[]

github ve cloudflare sorusu

selamlar,
wordpress'in wp2static eklentisi ile wordpress sitemi statiğe çevirip, github'a basıyorum. cloudflare pages'i de github'a bağladım, bir değişiklik olunca değişiklikleri otomatikman cloudflare tarafına alıyor.

lakin her deployment'ta tüm dosyaları baştan yüklediği için yüzlerce build görüyorum cloudflare tarafında. acaba bunu ben yanlış mı kullanıyorum gibi bir soru işareti oluştu kafamda ve buraya sormak istedim. cloudflare pages tarafında, normalde her bir deployment için tek bir build mi görülmeli, yoksa bu tablo normal mi? her bir dosya için böyle ayrı bir işlem mi yapıyor bu?

imgur.com

 
[]

amsterdam'da eğlence önerisi

selamlar, son dönemde gidenlere sormak istedim, rave, techno, house vs tarzında güzel bir gece klübü arıyoruz.

ben en son gittiğimde sugar factory'e gitmiştim orası kapanmış. haftasonu awakenings festivali varmış ama o da çok hardcore geldi. o yüzden tavsiyelerinizi beklerim. teşekkürler.

(ya da gitmişken kesinlikle awakenings'e git derseniz de az bir gaza gelmeye ihtiyacım vardır.)

 
aramadan gelecekler için tavsiye: gashauder'daki awakenings festival'e gidildi. efsane bir ortam olduğu notu düşüldü.


  • roket adam  (29.04.23 18:57:06) 
[]

kınama huyu nasıl aşılır

çok detay vermek istemiyorum ama bana sanırım babamdan geçen kötü bir huy var, o da kınama. sanırım içten içe gelen bir yetersizlik hissi yüzünden çok çalışma, çok şey öğrenme, sonra bunu yapmayanları yerme ve kınama gibi bir huyumuz var. bunu tanımadığım insanlara değil de iyi tanıdığım ve çok sevdiğim kişilere (eşim) hissettiriyorum.

çok basit şeylerde mesela "aa bunu nasıl bilmiyorsun" falan tarzı tepkiler değil de normal karşılamam gerekiyor. bunu nasıl aşarız, bilen düşünen var mıdır?


 
kibir gibi mi? çalışkan ve çalışmanın karşılığını alan insanlarda oluyor sanki bu. ama herkesin çalışmasının karşılığını alabildiğini düşünmüyorum yani çok iş yapan çok para kazanır diye bi şey yok. bu yüzden o tatmini yaşayamadıkça çalışma arzusu da azalıp öğrenme isteğini kaybedebilir. eğer meraksız buluyosanız eleştirmek yerine kitabın orta yerinden değil de başlangıç seviyesinde bilmesini istediğin şeyi öğrenme yönteminden bahsedebilirsiniz. çünkü bilmeyen biri nereden başlayacağını da bilmez. genel olark "kültürsüzlük" gibi bi şeyse veya gündemden uzaksa redditten falan link yollayabilirsiniz arada. konuyu bilmiyorum ama ben bazı kült filmleri izlememiştim ve erkek arkadaşım ellerimi kollarımı bağlayıp göz kapaklarımı kibritle sabitleyip izletmişti :p bundan memnunum erk arkimin teşviki beni harekete geçiriyor.
"nasıl bilmezsinn" normal bi tepki. ben bilmediğime "evet bilmiyorum" diye kafama vururum. cahillik bazen komik oluyo bırakın da bilmediklerimizden utanalımmmmmm

  • ala09  (19.03.23 23:32:21 ~ 23:33:49) 
kınadığını yaşamıyorsan sorun yok
olduğu gibi kabullenmek, sevmek

o noktalarda gelişim beklentin de varsa karşı tarafın da o heveste olması gerekir bu durumda
öğretmekten zevk almıyosan farklı bir motivasyon bulmalısın
bir de tepki verilecek şeyler verilmeyecek şeyler sınıflandırması
karşı tarafın kapasitesiyle empati yaparak düşünme, kendi kusurlarını akla getirmek
  • bir soru sorcam  (20.03.23 00:03:44) 
Kınadığın her durumun hemen faydalarını görmeye çalış. Kendini buna şartla. Çünkü hiçbir şey tamamen kötü de tamamen iyi de değildir, ki zaten iyilik kötülük vs vs vs hep bizim zihnimiz için geçerli şeyler, yoksa her şey kendi varoluşunda nötr, var ve doğru, gerçek.

Her şeyde bir fayda görmeye çabalarsan bir süre sonra alışkanlık olur ve iltifata geçersin. Güzel olur. Tebrik ederim kendini seviyorsun :)
  • muhayyer divan  (20.03.23 01:29:51) 
Cok guzel bir farkindalik bu bence, hic endiselenmeyin en onemli kismi isin.
Baskasinda kinadigimiz ozellikler kendimizde olup girmek istemedigimiz, kabul etmedigimiz ve kendimizde olmasina izin vermedigimiz seylerdir. Buradan baslayin oncelikle. Neyi kiniyorsunuz, kinadiginiz seyin kendinizde oldugunu fark edin, hatta esinizle konusun dilerseniz, ve kendinize bunun icin izin verin. Hicbir sey tamamen iyi ya da kotu degil +1.
Eger okuma yapmak isterseniz, Isigini Arayanlarin Karanlik Yani'ni tavsiye ederim, tam da bunu anlatir.
Eger genel olarak en yakinlariniza kotu ya da ters davranma huyunuz varsa, bu siklikla degersizlik hissi ile ilgili oluyor, kendimizi degersiz hissettigimiz icin aslinda bizi seven insanlari bundan hareketle degersiz goruyoruz.
Son olarak olani, oldugu gibi kabul etmek icin de okumalar yapin, kimseyi degistirmek ve nasil olmalari gerektigini soylemek haddimize degil aslinda.
  • kassiopeia  (20.03.23 01:35:47) 
Kendi kusur ve yanlışlarını düşünmeyle işe başlayabilirsin.


  • diyecevaplandı  (20.03.23 02:54:07) 
İnsanı kompleks bir canlı gibi düşün. Bildiği iyi olduğu başka şeyler vardır bununla birlikte yetersiz olduğu şeyler de vardır ki aslında senin kadar bilgili olmaması hatta daha doğrusu seninle aynı şeyleri biliyor olmaması ne kadar yetersiz yapar o da ayrı konu.
Bunları düşünerek karşındakini olduğu gibi kabul etmeye çalışabilirsin.

Ayrıca başarı ölçüleri de önemli. Daha çok mu para kazandığını için daha iyisin?daha iyi araba kullandığın için mi dahaniyi lastik değiştirdiğin için mi?
Ssenin eksiklik dediğin şeyin eksikliğini yaşıyor mu acaba karşı taraf?
Örneğin daha çok para kazanmadigi için eksikliğini hissediyor mu?
Lastik değiştiremedigi için yılda kaldı mı vs?
  • kisa  (20.03.23 07:41:38) 
Şiddetsiz iletişim konuya şu şekilde bakıyor;
bu yaptığın şeyi bir veya birden fazla ihtiyacını karşılamak için yapıyorsun.
Farkındalık sahibi olman en güzel adım.
Kabul ihtiyacın olabilir, görülme ihtiyacın olabilir, empati vererek ihtiyacını bulmanda yardımcı olması lazım birisinin, sonra da bulduğun ihtiyacı nasıl karşılarsin ona bakıyorsun.
İhtiyaçları farklı şekillerde karşılayabilir ve aynı tatmini yaşayabiliriz.

Geri bildirim almak çok verimli oluyor.
bize sorduğun şeyi eşine sorup (seni kötü hissettirdiğini belirterek) ne düşündüğünü ne hissettiğini sorabilirsin. Onu rahatsız ediyorsa nasıl söylemeni tercih ettiğini sorabilirsin. Tahmin yerine iletişimi tercih etmek en verimlisidir.
Düşüncelerin ve davranış desenlerinin en derin çıkış noktasını bulmak uzun bir süreç ve cesaret istiyor altında acı oluyor genelde çünkü.
Yargısız, yorumsuz ve tahminsiz bir iletişim için şeffaf ve sevgi dolu olmak yeterli. Bir de şiddetsiz iletişim eğitimi almak ;)
  • hasmetizm 2046  (20.03.23 09:26:59) 
ilk aşamada içinizden geçen şeyleri dışarıya vurmayın yeter


  • iwillsee  (20.03.23 12:55:24) 
bir de aile içinde fark ettiğim bir durum var
örneğin kardeşim kendini geliştirdiğinde önceki eksiği aklıma geliyor
veya artık ben yeterince üstün olmadığım için bocalıyorum

yani bu durumdan mutlu olmak gerekiyor aslında
başkasına yardım ederek ya da kendi çabasıyla gelişiminden hoşnut olmak gerekiyor eleştirisel bakmak yerine
  • bir soru sorcam  (20.03.23 14:43:58) 
eger fazla elestirel ve beklentili ebeveynler ile buyuduyseniz bu normal. surekli onu da yap bunu da yap, ya da bunu yapmazsan iyi olmazsin gibi bir yargi ile. ya da fark etmeden surekli sizden daha cok okumanizi ogrenmenizi bekledilerse. ayrica, bunlarin kendi yetersizlik ve degersizlik semalarimiz ile ilgisi var, kendinizi oldugunuz gibi degerli ve yeterli gordukce, sevilmek ve deger gormek icin 'performans' sergilemek zorunda olmadiginiz gercegi kendi icinizde oturdukca ve bunu tamamen kabul ettikce etraftan boyle beklentileriniz de azalacak. bunlarin hepsi kendi icimizde 'yetersiz' olarak degerlendirdigimiz ve kendimizde kabul edemedigimiz seylerin yansimasi aslinda, dolayisiyla is kendinizde basliyor ve bitiyor, kendinizi oldugunuz gibi kabul edip, kendimize oldugunuz gibi olma, mukemmel olmama (mukemmel olma gibi bir sey yok zaten) izni verdikce disariya bakis acimiz ve insanlari olduklari gibi kabul etme ve yazdiginiz diger seyler kendiliginden geliyor.

siz ne zaman sartli sevgiyi ogrendiniz, ne zaman bu halimle yeterli degilim, degerli degilim, sevmem icin x-z yapmam gerekiyor kalibini ogrendiniz, buralara bakip yavas yavas iyilesmek lazim. ayrica farkindaliginiz varsa, kendinizi her bunu yakaladiginizda - kendinizi yargilamadan - dusunce seklinizi ve davranisinizi duzelteceksiniz, bir sure sonra 'dogaliniz' bu olacak. gerekirse geri donup ozur dilemek, bu davranisinizin nereden dogdugunu aciklamak vs. hep gecerli yollar.
  • kassiopeia  (20.03.23 15:04:04) 
[]

kapşonlu sweatshirt önerisi

selamlar, gap'ten alıyordum ancak tanesi 1400 liraya falan satılıyor şu anda. yurtdışında 10 dolara satılan dandik incecik gap kapşonlusuna 73 dolar vermeyeceğim kesin. yine böyle güzel kalitede önerebileceğiniz bir kapşonlu önerisi var mıdır?




 
WWF'nin kapşonlularının kumaş kalitesi falan çok hoş çok memnunum. Renkleri de çok güzel.

Yıllar önce Kaft'tan aldığım kapşonluları da sapasağlam kullanıyorum. Fermuarlıların şekli şemali bi tık kaydı ama düz olanlar mis gibi duruyor 5-6 yıllık olanlar bile.
  • nundu  (19.03.23 23:17:22) 
les benjamins 1000tl falan şu an. hoodie yazınca ilk wwf cıkıyor ama bilmediğim bi marka. bu aralar pull and bear markasına bakmaya başladım ama kumaş kalitesini tam bilemiyorum. bizzat gidip dokunmanız lazım. bir de zaranın erkek bölümünü çok beğeniom.
H&m, p&b, zara

  • ala09  (19.03.23 23:38:01) 
wwf kumaşı güzel ama havlu gibi sıcak olur. fiyatı da 900 falan. adidas puma gibi markalara da bakabilirsin önerilenler dışında


  • paintov  (20.03.23 00:08:03) 
merter'e git aynısı on dolar orada da zaten. geçen 50 yüroya satılan sweat'i 200 liraya aldım. hollanda'da o para yani...


  • alperz  (20.03.23 08:41:54) 
  • amelie poulain  (20.03.23 09:58:14 ~ 09:58:40) 
[]

lazerli epilasyon cihazı kullananlar

kendim için değil eşim için soruyorum, braun silk expert ipl adlı cihazı almayı düşünüyoruz. lakin alet 8-9 bin tl civarında, öyle olunca biraz yorum araştırayım dedim karışık görüşler var. sarışın açık tenli biri için bu parayı bu cihaza vermeye değer mi sizce?




 
Lazerli epilasyon cihazı değil onlar ipl. Lazer etkisi yapmaz. Sarışınsa bence etkisi düşebilir. Direkt lazer yaptırsın ama iyi bir yere gitsin. Tüy rengine göre doğru yönlendirsinler.


  • sevilen progressive türkücü  (07.03.23 13:27:32) 
philips'inkini kullanıyorum, alırken bayağı araştırmıştım ben de. sarışınlıktan kastınız kıl rengi ise yaygın görüş en az etkinin açık renk kıllarda olduğu yönünde. öte yandan açık renk ten, koyu renk kıl için uygun ve verimli bulunuyor, benim fikrim de bu yönde.


  • matlii  (07.03.23 13:28:01) 
Bunlarla evde uğraşmak cidden zor. Benim ki kenarda yatıyor. İki üç katını normal lazer epilasyoncuya gidip harcamak çok daha mantıklı benim deneyimime göre. Yani eğer sadece belli ufak bi bölge düşünüyosa olur da, Bacak için vs düşünüyorsa sürdürülebilir değil.
O alet de lazer olmadığı için, ipl olduğu için kılların çıkışını sadece kullandığın süre boyunda durduruyor, azaltmıyor ya da uzun vade etkisi yok gibi bir şey. Kullanmayı bıraktığında geri gelecek yani. Koltuk altı gibi küçük bölge için uzun süre kullanabilir. Ama bacak vs için zor bence..

  • zimbirik  (07.03.23 14:06:42) 
değmez lazere gidin


  • jelly bear  (07.03.23 14:17:49) 
[]

buharlı temizleyici duşakabin altındaki lekeleri temizler mi

soru başlıkta.
mutfakta tezgah ve mutfak duvarında oluşan yağ izleri için ve duşakabinin alt - içinde oluşan izleri temizlemek için almayı düşündüm. işe yarayan bir alet midir?



 
Karcher'in bir modelini, yaklaşık 30 yıllık bir mutfağın duvarında ve tabanında denedim efsane sonuç verdi. Bir süre buhar tutup temiz bezle üzerinden geçiyorsunuz.


  • lancelot du lac  (17.02.23 18:47:41) 
Duşakabinin alt içindeki izler kireçli su sebebiyle kireç izi. O alet buna etkili mi diye inceleyin.


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (17.02.23 22:51:11) 
yok kireç izi değil sanırım, beyaz yüzeyde sarı izler. pasa benziyor


  • roket adam  (18.02.23 13:34:45) 
[]

türklerin yahudilerin derdi nedir?

theodor herzl'in yahudi devleti kitabını okuyorum. kitabın ön kısmında yahudilerin osmanlıdaki durumundan ve abdulhamit'in yahudi devletinin kurulması adına yaptığı yardımlardan bahsediyor. öyle bir noktaya gelmiş ki abdulhamit benim halkım müslümanlar ve yahudilerdir, diğerlerini bizden saymıyorum falan demiş bizimkiler zamanında.

bizim tarihimizde yahudilerle hiç bir sıkıntımız yoksa, bu bizdeki genel anti-semitizm nereden geliyor? ya da tarihimizde yahudilerle sürtüştüğümüz bir dönem olmuş mudur? ya da durum bu kadar barışçıl değil de, kitabın çevirmeni önsözde biraz şov yapmış olabilir mi?


 
türklerin yahudiler ile bir problemi yok zaten. anti semitizm siyasal islam tayfasının romantizmi.


  • tantunisultansuleyman  (14.02.23 13:24:17) 
Türklerin de Müslümanların da bi sıkıntısı yok aslında, Kuran okumadım ama sanırım Kuran'da da Yahudilerden bahsederken hem değerli hem de sıkıntılı taraflarından eşit olarak bahsetmiş ama Hristiyan dünyasının tabii bunlar İsa'yı çarmıha gerip öldürdü tadında bir yaklaşımları olduğu için sevmiyorlar ve düşmanlık besleyebiliyorlar. Bizim kültürümüzde böyle bir durum yok, sonradan Filistin meselesi falan derken oradan bi düşmanlık çıkmış olabilir Müslüman Türkler arasında. Tamam Kuran'da da İsa'nın öldürülmesi meselesi nedeniyle Yahudilere karşı bi tatsızlık var ama o daha çok abi yolda görseniz merhaba-merhabadan öte muhabbetiniz olmazsa iyi olur tadında bir olay, açık açık bunlarla düşman olun susuz kalsalar su vermeyin gibi bir olayı yok sanırım Müslümanların düşmanlığı kendi kendilerine gelin güvey olma düzeyinde.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (14.02.23 13:32:55 ~ 13:39:50) 
Filistin meselesi ve ulusal kanalların yaptığı propagandanın da payı büyük bence.

