[]

Cerrahpaşa'da okuyan ya da çalışan biri var mıdır acaba?

Şehir dışındayim, cildiyedeki biyopsi randevumu ertelemem gerekiyor ama asla telefonlar açılmıyor.

Orda olan biri cildiye binasına gidip bana yardımcı olabilir mi acaba?


 
[]

Cerrahpaşa'da çalışan var mıdır? Patoloji sonucu

Patoloji sonucum çıkmış ama online göremiyorum. Pazartesiyi beklerken içim içimi yiyecek kesin, yardim edebilecek olan var midir




 
[]

Dış taşı temizliği fiyati

Merhaba yakın zamanda bundan yaptıran var mı? Ücreti nedir?
2.soru diş temizliği ile diş taşı temizliği farklı işlemler mi?



 
400-500 tl falan. daha ucuza da vardır.

aynı şeyler.
  • jack lupino  (28.01.22 23:40:00) 
750 tl bağdat caddesi'nde


  • gabe h coud  (28.01.22 23:48:38) 
5 yaş çocuğunkini 500 tl'ye yaptılar bu hafta.
ama 400'e yapan da var.

  • la traviata  (29.01.22 00:00:01) 
450 tl bostanci,


  • oscar  (29.01.22 11:06:18) 
Geçenlerde fark ettiğim bir şeyi söyleyeyim, belki size de uyuyordur.

Bireysel emeklilik sistemine kayıtlı iseniz, orda üyelere özel kampanyalar var. Senede bir kez diş taşı temizliği ücretsiz ibaresi vardı.

Bir de, tamamlayıcı sağlık sigortası vs varsa yaptırdığınız, onlarda da diş hizmetleri kapsam dışı olsa da, 1 kez diş taşı temizliği hakkı oluyor genelde.
  • aksiyom  (29.01.22 12:43:18) 
350 izmir balçova


  • kanlakarisikyagmur  (29.01.22 15:50:13) 
www.avrupadis.com

6. bölüm, 1. sıra

Taban olarak bunu düşünebilirsiniz.

Dış taşı temizliği bütün dişlerinizi temizletmez aslında, onun için ayrı bir işlem daha yaptırmanız gerekmektedir. Fakat genelde aynı ücrete görülen diğer kusurlar da gidiriliyor.

Çünkü hasta bilmiyor diş temizliği ile diş taşı temizliği arasındaki farkı.

Hasta diş taşı temizliği diye geldiğinde o aslında akla pakla işte kardeşim.. anlamına geldiği için ona göre biraz daha detaylı bir iş yapılabiliyor.

Fazla fiyat farkı da bu yüzden veya lokasyona göre değişebilir.
  • ananiyimioguz  (30.01.22 16:41:03 ~ 16:43:42) 
[]

Şu iki TV arasında kaldım, birinde direk LED var diğerinde yok

www.epey.com

Fiyat farkı da 200 civarı. Değer mi o teknoloji için fazla para vermeye? Direk LED olmayan da daha yeni model gibi. Kafam karisti


 
hiç belli olmaz. normalde direkt led iyidir de böyle alt segmentlerde bilemezsin.

sunny bak derim regal alacağına benzer fiyatlara bulabilmen lazım.
  • floydian  (09.12.21 22:44:16) 
Regal vestel'den çıkıyor, neden sunny onerdiniz?


  • galandar kostumu  (09.12.21 22:58:24) 
Samsung ve philipsin bazi modellerini uretiyor. Yani birlestiriyor daha dogrusu.

Vestelin urettigi toshibalar icin yabancilar aman uzak durun diyor.
  • floydian  (09.12.21 23:48:31) 
[]

Hangi TV? 5bin civarı 50 inç

Malum üzere fiyatlar uçmuş. TV.miz kırıldı ama artık almamız gerekiyor. Grundig Regal gibi yan ürünlere mi bakmali, yoksa LED ekran artı mibox mi yapmak daha mantıklı?
www.teknosa.com
Bu model uzer mi mesela?


 
benim evde de grundig 55inch var. tabi bunlar kadar yeni değil 2015 ürünü sanırım. o yüzden farklılıklar gösterebilir.

eğer grundig hala aynıysa,
akıllı özelliğini çok randımanlı kullanamazsın. gerçi ben 2-3 sene kullandım ama hantal yani. netflix blu tv falan kullanıyorsan sadece eh işte ama bir adım ötesine geçmek istediğin gibi cort. baktım en son bununla mı uğraşacağım dedim box aldım.
kanal değişim hızı ve genel olarak televizyonun akışkanlığı kıt.
görüntü kalitesi öeeeh işte. fena değil ama iyi de değil. arada bir kafayı yediği oluyor benim 1-2 senedir. düğmesinden kapatım açmam gerekiyor ama nadiren yani. haftada bir kafasına eserse ben bir işlemi yürütemedim galiba diyip tepki vermiyor, bazen hiç açılmıyor vs. vs.

velhasıl benim soran arkadaşlarıma tabirim şöyle oluyor: yarım akıllı televizyon.

eğer tv ile duygusal bir bağın yoksa, benim gibi çok nadiren açıp netflix amazon vs. takılıyorsan (benim anten kablosu bağlı mı ona bile emin değilim) iş görür grundig. ama ben tv kurduyum, televizyonun akıcılığı önemli, tv hayatımda önemli bir yer kaplıyor diyorsan grundig alma. kullanıcısı olarak söylüyorum asla bir lg-samsung vs. değil. arkadaşlarımda lg televizyonları görüyorum da vay amk diyorum eheheh. ama bozulana kadar devam.
  • syozkn  (06.12.21 22:36:03) 
awox tv almıştım ben 42 inc. beklediğimden güzel çıkmıştı ekran kalitesi. değerlendirmenizi öneririm. Şimdi LG nano var 55 inch ondan zaten epey memnunum.. biraz arttırabilirseniz ufak da olsa lg almanızı öneririm.


  • denizmaniaherif  (07.12.21 08:42:43) 
kayınpeder regal almıştı bizden habersiz.
tam garanti bitiminde ekran dış taraftan kararmaya başlamıştı.
şimdi bizim evlenirken aldığımız (11 sene önce) panasonic televizyonu kullanıyor. TV halen taş gibi. Biz smart TV aldığımız için ona vermiştik.

bilinen markalardan şaşmamakta fayda var. uzun süreli faydalanmak isteyeceğin bir yatırım TV konusu.
  • teritori  (07.12.21 13:30:31) 
[]

Akciğer filmim temiz mi?

Ortopedi doktoru kemikteki bişi için istemişti, cigere de bakmış mıdır? Hiç bı yorum yapmadı:)




 
Grafi çekilirken sol kolunuzu yeteri kadar kaldıramamış olmanız dışında grafide bir sıkıntı görünmüyor. Geçmiş olsun.


  • ekshe  (11.08.21 01:55:10) 
[]

erkek saç traşı 80 lira

normal mi?




 
değil. 30 liraya oluyorum


  • diffarentiationation  (16.07.21 15:15:57) 
Ben de 30 veriyorum. 80 çok


  • mj23  (16.07.21 15:17:40) 
çok pahalı.
ama işini çok iyi bilen biriyse ve böyle 1-2 ayda 1 traş oluyorsanız verilir.

  • alt4y  (16.07.21 15:20:37) 
Antalayda 30 ila 40 ama daha çok 40


  • denizmaniaherif  (16.07.21 15:21:09) 
bence çok. hoş ben saç kestirmeyi en son 10 lirayken bırakmıştım, bilemedim. ama denildiği gibi en fazla 50 olsun bence.


  • not sure if serious  (16.07.21 15:39:52) 
Hocam burada berber ve erkek kuaförü ayrımı önemli. Mahalledeki berbere gidersen 20 TL'ye de saç tıraşı olabilirsin. Berbere göre 80 çok. Ama bazı erkek kuaförleri için 80 kabul edilebilir çünkü kuaför daha teknik yaklaşıyor. Berber gibi makineyle saça dalmıyor.


  • dissendium  (16.07.21 15:42:06 ~ 15:42:27) 
saç, sakal 50, kadıköy istanbul (:


  • mestre  (16.07.21 15:48:52) 
Ben de 70 veriyorum. Bana da çok geliyor.
10 yıldır aynı berbere gidiyorum. Ne istersem yapıyor falan ama yine çok. Öyle çok şekilli model de değil yani dümdüz saç tıraşı.
Bir keresinde başka berbere gittim memnun kalmadım. Sonra tövbe ettim kendi berberimde devam ediyorum. Ama iyisini ve ucuzunu bulursam bırakırım
  • dafuq  (16.07.21 15:59:07) 
saç traşı + sakal düzeltme 80 liraya oluyorum. yaklaşık 2 sene önce aynı işlemler 40 lira idi.

bence çok. artış da çok. evimin tam karşısında olduğu için ve berberin traşı iyi olduğu için değiştirmedim, ama Çanakkale'de 25 yıldır gittiğim berber de aynı işe aynı parayı istiyor.

biraz daha uygun fiyatlı, eli düzgün berber bulsam eve yakın doğrudan bırakırım bu berberi.
  • co2s2  (16.07.21 19:22:23) 
Türkiye'nin bir çok şehrinde saç+sakal 50 tl.


  • etna  (16.07.21 21:15:59) 
luks bi semt ya da kuafor lukse okay dicem de ben 25 ila 30 veriyorum o yüzden 80 çok ne yapıo 80 lira istio


  • all girls dream  (17.07.21 14:59:00) 
Pahalı net. Suraya gore normal buraya gore normal falan olayi değil, soru sac tirasina 80tl pahali mi, evet pahali.
Ben en son 50tl ye oldum sadece sac, o da pahali.

  • stavro  (17.07.21 15:01:12) 
[]

Benim de EKG.mi bir yorumlayan çıkar mı acaba?

Birkaç aydır ritm bozukluğu gibi bişey yaşıyorum. Kalbim tekliyor gibi oluyor baya korkutucu. Holter randevusu aldım ama bir ay sonraya verdiler. Eko normal dediler. Geçen yine tuttu acile gittim. Görünen bişey var mi?

Yaş 33 ve hipotiroid var.


 
ritim bozukluğu yok foto net değil ama temiz geldi bana.


  • andlee  (26.06.21 20:48:44) 
Çok teşekkür ederim size linki mesaj olarak attım, büyük boyut. Bugünden beri p dalgası falan araştırıyorum çok ürkütücü bisey bu çarpıntı isi


  • galandar kostumu  (26.06.21 21:30:25) 
hocam yolladığınız şey açmadı. siz çarpıntı oluyor ara ara diyorsanız holter zamanı geldiğinde holtere gidin. eko normal denmiş zaten.


  • andlee  (27.06.21 13:11:29) 
[]

Çene kemigim çıktı sanirim

1 ay falan oluyor. Sakız cignerken tek taraflı kitirdama sesiyle farkedip üstünde durmamistim. Bugün tekrar çiğneyin dedim ve fena. Yine ses ve ağrı var bı tarafımda.
İnternette acil doktor falan demişler ama benim bı ay oldu zaten. Belki daha da fazla, ne yapmaliyim bu nasıl düzelecek. Ameliyat falan demezler inşallah:((



 
Bende bir ara sık oluyordu bu, kısa süre içinde normale dönüyordu. Sonuncusunda çok kötü oldu maalesef, üç ay o şekilde kaldı. Ameliyatlık bir durum olduğunu sanmıyorum sizde de, muhtemelen kısa sürece içinde eski haline döner. Buna sebep olan durumu çözmeye çalışın öncelikli olarak bana kalırsa. Dişlerinizi sıkıyor musunuz veya gıcırdatıyor musunuz mesela? Stresle bağlantısı olduğunu da düşünüyorum açıkçası.


  • kedimedi  (04.06.21 21:39:07) 
Teşekkr ederim ben de ilk itkiyi esnerken verdim sanıyorum ama bu ara çok streliyim ver gece sıktığımi farkediyorum, muhtemelen ondan geçmedi bı turlu


  • galandar kostumu  (04.06.21 21:41:13) 
benim diş hekimim de diş sıkmaktan kaynaklı olduğunu söylemişti, benim de çenemden sürekli takır tukur sesler geliyor (yeni değil, önemsemedim nedense). geceleri diş plağı takılacak, çenedeki duruma göre bunun yumuşak ve sert yapılısı oluyormuş, sanıyorum sert olanı gerekli. yani 1 ay da olsa gitmeniz gerek.


  • amelie poulain  (04.06.21 21:51:22) 
Ağzınızı çok açmayın. Benim altı yedi sene önce çenem açık kaldı kapanmadı. Çok korkunçtu o gün hiç uyumadım kardeşimi de bekçi tuttum uyutmadım. Doktora da gidemedim bir türlü. Dişçiye gidemiyorum hapşuramıyorum. Korkuyorum


  • Arkabi08  (04.06.21 23:51:37) 
Bir daha sakız çiğnemeyin


  • amsterdam otlu sigarası  (05.06.21 07:56:09) 
[]

Bu yavru kedutun nesi var?

Daha çok küçük birkac haftalık belli ki. Anne emziriyor. Gözü capaktan kitleniyordu çay tobrasedfalan derken açtık ama gozbebeklerinden biri kuculmuyor.sahiplendirmek mi gerekir sokakta yapamaz mı? Korkarım nörolojik bir problemi var. Diğer iki yavrudan kucukkalmak dışında belirgin bı sorunu yok başka.




 
bir veteriner görse iyi olur.
enfeksiyon diyemiyorum ama bir sorun var gözde.
hatta ikisinde de var gibi.
enfeksiyon değilse, tedavi edilecek bir şey yoksa önemli değil ama belki düzeltilebilecek bir şeydir.

kediler tamamen kör de yaşayabilir ama bulunduğu ortama da bağlı.
yol bulma, aç kalma sıkıntısı çekmez ama araba konusu falan tehlikeli görme sorunu olan kediler için.
o yüzden gözü böyle kalacaksa sahiplendirebilseniz iyi olur.
  • blatta hiberna  (10.05.21 21:35:06) 
Hangi şehirdesiniz? İstanbul’da yalnızca bir göz veterineri var. Ona gitmek lazım. Bende de var böyle bir bebe. Tedavisi oldu tek gözü katarakt olarak kurtarabildik. Mutlaka vet görmeli:(


  • suicides underground  (10.05.21 22:04:21) 
sol gözünde kanamaya benzer bir durum var. erken müdahale ederseniz bazen çok basit tedavilerle kurtulabiliyor. mutlaka göz uzmanı olması gerekmez ama önce bir veterinerin bakması şart. duruma göre o sizi göz uzmanına yönlendirir.


  • orpheus  (11.05.21 01:27:02 ~ 01:27:33) 
Merhaba, fotoğrafta bir gözü sönmüş gibi görünüyor öyle mi? Öyleyse damla kullanmaya devam etmenizi öneririm benim böyle bir kedim vardı topradeks veya tobraset emin değilim kullanarak iyileşti. Hayvan hastanesinde tedavi görüp iyileşmeyince gözünü alacaklardı aldırmadım.


  • rapisa  (13.05.21 01:38:42) 
[]

corona olma ihtimalim

bu hafta biraz riske attik kendimizi. sabaha karsi da biraz ateslendim, simdi acayip bi bel agrisi vuruyor tek tarafli.

yas 32, hashimoto trioidim var. baya tirsiyorum yasayan var mi boyle belirtiler ne yapmak gerekir


 
Bel ağrısı belirtiler arasında pek görünmüyor. Ateşiniz de geçmiş, bence panik yapacak bir durum yoktur, takip edin, Kötüleşirse hastaneye gidersiniz.


  • aslil  (06.06.20 19:14:37) 
Çevrenizde ciddi kronik rahatızlığı olan varsa test yaptırıp çıkacak olası pozitif sonuca göre onlardan uzaklaşmanız en mantıklısı olacaktır. Hashimoto trioidi hakkında bilgim yok.


  • kanlakarisikyagmur  (06.06.20 19:43:39) 
[]

Eldiven sorusunun devamı - siperlik takıyor musunuz?

Artık ufak ufak disarlarda işlerim var, şu zamana kadar evdeydim. Siperlik kullanmayı düşünüyorum, özellikle alışverişe, bankaya gidecegim zamanlarda ama bizim evdekiler siperliği çok mesafeli. Komik buluyorlarmis, maske yeter diyorlar.
Siz kullanıyor musunuz ve sizce koruyuculuğu nedir?



 
Ben de komik buluyorum ama bayadir da aklimda, gozume carpsa bi yerde alirim :)

Koruyuculugunu bilmiyorum ama guvenli bi seye benziyor. Bi de tum migros elemanlarinda siperlik var mesela. Belli bi talimat izleniyor oralarda sonucta. Var bi artisi demek.

Al tak bence
  • Kittie  (26.05.20 20:46:57) 
işyeri hekimi vk ile anlattı. ki kendisi büyük bir hastanede sürekli covid hastalarıyla ilgilendi. Maske yeterli der. Eldivene karşı çıkıyor. Sebebi, yıkayarak el temizliğinin yerini alamayacağı. Eldiven, elin temiz kabul edilmesi gibi bir beklenti doğuruyormuş. Dolayısı ile temizlenmeyen eldiven, virüs taşıyıcı materyale dönüşüyormuş. Ellerinizi sürekli yıkayın dedi. İş yerine geldiğinde, dönerken, gün içinde, sürekli el yıkanacak. Ben yanıma kaliteli bir sabun götürdüm. Tuvalet sabunuyla eller egzama olacak yoksa.


  • cliquot  (26.05.20 20:58:09) 
Dışarısı kalabalıksa dışarı çıkarken siperlik takıyorum. Virüsün ağızdan çıkan damlacıklarla bulaşma ihtimalinin daha fazla olduğu iddia ediliyor. Bu damlacıklar öksürürken, hapşururken ve konuşurken ağızdan çıkıyor. Konuşurken ağızdan çıkan damlacıklar gerçekten çok, çok küçük damlacıklar. Siperlik takıldığında bu damlacıklar yüzünüze değil siperliğe çarpıyor.

