[]

döviz bürolarında durum nasıl?

Bazı döviz bürolarının usd alışı 6 veya 6.2'ye sabitlediğini gördüm. Sizin çevrenizde durum nasıl? Yeri de belirtirseniz sevinirim.




 
Hafta sonu Sirkeci'de dediğiniz gibiydi.


  • datnet  (13.08.18 14:03:42 ~ 18:37:25) 
[]

Esenler Otogar'dan Akçay'a giderken

Otobusler hangi guzergahtan gidiyor ve nerelerde mola veriyor?




 
2 güzergah var değişiyor o yüzden. balıkesir uludağ ve truva çanakkale üzerinden gider. en iyisi gitmek istediğiniz firmanın duraklarına bakmanız. hepsinin sitesinde detaylı açıklama mevcut.


  • a darkness coming  (25.07.18 20:34:40) 
değişiyor ama genelde bursa ve susurlukta mola veriliyor bursa üzerinden gidilecekse

bir de çanakkale üzerinden gidilen var ona binmedim hiç
  • dafuq  (25.07.18 22:41:17) 
Osmangazi köprüsü - Bursa - Balıkesir üzerinden giderken Susurluk'ta mola veriliyor. (kamil koç karagül tesisleri, pamukkale konakoğlu tesisleri, ikisi yan yana).

Tekirdağ - Çanakkale üzerinden giderken yanlış hatırlamıyorsam Tekirdağ'da ve Çanakkale vapurunda mola veriliyordu. Yanlış hatırlıyor olabilirim, bu güzergahtan gitmeyeli çok oldu.

Kamil koç ve pamukkalenin de Tekirdağ üzerinden giden hatları mevcut, bilet alırken dikkat edin.
  • inheritance  (26.07.18 09:09:49) 
[]

Bu yaz okumayi dusundugunuz kitaplar

Hangileri?




 
Cahil Hoca
Zihinsel Özgürleşme Üstüne Beş Ders

  • iddaaci  (21.06.18 18:55:50) 
budala'yı bitiremedim hala, onu bitirmem lazım. zamanımızın bir kahramanı, koku, genç werther'in acıları var aklıma ilk gelen. yani elimde olup da hala okumadıklarımdan. çehov'un birkaç hikaye kitabı var bi' de. onları bitirmek istiyorum.


  • der meister  (21.06.18 19:49:38) 
Odysseia'yi bitirip ilyada'ya başlayacağım. Bir de murakami'nin almancaya çevrilmiş iki kitabı var listede. Aynı anda okuduğum bir sürü kitap var, onların da bir kısmını bitiririm belki:')


  • ganbatte  (21.06.18 20:15:35) 
Altı kitap sipariş vermiştim, geldi kargom. İştahla onlara başlayacağım:)

Ercan Kesal- Aslında...
Ömür İklim Demir- Muhtelif evhamlar kitabı
Jonathan Wilson- Kirli Yüzlü Melekler: Arjantin Futbol Tarihi
Eduardo Galeano- Zamanın Ağızları
Gündüz Vassaf- Ne Yapabilirim?
John Williams- Stoner
  • bir fincan kahve ile film izlemek  (21.06.18 22:09:31) 
şu sıralar okuyacağım kitaplar:
matilda ve charlie'ler dışındaki roald dahl kitapları.
silmarillion ve güç yüzüklerine dair (tekrardan).
binbir gece masalları'nın 800. geceden sonrası.
  • dilemma of subscribtionability  (21.06.18 22:33:48) 
[]

Yakin arkadasla yasanan problem hakkinda

Biz bu arkadasla bir seyahat mi yapsak diye konustuk. Ben ona tur programi gonderdim sonra malum euro uctu diye turdan vazgectik. Tursuz gidersek nasil olur bir butce cikarmak lazim vs diye konustuk konu kapandi. 2 gun sonra baska bir arkadasimizla birlikte konusurken o arkadas buna daha yeni bilet aldin dedi. Orada anladim ki baska ortak arkadaslarimizla plan yapmis ayni yer icin. Haftaya gidiyorlar. Vay be darbe oldu bu dedim. Sen de gel vs dedi. Yok size iyi yolculuklar diyip konuyu kapattim.

Aradan 2 hafta gecti hala konu hakkinda herhangi bir sey soylemis degil. Ben onun yerinde olsam bak sen de dusunuyordun gelir misin vs derdim bilet almadan. Ustelik gidecegi kisileri ben de taniyorum. Biraz kizdim biraz da kirildim. Yakin arkadasim diyemiyorum artik. Bazen de abartili mi tepki veriyorum diyorum. Sizce?


 
Belki euronun yukselisi onu sarsmamistir sandigin kadar? Seni sarstigi icin de seni tercih etmemis olabilir. Sonucta insanlar tatili relax ve mutlu hissetmek icin yapiyorlar, seninle oyle olamayacagini ongormus olabilir?

Seni kibarca, hatta sinsice :D ekarte etmisler. Tepki de veremezsin cagirdik diyecekler cunku. Bence seni dislamislar uzgunum.
  • perfectum  (07.06.18 14:43:59 ~ 14:48:10) 
bana yapılsa ben de kötü hissederdim.


  • the last  (07.06.18 14:48:08) 
abartı değil ben olsam ben de bozulurdum. yakın arkadaş diyosun sonuçta. ama o konuşmuyorsa konusunu açmazdım, tavrım da değişirdi.


  • elorelia  (07.06.18 14:48:27) 
Kendisi dedi once pahali diye ve tursuz gidiyorlar. Maddi durumlarimiz ayni.


  • rusyalı kozmonot  (07.06.18 14:48:44) 
@rusyali Tatil fikri kimden cikmisti? Seni gecistirmek icin bahane uretmis olabilir. Realist yaklasiyorum, umarim kirici degildir senin icin.


  • perfectum  (07.06.18 14:49:44) 
@perfectum hep konuşurduk farkli yerleri bu yaz gidelim diye. Bu ulkenin onerisi ilk benden cikti. Sonra o gidip digerlerine teklif etmis. Yaklasimin kirici degil aksine abartip abartmadigimi ogrenmek istiyorum.


  • rusyalı kozmonot  (07.06.18 14:52:12) 
@rusyali Oneri senden geldigi icin ekarte etmek adina bahane uretmis olabilir. Daha once birlikte tatil yaptiniz mi? Gerci yakin arkadasim diyorsun illa ki yapmissinizdir. Onlarin frekansina uygun olmama ihtimalin var mi? Sence diger arkadasiyla daha mi iyi anlasiyor? Bunlari bir dusun derim. Ama kendini suclayici sekilde degil, durum analizi yapabilmek adina.


  • perfectum  (07.06.18 14:55:01) 
goz gore gore adilik yapmis, yakin arkadasliktan cikarirdim kendisini


  • kamyonsans  (07.06.18 15:10:29) 
Arkadaş ağır puştmuş.


  • noluyo yaa  (07.06.18 15:16:02) 
Ben olsam arkadasligimi bitirirdim öyle birisiyle.
Yani acik acik sen de gel diyebilirmis.
Agir ayip etmis.
  • chitosan  (07.06.18 15:29:05) 
görünüşe göre arkadaşında bir problem var.

hala arkadaşınsa da sende bir problem var.

hiç öyle kibar naif falan olmaya gerek yok. senin sandığın kadar yakın arkadaşın değilmiş. tatile gitmeyi teklif etmişsin, yeri beğenmiş, maddi gücünün de yeteceğine karar vermiş ama seninle gitmek istememiş, kimi çağırdıysa onunla gitmek istemiş.

yani o senin için yakın arkadaş olabilir ama sen onun için yakın arkadaş falan değilsin. hatta böyle göstere göstere götlük yapabiliyorsa bence sen onun arkadaşı bile değilsin.

sorry bro, dost acı söyler.
  • jason bourne seksapeli  (07.06.18 15:29:05) 
valla ben yakın arkadaşım diyebiliyorsam şayet çat çat noluyo amk göt müsün olm? diye söylerim yani.


  • baharat  (07.06.18 15:36:47) 
Ben de bozulurdum, benle gitmek istemiyordun da bunu niye yüzüme söylemedin derdim.


