[]

Türkiye'de Suda Boğulmalar

Her yaz bir sürü boğulma haberleri geliyor. Çok fazla insan kaybediyoruz serinlemek veya yüzmek için girdiği deniz, göl gibi sularda boğulan.

Bu boğulmaların asıl sebebi insanımızın fiziksel olarak yeterli olmaması mı yoksa deniz ve göllerimizin yapısı mı? mesela karadeniz'in bir çok yerinde yüzmek tehlikeli ve sürekli boğulmalar yaşanıyor.


 
bogulmalarin oldugu yerlerde insanlarin serinlemek icin girdikleri yerler genelde yuzmeye elverisli yerler degil. gizli girdaplar var insani suyun icine ceken ve su ustune cikmana izin vermeyen. veya kurtulamayacagin akintilar var.


  • robokot  (25.07.21 22:12:47) 
Tanıdığım gayet iyi yüzen biri boğularak hayatını kaybetti. Birden derinleşen su ve gizli girdaplar veya güçlü akıntı diye biliyorum.


  • suicides underground  (25.07.21 22:16:34) 
robokot +1

mesela şile bunların en bilinenlerindendir.
küçükken birkaç kere gittiğimizde annem beni denize sokmamıştı, kendi de orada denize girmezdi.
geçen gün yine şile'de birileri hayatını kaybetti.
dikkat etmek lazım ama sanırım insanlar kendilerine güvenip yine de giriyorlar.
  • blatta hiberna  (25.07.21 22:35:30) 
baraj gölüne girip boğulanlar suyun dibini deniz gibi kum zannediyor.

oysa göllerin dibi genellikle balçık olur, bataklık olur. suya girip ayağını yere basan adam ayağı kaptırır. çıkarmak için refleks olarak öbür ayağını basıp destek almak isteyince onu da kaptırır. suyun dışından biri ellerinden tutup çekmezse çıkmak için debelendikçe batar boğulur. o yüzden ne kadar iyi yüzücü de olsan, göle girip yüzmek tehlikelidir.
  • kibritsuyu  (25.07.21 22:57:20) 
İyi yüzme bilmiyoruz. Kaçımız teknik biliyo ya da kaçımız uzmanından öğrenmiş ? Mahalleden çocuklardan iki kulaç atmayı görmüşüz bi bir. İki-yüzmeye uygun olmayan sularda yüzülmesi


  • photo85  (25.07.21 23:02:35) 
suyun icine dogmus biri olarak, bilmedigim yerde acilmam, atlamam. gölde yüzmem.
yüzme bilmeden tatile gelenleride ki özgüven sat komandolarinda yok. kendilerine cok guveniyorlar. sebeplerden biri cahillik.

  • durgunfoton  (25.07.21 23:12:53) 
Yüzme alanı olan yerler kontrollü şekilde belirlenmiyor. Veya kontrol edilmiyor.
Yeşilköy kayalıklar yüzme alanı değil, Sinop’un sarp yamaçları yüzme alanı değil. İnsanlar baraj gölünde yüzmeye çalışıyor bknz baraj gölü. Ne denetim ne bişey.
Ve en başta yazacağımı sonda yazayım; 3 tarafı denizle çevrili ülkede yüzme dersi ilkokulda zorunlu değil. Neden?
  • rewlack  (25.07.21 23:15:02) 
17 insanı kurtarmış , 3'te cesetle karşılaşmış biri olarak söyleyebileceğim girdikleri denizi tanımıyorlar ama en önemlisi ''panik''.

Karadeniz'in özelinde konuşmak gerekirse meşhur bilinen çeken akıntısı ve yerel dilde löngöz dedikleri kıyıya yakın yerlerde sulatında oluşmuş kayalığın 1,5 2 metre boru şekline denir kabaca.

İkisinde de paniklerseniz ölürsünüz. Kurtulmanın çok basit olduğu ama ölümünde bir o kadar keskin olduğu şeyler. Çeken akıntıdan sağa veya sola yüzerek kurtulunabilir, löngöze takılan diğer dalganın gelişi esnasında aksi yöne bacağını hareket ettirse kurtulur ama bilmiyorsanız ve paniklerseniz gittiniz.

Vücudunuza ve yüzüşünüze güveniyorsunuz ve birilerini kurtarmak istiyorsanız; misalen 100 metre açıkta çırpınıyor vatandaş, suya girdiniz bacaklarınızı çırpmadan ulaşmaya çalışın, yaklaşınca dalın ve mutlaka arkasına çıkın (yüzyüzede size sarılıp aşağıya bastırıyor kendini çıkarmak için) kolunuzu koltuk altından geçirin, bağırıp sakinleştirin ve gelirken kullanmadığınız bacaklarınızı kullanarak kıyıya dönmeye çalışın. Ne yaparsa yapsın , sizi tutmasına engel olun.
  • synax  (25.07.21 23:23:00) 
www.sondakika.com

şu haberi okuyun anlarsınız neden boğulduklarını. boğuluyorlar çünkü abuk subuk yerlerde suya giriyorlar. ya karadenizde ya da baraj gölünde ya da derede boğuluyorlar. ege gibi durgun suda boğulmak zor. ama karadenizde veya gölette veya derede boğulmak kolay.

yüzme biliyor olduklarını sanıp bilmediklerine de eminim.
  • dafuq  (25.07.21 23:39:22 ~ 23:39:57) 
Ben insanın boğulma sebebini insanın evrimsel olarak yüzmeye uygun olmamasına bağlıyorum. Birçok memeli yüzmeyi öğrenmeden yüzebiliyor. Ama insan bir şekilde yüzmeyi öğrenmek zorunda. Yüzme büyük ölçüde kas gücüne dayanıyor. Dalgalı denize olimpiyata katılmış yüzücüyü de soksan bir süre sonra yorulur. Dalgalı denizi de küçümsememek lazım. Her dalgada insanın üstüne kilolarca ağırlıkta su gelebilir. Bu da insanı yorar. Direncini kırar. Boğulmalarda insanlar dalgalar yüzünden yön algısını kaybedebiliyormuş. Çok uzatmaya gerek yok. Boğulmak için çok sebep var.


  • dissendium  (25.07.21 23:42:16) 
Yüzmeyi bilmiyor olduklarından boğuluyorlar. Bir kaç kulaç atmayı, köpekleme su üzerinde kalabilmeyi yüzmek sanıyorlar.

büyük dalgalı deniz nerede olsa ayağınızı yerden kesip sizi sarsar ve dalganın dönüşü ile açığa doğru bir miktar kayarsınız. Yüzme bilmediği halde yürüyerek bel- göğüs hizasına gide kişinin ayağı dalganın etkisi ile yerden kesilebiliyor ve bu şekilde boğulma yaşanabiliyor.

geniş bir yay şeklinde olan kumsallarda bazı koşullar oluştuğunda bazı bölgelerde açığa doğru akıntı oluşur. Dibe doğru değil, açığa doğru bir akıntı bu. Rip akıntısı denir. Sinopta bu nedenle de boğulma vakaları oluyor. Sinop kayalık, dağlık bir yer değil, kmlerce uzanan yay şeklinde olan bir plajında bu rip akıntısı oluşuyor. bu akıntıda olan kişi sağa ya da sola yüzerek bu akıntıdan çıkması gerektiğini bilmiyor. ya da o kadar yavaş yüzüyor ki akıntıdan çıkabildiğinde kıyıdan çok uzaklaşmış oluyor. boğuluyor.

Ayağının altından kum kayar, su seni dibe çeker gibi hurafelerin yaşandığını hiç görmedim. dalgalı denizde sığ yerlerde tabi ki kum zeminde yer değiştirir bi miktar. Ya da su tabi ki biraz çalkalanır. Yüzme bilen insanı boğabilecek şeyler değil bunlar.

Göl durumunu bilmiyorum.
  • zimbirik  (26.07.21 10:09:03) 
Yüzmeyi iyi bilmediğimiz için oluyor bunlar.
Tatillerde en dalgalı denize bile girip açılanlar, hep, ülkelerinde girilecek sıcak denizi olmayan turistler.

  • vizivozo  (26.07.21 10:29:08) 
Birkaç sebebi var.
-İnsanların yüzülmemesi gereken yerlerde yüzmesi. Turistik yerlerde bile dubaları takmıyor kimse.
-Maalesef bizde küçük yaşlarda spor eğitimi zayıf. Yüzme de en zayıfı.
-Çoğu insan temel yüzme tekniklerini bilmiyor haliyle. Atletik stillerden bahsetmiyorum doğru nefes alma vs. gibi...
-tüm teknik ve deneyime rağmen herkes bunu yaşayabilir. Yüzme birincisi adamı getir o da dikkat etmezse Allah korusun ama o da yaşayabilir.
-Ailemde denizci çok. Bayaa okyanus aşan tankerlerde çalışan insanlar. Tamamı aynı şeyi söyler, denizin/suyun şakası olmaz. Deniz teknik, deneyim dinlemez. Risk almamak gerek.
  • anten  (26.07.21 11:13:05) 
[]

Afganistanlıların Türkçesi

Kameralara konuşan afganların bir kısmı röportaj verecek kadar, bi kısmı ise çok temel sözcüklerle derdini anlatacak kadar türkçe biliyorlar. derdini anlatanları anladık, gelmeden önce hazırlık yapmış olsunlar. nispeten iyi bilenler nasıl biliyor?




 
Afganistan nin bir bölümü türk ve gerçekten anlaşılır şekilde konuşuyorlar


  • kleider  (19.07.21 17:41:54) 
Selamün aleyküm diyerek Fastan Türkiye'ye ye buradan da Türkçe konuşmaya devam ederek Türki cumhuriyetlere gitmek mümkündür diye bahsedilir kaynaklarda.
Bu konuda da Oktay Sinanoğlu'nun önemli tespitleri vardır aslında :
i.hizliresim.com

Türklerde dil ve yazı birliği olmaması için Ruslar, Asya'da Türk devletlerin alfabeleriyle çok oynamışlardır/uğraşmışlardır.
  • Erva  (19.07.21 18:04:11) 
Güney Türkistan ile ilgilidir. Daha önce Türklerin hakimiyetinde bir bölge olduğu için muhtemelen Türktürler. eksisozluk.com

Mesela bu adam Afganistan göçmeni fakat hepimizden daha Türk duruyor.

mobile.twitter.com
  • Battalgazininintikaml  (19.07.21 19:14:06) 
o civardaki cogu kisi 2-3 dil konusuyor. geldikleri yol uzerindeki hemen herkesin ya anadili turkce ya da ozu turk oldugu icin dil ile ic iceler.

dizilerinin de inanilmaz etkisi var.
  • rm  (19.07.21 21:31:53) 
almanyada çalıştığım işyerinde bi afgan var, fetö okullarında öğrendim diyor. bayağı iyi türkçesi.


  • bohr atom modeli  (19.07.21 21:37:55) 
[]

Bu Ürünü yarın nereden alabilirim - vantilator

www.akakce.com

İnternetten sipariş verince bayramdan sonra gelecek. Yarın çıksam magaza dolaşıp alsam nerede vardır? Bu ya da benzeri bir şey istiyorum. Başka markaların muadilleri 800 900,bu ise 400-500 arası. Bu modelin yorumları iyi genelde, insanlar beğenmişler.

Lokasyon: Istanbul, sişli. (teknosa cevahir'de yok)

 
Koçtaş, Tekzen, Mediamarkt olabilir.


  • dissendium  (17.07.21 23:02:00) 
[]

Borsa İstanbul Düzelir mi?

al-sat yapmıyorum, geçen aylarda aldıklarımı tutuyorum.
elimdeki hisselerin büyük kısmı zararda, zaman maliyetini kaymadan totalde yüzde 20 kadar zararım var. hisse senedi varlığım ufak, çok üzülmüyorum zarardayım diye.

hisselerimin çoğunluğu enerji sektöründe, büyük firmalar.
bi kaç sene boyunca lazım olmayacak bunlar. biraz yükselirse satıp çıkayım mı temelli yoksa zaten "acelem ve ihtiyacım yok, bekleyim nolacak" mı diyeyim? ben beklemeyi düşünüyorum. Önümüzdeki aylarda ufak bi heyecan gelir mi yeşile doğru? Tahminleriniz nedir?

 
paraya ihtiyacın yoksa beklemelisin. ben kendi adıma böyle düşünüyorum. öyle yüksek miktarlarda yatırım yapan biri değilim. ben de birkaç enerji firmasına elime para geçtikçe yatırım yapıyorum. mesela maaş günü faturaları yatırıp borçları krediler kapatıp elimde kalan paradan 200 300 liralık hisseler alıp unutuyorum. şuan 10bin tl civarında bir kumbaram olmuş. totalde ben de zarardayım ama uzun vadeli yatırımlar olarak düşündüğüm için birkaç sene bekleyeceğim. dolar maksimum seviyede. dolar düştükçe borsa da düzelecektir diye düşünüyorum.

yatırım tavsiyesi değildir yazanlara da ayar oluyorum. benim görüşlerim bu yöndedir. okuyanlar için uygunsa yatırımlarını bu yönde yaparlar, uygun değilse yapmazlar.
  • burty  (12.07.21 18:42:11 ~ 18:43:42) 
Dolarin sert yukselislerinden sonra genelde hep ralliler olmus gecmiste. Ben bekliyorum, zararda olmayan yok. Satmak cozum degil.


  • uyku semesi  (12.07.21 21:20:33) 
bist zaten ekim 2020 şubat 2021 arası güzel rallilemişti. Şimdi o rallinin düzeltmesi yaşanıyor bir nevi. tavsiye olmamakla birlikte sonbaharda yine gaza basarız diyorum.


  • pamplona  (12.07.21 23:05:15) 
belli ki herkes aynı durumda. kendi zararımı paylaşsam belki moralin düzelir. satarak zararımı realize etmek istemiyorum zaten ihtiyaç duymayacağım para senelerce borsada kalabilir. bunu göze alarak girdim ve soğukkanlılıkla bekliyorum. o paraya uzun müddet ihtiyaç duymayacaksan ne gereği var satmanın, nasıl olsa bir gün yükselecek, bu böyle gitmeyecek.


  • yassayf  (13.07.21 00:27:21) 
[]

Buzdolabı Alışverişi Sorusu

Uzun zamandır evime buzdolabı alacağım.
Eski tip mini bir buzdolabım olduğu için almakta acele etmedim ama artık zamanı geldi.

