[]

Yaşça küçük sizden az deneyimli meslektaşınız sizi eziklemeye çalışırsa

Sizinle idarecilerle yapılan toplantılarda diğer hemcinsiyle birlikte gırgır geçmeye çalıştığını hissettiniz nasıl davranırsınız anlık ve genel olarak soruyorum teşekkürler




 
Ben böyle şeyler yaşamıştım, 1-2 kez. Genelde bu cesaret karşısında şok geçiriyorum önce. Anlık tepki vermekte zorlanıyorum. Susup bakıyorum böyle ne saçmalıyosun der gibi, sonra da intikamımı işle ilgili bi şey sorduğunda alıyorum, kuyruğunu kıstırıp yanıma gelecek nasıl olsa. Bildiğim şeyi öğretmiyorum ve mesafe koyuyorum.


  • turuncu tonlarda  (25.09.23 16:02:23) 
o ortamda doğrudan ağzının payını veririm. misal verdiği gereksiz akıl ve fikirden sonra napolyonun daha önce dediği gibi o yerler parmakla alınabilseydi ben de öyle yapardım tarzı bir cevap veririm. baktınız ders almıyor çürük elmayı bütün sepeti çürütmeden önce sallandırın.


  • bravoteam  (25.09.23 16:08:58) 
Yönetici güvendiğim biriyse iplemem. Bazen bir konuda bir karar vermek gerekiyor, kararın neticesi her zaman en iyi sonuca varmayabilir. Bu genç ve az deneyimli kişinin önerdiği şey o gün daha olumlu bir sonuca sebep olduğunda havalara giriyorsa bu onun deneyimsizliğinden kaynaklıdır. Ancak önemli olan aldığınız kararların toplamda pozitif etki gösteriyor olması. Eğer yönetici bunun farkında olan biriyse benim için sorun yok, zaten bocalayacağı zaman geldiğinde kendisi de fark edecek.

Eğer yöneticime güvenmiyorsam sıkıntı büyük.
  • akhenaten  (25.09.23 16:17:53 ~ 16:24:07) 
[]

İstanbul’da nüfusu az sakin trafiği az bir muhit var mı?

Soru başlıkta. Veya İstanbul’a günübirlik gidip gelinebilir, yaşanılabilecek bir ilçe var mı. Teşekkürler.




 
Beykoz ve Çatalca'nın köyleri var. Şile ve Riva var.


  • michael_knight  (22.09.23 10:43:01) 
Nasıl bir yaşam tarzı aradığını tam anlayamadım ama şehir planlaması düzgün yapılmış, yolları-caddeleri geniş ferah, çok yüksek katlı yapılaşmanın olmadığı Kurtköy civarı var. Yenişehir ve özellikle Çamlık tarafı çok sakin ve yeşildir. Son derece yaşanır güzel bir bölge. Sosyal alanları da son yıllarda gelişim göstermiş ben baya beğendim.

İstanbul'dan çıkayım ama araçla istediğim zaman kolayca geleyim diyorsan Kocaeli-Çayırova tarafında Akse Mahallesi'ni tavsiye ederim. Mutlukent ve civarında çok güzel yeni siteler yapıldı, diğer bölgelere göre planlı ve düzgün gelişim gösteriyor. Kurtköy'ün 7-8 yıl önceki haline benzetiyorum.

Çekmeköy'ün kuzey bölgeleri de benzer şekilde hem yeşil, hem de düşük yoğunluklu yapılaşma var.

Avrupa yakasında ise Göktürk bölgesini öneririm.
  • Lethe  (22.09.23 11:22:06 ~ 11:36:46) 
İlçe mı muhit mi? Ataköy Bakırköy dediğine uyuyor bence


  • abelardo  (22.09.23 13:55:33) 
yesilkoy/florya, marmaray ile 20 dakikada sirkeci.
ama haftasonu trafik kitleniyor uyarayim, millet sahile akin ediyor.

  • cooperr  (22.09.23 15:42:39) 
Tuzla mis gibi.


