Ekşi Duyuru

Yeterli ama fiyat farkı sizin için önemsiz ise yenisini alabilirsiniz tabii.

Sıradan işleri her türlü götürür ama fiyat farkı aşşşırı yoksa bi yenisini almak gelecek güncellemelerin biraz daha garantisi olmuş olur. Bi tane daha ipados almış olur.

Güncelleme uyumluluklarına bakın eski aletlerin ona göre karar verirsiniz, yoksa facetime youtube, safari vs her türlü uçurur ikisi de.

Ben yeni ipade geçince 10 yıllık ipad airimi annem aldı. Hala daha bütün gün oyun oynuyor, youtubedan video izliyor falan.

yemeğin suyu biraz kıvamlı olsun istersen çok az un eklersin, unu sonradan da ekleyebilirsin fakat çiğ un tadı alırsın, bu yüzden unu etle birlikte biraz kavurmuş ki un kıvam verirken tadı da çiğ kalmasın lezzet versin

torpilsiz olmaz bu işler,

torpil dediğin şey aslında adam kendi iş-çemberini networkünü kuruyor. yani sen o adama hayat boyu bağlı duruma geliyorsun.

o sebeple torpili yapan kişi daha avantajlı aslında işi alandan. ne kadar sana bağımlı ise o kadar iyi tabi.

bu sebeple tr'de torpil bitmez.

Thy'ye pilot alımına giren iki arkadaşımdan da referans istendi. Biri girdi pilot oldu, diğeri covid döneminde patladı durdurulunca.

Hakim/savci sınavına giren arkadaşıma sınavın vs süper, seni de sevdik ama referans yok. Kendine referans bul tekrar gel dendi.

Daha böyle bitmez. Bu noktada Türkiye gibi ülkelerde ne kadar az devlet işi o kadar iyi. Su heriflerin maaşının vergilerden verilmesi yerine vergilerin 1e 2 maçtan iddaaya yatırilmasini tercih ederim.

Üniversiteden sınıf arkadaşım 2018'de YSK' test sınavını geçtikten sonra sözlü mülakata gelene kadar yaklaşık 10-15 bin lirayı sırf malum partinin vekillerini makamları da ziyaretler için aldığı hediyelere harcadığını demişti. İşte çikolata, bal, takım elbise, kol düğmesi vs. Sonuç: adalarda seçim müdürü oldu. Hep yatıyor.

Arkadaşım bir işe girmek için 30 bine yakın para verdi ve hala beklemede.

Başka çok hikaye var da. Bu torpili itiraf eden tek örnek.

Evet lise arkadaşım öyle ama çocuğun tüm ailesi siyasette tanınıyor. Beni de çalıştığı yerde mülakata alacaktı hatta sonra çok utandım ve ortamda çalışmak istemedim. İlerletmedim süreci.

O torpil bir yere kadar liyakat isteyen kadrolarda torpil yok denecek kadar az mesela. KPSS'de olay şöyle oluyor mesela İzmir'den KPSS'de Şırnak kazanan biri tercih etmiyor onun yerine oradaki boşluğu ilgili kurumdan birini tayin ediyorlar. Genelde en fazla torpil belediyelerde oluyor ayrıca belediyelerle iş yapanlar bilirler en fazla torpil ve adam kayırma eşitlikten, adaletten, özgürlükten dem vuran kesimin belediyelerinde maalesef.

airfyer kutusu kabin bagaj boyu ve ağırlığı limitlerinde ise olur.

kutusu üst bagaja çok büyük ihtimalle sığmaz o yüzden alacaklarını sanmam, ama bagaja verebilirsiniz.

Annem geçen ay yurt dışından Airfryer getirdi, Pegasus almamış kabine. Kutusu büyük olduğu için bagaja verilmesi gerekiyormuş.

THY'de almayacaktır diye düşünüyorum.

Teklifi yaptıktan sonra reddederse "it's on me" denir.

Tabi tek başına bunu deyip durmazsınız, önünü arkasına ısrarınızı, tepkinizi belirten bir şeyler eklersiniz

I'll treat you da kullanılıyor.

Bunu başka bir şekilde şöyle de kullanabilirsiniz; "let's have a cup of coffee, my treat :)"

akhenaten + 1

grup olarak arkadaşın hesabını ödeyecekseniz de "it's on us" da denebilir.

Yanınızda oturum ya da kimlik kartınızla birlikte aşı sertifikanizi tasirsaniz sorun olmuyor.

www.tarrzz.com

wwfmarket.com

osmanlı hukuku şer'i hukuk aslında. islam dininden dönen ya da ayrılan kişi mürtet oluyor ve mürtedin katli vaciptir deniyor müfessirlerce.

aziz var böyle. aziz hattat ahmet. kiliseye gitmiş etkilenmiş. sonra hristiyan olduğu için idam edilmiş istanbulda.

