Ekşi Duyuru

Dubai'yi bilmiyorum ama euro dolar kullanmayan ülkelere girdiğimde yerel para ile harcama yapıyorum, banka onu dolara çevirip ekstreye yansıtıyor. Ben vakıf word kullanıyorum. Çeviriyi düzgün bir kurdan yapıyor, para bozdurmaktan uyguna geliyor.

Bazı ülkelerde de soruyorlar ve istersen dükkan sahibi dolar kurundan dönüştürüp çekiyor, ama hatırladığım kadarıyla o kur daha kötü oluyordu.

Bankanızı arayıp hangi kurdan çevirdiğini sorabilirsiniz.

Alternatif olarak denemek için alış veriş yapın, internet bankacılığında hemen provizyona düşer, ordan bakarsınız hangi kurdan çevirmiş.

Öncellikle allah sabır versin. Bizim de böyle basiretsiz bir site yönetimimiz vardı. Dingonun ahırı gibi giren çıkan belli olmuyordu. Sorarsan kapı girişinde güvenlik var, herkesi kontrol ediyor. Ama otoparka herkes giriyordu, asansörden fıyt yukarı çıkabiliyordu herkes. Herkes birbirinin yerine park ediyordu. Dolu yağacağı zaman site sakinleri yer bulamıyordu kapalı otoparkta.

Nasıl düzeldi derseniz, yönetim gitti. Kiracılar olarak yönetimin bu ve diğer sorumsuzluklarından bıktık diyerek bir örgütlendik. Ev sahiplerimize bir sonraki yönetim kurulunda bu yönetim değişmezse ev değiştirmeyi düşündüğümüzü söyledik. Tabi 3 sene önce böyle emlak piyasası aşırı hızlı değildi, o zaman kiracı çıktığında bizim siteye en erken 5-6 ayda yeni kiracı giriyordu. Bundan korkan ev sahipleri yönetim kurulunu toplantıya çağırdı. Davalık olma pahasına eski yönetim şutlandı.

Yeni yönetim geldi. Kapı kumandalıdan plaka tanıma sistemine geçti. Herkesin yeri belirlendi. Bu yer dışına başkasına veya park yeri olmayan boşluklara park edenlerin araçlarının çekileceği ifade edildi. Baya cevval bir yönetim vardı tek tek daire daire takip ettiler. Bizim medeniyetsiz bir kaç komşuyu da dize getirdiler. Sonuçta otopark daire başına verilmeli. Bir daire kendi hakkından fazlasını işgal edememeli. Aynı şekilde sürekli gir çık durumu güvenlik sorunu olasılığını arttırıyor. Misafir araçların kapalı otoparka girişi yasaklanmalı ki plaka tanıma sistemi tam da bu sorunu çözdü.

Özetle biz ekstra şikayet edecek bir yer bulamadık, ev sahiplerini örgütledik. Fakat günümüzde İstanbul emlak piyasası öyle saçma salak bir haldeki, ev sahibi oh oh iyi çık çık bile diyebilir sizden sonra üzerine %10 koymak için.

Ucuzsa siteden, değilse pazaryerinden. İade edersem paramı geciktirirler mi korkusu olmuyor en azından.

İmza: Kendi sitesi ve pazaryerinde satışı olan birisi :D

nerede ucuzsa oradan alırım. gördüğüm kadarı ile genelde ilginç bir şekilde kendi sitelerinde daha pahalı satıyorlar. bunu da anlamıyorum. hem komisyon vermeyeceksin hem de daha pahalı satacaksın.

imza: sıradan internet müşterisi.

Güvenlik ve muhatap çok önemli, bu yüzden saydığın siteler veya benzerinden alırım ürünü. Ha değişik bir üründür, bu sitelerde yoktur, sadece satıcının kendi sitesinde vardır. Pahalı bir ürün değilse kendi sitesinden alırım, pahalı bir ürünse yine şüphe ederim.

% olarak daha uygunsa kendi siteleri. ama değilse pazaryeri. çünkü pazaryerinin kazıklanma durumunda hakkımı koruyacağını düşünüyorum. defalarca da böyle oldu.

Ben de eticaret sitesi sahibiyim ancak malesef bu durumda pazaryerini tercih ediyorum. Özellikle pandemi sürecinde bir çok firma iflas ederken son tüketiciyi de mağdur etti. Sipariş verdiği ürünü yollamadı, iadesini yapmadı vs.

aynadan bak ne kadar derin, çok derinse dikiş atılması gerekir eczane de kurtarmaz, caps da atabilirsin.

Karbonatlı suyla gargara yapın

Damağınızla baskı uygulayın ağız içi kanamalar çabuk duruyor.

Hastaneye hayatınızda ilk defa gidecekseniz, yanınızda biriyle gitmenizi tavsiye ediyorum.

@cayt ortada bir tetkik teşhis hiç bir şey yok. Soruyu anlamadığını varsayıyorum. Sen özel hastaneye gidip benim apandisiti alın diyebiliyor musun?

Gliserin al ara ara damlat onu kulağa, bir hafta sonra git. Kuru kuru çekmeye çalışan acemi doktora denk gelirsen bağırta bağırta pisliği çekmeye çalışıyorlar. Bana bunu elli yaşında adam yapmıştı gerçi. Sonra gencine gittim gliserin damlat bi hafta sonra gel demişti. Zaten gliserin baya bi akıtmıştı pisliği ayıptır demesi, kolaylaştırmıştı.

@gkn sevgili dostum. Kulak yıkatmak istiyorum ben diyince elbette ki şikayetiniz nedir neden böyle bir şey istiyorsunuz diyecekler. Sen nasıl karar verdin bu tedavi yönetimine? Bir KBB uzmanı kulağına bakacak, belki vakumlu kulak temizleme cihazıyla kulaktaki pisliği alacak ve bitecek olay. Ya da bir başka alternatif...

derler, zaten demeyen yerde de işlem yaptırma.

asıl soru şu: kulağını neden yıkatmak istiyorsun?

hemen yıkayıp temizlemezler. normalde kulak kiri bir sorunla karşılaşmazsa kulaktan dışarıya atılır. doktor muayene eder, kamerayla sana da göstererek kulak kanallarının durumuna bakar. sonra gerekirse temizleyebilir. gliserini o teklif etmezse sen hatırlat.

Kulağım biraz az duyuyor gibi bir de havuzdan sonra çok tıkanıyor ve kir çıkıyor. Şirket doktoru kulağını yıkatırsan iyi olur dedi.
Sorunun asıl amacı bu.

Teşekkür ederim tekrardan.

Kulak yikatmak denen olay 2. dünya savaşında kaldı brocum. Kbb randevusu al.

kulağın yıkanması için 1 hafta öncesinden bir ilaç kullanmaya başlaman, kulak içindeki kirlerin ilaçla yumuşaması gerekiyor. doktor değilim ancak, tıkanan sol kulağım için böyle bir tedavi uygulamışlardı.

O üründen binlercesini bir kerede gönderiyor bi konteynır yapıp. Fiyatı da ürüne yediriyor. Sen de yap sen de yedir :)

Binlercesini nasıl gönderiyor?

Alıcıların bir kısmı Rusya'da bir kısmı Türkiye'de, Ukrayna'da Kanada'da. Coğrafi dağılımlar bile farklı.

