Ekşi Duyuru

bu durumda acikcasi elinizdeki evraklarla sizin de üst yönetime cikip durumu aciklamaniz gerekiyor. sonrasinda baska bir sey yapmaniza gerek yok, kisiyle muhatap olmayin. bok eseledikce kokar ama madem konu üst yönetime bir kere tasindi, kendinizi bence bir defa savunun. derdinizi üst yänetime belgeleriyle anlatin.

o kisi gelmis, sizinle konusmus, bana iftira atmis gibi degil. cikin ve belgeleri sunun, bu bu tarihlerde hep ben nöbet tuttum, bu sene de ona gene izin verdim ama kendisi gitmedi. sizin de bu durumu bilmeniz gerektigini düsünüyorum seklinde durumu aciklayin. fazlasina gerek yok. hikaye anlatmadan, statement of facts seklinde konusun.

bu yapilana halk arasinda kahpelik derler.

Üst yönetime gösterdim haklısın, dediler. Gerekeni yapacaklar 1 ay içinde. Ama çok üzüldüm o kadar bayramı ailemden uzakta geçirdim bu kişi işte rahat etsin diye. Bu bayramda bile git dedim teklif etmedi demiş ağlamış oysa sıra bende olmasına rağmen teklif ettim şahitler de var. 6 idari dönemin 5 ini ona vermişim 1 ini kendi isteğiyle durdu durduğu zamanda şikayete gitmiş. Allahtan evraklar vs var kanıtladım gün gün, erkek olsaydı gider döverdim şimdi elim kolum bağlı:/

bosver ercu, üzme canini. insanlar böyle iste. özellikle is hayatinda. bos yere dememisler, insanoglu cig süt emmis diye.
belki seni icten ice kiskaniyordur, belki ayagini kaydirmaya calisiyordur. nedeni belki tam bilemiyorsun ama safi kötülük olsun diye yaptiklarini biliyorsun.
bak gecenlerde ne yazmistim: eksisozluk.com
kafana taktigina degmez. üst yönetimle konustugun cok iyi olmus ama yönetim aksiyon alana degin ofisten de kimseyle bu durum hakkinda konusma. kimlerin ona laf tasiyacagindan asla emin olamazsin.
yönetim onun defterini dürsün bir, sonra durumlara bir bakarsin.

bu kadina iliskin her duyurunuzda erkek olsaydi gider doverdim diyorsunuz, bu kadar siddet yanlisi bir insansaniz, ya da siddetsiz iletisimden ve sinir koymaktan bir haberseniz bu konuda siddetsiz iletisime iliskin kaynaklar arastirmanizi oneririm.

ayrica, kendi isteginizle defalarca ayni donemde izin verip iliskide sinir koymayi bilmeyip, surekli magdur konumundan beslendiginizi de dusunuyorum (onceki duyurularinizla bagli olarak). yine drama ucgenini arastirip neden sinir koymayi bilmediginizi, kendinizi magdur konumuna dusurup sonra her duyurunuzda yine 'cok uzuldum' diye yazma ihtiyaci duydugunuzu, bu drama ucgeninden nasil beslendiginize de bakmanizi tavsiye ederim.
yapilmasi gereken diger seyleri yapmissiniz zaten.

Hikayenin sizin perspektifinden anlatılan halinde bile haklılığınızla ilgili şüphe duyuyorum.

Sizinle eşit konumda birine sizin nasıl izin kullandırıp, kullandırmadığınızı anlayamıyorum öncelikle. "izin vermeme rağmen" diyorsunuz. Son 5 tatilde nöbeti siz tutmuşsunuz, bu tatilde bir konuşma yapmışsınız herhalde o yüzden izne çıkmadı. Son 6 nöbeti siz tutarsanız bunun sizin göreviniz olduğunu düşünürdüm ben de.

Bence hem sizde hem de iş arkadaşınızda kabahat var ama asıl suçlu sizin bir üst yöneticiniz ve şirketin sistemsizliği.
Yöneticiniz son 6 nöbetin hepsini sizin tuttuğunuzu farketmemiş, siz son 6 nöbeti kendiniz tuttuğunuz için rahatsız olup şikayet etmemişsiniz. Bir acayiplik var bu durumda. Bu nöbetleri tutmak sizin de hoşunuza gidiyor gibi geldi bana.

Konuyla ilgil tüm iyi niyetinizle ilerlediğinize de ikna olamadım. Yalan söylediğinizi, olayı çarpıttığınızı değil bu konuyla ilgili kendinizi de kandırdığınızı düşünüyorum.

