Ekşi Duyuru

giderken pasaporttan önce, gelirken pasaporttan sonra. Türkiye'deki limanlarda böyle.

Hangi ulkeden ehliyetiniz var? Italya'ya gidisteki statunuz ne, yani turist olarak mi gidiyorsunuz, okumaya mi, calisip yerlesmeye mi vb.

turist olarak gideceğim. tr ehliyetim var.

almanyada oturumla ikamet ettiginiz icin ehliyetiniz 6 ay gecerli. daha sonrasi icin ehliyeti almanya ehliyetine cevirmeniz gerekiyor. cevrim sirasinda derslerden muhafsiniz ama teorik ve pratik sinavlari gecmeniz gerekiyor. kurallar turkiyeden biraz farkli oldugu, kati sekilde uygulandigi icin ders almanizda yarar var. almanya disinda diger ulkelere girdiginizde o ulkede turist olacaginiz icin turkiye ehliyeti gecerli.

Selam, birebir aynı arabayı vereceklerinden emin misiniz? Kurumsal firmalar genelde x ve dengi derler ve o sınıfta ellerinde hangi araç varsa onu verirler.

Eminseniz eğer, bu corolla’dan kiralamıştım. Süper sessiz ve oldukça konforlu bir araçtı. Uzun yolda rahat ettirir zannımca. Diğerleri hakkında bilgim yok.

corolla. hybrid, sessiz, az yakar, daha geniş, suvlara göre yol tutuşu daha iyidir.

notere gidince kendilerine vekalet çıkartmanızı söyleyecekler sonra o vekalet ile sizin adınıza karşı tarafa dava açacaklar. dolandırıcılık değil ama üç kağıt var işin içinde, etik olmayan şekilde sizin ve olayın bilgilerine ulaşıyorlar. karşı tarafı dava etmek isterseniz edebilirsiniz zaten siz de.

olay şu hemen açıklayayım.
trafik kazalarında siz tazminatınız alıyorsunuz. olaydan belli bir süre sonra bu süre bu tip hukuk bürolarının bilgiye erişim hızıyla alakalı, size ulaşıyor ve alabileceğiniz ancak sizin talebiniz olmayan sigorta açıklarını kovalıyorlar. nedir? örneğin sizi tanıdıkları bir doktora ya da hastaneye götürüp %5-10 maluliyet raporu aldırıp karşı tarafa dava açtırıyorlar. Bu işlerin içinde tonla rüşvet dönüyor.
siz haklarınızı almış ve karşı taraftan bir hak iddia edecek bir kusur hali hazırda yoksa hiç girmeyin bu olaylara. sigorta şirketlerinden10 bin alıyolarsa size 2-3 bin veriyolar o noter belgesi karşılığında. gerisi bunların ve rüşvet dağıttıkları adamlara paylaşılıyor. yarın öbür gün bu çetenin ortaya çıkması durumunda siz de sıkıntı yaşarsınız. Özellikle sigorta şirketleri bu tip sigorta dolandırıcılığına karşı savaş halinde ve çok ciddi incelemeler yapıyor. en ufak bir şüphe yakaladıkları yerde de hukuksal olarak haklarını arayıp dava yoluna gidiyorlar.
Ha derseniz ki kazada yaralandım gerçekten sakat kaldım bunun hakkını elbette koşturun ancak bu tip yollarla sizin üzerinizden hakkınız olmayan paraları ne siz alın ne de başkalarına aldırın.

Hocam 2016 yılında yaptım aynı şekilde kaza, işyerime kadar geldiler. Hiçbirine yüz vermeyin surekli arıyorlar ben artık direkt tersliyorum

wunderflats.com

berlinde en zor seylerden biri kalacak bir yer bulmak. oncelik kisa sureli bir yer bulmak olmali, yoksa hayal kirikligi yasarsiniz.
Tasinmadan, bordronuz olmadan, schufa gosteremeden uzun sureli yer bulmaniz imkansiz.

Turlu facebook gruplari var, oralarda kisa sure icin kiralik ev bulmak nispeten kolay.
Bol sans!

Bütçe sıkıntı değilse ve zaman sıkıntısı da ypksa yurtdışında 2-6 aylık bir kurs çok daha iyi olmaz mı?

Youtube'dan hocaları incele ve beğendiğini takip et. Artık kursa para verilmez

işi bırakmam gerekir ve bunu şu durumda yapamam. özel ders ile devam edeceğim gibi duruyor. teşekkürler.

Kurslari tavsiye etmiyorum zaten arastirirsan asiri sikayet var.

Bundan 10 sene oncesine donsem kesinlikle ozel ders alirdim. O zamanlar bilmiyordum.

Ögretmenin performansi cok onemli adam gunde kac kisiye ders veriyor. Kursta bir suru adam oluyor aklina gelen herseyi sormak sikinti sinirli bir zaman araligi. Salliyorum 10 kisiye soru sorcakta sana sira gelicekte uzun hikaye. Son olarak herkesin ogrenme seklide bir degil. Tr de kurslar cok sikintili parana bakiyorlar sadece. Ben kursa giderken sirf ingilizcesi anadil yada iyi diye turist sokan mi dersin derse. Ayrica parayi aldiktan sonra ilgilenmiyorlar.anlatacagim cok sey var ama bos yapmak istemiyorum. Kurslari kesinlikle tavsiye etmiyorum parani cope atarsin. Kesinlikle Ozel ders al.