Binlerce gönderse bile nasıl gönderiyor?

kargoyla değil postayla gönderiyorlar. çinde bu postayla gönderim için ekstra bir teşvik var sanırım.

@siradam + 1

çin'in ihracat desteği var.

Çin'de devlet desteği var +1

ve Çin sitelerinde bile görürsün, "Hong Kong depomuz" "Sweden depomuz" falan. Mesela bir Çin sitesinden aldığım ürün Hollanda'dan geldi bana. Orada depoları var ve oradan Türkiye'ye göndermek daha ucuz demek ki.

@nhk ni youkosu
Çindeki devlet desteğinde hem fikiriz. Ama Hollanda'dan çıkan bi ürünün bana gelmesi yarım euro bile değilken benim Hollanda'ya 100 liraya göndermemem gerekir.

Sanki Türkiye'den Hollanda'ya gönderim için de bu işin bi ucuz yolu olmalı diye düşünüyorum. Devlet desteğiyse, o da gelmeli. Yanılıyor muyum?

yani evet bizde de bir yolu olmalı. Aslında PTT'nin standart gönderimi ucuz sayılır. Sanırım geçen yıldı, küçük bir zarfın(a5) içine birkaç ürün koyup Çin'e göndermiştim 12 lira para almışlardı. Aynı zamanlarda MNG kargo ile Türkiye içi gönderi de 14 lira falandı :D

Yani PTT'nin normal (hızlı değil, APS değil) gönderisi ucuz ama uzun sürüyor. Buradan çıkması birkaç haftayı bulabiliyor, sonrasında da o ülkenin yerel servisine geçiyor. Kimi ülke çok iyi, kimisi çok kötü. Mesela yine garanti-değişim işi için ABD'ye gönderdiğim bir üründen 2 ay ses çıkmamıştı, kayboldu herhalde demiştim, 3 küsur ay sonra yenisi geldi :D Gidip oraya ulaşıp yenisinin gönderilmesi o kadar sürdü.

Ama İngiltere'ye bir buçuk haftada falan gidiyor diye biliyorum mesela. Ama risk. Kargolar 2 güne Amerika'Ya gönderebildikleri için deli gibi para istiyorlar.

PTT'ye bakın. Geçen senelerde 10 küsür liraya Hawaii'ye takipli şekilde kargo yollamıştım.

Ben de aliespresden aldığım bir ürünü iade ederken 15-16 lira para ödediğimi hatırlıyorum. Normal posta ama, kargo ile pahalı olacağını ptt memuru uyardı zaten.

Çin'den gelirken bedava o ayrı :)

öğrenci olup olmadığın sistemde görünüyor belgeye gerek yok. fotoğrafa da gerek yok aslında, bir kere kart çıkartınca hep görüyorlar ama geçenlerde eminönündeki yerde adam illa fotoğraf istedi sistemden olmaz dedi. o anda da yanımda yoktu kalsın dedim. sonra kartaldaki merkezde fotoğraf falan istemeden çıkarttılar kartı.

soruya tam cevap değil ama en fazla bakaya kalırsın. bakaya kalmak da korkulacak bir şey değil. tam 1 milyon insan bakaya. 50 yaşındaki adam bakaya. askerlikten bu kadar korka korka siyasetçiler gençleri böyle evirip çeviriyor. korkacak bir şey yok hocam. kimse tutup bakaya adamı askere götürmüyor.

Üst sınır:
Yüksek lisans 36 yaş
Lisans 29 yaş

Bakaya kalmaktan korkmuyorum aslında, benim kuzen de bakaya.

Ama kurumsal bi firmada çalışıyorum. Tebliğ gelirse hem iş yerini hem de kendimi zor durumda bırakmış olacağım.

Yoksa tebliğ gelmeyecek, işten atılmayacaksın deseler bakaya da gezerim sorun etmem.

zaten ileri bir tarihe gün atacak, bence diş hekiminizle görüşün sizi bir arkadaşına filan yönlendirsin. Ben o şekilde halletmiştim, geçmiş olsun.

15 dk sadece muayene için, tedavi ne kadar gerekiyorsa o kadar sürüyor.

ileride bir tarihe randevu verse de 15 dakikada yapacak tedaviyi. gittim hatta bu yüzden bir dişimi çektirmek zorunda kaldım. hatalı tedavi. genellemek yanlış biliyorum ama elde değil. en iyisi demirKamil in dediği gibi tavsiye edilen başka diş hekimine gitmek.

dis hekiminiz yerine bakan arkadasina yönlendirir sizi

ben devlet hastanesinde muayene oldum, beni ağız ve diş sağlığı merkezine yönlendirdi. orada da işlem yarım saatten fazla sürdü. hatta işlem ortasında tekrar film çektirmeye filan gittim, doktor bekledi. yani devlet diye öcü gözüyle bakmamak lazım. biraz şans işi olduğunu düşünüyorum. ilçe devlet hastanesinden filan değil de ağız ve diş sağlığı merkezlerinden randevu alabilirsin. onlar işlem için yine başka gün vereceklerdir muhtemelen.

11

sandık başkanları bir ilçede görev yapan kamu görevlileri olur diye işaretledim çünkü akp olsa olsa bu şekilde değiştirmiştir diye düşündüm. vah ki vah.
edit: 11/15

12/15

14/15

ben baya hazirim ya. gununu biliyorum, muhtemelen ayni okulda kullanirim. sabah erken gidicem basicam muhuru heyecanliyim yani.

12/15

reklam için hazırlanmış, indie bir parça gibi duruyor. sözlerden hiçbir yerde bulamadım malesef.

Tutanak tutuyorlar. Tutanakta da, xxxx birim tarafından xxx yerde bana yoklama kaçağı/bakaya olduğum bildirildi, 15 gün içinde ilgili askerlik şubesine gideceğim, aksi takdirde bilmem ne yasasına muhalefetten hakkımda cezai işlem yapılmasını kabul ediyorum vb. birşey yazıyor.

Şu da var, polisin sizi tutup şubeye götürme yetkisi de var.

1 saatini alıyor en az. En yakın karakola götürüyolarlar evrak işleri orada yapılıyor.

beni çevirdiler (yoklama kaçağıymışım haberim yok), karakola gitmedik. ellerinde hazır tutanak vardı zaten. oradaki görevli odalarından birinde ad soyad, tarih, kimlik no gibi şeyleri ilgili yerlere yazıp imzaladık. sonra çıktım gittim. 10 dk falan sürdü.

masif parkenin laminant parkeden daha yalıtıcı olduğunu sanmıyorum öyle ise bile fark çok düşüktür. yalıtım için parke'nin altına konulan malzemeyi ona uygun seçebilirsiniz. masif parkelerin gereksiz pahalı olduğunu düşünüyorum. geçen sene çamsan'ın 1mm derzli parkesinden yaptırmıştık çok şık olmuştu tavsiye ederim. şuna benzer bir modeldi yaptırdığımız.

www.camsanparke.com

Sizin ürün çok şık görünüyor. Ancak aklıma takılan soru işareti şu. Birincisi laminat parke 10 mm kalınlığında, masif 27 mm. Laminat parke dolgu malzemesi iken diğeri saf ahşap.

Eğer soğukluk problemi yaşamıyorsanız tavsiye eder misiniz? Çünkü bizim evin bir kısmı laminat ve buz gibi. Salon masif ve sıcacık.

