[]

ios developer / react-native developer

reactjs yazan bi web geliştirici olarak son iş yerimde bir yıldır react-native yazıyorum. bir süredir de acaba native-ios developer olmak konusunda daha somut adımlar mı atsam diye düşünüyorum.

reactJS ve react-native oldukça mantıklı bi yaklaşım bence ancak olaya biraz emek/kazanç yönünden bakınca native-ios'a doğru evrilsem kendimi "swift developer" olarak tanımlasam sanki daha karlı mı olurum günün sonunda? (kar derken hem maddi hem de iş stresi olarka diyorum)

js/react/react-native/web/pwa bir birine yakın ve tamamlayan alanalr diye hepsinde olmaya çalışıyorum ama çok yoruldum.

 
[]

neden balenciaga için şarkı yapıyorlar

ya da şarkılarda balenciaga geçiyor.
genelde rap oluyor, çoğu da kötü oluyor şarkıların.

balenciaga'nın reklam modeli mi böyle?

 
Lüks marka. Rapçiler zenginliği vurgulamak için bu markayı kullanıyor. Markanın bununla ilgili olduğunu sanmıyorum.


  • asap raki  (05.07.23 15:59:06) 
izleniyor. Bir arkadaşım "AI ile yapılmış balenciaga videoları çok tutuyor yapsana" dedi bana :D Dizilerin, siyasilerin falan balenciaga versiyonu videolarını yaptılar milyonlar izledi.


  • nhk ni youkosu  (05.07.23 16:27:28) 
Balenciaga ozelinde bilgim yok ilk senden duydum. Ama bir cok neden olabilir, belki kafiye uysun diye olabilir, belki en bastan anlasmalidir, belki sarki populer olunca firma beni gorsun esek degiller artik anlayisiyla yazilmistir. Bu arkadas Dior'u kullandi mesela sonrasinda reklam vs anlasmadan parayi goturmus. www.youtube.com
Bir de amrikan zenci rapci gorgusuzlugu diye bir sey var, bunlar altin kolyeler, luks arabalar satafati falan cok seviyorlar. getodan ciktim ama para bende, kizlar bende cok havaliyim, boyle fiyakaliyim havasi. Mesela bizde de fakirlikten gelmis, onlarca sanatci var ama zenginligini goze sokmaz sacma sapan klipler cekmez, zenginligini uclarda yasamaz, bulent ersoy vs haric. www.youtube.com

  • speedy  (05.07.23 18:46:05 ~ 18:50:44) 
[]

3 gün batı karadeniz - amasra otelleri

ctesi günü akşamı sinopta düğün var. biz de yarın öğlende çıkıp, 2-3 üç gün yarın bolu, akşamına da amasra'da olacağız. iki-üç akşam amasra'da kalalım dedim de otellerin en ucuzu iki bin gecelik, 5-6bine olanları da var.

ben hiç böyle ummamıştım, çok popüler bir yer mi orası?
amasra'da yüzebilir miyiz? internette bakınca güzel yerler görüyorum.

sakarya çıkışlı sinop varışlı olarak üç günümüzü nasıl değerlendirebiliriz bu rotada? sakin ve koşuşturmacadan uzak bi tatil istiyoruz.

 
Bayramda her yer kalabalıktır. Cide, amasrayıda araştırabilirsiniz.


  • 1917  (28.06.23 07:39:19) 
Nort door oteli arayıp telefonla fiyat alın. Biz bayram öncesi internette çıkan fiyatın yarısına konakladık. Amasra’da yüzebilirsiniz. Ama bayramda kalabalıktır.


  • elorelia  (28.06.23 21:04:14) 
[]

Kaç kişi ayrıldı ve ayrılıyor istanbuldan bu bayram

Ya yollar, etraf, kafeler falan hep güzel. Daha doğrusu istanbul şartları için aşırı kalabalık değil. Ee kaç kişi gitti ki istanbuldaki iki milyon, üç milyon?




 
Ben gitmedim. Gideni geri almasınlar her şey düzelecek kadar kişi gitti.


  • pavlis  (27.06.23 15:10:57) 
işte geçen ramazan bayramında böyle olmasını beklemiştik ama az gün olunca olmadı.

Önemli olan sayı değil aslında, "sizin gittiğiniz kafeleri caddeleri dolduran" kitle gitti işte. Şimdi de Akdeniz'i dolduruyorlar.

Fakat bir marmaray videosu gördüm, İstanbul'da kalan ve toplu taşıma bedava olunca denizi görebilen kesim için ortam çok kalabalık sanırım.
  • nhk ni youkosu  (27.06.23 15:12:38) 
kaç kişi gitti bilmiyorum ama baya bi insan gitti. kadıköy'de rahat rahat dolaşmak o kadar güzel ki. istanbul'dan nefret eden arkadaşım "istanbul ne güzel bi yermiş" dedi :)


  • nathanieltroy  (27.06.23 15:12:49) 
[]

Reddit protestosu ne oldu

Api erişimine yüksek fiyat istiyorlar diye eylem yapılmış ve sub’lar dondurulmuştu. Hepsi ya da çoğu geri dönmüş. Ne oldu sonucu?

Bi de reddit yönetimi haklı değil mi? Nedrn thirdparty yazılımların sunucuları sömürmesine izin versin ki? Sanırım api’leri kapatmaya cesaret edemediler ve bu yüzden fahiş fiyat çektiler.


 
Bazıları kalıcı kapatmıştı ama çoğu geçici kapattı diye biliyorum. Sonuç ne oldu ondan haberim yok ama.

Reddit de haklı değil ya. Uygulaması rezalet ve reklam dolu. Boost for reddit kullanıyorum ben. Çok daha pratik ve kullanıcı dostu bi arayüzü var. Kullanıcı da daha iyi bir tecrübeyi hak ediyor. Ayrıca pek çok subredditte kullanılan botlar falan da gidecek deniyodu bu kararla. O da reddit kalitesini kötü etkileyecek bi olay. Spam engelleyen botlar önemli sitenin işleyişi için
  • nundu  (24.06.23 21:16:48) 
çoğu geri döndü, açıldı. Hepsi birden kapansa geri adım atılırdı bu arada. çok bakmadığım fakat takip ettiğim "teknik" sub'lar vardı. girip yerlerinde yeller estiğini görünce oldukça korktum ben. Umarım sulh içinde çözülür. En sağlam karşı duranlar r/pics ve r/videos sanırım bu arada.


  • sparkle kiddle  (24.06.23 21:23:26) 
Bazı subredditler kalıcı kapattı, bazıları açtı, bazıları farklı yollarla protestoya devam ediyor.

r/gifs ve r/pics sadece John Oliver görselleri yayımlıyor,
r/wewantcups sadece menstrual cup yayımlıyor,
r/interestingasfuck NSFW oldu, millet nude atıyor,
Genel olarak birçok subreddit içeriği safe olsa da NSFW moduna geçti çünkü bu şekilde Reddit reklam yayımlayamıyormuş.
Bir de bu subredditlerden birinin (hangisi olduğunu hatırlayamadım) bütün moderasyon ekibinin hesapları kapatılmış, öyle bir kriz çıktı ama geri aldılar hesaplarını.
  • kobuzchu kiz  (24.06.23 21:28:20) 
[]

kendi kendine kapanan elektronik devre yapmak

chatgpt'ye 5 saniye çalışıp sonra elektriği kesen bir devre nasıl yapılır diye sordum ve tatmin edici bi yanıt verdi. yanıt doğru mu? eklemek istediğiniz bir şey var mı? söylediği yönergeleri takip ederek istediğimi elde edebilir miyim? daha önce ardunio ile bir şeyler yapmıştım. eser miktarda anlıyorum. (pille çalışan ufak bi motor 5 sn çalışsın, sonra dursun şeklinde kullanacağım, yüksek voltaj bi elektrik değil)
---


Kendi kendine kapanan bir elektronik devre yapmak için adım adım nasıl yapacağınızı ve hangi malzemelerin gerekli olduğunu şöyle açıklayabilirim:

Malzemeler:

555 zamanlayıcı entegresi
Kapasitörler (100 nF ve 10μF)
Dirençler (1kΩ, 10kΩ ve 100kΩ)
NPN transistör (2N3904 gibi)
LED
Buzzer veya röle (tercih ederseniz)
Devre kartı
Lehim ve lehim tabancası
Multimetre veya osiloskop
Adım 1: Devrenin amaçlarını belirleyin. Bu, devrenin ne kadar süre çalışması gerektiği ve daha sonra otomatik olarak ne zaman kapanması gerektiği gibi faktörlere bağlı olabilir.

Adım 2: Bir devre şeması hazırlayın. İhtiyaçlarınıza ve kullanacağınız malzemelere göre bir devre şeması hazırlayın. Bu şema, devrenin nasıl çalışacağını ve bileşenlerin nereye bağlanacağını gösterir.

Adım 3: Bileşenleri toplayın. Yukarıda listelenen malzemeleri toplayın.

Adım 4: Devreyi kurun. Bileşenleri devre kartına lehimleyerek devreyi oluşturun. Dikkatli olun ve doğru bileşenleri doğru şekilde bağladığınızdan emin olun.

Adım 5: Devreyi test edin. Multimetre veya osiloskop gibi test ekipmanlarını kullanarak devrenizi test edin ve doğru şekilde çalışıp çalışmadığını kontrol edin.

Adım 6: Devreyi optimize edin. İhtiyaçlarınıza göre devrenizi optimize edin ve gerekli ayarlamaları yapın.

Adım 7: Devreyi kullanmaya başlayın. Devrenizi ihtiyacınız olan yere bağlayarak kullanmaya başlayabilirsiniz.

Yukarıdaki adımları takip ederek, kendi kendine kapanan bir elektronik devre yapabilirsiniz. Ancak unutmayın, elektronik devrelerle uğraşmak deneyim gerektiren bir konudur ve yanlış yapılan bir devre ciddi zararlara neden olabilir. Bu nedenle, elektroniğe dair yeterli bilgiye sahip olduğunuzdan emin olmalısınız veya bir uzmana danışmalısınız.

 
multimetre, osiloskop buzze, röle bunlar fazla
buton yazmamış (neyle çalıştıracaksınız)


555 entegre
1M potansiyometre (süreyi ayarlamak için)
15nF kondasatör
10mF kondasatör
1k direnç
10k direnç
1 LED (buraya led yerine siz motoru bağlayacaksınız)
1 buton


EDİT : www.youtube.com

şurada benzer bir devre var
  • janavarorion  (21.06.23 14:30:50 ~ 14:35:08) 
555 ile timer yapılabilir, sizin istediğiniz off delay. Enerji verildiğinde 5sn boyunca çalışıp çıkışı kapatacak bir devre yapılabilir.

Bunu gerçek hayatta kullanmak için istiyorsanız piyasada güvenilir off-delay'ler var, süreyi istediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz.

555 ile yaparsanız ilk enerjiyi verirsiniz çalışır, bir sonrakinde nasıl resetleyeceksiniz, ilk güç vermede kararsız halleri olur mu vs bir sürü uğraştırır.

amatör hazır devre :

www.robitshop.com

endüstriyel yerli bir delay (bir sürü modu var) :

www.uyumotomasyon.com
  • kimlanbu  (21.06.23 17:35:18 ~ 17:37:48) 
[]

yabancı borsa kazancından vergi verilmezse ne olur

midas'taki varlığım için vergi beyanında bulunmadım. zaten çok ufak bi vergi çıkacaktır diye henüz o işlere girişmedim.

nasıl tespit ediyorlar? kurumlardan raporlar alıp teker teker araştırıyorlar mı? öyleyse, ne zaman vergi dairesi bana gelip "vergini vermemişsin" derse o zaman ödesem nasıl olur? nedir cezası?


 
[]

Datacenter'ları kim üretir?

theconversation.com

ilgili linkteki yazıyı okurken zaten bildiğim şeylere tekrar hayret etmekten geri duramadım.

her an sürekli veri üretiyoruz ve onlar sürekli depolanıyor. her sene, bir önceki seneye oranla daha fazla ve hızlı veri üretiyoruz.

tüm bu ürettiğimiz dijital veriler bir çok farklı verimerkezinde depolanıyor. onun dışında kişisel cihazlarımızda da depolama cihazları sürekli kullanılıyor.

datacenter en çok ne tip depolama yöntemi kullanılıyor? hızlı olması için ssd, yedeklenmesi için hard-disk falan mı? eskiden öyleydi sanırım.

google cloud, aws, azure falan filan gibi çok büyük aktörler de var. aşağı yukarı hepsi benzer depolama sistemleri kullanıyorlardır. seagate, western digital gibi markalar var benim bildiğim.

linkteki yazıyı okuyunca, depolama cihazı üreten firmadan hisse almak mantıklı geldi açıkçası.

 
Arkadaşım memleketin en yoğun datacenter'larını kurmuş ve bir tanesinin de hala adminliğini yapan biri.

Beş altı yıl önce çoğunluk disklerde SSD'lere geçmişler. Ama bunlar enterprise ssd imiş. Ömrü falan bizimkilere göre çok uzunmuş. Fiyatı da ona göredir herhalde hiç bakmadım.

Bir de bu cloud işinde müşterinin ihtiyacına göre disk seçiliyormuş. Kimisinde mekanik disk raid, kimisi tek ssd kimisi ssd raid falan filan.
  • alperz  (15.06.23 08:18:24) 
hddler gelebileceği en iyi kapasiteye gelmiş, daha fazla gelişemezmiş. uzun süreli depolama için kasetlere geri dönülüyormuş bu videoya göre: youtu.be


  • inheritance  (15.06.23 08:27:10) 
  • cirkinkizyokturazvotkavardir  (15.06.23 09:58:17) 
Şu anda ağırlıklı olarak hybrid storagelar kullanılıyor. Bunları SSD ve HDD'i karşımı gibi düşünebilirsiniz. SSD olanlar cache gibi çalıştığı için hantal hissettirmiyor. Bunlar dışında tabii ki all flash storagelarımız var ki en performanslı olanları. Ve artık sanallaştırma altyapısına doğru giden trend ile birlikte storage ihtiyacı eskisi gibi doğmuyor. Çünkü hyperconverged dediğimiz ürünler çıktı ve üzerinde kendi storage'ı ile birlikte geliyor.


  • administ  (15.06.23 10:27:42) 
[]

herkes zararda ise kim karda? [forex, borsa hk]

fx hizmet sağlayıcılarının web sitelerinde kar/zarar hesap oranları tablosu var. 35/65 kazanan/kaybeden oranları.

geçen yılların verileri de öyle. 40/60 ya da 30/70 arasında değişse de, büyük oranda kaybeden hesaplar kazanan hesaplardan fazla.

ee kim kazanıyor? kaybeden kim?

buradaki kazanan hesaplar arasında büyük oyuncular, yatırım şirketleri, portföyleri de varsa, bireysel hesap açan kullanıcıların büyük çoğunluğu zarardalar mı?

infoyatirim.com

 
genelde 3 kuruş kar eden bunun reklamını yapıyor ama para kaybeden ses çıkarmıyor. o yüzden etrafta hep kazananları görüyoruz. ciddi bir kısmının da sermayesi yok. sözlükte yazılanları okusan herkes köşeyi dönmüş. bir kere kendimde istatistik çıkardım. 10 kişiye ne kadar parası olduğunu sordum. sadece 1 kişinin 150 bin lirası vardı. kalanının 100 bin liranın altında sermayesi vardı. %10 kazansa buradan kazandım diyor.