Şu an açıp tekrar bakmıyorum ama hatırladığım kadarıyla kuranda da yahudilerden “aşağılık maymunlar” şeklinde bahsediliyordu. Hatta şaka mı bu diye dönüp dönüp bakmıştım bayağı adamlar böyle çevirmişler :d Yahudilerin en başında “herkesten üstün” yaratıldığı da bizzat kuranda yazar. Sebt gününde çalıştıkları için yaratıcı tarafından cezalandırılıyorlar sonra.
  • ruhen hastayim ben  (14.02.23 14:23:38 ~ 14:31:56) 
Bu soru çalıştığım yerden geldi :)

Kuranda İsra suresinde Yahudilerin kötülük yaptığı veya yapacağı anlatılıyor. Geçmiş zamandan mı gelecek zamandan mı bahsedildiği konusunda görüş ayrılığı var.

Konu hakkında bir de hadis var. Yahudilerin taşların, ağaçların arkalarına saklanacağı, taşların ve ağaçların dile gelerek arkalarındaki Yahudileri ifşa edeceği, Sadece Gargat ağacı'nın arkasındaki Yahudiyi gizleyeceği, bu yüzden Gargat ağacının kötü olduğu minvalinde bir hadis. Ne kadar sahih olduğunu bilemem.

Osmanlı tarihinde Yahudiler hiçbir zaman sorun olmamış, hep iyi vatandaş olmuşlardır. (Sabetayistlerin durumu istisna ve biraz karışık.)
Hatta İspanyadan Yahudiler kovulduğunda Osmanlı bütün İspanya Yahudilerine kucak açmıştır.

Birinci Dünya savaşında saf değiştiren Yahudiler olmuş, yanılmıyorsam bir bölük kadar Yahudi birliği Çanakkale'de bize karşı saf tutmuştur.

Yanılmıyorsam daha önceki yıllarda Filistin bölgesinde Yahudilerin mülk edinmesi yasak iken Abdülhamit zamanında bu yasak kalkmış mülk edinmeye başlamıştır.

İsrail devletinde Filistin halkı ezilen bir millettir. Geçmişte Sovyetler Birliği ve Türk solu tarafından sahip çıkılan Filistin (Deniz Gezmiş'in Filistin'de gerilla eğitimi aldığı söylenir), bugün Türkiye'de İslami kesim tarafından sahiplenilmektedir.

Yahudi inanışında düşünceler muhteliftir. Dinini idrak edebilmek için daima kovulmuş ve diasporada yaşamak gerektiğine inanan, bu yüzden de İsrail devletine karşı olan Yahudiler bile vardır.

Bu karışık düşünceler içinde kendilerince kutsal kabul edilen Kenan arazisini ele geçirmek gerektiğini düşünenler de vardır.

Kenan arazisinin sınırları da kafa karıştırıcıdır. Kimileri sadece şu anki Filistin, İsrail devletini işaret ederken, kimileri sınırı Nil'den Fırat'a kadar uzatır ki bu düşüncenin ucu Türkiye Cumhuriyetine kadar uzanır.

Sözde Kürdistan devletinin bu amaca hizmet için kurulmaya çalışıldığına dair ve bir düşünce vardır.

Bugüne kadar okuduklarımdan aklımda kalanlar bunlar. Yanlış hatırladıklarım olabilir.
  • Mirket  (14.02.23 14:33:20) 
Bu arada Yahudiler arasında mesela İsrail'i devlet olarak kabul etmeyen Ortodoks Yahudiler de var, bunlar Mesih gelene kadar herhangi bir İsrail devletinin kurulamayacağını düşünen İsrail'de Filistin bayrağı taşıyıp İsrail bayrağı yakan insanalar, kendi aralarında bile çatışmalılar yani fikir olarak.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (14.02.23 14:41:23) 
O zaman yazdıklarınızı yanlış yorumlamıyorsam, "türkler" ile yahudiler arasında bir sorun yok, genel olarak müslümanlık ile yahudilik arasında bir sorun var. Doğru mu anlıyorum?

Çanakkale savaşındaki yahudilerin bize karşı olma durumu da sanırım katır birliğinden kaynaklanıyor, bu da istisnai denilebilecek kadar küçük bir bölük değil mi zaten www.salom.com.tr

Biz kendi topraklarını parayla satan araplar yüzünden, koca bir milletle düşman olmaya çalışıyor olabilir miyiz, sorguladığım şey bu aslında. Filistin ve kudüs meselesi trajik bir mesele evet, ama bizim gücümüz korumaya yetmemiş, yerel halk da o toprakları satmış gitmiş. Bunun kinini tutmak bana anlamsız geliyor. Filistin'i, Kudüs'ü biz sonsuza kadar nasıl koruyabilirdik.
  • roket adam  (14.02.23 14:45:48 ~ 14:47:34) 
islamcıların gazlama , kutuplaştırma ve motive etme aparatı filistin.
Sanırım içlerindeki arap hayranlığının da önemi büyük.
Saf yurdum insanının beynini yıkıyorlar bu propaganda ile.
Mesele eziyet ise eziyetin kralını Çin, müslüman uygur Türklerine yapıyor.
Ama bunu dert edinen islamcı görmedim.
Bu arada filistinliler de sanırım osmanlı yüzünden bizi pek sevmezler.
  • vizivozo  (14.02.23 14:46:41 ~ 14:47:41) 
Abi Müslümanlarla olan durum son dönemde gerçekleşen bir olay, teknik olarak Müslümanlarla da bir sorun yok aslında, öyle olsa (kendi söylemlerine göre) Allah'ın yeryüzündeki gölgesi olan Osmanlı padişahı neden İspanya'dan sürülen Yahudileri kabul etsin ki kendi topraklarına. Türk siyaseti çatışmalardan beslenen bi siyaset, Yahudi düşmanlığı da bunun ürünlerinden.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (14.02.23 14:48:29 ~ 14:51:03) 
ortada bir filistin gercegi var, bu yuzden dunyanin ciddi bir kesminde israil devleti kotuleniyor, guner amerika'dan avrupa'ya toplumlarin kayda deger bir kismi devlete ve filistin politikalarina mesafeli... cok ciddi bir lobileri olmasa bu kadar olumsuz karsi goruse karsi perisan olmuslardi...


  • hewit  (14.02.23 15:42:53) 
Bu arada @vizivozo'nın son cümlesine bir ek yapayım. Filistin bayrağı 3 renkten oluşmaktadır ve kırmızı rengiz ne için oraya konduğu her yerde yazar.


  • Mirket  (14.02.23 16:27:48) 
Devlet iliskileri acisindan ele aliyorsan bir derdi yok, fazlasiyla ic ice. Son zamanlarda Israil'in dis politikasina bagli olarak ara hafifce acilmis olabilir. Halklar arasindaki iliskiler acisindan ele aliyorsan, Turkiye icinde yine kimsenin bir derdi yok, Turkiye'de herkes buyuk cogunlukla ic ice baris ve yardim icerisinde yasayagelmis. Fakat Yahudi halklari kendi iclerine cok kapanik ve genel olarak diger tum halklarla tarihsel akista problemleri olmus bir halk. Turkce'de de kendilerine karsi birtakim asagilayici ifadeler dil icerisine yerlesmis. Sadece din acisindan ele aliyorsan bir karsitliktan bahsedilebilir ki bunun da en buyuk sebebi Filistin olmali. Bunun disinda muslumanlar ile yahudiler, hiristiyanlara kiyasla birbirleri ile yine iyi anlasirlar. Nihayetinde ikisi de ayni kokenlere sahip benzer bir din. Ben iki din arasinda sorun var demezdim.


  • dunal  (14.02.23 16:31:04) 
Türklerin ya da Müslümanların Yahudilerle bir derdi yok.

Son derece güçlü siyasi ve ekonomik otoriteye sahip, kendini siyonist olarak tanımlayan, nicelik olarak azınlık hükmündeki Yahudilerin Büyük İsrail'i kurma planı adı altında bütün dünyayı kan gölüne çevirmekten imtina etmemesi ve bölge ülkelerindeki tüm savaşları ve yıkımı finanse etmesiyle derdi var.

Tüm dünyada büyük bir mülteci sorunu çıkaran, PKK'yı, IŞİD'i ve bilimum terör örgütlerini paravan ve kukla şekilde İsveç çakısı misali kullanıp onlara silah, para ve lojistik sağlayan Yahudi görünümlü kafirlerle derdi var.
  • duchess jessamine  (14.02.23 16:33:29) 
Arkadaşlar Kur'an çeşitli ayetlerin çeşitli surelerinde Yahudilerin nasıl lanetli olduğundan söz ederken Müslüman ile Yahudi arasında sıkıntı olmadığını söylemek aşırı iddialı değil mi? Ayetler var, ayetler:

kuran.diyanet.gov.tr

kuran.diyanet.gov.tr

kuran.diyanet.gov.tr

kuran.diyanet.gov.tr

kuran.diyanet.gov.tr

kuran.diyanet.gov.tr

Türklerin, Yahudiler ile doğrudan sorunları yok. Ümmetçiler, Müslümanlar, Siyasal İslamcılar ve Arapperestler Yahudileri sevmezler. Türkiye'de de yaklaşık 70 yıldır bu akım yaygın olduğu ve son 20 yılda da tavan yaptığı için aksi bir algı varmış gibi görünüyor. Yoksa Türk-Yahudi ilişkileri çok eski zamanlara kadar gerek ticari, gerek askeri olarak devam eder. Osmanlı'da Yahudi ilişkileri bile başlı başına buna kanıttır. Diğerleri yazılmış ama Napolyon'un Filistin üzerindeki seferinde Akka kuşatmasında Yahudi devleti sözü verdiği halde bölgedeki Yahudiler bu kuşatmada Fransa safında ya da desteğinde konumlandırmadılar kendilerini. Hatta bu kuşatmada Napolyon'a karşı Akka'yı savunan Cezzar Ahmet Paşa'nın sağ kolu da Yahudi Haim Farhi de kuşatmada etkin rol oynamıştır.

Bu arada İsrail, Yahudilerin inançlarına göre tanrı tarafından vadedilmiş olduğu için Mısır'dan kaçtıklarından sonra (bulmaları yıllar sürmüş) gelip yerleştikleri bölgede 1948'de kurulmuştur. Gerek inançları sebebiyle sahip oldukları "yurtsuzluk" bakışıyla, gerek de bölgede yeterli kuvvete sahip olamadıklarından ya da durumdan şikayetçi olmadıklarından olsa gerek böyle devam etmiş. Roma, Mısır, Arap, Eyyübi, Osmanlı vs. döneminde de yaşamışlar orada. Kuruldukları günden itibaren de çevredeki ülkeler tarafından yok edilmekle tehdit edilmişler. Bu tehditlerin sözde kalmaması ve Holokost'un taze olmasını birlikte incelersek çevredeki kaç ülkeye karşı tek başına mücadele eden küçük ülkenin öfkesini ve bu durumdaki sertliğini anlayabiliyorsunuz. (Sahil bombalayıp çocukların ölmesi gibi örnekler verenin kalbini kırarım. Onları kastetmediğim belli olmalı).

İsrail'in zamanında ve şu an soğuk ve sıcak çatışma halinde olduğu ülkeler ve toplumların neredeyse hepsi Arap Baharı'nda Osmanlı'ya isyan etmiş. Osmanlı askerlerinin midesini deşerek "kaçırılan altınları bulmaya çalışmış", demiryollarını bombalayıp su kanallarını zehirleyerek 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı karşısında yer almış ülkeler ve toplumlar. Halifeci ümmetçiler bu gerçeği kabullenmezler pek. Kaldı ki Filistin-İsrail'in yaşadığı durumun temelinde de İsrail'e evlerini sata sata Filistinlilerin yaşadığı mahalleleri İsrail mahallelerine çeviren Filistinliler ve onların Yahudi düşmanlığı da yatmaktadır. Türk-Filistin-İsrail ilişkilerinde ise Türkiye'nin Filistin ile yakın durmasının temel sebebi ümmetçi kafadır. Asala ve PKK'nın teröristleri ilk yıllarında gerilla eğitimini Filistin Kurtuluş Örgütü'nde aldılar. Ermeni sorununda da Filistin Türkiye karşısında yer aldı.

Türkiye'nin coğrafyadaki doğal müttefiki olması gereken İsrail böyle ümmetçi-Siyasal İslamcı bakış ile eğreti kuruluyor ve Filistin'e göz kırpan şekilde yer alıyor. Neyse konu böyle devam eder.
  • nawar  (14.02.23 17:41:11) 
islamcıların karşılıksız filistin aşkından kaynaklanan israil düşmanlığı var.fakat.
amerika'nın fetö ve akp eliyle yürüttüğü ülkemizi yıkma projesi gerçeği de var.
amerikada kararların yahudi lobisi onayı ve desteği olmadan alınamayacağını biliyoruz.
tarihi bir satışa getirilmiş olabiliriz yahudiler tarafından.
  • vizivozo  (14.02.23 18:09:14 ~ 18:10:24) 
turklerin yahudilerle derdi yok, arap muslumanlarin var. biz de son 20 senede vahabiligin dumen suyuna girdigimiz icin yahudi dusmani pozisyonu aldik. Bir nevi gecici eksen kaymasi yasiyoruz.

muslumanlardaki genel nefretin nedeni bence kiskanclik. Ufak tefek insanlar, araplarla ayni cografyadan cikmislar ama kafalari zehir gibi calisiyor. Teker teker sabun yapilmislar, binbir iskenceye maruz kalip dunyanin dort bir yanina dagilmislar ama hala gucluler, yasamaya devam ediyorlar.

fistik kadar akli olan yahudilere yakin durur, birseyler ogrenmeye calisir.
  • cooperr  (14.02.23 20:03:49) 
Yahudilerle sorunu olsa yıllarca birlikte yaşamazlardı.

İsrail'i sevmeyiz.Bunun nedenini herkes biliyor her yerde de yazıyor.
Müslümanların israil devletini istememesinin nedeni İslam dinin güçlüye değil haklıya taraf olunmasını emretmesidir.

Dejenerasyona uğramış, öz güvenini yitirmiş olanları korkudan ve kendini onlardan aşağı gördüğünden onlara yakın durup birşeyler öğrenme hevesine kapılırlar.

Biz onlardan değiliz onlar arap, diyerek sıyırmaya çalışırlar.

Fanatik İsraillilere göre bu tür yanaşmalara yüz vermemek gerekir.Yoksa böcek gibi çoğalacaklarından bahsedilir.
  • hebanon  (15.02.23 01:46:43) 
[]

ses tellerinde ödem sorunsalı

sevgili dostlar, çok konuştuğum işimde sonunda korktuğum başıma geldi ve konuşmak artık resmen acı veriyor. faranjitten dolayı olduğunu düşünürken ayrıca ses tellerimde ödem olduğunu da belirttiler ve dinlenmem gerektiğini ayrıca konuşma dersi alabileceğimi ilettiler.

heyecanlı, tempolu, yüksek sesli konuşan biriyim. bu durumu düzeltmek için ne yapabilirim? bunun dersi, online eğitimi vs var mıdır?


 
[]

abd vizesi olup abdye gitmemek

öncelikle yaşadığımız bu korkunç günlerde herkese bol sabır diliyorum.

sorunum şudur, 2015 gibi turistik abd vizesine başvurdum ve administrative processing denilen bir süreçten ötürü vizem gecikti. sonuç olarak vizeyi aldım ama seyahat tarihlerim geçtiği için biletleri falan iptal etmiş bulundum ve gidemedim. o zamandan beri de hiç abd'ye yolum düşmedi maalesef. yani elimde vize var ama hiç gitmemiş durumdayım.

somut tecrübesi olanlara sorumdur, sizce bu ilerideki abd vizesi yenileme başvurularında bir problem teşkil eder mi? yoksa bi gidip gelmek mi lazımdır her ihtimale karşılık?

 
ben her seferinde tekrar administrative processing'e girdim. (vize alma sebeplerim sirasiyla: work and travel, egitim, turist). gidip gelmenin herhangi bir faydasi olmadi, sana da olacagini sanmam. bir isin yoksa bosuna gitme yani.


  • hot potato  (12.02.23 20:34:31) 
[]

boğaz rahatlatıcı pratik sıcak içecek

selamlar, iş için bazı günler çok konuşmam gerekiyor (eğiitim vs veriyorum) eskiden bu kadar koymuyordu da artık ciddi ciddi sesim kısılıyor ve ses tellerimin yorulduğunu hissediyorum. kahve içmek istemiyorum, çay da içe içe karardım. poşet çay vs gibi pratik de olabilecek ne önerirsiniz? günde 10 bardak içsem bile sıkıntı olmayacak bir şey olsa süper olur.