Sosyal mesafenin korunmadığı-korunamadığı yerlerde karşılıklı/yakın konuşma durumunda siperlik cidden işe yarıyor. Sosyal mesafenin en az 1.5 metre olması gerekiyormuş. Bu mesafeyi korumak gerçekten zor. Bu yüzden mümkünse maske ile beraber siperlik takılmalı.
  • GoodMorningTeacher  (26.05.20 21:35:52) 
hayır


  • fragile lady  (26.05.20 22:10:14) 
hayır sadece maske kullanıyorum. Dışarı çıktığımda yanıma fısfıslı kolonya alıyorum. poşete sıkıyorum, elimi dokunduysam hemen sıkıyorum vs vs


  • hayaletimsi  (26.05.20 22:14:27) 
Eldiven maske sperlik üçlü kullanıyorum. Eldivenler kullan at, bir yere dokunmuyor çıkarıp atıyorum. Maskeleri eczaneden almıştım onlar çok kötüydü, kendine hayrı yoktu, sıkı pamuklu bezden annem dikti sağolsun. Eve gelince 1e40 çamaşır suyu çözeltisinde 10 30 dakika arası bekletip duruluyorum.
işin en civcivli zamanından beri hastahaneye gidip geliyorum şükür ki bir şey olmadı. Ama şimdi millet laylaylom, çok can sıkıcı.

  • x571  (26.05.20 23:17:45) 
siperlik cok güven duygusu veriyor, bir nevi yüz bölgenizi karantinaya almış oluyorsunuz. maske tamam fakat virüsler gözden girebiliyorlar.

eldiven ise tamamen yalan, hiç boşuna kullanmayın derim. dışarıdan gelince elinizi güzelce yıkayın tamam.
  • nuisance  (26.05.20 23:42:53) 
[]

Ev dizme işleri-tecrubelilerden yardimm

Selamlar,
Karantina evde hapsolduk derken hiç bisiy yapamadık. Ağustosta düğün tarihi var ama olcak mı belli değil.

Kesin yapılması gereken bir şey var ama, ev olayıni artık halletmek gerekiyor.

Şimdi kriterler:
1)bütçe az ama çok eşya az bütçe değil, az ve gerekli eşya az bütçe olmalı
2)bu az olan eşya kaliteli olsun, almış olmak için gidip dandik şeyler doldurmak istemiyorum eve. Kalır onlar kesin.

Beyaz eşyayı araştırıp internetten halledicez, küçük eşya da oyle. Yine de fikri tavsiyesi olan varsa başım üstüne.

Esas gözümü korkutan gardrop, yatak ve koltuk gibi mevzular. Özellikle gardrobu çok önemsiyorum internettekiler pek güven vermiyor. Biyerde yaptırmak mi mantıklı olur? Yoksa deneyip memnun kaldığınız yerler var mı?

Toparlayamadim ama sıfırdan ev kurmakla ilgili tüm tavsiyelerinizi bekliyorum kısaca. Lokasyon istanbul(marangoz tavsiyelerine de acigim))

 
Kullandığım için tavsiye edebilirim visthus ikea bence şahane gardırop olarak. Benim diyen marangoz yapamaz. Ana gövde küçük derseniz askı bölmesi 1 tane de ek alırsınız askı tarafı satılıyor. En alt çekmeceler tekerlekli altı da silinebilir. Ben epey seviyorum.


  • ykyt  (25.05.20 08:28:01) 
Sana paragraflarca yazmıştım. Abartmıyorum. O ara duyurudan düşmüşüm, hesabım çıkış yapmış ve tüm cevabım uçtu. Modlar buna bir çözüm getirsin :((( inanamıyorum ya o kadar da yazmıştım.

Aynı şeyleri hayatta yazamam geri. Özet gecicez mecbur ağlayarak.

Beyaz eşya Arçelik, memnunum. Şans işi. Ama magazadan da fiyat al mutlaka. Düğün paketi hediyesi isteyin. Gri olsun, buzluk altta olsun gibi gereksiz şeyler istemeyin sadece fiyat artışı. 150 programlı makine de alsanız maksimum iki üç tanesi kullanılacak.

Mobilya Enza, memnunun. Usta olsa da yaptırmam. Görerek almak gerektiğini düşünüyorum.

Temel seyleri aldıktan sonra ıvır zıvıra takılmayın. Evlendikten sonra da alırsınız. Bakınız biz.

Liste yapın ve listeye göre ilerleyin.

Kaliteli fırın alın. Bizim gibi luxel alıp geçmeyin.

Perde için sosyete pazarı, tanıdık terzi bakın.

Karaca 273639393 parça setler gereksiz. Kimse porselen çorba tenceresi kullanmıyor.

Hayırlı olsun, mutluluklar. Soru varsa alabilirim. Kolay gelsin.
  • elorelia  (25.05.20 10:46:32) 
Ikea; tavsiyem basit urunlerinden uzak durman. Ama metal parcali urunleri iyi. Bir serisi var bizde tahta sehpa ama ayakla vs metal. Aynisi kitaplik ve tv sehpasinda da gecerli. Bunlara bir sey olmaz misal ama normal tahta ürünleri gevsiyor arada yeniden sikman gerek bir de birbirine gecmeli urunler oldugundan genel olarak oynuyorlar.

Elektronik; beyaz da ufak da gorerek al. Demiyorum ki magazadan al ama git elle. Biz cok eledik oyle beyaz eşya yok raflari saglam degil yok mikserin parçası plastik diye diye. Bu sekilde neyi sevip sevmediğini de anliyon. Enerji sarfiyatı önemli onun dışında yok bluetooth yok smart yok dokunmatik olayi karmasiklastirip hem pahalandiriyorlar hem de ariza olunca maliyet daha fazla.

Yatak; deneyerek al ve arastir. Ogrenilmesi gereken bilgiler var bu yatak isinde, hangi malzeme, hangi sistem, hangi yatis sekli vs. Tek tarafli mi yoksa cift kis/yaz tarafli mi vs.

Koltuk; ikeadan aldim seviyorum, bu paraya güzel ve rahat.

Gardrop; allah kurtarsin. Ikeadan alsan kurmak icin 3-4 kisi lazim, kolay değil. Sinir sahibi olur insan.
  • logisticsmanager  (25.05.20 13:02:26) 
Gardrop, yatak vs için eğer yaşayacağınız ev belli değilse evi seçip tutana kadar bekleyin. Odanın büyüklüğüne göre 4 kapaklıdan 6'ya kadar yolu var gardrobun, büyük alıp sığdıramazsanız sıkıntı. Odanın ölçülerini seçtikten sonra Bellona, Enza, IKEA, İder... internetten bakıp ölçüleri uyan birkaç model seçtikten sonra elinizde model listenizle gidip mağazada görmenizi öneririm. Aynı şeyi koltuk için de yapabilirsiniz, illa ki kocaman koltuk takımı almanıza gerek yok. Bir L koltuk + 1-2 berjer gibi kombinasyonlar da yapabilirsiniz. Mobilya bakarken yemek masasını da aradan çıkarın hatta.

Anadolu yakasında da Avrupa yakasında da mobilyacıların bir arada olduğu bölgeler var. Hazırlıklı giderseniz bir, bilemedin iki günde bitirebilirsiniz. (Kişisel deneyim, Bellona'dan yatak odası aldık, birkaç gün içinde getirip kurdular, yerine yerleştirip gittiler. Enza'dan L koltuk aldık, aynı şekilde çabucak hallettiler. IKEA'dan alıp uğraşmaktan iyidir.)

Marangoza, mobilyacıya girmem ben olsam, riskli o iş.
Ayrıca hem yatağınızın hem de mümkünse koltuklarınızın altı bazalı olsun, çok işe yarıyor onlar.

Perde alırken perdecilerin gazına gelmeyin, kat kat pile yapalım diye 1 metrelik pencereye 4 metre kumaş satıyorlar, daha az pileli yaptırırsanız hem daha ucuza halledersiniz hem de (bence) küçük Osmanlı gibi kıvrım büklüm ağır perdeleriniz olmaz.
  • kobuzchu kiz  (25.05.20 14:20:49) 
Beyaz eşya, bosch. Bayağı memnunum. Buzluğu aşağıda olan modelden almıştım, karantina döneminde iyice kıymetini anladım. İyi ki böyle bir model almışım. Boyunuz kısa ise tavsiye ederim. Ben eski buzdolabımın buzluğunun arkasına parmak ucumda bile yetişemiyordum. Muhakkak pazarlık yapın. “X’den 7.500 fiyat aldım, aslında sizden almak istiyorum ama o fiyatı da kaçırmak istemiyorum” cümlesi her zaman indirir.

Gardrop bence de çok önemli. Bu konuda ben de marangoz diyorum... ben dolabımı kendim çizdim. Elbiselerimi asacağım yerin yüksekliği başka, ceketlerimi asacağım yerinki başka. Ben mesela neredeyse her şeyin askıda olmasını seviyorum. Piyasadaki çoğu dolap ise genelde raflıydı. İstediğime benzer bir model ikeada vardı ama oradaki dolabın fiyatına ben gardrop ve şifonyer yaptırdım.

Perde konusunda kobuzchu kızı dinleyin. Fon perdede 1:2 tülde 1:1,5 gayet yeterli ölçüler. Perde zaten pahalı. Pilesi arttıkça fiyatlar çıldırıyor.

Ütü masası tavsiyesi vereceğim bir de. Ben almadan önce 1 ay araştırmıştım. En son gazalle diye bir markanın ütü masasını almıştım . Mükemmel.

Orta sehpa, yan sehpa, avize, aplik gibi sizi yokluğu etkilemeyecek şeyleri bence en sona bırakın. Bütçenize göre onları en son tamamlarsınız.

Ben mesela eşyaların altını silebilmeye takıntılıyım. Yere en yakın mobilya yerden 10 cm yüksek. Eğer böyle bir düşünceniz varsa estetik ile beraber “nasıl temizlenir” kaygısını da ön plana almanız gerekebilir.
  • irene  (25.05.20 14:53:20) 
cok tesekkur ederim cevaplar icin.

elorelia once bes defa okudum, ben ne ara baska duyuru acmistim diye sonra dustu jeton:) uykusuzluktan. kotu olmus ya buyuk rezervi kacirmisim, eger ilerde enerjin olursa mahrum birakma tecrubelerinden;)
  • galandar kostumu  (25.05.20 19:28:02) 
Beyaz eşyada enerji tüketimine dikkat et,sürekli açık olacak buzdolabı özellikle baya farkettiriyor,ayrıca @irene nin dediği gibi yüksek ayaklı mobilya ve dolaplar alırsan robot süpürge aldığında çok rahat edersin.


  • essoist  (25.05.20 21:11:53) 
[]

bu yazki düğünü ne yapmalı?

agustos ayına gun almıstık biyerden, acık hava olacaktı. acıkcası pek dugun taraftarı degildim ama mustakbel eşimin ailesi takı olayına cok yatırım yaptıklarını ve bu fırsatı kacırmamamız gerektigini soylediler:p

acıkcası simdi ne yapacagımı bilmez haldeyim, hiç bişey yapasım gelmiyor bu belirsizlikte. gelinlik vs hicbişey bakmadıgım gibi daha yeni yeni ev bakıyoruz, zaten birlikte yasıyoruz ama evi degiştirmemiz gerekiyor mucbir sebeplerden.

acaba biz de ibanlı davetiye mi yollasak:) ya da nikah yapıp, dugunu seneye mi ertelesek. fikirleri bekliyor, herkese saglıklı gunler diliyorum.

 
Düğüne kimse gitmez bence.


  • bahoho  (09.05.20 03:26:39) 
takılar ne kadar gelecek ki? düğüne harcadığınız parayı karşılayıp, kar elde etmenizi sağlayacak kadar var mıdır?

ben olsam düğün falan yapmazdım. sade bir nikah yeterli olur. nikahta da takı toplayanlar vardır belki. ben takı alma taraftarı da değilim. sonra sen de millete takmak zorunda kalıyorsun, ben ona taktım o bana takmadı muhabbetleri oluyor saçma sapan. hiç sevmiyorum böyle şeyleri. bunun hesabını yapmam ben, uğraşamam.

bence paranızı düğüne harcamayın, güzel bir eve çıkıp güzel eşyalar alın. seneye de güzel bir tatil yaparsınız balayı niyetine. :))
  • batlegolas  (09.05.20 03:29:58) 
ibanlı davetiye mi ahaha dilenci gibi :D :D. gelinlik vs bakacaksınız bir sürü hazırlık hep virüs riski. komple nikahı da seneye erteleyin. zaten birlikte yaşıyormuşsunuz.

düğüne giden sayısı da baya az olur. tokalaşmayacaksınız kimseyle, hep bir mesafe olması lazım. düğün düğün gibi de olmayabilir.

tabi temmuzda 0 vaka olursak o ayrı.
  • fezagezgini  (09.05.20 03:42:58) 
Kimse düğüne gelmez ben sahsen gitmezdim arar taki vs ne takilacaksa hesabina yollardim ama aile buyukleri olunca onlar nasıl karşılar akrabalar nasil davranir bilemem

Dugun yapma sade bir nikah töreni yeterli bence de
  • basond  (09.05.20 09:00:52) 
altın rezervi yüksek çekirdek akrabalarla yemek gibi ufak bişey, düğünü de sonraya.


  • wishmaythşngs  (09.05.20 09:05:37) 
Düğüne kimse gelmez daha büyük zarar edersin. Düğün iptal. Kıy nikâhı gitsin.


  • luluki  (09.05.20 09:55:16) 
Maskeli balo yapın :d


  • le jeune turc  (09.05.20 10:24:20) 
Abim de sizinle benzer durumda. Biz iptal etmenin en mantıklısı olduğuna karar verdik. Hem katılım düşük olacaktır. Herkes bir arada olmayınca düğünün tadı kalmaz. Katılanların sağlık durumu riske girer. Bu gibi sebepler kararlarında etkili oldu. Takı konusuna gelirsek zaten takacak insan onu bir şekilde size ulaştırır. Yapacağınız masraf da size kalır


  • vernonj  (09.05.20 11:10:07) 
Bence de erteleyin, zaten beraber yaşıyormuşsunuz. Seneye olmak zorunda değil hem, eylül bile kurtarabilir duruma göre.


  • Bruce  (09.05.20 11:18:12) 
abim eylüldeki düğününü hazirana erteledi, ertelemek kötü bir fikir olmayabilir.


  • reavelyn  (09.05.20 12:30:25) 
Biz bu sene kasım sonu aralık başı gibi düşünüyorduk; onu bile ikinci dalga muhabbetleri erteledik gelecek seneye ki böyle devam ederse gelecek sene de 15-20 kişiyle yemek filan yapıp gecistirecegiz sanırım.

Kimse gelmez, insanların gelmesini geçtim kendi annemi, babamı da riske atamam ben o kalabalık içinde.
  • fraise  (09.05.20 13:20:07 ~ 13:21:06) 
Ben şahsım adına bu yıl olacak bir düğüne eş ve çocuğumu alıp katılmam.


  • oligomer  (09.05.20 15:13:29) 
takiyi uzaktan bi sekilde iletip dugunlere katilmayi dusunmuyorum bende bu sene


  • foster  (09.05.20 15:48:33) 
[]

ofkelenmelerim ve abartmalarim mi?

selamlar,
zaten kaygili ve hayata dair konularda fazla biriyim su malum surecte iyice azdi tabi durum.
sevgilimle evden calisiyorduk, karantina cikinca ben 10 gun sonra ailemin yanina geldim. temiz olduguma emin olunca, bi sure sonra sevgilim de gelmisti bir hafta kadar kaldi. burda olma amacim aileye yardimci olmak, onlari alisveris vs gibi risklerden korumak cunku ikisi de tansiyon hastasi. sevgilim bikac gunlugune tekrar bizim evimize gecti daha merkezi biyerde, onmuzdeki gunlerde de tekrar yanimiza gelevekti. normalde de hijyene asiri diklat eden biri degildir ama surecte elinden geldigince etmeye calisiyor. alisveris vs icin bi dunya sey tembihledim, klasik mesafeyi koru aldiklarini yika ya da beklet diye.
ve bomba, dun gece cani sikildigi icin sevgilisiyle yasayan arkadasina gitmis bi de yetmemis orda kalmis. daha yeni sevgilisi nasil biri oldugunu bile bilmiyoruz tanismadik henuz. 20 gundur evden cikmamislar hesapta ama bizimkini cagiran baskasini da cagirmistir, ya da hijyen konusunda nasillar bilmiyoruz. baya taksiye binmis, gitmis ve kalmis.
asiri sinirlendim, cunku 1-2 gune yanima bekliyordum onu; aileme ve ona nasil ozendigimi biliyor. insanlara niye mikrop yuvasi muamelesi yapuyosun dedi bana sinirlenince. cok ozledim ama bu durumda bir hafta daha yanimiza gelmemesi gerekir sanirim.
cok uzuldum bu sorumsuzluga, sizce abartiyor muyum?

 
Abartmıyorsun


  • i ve been mistreated  (07.04.20 23:10:53) 
Haklısınız. Başkasının sorumsuzluğu sizin ve ailenizin sağlığından daha önemli değil


  • data  (07.04.20 23:27:20) 
Abartmiyorsunuz, vaka sayısı boyle kucuk gorunen ama aslinda olmamasi gereken ihmaller yuzunden artiyor zaten. Dunya alarm durumundayken her sey cok normalmis gibi arkadasla bulusma, taksiye binme vs. aktivitelerinin devam edebilmesine sasiyorum. Herkes ayni bilinc ve ozende olmuyor ne yazik ki.


  • PearlJam  (08.04.20 00:42:29) 
[]

lekelere karsi en iyi gunes kremi -acil-

solante pigmenta kullaniyordum ama pek etkisini goremiyorum sanirim. her gunes ciktigi zaman kabusum basliyor cunku her yaz cildime onlarca kahverengi leke hatta ben birakip gidiyor:((( soyle asiri pahali olmayan ama asiri iyi krem tavsiyeniz var midir?




