[]

HDD Backup Programı

120'lik SSD'yi 240'lığa upgrade etmek istiyorum. Windows'da çalışan ve windows 10 yüklü çalışan ssd'nin yedeğini external diske alıp sonra da yeni ssd'yi taktığımda bu yedeği ona yüklemek istiyorum.

sanırım usb'den boot edip backup ve restore özelliği olan bir yazılım mı arıyorum? ya da yeni ssd'ye win10 kurup sonra programı kurup oradan mı restore ediyorum?

yakın zamanda deneyimi olan varsa biraz fikir lazım.

 
senin anahtar kelime clone.
çok sayıda program var bunu yapan, ücretsiz easeus todo mu ne varmış, aynen kopyalıyor birini öbürüne.

  • passion rules the game  (07.05.20 14:28:19) 
Norton ghost.


  • x571  (07.05.20 14:30:00) 
Acronis True Image boot cdsi ile baslatip direkt clone edebiliyorsunuz. Siddetle tavsiye ederim :)


  • VIPCH  (07.05.20 14:42:56) 
www.macrium.com buldum boot destekliymiş.

norton ghost mart'da bitmiş.

anahtar kelimeleri de biliyorum ama damdan düşen arıyorum demiştim.
  • ozdek  (07.05.20 14:50:08) 
@ozdek şeker kardeşim. malum yerlerde ara bulacaksın. yıllardır hala kullanıyorum. bendeki sürümü 12 windows 10 da bile cayır cayır çalışıyor . acronis 2 defa d sürücümü kullanılamaz hale getirdi.


  • x571  (08.05.20 11:23:43) 
x571
en son ghost 90lı yıllarda kullanmıştım. gerçekten mart ayında da güle güle demişler o yüzden şeyettim.

şimdi usb den boot edip başka bir hdd de olan clone u yeni taktığımız ssd ye kopyalayabiliyoruz değil mi bununla?

bak burası çokomelli: windows ssd de olduğu için aynı anda 2 ssd yi takma şansım yok.

gerçi aman diyerek bir tane usb3 to sata kablosu aldım. o çin'den gele dursun bana şimdi bu çözüm lazım. o gelince sıkıntı kalmayacak benzin 1 lira olacak.
  • ozdek  (08.05.20 12:56:08) 
[]

Bisikletten anlayanlara soru

Elimizde 7 vitesli bir bisiklet mevcut.
Bu kullanırken bir sorun olmamakla beraber, sol pedaldan gırç gırç diye bir ses çıkarıyordu.
Geçtiğimiz haftalarda bu pedalı tutan kol gevşedi. Olayı daha fazla araştırınca vidayı elimle sökebildiğimi ve pedalın çıkabildiğini keşfettim.
Şimdi bu sol pedal kolunu değiştirsem ve vidayı da sıksam bu olay biter mi? Konuyla ilgili tecrübesi olan var mıdır?

 
Kol değişirse sıkıntı kalmaz. Kol, gectiği yere tam oturmamaya başlar. Her pedal çevirdiğinde oynayarak üzerindeki somunu gevşetir. Ne kadar sıkarsan sık, iki pedal çevirince o somun gevşer. Kol değişince sorun kalmaz


  • rezilrusfaadam  (06.03.20 22:08:48) 
teşekkürler. peki kol ile göbek dediğimiz yer (kolun gövdeye temas ettiği yer-aksın tam önü?) arasında mesafe şu an yok gibi. bu kolu değiştirince normale döner mi?

bu bottom bracket ya da göbek kısmının değişmesi gerektiğini söyledi birisi. o yüzden emin olamıyorum. bu bottom bracket'ın ne olursa olsun bu pedalı bırakmaması mı lazımdı?
  • ozdek  (06.03.20 22:13:01 ~ 22:16:16) 
Birbirlerine dört köşeli bir bağlantı ile geçerler. Genelde koldaki dört köşenin içi genisler. Diger uzantı başta darken, iceri doğru kalınlaşır ama bu çokaz fatkedilir. Koldaki dört köşe genişledikce, kol ileri gider, tutunmaya calışır ama matrmatiği bozulmuştur artık, milim milim oynar her pedal çevirdiğinde. Bahsettiğin karşılık bozulmaz kolay kolay. Sadece kol değişimi kurtarır.


  • rezilrusfaadam  (06.03.20 22:23:23) 
Pedal kolunun geçtiği kare uç (adı her ne ise) baştan dibe doğru genişliyor. Bu, kol bağlantısı genişlese bile somunu sıktıkça sorun çözülsün diye. Ama boşluk artarsa, kol dibe kadar gitse bile açığı kapatamaz. Dipteki en kalın nokta bile kolu sıkmaya yetmez.


  • rezilrusfaadam  (06.03.20 22:33:26) 
Belki de kolun da değişmesine gerek yok, sadece pedalı tutan somun/civatayı sıkmanız da yetebilir.

Boşluk yok gibi dediğin yer kol ile ayna arası mı? Ha du bir dakka sol ise sadece koldur dişli aynakol sağdaydı. Evet neredeyse boşluk yok gibi durur, yakından bi foto atsan bakarız beraber.
  • John Bloor  (07.03.20 09:23:37) 
170 mm bir crank alarak iş halloldu. diamond shaped imiş az kalsın yanlış alıyormuşum. yeni crank'i yerine koyunca aradaki boşluk falan hepsi gitti. şimdi somununu da sıktım muhtemelen 15-20 km sonrası tekrar sıkmam gerekebilir.

bu arada olayı tekrar yaşarsam ya da yaşayan olursa diye detaylı anlatmaya çalıştım. sadece somunu sıkmakla çözülmüyor aynen rezilrusfaadam'ın yazdığı gibi yine gevşiyor çünkü orada boşluk varken bunun orada durması çok zor. hatta imkansız. 5 pound'a hallettim tüm sıkıntıyı tabi soket tipi somun sıkıcı da almak zorunda kaldım ama o demirbaş.
  • ozdek  (07.03.20 14:32:40) 
[]

Kına Gecesi, Nişan, Düğün

Bazı kızların özellikle ben kına istemiyorum. Bana kalsa kına yapmam vs demesi üstüne kına gecesini en afili şekilde yapmasına ne diyorsunuz?