  • hknty  (14.06.23 12:14:42) 
Bir zamanlar o oran 20/80 idi. 35/65 olmuşsa yine iyi.

Bu piyasada Coinlerin, kıymetli madenlerin, BIST'in bir altın dönemi oluyor. Çok güzel rüzgar esip 1 sene 2 sene hep yükseliyor. O dönemin başında yelkenini açıp, yolunu alıp, rüzgar tersine dönmeden yükünü tutup yelkenini indiren, kıyıya çıkan, Bir daha da girmem abi diyen yatırımcı elbette ki kazanıyor.

Onun dışında trade ederek kazandım diyen Küçük Yatırımcı yalancdır. Bu piyasa büyüklerin küçükleri yeme platformudur.
  • Mirket  (14.06.23 12:21:57) 
bireysel hesaplar genelde psikolojisine yenik düşer, bugün kazansa da yarın kaybeder.

Ayrıca kazanan da her zaman kazanan olmayabilir. Mesela 2021'de kriptoda iyi kazandım ben ama millet parasını çıkarıp araba alıyordu, ben o kadar büyük kar satışı yapmak istememiştim. Araba alanların parası bir de oradan yürüdü, ben o zaman çıkarmaya çekindiğim parayı yedim :D hala totalde kardayım matematik olarak bakarsan, ama üstüne arabam da olabilirdi o para balinalara gitti.
  • nhk ni youkosu  (14.06.23 12:57:56) 
[]

Osmanli fx kullanan var mı

Hali hazırdaki osmanlı menkul müşterisiyim bist için.
Fx ile midas’ta olduğu gibi yurtdışı hisse al-sat yapmak istiyorum.
Midasta işlem başı komisyon bit buçuk dolar.

Fx kullandınız mı Osmanlı menkul’da? Kaldıraç, vadeli işlem vs bilmiyor ve o taraklara girmek istemiyorum sadece yurtdışı hissesi alacağım. Midastan taşınmaya değer mi?

Midasta vergilendirme beyana dayalı. Kendim yapmalıyım. Osmanlı fx için de böyle mi?

Dilerseniz özelden de yazabilirsiniz, teşekkürler.

 
[]

esnaflar ne kadar kazanıyor?

mahalle bakkalı, ana caddede büfe sahibi, 3-4 çalışanı olan bir kafe sahibi, mahallede elektrik-su gibi işlere bakan tesisatçı vs.

bu tarz meslek grupları ne kadar kazanıyor? yakınım yok bu işleri yapan, bilmiyorum, ama yaşam tarzlarına vs baktığımda günümüz koşullarında aylık ortalama 100bin kazanıyorlar gibime geliyor. üstelik dolardaki ya da ülkedeki pahalılığı da hemen fiyatlarına yansıtıyorlar. yani kısaca bi esnaf, kral maaş alan bi beyaz yakalıdan daha çok kazanıyor. doğru mu?


 
günümüzün ekonomik durumu en çok sabit gelirliyi etkiledi. çünkü yapılan iş sözleşmeleri gereği yıllık veya 6 aylık enflasyona göre güncellenen ücretler var. maaşlardaki olan artış zam da değil enflasyona karşı güncelleme aslında.

dolayısıyla esnek olan ve malına hizmetine periyodik olarak zam yapabilen esnaf, tüccar, patron gücünü kısmen koruyabildi. çok etkilenmedi. ancak bir daralma dönemi olacak ve talep azalında hepimiz çökeceğiz muhtelemen. esnaftan da bu güzel günleri vergilerle toplayacaklar gibime geliyor.
  • calmdown  (08.06.23 13:10:15) 
Ustalar 100k üstü kazanabilir. Bir dairenin kapsamlı tadilatı 400 bin TL tuttu ve bunu yapan kişi 2 ayda bitirdi işini. Bir örnek mesela.


  • roe  (08.06.23 13:12:45) 
çok değişken ama neredeyse bütün maaşlı çalışanlardan çok daha fazla kazanıyorlar. yani senelerce ders çalış, yüksek yap, müdür falan ol, iyi şirketlerde çalışmak için yırt kendini, bir ömrü heba et falan boş iş :)


  • candide  (08.06.23 14:00:23) 
o kadar değişiyor ki, ana caddedeyse hele gıda yeme içme sektöründe milyon ciro yapabilir.

Şöyle diyeyim, işinin ehli bir zanaatkar (Tesisatçı, inşaatçı, elektrikçi, berber, kuaför, marangoz vb.) iyi bir lokasyonda dükkan açtıysa üst düzey beyaz yakalılardan bile fazla kazanabilir.

İyi bir lokasyondaki cafe, restoran, büfe vb işletmelerin sahipleri de herhangi bir beyaz yakalıdan fazla kazanıyor. Zincir markalardan bahsetmiyorum şahıs işletmesi olarak düşünebilirsiniz.

Beyaz yakalıları kariyer yalanıyla çok güzel oyalıyorlar yani:)
  • anten  (08.06.23 14:42:47) 
Biz geçen okul kermesi yaptık 3 gün boyunca her şey piyasa altından satıldı. 120 bin tl küsür karımız oldu.


  • ruhen hastayim ben  (08.06.23 14:48:20 ~ 14:51:38) 
Yılların esnafiyim. Klasik mahalle bakkalı vs çok kazanmaz ama işinin ehli ve çalışkan ekibi olan bir usta yılda bir daire parasi kazanır. Bakkal,gıda, tekstil gibi yerler çok ciro çevirir ama az kazanır riski de çoktur. Asıl parayı ihtiyaca dayalı değil de keyfe dayalı ürün satan esnaflar kazanir. Tekstilde falan kar marjı çok komik. Ama bizim tarz iş yapanlarda kar marjinin sınırı yok.


  • deer hunter  (08.06.23 15:21:24) 
bufe, kafe gibi yerlerde genelde konusulan cirodur. mesela bir kafenin gunde 25 bin kar birakmasi ne demek? kafenin aylik gideri, ama gunluk geliri vardir. dolayisiyla gunluk kardan degil aylik kardan bahsedilebilir.

bakkal, bufe falan bunlar toptancidan aldigi urunu satiyor. yani surumden kazanmasi lazim teoride. cok islek yerde degilse cok kazandirmaz.
  • antikadimag  (08.06.23 17:23:25) 
Yılların esnafıyım. o paralar çok komik. Maksimum kazanan , normal düzeyde çalışanın maaşını %30-50 fazlasını kazanıyordur bu devirde


  • ayağiniza gelen overlokçu  (08.06.23 18:03:51) 
[]

paketli hazır yemek'ler kötü bir fikir mi?

yayla marka olan paketli hazır yemekleri, lezzet, pratiklik ve fiyat açısından beğeniyorum. evde bulunduruyorum hep. yemek yapmaktan daha pratik geliyor.

peki bunların sağlığa zararı var mıdır/nedir?

dışarıdan verilen siparişlerden daha makul buluyorum bunları. bozulmasın diye katkı maddesi vardır belki. çok sık tüketmiyorum zaten ama yine de emin olamıyorum.

 
Koruyucu olaylarına ben takılmıyorum pek, pazardan aldığın ıspanak bile ekim esnasında 50 tane tarım ilacına kıla yüne maruz kalıyor, paketli gıdaya girmiş koruyucu kadar sıkıntılı aslında. Onun dışında marketten ya da internetten "organik" diye aldığın ürünlerin bile sertifikalarını incelersen ne kadar organik ne kadar değil anlaşılabiliyor. Bence bu yüzyılda bu işlere çok kafa yormamak gerekiyor.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (08.06.23 12:24:43) 
yayla'da katkı maddesi, koruyucu, endüstriyel ürün bulunmuyor diye biliyorum. açıkçası nohutla şununla bununla uğraşmaktansa ben de son zamanlarda yayla'yı tercih etmeye başladım.

kaleci +1
  • black holes in the sky  (08.06.23 13:24:25) 
rusyaya sattığımız narlarda pestisit oranı yasal sınırın üzerinde olduğu için geri gönderiliyor ama biz aynı narı marketten alıp yiyoruz. yani buna bakarsan bence paketli gıda = ölüm gibi bir şey değil bence. yiyen öldü de yemeyen ölmedi mi ayrıca, meyve ve sebzeni bile arka bahçende kendin yetiştirip yemiyorsan bu kadar takmaya gerek yok.


  • elorelia  (08.06.23 13:58:17) 
[]

kuveyttürk bankası hala altın veriyor mu?

bi bankada bi miktar altınım var. kuveyt türk dışında hiç bi bankanın fiziki altın vermediğini biliyorum. elimdeki altınları eft yapıp kuveyttürk'e taşısam, oradan çeksem olur mu? hala veriyorlar mı?

altın eft'si nasıl oluyor? 100gram'a kadar 2,37tl komisyon demişler web sitesinde ama uzun zamandır güncellenmemiş. kaybım vs olur mu?


 
[]

tr'de bankalar batmaz deniyor

bankaların kredi vermemesi ya da döviz ödemelerinde sıkıntı çıkarmaları haberlerine dair, ekonomi haberlerinde/yorumlarında, bankalar batmaz çünkü 99'dan sonra çok reform yapıldı, özellikle kemal derviş reformları sayesinde bankacılık sistemleri konusunda dünyada iyi bi noktadayız diyorlar.

banka batması demek, bankadaki paramı alamamak demek değil mi (teknik ya da hukuki anlamdan ziyade, vatandaşı ilgilendiren tanım ile)? son zamanlardaki çift kur sebebiyle insanlar dövizlerini ya da yerli paralarını çekmek istiyorlar. herkes çekmek isterse bankalar bunu ödeyemeyecek. bu batmak değil mi? vatandaşa parası ödenmiyorsa batmak denmez mi?

bahsedilen "türkiyede bankacılık çok sağlam, neredeyse asla batmaz" ne anlama geliyor?

 
Şimdi, söze şununla başlayalım. Türkiye'de, (gerçi Düny'da da öyledir) Banka batıyor, Şu banka borçlarını ödeyemez durumda, benzeri sözlerle, halkı galeyana getirmek ve Bankacılık sistemine güveni sarsmak suçtur.

Kemal Derviş zamanında yapılanlar ve sistem olarak çok iyi bir yerde olduğumuza dair söylediklerin doğrudur.

Türkiye'den bağımsız olarak: Banka nasıl batar?

Banka senden aldığı para ile yatırım yapar. Bu yatırımlar, orta ve uzun vadeli olabilir. Bu yüzden elinde çok fazla hemen nakite çevrilebilir parası azdır. Halk bir şekilde galeyana gelir ve bankaya üşüşüp parasını çekmek ister. Banka elindeki nakiti kullanır. Nakit bitip halkın galeyanı dinmezse o zaman Banka elindeki orta ve uzun vadeli yatırımları şu anki piyasa fiyatından ve ucuza satmaya başlar. Halkın paniği ve para çekme işlemi devam ederse, Bankanın Aktifleri, pasiflerini karşılayamaz hale gelir ki bu da bankanın sonu olur.

Amerikada böyle oldu. Batan banka elindeki uzun vadeli ve karlı olacak yatırımları zorunlu olarak elden çıkardı yine de paniği önleyemedi.

Serbest piyasa mekanizmasını, sonunda da Devletin çarkını bankalar ayakta tutar. Panik bulaşıcıdır. Bir noktadan sonra kontrol edilemez hale gelir. Bu yüzden, Devletler nadiren Bankaların batmasına göz yumarlar. Tabii ki eğer kendileri de iflas etmiyorlarsa.
  • Mirket  (30.05.23 20:14:46) 
Bugünlerde Bankalardan döviz çekememe durumunun nedeni, çalıştığınız bankanın size para veremeyecek durumda olması değil, bankaların dövizlerinin merkez bankasında tutulması ve siz talep ettiğinizde banka şubesinin bunu merkez bankasından talep etmesi ancak merkez bankasının yoğun talep nedeniyle şubelere günlük limit dahilinde döviz göndermesinden kaynaklanıyor.

Yani aslında bankanın parası var ancak bu para kendi kasasında durmuyor merkez bankasına veriyor dövizi, gerektiğinde de buradan talep ediyor. Son zamanlarda çok yoğun çekim talebi geldiği için talepler hemen karşılanamıyor.

Yani sorun bankalarda değil, bankaların ödeyecek kaydi parası var ama siz nakit talep ettiğiniz için sorun yaşanıyor.
  • solo  (31.05.23 10:49:12) 
[]

levmont ile alkol alımı

alerji için levmont adında haptan her akşam alıyorum yaklaşık iki aydır.
haftaa bir-iki akşam da bira/şarap tüketiyorum. yoğun bi alkol alışkanlığım yoksa da haftasonları biraz gevşek davranıyorum o konuda.

bu ilacın, alkol kullanımına ekstra bir olumsuz etkisi var mı? antidepresan kullananlar için alkol konusunda dikkatli olmaları gerekiyor ya, ona benzer bi durum sözkonusu değil dimi? prospektüste buna dair bi madde görmedim. uyuşukluk ve uyku hali yaptığı için alkolle birlikte almayınız, ya da dikkatli olunuz diyor. bunun dışında bir olumsuz etkiden bahsediyorum.

 
pdf.ilacprospektusu.com

alkol kelimesini aratınca bir şeyler çıkıyor.
  • alperz  (25.05.23 12:25:03) 
ilacın etkisini azaltır.


  • giovanne  (25.05.23 13:53:18) 
Ben de düzenli olarak muadili olan bir ilacı kullanıyorum. Haftada ya da iki haftada bir de 1-2 kadeh alkol kullanimim var diyebiliriz.

Doktoruma sorduğumda ilacın etkisini azaltır ama ilacı duzenli kullandiginiz için çok büyük problem yaratmaz dedi. Onun dışında antidepresanlardaki gibi bir etki söz konusu değil.

İlactan 2-3 saat sonra benim uykum geliyor; içki içtiğim günler bu 1.5-2 saate düşüyor. Tek fark ettiğim etki bu.
  • fraise  (25.05.23 14:26:09) 
Bir kaç haftadır kullanıyorum alkolle beraber aldığım günlerde uykumun çok daha uzun süre sonra ama ağır bir şekilde gelmesi dışında bir farklılık hissetmedim.

Bir de alkolle beraber aldığımda rüyalarım çok daha net oluyor, swh.
  • Jazz  (25.05.23 18:16:47 ~ 18:17:41) 
[]

herkes birden facebook'u bıraktı mı?

son paylaşımım 5-6 sene önce, fotoğrafım falan öyle. arkadaşlarıma bakıyorum onlar da öyle.

bi kaç yere zamanında FB ile üye olmuştum, giriş yaparken açıp, sonra tekrar facebook'u donduruyorum. o sebeple arada bir senede bir iki giriyorum sadece.

annem babam neslindeki insanlar instagram kullandığı gibi facebook da kullanıyorlar.

ne oldu, nasıl oldu da FB böyle birden yok oldu? asya ülkelerinde halen popüler olduğunu biliyorum. yok oldu demek doğru değil aslında, ne oldu da kullanmayı bıraktık aslında. herkes söz birliği etmişcesine 2017-18de bıraktı benim çevremde.

