[]

Kurutma makinesine spor taytları atılır mı?

etiketinde atmayın diyor da, kurutma yapılmaz diyen birçok başka ürünü kurutuyorum bir problem olmadı. tecrübesi olanlar varsa, polyester, elastan, poliamit içerikli taytları makinede spor ayarında kurutabilir miyiz?

biri şu: www.decathlon.com.tr
diğeri de şu: www.decathlon.com.tr

 
yakıp eritebilir. Kurutmayın yazdığına göre atmayın kurutmaya:)


  • anten  (31.05.21 15:19:57) 
tayt değil de, spor kıyafetlerini sentetik programında attım çok kez bir sorun olmadı.


  • inheritance  (31.05.21 15:24:58) 
Ben atmıyorum. Gevşetebilir çünkü o sıcaklık. Spor taytları da çabuk kuruyan şeyler zaten, genelde kapının üstüne atıyorum ben. Öğlene kadar falan kurumuş da oluyor :)


  • makarnacanavari  (31.05.21 16:11:34) 
[]

şu sıralar araç almak vs. sene sonunu beklemek

Gözümüze c3 aircross'u kestirdik, kullanım amacımız ve f/p doğrultusunda en uygunu gibi.

Veriler:

- Elimizde 190 bin kadar birikmiş var. Altın - döviz - vadeliye bölünmüş durumda.
- Bayiler 235-238 bin civarına veriyorlardı aracı düne kadar. Haziran zamları ile %80'lik dilime çekebilirler.
- Şu an bu araç için kredi kampanyası yok ve faizler yüksek. Aklımızda 160 bin kadar nakit verip, 80 bin kadar iki senelik kredi çekmek var. Bir senelik 50 bin kredi daha kolay ödenir tabii ama tüm birikimimizi yemiş oluruz.
- İkimiz de devlet memuruyuz, ayda ortalama 14 bin kadar gelirimiz var. Bazen artıyor bazen azalıyor.
- İhtiyaç acil değil. İstanbul'dayız, seneye bebek olabilir.

Şimdi vergi dilimi değişmeden acele edip almalı mı, yoksa sene sonu kampanyalarını mı beklemeli ne dersiniz?

 
Ytd. Önce böyle baslayayim.

Gecen sene temmuzda araba almak isteyen arkadaşım sosyal medya vs. Okuduklariyla ÖTV indirimi gelir diye arac almaktan vazgeçti. Arac 100bin liradan fazla zamlandi.

Tc sartlarinda özellikle döviz köyün delisi gibi giderken ne ihtiyacınız varsa erkenden alın. Almadığınız her an zarar ediyorsunuz maalesef.


Renault'un yeni isimli boş symbolü 170k olmus. 2010 yılında 19k idi bu aracın 0'ı.


O yüzden pek düşünme alacaksan.

Çocuk mevzunu bilmiyorum ama onun dışında her türlü alınır.
  • westblack  (30.05.21 09:39:30) 
%80e girmeden al geç.


  • glamdr1ng  (30.05.21 10:16:38) 
kanal istanbul vs derken vergi gelmesin diye dua etmek lazım.

yıl sonu dolar hedefi bazı yerlerde 9,3 olarak görünüyor. %8,6 artış bekleniyor yani. hele erken seçim haberi gelirse çok daha artar. imkanı yok yıl sonu bugün ki fiyattan bulmanın.

al geç. max 230'a aldığın araç bi süre 215 falan olur üzülürsün sonra yine 300'leri görür
  • avatar is back  (30.05.21 10:24:30) 
hemen alın bence. bu ülkede araba, ev, bilgisayar tarzı şeylerin bekledikçe fiyatının düştüğünü uzun süredir görmedim. zamanında (2019) 43 bine eylül ayında aldığım arabayı sene sonunu bekleseydim 60 bine alacaktım.

dolar sürekli artıyor, yıl sonuna doğru artmaya da devam edecek. 20-30 bin indirim beklerken 60-70 binlik olabilirsiniz.
  • ilgeru  (30.05.21 10:31:23) 
Uzun vadeli kullanacaksanız (al sat yapmayacaksanız yani) aracı %80'lik vergi dilimine girmeden kesinlikle hemen şu an alırım. Faizler %18 olduğu halde döviz rekor kırıyor sürekli, önümüzdeki dönemde ne olacağı belli değil. Bayilerin hepsinden fiyat alın mutlaka, indirim yapma ihtimalleri olacaktır.


  • roket adam  (30.05.21 13:40:53 ~ 13:41:28) 
kesinlikle alın. 2 sene önce mercedes c180(ikinci el) almak için 15bin eksiğim vardı. geçen hafta fiat egea cross aldım. gerisini sen hesap et.

kampanya falan olmaz bu şartlarda. zaten herkes saldırıyor bir daha araç alamam diye. alın geçin.
  • xrated  (30.05.21 14:56:44 ~ 14:57:09) 
Teşekkürler cevaplar için. Soruya ek yapayım, şimdi her araç bayilerin elinde olmayabiliyor anladığım, listeye giriyorsunuz kapora vererek. Fiyat olarak da araç geldiğinde neyse onu veriyorsunuz, sabitleme yok. Bu kaporanın normali nedir? Diyelim ki araç gelene kadar %80 dilime girdi ve biz almaktan vazgeçtik daha doğrusu alamadık, ne olacak?


  • gmzo  (30.05.21 15:41:08) 
5 bin lira yeterli sıraya girmek için. vazgeçerseniz çoğu bayi iade ediyor ama öncesinde konuşun yinede. bazı firmalar fiyatı sabitliyor faturayı kesiyor. bazıları dediğiniz gibi sabitlemiyor. araç ocak şubatta pek yoktu ama şu an bulursunuz veya çok beklemezsiniz.


  • xrated  (30.05.21 16:05:09) 
Ben de biraz inceledim c3 aircross. Facebook grubuna üye oldum hatta 1 ay kadar yazılanları takip ettim ve vazgeçtim. Sürekli bir sorun yazıyordu kullanıcılar sanki elektronik olarak çok kaliteli bir araç değil gibi geldi. Gecen ay pedere opel crossland aldık aynı sınıf oldukça memnun. Onda da aynı yolu takip ettim 1 ay facebook grubu üyeliği:) kullanıcılar memnundu genelde. Bagajı küçük ama belki bütçe dahilinde 195 civarına fabia bulunuyor 50k ya 0 faiz ile. Onu alın seneye ihtiyaç olursa daha büyüğe geçersiniz bence.


  • solenkol  (30.05.21 17:48:20) 
@solenkol öneri için teşekkürler, biz de daha düşük fiyatlı araçları değerlendirdik ama aracı günlük şehir içi değil daha çok kampa ve memlekete gidip gelmek için kullanacağız, o yüzden bagaj önemli açıkçası..


  • gmzo  (30.05.21 18:42:07) 
[]

1 Haziran'dan sonra yasaklar

Ne olacak, duyumlar var mı? Tamamen mi açılıyoruz, kısmi olarak mı kaldırılıyor? Takip edemedim hiç.




 
Belli değil zaten. Bir kaç gün içinde ne olacağını açıklarlar.


  • etna  (29.05.21 09:06:18) 
Belli değil, ayrıca açıklanması için 31 Mayıs gece 00:00 ' a kadar vaktimiz var.


  • paramolacak  (29.05.21 11:20:51) 
[]

Araba fiyatlarının normalleşme ihtimali?

Bizde hayal tabii ama birçok ülke ciddi aşılama ile pandemi konusunda ilerleme kaydetti. Araç fiyatlarının zamanla normalleşme ihtimali nedir sizce? Yani geri düşmesi bizde tabii pek mümkün değil ama, zamların sınırlı kalması ile 1-2 sene sonra fiyatların bir miktar daha normale dönmesinden bahsediyorum.




 
1-2 sene içinde siyasette dengeli bir dönem olacağını sanmıyorum. Dolayısıyla ekonomide de düzelme olmaz.


  • himmet dayi  (20.05.21 07:55:25) 
araba fiyatları düşmeyecek.

olabilecek tek şey; bizim bu 400-500bin liraları daha kolay ödeyebilir hale gelmemiz. yoksa fiyat bakımından bir değişim olmayacak. hep artacak.
  • tchuck  (20.05.21 07:58:20) 
@tchuck soruyu okursanız ben de tam olarak onu sordum zaten :)

Evet ülkedeki ekonomik şartlar malum ama, araç fiyatlarının bu denli fırlamasının bir sebebi pandemi sonuçta. Dolayısıyla pandemi şartları hafifledikçe biz daha kolay ödeyebilir hale gelir miyiz ücretleri?
  • gmzo  (20.05.21 08:03:20) 
Hayır. Ülkede bölüşüm sorunu var. Maaşlar kuşa döndü. Bunun değişmesi için hükümet ve zihniyet değişikliği gerek. Bu olursa bir derece.


  • dougsampson  (20.05.21 08:55:44) 
Bu sabah benzine yüzde 10 zam geldi. Arabaya hiçbir şey olmaz. Hiçbir şeyin fiyatı düzelmez böyle giderse.


  • prole  (20.05.21 09:16:48) 
eğer almak için soruyorsanız, hiç durmayın hemen alın. her beklediğiniz gün fiyatı artacak, ödeyeceğiniz para da artacak demek bu. seçim olana kadar herhangi bir şeyin fiyatı düşmez. seçimde de sonucu önemli.


  • ilgeru  (20.05.21 09:39:17) 
Temmuz 2020'de aldığım aracın fiyatı (2. el) neredeyse %30 arttı. Ama kaç kişinin geliri 1 yılda %30 arttı? Maalesef araç fiyatları azar azar da olsa pahalılaşıyor.

Bunu satılan araçlardan da anlayabiliriz. Brçok orta sınıf marka/model bile pahalı kaçmaya başladı. Leblebi gibi dacia, fiat egea, renault clio alıyor insanlar artık en ucuz araçlar bunlar diye.
  • anten  (20.05.21 09:58:15) 
Yukardakiler çok haklı dolar 1 lira olsa bile araba fiyatları düşmez. Çünkü biz dolarla maaş almıyoruz


  • respect  (20.05.21 11:07:05) 
Mümkün değil. Farklı bir hükümet gelse bile çat diye ben ötv'den vazgeçtim, artık oradan vergi almıyorum deme şansı yüzde 0. Araç fiyatlarının bu denli fırlamasının sebebi hatta pandemiden ziyade döviz kurundaki ani yükselme onu da hesaba katmak lazım.

Geçici vergi kampanyaları olabilir bir ihtimal ama max olacağı o.
  • roket adam  (20.05.21 11:15:48 ~ 11:16:21) 
Sıfır araba fiyatları yüzde 50 oranında düşerse ancak öyle düşer piyasa. Örnek Sıfır toyota 70.000 tl olsun o zaman piyasa normale döner.


  • komando kani var bende  (20.05.21 11:21:58) 
araç fiyatlarının artış sebebi çip kriziyle beraber gelen stok azlığından kaynaklıydı. araçlar vızır vızır üretilip satılırsa, böyle bir senaryoda ortalama fiyatlar %10-15 düşer max. uzun vadede artmaya devam eder emin ol


  • avatar is back  (20.05.21 11:25:20) 
bunun için tek bir ihtimal var.
o da ötv oranlarının aşağı doğru güncellenmesi. onun dışında fiyatların düşmesi imkansız.

  • burya  (20.05.21 11:32:31) 
@burya nın yazdığı gibi ötv oranları dışında bir çözüm yok. Aynı akaryakıttaki ötv'yi düşürmeleri gibi belki seçim yatırımı böyle hamleler gelebilir. Akaryakıttaki ötv niye düştü? Yakıtlara tavan fiyat koydular. dolar 7,49Du şimdi o uygulama bitecek 1 gecede benzin 1 lira fırlamasın diye ötvyi düşürdüler.

Otomobil fiyatlarının çılgın olmasının başlıca nedeni aşırı vergi, sonra döviz (euro kuru)
Enflasyon %17. otomobil fiyatlarındaki artış %100-%110
Neden? Çünkü euro %20 artıyor araç fiyatları vergiden doları %45 artıyor
ekonomide çeşitli dengeler vardır. Optimum vergi oranları vardır. Böyle aşırı alırsan çok başka sorunlara yol açarsın

Bu vergi sistemi ile dolar euro artacak diyorsan döviz alma git araç al. Dediğim gibi kur 1 artıyor araba fiyatına 2 yansıyor 2.5 yansıyor. Çünkü ötv + kdv %112den başlıyor
  • asbe  (20.05.21 12:01:22) 
ülkenin durumu bir yana global sebeplerde var. demir-çelik ve çip denen parçalardaki arz sıkıntısı fiyatları yukarı taşıyor. triple falan zam yiyor her ay veya 15 günde bir.

1-2 yıl sonra globaldeki durumlar düzelir belki ama bizim ülke çok düzelmez gibi. dalgalanma bir miktar azalır o zaman. örneğin ayda 10bin zam yiyorsa 4-5bin zam yer.
  • xrated  (20.05.21 12:11:24) 
Sadece şöyle bir şey olursa düşer. O da ÖTV, KDV indirimi. Onun dışında düşme ihtimali yok. Bir de dediğiniz gibi zamanla 500leri, 600leri ödeyecek duruma gelebiliriz sonra da 0 atarız herhalde. Ama bunun için min 10 sene gerek. O da şimdilerde ivme yakalayabilirsek bence.


  • westblack  (20.05.21 12:51:21) 
Artık "yeni normal", bu... Uzun süre değişiklik zor gözüküyor.

YTD.


.
  • kartallar yuksek ucar  (20.05.21 13:53:54) 
2. el araç ithalatına sınırlı da olsa müsaade getirilse fiyatlar da düşüş olabilir. ekonomik olarak ithalat hacmini çok artırmayacak şekilde ucuz yollu belli km. ve model araları ithal edilebilir.


  • marsabil  (20.05.21 14:32:18) 
normalimiz artık bu, düşüş neden olmayacağını arkadaşlar açıklamış bir çok açıdan.
pandemi en hafif etkenlerden biri gibi artık.

bu arada ikinci el ithalatı imkansıza yakın, kafanız oraya hiç gitmesin. direkt yurt dışına para saçmak anlamına gelecek bir hareket olur, biz ise yurt dışından memlekete olabildiğince para çekmeye çalışıyoruz şu an.

taaa zamanında katıldığımız gümrük birliği anlaşmasında üreticileri ülkemizde yatırım yapmaya cezbetmek için ikinci el araç ithalatı olmamasına dair bir madde olduğuna dair bir şeyler okumuş/izlemiştim, doğruluğundan emin değilim ama muhtemelen öyle olduğuna inanıyorum.
  • gkhncnzdgn  (20.05.21 14:50:17 ~ 21.05.21 01:25:04) 
Su an ucuz aslinda.
Katlanir bisikletle, yedek parcalarla oranlarsan daha %50 zam yemesi lazim arabalarin.

  • divit  (20.05.21 14:54:25) 
devlet vergi toplayamadığı için araç fiyatları yüksek çünkü patron veya çalışan araba almak zorunda.

o sebeple vergi reformu gelmeden araba fiyatları düşmez.
  • duyurukullanıcısı  (20.05.21 15:07:14) 
Arabalar pahalı değil ki!
Döviz bazında fiyatlara bakarsan 4-5 sene öncesine göre kıyasla ucuz bile denebilir. Araba fiyatlarının en önemli bağımsız değişkeni dövizdir. Sıfır araba fiyatları da 2. El piyasası da gayet uygun. Gücün varsa yapıştır gitsin

  • otopsicocugu  (20.05.21 18:01:56) 
düşmez. bu halk daha kötüsünü hak ediyor. umarım 200.000 bine şahin satılacak dönem olur yakında.


  • ayseee  (20.05.21 18:22:03) 
[]

Evin girişinde paspas mı? Yoksa ayakkabıyı çıkarıp girmek mi?

Soracağım soru çok garip gelebilir :)

Önceki evimiz en üst kattı, kapının önüne ayakkabılık koymuştuk ve ayakkabımız dışarıda kalıyordu. Her şey temizdi.

Şimdi ara kattayız, genişce bir giriş holümüz var. Kapının dışına ve içine ayrı ayrı paspas koyup ayakkabıyı içeride mi çıkarmalı, yoksa kapıda ayakkabıyı çıkarıp elimizde içeri mi taşımalı? Siz nasıl yapıyorsunuz?

 
İçeride geniş bir alan varsa dışarıda çıkarıp elde içeri koymak için bir neden göremiyorum. Direkt ayakkabılarla eve girmek gibi bir fantezim var çünkü


  • olaylar olaylar  (13.05.21 21:46:27) 
Ben de ayakkabı ile girmek ve kapı önünde oyalanmamak istiyorum ama hijyen konusunda endişelerim var.


  • gmzo  (13.05.21 21:52:58) 
küçüklüğümde ailemle ve sonrasında kendi hayatımda yaşadığım birden fazla farklı yerde ve kat kombinasyonlırının hiçbirinde ayakkabıyı dışarıda çıkarıp dışarıda bırakmadım.

içerde çıkarılır ayakkabılık da içerdedir. dışarda kesin paspas olur hatta içerde de olur şu an öyle mesela.

yani kendi yaptığım bu. doğrusu bu anlamında değil.
  • AlsterWasser  (13.05.21 21:53:12 ~ 21:58:00) 
Eskiden paspas üstüne cikariyorduk ama pandemi başladığından beri dışardaki paspasa silip sonrasına elimize alıp içeriye giriyoruz.


  • fraise  (13.05.21 22:09:38) 
AlsterWasser +1

kapının dışında zaten ayakkabıyı çıkartma şeklinden bağımsız olarak paspas her zaman olur, olmalı.
  • blatta hiberna  (13.05.21 22:18:05) 
Galiba bir şeyler yanlış anlaşıldı :D

Kapının dışında tabii paspas olur, ben asıl içerisini soruyorum.

Eski evimizde daireler katta tek ve en üst kat olduğumuz için kapı önü bize özeldi, dolayısıyla günlük ayakkabılarımız dışarıdaki raf şeklinde ayakkabılıktaydı. Paspas da vardı dışarıda. Yoksa birden fazla dairenin paylaştığı holde tabii ki ayakkabılık olmaz.

Evin içerisine ayakkabı ile giriyor musunuz, giriyorsanız düzenlemeniz nasıl asıl soru bu.
  • gmzo  (13.05.21 22:25:44) 
ben dışarıda çıkartıp içeriye elimde taşıyorum genelde. Dışarıda paspas var içeride yok.

Güvenilir bi apartmanda yaşıyorsam kapı dışında da bırakıyorum.

içeri ayakkabıyla girip içeride çıkarma fikri tuhaf geldi

edit: bu arada ayakkabılık çok yer kaplayan bi şey değil ya. güvenilir bir apartmansa ayakkabılık da olabilir kapı yanında. Biz zemin katta otururken de vardı (terlik falan koyuyoduk genelde), şimdi en üst katta oturuyoruz şimdi de var.
  • nundu  (13.05.21 22:45:49 ~ 22:47:00) 
Kesinlikle dışarıda çıkarmaya devam. İlla içeri alınacaksa elinizde alın içeri. Öbür türlü yeminle önüne geçilmez oluyor bak hiç tavsiye etmem.


  • 1bir1bir1  (14.05.21 00:21:07) 
Ayakkabılığı kapıya yakın koyun


  • coca cola  (14.05.21 04:30:55) 
Dışarıda çıkartmalı tabi ki. Eve getirdiğimiz mikropları düşünsenize..