öncelikle selamlar, masif için bir önerim parla markası olabilir çok kalitelidir.

www.parlaparke.com.tr

laminede şöyle bir sıkıntı daha var, döşedim bitti mantığı olmaz belli aralıklarla bakım ister eğer bunları yaptıracak maddi gücünüz varsa tabi ki lamine parke tercih edin.

Laminat parkede bakıma ihtiyaç yoktur ve daha ucuzdur tabi ki. Başka markalara yönelmeden çamsan kullanabilirsiniz, bu ülkede parke işini en iyi yapan firmaların başında geliyor ama laminat seçicekseniz kesinlikle derzli parke seçin.

altına naylon şilte değil, mantar şilte kullanmanızı tavsiye edebilirim yalıtım acısından daha etkilidir biraz daha pahalı olsa da.

Bende evine lamine parke tercih edenlerdenim. 1 metrelik plank haresiz budaksiz mese tercih etmistim. Lamine rabita gibi silme ahsap sayilmiyor biliyorsunuzdur. sadece ust 4 mm lik bir kismi mese geri kalani kavak agacindan. duzgun sap atildiysa bunu zemine yapistiyorlar o yuzden isi yalitimina bir katkisi oldugunu cok sanmiyorum. Lakin cok cabuk ciziliyorlar haberin olsun. Hatirladigim kadariyla 1 2 sistre kaldirabilecegi soylenmisti. Camsan bu konuda kaliteli bir firma tercih edilebilir.

@ gkn

maalesef yüce devletimiz sayesinde tadilatını yaptırdığımız evimizde oturamadık, ancak ev izmirde dolayısıyla soğuk ile ilgili çok fazla problem olabilecek bir durum olacağını sanmıyorum. laminant parkenin altına yalıtım malzemesi döşeniyor, asıl sebebi basınca ses yapmasını engellemek ancak ısı yalıtımına da katkısı vardır. Bir de şöyle bir durum var eğer evin altı direk toprak değilse genellikle döşemelerde ısı yalıtımı olmaz (alt katta mahal olduğu için). Sizin durumda salonun ve diğer odaların farklı sıcaklıkta olmasının başka bir sebebi de olmalı, sadece parke ile ısı yalıtımını tamamen bağdaştırmak çok doğru değil. bir de masif parkelerin bakım zahmeti olabiliyor yıllar içerisinde. sistre yapmaktan başka bir çözüm olmuyor o durumda. malzeme olarak masif ahşap tabii ki daha tercih edilebilir bir malzeme ancak bu durumları da değerlendirmek gerekiyor. örneğin masif ıslanma açısından da daha zayıf bir malzeme. laminant görece daha dayanıklı. maliyet olarak da tercihe bağlı olarak birbirinin 4-5 katı civarında olacağını sanıyorum.

İki seans arasındaki süreye bakın. Yaklaşık bi 10 dk süre olur seanslar arasında

15 dakika olarak ekledim onu da.

Yok yani sonraki seansin saatine bakin, 10-15 dakika çıkartın, filmden çıkış saatiniz odur diyo arkadaş

Olaya hiç tersten bakmamıştım :)) şimdi anladım. Teşekkürler.

reklam ve ara süresi gittiğin sinemaya göre değişir, cinemaximum'sa dediğin süreler normal maalesef. fitaş'ta izlediğimde reklamsız ve ara 5dk'ydı. 18:45 seansına girip 20:40'ta çıkmıştım.

En iyisi bir dermatog a görün. Öyle şampuanla olsaydı bu isler etrafta kel insan kalmazdı. Tedaviyle durdurabilirsin ancak. Bi de stres yapma diyecekler tabi sana.

Magnezinc diye bir besin takviyesi hapı var, onu veriyorlar genelde. Magnezyum ve çinko desteği.

Erkek değilim ama kadın-erkek karışık olduğumuz bir arkadaş grubumuzda stresli olduğumuz bir dönemde doktor hepimize bundan vermişti saç dökülmesi şikayeti nedeniyle. Ucuz bir ilaç olmasından dolayı ben sonradan yazdırmadan alarak da kullandım.

Doktora gidin, bu da aklınız da olsun.

bende de olmustu bi aralar, saçlarım dokuluyordu.( bu arada Gunde 100 tel sac dökülmesi normal bir durum diye biliyorum.). sonra bimden su şampuanı almistim: (git: www.clear.com.tr ) saçlarımda dökülmeler azaldı. saçları dökülen-dökülmeyen herkese tavsiye ediyorum :)

o kıyafetin içinde tom cruise varmış gibi düşünsem; 8,5'dan 9 verirdim. Kıymetli cumhurbaşkanımız olduğu için 10 verdim.

tom cruise'da puanı kırdığım yer deri ceketin bel lastiği ile sağ parmaktaki yüzük.

geçen sıradan kamuflaj giydi diye eleştirilince abd başkanlarının montundan yapmışlar.

9.

megri megri yazmış

tekerlek biraz küçük gibi o sebepten 7.

karizma mı? rte mi?

sdkfhaskdfhaslkjh

Ben sahsen cumhurbaskanimiza bayildim. Ne giyse yakisiyor. Ben 15 veriyorum. Cunku kendisine olan bu buyuk sevgim 10 puana fazla geliyor. Cunku o benim ve hepimizin kalbini caldi. Cok asiri karizma birisi ve biz onunla gurur duyuyoruz. Sebebini bilmiyorum ama gurur duyuyoruz yani.

tövbe tövbe...

Apoletindeki gereksiz arma, ceketin yepyeniliği... Bu tarz küçük ipuçları, işin şov ve gösteriş olduğunu hatırlatan detaylar. Orası bu adamın doğal ortamı değil yani. Bunu da gözümüze sokuyor.

Bir de şunlara bakın

Putin: i.telegraph.co.uk
Atatürk: www.can-dostlar.org

12.5

Façan yansın karşiim.

Orası bir dağ ve mevsim kış. Her türlü malzemeyi yanında bulundur.

uludağ'da kar var. geçen hafta çıktık taktırmadılar. havanın durumuna göre taktırıyorlar. milli parkın orada jandarma oluyor genelde.

yılbaşında hava güzeldi ve yollar açıktı. o yüzden zincirsiz çıkıp indik. hava kar yağışlı olursa jandarma zincirsiz çıkmana izin vermiyor zaten. ama yolda satan ve takan olur mutlaka. 30-40 tl fazla verip ordan alırsın en kötü.

90 günlük hava durumu ne ya? daha 2 gün sonrasını bile tutturamıyorlar.

çok ünlü bir meteorolog 5 günden daha uzun tahminlerin gerçeği yansıtmayacağını söylemişti. ki geçen yıl 2-3 hafta sonrası için çok kar var derken yağmadı, bulutlar dağıldı, beklenmedik bi anda başka zaman bulutlar geldi..

90 günlük modelleri ciddiye almayın

Konya’dayim ve hava 15 derece. Bu kis benim kisim olacak sanirim. Ilik gecen kis mevsimi basimizin tacidir.

bahsettiğim işlemci amazon'da yok zaten.

konetsu +1. bazı işlemciler perakende satılmıyor sanırım. laptop üreticileri toplu alıp kendi ürünlerine yerleştiriyor olabilirler.

aliexpress

İstanbul'da isen Mecidiyeköy tarafındaki bilgisayarcıları dolaşabilirsin. Tam yerini tarif edemiyorum çok zaman oldu ama yine de gitsen bulursun. Varsa onlarda vardır.

bomboş bir reklam

bomboş demeye gelmiştim ben de

bu kadar büyük bütçe ile daha kötüsü çekilebilir mi acaba diye düşündürttü.

