Ekşi Duyuru

ağustos ayı geldiğinde olabilir. ya da august özel isimse gerçekten düştüğünde olabilir.

Ağustos ayı gelene kadar. Başka anlamı var mıdır, bilemiyorum.

çalınan şey saat yani zaman, zamandan grandmother's mind'da saatlerce, ağustos girene dek kaybolduklarına bağlıyor durumu dolayısıyla üstteki cevaplara katılıyorum ben de.

entonasyona dikkat, piyano ile çalarak oku, bir yükseliyorsun bir düşüyorsun. şef belki de seni incitmek istemiyor kısık sesle oku diyor, şu anda çok kötü geliyor.
koro homojen bir yapı olduğu için tek başına senin sesini değerlendirmek olmaz. sesinin koronun içinde nasıl çıktığını dinlemek gerek.
şefe kolay gelsin :=

ses yüksekliği ile notanın ince ya da kalın olmasının doğrudan bir ilişkisi yok. en ince nota en kısık ses ile verilebilir, en kalın nota da en kısık ses ile verilebilir. şeften bu konuda seni çalıştırmasını isteyebilirsin.

kayıtta biraz entonasyon sorunları duyuluyor, ama kayıt sebebiyle olabilir. Entonasyon konusuna daima dikkat et.

biraz forte okuduğun doğru, ama 6 kişilik bir grup için fazla olmayabilir.

fakat eğer senin ses yüksekliğini duyduğu için değil, altolar "bastırıyor" dediği için sana böyle diyen bir şefin varsa, başka bir koro bulmanı öneririm. şef her zaman kendi kucağına güvenmeli, bunun dışındaki dedikodu olabilecek şeyleri en fazla duyum olarak almalıdır. Kendisi duyar ve yüksek bulur, hakkıdır. Fakat başkasının demesi ile o topa giriyorsa, o kişinin korosunda sorunlar bitmez. şimdi sen tutup "ben forte okumuyorum, altolar düşük kalıyor" desen gidip onlara böyle böyle falan diyecek, sonu gelmez o yolun.

O projede yeni bir şey icat etmeleri gerekiyor gibi anladım ben. Yapılmış/bulunmuş bir şeyi anlatmaları gerektiğine dair bir direktif yok.

"benim gözümden tolerans" diğeri de. Kendisinin ne anladığı, ne gözlemlediği vs yazılmalı herhalde.

TOlerence through my eyes için şöyle bir şey buldum, sanırım bununla ilgili.
www.learningtogive.org

tolerance-hoşgörü, farklılıklara saygı, insani değerler, birlikte yaşam, insanların doğuştan gelen haklarını içeren bir konu, sopiro'nun da dediği gibi bunu da kendi deneyimleri ve gördüklerinden anlatması düşüncelerini paylaşması bekleniyor

@freebird5406_2 çok güzel bir konuymuş bu o zaman ya. Farklılıklara saygı.

Net bir tavirla sert durusunuzu bozmayın sakın. Aman ne olacak gibi bir tutumla da yaklasirlarsa nasil boyle söyleyebiliyorsunuz deyip ustune gidin. Özel okul demissiniz, her şeyden önce orasi maalesefki bir ticarethane ve ticari itibarlarini zedeleyecek seylerden uzak durmaya calisacaklardir. Hatta genelde zorbalik uygulayan cocuklari okulda barındırmak istemezler.

önce rehber öğretmenle ve müdürle konuşun tatmin olmazsanız milli eğitim bakanlığına dilekçe ve şikayette bulunun ve idareninde konuya olan laubaliliğinden bahsedin.

Çocuğun ailesini de mutlaka bilgilendirmeliler, bizimkinden uzak dursun! Evet eğer somut birşeyler yapmazlarsa milli eğitime başvuracağım.

@acetaminophen suç, ceza kafanıza göre yaklaşabileceğiniz bir şey değil.

@old possum Müdüre ve okula karşı ne yaparsınız bilemem, fakat çocuğu bu konularda bilinçlendirip eğitmeniz gerekebilir. yardım almayı öğrensin.

hiç olayı aranızda halletmeye çalışmayın, karşıdaki çocuğa disiplin suçu aldırmak için ne gerekiyorsa yapın (dilekçe, milli eğitim müdürlüğü, bimer); bu tipler büyüyünce de topluma sıkıntı oluyorlar küçük yaşta etkili bir ceza aldırırsanız gelecekteki çoğu insana yardımınız olur, konuya bu şekilde bakın, en azından yaptıklarının karşılığının olduğunu küçük yaşta öğrenir, belki değişir, sizin çocuğunuza bir daha bir şey yapmaması önemli değil kimseye bir daha bu tarz hareketler yapamamalı.

Kendimi suçluyorum. Nasıl oldu da anlamadım, farkına varamadım bu durumun? Dönem başından beri varmış bu durum,sistematik hale getirmiş yani karşıdaki.

Tesbihle bağlayıp, diğer bir tespihle de kirbacçlamiş. Resmen işkence yapmış.

@acetaminophen okudum, ama bu kişilerin ehliyeti yok. Kanun karşısında çocuk bunlar. Öyle olmaları da normal.

@old possum Kendini suçlamakla bir yere varamazsın, suçlu arayarak da bir yere varamazsın. Bu ve bunun gibi problemlerle gelecekte karşılaştığında hazır olmasına yardım etmek için fanusa koymak yerine bilinçlendirmek gerek. Bu durumda sen yanında değildin, gelecekte de yanında olamayacağın durumlar olabilir, böyle durumlarda kendi çözemiyorsa çözmesi gereken yere başvurmayı öğrenmeli.

edit: Ne yaparsan yap kendini bir de diğer çocuğun anne-babası yerine koy, ondan sonra yap. Buradaki linç ekibine de uyup öfkeyle kalkma. Nihayetinde bütün toplumu 'adam' edemezsin. Bu tarz kimseler gördüğün gibi her yerde. Bunlarla başa çıkmayı öğrenmesi uzun vadede en faydalısı.

gelmiş yine bi tane 20 yaşında ebeveynlere hayat dersi vermeye çalışan tip. müdürü tehdit etmeyi de unutmayın ziyaret ettiğinizde. şuraya giderim buraya giderim falan gibi. müdürden bu öğrencinin şubesini değiştirmesini hatta naklini istemesini isteyin.

Afedersiniz de, mudur mal miymis? Siddet goren insanlardan bazilari icine kapaniyor, kimseye bir sey soyleyemiyor. "Bize gelmemis" diye bildigin sorumluluklarini savmaya calismis. Bence gidip gorusun. Bir de okullarin veli Whatsapp gruplari falan oluyor, oyle bir grup varsa oraya durum bildirilebilir. Oyle bir grup yoksa da, en azindan tanisilan velilere durum bildirilebilir. Diger velilerin haberi olsun durumdan. Mudurle ve rehber ogretmen belki ilk sacmalamadan sonra aksiyon alirlar, bir seyler yaparlar; yapmazlarsa da belki zorbaliga ugrayan tek cocuk da o degildir. Diger velilerle birlikte ses cikarinca bir sey yapmak zorunda kalabilirler. Hicbiri ise yaramazsa da Eksi'de baslik acariz artik.

Cocugun da bir psikiloga gitmesi faydali olabilir. Kac aydir icine atmis. Asil ona bir tedavi gerekiyordur belki de.

Öncelikle kendinizi suclamayın, akran zorbalığı tam o yaşlarda çok fazla görülen ve zorbaliga uğrayan çocukların çaba sarfederek sakladıkları bir durum. Ebeveynlerin çoğu işler cigrindan çıkmadan farkedemiyor maalesef. Normal şartlarda bu yas grubundaki çocuğa sahip ebeveynlerin belirli aralıklar ile çocuğu bu konu hakkında yoklaması en ideali ama insan kendi çocuğunun başına geleceginı düşünmuyor. Bu andan itibaren de yapabileceğiniz bir sürü şey var.