Sırayla ,
Biri dinden çıkar.
Kendisine hususta şüphede kaldığı hususlar sorulur.
Gerekli şekilde izah edilir.
Müslüman olmayı yine kabul etmediyse cezası idamdır.

Sadece Osmanlıya has bir ceza değil, dinen de olan bir şeydir bu.
Normalde gayri müslim kimse de zorla müslüman yapılmaz. Sadece tebliğ edilir anlatılır.
Dinde zorlama yoktur demekten kasıtta budur. Yoksa müslüman biri dini gereklilikleri yerine getirme bakımından zorlanır.

Ayrıca dinden çıkanın nikahı da düşer.Yeniden iman ve (tabi Tevbe de edecek) yeniden nikah kıymadan evliliği devam etmez. Kendisine de miras bırakılmaz.

Osmanlıda nasıl uygulanmıştır bilmem ama Kuran’da dinden dönene bir ölüm cezası yok. Dinden dönenlerden bahsedilmesine rağmen öldürün falan denmemiş. Dinden dönen öldürülmelidir diyenler dolaylı olarak allahın kuranda unuttuğunu veya eksik bıraktığını iddia etmektedirler. İşte islam da böyle yozlaştırılmış. Sorsan incil bozulmuş derler, e senin kitabın duruyor da açıp bakıyor musun? yok. Bir konuda hüküm ararken bakıyor musun? Yok.

Osmanlıdaki durumu bilmiyorum. Ama ben de dinden çıkanın öldürülmesi meselesine açıklık getirmek istedim. İslama göre dinden çıktığı için öldürülmesi gerekmez. Çünkü dinde zorlama yokturdan kasıt dine girmeye zorlama yoktur.

Mürtedin (dinden çıkan) öldürülmesi meselesi inanç yüzünden değil devlete isyan yüzünden olur. Yani kişi dinden çıkıp da islam devletine karşı faaliyet içinde olunca ceza alır. Bu konu bilgi eksikliği ya da bazı cahillerin de yanlış uygulamaları yüzünden mürtedin katli vaciptir şeklinde bir kural varmış gibi kabullenilmiş. Gerçek islamda öyle değil ve dinden çıkan başka bölgeye gidip yaşamaya devam etmiş ancak islam devletini yıkıcı faaliyetlere girişince öldürülünce bu genelmiş gibi sanılıyor.

Hukuk tarihi dersi aldığımız için bildiklerimi aktarayım. Şer'i hukuka göre dinden çıkanlara uygulanan hükümler kadın ve erkeğe farklı uygulanır.

erkekler için, hanefi fıkhında dine geri dönmesi için belli bir süre vermek gerekir, müstehabdır. diğer mezheplerde ise vaciptir. bu süre genellikle üç gündür. eğer dine geri dönmezse idam edilir.

kadınlar için, hanefilerde dinden dönen kadın öldürülmez. ancak hapis halde kalır ve düzenli olarak dine geri dönmesi gerektiği anlatılır. aynı zamanda düşük yoğunluklu bir işkence görür. diğer mezheplerde ise idam edilebilir.

osmanlı'da pek çok farklı mezhep olduğu için bu kurallar örneğin mısır'da farklı, yemen'de farklı, anadolu'da farklı uygulanacaktır.

bu cezalandırmalara ilişkin pek çok gerekçe rivayet edilir. Mesela dinden çıkmanın islam devletine başkaldırmak anlamına geleceğinden bahisle kişinin öldürülmesi gerektiği söylenir. Veya, dünya üzerindeki yegane doğru yol olan islam'ı terk eden kişi zaten onarılmaz şekilde bozulmuştur, dolayısıyla idam edilmelidir de diyenler vardır.

yukarıdaki bilgiler şahsi görüşüm değildir. klasik islam hukuku bilgisidir. ufak tefek yanlışlar bulunabilir. yeni nesil taslamancılar, islamoğlucular vs. farklı şeyler söylüyor tabi. dediğim gibi ben klasik islam hukukundan bahsettim.

Takip :)

yetişirsin. tren istasyonu h.limanının altında.

Oldukça büyük bir havalimanı, uzun yürüyüşlerin olabilir, ancak uçağın inişi gecikmediği sürece 12'deki uçağa rahat yetişirsin. 30-45 dakikadan fazla sürmez tren istasyonuna gidişin.

Helenart'ın yazdığı gibi tren istasyonu, havalimanının içinde (ucunda diyelim). Ayrıca bir vasıtaya binmeyeceksin istasyona gitmek için.