Aynısı nişan ve düğün için de geçerli.

Bana kalsa ben düğün yapmam şekerim ama ailem çok istiyor kıramıyorum.

Bunu çeşitlendirebiliriz tabi ki. Sanırım nişan artık ekonomik nedenlerden dolayı esgeçiliyor ve gereksiz bulunuyor çünkü nişana takan düğüne ne takacak ya da tam tersi. Ale içinde bir kız isteme artık nişan diye geçiştiriliyor.

Neyse konuya dönecek olursak bu kızların samimiyetine inanan var mı?

 
Kına vs istememek yeni nesilde geçer akçe çünkü. İstiyorum demek varoşluktan sayılıyor. Onun için bunu yapanlar istemem yan cebime koyculuk yapıyor. Gerçekte ise can atıyor tabi.


  • temasettin  (26.01.20 16:40:06) 
temasettin'e katılıyorum. istemeyen yapmaz. evlenecek yaşa gelmiş, eşini seçmiş insan kendi kararlarını kendi veremiyor mu? hala ailesinin etkisindeyse evlenmemesi daha hayırlı zaten.


  • pati  (26.01.20 16:51:32) 
Ben ve erkek arkadasim daha yolun en basinda ailelerimize istemedigimiz prosedurleri(kina, nisan, abartili dugun) belirttik. Ben kadin tarafi oldugum icin karsi tarafin ailesi bana israrla sordu emin misin seklinde, (muhtemelen icten ice istedigimi dusunduler) ama net olunca uzerime gelinmedi :)


  • fingers of fury  (26.01.20 16:56:24) 
Kadının oluşturduğu kimliğe, çevresine ve karakter yapısına bakıyorsun. Bu üçlü sana gercekten geleneklere bağlı ve önemsyip önemsemedigini söyler. Kadın evliliğin diğer tüm geleneksel yanlarıni kabul etmiş fakat düğün istemiyorum diyorsa elbette bir uydurmadır,kadın gündelik dil dağarına "şkerim" sözcüğünü eklemiş ve kullanıyorsa zaten bunun semiotik okumasıni yapmak kolay, ama kadın zaten gelenekleri bir şekilde sorgulayan biriyse kimliğini d ebunlar üzerinden oluşturmadıysa, tutarlı duruyorsa, istemiyordur elbette. Samimi olup olmadığını da buradan anliyorsun.


  • velvetmorning  (26.01.20 17:09:29 ~ 17:10:28) 
Diğerlerini bilmem ama kendi adıma konuşayım. Düğün vb. organizasyonlardan tam anlamıyla nefret ediyorum. Zaten eğlenmiyorum üstüne para, vakit, emek harcayıp sinirlerimi yıpratmak çok saçma benim için. Bu konuda karşıma geçen kırılmayı göze alır. Kimsenin gönlü olsun diye yapılacak şey değil ki bu.

Zamanında ablam evlenirken ailece çok yalvarmıştık düğün yapmasınlar diye. Düğüne vereceğiniz parayla arkadaşlarınızla kutlama yapın sonra da yurt dışına tatile gidersiniz dedik. Dedik dedik ama kime dedik. Damat tarafı akrabalarından altın gelecek diye düğün istedi, ablam da tamam dedi. Hatırlayınca bile sinirlendim şimdi.

Amaan neyse, bence kişi istiyorsa bunu söylebilmeli. Kına, düğün yapmanın yerilecek bir tarafı yok. Aynı şekilde yapmamanın da övülecek bir yanı yok. Herkes her şeyi eleştirmeye dünden hazır zaten. Kulağı tıkamak iyidir bazen.
  • rusalka  (26.01.20 17:52:35) 
Yol yakınken vazgeç abi.


  • malheiros  (26.01.20 19:27:33) 
Ben de istemiyodum, kınayı yapıp yapmamak kız tarafına aitti yani benim elimdeydi, yapmadım.
Düğünü de istemiyodum, damat da istemiyodu ama damadın ailesi yapacaktı, çok istedikleri ve önemsedikleri için yaptılar. Salon da yemek menüsü de benim istediğim gibi değildi. Gelinliğin en ucuzunu aldım bu saçmalıklara uymamak için. Kimse de “ay ne iyi kız, gönlü gözü tok” demedi, bu işlerden anlamadığımı düşündüler sadece.

  • zahlebinin  (26.01.20 20:40:11) 
mor bombombom gibi ben de hiçbir şey yapmam derken hepsini yaparken buldum kendimi:) nişanı isteme/söz/nişan gibi hepsini bir arada çıkarttık evde yaptık, kına gecesini de evde yaptık erik dalında da oynadık kaftan da (arkadaşların kaftanını ödünç alarak) giydim kına da yaktım:) düğünü abartıya kaçmadan borca girmeden eğlenceli bir şekilde yaptık. bizim de amacımız sevdiklerimizle hem bizim hem onların eğlendiği bir gece olsun. Öyle de oldu. hepsini yaptığıma memnunum, hem büyüklerin gönüllerini yaptık, güzel anılarımız fotoğraflarımız oldu, eğlendik de. Burada önemli olan ne istediğinizi bilmek ve kontrolü elinde tutabilmek.


  • wendyangelamoiradarling  (26.01.20 22:16:05) 
bir tarafımla guluyorum


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (27.01.20 11:05:31) 
ben bunun aile kiramamaktan ziyade, kendi imkanlariyla evlenmeyen insanlarin ne yapip ne yapamayacaklarina karar verme ozgurluklerinin olmamasi seklinde dusunuyorum. mobilyanizdan balayiniza kadar, nikah islemlerinin parasina kadar kendiniz verirseniz kimseye laf dusmuyor. ama mobilyami babam alsin, evimi annem boyatsin derseniz tabii ki de olay onlarin istekleri etrafinda donuyor. her seyini kendi yapip 'kiramadigi icin' kina, dugun, nisan yapan ve bunun da parasini bir de kendi veren hic tanimadim.


  • kassiopeia  (27.01.20 11:07:29) 
Bir insan gerçekten ama gerçekten istemiyorsa kimse ona zorla bir şey yaptıramaz, ben buna inanıyorum. Ha yapan yapsın tabii beni geren bir durum yok ama sonunda "aslında eğlendik ya" deniliyorsa demek ki eğlenilebilecek versiyonları istenebiliyormuş bu olayların. Bunu söylemekte çekinilecek bir şey yok.