Vergi dairesine ihbarda bulun. Hesabı incelesinler de görsün devletin şefkatli kolunu. :)

konu yasal adres göstermekse 200-300 liraya sanal ofis hizmetleri var.

modeli ve hangi seneye ait o kritik..

macbookların muadilerine göre çok ucuz olmasının genelde 2 sebebi oluyor..

birincisi pili eğer pili bitikse ucuza satabiliyorlar çünkü takdir edersin aletin olaylarından birisi optimum performansla çok uzun süre çalışabilmesi, ikincisi dediğin gibi çalıntı olma ihtimali..

ama içinde sorun olarak icloud tanımlı olması bir bahane değil.. başka bir sorunu var büyük ihtimalle..

modelini de yazarsan daha net yorum yapılabilir.. 2010-2011-2012 macbook pro'ların bazı modellerin ekran kartı chipsetleri sıkıntılı.. patlayıp duruyor.. belki bu seriden bir cihazdır.

@gkhT model eklendi.

şimdi yazıda bir ayrıntıyı farkettim.. cihaz yurtdışından geldiyse ingilizce q klavye olur.. yani kalvye üstünde ğ,ü,ş gibi harfleri bulamazsın.. seri numarası ile apple'da aratabilir adamı doğrulayabilirsin..

gidip gözünle görme fırsatın varsa google yardımı ile pilin durumunu da 30 saniye de kontrol edebilirsin.. ben bu kontrolleri yapıp alırdım büyük ihtimalle

seri numarası istedim bakalım, vermek istemezse çalıntı muhtemelen. cevaplar için çok teşekkürler.

Yurtdışında Türkçe klavye siparişi vermek mümkün sorunun tam cevabı olmasa da… Ama çok nadirdir bunu yapan kanımca.

üstünde icloud var demek, cihazı bir kere icloud ile giriş yaptın mı, şifreyi bilmeden çıkamıyorsun, bunda da şifre yok, bazı özellikleri çalışmayacak demek. app store dan uygulama indiremeyeceksin mesela.
bence hiç riske girme.

benim olabilir :(
link atar mısınız

Bizde eski bir imac var, icloud'tan dolayı kilitlendi. Fatura ibraz edemediğimiz için açtıramadık. Yeni modelleri bilmiyorum ama eski cihazlarda böyle bir sıkıntı vardı. Sıfırlanabiliyor mu emin olun.

ingiltere icin sanirim durum.

ozet olarak, inside ir35 olunca daha fazla vergi oduyorsun ( normal calisanla ayni vergi), outside calisiyosan fix %20 civari bi vergi veriliyor.

Bu calisma yontemi ingiltere'de calistiginiz isin karsiligini kendi sirketinizden fatura keserek aldiginiz yontemdir. Calistiginiz gunler icin gunluk ucret karsiligini kazanirsiniz, calismadiginiz gunlerde ucret almazsiniz ve herhangi bir personel hakkiniz izin gibi yoktur.

Yeni bir vergi düzenlemesi.
Başvurup vaktinizi bile harcamayın derim :)

Olay şu
Ankara anlaşması veya başka bir çeşit göçmenlik durumu ile İngiltere'ye giden yabancılar
(mesela ben)
Kalıcı oturum alana kadar bir iş yerinde çalışan olamıyorum.
Sadece kendi şirketimde çalışabiliyorum.

Bu da beni kontratlı çalışmaya itiyor
Kontratlı çalışmanın da 2 yolu var
Inside IR35
Outside IR35

Inside IR35, her gün ofise gidebileceğiniz, ay sonunda iş yapsanız da yapmasanız da belirli bir ödemeyi alabildiğiniz, kendinizi soranlara o firmanın çalışanı gibi tanıtabildiğiniz bir yapı, daha bir sürü vergi manasında tantanası var. Başka iş alıp almamanıza, iş aldığınız firmayla olan kontratınızda izin verilip verilmeyebilir, sözleşmeli çalışan gibisiniz yani, kovulursanız bi ön haber süresi, bi tazminatı da olabilir

Outside IR35, size bir iş veriyorlar, siz de o işi süreç sonunda teslim ediyorsunuz demek, arada işi takip etmek için toplantı yapabilirler, ama işi siz mi yaptınız, başkasına mı yaptırıyorsunuz soramaz veya karar veremezler, size bu işi yapmanız için yol yemek bilgisayar bok püsür veremezler. Soranlara, kendi şirketinizin çalışanı olduğunuzu söyleyebilirsiniz, aynı anda çok müşteri alıp, hepsinin işini yapabilirsiniz kimse karışamaz vs vs. Ama aynı şekilde, tamam istemiyoruz hadi bye bye derlerse de hiç bir yaptırımınız yok.

Market açmışsınız da, müşteri bekliyor gibi yani.


Ama ikisi için de ingiltere içinden bir şirket isteniyor.
İngiltere içinde şirket kurmak için de burada oturumunuz olmalı falan filan.

Siz başka ülkeden derseniz o bambaşka bir iş.

ortalama 6 civarı

shop.flixbus.com.tr

22 gün uzun bir süre değil, ikinci sırada sen olsaydın aramış olurlardı seni.
ama yine de başvur dışarıdan, bişey kaybetmezsin.

ya başvur nolcak sanki iş hayatında dramatizeye yer yok.

"if there is any progress" olacak onun disinda yeterli bence.

Hi X,

Hope you are doing well.

I am writing to follow up on our discussion a few weeks ago about the position in ....

Would you please share with me the status of my candidacy?