Ancak bi kaç hafta sonra kurban bayramı. Derin dondurucu ve buzdolabına talep artmıştır. Bayram sonrasını beklemeli miyim yoksa bayrama kadar alayım mı?

---
İki kişilik, a ya da a+, çift kapılı olan modellerin en küçüğü ya da en küçüğünün bir üstünü almayı düşünüyorum. Mütevazi bir şey olmasını tercih edeceğim. NoFrost olsun mu? öneriniz var mı?

 
kesinlikle nofrost olsun tabi


  • sutlu nescafe  (09.07.21 13:03:41) 
bulduğunuz an alın.
yeni zamlar gelecek.

  • rewlack  (09.07.21 13:10:34) 
Bayram öncesi indirim, kampanya olabilir. Bir de fiyatlar her gün artıyor. Bayram sonrasını beklemeyin.


  • inheritance  (09.07.21 13:13:00) 
A, a+ olayı marttan sonra bitti.

Abcdefg li yeni avrupa birliği sistemine geçildi.

A++ olan f oluyor artık. Aklınızda olsun. Kafanız karışmasın.

Nofrost olsun.

Mediamarkt'a falan giderseniz teşhir ürünü sorun kesinlikle. Buzdolabı sonucta. Sağı solu ufak tefek cizik olsa ne olabilir ki.

Bazı firmaların fabrika satış mağazalarında da teşhir ürünler oluyor ve 2/3 fiyatına satılıyor. Örneğin Aydın Nazilli'de uğur derin dondurucu fabrika satis mağazası böyle. 4klik buzdolabi 2.7k ya falan geliyor.
Benzer bir şey manisa vestelde de var sanırım.

Gibi gibi.
  • westblack  (09.07.21 13:37:17) 
[]

Fitness sorusu - Gym

Sorum beylere, spor salonuna giderken güle oynaya mı gidiyorsunuz yoksa giderken bir "off ya" diyor musunuz?

daha önce bir bir-buçuk sene kadar spor yapmış olmama karşın hiç güle oynaya gitmedim. bir ilkokul öğrencisinin pazar akşamı huzursuzluğu gibi bendeki. spora gitmeyeceğim günlerde "oley bugün spora gitmeyeceğim" diye seviniyorum.

fit olmak, güzel görünüm elde etmek, stres atmak ve sağlıklı olmak amacıyla gidiyorum. spor elbette bir eziyet değil ama çok keyif aldığım bir şey de değil. herkes böyle mi hissediyor?

 
Bazen gidesim gelmese de genel olarak oldukça motive gidiyorum çünkü ağır kaldirmak beni mutlu ediyor.
Ama kosu bandi ya da makinalarda çalışıyor olsam mutlu gidemezdim.

  • logisticsmanager  (03.07.21 16:09:03) 
Spor, vücudun serotonin salgılamasına neden olur. Düzenli spor yapıldığında vücut spor sonrası salgılanan serotonine bağımlı hale gelir ve zamanla bu durum spora bağımlılığa dönüşür.

Yeni başlayanlarda keyifsiz bir uğraş olan spor, serotonin bağımlılığının oluşmasıyla kişiler için olmazsa olmaz bir aktivite haline dönüşür.

Anlattıklarından henüz o eşiği aşmamış olduğun sonucu çıkıyor. Serotoninin ne olduğunu Google'dan araştırabilirsin. Düzenli spor yapan insanlar daima daha mutludurlar.
  • Mirket  (03.07.21 16:29:47) 
kendi işimin parçası olduğundan ve çocukluğumdan beri sevdiğim için, güle oynaya modum hep.


  • evimin paspasi  (03.07.21 17:01:52) 
7 yıldır spor yapıyorum. Salona gideceğim günler -ki evime yürüyerek iki dakika uzaklıktaydı- hoşlanmayarak gidiyordum. O yüzden sporu eve taşıdım. Evde mutluyum, hevesle yapıyorum. Büyük bir konfor bence.


  • ruhen hastayim ben  (03.07.21 17:53:36) 
Gidebildiğim dönemde spor salonuna giderken güle oynaya gidiyordum.


  • put it in your appropriate place  (03.07.21 19:30:13) 
bazı zamanlar güle oynaya gidiyorum bazı zamanlar aradan çıksın düşüncesi ile. o günkü enerjime ve moduma bağlı tamamen. mesela 4 gündür gitmiyordum mecburiyetten bugün giderken inanılmaz motiveydim, yarın gelsin yine gideyim diyorum falan.

ama bazen de işte ( nadiren ) ayaklarım geri geri gidiyor.
  • phiphi  (03.07.21 20:19:23) 
Kendime göre sert antrenman atıyorum. Geliştiğimi hissettiğim ve uykusuz olmadığım sürece motive gidiyorum. Aksi durumda “of ya” durumu olsa da arkadaşlarla beraber yapınca o durum da gidiveriyor.


  • neysene  (03.07.21 20:56:44) 
[]

ezan sesi

bir-iki haftadır yakındaki cami ezan sesini bi kaç kat yükseltti.
kışın dahi pencerem açıktı, yani yaz geldi diye farkettiğim bir şey değil.

aşırı rahatsız edici. zamansız ve metalik okunuyor. son ses olduğu için de bi şey anlaşılmıyor. normalde ezan ya da selayı seven biri olmama karşın ezan sesini duyunca sinirle pencereyi kapatır oldum artık.

sizin orada da son haftalarda ezan sesini yükseltmek konusunda ayar çekildi mi?
diyanetten falan baskı kurup tüm camilerde ezanı son ses yapıyorlar sanırım propaganda amaçlı, başka bir açıklaması olamaz bunun.

 
evde dizi film izlerken durduruyorum ezan bitince devam ediyorum o kadar çok çıkıyor sesi artık. linç yemeyeceğimi bilsem gidip hocayla kavga ederdim.


  • reanarchy  (02.07.21 17:47:07) 
Biz de aynı sıkıntıyı yaşıyoruz. Eşim camiye gidip konuştu çocuk var uykusundan uyanıyor diye, onlar da biraz kısarız dediler ama hiç bir değişiklik yok. Belki siz de bu tarz bir bahaneyle gidip konuşabilirsiniz, bakarsınız işe yarar.


  • fotrsapka  (02.07.21 17:48:41) 
Keşke sadece ezan okunsa. Haftanın her günü ezan dışında da bir şeyler okuyorlar sürekli bizim buradakiler rastgele zamanlarda. Ses sonda, bir de üç dört farklı cami var civarda.


  • nehara  (02.07.21 17:50:38) 
Telefonla konuşurken dışarıdaysam falan karşı tarafın söylediğini anlamıyorum.


  • integrative  (02.07.21 17:53:13) 
aynen son ses açtılar, linç yemeyeceğimi bilsem şikayet ederim +1


  • trajikomix  (02.07.21 19:49:35) 
evet biz de rahatsız oluyoruz. hatta ev arkadaşım işteki arkadaşlarıyla bile aynı şeyi konuşmuş. ezan mezan sela sömürebilecekleri her şeye daha bir dört elle sarılıp b*kunu çıkartmak istiyorlar şeklinde yorumladım.


  • Mossy  (02.07.21 21:11:26) 
Aynı duyguları 1500 yıldır paylaşıyoruz. İnternetin icat edildiği yıllardan bir flash animasyon ile derdimizi anlatmışlardı. Bekleyin yükleniyor...
www.youtube.com

  • rastinon  (02.07.21 23:25:01) 
isterse fısıltıyla okusunlar, ezan denen şeye hepten sinir oluyorum. günde 5 kez, kelimenin tam anlamıyla *her yerde* birilerinin yabancı bir dilde uzun uzun bağırmasının nesi nasıl normal olmuş anlamıyorum zaten. dinde zorlama yok derler bir de. bu zorlamayan hali yani. bi de bunun selası bilmem nesi var. tamamen gürültü kirliliği bence.


  • dnzbrs  (02.07.21 23:32:28) 
Ben geçenlerde ezan kötü okunduğu için ilçe müftülüğünü aradım, derdimi kibarca anlattım, şaşırtıcı derecede anlayışlı çıktılar ve bir sonraki ezanı başkası okudu asıl müezzin izinde miymiş neymiş onun yerine bakan kötü okuyormuş.

Siz de şansınızı deneyebilirsiniz bence.
  • chicha_v2  (02.07.21 23:54:57) 
Cimer'e yazmanızı tavsiye ederim. Ezanda ki kelimeler artık anlaşılmıyor sadece e ve a harfleri uzatılıyor. Aradım ilçe müftülüğü bana hak verdiler ama nedense yine aynı şeyler devam ediyor. Her vakit bir camii okusa aslında daha mantıklı tüm sesler birbirine giriyor ve hepsi son ses kafayı yemiş bu diyanet. Akp propagandası başka birşey değil


  • yamuhu  (03.07.21 12:10:38) 
[]

Duruş Bozukluğu

Duruş bozukluğu için nereye gitmeliyim? (ist, avr)

Aslında duruş bozukluğum var mı yok mu onu bilmiyorum, bilgisayar başında normal şekilde ve orantılı otururken kameraya baktığımda bir omzumun diğerinden daha düşük olduğunu görüyorum. Bir de boynum ileriye doğru bakıyor, hafif kambur (bir çok kişide olandan) var.

Doktoruna gideyim ölçsün baksın, "bu normal bir şey spor yap geçer" ya da "olması gerekenden daha fazla, şöyle şöyle egzersiz lazım" desin.

 
ortopedi. skolyoz ve kifoz kontrolü için gerekirse röntgen isteyecektir.


  • nove5  (30.06.21 15:37:53) 
ben fizik tedavi doktoruna gittim. mr çekildi sonra egzersiz verdi.


  • surprise  (30.06.21 15:51:34) 
fizik tedavi. ağrınız yoksa mr istemez, sadece muayene, belki de röntgenle var yok diyebilir.


  • inheritance  (30.06.21 16:11:40) 
fizik tedavi.


  • vizivozo  (30.06.21 16:14:16) 
FTR


  • bay b  (30.06.21 16:20:56) 
Sporsalonuna


  • bir soru sorcam  (30.06.21 16:52:06) 
Kayropraktik tedavi.


  • neysene  (30.06.21 17:12:07) 
bi şey daha ekliyim

omurgadaki bozukluklar kalıcıdır
çocukluktaki elastiklik çoktan kayboldu

moral bozmak gibi olmasın ama bundan sonrakiler bozulmayı durdurmak içindir
ve yapısal değil kas gücüyle düzgün görünmek için

youtube, fizyo terapist her gördüğün hareketi düzenli ve sürekli yaparsan sonuç alırsın

dr gerek görürse röntgen/mr ciddi bir sorun yoksa->egzersizlerin/hareketlerin önemli noktalarını uygulamalı gösterecek birisi
  • bir soru sorcam  (01.07.21 11:35:07) 
[]

mecidiyeköy - levent arası bisiklet

mecidiyeköy metro'dan levent metroya bisikletle gidilebilir mi?
ana yol genelde kalabalık oluyor ve araçlar sürat yapabiliyor. kısa bir mesafe olsa da bisiklet kullanımı için çok uygun olmayabilir diye düşündüm. haftada en az 3-4 gün kullanmayı düşünüyorum.



 
Ben tercih etmezdim çünkü çok çok kalabalık bir yol ve tehlikeli. Aktif bisiklet kullanan biri olarak metroyu tercih ederim şahsen.


  • mg3929  (27.06.21 16:31:35) 
ben sakin sariyer - beşiktaş sahil yolunda bile sığırlar yüzünden tehlike geçiriyorsam sen o alanda yüzde 78 kaza geçirirsin.


  • ayseee  (27.06.21 17:16:13 ~ 17:17:02) 
[]

O Benim Ligim Değil Dediğiniz Kızlarla İlişkiniz oldu mu

dün kız bir arkadaşımla görüştüm (ben erkeğim), kız bir arkadaşı olduğunu bizi çok yakıştırdığını söyledi ve sizi tanıştırayım dedi. sonra kızın fotoğraflarını, instagramını gösterdi ben de "gerek yok, benim ligimin çok üstü, o kızın peşinde kimler kimler vardır" dedim. arkadaşım da bana kızdı. "kendini küçük görme, değersiz görme, ikinizi de tanıyorum gayet güzel olursunuz, o seni sen onu seversiniz" falan.. halbuki kendimi değersiz gördüğümden değil, sadece ufak bir realite benimki.

kız hem güzel, hem de kariyer ve ekonomik olarak iyi bir yaşam standartına sahip. ben eli yüzü düzgün, ortalama fiziği ve yaşam standartları olan biriyim. instagram çok yanıltıcı da olsa, kendime denk bulmadım o kızı.

sizin "benim ligim değil" önyargısı ile başlayıp da devam eden ilişkileriniz oldu mu?

bu bahsettiğim duygu kendine güvensizlik midir yoksa realitenin farkında olmak mıdır? her ne kadar uzun sürmese de, şimdi olsa "bana niye baksın" diyeceğim bir kaç ilişkim olmuştu zamanında aslında.

 
aynı durumu yaşıyorum bu aralar. bence tamamen realitenin farkında olmak. ekonomik ve statü olarak ben daha üstünüm ama fiziksel olarak çok abes dururuz yan yana. benden uzun bi defa. uzunluğu da geçtim at gibi kız. allah yaratmamış çizmiş. yağmur atacan - pınar altuğ gibi oluyoruz yan yana (tabii boy farkı o kadar bariz değil ama en nihayetinde yağmur atacan nere ben nere)


  • isimsiz uye  (20.06.21 11:16:55 ~ 11:18:06) 
+ olarak şunu diyeyim (mobil olduğumdan editleyemedim) tabiki bu gönül ota da konar boka da. bu gözler ne ilişkiler gördü, bizim durumumuz dünyanın en normal olayı sayılır.


  • isimsiz uye  (20.06.21 11:21:24) 
gönül işlerinde realite çok fazla önemli olmuyor çoğu zaman. davranışlar, duygular ve karakter belirleyici oluyor. maddiyat ve çekicilik gibi şeylere çok takılma.

bence bir tanışmakta fayda var, sonuçta ikinizi de dışarıdan gözlemleyen birisi hoşlandığınız şeyler hakkında bir eşleştirme yapmış.
  • Northern Mariner  (20.06.21 11:23:31) 
Benim ligim değil dediklerime hiç yanaşmıyorum bile. Ama kimi hangi lige koyduğunun kriterleri de önemli. Mesela ekonomi ve kariyerin cidden o kadar önemi yok. Asgari ücretle bimde kasiyerlik yapmıyorsan öyle direkt bir ön yargı oluşmaz.