Öncelikle diğer çocuğun ailesinin muhakkak haberdar olmasını sağlayın, müdür ile ciddi bir konuşma yapın. Rehber öğretmen ile görüşün. Özel okul olduğu için konuyu cozmek için daha fazla çaba sarfedecekler muhtemelen. Eğer ki müdür üstünde durmazsa okulun şubeleri varsa, ifşa edeceginizi söyleyin. Gerekirse müdürün de üstündekiler ile görüşün. Maalef siz onlar için veli olmak yanında aynı zamanda musterisiniz. Dolayısıyla hassas davranmak zorundalar. Diğer çocuğun ceza almasını saglamalisiniz ki yaptığının suç olduğunun farkinda olsun. Bu arada unutmayın, o da çocuk. Yetişkin biri gibi kararlar almasını ve davranmasini beklememek gerekiyor. Ailesi kimdir, nedir bilemiyoruz. O yüzden çocuk yerine aile ile muhatap olun.

Şahsi fikrim çocuğunuz çok etkilenmeyecekse gelecek sene okul değiştirmeyi, bu sene için de şube değiştirmeyi düşünebilirsiniz ama önce kendisine sorun.

Muttlaka psikolojik destek almasını da sağlayın. O yaşlarda zorbalığa uğrayan çocuklar ilerideki dönemlerde psikolojik sorunlar yaşayabiliyor.

Bu işin tek rasyonel yolu olayı resmiyete taşımaktır. Olay tekrarlanırsa götürün çocuğu hastaneye. Acil serviste çocuğun psikolojik (eğer olursa fiziksel) şiddet gördüğünü anlatın. Sonra raporla birlikte polise gidin ve şikayetçi olun. Soruşturma açılırsa savcı kısa sürede o çocuğu ifade için çağırır. Şimdi 12 yaşındaki bir çocuğun çocuk mahkemesine çıkmasına abartı diyenler olacak ama bence abartı değil. Ben böyle tiplerin ileride daha çok sorun oluşturduğunu gördüm. Okul, çocuğun ailesi ve son bir konuşma da çözüm olmazsa en açık yol bu.

Ben olsam okulun onunde protesto ederdim.

ya bu tip çocukların ailelerinin de bir şey olmadıklarını düşünüyorum. o çocuğun çıktığı aile nasıl bir pisliktir kimbilir. bir de sinirlerinizi o insanlarla bozmayın, laftan anlayacaklarını ya da çocuklarına bir şey yapacaklarını sanmıyorum açıkçası. direkt müdürle konuşun ve bu duruma müdahale etmelerini ve alacakları tavrı takip edeceğinizi, durumu değiştiren bir şey yapmazlarsa okulu ve yönetimi şikayet edeceğinizi söyleyin, sizi güçsüz görmesin.

dissendium'un önerisi de iyiymiş, çocuğunuzun vücuduna bir zarar verirse anında rapor alın. inanılmaz faydası olur.

Meb'e şikayet edin. Müfettiş gönderip idare ile bir güzel ilgileniyorlar.

Bu çocuğa bu güne değin, şiddet ilkelliktir, şiddetle çözüme varamazsın, konuşarak çözüm üretilir , arkadaşlarını şikayet etme, sorunlarının üstesinden uzlaşarak gelebilirsin, insanların farklılıklarına saygı duy ve oldukları gibi kabullen öğretileri verildi.Belki de yanlış yaptık, dönüp anne baba olarak kendimizi de sorguluyoruz şimdi. Çocuğun karşına bu tip mesele çıkınca işin içinden çıkamamış ve olay bu noktalara gelmiş. 12 yaşında bir çocuk kafasında doğru muhakemeleri yapıp, taşları doğru yerlere oturtamamış. Şiddetin üstesinden gelememiş. Korkmuş, ki bir yetişkin de korkar ve konuşamaz o çocuktan öyle bir tip gördüğüm kadarıyla.

Pazartesi bir çözüm süreci başlatmalılar. Bakalım neler olacak.

Bir özel okuldan bahsediyorsak biraz kanıt ve sosyal medya adamların ipini çeker diye düşünüyorum. En hızlı çözüm yöntemi bu.

Petrol dar boğazı için "oil crises" mi desem?

bipolar world diye geçiyor google'da.

diğerine oil bottleneck derdim.

vokali müzikten ayırmak mümkün değil maalesef. vokaller genelde mono olduğu için, programla stereo bölümleri kaldırarak vokali biraz daha öne çıkarabilirsin sadece.
kolay bir yöntem olarak, ücretsiz olan audacity programını tavsiye ederim. "effect/vocal reduction and isolation" sekmesinden gerekli ayarlamaları yapabilirsin.

Kullanıyorum, cezasını Uber karşılıyor zaten bildiğim kadarıyla.

kullanıyorum

Kullanmak nasip olmadı daha

ben de kullanıyorum. arkadaşımın başına geldi ceza olayı. uber hem cezayı karşıladı hem de promosyon verdi.

Şu haberi okuduktan sonra, istanbul'a geldigimde kesin uber kullanirim: www.birgun.net

yeni kullanmaya başladım.

kullanıyorum çok memnunum cezayı uber karşılıyor.

uber ile gelen cezalar eve mi geliyor?

YOLO kullanin, ulke kazansin :)

Bir kaç kez kullandım. Cezası olduğunu bilmiyordum.

Gördüğüm insanca ve kibar muameleden sonra kesinlikle tekrar kullanırım.

nasil tespit ediyorlar, ne cezasi :D

Yolo da kullanabilirsiniz. ;)

ceza uber'den ya, kullanıyorum

hiç kullanmadım, ihtiyacım olmadı. ihtiyacım olsa da kullanmam, uber bizde türk taksicileri gibi bir canavarın karşısındaki şövalye gibi görünüyor ancak gerek şirketinde yaşanan taciz skandalları gerekse şirket politikası olarak çirkef bir tutum sergilediğinden, bunlardan farklı onlarca itici hareketleri olduğundan bana antipatik gelen bir firma.
www.businessinsider.com

taksi de kullanmıyorum bu arada, birinden birini tercih etmiş durumda değilim; yoksa türk taksicisine daha da gıcığım.

sürücüsü tarafından taciz edildiğimden beri kullanmıyorum.

Ata2’de tayfun sözer var, normalde muzika dersi veriyor ama gitar da caliyordu. Ders verir mi hilmiyorum.

Severim kendisini, facebooktan ulasabilorsiniz.

çek den vize al. daha rahat olur.

Çekya

Alllaaaah Gürcistan'a geliyormuş yaa şimdi gördüm. Yaşadı bizim oğlan. Vizesiz gidebilicez. :)

Ben çok sevmiştim ama millet genelde ortalama buldu. Tennant karakterini çok başarılı oynuyor.

Benim cocukluk kahramanlarimdan biri jessica jones'tur. Purple man'i de ayri seviyorum, ozunde iyilikle kotuluk arasinda biri cunku. Netflix'te de ilk izledigim dizi jessica jones olmustu. Izleyin bence, harika cunku. Tennant da o guzel aksaniyla bambaska oynamis. Simdi de ikinci sezonu bekliyorum heyecanla ^^

Gayet güzel ya, onunla başlamışken diğer Marvel dizilerini de izleyin Netflix'in.

Bence gayet keyifli, sırf hatunun burnu için bile izlenir.

ben izledim. beğenmedim. ama david tennant ı sevenler izleyebilir. benim için too edgy

Başladım izliyorum :)

Iyi seyirler ve bol keyifler diliyorum ^^

--- spoiler ---

"Get back here, jessica!"