 
Leke oluşumunu engellemekte Daylong Actinica’nın çok etkili olduğunu söylemişti bana birkaç eczacı. Kemoterapi gören hastalara, lazer epilasyon yaptıranlara vs öneriliyormuş. Mevcut lekeleri açtığını bile söyleyenler var. Ben leke sorunu yaşamadığım için çok ilgilenmedim, denemedim ama araştırabilirsin.


  • aquarium  (14.05.19 22:15:08) 
[]

antidepresan 101 seratonin vs dopamin

artik inadi birakip ilaca baslama karari aldim. zira yapamiyorum. olmuyor. ama devlette gitmek zorundayim. bu da 10dklik bir muayene demek. ve kafam cok karisik herkes baska sey soyluyor. bi arkadasim prozac elcisi olmus 7/24 onu ovuyor, bi digeri wellbutrin.
anladigim kadariyla seratonin ve dopamin mekanizmasi farkli isliyor ama dogru ilaci bulmak zor mu? bi de bu hormonlari olcecek bi mekanizma var mi? 10 dk.da olcak olmasi ve vucuduma cok duyarli olmam(yan etki vs) gozumu korkutuyor. her turlu tavsiyenize acgim. yas 30, ilk defa antidepresan kullanicam. eskiden kaygi 1.problemimdi su siralar depresyon



 
cok mecbur degilsen antidepresan isine bulasma derim..
"takma kafana yeaa" diyecek degilim ama aprizac falan sihirli ilaclar degil, birdenbire ortadan depresyon falan kaldirmaz, yan etkileri vardir biraz, aspirinden hallicedir fayda/etki olarak..
antidepresanlar etkili ilaclardir ama prozac falan degil, daha agir olanlari vardir seroquel akineton falan gibi.. onlarinda basta uyku ve kilo aldirma gibi cok yan etkileri vardir..
diyecdgim,
mecbur degilsen hic bulasma kendini rahatlatayim diye..
psikiyatri ilaclarinda temel kural şu:
ne kadar tesirliyse o kadar yan etkili..
karar senin yine, ne kadar ihtiyacin var, ne kadara ihtiyacin var?
hormon olcecek bi mekanizma bildigim kadariyla yok..
yani " yaa bu adama ne kadar prozac verelim" sorusuna cevap verecek bir test yok, ancak bazi ilaclarda (lityum depakin gibi, onlari da netten arastir bi) ilaclari kullandiktan bir sonra bir takim kan testleri yapilip "daha ne kadar hangi dozda versek" diye bakiliyor ama o isin tam mantigini cozemedim, belki bilen biri burdan yazar biz de ogreniriz, yalniz bildigim o testler agir vakalarin takibi sonrasi yapilan testler, sen de neyseki durum oyle degil galiba, degil mi:)
  • alttaraf  (28.04.19 22:43:23) 
İsterseniz vitaminlerinize ve hormonlarınıza baktırın. Öncelikle bunlarda bi sorun varsa onu halletsinler. Çünkü B12’de problem olunca mesela insanlar depresyondayım sanıyorlar, aslında sorun B12. Ya da başka bir şey de bunun yerini doldurabilir.

Ben de sizin gibi ilaçlara karşı çok önyargılıydım. Asla kullanamıyordum. En sonunda inadımı kırdım ve kullanmaya başladım. Gerçekten kimsenin söylediği şeyleri büyütememeye ve kimseye alınamamaya başlamıştım. Epey bi rahatlık verdi. Gerek olsa yine kullanırım.

Evet yan etkileri fazla, ben gözle görülür olarak iştahımın açılması dışında bazı şeyler de gördüm. Çoğu yan et etki görülmüyor da hemen, karaciğerimizde bir şey yapıyorsa seneler sonra ortaya çıkacak belki. Şöyle düşünmüştüm ben, sağlıklıyım belki ama kaygıyla vs hayatımda bir çok şey kaçırıyorum. Kaygı, stres de ömür kısaltıyor sonuçta. Hayatta kaçırdığım yerleri kaçırmak istemedim ve ilaçlara başladım.

Size de başladıktan sonra tekrar düşünmenizi tavsiye ederim. Sonuçta bırakması aman aman bir emek istemiyor. İstanbul’daysanız Erenköy Ruh ve Sinir Hast. Veya Bakırköy Ruh ve Sinir Hast. Gidin. Evet 10 dakika, ama 10 dakikada sizde olan semptomları söylerseniz, ilacı Doğru yazabilir. Olmazsa diğer seansta değiştirir.
  • kırmızıayakkabılıgargamel  (29.04.19 09:30:19) 
Depesyonu ilerlememişse kendin çok rahat çözebilirsin.
Zaten ilaç kullansan da kullanmasan da mutlaka sıkıkntılarının çözümü için kendin çaba sarfetmen gerekiyor. (Seratonin dopamin mekanizmasına çalışan ilaçlar için söylüyorum) Sen düşünme tarzını,hayata tutumunu ve beslenme tarzını revize etmezsen o ilaçların pek yardımı olmuyor, ilacı bıraktığında aynı sıkıntıları yaşamaya başlama olasılığın çok yüksek oluyor.

Nasıl düşünüyorsak öyle yaşıyoruz ve ne yiyorsak yani vücudumuza ne gönderiyorsak o kapasitede düşünebiliyoruz, ona göre yaşıyoruz. Bilimin bugün geldiği nokta bu. Bu bilgi çok değerli çünkü bize yol haritası çiziyor :)

Sıkıntılarımızın ana kaynağı bizim düşünme biçimimiz, olayları olguları ele alış tarzımız. Sorun olarak baktığımız konular aslında sorun olmayabiliyor, hayatımızda öyle olmasını istemediğimiz ancak değiştiremeyeceğimiz olgular oluyor... "Neden böyle" deyip sıkıntılara gark olmak yerine ben bu konuyu çözebilir miyim, nasıl çözerim.. tarzı yaklaşmak bizim yararımıza oluyor. Çözebildiklerin oluyor, zamana bağlı olanlar oluyor bir de çözme olasılığı olmayanlar oluyor. Zamana bağlı olanların zamanını bekleyerek çözme olasılığı olmayanları olduğu gibi kabul ederek, varsa özellikle yakın çevrendeki olumsuz düşünme yaklaşımı olanları hayat sınırlarının dışına çıkararak ilerlemeni tavsiye ederim.

İyi hissetmek kitabı terapi nitelikli bir kitap. Oldukça fazla itibar ediliyor yararlanan çok insan var. Sana da yardımcı olabilir.
Mindfulness içerikli filmler, kitaplar okumanı tavsiye ederim. About Time filmi gibi.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (29.04.19 09:34:49) 
[]

felsefik/sosyolojik açıdan suriyeliler/göçmen meselesi

merhabalar,
bir film projesi için su konuda araştırmalar yapmam lazım. bransı olan ya da ilgilenen dostlardan kaynak/okuma önerisi bekliyorum.

benim baslıklarım:
1)yerleşik halkın birebir meseleyle karşılaşmasa bile dışlayıcı, ötekileştirici söyleminin dayandığı iktidar güdüsüne dair çalışmalar (bunu azınlık meselesi ustunden iktidar oluşturma diye de tanımlayabiliriz sanırım)

2)önce gelenin ya da daha iyi yaşam şartına sahip olanın daha değerli olduğu algısına dair çalışmalar

bonus anket sorusu: diyelim ki aklı basında bir sosyolog, suriyeli meseleselesi hakkında konusmak uzere ulusal kanalda bir programa cagrılıyor. sizce tespit ve önerileri ne dogrultuda olur, nelerden bahseder?

 
branşım değil fakat ben olsam yök'ün tez merkezinden son yıllarda yazılan şeylere bakardım.


  • curious mind  (20.01.19 18:32:16) 
her ne kadar benim resmi olarak araştırma konularım arasında olmasa da bir sosyolog olarak türkiye'deki suriyeliler meselesi epey ilgimi çekiyor ve açıkçası biraz ürkütüyor da. gene direkt olarak konum olmasa da (ama farklı bağlamlardaki azınlıklarla ilgili özellikle queer teori üzerinden zamanında bazı okumalar yapmıştım) ilk söyleyebileceğim şey türkiye'deki mevzunun çok ama çok farklı olduğunu düşünüyorum benzer örneklerden. mesela en basitinden türkiye'de görünürde göçmen karşıtlığı söylemde bulunan siyasi partiler muhalefette. iktidar partisi ve devlet göçmenleri kendi vatandaşından ayırmıyor hatta çoğu yerde pozitif ayrımcılık yapıyor. mesela bu konuyla ilgili şehir sosyolojisi ve göç üzerine uzman sosyologlardan didem danış'ın şöyle bir tespiti var: "Burada devletin 'hüsnü kabul' politikalarının etkili olduğunu düşünüyorum" diyen Danış, Suriyelilerin devlet kurumları tarafından dışlanmadığına, aksine kapsayıcılık açısından önemli bir çaba olduğuna dikkati çekiyor."

ayrıca pek çok yerde suriyelilerin bazı topluluklara karşı enstürmantalize edildiğini görüyoruz, gene devlet tarafından. mesela: tr.sputniknews.com
bazı alevi köylerinin yakınlarına mülteci kampları kurulması hadiseleri vardı sonra, geçtiğimiz senelerde, google'a yazdığınızda illa ki çıkar.

yani naçizane, demem o ki genelde batıdaki mültecilik deneyimleri üzerinden büyüyen bir literatür var (muhtemelen). siz de işin kolayına çıkıp teoriyi toplumsalda aramaya çalışırsanız büyük yanılgıya düşersiniz. kaynak/okuma önerisi yapamadığım için ise üzgünüm.
  • dalaylamaninkabri  (20.01.19 18:35:51) 
@dalaylamanınkabrı, öncelikle cok tesekkur ederim. aslında ben belirgin olan iktidardan ziyade toplum bazında bişeye odaklanacagım o yuzden verdigin bilgiler cok önemli olmakla birlikte anlatmak istedigim baska bir şey. hatırlar mısın bilmem gecen burda biri alt katıma suriyeliler tasındı diye baslık acmıstı da 20 kişi yandın bittin rezillik minvalinde cevap vermişti. eminim o 20 kişinin cogu böyle bişey tecrube etmemiştir bile. kastım neden bu toprakta olan ve buralı olan sonradan gelen üstünde iktidarı oldugunu hisseder ve böyle davranır. bu konuya dair gorus ve fikirleri beklerim, sevgiler


  • galandar kostumu  (20.01.19 19:51:19) 
[]

whatsapp offline okuma

telefonumdaki whatsapp klasorunu bilgisayarıma aktarsam, ve bir program olsa ben bu database'i offline bir şekilde kullanabilsem. eski mesajlarımı okusam, giden-gelen media'yı gorebilsem. cok mu zor?

tezcanlı arkadaslara ön edit: niyet drive ya da x biyere backup alıp whatsappa yukleyip okumak değil.


 
Mail yoluyla konuşmaları aktarabilirsin ama medya olmaz.


  • Lim5  (03.01.19 20:45:49) 
lim5 o şekilde de referans ettigi mediayı da yazmıyor ne salak iş anlamadım. bari dosyanın adını yazsa, media.yi ayrıca alırım ama mediasız mailleyince isim de olmuyor. bana referanslı lazım


  • galandar kostumu  (03.01.19 20:49:04) 
andreas-mausch.de

resimleri thumbnail seklinde gosteriyor ama. (iphone ise telefon desteklemiyor)
  • brkylmz  (03.01.19 20:50:42 ~ 20:51:34) 
[]

kalpazanlik-yakin tarihli buyuk eylemler

sorularim bir arastirma icin. aman mimlemeyin neyin pesinde diye:)

su cagda yuklu miktarda sahte para nerelerde eritilebilir? bildiginiz ornekler var mi? kalpazanlikla ilgili en guncel bilgi ve vakalara nasil ulasabilirim?


 
benim hatırladığım en yeni vaka kurban bayramında kurban pazarlarında


  • cedex  (31.12.18 16:53:21) 
[]

para aklama

diyelim ki bir adam amerikada. esi de turkiyede merkezi yerde yogun gozuken bir kafe isletiyor. adam amerikada ticaretle mesgul. turkiyedeki karisinin ustunden para aklayabilir mi?
nasil?



 
Konuya hakim değilim ama transfer olan 1 dolar bile FED kontrolünde oluyor sanırım, pek olası değil gibi.


  • angelus  (31.12.18 16:30:41) 
angelus oyle bir durumda esinin yanina surekli seyahat edip para getiremez mi?


  • galandar kostumu  (31.12.18 16:34:50) 
parayı yanında getirebilirse gayrimenkul alıp aklayabilir.


  • prasinos  (31.12.18 16:36:45) 
Ticarette legak olarak kazandığı parayı adam elden nakit olarak alıyorsa(bu pek mümkün gelmedi bana) ve üstünde getirip götürebiliyorsa Türkiye'ye ancak o şekilde olur. Zaten bu çapta yapılanı da çok öyle aman aman büyük olamaz. Nitekim üstünde ülkeye nakit sokmanın bir limiti var(10 bin dolar falan mıydı?) kaldı ki Türkiye'ye sürekli gidip gelmek de ayrı bir masraf.


  • bos gezenin bos ustasi  (31.12.18 16:39:21) 
hangi parayi aklayacak? para aklamak icin legal olmayan bir sekilde kazanilmis para olmasi lazim. cafe gibi hizmet sektorleri para aklamak icin en yaygin yontemlerden biridir. esinin amerikada ticaret yapmasi neyi degistirir, yada neden boyle bir bilgi verme ihtiyaci hissettin bilemedim.

para aklamaktan kasit amerikada kazandigi parayi vergi vermemek icin beyan etmemesi ise bu sefer esinin turkiyede cafesinin olmasi etkisiz eleman oluyor.
  • crucio  (31.12.18 16:39:52 ~ 16:41:07) 
Normalde ABD'ye girerken 10 bin dolar sokabiliyorsun fazlasını beyan etmen gerekiyor ama çıkarken ABD ile ilgili bir limit yok ama Türk makamlarına deklare etmen gerekiyor sanırım.


  • angelus  (31.12.18 16:41:14) 
Ya sen şunu demek istiyorsun sanırım: Bir şekilde adam parayı Türkiye'ye getirecek ve karısının işletmesinde kazanıldı diye kayıt altına aldıracak ve sonra da parayı legal yollardan Amerika'ya gönderecek.

Para az ise yapabilir belki, fakat miktar arttıkça Türkiye'de de radara gider. Tutar büyükse genelde arsa ve gayrimenkul ticareti üzerinden iş yapıyorlar. Şirketler de mesela 10TL/m2'ye arsa alıyorlar (100.000m2 mesela) ama tapuda 40TL/m2'ye alındı gösteriyorlar ve kasada biriken parayı eritip gelir vergisi vermiyorlar...
  • malheiros  (31.12.18 16:55:52 ~ 16:57:57) 
Bitcoin al at flasdiske getir gotur. Duserse ufak tefek kaybedersin.

Her seferinde baska hesap acman lazim, dusuk miktarsa zaten kimse sallamaz.
  • acemi  (31.12.18 17:37:38) 
@angelus
Türk makamlarına deklare etme zorunluluğu bir süredir askıya alındı, aklamak için de sanırım istediğin tutarı getir bir miktar vergi ver biz sana kaynak maynak sormayalım diye bir yasa var.

baktım şimdi: temmuz 2018e kadar hiç vergi almamışlar sonrası %2 imiş
www.bloomberght.com

yani ABD parayı çıkarırken sormuyorsa şayet bizimkiler sokarken hiç sormuyor.

ancak o parayı tekrar abd'ye götürecekse muhtelemen ABD kan alır diye düşünüyorum.
  • niye ama  (31.12.18 18:05:46) 
[]

Anımsama köşesi-anket-sizi en cok etkileyen düşünürler

Bir hatırlatma ve zinde kalma köşesi yapacagım kendime. Hem anket olur, hem fikir verir niyetiyle sizi en cok etkileyen dusunurler ve kısaca sebeplerini yazarsanız ne guzel olur. sevgiler




 
Agust Comte, Kant, Marks, Einstein.

Sebepleri aslında açık.
  • babilbaligi  (24.12.18 10:51:12) 
jean paul sartre.
varoluşçu felsefe baya bana uymuştu. ergen bunalımımı noktalamıştı. "özgürlük" tek mutlak değerdi, hayat saçmaydı, insanın varlığı özünden önce geliyordu, vs derken baya baya sevmiştim kendisini

  • barankovan  (24.12.18 12:15:00) 
[]

Bir köşe yapmak istiyorum, resim ve not asmaca

Duvar yepyeni boyalı. Cift taraflı bant mahveder. Ben de misina gerip su klipslerle kağıtları tutturayım dedim. Ama klipsi tek bulamıyorum. Sunun sadwce ucundaki lazım bana
goo.gl
Adı sanı var mı bu aletin?

Baska Önerisi olan varsa da ne guzel olur?

 
m.aliexpress.com

Ali express dw bunlardan al. saha ucuzu da vardir
  • exlibris  (24.12.18 07:39:05) 
şöyle şeyler satılıyor. minik mandallar alabilirsin belki
urun.n11.com

  • shezo  (24.12.18 09:20:31) 
tel pano fotograflik

www.sahibinden.com
  • jimicik  (24.12.18 11:56:35) 
[]

bekar evine camasir makinesi

2 kisi yasiyoruz. 2.elden dilim yandi simdi basit bisiy de olsa sifir alayim diyorum. nelere dikkat etmek gerekir. ucuz olanlar 800 devir yeter mi? illa bin devir mi olsun?
ya da 5 kg ve 7kg modelleri arasinda 200 lira fark var en az, deger mi? oneriniz varsa ayrica mutesekkir olurum



 
kurutmalı bir makina almanı tavsiye ederim. hoover markasına bakabilirsin. pek bilinmediği için ucuz ama oldukça kalitelidir. yıkama kapasitesi ve sıkma devri gibi şeyler biraz pazarlama hilesi.