  • Tutkun  (07.06.18 16:20:40) 
bazen farkli gruplarla takilmak insana daha rahatlatici geliyor. cok da seyapmamak lazim. kari koca degilsiniz, beklentilerinizi dusurun. cok da yuz vermeyin ama, kendi ararsa gorusursunuz. aramazsa zaten salla gitsin.


  • brkylmz  (07.06.18 16:24:11) 
Aslında detaylarda yatan bir sebep olabilir:

Beraber X'e gitsek mi diye konuştunuz
Euro uçtu - ilk kim şikayet etti, ya da en çok kim şikayet etti?
Tursuz gitsek nasıl olur demenizden sonra ne kadar süre geçti? Bu arada bir şekilde bir araya geldiniz mi? Siz bu gezi meselesini aklınızdan çıkarmış gibi bir intiba vermiş olabilir misiniz?
Para konusu nazik mevzuu, arkadaşınız sizi sıkboğaz edip kötü hissettirmemek için konuyu açmamış olabilir. Ben böyle sebeple arkadaşlığımı bitirmezdim.
  • SiyamkedisiZorro  (07.06.18 17:02:25) 
SiyamkedisiZorro'ye katılıyorum ben de o soruları soracaktım tam, o çoğunu yazmış.

maddi durumlarla ilgili olarak tatil planını ilk siz iptal ettiniz ve mantıklı gerekçelerle onu da iptale ikna etmiş olabilir misiniz en başta?

sizin gitmeyeceğiniz çok netse onun gözünde teklif yapmamış olabilir.

ama yine de sinir bozucu bi durum. sorarak anlamanız lazım ne olduğunu açık açık. bozulduğunuzu ve bu düşüncelerle kendi başınıza kalmak istemediğinizi de belirtin bence. aydınlatsın sizi.
  • nıç  (07.06.18 17:15:22) 
baharat +1
"siktirin gidin ipneler sizi bi daha bi yere çağırırsam götüm" diyip trip atardım ben, geçerli bahaneleri yoksa ya da samimi şekilde neden arkadan iş çevirdiklerini söylemezlerse arayı açardım.

ayrı plan yapılır da, böylesi ekmek olmuş; arkadaş arkadaşa yapmaz. yukarıda bahsedildiği gibi gizli kapaklı şeyler yapma ihtiyaçları duyulduysa zaten çok da yakın arkadaş değilmiş diye düşünülebilir. kızmakta haklısın, bundan sonra mesafe koy bence araya, seni böyle önemsemeyen insanlar için fazla kafa yormaya gerek yok.
  • Bruce  (07.06.18 17:18:02 ~ 17:18:51) 
Çok benzeri az kalsın benim başıma geliyordu. Ben planımı yapmıştım gerçi, bir yere gidiyordum kesin. Sonra bir arkadaş (çok yakın değil ama uzak da değil) benim planıma dahil olmak istedi. Dedi yalnız orası çok pahalı olur başka yere mi gitsek tursuz mu gitsek vs. Neyse ben benim asıl planımdan vazgeçtim onunla plan yapmak için. Başka yerlere bakmaya başladık falan ama bu arkadaş devamlı kararsız, beni oyalayıp duruyor. E ona göre rezervasyon yapılacak, vize başvurusu yapılacak vs. bir ton iş.

Sonra yavaştan bu arkadaşın öteki arkadaşlarıyla gitmeye daha sıcak baktığını anladım (bunun bir grup arkadaşı var. Aslında ortak arkadaşlarımız. Onlar ayrı plan yapıyorlardı. Sanki yavaştan onlara dahil olmak istediğini anlar gibi oldum). Sonuç olarak o beni satmadan hızlı davrandım ve dedim ki, sen karar veremiyorsun ama bu gidişle geç kalacağız. Ben en iyisi eski planıma sadık kalayım, ilk hedeflediğim yer için gereken işlemleri başlatayım. Sen istersen sonra bana katılırsın. Evet öyle yapalım dedi o da.

Böyle sonuçlanmasına rağmen ben bile biraz bozuldum. Seni düşünemiyorum. Arkadaşın (!) yaman satıcıymış. Ben olsam tavır koyarım, hiçbir şey olmamış gibi davranamam.
  • i m cool with that  (07.06.18 17:29:50 ~ 17:34:33) 
ağır satış yemişsin. tepkin normal


  • glamdr1ng  (07.06.18 19:53:56) 
Arkadaş filan değil o, bu da bir çeşit aldatma, yerinizde olsam hayatımdan çıkarırırım.


  • esin  (07.06.18 23:25:50) 
[]

Kadikoy'de deniz goren bira icip oturmalik yer

Neresi var? Moda civari vs de olur.

Tesekkurler.


 
Hush hostelin terasına çıkın manzarası çok güzeldir


  • suicides underground  (17.03.18 15:38:50) 
Shine Beer Cafe


  • ms brownstone  (17.03.18 16:02:31) 
[]

Is ilanlarindaki "tercihen ingilizce bilen" ifadesi

Kariyer'de falan cok goruyorum. Bilmese de olur ama bilmesi tercih sebebi demek mi? Boyle yazan bir yer hardcore ingilizce mulakat yapar mi? Kismen yabanci sermayeli ama tr.deki bir firma icin de durum degisir mi?




 
kesinlikle yapmaz.


  • benaslindayohum  (03.01.18 00:29:00) 
kesinlikle yapmaz diyemeyiz. adayın ingilizce bilmesi tercih sebebiyse ve sen az da olsa bildiğini belirtirsen evet, mülakat yapılır; yoksa nereden anlayacak bilip bilmediğini. hardcore'dan kastın sınavsa sanmıyorum ama ingilizce mülakata giren kişinin anlık durumuna bile göre değişebilen bir konuşma inglizcesine maruz kalırsın. dili ne kadar bildiğine bağlı olarak ayarlama yapması gerekir ama yapmayabilir de. çekinilecek bir detay değil ama, hardcore haliyle baş edememek eleme sebebi olmaz diyebiliriz.


  • Bruce  (03.01.18 00:42:43) 
Hiç belli olmuyor bu maalesef. Sektöre göre, işe göre vs çok değişiyor.


  • roket adam  (03.01.18 11:23:42) 
[]

Mutlaka canli dinlenmesi gereken efsane isimler

Ve hala konser veren tabii. Sizce kim?




 
Camel


  • Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir  (21.12.17 00:23:51) 
Beyoncé.


  • m e b  (21.12.17 00:26:14) 
Robert Plant
Patti Smith
Ozzy Osbourne hatta grubun final turnesi yapılmış olsa da Black Sabbath üyelerinin her biri
Brian May
Judas Priest
Aerosmith
The Rolling Stones...

Daha yazmaya üşendiğim onlarca grup ve isim var sanırım. Keşke Türkiye'de yaşamasaydık diyorum bu konuyu her düşündüğümde. :(
  • ms brownstone  (21.12.17 00:28:32) 
Pearl jam isterdim dünya gözüyle, bi gözü toprağa bakanlardan dünyada fazla zamanı kalmayanlardan da Neil Young (geldi ama gidemedik)

Mark knopfler da isterim, dire straits döneminden bol çaldığı konseri varsa, solo albümleri bayıyor
  • freebird5406_2  (21.12.17 00:34:13 ~ 00:38:05) 
foo fighters, roger waters geliyor aklıma ilk. aslında tüm efsane rock grupları-insanları canlı dinlenmeli; efsane kategorisinde olup da canlı performansı "kötü" olan kimseyi hatırlamıyorum. yeni nesil rock biraz daha yumuşadığı ve içine stüdyo etkisi girdiği için kayıt ile canlı farklı olabilir ama ms brownstone'un saydığı babalar ve nesildaşları çatır çatır çalıyor canlı; hepsini izlemek lazım.


  • Bruce  (21.12.17 00:45:30) 
Judas Priest

Yaşlarına göre performansları çok iyi.
  • halitkin  (21.12.17 02:27:36) 
dünya gözüyle bu ülkede gittiğime en sevindiğim konser (bkz: 4 ağustos 2013 roger waters istanbul konseri)

aynı şekilde sevineceğim bir diğer konser Pearl Jam konseri olurdu benim için de. freebird +1

ondan sonra da Tom Waits olurdu.
  • otonomo  (21.12.17 03:32:05 ~ 03:38:12) 
Linet
Bir provasında boş stüdyoda kendi kendine prova yaparken dinledim çıplak sesle. Mikrofon falan yoktu. Bu şarkıcıysa diğerleri ne dedim. Yok böyle bir ses.