Bu kişiyle bundan sonraki tüm iletişiminizi yazılı yapmanızı öneririm.

sevgili kassiopeia ve knight aklınıza takılan noktaları açıklamak isterim. ama öncelikle burada yalan konuşmak kendimi kandırmak olur. yani bunların doğru olduğunu keşke kanıtlama imkanım olsa çok isterim ama tüm sorularınızın cevabı var.
Sizinle eşit konumda birine sizin nasıl izin kullandırıp, kullandırmadığınızı anlayamıyorum öncelikle-denmiş ben ondan daha kıdemliyim. yönetimde idari izinleri kendi aranızda ayarlayın dedi. onun izinlerini ben veriyordum.

son 5 nöbeti ben neden tuttun demişsiniz ben evet burada çok büyük bir hata yaptım ; ailesi uzakta yaşıyor benim ailem daha yakında benim ailemi sık görme imkanım var bu yüzden sen çık tatili yap ben hallederim dedim.

nöbetten ayrıca bir ücret almıyoruz. ben zaten bu bayram da ben buralardayım sen istersen gidebilirsin dedim ve hayır yok gitmeyeceğim dedi.
peki dedim ondan sonra suratı asıldı iki hafta ben de gittim dedim ki x hanım işte bir sorun varsa rahatsız olduğunuz bir husus varsa bilmediğimiz işle ilgili bir problem varsa iletin çözelim ,dedim hayır yok dedi.

bakın ben kaç yıldır yöneticiyim ilk defa böyle bir durumla karşılaştım. herkese tek tek grup halinde sorarım bakın işleyişte veya ben de bir sorun vardır açıkça söyleyin açık iletişim yapalım konuşarak çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yok diye hep söylüyor toplantı yapıyorum.
böyle kaç kere yalvarırcasına çözüm aramama rağmen bir şey yok denip yalan bir konudan şikayet edilmek kızdırdığı için şiddetten o anlık sinirle bahsettim kusuruma bakmayın. özür dilerim.
ben idari izinde çalışmak istiyorum dedi.tamam dedim. yönetime de şey demiş benim ailem uzakta bana git diye ısrar etmedi bu sefer ,diye saçma bir açıklama yapmış.
neyseki bu ilk vukuatı bu değil ama bu çok bariz yalanı ile birlikte ay sonu kendisine elveda denilmesine karar verildi.

kişinin işyerindeki tek problemi bu değildi gelen müşterilerin bazı sorularını duymazlıktan gelme, bugün selam verdiği kişinin 10 dk sonra selamını almaması, kat personeli ile konuşup bir onları tanımazdan gelme, kafasına göre selam almama gibi sabahları geldiğinde uykusuz kalması ve geceden kalma gelip masasında uyuması gibi bir çok problemi olduğundan izinlerde toparlar diye düşünüp sabrettik .belki de başka bir problemi var böyle davranıyor Allah yardımcısı olsun ne diyeyim.

önceki duyurunuzu hatırlıyorum ben, karşındaki insan manipülatif hasta ruhlu birisi sorsan en iyisi kendisidir

ayrıca yönetimdeki sistemsizlik problemi+1

psikiyatrik ilaçlar kullanıyor ama detayını bilmiyorum masasında birkaç kez rastgeldim.
aslında yaptıklarına kızgınım ama belki de kötü biri değil sadece hastadır veya problemli bir dönemindedir. umarım şifa bulur ve hem kendisi hem de bundan sonraki çalışacağı yerdeki insanlar rahat eder.

Tazminat almak için uğraşıyor bence. Ayrıntılara takılınca olayın özü kaçıyor.

hocam ben size zaten inanmiyor degilim, ya da yalan soylediginizi dusunmuyorum, kaldi ki benim ne dusundugumun ne onemi var? siz deneyiminizi biliyorsunuz, yasayan sizsiniz.

ancak bakin butun enerjinizi, zamaninizi ve dikkatinizi degistiremeyeceginiz bir sey uzerine harciyorsunuz. drama ucgeninde kendinizi magdur durumunda tutma cabaniz buradan geliyor. kadin manyak, ya da degil, davranislari yanlis, ancak bunlari degistiremezsiniz. diger insanlari ve davranislarini onlar istemedikce de-gis-ti-re-mez-si-niz. siz surekli bir kendinizi anlatma, daha fazla anlatma, falan filan bu cabalar icindesiniz. ne alakasi var. siz kendiniz bu durumunuza nasil katkida bulunuyorsunuz? buna merakla bakmak yerine 'bana boyle yaptilar' diye kendi etrafinizda donup duruyorsunuz. bu insan bu sekil bir insan belli ki, siz kimsiniz? sizin tavriniz nedir? sizin tercihleriniz nedir? sizin davranislariniz buna karsi ne olmalidir? buna odaklanmak yerine, kendimize odaklanmak yerine ucuncu kisilerle ugrasmak her zaman daha kolaydir. birakin kadini, siz bundan sonrasinda (o kadinla olan is iliskiniz cercevesinde ya da degil) nasil bir tavir takinmak istiyorsunuz? nerede katkida bulunmussunuz bu duruma ve bunu nasil degistireceksiniz? ha bunu gormek istersiniz istemezsiniz o da sizin bileceginiz is, biz de buradan sizi degistiremeyiz.

ha kaldi ki degismeniz gerekip gerekmedigini de ben bilemem, belki de diyorsunuz ki ben bu halimden mutluyum, o zaman da ok yani. ama degil gibisiniz, o nedenle de bana yanlis yere odaklaniyormussunuz gibi geldi.