  • orpheus  (24.12.18 01:39:20 ~ 03:03:28) 
yorgan ve battaniye yıkamayacaksanız, fazla kilo almanıza gerek yok. bence tabi.
markası iyi olsun, küçük olsun. aldığınız detarjanı daha önemli buluyorum.

800 devir biraz daha ıslak çıkarıyor çamaşırları. ama mesela 1200 deviri de ben fazla görüyorum. ıslak dediğim, öyle şapır şupur su damladığı falan yok.
emin olduğum şey, bakmaya başladığınızda "olmuşken şöyle olsun" demeye başlarsanız ipin ucu kaçıyor. alın 800 devir, 5 kilo, sıfır makine, kullanın. daha az ses çıkaranını sormanızı tavsiye ederim, ama o modeller genelde ses çıkarıyor.

ikinci el almamakla en iyisini yaparsınız.
  • lovemyself  (24.12.18 01:39:31) 
daha geçen ay 9kg kapasiteli bir çamaşır makinası almış birisi olarak bu konularda öğrendiğim birşey varsa o da 9kg yazan makinayı 9kg dolduramıyorsun.. yani istesen doldurursun ancak ağzına kadar dolu bir makinanın yıkama performansı şak diye düşüyor.. konunun uzmanları makinanın 2/3 oranında doldurulmasını tavsiye ediyor.. yıkama esnasında kazan döndükçe çamaşırlar hareket edebilsin kenarlara çarpsın diye sanırım..

toparlarsak bu zamanda 5kg kapasiteli bir makina alınmaz..
sıkma devri de çok matah birşey değil..
en az 7kg kapasiteli fazla özelliği de olmayan makinaları tavsiye ederim..
  • strobist  (24.12.18 02:16:20) 
Lovemyself kesinlikle oyle. Bın liraya sıfır var derken o mantıkla binucyuzu buldum.

Strobist 5 cok mu az? Kıyafet dısında en fazla nevresim yıkıyoruz?
  • galandar kostumu  (24.12.18 03:14:58) 
İstanbul Anadolu yakasindaysaniz ikinci el satan bir yer önerebilirim. Pişman etmez.


  • kisa  (24.12.18 06:33:39) 
ben bekar evindeyken regal kullandım. sıfırını spotçudan almıştık 800 tl'ye. memnun kalmıştım. eğer çamaşır kurutacak yeriniz varsa 800 devir yetebilir.


  • hononu  (24.12.18 09:54:13) 
3-4 sene evvel bekar evi için (2 erkek) bakındık piyasaya. sıfır alacaktık. eve de yakın yerlere baktık. en sonunda fiyat sebebiyle vestelden bi bulaşık bi çamaşır makinesi aldık..
en ucuz ve en basit makinelerdi.
sonra evlendim. iki makine de hala çalışıyor, idare ediyor. bi tamire de gitmedi henüz.
"maksat yıkasın" diyorsan; vasatlığı ucuzlukla buluşturan marka vestel iyidir.
  • barankovan  (24.12.18 12:13:43) 
5.5kg 800 devir altus kullaniyorum. baya memnunum. oyle sulu cikmiyor, normal sikilmis gibi.
tek kisilik ince yorgani rahat yikiyor ama cift kisiligi atinca suspansiyonu bozuldu biraz malesef. yine de sorunsuz devam ediyor.

  • jedilance  (24.12.18 19:01:05) 
[]

bir kediye yuva aciyorum

hayatimda ilk defa. cok yakinda geliyor. 5 aylik bir erkek. kisirlastirma sartiyla veriliyor bize. tuvaletini, kumunu ve doktorunun soyledigi mamasini aldim. simdi nelere dikkat etmem lazim, mutfagin kapisini kapali tutmayi dusunuyorum hayvani ordan uzak tutmanin baska yolu var midir? ve gece benimle uyku aliskanligi olsun istemiyorum cunku bazi uyku problemlerim var. tirmalama cubugu falan dedi petshoptaki adam. cats for dummies tadinda ne derseniz talibim. cocuga nasil yaklasmak gerekir? uzun suredir veterinerde kapali kalmis yavrucak




 
kedi beslemeye karar verdiginizde kuralları sizin degil, kedinin koyabilecegi ihtimaline hazir olun.
kediler kopekler kadar uyumlu olmayabiliyor, mutfaga girebilir ama masaya ya da tezgaha cikmasini engelleyebilirsiniz.
sizinle uyumasi sizi rahatsiz edecegi anlamina gelmez, belki sessizce uyur sizinle, benimki uyuyor cunku.
kediler dedigini ve istedigini yaptirana kadar inat ederler, cok onyargili olmayin, akisina birakin ve onun kucucuk bir hayvan oldugunu unutmayin.
  • elbar  (17.12.18 00:03:10 ~ 00:05:15) 
oncelikle tebrikler.

- kediyi mutfaktan uzak tutmaya calisma yapamazsin. ocagin ustunde de gezer, masada da gezer, tezgahta da.
- kediyi yataktan da uzak tutmaya calisma, yine yapamazsin. evde kurallari sen degil kedi belirleyecek buna hazirlikli ol.

- kedinin dilini ogrenmen lazim. kedi ne zaman agresiflesir, ne zaman saldiri moduna gecer, ne zaman huzurludur vs. youtube'da bir suru "cat body language" videosu var. onlari izlemende fayda var. kedinin ne zaman nasil bir ruh hali icinde oldugunu bilirsen daha rahat iletisim kurarsin. mesela: www.youtube.com
- ozellikle kedi eve ilk geldigi zamanlarda kediyi rahat birakmak oncemli. yeni bir ortama geldigi icin urkek olacaktir. muhtemelen kendisine guvenli bir kose(koltuk alti, dolap ici vs) bulup bir iki gun surekli orada saklanip cok nadir disari cikacak. zorla disari cikarmaya calisma, eve ve sana alissin. sen mamasini, suyunu ver o zamanla disari cikmaya baslar.
- zorla sevmeye, kucaga almaya da calisma. ilk yakinlasma onemli, elini uzat ve koklamasini bekle. eger uzaklasirsa rahat birak yok uzaklasmazsa yavas yavas oksayip seve bilirsin.
- kediye ne tur yiyeceklerin zararli olup ne tur yiyeceklerin iyi olduguna bak. mesela cerezler zararlidir. acikta findik/fistik tarzi cerez bulundurmamaya calis. ayni sekilde bazi bitkiler kediler icin zehirlidir. evde bitki varsa kediler icin zehirli olup olmadigini kontrol et.
  • crucio  (17.12.18 03:08:56) 
[]

tv olayini nasil cozeriz? tv+internet

yeni bi eve tasindik, uydu kablosu var ama receiverdan sinyal yok diyor. tv.miz de akilli degil eskiyle yeni arasi olanlardan. bu durumda tv izleme ve internet olayini nasil cozeriz. tivibu falan sadece akilli tv.lerde mi isgoruyor?




 
Tv box alarak tv'ni smart tv yapabilirsin.



www.hepsiburada.com
  • bos gezenin bos ustasi  (09.12.18 13:32:57) 
tivibu gibi iptv ler de işinizi görür. akıllı tv olması şart değil. hdmi girişi olması yeterli.

edit: bir üstteki önerilen tivibuya 10 basar.
  • trajikomix  (09.12.18 14:06:52 ~ 14:07:11) 
site gibi bir yere taşındıysanız uydu kablosunda sadece digitürk sinyali olabilir.


  • inheritance  (10.12.18 10:46:05) 
[]

Kadikoy'de güvenilir temizlikçi

Bos ev temizlenecek girmeden once.güvenilir derken temizligine guvenmek. Isim ya da no bilenden bekliyorum.tesekkur




 
34710 isimli bir facebook grubu var oradan bu tarz şeyleri sorabilirsin
34710 ladies isimli bir grup daha var kadınsan bekleriz

  • fasulyek  (06.12.18 02:41:18) 
alternatif olarak mutlubiev'e bakabilirsin. fatma8192 koduyla 40 tl indirim de kazanabilirsin :)


  • kronik  (06.12.18 14:44:22 ~ 14:44:47) 
[]

pipo zipposu gunluk kullanilabilir mi?

birine hediye edecegim elimde var ama hediye gidecek kisi hic pipo icmiyor asiri derecede sigara iciyor. acip bakmadim da orjinalligi bozulmasin diye sanirim yana falan egiliyormus. eger gunluk kullanimda anlamsiz olacaksa hic vermeyeyim




 
Yana yatırıp pipodan hava çekince ateş oraya doğru geliyor, sigara da yakılır sıkıntı olmaz.


  • nickimin hakkini veremedim  (30.11.18 15:41:45) 
pipo zipposunda çakmağın alevi yan tarafından çıkıyor. yan çevirip yakacak, o kadar. ideal değil, hafif tuhaf olur ama kullanılır iyi kötü.


  • cay koy geliyorum  (30.11.18 15:44:27) 
iyice kararsiz kaldim. simdi 2 zippo var ama kahramanimiz oldukca sade biri. biri su
www.zippo.com
digeri pipo icin olan : images.google.com.tr

viskili olan biraz cirkin gibi, digeri de islevsiz gibi. hangisi tercih edilmeli?
  • galandar kostumu  (30.11.18 15:48:25) 
pardon, ben bunu zipo pipposu diye okudum, bu hangi rahatsızlığa denk geliyor? teşekkürler


  • neynep  (30.11.18 15:54:40) 
www.zippo.com

buradaki videoya baktım, kullanılabilir sigarada.
  • whoosie  (30.11.18 15:55:20) 
ben de bunu popo zipposu olarak okudum. başlığı meşgul ettiğim için kusura bakmayınız.


  • calucifer  (30.11.18 16:43:18) 
[]

terkedildim oluyor gibi hissediyorum

aklimdan kotu kotu dusunceler geciyor. intihara hic meyilli biri olmadim ama o kadar aci cekiyorum ki, pencereden kendimi tutamayip atladigim ya da asiri kendimi sikip agladigim icin beyinnkanamasi vs gecirdigimi aklima geliyor.once saniyelik bi rahatlama sonra dehsete dusme.
mesele bir kisinin hayatimdan cikmasi degil, anlamimi yitirdim. anlamsizlik icinde buldugum isik sonmus gibi.
cok bosluktayim. nerden anlam bulucaz? sevgi diye bisey yok mu? sevgi sadece ihtiyaclar ustunden temellenen bir kavram mi? materyalizm her sey mi?


 
Yaklaşık bir ay sonra gel buraya, bu yazdığını oku "ne büyük konuşmuşum be" diyeceksin. O yüzden boşver. İntihar mintihar neymiş nasıl laflar onlar?


  • kablelvuku  (26.11.18 16:42:50) 
yok zaten aklim basimdaysa yapacagim bisey degil sadece takinti biciminde dehset senaryolari geliyor aklima. zaten akli selime varma umuduyla yazdim buraya


  • galandar kostumu  (26.11.18 16:45:09) 
Sevgi var
Sevgi sadece ihtiyaçlar üstünden temellenen bir kavram değil, insan sadece ihtiyaçlar üstüne temellenen bir kavram. çünkü "insan acizdir, muhtaçtır artislik yapmamalıdır."

Aşk diyalektiktir.
  • kablelvuku  (26.11.18 16:47:37) 
klasiklerin en klasiğinden cevap. sabret, gerçekten zaman her şeyin ilacı. tabi en kısa zamanda aklını yoğun bir şekilde meşgul edecek başka bir şeye kanalize olmalısın. yeni bir ilişki olur, bir hobi olur, sosyal proje olur vs. vs.


  • lazpalle  (26.11.18 16:56:04) 
Montla sıç!


  • FeykIM  (26.11.18 17:01:14) 
hayatın anlamını tek bir kişi üzerinden kurmamak materyalist olmak anlamına gelmiyor. bu yaşa gelmişsiniz, aşın artık bu sevgi bitti mana gitti düşüncelerini.


  • ben demistim zaten  (26.11.18 17:16:23 ~ 17:19:41) 
durusu.net

Sunu takip ediceksin iste.
  • acemi  (26.11.18 18:35:27) 
[]

artik iliskiye ait hissetmiyorum diyen sevgili

ben cok seviyorum ama aliskanliklarimiz cok farkli gercekten. 1 yikdir beraberiz ama 5 yillik macera gecmistir basimizdan. bir de uzun suredir psikolojik problemlerle cebellesiyor. birakmali mi direnmeli mi? ne kadari sevgisizlik ne kadari psikolojik cozemiyorum.




 
salla gitsin yav napacaksın 1 yıl olmuş daha. uzatırsan batık maliyetin yüzünden ayrılmak iyice zor olur.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (13.11.18 19:13:16) 
Ait olduğu yere doğru yol verelim arkadaşa. Yakşamlar.


  • Delay Fuze  (13.11.18 19:51:54) 
Ait oldugu yere gitsin o zaman.


  • chitosan  (13.11.18 20:00:53) 
klişe olacak ama dönerse senindir.


  • false pretension  (13.11.18 20:16:46) 
Böyle diyorsa bırakmalı çünkü ben de böyle dedim. Pişman değilim.


  • sanquis  (14.11.18 17:26:43) 
yokum diyorr


  • dafuq  (14.11.18 17:45:13) 
[]

moda - devren ev

arkadasim moda'da 2+1 evini devretmek istiyor. devir derken cikmak zorunda kaldi ve ev sahibine vaktinde haber veremedi. en azindan hemen biri bulunursa kasim ayinin kirasindan ya da yeni giren kisi kacinda gircekse oranlayip kaldigi kismi oder vs diye dusunuyor. ev gecen yil tutuldu hem de emlakcidan tam komisyonla:/ bu senaryoda emlakcidan da kurtulmus olunuyor, ev sahibinden de cok memnun.
evin konumu cok iyi, bahariyeye 1 dk. giris alti yarim kot arka taraf bahceye bakiyor. 1 odasi karanlik en buyuk dezavantaji bu. onun disinda mutfak banyo vs cok guzel kutu gibi bir ev. kira 1750. ilgilenenlere no. veririm.



 
34710 ilana yazsın facebook ta


  • fasulyek  (31.10.18 16:14:30) 
Fotoğrafları alabilir miyiz dmden?


  • bazenuyur  (31.10.18 20:37:48) 
[]

borderline ya da bipolar kisilerdeki bencillik bilincsiz mi?

onceki 2 duyurumdaki gibi bir sorunla cebellesiyoruz. konuyu ozellikle medikale actim cunku ben de hastalanmak uzereyim artik. hayatimi paylastigim kisi kendi sorunlarindan baska hic bir seyi onemsemiyor gibi gorunuyor. evet zaman zaman onemsiyor ama sureklilik arzetmiyor ve ben aklimi yitirecek gibi hissediyorum bazen.
cuma gunune randevu aldim terapiye baslayacagim ama su an buyuk bir panik halindeyim. 1 yildir varimi yogumu, ruhumu, bedenimi ve enerjimi koydugum buyuk bir emek sonrasinda, cebimde 10 lira ile kaldigimi farkettim. cunku bahsi gecen kisi ona para yattigi halde bana sormayi akil edemiyor sanirim. ama onda yokken biyere oturdugumuzda asla sormuyor var mi ayarlayabilecek misin. o kadar alismis ki benim sorunlari cozmeme.
simdi nefret duymadan ve karsimdaki kisinin hasta biri oldugu gerceklerini kabullenerek, ona sevgimi kaybetmemeye ve kendimi korumaya calisarak cok cok yuksek oranda borderline olan hayat arkadasimla iliskimi nasil kurmaliyim? ben de pek sinirini kontrol edebilen biri degilim. bu kendilik ve agir egosantrizmi asmak icin nasil birnuslup sergilemeliyim?
ne yaparsan yap anlamaz mi, sakince ve sinire kapilmadan tane tane bak ben her zaman sana destek oluyorum elinde firsat varken neden beni dusunmuyorsun mu, kavga mi? ne yapmali?

 
terketmelisin


  • KaraSakall  (28.10.18 20:57:44) 
<Vınnn mode on>


  • tunaktunaktun  (28.10.18 21:04:55) 
soyle teshis klinik olarak konulamadi cunku gitmiyor doktora. ama ne okursam yuzde 90 uyuyor. bir de iyi niyetli tavsiyeleriniz icin tesekkur ederim ama terketmek ya da birakmak gibi bir secenek yok. o yuzden iliski sorusu degil bu. bir hastaligimiz var ve bunu asmak icin en azindan daha islevsel yasamak icin neler yapabiliriz sorusu.


  • galandar kostumu  (28.10.18 21:05:47) 
Bu dediğin sey, kendi kendine tanı koyulan bir şey degil, klinik araştırma ve teşhis koyulmali, herkes bende manik, bipolar vb var diyor.artik bu hava atma isine döndü. Bende bu var yerine bu durumu bilmeyenler genelde bu hastalıkla yaşıyor.


  • darkwizard  (28.10.18 21:07:56) 
Borderline teshisi koymaya kalksak tukiyenin tamami oyle cikar zaten.


  • acemi  (28.10.18 21:41:28) 
dostlar oldukca yas almis ve yetiskin insanlariz, zaten ben baska ihtimalleri arastirirken borderlinei farkettim ve kac gundur hayat zehir olmus durumda. ona soyleme sansim da yok.
darkrocq ben de depresyon ve ciddi anksiyete bozuklugu ile ugrasiyorum. evet benden baska biri ile bu derece bag kuramazddi ama bu biraz da inanc sistemiyle iliskili. karmasik konu.

  • galandar kostumu  (28.10.18 21:51:57) 
[]

borderline ya da bipolar arasindaki cizgi, terapist tavsiyesi

(git: 1314679)'da bahsettigim durumu derinlemesine arastirinca cikan tablo borderline gibi duruyor kucuk bir ihtimal bipolar.

kaygi ve kronik bosluk baskin ozellikle son 1 aydir. alkol bagimliligi bile azaldi, iyice endiseliyim.
istanbul'da tuccar olmayan ve mumkunse seansi 600 lira olmayan psikoterapist psikiyatr oneriniz var mi?

 
obsesif kompülsif bozukluğu da olabilir. bu da seçenek olarak aklınızın köşesinde dursun.


