Ekşi Duyuru

Tam 2 sene önce bıraktım - istanbul

bir süre önceye kadar aktif olarak yapıyordum. soru nerede?

yanlış sürücüyü yüklemeye çalışmış olabilirsiniz. üretici sitesinden bilgisayarınıza özel sunulan sürücüleri yükleyin ya da windows update üzerinden yüklemeyi deneyin.

Veterinere götürebilirseniz iyi olur, antibiyotik vb kullanmanılması gerekebilir. Genel bir hastalık riski olabilir yara ve iltihaptan dolayı.

Bu arada bizim evdeki kedimiz de bir kaza geçirdi. Kırık çıkık yoktu. Basması da normaldi. Sonradan basamamaya başladı. Onda da kaslar erimiş, fizik tedavi ile tekrar basmaya başladı. Bu yüzden kırık çıkık yoksa da imkan dahilinde veterinerin görmesinde fayda var bence.

Kırık varsa da kedilerde uzuv kırıkları genelde kolay iyileşir. Ama muhtemelen bir yerden atlayıp zıplarken yaralanmış ve iltihap kapmış. İltihap kötü. Yerinizde olsam veterinere götürür ve antibiyotik yaptırırdım. Bazen depo antiboyotik yerine ardışık antibiyotik tedavisi verirler. Birkaç gün eve duşakabine alın ve veterinere götürüp iğnelerini yaptırın bir şeyi kalmaz. Sonra tekrar sal gitsin.

Ha enfeksiyon neden kötü? Antibiyotik tedavisi almadıklarında enfeksiyon halsizlik, ateş ve iştahsızlık yapar. Sonra kediyi bir iki gün halsiz görürsünüz, sonra kedi irtadan kaybolur. O ortadan kaybolan kediler çoğunlukla enfeksiyondan, beslenememekten ölüyor. Tecrübe ile sabit.

Çok kısa süre önce Xiaomi robot ile 1500 TL lik bir arıza onarım tecrübesi yaşamış biri olarak, satış sonrası hizmeti çok iyi bir marka bakınmanı öneririm.

Sözde kalmayan bir garanti süresi, yaygın servis ağı, ucuz yedek parça konuları önemli.

3 yıldır viaomi v2 pro kullanıyoruz. bugüne kadar en ufak bir sıkıntı yaşamadık.

grundig kullanıyorum, memnunum.

Beurer markasına bakın “kızılötesi lamba” şeklinde arama yapın. Linkteki markaya güvenemiyorsunuz gibi algıladım yazınızı. Ücret olarak daha düşük değil hatta belki daha yüksektir ama en azından güvenilir marka. Medikalpazar.com yetkili satıcı beurer için (alışverişlerim oldu, sorunsuzlar) ama farklı yerlerde de fiyat bakın. Arada bazen fiyat farkı olabiliyor satıcıya göre

ışıkçı dalgaboyu, lümen falan anlamaz. anlamadığını da itiraf etmeyeceği için yaparız der. abi bak kırmızı, parlak işte diye konuyu kapatır. klasik türkiye gerçeği.

şimdi bu kırmızı ışık terapisinin bir işe yarayacağına ben inanmıyorum. varsa bu konuda bir meta analizi, bilimsel çalışma vs. görmek isterim.

istediğin dalgaboyunda ledi ise ancak markası - modeli belli bir üreticiden speclerine bakarak temin edersin. ya türkiyede böyle bir bayi bulacaksın ya da digikey-mouser gibi firmalarda o ledleri kendin seçmelisin.

aslında en kolay seçenek medikalcilerde satılan infrared lambalarsan almak olur. bu lambalar biraz daha fazla ısı üretiyor ama düşük güçte seçersen çok sıkıntı olmaz.

anadolu ajansı:

www.anadoluimages.com

muhtemel,
ikisi de ekinden sonra tarlada kalan bitki kısmını ifade eder.

Anız, ürün biçildikten sonra tarlada kalan köklü kısım.

Sap, ürün ile anız arasında kalan ve genellikle hayvan yemi olarak kullanılan kısım.