Best wishes,

Gençlik hayalimdi, düşünme al geç :) (imho) tek silindir olduğu için titreşim rahatsız ediyor diyorlardı. Al hevesini al sat bence

Rotax motor efsane. Ölümsüz sayılır. Birçok motorda ortak kullanıldı. Parça sıkıntısı büyük şehirdeysen yaşamazsın çünkü borusan bile ustalarını bmw özel servislerinden transfer ediyor.

Ama ben olsam 650 gs derim en azından. Bikaç bin fazla verirsin ama kafan arkada kalmaz. Metal yorgunluğunu ilk bakışta göremezsin f650deki gibi.

Uzun yolda tek silindir 4 litrenin altında yakar ama titreşim ayar eder, 100 110 arası bir nokta var, tutturman lazım.

İkinci ve üçüncü vitesin ilk devirleri kendine aşık eder. Karadeniz takası gibi pat pat pat diye uzar ve ses normale döner.

Canım çekti durduk yere.

aynı durumdaydım, yükseğin başına denk geldiği için hocalarla konuşup gitmiştim, döndüğümde devam ettim ve hiç sorun yaşamadım. bedelli uzun değil sonuçta, sadece yokuşa süren olur mu ona dikkat etmek lazım.

ben de benzeri bi durumla karşı karşıyayım

eksiduyu.ru

başka bir arkadaşım da almanyada işlerin uzun sürdüğünü söylemişti (orda çalışıyor)

sirketteki herhangi biri ile degil de c leveller, team leadler ile falan gorustureceklerdir diye dusunuyorum. genelde ilk iki mulakat olumlu ise bir de ceo ile falan gorusturen sirketler olabiliyor.

Takim arkadaslariyla da gorusecek olabilir. Surec normal, ise alimlar bu sekilde oluyor genelde.

3d baskı fikrine katılıyorum. Önce bilgisayarda modelleyin, sonra temsili bir versiyonunu basın. Elinizde gerçekçi renderlar olması da protoip ve üretim aşamasında paydaşlarınıza tasarımınızı anlatmakta çok yardımcı olacaktır. Ardından ham madde ve üretim tekniklerine karar verin. Farzı misal çelik kadro mu olacak alüminyum kadro mu olacak (yaşlılar içinse çelik kadro çok ağır kaçar, gençler için bile ağır kaçıyor bu arada), plastik parçalar döküm mü olacak (kalıp maliyeti çok yüksektir), baskı mı olacak, mesela pleksiden mi kesilip yapıştırılacak vs... İşinizi, üretim tekniğinizi, sürecinizi tasarlayın yani.

Projenizi yeterince geliştirdikten sonra, tabi ki gerekli önlemleri de alarak yerli bisiklet firmalarına, belediyelere, vakıflara, stk'lara sunabililirsiniz. Bir bisiklet firmasının mevcut bir modeli ya da sizin için üreteceği bir modeli kolayca eklentilerle tasarladığınız hale getirebilirsiniz belki. Sıfırdan kadro üretmek, ürettirmek pahalıya patlayabilir.

Son olarak ürününüzün çevreye, yaşlılara ya da her neyi amaçlıyorsanız ona dair faydalarını bilimsel olarak ortaya koyabilmeniz, bunları objektif bulgularla savunabilmeniz gerekiyor.

Prototipleme ve seri üretim süreci de şu şekilde, genelde bir ürünü prototipleyen zaten kendisi bu işin nasıl yapılacağını biliyor. Ya da kime hangi işi yaptıracağını net şekilde biliyor o networke sahip oluyor. Prototipi de bu işi yapabileceğinin ispatı niteliğinde oluyor, arge sürecinin sonuna gelindiğini ispatlıyor. Bu sayede sermaye varsa bağımsız şekilde yoksa sermaye sahiplerini ikna etme şeklinde seri üretime geçiliyor.

Yapmak istediğiniz işin detaylarına ne kadar hakimsiniz, mesela bir ustaya sıfırdan kadro ürettireceksiniz, hangi kaynak tekniğini uygulaması gerekiyor gibi detaylara ne kadar hakimsiniz gibi sorulara çat çat cevap verebilecek vaziyette olmak gerekiyor. Diğer bir seçenek de sizin yerinize bu sorulara net cevapları verecek, alanında uzman kişileri tatmin edecek ücreti ödemek.

Geçmiş olsun. Cinnet geçirmeden yaparsınız inşallah. Esnaf o kadar tok ki. Ben başka bir konuda yaptıramadım vaz geçtim. Hemen soruyorlar, kaç bin tane olacak? Ya bi dur, bir örnek görelim. Bakalım işinin ehli misin? Yok hemen binlerce yapacak, onunla da gidip daire alacak.

Projeye mekanikten ve üretimden iyi anlayan bir ortak ya da çalışan bulun. Yoksa ya o prototipi bir ton masraf ile hiç bitiremezsiniz, ya seri üretimi oldukça zor bir proje ile kalakalırsınız, ya da yarı yolda projeyi birilerine kaptırırsınız.
Endüstriyel şartlarda!!! üretim tecrübesi olan birisi ile ortak, çalışan ya da danışman olarak çalışmadan önce ilerlemeyi bence bir kaç kez düşünün. Böyle birisini bulamazsanız, bir süre sonra siz bu kişi olmak zorunda olacaksınız ve giden saçlarınız ve paranız olacak.

ekipte daha önce mekanik ve üretim tecrübesi olan birisi yoksa,
%99 ihtimalle projeyi bitiremezsiniz.
solidworksle bilgisayarda modellemediyseniz, bu konuya hakim değilseniz zaten iptal edin projeyi.