  • insomnia  (21.12.17 14:15:43) 
Feryal Turkoglu
Rammsstein
Aslinda isimden ziyade senfoni orkestrasi canli dinlenmeli. Arada fark yok, canli ile kayittan dinleme arasindaki sey farktan ote bir sey. Diger muzik turlerinde ozellikle canli dinlenmeli diyemem bana sorarsan aslinda.

Bu arada Judas priest birakti diye biliyorum. En son tr ye geldiklerinde son turneleriydi.
  • stavro  (21.12.17 14:24:11 ~ 14:24:50) 
benim için en önemlileri:

tool
camel
rush
neil young
pearl jam
iron maiden
ve asla efsane olamayacak olmasına rağmen pain of salvation.
  • rahip janick  (21.12.17 14:27:00) 
[]

Squat sorusu

Birkac gun once squat yapmaya basladim. Agirliksiz. Yaparken ust on bacaklarim hafif agriyor. Sonrasinda hicbir agri kalmiyor. Ne popo ne arka bacak hic agrimiyor. Halbuki bayagidir hic spor yapmiyordum. Yaparken biraz one dogru egiliyorum. Cok dik duramiyorum ama duzeltmeye calisiyorum. Yanlis mi yapiyorum acaba? Agri olmamasi normal mi? Cunku 20 tane falan yapinca yoruluyorum ama kas agrim olmuyor sonrasinda.




 
hamsan normal değil, ağrı olmalı.


  • fragile lady  (12.12.17 00:34:01) 
sağlama yapmak için söyle birşey yapabiirsin ayakta iken burunun 2-3cm ilersine bir sopa koy ve squat yap o mesafenin değişmemesi lazım. birde squatı kombine hareketler ile yap mesela 5 squat 5 mekik 5 şınav gibi.
evet deli gibi ağırması lazım.

  • dedim dedim de kime dedim  (12.12.17 00:58:25) 
Yaparken videoya çekip bana atın, antrenörüm sakatlanabilirsiniz.

Mesaj atarsanız mail adresimi atarım.
  • powerpufgirl  (12.12.17 01:22:18) 
Öncelikle şu büyük yanılgıya düzeltelim

Vücut ağırlığı ile yapılan squat, çömelme hareketidir ve egzersiz değil aktivitedir.
Squat, ağırlıkla çalışmaya başlandığı vakit egzersiz halini alır.

Bu noktada, siz sadece aktivitede bulunuyorsunuz, bu gerçeği kabullenin ve bu hali ile squattan pek bir şey beklemeyin.
Aktivitede bulunma keyfi çıkarın yeter.

Form konusunda da, çok hoca gördüm, doğru düzgün squat öğretebilecek seviyede olanlar, bunu squat kursları verip para ile satıyor, gerisi de kulaktan dolma seviyede oluyor.
O nedenle aktivitenizi, fazla derine inmeden, dizler ayağı geçmeden çök kalk şeklinde yapsanız yeterli.
Ha bu doğru squat mı? Hayır
Ama aktiviteniz için yeterli, size zarar vermeyecek yeterlilikte mi? Evet.
  • patty duke  (12.12.17 01:37:49 ~ 01:41:40) 
[]

Kol cantasi markasi bulmaca

Bir ara bircok kadinin taktigi bir kol cantasi vardi. Boyle genellikle kahverengi deriden citcitli kapak kismi vardi ortada. Kumas kismi da naylonumsuydu (teknik adini bilmiyorum) Sirt cantasi da var hatta. Orijinal markasi neydi bu cantalarin?




 
louis vuitton?


  • crown  (08.12.17 00:03:22) 
LV degil sanirim. Naylonumsu kismi duz renk oluyor. Degisik renklerde.


  • rusyalı kozmonot  (08.12.17 00:05:51) 
longchamp ?


  • acckr  (08.12.17 00:08:23 ~ 00:09:13) 
longchamp +1


  • ozgur bir kusun hatirati  (08.12.17 00:47:00) 
longchamp


  • dirsegini yalayabilen cocuk  (08.12.17 20:20:54) 
[]

Parayi nasil biriktirmeli

Her ay uc bes kurus kenara atmaya calisiyorum. Ama tl olarak ve enpara vadeli hesapta tutuyorum. Meblag da yuksek olmayinca faizden de pek bir sey gelmiyor. Eger acil bir ihtiyac dogmazsa bu paraya en az 2 sene dokunmamaya calisacagim.

Peki sizce her ay maasi aldikca dolar alip vadeli hesapta mi tutayim? Yoksa altin hesabi acip altin mi alayim? TL faizinden daha cok getirirler gibi geliyor 2 senede. Al sat yapmadan en mantikli cozum ne olur?


 
bence meblağ yüksek değilse, parayı TL'de tutmak daha mantıklı; zira yüksek faiz oranları için yüksek de bir meblağ lazım diye biliyorum ben.


  • pangea  (28.11.17 17:07:31) 
bu soruyu yazın sorsaydınız bulduğunu 50 liraya bile dolar alın derdim. Ama şimdi dolarda şişkinlik var mı yok mu ben o işlerden anlamıyorum.

Fakat, belki yardımcı olacaktır; benim mantığım şöyle: almak istediğim şeylerin hepsi yurtdışı imalatı yani dolar/euro üzerinden. İster yurtdışından alayım istersem de türkiyede alayım meselenin ucu hep dolar/euro olduğu için talep ettiğim maaş dahil bütün kıyaslamalarımı euro/dolar üzerine kurduğum için kenarda duracak bütün parayı da bunlar üzerinden tutuyorum. mesela bilgisayar alma niyetim var eğer bu niyet başladığından itibaren paramı tl'de tutsaydım şu an aşırı zararda olurmuşum. Tabi düşseydi de karda olabilirdim ama yine üzülmezdim, çünkü benim mantığım zaten dolar/euro üzerinde çalıştığı için beni etkilemiyor.

bir de ülkemizde dolar/euro uzun vadede pek düşen birşey değil sanırım.
  • mete kudur  (28.11.17 17:19:38) 
Bes gibi uzun vadeli sistemlere döviz olarak atmak mantıklı olabilir. Dolar çok değişken. Ama İsviçre frangı falan yapılabilir. Veya İsveç kronu gibi pek oynak olmayan ama değer de kaybetmeyen dövizler.


  • bos gezenin bos ustasi  (28.11.17 17:30:15) 
tl dışında herhangi bir şey. ister isviçre frangı al ister yeşil mercimek.


  • khiron  (28.11.17 17:34:34) 
arsa alabiliyorsaniz arsa alsaniz iyi olur. yirmibin civarina arsa vardir.


  • tukenmez adam  (28.11.17 18:18:49) 
@tukenmez adam, malesef o civarda arsa bulamadik


  • rusyalı kozmonot  (28.11.17 18:48:58) 
Gram altın alın iki sene dokunmayacaksınız madem her ay belli miktarda alın dursun


  • Uncle Sam  (28.11.17 19:01:00) 
[]

Macfit grup dersleri

Gidenler grup derslerinden memnun musunuz? Normalde salonda spor yapmayi hic sevmem. Ozellikle pilates ve bisiklet dersleri ilgimi cekti. Diger dersler de fena gozukmuyor.


Diger sorum yenibosna subesine giden var mi? Kitle nasil?

 
Yenibosnayi bilmiyorum ben meydana gitmistim. Ozellikle grup derslerine giriyordum. Daha motive edici oluyordu. Bireysel calisirken civitabiliyorum cunku.


  • beetlejuice  (26.11.17 16:05:46) 
[]

Yan kahkul/percemin modasi gecti mi?

Cok kestiresim var ama sanki modasi mi gecti?




 
yakışıyorsa modası hiçbir zaman geçmez. seviyorsan git yaptır bence :)


  • part time pollyanna  (21.11.17 00:59:41) 
+1


  • yuvarlanantencereninkapagi  (21.11.17 03:13:51) 
kestirme. sonra cok guzel oluyorsunuz...


