Ekşi Duyuru

hepsi aynı yalın adsl 60tl hepsinde. uydunet filan varsa oturduğunuz semtte onlar daha ucuz.

galiba değil...

avm inşaat halinde ama terasa çıkış vardı eğer değişmediyse

teknosa var

Teknosa pahali.

Ankamall aklimda da orda da media markt ve vatan var mi onu bilmiyorum oralar ekseri ucuz.

kızılay avm'nin içinde var mediamarkt.

Evet sogutozune gidecekken kizilay avm de teaadufen gorduk girdik, tesekkurler cevaplarnicin. Ipad mini 3 u teknosada 899 tl ye aldim 06.08.2015

eczaneden almak zorunda değilsin marketlerde de satılıyor. Benim de aft sıkıntım vardı bir süredir kullanıyorum ve o süre içerisinde hiç aft çıkmadı, etkisi olmuş olabilir. Lakin ben de mavi olanını kullanmıyorum. Şu diş beyazlatıcı versiyonunu kullanıyorum

bla bla iyidir, seyahat edeceğin kişiye bi bak ama tabii. at hırsızı tipli biriyse 20 tl için böbrekleri riske atma. ben zaman zaman sürücü olarak kullanıyorum bla bla. güzel insanlar tanıdım sayesinde

ben bu sene içinde 20 kere falan kullandım sanırım. otobüs bileti 25 olan yerler genelde 10 falan oluyor. şoförün profilini inceleyin azcık, ısınırsanız kullanın. hiçbir şey olmaz. ben genelde öğrencilerle yolculuk etmeye dikkat ediyordum.

belki bu :
www.google.com!4m13!4m12!1m5!1m1!1s0x14b933119b7104cd:0xe7e15ca95d77e06e!2m2!1d27.3386225!2d38.1328015!1m5!1m1!1s0x14bbdf35fb59d5b9:0xb813c956a0f60166!2m2!1d27.151344!2d38.387988

madam coco veya english home da indirimde cok guzel pike takimlari var.
yazlikta en cok ihtiyac duyulan seylerden biri de bardak. guzel bir bardak takimi da olabilir, cicili bicili. konken falan oynuyorsa oyun kagidi desenli bardaklar var mesela, ben annemin konken gunu icin almistim, herkes cok begendiydi.

Bölümler başlığı altında tümü var ATV'nin kendi sitesinde;
ilgili link:
www.atv.com.tr

geçen yıl gittik, kapanmış orası çadıra. kamp kuracak yer bulamadık, biz de sahilde duvar dibine kurduk, yasak normalde ama kimse bir şey demedi.

Bir de pırlanta diye bir yer vardı çeşme'de, muhtemelen oraya denk gelirsin. gitme oraya, genelde aileler falan var, şehirden vs baya uzak, sahipleri asık suratlı, kantini adam sikmeye odaklı vs.

(bkz: deli kuvveti)

(bkz: fight or flight response)

Yalnızca adrenalin mi veriyo bu manyak gücü acaba bu insanlara?
İsim için sağol inheritance.. Bu savaş ya da kaç taktiğini duymuştum
Entriler daha cok ve açıklayıcı osa daha iyi olurmus bir de ne kadar güç geliyor ve bu kuvvetle neler yapılabildiğine dair hayattan örnekler arıyorum daha çok örnek , ilginç geliyor mevzu.

adrenaline rush. çok yerinde olmayarak "adrenalin patlaması" diye kullanılabiliyor. "kriz" doğru bir ifade değil. korunma ya da koruma güdüsüyle kısa vadede şaşırtıcı hız ve kuvvetle iş görmemizi sağlayan bir durum bu. hızlı sönümlenen, yorucu bir durum olduğu için "kısa vade" burada vurgulu.

*yanıltıcı olabileceği için "adrenalin atağı" ifadesini çıkardım.

Stres yanıtı ile birlikte salınan adrenalin, seratonin gibi pek çok salgı morfinden bile daha kuvvetli bir ağrı kesici özelliğine sahiptir, dolasıyla kolu bacağı kopan insanlar genelde şoka girmekle birlikte o an ''ağrıdını filan'' hatırlamaz, vücut çok fazla miktarda seratonin, endorfin ve adrenalin salgılar dolasıyla ''hissetmezler''.

Haliyle o an minibüs kaldırma, 100 kilo kaldırma anında belki tüm tendonlarını, kasları kopacak kadar kuvvette zorladıklarının ile farkında olmuyorlar.

3- koc ailesinı ındırdıgı yok aile zaten karsı bu tur medyatık hareketlere. tum gazteleri tarat koc ailesının medyatık kac haberını bulacaksın?

1- beşiktaş taksim çevresi tinerci çok çarşı ürünleri vs giyip gezen tinerci de çok o bölgede. E ayrıca "kutu" diye tabir ettiğimiz yerde zamanında ot falan çok dönerdi. Bu oç'ları da kendince böyle yakıştırma yapıyorlar. Beşiktaş taraftarı daha çok halka yakın.