 
ıhlamur ya da ıhlamur zencefilli kış karışımları çok işe yarar. ancak asla çözüm değil ve çok içerseniz yine sıcak su tüketimi yüzünden iyi gelmeyebilir istediğiniz kadar.

bir yandan nefes ve konuşma egzersizleri ile diyaframınızı ve ses tellerinizi daha kontrollü çalıştırabilirseniz yıpranmayı da azaltabilirsiniz.
  • ahmet oturum cerezi  (02.02.23 12:01:12) 
hazır olun reçeteyi veriyorum;
- iri bir taze zencefil rendeliyoruz ya da robottan geçiyoruz, kabuklarını soyarak elbetten.
-6-7 adet limon suyunu sıkıyoruz.
-1/2 çay kaşığı toz zencefil
-1/2 çay kaşığı toz zerdaçal
-1/2 çay kaşığı toz karabiber
-bir tutam hibiskus
-yarım kilo çam ya da çiçek balı
hepsini bir kavanozda karıştırıp buz dolabına koyuyoruz.

içmek istediğimizde karıştırıp sıcak suyun içine istediğiniz kadar koyup(genelde 1-2 tatlı kaşığı bir kupa için yeterli oluyor. artık tadını kendinize göre ayarlayabilirsiniz.)
afiyet olsun.

büyün kış içtiğimiz en güzel şey oluyor.
içerken rende zencefilleri ve hibiskusu bardağınıza geldikçe çiğneyebilir, yiyebilirsiniz.
  • erty_ksk  (02.02.23 12:10:50) 
Bitki çaylarının tamamında bir hafta içerseniz bir hafta ara verin der. Zarar verecek bir etken madde varsa atılımı sağlansın diyedir.

Bu yüzden bitki çaylarını denemeyi düşünüyorsanız, hoşlandıklarınızı dönüşümlü olarak kullanın. Zaten söylediğiniz konuda işe yararlığı çayın içindeki madde değil ılık suyun etkisidir.

Strepsils benzeri pastiller veya Atilla Yeşilada'nın videolarını çekerken kullandığı fısfıs denenebilir.
  • Mirket  (02.02.23 12:11:38) 
ıhlamur+bal


  • jelly bear  (02.02.23 12:18:20) 
Ilık içecekler ve su iyi geliyor.

Ekstrem durumlar için (ses kısılması boğaz tahrişi vs) vokalzone diye bir pastil var, bende işe yaramıştı.
  • nhk ni youkosu  (02.02.23 12:24:41) 
Bitki çayları çok içince böbreklere fazla yüklenebiliyor, özellikle böbrekte taş/kum varsa sıkıntı olabiliyor. Günde 10 bardak hiçbiri içilmez.

Sıcak değil ılık içtiğiniz sürece her bitki çayı olur, hatta bildiğimiz siyah çayı da demli içiyorsanız açık (baya açık) tüketirseniz daha rahatlatıcı olur. Dümdüz ılık su bile iyi gelir, ben boğaz ağrısına karşı en çok su tüketiyorum.

Çay değil ama:
1-2 tatlı kaşığı bal
2-3 damla limon
1-2 tatlı kaşığı toz zencefil
zencefilin yarısı kadar toz zerdeçal

Miktarları tam veremiyorum, bu yukarıdakileri macun kıvamında karıştırıp boğazınız kötü hissetmeye başlayınca 1 çay kaşığı yiyebilirsiniz. Ufak bir kavanozla yanınızda taşınır mı bilemedim ama ofisinizde oda sıcaklığında durabilir.
  • kobuzchu kiz  (02.02.23 12:47:43) 
Adaçayı, çubuğunu sıcak suya koyar sonra atarsın.


  • wishmaythşngs  (02.02.23 13:03:22) 
içecek değil de ben bi pastil önereyim: vocalzone. diğerleri gibi şeker değil ilaç gibi.


  • oyokbuyoknevar  (02.02.23 15:03:36) 
[]

yılbaşı melankolisi

genel olarak her yıl sonunda böyle eğlence ve heyecan dalgasından ziyade bir melankoli basmaya başladı. ulan bir yıl daha geçti yine yaşlandık görüyor musun, yılbaşında ne yapacağız telaşesi, bu yıl nasıl olacak, vs vs tarzında. sizde durumlar nasıl? yılbaşı gelince içiniz kıpır kıpır mı oluyor yoksa tam tersine yılın z raporunu alırken siz de melankoliye kapılıyor musunuz?




 
2018 itibari ile yaşlanma kısmından ziyade, senenin yapmış olduğu yıpranmışlıktan dolayı oluyor. film şeridi gibi geçiyor aralık'ın son günlerinde... her zaman da temennim, daha güzel bir yıl geçirmemiz.


  • evimin paspasi  (30.12.22 12:23:35) 
Hiçbir heyecan yok bende ya yılbaşına dair, plan program da yok. Dışarı çıkmak istemiyorum o gün, çılgın planlara da yükselemiyorum o yüzden. Yalnız başıma evde dururum muhtemelen. Projem var deadline’ına bir ay kaldı ona çalışırım hatta, satranç oynarım online, viski alırım güzel bi tane. Beyle.


  • vedatchilipeppers  (30.12.22 12:25:09) 
Valla bende olumlu ya da olumsuz bir şey olmuyor pek.


  • Amaranta ursula  (30.12.22 12:30:59) 
Yaş almanın verdiği stres bir yana, yılbaşı gibi insanların gamsızca eğlenip hemen ardından tekrar iki gün önceki düzenlerine sanki hiçbir şey olmamış gibi döndükleri geçici coşkuları sevmiyorum. O geçişi kolayca yapamıyorum. Kendimi kaptıracak kadar coşkuyla bir şeyi/günü kutlayacaksam eğer öncesinde birkaç gün, sonrasında birkaç gün bomboş vaktim olacak ki kendimi hazırlayayım.

Zamanın geçişiyle ilgili de kafam bu aralar biraz karışık. Sanki zaman benim zannettiğim kadar da hızlı geçmiyor. Şu an 35-36 yaşlarında olsam hiç şaşırmazdım, halbuki 31 yaşındayım. Kendimi olduğumdan daha yaşlı hissetmiyorum ama şry gibi, sanki bir saatliğine uzanıp kestirmişim, bir sürü rüya görmüşüm ama uyandığım zaman güneş hala aynı yerinde, hiç de geç olmamış gibi. Geçici bir algı bozukluğu mudur nedir, gayet memnunum şu an böyle hissetmekten.

Her şey için hala yeterince vakit var. Hala geleceğe dair plan yapma hevesimin olmasından, hedeflerimin olmasından gayet mutluyum. Genel bir mutluluk değil bu, mutlu olmaya fırsatımın birçok kez olacağını bilmenimin verdiği bir rahatlık.
  • IncredibleMau  (30.12.22 12:54:48) 
1 Ocak Pazar gününe denk geldiği için hayıflanıyorum. Standart bir hafta sonu gibi geliyor bana şu an.


  • pispinti  (30.12.22 14:13:54) 
[]

iş sözleşmesindeki değişiklik

sevgili dostlar, ltd şti bir türk şirketinin çalışanı için yazıyorum:

gönderilen iş teklifinde, "kendisi ve ailesini kapsayan tam özel sağlık sigortası" şeklinde bir ibare var. iş sözleşmesinde de bu benzer ifadelerle koruma altına alınmış. ancak sözleşme imzalandıktan bir süre sonra şirket sözleşmede değişiklik yapmak istiyor ve aşağıdaki gibi revize ediyor:

"Çalışan, sigortacının gereksinimlerine ve poliçe koşullarına (zaman zaman
değiştirilebilecek şekilde) tabi olmak üzere, Şirketin grup sağlık sigortası planı
kapsamında zaman zaman kendi personeli için elde edebileceği bu tür sigorta
yardımlarına katılma hakkına sahip olabilir.
Kanunda aksi belirtilmedikçe, Şirket, kendi takdirine bağlı olarak, sigorta
planlarının herhangi bir kuralını veya menfaatini (kapsam düzeyi dahil)
değiştirme ve/veya azaltma ve/veya herhangi bir zamanda Çalışanın herhangi
bir plana katılımını herhangi bir ikame veya tazmin sağlamaksızın sona erdirme
hakkını saklı tutar. "

bu sözleşmeyi imzalarsak, iki gün sonra şirketin bu maddeye istinaden özel sağlık sigortası hakkını kaldıracağına veya tamamlayıcıya çevireceğine dair endişelerimiz mevcut. bu şartlar altında:
1) bu sözleşmeyi imzalarsa ve öss kaldırılırsa, bu konuda haklı fesih şartı oluşur mu?
2) bu sözleşmeyi imzalamazsa, haklı fesih şartı oluşup tazminatla işten çıkma imkanı olur mu?

aslında epey teknik bir hukuki soru sormuşum, avukata da danışmak lazım tabii ama burada bilgisi olan varsa süper olur.

 
iki durumda da haklı fesih imkanı çıkacağını sanmıyorum, şirket bu sebeple haklı feshi kabul etmez, davaya gider, davada da işveren mevcut ekonomik koşullarla işten çıkış yapmak yerine yan haklarda kısmaya gittim der, kötü niyet olmadığı için haklı fesih kararı çıkacağını sanmıyorum.


  • benaslinda  (27.12.22 15:22:26) 
iki sözleşme arasındaki tek değişikliğin bu belirttiğiniz madde olduğunu varsayarsak;

1- imzalarsa ve öss kaldırılırsa haklı fesih şartı oluşmaz. kabul etmiş olursunuz çünkü. şirket de muhtemelen bu sebeple imzalatıyor, ileride değiştirirsek sorun olmasın diye.
2- imzalamazsanız ve şirket yine öss yi kaldırırsa da "bence" haklı fesih şartı oluşmaz. bu "çalışma koşullarında esaslı değişiklik" haklı fesih sebebidir, sizin maaşınızı düşürmüyor, çalışma yerinizi değiştirmiyor vb. yan hak kısıtlaması yapıyor. ama bu benim yorumum tabiki. zaten bu kadar detaylı düşünüp hareket eden işveren arka planını da hesaplamıştır. işveren mahkemede der ki, biz onların maaşlarına ek ödeme yaptık sunulan bu hizmetteki işveren masrafı farkını vs der. ama tabi bu benim yorumum, avukata sorun. ama iş hukuku uzmanı avukata sorun. farklı uzmanlıklara sahip avukatların bu konuda yorumları farklı olabilir.
  • sirkelimon  (27.12.22 18:06:44) 
[]

tatil ve seyahate yılda kaç maaş harcıyorsunuzdur?

tatil veya gezme tozma odaklı yurtiçi - yurtdışı seyahatlere, bu yıl mesela kaç maaş harcamışsınızdır?




 
4 tatil, 1'er hafta, 1'i yurtdışı. Toplam 1 maaş civarı.


  • plutongezegendegilmi  (22.12.22 19:07:59) 
6 ay arayla 2 haftalik iki yurtdisi tatili. 3.5 maas uctu gitti.
:/

  • argaladhel  (22.12.22 20:17:56) 
1 aylik, gecince sikinti cikiyor.
1 hafta yurtici, 1 hafta yurtdisi.

  • cooperr  (22.12.22 20:30:42) 
baska ulkede yasiyorum. tatil olarak senede 1 ay turkiyedeyim. 0.4-0.5 maas gidiyor.


  • hot potato  (22.12.22 20:32:59 ~ 20:34:11) 
yarim maas.


  • antikadimag  (22.12.22 20:59:35) 
NOrmalde 1 maaştı, pandemide harcayamadık diye 2022’de abarttık, yaklaşık 2,5 maaş gitti


  • okumakserbestbegenmeksart  (23.12.22 09:10:14) 
Temmuz ayında dört gece Çeşme, Kasım başında dört gece Kıbrıs olmak üzere iki tatilde eve giren bir aylık parayı harcamışız. Çocuk yok.


  • pispinti  (23.12.22 09:30:07) 
Yılda en az 4 yurtdışı 1 yurtiçi tatil yaparız her tatil en fazla yarım maaşa falan denk gelir


  • basond  (23.12.22 09:35:29) 
İyi süper, ben de bu yıl 1.5 maaş civarı harcadığımı hesapladım diye abarttık mı acaba diyordum :)
Ben de 5 hafta tatil yapmışım 4 farklı yerde bu sene.

  • roket adam  (23.12.22 10:17:28 ~ 10:18:16) 
[]

istanbul’da güzel akşam yemeği mekanı

doğum günü dolayısıyla başbaşa bir yemek düşünüyorum.
soho house’a gitmek istiyorduk ama üyelik istiyor vs muhabbeti kafamı karıştırdı. sanırım roof’una üyeliksin girilmiyor, yanlış anlamıyorsam tabii.
alternatif olarak atmosferi güzel bir mekan önerirseniz çok sevinirim.


 
michelin listesine girenlere de bi bakabilirsiniz.


  • mor oje  (09.12.22 15:08:33) 
La Mia Luce.


  • vedatchilipeppers  (09.12.22 15:24:07) 
Geçen sapa yi çok beğendim. Ya da nazende.


  • kisa  (09.12.22 16:32:13) 
efsanelerim arasında 1 numara mekanım
voguerestaurantandbar.com

  • jamswety  (09.12.22 17:13:36) 
besiktas vogue +1 jamswety benden once yazmis :)


  • tahtakafa  (09.12.22 17:16:14) 
smelt & co.


  • lüzumsuz adam  (09.12.22 17:28:07) 
Sapa'da cumaları jazz aksamları da var. Ben de öneririm orayı.

Ayrıca Brasseri Noir olabilir.
  • ırene adler  (09.12.22 17:49:47) 
feriye kesinlikle.


  • selimcigimisik  (09.12.22 19:54:58) 
Gasto'yu önerebilirim. Çok sokmazlar.


  • mada  (10.12.22 06:23:34) 
[]

Finlandiya turu ve aşırı pahalı olması sorunsalı

İskandinavya bölgesine ilk kez gitmeyi planlıyorum, Ocak için aşağıdaki gibi bir tur planladım:

Istanbul - Rovaniemi
2 gün Rovaniemi'de şu cam fanus şeklindeki otellerde kalış
Rov - Helsinki uçak
1 gün Helsinki kalış, gezi gözlem
Dönüş

Lakin fark ettim ki 3 günde bile hayvan gibi para gidiyor. Yani şimdiye kadar çok daha uzak, çok daha saçma yerlere gitmişliğim var ama İskandinav tarafı bambaşkaymış. Bahsettiğim otel 800 euro falan, alternatifi de pek yok. 3 günde neredeyse 40-50 bin gidecek gibi hesapladım az önce ve biraz gözümü korkutmadı değil. Oteli düştüğümüzde bütçe epey rahatlıyor ama o köy kadar yerin olayı zaten o tarz oteller + kuzey ışıkları konusu.

Sizce hayatta bir kere gidilecek, acayip değişik bir şey kesin git denilebilecek bir deneyim mi, yoksa bu paraya x bir yere gidilir, iskandinavya soğuğunda çile çekmeye gerek yok olum saçmalama mı dersiniz? İskandinavya deneyimi olan arkadaşlardan yorum bekliyorum özellikle, benim en kuzey şimdiye kadar Moskova var, iskandinav tarafını hiç bilmiyorum.

 
Roket benim deneyimim yok Ama şöyle bir şey okumuştum aklımda o kaldı kuzey ışıklarını görmenin bir garantisi yok galiba bunu araştırdın mı bilmiyorum hatırlatmak istedim.


  • kisa  (06.12.22 17:59:51) 
helsinki guzel ama
"Sizce hayatta bir kere gidilecek, acayip değişik bir şey kesin git denilebilecek bir deneyim mi"
bence hayir.

ben gencken gittim hostelde falan kaldim. su noktadan sonra hostel cekemem acikcasi, otele de butcem yetmez. iyi ki zamaninda gitmisim. kuzey isiklari ilgimi ceken bir sey degil, daha ziyade mimari mezeler sehirlesme vs o yuzden sadece helsinkinin merkezinde takildim.
  • hot potato  (06.12.22 18:06:23 ~ 20:35:12) 
biz şubatta gidiyoruz o taraflara. kuzey ışıkları içinde plan yapmıştık ama şubat ayı için ihtimal düşük olur dedikleri için iptal ettik. bunun yerine stockholm - helsinki - tallinn - stockholm rotası yaptık. daha çok cruise gemisi kullanmayı planlıyoruz. hem gece seyahat etmek için hem de ekstra otel masrafı olmaması için. 7 gün, 2 kişi için toplam 1.500 euro civarı harcama olucak diye hesapladık. belki bir miktar daha artabilir.

sizin seçtiğiniz otel baya ekstraya giriyor. bütçe uygunsa neden olmasın.
  • scudman1  (06.12.22 18:06:35) 
Aynı otelde 2 gün kalmanıza takıldım ben. 1 gün görmek yetmiyor mu? 2. gün kalmayıp ya da daha uygun başka bir otelde kalıp bir 10 bin lira düşürebilirsiniz maliyeti.

Bu arada gitmedim.
  • dissendium  (06.12.22 20:05:03) 
isvec'ten yeni dondum, goteborg ve stockholm'de toplam 1 hafta kaldim ve 30k odedim (otel + yeme icme + ulasim). Tabii ki de kuzey isiklarini gorebileceginiz bi yerde fiyat muhakkak pahali olacak ama 3 gun icin cok fazla sanki ya. Bi de ocak ayinda -16 diyor, ciddi outdoor kiyafetiniz yoksa bi de onlara para yatirmak lazim. Bi abisko, kiruna, olmadi luleå umeå falan o civarlara baksaniz, belki daha ucuzdur. 3 gun kalip kuzey isigi goremeden de donebilirsiniz, en azindan 5 gun falan kalin da sansiniz artsin :D bi de mountains and roads diye bi tur sirketi var, ufak gruplarla devamli izlanda falan yapiyorlar, ona da bi bakin isterseniz, belki daha uyguna gelir.


