[]

acıbademdeki köşk - ahmet hamdi tanpınar

selamlar.

bu hikaye lazım bana.
hangi kitapta olduğunu bilmiyorum. aile adlı dergide yayınlanmış. nasıl temin edebilirim, hangi kitapta bulunuyor?

 
Tanpınar'ın hikayeleri toplu halde basıldı dergah yayınları tarafından. o kitapta bulunuyor.

Hikaye ilk olarak Yaz Yağmuru isimli kitapta basıldı.
  • perferil  (29.09.13 22:00:33) 
[]

duvarları çuvalla kaplamak?

selam dostlar,

gazete ile kaplamanın iyi bir fikir olmayacağını idrak ettim. çuval bezi ile kaplasam nasıl olur? hem ısı yalıtımı olur. bi kaç metre alıp ufak bir kısmında denesem mi acaba?

www.kumasci.com şu tür kumaşla kaplayacağım. metresi 2,70 tl. yaklaşık 50tl'ye falan bi odayı kaplarım gibime geldi. 2 3 metre bi şey numunelik alayım diye düşündüm.

duvara kumaşı nasıl yapıştıracağım gibi küçük, önemsiz, değersiz bir problemim de var ayrıca.

 
ısı yalıtımı konusunda beklediğiniz verimi alacağınızı düşünmüyorum. çuval bezi ile kaplamak ayrıca sesin çınlama süresini düşürür. farketmezsiniz bile belki ama konuşmanın anlaşılırlığını da bozabilir bir ihtimal.

bunun dışında o çuval bezi iplik miplik düşürerek pisletmez mi içeriyi?
  • ron dennis  (28.09.13 01:00:05) 
ısı yalıtımı çok elzem değil, zaten binanın yalıtımı yapılmış vaziyettte. olmasa da olur.

ses çınlaması olayında hiç bir bilgim yok. belki ve bir ihtimal ifadelerinden çok önemli bir etkisinin olmayacağını çıkarıyorum.

pisliğini düşündük, ondan emin değilim. yer parke olduğu için vileda paspas geçerim diye düşündüm.
  • dahinnotha  (28.09.13 01:08:47) 
türkü bar gibi olur :)


  • facebook  (28.09.13 01:17:39) 
yalniz yarildim su an. :D
azmine hayranim dahinnotha. bence cok guzel olur.

  • bohr atom modeli  (28.09.13 01:20:29) 
böcek yapar.


  • Rawkon  (28.09.13 01:56:20) 
bak bunlar nem alır sökülür, küflenir, kokar, kirlenir.

önce tutkal süreceksin sonra da bu bezi geçeceksin. ama o duvar sonra boyanacak o yüzden yapma.

illa yapıcam diyosan çift taraflı bantlardan al, köşelere bi de aralara yapıştır.

ama yapma, çok çirkin. 50 liraya kendinden yapışkanlı kağıtlar oluyor, cilt gibi. onlardan al.
  • april12th  (28.09.13 02:25:56 ~ 02:26:20) 
[]

yağlı kağıt mı deniyor bunlara, nerede bulunur

2.bp.blogspot.com

selamlar.
bu tarz kağıtlara ne deniyor, nerede bulurum? nedir ederi? çokça lazım bana.

 
tam bu değil ama fırın kağıdı denilen bir şey var, belki ihtiyacınızı karşılar. marketlerde bulursunuz.


  • nereye bu gidis  (27.09.13 19:24:42) 
yağlı kağıt değil bu. ikea'daki kağıt lambalara benziyor ama türü ne tam olarak bilmiyorum. grafon kağıda bir bakın isterseniz.

www.ikea.com.tr
buradaki kağıt ise aradığınız malzeme olarak pirinç kağıt yazmışlar, belki işinizi görür.
  • zahist  (27.09.13 19:34:11 ~ 19:37:58) 
Aydinger satan yerlere bir bak


  • gaspetizm  (27.09.13 20:24:06) 
[]

posta kutusu anahtarı

selamlar,

yeni eve taşındım. apartman girişinde posta kutuları var fakat benim anahtarım yok. nasıl temin ederim anahtarı? ev sahibim şehir dışında, zaten yoktur onda. bina da çok yeni değil, yapan şirketi falan bilmem, apartman yöneticisinde yoktur herhalde. bi arkadaşım zorla kapağını çıkar dedi. öyle yapıp kiliti mi değiştireyim? çok basit kutular zaten, vardır onun bi yöntemi.

yine bu binada yaşayan arkadaş postacıların kutuları kullanmadığını direk ortaya atıverdiğini söyledi. bana yurtdışından çok mektup geliyor, olur da kutuya atarsa nasıl alıcam?

 
çok evde oturdum daha bir kere postacının o kutulara posta koyduğunu görmedim.


  • dogabey  (27.09.13 10:32:11) 
postacılar bizde de öyle yapıyor, gönüllü bir vatandaş çıkarsa tek tek uygun kutulara atıyor sonra, çıkmazsa yerden alıyoruz girişte


  • jedilance  (27.09.13 12:06:03) 
[]

odayı gazete kağıdıyla kaplasam?

nasıl olur?

belki hoş bi tasarım olur. renkli değil de bol yazılı ve siyah beyaz sayfaar seçersem. kimini ters kimini yan asarsam. sütun sütun makaleler belki hoş bir görüntü sergiler. dadaist bi tarz olur gibime geldi.

hangi gazete aradığım niteliklere sahip? cumhuriyet, zaman falan olur gibime geldi.

 
yerel gazetelere bak. onlar genelde siyah beyaz kullanıyorlar.


  • fuerteventura  (26.09.13 22:53:14) 
bi süre sonra sararıp sertleşecek. pek hoş duracağını sanmıyorum.


  • hononu  (26.09.13 22:53:16) 
gazetelerin solmuş halinden rahatsız olmayacaksın herhalde. gazetelerde çok fazla reklam var; dergi denesene.


  • naturelist  (26.09.13 22:54:00) 
Dört duvar kaplı olursa göz yorabilir.


  • saatgeceninonikisi  (26.09.13 22:56:12) 
Karikatürleri kolaj yapıp bir duvarını kaplayan arkadaşım var. Ama en azından karikatür güzel duruyor. İlle de Gazete dersen habertürk kuşe kağıt oldugundan sararıp rezil olma şansı yok pek.


  • shejia  (26.09.13 22:57:08 ~ 22:57:17) 
öyle olmaz da.. bir duvarı seri katil filmlerindeki gibi duvarı haritalar, gazete başlıkları, fotoğraflar, ufak krokilerle, ataş ve iplerle falan doldurabilirsin.


  • nax  (26.09.13 22:58:57) 
gazete kagidiya dumduz kaplarsan cok kotu durur. boyle belli basli haberleri kesip yapistirirsan olabilir. yani kucuk parcalari birlestirmen gerek. koskoca sayfayi cart diye yapistirma.


  • bohr atom modeli  (26.09.13 23:04:19) 
gaz kokacak oda.


  • april12th  (26.09.13 23:08:05) 
---dabbe spoiler---

dabbe filminde de eleman kafayı yiyip, odasının her köşesini kapatıyordu.

---dabbe spoiler---

artık dadaist mi olur dabbeist mi olur gerisini sen düşün.
  • Huan8  (26.09.13 23:15:04) 
teşekkür ederim,
kolaj yapma fikri hoş olabilir.

yeni bi eve taşındım ve duvarları cami yeşili. hoş bir renk değil ama şuan boyama imkanım da yok. böyle bir fikir geldi aklıma.

varsa başka bir fikriniz lütfen paylaşın.

april 12th@
niçin gaz kokacak? sağlığa bir zararı olur mu duvarda gazetenin?
  • dahinnotha  (26.09.13 23:16:57) 
valla gazeteey sarılmış ekmek bile ne biçim kokuyo, bi gazeteleri kokla anlarsın dediğimi.


  • april12th  (26.09.13 23:25:04) 
aynı sorun bende vardı, ama odam çok küçük olduğu için, bir tarafı dolap kaplıyordu, bir yerde çalışma masası vardı ama onun duvarına da takvimdi, ders programıydı vs asıp kapatıyordum. bir tarafta bilgisayar masası vardı, onun arkasında dev bir poster yapıştırmıştım -shirley manson'ın, blue jean'den çıkma. o posterler kuşe kağıda oluyor ya?- yatağımın yanındaki duvarı ise yatağın başladığı yerden tavana kadar posterlerle kaplamıştım kolaj olacak şekilde. bazılarının bazı kısımları üstüste biniyordu gerçi ama, çok hoş olmuştu, sevdiğim grupların, şarkıcıların resimleri, yerdeniz serisi ve orta dünya'nın haritaları, bazı film afişleri, dergilerden kestiğim nispeten büyük boyutlu resimler, bir de arkadaşlarımdan gelen yazılar, sevdiğim şiirler falan vardı aralarda, bir de kendi yaptığım resimler. bence öyle yapabilirsin. hatta ondan sonra çok alıştım -gerçi ailemle kalırken de odamda posterler vardı ama, bu kadar değildi- sonradan ailemle olsun, arkadaşlarımla olsun, tek olsun, tüm evlerimde duvarları posterlerle kapladım. gene de ara bir parça duvar görmek güzel olabilir, çok da abartma derim. gazete kağıdındaki yazılar süreklilik arz ettiği ve uzaktan bakıldığında puntolar küçük geleceği için bir zaman sonra psikolojini bile bozabilir -tamam biraz abartı oldu ama benim olsa bozar :) - ama poster olayına girebilirsin. ha bir de, boya çok pahalı bir şey değil, kendin de boyayabilirsin, ben çok kısa boylu olmama rağmen kendim boyamıştım mesela, oluyor yani.


  • pasp  (27.09.13 00:03:42) 
[]

kısmi zamanı öğrenci çalışma bursu

selamlar dostlar.

üniversitelerde bu şekilde çalışma bursu var. ders programı uygun olduğu müddetçe çalışabiliyoruz. sigorta da yapılıyormuş.

peki sigorta yapılmasının bir dezavantajı var mıdır? babam devlet memuru ve onun sigortasından yararlanıyorum, yeşil pasaport imkanım var ve kullanmayı düşünüyorum ayrıca kyk'dan kredi alıyorum. sigortalı olunca bunların kesilme ihtimali var ise 240 lira için çalışmayacağım. erkekler için sigorta başlatılınca ailenin sosyal güvencesinden faydalanılamıyor gibi bir şey vardı ama öğrenci olduğum için belki prosedür daha farklıdır.

bilgisi olanların cevaplarını bekliyorum, teşekkürler.

 
Eger bursa kabul olmadıysan çok da ümitlenme. Orada da torpil dönüyor fazlasıyla .

OGrenci olman farketmiyor . Ben ogrenciyken calistigimda kendimden dolayı sigortadan faydalanıyordum , aileden düşüyordum
  • MiraTaurus  (25.09.13 09:59:42) 
burada çalışmam bittikten sonra tekrar ailemin sosyal güvencesine gireceğim. orada çok sorun yok. ama yeşil pasaport işi nasıl olur mesela? sigortanın devam etmesi mi gerekiyor yoksa bir kere başlatılmış olması yeter mi o imkanı kaybetmek için?


  • dahinnotha  (25.09.13 10:02:53) 
[]

ios 7'de neden reddet tuşu yok

selamlar.

ios 7 güncellemesi gelince iphone'larda gelen aramalar için reddet tuşu gitmiş.

reddetmek için üst tuşa basmak falan gerekiyormuş. sadece merak ediyorum, kullanım kolaylığı ile ünlü bu telefonda reddet fonksiyonu niçin uzaklaştırıldı?

 
reddet tusu halen eskisi gibi.. telefon kilitli iken reddet tusu cikmiyordu zaten, kilitli degilken cikiyordu yalnizca.. halen de oyle..

arama geldiginde kilit tusuna bir kere basinca sessize aliyor, ikinci kez basinca reddediyor..
  • buzzlightyear  (22.09.13 03:52:25) 
tek fark eskiden ekran kilitliyken arama geldiğinde aşağıdan yukarıya ekranı sürüklediğimizde reddet tuşu çıkıyodu artık çıkmıyo. ben zaten hep üst tuşu kullanırdım o yüzden beni etkilemedi.


  • 10032007  (22.09.13 09:32:52) 
reddet tuşu çıkıyor kilitli değilken. kilitli iken de zaten üst tuşu kullanıyordum. değişen bir şey olmadı benim için. sanırım bu kullanım alışkanlığı yaygın ki ona göre yaptılar.