Mirket +1

kafanizda canlanmasi icin sunu izleyebilirsiniz:
www.youtube.com

evet, gunumuzdeki kitalarin olusumu direkt olarak bu tektonik plakalarin hareketi ile alakali ama bu plakalar zaten cogunlukla sadece kabuktalar, yani yerin dibi dediginiz sey kesinlikle cok dip degil... ne kadar "dip" oldugunu suradaki gorselden anlayabilirsiniz

tr.wikipedia.org

bkz: levha tektoniği

hocam buraya sorulmayacak soru değil de aynı soruyu youtube a bile yazsan görsel olarak çok iyi anlatan videolar bulabilirsin :)

hatta giriş olarak 3 dakikalık pırıl pırıl bir anlatım
youtu.be

Yer kabuğunun iki büyük parçasını düşünün, yani "tektonik plakalar", bunların geniş bölümlerinin kenarları, yani "fay hatları" birbirlerini itiyor. Çok uzun zaman boyunca yavaş yavaş sıkıştırıyorlar. Nihayetinde oluşan basınç bir yerden sonra çok yükseliyor ve bu plakalar aniden kayıyor. Bu kayma ile oluşan şok dalgalaları da dünya yüzeyinin sallanmasına neden oluyor. Asıl deprem aşağıda oluyor, yani en güçlü hali yerin derinliklerinde yaşanıyor. Biz yüzeye gelen şok dalgasıyla sallanıyoruz. Bu dalga asıl kayma noktasından bize ortalamada ses katının 20 katı hızıyla ulaşıyor. Deprem özünde bu...

ayrica plakalarin tamami her zaman hareket ediyor ama hepsi bir anda degil, yani plakalarin alt kismi surekli hareket ederken, ust taraftaki dag, tas, toprak bu hareketi birbirlerine surtunerek bu hareketi durduruyor, bu durum ta ki artik bu yapilar aradaki enerjiyi kaldiramayacak seviyeye gelene kadar devam ediyor. Zaten hemen sonrasinda da plakalar hareketini tamamlayip bir anda enerji aciga cikiyor, buna da deprem diyoruz. Plakanin tamami tek seferde hareket etmiyor, parca parca hareket ediyor, zaten o nedenle fay hatti uzerinde enerjiyi bir sonraki kisma aktardigini soyluyoruz ve kuzey anadolu fay hattindaki bir sonraki depremin marmara denizinde olacagini kestirebiliyoruz...

kolaylastirmak icin diyelim ki bir plaka yerinde duruyor, yanindaki de her yil 2 cm kuzeye gidiyor, aradan 50 yil gecmis olmasina ragmen plaka 0 cm ilerlemis... demek ki bu plakanin cevresindeki diger plakalar surtunmenin etkisiyle bu ilerlemeyi durdurmus ama arada enerji biriktikce birikmis... ne zaman ki artik bu surtunme bu enerjiyi tutamayacak seviyeye gelirse, bir anda bu enerji aciga cikar ve plakalar hareket eder, 50 yil sonra bu deprem olursa plakanin 100 cm'lik bir hareket yapacagini tahmin edebilirsiniz... tabii bu tek seferlik bir hareket degil, cunku hareket her zaman devam ediyor... su an buyuk artci sok'lar olmaya devam ediyor cunku plaka hala yerine oturmadi, ne zaman enerjinin cogu bosalir, o zaman artci soklar azalacak...

bunun ne zaman olacagini kestirmek zor, tarihteki buyuk Antakya depremlerinin birinde 18 ay boyunca artci depremler oldugu not edilmis... ayrica cogunlukla buyuk depremlerden sonra belli miktar buyuklugu 6-7 arasi deprem de not edilir, cunku bu enerjinin tek seferde cikip bitmesi cok olasi degil, enerjinin cogu tek seferde cikar ama devami gelir... bildigim kadariyla henuz bu artci depremlerin cogu yasanmadi, ama tabii burada bambaska bir model deprem de yasaniyor olabilir, bildigim kadariyla artcilar 4-6 arasi her 15-20 dk'da bir devam ediyor...