  • e haliyle  (21.11.17 06:12:37) 
ya moda dediğiniz nedir ki, tekerlek gibi döner, aynı yere her geldiğinde retro der çıkar işin içinden. ayrıca modası geçse ne olacak, siz istiyorsunuz? siz moda için mi varsınız, moda sizin için mi var?

bir de herkese benzemenin nesi cazip? yani itici olmak zorunda değil de özellikle cazip bir yanını da akla getiremiyorum. penguenler, flamingolar falan geliyor daha ziyade gözümün önüne.
  • godoşu beklerken  (21.11.17 09:03:35 ~ 09:04:24) 
yoo ben hala kullanıyorum.


  • elorelia  (21.11.17 09:42:51) 
[]

Insan nasil pozitif olur?

Ben ne yazik ki olaylarin olumsuz yonune cok takilan bir insanim. Bazi insanlara bakiyorum inanilmaz pozitifler ve cok gipta ediyorum. Cunku obur turlusu cok yorucu. Insanin mizacinin cok degisecegine inanmiyorum ama en azindan bakis acimizi nasil degistirebiliriz? Diger turlu hayat (subjektif de olsa) daha kolay oluyor.




 
  • AlsterWasser  (08.11.17 22:34:49) 
Burda da farklı başlıklarda da olsa epey denk geldiğim bir kitap var: İyi Hissetmek
Uygulayıp iyi sonuçlar alanlar var. Bir bakabilirsiniz.

  • hana bi  (08.11.17 22:36:51) 
Pozitif insanlarla vakit geçirmek en etkilisi bence.


  • doxanikee  (08.11.17 22:37:47) 
Olayın olumsuz tarafı senin işine yaramayacak olan taraf. Diyelim iPhone X almak için Amerika'ya gideceksin. Hem Amerika'ya gideceğin için hem de son teknoloji ürünü bir telefon alacağın için heveslisin. Bu durumda "Ya bir şey olur da gidemezsem?" diye düşünürsen hevesini kaçırmış oluyorsun. Bu yüzden de sırf "kendi hevesini kaçırmamak" için bunu düşünmezsin. Olursa olur, olmazsa olmaz düşüncesine odaklanırsan kötü olayların aslında çok doğal olaylar olduğunu görürsün. Kar fırtınası çıkınca uçuş iptal oldu diyelim. Sen zaten bunu düşünsen de buna müdahale edemezsin ki. Kar fırtınasını durduracak halin yok. Madem problem gerçeğe dönüşse bile yapabileceğin bir şey yok, o zaman bu problemi gündeme getirmenin bir anlamı yok. Kısaca sana faydası olmayacak şeyleri düşünmemek için sana fayda sağlayacak şeyleri istemen ve onları düşünmen gerek.


  • dissendium  (08.11.17 22:40:15) 
negatif düşünmek bir çeşit korunma mekanizması. hayal kırıklığından, beklenmedik şeyden, olumsuzluklardan negatif etkilenmemek için en kötüsünü düşünüp aklımızca ona hazır olmaya çalışıyoruz.

ben yeri geldiğinde polyanna'dan beter, yeri geldiğinde ise felaket tellalı oluyorum; pek ortam yok. bir zaman sonra fark ettim ki negatif düşündüğüm olayları ya da bir benzerini daha önceden yaşamış ve bir şekilde negatif şeyler yaşamışım. her zaman bire bir karşılığı olmasa da o olayın bende karşılığı negatif olmuş; haliyle kafamda negatif kodlamışım ve sonraki durumlara kötümser bakmışım.

bir şeylerden korunman, kaçman gerektiğini düşünmediğinde hayata daha pozitif bakmaya başlarsın diye düşünüyorum. günlük hayatta seni geren, kafanı meşgul eden şeylerden kurtulursan; daha sakin bir düşünce yapısına erişirsen daha pozitif olabilirsin diye düşünüyorum.
  • Bruce  (08.11.17 22:45:02) 
"neden" sorusunu doğru sormakla alakalı aslında bunun cevabı. her olaya negatif bakılmaz, her olaya pozitif bakılmayacağı gibi. keywordler edinin. mesela sevgi, insancalık, saflık gibi ve karşılaştığınız olaylara bu pencerelerden bakılabiliyor mu diye durun ve biraz düşünün.
bir şeyin içinde sevgi bulursanız negatif olmazsınız. ya da güven, insanlık, saflık, iyi niyet vs..

bir şeye negatif yaklaşıyorsanız kendinizce önemli gördüğünüz güzel "değer"lerle bir sorgulayın. bakın bakalım bunlar içinde var mı.
  • awlmi  (08.11.17 23:02:55) 
parayla


  • Delay Fuze  (09.11.17 00:13:33) 
Şu aralar dış etkenler ve başıma gelenler nedeniyle iki ileri bir geri gidip gidip gelsem de, ortalamaya baktığımızda pozitif biri olduğumu söylerler ama o pozitiflik kaç bunalım sonrası çıktı; o da ayrı.

Öncelikle, profesyonel yardımı asla ve asla küçümsemeyin. Sizden bir anda harikalar yaratmayacak ama uzun sürede sizi rahatlatacak ve görüş açınızı genişletecek bir yöntem.

Ancak, o bunallım zamanlarımda hazır çorba ve Banvit tavuk köfteyi ancak karşılıyordum; psikolog lüksün de lüksüydü. O yüzden, kendi geçtiğim yolu anlatayım ama şunu da hatırlatayım: herkesin reçetesi farklı. Benim reçetem başkasına, başkasının reçetesi bana uymayabilir. Zaten profesyonel yardımın da güzelliği senin reçeteni bilen insanın yönlendirmesi.

İlki sıkıldım. Böyle, ruh daralmalı falan. Üzül üzül nereye kadar. Bir de dediğin gibi ağır. Bana bir 'Ee, ben çok sıkıldım' ile 'Eşek başı mıyım ben, bu yükü böyle taşıyorum' arası bir his geldi.

Ondan sonraki süreç kendimle ve üzüntülü olan her şeyle dalga geçmek oldu. Yani, yine her şeyi kötü tarafından görüyordum da, en azından dalga geçince komik oluyordu. Her şeyden önce kendimi güldürüyor, o sıkıntıyı atıyordum. Param mı yok, parasız bir arkadaşımla 'Kızım artık E5'e çıkarız. Bir alıcı gözüyle baksana , ne kadar ederim, puhaaa' diye dalga geçiyordum, artık seviye ne kadar düşerse, o kadar çok gülüyordum. Hala da en sevdiğim şey kötü durumlarda bir kader arkadaşı ile dalga geçmektir.

Sonraki süreçte, e baktım, kötü gidince de uzun dönemde o kadar bir etkisi de yok. Yani, şu an üzüldüğüm şey 3-5 sonra pek bir anlamsız. Daha da ötesinde, yaşarken kötü şeyler olduğunu düşündüğüm şeyler bir şekilde iyiye döndü. İyi olduğunu düşündüklerim kötüye döndü. Hatta zincirleme şekilde bir iyiye bir kötüye döndü. Hatta o sarmalin bir kısmınu hala yaşıyorum. O zaman bana iyice bir rahatlama çöktü. Aslında rahatlamadan hayatımı dizi gibi elimin çekirdeğiyle izlemeye başladım. Kendi hayatıma seyirci olmak çok ilginç geldi. Böyle yanımda biri olsa da, bir yandan çekirdeği futuğğ futuğğ diye tükürürken 'Du bakalım kız, yarın ne olcak yaa. Çok da acayip yerde bitti' der gibi buldum kendi hayatımı. Ötesinde, neyin iyi neyin kötü olduğuna karar veremeyeceğimi anladım; tek kararım şu oldu 'Herhangi bir şey beni hastaneye düşürmüyor, yatalak yapmıyor, öldürmüyorsa; ne kadar kötü olabilir ki!'. Yani, kötü tarafından baksam ne olacak. Alt tarafı dünyada bir insanım. Gitse gitse nereye kadar kötü gidebilir. Sokakta acı acına mı kalacağım, altına girince ısınacağım yorganım mı olmayacak. Onlar sorun tabii, o zaman zaten kötü düşünmezsem manyaklık olur da, gerisi kötü olsa ne olur, iyi olsa ne olur. Ayrıca, kötü ve iyi olup olmadığını büyük olasılıkla ölene kadar bilemeyeceğim.