  • suicides underground  (14.05.21 10:01:04) 
Ayakkabı dışarının pisliğiyle beraber dışarıda çıkarılır ve içeride hemen kapının yanında olan ayakkabılığa yerleştirilir.

Ara katlarda geçisi rahatsız edecek ayakkabılık ve yerde ayakkabı bırakılmaz.

Evin içine, yerlerde yuvarlandığımız :) huzur bulduğumuz, kafamızı koyduğumuz kırlentimizin, yastığımızın değdiği yerlere ayakkabının kiri, tozu, pisliği taşınmaz.

Temizlik ve hijyen konulu dersimiz bitti, teneffüse çıkabilirsiniz :))
  • epitaf  (14.05.21 16:07:41) 
kapı dışında bırakmıyorum çünkü apartmanı kokutuyor o ayakkabılar. zaten dışarda ayakkabı bırakmak yasak sitemizde. içeride paspas da yok. dışarıda çıkartıp içerideki ayakkabılığa alıyorum, ilk covid çıktığı dönem balkona gazete atmıştım onun üstüne koyuyordum havalansın diye.


  • rayde  (14.05.21 16:13:10) 
[]

Kapanma sırasında taşınma incelikleri

Evet bugün kaymakamlıkta koşuşturduktan sonra öğrendiğimize göre, kapanmadan taşınmak için nakliyenin gerçekleştiği bir gün izin veriyorlar. Boya badana temizlik için izin yok.

Fakat taşınacağımız evdeki kiracı cuma çıkıyor. Biz haftaya perşembe gireceğiz. Perşembenin izninde sorun yok. Fakat perşembeye kadar bahsettiğim işler için gitmek zorundayız, kiracının çıktığı eve hiç dokunmadan nasıl girebiliriz ki eşyalarla?

Yeni ev eski ev arası 2 kilometre. 20-25 dakika tahmini yürüyerek. Yürüyerek 2-3 kez gidip gelsek ne kadar sorun yaşarız? Markete çıktık mı diyelim (daha yakında market var). Yeni evin yanındaki hastaneden randevu mu alalım? Vallahi aklımı yitiricem ya. Baştan bir işi düzgün yapmaya çalışandan suç, iki saat sıra bekledik kaymakamlıkta bir de.

 
@beyintamircisi ben de öyle umuyorum ama ülkede rasyonel bir durum kalmadı, kime denk geldik, o sırada ruh hali nasıldı öyle etkiliyor ki.


  • gmzo  (28.04.21 20:24:35) 
[]

Beyaz eşya için bayi vs. internet

3 parça (kurutma makinesi, ankastre fırın, indüksiyonlu ocak) alacağız, aynı marka. Bayiye gitsek internetteki fiyatlardan daha uyguna gelme ihtimali var mı? Toplam 8200 tutuyor internetteki fiyatlara göre.




 
genelde daha uygun olmuyor.


  • nuisance  (26.04.21 14:01:14) 
arçelik beko internet sitesinde kampanya varmış. kombo falan yapıyolar kart kampanyasıyla ayrıca. konuya bir bakın.

forum.donanimhaber.com
  • xrated  (26.04.21 14:03:01) 
@xrated Teşekkürler, Electrolux almaya karar vermiştik ama bakayım yine de.

Düzgün bir indirim yapacaklarsa nakit verebiliriz.
  • gmzo  (26.04.21 14:04:59) 
electrolux dikey süpürgede problem yaşadık ve satış sonrası hizmetleri berbat. hemen kartı yanmış garantiye girmez vs muhabbetleri yaptılar. hele döviz kurları böyleyken arçelik iyi bir tercih olabilir. yedek parça açısından. evi boschtan döşemiştim ama şimdiki aklım olsa arçelik alırdım.


  • xrated  (26.04.21 14:10:48 ~ 14:11:20) 
pazarlık yapmakta ne sıkıntı var? gidin bayide cayır cayır pazarlık yapın. internette bu fiyata satıyorlar diyin.


  • co2s2  (26.04.21 14:13:17) 
Bayiden internetteki fiyttan cok daha uyguna almistik. Mumkunse 2-3 bayiye bakin, pazarlik yapin


  • fakyoras  (26.04.21 14:28:28) 
Biz alirken internetteki fiyatlrdan epey uyguna almistik bayiden. Oyle nakit falan da degil. Baya bonus'a 10 ay taksitle falan hem de...

Gidip birkac bayi ile gorusup fiyat almaktan zarar gelmez.
  • invictae  (26.04.21 15:09:25) 
[]

Ev eşyaları ve taşınma ile ilgili karışık sorular

3 hafta sonra taşınacağız.

1. Bir nakliye şirketi ayarlayacağız ama eşyaların ne kadarını onlara toplatalım bilemedim, mutfak eşyaları-giysi dahil her şeyi topluyorlarmış sanırım. Sizin tecrübeniz var mı? Çok içime sinmiyor kendim toplamak isterim aslında ama, o zaman da koli almamız gerekecek (nakliye şirketleri varil kullanıyor dediler).

2. Storları temizletmek için şirket ayarladığımızda, mekanizmasıyla birlikte mi söküp götürüyorlar? Bu evden söktürüp, yıkatıp, diğer eve taktırmak gibi bir düşüncem var da.

3. Kurutma makinesi ve çamaşır makinesinin fiyatları farklı olunca üst üste konabiliyor mu yine de? Bir de kurutma makinesini dolap içerisine yerleştirsek, çalışırken kapağını açık bıraksak problem olur mu?

4. Ocaklı fırın öneriniz varsa onu da alırım.

 
Kırılmasından, darbe almasından özellikle endişe edeceğiniz eşyaları, biçimi nedeniyle dikkatli paketlenmesi gerekenleri, elektronikleri, küçük boyutlu olduğu için kaybolabilecek şeyleri kendiniz paketleyin.


  • mikro patlama  (17.04.21 19:44:34) 
Başına bir şey gelirse üzüleceğiniz her şeyi (kırılır, kırılmaz bakmadan) kendiniz toplayın, hatta taşıyabileceğiniz en değerlileri kendiniz taşıyın. Benim gördüklerim genelde boş koli getirip onlara dolduruyor. Gelecek adamları, kafasında sadece "topla, paketle, evden çıkar" lafı sürekli gezen robotlar gibi düşünün. Ne paketlediklerine pek dikkat etmeyebiliyorlar.


  • cosmicstring  (17.04.21 19:54:04) 
1. Biz tümünü kendimiz kolilemiştik. Yapabiliyorsanız kendiniz kolileyin bence.
2. Stor konusunu nakliyeci firmayla fiyat pazarlığı esnasında konuşmanız uygun olacaktır. Büyük ihtimalle işi dediğiniz gibi yaparlar. Temizleme kısmı nasıl olur bilemiyorum.
3. Farklı markalarda kurutma ve çamaşır makinesi üst üste konulabilir mi bilmiyorum. Dolap içine yerleştirilmesi problem olmaz. Bildiğim kadarıyla çamaşır makinesi altta kurutma üstte oluyor her zaman. Dolap varsa makineleri üst üste koymaya yarayan aparata ihtiyacınız olmaz diye düşünüyorum. O zaman da makineler üst üste konulabilir.
4. Biz hep Bosch aldık her şeyi. Başka marka bilmiyorum.

Kolaylıklar dilerim.
  • pispinti  (17.04.21 20:47:08) 
Diğerlerini bilmiyorum ama ilk soruya cevabım kendiniz yapsanız daha iyi olacağı yönünde özellikle de bu pandemide.

Birkaç gün önce taşınan bir arkadaşımın evine yardıma gittim. Sadece kıyafetlerini ve özel eşyalarını falan kendisi toplayıp diğer her şeyi gelen adamlara bırakmıştı. Benim normalde de içime sinmez ama pandemide o adamlar bardakları tek tek elledikçe, buzdolabındaki yiyecekleri elden ele dolaştırdıkça izlerken bile huylandım ben.
  • ms brownstone  (17.04.21 22:17:37 ~ 22:18:30) 
[]

Eski ev arkadaşım ve elektrik aboneliği

4 sene önce evden ayrıldım, elektrik aboneliği hala benim üzerimde. ilk başlarda 1-2 kez söyledim, yoğunum filan dedi üstelemedim. 8 sene birlikte yaşadığımız için de yakınız haliyle, sıkıntı çıkarmak istemedim daha fazla ve tekrar konusunu açmadım. (zaten bence bu noktada artık kendisi "dur şu işi aradan çıkaralım" demeliydi uygun olduğunda)

neyse şimdi tekrar ev değiştiriyorum, 10 gün önce mesaj attım. bu evdeki abonelik eşim üzerine, yeni evde benim üzerime alacağız tadilat yaparken henüz taşınmadan kullanmak için. en kısa zamanda halledelim, dask diye bir şey var artık biz o eve çıkarken yoktu, o da lazım olacak bilgin olsun dedim.

mesaj atarken henüz evi bulmamıştık, arıyorduk. şimdi evi tuttuk, "kiracı ay başında evi boşaltacak, önümüzdeki hafta bu abonelik işini artık halletmemiz lazım" diye mesaj attım. "tamam iş yeriyle izin işini konuşayım, dask'ı da bilmiyorun henüz, ona göre haberleşelim" dedi!!!

e yuh ayıp değil mi bu artık? öğrendiğimize göre eşim aboneliğini taşıyıp, bir süre bu evdekini de kullanabiliyormuş ama ben bu bahane ile çözmek istiyorum bunu artık. yani 10 gün oldu (aslında 4 yıl oldu tabii!) daha dask'ı bile soramamış. şeytan diyor kapat aboneliği eve gelince elektriksiz kaldığını görsün, bu kadar geçmişimiz olmasa çoktan yapmıştım.

ben abartıyor muyum, siz olsanız idare etmeye devam eder miydiniz, yoksa ne yapardınız merak ettim?

 
"şeytan diyor kapat aboneliği eve gelince elektriksiz kaldığını görsün" bunun için çok geç bile kalmışsınız.


  • bagcivan  (16.04.21 15:36:56) 
Direkt kapattirmak değil de bence son kez mesaj atıp uygun bir şekilde cozemezseniz kapattirmak zorunda kalacağınızi belirtebilirsiniz. Dört yıldır çözülmesi gerekirmiş çoktan.


  • fraise  (16.04.21 15:39:58) 
bence abartıyorsun. o kadar önemli olduğunu düşünmemiştir. kendi adıma ben de düşünmezdim, ki düşünmüyorum. 4 yıl öncesine kadar ev arkadaşım olan kız evlenip gittiğinden beri doğalgaz aboneliği onun üstünde kaldı. otomatik ödemede faturalar. her ay düzenli ödüyorum. zaten hala çok yakın arkadaşız. hiç bunun lafını etmedi. etse ve bu yüzden gerginlik çıkarsa falan hele ki, bozulurdum sanırım. yani tamam halletmeye çalışırdım ama insanlık hali, iş yerinden kolayca izin alamıyor olabilir, bu kadar acil olduğunu ve problem çıkacağını hiç tahmin etmemiş olabilir.. ben mi anlamıyorum ne olacak ki, madem yakınmışsınız. eşin de aboneliği taşıyabiliyormuş. üstelik bu güne kadarki süreç için "zaten bence bu noktada artık kendisi "dur şu işi aradan çıkaralım" demeliydi uygun olduğunda" falan demek abartmak bence.


  • istanbul kanatlarimin altinda  (16.04.21 15:59:25 ~ 16:02:53) 
@istanbul kanatlarimin altinda Ben aboneliği kendi üzerine almasını istediğimi söyledikten sonra 4 sene geçti. Bir konu sizin için önemli değilken, başkası için önemli olabilir. O başkasını da bu mesele etkiliyorsa sizin için önemsiz olmasının bir önemi kalmaz. Hayatınızı başkalarının önceliklerini tamamen göz ardı ederek mi yaşıyorsunuz?


  • gmzo  (16.04.21 16:05:23) 
@istanbul kanatlatımın +1 gibi dusnuyorum ben de, abartmıssınız. ama sizin için onemliymiş ve bir kere yaptıralım demişsiniz. aksiyon alması lazım.


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (16.04.21 16:05:52 ~ 16:06:36) 
Siz onun keyfini beklemeyin, direkt gidip kapatın içerideki depozitonuzu da alın. Kapatma başvurusu yapınca mesaj atın;

"yeni abonelik başvurdum eskisini buna aktardılar, senin elektrik abonelik yapmazsan kesilir, hemen şimdi internetten başvur"

Diye yazın, bir kaç gün süresi var zaten hemen kesilmiyor elektrik. İnternetten başvurmak 5 dk iş.
  • John Bloor  (16.04.21 16:13:09) 
@john bloor aboneliği aktarırsak depozito ile uğraşmaz tekrar diye düşündüm, seneler önce birlikte karşılamıştık tüm depozitoları çünkü aboneliğin kimin üzerinde olduğundan bağımsız olarak. fakat önümüzdeki hafta içi harekete geçmezse dediğiniz gibi yapacağım, teşekkürler.


  • gmzo  (16.04.21 16:16:50 ~ 16:17:55) 
abonelik başvuruları internet üzerinden yapılıyor zaten. daha yeni ev tuttum, sadece sms geldi, elektriğiniz açılmıştır diye :)
izin almadan da halledebilir diye düşünüyorum.
dask için ise bildiğim kadarıyla yeni kiraladığınız evin ev sahibinin temin etmesi lazım size.
  • kisa  (16.04.21 16:26:03) 
@kisa abonelik işlemlerinin birçoğu internetten oluyor biliyorum ama, aktarımı olmuyor. ben sıfırdan depozito ödemesin boşuna diye sabrettim bu kadar.


  • gmzo  (16.04.21 16:30:50) 
"şeytan diyor kapat aboneliği eve gelince elektriksiz kaldığını görsün"


şeytan demiyor bence artık olması gereken bu.
  • lcha  (16.04.21 17:10:19) 
arkadaşınızla güven sorununuz yoksa kalsın öyle siz yeni aboneliğinizi yine üzerinize alın. niye hem kendinize stres hem de arkadaşınıza ekstra iş çıkartıyorsunuz?

arkadaşınızın bunca sene umursamamış olması ayrı konu tabi onu haklı buluyor değilim bu arada. yakınız diye belirttiğiniz için söylüyorum. ha ipleri koparayım diyorsanız kapatın gitsin tabi tesisatı.
  • hadsafhada  (16.04.21 17:39:28 ~ 17:41:02) 
bana böyle davranan , dediklerimi sallamayan biri benim yakın arkadaşım olmaz bu bir.
duyurudaki rahat arkadaşlara da takılma bence. senin o arkadaşın tipinde insanlar basmış burayı da. arkadaş olan arkadaşına yardımcı olur yıllardır sallamamazlık yapmaz. git kapat elektriği. 2-3 defadan fazla üstelemeye hiç gerek yokmuş. elektriği kesilince o arar zaten seni anlatırsın durumu zaten uyarmıştım vs. diyerekten.

  • papuayenigine02561  (16.04.21 18:03:55) 
Takilip abartmissin,o da usengeclik yapip burokrasiyle ugrasmamak icin erteliyordur.8 sene beraber yasamissin,senin icin en buyuk risk arkadasin terso kalip faturayi odeyemez ondada 100-200 lira iceri girersin.sende o kadar kredisi yoksa kapatgitsin,o arkadasida bu yuzden kaybet.


  • duptıs  (16.04.21 18:44:17) 
[]

Birinci Kat

Istanbul'da nezih bir semtte, genç (14 yıllık) ve güvenlikli bir sitede birinci katta (altta daire var) oturur musunuz?

Ben hep yukarılarda oturduğum için emin olamadım.


 
otururum, giris ya da en ust kat olmadiktan sonra problem yok benim icin.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (12.04.21 08:47:21) 
Ben de yüksek seviyorum, alt katlarda sokak / araba gürültüsü çok geliyor diye düşünüyorum.


  • roket adam  (12.04.21 09:22:31) 
gürültü, site bahçesi, çocuk sayısı, apartman kapısı sesi vs önemli.
yoksa oturulur.

  • rewlack  (12.04.21 10:33:29) 
alt katta oturmam. dış kapının kapanma sesi bile rahatsız eder. kedisi girer, sokak gürültüsü girer. yürüyen insanla gözgöze gelirsin perdeyi tam kapatmasan. sevmiyorum. ara kat sadece ısınma kolaylığı için bile seçilmeli bana göre.


  • lovemyself  (12.04.21 11:41:46) 
istanbulda nezih bir semtte 30+ bir binada 1. katta (altta daire var) oturuyorum. yan tarafta (neredeyse tum evin tek cephesinde) cocuk parki var. mayistan ekime kasima kadar gunduz cocuk sesi gece beyinsiz ergenlerin sesinden durulmuyor. yazin pek cok kereler polisi aramak durumunda kaliyoruz gece 1 2 gibi cunku beyinsiz ergenler gelip icki icip bagirisiyor (evet nezih semtte). yaninda cocuk parki olmasa boyle bir sorunumuz olmazdi ama, yani bu kadar yakininda cocuk parki, kamelya tarzi oturmali bir yer ya da cafe filan yoksa oturulur sorun olmaz bence.


  • in vino veritas  (12.04.21 11:57:36) 
İstanbul da nezih olmayan bir semtte 1. katta oturuyorum. burada bile bir sorun olmuyor. eğer cadde üstü değilse sorun olmaz.


  • silver apple  (12.04.21 12:34:43) 
[]

"Krediyle ev alıp 10 sene borç ödemek"

Sözlükte bu başlık gündem olmuşken bir de burada tartışalım dedim.

Eşim de benim de sabit gelirimiz var (zaman içerisinde akademik yükselme ile benim maaşım artacak). 30 yaşındayız, kiradayız, her ikimize de aileden Anadolu kentinden ileride gayrimenkul kalacak. Şu an İstanbul'un merkezi bir yerinde, fena sayılmayacak bir evde kiradayız. Yine merkezi ama bir tık daha nezih bir mahalleye, bir tık daha iyi bir eve taşınmaya niyetlendik.

Kime söylesek ev alın diyor. Şimdi başlıktakileri de okudum, düşük faiz ile kredi çekip ev alanları anlıyorum, kesinlikle avantajlı olabilir. İhtiyaçlar hiyerarşisi doğrultusunda insanın barınma ihtiyacını garantiye almak istemesini, ev sahibi kaprisiyle uğraşmak istememesini de anlıyorum.

Fakat bizim (en azından şimdi) ev almamamız için (bana göre) şöyle sebepler var:

1. Ülkenin durumu. Öyle bir güvensizlik ortamı var ki, yarın ne olacağı belli değil ve bu pandemi ile birlikte iyice ayyuka çıktı. Bir Avrupa ülkesi vatandaşlığım da var, dolayısıyla ihtiyaç halinde çekip gidebilme lüksümüzü korumak istiyorum.

2. Neden gelecekte rahat edelim diye gençliğimizi harcayalım? Savruk insanlar değiliz, 3 senede yurtdışı gezileri yaparak, ihtiyaç ve isteklerimizden kısmayarak, kira ödeyerek aşağı yukarı 200 bin lira biriktirdik. Neden aynı şekilde yaşayarak 10-15 sene sonra rahat rahat almayalım ki evimizi? Kiranın boşa gittiğini düşünmüyorum, bize istediğimiz zaman çekip gidebilme ve istediğimiz gibi yaşama özgürlüğünü veriyor.