--- spoiler ---

Ben de cok sevmistim. Krysten Ritter'i daha once Don't Trust The B- in Apartment 23'de izlemistim; orada zengin, sen sakrak, ahlaki degerleri biraz gevsek bir kizi oynuyordu. Burada onun tam tersi bir karakteri canlandiriyor. Izleyince "Bu kiz hakkaten iyi oyuncu" dedim. David Tennant zaten super kotu adam olmus. Dizi de olmus.

bok gibi dizi. hayatımda izlediğim en kötü şeylerden biriydi. yapılmış en sıkıcı, en gereksiz uzatılmış, bayan dizilerden biri. sırf defenders'da yabancılık çekmiyim diye izledim bunala bunala.

Logic Pro X
Studio One
Ableton Live
Cubase Pro
Cakewalk Sonar
Propellerhead Reason
FL Studio
Cockos Reaper
Bitwig Studio
MOTU Digital Performer
Mixcraft Pro Studio

bunlar daw olarak geçer, digital audio workstation, hangisini beğenirsen artık.

en kolay bulabileceğin cakewalk, evet arayüz karışık gözükebilir, hepsinde mantık aynıdır, kanal kayıt.

bir de reaper var free ona da bakabilirsin.

tabi bu programlarda latency problemi almaman için asio 2.0 destekleyen ses kartına ihtiyacın var, logic pro x osx tabanlı sadece, macbookproların default ses kartları da asio driverlerine ihtiyaç duymuyor. eğer ihtiyaç duyuyorsa bile, ismi nedir bilmem de, kendi default ses kartları barındırıyor o özelliği.

heh hatırladım core audio deniliyor osx de.

yukarıda büyük programlar verilmiş. oldukça basit şekilde kısa yoldan halledeyim derseniz audacity derim.

Orada resmi olarak calisip ikamet ediyorsa da devletin aslinda bir sure maas baglamasi lazim degil mi?

Resmi olarak çalışıyor evet ama sigortası yatırılmamış. Sanırım verdikleri bir miktar kira yardımı para sanırım. Devlet yardımı detayını da öğreneceğm.

elçilik ile görüşsün

Hangi otel ona göre tarif edeyim hemen

Edit: 511 de var Aynı zamanda LC 07 var meltemde inip yine otogar otobüslerine binebilirsin.

Güzelobada inersen TC93 var otogar/terminal yazar ona binebilirsin.

kundudan lc07' ye bin. Güzeloba'da in, numarasını bilmiyorum ama üstünde terminal yazan otobüsler var, rahatça gidersin.

Otel Fame Residence Lara arkadaslar.

Nilüfer'in Güzeloba'dan servisi vardır. Ama zannediyorum ki çağrı merkezini arayıp servis biniş kaydı yaptırmalısınız, yoksa beklemeyebilir.

Firestorm, Second Life adli simulator/oyuna girmek icin kullanilan viewer. Benim bildigim bu, baska Firestorm diye bir sey var ise bilemem.

önceden, dört-beş sene önce, kyk yurdunun arkasındaki kipa'da vardı ama çok kalabalık olmazdı. oraya bakabilirsiniz.

Inşallah halen mevcuttur. Kipa Türkiye'den çekildi çünkü. Bilen var mı arkadaşlar?

Fuardaki duruyorsa orada hem büyükler hem de küçükler için var. Bornova'da çarpışan araba görmedim.

yağlı boya tablo.

seramikçiyse füreyayı almıs okumuştur, Füreya'nın retrospektif sergısı acıldı Akaretlerde orda 2 tane sergi kıtabı var onları alın bence bana alınsa cok sevınırdım mesela ben :(

Ekran koruyucu bile kullanmak zorunda değilsin. Ölü pikseli de, ekran yanmasını da tüketici hatasına yorabilmek imkansız. Bir şekilde para almaya çalışırlarsa, aldığın cevapla birlikte tüketici hakem heyetine git. Karar lehine olacaktır.

ölü piksel de kullanıcı hatası değil ki. pislik yaparlarsa tüketici hakem heyeti kararıyla iade alırsın. uğraşırsın ama lehine çözümlenir. direkt htc servisine mail at. türkiye piyasasından çekileceklerdi. avrupadaki hqya mesaj at çözüme ulaşırsın.

biz bile data recovery programları ile silinmiş verilere iyi kötü ulaşabiliyoruz. emniyet'in elinde daha gelişmiş programlar vs. vardır muhakkak. diğer yandan eğer google işbirliği yapıyorsa zaten oradan tüm geçmişini bi güzel görebilirler.

haberlerde geçenlerden anladığım kadarıyla tespiti telefondaki verilerden değil de belli app'lere ulaşan telefonların imei'lerinden yapıyorlar.

The missing
Cardinal
The fall
Wallander
Night of
Bron broen
Broadchurch

Büyük İskender :)

Şöyle karizmatik, demokrat sayılabilecek, sanata önem veren, ince ruhlu bir hükümdar yok.

Abraham Lincoln :)

Osmanlı yayılmacı diyorsunuz,eski Türk hükümdarları ise barbar diyorsunuz. Lakin bugünden baktığınızda bunları diyebilirsiniz, ki bugünden bakıldığında doğru. Ama hangi imparatorluğun başında bir insan yayılmacı olmayabilir ki? İmparatorluğun temelinde yayılmacılık yatar. Bana sorarsınız, tarihin görmüş olduğu en karizmatik, sanatsever ve ince ruhlu imparator Fatih Sultan Mehmet. Kendisi Arapça, Farsça, Antik Yunanca, Sırpça, Boşnakça ve Latince biliyor. Aynı zamanda dönemin önemli felsefi eserlerini okumuş, şiirler yazmış ve üstüne üstlük resim çiziyor. Fatih Sultan Mehmed kadar renkli bir kişilik sanırım tarihte yok.

@Khalkedon haklısın. Fatih'i yapacağız. Karar verdik.

Ana basliklar haric fotograftaki yazilar okunmuyor, "Fatih'e karar verdik" de demissiniz ama bunlari gormezden gelerek buyuk frederik diyorum. Hem yeni bir sey arastirmis olur, hem de odevi digerlerininkinden farkli olmus olur.

(bkz: aydinlanmis despotizm)

Köktürklerin nesi barbarmış? Açın okuyun Köktürk Kitabeleri'ni.

Zaten İstanbuldaysanız Fatih Sultan Mehmet +

şair mi ararsın, kuyumcu mu, ne istersen var aslında padişahlardan. ama niyet farklı.

kendi tarihine düşman olan bir nesilden ne bekleyebilirsiniz ki? tarih yargılanmak için değil, analiz edilmek içindir. okuyun, öğrenin. yargılamayın.

Fatih ya da Sezar

the life aquatic with steve zissou

Öncelikle çok geçmiş olsun :( Benim de kedim var ve çocukluğumdan beri solunum yollarımdan sorun yaşayan biriyim, doktora gidersem bana da benzer bir tanı koyacak diye çok korkuyorum :(

Bu adamların efsane süpürgeleri var: www.rainbow.com.tr
Annem çok uzun yıllardır kullanıyor o nedenle fiyatını bilemiyorum ama makineleri cidden evladiyelik gibi bir şey. Bir araştırın isterseniz.

meraba, ben de astımlıyım hatta alerjik astım, çocukken uzunca süre tedavi gördüm sülalede de olduğu için çifte kavrulmuş astım geçirdim diyebilirim. şunu kesin al diyemem ama emiş gücü yüksek olandan al bütçenin yettiği.

www.cebitech.com.tr


bunda gözüm kalmıştı ama. alamadım.