  • cha  (22.09.13 11:31:57 ~ 11:32:32) 
[]

ev yapımı mobilya

selamlar.

tek yataklı ranza, kitaplık, masa ve mümkünse elbise dolabı yapmak istiyorum. bu konuda çok bilgim yok ama elim keser tutmaz da değil. babamla benzeri şeyler yapmışlığımız oldukça var.

internetten bi kaç tasarım buldum. ölçülerini bir keresteciye vererek ahşapları kestireceğim. bazı yapı marketleri kesip temizleyip kaplayıp satıyormuş ahşapları istediğimiz ölçülerde. fakat fiyatlar ne alemde bilmiyorum. örneğin 12 cm genişliğinde, 1 m uzunluğunda ve yaklaşık 1,5 cm kalınlığında bir adet tahtanın fiyatı nedir bilmiyorum. ona göre bir hesap çıkaracağım.

hangi çeşit tahta kullanmalıyım? ayrıca bu ahşapları nasıl monte etmmeliyim birbirine. tam köşelere denk gelecek üçgen metal aksamlar var. onların ismi nedir? matkaba ihtiyacım var mı? yoksa vidalama makinası ile vidaları sıksam girer mi?

bu tarz şeylerin isimlerini bilmediğim için tam bir plan yapıp hesap çıkaramıyorum.

somut şeyler üzerinden konuşursak. böyle bir şeyi nasıl yapabilirim? kaça mal olur yaklaşık olarak?
images.gittigidiyor.com

 
sunta/mdf kullanacaksanız vidalama makinesi işinizi görür, masif ahşapta türüne göre matkaba ihtiyacınız olabilir.

şuradaki gibi bağlantı elemanlarından bir torba alıp gözünüze kestirdiklerinizi kullanacaksınız işte:
www.hepsiburada.com

tahtayı marangozdan alabiliyorsanız ve ucuza mal edebiliyorsanız ne ala. yoksa koçtaş vs. yerlerden çıplak raf tahtası alıp kendiniz kesmelisiniz.
  • dehri  (21.09.13 17:08:33) 
99 lira zaten onun internet fiyatı.bence kestirmeye,gitmeye gelmeye,montaj aparatını bulmaya calısmaya değmez ama;
-kendim yapacağım diyorsanız,bauhaus'tan istediğiniz ölçüde sunta kestirip,bantlatıp L aparatlarla duvara ve birbirine monteleyip bişiler yapabilirsiniz.
(resimdeki geçmeli mi minifixle mi birleştirmiş bilmiyorum)
normalde bu plakaların boyutu 183*366 cm.plaka fiyatı da beyaz ise 100 lira civarında.parça boyutlarını hesaplayıp ne kadar kullanılacak bulabilrsiniz.
-bu raf basit bir sey ama elbise dolabı,ranza vs ile daha cok ugrasırsınız.
aynı mantık gerçi de sonrasında demonte edilebilecek seyler yapmak istiyorsanız ,onları modüler mobilya mantıgında minifix,kavilya deliklerini fln açtırarak ürettirmeniz lazım.
kıssadan hisse,bazı kampanya sitelerinde bu tarz ürünler cok ucuz,malzeme kestirme ve montajla ugrastırmayı gerektirmeyecek kadar ucuz yani.
ama kendim tasarlayacagım diyorsanız kesinlikle bi marangozla konusun.
size verdiği fiyatlardan emin olamıyorsanız msj atıp bana sorabilirsiniz.
az bucuk biliyorum,kıyaslayabilirim.
dolap,kitaplık vs montajını da modüler mobilya mantıgında detaylı olarak anlatabilirim.
  • demoniclewinsky  (21.09.13 17:15:57 ~ 17:17:54) 
[]

plak doldurmak

selamlar.

nostaljiye meraklıyım ve pikap sahibi olmak istiyorum. fakat dekor olsun diye değil, kullanmak için. bu sebeple plaklara da ihtiyacım var. plaklar pahalı ve sevdiğim şarkıların teminatı zor. bu sebeple sayısal olarak bilgisayarda olan müzikleri bir plağa doldurmam mümkün mü?

cd'ye müzik çeker gibi. dijital bir ortamda değil daha somut bir şekilde olmasını istiyorum.

nasıl yaparız? maliyetini de düşünmek zorundayım. kendi imkanımla yapabilmem mümkün mü?

 
İmkansız gibi bir şey.Türkiye de öyle bir cihazın olmadığını duymuştum ama emin değilim.ayrıca plak olayının güzelliği ulaşamamak,aramak,bulunca aralıksız dinlemek vs. bence. bulamadığınız türlerde yardımcı olmaya çalışabilirim.


  • soguk dus etkisi  (18.09.13 18:09:35) 
Mümkün değil.

Şu an Türkiye'de plak basılmıyor zaten, çıkan albümler yurtdışında yapılıyor. Ayrıca bilgisayardaki müzikleri plaklara doldurmak -ki pratikte olan birşey değil sanırım- da malum analog hissiyat açısından boşa kürek sallamak gibi olur.
  • faith no more  (18.09.13 18:15:13) 
mümkün


  • porn star  (18.09.13 18:25:57) 
Biraz pahalı ama özellikle almanya ve hollanda da bu işi yapan küçük firmalar var.
hatta kafayı kırıp kendiniz bile yapabilirsiniz.

  • porn star  (18.09.13 18:30:59) 
[]

ev - ev sahibi problemi

Selamlar. dün açmıştım bu soruyu ama yeterli cevap gelmeden altlara gitti.

bir ay once arkadasimla beraber bi ev tuttuk. depozitoyu verdik ve sozlesmeyi 1eylulden baslatip kiramizi da gonderdik.

ev yeniydi, henuz kombi takilmamis, iskani alinmamis ve boya ihtiyaci vardi.

arkadasim da ben de sehir disinda olacagimiz ve eylulun ikinci haftasindan once gelmeyecegimiz icin kendisine yirmi gunluk sure verdik. gerekli tedarigi yapip yasamaya uygun hale getirecekti.

tahmin ettiginiz gibi, oyle olmadi. ev kalinacak halde degil. iki tane kanepe var. ayrica evinin deposunda eski bi buzdolabi oldugunu kanepelerle beraber dolabi da hediye edecegini soyledi. fakat sonra onlar icin para istemis, para vermeyiz isterseniz esyalari alin deyince tamm kalsin o zaman demisti. bugün tlf'la konuştum. tamam söz verdiğimi biliyorum onları telafi edeceğim dedi size buzdolabı bulacağım dedi. en azından onları inkar etmiyor.

arkadasim bi kac kez gorustu ev sahibiyle, hadi yapalim isleri gibisnden fakat bugune kadar bi civi dahi takilmadi. bunu söylediğimde kendisine, bize hak veriyor ve zor durumda bıraktığının farkında. hastane işinden bahsetmişti daha önce. babası hasta imiş. onunla ve marketiyle ilgili problemlerinden bahsetmişti üskünkörü. bu sebeplerle evle ilgilenemediğini ve haftasonu içinde her şeyin hallolacağını söyledi.

kendisi yirmi gunluk surede bize guven vermis olsaydi kendisine anlayisli davranirdik ama simdi kendisine guveniyor da degiliz. yarın sabah beraber doğalgaza gidelim. siz 150 tl kadar verin ve önaboneliği başlatalım, ardından diğer şeyleri başlatalım dedi. önaboneliği yapması gereken o ama bize yıkmaya çalışıyor bunu. param gelecek yakın zamanda o zaman size öderim dedi.

onu haklı çıkarmaya çalışıyor da olsam geçen zaman içinde bir çivi dahi çakmadı. ev için depozito + kira verdiğimiz halde evin gerekleri için kullanmadı. şimdi evden çıkalım desek -ki eve yerleşmiş değiliz-, bu durumda depozitoyu ve kirayı vermek istemeyecektir -zaten parası olmadığını söylüyor. burada devam edelimden yanayım ben. ama yine de tavrm ne olmalı tam kestiremiyorum.

çok zengin biri değilim, öğrenciyim. onun yapması gereken önaboneliği ben ödemiş olacağım (geri almak sözüyle olsa da). ödemeyi yaparken aramızda bir kağıt imzalamayı teklif edeceğim.

 
gelmez o para, depozitoyu ve kiranızı geri alıp başka ev bulun. vermek istemezse de işin içine mahkeme girer falan diyin korkutun biraz. kolay gelsin.


  • prinkipodelisi  (18.09.13 16:18:16) 
düşündüğümüz şey evden ayrılmak. iş hukuki boyuta varırsa adam paraya ödemek zorunda zaten. fakat ondan parayı alana kadar ben yeni eve verecek parayı nasıl bulacağım? yine onlarla uğraşacağım öte yandan. o sebeple uzlaşmacı davranmak istiyorum.


  • dahinnotha  (18.09.13 16:55:06) 
[]

ev - ev sahibi problemi

Selamlar.

bir ay once arkadasimla beraber bi ev tuttuk. depozitoyu verdik ve sozlesmeyi 1eylulden baslatip kiramizi da gonderdik.

ev yeniydi, henuz kombi takilmamis, iskani alinmamis ve boya ihtiyaci vardi.

arkadasim da ben de sehir disinda olacagimiz ve eylulun ikinci haftasindan once gelmeyecegimiz icin kendisine yirmi gunluk sure verdik. gerekli tedarigi yapip yasamaya uygun hale getirecekti.

tahmin ettiginiz gibi, oyle olmadi. simdi otobusteyim, ev kalinacak halde degil. iki tane kanepe var. ayrica evinin deposunda eski bi buzdolabi oldugunu kanepelerle beraber dolabi da hediye edecegini soyledi. fakat sonra onlar icin para istemis, para vermeyiz isterseniz esyalari alin deyince tamm kalsin o zaman demisti.

arkadasim bi kac kez gorustu ev sahibiyle, hadi yapalim isleri gibisnden fakat bugune kadar bi civi dahi takilmadi.

dun ev sahibine msj attim grekli tedarigi yapmazsaniz evden ayriliriz diye. beni aradi ve cuma gunu icin para bekledigini, kiranin yarisini simdi verirsek yarin dogalgaz aboneligini yaptirabilecegini soyledi.

kendisi yirmi gunluk surede bize guven vermis olsaydi kendisine anlayisli davranirdik ama simdi kendisine guveniyor da degiliz. zira ben otobusteyim ve eve gidiyorum fakat ev yasanilacak halde degil.

Aksam benle gorusmek isteyecektir para almak icin. tavrim nasil olmali? yasal hakkim nedir? evden ayrilmaya ve guvenmedigimiz ev sahibiyle yollarimizi ayirmaya karar verdik. depozitomuzu alacagiz elbette fakat ilk ay kirasini alabilir miyiz? evde kalmadik cunku kalinmaya musait degildi. bunu belirtecegim kendisine.

 
evin iskani da henuz hazir degil. iskansiz eve cikmak istemiyoruz deyince tamam eylulun ikinci haftasina kadar hallederim demisti. o da yok! iskansiz ev kiraya verilebiliyor mu normal sartlar altinda? bu konuda bi hakkimiz ya da haksizligimiz var mi?


  • dahinnotha  (17.09.13 19:01:51) 
ev hazır olmadan kesinlikle para vermeyin. hatta siz başka bir ev bulun bence.


  • nereye bu gidis  (17.09.13 19:28:45) 
[]

tanıdık geliyor mu bu muzik?

www.youtube.com




 
32.gun acilis muzigi mi o?


  • el desaparecido  (17.09.13 00:16:35) 
  • illegalstar  (17.09.13 00:26:26) 
son 40 saniyesi yolcu yolunda gerek şarkısını anımsattı.


  • montauq  (17.09.13 00:44:40) 
ilk kırk saniyesi şeytan ayrıntıda gizlidir müziğini anımsatıyor.
sonra başka şeyler geliyor aklıma. akerdeon girdikten sonra mısır ezgileri gibi geliyor, sanki o filmlerde duyduğumuz müzikler gibi. ya da loreene mckennit gibi falan. 1.40'tan sonrası da çok güzel. duygusal bi 90lar şarkısı gibi tınıyor ama çıkaramıyorum ne olduğunu. sonrası da güzel. 3.10'dan sonrası tekrar 90ar şarkısı gibi.

bilmiyorum. bi şeye benzetemedim ben de. çok şeye benzettim işte.
  • dahinnotha  (17.09.13 11:46:44) 
[]

on yüz bin milyon işletim sistemi

windows ve apple os dışındakilere bakınırken farkettim linux sadece ubuntu değilmiş, özgür yazılım da sadece debian değilmiş falan.

upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/1/1b/Linux_Distribution_Timeline.svg

ubuntu denedim, güzeldi.
kubuntu denedim, çok beğendim.

son kullanıcıya hitap eden cinsten, sorun çıkarmayan, meraklı kullanıcıların bırkalayıp özelleştirebileceği cinsten alternatif bir sistem arıyorsam kubuntu'yu biraz daha mı öğreneyim yoksa daha güzelleri de var mı?

 
ubuntu/kubuntu'yu öğren. diğer distrolarda (linux tabanlı os'ler) yardım/destek çok daha zayıf çünkü.