  • gizemli dede  (27.10.18 00:24:55) 
dede o var zaten de su an en az goz korkutan sey


  • galandar kostumu  (27.10.18 01:03:42) 
benimki tamamen kişisel bir görüş (belki biraz da okumaların katkısıyla)

-öfkelendiği şeyler bence biraz da karşısındaki kişiyle alakalı. mesela normal bir insan da sinirlenir karşısındakine ama verdiği tepkiler sınırlıdır. ama hasta bir insanın töleransı çok daha düşük ve sinir katsayısı çok daha yüksektir. o sinir olduğu konular düzeltilirse (o insanın sinir eden davranışları) faydalı olabilir diye düşünüyorum.

-paranoyaya sebep olan sebepleri de kendisine anlık fotoğraf ya da güvenmesini sağlayacak farklı yollarla düzeltebilirsiniz. sözlü olarak sürekli ifade etmek de fayda sağlayabilir.

-hızlıca aldığı kararları kenara not edin, sonuçlarının kötü olduğunu kendinin kabullenmesini sağlayın. bunu sakin bir zamanında alkolsüzken ve sebep sonuç ilişkisini gerekirse slayt şeklinde (tamam bu biraz abartı oldu ) anlatabilirsiniz.

anladığım kadarıyla kendisi hastalıığı olmasa makul bir insan. umut var diyorum.
  • gizemli dede  (27.10.18 01:15:37) 
@playing star again, o kadar kaygili olmak ki keyif veren bagimliliklarindan kopmak. ters anlamissin sanirim:) tesekkurler


  • galandar kostumu  (27.10.18 02:34:19) 
Doktor değilim ama borderline olmadığına eminim. Borderline birisi hayatı karşısındakine zehir etmeden önce onu tamamen ele geçirdiğine, elde ettiğine emin olur, ondan sonra hayatı ona zindan eder.


  • kimlanbu  (27.10.18 09:59:13) 
[]

psikolojik bir rahatsızlık

merhaba. benim için cok kritik bir konu hakkında yardımınızı rica ediyorum.
hayatı paylastıgım insanın ciddi sorunları var, tavsiyeler işe yaramıyor. benzer bir şey yasayan var mı ya da konudan cidden anlayan biri varsa detaylı tavsiyelerinizi bekliyorum. veriler şöyle
1.cok ciddi alkol tüketimi var. alkolik ve bunu kabul ediyor.
2.yas 40+
3.ciddi duygudurum degişiklikleri yasıyor ve bunlar gun içinde, gunluk ya da birkaç gunluk frekanslarda olabiliyor. normalde cok sevgi dolu ve merhametli bir insanken birden herhangi bir insanı kendine kurban secip hayatı birkaç saatligine ona zehir edebiliyor. bu ofke patlamaları genelde alkolluyken oluyor ve ayılınca buyuk pişmanlık.
4.asırı kaygılı, bu kaygı onu aceleci yapıyor. beklemeye ya da kararsızlıga hiç tahammulu yok bu sebeple bazen cok hızlı sekilde buyuk kararlar alıyor.
5.ofke patlamaları yasıyor zaman zaman.
basta bipoları dusundurse de frekansın cok kısa olması sanırım sablona uymuyor. bir de mani hali pek yok. yani asırı enerji, hareket vs yok ama mani sayılabilecek fazla muhabbetsinaslık, kişiyi lafla onore etme gibi davranıslar var. genel olarak depresif, ezici olarak kaygılı.
6.halusinasyon yok ama paranoyaya varabilecek guvensizlikler mevcut. kafası haddinden fazla calısıyor bazı anlar ve bu anlarda asırı derecede kotuye yoruyor her şeyi.
bazı arkadasları emdr yapan bir psikolog ya da nefes terapisi vs önermiş, kafasına da yattı gibi o kadar tahammulsuz ve olumsuz senaryolara meyilli ki ilk gittigi yerde fayda göremezse daha da umutsuzluga dusecek gibi geliyor.
ben illa da terapi konusunda da uzman bir psikiyatr.e gitmesi gerektigini dusunuyorum.

istanbul'dayız, her nevi tavsiye ve yorumlarınızı beklerim.

 
yardımı dokunacak bir bilgim yok açıkçası ama şunu söylemek istedim, emdr esasen travma sonrası bozukluklar içindir ve hedefine kitlenmesinde muhakkak yardımcı olur fakat alkolizmin tedavisi değildir. Balıklı Rum veya benzeri bir bağımlılık tedavisi merkezine başvurdunuz mu?


  • tiny penny  (16.10.18 09:56:11) 
burda alkolizmden ziyade duygu durumuyla alakali ciddi bir problem var gibi. merak ettigim ona yaklasim nasil olmali.


  • galandar kostumu  (16.10.18 14:34:30) 
mood.ist
burada hem bağımlılık açısından hem duygudurum açısından etraflıca bir değerlendirme yapabilecek bir kadro var. uygun tedavi konusunda sizi yönlendirebileceklerini düşünüyorum.

  • benim bir gizli bildiğim var  (16.10.18 19:38:30) 
[]

istanbul'da deniz goren otel tavsiyesi

butce cok degil 250ye cikabilirim en fazla. bogazi goren butik otel ya da anadolu yakasinda deniz goren bir otel tavsiyeniz olur mu? romantik bisiy de olsa guzel olur.




 
puhahaha 250 diyor yaw, şişli taraflarında ucundan kıyısından görebileceğin yerler var, fırsat sitelerine bak, orada %40-50 indirimler olabiliyor.


  • hosein  (16.08.17 12:14:17) 
Boğaz şart değilse ibis var mesela zeytinburnunda önü komple deniz. Veya "küçük" çırağan otel var Beşiktaş'da.


  • reactionic  (16.08.17 12:23:36) 
[]

kadikoy'de max 500e kadar kalacak yer

merhaba dostlar, kadin bir ogrenci dostumuzun yazin calismasi gereken bir proje icin kalacak yer ariyoruz ama uygun bir yer bulamadik gitti. kadikoy'e yakin, 500 tl'yi asmayacak bicimde guvenli bir alternatifiniz varsa lutfen haber edin. biraz acilinden




 
hush.i ben de biliyorum ama o bile 800mus aylik


  • galandar kostumu  (25.07.17 18:24:33) 
500 e öğrenci yurtları falan olur ancak. O da 4-5 kişilik odalar.

Kadıköye yakın alternatif semtleri düşünebilirsiniz.
  • empedokles  (26.07.17 00:14:35) 
mesajla link gonderdim. umarim faydali olur.


  • bindokuzyuzkusur  (28.07.17 22:32:26) 
[]

etik-ahlak sorusu, dark side'a geçiş

selam gencler,

şimdi ben inanclı bir insan olarak bir şeyin hep dogrusunu yapmaya calıstım. mesela asla yalana sahitlik ya da haksızlık karsısında susma gibi bir eylemim olmadı. bunda hiç zorlanmıyorum, beni fiziken zora soksa da içsel dinamiklerimle catısan bişiy degil. cok kolay oluyor.

ama mesela tanıdıgım kişilerle iyilik ilişkisini saglıklı kuramadıgımı farkettim. şöyle ki hiç tanımadıgım birine para yardımı olsun baska turlu iş, emek iceren bir yardım olsun kolaylıkla yapıyorum. cunku genelde oluyor ve bitiyor, önünü ardını o kişinin yalan söyleyip soylemedigini, fırsatı olursa baskasına yardım edip edemeyecegini bilme sansım olmuyor.
fakat tam tersine tanıdıgım kişilerde bunu gözlemleyebiliyorum ve bu defa içten içe yadırgamaya baslıyorum. mesela bir arkadasım var, zamanında duygusal bir yakınlıgımız da olmustu. ben hastalandıgımda nerdeyse hiç ilgilenmemişti. aynı durumda o olsa, yanına gider ya da telefon acar o an ne yapabiliyorsam yapardım eminim. şimdi aramızı uzun bir sogukluk donemi sonrası yeniden toplamak niyetindeyiz ama ben bu emek dengesini nasıl kuracagımı bilmiyorum. onun bişeyi dusunemiyor ya da dusunse de yapmıyor olusu benim davranıs bicimimi onun tutumuna göre sekillendirmeme gerekce olabilir mi?
onla direk bu mevzuları degil ama baska mevzuları konusurken aydınlandı kafam. insanlar en yakınımızdakiler bile bencil yasıyor, kendi mutluluklarına ya da tatminlerine giden yolda iyilik yapıyorlar. bense belki de fazla ahlakcı bir yaklasımla olması gerekene kendimi zorluyorum, içimden gelmese de yapıyorum bunu. sırf dogrusu bu diye. öyle bir duygusal cıkmaza girdim ki, ya icimden gelmeyen hiç bir seyi yapmıcam ve bu beni baya vicdansız bir insana donusturecek, ya da oldugu gibi insan ayırmadan yapmaya devam edicem ve kendimi yıpratıcam. insanına göre yap secenegi de olmuyor, neye gore dogru degerlendirebilirim ya da her zaman önden bilme sansımız olmuyor vs.

 
onun bişeyi dusunemiyor ya da dusunse de yapmıyor olusu benim davranıs bicimimi onun tutumuna göre sekillendirmeme gerekce olabilir mi?

hayır olamaz.

öncelikle bence insan ilişkileri bir banka müşteri ilişkisi gibi algılanmamalı. kendinizde söylüyorsunuz bunları bu emek ve fedakarlıkları siz aslında özünüz için kendiniz için yapıyorsunuz. bunu karşı tarafta yarın bana yapsın diye yapmadığınız için karşı taraf bunu yapmadığında bozulma trip atma kandırıldım deme gibi davranışlar bence yersiz.

bir de bir şeyleri fedakarlık emek gibi görmemek lazım. o zaman insan çok büyütüyor.

insanına göre yapmayın efendim. kendinize göre yapın. siz yapmak istediğiniz için, eksilmeden, beklemeden yapın.
  • fosforlu cevriye  (31.05.17 17:04:51) 
Bu dark side ile ilişkili değil ki. Kötülük yapmak=iyilik yapmamak demek değil. Bir insan iyilik yapmıyorsa kötü olmaz. Kötülük yapıyorsa kötü olur. İçinden geliyorsa yap, gelmiyorsa yapma. Öldüğün zaman arkandan sadece iki şey söylenebilir: iyi bir insandı ve kötü bir insandı. Bunun ortası yok. Hiçbir şeyi düşünmeden iyilik yaparsan iyilik olur. Mühendislik hesabı gibi o bana şunu yapmıştı, ben ona şunu yapmıştım gibi düşünürsen onun adı iyilik olmaz. Bu noktada bencillikle ilgili bir şüphen var sanırım. Ben iyilik yapıyorum ama saf mıyım gibisinden. Seni kullananlarla gerçekten arkadaşın olanı iyi ayırt et.


  • dissendium  (31.05.17 17:18:03 ~ 17:19:07) 
kavramlar soyut oldugu icin karısıyor.

evet iyilik denen olgu psikolojik bir fenomen olarak insanın kendi iyi olma haline yaptıgı da bir yatırımdır zaten. acı ama gercek, daha gecen bir programda bu sözlerle tanımlamıstı uzmanlar.

benim sorunum ise, tanıdıgım kişilere karsılık beklemeden yapamadıgımı farketmem ama sırf icimden gelmiyor diye de yapmayı bırakamamam. bu duyguyla nasıl basederim bilemiyorum
  • galandar kostumu  (31.05.17 17:20:14) 
[]

evlenmek istemeyen kadın var mı aramızda?

30 yasındayım ve evlilik fikri inanılmaz urkutucu gorunuyor gozume. ote yandan gelecekten de korkuyorum, 50 yasında pişman olur muyum diyorum sanki yasayacagım garanti gibi. yalnızlık cok goz korkutuyor ama insanlarla da yapamıyorum.

benim gibi hisseden kadın var mı aramızda? varsa yasınızla yazabilir misiniz?
yok 5 sene önce dusunuyordum simdi pismanım diyen ya da farklı gorusler varsa da basım ustune.

 
bence evlencek birini bul pişman olmazsın

not : erkeğim
  • empty bottle  (31.05.17 00:39:25) 
23 yaşındayım, 5 yıllık bi ilişkim var, sürekli evlenelim artık daha ne kadar böyle sürecek siye baskı görüyorum, ama evlenmeye hiç niyetim yok. Evlilik gerçekten çok korkutuyor beni. 5 yıl önce de böyleydi, 5 yıl sonra da böyle olacağını öngörebiliyorum.
Daha sonrası için bir fikrim yok, benim kafamda hep 30umdan sonra evlenirim gibi bir plan olduğu için 30a kadar korkup kaçacağımı düşünüyorum.

  • bir nick var benden iceri  (31.05.17 00:39:38) 
İnsanlar sorun değil bence ama sen yaşının geçtiğini düşündüğün için evlilikten korkuyorsun gibi geldi bana. Evlen mutlaka ileride zor olur.


  • powerpufgirl  (31.05.17 00:41:55) 
İsteyip istemediğimi bilmiyorum ama düşencesi bile titremeye yol açıyor bende. Lafın gelişi söylemiyorum bunu, gerçekten fiziksel tepki veriyor vücudum.

Geçen gün anneme de dedim, hiçbir zaman o evlilik tanımı içerisinde konumlandırmadım kendimi, konumlandırmadım. Neden bilmiyorum ama olmadı işte, içimden gelmedi hiç. Büyük sorumluluk, daha kendi hayatım içinde tam olmamışım ben, tam olmadan olmaz ki bu işler diyorum sanırım kendi kendime. Yalnız kalmak da istemiyorum ileride, birtakım çelişkilerdeyim.

31 yaşın son demlerindeyim, bitse de gitsek hatta, hiç sevemedim kendisini.
  • devilred  (31.05.17 00:43:29) 
ben. her geçen gün evlilik fikrinden daha da soğuyorum.


  • i m cool with that  (31.05.17 00:46:52) 
29-30 yaşındayken ben de delicesine ürküyordum. Hatta bol bol 'Niye sevdiğim kişiden evlenerek nefret etme riskini göze alayım ki' diyordum. Meğer sorun o zaman birlikte olduğum kişideymiş. Yeni yeni fikre ısınıyorum. Şu anda da çocuk fikri delicesine 'Hayatta olmaz, imkansız, istemem' görünüyor. Ona da zamanı gelince bakacağım. Ailemde 40-45 yaşları arası doğumlar bol, o yüzden çok da düşünmüyorum.

Bir arkadaşımla konuştum az önce. O da 36 yaşında. 'Benim hayalim hep evlenmemekti. Şimdi evlenmek istediğimi fark ettim' dedi. Yeni bir sevgili sahibi, göreceğiz.

Bir kuzenim var, 48 yaşında evlenmedi. O bile, 'Bilmem, zamanı gelince bakarız' diyor.

Eski patronum, 60 yaşında. O da 3 ay sonra evleniyor.

Dördümüzün de kız kurusu olmak dışında ortak noktası şu, pişman değiliz. Kendim hakkında polemik yapmayayım, taraflı olur; bu kuzen evlilik teklifi almamış ya da cinsel hayatı olmayan biri değil. Hazır hissetmemiş, istememiş ve yeni yeni hazır hissediyor. Açıkçası ben de tren kaçtığını düşünmüyorum çocuk düşünülmüyorsa. Yapabilinecek insan ne zaman denk gelirse. Bunun için zorlamaya, o an içinden gelmeyen bir şeyi yapmaya gerek yok. Zamanı geri çevirememek gerçekten bir dert, o konuda söyleyeceğim bir şey yok ama ilerisi için çok korkulacak bir şey olduğunu düşünmüyorum.
  • aychovsky  (31.05.17 00:47:00 ~ 00:58:26) 
Bende bu durum tam tersi. Is guc sahibi de olduktan sonra evlenmek istiyor artik insan. Evlilik dusuncesini hicbir zaman aklindan gecirmemis bir insan olarak evlilik olabilir artik diyorum. Evlenilecek kadin atsin birileri ustume.

25 / erkek.
  • murakami  (31.05.17 00:53:42) 
kendimi bildim bileli gözümü korkutan bir şeydi. boşanmış aile çocuğuyum onun da etkisi vardı. şu an 25 yaşındayım, son 1 senedir nedense çok sıcak bakıyorum evliliğe. özellikle çocuk olacaksa bu yaşlarda olsun ki, yaş ilerleyince kafam kaldırmaz gibi geliyor. neden sıcak bakmaya başladın dersen, sevgili gibi gez toz beraber yaşa. nereye kadar. asıl o sıkıcı geliyor bana artık.


  • rayde  (31.05.17 00:55:19) 
@ayça, aslında evlilik bizim kulturumuzde cekilcek cile degil zaten de o cocuk olayı tum işi tereddute sokuyor zaten:/


  • galandar kostumu  (31.05.17 00:55:53) 
Evlilik kurumu keşke baştan hiç olmasaymış diyorum. Ama evlilik denen şeyin var oldugu mevcut durumda evlilik deyince korkup kaçanlardan da degilim. Tabi ilerisi icin. Su yaşımda evlenmek kötü olurdu. Sevdigim bir insanla makul bir zamanda evlenme fikrine gayet sıcak bakıyorum ama çocuk olayından emin degilim. Su an icin cocuga cok soguk bakiyorum. Ileride degisir muhtemelen.


  • aquarium  (31.05.17 00:58:30) 
Ergenliğimden beri evliliğe bakış açım hiç değişmedi. Hep nefret ettim toplumdaki bu evlilik dayatmasından. Bir an bile "acaba olur mu" diye geçirmedim aklımdan, her zaman aşırı uzaktım evlilik fikrine. Yıllardır bu fikrim değişmediyse artık yeni insanlar tanıyıp yeni şeyler gördükten, sorunlu evliliklere şahit olduktan sonra fikrimin değişeceğini sanmıyorum hiç.

Ben varım yani sonuç olarak. 24 yaşındayım.
  • ms brownstone  (31.05.17 01:00:04) 
31 k evlenmek istemiyorum. Ömür boyu gömlek ütüleyemem.


