç ağlamamış insan, o bile çok ağladı. ki biz bu kediye sadece 3 hafta kadar bakmıştık.


  • pide  (07.04.23 12:02:26) 
kuzenimin golden köpeğiyle büyümüştüm. ölüm haberini almanyadaydım ağlamaktan bi hal oldum desem yeridir. 2 yıl önce kedimiz eklendi aileye. aynı adı koydum. ben köpek insanıyım. lan kedim ölürse gebberim ben!?


  • KidLazer  (07.04.23 13:17:05) 
Evcil hayvanının ölümüne kahrolmayan yoktur. Ama en çok da "ölmesin" diye tüm çabanızı sarfettiğiniz zaman kaybedince çok üzülüyorsunuz sanırım. Beyaz benek hastalığına yakalanınca ölmesin diye 1 hafta boyunca kendimi paraladığım balıklar için bile o kadar üzüldüm ki ölünce. Bir daha almadım hatta o denli üzülünce. Elinizden geleni yaptığınıza eminim fazla yıpratmayın kendinizi.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (07.04.23 16:56:32) 
Bahçeye gömdüm. Artık güvende olduğu için içim rahatladı. Fotoğrafını da buldum. Teşekkür ederim hepinize.


  • dissendium  (07.04.23 17:17:17) 
2 kedimi kaybettim, ikisini de 3 aylıkken almıştım ve ikisi de 1 yaş civarında öldü. Birisi elime doğru desem yeridir hatta, ikisi de sokak kedisi.
Ölenler dışında 2 kedim daha var, onlar 8 yaşında.
Her iki ölen kedimde de son ana kadar, son çareye kadar her şey denendi ama ikisinde de genetik problemler olduğu için hiçbir şey işe yaramadı malesef.
İkisini de çok zor atlattım, ilkinde 1 hafta ağlayarak dolandım ortada. Şİmdi evdeki 8 yaşındakilerin gözünün içine bakıyorum iyiler mi, sıkıntıları var mı diye. Çok zor bir durum, düşüncesi bile gözlerimin yine dolmasına sebep oluyor.
  • gallienus  (07.04.23 18:53:41) 
[]

Şişecam

Merhabalar. Şişecam bağlantılı bir fabrikada 5 ay çalıştım. Bu Şişecam'a iş başvurusu yaptığımda katkı sağlar mı? İşe alım süreci hakkında bilgisi olan var mı? Girmek çok zor mu? Sağ olun.




 
Sisecam bu tarz seylere onem veriyor, elbette arti olur ise alim sureci hakkinda bilgim yok.


  • freedonia  (07.04.23 10:44:31) 
[]

ABD, iPhone kullananlar

Bana ABD'lilerin hepsi iPhone kullanıyormuş gibi geliyor. Hepsi değilse yüzde 95'i falandır bence. Bunun doğruluk durumu nedir? Samsung falan kullanıyorlar mı?




 
%95 imkansız. www.oberlo.com

%55 civarındaymış.

www.statista.com
  • jelly bear  (06.04.23 10:03:58) 
kabaca yarısı iphone kullanıyor. turist olarak gidildiğinde genelde kalburüstü yerlerde gezildiği için apple kullanım oranı %70-80'lere ulaşıyor, bu da yanılsama yaratıyor.

www.counterpointresearch.com
  • orient blue  (06.04.23 10:06:00) 
Gençlerde %85'e ulaşıyor. ABD'de iMessage yaygın, iPhone kullanmayınca mesajlar SMS olarak gidiyor ve yeşil baloncuk olarak görünüyor. SMS iMessage'ın tüm özelliklerini kullanamadığı için de özellikle grup konuşmalarında sorun oluyor ve bu sebeple asosyal olmayan herkes iPhone alıyor.


  • bk  (06.04.23 11:27:01) 
amerikada google pixel çok gördüm ben, samsung da öyle. evet iphone yaygın ancak %95 çok aşırı bir rakam.


  • KidLazer  (06.04.23 17:36:18) 
[]

İngilizce sorusu

Basit bir soru ama Türkçe kafamı karıştırıyor.

Budget deficit, bütçe açığı ifadesindeki budget kelimesinin sözcük türü isim, değil mi? Sıfat olma ihtimali yok bence ama daha iyi bilenlere sormak istedim. Sağ olun.


 
İsim evet


  • salihdt  (05.04.23 15:12:49) 
Budged sıfat olarak kullanılabiliyor, ucuz, bütçeye hitap eden anlamında. Ama burda öyle bir şey yok, iki kelime bir öbek oluşturmuş.


  • akhenaten  (05.04.23 16:05:42) 
Budget deficit bir noun phrase (isim öbeği) fakat bu tarz iki ismin yan yana gelerek oluşturduğu isim tamlamalarında öndeki isim noun adjunct veya attributive noun olarak tanımlanıyor ve sıfat gibi görev yapıyor.
mesela "research paper" da aynı şekilde üretilen bir isim tamlaması fakat öndeki research ismi burada sıfat gibi çalışıyor.

diğer örnekler:

chicken soup
business meeting
safety rule
  • bedwetter  (02.05.23 01:49:55) 
[]

Yeni doğmuş kedi

Balkonda hamile bir kedi vardı. Dün doğurdu. Anası olacak kedi kaçmış gitmiş. Kutuya koyup içeri aldık. Süt verdik. Ciyaklıyor. Evde kedi maması da var. Ne yapılır bu kediye? Toparlayana kadar en azından nasıl besleyebiliriz. Kediden anlayan arkadaşlardan tavsiye bekliyorum. Sağ olun.




 
ay yazık üzüldüm :( 1 günlük hem de. şu kadın bebek kedi çok baktı sasyfada bir şeyler bulabilirsiniz. yedirip içirmenin yanısıra tuvaleti için de bakan kişi zorluyordu bi pamuk parçasına cis yaptırıyolardı www.instagram.com


  • ala09  (04.04.23 20:47:58) 
merhaba.

kedi sütü alın veterinerden, toz şeklinde oluyor yapıp biberonla içiriyorsunuz.
  • gezegenim  (04.04.23 20:56:16) 
ayrıca annenin kaçtığına emin miyiz mama bulmaya gitmiş olabilir.


  • gezegenim  (04.04.23 20:56:58) 
bana veterinerin ilk söylediği şey vücudunu sıcak tutun demek olmuştu. sabaha kadar aralıklarla kontrol edip sıcak su torbalarıyla yuvasını sıcak tuttuk. arada tuvaleti için karnına ufak masajlar yaptık, kedi bebek mamalarıyla besledik, böylelikle biz de iki günlük bebek kediyi hayatta tutmayı başarıp süt anne bulup yuvanlandırdık.

daha sağlıklı ve güncel bilgi için veterinerle görüşmeniz de size yardımcı olur.

sizin gibi düşünceli birine denk geldiği için kendi adıma mutluluk duydum. kolay gelsin, sağlıkla büyüsün güzel bebek.
  • elma  (04.04.23 21:00:43) 
Süt vermeyin, direkt ishal olur ve vücudunda su tutamaz ölür
Yapacak şey şu:
1- Sıcak tutmak, mümkünse evde, yanlarına sıcak su, cam şişe ve çoraba geçirilmiş şekilde.
2- yemek sadece günde 3-4 sefer belki 5 kere. Zor iştir.(3 bebek büyüttüm deve gibi oldular.)
Şansınıza soğuk havalar bitti
Mama bu: www.hepsiburada.com
İçinden biberon seti çıkıyor. Biberon seti içeriğini her beslemeden sonra emzikler dahil kaynar suda yıkıyoruz. Bu önemli çünki anne sütü ememedikleri için bağışıklık seviyeleri yerlerde. O yüzden ekstra hastalık riski olmaması gerek. KArıştırma oranları vs onlar yazar zaten prospektüsde.
İşin diğer zor kısmı: ÖNEMLİ: mama yedikten sonra, tuvalet yaptırılması gerekiyor. Normalde anne yavrularının kıçını yalayıp ilgili sinirleri harekete geçiriyor. Yavru da kakasını yapıyor ama artık siz yaptıracaksınız. Her mamadan snra, yaklaşık 10-15 dk sonra ısıtılıp ılıtılmış sulu pamukla poposuna masaj yapılacak. hafif dokunarak. bir süre sonra kaka geliyor, gelmiyor diye dert etmeyin. Hafif dürterek masaj yaparak devam edin kaka gelir. gelmezse devam, o kaka gelecek :)
Olay bu kadar ama kolay değil. Bol şans. Hayırlısı olsun yavrular :)
  • Ruprect  (04.04.23 21:04:57) 
Gece annesi gelmiş sanırım. Gözleri kapalı. Ağzını açmıyor bile. Umarım yaşar. Sağ olun tavsiyeleriniz için.


  • dissendium  (04.04.23 21:11:51) 
annesi emzirse daha iyi tabi yoksa kedi sütü.
anne emzirmiyorsa kedinin ağzına yüzüne biraz laktozsuz süt sürünce işe yarıyor genelde, emzirmeye başlıyor. laktozsuz süt ile az bir yumurta beyazı karıştırıp sürebilirsin.
evde bakacaksan zaten yazmışlar, tabi emzirecek anne de arayabilirsin, şans biraz, bazen ilan verince bulunuyor.
  • tiny penny  (05.04.23 10:59:48) 
[]

Sim kart yenileme

Daha önce sormuştum. Sim kartım eski. Yenilemek istiyorum. Turkcell. Yenileyince eski sim kartım kullanılamaz duruma mı geliyor? Bu geçişin mümkün olduğunca sorunsuz olmasını istiyorum. Bankayla işim oluyor. Siz değiştirme sürecinizi anlatır mısınız? Sağ olun.




 
bayiye gidiyorsun yeni kart veriyorlar eskisi iptal oluyor.

bankalarda sim blokesi oluşuyor. onu telefonla ya da atmden vs kaldırabiliyorsun.
  • jelly bear  (04.04.23 12:38:10) 
Bankaların uygulaması üzerinden halloluyor bloke kaldırma işlemi. Ben de yakın zamanda faturasızdan faturalıya geçtim, onda da sim değişmiş sayılıyor.

Ama bazı uygulamalar da sıkıntı çıkarabiliyor, şu an hatırlamıyorum hangisi çıkardı hangisi çıkarmadı ama ara ara karşılaşabilirsin böyle şeylerle. Neticede hepsi çözülüyor.
  • akhenaten  (04.04.23 12:45:37) 
rehberin sim kartında ise eski simi atma içindeki numaraları telefona taşı öyle değiştir simi


  • eja  (04.04.23 17:20:41) 
Maalesef artık çok geç. Direkt değiştirdim.


  • dissendium  (04.04.23 17:24:29) 
[]

Telefon kılıfı ve ekran koruyucu

Telefon sorularımla bir süre darladım. Son sorum. Kaliteli telefon kılıfı ve ekran koruyucu markaları neler? Bir de kap olarak yumuşak almak mı mantıklı sert almak mı? Link atabilirsiniz. S20 FE için soruyorum. Sağ olun.




 
kılıf için spigen s20fe rugged armor al


  • freebird5406_2  (03.04.23 18:26:42) 
"Zore" tek geçerim.


  • anaphylacticshock  (03.04.23 22:55:49) 
Şunu kullandım 2 seneye yakın. www.spigen.com.tr


  • Cesario  (04.04.23 00:10:16) 
[]

Akbank, kartın kapatılması

Amazon'dan bir şey alacaktım. Alışveriş limiti yetersiz dedi. Onu artırdım. Bu sefer güvenlik nedeniyle kart kapatıldı. Talep oluşturuldu açılması için. Sizi ararlar dedi müşteri temsilcisi. Ne kadar sürer? Bu ne saçma bir şey. Başınıza böyle bir şey geldi mi? 2 dakikalık iş 1 saat oldu.




 
iş bankasında sanal kartın limitini yükseltmeyi unutup yüksek tutarlı bir şey almayı denedim iki üç kere. limiti yükseltince de onay alamadım. bankayı arayınca fraud şüphesi ile kartın geçici olarak kapatıldığı söylendi, fraud ekibine aktardılar sonrasında anında kart açıldı.


  • inheritance  (03.04.23 16:25:38) 
Çözüldü. Teşekkür ederim.


  • dissendium  (03.04.23 16:29:02) 
[]

Eşinizin siz öldükten sonra...

Merhabalar. Çok yakın bir zaman önce rahmetli ve ünlü bir şarkıcının doğum günüymüş. Eşi olan hanımefendi kendisini anmayı ihmal etmemiş. Eşi kendisinin ölümünden sonra başkasıyla evlenmiş. Yeni eşi bu anmadan rahatsız olmamış gördüğüm kadarıyla. Siz öldükten sonra eşinizin başkasıyla evlenmesini ister miydiniz? Ya da eşiniz öldükten sonra evlenir miydiniz? Ya da birinin yeni eşi olsanız ve eşiniz rahmetli eşini ansa bu sizi rahatsız eder miydi?

Şarkıcı eşine belki bir sürü şarkı yazdı. Zamanına göre anlamlıydı ama şu an çok boş geliyor bana. Ölenle ölünmez, kimse tek yaşamak zorunda değil gibi bir sürü şey sıralanabilir. Bunlar zaten bilinen şeyler. Ama bir tarafta kulağa çok sağlıklı gelmese de bir ihanet, bir değersizlik duygusu oluşmuyor mu? Kimsenin mutluluğunda gözüm yok bu arada. Umarım mutlu yaşarlar. Hatta eşinize ve size sağlıklı ve uzun ömürler. Ben burada çok temel bir kıskançlık duygusundan bahsediyorum.


 
Ben mutlu olmasini isterdim. Sonucta ben canliyken birakip gitmis degil, olmusum yapacak bi sey yok. Sonsuza dek aci icinde takilip kalmasi, devam edememesi uzerdi beni.


  • aguen  (03.04.23 03:57:04) 
Eşimin ölümümden sonra başkasıyla evlenmesi hakkında konuşacak olursam, yani kimse şen şakrak, hevesli bir şekilde aman da eşim ben ölünce gitsin başkasıyla evlensin diyor olsun sanmıyorum. Sonuçta burada bir mecburi ayrılık söz konusu. Önce bunu kavramak gerekiyor. Ben ölüyorken tutup da eşimin önünde artık ne kadar hayat varsa oturup benim yadımı tut, hayat da senin için burda bitsin artık demeye ya da bunu hissettirmeye utanırım şahsen. Bence bu ayıp bir şey. Ha tabi başka biriyle mutlu olacağını düşünüp sevinmem de. Sadece en azından hayatına devam edebileceğini düşünüp içim rahatlar. Bunlar birbiriyle iç içe ama birbirinden ayrı konular.

Diğer konuysa tamamen insanlar ve onların amaçlarıyla ilgili. Herkes aynı şeyi aynı amaçla veya aynı şekilde yapmıyor ki, normalde temiz kalple eski eşini andığına inanıyorsam rahatsız olmam, aksine güvenim artar. Ama başka hesaplar peşinde olduğunu hissetssem rahatsız olurdum. Her iki durumda da ihanet duygusu hissetmem.
  • akhenaten  (03.04.23 07:56:17) 
kayahan'ı anlatıyorsun sandım açıkçası :) evet ben ölürsem eşimin hayatına olması gerektiği gibi devam etmesini isterim. kimse ben erken ölürsem, kendisi ölene kadar benim yasımı tutmasın, aksi bir düşünce çok bencilce olur. keza evlilik de hayatın içinde, gerekirse evlenebilir.


  • roket adam  (03.04.23 09:55:28) 
sevdiceğimi her şeyden çok seviyorum. sıklıkla derim ben erken ölürsem mutlaka evlen ama çocuklarımın hakkını ihmal etme diye ahahahhaha.

bence bir insan ölünce bitiyor işte her şey. geride kalanın ise hayatı devam ediyor. eğer hissedilecek bir şey olursa onun mutluluğunu hissetmek isterim.

büyük konuşmiyim ama ben evlenmem bu arada.
  • Hallegadola  (03.04.23 09:59:14 ~ 09:59:57) 
ben öldükten sonra eşimin, sabah akşam yas tutması, yemeden içmeden kesilmesi, sersefil ortada gezmesi ahirette kemiklerimi nurla dolduracaksa isterim tabi. ama sanmam öyle olacağını. o yüzden eşim dahil tüm insanlar için huzurlu bir hayat dilerim.