şunun siyahını aldık www.mediamarkt.com.tr

toz torbasız olduğu için her süpürgeden sonra makineyi boşalt belirli periyotlarda içi yıka falan bana acayip angarya geldi belki de gözüm samsung da kaldığı için olabilir

walla bir arkadasim dyson aldi cok da memnun ama tr'de var mi bilmiyorum.

kesinlikle dyson animal veya allergy
maddi olarak sorun değilse hiç başka düşünmeyin.

Alacağınız ürün muhakkak su hazneli olsun demeye geldim. Toz torbalıları zaten eleyin, toz hazneliler de temizlenirken etrafa yine uçuşturuyor, saçma sapan bir şey oluveriyor.

Dyson animal ama bütçe artmalı

ya yemin ederim aynı soruyu ben de soruyorum kaç gündür. aynı sıkıntı bende de oluştu, kedimsiz yaşayamam diye dövünüyorum. ama hastalık da kötüye gidebilir diyorlar çok bunalımdayım.
dysonlara bakıyorum ben de ama temizliği zor mu sanki? haznesini temizlerken iyice toz duman oluyor gibi bir hali var.

Vega'yı bilmem ama Niva kullanmış biri olarak 1-2 haftada alışacağını düşünüyorum.

lada kullanmadım ama, insanın alışamayacağı şey yok.

İşin ilginci bugün Hyundai düz vites kullandım vites geçişlerinde hiç sıkıntı yaşamadım. E benim Lada'nın vites kutusunda bir sıkıntı da yokmuş, yeni çıktı servisten. Ama ben bunun viteslerini geçiremiyorum azizim. Nasıl bu yaa, kafayı yiycem.

senelerdir opel astra kullanan biri olarak, arabamın yerini değiştirmek maksadıyla kapıcının şahin'ini kullanmak zorunda kaldım. ilk 1 dakika "ulan bu ne?" dedim. çünkü birinci vites var ama yok. arabayı çalıştırmak için gaza da basmak gerekiyor. direksiyon hidrolik değil falan. ama dilini çözünce gerisini hallettim. neredeyse 8 senedir ehliyetim var.

sonuç: bol bol pratik yap. debriyaja dibine kadar asıl. vitese sert davran. geç yerine topaç diye bağır hatta. alışırsın zamanla.

ladanın vitesi sert olur. 2-3 gün sonunda alışırsın, sıkıntı olmadan da yıllarca kullanırsın.

onlar halt etmiş.

Ladanın vitesi biraz sert oluyor, bir de geri vitesin önde olması olayı var. Onun dışında bir fark yok, alışırsınız.

Katır kutur diye tabir edebileceğimiz bir arabadır tabii. O yüzden alışık olmayana acayip gelir, normaldir. Ben de dedemin reno sembolünü kullanırken garipsiyorum hep. Ama devamlı aynı arabayı kullanınca alışılıyor. Merak etmeyin.

Araba kullanmayı samarada öğrendikten sonra başka arabalara geçince farkettim ki, Ladalar iyi güzel ama çok kazmalar. Şu anki araba nefretimde payı olabilir şu durumun.

boşver o lafları edenleri kara şanzımana bile 1 haftada alışırsın o bok atanlar anlamıyorlar. Sadece antreman yap bolca

bu yüzden koro bırakılır mı ya, resmen tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış. bir ihtimal bağırarak mı söylüyorsun? belki bağırmadan söyle diyememiştir de işte sesin fazla çıkıyor demiştir.

Şöyle de bir şey var. Diğer iki sopranonun da sesi çok güçlü çıkıyor. Fakat içlerinde en genç benim ve sanırım biraz tecrübesiz görüp bana yüklendiler. Bırakmıycam tabi, kısıcam sesi artık. :( Çok iyi eğitim veriliyor çünkü.

burda suç şefin. şef senin sesini gerektiği zaman kısabilir ya da yükseltebilir ama bunun sebebi olarak "altolar böyle dedi" diyemez. ilk falso orda bence, şefi çok tutmadım.

neyse, iyi bir teknikle kısık sesle ince notaları vermek mümkündür, bunu kendinizi geliştirmeye yönelik bir egzersiz olarak düşünebilirsiniz. maksimum diyafram ve vücut kullanıp tizlere kısık bir şekilde çıkabilirsiniz / çıkmayı deneyebilirsiniz.

bence diğer provada biraz kısık söylemeye çalışın, eğer yine bir uyarı gelirse sizin için bunun çok kolay olmadığını, size yardımcı olmaları için diğer üyelerin (soprano ve altolar, varsa diğer partiler) daha fazla ses çıkarabileceği önerisini sunun.

genel olarak, (tabi ki her zaman değil ama genel olarak) alto, tenor ve bas hep birlikte sopranonun altyapısını oluşturur ve ona göre bir volümle söylerler ki soprano tek başına yukarılarda yalnız kalmasın.

meraktan soruyorum, hangi koro acaba?

Şan pozisyonu vs. koroda söylemek, konusu mu acaba? Şan eğitimi aldınız mı? Yeni misiniz? Belki teknik oturmadığı için bir şeyler oluyordur?

Tizlere kısık sesle çıkmak çok zordur. Profesyonellik gerektirir. Şefiniz keşke "Altolar böyle böyle dedi" demek yerine daha başka bir dille açıklasaymış.

Bırakma ya. Suç şefte değil ki. Altolar ispiklemiş seni. Hatta yanlış anlama diye direkt sana değil, şefe söylemişler. Müzikle ilgilenmek güzel şey. Ben de gitar kursuna gidiyorum. Benim de akor kaçırdığım, şarkıya giriş yapamadığım oluyor ama kimse birbirine bir şey demiyor. Profesyonel bir koro ise tepki verirler tabii ama amatör bir koro ise çok takmayın. Takmayın derken hatanızı düzeltin ama Allah bu notaları belasını versin seviyesine gelmeyin.

ben de baritonum mesela. koro içinde seçmeler oldu. seçildim. sonra hoca çekti kenara beni. biz seni seçtik ama dedi oyun baritona uygun değil dedi. ee napacağız yani dedim. sen sahneye çık dudak oynat dedi. dedim oldu.

ben de o ara bırakırım lan böyle iş mi olur dedim. bırakmadım oyuna çıktım dudak da oynatmadım. efsane oldu her şey. sonrasında da çok güzel işler yaptık. böyle durumlar insanın karşısına her an çıkıyor. yılma.

Şan eğitimim yok. Nota ve armoni biliyorum. Çok zorlanmıyorum ama kısık sesle zor olacak evet.

trollemiyorsan eğer hangi şef o merak ettim.
şef olsaydı kendisi ilk anda sopranoların sesini azaltıp homojenliği yakalamalıydı.
altolar böyle böyle diyor diyen biri şef olamaz, orası da koro değildir. bence bırak. :D

Yok trollemiyorum. Ben devam ediyorum bırakmadım koroyu. Sıkıntı yok şimdilik, sesimi de kısmadım yani (kısar gibi yaptım) :)

Şu parçayı çalışıyoruz bu ara. www.youtube.com

Sefiniz seflik bilmiyor eger durum buysa. O adamin egosunun hepinizin toplamindam
buyuk olmasi gerek. Boyleyse asil sef o altolardan biri herhalde.

Marketlerde satılan bambu ya da ahşaptan yapılma şişler var ızgara için.
Onları alıp birbirine yapıştırarak temeli inşa edebilirsin.
Dışını da kağıtla kağlayıp sonra biraz boya ile iş tamamdır.

www.google.com.tr

Tabii ki şablonu çıktı alıp cardboard alıp üzerine çizeceksiniz ve elişi kağıdıyla falan renklendireceksiniz. Amerika'yı tekrar keşfetmeye gerek yok :)

Not: Ödev çok gereksiz.