1000 km / 300 TL gibi düşünebilirsin.

sürücü değiştirdiğinizde anlamazlar. ancak kaza vs. yapmanız durumunda tutanakta mutlaka kiralayan sürücünün adı olmalı.

İkinci sürücü kaza durumunda önemli. Eğer ikinci sürücü anlaşmanız yoksa ve kaza yaparsanız usulsüzlükten dolayı kaza bedeli size yansır. Risk alıp almamak size kalmış.,

İnternetten aldıysanız sorun olmaz.

olabilir, olmayabilr de.

gerçek telefonunu vermek zorundasın her halükarda. o yeterli whois'de görünmene.

admin mail adresi doğru olsun, gerisinin önemi yok.

parçalar güzel bence ama 1050ti ona pek yakışmaz sen de farkındasın belli ki.

eski duyurularına baktım da 1050ti için de duyuru açmışsın. şayet almadıysan aynı fiyata hatta belki de daha ucuza ikinci el sapasağlam gtx 980 satabilirim. ekran kartını yükseltme işini rahat 1.5 sene erteleyebilirsin bu sayede :)

@washe ekran kartını alalı 1 sene oluyor. teklif için teşekkürler. 0 almayı düşünüyorum.

www.gigabyte.com

Support for DDR4 4000(O.C.) / 3866(O.C.) / 3800(O.C.) / 3733(O.C.) / 3666(O.C.) / 3600(O.C.) / 3466(O.C.) / 3400(O.C.) / 3333(O.C.) / 3300(O.C.) / 3200(O.C.) / 3000(O.C.) / 2800(O.C.) / 2666 / 2400 / 2133 MHz memory modules

1050ti bu sisteme at çükünde kelebek gibi kalır. Kıs bunları biraz ekran kartına yüklen. Gösterdiğin işlemci ile 2080'i beslersin ne gerek var? Oyun için konuşuyorum. Oyunda işlemciye yüklenmek çok gereksiz bir hamle olur. Ekran kartını besleyebildiği sürece işlemcinin hızının daha fazla olması bir şey katmaz sana fps olarak.

Zevkine uygun bir B350 Chipset anakart ve ryzen 5 2600 al artan parayı ekran kartına yatır oyun performansında abartmıyorum belki 2 kat iyileşme sağlarsın.

Kasa içi bütçenin %40-50'sini ekran kartına yatırmalısın oyun bilgisayarlarında.

kendimden örnek vermek istiyorum bos gezenin bos ustasının söyledikleri için;

benim eski sistemim i7 7700k idi, ocak sonuna kadar gtx 980 ile takıldım. monitor 2K olduğu için gtx 980 artık ucu ucuna yetmeye başladı. zaten önceden de planım vardı gittim 2080ti aldım. 7700K gibi bir işlemci dahi 2080ti'a darboğaz yapıyor. overclock işini ilerleteyim diye işlemciyi delid yaptırdım. o sırada kendi salaklığım yüzünden anakarttaki işlemci soketi pinlerinden birkaç tanesini büktüm, kendim düzelteyim derken hem anakartı hem de işlemciyi bok ettim :) sonra da gidip 9900K aldım. 9600K ya da 9700K hatta 8700K alabilirdim evet, ama 7700K'nın darboğaz olayını da hesaba katıp uzun vadeli düşünüp 9900K aldım.

7700K'nın darboğaz yaptığı zamanlar aldığım fps değerleri de yeterince yüksekti belki ama anlık takılmalar oluyordu gpu kullanımı %50'lere düşüyordu, frametime (fps değil) dengesizleştiği için de rahatsız edici oluyordu.

ryzen 5 2600 şu an için darboğaz yapma sınırında bi işlemci, gtx 1080'e ucu ucuna yetiyor. arkadaşın ilerde almayı düşündüğü ekran kartına göre işlemcisini seçmesi daha doğru açıkçası bana kalırsa.

işlemciden ve anakarttan kısıp ekran kartına basın bence parayı. bu aralar amd işlemciler gayet güzel gidiyor. eskiden kalan amd mi ıykk düşüncesini kırıyorlar yavaştan. kullananların tecrübelerinden gördüğüm kadarıyla kaliteyi de arttırmışlar baya. intel'den aşağı kalır yanları yok. ayrıca ekran kartı konusunda da nvdia'nın elindeki bayrağı alma ihtimalleri arttı bence. anakarta da o kadar para vermeye gerek yok bence. şurdan bakabilirsiniz: www.itopya.com

Ryzen 5 2600 2k'da gtx1080'i 1080ti'ı, rtx 2070'i falan rahat besliyor ucu ucuna dahi değil. Zaten üstte önerilen i5 9xxxk ile r5 2600 arasında çok aşırı performans farkı yok. Üstelik hayvan gibi z Chipset anakart almana veya delid yapmana da gerek yok ryzenleri oc için.

O işlemciye o para verilmez. 2019'da hala intel almak için çok geçerli sebepleriniz olması lazım. Ben intel alıp sattığım halde söylüyorum bunu.

ben sisteminde sorun olan youtuber'ın videosunu izlemişim xD bos gezenin bos ustası doğru diyor. ryzen 5 2600 gayet mantıklı :D

6s değil de en düşük 7 alınır bu saatten sonra. Şişen android'den sonra her türlü memnun kalırsın.