Tip konusu ise daha önemli. Ortalama olduğun için illa ki bir şansın olacaktır, yüzüne bakılmayacak biri olsan neyse.
Ama, bu kız ortalamaya bile bakmaz diyeceğin biriyse karşındaki, o zaman sıkıntı.

Instagram cidden gerçeği yansıtmıyor ama güzellik seviyesini görüyorsun. Cidden çok güzel bir kadınsa ortalama sana bakması için organik bir süreç gelişmesi lazım. Yani seni kişiliğinle, düşüncelerinle tanıyıp "değerlendirmeye almalı". Arkadaşın çaktırmadan sizi bir araya getirir ve kendini tanıtma fırsatın olursa bu da mümkün.

Hepsinden bağımsız, 3. Kişiler bu konuda her zaman daha objektiftir. Başkası sana bakacağını düşünüyorsa ihtimal vardır. Sadece bu sebepten bile görüş tanış derim.
  • Jux  (20.06.21 11:41:14) 
genel kültürü çok da iyi olmayan ama insani açıdan bir ilişkim olmuştu. yani insanlık olduktan sonra gerisi hallediliyor.


  • evimin paspasi  (20.06.21 12:06:49) 
Oldu.

Benimle cikmayi kabul edip benim lige dustuyse zaten bir sorunu vardir diyorum, genelde kafadan kontak falan cikiyor.

Falcao saglam topcu olsa gs'ye gelir miydi?
  • divit  (20.06.21 12:38:08) 
benim hic olmadi da bir ise yaramiyor ki? kendimden ya da size sorayim


benim kalemim dediginiz kadinlar ile sonuc ne oldu?

su an beraber misiniz?
hayir...
demek ki benim kalemim dediginiz kadinlar olmasi ya da olmamasi fark etmiyor, ne yazik ki bu isler deneme yanilma yontemi ile ortaya cikiyor.

gazan mubarek olsun karsim...
  • turbo sadık  (20.06.21 12:44:10) 
çok ciddi bakma ya şimdiden.

tanış ne kaybedersin. olursa güzel olur olmazsa birini tanımış olursun.
  • bugun hava gunluk gureslik  (20.06.21 14:13:30) 
Üst lig diye bir sey yoktur. Gönül işlerinde samimiyet ve uyuşma vardır. Üst lig görünüp fazlaca senin gibi olabilir. Senin lig görünüp aşırı üst klasman olabilir veya tersi. Fazla kategorize etmeden yaşamaya bakmak lazım. Olmazsa zaten yürümez ne diye engelliyorsun kendini?


  • karacigerim vur kadehlere  (20.06.21 14:24:14) 
Degisik bir soru, cikis yeri kendini alt tarafta bi yerlerde konumlandirmak. Dogru oldugunu dusunmuyorum.

Seneler evvel entellektuel olarak yerlerde gezen ama selvi boylu ve ortalamanin uzerinde guzellige sahip olan bir hanimla bir sure beraberdik. Bu noktada simdi kim kimin ust ligi oluyor kafam karisti :)
  • thesomberlain  (20.06.21 15:03:43) 
Ekonomik durum ve kariyerin onemi yok seklinde bir yaklasim gunumuzun gerceklerinden cok uzak. Iliski ciddilesirse, bu konular oldukca onemli hale geliyor ve uzun vadede erkek komplekse giriyor. Uzun vadede cogu zaman denk statulerde yasanan iliskiler daha saglikli yurur.


  • medusa  (20.06.21 16:27:43) 
+bu arada kabul etmeseniz bile ust lig diye bir sey vardir.


  • medusa  (20.06.21 16:30:39) 
benim ligim değil diye bir şey vardır. baya baya vardır hem de. ortalamayım diyorsanız, yani en azından 5.5-6/10'sanız denemeye değer. kafalar baya uyuşuyorsa elbet bir yere kadar gider. ama kız gerçekten 8-9 luk ise o zaman ilerde sorunlar çıkacaktır. bunlar hayatın gerçeği. yok efendim " realitenin ilişkilerde önemi yok " falan bunlar boş şeyler. realitenin her şeyde olduğu gibi ilişkilerde de cok önemi var.


  • delidayi  (22.06.21 23:13:52) 
güzellik ve çocuk açısından
yaşlandıkça lig düştüğü için zamana oynayıp şansını denemek de mahsur yok
zeki kadınlar bunun bilinci de olduğu için tip tamamsa karaktere daha çok bakıyorlar
  • bir soru sorcam  (22.06.21 23:33:59) 
yok ya bana niye baksın dediğim kadınla nişanlıyım.


  • rakicandir  (23.06.21 00:35:47) 
[]

Devam Etmekte Olan Komedi Dizisi

Yeni başlamış ya da bir iki sezon yayınlanmış, muhtemelen Friends, HIMYM, the Office gibi olacak ve 5+ sezon üzerinde yayın yapacak gibi görünen bir dizi var mı?

ben dizileri hep bittikten sonra ya da bitmeye yakın izledim. çekimi devam eden güncel bir komedi dizisi izlemek istiyorum.


 
Kara mizah, dram komedi türü olur derseniz After life. 3. Sezon onayını aldı diye anımsıyorum.


  • Amaranta ursula  (19.06.21 14:19:05) 
brooklyn 99


  • ayin yazari  (19.06.21 14:26:28) 
ted lasso


  • freebird5406_2  (19.06.21 14:27:08) 
Bir Friensids ya da Himym olamayacak ama güncel ve güzel bir komedi dizisi olarak Derry Girls’i önerebilirim.

Bu arada Himym olamayacak derken o kadar populer olmayacak demek istiyorum. Yoksa bana Himym’den daha çok hitap eden bir dizi aslında.
  • ms brownstone  (19.06.21 14:32:33) 
Bence de ted lasso +5 görür


  • westblack  (19.06.21 17:41:26) 
fleabag, disenchantment, mythic quest


  • beatbox yapan metalci  (02.07.21 01:40:12) 
[]

Gelecekte Havaalanları Küçülür mü

Havaalanları pist genişliği, pist uzunluğu ya da uçakların güvenli şekilde manevra ve park yapabilmeleri için çok büyük alanlara ihtiyaç duyuyorlar.

İlerleyen yıllarda, geniş ya da uzun alanlara ihtiyaç duymayan, daha ufak alanlarda iniş-kalkış yapan ve güvenliği tehlikeye atmayan uçaklar olabilir mi?

Böyle bir ihtiyaç var mı bilmiyorum da, uçak endüstrisi havaalanlarının büyük arazilere ihtiyaç duymasını dert ediniyor mu onu merak ediyorum biraz da

 
Dronelari tasimacilikta kullanmaya basladiklarinda bu dedigin olur ama askeri ucaklar için bu olasi gorunmuyor.


  • Avoiding The Puddle  (09.06.21 15:38:16) 
uçaklar bahsettiğin gibi geniş alana ihtiyaç duymayacak kadar geliştiğinde de sefer sayıları vs benzer ölçüde artacağından ötürü var olan havalimanlarının küçülmeyip bilhassa da da genişleyebileceği daha makul gibi sanki.

şu olabilir belki, tek bir şehre 1 büyük havalimanından ziyade aynı şehrin iki yakasında iki daha küçük havalimanı daha mantıklı olabilir.
  • reanarchy  (09.06.21 15:39:41) 
Bence bu VTOL uçakların gelişimine bağlı.


  • İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi  (09.06.21 16:36:21) 
ABD'de neredeyse her kasabada bir havalimanı var. Hatta talep o kadar çok ki yetmiyor. Biletler de ucuz. Minibüs kadar uçakları var. Sağda tek kişi solda tek kişi gidiyor. Arada koridor var.


  • howfaristhesky  (09.06.21 17:25:12) 
[]

Araç Kiralayıp Tatile Gitmek

Kiralık araçlara baktığımda günlük 400 km gibi sınır koymuşlar, geçince üstüne para vermek gerekiyor km/1 tl gibi bir şeye denk geliyor ortalama.

istanbul-izmir zaten 500km, antalya'ya doğru gitsem 700-800.
yani istanbul'dan araç kiralayım da tatile gideyim pek mantıklı değil gibi geldi bana. kaçırdığım bir şey mi var?

gideceğimiz yerlerde araç lazım olacak. istanbul'dan kiralayıp çıkmak yerine tatil yapacağımız şehre varınca araç kiralamak daha mı mantıklı olur yoksa zaten orada araç kiralamak pahalı olacağı için aynıya mı denk gelir? 3 kişiyiz.

 
Genelde ucakla gidip orda kiraliyorum ben, yol cekmek zor. Gunluk 400km olayinda yanlis bilmiyordam totale bakiliyor. 5 gun kiraladin, 2bin km yapabilirsin gibi, kiralama sirketini arayip sorabilirsin


  • fakyoras  (08.06.21 13:34:38 ~ 13:35:05) 
bazı kiralama şirketlerinin "günlük km sınırı yok" reklamı yaptıkları aklımda kalmış. hangisi hatırlamıyorum am bi bakabilirsin, şirketten şirkete değişir.

Kurumsal şirketler A şehri B şehri farketmeksizin aynı fiyata veriyor diye biliyorum. İnternet sitelerinde hesaplama toolu oluyor. Bi bakabilirsin oradan.

Ben olsam uçakla seyahat edeceksem oradan kiralayabilirdim. Ama otobüsle gideceksem istanbuldan kiralar giderdim.
  • zimbirik  (08.06.21 13:46:09) 
Yukarıdaki arkadaşın dediği doğrudur, günlük değilde total olarak bakın, o zaman muhtemelen yetecektir km.


  • les yeux blanches  (08.06.21 17:49:37) 
[]

Merkeziyetsiz coin borsalarında transfer ücretleri

Yeni çıkan coin'lerden henüz borsalara gelmeden almak istediğim bir kaç tane coin var. Bunlar pancakeswap, uniswap gibi yerlerden temin edilebiliyor.

coin'lerde 10 dolar kadar almak istiyorum sadece. İşlem ücretleri yüksek mi oluyor, yani alacağım tutar kadarını komisyon olarak vermem mi gerekiyor?
(bu coin'ler çoğunlukla ether ağında)

 
Ağdaki yoğunluğa göre değişiyor tabii ama 10 dolarlık alacaksanız hiç uğraşmayın bence, komisyonu çok daha fazla çıkar.


  • orient blue  (15.05.21 17:47:49) 
Ether ağında ücret yüksek çıkar. 10$ için yapılacak iş değil.


  • zoghurt  (15.05.21 18:05:56) 
bsc'de islem ucretleri su anda 2-3$ gibi. uniswap'ta ise normal zamanda 150$ civarinda oluyor islem ucretleri. bu siralar Vitalik'in doggy coin'leri dumplamasi sayesinde yogunluk azaldi. islem ucretleri de 50$ seviyelerine kadar dustu.

etherscan.io
  • crucio  (15.05.21 19:22:36) 
[]

Anadolu dan avrupa ya taksi

Harem'den mecidiyeköye taksi gider mi? Avrupadan anadolu ya taksiler gitmek istemiyor, tersi için de aynısı söz konusu mu? Köprü ücreti falan nasıl oluyor? 15km 45lira yapar normalde.




 
15 km 57 tl yapıyor yaklaşık, hesaplama sitelerinden hesapladım tutarlı oluyor orası.
Köprü ücretini taksimetre üstüne eklerler. Köprü ücreti 13,25 miş şuan 70 tl civarı tutar toplam.

Normal şartlarda iki yakadan da diğer yakaya giderler.
  • ceketimi alip cikcam  (12.05.21 17:09:19) 
uber ile çağırın taksiyi, dilediğiniz yere gidersiniz.


  • hayaletimsi  (12.05.21 17:10:48) 
Ataşehirden Etiler’e 61 tl ödedim geçen.


  • ruhen hastayim ben  (12.05.21 17:34:47) 
Giderken de köprü ücreti alıyor dönerken de çakallar. Şoförlüğün varsa tiktak ya da moov kullan.


  • robin one persie  (12.05.21 19:43:13) 
Korsan taksi.


  • sutlu nescafe  (12.05.21 21:28:37) 
[]

Gate.io daki almadığım token'lar

Hesabımda her gün adını sanini bilmediğim yeni tokenlar görüyorum. 10 15 tane var galiba böyle. Çoğunluğu bir iki dolar/cent değerinde. Toplamda yarım dolar ediyor etmiyor.

Yeni çıkan coin'ler kendiliginden mi dağıtılıyor gate.io'da.

Ya da referansimla üye olan insanlarin alıp sattığı şeylerden bana pay mi veriliyor, nereden geldi bunlar?

 
bende de var aynısından, içeriklerine bakınca airdrop yazıyor. sanırım startuplardan hediye geliyor gt token tuttuğunuz için


  • red g  (12.05.21 15:17:42) 
referanslarin aldigi seylerden pay veriliyor evet.


  • yoggi  (12.05.21 22:07:42) 
[]

Javascript'i Nasıl Öğrendiniz

Bir kaç yıldır web yazılım geliştiriciliği üzerine çalışıyorum. Son zamanlarda sadece JS ve JS ile ilgili şeylere (React, nodeJs) gibi şeylere kayıyorum ve kariyerim tamamen bunlar üzerine kurulu olsun istiyorum.

Ancak gerek JS'nin temelleri gerekse tricky bölümleri hakkında iyi değilim.

Global (google, amazon dengi) firmalarda çalışabilecek düzeyde yetkinliğe erişmek, teknik terimleri ve under-the-hood kısımlarını bilmek için nasıl ilerlemek gerekir?

Benim şuanki yolum "gör ve taklit et"ten öte gitmiyor. Bu hem yavaş ve yorucu hem de istediğim profesyonellikten uzak bir yol.

PS: Hali hazırda 3 - 4 yıldır çalışıyorum ve 6 aydır büyük bir projede ReactJS developer olarak çalışıyorum, yani yeni öğreniyor değilim. Sağlam olmayan temeller üzerinde ilerlemekte olduğumu düşünüyorum ve bundan hoşnutsuzum.

 
Dili vanilla değil de direkt bir framework'le öğrenmeye başlayınca böyle olabiliyor, aslında baya yaygın bir durum. Sadece JS için de değil, bütün dillerde benzer sıkıntıyı yaşayan çok fazla developer var.

