Ekşi Duyuru

muhtemelen flash'la yapılmış grafi2000 tarzı bir şeydi. içeriğine gelecek olursak at hırsızı bir tip vardı, buna tokat falan atılıyordu. her seferinde başka bir şey söylüyordu bu tip; "kankasın olm, sigara var mı, mp3 falan ne varsa kap gel, çok seviyorum olm seni" hatırladıklarım.

bi buldurun be


 

oynayan var mı buralarda bilmiyorum ama mobilde ne battle royal ne de speed oynayabiliyorum, kimse yok oyunda. serverlarda boş yer bulamadığım oyuna birden ne oldu anlamadım. var mı oynayıp da oynayabilen? kişiye özel ban falan mı yedim nedir. arada stres atıyordum ne güzel, boşluğa düştüm resmen.




 

güvende hissettiniz mi yoksa daha da gerildiniz mi?




 

Selam duyurunun Dimitri ve Svetlana'ları..

Karşı üst daireye rus bir çift taşındı. iyi tamam eyvallah da yani kardeşim kaç ay geçti hala perde falan takmadılar ve kabak gibi görünmekteler. artık biz rahatsız olmaya başladık. dikizliyoruz sanılacak falan diye. tamamen refleks olarak bakıyor insan, çünkü yıllardır boştu o daire. akşam bi ışık bi hareket gördü mü istemsiz olarak kafa oraya gidiyor yani. hanım da aynı şeyi söyleyince tamam dedim bende sorun yok.

genel olarak perde kullanmıyor mu bunlar? var mı bilgisi olan? yoksa daire epey tadilatlandı makyajlandı ve öyle satıldı, acaba hafif koyu gibi duran camlarını dışardan görünmez cam diye mi kakaladılar bunlara. yani görünmediklerini falan mı sanıyorlar emin olamadım. bi rastlaşsak tanışılsa söyleyeceğim de o aşamaya gelemedik, denk gelemiyoruz bir türlü.

ek olarak; denk geldik ya da gelmedik diyelim kendileriyle mi konuşsak, site yönetimine mi iletsek ne dersiniz?

 

Öncelikle iyi bayramlar..
Anne babanın kullandığı hi-level marka tv’nin boğuk gelen sesini normalleştirme arayışındayım. Bunun için çok da pahalı olmayan orta halli bir soundbar işi çözer diye düşündüm ama hangisi?
Not: Tv’de bi sorun yok sesin doğal hali boğuk gibi anlaşılmıyor sanki. HDMI ve kulaklık girişi mevcut.
Tüm önerilere açığım.

 

dün bi kadın aradı 0535 123... normal mobil hattan. istanbul fatih ptt'den arıyormuş. adıma istanbul anadolu adliyesinden(!) bi tebligat varmış da, adresimde bulamamışlar, iade olması için bilgilendirme(!) yapması gerekiyormuş. istersem 0535 456... numaralı telefonu arayıp uzlaştırmacı avukattan içeriğiyle ilgili bilgi alabilirmişim falan.
-şimdi gerçekten bi tebligat varsa ve bulamamışlarsa muhtara bırakmaları gerekmez miydi?- ayrıca adliyeden tebligat nedir savcılıksa savcılık, mahkemeyse mahkeme belirtirsin diye düşünüyorum...

neyse aradım ben bu numarayı, avukat olduğunu iddia eden mine hanım dedi ki "sistemden bakayım"(!) sistem dediğiniz kendinizin tuttuğu uyduruk bi excel tablosu falan mı ne sistemi dedim. cevap kem küm.. sonra dedi ki "atiyorum@hotmail.com mail adresi sizin mi? geçmişte yasa dışı bahis oynamışsınız mali suçlarda kaydınız var da bilmem ne kanunu uyarınca 5 binle 20 bin tl arasında bunun cezası var. fazizi cart curtu ile birlikte 40 bin... ben uzlaştırmacı avukatım" falan filan dediği anda benim böyle bi mail adresim yok dedim. sizin baro sicil numaranız kaç falan deyince bi numara söyledi, yazdım bi yere.. son olarak dedim benim böyle bi mail adresim yok. ulaşmayan tebligattan da ben sorumlu değilim. varsa bişey gelir zaten dedim. bu da o zaman mahkeme işlemleri falan olur hakkınızda dedi. olursa olur diyerek uzatmadan kapattım. olay bundan ibaret...

sonradan baktım arattım böyle bi avukat yok. beni ilk arayan güya ptt çalışanını aradığımda "numara geçici olarak kullanılmamaktadır" diyor. bu avukat olduğunu iddia eden şahsı arıyorum engellemiş.

