[]

türkiye‘yi aramak icin telefon numarasi

yurt disindan baska bir ülkeye kayitli hat üzerinden türkiye‘yi aradigimizda yurt disi numarasi gözükmeden nasil arama yapabiliriz?

eskiden skype vardi. oradan numara falan satin aliniyordu. skypetan türk numarasi alip türk hattindan, türkiyeden ariyormusuz gibi görüsme yapabilir miyiz? hala numara alinabildigini gördüm ama karsi taraf bizi aramalarda nasil görüyor, o kisimdan emin olamadim. tesekkürler


 
Ana soruya cevap degil ama skype numarasi ben kullanirken ingiltere numarasi cikiyordu (+44). Hep ingiliz mi yoksa rastgele mi bilmiyorum ama tercih secenegi yoktu en son.


  • mirafiori  (06.07.23 16:17:31) 
ben skype üyeliğime Türkiye numaramı kaydetmiştim bir şekilde, arayınca +90'lı numaram çıkıyordu ama skype üzerinden arıyordum. (yıl 2014-15, sonra ihtiyacım olmadı kullanmadım)

edit: caller-id kısmı var, oradan oluyor gibi bir kurcala.
  • nhk ni youkosu  (06.07.23 17:26:52 ~ 17:27:47) 
[]

yurt disinda yasayanlar - is yükünüz nasil

günlük / haftalik kac saat calisiyorsunuz? kendinize zaman ayirmakta zorluk cektiginiz oluyor mu? kac gibi bilgisayari kapatiyorsunuz? is yükünüz gün icinde nasil? bir isiniz oldugunda halledecek vakti bulabiliyor musunuz? is yogunlugunuza göre maasinizi nasil buluyorsunuz? is arkadaslariyla nasil bir iliskiniz var? dert anlatmakta zorluk cektiginiz oluyor mu? genel olaral memnuniyet seviyeniz hakkinda ne söyleyebilirsiniz?




 
Resmi haftalik calisma saatim 38,5 saat. Is yogunluguna göre degisiyor, mesela bu hafta yogun, pers olmasina ragmen 37 saate ulastim simdiden.

Ama normalde +/- 2 saat farkediyor, fazla mesaileri de para olarak degil, saat olarak aliyorum, sirf bu haftaki calismamdan hemen hemen 8 saat fazladan olacak, bu 8 saati tam izin günü olarak kullanabilirim ya da mesela 1 ay boyunca herhangi bir gün gec baslama/erken bitirme olarak kullanabilirim.

Kendime vakit ayirabiliyorum, haftasonu is telefonuna bakmiyorum bile.

Maasimdan memnunum ama benden önceki daha cok aliyormus, o yüzden aslinda memnun degilim. Is arkadaslariyla iliskim cok iyi, birkaciyla is disinda da cok iyi arkadas oldum hatta. Ofiste kahve, öglen yemegi vs gibi vakit de geciriyoruz. Buranin dilini ileri seviyede biliyorum, dert anlatmada sikinti olmuyor o yüzden.

Genel olarak memnunum cünkü arada yogun ve cok yogun haftalar da olsa yaptigim isi seviyorum. Maas konusu canimi sikan.

Planlamaci/lojistikci beyaz yakaliyim.
  • kuehles blondes  (25.05.23 21:23:31) 
Sirketten sirkete cok degisiyor. Su ankinde haftalik ortalama 35 saat calisiyorum. Bir oncekinde ortalama 60 saat calisiyordum

Dert anlatmakta problem gormuyorum. Is arkadaslari da genelde is yerinde kaliyor, turkiye’deki gibi is disina cikmiyor
  • fakyoras  (25.05.23 21:26:13) 
3 yili yeni gecti yurt disinda calismaya baslayali. resmi olarak haftada 37.5 saat. bazi donemler sacma sapan yogun calistigim oldu (gece 1-2ye kadar) ama totalde 2-3 haftayi gecmedi. simdi dusundugumde o donemki yoneticimin essekligiymis hep. sonrasinda o zaman icin telafi izni kullandim baska alakasiz bir zamanda.

yazlari genelde 7.30 - 3.30 arasi, kisin 9-5 arasi calisiyorum, tamamen keyfi. disarda isim vs varsa, doktordur, evraktir baska biseydir, ben su saatlerde musait degilim diyip geciyorum, kimse dert etmiyor isler aksamadikca. cogu zaman gunun son 1-2 saati bos gecebiliyor sabahini yeterince verimli kullanmissam.

normalde zaten evden calisiyorum, canim isterse ayda bir ofise gidiyorum. senede 2-3 kez de 1er hafta dagdan, golden, sahilden filan calisiyorum. normalde istanbulda yasayip 1 hafta datcadan calismak gibi dusunebilirsiniz, mesai 2-3 gibi bitince ve gunes 9dan sonra batinca aslidna mesai sonrasi koskoca bir gun kalmis oluyor bana, izin kullanmadan tatil yapmis oluyorum. buna ek olarak ayrica yillik iznim var 20 gun, turkiyeye veya guney amerikaya gitmek icin kullaniyorum onu da. 20 gunun 20sini de ayni anda kullaniyorsam bile telefona maile fln asla bakmiyorum, herkes de tatile gittiklerinde boyle davraniyor, cunku sirket kulturu. ayni sey mesai saatleri disi, aksamlar, resmi tatiller vs icin de gecerli.

kendim ozellikle tirmalamama gerek kalmadan bu 3 senede once kidemli pozisyona, sonra bir baska ekibin kidemlileri arasinda bir pozisyona terfi ettirdiler 2 kez. turkiyede 5 yil calistim oncesinde, 100-150 kisilik sirkette gobegim catladi istedigim gecisleri yapayim diye. burda koca kurumsal sirkette cok daha kolay oldu.

is arkadaslarimla aram iyi, geneli genc, genel olarak zorluk cekmiyorum.