Şu ara kötü tarafından bakmaktan ziyade zorlanıyorum ve yıpranıyorum. O yüzden sert bir süreçten geçiyorum ama biliyorum ki bu süreci geçtikten sonra kendimle aslanlar gibi gurur duyacağım. Bu da iyi tarafından bakmak falan değil; 5 yıl sonra şu süreci yaşadığımı hatırlmayabilirim bile. Şu an zor oluşu veya yıpratıcı oluşu, ileriyi etkilemeyecek nasıl olsa. O zaman sınırına kadar zorlanayım, yıpranayım; en kötü ihtimalle tecrübe olur. Kötü oluversin bir süre. Kötü olmadan iyi olmaz. Çirkin olmadan güzel olmaz. Ona da ihtiyaç var.
  • aychovsky  (09.11.17 10:23:58 ~ 10:26:08) 
nitelikli seks ile.


  • edgenabby  (09.11.17 11:04:53 ~ 11:05:12) 
[]

Kadinlara soruyorum (sozlu ve gozlu taciz hakkinda)

Laf atildiginda ya da hayvan gibi baktiklarinda tepki veriyor musunuz? Yoksa gormezden gelip yolunuza devam mi ediyorsunuz?

Ben cenemi tutamiyorum. Okuz gibi baktiklarinda ne bakiyosun, onune bak diyip el kol kaldiriyorum. Laf cok atilmiyor ama atilinca sigortam da atiyor. Gecen aksam ara sokakta eve dogru yururken hayvan evladinin teki arabayi yanimda yavaslatti hayvan gibi bastan asagi suzdu devam etti. Arkasindan onune bak ayi diye bagirdim. Cam acikti duydu. Ilerde durdurdu arabayi. Dedim buraya kadarmis yasamak guzeldi. Hemen bi apartmana dogru gittim. Neyse ki gitti goremeyince. Bir kez de babam yasindaki adam bastan asagi hayvan gibi suzdu. Ne bakiyosun der gibi elimi kaldirdim. Bagirmaya başladı senin niyetin bozuk senin gibiler araniyo bilmem ne. Bir orospu demedigi kaldi yani. O zaman orama burama ne bakiyorsun ayi oglu ayi? Sinirden adamin kafasini ezesim geldi. Ama tabii ki gucum yetmeyeceginden uzaklastim. Bu tip olaylarla gectigim yerlerden dolayi cok karsilasiyorum. Erkek arkadasim ceneni tut manyagin biri yuzunden basina is alacaksin diye kiziyor ama ben hazmedemiyorum. Siz nasil davraniyorsunuz? Ya da ne yapmali?


 
Bana da tam yanından geçerken biri sessizce kucağıma oturturum dedi. Ben de bi şokla döndüm adamın adamın çenesinden tutup sıktım ne dedin sen dedim. Sana mı dedim ya manyak mısın falan demeye başladı geri adım attı.
Sen de en iyisini yapıyosun. Biz tepki vermedikçe artıyo bunlar böyle böyle

  • vodianova  (30.10.17 11:42:01) 
3. sayfa haberlerine konu olmak istemiyosan tepki vermeden uzaklaş derim. delirdin heralde, nerden geliyo bu cesaret?

tutup ellemediği sürece sözle ya da gözle tacize asla tepki vermedim şimdiye kadar.
  • elorelia  (30.10.17 11:43:10) 
üslup önemli bence.
terbiyesizliğe kaymadıkça iltifat olarak alıyorum, hoşuma gidiyor.

  • kayranin kedisi  (30.10.17 11:45:16) 
fiziksel temas etmediği ve yüzüme baka baka çok bariz bir şey söylemediği sürece tepki vermem kolay kolay. arabadan laf atana cevap yetiştirmem yani. gözle rahatsız edene de bakışımı çevirip görmezden gelir ya da en fazla ters bir bakış atarım. ne bakıyorsun ayı gibi bir tarzım yok.


  • aquarium  (30.10.17 11:48:35 ~ 12:07:55) 
ben görmezden geliyorum ama ne yaparsak yapalım fayda etmiyor bence. cevap verince cesaretlenip daha cevap veriyorlar çünkü. hatta eyleme bile geçecek cesareti bulabiliyor. görmezden gelince en azından susup yoluna devam etme şansları yüksek. takipteyim duyuruyu.


  • dedimmidemedimmi  (30.10.17 11:56:11) 
bence abartıyorsun. yani sözle ya da ellemeli falan tacizler konusunda değil de, baktı diye "önüne bak ayı!" demek, üstüne alınma ama biraz avam bence. bakmış geçmiş işte ne bileyim, yakışıklı adam görünce biz de bakıyoruz, muhteşem bir mimari yapıya bakıyoruz, annesinin kucağındaki bebeğe bakıyoruz, trafik kazası olmuş ona bakıyoruz, belediye çukur açıyor durup ona bakıyoruz. insanoğlu dediğin meraklı, bakar işte bırak baksın.

ha ama elleyene olay çıkarırım. hele ki topluluk içinde çaktırmadan elliyorsa hemen herkesin duyabileceği şekilde bağırıp çağırırım, millet de üstüne gider. oh olsun. laf atana da bir şey demem ama, duymazlıktan gelirim. cevap verince "aha o da istiyor kesin" diye düşünüyorlar çünkü.

he bir de @kayranın kedisi'nin dediği gibi düzgün laf atanlar var. onlara cevap da veririm, teşekkür ederim.
  • istanbul kanatlarimin altinda  (30.10.17 11:58:09) 
Garip gelecek ama ben laf atmanin kotu bir sey oldugunu 20 kusur yasimdan sonra ogrendim. Bize lisedeyken laf atildiginda birbirimize bakip kikir kikir gulerdik, "Bana dedi", "Hayir, bana dedi" diye ustumuze almaya calisirdik. Arkadaslar falan "Bu hafta bu kadar kisi laf atti" diye sayardi. Teksek de mahcup mahcup gulumseyerek gecerdik. Belki de laf sadece lafta kaldigi ve laflar da cok agir olmadigi icindir, kimse attigi lafin ustune agresif harekette bulunmazdi. Sonra Istanbul'a geldim, baktim, millet laf atilmayi sevmiyor. Belki o surecte Turkiye degisti diye boyle olmus da olabilir. Sucu sehir degisikligine atmayayim. Belki o zaman daha masumane zamanlardi. Alisana kadar bir sure gecti. Sonra zaten baktim, laf atan kisiye gulunce tanismaya falan geliyor, korktum.

Yolda giderken cok kendi halimde, dunyadan habersiz ve kulaklikli oluyorum. O yuzden biri dibime gelip soylemedikce fark etmiyorum. Hele sozlu degil de, gozlu ise %90 fark etmem. Fark edersem ve hakkaten agir bir sey soylemisse, sinirden cok otomatikman bir acima duygusu cokuyor hemen. "Bu adam yoldan gecen bir kadina bunlari soyleyecek neleri yasadi, neleri yasamadi. Ne bicim toplumun kurbaniyiz hepimiz, erkekli kadinli. Bu adamin bu ihtiyaci hissetmesi ne kadar aci" diye dusuncelere daliyorum daha cok. Bakissa sadece ve okuz gibi degil de, goz kaymasi gibiyse gururum da oksanir acikcasi. "Ben yaptim bunu boyle. Beraber bakalim mi bir sure" diyesim gelir ama tabii demem, o ayri.
  • aychovsky  (30.10.17 11:59:54 ~ 12:02:47) 
Arabadan uzun uzun bakış atanlara uyuz oluyorum. Pis pis bakıyorlar, ben de pis pis bakıp rahatsız olduğumu beden dilimle belirtip kafamı çeviriyorum. Uğraşamam ayılarla. Bir de o gereksiz özgüvenleri katlanılacak gibi değil.

Laf atanları görmüyorum bile, kafamı çeviriyorum. Yalnızca çok rahatsız edici olanlara bir şeyler söylüyorum dayanamayıp.

Zaten genellikle kulağımda kulaklık oluyor, müzik dinliyorum. O yüzden bakışlara ve süzmelere daha fazla dikkat etmiş olabilirim.