  • sanemz  (03.04.23 10:30:25) 
Ben eşimin evlenmesini isterim yaa, tek kalmasını hiç istemem, üzülmesini karalar bağlamasını hiç istemem :( zaten benim minnoşum daha karabiberle kimyonu ayırt edemiyor, yalnız kalamaz :(


  • turuncu tonlarda  (03.04.23 10:57:42) 
Ölüm geride kalanlar için büyük bir olay, yani biz erkekler için o kadar travmatik oluyor mu bilmiyorum, aranızda hiç babası ölen oldu mu annenizin durumunu gözlemleyebildiniz mi onu da bilmiyorum ama babam ölmemiş olmasa muhtemelen ben de "evlenmesin ya" bencilliği yapardım ama babam öldükten sonra gördüm ki o psikolojiyi atlatabilmesi biraz daha mutlu olabilmesi için keşke annem evlenseydi diyorum, yani tabii üstünden yıllar geçti hayata küsmedi şu anda da gayet sağlıklı ama ne gereği var yani "ölüm onları ayırana dek" mutlu yaşamışlar işte, sonradan neden mutsuzluğa mahkum olsunlar ki? Ben öldükten sonra da aynı şekilde eşimin evlenmesini mutlu olmasını hayatına kaldığı yerden devam etmesini isterim, normal olan bu.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (03.04.23 11:14:23) 
gercek sevginin, biriyle birlikte olsaniz da olmasaniz da karsinizdaki kisinin gercekten mutlu olmasini istemekle epey ic ice oldugunu dusunuyorum. bunu karsimdaki icin gercekten isteyemiyorsam da gercekten sevdigimi degil, ego kaynakli bir bencillik ve sahiplenme hissi oldugunu ve esasen kendi kendimi degersiz gormem ve karsimdaki evlenmesin de ne kadar degerli oldugumu kanitlasin gibi bir yerden geldigini dusunurdum sanirim. yani olumumden sonra bile, degerimi 3. kisilerin insiyatifine biraktigimi fark eder, yasarken bunun uzerine kafa yorardim sanirim. dolayisiyla, hele de ben oldukten sonra cok cok cok mutlu olmasini isterdim.

ayrica, o dediginiz ihanet duygusu ve gecmise aniya deger vermeme duygusu zaten, yasanmislik ne kadar guzel ve biricikse siz isteseniz de istemeseniz de olusuyor. yasamayan bilmez. yasayan biri olarak, sevdigim hic kimsenin de boyle bir aci cekmesini istemem. basiniza gelmeyen hakkinda atip tutmak hakkaten kolay.
  • kassiopeia  (03.04.23 12:47:47 ~ 12:49:21) 
Ben öldükten sonra kim ne yapıyorsa yapsın. Ben öldüm diye eşim de yaşarken mi ölsün? Eşimin, eski eşini düzenli olarak anmasından rahatsız olurum ama bir yerden sonra. İlişkide sessiz 3. kişi var ve eşim asla tamamen benimle/bende değil gibi hissettirir.

Ünlü bir eski eş başka tabii. Onu çok fazla kişi anıyor. Michael Jackson öldüğünde eski eşi falan yoktu ama ölüm gününde 1412512 milyar kişi anıyor kendisini. Orada biraz farklı.
  • nawar  (03.04.23 13:34:00) 
ben evlenmezdim. benden sonra herkes canı ne isterse yapsın.


  • gabe h coud  (03.04.23 15:19:00) 
bu tamamen olayin nasil gelistigine gore degisir.

kayahan uzerinden gidersek, ipek zaten kayahan'in asik oldugu milyonuncu hatundu buyuk ihtimal, ergenler hatirlamaz ama ben "sari sekerim" ile savanora'da yaptigi dugunu net hatirliyorum. gider ayak taze bir ceviz daha kiralim dedi, hatun da gelecegini dusundu peki dedi. Kayahan'in benden sonra evlenmez diye dusundugunu sanmiyorum, evlenecegi belliydi.

Obur taraftan, diyelimki 20li yaslarda birisiyle evlenmisim. 40 sene evli kalmisiz, coluk cocuga karismisiz. Ikimiz de 60li yaslara gelmisiz. Ben geberdikten sonra hatun gidip biriyle evlenirse, obur tarafta yanima geldiginde soyleyecek iki cift lafim olur.

Bir tanidigimiz 40 sene evli kaldiktan sonra kocasini kaybetti, birakin baskasini bulmayi 1 sene yas tuttu hatun, surekli siyah giydi, makyaj yok vs..saygi duyulacak bir hareket bu, olmasi gereken budur..
  • cooperr  (03.04.23 18:18:02) 
ahiret inancı olan birisi değilim, öldükten sonrasının tıpkı doğmadan önceki gibi olacağına inanıyorum. o açıdan eşimin ben öldükten sonra yapacaklarıyla ilgili hiçbir kaygım/düşüncem yok. kaldı ki öteki taraf inancım da olsa sanırım önemsemezdim - ben iyi anması, kalbinin bir köşesinde hayatına dokunmuş önemli birisi olarak görmesi güzel geliyor kulağa ama onun dışında benimle ölsün istemem. gönlüne göre birini bulacaksa, hayatının geri kalanını mutlu ve iyi geçirecekse evlensin. ölmüşüm yav aklı bende kalsa kime ne faydası olacak. güzel hatırlasın, hatırama sahip çıksın yeter. onu yapmasa bile bana ne, ölüyüm çünkü.

ben şu yaşta eşim ölse muhtemelen 5-6 yıl filan toparlayamam ama gerçek şu ki insan özellikle yaşlandıkça yol arkadaşına ihtiyaç duyuyor. belki tekrar aşık olurum, belki sadece kendim gibi birisiyle bir hayat paylaşmak için o yola girerim... bilemiyorum. karşıma çıkacak kişiye bağlı. eşim ölünce "aaa ne güzel karım vardı lan, olmadı böyle. iyisi mi yine evlenem" diye düşünmem ama bir noktadan sonra önüne bakmalı insan. önünde başka bir evlilik mi, aşk mı, asla bitmeyen bir acı ve yalnızlık mı olur orasını bilemem elbet.

birlikte olduğum kişinin eski eşini anması konusu da beni rahatsız etmezdi. ben 28 yaşındayım, şu an olsa üzer belki evet çünkü genciz, eşimin "hayatının aşkı" olmak, ilişki anlamında onun hayatına girmiş en özel insan olmak isterim. olamamak biraz burukluk yaratır sanırım. ama 35-40'tan sonra öyle olmaz diye düşünüyorum. hatta aksine hoşuma bile gidebilir eşimin eski kocasına vefa duyması, onu iyi anması. neticede adam ölmüş yani kalkıp ona kaçacak hali yok ki, kıskanacağım biri değil. "ne iyi kadın lan ben ölünce beni de özler herhalde" derim herhalde.

şahsi görüşümce hayat ne yazık ki romantik komedi tadında değil, öyle rüya gibi ilişki yaşayan insan sayısı yüzde 1-2 filandır. o açıdan ben vefalı, dürüst, sevgili, saygılı kadına tavım. eski kocasını özlesin, ben ölünce evlensin vs. bunlar zaten ilişkiyi ilgilendiren şeyler değil pek; denklemden en az bir kişi çıkınca oluşan ihtimaller. o yüzden o açıdan kafam rahat.
  • mark greg sputnik  (03.04.23 18:46:15) 
Evlenmezdim, onun da evlenmesini istemezdim. Anlaşamama vs gibi bir durumdan ilişkimiz bitmemiş ki, öyle olsa hayatına devam etme kafasını anlıyorum. Ama hayat arkadaşım ölmüş, yani nasıl evlenebilirim ki.


  • kafasizbiri  (13.04.23 15:10:16) 
[]

Amazon güvenilir mi

Telefon almayı düşünüyorum. Siz sorun yaşadınız mı? Sorun olduğunda iade nasıl oluyor? Sağ olun.




 
Satıcısı amazon.com.tr olan hiçbir elektronik üründe sorun yaşamazsınız. Türkiye'ye giriş yaptıklarından beri elektrik süpürgesi, ütü, kablosuz kulaklık, cep telefonu, dizüstü bilgisayar vb. gibi pahada ağır onlarca alışverişim oldu. Cidden hayranlarıyım, müşteriye karşı geliştirdikleri sorun çözme adımlarını çok takdir ediyorum.


  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (02.04.23 20:28:37) 
Satıcısı Amazon ise ben de gozum kapalı alıyorum. Kulaklığım 1 ay sonra bozuldu, hiç sorunsuz hemen iade aldılar. Kaç tane elektronik ürün aldım, hiçbirinde sorun yaşamadım. Birinde ufak bir sorun çıkmıştı, hemen iade aldılar.

Daha geçen hafta 29 liralık miband kordonu kargo yüzünden gecikti. Amazon göndermiş, kargo sürecinde sorun olmuştu. 29 liralık şey için 2 kere müşteri hizmetleri arayıp tekrar tekrar uğraştilar ki normalde başka firmalarda müşteri hizmetlerine derdini anlatana kadar canınız çıkıyor. Halletiler hemen sorunu.

Kısacası ben çok memnunum.
  • fraise  (02.04.23 20:38:11) 
güvenilir fakat satan ve gönderen kişinin amazon olması gerekiyor. amazon öyle bir satıcıdır ki üründe ufak bir defo görseniz ürün sizde kalsın biz size yenisini yollarız der. tabi bunu telefon için yapmazlar ama bu kadar güvenilirdir. sanırım iade için 1 ay süren oluyor ayrıca.


  • false pretension  (02.04.23 20:42:57) 
sorunsuz iade almasıyla ünlü fakat bir ekleme yapayım çünkü Türkiyedeyiz :D sorun olduğunda gerçekten iade mi istersin yoksa tamir veya sıfırla değiştirilmesini mi? Bu yollar servise götürürsen hep açık tabii ama özellikle bu son birkaç yılda millet sorunsuz iade alan Amazonu bile beğenmiyor çünkü bugün 15 bine aldığın telefon diyelim seneye bozuldu, 15 bin geri yattı. Süper. Fakat ben bu parayla artık telefon alamıyorum diyip üzülenleri gördüm buraya not edeyim dedim.

Fakat başka siteden alsan açınca iade edemezsin diyecekler(ki aslında o da gri bi bölge, normalde 14 gün iade muhabbeti var) o yüzden yine Amazondan almak her türlü kafa rahatlığı sağlıyor.
  • nhk ni youkosu  (02.04.23 22:18:33 ~ 22:20:05) 
nhk ni youkosu, hocam niyetim ciddi. Gerçekten kırık çıkar, sistemsel bir sorun olur, öyle bir durumda iade ederim. Yenisini göndermelerini isterim. Zaten üşengeç biriyim. Derdim aslında kargoları karpuz gibi mi taşıyorlar, bunu öğrenmek. Dikkat ediliyorsa zaten bir şey olmaz.


  • dissendium  (02.04.23 22:30:19 ~ 22:30:42) 
amazon kalp ben <3
daha dün mail gelmiş, 1,5 ay önce aldığım ürün indirime girmiş, aradaki farkı hediye çeki olarak hesabıma tanımlamış canım benim.
aldığım hiç ama hiç bir ürünün iadesinde sorun yaşamadım, hatta aldığım bir ürünü beğenmedim, satıcıya da ulaşamadım, amazon parayı iade etti ürün de bende kaldı.
koca satsalar onu bile amazondan alır, beğenmezsem iade eder yenisini ala ala devam ederim.
  • halanne  (03.04.23 09:44:19) 
[]

Almanca (aslında İngilizce ve Türkçe) sorusu

Merhabalar. Untersuchung kelimesiyle ilgili sorularım var.

Investigation (soruşturma) çevirisiyle ilgili kullanım bulabiliyorum. (starten + Untersuchung)

Examination (muayene) çevirisiyle ilgili kullanım bulabiliyorum. (medizinisch + Untersuchung)

Kafamın karıştığı nokta şu. Examination kelimesinin soruşturma çevirisi de var ama ben examination kelimesinin soruşturma olarak çevrildiği bir kullanım bulamadım. Böyle bir kullanım varsa paylaşır mısınız?

Burada investigation ve examination arasındaki fark net mi? Sağ olun.

 
bende uyandırdıkları anlam investigation bir olaya dair bulgular keşfetme, examination ise keşfedilmiş bulgulardan bir anlam çıkarma.

siz bu anlamı ingilizcede mi almancada mı soruyorsunuz? investigation untersuchung'dan ziyade ermittlung olarak kullanılıyor dizilerde filmlerde görürsünüz.
  • bohr atom modeli  (02.04.23 12:06:08 ~ 12:11:55) 
hocam almanca falan karıştırmadan hiç ingilizce sözlüğe bakmayı düşündünüz mü?

www.collinsdictionary.com

All examinations resulted in no evidence of criminality being found.
The Guardian (2018)

Police said a postmortem examination and formal identification would be arranged in due course.
The Guardian (2019)

examination

1. the act of examining; inspection; inquiry; investigation
  • Lubb  (02.04.23 15:36:22) 
[]

Mühendislik birikimi en yüksek şirket

Merhabalar. Dünyada mühendislik birikimi en yüksek şirket sizce hangisi? Ben Lockheed Martin ve benzeri şirketlerle Microsoft, Intel gibi şirketler arasında kalıyorum. Şirket olmasa da bir şirkete benzeyen yapısıyla Nasa da olabilir diyorum. Sebep de yazarsanız sevinirim.

İkinci sorum Mercedes gibi çok tecrübeli şirketler neden havacılık ya da savunma sektörüne giriş yapmıyor? Savunma sektörüne bulaşmak istemiyor olabilirler ama en basit olarak Mercedes bir drone üretse su gibi satılmaz mı?


 
Sanırım BASF, BOSCH, Schneider Electric listenin başlarındadır.

Havacılık ve savunma sektörlerinde regülasyon nedeniyle yatırımın geri dönüşü yıllar sürer. Mercedes gibi şirketler, hisse sahiplerine 1 mali yıl içinde kar ettirmeyi hedeflemek zorundadır. Bu nedenle mevcut iş alanlarının dışına çıkmaları çok zor. Örneğin Microsoft sadece yazılım satarak para kazanmayı hedefler, bu nedenle donanım ve hizmetleri iş ortaklarına bırakır. Bir de drone gibi bir üründen yılda 10milyar usd filan kar (gelir değil) elde edemezsiniz, kar marjı çok düşüktür. Örneğin Starbucks minimum %60 kar elde etmediği ürünü satmaz.

(Bill Gates'in gold rush kitabını, ge Starbuck kurucusunun kitabını vs okumanızı tavsiye ederim).
  • alfired  (01.04.23 13:19:23) 
Abi bu iş öyle değil ki.
Misal bak ben enerji elektroniği isindeyim. Sirketi normal halktan bilmesinin imkanı yok ama bu iste top 3-5 firmadan dünyada. Hatta belli gruplarda en iyisi.

Rakiplerimizde misal hp falan var ama piyasanın sadece yüzde 1ine falan sahipler. Peynir ekmek gibi satmiyor yani.
Kısacası sırf firma ünlü diye bu ürünü alan businesslarin (sonuçta bahsettiğin şeyler b2b) "abi mercedes ise alinir" gibi bir düşüncesi yok.

Bu arada neden giriş yapmiyor? Tahmin yürütüyorum; savunma sanayinde olup silay üretmek sirkete bir leke. Bu isi desteklemek istemeyecek bir sürü insan var. Neden böyle saçma bir risk alsin? Bir de bu sektörlere girmek para istiyor. Mis gibi son kullaniciya ürün satmak varken neden devletlerle ugrassin mercedes drone, silah falan satmak için. Buna ek olarak bir know how falan da yok ortada.


Mühendislik sorusuna cevap zor. Yani her sirket her muhendislik grubunda en iyisi diye bir olay yok, bence. Yani bir şirket sırf savunma sanayi biliyor diye neden araba konusunda en fazla mühendisliği olan sirketten iyi olsun ya da microsoft neden bosch'tan iyi olsun vs.

Neyse yani son tüketici malzemesinde son tüketici misal apple gibi ne yapsa manyak gibi alir denilebilir ama satin almaci firma böyle bir mantik yurutmez.
  • logisticsmanager  (01.04.23 13:24:11) 
böyle yüzlerce şirket sayılabilir bence. dupont, asml, tsmc, intel, nvidia, raytheon hepsinin ayrı bir hikayesi var


  • roket adam  (01.04.23 13:46:44) 
logisticsmanager, askerî olmayan drone demek istemiştim. İçimden bir ses Legrand diyor.


