[]

Evde bebek ve kediyi birlikte büyütenlere soru

Özellikle kedili eve bebeğin gelmesi durumunu merak ediyorum. Kediniz durumu nasıl karşıladı? Alışması zaman aldı mı, aldıysa süreci kolaylaştırmak ve kısaltmak adına nelere başvurdunuz biraz bahsedebilir misiniz?




 
ben değil bir arkadaşım;

kedi doğrudan bebeğe alıştı. sadece ağladığı ve fazla gürültü yaptığı zaman ortadan yok oldu, başka odalara kaçtı. bebeğe kesinlikle bir zarar vermedi (çocuk neler yaptı neler, ben yapsam her yerim çizik içinde kalırdı). araları gayet iyi.
  • babilbaligi  (12.12.17 16:51:13) 
arkadasin orta yasli kisir erkek iran kedili evine geldi. kedinin bir tepkisi olmadi.
ama kadin ekstra yoruluyor tuy temizlemekten.

  • jimicik  (12.12.17 17:04:49) 
8 aylık bir kızım var bir de 2 yaş üstü bir kedim. kedi özellikle bana çok düşkündü gece birlikte yatar, akşamları kucağımdan kalkmazdı fakat hamileliğimden itibaren göbeğime aşırı bir ilgisi oldu yavrusunu çağırır gibi incecik ve kısık bir sesle miyavlar göbeğimi severdi. kızım eve ilk geldiğinde oto koltuğuyla yere koyduk ve uzun uzun koklamasına izin verdik. kokladı, tanıdı, ilgisini çekti. artık kızımın dadısı gibi oldu. aylar içinde kolik kızım ağladıkça avuç içlerini, saçlarını yalayarak sakinleştirmeye uğraştı. yeri geldi çıngırağını ağzına alıp kafasını sallayarak ses çıkartıp oyalamaya uğraştı, kızım hareketlenip emeklemeye başlayınca bir görünüp bir kaybolarak emekleme arkadaşlığı yaptı ona. en son kızım yürüteçteyken yürütecin arkasından ittire ittire yapma çiçeklerimin yanına götürdü ve onları nasıl yemesi gerektiğini öğretti mesela :) şimdi kızım tutuna tutuna bir kaç adım atıyor, o yürümeye çalıştıkça kedimiz de etrafında pervane, düşerse tutacakmış gibi hep bir adım gerisinde bekliyor. yatakta birlikte yatarlarken kızım çok uca gelip düşmesin diye hep onun döndüğü tarafa gider yatar, çok kenara geldiğini farkederse ittirir burnuyla. biz sevmeye kalktığımızda elimizi kolumuzu parçalayan hayvan kızım kaşla göz arasında seviyorum sanıp tüylerini yolduğunda, kuyruğunu yemeye çalıştığında falan asla zarar vermedi, kendi çocuğuymuş gibi korudu kolladı hep.

he biz bu süreci kolaylaştırmak için sadece kedimiz kızımıza yaklaştığında tepki vermemeye çalıştık. aman çocuğa gidiyo koş yakala falan deseydik muhtemelen kıskanıp tepki verirdi ama gözümüzü üstlerinden ayırmadan kaynaşmalarına izin verdik. artık birlikte yatıp, birlikte oynuyorlar.

ilk zamanlar arkadaşın da dediği gibi çok ağladıkça ortadan kaybolup kafa dinleyeceği yerlere saklanıyor ama zamanla ağlama sesi evin rutini haline geldiği için o da alışıp kendince çözümler üretiyor. bizim kedi kimselere vermediği oynamaktan paramparça ettiği ayıcığını getirir kızımın yanına bırakırdı mesela.
  • kakamelsokoban  (12.12.17 17:26:02) 
Bizim Zorro iki kız büyüttü...
İlk çocukta Zorro'yu 3-4 ay annemlere göndermiştim aman çocuk tüy kapmasın filan diye, ikincide o da olmadı. Nihayetinde ben onlara gidiyorum, arada çocukları bırakıyoruz filan kedi çocuğa, çocuk kediye alıştı. Kakamel'in dediği gibi ben hamileyken göbüşle çok ilgiliydi, hep üzerime oturmak istedi. Çocuk doğduktan sonra da uyurken nöbet bekledi. Ayrıca çocuklarıma emeklemeyi öğreten de kendisidir.

Büyük kızım 12 yaşında şimdi, Zorro'cuğum da 13. En çok onun yanında yatmayı seviyor geceleri. Kapısı kapalıysa bağırığ "aç kız" yapıyor. Yerim o yakışıklı iyi huylu kedimi ben :)
  • SiyamkedisiZorro  (12.12.17 17:52:25) 
bizim kedinin hiç umrunda bile olmadı. hayatına aynı devam ediyor.


  • sta  (12.12.17 19:12:53) 
[]

Süt kesildi. Peynir altı suyunu ne yapayım?

Süt kesildi, kesilen kısmı lor peyniri yaptım. Artan su kısmını döküyordum hep, bu sefer fazla çıktı dökmek istemiyorum.

İnternetten bakıp ettiğim kadarıyla peynir altı suyunu çorbaya, kek böreğe filan katıyormuşlar galiba. Deneyen var mıdır, Google'a güvenmek istemiyorum? Ya da ne yapayım ben bu peynir altı suyunu dökmek dışında?


 
Bahce bitkilerine besin olur


  • beetlejuice  (12.11.17 19:20:19) 
Protein açısından zengin su. Hatta 2 kilosu 300 liraya satılan whey proteinler direkt peynir altı suyu tozu. Her türlü hamur işine koyabilirsin, güzel gider.


  • goodz  (12.11.17 19:25:02) 
anneme sordum döksün dedi :)


  • keep out  (12.11.17 20:23:16) 
Pogaca yap, ben oyle yapiyom


  • balpolen  (12.11.17 21:04:35) 
[]

Bir kitap arıyorum, belki çocuklu duyuruculardan çıkar.

Kitabın adı "Bezsiz Bebek". Baskısı tükenmiş görünüyor her yerde. Bakındım biraz, ikinci elini bulamadım. İngilizce olarak pdf buldum ama şansımı bir de burada denemek istiyorum. Elinde olan olabilir mi?




 
elimde kitap yok ama hatırladığım kadarıyla tuvalet iletişimini anlatıyordu. ben pek sıcak bakmıyorum 'ti'ye. zamanı gelince (18aydan sonra) eğitim olarak verilmesi taraftarıyım(evet zor geldi yapmadım ^^). tuvalet iletişimi hakkında bilgi almak istersen facebookta "bybo" grubunda hakkında bilgi var.


  • sta  (08.11.17 16:01:52) 
@sta oradan da takip ediyorum, okuyorum ediyorum ama kitabı okumadan içim rahat etmeyecek gibi.


  • kaymaktutmayansicaksut  (08.11.17 16:07:34 ~ 16:08:28) 
nadirkitap.com'da olabilir mi? Sahaflardaki kitaplar oluyor orada.


  • carline  (08.11.17 16:22:24) 
@carline maalesef orada da yok.


  • kaymaktutmayansicaksut  (08.11.17 17:01:28) 
facebookta direkt tuvalet iletişimi grubu var.

ben hic ti yapmadım ama 1 yaşında çişini söylemeye başladı. bezi istemedi. maalesef çeşitli sebeplerden bezi bıraktıracak ortam olmadi. ama bebekliğinden beri tuvaletini normal algılatmaya çalıştım. pis, kokmuş kötü gibi kelimeler kullanmadım.her tuvalete gidişimde ben çise gidiyorum dedim. sanırım oradan öğrendi.
  • balik kraker  (08.11.17 20:23:36) 
@balık kraker facebook grubundan da haberdarım. Ama gerek grupta gerek google üzerinden ulaşabildiğim kitap kaynaklı yazılarda yer alan ikincil görüşleri ve bilgileri istemiyorum. Derdim o yüzden kitaba ulaşım. Deneyeceğim her şekil ama işte...

Neyse bulamayacağım kitabı galiba. Pdf'i bastırayım ben bari.
  • kaymaktutmayansicaksut  (08.11.17 20:48:15) 
[]

Plastik su damacana - depozito bedeli

Merhaba,
plastik damacana su satın alırken en başta su bedeli+damacana depozito ücreti ödüyoruz değil mi? Sonra o suyu almaktan vazgeçtiğiniz zaman boş damacanayı iade edip depozitoyu iade alıyoruz? Ben bu şekil biliyorum, zaten depozito bu demek çünkü? Hayır, tane tane yazıyorum kusura bakmayın çünkü birkaç dakikadır saçma sapan bir muhabbetin içine düştüm ben mi atlıyorum bir şey diye.

Şöyle ki, eskiden kullandığımız suyu artık kullanmıyoruz ve damacana boşta, evde yer kaplıyor. Dedim ki iade edeyim gelsin alsınlar. Telefonla da aradım şu an aldığımız bayiyi, damacana bedelini bilmediklerini söyledi kadın ben iade etmek istediğimi söyleyince. Ben de eski bayimizi aradım, adam bana su bedeli+15 tl depozito ücreti ödemem gerektiğini söyledi eğer su almak istersem.

Sonra şu anki bayi bilgilendirme yapmak için beni aradı ve NORMALDE PLASTİK DAMACANALARDA DEPOZİTO BEDELİ OLMADIĞINI, BUNUN SATIN ALMA BEDELİ OLDUĞUNU AMA 4 TL'YE ALABİLECEĞİNİ söyledi. Aradaki fiyat farkının neden kaynaklandığını sordum, alakasız şeyler söyledi.

Olay resmen şu an benim için salak yerine konmaya çalışmaya bilenmem sebebiyle zamanında ödediğim depozito bedelini iade almak oldu. 3 5 ne ise alacağım, çünkü bir de benim başka damacana verip depozito bedeli ödemediğimi ifade etti ki ben bu eve yeni taşınmıştım o zaman, başka damacana kullanmadığımı söylememle topladı kendisini.

Sorum şu, ilk abone olurken ödediğimiz bedel DEPOZİTO bedeli değil mi? Bir de ÇENESUYU kullanan ve yakın zamanda satın alan varsa ne kadar depozito bedeli ödediniz?

Ben genel merkezi arayacağım şimdi de, aramadan önce durum teyidi yapayım.

 
evet iade edilmesi lazım.
başka bir numaradan genel merkezlerini arayın ve yeni üyelik açmak istediğinizi, boş damacananızın olmadığını ve damacana depozito ücretinin ne kadar olduğunu sorun, öğrenirsiniz bu sayede. zaten görüşmeler de kayıt ediliyor. daha sonra tekrar arayıp durumu anlatın ve ücret iadesi istediğinizi söyleyin. görüştüğünüz diğer müşteri temsilcileri ile yaptığınız görüşmelerin de ses kayıtlarının dinlenmesini isteyin ve şikayet kaydı oluşturun.

  • veritaslibertas  (06.11.17 13:46:05) 
boş damacanayı diğer şirket almıyor mu? benim yaşadığım bölgede pek sorun olmuyor marka değiştirince diğerini veriyoruz. aslında garip olan bizimki ama yine de bir sorun yeni alacağınız yere.


  • jamiro  (06.11.17 14:12:24 ~ 14:12:44) 
[]

Bir kullanıcı hatırlama

Burada bir kullanıcı vardı 1,5 sene kadar önce, kadın, 20'li yaşların ortalarında. Devamlı eşi ve kayınvalidesiyle sorunlarını anlatan duyurular açardı, hatta bir ara iş yeri problemlerini de sıkça yazar olmuştu.

Kocası annesinin tarafını tutardı sıklıkla, kayınvalidesi ondan izinsiz kızın evinde misafir ağırlardı filan. Troll mü değil mi bilemezdi çoğu kimse.

Nickini hatırlayan var mı? Aklıma geldi şimdi de kafamda dolanıp duruyor hatırlayamadım. Soru da taradım ama bulamadım yine de.

Kekli mekli bir şey miydi acaba, puff?!

 
Mantarliborek mi? Kek deyince o geldi aklıma :)


  • fraise  (01.11.17 01:38:04) 
Mantarliborek aynen :)


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (01.11.17 01:40:06) 
heee

kesin bilgi.

mantarlıbörek de vardı ama kayınvalidesi devamlı evine izinsiz giren heee'ydi.
  • elorelia  (01.11.17 10:11:03 ~ 10:11:35) 
[]

Aralık ayında doğacak bebek nasıl giydirilmeli?

1- Hastaneden çıkarken:
Bebeğin içine yarım kollu body, üstüne pamuk uzun kollu tulum giydirilse, kafasına da bere; anne sling ile kendine sarsa ve üzerine battaniye örtse kafi midir?

Sling içinde olacağı için kafi gibi geliyor ama bilemedik.

2- Gece uyurken:
Yine aynı şekilde yarım kollu body üstüne pamuk uzun kollu tulum giydirilip yarım kundak yapılsa? Yoksa uyku tulumu mu giydirilmeli 2 kat üzerine?

 
Çocuğu usutmeyin de nasıl usutmezseniz usutmeyin. Giydirin battaniyeye sarın şapka giydirin. Bir de çok merak etmeyin çocuğa göre her şeyi ayarlayacaksanız zaten zamanla. Bilmediklerinizi öğreneceksiniz. Hayırlı olsun.


  • scorpion37  (28.10.17 19:28:23) 
yav kız belli ki bebek tecrübesi olan yaşıtlarına soruyor, hemen innilirinizi sirsinizi.

hastaneden çıkarken saydığın kombin bence olur dışarda kara kış yoksa, zaten arabayla eve gideceksiniz, üşümez bence. en kötü astronot kıyafeti gibi tulumlar var ya, onlardan alır giydirirsiniz hiçbi şey olmaz.

gece uyurken yeni nesil anneler oda sıcaklığını baz alarak giydiriyorlar, 25 derece sıcaklıkta bir odada bebek terlemiycek şekilde giydirebilirsin. o da genelde şöyle: atlet görevi gören bir şey, üzerine tulum, üzerine battaniye. bu kadar.

6 aralıkta doğursana <3
  • evde liyakat kalmamis  (28.10.17 19:32:38) 
Hastanede ikişer tane giydiriyorlar elleri ayakları çok üşüyor bebeklerin. Şuan üç aylık oğluma zıbın sweat kulotlu corap ve patikli eşofman giydiriyorum uykudan kalkıncada hırka. Hastanede doğum sonrası bebek hemsıreleri size emzirme eğitimine gelecekler onlara sorun en dogru onlar bilir. Birde yenidoğanı slingle değilde hastane çıkısı pusetle götürün bence annenin ağrısı oluyor çünkü ve bebekte su gibi dokunmaya kıyamazsınız.


  • hernezıkkımsa  (28.10.17 19:44:13) 
geçtiğimiz aralıkta teyze olmuştum, ah minnoşum büyüdü ya <3

hastaneden çıkarken söylediğin kıyafet uygun. battaniyeleri ikileyin ama bence.

geceleri de evin sıcaklığına göre ayarlarsınız. yarım kundak kurtarmaz, ben kendimi yorganla dürüm yapıyorum yani buna göre düşünün :) yine iki kat battaniye diyorum.

ha bi de, üşütmekten değil de manyak gibi giydirmekten daha çok çekinin bence. hep etrafta görüyorum çılgın anaları, o yavrular nasıl havale geçirmiyor şaşıyorum gerçekten. sonra en ufak soğukta hasta oluyorlar falan.

velhasıl, sağlıkla dünyaya gelsin inşallah. halledersiniz çok düşünmeyin şimdiden. aklınızın yarısını alacak, kalanı da sırf ona çalışacak zaten :)
  • bxgx  (28.10.17 20:35:43) 
Kız devorla senin mi çocuğun oldu yoksa? Güle güle büyütün. Facebook ta yüzüne emoji koyup paylaşma da çocuğu nasıl giydirirsen giydir. Anneler bilir nasıl giydieceğini.


  • for day to break  (28.10.17 20:44:04) 
1. ceket de giydirin bence. battaniye ince olmasın kalın battaniye kullanın. aralık ayı soğuk olur.
sling bence de uygun değil.hem anne rahat edemez o da kalın bişeyler giyecek çıkarken hem de göbek düşene kadar sling bebeği rahatsız edebilir, göbeği zedeleyebilir. puset yoksa kucakta battaniyeye sararak çıkarırsınız.

2. yarım kundak deliksiz uykuya da yardımcı oluyor bebek kendi hareketinden uyanmıyor ama bebek gelişimine olumsuz etkileri olduğu için önerilmiyor. kalça çıkığı riski, dolaşıma olumsuz etkileri var. bir de bebek ayakları kıvrık tutmaya alışkın, kundak rahatsız eder. uyku tulumu hem kullanımı rahat hem zararsız.
bir batında doğum olsun, analı babalı büyüsün:)
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (28.10.17 20:51:18) 
Benim duyduğum; evde anne baba nasıl giyinirse onun bir kat fazlası. Çocuk üzerine giyerse bir de yelek veya boydan tulum. Özellikle astronot uyku tutumları iyi oluyor. Ama bebeğimiz için kullanmadık biz.


  • ceyhan prensi adana  (28.10.17 20:59:16) 
sling hastaneden çıkmaya uygun bir ürün degil.

çünkü sling e sarsıntınızda siz kemer takamiyorsunuz. bu da bir kaza anında savrulmaniz ve bebeğin sizinle çarptığınız yer arasına sıkışması demek.
biraz büyüyüp de kanguruyla geçince ya da single devam ederken ben kemeri sırtımdan geçirip sadece bel bölgemden tutturuyordum. bu da taksi ya da araba koltuğu olmayan bir arabaya binmek zorunda kalırsam uyguladıgim bir yöntemdi.

hastaneden sadece ve sadece ana kucağı icinde cikarin. arabada hep ana kucağında olsun. inince sling e sararsınız.

sağlıkla kucağınıza alın.. . gözünüz aydın şimdiden.. .
  • balik kraker  (28.10.17 23:55:35) 
[]

Kedimiz çişini kakasını saatlerce tutuyor

3 yaşında dişi bir kedimiz var, kısır. Bugüne kadar hep sokak+ev kedisiydi. Uzunca zamandır da akşam bırakıp sabah erkenden aldığımız bir rutinimiz var.

Sorun şu ki, önceden dışarıya çiş yapmayan ve eve gelmeyi bekleyen kedi şimdi evden çıkana kadar çişini kakasını yapmıyor kuma.illa dışarı yapacak. 18 saate kadar tutuyor neredeyse.
Kumu değiştirdik yine fayda etmedi. Kumu kazdık, teşvik ettik yine yok. Çıkartmadık ki mecbur kalsın, ı-ıh. Bir hastalık belirtisi filan yok bu arada, keyfi filan her şey yerinde. Her zamanki gibi. Sadece tuvalet düzeni değişti.

Ne yapacağımızı şaşırdık. Böbreklerine bir şey yapacak diye endişeleniyoruz.

Fikriniz veya gösterilecek yol yordam var mıdır?

 
hic kedi bakmadim ama aklima oneri olarak geldi, acaba kumunu balkona filan koysaniz yavas yavas oyle alisir mi ki?


  • in vino veritas  (26.10.17 21:15:48) 
kumu değiştirmek yetmez. düzenli temizlemek gerekiyor. bir de ince kum değil de koku hapseden kum kullanıyorsanız, kediler için cehennem gibi olan kum asıl o kum. gereçeğe yakın ince kumları ve tuvaleti bahsedildiği gibi açık havada, balkonda tutmanızı tavsiye ederim. tuvaleti temizledikten sonra arada bir kumları iyice kararak havalandırmanızı da öneririm.

evdeki kum bir kere kullanıldıktan sonra toprak varken çoğu kedi kumu tercih etmez ve dışarıyı bekler. sizinkinin bekleme süresi çok abartılı yalnız.

kumu günlük temizlemeyi denerseniz ve yine davranış değişikliği görmezseniz belki de kedinizi veterinere götürmeniz gerekecek.
  • godoşu beklerken  (26.10.17 21:54:06 ~ 21:56:23) 
@in vino evde balkon yok ne yazık ki :(

@godos kokuyu hapseden dediginiz kristal ise kristal gibi olanlardan değil, bentonit kum kullanıyoruz. Düzenli olarak temizleniyordu aslında komple karıştırıp minik taneleri dahi alıyordum ince delikli süzgeçle. Şimdi günlerce değiştirmeme gerek kalmıyor, damla çiş yok :D
Neden değişti huyu anlamayışımız da bundan.
  • kaymaktutmayansicaksut  (27.10.17 10:59:10) 
3-4 ay once sokaktan gelip eve yerlesen kedicim de boyle. ben ise giderken cami acik birakiyorum, disarda-icerde takiliyor. ben eve gelince de evde duruyor. gece de evde. tuvaletini hep disari yapti. bir ara diskiyi gozlemlemek icin kapali tuttum cami. eve yapmamak icin kivrandi resmen saatlerce. evde gene kum tutuyorum, soguk havada cikmaya usenirse diye. ama yok, sevmiyo cocik eve yapmayi. zaten kaka kabini kullanmayi da beceremiyo. poposu boklaniyo ona yapinca.

evde durdugu sure icinde arada disari cikip yapmasina izin verin. en azindan iki kere salsaniz yeter ona. o arada belki kabina da alisir.
  • jimicik  (27.10.17 11:26:00) 
dışarıda ne tür bir toprağa yapıyor? kum mu, bitki toprağı gibi mi? o tarz bir toprak koyun kumunun üzerine.


  • tiny penny  (27.10.17 12:39:44) 
[]

Yabani otu kıyafetten çıkartamamak

upload.wikimedia.org

Şu ot taytımın her yerine yapıştı. Kedi tüyü toplayıcısı, bant ve bıçakla kazıma yöntemleri fayda etmedi. Aklıma tek tek cımbızla çekmek veya taytı çöpe atmak harici yol gelmiyor.

İşe yarayan yöntem bilen veya aklına denenesi fikir gelen varsa kabulümdür. Teşekkürler.

 
tayt giymeyin diye boşa demiyoruz. hele dışarı çıkarken hiç.

tay çöpe +1.
  • secrexv2  (08.10.17 19:24:38) 
makinede yıkamayı dene çıkarmaz ise çöpe


  • basond  (08.10.17 19:25:53) 
ay o cok lanet bi ot. kopegin patisine yapisiyor, cektikce de daha gomuluyor gibi yapiskanli igrenc bi sey bogk. cok miktarda bulastiysa tayti atin.


  • pide  (08.10.17 20:15:46) 
Ilık suya bas beklet bakalım bi gece kadar. yarın da makineye atar yıkarsın. Belki yumuşayıp çıkar. Organik madde olduğu için bulaşık makinesi deterjanı da çıkarabilir. Şimdi yazarken aklıma geldi. Suya basarken bi tablet at içine. Faydası olur mutlaka.


  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (08.10.17 20:41:56) 
[]

Yemek yemem ve su içmem gereken zamanları hatırlatacak uygulama

Bilhassa ara öğünleri unutmamım önüne geçecek, yediğim şeylerin de listesini yapabileceğim, hem su içmem hem yemek yemem gereken zamanları hatırlatan tek bir uygulama var mı kullanıp memnun kaldığınız?

Su & yemek için bir arada yok derseniz, yemek için hangisini tavsiye edersiniz?


 
çalarsaat. her gün tekrarlanan alarm kurman yeterli.


  • captainobvious  (06.10.17 15:10:31) 
myfitnesspal hatırlatıyor öğünleri


  • la noix  (06.10.17 17:25:56) 
[]

Sıkınca içi vik vik öten peluş oyuncak makinede yıkanır mı?

Yoksa o vik vik öten kısım su alır bozulur mu?

Peki minik çıngırak gibi olanlar?


 
Normalde iyice kurutulduktan sonra bozulmaması lazım. Ama daha önce yıkamadım :)


  • lcha  (01.10.17 15:38:46) 
İçinde elektronik düzenek varsa bozulur büyük ihtimalle. Vik vik sesi düdük gibi mekanik bi aparattan çıkıyorsa bozulmaz.
Çıngırak gibileri bulaşık makinesinde yıkamak daha iyi. Çamaşır makinesinde kazana çarpıp yıpranabilir, aşınma olabilir. Plastik türevi olduklarını varsaydım.

  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (01.10.17 16:02:39) 
Çıngırak olanları elde yıkayabilirsin ve vidası falan varsa paslanmaması için iyice kurulaman gerekir. Peluş olansa makinede muhtemelen bozulur,pilli ve öten oyuncaklar biraz hassas oluyor. Bence onu bebe şampuanı kullanarak bir bezle silip iç kısmını ıslatmadan üstten üstten durula. Başarılar;)


  • unlem  (01.10.17 16:29:04) 
Çıngırak olanın da üstü kumaştı, eksik bilgi vermişim. :)
Pilsiz ve tüylü her şeyi çamaşır makinesine atıp 20 derecede 35 dakika yıkadım. Bir de kuruttum yine makinede. Hiçbir şey olmadı, ördeğin ve dinazorun tüyleri çogzel oldu hatta :D

  • kaymaktutmayansicaksut  (01.10.17 17:33:14) 
[]

Kan vermeye ilaç içip mi gideceğim içmeden mi? (Selam doktorlarımız :))

Bir ay boyunca euthyrox kullandım tiroid mevzuuna, yarın kontrole gideceğim, dozu arttıracak büyük ihtimal. Sabahları aç karnına iç ve 1 saat sonra kahvaltı yap demişti doktor, şimdi ben yarın kan vermeye sabah ilacı içip mi gideceğim, içmeden mi bilemedim?? Aç vs tok ayrımından ziyade ilaçlı vs ilaçsız ayrımına takıldım kısacası. Ne yapmalı?




 
Böyle gülücüklü mesaja tek kelime cevap yazmayayım :) İlaç içmeden gideceksiniz.