Bu tip erkekleri kesinlikle özgüvensiz ve zavallı olarak görüyorum.

Ek: Ayço'yu okuyunca ben de aynı kanıda olduğumu fark ettim. İstanbul'a gelene kadar kendi memleketimde bunun bu kadar kötü bir şey olduğunu düşünmezdim çünkü rahatsız edilmezdim. Niyeti anlıyorsunuz açıkçası ama İstanbul benim algımı değiştirdi ki pis pis bakışlar diyorum.
  • duyond  (30.10.17 12:02:06 ~ 12:11:17) 
duymuyorum görmüyorum umursamıyorum.


  • devilone  (30.10.17 12:14:44) 
Onların istediği onlara kötüde olsa tepki vermemiz bu taptıkları piçlikten haz almalarını sağlıyor bence. O yuzden ben asla atılan lafa tepki vermem duymamış gibi geçee giderim baştan aşağı süzeninde gözünü bağlayamayız baktığıyla kalır öyle kör olasıca.


  • hernezıkkımsa  (30.10.17 12:50:05) 
Ben de genelde sokakta kulaklık ile müzik dinleyip kendi dünyamda kaybolmuş vaziyette olduğumdan laf atanı duymuyorum, tuhaf tuhaf bakışları algılamıyorum bile. insanların yüzüne bakan biri bile değilim; bu yaz babam karşımdan yürüyerek geliyormuş, gülümsemiş yanıma kadar gelmiş ben yürüdüm geçtim. sonra gelip omzuma dokununca fark ettim, O denli bir haber oluyorum etraftan. Hava güzeldi, eğlenceli müzik dinleyip tatil planı yapıyordum kafamda.

Durum böyle kimseye tepki vermeme de gerek kalmıyor tabii. Sadece bir kez istanbul'a ilk geldiğimde gündüz vakti adamın biri metrodan evin sokağına kadar takip etmişti; arkadan bir şeyler söyleyip duruyordu. Çok korkup tanıdık markete girdim. market sahibi ve bir iki esnaf dışarıya çıktı. adam da korkup kaçtı. Bu kadar bariz olanı dışında çoğunu ya farketmiyorum ya da önemsemiyorum.
  • fraise  (30.10.17 13:14:25) 
gereksiz cengaverlik yapmam. sessiz kalırım.
fiziksel bir temas varsa, iş laf atmanın ilerisine gidiyorsa, tabiri doğru değil ama "tadında bırakılmıyorsa" bir şeyler yapmayı düşünürüm.

ama yine de elimi belime koyup çen çen laf dalaşına girmeye, adamı tutup dövmeye çalışmam, bunlar makul ve doğru savunma mekanizmaları değil. gereksiz kendini ispat çabaları, senin de bu tutumundan vazgeçmeni öneririm.
  • patty duke  (30.10.17 13:21:14) 
Geçen gün Taksim'de başıma bir olay geldi. Bankta oturan bir adam bana seslendi. Baktım, kafasıyla beni yanına çağırıyor. Herhalde yanlış anladım deyip önüme döndüm, aynı şey tekrarlanınca ben de adama bağırmaya başladım. Ben bağırınca adam bildiğiniz kaçtı. Hayır tutamıyorum çenemi, tutmama da gerek yok zaten.


  • anumegha  (30.10.17 13:37:04) 
Ben çok fazla göstermiyorum. Uzaktan biri bakınca delirmiyorum ama mesafe yakınsa tepki gösteririm. Asıl kardeşimle çıktığımda biri bakıyorsa deliriyorum. Yaşlı yaşlı adamlar kızın bacaklarına bakıyor öldürmem umarım birini.


  • jazzabel  (30.10.17 13:48:51) 
Arabadan direkt şaf atıyorsa siktir git lan piç diyorum sonra arkasından el hareketi çekiyorum :):):):)):)

Süzen insanlara içimden küfür ediyorum :):):):)
  • powerpufgirl  (30.10.17 14:01:45) 
Öküz gibi bakmak öküzlüktür taciz değildir
Laf atmak, takip etmek, temas etmek tacizdir bağırıp çağırma biber gazı sıkma ve polise şikayet etme hakkımız vardır. Hepsi yapılmalı bence, yanınızda biber gazı taşıyın mutlaka. Ayrıca bağırmak için kalabalık yerleri tercih etmeliyiz. Esnaf tek başına sallamazken, kalabalığın gazına gelip o kişiyi kovalayabiliyor.
Sonuç olarak öküzlere öküzlüklerini başka şekilde belli etmek tacize ise sessiz kalmamak en ağır tepkiyi vermek gerekir.
  • sagin  (30.10.17 14:04:43) 
İşallah hepsi geberir. Hiç hoşlanmıyorum. Öncede karşılık verirdim, karşılık verince daha da cesaretleniyorlar, duymamazlıktan geliyorum. Bakışlara, arabalardan gelen korna seslerine de aldırmamaya çalışıyorum. Bir de bizim toplumda "kısa ete giymiş, gece geç saatte gelmiş, tabii laf atarlar" anlayışı var. Tepkisiz kalmaya çalışıyorum ellemedikleri surece.


  • geçerkenugradım  (30.10.17 15:12:01) 
açıkçası gözle dik dik bakmayı taciz olarak görmeyen ve buna tepki vermeyi "avam"ve "dikkat çekme çabası" olarak nitelendiren yorumlara biraz şaşırdım ve hemcinslerimden geldiği için üzüldüm. taciz etmenin tdk'daki karşılığı "sıkıntı vermek, rahatsız etmek". bir adam sizi baştan aşağı süzüyorsa, memelerinize, poponuza, cinsel organınıza, bacaklarınıza vs dik dik bakıyorsa bu pekala tacizdir. ya da yolda yürürken arabasını yavaşlatıp baştan aşağı tedirgin edecek şekilde açlık içinde süzüyorsa bu da tacizdir. bakılan kişi burada açıkça nesne yerine konuyor. yeri geldiğinde güvenliğinden endişe ediyor. ve bu bakışın bir adım sonrasının ne olacağını da hepimiz az çok biliyoruz. bu olaylar çok sık yaşanıyorsa bakılan kişi giyinme özgürlüğünden feragat edip daha "kapalı" giyinmeye çalışıyor ve hatta sokağa çıkarken sıkılıp bunalıyorsa ortada taciz yoktur demek en hafif tabiriyle komik. burada birbirine "denk" iki insanın birbirini beğenerek flört amaçlı medeni bakışmasından bahsetmiyorum. kadını açıkça arzu nesnesi yerine koyup gayet kötü niyetlerle ve uzun uzun tedirgin edecek düzeyde bakan insanlardan bahsediyorum. bu ikisinin ayrımını kadınların çok kolay yapabileceğine de inanıyorum. sokakta tedirgin, rahatsız ve gardını almış şekilde yürümek zorunda kalan/bırakılan birinin tacize tepki vermesini "avam" ya da "dikkat çekme çabası" olarak adlandırmanın da "o saatte orada ne işi varmış", "o da öyle giyinmeseymiş canım" demekten bir adım öncesi olduğunu düşünüyorum. demek ki bizzat kadınlar olarak dahi kat etmemiz gereken çok yol var daha.


  • rusyalı kozmonot  (30.10.17 16:06:32) 
[]

CV hakkinda iki soru

1. Referanslar kısmına "Talep edilmesi halinde verilecektir." yazılması nasıl izlenim bırakıyor? Referanslarım halihazırda çalıştığım yerdeki üstlerim. Haberim olmadan aranmasını istemiyorum.

2. Adres kısmına açık adres yazmak zorunda miyiz? Sadece ilçe ve il yazsak kötü mü olur? ( Şu anki ofise başvuran biriyle bu yüzden dalga geçmişlerdi. Birader ilçeye gelsek herkes tanır galiba seni vs diye)


Cevaplayacaklar arasında IK çalışanı varsa ve bunu belirtebilirse sevinirim.

 
2. adresi o şekilde yazmak bence de komik ve saçma. en aızndan mahalle sokak cadde vs yazılmalı.