yani ben tezgahtır diye düşünüyorum. bu bi suçsa ve uzlaşmaya tabiyse (ki yok öyle bir şey) e-devlette falan bir şeylerin olması lazım, hiçbir şey yok baktım. ptt çalışanı normal işlerini yaparken başını kaldıramaz bir durumdayken tek tek insanları arayıp ulaşmayan tebligatın peşine düşüp bir de şu numarayı arayın demez heralde.

hem uyanık olmanız hem de başına böyle bir şey gelen birileri varsa yorumlaması için açıyorum duyuruyu. uzun oldu sanki sileyim dedim ama o kadar da yazdım yorumlarınız alırım.

yani az çok adli işlerle haşır neşir olmasam, çok da amatörce bi dolandırma yöntemi diyemeyeceğim, siz ne diyorsunuz olabilir mi böyle bir şey?

 

beyaz ışık sevenlerdeniz. şu tasarruflu ama led olanların kaç W olanı makbuldür.

edit: salon için soruyorum. 2 adet sarkıt avize var.


 

Muhtemelen bilen çıkmaz diye düşünüyorum ama sormadan da geçmiyorum. Arkadaşla baya geyiğini yaptığımız bi bölümdü. Güneri abimiz “bir ayak fetişisti olarak ayaklarınızı çok beğendim” tarzında bir laf etmişti. Nasıl diyebildi, niye kesilmedi ya da kesilmesi gerekir miydi bu sorular bir yana tabi :) kime dedi, hangi bölümdü bu bilen var mı?




 

Siz neler tercih ediyorsunuz? Biraz VK6 var ama getirisi vadeliyle aynı gibi, biraz hareketleneyim diyorum. VK6 gibi garanti getiri olsun, ama biraz da yüksek olsun derdindeyim. 6 ay dokunmayıp aylık takviyeler de yapabileyim istiyorum.




 

başlık garip oldu ama, memur bir arkadaşın aklındaki bana saçma gelen, ama aslında düşününce de olabilir mi acaba dediğim olayı özetliyor ve görüşlerinizi bekliyorum, öyle büyük paralar mevzubahis değil..

şimdi eleman diyor ki, -eşi de memur bu arada, borç harç yok ve iki de çocuk var- ben biriktirip ev mev alamıyorum. 110 bin biriktirebilmişler bu zamana kadar. şimdi de 24 ay vadeyle 100 bin kredi çekerim. elimdeki parayla birlikte hepsini vadeliye atarım ya da garantili fon alırım, maaşlardan da takviyeye devam ederim diyor. ilerde ev alacağım zaman nakit gücüm olur elimde diyor ki, bezmiş canından.

şimdi 100 bin kredinin ödemesi 5.500 lira falanmış ziraatte sanırım. eşi de memur, maaşlara da zam gelecek falan.. bu elindeki parayla birlikte toplam 210 bin küsür paranın getirisi ile maaştan artanların eklenmesi falan daha hızlı para biriktirmiş olacağım diyor.

siz ne diyorsunuz, ne dersiniz bu işe? yani memur olduğu için belki olabilir diyorum ben, hatta şu enflasyon ortamında gayet de mantıklı gibi duruyor. açtı iki saat hesap yaptı şurdan şöyle burdan böyle, muhasebeciler gibi kafayı yemiş hesap yapmaktan :)

öyle değil de şöyle yapsın dediğiniz formullere de hayır demeyiz.

 

selam SGK uzmanları,
şimdi efendim benim bildiğim evli olan kızlar vefat eden babanın (SSK emeklisi) maaşından bir pay alamıyorlar. ben öyle biliyorum. lakin geçen gün sgk'dan emekli olmuş bir vatandaş geldi dedi ki; hayır hepsi alır evli de olsa alırlar. 3'e bölünür, gitsinler dilekçe versinler dedi. bir şey mi değişti kanun falan?

örnek tablomuz şöyle ki; vefat eden baba (dedem)'nın kız çocukları:
1-)büyük teyzem (çalışmıyor, eşi öldüğü için ve ölen eşinin maaşı daha düşük olduğu için dedemin maaşını tercih etmiş ve bu maaşı alıyor)
2-)annem (evli, çalışmıyor)
3-)küçük teyzem (evli, çalışmıyor)
4-)en küçük teyzem (evli, hemşire, çalışıyor)

şimdi bu sıralamada 4 numara zaten alamıyor, almamalı da zaten. lakin o vatandaş aklımı karıştırdı. şimdi 2 ve 3 numara vefat eden babalarının maaşından herhangi bir pay alabilir mi alamaz mı?