2- avrupa da yurtdışında böyle bir olay yok. Adam mankenle evli ne bekleniyor? Jardel'in karısına da çok dil uzatılmıştı. Buradan başka hiçbir yerde böyle şeyler sallanmıyor.

3- Aziz yıldırım nato'nun inşaat işlerini yapan firmanın sahibi. Güçlü adam Koç ailesi ile bir olayı yok. Ali Koç aziz'i sever ve fenerbahçe'yi de. Koç ailesi tutumu gereği futboldan uzak duruyor (ör beşiktaş'a çok destek verdiler ama yönetime girmediler rahmi koç büyük beşiktaşlıdır)
Sadece Ali Koç fenerbahçe de olmak istiyor. Aziz Yıldırım mahkemede aklanınca Ali Koç geçecek.

www.haydikampa.com bi bak istersen

İstanbul için:

www.facebook.com
atvsafari.com

Sabahin

Daha dogrusu sabah grubunun

gugılladım ama bu değil. sağol.

Aradığın tarz gömlekleri uzakdoğu (nepal, thai) ve daha hippi styla ürünler satan dükkanlarda bulabilirsin. Örneğin istanbulda pekçok noktada gördüğüm (izmirde var mı emin olamadığım) clandestino markasının dükkanlarında bulabilirsin.

Sanırım şuna benzer şeyler arıyorsun;
www.amazon.co.uk

izmir yazısını görmesen istanbul'da mekan yazacaktım :)
turistik kıyafet satan yerlere bak.

evet nepal tarzı aradıgım... herkes istanbulda :/

Fenerbahçe grup ikincisi olduğu için bu avantaja sahip zaten. Grup birinci ve ikincileri bu iç saha avantajına sahipler. 3 maç kazanan tur atliyor, fakat deplasmanda maç kazanan takim saha avantajini eline alabiliyor. Seri 2-2ye gelirse son maç İstanbulda. ilk iki maç istanbul gerek kalirsa sonraki iki maç Tel-Avivde.

Tabi daha adil olan serinin min 7 mac uzerinden oynanmasi olurdu. 5 kisa.

5 normal. sezonu zaten uzun. 3 maci kazanmak yeterli bir olcu. 1 degil 2 degil 3.

play-off'larda normal sezonu daha üst sırada bitiren takım saha avantajına sahip olur. zaten normal sezonun diğer türlü çekici hale gelmesinin imkanı yok. fenerbahçe ikinci, maccabi üçüncü bitirmişti. 2-2-1 şeklinde o yüzden maçlar. fenerbahçe tabii ki son maça kalırsa evinde oynayacağı için avantajlı ama kendi seyircin önünde de pis bir baskı oluyor burada. evinde bir maçı kaybettiğin an saha avantajını kaptırmış oluyorsun. yani istanbul'da seri 1-1'e gelirse, maccabi'de 2 maçı kaybedip elenirsin.

canlı destek aktif değil mi? üye girişi yapmadan da canlı destekle konuşulması lazım oraya bir sor.

zenmate falan açıksa girmiyo bi de.

Teşekkürler canlı destekle hallettim .

ee sıfırdan başladıysa sen de mi başlayacaksın? rekabet sorusu mu bu?

Bazilari lider dogar. Sedat peker daha 30 olmadan kendi cevresinde bu sekilde secilmis. Daha sonra 3-5 ses getiren vukuatla da bu durumu pekistirmis.

olayları tek pencereden yakalayamazsın. zaman-mekan olarak içinde bulunduğu ortamda kontgerilla abileri vardı, terör bilinçli olarak çoşturulurken çiller asker ve polislere enteresan yetki verdiği bir dönemde gelişimini sağladı. sadece peker değil, doğuda birçok aşiretde bu sayede güçlendi. korucu sistemi v.s gelişti sonraları da oradan kalan bilgi ve belgelerle de devam ettiler. yani, polisin koruduğu basit bir tetikçi olarak yaklaşma olaya. büyük bir ailenin kolladığı bir isim ama ailenin kim olduğu halen bilinmiyor. o dönemlerde hükümet bu kadar güçlü değil, 2 milletvekili yer değiştirince zorunlu seçime gidilirken büyüyor bunlar.

jilet daha çok tahriş eder tabiki.

ben oldum olası makineyle olurum. daha bir kere jilet sürmüşlüğüm yok. makineyi kullanmaya başladığım zamanlarda cildim hemen alışamamıştı ama. yavaş yavaş alışmaya başlamıştı. 10 senedir sıkıntı yok.

sakal mı jilet mi sorusu bomba yalnız. bence süper mario :D

27 yasindayim.
Jiletin ucunu kırıp tıraş oluyorum. Ve bu yaşıma kadar tras köpüğü almisligim yoktur.
Askerdeyken cebimden çıkartır, kuru kuru tras olurdum.
Su an sadece sıcak suyla ıslatıp kesiyorum.
Tras makinesiyle de munasebeti m sadece berberde oldu, oda faulleri düzeltmek için.
Suratım hic patates tarlası gibi değil, aksine 22-23 gösteren babyface adeta.