 
Türkiye'de akraba terörü bitirdi Facebook'u. diğer ülkelerin çoğunda devam ediyor.


  • babilfish  (10.05.23 14:49:23) 
Millet ya bıraktı ya izleyici modunda. Paylaşım çok nadir genelde 35+ kesim.
Instagram baya etkili oldu ve twitter başka sebebi yok.

Kullanan gençler de gruplar için kullanıyor. Gruplar olmasa daha çok bırakan olur. Grup olmasa ben silerim direkt uygulamayı.
  • jelly bear  (10.05.23 14:50:06) 
Nasıl yok oldu? Fazla uğraştılar. Teknoloji değişti. Karmaşık hâle geldi. İçerik olarak zayıf kaldı. Instagram kullanıyorum ben. Daha çok seviyorum.


  • dissendium  (10.05.23 15:03:41) 
ben şahsen sosyal medyada sıfıra yakın varlık gösteren biri olarak fb kullanıyorum çok da faydalanıyorum çünkü aktif gruplara üyeyim. benim gibi de çok insan var. hayatını paylaşanlar ig kullanıyor.


  • anna sun  (10.05.23 15:26:03) 
Yerini daha işlevsel ve zengin olanlar aldı. Yine de hiç kullanmasam da facebookumu özellikle kapatmıyorum. Nostaljik geliyor, eski güzel günlerden günümüze ulaşmış bir arkeolojik yapı gibi.


  • ruhen hastayim ben  (10.05.23 15:32:16) 
Gruplarda dönüyor muhabbet artık. İnsanlar kendi profillerinde çok bişey paylaşmıyorlar ama gruplar aktif.


  • plutongezegendegilmi  (10.05.23 16:34:22) 
10 kadar gruba üyeyim. Gayet etkin kullanıyorum. Çok da işime yarıyor.
İnstegramda yokum mesela.
Twitterda da paylaşımım yok. Gündem takipçisiyim.

Birinin diğerine üstünlüğü yok. Alanları ayrı. Ne maksatla kullanırsan ona göre şekilleniyor.

Nisan başında Ege sahil turuna çıktım. Tüm sahil titreye titreye denizde poz veren ergenlerle doluydu. İnstegram da o bakımdan saçma geliyor bana. Ama akılcı kullanan da var. Genellememek lazım.
  • Mirket  (10.05.23 17:35:11) 
Ben de akraba terörü yüzünden kapatıp sahte bir hesap açtırdım. Sadece gruplar için giriyorum


  • bir varmis bir yokmus  (10.05.23 17:39:00) 
[]

bisu neden battı?

konkordata ilan etmiş bir hafta kadar önce. bir süredir zaten bayilere ödemeleri geç ya da eksik yapıyormuş.

iki yıldır sorunsuz kullanıyordum ben. bayiler ne kadar memnundu bilmiyorum gerçi ama müşteri olarak memnundum.

uygulamayı çıkarmak, marka ve bilinirlik yaratmak vs hep zor ve maliyetli işler, ama zaten bu süreci geçmişlerdir. belli bi büyüklüğe ulaşınca neden batarlar ki? suya iki lira zam gelirse onlar üç yapıyordu, önemsemedim hiç kolay oluyor diye. çok kampanya yapıyorlarmış sanırım. bir de market bölümü vardı ki hiç ekonomik değildi.

yani kampanya ve market operasyonları yüzünden m battılar?

 
bilmiyorum alakalı mı ama su şirketlerinden aldıkları komisyon oranını 2 katına çıkarttıkları için benim su aldığım marka onlarla çalışmayı bırakmıştı.


  • sirkelimon  (05.05.23 13:50:10) 
çok fazla kampanya yaptı/para yaktı, geri dönüşleri uzun vadede olur

bayiden daha pahalıya satıyor, neden oradan sipariş vereyim?

su markasını fazla değiştirimiyoruz, markanın da app'i var
telefonla arama alışkanlığımız var, adreslerimiz kayıtlı, 5 sn filan sürüyor sipariş vermek
  • bir soru sorcam  (05.05.23 15:26:42) 
[]

döviz bürosu, serbest piyasa

döviz büosunu aradım doları kaçtan bozduklarını öğrenmek için. biri 19.75 dedi. diğeri benzer bir fiyat verdi. sonra serbest piyasa daha açılmamış, yarım saat sonra bi arasan daha iyi olur dedi.

* nedir bu serbest piyasa?
* nadirdoviz.com, haremaltin.com vs daha yüksek fiyatlar veriyorlar. hangi kuyumcular bu web sitelerinde yazan fiyattan bozuyor?

 
19.81 piyasa sana 19.75 denmiş, aracıların komisyonu o 5-6 kuruşta dönüyor. 100 dolar bozarsan oynamaz, 10.000 dolar bozcam dersen seni kaçırmamak için 19.76 - 19.78 gibi rakamlar yakalayabilirsin.
döviz işini sık yapmayan işletmeler de 19.70-1972 falan der ki gelirse para kazanırım der.
döviz ve altın işlerinde mümkün mertebe o ilin en büyük toptancısına gidip işlem yaparsanız en iyi fiyatları alırsınız. alırken de satarken de.
  • erty_ksk  (03.05.23 11:27:45) 
  • vizivozo  (03.05.23 12:50:44) 
[]

araba için altın bozmak vs kredi çekmek hakkında

babam araba alacak.
elinde biraz dolar ve gram ve cumhuriyet altıni var.
gerisi için ben kredi çekip yardım edeceğim.

banka kurları ile haremaltin.com'daki kurlar arasında fark yüksek. ben derim ki, parasını bankadan alsın, elindeki fiziki altını da alsın. kapalı çarşıya gidelim bozalım. ben de çekebildiğim kadar kredi çekeyim (ihtiyaç kredisi).

eğer arabayı beğenmez ya da almaktan vazgeçersek krediyi iade ederiz, altını da bozmaktan vazgeçeriz.

1 - kapalı çarşı açık dimi yarın, bankalardaki gibi düşük olmuyor haftasonu orada? haftaiçi kur neyse haftasonu da öyle?
2 - bozduracağım altın ve dövizin ortalama tutarı 200bin civarında. bunları benim banka hesabıma aktarırlar mı? yoksa nakit mi verirler?
3 - ziraatte gram altın var, bunları banka dışında bozamıyoruz ve düşükten de vermek istemediğimizden kalıyor orada. var mı yöntemi?
4 - araba bağcılarda bir galericiden alınacak. bağcılar ve galerici lafını duyunca babama kaç dedim ama, anlaşmışlar beğenmişler. noterler öğlene kadar mı açık? yani biz bu para bozdurma işlerini erken saatte mi yapmalıyız?
5 - bağcılardaki bir döviz bürosu ile kapalı çarşı döviz bürosu fark eder mi?
6 - son soru: taşıt kredisi ile ihtiyaç kredisi arasında büyük bir maliyet farkı var. kaşıt kredisi alabiliyor muyuz? araba 470 civarında, yarısını kredi ile ödeyeceğiz. araba yarın alınacak, bankalar yarın kapalı. nasıl oluyor bu işlemler?

teşekkürler.

 
1 - cumartesileri açık, ama alış satış makası nasıl olur emin değilim. pazartesi piyasa açılınca patlamamak çin makası açık tutuyor olabilirler.

2 - genelde kayıt dışı döner o piyasa, banka üzerinden dönen her iş vergiye ve incelemeye tabi. nakit vermek isterler büyük ihtimal

3 - fiziki olarak isteyin, vermiyorlar mı?

4 - istoç oto / oto center vs gibi bir çok oto galeri sitesi o bölgede. arabacılığın kapalı çarşısı gibi düşünün, kelek olanı da orada dürüst olanı da.

5 - onlar da tahtakale piyasasından fiyat alıp size veriyorlar, aradan komisyon koyup kazanıyorlar. küçük bir fark varsa uğraşmaya değmeyebilir, ama altın için kapalı çarşıya gidilecekse döviz de orada bozdurulur.

6 - mutlaka taşıt kredisi çekin, altın dolar bozmayın bu enflasyon ortamında kredi çekmek en mantıklısı.

Bugün adamlardan ruhsat fotokopisi isteyin ve bankaya kredi başvurusu yapın, pazartesi işlem tamamlanır. Yarın da gider arabayı iyice inceler ve adamlarla netleşirsiniz.
  • John Bloor  (28.04.23 10:54:28) 
ihtiyacin yoksa su anda araba alma. dolar bazinda cok yuksek arabalar su aralar.


  • alperz  (28.04.23 14:04:59) 
[]

twitter için alternatif app

resmi uygulaması dışında, ios için, twitter kullanabileceğim bi app var mı?

reklamları ve "şunları da takip et" vb gibi aslında beni ilgilendirmeyen içerikleri filtrelemek istiyorum.


 
Herbangi bir tarayıcı üstünden denemeyi düşünün.


  • diyecevaplandı  (03.04.23 18:11:34) 
  • heroarchetype  (03.04.23 19:58:06) 
[]

Komik RTE videosu - slither.io

hatırladığım kadarıyla slither.io ya da benzeri bir yılanlı oyunda karakterin başına rte'nin resmini koymuşlardı. arkada eğlenceli bir müzik vardı. noktaları yedikçe ses efekti olarak "vergi" diye ses çıkıyordu.

nasıl bulabiliriz, bulamadım.


 
[]

günahım neydi allah'ım dizisi

izleyebileceğim bir yer var mı?

diziyi bilmiyor olabilirsiniz. 20 sene kadar önce trt-1'de yayınlandı. iki sezon, toplam 20 bölüm. kenan ışık oynuyordu.

geçen sene youtube'a yüklendi. ilk sezonu izlemiştim. sonra kaldırılmış. hiç bir yerde göremedim. trt arşiv'de de yok.

bilen duyan var mı?

 
[]

c.başkanı adayları

dünkü rakamlara göre sayılar bunlar;

Doğu Perinçek: 24 bin 563
Yakup Türkal: 2 bin 838
Erkan Trükten: 2 bin 33
Tevfik Ahmet Özal: 1361
İrfan Uzun: 1073
Halil Murat Ünver: 458
Hilmi Özden: 422
Davut Turan: 118

ince ve oğan 100bin'i geçti, zaten geçerdi de. peki bu yukarıdaki adayların motivasyonu neydi? doğu perinçek'i de geçelim. onun ne olduğu belli değil yıllardır. davut turan'ın da ilginç bir twitter sayfası var. kendisini mehdi gibi görmüş. aynı dünyada yaşamıyoruz onunla diyelim.

peki bu diğer insanlar gerçekten yüzbin oy + seçimlerde iyi bir oy alacaklarını mı düşündüler? yoksa reklam olsun, siyasete bi noktadan girelim gibi şeyler miydi? motivasyon neydi ki?

 
isimlerinin kamuoyunca bilinmesini istediler. avrupada da cb secimleri 15-20 adayla oluyor.

bir de arkadaslar su anki ekonomide 550bin tl hicbir sey, ne yazik ki. verir yani cok kisi.
  • tantavizisyon  (27.03.23 11:25:35) 
Elbette ki motivasyonlarını bilemem ama minik bir anekdot paylaşayım.

Birine denk geldim geçen sene , bir yakının işinin halledilmesi için önayak olmuş herif , kartvizitini uzattı kasılarak mevcut iktidar partisinden belediye başkanı aday adayı olmuş. Bu ünvanının yazılı olduğu kartvizit bastırmış , devlet dairelerinde kartı dağıta dağıta eşinin dostunun işini hallediyordu güya. Seçimden 3 sene sonra oluyor bu olay :) vatandaşı olmasak gerçekten şaka gibi bir ülkeyiz.
  • synax  (27.03.23 11:33:46 ~ 11:34:42) 
Ahmet Özal İn radyo reklamlarına denk geldim, o masrafa adını duyurmuş oldu.
Yoksa kim sallar Yalova kaumakanını.

  • neymis  (28.03.23 07:48:42) 
[]

bilgisayarın hızı teorik olarak ne ile sınırlı?

başlık yanıltmasın, açıklamaya çalışayım.

söz gelimi bilgisayar destekli çeviri yazılımları (google translate vs), çok hızlı şekilde çeviri yapıyorlar. bir sürü parametre olmasına karşın güçlü işlemcili sunucular bu çeviri işlemlerini kısaltıyor.

ya da bilgisayar destekli görüntü üretme yazılımları örneğinden gidelim, çevirye göre daha yavaş bir perfomans ile üretiyor, işlem maliyeti daha yüksek.

peki bu işlem süresini kısaltmak ne derece mümkün? gelişmiş algoritmalar ya da başka optimizasyonları gözardı ederek (daha doğrusu maksimum derecede optimize olduğunu varsayarak), sadece donanımsal olarak soruyorum.

yani elimizde çok güçlü bir sunucu var, bu sunucuları (tüm maliyetleri göz ardı ederek) arttığımızda dayandığı darboğaz teorik olarak ne olacak?

elektriğin iletilme hızı mı ya da ışık hızı ile mi ilgili olacak? cpu clock hızı mı?

basit bir soruyu karışık anlatmış olmak istemem, teorik olarak olarak bilgisayarın bir noktada bildiğimiz fizik kuralları çerçevesinde limitlendiğini düşünüyorum.

soruma super bilgisayarlar, kuantum bilgisayarlar (vesair de) dahil.

 
Moore kanuna gore teorik limit islemci icine koyulan transistor miktari ile baglantili. bu miktar her yeni islemci ilerlemesi ile artiyor ama bir noktada transistor miktari islemci icinde isi tahliyesine yetmeyecek ve daha fazla transistor koyulamayacak. bu konuda "Moore's Law" bakabilirsin.

Bir baska limit ise islemci saati ile ilgili. islemci saat dongusu birim zamanda yapilacak islemi belirliyor. bu da elektrik hizi ile iliskili.

Ayrica islenen bilgide ulasilabilcek miktar da bilginin niteligi ile de ilgili. bilgi paralel veya seri olarak islenebiliyor mu bu cok onemli. bazi bilgi bir fonksiyona girip o fonksiyondan cikan bilgi baska bir fonksiyona girmesi gerekiyordur. bu seri bir islemdir. Ama diger taraftan bazi bilgi paralel islenebilir. yani bircok fonksiyon bir digerinin ciktisina ihtiyac duymadan paralel calisabilir. bu durum tamamen problemin niteligi ile ilgili. ornegin 1 cocugu 1 kadin 9 ayda dogurursa, yine 1 cocugu 2 kadin 4.5 ayda doguramaz. isin niteligi buna uygun degil, paralel bir islem degil. ama bircok matematik hesabi ayni inputa ayni output veriyorsa yani fonksiyonel bir problemse paralel olarak ele alinabilir.

paralel islemlerde islemci sayisini arttirmak ile ulasilan limit der artar, gunumuzdeki bulut sistemlerinin yatay olceklendirmesi bu sekilde tasarlanmistir. cok islem varsa, ve paralel islemlerse daha fazla islemci ile is/islemci seklinde cozulebilir. tabi bu durumda da limit dunyadaki islemci sayisi ve enerji miktari ile baglantili.

tabi bir de paralel islemlerde quantum bilgisayar kullanilmasi bir secenek. bu durumda birim zamanda islenilen bilgi miktari newton fiziginin kurallarindan cikarak quantum fiziginin kurallarina gore belirleniyor ve bunun matematiksel kanitina benim zekam yetmiyor, aklim almiyor.
  • emrahday  (22.03.23 11:51:39 ~ 11:53:15) 
Verdiginiz örnekler genel olarak yapay zeka modelleri. Bu sebeple sizin verdiginiz ornekler icin darbogaz gpu oluyor. Gpu performansinin artmasiyla, bu modeller cok daha hizli calisacaktir.