Hayır, ama euro hesabı açarsanız oraya yapılabilir.

Yurtdisindan turk lirasi hesabina para gondermek icin en iyi cozumlerden biri transferwise.com

Bir goz atin isterseniz.

Ola ki uye olmak isterseniz; transferwise.com

Euro olarak aktarma için swift kullanman lazım transferwise kullanırsan EURO => TL olarak aktarıyor haberin olsun.

euro hesabı aç ve garanti olmasın, euro gönderdi akrabalar, 35 euro kestiler haram zıkkım olsun

yurtdışı euro hesabından yurtiçi tl gönderilebilir.
parayı çekerken bir kaç senaryo vardı ve her bankanın kendine özgü yöntemi vardır. her türlü banka kar eder.

euro hesabı açılabilir. bir çok bankada ücretsizdir ve internette birkaç saniyede açılır. Banka şubesiyle görüşülüp ayrıntılar öğrenebilir ancak genel olarak bankalarda 15 gün valör kuralı vardır. bazı bankalarda euro hesaba gelen para 15 gün hesapta beklediği takdirde masraf alınmadan para çekilebilir.

etrafınızda sizden daha yüksekte bina vs yok mu ? çatıda da değilsiniz anladığım kadarı ile

@fezagezgini, pardon bu bilgiyi eklemedim. çatı katındayım, 9. kat. etrafı boş arsa olan üç binalı bir sitedeyim. ve sitedeki bir binada paratoner var, bu bina ile arada 40 metre var.

Yakında paratoner var, siz terasta değil balkondasınız, yani üstünüz kapalı. Mutlaka sizin çatıda da anten vs vardır, sizin binaya denk gelse de antene denk gelir herhalde.

uc kez arka arkaya buyuk ikramiye kazanma sansim


www.youtube.com

sen yine de oturma

akordu bozulursa tekrar akort edersin eğer tellerde pay bırakmadıysan da kopar

tel değiştirmeyi öğrenene kadar bir iki takım tel harcanır üzme canını öğrenme maliyeti gibi düşün :)

sadece kötü gözükür, tabi iyice makara gibi 10 kat doladıysan ve atlamaya müsait şekilde çok yukarıda duruyorsa tel atabilir kendini, onun dışında bişey olmaz.

teli kırmadığın sürece problem yok. şimdi tekrar söküp kısaltıp taksan bu sefer kopma ihtimali olur.

yurtdışına demişsin. sonra türkiyedeki hesaplarına eft demişsin. ben tam anlamadım.

transferwise transfer sırasında alıcı ve gönderenin hesap isimlerinin aynı olması koşulunu mu arıyor diyorsun?

@sttc, evet transferwise'ın hem tr'de hem de yurtdışında hesabı var. siz buradaki tr hesabına eft yapıyorsunuz. sonra onlar yurtdışındaki kendi hesaplarından sizin istediğiniz hesaba döviz transferi yapıyor.

bu bahsettiğin herkesin yaptığı transfer çeşidi değil mi? istediğimiz bi hesaba para gönderiyoruz. bizim olmasına gerek yok gönderen ve gönderilenin aynı anda.

bayram girmeden ülkeden çıkar o kargo. genelde giden kargo hızlı çıkıyor. yurtiçi kargo almanya ilgili bir mail atmıştı. websitesind detayları bir bak istersen. olmadı fiyat alırsın.

En soldaki Truffaut da diğerlerini ben de tanıyamadım

www.imdb.com
Cold War filminden

yok

haklılık payları kısmen var.mesela deniz bok kokuyor buna kimse itiraz etmez.Yine belediyecilik anlamında malesef çok iyi olduğunu söyleyemem

not:chpspor

Konak,Alsancak civarında kaldırımlarda kirin rengini, yapış yapışlığını açıkça görebilirsiniz. O kısmı ve bazı semtlerde koku konusu doğru.vatandaş da normalleştirmiş sanırım. Konak kemeraltındaki mekanların önü falan leş gibi ama bütün mekanlar dolu . Pislik manzarasıyla rahat rahat yiyip içiyor herkes.en azından geçen sene ben oradayken böyleydi.yeni başkan döneminde bir şey değişti mi bilmiyorum.

konak, eminönü gibi bir yer. herkes orada, mültecisi, turisti, alışverişe geleni temiz değil ve oradaki insanlar da pek güvenilir değil. gitmemek için özel çaba harcarım. bence her büyük şehirde olduğu gibi pis yerler var ama akp'liler bunu abartmayı seviyorlar tabii ki.