1. bence hoş durmuyor.
  • mahone  (05.10.17 22:28:59) 
Açık adresinizi yazın. Referansın da istek üzerine yazılması normal ama bazı pozisyonlara başvururken olumsuz etkileyebiliyor bir diğeri referansını vermişse ve kuvvetli bir referans ise ismen fakat aynı özelliklerdeyseniz bu diğer adaylar ile referansa rağmen yani işe uygunsanız olumsuzluk yaratmaz.

İk çalışanı değilim ama danışmanlık firması tarafından iknın kullandığı testleri hazırladım bir müddet içli dışlı olduk.
  • kullanıcıadımbuolsun  (05.10.17 22:36:35) 
IK'da calismiyorum ama onume gelen CV'ler oluyor. Ancak bir ABD sirketinde calistigim ve ABD'nin tarafsizlik ve esit firsatlar konusunda takinti derecesinde hassas oldugunu hatirlatmak isterim.

1. Makbul olan referanslarin talep edilmesi halinde verilmesi. Diger turlu CV'yi inceleyen kisinin tarafsizligini etkileyebilir (hatta CV'ye fotograf, cinsiyet, milliyet gibi bilgilerin konulmasini bile istemiyoruz)

2. Acik adrese gerek yok, neticede bir posta gonderilecek asamaya gelinirse talep edilebilir
  • crown  (05.10.17 22:37:40) 
İK değilim ama kendi departmanımın eleman alımını ben yapıyorum.

1-) Benim hoşuma gitmiyor bu cümle. Adamın çalıştığı yeri ona sormadan aramam ama başkası dikkat etmeyebilir tabi.

2-) Arkadaşlar evinden mi almaya gelecekler? Açık adres olan cv pek görmedim, görsem gülerim. İl/İlçe yeterli (işe ulaşımı rahat olacak mı sorumu yanıtlarım bu sayede) ilçeye gelsek herkes tanır mı diyene "sen hele gel, seni bana getirirler" derim, dingile bak.
  • erci  (05.10.17 22:58:26) 
Ik'cı değilim ama tecrübelere dayanarak:

1.İnternet tabanlı olursa referans yazmıyorum, boş bırakıyorum , "talep edilmesi halinde" bence çok kaba bir ifade. Eğer şirket kabul eder , yüzyüze görüşmeden önce "şu formu doldurun" dediklerinde dolduruyorum. Eğer o şirketten biri önermişse , telefonunu ve görevini iyice aklınıza kazıyarak gidin. Beni yönlendiren kişinin soyadını unutmuştum, rezil olmuştuk.

2.Açık adres işe yarayabiliyor , yine tabi görüşmeden önce doldurduğunuz cv'de , oradan muhabbet çıkabiliyor , görüşmeyi yapanın kuzeni falan orada oturuyorsa sıcak bir ortam oluşuveriyor falan , arkadaşların dediği gibi servis ayarlamada işe de yarıyor. X mahallesi 29/2 34000 X/İstanbul..
  • dogalantibiyotik  (05.10.17 23:29:51) 
mahalle, ilçe, posta kodu ve şeir en iyisidir. örnek: Suadiye Mahallesi, 34740 Kadıköy/İstanbul

Referansı da ben genelde açıkca belirtirim ama haklısın, ancak biraz detaylandırabilirsin:

1. x firması, talep edilmesi durumunda bildirilecektir.
2. x firması, talep edilmesi durumunda bildirilecektir.
3. x firması, talep edilmesi durumunda bildirilecektir.

gibi
  • pietro  (05.10.17 23:47:12) 
1. sorun olmaz
2. il-ilçe daha iyi olur.

  • eindaclub  (06.10.17 10:27:04) 
İK çalışanıyım,
1- Referanslara genellikle 2.-3. görüşme sonrasında ihtiyacımız oluyor ve direk kişinin kendisinden talep ediyoruz, kariyer.net, secretcv vs de yazması ya da yazmaması çok önemli değil, ancak şirkete gidip form dolduruğunuzda yazmanız iyi olacaktır
2- Küçük şehirlerde il/ilçe yeterli, İstanbul vb için semtte önemli sonuçta Örnek Mahallesi ve Kayışdağı; Ataşehirde.
  • ifsitifi  (06.10.17 11:49:30) 
[]

Tatilde ne okuyalım?

Şöyle plajda yuvarlana yuvarlana baymadan okuyabileceğimiz ama bomboş da olmayan, bir şeyler öğreten bir kitap?

Ilgi alanı fark etmez.


 
Alakasız belki ama ben tatilde her zaman polisiye okurum.
Ve bu çok hoşuma gidiyor.

  • mutekebbir  (09.08.17 18:34:56) 
Soluk mavi nokta.

Ama bence okumayın. Çünkü plajda kitap gerçekten okunmuyor. Boşuna yük oluyor her zaman
  • razvan rat  (09.08.17 18:54:09) 
İhsan Oktay Anar romanları. Kronojik olarak gayet güzel okunur.


  • sen git ben geliyorum  (09.08.17 20:02:57) 
Selçuk aydemir-mahalleden arkadaşlar
Bilgi verdiğini söyleyemem ama eğlenceli bir kitap.çabucak bitiriliyor.

  • tulumba  (09.08.17 20:18:57) 
Ray bradbury - resimli adam.


  • faraton  (09.08.17 20:22:06) 
Tatilde polisiye okuyanlara ben de katılıyorum. Ufak hikayeler ile sherlock holmes güzel olur. Fantastik seviyorsanız witcher serisi çok güzel, ilk iki kitabı ufak hikayeler şeklinde (ama alttan senaryo akıyor). Şimdi american gods okuyorum. Ne derece tatile gider bilemedim :)


  • allen  (09.08.17 21:19:08) 
[]

bana öyle bir kitap önerin ki...

Günlük hayattan uzaklaştırsın, okumuyorken keşke işim bitse de okumaya devam etsem diye düşüneyim, bitince keşke bitmeseydi diye üzüleyim.




 
çok öznel ama bu..

biraz neler okudun, neleri sevdin onu da yaz da ona göre söyleyelim yoksa bana kalsa ben "gün olur asra bedel" derim ama çoğu insan sıkılır bu kitaptan.
  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine  (15.02.17 19:55:44) 
Jehan Barbur - Baba Öyküler


  • Söyük  (15.02.17 19:59:07) 
Nick seçiminden başka ipucu olmadığından:
www.nadirkitap.com

  • kargn  (15.02.17 19:59:55) 
Ben en çok suç ve ceza'da böyle olmuştum.
Grange kitaplarına da bakabilirsin.

  • six packsiz  (15.02.17 20:01:39) 
bu noktada @senialanaglasin + 1

ama yine de dostoyevski-yeraltından notlar diyorum. keşke daha uzun bir eser olsaymış...

ha, hem sıcacık, hem dostane bir eser istiyorsan da ali ural - posta kutusundaki mızıka.
  • m e b  (15.02.17 20:04:42) 
Zorba.


  • malwethiel  (15.02.17 20:10:41) 
orhan pamuk-kara kitap, kurgusu sağlam ve sürükleyici, ağır da değil.


  • yeraltindan potlar  (15.02.17 20:12:41) 
Mobil edit: ipucuna takilmayin. Kendi bakis acinizla onermeniz yeterli.


  • rusyalı kozmonot  (15.02.17 20:34:45) 
Lev Tolstoy - Savaş ve Barış


  • minduser  (15.02.17 20:51:10) 
amin maalouf - doğunun limanları

john fante - toza sor (okuyabileceğiniz en güzel kapanış bu kitabın sonunda)
  • filteria  (15.02.17 20:54:59) 
illaha edebi mi olacak bilmiyorum ama post-modern olur diyorsan tabiki de murat menteş öneririm. ''allah belasını versin niye bitti ki ne güzel okuyorduk.'' diyorsun sonunda.


  • blue eyes white dragon  (15.02.17 20:59:09) 
don quijote - cervantes, yky'den, roza hakmen çevirisi ile (meritokrasi'de de var).
suç ve ceza - dostoyevski, iş bankası yayınları (bu meritokrasi'de var)
(kısaltılmış hallerini okumayın ama.)

ikisinde de tam olarak tanımladığınızı yaşadım. işimi çabu bitireyim de okuyayım diye koşturdum.
  • dahinnotha  (15.02.17 21:12:04) 
Kaplan! Kaplan!
Net, tertemiz, nefes almadan okunur; bitmesine yakın da "bitmesin" diye okumaya kıyılamaz.