  • dissendium  (01.04.23 14:18:22) 
muhendislik diyince tek bir alan olmadigi icin her alanda birileri soylenebilir. otomotivde mercedes evet, urun gami otomotivde bu kadar genis bir baska firma yok. genel olarak siemens(bak bunlar tam senin istedigin gibi her yerdeler, cok buyukler)

microsoft, google gibi yazilim odakli olanlar her yere giriyorlar. msft'nin yazilim cozumunun olmadigi alan cok azdir. adamlar her seylerini kendi yapiyorlar teams, office, azure, adamlar kendi yazilimcilarina kendi ide'lerini bile dayatiyor.

ikinci soru cok temel bir business sorusu. emin ol sirketler de kendilerine bunu soruyor surekli. nasil genisleyebiliriz diye. ancak soyledigin yerler biraz kel alaka. mesela mercedes niye havaciliga girsin? farkli seyler bunlar. sirketler buyurken stratejik buyur. cunku artik her sektorde cok vahsi bir rekabet var. dolayisiyla adam kendi sektorunde kendini korumaya harciyor enerjisinin cogunu. mesela bakiyor otomotiv sektoru nasil degisiyor, kendini buna gore konumlandiriyor. ornegin su anda otomotiv sektorunun ilerledigi yer otomasyon ve elektrik motor, dolayisiyla yatirimlarini oraya yapiyorlar.

yani bence sen dunyaya cok ustunkoru bakiyorsun. o otomotiv diyip gectigin sektorun bile o kadar derya deniz detayi ve diger sektorlerle iliskisi var ki, zart diye oralari atlayip havacilik&savunma'ya girmek cok alakasiz. butun bunlarin inanilmaz kilcallari var.
  • antikadimag  (01.04.23 18:22:25) 
[]

İşten çıkış bildirgesi

28 Mart'ta istifa ettim. E-Devlet'te işten çıkış bildirgesi hâlâ gözükmüyor. Neyi bekliyorlar? İki hafta sürem vardı ama çalışmak istemedim. Bu konuda anlaştık. Sormam gerekir mi? Bekleyeyim mi? Sağ olun.




 
Çıkış bildirimi için 10 gün süreleri var. Normalde hemen yapılır ama belki ay sonunda sıkışmışlardır. Haftaya Cuma'ya kadar bekle derim.


  • gabe h coud  (31.03.23 15:55:45) 
gabe h coud, önümüzdeki hafta bir yerle anlaşırsam ne olacak? İşe giriş yapılabilir mi?


  • dissendium  (31.03.23 15:58:47) 
geriye dönük işten çıkış yapacaklar. çıkışın yine 28 mart gözükecek. sor istersen, normalde hiç bekletilmez. 3 gün de az değil aslında.


  • gabe h coud  (31.03.23 16:07:56) 
[]

Korku filmi önerisi

Merhabalar. Korku filmi önerir misiniz? Instagram'da denk geldiğim filmler var Barbarian, The Visit gibi. Yeni (son 10 yıl) filmlerden hangilerini beğenmiştiniz? Sağ olun.




 
Berlin syndrome (2017)
As above, so below (2014) -netflix'te olması lazım-

  • monsiau  (30.03.23 22:40:54 ~ 23:20:28) 
Paranormal activity


  • cemallamec  (30.03.23 23:38:48) 
Sessiz bir yer


  • deer hunter  (30.03.23 23:54:00) 
Speak No Evil


  • halitkin  (31.03.23 00:10:22) 
the descent


  • allanpoe  (31.03.23 01:55:51) 
the descent +1
it follows

dizi olarak the haunting of hill house
  • antikadimag  (31.03.23 07:58:00) 
as above, so below +1 (son dönemde izlediğim en iyi korku filmi)
the autopsy of jane doe
climax
us
escape room
m3gan (campy horror seversen)
  • knight of cydonia  (31.03.23 10:14:14) 
[]

Define işleri

Takip ettiğim bir Youtube kullanıcısı var. Ormanda dedektörle gezip define buluyor. Bulduğu şeyler aşırı değerli. Bildiğiniz sanat eseri. Bu eğer gerçekse bu kişi bulduğu şeyleri nasıl satıyor? Devlet satın alıyor mu böyle şeyleri? Bu kişiyi şikâyet etmek bir sonuç verir mi? Aslında şikâyet etmek mantıklı gelmiyor. Çünkü o kişi çıkarmasa belki o şeyler hep toprak altında kalacak. Devlete veriyorsa aslında tarihe, arkeolojiye hizmet ediyor. Ne diyorsunuz bu duruma?




 
Facebookta defineciler grubundaydim bi ara. Gordukleri her seyi parcalayip patlatiyorlardi. Eger sadece dedektorle yapiliyosa ve devlete veriyosa (ki devlete verdigini hic sanmiyorum) bence bir sorun yok ama garanti bi yerleri delip desiyordur


  • fakyoras  (30.03.23 18:04:04) 
kurgu diyorum


  • freebird5406_2  (30.03.23 18:11:35) 
and the oscar goes to derecesinde kurgu.

define işinde parayı kıranlar malzeme satıcıları, harita satıcıları. umut satanlar yani.
  • alperz  (30.03.23 18:50:43) 
Her şeyden önce yasalarda define ve tarihi eser tanımları farklı yapılıyor. Yasal olarak define arama izniyle define aranabiliyor, ancak bu "define" tanımı son 6 padişah dönemindeki para veya para işlevi gören buluntuları kapsıyor.

Pay alma konusu da bu buluntularla alakalı.

Tarihi eser sınıfına giren hiçbir şeyden pay almak söz konusu olmuyor.

İzinsiz definecilik faliyetleri de zaten suç.

Diğer taraftan o videolardaki birçok eser de sahte aslında.
  • akhenaten  (31.03.23 07:52:36) 
İkinci konuysa şu, bunları devlete verip arkeoloji ve sanata destek vermiş olmuyor. Çok büyük bir tarih kıyımına sebep oluyor ne yazık ki.

Arkeolojik buluntu sadece ve sadece kontekstiyle anlamlıdır. Bir kazı sırasında kazı alanı incelenir, eser değil. Toprağın cinsi, dolgusu, stratigrafik tabakalanma, buluntuların birbirlerine göre konumları, buluntularla birlikte ele geçen organik ve inorganik diğer artefektler, varsa buluntunun ele geçtiği yapının türü, bukuntunun kotu, çevresiyle olan ilişkisi ve daha birçok şeye bakılır. Buluntu bunlarla anlam kazanır ve arkeolojik bir yorum yapılması mümkün olur.

Definecilerin çıkardığı esere bakıp "aa ne güzelmiş" demekten başka bir şey yapılamıyor malesef. Arkeolojik olarak neredeyse hiçbir değeri yok...
  • akhenaten  (31.03.23 07:56:37) 
[]

Samsung S20 FE

Merhaba arkadaşlar. Samsung S20 FE almayı düşünüyorum. Tavsiye eder misiniz? Satıcı Trendyol olanı 12 bin. Satıcı Amazon olanı da 12 bin. Hangisinden almak daha iyi? Sağ olun.




 
S20 FE den yazıyorum.

15 yıldır cep telefonu kullanıyorum. Normalde hiçbir cihazda 3-6 ay dan fazla zaman geçirmem. S20 FE ile şu an 14.ayımı yaşıyorum. Mercedes E'den Samsung S'den başlıyor.

Bir önceki cihazım Iphone'du bu arada. S20 FE'yi değiştirirsem de S23 serisinde utfs 4.0'dan devam edeceğim.

S20 FE için size anahtar bir bilgi vereyim: snapdragonlusunu alın. Exynos fazla sorunlu diye okumuştum.
  • baldan kaymak  (29.03.23 22:46:29) 
Ben de kullanıyorum 1 sene olacak neredeyse. Geçici olarak alırım, yurtdışına çıkınca iphone alırım diyordum ama gerek duymuyorum.


  • Copernic  (30.03.23 00:54:25) 
Yazılım desteği canınızı sıkmayacaksa alınabilir. İlla Samsung derseniz 2 bin daha çıkıp S21 FE bakabilirsiniz.

Bir şeyi Amazon satıyorsa başka yer almak büyük hata olur. Şaşmayın.
  • mada  (30.03.23 05:27:44) 
[]

Telefon soruları

Merhabalar.

Dün telefon alacaktım. Teknosa ve MediaMarkt Samsung A73 ve S20 FE yok dedi. Zam nedeniyle yalan söylediklerini düşünüyorum ama yine de merak ettim. Bu telefonlar gerçekten olmayabilir mi? S20 FE kaliteli bir telefon. Telefona resmen çöp gibi davrandılar. Daha üst seviyede olanları satmak için mi bu şekilde konuşuyorlar? S20 FE A73'ten daha kaliteli olmasına rağmen fiyatı A73'ün gerisinde kaldı. Hatta yeni çıkan A54'ün de gerisinde kaldı. Bu telefonda bir sorun mu var?

Son olarak internette uygun fiyatlı S20 FE bulabiliyorum. Hiç düşünmeden alayım mı? En kötü nasıl bir sorun yaşayabilirim? Fiyatlardaki bu anlamsızlık ne zaman düzelir? Sağ olun.

 
olmayabilir. internetten alsana ne uğraşıyorsun. en ucuz değilse hayatta mağazadan telefon almam.


  • jelly bear  (28.03.23 10:17:10) 
Ben de ikisi arasında kalıp A73 aldım birkaç ay önce. Ben bir telefonu ortalama 4 yıl kullanıyorum ve bunun 3,5 yılında da genel olarak telefonlar yeterli düzeyde işlevsel kalıyor. Ama S20 bildiğim kadarıyla son kez güncelleme alacak. Bu benim için çok büyük dezavantaj oldu.

A73 benim onla işim bitene kadar güncelleme almaya devam edecek.
  • akhenaten  (28.03.23 10:21:20) 
[]

Telefon zam

Merhabalar. 28 Mart'ta telefonlara zam geleceği söyleniyor. Zam hemen yansır mı? Telefon almayı düşünüyordum. Bugün almak mantıklı mı? Fırsatçılar hemen zam yapmış olabilir mi ya da elimizde yok diyebilirler mi? Sağ olun.




 
Sanırım vergi zammından bahsediyorsunuz, bundan satıcının bir kazancı olmayacağı için elimizde yok demezler herhalde?


  • John Bloor  (27.03.23 11:02:00) 
28 marttan sonra gümrükle ilgili bir vergi yükseliyormuş +2000 lira olarak fiyatlara yansıyacakmış


  • freebird5406_2  (27.03.23 12:24:54) 
kardeşim dün telefon aldı çoğu yerde kalmamıştı ve şu an da öyle ama olanlarda da öyle dramatik değişimler göremedim.


  • anna sun  (28.03.23 14:25:00) 
[]

Telefon nereden alınmalı

Merhabalar. Bir telefon alacağım. Trendyol, Teknosa, MediaMarkt, Samsung seçenekler. İnternetten hiç bu kadar pahalı bir şey almadım. 12 13 bin TL. Nereden almak daha iyi olur? Teşhir ürünü satılma ihtimali var mı? Nasıl güveneceğim? Siz nereden almıştınız? Sağ olun.




 
Trendyolu direkt ele.


  • cccbehzatccc  (26.03.23 22:24:07) 
cccbehzatccc, neden? 400 500 TL düşük olanlar çıkıyor. Az değil.


  • dissendium  (26.03.23 22:24:55) 
Samsung ve Media'dan aldık.

Teknosa da sorun olmazdı benim için ama trendyol'dan emin olamazdım.
  • baldan kaymak  (26.03.23 22:25:44) 
Yani 13bin veriyorken 400'ü arama bence; kargoda bile mahvolabilir...ortalık dolandırıcı kaynıyor; geçenlerde de birini dolandırmışlar böyle.

Açarsınız telefonda sıkıntı olur, uğraş dur. Bence risk
  • cccbehzatccc  (26.03.23 22:28:23) 
apple için;

apple
hepsiburada (kendisi satıcı)
mediamarkt

diğerleri için;

hepsiburada (kendisi satıcı)
mediamarkt
  • makarnavodka  (26.03.23 22:30:28) 
trendyolda satıcı önemli. ben trendyoldan aldım satıcısı gürgençlerdi. bir sıkıntı olmadı


  • paintov  (27.03.23 00:23:13) 
apple.com ve amazon.com dışında kimse sahip çıkmıyor sorun olduğunda. bunlar genelde sorunsuz. sorun olursa da çözüyor.

apple'dan covid kapanmalarında iphone 12 mini aldım. 2 gün sonra bir daha açılmadı.
eve kurye geldi, telefonu aldı. aynı hafta yeni telefon kapıya geldi.
  • wct3 org  (27.03.23 00:42:28) 
amazon der cekilirim. musteriyi bu kadar onceleyen baska satis platformu yok.


  • sannora  (27.03.23 10:16:11) 
[]

Ayakkabı seçimi

Merhabalar. Hangi ayakkabı daha hoş / çarpıcı (hehe) ? Erkeğim. Sağ olun.

www.trendyol.com

www.trendyol.com

www.trendyol.com

www.trendyol.com

 
gözlerim kanadı malesef. adidasın bu ürünleri hiç kaliteli değil zara'dan falan alsanız daha iyidir. örnek www.zara.com


  • ala09  (26.03.23 15:43:14) 
ala09'ya laf atmak gibi olmasın ama adidasın bu ürünleri de gayet iyi bence. zaten zara'nın malzemesi polüretan adidas'ınki deri.

ben trendyol 1 ya da zara'nınki.
  • blackkmamba  (26.03.23 16:02:01) 
Hepsi liseli ayakkabısı. Zara +1


  • ruhen hastayim ben  (26.03.23 16:10:37) 
tırrek kasa adidas değil mi bunlar? hiç sevemedim maalesef.


  • roket adam  (26.03.23 16:13:41) 
1 ya da 4 ama 1 daha ağır bastı


  • gadlemler  (26.03.23 17:47:06) 
ikametgah bağcılar sanırım.


  • astronom bey  (26.03.23 17:56:07) 
Lumberjack, greyder filan bak hocam istersen hem pahalı hem liseli işi olmuş :D


  • kararsızataletfilozofu  (27.03.23 00:20:28) 
  • late viper  (27.03.23 02:03:04) 
[]

Nemlendirici tavsiyesi

Merhabalar. Bir cilt rahatsızlığım var. Cildim çok kuru. Nemlendirici tavsiye eder misiniz? İki üç günde bir kullansam yeter. Erkeğim. Sağ olun.




 
neutrogena hydroboost, on numero


  • gule gule  (25.03.23 17:40:12) 
cerave

her gun yapistir ozellikle cildin kuruysa 2-3 gunde birlik bir durumu yok, ilac degil bu overdose edesin.
  • hot potato  (25.03.23 18:03:44 ~ 18:05:02) 
Bioderma'nın nemlendiricileri iyidir.


  • halitkin  (25.03.23 18:35:10) 
Homemade aromaterapi - yogun nemlendirici krem


  • mor oje  (25.03.23 19:26:57) 
Babe-Çok Kuru Ve Atopik Ciltler Için Nemlendirici


  • anna sun  (25.03.23 19:37:02) 
ilk defa hot potato ile ayni gorusteyim: cerave’yi (krem olani, losyon degil) f/p olarak oneririm.


  • eileengray  (25.03.23 22:42:44) 
Yüz için neutrogena sivilce karşıtı
El için parfümsüz neutrogena
Vücut için vaseline aloeveralı
  • kararsızataletfilozofu  (26.03.23 01:01:27) 
glowingup nemlendirici krem öneririm benim cildime iyi geldi tavsiye ederim

linki bu: glowingup.com.tr
  • banugör  (29.03.23 11:59:53) 
[]

THY mühendis ilanı

Merhabalar. THY mühendis ilanı görmüyorum uzun süredir. Büyük şirketlerin ilanı oluyor hep. Bu durumun nedeni nedir? Kimse istifa etmiyor mu? Sağ olun.




 
orada genellıkle aday havuzunu doldurmak ıcın o ılanları açıyorlar .çok iyi biri başvurursa mülakata çağırıyorlar .dostlar alışverişte görsün hesabı .


  • osmanyilmaz8916  (24.03.23 10:42:02) 
[]

Bisiklet sorusu

Merhabalar. Bisiklet almayı düşünüyorum. 30 yaşına geldim. Çekiniyorum açıkçası. Garip karşılanır mı? Uzak yerlere gitmeyi düşünmüyorum. 3 4 bin TL'ye Salcano bisiklet alabilirim. Daha ucuz önerileriniz varsa paylaşır mısınız? Son olarak bisikletiniz var mı, bisiklet kullanıyor musunuz? Yaş ve cinsiyet belirtirseniz daha iyi olur. Bir de nerede saklıyorsunuz? Sağ olun.




 
Tolstoy'un bisikleti diye bir kavram var, yani hiç bir yaş geç değildir. Ayrıca 30 yaş cidden daha çok genç, kimseden çekinmeyin.

Bisiklete gelince, bulunduğunuz coğrafya ve rotanızda çok yokuş var mı? Varsa bir süre sonra, hatta ilk bir iki gün içinde pişmanlık yapabilir. Ama aşırı bir yokuş yoksa, genelde hafif eğimler ve düzlükler varsa sıkıntı olmaz.

İlk denemeler için ben 2. el tavsiye ederim. Çünkü şu an emin değilsiniz, kalıcı olacak mı yoksa bir kaç günde pişman mı olacaksınız kesin değil.

O yüzden önce ikinci el ucuz bir şey alın ve bir hafta kadar deneyin, baktınız oluyor, sevdiniz, hemen güzel bir bisiklet bakmaya başlayın.

Zaten o yeni bisiklete geçince geceyle gündüz gibi fark edecek sürüş kalitesi :)

Binada asansör varsa eve çıkartabilirsiniz, kapalı otoparkınız varsa orası olabilir, kalorifer dairesi filan varsa olabilir.