  • cari kacik  (16.09.13 16:26:52 ~ 16:27:05) 
gnome arayüzü daha iyi değil mi? kde niye kullanıyorlar?


  • srht  (16.09.13 17:14:23) 
Ubuntu, kubuntu, pardus vb. olabilir başlamak için. birisinden başla sonra diğerlerine de geçersin zamanla. temel olarak zaten hepsi aynı sayılır. en belirgin farkları masaüstü ortamları.

Büyük dağıtımların çoğu birden çok masaüstü ortamı ile birlikte gelir zaten. kde'nin yanında xfce, lxdm, enlightenment gibi masaüstü ortamları da yüklü olabilir ya da paket depolarından yüklenebilir. kullanıcı giriş ekranında ayarlar kısmında hangi masaüstü ortamını kullanmak istediğinizi seçebilirsiniz.

gnome/kde olayı da kişisel tercih meselesi aslında. mesela şahsen gnome'u hiç sevmem, hele ki ubuntu'nun unity zırvasını aklıma bile getirmek istemiyorum. kde'nin yüksek özelleştirilebilirliği ve widget olayı çok iyi bence. ama kurulacak bilgisayar düşük özellikli bir bilgisayarsa daha hafif masaüstü ortamları kullanılabilir.

şuradan da dağıtımlar hakkında güncel haberler, incelemeler vs. ile ilgili ayrıntılı bilgiler edinebilirsiniz:

www.distrowatch.com
  • nikmikdemebana  (17.09.13 09:10:27) 
[]

linux optimizasyonu

selam.

w7 ve kubuntu var bilgisayarımda. daha önce usb ubuntu kullanıyordum.

ilgim var linux ve benzerlerine ama bi kaç saat kullandıktan sonra hantallaşmaya başlıyor.

donanımıma tam uygun olmadığını düşündüm. ayarlamaları ve düzenlemeyi nasıl yapabilirim?

 
windows 7'yi rahatça kulanıyorum. donanım bazında linux'u kaldıramayacak değil.
i3 işlemcili, 3 gb ram, nvidia ekran kartı falan var. sorun olmadan kullanıyorum gerçi. fakat ısınıyor, pervanesi çok dönüyor falan. normal şartlar altında böyle olmamalı. korsan windows kullanıyor gibiyim.

  • dahinnotha  (16.09.13 15:34:49) 
aynı derdi yaşıyoruz demek..benim laptopta win7"nin yanında 3 farklı linux dağıtımı var..üstelik usb falan da değil hdd"ye kurulu vaziyette..üstelik light olarak bilinen dağıtımlar..htop ile sistem yüküne bakıyorum cpu %2 lerde geziniyor ama nedense işlemci fanı her 3 dağıtımda da deli gibi dönmeye başlıyor ,saç kurutma makinesi gibi sıcak hava üflüyor..mecburen win7ye geçiyorum ben de..sorunu çözebilirsem haber veririm.
bu arada hiçbir linux dağıtımı windows kadar kullanıcı dostu olamadı bugüne kadar.

  • izole  (17.09.13 02:21:00) 
[]

bir hitit duası - anrım beni yavaşlat

www.ruhunyolculugu.com

selamlar. linkte mö 2000 yılına ait olduğu söylenen bir dua var. ama kaplumbağa ile tavşan masalından da bahsediyor. masalın yazarı ezop 2600 sene önce yaşamış, bu dua ise 4000 yıllık.

o zaman hitit duası diye geçen bu şey aslında hitit duvar yazısı değil mi?
yoksa masalın tarihi daha mı eski?

duada geçenler çok güzel. ama kimin ürettiğini öğrenmek istiyorum.

 
ezop aparmış belli ki hikayeyi.


  • ramos bien  (11.09.13 12:16:46) 
iyi de bundan 4000 sene önce hayat zaten hızlı değildi ki. hayatın hızlanması endüstrileşme ile başlıyor büyük ölçüde.

wilfred allan peterson'a aitmiş diye duydum ama orjinali nedir onu arıyorum şimdi.
  • dahinnotha  (11.09.13 12:21:01) 
böyle bir kaynaktan onun bir hitit duası olduğu ya da m.ö. 2000 yıllarında yazıldığına inanmam çok zor. internette dua'yı arattığımda genelde blog sitelerinde öyle özlü sözler şeklinde yazılmış. yani pek ciddiye alınacak bir kaynak göremedim.

he bir de ayşe arman çok beğenmiş o kadar. kaynak sağlam olmayınca yorum yapmak çok zor. tam anlamıyla böyle mi onu bile bilmek çok zor.

@eastarl, yazmak dünyanın başlangıcından beri varken, hititler'de kitap ne arar demek mantıksız. hititler mısırlılarla ilk yazılı olarak anlaşma yapan devlettir. yazı varsa, birilerinin bişeyler karalamış olması mümkün değil mi ?
  • 1tam1ayran  (11.09.13 12:22:01 ~ 12:25:59) 
Hitit duvar yazısı baya feyk, onu söyleyeyim


  • whoosie  (11.09.13 12:23:08) 
hititle alakası yok zaten de, kim demiş nerede demiş onu arıyorum.
o kopyala yapıştır bloglarından birinde wilfred allan peterson denmiş.


boşuna uğraştık böyle ya.

wilfred peterson - slow me down lord
  • dahinnotha  (11.09.13 12:26:26 ~ 12:27:38) 
[]

arapça vs farsça

selam.
ingilizce ve fransızcam var. dillere ve kökenlerine, kelimelerin etimolojilerine büyük bir ilgim var. latin dillerindeki arap etkisi ve arap kültürü de ilgimi çekiyor ve türkçedeki etkisini baz alırsak arapça çok karlı benim için. edebiyat üzerine bir bölüm okuyorum. türkoloji okumayı ve osmanlı türkçesi de öğrenmeyi planlıyorum. bu durumda arapça ideal bir tercih sanırım.

peki ya farsçanın olanakları, bana katacakları neler?

not: dil öğrenmeyi hayata karşı yeni bir bakış açısı olarak görüyorum. araplarla tonla iş yapıyoruz, çok para kazandırıyor gibi kriterler fazla ilgimi çekmiyor.

edit: bi de osmanlıca alabiliyorum. onu daha ileride almayı planlıyordum.

 
farsça ile birrrr sürü güzel metine erişimin olur. bir de bence latince alsan çok iyi olur aslında.
arapçada zaten zorlanacağını sanmıyorum.

  • kediebesi  (11.09.13 10:43:21) 
eğer osmanlı türkçesine hakimsen farsça ve arapçanın büyük bir kısmı cepte oluyor. kastım kelime haznesi. farsçanın grameri türkçeye çok yakındır. iki farklı dil ailesinde olmaları yanıltmasın seni. cümle yapısı, kelime çekimleri, genel düşünce mantığı çok yakın. ezber pek gerektirmiyor. bir tek mazi ve muzari fiillerin mastarları birbirinden tamamen alakasız. o ezberlenir en fazla. şiir ile ilgileniyorsan farsça daha karlı.

arapça ise türkçe ile taban tabana zıt. kelimelerin çoğu ortak lakin kastım zıtlıktan düşünce sistemi ve cümle yapısı. istisnası bol ve bolca ezber gerektiriyor. şiir harici her türlü metinde arapça farsçanın fersah fersah ilerisinde.

yani önce osmanlıca, sonra farsça ve en son da arapça öğren. bu sırayı takip edersen eğer normal bir zekaya sahipsen 1.5 yıl sonra farsçan gayet akıcı olur ama arapçan "anlıyorum ama konuşamıyorum" seviyesinde olur. akıcı arapça için en ez 5 yıl.
  • aynshinqaf  (12.09.13 17:44:57) 
[]

galaxy s5570 (mini) - wifi problemi

ablamda var bu tlf. bu android sürümünde wifi problemi varmış. yazılım güncelleyince geçiyormuş.

güncelleyelim dedik. yalnız diyor ki google hesabı olmalı. zaten wifi çalışmıyor ki nasıl hesap alacağım ya da güncelleyeceğim.

android kullanmadığım için bilemedim. araştırmaya pek vaktim yok ne yazık ki.

özetle, bilgisayarımı kullanarak nasıl yazılım güncellemesi yaparım? usb kablosu var. içerisindeki verilere zarar gelir mi? dikkat etmem gereken hususlar nelerdir?

2.3.6 sürümü
hakkında bölümünde yapım numarası bölümünde gingerbread yazıyor.

saygılar ve teşekkürler.

 
*#*#526#*#*
*#*#232339#*#*

şu kodları girdim ve kapatıp açtım, düzeldi.
  • dahinnotha  (04.09.13 19:01:20) 
[]

hayat ciddileşiyor ve bundan memnun değilim!

selam.
21'i yeni aldığım bugünlerde hayatımın gidişatı yavaştan korkutmaya başlıyor. artık eskisi kadar esnek değil yaşam. düşünce kırılacakmış gibi hissediyorum. eskiden eğilip bükülüyor, esniyordu.

bu yollardan gitmiş insanların yazdığı yazıları\tecrübeleri okumak hoşuma gidiyor. tavsiyelere kulak vermek, ileride yapacağım yanlışları ortadan kaldırır büyük oranda. ileride keşke demek istemiyorum başka bir deyişle.

var mı paylaşmak istediğiniz bir şeyler? belki bi yerde gördüğünüz bir şeyi paylaşır ya da kendi hayatınızdan bi örnekle gelirsiniz.


(bkz: kişinin 20 yaşındaki haline vereceği öğüt)
(bkz: kişinin 21 yaşındaki haline vereceği öğüt)

 
ayni yerdeyim. artik ciddilesmeye basladi isler. universite bitti bitecek, askerlik evlilik ve is ucgeninde ailem harcamak istiyor beni.


  • charlotte blanc  (04.09.13 14:39:30) 
aynı yoldayız dostum.

sözlükte yazılmış:

(bkz: mezuniyet + iş + askerlik + sevgili)
  • dieselsingle2  (04.09.13 14:46:08) 
Ben bilseydim kasmazdım okul,askerlik ve iş için daha rahat olurdum gerek yokmuş, öyle böyle bir şekild eoluyor sen içindeysen ve gerçekten istiyorsan.
En önemlisi 20li yaşlardaki hayattan alınan zevk maksimumda, zaten insan bunu tekrardan kazanmak için yıllarını veriyor emekli oluyor ve enerjisi kaldıysa ikinci baharını yaşıyor.

  • redeath  (04.09.13 15:11:04) 
fakat ideal yaşam değil ki mezuniyet+askerlik+iş+evlilik döngüsü. kaç kişi bu düzene sıkışmak istiyor? işin garibi kimle konuşsam bu kıskaçtan kaçıyor, ama paşa paşa yakalanıyor.

ben de kaçıyorum. yakalanmak da istemiyorum! şimdiki düşüncem böyle. ileride bu düşüncemi ben mi değiştireceğim yoksa hayatın şartları beni de bu kıskaca sürekleyecek mi bilmiyorum. düşüncemi değiştireceğimi sanmıyorum, öyleyse yapacağım şey bu kıskaca sürüklenmemek olmalı.

sorum da bu, bu yaştayken böyle düşünüp de 30lara 40lara geldiğinizde " gençken şunu yanlış yaptım, yapmamalıydım" dediğiniz şeyler üzerine.
  • dahinnotha  (04.09.13 15:42:54) 
Ben 30 yaşındayım ve anladım ki bu ülkede yaşadığım için pişmanım, şuan hala imkanımı zorluyorum gitmek için. Para biriktiriyorum deli gibi..
Okul iş ne varsa zorlardım bilseydim daha rahat olurdu geçiş. Ama işte keşkeyle yaşanmıyor.

  • redeath  (04.09.13 16:12:54) 
O yaşın iki katı var bende ;)
21 - 25 yaş arasına ilave bir öğüt vermezdim. Ben işe 25 yaşında başladım, Ünv. o sırada bitmişti. O yüzden 25 yaşıma şu öğüdü verirdim: işte kimseye güvenme. İşte iyi çalış, fırsatları yakala ama başkasının sözüyle kendini riske atma.