  • piremses  (27.01.20 12:54:42) 
ya şöyleki bir defasında çok afilli bişe olmasın ailelerde kırılmasın diye bi yer ayarladı arkadaşım kendinden organizasyonlu o kadar büyümüş ki bu işler bütün gece ne olduğumuzu anlamadık :D afilli dedğin gibi bişeydi sanırım bi anda sertab erenek rekli etekleri bindallılar giy çıkar giy çıkar 10 kız büütün gece bişeylerin ortasında bulmuştuk kendimizi :D istemeden de olabilir yani


  • takunyali kokos  (27.01.20 15:42:19) 
[]

Ailenizden birinin "yanlışlıkla" çöpe attığı en değerli şey neydi?

Benim için maddi ve manevi değeri olan bir şeyin evde tonlarca çöp dururken zarf içine bakılmadan çöpe atılmasına inanılmaz sinirli olarak rahatlamaya ihtiyacım var. Bu duruma düştünüz mü? Çöpe atılan en değerli eşya neydi? Bu normal bir olay değil mi? Sürekli olabilir?




 
annem evdeki altın takıları öyle bir saklamış ki kendisi bile nelerin içine koyup sakladığını unutup, o içinde altınların olduğu şey artık her neyse onu çöp zannedip atmıştı. manevi değeri de vardı, hatıraydı hepsi.

yok normal değil, insan atarken bir bakmalı bu ne diye. bence yani.
  • pati  (17.11.19 16:12:42) 
pul kolleksiyonum ve tasolarim :)


  • in vino veritas  (17.11.19 16:18:48) 
Emziren annelerin yaralarına kullandığı gümüş kapaklar.
Değeri 340 liraydı öyle büyük para değil belki ama ücretsiz izinde ve oğlumun babasından kuruş nafaka almazken bir de o gidince çok üzülmüştüm.

  • cilekli pasta  (17.11.19 16:27:41) 
Kırmızı elbiseli belli belirsiz kadın figürü olan tahta üzerine boyanmış tabloyu paramparça çöpte görmemle “güzel değildi basit duruyordu” açıklamasının yapılması...


  • megalomaniac  (17.11.19 16:38:51) 
Yillar once cekilmis onlarca fotoğraf. Butun gecmis yok oldu.

Saklama ve arsivleme huyum oldugum icin bir seyin sorulmadan atilmasi beni cildirtir. Su an beraner yasamiyoruz ama, bende saklama arsivleme hastaligi varken bir o kadar da kardesimde "cope atma" hastalogi var. Herif düzenli olarak kesfe cikiyordu evde atacak bir seyler bulmak icin, durtusu vardi surekli bir seyler atacak adam. Bir kere karsima gelmis bu pc yi atiyorum dedi adam. Calisan saoasaglam bilgisayari eski diye cope atacak. Dalga mi geciyorsun dedim.

Yabi haklisin kizmakta. Bir sey atilirken sorulur veya bakilir nedor ne dedildir diye eger ne oldugunu bilmiyorsan.
  • stavro  (17.11.19 16:41:04 ~ 17:11:36) 
Annem ve babam her yıl beni ve kardeşlerimi fotoğrafçıya götürüp bizim bir arada olduğumuz fotoğraflarımızı çekermiş. Biz büyüdükçe o fotoğraflar ortadan kayboldu. Meğersem ablam kendisinin iyi çıkmadığı fotoğrafları yırtar ve kalemle karalarmış. Geriye kalanları ya akrabalar, komşular almış ya da erkek kardeşim bir şeyleri parçalama döneminde yırtmış hepsini. O fotoğraflardan elimde kalan hiç olmadı ne yazık ki.

Bir de babam hepimizin ilk seslerini teyple kasetlere kaydetmiş. Bu kasetleri de erkek kardeşim içlerindeki bantları söküp parçalamış. Çok üzüldüm yine durduk yere.
  • Amaranta ursula  (17.11.19 16:48:45) 
Çocukken çok kitap okurdum ve onlarca kitabım vardı. Sonra taşınma esnasında nasıl olduysa kitapların olduğu koliler ortadan yok oldu. Hala aklıma geldikçe üzülürüm.


  • ms brownstone  (17.11.19 17:06:32) 
pokemon kartlarım :/


  • passion rules the game  (17.11.19 17:18:47) 
Anneannemden bana yadigar'Cumhuriyet Altını'. 13 yıl geçti hala daha üzülüyorum...


  • hayalhayal  (17.11.19 17:46:49) 
Küçükken bana babamın aldığı disney ansiklopedi serisi. Yıllarca annemlerin evindeki kitaplığımda durdu. Yılda 1-2 kere annemlere giderdim. Gittikçe de bir tanesini rastgele seçer bakardım içine. Kendi evime taşındığım zaman istediğim annemden. Verdik galiba onları noldu bilmiyorum dedi. Çocuk ansiklopedisi okumayacağımı düşünmüş.

Bir de beyaz peluş ayım vardı. Patileri lacivert kumaştan, beyaz puantiyeler vardı üzerinde. Onu da bir gidişimde göremedim, büyüdüm diye vermişler.
Hatırlayınca yine üzüldüm.
Nasıl teselli vereceğimi bilmiyorum tabi ama ben kendime “eşyalarına bu kadar bağlanma” diyorum.
  • irene  (17.11.19 18:07:15) 
Saat,manevi değeri yüksekti,hala aklıma geldikçe üzülürüm


  • asteriks  (17.11.19 18:54:47) 
Annem tarafından 25 yıldır sakladığım oyuncağım, 10 yıllık bilim çocuk kart koleksiyonum bana sorulmadan zaten eskimişti gibi yalan bir açıklama ile hunharca çöpe atıldı. Mağdurum da mağdurum :((


  • dialecticchaos  (17.11.19 19:46:47) 
Soruyu yanlış anlamışım, mobilde olduğumdan dğzeltemiyorum da. Ev taşırken altınları eski bir çantaya koymuştu hepsi annesinden anneannesinden kalmaydı. Onu çöpe attıydı içine koyduğunu unutup :/