  • ciagra  (22.03.23 11:54:33) 
tüm complexity problemlerini optimal çözdüğümüz ve donanımsal olarak en güçlü makineyi yapmak istediğimiz yerde, 0 kelvin en üst limit. diğer deyişle termodinamik. termodinamiğin izin verdiği son noktaya kadar teorik olarak gidilebilir diye düşünüyorum.


  • gule gule  (22.03.23 11:55:00 ~ 11:58:43) 
Algoritmaya uygun donanım kullanıldığında(örneğin bitcoin mining için özel üretim işlemci, yani ASIC’i hiç bir GPU geçemez) en temel limit ısı, yani iletkendeki direnç olmuş oluyor.

Duymuşsundur, Intel 10nm ürerim yapıyor sonra TSMC 5nm a geçiyor falan ve hız artıyor ya, bu git gide transistör ve devre boyutunun küçülmesi olayı.

Ne oluyor küçülünce? Direnç ve bundan kaynaklı ısı üretimi azalıyor çünkü direnç eşittir iletkenin katsayısı çarpı uzunluğu.

O boyutlara inildiğinde bir takım quantum etkileri ortaya çıkmaya da başlıyor ve limitleri bunlar belirlemeye başlıyor.

TSMC bu sene 3nm üretime başladı, Apple’ın yeni işlemcileri bununla üretilecek ve sırf bu küçültme sayesinde %30 performans artışı ve bir o kadar da tüketim düşüşü olması bekleniyor.
  • bk  (22.03.23 12:46:46) 
Kuantum bilgisayar dediğin şeyin normal bilgisayardan çok bi farkı yok. Bu kadar yaygara, bu bilgisayarlar eğer yapılırsa, onun üzerinde çalışacağı teorize edilen "kuantum algoritmalar" yüzünden koparılıyor. Ama onlar da şu an saf spekülasyon yani, öyle bişey olup olmadığını bile bilmiyoruz. Ekşi'de yazayım bi ara bununla ilgili en iyisi.

Neyse, asıl söyleyeceğim o değil. Bu "algoritma optimize ama donanımsal limit" yaklaşımı mantıklı değil. Mesela herkes bahsetmiş işte "işlemciye çok transistör koyarsan daha hızlı çalışır" diye ama niye öyle olduğundan bahsetmemişler.

Sebep şu, transistörleri kullanarak matematik işlemi yapıyorsun diyelim. Toplama işlemi yapacaksan sana 5 tane transistör yeter. Ama çarpma işlemi yapayım dersen elinde 2 seçenek var:

1- İşlemci üzerinde tek tek toplama işlemlerini yapacaksın
2- Direkt çarpma işlemini yapabilecek bi işlemci tasarımı yapıp ona göre transistör koyacaksın

Yani bu "daha fazla transistör" mevzuunun altında yatan sebep, işlemcilere aynı anda daha "karmaşık" işlemler yaptırabilmek. Çünkü tek tek yaparsan, sonucu al, memory'e yaz, yeni veriyi işlemciye gönder vs. derken işlemci ile memory arasında çok fazla git-gel yapıyorsun. Bu git-gel dediğin şey de bakır kablodan elektrik geçmesi, o da vakit alıyor. Halbuki tek seferde çok daha fazla veri gönderip daha karmaşık işler yaptırabilirsen işlemciye, o bakır kabloda geçen vakti minimize edeceksin, bu da performans iyileşmesi anlamına geliyor. Çünkü bottleneck burası.

Mesela bu "5 nanometre, 3 nanometre" muhabbetinin temeli de bu. Bu işlemcideki transistörler arasındaki mesafe. Bu mesafeyi niye kısaltıyorlar? Niye daha küçük alana daha çok transistör sıkıştırmaya çalışıyorlar yani? Yayla gibi işlemci yap, sınırsız transistör koy. Olmaz, çünkü asıl sıkıntı o bakır kabloda geçen süre. Fiziksel olarak çok büyük işlemci yapsan bakır kabloda daha fazla vakit geçecek, memory'e ulan uzaklık artacak falan, yine işler yavaşlayacak epey.

Peki şunu düşün, diyelim biz bilgisayarda yapılan bütün işlemleri "toplama işlemi" seviyesine indirebilecek bi algoritma yazabildik. Bize trilyonlarca transistörü olan güçlü işlemciler lazım değil, 5 transistör işimizi görüyor. Çarpma işlemi yaparken, tek işlemciye karmaşık işlemler sığdırmak yerine, bir sürü işlemciye aynı anda toplama işlemlerini gönderip, sonucu da çat diye birleştirsek daha hızlı olmaz mı?

GPU teknolojisi üç aşağı beş yukarı böyle çalışıyor. Ama işte bu fiziksel modelde verimli çalışabilen algoritmalar belli, oyunlar, yapay zeka vs.

Peki bilgisayarda yaptığımız günlük işlemleri kategorize etsek, her işlem tipi için, o işlemde çok verimli çalışacak spesifik işlemciler kullansak ne olur? Grafik için ayrı kart / işlemci kullanıyoruz, e internet için de başka bi çeşit işlemci kullanalım, yazı yazmak için de başka kullanalım vs.

Eskiden mesela vardı böyle şeyler, virgüllü sayılarla işlem yapacaksan ekstra işlemci alıyordun falan. Sonra intel mevcut mimarinin sınırlarını zorlayana kadar bu yönde ilerledik, ama şimdi o mimarinin sonuna geldik. O yüzden üst paragrafta bahsettiğim yolda ilerliyoruz.

Misal apple'ın bu son çıkardığı M serisi işlemcilerin olayı temelde bu. Tek bir işlemci içinde, farklı işlerde özelleşmiş küçük küçük bir sürü işlemci var. Bu sayede intel'in 20-25 milyar transistörle yaptığı işi 15 milyar transistörle yapabiliyor.

Bu birden fazla "çekirdek" işinin de temeli buydu aslında. Yani tek bir çipi büyütmek yerine, oraya bir limit koyup, birden fazla çipte aynı anda işlem yapıp, sonuçları birleştirmek daha iyi bir yöntemdi. Ama o çekirdekler aynıydı ve "general purpose" idi, şimdi onları da özelleştirmeye başladılar.

Yani bilgisayarda yazılan kodun algoritması ne olursa olsun, onun nasıl derlendiği ve işlemcilerde nasıl işleneceği de bir "algoritma", ve baya son 10-15 yıldır işlemci teknolojisi "donanımsal limit"ler üzerinden değil, daha iyi algoritmalar geliştirilmesi sayesinde ilerliyor. Darboğaz buydu çünkü.

Bundan sonrası için asıl atılımın, intel'in 34590384 çekirdekli / transistörlü işlemcilerinden değil, spesifik olarak üretilen ve ona göre kodu yazılan işlemcilerden geleceğini düşünüyorum. Misal şu an "network on a chip" baya popüler bi konu, bir sürü farklı işlemcinin aralarına nasıl verimli konuşabileceğini çözmeye çalışıyorlar. Burada ilerleme olursa baya ilginç şeylerle karşılaşabiliriz.
  • plutongezegendegilmi  (22.03.23 13:43:23 ~ 13:45:18) 
[]

dolar düşerse

tl dolar karşısında değer kazanırsa, alım gücümüz artar mı yoksa bunlar alakasız kavramlar mı?

döviz ile maaş alanların kazancı TL bazında düşecek, onlar için kötü görünüyor ilk bakışta. ama öyle mi gerçekten? dolar düşerse alım gücü artar, az para daha değerli olur. o yüzden ciddi fark olmaz diye düşünüyorum, doğru mu?

yani dolarla maaş almanın ciddi bir avantajı kalmaz ama dezavantajı da olmaz?

 
Çok detaya girmeden yazarsak evet alım gücümüz artar ama hemen, kısa vadede olmaz. Başta enerji (tamamı olmasa da) olmak üzere hemen her şey ithal olduğu için zamanla bunların fiyatı aşağı, gelir. Örneğin 10 liraya aldığınız televizyon 8’e, 3 liralık domates 2’ye düşer.


  • orient blue  (09.03.23 12:17:43) 
İthal ve ithalata dayalı mallar üzerindeki alım gücü artar.


  • prole  (09.03.23 13:15:58 ~ 13:16:46) 
Hayir alim gücümüz artmaz.

Enflansyon denen sey kanser gibidir ve hemen baslamadigi gibi hemen de bitmez. Dolarin biraz düsmesi sadece basit bir ilaç etkisi yapar o kadar.

Ayrica USD'nin düsecegi falan da yok, reel degerinin çok altinda zor tutuluyor zaten ve seçim sonrasi patlayacaktir.
  • Avoiding The Puddle  (09.03.23 16:42:27) 
Normal şartlarda evet, TL dolar karşısında değer kazanırsa alım gücümüz artar. Örneğin yabancı bir ülkeye gittiğinde TL bazında daha düşük harcamalarda tatilini yaparsın. Dövizle fiyatlanan bir ürünü daha ucuza alırsın.

Kazın diğer ayağına gelecek olursak, Türkiye'de böyle durumlarda petrol/doğalgaz fiyatı bazen iniyor ama vergilerden ötürü fazla indirmiyorlar. Konut/kira gibi kalemlerin fiyatı düşmüyor. Bir restoranta gittiğinde fiyatlar asla inmiyor, en fazla sabit kalabiliyor. Teknolojik ürünlerin fiyatı düşmüyor. Dolayısıyla kurdaki düşüşler pek işe yaramıyor ki bunu kur ilk kez 18 TL olduğunda fırlayan fiyatların 10-12 TL'lere indiğinde pek de inmemesiyle gördük. Kur çok uzun zamandır sabit ve enflasyon yine de dizginlenemiyor bu da ispatıdır. Özellikle Kasım-Aralık 2022'de hemen herşeye sebepsiz saçma sapan zamlar geldi. Fiyat algısının bozulduğu "nasılsa herşeyin fiyatı artıyor" yaklaşımının herkeste olduğu bir dönemi halen yaşıyoruz.

Dolarla maaş almak seni sigortalıyor. Dolar-TL grafiğine baktığında kurun çıpalandığı yıllara geri döndüğümüzü görürsün. Olası bir harekette dövizle kazanç seni fiyat artışlarına karşı koruyacaktır. Şu an avantajlı gibi görünmese de gün gelir seni korur.
  • Lethe  (09.03.23 17:01:51) 
uzun vadede alim gucun artmaz zira o eninde sonunda ulkenin uretkenliginin, verimliliginin vs bir fonksiyonu.
tl kuru yukselse bu sefer maaslarin yukselmesi yavaslayacak urun fiyatlarinin artisina gore.
bedava oyle yemegi yok yani.
  • hot potato  (09.03.23 17:19:44) 
[]

iPhone Arama kaydı birleştirmek

iPhone'lara dair gerçekten rahatsız olduğum bir konu var: arama geçmişinde her bir kaydın ayrı ayrı görünmesi.

arama kaydını kişilere göre gruplayamıyor muyum? neden bunu yapamıyoruz? sanırım son 100 kaydı göstermekte direttiği için gruplanamıyor.

harici bir uygulama ile gruplayabilir miyim ya da tüm arama geçmişini export edebilmem mümkün mü?

 
[]

bir şeyler değişmeye başladı mı? [korku bariyeri, akp]

özellikle depremden sonra insanlar siyasilere karşı daha sert ve netler. sanırım yüksek sesle dile getirmekten de çekinmiyorlar.

mesela dün bir avukat, rte dahil bir çok devlet görevlisini dava etmiş. ardından aynı şekilde onlarca avukat ve vatandaş da aynı şeyi tekrarlamış. başka bir olayda, akp'li vekil, çocuk tacizcisi biri için "müslüman adamdır, örnek biridir" diyerek mahkemeye görüş bildirmiş. mahkeme de vekil hakkında suç duyurusunda bulunmuş. bunlar iki örnek, bir süredir ama özellikle iki haftadır böyle çok olay duyar oldum.

böyle olaylar zaten oluyordu belki de, ama haberimiz olmuyordu. şimdi haber de yapılıyor ya da daha büyük kitlelerin haberi oluyor.

korku bariyeri yıkıldı ve bir şeyler oluyor mu? ya da akp'nin gidici olduğu anlaşıldı ve bu haberleri o yüzden mi duyuyoruz. yoksa hiç biri değil ve tamamen kişisel bir algıda seçicilik mi bendeki.

 
eytde olduğu gibi mamaları verdikten sonra bu karanlık havayı dağıtırlar. musluk adamların elinde olduğu sürece fazla ümitlenmiyorum. deprem mevzusu bile "herkese tokide birer daire" ile çözülür millet deprem olduğuna sevinir hale gelir. burası türkiye.


  • roket adam  (21.02.23 18:54:40) 
evet algida secicilik.


  • Kittie  (21.02.23 18:59:36) 
hkp, çhd, sarı olmayan numunelik sendikalar falan her hafta suç duyurusunda bulunuyor zaten suç duyurusunda bulunmanın bir olayı. işte yarım akıllı bir twitter hesabı birileri için rutin olan şeyi gündeme getirince böyle bir algı oluyor.


  • wop  (01.03.23 02:59:38) 
[]

airpods'ta accelometer verileri

airpods'ta ivmeölçer ve benzeri bazı sensörler var. bu sensörlerin ürettiği verileri anlık olarak alabilir miyiz?




 
  • kimlanbu  (16.02.23 14:39:06) 
[]

monitör tavsiyesi - macbook pro

iş için macbook pro kullanıyorum, ikinci monitöre ihtiyacım var. daha önce viewsonic'in standart bir modelini severek kullanıyordum önceki bilgisayarım ile. ancak macbook'a geçtikten sonra o monitörü kullanmak gözlerimi çok yordu.

macbook'un ekran yapısı ile monitörün ekranı farklı olduğu için gözlerimin ağrıdığını düşündüm. bu mümkün mü yoksa bir şekilde rastlantı mı oldu?

apple'in ürettiği monitörler 30 - 40bin tl civarında. yanlış mı baktım ben yoksa cidden öyle mi? basit, sıradan, ama gözlerimi yormayacak ikinci monitör almak istiyorum. öneriniz var mı?