 

buralardan çikolata alıp yediniz mi hiç? www.google.com
nedir, nasıldır? neye doldurup veriyorlar? kaşıkla mı yiyoruz? kavanoz götürüp doldurtsam nutella/sarelle gibi olur mu? krem gibi mi, daha mı akışkan? hep görüyoruz ama bi kere bile gidip sormadım :)

aşağıda bi duyuru cevaplarken aklıma geldi. küçükken annem alpella doldurturdu ülker shop'tan sıcacık gelirdi, tadı enfesti o zamanlar. acaba o tadı yakalayabilir miyiz bunlarla?

 

Görseldeki oyuncu kimdir bilen var mı?




 

şehirlereası ya da ıssız bir yolda yoğun tipi, kar, fırtınada kaldık diyelim. yollar kapalı gidilmiyor. yakıt depomuz doluya yakın, dışarısı eksi bilmem kaç derece, arabanın kaloriferini, hadi yetmedi klimasını açtık. ama ne kadar dayanır? kaç saat çalışır? aşırı soğuktan birdenbire durma ihtimali var mı? neler yapılabilir böyle bir durumda?

bir de önceden nelere hazırlıklı olmak gerekir? telefon da çekmiyor diyelim. aklıma işaret fişeği bulundurmak geldi ama onu da birisi havai fişek atıyor falan zannetmesinler. kim görecek? meteoroloji kulelerindekiler geliyor aklıma. farkederlerse onlar farkeder.

neyse asıl soru araba yakıt bitene kadar dayanır mı? dayanırsa bu yaklaşık kaç saat sürer?

 

2009 model 1.4 authentique renault symbol aracım var benzin + lpg (brc marka). neyse trigger seti, silindir kapak saplaması, takım subap, subap gaydı, subap lastiği, silindir kapak contası, üst kapak contası ve antifiriz değişti. usta bi 5-10 gün sonra gel subap ayarı yapalım dedi. tabi eyvallah dedik..

neyse ben bu 5-10 günlük süreçte aracı kullanırken motor freni yaptığımda ara ara mekanik (boru sesi gibi) bi ses almaya başladım ve kafaya taktım. subap ayarı yapılınca düzelir dedi. eyvallah dedik. neyse gittik subap ayarı yapıldı falan ama, bana biraz sıkı olmuş gibi geldi. orijinal ayarları değil de farklı bi ayar yapmış olabilir mi bu herif? daha sıkı/sert gibi mesela. kullanım olarak da ufak bi fark var gibiydi. asıl sorunum; gazı köklediğimde sanki bi fan sesi alıyorum bu sefer. hani bi fan çalışır da ufak da bi yere temas edip çıtıtıtıtıtı diye bi ses yapar. onun gibi bi ses. bu hep var. bu olay subap ayarından kaynaklanıyor bence çünkü önceden böyle değildi. 1 buçuk aydır belki alışır, düzelir diye bu şekilde kullanıyorum, uzun yol da yaptım. ses devam etmekte. siz ne dersiniz? başta bahsettiğim mekanik boru sesi de zamanla kesildi ama şu fan sesi gibi olan ses devam ediyor gaza bastıkça.

bir de lpg düzenim değişti bu ayardan sonra. göstergelerde bi şapşallık oluştu. tek çentiğe düştükten sonra uyarı vermeye başladı falan. dün gazı fulleyim dedim, ilk başta gaz pompası aktifleşmedi. gaz almadı yani depo, ordaki dayı bi kalemle bi yere bastırdı havasını aldı muhtemelen. tekrar denedi gaz almaya başladı bu sefer. full gaz aldıktan sonra bütün yeşil lpg göstergeleri yanıp sönüyor sürekli. nedir bu durum? neden olur? ne yapmalı?

 

Kapatmışlar sistemi, tamam. Peki alabilenlerin randevusunu da iptal mi ettiler?




 

selam romalılar,

1 günlük gecikmeye toplam 54,85 TL gömçürmüşler. bana biraz anormal geldi bu durum. oranları söylüyorum.