makineye gecmeyi senelerce erteledigime pismanim. cildin benimki gibi asiri hassassa yine bi miktar tahris oluyo ama jiletten sonra lafi bile olmayacak seviyede az.

oneri olmasi acisindan, philipsin 3 jiletli makinesinden kullaniyorum. dusta da kullanilabiliyor.

edit: surdakiyle ayni kasa. model farkli sanirim. static.bootic.com

makine tabi ki daha az tahriş eder. onu tercih ediyorum tras olmaya basladıgımdan beri, bugun kadar bir kere bile jiletle dokunmadım

tikibarsoap.com

al sana bilimsel kanıtı, makineyle olanın görüntüsü rezil rüsva olan kıl, diğer düzgün kesilmiş olan ise jilet -soldaki yani-

bu arada SEM imagelar bana ait değil tabi, ama çeken arkadaş iyi çekmiş :D

öğrenci olduğunu belgele, müdürlüğüne dilekçe ile bankadan faxla.
1-1.5 ay içinde geri öderler.

Bu sene sıkıntısız iade ediyorlar, ben telefon açtım kartı iptal edin dedim emen iade edelim dediler, etmeyin 25 Tl sizin olsun ben finansbanktan kurtulayım dedim de iade etmediler

anadolu, pamukkale gerisi hikaye. nilüfer iyiydi ama bozdu kendini.

Mümkün, hatta uçak kullanarak kimlikle gidersen yırtdışı çıkış harcı da ödemiyorsun. İki hafta önce bu şekilde Tiflis'e gidip geldim.

1. ben skyscanner'dan bakıyorum. ay içindeki en ucuz bileti gösterme gibi imkanları var pratik oluyor.

2. bazen ayrı ayrı almak daha ucuz olabiliyor bi de dediğim gibi skyscanner'dan gidiş dönüş ayrı ve tüm ayı göster diyerek bak. iyi sonuçlar veriyor

bi de şöyle bi resim görmüştüm zamanında hoşuma gitmişti aklında olsun :)

i.hizliresim.com

skyscanner'da aynı zamanda ucuzlayınca mail atma özelliği var. o da işine yarayabilir. mesela ay olarak arat, en ucuzunu ve sana en uygunu seçip ucuzlayınca mail at de

skyscanner'da tarih seçmezsen sana yıl içindeki en uygun fiyatları gösterir, tam da istediğin bu sanırım.

ayrıca skiplagged'dan herhangi bir tarih girerek fiyatlara bak, sana farklı havayolu firmalarının aktarmalarını birleştirerek fiyat sunacak, en uygun bilet o şekilde olur.

mesela skiplagged'da baktın en uygun fiyat moskova aktarmalı tokyo diyelim, sonra skyscanner'a gelip önce istanbul > moskova daha sonra moskova > tokyo olarak iki ayrı uçuş için fiyat sorgulaması yap arada bayağı fark olacaktır (yani öyle ümit ediyorum, uzakdoğu için durumu bilmiyorum ama diğer ülkeler için ben bu şekilde yapıp ciddi kâr yapıyorum), sonra skipglagged ve skycanner fiyatlarını kıyasla hangisi kârlı olursa bileti kap.

ikinci soruyu bilmiyorum ama ilki icin expedia diyorum.

yasa koyucuların o ahlaksızlardan geri kalır yanı yokta o yüzden.

hocam karmakarışık yazmışsın, ben genel bir cevap vermeye çalışacağım.

-neden ağır yaptırımları koyan ülkeler gibi yasa çıkarıp uygulamıyoruz?
+bizim yasa metinlerimizde zaten ağır cezalar ve yaptırımlar mevcut, hukuk sistemimiz de teoride gayet sağlam temeller üzerine atılmış. sıkıntı uygulamada, sıkıntının doğma noktası da yargı organlarına sik sok adamlar getirip kendi çıkarları için türk hukukunu delik deşik eden ve bunun sonucunda milyonlarca kişiyi mağdur eden, bir gram yürekleri sızlamayan oçlar. yasa metinlerimiz gayet iyidir, ama uygulayıcılarımız da bir o kadar kötüdür.

-hukukun bu işten çıkarı, kazancı ne?
+hukukun çıkarı değil, politikacıların hukuk aracılığıyla sağladığı çıkarları var.

-...tecavüzcülerin bile affedilmesini nasıl açıklayabiliriz?
+uygulamaya ve bu uygulamaları sağlayanlara bakarak. sırf yasa metnine bağlı kalan hiçbir yargıç bir tecavüzcüyü cezasız bırakmaz. bak hakkaniyetli olsun, adalet duygusu yüksek olsun, takdir yetkisini en uçta kullansın falan demiyorum; sadece yasa metnine bağlı kalsa bile bir tecavüz suçlusu cezalandırılmalıdır, doğrusu budur.