Bina girişinde bırakmayın, hem çalınır hem de diğer komşulara sıkıntı çıkarır.
  • John Bloor  (21.03.23 10:28:28) 
merhaba, garip karşılanma konusunda şöyle söyleyeyim, 38 yaşındayım, 186 boyundayım, a101 de satılan katlanır bisikletlerden kullanıyorum, bisikletin tekerleğinin boyu dizime bile gelmiyor :) semt içinde sağa sola gitmek için, bankaya, müşterilere falan gitmek için kullanıyorum ilk önce insanlar garip karşılıyor dönüp bakıyorlardı, biraz büyük değil mi gibi şakalar falan yapıyorlardı , elektrikli mi bu, keşke elektrikli olsaydı diyorlardı. ilk önce biraz sinir bozucuydu ama şimdi hiç umursamıyorum, hiç bir şeyi umursamıyorum. çok keyifli. keşke daha önce alsaymışım, kısa mesafe gideceğim ama yürümeye gözüm kesmeyen yerlerde araba sürmekten kurtardı, kilo bile verdim. işyerinde saklıyorum. alın.


  • vincenzo  (21.03.23 10:31:53) 
32 yaşındayım onlarca senedir bisiklet sürerim. Son birkaç senedir yol bisikleti sürüyorum. Bayağı tam takım ekipmanla falan. Başta kendi kendime triplere girdim taytla falan apartmana girip çıkmak bile zor geliyordu şu an vapura marmaraya biniyorum o şekilde :D

Tam olarak neden çekiniyorsun bilmiyorum ama bisiklet çok güzel bir spor, kafa dağıtma ve ulaşım aracı. Hafta içi mesaiden sonra 3-5 km bile bir yere gidip gelsen pamuk gibi oluyorsun. Hafta sonu ise toplu ulaşımı da kullanarak daha cezbedici rotaları hedefleyebilirsin. Elimde olsa gittiğim her şehre, her tatile bisikletimi götürürüm öyle seviyorum bisikletimi. Duş imkanım olsa işe de bisikletle gelirim minibüste/otobüste trafikte takılı kalmak acayip canımı sıkıyor.

Decathlon'dan bisiklet askısı aldım misafir odasının duvarına asıyorum bu arada. Biraz pahalı bir bisikletim var o yüzden apartman boşluğu, bodrum, balkon vs. mümkün değil koyamam. Eski bisikletim 1000 lira bile etmezdi onu da aynı şekilde muhafaza ediyordum bu arada. Bir şekilde çalınıyor evde olmadıkça.

www.decathlon.com.tr
  • chicha_v2  (21.03.23 10:41:44) 
salcano ama hangi model, salcano excel gibi eğilerek sürdüğün dağ bisikleti değil de salcano üsküp gibi dik oturuş kadrosu olan şehir bisikleti alırsan çok rahat edersin, etrafa markete pazara gitmelik

bir de 7 vitesli bisan paradise öneririm
  • freebird5406_2  (21.03.23 10:50:07 ~ 10:54:09) 
Hangi şehir orası ki bisikletli bir 30 yaş kişisi garip karşılansın.

İzmir'de sahile in 70 yaşında teyzeler, dedeler görürsün bisikletli ve bisiklet mayolu.
Facebook grupları bile var. Geçen gün Karşıyaka'dan Urla'ya gitmişler grupça.
  • Mirket  (21.03.23 10:51:02) 
Garip karşılanabilir ama bu umurunda olmamalı. bireysel özgürlüğünü bisiklet ile kazanmış kadınlar tanıyorum İzmir'de.
Bisikleti çevrendeki coğrafyaya göre seçmelisin. Büyük tekerlekli ve hafif olması avantajlı olur. İnce teker hızlı gider ama yol pürüzsüz değilse sarsıntı yorar. Dağ bisikleti ağırdır yavaştır ama konforludur. Evde saklamak elzemdir yoksa çalınıyor. Katlanır olanlar vitesli ise iş görür pratik sevimli aletler, acelesi olmayan için güzeldir. İkinci el almak mantıklıdır. Bütçene göre ikinci el bakıp sorabilirsin bu alınır mı diye cevaplarız.

40e. Çocukluğu saymazsak 35 yaşında mtb alıp arazi sürüşlerine başladım. Yokuş çıkmayı ve bozuk yollardan hızlı ve zıplayarak inmeyi seviyorum. Bir sene önce bilgisayarı satıp gravel bisiklet aldım kendime. Hem yolda hem arazide hızlı ve güvenilir bir alet. İlk bisiklet taytı giydiğim günü hatırlıyorum da kabinden çıkmaya utanmıştım Decathlonda. Şimdi en kalabalık çarşıda bile rahatça yürüyorum o halde. Bisiklet özgürlük hissini bir yere yetişmeye çalışmadan sakince veren bir alet. Performans sürüşü de yapsam kordonda sakince de gezsem keyfi mükemmel. Salonda duvarda asılı benimki. Eşimde de var gravel araziye yokuşa alışıyor o da yokuş çıkma performansı artıyor zamanla. Doğayı ve sporu sevdiğimiz için mutluyuz hobimizle.

eksiup.com
  • hasmetizm 2046  (21.03.23 11:05:16) 
40 yaşında başladım. hayatta yaptığım en doğru şeylerden biri. hiç çekinilecek bir tarafı yok desem de ilk başta zorlanmıştım. kask takanları daha profesyonel gibi gördüğümden kendime yakıştıramıyordum, bir de tayt mevzusu var tabi. şimdi hiç umursamıyorum ama ilk zamanlar şortun altına giyerdim.

her ne olursa olsun bisiklet kullanmak en keyifli sporlardan biri. ilk başta bisiklet keyfi yaşayacağınız zorluklara üstün gelirse devamı da gelir.

önce şehir bisikleti ile başladım sonrasında yol bisikletine geçtim.
şu an 50 yaşındayım, bisiklete devam. çoğu zaman da işe gelip giderken kullanıyorum.
bahar ve yaz mevsiminde erken kalkıp önce antrenman yapıp oradan işe geçiyorum.
Bisikletin ederi biraz yüksek olduğundan balkonda tutuyorum. Kapıya vs. bırakmam mümkün değil. Cinsiyet erkek.
  • lazpalle  (21.03.23 11:09:12 ~ 11:20:35) 
o kadar yersiz bi kaygı ki. 31 yaşında erkeğim canım istedikçe çıkıp geziyorum ve dünyanın en normal olayı


  • KUCO  (21.03.23 11:29:53) 
Niye garip karsilanacagini anlamadim, o yuzden garanti konusup buyuk sehirde garip karsilanmaz diyeyim. Benim 2 tane bisikletim var, antalya'dayken kullaniyorum bazen, cunku sehir dumduz, yollar guzel. Istanbul'da bisiklete binmem, yokus cikarken kriz geciririm. Bodrumda duruyorlar. 30key


  • unidentified floating object  (21.03.23 12:13:20 ~ 12:15:06) 
Teşekkür ederim cevaplarınız için. Çekincem aslında 30 yaşına gelmiş, bisikletle geziyor denmesiydi ama umursamamaya karar verdim. Bisikletçi taytı giymem. Eşofman, şort uygun. Şehir düz. Bir sorun yok. Kısaca millet ne der, bunu düşündüm. Ben de çalınacağını düşünüyorum. Evde yer yok. Hava ısınınca düşüneceğim tekrar.


  • dissendium  (21.03.23 13:24:35) 
ne alaka neden cekiniyorsun garip karsilayacak olan kim, kimin verecegi tepkiden sakiniyorsun? merak ettim.

ben turkiye'de degilim. trafik cok vahsi oldugu icin binmezdim herhalde ama bulundugum yerde yaz kis ise markete suraya buraya bisikletle gidiyorum. yasam 30'un net bir sekilde uzerinde.
  • hot potato  (21.03.23 16:24:00 ~ 16:24:18) 
ulaşım amacıyla kullanıyorum. işe, salona, markete, parka her yere velespitle gidiyorum.

sen ulaşım amaçlı mı alacaksın spor amaçlı mı?
  • alperz  (21.03.23 19:14:27) 
alperz, yarım saat bir saat sürüp kafa dağıtma, gezme, keyif amaçlı.


  • dissendium  (22.03.23 13:04:17) 
[]

İşle ilgili notlar

Merhabalar. İşle ilgili özellikle teknik bilgi içeren notlar alıyor musunuz? Yazılı bir birikiminiz var mı ya da her şey kafanızda mı? 5 yıl önce çalıştığınız bir işin teknik ayrıntılarını ya da önemli kısımlarını hatırlıyor musunuz? Sağ olun.




 
Muhakkak not alırım.
Zamana bağlı olarak işle ilgili ayrıntılı hususlar uzun süre yapılmadığında unutulabilir.
Bunun için bilgisayarda masaüsütünde en az bir adet 'yeni not defteri.txt' hazır bulunur.
  • diyecevaplandı  (19.03.23 15:34:34) 
Ben de benden sonra yerime gelecen olana veya stajyerlere not hazırlıyorum bazen, onlar duruyor klasörümde. Worde yazıyorum direkt konuşma diliyle birine anlatır gibi.1


  • turuncu tonlarda  (19.03.23 16:09:59) 
Tabii ki.

Yazılım tarafındayım, işe yeni başladığımda aktarım alırken mimariyle alakalı notlar çıkarıyorum.

Onun harici karmaşık yetki, import, process gibi şeyler için de kendime not çıkarıyorum bir sonrakine hatırlamakta zorlanabileceğim için. Bir kere sorarsın iki kere sorarsın başkasına yani onun için bir an önce kendi işimi kendim görecek seviyeye gelmeye çalışıyorum.
  • chicha_v2  (19.03.23 17:20:55) 
[]

İş değişikliği

Merhabalar. Şu anki işimde 5. ayı bitirdim. Sizce iş değişikliği için erken mi?

Olumsuz kısımlar

Fiziksel olarak çok yoruluyorum. Bir fabrikanın kalite kontrol sorumlusuyum. Yüzde 90 hareket hâlindeyim tüm gün.

İşçiden müdüre kadar tartışma yaşıyorum.

Bana bir şey katmamaya başladı.

Yapmaktan daha çok mutlu olabileceğim işler çıkıyor araştırma yaparken. Maaş düşebilir de yükselebilir de. Bu kısım şans. Ama işte daha hevesli, stressiz, mutlu olabilirim.

Bir de istifa ilk kime söylenir? Patrona mı, idari işler müdürüne mi? Patronla önceden konuşmak iyi mi kötü mü? Beklenmeyen bir istifa olacak büyük ihtimalle.

Sağ olun.

 
iş bulmadan ayrılmak size maddi sıkıntı yaratmayacaksa veya zaten alternatifiniz hazırsa hiç düşünmeyin. mutsuz ve yorgun hissettiğiniz bir iş sizi yaşlandırır, yıpratır. her 5-6 ayda bir iş değiştirmiyorsanız bir seferlik kısa iş deneyimi olumsuz bir fikir yaratmaz bence.


  • faberkastelli  (18.03.23 17:25:20) 
Hocam, birkaç kere iş değişikliğiniz oldu sanıyorum. İş bulmadan istifa etmeyin. Diğer türlü açıklamak hem zor hem de karşı taraf şüpheli bulur bunları. Hem 5 ay olmuş alışmışsınızdır.
Kalite kontrol mühendisi arkadaşım da çalıştı sonra ayrı bir alanda iş bulup ayrıldı. Baya da yoruluyordu senin gibi.

Bu zamanda iş bulmadan ayrılmayın. Bunu yapan başka bir arkadaşım hala iş bulamadı, üstelik epey de iyidir.

Diyeceklerim bu kadar.
  • sevilen progressive türkücü  (18.03.23 23:32:52 ~ 23:42:23) 
"5 ay erken mi"
Bence erken. Daha onceki islerinde uzun donem (mesela 5 sene) calistiysan belki normal karsilanabilir ama 8 ay, 1.5 sene, 5 ay... diye gidiyorsa uyumsuz ve ne istedigini bilmeyen biri izlenimini yaratman olasi.

Katiliyorum, istifa ne alaka? Daha iyi bir is bulmadan istifa edemezsin. Bir yere basvurdugunda calismiyor olmak muhtemelen en buyuk red flag.
  • hot potato  (18.03.23 23:40:50 ~ 20.03.23 04:57:28) 
Aklinda bulunsun; curiosity killed the cat.


  • thetruenorthstrongandfree  (18.03.23 23:47:26 ~ 23:47:59) 
[]

Almanya'da yaşayan Türklerin Almancası

Merhabalar. Almanya'da yaşayıp Almanca bilmeyen Türklerin olduğu söyleniyor hep. Bunun gerçeklik durumu nedir? Almanya'da yaşayıp akıcı Almanca konuşan Türk tanıdıklarım var. Almanya'da yaşayan ortalama bir Türk hangi seviyede Almanca biliyor? Sağ olun.




 
Almanya'ya giden ilk nesil Türklerin arasında Almanca öğrenmeyelim ki Türk kimliğimiz halel görmesin şeklinde bir kaygı vardı, o nedenle öğrenmeyen çok vardır ama sonraki kuşaklar için böyle bir şey denemez, hatta son kuşak Türkler Türkçe bile bilmiyordur muhtemelen.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (18.03.23 11:27:15) 
benim dedemler, amcalar, yengeler hepsi almanyada 25-30 yaşına kadar türkiye'de olup sonrasında gidenler az buz kelimeler biliyor, derdini anlatacak kadar cümle kurabiliyorlar. çocukları anadil seviyesinde konuşuyorlar.


  • gule gule  (18.03.23 11:27:25 ~ 11:27:57) 
orada okula gittiyse tamam, akici konusur. Almanya'ya gocler o kadar eski ki 50, 60 yasindaki dayilar bile orada buyumus, okumus olabiliyor. Biz hep yeni goc etti saniyoruz bunlari ama adamlar oranin demirbasi. Sokak roportajlarindaki gurbetci profili biraz yaniltici. Kabaca 70%'i sorunsuz devlet dairesinde, postanede, markette isini gorur, komsusuyla small talkunu yapar. Yerine gore icerde Alman musteri var diye Turkce konusmayan, Turkce bir sey sorunca Almanca cevap veren esnaf falan var, bunu yapan 60 yasinda Turk dayilar. Turklukle alakasi olmayan yeni nesiller var, anasi babasini Turkiye'ye tatile yollayip kendileri Ispanya'da tatil yapan tipler cok yeni nesilde


  • freedonia  (18.03.23 13:03:44) 
Sanırım ilk gidenler arasında , biraz da nasıl olsa para biriktirip döneceğiz diye de düşünüp, mümkün olduğunca almanca öğrenmekten kaçanlar vardı. Şimdi çok nadirdir. Deli gibi çocuk yardımı, kira yardımı kovalayan tipler, almancasız olmaz ki.


  • vizivozo  (18.03.23 13:50:57) 
Benim bi akrabam var, 30 yıl Almanya'da yaşamış, Almanca 10'a kadar say desen sayamaz mesela. Emekli olup TR'ye döndü geri, ama çocukları falan Türkçeden iyi Almanca biliyor.

Ama mesela oraya çalışmaya giden yazılımcı arkadaşım var, neredeyse 10 yıldır orada, hala 10 kelime Almanca öğrenmemiştir. İşyerinde herkes İngilizce konuşuyor, ihtiyaç duymuyorum diyor.

Ben şahsen tasvip etmiyorum ama, bi ülkeye gidiyorsan dilini öğrenmen lazım. Almanca da Türkler için çok zor bi dil değil. Öğrenmemek için ekstra efor sarfetmek gerekiyor gibi geliyor bana.
  • plutongezegendegilmi  (18.03.23 14:09:01) 
[]

Almanca sorusu

Merhabalar. 4 aydır Almanca öğreniyorum. Cümle kurmaya çalışıyorum ama akmıyor. Bunu ne zaman aşarım? Almanca bilenler siz böyle bir durum yaşamış mıydınız? İngilizce bu dilin yanında bebek işi gibi gelmeye başladı. Bende mi sorun var acaba? Okuma olarak durum daha iyi. Sağ olun.




 
Youtube’ta goethe institut’ün sertifika videolarındaki yöntemle çalışın. Dil seviyenize göre 100-150 kelimeyi kartlara yazın. Sonra karıştırıp bir kart seçip önce soru cümlesi sonra düz cümle kurun veya o sorunun cevabını verin ama evet hayır gibi basit bir cevap olmasın. Örneğin: doktor kelimesi için “şehir merkezindeki hastanenin doktorunu tanıyor musun?” gibi uzatın. Cevabı da yine uzatarak verin “Evet tanıyorum. Dün onu kahve içerken gördüm.” gibi.

Daha ileri bir seviye için de bir konu seçersiniz. Örneğin burçlar. Sonra bu konuda akıcı konuşmaya çalışırsınız. Böylelikle o konuya dair terimleri de öğrenmiş olursunuz.