  • dialecticchaos  (17.11.19 19:48:25) 
ohoooo. büyük kavga çıkarana kadar babam kafasına göre dağınıkmış diye odama dalıp "temizlik" yapma adına bişeylerimi atıyodu. 15 temmuz sırası ne kadar muhalif ve muhalifimsi adamın kitabı varsa onları atmıştı çöpe, en büyük vurgun oydu. ilber ortaylı kitabı bile uçmuştu, adam fazla okumuş ya kesin muhaliftir. polis evi basarsa içeri almasınlar aman.

bi kere de spordan getirdiğim çamurlu ayakkabılarım vardı poşet içinde. yıkamak üzere poşetiyle bi yere koymuştum bi baktım yok. o sırada dışarı giderken çöp diye almış atmış yine babam. çöple alakası yoktu baya ayakkabı olduğu belliydi aslında. pisliğine yaptığını düşünüyorum bak yazınca hatırladım gene sinirlendim.

insanlar pek akıllanmıyor. büyük kavga çıkarmadan da malıma dokunmayı anlamadı.
  • windows95  (17.11.19 20:49:50) 
gece gorus durbunu sene 93
350 milyon yillik trilobit fosili-cok saygi duyardim ona be-
rus denizaltisindan cikma sonar hoparloru
f4 phantom "joystigi"
rom un ilk sayilari

hatirlamasi bile kotu
  • unabomber  (18.11.19 01:45:52) 
[]

Duyuruda soru sorup sonra silmek

Arkadaş eğer maçanız yemiyorsa soruyu baştan sormayın. O kadar emek veriyoruz cevaplıyoruz sonra bir kezbanlık sonucu siliveriyorsunuz.
Bunu daha çok sözlük yazarı olmayanlar yapıyor.

Başka rahatsız olan yok mu? Duyuruya belli sayıda bir cevap geldikten sonra silinsin ama silineni cevap verebilenler görebilsin en azından. Yok mu böyle bir imkan?

Yeter artık valla sıktı.

 
Ya dademin bitane thy vardi okumadan masaustune geciyim dedim silinmisdi.ben de sevmiyorum silenleri dursun nolcak ki.icim icimi yiyo simdi ne sordu diye


  • eclipsed moon  (04.04.16 20:51:10) 
o thy olayi kendisi ifsa olmasin diye tahminimce. digerleri de kendinden iz kalmasin dusuncesinden olabilir.


  • evimin paspasi  (04.04.16 20:59:44) 
silinince emeğinizin gittiğini düşünüyorsanız cevap vermeyin siz de? silme gibi bir imkan varken istediğini yapma özgürlüğünde insanlar. on beş günde bir bu konuda açılan bu sitemli ya da atarlı duyurulardan bıktım ben de mesela.


  • devilred  (04.04.16 21:04:52) 
duruma göre değişiklik gösteriyor aslında.

ben de taş çatlasa birkaç kez sildim mesela. ama silme sebebim genelde acımasız cevaplardan dolayı oluyor. mesela "arkadaşım xxx şöyle şöyle yaptı. ben de kırıldım/anlam veremedim. haksız mıyım?" gibi sorular sorunca "arkadaşın mal, salak, embesil" gibi cevaplar da oluyor ve sonra arkadaşımın hakkında kötü yorumlar yapılınca üzülüyorum, sanki onu buralara malzeme etmişim gibi vicdan azabı çekiyorum ve siliyorum duyuruyu.
  • m e b  (04.04.16 21:09:33) 
devilred +1

kendinizi yormayın. soru sormak ve cevap vermek ne kadar ed'nin bir parçasıysa silmek de o kadar parçası. burası Wikipedia değil. sıradan bir soru cevap sitesi. emek falan diyorsanız bkz: blogging belki şanslıysanız para bile kazanırsınız. hadi yine iyisiniz.
  • quanche  (04.04.16 21:25:36) 
Bu konuda tek şikayet eden ben sanıyordum iyi oldu aydınlandım!

Açıkçası ben cevap verdiğimde o duyurunun bir parçası haline geliyorum. Duyuru sahibi silebilir ama benim silindiğinden haberimin olması ve verdiğim cevabı görebilmem güzel olur. yoksa duyuru sahibi silemesin demiyorum.

bu biraz da ahlakla alakalı bence. adam 20 kişinin cevap verdiği duyuruyu çekinmeden siliyorsa zaten baştan beri duyarsız bir varlıktır diye düşünüyorum. e duyarsız insan neden gelip duyuru açtın madem?
  • ozdek  (04.04.16 21:51:27) 
ben hiç iplemiyorum oh kafam rahat. veriyorum cevabımı geçiyorum, silerse silsin kalırsa kalsın. biraz umursamaz olun ya hu.


  • köstebek kurabiye  (04.04.16 22:01:38) 
düzenl sikayet ediyoruz bu konuda bir alternatif gelmedi henüz. cevap verme istegini törpülüyor bu durum.


  • Silesius  (04.04.16 23:25:04) 
arasıra yapıyorum bunu, yazdıktan sonra insan bazen pişman oluyor. hoş ben genelde sileceksem ya baştan yazıyorum ya da edit geçiyorum.


  • kuzey li  (04.04.16 23:29:47) 
[]

Harry Potter Serisi

Harry Potter filmlerini ve peşinden kitaplarını yalayıp yutmuş, 9 yaşındaki çocuğa uygun başka kitap serileri arıyorum. Narnia günlüklerini önerdim ama ısınamadım dedi. Bundan başka seçenekler var mıdır? Kitapları baştan okumaya başladı başka kitap okumayacak diye korkuyorum.




 
Percy jackson sevebilir.


  • stereoseyfi  (27.12.15 10:31:34) 
Doctor who'nun kitaplarını sevebilir.


  • noluyo yaa  (27.12.15 10:41:48) 
bitmeyecek öykü'yü önerebilirisiniz. kitap okumayı çok seven bir çocukla ilgilibilim kurgu roman. yaş uygunluğunu bilemiyorum yalnız, bir bakın isterseniz. kitap da çok tatlı, iki renkli basılmış filan.