  • SiyamkedisiZorro  (04.09.13 16:27:37) 
agaliti bu düzene girmek istemiyorsan düzene alternatif bir şeyler yapmak zorundasın. hayatın ciddileşmesinin en büyük ve belki de tek önemli sebebi iş. her gün işe git, hesap ver, canın istemeyince gitmeyeyim diyeme, üç gün oraya buraya kaçama, eee? ciddileşiyor tabii. iş hayatına atılan arkadaşlarım o kadar değişti ki, artık onlarla konuşurken call center ile konuşuyormuş gibi hissediyorum.

alternatifin var mı para / iş konusunda? farklı bir iş imkanın? yeteneğin? kendi şirketini kurma olayı? babadan kalan miras? bunların hiç biri yoksa, üniversite hayatında da kendini geliştirmediysen, ne bileyim alternatif çıkaracak bir altyapı geliştirmediysen geçmiş olsun, artık geç bile.

iyi haber: insan alışıyor :)
  • roket adam  (04.09.13 17:32:52 ~ 17:33:09) 
  • compadrito  (05.09.13 04:53:42) 
[]

radyo kalitesinde dinlemek vs yüksek kalite

yüksek teknolojinin göklere çıktığı, kulaklıkların araba fiyatına satıldığı bi dönemdeyiz lakin o HQ müziklerden aldığım tat, radyo kalitesindeki müziğin yanına yaklaşmıyor. o hafif cızırtı, sesin renginin biraz daha farklı oluşu mu o müziği daha güzel yapıyor anlamadım.

yüksek kalitede müziği tam olarak hissediyorsun belki, onu yabana atmıyorum. lakin radyo kalitesindeki müzik, duygularımı daha çok coşturuyor. biri pürüzsüz ve gıcır gıcır ama fabrikasyon gibi diğeri asimetrik ve pütürlü fakat el yapımı gibi geliyor.

size de öyle mi?

 
aynen. hatta işi abartırsak plaklar radyo kayıtlarını döver. hele bir kaliteli gramofondan dinleyin dediğimi anlayacaksınız.


  • sarhosken alinan hesap  (03.09.13 00:25:37) 
radyo kalitesine katılıyorum


  • durbikonusucaz  (03.09.13 00:27:01) 
nedeni çoğu parçanın 320kbps de olması ayrıca mixer üzeinden yapılan mid bass tiz ayarları ve autolevel lerde bunda etkili ayrıca her kanal çıkışında sesteki patlamaları engelleyen composer bulunuyor nedeni bunlar sanırsam :)


  • denizrocket  (03.09.13 11:58:26) 
[]

bu senin hayatın!

facebook'ta güzel bir şey gördüm, paylaşmak istedim sizlerle de.

fbcdn-sphotos-c-a.akamaihd.net

Bu senin hayatın!
sevdiğin şeyleri yap. sıklıkla yap!
eğer sevmediğin bir şey varsa, değiştir onu! işini sevmiyorsan, ayrıl. zamanın yoksa eğer, bırak tv izlemeyi.
hayatının aşkını arıyorsan hala, bırak arama!
sevdiğin şeyleri yapmaya başladığın zaman onlar da seni bekliyor olacak.
her şeyi çözümlemeye çalışma!
tüm duygular güzeldir.
bir şey yediğin zaman, şükret her lokmana.
hayat basittir. aklını, kollarını ve kalbini aç yeni şeylere ve insanlara.
bizi aslında farklılıklarımız birleştirir. gördüğün insanlara onların hayallerini sor ve ilham verici hayallerini paylaş onlarla.
bol bol seyahat et; kaybolmak, kendini bulmana yardımcı olacaktır.
bazı fırsatlar yalnızca bir kez gelir karşına, yakala onları!
hayat tanıştığımız insanlardan ve onlarla beraber ortaya çıkardığımız şeylerden ibarettir. öyleyse çık dışarı ve yarat bir şeyler!
hayat kısadır.
hayatını yaşa ve paylaş tutkunu!

sizin de varsa eğer düşünceniz, buyrun ekleyin diye soru şeklinde açtım.

 
benim bildiğim en iyisi bu var.

www.google.com.tr
  • tukenmez adam  (02.09.13 15:23:58) 
"işini sevmiyorsan, ayrıl."

30 yaşın altındaki biri için mantıklı. Türkiye'de yaşamıyorsa.
  • godsparticle  (02.09.13 15:25:34) 
[]

schooling - education

“I have never let my schooling interfere with my education.”
mark twain.

selamlar,
mark twain "okulum ile eğitimimin birbirine karışmasına asla izin vermedim" mi demiş bu sözde?

bu durumda schooling ve education kelimelerinin anlamı ne oluyor? yani eğitim - öğretim gibi bir şey mi?

aradaki ayrımı türkçe üzerinden de yapabiliriz.
teşekkürler.

 
Mar twain amcam bu sözünde eğitim sadece okulda olmaz demek istemiş.iyi demiş.


  • safsafinaz  (01.09.13 21:30:12) 
Aslında cümleyi anladığını düşünüyorum.
Benim bakış açıma göre burada:
Schooling; okullarda görülen formel, çoğu zaman teorik, işlenmiş ve hazır halde sunulan bilgi ve kavramları çağrıştıran bir olgu.
Education ise kendi kişisel çabamızla kazanılmış, deneyim kazandırmış, algı ve dünya görüşümüzü şekillendirmiş daha çok bize ait olan bir olgu gibi geliyor bana.
  • Simrug  (01.09.13 21:46:03 ~ 21:50:48) 
@simrug,
evet ben de o şekilde düşünmüştüm. school, ecole, ekol, okul gibi kelimeler zaten aynı kökten geliyor. yani okullar aslında doğru veya yanlış belli bir doktrini enjekte eden kurumlar oluyor. oysaki education kişinin görgüsünü, bilgisini arttırıp cehaletini yok etmesi şeklinde diye düşündüm.

işte buradaki school ve education kelimelerini eğitim ve öğretim şeklinde mi almamız gerekiyor?
  • dahinnotha  (01.09.13 21:52:49) 
Evet, Mark Twain' in yaşadığı yılları da hesaba katarsak, o dönem için öyle söyleyebiliriz bence.
Schooling: öğretim
Education: eğitim

Genel anlamıyla öğretim; sistemli, planlı ve belirli konuyu aktarmayı amaç edinen bir etkinliktir. Çerçevesi bellidir.
Eğitim ise daha kapsamlıdır, öğrenme adına yapılan bütün faaliyetlerin çıktısıdır. Planlı(öğretim) veya plansız öğrenme süreçlerinin çıktılarının kişinin yaşayış biçimini, ahlakını, kültürel algısını şekillendirmesidir.
Bu durumda öğretimin, eğitimin bir alt kümesi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bazen bu ikisi arasındaki farklar keskin bir şekilde dile getirilse de aslında birbirlerine bağlı olgulardır.
Mark Twain' e gelince burada atıfta bulunduğu schooling kavramı bana göre, senin de kastettiğin gibi, öğretimdir. Ancak şunu da söylemem gerekir ki; çağdaş eğitim anlayışı okulların, her ne kadar okullarımızda pek rastlamasak da, bir eğitim platformu olması gerektiğini vurgular.
  • Simrug  (01.09.13 22:34:25 ~ 22:47:52) 
muhtemelen okulu zaman kaybı olarak gören biri. okul hayatımın eğitimimi engellemesine asla izin vermedim diyor. eğitimin okulda verildiğine inanmıyor.


  • irsh92  (01.09.13 23:27:49) 
[]

indirirken izleten torrent programı

selam.

sanırım bittorent'te öyle bir özellik vardı? sıralı bir şekilde indiriyordu, yüzde bi kaçı dolsa bile izlemeye başlayabiliyorduk.

utorrentte öyle bir özellik var mı?

 
parça parça indirme yapar torrent, yani bir başından bir ortasından bir sonundan parçalar indirir sırasız olarak...
izlemeyi deneyebilirsin gom-vlc gibi oynatıcılarla, ancak ya hiç izlenmez ya da birkaç saniye sonra atlama yapar, takılır...

baştan sona düz olarak indiren torrent programı var mı bilmiyorum, ancak utorrent ile olmaz o iş.
  • ucan spagetticanavari  (01.09.13 18:20:42) 
put.io veya benzeri siteler yardımıyla yapabilirsin. tam olarak indirirken izlemek olmasa da 3-4 dakikada kendi server'ına istediğin video dosyasını indiriyor. sitedeki player yardımıyla izleyebiliyorsun. başka türlü diğer arkadaşların da dediği gibi torrent karmaşık indiriyor.


  • sarhosken alinan hesap  (01.09.13 18:45:46) 
ace stream. bir bakın.


  • Skey295  (01.09.13 18:55:01) 
alldebridin torret özelliğinde var. ama ücretli. pekala makul.


  • cetoxim  (01.09.13 20:14:04) 
qbittorrent diye bir client var. onda sıralı indirme özelliği varmış diye duydum ama adam gibi çalıştığına şahit olmadım. bir de sen dene istersen.


  • spanglish  (01.09.13 22:18:14) 
gomplayer da izleniyor ama indirmeye baştan başlıyacağı kesin değil.ses gidiyor görüntü gidip geliyor takılıyor.bence zordur hiç kasma.


  • glamdr1ng  (01.09.13 22:51:34) 
utorrentte öyle bir özellik yok. popcorn time kullanabilirsin. direk o amaca yönelik.


  • spanglish  (20.06.14 14:35:27) 
[]

i am crazy far she

bi şarkı var böyle.
i am crazy far she
but she is not crazy far me.

burada far yerine to değil mi kullanılması gereken? crazy far someone ne oluyor? ona deli oluyorum ama bana bakmıyor gibi anlam oluyor da sorduğum şey; hatalı kullanım mı, sadece belli bi kesimin kullandığı tercih edilmeyen kullanım mı, nedir?

bahsi geçen şarkıyı paylaşmış olayım.
www.youtube.com

edit:
yok, far o. şarkı ismi de öyle, şarkıda da far deniyor, sözlerinde de o şekilde geçiyor.

 
to degil for olmasi gerekir. neden far yazdiklarini anlamadim ama

edit: sarkiyi dinledim de.. sarkinin sadece o kismi ingilizce zaten.bunlarin ya ingilizceleri bozuk ya da bilerek tasak olsun diye oyle yazmislar
  • babamasoliimbananickaldirsin  (31.08.13 22:13:46 ~ 22:41:34) 
Ben onu seviyorum ama o cok uzak gibi bir anlam cikarimsiyorum ben.
edit: cikarimsamak ne acaba?

  • el desaparecido  (31.08.13 22:18:42 ~ 22:19:58) 
far kısmını anlamadım ama for olarak düşünürsek doğru kullanım (şarkıyı dinlemedim). crazy to she diye kullanılmaz. Ona diye düşünüp to alır sanabilirsiniz ama öyle olmuyor.


  • whoosie  (31.08.13 22:24:04 ~ 22:26:47) 
anlamca en yakın hakkaten for da, "crazy for she" de olmaz, "crazy for her" olur. hangi şarkıda dilbilgisi tam ki diyelim, geçelim.


  • aychovsky  (31.08.13 22:53:18) 
[]

olsam, yapsam, etsem vs

selam.

türkçede hangi kip deniyor buna?

<<tek başıma olsam bu dünyada, varlığın güç veriyor bana.>>
(knight errant'ın düş ağrısı şarkısından)

ingilizce'ye nasıl çevrilir bu?

 
Şart kipleri.

If I was alone...
  • berat1058  (31.08.13 17:14:54) 
if i were alone da olabilir.

olabilir değil, olur.
cümle çok saçma ama türkçe bile gerçekten.

bu cümleyi ben şöyle derdim,

even if i am all alone in this fucking world, i feel strong when you are around

fucking opsiyonel.
  • mutevazi  (31.08.13 17:18:04 ~ 17:21:31) 
ama o şekilde çevirince if=when şeklinde bir benzerlik oluşuyor. tek başıma olduğum zaman gibisinden. bu durumda zaman zaman tek başıma kalıyorum anlamı çıkıyor.

ama bahsi geçen cümlede tek başına kalmamış, unreal bir durum var. varsayım gibi.

hani if only kalıbı var ya, wish anlamına geliyor. onun olumsuzluk ifade eden anlamı sanırım bize lazım olan.


edit:
@neferkitty ve mutevazi;
evet en mantıklısı even if. türkçede de anlamsız ama, tek başıma olsam bile. anlamında, ya da olumsuz dilek kipi. even if en mantıklısıymış gibi geliyor bana.
  • dahinnotha  (31.08.13 17:20:57 ~ 17:27:14) 
fiilin şart kipi deniyor. se - sa eki ile bu kip uygulanır.


  • baldur  (31.08.13 17:44:14) 
[]

rock n coke'ta kim ne söyler?

selamlar,

çok sağlam bi rock dinleyicisi değilim, hatta bu sene festivale gelecek grupların şarkılarını bile bilmiyorum! festivale kadar biraz dinleyim de öğreneyim.

arctic monkeys, the prodigy, editors, hurts ve jamiroquai gruplarının her konserde muhakkak söylenen ya da şunu kesin dinlemelisin dediğiniz şarkıları listelemek istiyorum.

within temptation'ı çok severek dinlerdim lisede iken, ama sonradan hiç bi bağım kalmadı. keza o grubun da muhakkak bilinmesi gereken şarkılarını dinlemek istiyorum konser öncesinde, zira orada eşlik etmek niyetindeyim.