Bence güzel olmuş.

30 saniye izledim sadece o arkadasına söyle burası türkiye burda tutmaz bu muhabbet

Kadıköy Midpoint te leziz sangria yapıyorlar.

Cihangirde mellow

varuna gezgin'de fena değildir. Hatta şu an kampanya var sanırım sangria da. Sürahisi 35 lira olmalı.

normal otobüslerden daha uzağa gidiyor diye sanırım. sadece iki katlılardan değil, mesela 500t'de de çift bilet alıyor ki sanırım en uzun mesafeyi o kat ediyor.

@bruce
500t kopruyu geciyor diye cift bilet benim bildigim.
Onun disinda eskiden öho idi bu otobusler, muavinli filan, belki onla alakalidir?

Köprüyü geçtiği için çift bilet alıyor.
Asıl sorgulanması gereken şey öğrenci/indirimli biletin kabul edilmemesi.
Adamlar hep tam çalışıyor.

Otobüse köprüyü geçtikten sonra bindiyseniz tek tam bilet ücreti ödersiniz.

Bir de 16d var çift katlı pendik kadıköy o da tek bilet ama tam tarifeden alır.

79T, 76D, 36L köprü geçmiyor ama bu da garip bir ödeme alıyor. (1 TAM, 1 IND) yazıyor iett'nin sitesinde. Diğer hatlar için "Tek Bilet" ya da "İki Bilet" yazmışlar.

16D için konuşuyorum, haldır haldır ayakta yolcu alıyor kendileri. Öğrenci tarifesi de geçersiz. Mantığını anlamak mümkün değil.

Gece yağmur yağdı da öyle çılgın atmadı. Havalar serin, soğuk, her an yağabilir durumda. Tam hastalık havası.

etrafımdaki herkes hasta. sonbaharı atladık direkt mont kafasına geçtik soğuk yani hava

hava tam evde yatmalik. disari cikmak istiyordum, balkona cikip havaya baktigimda tum hevesim yok oldu

evet kuslar icin tehlikeli diye biliyorum ben de. yani maruz kalanlari olduruyor.

Evet hatta 4th of july ve yılbaşında da insanlar ölü kuş fotoğraflarını paylaşıyordu bir ara. Peta da havai fişek yerine lazer kullanın gibi bi yazı paylaşmıştı.

Helal olsun kıza. Havai fişek ve dilek balonları falan tam bir sığırlık.

@jazzabel
Gelin ve damat, havai fişeğin bu kadar zararlı olduğunu bilse yapmaz zaten. Organizasyon firması paket içerisine havai fişek gösterisi de eklemiş.

Düşüncesi doğru olabilir ama kız doğru bi üslup kullansa daha iyi olacaktı.

Umarım hayatınız boyunca "Sizin de çocuklarınız ölsün" lafını duymazsınız.

Kız tepkisini yanlış dile getirmiş ama sonuna kadar haklı. "Gelin damat bilmiyordu bu kadar zararlı olduğunu" ifadesi bana çok tuhaf geldi. Gökyüzünde güm güm patlıyor, bunun zararlı olduğu nasıl bilinmez hayret ettim.

@i m cool with that,

Bu kadar zararlı olduğunu bilmiyordu dedim aslında. Yani elbette zararlı bişey ama teknede denizin ortasında atılan havai fişeklerin kuşları öldürdüğünü inan ki bilmiyorlardır. Zaten düğün sonrası kendileri de gidip organizasyon firmasına sordular. Hatta kızdılar. Bununla ilgili müşterilerine bilgi vermedikleri için kızdılar.

Yıllarca tv'ler de meydanlarda havai fişek patlatılıyor. Doğal olarak insanlara bu normal gelmeye başlıyor. Bu kadar zararlı olduğu konusunda herhangi bi yayın, haber olmuyor.

O yüzden bütün suç gelin damatta değil bence.

Zaten bu soruyu sormamdaki amaç; ben de bu gerçekleri öğrenmek istiyorum. Amacım havai fişeği savunmak değil elbette.

helal olsun valla kıza evde oturduğum yerden kalkıp ayakta alkışladım. ben olsam kendi sinirimi bozduğumla kalırdım, kız hakettikleri gibi gelin-damatın da keyfini kaçırmayı başarmış. bu havaifişek işine bir düzenleme getirilmeli artık. hele şehir içinde atan sığırlara direk yaptırım uygulanmalı.

gelinle damat "bir arkadaş"ınız sanırım o yüzden onları masum görmeniz anormal değil ama "havai fişeğin bu kadar zararlı olduğunu bilse yapmaz" da geçerli bir bahane değil. tv'lerde anlatılmamış olabilir fakat internetin bu kadar yaygın ve bilgiye ulaşımın bu kadar kolay olduğu son yıllarda havai fişeklerin zararları da sıkça konuşuldu tartışıldı. basit bir google aramasıyla bir çok kaynağa ulaşabilirsiniz.

haklısınız gelin ve damat orospu çocuğu.
Havai fişek satan, işleten, organize eden, medyada zararlarından bahsetmeyenler masum.

Evet havai fişekler kuşlar için sahiden zararlı olabiliyor fakat bir çiftin düğün gününde 'inşallah sizin de çocuklarınız ölsün' demek keyif kaçırmak, tepki vermek olarak nitelendirilebilecek bir şey degil bence; düpedüz can acıtmak için, kavga çıkarmak için söylenmiş gibi duruyor. Bunu yapan da iyi niyetli biri değildir bana kalırsa.

Ben de kendi capimda hayvanseverim; yanımda mama taşır, düzenli olarak barınaklara mama yardimı yaparım. Balkonuma gelen her kuşu beslerim. Evde de bir kedim var zaten. Hayvanlara / doğaya zarar verecek her şeyden mümkün oldugunca kaciniyorum. Havai fişek o anda bir kuş sürüsüne denk gelirse baya zarar verici olabilir. Konuyla ilgili izlediğim bir video vardı, bulabilirsem eklerim. Benim davet edildiğim düğünde bu yaşansa sahiplerine 'kalp kirmadan' söylemeyi tercih ederdım. Öteki türlüsü şov yapmaktan başka bir şey degil. Her şeyin dozunu bilmek gerekiyor.

düğünde havai fişek çok banal. kuşları öldürebildiğini yeni öğendim ama önceden de sevmezdim, sırf gösteriş. ama kızın üslubu da korkunç. madem hoşlanmadı, çıkıp gitseymiş düğünden, ya da o an susup düğünden sonraki bir zamanda gelinle damata bunu söyleyebilirdi. herkesin eğlendiği bir yerde, herkesin duyabileceği gibi böyle tarzda şeyler söylemek, keyif kaçırmak çok ayıp bir şey.