  • Lim5  (22.06.17 23:54:06 ~ 23:56:11) 
[]

Şu cümleyi çevirebilir miyiz, düşünme yetimi yitirdim de az önce :(

SELLER is entitled to activate the bank guarantee “at the first call” in case the DISTRIBUTOR fails to settle any of the due invoices within 90 days as of the day of delivery of the Products, in term of 30 days from the invoice payment day

özetle 'distribütör ürün teslim tarihinden itibaren 90 gün boyunca ürün fatura kesmekten imtina ederse, faturanın ödenme tarihinin üzerinden 30 gün geçtikten sonra satıcı bankadaki teminatı derhal çekmeye hak kazanır.' mı diyor yoksa çok mu yanlış yerdeyim?

Algılayamıyorum, tıkandım.

 
to settle any of the due invoices * burada fatura kesmekten bahsetmiyor, kesilmiş faturayı ödemekten bahsediyor. faturayı distributor degil satıcı kesecek. satıcıya teminat mektubu verilmiş, distributor fatura bedelini ödemezse teminat mektubu nakde çevrilecek. ben öyle anlıyorum en azından.
90 gün boyunca değil 90 gün içinde
at the first call * ilk talepte ödemeli olarak çevrilmesi daha doğru olur, teminat mektubu metinlerinde oyle kullanıyoruz.
  • kassiopeia  (10.02.17 15:50:29 ~ 15:50:52) 
[]

Hemcinslerime karşı tahammülden yoksun bir insan oldum.

30 yaşında kadının öncelikle. Şekilci olmaya ve insanları aşağılamaya başladığımı fark ettim bir süredir. Bu durum beni rahatsız ediyor ama engel olamıyorum.

Misalen hemcinslerimin ağzını yayarak konuşması beni çileden çıkartıyor. Karşımdakinin konumu ve eğitimi neyse o insan saf gerizekalı oluyor gözümde. Herkesin cevabını bildiği soruyu sorsa o damgayı yapıştırmam.

Seçilen kıyafet tercihine göre de insanları yargıladığımı fark ettim, adliyede misal kış vakti yazlık topuklu ayakkabıyla yürüme gayesi içindeki kadınlara karşı anlamsızca önyargılı bakıyorum. İki adımlık yolu 5 minik adımda gitmelerini yadırgıyorum.

Bu durum bence görüntüsünü dengelemeyen başka kadınlar için de geçerli. Geçenlerde minibüsü bir koz durdurdu, yirmilerinde kış vakti kısacık etek, ten rengi naylon çorap, düz üstü topuklu çizme gitmişti. "Arkadaşım koşuyor bekleyin"dedi, bekledik. Arkadaşı da aynı kıyafetle binince ve full makyaj şehrin böyle giyinmek için fazlasıyla tehlikeli olduğunu bilmediklerini düşünerek kızdım içimden.

Örnekler en yakın tarihli ve en bariz olanlar oldu. Genellersem sanırım örnekteki gibi kadınların kadınların toplumda kadına karşı olan bakış açısını kötü etkilediklerini düşündüm. Çünkü biliyorum o minibüse kendini atan kız düz çizmeli falan rahat görünen bir tip olsaydı en azından böyle düşünmeyecektim. Bu arada başkaları da benim için aynılarını düşünebilir o konuda bir sıkıntım yok mesela. Başkasına göre de ben x ve y olabilirim.

Siz ne durumdasınız? Nasıl engel olurum kendime yoksa zaten insan çevresini seçer ve bu ayıklamayı yapması normal olan mı?

 
yaş geyiği yapmak istemezdim ama bu yaşlarda gelen bir özellik saydıklarından bazılarını bende yapar olduğumu fark ettim.

Ha yanlış yaptığımın farkında olduğum için bunlar karar mekanizmamı çok fazla etkilemiyor birisi hakkında önyargı sahibi olup onunla muhabbet edeceksem önyargı yapmanın anlamı yok kendimi mal pozisyonuna sokuyorum kurtul şu önyargıdan diyorum.
  • basond  (29.01.17 20:49:58) 
Tam ekleme yapıyordum ilk cevap geldi :), aksine başkaları için ben boş insan da olabilirim. Öyle olup olmamakta sakınca görmüyorum işte garip tarafı. Bilmediğim şey olabilir, kesin var, beceremediğim şeyler var dolu hatta. Neden böyle oldum ne ara oldum anlamadım. Sadece kadınlara karşı var bu.


  • kaymaktutmayansicaksut  (29.01.17 20:51:59 ~ 20:52:31) 
@playıng star, o benim de aklıma geldi. O sebeple engel olmaya çalışıyorum bu duruma. Verdiğim örnekte misalen topuklu ile ilerleyemeyen kadında, çivi topuk yerine bir tık kısa olsaydı bunu düşünmeyeceğime eminim. Ya da o kızın kıyafetindeki bir detay eksik olsaydı, çorabı daha koyu renk olsaydı, çizme diz altı olsaydı... O şuhluk çiğ geliyor bana


  • kaymaktutmayansicaksut  (29.01.17 20:56:20) 
Geçen fakültenin kantininde sırada bekliyordum. Bir tane kız çantasına kırmızı bir top asmış. Böyle yün gibi. Süs amaçlı tamamen. Kantinde çalışan kız, bu kızı görünce "salak" deyip kafasını çevirdi. Ben bu noktada iki şey fark ettim. Birincisi kantinde çalışan kız bu kıza özeniyor olabilirdi. Çantasında süs olan kız üniversite okuyordu ve istediği gibi davranıyordu. İkincisi de kantinde çalışan kız iş hayatı nedeniyle bıkkındı ve bu bıkkınlığın acısını başkalarından çıkarıyordu. Belki sizde de böyle bir durum olabilir. Biraz bastırılmış feminenlik sezdim. Adliyede vakit geçire geçire sert biri olmuş olabilirsiniz ki duyuruda gördüğüm kadarıyla gereksiz sert birisiniz. Kokoşları ben de sevmem ama her kadın istediği gibi giyinebilir. Giyim tarzlarıyla dikkat çekmek istemeleri tabii ki salakça ama bu çok tepki verilecek bir şey değil. Diğer bir yandan onlar kadar özgür olmak da istiyor olabilirsiniz. Özgürlükten kastım kafanızın boş olması. Yani onlar gibi biraz düşünmeden yaşamak istiyor olabilirsiniz. Ben de bazen karşımdakine içimden saydırırım ama genelde insanları kırmamaya çalışan biriyim. Herkesin kendi hayatı. Benim çocuğum değil karşımdaki.


  • dissendium  (29.01.17 21:06:09 ~ 21:07:08) 
hepimiz etrafımızdaki insanları ister istemez yargılarken kendimizi buluyoruz. en yargılamadığını iddia eden insan bile, tıpkı senin yaptığın gibi içten içe bunu yapıyor. bence bunun dozajı çok önemli. yani tepkinin derecesi, bu tepkiyi nereye götürmek istediğin. bunun illa ki imrenmeyle, kıskanmayla, yıkıcı bir eleştiriyle alakası olmasına gerek yok. bilinç altının derinliklerine inmeden konuya açıklık getirmek gerekirse bence bu çok fazla uyarıldığımız bir dünyada yaşıyor olmamızla açıklanabilir. ben de çevremdeki insanların giyimine, şehirlerin dizaynına, bir arabanın park edilişine, bir adamın yolda yürürken elini kolunu savuruşuna.. her şeye fazla dikkat eder oldum çünkü hem medyada hem gerçek hayatta bunlar gözümüze sokuluyor ve neyin nasıl olması gerektiği anlatılıyor hep. bazıları dünyamızla uyuşur, bazısı uyuşmaz. sonuçta kafamızda bununla ilgili doğru, yanlış yargılar oluşturuyoruz, tartışıyoruz.
senin verdiğin örnekten gidecek olursak, kış günü ince çorap ve minik etek giydiği için kızın durumuna "ne alaka şimdi, nası rahat ediyor böyle, ben hayatta edemezdim bu soğukta, üstelik o kadar olay oluyor niye daha düşünceli davranmıyor" diye mi düşünüyorsun yoksa bu davranışından dolayı ondan nefret mi ediyorsun? ikisinin arasında fark var. bana senin durumun ilkiymiş gibi geldi.

  • mrsmoon  (29.01.17 21:23:03) 
Bunların çiğ gelmesi normal. Bunda sorun yok. Bakar geçersin. Ama tahammul edemeyecek bir sey yok. Onlar öyle sen böylesin.

Ama bunun sadece belli kadınlara yönelik olmasında bir sıkıntı var sanki. Rahatsizligin süslü gösterişli "kadınsı" kadınlarda. Örnegin okumayan, kültürsüz kadınlardan degil de topuklu ayakkabili kadinlardan rahatsiz olmuşsun. Biraz dissendium gibi dusundüm ben de. Iyi bir egitimin kariyerin vardır dolu bir insansindir ama bu süreçte çekiciligini kaybettigini dusunduren şeyler yaşamışsındir. O abartılı görünüşü kıskanmak degil bu tabi ki ama farkinda olmadan bunu feminenlikle bir tutmuş olabilirsin. Ki muhtemelen meslektaşlarında da var. Hani onlar da senin gibi gayet işinde gucunde ama süslenmekten geri kalmamişlar. Onlarin buna vakti, hevesi vardir senin yoktur. Sen mesgulsündür. Hep oyle olmuşsundur. Bu bile senin için sinir olma sebebi belki. Yaşla da ilgili olabilir.Ayrica verdigin örnekler çok abartılı da gelmedi bana. Isyerinde topuklu cizme giyen kadinlar toplumdaki kadin imajini zedelemiyor genelde. Eger sorunun, hemcinslerinin yarattigi "boş insan" algisiysa bunlara gelene kadar kadınlarla ilgili çok şeyden rahatsiz olmaliydin. Bunlar hep varsayim tabi. Sevmeyebilirsin begenmeyebilirsin ama bu tahammulsuzluk normal degil pek.
  • aquarium  (29.01.17 21:48:51) 
geçen gün sorulan "moderatörler hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusunda senin için "forever pms" ve ayaklı "stanford prison experiment" virali demiştim.

çuvaldızı önce kendine batırdın mı? sebebi söylediğim şeyler olabilir, bir baktır derim.
  • no christ requires  (29.01.17 21:54:48) 
bu insanlar ne yapıyorlar ki? size ne zararları var? kış ayında giysin yazlık ayakkabısını ya da yazın sıcağında bot giysin kime ne? ten rengi ince çorap ve mini etek giymek, bol makyaj yapmak onların tercihi?

ben her şeye önyargıyla bakan insanların kendileri ve insanlarla barışık olmadığını ve mutsuz olduklarını düşünüyorum. sevmiyorum bu tip insanları, kusura bakmayın.
  • pinkpeony  (29.01.17 22:07:06) 
@aquarium okuma imkanı olmayan insanlara karşı kötü yönde bur eleştiride bulunacak haddi kendimde bulmuyorum sanırım, onun imkânsızlığını eleştirmek olur bu. Tam hali değil o kişi anlatabiliyor muyum? O insanların siyasî veya sosyal anlamda benim hayatımı da belirliyor oluşu ayrı mesele, kızıyorum ama tahammülsüz değilim.

Üniversitede filan etekle dolaşırken karşımdan gelen hemcinsimin bakışını görüp o bakışı anlamdiramayan insanım hala, destek olmalı insanlar birbirine, ben.onun sokakta rahat yürümesini sağlamalıyım diyorum ama diğer yandan da hor görünce kendimle celisiyorum, bu canımı sikan
  • kaymaktutmayansicaksut  (29.01.17 22:13:23) 
bir gün o embesil görünümlü hatta belki de gerçekten embesil bir insan gelir senin başarmak için çok uğraştığın, kafanın basmadığı, beceremediğin herhangi bir şeyi yapar gözünün önünde o zaman dersin ki herkesin kendi çapında bir değeri olabiliyormuş demek ki. bu dediğini ben de yapıyordum oradan biliyorum çünkü.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (29.01.17 22:13:27 ~ 22:13:42) 
Koruma içgüdüsü ile yapıyor olabilir misin bunları? Sonuçta kadınlara karşı nasıl bir onyargi olduğunu hepimiz biliyoruz. Bende de oluyor bu, 'ya kisacik etekle çıkmış bu soğukta; donacak simdi, sağda solda da bir sürü hanzo dolaşıyor. Kıza musallat olmasinlar' diye düşünüyorum mesela. Ya da o kadar topuklu ayakkabıyla sokakta yürüyen birini görünce 'e düz yol değil ki, düşer kırar bir tarafını' diye düşünüyorum.

Ayrıca kompleksli biri olduğunu da düşünmüyorum kesinlikle.
  • fraise  (29.01.17 22:14:32) 
Yakın arkadaş çevremde bu tür insanlar olmuyor, iş yaşamında da tahammül etmeye çalışıyorum.
Aşırı derecede yüzeysel+habire çocuğundan bahseden dominant kadınlardan mobbing gördügüm oldu bu nedenle hiçbirinden hoşlanmıyorum. Samimi olmasam da kiyafetlerine, çocuklarına iltifat ediyorum, sosyal medyada beğeniyorum, konuştuklarını dinleyip onaylıyorum-konusmayı devam ettirecek nötral cümlecikler kuruyorum. Hoş tutmaya calışınca saldırganlıkları azalıyor, ciddi anlamda psikopat değillerse.

  • Sulfoxaflor  (29.01.17 22:15:12) 
@pink :) ne kusuru aşk olsun, kendim cozemedigim için sordum zaten. Haklı olabilirsiniz, her yorumu okuyup üzerine düşünüyorum.
Herhangi birinin hemcinsime bakıp aşağılaması benim kadın olarak içime dokunuyor. Bir yerde ağzını yayarak konuşan bir kadına bakıp gerizekalı olduğunu veya salak bir tiki olduğunu düşündüren haline kızıyorum. Kadın toplumda zor yer ediniyor, her anlamda. Neden tane tane konuşmuyorsun diyorum icimden.

Veya o kıza kıyafeti yüzünden gelecek bakışlar beni geriyor, bir bakıyorum kızı yadırgayan ben olmuşum içten içe.

Aman bilemedim böyle şeyler.
  • kaymaktutmayansicaksut  (29.01.17 22:20:51) 
"Şekilci olmaya ve insanları aşağılamaya başladığımı fark ettim." bu cümleden ve devaminda verdigin örneklerden çok da sadece hemcinsleri koruma icgüdüsü, yolda yurumelerini kolaylastirma amacı sezemedim ben. Aşagılamadan da yapabilirdin bunu. Çok sinirlenmiş gibi görünüyordun. Neyse, okumayanlar derken genel olarak kitap okumayanlar,kendini gelistirmeyenler anlamında dedim. Hani yolda guvenle yurumesini istedigin korudugun,ama ayni zamanda boş, saf gerizekalı diye dusundugun hemcinslerin. Bence de dedigin gibi tam olarak neyin rahatsiz ettigini cozememissin celiskilerin var :) olabilir ya cok dusunme. Bir yandan haline uzuldugumuz bir yandan da kizip elestirdigimiz bir sürü insan var etrafimizda. Normaldir.


  • aquarium  (29.01.17 22:33:14) 
işte bunlar hep mahalle baskısı, hep bastırılmış ve pompalanmış duygular. 90larda ful makyaj mini etek giyen kadın göze batmıyordu. çevremizdekilerden dolayı kendimizi sınırlar olduk, ve diğer insanlardan da bunu bekliyoruz

ve ben bu duyuruyu okumadan önce yarın işe ten rengi çorap ve beyaz, üstünde kırmızı çiçek desenleri olan elbise ile gitmeyi düşünüyordum. tabii sonra nerede yaladığım aklıma geldi, siyah opak çorap ile bordo daha mutaassıp elbisede karar kıldım
  • la noix  (29.01.17 23:20:50) 
[]

Kedilerle alakalı sorularım var.

İçime dert olan bir konu var uzun süredir, bizim kedinin yalama huyu yok. Geçenlerde de kediler sevdiklerini yalar gibi bir şey okudum, dert oldu içime. Sadece gelip mırlamasını, boynuma yatıp ıslak burnunu yüzüme boynuma sürtmesini sevgisinden değil keyfinden yaptığına mı yormak lazım? Sevmiyor da kullanıyor mu bu beni?

edit: 2,5 yaşında pofidik dişi tekir.


 
cins kedi mi? tekir mi? belki onunla ilgilidir.
bizimki de hiç yalamıyor, ama sevgisinden şüphemiz yok. scottish kendisi.

  • cedex  (23.01.17 15:39:47) 
hepsinin huyu farklı. benim van saçımı başımı yalarken tekir kucağıma bile gelmez


  • argent dawn  (23.01.17 15:45:13) 
cinsiyle alakası yok. kedinin huyudur. benim sokakta baktığım bir tekir var, beni uzaktan gördüğünde mırlamaya başlar, koşa koşa gelir sokulur, ne zaman yakalasa elimi yalar hemen. ama tüm bunlara rağmen hala karnına dokundurmaz. demek ki senin kedi de öyle seviyor.


  • mrsmoon  (23.01.17 16:13:59) 
bizimki yalamıyo da, gelip mırlamıyo da, boynuma yatıp ıslak burnunu yüzüme burnuma da sürtmüyo. hayvanın tek ilgi alakası çıkar. mamamı doldur nazlı, kumumu temizle nazlı, yaş mama ver nazlı, ne yiyosun bana da ver nazlı, aa bu yatak ne rahat ben %85'ini kaplayarak uyuycam kıpırdama, beni rahatsız etme nazlı. o mu bizim kedimiz biz mi onun insanıyız anlamadım.


  • matilda  (23.01.17 16:55:29) 
çocukluğu kedilerle geçmiş biri olarak, köpek sahibi olduktan sonra kedilerin sevgisi samimi gelmemeye başladı. Ha ben onları oldukları gibi severim ilgilenirim, bakarım ama onların sevgisinin gerçekliğine inanmıyorum. :)


  • innerbliss  (24.01.17 08:10:22) 
benimki kendini yalarken arada kaptrırıp beni de yalıyor ama diğr kediler gibi sırf beni yalamak için yanıma gelmiyor. bence huy meselesi hepsi sevgisini farklı gösteriyor.


  • yue  (24.01.17 08:17:41) 
[]

Öğretmene hediye almak

Yahu, bir kursa gittim, kurs bitiminde öğretmene çeyrek altın alalım sınıfça diyerek geldi sınıftan evli bir çift. Fikir çok saçma geldi ama o an herkes bir geçiştirdi, belirsizlik dolu bir ağız içi oluru ile. kişi başı 30 tl filan verecektik, ilk anda öyle söylenmişti. Ama bir birlik yok yani sınıfta. Fikri tartışacak bir durum oluşmadı, geçiştirildi esasen.

Neyse, geçen hafta, ''21 ocak cmts kurs öncesi bilmem ne kuyumcusunda buluşuyoruz, kişi başı 50 tl hesapladık, yarım altın alacağız'' diye bir mesaj geldi. irrite oldum açıkçası, hem kimler katılmak ister açıkça hiç sorulmadı, hem insanlar ne kadar katkı sağlayabilir konuşulmadı, saçma sapan bir emirvaki. Ki bence kocaman insanların kurs bitiminde öğretmene hediye alması, hele de bu hediyenin altın olması ayrıca saçma ya neyse.

15 kişiden 2 kişi (1'i ben) hediye alınacaksa manevi değeri yüksek bir şey olması gerektiğini, altın fikrini yadırgadığımızı söyledik, öğretmen olması sebebiyle şık bir ajanda yanına şık bir dolma kalem fikrini getirdim; diğer itiraz eden de bir bileklik, küpe vb şey teklif etti. ama ikimiz de üstü kapalı olarak ''Ortaklığı bozmakla'' itham edildik bu karı koca tarafından. sınıfın diğer mevcutlarının sesi de çıkmıyor bu arada

Yarın veda var ve altın fikriyle gelen 3 kişi züccaciye almış öğretmene, artık tencere mi tava mı bilmiyorum. Derdim şu ki karşı taraf bence haksız olmasına rağmen ben bok gibi hissediyorum, ortaklığı bozmuş gibi. ikide bir de ''Öğretmen bu değeri ölçülemez ama'' tarzı şeyler yazıyorlar gruba, lan tamam da kadın zaten bu iş için para alıyor, hayrına yapmıyor ki!

Ben mi yanlışım, nerede yanlış düşünüyorum. Kimse bana işimi yaptım diye hediye almıyor, alınsa bile bunun yarım altın olmaması gerektiğini düşünüyorum. Yanlış mıyım? Çok mu saçma bakıyorum olaya?

 
ay böyle saçmalık görmedim koşarak kaç bence. ben olsam çiçek falan alırdım. öğrencim getirmiş diye facebook'a koyup hava atar işte.


  • yue  (20.01.17 16:04:55 ~ 16:05:49) 
Böyle kursların sonunda çeyrek altın hediye ediliyor öğretmene normal yani.
Zorla da değil istemiyorsan durumun yoksa katılmazsın olur biter.

  • nedendir bilinmez  (20.01.17 16:05:01) 
Valla altın fikri ne kadar saçmaysa ajanda ve dolma kalem fikri de o kadar saçma. Fazladan bir değer katmadıysa o kişi size, içinizden gelmiyorsa hiçbir şey almanız gerekmez.


  • devilred  (20.01.17 16:08:34) 
Yuh çeyrek altın nedir yahu. bkz. avrupakonseyi.myenocta.com


  • razvan rat  (20.01.17 16:09:31) 
Kurslara sadece üniversite mezunları gitmiyor. Bazen lise ya da ilkokul mezunu kişiler de katılıyor. Bu kişiler üniversite okumadıklarından kafalarındaki öğretmen figürü "melek" şeklinde oluyor ve bu sebeple sınıf annesi görevi üstlenen biri kafasına göre plan yapabiliyor. Yarım altın biraz fazla. Biz sınıfça çanta almıştık hazırlıktaki bir hocamıza.


  • dissendium  (20.01.17 16:09:32) 
hayatımda duydugum en sacma şey, neden kimsenin fikri sorulmuyor, böyle emrivaki olur mu ? cok istiyosa kendi alsın altını taksın, ben olsam direk çemkirir söylerdim senin evli çifte


  • balpolen  (20.01.17 16:10:26) 
hiç birşey almasanız da olur. hediye almak zorunda mı herkes.


  • masa penisi  (20.01.17 16:13:33) 
ne kursuymuş bu ya, manyak mı la bunlar? yarım altın nedir?

çemkir o çifte olsun bitsin, zaten bi daha hayatında ne zmn göreceksin ki.

öğretmene de söyle, benim derdim siz değilsiniz diye.
  • hosein  (20.01.17 16:15:47) 
Hic gitmedim ama ucretli bir kurs sonunda ogretmene altin gibi bir hediye almak gelenek gibi normal bir sey mi?

Ogretmen de tip sistemiyle calissin kendi de icsellestirdiyse.

Direk hediye sacma, icinden geliyorsa cicek al. Zuccaciye ne la?
  • stereoseyfi  (20.01.17 16:18:54) 
Ne kursu ki bu ? Yani cidden bir bu ogretmen mi var bu kadar elzem bilgileri sizinle paylasiyor hayrina ?

Yoksa bunu zaten belli bir ucret dahilinde mi yapiyor ?

Ucret dahilinde yapiyorsa zaten bu isi yarim altin almak nedir yahu guldum.

Ha ogretmendir iyidir hostur guzeldir bir jest yapilir kucukten ekstra olarak guzel bir sey de bu yarim altin vay be.
  • qazaqwsx  (20.01.17 16:19:17) 
bence katılmayarak sınıfın en mantıklı insanı olduğunu göstermiş oluyorsun. uyuz olurum böyle işlere. yapan yapar katılmak isteyen kendi gelir. alıyoruz şu kadar da veriyorsunuz nedir. hiçbir şey almazdım ben. kendini kötü hissetme bence.


  • eksi sozlugun tatli insani  (20.01.17 16:34:07) 
Kurs ücretsiz, emlak danışmanlığı; yani katılanlar ödeme yapmıyor ama tabii ki öğretmen ücretini alıyor kurumdan. Öyle aman aman bir şey katmadı, az biraz pratikte ne oluyor onu öğrenmeme yardımcı oldu, tapusu kadastrosu falan filandı beni ilgilendiren zaten.

Katılmayacağım bu noktadan sonra zaten de, ben mi bakamıyorum olaya doğru yerden diye danışmak istedim.
  • kaymaktutmayansicaksut  (20.01.17 16:42:29 ~ 16:43:37) 
Hayatımda duyduğum en saçma işmiş öğretmene altın almak. Çok istiyorsa iki kişi kendi arasında para toplayıp gram altın alsaymış, sizi niye zorunlu bırakıyorlar.


  • chitosan  (20.01.17 16:45:34) 
Çok özür dileyerek s.ktir et diyorum. Böyle diğerlerine sormadan etmeden hemen plan yapan işgüzar insanlar da dünyada en çok nefret ettiklerim sıralamasında ilk 3'ü zorlar. Gitsin kendileri taksın altını çok meraklılarsa.

Bence hiçbir hediyeye gerek yok, çiçek dahil olmak üzere. Niye hediye alasın yani bi bağ mı kuruldu kurs hocasıyla aranda? Hayır. Adamın işi bu, sen de öğrencisin. Bitti gitti.
  • buff  (20.01.17 16:54:17) 
Ses çıkarmayanlar altın lobisiyle hemfikir değil, sadece ölü taklidi yapıyorlar.


  • kargn  (20.01.17 19:27:30) 
bence son derece haklısınız. böyle saçmalık olur mu yahu. değil altın, herhangi bir şey almak da gayet saçma fikrimce.


  • mutlusismankedi2015  (20.01.17 23:19:04) 
[]

Eski bir reklam soruyorum

1988- 1994 arası bir yerde olabilir öncelikle. Reklam siyah beyaz olabilir veya soluk renkli.