 
Youtubeda grup yanina concert yaz ve arat. Çıkıyor istediğin.


  • bir ileti paylastim  (25.08.13 11:38:54) 
hurts için diyeyim.

son konserlerden biriyle aşağı yukarı aynı olur.

www.setlist.fm

artic monkeys

büyük ihtimalle yine aynı olur

www.setlist.fm

diğer gruplara da bu siteden bakabilirsin. ben bunları daha çok dinlediğim için bunlar konusunda yardımcı olmaya çalıştım.
  • westblack  (25.08.13 11:40:10) 
madem grupları dinlemiyosun ne diye o kadar para verip gidiyosun diyeceğim ama ortam için gidiyosun işte, orada kızlar teklif ediyomuş falan..


  • r_u_h  (25.08.13 13:20:13) 
Ruh aferin laf sokmuşsun aklinca.

erken almıştır biletini kimse belli olmadan belki. Neden herkesi kendiniz gibi biliyorsunuz?

Hadi oyle oldu diyelim sana ne?


Direkt konser vidyosu izlemek de eglenceli oluyor.
  • bir ileti paylastim  (25.08.13 14:04:05) 
jamiroquai genelde rock in rio konserindeki play listini çalıyor zaten en fazla 10 12 parça çalarlar diye dusunuyorum.


  • camiroquay  (25.08.13 14:38:44) 
[]

mobilyalarımı kendim yapmak istiyorum

yeni bi eve taşınacağım.
taşınacağım evde fazla eşya olmamasını istiyorum. altı boşluk olan bir ranza yapacağım, kendi istediğim şekilde. alt katı olmayan yüksek bi yatak yani.
tasarımını bilgisayarda yapıp kerestesini marangoza kestirsem, sonrada onları kendim monte etsem nasıl olur? elimden bu tarz şeyler gelir, fakat bu yapmak istediğim şey biraz şık olmalı. var mı aklınızda bir fikir? belki bu konu hakkında bloglar falan vardır.


 
Zaman, yapacak mekan, aletler ve beceri varsa yapılabilir ama yine de mobilya sitesinde yaptırmak gibi olmaz. Çizimi detaylı ve boyutlu olarak verirseniz adamlar kafanızdakinden daha iyi sonuç çıkartıyor. Ayrıca boyası, cilası, tutkalı da ayrı dert olur sizin için.


  • yarin bos musun  (21.08.13 14:55:53) 
şunun gibi bişi mi lazım yani?

www.ikea.com.tr

bazı durumlarda satın almak daha ucuza gelebiliyor.
  • esek sipasi  (21.08.13 15:00:48) 
evet, ona benzer bir şey olacak.
yalnız bu ikea.nın ki hem şık değil hem de ona o parayı vermem. ahşap olmasını istiyorum. bi kaç örnek buldum internetten. kendi yatağımı kendim yapmak istediğim için böyle bi şeye girişiyorum.

ahşap olunca sallanır falan, bi de dayanıklılık konusunda neye dikkat etmeliyim?
  • dahinnotha  (21.08.13 15:17:47) 
Onun yerine alüminyum profil kullanarak çok daha pratik ve sağlam şeyler yapabilirsiniz. Uyun profilleri tasarımınıza uygun boyutlarda kestirip bağlantı aparatlarını da beraberinde satın alarak çok kısa zamanda monte edebilirsiniz. İnternette alüminyum profil diye aratırsanız nasıl kullanıldıklarına dair daha detaylı fikriniz olur. Tabi ne kadar şık olur, onu bilemiyorum.


  • johan sebastian  (21.08.13 15:19:17) 
baumax'ta aldığınız ahşap ve sunta levhaları verdiğiniz ebatlarda ücretsiz kesiyorlar. isterseniz kenarlarına uygun renkte bant da atıyorlar.

ben evde kiler olarak kullanılan kısımlara o şekilde raflar yaptım.
  • nop  (21.08.13 15:24:50) 
su an telefondayim ama sizin dediginiz loft bed oluyor, pinterest'e loft bed diye aratirsaniz olaylar olaylar. Kolay gelsin.


  • gpaxful  (21.08.13 17:17:28) 
öncelikle çizimini ölçülü yapmalısın. daha sonra ihtiyacın olacak parçaların ölçülerini tespit etmelisin. ihtiyacın olan parçaları orman ürünleri satan yerlere götürdüğünde bilgisayardan kaç "plaka" mdf gideceğini sana söylerler. buradan aldığın parçaların yanında montaj için gerekli şeyleri de bulabilirsin.

bir plaka mdf muhtemelen yeter sana. yanında kafa dengi birini bulursan yapabilirsin. işin kritik noktası çizimin doğru yapılması ve bu çizime göre ihtiyacın olan parçaların tespitidir. buna çok dikkat etmelisin.

al sana kendim yaptığım bir örnek;

bu çizim instagram.com

bu da bitmiş hali instagram.com
  • jaaaccckkk  (21.08.13 18:10:00) 
son yorumları şimdi gördüm,
harikasınız teşekkürler.

  • dahinnotha  (25.08.13 10:12:48) 
anlayamadığım kısmı masif ahşaptan mı yoksa sunta ya da mdf gibi plakalardan mı üretmek istediğiniz?
-masif ahsaptan bahsediyorsanız eğer,baya maliyetli olur.
uzun süreli kullanımı için cila da lazım ayrıca.
(ikea'ya o parayı vermem dediğiniz için söylüyorum ama 500 lirayı coktan gecer)

-mdf fln yapacaksanız bi marangozla konusun derim.
basit bi kitaplık olsa belli olur neyi nasıl birleştirilecek.
yatağın daha sağlam olması lazım.
  • demoniclewinsky  (25.08.13 11:46:22) 
[]

din ne için gereklidir?

insanoğlu için neden önemlidir? şöyle diyelim ve sınırlandıralım, hiç bir dostunuz, arkadaşınız yok. kendinizi düze çıkaracak yetiniz yok. tek sahip oldupunuz şey -eğer inancınız varsa- Tanrı. Ona sığınır ona dua ediyor, ondan medet unuyorsunuz.

bu konu hakkında bir şeyler yazıyorum da, açıkçası biraz ilhama ihtiyacım var. Belki aklınıza fikir manasında bir şeyler gelir. filozofların özlü sözleri, veya bir kitaptan alıntı gibi şeyler çok işime gelir aslında.

bir de, psikoloji biliminde bu gerekliliğe ne deniyor? din psikolojisi şeklinde google araştırmalarım pek tatmin etmedi, belki başka bir anahtar sözcük gerekiyordur bana. insanın dine ihtiyacını psikolojik olarak ifadde etmek istesek ne deriz? belki yine bi kaç alıntı ya da öneriniz vardır bu konuda.

selam ve dua ile (inanıyorsanız tabi :P )

 
din bir gereklilik değil alışkanlıktır.
dediğin şekilde tek sahip olduğu şey inandığı din olanların o dinden başka birşeye sahip olmama sebebi zaten o dindir.

  • ucan spagetticanavari  (14.08.13 18:34:09) 
kişisel olarak bilemeyeceğim, bebeklikten beri alışkanlık var arada dürtüyor bi besmele çekip rahatlıyorum onun dışında bi gerekliliğini görmedim.

toplumsal olarak, düşün şimdi kuran hocalığı yapan adamlar bile çocuklara tecavüz ediyor, en dindar yobaz geçinenler küçücük kızlarla evleniyor, bir kadın gördü mü şekilden şekile giriyorlar. din olmasa bu adam içip sarhoş olsa çocuk, kadın, erkek ayırt etmeden hepimiz tecavüze uğrarız. dindar hallerinde bile üçkağıdın, yolsuzluğun hepsi var bazılarında. böylemanyakları kontrol etmek için de din var. din düşmanı değilim tabiki ama fanatizm olunca iş çığrından çıkıyor görüyoruz işte adam taksimde gözü çıkana, ölene, savaş alanından kaçana camiye ayakkabıyla girdi diyor, gel de bu adamdan nefret etme.
  • r_u_h  (14.08.13 18:49:36) 
yapay ahlaki sistem.

evinde kendi yemegini yapabilen bir insan gece gunduz dısaridan hazır yemeğe ihtiyac duymaz, beceremeyen ise hazır tüketime yüklenir.

din de boyle bir seydir; tam olarak hazır tüketim. (bana gore)
  • aksi kanitlanmadikca cocuktur  (14.08.13 18:50:05) 
neredeyse her toplum din etkisi altında kalmıştır. özellikle dinlerin birbirlerinden etkilenmesiyle, işin içine siyasetin ve çıkarların karışmasıyla, bilimi yenecek hale gelmesiyle çok yayınlaşmıştır.

ortaçağda din kavramı çılgın atarken bilim neredeyse durma noktasına gelmiş, baskı ve şiddet artmıştır.

her insan açıklayamadığı şeyleri temellendirmeye çalışır.
milyarlarca yıllık bu gezegende yeni sayılan bir tarihte (binlerce yıl önce) güneşin dahi tanrı olduğu düşünülüyordu.

günümüzde buna benzer şeyler hala var.

din bir ihtiyaç, gereklilik değildir.
lütfen diğer milletlere bakınız. özellikle uzakdoğu insanlarına, yaşayış biçimlerine. daha çok felsefi yönü ağır basan, din ya da "öğreti" diyebileceğimiz kavramlar var.

bir dinin mensubu olanın da olmayanın da duygusal yönü, maneviyatı ve ahlak kavramı vardır.

müslüman -ya da kendilerini öyle tanımlayan- bir ailede yetiştiğim için çocukluk dönemlerimde dinsizliğin, başka dinden olmanın korkunç bir şey olacağını düşünürdüm. ailemin beni korkutmamasına rağmen cehennemde yanacağımı düşünürdüm. oysaki ailem açık görüşlü, kendine müslüman diyebileceğimiz insanlar.
yani geleneğe göre yaşıyorlar.
tıpkı türkiye'nin çoğunluğu gibi.
kutsal kitaplarını okumazlar, okusalar bile anlamadığı dilden, arapçasını okur, dinlerler.
çok nadir oruç tutarlar.
yaşadığı coğrafyada "gelenek" ne ise onu sürdürürler.

kendimi ateist, deist ya da başka bir şey olarak tanımlamıyorum.
ben insanım. hiçbir dinin mensubu değilim. sevdiklerim var. hayvan - insan ayırt etmeden herkesi sevebilirim. kendime göre ahlaki değerlerim, görüşlerim var.

bu mesajda -bana göre- bir gereklilik olmadığını anlatmaya çalıştım.
ve dinin bana göre tek iyi noktası psikolojisi çok hassas olan insanların, çocukların; yakınları öldüğünde onların cennette olduğunu düşünmeleridir.
  • hadi ya la  (14.08.13 18:59:58) 
din orta çağ için toplum düzenleyici kurallardı fakat günümüz için halkı uyutmanın en kolay yanı aç adam allah sınıyor diye tepki vermiyor bundan iyi uyuşturucu mu olur din yeni doğan tertemiz bebeğe vurulan kötü bir damgadır


  • RaZeus  (14.08.13 19:18:47) 
[]

allah mazlumun yanındadır

toplumda islamiyetle böyle bir düşünce var. bunun bir ayet olduğunu sanıyordum. fakat bulamadım. kuran da mı geçer, yoksa bir hadis midir? bu sözün kaynağı gerekiyor. nerede söylenmiş nasıl ortaya çıkmıştır?




 
bu şekilde bir ayet var mı bilemiyorum ama şöyle bişey var:
"biz ezilenleri önder kılalım istedik."(kasas/5)
aynı şey aşağı yukarı, ya da belki ben mi yanlış/eksik yorumluyorum.
bir de bu var: (bkz: haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır)
sonra muhammed'in yanında ilk yer alanlar döneminin garipleri, mazlumlarıdır çoğunlukla; ya da bunlara vicdanı sızlayanlar.
ammar, ammar'ın babası ve annesi yasir ve sümeyye ki kendileri ilk şehidlerdir mekke'de verilen; selman, bilal, ebuzer ilk aklıma gelenler.
velhasılıkelam; ümitsizlik haramdır şeklinde bir çıkarım yapılmıştır sonradan birileri tarafından; sözlükte sebebini şöyle açıklamışlar: (bkz: #10575762)
bunun tipinde ve isabetli bir çıkarım da olabilir yukarıda yazdıklarımdan yola çıkarak yapılmış.
  • dafaiss  (14.08.13 12:57:53 ~ 13:09:40) 
özellikle bizim toplumumuzda bu düşünce epey yaygın.pek çok insan bir haksızlığa uğradığında ya da zor durumda kalınca,hakkını aramak yerine öbür dünyaya havale ediyor.yav kardeşi öbür dünyaya ne havale ediyorsun?millet alışmış artık bu düşünceye,otu boku buna bağlıyo.tecavüze uğrayanın akrabanın hakkını savunma git büyüktür de.senin zihniyetini zikeyim ben.

biraz agresifim,pardon.
  • dengesiz bir insan  (14.08.13 13:00:24) 
[]

sarhoş kafayla another brick on the wall

valla kendi kendime gülüp duruyorum. paylaşmamak olmaz dedim;

www.youtube.com

not: video i melih gökçek içerir:D

 
seyretcektim ama notu okudum öğğ geldi adamdan yaa


  • Dönmezer  (13.08.13 15:34:46) 
[]

bilgi sistemindeki yanlis sinav sonucu

Ogr bilg sisteminden sonuca baktim "girmedi" olarak gorunuyor. sinavdaydim. hatta imza da attim.

nicin boyle olmus olabilir? sinav kagidina isim yazmamak gibi hatayi hiic yapmamistim daha once, acaba bu sinavda bunun ilkini mi yasadim?

ptesi hocayla konusacagim. duzeltilir mi? zahmetli bi surec mi bu?

 
kağıdın kaybolmadıysa ve ismini yazmayı unutmadıysan düzeltilir. pazartesiyi beklemeden e-mail atmalısın bence. telefon numarası varsa ara.