-bizimkiler neden affedici?
+bkz 1.sorunun cevabı.

getiremezsin. messenger zorunlu artık chat yapmak istiyorsan

eski sürümünü yükleme diye bişey yok mu

mevsimi değil ondandır. yeme zaten bu mevsimde salatalık.

değil. ama belki kaliteli falandır ondandır.

ben dün 4 adet hıyar aldım. 2,75 tl ödedim. Istanbul - Şişli.

ben izmirdeyim buradaki kitapçılara bakarım sonra haber ederim sana . ayrıca nadir kitapta aradın mı?

@anarko

Teşekkürler, Nadir de bulamadım, yeni kitapçılarda olmaz da eskicilerde belki?! Denk gelmedim ben hiç

Eniştem 78 yaşında sanırım. Hala kullanıyor, şehirler arası bile kullanıyor. Ama malesef çok iyi kullanamıyor. Yani biraz korkuyoruz.

Etrafımdaki diğer 80 yaş üstü insanlar genelde yatakta.

kişiden kişiye çok çok fazla değişen bi durumdur hocam bu. misal dedem 86 yaşında son 2-3 seneye kadar aktif kullanırdı. hala da kullanabilir gerçi de ankaraya yanımıza taşındı artık. ve hem görüşünün zayıflaması hem de yeni şehre taşınmanın verdiği trafik karmaşası ve adres bilmemekten kaynaklı artık kısa mesafe dışında vermiyoruz.

1942 doğumlu amcam haftada 1-2 kere de olsa trafiğe çıkıyor. ciddi anlamda dikkat ve algı problemi oluyor ama gözlemlediğim kadarıyla.
kullanacak kişiye göre değişmekle beraber 70 yaş üstü insanların özellikle büyük şehirlerde mecbur kalmadıkça araç kullanmaması gerektiğini düşünüyorum.

yaş direkt olarak önemli değil, 70 yaşında hala fiziksel olarak çökmemiş, refleksleri yeterli olabilen, dikkatini verebilen insan da olabilir, 60 yaşında bunayan da olur... her yaşlı aynı kefeye koyulamaz bu durumda. ama genelleme yapılacaksa eğer 60'dan sonra büyük ölçüde artık risk oluşturmaya başlıyorlar...
kendi hayatları neyse, gidip duvara ağaca filan çarpsalar kendi hataları derim, o yaşta kendi sınırlılıklarının farkında olmadan araba kullanırsa normal derim... ama gidip başkasının da hayatını riske atması sorun...
şuanki halini siz biliyorsunuz sonuçta, ya hiç almayın ya da arabayı kullanması için verin ama üzerine yapmayın mesela, ne zaman siz artık araba kullanamayacağını düşünürseniz alın elinden. hem onun iyiliği için hem de o yaşlıların kendini bilmezliği yüzünden başkalarının hayatını riske atmasına izin verme hakkınız olmadığı için.

dedem 80 yaşına kadar kullandı, aynı şekilde hayatının son 1 ayına kadar çalıştı.

benim peder 65 yaşında yeminlen yanına binmek istemiyorum korkuyorum kaza yapacak diye, kaza yapması da problem değil de kendi hatasını kabul etmeyecek kavga edecek diye korkuyorum, laftan pek anlamıyor, gerçi çok sık çıkmıyor ve bilmediği yerlere de pek gitmiyor, ve şu anda alanyada nispeten trafik pek yok burada. bir iki ufak kazası var var ama insan yada başka bir araca çarpma değilde ağaca, babaya sürtme falan.

çok yaşlı dikkati dağınık falan biriyse almayın derim.

Ananem 47 doğumlu, çatır çatır araba kullanıyor. Uzun yol dahil.

Dedem rahmetli 1929 doğumluydu, sanırım 92-93 civarlarında babam araba aldığında kullanmaya kalksa da epey bir badire atlatmıştık, kaldırıma çıkmalar, beykoz yolunda belediye otobüsüne dikiz aynasını kaptırmalar falan.

Kişiden kişiye değişiyor olabilir. Türkiye'de insanlar daha çabuk çöküyorlar bir de.

Değil diyorlar ama tam da emin olamıyoruz tabii.

Psikopatça bir yöntem.

cocugun sevdigi bir seyi yapmasina olabilecek en kotu yontemlerden biriyle engel olmus. aferin.

Travma.

Adam kendi korkusu yüzünden çocuğun sevdiği bir şeyi ya da eğlencesini engelliyor.
Kendi yapamadığını/yapmaktan korktuğunu başkasınında yapmasını istemeyen tiplerdir bunlar bence...
Korkutarak eğitim olmaz

Eylemi gerçekleştirme amacı doğru yöntemi ise son derece yanlış. Bu yaptığı yüzünden o çocuk ciddi problemler yaşayabilir.

Belli ki çocuğun yatkınlığı ve ilgisi var, adamın yapması gereken çocuğu alıp bir jimnastik klübüne yazdırmaktı.

o çocuk benim herhalde :/ zamanında bu şekilde korkutmak yerine jimnastiğe götürselerdi 25 yaşından sonra spora başlamayı akıl etmez, şimdi diyabetti, kiloydu uğraşmazdım.