5.361,02 TL ekstre toplam borcu. son ödeme tarihi 20.05.2021
ödeme yaptığım tarih 21.05.2021
ödeme yaptığım tutar 5.361,02 TL

alışveriş faiz oranı %1.89
gecikme faiz oranı %2.19

bu ayki ekstreye yansıtılan miktarlar
alışveriş faizi: 42,66 TL
gecikme faizi: 3,04 TL
KKDF :6,86
BSMV 2,29
Toplam :54,85 TL şaka mı bu ya 1 günlük gecikme bu.

ya ben hesaplamayı bilmiyorum ya da fena geçirmişler. bir yanlışlık var mı yok mu işte?

edit:imla

 

sevgili napolyonlar;
vakıfbank mobil uygulama aracılığıyla 16.02.2021 tarihinde saat 13:30'dan önce bin küsür civarında "iş portföy bist 100 dışı şirketler hisse senedi fonu" aldım. "talimat durum: bekliyor" şeklinde görünüyor. ertesi gün olan 17.02.2021 tarihinde yani bugün işlemin gerçekleşmiş olması gerekmiyor muydu? sıkıntı mı bu, gün içinde işlem gerçekleşir mi? iptal etmeye kalkıştığımda valörlü işlem iptal edilemez diyor.

bu arada bir detay da; "fonu alırken işlem gerçekleşene kadar nemalandırılsın" diye bi kutucuk işaretledim. vakıfbank kendi uyduruk fonlarından almış duruyor öyle. bankaya gitmeli mi beklemeli mi?

 

Malum eğitimler online devam edecek gibi ve malumunuz dolar da aldı başını gitti. Bir arkadaşım kızına laptop düşünüyor. Öyle ekstrem oyun performans değil de yarı yolda bırakmayacak, öyle 1-2 sene de ömrü olmayan neler tavsiye edersiniz. Ortamlar derya deniz olmuş. Bütçelerini bilmiyorum ama kazıklanmak istemiyorlar kısaca. Açıkçası f/p ürünü bir laptop bakıyoruz.

Değerli vaktinizden çalacağım ama şimdiden teşekkürler.


 

son zamanlarda eleştirilen düğün haberlerini gördükçe anlamlandıramadığım bir mevzu var. millet bildiğim kadarıyla daha önce taktığı takıları geri alabilmek için düğün falan yapıyor salgın sürecine rağmen. ben de eleştiriyorum ve yapılmaması taraftarıyım da kardeşim bu düğün meraklıları düğün yapmazsa takılarını neden geri alamıyorlar. ben de davet edildim bir süre önce bir arkadaşım tarafından ama gitmedim, o riski göze alamadım. bu arkadaş bana çeyrek altın takmıştı. e şimdi eşimle birlikte 5-10 dakikalık bir ziyaretle biz de onlara çeyrek takıcaz. düşüncemiz bu yani. ha diyebilirler ki farklı şehirlerde yaşayanlar ne yapacak, onlar nasıl takacak. ver kargoya gönder kardeşim çok mu zor?

peki bu durumda düğüne ne gerek var? takı takılması için illa ki düğün mü olması gerekiyor?

bence olay milletin eğlencesini bölmek istememesi. illa halay çekip göbek atacak. böyle sorumsuzlar yüzünden aldı başını gitti zaten vaka sayıları.

 

Babam emekli, malum pandemi dönemi maaşını birkaç aydır ben çekip teslim ediyorum kendisine. Mart: 2.105 TL nisan:2.111 TL mayıs ise 2.005 TL yatmış. Arada 100 lira gibi bir fark söz konusu. Neden ki bu? Ne muayene ne de ilaç aldılar. Neyin kesintisi bu bilen var mıdır?




 

"1.804 vaka var" değil de "bin 804 vaka var" şeklinde altyazı falan görüyorum çoğu kanalda. madem harfle vereceksin hepsini harfle yaz.

tdk'da şöyle bir ifade var; "Dört veya daha çok basamaklı sayıların kolay okunabilmesi amacıyla içinde geçen bin, milyon, milyar ve trilyon sözleri harfle yazılabilir: 1 milyar 500 milyon kişi, 3 bin 255 kalem, 8 trilyon 412 milyar vb."

ayrıca; "Buna karşılık saat, para tutarı, ölçü, istatistik verilere ilişkin sayılarda rakam kullanılır: 17.30’da, 11.00’de, 1.500.000 lira, 25 kilogram, 150 kilometre, 15 metre kumaş, 1.250.000 kişi vb." şeklinde bir ifade de var.

bin 804 kolay okunması için yazılan bir şey değil bence, direk 804'ü görüyorum bin'i görmüyorum. tdk örneğinde "1 milyar ..." falan hadi neyse de "bin 804" hiç de kolay okunan bir sayı değil ve istatiski bir bilgi.

yanlış değil mi, siz ne düşünüyorsunuz?