  • zgrydn  (27.07.13 15:17:35 ~ 15:17:51) 
Düzelir. Sorunun ne olduğuna bağlı olarak zor ya da kolayca düzeltilir.


  • whoosie  (27.07.13 15:18:12) 
benim de başıma gelmişti geçen sene. kağıdım başka yere karışmış, arayıp tarayıp buldular. öyle bir şey de olabilir..


  • calzoncillos  (27.07.13 15:19:10) 
[]

Ders notlari duzenlemek icin bilgisayar programi

Type ettigim seyler aklimda daha iyi kaliyor, ayrica yazim felaket kotu. tuttugum taslak notlari temize gecirsem bile okunmuyorlar.

pc.ye aktarayim dedim. hem aradigimi kolayca bulurum hem de temiz duzenli olur. office programlarindan onenote olurmustur gibime geldi? var mi daha spesifize bi ofis programi yoksa onenote.dan yardirayim mi? aradigim bi cesit kelime islemci yani.

windows platformu icin ariyorum. olmadi linux /Kubuntu da olur.

sosyal ve sozel bilimler calisiyorum. formul matematik falan lazim degil yani.

 
one note çok güzel ya ok falan çıkarabiliyorsunuz, başlık atabiliyorsunuz, tarih atabiliyorsunuz. one note'u güzel kullanırsanız işinizi oldukça görür bence.


  • insan opusen hayvandir  (27.07.13 13:40:09) 
Ben evernote kullanıyorum. Gerek masaüstü arabirimi, gerek web arabirimi sağolsun notlara erişememek diye bir durumunuz olmuyor.


  • darksoul  (27.07.13 15:04:33) 
(bkz: keynote) veya
(bkz: keynote nf)

pişman olmayacaksınız hocam :)
  • seytan ayrintida gizlidir  (15.07.14 04:25:58) 
[]

CAP yonetmeligi uzerine

burada yazanlar esnemeyecek kadar kesin midir?

cap yapma dusuncem var ama ortalamam 2,86. yonetmelikte uc olmali diyor. ben gecen sene erasmus yapmistim o yuzden dustu. oncesinde 3un uzerindeydi. bahsi gecen program sebebiyle dusen ortalamam programa basvururken mazeret olarak kabul edilebilir mi? yonetmelikte bu yazmiyor. bu karari fakulte mi aliyor? degistirtilebilir mi? ne zaman toplaniyorlar? toplantida dile gelmesini saglasam eylul donemine kadar karar cikari mi? eylul donemi basvurabilecegim son donem.


 
fakulte kurulu ayda bir falan toplanir cogu universitede. cogu konuda esneklik saglayabilirler isterlerse ama biraz da okula ve kisilere bagli. yani bolum baskanin veya taniyorsan dekan, dekan yardimcisi vs. gibi birisi orda "daninnotha iyi kizdir/cocuktur ya yapar" derse sorun cikmaz.

edit: yalniz niye direk kizdir yazdiysam.
  • sendelemeden  (25.07.13 02:51:39 ~ 02:52:13) 
şimdi bizim okulda şöyle bişi varmış; bizim de koşul 3 ortalama ama eğer 3ün altındaysan da başvurabiliyomuşsun ve eğer senden daha yüksek biri olmazsa hak kazanabiliyomuşsun. bu bi duyum ama söyleyen de böyle yapan birinden duymuştu falan.
hakkın olması muhtemel ama bahsettiğin durumla ilgili bi şey yapılacağını ben şahsen sanmıyorum. erasmusa gitmen ve orada ortalamanın düşmüş olması onları bağlamaz bence. umurlarında bile olmaz hatta, adamlar hata yapsa düzeltmek için bile peşine düşmüyolar sonuçta.
yine de bi dene ama o kurullar toplantılar kararlar falan çok uzun bi süreç. ne de olsa adamlar memur. her şey kağnı gibi. bürokrasiler vesaireler..

devlet üniversitesinde olduğunu varsaydım - bu arada bizim okul ankara üniversitesi oluyo
  • gupon  (25.07.13 02:55:21) 
[]

Ziraat Bankasi - hesap isletim ucreti hknda

Selam dostlar.

kyk kredisi sebebiyle ziraatten bi hesabim var. okul erasmus hibesi yatirdigi icin yine burada bi euro hesabim var.

tl.de sorun yok ama euro hesabinda iki ayda bir yaklasik 6 euro kesiyor. toplu para gelince birikmis bi kac kesintiyi dun dusurmusler.

hesap isletim ucreti almaya haklari var mi? calismiyorum, ogrenciyim. buna ragmen alabiliyorlar mi?

"euro hesabin bile var zenginsin lan sen" diye mi dusunulmus?

 
KYK hesaplarından hesap işletim ücreti kesilmez. Onun haricinde başka bir hesap açtır, ister Euro olsun ister TL, ondan kesilir. Aslında hakkı yok ama vermez, ancak tüketici hakem heyetine başvurup geri almayı deneyebilirsin. O da çoğunlukla olumlu sonuçlanmakla birlikte karar 1 sene sonra veriliyor.


  • flashstriker  (20.07.13 17:17:12) 
1.müşteri hizmetlerini arıyorsun hesabının bulunduğu şubenin telefonunu istiyorsun.
2.şubeye durumunu anlatıp faks numaralarını istiyorsun
3.öğrenci olduğunu gösteren bir belge ile dilekçe yazıyorsun kısa birşey.ama kesintileri teker teker yaz tarihleri ile.sonra şubeye fakslıyorsun.
4.10 gün içinde paranı alıyorsun.
5.Yapı krediden hesap açtırıyorsun.öğrenciden hiçbir şekilde kesinti yapmıyor ben de euro olarak swift alıyorum düzenli olarak.
  • voosho  (20.07.13 18:13:04 ~ 18:14:42) 
ziraat bankasında çalışıyorum, aman fakslayayım, 10 gün içinde geri alayım diye bişey yok.


  • flashstriker  (21.07.13 16:09:11) 
daha önce aldığım için böyle konuşuyorum arkadaşım


  • voosho  (21.07.13 18:54:02) 
[]

opera 15'i nasıl buldunuz?

artık opera değil de chrome kullanıyormuşum gibi hissetsem de, ilk kullandığımda beğenmesem de şimdilerde hoşuma gitmeye başladı.

siz ne dersiniz artıları ve eksileri için?

--
operayı opera yapan özelliklerden vazgeçilip de neden normal bir tarayıcı haline getirmişlerdi?

 
haber için teşekkürler, ama en son 12 yok muydu, 13, 14 e noldu?

15 i kurunca eskisinin üzerine mi kuruyor yoksa ayrı bir uygulama mı yükleniyor?

not:64 bit i yayımlanmamış.
  • sttc  (13.07.13 11:56:39 ~ 11:58:45) 
mal gibi buldum desem en kısa özeti olur sanırım. opera'yı opera olarak tanıdığınız hiç bir şey artık yok. burada yazmıştım bir şeyler: (bkz: opera 15)


  • celeron 300a  (13.07.13 12:38:37) 
hakkında yazılanları okuyunca kurmadım, 12küsür ile mutlu mesudum.


  • late viper  (13.07.13 13:06:06) 
[]

bilgisayarda sıcaklık ölçücü

selamlar. everest falan gibi programlarda cpu'nun sıcaklığını da gösteriyor ya, nasıl yapıyorlar? pc'de bi çeşit termometre mi var? nasıl bir şey o?




 
termometre demeyelim de sensör var evet.


  • fuzzy olmak istemistim  (12.07.13 15:35:57 ~ 15:36:06) 
islemcide, video kartinda falan dahili isi sensorleri var. yazilimlarla o sensorlere ulasmak mumkun. bu sekilde ogrenebiliyorsun sicaklik degerlerini.


  • she was my baby  (12.07.13 15:45:37 ~ 15:45:54) 
Evet ısı sensörleri var. Hatta bazen bilgisayarın durduk yere kapanması da bununla ilgili. Yazın çok çalışıp ısınınca, soğutucu kullanmazsan kapanır ya eski laptop'lar, onun sebebi "artık kaldıramadığı" için, "bozulduğu" için değil de; "bozulabileceği" için. Yani bakıyor sıcaklık çok yükselmiş, biraz daha yükselirse iyice yanacak devreler; kendi kendini kapatıyor.


  • long live rock n roll  (12.07.13 15:55:58) 
öyle bi sensör olduğunu tahmin ediyorum da, nasıl bi şey işte o o kadar ufak ve hassas? var mı şekli şemalı, nasıl çalışıyor falan?


  • dahinnotha  (12.07.13 15:56:21) 
2.bp.blogspot.com su gordugun, suan ortalama bi bilgisayarda bulunan bir islemci.

icinde ise 995 milyon adet transistor var :)
3-5 adet isi sensoru konmus cok mu? :P
  • she was my baby  (12.07.13 16:08:23) 
çoğu program sensörlere dayalı değil de bilgisayardaki çalışan programların yoğunluğunu baz alarak ölçüyor. yanlış da sayılmazlar.


  • cetoxim  (13.07.13 02:57:19) 
[]

borsa grafiği okumak

selam dostlar.
gezi eylemlerinde boykot edilen yerlerden biri starbucks idi. hisseleri düşmüş mü diye google.da hisse starbuck şeklinde aradım. ilk çıkan site investing adında bi yer ve bir grafik var. lakin grafiğı doğru mu okudum bilmiyorum.

ekteki bu grafiğe baktığımızda yapacağımız yorum şu olur mu;
19 haziran'da başlayan düşüş 24 haziran.a kadar devam etmiştir. 5 günde yaklaşık 5 puan kaybetmiş fakat 24 haziran tarihinden sonra tekrar yükselişe geçmiştir. bu günlerde normal puan seviyesini tekrar yakalamış hatta geçmiştir. yani insanlar hiç bir şey olmamış gibi starbucks.tan alışveriş yapmaya devam ediyor.

img153.imageshack.us

*borsada puan olayı ne? 69 puan iyi mi kötü, neye göre ifade ediliyor? şirketin sahip olduğu pastanın büyüklüğü müdür?

not: burada sorum borsa, hisse ve grafik üzerine. starbucks ilk aklıma gelen örnekti.



EDIT

örneğe garanti bankasından gidelim.
i.imgur.com

mayısın 20lerine kadar her şey tıkırında giderken puan.ı 10 üzerindeyken gezi parkı olayları ile garanti bankası zarar etmeye başlamıştır.22 mayıs'tan 3 haziran'a kadar olan dönemde 11puan seviyelerinden 8li puan seviyelerine düşmüştür ve düşüş her geçen gün boyunca devam etmiştir. son 4 senedir ulaştığı en düşük rakam bu (ekteki grafikten bu anlaşılmıyor)

60 küsür olan starbucks en yüksek 11 puana ulaşmış garantiden yaklaşık 6 kat mı büyük yani? farklı borsalarda farklı puanlama birimleri mi söz konusu?

 
bu şirketin hisseleri bizim borsada işlem görüyor mu ki? kürsel çapta büyük şirketin ne çapta olduğu bile meçhul sözde türkiye boykotu yüzünden hisse senetleri pek zarar görmez herhalde.

hem boykot boykot diyorsunuz hani nerde boykot. millet dışarı taşıyor mekanlardan.

edit: notu şimdi gördüm, özür.
  • isildur  (08.07.13 10:45:59 ~ 10:51:24) 
dostum örnek çok saçma. starbucks hisseleri türkiyede işlem görmüyor. türkiyedeki olaylardan etkileneceğini hiç sanmam. ayrıca söylendiği gibi boykot moykot yok, hala kalabalık. sözlüğün gazına gelmeyin, hele de finansal işlerde.