"gelin ve damat orospu çocuğu" demedi kimse hemen ajitasyona kaçmayın. x kişisi silah çekip birini vurduğu zaman silah endüstrisini değil adam öldüren x kişisini suçlarız. sonrasında silaha erişimi engelleyemeyen yasa koyucular, silah sağlayan aracılar tartışma konusu olur ama suçun bedelini ödeyen kişi x'tir. buradaki tek fark havai fişek konusunda düzgün bir yasal düzenleme olmaması. havai fişek satan, işleten, organize eden kişiler yasal olarak yanlış bir şey yapmıyor. o yüzden bu durumun önüne geçebilecek tek şey para vererek hizmeti alan bizler olabiliriz. yeterince kişi "hayır kardeşim havai fişek olmayacak" dediği zaman organizasyon firması da kazanç getirmediği için seve seve çıkarır paketinden havai fişek gösterisini. satabileceği diğer her ihtimalde satar tabi affetmez.

tv programlarında, haber sitelerinde falan defalarca konu olması bir yana farklı kurumlardan da konuyla ilgili açıklamalar yapıldı. hepsine basit bir google araması ile ulaşılabilir. buna rağmen bazı şeylerin farkına varabilmemiz için keyfimizin kaçması gerekiyorsa bırakın kaçsın.

6-7 yıl önce İstanbul'a teyzemlere gitmiştim, sahile yakın bir yerde yürüyorduk. Yanımızdan geçen bir arabadan geçerken renkli bir şeyler atıyorlardı, tam olarak ne olduğunu bilmiyorum ama bir tanesi kafama gelmişti. Kaçayım, saklanayım da diyemezsin çünkü çok hızlı geçmişti. Polo / Golf gibi bir arabadan sarkan 4-5 kişi vardı, gözünüzün önünde canlanmıştır. O günden beri havai fişek gördükçe, sesini duydukça, okudukça kafamda "hafif bir karıncalanma" oluyor.

Ağrısı 10 gün geçmemişti. Bu kemiğe çarpıyor, hareket halindeki kuşa gelse öldürür herhalde.

Havai fişek saçma bir şey, daha mantıklı kutlama yolları var.

kız evde kalmış, attention whore, drama queen +1

"Havai fişekler yüzünden bi sürü kuş öldürdünüz" nasıl bu kadar emin olabiliyor, havai fişeklerin atıldığı yerde kuş kolonisi mi var ya da tüm gökyüzü kuşlarla mı kaplı? çok yakın olmadğı sürece zarar vereceğini düşünmüyorum. kız tam ıslak odunlukmuş.

ayrıca farkettiğim bir şey var mutsuz ve ruh sağlığı yerinde olmayan insanlar hayvanları bahane ederek kendi mutsuzluklarını yaymaya çalışıyorlar, bunların çoğu da kadın. bu insanlar kusma isteği uyandırıyor bende.

Kız düğüne yaşadığı tamamen organik hayattan çıkıp geldiyse (barınma,yiyecek temini,ulaşım...giysi daha sayamayacağım kadar doğanın katledilmesi sonucu elde edilen) insani ihtiyaçlara gerek duymadan yaşıyorsa yeni evlenen çifte, herkesin önünde bu mutlu günlerinde çocuklarınız ölsün diye veryansın etmesini anlayışla karşılayabilirim

lakin yüzünde hayvanların kobay olarak kullanıldığı makyaj malzemeleri veya üzerinde üretilmesi için 3 ton siyanür ağırlıklı atık çıkartılan bir altın parçası ya da cebinde elektromanyetik radrasyon yayan bir cep telefonu taşıyorsa samimiyetine inanmam tamamen şov maksatlı yaptığını düşünürüm.

Çok yakın olmadığı sürece kuşlara zarar vereceğini düşünmüyorum ne demek ya :) sizin düşüncelerinize göre işlemiyor bu işler malesef. Yukarıda millet anlatmış uzun uzun, paylaşılan fotoğraflardan bahsetmiş, ben öyle düşünmüyorum diyor... İnsanlar...

Kız tepkisini biraz ağır dile getirmiş ama. Yani "çocuğunuz ölsün" filan hiç hoş değil, başka cümlelerle yine ateşli bir şekilde söylese daha iyi olurdu bence.

Ama sorunuza cevap, evet havai fişek iğrenç ve kuş ölümlerine sebep olan bir şey.

Kiz patavatsizlik yapmis. Gidip insan gibi söylersin havaifisek boyle boyle diye. Kiz muhtemelen ergen yaslarda.

Bildiğim kadarı ile , en son ödeme tarihi var. o süre içinde firma sizinle iletişime geçiyor. eğer o süre sonunda ödemezse icra işlemi başlatırsın.

aynı karar kendilerine de tebliğ olacak. siz bence önce mağazaya gidip bu konuda bi adım atıp atmayacaklarını sorun. olumsuz bir cevap alacak gibi olursanız da en yakın icra dairesine gidip elinizdeki kararla bir ilamlı icra takibi başlatın. zaten akabinde ödemenizi alacaksınız.

20 gündür ben debeymenle uğraşıyorum şikayette bulunmadığım yer kalmadı ama hala bi çözüm bulunamadı . sizin de paranızı iade edeceklerini sanmıyorum. bence direkt icra takibi başaltın.

@mrv 20 gün çok bişey değil benim işlemlere göre. Ben aylarca uğraştım. Ürün 3 kez incelemeye gitti. Hepsinde de sorun bizden kaynaklı değil diye geri döndü. Yaklaşık 4 aydır uğraşıyorum. Sonunda o parayı Beymen'den alacağım umarım.

Size de kolaylıklar diliyorum.

bu işlerde en iyisi miele dir. biizm evdekliler 35 yıl oldu 2 çamaşır bir bulaşık hepsi miele.

miele almazsan da bosch alın derim, samsung slmayın

arcelik bekodan sasmayin derim. yaygin servis ve kaliteli urunler. miele evet iyi ama fiyatlari da servet. neticede artik bu tarz urunlerin omru 10 sene falan. 10 yil sonra bir daha dusunursunuz ne alsam diye.

Bulasik mak mi camasir mak mi??

Bulasik mak ise arcelik-beko.
Camasir ise samsung dusunulebilir

Amaç bulaşık makinesi almak. Ama Samsung'un çamaşır makineleri hakkında olumlu yorum olmadığı için öyle demiştim. Bulaşık makineleri hakkında hiç bir şey bulamadım. Yakınlarımızdan kullanan da yok neredeyse.

Sanırım Arçelik alacağım.

Teşekkürler.

Simens öneririm hem sorunsuz hem de kısa yıkama süreleri var.. saatlerce bulaşıklar yıkansın diye beklemiyorsunuz.

Samsung almayın. Ablam aldı ve hiç memnun değil. En uzun programa atılmadığı müddetçe ıslak çıkıyor bulaşıklar. Öyle kısa program falan hikaye.
Çamaşırdan memnunum ama bulaşığı keşke başka marka alsaydım diyor.

Siemens almayın da ne alırsanız alın. Su izi bırakıyor, makine değiştirdi servis yine aynı.

Beylikdüzü kaymakamlığını bilmiyorum da kast ettiğiniz yakuplu kaymakamlığı olmasın Güzelyurt durağına 10 dakika mesafe metrobüsten indikten sonra ibis hotelin karşısındaki merdivenden in gürpınar otobüsüne ya da 4 no dolmuşa bin geçiyor kaymakamlık önünden

Eğer Beylikdüzü kaymakamlığı var ise oraya genelde Beylikdüzü metrobüs durağında indikten sonra Marmara parktan karşıya geç köprüden orada Koç taş göreceksin onun önünden bir sürü sarı dolmuş geçiyor hepsi Beylikdüzü Büyükçekmece tarafına gidiyor onlara sor

Cevaplar kısmen doğru. Yani yakuplu kaymakamlığı diye bi yer yok. Beylikdüzü kaymakamlığı diye geçiyor. Ama yürüme mesafesi 30 dakika.