Bence iyi yapmis

her zaman minder mi koycak altına saçmalamayın ya. adam çocuğunun başına bi şey gelir diye korkuyor. ama ben de yöntemini yanlış buldum

Erkek olarak doğmuş ama bedenindeki bazı şeylerden memnun olmayan, düşnüsel ve davraışsal olarak kadın olanlar. AMeliyat geçirip fiziken de kadın oluyorlar artık. Etiket gerekirse trans kadın.

mtf (male to female)
ftm (female to male) olarak arayabilirsiniz.

lmgtfy.com

travesti, kadın olmak isteyen ama biyolojik olarak hala erkek olan, dışarıdan bakınca kadın ama cinsiyet değiştirme ameliyatı olmamış, pipisi var.

transseksüel ise kestirmişi işte. cinsiyet değiştirme ameliyatı olmuş olanına deniyor.

trans kadın, trans erkek gibi tabirler yeni yeni kullanılıyor ama erkeklikten kadınlığa dönmüş olana trans kadın deniyor sanırım.

yani bülent ersoy trans kadın. rüzgar erkoçlar trans erkek.

yanılıyorsam düzeltin.

100 sigarayla ticaret mi olur arkadaş? Vakti zamanında kutu kutu (karton demiyorum) stoklayıp satan kişileri biliyorum. Para öyle vurulur. 100 taneyi içiyorsan kendine sakla bence.

Sayıya paraya takılma daha fazla da alabilirim. Örnek verdim 100 den.
Bugün Yapılabilirliği/ mantıklılığı nı sordum. Gireyim mi şimdi gidip alıyım mı ne dersiniz

Bugün gelmese yarın gelecek.
Sigara da iki günde bozulmadığna göre e paran da varsa git al.

Ticaret ticarettir

yapma öyle şeyler boşver otur evinde.
almak tamam ama satmak için senin böyle bi networkun var mı ?
yani şu an benim elimde 3 konteyner gümrüksüz kaçak sigara olsa elimde patlar niye çünkü bunu piyasaya sokamam sokmakta sıkıntı yaşarım.

diğer türlü 6,5 olarak aldın zam ile beraber oldu 9 sen şimdi kaça satıcaksın ?
8 desen ben almam uğraşmam hiç gider efendi gibi orjinal olduğundan emin olduğum bakkaldan alırım. daha düşüğüne satsan kaç adette ne kadar sürede kaç para kazanıcaksın attığın taş ürküttüğün kurbağaya değicek mi.

boşver bjk gs maçına bas beşiktaşa kafan rahat :)

al al şaka diyom hayırlı işler ilk müşterin ben olurum

yapamazsın. hacimli sigara satabilecek toptancılar zam gelene kadar camel satmazlar, kendileri elinde tutar. bakkallara verdikleri her kartonu zoraki, biraz kavga dövüş veriyorlar zam dönemlerinde. kasım sonunda alım yapmaya başlayacak olsan olurdu ama.

tam toptan satış fiyatlarını hatırlamıyorum ama aşağı yukarı 1er lira ucuz oluyordu normal satış fiyatından.

milet çoktan yapmıştır la stoğunu.

Ben alıyorum ama 3 ay falan sürüyor. Kredi kartı aidatlarını tehdit ederek(kapatırım diye) anında, hesaptan kesilenleri de hakem heyetine başvurarak aldım şimdiye kadar. Bazı bankalar karşı dava açıp faiziyle geri alıyormuş diye bir söylenti var ama başıma gelmedi şimdiye kadar.

Sonuç olarak alırsın belki ama uzun sürer. Çözüm enpara gibi işlem ücreti almayan hesaplara yönelmek.

var ama devamlı para kazandığı adama geri iade ederler. senden kuruş menfaatleri yoksa alamazsın . mesela yüklü kredi kartı borcun olur ve düzenli ödersin sen ballı müşterisin veya kredin veya vedeli'de paran olur .

Benim arkadaşım işbankasından aldı öğrenci olduğunu beyan edince. Öyle 3 ay falan sürmedi. Çünkü öğrencilerden kesinti yapılmıyor. Banka bunu direk dlekçesiz falan geri veriyor.

işbankasından öğrenci belgemi beyan ederek dilekçeyle bir haftada aldım birkaç ay önce.

@@
Iş Bankası'ndan ben de alıyorum dilekçeyle arkadaşlar ama Vakıfbank ve garanti den alamıyoruz maalesef

Topu topu 15-20 dk suruyor etrafi yuruyerek. Yapacak pek birsey yok orada bana sorarsan.

www.youtube.com

cahit berkay'ın bir çok eseri var yeşilçam filmlerinde çalan. araştır derim.

'Gulcemal' (Original Movie Soundtrack) diyor ya.