Ben nasıl öğrendim? Valla ben başladığımda ortada JQuery bile yoktu (daha doğrusu varmış ama benim haberim yokmuş, İngilizce bilmiyordum o zamanlar), o yüzden mecburen dille boğuşa boğuşa ilerlemiştim.

Şu an öğrenmek için iki tane güzel kurs var:
www.udemy.com
pro.academind.com

Bu iki kursta dilde olan garip yapıları anlatıyor. JS özelinde dilde herhangi bir tutarlılık olmadığı için bence bir kurstan falan alıp bakmak lazım, yani birinin kodunda denk gelmedikçe bunları görmek ya da tahmin etmek zor.

Bu kurslardan sonra ben olsam oturup bir küçük bir SPA framework yazardım. Birilerinin kullanacağı bir şey yazmaya da gerek yok (ama amaç o da olsa harika olur tabi). Yani pratik amaçlı bir framework yazmak hem dilin temelini, hem de misal React'ın under the hood nasıl çalıştığını anlamak için çok güzel bir yöntem. Zaten 3-4 yıl tecrübeniz de varmış, bence yapabilirsiniz.

Bir de şu elemanı çok seviyorum ben, pro kurslarını almadım ama JS hakkında ufak ufak bir sürü güzel bilgi veriyor, günlük video denk geldikçe izlemek faydalı:
www.youtube.com
  • plutongezegendegilmi  (03.05.21 10:31:38) 
you don't know js ile baslayabilirsin.

github.com
  • duyulmasi gerektigi kadar  (03.05.21 10:43:01) 
[]

Tam Kapanma ve Alkol Yasağı

Haftasonu alkol yasaklarını mantıksız bulsak da sebep bulmaya çalıştık, sosyalleşmeyi artırır, alkol satmayan dükkanlar için rekabet bozucu bir etken falan filan. bunlar da mantıksız da, neyse konu bu değil.

Peki 17 günlük tam kapanmada alkol yasağının ne mantığı var? Kime fayda sağlıyor bu? Mesela müteddeyyin kesimler alkol yasağını destekliyor mu? Benim çevremde muhafazakar insan olmasına karşın desteklenmiyor. Hani bir kesime şirin görünme çabası desem o da değil. Korona konusunda olumlu bir etkisi olduğuna inanmıyorum. Haramla helalle bir işi yok zaten bu adamların, dini bir sebep yüzünden alınan bir karar değil yani.

ee, neden bu yasak? sindirmek, korkutmak, yasaklara alıştırmak falan mı? o da makul gelmiyor.

edit: özetle şöyle sormalıydım: bu yasakların kılıfı nedir

 
İktidar iyice sıkıştı anketlere bakılırsa baya bi seçmen kaybetti. Haliyle o mütedeyyin kitleye şirin gözükmek istiyor. Bu biraz da rövanşist bir tutum. 128 milyarın kuyruk acısını da çıkarıyor olabilirler. 23 nisandaki yasaklar da bu paralellikte. Aslında gizli bir sekuler, dinci savaşı


  • olaylar olaylar  (27.04.21 13:47:38) 
Tamamen turizm gelirinden de olmamak için. Vaka sayısı düşmezse bu sene turizm geliri de olmayacak, bu da ciddi sıkıntı yaratacak.


  • palmtree  (27.04.21 14:00:54) 
Saçmalık, başka bir şey değil.


  • roket adam  (27.04.21 14:11:05) 
kazan kaynıyor, kurbağa ne olduğunu anlamıyor. şeriat bir günde gelmeyecek. kıyı kıyı gelecek. mahalle baskısıyla gelecek.

@palmtree : alkol yasağı ile turizm gelirinin ne alakası var?
  • co2s2  (27.04.21 14:25:25) 
Zerre mantığı yok. Ramazan'da alkol satılmasın, bundan sonraki senelere de örnek olsun davranışı. Bugüne dek yasaklamamış olmalarına şaşırıyorum ben asıl.


  • wild honey suckle  (27.04.21 14:31:55) 
İkinci paragrafa 17 günle başlayıp alkol yasağına geldiğiniz için biraz karışmış soru.

Alkol yasağının hiçbir manası yok. SIFIR. Tamamen şov, birilerine güzel görünme çabası, ne derseniz artık. Rekabet kısmı kılıfı.

17 günlük kapanma ise sayıları bir miktar düşürür mutlaka ama düşmese bile düşmüş gösterebilmek ve alınan tedbirlerin doğruluğuyla övünmek en büyük getirisi olacak. Çünkü gerçekten vatandaş düşünülseydi destek de açıklanırdı. Sonuç olarak kapanmanın ortalarına gelirken sayıların "düştüğünü" göreceğiz, sonuna doğru 5 binin altına düşecek, "koyulan hedefe" ulaşılmış olacak ve turizm için de ortam oluşmuş olacak benim anladığım.
  • infernal majesty  (27.04.21 15:01:15) 
Abi konunun hükümetle dinle ilgisi yok, direkt devletle ilgisi var.

Devlet dediğin şey bir coğrafyada şiddet tekelini elinde bulunduran organizasyondur. Güçler ayrılığı vs. dediğin şeyin temeli, bu yapının fazla güçlenip düz insanın canına okumasının önüne geçmektir. Serbest, denetimsiz bırakırsan büyür, güçlenir ve insanları baskılar.

Biz (sadece TR değil, dünyadaki tüm insanlar olarak) bu mücadeleyi kaybettik. Bundan sonra ister alkolü yasaklar, ister vergi oranını %99 yapar, ister sokakta gezmeni engeller. Bunların hiçbiri için mantıklı bir gerekçeye ihtiyacı da yok, "öyle istiyorum kardeşim" dese ne yapacaksın?

Daha dün Almanya'da bir hakim, okullarda maske zorunluluğunu iptal etti, çünkü bununla ilgili milyon tane çalışma var, ve sonuçlar diyor ki maskenin hiçbir faydası yok. Noldu biliyor musun? Alman polisi hakimin evini bastı. Şaka değil, Almanya'da polis, aldığı bir karardan dolayı, sıradan vatandaşın bile değil, bir hakimin evini bastı. Orada durum böyleyken bizde ne olmasını bekliyorsun ki?

Hollanda'da sokağa çıkma yasağını protesto için 50 bin kişi sokağa çıktı bir ay önce, polis hepsini döve döve göz altına aldı. Ama George Floyd için millet sokağa çıkınca hiçbir şey olmamıştı. Bizdeki "bana kongre serbest, ama sana her şey yasak" anlayışından ne farkı var?

İnsanlar daha "sadece 17 gün" diye kendini avutsun dursun. Bundan sonra özgürlük falan yok. Devlet süt iç derse süt içeceksin, su içme derse su içmeyeceksin. Artık böyle. Geçmiş olsun. Baştan izin vermeyecektin.

İyi vatandaş rolü oynayıp "ama bilinçli olalım, ama virüs ühü ühü :'(" diyenlere ödül olarak yılda 1-2 gün sokağa çıkma izni verilir belki. Onlar oradan devam etsin. Sokakta maske takmayan adamı arayıp polise ihbar edenler vardı burada "ama kurallara uyacak kardeşim" diye. Al sana kural, sabaha kadar uyarsın artık.
  • plutongezegendegilmi  (27.04.21 15:19:32 ~ 15:28:16) 
benim asıl merak ettiğim
üreticiler nasıl bişey demiyor? veya içki ruhsatı olan yerler.

bir de dikkat çekmek isterim, alkol demek, alkol yasağı diye duyurmak bile uzaklaştırmak için. her şey söylemle, dille başlıyor. tentürdiyotun yanına bişey almıyorum. içki alıyorum. alkol laboratuvarda olur. içki sofrada olur hepimiz neden alkol diyoruz. amaaaan neyse.

plutongezegendegilmi+1
  • rewlack  (27.04.21 15:23:48) 
dini, siyasi tarafini bir kenara birakacak olursak. ayni yasagi guney afrika'da uyguluyor. onlarin mazareti:

saglik sisteminin uzerindeki yuku hafifletmek.(alkol zehirlenmesi, alkollu kavga, alkollu kaza vs..)
  • buenosdias  (27.04.21 16:57:51) 
  • rewlack  (28.04.21 15:31:14) 
[]

Gündemi Meşgul Eden Son İyi Haber

Hafızamı ufaktan yokladım da yıllardır güzel ve herkesi mutlu eden bir habere rastlamadım. Varsa da ben kaçırmışımdır. Arada bir bazı sporcuların başarı haberleri geliyor ama o haberler de çok kişiye ulaşmıyor.

Sizin hatırladığınız gündem olan son iyi haber neydi ve ne zamandı?


 
İzmir depreminde enkazdan bir bebek çıkarılmıştı.


  • chavezding  (25.04.21 13:21:20) 
karadenizde doğal gaz bulundu :)


  • halanne  (25.04.21 15:03:11) 
filozof atakan


  • rewlack  (25.04.21 15:21:24) 
Aziz Sancar’ın Nobel ödülü


  • sumuklu asilzade  (26.04.21 04:35:51) 
[]

Erler Film dizileri

Bu film şirketinin herkes tarafından bilinen, çok klişe senaryosu olan, kalitesiz oyunculuk ve yapımı olmasına karşın uzun soluklu yayınlanan bir çok dizisi var.

çiçek taksi, akasya durağı, arka sokaklar ve cennet mahallesi aklıma gelen ve zamanında bir çok bölümünü izlediğim diziler.

hala sıkılınca çiçek taksi izlerim, bazen yemek yerken cennet mahallesini açar izlerim. denk gelirsem arka sokaklar ya da akasya durağına biraz bakarım. üstelik bu dizilerle dalga geçerek izlerim. oyuncuların taklidini yapar, söyleyeceklerini tahmin eder önceden söylerim falan. klişeden ölen diziler yani.

ama yine de severim. 500+ bölüm yaptıklarına göre başarılı da diyebiliriz bu diziler için.

cidden merak ediyorum, nedir bunun olayı?
izleyip beğenmek için hiç bir sebebim olmamasına karşın kendini izletebilen saçmalıklar bunlar. nasıl oluyor? çok basit olması mı bunları başarılı yapıyor.

 
Basit çok kafa yordurmayacak ve aynı zamanda izleyinin kendini bulabileceği halk dizileri


  • paramolacak  (25.04.21 00:41:25) 
olayı akpnin 20 yıllık iktidarı ile aynı.

sıradan, klişe, hiçbir şey vaadetmiyor, iddiası yok, düşünmeye yöneltmiyor
  • sanguine  (25.04.21 01:04:09) 
Çiçek taksiyi diğerlerinden ayrı tutuyorum o dönemin en iyi dizilerindendi.

Diğerlerine gelecek olursak normalde zap yaptığınızda bir filme diziye denk geldiğinizde kimse yarısından itibaren dizi/film izlemez/sevmez ama bu tip filmlerin yarısı yoktur aç izle olaylar part halinde gelişir sanki 5skeç birleşmiş film olmuş gibi bir derinlik falan yoktur. O yüzden takipte etmene gerek kalmaz ve izlenir
  • respect  (25.04.21 12:18:28) 
Yanılmıyorsam cennet mahallesi de bu şirketindi. Bence piyasayı iyi okuyan bir yapım şirketi. Tutmayan çok işi var ama şöyle düşünün Amerikan sitcomları da böyle değil mi? Çok derin anlamlar yüklememek lazım


  • olaylar olaylar  (25.04.21 13:11:13) 
[]

Odam Çok Havasız

Penceremi açsam da odam yeteri kadar hava almıyor.
Kapattığım gibi havasız oluyor.

Hava temizleme makineleri bu sorunu çözer mi?
Pencereyi açmak dışında yapabileceğim bir şey var mı?

 
1. Klima

2. Pencere tipi aspiratör
  • Mirket  (24.04.21 11:55:13) 
pencereye fan taktırın.


  • aslindasorunumpsikolojik  (24.04.21 14:34:43) 
[]

[Eksisozluk] Mobil Uygulama

Engellediğim bir çok yazar var, bazı başlıkların ilk entry'sini görmüyorum.
Eksisozluk mobil uygulamada "gizli sekmede aç" gibi bir şey var mı? Yani log-out olmuş gibi göreyim? öyle bir fonksiyon yok da en kolay nasıl olur



 
Şükela modda aç, o zaman hepsi görünüyor.


  • Avoiding The Puddle  (24.04.21 00:25:15) 
ben en basitinden sayfa içinde ‘a’ harfini arıyorum o zaman çıkıyor.


  • gelecegin yildizi  (24.04.21 14:09:29) 
[]

Borsa İstanbul'daki Küçük Yatırımcilar

2020 Mart ayından sonra Borsa İstanbul a yeni gelen çok sayıda kullanıcı olmuştu. Son aylarda borsada kayıplar yasaninca o kişiler çıktı mı? Bir sene önce gelen küçük yatırımcılar arasında ne kadari aktif olarak devam ediyor alım satım yapmaya?




 
2020 Nisan yatırımcı sayısı: 26.808.208
2021 Mart yatırımcı sayısı: 27.883.519

Kaynak:
www.mkk.com.tr
  • Mirket  (18.04.21 11:28:49) 
Yatırımcı sayısının hiç bir anlamı yok. Önemli olan hacim ve aktif yatırımcı sayısı.

Evet hacimler gözle görülür bi düşüş var. 2020 sonuna göre %20 civarı.
  • Mcfly  (18.04.21 13:31:48) 
Yabancı çıkışı da oldu çokça ama karını alıp çıkan çok az kişi olmuştur. Hele hele mb başkanının görevden alınmasıyla gelen ve şu an hala devam eden düşüşlerle zararda olan el mecbur bekliyordur.

Ben 3x yaptım mart'tan bu yana yaptığım kara göre çok ufak bir zararım var ama acelem olmadığı için bekliyorum örneğin.
  • chicha_v2  (18.04.21 13:39:58) 
Benim çevremde küçük balıklar kriptoya geçeli çok oluyor. En son günlük hacmi 2 milyona kadar çıkan bir arkadaşı binance üyesi yaptım. O da borsada alım satımı bırakmıştı. İnsanları bezdirdiler ve hacim de bunu gösteriyor. Hiç mkk değeri paylaşmayın boşuna.