  • dasher  (27.12.15 10:47:29) 
Diger fantastik kurgu kitaplar olabilir mi? Ben kitap okumayi o kitaplarla sevdim mesela simdi o kitaplari borcum yuzunden alinik/satiliga koydim icim aciyor gidecekler diye. Yasi uygun degil diye dusunebilirsiniz fakat etrafimdaki cogu arkadasim kitap okumayi fantastik edebiyatla sevdi. David eddings, margaret weis, raymond e. feist gibi yazarlari onerebilirim. Ozellik feist baslangic icin cok iyi bir tercih olabilir.

edit: ( bkz: #1028272 )

2. edit: www.idefix.com
bu kitaba da bakmanızı tavsiye ederim.
  • odinin sakali  (27.12.15 11:08:53 ~ 11:14:22) 
peggy sue serisini önerebilirim.


  • eleutheiros  (27.12.15 12:09:38) 
Yerdeniz Büyücüsü ile devam edebilir, Harry Potter serisinden sonra çok uygun bir geçiş olur. Hatta hem şimdi okur hem de ileride okur zaman zaman. Ayrı ayrı hoşuna gider.

Her yaşın ayrı güzelliği var :)
  • burka  (27.12.15 12:42:33) 
yerim o çocuğu ya! percy jackson olur, narnia basit geldiyse yüzüklerin efendisi olur. yerdeniz fazla felsefi gelebilir. dedektif kurukafa var bir de, o da aynı hp gib eğlencelidir eğer aradığı eğlenceyse.percy de eğlencelidir.


  • mesgul ve huzursuz  (27.12.15 14:55:25) 
www.goodreads.com

o yaşlardaki bir çocuk için iyi bir seri olabilir.
  • sayns  (29.12.15 13:47:48) 
(bkz: fablehaven )


  • baba jo  (29.12.15 13:49:33) 
Percy Jackson > Yer Deniz > LOTR sırasıyla bence :)


  • pandispanya  (29.12.15 13:50:38) 
[]

İçecek Otomatı Kullanan Şirketlerde Çalışanlara Soru

Bu nescafe vs. içecek otomatları var biliyorsunuzdur. Bunların akbilleri falan oluyor. Sizin şirketinizde bunların kullanım hakkı aylık kaç olarak yükleniyor?
Acele cevap lütfen. :)



 
bizde 3 ay için 160 kontör yükleniyor.


  • Coolius  (20.11.09 14:08:18) 
bizde aylık 50 liralık yükleniyor. ama daha hiç bittiğini görmeden her ay hesabmzda birikiyo.


  • rentts  (20.11.09 14:23:24) 
Bedava iyiymiş ama limitli olduğunu düşünelim lütfen. Bizde de bedava şu an ama bunun makul bir karşılığını bulmak istiyoruz.


  • ozdek  (20.11.09 14:23:52) 
aylık yaklaşık 800 kontör
fiyatlar
damak 40 gr 100 kontör
kutu cola ve benzeri 100 kontor
benim o 100 kontor
metro, çokonat, albeni 65
  • joepiscopo  (20.11.09 14:38:22) 
şirketlere göre değişkenlik gösteriyor.
bu tip otomatlarda sıcak içecek gurubunda çay-ekspresso- 1kontür, cappucino-sütlü kahve vs 2 kontür şeklinde fiyatlanıyor.
sonrasında da çalışanlara günlük 4-6kontür hak veriliyor ve aylık hemen hemen 100-140 kontür arası yükleme yapılabiliyor.
bazı firmalarda kendiniz para atarakta akbilinize kontür yükleyebiliyorsunuz.
  • icemanr  (20.11.09 16:30:14) 
[]

Notebook / Laptop Tamiri (HP-Compaq)

Merhabalar,

Garanti dışında bir laptop için ucuz ve kaliteli bir tamirci arıyorum. Mümkünse kafayı yememiş (200 usd istemesin) ve namuslu (parça çalmasın) olması tercih edilir.

Arızayı ben söylüyorum zaten anakartta HDD bağlantısında sorun var. Ya değişmesi ya da ısıtılarak/lehimlenerek düzeltilmesi kafi gelecektir. Bunu söylememe rağmen 3 gün tespit için bırakmanız lazım falan da diyen bir yer olmaması önemli.

Benzer tecrübesi olan ve güvendiğiniz yerler için cevaplarınızı bekliyorum.

Anadolu yakası olsa şahane olur ama olmasa da sorun değil.

 
Kadıköy'de yazıcıoğlu sokağının biraz ilerisinde sıfır hata var namusludurlar.


  • chaud  (31.10.09 21:35:24) 
[]

Microsoft Media Center Remote Nerede Satılır?

Bilgisayara uzaktan kumanda şeklinde bağlanan alıcısı olan microsoft ürünü bu kumandayı görerek nereden alırım? hepsiburada.com linkini vereyim ama oradan almak değil yarın gidip dokunarak almak istiyorum. Mümkün müdür? gold'a sordum yoktu. teknosa'ya baktım internetten onda da yoktu. Bilen eden?




 
sadece hepsiburada'da satılıyormuş. İstedim ve geldi mce takılanlara tavsiye ederim.


  • ozdek  (24.10.07 12:13:41) 
[]

HD Çözümleri (Uydu-DVD-X264-Divx vs.)