Ben bu şekilde aklıma ilk gelen senaryoya ait cümleyi kurmaya çalışıyordum. Bu sayede hem akıcı oluyordu hem de bilmediğim kelimeleri de öğreniyordum. Sonra o kelimeleri de artikelleriyle beraber karta yazıp ekliyordum. Bence tek başınıza yapabileceğiniz en etkili çalışma budur. İmkan ve zaman varsa kursa gitmek en güzeli.
  • ruhen hastayim ben  (17.03.23 13:23:17 ~ 13:38:20) 
üçüncü bir dili öğrenmek ikinciye göre her zaman daha zor oluyor sanırım. bende de aynı sorun vardı, ben kelime eksikliğinden olduğunu düşünüyorum. nihayetinde ingilizceyi kaç senedir biliyorum, kelime dağarcığımda haliyle daha fazla. oturup kelime ezberlemek belki faydalı olabilir çünkü almancada fazla zaman kipi yok zaten, onu çözdüyseniz sorun kelime olabilir sizin durumunuzda da


  • Olric  (17.03.23 13:24:26) 
1.5 - 2 seneden sonra yavaş yavaş ama akan cümleler kurmaya başlarsın. Gerçekçi hedefler koy kendine, o kursu almanya'da alsan bile 3-4 ayda akıcı cümle kurman zor. (C1 almancam var oradan hareketle)


  • roket adam  (17.03.23 14:44:38 ~ 14:45:01) 
Günlük tutun. Konuşma pratiği yapma fırsatınız varsa preply falan üzerinden yapın. Günlük kesinlikle tutun ama.


  • anten  (17.03.23 15:05:25) 
B2 kurunda en geç b2 bitince dili çözülüyor insanın. Eğer almanca konuşulan bir ülkede yaşamıyorsan, kurstaki herkesle türkçe ya da ingilizce bilmiyormuşçasına hep almanca konuşmayı kararlaştırıp bolca vakit geçirmeye çalışabilirsiniz. Bunu yapanlar zar zor anlaşsa da b1 den itibaren ciddi iletişim kurabilecek akıcılığa erişiyorlar. Gerçekten ne kadar kullanırsanız o kadar çabuk oluyor. Yapamıyorum dememek yetersiz de görseniz öğrendiğiniz şeyleri kullanmaya zorlamak gerekiyor.


  • bitanisanseversin  (17.03.23 19:47:55) 
Ben de 6 aydir ogreniyorum. Gece fiil cekimleri yaptigim kabuslar goruyorum. Gercekten dedikleri kadar varmis. Grameri ne kadar iyi ogrensem de basit cumleler dahi ikina sikina cikiyor.


  • congratulationsyouwon  (17.03.23 20:20:20) 
Kursa gitmiyorum bu arada. Kendim öğreniyorum.


  • dissendium  (17.03.23 21:48:25) 
Almanya'da 6 senedir cümle kuramayan Türkler var.


  • abi bi dizi buldum on numara  (18.03.23 09:20:26) 
[]

Kalemli tablet önerisi

Merhabalar. Lenovo M10 Plus tablet almayı düşünüyorum. Lenovo tablet kullananlar yorum yapabilir mi? Apple dışında kalemli tablet önerir misiniz? Sağ olun.




 
Microsoft Surface Pro ailesi.
Bütçenize göre alt model seçin.

  • alfired  (17.03.23 10:39:15) 
Huawei matepad11 uygun fiyata ikinci el bulmak mümkün. Ben 5e almıştım bir sene garantili. Kalem ve klavyeli kılıfı ile birlikte verenler çok. Donanımı ve Ekranı güzel ses sistemi mükemmel. Google servislerini gspace uygulaması ile kullanıyoruz sorun yaşamadık


  • hasmetizm 2046  (17.03.23 11:03:53) 
[]

Okuduğunuz kitapları ne yapıyorsunuz

Merhabalar. Kitap okumayı çok isteyen biriyim. Ama evde kitap olmasını istemediğim için kitap almıyorum resmen. Odamda kitaplık istemiyorum. Toz olunca hiç hoşuma gitmiyor. Minimal yaşamayı seviyorum. Bunun için şunu düşündüm. Kitap alıp daha sonra okumak amacıyla fotoğrafını çekip (her sayfanın) sonra kitabı satsam ya da bağışlasam nasıl olur? E-kitap icat edildi. Onu biliyorum. Ama ben ilk okuyuşumda basılı okuyup sonra kurtulmak istiyorum. Nasıl fikir?




 
Yani hocam kitabı okuyup sonra her sayafanin fotoğrafini çekmek işkence olmaz mı?
Soruya cevap, okuduğum kitaplari kuram değilse büyük oranda ya satıyorum ya bağışlıyoum ya da hediye ediyorum.

  • Amaranta ursula  (15.03.23 12:53:13) 
Bir e kitap okuycu , bir bir tarayıcı ve bir de calibre programı edin.

Taradıklarını bize de yollarsan sevaba girersin.
  • Mirket  (15.03.23 12:57:54) 
Okumak amaciyla fotografini cekeceksiniz ama ilk okuyusunuzda basili okumak istiyorsunuz? Bu celiski bir yana, baya sacma ve zaman oldurucu bir fikir.


  • unidentified floating object  (15.03.23 12:58:37) 
kitabın tüm sayfalarını çekmektense okuyup bitirip sonra satmak/bağışlamak işlemini neden yapmıyorsunuz? anlamadığım için soruyorum gerçekten. kitap baskısını okumak ama bunu kitap taşımadan yapmak istediğiniz için mi?


  • chanandler bong  (15.03.23 13:02:01) 
Abi yanlış anlama ama kitap sayfalarının fotoğrafını çekip saklama fikri bugüne kadar herhangi bir alanda duyduğum en sürdürülemez ve anlamı olmayan çözüm önerisi gibi. Yani sana "kesinlikle böyle bir şey yapma" demem bence bir kere dene ve yapamayacağını deneyimleyerek gör, çünkü sen böyle bir fikir ürettiğine göre demek ki yapılabileceği düşüncesinin tohumları ekilmiş zihnine, o fikrin tohumlarını yok etmek gerekiyor, bunu da ancak deneyerek yapabilirsin. Kolay gelsin.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (15.03.23 13:17:56) 
Cevaplara çok şaşırdım. Kitabı okuyup birine verdikten sonra tekrar okumak istersem ya da bir şeye bakmam gerekirse diye fotoğrafını çekmek istedim. Benim derdim evde kitap birikmemesi. İlk okuyuşta da rahatça basılı okumak istiyorum. Zaman öldürücü olmasına katılıyorum. Ama telefonla bir fotoğrafta iki sayfa da çıkabilir. Bir saatlik iş bence. Deneyip göreyim madem.


  • dissendium  (15.03.23 13:27:41 ~ 13:28:27) 
abi kitabı oku sonra kitabın sol tarafında kitabı tutan tutkal var ya onu kırtasiyecilere kestirip kitabı tarattır. taradığın sayfaları bilgisayarda klasörle. bu sayfaları aynı zamanda e-kitapçılara paylaşırsan ocr yapar yayınlarlar. çok hayra geçersin.


  • tabii lan manyak mısın  (15.03.23 13:37:37) 
Google bütün kitapları fotoğraflarını çekerek indeksledi. Tarama fotoğraf çekmeye göre uzun sürüyor çünkü.

Bireysel olarak bir kaç kitabı çekmek yapamayacağınız bir şey değil. Çok uzun süren bir aksiyon da değil. Bence gereksiz ama ihtiyaç duyuyorsanız yaparsınız.

Cep telefonunuza uygun bir tripod alın, sabitleyin, ışığı da sabitleyin, sadece sayfaları çevirip çekersiniz. En hızlısı bu.

Roman okumuyorum, genellikle iş kitapları oluyor. Ben okuduğum kitapları arkadaşlarıma veriyorum. Kitaplıkta az sayıda kitap var. Arkadaşlar istediklerini alıyor. Hiç dönüp tekrar bakma ihtiyacı duymadım.

Bir de PDF okuyorum.

Bir üstteki tavsiye de legal değil.
  • wct3 org  (15.03.23 13:39:33 ~ 13:41:37) 
sahaflara verebilirsin. sözlükte ya da burada duyuru açıp isteyene alıcı ödemeli gönderebilirsin. okullara bağışlayabilirsin.

kitabın fotoğrafını çekmeye, arşivlemeye gerek yok. tekrar okumak istediğinde tekrar satın alırsın. ki böyle bir şey olma ihtimali çok düşük. terabayt terabayt arşivlediğimiz filmleri, cdleri, dvdleri düşün, hangisini tekrar izledik. izlediysek de çok az bir kısmı için bu kadar yüke gerek yoktu. tekrar satın alınabilirdi.
  • gabe h coud  (15.03.23 13:48:10) 
kotu bir fikir, 20 sayfa ceksen bu ne diyip birakirsin bence. onun yerine kutuphanelerden odunc almak, e-kitap, ya da alip bagis yapmak sahafa vermek, sahafdan bir kitap alip sonra biraz farkla yenisi almak gibi yollara yonelebilirsiniz.


  • bay b  (15.03.23 14:03:01) 
3-5 biriktirip kutuphanelere bagislayabilirsiniz, universite kutuphaneleri hala kullaniliyor.
resim cekmekten ziyade, artik hemen her kitabin pdf'i ya da ekitap hali bulunabiliyor, tavsiyem kindle edinip, sonradan bakmak isteyeceginiz kitaplari oraya yuklemek olacaktir. ayrica kindle da altini cizmek, ve sanirim not almak da mumkun. bu sekilde geri donup bakabilirsiniz. ancak kindle'dan okuma aliskanligi edinmenizi de tavsiye ederim, ben cok soguk bakiyordum bu fikre ama alisinca ozellikle incecik ve hafif bir aletle onlarca kitap tasimak cok hosuma gitmeye basladi, ozellikle uzun seyahatlerde ve ise gidip gelirken buyuk kolaylik.

  • kassiopeia  (15.03.23 14:36:12) 
tabletten okuyorum artık. olanı da millete dağıttım. dediğin gibi toz yapıyor, toza tüye de alerjim var.


  • Erestor  (15.03.23 14:41:47) 
Kutuphaneye uye olup kitaplari odunc alip okuyup kendi arsivin icin de ebook olarak depolayabilirsin sanki :)


  • e mice  (15.03.23 14:52:57) 
saklıyorum ve birikiyor mecburen. keşke kitaplık sistemi olsa türkiye’de. var olan evime çok uzak; 1 saat gidiş 1 saat dönüş, ayrıca çok kalabalık, yeni kitaplar gelmiyor vesaire.


  • deartheodosia  (15.03.23 15:32:55) 
Evde kitap tutmamaya bu kadar istekli olsaydım ama illa da baskı kitap okumak isteseydim buna üç şekilde yapardım sanırım

Ya okuduğum kitabı başkasına verip/satıp o noktadan sonra aklımda kalanlarla idare ederdim,

Ya kitabı basılı sipariş verip pdf veya epub halini de internetten bulup indirirdim. Kitabı verince elimde onlar kalmış olurdu.

Ya da en üst noktada hem basılı hem de dijital kitap siparişi verirdim.

Ama hiçbir zaman tek tek fotoğraf çekmeye yelteneceğimi sanmıyorum. Üniversitede kütüphanede yayın fotoğrafları çektiğim zamanları hatırladıkça daral geliyor. Hele bir de dizi dizi fotoğrafı açıp bir şeyler aramak kanser sebebi.
  • akhenaten  (15.03.23 16:55:14) 
[]

Gömlek tavsiyesi

Merhabalar. İş görüşmesi, ciddi ortam gibi amaçlar için gömlek önerir misiniz? Erkeğim. Kareli gömlek sevmem. Siyah, mavi olabilir. Pantolonun içine sokmayı sevmem. Dışarıda duracak tarzda hangi markalar olabilir? Direkt link de atabilirsiniz. Sağ olun.




 
  • gabe h coud  (15.03.23 11:34:28) 
ciddi ortamlarda gömleği pantolonun içine sokun derim.

network
kiğılı
  • co2s2  (15.03.23 17:05:12) 
pantolonun içine sokmak istemiyorum hem resmi ortamlara gitsin hem günlük ortamlara gitsin kullanışlı olsun diyorsan

oxford model gömlek, bu hem kullanılan pamuklu kumaşın türü hem de gömleğin kesimine yakasına verilen model ismi

lcw h&m mavi levi's dan gap network avva gibi markalara kadar her markanın oxford gömleği var, google görsellerden oxford shirt outfit diye arat
  • freebird5406_2  (15.03.23 17:15:44) 
[]

Samsung A53 ve A73

Merhaba arkadaşlar. Samsung A53 ve A53 arasında kaldım. Kullanan varsa bilgi verebilir mi?

10 bin TL seviyesinde telefon önerilerinizi alırım. Sağ olun.

Önceliğim kameranın güzel bir olması.

 
Kamera için bakacaksan ois olmalı bence. A53 73 te var mı bilmiyorum. S20fe bakabilirsin.


  • Topalordek  (14.03.23 11:04:19) 
a73 al işlemcisi daha iyi a53 den


  • freebird5406_2  (14.03.23 12:15:08) 
[]

Telefon seçimi

Merhabalar.

Telefon almak istiyorum ama kafam karışık.

Şu anki telefonum beni kullanma artık diyor. Bu düşünceyle hemen 4 5 bin TL'ye telefon alabilirim. Ama almışken iyi olsun diyorum. 10 bin TL verebilirim. Ama bu sefer de 10 bin TL verecekken 3 4 bin TL daha ekleyip istediğim telefonu almak istiyorum. Çıkmaza girdim. Sizce ne yapayım?

Samsung A13 5 bin TL. Şimdiki telefonumun çok ötesinde ucuz olmasına rağmen.

Samsung A53 10 bin TL. Bunu almayı mantıklı buldum.

İstediğim telefon ise S20 FE ya da S21 FE.

S20 FE 12 bin TL. S21 FE 15 bin TL.

S21 FE alırsam bir maaş gidecek.

Hangisi mantıklı?

Bir de şunu anlamadım.

A53'ün ana kamerası 60 80 MP arası denmiş.

S20 FE'nin ana kamerası 10 15 MP arası.

MP düşük olup nasıl daha kaliteli oluyor?

Sağ olun.

 
"MP düşük olup nasıl daha kaliteli oluyor?"

kullanılan merceğin kalitesi, kullanılan sensörün kalitesi ve işlemci gücü

fotoğraf kalitesini belirliyor
  • freebird5406_2  (13.03.23 17:16:15) 
[]

Çalışma masası

Merhabalar. Bir çalışma masası almak istiyorum.

Şu ürünü beğendim.

www.trendyol.com

Yalnız bu ürün 160 cm. Bana 120 cm ya da 140 cm yeter. Almışken 160 cm almak mantıklı mı?

Ürün basit gözüktüğü için sağlamlık konusunda şüphe ettim. Kullanan varsa bilgi verebilir mi?

Bu sadelikte başka ürün tavsiye eder misiniz? Raf olmasını istemiyorum. Sağ olun.

 
Ben bunun beyaz renk daha kısasından aldım.

Tahta kalitezi genellikle çok kötü oluyor. O demirleri vidalıyorsunu farklı bir model değilse. İllaha ki esnek kalıyor. Yani düşündüğünüz gibi çok sağlam düşünmeyin ama yıkılacak gibi değil. Masa olarak kullanırsınız özetle

Sadece bu ürünleri yollarken yorumlardaki gibi köşelerini güzel paketlemediklerinden deforme olabiliyorlar.
  • baldan kaymak  (12.03.23 20:28:05) 
merhaba. mobilya işinin içinde biri olarak önerim, almamanızdır. uzun ömürlü ürün değil ve bu model profil ayaklılarda sallanma sorunu oluyor. yani pek sağlam olmazlar.

Bellona İstikbal'den şaşmamak lazım. ürünleri kaliteli, fiyatını hak eden malzeme üreten firmalar.
  • Leonardo~Da~Vinci  (12.03.23 20:29:26) 
Bir benzeri ofiste var, sol tarafı sallanıyor maalesef. böyle ince ayaklı bakmasanız daha iyi.


  • penceredengorunenmorbina  (12.03.23 20:32:02) 
Şundan memnunum, hem sallanmıyor hem kablo için ayrı yeri var. Yer de tutmuyor.

www.ikea.com.tr
  • ruhen hastayim ben  (12.03.23 20:34:43) 
  • fakat  (12.03.23 21:09:10) 
Mobilya sektorunden ben de geldim pek tavsiye etmem demeye ama istikbal bellona nedir ya? Bi kere ikisi de ayni firma zaten ve kapisindan gecmeyecegim firmalar.