Büyükçe bir kırtasiyeden, maket kartonu ve maket bıçağı alarak daha güzel şeyler yapabilirsin. Ya da iki bira kap, gel. Laflarken ben yapıvereyim.

din dersinden muaf yap çocuğu kesin çözüm.

urun.n11.com

elektrikçiye gerek yok, çakmak gözüne tak sonrası senin

fm transmitter olması sıkıntı. istanbulda neredeyse tüm radyo frekansları dolu. büyük ihtimalle başarılı olmayacak.

fm transmitter'ların kalitesi için kötü diyorlar, hepsiburada'da ucuz bluetooth'lu teypler var, yorumlara bakarak seçebilirsin. araçta hali hazırda kolon falan varsa amfiye de ihtiyaç duyacağını sanmıyorum, oto elektrikçi de takar evet.

devlete değil üniversite hastanelerine gidin. orada profesöre de muayne olursunuz döner sermayeye para yatırarak.

Prof. Dr. Recep Aydilek

temizmama.com'dan alıyorum benim minnoş da kısır (4 yaşına girecek)
hep burdan aldım. çok seviyor, özellikle yaş mamalara bayılıyor.
veterinere sordum iyi o mama dedi.

ben yıllarca proplan somonlu kullandıktan sonra, n&d tahılsız kuzu etli yaban mersinliye geçtim.

n&d bir tık daha pahalı, ama proplan somonlu hem çok iyi bir mama, hem de en sık kullanılanlardan olduğu için kiloluk şekilde açık olarak da satılıyor petshoplarda ve veterinerlerde.

market mamalarından uzak durun, çok sağlıksızlar.

kampanyaları takip ediyorum, ucuza bulunca internetten alıyorum.

en son kilosu 30 tlye satılan mamayı 16ya gelecek şekilde aldım.

ben de temizmama alıyorum, kedim gayet memnun ve herhangi bir sorunu yok.

Temizmama. Bonacibo. Lütfen market mamalarından uzak durun

adresemama.com evcilbesinleri.com hizlimama.com kolaymama.com zooplus.com.tr petbesinleri.com.tr hepsini incelerim en ucuzu hangisiyse ordan alirim. ayrica kampanya, indirim oldugunda mail ya da smsle haber veriyorlar. bazisinda alisveris yaptikca cuzi de olsa parapuan birikiyor, ilerde kullanisli oluyor.

temizmama dan alıyorum. arada gönderimde sorun yaşatsalarda kedim de güzel güzel yiyor. Şimdilik bir sağlık sorunu yok.

www.zooplus.com.tr

N11'deki petshop mağazalarından birinden aldım en son. Ondan önce zooplustan alıyordum genelde. Ama N11 kuponum vardı o yüzden uygun geldi. Genelde 10 kiloluk alıyorum kg fiyatı daha uygun oluyor öyle.

Purina One bulabilirseniz iyidir ben kullanıyorum 9,5 yaşında sterile ev kedisi için. Yalnız kısırlaştırılan hayvana normal mama vermeyin kilo alır.

petbesinleri ya da gittigidiyordan proplan aldım şimdiye kadar. petbesinlerinde kampanya varsa ucuza geliyor mail atıyolar indirimleri o zaman almaya çalışıyorum. hediye yaş mama da gönderiyolar yanında. eğer alacağım zaman indirim yoksa gittigidiyordan aratıyorum en ucuz satan satıcıdan alıyorum.

juenpetmarket.com ve zooplus'dan alıyorum. Bu ikisi özellikle juenpet müşteri memnuniyetinde çok iyidir, çok yardımcı olurlar üzmezler sizi. Bu da bence çok önemli bir nokta. Çünkü paketi yırtık, son kullanma tarihi geçmiş/çok yakın mama gönderebiliyorlar internet alışverişlerinde. Bu yüzden küçük fiyat farklarına tav olmayıp güvenilir sitelerden alışveriş yapmanızı tavsiye ederim. Zooplus'ın internet sitesi juenpete göre daha, daha kolay ve hızlı. Buralardan büyük pakette 8-10-15 kiloluk mama alırsanız gayet ucuza gelebilir. Ama paketin hava almamasına çok dikkat edin sonra kokusu kaçıp bayatlarsa kediniz burun kıvırabilir. Bir poşete ya da kaba 1-2 kilo alıp sonra paketi sıkıca bantlıydum ben. Bütçenize göre düşük tahıllı ND, britcare, sanabelle seçebileceğiniz iyi markalardır. Çok eleşirilir ama ben royal canin aldım kedimin ağız yapısı sıkıntılı olduğu ve tüy problemi yaşadığımız için, 3 aydır falan kullanıyorum memnunum şimdilik. Biraz daha ucuz birşey bakıyorsanız golosi markasının da fena olmadığını duymuştum. Market maması ya da açık mama mümkünse vermeyin. Dediğim gibi internetten büyük paket alırsanız gayet uygun fiyata alabilirsiniz.

patikutu.com buraya abone olduk, aylık veya 2 aylık düzenli paketler gönderiyorlar. isterseniz tek sefer de alabilirsiniz. içinde yaşmama kum da var.
biz hesaplı kedi kutusu (proplan somonlu kısırlaştırılmış) alıyoruz.

Erotizmi bir kenara bırakırsak (açık konuşayım) güzel değil. Estetik hiç değil. E tabi güzel olmak zorunda da değil zaten diyebilirsiniz. Yalnız şu kesin. Türkiye gibi bir yerde sergiler hangi şehirde açılırsa açılsın tepki çekmemek isteniyorsa bölgenin kültürel doku ve anlayışına göre sergilenmek - zorunda - .

Öyle bir zorunluluk yoktur özellikle de sanat fuarında. Sanatçı birileri rahatsız olacak kaygısı ile mi üretecek?

1500'lerde kiliseler çıplak heykel siparişi verirken şu sansüre ve gericiliğe "Türkiye gibi bir yer" kılıfı uydurulması acınası. aradaki 500 yılda, sanatta ahlakın çıplaklıkla veya erotizmle ölçülmediği kavranamadı. sinir bozucu bir olay. geçmiş olsun.

@ sporty az önce biraz araştırma yaptım. 1500lerin çok öncesinde kilisede ikonaseverler ve ikonakırıcılar olarak iki bölünme var ve kilisenin doğu ve batı olarak ikiye ayrılmasında en büyük sebep olarak bu gösteriliyor. Yine incil de resim ve heykelin yasak olduğuna dair bir şey bulunmadığı anlatılıyor. Ama hristiyanlığın ilk başlarında resim ve heykel yapımına dair bir şey yok anladığım kadarıyla.
Hani bir de bu kilise o zamanlarda senin için sanata destek adına sipariş verebilecek kadar iyi niyetli ve gerici değil ise ise neden bilim adına konuşanları cezalandırıyordu? Az insan yakılmadı ki o zamanlarda.

"erotik" yorumu bir tarafa, resime ve heykele bu topraklarda bir düşmanlık olduğu gerçek. öte yandan bu düşmanlık çok da tarihi değil... evet yüzyıllarca hüküm sürdüğü topraklarda "nedir bu?" diye merak edip bir araştırma falan yapmamış, "elin gavuru" gelmiş araştırmış ama; en azından yok etmemiş! bu da büyük bir başarı bence!