32f, kanada'dan bildirdi.
  • taurina  (25.05.23 21:34:34 ~ 21:41:10) 
Haftalık çalışma saatim 40. Her hafta kenara 2 saat ekstra tatil birikiyor. Haftalık çalışma saatim sanki 38miş gibi yani.

Yöneticim o gün çalıştığını hissettiysen günü bitirebilirsin, saatlere takılma diyor.

İşim olduğunda izin bile almıyorum kimseden, bilgisayara out of office atıyorum dışarıda olacağım süre için. Biri yazarsa haberi olsun diye. Ya da ayarlanmış bir toplantım varsa giremeyeceğimi bildiriyorum. Ama diğer türlü kimseye söylemek ya da izin almak durumunda değilim. Tamamlayabilirsem sonra tamamlıyorum, belki önümüzdeki bir hafta denkgeliyo günlük yarımşar saat fazla çalışıyorum. Ama tamamlamasam da kimse ne yaptın demez. Tamamen benim ahlak ve vicdan anlayışıma bağlı bir durum yani. Vicdanımız türkiyede paslanmıştı resmen, burada tıkır tıkır çalışmaya başladı yine. Fazla eksik çalışmalarımı sistem değil benim vicdanım hesaplıyor. Yöneticim de asla sormuyor.

Kart okutmuyoruz girip çıkarken. Haftalık kendimi geliştirmek için 3 saat harcamam gerekiyor, Eğitim vs. Ben çalışıyorum o sürede. Ama yöneticim eğitimi önceliklendirmem için ısrar edip duruyor.

Sosyallik şans. Kendi ekip aekadaşlarımla takılmıyorum pek ama ofiste oradan buradan bi sosyal ekip oluştu. Komşu takımlardan falan. Düzenli after work yapıyoruz. Ama şans işi.

Kendimi anlatmakta bazen zorlanıyorum. Ama benim ingilizcem ofis ortalamasından çok kötü. Diğer arkadaşlar çok rahat.

Haftanın yarısında evden yarısında ofisten. Ofis 3 den sonra boşalmaya başlıyor. 4.30 da kimse kalmıyor. Ofise de haftada 1 gitsem de kimse bi şey demez.

Toplantılarda arabasından, çocuğuyla aynı odadan falan bağlanan oluyor, böyle şeyler sorun değil.

Yıllık izin sayım 30. Tatilin sonuna önüne bi kaç gün başka ülkeden bağlayayım mı diye sordum yöneticime. Bu yasak normalde, yapacaksan bana söyleme, bi kaç günden bi şey olmaz dedi.

Ya bu anlattıklarımın bi kısmı benim yöneticimin bir melek olması kaynaklı ama şirket kültürü de buna izin veriyor yani.

Yer isveç. Yaş 31f
  • zimbirik  (25.05.23 21:56:57) 
daha once de sormustun sanki bunu.

cuma gununu genelde yarim gun olarak kullaniyorum. yarin hic calismayacagim mesela cunku long weekend var 4 gune baglayacagim. genelde haftada 40 saate yakindir. ama gun icinde o 40 saatin icinde laklak da var, arada web'de gezinme de var.

kendime zaman ayirmakta zorluk cekmiyorum. turkiye'de eve geldigimde saat 7 olurdu, burada genelde 8-4 calisiyorum. bazen 8-6 da oluyor tabi.

gun icinde is yukum normal. bir isim oldugunda rahat rahat gidip halledebiliyorum. izin alma vs gibi durumlar yok.

maasimi cok iyi buluyorum. amerika'da oldugum icin tabi bu. burada maaslar yuksek. zamaninin karsiligini daha iyi aliyorsun.

is arkadaslariyla merhaba merhaba. 1 tanesi yakin arkadasim haftasonlari takiliyoruz. daha genis bir grupla da ayda 1 falan bir seyler yapiyoruz. yakin arkadasima dert anlatirim digerlerine anlatamam. bu arada is arkadaslarindan gorustuklerim beyaz amerikali degiller. bir sekilde minority veya gocmen.