Eksiğim gediğim olabilir ama bir toz şeker reklamı yanlışım yoksa.
Fabrikada şeker pancarının işlenmesi ve şekere dönüşmesi anlatılıyor, hatta bir yerinde adamın teki şeker pancarının toz halinin döndüğü açık kazana elini sokup, elini ağzına götürüyor ve parmağında kalan şekeri/bulamacı yalıyor.

Jingle da ''şeker şeker şeker şeker pancarııııı'' şeklinde.

Hatırlayan var mı? Ne olur olsun.Videosunu da bulamadım bir türlü.

Ne reklamı idi, markası neydi, belgesel miydi? Yoksa kafayı mı yiyorum?

 
susam sokağındaydı o.
www.youtube.com

  • innerbliss  (05.01.17 16:08:14 ~ 16:09:10) 
[]

Meslekteki kallavi hatalarınız nelerdi?

Avukatım ve insanla uğraşmak zormuş arkadaş! İnsanların hayatlarında önemli olan şeyler senin bilgi birikimine, dikkatine/dikkatsizliğine bağlı ve bu durum beni fazlasıyla gerer oldu. Dava önceleri karnıma ağrılar giriyor, her noktada ''Acaba atladığım ne var?'' diye düşüne düşüne kendimi yiyip bitiriyorum. Bir de bir şey atlamadığımdan emin olduğum kimi anlarda bile en atlamamam gereken şeyi atladığımı fark ettiğim durumlar oldu, onların stresinden inme inecek bir gün.

Az önce hayvani bir dosyaya yazdığım önemli bir dilekçede 50 bin civarı bir miktarı akıl tutulması yaşayıp yazmadığımı fark ettim ve dönüşü yok. O dilekçe gideli aylar oldu. İçimi ''Ben bu dilekçe için patrondan onay aldım.'' diyerek rahatlatmaya çalışıyorum ama bir yandan da ''Mesleki sorumluluk sigortası var mıydı bizim patronun?'' diye düşünmekteyim kara kara.

Karar celsesinden önce istifa etsem diyorum...

Mesleki olarak utanç anlarınız veya kallavi hatalarınız nelerdi?

edit: kütüphaneci olsam ne mutlu olurmuşum be!

 
Bir dosyada zamanaşımını vaktinde ileri sürmeyi unutup davayı kaybetmiştim. Meblağ çok büyük değildi ama sağlam ders oldu.

Edit: Hukuk okuyan aklıma sıçayım.
  • rusyalı kozmonot  (03.01.17 16:14:06 ~ 16:14:46) 
Bir kamyon (bir tir da olabilir) mal cope gitmisti. Saglam hataydi benimki de.


  • stavro  (03.01.17 16:15:26) 
Sahaf işletiyorum.

500 tl civarındaki bir seriyi 150 liraya sattım.
  • gkct  (03.01.17 16:16:46) 
vergisiz geldiği için satışı önlemek adına ithal numune malların gümrükte biryeri delinir, faturasını kontrol etmeden 3000 çift ayakkabınun tabanlarını "numunedir yeaaa delebilirsiniz." diyip deldirdim. tüm sevkiyat çöpe gitti.

ortalama 70 eurodan 300 çift:) zararı siz düşünün:)
  • suicides underground  (03.01.17 16:43:55) 
Bende maliyeti 24.000₺ olan bir yemek takımını koltuk takımı ile beraber 23.500 e sattım. Çukurambar 16.kata teslim ettik asansöre sığmadı tabi elde çıkar allah çıkar babam ders olsun diye hammal da tutmadı. Satış fiyatları üzerinden hesaplarsak dükkanı tam 10.000 yemek odası 13.000 koltuk takımı olmak üzere 23.000 kardan zarara uğrattım. Oluyor öyle insan öğrenecek işte.


  • gozu acik sevisen yahudi  (03.01.17 18:18:55) 
kayıt esnasında çok meşhur şarkıcılarımızdan birinin en iyi okumasının bir cümlesini yanlışlıkla geri dönülmez bir biçimde silmiştim.

hatırladıkça hala ürperiyorum.
  • alperz  (03.01.17 18:31:34) 
ay içinde aynı firmadan alınan mal ve hizmetin tutarı 5000 lirayı geçiyorsa alan da satan da b formu denen bir form ile maliye'ye bildirir, alan "ben x firmasından 3 adet fatura ile 5.000 liralık mal aldım" diye, satan da "ben x firmasına 3 adet fatura ile 5.000 liralık mal sattım" diye.

b formunu vermeme veya geç verme (gecikme 1 gün bile olsa) cezası 1000 küsur lira. verilmiş formu düzeltmenin cezası da 1000 küsur lira (bunu sonra biraz hafiflettiler ama konu bu değil). bu formlar 2008 yılından önce yıllık verilirdi, 2008'den itibaren aylık verilmeye başlandı.

bir de 2010 yılına kadar 5000 liranın altında kalan diğer tutarlar da toplanıp, bu toplam en alta "diğer" kutucuğuna yazılıyordu. bu diğer kutucuğu da 2008'de aylık verilmeye başladıktan sonra peydah oldu.

ben bu diğer kutucuğunun hiç farkına varmamışım, acemilik işte. 2008 ve 2009 yıllarında, b formu vermesi gereken 6 adet mükellefimin b formlarının diğer kutucuklarını boş bırakmışım.

2009 yılının sonunda öyle bir kutucuk olduğunun farkına vardım. düzeltmeye kalksam, 6 mükellef, 2 yıl (24 ay), 1000'er lira ceza. ben düzeltmezsem de vergi daireleri fark edip düzeltme isterse yine aynı ceza.

aylarca uykularım kaçtı. fark edip düzeltme isterlerse ne yaparım diye aylarca stres çektim. geçmiş 5 yılı korumaya alan mesleki sorumluluk sigortası yaptırdım. her gün allahım nolur vergi daireleri fark edip istemesin diye dualar ettim. gezdiğim bütün meslek forumlarında başka soranlar olmuş "diğer alanını yazmadım naapıcam" diye, hepsine "sen bitmişsin, kol gibi ceza gelecek, geçmiş olsun hede hödö" diye moral bozucu cevaplar yazılmış.

kimseye de anlatıp rahatlayamadım. zira meslektaşa anlatsam forumdaki gibi "ohoo sen bilmemneyi yemişin" diyecekler. karıma aileme anlatsam ceza yemişim de evi batırmışım gibi tavır yapacaklar. zira o parayı ödeyebilmem mümkün değil. içime atmaktan şiştim yamuldum aylar boyu.

2010 yılının sonlarına doğru bu diğer alanı kaldırıldı. oh kalktı, artık geçmişe dönük de istemezler diye sevindim. 2013 ve 2014 yıllarında ise 2008 ve 2009 yılları zamanaşımına uğradı, kurtuldum. ceza yemedim ama yemiş kadar oldum.

ama hala o dönemi hatırladıkça tüylerim ürperir. hala da kimse bilmez. oh uzun yazdım ya kusura bakma, ilk defa birine anlattım rahatladım galiba.
  • kibritsuyu  (04.01.17 02:35:46 ~ 02:36:30) 
[]

Kedimin patisinin izini almak

Kedimin pati izini dövme yaptırmak istiyorum, patisinin izini çıkartmam lazım. Bunun için iz alırken detaylı iz çıkartabilecek, fazlaca sulu ve yoğun olmayan, işim bittikten sonra da kolaylıkla hayvanın patisinden temizlenebilecek, kalanı yaladığında sıkıntı doğurmayacak hangi çeşit boyalar var? Neleri kullanabilirim alternatif?

Aklıma gelenler gıda boyası ve parmak boyası ama gıda boyasının dokusundan emin olamadım.


 
mürekkep iyidir. zaten bi kolonyalı mendille çıkabildiği kadar çıkar. gerisi de yürürken çıkar kendiliğinden.


  • bohr atom modeli  (27.12.16 17:27:43) 
Akrilik boyalar su bazlı olduğu için kolay temizleniyor.Yani insan teninde öyle:)
Tüylere bulaşınca nasıl oluyor ya da zararı var mıdır onu bilemiyorum.
Ama gıda boyası fln daha çok kalır sanki onu çıkarmak daha zordur.

edit: söyle bir link var;

www.thecatsite.com

Kurumadığı sürece çıkıyor akrilik boya sanırım,nemli bezle fln.
  • demoniclewinsky  (27.12.16 17:31:10 ~ 17:33:54) 
Kalan mürekkebi yalayacak hayvan patiden sıkıntı doğurmasın? hiç yatmadı kafama mürekkep işi be O.o


  • kaymaktutmayansicaksut  (27.12.16 17:32:11) 
Gıda ve parmak boyasını bilmiyorum ama guaj boya da olabilir, su ile temizlenebilir. Yalnız tüylerde hafif bir renk kalabilir, zamanla çıkar.


  • peggy  (27.12.16 17:33:58) 
ya ne romantiik
minnoş bi kediyse yani boyayı silmenize izin verecek kadar sakinse patisinin izini aldıktan sonra bebekler için kullanılan ıslak mendiller iş görür.

  • matilda  (27.12.16 17:57:24 ~ 18:00:32) 
Crayola'nın ürünleri çocuklar yer diye zararsız maddelerden yapılıyor. Hepsiburada'da filan farklı Crayola ürünleri var. Mesela şu uygun olabilir gibi geldi bana:

www.hepsiburada.com
  • inawen  (27.12.16 18:06:12) 
Normal murekkeple alin izini. Sonra islak mendille silerseniz. Kalani yalasa bile hicbirsey olmaz garanti veriyorum.


  • innerbliss  (27.12.16 20:29:03) 
[]

Ayakkabının köpek kakası kokmasına çare

Öncelikle köpek kakasına basmadım, öyle olsa çime sürt, tabanını yıka gibi klasik çözümlerle halledeceğim durumu. Deri botun ayağın üst kısmına gelen bölgesi boka bulandı.Kolonya ile sildim, sirke döktüm, karbonat buladım üstüne ı ıh.
Suya sokup çitilenecek bir şey değil ne yapsam da ayakkabı deneme tahtasına dönmeden kesin çözüme gitsem?

Ayakkabının ağzını yüzünü dağıtmadan nasıl yaparım bu işi?

 
Febreeze in kumaş için olanları tavsiye edilmişti kokuları temizlemesi için, benim de ihtiyacım olduğu için aradım bi kaç yerde oda kokusu var kumaş için olanını henüz bulamadım ama onu bi araştırabilirsiniz.


  • i am a legal alien  (14.12.16 20:35:04) 
[]

Çocuklar saat kaçta okuldan çıkıyor?

Devlet ilköğretim okullarına giden çocuklar (yaş 7-8) saat kaçta okuldan çıkıyorlar? Yarım gün uygulaması sona ermiş sanırım.




 
giriş çıkış saatlerini okullar kendi belirliyor. tam güne her okul geçmedi daha.


  • efruz  (18.11.16 12:56:13) 
evimin dibinde var, işten 6 da çıkıyorum, 6 buçuk gibi eve vardığımda yol ana baba günü oluyor, okul servisleri o saatlerde kalkıyor.


  • kimlanbu  (18.11.16 13:09:24) 
Okuldan okula değişiyor bu. Tam gün kararı henüz uygulamaya geçmedi bütün okullarda. Gereken altyapı sağlandıkça yavaş yavaş oturacak. Bizim okul hala ikili sistem (sabahçı - öğlenci), sabahçılar 13.10'da, öğlenciler 18.40'ta çıkıyor. Gerçi bizimki ortaokul.


  • köstebek kurabiye  (18.11.16 13:39:38) 
bizim evin önündeki ilkokul 3 te dağılıyor


  • yue  (18.11.16 14:08:36) 
[]

İsim buluyoruz. (Allaam ya negzel kedi<3 )

Dişi kendisi, 1.5-2 aylık filan.

Bizim oldu galiba, isim bulsak ya <3

i.hizliresim.com

 
çok güzelmiş. cinsi ne ola ki?

isim: panda
  • format c  (06.11.16 20:35:46) 
Safiş


  • sakar in san  (06.11.16 20:39:03) 
yumak


  • senolll  (06.11.16 20:46:50) 
bostik olsun.


  • basond  (06.11.16 20:46:59) 
ponçik


  • basubadelmevt  (06.11.16 20:54:19) 
bıyık


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (06.11.16 21:04:35) 
Domino.


  • pike  (06.11.16 21:09:54) 
maviş ya da boncuk. :D


  • black mamba  (06.11.16 21:14:20) 
Süslü olsun, kürkü o kadar güzel ki giyinip süslenmiş gibi :)


  • neferkitty  (06.11.16 21:14:48) 
Şirin. Pek güzelmiş yahu. civelek de olabilir bak.


  • yaren  (06.11.16 21:26:01) 
Bildiğin Salvador Dali bu. Ah dişiymiş be.


  • medre  (06.11.16 21:26:14) 
İplik


  • dene  (06.11.16 22:08:11) 
Lily


  • Sandman  (06.11.16 22:10:13) 
Mıncık olsun adı, tam mıncıklamalık. Biraz daha sevimlileştirelim dersek Pınçık, Pinçik, Bücünk falan da olabilir, Ponçik gibi. Anlamı olan isimlerdense, anlamsız ama söylendiğinde 'Aaa, tam da öyle' denilesi isimler daha güzel geliyor.


  • aychovsky  (06.11.16 22:15:24) 
(bkz: moin)


  • varg  (06.11.16 22:29:09) 
Pelin. Normal isim koyun yahu oda bir birey.


  • gozu acik sevisen yahudi  (06.11.16 22:30:50) 
Müge :D


  • shin  (06.11.16 22:52:04) 
Minnoş ya da minnak derdim ben buna :)


  • turuncu sufle  (06.11.16 23:29:20) 
i.hizliresim.com

Köfte, mikro veya kiddo arasında kaldık.
  • kaymaktutmayansicaksut  (06.11.16 23:32:44) 
Yaaaa bu ne kadar güzel bir kedi! Kucağıma alıp minciklayasim geldi :))

Hera olsun ya da şurup :)
  • fraise  (06.11.16 23:34:11) 
masraf olsun


  • sansli pipi  (06.11.16 23:34:47) 
çicek gibi maşallah!
ıtır olsun ^^

  • enaz3kedi  (07.11.16 00:56:38) 
pierre olsun fransız bi adamabbenzettim :))


  • faikabi  (07.11.16 14:37:21) 
Furby
Ya da çikilop

Çok tatlıymış, ailenizin yeni üyesi hayırlı olsun:)
  • peggy  (07.11.16 14:41:29) 
kirpiye benzettim, kirpi olabilir <3


  • nathanieltroy  (07.11.16 14:43:41) 
Medre demiş, bakar bakmaz "Dali" dedim buna. Yavrum o bıyıklar ne öyle, yirim :)

Naçizane tavsiye; bu kedi büyüyecek, kiddo, mikro o zaman yalan olacak.
  • SiyamkedisiZorro  (07.11.16 14:46:13) 
kalender olsun. ya da 3. bir gün evcil hayvan sahiplendiğimde adını 3 koyacağım.


  • windowsguvenlikduvari  (07.11.16 14:48:11) 
turşu


  • elestirman  (07.11.16 15:10:32) 
tüylük


  • argent dawn  (07.11.16 15:46:56) 
furby

fofik

tüftüf
  • sameidiot  (07.11.16 15:50:01) 
Erkek olsa hiç düşünmeden ''Dali'' diyeceğiz ama işte erkek değil.

Piksel? Ne dersiniz?
  • kaymaktutmayansicaksut  (07.11.16 18:04:26 ~ 18:07:13) 
proletarier aller lander vereinigt euch+1

bıyık
  • bir ileti paylastim  (07.11.16 18:15:11) 
pırtık


  • rawr  (07.11.16 18:18:46) 
@kaymaktutmayan, dali de güzelmiş, olsun dali soyisim sonuçta:p frida da geldi bak aklıma şimdi:)


  • peggy  (07.11.16 18:23:15) 
Benim aklıma bir daha bakınca lokum geldi :)


  • fraise  (07.11.16 20:18:42) 
bostik olsuuuuuuuun...


  • basond  (08.11.16 01:04:17) 
karakaçan


  • cekilmis gayfe  (08.11.16 01:05:54) 
maşuk :)


  • in vino veritas  (08.11.16 01:15:17) 
çorap.


  • sorumatik  (08.11.16 01:17:50) 
[]

Powerpoint ile sunum ve görsel kullanımı

Ben en son lisede bu şekil sunum yaptığımdan aradaki 12-13 yıl boyunca neler değişti neler sabit kaldı bilmiyorum; bu sebeple siz devamlı sunum izleyenlerin fikirlerini merak ediyorum.

Odam ile toplantı odası arasında kocaman bir cam var ve içeriyi izleyebiliyorum devamlı; pek eğlenceli oluyor. Zaman zaman sunumlara denk geliyorum; mümessillere ilaç tanıyorlar ama kullanılan görsellerde birbirini koklayan zürafalar, egzotik meyve fotoğrafları, gülümseyen çocuklar falan filan var. Neticede ilaç şirketi ama bana bu tarz sunumlar aşırı komik ve profesyonellikten uzak geliyor.

Misal aspirin; içinde şu şu şu vardır, şunlara iyi gelir, en fazla bu kadar tüketilmesi gerekir yazıyor ama yanında da başını tutan yüzü buruşmuş bir kadın görselini koymuş.

Çocuklar için vitamin, iki satır açıklamanın yan tarafında kafasına çarşaf çekilmiş yeni agucuk yapan bebe var falan filan.

Etkili öğrenme dersek, etkili öğrenme bu değil yahu, yanlış mıyım? Akılda da bu şekil kalmıyordur herhalde. Bana hem sunum yaptığın kitlenin zekasını küçümsemek hem de şirketi ve kendini rezil etmek gibi geliyor.

Denk geldiğiniz veya hazırladığınız sunumlarda görsel kullanım oranınız nedir; verdiğim örnekteki sunum sizin için etkili midir, değil midir?

Edit: aha şimdi de parmağa tutunmuş minik bir maymunumsu gördüm.

 
ben sunumlarımda minimal görseller, ikonlar falan kullanmaya çalışıyorum. dediğin şekildeki görseller bana da saçma, profesyonellikten uzak geliyor.


  • kivanc1  (03.11.16 11:14:38) 
Etkili sunum hazırlama tekniklerinde insanlara yazı olmasın, maksimum x sözcük, y satır olsun, daha görsel olsun şeklinde anlatılmasını insanların yanlış anlamasından kaynaklanıyor.


  • patiska  (03.11.16 11:26:44) 
Toplantı ve sunumlarda dikkatli-motivasyonu yüksek tutmak çok zor. Şirketiniz özelinde yorum yapamayacağım fakat görsellerden uzak bir sunum düşünülemez. Her zaman konuyla alakalı olmak zorunda değil görseller, konu arasında nefes almak-ilgiyi toparlamak için de yerleştirme yapılabilir. Düz yazı şeklinde bir sunuma 5 dakikadan fazla dayanmak çok güç. Her şey bir yana sunumlarda yazı da çok az olmalı bence. Sadece konu başlıkları yeterli.


  • ZZ  (03.11.16 11:35:52) 
Örneklendireyim o vakit örnek üzerinden gidelim:
i.hizliresim.com bu görsel üzerinde bilmem ne kili ile ilgili bilgi yer alıyor.
antik yazıt fotoğrafı üzerinde ve antik yunan savaşçısı görseli üzerinde de b vitamini ve e vitamini bilgisi yer alıyor.
  • kaymaktutmayansicaksut  (03.11.16 11:59:04) 
[]

Blender Seti Tavsiyesi - size sormadan iş yapmayayım dedim

www.hepsiburada.com

Yukarıdakini alayım diyorum ancak sormadan kendimi yakmayayım dedim. Arzum alalım mı almayalım mı? Arzum kullanmadım hiç.
Alma derseniz yerine f/p oranı iyi ve 150-160 tl'yi geçmeyecek ne alalım?

 
Bütçeyi biraz daha zorlayarak almışken en iyisini al.. Ben çok memnunum.

www.hepsiburada.com
  • Son Müzakereci  (29.10.16 22:25:03) 
Son Müzakereci'ninkini yazmaya gelmiştim. ben de çok memnun bir kullanıcısıyım.

essenin var aynı konseptte, annem onu almış geçen onu da kullandım. kötü değil o da.
  • bir ileti paylastim  (29.10.16 22:26:55) 
Bana dilimleyici özellik de lazım, bu üründe o özellik yok yanlışım yoksa.

Bir de 750-800 watt olanla 1000 watt olan arasında ürün parçalama anlamında fark olur mu acep?
  • kaymaktutmayansicaksut  (29.10.16 22:38:19 ~ 22:40:39) 
kesinlikle esse almayın. esse de çalışmış biri olarak söylüyorum.
tekli mikser uçlarını tavsiye de etmem
homend alın eğer bir parçası bulursa sitesinden bile sipariş edebiliyorsunuz.
cidden çok güzel bir marka homend f/p cidden iyi
www.homend.com.tr
  • fasulyek  (29.10.16 22:51:56) 
aynısından var bende, miles smiles puanları ile almıştım hatta. güzel bir alet, öyle ki aldıktan sonra niye bunca zaman almamışım diye kızdım kendime. kullanımı biraz daha pratik tasarlanabilirdi ama zamanla alışıyorsun. soğan, havuç, kara lahana ve maydanozu küçük küçük kesme için kullanıyorum çoğunlukla. blender ile yumurta omlet filan. diğer bir kesicisi ile de badem ceviz filan küçülttüğüm de olmuştu.


  • puc  (29.10.16 23:12:48) 
13. Yilin sonunda bozuldu arzum mikserim.hala ayni kalitedeyse al.


  • brnbrs  (29.10.16 23:58:59) 
[]

Bu adam iş çeviriyor olabilir mi? Nasıl anlarız?

Elde bir adam ve bir kadın var; erkek 43 yaşında kadın 37. Pembe Panjur diye bir evlilik ve tanışma sitesi varmış burada tanışmışlar.

Önemli ise eğer adam iyi bir okuldan mezun ve güzel bir işi var, gezmeyi tozmayı seviyor. Görüşüyor bu ikili, henüz cinsellik yok. Adam çok saygılı, sarkıntılık filan asla yapmıyor, kafalar da denk. Adama x diyelim.

Sıkıntı şurada ki x, bir kere evlendiğinden, evliliğinin 8 sene sürdüğünden ve 2013'te resmen boşandığından bahsetmiş. Facebook'unda da bunu doğrular şekilde bir paylaşımı mevcut o yıla ait.

Ancak sonra 2015 senesinde x'in ablası ''Bugün kardeşimin düğünü var.'' şeklinde bir paylaşım yapmış, ama fotoğrafta hiçbir kadın etiketli değil. Bir de x'in annesinin doğum günü fotoğrafının altında kadının birinin yorumu var, (bu kadının soyadı halen x ve annesinin soyadı ile aynı) anne de ''Canım gelinim.'' yazmış.

Bahsi geçen kadın şu an ne annede ne x'de ekli ve birlikte tek bir fotoğrafları da yok. Ancak kadın kendi sayfasında halen evli görüyor, halen de x ve x'in annesi ile aynı soyadına sahip. (x'in erkek kardeşi de yok)

x'in bahsettiğine göre en başta değindiğim evlilik başka isimli bir kadınla gerçekleşmiş. Kadının boşanma sonrası x'in soyadına bağlı kalıp halen x ve ailesi tarafından hürmet görüyor olma ihtimalini eliyoeum bu durumda.

1- x ikinci kez evlenmiş ve evliliğini veya ikinci defa boşanmış olmasını saklıyor olabilir.
2- ikinci kez evlilik yoluna girmiş ama hiç evlenmemiş olabilir.

Öğrenmek adına nasıl bir yol izlemeli? Ben direkt sorulması gerektiğini düşünüyorum ama usulü nedir bilemedim. Bu arada x, görüştüğü hatunu ailesinin evine filan yemeğe davet etti, ama hatun gitmedi. Geçen hafta da evini kapatıp annesinin evine geri taşındığını biliyoruz x'in.

Ne yapalım, nasıl yapalım? Olaya dair yorumunuz nedir? Hatun tarafıyız.

 
hiç o kadar strese gerek yok açık açık konuşmakta fayda var, sonuçta belli yaş aralığında belli tecrübeler edinmiş insanlarız, sorsun alsın cevabını bilsin öğrenmek istediğini


  • nisansayısı  (21.10.16 14:47:46) 
@tolkien hayranı ı ıh. erkek kardeşi yok.


  • kaymaktutmayansicaksut  (21.10.16 14:48:27) 
@nisan sayısı direkt sorulunca da ''Ben seni stalkladım, öyle ananın, kardeşinin face'ine bile baktım, her gördüğüm kadını didikledim, bu kim?? Hı??'' olmaz mı?


  • kaymaktutmayansicaksut  (21.10.16 14:50:27) 
Erkek kardeşi olmasa bile, x'in kuzeninin, yeğeninin vs eşi olabilir, aynı soy isimli bir sürü "gelin" oluyor bir sülalede. Kaldı ki, x kişisi hatunu ailesinin evine davet etmiş.

Sırf buna bakılarak bir kanıya varılamaz. Şüphe oluştuysa açıkça sorulsun. Facebook'ta bir gelin muhabbeti olduğunu gördüm, akrabanız mı? şeklinde sorulabilir. Ancak yorum da 2015 senesine ait olduğu için direkt stalker imajı çizeceksiniz. Bunu göze alıyorsanız sorun, yoksa adamın dediklerine güvenin derim.
  • peggy  (21.10.16 14:57:31) 
@dissendium evlenip boşandığı kadının adı soyadı ile, annesinin gelinim dediği kadının ad ve soyadı farklı. Bizi geren ikinci.