  • zoghurt  (18.04.21 14:15:45) 
[]

[İngilizce] Gay sözcüğü üzerine

Flinstones'ın jeneriğini izlerken farkettim, "gay old time" diye bir ifade var. gay sözcüğünün neşeli, eğlenceli anlamına geldiğini biliyorum. eskiden bu anlamda kullanılıyordu ama artık kullanılmıyor diyebilir miyiz? yani bu şarkıyı 60 sene önce değil de bugün yazsalardı gay old time demezlerdi bence.
www.youtube.com

türkçe'deki sevişmek ifadesi önceden karşılıklı birbirini sevmek anlamına gelirken şimdi cinselliği çağrıştırması gibi. şimdi kimse "onlarla aramız iyi, ailecek sevişiyoruz" demez ama 30 sene öncesinde kullanılırmış bu ifade.

 
kendi sorunu kendin cevaplamışsın, acaba konu hakkında okuma yapmak mı istiyorsun diye düşündüm. bahsettiğin konuda anahtar kelime dil değişimi yani language change.

www.thoughtco.com
  • birsürüsorumvarr  (16.04.21 00:29:24 ~ 00:30:00) 
Katılıyorum.

Sözcüklerin anlamı zamanla değişir. Örneğin eskiden oğul hem kız hem erkek çocuk için kullanılıyormuş.
  • howfaristhesky  (16.04.21 00:29:57) 
ingilizcedeki gay sözcüğü aslında neşeli anlamına geliyor fakat eşcinsel manasında kullanımı günümüzde daha ön plana geçti. kimse neşeliyim demek için gay'im demez artık. ama soyadı bile gay olan insanlar var. bizdeki altıntop vb. gibi.


  • vizivozo  (16.04.21 02:55:40 ~ 05:47:57) 
evet misal eski bir kitabı okuyorsanız, örneğin lord of the rings, orada gayly, gay falan gibi kelimelere çok rastlarsınız.

bunun dışında bir de queer var mesela. queer garip demek eski ingilizcede. şimdi yine eşcinsel anlamında kullanılıyor.
ya da bitch dişi köpek anlamına geliyor normalde. falan filan.
  • bohr atom modeli  (18.04.21 13:57:00 ~ 13:58:45) 
[]

Sözlükte ref entryleri vermek yasak değil mi

çok fazla referans entry'si var ve bazı başlıklar tam anlamıyla çöplük.
yasak değil mi? entry yanında şikayet butonu var ama o yazar olan olmayan herkesin kullanabildiği bir buton.



 
sözlükteki kural setlerinden vazgeçileli çok oldu.
bu referans entry'si olayı çok ufak bir detay bence artık.

  • teritori  (15.04.21 10:48:53) 
ben 3 sene önce falan binance için girmiştim, o zaman ref olmadan zaten üye olunamıyordu. unutmuşum zaten bile.

2 ay önce falan sildiler. kanzuk dürüm yesin de nereden yerse yesin mantığı en baştakileri silmişler :D
  • passion rules the game  (15.04.21 12:53:46) 
[]

Yeni doğan bebek hakkında aşırı cahil sorularım

Yeni doğan bebek videosunda görmüştüm bebek strec filme sarılı gibi paket olarak doğmuştu. Doktor eliyle o paketi açtı.

Anne karnından öyle tek parça poşete sarılmış gibi çıktıkları oluyor mu? Hangi durumda öyle oluyor, buna ne deniyor? O paket açılmadan bebek aslında doğmamış mi oluyor?

--
Ek soru:
Bir kadın hamile olduğunu bilmiyormuş, karın ağrısı sanıyormus. Klozete oturmuş ve çocuk doğmuş, klozete düşmüş. Kafası ters şekilde düşmüş içine. Sonra bakmışlar ki bu bir bebek. Sözlükte başlığı da var, çok nadir bir durum değilmiş bu zaman zaman boylr olaylar oluyormuş.

Haberde böyle yazıyordu. Gerçek mi değil mi bilmiyorum, bunun aşağı yukarı böyle olduğunu varsayalım. Çocuk boğulmaz mi? Yoksa yeni doğan bir bebek bir süre nefes almadan durabilir mi?

İlk nefesini ne zaman alır bebek? Göbek bağı kesildiğinde mi?

Ciddi sorular, teşekkürler.

 
streç filme benzettiğin şeye amniyotik kese diyorlar. gerisini bilmiyorum.


  • isveperver  (09.04.21 23:13:04) 
İlk sorduğunuz sanırım amniyotik kese. O şekilde doğan bebekler oluyor nadir de olsa. Çünkü öyle bir olay olunca genelde haber oluyor.


  • dissendium  (09.04.21 23:16:39) 
ikinci durumlarda epey kilolu insanlar hamile olduğunu fark etmiyor ayrica adet/regl düzeni bozuk kimseler. Sahiden doğurduğunda hamile olduğunu anlayan insanalar var. Olabiliyor.


  • velvetmorning  (09.04.21 23:46:35) 
www.instagram.com

Bunlara hayranım ben ya <3
Yalnız ben mi kötü düşünüyorum bilmiyorum ama son dönemde sanki doktorlar şova dökmek için böyle çıkarıyorlar bebeği :/ bir İspanyol doktor vardı dünya kadar kesesiyle bebek videosu var profilinde.
Planlı sezaryenlerde kese patlamadığından bu şekilde olabiliyor doğum.
Amnioticsac diye aratabirsin instagramda.
Ben normal doğumu biliyorum, bebek doğar doğmaz ağzından bir sıvı çıkarıyorlar/siliyorlar. Normal doğumda bebek çıkarken aldığı o sıvı alerjik olmak ihtimalini çok düşürürmüş ama boğulmasın diye fazlasını siliyorlar tabii.
Suda doğum yapıldığında da çocuk suya düşüyor 1 saniyede alıyorlar, o klozete düşen bebeği de beş dk tutmamışlardır herhalde :/
Tlc de hamile olduğumu bilmiyordum diye bir program vardı bir ara o tip kadınlarla dolu ama ben anlayamıyorum ne kadar kilolu olursan ol 8. 9. Ayda bebek öyle hareketler yapıyor ki kaburgan çıkacak sanıyorsun. Bunlar gaz mı sanmış tekmeleri nedir :)
  • somethinginthewayshemoves  (10.04.21 02:15:27) 
[]

Brave Browser oyun değiştirici olabilir mi?

Brave iki sene kadar önce denemiş, beğenmiştim. BAT coin veriyordu kullandıkça. o günlerde sanırım 0.2 dolardı bir BAT (şuan 1.2)

Ara ara kullanırdım, dün BAT programına dahil oldum ben de. 5 dolar cent kadar birikti bir günde. çok az. maksat para biriktirmek değil zaten. internet ekosisteminde gördüğün reklamlardan bir kısım gelir elde edip içerik oluşturucalara bahşiş vermek.

iki sene önce bu tarayıcı ilk çıktığında biraz burun kıvırıp saçma bulmuştum ancak şuan oldukça başarılı buldum, tarayıcıyı da BAT coin olayını da.

zaten tarayıcı chrome'un ungoogled ve privacy'e önem veren hali. chrome'dan daha performanslı.

velhasıl, brave hakkındaki düşünceleriniz neler? game-changer olabilir mi?

--
ek:
siz kullanıyor ya da BAT biriktirebiliyor musunuz?

 
bir süredir kullanıyorum ama belli bir miktar birikim yaptığım için bat ile gelen birikenler bana düşük geldiği için tıklamayı bıraktım.
performans olarak haklısın ama. hiçbirisi yanına yaklaşmadı bence.

  • rakicandir  (07.04.21 23:17:06) 
coin biriktirmesiz sadece performansı için kullanıyorum


  • freebird5406_2  (07.04.21 23:28:11) 
coin biriktirmesiz kullanıyorum ve oldukça memnunum +1


  • semyasa  (08.04.21 01:16:29) 
Nerdeyse iki yildir kullaniyorum. Cok basarili.


  • fakyoras  (08.04.21 11:54:57) 
[]

Son Ekstreden Kalan Borç Kredi Skorunu Etkiler mi?

Geçen ay kredi kartı harcamamla ilgili ufak bir hata yaptım ve borcum biraz yükseldi.

Kredi kartımın asgarisinin üstünde bir ödeme yaptım ancak dönem borcunun bir kısmı kaldı. Günlük olarak faiz uygulanıyormuş, hesapladım, ay sonuna kadar ödemesem de ciddi bir tutar olmayacak.

Kredi Kayıt bürosuna gecikme bildirimi yapılmıyormuş asgarisi ödendi diye, sadece borç tutarı bilgisi aktarılıyormuş.

Gecikme bildirimi yapılmadığı için Findeks puanım düşmez diyebiliyor muyuz?

 
Cevap hem evet hem hayır.
Kkb aslında insanların ödeme performanslarına göre puan veren bir model ve bu modelin inputları var.
İnput sadece gecikme değil birçok şeyle besleniyor. O yüzden gecikme tarafından olumsuz etkilenmese de borç trendin, borç/gelir oranın, gelecekteki ödeme performansındaki kötüleşme vs gibi değişkenlere azıcık negatif input vermiş oldun.
Ha kkb de mi çalışıyorum hayır ama model kuran ekibin yerine koyduğumda bu inputları değerlendireceğimi düşünüyorum. O yüzden puanın direkt düşer olarak düşünme muhtemelen düşmeyecek ama artış hızında azalma olması daha olası.
Dediğim gibi bunlar benim bireysel kkblerdeki gözlemim. Kesin bir cevabını sadece modeli kuranlar bilebilir.
  • gokank4  (07.04.21 14:58:06) 
[]

Filtre Kahve Makinesi

Merhaba,

Yıllardır French press ile filtre kahve içiyorum. Arada bir aklıma kahve makinesi almak geliyor, sonra vazgeçiyorum.

Bu kahve makineleri 170 liraya da var 900 liraya hatta daha yüksek fiyata da. Suyu buharlaştırıp damla damla filtreden geçiren bir alet değil mi bu temelde? Bu kadar fiyat farkı neden? (Pro versiyonları hariç tutuyorum, evde kullanım için)

 
Evet tek mantığı bu, sebepleri malzeme kalitesi ikincisi de suyu kahvenin içinden geçirme sistemi hızının iyi ayarlamış olması

Standart bir filtre kahve makinası al geç çünkü attığın her adım yeni bir karar ve masrafla geliyor :)

Örneğin ben kahvemi çekirdek olarak alıp evde taze öğütecem diyorsun, bu sefer manuel öğütücü mü elektrikli öğütücü mü sorusu çıkıyor, bunlar da değirmenli ve bıçaklı diye ikiye ayrılıyor, bıçaklı alırsan kahvenin %20 si toz oluyor ve miktarda kayıp oluyor vs vs

Moccamaster filtre kahve makinası için oldukça iyi diyorlar fiyatı 2800 lira
  • freebird5406_2  (07.04.21 09:30:43 ~ 09:43:21) 
Ucuzlarda tek tuş var kahveyi suyu koyup basıyorsun.

Pahalılarda temel fark zamanlayıcı vs var. Bir de sertkik ayarı var, suyun geçiş hızını vs ayarlıyor.
  • Cinfizz  (07.04.21 10:03:18) 
bana kalırsa makina alma. filtre kahve makinaları çok kişinin kahve içeceği bir ortamda sürekli sıcak ve "iyi" kahve bulunsun diye varlar. ama iyi derken, gayet içilebilir seviyede normal kahve yapmış olursun.

tek başına kahve içiyorsan her trülü french press'te yapılan kahve daha iyi. bu keyfi artırmak (ya da değiştirmek) istersen mocha pot, V60 ya da aeropress alabilirsin.

tabi herkesin damak zevki farklı ama genel kanı bu yönde.
  • istanbul kanatlarimin altinda  (07.04.21 10:07:34 ~ 10:14:32) 
Tek başınaysan ya küçük kahve makinelerinden öneririm ya da V60.

Kahve demlendikten bir süre sonra tazeliğini yitirir. Tadı kaçar. Demlenmesi biter bitmez tüketilince daha lezzetli oluyor.

Bahsettiğim makine: www.hepsiburada.com

Bunda maksimum su koyunca 2 kupa kahve çıkıyor. Kağıt filtre olarak 2 numara kullanırsın. Alttan ısıtma olması önemli. Hemen soğumasını engeller.
  • himmet dayi  (07.04.21 10:26:22) 
Mocha pot.


  • hepbiarayisicinde  (07.04.21 10:48:07) 
sinbo nun ürününü 100tl ye a101den almıştım. piyasadan 30-50tl altınaydı. 3-5 gün denedim olacak gibi değildi. diyorum kendime karlısın ucuza buldun bir yandan su damlatıyor olması plastik kalitesizliği.. ve sonunda gittim iade yaptım. alacaksanız imkanda varsa 500tl bantlarında olanı tercih edin. sağlam kaliteli tok ürün


  • hunharca ben  (07.04.21 10:50:04) 
En küçüklerden en ucuzunu alın, daha sonra isterseniz kaliteli kahve alırsınız


  • howfaristhesky  (07.04.21 10:59:02) 
evimde kullanmıyorum ama sağda solda gördüğüm kadarıyla, makinenin çok pahalı olması doğrudan anlaşılabilir bir lezzet farkı yaratmıyor. çok çok ucuz bir makine alıp ağzınıza plastik tadı gelmesi ayrı bir konu. sonuçta filtre kahve makinesinin yapacağı iş çok çok basit ve hepsi de aynı işi yapıyor. espresso makinelerindeki gibi basınç farkı bilmemne yok.

malzeme kalitesine güveneceğiz markalar arasından en ucuz olanı alın. asıl yatırımı daha kaliteli kahve alarak yapın. çok daha fazla fark edecek.
  • co2s2  (07.04.21 11:26:08) 
sakın makine alma boşuna, dediğin gibi pro makineler almadığın sürece hepsinin mantığı aynı. ben de sizinle aynı durumdayken makine aldım ve ardından da öğütücü.
tek tavsiyem makine falan uğraşmayın, gidin bir öğütücü aldın. çok daha lezzettli kahveler hazırlarsınız. ben sırf makine aldım diye makinede yapıyorum. tek ve iki kişi için ev kullanımında french candır. 600 küsür para bayıldım ama french'e artı olarak bir noktasını göremedim.

  • ada meltemi  (07.04.21 11:35:04) 
Bende arzum ar3046 var, aldığıma biraz pişman oldum. Kahveyi yaptığım anda tamamı içiliyorsa hiç problem yok, ama cezvesinde kalan soğuduysa ısıtamıyor.