 

hazır binaya kadar gelmişken yaptıralım diyoruz.
ne kadara mal oldu? kaç petek takıldı? kombi + petekler + borular vs. + işçilik ne kadar tuttu? malzemeyi siz alıp mı döşettiniz yoksa her şey dahil gelip kurdular mı her şeyi?

bir de oturduğumuz evde petekler için iç tesisat yapılmış durumda. yani odalarda boru çıkışları mevcut. bu durum fiyatı düşürür mü yoksa aynı tarifeyi uygulayıp kan mı alırlar?

 

az önce bi duyuru cevaplarken aklıma takıldı. genelde "şehirden şehire" olarak kullanmıyor muyuz bu tabiri. şehire derken ünlü düşmesi olması gerekmiyor mu?




 

yaşayan var mı? bazı cümleler yutuluyor. bazen altyazı anlık görünüp okuyamadan hemen kayboluyor, ardından konuşulanların çevirisi bildiğin yok. 2-3 cümle resmen yok, sonra geliyor. yaklaşık 5 dk sonra yine aynı durum.

aradım kavga etmemek için zor tuttum kendimi. yayıncı kuruluşla alakalıymış müdahale edilmeden veriliyormuş yayınlar vs.. ama alakası yok, diğer platformlardaki aynı kanallarda böyle bir şey görmedim. türksatta bunu yaşayan varsa çözümü nedir, çözümü yoksa da bileyim, yeter ki bana özel olmasın bu durum. müşteri hizmetleri anlamamakta ısrar ediyor.


 

atıyorum 5k maaşınız var. 350.000 lotodan çıktı. aylık 5.5k faiz veriyor. hiç düşünmeden basar mısınız istifayı?
istifayı basıp hayat boyu ense mi? yoksa çalışmaya devam mı?



 

90’lar olması lazım. Aklımda sadece video klibi var.
Laboratuvar gibi bir yerde bi elemanı klonluyorlar. Eleman mavi kot pantolonlu tişörtsüz. Beyaz mini etekli hemşireler var. Elemandan yüzlerce üretiyolar falan.. Amaçları karşı cinsle yapay aşk üretmek gibi bişey. Eleman sonunda kendi klonunu alıp mı gidiyordu, hemşirelerden biriyle orayı yok edip mi gidiyorlardı emin olamadım.
Çok önemli değil, ama feci aklıma takıldı bulamadım. Bi buldurun be.


 

Aşağıda bir duyuruda gördüm ki yeni kimlik kartı alanların eski kimlikleri delinip veriliyormuş.
Ben de yeni kimlik kartı aldım ama böyle bir şey olmadı, eskisi hala bende ve delme olayı falan yok yani. unuttular ya da arada kaynadım heralde.

Pek de umrumda değil aslında ama yeni kart alıp eskisini deldirmeyenler(!) var mı merak ettim :)

 

Eşimle bir türlü ortak bir isim kararlaştıramadık. Doğuma bir ay kaldı.
Onun önerdiklerinden Defne'yi nedense sevemedim. Buse'ye bi bahane bulamadım ama içime de sinmedi. Benimkileri de o sevmedi.

Soyadımda bulunduğundan dolayı Can'la biten ya da başlayan isimler ile Türkçe karakter (ö,ü,ğ,ş,ç) içeren isimler düşünmüyoruz, "i" olabilir.
Çok revaçta olmayan ama saçma sapan da olmayan isim önerilerine açığız :)

 

Mersin üzerinden mi, Konya üzerinden mi ya da nereden?
7 aylık hamile eşimle birlikte eylül ayında arabayla gideceğiz.
Hiç gitmek istemesem de eşim üzülmesin diye kayınçonun düğünü için gitmek gibi bir mecburiyet doğmuş durumda. Hani gitmeyelim desem tamam da der kendisi ama içten içe üzülecek biliyorum ve üzmek istemiyorum.
Nereden gidelim. En stressiz, en iyi yol hangisi olur ya da başka bir alternatif mi düşünsek? aktarmalardı, x-ray cihazlarıydı vs. hamilelik için zararlı olur diye uçak düşünmüyorum, ama bilemiyorum da.

Var mı önerisi olan?
Hatta şurdan şurdan git, giderken de şuraya uğra, burayı gör diyebileceğiniz yerler olursa çok şukela olur.