  • argaladhel  (06.12.22 20:23:01) 
MERAGIM YOK ama cok pahali gelmedi. butceyi sarsacaksa diye dusunurseeem her zaman butcemin ustu tatilleri tercih etmisimdir. bi sekilde karsilaniyor geriye guzel ani ve tecrube kaliyor.

sadece yalniz gidecekseniz o kadar eglenir misiniz tek basina bilemedim. fanusun icinde.
  • ala09  (06.12.22 21:39:50) 
ben artik bu kiyaslari yuksek sezonda antalya'da her sey dahiller daha pahali diyerek yapiyorum, her yer mantikli geliyor gitmek icin :)


  • kedi olmus gidiyorsun  (06.12.22 22:45:47) 
helsinki avrupa'da bana en büyük hayalkırıklığını yaşatan yer oldu. araba varsa etrafındaki göller (bodom vs.) gezilip görülebilir ama şehrin içinde bir bok yok desem yeridir. bir gün bile fazla. beyaz bir sarayı var, bir de orta karar bir kilise ve şehir bitiyor. ayrıca finlandiya'da sert kış başladı. arkadaşlarım yaşıyor, artık dışarıda yürünmüyormuş bile. gitmek için kış mevsimi iyi bir zaman mı, bilemedim.

not: pahalılık diyorsan, sen de bir kopenhag ve oslo'yu gör. finlandiya yine içlerinde en ucuzu.
  • sir gawain  (06.12.22 22:50:54 ~ 22:52:34) 
Airbnb opsiyonlarina baktiniz mi? Geceligi 800e biraz pahali gibi iskandinav standartlarina gore.

Diger arkadaslarin da dedigi gibi Kuzey isiklarni gormenin bir garantisi yok. Hava sartlarina gore ihtimal 've lokasyon degisiyor ama bazi websitelerinden takip edebilirsiniz tahminleri.
  • parcxerox  (06.12.22 23:48:02) 
[]

tuzla aydınlı mahallesi nasıldır

güzel fiyatlara evler var, ancak bir koku sorunu olduğu söyleniyor. bilen var mıdır buranın son durumu nasıldır?




 
4 sene aydınlı emlak konutta oturdum. koku ayda yılda bir geliyor deri sanayi tarafından, çok da rahatsız edici değil. ben yakında o sorunun da çözüleceğini tahmin ediyorum çünkü birçok kurumsal firma, özellikle bankalar içmelerden sonrasına taşıdı genel müdürlük veya operasyon merkezlerini. bence aydınlı gayet yaşanılır bir yer istanbulun geri kalanına göre


  • mustafakesekci  (05.12.22 14:30:40) 
Marmaray yok. Metro da yok. O açıdan kötü.


  • dissendium  (05.12.22 15:03:34) 
Araç yoksa gideceğiniz yere kadar dolmuş veya otobüsle aktarma yapmanız lazım. Koku dönemsel, misal şu an tuzla sahil bk kokuyor.


  • kimlanbu  (05.12.22 15:39:01) 
şifa kadar namı kötü değil, sahil tarafı kadar iyi değil. ulaşımı zor, araç varsa düşünülebilir. Metroya, marmaraya uzak, bir vesait kullanmak gerek. Koku zaman zaman olabiliyor deri sanayi kaynaklı. İş yerinizin konumuna bağlı olarak değerlendirilebilir.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (05.12.22 22:25:16) 
[]

beyaz eşya garanti uzatma sorusu

sıfırı 20 bin civarı olan arçelik buzdolabı
sıfırı 20 bin civarı olan ve bir kez zaten bozulmuş arçelik kurutmalı çamaşır makinemiz var

3 yıllık garantileri dolmak üzere. +4 yıl garanti için 4298 tl istiyorlar. sizce mantıklı mı, ne dersiniz? yaptırmalı mıyız acaba.

 
İkisi içinse bu fiyat bana makul geldi.
Sadece tamir parası olarak değil+4 yıl kafa rahatlığı da bir etken olmalı

  • kisa  (03.12.22 19:34:34) 
Eskiden 400 500 liraya uzatiyorlardi. 1000 lira civari olsa (alet basi) dusunulur de biraz yuksekmis fiyat.


  • bambaleyo  (03.12.22 22:20:25) 
her halükarda uzatıyorum ben. kesinlikle mantıklı. Enflasyon yokken bile mantıklı, enflasyonla daha da mantıklı. yarın ufak bir parçası bozulsa (ki size beyni yanmış diyecekler) 2 bin 3 bin lira diyecekler.


  • sparkle kiddle  (03.12.22 23:47:41) 
[]

bulaşık makinesini kaç günde bir açıyorsunuz

soru başlıkta

ek olarak diğer modları da kullanıyor musunuz 70 derece yoğun falan gibi.


 
Evde iki kişiyiz ve çalışan insanlarız dolayısıyla çok bulasik çıkmiyor; genelde 2-3 günde bir çalışıyor, eğer fırında vs bir yemek yaptıysam yoğun modda yoksa eko modda olur.


  • fraise  (03.12.22 01:21:12) 
Evde iki kişiyiz ve evden çalışıyoruz, sürekli bardak, kupa, tabak çıkıyor. Bir de yemek yaptıysak bazen günde iki kere çalıştırmamız bile gerekiyor. Genellikle günde bir ya da iki günde bir.

Sadece tencere/fırın tepsisi yıkıyorsam çok sıcak ayarlarda, onun dışında makine kendisi seçiyor.
  • kobuzchu kiz  (03.12.22 02:19:02) 
4 kişilik aile. Her gün bir defa çalışıyor. 10 günde bir falan çalışmadığı gün oluyor. Hep 70 derecede tencere ayarında çalışıyor.


  • dilemma of subscribtionability  (03.12.22 02:50:28) 
3 kisiyiz, hergun calisiyor.
en uzun tencere tava modunda yuksek sicaklita yikaniyor.
2:55 suruyor toplam yikama.
  • cooperr  (03.12.22 04:53:23) 
Haftada 3 çalışıyor. Tek kişiyim, eve sadece akşamları geliyorum. Yemek yaptığım tencereyi tavayı da bulaşık makinesinde yıkıyorum. Yıkamasam haftada 1 yetecek.


  • denizgonen  (03.12.22 09:20:16) 
hafta 3 falan. hep 70 derecede yıkıyorum. çünkü bulaşıkları asla sudan geçirmeden makineye atarım.


  • jelly bear  (03.12.22 09:24:07) 
Ben utanmasa kendisini bile makinede yıkayacak bir insan olarak termos dışında istisnasız her şeyi makinede yıkıyorum. Böyle olunca çabuk doluyor ve haftada en az 5 gün çalışıyor. Hemen hemen her seferinde içinde yağlı tencere, tava vs olduğu için de 70 derecelik programda çalışıyor çoğu zaman.


  • ms brownstone  (03.12.22 10:10:39 ~ 10:11:27) 
her gün yarım yükte çalıştırıyorum. bulaşık yıkamak, onların kuruyacağı yeri bankoda kullanamamak ve su israfı sebeplerinden dolayı asla elde yıkamam. bence bu devirde elde çamaşır yıkamak neyse bulaşık yıkamak da odur.

sadece moka potumu ve kahve içtiğim fincanlarımı elde deterjansız yıkıyorum.
  • alperz  (03.12.22 10:30:54) 
tek kişiyim, haftalık yemek hazırlığı yaptığım günlerde bazen günde iki kere bile çalıştırıyorum.
onun dışında eğer mutfağa girip yemek yapmadıysam, dışarıdan falan yediysem iki-üç günde bir olur.
normal günlük yemek yapıyorsam, evde yiyorsam her gün çalışıyor ortalama.

airfryer'ı kullandıysam, tencere, fırın tepsisi, ocak ızgaraları vs. koyduysam yoğun programı kullanıyorum.
döküm tencereler ve makineye özellikle girmemesi gereken, makinede yıkanmayan şeyler dışında (weck kavanozların lastikleri, kristal bardaklar, düdüklünün plastik parçaları, termos vb.) her şeyi makinede yıkarım.
hem su hem zaman tasarrufu.
  • blatta hiberna  (03.12.22 10:42:48 ~ 10:44:44) 
yalnız yaşıyorum, yemek yapmak ve yemekle arası pek iyi olmayan biriyim, haftada bir açıyorum o da tencere tabak değil kahve fincanı, kupası tükendiği için. aşırı yağlı bir şey yapmamışsam ekonomik modda kullanıyorum.


  • hypathia  (03.12.22 11:13:56) 
4 kişilik aile evimde her gün çalıştırıyoruz.
2 kişilik eşyalı öğrenci evimde ev sahibi çalışıyor dediği halde çalışmadığı için çalıştıramıyoruz :)

  • black holes in the sky  (03.12.22 11:39:35) 
Tek kişiyim 2-3 günde bir.


  • ruhen hastayim ben  (03.12.22 11:50:42) 
iyi süper biz de 1-2 günde bir çalıştırıyoruz da israf mı yapıyorum acaba şimdiye düşünmüştük :) elde yıkama zaten daha çok su kullandığımız için direkt yok bizde.


  • roket adam  (03.12.22 12:04:20) 
tek yaşıyorum, yemek yapıp yapmadığım zamanlara göre değişiyor ama ortalama 3-4 günde bir. en yüksek dereceli program, durulayıp koymam.


  • gadjodilo  (03.12.22 13:30:57) 
ben yarı dolu da olsa her gün 1 saatlik 65 derece modunu kullanıyordum. evlendikten sonra %110 doldurmadan çalıştırmak istemiyor eşim ama geçenlerde bunun ne kadar saçma olduğunu bardaklardaki lekeleri çıkarıp çıkarıp gözüne sokarak gösterdim. artık her gün bir kere çalıştırıyoruz. tatile gitmişsek komşuya anahtarı verip günde bir kere çalıştırmasını istemiyoruz, tabii o kadar da değil :P sorry.


  • gabe h coud  (03.12.22 16:45:27) 
[]

kuzey ışıklarını görelim desek

şöyle cam fanus şeklindeki otellerde kalıp kuzey ışıklarını görelim desek
thynin uçtuğu en uygun seçim hangi rota oluyor

gidip gören tecrübe eden arkadaşlar planlarını ve yorumlarını paylaşabilirlerse süper olur.

 
thy çok pahalıya patlar, tuzlu olur paraya para demiyorsanız bence gereksiz. alternatif soracak olursanız, şengeni alıp bulgaristan veya romadan çıkın tren ile 3-4 ülke görüp birer gün de otellerde kalın ya da yine çıkış ülkelerinden hedef ülkeye 150-200 euro civarı uçak ile direkt varın. zaten o camlı fanuslara güzel masraf edeceksiniz bari biletten kısmış olun derim ben.


  • carisch  (03.12.22 02:06:33) 
[]

Aralık’ta Avrupa’da nereye gidilir

Soru başlıkta. Her türlü öneriye açığım. Eşime doğum günü hediyesi yapmayı planlıyorum.




 
brugge


  • bepicolombo  (02.12.22 18:49:49) 
Eger Noel ruhunu yasamak istiyorsaniz Strasbourg. Viyana ve Prag da guzel olur.
Havanin bu kadar soguk olmadigi bir yere gitmez isterseniz de Lizbon olabilir.

  • pike  (02.12.22 19:12:31) 
colmar ve strasbourg :)


  • kedi olmus gidiyorsun  (02.12.22 20:02:53) 
Viyana +1. Madem aralikta gidiyorsunuz, Noel i kacirmayin, Viyana bu isin zirvesinde.


  • taurina  (02.12.22 20:20:20) 
[]

takiplediğim kişiler kayboldu

selamlar, an itibariyle hiç kimseyi takip etmiyor görünüyorum. sözlükte bir bug mı var yoksa bir şeyler mi kaçırdım.
çok önemliydi benim için gündemden çok oraya bakıyordum :/



 
ekim başı gibi mesaj gelmişti, takip listeleri açılacaktı ve "onay verirsen" devam edecek, vermezsen silinecekti (sen istemeden görünmesin diye)


"merhaba,

bildiğiniz üzere şu an sözlükte takip ettiğiniz kişilerin kimler oldukları sizden başka kimse tarafından görüntülenemiyor. yine aynı sebeple siz de sizi takip eden kişilerin kimler olduklarını göremiyorsunuz.

kasım ayından itibaren ise ekşi sözlük’te takip ettiğiniz kişiler ve sizi takip eden kişiler herkese açık olarak görüntülenebilir hale gelecek. bu konudaki açıklamamız ve alabileceğiniz aksiyonlarla ilgili bilgilere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

detaylar

10.10.2022 15:14"

----------------------------------------------

"aşağıda yer alan, “onay veriyorum” yazılı bağlantıya tıklayarak, takip ettiğiniz kişilerin özelliğin yayına alınacağı gün itibariyla profilinizde herkes tarafından görüntülenebilir olmasına izin verebilirsiniz. onay vermeniz durumunda takip ettiğiniz hesaplar herkese açık olarak görüntülenecektir. ret vermeniz veya onaylamamanız durumunda takip ettiğiniz hesaplar silinecektir. sizi takip eden hesaplar silinmeyecektir.

özelliğin yayına alınacağı güne kadar onay vermeyen kullanıcıların “takip ettikleri listesi” özellik yayına alınmadan hemen önce sıfırlanacak ve hiç kimseyi takip etmiyor olacaklardır. özellik yayına alındıktan sonra takip ettiğiniz kişiler profilinizde herkes tarafından görüntülenebilir olacaktır."
eksisozluk.com
  • nhk ni youkosu  (30.11.22 00:07:37) 
müthiş saçmaymış. onay vermiyorum butonu olması daha doğru olurmuş bence.


  • roket adam  (30.11.22 00:22:42) 
Aynısını ben de yaşadım, onay butonunu isaretlemeyi unutmuşum. Tek tek birkaç kişiyi tekrar ekledim. Dediğiniz gibi onay vermiyorum butonu daha akıllıca olurdu.


  • fraise  (30.11.22 01:22:14) 
[]

soundbar'dan sesin çatlak gelmesi sorunsalı

umudunu yitirmiş bir vaziyette bir de buraya sorayım dedim. apple tv / google tv cihazları, arçelik düz bir tv, bir de grundig soundbar'ım var. bunlar birbirine hdmi ile bağlı. google tv --> arçelik tv --> soundbar şeklinde. hdmi arc üzerinden tek kumanda ile her şeyi yönetebiliyorum. buraya kadar her şey normal.

sıkıntı şu ki, özellikle youtube, blu tv ve spotify applerinde soundbardan gelen orta tonların çatlak çıkması gibi bir problemim var. ses ciddi ciddi bozuk çıkıyor. netflix'te veya bluetooth ile müzik dinlerken bu problem olmadığı için soundbar'ın arızalı olduğunu sanmıyorum. protokollerle alakalı bir sıkıntı var desek, tüm ayarları kurcaladım. soundbar'ın bir eq ayarı vs yok, tv'de de her şey default ayarlarında.

sizce neden olabilir? sorunu çözmek için optik kablo alayım dedim ama bu sefer de her şeyi tek kumandadan yönetme lüksünü kaybediyorum açıkçası. böyle bir sıkıntı yaşayan var mı?

 
Ben de Apple TV - Sony tv - Grundig (dolby atmos’lu olan) üçlüsünü benzer şekilde arc üstünden kullanıyorum, bende sorun yok. Acaba hdmi kablo ile ilgili olabilir mi? Ya da Google tv’yi önce soundbar’a, oradan tv’ye bağlasanız (ya da tersi).


  • orient blue  (28.11.22 13:24:50) 
Kablo ile alakalı olabileceğini düşünüp başka bir kabloyla da denedim ama aynı sıkıntı devam ediyor. Sadece son denediğim kablo HDMI 1.4 destekli, acaba HDMI 2.1 destekli bir kablo almak iş görür mü onu denemedim henüz.

Kablolamayı değiştiremiyorum, soundbar'da tek çıkış var. Mecburen TV arada köprü vazifesi görmek durumunda.
  • roket adam  (28.11.22 13:56:40) 
sorun hem apple tv hem de google tv de mevcutsa tv de hata aramak lazım,
sadece google tv de oluyorsa cihazın ses çıkış ayarları ile oynamanız gerekir
bazen ayarlarda ki "auto" sorun çıkarabiliyor. Surround ile ilgili ayarları kapatarak açarak deneyebilirsiniz. bu ayarları değiştirdikten sonra cihaz istemese bile açıp kapatmanız (reset) gerekiyor bazen.
  • Sir Anthony Hopkins  (28.11.22 14:25:05) 
100 khz test sinyali indirip cihazların bozulmadan sinyali verdiği seviyeleri bulup denediniz mi?

Belki de cihazlar arasında sinyal voltajı farklılıklarından oluyordur.

Genelde verici ile anfi arasında gain ayarı için kullanılır ama denemekte fayda var.

Her seviyede mi çatlıyor yoksa belli bir ses düzeyinden sonra mı?
  • John Bloor  (28.11.22 16:54:52) 
[]

uber tarzı şöförlü minivan kiralama

selamlar, eskiden uber'den söylüyorduk ama sanırım şu an uber çalışmıyor. şu saatte git şu saatte de gel bizi al diyebileceğimiz, transporter'la falan gelen bir minivan hizmeti var mı bilen? yer istanbul.

ya da uber çalışıyorsa onu teyit ederseniz o da olur.