  • alimcgraw  (22.09.23 19:00:36) 
Ulus


  • ruhen hastayim ben  (22.09.23 19:50:43) 
[]

Sözleşmeli öğretmenlik mülakatları ne zaman?

Ağustosta girdiğimiz sınav için mülakat tarihleri belli oldu mu? Resmî olarak nerden takip edilebilir? Teşekkürler.




 
Ekimde duyurusunu yapacağız demişti bakan. Ekimde duyuruyla beraber takvim de belli olur


  • bir fincan kahve ile film izlemek  (18.09.23 12:08:36) 
[]

Duyuru moderatörlerine teşekkür ederim

Öfke kontrol bozukluğum var. Dönemsel ilaçlar kullanıyorum. Bir anlık sinirle uygunsuz bir duyuru açmıştım. Hesabım geçici süre askıya alınmış, fakat silmemişler. Buradan kendilerine teşekkür ediyorum.

Kolaylıklar dilerim.

(Formata çok uygun olmadı kusura bakılmasın fakat bir teşekkür etmek istedim)

 
[]

Güleryüzlü, nazik, sevgi dolu, uyumlu olan insanları nasıl buluyorsunuz?

Samimi olarak böyle davranan insanlar yani. Alışverişlerde, iş hayatında böyle insanlar pozitif mi geliyor, yoksa sevgi pıtırcığı gibi mi duruyor? Şimdiden teşekkürler.




 
ben de buna baya kafa yormuştum...ve gözlem yapmıştım...benim de bu grupta olduğum aöylenir.bu insan grubunu gözlemlerime göre ayırırım:
- samimiyetsiz olanları var, biraz hayat tecrğbeniz varsa anlıyosunuz.
- samimi bir şekilde böyle olanlar var. mutlu bir çocukluğun ardından; sıradan, stressiz olup hali vakti yerinde olanlar,
- yapısı böyle olanlar,
Ve bir grup var ki, sahip olduğu uyumun, enerjinin, huzurlu ve yanındakini de şenlendiren: bunların altında derin acıları var aslında...bu grup özellikle çok esprili.
bunlar benim gözlemim tabi :)
  • gadlemler  (20.06.23 00:37:58) 
[]

Kiracı kira ödeme gününde taşınırken kira ödemeli mi?

Evi Ağustos 28 gibi tuttuk. 10 Eylülde ilk ödemeyi yaptık. Şimdi ayın onunda evden çıkacağız. Yani kira ödeme günü.

Kira ödememiz gerekiyor mu?


 
ben 15’inden 15’ine oduyordum. 18’inde tasiniyorum. uc gun icin kira istese herhalde “lanet olsun dostum senin derdin ne ha?” derdim.


  • alperz  (15.06.23 13:27:44) 
10 Eylül'de ödediğiniz kira 10gün oturduğunuz + 20 gün oturacağınız sürenin kirası olmuş. Haziran sonunda çıkacaksanız son kiranızı haziran 10 da ödemelisiniz.


  • yercekimini kendine ceken adam  (15.06.23 13:35:08) 
Kira ön ödemeli çalışan bir sistemdir ve kira ödeme gününe göre değil, sözleşme tarihine göre çalışır. En iyisi sözleşmeye bakmak. Mesela ben ayın 20sinde tuttum ama sözleşmeyi takip eden ayın 1'inden başlatmıştık, iki taraf için de daha kolay olsun diye.


  • yeninesiltupcu  (15.06.23 13:49:43) 
Evi 28'inde tutmuşsunuz, genelde böyle ay sonu kontrat yapınca ilk aydan itibaren başlatılır kira. Eğer böyle ise;

10 Eylülde ödediğiniz kira Eylül ayının kirasıydı, 10 Mayısta ödediğiniz kira da mayıs ayının kirasıydı. Haziran ayında evdeyseniz yine kira ödemeniz lazım.

Kontratta yazan kira başlangıcı 10 Eylül ise, kira ödeme günü her ayın 10'u yazıyorsa o zaman gerekmez.