memnuniyetim 9/10.
  • antikadimag  (25.05.23 22:10:53) 
günlük / haftalik kac saat calisiyorsunuz?
-fransa'da haftalik çalışma saati 35, bizim şirkette 37.5, bu 2.5 saat ile ayda 1 tatil günü aliniyor. Ben yönetici olduğum için çalışma saatim yok, 1 saat de calissam 200 saatte çalışsam bir farkı yok. Ben 9-12, 14-19 arası çalışıyorum genelde. 2 saat öğle arasi ama onda da toplantı vs olabiliyor. Bazı dönemler gecelere kadar çalıştığım da çok oldu.
kendinize zaman ayirmakta zorluk cektiginiz oluyor mu?
-hayir. Şu dönemler biraz yoğun ama normalde 9da başlamak, 2 saat öğle arasi, haftada 2-3 gün home office vs rahat yani.
kac gibi bilgisayari kapatiyorsunuz?
-bazen hic kapanmiyor, ama genelde 19-19.30 falan. Gecen gece 2ye kadar çalıştım ay başı raporlamalari diye.
Is yükünüz gün icinde nasil?
-cok yogun. Welkam to supply chain.
bir isiniz oldugunda halledecek vakti bulabiliyor musunuz?
-isim zaten genel olarak aciliyet yönetmek gibi. Her gun aciliyet, yapacak bir şey yok.
Is yogunlugunuza göre maasinizi nasil buluyorsunuz?
-iyi kazaniyorum. Zaten böyle çalıştığım için 28 yasimda supervisor, artık resmi olarak da gelecek sene procurement manager oluyorum.
is arkadaslariyla nasil bir iliskiniz var?
-cok güzel. Herkes ile iyi iliskim var ve müdür olacagimi duyanlar hep çok mutlu çünkü disaridan adam değil de icimizden biri olacak dertlerimizi ve çalışma seklimizi biliyor vs diye. mudurlerden calisanlara herkesle iyiyim.
Dert anlatmakta zorluk cektiginiz oluyor mu?
-hayir. Hic olmadi.
genel olaral memnuniyet seviyeniz hakkinda ne söyleyebilirsiniz?
9/10 çünkü her zaman daha iyi olabilir :)
  • logisticsmanager  (26.05.23 00:44:25) 
haftalik calisma saatim 40 saat. ben 8-16 saat calisiyorumdur sanirim ortalama.
tum zamanlar kendimin, sikinti yok.
5 olunca kapatiyorum ama bazen biraz daha erken olabiliyor.
her turli vakit bulunur.
yogunluga gore maasim iyi, ama daha iyi olsun isterdim.
is arkadaslariyla iste muhabbetimiz var biraz o kadar. birkac ayda bir ekip etkinligi oluyor disari cikiyoruz.
pek olmuyor.
genel olarak memnunum.
  • lemmiwinks  (26.05.23 11:03:06) 
Resmi calisma saatim 36.25/hafta. Saat 9'dan once gelme ve saat 5'ten sonra calisma icin baski yok. Ama bazen bir gun 10-11 saat calistigim oluyor, bazen haftasonu is yaptigim oluyor. Bazense tum hafta boyunca 15 saat anca is yapmis oluyorum.

"bir isiniz oldugunda halledecek vakti bulabiliyor musunuz?"
evet. cogunlukla mudure de haber vermem.

"is yogunlugunuza göre maasinizi nasil buluyorsunuz?"
yaptigim katkiya ve yasadigim yerin asiri pahaliligina gore maasim az bence. ama rahatliktan dolayi degistirir miyim bilmem.

"is arkadaslariyla nasil bir iliskiniz var? dert anlatmakta zorluk cektiginiz oluyor mu?"
is arkadaslarimla iliskim genel olarak formal. onlar anlatsa da ozel hayat falan anlatmam ben. dert anlatmakta zorluk cekmiyorum (soruyu anlamadim sanirim)
  • hot potato  (26.05.23 12:33:47 ~ 12:34:40) 
[]

ankara'da arabasiz dolasilir mi

ankara'nin belli basli yerlerine ve yemek yenecek restaurantlarina falan arabasiz toplu tasimayla rahat ulasiliyor mu? arabasiz ankara'nin dolasmak icin zor oldugunu, toplu ulasimin istanbul gibi detayli olmadigini söyleyenler de var.

2-3 günlük bir gezi düzenlesek illa bir arac mi kiralamak gerekir?


 
istanbula gore zor acikcasi. bence kiralasaniz rahat edersiniz. ya da taksi kullanabilirsiniz.


  • gonzo opera  (02.02.23 16:24:38) 
Toplu taşıma ile Ankarada gidilebilecek her yere rahat rahat gidersiniz. Bir tek kızılcıhamam Şereflikoçhisar gibi uç noktalara giderseniz araç şart. Diger kısımda hiç gerek yok.


  • limonlu eksi  (02.02.23 16:28:02) 
10 yıldır ankara'da yaşıyorum, ehliyet aldıktan sonra bir kez bile toplu taşıma kullanmadım. Bence istanbul ve diğer yerlere göre daha zor.

o değil de ankara'da nereyi gezeceksiniz ki :D
  • Erestor  (02.02.23 16:30:38) 
metro ankaraya can alıcı noktalara gitmiyor araç daha mantıklı.


  • mikahakkinen  (02.02.23 16:55:15) 
bu arada ankarada taksi kullanmak istanbula göre çok konforlu, bi aştideki taksicilerin adı çıkmış onun dışında diğer semtlerde taksi kullanımı çok rahat


  • freebird5406_2  (02.02.23 17:19:59) 
Ankara'da toplu ulaşımla hayat zor hiç tavsiye etmiyorum. Gece geç saatlerde daha da sıkıntı olur.