Bi şarkı ya da türküden alınma değil mi bu yahu bu müzik :)

ezgileri belki bir yerlerden alıntıdır ama, gülcemal için yapılmış soundtrackmiş.

gelirin yoksa bir şeye yaramaz. gelirin olduğunda ve kredi ihtiyacın olduğunda daha kolay, daha az masraflı (faizli) kredi çekebileceksin.

benim 1100. toplam 70 bin borcum var. (ev)
1200dü düşmüş cok uyuz oldum :( nasıl artırılır acaba bi an önce artırmam lazım. bi de yeni kredi arayısı da düşürüyor sanırım. hani bankalara sms cekince filan.

Klavyeyi iki parmağınla ayırabiliyorsun. Klavye küçülüyor ama yazdığını rahatça okursun.

mantiken yurtdisindan telefonu bedavaya bile almis olsa ulkede legal yollarla kullanilabilmesi icin 120 lira pasaport kayit ucreti odemesi gerekiyor.. yani yurtdisindan gelen telefonun fiyati 120 lira ve altinda ise ya imei cakmistir ya da imeisi kayitli degildir..

178.99 : www.bimeks.com.tr

Yurtdışından gelen telefon eğer ki elle tutulur cinsten bir telefon değilse kayıtla bile uğraşmaz çoğu kişi onaylamasam da gider illegal yollara başvurur. Sen ne amaçla kullanacağını (sadece sms + konuşma gibi) yazarsan ona göre bir alternatif bulunabilir..

sert ve düz zeminde (örneğin karo) tartılınca doğru sonuç verir. baskülün dört ayağının yere tam oturması esastır. bir de ilk tartımda tam doğru sonucu vermez. tartıdan inip ikinci kez trtıldığınızda doğru sonuca daha iyi varırsınız.

Halı ayrı hadise, o kesin yanlış. Tahta ve beton zeminden en az bir tanesi tam olarak düz değil. Düz olduğundan emin olduğunuz yerde tartılın.

baskule uygulanan kuvvet kadar karsi kuvvet olmazsa dogru degeri gostermez bence.

esneme, sogurma falan olursa eksik gosterebilir. yani en sert zeminde en dogru degeri gosterir bu saydiklarindan.

pırlanta plajının oralarda vardı bir yer gormuştum bahsettiğim plajda baya güzel

(bkz: ayna'nın slip mayolu fotoğrafı)

:(

Bahsettiğiniz antipatinin en büyük sebeplerinden birinin Erol Köse olduğuna eminim. Yoksa şahsen Ayna'yı çok severim, sadece sorunuza kişisel yanıtımı veriyorum.

gruba karşı ne sempatim ne antipatim vardır ama ekşide hiçbi şeyi beğenmeme timi var yani take a minute'ın dediği gibi onu baz alma

abi allahaşkına aldıkları ödüllere baksana. yeterli değil mi?:)

evet yasaklandı ama şöyle bişey yapılıyor dediydi kuyumcu;
kredi kartından tek çekim altını alıyorsunuz bazı anlaşmalı bankalar onu sonradan bireysel krediymiş gibi falan yapıp taksitlendiriyormuş

Pos makinesi kuyumcuysa banka taksitlendirmiyor.

hiçbişi olmaz, dönünce bi bakım yaptırıp kullanırsın.

silmeyle pek olacak iş değil, düzenli yağlayıp bakımını yapmazsanız durduğu yerde paslanır zincir-dişliler falan. pas sorunu için (bkz: wd-40)

yağlamak lazım ara sora bi çalıştırmak lazım mekanizmaları.

asabiliyorsanız asın bisikleti. asamıyorsanız ters çevirip koyun.

olayın besyo ile ne alakası var anlamadım. dalış sporuyla da ilgilenmiyorum da 1 yıldız başlangıç seviyesi değil mi? burs almayı etkileyeceğini de sanmıyorum. olay lisanslı sporcu olmaksa hiç futbol oynamadan, bisiklete binmeden vs gidip lisans alabilirsiniz federasyonlardan zaten.

siz sporunuzu yapın güzelce ama pek bel bağlayacağınız bir şey değil bence.

Scuba spor degil hocam, kreatif aktivite.
Serbest dalista lisans alirsan o zaman sporcu olursun.

Dalgiclik ise bir meslek adidir. Su altinda is gorebilecek vasifta meslek erbaplari icin kullanilir. Su alti kaynakcisi, montajcisi, arama kurtarma uzmani, su alti arastirmacisi vs.

Bizde profesyonel kavraminda da sikinti var aslinda. Bir isi iyi yapiyorsan pr. oluyorsun aninda. Ama dunyanin en iyisi de olsan o isten para kazanmiyorsan profesyonel olarak adlandirilamazsin.