Koctas, vivense balan bakilir. Begenilen urun internette aratilir. En ucuz nerede satiliyorsa oradan alinir. Koctas vivense deme sebebim de seckilerinin cok olmasi oradan alin diye degil.
  • another satisfied lover  (12.03.23 21:10:38) 
Sebebini de soyleyeyim. Sallanir. Ama sebebi bacaklarin ince olmasi degil. 7lik profil de kullansan sallanir cunku statigi zayif. 2 destek noktasini pivota baglayan bir destek olmayan her sey sallanir. Ustunde 160x80lik sunta var nerden baksan 10-15 kgdir.


  • another satisfied lover  (12.03.23 21:33:57) 
İkeadan aldım çok güzel fakat ayarlanabilir ayak aldım pişman oldum tangır tungur ses çıkarıyor düz almak lazım.


  • kararsızataletfilozofu  (12.03.23 22:32:16) 
Bu masanın 160cm'lik modelini kullanıyorum. Uzunluğun gereksiz büyük olup olmayacağı konusunda benim de tereddütüm vardı ancak şu an iyi ki bu kadar geniş olanı almışım diyorum. Hatta 180cm olsa ona da hayır demezdim. Masa üzerinde bir monitör, bir laptop, çalışma kitaplarım/defterlerim ve masa lambam var. Bunlar için yeterli oluyor.

Masa kalitesi için diğer arkadaşlar gibi usta yorumu yapamam ancak basit kullanıcı olarak benim masa ihtiyacımı tamamen karşıladığını söyleyebilirim.
  • estranged  (12.03.23 23:16:48) 
Benim masam da 160, keske 180 200 hatta 300 alsaymisim. Ne kadar yeriniz varsa o kadar masa alin derim yayila yayila calisirsiniz :D


  • aguen  (13.03.23 08:02:28) 
www.ikea.com.tr

para verdiğim en güzel şey bu masa. 160lık benimki, yayla gibi.
  • Gradient_tabanlı_mor  (13.03.23 09:44:26) 
kısasını aldım ptt avm'den, biraz fiyat farkı oluyor. 90 cm genişlikte balkoniçin aldım 250tl, fiyat kalite olarak oldukça iyi.


  • tiny penny  (13.03.23 11:01:32) 
[]

Küçük lüksler

Merhabalar. İyi hafta sonları. Hayatınızda küçük lüksler olarak değerlendirdiğiniz neler var? Şunu demek istiyorum. Belki LCW'den ayakkabı alıp giymek yerine Nike ayakkabı almak bana göre küçük bir lüks. Bu şekilde 5 bin TL'ye kadar neler alıyorsunuz? Bir de iyi markaları tercih etmek sizi mutlu ediyor mu? Sağ olun.




 
saat, sneakers, viski, gomlek ve kot ceket manyagiyim, buyuk koleksiyonlarim var. gereksiz bir harcama luksten ziyade gibi ama seviyorum bunlarin kalitesini ve pahalisini almasini.


  • baldur2  (11.03.23 10:55:27) 
Luks harcamam yok ama arastirip daha uyguna alabilecegim seyleri ugrasmaktan hoslanmadigim icin hep ayni yerlerden aliyorum. Mesela kiyafet, aksesuar hep zara ya da hm. Farkli farkli yerlere bakip vakit harcamaktan muthis bunaliyorum. Tasarruflu olmaya calismamam basli basina luks bi tutum olabilir. Bunun disinda ayrica kendimi simarttigim bir sey yok. Minimal yasiyorum.


  • unidentified floating object  (11.03.23 12:48:43) 
Birkaç ay önce başlayıp yakın zamanda bırakma kararı aldığım bir alışkanlık.
Bunun biraz kompleks olduğuna karar verdim.
Önceden bir şey alacağım zaman Zara, Mango, Adil Işık'tan bakmaya başlarken artık önce Beymen'e, Yargıcı'ya, Twist'e bakıyorum gibi.
Atıyorum vücut bakım ürünlerini artık Gratis'ten değil de Yves Rocher'dan alıyorum gibi.
Geçenlerde kendime kürk aldım gerçek değil tabii ki ama normalde çok az giyeceğimden emin olduğum ve bu sebeple de böyle büyük bir para vermeyeceğim üründü o.

İyi markayı tercih etmek mutlu değil de bir tatmin duygusu yaratıyor bende, eskiden alamayacağımı bildiğim bir şeyi artık alabiliyor olmak mutluluk değil de bilmiyorum farklı bir duygu yaratıyor.

Son zamanlarda rahatsız olduğum bir duygu bu yüzden tasarrufa yönlendiriyorum kendimi, ihtiyaç mı? istek mi? sorusuyla hareket etmeye, alışverişten sonra pişman olmamaya çalışıyorum.
Mesela kahve makinesi aldım bana göre büyük bi para vererek bir gün bile pişman olmadım, ama kürkten pişman oldum. Bunu almadan önce anlayabilecek duruma gelebilirsem süper olacak.
  • mutekebbir  (11.03.23 14:10:03) 
Dolma kalemdi ama artık alamıyorum. Sürekli kullanmadığım için mürekkepler de iyi dayanıyor ama biri bitmeye yaklaşmış, açıp bakamıyorum fiyatına.


  • black holes in the sky  (11.03.23 14:42:29) 
ayakkabi, gunes gozlugu.
pahali markalardan aliyorum bunlari zaten. kisa sureli kendimi zengin hissediyorum dks.
gozlukte cok begenirsem hm, mango falan da aliyorum. kisa sureli bi mutluluk oluyor. 12 saat falan
  • Kittie  (11.03.23 19:03:19) 
Bir kıyafet alacaksam önce massimo dutti'ye giderim. Alacağım şeyi massimo'da bulamazsam ancak öyle başka mağazalara uğrarım. Takıntı gibi biraz. Her şeyiyle aynı iki ürün olsun, massimo daha pahalıysa bile massimo'dan alırım. Öyle bir güven vermiş bana. Bu sayılabilir sanıyorum.


  • sailor  (11.03.23 20:04:47) 
Çok iyi viski ya da şarap içmek. Ya da XO VS konyak falan...


  • alperz  (11.03.23 20:12:11) 
Otel rezervasyonlarında suit oda tercih etmek.


  • ruhen hastayim ben  (11.03.23 22:55:25 ~ 22:55:51) 
çok kaliteli çikolata, harem çikolata mesela, 5 bin tl değil ama pahalı.


  • damba  (12.03.23 02:13:16) 
[]

İş değişikliği

Merhaba arkadaşlar. Çalıştığım yerde 5. ayım bitecek. Önümde iki seçenek var.

1. Ben kalite kontrol sorumlusu olarak çalışıyorum. Makine mühendisiyim. Kalite işini sevmiyorum. Bu işte daha iyi bir yere geçme şansım olabilir. Maaşım artabilir. Ama belki ömür boyu sevmediğim bir işi yapacağım. Çünkü tecrübe kazandıkça iş üstüme yapışmış gibi oldu. Hatta tecrübem olduğu için başvuru yapınca görüşmeye çağırıyorlar, işe alabiliyorlar.

2. Mühendis olduğum için çizim, hesaplama yapabileceğim bir iş istiyorum. Ama bu işte bilgim, potansiyelim olmasına rağmen tecrübem yok. Bu işi seçersem öğrenene kadar maaşım düşük olacak. Ama işi sevme ihtimalim yüksek.

Bunların dışında yaşım genç olduğu için satış işini denemek istiyorum. Yaşım gençken deneyemeyeceksem ne zaman deneyeceğim.

İş değiştirme sürecini elime yüzüme bulaştırmak istemiyorum. Bu durumda bana ne tavsiye edersiniz? Sağ olun.

 
Mevcut işinizde satış ekibi varsa, mümkünse bir süre o tarafa destek olmayı talep edebilirsiniz belki.

Ya da başka şirkette mühendislikteki teknik bilgilerinizi kullanabileceğiniz bir satış pozisyonu denenebilir.

Yaş gençken, sorumluluk görece az ise (bakmakla yükümlü olunan aile çocuck vs yoksa) deneyin abi ne olacak.

Bu arada işi mi sevmiyorsunuz, yöneticileri mi, insiyatif alanı mı az, gelişime açık olamyan bir pozisyon mu tam olarak neden mutsuz olduğunuzu tespit edebilirseniz belki aynı işi başka şirkette, daha iyi olanaklarla yapmak ve mevcut tecrübenizle daha iyi maaş almak da olası.

Ömür boyu sevmediğim iş kısmı: Bu alanda kalırsanız bir süre sonra yönetici pozisyonlarında görev alırsınız. O zaman belki ekip yönetmek, daha üst seviyede analitik işler yapmak mümkün olur mu? Görev ve sorumluluklarınız çok başka olur, o kısmı da mı istemiyorsunuz?
  • wct3 org  (10.03.23 14:12:56) 
Çalıştığım firmada ben biraz çizim kısmındayım eğlenceli fakat üretimdeki ekiple hareket ediyorsunuz ve alaylı olduğu için o kesim pek mühendis sevmiyorlar. Bunun gibi negatif durumları var.
Hesaplama çok az yapıyorum malesef.
Okulda çok daha kapsamlı hesaplar yapıyorduk eğer büyük bir firmada çalışabilirsen analiz mühendisleri hesap kitapla uğraşıyor.
Benim gördüğüm kalite teknik resime uygun şekilde müşterinin isteklerinin karşılanma durumunu kontrol ediyorlar biraz kontrolle evrakla işler ilerliyor.

Satış ve satın alma sürekli tedarikçilerle muhatap olucan bol yalan söyleyebilcen.
Üç dalda birbirinden farklı girdiğin şirket seni nereye yönlendirirse oraya gidiyorsun, bu yüzden girerken karar ver şu işi yapmak istiyorum diye
  • kararsızataletfilozofu  (10.03.23 22:24:21) 
muhendislikte satista para var, satisa gec mumkunse ayni sirket icinde. Olmuyorsa 1 seneni doldurduktan sonra uza. Cizim/hesaplama isin ameleligi, fazla bulasmasan iyi olur.


  • cooperr  (10.03.23 22:28:30) 
[]

Maaşınızı nasıl değerlendiriyorsunuz

Merhabalar. Maaş yatınca paranın büyük bir kısmına dokunmuyorum. Kira yok, fatura yok, 3000 TL harcıyorum en fazla. Gerisi hep duruyor. Kalanı ya da kalanın bir kısmını faiz için kullanmak mantıklı mı? 25 30 bin TL için düşünebiliriz. Dolar euro mu alayım ya da? Siz nasıl yapıyorsunuz? Sağ olun.




 
dolar bayadır artmıyor.
faize koyardım ben olsam.

  • jelly bear  (07.03.23 14:16:22) 
Uzun vadeli yatırımda en sağlam seçenek daima altındır. Faizden kat be kat daha fazla korur paranız değerini.


  • metematik  (07.03.23 14:47:25) 
Doları bir aydır takip ediyorum. Neredeyse hiç artmıyor. Faizde bile durmuyor. Faiz için ayırabileceğim kısım 25 30 bin TL olabilir. Bir kısmını kullanım için ayıracağım. 25 30 bin TL faiz için uğraşmaya değer mi, bunu merak ediyorum aslında.


  • dissendium  (07.03.23 14:48:33) 
her ay 10-15 bin tl hisse senedi alıp, %10-15 karlarla çıkmak mantıklı. onun dışında artık döviz-altın vs. çok bir şey getirmez.


  • stationary traveller  (07.03.23 14:57:52) 
kamuda mühendis olma bu aldığın maaştan daha azını kazanıyorlar.


  • Hallegadola  (07.03.23 15:52:16) 
Maaşım 30 bin TL değil. 3 ayda hiç dokunmadığım kısım 30 bin TL.


  • dissendium  (07.03.23 15:58:20) 
dolar geçmiş 1 ayda artmadı diye sonsuza kadar artmayacak diye bişey yok maalesef. döviz üzerinden değerlendirmeye çalışmanı öneririm. en basiti altın bunun. onun haricinde bilgin varsa abd etf, hisse vs bakabilirsin. doların da enflasoynu var, dolar cinsinden yıllık en az %10-15 bandında kar etmelisin "değerlendiriyorum paramı" diyebilmek için


  • avatar is back  (07.03.23 16:02:06) 
aktifbank n kolay bono öneririm, ben yıllardır kullanıyorum hem bono olduğu sürece her atmden para çekme yatırma ücretsiz ki bu çok işime yarıyor hem şuan yüzde 27 gecelik olarak en yüksek oranı veriyor hemde kullanımı basit ve kolay altın olsun hisse senedi olsun tüm işlemler için kullanıyorum.


  • gencfb  (07.03.23 16:36:22) 
bir miktar fon alıyorum yatırımım geldiğinde ben


  • yuto  (07.03.23 17:27:13) 
Eurobond, borsa ve vadeli tl


  • gabe h coud  (07.03.23 21:56:11) 
3'te biri aileme, 3'te 1'i yatırım, 3'te 1'i kendi harcamalarıma gidiyor.


  • Amaranta ursula  (07.03.23 22:22:10) 
paraya ne kadar sure icinde ihtiyacin olacagina karar ver. 10 senenin altinda borsaya girmek riskli. "her ay 10-15 bin tl hisse senedi alıp, %10-15 karlarla çıkmak mantıklı" - o kadar basit olsaydi hepimiz sonsuz zengin olurduk.

gelen cevaplardan da gorebilecegin uzere kimse bilemez (dolar bayadir artmiyor, dolar alma vs dolar bayadir artmiyor, demek ki yakin zamanda artacak). dolayisiyla farkli seylere bolebilirsin. onemli olan parani neden o araca yatirdigina dair inandirici bir tezin olsun. mesela bu basligi 1.5 sene once acsaydin cevaplarda 70 tane kripto olurdu. su an bir tane bile yok. boyle seylerden ders al.
  • hot potato  (07.03.23 22:48:46 ~ 22:50:21) 
[]

Özel hastanelerde enjeksiyon ücreti

Merhabalar. B12 iğnesi yaptırmam gerekiyor. Özel hastanelerde enjeksiyon ücreti ne kadar? Sağ olun.




 
değişiyor 25-50 falan ödersin.


  • jelly bear  (06.03.23 20:08:52) 
[]

Kariyer yolu

Merhaba arkadaşlar. İyi hafta sonları. Umarım iyisinizdir. Bir süredir iş hayatında, hayatta ne istediğimi düşünüyorum. Makine mühendisiyim. Bir fabrikada kalite kontrol sorumlusu olarak çalışıyorum. Havacılık ve uzay konularına ilgim var. Kendimi bu konularda yetiştirmek istiyorum. Bir gün Baykar, Roketsan gibi şirketlerde çalışmak beni mutlu eder. Sizce bu şirketlere bir gün girebilme olasılığım nedir? 3, 5, 10 yıl çalışma hayatı sonrasında girebileceğim yerler mi? İngilizce biliyorum. Almanca öğreniyorum. Kendimi başka hangi konularda geliştirip iyi bir mühendis olabilirim? Sağ olun.




 
Savunma teknolojileri yüksek lisansına başvur.


  • baba553  (04.03.23 11:43:45) 
[]

1 2 günlük tatil

Kocaeli ve İstanbul'dan 1 2 günlük nereye kaçılabilir? Aklıma YHT ile Ankara geldi ama bilemedim. Sağ olun.




 
Kıyıköy.


  • since1907  (02.03.23 12:55:22) 
hava durumuna göre, iğneadaya gidip mert gölünde daha doğrusu longozunda kano yapabilirsin

hem pansiyonu ara hem de kano sezonu açılmış mı sor
  • freebird5406_2  (02.03.23 13:18:02) 
  • ruhen hastayim ben  (02.03.23 15:24:56) 
[]

Folbiol

Merhabalar. Vitamin B12 ve Folat değerlerim düşük çıktı. Doktor Vitamin B12 ve Folbiol verdi. Folbiol içinde 50 tane var. İnternette vitaminle beraber kullanılmalı denmiş. Her gün vitamin iğnesi yaptırmayacağım. Nasıl kullanmam gerekiyor? Daha önce kullanmış olanlar varsa bilgi verebilir misiniz? Sağ olun.




 
doktor değilim ama eski kız arkadaşım ve annesi doktordu, biraz dolaylı olarak biliyorum. bende folik asit eksikliği çıkmıştı, normalde erkeklerde folik asit eksikliği sık görülen bir şey değil, bakılmaz. kadınlarda yaygın folik asit eksikliği çıkıyor, hamilelikte özellikle alınıyor. bende folik asit eksikliği kronik yorgunluğa neden oluyordu. vitaminle karıştırmadan aç/tok farketmeden direkt alıyordum. tok karnına alırsan daha iyi. çok etkisini gördüm. doktor özellikle vitaminle al demediyse ciddi bir farkı yoktur.


  • gabe h coud  (01.03.23 10:46:30) 
gabe h coud, teşekkür ederim bilgi için. Günde bir tane mi kullandınız? Ne kadar süre kullandınız? 50 taneyi bitirmiş miydiniz?


  • dissendium  (01.03.23 11:24:49) 
1 ay kadar günde 1 tane kullandım. Değerlerim düzeldiğinde bıraktım. Uzun süredir kullanmıyorum.