2-3 günlük gezi için araç kiralarsanız istediğiniz yere hızlıca geçip zamandan kazanırsınız. Çok daha rahat edersiniz. Ankara'nın ulaşım ağı İstanbul gibi değil.
  • Lethe  (02.02.23 18:22:44) 
Bence bu soğukta toplu taşıma çekilmez


  • elorelia  (02.02.23 20:13:09) 
araca gerek yok, taksi var derdim ama artık taksiler lüzumsuzca pahalandı.
o yüzden bence en iyisi kiralamak.
ama bütçe sorununuz yoksa taksi kullanımı istanbul'a göre çok daha rahat.
toplu taşıma istanbul'daki gibi değil, sıkıntılı +1
  • blatta hiberna  (02.02.23 20:26:46) 
Ankara'nın belli başlı yerlerine toplu taşıma ulaşım çok rahattır.
Niye yazarı geriyorsunuz, anlamıyorum.
Opera - Metro, otobüs minibüs
Anıtkabir - Otobüs, Minibüs, Ankaray
Kale ve Ulus bölgesi - Metro yürüyerek 10 dk. Otobüs Minibüs
Kızılay - Zaten merkez
Tunalı - Otobüs,
Atakule, Otobüs, Minibüs
  • ankarakecisi  (02.02.23 22:11:28) 
Ankara toplu tasimada 20-25 yil oncesi kurgu neyse onla devam eden bir kent. O gunden beridir arabalilar rahat rahat istedikleri yere gidebilsinler diye yapildi tum planlama ve yatirimlar. Metrolari bile gidip koca bulvarin altina yapti ayarsizlar. Bu vaziyet de devam ediyor hala.

Neyse neticede gideceginiz yerlere bagli olarak cevap degisken. Eger dar bir yaricapta kalacaksaniz gerek olmayabilir araca ama farkli bolgelerde dinamik bir gezi olsun istiyorsaniz toplu tasima yorar(olmaz degil ama bezdirir), araba rahat ettirir.
  • jnlbnnn  (02.02.23 23:07:27) 
[]

kahvenin üzerinizdeki ruhsal etkisi

kahve icince kaygi, anksiyete artisi yasiyor musunuz gün icinde? ya da stabil bir ruh halinden cikis oluyor mu? fiziksel anlamda enerji vermesini kast etmiyorum sadece.




 
Kaygı yaşamıyorum mutlu oluyorum. Bırakabilsem keşke.


  • Kahvedesu  (23.12.22 12:51:45) 
Ben kahve bağımlısıyım. Yani kahve içmeden ayılamıyorum" diye bir durumum yok ama içmeyince tadım kaçıyor. Kaygı anksiyete oluşup oluşmaması kişinin kendi elindeki bir olay kafein neticede uyarıcı bir madde 50 kiloluk bi kadının kaldırabileceği kafein miktarıyla 90 kiloluk bir erkeğinki aynı değil mesela ama aynı kafeini aldıklarında birinin anksiyete yaşaması doğal oluyor. Ayrıca dönem dönem kafein alımını sıfırlayıp toleransı düşürüp sonrasında düşük dozda kafein almak yine bu etkilerin önüne geçebiliyor.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (23.12.22 12:55:55) 
Geçtiğimiz 3-4 aydır günde 1 bardak kahve içiyordum çekirdek kahveden öğütülüp yapılacak şekilde. Maalesef hem kaygı yaşamaya başladım hem de aşırı hızlanıyorum. Bu durumdan rahatsız olduğum için çok lazım olmadığı sürece (uykusuzluk vs) bıraktım.


  • roket adam  (23.12.22 13:01:58) 
Ben ictigim kahvelero cok hafif tutuyorum. Normal bir insanin ictigi bir fincan kahveyi ben sulandirip 3 fincan olarak iciyorum diyebilirim. Bunu da tum gun elimde kahve olsun ama bagimli olmayayim vs diye yaptim.

Eger es kaza disarida vs bir fincan kahve icersem icindeki kafein miktari alistigimin 3 kati oldugu icin bana bi ic sikintisi geliyor. Yani tarif edemeyecegim bir huzursuzluk hali gibi. Anksiyete hissetmeye basliyorum diyebilirim.

Hic kahve icmezsem etkilenmiyorum. Benim kahvesiz modum normal modum oldugu icin cok icersem stress oluyorum.
  • zimbirik  (23.12.22 13:10:47) 
kahve beni mutlu ediyor açıkçası. sabah 10.30da bir filtre ya da köpürtülmüş sütlü nespressodan bir kahve öğlen 15.00de arasına bir çay kaşığı katkısız fıstık ezmesi sürülmüş hurma ve sodayla birlikte sade türk kahvesi günlük ritüleimdir. bunun dışına pek çıkmam. akşamları mümkün mertebe içmiyorum canım da istemiyor. tamamen bıraktığım dönemlerde oldu. ruhsal çöküntü yaşamadım ama olsa güzel olurdu diye aradığım olmuştur.


  • dedim ben sana  (23.12.22 13:42:03) 
Kahve içince ruh halimde enerji dışında ufak bir mutluluk oluyor. Kaygı anksiyeteyi fazla kafein almadıkça yaşamadım. Bu yüzden seviyeli bir ilişkim var. Haftada en fazla 3-5 fincan arası tüketiyorum. Günde 2 fincan içince çarpıntım başlar. 1 çay+2 yeşil çay+1 kahve içtiğim gün çarpıntıdan öleceğimi düşünmüştüm.


  • Amaranta ursula  (23.12.22 13:44:08) 
ben kaygili bir insanim ve benim kaygimi artiriyor. günde bir fincan iciyorum o da tek shot espresso + süt seklinde.