 
[]

aralıkta amsterdam

aralık başında eşimin doğumgünü var, amsterdam’a gitmeyi çok istiyor. ben daha önceden kışın gittim ve inanılmaz üşümüştüm, ama hafızam beni yanıltıyor olabilir diye yine bir sorayım. aralıkta amsterdam’a gitmek mantıklı olur mu?




 
www.google.com

ben amsterdamda hic yasamadim o yuzden google'a danistim. Aralikta ortalama sicaklik 7/2 derece soguk sayilmaz, kislik giyinilirse rahat gezilir. esas sorun yagmur.
  • hot potato  (31.10.22 01:27:10 ~ 01:27:32) 
Soguk hava yoktur, yanlis kiyafet vardir.


  • ahmet oturum cerezi  (31.10.22 01:35:34) 
Ben de Amsterdam'da gece disarida cok usudugumu hatirliyorum. Barbour ceketin icine I love Amsterdam yazan bir sweatshirt aldim isinmak icin. Sonra sex muzelerini gezerken, canli lezbiyen showlar falan izlerken isindim.


  • thetruenorthstrongandfree  (31.10.22 01:50:25) 
ben aralıkta zurihe gidiyordum yılbası mevzuları gayet de seviyordum. ama kardesim amsterdama gidiyor ve aşiri şikayetci havanın kapalılığından. nasıl bir tatil gecirmek istediginize bagli ben dağlık ve soguk yerleri seviyorum. geçen kasım ukraynada donduk ama asıl zevki oydu bence aşiri soğukta içip ısınmak ayrı zevkli. drunk cherryler ühi *-*

buna göre giyinmek+1 buna göre de plan yapmak yeterli bence. mesela buz pistleri kuruluyorsa orda da gayet zevkli oluyor. hatta kar yağsa daha da güzel. türkiyedeki kar zevksiz oluyo çok şartları kötü ama avrupada keyifli bnce
  • ala09  (31.10.22 02:20:54) 
ben de kisin gidip cok usudugumu hatirliyorum. okyanustan gelen nemli hava insanin icine isliyor.


  • antikadimag  (31.10.22 08:01:26) 
Olmaz hocam. Ben birkaç sefer amsterdama gittim kışa da denk gelen oldu.

Donuyor insan.

Tavsiye etmem.
  • AlsterWasser  (31.10.22 09:36:20) 
yani kar ocak gibi yağıyor diye hatırlıyorum. genelde esinti var zaten. sağlam bir mont kurtarır.


  • mikahakkinen  (31.10.22 09:41:50) 
ben senelerce hollandada yasadim, bence mantikli olur... hollanda ne cok soguk olur ne sicak, muhtemelen 3 ile 15 derece arasinda bir hava olur, hava zaten cogunlukla kapali oluyor artik o biraz kismet


  • monicapp  (31.10.22 10:07:52) 
2019 Aralıkta gitmiştim. Üşüyüp üşemediğimi, havanın nasıl olduğunu hatırlamıyorum ama şahsen baya mutluydum oradayken.

Bu senenin kasımında tekrarda İkinci defa gideceğim bir aksilik çıkmazsa eğer.
  • put it in your appropriate place  (31.10.22 10:55:00) 
kasim sonu aralik basi ve ocak aylarinda olmak uzere 2 kez gittim amsterdam'a, ikisinde de gercekten cok cok usudum. amsterdam'in mevsimi bahar ve yaz basi bence. bir sonraki planim mayis haziran gibi gitmek (euro bize acirsa).


  • in vino veritas  (31.10.22 11:22:09) 
Bence her zaman gidilir, geçen hafta oradaydım, sıcaklık 15 derece civarlarında geziyor, gece daha da soğuk oluyor, tek hanelere düşüyor. Ayrıca devamlı yağmur yağıyor, sokakta rahatça gezememe ihtimaliniz var


  • kimlanbu  (31.10.22 15:40:26) 
Aralik - Subat arasinda Amsterdamda yasayanlar dahi Amsterdamdan kaciyor. Mumkunse Mayis - Eylul arasi ziyaret edin.
Detaya girersek, Amsterdam aralikta cok soguk olmaz ama ruzgar ve muhtemel yagmurla beraber hissedilen sicaklik rahatsiz edici hale geliyor. Disarida yapilabilecek aktiviteler kisitlaniyor dogal olarak. Kapali mekanlarda vakit geciririz derseniz o zaman mantikli. Toplu tasima agi yeterli olasim icin.
Cok fazla giymeye de gerek yok. T-shirt ustune polar, onun ustune su/ruzgar gecirmez yagmurluk ve botlar ile butun kisi geciriyorum. Opsiyonel olarak bere ve eldiven kullanabilirsiniz. Ruzgar sebebi ile semsiyeyi unutun.
  • whisky  (01.11.22 14:16:32) 
[]

Şemsiye önerisi

Yağmurda vs rezil etmeyecek, fena olmayan bir şemsiye arıyorum. Önerilerinizi beklerim.

İlk defa hiç bir fikrim olmayan bir konu açtım :)


 
Decathlon çok iyi.


  • orient blue  (21.10.22 11:25:50) 
rossman dan almıştım FP çok iyi


  • delidiyorum  (21.10.22 12:00:34) 
Celal birsen


  • rodeocu  (21.10.22 12:18:01) 
celal birsen yıllardır üretilmiyor, ama gerçeğini bir yerlerden bulabilirseniz alın bence de. onun dışında snotline da iyidir.


  • shadowfollower  (21.10.22 16:32:15) 
[]

bir hattı kapattırıp o numarayı başka operatörden almak mümkün mü

vodafone isimli kurumsal mafyaya kolumu kaptırmış durumdayım. hat annemin üstüne, gidince üstüme alamıyorum, saçma sapan bir tarifede sıkıştım 24 ay taahhütlü 2 kat fiyatlı vodafone red dışında hiç bir şeye geçemiyorum, kontörlü hatta da geçemiyorum, her ay da mobil ödeme kapalı olduğu halde ıvır zıvır ücretler yansıtıp canımı sıkıyorlar. parasını geçtim bu heriflerin yüzünü görmek istemiyorum. bu hattı direkt kapattırsam, aynı numarayı başka operatörden talep edebilir miyim? Telefon numarasını kaybetmemem çok önemli benim için.




 
taahhüt varsa kapattırarak kurtulamazsın ki yine cayma bedeli ödeyeceksin. hattını başka operatöre de taşıyabilirsin buna engel bi durum yok, çıkacak cayma bedelini ödemen gerekecek sadece. o tutarın ne kadar düşük veya yüksek olacağı da tarifenin liste fiyatına, ne kadar indirim aldığına ve ne kadar süredir kullandığına/ne kadar süresi kaldığına bağlı.


  • konetsu  (18.10.22 16:28:22 ~ 16:37:39) 
edemezsin ne yazık ki. atıyorum numara 542li ise bunu türk telekom veremez zaten. vodafone bile direkt veremez boşa düşme süresi falan var.


  • jelly bear  (18.10.22 16:29:38) 
Cezayı ödeyip hattı tasiyacaksin hocam


  • kisa  (18.10.22 16:30:09) 
taahhütlü hattı kapatamazsın, yani kapatırsın ancak kalan ayları da bir ceza olarak ödemen gerekir. 3-5 ay gibi bir süre kaldıysa çok büyük olmayan bir cayma bedeli ödeyerek hattı başka bir operatöre taşıyabilirsin.


  • orpheus  (18.10.22 18:17:25) 
telefon numaralari ortak bir havuzda toplanmiyor maalesef sadece o operator verebiliyor. ayrica evet bosa cikmasini bekle vs garantisi yok.

3-4 yil once turkcell bana soyle bi bilgi vermisti. hala boyle midir bilmem...
soyle ki, anne ustune olan hatti operatore tasimak icin annenin imzasi gerekiyor. olur da bir gun ustume alayim derseniz o zaman geri vodafone'a tasiyip orda almaniz gerekiyor.
  • supergirl  (18.10.22 23:15:46 ~ 23:16:06) 
[]

dyson airwrap abartılmış bir balon mudur

bu aralar acayip derecede pompalanıyor tüm dyson ürünleri gibi, eşim kendine dikkat eden biridir, geçen bu cihazı görmüş geçen bahsetti ama ikimiz de gerçekten işe yarar bir cihaz mı, yoksa tüm dyson ürünleri gibi bir marketing mucizesi midir emin olamadım. evde maşa, fön makinası, üfleyen birkaç cihaz daha vs var, sizce bu cihaz, bu evdeki diğer cihazların üzerine 10 bin tl vermeye değecek bir yarar sağlar mı sizce?




 
ben çok araştırdım. bu kadar övülünce bir de fiyatı yüksek olunca bir şey sandım. zamandan tasarruf sağlamıyor ve uzun uğraş gerektiriyor. bunun yerine düzleştiricimi yenilemeye karar verdim


  • Hallegadola  (17.10.22 13:13:59) 
Ben de çok araştırdım ve airwrap'in abartılmış bir balon olduğu sonucuna vardım. Evet göze hoş görünüyor ama ne düzleştirmesi düzleştirme, ne dalgası dalga. kalıcı olsun diye 1000 taktik geliştirmem gerekecekse bu ürüne niye bu kadar para veriyorum? üstelik çok fazla yer de kaplıyor.

Üfleyen fırça aldım bunun yerine birkaç gün önce. Benim gibi el becerisi sıfır olan biri bile hem fönlü düz saç yaptı hem kıvırıp doğal dalgalı hacimli saç.
  • marla is in my head  (17.10.22 13:22:11) 
Dyson'un kendisi abarti zaten. Yaw ne kadar daha fazla iyi saci kurutabilir ki 5-10 kati fiyati hak ediyor akil alir gibi degil.

Sac kurutma makinesi lan bu 80 sene once de vardi, ayni islevi goruyordu.
  • baldur2  (17.10.22 13:23:31) 
umarım kullanan biri yorum yapar :)


  • paintov  (17.10.22 13:37:37) 
benim var ve 3 yıldır kullanıyorum. saçlarım ince telli ben çok memnunum. çok pratik ve fönle uğraş uğraş yaptığım saçı 5 dakkada yapıyorum. Ha bi kuaför fönü gibi asla olmuyor ama zaten kendim de öyle çekemiyorum sıkıntı değil yani. ofis çalışanı her kadının olmalı bence. müthiş hayatı kolaylaştırıyor. bukle uçlarını fazla kullanmıyorum ama kullandığımda onlardan da memnunum. buklelere kuaförde bile bi ton sprey sıkıyorlar bozulmasın diye sen sıkmazsan boku alete atmayacaksın. :)

ancak kalın telli saçlarda o kadar etkili değil diye söylemişti kuaför bana onun yalancısıyım. ancak kuaföre de %100 inanamıyorum malum kendisine gelinsin istiyor. Bu aleti olan kuaföre ancak düğünde falan gider yani o kadar memnunum ben.

ama yine de herkes her şeyden aynı derecede memnuniyet duymaz tabii bu benim deneyimim.
  • naksidil  (17.10.22 14:48:12) 
saci daha iyi kuruttugu icini degil be abi, ufledigi hava soguk oldugundan dolayi saca zarar vermeden sekillendirdigi icin ovuluyor... uzun ve ince telli sacli biri icin faydali olabilir. zaten herkes kesin almali diyen yok. kisa sacli bir erkek 80 sene onceki sac kurutma makinesini kullanmaya devam edebilir elbette.


  • hot potato  (17.10.22 15:28:18 ~ 15:28:34) 
yani anladığım kadarıyla olayı saçı daha hızlı ve sağlıklı şekilde şekillendirmesi, onun dışında eldeki aletlerin yapamadığı bir şeyi yapmıyorsun yani. doğru muyum? o zaman 10 bin tl vermek yerine 10 dk daha uğraşmak daha mantıklı görünüyor yanılıyorsam düzeltin :)


  • roket adam  (17.10.22 15:56:02) 
[]

bu araç hakkında ne düşünüyorsunuz

evin 2. arabası olsa. çok km yapmam muhtemelen. çok masraf çıkar mı? birkaç yıl heves aldıktan sonra güzel fiyata satılır mı yine?

2017 TRAFİĞE ÇIKIŞLI 2016 MODEL MAZDA MX5 SKY-G POWER SENSE İlan No: 1032822929
www.sahibinden.com

 
Mazdalar birkaç yıl heves alınıp satılan arabalar genelde Türkiye'de. Çünkü cidden bakımıydı, arızasıydı anlayanı çok az. Ben de rx8 e heves etmiştim ama siz bir de ikinci araç diyorsunuz. İkinci araç için uyguna 1 yaşında falan clio denk getirip almak daha iyi olabilir. Zira işletme maliyeti yüksek olursa ya da para veya zaman kaybına neden olursa 2. araba olmasının bir anlamı kalmıyor.


  • armagan abanuz  (14.10.22 00:14:35) 
Mazdanın üzeceğini sanmıyorum. bizde mazda 3 var yıllardır sorun çıkarmıyor. piyasası yok ama olsun alıcı çıkıyor her türlü. Onu alırsanız sadece yazlık araç gibi de kullanılabilir neden olmasın. Sizde zaten suv vardı sanırım? Üstü açık bir tane daha olabilir.. tr de hangi araç olursa olsun değer artışı genelde benzer oranda oluyor.

Mesela ben de daihatsu copen düşünüyordum el kadar araba şunun bozulmasından ne olacak oyuncak gibi zaten de sığmam diye girişemedim yoksa büyük şehirde olsam uğraşırdım arıza çıkarsa da bişey olmaz keyiflik işte.

lancia delta bakıyordum geçen sene 100k olan 1.4 150bg aracı 100k ya koyanlar şimdi 300-500 arası koyuyorlar ve ilanlara sürekli bakıyorum gidiyor da yani arabalar. Kim alıyor bunları dersin.. ama gidiyor. lancia delta gidecek, mx5 gitmeyecek olur mu öyle şey.
  • ananiyimioguz  (14.10.22 00:45:08 ~ 00:52:54) 
bu araç pinti zengin arabası. alfa romeo gibi. adamın parası çok ama spor arabaya çok para vermek istemiyor. yanii alıcısı ölücü tayfa olur. mazda hastası olduğum bi marka ama türkiye de anlayan usta az. masraf çıkarmaz ama kazada falan epey üzer. uzun süre mazda 2 almayı düşündüm ama cesaret edemedim.


  • halk  (14.10.22 01:27:19) 
Elinizden çıkarmanız zor olmayabilir, petrolheadlerde yeri ayrıdır mx-5'in. İlla ki almak isteyen biri olacaktır. Ne kadar sürede satılır bilemem tabi, takipte olduğum bi fiesta bile fiyatı uygun olmasına rağmen 3 aydır satılamadı.


  • thewhitewolf  (14.10.22 08:17:44) 
5 yıldır İzmir'de cabrio araç kullanıyorum.
Türkiye cabrio araçlar için uygun iklime sahip değil. Yazları çok sıcak, kışları ise çok soğuk. Dolayısıyla üstünü açıp gezebileceğiniz zaman çok kısıtlı olacak. Garaj olması çok önemli. Aptal bir komşu balkondan aşağı izmarit atabilir, benimkinde o yüzden ufak bir delik var. Kapalı garaj şart. Lakin evin ikinci aracı olacakmış, maddi yönden de rahat olduğunuzu varsayarsak alın gitsin derim. Cabrio güzel bir heves. Üzerini açıp gezince ne dert kalıyor ne tasa. Gözlerin de üzerinde olmasını seven biriyseniz bu araç yeter artar. Bir corolla kadar çabuk satılmasa da meraklısına mutlaka satarsınız.

not: Şimdi ilanı biraz daha inceledim ve önemli bir tavsiye vereceğim. Bu aracı 500 bine kadar indirirler. Ülkede kriz var, keyif aracına para yatıracak insan sayısı çok az. şu an satan kişinin/galerinin elinde kaldı araç. Ciddi oranda indirim isteyin.
  • grabbing hands  (14.10.22 12:42:10 ~ 13:03:27) 
Al gitsin dostum. En büyük pişmanlığım zamanında böyle bir çılgınlık yapmamış olmam.


  • burfak  (14.10.22 12:54:44) 
[]

güzel kaliteli şehir montu nereden alınır

soru başlıkta. kotun üstüne giyilecek, istanbul şartlarında üşütmeyecek güzel bir mont arıyorum. random önerilerinizi beklerim.




 
barbour


  • sert siyah krom  (12.10.22 00:40:27) 
www.network.com.tr

www.massimodutti.com

uygun fiyatlı istersen network garage sale devam ediyor.

www.network.com.tr
  • gabe h coud  (12.10.22 08:48:52 ~ 08:50:26) 
Altınyıldıza bakabilirsin


  • bigcaptain  (12.10.22 10:39:43) 
[]

büyük jant almak ya da almamak

mevcutta aracımda 205 55 r16 lastikler ve uygun jantlar var. konforundan genel olarak memnunum ancak lastik değiştirmem lazım ve değiştirmişken acaba jantı da değiştirsem mi dedim. 18-19 inç gibi büyük bir jant taktırayım mı sizce, ne dersiniz? araç a3 sportback. öngöremediğim ne olabilir? nefret edip iade eder miyim?

bir de bir çok yer oem jant ya da yan sanayi öneriyor. en kötü ne olabilir?