%90'ı uydurma. Bi kere deniz kokmuyor :) 24 yıldır bu şehirde yaşıyorum. Hemen her semtine de girdim çıktım. Denizin koktuğu bir yalan. Mesela kordonda yürürken spesifik bir noktada koku var, ama o nokta hani toplasan 10 metre karelik bir alanı kapsıyor. Onun dışında yıllardır bi kere almadım şu denizin pis kokusunu ne hikmetse..

Sokaklar da pis değil. Arkadaş Alsancak'ta, Konak'ta yerlere pislikler yapışmış yazmış ama neresi acaba ben niye hiç görmedim yıllar boyunca. Hani anlık olarak belki pis olduğu oluyodur çünkü Alsancak eğlence mekanlarının olduğu yerler, pislenmeye müsait. Ama kronik bir sorun yok.

Kemeraltı dağınık evet, orasıyla ilgili eleştirilere hak verebilirim ama Tunç Soyer başkanın en büyük projelerinden biri orayı ıslah etmek.

Yav onlarca yıldır İstanbul'u, Ankara'yı görüyoruz. Oralardan daha pis ya da bakımsız değil. Belediyecilik olarak da bence daha iyi. Aziz Kocaoğlu'na yıllardır çok sövüldü ama ben kötü bir başkan olduğunu düşünmüyorum asla. Tunç Soyer baya baya iyi başladı neredeyse geçen 1 yılda.

Ha mesela eleştirdiğim noktalar yok değil. Ulaşımda kritik otobüs hatlarının kaldırılıp raylı ulaşıma özendirilmesi çok kötü bir tercih değil ama şu an onu kaldıracak altyapı yok. Ama bunlar giderilebilecek şeyler. Onun dışında yok su yokmuş yok pismiş deniz kokuyomuş vs ben 24 yılda açıkçası çok bariz bir pislikle kokuyla karşılaşmadım. Ha sular arada bir kesiliyor, yılda bir büyük bir kesinti oluyor, o da devlet su işleriyle ortak yürütülen bir olay.

Melih Gökçek gören bir Ankaralı'nın, Kadir Topbaş deneyimlemiş bir İstanbullu'nun laf edeceği düzeyde bir sorun yok İzmir'de belediyecilik olarak..

geleli çok olmasa da, anlatıldığı gibi berbat olmasa da, mükemmel de değil. alt yapı sorunu var bana göre, yağmur yağdığında çoğu yer batıyor hala. ulaşım ciddi sorun, otobüsü izbanı zamanında gelmiyor bazı bölgelerde. deniz anlatıldığı gibi leş değil, en azından sahiller değil, koku da almadım hiç.

aslen izmirliyim, aile ziyareti disinda pek gittigim yok artik ama ailemden duyduklarim ve kendi tecrubeme gore belli bir kirlilik soz konusu. inonu caddesinde, konakta alsancakta yolda ucusan cop gordugum cok oldu. belki bunlar gecici seylerdi ama beni en cok sasirtan sey 20-25 yil once ben cocukken olan korfez kokusunun geri gelmis olmasi. korfez eskiden halicin koktugu gibi kokardi. Ahmet Piristina sagolsun atik aritma tesisini yaptirip bu kokuyu tamamen yok etmisti. son iki yildir gittigimde bu koku tekrar geri gelmis durumda hem de yaz/kis. ustelik eskisi gibi sadece konak, alsancak gibi sahil seridinde degil. hatay, buca gibi yerlerde de bu kokuyu aldim. izmirdeki arkadaslarimin soyledigine gore ya aritma tesisinin kapasitesi yeterli gelmiyormus yada tesis tamamen kapatilmis ve kanalizasyon tekrar korfeze akitilmaya baslanmis. bu kismi ne kadar dogru bilmiyorum. ama koku var ve eskisinden daha kotu. bir de en ufak bir yagmur yagdiginda kanalizasyonlarin tasmasi durumu var. sahil yolunda bile bunu gozlemledigim zamanlar oldu.

egeliyim şu an istanbula geldim bence izmir daha temiz. ayrıca izmir yanındaki manisa kadar hükümetten destek bile almıyor. tabiki pis kötü semtleri var ki bu heryer de var. izmirin yapılaşması istanbul gibi çok kötü denizi kokuyor ancak aynısı istanbulda da mevcut. chpnin yıllardır izmirde olmasıda dezavantaj adamcılık bölgecilik hep var. ama bu nüfusa bu kafa yapısına hangi parti gelse durum değişmez.

1 yıl önce istanbul fulya'dan izmir bornova'ya taşınmış biri olarak diyebilirim ki fulya'da çöp tenekesi sorunu yüzünden sokağa bırakılan çöp poşetlerinden sonra bornova bir cennet. fakat izmir'in bazı yerlerinde rüzgar sebebiyle denizden koku geliyor.