Güncelleme almayan android diyip güncelleme almayacak 6s plus almak :(
Mesela mi8in ekranı daha büyük, kasası daha küçük, daha hafif. 2 kat daha performanslı ve aynı fiyat. Arayüz iphonea benziyor kullanımı rahat.
Eğer uzun süre kullanacaksanız en azından iphone 8e geçin.
Evet hala 5s kullanılıyor 4 bile kullanılır ama çağ dışı kaldı artık.

Inanılmaz bir hareket olur. Paranız kıymetsiz ise yapılır tabii. Apple telefonlar allah mi?
2015'te cıkmış telefona 3000 tl verip o paraya xiaomi mi8 varken şişen android demek hakikaten inanılmaz.
m.gsmarena.com

Xiaomi mi 8, 6 gb ram ile snapdragon 845 işlemciye sahip bunu isteseniz de sisiremezsiniz. Kameradaki farkı anlatmama gerek yok zaten.
Veya 3000 tlye samsung s8 var.

5s bile güncelleme alıp çatır çatır kullanılıyorken 6S çok daha hızlı ve kullanışlı olur.

Fiyat farkı çok yok ben de olsam 7 alırım şu saatte. Ama iphonun kötüsü bike android deryasından iyidir

şişme olayı bitti ya. ortalama 2k üstü android telefonların tamamı muadili iphone'lara benzer performansı veriyor uzun yıllar. zaten günümüzde en süper telefon bile 3 yıl gidiyor. 2. yılda diyorsun ki ulan şuna şu özellik çıkmış şu şöyle yapmış ben bunu değiştireyim. neyse sorunuza gelecek olursak bence sıfırına o kadar para vermek gereksiz. 4 yıl olmuş çıkalı eskimiş iyice. illa iphone alacaksanız 7 alın bütçeniz uygunsa. ama android telefon da sizin için bir seçenekse 2500'e zenfone 5 var. o civarda xiaomi var. huawei p20 var.

www.gsmarena.com

bakacağın tablo budur aslında. 6S Plus'ı öneririm bu arada ve dayanağım da şöyle ki 6S'ten sonra iPhonelarda kullanılan malzeme kalitesi düştü, markalar değişti. 6S'te eğer yanılmıyorsam Intel chip kullanılırken sonradan Qualcomm'lara geçildi ki kağıt üstünde aslında daha iyi bir teknoloji parçası gibi görünürken pratikte zaten wi-fi çekim gücünden falan rezalet olduğu anlaşılıyor.

bence 2019 yazına kadar yeni mezunum desen kimse bir şey demez

github'daki bir projeye yön verebilecek bir katkı yapmak hemen öyle hop diye olabilecek bir şey değil, siz de zaten durumun farkındasınız aslında, gelişmeniz gerekiyor.

duraklama dönemine girdiyseniz çıkmaya bakın, büyük projeleri tümden incelemektense tümevarımla incelemeye çalışın.

sadece bu projeleri incelemekle yetmez, programlamayı öğrenmenin en önemli aşaması yazmaktır. programlama kitabıyla oturup programlama çalışan insanları anlamıyorum mesela, bu tarih değil ki okuyarak öğrenesin.

Sürekli yazman denemen gerekiyor, son dönemde aşama aşama proje geliştiren youtuber programcılar çıkmaya başladı, onları takip edebilirsin. onlarla birlikte kod proje oluşturup yapabilirsin.

bir de bu işte en önemli şeylerden biri de zevk almak, sonucundan zevk alabileceğin şeylere, ilgini çeken alanlara yönelebilirsin.

Benim bakış açıma göre ortaya çıkardığın ürünün çok fazla kişiye ulaşması ve kullanılması insanı daha da teşvik ediyor. özellikle bu dönemde mobil uygulama geliştirmek bu açıdan diğer platformlara göre daha avantajlı, oraya yönlenebilirsin.

Ufak faydalı programcıklar yaparak yayımlayabilirsin.

Daha yürümeden koşmaya çalışıyosun gibi geldi. Geliştirdiğin bişeyler var mı? Varsa eğer bu bi işe, bi yaraya merhem bişey mi? Güthubdaki projeleri incelemek iyi güzel ama ilk yapman gereken bu değil bence. Gördüğün okuduğun şey için "bunu öğrendiğim iyi oldu, demek bu şekilde de yapılıyormuş" diyebilmen lazım ki neyi neden öğrenmen gerektiğini anlayasın. Bunun için de bir şeyler geliştirmiş olman lazım.

@ocanal'ın dediklerine bi ek yapayım.

"Birkaç sene" genetiğe merak salıp hâlâ mantığını kavrayamamış olmak için bile çok uzun süre. Kendimden örnek vereyim. 6 ay kadar önce işten arta kalan zamanla nodejs öğrenmeye çalışıyodum. Geliştirmek istediğim bişey vardı ve bu ihtiyaç duyulan bişeydi. 2 ay önce bi telefon konuşmasındaki yanlış anlaşılma yüzünden benim aylara yaydığım o öğrenme sürecini 3-4 güne sıkıştırıp projeyi hemen hazıra hale getirmek zorunda kaldım :) yani evet, yaptığın şeyi kullanan birileri varsa eğer bu büyük motivasyon.

c ve c++ ile yazilmissa oncelikle kolay gelsin diyorum.
eger hic bir referans yoksa main'den baslayip flow'u takip ederek dallanmalari kesfetmek bir yontem olabilir

www.sourcetrail.com

Bireysel kullanımı ücretsiz.

islemciniz 16 bit, bu yuzden utf-16 kullaniyor,
asecuritysite.com

buradan : ve ? karakterlerine bakarsaniz aslinda dogru cikti aldiginizi gorursunuz. siz UTF-8 ile calisiyor ancak UTF-16 cikti aliyorsunuz.