  • suicides underground  (31.05.17 01:09:10) 
Ne gerek evlilige. Herkes yapiyor diye mi yani.

Suicides underground +1

Bir is arkadasim gecen baktim erkek arkadasinin gomlegini utuluyor. Sogudum cidden kizdan
  • Traveller  (31.05.17 01:10:57) 
27 k
Evlilik son 1 seneye kadar hep manasız ve eziyet dolu görünmüştü bana. İçinde illa ki aldatma olacakmış gibi, neden bu ihaneti yaşayayım ve hayatımı çıkmaza sokup modumu düşüreyim ki? diyodum.
Ama şuan öyle bakmıyorum, güven problemini biraz daha aştım, yalnız yaşamaktan alabildiğine korkuyorum. Aile dostlar falan biyere kadar, insan kendini yalnız hissediyor. Aileyle yaşamak kalabalık geliyor, tek yaşamak da çok yalnız. En iyisi 2 kişi olmak, sevdiğinle uyumak, her şeyden senin haber vermene gerek olmadan haberdar olması, senin hikayeni yarı yarıya paylaşması ve bunun resmiyete bağlanmış olması.
"Tam ve sürekli bir hayat ortaklığı" kanun tanımını ilk okuduğumda kabus gibi hapis gibi boğucu bir çıkmaz demiştim. Ama şuan tam tersi, tek başına olmak arkadaşlarla aileyle avunmaya çalışmak karanlık bi çukur gibi geliyor.

Çocuk sahibi olma konusunu düşünmek bile istemiyorum. Bazen kabuslarımda hamile olduğumu karnımın kocaman olduğunu görüyorum.
  • megalomaniac  (31.05.17 01:24:17) 
evliligi gomlek utulemeye indirgeyen, sevgilisinin gomlegini utuledi diye kizdan soguyan lumpenler kadar garip, sig bir topluluk gormedim sanirim. evlenmeyi istemeyenlere hicbir lafim yok da bu zihniyet muthis ya, ciddi ciddi yetiskin insanlarin boyle seyler yazabilmesi, bu konuda bu kadar dar goruslu olmasi urkutucu.


  • der meister  (31.05.17 01:28:33) 
Tamamen tanıştığın insanla ilgili bence. Ben ütü yapmayı pek sevmiyorum diye gömlek giymem yaka takar üstüne kazak giyerim diyen sevgilim vardı mesela. Tamam belki ileride böyle olmaz ütülerim illa ama o da başka bir şey yapar bir şekilde beraber yürür. Evlenince de hayatında güzel ve kötü anlar olacak evlenmeyince de. O yüzden evliliği bir şeylerden vazgeçiş ya da kazanma olarak görmek biraz saçma geliyor bana. Bakarsın biri olur evlenirsin olmaz evlenmezsin. Her şey mümkün.


  • jazzabel  (31.05.17 01:48:57) 
29,5! yaşımdayım ve seninle az çok aynı şeyleri düşünüyorum fakat şöyle de inandığım bir şey var; evlilik istenilmez istetilir diye. Yani muhtemelen o kafaya sokacak birisi çıkmadığı için karşımıza böyle düşünüyoruz.


  • scomalt  (31.05.17 02:10:40) 
evlenmeyi bilmem de
cocuk dogurup sonradan pişman olan hiç görmedim.

evlilik konusunda muhtemelen pişman olursun.
çünkü burası türkiye.
erkek halimle beni bunaltıyor dost akraba.
  • supermatik  (31.05.17 02:20:34 ~ 02:22:52) 
der meister +1

nutkum tutuldu.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (31.05.17 02:54:55) 
Of cok guldum, hep utuden konusulmus. Utu muhim beyler. kimler kimler istedi de dedim utu yabmayi bilmiyorsan aufwiedersehen. Ben evlenmeyi cok seviyorum, herkese evlenme teklif ediyordum baska bir sosyal ortamda, cok komikti. Seye de heb gulmusumdur. Evlilik diyorsun, aklina dugun, akraba sorumluluklari bir seyler bi seyler geliyor. Olm bi gun beyaz bir elbise, bir takim giyeceksin, iki ayakta durup el cirpacaksin, biraz yorulacaksin, anneannen mutlu olacak! Olay bu yani. Yaşlılar mutlu olsun, ne olacak yani, sanki hergununu muthis anlamli seyler yaparak dolduruyorsun da bir geceye gelince ay dugunler cok sacma. Konudan dagildim, ne diyordum? Evliligin bu sevgili disinda geti4digi sevilmeyen seyleri iki dakikada halledince geriye muthis bir sey kaliyor bence. Yalniz hepimizin olmesi cok dandik bir sey. Gelecekteki kocamin olecek olmasina katlanamiyorum.


  • velvetmorning  (31.05.17 03:12:57 ~ 03:14:28) 
çocuk çok severim ama o sorumluluğu almak istemediğimden çocuk yapmam, o yüzden uzun süre evlenmem de diye düşünüyordum.

beni evliliğe itebilecek hiçbir neden yoktu bana göre zira 3 yıldır bir ilişkim var, birlikte yaşıyoruz, maddi sorunumuz yok vs. vs.

ama toplumun içine karıştıkça maalesef o sosyal baskıyı hissederek sudan çıkmış balığa dönüyorsun. en basitinden, halası beni komşularına "sözlüsü" diye tanıtırken daha ailemle bile tanışmamıştı sevgilim. yaptığımız ayıp günah değil neden böyle deme gereği duydu diye üzülmüştüm. o yüzden çocuk konusunda hala benzer düşünsem de 2-3 seneye evlenirim muhtemelen çünkü artık bu ülkenin kokuşmuş zihniyetiyle mücadele edemiyorum.
  • piremses  (31.05.17 09:06:28) 
evlenmeyi iki kişinin canının istediği gibi şekillendirmek, kendi kurallarını belirlemek, yoldaşlık, heyecan, destek, eğlence gibi kavramları kaybetmeden sürdürülebilecek bir seçim olarak bakacak erkeği bırakın, genel olarak insan bulmanın çok zor olduğunu düşündüğümden evlenmek gibi bir düşüncem yok.

evlenmekten korkmuyorum da, kendi seçtiğim bir şeyden niye korkayım. En kötü ihtimalle boşanırsın, biter gider diye düşünüyorum, ama benim tuzum kuru. Çalışan bir kadınım, kendi param var, modern bir ailem/sosyal çevrem var, bu yaşıma kadar kimseden "evlen, çocuk yap" gibi bir baskı görmedim, görmüyorum.

daha önce evlendim, iki sene sürmedi. hayatımda yaptığım en saçma ve gereksiz şeydi.

Genel olarak evlilikten korkma kavramını pek anlamıyorum. Misal, durup dururken "ya attan düşersem" diye uykum kaçmıyor benim, zira ata binmeyeceğim, ata binmemi gerektiren ortamlarda bulunmayacağım, illa ata binmem gerekirse belki ders alıp pratik yapıp bunu başarıp başaramayacağımı deneyeceğim, hayat illa ata binmemi gerektiren bir şekilde ilerlerse de başka alternatiflerin de kabul göreceği bir yerde yaşamak için gerekenleri yaparak bir yol planı çizeceğim. Saçma bir metafor oldu ama, korkuyorsanız evlenmeyin demek istiyor şair burada.
  • sopiro  (31.05.17 09:53:38) 
Bence hızlı bir hayatınız yoksa çok pişman olursunuz. Birkaç tanıdığım var, hepsi açıkca belirtmese de pişmanlar. Bir tanesi geçen evlenmeyi denedi ama bu yaştan sonra sıkıntılı, olmadı...

Standart ev kadını veya evden-işe şeklinde bir hayatınız varsa mutlaka evlenin. Ancak ekstrem bir hayatınız varsa (örneğin dünyayı geziyorsanız), uzun bir süre niyetinizde buysa o zaman evlenmek istemiyorsanız evlenmeyin.


.
  • kartallar yuksek ucar  (31.05.17 10:55:36) 
Benim arkadaşım beş yıl önce aklımdan geçmezdi evlenmek ama şimdi çok pişmanım diyor. Ciddi anlamda da istiyor evlilik. Bahsettiğim kişi 34,k.
Ben de biraz @kartallar yuksek ucar gibi düşünüyorum bu konuda.

  • uzunuzunilgi  (31.05.17 11:04:57) 
İnsanlar hala bunun zorunluluk değil bir tercih olduğunu anlayamıyor.
Kadın bir erkeğe ait veya anne olmayınca daha değersiz değil, bunu karşındaki ile tartışmayı bilmek, ona gerçekten ne söylemeye çalıştığı konusunda yardım etmek lazım.
Çevresinde tek başına durabilen güçlü kadınların tü kaka ise kime neye göre olduğunu.. Bir insanın hayat kavgasını aşağılamaya vakit ayıran insanın vaktini almayı da bilmek lazım. Evliliğin zıttı Yalnızlık değil.
  • sadegazoz  (31.05.17 11:26:00) 
27-kadın

küçüklüğümden beri hiç evlenmek istemedim çünkü evlenmeye gerek olduğunu düşünmüyorum. eskiden korkutucu gelirdi sürekli aynı adamla yaşama fikri. şimdi ise tam tersi, bütün ömrümü aynı adamla geçirmek istiyorum ama bunun için niye evlenelim ki? bizim birbirimize "sana söz, iyi günde, kötü günde, hastalıkta, sağlıkta yanında olacağım. bunun altına imzamı dahi atarım. te bunlar da şahitlerim" demeye ihtiyacımız yok :D bunu zaten biliyoruz.

ailelerimiz açısından da şanslıyız, yıllardır sevgilimle beraber yaşamama rağmen hiç baskı kurmuyorlar "niye evlenmiyorsunuz" diye.

hem sonra evlenmeye kalksak düğün yapıcaz, annemler ablamın düğününde yaptıkları gibi 600 kişiyi çağırmak isteyecek, ben olmaz diyeceğim, kavga edeceğiz, sonuçta o 600 kişi gelecek, ve bir sürü gereksiz masraf olacak. yazık günah.

çocuk istersem o zaman evlenirim tabi. ama çocukları çok sevmeme rağmen şu yaşımda bir çocuğun minimum 18 yıllık sorumluluğunu almak istemiyorum. şu anki yaşam tarzım bir çocuk yetiştirmek için kesinlikle uygun değil. çocuk için hayatımı toptan değiştirmem gerekecek. çok zor. 

sevgilimin gömleğini de ütülerim donunu da yıkarım ayrıca. o da benim için yapar. bunlar da bir şey mi, insan sevdiğinin yüzü gülsün diye neler yapmaz ki. sanırım birbirimiz için yapmaktan gocunacağımız hiçbir şey yok şu hayatta. gömleğini ütülemekten şikayetçi olacağınız biriyle evlenmemelisiniz zaten.
  • istanbul kanatlarimin altinda  (31.05.17 11:55:21) 
bir kez evlendim(aslında imza atmamak için oldukça direndim ama işte enerjimizi neden insanlara bunu izah etmeye çalışarak harcayalım, kendimize harcarız söylemleriyle ikna oldum, belki de o dönem ikna olmak istedim). öyle travmalı, çok kötü bir evliliğim olmamasına rağmen inanılmaz pişman oldum. hayatımda verdiğim en yanlış karardı. balayından döndükten sonra pek çok kişiden, evlenmeden önceki etkinliklerime/hobilerime/iş tempoma vesaire devam edince, artık evli barklı kadınsın "uyarısı" aldığımda ne "halt" ettiğimi idrak edebilmiştim. eskiden işyerinde asiliklerim, aferin phoebe hakkımızı aldın diye yorumlanırken, evlilik sonrası e ama sende kendine bir çeki düzen vere dönüştü. hayatta evlilik kadar pişman olduğum hiç bir kararım olmadı gerçekten. o yaşa kadar inşa ettiğim bütün kimliğimi/zihinsel birikimimi sınırlamam ve evliliğe uygun bir kadın profiline dönüştürmem beklendi. bunu yaşamayan kadın sayısı son derece sınırlı bu ülkede. sosyo kültürel-ekonomik düzeyi farketmiyor. kadınlar bunu kendi aralarında dahi dile getiremiyor çoğunlukla. çünkü seçilmemiş/tercih edilmemiş kadın algısıyla anılmayı göze alamıyorlar. yemişim bu algıyı. benim mutluluğumdan, huzurumdan daha önemli ne var bu bir kere yaşayacağım hayatta? istisnai evlilikler elbette vardır, her evlilik böyledir diye ahkam kesmeyeceğim.

herkes tekrar evlenmeme sebebimin evlilik fobisi falan olduğunu düşünüyor. hiç alakası yok. bunun bir tercih olduğunu kabul etmek istememe sebepleri, çoğunlukla, kendileri bu sosyal algıyla mücadele edecek gücü kendilerinde göremedikleri için yaşadıkları iç çekişmeler. şükür iç huzurum çok yerinde ve son derece mutluyum. 50 yaşımı 50 yaşına gelince düşünürüm. neden olasılıklar üzerinden senaryolar yazıp bugünümü anksiyete ile geçireyim?

ezcümle; bir başkası ile birlikte olmadanda ben tam ve bütünüm. bir başkası ile hayatımı birleştirme kararı alırsam şayet, bu toplum istedi diye, kendimi tamamlamak için vesaire olmaz. bir yol arkadaşı istediğim için olur, ki imza atmayı yinede düşünmüyorum.
  • Phoebe  (31.05.17 12:10:27 ~ 15:11:40) 
27 k, birebir aynı fikirdeyim sizinle.

yalnızca evlilik değil, genel olarak ilişki olayına alerjim var. ne zaman gereğinden fazla bir samimiyet oluşsa biriyle, ya bi yolunu bulup kendimden soğutuyorum, ya da ayaklarım totoma çarpa çarpa kaçıyorum. çevremdeki ilişkilere ve evliliklere baktıkça bu fikrim sadece pekişiyor. bundan 4-5 yıl önce bu görüşümün 30a yaklaştıkça değişeceğini ve isteyeceğimi düşünüyordum, tam tersi oldu. kafamda soru işareti bırakan tek husus toplum baskısı. bu yüzden mümkün olan en kısa zamanda daha medeni topraklara kaçmaya çalışıyorum, evlenmemiş kadınların buradaki kadar yadırganmadığı yeni diyarlara doğru.

sebebi ise büyük ihtimalle korkunç bir babaya sahip olmaktan kaynaklı çocukluk travmalarım. çok severek evlenen annemin neler yaşadığına doğrudan şahit oldum. önceden mantık evliliğine veya paravan evliliğe biraz daha yakındım, şimdi o da gitti. sevmediğim sürece aynı evin içinde ikinci bir kişinin varlığına katlanamıyorum. hiç gerek yok o yüzden. ama işte, dediğiniz gibi, 50 yaşıma geldiğimde akranlarım çocuk, ve hatta torun severken acaba pişman olur muyum diyorum ben de. hayırlısı yaa.

ekleme: sebep demişim, havada bırakmışım. tamamen kısıtlanma psikolojisiyle alakalı. istediğim an, istediğim kişilerle, istediğim aktivitelerde bulunmaya çok alıştım. yukarıda da bahsedilmiş, evlilik "kendine çeki düzen verme"ye mecbur bırakıyor insanı biraz. çok hareketli bir hayatım olduğundan da değil de, canımın istediği gibi hareket etme özgürlüğüme biraz fazla düşkünüm. hayatımı ikinci bir kişiye (çocuk da giriyor devreye bu noktada) göre şekillendirmek istemiyorum. aldığım kararların hepsini kendim öyle istediğim için almak istiyorum, mecburiyetten veya sırf uyum sağlayayım diye değil.
  • cansins beybi kolonya  (31.05.17 12:23:59 ~ 12:32:30) 
Hiç kimseyi sevmemiş, hiç kimse tarafından da sevilmemişsiniz.

Çağımızın sorunu bu olduğu için, kimse evlilik düşünmüyor ya da korkuyor.
  • MaNOfTheYear  (31.05.17 12:26:52) 
evliliği ömür boyu gömlek ütülemek sananlar var. tamam evlenmenin bana göre de pek bir mantığı yok ama evlenince ev işini kadın yapar mantığındaki erkeklerle evlenip sonra da evlilikten soğuyorum demek salakça.


  • bohr atom modeli  (31.05.17 12:28:19) 
öyle delicesine istememek değil de biriyle nasıl geçineceğim konusunda ciddi endişelerim var. Bu da beni geride tutuyor.

Ailemde ve yakınımda geç evlenen/hala bekar olan ileri yaşlar var. 39'dan 73 yaşa kadar bir aralıktan bahsediyorum. Evlenenler keşke erken yaşta evlenseydik, bekarlar da keşke evlenseydik diyorlar.
  • fallopian  (31.05.17 12:32:25) 
Türkiye medeni bir yer olduğunda evlenen çift sayısı azalacak. İstemediğiniz kimseyle evlenmek zorunda değilsiniz.


  • ruhen hastayim ben  (31.05.17 12:51:14) 
öncelikle der meister +1


biriyle sürekli beraber olacak olmak, geçinme dusuncesi korkutucu. su yıla kadar evlilik benim de korktuğum bir şeydi. ama bilhassa su günlerde ' neden olmasın ya ^^ ' cümleleri geçiyor icimden.
  • yuvarlanantencereninkapagi  (31.05.17 16:47:53) 
22 k istemiyorum, korkunç


  • fragile lady  (31.05.17 16:49:34) 
Insanlarla yapamamak ayrı bir sorun, onun evlenmeyi istemekle alakası yok. Iyi vakit gecirdiginiz insanlar yok demek ki etrafınızda?

Evlenme kısmına gelince, iki yıl öncesine kadar evlenmek istemiyordum. Hala da, çok baskı yoksa evlenmeyi sebepsiz görüyorum. Yaklasık iki senedir evliyim. Bu denli aile baskısı üzerimde olmasa ve beraber yasadıgım insanı sürekli 'saklama'ya calısmaktan bıkmıs olmasam, ikimiz de sacma buluyorduk evliliği,özellikle asla cocuk istemeyen bir cift olarak, hala da öyle buluyoruz.

27-k.