3. İstediğimiz gibi yaşama özgürlüğü derken, şu an 25-30 yıllık evlerde, dediğim gibi merkezi ve nezih semtlerde yaşıyoruz. Trafiğe girmeden iş yerlerimize ulaşıyoruz, yürüyerek sahile gidiyoruz, arkadaşlarımızla buluşup bir şeyler içip yürüyerek eve dönüyoruz. Fakat bu evlerin fiyatları en az 900 bin - 1 milyon oldu, aynı yerde yeni ev alsak zaten mümkün değil. E şimdi biz Ümraniye'de siteye taşınıp, iş-kültürel ortam-sosyalleşme için trafiğe girmeye, zamanımızdan ve hayat kalitemizden yemeye mi başlayalım? Ne için? Geleceği belirsiz bir coğrafyada 4 duvar sahibi olabilmek için.

Düşündüğümden uzun oldu ama görüşleri merak ediyorum :) Hakikaten benim kaçırdığım bir nokta mı var, nedir?

 
Yuzde 90 ev alin derim soranlara ama sizin senaryoda kiracilik daha mantikli.

Sadece "ulkenin gidisati" kismi ezelden beridir ayni. Yatirim yaparken onu pek goz onune almayin derim. Gidisatin duzelmesini bekleyenler 50 yildir hala bekliyorlar.
  • brkylmz  (31.03.21 08:36:24) 
ev almak her senaryoda en mantıklı seçim oluyor.

kiracısınız ancak yarın ev sahibinizin evi satmayacağı ya da sizi çıkarmayacağının bir garantisi yok. kira hiçbir şekilde kendi evinizin rahatlığı ile bir tutulamaz ayrıca. ödediğiniz kiranın bir karşılığı da bulunmuyor. kaba tabirle boşa giden para.

şartlar böyle iken merkeze yarım saat mesafede site içinde bir ev almak daha doğru olacak.

10 sene sonra kira ödemeye devam ediyor olabilirsiniz, ya da borcu bitmiş bir eve sahip olabilirsiniz. fark bu aslında.
  • tantunisultansuleyman  (31.03.21 08:48:57) 
1 - Vatandasligin varsa ve cikacaksan, madem yas artik 30'a gelmis, biran once karar vermeniz lazim, cikiyor musun cikmiyor musun? Gidiyorsaniz ev almak mantiksiz cunku disarda para lazim olacak, hem de cok lazim olacak.

2 - Obur taraftan ben sizin gibi beyaz yaka ciftlere acikcasi gocmenligi onermiyorum. Ikinizin de isi var, biriniz akademiden kovaliyor. 3 senede 200bin tl birikmis, bu arada tatiller yapilmis. Kiradasin ama iyi bir muhitte yasiyorsun, yuruyerek sahile iniyorsun. Zaten size yurtdisinin saglayabilecegi imkanlar da bunlar, cikmanin bir anlami yok. Cikmak etrafinizdaki tiyatrodaki dekoru belki 50 sene ileri tasir, ama sizin toplum icindeki konumunuzu bir 15 sene geriye dusurur, liseye geri donersiniz. Tanidik yok, baglanti yok, sifirsin. Disarinin avantaji tiyatronun "dekor"unun guzel olmasi, ama toplum icinde iyi bir konumda degilsen ki yeni gocmenlerin ne kadar iyi bir konumda baslayacaklari tartisilir, o tiyatroda figuranlik yaptiriyorlar sadece.

3 - Turkiye'nin duzelmeyecegini kabullenip kaliyorsaniz, o zaman biran once ev isini cozmek en mantiklisi, bence beklemeye gerek yok. 3 senede rahatca 200bin biriktiren bir cift milyonluk evlere girer. Muhitinizin pek degisecegini sanmam, ki ben olsam zaten degistirmem.
  • cooperr  (31.03.21 09:03:40) 
şu an imkanım olsaydı direkt gider ev alırdım. yok gidebilme özgürlüğü yok şu yok bu gibi hikayeler bana komik geliyor. elin evine çivi çakamıyosun, çaksan boşa gitmiş hissi oluyor. o yüzden yeterli peşinat varsa, ödemede zorluk çıkmayacaksa ev alınması bana her zaman mantıklı geliyor. ha 3 seneye yurtdışına gidecekseniz almayın tabi ama belki gideriz diye düşünerek on sene daha kirada yaşamanın manasını göremiyorum cidden.


  • elorelia  (31.03.21 09:08:33) 
Günaydın. Duyurunun belki de en çok banka borcu olan insanlardan biriyimdir.
Sebeplerini okudum. Bir kaç noktaya değinmek istiyorum.
Ev alırken; finansmanı nereden sağladığın çok önemli. Bu finansmanı uzun vadeli bir krediden mi karşılıoyrsun yoksa nakit tasarruftan mı karşılıyorsun. İkisinin arasında çok fark var. Tasarruf edinimlerini banka kaynaklarına yönlendirip tasarruflarını harcamadan ev almak, enflasyonun yüksek olduğu bir ekonomide uzun vadede sana avantaj getirir. O sözlükte bahsettiğin başlığı okursan; 200 bine ev alanlar şu an 650-700 bin civarında diyorlar. Bankaya ödediği taksitlerde maksimum faizi ile birlikte 320 bin eder. Burada şu da var, aylık krediye ödediğin miktar ile 10 yıl sonunda edindiğin evin son değeri, aynı miktarda yaptığın tasarrufun10 yıl sonundaki değeri evin değerinden aşağı kaldığını göreceksin. Yani bu yatırımını kredi değil de tasarrufla bunu edinmeye çalışırsan zarar edersin. Başka arkadaşlar bu tasarrufu ben değerlerim, örneğin altın dolar hisse vb araçlarda artırırım diyor ama ben buna katılmıyorum zira kıyasladığımız iki durumda birinde ev yatırımı yaparken herhangi bir mesai enerji zaman vs harcamıyoruz. Böyle bir yeteneği var ise bunu zaten ayrı bir çerçevede değerlendirmek lazım.


Yukarıda anlattıklarım benim evin kredi ile yatırım aracı olarak değerlendirilmesi konusuydu. Siz biraz daha sosyal konulara değinmişsiniz. Onlar biraz daha göreceli konular.
  • Frederick Co  (31.03.21 09:40:40 ~ 09:44:19) 
1- Ülkenin durumunun kötüye gimesi faizleri yukarı götürür TL'yi değersizleştirir. Aldığınız kredinin yükünü azaltır. İşten çıkarılma korkun yoksa bu madde seni gayrimenkule yönlendirmeli. Avrupaya giderseniz buradaki krediyi ödemek kat kat daha kolay olur zaten. Aileden kalacak evleri emeklilik ve çocuk yetiştirmek için düşünebilirsin.

2- Gençliğinizi harcamak zorunda değilsiniz. Gelişmiş ne kadar ülke varsa tasarruf oranları yüksektir. Tasarruf yapmak gençliğini yemek değildir. Eğer 18 yaşını geçtiysen bu kafayı terketmiş olman gerekir. İyi semtten daha iyi semte geçip 2 kişi yüksek kira ödeyeceğine iyi semtten daha az iyi bir semtteki kendi evine geçip taksit ödeyebilirsin. Aradaki fark 3000 TL olsa kişi başı 1500 TL olur. Ayda 1500 TL ile gençliğini mi yaşıyorsun? Biriktirdiğin paranın market risk'i yani yatırımlarının patlama riski içine oturduğun evin değer kaybetme riskine göre daha yüksek. Ne sıklıkla ev sahibine biz çıktık evinden hacı deyip, üniversiteye biz istifa ettik deyip 200 bin TL'yi alıp dağ başına yerleşeceksiniz mesela? Dağ başına yerleşmek istediğin an çekip gidebilmeye dair bir örnek. İçini sen doldurabilirsin.

3- En önemli item bu. Bunu bir şekilde yönetebilirim, daha az inerim sahile, evi kendime bir sanctuary haline getirim diyemiyorsan almaman gerekir. Sonuçta mutsuz olacağın bir ev almanı tavsiye etmek mantıklı olmaz.
  • twelfth  (31.03.21 09:49:22) 
1) ülkenin durumu gerçekten çok kötüye giderse, kirayı da ödeyemeyecek duruma gelmeniz olası. vatandaşlık kartını oynayacaksan da bir an önce karar vermende fayda var.
2) bir gün ev sahibi çat diye hadi çıkın oğlum oturacak dediğinde o gençlik bi 5 yıl falan yaşlanıyor ki bugün anladığım kadarıyla çocuğunuz falan yok, kafanıza göre yaşıyorsunuz, o durumda bile çok sıkıcı bir konu. bu tarz ıvır zıvır dertlerle uğraşmamak, ev sahibi kavramını hayatınızdan çıkarmak için bile değer.
3) şu anda yaşadığınız hayat geçici bir hayat, bunu atlıyorsunuz. son 3-4 senede yurtdışından gelenler dolayısıyla istanbulun sahil semtlerinde kiralar inanılmaz arttı, eskiden 3 bine tutulan evler artık 5-6 bin oldu. çok istisnai bir iş yapmıyorsanız (it vs gibi) maaşınız bir süre sonra o bölgelerde yaşamaya yetmeyecek. o evden çıkmak zorunda kalırsanız aynı paralara ümraniye'de küçümsediğiniz yerlerde ev tutup ulan buraya bu para verilir mi, 2-3 sene önce sahilde bu paraya yaşıyoruz şimdi dağdayız diyeceksiniz ve üstelik yıllarca kiraya para savurdu olacaksınız.

şimdi ailenizden kalacak evlerin paranın değerini bilmiyorum, yani gerçekten tuzu kuru bir çiftseniz yatırım planı yapmanıza zaten gerek yok, kalacaklar sizi kurtarır o zaman hayatın tadını çıkarmaya devam edin. ama yurdumun standart sefil beyaz yakalısı modunda değerlendirirsem iyi, yeni, depreme dayanıklı, oturulacak bi ev bulursanız bir an önce yatırım yapın gitsin derim.
  • roket adam  (31.03.21 10:02:07 ~ 10:06:56) 
Aileden gelen gayrimenkul varken bir de kendinizi kasıp ev alacağız diye direnmenin anlamı yok. Ayrıca Türkiye'den çıkabilir durumdayken çıkın, çocuk mocuk niyetiniz varsa böyle güvensiz bir ortamda çocuk büyütmek malesef sıkıntı. (biz fanus içindeyiz diyorsunuzdur o ayrı ama yine de eğitim hayatı komple buna bağlı olacak)

Ha ille de Türkiye'de kalacağız dediğiniz koşulda da, bankada duran para eğer parasınız doğru yatırım araçlarıyla değerlendiren bir çift değilseniz son 1 senede bile eridi. O nedenle, o parayı güvenceye almak için İstanbul'da değil, bir anadolu şehrinde yatırım amaçlı ucuzdan ev toplayıp kirada tutup devam etmeniz daha karlı oluyor. İstanbul'daki evler kendini amorti etmiyorlar artık.
  • lcha  (31.03.21 10:12:54 ~ 10:17:29) 
Şu an faizler çok yüksek. Geçen sene 0.69'tan kredi çekip, ev alanlar çok büyük akıllılık yaptılar.

10 sene uzun bir süre ancak Türkiye gibi ülkelerde enflasyonist bir ortam olduğu için, 3-4 sene sonra bu paralar çerez parası olacak. Düzelmesi de çok uzun yıllar sürecek gibi duruyor.

Ancak şimdi konut kredileri çok yükseldi. Ben olsam almam. Ama maaş artışlarını ve kredi taksitini hesaplayıp, bakmak lazım.

Kiracılık çok uzun bir süre iyi idi. Senelik %10-12 artış çerez parası idi ama bu oranlar hızla artabilir. Reel enflasyon şu an %25-%30 civarı. Hükümet daha ne kadar baskılayabilecek, soru işareti...



.
  • kartallar yuksek ucar  (31.03.21 10:18:08 ~ 10:20:52) 
Merhaba 3 sebebin 3ünde de haklısınız. Açık konuşmak gerekirse ben de sizin gibi düşünüyordum genel olarak.

Ama şöyle bir şey var: biraz da aile ve eşimin baskısıyla son 2-3 yıldır İstanbulda ev bakıyorduk acaba alsak mı diye. Ve gördüğüm şu ev fiyatları devamlı arttı yani piyasa ekonomi vs hiçbirşey dinlemiyor. Aklım almıyor nasıl olduğunu ama ülkenin durumu bu, evlerin fiyatı hep artıyor. O yüzden 1 sene önce bakıp alsak mı lan dediğimiz ev bugün bize daha da uzak gözükmeye başlamıştı. Dolayısıyla yeni yeni fikrim insanın 1 tane evi olmalı şeklinde değişti. Hele hele İstanbulda böylesine bir kalabalık varken ev piyasasının hiç durulacağını sanmıyorum. Diğer şehirleri bilemeyeceğim ama Istanbulda merkeze yakın ilçelerde hiçbir zaman ev fiyatları düşmeyecek benim öngörüm. O yüzden bekledikçe ev sahibi olma ihtimalin azalıyor.
  • nuevo  (31.03.21 10:36:56 ~ 10:37:58) 
turk halkinin ev fetisizmini bosver. eksisozluk bu tarz tabularin yaygara yapilarak konusuldugu bir yer oldugu icin cok da saapma. halbuki hersey gayet basit.

herkesin durumu farkli. maddi olarak iyi durumdaysan ve istiyorsan ev alirsin. istemiyorsan bu sekilde devam edersin. parani da baska sekilde degerlendirirsin. herkesin dusundugu gibi 20 yil sonra isinizi kaybedip, kirayi odeyemeyip esiniz ve cocugunuzla sokakta kuru ekmek kemirmeyeceksiniz.
  • buenosdias  (31.03.21 10:48:59) 
Sadece birinci sebepten dolayı kirada yaşadığım eve buzdolabı bile alamadım 1.5 yıl.
Gideriz, gidelim, gidiyo muyuz derken yıllar geçti. Ha sonunda gittik gerçekten, iyi ki almamışız ama, bu gidişi kesinleştirmeden çok fazla aklınızda çevirirseniz, ne istediklerini yapabiliyorsunuz ne de gidebiliyorsunuz. Aklınızda yıllar geçtikçe sürekli bir keşke kalıyor.
Bu sebeple, yurtdışına gidecekseniz karar verin ve yapın.
Yok "burada rahatız para da geliyor" diyorsanız evi alın ve fazla düşünmeyin.

Ben gitmeyecek olsam eve girerdim, hatta giriyordum onu da yapamadım işte bu düşüncelerden.
  • quaker  (31.03.21 12:20:10) 
cooper +1

Gidecekseniz karar verme yaşındasınız. Çocuk olayına girdiğiniz zaman, hele çocuğun eğitimi başladığı zaman bir de ev kirası / mortgage ödemesi çok zor oluyor. 15 sene önce 320bin TL'ye aldığım dairenin yan dairesi geçen ay 2250bin TL'ye satıldı. Böyle bir getiri hiçbir şekilde yok. 11 sene mortgage ödedim. Sıkıldım ama şimdi başka bir özgürlüğüm var. Emekli olsam ya da işten çıksam ev kirasına para yetiştiremezdim bu muhitte.
  • SiyamkedisiZorro  (31.03.21 12:24:04) 
Ev fiyatları hep artacak. Kiraya verilen parayı sokağa atılmış olarak görüyorum.Kiraya verdiğiniz parayla kredi taksiti ödeyin ama kendi evinizde oturun. Maaşlarınız sabit kalmayacak, artacak ama kredi taksitleri hep sabit kalacak. Avrupa'ya taşınırsanız da kira geliriniz olur,krediyle alsanız bile başkasına kiraya verebilirsiniz. İstanbul gibi bir şehirde emlak fiyatları hep yükselecektir, yeter ki alacağınız ev zemin etüdü ypaılmış ve 99 depreminden sonra yürürlüğe konan deprem yönetmeliklerine uygun olarak yapılmış olsun.


  • iwasbornonamountainside  (31.03.21 13:14:15) 
parayı gitme ihtimaliniz olan ülkenin para birimine çevirip o şekilde tutun ve her ay da üzerine ekleyerek ilerleyin. 10 sene sonra hala türkiye'de yaşamak istiyorsanız paranızı tl'ye çevirip anadan babadan kalacak evleri de satıp istediğiniz her yerde istediğiniz her evi alabilirsiniz diye düşünüyorum. ya şu an elimdeki işi kaybedersem, ya aç kalırsam gibi düşünceler fakir refleksi ve yüzde 90'ımız bu şekilde yaşıyoruz. sizin böyle bir şeyle karşı karşıya kalmanız durumunda gidecek yeriniz de varmış. aceleniz yoksa ve şu an sevdiğiniz bir yerde yaşıyorsanız yükün altına girip stres olmaya gerek yok bence.

iş kaygınız yoksa hayat kalitenizden ödün vermeniz gereksiz.
  • golgi aygıtı  (31.03.21 13:59:20) 
ikinize de aileden ev kalacaksana niye simdi ev alasiniz ki. yaslaninca alirsiniz iste. ikisini birlestirir ustune koyarsiniz biriktirdiginiz parayi al sana istanbulda ev.


  • aydonno  (01.04.21 01:39:56) 
[]

İnsanların evleri görmeden kapora göndermesi

İstanbul'un merkezi mahallelerinin birinde ev bakıyoruz. Saat başı sarı siteyi takip ediyorum, bugün eli yüzü düzgün bir ilan düştü. Aradık hemen, kiracı 15'inde çıkacakmış, bebekleri varmış, o yüzden evi 15'inden önce göremiyormuşuz. Peki dedik, kadın ilk arayan müşterisiniz o yüzden ilk sizi arayacağım dedi.

3-4 saat sonra tekrar aradı, evi görmeden kapora vermek isteyenler var, siz ne düşünürsünüz diye sormak istedim dedi. Dolandırıcı gibi durmuyor biraz baktım emlak ofisinin adı sanı belli. Çok şaşırdım ama evi hiç görmeden insanların kapora vermesine, siz böyle bir şeyle karşılaştınız mı?


 
güvenmem.


  • clones  (29.03.21 19:47:09) 
E Dolandırıcı işte?
Dolandırıcılık illa parayı alıp kaçmak demek değil. Belki evin defoları var belki binada bi tuhaflık var belki deli komuşları var evin.
Kaporayı alsaymış o zaman hahah sizi aramış.. naif emlakçı demekki kıyamam.
Yeni konulan ilanı aynı gün görüp kapora verdiğim oldu. Ama evi görmeden öyle şey olmaz. kaporasız sözleşme vs bile olmaz.
  • rewlack  (29.03.21 19:58:29) 
Kapora göndermem.


  • hayirsiz  (29.03.21 19:58:42) 
Dolandırıcıların sıklıkla uyguladığı bir yöntem. Genelde de değerinin altında koyarlar ilanları. Bizzat kendim de denk geldim, internette para kaptıran bir sürü mağdurun hikayesini de gördüm. (Ben para kaptırmadım, dolandırıcı olduğunu anlamıştım.

Ev bakmak için kaparo göndermek başlı başına saçmalık zaten, dolandırıcılık olmasa dahi.
  • fobfilm  (29.03.21 20:00:49) 
Dolandırıcı o kişi


  • Andrew  (29.03.21 20:14:32) 
İzmir'de bir arkadaşım birebir anlattığınız gibi bir olayla karşılaştı. Kapora gönderdi. Sonradan dolandırıcılık olduğu ortaya çıktı.


  • Anthony McCarten  (29.03.21 20:27:36) 
Dolandırıcı.
Eskiden erkekleri evlenmeye ikna etmek için "kızımızı isteyen çok" derlermiş. Bu üzerine bir de para alacak.