Temizlik de kıyas istanbul ya da Ankara olmamalı. İzmir gibi bir şehir den beklenti çiçek bi olması çevremde gördüğüm, haklı da bir temenni. Belediye upraşsa en azından popüler lokasyon ları çiçek gibi yapabilir. Ama bu oy garantisi, ceketimi koysam kazanırım muhabbeti etkiliyor kanımca. İzmire has bir durum da değil bu zihniyet, seçimi fanatik kazanacağını bilen partiler çok da hizmet için kasmıyor

Çok uzun zamandır İzmir'de yaşıyorum. İzmirliler bu tarz konularda ülkedeki en muhafazakar insanlardır. İzmirde Belediyecilik üç aşağı beş yukarı Türkiye ortalaması seviyesinde bana göre. Fakat Dünya şehirleri ile kıyaslanamaz bile
İzmirliler çeri çöpü gecekonduyu pisliği vs görmez, göstersen de görmek istemez
İzmir dediğin Belediyenin de tanıtımlarında kullandığı kadarıyla tüm körfez sahil şeridi, kordon tarafları, bir kaç gram da iç kesim. Geri kalanı tamamen çarpık kentleşme.
Örneğin Alsancak kordon, ne kadar fotojenik. Gir içeri 100 metre Alsancakın arkada sokaklarına Felluce mi burası dersin. Göztepe, gir kordondan 2 arkada sokağa yol yok kaldırım yok. En lüks yerlerinden biri Mavişehir; 250 metre, tren yolunun üst tarafına bir çık ortaçağ'a dönersin varillerde ateş yanıyor başıboş atlar falan geziyor.
İzmir'in %80i ya çarpık kentleşme ya gecekondu. Devasa gökdelenlerin Folkart'ın yanındaki dibindeki apartmanlara bir bak tam Getto
Şu kordon boylarındaki binalar var ya bir de onların arka taraflarına bak
İzmirliler hiçbirini görmez ama tam dışı parlak içi çürük elma
İzmir zaten kendi tanıtımını havaalanından izban'a binip şehri dolaşan misafirlerine çok güzel yapıyor.
Bu arada Diğer şehirlerimiz çok mu matah hayır. Laciverti

Ben de 2,5 ay önce taşındım İstanbul’dan İzmir’e. Ya koku algım çok yok ya da gerçekten bir koku yok. Rahatsız etmedi o durumdan hiç beni. Fakat altyapısı bence gerçekten zayıf. Yağmurda göl oluyor bir çok yer. Gecekondulaşma da çok. İstanbul’a ziyarete gittiğimde artık gözümde büyüyor şehir, tam bir metropole gitmiş gibi hissediyorum. 20 milyon mu artık kaçsa nüfusu, gerçekten o 20 milyonu kaldırabilecek kadar mükemmel bir şehir. Bence iyi yönetiliyor. Ama öyle ama böyle. Politikayla işim yok. İzmir’e iş için geldim, bi de ailemden ayrılıp kendime ait bir hayat kurabilmek için. Yazın belki daha güzel gelecek İzmir. Tatil yerleri elinin altında.

Doğma büyüme İzmirliyim...
İzmir hakikaten pis. Yollar berbat.
Toplu taşıma zayıf.
Yıllarca hep aynı belediyeye oy attık ancak şımardılar iyice...
Deniz kokmuyor, o çok eskidendi.
Araba ile dolaşmayın siniriniz bozulur. Çukurlara girmemek için ralli yapıyoruz.
Kentsel dönüşüm berbat, rantsal dönüşüm olmuş. Düşünün kentsel dönüşüm olan yerde çıkmaz sokak var, hiçbir planalama yapılmamış.
Dağlar ev dolu, gökdelenler ise gittikçe artıyor. Yeşil de gittikçe azalıyor.
Sadece merkez dışındaki sahil kesimlerin doğal güzelliği var, inşallah oralara da sıra gelmez.
Bu şehri çok sevdiğim için gidemiyorum, umarım daha iyi birisi gelir ve güzelleştirir...

bence çok rahat alır. şöyle ufak bir kıyas yapayım:

2013 yılında 40 günlük yarım yamalak bir çalışmayla daha önce hakkında hiçbir fikrimin olmadığı TOEFL'dan 85 almıştım. IELTS hem daha kolay hem de siz benden daha donanımlısınız. sadece IELTS'in tarzına alışmaya yönelik antrenman yapın yetecektir bence.