Brove konusu ise dunyaca kabul gormus sirketlerin dalislari riske, zorluga vs. gore siniflandirip bu siniflandirmaya uygun verdigi yeterlilikler. Yani onun da sporla bir alakasi yok :)

edit: amerika vizesinde hobi kismi var miydi hic hatirlamiyorum ama varsa hobi kisimlarina yazabilirsin.

git bireysel spor federasyonlarının birinden ferdi lisans çıkart

mesela tenis,yelken,bocce,dart,okçuluk vs federasyonuna gerekli evraklarla başvurup lisansını alabilirsin.

bu tip şeylerle insana burs vermezler. ancak okula kabul için seçim yapılırken ooo adam donanımlıymış, hobileri varmış derler, diğer adayların arasından öne çıkarsın.

burs almak için ciddi spor branşlarında başarı göstermen, gelecek vaat etmen gerekir.

filanca üniversite sportif dalış takımı yok, bunun yarışmaları yok, buna sponsor olan yok. bireysel kendi kendine yapılan bir aktivite bu.

ayrıca vize derken? elçilik görevlilerini epey güldürürsün vize isterken sportif dalıcıyım dersen :)

öncellikle amatör profesyonel ayrımını açalım. amatör sporcu yaptığı spordan ötürü para kazanmayan profesyonel ise para kazanan ve geçimini bu yolla sağlayandır.

suatı federasyonunun size verdiği adı üstünde sertifika, lisans değil. lisans farklı bir şey. dalgıçın da profesyoneli olabileceği gibi lisanslı amatörü olur.

18 metreye kadar inersiniz de, ilk sefer olduğu için 15 metreye indirirler. İnerken sürekli eşitleme yapman lazım.

Normal değil. Sağlıklı bir kulak ve dalış sırasında sağlıklı bir kulak eşitlemeden sonra dalıştan çıktıktan sonra hiç dalmamış halinle bir fark olmamalı.

Eşitlemeyi düzgün yapabiliyorsan (bu hem eşitleme hareketini doğru yapmanla, hem de o anki sağlık durumunla alakalı) kaç metreye indiğinin kulak açısından bir önemi yok. Eşitleme yapamıyorsan 18 metre olmuş, 40 metre olmuş bir farkı yok.

Eğer suya girip kulağını eşitlediyse ve suyun altında halen basınç hissediyorsan demek ki tam eşitleyememişsin.
Eşitleme yapamamış olmanın dediğim gibi hareketi tam yapmaman dışında da sebepleri olabilir. Örneğin üşütmüşsündür, rüzgar yemişsindir, östaki borunu tam açamıyorsundur.

Sana tavsiyem açık bir şekilde eğitmeninle konuş. Tavsiye edeceği şeyler olacaktır. Bunun dışında kendini iyi koru. Yüzme gibi düşünme, dalıştan önce ve sonra şapka, kapişonlu bir şeyler, hatta havanın durumuna göre bereyi ihmal etme. Başkalarının "bu havada bu giyilir mi?" gibi triplerine kulak asma. Kulaklarını ve başını iyi koru.

-18 derecede de +40 derecede de dalışa gittim ama şimdiye kadar kulak problemleri yüzünden dalışı iptal etmedim.

Türkiye'de dalış konusunda bilgi ve özen eksikliği var bence. Bu tür kulak problemleri de teknelerde olağan bir şeymiş, dalışın bir parçasıymış gibi bir hava vardır ama bu yanlış. Bence bilgisizlikten ve bu maço tavırdan kaynaklanıyor (bu havada bere mi takılır?). Sonra sorup durmaz kimse kendine "neden benim kulağım ağrıyor, neden eşitleyemiyorum" diye.

soyak siesta bildiğin saçma sapan bir yerde hatta toplu taşıma nasıl onu bile bilmiyorum bir süre soyak mavişehir evlerinde oturdum evler evet güzel ama saçma sapan kendi içlerinde kuraları v.s. var beni çok germişti açıkçası.

karşıyaka-bostanlı bölgesini tercih ederim ben ama o fiyatlara düzgün ev bulmak bu bölgede zor yani 140bine ev alıp içini kendileri yaptırmaları gerek tabi bu binanın eski olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

gelsinler göztepe'ye yerleşsinler bence.

120 ye zor ama 180'e karşıyaka çarşı... hatay göztepe filan ve bostanlı demirtepe tarafında bulunur.

120-180 arası ev güzel semtlerde çok zor. Hatayın biraz daha üstüne çıkıp Yeşilyurttan bakılabilir. Buca/Şirinyer den bakılabilir. Tabii ulaşım sorunları yoksa Şehir merkezinden uzaklaşıp çok daha güzel evler de bulabilirler.

Kondisyon yoksa sasaliya kadar bence yorulursunuz. Bostanli iskeleden yakin gibi gorunuyor ama bisikletle bence zor. (dunyanin en usengec insani olarak soyluyorum bunu, bu bilgiyi de goz ardi etme tabii ki :))
Hilton konusunda bir fikrim yok maalesef ama pek de serbest giris verdiklerini dusunmuyorum acikcasi.
Ola ki giderseniz bir selam da benden cakarsan sevinirim :)

ben haftada bir iskeleden yapıyorum hiç bisiklete çıkmıyorsanız yorulursunuz. yavaş gidip doğal yaşam parkının restoranında dinlenerek olabilir.

kardeş üyesin sen niye bir daha olmak istiyorsun troll mü olacaksın başımıza :D

ilk gün açık provizyonda oluyor, bu geceden sonra dönem içi işlemlere geçer o ;) Onun capsini gönder bari ya da computemaster'a bir sor. Havale yapılacağını düşünüp dekont demiştir herhalde.
(siteden bağışla ilgili onay maili, sertifika vb. bir şey geliyor mu mailine? o da olabilir)

Bu hesap benim değil arkadaştan rica ettim, ben kendim için hesap alacağım.