  • pro9it9is9  (29.03.21 20:34:11) 
emlakcinin adi sani belli demissiniz. boyle kapora verenler var. emlakci da duzgun bi yermis ki size de haber vermis iste. bizzat bi evi bu sekilde kacirdi bi arkadasim. bi ev icin emlakcidaydik. ayni anda emlakcida bi taliplisi daha vardi dairenin. evi de ayni sizdeki durum gibi goremiyorduk. diger talipli ben kapora veriyorum diyip onumuze gecti. adam evin resimlerine bakip verdi kaporayi. guzel semt, guzel sokaksa bu sekilde kapora verenler oluyor yani. evin ici onlar icin onemli olmuyor.

bi de bu sekilde dolandiricilar var ama sizin durum gercek bence
  • Kittie  (29.03.21 20:53:52) 
kaçarsa kaçsın...açıkça dolandırıcılık kokuyor...


  • alicandan  (29.03.21 21:06:59) 
Mali gormeden para verilmez, kaciyorsa da kacsin.sallayin.


  • brkylmz  (29.03.21 21:47:03) 
Evet, ataşehir'de ev bakarken bazı sitelerde karşılaştım, adı sanı belli blidğimiz remax tarzı yerlerde hem de. kapora yollamadım, başkası direkt yolladı evler tutuldu listeden kalktı. ben görmeden kapora vermeme tercihindeyim ama gerçekten dolandırıcı olmadan da görmeden kapora alanlar var. o yüzden site ise, belli özellikleri sağlıyorsa evi görmene zaten gerek olmuyor, adam direkt fotolardan kapora gönderebiliyor.


  • roket adam  (29.03.21 21:58:30 ~ 21:58:59) 
Yok biz görmeden veremeyiz dedik zaten ama, açıkçası @Kittie gibi düşünüyorum, güzel semt - sokak - eli yüzü düzgün fotoğraf insanlar için yeterli oluyor sanırım. Bize göre değil ama resmen kurtlar sofrası olmuş ortalık :)


  • gmzo  (29.03.21 21:59:20) 
emlakçı kadın yalan söylemiş. zarf etmiş. kimsenin kapora verdiği falan yok. böyle diyerek sizi acele ettirmek istemiş. böyle bir şeyle karşılaşmamak için türkiyede esnafla hiç muhatap olmamak lazım


  • dafuq  (29.03.21 22:12:06) 
Geçen yıl 2. el araç bakarken fırsat bir araç denk geldi. O anda da elimde bi iş vardı bitince ararım dedim 2 saat sonra aradım. Adam aramalardan sıkılmış şekilde açtı telefonu, "abi sabahtan beri telefonum susmadı, birisi aradı Antalya'dan kapora gönderdi, kusura bakma" dedi.

Velhasıl insanlar kelepiri görünce dünyanın bi köşesinden kapora gönderebiliyor. Özellikle piyasaları takipleyenler malın iyisini ucuzunu ayırt edip "şaaak" diye basıyor parayı. Soruya yanıt olarak dolandırıcı olabilir mi olabilir. Ama genelde bu tür fırsatları dolandırılma korkusu/paniği olmayan nispeten "gözü kara" tipler yakalıyor.
  • msb  (29.03.21 23:02:35 ~ 23:04:50) 
hayatımda ilk defa bu yaz kira dışında ev bakmak için emlakçı ile muhatap oldum.

ilk ev, ilk emlakçı. evi yapan satan müteahit dayı da yanında.

evi, bahçeyi gezerken telefonu çaldı bunların. bir iki metre uzaklaşıp konuştu geri geldi. "iranlı biri vardı evi soran. kapora göndereyim diyor. ama şimdi siz evin içindesiniz. hemen karar verirseniz ona satıldı diyecem" dedi.

evin kocaman bahçesi olması hoşuma gitmişti ama bu olay midemi bulandırdı, düşünelim dedim çıktım gittim.


ertesi hafta başka bir eve bakıyordum; sahibinden satılıyordu ama bir emlakçı evi gösterecekti, evsahibi ile başka bir mevzuları varmış tam detayını anlamadım. emlakçı komisyonu yok dendi neticede.

eve bakarken yine aynı şey, emlakçının telefonu çaldı. aynı muhabbet. doktor bir çift var evi görmek istiyorlardı geleceklermiş.
haydaa dedim ama ben evden çıkıp evsahibini konuşmak için beklerken gerçekten de DR plakalı bir araç ile bir çift geldi. ya çok detaylı bir prodüksiyondu, ya da gerçekti.
  • nop  (30.03.21 10:46:34) 
[]

İnsanların başkalarının özellikleri hakkında yargıda bulunması

Bunu nasıl kendilerine hak görüyorlar ben anlamıyorum? Mesela başkasının kilosu, dökülmüş saçı, boyu hakkında yorum yapmak. Sadece fiziksel özellik de değil, karakter özelliği de olabilir. İnsanların belirli bir biçimde görünmesinin veya davranmasının binbir çeşit psikolojik, tıbbi, çevresel sebebi olabilir. İnsanları kırınca, üzünce ne kazanıyorlar? Kendi aşağılık komplekslerini mi örtüyorlar?




 
Tamamen hadsizlik, sevgisizlikten kaynaklanan saldırganlık bana göre bu tavırları. Az önce şöyle bir yorum gördüm mesela fotoğrafımın altında ve bu ahlaksızlığa bir kez daha hayret ettim, ibb.co


  • kedimedi  (21.03.21 17:56:06) 
@kedimedi okurken inanamadım! bu en uç örneklerinden birisi, internet ortamında daha da cesaretleniyorlar sanırım.


  • gmzo  (21.03.21 18:33:27) 
dünya kötü bir yer ne yazık ki. bunun da oluşmasını sağlayan zemin cehalet. bundan kaynaklı sorun. bilinçsizlik.


  • iyi olmayan gececi  (21.03.21 18:47:04) 
eğitimsizlik. öğretimsizlik değil eğitimsizlik. eğitim 'aile'de başlar.


  • phonex  (21.03.21 18:55:21 ~ 18:55:32) 
saygılı, düşünceli, empati sahibi, görmüş geçirmiş insanlar yapmaz bunu.

yapsa da yanlışlıkladır hemen özür diler vs vs.

diğer insanlar da konuşur söyler valla ağzı var diye.. hiç aklına gelmez karşıdakinin ne düşündüğü...

tüm insanlar ilk cümlede yazdığım gibi değil.

öyle olsa dünya mükemmel bir yer olurdu.

çok takmamak lazım. çünkü konuşurlar konuşacaklar.

yakın çevrenizde böyle insanları bulundurmamak önemli olan.
  • AlsterWasser  (21.03.21 19:37:04 ~ 19:40:21) 
"Her şey bir ihtiyaçtan doğar". Bu doğanın kanunlarından biri. Buna göre düşün, çok değişik ve çok ağır üzücü sonuçlar alacaksın.


  • 1bir1bir1  (21.03.21 23:16:28) 
[]

Site güvenliğine kiralık ev sormak?

İnternette gördüğümüz bir ilan üzerine, evin bulunduğu siteye gidip, güvenlik görevlisine evi ve ev sahibini sorsak nasıl olur sizce?

Yani bu üçüncü kiralık evim olacak ve emlakçıya verdiğim para kadar hiçbir şeye acımıyorum. Tek yaptıkları ilan koymak, ev sahibiyle bir araya getirip hazır sözleşme imzalatmak.

Öte yandan da diyorum ki ev sahibi uğraşmak istese emlakçıya vermezdi zaten? Ev sahipleri, ne diyorsunuz?

 
yönetici daha iyi bilir ya da kapıcı


  • jelly bear  (15.03.21 20:32:14 ~ 20:32:21) 
Emlakçı ile ev sahibi arasında sözleşme varsa başınız ağrır. Yapmaya çalıştığınız şey maalesef kanunen uygun değil. Maalesef diyorum çünkü ben de emlakçıları hiç sevmem. Ama durduk yere kendi başınıza iş açmayın.


  • himmet dayi  (15.03.21 20:44:27 ~ 20:58:53) 
@himmet dayi hocam hangi kanune göre suç acaba? şu an oturduğumuz evin sahibi (daha doğrusu oğlu, o ilgileniyor) evi tuttuktan sonra keşke bizi bulsaydınız filan dedi, o yüzden bir sene çok cüzi bir miktar zam yaptı, vs. evi bulduğumuzda da işin içinde 3 (ÜÇ) emlakçı vardı, organize zincir gibi çalışıyor mübarekler. ilk emlakçi birini, o diğerini aradı, öyle ulaştık eve. Bu suç değil mi şimdi?


  • gmzo  (15.03.21 21:03:49 ~ 16.03.21 12:26:41) 
O ilan dışında kiralık evler de olabilir. Her ev internet ilanına koyulmuyor. Şansınızı deneyin.

@himmet dayı +1 emlakcı ile sözleşme imzalıyorlar, siz de emlakcı ile sözlesme imzalarsanız o evleri kendiniz gidip alamazsınız.

Biz mesela ev satarken emlakcıya ya da internet ilanına vermedik. Bakkala, ustalara, sitedeki diğer oturan insanlara haber verdik. Bir komşumuz sayesinde de evi sattık.
  • jazzabel  (15.03.21 21:12:42) 
sorun ve telefonunu alın. emlakçılar aracı.
imam gibi. Allahla kul arasına giren insanlar gibi.
gerek yok. direkt ev sahibine ulaşın.
  • ankara06  (15.03.21 21:30:10) 
nşada ev sahibi evi emlakçıya verdiyse zaten kiracı adayları ile uğraşmamak için vermiştir.


  • nuisance  (15.03.21 22:45:12) 
eğer ulaşırsanız bir sözleşme imzalayıp imzalamadığını sorun.. bu adamların tapu dairesinde de tanıdıkları oluyor, haberleşiyorlar. eğer mafyatik tiplerse onlardan habersiz satış gerçekleştiğinde gelip orada olay çıkarabilirler.


  • jepa  (15.03.21 22:49:58) 
Evi kiralayacağız satın almayacağız..


  • gmzo  (15.03.21 22:55:27) 
Sitelerin kendi icinde ilan dondurme olayi cok o yüzden guvenlige sorun ilan disinda da baska daireler olabilir. Artik bir cok ev sahibi emlakciyla cok baglayici sozlesme yapmıyor. Veriyor 3 tane emlakciya ayrica kendim de verebilirim diyorsun o yüzden ev sahibine ulasmak da yasal olmayan bir sey yok. Zaten baglayici sozlesme yaptiysa, kusura bakmayin bu sekilde veremem emlakciyla temas kurun der. Yani denemekten zarar gelmez.


  • red g  (15.03.21 23:39:35) 
Ev sahibi olarak belirtiyorum: uğraşmak istesem zaten emlakçıya vermezdim, o komisyonun da bir kısmını kendim kiraya eklerdim kendi cebimde kalırdı. Oturup ıvır zıvır insanlarla bütün gün kiralık ev muhabbeti yapamayacağım için emlakçıya veriyorum. Emlakçıya verdiğim paraya da acımıyorum, adam görevini yapıyor, ben uğraşmak zorunda kalmıyorum.


  • roket adam  (15.03.21 23:58:11 ~ 23:58:23) 
@gmzo

emlak sözleşmesini ihlalden davalık olan ve o komisyonu (emlakçının alacağı para) her türlü ödeyen örnekler mevcut internette.

emlakçı ile uğraşmak istemiyorsan sahibinden kiralık evlere bakacaksın.
  • himmet dayi  (16.03.21 09:05:24) 
Hocam mesela adam aynı şehirde değil, gösterme durumu yok. Çevresine de güvenmiyorsa tek seçenek emlakçı kalıyor.

Benim derdim emlakçılıkla değil de aldıkları paranın fazla olması. Kirayı geçtim ama ev satışından özellikle çok alıyorlar bana kalırsa.
  • neysene  (16.03.21 11:07:48) 
@neysene benim de derdim hiç işini düzgün yapan emlakçıya denk gelmemiş olmam ve karşılaştıklarımın hep türlü çakallıklar peşinde olması.

Taşeron emlakçı çalıştıran mı dersiniz, sırf arayalım diye kiraya verilmiş evi ilandan kaldırmayan mı dersiniz.. Kaldı ki emlakçının yegane işi ben hizmet almak için gittiğimde isteklerime uygun evle beni buluşturmasıdır. Anlatıyorsun, yok, elinde ne varsa gösterip oradan oraya koşturtuyorlar insanı ya tutarsa diye. Sırf evi tutalım diye söylenen yalanlardan hiç bahsetmiyorum bile.
  • gmzo  (16.03.21 16:37:59 ~ 16:38:45) 
Öyle sıkıntılarla karşılaşmadım ama biz ev sahibi olarak şöyle bir kazık yedik bir anadolu ilindeki evimizi 600 tl üzerinden kiraya vermesi için anlaştık. Komşulardan öğrendik ki emlakçı evi 850 tlye vermeye çalışıyormuş. Kira da direkt bize gelmediği için üzerinden nemalanacakmış. Anahtarı elinden alıp levhalarını iade ettik elemanlarına. Onun yüzünden kira yüksek diyw aylarca boş kaldı ev. Önceki sefer de kiracıya 2 ay depozit deyip bize 1 depozit verdi. 1 ay komisyon 1 ay da depoziti ceve indirince kiracı çıkarken fazladan 1 ay oturmuş oldu.
Saydığınız şeylerde de haklısınız ancak bu tip sahtekarlıkları bayağı meslek grubu yapıyor. Galerici bilgisayar tamircileri telefoncular. Türkiyede ahlak kavramı yok hocam kim kime geçirirse

  • neysene  (17.03.21 18:31:29) 
[]

Kiralık evde kapalı balkonu açtırmak

Ev bakıyoruz, bir ev var sarı sitede mesela, tam istediğimiz gibi ama salondaki balkonu pimapenle kapattırmışlar. Hem ev daha karanlık oluyor, hem açık bir balkon olsun istiyorum arada hava almalık.

Tutulacak olursa ev sahibine de sorulur elbet ama, "ben kapalı kalsın istiyorum" derse mesela, eve girince kaldırıp, evden çıkarken tekrar taktırmak bir seçenek olur mu sizce? Ne kadara patlar?


 
Ben olsam cam balkon önerirdim. Yok parasını ödemeye razıysanız çıkarken de o paraya katlanacaksam hiç olmazsa en başında cam balkon yaptırırım. Buna kimse hayır demez.


  • cilekli krep  (15.03.21 16:59:46) 
Pratik sayılabilecek bir fikir vereyim, camları söküp, orta kayıtları ayırır kenara bir yere koyar saklarsanız. İleride tekrar orta kayıtları vidalayıp camları oturtur teslim edersiniz.


  • John Bloor  (15.03.21 18:02:07) 
[]

Netflix veya Amazon Prime'da kafa dağıtmalık dizi

Önerileriniz var mı?




 
the office


  • jelly bear  (10.03.21 19:25:51) 
fleabag kesinlikle.

edit:
evet aslında biraz "buruk" diye hafifleteyim.
ama diğer yandan çok da güldürüyor yahu, çok eğlendirdi beni.
aslında biraz düşüncelere dalıyorsun, yani o açıdan kafa dağıtmayabilir de.
karar veremedim ama çok güzel. :)

ama kafa dağıtmaktan kastınız binge yapmak gibi bir şeyse ozark'ı veya o tip dizileri tercih edin.
netflix'te good girls falan da var mesela, tamamen boş ama izleniyor, fena değil.
  • blatta hiberna  (10.03.21 19:31:44 ~ 20:34:35) 
modern love


  • juliette  (10.03.21 19:40:47) 
fleabag iç karartmıyor mu ya :D

çok çok çok güzel bir dizi ama kafa dağıtmanın tam tersini yapabilir.

ben nbc komedilerinin herhangi birini / hepsini (the office, parks & rec, community, brooklyn nine-nine, the good place vs. vs.) öneriyorum
  • aguen  (10.03.21 19:42:01) 
Kafa dağıtmalık dizi nedir tam olarak?


  • ryhmer  (10.03.21 19:52:47) 
Superstore


  • fakyoras  (10.03.21 19:55:42) 
Amazon: the marvelous mrs. maisel


  • prole  (10.03.21 19:55:49) 
Fleabag'in 2. sezonu son zamanda izlediğim en iyi dizi sezonudur. Ruh haline göre sıkıntıya sokabilir. Amazon.


  • m3mphis  (10.03.21 20:26:42) 
amazon = house m.d

netflix= ozark, house of cards
  • drako  (10.03.21 20:28:35) 
strange things bence.


  • das ende der welt  (10.03.21 20:37:21) 
Fleabag'i izledim, müthiş bir dizi kesinlikle ama kafa dağıtmaya uygun değil hakikaten :)

@ryhmer yormayacak (yani aşırı dram, gerilim olmayacak), fakat akıcı ve bölümleri üst üste izlenebilen diziler.
  • gmzo  (10.03.21 20:46:51) 
the marvelous mrs. maisel +1


  • Mistyimage  (10.03.21 21:23:46) 
lillyhammer.


  • mikahakkinen  (10.03.21 21:25:27) 
lillyhammer +2.
community
the good place
the it crowd
  • bihaber  (11.03.21 00:46:40) 
rick&morty - futurama - bojack horseman tarzında animasyonlar ilaç gibi geliyor.


  • co2s2  (11.03.21 11:26:01) 
[]

Ev değiştirmek için en uygun zaman

Böyle bir şey var mı? Kiracıyız, yine kiralık başka bir eve geçeceğiz. Mart-Nisan mı daha iyi olur mesela yoksa yaz ayları mı?

Daha iyi bir eve geçmek istiyoruz, ev sahibine haber verdikten sonra bir ay içerisinde istediğimiz gibi bir ev bulamazsak diye de geriliyorum biraz. Benzer süreçten geçmiş olanlar, nasıl organize ettiniz süreci?

Bir süredir takip ediyorum mesela, güzel evler ilana çıktıktan bir gün sonra tutuluyorlar, ilan kalkıyor.

Konum İstanbul.

 
Ben Aralık'ta taşınmıştım. Yağış vs. olmadığı sürece tek olumsuz tarafı soğuk havada elektrik, su, doğalgaz vs. uğraşmıştım. Ama şimdi onların hepsi online başvuru ile oluyor sanırım. Nisan ve yaz ayları arasında çok fark yok. Evi bulduğunuzda ev sahibine haber verirsiniz. Evi tutunca 15 gün sonra taşınacağım vs. dersiniz. 15 günlük fazladan kira ödersiniz eski eve. O bitsin, hemen o başlasın gibi bir derde girmeyin boşuna. İstediğiniz gibi ev bulamazsanız ve mevcut ev sahibi de başka bir kiracı ile anlaşırsa ortada kalırsınız.