Evet oluyor. Eskiden önyargı diye yok saymaya çalıştım ama artık farklı düşüyorum. çok güçlü hislerim var diye de yormuyorum ama. İnsanın bilinç altı bazen aklından daha iyi karar alabiliyor. Yani bazı şeyleri kelimelerle tarif edemesek bile verdiği rahatsızlık hissi gerçektir. Akıl ile bunu mantıklı açıklayamayız çoğu zaman, kendimizi çok iyi tanımamaktan kaynaklanıyor aslında. Altında bezelye olan zilyon tane yatak üstünde uyuyan prenses masalı vardı, hatırlarsınız belki. Bazı şeyler o bezelye gibidir, size bir zararı yokmuş gibi sizden uzakmış gibi görünsede rahatsızlık verir. İşte bunlar hep psikoloji:)

Ben de şöyle oldu en son iki örnek;
Birini gördüm çok itici geldi (fiziksel bir çirkinlikten bahsetmiyorum) ama ne bileyim ısınamadım sonra bu kişi bana çok iyi davranmaya başladı aa yanılmışım ya ne kadar iyiymiş dedim ve verdikçe verdim iki sene sonra bir baktım çıkarı varmış öyle şeyler yaptı ki ilk intibam haklı çıktı.

Başka biri de bir adam baktım ne iyi insana benziyor enerjisi aldım. Bişey oldu biz bunla tartıştık ulan yanıldım kimi adam sanmışız diye düşünüyorum. Biraz zaman geçti adamla kanka olduk ilk hissettiğim noktaya döndüm. Sonra bir geçmişi geçmişteki tanışmalarımı hatırladım ne yaşanırsa yaşansın bir kişiyi ilk gördüğümde ne intiba uyandırıyorsa o hisse rücu ediyor her şey sonunda.
Bunu özel bir güç , bilimsel bir şey olarak demiyorum ama benim açımdan bu genelleme fazlasıyla doğru sonuç verdi ve yeni farkına varıyorum. Bundan sonra ilk görüşte negatif hissettiğim kişiye dünya iyisi olsa ahbaplık kurmamayı düşünüyorum.

Bununla ilgili birkaç kitap ve araştırma var.

Bilimsel olarak açıklaması şu. İnsanın sadece yüzünde 60 civarı kas var.

bu kaslar da çeşitli duygu durumlarını hissettiriyor. Bilinçli olarak algılamıyoruz çoğu zaman ama 6. his dediğimiz şey aslında bilinçaltımızın karşımızdaki insanın beden dilinden duygularını okuyor olması.

Bununla ilgili en sevdiğim deney şu bir üniversitede akademisyenlerle ilgili bir araştırma yapıyorlar.

Mesela iki akademisyen var. Bir dönem boyunca o dersi alan öğrencilere hocanız eğlenceli mi, sıkıcı mı gibi sorular soruyorlar.

Sonra hocaların derslerinden 1 dakikalık, 30 saniyelik ve 5 saniyelik videolar hazırlayıp o hocaları tanımayan insanlara gösteriyorlar.

Onlara da soruyorlar bu hocalar hakkında izleniminiz nedir diye.

Dersi alan öğrencilerle, 5 saniyelik videoları izleyip yanıt veren öğrencilerin yorumları neredeyse aynı.

Bu şunu gösteriyor, ilk intiba oldukça değerli.

Benzer bir deney daha var. Bir matematikçi ve psikolog bir algoritma geliştiriyorlar.

Farklı seviyelerden çiftleri yemeğe davet ediyorlar. Ama yemek yenen oda sensörlerle dolu. Oturdukları koltuklar bile (öne mi eğiliyor, arkaya mı yaslanıyor vs ölçmek için). Buradan beden dilleri üstünden çiftlerin birbirine olan ilgilerini ölçmeyi deniyorlar. Aşkmetre gibi bir şey. Sonuç olarak çift birbirine ilgili mi, yoksa ilgisi azalmış mı bunu ölçümlüyorlar. Galiba 5 yıllık bir periyotta hangi çiftlerin ayrılacağına dair tahmin yürütüyorlar. Tahminleri %80 oranında tutuyor.

Yani aslında bu enerji dediğimiz şey bir yandan da insan bedeninin kontrol dışı verdiği tepkileri okuyabilme becerisi.

Stres, mutluluk, gerilim... Bunlar vücudumuza yansıyor. Hatta salgıladığımız hormonlar etrafa koku yayıyor. Normalde biz bilinçli fark etmiyoruz ama bilinçaltımız bunları anlayabiliyor.

benim orda kastım fiziksel bir soğuk görünme sıcak görünme olayı değil his olarak iyi veya kötü hissetmek