@acediac O girizgah iyimiş, o girizgahı sevdik :D
  • kaymaktutmayansicaksut  (21.10.16 14:58:41) 
@peggy +1 diyorum kuzenler yeğenler oo doludur herkes gelin sonunçta.


  • freya  (21.10.16 15:26:29) 
aklıma amcasının gelini vs gibi olabilir geldi ama biraz karışık gibi ortalık.
zamanla çıkar ortaya hatun tarafı bir arkadaşını ajan belleyip x in arkadaşlarından bilgi toplayacak.

  • basond  (21.10.16 18:45:30) 
Bence sormayın. Ortada iki ayrı paylaşım var ; Abla demişki bugün kardeşimin düğünü var. Bu laf bazı yerlerde, çok istenilen bir şeyin sonuçlanması, ya da süregelen bir büyük sıkıntıdan kurtulmak anlamında çok kullanılır. Gerçek bir düğün kastedilse, zaten altta hayırlı olsun, tebrikler gibi yorumlar olur. Annenin doğumgünü mesajındaki gelin de, ailedeki pek çok gelinden biridir. Örneğin, annenin kardeşinin karısı olsa, anne ona gelinim der, amca çocuğunun karısı olsa, gelinim der vs. Eğer benim dediğim gibiyse, hakkında bu kadar pozitif konuştuğunuz bir adamla olan ilişkiyi durduk yerde germiş olursunuz. Eğer ' bugün kardeşimin düğünü var' paylaşımı altında tebrikler, allah bir yastıkta kocatsın vs. varsa, haklısınız, ama olsaydı,o zaman bu detay soruda zaten yer alırdı diye düşünüyorum.


  • latchet  (22.10.16 10:56:10) 
3 senedir boşanmış bir çift var. Ama kadın tarafının ailesi bunu bilmiyor ve onların yanında halen evli gibi rol yapıyorlar. Böyle bir durum olabilir belki...

Direkt gidip sormak lazım.
  • teknikekip  (22.10.16 11:09:00) 
[]

Ufaklıkları elden ele dağıtıyoruz - İstanbul

2'si kardeş 3 kedi var elimde, yuva arıyorum, koca göbekli olanı bir arabanın altından berbat bir haldeyken; diğer ikisini de yağmurda ıslanmış ve ters dönmüş bir kasanın altına sığınmış buldum. Göbekli olandan emin olmamakla birlikte diğerleri en fazla 5 haftalık. Göbekli de 2 ay anca var bir de çözemedim daha cinsiyetini onun :D

Sahiplenmeyi düşünüyorsanız veya düşünen tanıdığınız varsa, yavruları da beğendiyseniz, haberinizi bekliyorum.

1- i.hizliresim.com (soldaki ve siyah olan kardeş, sağdaki araba altından bulunan)
2- i.hizliresim.com (göbekli, araba altı arkadaş)
3- i.hizliresim.com (dişi olan, siyahın kardeşi)
4- i.hizliresim.com (yine dişi)
5- i.hizliresim.com ( kardeş olanlar)

 
i.hizliresim.com

şunu 2dk alabilir miyim bişi deniycem
  • Big bada bum bum  (07.10.16 22:06:41) 
Siyah beyaz olan yuvalandı :)


  • kaymaktutmayansicaksut  (08.10.16 08:56:22) 
[]

sıkıcı iş günlerinizi veya sıkıcı işlerinizi eğlenceli hale getirmek

için neler yapıyorsunuz?

Hatırlıyorum ilkokulda ödev yaparken kendimi sınıf öğretmeni gibi düşünür, metinleri sınıfa okur gibi sesli okur, soru cevaplarımı sanki karşımdaki öğrenci veriyormuş gibi içten verirdim. Şimdi yaptığım en büyük çılgınlık 'Rafet Bey Cevap Dilekçesi' yerine 'Rafiş'in dilekçesi' yazmak oluyor. He bir de raporlamalarda tahsilat yapılacaktı geçen yüksek bir meblağ, onun notunun yanına ''Ay hadi inşallah! :D'' yazdım, öyle gönderdim raporu şldsadasdk.


'Şunu bitirdiğim zaman ödül olarak kendime bu kadar izin vereceğim' vb. şeylerden bahsetmiyorum, müzik dinlemek mi dersiniz iş yaparken, toplantıda içinizden şarkı söyleyip ayağınızla ritim tutmak mı dersiniz misal, böyle şeyler :D

 
eğlenceye yer yok denecek kadar çok işim oluyor. olmadığında rutin bilgisayar başındaysam müzik dinliyorum ya da içimden söylüyorum. toplantıda telefona bile bakamıyorum konsantre olmam gerektiği için.

ayrıca ben zaten ofis masasını bile kişiselleştirmeyen biriyim, iş yerinde böyle eğlencelere ihtiyacım olduğunu da pek düşünmüyorum. iş arkadaşlarımla molalarda iyi vakit geçiriyorum o bana yetiyor.
  • interview with the vampire  (04.10.16 15:22:32 ~ 15:25:27) 
sıkılmaya zamanım bile olmuyor. sıkılmaktan ziyade azap veren bir işim var.


  • whatyougetiswhatyoudid  (04.10.16 15:23:02) 
sıkıldığım zaman işi bırakıp oyun oynuyorum. plague inc - dünyaya virüs yayıyorum öldürüyorum bi rahatlıyorum ki ohhhhhhhh


  • suwat  (04.10.16 15:26:52) 
ben kendimi videoya çekerim. sevgili hayali izleyicilerime yemek yapar, nasıl bulaşık yıkanır, toz nasıl alınır, ev nasıl süprülür onları öğretirim. bazen de sözlüğe girer yapacağım sıkıcı işe dair övgüler yazan olmuşsa onları okurum. mesela: matematik çalışmanın eğlenceli yönleri gibi.
bazen de alarm kurar 10 dakikaya şu işi halletmeliyim derim. bazen de müziği açar kendimi bir operanın içindeymişim gibi hissederim.
ama psikolog bana bunların benim için çok yorucu olacağını vazifelerimi içgüdüsel olarak yapmam gerektiğini, her şeyde haz aramamdan vazgeçmem gerektiğini söyledi de, haz olmayınca da olmuyor işte gerizekalı diyemedim.
  • for day to break  (04.10.16 16:41:55) 
Sıkıcı işler eğlenceli hale gelmez.
Yok öyle bir dünya.

  • bigbadabum  (04.10.16 18:44:32) 
hiç sıkılmıyoruz işyerinde sıkılacak kadar boşluğumuz olmuyor ve iş arkadaşlarım inanılmaz kafa insanlar.


  • basond  (04.10.16 19:55:41) 
[]

Elim sürekli olarak yüzüme gidiyor.

Elim devamlı yüzümde; alnım, yanaklarım, burnumun üzeri, dudaklarımın kenarı hep elimin tacizinde. Parmak uçlarımı dolaştırıp pütür pütürlük, kabuk, son deminde sivilce vb. ne varsa kopartır oldum, kopartmasam bile kesin elim geçiyor üzerinden. Yoksa da bu kadar dokunuş neticesinde çıkartıyorum bir şeyler.

Stres ve bununla birlikte yerleşen alışkanlık gibi bir şey sanıyorum. Lanet olsun. Nasıl kurtulacağım bundan? Misal ekrana bakarken elimi çenemin altına koyduğumda bile işaret parmağım teftişe çıkıyor.

Elimi yüzümden çeksem koluma, omuzlarıma, boynuma filan götürür oldum. Fark ettiğim vakit elimi çekmek dışında aklıma gelen şey yok, stres faktörlerinde de azalma yok. Doktor yolu göründü mü dersiniz? Başkaca yöntem ne sunabilirsiniz bana?

 
eline top, kalem falan al. onunla oyna.


  • sir gawain  (28.09.16 16:58:25) 
Fark ettikçe elini çek, zamanla unutacaksın.


  • lcha  (28.09.16 17:12:40) 
Dermatrillomani mi ne deniyodu buna. Okb spektrumunda bir rahatsizlik olarak dusunuluyor ama kesin degil. Manikur yaptirmak ya da eldiven giyme caresi bulmustum ben


  • la noix  (28.09.16 17:44:29) 
Benim de bir ara böyleydi. Stresten sanırım. Özellikle dudaklarımı koparıyordum. Bir gün kendimi arkadaşın çektiği bir videoda gördüm. Dışarıdan bakınca çok çirkin görünüyormuş gerçekten. Ondan sonra bıraktım, çünkü video aklıma geldi her seferinde:(


  • peggy  (28.09.16 17:46:23) 
bir anda kesilmez bu. ıcha'nın dediği gibi farkettiğin anlar arta arta geçer. bunun eli sürekli burnuna giden versiyonları da var. yani burnun içine. ilk öneri de güzel. elinde başka bir şey olsun. tesbih bile olabilir. ya da yoyo. haliyle yüzüne gidecek bir el kalmaz ortada.


  • matrix  (28.09.16 18:30:38) 
[]

düğün dernek dolaşanlar bir toplaşın hele

2 aydır aynı ofiste farklı birimde çalıştığım, 'Günaydın.' ve 'İyi akşamlar.' demek ile kısa hal hatır sorma, hava su dışında muhabbetimin olmadığı bir bey düğün davetiyesi verdi. Aynı hafta sonu şehir dışında olma ihtimalimiz olduğunu , nikaha gelmenin benim için daha uygun olabileceğini düşündüğümü söylediğim vakit, kınaya beklediğini söyledi. Gelini tanımıyorum.

Daha ne kadar aynı çatı altında çalışırız bilmiyorum, en az 6 ay sanırım.

Kesinlikle gitmek istemiyorum düğün ve kınaya orası net. Nezaketen bir davet olabileceğini de düşünüyorum, hediye toplama amacıyla olabileceğini de.

Zarf içinde para verip ''Kusura bakma gelemedim, hayırlı olsun.'' desem? Bu durumda ne yapılır ne edilir hiç bilmiyorum hep yakınlarım evlendi bu en uzakta kalan.

Ne kadar para kafidir?

 
hiç kasma bişey de takma
sadece merhaba merhaba birine yapmam açıkçası.
ofistekilere sor ortak bişey yapıyolarsa ona katıl.
  • basond  (28.09.16 13:12:12) 
İş yerinizdekiler toplanıp hediye/para/altın işine girişiyorlarsa ona katılın, hediye kısmını halletmiş olursunuz.


  • kobuzchu kiz  (28.09.16 13:12:18) 
Bence en doğrusu hiçbir şey vermeden, düğün sonrası ilk karşılaşmada "gelemedim, tebrik ederim" demek.

edit: ortak hediye varsa katılabilirsin.
  • okumayi sevmeyen okur  (28.09.16 13:17:13 ~ 13:18:00) 
Neden evlenecekler, akrabaları ve arkadaşları ile göbek atacaklar diye sadece selamlaştığınız insanların düğününü finanse etmek zorunda gibi hissediyorsunuz ki? Ben olsam ne düğüne giderim ne para takarım.


  • ceann deas  (28.09.16 13:18:21 ~ 13:20:22) 
Ben olsam bir şey takmam / vermem. Samimi değil bir şey değil para için davetiye vermiş gavat.


  • gozu acik sevisen yahudi  (28.09.16 13:23:29) 
basond+1.


  • bir3iki7  (28.09.16 13:24:38) 
onun davetiye vermesi ayıp bi kere.
orası iş yeri herkes merhabalaşır,
bence bir şey takma.
herkesi topluca bir şekilde davet edersin olur biter, gelmek isteyen zaten gelir. gelmek istemeyen zaten bir bahane bulur,
insanların davetiye vererek milleti zora sokması resmen ibnelik.
  • seyduna6687  (28.09.16 13:28:14 ~ 13:29:14) 
bizim iştede herkese davetiye veriliyor kimse alınmasın diye herhalde. 280 kişi var bazen hiç tanımadığım merhaba demediğim birileri bile gelip elime tutuşturuyor bekleriz diye Allah tamamına erdirsin mutluluklar diyip geçiyorum.


  • yue  (28.09.16 13:37:15 ~ 13:37:40) 
basond+1.

Ortak varsa katıl yoksa kasma
  • lcha  (28.09.16 15:42:58) 
[]

Telefonda mobil görünümden çıkıp bir şey dener misiniz?

Günaydın. :)

Telefonda mobil görünümden çıkınca cevap metni uzayınca "gönder" butonu yok oluyor ve alttaki cevapla sizin yazı metniniz iç içe giriyor mu?

Soru veya duyuru açarken de buton yok oluyor mu sizde?

Eliniz erdiği vakit deneyebilir misiniz? Çok teşekkürler.

 
@krem metni uzun tuttun mu? Kısa olunca dediğim olmuyor.


  • kaymaktutmayansicaksut  (21.09.16 09:16:45) 
Oluyormuş, evet.
i.hizliresim.com

  • baba jo  (21.09.16 09:24:27) 
Evet öyle oluyor


  • petekpare  (21.09.16 09:43:51) 
bende bir sıkıntı yok.

i.hizliresim.com

not: andıryoit, kendi browser'ını kullanıyorum.
  • kibritsuyu  (21.09.16 11:28:59 ~ 13:00:41) 
Oluyor evet. O butonu getirmek için de butonun olması gereken yere dokunuyorum, çıkıyor.


  • mandalina kokusu  (21.09.16 11:43:50) 
Bende de ara ara oluyor bu.


  • fraise  (21.09.16 11:48:52) 
Hep oluyor maalesef. Ekranı yatırıp dikleştirdiğimde düzeliyor.


  • yirmisantim  (21.09.16 12:49:01) 
oluyor/olmuyor diyenler kullandıkları browser'ı da yazarlarsa kimde niye oluyor, kimde niye olmuyor anlayabiliriz belki.


  • kibritsuyu  (21.09.16 13:00:52) 
[]

Babam ''Sana Fiat Panda alayım.'' diyor, alsın mı?

Ben hiç anlamam arabadan, ağır cahilim bu konuda; önüme bu soruyu attı ''Çabuk karar ver.'' dedi. Sorunun üzerinden 2 gün geçti :D Arayıp soracak diye korkuyorum.

Bakıyorum tipine güzel işte :d İkinci el ve otomatik vites olacak sanırım.
Genelde İstanbul içi kullanılacak.

'Onu bırak, şunun için pazarlık yap.' diyeceğiniz araç var mı yoksa babamın boynuna sarılsam mı?

 
Onun yerine Hyundai Getz alsın. Panda biraz "küçük" ve trafikte çok ezerler.


  • teknikekip  (19.09.16 15:00:37) 
arabadan anlamiyosan pazarlik yapma baska model icin. alirsiniz arizali sorunlu filan cikar sen israr ettin olur ondan sonra


  • seljax  (19.09.16 15:01:37) 
bedava ve ekstra bir malzeme. alsın.


  • nickini degistiren yazar  (19.09.16 15:07:53) 
Hiç polemiğe girme al babacığım de sonra güle güle kullan


  • basond  (19.09.16 15:07:59) 
sana direkt model söylediyse ve 2. el olacaksa tanıdık birinden temiz bulmuştur. bu durumda başka bir marka için pek zorlamaya gerek yok özel bir isteğin yoksa.


  • freya  (19.09.16 15:11:38) 
alsın.

fiat panda gayet güzel bir araba. bulursan 4x4 olanını al.

bir yerlerde 4x4 fiat panda ile range rover'ın arazi performanslarını karşılaştıran bir video vardı, ara bul.

gayet kompakt, dayanıklı, ekonomik bir araba. içi ferah.

Hyundai alırsa bir de japon yapıştırıcısı alsın, en ufak kazada dökülüyor arabalar.
  • babilbaligi  (19.09.16 15:15:24) 
panda yerine getz öneren arkadaş iki aracın arasında boy olarak 20cm fark olduğunu bilmiyor sanırım. genişlik olarak da 2cm. yükseklikte ise panda az bir miktar daha yüksek.

yani pandayı trafikte ezecek adam hyundai getz gördüğünde kaçmaz.

babanın boynuna sarıl. hiç pazarlık yapma. şimdi sen arabadan hiç anlamıyorum dediğin için söylüyorum. sen babana "bıbıcığım fiesta ılılım litfin" diye gidersen baban da "hangi dagaloz akıl verdi benim kızıma" diye sinirlenebilir.

o yüzden "tişikkirler bıbıcığım" diye boynuna sarıl direkt.
  • himmet dayi  (19.09.16 15:25:16) 
hayvan boyutta d sınıfı arabam var istanbul içinde bir yere sığmıyor. ben de düşünüyorum bir panda dertsiz tasasız bir şey en azından.

bostancı sgk ya gittim park yeri bulamam diye minibüsle gittim geldim böyle küçük bir şey olsa ekstradan en azından gider gelirim, park sorunu manevra sorunu yok.
  • c1b2k3  (19.09.16 15:49:42) 
basond+1


  • bir3iki7  (19.09.16 15:50:58) 
mobildim yazamadım
bence babanız temizinden bi tane buldu kızıma alayım diye içinden geçirdi kaçırmamak adına o yüzden böyle sormuş olma ihtimali yüksek

Başka marka falan söyleyip hiç kafanı falan bulandırma al geç.
Ha unutma araba demek ayrı bir dert demek bunları da hesap et.
Giderleri trafiği vs sıkıntı yaratmaz dersen hemen ara aldın mı ne oldu diye sor babana.
Şimdiden hayırlı uğurlu olsun.
  • basond  (19.09.16 15:55:32) 
alsın +1


  • yue  (19.09.16 16:01:18) 
direk fiat panda diye sorduysa hiç uzatma. ucuza falan bulmuştur vardır bi bildiği. ama bana sorarsan porşeler çok iyi :d


  • cok joleli ozgur  (19.09.16 17:31:25) 
[]

İşverenleri yerden yere vuruyoruz, toplanalım.

Patrona sinir oldum, gerçi genelde sinir oluyorum kendisine; hatun ''İş listesi yap, dosyalardan hiç haberim yok.'' diye başımın etini yedi günlerce, yapıp gönderdiğim günden beri hala eski usul arayıp her dosyayı teker teker soruyor, liste miste hak getire. Ters bir şey söylememek için kendimi zor tutuyorum.

Sizin patronların ne ayarsızlıkları var? Azıcık dertleşelim. Belki benimkine şükrediyor olurum gün sonunda.
Patron olanların da cesaretli olmasını bekliyorum. ^.^

 
bizimki şeker gibi adam. ne istesem tamam evladım bak keyfine diyor.
adamına göre patron veriyor kurban olduğum rabbim sdfgdsfas

  • cekilmis gayfe  (19.09.16 13:18:08) 
Son dakika duruşmalarını, sorguda alınacak ifadeleri bana yıkması. Araştırma konusu verip ben ona birçok şey bulduktan sonra dosyayı kaybetmesi,tekrar aynı şeyleri araştırmamı istemesi, son dakika mesai bitiminde beyan yazmamı istemesi gibi gibi.
Uzun süredir görmüyorum hatirlamayamadim o yüzden.

  • cabiday  (19.09.16 13:19:25) 
Bizimkilerin pek bir ayarsizligi yok acikcasi. Sikayet edenler var ama bana karsi en ufak bir terslikleri olmadi:)


  • stavro  (19.09.16 13:20:48) 
eski patronum, işten biri kovulcak olsa bile beni çağırıyordu kov şunu diye. her bokta gel git gel git. bankadan parayı sen al bankaya parayı sen yatır şu müşterilerle ilgilen, sorunlu müşterileri gönder gitsin. en son sokarım işine gücüne dedim çıktım.


  • England  (19.09.16 13:23:46) 
ay açılın, açılın ben çok dertliyim.

bizim patron ve yardakçılarının ayarı yok. bak ciddi söylüyorum. gerçekten bulundukları noktaya nasıl geldiler, nasıl üç dakika içinde hiçbir ön çalışma olmadan şunu yapalım diye karar alıp nasıl uygulamaya koyuyorlar, nasıl sonuç fiyasko olunca YAA ÜLKENİN DURUMU bikbik konuşuyolar utanmadan ben anlayamıyorum abi. sürekli bir ondan aldığını buna satma, onu halleme, ötekine söylenme durumu var. sürekli birilerinin kuyusunu kazıp kazıp duruyorlar, sürekli kendileri haklılar, entrikalar, gizlilikler filan acayip enteresan.

müdürümün ben yaparım, hallederim, senin işin başından aşkın diyerekten kabul ettiği projenin uygulama ayağını son dakika bana kitlemesi sonucu geçen fuar 48 saat uyumadım mesela. bu fuar şöyle bir şey yapalım, ben ilgilenicem dedi, bak yumurta götten çıkmak üzere şu an, hala hiçbir şeyle ilgilenilmedi abi sürekli hatırlatmama kovalamama rağmen. sonra olmayınca işte aksilik, takipsizlik filan oluyor, hiç kendilerinin hatası olmuyor. delleniyorum. hayır zaten çok sinirliyim şu an, üstüne üstlük bir sürü de işim var, cumadan beri bunların suratını gece gündüz görmekten sıtkım sıyrıldı. bu başlık da tam üstüne geldi. gerçekten bezdim ya. sen yat kalk seninkine dua et. bak dert yarıştırmak gibi olmasın ama aynı göğün altındayız, ben senden çok beter durumdayım. altı üstü bi' dosya ya, boşver. :)
  • evde liyakat kalmamis  (19.09.16 13:25:05) 
gebe olduğumu öğrendikten sonra zırt pırt karşıya çağırmaya başlamıştı. en az 3 vasıta karşıya gitmem bu arada. artık dayanamayıp en sonunda tehdit ettim rapor alırım diye. 2 ay sonra şubesi değiştirildi.


  • la noix  (19.09.16 13:25:10) 
bizimki durduk yere 42 kişinin maaşlarını düşürüyor, mühendisin yaptığı işi televizyon tamircisiyle bir tutuyor.


  • safepassage  (19.09.16 13:35:57) 
Şu an pek içlendim, herkesi içki masasına toplamak geldi içimden akşama :D Sıkmayalım canımızı, oh bak saat 2 olmuş bile! :)

@cabiday: Ah dert ortağım benim :D
seninki iyimiş yine, bendeki 2 yıldır duruşmalara girmiyor doğru dürüst, hep bende. Araştırma yaptırıyor, dönüş yapıyorum, ''Ay ben baktım zaten.'' diyor. Olmayacak iş için insanlara belli günde olacağı sözünü veriyor, sonra müvekkiller beni arayıp ''Oldu mu iş?'' diyor benim işten haberim yok vs vs...

@Douche: He ya, valla derlerdi de inanmazdım sinir stresten garip şeyler çıkıyor diye, bende de geçen yaz oldu, kupkuru yara oldu sırtım omuzlarım yüzüm... Ayrıca bu duyuru altında barışmış olabilir miyiz acaba? Öyle olsun lütfen O.o

@krem: O sendrom sadece patronlara mı var, biz neyiz, benimki sendrom değil mi? Bana da yazık. :P
  • kaymaktutmayansicaksut  (19.09.16 14:00:51 ~ 14:04:10) 
Biz insan degiliz tabi :( patron yorgun, patron para ceviremiyor, patron 3 aydir odeme almadan maas aksatmamaya calisiyor, patronun hayvani ailevi problemleri var, calisan ise basit bir netcad projesini autocade dokemiyor, dokuyor da yanlis dokuyor, iki gun boyunca hatali olcu yapiliyor, calisan uzgun, calisan sessiz, patron patliyor, sonra uzuluyor ama patliyor o anin siniriyle, patron bi gun asfalt silindirinin altina yatacak sonra arkasindan "vah tuh pekte gencti rahmetli nolduki acep :/" diye sorgulayacaksiniz jiletle vucudunu kazirken.


  • hailtothethief  (19.09.16 14:06:44) 
Kurumsallar isyanda yine. Acilin hizmet sektorunun gobeginden bildiriyorum, gelmeyin tunelin sonu bombok.

Son patronum kari kiz gorunce takma dislerini dusuren bi herif. Kendisi belki is cikar diye kadin masalarinda yuzbilmemkac liralik hesaplarin ustunu tak diye cizen bi adam olarak soda limon hazirlarken tepeme dikilip "limonu az sik, pipet koyma" diye bana kendi kolumu yediriyor sinirden. Pinti pezevenk ya.

Ha bir de musteri o bardagi begenmezse beni masaya kadar cagirip "bak memnun degillermis isini duzgun yap bir daha" diyen milletin icinde rezil etmesi var. Ulan ben sana dedim bu boyle olmaz diye, ulaynn!?

Bak ay sonu geliyor simdi bunun karilardan almadigi hesaplardan acik cikacak yine. He limonu cok siktik ondan oldu he.
  • sindustrial  (19.09.16 14:32:11) 
benim müdürüm mail okumuyor. her şeyin çıktısını alıp götürmemi istiyor. bazen çok basit bir sorum oluyor mesela. "şöyle yazdım, uygun mudur" diyorum. "hangi işti bu, yazışmaları çıktı alıp gelir misin" diyor. yemin ederim yazdırırken elim titriyor. 30 sayfa yazışmayı çıktı alıp götürüyorum. göz atıyor, "tamam, uygun" diyor.

gözünüzde 60 yaşınızda, teknoloji fukarası biri canlandıysa diye söylüyorum; bunu yapan adam 40 yaşında ve yurt dışında master, doktora yapmış biri.
  • sanxis  (19.09.16 14:35:25) 
benim şef 10 numaradır çoğu şeyi aklında tutar
işleri organize eder bize kendi işimizi yapabilmemiz için her türlü zemini hazırlar.

Kendisinden çok çok çok memnunuz.
Darısı başına
  • basond  (19.09.16 16:02:39) 
[]

Bebek arabasındaki kimi bebekler büyük mü ne?