Adres şu: goo.gl

Ayrıca Beylikdüzü metrobüs durağına yakın değil. Güzelyurt'a daha yakın.

öncelikle güldüm. gömleği bir bahane sunmadan iade edebilir veya değiştirebilirsiniz.

İade süresi firmadan firmaya değişiyor Sarar için kaç günse onu aşmadığınız müddetçe:
super kahraman olsaydim baba olurdum +1

1) belirt. seni öne çıkartacak her şeyi belirt. çok uzatmadan tabi.
2) iş deneyiminin altında iş tanımı olarak ekleyebilirsin. yani work experience'a gider. kişisel bir proje olmadığı için (şirket bünyesinde yaptığına göre) yine o şirketin altına girmeli diye düşünüyorum.

www.youtube.com

yakınlarda bir çerçeveci bul, ona uygun çerçeve kestir içerisine de ayna kesmesini rica ediver.

www.ikea.com.tr

aldığınız vizelerin gün sıralamasını yazar mısınız?
normalde her seferinde artması lazım, eşime ve bana öyle oldu. bir çok arkadaşıma da aynı şekilde.

portakiz, italya ya da ispanya mı bunu yapan? onlar biraz öyle çünkü. yunan, fransa ve (malum olaylardan önce) hollanda daha normal veriyordu.

@tukenmez adam gibi bende merak ettim, sorunsuz vize kullanımında artması gerekiyor normalde.

yazdığının maddi durumunuzda gayet yerinde, tuhaf bir durum.

Ben uzun vize talebi için bir dilekçe yazıyorum. İşte önümüzdeki aylarda şöyle şöyle başka planlarım olacağı için bana 6 aylık ya da 1 yıllık vize vermeniz ricasıyla diye.
Böyle bir dilekçe yazabilirsin. Ama yine onların insiyatifinde. Bana 2. kez 6 aylık çıkmıştı.

vizeyi turistik değil ticari almayi deneyin

Dilekce yazin ve mumkunse ardarda ayni ulkeden basvurun. Farkli farkli basvurmayin.

aynı ülkeden başvurun ve dilekçe yazın, programı detayları ile anlatın. sigortayı uzun süreli yapmayın sadece gezi süresinde geçerli olsun ve ek not olarak uzun vize istiyorum vs demeyin.

Dilekçe de yazıyorum açıkçası, hatta diğer seyahat bilgilerimi de o dilekçeye ek olarak ekliyorum.

Eski vizelerim şöyle.
19/08/2016-İspanya 10 günlük tek giriş
18/11/2016-Fransa 9 günlük tek giriş
24/03/2017-Çek Cumhuriyeti 4 günlük tek giriş
21/04/2017-Danimarka 10 günlük tek giriş
11/06/2017-Fransa 10 günlük tek giriş
26/08/2017-İspanya 10 günlük tek giriş (bu da yeni çıktı)

aynı durumdayım ben de, zamanında çok kafa yordum araştırdım her şeyi denedim sonradan pes ettim. şimdiye kadar en fazla 3 ay multi aldım, hatta son seferde ticari başvurdum 5 gün verdi yavşaklar. şans işi deyip geçtim artık.

hesapta iyi para var dediğiniz 100k üzeri mi?

40k EUR, 20k TRY, 30k vadeli

Hesaplarım işlem gören aktif hesaplar.

İnsan gerçekten hayret ediyor:/
ben de hep 3 ay 6 veriyorlar diye üzülüyordum.
Şu ana kadar edindiğim tecrübeler:
-grup halinde başvurunca az vize; bireysel çok vize,
-erkek az vize; kadın çok vize;
-100 k para vize süresini etkilemiyor; vize başvuru sitesindeki günlük hesaplamaya uygun para 100 k ya göre daha gerçekçi. Çünkü çok para demek geri dönmeyebilirsin anlamına da geliyor.
- Ha bir de aynı ülkeden başvurmak önemli bir faktör.
- Önceki vize aldığınız ülkeye giriş yapıp yapmadığınıza da bakıyorlar.

ben de 5. shengen vizeme başvurdum geçen hafta. kendi halimde bankada maaştan başka parası olmayan biriyim.
ilkinde 6 ay italya multi
ikincisi 25 gün ispanya multi
üçüncüsü 3 ay fransa multi
dördüncüsü 1 sene fransa multi
beşincisi yine 1 sene fransa multi(bugün) aldım.
sizin durumunuz enteresanmış cidden.

1000000 gün batımı fotoğrafı var, bence manzara fotoğrafçılığında çıta baya yukarı çıktı. Öte yandan seni sevenler beğeniyordur içinde sen olan fotoğrafları.

bu benim de dikkatimi çekti. genel olarak insanların seni takip etme sebebi seni görmek. bu yüzden senin yer aldığın fotolar daha çok beğeni alıyor. senin yer aldıkların arasından seni sosyal gösteren fotolar da diğerlerine nazaran öne çıkıyor.

benim pariste sacre cour bazilikası önünde annemle yaptığım selfi en çok beğeni alan fotom oldu mesela. ama beğendiğim bi el çizimini koydum 21 kişi beğeni atmış. eğer insanlar doğa fotoğrafı görmek isterse nat geo yu takip eder. ben çok fazla avrupa şehir sayfası takip ediyorum ve görünce layk atıyorum. avrupayı görmek için arkadaşımın sayfasına girmeyi düşünmem.

kendimizi kandırmayalım, beğeni eylemi büyük ölçüde karşılık alma beklentisine dayanıyor. fotoğrafın öznel olarak beğenilmesini değil de beğeni tuşuna basma olayını kastediyorum. istisnalar elbet olur ama çok aşırı güzel/çirkin çıkmadığın fotoğraflarına, seni takip eden kitle içinde layk atacak kişiler az çok bellidir. karşılıklı gurur okşama mevzusu. sen de onlara benzer içgüdüyle layk atarsın istisna değilsen. manzara fotoğrafı için layk olayı çok işlevsel olamıyor. eyyorlamam bu ka'

buram buram çapkınlık kokuyor cancağızım :))

haydaaa :)

Harbiden iyi niyetle açtım. Peki şöyle diyeyim. Kargo ücreti mukabilinde gönderirim.

bildiğim kadarı ile başkasına devredemiyorsun.

hava akımı var. Hullohop çemberi altından geçtiğinde top hafifçe aşağı iniyor hava akımı kesildiğinden. Ama havayı nerden üfürüyorlar bilemedim :/

Hülahop ile yaptığı şeyi bir nebze anlarım. Son yaptığı olay çok daha önemli. Onu nasıl yapıyor?

@sivrisinek, o geçiş anı bende tam net olmasa da mantıklı geldi. Teşekkkür ederim.

çok şart görülmesi gereken yerler yok. kayseri yolu üzerinden değil de aksaray üzerinden gidin.

tuz gölü görülür 10-15 dakika. aksaray'a inilince de ıhlara vadisi'ne uğranarak nevşehir'e varılır.