Yds nasil bir sey bilmiyorum, orta seviye ingilizcen varsa 1ay duzgun çalışmayla 6.5 alirsin.

hocam bunu denediğiniz zaman öğreneceksiniz zaten. bizim sisteme erişip size bir bilgi vermemiz mümkün değil. gidin deneyin baktınız olmuyor. sorunun cevabını da bulmuş olursunuz. geçen yıl öğrenciliği bitip, geçen ay indirimli yükleyenlerin bu ay indirimli yükleyip yükleyemeyeceğini gösteren bir uygulama veya kanun yok çünkü.

Olmaz. Daha dün denedim.
Hatta şöyle söyleyeyim ben hala öğrenciyim öğrenci belgem ile gittim. Sistemde öğrenci haklarından yararlanamaz olarak görünüyormuşum. Açıköğretimde belli bir yıldan fazla öğrencilikleri devam eden kişilerin harcı yatırsalar dahi haklardan yararlanamıyormuşuz. Görevli kadın bunu bu sene yaptılar birççok kişinin akbili vizelenmedi dedi.

bünyeden bünyeye değişiyor olabilir bu. alışkanlıkla alakalı gibi.

ben yıllardır sade filtre kahve içerim ve (günde en az iki bardak en fazla dört bardak) hiç çarpıntı yaşamadım.

bu şekerden çok kahvenin kendisiyle alakalı olabilir.

Sabahlari 1,5 litre sekersiz tuketiyorum. Hic carpinti yasamadim.

MA'ria olabilir belki.

www.wikizeroo.org

twelve stars of mary

(bkz: ave maria)

Plantronics tavsiye ederim.

kz zs6

kullanıyorum, çok iyi

yakın zamanda o fiyat bandında araştırma yapıp, sonunda sony wh-ch 510b karar verip aldım. (400TL)
memnunum, tavsiye ederim

Poisson dagilimina bakacaksin.

-bulundu: interpol-pioneer to the falls
www.youtube.com

Bana Gotye - Somebody That I Used To Know animsatti.
coook yanlis anlamisim :D

Eskiden thk'nin paraşüt kampları vardı öğrenci için. Ona başvurabilirsin hala varsa

Bölümünü yazarsan daha işe yarar cevaplar gelir. Ben çalışmanı tavsiye ederim. Herhangi bir alışveriş merkezinde yarı zamanlı olarak çalışabilirsin. Dil kurslarına gidebilirsin. Benim klasik gitar kursum geçen hafta bitti mesela.

Toplum Gönüllüleri Vakfı

@dissendium, uluslararası ilişkiler okuyorum.
ve dil kursu aklımda evet. fakat avm'de çalışmak istemem ya, avm'de bulunmak bile çok rahatsız ediyor beni.

Uluslararası ilişkiler okuyorsan İngilizce bilmemek gibi bir lüksün yok. :) En az C1 olana kadar çalış. Hatta ikinci bir dili de öğrenirsen (Almanca, Fransızca, İspanyolca, Rusça, Arapça, Çince) seni öne geçirebilir. Benim staj yaptığım bir şirkette ithalat sorumlusu olan kadın uluslarası ilişkiler mezunuydu. Bu tip işler yapabileceğini de dikkate alarak ticaretle ilgili eğitimler alabilirsin. Hatta açık öğretimden bir bölüm bile okuyabilirsin. Alışveriş merkezi tavsiyesini sosyalleşmek için önerdim. Mezun olmaya yaklaştıysan mutlaka staj yap.

Senin ilacın Düşler Akademisi

bağış toplamak için izin almak zorundasınız.

evet

Bizimki İskoçya kökenlidir ve Yunanistanın da yerel şapkalarındandır. Kaynak araştırması için fes kanunu ve toplu fes satın alınmasını izleyin.

ben çok önceden Fransız menşeili diye duymuştum ama gerçekliğinden emin değilim

Ben de Cezayir taraflarından gelme diye biliyorum. Kılık kıyafet kanunu konuşulurken mecliste bir milletvekili "Sarık kullanırken bize gösterilen fese de karşı çıkmıştık." anlamında bir şeyler söylemişti diye hatırlıyorum. Ama internette biraz arama yapınca da şunları buldum.
(bkz: #2913108)

Tunus’tan, hemen 50 bin adet fes sipariş edildi. Ancak daha sonra hammaddesi yün olan fesin üretiminin kolaylığı fark edildi ve bir imalathane kuruldu.
.... Cezayirli denizcilerin İstanbul’a taşıdığı fesi, bir dönem Türk denizcileri ve kadınlar da kullanmıştır.