 
Ben olsam Samsung'dan şaşmam :)
27" olanı (32" olanı da vardı yakın zamanda): www.amazon.com.tr

  • alfired  (15.02.23 19:16:23) 
dell'in ips monitörlerinden al. gerçek mac monitörlerine en yakın monitörleri üretiyorlar.


  • alperz  (15.02.23 19:27:54) 
4k almayın retina scaling için ters 2k scale derken tam integer scale olmuyor.
Retina 1080 ölçekle çalışabiliyor deli saçması 4k monitörü 1080 ölçekle kullanmak 4k 1:1 oranda kullanayım diyosun hiçbişey okunmuyor çok saçma bi durum.

2k retina ölçek ile çalışsın isterseniz 5k ekran alacaksınız (ki dediğiniz gibi anne gözü fiyatlar) ya da ya direkt 2k monitör alın 1:1 piksel kullanmak için.

Ya da 32" ya da daha üzeri devasa bi 4k alın 1:1 belki çalışır.

Ya da yav nolcak 2k tam integer scale olmasın nolur ki diyebilirsiniz o da hoş bi seçenek tabi.


Samsung almayın bu arada senem dolmadan ölü piksel ve salak saçma problemler çıkardı bu hafta arayacağım bakalım neler yumurtlucaklar 5 ölü piksele kadar garanti olmaz vs vs.
  • hedep  (15.02.23 21:10:16) 
dell SE2216H var bende, macbook air ile kullanıyorum. gayet memnunum.


  • sir gawain  (16.02.23 02:47:32 ~ 02:48:02) 
ips alman lazım. 2 sene şirketin verdiği lenova kullandım şimdi de asus aldım 110 euro ips ekran işimi görüyor. macbook ekranı ile kullanıyorum.


  • abi bi dizi buldum on numara  (16.02.23 07:22:23) 
[]

deprem bölgesindeki sağlam kalan binalar

depremin en yoğun olduğu bölgelerde, bazı sokaklarda bir çok ev yıkılmış, numunelik bir kaç tane kalmış. o binalar ne olacak?

tümü yıkılacak ve bazı bölgeler sıfırdan mı inşa edilecek? sanırım ideali o, ama öyle olur mu?

bu denli büyük hasardan sonra sağlam binaların akıbetini merak ediyorum.

 
ekipler gelip bakıyor, bina az, orta ya da ağır hasarlı mı tespit ediyor. 17 ağustos ve 12 kasımdan sonra orta hasarlılara mavi çarpı, ağır hasarlılara kırmızı çarpı atmışlardı. ağır hasarlılar yıkılıyor. az hasarlılar onarılıyor. orta hasarlılar tam hatırlamıyorum ama sanırım oturanların inisiyatifine bırakılıyordu ya tamir edin ya yıktırın şeklinde.


  • pide  (11.02.23 16:53:05) 
sağlam kalıyor bir şey olmuyor, enkazlar kaldırıldıktan sonra aynı yere tekrar evler yapılıyor şehir kuruluyor


  • freebird5406_2  (11.02.23 17:06:12 ~ 17:06:35) 
[]

app store - iade mümkün mü

premium bir uygulamayı appstore üzerinden aldım tl olarak.
ancak bu uygulamayı, kendi sitesi üzerinden dolar ile almam gerekiyormuş.

uygulamanın yönetim paneli üzerinden ödemeye dair fatura vs veriyor, app store bunu henüz sağlamadı, sağlasa bile tl ile olacak ki benim için uygun değil.

elimdeki uygulamayı iptal/iade edebiliyor muyum appstore'da? 2 hafta deneme sürümü sonrasında premium'a geçtim. iptal edip web sitesi üzerinden alacağım.

 
  • dr doofenshmirtz  (31.01.23 18:15:52) 
[]

pegasus - thy farkı

bazı insanlardan duyuyorum "asla pegasusla uçmam, thy'den başkasına binmem" gibi şeyler. neden? farkı ne? envarterlerinde benzer uçaklar var.

haftasonu istanbul-muğla arası uçtum. pegasus ile gittim thy ile geldim. thy sıcak kaşarlı sandviç ve otobüslerdeki gibi içecek ikram etti. insanları bu mu tav ediyor?

pegasus rötar yapıyormuş, thy yapmıyormuş. var mı öyle bir istatistik, bunun sebebi ne?

uçak modellerine baktığımda genelde benzer model uçaklar. biri diğerinden farklı ya da ekstra konforlu değil.

uzun uçuşlar için konforlu bir seyahat isteğini anlarım ama diğerlerinde, özellikle iç hatlarda bu "thy'den başkası olmaz" muhabbeti nedir? fark ne?
iki saatten az uçuşlarda kalite-konfor farkı anlaşılamaz bile. aradaki (çoğu zaman oluşan) fiyat farkı düşünüldüğünde thy'i seçmek bana mantıksız geliyor.

 
Bence tamamen marka tutkusu.


  • lcha  (24.01.23 16:15:49) 
marka algısı tamamen. ben ucuz olanı tercih ederim.
pegasus low-cost bi firma zaten. aynı konforu beklemek saçma.

  • jelly bear  (24.01.23 16:16:24) 
aynı model uçaklar olsa da pegasusun uçakları daha bakımsız (teknik olarak değil, koltukların, pencere güneşliklerinin vs yıpranmasından ve temizliğinden bahsediyorum). Benim denk geldiğim uçaklar hep öyleydi pegasus'ta.
hele ki uzun uçuşlarda fark çok fazla. pegasusla 3-4 saat arası bir uçuş yaptım, belediye otobüsü kadar konforluydu ancak. thy yurtdışı uçuşlarda birkaç gömlek üstün.

  • mustafakesekci  (24.01.23 16:17:53) 
1 saatlik uçuşta business uçmazsan hiçbir fark yok diyebilirsin. pegasus'la 3 saat üzeri uçarsan üzerine oturduğun organın dümdüz tepsiye döner. pegasus'ta diz mesafesi yok, ortalama boyda birisi bile rahatsız oluyor, eğer görece uzun birisi yanınıza oturursa bacakları sığmıyor ve zincirleme rahatsızlık oluşuyor.

Anadolu jet ve pegasus aynı kefede, thy ise farklı bir boyutta.

Thy'de kabin bagaj hakkı konusunda esnekler, 2 parça kabin bagajın varsa nadiren sıkıntı çıkar, 1-2kg fazlayı genellikle tolere ediyorlar. Pegasus acımaz, kabin bagajına 70euro, her ekstra kilogram için ayrıca geçirir.

Yurtdışı uçuşlarda thy yemek verir, uçuş uzunsa aralarda atıştırmalık verir. Pegasus'ta parasını verip bile alamazsin, sıra sana gelene kadar yemek biter :)
  • kimlanbu  (24.01.23 16:57:24) 
1-2 saatlik uçuşta hiç bir şey fark etmez.
sadece bazen thy geniş gövdeli uçaklar veriyor iç hatlara, bi tık daha konforlu ama genelde iga'dan kalkıyor onlar ve altı üstü 1-2 saat yine.
uzun uçuşlar için evet bir fark var.
  • roket adam  (24.01.23 17:31:59) 
şimdiye kadar 2 defa şirketin ödediği thy hariç hep pegasus ile uçtum. uçuşlar hep yurtdışı 2-3 saat arası. toplamda en az 30 defa uçmuşumdur pegasusla, bir kere bile bir olumsuzluk yaşamadım ne rötar ne başka bir şey, 176 boy 110 kg oldukça şişman/iri birisiyim, koltuk mesafesi ile hiç problem yaşamadım. bagaj ve ikramlar konusu ayrı hikaye ama onun dışında ekonomi uçuyorsan hiç bir fark yok. Aradaki fiyat farkının 1/3 üne havaalanında lounge giriyorum uçuş öncesi, hem yiyip içiyorum hem rahatça dinleniyorum, sonra da uçuşa giderken loungedan ne istiyorsam atıyorum çantaya sandviç meyve su ıvır zıvır.


  • zikardo  (24.01.23 18:32:28) 
Pegasusun uçakları resmen dökülüyor, inişte ve kalkışta thy ile arasında dağlar kadar fark oluyor.


  • sta  (24.01.23 19:35:39) 
Koltukları biraz daha rahat, yukarıda birinin dediği gibi daha bakımlı, bagaj hakkı fazla ve bir sandviç veriyorlar. Bagaj avantajı fiyat olarak bir avantaja sahip değilse ucuz olanı alır geçerim. Abartılacak bir farkı yok, bu kalite arayışı abartı geliyor. Şöminesi olmayan evde yaşamam ben mantığı gibi bir şey.


  • Unde bach canim  (24.01.23 19:40:02) 
Valla ben Pegasus’u seviyorum çünkü çok uyguna Avrupa’ya uçabiliyorum sayesinde. Uçağın içi konforlu değil tabii ki ama maksimum 4-5 saatlik yerlere uçuyor zaten.

Thy’nin uzun uçuşlardaki büyük uçakları tabii ki konforlu ama o uzun mesafelere de Pegasus uçmuyor zaten.

2-3 saatlik uçuşlarda çok da bir fark göremiyorum ben bu yüzden. Hatta Kadıköy’de olduğum için Pegasus’un Sabiha kalkışlı ya da varışlı uçuşları çok daha makul benim için.
  • ms brownstone  (24.01.23 20:30:29) 
senelerdir thy ile atlantik uzeri turkiyeye ucup donen biri olarak ekonomi kisminin bende yarattigi hissiyat koy dolmusundan farksiz. defalarca da rotar yapti elbette.
thy uzerinden statu kasmak cok sonradan gorme eylemi yani. zamaninda turkcell'le falan da yapilirdi, farazi "ama daha iyi cekiyor" falan tarzinda.

  • hot potato  (24.01.23 21:44:39) 
artık ülke içinde THY = Pegasus.

Eskiden THY'de istediğin koltuğu seçerdin + sandviç içecek vs. bu tip artılar vardı. Ağırlıkta bir tık hoşgörülü davranıyorlardı (şimdi nasıl bilmiyorum) ve mesela artık online checkin'de rasgele koltuk atamaya başlamış seçince para alıyormuş. Bunlar Pegasus'un olaylarıydı.

Bu arada filo olarak Pegasus daha güven veriyor bana. Genelde daha yeni Airbus'lar vardı onda. Uzak mesafe şeylerde THY gayet iyi tabii.
  • nhk ni youkosu  (24.01.23 23:08:32) 
[]

insanlar neden ikametini taşımıyorlar

ben üniversite öğrencisi olarak gittiğim şehre ikametimi taşımıştım. seçimlerde orada oy kullanmıştım. bir çok arkadaşım ikamet taşımamıştı. seçim telaşında kimisi yapamamıştı bile.

koca koca insanlar görüyorum, 7-8 yıl önce taşınmış başka bir şehre ama ikametini hala aldırmamış. bir sürü iş-ev değiştirmiş. elektrik-suyu üzerinde, ama ikameti değil.

yeni seçimler bir çok okulun final haftasına denk gelecekmiş. milyonlarca öğrencinin oy kullanımı risk altındaymış ikametgahlarını aldırmadıkları için.

iki bayram arasında olduğu için kimi insanlar da "memleketlerimizden uzakta yaşıyor ve çalışıyoruz, iki bayram arası bi de oy kullanmak için gidemeyiz" demişler.

anlamıyorum, nerede yaşıyorsan ikametini oraya aldır. zor bir iş mi? hayır değil.

insanlardaki bu kendi kendine oluşan "ikamet anne-baba evinde olur" motivasyonunu anlamıyorum. neden almıyorsunuz ikametinizi?

en başat şeylerden biri de, belediyeler planlamalarını orada ikameti olan insanlara göre yapıyorlar ve bu şekilde merkezden para alıyorlar, yaşayan sayısına göre değil.

 
Benimki psikolojikti mesela


  • balpolen  (19.01.23 14:39:11) 
Ben de ünlü bir politikacının oğlu ile aynı evde ikamet ediyor görünüyorum. Bizden önceki kiracı veya ev sahibiymiş, taşındıktan sonra ikameti aldırmamış. Bizim eve trafik cezaları falan da geliyor. Aklıma gelen birinci sebep çocuğunun "özel" bir okula gidiyor olması ve ikameti değiştirince o okula kayıt yaptıramayacak olması ihtimali. İkinci sebep ise safi tembellik...


  • malheiros  (19.01.23 14:41:35 ~ 14:42:01) 
Ben o yaşlardayken askerlikle ilgili bir aksilik olur, belgeler karışır. Bir gece ansızın gelip alırlar diye korktuğum için ve zahmetli olduğu için ikametgahı değiştirmemiştim.


  • michael_knight  (19.01.23 15:23:33) 
umursamadiklari/usendikleri icin.


  • aydonno  (19.01.23 19:33:12) 
böyle olmasını seviyorum. polis abuk subuk bir şikayette eski adresime gitmiş mesela. bulamayınca öyle csi gibi telefondan takip değil telefonla arayıp nerdesin yaw falan diye sordular.


  • sert siyah krom  (19.01.23 20:06:06) 
[]

kripto para furyası geçti mi

geçen yıllarda herkesin dilindeydi kripto paralar. çok takip ediliyordu. bir sürü shitcoin çıkmıştı. rezil olanlar da parasını yükseltenler de çok oldu.

şimdi ne çevremden, ne kimseden kripto para duymuyorum. sosyal medya'da coin esprileri görmüyorum.

bir de bir ara nft çok hızlı yükselmişti. dating app'lerde gezerken bile bir sürü "nft designer" insanla karşılaşıyordum.

bugünlerde durum ne? tüm dünya ekonomik olarak zor süreçten geçiyor ve buraya kaynak aktarmıyorlar mı, insanların çoğu zarar edince ağızlarının payını aldıar mı, thodex vs yerlerin kapanması sebebiyle olumsuz bir algı mu oluştu insanlarda?

ya da aynı furya olduğu gibi devam ediyor da sadece ben mi görmüyorum

 
Pek takip etmiyorum ama çoğu zararda olduğu için sus pus oldular. Ya satıp kaçıyorlar, ya da kara geçecek günleri bekliyorlar sakince.


  • vizivozo  (19.01.23 12:42:19) 
ben parasını yükselten kimseyi tanımuyorum, paramı yükselttim diyenler 300 batıp 100 daha koyup 100'ü 200 yapanlar

400 koyup 200 elinde kalıyor, sana tabiki sadece kazandığını söylüyor

bu işte kazananlar sadece platform sahibi olanlardır. çünkü platformdan işlemleri delayli yani geçikmeli gerçekleştirebilirler. sana sanal bir ekran gösterir tüm işlemleri biriktirip yapar onun 5sn öncesinde de kendi ve arkadaşları satın alım yapar

twitter'da ünlü biri var benim arkadaşım. adam sadece traş.
  • duyurukullanıcısı  (19.01.23 12:54:28) 
Ben kazandım ama 2017’den beri tuttuğum coinler vardı, 2018-21 arasını tekrar yaşıyoruz şu an. 2018’de fena düşüp beklemiştim sonra 21’de piyasa canlanınca tekrar al sata başlamıştım. (Zamanında ICO’lardan iyi kazanmıştım sonra çok zorlaştı o işler)

Şu an duraklama dönemi evet. Yeni btc halving eğer dünyanın da biraz düzeldiği döneme denk gelirse (2024 ortası sanırım) tekrar yükseliş görebileceğimizi düşünüyorum. Tekrar herkes öyle konuşmaya başlarsa çıkmanın vakti gelmiştir. Mesela herkes nft tasarımcıyım derken ben daha öncesinde opensea’den bir sürü şey satmıştım, herkes geldikçe benim projem kaybolmaya başladı satışlar çok azaldı. Erken giren her zaman avantajlı.