  • himmet dayi  (07.03.21 19:39:22) 
Ev değiştirmek için en uygun zaman okulların yaz tatilinde olduğu zamandır. Memurların tayin mevsimidir. Kiralık evlerinden çıkar yeni kiralık evlerine giderler. Üniversite öğrencileri evlerini boşaltır, yeni öğrenciler ev tutarlar. Kiralık evin ve ev arayanın en bol olduğu, dolayısıyla kiraların arz ve talebe göre en oturmuş olduğu zamandır.
Diğer zamanlarda ya genelde tercih edilmeyen evler kiralıktır ya da düzgün bir ev ise talebi fazla olduğu için yüksek kira istenir.
İşi bilen ev sahipleri evinin yaz sezonunda boşaltılmasını ister, çünkü yeni kiracısının memur kiracı olmasını ister. Memur kiracı makbul kiracıdır ve tayin dönemi yaz ayları olduğu için diğer zamanlarda bulunmazlar.
  • Mirket  (07.03.21 20:58:47) 
[]

Eşim az önce banyoda düştü

Gözüm karardı bi an bayıldım sanırım diyor. Büyük bi gürültüye uyandım, rezervuar kırılmış yerdeydi. Ben bağırarak gittim, kapıyı açtığımda gözleri açıktı kalkıyordu. Birkaç bira içmişti, sinüzit aktı ve kustu. Şimdi iyi uyutmadım ama katiyen hastaneye gitmek istemiyor iyiyim diyor. Ne yapmam lazım




 
Görünürde bir şeyi yok


  • gmzo  (27.02.21 01:32:02) 
Tansiyon ölçme aletimiz yok maalesef


  • gmzo  (27.02.21 01:38:09) 
Nabzına baktım şimdi 61 saydım bir dakikada. Başını vurduysa diye korkuyorum ama kesinlikle gitmem şimdi hastaneye kötü olursam söylerim diyor


  • gmzo  (27.02.21 01:46:22) 
Dilini çıkarttırın ve sağa sola uzatmasını isteyin, Güldürün, suratı simetrik mi diye bakın, mantıklı birkaç cümle kurmasını isteyin. Düz bir çizgide yürümesini isteyin, ellerini yana açtırıp, her iki elin parmak ucuyla burnuna dokunmasını isteyin. Yapamadığı varsa ambülans çağırın.


  • Mirket  (27.02.21 02:06:54) 
tansiyon ve gün içerisinde kusma beyin kanamasına kadar gidebilir. belki de hiç bir şeyi yoktur ama riske neden atasınız. sabah doktora gidiniz.


  • bisorumvargaliba  (27.02.21 03:06:11) 
Geçmiş olsun, alkol almış olmak dışında anlattıklarınızın aynısı bir akrabam yaşadı, beyin kanaması geçirmiş.


  • evanka  (28.02.21 00:46:55) 
[]

igdaş son okuma tarihi ile fatura tarihinin farklı olması

Eskiden son okuma tarihi ile fatura tarihi aynı olurdu, Kasım'a gelip sayaç değiştirdiler, artık arada 15 günlük bir fark oluştu son iki faturada. Yani bugün gelen faturada son okuma tarihi 27 ocak diyor, ayda iki kez gelip, bir gün sayaç ölçüp diğer gün fatura mı kesiyorlar anlamadım?




 
Benim de saat değişti. Bana 2 farklı fatura geldi 2 gün arayla. Okuma tarihi eski sayaçta farklı olduğu için arada bu aya özel bir fark vardır. Önümüzdeki ay okuyup direkt faturasını keserler. O fark ortadan kalkar.


  • himmet dayi  (10.02.21 19:46:41) 
[]

Çok bunaldım

11 aydır evdeyim, doktora tezi yazıyorum, uzaktan çalışıyorum. Parkta-sahilde yürüyüş, yoga derken yine iyi idare ediyordum ama 3 hafta önce bacağımı sakatlamamla ikisini de bırakmak zorunda kaldım. Çok fena bunaldım, ruhum sıkılıyor, bir taraftan da kendime kızıyorum şımarıklık yaptığım için. Şu ortamda işe gitmek için insan içine çıkmak zorunda değilim, yakınlarım sevdiklerim iyi.

Ama yakın gelecek için bile plan yapamıyor olmak, bir tiyatro oyununu, seyahati heyecanla bekleyemiyor olmak bütün hayat enerjimi sömürdü artık. Enerjim de yüksektir ama bir senenin sonunda stokları tükettim sanırım.

Ne soracağımı da bilmiyorum öyle yazma ihtiyacı hissettim.

 
Böyle durumlarda her şeyin geçtiğini kendime hatırlatıyorum. Daha önceki dertlerimi hatırlamadığımi.


  • kisa  (09.02.21 22:35:36) 
Sizden kötüleri düşünerek şükretmek daha da üzüntü vermesi lazım mantıken. Eş dost davet ediyor musunuz eve? Çok iyi geliyor. Eski erkek arkadaşıma bacak sakatlığında refakat etmiştim, zamanı çok kolay geçmişti.


  • jalapeno  (10.02.21 00:28:30) 
Bir umut bekliyoruz işte. Kafa dağıtacak kafa bile kalmadı.


  • intihar etsem de kendime gelsem  (10.02.21 00:41:44) 
Sosyalleşmeler iyidir.


  • hepbiarayisicinde  (10.02.21 01:00:09) 
[]

Bacakta ağrı

Birkaç gündür özellikle hareketsiz kalınca (yani çoğunlukla gece) kendini hissettiren bir ağri var üst bacağımda. Dayanılmaz değil ama kendini hissettiriyor, biraz hareket ettirince, bacağımı esnetince, yatakta pozisyon değiştirince geçiyor. Hep aynı yerde.

Bana kas ağrısı gibi geliyor ama pcos için doğum kontrol hapı kullanıyorum uzun yıllardır ve birkaç yerde pıhtı atma ihtimalini arttırdığı yazıyordu, pıhtı atan kişiler de bir bacak ağrısından bahsediyor ama şiddetli diyorlar. Bilmiyorum evham mı yaptım, öyle bir şey olsa harekete bağlı geçmez sanki ağrı? Yoga yapıyorum evde, kası incitmiş de olabilirim istemeden.

Fikri olan var mıdır? Bunun için hangi bölüme gidilir?

 
Bir genel cerraha gidip renkli doppler isteyin.


  • deer hunter  (20.01.21 11:55:52) 
Bacak ağrınız corona bile çıkabilir.
Bkz. ben.
Geçmiş olsun ama bir uzmana gidin derim 5 gün boyunca geçmezse.
  • denizmaniaherif  (20.01.21 12:15:43) 
[]

Şu araçlar masraf / bakım / arıza yönünden üzer mi?

Ağırlıklı olarak uzun yol / kampta kullanılacak, hafif arazi koşullarında da kullanılabilecek araçlara bakıyoruz. Otomatik olmalı. Araçlar arası fiyat farkı var, duruma göre biraz daha bekleyip / biriktirerek alabiliriz çünkü. Genel olarak görüşleri merak ettim.

Subaru Forester, 2008, 149.000 km
www.sahibinden.com

Subaru Forester, 2009, 116.500 km
www.sahibinden.com

Suzuki Grand Vitara, 2012, 87.000 km
www.sahibinden.com

 
Bahsettiğiniz araçlar sizi yakıt anlamında üzer. ne kadar stabil kullansanız da 12 litrenin altına düşemezsiniz. Bir dönem linki gönderdiğim aracı kullandım. şehir içi yakıt 8 litre civarı. motor passat motoru. kaporta aksamı ise fiat freemont ile birebir.

www.sahibinden.com
  • obscure  (16.12.20 17:28:44) 
Bu tarz az bulunur, az bilinir araçlarda benim tavsiyem hep şu olur;

bir kaç farklı yedek parça için oturup internetten bir kaç parçacıyı arayın bakalım yedek parçası bulunuyor mu? Bulunuyorsa kaç para?

Ondan sonra karar verin.
  • John Bloor  (16.12.20 17:32:04) 
100bin kilometre üzerinde araç almayı tercih etmezdim.

yakın zamanda 5 yaşında bir subaru aldım, parçası var piyasada. her usta yapamıyor ama doğru ustayı bulduğunuz zaman, parçaları pahalı değil.
  • co2s2  (16.12.20 17:52:15) 
bu araçlar arıza yaptığında belli yerler dışına çıkamazsınız. eğer ezecekseniz duster ideal.


  • mikahakkinen  (16.12.20 21:40:56) 
Bende sizin gibi kamp için Şub arayisindaydim. Daha sonra çok maliyetli olunca bir tane normal bir tane de arazi aracı aldım. Suzuki var bende daha sorun yaşamadım. Ama size tavsiyem baktığınız motor tutulmayan motor ve vergisi de yüksek. Subaru ise bizim ülkemizde pahalı ve 11 yaşında arabaya o kadar vermeyin derim. Burceniz nedir? Birde rav 4 leri inceleyin derim


  • spacevan  (17.12.20 02:27:31) 
[]

Ikinci el otomobil piyasası

Önümüzdeki aylarda araç alma niyetimiz var, acelemiz yok. Sözlükteki başlığı takip ediyorum da, her iki uç görüşte de bir sürü yorum yapan var :)

Ocak 2020 fiyatlarına dönülmesi mümkün değil elbette ama, pandemi nedeniyle fırlayan fiyatların, aşılamanın başlamasıyla birlikte bir miktar geri çekileceği beklentisinde olmak çok da yanlış değil gibi geliyor bana ama bilemiyorum.

Siz ne düşünüyorsunuz?

 
arabalardan ve ekonomiden pek anlamam; ama bir vatandas olarak sunu rahatlikla soyleyebilirim. turkiye'de bu saatten sonra hicbirseyin fiyati dusmez. kaldi ki ortada kitlesel bir fiyatlandirma var. milyonlarca kisinin hadi fiyatlari dusurelim diyecegini sanmiyorum. hele ki bu isi gelir kapisi olarak goren ac insanlarla doluyken.


  • buenosdias  (10.12.20 09:35:14) 
Bence önümüzdeki yaza kadar tekrar bir zıplama olmaz diye bekliyorum. Önümüzdeki aylarda şimdiye göre hafif bir düşme olabilir ama fiyat bazında %10 olmaz diye düşünüyorum.

Alacağınız aracın fiyatı yüksek değilse (300-400 bin filan), bence beklemeye değmez. Uygun aracı zaten bir iki günde bulacaksınız diye bir şey yok. Ben olsam aramaya başlardım, istediğiniz ve içinize yatan aracı bulursanız, 3-5 bin lira için beklemezdim.

Temiz ve kısa sürede masraf çıkartmayacak aracı bulmak çok daha önemli.
  • burfak  (10.12.20 09:39:50) 
hani bir laf var alan yok satanı şey edeyim diye :) faizler düşükken peynir gibi araç satılıyor, satıcılar talep geldikçe ve sıfır km. otomobil olmadığı için fiyat arttırıyorlardı. misal bende aracımı satılığa koydum. aynı model ve benzer km ve özellikte araçların en yükseği 130 -135 bin tl ise ben 120 bin tl rakam yazdım. 2 aydır arayan kişi sayısı sadece 1. uzun zamandır favorilerime aldığım araçlar satılmadı ve satıcı götüm götüm 500 -300 tl fiyat indiriyor. yani piyasada son 1.5-2 aydır durgun. tekrar bir zıplama yaşanmaz ama fiyatlar çok da düşmez.


  • delidir yakalayin  (10.12.20 10:17:32) 
Döviz ve virüste kötüye gidiş olmadığı sürece seve seve düşmek zorunda.


  • alfred  (10.12.20 10:23:11) 
100bin TL fiyat yazmış adam fiyatını 80bine 70bine çekmeyecek, kıyı kıyı 95e falan indiren olur belki. ama dolar ve/veya enflasyon oranında bir artış da olmaz. yani reelde inmiş olur. bu sene 100bin olan, seneye de 100bin olur.


  • co2s2  (10.12.20 10:26:17) 
@cos2s2 ben de bu düşünceyle bir sene beklesek mi diye düşünüyorum, şu ortamda fiyatın artmaması da düşüş demek aslında. ihtiyacımız da acil değil.

Yalnız favoriye eklediğim ilanların ikisi son bir ayda fiyatlarını parça parça toplam 10 bin TL düşürdü (190 bin - 210 bin TL civarındaki araçlar).. 15 ilan eklemişim, 3'ü satıldı. Geri kalan 10 ilanın da satma niyetlerinin olmadığını, ortamdan faydalanıp bu fiyatlardan satılıp satılmayacağını denediklerini düşünüyorum açıkçası.
  • gmzo  (10.12.20 10:36:40) 
türkiye'de fiyatlar düşmez. en iyi ihtimal sabit kalır. insanımızda katır inadı var. 2 sene sabit kalsa enflasyondan fiyatı %30 düşmüş olur zaten.


  • stewie  (10.12.20 11:25:46) 
2020 başından beri bu fiyatlar düşer çok yüksek dedim. kesin düşer, düşecek diye araba değiştirmeyi erteledim. mart ayında sıfırı 170 bin civarında olan araç şu anda 300bin küsürlere satılıyor ve boş paket. Bu dolar kuru ve vergi mantığı ile sıfırların düşeceğini sanmam. İkinci elde kış ayları, kredi faizlerinin artması falan talep azalırsa biraz düşecektir, ama bu düşüş en fazla %20 civarlarında olur. Eğer paranız hazır ise ikinci elde fırsat araçlarını takip edip uygun bulduğunuzu alın derim ben.


  • kraldan cok kralci  (10.12.20 11:45:14) 
mesleğinizi ya da ne iş yaptığınızı bilmeden konuşuyorum. bence şu anda araba alma zamanı değil, hele hele ihtiyaç değilse hiç değil. insanları işten çıkartmasalar da, maaşlar tam yatmıyor, kısa dönem ödeneği bilmemne.. sağlam dediğiniz sektörlerde bile millet batıveriyor. dolar altın borsa vadeli mevduat vs paranızı saklayın derim.


  • co2s2  (10.12.20 13:36:34) 
piyasada hareketlilik azaldı evet, bundan dolayı da elden çıkartmak isteyen vatandaş ilandaki fiyatı azar azar düşürüyor. fakat bu fiyatların düştüğü anlamına gelmez. yüzde on bile sayılmaz bu bahsettiğiniz düşüş, ki bu da piyasanın hareketsizliğinden.

kış ayları geldiğinde zaten piyasa durgunlaşır, en az şubat mart aylarına kadar da durağan geçer. havalar azıcık düzelmeye başladığında talep ve dolayısıyla fiyatlar artar.
yani bence almaya kararlıysanız çok fazla da beklemeyin, sadece almak istediğiniz/takip ettiğiniz araçların tüm artılarını eksilerini iyi incelemeye çalışın ki bunca çaba ve kafa patlatmanın sonucunda hayal kırıklığı yaşamayın.
  • gkhncnzdgn  (10.12.20 16:52:22) 
otomobiller en yüksek fiyatındayken bu ülkede satış rekorları kırıldı ve çoğu bayide araç bulunmuyordu. buradan tahmin yürüt, sence düşer mi fiyatlar?


  • etna  (10.12.20 19:24:37) 
[]

Tokyo'da geçen film

Önerebilir misiniz? Lost in translation dışında, mümkünse kemtin ön plana çıktığı, akıcı bir film arıyorum.

Edit: Alternatif olarak başka bir Japon kentinde geçen film de olur.


 
Fast and furious Tokyo drift :D


  • mirty  (09.12.20 21:38:46) 
Enter The Void.


  • pike  (09.12.20 21:41:10) 
The Harimaya Bridge


  • Uncle Sam  (09.12.20 21:49:41) 
[]

Ortaokul çağındaki öğrencilerin takip ettikleri youtube kanalları

Hangileri? Yani mümkünse şaklabanların kanallarını değil de biraz daha düzgün kanalları arıyorum.




 
Ruhi çenet falandır


  • optimistbakunin  (01.12.20 11:49:38) 
[]

2021 Yazı

Nasıl olacak sizce, tatil, gezme tozma bakımından?

Şu an durumlar kötü ama 2020 yazını bile rahat geçirdi insanların çoğu, o yüzden her şekilde 2021 yazında gezer herkes gibi geliyor. Çok fena yurtdışı planı yapasım var, bunaldık iyice yahu :(


 
herkese aşı yapılabilecek mi o sıkıntı muhtemelen pasaport kontrolünde aşın var mı diye kontrol ederler.


  • aziz dostum jack  (19.11.20 20:30:16) 
2021 yazı, 2020 yazından beter olacak, planlarınızı erteleyin. aşı maşı gelmeyecek o tarihe. bunlar boş hayaller.


  • matilda  (19.11.20 20:48:40) 
@matilda, bunu neye dayanarak söylüyorsunuz? ne olduğu bilinmeyen, tüm dünyayı perişan eden virüsün dördüncü ayında bile sınırlar açılıp 2-3 ay boyunca neredeyse her şey normale dönmüşken aşılar çıkmaya başladıktan sonra mı "daha kötü" olacak?

hani yaza düzelmeyecek, yaz için plan yapmanızı önermem vs. deseniz neyse de "2021 yazı 2020 yazından daha kötü olacak" çok iddialı ve abartılı bir ifade değil mi?
  • der meister  (19.11.20 21:01:52) 
Türkiye için 2020 yazından bir farkı olacağını sanmıyorum. Altı üstü 6-7 ay sonrasından bahsediyorsunuz, o döneme kadar türkiye gibi bir ülkeye aşı gelmesi, organizasyonu yapılması imkansız, gelse bile bir çok insan zaten yaptırmayacak haklı olarak. Büyük ihtimalle hiç bir şey değişmez ve kısıtlamalar devam eder.


  • roket adam  (19.11.20 21:03:38) 
Vallahi meister'a katıldım, bu kadar iddialı konuşunca biraz daha açıklama gerekiyor @matilda.


  • gmzo  (19.11.20 21:36:36) 
mayıs ayı içerisinde maske zorunluluğunun artık kalkacağını ve tamamen eskisi gibi olamasak da normale dönmeye başlayacağımızı düşünüyorum.


  • dis kapinin mandali  (20.11.20 01:10:30) 
[]

Araba satın almak için ayrılan bütçe

Günaydın, sabah sabah merak ettim.

Kira için gelirin maksimum %30'u olmalı diye yaygın bir kanı var ya, araba almak için böyle bir düşünceniz var mı merak ettim? Yani toplam birikimin / mal varlığının şu kadarını geçmemeli gibi.

Seneye araba alma planımız var, son dönemdeki korkunç fiyat artışına rağmen almayı düşündüğümüz arabayı (ikinci el) alacak kadar biriktirdik. Fakat hepsini birden arabaya gömmek doğru gelmiyor (döviz ve altında şu an birikim). Zor günler için az miktar ayırıp geri kalanıyla arabayı nakitle almalı mı, yoksa birikimin bir kısmını koruyup kredi mi çekmeli?

 
Ben hazır paramı asla arabaya yatirmazdim. Komple kredi çeker(oran uygunsa) hazır paramı yatırım aracı olarak görür ve zor günlere saklardim.

Tabi bu ben.
  • westblack  (18.10.20 09:55:03) 
Arabamı geçen yıl satın aldım. 2018 yılından beri Türkiye ortalamasının çok çok çok üstünde gelirim olmasına rağmen birikmiş paramın tamamını araca vermek bana delilik gibi geldi. Hele kredi falan çekip araç almak inanılmaz geliyor bana.

Ben de BMW 3.20i istiyordum. Bunun yerine biraz da kenarda para bırakıp Audi A3 Sedan aldım. Keşke BMW alsaydım diyor muyum? Hayır. Çünkü kasko, sigorta, yıllık bakım vb. ücretleri biraz daha fazla olacaktı. Bu pandemi döneminde çok büyük bir maddi yük. Bence istediğiniz arabanın bir tık alt modellerine bakabilirsiniz, paranız kenarda kalsın diye. En basitinden arabayı aldıktan sonra motorun arıza vermeyeceğinin ve size 20 bin TL masraf çıkarmayacağının garantisi var mı? Yok. Kenarda para olmak zorunda. Dibine kadar harcamayın.
  • hitokiri kenshin  (18.10.20 10:04:21) 
Amerikalılar yıllık gelirin en fazla 3'te 1'i diyor bu soruya. Tabi onlarda ÖTV yok, o yüzden TR'ye uyarlayarak en fazla 1 yıllık gelirin tamamı kadar diyorum ben. Aylık 5 lira kazanıyorsan, 60 liralık bir araç alabilirsin gibi. 3-4 yıl önceye kadar çalışıyordu bu, şu an çalışır mı bilmiyorum.