Site adresi de burada ve kaynağı da belirtilmiş. Belki buradan bilgi edinilebilir.
(git: www.egitisim.gen.tr)

pergolesi'nin quando corpus morietur düeti.

dostum güzel yakalamışsın tebrikler.
pergolesi'ye ait bu eser. stabat mater.
www.youtube.com (son bölümü)

urbanears'ın kulakiçi modelini aldım kransen gayet memnunum ama bi sennheiser ile kıyas yapamam sennheiser kullanmadığım için. ama fiyat performans oranı baya iyi. indirimde 50 liraya falan almıştım ki performansı 200 liralık kulaklık performansı

her olay için ayrı değerlendirilir. olasılık değişmez. yani zarı 10 defa atsan, hepsinde 6 gelse, 11. atışında 6 gelme ihtimali yine 1/6'dır.

ben şöyle anladım. bir test var, uygulanan insan kanser mi değil mi söylüyor ama bazen yanlış sonuçlar da verebiliyor.

1- ahmete testi uyguladık, kanser çıktı.

2- ahmete testi uyguladık kanser çıktı. bi daha uyguladık yine kanser çıktı.

1. durumda ahmet x ihtimalle kanser diyebiliriz.

2. durumda ahmet y ihtimalle kanser diyebiliriz.

x ve y aynı mıdır?

sormak istenen soru eğer yukarda anlattığım gibiyse x ve y aynı değildir bence

%82 doğru sonuç pozitif + negatif
%10 yanlış sonuç pozitif
%8 yanlış sonuç negatif

sonuç pozitif çıkmışsa doğruluğu yine %82'ye eşit olur, yani %82 ihtimalle kanser. 2. kere test yapılırsa sonuç değişmez.

kolay işlem açısından ihtimalleri 80 10 10 yapalım.

ikisinde de doğru sonuç olasılığı: 80/100 * 80/100 = 64/100

ilki doğru 2.si yanlış pozitif: 80/100 * 10/100= 8/100

ilki doğru 2.si yanlış negatif: 80/100 * 10/100= 8/100

ilki yanlış pozitif 2. si doğru= 10/100 * 80/100 = 8/100

ilki yanlış negatif 2. si doğru= 10/100 * 80/100 = 8/100

ilki de ikincisi de yanlış pozitif: 10/100*10/100= 1/100

ilki de ikincisi de yanlış negatif: 10/100*10/100= 1/100

ilki yanlış pozitif ikincisi yanlış negatif ve bunun tersi=1/100+1/100

2. durumda da bize doğru sonuç lazım: 64/100 + ilkinde yanlış 2. doğru sonuçlar= 80/100

sonuç değişmedi.

%100.

%104.65

0. fabrika verileri hiç bir zaman bire bir kullanımı yansıtmaz.

ilk durumda bataryada 45 saatlik şarj var mı?

@roket adam, evet

tek değişken kapasite değil ki. kullanım şekli de önemli. 45 saat değeri optimumdur. ama sen oyun oynarsan 25 saat giderse dua et. ekranı tamamen karartıp müzik açarsan 50 saat de gidebilir. bilgisayarın anakartının bataryadan ne kadar akım çekeceğini sabitleyemezsin. hava sıcaktır, fan daha fazla çalışır mesela. gibi gibi

Gün geçmiyor ki sözlük'ün biraz daha içine etmesinler. Yazılan ikinci kelimeyi aramaya başlaması muhteşem.

2 hafta önceden.

daha önce vize aldıysanız belki kolaylaşabilir durum ama siz 2 haftadan da önce başvurun derim. arkadaşlarımla yeni gittik italya'ya, idata iki üç kere eksik belgeler var diye başvuruları geri çevirdi. eksik belge olursa tamamlamaya vaktiniz olsun. şimdiden kolay gelsin.

Eşitlik kısıtları içeren bir doğrusal olmayan programlama modeli Lagrange Çarpanı kullanılarak çözülür. Eğer kısıtlardan biri eştlik değilse, o zaman Kuhn-Tucker Cpnditions kullanılır.

İngilizce bilin bilmeyin, aşağıdaki videoda adamın yaptıkları ile çözebilirsiniz.
www.youtube.com

L(x,y,lambda)=x+y-lambda*[2-x^2-y^2]

Bu fonks,onun x, y ve lambda'ya göre ksımi türevlerini alıp 0 a eşitlediğinizde, oluşan değerler min veya max noktası olabilir. Deneye deneye değerleri bulabilirsiniz.

optimizasyondan anlamam ama,

x^2+y^2=2 yarıçapı kök2 olan, z ekseni etrafında bir silindir = kısıt
x+y bir düzlem olmak üzere

max @x=y>0 ve min @x=y<0 noktalarında o halde 2x^2=2, ve x1=+1=y1, x2=-1=y2

dolayısıyla fmax = 2, fmin = -2 olur.