Not: ben totalde baya kardayım ama 2022 mayısta 3x param varsa x’ini stablecoine çevirdim elimde o kadarı kaldı mesela. Kimi onu çok kafaya takar. Ama o x bile kaç yıllık maaşım ve 2018’i yaşamış biri olarak şaşırmıyorum.
  • nhk ni youkosu  (19.01.23 13:08:49) 
çok düştüğü için furyası geçti ama aslında daha yeni başlıyor. tabi ciddi bir kısmı zamanla elenir.


  • tiny penny  (19.01.23 14:42:38) 
kripto furyasi bitti hisse senedi furyasi basladi cunku :)


  • sweetoffice  (19.01.23 16:20:02) 
Şimdilik geçti, 2024'te kaldığı yerden devam.


  • halitkin  (19.01.23 18:45:40) 
Alıştırma evresi geçti. Silkelenenler,dibi görenler kazananlar oldu. Furyanın ikinci ayağı için hazırlık yapılıyordu.
Alt yapısı gizemli şekilde hazırlanan bir sisteme katılmak, kazanç beklemek ne kadar doğru ayrı mesele.

Bu arada Elon'dan hatırlatma :
www.sozcu.com.tr
  • diyecevaplandı  (19.01.23 22:45:14) 
[]

ffmpeg ile video'dan ekran görüntüsü almak

bir mobil uygulamada, video görüntüleme bölümünde, video içinden bir kare göstermem gerekiyor. video'nun X'inci saniyesindeki görüntüyü alıyorum, ancak o sırada görüntü boşsa, mesela karanlık bir ortam ya da bembeyaz bir şeyse, yani video'nun tam da manasız bir karesine denk geldiysem o görüntüyü kabul etmek istemiyorum. başka kareyi seçsin.

bununla ilgili bir parametre var mı ffmpeg'de?

aklıma gelen şey, thumb'ı al, boyutuna bak, size'ı Xkb'tan küçükse tekrar al diye kontrol etme.

 
buna yakın bir sorunun çözümünü ben de araştırmıştım bir süre önce. aşağıdaki linklerden faydalanmıştım:

özellikle burada tam aradığın cevap var diye düşünüyorum: superuser.com

burada da fayda edebilecek cevaplar vardı: superuser.com
  • kim bilir  (17.01.23 21:51:24) 
[]

kısmetse olur adlı tv programı üzerine

ben hiç izlemedim bunu.
sözlükte, twitter'da gündem olunca ne olduğunu anladım az-çok. sonra gördüm ki bu program yıllardır varmış zaten. yeni değil yani.

ne oldu da birden, sanki yeni çıkmış gibi her yerde gündem oldu, arkadaşlarım falan da "arkada ses olsun" diye izliyorlarmış. bu zamana dek hiç duymamıştım bu programı, bir aydır yoğun duyuyorum

 
Yeni değil ama eskisinin üstünden de baya geçmiş, o anlamda yeni sayılır.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (16.01.23 12:24:58) 
Program bitmişti yeniden başladılar olay bu


  • olaylar olaylar  (16.01.23 12:38:04) 
En son 7 yıl önce Kanal D'de yayınlanmış.
RTÜK evlilik programlarını yasaklayınca onun da yenisini yapılamamış galiba.

Bu sefer televizyonda değil sadede Youtube'da yayınlıyorlar. Sadece Youtube'da yayınlandığı için özellikle sosyal medyada tanıtımına daha bir özen göstermiş olmalılar. Sonuçta kanallar arasında gezerken rastlayıp izlenebilecek bir program değil. Youtube'a girip, özellikle ismini yazıp, bulup izlemek gerekiyor.
  • michael_knight  (16.01.23 12:56:17) 
[]

Ötv kaldırılabilir mi?

Teknik olarak soruyorum bu soruyu. Özellikle araçlarda inanılmaz bir ötv var. Devlet bundan vazgeçse sosyal problemler çıkmayacak öı? Ben 500 verdim, borç ödüyorım aynı arabayı sen 200e aldın gibi şeyler olmaz mı? Hiç bir siyasi ötv gelirinden feragat etmek isteme de, belev ki etsin, nasıl bir adalet sağlanır




 
araç yok hocam, araç bolluğu olur da firmalar koyacak yer bulamazsa bir miktar azalır belki.


  • adivar  (12.01.23 09:09:41) 
enflasyon da bir vergi çeşidi. devalüasyon da. parası tl'de kalan adam isyan ediyor mu, hayır. devlet eliyle devalüasyon yapıldı, bir şey oldu mu hayır. adaletli mi? adaletle konunun alakası yok. sistem adalet üzerine kurulu değil.

ötv istenirse kaldırılır teknik olarak. insanımız çoğunlukla dolandırıcı oldu son 20 yılda, evrim geçirdik ya da içimizdeki bu yapı açığa çıktı. başka bir yolunu bulur insanlar.
  • gabe h coud  (12.01.23 09:26:44) 
kaldırılabilir. hiç de bir şey olmaz.

"bana mı sordunuz kredi çekerken" der geçerler. tek cümlelik bir düzenleme ile kaldırılır, tarih olur gider.

hatta ötv'yi koyup sürekli yükseltenler vatan haini bile ilan edilebilir. o derece...
  • babilfish  (12.01.23 09:58:41) 
Hiç bir hükümet bu tatlı paradan vazgeçmez. ÖTV sadece araçtan, yakıttan alınmıyor. Telefondan tutun tırnak makasına kadar, hemen her şeyden alınıyor.

Araçlar zaten bu haliyle yok satıyor. Hükümet neden ötv'yi kaldırsın? İlerde satışlar durur, o zaman geçici olarak, 3-5 aylığına düşürürler. Tamamen kaldırmazlar.


.
  • kartallar yuksek ucar  (12.01.23 10:24:25 ~ 11:45:10) 
Bir gün bu geyik sona ersin diye her şeyin ÖTVsini sıfırlayıp KDVsini o oranda artırsalar ne güzel olacak.

Teknik olarak da cevap vereyim. Bir gün ÖTVyi kaldırırlarsa o gün araç fiyatları tam da o kadar artacak ve değişen bir şey olmayacaktır.
  • Mirket  (12.01.23 10:34:28) 
Türkiye'de hiçbir siyasi iktidar ötv'yi kaldıramaz. ekonominin tabutuna son çiviyi çakmış olur.

ötv'yi sadece devletin kasasına giren para olarak görmek yanlış. ötv kalkarsa aklına gelebilecek herkes araba alır. telefonu/arabayı prestij meselesi olarak gören bir halktan bahsediyoruz. kredi çekip iphone alıyor millet. herkes araba alırsa da cari açık hayvan gibi artar. böyle bir cari açığı, turizmle, hizmet sektörüyle eritemezsin. ülke iflas eder.

ben de isterim kalksın, dandik arabalara bir dünya para vermeyelim. ama türkiye koşullarında mümkün görünmüyor.
  • sailor  (12.01.23 10:37:20 ~ 10:46:39) 
butce dengesini korursa vazgecebilir ya da dusurebilir. otv dediginiz merkezi butcenin belki de en onemli kalemlerinden biri.

ha bu durumda sosyal problem cikar mi? hayir. araba alirken essek gibi kendine 1 devlete 1.5-2 araba alan vatandas yav ben otv odedim de sen otvsiz aldin diye mi problem cikaracak? geciniz.
  • bay b  (12.01.23 11:37:43) 
ÖTV tek bir şartla sadece kısa bir süre kalkar (daha önce yapıldı), o da şu;

fabrikalar ve bayiler ağzına kadar sıfır araç dolar, araçları koyacak yer bulamayıp boş arazi kiralar firmalar, o derece yani (geçmişte yaşandı)

Araç satışı olmadığı ve arz fazlası olduğu için sektör devlete baskı yapar, ki zaten araç satılmadığı için ÖTV geliri olmayan devlet bir süreliğine ÖTV indirimi yapabilir.

Bu ÖTV indirimi ile devlet aslında vergiden zarar etmez, aksine piyasa durgun olduğu için vergi geliri düşen devlet bu sayede satışları arttırır ve vergi geliri de artar.

Millet sıfır araba almak için bayi çalışanlarına rüşvet veriyor, araya adam sokuyor, bayide sıfır araç yok diye galericiye gidip sıfır ama plakalı ruhsatlı araç alıyor (kara borsa)

Siz devlet olsanız bu durumda ÖTV kaldırır mısınız? Hiç bir matematiğe ve ekonomik veriye uymaz bu hareket.

Özetle, çip ve hammadde krizi bitip de fabrikalar deli gibi araç üretmediği sürece indirim filan beklemeyin, en basit kural = arz ve talep dengesi
  • John Bloor  (12.01.23 11:54:17) 
Nebati açıkça "araç piyasası yeterince canlı, sıfır araç bulunmuyor ÖTV'yi neden indirelim?" dedi. Soruna cevap olmuştur sanıyorum.

Teknik olarak kısmına gelelim, diyelim ki ÖTV sıfırlanacak olsun, pat diye sıfıra indirilmez. Birkaç yıla yayılarak kademeli indirim olur. Örneğin 2022 model Audi A3 şu an 1.050.000 TL ve 395.000 TL ÖTV'si var. 2023 modeller nasılsa minimum 1,3M olacak. Burada ÖTV'de 100.000 TL düşüş sağlanırsa aracın hem 2022 bedelinden yüksek olması sağlanır hem de 2023 fiyat artışı baskılanmış olur. 2022'de alan mağdur edilmiş olmaz. 2024'te yine benzer ayarlama yapılır, birkaç yıla ÖTV 0'a iner. (Bu paragraf tamamen hayal ürünüdür soruna cevap olsun diye yazdım)
  • Lethe  (12.01.23 12:35:35) 
ötv, merkezi yönetim gelirlerinin (en genel bütçenin) yüzde 12,65'ini oluşturuyor
vergi gelirlerinin ise yüzde 14,83'ünü oluşturuyor. 210 milyar tl. 2021 rakamları.

öyle yüzde 1-2 değil yani, kalkar mı, kaldıran yerine bir şey getirir mi getirmeye mecbur kalır mı yoksa masal mı anlatıyor hesap et
  • comp  (12.01.23 14:30:16 ~ 15:29:08) 
Bayilerde araba mı var ötv indirimi istiyorsunuz.

Bunu söyleyen bakan.
Yani özetle paranın aktığı musluğu neden kessin adamlar.
  • neymis  (12.01.23 20:08:52) 
[]

istirham etmek ne demek

rica etmek, bağışlamak anlamına geliyor sözlükte.

ben rica anlamını biliyordum.

mesela çok samimi olmadığım biri, daha önce uyardığım halde aynı rahatsızlığı veriyorsa "böyle yapmayın, istirham ederim" dediğimizde "lütfen yapma" anlamını mı taşıyor yoksa dilekçelerdeki üstün-alta ricası gibi daha sert bir rica mı?

 
evet, uyarı anlamında sert bir rica.


  • deartheodosia  (09.01.23 13:31:17) 
arapça اِسْتِرْحَام sözcüğünü google "dilekçe" olarak çeviriyor. farklı bir arapça sözlükte de "rahmet isteme", "acındırma" gibi anlamları var.


  • mustafakesekci  (09.01.23 13:55:02) 
Alt üste istirham eder.
Üst alttan rica eder.

  • flo  (09.01.23 16:46:24) 
Flo arkadaşımız çok güzel açıklamış o kısmını bilmiyordum ama aklıma gelen örnekler:
Askerde komutan rica eder daha doğrusu bu dökümanlarda olur ve aslında emretmesi anlamına gelir.
Bir de bazı eski Türk filmlerinde kibarlıktan kırılan tipler oluyor sürekli istirham ederim istirham ederim diyorlar ki bu da düşününce flonun dediğine tam uyuyor.
  • ckisc  (09.01.23 21:20:37) 
bazen de üst altına resmen "rica" edemediği durumlarda istirham edebilir. "beni üzme keserim götünü" gibisinden...


  • alperz  (09.01.23 21:24:17) 
"ziyaaa" anlami da cikar.
bence istirham da bir ast/ust iliskisi yok.

  • cooperr  (09.01.23 21:58:34) 
Beyan eder istirham ( burda eski türkce ) imi sunarim , saygi ve beklentimle gibi.


  • hengame35  (10.01.23 01:32:26) 
( Bknz : Bülent Ersoy )


  • hengame35  (10.01.23 01:33:36) 
[]

neden bunu başaramıyorum (taşınmak)

başka bir ülkeye taşınmak konusunda korkmak ya da çekinmek sözcüklerini kabul etmesem de, sanırım bana engel olan bu duygular. sebebini bilmiyorum. belki ailesel duygular...

---
farklı bir ülkede bir kaç ay yaşamak istiyorum. daha önce avrupa ülkelerinde bir süre yaşamıştım 10 yıl kadar önce. o yüzden amacım asya/latin/amerika. ingilizcem kafi.

online çalışıyorum. makul bir maaşım var. birine bağlılığım yok. açıkçası işimi/ilişkilerimi hayattaki her şeyimi bir süre sonra gitmek üzerine inşa ettim. işler ters giderse diye biraz birikmişim de var.

hayatımın öyle bir aşamasındayım ki, en azından merakımı alana dek, en azından bir kaç aylık süre boyunca, asya ya da amerika'da yaşamak için hiç bir engelim yok. hayalim hep buydu. 30 yaşındayım ve hayalini kurduğum bir aşamadıyım ama adım atmak istemiyorum.

sebebini bilmiyorum. korkuyorum demek istemiyorum çünkü daha önce korktuğum bir çok şey yaptım. peki şuan bana engel olan şey ne? korku mu? yaşlanıyor muyum(30 yaşındayım yahu:/)

bu soruyu biraz gaza gelmek için açtım. hayalim buydu, imkan elde edince neden caydım? beni gaza getirin ve X'e bilet alayım, sonra da gideyim. hepi topu bi kaç ay... ne kaybım olur ki.

edit: gitmek istediğim yerler sorgusuz en azından 30 gün vize veriyorlar. vize sorunu da yok bu süre için. daha uzun süre için başvuru yapabilirim, muhtemelen daha uzun süre alırım gitmek istediğim yerlere. çalıştığım yer yardımcı olduğu için abd'de vize alma imkanım var -ki pahalı olduğu için orayı istemiyorum-

ps: yarın sabah sabah sileceğim, teşekkürler.

 
abd için istesen de zor. avrupa'da neresi olduğuna göre değişir imkanı.

yani sen istesen de olmayabilir. vize işleri çok sorunlu.
  • romario  (05.01.23 00:46:43) 
10-15 sene sonrasını düşün. gitmediğinde pişman olma ihtimalin, şu an, hemen, bir an önce gitmek için sarfedeceğin çabadır... not: yaş 43. 30 yaşında olsaydım şu an bu mesajı abd'den yazıyordum...