çıplak insan figürleri değil sadece bu düşmanlıktan nasiplenen, bildiğiniz üzere atatürk heykel ve büstleriyle de başı hoş değil bazılarının. artuklu komutanlarından belek gazi (balakgazi)'nin bir önceki (önce dyp, sonradan akp'li) belediye başkanınca dikilen heykeli de nasibini alıyor elazığ'da mesela...

sanat fuarında, "erotik" gerekçesi! @1adam, semt pazarında olsa eyvallah, cami avlusunda olsa eyvallah, e hadi kent meydanında falan olsa da eyvallah ama "sanat fuarı" be :)

@runagain ben üstte de yazdığım gibi - zorunda - dediysem bir Türkiye gerçeğini söyledim. Durum bu. Geçen haftalar bu konuda neler yaşandı biliyor olmalısın sanırım. Bu arada olayı zaten tek taraflı olarak biliyoruz.

allah aşkına şu 1adam denen tipi ciddiye alıp da cevap vermeyin ya. türkiye'nin gerçeklerine ve dokusuna uymak zorundaymış. şunları söylemekten utanmıyorlar hala. ulan sizin sergide ne işiniz var, sergideki şey sizi niye rahatsız ediyor? sanki sokakta çıplak kadın var da türkiye gerçeklerine uyacakmış. rahatsız oluyorsan sergiye, fuara gitmezsin. lafa gelince özgürlük, türbanlı bacı diye vikvik öterler ama sanat sergisindeki resme bile tahammülleri yok. açık açık "biz böyle şeylerden nefret ediyoruz, bizim gibi düşünmeyenler bizim düşmanımız" diyecek götleri de olmadığı için böyle kırıtarak "ama tirkiyi'nin dikisi vi girçikliri :((" diye saçmalıyorlar.

Ağzından bal damlıyor ya ne diyeyim. Senin kadar özgür ve large değilim. Hadi gel muhatap olmayalım. Böyle kendi düşünce iflasının sonuçlarından olan kötü sözlerle, aşağılamalarla hiç bir yere varamazsın. Sen şu meşhur yurt dışı gezilerine odaklan. :)

ben senden benim gibi olmanı değil, benim haklarıma saygı duymanı istiyorum zaten ama anlayabileceğin bir konsept olmadığının farkındayım, o yüzden açıklamakla uğraşmayacağım. konunun benim yurtdışı gezimle ne alakası var, anlamadım. ne çeşit bir kompleksin var bilmiyorum ama ben hiçbir zaman ülkesini aşağılayan ya da türk olmayanın otomatik olarak daha iyi olduğunu düşünen bir insan olmadım; aksine, ülkemi senin gibi reisçilerden çok daha fazla seviyorum. sadece, sizin gibiler yüzünden yaşanmaz hale geldiği için, daha iyi standartlarda yaşayabilmek ve farklı yerler görebilmek adına yurtdışını hem gezmeyi hem de oralarda yaşayabilmeyi istiyorum.

"ben istemiyorum" diyene hiçbir şey demem ama senin gibi tipler bunları çekememezliğinden, vizyonsuzluğundan dolayı söylüyor. sözde muhtemelen okumuş, medeniyet görmüş birisindir ama genç bir insanın yurtdışını görmek istemesi, orada yaşamak istemesi bile batıyor sana. tamamen alakasız bir konuda böyle saçma bir şey söyleyebiliyorsun. çünkü bağnaz, kompleksli ve türkten önce arapperestsin. beni bu konuda eleştirebilecek son insansın. kendi hayal dünyanda, osmanlı tuğralı doblonla, süper bir ülkede ve süper bir insan olduğunu düşünerek yaşamaya devam et sen. SANAT SERGİSİndeki RESME tahammülü olmayan adam gelmiş burada özgürlükten bahsediyor ahaha.

asıl sorun her şeye sanat postu giydirip yedirmekte. yani bir şeyin sanat eseri sayılması için ne gerekiyor bu tartışılmalı. gerek olmadığını düşünüyorum böyle şeylere.

Ben şu ana kadar ne dedim de kulağını çınlattım da buralara geldin? Seni doğrudan hedef mi aldım yoksa üstteki başlığa ve ilk yazdıklarıma iyi bak seninle ilgili bir şey var mı? Yok.
Geçen gün de yaptın bunu o modlar la ilgili duyuruda. Yine sen geldin durup dururken sataşmaya.
Belli ki başka bir derdin var.

Neyse asla burada kimseye lan dahi demedim. Demeyeceğim. Ama sen devam et. Çünkü özgür kalmalısın. Anlayışın bu kadar ne yapalım.

Bu arada genç bir insanın yurt dışını görmesi sorun değil de. Yazılarından anladığım kadarıyla o giden sen olunca sorun oluyor. Neyse..
Yazılacak çok ama konu kapanmıştır benim için. Bu arada bir zahmet seninle ilgili olmayan yazdıklarımın arasına girme bir zahmet.

Herşeye sanat postu giydirmek mi? Pardon ama bahsi geçen sanatçının zahmet edip bir biyigrafisine işlerine göz atarsanız sanatın tam karşılığını verdiğini görürsünüz. En son London National Portrait Gallery de sergilendi eseri. 87 ülkeden 2580 sanatçının başvurdu ve yalnızca 53 ismin eseri sergilendi

www.instagram.com

Bu saydığım en son işi daha evveline hiç girmeeyim saymakla bitmez başarıları. @petek neye gerek yok onu anlamadım ben ?

@1adam, türkiye'nin maalesef ki olan o gerçeklerinin maalesef farkındayız...

ama şu gerçeğe odaklanalım şimdi: bu resimler, bir "sanat fuarı"nda ve "polis tarafından" indiriliyor. bu devirde hala bu kafa, dünya gerçeklerine uymuyor.

@petek, neyin sanat olup olmadığına bence sanatseverler karar vermeli. sergileri, fuarları gezenler, o eserleri alanlar... ziyaretçisi, alıcısı, takipçisi olmayan sanatçı zaten kendini değerlendirir. bunu yapan şu kurum ya da... polis olmamalı ya!

@der meister, türkiye'nin gerçekleri, hassasiyetleri diye bir şey var. beğensek de beğenmesek de... biliyoruz ki bu hassasiyet yolsuzluğa, yoksulluğa, hırsızlığa, ranta, adam kayırmaya, rüşvete karşı değil! ne din adamlarının gündeminde bunlar ve ne de sokaktaki her haltı yiyip, bir de evliya pozunda dinci takılan tiplerin...

maalesef çok kalabalıklar :) ve artık devlet demek kahvehane demek neredeyse... üslup o, tarz o. tarihte hiçbir dönem, hiçbir türk devletinde böyle bir lümpen istilası yaşandığını sanmıyorum. meselenin "inançlı insanların başta olması" ile alakası yok, ki bu iddia her şeyden önce diğer bütün tarafları "inançsız" yapar ki, yok öyle bir şey!.. mesele vizyonsuz olmak, cahil olmak, kaba olmak; demokrasiden, haktan, hukuktan nasiplenmemiş olmak.

türkiye'nin bu gerçeklerini bilerek yaşıyoruz.

@1adam, seni de anlıyorum. şu anda içerisinde bulunduğun bir çevrede yetiştim ve o düşünce, yaşam kodlarını biliyorum. ama daha büyük bir dünya var. orada kavramlar çok daha farklı, evrensel... din de değil bu "türkiyenin özel vs'si" dediğimiz şey. tamamen yobazlık ve taassup. bu, inananların yaşam tarzına karşı bir müdahale ya da onları hor görmek değil. tam tersine bu bir fırsat.

Önemli bir karakter değildi. Shane ve Lori'nin ekibi vardı ormanda Morales de ordaydı. Rick ve ekibi oradan ayrılınca Morales ailesini alıp Rick ile yollarını barışçıl bir şekilde ayırmıştı

Takarlar evet oradan alırsan. Kendin de yapabilirsin ama şu aşağıdaki aletten olmadığı için telleri söküp takmak uğraştırır.

www.mydukkan.com

Kesme işlemini penseyle yapabilirsin. Akort için de appler var ama linkteki gibi bir cihaz almak daha iyi olur.

www.mydukkan.com

Edit: Herkes ölücü çıktı iyi mi. Yapacağı masraf toplam kırk lira ve senelerce kullanılacak aletler, niye amele gibi parmağıyla çevirsin burguları? Tahminim on yaşında çocuğun cep telefonu yoktur, sürekli birinden telefon alıp gitar akort etmekle mi uğraşacak?