 

Ben hiç istemesem de babam bir şekilde bina yöneticisi olacak gibi (sıra ondaymış) benim kafama binanın herhangi bir borcu var mı konusu takılıyor doğal olarak, itelemesinler bize bir şeyler. Ben de farklı bir şehirdeyim olumsuz durumlarda yanlarında olamamak fena koyacak.

İnternette araştırdım mamafih saçma sapan bilgi kirliğinden başka bir şey yok. vergi borcu olur bilmem ne olur, sorgulama sayfası herhangi bir şey var mıdır? ya da belediyenin şu bölümüne git, tapuya git baktır diyebileceğiniz bir bilgi var mıdır? nasıl emin olabiliriz?


 

Elimizde söylenmiş birkaç şarkı kaydı var, bilindik şarkılardan. Ama sadece insan sesi yani. Bunun arka planına nasıl müzik ekleriz? Önceden midi formatında parçalar olurdu indirirdik falan. Onları bulup kendim yapayım diyorum ama bi ton uğraş.. bunun bi app'i bi programı var mıdır kullandığınız ya da bildiğiniz?




 

Duyurunun film guruları,

Özellikle filmleri indirerek arşiv yapanlara bir sorum var.
Abi yer kalmadı, n'apıyorsunuz filmleri? Doldukça harici hdd mi alıyorsunuz? İzlediklerinizi siliyor musunuz?
Benim genele oranla sildiğim film sayısı çok az oluyor.

Şu an yer açmak için, "izlediklerimi silsem mi acaba" gibi bir düşünceye kapıldım ama kıyamıyorum da.. Çoğu 1080p, 3D'ler falan.. Ne istifçiymişim arkadaş. Arada sildiklerim de oluyor tabi ama toplamda 4 TB veri birikmiş. PC'de olanlar falan da var.
Başka bi yolu falan var mı, yoksa acımadan silsem mi?

 

Siz de farkettiniz mi? Genelde kurumsal olduğunu bildiğimiz firma ve kurumlardan gelen bilgi/reklam/bildirim SMS'lerinin sonunda bu kodlardan var. Spamlarla ilgili bi çeşit güvenlik uygulamasıymış.

Telefonu iyice didikledikten sonra ilk olarak 11.12.2016 tarihinde gelmeye başladığını farkettim.
Soruya gelirsek, sizde de var di mi bunlardan? ve farketmiş miydiniz?

 

aşağıda bir duyuru görünce dayanamadım, belki yazanlar falan olmuştur bu konuda daha önce ama, siz de teklonojik ürün alırken hem türkiye faktöründen (vergiler) hem de genel olarak firmaların attığı o ince kazıktan haberdar mısınız merak ettim.

mesela cep telefonu diyelim; facebook, instagram, messenger, whatsapp vs, bu tür app'lere sürekli (bazen 3 günde 1) güncelleme gelmesi garip değil mi?

bahsettiğim duyuruda arkadaş facebookta yapılan yorumların görünmediğinden bahsetmiş, bu durum uygulamayı güncelleyince falan düzeliyor. -halbuki yorum yani bu, en temel özellik, yıllardır var- bunun gözükmemesi ve güncellemeyle düzelmesi son derece saçma değil mi? bence bilerek yapıyorlar, güncelledikçe telefon hafızan doluyor, cihaz yavaşlıyor vs, böylece yeni telefon alma ihtiyacı duyuyorsun.

hatta daha ileri gidiyorum, piyasada 16 GB, 32 GB, 64 GB şeklinde hafıza seçenekleriyle gelen telefonların bahsettikleri hafızaların yarısı dolu aslında. 16 alayım desen 7 küsür GB sana bırakılmış, ne anladım ben o 16 GB'tan.. siz de farkettiniz mi bunu, yoksa paranoyakça düşünüp feci bir komplo teorisi mi kurguladım ben. yakın zamanda telefon aldım ve durum her markada böyleydi.

yani başlıkta kazık mı yiyoruz dedim de, salak yerine konmak daha vahim. siz ne düşünüyorsunuz?

 

zikko bir fb sorusu da benden.

şimdi arkadaş, haber kaynağında görüyorum; bi arkadaş başka bi arkadaşın tee 2015'teki bi paylaşımını beğeniyor, haliyle bizim kaynakta görünüyor bu. geçenlerde bana da yaptılar. bundaki amaç ne ola ki?

yani profilimde o kadar aşağı insem ben sıkılırım. bunu yapan insan bu vakti nerden buluyor, özellikle profilimi mi inceliyor n'apıyor? cinsiyet de sabit değil, kadını da yapıyor erkeği de.

siz de rastladınız mı böyle bir duruma? şu sıralar çok olmaya başladı sanki.