  • jeanluc  (05.01.23 00:50:40) 
istanbul - phuket, 9 saat 25dk. cumartesi gunu THY ile 30k TL.

online calisiyorsaniz, saat farki ile bir probleminiz yoksa atlayin gidin. olmadi 2-3 hafta tatil yapip donersiniz. bunun icin de harcadiginiz paraya uzulmeyin (belki alttan alta erken donersem para bosa gitmis olur dusuncesi yatiyordur, o yuzden cekiniyorsunuzdur), gidip gezip hevesinizi alacaksiniz en en en kotu ihtimalle. en iyi ihtimalle ise hayatinizin en guzel gunleri olacak.

para bi sekilde yeniden kazanilir hem. 30 yasinda kariyerinizin nispeten erken yillarindasiniz daha.
  • taurina  (05.01.23 01:24:34) 
Korkudan ziyade atalet olabilir. Bazı şeyleri yapmak enerji sarfiyatı gerektiriyor, özellikle konfor alanından çıkmak. Rutinini terk etmek her insana zor gelir. Memelilerin doğasında var. Beyin nöronları sürekli izledikleri patternlerdeki bağlantıları daha güçlü hale getirir ve sinyaller oradan akmaya meyillidir. Şimdi sen ülke değiştirince beyninin rutini bambaşka bir aşamaya geçecek, yeni yeni bir sürü bağlantı kurmak zorunda kalacak. Haliyle bunu yapmaya direnç gösteriyorsun. Bunu kırabilmek senin elinde. Daha iyi olur daha kötü olur bilemem. Ama buraya bu duyuruyu açtığına göre yapmazsan pişman olacaksın. Yapmana rağmen ah keşke gelmeseydim pişmanlığı da yaşayabilirsin ama hiç yapmamanın pişmanlığından daha kötü bir pişmanlık yaşamazsın. Hiçbir şey olmazsa bile mutlaka kıymetli bir deneyim olur.
Biraz da kendini maddi manevi korumaya alarak yani uçak bileti konaklama vb giderlerinde akılcı davranıp birikimini ihtiyatlı kullanırsan, gideceğin yerin seçimini de kendi kişilik özelliklerine daha çok uyacak unsurları araştırıp ona göre yaparsan en sağlam şekilde bu işin adımını atarsın :)

  • eskiden sizofrendim simdi iyiyiz  (05.01.23 03:32:14) 
icinden gelmiyorsa yapmak zorunda degilsin. keyfin yerinde. olmasaydi coktan gitmistin bile.

favorin olan bir yere tatile gidebilirsin baslangic olarak, bakalim ne hissedeceksin.
  • hot potato  (05.01.23 03:39:37) 
1 aydir phuketteyim
tiger muay thai diye bir okulda muay thai kampindayim
patong bolgesinde oteller pahali ama bu fitness street dedikleri yerde ucuz
1 ay, 1200 dolara kaliyorum villada.
ingiltereden sonra hava da cok guzel geldi.

kop gel
  • Corc  (05.01.23 05:29:13) 
güvenlikten kaçış diye bi kitap vardı o aklıma geldi. çocukken okumuştum gerçi.. güvenli alandan konfor alanından çıkmak zor geliyor yaşın genç ama 30 yine yani 20 değil :) biranda kendini itirerek gidersen iyi ki yapmışım dersin.


  • entropik  (05.01.23 11:51:40) 
önce farklı ülkelere tatile giderek dene bence kendini, gittiğin ülkeye alıcı gözle bak yaşanır mı diye. uzun yıllar yurt dışında yaşayıp akıl sağlığımı stresten kaybedince döndüm. şimdi ben de benzer durumu yaşıyorum, tekrar gidip gitmemek arasındayım. gerçi gidersem kaybedecek şeyim çok, gitmeyi seçsem gideceğim ülke de ekonomik krize girmiş durumda burası gibi. burada kendi tapulu evimde yaşıyorken gidip oralarda maaşın yarısını kiraya verip üstüne güvende hissetmeden yaşamak zorunda kalacağım vs. bu yüzden temelli gitmemeyi seçip - en azından şimdilik - tatillerde gidip denemeyi planlıyorum. bunu yapacak paranız varsa harcayın gitsin


  • kurbanlik koyun  (05.01.23 17:50:06) 
[]

Düzgün kola var mı?

Kolaların şekerli siyah sudan başka bir şey olmadığını biliyorum, ama hangi marka/model en kolaya benzer kola? içtiğim her kola o kadar şekerli ki, yılda bir bardak yetiyor resmen.




 
Yani yerini tutar mı bilmem ama ben meyan kökü kaynatıyorum. Şekersiz kola bile ağır geliyorsa meyan kökü öneririm.


  • prole  (04.01.23 15:38:34) 
artık kalite iyice bozuldu. ama ben alırken üretim tarihi yakın olanları alıyorum özellikle bir ayı geçmiş olanları almıyorum. bundan dolayı bile bariz bi tat farkı oluyor. yine de eski kaliteleri yok artık


  • clones  (04.01.23 15:51:06) 
"içtiğim her kola o kadar kola ki, yılda bir bardak yetiyor resmen"

Burada ne demek istediğinizi anlamadım. Cam şişedeki coca cola daha güzel oluyor.
  • pispinti  (04.01.23 16:08:10) 
pepsi max güzel bence. 330 ml kutudaki ya DA 1 litre. cam şişe kola da güzel. yine zero.


  • jelly bear  (04.01.23 16:13:21) 
her ülkede farklı oranda o ülke insanlarının şekeri ne kadar sevdiklerine göre şeker koyuyor bu büyük firmalar. yani avrupaya giderseniz daha az şekerli kola içersiniz. amerikaya giderseniz de Türkiye'deki kolanın iki katı kadar daha şekerli kola içersiniz. ama küçüklüğümüzden beri bu corn syrup olayının suyunu çıkardıkları için bence asla eski tatları yakalayamayız.


  • kurbanlik koyun  (04.01.23 17:15:34) 
küçüklükteki tat hala pepsi klasikte mevcut. coca cola reklamla en iyi algısını yerleştirdi ama kötü.


  • xrated  (04.01.23 17:22:40) 
zero sekerli geliyor bana.
alirsam pepsi mini sise aliyorum.
ama zero bile iceceksem ilk kriterim sise olmasi. cam sise tadi daha iyi
  • Kittie  (04.01.23 20:18:54) 
Kola yok.
Dedigin ozeligi taşıyan bir cocacola vardi o da bozdu zaten. Dolasiyla piyasada kola yok.

  • stavro  (04.01.23 20:39:35) 
Coca-Cola kusura bakmasın ama rezalet bir hal aldı. En iyi versiyonu, açtığınız anda tüketmeniz gereken ufak şişe versiyonu olabilir. Eğer bitiremediyseniz de dolaba koymayın, dökün gitsin. Kendine saygısı olan insan içmez çünkü.

İkisi arasından Pepsi çok daha iyi artık. "Artık" diyorum çünkü 2 sene önceye kadar Pepsi değil Coca-Cola içen insandım. Artık "Pepsi'nin olmadığı yerlerde" oldu. Hani onun tersi bir cola reklamı vardı normalde.

Bu arada benim komple kola bilgim ve tecrübem bu kadar. Kolayı sadece kokteyl içerisinde ya da patates kızartması ve fast food falan yerken içiyorum. O yüzden gerçek gurmeler daha iyi cevap verir.
  • nawar  (04.01.23 20:40:22) 
kutu coca-cola light hala güzel.


  • chaos moleculaire  (05.01.23 14:45:26) 
[]

Gain.tv kullanıyor musunuz?

Güzel içerikler var mı?

ben sadece 10bin adım'ı biliyorum. çok kısa olduğu için arada bir izliyorum ama çok da favorim değil.

izlemeye / takip etmeye değer neler var?

 
hayir


  • tantavizisyon  (30.12.22 21:59:01) 
ayak işleri güzel, keyifli


  • roket adam  (30.12.22 22:07:15) 
ayak işleri ve 10 bin adım dışında bilmiyorum.


  • sanal uyku  (30.12.22 22:19:48) 
Ayak işleri sadece birinci sezon güzel. İkinci sezonu recep ivedikvari. On bin adım güzeldi +1


  • ruhen hastayim ben  (30.12.22 22:21:39) 
Ayak İşleri için alacağım yine, bu gece yeni sezon çıkıyor. Onun dışında pek bir şey bulamadım benlik.


  • gallienus  (31.12.22 08:32:32) 
cezailer dizisi çok çok kaliteli bir yapım olmuş mutlaka izleyin


  • yirmibesonbes  (31.12.22 11:14:41) 
[]

bana playlist yapalım - enerjik/yüksek mod

herkese iyi akşamlar,

başlıkta da belirttiğim üzere enerjik ve mod yükselten şarkılar dinlemek istiyorum. hali hazırda muhtelif playlistlerim var ancak yeni önerileri değerlendirmek adına bu soruyu soruyorum.

playlistlerinizi paylaşır mısınız ya da öneride bulunur musunuz?

ps: power metal, 80ler rock genelde sevdiklerim. stratovarius, bon jovi sevdiğim gruplar. benzer frekansta yeni müzikleri playlistime eklemek isterim. teşekkürler.

ben başlayım:
www.youtube.com
www.youtube.com

 
Açılışı Knopfler ile yapayım: ve kenara cekileyim.
Sultans of swing: youtu.be
What it is: youtu.be
Money for nothing: youtu.be
Lady writer:youtu.be
Walk of life: youtu.be

Off bunlardan sonra uykum kaçtı:/
  • Amaranta ursula  (27.12.22 23:54:38 ~ 23:54:54) 
counrty sever mısın bılmem ben bu sarkıyı pek severim
www.youtube.com

  • kurcalamabozarsin  (27.12.22 23:58:24) 
SOA - This life
Rage - Not forever
A Perfect Circle - Passive

Bildiğinizi tahmin ettiklerim: Spoonman, blackdog, keep the faith, lost(haggard)

open.spotify.com
  • zihua  (28.12.22 09:05:54 ~ 09:44:48) 
[]

Kulaklıklar nasıl çalışıyor

Kulaklıklar nasıl çalışıyor? Her biri aslında küçük birer hoparlör, mıknatıs etrafında kablo sarılı, gelen sinyali sese çeviriyor. buraya kadar sorun yok. hatta küçük çocukken kendim de böyle şeyler denemiştim.

asıl sorum bundan sonrası için,

* mesela active noise cancellation özelliği var. sesi dinliyor ve ters frekansta bir yayın yaparak titreşimleri uzaklaştırıyor sanırım. sesi dinlerken mikrofon kullanıyor. peki frenkansı nasıl analiz ediyor? ya da bu işlemi nasıl milisaniye cinsinden yapıyor?

* 3d-5d falan gibi özellikleri var kulaklıkların. ses arkadan, aşağıdan, şuradan buradan geliyor. ama kulaklıkta 5 tane falan hoparlör yok, değil mi, bi tane var. bu durumda sese nasıl 3d efekti verilebiliyor?

* kablosuz bluetooth kulaklarda bir de mikrofon var, arkaplan seslerini filtreliyor, gelen açıya göre sesi iletiyor falan. sesin uzaktan mı yakından mı nereden geldiğini nasıl anlıyor? içinde bir kaç mikrofon varsa bile bu işlem için bir işlem yapması gerekir (yakın mikrofona şu açıdan geldi, bunu arttırayım, diğerini azaltayım gibi) işlem yapacaksa da bir işlemciye ihtiyaç duyar ve kısaca bir bilgisayar haline gelir. ama kulaklıklar işlemcisi olan bir cihaz değil, dimi?

* bazı kulaklıklarda 3d spatian audio gibi bir özellik var. kafanı sağa sola çevirince, aşağı yukarı yapınca ses başka yerden geliyormuş gibi oluyor. bu nasıl sağlanıyor. kulaklarda bir jiroskop olsa, bununla sağlanabilir ama bu durumda kulaklığın kocaman olması gerekmez mi? kuru fasulye tanesi kadar bir şey halbuki.

 
-> anc'nin çalışma mantığı dediğiniz gibi (gerçi bir sürü farklı versiyonu var). işlemin hızlı olma sebebi, kulaklığın üzerinde sırf bu iş için tasarlanmış bir işlemci olması. dsp deniyor (digital signal processor)

-> kulaklıkta 3-5 tane hoparlör olabilir. airpods pro'da 4 tane var mesela.

-> dps var, teknik olarak tam "bilgisayar" değil ama ona epey yakın bişey.

-> airpods pro'da jiroskop yok ama ivmeölçer var. mercimek kadar bi çip :) airpods max'lerde jiroskop da var diye biliyorum. jiroskoplar çok küçük değil, ama ivmeölçerle de hangi yöne hangi hızla hareket ettiğini ölçebiliyorsun.
  • plutongezegendegilmi  (22.12.22 11:44:21) 
Noise cancellation için dediğiniz gibi faz terslemesi yeterli kendiniz bilgisayarda da deneyebilirsiniz bir mp3'ün 2 kanala atıp birinin üzerine konuşup diğerinin fazını terslediğinizde yalnızca kendini sesiniz kalacaktır öyle aşırı bi *analize falan gerek yok.

Evde 5.1 dinlerken de 2 tane kulağınızla dinlediğiniz için teknik olarak 2 verici ile bu datayı iki kaynak arasında dengeleyerek verebiliyor. Tabi sola az verdim sağa daha çok verdim öyle bi yönelgenlik oldu gibi kadar basit bişey değil sağlam filtrelemeler hesap kitap söz konusu. Beynimiz de psikoakustik ile gerisini hallediyor (bkz: virtual barbershop)

Kablosuzlarda, telefon tabletlerde birden fazla mikrofon var. İnsan konuşma sesinin frekans aralığı aşağı yukarı belli olduğu için oradan hareketle çalışıyor ve genellikle statik gürültülerde başarılı oluyor değişken seslerde değil. Fön makinası çalışırken konuşan bir insanı çok net bi şekilde duyurabiliyor elmalı cihazlar mesela. Evet basbayağı bilgisayar var kulaklıkların içinde teknik olarak.