  • vatanperver  (07.04.21 12:55:13) 
[]

Kripto Paraların Botları Nasıl oluyor

Arkadaşlarımın hep bot'ları var. Sadece arkadaşlarımın değil, bir çok kişiden duyuyorum. Hepsi yazılımcı değil ya?

Bu insanlar borsaların Api endpoint'lerini kullanarak kendileri mi bir bot uygulaması yazıyor yoksa borsalar son kullanıcılar için arayüz üzerinden bir bot sunuyorlar mı?

* Kendi yazdığım basit bir bot ile borsanın sunduğu arasında fark var mı?

 
soruya yancı geldim.
Botları nasıl binanceye baglıyorlar ya da baglıyorlar mı nasıl oluyor.

  • liberal  (05.04.21 10:35:15) 
bot satin aliyor olabilirler, githubdan open source bot buluyor olabilirler. kendi yazdigin botla baskasinin sundugu bot farklidir tabi ki.

yanci soruya cevap:

binance'in API'i var. oradan senin hesabinda yetkili bir API key ve secret olusturuyorsun.
  • eksi sozlukte eksiyen adam  (05.04.21 10:56:54) 
bot dediğin şey api üzerinden bilgi çekip ona göre satış - alım emri veren bir yazılım. bu işte para var ama bot kullananlar değil, bot yazıp satanlar daha çok para kazanıyor. çünkü her senaryoda başarılı olabilecek bir bot yazmak mümkün değil.


  • roket adam  (05.04.21 10:59:54) 
borsalar bot sunmuyor. her borsanin API'yi var. kod uzerinden islem yapmak ve borsanin verilerine ulasmak icin. eger yazilim bilgisi varsan ve bir sistem uzerine trade yapiyorsan kendi botunu yazabilirsin. ayrica aylik/yillik uyelik bazinda hizmet sunan botlar da var. hazir sistemlerden birini kullanabilirsin yada ufak surukle birak tarzinda kendi algoritmani olusturabilirsin.


  • crucio  (05.04.21 11:32:10) 
Trading'e izin verdiğin bir API kodu oluşturursan botlar işlem yapabilir.

eskiden tek emir verilebiliyordu mesela "düşerse stop loss, çıkarsa kar satışı" emri vermek için bot gerekiyordu.

veya ben trading için de "ma50 ma21'i keserse ve rsi şöyle ise x yap" tarzı emirler verebildiğim bot bakmıştım mesela. Ama otomatik şeye bırakmak bazen çok ters durumlar da oluşturuyor en önemli şey onu iyi kurmak.

illa göz atıcam diyorsan online olanlardan birine göz atabilirsin: cryptohopper
  • nhk ni youkosu  (05.04.21 12:00:38) 
binance trading bot diye aratirsaniz bir suru site var. bunlara uye oluyorsun, binance api bilgilerini giriyorsun, sonra algoritma yaziyorsun ya da marketplace varsa ordan hazir algoritmalardan birini seciyorsun bot ona gore alim satim yapiyor.


  • tahtakafa  (05.04.21 12:05:48) 
[]

Belgesel Önerisi

Uzun zamandır bir belgesel izlemedim. Ne önerirsiniz?

Food inc, age of stupid, the century of self, supersize me, the minimalists... bunlar tek seferde aklıma gelen belgeseller. bunları beğenmiştim, bu minvalde sizin de beğendikleriniz neler?


 
www.youtube.com

Zeitgeist III Moving Forward
  • elijahz  (29.03.21 20:56:35) 
hepsi belirttiğiniz minvalde olmayabilir ama size yine de şöyle bir öneri listesi sunayım:

koyaanisqatsi
Icarus
Ekümenopolis
The Human Body
wild wild country
fed up
What The Health
Before The Flood
Three Identical Strangers
Mind Explained
Al Midan
The Edge of Democracy
Last Men in Aleppo
La Commune
Plastiğin Yolculuğu
Requiem for the American Dream
Sour Grapes
Winter on Fire
The Social Dilemma
Mourir a Madrid
  • dali dili havali korna  (29.03.21 21:03:19) 
ara ara canım sıkılınca bu kanalda takılıyorum --> www.youtube.com
özellikle most dangerous roads in world serisi güzel.

  • roket adam  (29.03.21 21:55:43) 
[]

İnternetin Garip Davranışı (Fiddler içerir)

Az önce bir bağlantıyı incelemek için Fiddler'ı açtım ve network dinlemeye başladım. internet koparsa WiFi'yi kapatır açarım diye düşündüm.

O sırada bir sekmede kabloWebTV'den canlı TV izliyordum. (kablonet kullanıcısıyım) Hiç kesinti olmadı.
ama gmail'e girmeye çalışınca girmedi. youtube, google vs hiçbirine girmedi.

eksiduyuru'ya gireyim dedim. buranın image, CSS ve JS'leri olmadan site sadece yazı olarak yüklendi. giriş yap dediğimde yine bağlanmadı, ERR_NETWORK_CLOSED gibi bir hata geliyordu.

fast.com'a girdim, site açıldı. CSS ve JS'ler de geldi. ama hız testi yapmak için server'a bağlanmadı. hatta "internete bağlı olmayabilirsiniz" diye bir uyarı verdi. network'ten incelediğimde bir kısım baplantının yine erişelemediğini gördüm.

bunun gibi daha bir çok site denedim. kimi açıldı, kimi yarım açıldı, çoğu açılmadı.

çalıştığım firmanın sitesine bağlandım (AWS'de) oraya ulaşamadı. yine AWS'de konuşlanmış başka bir sitemize baktığımda ona erişebildim. configuration'lar benzer halbuki (biri(açılmayan) Ireland diğeri Frankfurt olabilir ama ikisi de İrlanda diye hatırlıyorum)

fiddler'ı kapatınca ya da ağ dinlemeyi bitirince sorun düzeliyor ancak benim merak ettiğim nasıl oluyor da kimi siteye erişip kimisine erişmiyor. mesela eksiduyuru anasayfası geliyor ama giriş sayfasına girmiyor. (CSS ve JS'lerin yüklenmemesini anlarım da serverdan dönen farklı sayfaları anlamadım)

ipconfig /flush yaptım düzelmedi.
farklı tarayıcı, gizli mod, tüm çerezleri silmek gibi şeyleri denedim yine değişmedi.

---
Teknik olarak izahını yapar mısınız
1 - fiddler neden bağlantıyı kesintiye uğratıyor?
2 - bir kısım sitenin/sayfanın erişilip bir kısmının erişilememesi neden?

 
Baglanmaya çalıştığın sitelerin önünde waf koruması var ise onun hassasiyet ayarlarıyla orantılı olarak engellenebilirsin


  • mirty  (16.03.21 23:15:08 ~ 17.03.21 00:39:36) 
root certificate yuklememissin cunku


  • nibba  (16.03.21 23:58:20) 
[]

Yeşilçam - Türk Sineması

Türk sineması ile yeşilçam aynı şey midir yoksa Yeşilçam 60 - 90 yılları arasında çekilen filmlere mi denir? Wikipedia yeşilçam maddesini Türk sinemasına yönlendiriyor. yeşilçam kavramı hala devam ediyor mu, bugün çekilen bir türk filmine yeşilçam der miyiz?

eskiden film şirketlerinin ofisleri istiklal'deki yeşilçam sokağında bulunduğu için bu isim verilmiş. peki bu sokak neden bu ismi almıştır, bir hikayesi var mı?


 
yeşilçam için türk sineması'nda önemli bir dönem diyebiliriz. bu yüzden türk sineması yeşilçam'dır demek yanlış olacaktır. film üretimi, dağıtımı ve diğer birçok konuda kendine has özellikleri olan bu dönem, başlamış ve bitmiştir.


  • isveperver  (14.03.21 22:17:37) 
[]

Sodexo Mobil Ödeme

Sodexo mobil ödemeyi yanlış mı kullanıyorum?

sodexo pos cihazında sorun çıkarsa ya da yanlış cihazı getirirlerse paketçiye tekrar gelmesine gerek olmadığını, pos yerine mobil ödeme ile ödeyebileceğimi söylüyorum.

onlar da dükkandan arıyorlar, kodu söylüyorum, ödeme tamamlanıyor.

kodu söylerken ben kaç para ödeneceğini görmüyorum ya da kodu söyledikten sonra benden bir onay istenmiyor. ödendikten sonra şu kadar ödendi diyor.

sözgelimi dükkan sahibi yanlışlıka 41.50 yerine 415.0 tuşlasa hatalı ödenmiş olacak.

neden bir onay butonu koymamışlar ki? (bitaksi'de var mesela)

 
çünkü öyle bir sistem olarak tasarlanmadı. fiziki olarak ödenmesi gerekiyor. yüzyüze. belki ilerde geliştirirler kod gelmeden onay butonu ile


  • ShadowOfMoon  (12.03.21 00:32:56) 
[]

Web Sitesi XHR ve WebSocket dışında başka nasıl iletişim kurar?

sorumu örnekle açıklayım.
sözgelimi; bir dashboard'ım var ve veriler server'dan geliyorlar. her saniye güncel veriler geliyor ve dashboard'ım update oluyor. bunu api'ye bir ajax isteği atarak da yapabilirim, ya da backend'de bir websocket serveri oluşturur ve WS ile iletişim kurarım.

her ikisi de tarayıcıda devoloper tools'ta network sekmesi altında görünür, gerektiğinde verileri inceleyebilirim.

bir başka yöntem var mı?

---
Jira'da başkası dashboard'ı güncellendiğinde diğer kullanıcılara bildirim geliyor ya da sayfa güncelleniyor. network'ü inceledim ne WS bölümünde ne de XHR bölümünde herhangi bir request yer almıyor. o zaman başka bir yöntem kullanıyor olsa gerek? nedir?

 
http long polling diye eskilerden kalma bir yöntem var ama onunda devoloper tools da görünmesi lazım.


  • Sir Anthony Hopkins  (09.03.21 13:56:08) 
İki yöntem daha var, birisi SSE diye bişey, yeni bir teknoloji. Ben severek kullanıyorum ama doğru düzgün yaygınlaşmadı niyeyse: developer.mozilla.org

Diğer yöntem de http long-polling dediğimiz bir yöntem. Çok eski, hala kullanan var mıdır bilmiyorum. Basitçe isteği atıyorsunuz, bağlantıyı açık kalıyor, sunucu yeni bir şey göndermesi gerektiği zaman dönüyor cevabı. Client cevabı alınca tekrar istek atıyor falan.

Jira'yı ya da bunların network tabında nasıl göründüğünü bilmiyorum, ama ona çok güvenmemek lazım, o hengamede kaybolmuş olabilir.
  • plutongezegendegilmi  (09.03.21 13:57:36) 
[]

Kırmızı Oda Nazlı

Bu diziyi izleyenler nazlı karakteri hakkında bilgi verebilir mi?

Ben hiç izlemedim bu diziyi. Bi arkadaşım entrysinde kendisini ve yaşattıklarını bu karaktere benzetmiş o yüzden merak ettim nasıl bir karakter olduğunu.


 
Okumuş iyi eğitimli bir kız, zengin ve elit bir aileden geliyor ama sevgisiz büyümüş. Babası annesini terketmiş, annesi çok baskıcı bi kadınmış. Babası evi terkettikten sonra kızla da ilgilenmemiş pek.
Hiç dengi olmayan bir adam buna aşık oluyor, kız da başlarda yüz vermese de zamanla adamın kendisini çok sevmesine ve asla vazgeçmemesine kapılıyor. Evleniyolar, kız adama kapıldıkça adam uzaklaşıyor. Adam parayı buluyor kızdan boşanmak istiyor çünkü kız adamı takıntı haline getiriyor. Sürekli terkedilme korkusu yaşıyor, annesiyle babasıyla güvenli bir bağ oluşmadığı ve sevgisiz büyüdüğü için o sevgiyi adamdan almaya çalışıyor ama bu olay adamı sıkboğaz ediyor. Eski sevgilisine de aynısını yapmış kız ondan ayrılmışlar.

  • megalomaniac  (07.03.21 01:02:06) 
[]

Deri döküntüsü üzerine

kolumu sert bir cisimle (mesela tırnağım ile) kaşıyınca beyaz tozlar dökülüyor. falçatanın ters tarafını tıraş eder gibi koluma sürtünce biir sürü toz çıktı. bunları masamın üstüne döktüm ve biriktirdim. ufak bir yığın oldu. yarım çay kaşığı tuza benziyor. hacim olarak yer tutuyor ama çok hafifler.

ben yapmasam da bunlar zaten gün içinde dökülüyordur. bu iyi bir şey mi? ölü derinin atılıp yenisinin inşa edildiğini biliyorum. o zaman iyidir bu?

sizde de böyle çok çıkıyor mu?

vücuma nemlendirici mi sürmeliyim bunu engellemek için?
(bu durumu engellemeliyim? dökülsün, ne var ki?)

bence sağlığım yerinde, ama yine de bilmediğim bir şey olabilir mi bu?

teşekkürler.

 
cildiniz çok kuru. bol su ve nemlendirici iş görür. dökülsün ne var ki diyebilirsiniz ama ufak sıyrığın yara izi bırakacağı kuruluğa gelmiş anlattığınız kadarıyla.


  • amugochi  (05.03.21 14:48:01) 
duşta kese + kuru fırçalama + nemlendirici


  • elorelia  (05.03.21 15:36:38) 
[]

GTA San Andreas - PC Ücretsiz

Pc için ücretsiz indirebileceğim legal bir platform var mı? steam'de ucuz, alabilirim. ancak bir kaç saat oynayıp nostalji yapıp kaldıracağım için satın almak istemedim. zaman zaman oyun mağazaları bedava oyun veriyorlar, belki bir tanesi san andreas'ı da veriyordur.
(not: torrent, crack vs kullanmayacağım)



 
Steam'de en son 2 saat oynanıp iade edilebiliyordu değişmediyse, öyle yapabilirsin.


  • signore  (05.03.21 13:11:28 ~ 13:11:51) 
[]

git rebase vs merge

rebase'e ihtiyaç duyuyor musunuz?