Eşim çift olmadan birey olmayı bildiği için evlilik öcü gibi gelmiyor şu an bana. Omuzuma binen hiçbir ekstra yük yok. Öyle oldugu için de, bir imza atıp aileyi rahatlatmak çok büyümedi gözümde.
  • buf-e kür  (31.05.17 17:55:51 ~ 17:58:12) 
23 yaşında bi erkek arkadaşım oldu, ilk 1 sene evlensem evlenirdim. Sonra bir soğudum bu evlilik olaylarından, 29 yaşımda da ayrıldık zaten...

30 yaşındayım, çocuk doğurmaya karar vermedikçe evlenmem diyorum. Korkmak ürkmek vs. değil, sadece gereksiz buluyorum.
  • lcha  (31.05.17 18:59:57) 
var.
bulduğun adam
1. hem çok aşık olduğun bir adam olacak
2. hem sana çok aşık olacak.
3. hem sorun çıkartmayan düzgün bir dünür ailesi olacak.
4. hem ekonomik-kültürel olarak senin aile kültürüne uyum sağlayacak.
5. hem aldatma ihtimali düşük olacak, sadık kalacak.

böyle bir adam bulma olasılığı yerlerde sürünüyor açıkçası, en güzel kızlar için bile zor, hatta güzeller için beğeni skalası daraldığı için daha da zor. dolayısıyla bu sebeple bekar kalan bir sürü kız arkadaşım var bende bunlardan biriyim.
  • semitika  (31.05.17 19:06:40 ~ 19:07:06) 
evlenmek istemeyen kadın yoktur, kendine layık gördüğü adamlar onunla evlenmek istemeyen kadın vardır. dolayısı ile yoktur, ütü mütü hikaye. coni dep gelsin gömleğimi ütüle desin yuvarlanarak ütüler. boş geyik bu, farklıyım ben edebiyatı işte. meriç avcısı şişman teyzeler daha çok girer bu işe.


  • jangbogo  (31.05.17 19:20:29) 
[]

ramazanda euthyrox kullanımı

bugun tamamen unutmusum. bunu iftarda mı sahurda mı almak lazım? bana iftar daha mantıklı gibi geliyor zira ben sahura kadar uyumayıp sahurda yatanlardanım.

doktora gitmeyi denedim ama olmadı.


 
Açken alınması gerekiyor. Yani yine doktorunuza sorarsiniz ama iftarda alıp bir saat bekleyip yiyebilirsiniz belki. Ben de euthrox kullaniyorum ve oruc tutmuyorum.
Dini kısmında daha yetkin bir arkadas daha dogru cevap verebilir ancak vucuda zarar verecek seylerden kacinmak da önemli sanirsam.

  • physcos physcos  (28.05.17 00:19:43) 
Sahurdan yarım saat önce al. Aç karnına içmek lazım başka bir olayı yok


  • pastörizesüt  (28.05.17 00:27:02) 
etkisi bir kaç saatte geçen bir ilaç olmadığı için (yarı ömrü çok daha uzun) hangi saatte aldığınızdan çok 24saattle bir almanız ve aç iken almanız önemli. Bu durumda sahur daha mantıklı ama karar sizin. İftarda ilacı içip yarım saat bişey yememek zor olacaktır. Çünkü aç almaktan kasıt beraberinde gıda olmamasıdır, gıda(özellkikle kalsiyum içerenler) bu ilacın emilimini azaltır.

Bir ikinci konu da oruç tutmak ile ilgili. Bu ilaç normalde vücudun ürettiği bir hormondur.. Tedavi de yerine koyma şeklindedir. Eğer ilaç düzeyi iyi ayarlanmış ve hormon seviyeleri yeterli ise (TSH normal sınırda ise) oruç tutmanıza engel bir durum kesinlikle yoktur.
  • niedy  (28.05.17 23:48:17) 
[]

gunluk tuttuyor musunuz? ve detaylar

hep istedigim ama yapamadıgım şey. tutmak istiyorum cunku cok unutkanım. anılarımı, cıkarımlarımı hep unutuyorum. ama cok üseniyorum cunku baya vakit alıyor.

sizce anıları unutmamak icin gunluk tuttmak gerekli mi?yoksa yeterince guclu anılar zaten akılda kalır mı diyorsunuz? benim nerdeyse hiçbişi kalmıyor, aslında olayları önemsemeyen bi insan da degilim.


gunluk tuttanlara sorular:
1)bu iş ne kadar vaktinizi alıyor?
2) her gun mu yapıyorsunuz, birkaç gunde bir mi? rutini nedir?
3)ne uzunlukta oluyor, ne kadar detaya giriyorsunuz? yani kabaca içerik ne?
4)en önemlisi. faydasını gordunuz mu? gorduyseniz nasıl?

en buyuk faydam ileride bişiyler uretme durumunda kalırsam materyal olur.

sevgiler

 
1- Günlük en fazla yarım saat sürüyor.
2- Günlük olarak yazıyorum. o gün görüştüğüm insanlara dair şeyler veya varsa önemli bir şeyler onları yazıyorum. İleride kişiler hakkındaki düşüncelerimi okuyorum. iyi oluyor.
3- İlk başlarda saçma sapan oluyor. ama sonrasında belli bir düzene giriyor. içinden geldiğince yazıyorsun.
4- gün gün değişimin ne tür zorluklar yaşadığını, sorunların hüzünlerin mutlulukların ve nelerin kalıcı nelerin geçici olduğunu anlıyorsun.
  • pensenin yamuk ucu  (25.05.17 02:19:05) 
günlük tutmaya yeni başladım. 1.5 ay oluyor. ancak günü gününe tutmuyorum. haftada bir yazdığım da oluyor. doğrusunun da bu olduğunu düşünüyorum. öbür türlü her gün yazmaya kasınca akıcı bir şekilde yazamıyorum ben. yani bir rutine bindirmek gereksiz bence. 45dk-1 saat arası yazıyorum. hayatımın en azından benim için kaydedilmeye değer bir şey olduğu hissi veriyor bana ki kendini ve hayatını pek sevmeyen ben için önemli bir şey bu. faydası bu benim için. içerik ise kopup gidiyor ben yazarken. günlük bir olay yahut o günlerdeki hissimden çıkıp geçmişteki bir olaya ya da ileriye yönelik düşüncelerime iddialarıma vs. gidebiliyor.


  • fyodor fyodorovic  (25.05.17 02:30:44) 
1-15 dk maksimum
2- Önemli olduğunu düşündüğüm bir şeyler oldukça yapıyorum ama haftada birden az yapmaya başlamışsan muhtemelen üşenmeye başlamışsındır.
3- Detaya girmiyorum. Canım isterse giriyorum. Basılıp kitap olacak editör seni fırçalayacak değil sen göreceksin zaten sadece.
4- Faydasını gördüm yazınca hafızanda daha da güçleniyor. Bazen sadece geriye dönüp olayları başka bakış açısıyla değerlendirebiliyorsun.
  • eatpraylaw  (25.05.17 02:43:20) 
soruya cevap olmayacak ama yazıcam yine de.
ilkokul 2-3 civarı bana günlük tutturmuşlar. artık hangi tv programında önerdilerse.
bir yaz boyunca her gün şu şekilde;

bugün kahvaltı yaptım, denize gittim. akşam kızartma yedik. uyuyorum.
bugün kahvaltı yaptım, denize gittim. akşam köte yedik. uyuyorum.
bugün kahvaltı yaptım, denize gittim. akşam makarna yedik. uyuyorum.
vs. vs.

kayboldu gitti o günlük de. kimbilir nerede.
nitekim tutmuyorum.
  • brakgn  (25.05.17 03:01:37) 
Google keep uzerinde doldukca yazdigim bir tanesi var. İki senedir kullaniyorum, bazen her gun bazen ayda bir bir seyler yaziyorum. Genelde otobuste filan yaziyorum, bir yerlere giderken.

İki sene onceki mutluluklarima-dertlerime bakiyorum ve bugunkuler icin her sey gecer diyorum :)
  • fakyoras  (25.05.17 05:10:26) 
1) 15-30 dakika arasi
2) Eskiden daha sik yapiyordum ama su siralar neredeyse ayda bir olmaya basladi
3) Gunlugum gercekten kimsenin okumasini istemedigim bir sey. Cunku kimseye olmadigim kadar benim orada. Olur da biri bulursa diye asiri detayli yazmiyorum ama aklimda kalmasini istedigim detaylari yaziyorum. Icerik de o anki gundemim. Hayatimda ne olup bitiyor, neler hissediyorum, ne amacliyorum vs
4) Gecmiste neler hissettigimi hatirlayip buna gore cikarimlar yapiyorum. Eger gunlugume yazmasaydim hatirlamayacagim bir suru ani var belki de ama gunluk sayesinde o gun ne hissettigimi bile hatirliyorum, bu hos bir sey. Sormamissiniz ama onemli bence, 6 senedir tutuyorum.
  • yuzır  (25.05.17 09:31:50 ~ 09:40:27) 
[]

tenis ayakkabısı

www.boyner.com.tr

tenise baslayacagim da şu nasıldır? pahalı mı, yoksa almak gerekir mi? ne kadar onemli bu ayakkabı işi


 
ayakkabı tabi çok önemli.
ama 1-2 hafta bence duruma bakın belki sarmaz.

  • cedex  (08.05.17 22:58:43) 
2 ders aldım, şimdilik gayet sardı:) bu ayakkabı iyi mi peki?


  • galandar kostumu  (08.05.17 23:06:29) 
Spordan uzak çoğu insan ayakkabıya önem vermez fakat çok önemlidir mutlaka yaptığınız branşa özgü ayakkabılardan edinin çünkü diğer türlü ayak archınız (taban), diziniz tibianız ve en çokta omurlarınız zarar görebilir. Ayak bileğinizi burkabirsiniz ve spordan yanlış ayakkabı yüzünden yeterli verimi alamazsınız çünkü ayakkabının tabanları spor yapılan zemine göre özel olarak üretilir ve performansınızı etkiler.

www.spx.com.tr
Ben bunu kullandım 1 sene gayet güzel öneririm. (tabiki kadın çin cinsiyetinizi bilmiyorum)
(erkek için) Eski erkek arkadaşım ve tenis antrenörlüğü yaptığım sıradaki patronumda bu modellerden kullandı gayet memnunlardı. Daha uygun fiyatlı ayakkabılar için siteye bir bakabilirsiniz. www.spx.com.tr
  • powerpufgirl  (08.05.17 23:07:01 ~ 23:08:12) 
[]

kredi kartı ekstre öteletme

geçenlerde duyuruda duydum böyle bişiy, mumkun mu ya? ltfn olsn cunku.

faizsiz vs, ekstre tarihini erteletiyor, önümüzdeki aydan hayatımıza devam mı ediyoruz?


 
faizsiz erteleme olmaz. ekstre ertelemeyi ya da ötelemyi zaten hiç duymadım. sadece yapılan işlemi öteleyebilirsin. o da zaten faiz karşılığında olur.


  • mahone  (04.05.17 00:57:12) 
garanti'de asgarisini ödeyip faiz karşılığında erteleyebiliyorsun.

düşündüğün gibi değil yani.
  • hatcherman  (04.05.17 01:00:09) 
ne yaparsanız yapın, asgariyi ödeyin.
bunun dışında her bankanın kendince çözümü var. bankayı aramak tek çare.

  • cliquot  (04.05.17 09:59:03) 
[]

ben nasıl spor yapmalıyım? lütfen cidden bu işten anlayanlar bir akıl versn

selam gencler,

simdi ben 170e 69 kilo bir insan evladıyım. fekat kemikliyim. yani bence 63e dussem cok iyi olur fazlasına gerek yok ama vucudum cok direncli. yıllardır kilom ne asagı ne yukarı cok oynamaz. o yuzden diyeti yapıcam ama olumcul yapamam, sporla vermem lazım bence.

fekat spor kısmında kafam karısık. biliyorum burda da binlerce defa konusuldu ama hala ne yapacagımı bilmez haldeyim. şimdi benim kardiyo yapmam lazım ama gecem tv.de bi uzman kardiyonun zararlı oldugunu direnc egzersizleri yapılması gerektigini iddia ediyordu. öte yandan 2 yıldır fazlasıyla sedatif hayat suruyorum. kaslarım baya zayıflamıs, az zorlanmada asırı titriyorlar falan.

kısıtlarım da şöyle, spor salonuna gitmek istemiyorum, o ortamda asırı geriliyorum. evde eliptik bisikletim var, ip atlamayı severim. bunlara ne ekleyerek nasıl bir program bana iyi gelir?

şimdiden tesekkurler

 
evde şınav, squat, barfiks ve plank egzersizlerini ve türevlerini yapabilirsin. ev için uygun versiyonlarını bulman 10 saniyeni falan alır googılda arasan. sana yeterli olacaktır.beslenme konusunu da bi diyetsiyene giderek çöz. irade ve disiplin varsa hepsini yaparsın.


  • hasmetizm 2046  (03.05.17 22:50:15) 
Şu kanaldaki ev antrenmanlarına bak;

www.youtube.com
  • arnold schwarzeneger  (04.05.17 09:10:10) 
[]

lazer epilasyon sonrası - iğneli epilasyon sureci uzun kılların durumu

evet duyurunun bakımlı hatun kişileri, ben lazerden sonra 2 yıl falan oldu agda surmedim vucuduma. baska bişiy de surmedim, sadece makasla kısalttım. ancak su son donemde bacagımda kıllarda artıs hissediyorum. tekrar lazere gitmeyecegim cunku az olan kılları arttırıyor. igneli epilasyona gidiyorum ayda bir, ancak anladdıgım o ki bu asırı yavas bi sürec olacak. bu surecte uzayan kıllardan nasıl kurtulmalıyım, malum yaz geldi.

lazere gittigim yerde degişik bi aletle kısaltıyolardı. böyle tarak gibi kılların arasına gecerek kesiyordu. adı nedir acaba onu mu kullanmak lazım?


 
hayır tabi ki, kılları costurmayacak bi yontem olmalı:)


  • galandar kostumu  (02.05.17 01:15:40) 
jilet kılları arttıran bir yöntem değildir. makasla kesmekle aynı şey.


  • fasulyek  (02.05.17 01:19:52) 
arkadaslar, bilmiyorum neden ama jilet kılları kesinlikle arttıran bişiy. evet teknik olarak fark yok gibi duruyor ama ben kendimden kesin arttıgını biliyorum. yakın zamanda lazer icin bir arkadasımın yuzune vurdular jileti, ayva tuyleri sakal oldu. o yuzden imkansız o secenek.

sordugum aleti bilen yok mu yahu:(
  • galandar kostumu  (02.05.17 01:28:23) 
tıraş makinasından bahsediyor olabilir misiniz?
Arkadaşınız hormonal bozukluğu var muhtemel erkek tipi kıllanma nosmal değil. dünya kadar insan suratını traş ediyor kadın hatta japonyan bunu salonları vs varmış. jilet hakkında araştırmalar var ve hepsi sizin söylediğiniz tersini söylüyor. ben bıyıklarımı yıllardır jiletle alıyorum hiç artmadı.

  • fasulyek  (02.05.17 01:40:20 ~ 01:40:29) 
@fasulyek hayır son derece manuel bi alet, ustura benzeri ama taraklı gibi. erkek tipi kıllanma jileti gorunce mi cosuyor acaba? cunku oncesinde hiç yoktu suratında. ben kendimde de gordum, sebebi onemli degil ama sonuc denenmiş. jilet diye zorlamayalım:)

onedio.com sondaki anketin cevabı %45le imkansız
  • galandar kostumu  (02.05.17 01:49:02 ~ 01:53:13) 
  • fasulyek  (02.05.17 02:25:58 ~ 02:26:54) 
Merhaba. Öncelikle lazer tedavisinde hangi cihazın kullanıldığı çok önemli. Bu konuda bir bilgin var mı? Şayet Alexandrite ise kendisi tedavinin sonlanmasını takiben iki yıl içerisinde tekrar kıllanma yapması ile meşhur. :) beyaz ten üzerine siyah ve sert tüylerde çok işe yarar lakin kıl yapısı inceldikçe başka bir cihazın devreye sokulması gerekir. (Diode en iyisidir)

İğne yöntemi ise süreç olarak biraz uzun sürse de çok etkilidir. Beyaz veya çok açık sarı tüylerde işe yarayan tek yöntemdir hatta. Fakat yoğun bir tüylenme mevcut ise Diode cihazı olan bir yere gitmen daha iyi olur diye düşünüyorum. Şayet uyuyan kıl kökleri varsa onları da bitirmeye yönelik bir işlem görmüş olursun. Ayrıca kökü tamamen yok olmuş bir kıl kökününün tekrar geri gelmesi diye bir durum söz konusu olamaz. Olsa olsa daha önceki tedavi sonrası uykuya yatmış olan kıllar uyanır.

Bu arada, bahsettiğin tarağımsı cihaz bildiğin saç/sakal kısaltma makinesi. :) yani kullanım mantığı makas ile aynı.
  • le wild girl appears  (02.05.17 03:39:17) 
arkadaşın anormalmiş+1

bence kaş/yüz usturasıyla jiletin kesinlikle bir farkı yok. sadece ustarada biraz daha deriyi kazıma efekti oluyor o da ölü deri açısından iyi ama işlem sonrasında temizliğine dikkat edilmezse cildi mahvetme riski daha çok. youtubeda vardı bir bayan yüzünü usturayla alıp spora gitmiş gözenekler mikrop mu ne kapmış suratı aylarca düzelmemiş. ben yüzüme ip/sir ağda/jilet/ustura varyasyonlarını denedim kesinlikle çoğaltma kalınlaştırma vs. açısından bir fark yok. sadece jilet ve usturada kılı kökten almayıp belli bir açıyla kestiğiniz için tekrar uzadığında ele sanki sivrilmiş tüyler hissi geliyor. tekrar kökten aldığınızda kıl inceden kalına doğru normal uzayış şekline geçtiği için o his geçiyor. ama hepsinde de tüy aynı tüy. usturanın ekstra bir dezavantajı daha var jilete göre o da elin acemiliği geçene kadar uygulaması zor bir yöntem. ne kadar bastıracaksın hangi açıyla oturtması zaman alıyor.
  • yue  (02.05.17 13:07:26) 
[]

psikolojiden anlayanlara - durum karsılastırması

6 aydır beynimi yiyen bir ilişki icindeyim, yani bazen ilişki bazen degil. gerçekten cok zorlanmıstım. şimdi tesadufen biyerlerden narsisistik kişilik bozuklugunu araştırdım ve olaylar bi anda aydınlandı. yani tabi ki teshis koyacak kadar had bilmez degilim ama cok ciddi ihtimal bundan muzdarip biri yuzunden beynim yanıyordu uzun zamandır.