 

biraz önce alakasız bir markette nestea gördüm ne iş? en son 1-2 sene önce almak istediğimde onun yerini fuse tea aldı diyerek şerbet gibi bir şeyi dayamışlardı.

ben aldım bu nestea'yi, son kullanma tarihi de 2017'diydi, yeni üretim yani. geri mi döndü piyasaya?


 

psikolojik bir sorun mudur?

örnek vermek gerekirse, ben koray avcı denilen şahsa hayran olan, çok sevdiğini söyleyen insanları içimden ezikliyorum; nasıl hayran olur, nasıl büyük bir sanatçı olarak görür bu şahsı falan diye. samimi olduklarımın yüzlerine karşı dile getirebiliyorum bu durumu. tamam "zevkler ve renkler tartışılmaz" da arkadaş hemen bir soğuma durumu oluşuyor bende. samimi olmadığım ama olabileceğim, yeni tanıdığım insanların, sevmediğim hatta gıcık olduğum birilerini sevmesi, hayran olması, hatta manyağı olması beni direk soğutuyor o insandan. burada sorun insanın dinlediği müzik tarzı falan değil, arabeskin duayenleri müslüm gürses, orhan gencebay, ferdi tayfur olsun hepsine sonsuz saygım vardır.. -burayı fazla uzatmak istemiyorum- anlamışsınızdır.

kısacası bende bir sorun mu var, yoksa herkes yaşıyor mu bunu? yaşıyorsanız n'apıyorsunuz? görmezden mi geliyorsunuz, yoksa sorun onlarda değil bende deyip, köşenize doğru ilerliyor musunuz?
Bencilliğe giriyor galiba bu durum ve sanırım benmerkezci bir tipim ben. -evet ben:)- herkes benimle aynı kafada olsun mantığı mı mevcut aceba? psikolojide bir tanımı var mı bunun?

 

Selam sevgili diş guruları,

Şimdi benim sol üst köpek dişinin yanındaki dişte tutmayan bir dolgu mevcut. bu dişin yanında ise iki adet boşluk var. gülüşümü falan bozdu bu olay. dün özele gittiğim doktor köprü yapalım dedi. zaten keseceği dişin bir tanesi kesilmiş gibi (tutmayan dolgudan dolayı) buraya implant mı yaptırmalı köprü mü sizce?
köprü olayı nedir, biraz baktım ama ilerde diş eti çekilmesi vs. bir şeyler olabiliyormuş. sonuçta diğer taraftaki dişi de kesip küçültecek ve ben kararsız kaldım.

duyuruda da benzer sorular sorulmuş, ama ben özellikle köprü olayına girmiş duyurucuların yorumlarını merak ediyorum.
köprü yaptıranlar memnun musunuz? estetik, renk vs. açısından implantla arasında bir fark var mı? bazı insanların dişlerinin bildiğin kendi dişleri olmadığının bariz belli olduğu durumlar gözlemledim, hangisi implant hangisi köprü bilemedim ve soramadım da. bende öyle olmaz di mi? zaten arkada baya. gireyim mi bu köprü işine?

bir de özel doktor mu, üniversite mi, devlet mi ne önerirsiniz?
şehir antalya.

 

şimdi ben son sınıfım, bahar döneminde alacağım hiçbir ders kalmadı. malum bu güz dönemindeki dersleri de geçtik diyelim. sonuçlar bi kaç gün içinde açıklanacak.

sistemde de alacağım hiçbir ders yok gözüküyor. diplomayı ne zaman alırım? güz dönemi sınav sonuçları açıklandıktan -derslerden geçmişiz ve ortalamada da bir sorun yok diyelim-; bir iki hafta sonra falan alabilir miyim? yoksa bahar döneminin sonunu mu bekletirler?


 

Halihazırda mülk sahiplerinin her ay ödediği 125 tl normal aidat + kiracıların ve binada oturan mülk sahiplerinin ödediği 35 tl kapıcı(arada bi temizlik ve çöp alma hizmeti veren) aidatı var diyelim.

Mesela 4 ay yokuz, gittik ev boş, kalan eden yok.
Ben bu 35 tl'yi soruyorum, bunun ödenmesi gerekir mi? herhangi bir hizmet alınmıyor sonuçta.