su tablo da UTF-8
asecuritysite.com

benim de yillar olmus bakmayali, umarim dogrudur yukaridakiler :)


teknik olarak da sizin 1 ve 0 i ayri ayri basmamaniz gerekiyor, yani aslinda siz sistemleri birbirine ceviriyorsunuz. 2li sistemden 10luk sisteme ceviri yapiyorsunuz gibi dusunun. 10 rakamini 1 ve 0 olarak dusunmeyin. siz binary olarak 0000 1010 degerini bastiginizda zaten 10 yazilacak ekrana.

oradaki dönüşüm işlemini printf komutu yapıyor zaten.

ya da en basiti printf kullanmadan sayı basmak istiyorsan bir şekilde ondalıklarına ayırır ve sayı üstüne 0x40 değeri eklersin. bu ascii tabloda 0 dan 9 a kadar olan değerlere denk gelir.

"Ekrana basmak" dediğiniz kısımda bir fonksiyon kullanıyor olmalısınız. Eğer direk assembly'de yazıyorsanız printf olabilir mesela. Bu sayının ekrana nasıl yazıldığı tamamen bu fonksiyon ile alakalı durum. C'de de mesela printf'in bir format argümanı vardır, bu argümana verdiğiniz değere göre ekrana yazacağı formatı belirler.

printf("%c", 97) --> "a" çıktısı verir.
printf("%d", 97) --> "97" çıktısı verir.

Yani burdaki teknik, ekrana basma fonksiyonun kendi yapısı ile alakalı. Bildiğim kadarıyla ne assebly'deki nede C'deki printf fonksiyonunda binary olarak çıktı alma opsiyonu yok. Ama şu linkten ikisi için de örnek görebilirsiniz.

stackoverflow.com

cevaplar için teşekkür ederim ama biraz daha low level tarafına takılmıştım. biraz daha araştırınca sorunu çözdüm. uzun zaman olunca hatırlayamamışım. sormak istediğim şey aslında bcd'den ascii'ye dönüşümmüş. verdiğim linklerden tam olarak ne demek istediğimi anlayabilirsiniz.

jjmk.dk

ayrıca şu slaytta section 6.5'i inceleyebilirsiniz.
slideplayer.com

ascii kodlarının toplamayla çıkarmayla yada binaryle alakası yok ki.
yaptığın işlemin sonucunda 15 sayısı çıktı ve ascii kodu kabul eden ekrana ya da yazıcıya bunu bastırmak mı istiyorsun ?
gerekli format icinde 1 ve 5 in ascii kodunu yani 49 ve 53 göndereceksin.
tabi bilgisayarlarımız binary digital oldugundan ikili kodda gönderilecek.

Bilemedim ama aklıma döngü ile veri okuma kısımları için metot yazmak geldi. Yani en azından kod daha okunabilir, tekrarsız olur. Tabi döngü kullanımı birden fazla yerde ise.

Entity framework kullaniyorsaniz linketeki alternatifleri inceleyebilirsiniz.
codingcanvas.com

ikinci alternatif:
Bunun haricinde tek tek mapping ile ugrasmamak icin eger EF ve db first gidiyorsaniz Reverse poco generator ile automapper'i bir arada kullanabilirsiniz.

Son olarak ogrenciyseniz resharper'in beles versiyonunu kurun. for loop ile yaptiginiz bir cok islemi cok daha kisa bir sekilde lambda expressionlarla yapmanizi saglar.

Mvc den kastın asp.net mvc işe controllerda istekleri yakalayıp servisi backendse çağırırıp viewa servis sonucunu dönebilirsin. Ama benim sana önerim apilerin önünde angular tarzı birşey kullanman bi daha apinin önüne aspnet mvc projesi koyma.

okunacak kitapları bir sefere mahsus import ettirin programa. progress bar ile işlemi gösterir kullanıcının beklemesini sağlarsınız.

wiki.archlinux.org su articledan yururseniz kurtarabilirsiniz.

terminalde lsblk komutu ile once diskin pathini bulun. eger burada gozukmuyor ise disk sikinti buyuk. ama muhtemelen burada goreceksiniz.

sonra ddrescue ile diskin kopyasini alin.

testdisk tamir edebilirse sanslisiniz, kolay yoldan kurtuldunuz. olmazsa photorec ile dosyalari kurtarabilirsiniz.

Direk kendi sunucularına yükleme yapmıyorlar. Sadece başka sitelerden (vk vs) paylaşım yapıyorlar. Film şirketleri mail atıp uyarı yaptığında 3 gün süre içerisinde filmler kaldırılmak zorunda. Kaldırılmadığı takdirde yasal işlem başlatabilirler.

Her sitede şu tarz bir yazı da bulunur 720pizle den örnek olarak aldım mesela.

sitemizde bulunan film, videolar, film fragmanları ve diğer tüm videolar çeşitli paylaşım ortamlarında da bulunmaktadır. Sitemiz sadece youtube.com, video.google.com, yahoo.com vb. sitelerde eklenmiş ve paylaşıma açılmış videoları yayınlamaktadır. Server'ımıza kesinlikle yükleme yapılmamaktadır. Bu yüzden 720pizle.com sitesi hiç bir yasal hükümlülüğe tabi tutulamaz. İstenildiği takdirde hak sahipleri videoların kaldırılması talebinde bulunabilirler.

gördüğüm kadarıyla videoların hepsini rus vb. video sitelerine yükleyip siteye video oynatıcıyı gömüyorlar. dizi sitesinden barındırdıkları bir şey olmadığı için telif goygoyuyla video sitelerdeki videolar kaldırılıyor ama siteye bir şey yapamıyorlar.