O sudan bitkilere pek bi hayır yok. Temizlik için falan kullanabilirsiniz

atık suyu ortadan kaldıran, tekrar sisteme veren ve arıtılıp içişmesini sağlayan aparat var, sen takabilirsin
permeate pump
amerikada 50 dolar, piyasada çin malı olanlar var onlar da 50 dolar, amazondan geliyor

facebook'ta pembe domates ağı var. gönüllü bedava tohum dağıtıyorlar. sadece domates değil. bi sürü tohum çeşidi var. listeden seçiyorsun. bedava ve çok az sayıda gönderiyorlar. ticari amaçlı değil. güvenmezlerse göndermiyorlar falan.

bi de geçen sene hepsibahcemden.com'dan limon ağacı aldım, süper bi şey geldi. bu sene başka fidanlar da alacam.

fidansepeti'nden çalı tipi çeşitli süs bitkileri ve bir takım az bulunan meyve fidanları aldım, 5 farklı siparişte yaklaşık 15 çeşit. genel olarak bir sorun yaşamadım

Kereste çok pahalı, alüminyuma hiç girmeyelim konusu bile edilmez. En ucuzu her zaman tuğla duvardır.

Daha önce yaptınız mı? duvar ördünüz mü hiç? Gerekirse onun da tarifini veririz duyuru inşaatcıları olarak :)

Sandviç panel olabilir mi

Bunarada betopan da olabilir belki. Fiyatları bilmiyorum hiç

su yalıtımını hallederseniz kereste ya da ince profil demirden (hangisi ucuzsa) basit bir iskelet yapar aralarını da boardex ile örerdim ben olsam.

bir de hazır kulübeler de satılıyor, onlara da bakın. ilginç şekilde daha ucuza gelebilir. ahşap ya da plastik olanları vardı.

en ucuz malzeme briket sanırım.

dört duvarı örmenin tarifini alıp örersiniz de tavanı nasıl kapatırsınız, inşaatçı olmayan biri olarak gözümde canlanmıyor.

İthalat

yazılım. p.s. evden kaçmak için ofis kiraladım.

tasarım

argesi olan firmalara dışarıdan danışmanlık yapıyorum. mühendislik kökenliyim.

gömülü yazılım ve elektronik donanım geliştirme, firmalara ar-ge ve imalat danışmanlığı.

system & infrastructure consultant (it danismani diyebiliriz)

Evden çalışmıyorum ama geçen evden çalışma imkani geldi iki tane ama reddettim, bilgi olsun diye yazıyorum;
Firmanın bir ürün grubunun uzun dönem talep ve arz planlama sorumluluğu. Herkes remote bu işi yapan emea bölgesinde.

Bir de bir firmanin erp business analyst pozisyonu. Firmanın içindeki kişilerle çalışıp hangi erp programının satın alınması ve firmaya implement edilmesi, proje vs.

Network & güvenlik tarafındayım, it sektörü yani

çeviri

Bir bankada yazılıcımcıyım.

otomotiv satış sonrası teknik destek mühendisiyim.

koronanın ilk günlerinden beri evden çalışıyorum. normalde ofis vardı, sadece 3 hafta ofis gördüm ve korona başladı, bitti, ofis tekrar açıldı ama bu sefer isteyene evden çalışma opsiyonu sundular.

valla türknet falan iyidir ya. altyapıda ne varsa dibine kadar alırsın. ben de milleni kullanıyorum ama milleni müşteri hizmetleri bi dert. internette sorun yaşamıyorum ama bağlanırken falan uğraşmıştım biraz canımı sıkmışlardı. tt de sıkıntı çıkartıyor bu firmalara.

ttnet fiber (ftth) 100mbps kullanıyorum. bir sıkıntı yaşamadım, memnunum.