  • mamu  (23.12.22 17:11:08) 
kahve artık bir çeşit keyif işine dönüştü bence de, eşim de ben de çok seviyoruz ve evde kendimiz de yapıyoruz ama tabi ki bana önceden çok çarpıntı yapıyordu sonrasında neden bilmem geçti o durum. günde 1 yada 2 ortalama diye biliyorum ben de o şekil tüketiyorum ama tabi fiziksel bir rahatsızlığınız varsa yada tetikleniyorsa uzmana danışmakta fayda var, her bünye başka.


  • crackcodemood  (23.12.22 18:37:46) 
her gün genelde 2 double espresso 2 cappucino içerim, kaygılandırmaz, rahatlatır, enerji verir, özellikle iyi espressonun verdiği haz başka bende, bazı günler de 500-600 ml v60 tüketirim, sigara-içki-çayı bıraktığım için kahve hayatımda önemli bir yerde şu an.


  • blue rebel motorcycle club  (23.12.22 19:17:15) 
İçmezsem kaygı sıkıntı yaşıyorum. Kahvenin her türlüsünü severim,sadece bazı aromalı kahveler hariç. Sabah gözümü açtığım gibi başlarım içmeye,gece yatana kadar,bazen uyku arasında. Uykusuzlukta yapsa onun keyfi ne değer diyip içiyorum..

Günde 6 fincanı pek geçmem ama. Susturucu olarak kullanıyorum ben.dusuncelerimi bastırıyor gibi,bazısı alkole sigaraya sarar,ben kahveye sarmistim öyle de gidiyor.
  • brnbrs  (23.12.22 19:46:28) 
Hayatımda hiç böyle bir şey yaşamadım. Kahveyi çok sever ve içerim. Alışkanlık varsa eksikliği sebep olur da içince öyle olanı ilk defa duydum.


  • nawar  (23.12.22 19:50:04 ~ 20:20:24) 
biraz stresliysem/kaygiliysam kahve bunu kotulestiriyor. kafam rahatsa bir yan etkisi (veya faydasi) yok. genel olarak boktan bir sey acikcasi, biraksam iyi olur.


  • hot potato  (23.12.22 20:17:31) 
[]

nasil yapildigi bilinirse kisiye kolaylik saglayacak isler

araba lastigi degistirebilmek, avize takabilmek vs. gibi büyük bir uzmanlik gerektirmeyen ama cok cok da basit olmayan, herkesin istese bilebilecegi ama herkesin bilmedigi; bilindigi takdirde ise zamandan ve paradan tasarruf ettirecek neler var akliniza gelen?




 
Bisikletin fren ve vites ayarlarını yapmak


  • freebird5406_2  (18.08.22 11:37:12) 
evdeki her türlü küçük tamirat işleri. çoğu şey için aslında ustaya ihtiyaç yoktur ama bazıları ampul bile değiştiremez.

mobilya montajı yapabilmek. musluk değiştirebilmek. kırılan/bozulan bi şeyin yenisini takabilmek/değiştirebilmek vs.

priz/anahtar değiştirebilmek. tvye uydu kurulumu yapabilmek vs.
  • jelly bear  (18.08.22 11:44:20) 
Vida ve bir kaç çeşit yapıştırıcı kullanarak, evde de tornavida seti, çekiç alyan anahtar gibi temel malzemelerle bir çok şeyi yapabiliyorsunuz.

Mesele önce yavaş yavaş anlayarak arızalara yaklaşmak ve ilgilenmek. Meraklı olmak ve bu işlerden keyif almak.

Evde yapılamayacak aslında çok az şey var. Çoğu ustanın bu işler için özel aleti vs. olduğu için daha kolay yapıyorlar. Yoksa kendiniz yapınca daha sağlam ve düzgün oluyor çoğunlukla.
  • burfak  (18.08.22 12:36:54) 
Duvar dışında kalan her tür su tesisatı onarımları çok kolaydır. Ama uygun el aleti gerektirir. Küçük ya da büyük ya da milyoncularda satılan ucuz el aletleriyle çağırdığınız ustayı bile zorlayacak hasarlar verebilirsiniz. Ayrıca duvar içi tesisat eski ise çatlatma veya diş sıyırma ihtimali büyüktür.

Ev içi sigorta kutusuna kadar her tür elektrik tesisat işi çok kolaydır. Biraz bilgi, biraz el yatkınlığı gerektirir.

Mobilya söküp takmak çok kolaydır, el yatkınlığı gerektirir.

Boya badana işleri çok kolaydır. Bir kez seyretmek yeterlidir. Tüm espirisi boyayı kararında inceltmektir.

Çamaşır makine arızasının bazı onarımları kolaydır.

Laminant parke döşemek, testeresi olduğu taktirde çok kolaydır.
  • Mirket  (18.08.22 12:55:43) 
peteklerin içini yıkamak (kurum/kireç doluyor içi zamanla)
keşke peteği söküp takmaya cesaret edebilsem
temizlik için cihazsız evde yapılabilecek kesin bir yöntemi olsa
  • comp  (18.08.22 13:09:16) 
Bütün bu tadilat becerilerine ek olarak: Dikiş. En azından düğme dikecek, sökük tamir edecek kadar elde dikiş yapabilmek ve evde dikiş makinesi varsa temel seviyede kullanabilmek.


  • kobuzchu kiz  (18.08.22 13:11:08) 
Kendi saçını kesebilmek büyük kolaylık ve aylık olarak ödenmeyecek bir hizmet bedeli olduğu için iyi tasarruf sağlar.