 

Sevgili Aliexpress guruları,

Furyaya uyduk bi saat satın aldık, ama alamamışız. Güvenlik nedeniyle iptal olmuş. want to appeal dediğimde kimlik örneği, kredi kartı fotosu ve ekstre gibi bence anlamsız ve gereksiz bilgiler talep etmekte, ben de göndermek istemiyorum bu bilgilerimi.

Siparişin durumu şo şekilde;
"Status: Closed Reminder:Your order has been cancelled for security reasons. To avoid cancellations to future orders, please submit the additional required documentation to us. Note: Your payment for this order has not been claimed by AliExpress."

Para iadesini nasıl sağlarım? aradım, mamafih bulamadım. Teşekkürler.

 

sigaralara zam mı geldi? sabah 9 liradan çaktılar winstonu. eleman hepsine 1 tl zam geldi dedi doğru mu bu? geçirdiler mi sabah sabah? çevremde yok zam falan diyenler var. akşam kavga çıkarcam duruma göre.




 

başlık biraz saçma oldu ama mesela 25. sokak şeklindeki sokak ismini ben yirmibeşinci sokak diye okurum, öyle söylerim. ilkokulda da böyle öğrenmedik mi? çevremde ise bunu yirmibeş sokak diye okuyan tipler var. yirmibeş sokak, TCK'nın ellidört maddesi, dört hukuk mahkemesi vs gibi.. amk kendimden şüphe edicem, şu an bulunduğum yerde çoğu insan böyle telaffuz ediyor bunları. sipariş vericem mesela adam "kaç sokak" diyor. kaç sokak değil, "kaçıncı sokak" olması gerekmez mi? tamam derdimi z.kebilirsiniz de sinirim bozuldu arkadaş.

ben bunların hep TCK'nın ellidördüncü maddesi, dördüncü hukuk mahkemesi şeklinde okunması söylenmesi taraftarıyım. siz ne diyorsunuz?


 

ya da kaç saniye?




 

aile ankara'da, ben antalya'dayım. 4 yıl oldu.
burda yalnız yaşanmakta. kiraydı faturaydı, çamaşırdı, bulaşıktı, ütüydü derken bıktım ameke. biraz da sıkıldım. ama bi şekilde de kafa rahat, idare ediyorum. iş konusunda da kafa rahat gibi, amirler arkadaşlar vs. iyiler yani. evlensek neyse de görünürde öyle bi ihtimal ya da aday da yok..

şimdi aile yanına dönersem 700-800 tl cebe kalacak, belki daha fazla. maddi açıdan eyvallah. ama karasızım, gitsem mi gitmesem mi? burda kalıp ek iş falan gibi bir şeyler mi yapsam? yapsam ne yapabilirim? (soru içinde soru) haftasonu boş, haftaiçi akşam 5'ten sonra boş..

gidersem yeni amir, yeni elemanlar, belki bambaşka alakasız bi görev gözümü korkutan detaylar arasında yer almakta. bir de rahata alışmışken aile yanında yapabilir miyim? aile anne ve babadan oluşmakta ev de büyük gibi, ama dal t.şak dolaşma falan olmaz tabi.
kararsızım dostlar n'apayım sizce?

 

bizimkiler ev satma kararı almışlar da yanlarında bulunma imkanım yok gibi..
emlakçı/danışman kişisi, ekteki sözleşmeyi imzalayalım demiş.
ders çalışmaktan kafam allak bullak bana bi hinlik yok gibi geldi.
bir de siz baksanız nasıl olur?

 

Evde kapı üstleri, sehpa, masa üzerinde biriken tozları hiç kokladınız mı? ya da bi koklar mısınız deterjan veya yumuşatıcı gibi mi kokuyor? Öyle bi koku var, tam deterjan veya yumuşatıcı gibi değil aslında ama yoğun bi koku bu ve biz bunu soluyorsak kesin kanseriz aga ilerde.
Kafayı yicem nasıl birikir bu koku neden olur.

Uzun süredir aralıklarla merak ettiğim sonra da üşenip araştırmadığım bi konu bu, iş yerinde de olunca sorayım dedim.
Büyükçe bir bitkinin üzerinde biriken tozu parmağımla sıyırdım ve yine o koku.
Temizlikçi ablalar çok mu yoğun kullanıyolar malzemeleri, evdeki kokunun sebebi de o mu nedir? Sizlerin evlerde/iş yerlerinde de var mı? N'apmalıyız?

 

Antalya'da var gibi sanki ama biri yok demiş..
Nerelerde var bu elektrik?



 

Sizce;

1) Cümlede paradoksluk bi durum var mı?

2) Saçmalık mı?