Ebeveyn olmayan bana bok yemek düşer tabii ki de, bu bebek arabalarında azıcık fazlaca büyük bebeler yok mu? Ben ağlaya ağlaya yürürdüm, yürütürlerdi hatırlıyorum; 4 yaşında kocaman çocuklar var bunlarda şimdi, geziyorlar. Lan kaldır yürüsün esseogluessek diyesim geliyor çok fena. En fazla 2,5-3 yaş bence bu işin sınırı.

Bu arabalardaki çocukların cevrenizde gördüğünüz yaş sınırı ne, üstüme vazife olmayan şeyi çok merak ettim de?


 
Sadece hafta sonları dışarı çıkabilen aileler bir de çocuk taşımakla, kovalamakla uğraşmak istemiyorlar. Ben de 4-5 yaşında olanları görüyorum.


  • dissendium  (17.09.16 18:47:40) 
ben iki yaşımdan beri her yere yürüyerek gidiyorum kaymak, zamane çocukları da ebeveynleri de çok acayip. KALGYÜRİLAACCIK diyip tepiklemek istiyorum böyle arabalarda camış gibi çocuklar görünce, aklıma wall-e'deki obezler geliyo, sinirim bozuluyo, üzülüyorum.


  • evde liyakat kalmamis  (17.09.16 18:50:25) 
valla çevremde gördüğüm çocuk yürümeyi öğrendiğinden itibaren salıyolar. hiç bebek arabalı görmedim.


  • rayde  (17.09.16 18:52:01) 
Ay bebek arabasi buyuk luks hele alisvetise falan giderken. Yeni yuruyen cocugun kedi pesinden kosmasiyla mi ugrasacaksin, market posetlerini mi tasiyacaksin. Posetleri de arabaya takiyorum ooooooh. Ama esimle beraberlen yurutuyoruz markete kadar. 100 metreyi 15 dakikada falan aliyoruz gerci


  • la noix  (17.09.16 19:00:32) 
ben de bayağı büyük çocuklar görüyorum, 5-6 yaşlarında çocuklar bebek arabasına biniyor. yalnız şuna da çok şahit oluyorum, çarşıda, pazarda, alışveriş merkezlerinde, sokak ortasında vs. beni kucağına al diye ağlayan bağıran yaygarayı koparan, annesinin babasının paçalarına yapışıp sarkan çocuk sayısı da yadsınamayacak kadar fazla. herhalde anne baba azıcık rahat edelim çocuk taşımayalım düşüncesi ile arabaya koyuyor çocuğu.

doğru mu? tabii ki yanlış ama ebeveynlerin bu tutumunu anlayabiliyorum (anlamaktan kastım hak vermek değil kesinlikle). bence de çocuk yürüsün, biraz bağımsız olmayı, yorulmayı, sabretmeyi öğrensin. yapılan davranış yanlış; fakat ebevenlerin biraz kendi rahatlarını düşündüklerinden biraz da çocuk ağlayınca kıyamadıklarından böyle davrandığını düşünüyorum.

benim küçüklüğüme gelince... ben arabaya bindiğimi hiç hatırlamıyorum. aksine hep koşmak hoplamak isterdim, annemin elini bile tutmazdım, yorulmak nedir bilmezdim.
  • köstebek kurabiye  (17.09.16 19:00:42) 
Sorma ya bizde denk geliyoruz surekli. Ben neredeyse okula giden cocuk gordum arabada once hasta falan diye dusundum baktim benden saglam anne babasinin kolayina gelmis bence.

6 aylik bir sipam var yurumeye baslasin arabayi hemen kaldiricam ortaliktan.
  • uzun kulaklı yalnız tavşan  (17.09.16 19:00:57) 
çocuklar yetişkinler kadar uzun yürüyemezler. ben gayet normal buluyorum. kaldı ki çocuklar olur olmadık anlarda uykuya ihtiyaç duyabilirler. her şey normal ve yolunda.


  • karlmarx  (17.09.16 19:01:02) 
@tavsan buyuk konusmaaaaaaaaaaa


  • la noix  (17.09.16 19:02:41) 
Flood yapiyorum ama mobilden cikmaya usendim. Benim sikintim cocugumun hiperaktif olmasi. Gerci hala araba kullanilmasi normal olan yaslarda. Buyuk ihtimal onumuzdeki yaz arabaya gtmu de yirtsam bindiremeyecegim

Kucukken annem beni parka gotururken pasa pasa arabaya binermisim. Donusteyse parktan ayrilmak istemedigim icin annem kucaginda tasimak zorunda kalirmis :)
  • la noix  (17.09.16 19:04:37) 
evet büyükler. çünkü aileler tembel artık. çocuğu oturt bağla kafana göre gez sonra. zırlar zırlar yorulur susar sonunda.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (17.09.16 19:08:33) 
bu guzel ve cesur yorumlari yazanlar bu cevaplarini mutlaka saklasinlar bir sekilde, kendileriyle de iddiaya girsinler, mesela benim cocuk 4 yasinda hala cocuk arabasina binerse ben de yaninda ben bir esegim, zamaninda buyuk konusmusum seklinde aniricam diye...
bunun disinda cocuk sahibi olmak insan hayatinda cok buyuk bir degisiklik, pek az insan baska bir insanin dunyaya gelme sorumlulugunu almai hakedecek bireysel yeterlilikte dolayisi ile turkiye'deki cocuk egitimi ile elestirilecekler arasinda belki de en onemsizi bu bahsettiginiz konu. birey olamamis, evlenme karari tartisilir, kendisi bebekten farksiz insanlarin urettigi bir cana dair aldiklari kararlarin genelde cogunlugu hatali oluyor. zaten anne baba deniliyor, ama turkiye'deki babalarin cogunlugu yok hukmunde, cahillesen toplumda bebek bakimi gibi artik her turlu bilginizaten devlet ve toplum da bunu destekliyor, bu carpik toplum yapisinda cocuk yuruse ne olur, arabada gitse ne olur, elin almani isveclisi buyuyunce zaten bunlara tozunu yutturmayacak mi?

  • mavicorap  (17.09.16 19:21:26) 
He ya. 7 yaşında gibi duruyorlar. Ben de hiç bebek arabasında gezdiğim günleri hatırlamıyorum. Demekki ben de fazla gezmedim. Zaten 5 yaşında okula başladım :(


  • matilda  (17.09.16 19:22:01) 
Bugun ben de ayni seyi düşünmüştüm. Kocaman cocuklar görüyorum arabalarda. Tembel anne babalar tembel çocuklar yetiştiriyor gibi geliyor ama büyük de konuşmak istemiyorum.


  • şubatsonrası  (17.09.16 21:49:44) 
[]

Kedi yakalama teknikleri - ileri düzey

Fazlaca gürültülü bir ara sokakta 4 aylık kadar erkek bir van kedisi buldum, arabaların altından zor çıkartıp besledim. Ciddi anlamda korkmuş yavrucak. Kutuya salam koyup yakalamayı denedim ancak kapatmaya çalışırken korktu, beceremedim. Kedi taşıma kabıyla gideceğim, içine de kokusu cazip bir mama koyup içine girmesini sağlamaya çalışacağım. Hüsran yaşamamam adına tavsiyeniz var mı?




 
böyle durumlarda çok yapılabilecek bir şey yok esasen, kutuyu tuzak yapmayı iyi düşünmüşsünüz. bundan başka aklıma bir de çocuk yaklaşınca kalınca bir örtüyü üzerine atıp tostoparlak yakalamak geliyor. o da şüpheli bi' yöntem, ama çocuk inatçıysa sizin de sonsuza kadar vaktiniz yoksa düşünülebilir.

yakalayınca fotoğrafını atın da yüzümüz gülsün :)
  • evde liyakat kalmamis  (09.09.16 19:55:33) 
ha ek olarak kutunun kapağını çıkarıp çocuk içeri girince örtüyle kapamayı düşünebilirsiniz. her iki cevabımda da kutu derken taşıma kabını kastediyorum.


  • evde liyakat kalmamis  (09.09.16 19:57:49) 
Sjdhskhslshs korktuğum cevaplar geldi ben kaleci eldiveni bulup gideyim anlaşıldı durum.

Catnip serpeyim taşıma kabına şimdi aklıma geldi.
  • kaymaktutmayansicaksut  (09.09.16 20:09:04) 
lol ne yazık ki catnip her kedide işe yaramıyor.


  • kahoan  (09.09.16 20:18:27) 
tavuk ciğeri de haşlayabilirsin. yemek yerken ensesinden de yakalayabilrisn aslında.

www.youtube.com

bu ekstrem tabi biraz ama yşne de iş görür evcil hayvansa elinle tut, kucaklamaktan daha güvenli
  • hasmetizm 2046  (09.09.16 22:27:13) 
Krem peynir +1

Kaleci eldiveni sart.
Bir de, battaniyeyi cikartmak o an zor olabilir, gerekirse bir havlu kullan, havluyla ikisini at icine.

Kutuyu diklemesine tutan biri olursa daha rahat sokarsin.

Once arka ayaklarini sokacaksin.

Eger havlu falan olmadan da yakalarsan sakin once kafasini sokup poposundan ittirmeye calisma.
Kutunun ustunden ayaklarini sok ve iceri birak dussun gerekirse, bir sey olmaz.
Kolay gelsin :)
  • blatta hiberna  (10.09.16 00:16:33) 
cat nip belki işe yarayabilir. birde büyük kedilerde boyundan tutmak zararlı olabiliyor dikkatli olun.


  • selam  (10.09.16 02:50:33 ~ 02:51:45) 
bu arada eklemek istedim, bazı kediler o taşıma kutularının kapısı kapalı bile olsa esnetip kaçabiliyorlar.

çok da az rastlanan bir şey değil, benim altı kedimden ikisi bunu yapabiliyor/yapıyor.
o yüzden kapağı kapadıktan sonra koli bandıyla falan sarıyoruz kutuyu.

koli bandıyla sarmasanız bile elinizi kapağın üzerinde falan tutun.

gerçi dört aylıkken bunu yapabilecek gücü olmaz ama yine de başkaları için de uyarı olsun.
  • blatta hiberna  (10.09.16 03:01:26) 
[]

Ben mi abartıyorum bu durumu? Normali mi bu?

Pazar günü saat 19.00'da Büyükçekmece'de gerçekleşecek kokteyle damat ve gelin sizce ne zaman giriş yapmalı? Kokteyli düğün takip edecek.

20.15 deniyor ben çileden çıkıyorum, bence fazlasıyla geç. Gelecek insana ayıp, te bir ucu zaten şehrin üstelik ertesi gün pazartesi.

Ben mi çok abartıyorum?
Bence salona giriş en geç 19.30 olmalı bu durumda. Haydi 19.45 olsun.

 
Kokteyl olacaksa normal. Boş boş gelin damatı bekleyecekseniz sıkılırım ben de olsam.


  • alwayschargeneverbend  (01.09.16 19:51:32) 
20.15 ideal


  • nrmnm  (01.09.16 19:55:01) 
Ee, tamam da gelen insanların hangi saatte geldikleri geleni ilgilendiren bir durum. Damat ve gelin makul saatte içeri girerler, zamanında gelen zamanında gelir gelmeyen kokteyl kısmının sonuna.veya düğünün neresine isterse ona yetişir. Giriş ne kadar geç saat olursa düğün i kadar uzayacak, insanların eve dönüşü o kadar geç olacak. Ertesi gün is var ya?
Büyükçekmece'den dönmek zaten 2 saat.

  • kaymaktutmayansicaksut  (01.09.16 19:55:52 ~ 19:57:22) 
malesef normali o :/


  • sta  (01.09.16 19:57:45) 
Ya genelde 1 saat opsiyon koyuyorlar düğünlerde. Ancak toparlanma, oturma filan. Normal yani.

Ben pazar günü düğüne karşıyım. Düğün dediğin cumartesi olur. O zaman böyle sorunlar da olmaz.
  • fraise  (01.09.16 20:01:57) 
kimse düüğüne saatinde gelmediğinden öyle oluyor ama saçma evet.


  • basond  (01.09.16 20:07:37) 
20:00 20:30 arası idealdir.


  • England  (01.09.16 20:43:15) 
Abartmıyorsun 75 dakika düğün başlasın diye bekletilmez insan ayıp hakkaten.

Yeni nesil düğün organize eden firmaların halt etmesi oldu 19:00 da başlatma işi. Düğün kına sünnet 20:00 de başlar 20:30 a kadar toplaşılmış olunur düğün başlar. Geçende bizi de böyle 19:00 da çağırdılar ben de vaktinde giderim. Apar topar hazırlanıp çıktık. 1 saat gelin damat gelsin de kına başlasın diye bekledik. Dün ifşada paylaştığım işte öyle can sıkıntısı zamanıda çekilmiş bi fotoydu hatta.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (01.09.16 21:00:19 ~ 02.09.16 04:43:40) 
Bizim koktely 7'de baslamis. 7:30da da nikah kiyildi. Cmt dugunuydu

Ama gercekten insanlar erken gelmiyor. Okuz gibi tam nikah kiyilirken gelenler var o nedenle 9a kadar bile sarkiyor.

Bi de allah askina kaynak adamlar evleniyor birak kendileri karar versin ne zaman gireceklerine :)
  • la noix  (01.09.16 21:24:19) 
Hic abartmiyorsun, bence asiri haklisin. Saat 7de basliyor diye kostur kostur hazirlanip 8 ceyrege kadar beklesem ben galiba o kokteyl masalarini kemiririm. Ayip boyle seyler, efendi gibi kac yazdiysan o saatte kiy nikahini, gelen giden de seni irgalamasin bi' zahmet. O ne bicim is ya.


  • evde liyakat kalmamis  (01.09.16 21:27:38) 
@la noix, benim karara karışma imkanım yok maalesef de evde kendi kendime sinirleniyorum düşündükçe. :) azıcık acep biraz geç olmaz mı filan dedim o kadar, o da uni arkadşım olduğundan evlenen. Ama ben hala gelenlere saygısızlık olduğunu düşünüyorum, erken de kalkılmaz o da ayıp


  • kaymaktutmayansicaksut  (01.09.16 22:37:13) 
İnsanlar zaten 19:30-20:00 arası gelir çoğunlukla.

"Ertesi gün Pazartesi, geç olur" diyorsanız kokteyl saatini erkene çekin..
  • burfak  (02.09.16 10:38:12) 
[]

Endüstriyel üretim olmayan peynir almalık yer?

Kendi minik çiftliği olan, minik çiftliğindeki 10-15 ineğini sömürmeden süt sağımı yapan, sağdığı süt ile az miktarda peyniri kendi üreten bir yer arayışındayım. Bildiğiniz güvenilir yerler var mıdır?

Aklıma Nesin Vakfı geliyor sadece, aklımda kaldığı kadarıyla kendi inekleri var ve üretim yapıyorlardı; başka?

Olsun lütfen çünkü aslında babam bilir ama kişisel meseleler...

 
var. inekleri de güvenilir koyunları da. gbt'si temiz hayvanlar. koyun peyniri daha güzel oluyor ama daha bahalı tabi.


  • cekilmis gayfe  (24.08.16 09:31:16) 
bunun için önce bir veteriner bulmak lazım.
ondan alabileceğin bilgi daha sağlam olur.
çanakkale ve trakyada bulman mümkün.
istanbul çevresi için en yakın mekanlar ise silivri ve çatalca köyleri.
nesin vakfından sebe-meyve yumurta falan alıyoruz ama peyniri hiç almadım, var mı yok mu onu bile bilmiyorum.
memleket neresi bilmiyorum ama memleketten tanıdıklar bulabilir.
ya da arkadaşlarının memleketinde.
  • seyduna6687  (24.08.16 10:01:23) 
@ seyduna Babam veteriner hem de büyükbaş çalışıyor İstanbul'da. Sütü, yumurtayı temin ettiğimiz yerler var ama peynir üretimi yapmıyorlar. Babama sormak istemiyorum bu aralar ^.^
Memleketten kimse kalmadı, arkadaş çevrem de ne yazık ki bu anlamda kafa yoran insanlar değiller, onlardan bir şey çıkmaz.

  • kaymaktutmayansicaksut  (24.08.16 10:15:18 ~ 10:15:37) 
Ya saçma olabilir belki ama bizim Karadeniz'in yöresel günlerinde insanlar köyden, yayladan getirdiği peynirleri falan satıyor. Sık sık da oluyor. Feshane, belediye, kültür merkezi gibi yerlerde.


  • petekpare  (24.08.16 10:56:11) 
@ Petekpare saçma değil niye saçma olsun, aksine neden düşünmedim ben böyle bir şey diye sorguladım kendimi.
Ama yöresel günleri kovalayamam, öyle bir imkanım yok. hem de o ürünlerin geriye yönelik takibini yapamayacağım için emin olabileceğimi sanmıyorum hayvan sömürüsü anlamında.

  • kaymaktutmayansicaksut  (24.08.16 11:07:55) 
Ünal çiftliği tarife yakın.
Ama peynirin olduğu her yerde sömürü de var. Sömürüsüz peynir mi olur allasen.

  • kargn  (24.08.16 13:20:37) 
brusella?


  • supermatik  (24.08.16 14:58:15) 
[]

Kıbrıs'taki borçluya karşı icra takibine girişmek

Şirket merkezi ne yazık ki yurt dışında ve başkaca şubesi yok. Karıştırdığım ve danışıp ettiğim kadarıyla yalnızca tebligat çıkartabilir, süreci ilerletemezsiniz deniyor. Açarsam da ilamsız takip yoluna gideceğim.

Etrafımda da konu hakkında tecrübesi olan arkadaşım yok, daha önce deneyimlemiş olan avukat çıkarsa buradan ve benimle süreci paylaşırsa nasıl memnun olurum anlatamam. Kıbrıs'ta borçlusu olan ve tahsilat yapmaya çalışmış olan var mıdır?


 
ilamsız takip açısından edindiğiniz bilgi doğru. her ülke kendi ülke sınırları dahilinde cebri icra yetkisine haizdir, bir başka ülke içerisinde cebri icra yapılması mümkün değildir.

şayet alacağınızı bir ilama bağlayabilirseniz; bu durumda mahkeme kararını o ülkede tenfiz ettirdikten sonra kararı o ülke içerisinde icra edilebilir hale getirmiş olursunuz. bu da tabi çok kısa bir süreç değil.
  • arma aski  (17.08.16 12:08:25) 
[]

İş yerinde hazzetmediğiniz insanlarla ilişkileriniz

Ofisten iki çalışma arkadaşım bir karaktersiz yüzünden işten çıkartıldı, resmen adamın işi savsakladığını ortaya çıkarttıkları için işten kovuldular. Aynı departmanda değiliz hiç biriyle ama yarın sabah gelip yüzüme bakıp muhabbet edecek bu adam, ağzım dolu dolu ne kadar karakter yoksunu olduğunu söylemek istiyorum ama yapmam. Çocuk gibi soğuk davranmak da tarzım değil ama içim almıyor yapılanı.

Hiçbir şey olmamış gibi selam muhabbeti çevirmek de istemiyorum, kendisi ego tatmini amacıyla selam almak için bile kapı önlerinde oyalanacak kadar saçma sapan bir insan.
Sanırım bana günaydın nasılsınız dediğinde ne laf sokacağıma karar vermeye çalışacağım sabaha kadar.Her neyse olay bu değil, ben sizi merak ettim.

Bu vb durumlar başınızdan geçti ise biraz anlatsanıza neler yaşandı, tavrınız ne oldu? Görmezden mi geldiniz, uygun yerde lafınızı söylediniz mi?

 
genellikle tesekkur eder, iyi davranir ama cevaben hal hatir sormam.

(informal)
- selam, naber?
+ eyvallah iyi.
- ???

(formal)
- merhaba, nasilsiniz?
+ tesekkur ederim iyiyim.
- ...
  • ekyil  (11.08.16 17:33:29) 
ofis içinde görmezden gelirim. müdürlerin yanında hatalı duruma düşmesini bekler; düştüğünde bi' tekme de ben atarım. müdürün bizzat kendisine de aynı şeyi yapmışlığım var.


  • evde liyakat kalmamis  (11.08.16 17:35:37) 
Bahsettiğiniz kişi belli ki torpilli. Karşılaşmamaya çalışın. Yüzüne bile bakmayın.


  • dissendium  (11.08.16 17:35:54) 
masa başındayan kulanlıkları tak müzik dinle. göz teması kurma. selam verirse sadece kafa salla yalandan pis gülümse. 1-2 seferden sonra "mal" değilse anlayacaktır.


  • sarlatan  (11.08.16 17:38:02) 
İşyerinde torpille gelenler var. Rektörün bilmemnesi, dekanın bilmemnesi gibi. Biz de onlara ekyil gibi davranıyoruz. Selam verince çok fazla uzatmıyoruz. Öğle yemeğine giderken çağırmıyoruz. Birlikte çalışmamız gerektiği durumlar dışında muhabbete girmiyoruz. Çoğunlukla da yoklarmış gibi davranıyoruz.


  • aychovsky  (11.08.16 18:05:47 ~ 18:06:45) 
Isyerinde belli bir siniri zaten asmiyorum, o nedenle gidenlerle ilgili birine laf sokacak seviyeye gelmiyorum samimiyet olarak. Ha calisma duzenini sevdigim kisilerden de ayrildigimda yeri geldiginde amirime gecmiste verdigi kararin yanlis degil de zamansiz oldugunu soylemisligim var. ha ama ben en fazla eski gorev yerime geri donerdim, o nedenle tuzum kuruydu (657)


  • la noix  (11.08.16 18:21:03) 
sevmediğin bi insanın yüzüne gülmek anormallik hatta ikiyüzlülük. soğuk davranmak da çocukluk değil.
bende bir patron yalakası dövdüm diye işten atıldım. durumu anlattım. adam haklı olduğumu bildiği halde beni işten çıkardı.

yani bu şark kurnazı tiplere taviz vermeyin bence.
  • sonbaharadam  (11.08.16 18:48:37) 
valla pek polemiğe girmem sevmiyorsam kısa baştan savıcı cevaplarla savar işim olmadıkça iletişime geçmem.

Mümkünse işim olmaması içinde çaba sarfederim.
  • basond  (11.08.16 18:52:34) 
Ben hiç yoklarmış gibi davranıyorum. Göz göze gelirsek belli belirsiz gülümsüyorum, hatta bazen onu bile yapmıyorum. Aynı şekilde karşı taraf günaydın, nasılsın şeklinde laf atarsa kısaca cevaplayıp kendi dünyama geri dönüyorum.

Hayatımda asla laf sokma gibi bir işe kalkışmadım. Şu ana kadar kavgalı olduğum, boğmak istediğim insana bile laf soktuğumu hatırlamıyorum. Bu tip tavırlar bana çok ucuz görünüyor. Onlar yokmuş gibi davranıp hiç iplememek en güzeli. Onlar için enerji harcamaya değmez.
  • köstebek kurabiye  (11.08.16 19:00:56) 
Laf sokmuyorum, direkt söylüyorum. Üstüm değilse tabii.

Bi ara saçma bir kız vardı başka departmandan; insanlar harıl harıl bir şey yetiştirmeye çalışırken boş muhabbet dondurmeye gelirdi bizim oraya. Yüzsüz de bir şey. "Çalışıyoruz goruyorsun, eh gitsen daha iyi tabii" falan demisligimiz var toplu olarak.
  • piremses  (11.08.16 20:48:42) 
Çocuk gibi soğuk davranırım.


  • for day to break  (11.08.16 21:19:56) 
Sevmediğim kişinin yanında, muhabbetim olan sevdiğim kişiler varsa ortama giriyor fakat pek sohbete katılmıyorum.

Sevmediğim kişiyi tek görürsem, başka bir masaya filan geçiyorum. Göz göze gelme durumu olursa yalandan bi yarım ağız veya mimikler ile selam verip geçiyorum. Nasılsın sorusuna, teşekkürler, eyvallah Vs cevap verip, siz nasılsınız diye geribildirim yapmıyorum.
  • wilhelmwasmuss  (12.08.16 00:10:01) 
@aychovsky +5000. okuyunca dedim aynı durum. aynen bizde de böyle rektörden torpilliler ya da neden bilinmez hoşgörülen tipler var. Merhaba merhaba dışında pek sallamıyoruz, yemeklere, sohbet ortamlarına vs. davet etmiyoruz. Torpille geldikleri unvanla aynı yaşta olmamıza rağmen özellikle hocalık taslamaları insana çileden çıkarabiliyor. Prenses gibiler, her şey onlara göre ayarlanacakmış gibi davranıyorlar. Laf sokuyorum yeri gelince bir soru sorduğunda ya da ortam müsaitken ince ince. Asla ezmesine izin vermiyorum ama varlıkları bile huzur bozmaya yetiyor.


  • duyond  (12.08.16 00:26:40) 
[]

Bebek kediyi anneden ayırmak durumunda kaldım

Bir apartmana doğurmuş anne, yavruları kutuya koyup başka yere taşımışlar. Yavrular 1 hafta 10 günlük. Anne yavrulardan uzak, yavrular anneden en az 1 gün geçmiş.
Anne ile yavruları bir tesadüf eseri kavuşturduk ama yavrulardan tekini ayırmak durumunda kaldım çünkü çok yıpranmış açlıktan ve ememiyor sanıyorum anneyi.
Evde besliyorum çişini de yaptırdım sorunum kakası. Karnı yumuşak şekilde davul gibi. Ovdum, poposunu uyararak kaka yaptırmaya çalıştım yok.

Yavru çok hırpalanmış zeytinyağı eklemek istemiyorum mamasına, başkaca da fikir gelmiyor aklıma siz ne önerebilirsiniz?