Eğer halihazırda idare eden bir aracınız varsa bence almayın, çünkü ikinci el piyasası korkunç durumda. Yani temiz araç yok gibi, o yüzden çok dikkatli olun alırken.
  • plutongezegendegilmi  (18.10.20 10:39:01 ~ 10:39:22) 
eskiden olsa 1 yıllık maaş derdim ama çok zor artık.


  • jelly bear  (18.10.20 10:55:29) 
"Kira için gelirin maksimum %30'u olmalı" falan bu kurallar amerika'da orta sinif (yani varlikli, cok tuketen ve banliyolerde yasayan insan tipi). Turkiye elbette ekonomik olarak bambaska bir yer. O yuzden o kurallara takilmayin. Istanbul'da yasayan kariyerinin basinda birinin kirasi gelirinin %30'un uzerinde olabilir misal.

Arbaya bakisim ise, malum turkiye'de hem arabalarin kendisi hem de petrol asiri pahali. trafik de kotu. buna gore dusunmek lazim. cocuk varsa mesela araba sart ama cocuk yoksa almazdim. Parayi baska turlu yatirim araclarinda degerlendirirdim. Illa alacaksam da kesinlikle ekonomik bir sey alirdim, zira bu sorulari soruyorsaniz lukse kacmanin hic manasi yok.
  • hot potato  (18.10.20 11:15:10) 
Avrupada genel kanı aylık kazancın 10 katı araba için. Türkiye için yeni bir şey uyarlamak lazım bu metotla 20 bin gelirin olsa golf alamıyorsun.


  • ludwig boltzmann  (18.10.20 12:50:52) 
@pluton yani 4 aylik maas diyorsun, abd sartlarinda bile az geldi. Kaynagin var mi ?


  • pofudukayi  (18.10.20 14:26:34) 
Kenarda seni + krediyi en az 5-6 ay boyunca idare edecek bir para ayırdıktan sonra kalan parayı kullanabilirsin bence. Ama kenardaki tüm parayı basarsan çok stres altında yaşarsın.


  • roket adam  (18.10.20 21:38:43) 
@pofuduk,

www.moneyunder30.com
www.interest.com
www.financialsamurai.com

Kredi, taksit ve vergi olaylarına girince işler biraz daha karışıyor ama kabaca aynı orana ulaşıyoruz diye düşünüyorum.
  • plutongezegendegilmi  (19.10.20 09:29:44) 
yurtdisinda aylik odemelerinin senin zorlamasini istemiyorsan (ustune bir de benzin, sigorta, bakim vs gelecek cunku) senelik burut maas/4 formulu ise yariyor, tecrube ile sabit.

ama turkiye'de araba fiyatlari o kadar abzurd bir noktaya geldi ki hicbir formulun ise yarayacagini sanmiyorum, formulu bulana nobel falan vermek lazim. ustune benzin fiyatlari da yuksek.

turkiye'de olsam herhalde birikimin bir kismiyla 10 yasinda falan bir japon alir devam ederdim.
  • cooperr  (19.10.20 09:59:19) 
[]

Bankacı maaşları sorusu

1. Bir bankada "senior officer" olarak çalışan, döviz transferleri ile ilgili işlemleri yapan, sorunların giderilmesine destek olan, 20 yıllık deneyimi olan biri ne kadar kazanır?

2. Tam pozisyonu bilmiyorum ama yine bankada, şubede, gişede değil ama müşteri ile ilgilenen, satış yapan, yaklaşık 15 yıllık deneyimi olan birisi ne kadar kazanır?

Ne kadar fark eder bilmiyorum ama banka İş Bankası. Teşekkürler.

 
1. Sorunun cevabı 7-8 civarı + çok fazla yan hak.


  • atacaksinfinke  (08.10.20 09:31:23) 
20 yillik deneyimin 15binden asagi almasi cok olasi degil.

Ikinci siradaki personel 7-8 bandinda olmali en fazla
  • ala09  (08.10.20 16:50:56) 
Cevaplar için teşekkürler.

@ala09 ben de öyle düşünüyordum ama sorudaki iki kişi bir çift, kira ödemiyorlar, çocukları yok ve yurtdışına tatile gitmenin pahalılıktan mümkün olmadığını söylüyorlar. evlerine 22 bin lira giren ve kira ödemeyen bir çift yılda 1-2 hafta yurtdışına çok rahat gider diye düşünüyorum.. bu yüzden sormuştum aslında.
  • gmzo  (08.10.20 20:12:26) 
@gmzo, bence onlar mazaret ariyolardir gitmek istememelerine :) veya baska borclari vardir sizin bilmediginiz yuksek faizli dusuk vadeli krediler vardir vs. Her insanin istirabi farklidir, birini olduren sey digerini etkilemez bile mesela.

Veya varyemezlerdir? Kefenine cep diktirenlerdenlerdir?
  • ala09  (10.10.20 20:22:27) 
[]

Pandemi sürecinde mesai saati, haftasonu, izin kavramlarının kalmaması

Bir devlet üniversitesinde araştırma görevlisiyim ve Mart ayından beri (yaz ayları da dahil olmak üzere) çevrimiçi dersler, evrak işleri, kendi doktora tezim olmak üzere hiç durmadan çalıştım. Eylül'de iki hafta yıllık izin yazdım ve izinde olduğum süre içerisinde ders formları güncellenecek diye whatsapp gruplarına mı eklenmedim, toplantı var izinde olanlar gönüllü olarak katılabilir(!) diye mailler mi almadım..

Mesai saati / haftasonu kavramlarını zaten aşmışlardı ama bu kadarı da fazla diye geri çevirdim tüm görevleri. İşler uzaktan hallediliyor diye iki hafta zihnen işten uzaklaşmamıza bile izin verilmiyor artık. Başka iş ortamlarında durumlar nasıl diye merak ettim? Çoğu iş yeri yüz yüze çalışmaya da döndü biliyorum ama, nasıl etkiledi pandemi süreci çalışma düzeninizi?


 
bizde de evden çalışmaya geçince gece gündüz birbirine girmiş vaziyette, normalde asla yapmazken kendimi ek mesai yaparken buluyorum sürekli. lakin senelik izin ya da hastalık izni olana bizde kimse dokunmaz.

seni izninde rahatsız edeni sen de rahatsız et. sana o hakkı tanımış oluyor seni rahatsız ederek.
  • theseachange  (10.09.20 12:57:41 ~ 12:58:21) 
Pek mesai sevmeyen ve haklara mümkün olduğunca saygı duyulan bir yerdeyim ama evdeyken öğle arası ve mola kavramları kayboluyor doğal olarak. Bazen de akşam bilgisayarı kapatmayıp çalışmaya devam ediyorum ama...

izindeyken gelen toplantı davetlerine izinde olacağım diye dönüyorum. whatsapp grupları konusunu da çok sallamıyorum. Ama "aradım açmadın" vs. gibi darlama olursa cevabını veririm. Şöyle bir durum var, sizin dünyayı bilemem ama beyaz yakalı dünyasında hak verilmez alınır durumu var. Eğer hakkımın arkasında durmazsam kimse bana acımaz. O nedenle "orda bi dur" iması verdiğim müddetçe bana bulaşamıyorlar.
  • lcha  (10.09.20 13:06:54) 
Icha +1 hak verilmez alınır gerçekten.

Ben tek başıma çalışıyorum ama işim şirket sistemleriyle alakalı olduğu için sürekli darlıyorlar beni. Haftasonu arayan var, gece 10da arayan var. 5ten sonra bana yöneticilerim dışında kimsenin ulaşamayacağını her defasında belirtiyorum ve açmıyorum telefonları.

Bir de sürekli her işin anında olmasını istiyorlar. Yoğunum yapamam diyorum ya da 2-3 hafta sonra bakabilirim işim var diyorum. İnsanlar üşenip her işi bana kitleme derdinde. Benim zamanımı kimsenin yönetmesine izin vermiyorum kısacası. Ama yöneticim de bu konuda arkamda olduğu ve bu tavsiyeleri verdiği için şanslıyım.
  • jazzabel  (10.09.20 13:25:17) 
Ben de bir devlet unisinde aras gorum. Hemen hemen benzer sikintilari yasiyorum. Bana kalirsa calisma arkadaslarimizin ve uni yonetimimizin etik anlayisi yok.
Ayrica cogunlugunu yok burslularinin olusturdugu, sirf yalakalik olsun diye her istenileni yapan kisilerde de suc var.
App gruplarinda "Gecenin 11inde toplanti yapalim" kararlari siklikla aliniyor. (cunku hocalarin evde cocuklari var. Kahvalti, ogle yemegi, aksam ev isleri derken calismaya ancak cocuklar uyuduktan sonra sira geliyor)
Ancak bir aras gor arkadasim var. Bizler gibi bu durumlardan sikayetci... arkadas mesai saati disinda gelen islere "ben uygun degilim hocam" diyor. Cevredekiler bunu hos karsilamasa da sanirim bu donem ben de ayni seyi yapacagim.
  • nax  (10.09.20 13:53:13) 
Vakıf üni'de arş.gör. arkadaşım var, benzer şeylerden bahsediyor. Onlarda bunun üstüne kısa çalışma ödeneği var, maaşını tam alamıyor, sözde maaşları sizinkilerle eşitlenecek ama onu yapmadıkları gibi düşük veriyorlar. Ben de bir vakıf üni'de öğretim görevlisiyim, ben şimdilik rahatım.

Üniversiteler (ne yazık ki eski kafa hocalardan dolayı sanırım) bu tür konularda daha kötü. Özel sektörde çalışan arkadaşım saat 18.00'dan sonra çalışmayabiliyor veya sonraki gün daha geç başlıyor vs. Fazla mesai ücreti alıyor (ki bu yüzden zorunda kalmadıkça akşam iş veremiyorlar) gibi gibi... Hocalar ar.gör.lere akşam mesaj atıp arayabiliyorlar. Çok kötü. Ters bir şey deseniz de geleceğinizle tehdit ederler sanırım. Sonuçta jürilerinizde bir kısmı olabilir, ileride doktor olduğunuzda gireceğiniz yerlerde bir kısmı bulunabilir.
  • nhk ni youkosu  (10.09.20 14:11:48) 
biz de devlet üni., nöbetleşe gidiyoruz ama pek sıkı değil. normal iş akışını hallediyoruz. ben temmuz ayı izinliydim ama çok aradılar, basit şeyleri bile yapamıyor ilgililer bazen.

şimdi sınav görevi geldi lisansüstü için ama işler ciddiye alınmıyor, ben o açıdan sıkıntılıyım. dilekçe vereceğim önlemlerin alındığını teyit etmeleri için. sıkıntı çıkarsa belge olsun diye.
  • passion rules the game  (10.09.20 14:26:22 ~ 14:30:56) 
[]

Haftada iki gün covid servisinde görev alan doktor arkadaşım...

...haftaya şehir değiştirip kuzeninin düğününe gidecekmiş. Ben ne düşüneceğimi bilemedim. Siz ne diyorsunuz?




 
hayat eve sığar üzerinden ihbarda bulunabilirsiniz.


  • false pretension  (31.08.20 00:39:48) 
nedir bu düğün merakı, nasıl bir akıl tutulmasıdır ya... iyi halt yiyor.


  • not dark yet  (31.08.20 01:01:59) 
[]

Kamp ve uzun yol için kullanılacak araç

İstanbul'dayız o yüzden şehir içi nadir kullanacağız (ancak ikea'ya filan giderken, zaten çok merkezi yerde yaşıyoruz, 2-3 sene sonra çocuğumuz olursa da çocukla ilgili ihtiyaçları karşılamak için şehir içi kullanabiliriz). Tatillerde uzun yol için ve kampta kullanmak için hangi aracı önerirsiniz? İkinci el, 150 bin civarı bütçe diyelim.




 
honda crv


  • ankarakecisi  (14.08.20 23:37:45) 
Asx, jimny


  • mutlu yillar sana  (15.08.20 00:08:17) 
[]

Çalışanı maske takmayan marketi nereye şikayet edebilirim?

Keşke fotoğraf çekseydim, o an aklıma gelmedi. Mopaş'ın Kadıköy'deki bir şubesinde raflara ürün yerleştiren üç çalışan maskesizdi. Nereye şikayet edeyim? Bir işe yarar mı şikayet?




 
Kendilerine söylediniz mi?


  • etna  (10.08.20 19:06:18) 
BİMER
CİMER
@EGM
@SuleymanSoylu
@CBErdogan
  • himmet dayi  (10.08.20 19:36:43) 
@etna maske takması gerektiğini adı gibi bilen insanla muhatap olup, sinirimi bozmam ne işe yarayacak? ciddiye alıp taksa bile, marketten çıktığım an geri indirecek.


  • gmzo  (10.08.20 19:39:45) 
saçma duyarları ciddiye almayıp o marketi umarım şikayet edersin. türk halkı her konuyu dramatize etmeye bayılıyor.


  • wmeh  (10.08.20 20:47:07) 
[]

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası Doğum Paketi

Tamamlayıcı sağlık sigortası yaptıracağım, önümüzdeki sene hamilelik planlıyorum, o yüzden doğum paketi ilk bakışta mantıklı geldi. Sigortayı yaptırdıktan 12 ay sonra kullanılabiliyor sigorta, doğum paketi için 2 bin lira vereceğiz fazladan. İki senede 4 bin lira vermiş olacağız yani, gebelik süresince muayene, test ve doğum ücreti dahil oluyor buna. Acıbadem, Amerikan Hastaneleri dahil değil ama Medipol, Kolan, Central Hospital gibi kurumlar var..

Çocuk planlama işini yeni yeni düşünmeye başladığımız için henüz uzağım bu konulardan, o yüzden emin olamadım. Özel kurumları tercih ederim her şekilde sanırım ama, "bu sigortayı yaptırmasaydım keşke, Acıbadem'i tercih edeceğim" gibi bir düşünce oluşur mu sizce? Süreçle ilgili deneyimi olan suserlardan yardım bekliyorum..


 
Eşimin hamileliğinden anladığım kadarıyla; hamileliğin başından itibaren kendinize bir doktor bulmanız gerekiyor. Bu doktor sizin -sözle konuşulmasa da- badiniz oluyor. Hamileliğiniz süresince sürekli ona muayene oluyorsunuz ve doğumunuzu da o yaptırıyor. Bizim doktorumuz gece 2'den öğlen 2'ye kadar yanımızdaydı mesela. (Umarım sizin ki bir avazda doğar)

O nedenle bulduğunuz doktor hangi hastanedeyse (muayenehanesine gittiğiniz doktor hangi hastanede doğum yaptırıyorsa) o hastanelerde geçen bir sigorta çok işinize yarar. Biz 2017'de sadece doğum için hastaneye 3.000-TLnin üstünde para ödedik. (Epidural'lı oldu) ve yukadıda "sigorta geçiyor" dediğiniz özel hastanelerden biriydi.

Dolayısıyla sigortadan önce çevrenize sorup doktorunuzu bulmaya çalışın. O doktorun çalıştığı hastaneyi kapsayan bir sigorta yaptırın. Tabi doktorun iki sene içinde oradan ayrılmayacağının garantisi de yok.

Veya garatici davranır tüm hastaneleri kapsayan bir paket yaptırırsınız. Takdir sizin.
  • yargin  (10.08.20 15:27:58) 
Kesinlikle önce doktorunuza karar verin. Bebek için karar verince zaten bir jinekolojik muayene şart. Birkaç doktor belirleyip görüşün muayene olun, doktoru da öyle seçin.

anadolu sigortadan tamamlayıcı yaptırdım ben, onda sadece yaptırdığın ilk ay hamile olamaman şartı var. Kasımda sigorta başlayıp aralık ayında Tüp bebek tedavisine başladım ben mesela.
  • ninotevtidze  (10.08.20 21:19:56) 
Eşimin tamamlayıcı değil, normal sağlık sigortası doğum paketli idi. Son poliçeden 8 ay sonra hamilelik şartı vardı. (Allianz bu arada) tüm Dr. Kontrolleri özel bir muaynehanede yapıldı, tamamını karşıladı. Doğumu acıbadem de ve misafir hekim şeklinde yaptı, yanılmıyorsam 120tl gibi bir ödeme yapıp çıktık (epidural,2akşam konaklama)


  • oligomer  (10.08.20 23:17:37) 
Tamamlayıcıda doğumun ne kadarını ödeyecek onu öğrenin. Normal özel sağlık sigortası bile bir limit veriyor sonuçta. Eğer ödeyeceği tutar düşükse belki normal ÖSS daha mantıklı olabilir.


  • kumulatifvergimatrahi  (11.08.20 09:52:14) 
Doğum teminatı limitsiz, tamamını karşılıyor yani, 10 kez de gebelik takibini karşılıyor.. Tahliller, vs. de dahil. AXA, Allianz, Anadolu hepsinin bekleme süresi 12 ay şu an.. Dolayısıyla ortada henüz bir şey yokken doktora karar vermek de pek zor, iyice kafam karıştı :)

Çok teşekkür ederim cevaplar için, biraz daha düşünüp değerlendirmek gerekecek anlaşılan.
  • gmzo  (11.08.20 10:02:55) 
[]

İş Bankası ATM'den Döviz Hesabına Para Yatırmak

Güncel bilgi bulamadım, ATM'ye gitsek, Euro hesabına Euro banknotlarını yatırmak istesek mümkün mü ve herhangi bir kesinti yapılıyor mu?




 
Çoğu ATM kabul etmiyor maalesef. En son geçen ay şubeden yatırmak zorunda kaldım ben.


  • roket adam  (30.07.20 10:35:57) 
her atm de döviz islemi yok, olanlarda bazen sorun oluyor; o yuzden baska banka kullaniyorum


  • sweetoffice  (30.07.20 10:48:20) 
www.isbank.com.tr buradan döviz ödeme + para yatırma olarak bankamatik arayın. herhangi bir kesinti yapılmıyor. havaalanı bankamatiklerinde genelde döviz kabul etme olayı hep var.


  • aziz dostum jack  (30.07.20 10:57:27 ~ 10:58:13) 
Günlük yatırma limiti gibi abuk subuk tuzaklar var, atm'nin "döviz işlemleri geçici olarak yapılamıyor" gibi hata verme ihtimali var.. Şube'den yapmak daha kolay olabilir.


  • IncredibleMau  (30.07.20 12:53:47) 
finansbank sitesinde döviz destekleyen atm'lerde 2 tanesinde denedim ve dolar yatırabildim.

kuveyttürk sitesinde döviz işlemi yapılan atm'leri listeliyor ama 3 tanesinde denedim dolar yatıramadım ve çekemedim. sonra müşteri temsilcisi 4 aydır bankamatiklerde döviz işlemleri iptal edildi ama web sayfası güncellenmedi itirafında bulundu.
  • aslindasorunumpsikolojik  (31.07.20 01:02:58) 
[]

D Vitamini Ölçümü

Eşimin de benim de D vitaminimizi ölçtürmemiz gerekiyor. Haydarpaşa Numune'ye bağlı semt polikliniğinde, dahiliyede eşime "burada ölçemiyoruz" demişler ve nerede ölçtürebileceğimizi söylememişler. Aile hekimi de artık ölçemediklerini söylemişti. Kadıköy'de nereye gitmemiz gerekiyor?