Mail v.s. de gelmedi dandikler dandiği her iki site de.

mantıken bakınca bence yapması gerekir. sonuçta adamların tek rakibi madrid. "ben şampiyon olamıyorsam, onlar da olmasın" diyebilirler.

ama dünyanın gözünün olduğu bir maçta böyle şeyler yapmak imkansız bence.

kralını yapar. hatta a.madrid gol atsın diye kaleyi bile açarlar. yani gol lazım olsa o kadar düşün.

bence real ilk yarı berabere kalır bilerek. hatta ikinci yarıya da yavaş başlar.

yapabilir. real'in şampiyon olması, şampiyonlar ligi finaline çıktığını da düşününce barcelona'yı daha da başarısız gösterir.

ama çok da bişey farketmez. atletico zaten her türlü vuracak barcelona'ya.

imkanı yok yapmazlar. her ne kadar atletico real'den daha zayıf görünüyorsa da iki rakibi de madrid takımı. katalanlar ayrım yapmaz. duyacaksa ikisine de kin duyar.

herkesi fb-gs'li gibi dusunmeyin. hepsi de cikip son saniyeye kadar kazanmaya calisacak. kimse kimseye yatmayacak

Bu adamlarda yayıncı kuruluş vs yok mu?

Barça da real de endüstriyel futbola hizmet ediyor. Atletico şampiyonluğu demek yeni bir rakip demek. Diğer ihtimalde atletico silinip gidecek.

hala madrid. evi sat arabayı saat real şampiyon olur ve şamppiyonları ligi şampiyonu olur.

barça atleticoyu şampiyon yapmaz bence. zaten böyle oyunlar olursa bizim bileceğimiz cinsten olmaz.

orası avrupa, bu tip oyunlar olmaz. örnek olarak dün liverpool'un ezeli rakibi everton manchester city'e karşı çatır çatır futbol oynadı, city 3-2 zor aldı maçı.

barcelona o işleri yapacak en son kulüp. herkesi kendimizle bir bilmeyelim. barcelona bu sezon atletico'yu hiçbir maçta yenemedi yanılmıyorsam. o nedenle ligin gidişatı her ne olursa olsun barca kazanmak için oynayacaktır. umarım kaybeden taraf olur, o ayrı.

hayley +1. öyle bir durumda bizim taraftarlar oyuncularına gol yesin diye baskı yapardı, evertonlılar kaçırdıkları her pozisyonda çıldırıp city gol attığında delicesine üzüldü.

everton, city, barça, real... bunlar futbol kültürü olarak bizim fersah fersah ilerimizde olan takımlar. real şampiyon olmasın diye barça nou camp'ta hiçbir takıma yatamaz. affedersiniz adamın anasını sikerler sen ne yapıyosun diye.

bu işleri bizim büyükler de yapmıyor niye bok attınız ki? gs trabzonu gidip trabzonda çatır çatır yenmişti sonra fb mi bjk mi kim hatırlamıyorum şampiyon olmuştu. fb-bjk düşmanlığı daha keskinken yine inönü'de hasan kabze'nin son dakika golleriyle yenip diğer hafta şampiyon olmuştu gs güç bela. öncesinde herkes konuşuyordu. satılacağı varsa son saniyeye bırakılır mıydı o maç.

ispanya'daki basını çok bilmiyorum ama bizde kamuoyu psikolojisi çok iyi yönlendiriyor bu tip durumlarda; ahan da satacaklar, ahan da yatacaklar. bak şimdiden aklına girmiş birilerinin. ispanya'da böyle bir kültür var mı aslında çok merak ediyorum. varsa da aynı şekilde orada da kamuoyu barcelona futbolcuları üzerinden psikolojik baskı yapar. çıkar oynarlar adam gibi.

puanlar eşit olursa ikili averajdan atletico şampiyon oluyor diye biliyorum.

yalnız real'in kalan maçları kek. biraz zorlu geçecek iki maçı da evinde oynayacak, diğerleri kek. ama futbol bu, sonuç belli olmuyor. fakat bana kalırsa atletico'nun şampiyon olması için iki maçı da yenmesi lazım. ki son maç barça ile. işleri bayağı zor.

2 maç fazlasıyla 6 puan önde şu anda Atletico.
Yani Real 4 maçını da alırsa Atletico'nun Barça deplasmanından mutlaka galibiyet alması gerekli.

İkili averajda Atletico üstün.