Bir de göbeği ve karnı kaskatı kaka idi, anne temizlemiş. ama ayakları ve kuyruğu sert şekilde kalmış. Tam kaka gibi de değil, koyu renk saçma sapan bir şey. Islak bezle sildim ama çıkmıyor. Yavruyu ıslatmak istemiyorum şu an o yüzden birkaç gün sonrası iç,n öneriniz var mı kuru şampuan dışında. Benim aklıma sadece beyaz sabunlu veya kedi şampuanlı yahut düz ılık suya belden aşağısını sokmak ve yumuşamasını beklemek geliyor.

 
kakasi oldugundan emin miyiz? cocuga zeytinyagi yerine bebeklere verilen balik yagindan verebiliriz, hem besleyici de olur.
insulin siringasinin yarisini gunduz yarisini aksam vererek deneyelim bence.

vucuda yapisik kakayi gormeden pek anlayamadim, ama oncelik kozmetik guzelligi degil su asamada zaten. onu sonra cozeriz.
  • evde liyakat kalmamis  (10.08.16 23:04:07) 
@rakicandir

süt ve şeker özellikle de bebek kedilere çok ciddi zararlı.

onun yerine catmilk denilen ürünler var, onlardan vermek çok iyi olur. tecrübe etmiştim çünkü.

yavruyu anneye olabildiğince yaklaştırmak lazım, bizim kedimiz ilk 10 gün kadar yavrusunun yavrusu olduğunu anlayamamıştı, emzirmeyi bilememişti, çok yabancılamıştı, ilk doğumuydu. sürekli bebeği memeye yapıştırdık anca öyle anladılar durumu.

yavruların kakaları sıvı olur, anneler çişlerini de kakalarını da yalayarak temizlerler, dışkılar olgunlaştığı zaman yavrularına tuvalet yapmayı kum kullanmayı öğretirler. o yüzden yavru kedi kakasını yapamıyor gibi düşünmemek lazım, anne yalamıyorsa o sorun.

veterinere gitme ihtimali hiç yok mu?
  • yaren  (10.08.16 23:12:37) 
Cevaplar için teşekkürler arkadaşlar, aklınızda kalmasın diye yazıyorum bebeği kaybettik maalesef az önce


  • kaymaktutmayansicaksut  (11.08.16 02:31:10) 
[]

Eve corona virüslü yavru kedi almış olabilirim.

Bir hafta önce çok saçma bir yerde 4-5 haftalık aç bir yavru kedi bulduk, inanılmaz zayıftı ve kaptığımız gibi eve getirdik. Zayıflığı ve açlığından başka hiçbir düşünce yoktu aklımda. Evde de 3 aylık 5 yavru ve emziren bir anne var. Gayet iyi niyetli olarak annenin bunu sahiplenme ihtimalini düşündüm.

Klasik acil önlemleri aldım, işte yıkadım pire kontrolü falan filan. İlk başlarda biberon bile kabul etmiyordu hatta o kadar unutmuş ki emmeyi anneyi bile ememedi. 2 3 gün sonra sonra emmeye başladı, bu arada iç parazit önlemi topluca hepsine karşı alındı falan filan. Sonra ishal olduğunu fark ettim, hafif de ateş vardı. Ateş kendi kendine geçti 2 gün olmadan, ishali de hem sokaktan gelmesine hem de süt tozu temelli bebek kedi mamasına verdim, yavru kedilerin çoğunun kakası da cıvık olduğundan endişelenmedim açıkçası.

Ama karnı şişiyor abi bunun iki gündür. Deli olacağım. ağlayıp duruyorum aklıma geldikçe bir kaç saattir. Keyfi yerinde, oyuncu, deli gibi yiyor, mutlu ama karnı şiş. Ve diğer kedilerimden ikisi de ishal oldu, anne ve bir yavru.

Antibiyotik tedavisi de geçirdi bu arada en ufak olan ishal olduğu anlaşılınca.
çok fazla yiyor ve yanlışım yoksa 2 gün olacak kakasını yapmadı, o sebeple olsun karın şişliği bir de yavru kedi karnı olsun diye dua ediyorum resmen. Babam da antibiyotik yapmadan önce ''Eve kontrolsüz kedi alırsan böyle olur, en sevdiğin kedi ölsün de anla.'' dedi ve cümle beynimin her yerinde çınlıyor. Kediler halsiz mi, ishal mi, kustu mu diye teker teker kontrol etmekten deli olacağım.

Bu arada bağışıklık sistemlerini güçlü tutmak için elimden geleni yapıyordum zaten aylardır, multivitaminler, çok çeşit beslenme falan filan...Ama uyuyan kediye bile 'acaba halsiz mi? diye bakar oldum öğleden beri? Fip kelimesi aklımda yankılanıp duruyor teşhisi konulmamış olsa da. Aklıma geldikçe ağlıyorum.

şimdi ayırsam ufak olanı çok mu geç olmuştur? hayır ayırsam ne olacaksa biri kapmış olsa zaten diğerlerine bulaştıracak evde kalan. deli olacağım. Gözümüz gibi baktık ya hepsine, hakikaten kendimiz yemedik onlara yedirdik. şimdi iyi niyetle yaptığım böyle bir şeyin sonucunu düşünmek kafayı yedirtiyor bana.

Ayırsam bu sefer çok ufak, çok minik. Allah kahretsin çok da mutlu anne ve kardeş buldu diye kendine. Ayırsam evdekilerin hepsini başka yere dağıtamam. Ev 1+1. Kafayı yiyeceğim.

İhtimali elemek adına ayırsam çok geç kaldım değil mi?

 
Fip olma ihtimali karşısında bir bilgim yok ne yazık ki, o yüzden olmama ihtimaline tutunarak birkaç bir şey söyleyeceğim. Hala iç paraziti kalmış olabilir, veteriner kontrol ederse bünyesine göre biraz daha güçlü bir parazit ilaci verebilir. İkincisi, gıda değişiminden olmuş olabilir. Ben eve ne zaman kedi getirdiysem ilk başlarda hepsi ishaldi ve hepsinin karnı şişti bir süre. O yüzden üzmeyin kendinizi bu kadar. Daha ortada kesin konmuş bir tani yok.

Bir de şimdi geldi aklıma; fipin de tedavi edilen türleri var. Olup olmadığı bir testle anlaşılabilir, imkan varsa hemen bir test yaptırın içiniz rahat etsin.
  • piremses  (06.08.16 19:54:23) 
merhaba, su an mobildeyim o yuzden cok detayli ve aciklayici sekilde yazamiycam, dilerseniz daha sonra detayli bi mesaj atabilirim.
lutfen fip olma ve bulastirma ihtimali yuzunden kendinizi kemirmeyin. fip saglikli kediye bulasmaz. bu hastaligin kedilerde gelismesi icin bitakim kosullar var. arastirmalar dogru kedi, dogru virus ve dogru zamanlama ekseninde ilerliyor. ayni ortamda bulunan fip pozitif (sulu form) kedilerin saglikli kedilere sadece kosullar uygunsa hastaligi bulastirdigni kanitlamis.
siz evde bulunan kedilerin bagisikligini destekleyici ek gidalar vermeye devam edin, bebek kedide de akliniza hemen fip gelmesin, parazit ihtimali her zaman vardir. fip zaten tanisi sulu form degilse maalesef cocuk olene kadar konulamayan bi rahatsizlik, cok guzel bi' sey yapmissiniz, lutfen kotu ihtimalleri dusunmeyin.
ilgili makaleyi daha sonra size yollayacagim, iciniz rahat etsin.
  • evde liyakat kalmamis  (06.08.16 20:46:12) 
merhaba, kedileriniz nasıl oldular? merak ettim de


  • shubulubapshubaptishaluva  (31.08.16 21:53:59) 
[]

Bana tavla öğretenin kırk yıl kölesi oluyorum.

Yaş 30 ve her yaz olduğu gibi bu yaz da kendime ''tavlayı bu sene öğreneceğim.'' hedefi koydum ama yaz geçiyor canlar. Karşıma rakip koymadan bana tavla öğretebilecek bir oyun yükleyeyim dedim zilyon tane şey çıktı play store'da.

Dedim Duyuru bilir, du sorayım. Telefon zenfone 2 bu arada, anlamı olacaksa

Tavsiyeniz varsa tavsiye ettiğinizi indireceğim, yoksa bodoslama dalıyorum bir tanesine. Tavsiyeniz var mı? Olsun lütfen çünkü ^.^

 
o oyle tek başına öğrenilmez, birinin sana anlatması lazım...

bu arada temel tavla öğrenmek yaklaşık 20 dk sürer....oynadıkça tecrübe ettikçe kendini geliştirirsin ancak her seferinde başka insanlarla oynamaya çalış yeni öğrenince çok hevesli oluyor insan ancak karşıda ki için büyük eziyet aklında olsun..

www.tavlayeri.com
  • gkhT  (04.08.16 17:18:05 ~ 17:18:53) 
@gkhT öğretecek kimsem yok, babam bir kere heves etti ona eziyet ettiğimi fark edip vazgeçtim. Diğer bireyler de bilmiyor evdeki.

Öleyim mi mutsuzluktan?
  • kaymaktutmayansicaksut  (04.08.16 17:21:15) 
az once biri tavla oynayacak birini ariyordu besiktasta? biri de kadikoy olsa oynarduuk dediydi.


  • jimicik  (04.08.16 17:22:35) 
istanbulda olsam öğretirdim ben sana. tavlada baya iyiyimdir :)
tavsiye olarak da iyi bilen iki kişiyi oynarken izlersen bazı taktikleri alırsın. online odalarda izleyici olabiliyorsun bazı yerlerde.

  • sta  (04.08.16 17:33:03) 
(bkz: gnu backgammon)

temel kuralları öğrendikten sonra yukarıdaki programı kurun, oyun size hamle önerilerini ve hangi hamleyi yaparsanız kazanma şansınız % kaç bunu gösteriyor.

Tavla aslında olasılık hesabı üstüne, tecrübenin ve stratejilerin yanında şansla oynanıyor.

Oynamayı yeni öğrenmiş birisi bile kırk yılık tavlacıyı tokatlayabilir, yaptığı hamle o kadar saçma ve risklidir ki normal bir oyuncu böyle bir riski almaz, ama adamın şansı yaver gider ve aldığı risk büyük olduğu için getirisi de büyük olur ve tavlayı koltuğunuzun altına verir.
  • kimlanbu  (04.08.16 17:35:42) 
ankara'da isen öğretelim nacizane beyefendi.


  • abyuksuet  (04.08.16 17:49:17) 
izleyerek değil oynayarak öğrenirsin.
ilk başlarda defans ağırlıklı oyna. defans yani bol bol kapı alıp fazla açık verme. öprendikçe ofansif takılırsın. 6-1 3-1 4-2 5-3 zarları çok iyidir. bunlarla içeriyi örmen lazım. satranç kadar olmasa da hamleleri düşünerek oyna. rakibin hamlelere göre açık vereceğin tercih de değişir. mesela çok fazla 4 atıyorsa 4 kapısını açmamak gibi.

  • cekilmis gayfe  (04.08.16 18:31:26) 
istanbul'da isen ben de öğretebilirim.


oynamayı çok severim. (gerçi yavaş oynayanlarla oynamayı sevmiyorum)

******

tüm duyuruculara sesleniyorum;

tavla zirvesi yapsanız ya?
  • holy diver  (04.08.16 19:29:27 ~ 19:30:51) 
[]

Filizlenen havucum büyüsün istiyorum.

Buzdolabında unutmuşum, filizlenmiş. İnternette dolanan marulun kökünü suya koyun tepeden uzasın gibi şeyleri önceki havuçta yaptım, çürüdü yavrucak.
Bunu nasıl büyütebilirim garanti? İnternet ya tohumdan ya da suya koyun kök salsın yönteminden gitmiş.

Başka denenmiş çözümü olan var mı?

 
toprağa gömseydin filizlenmişken.


  • cekilmis gayfe  (24.07.16 23:34:06) 
Filizlenen yerini (kafasını) kesip suya ıslatsan o kök verir zaten. Kalanını da ye. :)


  • yirmisantim  (24.07.16 23:40:26) 
Kök salmadan toprağa gömdügum vakit ne kadar nemli tutarsam tutayım yapraklar soldu gitti bir hafta on güne. O yüzden kök salmasına uğraşıyorum çürümeden havuç.

@yirmi suya koydum azıcık ama suyu ne kadar sık değiştirir isem degistireyim havuç içinde sümüklenip kokuyor. Sudan çıkarıp ıslak pamuğa sarayım dur şimdi aklıma geldi.
  • kaymaktutmayansicaksut  (25.07.16 09:18:32) 
www.youtube.com

videonun devamınıda yapmış toğrağa aktardığı.
  • yue  (25.07.16 10:18:46) 
4 parmak kadar yeşillenmişti havucum ve nemli toprağa ektim makul süre suda beklettikten sonra. Yaklaşık 2 haftadır toprakta ve yaprakları soluyor. Havucun kökünü besin maddesi olarak.kullandıktan sonra ölüyor anlayacağınız.
Toprağa gömünce kök salmadı. Sorunum devam ediyor.

Edit: sorunum kalmadı, tüm filizler ölmüş ve altındaki havuç kökü çürümüş. Tohumdan büyütmek tek çare sanırım.
  • kaymaktutmayansicaksut  (13.08.16 16:16:49 ~ 16:20:46) 
malesef. yetiştirme konusunu biraz okudum, teknik olarak söylediğiniz na-mümkünmüş.
kültüre alınmış havuç, bizim anladığımız anlamda turuncu kök havuç yalnızca tohumdan yetiştiriliyor.

1. havuç iki yıllık bir bitki, yani ilk sene vegetatif aksam (kök gövde yapraklar vb), ikinci sene de generatif organlar (çiçek, tohum) büyüyor.

megep.meb.gov.tr


2. sizin gördüğünüz yöntemde yalnızca yeşil aksamın büyümesine devam edip çiçek vermesi, yani son bi çabayla tohum üreterek neslini devam ettirmesi sağlanabiliyor, sonra bitkinin ömrü bitiyor zaten.

www.gardeningknowhow.com

(...)First off, a word of caution; when we say you can grow carrots from carrots, we mean the plant, not the root vegetable.


wakeup-world.com

(...)the plant that re-grows from planting a carrot top will NOT produce edible carrots, only a new carrot plant.
  • kaichi  (13.08.16 16:39:01 ~ 16:39:51) 
Vay be. Yanlış biliyormuşum.

Yaşam ne kadar güçlü. O hâldeyken bile tohum vermeye çalışıyor. İntihar edenleri anlamak zor.
  • yirmisantim  (13.08.16 17:38:12) 
@yirmisantim

evet bi çok anlamda doğru söylüyorsun.. yaşam süresi haricinde de bi sebepten erken öleceğini "anlayan" bitkiler de (aşırı kurak, sıcak yada soğuk) hemen çiçeklenmeye tohum üretmeye başlıyor son gücünü neslin devamı için harcıyor. bi çok böcek türünde de ölmekte olan dişiler olgunlaşmamış da olsa hemen yumurta paketlerini bırakıyorlar (hamam böcekleri en bilinen örnek), insanlardaki aşırı stres - kaza vb durumundaki "düşük" olayları bile en kökeninde bununla açıklanabiliyor diye okumuştum, bebeğe son bir şans verebilmek için.

yaşamın devamı hariç geri kalan her şey anlamsızlığı tüm canlıların genlerinde var ama işte "sevdiğim kız beni terketti :..(" başka bi şey o, yaşam da bi durup vazgeçiyor demek ki.
  • kaichi  (13.08.16 18:09:58) 
[]

Romantik jest arayışındayız.

Bir arkadaşım ile kız arkadaşı anlaşamadıkları bir konu nedeni ile uzun süreli ilişkilerini bitirmişler. Küçük bir şey değil ama düzeltilemeyecek bir şey ve arkadaşım barışmak istiyor. Şimdi onunla son bir kere daha görüşecek ve tek şansı var.

Romantik bir jest uygun olur mu?
Kadınlar, siz olsanız ne beklersiniz? Erkekler, siz ikna etmek için ne yapardınız?

Teşekkür ettim.

 
herhangi bir şeyin veya olayın ona olan sevgisinden daha büyük olamayacağını aslında önemli olanın da bu olduğunu bir şekilde açıklamaya çalışmalı, sabah sabah aklım başka yerde odaklanamadım, idare ediniz.


  • devorgilla the gunslinger  (13.07.16 10:47:43) 
anlaşamadıkları şey ne kadar küçük, bu anlaşmazlıktan daha fazla rahatsız olan taraf kim gibi sorular var aklımda ancak düzeltilemeyecek bir şey değil diyorsanız öyledir.

kim haklı/haksıza girmeden içten, dürüst, eleştirel ancak yapıcı bir konuşma beklerdim. uzun uzun konuşmak iyi gelebilir. jest olarak aklıma bir şey gelmiyor maalesef. genelde evirip çevirip geçmiş günlerimizi konuşmayı sevdiğimden, bir de onun tarafından dinlemek ilginç olur.


sonradan görme: düzeltilemeyecek bir şey demişsiniz, pardon. o zaman konunun büyüklüğü önem kazanıyor.
  • piremses  (13.07.16 10:56:48 ~ 11:00:13) 
İcten gelen hareket hemen anlasilir. Oyle bir jest yapmali.

Gorkemli bir seye gerek oldugunu dusunmuyorum.
  • EasyTiger  (13.07.16 10:57:22) 
anlaşamadıkları konunun ne olduğuna göre değişir bu jest olayı. kadın tarafıyım, bir konuda anlaşmazlığım ayrılığa kadar gittiyse geri dönüşüm ancak anlaşmazlık yaşadığımız konuda sonsuza dek %100 benim haklılığımın kabulünü gösteren bir jest olur.

aboo, ne kezbanmışım lan. neyse yani, sonuçta seviyorduysa hiçbir şey kızcağızdan önemli değilse ayrılığa kadar götürmeseymiş, onu demek istiyorum.
  • evde liyakat kalmamis  (13.07.16 11:01:21) 
samimi bir özür yeterli
eğer bunu kabul etmezse o ilişkiden zaten hayır gelmez. boğaza ismini yazdırdı, havai fişek patlattı diye benimle olacaksa biri olmasın zaten

  • la noix  (13.07.16 12:50:23) 
olmaz. efendi gibi konuşsun bişey yapmasın. konuşarak çözülemeyecek bişeyse fikir ayrılığı varsa zaten herhangi bi jestin gazıyla barışsalar bile iki gün sonra yine ayrılırlar.


  • kül  (14.07.16 21:33:50) 
Olayı bilmediğim için evlenme teklifinden başka etkileyici bir çözüme yönelik jest göremiyorum.


  • whimsical  (14.07.16 21:52:35 ~ 21:53:09) 
[]

Pokeball'ları tükettik.

Parayla almak dışında nasıl bulacağız? Üsküdar'da cami de dolanıyoruz ama bulamadık.




 
pokestop mu cami? oraya tıklayıp ortadaki çemberi döndürünce geliyor. yalnız ne kadar sürede resetleniyor çözemedim, ekşide 10 dk demişler.


  • passion rules the game  (07.07.16 18:10:48) 
Bu saatte müezzini bulamazsınız, el mecbur yatsıyı bekleyeceksiniz. Hiç olmadı, bahçede banklarda oturan ölmeyi unutmuş dayıların yanına gidin, sohbetin giriş kısmında aile hikayenizin büyük bir bölümünü soracaklardır ama olsun, şimdi bi' çarmendır için neler vermez insan.


  • mete kudur  (07.07.16 18:47:39) 
Üsküdar pokemon merkezi eğitmeni sadullah'ta birkaç tane olacaktı. Bağlarbaşı mevkiinde kavşaktan hemen sonra ilk sağda.


  • i ve been mistreated  (07.07.16 19:16:41) 
ev iki pokestop'un iş de iki pokestop'un arasında. revive'dan pokeball'dan potion'dan geçilmiyor.

bir de şehirde bendne başka bir oynayan var. gymleri 150'lik pokemonlar ile kapadım herif hala geri alamadı:)
  • ayiadam  (07.07.16 20:43:48) 
[]

Uyku ile uyanıklık arasında bir fısıltı duyuyorum.

Aynen başlıktaki gibi. Geçen yatağın üzerinde bir şeyler karalıyordum, kenara koyup uzandım birkaç saniye sonra bir adam sesinin bana fısıldadığını duyup uyandım peşine erkek arkadaşım seslendi. Ama ona ait bir ses değildi, eminim. Ne dediğini anlamadım.

Bu gece de yine uyku ile uyanıklık arası bir anda aynı şey oldu. Bir erkek sesi fısıldadı bir iki kelime. Sonrasına kedim kapıyı tırmalayıp beni uyandırdı.

İkidir oluyor ve korkutuyor da. Karabasan desem o ağırlık yok bedenimde,karabasan öncesi ve esnasında olur. Bu öyle bir şey değil. Paranormal olduğu iddiasında da değilim de nedir bu allasen? Uykunun hafif bir evresi de bunları yaşadığım an, uyku bile denemez daha çok uyanık haldeyim. Geçiş aşamasında mı saçmalıyor beynim acaba?

 
strestendir
o geçiş aşaması dış etkenlerden çok etkilenir. benzeri uyanırken de olabilir

  • la noix  (07.07.16 12:05:02) 
Tam o esnada bana da oluyor. Beynimde düşündüğüm konuşmalar çok gerçekçi oluyor. Gerçekten birisi konuşuyor gibi. Gerçek ses duymak gibi.


  • bigbadabum  (07.07.16 12:07:42) 
Sabahları zil çalmış zannedip yataktan fırladığım ve kapı açtığım olmuştur, hani o da aşırı gerçekçi oluyordu ama uyku problemi yaşayan biri değilim, yorgun düşeceğim bir şey de yaşamadım bu süreçte evdeydim zaten.
Kafamı koyup 1 dakika geçmeden de uyuyan bir danayım. Anlam veremedim iki gece üst üste olunca. Korkutuyor da meret.

  • kaymaktutmayansicaksut  (07.07.16 12:22:16) 
[]

Ekşiduyuru kurallarında değişiklik yapmak

Bir süredir buna odaklanmış vaziyetteyim. Bir metin oluşturmaya çalışıyorum. Aycho'nun duyuru sorunlarina dair yaptığı çalışmayı da önüme aldım, mevcut kuralları da açtım ama çözüm noktasında sizin de fikirlerinizi merak ettim ve açıkçası katılımınıza ihtiyacım var. Burayı birlikte kullanıyoruz, birlikte karar vermeliyiz.

Duyuru kurallarında nasıl bir düzenlemeye giderdiniz? Neler eksik, neler güncelliğini yitirmiş vaziyette sizce? Neler ekler, neleri çıkartırdınız?

Teşekkür ederim şimdiden.

Edit: arkadaşlar anlaşamadık :) siteye dair öneri değil kurallara dair fikrinizi istemiştim. Yol göstermesi açısından mevcut.kurallar şöyle : www.eksiduyuru.com

 
bir duyuruda en fazla 2 3 tik hakkı koyardım.
üye olurken cinsiyet ve yaş kısmı eklerdim.
soru sorarken duyuru açanlar dilerse cinsiyet ve yaş seçer böylece o duyuru sadece o kişilere gözükürdü.

fikir çok bende:)
  • lonelyman  (04.07.16 22:53:58 ~ 22:55:38) 
Önce kendi zihniyetinizi değiştirin. İşinizi(!) yaparken çokça kişisel buhranlarınıza kapılıyorsunuz.


  • bigbadabum  (04.07.16 22:56:01) 
@lonelyman teşekkür ederim ama yazdıklarınız tam olarak kurallara dair değil aslında. Kast ettiğim mesela günlük soru sayısı sınırının kaç olması gerektiği, küfür konusunda nereye kadar devam nerede tamam denecegi, chat duyurularına müsamaha gösterilip gösterilmemesi meselesi. Sözlük hesabı satışı konusu. Troller falan filan...


  • kaymaktutmayansicaksut  (04.07.16 23:00:21) 
sözlük satan yasaklanmalı bence. yasak olsun.
küfür konusunda ana avrat direk sövmediği sürece amk gibi laflar duyuru sahibi tarafından şikayet edilmediği sürece silinmemeli.. yada duyuru sahibi "bu şıkkı sil" diyerek o şıkkı silmeli. mod silmesin. mod görmediği şeyi silsin. soru ise 20 adet sınır konulabilir. mod silmesin bence. mod burada taşkınlık yapanı silsin.
bir de bir kere uçurulmadan önce 1 hafta gibi bir ceza ile engellensin duyuruya girişi.
bir kez daha yaparsa uçurulsun.
  • lonelyman  (04.07.16 23:06:18) 
Tartışan iki yazarın tartışmayla alakalı her ikisinin de tüm yanıtları silinmeli. Bazen bir yazarın kurallara aykırı olduğu halde bir tane yanıtı silinmiyor ve o duyuruda tartışmayı sanki o yazar kazanmış görüntüsü oluşuyor ve kendisini tekrar ifade edemeyen yazara haksızlık ediliyor.


  • dissendium  (04.07.16 23:07:35) 
Anonim duyuru açma / soru sorma özelliği büyük eksiklik bence.

Bunun ortaya çıkaracağı karmaşayı önlemek için anonim soru ve duyurular onaydan geçtikten sonra açılabilir.

Onay meselesini de daha rahat bir hale getirmek için duyuruyu açarken seçilebilen aciliyet seçeneği koyulabilir (aciliyet seviyesi yüksek, normal, düşük gibi). Bu aciliyet seçeneğini kötüye kullananlar da uyarı alır.

Edit: Cevap değilmiş, neler eksik ibaresini görünce atladım hemen.
  • Adramelekhh  (04.07.16 23:09:49 ~ 23:14:58) 
Sevgili aramak serbest olsun. Yalnızız compu reis


  • hasmetizm 2046  (04.07.16 23:13:30) 
Daha eleştirilmeye bile tahammülünüz yok. Biri cevabı beğenmez, öbürü dangalak der. Olm nasıl kafalar bunlar.