şimdi efendim bu zatı şahaneleri benim kaygı bozuklugu ve guvensizlik durumlarımı biliyor ve beni surekli hasta olmakla asagılıyordu. bense zaten durumumdan rahatsızım bi de ustune ozguven sorunları ile ugrasıyordum falan.

yogun stres ve kotu cocukluk sonucu bende bazı rahatsızlıklar var, bildigim kadarıyla kişilik bozuklugu yok. ama anksiyete bozuklugu var. kişilik bozuklukları kişinin kendi bilişsel surecinde urettigi marazlardan ortaya cıkan karakter midir? anksiyete bozuklugu beyin kimyasına mı baglıdır?

eger narsisistik k.b ile anksiyete bozuklugunu karsılastıracak olsaydık, biri digerinden evla diyebilir miydik? ya da nasıl karsılastırılabilir bu durumlar?

tesekkurler

 
ansiyete bozuklugu duzeltilebilir ama narsistik kisilik bozuklugu, sosyopatinin tedavisi yok, baskalarinin kimliklerine burunerek dolasiyorlar aramizda. sorunuz disinda onerim, eger teshisiniz dogruysa yapacak bir sey yok, sessizce o kisiyi hayatinizdan cikarin.


  • bir varmis bir yokmus  (01.05.17 03:57:36) 
Muhtemelen böcekten korkmak, şizofreniden iyidir de; ikisi de hayat kalitesini düşüren durumlar. Yani, ilişki sahibi almış başını gitmiş diye, sizin kendinizi çok harika hissetmeniz çok da faydalı olmayabilir size. İki durumu karşılaştırmaktansa kendi hayat kalitenize odaklanmanız ve onu kendi haline bırakmanız daha anlamlı olabilir. Tabii ki, büyük bir rahatsızlık değildir sizinki ama 'Oh, en azından disosyatif füg yaşamıyorum. Alt tarafı 2-3 takıntım var' deyip rahatlanacak bir durum değildir sanıyorum ki. Yoğun stres ve kötü çocukluk diyorsunuz; bu tarz şeyler üzerimizde bir yük gibi dolaşır. Çok insanda da o yük az veya çok vardır sanıyorum. O ağırlıklar artık hayat görüşümüz veya hayata bakış açımız olduğundan, içimize işlediğinden fark etmeyebiliriz bile. Baktığınızda, diyelim ki o çok hasta durumda olsun; siz de ilişkinizi bir hastanın yönetmesine izin vermişsiniz ve hayatınızın bir bölümü zehir olmuş; o kısmı da var. Tamamen aynısı olmasa da ileride bunun şekil değiştirmişini, kendini o kadar göstermeyenini yaşama potansiyeliniz var. Bu yüzden, sizi mutsuz edenleri tamamen bırakıp kendi hayat kalitenize odaklanmanız hayrınıza olur. Niye rahat rahat yaşamak varken, 'O kadar güvensizim, buna rağmen güzel bir hayatım oldu. Yine iyi bence' diye bir yükle yaşayasınız ve niye bu kambur üstünüzde dursun. Bırakın, o koyun kendi bacağından asılsın. ( Bir de bu yazının bir kısmını kendime de uygulasam ne güzel olur :) )

Ben psikolojiden, vb anlamıyorum. Dışarıdan böyle düşündüm sadece. Umarım bir profesyonel de yorumlar, onu hep birlikte dikkate alırız.
  • aychovsky  (01.05.17 04:13:19 ~ 04:20:41) 
Baş ağrısının sebeplerine bakıp beyin tümörü sahibi olunduğunu söyleyen kaynaklardan koyacağınız 'teşhis' ne kadar doğru olabilir sizce? Biz bir 'teşhis' koyabilmek adına senelerce eğitim alıyoruz, yetmiyor bi dünya test öğreniyoruz.
Şüpheleriniz varsa bir uzmana danışın, oturduğunuz yerden kurmayın kendi kendinize.

  • bir nick var benden iceri  (01.05.17 13:00:06) 
@bir nick var benden iceri, anladik psikologsunuz. tebrikler


  • galandar kostumu  (01.05.17 13:36:42) 
@sevgili mor, cevabın icin tesekkur ederim. ancak bir insanın psikolog titrine sahip olması onu makul bir insan yapmayacagı gibi okudugunu anlamasını da garanti etmiyor.

ben zaten sorumda gayet uygun bir bicimde teshis koyacak kadar had bilmez olmadıgımı belirtmişken, zordaki bir insana laf sokarak sorunun uzagından yakınından gecmeyen bir cevap vermesi, bunu yaparken de kurmayın falan gibi amiyane tabirler kullanması son derece sinir bozucu. üstelik detaylı bir beyin mr'ı supheye yer bırakmayacak kadar net sonuc verirken, bu tarz gri konularda sanki böyle bir durum varmıscasına kesin konusmak da asagılık kompleksi ile bagdastırılabilir.
öte yandan sırf mesleki olarak sorumlu bir psikolog olsa, narsist k.b sahip bir insanla zaten sorunlu bir haldeyken baslayıp, aylar suren bir asagılanma ve somurulme dongusune maruz kalmıs bir insana daha düzgün yaklasılabilir. psikolog olmaya bile gerek yok ayca ya da senin yaptıgın da bundan farklı degil, cok temel empati duygularıyla hareket etmişsiniz.

bu arada ben sorumu biraz yuzeysel anlatmısım, beni dusundugunuz icin tesekkur ediyorum ancak bu karsılastırmayı kendimi iyi hissetmek ya da bahsi gecen kişiyle bişiy yarıstırmak icin sormadım. zaten o kişiyle butun iletişimimi kestim. tamamen kişisel merak ve ögrenme amacıyla sordum. yine de tesekkurler.
  • galandar kostumu  (01.05.17 22:09:43 ~ 22:10:56) 
[]

hangi adsl?

evde vodafonenet kullanıyordum taahhutum bitmek üzere. gunlerdir servis saglayıcılarının tacizi altındayım, ustelik yalan da soyluyorlar sanırım.

soru1: superonline fiber yok bölgemde, adsl alsam onlar da mı turk telekom altyapısını kullanıyor? tt'den arayan kız onlara hızı dusurup veriyoruz falan dedi, dogru mu?

soru2: superonline 8mbitten 20mbite cıkardı teklifi, adsl'de ust limit 16 diil miydi?

soru3: hangisini secmeliyim?

 
ben yıllarca ttnet kullandım daha yeni superonline fibere geçtim. memnunum bu arada araştırdım ve superonline adsl'e sövmeyen yok (ttnet altyapısı kullanma olayı doğru). fiber değilse superonlinea bulaşmamak gerek diye bir algı oluştu bende.


  • sanguine mcqaer  (15.03.17 01:28:17) 
Turk.net i dene. Memnun olan kadar olmayan da çok. En fazla taahhüt olmadığı için iptal edersin. Ben 4 aydır kullanıyorum ve memnunum. 150 gb kota, 75 mbps hız 59,90. Kullanmıyorum ama yanılmıyorsam 100 dk telefon hattı da bedava.


  • kumulatifvergimatrahi  (15.03.17 09:17:52) 
bütün adsl internet veren firmalar türk telekomun altyapısını kiralayıp satıyor. direk türk telekom seçmek en mantıklısı.


  • Crowley  (15.03.17 09:25:51) 
turkcell superonline


  • for the record  (15.03.17 09:41:14) 
Teledünya diyorum. Çok sağlam kesintisiz bir hizmet veriyorlar ben çok memnunum.


  • gozu acik sevisen yahudi  (15.03.17 11:53:09) 
[]

hat sanatından anlayan var mı

aramızda? elimdeki bir calısmanın asagı yukarı degeri hakkında bir fikir verebilecek olan varsa cok makbule gecer:)




 
"hat"ın değeri, eğer antika değilse, "hattat"ın ünüyle artar. elinizde osmanlı'dan kalma değerli kağıt (berat, ad belgesi vs) varsa zaten değerlidir. bunun için de bir sürü değişken var tabi ki.

antika değilse ünlü bir hattatın (hasan çelebi, uğur derman gibi) elinden çıkanlar değerlidir.

yani detaylı bir inceleme gerekir. fotoğraf falan yüklerseniz bir göz atayım.
  • lancelot du lac  (14.03.17 11:04:57) 
[]

ayak parmagima dokum tava dustu

tam da dik bicimde olanca agirligi ile:( o kadar acidi ki basta anlamadim bisi kesti sandim. rengi hafiften degismeye basladi. ayagimi soguk suya soktun ama bisiy olur mu? kirik yok gibi ama kangren vs bilemedim:/




 
Soğuk komprese devam et. Doktora git.


  • hayde bre  (12.03.17 01:22:09) 
ben evde yürürken yere düştüm 15 yaşında. ayak baş parmağım ucu kırıldı. olabiliyor basit durumlarda kırık.


  • kurnaz  (12.03.17 02:50:20) 
[]

banka hesaplarıma birini ortak etmek

her ihtimale karşı, toplu bir paranın bulundugu hesabı en az 1 belki 2 kişinin daha kullanımına açmak istiyoruz.
böyle bişiy mumkun mu? mumkunse nasıl, ücret, prosedur vs?



 
2 farklı uygulamayla karşılaşmıştım ben bu konuyla ilgili.

birisi, eski açtığımız bir hesaba ortak alamadığımızı belirtip, 2 ortaklı yeni bir hesap açıp o hesabı bu yeni hesaba aktardı.
bir diğeri ise yeni kişiye bir müşteri numarası tanımlayarak, eski hesapta o yeni tanımladığı müşteri numarasını da yetkilendirdi.
  • mete kudur  (11.03.17 16:56:24) 
@mete kudur, ücret aldılar mı bu işlemler icin?


  • galandar kostumu  (11.03.17 16:57:02) 
2'sinde de almadılar, neden ücret alsınlar ki bankalarına yeni bir müşteri kazanmış oluyorlar.


  • mete kudur  (11.03.17 17:03:47) 
daha yeni işbankasından 9 senelik hesabıma annemi ortak ettim. hatta banka kartı bile gönderecekler.


  • illegalstar  (12.03.17 02:58:43) 
[]

kendinden kucuk bir erkekle birlikte olan kadın duyurucu var mı aramızda?

ya da buyuk bir kadınla birlikte olan erkek de olur. boyle bi durum var ama ileride problem cıkar mı diye dusunuyorum. böyle bi ilişkinin handikapları neler olabilir?
yaslar 30-25



 
Ben varim, evliyim. Bir handikap yok


  • veritaslibertas  (05.03.17 00:42:20) 
5 yaş nedir yav? Niye sorun olsun? Hatta ben erkeğin biraz küçük olması taraftarıyım. Tersinden çok daha tatlı geliyor kulağıma gözüme gönlüme. ''Ergeggghh didiğinnn böyühh olacakhhhh'' diyen kezbanuslar, geri kafalı teyzeler ve utangaç sübyancı çakal amcalardır, net.


  • shin  (05.03.17 00:54:21) 
En ciddi uyumsuzluk çıksa çıksa verilen yaşlarda çıkar. Şimdi uyuşuyorsanız, ötesinde yani mesela 35-30 olduğunuzda o kadar önemli görünmeyecek.

Yaş her zaman olgunlukla paralel gitmiyor ama yine de bi kriter olarak alınabilir. Max. 3 yaş küçük bi sevgilim oldu. Seçme şansım olan bi durum olsa özellikle tercih etmezdim şahsen.
  • manuel mandalina  (05.03.17 00:55:35) 
var ama 2 yaş


  • benaslindayohum  (05.03.17 00:55:40) 
8 yas vardi. 25 ken ben. Ve evet, sorun oluyordu. Sadece biz degiliz.


  • brad pitt  (05.03.17 01:03:59) 
gencler sunu bi acsanıza ya, 2 kelam muhabbet edicez. sorun cıkar diyenler ne cıkıyordu bi anlatsa ya:/


  • galandar kostumu  (05.03.17 01:16:32) 
kadın tarafı rakamlar üzerinden hastalık yaratıp kompleksli olmadığı sürece sorun olmaz.

insanlarla "selam 80'li naber?" diye konuşmuyoruz. önemli olan insanların içi, ruh hali, seviyesi, hayata bakış açısı.

hepimiz robot olsaydık saniye bile bizim için deneyim olurdu ve kendimizden 1 sn bile geride olanlara karşı deneyimli olurduk. biz insanız ve kimin kimden daha olgun ve deneyim sahibi olduğunu bilemeyiz.

bundan dolayı "yaşı büyük erkekler daha tecrübeli, daha olgun olur anacım" diyen şaziye'lere aldanmamak lazım. (adı şaziye olanlar alınmasın)


başa dönecek olursak; haliyle rakamlar üzerinden partnerine "sen küçüksün ama ya" diye sorun yaratacak tipler her konuda da sorun çıkarmaya meyillidirler.
  • a man alone  (05.03.17 01:18:03 ~ 01:21:12) 
ileriyi düşünme. şimdiye bak ve devam et.


  • uzman pratisyen  (05.03.17 01:41:49) 
aynı yaş aralığında kadın büyük erkek küçük şeklinde geçen sene kuzenim evlendi benim, şimdilik iyi gözüküyor. bence bu kişiye göre değişir hadikap değil avantaj da olabilir kişiye göre


  • limoncello  (05.03.17 01:43:02) 
ya galandar, sen erkek misin kadın mı? eğer erkeksen ve acaba ilerde sorun olur mu diye düşünüp buraya soruyorsan; EVET ÇIKAR, AYRIL.

kadınsan; sana problem çıkar diyeceklerin sebeplerini yazıyorum. bin yıllık mevzu zaten.

-kadın bir yaştan sonra çocuk yapamaz, menopoz falan fistan, zaman kısıtı.
-erkek kadını aldatır, gözü genç kadınlara kayar, kadın erken çöküyoeee.
-erkek geç olgunlaşır
-çevreden baskı görürler

şimdi bunlara cevap vermek istiyorum müsadenizle.

-kadının ortalama menopoz yaşı 48, o yaştan sonra zaten ne kadın ne erkek üremesin. doğa güzel sınır koymuş, çocuğa da yazık. hem yumurta dondurma diye bir şey var, kadının da her yaşta çocuğu olabilir bu şekilde, yetheer diyorum bu cahilliğe artık. erken çökme meselesinde de o kadınlar çilekeş bakımsız teyzeler ayrıca. bir de erkeğin ortalama ömrü kadından daha kısa, şimdi soruyorum o mantıkla: kadın dul mu kalsın o yaşında ya :(

-aldatacak olan erkek 10-20 yaş genç karısını da aldatıyor. neticede evlendiği kadın illa ki 30'lu 40'lı yaşlara gelecek ama o tip bir erkek kendine bakmadan hala 20'liklere ağız suyu akıtacak.

-erkek geç olgunlaşır, höff. yetti bu babaanne klişeleri ya. kişiler arasında uyum varsa gerisi boş.

-çevre baskısı; bu konuda buna takan adam/kadın mesela sakın muhaliflik oynamasın bu ülkede. kurtulmak en iyisi olur. ömrünü tüketir vallahi insanın.

oh döktüm içimi.
  • shin  (05.03.17 02:28:32) 
erkekler olgun olmuyorlar, 30'una kadar yolu var (genetik de olabilir, yetişme tarzı da). o yüzden problem yaşanabilir. ha benim kafamda, keyfi yerinde bir kadın 30-35 yaşında olsa, beni isterse denerim de. macera maceradır.


  • rain when i die  (05.03.17 02:48:46) 
Ben varım, aramızda 3 yaş vardı, yok yani olmuyor. 27 yaşında ama kafası 22 gibiydi, çocuk çocuk şeyler, annesi gibi oldum en son. Sürekli ağırbaşlı durmak zorunda kalmak zorunda kaldım, bu da beni yordu. Olmadı özetle.


  • maria callas  (05.03.17 04:30:40) 
@shin çok tatlısın :) +1


  • medre  (05.03.17 10:54:19) 
@shin kesinlikle +1


  • senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine  (05.03.17 13:10:40) 
Ciddiye bindirmeyi kafaya çok takmazsan problem olmaz.


  • arnold schwarzeneger  (06.03.17 10:18:27) 
üni'deykene kendimden 4 yaş büyük kız arkadaşım vardı gayet güzel anlaşıyorduk ayrılma sebebimizin yaş ile ilgisi yok okul bitince farklı şehirlere döndük. Ara ara hala konuşuruz, kendimden yaşça büyük kızlarla flört ettiğimde yaşımın küçüklüğünü sorun edenlerde oldu.


  • mirty  (06.03.17 10:24:14) 
erkek tarafı sıkıldıkça sen büyüksün , yaşın büyük gibi şeyler söylemezse durumu kadının gözüne sokmaya çalışmazsa sorun olmaz . iki tarafın da yaşı unutması lazım . 10 yaş fark olan bir çift arkadaşım vardı evlendiler çocukları oldu . kadın nufustaki yaşını küçültmüştü kendi rahatsız oluyordu adam birşey demiyordu aslında .
benim de 7 yaş farkla kendimden küçük sevgilim olmuştu .yaş konusunda bir tek cümlemiz dahi geçmedi ilişki boyunca . biz kimseye yaşlarımızı söylememiştik kimse de farketmemişti.
çok sonra beni aldattı farkedince bıraktım .
  • devilone  (06.03.17 10:37:44) 
1234  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.