Bana dm at turknet altyapına bakalım tüm ayrıntılara hakimim diebilirim

Sandbox oyun olarak geçiyor o tip oyunlar. Teknik olarak bir amacı yok en nihai amaç hayatta kalmak, madencilik yaparak alet edevat yapmak. Ev yap, çevreni geliştir, sağı solu keşfet. Madencilik yaparken, çiftçilik yaparken kendine kolaylık sağlayacak mekanizmalar tasarla. Daha sonradan bir oyun sonu eklediler ama kimse son ejderhayı öldürmek için oynamıyor.

midede gaz yapan şey asit etkisinden oluşuyor, maden suyu baziktir ve mideyi nötraller.
çıkan gaz maden suyunun bizzat sahip olduğu ve vücudunuza girip sonra da çıkan bir şey değil.

Bunun sonu gerçek panik atakları. Doktora gitmen lazım çünkü yaşadığın gerilimler ve kaygılar çoktan beyin kimyanı bozmuş. Önce bi ilaç başlansın bi sakinleş bi berraklaşsın zihnin, o zaman bi psikoloğa/psikoterapiste git, de ki ben neleri yanlış düşünüyorum hangi yanlışlara inanıp tutunmuşum ki beni kaygılara sürüklemiş sonra da vurgun yedirmeye ant içmişler? Bizim inançlarımız ve düşüncelerimizdir bizi yöneten. Psikolog bunları görebilmemiz anlamamız ve yeniden düzenleyebilmemiz için vardır, psikoterapi olmadan olmaz.

Eğer ikisine birden gidemem dersen psikiyatriye git, onunla beraber David Burns'ün İyi Hissetmek ve Doğan Cüceloğlu'nun İçimizdeki Çocuk kitaplarını al uygulamalı olarak oku. Çok çok çok rahatlayacaksın.

psikiyatri +1 kendi başına çözebileceğin bir şey değil bu. senin seviyede değil ama önemli önemsiz zaman ayarlı her şeyin bende de benzer etkileri vardı. 13:00'de randevulaştıysam eğer biriyle 12:55'de kalp atışlarım hızlanıyor 13:02'de hala bekliyorsam eğer sinirlerim aşırı yükseliyordu. hafif sakinleştiricilerle baya kolay atlatmıştım ben bunu.

Psikiyatri +1
Beyindeki kimyasallar bi duzene girsin bakalim... :)

Bir benzerini ben de yasadim. Benimki bazen sebebini anlayabildigim durumlarda bazen de ortada hicbir sey yokken oluyordu. Bir süredir yaşamıyorum, soyle yaptım.
İsten birkac gun izin alip kucuk bir tatile gittim. Dondukten sonra kahvalti yapmiyordum yapmaya başladım (aliskanlik degisimi olmasi icin bir ornek), isle ilgili olanlarda genelde bazi toplantilar tetikliyordu o toplantilar olacagi zaman farkli bir odada calistim (evden calisiyorum), bir de hem o toplanti gunlerinde hem de kendimi kotu hissettigim zaman melisa cayi icmeye basladim. Umarım yardimci olur.

başlık içi arama fasilitesi aramak istediğin ifadenin başındaki ve sonundaki boşlukları kaldırdığı için mümkün değil bu istediğin. Boşlukları kaldırmasaydı 'en' yerine ' en ' olarak aratıp istediğin entry'leri süzebilirdin. Bu yöntem MS Word'de işe yarar örneğin. ama sözlükte işe yaramıyor.

biçimlendirmenize göre değişir.
standart hali A-R sütunları arası, 50. satıra kadar.

Kenar boşlukları olmadan ve excel'in standart hücre boyutlarına göre A-J arası ve 55. satıra kadar görünüyor bende.

A-J evet özür dilerim, @IncredibleMau doğrusunu söylemiş.

A-I arası :) J dahil değil

İlk açılan Excel'de 50 satır x 9 sütun şeklinde.

Excel'i açınca Ctrl + P yapıp sonra sayfaya geri dönersen kesikli çizgiler çıkacak A4 boyutunun olduğu yerlerde.

i.ibb.co

Sürüme göre de değişebiliyor mu @himmet dayı? A-J çıkıyor bende.