 
Aynı durumu Tucson için yaşıyorum. Görsel anlamda büyük jant resmen farklı bir araç ortaya çıkarıyor. Yol tutuşa da olumlu etkileri var lakin konfor anlamında lastik yanak kalınlığının fazla olması iyi bir şey. işin o kısmından feragat ederseniz büyük janttan yana kullanıyorum oyumu.


  • msb  (30.09.22 23:04:12) 
Hızı doğru göstermeyebilir, yakıt sarfiyatı artar, yan sanayi jantların malzeme kalitesi haliyle daha kötü ve ağırlıkları yüksek olur bu da aracın yürüyenine yük bindirmek demek birde kırılmaya daha yatkın olur. Her aracın absorbe edebileceği bir aralığı vardır kullanim klavuzunda yazması lazım örn: 18 inc janta su ölçü de lastik takabilirsin gibi, o değerlerin dışına çıkmanızı tavsiye etmem.


  • mirty  (30.09.22 23:20:48) 
Mirty nin söylediklerini dikkate alın. OEM ya da güncel kurla 20-60 bin tl para vermeden alacağınız her jant hele dar yanaklarla kırılma riski taşıyor. Ayrıca "unsprung weight" denen bir olgu var ki, jant lastik kombinasyonu daha ağır olacaksa aracın karakterini ciddi değiştirir.

Bence en önemlisi, 205 55 r16 lastiklerle arasında müthiş bir konfor farkı olacaktır. aynı aracın 17 ile 19 jantını test eden aynı gazetecilerin konfor algıları bile ciddi manada değişiyor.

Ben yaz ve kış lastiklerim arasında çok çok minimal farklı lastik kullanıyorum. Jant ölçüsü aynı fakat taban ve yanak ölçüleri farklı. Alırken taban büyüdü, yanak yüksekliği değişmesin diye olabilecek en yakın ölçüleri seçtim ona rağmen yanağın 2 cm büyümesi bile konfor anlamında müthiş farkediyor.
  • taqster  (30.09.22 23:38:58 ~ 23:42:56) 
17 inch çok güzel durur, konforu aşırı derecede bozmaz ama bundan büyüğü yukarıda bahsedilen sorunları çıkarır.


  • kaptan memo  (01.10.22 09:39:03) 
Oem jantın orjinal üreticisi, yani audi tarafından üretilmiş demektir. Yan sanayi jantlar çeşit çeşittir. Onlara da Aem denir. Orjinalinden daha kaliteli, daha hafif, çok kaliteli malzeme ile üretilmiş aem jantlar olduğu gibi çok düşük kalite olanlar da var.

Jant seçimi önemlidir. Sürüşü, konforu ve emniyeti doğrudan etkiler. Kolaylıkla 200+ km hızlara çıkabilen bir araban var. O yüzden çok kalitesiz birşey almamanı tavsiye ederim.
  • kaptan memo  (01.10.22 09:46:37) 
Güzel görünüyor. Ancak, yoldaki bozukluklardan dikkatli geçilmezse ince yanaklar balon yapabiliyor.


  • nhtzmc  (01.10.22 09:52:32) 
Dis gorunus aracin disindakiler icin, konforu aracin icindekiler icin.

Eger aracin icindekilerin rahati, disindakilerin goz zevkinden daha onemliyse kendi jantini degistirmeyin.

Ben de benzer ikilemdeyim, 19 inch mi yoksa 20 inch i secmem gerekiyor ama 19 agir basiyor onceligim kendimin konforu oldugu icin.
  • sertac akin  (01.10.22 11:21:07) 
takılmasına takılır ama her aracın fabrika çıkışı olarak hangi boyutta lastik kullanacağı bellidir. bindiğim arabaya 20, 21 jantlar takıyorlar ama fabrika çıkışı max 19 inç takılması gerekiyor. jantın kalitesinin önemli olmasıyla beraber araç güvenliğini de tehlikeye atmamak lazım.


  • paintov  (01.10.22 12:17:23) 
Vazgeçtim dostlar, üstündeki lastiklerin aynısını aldım geçtim yine. Yollar bozuk, ben de çok dikkatli kullanmıyorum, riske atmaya gerek yok diye düşündüm. Teşekkür ederim fikirler için.

Orjinal jantlar inanılmaz pahalı, orjinalin çıkması olanlara güven olmuyor kaynaklı falan çıkma ihtimali varmış ve kesinlikle anlamam. Farklı markaların ürettiği jantların da fiyatları uygun (4 tanesi 6-10 bin bandında) ama kalitesi tartışmalı, o yüzden en iyisi hiç riske girmedim. Arada bu kadar fiyat farkı olması ilginç geldi.
  • roket adam  (01.10.22 16:03:35 ~ 16:18:11) 
[]

altyazılı dizi izleme

lie to me gibi yasal platformlarda olmayan bazı dizileri izlemek istiyorum. lakin uyan altyazı bulmak imkansız gibi bir şey. dizi izleme siteleri dışında önerebileceğiniz bir nokta var mıdır?




 
stremio denediniz mi?


  • yirmibesonbes  (27.09.22 22:37:13) 
stremio gibi değil de indirmem lazım direkt bi yere


  • roket adam  (27.09.22 22:41:16) 
Torrent? Stremio da torrentten çekiyor zaten. Altyazılar da sitelerde oluyor ve en popüler torrentlere göre ayarlı oluyor. Hatta son indirdiğim torrentler 20 tane altyazı seçeneğiyle beraber gelmeye başladı kendin seçip izliyosun direkt


  • nundu  (28.09.22 00:22:20) 
subscene , opensubtitles bakabilirsiniz.


  • astronom bey  (28.09.22 00:52:50) 
[]

avrupa'da yaşayıp, çocuğu ilkokul çağında olan arkadaşlar

çocuğun okul işini nasıl hallediyorsunuz, yaklaşık aylık ne kadara mal oluyor? yuva ve sonrası için konuşuyorum.

bizde özel okul fiyatları inanılmaz seviyelere ulaşmış durumda. aynı maaşı alsan bile resmen sırf okul masrafından ötürü burası çok pahalı kalmaya başladı gibi bir düşüncem var. acaba doğru mu diye teyit etmek istedim.


 
Bende çocuk yok ama fiyatlarını biliyorum.

Fransa'da çevremde çocuklarını özele gönderen yok pek. Fiyatlar Türkiye'den daha ucuz. Çünkü Fransa'da tercihken Türkiye'de zorunluluk. Bugün yeğen için konuşurken ailesi sırf bu dini eğitim zirvalarindan kurtarmak için özele yolluyoruz dedi. Fransa'da bu risk olmadığı için ve genel eğitimi Türkiye'den iyi olduğu için millet normal okula yolluyor.

Ornek olarak sağlam bir okula baktım (spor aktiviteleri yüzme, hokey, eskrim falan olan) yillik ailenin gelirine göre değişiyor, en pahalı 1350 euro.
Yemek de (iste yok organik, yok dayanikli urun, tek kullanımlık plastik yok vs. Zaten Fransa'da okullarin yemekleri ünlüdür) kisi başı 7.35 Euro günlük yemek. Ne kadar yenilirse.

Ha dediğim gibi çoğu insan yollamaz, önemli olan düzgün yerde yaşayıp oradaki okula yollamak.

Bu dediğiniz olayı ben numbeo üzerinden düşündüm; misal orada hesaplanirken özel okul dusunulmuyordur ama Türkiye'de özel okul bir zorunluluk. Misal Türkiye'de cevremde çocuk sahibi olup özele yollamayan insan yok.
  • logisticsmanager  (20.09.22 22:23:08) 
Evet, tam dediğin sebepten araştırıyorum ben de hocam. Yani şu an tr'de avrupa şartlarında kazanıyorum denebilir, giderim burada daha az olduğu için ciddi avantajdayım. Ama çocuk denklemi tam tersine çeviriyor gibi geldi. Yıllık 1350 euro diyorsan mesela inanılmaz düşük bir rakam, ama aylık 1350 euro ise buradakine denk bir masraf.

Merak ettiğim konu bizim türk expat'lar fransa'da özel okula gönderiyor mu mesela çocuklarını? Yoksa 0 euro masrafla devlet okulunda mı okutuyorlar.
  • roket adam  (20.09.22 22:38:45) 
@roket adam; yıllık. Ama normal özel okul, yabancılar için değil.

Özel okula yollayabilirsin. Benim yaşadığım yerde amerikan özel okulu var. Ama diyorlar ki çocuk Fransızca konuşuyorsa ya da burada uzun süre kalacaksa devletin europol yabancı okuluna yollayın vs.

İngilizce konuşulan özel okul 5 bin euro civarında.
Etrafımda tam expat yok, expat gelip burada evlenenler falan var haliyle direkt yabancı denk gelmedim. Facebook grubunda amerikan okuluna yollayan amerikalilar cok var.
  • logisticsmanager  (20.09.22 23:03:58) 
Viyana’daki ozel okullara baktim, cok fazla var ama cok butik ve mesela sadece ortaokul ya da sadece lise, sadece ilkokul vs diye ayrildigi icn sayica cok gozukebiliyor. “Ana okulundan universiteye X Koleji” style cok cok fazla yok.

Ozel okullarin cogu da dini okul.(yarisi roma katolik kilisesi ve evangelist kiliseye aitmis, 8i islamik okul, 4u yahudi okuluymus) Bilmemne christian schule filan seklinde. Birkac tane de international school var.
Onun disinda montessori, waldorf gibi “alternatif”(!) mufredatlarin ogretildigi okullar var.
Vienna international school 24bin euroya kadar cikiyormus. Bazilari yillik 4bin€ civari ama artilar vs oluyor tabi. Avrupa’da, gelismis bir ulkede onemli bir durum yoksa ozel okula gondermek biraz simariklik olarak goruluyor. Gocmen mahallesinde yasayip “benim beyaz cocugum gocmenlerle ayni okula gitmesin” irkciligi yapanlar da ozel okullara gonderiyorlar baya :/
Bilgileri su siteden cevirdim: www.stadt-wien.at
  • kuehles blondes  (21.09.22 01:57:39) 
abi ayda 1350 avroya nereye gonderiyorsun, cocuk basina rakam mi bu yoksa 2-3 cocuk toplami mi? benim liseye baktim senelik 95k tl, ayda 450 avroya geliyor.

Tr'de avrupa standartlarinda kazanin sirf okul icin disari cikmasi mantiksiz olur, degmez.
  • cooperr  (21.09.22 06:28:42) 
@Roket adam, eger expatlardan bahsediyorsaniz yani o ulkede uzun sure de olsa gecici sureli olarak calisma amaciyla bulunan kisiler, %95'inin sirketi cocugun egitim masraflarini kismen de olsa karsiliyordur.Hatta ogretmenseniz bir uluslararasi okulda mesela, cocugunuz calistiginiz veya anlasmali olduklari bir okulda bir cocuk ucretsiz, digerlerine indirim vs gibi sekillerde okuyabilirler. Relocation package denen hadise genelde bunu icerir yani. Zaten cogu kisinin cocugu gider gitmez yerel dili biliyor olmadigi icin devlet okullarina veya ozel okullara gitmek yerine uluslararasi okul denen okullara gonderilir oyle durumda. Ilkokul da olsa, lise de, benim gozlemim boyle. Bunlarin fiyatini soruyorsaniz Istanbulda MEF var mesela, uc bes sene once 25bin dolar civariydi yilligi. Simdi cok daha artmistir. Ben yurtdisinda bir uluslararasi okulda calisiyorum, yillik ucreti 110bin dolar.

Gocmus kisilerden bahsediyorsaniz, onu bilmiyorum.
  • sopiro  (21.09.22 08:05:42) 
[]

kuveyt türk kredi kartı ile alkollü mekandan alışveriş yapılmıyor mu

internette bu tarz şeyler okudum ama şehir efsanesi midir yoksa gerçek midir bilemedim.

kart miles&smiles.


 
Evet, bazı mcclerden gelen işlemleri reddediyorlar.


  • inheritance  (19.09.22 19:09:24) 
oha gerçekse komik :d


  • jelly bear  (19.09.22 19:17:46) 
Başıma geldi. Gerçek.


  • elorelia  (19.09.22 21:09:36) 
Alkollü mekan bankada restoran olarak geçiyorsa çeker, bar disko filanda çekmez.


  • etna  (19.09.22 22:13:52) 
[]

kyk faizleri silinmesi olayı ne oldu

bize hala aynı borç çıkıyor e devlette. her ay da mal gibi ödüyoruz.
sizdeki durum nedir? faizler silindi mi? bu konuda bir gelişme var mı acaba?



 
ekimde düzenleme olacak deniliyordu. ben ödemiyorum ekimi bekliyorum.


  • drako  (12.09.22 12:02:02) 
meclis açıldığı zaman diğer tüm bekleyen düzenlemelerle birlikte meclise sunulacak. yasalaşması için meclisin açılması bekleniyor.


  • duchess jessamine  (12.09.22 12:35:37) 
KYK borçlarının tamamının silinip öğrencilere hibe edilmesi gündemde


  • beemaker  (12.09.22 13:00:01) 
Ben ödüyorum tamamen silineceğini sanmıyorum sonuçta almayanlarda vardı gidip imza attık noterde bunu borç olarak alıyoruz diye.
Eğer hibe olursa bundan sonra alıp ödemez insanlar.
Genel sağlık sigortasını ödemiyorum artık onu sileceklermiş, onun durumu farklı tabi almadık etmedik borç yazılıyordu
  • kararsızataletfilozofu  (12.09.22 13:51:33) 
Ekimde meclis açılıyor cumhuriyetimizin 100. Yılı öncesinde bir çok müjde gelecek yeni bir reform öncesi KyK borçlarının tamamen silinip hibe edilmesi gündemde bunun dışında eyt, öğrenci affı, ehliyet affı, KHKlilar, vergi affı, imar affı, genel af, adlı sicil affı, banka sicil affı, kamu bankalarının kredi faizlerini silinmesi, zorunlu askerliğin kaldırılması gibi yeni reformlar öncesi bir çok af/reform gerçekleşecek.


  • beemaker  (12.09.22 14:10:24) 
[]

mevcut pasaport varken pasaport randevusu alınamaması

pasaportumun süresi haziran'da dolacak. bu ara yeni bir 10 yıllık pass çıkarmak istiyorum ama nvi sitesi "mevcut geçerli pasaportunuz olduğundan pasaport randevusu alamazsınız" diyor. ne yapmak lazımdır bilen var mı?




 
daha geçen gittik, ikametinin bulunduğu nüfus müdürlüğüne gideceksin. Başkası almıyor. (Bu bilgi İstanbul için geçerli, küçük şehirlerde alıyor olabilirler) Sarıyer sıraya koyup alıyoruz demişti ama eşiminki Kartal'da olduğundan oraya gittik sonra, o bir belge isteyip direkt yaptı. (Sebebini sordu, bir aciliyeti varsa belge istiyor. Numara almadan oranın şefi gibi olan birini sorun, onlar yapıyor) Biz okul kabul belgesini yeminli tercümana çevirttik öyle istedi ve başvuruya ekledi, çarşamba başvurduk pasaport cumartesi elimizdeydi.

Ben pasaportu alabilmek için Ankara'ya gidecektim hatta ama sanırım o çeviri belge işe yaradı anında bastılar. Normalde 2 aya kadar bekleyen var. (Ankara Yenimahalle'deki yere gidip gün içinde alabiliyormuşsun ama)
  • nhk ni youkosu  (08.09.22 12:47:42 ~ 12:50:27) 
Üstadım teşekkürler bilgi için, yani randevusuz gideceğim anladığım kadarıyla değil mi?


  • roket adam  (08.09.22 13:12:33) 
rica ederim, evet randevusuz gidebilirsin zaten sistem randevu vermiyor bizi mağdur durumda bırakıyor. Orada da sıra numarası almadan sorun, köşede oturan müdür mü şef mi birine yönlendirecekler.


  • nhk ni youkosu  (08.09.22 13:47:11) 
[]

hsbc premier üyesi olan / premier miles kullanan var mı?

memnun musunuz genel olarak? geçmeye değer mi?




 
HSBC ile hep güvenlik problemleri yaşadım.
O kadar güvenli oluyor ki, ya ben kendi kartımı kullanamıyorum, ya da hesabımdaki parayı çekemiyorum. Başkası nasıl dolandıracak bilmiyorum.

O derece ki yurtdışında otel rezervasyonlarında filan HSBC kart numaramı veriyorum. Ters bir durum da olsa çekemesinler diye.