Aynı zamanda kısıtı kullanarak f(x,y)=g(x)=x +/- sqrt(2-x^2) fonksiyonunun min ve maksimumu da bulunabilir.

enpara, nuvo ve igaranti.

geçmiş yıllarda olan kişileri ben aile sıra no ile geriye giderek bulmuştum. o zaman soyadı yokmuş zaten. 1850'ye kadar gittim. ama isim konusunda yardım aldım mı hatırlamıyorum.

1852 yılında doğmuş ve aile sıra numarası 1 olduğu için o yöntem işlemiyor :)
kimlik bilgilerine ulaşıp öğrenebilirim tek çare olarak.

Öyle bir harita yok boşuna aramayın. Semt dediğiniz olayın herhangi bir resmiyeti ve belirgin sınırları olmadığından haritası da yok. İşin piriyim

Tab tuşu ile yaparsın bunu

Kestirme yolu varsa da bilmiyorum :(

2. metpamid

3. dicetel tb

3. dicetel

kesin konuşmuş olmayayım.

teşekkürler doğru büyük ihtimal şikayetler de bu şekildeydi.
peki sağ taraftaki x'lerin yanındaki l ne anlama geliyor?

l değil onlar 1. günde 2 kez 1 tane gibi.

3 x 1

günde 3 defa içeceksin demek(sabah öğle akşam)

2x1

günde 2 defa (sabah akşam)

Donuna kadar alır eğer anlaşırlarsa.

Adamın çocuğu varsa eşin, en az 1/4 saklı payı vardır. Yani kesinkes malvarlığının 1/4'ünü alacak. Bu oran ancak vasiyetle falan artar.

Son soruda bahsettiğin edinilmiş mal rejimi ama o boşanmada söz konusu oluyor. Mirasta olmuyor idi yamulmuyorsam. Biri teyit etse iyi olur

medeni hukuk kitabıma bakardım ama çok uzakta şu an. olay vasiyetnameye bakar.

evlendikten sonra değil öncesinin de dörtte birini alır en az.

vasiyetname oluşturacak bir kimse değil kendisi.

Çocuğu var mı?

evet çocuk var.

konfigurasyondan ziyade 3 markayi da kullanmis biri olarak. asus derim.

yabanci reviewlere aldanma. 2.5 milyar verip aldigim lenovo y580 de elektrik ve isletim sistemi arizasi vardi. 1 ay beklettiler sadece hdd i degistirdiler

lenovo olanın oyun performansı çok daha iyi diğerlerinden.

casper, hp, toshiba gibi markalardan uzak dur. özellikle teknik servisleri nedeniyle. toshiba teknik serviste inanılmaz kötüdür türkiye'de. özellikle belirtmek istedim

Lenovo diyorum.

asus benim de favori markam olmakla beraber lenovo da gayet iyi. son 5 yılda falan deli gibi bir atak yaptı ve piyasada çok güçlü. iki markayı da sorunsuz kullandım/yorum.
hp'den uzak durulması önerilir genelde ısınma sorunu yüzünden, kullanmadım.

gel gör ki konfigürasyonları arsaında ciddi fark var.
i7 de olsa sonu u ise ultrabooklar için üretilmiştir ve gücü düşürmek için normal i5'e denk bir performans verir.
sonu mq olan lenovo ciddi anlamda performans farkı yaratır yani. 2 bin lira verip 4500u işlemcili laptop almayın derim, net lenovo olan.

lenovo y500p kullanıyorum ben de. 510'un ayrıntılarını (dh'den varsa genel sorunları bi kontrol et) bilmiyorum ama benimkinin bir üstü gibi oluyor işte. çoğu özelliği aynı olduğuna göre, oyun oynamayı düşünüyorsan tavsiye ederim diyebilirim.

prospektüsün de üzerinde yazdığı gibi doktorunuza başvursanız o da size başka bir muadilini vs verse daha mantıklı olur bence.

her bir demir hapının yerine 5 kilo et yerse olur.
ya da 15 kgye yakın pekmez.


iğneye geçmek de bir ihtimal.

kullandığı ilacın ismi nedir?

ferro sanol duodenal.

aynısını bende kullanıyorum biraz önce dayanamadım kustum. benim değerim 2ye düşmüş. o yüzden korkudan da zorla kullanıyorum biraz. doktor demişti mide bulantısı yapabilir diye yani anormal bi durum değil o konuda rahat olun ama tabii doktora danışmanızda fayda var

sağlık ocağından almıştım ben

yapamiyorsunuz maaalesef. ama ornegin siz x ve y kisileriyle arkadassiniz, bu x ve y de arkadaslar. siz x'in fotografini begenince fotograf herkese acik degilse sadece y ve diger ortak arkadaslar gorebilir. ama begendiginiz, yorum attiginiz sey herkese aciksa butun arkadaslariniz bunu gorebilir. bir cozum yok.