@uuth

Bence sürüme göre değil de o an aktif olan yazıcıya göre değişiyor olabilir. Ben Microsoft Print to PDF ile denedim I'ya kadar oldu. Normal yazıcıların yazdırılabilir alanı farklı olduğu için belki bir sütun daha fazla görebilir.

Gerçi şimdi şirket bilgisayarıyla denedim. Onda da 50 değil 59 satır oluyor. Sütun sayısı aynı.

palette generator var

learnui.design

color.adobe.com

Bence bu soruyu sinan canan a sorun soru cevap videoları çekiyor sık sık. Çoğu kişinin cevabı tahmin olur kanımca

Rüyaları kaydetme hipotezi gerçekleştiğinde bence zihin okuma da bununla aynı paralelde gerçekleşecektir.

özellikle son 100-150 yıldaki teknoloji değişimine baktığımızda , mümkün görünmeyen bir çok şeyin mümkün olduğunu, bugün gündelik hayatımızın değişmezleri olduğunu görebiliriz. adamlar en son nötrinoları (yanlış yazmış olabilirim) okuyarak dünyanın öbür tarafındaki güneşin fotosunu çektiler.

beyni okumak da aynı şekilde bence. beyinde bir hikaye dönüyor ama daha tam olarak bilemiyoruz. beyni daha iyi anladıkça, yeni yöntemler geliştirildikçe bir şekilde "zihin okuma" mümkün olacaktır.

Telefonların bizi dinlediğinde hemfikiriz sanırım ama bir tık ötesi, zihin de okuduklarına eminim ama ispatlayamam.

Bir kaç sefer öyle sessiz sakin telefonda takılırken “sadece aklımdan geçen” şeylerle kısa sürede karşılaşma durumu oldu, hiç bir arama, konuşma vs yok, tamamen sadece düşünce. Yok artık, n’oluyoruz falan oldum.

Diğer ihtimal olarak çekim yasası da devreye girmiş olabilir, bilemiyorum ancak hissettiğim duygu kesinlikle zihnimi okuyorlar olmuştu.

Aman hocam bunları fazla düşünme manyak olursun. Evlerden ırak

Yanlis yakıt koyarsanız masraf çıkar ciddi.
Pompacı ya TL ya litre yazar ya da hiç bir şey yazmadan tabancayı sokup düğmesine basar. Dokdugunda otomatik kesilir yakıt.
Ama pompacilarda manyetik bir anahtar var ekrana okutuyirlar. Sistem değişmeden yakıt Alamazsıniz

arabanin kapasitesini bilmek gerekmiyo. pompayi askisindan alip elinle pimi(?) cekerek dolduruyosun. depo fullendiginde pompa otomatik olarak duruyo. bazi pompalarda pimi cektikten sonra yatay ittirebildigin bi kilit oluyo. onu da cekersen pompa depo fullenene kadar dolum yapiyo.
Baya basit yani. dunyanin sonu gelse rahat rahat benzinini doldurursun.

Edit: bene genel olarak pompanin calisma prensibini yazdim. ulke bazindaki detaylari gozardi ettim.

benzinliye dizel ya da dizele benzin koyarsan tabii ki sorun yasarsin. o yuzden yakit almadan once ben mutlaka eurodizel diye belirtiyorum, benzinli araciniz varsa siz de mutlaka hatirlatin.

pompa ayarini bilmiyorum ama fulle dediklerinde pompa otomatik olarak duruyor yani tasirma gibi bir sey olmaz muhtemelen, depo basincina gore mandal atiyor

Dogru yakiti sectikten sonra pompayi alip depo agzina sokuyorsunuz.
Surekli basili tutmamak icin o basilan zimbirti ucunda bi mandal var, o mandali govdeye tutturarak sabitleyebilirsiniz (hands free takilabilirsiniz boyle.

Zor bir sey degil, dogru yakiti koymak lazim.

benzinli araca dizel yakıtın pompası girmez ama yine de ne olur ne olmaz diye alacağın yakıtı söylemekte fayda var.

Aytemiz de self servis var.

kendin doldurup ödemeyi de kendin yapıyorsun.
deneyimleyebilirsin.