Duzgun bir yerde yaptirin cocuk sogumasin gitardan. Akord icin de bence bi akord aleti alin evde dursun akordsuz gitar calmasin.

Arkadaşlar I was made for you'nun bahsettiği bu cihazların hepsini bulabileceğim Kadıköy'de bir müzik dükkanı vb. var mıdır? Yarınki derse yetistirmemiz lazım.

sakızgülü sokak'ta dore müzik var. her şey vardır ama anlamıyorsanız hiç girişmeyin. adamlardan teli alın, değiştirsinler.

Teli aldığın yerde değiştirsinler ama i was made for you'ya katılıyorum, akort aleti de alın mutlaka.
şunu tavsiye ederim:
www.mydukkan.com

Eğer günde 10 gitar teli değiştirmiyorsan 1. Linkteki peg winder plastiği almana gerek yok, akort cihazına da en az 30-40 lira vereceğinize akıllı telefonlar için birsürü bedava tuner/akort uygulaması mevcut

Fakat tel değişimi ilk defa yapacak biri için zor, onu rica edin tel alırken

Kendiniz takmaya çalışmayın, aldığınız yere taktırın. Bahsedilen alet sadece akort mandallarını daha hızlı bir şekilde çevirerek telleri sarmaya yarar. Ama telleri gitara bağlamak ayrı bir iş. İlk defa yapacaksanız uğraştırır. Düzgün takılmadığında bir mandal sağa çevirdiğinizde teli gererken diğer aynı yönde gevşetebilir, burguda birbirinin üzerine biner vs gibi sorunlar çıkar. Daha geniş bir zamanınızda, telleri kendiniz inceleyerek, deneyerek söküp takarsınız. Ama böyle kısıtlı bir zamanınız varsa aldığınız yere taktırın. Yardımcı olurlar.

Bu arada yeni takılan teller bir süre devamlı olarak akort kaçıracak ve sürekli akort edilmesi gerekecek. Yani aldığım yerde akort ettiler, tamam işim bitti diye düşünmeyin. Eve gelene kadar o akort bozulacak. O yüzden telefona bir tuner uygulaması indirip bir süre akordu kontrol edin.

klasik gitar ise tel takması kolay. mevcut tellerin nasıl bağlandığına bakarak kolayca yapabilirsiniz.

teli taktırsan bile yeni tel olduğu için esneme olucak ve bi kaç gün akor tutmucak. telefonuna uygulama indirip kendin yapsan daha iyi.

akord için telefona tuner programı indirip telefon sayesinde akord yapabilirsiniz. uygulama tel doğru sese gelince gösteriyor.

sangria?

chorizo al. ispanyol sucuğu çok leziz.

Jamon taybiki

manchego peynir
filtre kahve (yalnız torrefacto haricinde olursa süper olur. torrefacto da kötü değil de...kahve elde etme metodu farklı)
zeytinler ve zeytin yağı
safran
druni'de kozmetikler uygun fiyat

chorizo ve manchego denedim. biri sucuk diğeri peynir. ikisi de lezzet bombası diyebilirim.

Barselona'dayım, burda bitpazarı var mıdır ki? İngilizce bilen de epey azmış.

Katalon geri vitesi.

evet. ama vize degil pasaport hazir. (vize cikip cikmadigini gidince goreceksiniz)

Decathlon da 90-100€ gibi bi seydi, fikir vermesi acisindan

Ben İspanya dan camper almıştım 240 dolara tr de ki fiyatı 590 dı .
Yani eğer geliriniz tr ise çok avantajı yok

ispanyayi bilmiyorum ama almanyada ve avusturyada da pahali bunlar. tr ye göre biraz daha ucuz oluyor elbette ama kurlarda yüksek oldugundan yine pahali.

sadece amazonda filan bazen indirime giriyor, ben oradan almistim 35€ ya 2-3 sene önce.

fikir vermesi acisindan gecen hafta 2 skechers aldim biri 22, digeri 25€ ya. magaza fiyatlari 65€ idi.

6 ay- 1 sene idealdir bence

Bildirim gelmiyordu da indirme sayısı yazıyordu, oradan anlıyordum ben.

jon lord en krali. buyuk besteci herif.

Matthew Bellamy, Muse

del naja (3d) massive attack

Rick Wakeman ve Ray Manzarek'ten başkasını bu statüye koymam açıkçası. Hele o Close to the Edge solosu yok mu.

google image search'te en yüksek boyutlu fotoğraflarda aratın, sonra oradan bulduğunuz uygun bir resmi ozalitçilere götürün basarlar

indireceginiz foto yuksek kalite olurse bi sorun olmaz bence. etsy'e baktiniz mi? orda var ucuz seyler

yuksek cozunurluklu bir fotografini bulursaniz bal gibi olur :) oglunuz kac yasinda? elton john seven cocuk sasirtti :)

www.google.com.tr

su linkte birkac tane var gibi.

@fakyoras 11 yaşında. Piyano öğreniyor ama sabahın 7 sinde Bennie and the Jets introsuyla uyanmak pek hoş değil :)

@allanpoe Etsy'de harika şeyler var ama PayPal ı yasakladilar yaktılar bizi Oy oy.

O zaman ozalitcilerle konuşayım bir.

Posterin boyutu önemli. Boyutuna göre 150ppi'a denk gelecek çözünürlükte fotoğraf bakarsanız.

şu arama sayfasında bulduğunuz her görsel en az A3 (29,7 x 42 cm) boyutlu kağıda yüksek kalitede basılabilir.
www.google.com.tr
A3 kalın poster kağıdıına baskı ozalitçilerde (copy center) 2-3 lira arası değişmekte. Poster basan bir siteyi araya katmayın. İndirdiğiniz görseli USB bellek içine atıp her yerde karşınıza çıkabilecek bu copy center'larda işinizi kolayca halledebilirsiniz.

şu satıcıdan canvas poster aldım. gayet kaliteli. rulo gibi plastik kutuda gönderiyor. yolda zedelenmez. custom print hizmeti var. istediğiniz resmi basıyor. yandan boyutunu seçin ve basacağı materyali seçin. hatta mesaj atın indirim bile yapabilir. ben 3 tane poster alınca indirim yaptı biraz. kargo da ücretsiz.

www.aliexpress.com

bildigimiz saten alci.

twitterdan esekherif'i takip edin, butun bilgileri veriyor.

anlamadım ki, tekrar torrent programını indiremiyor musunuz? aynı şekilde torrent sitelerinden indirirsiniz. site linki verebilirim lazımsa.

Gomplayer.

@dedimmidemedimmi torrent programı indirdim. Kickass ten sonra kulandığım bir kaç torrent sitesi vardı, adlarını hatırlıyamıyorum bir türlü. Bir tanesi mayıs ayında kapandı hatta. En seri ve seederı yüksek torrent siteleri neler var?

@tchuck hayranlık duyulacak tarafım yok teyzeyim ben. Nerden indiriyosunuz siz hızlı bir şekilde onu öğrenmek istiyorum sadece. aklımda yalnızca TorrentProject. kalmış o da kapalı.

Neyse ben bir düzenleme yapayım yanlış anlaşıldım.

www.reddit.com

buradaki link yazılı linke tıkla, key'i gir ve indir. ben normalde dizileri rarbg.to'dan indiriyorum ama dün gece buraya düşmemişti, araya çok sahte torrent karışmıştır o yüzden torrent daha hızlı gelse de uğraşmana değmez. verdiğim link zaten sızıntının kaynağının güncel hali, onu izledim ben de.

edit: rarbg sonradan paylaşmış sanırım, o zaman okay.

rarbg.to
hatta rarbg.to
bu da son sızan bölüm : rarbg.to

eztv

zamunda

latex paint : akrilik boya, plastik de olur.
lime paint : kireç.