Hayatımıza HD olayı girdiği için kablo tv'den aldığım süper performans(!) sonrası daha iyi görüntü için ne yapılabilir merak ediyorum.
1. Digiturk: HD yayın için ayrı decoder ve paket satacak diyolar. Alet 800-900 ytl, paket ise aylık +10ytl olacakmış. Digiturk bende olmadığı için hiç cazip gelmedi ayrıca şu anda da satılan bir şey yok zaten. yine de standart paketleri kablodan daha iyi görüntü sunuyor bunu test ettim.
2. Türksat Kablo dijital: Duyuruldu hatta kanal ihaleleri bile yapıldı ama ne zaman geleceği belirsiz. Kimsenin bilgisi yok.
3. HD DVD Playerlar: Güzel de HD-DVD pahalı ve yaygın değil.Player pahalı. Açıkçası güzel bir seçenek değil.
4. x.264 : Bilgisayarda oynatabiliyorum ama laptopda hdmi çıkış yok bu görüntüyü alamıyorum. Bunu almanın bir yolunu bilen? Donanımsal bir oynatıcı bilen (divx player gibi)? HTPC(home theater pc) dışında ki nedeni pahalı olması ucuz bir çözüm ne olabilir? xbox360 alamıyorum çünkü 3 kırmızı ışık hikayesinden korkuyorum.
5. hd xvid: x264 ile benzer hikaye normal divx çalarlar 720x480 ve üzerini okuyamıyorlar. Bu format x264 karşısında şu an kaybetmiş gibi duruyor (release sayısına göre bakıp karar verdim) ama matroşka (mkv) containera göre daha yaygın ve oturmuş gibime geliyor. bilmem yanılıyor muyum?
6. 15 pin d-sub mıdır nedir video çıkışı ve girişi olan tv'de ve vga çıkışı ile s-video çıkışı olan laptopta en kaliteli görüntüyü nasıl alırım? s-video bence çamur gibi. vga kablosunu mu denesem? laptopa harici bir donanım takarak nasıl HD görüntü aktarırım?
7.Tamam normal DL DVD ile de güzel görüntü alabiliyorum. HD olmasa da nefis körlüyor gibi. Biliyorum 2 sene sonrasına ışınlansam bu dertlerimin çoğu bitmiş olacak ama 2 sene beklemek de mallık gibime geliyor. Ben Prison Break'i HD izlemek istiyorum. 1080p olmasa da 720p olsun bari.

 
iki sene sürmez be abicim. 1 sene içinde herşey oturmuş olur en fazla (en azından yayınlar başlar falan filan)

şimdi monitör yada tv destekliyorsa ps 3 gibi bir alternatif var. bunun dışında arkadaşlardan duyduğuma göre digiturk hd decoder'ları çok pahalı olduğu için sadece ticari kullanıcı için satmayı düşünüyormuş. (deli farkı var hd maç yayını ile normal yayının)
kablo tv inşallah bir gün dijitale geçecek. yani hoş son zamanlarda bir sürü stereo yayın yapan kanal çıktı ortaya bununla avunuyoruz.

s-video temelde çok iyi bir çıkıştır ama her televizyona uymuyor ne yazıkki. vga çıkışını deneyebilirsin ama standart tv out kalitesinin üzerinde bişiy bekleme.
ayrıca çoğu filmin nette hd ripleri var. böyle 4,5 gb xvid formatında, mkv formatında filan. deli büyük çözünürlükte ve bilinen codecler.
  • darknum  (28.09.07 14:17:20) 
Ben de aynı dertten müstaribim, elimde bir çok hddvdrip filmim ve fullhd konser görüntülerim var, ama notebooktan tam performans alamıyorum.
Bence en iyi çözüm hdmi çıkışlı bir notebook ve fullhd plazma televizyon, tabi bu da bi hayli masraflı oluyor.

bonus:
(git: 9824)
(git: 13185)
  • sathaner  (28.09.07 14:27:04) 
darknum: sağol cevap için. hd ripleri edinmekte bir sorunum yok ve onlar için sordum zaten 4-5-6 maddelerini. sorunum şurda başlıyor. o güzelim hd filmleri güzelim HD tv de izleyemiyorum. neden çünkü laptopda hdmi yok, component yok, dvi yok. Bazı arkadaşların HTPC ile bunu çözmeye çalıştıklarını sanıyorum ama salonda bir pc daha fazla gelecek bence.
açıkçası güzelim HD rip i s video ile HD tv de izlemeye kalkmak olmuyor. görüntü güzel ama hd olmadığı belli oluyor. amacım direk hd görüntü verip (720p olsa bile farketmez full hd olmasın) o farkı görebilmek.maliyeti düşük bir çözüm yok gibi değil mi ? (bir kablo al tak falan gibi)

  • ozdek  (28.09.07 14:30:37) 
sathaner:
laptop değil de 1000-1500 dolarlık HTPC ler ile çözebiliyorsun bu olayı. LAptop şu an daha pahalı sanırım 2-3 bin dolara çıkarsın. HTPC topladığında ise ekonomik olmasına karşın mobil olmuyor. bir de sesi çözmek lazım ve en kaba tabiriyle dvd oynatıcı işlevine 1000-1500 dolar verip vermeyeceğini tabi ki :)

  • ozdek  (28.09.07 14:35:31) 
[]

Bir dosyayı sabit diske kaydetmek?

Şimdi başlığa kanıp aldananlara sorunun diğer olmazsa olmazlarını yazıyorum.
1. Bir dosya netten bir şekilde alınıp C ya da D de bir yere kopyalanacak.
2. Bunu mümkünse mail ya da ftp yoluyla yapsın istiyorum ama neden derseniz dosya adı sabit değil. Yani aaa.doc da olabilir bbb.xls de. Ben neyi indir dersem onu indirsin.
3. Kontrollü olmasını sağlamak için FTP mantıklı gibi ama bir ev bilgisayarında ftp server çalıştırmak konusunda sakıncalar oluşuyor kafamda.
4. Mail ile olur bu iş gibime geliyor ama outlook un böyle bir özelliği yok ve olanı da parayla satıyolar.
Önerileriniz var mıdır? Amacım şu zamanda şu dosyayı çek diyebilmektir ama o dosya kopyalandığı yerden bir zaman sonra silineceği için bir loopa girmesini ve sürekli aynı yere aynı şeyi kopyalamasını falan da istemiyorum. O yüzden ftp server ya da mail attachment olayına takıldım kaldım.
Ufak tefek ve güvenli bir ftp server(ilk tercihim değil tabi bu) ya da ufak tefek ve güvenli bir mail kontrolü yapıp gelen attachment ne var ne yoksa benim belirlediğim bir foldera otomatik olarak kopyalayacak yazılım arıyorum. yani bilgisayar başında kimse olmayacak.

 
simdi senin istedigin sen evdeki bilgisayarini bir sekilde internetten belli bir dosyayi indirmesini istiyorsun ama bunu e-mail yoluyla mi yapmak istiyorsun ? yani mesela bilgisayarina bir email atacaksin ve bu email geldiginde verdigin adresi cekmeye ba$layacak dogru mu anladim?
soyle yapabilirsin java olsun, php olsun, c# olsun herhangi dilde kucuk bir program yazip belli surelerde fetching yapip, gerekli header'i alir, sonra da mesaj icerisinde bulunan dosyayi cekersin.