7-8 kişilik bir kaç farklı yazılım takımında bulundum. hiç rebase yapma gereği duymadım/duymadık.

siz çalıştığınız yerde rebase yapıyor musunuz?

commit'lerimi anlamlı yapmaya çalışıyoruz ve feature-branch'leri "squash and merge" şeklinde tek commit olacak şekilde merge'liyoruz. versiyon history mümkün mertebe temiz.

siz kullanıyor musunuz? rebase yapmayarak ne kaçırıyoruz?

edit: büyük proje, monolitik bir yapı ve zaman zaman aynı yerlere müdahale edebiliyoruz. rebase bizi bozabilir mi böyle durumlarda

 
Ben kullanıyorum sık sık, yani sık dediğim ayda 2-3 falan.

Squash and merge sevmiyorum çünkü history kayboluyor. Branch'te 50 tane commit'im var, hepsinde güzel güzel neyi nasıl yaptığımı yazmışım, bi squash ediyorum bilmem kaç bin satırlık bir tane commit haline geliyor, yazdığım yorumlar da kayıp.

Bunun sorunu şu, mesela bi tane middleware yazdım geçen ve yazarken de adım adım commit'ledim. Sonradan bakan biri middleware'ın o adım adım nasıl implement edileceğini görebilsin istiyorum. Niye başka türlü değil de bu türlü yapmayı tercih ettiğimi tahmin etmek zorunda kalmasın, baksın görsün. Öbür türlü ya baştan keşfedecek ya da hatalı bir şeyler yapacak, boşa efor her türlü.

Bir de mesela bi feature merge oldu, hata çıktı veya kısa bir süre sonra o feature'dan vazgeçtik diyelim. O durumda rebase büyük kolaylık, araya girip tık tık ilgili commit'leri ayıklıyorum, kalanlarla yola devam ediyoruz. Revert iyi bir tercih değil çünkü diğer developerlar o arada bir şey merge ettilerse conflict oluyor.

Projede şu an için 5 developer'ız ama proje büyük sayılır, dün baktım 18 milyon satır olmuş. Microservice ama monorepo. Rebase beni bozmadı henüz.
  • plutongezegendegilmi  (25.02.21 22:54:05) 
feature branchlerin bekleneni tek bir feature icermesi. o yuzden squash and merge'de history'nin kaybolmasi cok onemli olmuyor genelde. squash and merge'den ziyade developerlar kendileri squash'lemeyi de tercih edebiliyor. PR acacagi zaman kendisi squashleyip tek commit olarak gonderiyor bir cok arkadsaim.

rebase gerekli oluyor birisi senin degistirdigin seyler ustunde degisiklik yapmis olabilir, veya baska bir yerde yapilan degisiklik senin de kullandigin bir seyi bozmus olabilir. github uzerinde outdated branch'leri mergelememeyi secebiliyorsun. PR'da test calisiyorsa rebase yapip guncel haliyle testleri calistirmak daha dogru aslinda.
  • eksi sozlukte eksiyen adam  (26.02.21 10:19:24 ~ 10:20:07) 
[]

Gold Gym'e giden var mı?

Pandemi oncesi gidiyordum. Memnundum. Bir yıldır gitmedim, üyeliğim de bitti.

Giden varsa, nasıl orası? Kalabalık mı? Havuz kullanılıyor mu? Yeni üye olduysanız ne kadara üye oldumuz?


 
soruna cevap olmayacak ama ben de ilave bir soru sorsam. Pandemi öncesi gidiyordum üyeliğim bitti +1. bu süreçte üyeliği bitenlere indirim gibi bir uygulaması var mı?

not: ben hala gitmeye cesaret edemiyorum. Ama yüzmeye gitmeye ihtiyacım var. Ne kadar rahatlatıyormuş insanı yüzmek onu anladım.
  • kullanıcı adını aktif edemeyen insan  (11.02.21 08:42:37) 
Orayı bilmiyorum ama havuz kullanımı Türkiye’deki tüm salonlarda yasak.


  • patronaj1  (11.02.21 12:47:30) 
[]

JS'de try..catch kötü bir kullanım mı?

Javascript'te try..catch kullanımını nadir görüyorum, ben de bir kaç yıldır JS kullanıyor olmama karşın pek az kullanıyorum hatta kullanmıyorum.

JS öğrenmeye başladığımda "try..catch'i pek kullanmıyoruz" gibi bir şey duymuştum. try..catch önerilmeyen bir şey mi?


 
pek kullanılaman bir şey değil, try catch genelde servise çıkarken kullanılıyor. bir api'ye request atınca ordan error'a düşünce throw atmak için kullanılıyor.


  • ayin yazari  (12.01.21 23:34:58) 
javascript'te async islemler icin promiseler kullaniliyor cogunlukla. promislerde hatalar '.catch' metotuna bir fonksiyon verilerek yakalaniyordu. async await'in gelisiyle try catch kullanimi artmaya basladi.

eskiden
getPromise()
.then(function(result) {
})
.catch(function(error) {
})

olarak yazilan seyler artik
try {
getPromise()
} catch(error) {
}

seklinde yazilabiliyor. o yuzden eskiden oyleydi ama artik daha cok kullaniliyor diyebiliriz.
  • lemmiwinks  (12.01.21 23:43:24) 
peki hataları nasıl kontrol ediyorsun?

async await kullanırken catch kullanmak zorundasın. ben şahsen async/await'e geçtikten sonra çok rahatladım, callback hell'den de kurtuluyorsun. hem her şey alt alta olduğu için dümdüz yazabiliyorsun.

itnext.io

ya üstteki, ya alttaki olacak, ama sonuçta mutlaka bir catch olacak, ya try catch ya da .catch() şeklinde. diğer türlü hata kontrolü yapamazsın.
  • hayirsiz  (12.01.21 23:46:45 ~ 23:50:28) 
Çok sık kullanılmamasının bir kaç sebebi var.

1- Catch biraz pahalı bir işlem. Arkada yeni değişkenler yaratıyor, scope'u genişletmek zorunda kalıyor falan filan. Sık hata fırlatılmıyorsa sorun değil ama çok sık hata olan bir yerse biraz problem oluyor performans açısından.

2- JS async çalışan bi dil. Bu await keyword'ü gelmeden öncesi için konuşuyorum, try içerisinde promise dönen bir call var diyelim, resolve olduktan sonra yaptığın bir işlem patladığında catch bunu yakalayamıyordu. Bu özellikle yeni başlayan biri için gözden rahatlıkla kaçabilecek bir şey.

3- Eğer hatanın nerede olabileceğini biliyorsan if kullan. Yani x'in null olacağından şüpheleniyorsun diyelim, if(x){x.a} yap, else kısmında da hatayı handle et. Hem daha okunabilir, hem de çok daha hızlı. try-catch'i ne error geleceğini bilemediğin ve gelen error'u handle etmek istemediğin zamanlarda kullanmak daha mantıklı o yüzden.
  • plutongezegendegilmi  (12.01.21 23:58:52) 
javascript dili try..catch kullanimini zorlamiyor. o nedenle gelistirici tercihen olasi hatayi unit testler ile tespit edip kod icinde engellemeyi tercih ediyor. yani javascript gelistiriciyi bu konuda ozgur birakiyor ve hata yakalamayi unit testlere birakiyor.

diger taraftan java, c# dilleri buna imkan vermiyor. kullanilan bir method exception firlatiyorsa bu kod blogunu try..catch ile sarmalamayi veya o methoddan bir exception firlatip eninde sonunda bir try..catch icinde yakalamaya zorluyor. yapilmazsa kod derlenmiyor.

iki strateji de duruma gore dogru aslinda. javascript daha esnek ve sorumlulugu gelistiriciye veriyor. java ve c# daha guvenli ve gelistiriciyi bu guvenlige zorluyor.
  • emrahday  (13.01.21 09:11:05 ~ 09:12:47) 
[]

sass vs less - css preprocessor

ben less kullanıyorum. bir kaç yerde sass daha iyidir demişler, versus şeklinde bir kaç yazı okudum, sass daha iyi gibi ama çok da belirgin bir şey yok.

ikisini de kullananlar varsa sass'a geçmek hakkında ne düşünüyor?

faal halde olan projenin css'leri ile ilgili bir çalışma yapacağız. şuan herhangi bir preprocessor kullanılmadan css şeklinde yazılmış, bazı sebeplerle less (ya da sass'a aktaracağım). sass hiç bilmiyorum, eğer belirgin bir fark varsa sass'ı seçeceğim.

 
Öncelikle SASS değil SCSS kullanın. SASS'ın garip bir syntax'ı var, formatterları falan düzenlemek gerekiyor. Uğraşmaya ne gerek var.

SCSS'in compiler'ı yavaş. Ama SSR yapıyorsanız zaten bir şeyler derlenecek, çok büyük fark yaratmaz, boşuna client'ı yormazsınız, daha iyi bence.

Bir de totalde 5-10 kere kullanmışımdır ama SCSS'te fonksiyon yazmak daha kolay.

Yani bence de arada çok büyük bir fark yok, ama SCSS yerine LESS seçmek için çok belirgin bir sebep göremiyorum. SCSS daha popüler, o yüzden bi kaç sene sonrası için daha güvenli bir tercih gibi duruyor.
  • plutongezegendegilmi  (19.11.20 16:06:36) 
[]

Javascript Developer - Roadmap

Ben fullstack web geliştiriciyim. Tecrübe olarak mid-level diyebilirim.
Fullstack olmaktan vazgeçip JS developer olmayı düşünüyorum.

SQL, C#, dotnetMVC ile mesai harcamayıp sadece JS ve JS framework'leri üzerine mesai harcamayı düşünüyorum. Bundan sonraki iş tercihlerimi de buna göre yapmayı planlıyorum. İyi kötü C# ve SQL bilgim var, lazım olduğunda kullanırım yine. Benim bahsettiğim onları daha ileri taşımak için ekstra bir çaba göstermemek üzerine. Sonuçta işten artan vaktimde yeteneklerimi geliştirmek üzerine ekstra çalışıyorum ve hepsi için zaman yok.

Bu alanda olanlar ve bilhassa belli bir tecrübe sahibi olan yazılımcı arkadaşlar JS üzerine kariyer kurmak hakkında ne düşünüyor?

Somut bir şekilde yurtdışı düşüncem yoksa da olursa değerlendirebilirim. JS bu konuda avantajlı diye düşüyorum. TR için de iyi. Her yerde lazım JS.

 
daha onceden java yaziyordum, simdi agirlikli olarak javascript yaziyorum. cunku cagin gerekliliklerinden dolayi artik cok hizli bir sekilde api yazmak gerekiyor, bunun icin node.js cok uygun. cok hizli web gelistirme gerekiyor, react, vue gibi frameworkler ile bu mumkun. cok hizli mobil app gelistirme gerekiyor, her ne kadar nativ uygulamalar kadar olmasa da en azindan prototipleri react native ile yazmak mumkun. ya da desktop uygulamlari yazmak icin electron cok iyi. yani javascript ile her turlu ortam icin kod yazabiliyorum. bu en buyuk avantaji. ayrica javascript java veya c# gibi dillere nazaran daha liberal bir dil, istedigini bir sekilde yapabiliyorsun, cok kati kurallara bagli degil.

javascritp dilinin kotu tarafi ise cok farkli ortamlarda calistirildigi icin geriye donuk uyumlulik diye birsey yok, cok farkli standartlar var, nerdeyse her sene cok farkli degisikliklerle birlikte geliyor, ve her sene gelen bu degisiklikler her ortamda calismiyor. iste bu nedenle de dilin yaninda babel, webpack gibi araclarin yaninda typescript gibi supersetleri de ogrenme ihtiyaci doguyor.

java yazarken sadece oracle tarafindan yayinlanan guncellemeri takip ediyordum, ve java dilindeki kutuphaneler, ve frameworkler bu dilin kurallarina tamamen uyumlu bir sekilde gelirken, javascript ekosisteminde her gun yeni bir framework, kutuphane, arac populer hale geliyor. bu dilde yazanlar da cok hizli bir sekilde bu yeni araclarin pesine kosuyor, balon kopugu gibi yeni araclar piyasaya gelirken cok hizli bir sekilde yok olabiliyor. bu da teknolojiye yetisememe hissi uyandiriyor. "hype driven development" diye bir tabir ortaya cikti, her yeni seyin pesine kosan bu gelistirici kitlesi nedeniyle.

java veya c# gibi dilden gecen biri icin bu dil ozgurluk tanisa da farkli gelistirme pratiklerinin uygulanabilecegi javascript bazen adaptasyon problemi dogurabiliyor. ama her sekilde java veya c# dillerinden gelen biri eski aliskanliklar nedeniyle bu dilde temiz kod cikarma egiliminde oluyor.

yani ozetle java, c#, python, veya go dillerini bilen biri ikinci dil olarak hangi dil ogreneyim derse en buyuk aday javascript dilidir, cunku diger dilleri high level ihtiyaclar yonunde en iyi tamamlayan dil diyebilirim.
  • emrahday  (23.06.20 11:48:27 ~ 11:52:23) 
Hayatının en doğru kararını vermiş olursun. Basit, güncel, hızlı, güçlü ve yeterli. Yalnız bu kararın ekmeğini TRde yiyemezsin.


  • wiekannich  (23.06.20 15:14:34) 
I think you should try to use Typescript. We're currently moving from Javascript to Typescript for [Kapwing](www.kapwing.com), and I think Typescript is more modern and resilient.


  • jayenth33  (01.08.20 01:52:21) 
[]

hala efsane reklamlar çıkıyor mu

eski tv reklamları ara ara aklıma geliyor, 10 - 15 sene öncesinden kalma reklam repliği ya da jingle'i dilime dolanıyor. açık izliyorum arada bir çok güzel reklamlar çekilmiş. 2000-2005 belki 2010'a kadar.

günümüzde hala o tarz reklamlar çıkıyor mu? tv'm yok, 2010'dan beri izlemiyorum. o yüzden soruyorum. belki hala güzel reklamlar vardır da ben izlemediğim için görmüyorumdur.

benim bu günlerde görüp bildiklerim yüksek sesli ve bağıran aptal gibi konuşan reklamlar.