  • gabe h coud  (01.03.23 11:52:18) 
Geçmiş olsun. Ben de dün bu ilaca başladım. B vitamini takviyesi ile birlikte. B vitamini 30 tane var bu 50 tane. Bir de antibiyotik kullanıyorum başka bir sorundan dolayı. Doktor 3-4 hafta sonra gel tekrar bakalım dedi. İsterseniz eczacınızla görüşün bu süreçte, bitince tekrar kontrole gidebilirsiniz.


  • black holes in the sky  (01.03.23 13:54:56) 
[]

Almanca kelime

Merhabalar. İşteyken Almanca kelime öğreniyorum. Bu kelimeleri kâğıda yazmak akılda kalma açısından faydalı olur mu? Hiç yazmadan sık okumak daha iyi olabilir mi?

Bir de kelimeyi hatırlamak için fazladan neler yazabilirim? Sağ olun.


 
Hayir bir faydasi olmaz. Turkce kelimeleri kagida yazip ezberleyerek mi ogrendin? Hayir, evde duyarak ogrendin, televizyonda gorerek ogrendin, kitap okuyarak ogrendin vs vs. Bir kelimenin bir suru anlami ve kullanimi var. Bu anlamlardan sadece birini, cumle icinde nasil kullanilir falan oturtmadan ezeberlemenin bir degeri yok.


  • hot potato  (28.02.23 20:25:59 ~ 20:28:16) 
kelimelerin okunuşu ve yazılışı farklı olduğu için, henüz yeni başlıyorsanız kelimeleri yazılı olarak da görmeniz akılda kalması açısından bence faydalı.

flashcard'la çalışmak işe yarayan bi metot.

kelimeleri bir context içinde bir arada öğrenmek de işe yarayan bir metot. atıyorum seyahat temalı sözcükleri bir arada öğrenmek gibi.

görsel bir ipucu ile öğrenmek işe yarayan bir metot.

oyunlar oynamak, dil uygulamaları kullanmak işe yarayan bir metot.

okuduğunuzu sesli tekrar etmek işe yarayan bir metot.

yabancı dilde okumak, izlemek dilin akışını öğrenmek açısından işe yarayan bir metot.

herkesin öğrenme kabiliyeti ve yöntemi farklı. size uygun olanları deneyin, görsel olarak hayvanı ve altında ismini gördüğünüzde mi daha kolay kalıyor? bir cümle - hikaye içinde dinlediğinizde mi aklınızda kalıyor, tekrar tekrar yazınca mı?

ek bilgi olarak tabi ki artikeli yazmakta fayda var.
filler için de belki präteritum, perfekt halleri yer alabilir.

almanca seviyenizin başlangıç olduğunu varsayarak yazdım, daha ilerisi için daha takıldığınız versyionlar yer alabilir.
  • wct3 org  (28.02.23 20:53:39) 
Eger grameri halledip belli bir seviyeye geldiysen, b1-b2 gibi... ben düzenli olarak okuma yapmani öneririm. Konu basliklari belirleyip, o konularda düzenli olarak okuma yapmak, bilmedigin kelimeleri not etmek, firsat buldugunda arada bir göz gezdirmek cok daha yararli olabiliyor. En azindan benim deneyimim bu yönde. Ek olarak o konularda youtube videolari ve podcast dinleyerek hem ögrendigin kelimeleri hem de dinleme becerini gelistirirsin. Bu sekilde ögrenmek ilk basta cok daha yorucu ama düzenli calisinca ilerleniyor. Ek olarak ne yapilabilir? okuma yaptigin konularla ilgili almanc yazmayi deneyebilrsin. Tek tek kelime ögrenmekten cok daha iyidir.


  • chihirovekohaku  (28.02.23 20:58:59) 
Faydasi olur. Biz almanca ögrenirken Vokabelheft diye kelime defteri tutardik lisede. Hocamiz da sozlu yapardi bir sonraki hafta onceki haftanin kelimeleriyle random olarak. Ornek cumle kurmamizi isterdi. Eger tandem partneriniz varsa onda bu tarz bir seyler isteyebilirsiniz.
Mutlaka artikel dahil ederek yazin ama.

  • kuehles blondes  (28.02.23 21:40:48) 
cümle içinde kullanıldığını görmeden ya da duymadan unutulur onlar çoğunlukla.


  • bohr atom modeli  (28.02.23 22:28:24) 
kuehles blondes, nominative singular için mi artikel yazayım? Sağ olun.


  • dissendium  (01.03.23 10:11:26) 
[]

Maaş sorusu

Bir iş ilanında en fazla ücret 18 bin TL olarak yazılmış. Ben bu ilana başvurup direkt beklentim 18 bin TL desem nasıl karşılanır? En fazla ücret yazmanın mantığı ne burada? Ya da işi kaçırmamak için 17 bin TL istemek mantıklı mı?




 
18 bin zaten sirketin belirledigi ust sinirmis, siz de o ucreti soylemis olacaksiniz normal karsilanir merak etmeyin. beklentinizin altinda bir tutari belirtmeyin yoksa ise baslayinca mutlu olmazsiniz. sirket dogru bir sey yapmis beklentisi daha fazla olan insanlarin da kendilerinin de vakitlerini bosuna harcamamis olacaklar bu yuzden ilanda maas ust siniri yazilmasi cok mantikli ve bence olmasi gereken de bu. tek handikap sizinle benzer ozellikte ve daha dusuk maas talebi olan kisiyle anlasirlar ama zaten bu ilanda maas yazmasa da gecerli. o yuzden beklentini 18 binse 18 bin yazin gitsin.


  • in vino veritas  (28.02.23 11:43:13) 
18 binin üzerinden isteyeceksen başvurma vermeyiz demek istiyor.


  • Amaranta ursula  (28.02.23 11:43:28) 
Belli ki aradıkları kriterlere sahip insanları maaş beklentilerine göre sıralayıp en düşük talebi olandan başlayarak alım yapacaklar.

Ben böyle bir şey görsem eğer o işe çok ihtiyacım varsa ve üst sınırdan teklif vermeyi düşünüyorsam ilandaki tüm nitelikleri eksiksiz karşılağıma emin olurdum.

Açıkça belli etmişler zaten, bir çeşit ihale gibi bir şey bu. Eş nitelikteki insanlardan en ucuza çalışacak olanı alacağız demişler. Haliyle sizin aranan nitelikleri tam olarak karşılamadan vereceğiniz üst sınırdan teklif büyük ihtimalle işe alınmamayla sonuçlanır.
  • akhenaten  (28.02.23 11:58:15) 
[]

Güneş gözlüğü

Bir video izlemiştim. Güneş gözlüğü çıkarıldığında yakaya takılmamalı, kabına koyulmalı diyordu. Tarzla ilgili bir videoydu. Ben erkeğim. Kap taşıyamam. Çanta zaten yok. Kafama takmayı sevmem. Yakaya takmak şık olmayan bir görüntü mü? Hiç böyle bir şey duydunuz mu? Sağ olun.




 
Yakaya tak, yanına da bir kaleşnikof al. Özel harekatçı tarzı. Starbucks'daki amcalar da kafaya takıp omuza da hırka düğümlüyorlar. Bence en iyisi kaba koymak ya da arka cebe.


  • Kahvedesu  (26.02.23 21:42:17) 
Bana +45 yaş erkek davranışı gibi geliyor. Belli şeyler belli dönemlerde daha çok yapılmış, haliyle belli yaş gruplarıyla daha çok bağdaşıyor. En azından benim kafamda. +45 yaş birinin şık görünümüne katkı sağlayabilir belki yakışıyorsa.

Örneğin kemere telefon takmak da böyle, +45 yaş insanlarda görsem garipsemem, şık olup olmadığına da kafa yormam ama 20lerinde birinin belinde telefon görsem "aa kaldı mı bu ya" diye düşünürüm

Gözülüğü kafaya takmak da +35 yaşlı kır saçlı erkeklerde güzel duruyor mesela.

Geri kalan herkes için tek çare sırt çantası taşımak.

Ben deli olabilirim ama, çok kıstas almayın.
  • akhenaten  (26.02.23 21:46:12) 
nerede takıcan başka yakaya takıcan tabi. gayet de şık boşver sen.


  • neira  (26.02.23 22:20:11) 
gömlek düğmeleri arasına çok rahat asılıyor
cam kısmı içe bile gelir atlet giydikten sonra
optik ve güneş gözlüğünü böyle değiştirirek kullanıyorum yazın
  • bir soru sorcam  (26.02.23 22:53:10) 
hahah ilk kez duydum bunu. 20 yasindakinde de gorsem garipsemem 80de de. artik dikkat edicem ben de ama buna sokaklarda :D
ben o an en musait neyse oyle tercih ediyorum mesela. genelde sacimda tutarim. kapusonlu bi seyim varsa yagmur basladiysa basimda durmasi zor olacagindan yakama takarim. agir kezoyumdur belki de ama sen bana bakma gfh

  • Kittie  (26.02.23 22:54:31) 
Bu şey gibi ya kot pantolonun altına spor ayakkabı giymek gibi, giymemek lazım ama giyene de neden giydin diye sorulmaz.


  • olaylar olaylar  (26.02.23 23:15:50) 
Kemere veya pantolon cebine de asabilirsin. Gözünde de kalabilir önünü görüyorsan.
Biz sürekli karşıya sunum yapan modeller olmadığımız için tamamen beğenilme odaklı tercihler yapmak ve dünyanın güncel estetik standartlarına uymak zorunda değiliz.

  • hasmetizm 2046  (27.02.23 10:22:28) 
[]

Hristiyanlık sorusu

Merhabalar.

Google Maps ile Meksika'yı gezerken şu fotoğrafa denk geldim.

i.hizliresim.com

Çocuklar sanırım İsa'nın çarmıha gerilişini canlandırıyorlar.

Ayakta olanlar sanırım Romalılar. Siyahlılar kimleri tasvir ediyor?

Romalıların bildiğim kadarıyla başta buna karşı çıkıp sonra Hristiyanlığın en büyük temsilcilerinden olması nasıl açıklanabilir? Son olarak Hristiyanlığın Meksika'da bu kadar tutulma sebebi sadece İspanyollar mı? Sağ olun.

 
3. yüzyıl Roma İmparatorluğu için felaket üzerine felaket yaşanan bi dönem.

Halkın çoğu aç açıkta kalıyor, biraz bu yüzden, biraz devletin çok güçsüz kalmasından, biraz da Hıristiyanların organize olup halka yardım edebilmesi sayesinde baya bi yayılıyor Hıristiyanlık Roma'da.

Takipçileri de çoğalınca bi süre sonra imparatorluğun resmi dini oluyor.

Bu sürecin sonuçlarından birisi de Roma İmparatorluğunun ikiye bölünmesi. Doğu Roma ilk Hıristiyan İmparator olan Konstantin tarafından kuruluyor mesela.

Meksika hakkında bi fikrim yok :)
  • plutongezegendegilmi  (25.02.23 15:26:05 ~ 15:26:29) 
Ağlaşan kadınlar.
İsa onlara; Jerusalem’in kızları, benim için ağlamayın, kendinize ağlayın diye konuşma yapıyor.

  • vizivozo  (25.02.23 15:31:15) 
Mekkeliler de başta İslam'a karşı çıktı ama şartlar değişince, çok sıkı müslüman oldular.
Aynı şekilde, şu anda Türk'ler de Araplardan daha radikal müslüman :)

  • vizivozo  (25.02.23 15:39:17) 
son soruya cevap vereyim.

bilindiği üzere coğrafi keşifleri ilk olarak katolik ülkeler: ispanyol ve portekizliler yapıyor. bu ülkelerin kolonileri katolik ve dindardır, avrupadaki devrimlerden uzak kaldıkları için avrupalılara göre daha dindar kalmışlardır.

katoliklerden sonra başlayan ingiliz ve hollandalı protestan coğrafi keşifleri bu kadar dindar değildir.

örneğin güney amerikada latin ülkeler (meksikadan başlayarak surinam, guyana ve karayiplerdeki ingiliz sömürgeleri hariç güneye doğru tüm amerika kıtası) katolik ve dindardır.

geri kalanlar; abd, kanada ve diğer amerika ülkeleri katolik değildir ve daha az dindardır.
  • abelardo  (25.02.23 15:43:27) 
[]

Atasun güneş gözlüğü

Merhabalar. Bir güneş gözlüğü almak istiyorum. Atasun internette 1800 TL'ye satıyor. Mağazada indirim olma şansı var mı? Başka nereden alabilirim? Kocaeli ve İstanbul Anadolu Yakası için öneri alabilirim. Marka Rayban. Açıkçası kâr oranının fazla olduğunu düşünüyorum. 100 TL bile indirim olsa daha iyi. Sağ olun.

Ek soru

Kışın güneş gözlüğü kullanıyor musunuz?

 
Abi elimden gelse gece yatarken bile takarım güneş gözlüğü ama gündüz zaten araba falan kullanıyoruz mecbur takıyoruz. Onun dışında Rayban'ın kendi mağazaları vardı oraya bakabilirsin ama orada muhtemelen daha pahalıdır Maltepe Piazza AVM'de vardı bir de İstiklal Caddesi'nde olması lazım. Normal bi kampanyası falan yoksa mağazada indirim yapmazlar, gerçi benim sosyal fobim olduğu için hiç öyle bi talepte bulunmadım ama olmaz herhalde yani.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (23.02.23 12:07:00) 
yaz kis kullanirim.
atasundan bi keresinde optik cerveve begendim. pahali bi markaydi. bir de benzeri ucuz bi marka vardi. dedim bu olsun, digeri beni asiyor.
cerceve secerken muhabbetimiz iyiydi satici kizla. bir de hep burdan alisveris yapiyorum demistim ama sonucta bi kanit sunmamistim bu dedigime.
kiz bi anda madem hep burdan alisveris yapiyorsunuz size haftaya indirim olacagini soyliyeyim dedi. daha medyada duyulmamisti. bi hafta sonra yuzde 40 indirimle pahali markayi almistim gidip. magazaya bi git, muhabbet kur, belki sen de indirim varsa onceden haberdar olursun. onun harici atasunda indirim varsa vardir, normal esnaf gibi indirim yap denmez.
  • Kittie  (23.02.23 12:53:06) 
en güvenilir ve ucuz atasun oluyor genelde. mağazada indirim olmaz. hatta internette daha çok kampanya oluyor indirim oluyor. ben internetten almıştım.


  • jelly bear  (23.02.23 12:53:09) 
bir de guvenilir ve ucuz olan hep benim icin de atasundur.


  • Kittie  (23.02.23 12:54:33) 
@Kittie, bana da çalışan kız indirim olacak demişti ama kaçırdım. Sevgililer Günü içindi. Yakın zamanda özel bir gün yok sanırım.


  • dissendium  (23.02.23 16:41:04) 
oyle anneler gunu vs gunleri ben direkt sorarim zaten. benimki o turden bi gun bile degildi. atasun kampanya gunleriydi. git bi yokla belli olmaz.


  • Kittie  (23.02.23 17:41:14) 
[]

İş sorusu

Merhabalar. Çalıştığım yer muhasebeci pozisyonu için birini arıyor. Ben kalite kontrol sorumlusuyum. Muhasebe bilgim sıfır ama öğrenebileceğimi düşünüyorum. Zaten yazılım kullanılıyor. Duyuru'da çok kafa şişirdiğim bir konu bu. Risk alıp bu pozisyon için konuşsam nasıl olur? Sağ olun.




 
Olmaz bence.
Satın alma vs neyse de abi muhasebeci olmaz.

Başkan sen şu şirketten ayrıl, başka bir şey bul. Yoksa bu sorular güvenlik, ne bileyim vardiyada işçi vs diye değişecek diye korkuyorum.
  • logisticsmanager  (21.02.23 11:08:37) 
milyonlarca muhasebeci var neden seni tercih etsinler


  • bir soru sorcam  (21.02.23 11:28:00) 
eski duyurularınızdan baktım makine mühendisiymişsiniz, ben muhasebe pozisyonuna meslek lisesi muhasebe çıkışlı birini bile koysam sizden daha iş görür, sizi almam.
zaten yazılım kullanılıyor demişsiniz ama muhasebe bilmeyen birine sıfırdan muhasebe mi öğretecekler? işletme/iktisat mezunu binlerce kişi var bence hepsi sizden bir adım ilerde.
konuşmaktan zarar gelmez ama departman müdürünün alacağını sanmıyorum.
  • benaslinda  (21.02.23 11:32:51) 
Muhasebe ileriye doğru yok olacak mesleklerden biri. Olay gün geçtikçe yazılımlara doğru kayıyor. Çok mantıklı bir seçim olmaz.


.
  • kartallar yuksek ucar  (21.02.23 12:15:21 ~ 12:15:41) 
daha ilk gün fatura gir diyecekler, faturayı girmeyi öğretmeyecekler. hadi bir şekilde geçtin, ay sonunda patlama ihtimalin %100. en basit konularda şirket içi çalışanlara eğitim verilmez. ama stajyerlere verilir. durumun kurtarırsa bir kaç aylık staj yap.