Bu kartı 3 yıl kullanacak mısın zaten, onu da düşün. Böyleyse 3 yıl garantinin de bir anlamı kalmıyor çünkü.

Böyle değilse bile gigabyte derim, sessizlik daha büyük avantaj bence 2-3 fps'den.

gigabyte in anakartlarda güzel bir şöhreti var. msi ise bence ekran kartlarında daha iyi. ben msi alırdım sanıyorum. gigabyte da iyidir ama iki markanın da üzeceğini düşünmüyorum. ekran kartında asus ve msi tercih ederdim.

2. olanı al.

edit: eğer gigabyte gerçekten daha sessiz bir kartsa gigabyte'ı al.

Console'da eksik paket veya benzer başka bir hata yer almıyorsa eğer localhost ile uygulamayı görmen lazım. Npm run dev komutundan sonra muhtemelen hangi portta serve edildiği yazar.

IncredibleMau 'nun dedigi gibi hata almadan npm run dev 'i calistirdiysan zaten console'da

"> Listening at http: // localhost:8080"

mesajini gorebilirsin

Bu arada npm install ve npm run dev komutlarini proje directory'sinde calistirman gerekiyor diye tahmin ediyorum

cevaplar için teşekkürler. çıkardığım dosyaların bulunduğu klasörün yolunu belirtirken hata yapıyormuşum düzelttim ve oldu.

başlama js öğren.

typescript her ne kadar oop gelistirmeye izin verse de temelinde javascript var ve bircok fonksiyonel programlama ozelliklerini hala tasiyor. zaten bircok typescript kaynagi daha onceden javascript bildigini farzeder ve ikisini karsilastirarak anlatir. o nedenle javascript ve uzerine typescript ogrenmekte yarar var. c# bilen biri icin javascript ogrenmek cok da zor degil zaten.

direk tabloya donusturuyorsun. foreign keye kadar belirtilmis zaten

evet geçici yuva demek.

Sahiplenme değil de, geçici olarak ilgilenme diyebiliriz. Foster aile falan vardır bazı ülkelerde. Anne baba çocuğa bakamayacak durumda veya öldüyse foster aile geçici olarak ilgilenir çocukla. Hayvan olması şart değil.

dns bu bütünün tam adı. ns1, ns2 diye belirttiğiniz adresler sizin alan adınıza ait, dns kayıtlarının yayınlandığı sunucuyu işaret eder.

www.hebele.com a gitmek isterse bir bilgisayar, hebele.com'un nameserver'larına sorgu atar ve www kaydının IP'sini öğrenir.

işin özü, alanadınıza bir DNS kaydı girdiğinizde o ya size ait bir nameserver da ya da sağlayıcınızın name server'ından duyurulur.

ben x firmasindan sadece alan adi ve dns hizmeti alabilirim, ve o durumda x firmasının name serverlarını kullanırım. internet üzerinden benim siteme (dns kaydıyla) erişilmesini temel olarak bu sunucular sağlar.

kodlarını inceleyebilirsin direkt:

github.com

arka planda win32 api kullanmak zorundalar diye biliyorum, windows tarafında kodlarını hiç incelemedim.

eğer oyun oynamıyorsan kişisel bilgisayarına ubuntu gibi bir linux kur. kurma aşaması, gerekli yazılımları kurma aşaması gibi kısımlarda bir çok şey öğreneceksin zaten. olayı birazcık öğrendikten sonra lpi sertifikalarına bak. türkiye'de her yıl sınavı yapılıyor diye biliyorum, bir tanesine gir, sertifikanı al, ordan yürürsün.

27015 portundan udp protokoluyle bağlanabilirsin.

12 aylık taahhütle verirler. Faturasızdan faturalıya geçmiş biri olarak geri dönmek istediğimde saçma sapan şeyler çıkarttılar karşıma. yok eylül ayında çıkarsanız yıl sonuna kadar kalan ayların 1.5 lirayla çarpılmasıyla ortaya çıkan ücreti peşin istemeler falan. yok 20 lira da hattınıza yükleyecekseniz demeler falan. sırf 10 yıldır aynı numarayı kullanıyorum diye hattımı kapattırmamak adına devam ettim faturalıya.

benimki ttnet ama olsun eminim aynı şeyler vodafone'da da vardır. 20 liralık tarife işinizi görüyorsa çok da şey yapmayın kullanın gitsin. 12 aylık sözünüze karşşılık verirler ama unutmayın.

Kasımpaşa bit pazarı pazar sabah erken kurulur

ben autocad kursuna başlamıştım. katılımcıların çoğu bilgisayarın düğmesine basmayı bilmiyordu(abartısız) bir kaç hafta en temel bilgisayar kullanımı hakkında bilgi vermek zorunda kaldılar, ben de sıkılıp bıraktım

soyle bir ornek buldum, yardimi olabilir;
docs.microsoft.com

7'de çık garanti olsun derim. Hele yurtdışıysa sonra tribe giriyolar 2 saat önceden gelmeniz lazımdı diye

fazlasıyla yetişirsin.

8 de her türlü yetişirsin.
ama yurtdışı uçuş ise 7 de çıkmak daha mantıklı tabi

kopru durumunu kontrol etmekte fayda var. dun bogazici koprusunde asfalt calismasi vardi, alakasiz bi saatte tek serite dusurduler.

fsm'de su an bi calisma gozukmuyor ama ne olur ne olmaz saat 6 gibi bi kontrol edin. normalse eger ben olsam 8 otobusune binerdim.