  • dafuq  (08.07.13 10:49:54) 
olay starbucks değil yahu. dolu olduğunu ben de biliyorum.

web sitesi türkçe olunca tr.de de işlem görüyor sandım. bilmiyordum görmediğini. ama şayet türkiyede işlem görse idi, bahsettiğim şekilde konuşulabilir miydi?
  • dahinnotha  (08.07.13 10:55:55 ~ 10:57:42) 
rakamları birbirinden çıkararak 5 puan inmiş 5 puan artmış demenin bi önemi yok malesef. teknik grafik çok daha karmaşık bir iş.

şirketin hisse değerini müşteri sayısı etkiler tabi ama tek etken o değil. doğuş o kadar boykot edildi ama iki gün sonra 20% arttı hisseleri.

arkadaşların dediği gibi finansal konularda sözlüğü dikkate alma. onlara kalsa mısır'dan beteriz, ülke yanıyor vs.
  • tescillimarka  (08.07.13 11:03:27) 
@tescilli marka,
nasıl öğrenebilirim grafik okumayı. benim amacım da o zaten. ne boykotların ne de sözlükte yazılanların pek bir gerçeklik ifade ettiğini düşünmüyorum. o sebeple bu analizleri kendim yaparak doğru sonuca ulaşmak istiyorum. sözlüğün yazdığına he deseydim bu soruyu bile açmazdım zaten.

  • dahinnotha  (08.07.13 11:09:22) 
öğrenim dediğinde öğrenebileceğin bişey deilki
matrix, webfx, finnet gibi programlar var
aylık yaklaşık 400tlye verince hepsini sınırsız kullanabilirsin
üzerinde bi müddet çalışıncada fikir sahibi olursun muhakkak :)
starbucksla ilgili açıklamalar yapılmış bist100 de işlem görmüyo
  • lipsinas  (08.07.13 13:08:49) 
[]

babaya telefon

yazıları ve tuşları büyük olmalı imiş. gelen aramaları iyi göremiyormuş.
kamera zaten artık hepsinde var. üst sınıf bir şeye lüzum yok. 2 - 3 mp. dahi kafi.
benim telefonumu verdim (samsung s525, wave 1) olabilir dedi. samsung ace falan vardı. onlar da bu telefona yakındı sanırım. başka ne önerirsiniz? ne dersiniz?


 
nokia c5


  • inanmazsan inanma  (07.07.13 20:27:04) 
[]

faturayı ödemezsem ne olur?

telefon hattım banka hesabına bağlıydı. bankayı kapattım ve o ülkeden ayrıldım.

şimdi faturalar geldi. ödemezsem ne olur? oradaki adresime mektup gitmiştir ama orayı da terkettim.

banka hesabı açtırırken adres.ten pasaport numarasına kadar kişisel bilgileri vermiştim. ileri de tekrar o ülkeye girmek istersem vize alma sürecinde bana derler mi senin şuraya borcun varmış ödememişsin diye?

tutar toplamda 60 euro. kullanırken iyiydi. borcum borç öderim ama adamlar başta bana kelek yapmışlardı. onlar yüzünden bi kaç uğraşmıştım. o sebeple ödemek istemiyorum biraz da.

 
o ülkenin iç hukuğuna bakmak lazım, ama büyük ihtimalle o ülkeye bir daha girmeye kalkarsan faiziyle, hem de baya bir faiziyle ödersin. normalde bu borç için türk mahkemelerinde de dava açabilitler ama küçük bir borçsa uğraşmazlar sanırım.


  • alice practice  (07.07.13 02:35:14) 
derler. ne olur ne olmaz ödeyin.


  • styx  (07.07.13 02:35:37) 
bazı ülkelerde zaman aşımı var diye biliyorum. yani amerika'da banka veya başka bir kuruma olan borcunu 10 sene ödemezsen, zaten otomatikman o borç düşüyor, 11.sene sen rahatlıkla amerikaya girip hayatına devam edebiliyorsun.


  • aydin dogan in akp yandasi medyasi  (07.07.13 13:05:52) 
[]

bu olayda benim suçum nedir?

bu sabah araba ile yeni asfaltlanmış yola girdim. yolun girişinde herhangi bir levha, tabeşa, uyarı hiç bi şey yoktu. arabayı durdurdum ve yola baktım soğuktu. tekerlek izleri de var hafiften. herhalde yolu açmışlar diye bastım gittim ben de. çalışan her hangi bir makine yoktu. iki tane adam vardı orada, yolla ilgili mi köyün vatandaşı mı bilmem. onlar uyardı naptın sen gibisinden.

kafama takıldı. asfalt da sırf göstermelik yapılmış zaten. yolu siyaha boyayım gitmişler, çakıllar bile yapışmamış. neyse, bu olayda benim bir suçum var mı? zira yol çalışması varsa uyarı levhası koyulmalı dimi?


 
dava bile açsan yeri. sıcak asfalt aracına zarar vermiş olmalı. uyarı levhası koymadan çalışma yapıyorlar. ya çocuğun girse düşse, yansa eli yüzü? basıp gider miydin?


  • sttc  (05.07.13 20:18:24) 
[]

çok tatlı olmuşsun!

dedi bugün bir senedir görmediğim sınıfımdaki bir kız arkadaşım. bugün yaz okulu ders kayıtları sırasında diğer arkadaşların ve hocaların yanındayken merhaba nasılsının ardından başlıktaki ifadeyi söyledi gülümseyerek. ders kaydı ve kalabalık yüzünden konuşmadık. ben de gülümseyip iyiyim sağol gibisinden cevapladım sadece.

ben ayrılmadan önce de muhabbetimiz naber nasılsından halliceydi. bir ara telefon numaramı almıştı ve ardından okul bitti, ben gittim. son görüştüğümzde yüzüm sakalsız, saçlarım kısa idi. şimdi ise saçlarım omuzlarımı geçiyor ve dalgalı. sakal da var biraz.

ne anlama gelir tatlı olmak kızların dilinde? direk friendzone tarzı bir şey değildir dimi?

 
kizlarin ayri bir dili yok sayin arkadasim.


  • f_d  (04.07.13 00:35:46) 
ben de ezelden beri tatlıyımdır, çok iyiyimdir ama tünelin sonu bombok bi yere çıkıyor canım kardeşim.


  • nickimin hakkini veremedim  (04.07.13 00:36:30) 
sana ordan ekmek çıkmaz :(


  • angina pektoris  (04.07.13 00:44:04) 
  • aksi kanitlanmadikca cocuktur  (04.07.13 00:45:00 ~ 00:46:41) 
Abi hakikaten tatli olmus olabilirsin. Belki altinda mesaj yatmiyordur.


  • mat couthon  (04.07.13 00:48:04) 
hafız buna yorum yapsak da doğru olmaz. çünkü detaylar yeterli değil. bence diğer arkadaşların yazdıklarına da inanma. kızla bikaç kez daha görüşün ondan sonra detayları anlatarak tekrar duyuru aç. tabii bu benim görüşüm.


  • zombie0  (04.07.13 00:51:13 ~ 00:57:30) 
Sacli sakalli bi er kisiye tatli demekte neyse artik cozemedim

Acaba esniyor muydun o sira da tatli gorundun

Agzindan bir anda cikmis sonra da hay allah ne dedim ben diye 3 gun gozune uyku girmemis de okabilir

Fazla havaya girme hatta unut sen o ani.
  • cecilia  (04.07.13 00:54:01) 
yok ya ekmek beklediğimden değil de tatlı olmussun ifadesini hakaret olarak mı almalıyım yoksa iltifat mı onu tam seçemedim. benden yirmi yaş büyük olsa ve böyle bir şey dese belki hoşuma giderdi ama bir kız arkadaş tarafından bunun söylenmesi benim pek hoşuma gitmedi.


  • dahinnotha  (04.07.13 01:18:06) 
50/50 hocam. o mânâya gelebilir de, hiç bi mânâya gelmeyebilir de...

zombi'nin dediği gibi, biraz daha çalışın, bakalım gerisi gelecek mi?
  • compadrito  (04.07.13 05:48:54 ~ 05:49:21) 
evet belki de sadece çok tatlı olmuşsundur ve hepsi o kadardır, kızlar yaşa bakmadan bunları diyebilir, küçük olsaydım belki diye düşünmemelisin, kediye yerim diyenlerden bahsediyoruz


  • elyafiyaffellaffelebelyafelyaf  (04.07.13 07:38:56) 
bence iyi bişey söylemiş ya


  • meriadoc  (04.07.13 11:39:44) 
bu kızlar inadına yapıyor bunları. ya da biz erkekler her koşulda kızlara ilgi duyduğumuzdan oralara çekiyoruz.


  • fuzzy olmak istemistim  (04.07.13 13:00:01) 
Çok tatlısın hep böyle kal diyene ne diyelim o zaman?


  • fiber  (04.07.13 18:32:29) 
[]

rock and coke 2013

kimler geliyor bu sene? arctic monkeys'in kesin olduğunu duydum. başka?
ne zaman tüm gruplar kesinleşir ve net bi program oluşur? yurt dışından bir arkadaşımı davet edeceğim, biraz ballandırarak anlatmak istiyorum.



 
arctic monkeys olaylardan dolayı iptal diye biliyorum ?


  • kendihalindekiyaratık  (03.07.13 17:00:37) 
kesin bir şey yok henüz, arctic monkeys kesin iptal de diyemeyiz. söylentiler:
arctic monkeys, hurts, black keys, editors, blur (bunların 3'ü gelir bence)

  • sleth  (03.07.13 17:04:37) 
[]

okulumdaki bilgisayarların yazılım giderleri

merhaba.

geçen gün üniversitenin kütüphanesinde bilgisayar salonuna girdim. 20 tane falan bilgisayar var. xp yüklü. bilgisayarlar çok hantal. düzgün çalışmıyor falan. o bilgisayarları kullananlar sadece google, mail, facebook gibi sitelere giriyor ve gerekirse pdf ve doc görüntülüyorlar. yani spesifik bir şey yapılmıyor. kimisinde virüs falan da var.

aklıma geldi. tüm bu bilgisayarlar lisanslı ve hiç bir işe yaramıyor neredeyse. paint bile yok (bi arkadaş printscreen almak istemişti).

rektörlüğe dilekçe falan yazsam, windows kullanmak yerine özgür yazılım kullanın. hem daha performanslı hem ücretsiz ve güvenli desem. dikkate alınır mı? kubuntu kurulu olsa o bilgisayarlarda çok daha yararlı olacak.

 
microsoft bir cogunu ucrersiz veriyor zaten. microsoft un dreamspark gibi projeleri de var sadece o bilgisayarlari dusunmemek lazim. dilekceyi o sekilde yazmak yerine avantajlari dezavantajlari nedir nasil microsoft secilmistir diye tazarsaniz hem cevap vermek zorunda kalirlar (bilgi edinme kanunu) hem de ona gote belki siz de haa tanam o zaman dersiniz ya da cevaba gore daha saglam argumanlarla unix teklif edersiniz.


  • sparkle kiddle  (03.07.13 10:27:02) 
pek fark yaratacağını sanmıyorum. microsoft'la toplu lisans sözleşmeleri imzalanıyor.


  • coder  (03.07.13 10:28:59) 
Üniversitenin kendi bilgisayar birimi bu tür işlerin farkındadır. Genellikle de zaten eskiyen bilgisayarlar bu tür uygulamalarda kullanılıyorlar. Bunlar için ek maliyet yaratmak istemiyor olabilirler, uğraşmak istemiyor olabilirler, yeterli geldiğini zannediyor olabilirler, vs.

Ama senin bu konuda uzmanlığın varsa, bu konuyu dile getirebilirsin. İyi yönlerini bilimsel olarak açıklarsın. Bu iş için gerekecek adam saati belirtirsin. Bu tür açık kaynak kodlu yazılımların kullanımının üniversiteyi hukuksal olarak hiçbir şekilde etkilemeyeceğini ispat edersin. Özgür yazılımın faydalarından söz edersin. Mümkünse eğer maliyet düşüşü yaratılıyorsa bundan bahsedersin.

Yani demek istediğim iki satırlık bir dilekçe yazdığında kaale alınmayacağın %100'e yakındır. Ama kaliteli, bilimsel bir rapor yazarsın; enine boyuna tüm yönleri ile ele alırsın. Bu raporun, yöneticide veya bu işlerle ilgili kişilerde motivasyon yaratır. Yahu bir bakalım ne demiş bu öğrenci arkadaşımız derler.