Bazı petrollerde kimlik dokundurmadan basıyorlar.

Sisteme önce plaka no girilir
ok
Sonra gelen ekranda fiyat girilir
ok'a basmadan pompa çekilir ve sokulur

Benim çalıştığım yerde böyleydi. Yukardaki arkadaşın dediği gibi self servisi dene bir ara en iyisi.

pompaların ucunda bir sensör var, sıvıya temas ettiği anda tetiği (vanası, pimi, ne ise işte o ) düşürerek taşmayı engelliyor, fulle dediğinde adam pompayı takıp tetiğe basıyor, yakıt pompanın ucuna değince otomatik atıyor ve pompayı durduruyor.

X miktar (tl yada litre olarak) yakıt alacaksanız eğer depo kapasitesini bilmeniz lazım ki depo göstergesinin konumuna göre ne kadar yakıt almanız gerektiğine dair tahmini hesap yapabilesiniz, ancak X litre yada Y lira yakıt almak için ilgili bilgileri pompa bilgisayarına girdiğinizde de yine pompanın ucundaki sistem çalışmaya devam ediyor, yani 10 litre dediniz diyelim ama 5 litrede depo doldu, yine tabanca otomatik atacak ve yakıt doldurması duracak.

diğer sorunuz ise, hatalı yakıt türü (mazot yerine benzin, benzin yerine mazot vs.) doldurursanız motorda sıkıntı çıkar, bu nedenle pompaların renkleri farklıdır, yeşil pompa rengi benzin, sarı veya siyah olan da mazot oluyor, kırmızı olan katkılı benzin (oktanı falan farklı) turuncu olanda katkılı mazot oluyor ama bunlar küresel standart mıdır değil midir bilemiyorum.

Sizin mantığınıza göre ABD'deki herkes için dünyanın sonu gelmiş oluyor pompacı diye bir şey olmadığı için.

Biraz uyarlayarak çevirdim. Kelimesi kelimesine çevirmedim.

Baştan aşağı kovboy gibi giyinmişti.
“İngilizce biliyor musun” diye sordum.
“Herhalde yani, biliyorum moruk” diye cevap verdi.

Tepeden tırnağa kovboy gibi giyinmişti.
"İngilizce konuşuyor musun?" diye sordum.
"Tabii lan manyak mısın" diye cevapladı.

diye çeviririm ben olsam.

"baştan aşağı kovboy gibi giyinmişti
"ingilizcen var mı?" diye sordum.
"tabi ki biliyorum ahbap" diye cevapladı.

horsefund.org
"It is not surprising that so many horses were injured or killed during the making of Westerns, considering what horses were subjected to."
Atları zorlayıp yaptırıyor olma ihtimalleri çok yüksek geliyor bana.

messiah?

"Flowers in the attic" diye bir film vardı. Konusu çok benziyor ama kadının 4 çocuğu vardı. Grace Kelly oynamıyordu ve de 87 yapımı renkli bir film benim dediğim.

www.imdb.com

@tutkun aynen buymus ben yanlis hatirlamisim tesekkurler :)

cities in motion (büyükşehir trafiği simülasyonu oyunu)

machinarium

Haxball (benim cennetim)

Nokta atisi yapiyorum

Trine 2

Rayman origins

tam olarak tres lunas.

Kesinlikle (bkz: Bioshock Infinite)
Ha şu an(başlarda) sadece öldürmeli gidiyor ama hikayesi çok iyi diyorlar. Görsellik de harika ben bakına bakına gidiyorum görevleri hemen yapmıyorum:D

bioshock infinite demeye gelmistim ben de.

ama su ikisi tam aradigin gibi:
journey
child of eden

Şu değilse nedir, ben bilmiyorum
www.bolumsonucanavari.com

dota 2

from dust

belki de aradığın şey tropicodur, amaç asla öldürmek değil zira

Atmosfer yönünden söylüyorum: Dead Island

the vanishing of ethan carter. TR yaması da var. Oynarken 1-2 dk soluklanıp manzaraya bakmak geliyor içimden.