Kullanmak istersen problem ama.
  • burfak  (31.08.22 14:00:52) 
[]

mutfak Evyesi alırken dikkat edilecek noktalar

evdeki mutfakta lavabo musluğu bozuldu yaptırmışken evyeyi de değiştireyim dedim
sizce kendimi değiştirebilir miyim elim bu işlere yatkındır
ayrıca granit çelik gibi farklı malzemelerden yapılma Eviyeler var hangisini tavsiye dersiniz
Son olarak çöp öğütücüsü sizce eklenmeli mi şimdiye kadar yoktu eksikliğini çok hissettiğimi söyleyemem

 
Çöp öğütücüsü kullandığım dönemde çok işime yaramıştı.
Çeliklerin montajı için alttan vida ve araya konan bir macun yeterli.. ama.onceki evye için silikon vs siktilarsa onu temizlemek gerek.
Derin evye ve güzel bir musluk çok verimli oluyor.
El yatkinsa değiştirmek zor değil
  • kisa  (28.08.22 16:40:18) 
Benim oturduğum evlerde öğütücü olmadı, ama olsa büyük rahatlık olacağını düşünüyorum. Bazen tencerenin dibinde kalan yemekler oluyor yıkarken döküyorsun mesela sonra elinle alıp çöpe atmak zorunda kalıyorsun, yapman gerekmediğini düşün :)

Evye derin ve geniş olursa rahat oluyor. Çift hazneli olanlar bence gereksiz, tek hazne olsa daha iyi. Malzeme çelik iyidir. (mesela : m.media-amazon.com )

Bir de bazısı daha geniş oluyor kenarında kurutma için yer oluyor, bence gerek yok, çelik olanlarda sürekli temizlemek gerekiyor kireç yüzünden. Harici bulaşık kurutma aksesuarlarından alınabilir, hatta daha iyisi eğer mutfağın üstünde dolap varsa orası kurutma dolabı yapılabilir (bunun gibi : 99percentinvisible.org ya da ; cdn11.bigcommerce.com )
  • mirafiori  (28.08.22 16:57:08 ~ 17:03:13) 
[]

son 1-2 ayda taşıt kredisi kullananlar

hangi banka, faiz ve kaç tl bilgilerini paylaşırsanız çok sevinirim. ufak yollu bi araştırma yapıyorum da bakalım.




 
Şuna baktın mı?

www.enuygun.com
  • Mirket  (12.08.22 16:26:35) 
Baktım tabii ki ama orada yazan rakamlar gerçeği yansıtmıyor, gerçekten alan var mı onu görmemiz lazım. Bugün bir arkadaşımıza %4'ten verdi yapı kredi. Orada %4 olan bir kredi yok.


  • roket adam  (12.08.22 17:57:03) 
Akbanktan çektim, 170.000 tl, 48 ay vade, 1.79 faiz oranı


  • anneboleyn  (12.08.22 21:03:35) 
Yapi kredi, 1.72 oran, 300k, 36 ay vade, 3 ay kadar oldu cekeli.


  • gibicibicis  (12.08.22 23:06:00) 
180k halkbank 1,63 24 ay


  • condom kurşunu  (12.08.22 23:55:38) 
170k ziraat 1,63 36 ay


  • brkylmz  (13.08.22 01:43:12) 
[]

bodrum'dan yunanistan seyahati

bodrum'a gideceğim, biraz vaktim olacak gezmek için. vizemiz olduğu için direkt yunan adalarına geçelim diyoruz. parasal bi sıkıntı olmadığını farz edersek nasıl bir plan yapardınız? benim gördüğüm sadece kos seferi var ancak kos'tan başlayıp 2-3 gün island hopping yapılabilir mi onu merak ediyorum açıkçası.




 
Kos'ta günlük turlar pserimos vs 3-4 adanın gezildiği. Ya da rhodos a geçilebiliyor.


  • baal  (10.08.22 11:11:46) 
Kos'tan pek çok adaya feribot var, bakıp beğendiğinizi seçip gidebilirsiniz, ben de görmedim ama Halki çok şirin bir yere benziyor mesela.


  •   (10.08.22 12:00:29) 
Rodos gibi diğer adaları da gezecekseniz Marmaris ten feribotlar var. Bodrum'dan şu anda sadece kos var. Yakıt maliyetlerinden dolayı.


  • etna  (10.08.22 12:27:12) 
merhaba, her gün hem sabah hem akşamüstü bodrumdan kos'a feribotlar var. Kos'tan diğer adalara hatta Atina'ya bile giden gemi/feribot var.

www.ferries.gr

gibi sitelerden kontrolünü yapabilirsiniz. Günübirlik tekne turlarını önermem aşırı kalabalık oluyor. Island hopping güzel fikir. 2 3 günse Kalymnos ve Leros'u tavsiye ederim. Bir diğer önerim de gittiğiniz adalarda motor kiralayıp adayı dolaşmanız. Genelde feribotun indiği noktalardan daha güzel koylar olabiliyor :)
  • anyelios  (10.08.22 15:12:53) 
bodrum - kos- simi- rodos- meis - ka$ - bodrum

yapardim ben olsam
  • cooperr  (11.08.22 01:27:29) 
Google a hellenic seaways ya da blue star ferries yaz. Oradan santoroni mikonos simi patmos vs. Bir sürü ada gezebilirsin.


  • Mistyimage  (11.08.22 01:54:45) 
[]

audi q3 yorumları

mevcut aracım a3 1.5 sportback, 2017.
2021 model q3 35 tfsi almayı düşünüyorum. (sportback değil, ona param yetmiyor)
araçtan beklentim konforlu ve nispeten mevcut araca göre bi tık daha büyük olması.
ne dersiniz, alınır mı? 1.2m civarına farklı önerisi olan var mıdır? suv olmak zorunda değil. bi tık daha eski alternatifler de değerlendirilebilir.

xc40 da baktım ama bu fiyatlara yok.

 
Skoda kodiaq ve vw tiguan platform kardeşleri ve q3’ten daha büyük ve ucuz olmalı. Ben olsam bu ikisine bakardım, özellikle kodiaq.


  • orient blue  (03.08.22 17:47:51) 
özellikle kodiaq'ı hiç beğenmiyorum hocam tasarım olarak. tiguan bi tık daha iyi ama onun da dolusunun o fiyatlardan aşağı kalır yanı yok.


  • roket adam  (03.08.22 17:49:52) 
Seat ateca ya da tarraco da olabilir belki. Ama hepsi köşeli kalıyor q3’e göre.


  • orient blue  (03.08.22 18:14:49) 
Alternatif olarak Cupta Formentor da düşünülebilir,aynı grubun aracı.


  • arenas  (03.08.22 18:20:16) 
2015 2.0 tfsi quattro kullandik 6 sene. 160k yol yaptik.
Bir tek on suspansiyon kule basi degisti, onu da soktuk made in turkey yaziyordu ustunde.
Onun disinda sadace yag degistirdim. Kullandigim en masrafsiz arabalardan biriydi.
BMW/Merc'e gore Audiler baya masrafsiz diyebilirim, q3 benim beklentilerimi asti tavsiye ederim.
  • cooperr  (03.08.22 18:22:43) 
- Formentor'u gördüm, evet tasarımı çok şık o kasayı gerçekten beğeniyorum. Ama o kadar para vermişken markasını da önemsiyorum açıkçası, henüz daha "pahalı seat" algısının dışına çıkmaadı cupra.
- Ateca / Tarraco'nun da içi Q3 ve o segmente göre çok zayıf kalıyor bence.
- Q3'e bindim, evet beklediğim seviyede değil ama çok da kötü gelmedi bana.
- GLB'nin tasarımını beğenmiyorum (eski minivan'lar gibi bi tasarımı var) + çok daha pahalı.
- XC40 hiç olmuyor maalesef. Hasarlı - tramerli olanları falan var o paraya, onlar da iyicene küçük jantlı falan. XC40 1.5 Recharge'a çok yükselmiştim ama kurtarmıyor.
  • roket adam  (03.08.22 20:27:25) 
Ben olsam içten yanmalı almazdım artık. Skywell ET5 bir değerlendir derim.


  • metos  (04.08.22 09:15:37) 
Hocam ona da baktım aslında ama elektrikli otomobillerde türkiye için erken olduğunu düşünüyorum. Piyasaya yeni girmiş bir firmaya 1-1.5m bağlamak bana riskli geliyor ayrıca.


  • roket adam  (04.08.22 10:04:16) 
[]

limited şirket ile ilgili soru

ltd şti ortakları şirketin borçlarından sermayeleri oranında sorumludur. örneğin 50-50 ortaklıkta her ortak 100 bin sermaye koyduysa iflas durumunda adamlar maksimum 200 bin tl kaybedebilirler ve konu kapanır. ortaklar yeni şirket kurabilirler mesela sıfırdan başlayabilirler. ortakların kendi üstüne ya da ailelerinin üstüne olan ev arabasının şirketle bir ilgisi olmuyor bu durumda dolayısıyla bu durumdan etkilenmiyor. .

peki bu klasik battım her şeyimi kaybettim insanları, tüm varlıklarını şirket içinde tuttukları için mi her şeylerini kaybediyorlar? kenarda 1 ev 1 araba tutmak çok mu zor? neden her şeyi şirkete ait yapmaya çalışıyorlar?


 
6183 sayılı kanun’a göre Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından (dikkat)sermaye hisseleri oranında(dikkat) doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.

Yani verdiğin örnekteki şirketin 10.000.000 TL vergi borcu veya 6183 sayılı kanuna göre takip edilen bir borcu varsa her ortak koyduğu sermaye tutarına bakılmaksızın 5 milyondan doğrudan sorumlu olur ve Takibe uğrar
  • mevsimler  (31.07.22 23:45:41) 
yani kamu alacakları varsa sermaye oranında sorumlular. demek ki ben yanlış biliyormuşum. peki batan firmanın kamu alacağı olmadığını, tamamen üçüncü firmalara veya bankalara borç olduğunu varsaysak, yine aynı mıdır durum?


  • roket adam  (01.08.22 01:20:54) 
Kamu alacaklarına özel bir durum bu. Özel alacaklarda geçerli değil yani.


  • mevsimler  (01.08.22 07:05:40) 
batan bitenler bütün sermayelerini şirkete, işine bağlayanlar. bir de muhtemelen şahsi kefalet oluyordur. bunların dışında millet bir şirket batırıp diğerini açıyor. şahsi sorumluluk olmayınca birini batırıp diğerini açıyor çok yaygın bu


  • paintov  (01.08.22 12:01:09) 
[]

çalışmayan eş için kredibilite

selamlar arkadaşlar, eşim çalışmıyor (eskiden çalışıyordu şu an çalışmıyor) üstüne kredi kartı, kredi vs hiç bir şey yok. benim kredi notum vs ise en yüksek sınıfta. kendisinin kredi notunu nasıl artırabiliriz, kredi kartı vs limiti alması için ne yapılabilir?




 
bankaya yüklü miktar para koyunca limitli kredi kartı verebiliyor bankalar.

ama maaş olmadan kredi zor biraz.
  • jelly bear  (29.07.22 14:07:34) 
Amacınızı bilsek daha kolay yardımcı olabiliriz belki,
Yüksek limitli kredi kartı mı istiyorsunuz eşinizi için, kredi kullanmak mı istiyorsunuz, konut kredisini onun üzerinden mi kullanmak istiyorsunuz, onu anlayamadım.

Geliri olmayan kişiler için kredi kartı limiti çok düşük oluyor, bankaya belli bir para koyunca o para kadar artabiliyordu kart limiti.

Kredi notunu artırmak için ufak da olsa bir kredi kartı alıp kullanıp, düzenli şekilde ödeyebilirsiniz.
  • michael_knight  (29.07.22 14:17:39) 
Kredi kartını limiti kadar kullanıp ödemek değil de limitinin küçük bir yüzdesini kullanıp düzenli ödemek daha etkili diye duymuştum.


  • kisa  (29.07.22 14:19:56) 
[]

ortodoks kilisesindeki istek kutusu

selamlar arkadaşlar, çok basit bir sorum var. geçen bir ortodoks kilisesine gittik. köşede istek kutusu gibi bir kutu vardı ve yanında pembe ve siyah iki tane bloknot tarzı kağıtlar. insanlar bir şeyler yazıp içine atıyorlardı. ne için yapılıyor mu? lütfen kesin bilen arkadaşlar cevap verirlerse sevinirim (varsayım değil yani :)




 
bazı kiliselerde dilek kutusu oluyor, ondan bahsediyorsunuz galiba. gerçekleşmesi istenen dilekler kağıda yazılıp kutuya atılıyor. kimisi de önceden evde falan kağıda yazıp kiliseye götürüp atıyor.


  • rose parks  (24.07.22 20:16:55) 
[]

tem otoyolunda hız sınırı yüksek değil mi?

öncelikle baştan söyleyeyim, 10+ senedir istanbul şöförüyüm, 100bin km üstü tecrübem vardır araç kullanımında.

tem'de hız sınırı 130'a yükseltilmiş, bu da 143 yapıyor. özellikle otoyolun istanbul içinde kalan kısmında çok ciddi akan trafik yoğunluğu var, trafik akarken bile takip mesafesi çok düşük ve şeritler de kmo gibi yeterince geniş değil. çok katılım ve çıkış var ayrıca. ben en azından istanbul içinde hız sınırının 100-110 olması gerektiğini düşünürken, sınırın 143'e çıkması beni epey şaşırttı. tem'de araç sürmek müthiş tehlikeli geliyor epeydir bana, yol gerçekten uygun değil ve epey yıpranmış durumda.

bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?

 
bence altınızdaki araç ile alakalı bir durum vw passat , audi a4-a5 gibi bir araçla aynı yola çıksanız o kadar güvensiz gelmeyebilir.


  • alp9900  (17.07.22 18:46:18) 
bu açıdan bakarken şunu da hesaba katmanız lazım, tem'i kullananların yüzde kaçı passat, audi a4-a5 gibi araçlarla yola çıkıyor? zaten lüks araçlar mecbur kalmadıkça e5-tem'i kullanmıyor kmo'ya geçiyor (ben de öyle yapıyorum), ama toroslar, kamyonlar, ıvır zıvır küçük segment araçlar ne yapacak hız sınırı 143 olan 3 şeritli bozuk yolda bunu merak ediyorum. türkiye'de araç yaş ortalaması 12 mi ne, audi sahipleri sandığınız kadar yaygın olmayabilir bence.

artı olarak 140 ile akan en sol şeritte iki araç arasında 8-10 metre mesafe varken ani fren yapılması durumunda altınızda bentley bile olsa sizi kurtarması çok zor. özellikle de önünüzde yüksek bir araç varsa.
  • roket adam  (17.07.22 18:58:17 ~ 18:59:03) 
Hem evet hem hayır. 120'yi otoyol dışında da yapabiliyorsun yolun durumu uygunsa. Bu durumda otoyolun bir avantajı kalmıyor. Tehlikeli mi? Evet. İzmit Gebze arası çok kaza oluyor. Sorun otomobillerden çok tırlar. Adam taşıdığı bilmem kaç tonluk yükle hız yapıyor. Hızın artırılma sebebi yolu özendirip para kazanmak olabilir.


  • dissendium  (17.07.22 19:48:35) 
Yaklasik 5 yildir avrupa yakasi tem'i kullaniyorum. Oturmus bir dinamigi var. Trafik yogun saatler belli, o saatlerde zaten yuksek hiza cikamazsin. Tenha saatlerde de zaten sol serit 120-150 arasi akiyor. (Bugune kadar radar cezasi yiyen de hic gormedim).

Asil e5'teki makas yapan cakallar tehlike saciyor bence. Onlara bi care bulsunlar.
  • brkylmz  (17.07.22 19:59:53) 
Bence de yüksek. Türkiye'deki sürücü profili ve araç yaşı düşünüldüğünde üstüne bir de yolların durumunu ekleyince bu oranlar yüksek.

Almanya'da limit yok birçok yolda ama, yollar iyi hesaplanmış, iyi bakılmış... Araçlar yeni. Yeni olmayanlar da iyi bakımlı freni mreni tutuyor en azından. En önemlisi sürücüler dikaktli.

Türkiye'de bu arada eds olmadığı sürece kimse zaten limiti takmıyor. 100 de olsa limit basan basıyor.

Şimdi bizde arabalar iyi desek değil... Trafikteki araçların çoğunun bakımları eksiktir. Mutlaka bir yerinde bir eksiği vardır. Farı yanmaz, sinyali çalışmaz, lastiği kabaktır, fren yağında sıkıntı vardır, stop lambası çalışmaz, kritik parçaları yan sanayidir vs...
Üst segment araçların bile çoğu böyle.

Audi, BMW sürücülerinin çoğu araçlarına güveniyor. O yüzden ibreleri 150'nin altına inmiyor. Bir şey olmaz diye dikkatsiz de kullanıyorlar. Atıyorum adam hız limitinin 130 oldu yerde, önde 150'yle giden hyundai'nin tamponuna yapışıyor. Sırf öndeki hyundai ve bmw'sine yol vermiyor diye. Ee öndeki acemiyse panik yapıyor baaaaam kaza. Daha geçen böyle bir video gördüm. Bir bmw ibresi 160 gösteriyor. Önünde başka bir bmw, onların önünde daha sıradan bir otomobil. Ama hepsi 160 civarı bir hızda. BMW öndeki aracın dibine girdi selektör selektör... Öndeki araç panikle sağa kaçayım derken başka bir araçla çarpışıyordu.

Bir diğeri ve daha tehlikelisi ki bu bahsettiğimiz yolda bunlardan çok var, şirket araçları. Adam gün içinde 20 adrese uğrayacak. Fiat egea ya da clio symbol ile basıyor da basıyor. Şimdi fiat egea bu hızlara çıkıyor çıkmasına da... o hızda yol tutuşu sağlam mı? Ya da freni iyi mi?