Şu var: çalışanlar yapmak zorunda oldukları işin haricinde bir iş yapmaya isteksizdirler. Bu durumları ancak güçlü bir talep gelirse değişir. Belki senin talebin bir işe yaramaz, ama bir kaç ay sonra senin gibi biri daha bu iş ile ilgili bir şeyler yazar. Böyle böyle bu işle ilgili kişiler ya şu işe bir bakalım demeye başlarlar.
  • puc  (03.07.13 10:49:38) 
Üniversitenin birimleri genelde bunun farkında ama devlet memuru oldukları için siklerinde değil.


  • roket adam  (03.07.13 13:41:45) 
[]

Kan grubu ogrenmece

Kan grubumu biliyorum da nereden ogrenmistim bilmiyorum. emin olmak istedim. eczaneden falan iki dk.da ogrenebilir miyim? daha once kan tahlilleri yaptirmistim, internette hastane kayitlari tutulur mu? kizilaya kan vermistim, onlara gidip sorgulatabilir miyim? sirf kan grubumu ogrenmek icin bir saglik kurulusuna gitmek istemiyorum.




 
eczaneden öğrenemezsin illa ki bi hastane kızılay sağlık ocağı vb bir yerde kanını vermen gerekiyor ki onlar da test etsin. daha önce kan verdiysen kızılayda kaydın vardır. kart alıp kimliğine yazdırırsın böylece unutmazsın.


  • neira  (01.07.13 13:52:22) 
[]

istasyonlar arası mesafeyi ölçme işlemi

iki istasyon arasında kaç km fark öğrenmenin bir yolu var mı? yaklaşık 20günlük bir çok tren yolculuğu yaptım ve kullandığım rotada kaç km katettiğimi belirlemek istiyorum.

eğer istasyon mesafesini bulamazsam google maps.ten yol haritası ve kuş uçusu uzaklıklarını ölçerek ortalamasını alacağım, yaklaşık sonuç çıkar mı?


 
google earth'ün mesafe ölçme zımbırtısı var. tren raylarının üzerini çizerek anlayabilirsin.


  • dokunmakalbime  (23.06.13 11:08:47) 
aceleniz yoksa bilgi edinmeden isteyebilirsiniz 15 işgünü içinde cevap vermeleri gerekiyor.


  • avkatbey  (23.06.13 11:17:20) 
[]

babaya dinlemelik müzik önerisi

arabada dinlemek için bana bir cd hazırla ben yapamıyorum dedi. ne tarz müzikler koysam bilemiyorum. babamın sevdiği tarz, klasik devlet dairesi memuru müziği. halk türkülerini sever, karadeniz türkülerini sever, necip fazıl şiirlerini sever, klasik müzik ve mehter marşı sever. ama bunlardan ziyade güzel halk türküleri koyayım diyorum. ne dersiniz öneri olarak?




 
neşet ertaş'tan gider sanki.


  • pakobundy  (23.06.13 10:11:14) 
ahmet kaya bas cd'ye. enstrümantal seviyorsa yedi karanfil serisi olur.


  • esmer  (23.06.13 11:19:54) 
altın şarkılar dıye album vardı. onu sevebılır.


  • tadutadu  (23.06.13 11:48:47) 
necip fazıl şiirlerini seven bir kişi, tahminim şu yoruma tapacaktır

www.youtube.com
  • mr brandon  (24.06.13 13:00:12) 
[]

istanbul ulaşım kartı

istanbullu değilim. arada bir gidip geliyorum. elektronik ulaşım akrtı almak daha mı mantıklı? boş kart 7 tl.ymiş. basınca ne kadar? kartsız metroya binmece ne kadar? aylık ikiyüz falan alamam. ayda yılda bir kullnıcam zaten.

vapurlarda da geçerli mi bu? jeton 3 liraymış. kart basınca ne kadar düşüyor?

metro, metrobüs, tramvay, otobüs ve vapur dahil mi bu karta?

 
kart basınca 1,95
hepsinde geçerli...

  • ne nicki be  (21.06.13 12:00:17) 
kartın ömrü ne kadar?


  • dahinnotha  (21.06.13 12:00:53) 
ömrü sınırsız. doldurdukça kullanıyorsun.


  • nesilsiz  (21.06.13 12:04:19) 
metrobuste kartta bassan 3tl düşüyor, öğrenci kartında 1 tl.


  • feodal moruk  (21.06.13 12:11:39) 
öğrenciyim ben, öğrenci kartı alabilir miyim? burada mı yaşamalıyım onun için? anında çıkıyor mu kartlar?


  • dahinnotha  (21.06.13 12:16:14) 
kart basınca 1,95 değil de 2,95 olması lazım. sanırım istanbul'da bir üniversitenin öğrencisi olman gerekiyor öğrenci kartı için ama emin değilim. anonim kart her yerde satılıyor, hemen alabilirsin evet. öğrenci kartında da biz randevu almıştık ama kimse bakmıyor bile randevuya. fotoğrafı neyin verdik, makinadan bastılar hemen.

en mantıklısı kart almak. bunun haricinde jeton ya da birgeç, ikigeç gibi şeyler alabilirsin ki hepsi karttan pahalı olur. en iyisi kart. "e aynı para nerdeyse, niye jeton yerine kart alayım?" dersen şöyle: kartta aktarma avantajı var. 2 vasıta kullandın diyelim, toplamda 2,95 + 1,50 ya da o civar bir şey ödersin. jetonda 3 + 3 toplamda 6 lira gider.

jeton bazı yerlerde geçmiyor. ayrıca her geçtiğin yerde jeton almaya kalksan şıngır şıngır bozukluklarla gezmek zorunda kalırsın. bi de hep kalabalık oluyor jetonmatikler, hiç gerek yok uğraşmaya.
  • der meister  (21.06.13 12:16:31 ~ 12:17:40) 
istanbulda bir uni ogrencisi olmana gerek yok. ogrenci kagıdı getirdikten sonra tüm okullar oluyor.


  • feodal moruk  (21.06.13 12:29:17) 
pekala, nereden alacağım öğrenci kartını? diğerini direk alabildiğimi biliyorum. öğrenci kartını anında alabilr miyim? yakınsa deneyeyeim, ben sirkeci taraflarındayım.


  • dahinnotha  (21.06.13 12:40:54) 
angaralı kardeşim herhangi bir kart dolum yerinden alabilirsin.
bu kartın ömrü sınırsız. doldur kullan.
eğer öğrenci isen öğrenci kartını al ucuza binersin her bir şeye.
  • seyduna6687  (21.06.13 13:17:40) 
kadaköy'deki iett için al randevunu git. randevusuz gitsen de olabilir sıra olup olmadığına baktı; beşiktaş'ta randevuyu sormuyorlar bile. gereken şeyler iettnin sitesinde yazıyor bir bak. öğrenci belgesi ve fotoğraf gerekiyor diye hatırlıyorum. çıkart dursun cebinde yoksa çok pahalı oluyor


  • ack3000  (21.06.13 13:23:31) 
öğrenciysen öğrenci kartı al baya avantajı olur.öğrenci belgesi al.sonra internetten falan randevuyla hallediyorsun kolay iş bazı iett yerleri cumartesi de açık oluyor.


  • high hopes of the sozluk  (21.06.13 13:47:13) 
[]

one direction.lu bir şey almaca

kardeşim hayranı kendilerinin. istanbul'da nereden ne bulabilirim?

bi süredir yurtdışındaydım ve benden bir şey almamı bekliyordu. taşıyacak kapasitem olmadığı için istanbuldan almayı düşündüm. az önce geldim buraya. pek de bilmem istanbul.u. ne alabilrim, nereden alabilirim?


 
one direction kitabı var, kitabevlerinden bulabilirsiniz.


  • whoosie  (21.06.13 11:57:25) 
ben poster almayı ya da internetten bir image bulup yazdırmayı düşünüyordum. nasıl olur? kağıda bastırmak pahalı mı?


  • dahinnotha  (21.06.13 11:59:46) 
Clariste cok guzel aksesuarlar var o grupla ilgili.


  • lola35  (21.06.13 13:30:48) 
[]

hırvatistan vize uygulaması

tam olarak şengen ülkesi değil, nisandan beri tr.ye vize uygulamaya başladığını da biliyorum.

benim normal paraportum ve fransa'dan alınma oturma iznim yani şengen belgem var. girişte sıkıntı olur mu?

vikipedi.de şengene vize gerekmiyor diye yazıyordu ama daha emin olmak istedim.

 
Yakın zamanda Hırvatistan'a gideceğim için biliyorum. Eğer Şengen vizen varsa adamlar seni içeri alıyorlar sorunsuz şekilde. Ama Hırvatistan konsolosluğundan aldığınız vize şengen yerine geçmiyor. Zagreb'den sonra şöyle bi Vİyanaya uzanayım olmuyor yani.


  • kayyan  (17.06.13 10:06:28) 
[]

belgrad mı zagrep mi?

ikisini de görmeye vaktim yok. birini seçeceğim. hangisi daha ilgi çekici.

rotayı soruyorsanız, şuan polonyadayım. zagrep ya da belgrad yunanistan a giderken bir gün geçirdiğim ara durak olacak.


 
Zagrep


  • Nocturne  (17.06.13 02:09:49) 
belgrad görünümlü zagreb


  • kedidir o kedi  (17.06.13 02:11:09) 
kesinlikle zagreb


  • jedilance  (17.06.13 02:15:05) 
Bak Zagrebi bilmiyorum, ama Belgradı biliyorum ve hakikaten bir bok yok. Sırbistan'a adam gibi tusit gitmiyor bile zaten. Hırvatistan öyle değil.


  • Nocturne  (17.06.13 03:30:15) 
dubrovnik'e git? çok popüler şu sıralar.


  • dougsampson  (17.06.13 04:13:00) 
Dubrovnik ters biraz. interrail yapiyorum. benim aklimdan gecen hep zagrep.ti. aekadas cok ovdu belgradi.

zagrep de klasik avrupa sehri gibi mi? var mi havasi?
  • dahinnotha  (17.06.13 08:41:55) 
zagrep, şehir güzel ayrıca insanlar da :)


  • celik comak  (17.06.13 10:45:12) 
belgrad.a gideceğim ben.

zamanım kalmadı! zagrep.e gidersem bir gün fazla yiyeceğim, yarısı da trende geçecek zaten.

belgrad'ın güzelliklerinden bahsedin şimdi bana=)
  • dahinnotha  (17.06.13 11:32:10) 
[]

auschwitz toplama kampı ziyareti

bu müzeye giriş ücretli mi? öyleyse ne kadar? sitesinde 30 zloth yazdığını gördüm ama rehberli tur içindi bu. rehbersiz ücretsiz gibi bir ifade gördüm ama tam emin olamadım.

euro geçerli mi orada? çünkü döviz değişimi için pek vaktim yok.

çantayla giremezsen, bagajınız varsa bırakabilrsiniz demişler sitelerinde. çantam büyük benim. yine de bırakılıyordur dimi gerekli yere?

 
Tam hatırlayamadım ama evet 30 Zloty civarı yani 15 lira.Ama değer.Rehberli.herkese radyo kulaklık veriyorlar istediğin dilde dinliyorsun.Türkçe çok tabi.Euro da geçerli.Kantor yazan yerler doviz bürosu gidip oralardan değiştirebilrisin.

Locker var diye hayıtlıyorm bende girişinde ama emin olamadım.zaten çanta sorun olur sana oraya giderken arabalar filan sıkışık oluyo.sen çantanı tren garında yada havaalanında locker a bırak bence.
  • cancan  (17.06.13 01:17:37) 
30 zloty tam olarak 17 lira 71 kurus yapiyor


  • düşünüyorum öyleyse vurun  (17.06.13 01:24:56) 
@cancan

oranın büyük bir yer olmadığını duydum. o yüzden emin olamadım döviz bürosu var mı ya da istasyonda locker bulunur mu diye. yoksa genelde istasyonlarda bırakıyorum.

parası yüksek değil, eminim değecektir rehberli olmaya. euro geçerli ise çok güzel.

neyse, böyle düşünmüştüm ben de. biraz daha emin olmuş oldum. teşekkürler.
  • dahinnotha  (17.06.13 01:29:27) 
Ben para vermedim. Serbest bir şekilde her yerini didik didik dolaştım, rehberim vardı halihazırda. Çanta teslim edilebilecek kilitli dolaplar var. Yanında nakitin olsun.

Tuz madeni var yakınlarda, öneririm.

İstasyona dönerken rus döneminden kalma betonarme yapılaşma sanırım auschwitzin en büyük ironisi.
  • ateyist_  (17.06.13 01:54:24 ~ 01:55:25) 
1 ... •456789101112   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.