  • onepointzero  (18.08.22 16:45:26) 
[]

yurt disi - para biriktirme

yurt disinda yasayan esiniz-dostunuz, arkadaslariniz veya sizler para biriktirebiliyor musunuz? yurt disindan kastim kuzey amerika veya bati-orta avrupa ülkeleri.

yalniz yasamak, cift olarak yasamak veya cocuklu bir cift olarak yasamak para biriktirme oranini / ihtimalini cok fazla etkiliyor mu yasadiklari ülkelerde?


 
Almanya'da yaşayan akraba var. Para biriktirdiklerini hiç duymadım. Ev var. Araba desen 2 3 tane var. Biriktiriyorlarsa harcamadıkları için biriktiriyorlardır.


  • dissendium  (02.08.22 21:53:04) 
Burada en önemli etken mortgage oluyor ve genelde 2 kişi olmadan o krediyi alamıyorsunuz. Tek kişi kiraya verdiğiniz parayı direk yakmış oluyorsunuz, iki kişi mortgage öderken o parayı biriktirmiş oluyorsunuz.


  • archmage mahmut  (02.08.22 21:59:11) 
Eşim çalışmıyor. Bir de labrador köpek masrafi var.

Araba kredisi olmasa kenara aylık 600-700€ kalıyor.
Kisi evlenince ödediği vergi daha düşük oluyor. Ben evli olmasam ayda 250 euro falan öderim. Evliyim diye ayda 35 euro falan ödüyorum (eşim çalışmadığı için).

Esim asgari ücret bile alsa, verginin yukselmesini de hesaba katarsak en az 1000-1200 Euro kenara kalır. Bunun da bir kismi yatirim bir kısmı normal dışı harcama olarak gider.
Fransa.

Onun dışında iki cocuk, anne baba çalışan Türk aileler var. Para sürekli birikiyor çünkü tek harcama Türkiye'de tatil ve Türkiye'de yatırım yapma falan.

Türk olmasa da tek yaşayan arkadaşlarım var. Benim kadar almasalar da 200 Euro düşük aliyorlardir. Baya rahatlar. Bir arkadaş her sene Brezilya falan tatile gidiyor.
  • logisticsmanager  (02.08.22 22:31:45) 
en önemli etken mortgage oluyor +1. yasadigim yerde ev fiyatlari/maas orani turkiye'dekine oranla cok daha yuksek. henuz ev alip mortgage isine girmedim ama mortgage (30 senelik) olarak odeyecegim parayi biriktirmeye calisiyorum, geriye bir sey kalmiyor. yani ev almis olsaydim ekstradan hic para biriktirmiyor olacaktim. halimden memnun degilim gibi algilanmasin tabi, asiri memnunum.

ben bekarim, cift olarak calisinca biriktirmek daha makul olabilir. cocuk isin icine girince durum ne kadar degisiyor bilmiyorum ama mesela bazi ulkelerde cocuk bakimi asiri pahali.
  • hot potato  (02.08.22 22:48:00) 
Kuzey amerika icin - cocuk baya etkiliyor. Hayat pahali, kenara koymak zor.
Mesela bulundugum yerde anaokulu $1200 aylik. Asgari ucret burut $2400 kiyas icin.
Kari koca saglam maas almadan biriktirmek zor, cok zor.
  • cooperr  (02.08.22 22:59:24) 
Mortgage+1

Yurtdışında ev sahibi olmak gerçekten kira öder gibi olduğu için bekar ya da evli olan birçok arkadaşım ev alıp en büyük birikimlerini onun üzerinden yapıyor. Hiçbir şey yapmasan bile, ödemesi çok uzun süreli de olsa bir eve sahip olabiliyorsun.
İstanbul'daki ortalama bir semtteki ortalama bir evin kira parasıyla taksidini ödeyebileceğin bir kredi şekli Türkiye'de yok. Anca krediyi aldıktan 5-10 sene sonra maaşının makul bir oranına denk geliyor. O zamana kadar da taş yemeyeceğine göre Türkiye'de o evi alamıyorsun. Nakit olarak biriktirsen zaten eriyor.
  • synesthesia  (02.08.22 23:08:11) 
arkadaşlar dublin'de yaşıyor. total net €5k-€5.5k civarı alıyorlar. ayda €2k biriktiriyorlar.


  • niyeti bozuk http nesnesi  (02.08.22 23:25:58) 
Yurtdisinda yasiyorum ama gocmen degilim, sadece is icin burdayim. Dolayisiyla burada ev almak, araba almak falan gibi bir niyetim yok. Ev kirasi ve fatura masraflarim sirketim tarafindan karsilaniyor. Maasimin 3/4 kadarini biriktirebiliyorum.

Benim buradaki hem Turklerde hem de diger milletlerden expatlarda gordugum en buyuk masraf (dedigim gibi bu ulkeye yerlesme niyetinde olmayan insanlar bunlar, 2-10 yil arasi kaliyorlar) cocuklarin okul masraflari ve seyahat en buyuk giderleri. Cocuklar uluslararasi okullara gonderiliyor, senelik binlerce dolardan bahsediyoruz zira uluslararasi okullarin en kotusu siradan kolejlerin en iyisinden daha pahali oluyor neredeyse.