 
Aile hekiminde ölçtürmeye kalkıştığımda "Çok maliyetli olduğu için artık bizim ölçmemize izin verilmiyor" denmişti. Çok özel bir durum olmadıktan sonra sanırım artık devlete ait sağlık kurumlarında ölçülmüyor. O yüzden özele gitmeniz gerekebilir.


  • Thredith  (16.07.20 13:43:40) 
mart ayında devlet hastanesinde ölçtürmüştüm.


  • inheritance  (16.07.20 13:53:04) 
İki gun once annemi haydarpasa numuneye goturdum. Ftr poliklinigine d vit icin kan yesti istedi ve yaptirdik bugun de sonucu cikti hatta.

Acaba klinikten klinige degisiyor mu bilemedim. Ftr poliklinigi istedi bizden
  • exlibris  (16.07.20 13:58:51) 
Rana Beşe'ye bir bakın, Kuyubaşı'nda.


  • aynabugusu  (16.07.20 15:22:07) 
@exlibris yeldeğirmeni semt polikliniğine gitmiştik, o yüzden olabilir.

eski gata şimdiki abdülhamit han hastanesini aradık, araştırma hastanesi olduğu için hepsi yapılıyor dediler, pazartesi gideceğiz, bakalım..
  • gmzo  (16.07.20 16:00:36) 
haya-darpaşa nın ek hizmet yei valide bağ a gidin


  • gadlemler  (16.07.20 17:31:43) 
[]

Dışarıdan yemek yemeye başladınız mı?

3 buçuk aydır dışarıdan bir simit bile alıp yemedik, yemeksepetinden 30 tl, 40 tl indirim bildirimleri gelip duruyor, belli ki sipariş oranı tüm çılgın normalleşmeye rağmen düşük hala. Siz ne durumdasınız, sipariş vermeye başladınız mı?




 
Haziran başından beri neredeyse her gün veriyorum dışarıdan sipariş.


  • pamplona  (28.06.20 11:33:00) 
3 defa bizim buradaki balıkçıdan eve söyledim. onun dışında en son yemeksepeti siparişim şubatta.


  • levpontryagin  (28.06.20 11:34:33) 
başladım. işe gidince zaten dışarıda yemiş oluyoruz teknik olarak.

bütün pandemi sürecinde dışarıdan söyleyen arkadaşlarım da oldu.

virüsün bu şekilde bulaşma riski düşük. hiç durduk yere grip oldunuz mu, yoksa etrafınızdaki bi arkadaş mı bulaştırdı? virüsler kişiden kişiye yayılır. malzemelerden bulaşma riski çok düşüktür (yok değil)

ama bu süreçte haber kanalları öyle alçakça haberler yaptı ki, virüs bazı yüzeylerde 3 gün yaşıyormuş diye insanlar korkuya sevk edildi.
  • antikadimag  (28.06.20 11:46:34) 
Ahaha. Karantinanın en çılgın günlerinde dahi sipariş verdim tabi i. Bu hastalık damlacık yoluyla bulaşıyor. Yemekten değil


  • trgydl  (28.06.20 12:07:00) 
karantinadayken bile sipariş veriyordum.
güvendiginiz, temiz olduğunu bildiğiniz bir yerse sorun olmaz, pişmiş yemekle bulaşmıyor.
torbasını, ambalajını vb. çıkarırken dikkat edin yeter.
  • blatta hiberna  (28.06.20 12:14:41) 
@blatta ambalajdan falanda bulaşmaz
Sadece kargocu covid ise maskesi yoksa ve bağıra bağıra 30 saniyeden fazla 1 metre mesafede sizinle konuşuyorsa bir ihtimal..,
Yahu 85 milyonluk ülkede günlük vaka sayısı 1300 olan virüsten bahsediyoruz. Poşetten Yemekten virüs bulaşsaydı günde 1 milyon vaka olurdu en az.
  • trgydl  (28.06.20 12:17:59) 
Arkadaşlar, yalnızca gıda yoluyla bulaş riskini düşürmek için değil, sosyal etkileşimi minimum seviyeye indirmek için normal şartlar altında aldığımız birçok hizmeti almadık, ürün alışverişini erteledik. Karantinanın en katı olduğu dönemde bile sipariş verdiğiniz için sizleri tebrik ederim, fakat toplum sağlığı açısından doğru bulmadığını belirtmek zorundayım.


  • gmzo  (28.06.20 12:21:45) 
Daha dün balcan kebabı yedim lokantadan.


  • komando kani var bende  (28.06.20 12:22:25) 
hiç kesmedim dışardan yemeyi, azaltmıştım bir ara şimdi normal devam


  • fezagezgini  (28.06.20 12:24:12) 
@trgydl insanları yanlış yönlendirmeyin. dünya sağlık örgütünün sitesinde açık açık "covid-19'un ana bulaş yolu insandan insanadır fakat, nesneler ve yüzeylerde de bulaşabilir" diyor. kulaktan dolma bilgilerinizi bir de yaymayın rica ediyorum. www.who.int


  • gmzo  (28.06.20 12:25:33 ~ 12:29:57) 
gecen hafta buraya sorup siparis verdim. sen de guvendigin yerden soyleyebilirsin, gelen posetlere falan cok temas etmeden evin sagina soluna surmeden atarsin.


  • exlibris  (28.06.20 12:45:50) 
Evet. Ara ara dışarıdan söylüyorum.


  • put it in your appropriate place  (28.06.20 12:49:24) 
@trgydl kesinlikle ama kesinlikle katılıyorum. bu öyle yüzeyden falan bulaşan bir şey olsa, covid olmayan insan kalmamıştı dünyada.

dünya sağlık örgütü v.b. kuruluşları referans alanlar, lütfen bu kurumların güvenilirliğini ve tutarlılığını kontrol edin. onlara ve bizim sağlık bakanlığımızın ilk zamanlardaki tutumlarına bakarsanız, maske de önleyici ve gerekli bir şey değildi. şimdi açık havada dahi maskeyi zorunlu hale getirip oksijen alma özgürlüğümüzü engellediler! covid'den kurtulalım derken başka hastalıklara neden olacaklar şimdi de.

@gmzo, soruna cevap olmadı ama bu konuya değinmeden edemedim.
  • Thredith  (28.06.20 13:06:46) 
Ben marttan beri veriyorum ama tekrar kendim ısıtıp yiyiyodum ne olur ne olmaz diye. HAziranın başından beri ısıtmıyorum hiç.


  • superfluid  (28.06.20 13:14:22) 
@trgydl:
ambalajdan, torbadan vb. bulaşabilir çünkü elden ele bir temas oluyor ve torba yüzeyinden de bulaşabilir.

@gmzo:
markete gitmeden eve sipariş verilmesiyle, dışarıdan yemek istemek teknik olarak farklı değil.
ki marttan beri hiçbir markete ve büyük mağazaya girmedim ve ben de aldığım birçok hizmeti almadım.

temiz olduğunu bildiğiniz, güvendiğiniz bir yerden istediğiniz sürece yemek siparişi pişmiş olduğu için biri üzerine hapşırıp, öksürüp, yemeği yalamadıkça (ki bunlar her restoranda zaten var olan hijyen kuralları) yemeğin kendisinden bulaşma ihtimali yok.
ambalajını dikkatli çıkartır, evde gerekirse bir daha ısıtır ve elinizi yıkar, yersiniz.
bunda doğru bulmayacak bir şey yok.
kısıtlamanın en yoğun olduğu dönemde, restoranlar kapalıyken bile eve paket servise izin veriliyordu.
kaldı ki, birçok restoran da zaten sosyal teması azaltmak için kapıya bırakıp gidiyor siparişleri.

ve evet, kiyiya vuran dildolar+1
  • blatta hiberna  (28.06.20 13:26:28 ~ 13:29:06) 
Veriyoruz ama her geleni hala mikrodalgada 2 dk çeviriyoruz


  • waztp  (28.06.20 14:26:21) 
asla.
en az 1 sene yemem.

  • rewlack  (28.06.20 14:27:50) 
Hayatını ne idüğü belirsiz Etiyopya lı bir başkanın örgütüne göre düzenleyeceksen ne ala.... vücudunda hangi virüsler var ve bu virüsler nasıl bulaşıyor biliyor musun? Yanlış anlama ama bu evham sizi daha kötü etkiler virüsten


  • trgydl  (28.06.20 14:43:09) 
[]

Netflix Mini Dizi

Netflix Türkiye'de olan, severek izlediğiniz mini dizi önerebilir misiniz? Tür, ülke önemli değil..




 
Maniac güzeldi onu öneririm. Bir sürü var ama diğer hiçbiri aklıma gelmedi şu an :/ Gelirse eklerim.

Edit: @meiyisi yazmış The Spy çok iyiydi bir gece başlayıp ertesi sabah bitirdim sonra işte acı çektim tüm gün, o derece güzel.
  • aguen  (18.06.20 13:43:46 ~ 13:52:40) 
unorthodox, the spy


  • meiyisi  (18.06.20 13:45:49) 
Stranger


  • sta  (18.06.20 15:39:54) 
the end of the fucking world - sadece ilk sezonu izledim, eğlenceli ve akıcı
tabula rasa - yavaş tempolu, gerilim
the mind, explained - mini dizi olarak geçiyor ama belgesel
  • kostüm çok güzel prenses misiniz  (18.06.20 16:13:49 ~ 16:14:33) 
[]

Kurban bayramı?

Yani kimse kesin bilemez, biliyorum ama işler hiç iyi görünmüyor.

Evdev çalışabilen şanslı kesimdeniz, 3 aydır sadece markete çıktık haftada bir, bir de geçen hafta iki kez parka gittik. Biraz toparlamış oluruz, kurban bayramında memlekete gideriz, uçak biletini alsak mı derken vaka sayıları günlük 1500'ü geçti.

Bir taraftan diyorum artık virüsle yaşayacağız, 5 sene aşı bulunmazsa 5 sene görmeyecek miyiz ailemizi, önlemimizi alıp gidelim. Bir taraftan hem onları, hem kendimizi gereğinden fazla riske atacağımızı düşünüyorum. Ne düşüneceğimi de şaşırdım açıkçası artık.

Siz ne düşünüyorsunuz? Var mı böyle arada kaldığınız durumlar? Neler olur bayrama kadar?

 
Metro, metrobus bu haliyle devam ettikce (artik koltuklarda da cift oturuluyor, ayaktakiler zaten aldi basini gitti) o vaka sayilari daha cok artar.

He millete gore onlem almayan vatandaslar buna sebep oluyormus tabii.. gecen bi duyuru actim da orda oyle yazildi..

Ama ben halen metroya, metrobuse duzenleme gelmedikce vaka sayilarindaki artisin durmayacagini dusunuyorum bayramda da.

Toplu tasimaya maruz kalmamis insanlar olarak da gayet gidersiniz tabi.
Her gun toplu tasima kullanan insanlarin alacagi risk yaninda sizinkinin lafi olmaz.
Bence korkulacak bi durum yok yani, ozel arabayla da giderseniz hatta sifir risk..
  • Kittie  (15.06.20 00:24:58) 
Keyfi olarak nolur gezmeyin
2021e dek oturun
Siz gezmeyin ki mecbur olduğu için işe gidecek olanları da darlamayın
Gidişat dünya genelinde kötü
  • photo85  (15.06.20 01:25:06) 
Merak etme istesen de biz ise gidenlerin riskini artirmis olmazsin onu dusunuyorsan :)

Havayollarinin onlemleri de cok iyi bu arada onu eklememisim
  • Kittie  (15.06.20 08:06:34) 
Ya tabii ki kendimizi ve ailemizi riske atmış olmak demişim ama, toplumsal bir sorumluluk söz konusu. İşe gitmek zorunda olan, başka rahatsızlıkları olan, olmayan herkes söz konusu.

Ama biliyorum ki kısıtlamalar getirilmezse tekrar, insanlar bayramda sahilleri filan dolduracak, ben de onlar sahillerde eğlenirken biz bir tek ailemizi görmeye gitmedik diye üzüleceğim.
  • gmzo  (15.06.20 09:32:51) 
[]

Online kitap alışverişi

Son zamanlarda kullanıp memnun kaldığınız online kitap mecrası var mı?




 
idefix.com


  • burfak  (04.06.20 15:10:07) 
www.kitabinabak.com
ben önce buradan fiyat karşılaştırması yapıp sonra diğer sitelerden sipariş veriyorum.

  • halanne  (04.06.20 15:18:52) 
eganba.com kullanıyorum ben hep.


  • kobuzchu kiz  (04.06.20 15:22:40) 
istanbulkitapcisi.com

İstanbul büyükşehir belediyesinin kurduğu bi kitapçı.
  • esmeralda villalobos  (04.06.20 15:28:12) 
Ben kidega'dan alıyorum son 2 3 seferdir; memnunum bayağı.


  • fraise  (04.06.20 15:38:15) 
istanbulkitapcisi.com
amazon.com.tr

amazon gönderimleri çok hızlı, ibb kitapçıcısından pazartesi sipariş verdim bir gün sonra kargoya verdiler, o da iyi. ikisini de tavsiye ederim
  • burya  (04.06.20 16:21:20) 
Kitapyurdunda sorun yasamadim hic. Amazonun indirimleri cok iyi. Kidega kullanan cok insan duyuyorum benim de aklimda.


  • hindistan cevizi  (04.06.20 17:54:53) 
İlk çıktığından beri Idefix kullanırdım. Sonra D&R’a geçti. O dönem berbat bir hal aldı. Bir de üstüne D&R TveK’ya satılınca hepten rezil bir hale büründü. O zamandan beri Eganba’yı kullanıyorum. Sözlük’te hakkındaki yorumlara bakarsanız insanların memnun olduğunu görecekseniz. Bir de Babil var ki aynı şirketin aslında. Nasıl ki şu anda D&R ile Idefix kardeş siteyse Eganba ile Babil de öyle.


  • microfiction  (04.06.20 21:23:30) 
idefix ten uzak dur, 15 kitap aldım, 3 ayrı kargoyla gönderdiler:/ ve yaklasık 20 gün sonra

keske kitapyurdunu tercih etseydim demiştim, biraz gec gönderse de dr da iyidir
  • blackgirl00  (04.06.20 21:59:03) 
[]

Seyahat yasağının yalnızca İstanbul'da devam etme ihtimali ve üniversiteler

Ruh sağlığım için bir süredir haberleri, yorumları, vs. takip etmiyorum. Bir üniversite çalışanı olarak merak ettim, sizce seyahat yasağı yalnızca İstanbul için devam eder mi bir süre sonra?

Yaz okulu yapacağız gibi görünüyor uygulama dersimiz için, Haziran 15'ten itibaren olağan akademik takvime dönebilirsiniz dediler ama, şu durumda bir ay sonra yüz yüze eğitime geçmemiz zor gibi görünüyor bana hala. Belki vaka sayısı az olan şehirlerde eğitim başlar diye düşündüm, fakat bu sefer de İstanbul'daki öğrenciler diğer şehirlerdeki okullarına gidemeyebilirler?

Bir devlet üniversitesinde çalışıyorum ve hem fiziksel koşullarımız, hem de verdiğimiz eğitim sosyal mesafeyi korumaya olanak tanımıyor. Nasıl olacak aklım almıyor gerçekten..

 
1 haziran'dan sonra tüm önlemler kalkar gibi görünüyor. yüz yüze eğitim vs de başlar.


  • ozdek  (10.05.20 15:55:16) 
Bizim okul 15 hazirandan sonra vize final bütü yüzyüze yapmayı planlıyor. Otobüs firmaları zaten yarı kapasite ve x2 fiyat olarak çalışıyor. Hadi onları geçtim, çoğu öğrenci evini dağıtmak durumunda kaldı. 8 kişilik ( yok dense de var) yurttakiler falan ne yapacak? Ne yapacağım bilemiyorum kalacak yerim yok yani bu durumda benim. Araba kiralayıp içinde uyumayı düşünüyorum daha uyguna geliyor sanırım totalde :D. Bizim okulun büyük çoğunluğu şehirdışından gelen öğrenciler. Şöyle diyeyim 80 kişilik sınıfta 13 kişi falan sehiriçinden gelendi, diğerleri hep dışarıdan geliyor. 95bin öğrenci var. O kadar otobüs + kalacak yer nasıl ayarlanacak?
1 saat sınav 2 saat boşluk olacakmış sınavlarda, o sırada dezenfekte olacakmış.
Bu kadar riske gerçekten değer mi? online yap ödev ver geç. Sanki okula gidince çok şey değişecek. Dönem bitecek daha ders videosu yüklememiş hocalar var. Ben gerçekten anlamadım niye bu kadar zorlama ihtiyacı duyuluyor? Ders vermemişsin sınava çağırıyorsun.
  • bahoho  (10.05.20 16:48:30) 
devletin planladığı normalleşme takvimlerine baktım, seyahat yasağı ile ilgili hiç bişey yok.

yani o kadar yok ki, insan niye yok falan diyor.

tahminime göre özellikle istanbul, ankara, izmir gibi büyük şehirlerde vaka sayısına göre , duruma göre açacaklar. yani birden kalkacağını düşünmüyorum istanbul ve izmir için.
  • hem şişko hem deli  (10.05.20 21:02:21) 
@eileengray Ben de mimarlık bölümündeyim, projelerin yaz okulunda yapılması yönünde karar alındı. Kesinlikle bu işin uzaktan verimli olacağına inanmıyorum ama, şu durumda öğrencileri geri Istanbul'a taşımayı ve stüdyolara doldurmayı hiç aklım almıyor gerçekten..


  • gmzo  (10.05.20 22:10:19) 
[]

Sadece market alışverişi için kullandığımız maskeyi tekrar kullanma?

Kod gelmedi, en son eşim pazartesi eczaneye sordu ikimize de sıra gelmemiş. Yasak gelmeden önce aldığımız 4 maskemiz kaldı, 4-5 saat kullanılabilir deniyor ya, marketten sonra havalandırıp bir sonraki alışverişte kullansak ne olur? Haftada bir market alışverişi dışında çıkmıyoruz.

Bir de çok araştırdım ama, cerrahi maske ev yapımı maskeden daha iyi koruyor mu, yoksa sağlık çalışanı değilsek fark etmiyor mu net bir cevap bulamadım. Siz ne diyorsunuz?


 
Ben de mecbur tekrar tekrar kullanıyorum. Ama bir araştırmada okuduğum üzere 2 dakika kadar mikrodalga fırında döndürüp sonra kullanıyorum. Tabi maskenin içinde metal parça yoksa ^^


  • hakmut  (28.04.20 21:24:55) 
kaynar suda -kaynaması önemli- 15 20 dakika yada size uygun gelecek, kısa olmayan bir süre bekletip bir de üzerine çamaşır suyunda bekletin yada çitileyin. asın balkona 3 gün bekledikten sonra kullanın. benim çevremdeki işini sağlama almak isteyen tanıdıklar bu şekilde yapıyor. en kötü ihtimal bu şekilde kullanın.


  • issiz karga  (28.04.20 21:58:41) 
maske virüsten korumuyor
sizin başkasına bulaştırmanızı biraz bloke ediyor

yıka fırında 60-70 C'de kurut dayandığı kadar giy
  • bir soru sorcam  (28.04.20 23:16:13) 
3 kat maskeyi kapalı balkonda asıp havalandırıyorum. maske falan gelmedi. bu olaylar başlamadan önce evde bir kutu vardı hala onu kullanıyorum.