Gyroscope ve acceleronmeter de var dediğiniz gibi. (Bunu kamera ile yapan yazılımlar da var headtracking ile)
  • hedep  (22.12.22 13:05:12) 
[]

ahşap hobisi ile uğraşan var mı?

bir hobim olsun istiyorum.
hatta yıllar sonra, eğer para için çalışmak zorunda kalmazsam zamanımın büyük çoğunluğunu harcayacağım bir şey istiyorum.
zaman içinde lazım olan manual-elektrikli aletleri temin edeyim ihtiyaç duydukça istiyorum. büyük bir evim ya da boş odası olan bir evim olursa hobi odası/atölye yapmayı istiyorum.

bir yerden başlamak istiyorum yani. ahşap oymak, kesmek, vidalamak, şekil vermek ve ortaya bir şey çıkarmak hoşuma gidiyor. mesela demonte mobilyayı takmak / sökmek bile güzel.

velhasıl, nereden nasıl başlayayım?
alet işler el övünür diye düşünüyorum. kaliteli araç kullanmayınca insanın şevki kalmıyor. o yüzden yavaş yavaş değerli bir atölye inşa etmek istiyorum.

 
ben de bu tarz ahşap işlerinden alet edevat kullandığım şeylerden çok hoşlanıyorum. evin yakınında bir marangoz buldum. Onun yanında stajımsı bir şeye başlayayım, işi öğrendikten sonra da neye ihtiyacım olduğu konusunu netleştirip doğru yatırımlar yaparım diyordum. araya yüksek lisans girince bırakmak zorunda kaldım, fırsat bulup başlayamadım tekrar. Belki siz de bu tarz bir yol izleyebilirsiniz. Marangozlar da beleş ve ekstra bir işçi gibi bakıyor olaya sonuçta win win :D


  • serbest gezen koala  (19.12.22 10:54:18) 
her şeyin başı bench yani sallanmayan bir masa. çünkü heves hep ahşapta kalmıyor. dremel'i aldığınla kalıyorsun, kıl testere fırlıyor gidiyor. bi de 3M maske takanları görünce "benim ciğerime neden toz kaçsın" ile "maske takarak bu hobiyle uğraşacak derdim ne" düşünceleri arasında kalıyorsun. tabi bunun blacksmith'liği, bonsai yetiştiriciliği, kapalı kavanozda ekosfer oluşturması, hamster'ların genetik çaprazlanması yok mu? var. hepsinde lazım olan şey: sallanmayan bir masa. tercihen kendin ikinci el tahtalardan yap ki, özelleştirmeye kıyabil. masanın bi köşesine mengene takınca bench oluyo işte. e mengene takıyorsan sallanmaması lazım masanın. çok büyük kuvvet uyguluyorsun. masayı çekince gelmemesi titretince salanmaması lazım. devasa olması lazım. ama mengeneyi çok büyük alma. orta boyu yeter. matkabı alabileceğin en yüksek watt'da ve darbeli fonksiyonu olanından al. illa ki tavanı, fayansı delmen gerekecek bi gün. bosch markasının virali yapmak bana mı kaldı ama matkap'ta bosch'tan şaşma. en sağlam tornavidalar: stilson marka. sapı şeffal sarı gibi olanlar. bunlardan boy biriktir. cendere de hep ihtiyacını hissettiğimiz bir arkadaşımız ama 10 15 sene önce bile çok pahalıydı. alet kutusuna da para verme. çünkü duvara kendin alet asma panosu yapacaksın :)

edit:cendereye işkence diyormuş herkes.
  • baba553  (19.12.22 13:34:53 ~ 13:38:26) 
bence müstakil bir eviniz yoksa, apartman dairesinde yapacaksanız hiç bulaşmayın. bunun sesi, talaşı, tozu vs. var. apartman dairesinde hiç çekilmez, siz çekseniz komşu çekmez. youtubedan video izleyerek kendinizi tatmin etmeye çalışın.

bir de bu koruyucu ekipmanları (maske, gözlük, kulaklık) atlamayın.
  • inheritance  (19.12.22 13:59:38) 
[]

Elektriksiz yer için laptop şarj etme olayı

Köye, tarla evine gidip kafa dinlemek istiyorum. Su ve ısınma problem değilse de elektrik yok orada. Telefon şarjını powerbank ile yaparım ama laptop kullanmaya ihtiyacım var. yani elektrik.

otomobil aküsünden laptop şarj etmeye yarayacak invertor(?)* denilen aletler var. şuan aklımdaki tek yanıt bu. ancak bunun için de araba gerekiyor. benim arabam yok, babamın arabasına el koymak istemiyorum.

yürütebileceğim alternatif yol mu?


* www.hepsiburada.com aklımda şöyle bir ürün var. laptop şarj eder gibi duruyor.

 
camide şarj edebilirsin diye düşünüyorum, laptop şarjı type-c girişli ise iyi bir powerbank iş görebilir


  • hoot  (17.12.22 14:45:35) 
jeneratör kiralama düşünülebilir


  • carisch  (18.12.22 02:27:19) 
Oldukça tuzlu ama ecoflow gibi güç istasyonları var, karavancılar ve off the grid yaşayanlar kullanıyor genelde. Bir de güneş enerjisi ile şarj etmek için aparatını alırsanız kimseye muhtaç olmadan kullanırsınız.


  • inheritance  (18.12.22 11:13:22) 
[]

Sakin cafe/pub - şişli

bangır bangır müzik olmayan, çok kalabalık olmayan, yan masada konuşanların muhabbetine ortak olmadığımız bir kafe/pub bir yer arıyorum.

gideyim kitap okuyım sakinliğinde bir kafeden artık umudumu kestim istanbul'da. bari başım ağrımasın şeklinde bir yer istiyorum.

var mı böyle yerler?

 
Bomontide moc, belgizar, but first coffee olabilir.


  • ruhen hastayim ben  (16.12.22 20:30:29) 
Cevre hastanesinin arka sokaginda chops var. Karsisindaki yol kenari ama sokaktaki daha iyi.


  • ahmet oturum cerezi  (16.12.22 21:45:40) 
Hileli yeri söylüyorum, normalde de kimseye öğretmem… Bomonti The House Residence altında Cargo Coffee, kimsecikler yok, mekan son derece keyifli ve huzurlu, ayrıca zenginlerin takıldığı bir alan olduğu için +3 coolluk bonusu da verir. Kahve fiyatlarıda 2-3 lira fazla işte, o kadar da olsun artık.

Yukarıda bomonti için önerilen diğer mekanlar nargile kafeden hallicedir, boşuna gidip huzur aramayın.
  • kent sakini  (17.12.22 00:56:41) 
[]

Kapıda ürün iadesi nasıl çalışıyor?

internetten bir ürün almıştım. kutuyu açmadan iade etmem gerekti bir sebeple. hepsiburada, kuryeyi gönderelim evinizden alsınlar dedi. kurye geldi ve teslim ettim.

ancak şöyle bir şey var. kurye benden o ürünü aldığında ürünün kutusu açık mı kapalı mı diye bir kontrolde bulunmadı. hatta iade ederken aldığım ürün yerine hıyar koyup koymadığıma bile bakmadı.

bu sistem nasıl işliyor tam olarak? kargocu benden aldıktan sonra ürünü açıp dener, kullanır ya da başka bir ürünle değiştirirse ne olur mesela? ya da ben aldığım ürün yerine başka bir şey iade etseydim sonra iadem reddolunca da "ben iade ettim kargocu değiştirmiş" desem ne olur?

anlamadım, tamamen güven üzerinden mi işliyor sistem yoksa kargocu ürünü benden alırken kontrol etmeli miydi, kutuya koyup ambalajlamama bile izin vermedi, araç yolun ortasında kaldı hemen gitmem lazım dedi.

 
kargo şubesinden iade yapsanız da içinde ne var diye sormuyorlar ve bakmıyorlar ki. daha önce böyle iade yaptım sorun çıkmadı. hatta, hepsiburada premium iseniz, kargonuz daha teslim edilmeden iadeniz onaylanıyor (hepsiburadanın kendisi satıcı ise).


  • inheritance  (16.12.22 11:01:04) 
kargocu ona bakmaz. ürünü gönderdiğiniz yer bakar.


  • jelly bear  (16.12.22 11:03:27) 
yurtdisinda yasiyorum, gecen amazon prime ile geri gönderdim bi ürün, postaneye verdim, eve gelmeden para hesaba geldi diye mail aldim. hic dikkat etmemistim cünkü hep amazona geliyodu para bu sefer bankaya geri istemistim. hic bakan eden yok bu icinde mi degil mi diye. amazon depoya gidince de kimsenin kontrol edecegini düsünmüyorum acikcasi. cok ilginc.


  • c1b2k3  (16.12.22 13:03:39) 
[]

EYT olayı

EYT olayını bir kaç sene daha bir şekilde sürüncemede bırakırlarsa doğası gereği EYT süreci son bulacak mı?

yani şuan yaşı genç insanların bir kısmı zaten emekliliği haketmiş olacak.

EYT kümesinde 2.5milyon insan var ve sayıları sürekli azalıyor, ama artmıyor değil mi?

 
sayılarının azalması için emekli olabilmeleri lazım. yakın ve orta vadede kolay kolay azalmaz


  • paintov  (12.12.22 11:50:28) 
Bu insanlar Eylül 1999 öncesi sigortalılık girişi olanlar. Yani şu anda Hepsinin 1999da 18 yaşında olduğunu bile kabul etsek -ki çok buyuk kısmı daha büyük- 2022 yılında 20 yıllık sigortalilik süreleri var. 99 öncesinde yıllara göre emekli olma yaşı azalıyor, örneğin 99da girişi olan erkekler 58 yaşında, kadınlar 56 yaşında emekli olabiliyor mevcut durumda. Ve gayet makul bu. Ben eyt diye bir sorunun olmasını anlayamıyorum. Erken yaşta emeklilik yanlış bir karardı. Devletin her yanlis kararında, kazanılmış hak iddiası ileri surulurse bu kötü niyetli olur. Doğal akışına bırakılırsa evet her geçen yıl bu sayı azalacak. Zira 99oncesinde emeklilik yaşı daha da geriye gidiyor. Atıyorum 98 için 56, sonra 55, 54 gibi. Bu grup nasıl böyle orgutlenebildi Türkiye'de aklımin almadığı bir şey. Devletin yerinde olsam her şeye rağmen geçit vermem böyle bir şeye. O yüzden yapılacak düzenlemede mutlaka bir yaş şartı olmalı


  • sanguine  (12.12.22 11:58:22) 
52 yaşında yani iki sene sonra emekliyim.
90 girişliyim.
yavaş yavaş azalacağız.
ama çoğunluk hangi tarafta o konuda bilgim yok.

@sanguine +1
bir eyt bir de taksiciler. haklı haksız tarafından bağımsız böyle örgütlü şekilde hareketli edebilmeleri tr şartlarında takdire şayan. hatta ben de eyt'li olmama rağmen şaşkınlıkla izliyorum. acaba benim kaçırdığım sağlam bir fayda mı var nedir kendime sormadan edemiyorum.
  • lazpalle  (12.12.22 12:12:17 ~ 15:18:16) 
Soruya cevap olmayacak ama bu denli örgütlenip taleplerini yerine getirtebilmeleri uzun bir süredir görmeye alışık olmadığımız bir örnek oldu.


  • 2027  (12.12.22 13:29:54) 
[]

kapalı mekanda sigara olayı

her yerde sigara içiliyor artık.
ne oldu bu iş? evim dışında oturacak yer bulamıyorum. dışarıda yürünmüyor zaten. haftada bir iki sigara içerim üstelik, buna rağmen inanılmaz rahatsız oluyorum dumandan. tahammül edilemez bir hal aldı artık.


aşağısını okumasanız da olur. dertlendim yazdım.
---
o kadar saçma bi durum ki, kafenin her tarafı kapalı. sadece kapının olduğu duvardaki camlar yarım açık, balkon gibi. kafenin en köşe bucak dibinde bile sigara içilebiliyor.

her yerde bangır bangır müzik, konuştuğunu duyamıyorsun. menüde X fiyat yazıyor ödemeye gidince x+10 lira diyorlar. fiyat değişmiş ama elektronik menüyü deiştirememişler.

bu bahsettiğim yer kalburüstü denilebilecek bir mekan. suadiye'de. gerçi yeri farketmiyor. mecidiyeköy de kadıköy de caddebostan da her yer aynı artık.

kimi yer de üstüne servis parası falan alıyor menü tartışmasına girmemek için. hizmet verdiği de kahve getirmek.

masalar zaten kıç kıça. yandakiyle kanka oluyorsun iki dk oturunca.

evden çıkamıyorum artık ya. ya yeter artık. valla bunaldım.

 
yalan oldu ya sigara denetimi falan kimsenin umrunda değil. biz gitmiyoruz kafeye restorana. hem para verip üstüne bir de dert sahibi oluyoruz.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (08.12.22 13:48:53) 
Dün iş çıkışı epeydir milletle takılmıyoruz diye gidelim içelim dedik ofistekilerle.

Mekan kapalı, tamamen kapalı, havalandırma falan yok ve 15 kişiydik millet fosur fosur sigara içti bütün akşam içmeyen bir-iki kişi vardı benim haricimde inanılmaz rahatsız oldum. Bir daha gider miyim, gitmek ister miyim bilmiyorum. Bizim gittiğimiz de Kadıköy'de bilindik bir yer bu arada.

Dışarıda yemek de içmek de sağlam bünye ve bütçe gerektiriyor maalesef artık. Ben iyice azalttım, ya açık havada buluşuyoruz yakın arkadaşlarla ya evlerde.
  • chicha_v2  (08.12.22 14:42:21) 
www.muziksizmekanlar.com

İçerisinde arka plan müziği bulunmayan mekanlar>>>
cargocollective.com
  • comp  (08.12.22 14:58:34 ~ 14:59:55) 
artık saçmaladı iyice. ülkede normalde yeme içme diğer ülkelere göre ucuz olmalı ama kuru herkes kafasına göre 25-30 alıyor, fiyatlara her ay %10 ekliyor. usd eur olarak bile pahalıyız artık. geçen hafta grill prime'a gittik. ortalama bir restoran burası. 2 çorba, 1 iyi pişmiş burger, 1 iyi pişmiş et istedik. etler hiç pişmemişti, geri gönderdik. üstü sert sert yanmış simsiyah, içi hala pişmemiş halde getirdiler. geri gönderdim. yine de parasını istediler. 688 lira. bir daha gideni şey yapsınlar. ahlaksızlığın dibi. mafyaya, kara paraya boğuldu ülke. nasıl olsa parayı veren var diye uçtu herkes. parayı versen bile hizmet, kalite alamıyorsun. gitmeyin gençler. göçmen ve kara para konularında bir iyileşme olur umarım, yerli adama muhtaç olsunlar, meteliğe kurşun atsınlar. lanet insanlar. taksicisi, esnafı, bilmem nesi. neye elini atsan spiderman'deki venom gibi simsiyah bir evil yapışıyor.


  • gabe h coud  (08.12.22 15:12:12) 
[]

scam alışveriş - vodafone pay - refund

bir hafta kadar önce instagram'da gördüm reklam neticisinde yurtdışında bi siteden alışveriş yaptım. shipping'le beraber yaklaşık 300 tl idi.

dolandırıcı olabilme ihtimallerine karşın önödemeli sanal kart ile alışveriş yaptım. vodafone pay kullandım.

velhasıl dolandırıldım.

refund/chargeback edebilir miyim? nereye danışmalıyım. sonuçta benim hatam bu.

vodafone pay çok başarısız bir kurum. refund/chargeback edebilir miyim emin bile değilim.

 
şimdi baktım, kartları visaymış. visaya göre chargeback yapabilirsiniz gözüküyor : www.visa.co.uk (tr sitesinde aynı konuyu bulamadım)


  • inheritance  (05.12.22 15:47:32) 
123456   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.