  • gabe h coud  (21.02.23 12:19:07) 
Kalite kontrol sorumlum bana muhasebeci olcam diye gelse kovarim.


  • tosunpasa  (21.02.23 12:46:08) 
Önce şu vizyonsuzluk durumunu halletmeniz gerek, dalga mı geçiyorsunuz? Mühendis adam muhasebeci olmak neden ister? İş analisti olmak istiyorum desen ya da iş geliştirme tamam diyeceğim ama sırf masabaşı iş diye de böyle düşünülmez.


  • devorgilla the gunslinger  (21.02.23 16:20:15) 
başka bir departmandan birisini muhasebe birimine alacağıma, sokaktan 18-20 yaşında bir genci alıp eğitirim daha iyi.

muhasebe öyle "öğrenebileceğimi düşünüyorum" diyebileceğin bir konu değil ne yazık ki. ben okulunu okudum, lanet olsun dedim ve alakasız bir meslek yapıyorum şimdi :)
  • teritori  (21.02.23 16:28:16) 
Dalga geçmiyorum. Öğrenmeye açık olduğum bir alan muhasebe.


  • dissendium  (21.02.23 19:47:10) 
[]

Arkanızdan söylenen şeyler

Merhabalar. Birinin sizin için sessiz şekilde gülerek yanındaki arkadaşına bir şey dediğini düşünün. Bu kişiler iş ortamında sizin altınız. Ezik gibi, yazık gibi bir şey duyuyorsunuz ama ne duyduğunuz konusunda emin değilsiniz. Bu kişilere daha sonra soruyorsunuz ama öyle bir şey söylemediklerini, söylemeyeceklerini diyorlar. Ama siz size söylendiğini düşünmüşsünüz. Bu durumda ne yapardınız? Böyle şeyleri umursar mısınız?




 
Umursanmaz. Yanılmamız da ihtimal dahilinde. Resmiyet içinde mesafeli ilişkilere devam edilir.


  • diyecevaplandı  (20.02.23 15:26:12) 
ne söylüyorsa söylesin. üzerinde durmak (özellikle bu kadar durmak) onlara önem atfetmek oluyor. ben hiç duymamış gibi yapardım, eğer benim duyacağım şekilde söylüyorsa da artık uyarı mı verilir ne gerekiyorsa onu yapardım en fazla ama büyük bi olay haline getirmezdim.


  • deartheodosia  (20.02.23 15:50:36) 
Ezik veya yazık denecek bir durumda değilsem alınmazdım. Bugün iş ile ilgili bir konuda bir şeyi üstüme alınacaktım sonra kendime zaten her şeyi olması gerektiği gibi yaptığımı hatırlattım ve zerre şüphe duymadım. Üstelik alınacağım kişi de arkadaşımdı. Bazen gereksiz kuruntular yapıyor insan. Abartmamak lazım.


  • ruhen hastayim ben  (20.02.23 15:57:22) 
iş yerindeki herkesle mesafeliyim, isteyen istediğini diyebilir arkamdan önemli değil. yüzüme demedikleri sürece muhatap alıp cevap vermem.

sizin durumda yanlış anlama olasılığınız da var, üzerinde durmanıza gerek yok.
  • juliette  (20.02.23 16:15:14) 
Mesela ben de duyuyorum başkalarından başkaları için, mutlaka bana da söylüyorlar, ben duymadım ama küçük görülmeyi hissediyorum. Özellikle -o ne biliyo ki? Gibi şeyler.
Ben kindar olduğumdan unutmuyorum.:D
İşte o lafı ağzına tıkacak bir durum oluyor o zaman iş değişiyor, x konumundaki birinin bunu bilmemesi düşündürücü gibi bir lafla benden herkesin ortasında cevabını alıyor, Bişey diyemiyor. Ama asla laf dalaşına girmem.
  • Coma  (20.02.23 20:04:23) 
Hayatta sallamam, iş insanı iş yerinde kalan, dikkat ettiğim ve özel hayatıma asla sokmadığım insandır benim için.


  • charbiel  (20.02.23 20:11:11) 
[]

Fast food için hiç şunu düşündünüz mü

Merhaba arkadaşlar. Derdimi şey edebilirsiniz ama aklıma hep şu geliyor. Bir fast food menüsüne 100 150 TL vermektense 100 TL'ye marketten fena olmayan bir sucuk alıp sucuk ekmek yiyebilirim. Ya da ne bileyim, kıyma alıp bayağı doyacağın kadar evde ızgara köfte yapabilirsin. Aile babası olma yaşım mı geldi acaba. Siz böyle şeyler yapıyor musunuz?




 
Yok abi ne aile babalığı gayet mantıklı bi davranış. Keşke kimse bulaşmasa şu restoranlara. iyice suyunu çıkardılar her siparişimde 20-30 ekliyorlar üzerine.

Instagram'da vb acayip kolay güzel tarifler oluyor al malzemeyi kendin takıl. Kimse evde de pahalı oluyor ama demesin arada muazzam fark var.
  • msb  (18.02.23 20:15:30) 
Aile babalığı değil bro dışarıda böyle şeyler yemek kerizlik gibi artık. Gerçi ben dışarıda yapılan yemeklerden tiksinme seviyesinde nefret ediyorum benim durumum farklı ama günümüzün ekonomik şartlarında senin yaptığın doğru.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (18.02.23 20:18:56) 
evet bunu düşünüyorum, onun yerine şunu yaparım diye


  • freebird5406_2  (18.02.23 20:19:25) 
Düşünmedim çünkü bazen o kadar yorgun oluyorum ki fast food değil de ev yemeğini dışarıdan söylüyorum. Atıyorum çorba + sulu yemek 150 gibi bir şey oluyor. Kendi kendime 150₺’ye yorgunluğumu ve zamanımı satın aldım diyorum. Evet maliyetler yüksek ama yemek yapmak da motivasyon işi haftada en fazla iki defa mutfağa girip birkaç günlük yemek çıkarabiliyorum. Bu da haftada sadece beş günü kapsıyor, yetmiyor.


  • ruhen hastayim ben  (18.02.23 20:22:16) 
mesele fiyat degil, bir seyler hazirlayacak takatin olmamasi.


  • nibba  (18.02.23 20:22:17) 
Yani mantıksız bence. Canım fast food çektiyse alırım. Bunlar alternatif değil de aç karnı doyurmaksa kıyma alıp köfte yapmak tabii ki fast food yemekten iyi.


  • nawar  (18.02.23 20:22:25) 
Fast food son dönemde artık rahatsız edecek şekilde pahalandı. 100-150 TL arasına tavuk dürüm yemediğiniz sürece ancak doyuyorsunuz.

Ama merket ve kasaplar da artık çok ucuz değil. Fena olmayan kasap sucuk olmuş 350-400 tl
250 gr (yarım kangal falan) 100 tl + 5 tl ekmek doyurur.

Dana kıyma 240 TL kilosu. Yarım kilo alsan içine giren malzemelerle 5-6 porsiyon çıkar.

sucuk arada bir kendini şımartmak adına güzel olur. ama köfte ekmek kesinlikle daha ekonomik duruyor.
  • janavarorion  (18.02.23 20:27:10) 
100 gram döner ~80 lira (gerçi bunun da %30u yağ)
175 gram kıyma ~43 lira (pişince 100 gram kalır, bunda da %15 yağ olsun)

o kıymayı pişirmesi, yağı, bulaşığı, yanında ekmeği, salatası, baharatı harcadığın zaman
aşırı ekonomik olmuyor tek kişi için
yemek indirim kuponları da denk geliyor genelde
  • bir soru sorcam  (18.02.23 21:13:43 ~ 21:15:49) 
Mesele hazırlayacak enerji ve adam saatin kurtarmaması


  • basond  (18.02.23 21:22:38) 
vaktinin daha değerli olup olmadığıyla ilgili. o dediğin köfteyi yapmak(alışverişi, hazırlığı, pişirmesi ve etrafı toplaması) en az 1 saat sürecek mi? büyük ihtimalle daha fazla.

ne kadar kar ettin 70 lira mı? 1.5 saatin 70 lira etmiyorsa evet öyle yapacaksın.
  • another satisfied lover  (18.02.23 21:28:27) 
Tembelim ben, konforuma da düşkünüm. Bu hesaplara girmiyorum o yüzden, enerjim yoksa söylüyorum dışardan.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (18.02.23 21:34:41) 
dışarda yemeğin tadı başka da ama evde de dışardaki kadar lezzetli şeyler yapıyorsun. uygun alet edevat olduktan sonra. birtek lahmacunu evde yapamadım. hamurun inceliğini ayarlaymıyorum. onun dışında, pizza, kuşbaşılı pide, hamburger, makarna dünyası çeşitleri, tavuk dürüm, kokoreç.. gayet güzel oluyor.


  • sanemz  (18.02.23 21:35:51) 
yok. canım fastfood yemek istiyorsa gider/sipariş eder yerim. girmem öyle hesaplara.


  • invictae  (18.02.23 21:46:03) 
eskiden tek derdim temiz midir acabaydi. ama giderdim fast food veya baska tur yemek restoranlarina. sik da giderdim. severim disarida yemegi. ve hep fiyat olarak ort ustu yerlere giderdim daha temizdir belki diye.

simdi fiyat yuzunden gitmiyorum. kaziklandigimi hissediyorum cunku. oyle fiyatlar ki aklim almiyor. gecen subesi bile olmayan ama dizayni yeri iyi bi yere gittim. et durum soyledim. 200 kusur liraydi ve icinde 10 tane falan minnacik et parcasi m&ms drajeleri dusunebilirsin boyut olarak gerisi full biberdi.
disaridan kaziklanmamak icin yemiyorum mecbur kalmadikca yani. dedigin sey artik olmasi gereken. evde yari fiyatina alasini yaparim. biraz musteri kaybetsinler isletmeler de.
  • Kittie  (18.02.23 22:19:50) 
Haklı düşünce. Ben de öyle yaparım.
Aile babası olmayla ilgisi yok aslında.

Tam da denk geldi:
eksisozluk.com
  • diyecevaplandı  (18.02.23 22:25:13) 
ben tek yaşıyorum ve evde en son ne zaman yemek pişirdiğimi unuttum. zaten 7'de evde oluyorum ve bir şeyleri hazırlamak içimden bile gelmiyor, hazırlığı yemesi sonra bulaşığı falan derken uğraşmak fazla yorucu, bi de bazı günler spora gittiğim için hiç vakit olmuyor. bunun alternatifi olarak dışarıdan da söylemiyorum ama, ingiltere'de ( maalesef türkiye'de gıdaların kalitesine ve denetimine zerre güvenmiyorum ) market ürünleri gerçekten üst kalitede - biliyorum yine de ev yemeği kadar sağlıklı olamaz ama en azından kafam daha rahat yiyorum - alıyorum konserve bi yemek tavuk, kırmızı et, kımymalı yemek bişeyler vs tek kullanımlık 350-400 gr, atıyorum mikrodalgaya 3-4 dakikada hazır. yine yanında microwave için basmati pilavlarından falan atıyorum yanında da ayran vs o şekilde değirmeni döndürmeye çalışıyorum. arada canım isterse dışardan yiyorum. birisinin bana maliyeti £3 iken dışardan yemenin iyimser olarak £10-12.

biraz konu dışına da çıktım ama, senin dediğini yapmak için sanki ciddi zaman lazım. mesele zaman ve konfor sanki.
  • hayati cozemeyen adam  (19.02.23 00:01:22 ~ 00:02:21) 
öyle yapıyoruz zaten. fast food dediğin yiyebileceğin en kötü ve endüstriyel yemek.yemek pişirmek öyle saatler istemiyor 100 liraya kalın dilim antrikot alıp 15 dkya yiyebilirsin. üşengeçlik ayrı tabii.

dandik bir airfryer veya bir fırın ile bile hiç uğraştırmasan 10 çeşit yemek yapılır. insanımız biraz tembel maalesef.
  • roket adam  (19.02.23 00:43:29 ~ 00:57:42) 
[]

Suşi güzel mi

Suşi yıllardır merak ettiğim bir şey. Denemek istiyorum ama kardeş bu ne deyip bırakmak istemiyorum. Biraz cins biriyim. Yemek seçerim çok. Ama suşiyi denemek istiyorum. Sizin yorumunuz nedir? Sağ olun.




 
Kendi adıma çok seviyorum. Pek çok farklı çeşidi var, o çeşitlilik de hoşuma gidiyor. Genel olarak hafif bir yiyecek olmasını seviyorum. Çok alengirli olmayan bir çeşidini deneyin derim, sevmeseniz bile fikriniz oluşmuş olur.


  • fotrsapka  (17.02.23 17:05:13) 
Deniz ürünü, yosun kokulu gıda, deniz yumuşakçası seviyor musunuz?

Somon füme, balık yumurtası gibi çiğ ve yumuşak, kaygan dokulu (kuru et gibi değil) gıdaları seviyor musunuz?

Bunlara cevabınız evetse seversiniz. Yemek seçen ve yukarıda saydıklarımı sevmeyen biri olarak ben suşiyi bir türlü sevemedim. Türk damak tadına daha uygun olsun diye pişmiş balık ve yengeç etiyle yapılan çeşitleri var, yosuna sarılı olmayanları var, onlar bence daha kabul edilebilir şeyler.

Denemek için suşi seven birileriyle Çin lokantasına gidin, kendinize küçük bir suşi tabağı söyleyin. Baktınız olmuyor, siz noodle söylersiniz, kalan suşiyi yanınızdakiler paylaşır.
  • kobuzchu kiz  (17.02.23 17:08:35) 
gayet güzel, yeni başlayacaksanız sıcaklardan başlayın diye önerebilirim


  • mysql34  (17.02.23 17:09:33) 
Güzel. Benim hanım yapiyor, annemler geldiğinde yaptı. Annem hastası oldu, babam pek sevemiyor ama denedi beğendi (gene de sonra yiyemedi).

Biz çok severiz.
  • logisticsmanager  (17.02.23 17:21:03) 
Ülkenin yüzde 99’u suşiyi seviyor. Seversiniz büyük ihtimal. Bence güzel değil.


  • ruhen hastayim ben  (17.02.23 17:23:48) 
Çok sık yediğim bi şey değil ama severim ben. En iyisi şöyle üç dört arkadaş gidip (mümkünse suşi seven) içinde çok çeşit olan menülerden söyleyin. Sıcaklardan hiç yemedim bu arada soğuk olanlar gayet lezzetli. Denildiği gibi çok çeşit var avokadolusu ıvır zıvırlısı falan bi tanesini seversiniz bence mutlaka.

Bi de suşi umami tadı yönünden çok zengin bir yemek. İnsana ayrı bir tatmin de veriyor o yüzden.
  • nundu  (17.02.23 17:28:40) 
rezil ötesi bişey


  • deranzo1  (17.02.23 17:50:27) 
dene ama suşi'yi ilk seferinde sevemezsin 4-5'te anca tat almaya başlarsın

çünkü damak tadı anca 4. 5. seferde oturuyor çoğu uzak doğu yemeği için öyle.

yani kararını en az 4 kere farklı yerlerde yedikten sonra ver

birincisinde değil.
  • duyurukullanıcısı  (17.02.23 17:53:37) 
peynirli, salatalıklı vb. olanlar bize daha uygun.


  • sert siyah krom  (17.02.23 18:02:11) 
ben sevmem. zorlamaya gerek yok. arkadaşlarla suşi mekanına gidersek, suşi dışındaki ürünlerden yerim.


  • gabe h coud  (17.02.23 18:02:58 ~ 18:03:23) 
yurtdisinda ayda bir mutlaka yiyoruz.
soya sosu sart, cig balik guzel birsey ama abartmamak lazim. mide kanserine yol aciyor.

  • cooperr  (17.02.23 18:07:11) 
İlk denediğinde de sevebilirsin ya ben direkt ilk yediğimde bayılmıştım shdhdh ben de çok yemek seçen biriyim ama deniz ürünlerini severim genel olarak.


  • nundu  (17.02.23 18:13:02) 
Cidden çok fazla çeşidi var, sadece balık da değil yengeç, yılan balığı, ahtapot, kalamar ve hatta vejetaryen sushiler dahi var o yüzden ne dense yalan olur. Genel olarak deniz ürünü tat skalası bellidir ama, eğer seviyorsanız seversiniz.

Çeşitleri bir yana bırakıp en klasik versiyonundan başlamak isterseniz negitoro maki olanı deneyin.
  • akhenaten  (17.02.23 20:05:51) 
Pişmiş yengeçli olanları var, ben onları seviyorum.

Baya çeşidi var, seveceğiniz bir çeşidi illaki vardır emin olabilirsiniz.
  • zimbirik  (17.02.23 21:31:43) 
Kızartılmış olanlardan başlarsan seversin.


  • etna  (17.02.23 21:41:48) 
123456789   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.