php icin tr.php.net buraya goz at.
java icinse javamail var sun tarafindan, www.jscape.com burada da ornegi var.
  • cosysop  (07.08.07 20:36:23) 
istediğim çok daha basit. emaile eklenti göndereceğim bunu istediğim yere kopyalayacak. yani emailde bi adres belirtip burdan indir falan istemiyorum. dosya boyutları küçük çünkü 20-200 kb arası dalgalanıyor. outlook dangalığı desteklese rules ile yapacağım da olmuyor..
bir de programlamadan hiç anlamıyorum hazır bir çözüm ya da yöntem olsa süper olabilirdi. şu an yaptığım logmein.com vasıtasıyla bilgisayara bağlanıp işimi görmek ama bunu istemiyorum. saçma bir kere :)

  • ozdek  (07.08.07 21:45:05) 
soyle bi$i buldum belki yardimci olur.
www.poptray.org
buradan cekip kurup, sonra rules kismina bir goz at, oradan belki rules tanimlayip olabilir mi ?
  • cosysop  (07.08.07 22:08:54) 
Ufak bir webserver kurun/satın alın php destekli, ufak bir upload scripti bulun/yazın/yazalım dosyaları oradan gönderirsiniz.


  • yuxel  (07.08.07 22:13:41) 
cosysop: bakıyorum hemen.
yuxel: ftp server kurmaya sıcak baksam zaten sorunu çözmüştüm :) php falan çok teferruatlı geliyor ftp ile halletmek varken. ama email e daha sıcak bakıyorum neden bilmem.

  • ozdek  (07.08.07 22:26:52) 
evet aslinda web server kurmaya gerek yok sadece php interpreter olsa bile olur, bi php script yazip oradan onu task scheduler a atariz o belli araliklarla check edip download edebilir.


  • cosysop  (07.08.07 22:29:17) 
aklıma düşünürken geldi eggdrop bot gibi bişi ile de olabilir bu iş. bi irc serverda oturacak kendisine mesaj atıp dosyayı göndereceğim istediğim yere kopyalayacak. hiç aklıma gelmemişti bu saate kadar ;)

poptray in filtreleri çok yetersiz geldi ne yazık ki o da olmadı. plugin sistemi varmış onlara da bakıp uninstall ediyorum.
  • ozdek  (07.08.07 22:35:04) 
mozilla thunderbird işine yarayabilir mi acaba? Belli aralıklarla mailleri bilgisayarına indirir.


  • edge_nabby  (07.08.07 23:18:59) 
ozdek, az once javamail api ile bi$iler karaladim sabah packleyip bir yere koyayim birde kucuk bir howto yazip source unu da koyarim. jre varmi ?

cmd acip java -version yazip burada verirsen super olur.

simdi eve gidiyorum (i$) sabah konu$alim.
  • cosysop  (08.08.07 00:44:03) 
tamam java versiyonunu öğrenip bunu editleyeceğim en kısa zamanda.


  • ozdek  (08.08.07 12:47:54) 
jar'lari gonderdim zaten, eger merak eden arkada$lar varsa java kodunu da koydum suraya. experimental olup kodun zaten %99 u javamail api orneginden gelmektedir. daha fazla try/catch koymak lazimdi ama vaktim yok pek.

pastebin.com
  • cosysop  (08.08.07 13:37:47) 
cosysop ellerin dert görmesin.
Denedik sağolasın bir ufak bug ı dışında tam ihtiyacım olan şey gibi görünüyor. onu da halledeceğinden eminim. senin gibiler başımızdan eksik olmasın ne diyeceğimi şaşırdım.
bende olan bug şu: ttnet pop3 kullandım , indirdiği maili silmek dışında harika. bir de hangi dizine kaydet seçeneğini bulamadım. o kısmı flexible olmalı malum. gerçi onu da halledebilirim ekstra bir move seçeneği kullanarak(hatta böyle çözdüm şu anda :) ) ama senin programda tanımlaman daha şık olcaktır.
  • ozdek  (08.08.07 21:41:42) 
kodu guncelledim ve eger deleteMail eger true ise maili siliyorum, update hali burada.
pastebin.com

debugMode=true mail server ile arada gecen butun diyalogu konsol'a basacaktir, false yapmani tavsiye ederim yine de ekledim.

- edit budut -
ilgili kodu bir gun compile etmek isteyen cikarsa ant scripti yazayim vaktim olursa.
- edit budut end -

sana ilgili jar'i da mesajla ilettim. henuz vaktim olmadigi icin dosyayi kaydedilecek yere bakamadim, ona da bakacagim.
  • cosysop  (09.08.07 13:21:00) 
[]

ERP benzeri yazılımlardaki DB ihtiyacı

ERP benzeri böyle çok kullanıcılı her yerden veri girişi yapılabilen bir yazılımımız var diyelim. Bu tip bir yazılımda MySQL gibi free bir DB ve linux kullanarak koşturan arkadaşlar mevcut mudur? Programı satmaya çalışan arkadaşlar illa MSSQL olacak yoksa şişer falan gibi bence sallamasyonlarda bulunuyorlar. Her DB ile çalışabiliri diyip sonra MSSQLden başkası olmaz laflarına da karnım tok acayip bir şekilde. Varsa bu konuda çalışan eden yorumları duymak istiyorum.




 
Bu arkadaslar buyuk ihtimalle .Net kullaniyodur programlama dili olarak. Yoksa siscegini hic sanmiyorum, mysql'i hatirladigim kadariyla oracle satin almisti zaten ordan hesaplamak lazim yani. Bide bunun parali surumleride var.


  • badseed  (20.07.07 08:37:01) 
Visual C++ kullandıklarını beyan etmişlerdi sanki.


  • ozdek  (20.07.07 09:09:33) 
dil olarak power builder tercih edilen cok yazilim var. benim de tani$tigim bu tur programlar ya mssql ya oracle kullaniyor. vardir diyorum bi bildikleri, ama ne ben de merak ettim.