Kural değiştirelim demiş, ben de diyorum ki önce kendi zihniyetinizi değiştirin. Bunu beğenmemiş olabilirsin ama satgı duymayı tercih etmemek karakterle alakalı.
  • bigbadabum  (04.07.16 23:14:30) 
arama şeysini düzeltin biraz hacı çok karışık


  • lorne malvo  (04.07.16 23:14:43) 
En son cevap yazilan baslik otomatik olarak en uste ciksin, boylece ilgi goren baslik asagilarda kaybolmasin..


  • alttaraf  (04.07.16 23:32:02) 
@alttaraf: o özellik sağda var zaten ama.


  • Adramelekhh  (04.07.16 23:35:51) 
Şimdi eski duyuru içinde kendi kurallarımı yazacağım:

ekşi duyuru; eşi olmayan, benzeri olan, bir çok ortak yanı olsa da forumdan farklı, ekşi sözlük yazarlarının daha bir ayrıcalıklı kullanabildiği sitedir, sub-etha fasilitesidir. Kullanıcılarının desteği ile gelişen VE DEĞİŞEN dinamik bir ortamdır.

küçük bir gittigidiyor: cep telefonları, bilgisayarlar, playstationlar, bilgisayar parçaları çok uygun fiyatlara satılıyor. alan ve satan memnun mu bilemem ama bir gün playstation 2 almaya karar verirsem buradan alacağım büyük ihtimalle.

Ekleme: Her türlü sözlük hesabı, maç, konser vb. bileti satılmalı, satılmaya devam edilmeli. Hırsızlık yapan kişiler her şekilde olacaktır ama o kişileri siz atmıyorsanız ya da attığınız halde geri gelmesini önleyemiyorsanız kullanıcıların yararı adına karşılaşılabilecek sorunlardan ötürü duyuru yönetiminin suçlanmaması gerektiği hatırlatılmalı. teknik olarak mümkün mü bilmiyorum ama her satış başlığı altına bu tip bir not düşülebilir.



küçük bir divxplanet: altyazı isteği yapılıyor, emule'de yüksek id nasıl alınır soruluyor, en güzel torrent programı hangisi diye duyuru açılıp en, doyurucu, ayrıntılı bilgilere ulaşılabiliyor.

küçük bir sözlük yönetimi: neden ben çaylak oldum? sorusunun cevabını sözlük içerisinden öğrenemeyenlerin üye olup, sorularına cevap aldıkları mekan. sözlükle ilgili bazı bilinmeyenler de gene burada tartışılabiliyor. aslında "göte girebilecek" entrylerin buraya danışılması da çok iyi bir durum hem sözlük hem de yazarlar açısından.

Ekleme: Bu kısım bence güncelliğini yitirdi. Ekşi duyuru ile ekşi sözlük arasında gözle görülür ve kocaman bir fark var.

küçük bir teknik servis: kendimden biliyorum bilgisayarlarla veya diğer elektronik eşyalarla ilgili bir sorunla karşılaşınca, tamirciye götürmeden önce burada sorunu anlatıyorum, en kısa sürede cevabımı alıyorum.aldığım yardımlar hem bilgi dağarcığımı genişletiyor hem de diğer duyurulara da yardım etmeye teşvik ediyor.

Ekleme: Kendi adıma yok.

küçük bir kütüphane: makale, dergi, kitap arayanlardan boğaziçili'den ders verenlere, arşivlik mecmualarını satanlardan, yapacağı anket ödevi için denek arayanlara kadar her telden çalan insan mevcut gene burada.

Ekleme: Bana kalırsa duyuruda artık bu kısım yok gibi. Olmalı mı? Evet. Değiştirilip gelişitirilirse daha mı iyi olur evet. Nasıl değiştirilmeli : bilmiyorum.

küçük bir müşteri hizmetleri: kontörüm neden bitti? sorusu turkcell'den avea'dan önce buraya soruluyor. aynı şekilde ebay, amazon, hepsiburada sitelerindeki alışveriş önerilerine ve kargo durumua dair sorular da sorulabiliyor.

Ekleme: kendi adıma yok.

birçok sitenin küçüğü işte ekşi duyuru. hepsinin biraraya getirilmiş hali. belki yıllarca cevabını bulamadığımız soruların bile cevabını dakikalar içinde alabiliyoruz. dünyanın her yerinde alay edilecek, akla takılan sorular da burada rahatça sorulabiliyor. neticede ekşi sözlük'ün kutsal bilgi kaynağı sıfatını tamamlayan harika bir oluşum burası. aklımda hiç soru olmasa bile sorulara cevap vermek için, yeni şeyler öğrenmek için girip bakıyorum.
(baldur, 27.03.2008 20:11 ~ 20:12)

Nelere dikkat etmelisiniz?

Eğer soru soruyorsanız, "tip" olarak duyuru veya cevap verilemeyecek bir şeyi seçmemeye dikkat edin. Zaten seçtiğinizde "Eğer soru soracaksanız soru kategorisini deneyin, bu kategoride kimse size cevap veremez." diye bir uyarı çıkacaktır.
Yasalarla korunan içerikler (mp3, film, kitap, tv yayınları) kısacası warez diye nitelendirebileceğimiz şeyler internet kullanıcılarına açık olarak sorulamaz.
Bilmediğiniz sorulara cevap vermeyin, egzotizmin tadı her soruya cevap vermeden de çıkar.
Ekleme: Bilmediğimiz sorulara cevap vermeyin kısmında kullanıcılar olarak (ben de dahilim) hepimiz çuvallıyoruz. Bu konuda doğru yanıt/yanlış yanıt dönütü olmalı. Mesela Ankara hangi ülkenin başkentidir denildiğinde birisi çıkıp Tanzanya dediğinde (geyik olmadığını varsayıyorum) verilen yanlış cevaba dair kullanıcı üzerinde kalan bir iz olmalı.



Soru sahibine ya da cevap yazmış birine fikir belirtmek istiyorsanız "" linkini kullanıp kendisine mesaj atın. Diğer durumlarda 'cevap' olmayan her şey siliniyor.

Ekleme: Hayır güzelim, silinmiyor. Artık neyin fikir neyin cevap olduğuna dair net bir ayrım yok. Moderasyon bu konuda tartışmamalı bence kullanıcılarla.

Soruyu açan sizseniz ve cevap sizi tatmin ettiyse, sol tarafta bir kutucuk var. Bir zahmet işaretleyin, çok eğlenceli oluyor. Cevap doğru değilse formalite icabı işaretlemeyin; hem ayıp, hem de kendinizi kandırmış olursunuz.

Ekleme : Bu kutucuk da tıklanmıyor çoğu zaman ya da ayıp olmasın diye tıklanıyor. Özellikle benim görüşümü destekliyorsa tıklarımcılara karşı ciddi bir söylem geliştirilmeli. Cevap denen şey bana kalırsa emek verilmiş ve soruyu soranı tatmin etme emeği belli olan dönütler.

Kendi sorularınıza cevap vermişseniz (ekstrem durumlar hariç) kesin ve tek cevabı değilse o cevapları 'cevap' olarak işaretlemeyin. "Moderatörlerin cevapları 'cevap' olarak işaretleme ve kaldırma hakkı vardır, saklıdır." Mutlak doğru muhabbeti çıkarıp felsefe yapmayın. swh

Ekleme: Tırnak içindeki yer kullanıcılara hatırlatılmalı.

Site ile ilgili görüş/istek/şikayetlerinizi şuradan iletebilirsiniz: (git: 3773)
Moderatörler açılan duyuru/soru/ilanları düzenleyebilir, silebilir, duyurunun mevcut önemlilik seviyesini değiştirebilir. Bu seviyeler; sırasıyla 'normal', 'öncelikli' ve 'önemli'dir. Açılan duyuru/soru/ilanlarınızın önemlilik seviyesinin değiştirilmesini istiyorsanız moderatörlere mesaj atabilirsiniz.
Sakıncalı görülen her şey silinebilir. TCK’ye aykırı ise daha bir silinir.
Sitede gördüğünüz her türlü bug'ı şurada belirtebilirsiniz: (git: 27088)
Belki yazmama gerek yok ama; ssg'nin yazdığı entry'den alıntı yapıyorum: "bir şey 5 dakika sonra sayfayı refresh ettiğinizde düzeliyorsa bug değildir."
"Bug ne?" diyorsanız, 'unut gitsin' demiyorum, tasarım tercihi olmayan her türlü hata, yamukluk, pislik. Bunlar bug'dır. Nelerin bug olup olmadığı bir sonraki derste ayrıntılı işlenecek.
Sözlükte kullandığınız gibi bkz'ları burada da kullanabilirsiniz.
Her ilan/duyuru/sorunun bir numarası var www.eksiduyuru.com (xyzt yerine sayı gelecek) diye link vermek yerine (git: xyzt) şeklinde bir kullanım şekli var. Ekşi duyuru'ya özgü. Ekşibition'da da var. Link kalabalığı yapmaması açısından faideli, kullanın, kullandırın.
Aramaya burada da inanın. Cevap verenler de inansın. Zira birbirine benzeyen sorular olabiliyor ancak cevapları aynı olmayabiliyor.

Ekleme: Aramaya inanıyorum ama o kadar dandik ki. Çoğu zaman google'da aratıyorum burada bulmak istediklerimi.

Sözlükte yazarlıkla ilgili her türlü sorun(un)uz için: (git: 27041)
Soru/duyuru/ilan açarken başlıkta tamamıyla büyük harf kullanmamaya çalışın. Moderatörler bu tür duyuruları fütursuzca silme hakkına sahip. En fazla kelimelerin baş harfini büyük kullanın. Hem göze batıyor, çirkin görünüyor; hem de forum kokan hareketler bunlar. Yapmayın. Aynı şey (ekstrem durumlar hariç) cevaplar için de geçerli.
Cevap demişken tartışmaya, küçük düşürmeye, hakarete yönelik; sorulan konudan uzaklaşan her türlü cevap silinir, aynı kullanıcı benzer hareketler yaparsa uçar, istatistiklerdeki 'kuş' uçan kullanıcılara aittir.

Ekleme: Silmiyorsunuz. Küfür olunca silmiyorsunuz eyyy moderatörler! Tartışma yaratan cevaplar silinmiyor eyy moderatörler!!


Kan aranıyor, kayıp aranıyor vb. gibi iletişim adresinin önemli olduğu duyurularda iletişim adreslerinizi belirtin. Belirtilmediği takdirde duyuru zaten anlamını yitireceğinden silinmemesi için hiç bir sebep yok.
Tip of the day: arama fasilitesinde nick yazarak bir kullanıcının açtığı soru/duyuruları ve cevapları, ayrıca #123 şeklinde belli bir ID’deki duyuruyu görüntüleyebilirsiniz. Kolaylık olsun ;)
Gelen duyuruları izlemek için aşağıdaki rss linkini rss okuyucunuza ekleyin.
Sağlık sorunları ile ilgili sorulara biz hassasiyet gösteriyoruz, burada yazılan her şeye inanmayın: (git: 25523)
Internet kullanıcıları [i] için: Burayı sözlük yazarı olmadan önce kullananlar olabilir. Kullanıcı sonradan sözlük yazarı olmuşsa ve soru/duyuru+cevaplarını sözlükte kullandığı nick üzerinde kayıtlı hesaba aktarmak istiyorsa compumaster ya da moderatörler halledebilir.
Ayrıca; doğru bilinen bir yanlışı da düzeltmeyi bir borç bilirim. Sanılanın aksine yazarların ve moderatörlerin internet kullanıcılarına hiçbir şekilde garezi bulunmamaktadır. Yazılı olarak belirtilmese de sitede demokrasi veya ona benzer bir şey var. Herkese eşit muamele gösterilmeye çalışılınıyor. Niçin bazılarına ayrıcalık tanıyormuşuz yahut diğerlerini eziyormuşuz gibi bir intiba bırakmışız bilmiyorum. Aslında yok oyle bişii...
Big boss: compumaster. Dolayısıyla istediği duyurulara istediği şeyi yapabilir. Bu yüzden bir duyuru ile ilgili yanlış bir şeyler olduğunu düşünüyorsanız boş yere hayatın anlamını sorgulamaya kalkmayın.
Duyuru ve cevap kaldırılma sebepleri

Kan aranıyor duyuruları önemli seviyesine alınır, 5 gün sonra normal seviyeye düşürülür. İhtiyaç sürüyorsa, yukarıda kalması için moderatörlere mesaj atabilirsiniz.
Sorunun cevabı olmayan ve "teşekkür ederim" gibi alakasız cevapların tamamı,
"Ben de merak ettim" ya da "reserved" gibi cevaplar (bu işlevi görmesi için soruyu "favori"lerinize ekleyebilirsiniz)

Ekleme: Silinmiyor

Tartışma başlatıcı şeyler (Her türlü hakaret, politik ve dini konular),

Ekleme: Eskiden silinmiyordu artık gelişme var :)

Yalnızca linkten ibaret olan duyurular, satılık ilanlarında, içerik ve detay belirtilmeden sadece gittigidiyor gibi sitelere yönlenen linkler,

Ekleme: Silinmiyor

Mükerrer duyuru girmek: Kişisel/kurumsal fayda sağlayacak ya da kar amacı güden/gütmeyen site veya ürünlerin reklam ve tanıtımını (farklı hesaplarla da olsa) 3 günden kısa sürede ve(ya) ayda toplam 3 kereyi aşacak şekilde yinelemek. (Orijinal duyurunun silinmiş olması, duyurunun mükerrer olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir)
Bilet satışlarında (Tiyatro, konser, maç vb.) biletin gişe fiyatı (mümkünse bilet satış linki ile birlikte) ve satmak istediğiniz fiyat belirtilmemişse, karaborsa olabileceği için,
Her türlü evcil hayvan satışı,
Ücret karşılığında ödev/tez yapmak ya da yaptırmak isteyen duyurular,
İlgili kanun dolayısıyla, iş/işçi arama ilanları, staj ilanları ve freelance işler (özel ders, çeviri, tasarım gibi) dahil olmak üzere, siliniyor. (Bkz: www.tbmm.gov.tr madde 23, H bendi)
Her türlü sanal medyada oy isteyen duyurular. "Balığımı büyütün, kedime oy verin, kotamı artırın, hediye kazanmama yardım edin" içerikli duyurular ile sözlük/twitter/facebook gibi sitelerde oy/RT/like istekleri,
Başlıklarda ilk harfleri büyük, duyuru metninde normal büyük harf kullanımı dışına çıkan ve okunmada zorluk teşkil edebileceğini düşündüğümüz tüm duyurular. Örneğin:
- Başlığın tamamı büyük harf (TAMAMI BUYUK)

- Bazı harfler büyük bazı harfler küçük (BuNuN GiBi)

- Eksesif yanlış harf kullanımı (1337 5p34k)

- Noktalama işaretlerini yanlış, eksik kullanmak veya hiç kullanmamak.

- Anlaşılmayacak derecede kötü bir dil bilgisiyle yazmak.

- Gereksiz yere (örnek veya alıntı olmadığı halde) başka bir dilde yazmak.

İllegal duyurular/sorular/istekler vs. (Özellikle internet kullanıcıları için)
Duyuru içeriğinin bir parçası olmayacak şekilde başlığa yerleştirilmiş kelimeler (konuyla ilgisiz olarak dikkat çekme amacı taşıyan başlıklar) içeren duyurular silinir. Aynı şekilde, duyuru içeriğini açıklamaktan uzak, yalnızca "acil", "merak ettim", "bir bakar mısınız", "hangisi" gibi başlıklara sahip duyurular da silinir.

Ekleme: Silinmesin. Mesela özel durumlar için insanlar ailevi problemlerini (burada herkes bir şekilde birbirini tanıdığı için) ortaya dökmektense "avukatlar bir bakabilir mi?" diye başlık açabilmeli, bu başlıklar da silinmemeli!

Forum benzeri içerik/kullanım. Forum tarzı duyurular, sorular ("hadi herkes messenger adresini paylaşsın" gibi mesela)

Ekleme: İfşalar bu örneğin içine giriyor sanırım. İçerik değiştirilmeli, yazarlara güvenilmeli.

Her türlü crack/mp3/warez/program/film isteği,
Her türlü porno siteye direkt link (sadece sitenin adını .com olmayacak şekilde yazarsanız sorun yok).
"ya byle bisiii var hane soyle coooook guseell" şeklinde olan tüm duyuru ve cevaplar,
Seçilen nickin offensive olduğuna kanaat getirilirse (ki bu kanaat son derece keyfîdir) tüm cevapları/duyuruları ile uçurulur.
Aynı içerikli bir sorunun/duyurunun herhangi bir sebeple yinelenmesi gerekiyorsa önceki duyurunun üzerinden en az 3 gün geçmiş olmalıdır. Daha kısa sürede tekrarlanan soru/duyurular silinir, sık tekrarlanması durumunda ise kullanıcı hesabı kapatılır.
Ekşi Duyuru, bir sevgili/eş/partner arama sitesi değildir. Bu amaçla yayınlanan duyurular da silinmektedir/silinecektir.
Ekşi Duyuru'da küfretmek herhangi bir hedefi olmasa bile yasaktır. Küfürlü içerik silinir, devamı uçurulma nedenidir.

Ekleme: Yasak değil, olmalı, uçurulmalı.

Ekşi Duyuru analitik nedenlerle kullanıcı hareketlerini toplar. Bu bilgileri hiç bir şekilde satmaz ve gizli tutar.

Bu yazı Ekşi Duyuru moderasyon ekibinin ortak kararı ile 12/05/2012 tarihinde düzenlenmiştir.

Ekleme: Ekşi Duyuru moderasyon ekibinin ve yazarlarının ortak kararı
Ekşi Duyuru bu kuralları her zaman kullanıcılarına ana sayfada bir duyuru ile haber vererek değiştirme hakkını saklı tutar.
  • rakicandir  (04.07.16 23:43:18 ~ 23:57:33) 
ifşa başlıklarına tölerans gösterilmemeli, yazarı ile beraber uçurulmalı.

bir de, kurallarla ilgili değil biraz site işleyişiyle alakalı ama söylemek istedim. belki okursunuz;

gönül işleri duyurularına ortalama 20 cevap gelirken, diğer duyuruların bazılarına cevap bile verilmiyor. o yüzden "rank" sistemi gibi bir sistem getirilebilir.

+ moderatör sayısı artırılmalı. en azından ekşi sözlük yazarlarına kategori değiştirebilme, cevap silme, tik atma gibi yetkiler verilebilir.
  • dead and broken  (05.07.16 00:08:14) 
*"Cevap doğru değilse formalite icabı işaretlemeyin; hem ayıp, hem de kendinizi kandırmış olursunuz."

Yorum içeren, öznel cevabı olan sorularda "doğru cevap" gibi bir seçenek olmuyor. Onun yerine "soruya cevap" gibi bir durum söz konusu oluyor. Şahsen sorularımda "falan hakkında ne düşünüyorsunuz, neden?" diye soru sorduğumda düşüncelerine yer verip de gerekçelerine yer vermeyenler oluyor. Verdiklerinde de "p ise q" şeklinde bir cevapta p ise diyorsun da bahsettiğim durumda p nerede diye gerekçeleri sorgularsam, tik atsam bile "hıı, kendininkinden farklı düşünceleri onaylamıyorsun di mi sen" gibi cevaplar aldığım oldu. Kimi zaman karşılıklı yanlış anlamalar, kimi zaman da tartışmayı ilerletmek istemem yüzünden.

Bunların olabildiği bir yerde "okudum, soruya cevaptır, teşekkür ederim" babında tik atıyorum şahsen; başka türlü olurunu görmüyorum. Tek bir doğru cevap yok hatta "neden buna doğru diyorsun peki?" gibi, zaten ikiliklerin olduğu konularda ikiliğin diğer tarafını anlamak istendiği için argüman tarzında cevap arayan bir soru sormak bile yanlış anlaşılabiliyor. yani mantığınızın neden bu kadar farklı olabildiğini anlamak için sorduğunuz bir soru "anlaşamadığımızda anlaşalım"da bitiyor en iyi ihtimalle. "beklediğim cevabı vermedin, konuyu istediğim gibi açmadın" ancak böyle bir eleştiriyle "yanlış cevap" diyebilirim bir soruya, o da buraya fazla geliyor. soru sorup "onaylamayacaksan ne soruyorsun" tarzı cevap almak gıcık bir şey. evet, soruya cevap vermemiş oluyorlar ama ben her defasında bunu çekmek istemem, tik atmışken bile olabiliyor çünkü.

*Mutlak doğru muhabbeti çıkarıp felsefe yapmayın

kendi cevabıma tik attığım olmadı. bu sözü de anlayamadım. duyuru anket yeri mi ki "katılıyorum, katılmıyorum"la yetinilsin. "felsefe" bir yerde işin içine giriyor. mutlak doğruluk iddiasında değilsek de bu olabiliyor. burada ne demek istenmiş, çok anlayamadım.

*Forum benzeri içerik/kullanım. Forum tarzı duyurular, sorular ("hadi herkes messenger adresini paylaşsın" gibi mesela)

e herkes resmini atıyor, mesela?

*Ekşi Duyuru'da küfretmek herhangi bir hedefi olmasa bile yasaktır. Küfürlü içerik silinir, devamı uçurulma nedenidir.

belli ki böyle bir kural aslında hiç olmadı. (geçen gün ya eros ya cupid için küçük kanatlı orospu çocuğu demişti galiba, gülmüştüm)

yani buna ne dahil, ne dahil değil?

*baldur tanımında burada her halt yapılabiliyor. mesela satış yapılabiliyor. ancakkurallada satılamıyor? anlamadım baldur dalga geçmiş de ben a diyorum, siz z anlayın tarzı bir şey mi o?


sonuç: bu kurallara bir güncelleme gelmesi lazım gibi. ikilik var çünkü.
  • godoşu beklerken  (05.07.16 01:12:40) 
"Yasalarla korunan içerikler (mp3, film, kitap, tv yayınları) kısacası warez diye nitelendirebileceğimiz şeyler internet kullanıcılarına açık olarak sorulamaz."

Bu kuralın anlamı nedir? Film tavsiyesi vb. de dahil midir? Herhalde değil, ama kuralın lafzından dahil olması gerektiği anlaşılıyor. Amacını anlayamadım ben kuralın. Nasıl bir soru yasaklanıyor tam olarak, belli değil.

**

"Sakıncalı görülen her şey silinebilir."

Neye göre kime göre sakıncalı?

**

"Seçilen nickin offensive olduğuna kanaat getirilirse (ki bu kanaat son derece keyfîdir) tüm cevapları/duyuruları ile uçurulur."

Bunun sınırı da çizilmeli. Keyfi olsun tamam da, hiç değilse bir fikir birliğine varılsın oylamayla. Yahut cevaplar duyurular kalsın, bilgi sonuçta.

**

"Aynı içerikli bir sorunun/duyurunun herhangi bir sebeple yinelenmesi gerekiyorsa önceki duyurunun üzerinden en az 3 gün geçmiş olmalıdır. Daha kısa sürede tekrarlanan soru/duyurular silinir, sık tekrarlanması durumunda ise kullanıcı hesabı kapatılır."

Ben bu kuralın esnetilebilir olması gerektiği düşüncesindeyim. Aciliyeti olan bir mesele varsa 3 gün çok uzun bir süre.

**

"Ekşi Duyuru'da küfretmek herhangi bir hedefi olmasa bile yasaktır. Küfürlü içerik silinir, devamı uçurulma nedenidir."

Hakaret niteliğinde olmayan küfür neden yasak bilemiyorum. Nihayetinde burası çocuklara yönelik bir site değil. Otosansür yapılması saçma. Porno linki verilmemesi tamam da küfür bu, dilin kültürün bir parçası.

Ek olarak; basit bir Google aramasıyla net cevap alınabilecek soruların burada sorulması da yasaklansa fena olmaz. Atıyorum, kedilerin bıyığı var mıdır gibi soruların...
  • whimsical  (05.07.16 01:19:35 ~ 01:26:19) 
Maskeli balo diye bir kategori eklensin, bu kategoride her kullanıcının ayda bir kere anonim duyuru açma hakkı olsun.

Cevap verirken de cevabımın kimler tarafından görüleceğini seçebileyim.

Zirve kategorisi olsun, farklı konseptlerde zirvelerin sayısı artacaktır.

Geyik başlıkların kategorisi olsun, sadece "herbirşey" başlığında görünebilir olsun.

Genele hitap eden soru, teknik servis vs. kategorisindeki duyurular en azından belli bir süre silinemesin.

Yazaların hangi kategorilere cevap verdiğinin istatistiği olsun.

Efektif bir ceza sistemi gelsin ve cezalar puanlandırılsın. Puana göre yaptırımlar olsun.

Renkli tik uygulaması gelebilir, duyuru sahibinin dışında da bu farklı renkli tikle işaretleyebilsin cevapları. Bir sınırı olsun.
  • ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar  (05.07.16 01:26:02) 
tehey, hala "sağ frame pembe olsun" tarzında yorumlar geliyor, la havle.

"trollere renk katıyor kisvesi altında müsamaha gösterilmesin, ivedi yaptırım uygulanacağı madde olarak yer alsın" bakın bu mesela bir "kural"
  • devorgilla the gunslinger  (05.07.16 01:31:14) 
Ben biraz farklı düşünüyorum. Kurallar ne kadar değişirse değişsin, yine de modlar tarafından istedikleri kadar esnetiliyor ya da esnetilmiyor. Kural mural hikaye yani.
Neler eksik diye sorulmuş, bu bir eksikliktir.

  • bigbadabum  (05.07.16 01:57:55) 
@devorgilla the gunslinger
Peki, kurallaştıralım dediklerimizi. Az önceki yazdıklarımın kurallaştırılarak Eklenmesi/Değiştirilmesini istediklerim:
________________________________________


....... kullanıcılarının desteği ile gelişen dinamik bir ortamdır.

Küçük bir limon: Limona ulaşamayan ekşiduyuru kullanıcılarının da zirveler düzenleme şansının olduğu....