Üstüne bir de kamyonlar, tırlar ve otobüsler...

Ben özellikle izmit'ten geçerken sürekli geriliyorum.
  • anten  (17.07.22 20:37:20) 
Bence de yüksek ve maalesef ölümlü kaza oranının artacağını düşünüyorum.

Yollar çok bozuk, yer yer sol şeritte bile çukurlar, özellikle köprü, viyadük giriş çıkışlarında yükselti farkı oluyor ve ufak araçlar hop hop zıplıyor. Böyle durumlarda kontrolü kaybetmek çok kolay.

Bir de gazlayan tayfa var dediğin gibi, 150-200 altına inmemeyi marifet sanıyorlar ve milletin canını tehlikeye atıyorlar.

Kuzey Marmara için lazımdı da diğer yollar o seviyeye çıkarılmadığı sürece eski limitlerde gitmekte ve eskisinden daha dikkatli olmakta fayda var.
  • chicha_v2  (17.07.22 21:09:58) 
130 değil 140a cikti benim bildiğim. O da 154'e tekabül eder ceza siniri olarak.

Bence yuksek falan değil ya 120 düşüktü zaten. Tem musait buna. 140-150 normal yani. Zaten bu hizlarda akiyor TEM açıkken. Hergun gun ici kullayorum ben, sol serit en kotu 140. Ben de 130-140 civarı gidiyorum, bazen 150. Zaten hakki buydu, iyi oldu bence bu uygulama.
Dedigim gibi zaten bu hizlarda gidiliyor temde, 3-4 yildir bu yolu kullanıyorum.
Bir 180-200 desen asiri hizlar ama 140 çok degil. Bu sinir icerisinde arabana göre sen belirleyeceksin artik hızını.


Ben bu hızların kaza yaptirdigini düşünmüyorum. Kaza yaptiran sey mal gibi araba kullanmak, 150 ile giden arabaya tampon yapmak, mal gibi sollama yapmak, serseri mayin gibi kuralsız hareket etmek. Uygun bir takip mesafesiyle duz yolda 140-150 olağanüstü hızlar degil.
  • stavro  (17.07.22 22:54:21) 
[]

karadağ 'da mekan ve gezme tozma tavsiyeleri

selamlar, bu hafta sonu 4 günlüğüne karadağ'a gidiyoruz. tavsiye edeceğiniz mekanlar, gidilesi yerler, ve dikkat edilmesi gereken noktaları paylaşırsanız çok sevinirim. teşekkürler.




 
[]

istanbul anadolu yakası kano mekanı

mümkünse otoparkı olacak ya da araba bırakacağımız yere yakın olacak şekilde, kanomuzu suya salıp sahilde turlayacağımız bir yer arıyorum. sizce neresi uygundur?




 
maltepe/küçükyalı arası tabiiki.


  • rewlack  (13.07.22 23:01:29) 
[]

istanbul'un gidilesi restoranları

gittiğim yerlerden sıkıldım, biraz sizlerden fikir alayım dedim. arada misafirlerim falan geliyor lazım oluyor çünkü.

gittiğiniz ve memnun kaldığınız en güzel restoran deneyimleri hangileridir diye sormak isterim. (bütçe sınırı koymadığımızı farz edelim ama yaklaşık maliyet yazarsanız da güzel olur)

lezzet, manzara, servis, eğlence gibi farklı kategoriler de yazabilirsiniz.

 
Fauna şu anda hakiki İstanbul gastronomi ilgilerinin en gözde mekanı. Kısıtlı sayıda rezervasyon almasının etkisi var ama o da olabildiğince butik bir hizmetin karşılığı. 2 sene önce "üff ataşehire kim gidicek" diyip gitmediğim günlerden şimdi gitmek isteyip rezervasyon denk getiremediğim dönemlere gelmek üzüci.
Git gide daha da duyulacak ve daha zorlaşacak, o yüzden listeye ekleyebilirsin.

Yeni lokanta fine dining konseptinin en mütevazı örneklerinden, kendi yorumlarına kattıkları mantı bence tabak olarak İstanbul'un en değerlilerinden.

Pizzeria il pellicano son dönem yükselen napoliten pizza geleneğinin ülkedeki ilk ciddi örneği. napolili salvatore ustanın mütevazı ama hakiki hizmeti göz dolduruyor. (iyice hürriyet kelebek köşe yazısına döndük hadi bakalım)

Balat sahil restoran şehirdeki en kaliteli meze-rakı deneyimini sunan bir işletme.

Helvetia'daki ev yemeğinin sıradan lokanta atmosferi dışında bulunabileceği en iyi örnek. Benzeri deneyim reşitpaşa'daki havan'dan'da bulunabilir, aynı zamanda vegan-vejetaryen seçenekler açısından tatmin edici.

Ordinary Bomonti zula ve batard'ın arkasındaki cihan kıpçak-üryan doğmuş ikilisinin son girişimi. Hiçbir şey türünün en iyi örneği değil ama kalabalık ve farklı seçenek isteyen gruplarla güzel atmosferde yiyip içmek için çok ideal.

Bir başka ikilinin(derin arıbaş-kaan sakarya) son girişimi olan basta neo bistro adı üstünde, fransanın meşhur sokak arası bistro tarzının incelikli dokunuşlarla yansıtıldığı bir işletme. Dana yanak favorim.

Turk by fatih tutak bir şef restoranı, başta çok hypelandığı için soğudum ve gidesim gelmedi ama sonraları gidip beğenen fikri nazarımda değerli insanları gördükçe bi gitsem mi oldum. Fine dining çerçevesi içinde türk yemeği sunumu.

Maybe fenerbahçe'de artisanal kahvaltı deneyimi sunan minik bir işletme. Skandal sosis ismiyle sundukları tabak ilgi çekici.

An istanbul yine reşitpaşa'da, son dönemlerin en iyi burgercisi. Benim yediğim en iyi burger ekmeği buradaydı, eti artık herkes iyi kötü pişirmeyi öğrendi ama ekmek konusunda fark yaratan sayısı az.

Horo burger ülkedeki tek gerçek sloppy joe yapan yer olabilir. Köfteli burgerden sıkıldıysan burası tam senlik! İçeri girer girmez ovv yee Horo yee dersen indirim yapabilirler. Instagram hesaplarını takip etmek de zevkli.

Tarabya'daki ratatouille bir pastane-kafe. yemeklerini yemedim ama tatlıları kaliteli, mekan da şık.

Noy tayland mutfağı için çok iyi bir örnek diyorlar, henüz denemedim ama baktım abartıyorum, ekliyim dedim. Gidip beğenirsen dön bana.

Hadi şimdi de kuzey afrika mutfağına uzanalım...
Zeytuna Cihangir'de bulunan güzel atmosferli, kendine Akdeniz restoranı diyen ama Akdenizin güneyine yakınsayan bir işletme. Fette yedim bir tek ama bayıldım.


Çok bilinen yerleri yazmamaya çalıştım ama "bunlar da bişey mi sen asıl şuraya git" diyecek babayiğit varsa buyursun.
  • Bruce  (12.07.22 04:29:58) 
Osmanağa, Serçini Special Lokantası - Tencere yemekleri müthiş. Makul fiyatlar
Üsküdardaki Kanaat Lokantası - Tencere yemekleri + tatlı tezgahı çok güzel. Yüksek fiyatlar

  • ankarakecisi  (12.07.22 18:28:50) 
[]

istanbul kuaför saç boyama ücretleri

hanım saçlarını boyatmak istiyor, gayet standart bi saçı ve uzunluğu var. yaklaşık 3000-3500 tl civarı fiyatlar konuşuluyor ama kazıklanıyormuşuz gibi hissediyorum. soracak da kimse olmadığı için size sorayım dedim. saç boyamanın masrafı bu kadar eder mi sizce? ona göre hiç polemiğe girmeyeyim :)




 
Sac boyatma var sac boyatma var.
Rofle mi yaptiriyo duz boya mi sombre mi ombre mi zenci siyahindan norvec sarisina mi donuyo?

  • brkylmz  (08.07.22 23:13:50) 
En iysi polemige girme, 3000i ver huzur icinde cozulsun bu olay sjnsbdndns

Bi keratin bakim olmus 2000-3000
  • brkylmz  (08.07.22 23:14:36) 
Mahalle kuaförü seçeneği de mevcut.


  • dreamnesiac  (08.07.22 23:20:18) 
teşekkürler cevaplar için. ya kız zaten kumral-sarışın arası, sarıya boyayacak işte. daha önceden bi iki ucuz yer denedi ama iyi sonuç alamadı. 3000-3500 de neredeyse bi asgari ücret yani, kazıklanma hissi oluşmadı değil açıkçası :) o yüzden sormak istemiştim.


  • roket adam  (08.07.22 23:35:00) 
[]

ufak kitapçıklar bastırıp dağıtma fikri - ciltleme vs

selamlar arkadaşlar, danışmanlık işi gereği fiziki toplantıya gittiğimizde ara ara 8-10 sayfalık ufak raporlar vermemiz gerekiyor. şimdiye kadar pdf olarak yolladım ama yeterli etkiyi yaratmadığını düşünüyorum (özellikle orta yaşlı kesimde) bunu yazıcıdan çıkartıp o şekilde versem daha güzel olacak gibi. ama yazıcıdan çıktığı düz a4 haliyle verince de çok amatör duruyor.

sizce böyle 8-10-20 sayfalık raporları, evde ciltlemek mümkün müdür? bu konuda bir fikri olan var mı? yani amaç kağıtları poşet dosyada vermeyeyim de, bi tık daha özenli hazırlanmış bir imaj oluşturayım. (bunun için alet gerekirse onu da alabilirim ama tabii ücretsiz olsa daha iyi olur :)


 
ben alttaki tip sıkıştırmalı ürünler kullanıyordum gayet güzel oluyordu.

www.hepsiburada.com

burada paket satmış ama ben 100 adet kapak şeffaf plastik 100 adet arka renkli plastik, 100 adet de cilt aparatı almıştım ayrı ayrı.
  • Mihendiss  (08.07.22 17:52:42) 
en kolayı tel spiral ile kitapçık haline getirmek olur. delikli zımba ve spiral lazım. kaliteli spiral alırsanız güzel de görünür.


  • plutongezegendegilmi  (09.07.22 10:27:56) 
[]

esrar bağımlılığı ve psikoloji

hem akıl almak hem de biraz dertleşmek için yazıyorum, belki sonradan silerim bana kızmayın. en yakınımda, 1. dereceden bi akrabam var. annesi babası üstüne titreyen, özel üniversitelerde okumuş, sınırsız kartlarla dolaşmış, hayatının hiç bi döneminde gerçek bir derdi tecrübe etmemiş, parasızlık yaşamamış biri. çalışkan ve zeki bi tip, iki dil falan biliyor kafasına koyduğunu gerçekten yapabiliyor.

üni 1. sınıfa kadar falan en azından arada bi mutlu olduğunu falan görüyordum, ama bi ayrılık yaşadıktan sonra bir daha mutlu olduğunu hiç görmedim. tespit ettiğim kadarıyla o zamanlardan beri falan düzenli olarak esrar içiyor, ve muhtemelen esrarın etkilerini bir şekilde yenebilmek için (yine yakaladığım kadarıyla) aktif olarak ritalin gibi adhd ve xanax gibi depresyon ilaçları kullanıyor. bunları kullanırken de bilinçli olarak mı kullanıyor yoksa rastgele başlayıp bırakıyor mu bilmiyorum. psikiyatrına esrar kullandığı bilgisini veriyor mu onu da bilmiyorum. bunlar dışında kullandığı kimyasal var mı onu da bilmiyorum. eskiden biraz daha etine dolgun biriydi, şu an gerçek manada aşırı zayıf.

şu an 26 yaşında, iyi bir holdingte uzman yardımcısı pozisyonunda çalışıyor. buna rağmen cidden huysuz ve geçimsiz bir insan, ağzından pozitif bir laf duymak için bi ton uğraşıyorsun. hep endişeli ve şikayet eder bir hali var. esrar kullandığını kabul etmiyor, inanılmaz aptalca yalanlar söylüyor yani patolojik bi yalan söyleme durumu da var. her an bi mental breakdown yaşama ihtimali olduğunu hissettiren bi tip, sinirleri aşırı bozuk yani. nefret saçıyor resmen bir çok manada. mutsuzluk yayıyor. sürekli parasızım diyor ama erkek arkadaşının yanında kira vermeden yaşıyor, en az 10+ kazandığını tahmin ediyorum, giyime kuşama harcamıyor aynı şeyleri giyiyor, elektroniğini babası alıyor, güzel tatillere çıkmıyor bir yerlere gitmiyor, yani parasını bitiriyor olması imkansız.

şimdi bu kızın bu halinden ötürü inanılmaz endişeliyim. bazen diyorum ki benim gördüğüm kadar problemli bi tip olsa, koskoca holdingte birileri fark eder bunu çoktan kovarlardı. ama 1.5 senedir falan aktif olarak çalışıyor. bazen de diyorum ki o holdingler de garip garip insanlarla dolu. eğer bu kızın sorunu benimle, ailesiyle falansa gerçekten hiç endişe etmeyeceğim. ama başka insanlara nasıl davrandığını gerçekten bilmiyorum.

böyle bir insanı, bir şekilde normal birine çevirmek mümkün mü sizce? yoksa annesi babası dahil olarak tamamen salmak, kendi haline bırakmak mı lazım? son 5 senemiz resmen "bu kızın hali ne olacak" diye düşünmekle geçti ve annesi babası gerçekten bunları hak eden insanlar değil. en çok da onlara üzülüyorum ve elimizden hiç bir şey gelmiyor.

 
Abi bence seni ilgilendiren bir durum yok, kendi istemedikten sonra birini değiştirmeye çalışmak da, seni tenzih ederim, bana zorbalık gibi geliyor biraz. Herkesin kendi seçimleri ve bu seçimleri sonrası katlanacağı sonuçları oluyor. Herkes bunu yaşayarak görecek işte yapacak bir şey yok.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (06.07.22 00:12:35) 
Bu hali onun normali büyük ihtimal. Benim anladığım kadarıyla sizin çok yakın bir iletişiminiz yok. Bu kişi ne yaparsa yapsın, iyi bir iş sahibi, hayatını alt üst etmemiş, edecek gibi de durmuyor. Birde bazı insanlar herkese aymı davranmazlar, benim kardeşim de böyle huysuz, kibirli, soğuk biri gibidir dışarıdan ama yakın çevresine tam bir minnoş ev kedisi gibi. Siz bu kişinin kardeşi bile olsanız onun anne-babasına olan içinde tuttuğu kırgınlıkları bilemezsiniz, belki içindeki tuttuğu kırgınlıkları böyle dışarı vuruyordur.

Aynı kıyafetleri giymesi, gezmeyi tozmayı sevmemesi, sinirli, gergin bir tip olmasında bir şey yok. Kızın iş, eğitim ve özel hayatında sorun yok gibi. Bana çok normal geldi. Birde sizin dediğiniz gibi bir kullanım olsaydı çoktan bir sağlık sorunu ortaya çıkardı, öyle iyi holdinglerde de öyle tipleri işe yarasa bile tutmazlar. Bence kızı böyle yargılamak yerine hayatta geldiği bu başarılı nokta için tebrik edip, gurur duymak gerek.
  • GoodMorningTeacher  (06.07.22 00:25:43) 
Ofistekilere büyük ihtimal size davrandığı gibi davranmıyor. 27 yaşında birini nasihatle yola getiremezsiniz. Salın bence kendi yolunu bulsun, yapılacak bi şey yok gibi duruyor. Üstüne düştükçe iyice huysuzlanacak. Umursamazsanız ne halin var gör derseniz de daha insancıl davranacak.


  • mg3929  (06.07.22 00:41:22) 
bana anormal ve mudahale edilmesi gereken bir durum gozukmedi acikcasi. o oyle biri sadece bu. hepimiz bi sekilde endiseli ve stresli ortamlardayiz biz olmasak komsumuz, es dost, arkadas stresli ve yansiyor herkesin her ortamina. kafa ayik gezmiyor, bagimli desen neyse de gayet isinde gucunde neden takildiginizi bile anlamadim. erkek arkadasinin ona bi seyler yaptigini dusunuyorssniz once onu tespit edebilirsin


  • ala09  (06.07.22 01:03:47) 
insanlar ancak sorunlarını kendi kabul ettiğinde yardım alabilir ve iyileşebilir. bu yüzden takip ederek, düşünerek ya da zorlayarak ona yardımcı olamazsınız.


  • orpheus  (06.07.22 02:09:28) 
Uyusturucuyu bilemem ama hayati etkileyecek bir bagimliligi olsa iste fark edilir.
Tavirlari normal bence insanlarin hayatlarina tavirlarina duruslarina mudahale etmeye calismak bana cok sacma.geliyor. 26 yasina gelmis bu tastan sobra degismez parasini nasil neye harcadigi da sadece onu ve ona para verenleri ilgilendirir.
O parayi harcayamaz cok sacma bir bakis acisi. Lc waikikiden de giyinirim pazardan da giyinirim ayni tarz giyinirim ama 3bin liralik dolma kalem kullanirim bekli oyle bir hobisi takintisi var ona para harciyor.
  • kuzey li  (06.07.22 06:00:33) 
123456789  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.