İlgili bir kişi rahatlıkla ayırt eder. Ayrıca Japonla Filipinli arasında uçurum var. O baya bariz

Singapurlulari Kore ve Çinlileri birbiriyle karıştırıyorum ama bu guruptakileri, Japon, Filipin, Malezyalilardan çok rahat ayırt ederim.

ben pek ayırt edemiyorum.

Japonu belki biraz ayırt ediyorum, geri kalanı (hatta bir kısım Japon) kopi-peyst bence :)
Bana bakmamak lazım ama, ben alışveriş merkezindeki insanlarla kendi abimi ayırt edemiyorum.

çin dediğin ülke 1.5 milyar. konuşmadığı sürece karıştırma ihtimalin var.
ama konuşmasını duyarsam çinli-koreli-japon %100 olarak ayırd edebilirim.

çinlilerin yüzü daha basık oluyor sanki. japonlar daha bir yuvarlak yüz hattına sahip.

Müzisyen değilim ama lisede okul korosunda bulundum birkaç kez. Sesinize bakarlar. Bi do alalım gibi şeyler de diyebilirler. Bir şarkının belli bir bölümünü söylemenizi de isteyebilirler. Müzikle ilgileniyor musunuz diye sorarlar. Belki alakasız bir şey söylemiş de olabilirim ama üniversitedeki koroda bulunan arkadaşım da böyle şeyler söylemişti. Müzik kulağınızın olup olmadığına da bakabilirler. Örneğin piyanodan bir tuşa basıp bu hangi nota demek gibi ya da çalınan bir ritmi tekrar edebiliyor musunuz gibi. Gerçi son söylediğim enstrüman kurslarıyla daha ilgili ama genel olarak müzik konusuyla ilgili birçok şey gelebilir karşınıza.

Tek ses tekrar, ritmik tekrar, belki iki uc ses tekrar sorarlar. Solfej sinavi da olur. Bence olmali.

alperz +1

tek ses tekrarın dışında bir şarkı söylemeni de isterler bence.
solfej bilmeyen biri koroda ne yapabilir soru işareti.
piyanodan verilen sesi doğru verirsen sınavı geçersin bence :)

Solfej biliyorum, armoni öğrenmeye de başlamıştım ama yarıda bıraktım. Tek sesi veririm de çift sesten fazlasını isterse sıkıntı. :)

detaylar tam tutmuyor ama sanirim aradiginiz kisi bu:
en.wikipedia.org

kaynak resmi:
www.in.gov


Rabies is most often found among wild mammals such as raccoons, bats, skunks and foxes. Cats, dogs, horses and livestock can also get rabies, if they are not vaccinated for their protection. Deer and large rodents, such as woodchucks, have been found rabid in areas affected by rabies.

Some animals almost never get rabies. These include rabbits, squirrels, chipmunks, rats, mice, guinea pigs, gerbils and hamsters. They can get rabies, but it almost never happens.

Other animals, such as birds, snakes, fish, turtles, lizards and insects, never get rabies.

Kaplumbağa "never" klasmanında. Ama kimbilir nasıl ortalığı ayağa kaldırdıysa sussun diye yapmışlardır. Komik.

Yani umarım ondandır aksi takdirde sıkıntı büyük :)

Ben doktor olsam yapmazdım sanırım. Gereksiz çünkü. Komik ayrica. Kaplumbağalardan kuduz bulaşmaz. Risk sıfır yani. Salmonella tedavisine baslansa bu kadar şaşımazdim :)

Kalkanda bacağımı denizin içinde boydan boya kayaya çarptım. Morardı şişti.
Fethiyede devlet hastanesinde banada tetenoz yaptılar. Acıdan sormadım neden yaptıklarını

(bkz: defansif tıp)

O ranzalar yekpare mi geldi eve? Genelde ranzaları 2 parça halinde getirip birbirine eklerler, belki öyle bişey vardır?

Demonte geldi evet.(ikea) Ama testere kullanmadan olmayacak gibi. Ölçü alıp uygun noktalardan kesmem lazım.

çok büyük bir hata yapmazsan olur bence neden olmasın, el emeği olacak çok da güzel olur. boyama ile ilgili fikir almak istersen turuncu oda diye bir blog var oraya bir göz atmanı tavsiye ederim. bir de madem boyayacaksın chalkboard paint olayını da bir araştır tebeşir olayından rahatsız olmazsan o geniş kenarları boyayabilirsiniz bu boyayla.

illa ki kesme biçme olmasın dersen merdivendeki ve üst yataktaki 4 adet yan destek çıtasını söküp yeni yatağın 4 adet ayağı olarak yerine aynı hizada olacak şekilde takabilirsin.

i.hizliresim.com

yapabilirsen olur ama düzgün kesmek gerçekten zordur :D

Milimetrik kesmesen bile olur, her iki ayağın da uç noktalarını kullanırsın kestiğin kısımları havaya getirirsin böylece dengeyi garantilemiş olursun, tabii vida yerlerini tekrar açmak gerekir, neyse ayak sallanırsa böyle yaparsın. Bence de olur.

youtube'da cemal açar var izle hocam ilham al.

yapılır.

Blokeyi koyduran Maliye. Onlardan yazı gitmeden de o bloke kalkmaz. Kaldırmayı elbette banka yapacak da, neye göre yapacak? kafasına göre yapamaz. Maliye yazı vermeli. Vergi borcu yoktur yazısıyla denediniz mi şansınızı?

Yazı istedim veremediler. Dilekçe ile basvurucam.

e-devletten borç yok yazısı alabilirsin. e-imzalı olduğu için her yerde geçiyor. bir de kapak dilekçesi patlat: eklerde gördüğünüz üzere vergi borcum yapılandırılmış olup güncel borcum bulunmamaktadır; filanca no.lu hesabım üzerindeki blokenin kaldırılmasını arz ederim... diye. en sona yapılandırma fotokopisi ekle. bunu şubenin operasyon birimine ver. bir ihtimal yeterli olacaktır.

çok yazık :( belediyeye mail atabilirsiniz fotoğrafları çekerek. ya da belediyenin facebook sayfasına mesaj gönderebilirsiniz.

umarım bulabilirsiniz bir çözüm yolu.

Yazın bence ama kocaman yazın ciddi olsun. Belediyenin çözümü uzun sürer, isterseniz ona da fotolu bi mail atarsınız.

Yazı olabilir, konteyneri çekebilirsin oraya tekerlekli ise.

Askılı atlet giyin.Olay yerine git.Üzerinde "buraya çöp atanın anasını avradını k" yazılı karton mukavvayı eskimis elektrik direğine as.

Buraya çöp atan, Fetöcüdür,"Hero"dur yazdım :) Çöp döken yok artık.

Hahaha çok iyiymiş, aklıma şu karikatür geldi gündeme göre uyarlamışsın:

i.hizliresim.com

Son gelen mesajlardan birkaçını sil gider.

Sürekli mi yanıyor yoksa imleci üzerine getirdiğinde mi?

Sürekli yanıyor. Mobilden çıkıp denedim yine aynı. Compu duy sesimi zalimeyyy

@angelus +1 mesajı silince gidiyor. Yalnız mesaj atan kişiden mesajını tekrar atmasını rica edin o mesaj gelmiyor çünkü.

aynı oynu zalım compu bana da yaptı..zaten gözü tutmamıştı beni hissetmiştim...

Hah şimdi düzeldi mesajı silince :)

Başlıktakiler arasında mdf daha kalitelidir. Yongayı bilmiyorum.

mdf