Footbliss diye bir yer vardi leventte.Kanyonun metro girisinde.Kapanmadiysa oraya bakabilirsiniz.En son metro girisinde tadilat vardi da ondan belki kapanmistr dedim.

alenen göt bu.

dondurma tutan oğlan nerede? kıllı göt var resimde

Dondurma mondurma yok sazanavi bildiğin got

telefondan yazıyorsa ayıplamamak lazım. telefonlar, kelime düzeltmeden sonra kendileri boşluk koyuyor. bunu unutup hızlı yazarken bir boşluk fazla koyulabiliyor. ama bilgisayar ortamında yazılıyorsa tüüü kaka tabi.

cevap: duruma bağlı olarak 6 ay-10 yıl arası ceza alabilirsiniz.

Ama'dan sonra virgül koymaman lazım sanırım.

Virgülden önce ve sonra boşluk atan insan eski ev arkadaşımdı. Bulguru yalnızca kuşların yemediği öğrettim ama bunu öğrenemedi. Olsun...

12 yil Turkce dersi alip hala Turkceyi dogru konusup yazamiyorlar ya ben de sasiriyorum.

Esek olsa 12 yilda "Merhaba!" diye anirmayi ogretirsin bu surede.

her ne kadar size aşırı derecede katılsam da bu durumun okulda görülen türkçe eğitimi ile ilgili olduğunu sanmıyorum. yani hangimiz okulda bilgisayarda yazı yazarken nokta, virgülden sonra bir boşluk bırakılır, önce bırakılmaz diye öğrendik ki? normal kağıda yazılan yazıda böyle bir kural var mı ondan bile emin değilim yani ona hiç dikkat etmedim hayatımda. sonuçta bunun öğrenilmesi gereken yer yine internet. gidin o kişiye anlatın durumu.

nundu + 1
Okulda kimse 'Virgülden sonra bir boşluk olur', 'Noktadan sonra böyle olur' demedi. Belki de yazıyı okuduktan sonra içten gelen bir bilgi olabilir. Ben liseye gelene kadar bilgisayar yoktu zaten evlerde, mezun olduğumda sınıftaki 5 kişinin bilgisayarı vardı evde; bilgisayarda yazı yazma falan öğrenmedik. Bizden sonra olup olmadığını bilmiyorum ama Güzel Yazı dersinde dahi ne kadar boşluk bırakılacağı konusunda bir bilgi verilmedi. Boşluk sayısı olmasa da, hangi -de ve -ki'lerin ayrı yazılacağını öğrendik. Virgül hatası çok abes bir yerde değilse kızamıyorum, çünkü virgül kullanımı gerçekten çok zor ve virgül kuralları bir 5-10 senede bir güncellenip duruyor.

@nundu + @aychovsky güzel noktadan yakalamışsınız. Ancak ben de şöyle düşünüyorum. Sonuçta bazı şeyler öğretilirken tüm detayları ile öğretilemez. Birey oradan çıkarımlar yapabilecek kapasitededir.

Örneğin biyolojideki üreme konusunda da, neyin nereye sokulacağını anlatmak yerine, iki canlı organizma arasında genetik malzemelerin birleştirilmesi suretiyle yeni bir canlının oluşması olayıdır, denir. Geri kalan çıkarımlar gerçek hayattan vs. alınır.

Ben buna benzer noktalama hatası yapan bir arkadaşı uyardığımda, hayır doğrusu bu virgülden önce boşluk bırakılmaz olur mu hiç, dediğini biliyorum. Bu insan hayatı boyunca internette yazı okumamış olamaz. Olmamalı.

Ya da ben çok abartıyorum.

Nazi detected .

Dayanamandım :)

Dil bir araçtır. Diğer araçlar gibi, bunu da düzgün kullanabilmek için özen göstermek gerekir.

İnsan, yapısı itibari ile tembelliğe meyilli bir canlı. Sürekli olarak isteklerini ve ihtiyaçlarını daha az çabayla, daha çok elde etme derdinde olmuş yüzyıllardır. (bkz: teknoloji)

Bu sebeple karşısındakine nokta virgülden önce/sonra boşluk koymadan derdini anlatmaya çalışan insanlar hep olacak.

Sen vaktini bu hataları gördükçe sinir olmaya harcayabilirsin. Ya da çok takılmamayı seçebilirsin.

Nazi rehabilitation center kurucam bi gün.
Sloganım da hazır:
"You will nazi these mistakes anymore"

İmla kurallarına dikkat edilmemesi beni okuduğumdan soğutuyor.

@odiyus, uyarın için teşekkürler.

suç sayılmaz bence, yani ben hakim olsam seni kutlar bir kutu çikolata verir geri yollarım.

ben hep ayakkabının altına sokuyordum. elimde kalan bozuk parayı bile...

Ayakkabiya koyuyordum ben. Sikinti cikmiyor yururken.

emanetçi vardı hep benim gittiğim okullarda, size öyle denk gelmedi mi?

Hep öyle yaptım

psikolog desteği koyan bir firma işten atmaz bence

bence asla güvenme.

Anlatma

valla çalışanının psikolojisini bozan şirketler böyle bir imkan sağlıyor genelde :) geçen biri vardı işte o kadar yoğun çalışıyorlarmış ki en son 3 sene önce hastaneye gidiyorlarmış da daha geçen gittim diyorlarmış filan...

bence gidin konuşun, hatta ik'ya uğrayıp faydalanabileceğin başka hizmetler (dışarda tedavi, izin alma, sigorta kapsamı vs.) de öğrenin ;)

Anlatma sakın. Kapitalin doğasına aykırı.

intiharı düşünüyorum dediğin anda olay başka bir boyut alır. firma istediği kadar kurumsal olsun uzun vadede çalışan olarak zararlı çıkarsın..

krem peynir +1
türkiyede ise anlatma

psikolog türkse anlatma. şirketin türkiye'de olmasına gerek yok.

Öncelikle psikolog değilim. Babam psikolog ve anlattıkları kadarıyla psikolog ve hasta arasında gizlilik ilkesi işler diye biliyorum. Kimse psikoloğa 2 çay söyleyip sigara içmeye gitmiyor. Eğer biraz deneyimli biri ise intihar vb. konuları sayısız kez dinlemiş olmalı.

Bahsedilen psikolog dedikoducu değil ve profesyonel ise görüşme hayati önem taşımadıkça veya görüşme içeriği ihbar edilmesi gereken bir suç içermedikçe korkulacak bir durum olmamalı. Bu arada her intihar bahsi hayati önem taşımayacaktır, ancak müdahale gerektirecek durumlarda yetkililere bilgi verilir diye biliyorum.

Çekinceniz psikoloğun bu görüşmeleri çalışan değerlendirmesinde kullanılması için üstlerine iletmesi ise konuya doğrudan dalmadan günlük sıkıntılardan bahsederek girin ve aklınızdaki konuları zamanla açın.

@mor bembombom

ben de dahil olmak üzere yukarıdaki arkadaşlar psikoloğa gitme demiyorlar ki. şirketteki psikoloğa gitme diyorlar. türkiye'de tüm şirketler şeffaf ve profesyonelce yönetildiği için psikolog hiç bir şekilde sizin durumunuzu şirket içinde paylaşmayacak öyle mi? !!!

Outlet ile normal mağaza fark edebilir ancak aynı kategori içindeki mağazalar genellikle aynıdır.

genellikle aynıdır ama mağazanın hitap ettiği kesime göre farklılık olabiliyor. Ayrıca ürünü mağazadan beğenip internet mağazasından almaya çalış genellikle netten ucuz oluyor. terziye yine mağazadan ücretsiz yaptırabilirsin.