  • notorious  (20.07.07 09:41:40) 
belli aralıklarla log üzerinde bişilerle oynamak lazım şişmemesi için. bi de baştan düzgün tasarlanmalı veritabanına erişim. transaction kullanılmalı falan filan.

sadece mssql satmaya çalışanlar için muhtemelen yazanlar datalayer'ı esnek yapmamışlardır. o yüzden platforma bağlıdırlar. şu an benim yazdığım proje bi kaç parametre ile hem mssql hem mysql hem xml ile bile çalışabilir.
  • her kuyuya tas atan deli  (20.07.07 11:04:06) 
efendim her database in kendine gore artilari eksileri vardir. ama cikipta hic indexi olmayan bir tabloda select * from diye saldirirsan hayvani oracle db clusteri bile $oyle bir ihh der. her query nin database uzerinde belli bir cost u vardir. query optimization gayet onemlidir. bu arada mysql henuz oracle tarafindan satin alinmadi. ama kullandiginiz applicationa gore oracle in db sini bile kullanbilirsiniz (oracle db 10g bedava belli bir tablo boyutuna kadar, ibm db2 express c bedava vs.) ayrica eger database abstraction yapiyorlarsa her database uzerinde cali$irlar her kuyuya tas atan deli dedigi gibi.

ki (bkz: hibernate) ve (bkz: apache cayenne) vs. vs.
  • cosysop  (20.07.07 16:29:15) 
bana kalırsa tamamen kodu yazan kişinin becerisine kalmış bir durum, tabi şimdi sql server döver diyebilirsiniz ama,mysql kullanarak, haldur huldur kodlanmamış efendi gibi tasarlanmış yapılar gayet güzel çalışabilir bence. mysql kusursuz olmasa da orta ölçekli uygulamalar için gayet yeterli bence,iyi birileri yönetirse büyük projelerde de belki kullanılabilir.


  • alwaysdrunk  (20.07.07 18:09:35) 
[]

FTP senkronizasyonu (otomatik)

Otomatik olarak 2 ftp sitesini senkronize edecek(genelde tek yönlü olacak gerçi), windows altında çalışabilecek, bunu otomatik olarak gerçekleştirebilecek (günlük, haftalık, 6 saatte bir gibi seçenekleri olacak) mümkünse bedava ya da kırılmış program arıyorum. Aslında vardı böyle bir program ama linkini ve adını kaybettim o yüzden aranıyorum :)
Aslında şirket için kullanılacağından fiyatı çok pahalı olmasa da satın alma gerektirse de olur öderiz alırız.



 
cuteftp pro'da transfer engine diye bir şey var. o yapıyor bu olayı bildiğim kadarıyla.


  • purgatory  (30.04.07 16:55:56) 
Cuteftp pro'da monitor folders ile halledeyim dedim ve oldu. Teşekkürler.


  • ozdek  (30.04.07 18:35:26) 
[]

HD Video İzlemek İçin

İzleyen arkadaşlar vardır diye soruyorum. Elimde tonlarca tanesi 8 gb civarı olan HD 1080p video falan var fakat bunları izletebilecek bir bilgisayarım yok! Core duo 2.66 ghz 1024 ram ve güzel bir ekran kartıyla bile izleyemiyorum. Var mı bunları adam gibi izleyebilen ve nasıl?




 
512 ram p4 - 2.8 islemci(coreduo degil) ve 128mb dandik ekran kartiyla 1080p videolari bs playerda gayet guzel izliorum ben


  • mandayuvasi  (13.04.07 19:24:39) 
sağol kafatalk yanlış yazmışım karışıklıktan :) 720p de durum nedir? ben onu dahi izleyemiyorum olacaktı. bir yandan deneme yapıyorum da videolarla 1080p de kitleniyor, 720p de kare kare denebilir. nedir bu yahu böyle.


  • ozdek  (13.04.07 23:51:52) 
-----------------
---How To Play---
-----------------
Unforunately, to play these high resolution, high bitrate releases
you will need a relatively powerful cpu and a few pieces of software that
you might not already have. To help make your life easier, we are
going to walk you through it.

So, you are sitting there wondering how the hell you play this, eh?
Well first you need to have a video player of any kind. I like media
player classic, which you can grab from here: x264.nl

Then you need to download and install the Combined Community Codec Pack,
which you can download here: www.cccp-project.net

If you find your hardware can't play it quite quick enough with CCCP, try
to find a copy of CoreAVC from your favourite 0day source (but you still
need some of the software from CCCP, so keep that on there).

Last but not least you should have AC3Filter installed,
which you can find right here: ac3filter.net

---------------
---Greetings---
---------------
  • ozdek  (13.04.07 23:53:05) 
[]

Xbox360

Bu şahane aletten elinde olan satmak isteyen ya da çok şahane özelliklerini anlatmak isteyen varsa cevap düğmesine rahatlıkla basabilirler. Sorum şudur.
1) 3 kırmızı nokta hikayesi nedir? Aldanmamak için ne yapmalı?
2) Pratikte ntsc-u ile ntsc-j arasında oyun bulabilme sorunu yaşanıyor mu?
3) Hakikaten şahane bir şey mi? Yoksa bende psp var oynamaktan 3 haftada sıkıldım şimdi satacak adam arıyorum ama kıyamıyorum aynı kadere mi sahip olacak bunu da alırsam?
4) Bunu satın almak için kriterler nelerdir? Nelere dikkat etmek gerekir? Kaça nereden bulunur nasıl kazık yenmez?
5) Aletin eksileri nelerdir?
6) PS3 fanatiğiyseniz ve onu al diyorsanız ayrı bir soru oluşturun cevabı da verin oradan devam edelim. Bu soru xbxo360 için rezerve edilmiş durumdadır. ;)

 
Benim arkadasimda var Xbox360. Kendisi bayagi seviyor. Ama sonuna kadar da kullaniyor. Oyun oynuyor, netten bilgisayarina indirdigi filmleri bu alet araciligiyla televizyonunda izliyor, salonda bilgisayarindan mp3 caliyor yine araci olarak kullanarak.

Eger oyuncu degilsen cok onermiyorum. Oyun oyundur cunku, PSP ya da Xbox bir yere kadar farkediyor. Bu da pahali bir alet sonucta. Diger fonksiyonlari da baska daha ucuz ve pratik sekillerde elde edebilirsin.
  • wpi  (14.03.07 18:02:23) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.