Seyahat de normal donemde "hadi Taylanda gidelim", "Ya Kuala Lumpur'u bir daha ne zaman gorucez" gibi bir zihniyetle yasanmasi sebebiyle expatlarda. Covid sonrasi ise ucuslarin kisitlanmasi ve karantina sebebiyle biletler alinmasi imkansiz hale geldi. En son baktigimda Istanbul gidis donus bileti 200bin lira civariydi.
  • sopiro  (03.08.22 07:39:53 ~ 15:57:38) 
Dublin, kari koca toplam gelirin yarisindan cogunu biriktiriyoruz. Araba + Ev (mortgage) var.

Cift yasamak tabi ki birikimi etkiliyor, benim maasim harcamalar + birikime gidiyor, esimin maasina hic dokunulmadan direkt birikime gidiyor.
  • sertac akin  (03.08.22 09:18:49) 
benim akranım, benzer yerlerden geçmiş arkadaşım avrupa'da çalışıp birikimini türkiye'de yapıyor. kadıköy'ün en güzel yerinden 2 tane 3+1 ev aldı, cash parayla.


  • gabe h coud  (03.08.22 09:37:15) 
ben avrupada bunun pek mümkün olmadığını, amerikada ise çok mümkün oldugunu düşünüyorum.

avrupada sosyal devlet ağırlıklı olduğu için, aldığın maaş da birikimin de hep "iyi bir hayatı" garanti altına almanı sağlıyor. ötesine geçmen ise zor oluyor.

evet ev ve araba alabilirsin, ama evin mortgage'ı 30 sene olursa alabilirsin, araba da buradaki gibi bir "birikim" sayılmıyor.
  • tchuck  (03.08.22 09:48:11) 
Hollanda
1 yılda 0 birikim.
İkinci yıl için umutluyuz.
  • but that was just a dream  (03.08.22 09:56:19) 
hollanda'da kiralik evde oturuyoruz. tek maas ile burada biraz (ayda 700-1000 falan ama ekstra harcamalar ile dusebiliyor, telefon almak gerekirse falan gibi) biriktirebiliyoruz. esim turkiye'ye uzaktan calisiyor, onun kazandiginin %90'i falan birikim.


  • lemmiwinks  (03.08.22 10:47:00 ~ 10:48:11) 
Hollanda'da yasiyorum, evliyim. cocuk yok. Esimle beraber mortgage oduyoruz, arabaya ihtiyac duymadik. Yazilimciyim, maasimin %20-%25'ini biriktirebiliyorum. Esim credit controller benden daha tutumlu bir insan, o da maasinin en az %20'sini biriktirebiliyor. Bununla beraber ikimiz de emeklilik primlerini yuksek seviyede oduyoruz.

Bekar arkadaslarimin hepsi bir kac sene once evlerini aldi. Bildigim kadariyla mortgage odemesinden sonra onlar da maaslarinin %10'unu biriktirebiliyor her ay.
  • whisky  (03.08.22 12:49:49) 
[]

modemi acip kapamanin zarari

uzaktan baglanmam gereken bir bilgisayar var. bunun icin de bir program kullaniyorum ama bazen hata aliyorum, baglanamiyorum. port ekledim, düzelmisti. bu aralar yine basladi. modemi acip kapayinca düzeliyor bu sorun ama her gün her gün de böyle yapmak istemiyorum. modemi devamli acip kapamanin sorunu olur mu? tamamen internete giremeyip servis saglayicinin gelip düzeltmesi gibi vs




 
modemin dhcp ayarlarından ip başlangıcını örneğin 192.168.1.100'den itibaren yapın. yine modemde address reservation kısmından, bağlanacağınız bilgisayarın mac adresini girerek 192.168.1.50 gibi bir adres belirleyin. Port yönlendirmeleri de ona göre güncelleyin.

Modemi açıp kapatmanın bir zararı olmaz ama açıp kapatmanıza gerek olmadan yukarıdaki gibi çözülebilir.
  • malheiros  (09.04.21 12:54:59) 
[]

avize takarken sigorta neden atti

bir apartman dairesinde her bir odanin sigortasi var. bir de evin ana sigortasi var. avizenin bulundugu odanin sigortasi indirildi, tavan delindi, kablolar avizeye gecirilirken tavanda yer alan bina kablolari birbirine degince dairenin ana sigortasi atti. bunun sebebi nedir? kablolar birbirine degdigi icin mi yoksa avizeyi tavana sabitlemek icin bir metal kullaniliyor, kablolar o metale degdigi icin mi atmis olabilir? bambaska bir sebebi mi vardir yoksa? tesekkurler.




 
İndirdiğiniz sigorta o odaya ait görünebilir ama avizeye gelen hat başka sigortadan besleniyordur, ya da atan ana sigorta dediğiniz KAKR olabilir.

Elektrik işinde en sağlamı tüm evin elektriğini kesmektir.
  • John Bloor  (08.03.21 17:36:08) 
kablolar birbirine değince kaçak akım rölesi atıyor.


  • co2s2  (08.03.21 17:50:46) 
Allah korumuş sizi
Büyük ihtimalle odadaki fişlerle avize ayrı sigortaydı.
Hepsini indirin daha garanti.
O 2 kablo size değse belki de burada değildiniz
  • summatinyourteeth  (08.03.21 17:51:32) 
kacak akim rolesinin atma sebebi faz ve notr arasindaki dengesizlik.

odanin sigortasini kapatsaniz bile o sadece faz baglantisini keser. notr baglantisi hala aktifir. zaten butun notr baglantisi da bi noktada toplanir. ve her ne kadar sifira yakinsamasini istesek de notr'de de voltaj degeri okunur. 1-2 volt, sartlara gore degisir. o yuzden notr kablosu herhangi bi sekilde topraga baglanan bi noktaya degerse (normal bildigimiz beton/cimento da buna dahil) olusacak akim kucuk de olsa 30ma (muhtemelen) degerini gecince KAKR atar.
  • icim urperiyor  (08.03.21 17:59:21) 
[]

endişe ve kaygıdan nasıl kurtuluyorsunuz

olmamis bir durum hakkinda icine girmis oldugunuz kaygidan cikmanin yolu nedir?