İstinye Park Network mağazası, tüm Network mağazaları içerisinde ürün çeşitliliği ve derinliği (tüm bedenler gibi) en yüksek mağazadır. Ancak İstinye Park bir sezon mağazasıdır ve dolayısıyla burada sadece sezon ürünleri bulunur. Viaport ise bir outlet mağazası olduğu için eski sezon ürünler (2016 Yaz ve öncesi) ağırlıklıdır.

Sezon mağazında aradığın bedenleri bulma ihtimalin daha fazla, ürünler yeni ama fiyatlar daha yüksek, outlet mağazalarda beğendiğin modelin bedenini bulamama ihtimalin var ama fiyatlar çok daha uygun.

İnternet tabi özellikle eski sezonlar için en iyi seçeneklerden biri. Yeter ki bedenini bul.

hayir.

galeri.uludagsozluk.com

cdn.bursahakimiyet.com.tr

Teşekkürler @paçalı don aradığım fotoğraf bu idi.

mesaj attım

aynisi bende de vardi, calistigim yerden birlikte calistigim insanlardan nefret ettigim donem. esim ayni kazanci yakalayabilecegi bir yer bulmadan cikmamam yonunde kavga ederek baski kuruyordu ve ayrilamiyordum ayni maasi verebilecek baska yer bulamadigim icin. hafta ici her sabah uyandigimda olsem ben bugun, araba carpsa, birsey olsa diye dusunurken buluyordum kendimi. ve ben de sizin gibi bir psikologa gorunuyordum.

ama sansima kadin hakikaten iyiydi ve kendi kazancindan olma pahasina bana 'su an ciddi bir depresyondasin, terapinin su an bir ise yaramadigini hissettigim gibi yaramaya baslacagini da dusunmuyorum. depresyonu bogaz iltihabi gibi bir hastalik olarak gor lutfen, nasil antibiyotiksiz iyilesemeyeceksen antidepresansiz da iyilesemeyecegini dusun ve bir psikiyatra gorun' dedi.

bir psikiyatra gorundum, psikologun soylediklerini aktardim, bir suredir nasil hissettigimden bahsettim ve prozac yazdi. birkac hafta herhangi bir etkisini goremedim ama 2-3 hafta icerisinde normal hissetmeye basladim - daha mutlu degil ama, dikkatinizi cekmek isterim. sonrasinda da yurtdisinda is buldum ve hayatimi negatif yone ceken faktorden kurtulmus oldum. daha sonra da kontrollu bir sekilde ilaclari biraktim.

su an mutluyum. dilerim siz de durumunuzu bir enfeksiyon hastaligi olarak degerlendirip bir psikiyatra gorunmeye karar verir ve sonrasinda hayatinizi bu noktaya ceken elementlerden kurtulursunuz. su anki yardim cagriniz bu yolda buyuk bir adim, umarim devami gelir.

intiharı düşünmedim ama 27 yaş bunalımı denen şey cidden var bence. her şeyi enine boyuna değerlendirip kafayı sıyırmalı, tüm kararların hayati olduğu işin içinden çıkamadığım zamanlar yaşadım. ama 24 saattir 28 yaşındayım hayat süper. şaka şaka. aynen devam. önerim sorunları çözemiyorsan zamana bırakmak. sonuçta daha bunun 30 yaş bunalımı, orta yaş bunalımı, yaşlılık bunaması var.

yaşım 27, aynı sıkıntılar bende de var. çözüm yok gibi yapacak tek şey farklı şeyler yapıp farklı hissetmeyi beklemek.

sabahına yapılır süsleme işlemi. tabi süsletmeden önce yıkatın da.

Plakalar kapalı olmasın.
Düğün günü süslenir araba.

düğüne 2 saat kala falan süslet. büyükşehirdeysen hemen yırtabiliyorlar. bir de yıkat süslemeden önce. herhangi bir ritüel yok. zarfların hazır olsun. çünkü eşkiya çok. içlerine kağıt paralar ya da gazeteler koy. peşine düşen minikleri kandırmak için. bir de baktın sana koşuyorlar onlar sana gelmeden camdan atıver onlar ona doğru koşar sen de sıvışırsın. çok dikkatli ol. önüne manevra yapacak adamlara karşı.

gotic +1. Arabanin onune atlamaya calisan bir suru manyak oluyor. En cok dikkat edilmesi gereken o.

klasiktir, klişeleşmiştir. senato bir karar alır ve ders seçersiniz. dilekçe yazın bence.

ayrıca, yüksek lisansta ne harcı?

@blue eyes white dragon, yüksek lisansı 4 dönemde tamamlamazsan devam ettiin her dönemde harç ödüyorsun.

çok güzel bir dilekçe yazın

bana gore halkin tepkisi samimi, sirketlerinki ise tamamen PR

mesela Uber bi hata yapti, binlerce kullanici sildi uygulamayi

ulke demografigi degisiyor, zencilere de bu kadar bariz kagit ustunde yazili, renk veya dine gore bir yasa degisikligi yapilsa eminim herkes ayaga kalkar.

is kaybi korkusuyla falan alakasi yok, calisanlarin hepsinin ya green card'i ya amerikan pasaportu var, sadece calisma izni ile kalanlarin orani cok dusuk hele ki bunlarin listedeki 7 musluman ulkeden olanlari yok denecek kadar azdir.

o hava alanlarını doldurup bu kararname abd'nin kurucu değerlerine aykırı böyle şey olmaz diye ayağa kalkan, mültecilere hoşgeldiniz diyen insanlar aynı zamanda black lives matters eylemlerine de katılan insanlar. yani gündüzleri siyahilere ırkçılık yapıp akşam müslümanlar hoşgelsin diyen kimse yok (:

bütün insanların kardeş olduğuna inanan bir ideolojiyle herkesi düşman görenlerin karşı karşıya gelmesidir bu.
örneğin trump meksika sınırına duvar yapmak istediğinde ilk desteği başka bir faşist olan netenyahu'dan ve avrupalı faşistlerden aldı.

amerikalılar için bu biraz da sarı öküzü vermeme hikayesi anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz demiyor insanlar. hiçbir zorunlulukları olmamasına rağmen başkalarının -ve kendilerinin hakları için mücadele ediyorlar.

abd halkından hiç beklemediğim bu tepki beni oldukça şaşırttı büyük saygı duydum onların samimiyetlerini sorgulamak yerine bizim müslümanların samimiyetlerinin sorgulanmasını daha doğru buluyorum. dünya insanlarıyla dayanışma içinde olmak lazım.

1-) şirketlerin yaptığı kesinlikle samimi değil ama ortalama vatandaşın tepkisi samimidir tabi. abd vatandaşının 90 bin dolar istediği işi 55 bin dolara green card için yapacak bir dünya (kelimenin tam anlamıyla bir dünya) insan var. hiçbir aptal böyle bir madeni bırakmak istemez. ben ülkemi seviyorum, ben şirketimde daha fazla paraya mal olsa da bu ülkenin vatandaşlarını çalıştırırım ama herkes ben değil. şirketim de yok gerçi, örnek verdim.
2-) siyahilere ırkçılık çok yaygın bir durum değil.
3-) pas

obama yönetiminin önderliğinde Libya, Suriye ve Yemen paramparça edilirken neredeydi bu hümanist arkadaşlar. Sadece soruyorum.