  • scudman1  (28.04.20 23:18:29) 
Neden kolonya ile dezenfekte etmiyorsunuz? Ben fısfıslı kolonyayı bocalıyorum üstüne kuruyunca giyiyorum


  • respect  (29.04.20 00:10:42) 
[]

Kadıköy'de sanalmarket kullanabilen var mı?

Yeldeğirmeni tarafındayız, iki hafta önce ansızın ertesi güne boş sipariş saati yakalayıp sipariş vermiştim, şimdi kaç gündür gece yarısı bile dolu oluyor hepsi. Yeni sipariş saatlerinin açıldığı saat filan mı değişti acaba?




 
hangi market?

migros, makro gece yarısı 00:00'da bir sonraki (4.) güne yer açıyor.
getir halihazırda aktif.
  • rewlack  (16.04.20 18:28:32) 
Migros sanalmarket, 12'de baktığımda 4 gün sonra yine boş görünmüyor...


  • gmzo  (16.04.20 19:36:22) 
Kadıköy'de getirbüyük hizmeti başladı. Migros'un sırasını beklemektense alternatif olarak acil ihtiyaçlar için değerlendirilebilir.


  • desdenova34  (16.04.20 20:17:35) 
Getirbüyük + 1,5 saat ama eksiksiz getiriyorlar


  • condom kurşunu  (16.04.20 20:19:09) 
[]

Kanaviçe veya Nakış

Karantina başladığından beri (bir aydır) hiçbir şey sipariş vermedim, ama meditasyon ve yoga dışında kaygımı kontrol etmede yardımcı olacak bir şeye ihtiyacım var. Kanaviçe veya nakış olabilir diye düşünüyorum, zaten yatkınım elimle bir şeyler yapmaya.

Anladığım kadarıyla ihtiyacım olan şeyler kasnak, ip, iğne ve kumaş. Dikkat etmem gereken bir şey var mı bunları satın alırken? Kullandığınız bir online satış sitesi var mı? İplerin farklı markaları olduğunu, görüyorum, fark ediyor mu?

Şimdiden teşekkürler

 
iplerin numarası da önemli. Kalın iplerle yapılan kaneviçeyi ben pek beğenmiyorum ama yapmak istediğin şeye de bağlı.


  • ekaterina  (16.04.20 01:12:12) 
dmc ya da anchor marka muline iplik kullanıyorum ben, 6 kat oluyo bu ipler ayırıp 3er katı kullanılıyor. şöyle bir şey:

www.goblen.com

kumaş da etamin kumaşının gözenekleri büyük olduğu için tercih etmiyorum, keten kumaş daha şık oluyor. o da şöyle:

www.hobidunya.com

bu siteden alışveriş yapmadım hiç şimdi örnek göndereyim derken buldum.

kasnak da vidalı olursa iyi olur. boyut olarak 3 numara ne büyük ne küçük. ama modele göre 2 veya 4 numara da alınabilir. bende her boy var mesela modele göre kullanıyorum. nurge marka iyidir, ahşap da daha kullanışlı olur, plastik kırılabilir.
  • ozgur bir kusun hatirati  (16.04.20 11:07:09) 
[]

Blutv'de Band of Brothers

Var mı acaba?




 
Yok


  • fezagezgini  (26.03.20 23:42:58) 
[]

Kurye tavsiyesi

Kadıköy'den bir evrak teslim alıp, Cihangir'de bir adreste imzalatıp, Fındıklı'da üniversiteye teslim edecek bir kurye ayarlamam gerekiyor cuma gününe. Kullanıp memnun kaldığınız bir şirket var mı acaba?




 
glovo ne güzeldi ya
çok kullanmıştım çok işimi görmüştü.
şimdi ona muadil olsa olsa scotty vardır.
  • tekkisilikbirordu  (25.03.20 22:15:34) 
banabikurye.com

3 defa kullandım, bir sorun olmadı.
  • talasas  (26.03.20 00:10:34) 
[]

Sokaklarda boş boş gezen amcalar, teyzeler

Az önce markete gidip geldik. Maskesini takan, işini halledip dönmeye odaklanmış olanlar da olsa da, gezmeye çıkmış 60 yaş üstü bir sürü amca-teyze vardı :( iki amca kol kola yürüyorlardı hatta.

Olayın ciddiyetini ne zaman kavrayacaklar? Lütfen yakınlarımız I bilinçlendirip, uyaralım.

Yer İstanbul Kadıköy bu arada. Yani kalabalığın ortasında olanlar bile kavramış değilse, küçük yerlerdekiler ne yapsa yeridir.

 
sevgili başgomutan rte hazretleri çarşamba değil acilen çıkıp açıklama yapmalıydı. Gene hata yapıyor millet ciddiyeti hala kavramış değil.


  • bahoho  (17.03.20 11:00:42) 
önlemini alıp temastan v.s. kaçındıktan sonra sokakta gezmenin ne gibi bir sıkıntısı var?


  • nuisance  (17.03.20 18:26:10) 
[]

Boğaz kuruluğu ve nefes aldıkça öksürük

Haftasonu hafif boğazım şişti, çok ağırlaşmadan geçti. Bugün ağrı tamamen yok oldu, gündüz iyiydim, ta ki yatana kadar. Yattıktan sonra boğazım kurur gibi oldu, burnumdan aldığım her nefes sanki kuru boğazımı rahatsız ediyor ve öksürüyorum. Uzun öksürükler değil, sadece o his yüzünden oluşan bir refleks gibi. Aşırı uykum var ama iki saattir dalamadım bunun yüzünden. Bitki çayı, ballı süt, su içtim, fayda etmedi. Geçmiyor :( ne bu, nasıl geçecek?




 
Bkz:wuhan virüsü


  • kleider  (03.03.20 01:50:01) 
Boğaz enfeksiyonlarından sonra birkaç gün kuru öksürük olabiliyor. Zencefille, balı macun kivamina getirebilirip yemeyi deneyin. Bol bol su ve ılık sıvı tüketin ki boğazınız nemli kalsın. Eczaneden öksürük baskilayici ilaç da alabilirsiniz ama o semptom giderici oluyor daha çok. Iyilestirmiyor.


  • fraise  (03.03.20 02:13:07) 
Göğsüne, göğüs kafesini üstüne yani komple olarak, 2 yemek kaşığı kadar bal sür, üstüne atlet kumaşı gibi bir kumaş ya da direkt bir atletini kesip balı kapatacak gibi ört, kumaşı göğsüne yapıştır. Balla rahat yapışır zaten. Bir gece öyle yat. Bir de sarımsak iyi geliyor.


  • dedee gazuz neli  (03.03.20 02:56:13) 
biri reddit'te zerdecal+tuzlu gargaradan bahsetmisti bogaz enfeksiyionu icin. tarifi bilmem.


  • bir varmis bir yokmus  (03.03.20 11:31:37) 
[]

Diyetteki misafire ikram?

Haftasonu akşam arkadaşlar gelecek, karı-koca diyettelermiş, hiçbir şey hazırlama zaten yeme saatimiz geçmiş olur filan dediler. Ama böyle de bir garip, sadece çay-kahve mi içeceğiz? Güzel, diyet tarifleriniz var mı? Israr etmek istemiyorum, ben 1-2 çeşit bir şey hazırlayayım, yine yemek istemezlerse biz yeriz artık. Var mı fikri olan? Ne ikram etsek?




 
Bowl yap çayla yerlerse yerler, yemezlerse sen yersin sonra


  • Kahir ekseriyet  (24.02.20 22:33:51) 
diyet yapan birine zorla yemek ikram etmek hem ona saygısızlık hem de kötülük etmiş olmak olmuyor mu? diyetlerine destek olmanız onların iyiliği için bence daha doğru. sigarayı bırakmış birine sigara ikram etmeğe benziyor.


  • n62  (24.02.20 22:35:08) 
niye geliyorlar o zaman?

kuru yemiş. kuru kayısı ceviz falan.
salatalık/havuç cupları yap.
  • rewlack  (24.02.20 22:41:55) 
Arkadaşlar ısrar etmek istemiyorum dedim zaten, tam da anlatamadım sanırım. Hani böyle kuru düz çay içmeyin, şöyle yanarlı dönerli bir çay var onu yap bari, salatalık dilimle koy, gibi bir şey bekliyorum aslında. Yoksa insanlara zorla un kurabiyesi yedirme gibi bir düşüncem yok, değer verdiğimi göstermek amacıyla hazırlık yapmak istiyorum ve bunun alternatif yollarını arıyorum.


  • gmzo  (24.02.20 22:44:28) 
yeme saatimiz geçer dediğine göre if yapıyor olabilirler. Boşuna yiyecek birşey vermeye çalışma bence. Bu durumda maden suyu ikram edebilirsin.


  • sta  (24.02.20 22:48:54) 
Kış çayı hazırlayabilirsiniz (kuşburnu, böğürtlen, minik elma dilimleri, zencefil, tarçın). yanına da fit kurabiye. Yulafi bir rondoda çekip, yarım çay bardağı tahin, yarım çay bardağı pekmez ekleyip bir hamur elde edersiniz. Minik minik kurabiye gibi şekil verin, fırına atın 7-8 dakika pissin. Kalorisi çok asiri yüksek olmaz hem de sağlıklı ve lezzetli.

Kabakları incecik dilimleyip sarımsak tozu, pil biber ve karabiberle karıştırın. Tek tek tepsiye dizip üstlerini yaglayin. Yarım saat bir tarafını, sonra yarım saat de diğer tarafını pişirin. Son on dakika fırının kapağı açık olsun. Bu da fit cips. Yanına yoğurtlu ya da avokadolu dip sos yaparsınız. Yine ince salatalık dilimleri ve havuç ile bir tabak yaparsiniz. Limonlu soda ile servis edebilirsiniz. Bir de kuru yemiş tabağı hazirlarsaniz tamamdır.

Bunlar kalorisi gerçekten yüksek olmayan ve sağlıklı yiyecekler ama saatli diyet yapıyorlarsa o kısmı bilemiyorum.
  • fraise  (24.02.20 22:52:53 ~ 22:53:29) 
yukarıdaki arkadaşlara az katılsam da düşünceli olmanız güzel. yani kurabiye, poğaça vermeyceksiniz sonuçta.

şu tarz şeyler var, ben kalle olanı denemiştim arkadaşım yaptığında
www.youtube.com

genel olarak ben sebze sevmediğimden yemiyorum ama fena değildi tadı. 2 yemek kaşığından daha az yağ koyun ama, çok o bence.

öte yandan salatalık gibi çok düşük kalorili sebze atıştırmalıkları olabilir.

youtu.be
buradaki cucumber roll gibi, onun bir tanesi en çok 15 20 kalori falandır herhalde
  • senolll  (24.02.20 23:14:42) 
Bence kuruyemiş koymayın diyeti bozarlar.


  • kveldulv  (25.02.20 09:37:03) 
bence arayip diyetlerinin detaylarini sorun. if mi degil mi?

ben diyetteyken benim icin hazirlanmis sey gorsem nezaketen yerim. ye denmese bile yerim.
  • jimicik  (25.02.20 10:12:04) 
Eğer if yapıyorlarsa -ki yeme saatimiz geçer dediklerine göre if olmalı- o zaman salatalık bile yiyemezler. Sadece kalorisiz içecek içebilirler Türk kahvesi, sade kahve, bitki çayı, soda gibi.


  • jacque  (25.02.20 11:47:45) 
[]

Araştırma görevlilerine veya araştırma görevlisi olarak çalışmış olanlara

1. Araştırma görevlisi olarak not girişi yaptınız mı?
2. Not girişi yaptığınız hesap sizin adınıza mı, bir hocanın adına mı tanımlıydı?
3. Sizce not girmek araştırma görevlisinin görevleri arasında olmalı mıdır?
4. Bu konunun yasal bir dayanağı var mı?

 
1. çanta bile taşıdım.
2. hoca adına tabi.
3. angarya baş tacımız. yoksa ne araştırması bütün gün bilgisayarda sözlüğe giriyorduk.
4. yok sanırım.
  • ozdek  (13.01.20 22:47:24) 
her şeyi yaptım. Eğitim öğretim yardımcılığı ucu açık bir kavram. İş tanımı genel’ Araştırma görevlisi olarak eğitim öğretim yardımcılığı mevcut tam bir iş tanımı yok herkes istediği gibi çekiyor.


  • intihar etsem de kendime gelsem  (13.01.20 23:49:56) 
1. yaptım
2. üzerime tanımlı ama hiç alakam olmayan derslerin notları benim hesabıma tanımlıydı, bazı hocaların ricası üzerine onların hesaplarından da not girdiğim oldu.
3-4. kimsenin hakkında konuşmadığı ama bütün angarya işlerin araştırma görevlisinin görevleri arasında sayıldığı bir durum var.
negombo +1, kimsenin özel işini yapmadım ama angarya işlerin çoğunu yaptım. yana yakıla şikayet edenlerin hepsi ayak işlerini yapmaya devam ediyor, ben çok fazla sürdüremedim bastım istifayı.
  • ozgur bir kusun hatirati  (13.01.20 23:53:43) 
yüksek lisans öğrencisi olarak hocanın hesabından notları ben giriyorum, optik de okutuyorum, soru da hzaırlıyorum. bir zahmet yapın siz de o kadar para alıyorsunuz.


  • diffarentiationation  (14.01.20 00:06:03) 
afedersiniz de bunları yapmak koyuyorsa ne yapacaksınız sevgili ar. gör? yüksek lisans dersine girin dilerseniz. bir de dava açacakmış paşam.


  • vampircik  (14.01.20 00:57:22) 
Dava açacağım diyen yok duyuruda @vampircik

Umarım bazı şeyleri zor yoldan öğrenmezsin @diffarentiationation
  • gmzo  (14.01.20 05:05:13) 
Turkiye'deki su anki mevzuati bilmiyorum, ama bu isin uluslarasi raconu soyledir:
AG kadrolu kisiler Research Assistant (RA) ve Teaching Assistant (TA) olarak ikiye ayrilir. RA'lar derslerinin yaninda yuruyen bir bilimsel projeye ya da arastirmaya destek verirler. TA'ar da sinavlari okur, laboratuvar'a girer, hocalara verdikleri derslerle ilgili yardim ederler. TA'lar not girisi de yapabilir, hoca'nin tarzi ile ilgili bir durum.

Ozetle TA iseniz bunu yapmak goreviniz. Bu bir angarya degil.
RA olsaydiniz angarya olurdu.
  • ebabil curnatasi  (14.01.20 07:29:57) 
Teşekkürler arkadaşlar, akademik ilişkilerin Dallas'tan hallice olduğu bir kurumda çalıştığım için, diğer yerlerde durum nedir merak ederek sordum.

Bilim dalımızın ortak uygulamalı dersleri var, bu derslerde biz araştırma görevlileri (iki kişiyiz) de grup alıyoruz (kurum geleneği adı altında, hocalığı hocalık yaparak öğreniyoruz yani). Haftada 9 saat ders vermiş oluyoruz yani, bunun yasal olmadığını biliyorum.

Bu dersin not girişlerini de biz yapıyoruz, Bilim Dalı başkanının şifresiyle sisteme girerek. Bu dönem başında bazı hocalar, bizim sistemlere böyle erişimimizin olması ile ilgili ileri geri konuşmuşlar, diğer araştırma görevlisi arkadaşın da kulağına gitmiş. Yani biz sistemlere girip bilgileri dışında bir şey yapacakmış gibi konuşuyorlar. Bu arada bilim dalı başkanı adına elektronik belge yönetimi sistemi üzerinden yazışmalarını yürütmemiz de bekleniyor, onun şifresini de biliyoruz. Diğer araştırma görevlisi arkadaş bu olay üzerine not girmeyi reddediyor bu dönem, haksız da bulmuyorum.

Bölümdeki araştırma görevlisi temsilcimiz de hocaların sistemleri üzerinden not girmemizin doğru olmadığını düşünüyor.. Çok kolay istismar edilen şeyler bunlar akademide çünkü. Neyse, bu sebeplerden merak ettim görüşlerinizi..
  • gmzo  (14.01.20 09:18:39) 
@ebabil curnatasi Türkiye'de bu şekilde bir düzenleme yok maalesef. Adı araştırma görevlisi ama çevirisi her şeyi yapan asistan..


  • gmzo  (14.01.20 09:20:33) 
Not girişi yapmak yaptığım işlerin en hafifi ve en rahatsız etmeyeni öyle söyleyeyim :)


  • tss  (14.01.20 09:37:49) 
1. Evet
2. Hoca
3. Hayır
4. Yok
  • piotr  (14.01.20 11:46:44) 
1. evet
2. ders kimin adına sistemde tanımlıysa onun şifresiyle not girebilirsiniz zaten. eğer ders sizin değilse doğal olarak kimin adına kayıtlıysa ders onun şifresiyle notları girebilirsiniz. yalnız bazı üniversitelerde ders yardımcısı diye bir tanımlama daha var. orada dersin işlenmesine yardımcı olan 2. biri varsa o da sisteme tanımlanıyor, ancak öyle hoca dışında biri kendi şifresiyle not girişi yapabilir.
3-4. araştırma görevlisinin kanundaki iş tanımında "eğitim-öğretim işlerine yardımcı olur" yazıyor. dolayısıyla suistimale açık bir tanım. gerisini siz anladınız zaten.
  • yemrem  (14.01.20 12:31:13) 
[]

Eşime ne hediye alayım?

1. Uzaktan kumandalı araba lafı geçmişti bir ara ama, biraz bakındım, işin içinden çıkamadım. Çok para vermemi istemez, max 300 TL'ye nasıl bir şey alınır?

2. Birkaç aydır evde kendi birasını yapıyor, birayı çok sever, bununla ilgili bir şey olabilir.

3. Tarihe ciddi ilgisi var, özellikle ikinci dünya savaşı.

4. Denizaltı ile ilgili de ne bulursa okuyup izliyor, gitmemiş olsak Rahmi Koç'taki denizaltını görmek güzel bir hediye olurdu mesela.

5. Futbol da seviyor, memleketimizin takımını destekliyor (Anadolu takımı).

Edit: Bir ek daha yapayım, yaban ortamda, özellikle dağlık ve ormanlık alanda hayatta kalma gibi bir hayali var, The Long Dark isimli oyunu çok seviyor mesela bu yüzden, bununla ilgili bir şey de olabilir.

Yeterince bilgi verdim sanırım, ilginç fikirlerinizi bekliyorum:)

 
bel olsam bicak alirdim ya da denizalti maketi mesela da vincinin kaplumbagasi natilus gibin.


  • turbo sadık  (29.12.19 20:46:18) 
denizaltı maketi olabilir, gitmediyseniz kocaelinde hızır reis denizaltı müzesi var.


  • fezagezgini  (29.12.19 20:48:00) 
bushcraft bıçağı alabilirsin. moraknive ucuza güzel aletler satıyor.


  • glamdr1ng  (29.12.19 20:49:42) 
oyuncak müzesine gidin 2. dünya dşavası oyuncakları var


  • hitsumo  (29.12.19 20:52:01) 
drone


  • han20  (29.12.19 21:02:11) 
lego al


  • nuisance  (29.12.19 21:11:29) 
2 numara için musluklu bira fıçısı alın
www.butikbira.com

her brewerın kabusu şişe temizlemek ve şişelelek zahmetinden kurtulur. nereden baksan 2-3 günlük zamanını kurtarmış olursunuz.
  • elestirman  (29.12.19 21:23:40) 
Bira bardagi


  • nax  (30.12.19 01:54:59) 
askerlerinki gibi alkol matarası alabilirsin.


  • duster  (30.12.19 08:09:00) 
123456   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.