Küçük bir sosyal medya: bazen ifşa, bazen can sıkıntısı, artık içinizden ne gelirse.....


1-Her kullanıcının ayda 1 kere anonim duyuru açma hakkı vardır, bu duyurular "HER BİR ŞEY" başlığında görüntülenecektir.

2-Kullanıcılar duyuru açarken ve duyurulara cevap verirken kimlerin görebileceğini "sözlük yazarları", "internet kullanıcıları" şeklinde seçebilir.

3-Film, şarkı, yabancı dil, yer, hayvan, soru gibi kişisel olmayan ve bir başka kullanıcıya yardımı dokunabilecek duyurular 1 günden kısa sürede silinemez.

4-Kullanıcıların 1 kereye mahsus ad değiştirme hakkı vardır. Eski kullanıcı adı bilgisi "hakkında" kısmında gözükecektir.

5-Siteye giriş yapmış ekşisözlük kullanıcılarının adları internet kullanıcıları tarafından alınamaz.

CEZALAR
A cezası X puan
B cezası Y puan
C cezası Z puan
D cezası T puan

YAPTIRIMLAR
Ceza puanınızın toplamı;
XO ye ulaştığında yaptırımı.....
YO ye ulaştığında yaptırımı.....
ZO ye ulaştığında yaptırımı.....
TO ye ulaştığında yaptırımı.....

Ceza puanınız, son 1 ayda aldığınız puanın tamamı ve önceki 1 ayda aldığınız puanların yarısı toplanarak hesaplanır. Diğer aylardaki puanlarınız hesaba katılmaz.

(cezalar şu olsun, yaptırımları bu olsun demiyorum, sadece ceza sisteminden bahsettiğim için boş bir şablon olarak koyuyorum)
-----

Ekşi Duyuru analitik nedenlerle kullanıcı hareketlerini toplar. Bu bilgileri hiç bir şekilde satmaz. Kullanıcı istatistiklerini kısmi olarak yayınlar. Sağ frame beklenmedik anda pembe olabilir, hakkı bizdedir :)



_______________________



Bu kadar zor muydu yahu bunu böyle anlamak?
  • ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar  (05.07.16 02:12:08 ~ 02:28:58) 
ceza puanı sistemi çok işe yarar mı? zaten birçok kişinin birden fazla hesabı vardır, hele yeni kayıtlar da açılırsa pek işe yaramaz. ama mesela bu ceza puanına payda olarak da duyuruda ne zamandır bulunduğuyla ilgili bir şey konsa nasıl olur? mesela 1 yıllık kullanıcının cezası 2ye bölünecekken yeni kullanıcınınki 1e bölünür vs.

bir de ne olursa olsun kuralları listelerken kategorize edip maddelendirseniz bence çok güzel olur. en azından bir şeyi silerken açıklama olarak direkt olarak "1C&2D" yazarak ihlali işaret edersiniz. hem daha derli toplu olur.
  • ron dennis  (06.07.16 14:21:06) 
bu arada ben aychovsky'nin bu duyuruya değinerek yazdığı ifşa vb forum ortamı yaratan şeyleri isteyip istemediğimizi soran duyurusunu gördüm ama kaçırdım.

buradaki kurallar dahilinde ifşanın olmaması gerektiğinin yerinin de olduğunu düşünüyorum. bir ara ziyadesiyle rahatsızlığımı belli ettim zaten:


daha doğrusu:

* buranın quora tarzı soru-cevap geleneğinin ön planda olduğu bir yer olmasını istiyorsak, bu işlevin güçlenmesini istiyorsak ifşa olmaması gerektiği bariz.

*burasının küçük bir çevrede kalması gerektiğini ve her şeyden evvel bir tür sosyalleşme yeri olması gerektiğini düşünüyorsak ifşa vb duyuruların kalması lazım görülebilir.

* ilki durumunda arada bir eğlenelim gibi bir anlayışla ifşa duyurularını istemek çok sübjektif bir değerlendirme oluyor. senin eğlencen önemliyse zira herkesinki önemli ve o durumda burası eğlence yaratma görevi olan bir yer olur. er ya da geç algıda böyle bir kayma olur. kısacası "ekşi duyuru nedir, ne değildir?"

falanı isteyebiliriz ama filan uğruna ister miyiz?


ben ifşa flood'ı olduğu zaman gerçekten rahatsız oluyorum. bütün sağ frame soruları bildiğiniz iptal. bu sorular içerisinde değişik aciliyet içerenler oluyor ve gerçekten acil sorularda aktif duyuru kullanıcı anladığım kadarıyla ifşayı o soruyu okumadan geçecek kadar önemsemiyor. bu iyi bir şey. ancak soruluarımızın aciliyet özelliği yok diye ifşanın hezimetine uğraması haliyle hoş değil. biz buraya sormak ve cevaplamak için gelmişiz ama bununla hiç alakası olmayan bir aktivite bu amacın önüne geçebiliyor.

burası "yorumları alayım, özgüven tazeleyeyim, mutlu olayım" yeri değil ve bazı kimselerin ifşa yorumları da gerçekten vicdansız.

madem herkes böyle yapmak ister, çünkü kiminin tartışmadaki çıkış noktası bu, neden "özgüvenim eksik, ne yapabilirim?" sorularına "biz ifşa yapıyoruz ve rahatlıyoruz" diye cevap vermiyorsunuz, on araba şey yazacağınıza? en basit cevabı verebiliriz?

kafamı kurcalayan şeyi anlatmak için mecburen sivri bir şekilde yargılamak zorunda kalıyorum. evet dünyada kimsenin özgüveni tam olamaz çünkü sabit nicel bir sınırın mevzubahis olabileceği bir husus değil bu. hepimizin duymaya ihtiyaç duyduğu şeyler var, hepimiz bazı genel durumları diğerlerine yeğliyoruz ve egomuz güven içerisinde olduğumuzdan emin olmak istiyor vs. ben süpermen olduğum sanrısıyla eleştiri yapmıyorum yani. ama bu ihtiyaçlarımız duyuruda bize çifte standartlı talepler ettirtmesin o zaman. kontrol edelim biraz onları. burasının amaçlarını hatırlayalım, kendimizinki hep öncelikli olmasın veya kendimizde gelince "şundan" olabilen, başkasına gelince "bundan" olamaz hale gelmesin.

burasının küçük bir cemiyet olmasını isteseydim sanırım ifşayı destekleyebilirdim bile. güzel bir yer ekşi duyuru. isteyen cemiyetleşebilir ama arkadaş olan oluyor, buluşmak isteyen buluşuyor :) chat ortamımız var, duruyor mu bilmiyorum ama yazarlar için sub-ethada bition da var, diye biliyorum. isteyen birbirini sosyal medya ortamlarında ekliyor da. e bence daha fazlasına gerek yok. koskoca bir yer olsun. herkes kendilerine verilen izne göre samimiyeti artırsın isterse. ikisi birbirini engellemiyor.
  • godoşu beklerken  (07.07.16 11:09:32) 
[]

Dolu oda parfümlerini nereye atmalı?

Ağzına kadar dolu bunlar, geri dönüşüme atsam metal ayağına, bu sıcakta genleşip bir sıkıntı yaratır mı?

Kısacası nereye atıyoruz bunları?

Düz çöpe atmayı katiyen istemiyorum.

 
Freecyle mail grubuna kaydol. İhtiyacı olan gelip alsın.


  • kaptan memo  (01.07.16 12:55:17) 
[]

iş arkadaşının ısrarla anlamaması

Sorun oda parfümleri meselesi. Astımım var, öyle hık diye götürecek cinsten değil ama sigara kokusu olsun bu tarz yoğun kimyasal kokular olsun beni rahatsız ediyor. Bunu geçtim normal hayatta kullanmadığım oda parfümünü işyerinde solumak istemiyorum.
Kokuyu aldığım vakit başıma ağrı girmesinin ve bir türlü geçmemesini saymıyorum bile.

Her neyse, arada sırada da olsa (müvekkil gelmeden, aklına estiğinde tuvaletten sonra vb) koridora 3-4 fıs (1 tane de değil) oda parfümü sıkan insanı bundan nasıl vazgeçirebilirim?

Rahatsız olduğumu biliyor defalarca söyledim, şaka yollu da söyledim ciddi de. Hatta diğer çalışanlar da ''Sıkma kız rahatsız oluyor.'' diyorlar ama yok. Yere yatıp ölen böcek taklidi yapmışlığım bile var(ciddiyim), sakladım da bu parfümleri zamanında yine çıkmış ortaya.

Atmak veya patrona söylemek gibi bir şey yapmak istemiyorum, başka ne şekilde çözebilirim bu durumu? (Ki rahatsız olduğumu söylediğim vakit zamanında patronun ''Misafir gelecek ama birazdan.'' demişliği de var dolayısıyla sadece lafta oda parfümü kullanılmamasını söylemiş olacak)

EDİT: Cevaplar için teşekkürler herkese.

Bunlar hep geçen sene bu zamandan alınıp kalanlar, alınırken 6'lı mı 10'lu mu her ne kadarsa o kadar alınmış. O zaman başka bir kız çalışıyordu, aldırmıştı. Artık satın alınmıyor zaten, kendi parasıyla da almadığı için çöpe atmanın sorun olmayacağı kanaatindeyim. Ben yine saklayıp bayram dönüşünde kolonya getireyim iyisi mi, bir şey püskürtmek istiyorsa kolonya püskürtsün.

 
anlaşılan ciddi ve sonuçta birbirinize ters bakacağınız bir çözüm olsun istemiyorsun, e kibarca gerekenleri de yapmışsın söylemişsin.

Bu aşamada artık burdan alacağın cevaplar da birbirinizin kalbini kırmadan olacak çözümler değil.

Ne bileyim arabasına bi şekilde koku bombası atmak. oturduğu sandalyesine oda kokusu dökmek vs geliyor aklıma. Olmadı daha piskopat bi çözüm olarak şahsı işyerinin ortasında böcek gibi kıvrandırmak, gerçekten ters döndermek.
  • okumayi sevmeyen okur  (01.07.16 11:14:19) 
Yapacagini yapmissin zaten. Bundan sonra ya tavrini koyacaksin yada patronla paylasacaksin.


  • VIPCH  (01.07.16 11:15:11) 
birazcık daha sert çık bence. insan halinden anlamıyor musun sen falan de. ne kadar anlayışsız insanlar var.


  • sta  (01.07.16 11:16:09) 
"Yere yatıp ölen böcek taklidi yapmışlığım bile var"

ci.memecdn.com

ne yazik ki, laftan anlamadiysa, cok bir secenek kalmiyor. sikayet etmek her daim secenek, kendisine de ifade edin, bak istemiyorum seni sikayet etmek, ama sen de anlamiyorsun demen gerekiyor.

ek olarak, ilkögretimde bir arkadas biber gazi getirmis, sikip ortami mahvetmisti. defalarca söyledik, defalarca. en son iki arkadas cocugu tutup, 3. bir arkadasin yüzüne sikmasini saglamisti. okulda tüm kat bosaltilmisti ama o arkadas, bir daha böyle bir mallik yapmadi. yani retalliation hep bir secenek, is disinda olsa iyi olur, ama seviyesizce. öyle araniz bozulacagina, is yerinde profesyonel bir sikayetle araniz bozulsun. her türlü bozulacak cünkü laftan anlamiyorsa.

edit: @shadowcat baya basarili bir öneriyle gelmis. onu denerdim ben olsam ilk.

bir de duyuru resmen bu soruyu bekliyormus.
  • wiillii  (01.07.16 11:17:17 ~ 11:21:53) 
Koridorun güzel kokmasını başka bir yolla süreklilik içinde ve değişmeyecek bir şekilde saglayarak. Ofisler, kurumlar, mağazalar, restaurantlar icin profesyonel koku sistemleri var, mikro difuzyon teknolojosi gibi. Seni rahatsız edeceğini sanmam. Müdüre önerebilirsin.


  • shadowcat  (01.07.16 11:18:12) 
arkadaşım,astımım var diyorum niye anlamıyorsun,senin yüzünden hastanelik olup davayla donuna kadar almamı mı istiyorsun diyin.


  • demoniclewinsky  (01.07.16 11:19:31 ~ 11:28:39) 
1) Pislik yapacak gücü ve sonrasında yaptığın davranışın arkasında duracak özgüveni kendinde görüyorsan oda spreyini alıp sandalyesine boşalt. Ters çıkışmaya kalkarsa da bağırarak uyar, kız, üste çık!

2) Patrona söyle.

Bence 1.sini yapmalısın.

Laftan anlamıyormuş sığır, onun anladığı dilden konuşman lazım.
  • chitosan  (01.07.16 11:22:24) 
Sprey kolonya?

Kolonya sizi rahatsız etmiyorsa eğer sprey şişede olanlarından alın ve iş arkadaşıniza verin. oda p arfumlerini de çöpe atin.

Lavanta, incir k olonyolari olabilir.

www.dermoeczanem.com

www.dermoeczanem.com
  • balik kraker  (01.07.16 11:25:53) 
anaflaksi taklidi yap, diğer elemanları da olaya dahil et, apar topar hastaneye kaldırsınlar (!) seni


  • la noix  (01.07.16 11:28:27) 
bence çöpe atmayın.sonra ben alıyorum da çöpe atılıyor diyip çirkefleşebilir ki bu mallıkta bir insan yapar bunu.
haklıyken haksız olmayın.
daha sert ve tehditvari bir şekilde uyarın.
  • demoniclewinsky  (01.07.16 11:33:19) 
fıs fıs olanlar değilde sıvı şeklinde olanlar (şişede sıvı olarak duruyor çubuk var içinde oradan koku çıkıyor flaan) onlar rahatsız ediyor mu? etmiyor ise onlardan bi tane alın (5/10 lira bişi) ahanda oda kokusu işte daha ne sıkıyorsun dersin zamanı gelince. onlarda rahatsız ediyorsa aklıma çözüm olarak alınan oda parfümlerini pencereden dışarıya sıkarak boşaltmak geliyor ipnelik olsun diye.


  • selam  (01.07.16 11:40:15) 
Senin de onun rahatsız olacağı birşey bulup yapman ve onu biktirman çözüm olur gibi.


  • nucleon  (01.07.16 11:41:32) 
Muhtemelen oda parfümünü sıkıyorken tam o an söyleniyorsun o da sallamıyor seni.
Şöyle yapacaksın.Tamamen alakasız bir zamanda gelirmisin acil bir şey konuşmamız lazım deyip toplantı odasına veya başka tenha bir odaya götüreceksin.Orada rahatsızlığını anlatacaksın.Eşek değilse anlar.Anlamayıp da devam ediyorsa direk üstüne şikayet edeceksin.

  • turkuaz  (01.07.16 14:27:18) 
Hay ne rezil bir insanmış bu ya tiksindim okurken. Bu bahsettiğiniz kişi sizi zerre kadar önemsemiyor. Orada kriz geçirip ölüp kalsanız yine de umru olmaz. E bu halde neden siz hala bu kişiyi kırmama peşindesiniz ki? Bence kesinlikle şikayet edin.

Ben olsam kendimi tutamam direkt kavga ederim, elimden zor alırlar ama siz benim gibi yapmayın tabii, ki yapmayacağa da benziyorsunuz. Sabırlı bir insansınız ama sabrın fazlası zarar.
  • köstebek kurabiye  (01.07.16 14:38:13) 
Satın alma işlemini kim yapıyorsa onu uyarın. bir daha ofise bu tip şeyler almasın.


  • teknikekip  (01.07.16 14:39:17) 
O tarz kimyasallar aynı zamanda kışın tüm kapalı alanlarda bulunanlar sinüzit geçirmesine de sebep oluyor. İnsanlar sanıyor ki soğuktan hasta oluyoruz hiç alakası yok. Göt göte durmaktan ve bu çeşit kimyasal, parfüm, klima vb. iklim değiştirici hava kondisyonuna müdahale eden tüm araçlar üst solunum yolları enfeksiyonlarına sebep oluyor. Kendisini bir kenara çekip ciddi bir dille ama onu rencide etmeden konuşmalısın.


  • ThomasJefferson  (01.07.16 14:44:59) 
[]

Sinirimi yatıştıramıyorum. Ben bu avukatı ne yapayım?

İftiradan tiksiniyorum, öyle böyle değil. Hele ki bok atılmasına hiç tahammülüm yok, kendi hatan varsa kabul et yoluna devam et ama ayakta yalan uydurmak neyin nesidir. Nefret ettiğim şey başıma geldi.

(Bilen bilir, bilmeyenler için anlatayım bir duruşmada davacı olan taraf mazeret sunmadan duruşma saatinde duruşma salonunda hazır bulunmaz ise, hazır olan davalıya hakim davayı takip etmek isteyip istemediğini sorar, davalı da takip etmez ve davacının dosyası 3 aylık süre içerisinde yenilenmek üzere işlemden kaldırılır, süre içinde yenilenmezse olay kapanır, yenilenirse dava kaldığı yerden devam eder. )

Saçma sapan bir dava var, olayın aslı şu: Adamın teki metresine arsa alıyor, sonra araları bozulunca ve kadın adamdan olan çocuğu göstermek istemeyince ''Ben aslında arsayı ona almamıştım, şirketim adına alsın diye ona vekalet vermiştim ama kendine almış.'' diye dava açıyor, alınan malı geri istiyor. Ben kadının avukatıyım.

11.45 duruşması vardı, gittim 11.15'te bekliyorum. Kapıda not düşmüş karşı tarafın avukatı ''bilmem kaç ceza mahkemesindeyim.'' diye, tamam beklersin nezaketen. Duruşmalar da gecikmeli gidiyor, saat 12.30 gibi sıra geldi, davacı avukatı hala ortada yok. Dedim herhalde gelmeyecek. Kaleme gidip sordum mazeret vermiş mi, yok vermemiş. Duruşma salonuna girdim, davacıyı ve avukatı çağırdılar, kimse yok. Mübaşir not düşülmüş oraya dedi, ben de ben 1 saati aşkındır bekliyorum, geldiğimde not vardı, avukatı göremedim ama dedim ve duruşmanın yapılmasını talep ettim ki yanımda diğer davalı vekili de var, ikimiz de bekliyoruz. Hakim ''Biraz daha bekleyelim avukat hanım, son iş olarak alalım sizi.'' dedi, hay hay dedim. 4 duruşma daha bekledim.

Son iş olarak saat biri geçiyordu, duruşma salonuna girdik. Davacı vekili yine yok. Hakim siz takip etmek istiyor musunuz dedi, hayır dedik, dava talep halinde yenilenmek üzere kaldırıldı.

Neyse, az önce elime yenileme emri geldi. Karşı tarafın avukatının dilekçeye yazdığı aynen şöyle :

''Davalılardan x vekili kaymaktutmayan başka mahkemelerde duruşması olduğunu şahsıma bildirmiş, karşılıklı olarak şahsi telefonlarımız paylaşılarak, yerine getirmemiz gereken diğer hukuki işlemler dolayısıyla, mahkeme salonundan ayrılınmış ve mahkeme mübaşirine durum izah edilmiştir.

Karşılıklı mesleki mazeretimiz doğrultusunda, meslek ilkeleri tarafımca dikkate alındığından mesleki mazeret veya bekletme talebi mahkemenize ibraz edilmemiştir.

.... Ancak sona eren oturumlar sonrasında davalılar vekili kaymaktutmayan meslek ilkelerini ve usul ekonomisini yok saymış, davayı takip etmediğini beyan ederek dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesini sağlamıştır.''

Külliyen yalan her biri. Ya duruşmaya yetişemedi, ya duruşmaya girmeyi götü yemedi çünkü her defasında hakim kadını ağlatacak gibi tersliyor, her celse bir eksiği çıkıyor. Hakim sorunca da bilemeyip ezilip büzülüyor. Düzgünce hiçbir kimseye bok atmadan iki satırlık dilekçeyle dosyayı yenileyebilecek iken, hiçbir kazancı da kaybı da yokken şu tavrı beni sinir etti, katil olacağım.

Şimdi başka bir davadan bu kadınla yarın karşı karşıya geleceğiz. Ben bu kadını çiğ çiğ yesem mi? Baroya şikayet edeceğim orası ayrı da çıkmaz barodan bir şey. Elim ayağım titriyor sinirden.

 
bu işleri anlamam ama olaylar sizin lehinize ise duruşmada bitir işini!


  • rakicandir  (27.06.16 12:42:08) 
Duruşmada yiyemem kadını, alakasız bir dosya. Alakalı dosyada da yapamam bir şey, yenileme süresinde yenilemiş ki zaten derdim yenilemesi değil, yenilesin. Ayrıca şık değil o bunu dedi, şu şöyle dedi demek, hakime ne!

Alakalı dosyanın duruşması ekim ayında. O zamana kadar beklersem içim soğur. yarın duruşma sonrası yaptığı terbiyesizlik hakkında ağzımı açıp gözümü yumacağım orası kesin de, saç baş yolma isteği var bende hayatımda ilk defa.(himmet yapmam tabii ki :) )
  • kaymaktutmayansicaksut  (27.06.16 12:48:01 ~ 12:58:37) 
Haklıyken haksız duruma düşme sakın. Saç baş yolma faslını desteklemiyorum ama haddini bildir bir şekilde.


  • himmet dayi  (27.06.16 12:50:25) 
gerekirse adliye koridorunu gösterir kamera kaydını da alıp baroya şikayet ederdim böyle bir durumda. oturduğum yerden sinirlendim.


  • bacardicola  (27.06.16 13:22:37) 
bacardicola +1 ve hiç şık olmaz falan demeyin, hakime de söyleyin.


  • yemrem  (27.06.16 13:42:13) 
Yüzyüze geldiğinizde kelimelerin gücüne inanın. Hukukun içinde kalarak tüm yollara başvurun.


  • ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar  (27.06.16 14:04:21) 
[]

Bana beni yormayacak paspas önerin rica edeceğim.

Parex tornado almıştım, tornado kısmı yalan çıktı; sulu sulu bırakıyor sonrasında kurutması ayrı dert. Kırıldı gitti, sinirden kasten hırpalamış da olabiliriz.
Klâsik vileda istemiyorum, silip kumaşı çıkarıp sıkıp tekrar takıp silmeye devam edeceğim o uzun dikdörtgen paspaslardan da istemiyorum.

Kovası olsun, sıkması, kurutması, temizliği kolay olsun, kıl tüy toplasın (kedili ev) ve sıktığım zaman olması gerekenden ıslak bırakmasın. Bir de 70 tl gibi bir fiyat olmasın.

hizliresimyukle.com

Fotoğraftakine hevesim var ama sorayım, kullanan memnun olmayan var mı? Baska4 tavsiye de olur.

 
Viledalar yalan

Yaemis gucu yuksek sulu elektrik supurgesi olacak ya da eski usul elinde bezle sileceksin
  • la noix  (26.06.16 21:14:56) 
sıkmalı paspaslar iyi gibi. şuna benziyorlar.
www.yakalagidiyor.com
migros'dan almıştım galiba. sildikten sonra yerler 3-5 dk'da kuruyor.
  • puc  (26.06.16 21:46:18) 
[]

Şunları duvardan nasıl sökeceğim?

Banyo aynasının altında fotoğraftaki metalimsilerin tuttuğu bir cam vardı, kırıldı az önce. Yerine dolap monte edebilmem için şu saçma sapan mana yoksunu şeyleri duvardan sökmem lazım ama beceremiyorum.

Ortasındaki uzun metal kısmı döndürmeye çalıştım vidalıdır diye olmadı, dönmüyor. İçteki elips bölge ile süslü dış kısım arasındaki çizgiden bıçak soktum, bıçak kırıldı.

Ben bunlardan nasıl kurtulurum?

Fotoğraflar :
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com


Edit: ay vallaha da çıktı. Çekiçle o uzun yere vurdu devorgilla (nasıl bıktırdı isem adamı ^.^) gevşedi, sonra da söktü artı. Cevap yazan vardır belki diye silmiyorum soruyu. Teşekkür ettim herkese.

 
Duyuruda saatte 36484827 cevap silmeyi biliyorsun, bi duvardan askılık sökmeyi beceremiyorsun eyy?

Neyse cevap vereyim de resmiyet kazansın.
Ortadaki şey dönüyor mu ona bi bak. Yoksa komple duvara yapışık olan şeyi saat yönünün tersine döndürerek çıkarmayı dene.
Yapışık da olabilir.
  • Goddard  (23.06.16 20:26:21) 
Hayir duvari kanirtma.
Orda gordugun uclari cevir,yerlerinden cikacaklar,alt tarafta duvara monte edilmis baska aparat bulacaksin onlari tornavidayla sok.

2.sekil o gordugun cikintilarin alt kisimlarina bak minik vidalar var mi varsa onlari gevset kendiliginde cikacak onlar.
  • duptıs  (23.06.16 20:31:42) 
tornavidayi o eskiden camin oldugu tirnaklarin arasina sokup cevirebiliyor musun?

kanirtarak en kötü dübeli sökersin de kanirtmaktan ziyade cekmen gerekir. (kaldirac degil mevzu, linear hareket lazim) ama bir sekilde, o takilmadan evvel, bir parcanin takilip, vidanin sikilip, sonra kalan parcanin klipslenmesi gerek. yapistirildigini sanmiyorum bosa dönüyor diyorsan.

ordan döndür, olmazsa, bicagin kirildigi yerden kanirt, o kapagin atmasi lazim eger tek parca degilse, en olmadi, tornavidayla kanirtmaca. yaparken eger pay varsa duvarla o sey arasina kagit sok, sonra kagitla o sey arasina tornavidayi sok, duvarda iz birakmamaya fayansi catlatmamaya calis.
  • wiillii  (23.06.16 20:34:13) 
altında vida olması lazım.


  • icim urperiyor  (23.06.16 20:35:27) 
123  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.