 
Stres hormonları çoğalmış ve mutluluk/rahatlık hormonları azalmış olduğu için öncelikle hareketimizi artırıyoruz, uykumuzu gece uyuyoruz ve kalitesini artırmaya çalışıyoruz, gün ışığını olabildiğince çok görmeye (gündüz ışığı süresince uyanık olmaya) çalışıyoruz, mümkünse D vitamini almak açısından cildimizin güneş görmesini de elden geldiğince ihmal etmiyoruz, unlu nişastalı ve şekerli gıdaları azaltıyoruz ve özellikle yeşil yapraklı sebzeleri bolca yiyoruz, mümkünse çiğ yiyoruz. Her gün en az 1 sevdiğimiz şeyi yapıyoruz. Her gün en az 1 kez yardım/destek davranışında bulunuyoruz.

Hâlâ anksiyetemiz geçmiyorsa psikiyatra gidiyoruz, içimizi olduğu gibi döküyoruz, savsatmayan psikiyatr yapılmış ona gidiyoruz. Ama yine de yukarıdakileri yapmaya devam ediyoruz.
  • 1bir1bir1  (14.01.21 01:50:06) 
1bir1bir1 çok güzel yazmış,

ben neredeyse her gece meditasyon yapıyorum, 10-15 dakika, genelde yatağa girdiğimde. aylardır yapıyorum bazen acaba boşa mı yapıyorum bir faydasını görmüyor gibiyim diye düşünüyordum. geçen bir aydınlanma yaşadım, normalde beni çok bozacak bir durumun içinden çok rahat çıktım ve bence bu biraz da meditasyon sayesindeydi. özellikle endişe ve kaygı için yapılmış kayıtlar da var. ilk onlardan başlayıp zamanla konuları genişletirsiniz belki.
  • ofelia  (14.01.21 09:41:45) 
bana göre en öncelikli konu bütün çevresel faktörleri yönetemeyeceğimizi ve bizimle doğrudan ilintili olmadıklarını kabul etmek. örneğin sen ithalat departmanında işini çok iyi yapıyorsundur, her zamanki tedarikçiden pirinci alır tüm prosedürleri standart bir şekilde halledersin ama o sene tedarikçinin pirinçleri aldığı bölgedeki yağış normalden az olmuştur ve bu ürüne yansımıştır, tedarikçine gelene kadar olan nakliye zincirinde olumsuz koşullara maruz kalmıştır, konteynerlar yoldayken mısır siyasi kriz çıakrır kanalları kapatır ve ürünler konteynerlarda bir süre beklemek zorunda kalır gibi gibi. yani sonuçlar seni etkiler mi, evet. bu aşamada yapabileceğin bir şey var mı, hayır. bu durumlara önceden, olaylar olmadan tahmin edip müdahalede bulunabilir misin, hayır.

ayrıca fiziksel egzersiz, uyku düzeni, doğru beslenme + 1.

ama baktın olasılıklar üzerinden kaygı bozukluğu yaşamaya devam ediyorsun ve bu yaşam kalitene yansıyacak kadar artıyor, bir uzmana başvurmanda fayda var.
  • Phoebe  (14.01.21 11:07:32) 
egzersiz çok fark yaratıyor.


  • curious mind  (14.01.21 15:15:07) 
40-60 dk merdiven çıkıyorum. öyle bir yoruluyorum ki endişe ve kaygı için enerjim kalmıyor.


  • stewie  (14.01.21 16:37:38) 
Psikiyatriste gidip haplanın.
Düşünmeyin hocam. Allah muhafaza manyak olursunuz.

  • gatherer  (14.01.21 19:44:26) 
[]

cari açığı döviz ile finanse etme nedir?

ne anlama gelmektedir bu? normal yollardan elde edilen döviz girdisi ile finans etme aynı zamanda? konuya hakim olan var mıdır?




 
(bkz: reel kur dengesi)

bahsettiğiniz olay yurtdışındaki fiyat artışı ile yurtiçindeki fiyat artışı arasındaki farkın kur üzerindeki etkilerinin ortadan kaldırması yani.
  • giderbey  (04.07.14 01:50:33) 
[]

roic ve roe farkı?

return on invested capital ile Return on Equity farkını anlayamadım. bunların yüksek olmaları da ne anlama geliyor kavrayabilmiş değilim. bilgisi olan var mı? teşekkürler.




 
return on invested cap bir şirlketin toplam sermayesine karşılık ne kadar gelir elde ettiğini gösteriyor. Yani şirketin sermayesini ne kadar verimli kullandığının ölçüsü diyebiliriz.

Return on equity ise hissedarların yatırdığı capitale karşılık ne kadar glir elde edildiği. Burada fark Hissedarların yatırdığı sermayenin dışındaki sermaye de dahil roic e
  • yakuza123  (06.04.14 00:14:39) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.