 
O eski reklamlar bence artık pek yok. TV’de bayağıdır sadece Survivor izlediğimden Atasay’ındı sanırım “Sana yakışanı tak” diye bir reklamı var. O çok hoşuma gidiyor


  • le jeune turc  (20.05.20 01:12:05) 
yakın dönem, yerlilerden (özgün iş mi değil mi bilmiyorum) beğendiğim birkaç örnek:

1 www.youtube.com

2 www.youtube.com

3 www.youtube.com

4 www.youtube.com
  • noxell  (20.05.20 01:32:43 ~ 01:42:59) 
[]

c# sıralama sorusu

içinde "istan" geçen ülke ve şehirleri sıraladığımda afganistan, bulgaristan, ...,istanbul, yunanistan şeklinde bir grup sonuç alıyorum.
ancak ben sıralamayı alfabetik olarak değil de, aradığım keyword'e göre yapmak istiyorum.

yani "istan" sözcüğü aratıldığında önce istan ile başlayanlar, sonra diğerleri gelsin.

nasıl yaparım?

 
her ogenin yanina istan'in indexini koyup ardindan ona gore siralayabilirsin. instr benzeri bir fonksiyon vardi sanirim c#'ta.


  • fakyoras  (19.05.20 20:55:44) 
dotnetfiddle.net

şuna bir bakın isterseniz.
  • inheritance  (19.05.20 21:08:39) 
[]

90'lar Türk Rock Gruplarından Biri

Sözlükte görmüştüm, az kişinin bildiği efsane şarkılar ya da o ayarda bir başlıkta 90'lı yıllarda faal olan bir Türk rock grubunun adı ve şarkısı (ya da youtube linki) paylaşılmıştı.

* 8bin kişi izlemişti o videoyu. Fazla bilindiğini sanmıyorum. (1 - 2 sene önce izledim)
* Eski bir yerde çekilmişti klip. Harabe diyebiliriz belki. Hisar/kale gibi bir yer olabilir.
* Şarkıda 4 tane erkek vardı. Grup elemanları.

Aklımda kalan kriterler beni bu* şarkıya/klibe götürüyor. ancak hatırladığım kadarıyla şarkı oldukça duygusaldı. hareketli, eğlenceli değil.

arıyorum, ne olabilir? şuan faal olan gruplardan biri olduğunu sanmıyorum.

*www.youtube.com

 
90'lar rock gruplarının hepsi 4 erkekten oluşuyordu ve hepsi harabede klip çekerdi. Hepsi siyah giyerdi ve hepsi uzun saçlıydı :)
Aklında kalan bir kaç kelime söylersen bulabiliriz belki.
Aklıma Gelenler:
Whiskey
Pentegram
Mavi Sakal
Acil Servis(hatta şu: www.youtube.com
Düş sokağı sakinleri (çok duygusallar ama rock grubu değil)
  • rastinon  (29.03.20 01:48:30) 
sallıyorum. haramiler - mavi duvar


  • windows95  (29.03.20 01:55:10) 
af grubu veya kramp olabilir mi


  • essoist  (29.03.20 04:21:57) 
af
olabilir. anilari sildim kalbimden

  • baldur2  (29.03.20 06:40:11) 
teşekkürler :)

klipte yağmur yağıyor olabilir.

Whiskey
Pentegram
Mavisakal
Düş Sokağı Sakinleri
Haramiler
Kramp
ya da af değil.
bunlardan daha az bilinen bir grup olmalı.

aklımda kalan görüntü af - af çıkıyor'a çok benziyor. asrın o grubun solisti galiba, daha sonra kendi ismiyle müzikler yapmış. acaba o mu diye düşündüm, izlediğim video youtube'dan kaldırılmadıysa, o da değil.

yani asrın ya da af olabilir. ama baktığım kadar ile onlar değil.

neyse, haramiler ve mavi sakal'ın duygusal şarkılarını severim. o ayarda sevdiğiniz başka grup varsa önerebilirsiniz.

teşekkürler tekrar.
  • biseysorcaktim  (29.03.20 14:48:04) 
Mor ve Ötesi Ayna ya da Kurban çıkıcak diye çok korkuyorum ddssfa
Şaka bi yana saydığın kriterlerin bi kısmını karşılayan (değilse de tavsiye niteliğinde varsayabilirsin) videolar şunlar:


Tüzmen- Son Rüya
www.youtube.com

Reflex-Sen Hep Benimsin
www.youtube.com

Ünlü-Rüya
www.youtube.com

Tual- Tual
www.youtube.com

Öztürk-Vasiyet
www.youtube.com
  • joker the one  (29.03.20 19:15:26) 
destan?


  • jimjim  (29.03.20 19:38:30) 
Kimse kargo dememiş
rashit
ya da kurban olabilir mi?

bir de hisar falan dediğin için
cankan "kendimi kontrol edemiyorum" demek istedim :D klipte kadın da var, bu değildir ama ama neşe olsun diye dinleyin :))
  • jimjim  (29.03.20 19:39:54 ~ 19:41:02) 
kargo, mor ve ötesi falan değil. ciddi ciddi az kişinin bildiği bir grup. bunlar öyle değil :D

belki entry sahibinin grubuydu o ve arkadaş çevresi dışında kimse bilmiyordu diye düşüneceğim artık.

ya da af - af çıkacak adlı şarkıydı ve ben kendimi yanıltıyorum.
  • biseysorcaktim  (29.03.20 19:53:21) 
tamamen sallıyorum ama SAĞANAK olabilir mi?


  • heolm  (30.03.20 11:19:57) 
[]

İki farklı işlem işlemci için aynı yükte midir?

Çok temel bir soru sanırım ama nasıl olduğunu merak ediyorum.

Çok basit bir aritmetik işlemi(a) ile daha büyük sayıların(b) kullanıldığı bir aritmetik işlemi bilgisayar için aynı zorlukta mıdır ve benzer miktarda kaynak tüketir? eğer evetse, neden?

a: 5*5;
b:999999999999999999999999999999999999999e160*999999999999999999999999999999999999999e50

 
genelde evet ama orneginizde muhtemelen hayir.

orneginizdeki sayi cok buyuk, yani overflow olacak. gercekten bu sayiyi hesaplamak isterseniz farkli bir datatype (integer, float degil de mesela java'dan BigDecimal) ihtiyaciniz olacak. bunlarda illa ki sure cok uzun olacak.

float demisken, floating pointler ayri bir mesele. ornegin 0,001 hicbir zaman 0,001 degildir. muhtemelen ona yakin 0,0010929383039 gibi (salladim) bir sayidir. bazi cpu'larda FPU denen bir unit var bununla ilgilenen.

neden genelde evet dedigime gelirsek, cok basit olarak soyle anlatayim. cpu'nun natively destekledigi primitive typelarinda, mesela 64-bit sayilari toplayacaksiniz. sayiniz 00..001 de olsa 0111..111 de olsa butun bitlerin uzerinden tek tek ilerlenecek ve asagi yukari ayni surede hesaplanacak.

mezun olali 5 sene oldu, hatirladigim kadariyla boyle. daha cok okumak isterseniz keywordleriniz, cpu, alu, fpu, cpu registers vs vs
  • tannen  (27.03.20 12:38:18) 
Bu konu bilgisayar mühendisliğinin sayısal analiz dersinin içeriği.

Bu tarz işlemlerde işlem sayısı önemli. Bir kere yapıyorsan bu işlemler arasında çok büyük uçurumlar olmaz. Bu işlemin data yazıp okumasına neden olan bir kısım oluşursa o zaman değişir.

Çok küçük değişiklikler de önemliyse eğer datanın kaç bit ile tutulduğu kısmından itibaren kaynakların kullanımı değişir.
  • tessera  (27.03.20 14:02:48) 
[]

Bir Yığın Virüs Olabilir mi

Biraz eğlencesine bir soru. ama cidden merak ediyorum. saçma gelebilir, bana da geldi biraz öyle geldi ama olabildiğince mantıklı sormaya çalıştım.

covid-19'un boyutu 0.00012 milimetreymiş. yani 100.000 tanesi yanyana gelse gözle görülebilecek bir yığın oluşuyor. 1cm oluyor.

100bin tanesini bir iki milimetrelik bir alan üzerinde yanyana,üstüste toplayabilir miyiz?

virüsler canlı ortamda bulunuyor, cansız bir yerdeyken kristalize olup kapsül hale geliyor diye biliyorum. yani toplayamayız o zaman. ama vardır belki bir yolu.

yere düşen ekmek kırıntısının etrafını saran karınca sürüsü gibi bir görüntü elde edemez miyiz virüslerden?

aslında ben şunları merak ediyorum;
mikroskop olmadan görülebilecek olsalar bunlar saydam mıdır, renkli midir, sıvı gibi bir görüntü mü verir, ağırlıkları nasıldır, akışkan mıdır ya da kaldırma kuvveti olur mu

 
Virüslerin boyu görünür ışığın dalgaboyundan daha kısa olduğu için renkleri olmuyor.


  • mikro patlama  (26.03.20 01:56:25) 
ben de bu virüsleri gözle görebilseydik nasıl olurdu diye düşündüm valla.


  • diffarentiationation  (26.03.20 02:08:21) 
göremezsin ve o şekilde boşluksuz bir araya da getiremezsin. virüs dediğin şey zaten havada tek başına süzülmez. bir su damlacığı, bir toz tanesi ile taşınıyor.

canlı değil hareket edemez, enzim veya bir beslenme sistemi yok. zarfın içinde bir rna parçacığı. moleküler bir dizi sadece. uygun bir hücre içine girmediği sürece bilgiğimiz hiç bir yaşam faaliyeti yok aslında.

cansız iken ise kristalize olmuyor, yağdan oluşan bir dış zarfı var. bu zarf sağlam kaldığı sürece aktifleşme ihtimali oluyor. bu yağ katmanı zarf çeşitli maddeler ile bozunuyor. bu yüzden su sabun çok etkili yağ zarfına çok kolay zarar veriyor.

gördüğü tüm virüs görselleri matematiksel modeller ve dna analizlerinden yola çıkan animasyonlar. gördüğün elektron mikkroskobu görüntüleri ise virüsün üzeri 3-5 atom kalınlığında metal kaplanarak çekiliyor. gördüklerin de aslında açık koyu renk tonları değil elektron yansımasına göre oluşturulmuş ve arttırılmış kontur (dış kenar) çizgileri.

virüs boyutundaki oluşumlarda klasik fizikteki gibi bir suyun kaptan akmasını bekleme. o boyutlarda elektriksel kuvvetler kütleye göre yeterince etkin olduğu için hareketler daha farklı gerçekleşiyor.
  • orpheus  (26.03.20 07:42:52 ~ 07:48:09) 
[]

Twitter Nasıl Bir Protokol Kullanıyor

Umarım sorumu doğru anlatabilirim.

Twitter'da web client'i sunucu ile bağlantı kurarken nasıl bir yöntem izliyor.
Ekranımda sıralı bir sürü twit var ve her birinde beğeni, paylaşım oldukça twitlerin sayıları değişiyor anlık olarak. yani sunucu ile bağlantısı var. bu nasıl sağlanıyor? web socket mi? developer tools'taki network sekmesinde bu iletişime dair bir şey görebilir miyiz (göremedim)?

wireshark'la açıp twitter'a dair bir şey görmek istedim ama binlerce kayıt arasından uygun şeyi filtreleyemedim ya da bulamadım.

 
1-) (bkz: publish subscribe)

2-) 2017'den ama yardımı olur diye düşünüyorum.
blog.twitter.com

3-) chrome'da websocket için özel bir bölüm var, oradan inceleyebilirsin.
kaazing.com

İleri okuma için: highscalability.com
  • hayirsiz  (26.03.20 00:55:25 ~ 00:56:02) 
[]

Web Uygulamalarının Mobile Uygulamalara Yönlendirme Israrı

Desktop web, mobile web, android ve ios'ta hizmet veren web siteler (hepsiburada, trendyol ve benzeri milyonlarcası) kullanıcılara android ya da ios uygulama indirmeleri için zorluyor. siteye girince sağda sola uygulamızı indir şeyler çıkıyor vs.

web uygulamalar native'de olanlar kadar iyi performans veriyor ve kullanım kolaylığı bakımından onları aratmıyor. bir e ticaret sitesi için, native uygulamanın yapabileceği her şey web uygulaması ile yapılabiliyor. bir kullanıcı olarak uygulama indirmek yerine tarayıcı üzerinden kullanmayı tercih ediyorum ben.

neden kullanıcılar native uygulamayı indirsin diye uğraşılıyor? halbuki tüm bu ısrara rağmen mobile web kullanıcıları, mobile app kullananların 5 katı falan.

 
- push notifications: evet tarayıcıdan da yapılabiliyor ancak öncesinde izin istemek gerekiyor. Bunu suistimal eden websitelerinden dolayı çoğu insan okumadan "hayır" deyip geçiyor.

- siteye girmek için tarayıcıyı açıp adres satırına site ismi vs. yazmak gerekiyor. müşteri, sadece aklına geldiğinde bunu yapıyor. Ancak uygulama yüklendiğinde, telefonda boş boş sağa sola swipe yapan günüm insanı, uygulamanın ikonuna da rastlayıp bu mecralara bakabiliyor. Beleşten kendini hatırlatma

- bir ihtimal kişisel verilere erişim kolaylığı sağlıyor. Adres defteri, resimler vb.

kullanıcı istatistikleri mobile app'ın daha kârlı olduğunu gösterdiği için e-ticaret firmaları buna yöneliyor. rubygarage.org
  • cern de cayci olmak vardi  (09.03.20 10:10:12 ~ 10:12:50) 
yukarıdaki ihtimallere ilaveten reklam engelleyici durumu da var. ben ios kullanıyorum. safari'de ad blocker kullanılabiliyor ama uygulamaya geçince reklamları engelleyemiyorsun.


  • himmet dayi  (09.03.20 10:59:41) 
Yine yukarıdakilere ilaveten sunucu yükünü hafifletiyor. Web'de her bir sayfa açılışı için istekte tüm sayfa dönüyor istemciye.

Mobil'de ise uygulamanın iskeleti zaten belli ve cihazda yüklü, kullanıcı işlem yaptığı sırada tüm sayfayı yüklemek yerine önemli bilgileri bu iskelete yerleştiriyor gibi düşünebilirsin.

Sunucuyu daha az yorar ve daha hızlı bir deneyim sunar.
  • ayin yazari  (09.03.20 11:37:50) 
ayrıca genele vurulduğunda, mobilde web'i uygulamaya tercih edecek insan sayısı azdır. nasıl daha rahat buldun, aklım almadı mesela.


  • cikmaz sokaktan cikagelen cocuk  (09.03.20 13:29:29) 
Çünkü cihazına erişimleri var, rehber, sms, kamera, mikrofon, konum, arama geçmişi derken bu data oldukça değerli hale gelir.


  • kimlanbu  (09.03.20 14:08:05) 
123456   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.