  • kobuzchu kiz  (15.02.17 21:32:08) 
klasik seçki:
*Gönülçelen/Çavdar Tarlasında Çocuklar - J.D. Salinger
*Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra - Barış Bıçakçı
*Kabil- Jose Saramago

filmlerini izlemediysen daha iyi olur seçkisi:
*Otomatik Portakal - Anthony Burgess
*Bizim Büyük Çaresizliğimiz - Barış Bıçakçı
*Koku-Patrick Suskind

Mahir Ünsal Eriş (Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde, Olduğu Kadar Güzeldik) ve Melisa Kesmez (Atları Bağlayın Geceyi Burada Geçireceğiz) öykü kitapları da 'bir öykü daha okuyayım da öyle yatayım' etkisi yaratır.
  • kral lear  (16.02.17 13:41:17) 
[]

America first, x second

Bu geyigin kaynagi ne? Bir suru ulke icin video yapmislar




 
Hollanda tv'sinde bi talk show'da ilki yapıldı Hollanda için. Sonra gerisini diğer AB ülkeleri getirdi.


  • insan opusen hayvandir  (11.02.17 21:03:18) 
Ek: Trump seçim sloganı Amerika first.


  • insan opusen hayvandir  (11.02.17 21:03:42) 
Trump yemin törenindeki konuşmasında dedi, bundan sonra amerika first diye. Hollanda'daki bi talk show da Amerika ilk sırada da bari biz de ikinci olalım diye video hazırladılar. Sonra diğer ülkelerin talk showları felan aynı formatı uyarlamaya başladı


  • Haldamir  (11.02.17 23:56:09) 
[]

Dizüstü bilgisayardan anlayanlara sorum

Dizüstü bilgisayar alacağım. Kolay taşınabilir, dışarıda da rahat kullanabileceğim, çok büyük olmayan bir şey istiyorum. Genelde kullanacağım şeyler; mailler, yazı yazmak, online kurs ve sınavlara katılmak vb şeyler. Belki arada dizi film izlemek. Almışken uzun ömürlü bir şey olsun diyorum. Aklım macbook air'e kaydı. Çok anlamam bu işlerden ama şu özellikleri olan bana yeter diye düşünüyorum siz ne dersiniz?

1.6 GHz Çift Çekirdekli Intel Core i5; 2.7 GHz'e kadar Turbo Boost
Intel HD Graphics 6000
8 GB 1600 MHz LPDDR3 SDRAM
128 GB PCIe tabanlı Flash Depolama özellik

Bunun fiyatı yaklaşık 3900 lira. Bu kadar verme değmez diyorsanız ve fiyat olarak daha uygun ve kullanışlı alternatif öneriniz varsa çok sevinirim.

 
bu parayı ver değer
tam olarak ihtiyacın olan şey macbook air...

  • rentts  (28.12.16 11:29:48) 
geçtğimiz yaz aylarında bashettiğiniz özelliklerde bir bilgisayar arayışındaydım, macbookların yenileme zamanının geldiğini düşünerek, çok istemememe rağmen macbook seçeneğini eledim. Amazon'da dolanırken www.amazon.com şu bilgisayarın 749 dolar+149 dolar gümrük ve kargo ücreti karşılığında türkiye'den alınabildiğini görünce siparişimi verdim. Yaklaşık 2.5 aydır kullanıyorum aşırı memnunum. Geçtiğimiz ay amazon tarafından gelen bir maille benden aldıkları 130 dolarlık gümrük depositosunu kartıma iade ettiklerini öğrendim. 770 dolara bu bilgisayar nerdeyse bedava. Şimdi fiyatı 50 dolar düşmüş durumda, bence bir değerlendirin derim. -gümrük işi şans işi-


  • bozbaykus  (28.12.16 12:05:29) 
macbook aynı speclerde normal bir laptopun 2 katı fiyatta.
tamirinden parcasindan da ayrı geçiriyorlar.

lenovo ideapad ya da yeni thinkpad lerden alabilirsin.
minimum i5 işlemci + 8 ram + fullhd ekran + ekran kartlı bir sistem al.
  • kingcyrax  (28.12.16 12:09:00) 
lenovo x1 carbon ya da s serisi t460 vs senin aradığın. macbooka hiç bakma


  • no christ requires  (28.12.16 12:40:58) 
[]

VPN güvenli mi?

Telefona Opera VPN indirdim. Banka vb. yerlere giriş yaparken kapatıyorum ama halihazırda kayıtlı şifreler bakımından riskli midir?

VPN kullanırken nelere dikkat etmeli?


 
saçma sapan ücretsiz vpn servislerini kullanmadığın sürece sorun yok. opera vpn ücretsiz servisler içinde en güvenlilerdendir. banka işlerini yaparken kapatman doğru; üst üste farklı lokasyonlardan giriş yaparsan sistem seni fraud'a düşürür ve işlem yapamazsın. buraya kadar sıkıntı yok fakat mobil cihazlar işletim sistemleri yüzünden güvenlik açıklarına daha elverişlidir, teknolojiye hakim bir son kullanıcı değilsen yalnızca pc ya da laptoptan banka işlerini yapmanı öneririm.


  • ukde  (25.12.16 14:30:35) 
[]

mini mini bir çeviri.

As demonstrated by Emilio Garcia Mendez, the history of social control of children and adolescents is a paradigmatic example of creating a weak citizenry for whom protection was more of an imposition than a right.


kafayı yiyeceğim. tam olarak nasıl çevrilir??

 
Emilio Garcia Mendez' in ispatladığı gibi çocukların ve ergenlerin toplumsal kontrol tarihi, zayıf halklar için yaratılan ve daha çok haklı ceza ile korunan paradigmadik bir örknektir.


not: yanlış olma ihtimali yüksek. başka biri daha çevirirse bende sevinirim.
  • rononoa zoro  (21.12.14 21:25:32) 
Emilio Garcia Mendez tarafından ispatlandığı üzere, çocuk ve ergenlerin sosyal kontrol tarihi, korumanın bir haktan ziyade dayatma olduğu zayıf bir topluluk yaratmanın paradigmatik bir örneğidir.

gibi bişe.
  • mobilemob  (21.12.14 21:31:41) 
"Emilio Garcia Mendez tarafından gösterildiği gibi, çocukların ve gençlerin toplumsal kontrolünün tarihi, korunmanın kendileri için bir haktan çok bir dayatma/empoze etme olduğu zayıf bir vatandaş grubu yaratmanın paradigmatik bir örneğidir."

ben bunu, çocuklar ve gençler üzerinde kurulan toplumsal denetim mekanizmalarının tarihini incelersek, korunmayı bir temel hak yerine kendisine dışarıdan yapılan bir dayatma olarak gören, vatandaşlık bilinci zayıf bir halk oluşturmanın net bir örneğini görmüş oluruz diye anladım.
  • tembel tnt  (21.12.14 21:53:13) 
[]

minik bir çeviri

A significant portion of the adolescents in Brazil present some vulnerability, whether due to economic problems or education, teenage pregnancy, drugs, or violence.


whether due to kısmını tam nasıl çevirsem bilemedim. bu cümle nasıl çevrilmeli a dostlar?

 
şu veya bu sebeten dolayı. şu ve bu mevzu bahis konular.


  • in search we trust  (20.12.14 16:01:49) 
Falana filana göre değişen seviyede zafiyet?


  • nereye bu gidis  (20.12.14 16:19:44) 
[]

bilgi üniversitesi hazırlık sınavı

merhabalar. biliyorsunuz üniversite yerleştirme sonuçları açıklandı. sırada kayıtlar, hazırlık sınavları vs var. bilgi üniversitesi'nde hazırlığı atlamak ya da mümkün mertebe en yüksek seviyeyi almak için sınava nasıl hazırlanmak gerekir? her türlü tüyo ve kaynak önerisine ihtiyacım var. şimdiden teşekkürler.




 
şu siteden sınavın nitelikleriyle ilgili malumat alabilirsiniz: elp.bilgi.edu.tr


  • microfiction  (31.07.14 01:20:01) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.