(tavsiye etmek gibi olmasin ama boarding pass'im varsa 9bucuk otobusune binip trafiksiz giderdim, ha stres olurum derseniz hic gerek yok tabi )

postman kullanıp kodu direk oluşturabilirsin. parametreleri veriyorsun o senin için java ya da c# kodunu çıkartıyor.
hemde web api ni test etmiş olursun.

kısaca şöyle sen kullanıcı adı ve şifrenle x servisine gitmek için bi kod alıyorsun bu kodla x servisine erişebiliyorsun. bunu yapmazsan servisin dışarıdan gelicek isteklere dolayısıyla saldıralara açık olur, elini kolunu sallayan servisinden data alabilir.

iis üzerinden siteni tanımlıyorsun.

dns üzerinden domain'i tanımlıyorsun.

domain'i nereden aldıysan oraya gidip server'ın dns'ni giriyorsun.

domain yoksa 3. adıma gerek yok direkt ip'den erişebilirsin.

uzak masaüstü yeterli evet.

cevap veren arkadaş, ilgili adımları gayet güzel açıklamış. bu adımları google'da araştırarak ne yapacağını öğrenebilirsin. ama bu araştırmalarına rağmen sonuç alamazsan ya da yanlış bir şeyler yapmaktan çekinirsen özelden ulaş, detaylara girip teamviewer benzeri araçlarla yardımcı olmaya çalışırım.

aslında yollanmaması gerekir. Çünkü adınızı soyadınızı biliyorumdur. Fakat adresinizi öğrenmek için böyle bir yola girebilirim. kargoyu göndertir sonra yanlış olmuş geri bana gönderin derim. adreside öğrenirim. veya tanıdık ise kargo şubesi giden adresi söyler. Tabi daha önce bu kişi ilgili kargo firmasını kullandıysa.

ünideyken ailem bana çok kargo gönderirdi. artık kargodakiler tanıdıktı, aynı adres mi derlerdi, evet diyince gönderirlerdi basıp. tanıdık olunca bu şekilde de işleyebiliyor. fakat kişinin güvenliği açısından paylaşılmaması gerekir.

tavsiyem yaşadığı yere en yakın kargo şubesine gönderin. sana kargo gönderdim şu şubeye gidiyor adresini bilmediğim için dersiniz. oda şubeden alabilir. veya şanslıysa çağrı merkezindekiler ilgilenirse adrese kargoyu yönlendirebilir.

Adres olarak olarak kargo şubesini verirsiniz, kargo şubede bekler. O kişiye de telefonla vs ulaşıp kargo gönderdiğinizi bildirseniz gelir alır kargo şubesinden.

Aracınızda krank devir sensörü var mı bilmiyorum, muhtemelen yoktur. Varsa bu seçenek aklınızda olsun.

Bunun dışında anladığım kadarıyla yakıt sisteminde bir arıza var gibi. Yani uzun süre lpgde çalıştıktan sonraki çalışması sorun yaratıyorsa LPG enjektörleri işeme yapıyor olabilir diyeceğim, bu sefer araçta enjektör olduğundan şüpheleniyorum.

Yerinizde olsam önce aküyü ölçtürürdüm. Değerler normalse bir süre LPG sistemini kapatıp kullanmayı denerdim. Sorun çözülüyorsa sorun LPG sisteminden deyip LPG kitine odaklanırdım. Yok cözülmediyse de önce yakıt sistemine (pompa, varsa enjektörler) sonra ateşleme sistemine bakardım.

Eski motorlara çok yabancıyım, olur ya belki fikir verir diye yazdım. Sorunu çözdüğünüzde buraya yazarsanız sevinirim, merak ettim neden kaynaklandığını.

benzine boğuluyor olabilir mi?

bu soğukken çalışma ama ısınınca düşük devirde stop etme, durunca bir daha çalışmama genelde krank sensöründen oluyor.


krank sensörü manyetik bir algılayıcı. motor bloğunda olduğu için zamanla ısıdan etkilenmeye başlıyor ve ateşleme için gerekli sinyali düzgün üretemiyor.

ancak krank sensöründe sorun varsa araç sıcakken vurdurma ile de çalışmaz. 10-20 dakika bekleyip soğuyunca çalışabilir.

bildiğim kadarıyla lpg sistemleri araç benzinle çalıştıktan sonra devreye giriyor. lpg sistemi ikinci startta benzin valfini açmıyor olabilir. yani motora yakıt gitmiyor diye düşünüyorum. lpg sistemi ile ilgili bi sorun olabilir.

Udemy de bu konu hakkında Türkçe eğitim serileri var. 10 dolara düşüyor sıklıkla. Tavsiye ederim.

Büyük projelerde farklı geliştiriciler farklı katmanları yapıyor. Biri veritabanından veri çekip yazıyor, diğeri alınan veriyi işliyor, front-end ciler bu verileri ekranda gösteriyor vs gibi düşünülebilir.

Ayrıca projeye ekleme yapılacağı zaman müdahale daha kolay oluyor.

Başka projelerle beraber kullanılacağı zaman da avantajlı. söz gelimi veri katmanındaki metotlar birbiriyle alakalı masaüstü, web ve web api projeleri için kullanılabilir.

Tek kişinin yazdığı ve temel crud operasyonlarının olduğu geliştirmeye kapalı bir proje için katmanlı mimari anlamsız olabilir.