Ne yazıyor kontratta?
  • Soichiro Honda  (15.06.23 13:57:48) 
gerekmiyor, kirayı sonraki oturacağınız süre için peşin ödersiniz.
yani 1 mayısta ödenenen kira 1 mayıs - 31 mayıs arası kullanım hakkı içindir.

  • orpheus  (15.06.23 15:36:31) 
[]

Nakliye firmasının güvenilirliğini nasıl araştırabiliriz?

Armuttan bir nakliye firması bana ulaştı. Şimdi güvenilir mi değil mi nasıl araştırabilirim?

Web sitelerini yazdılar. sadikoglunakliye.com.tr Bir Sözleşme yolladılar. Pazarlık da yaptık. Verdikleri fiyat Kırıkkale İstanbul 20 bin. 3+1 ev eşyası. Fiyat sizce nasıl? Ve güvenilir mi nereden bakılabilir? Şimdiden çok teşekkürler.


 
ankara istanbul 20k taşındı arkadaşım geçen hafta, 3+1


  • benaslinda  (15.06.23 10:44:25) 
Istanbul-izmir on bes bine tasiniyorum bu pazar.


  • alperz  (15.06.23 11:17:03) 
[]

Şehirlerarası kurumsal bir nakliyat firması öneriniz var mıdır?

Kırıkkale'den İstanbul'a taşınacağız. Özelden yazarsanız sevinirim. Şimdiden teşekkürler.




 
[]

Anti depresan dikkat eksikliği (ADHD) yapıyor mu?

Eskiden çok iyi bir dinleyiciydim. Söylenenleri zihnim resmen kayıt ediyordu.

Yaklaşık 3-4 aydır konuştuğum kişiler "kafan dolu mu, dikkatini veremiyorsun gibi." diye geri bildirimler veriyor sürekli.

Bir kaç aydır bir antidepresan kullanıyorum. Onunla ilgili olabilir mi? Antidepresan dikkat eksikliği yapar mı yani? Şimdiden teşekkürler.

 
yapıyor


  • deepex  (29.05.23 16:24:51) 
adhd ile antidepresan'in getirdigi dikkat daginikligi ayni seyler degil. adhd'li bir bireyin psikolojisi ve semptomlari cok farkli. birbirini takip eden bir suru fikriniz olur, birini tamamlayamadan digerine gecersiniz bu boyle surup gider. ilgi alaniniz degilse bir konusmayi 2 dakikadan fazla dinleyemezsiniz. cep telefonunuz buzdolabinda unutabilirsiniz. oturdugunuz koltuktan kalkip mutfaga gidersiniz, sonra yatakodasina ve sonra bir an duraksarsiniz, neden oraya geldiginizi dusunursunuz. bir yanitiniz yoktur. hayaller kurarsiniz, dusler gorursunuz; ama cogunlukla bunlari hayata geciremezsiniz. iki farkli isi bir arada yapamazsiniz, biri bitmeli ki digerine baslayasiniz.


  • ubi dubium ibi libertas  (29.05.23 21:39:15) 
[]

Orta yaşlar için hafıza desteğine yönelik öneriniz var mı?

Kısa ve uzun süreli hafıza zayıflaması için kullanıp memnun kaldığınız bir gıda, vitamin takviyesi vb. var mıdır?




 
Satranç oyna, kitap oku, dil öğren demişti bir Nörolog.

Şikayetlerin fazlaysa bir nöroloğa görün, kan tahlili boyun ultrasonu, mr falan ister.

Öyle şu hapı yuttum, şu çayı içtim unuttuğum her şeyi hatırladım diye bir olay yok.
  • Mirket  (26.05.23 22:54:28) 
solgar nero nutrients


  • KUCO  (27.05.23 10:47:00) 
[]

Miyop 0.50 gözlük ne kadar sıklıkla takılmalıdır?

Doktor 0.50 bir gözlük yazdı. Mavi ışık filtresi de takıldı.

Günümün 8-10 saati bilgiyasayar ve telefonda iş, ders ve sosyal medya ile geçiyor.

Gözlüğü ne kadar sıklıkla takmak gerekir? Çok takmanın hep gözü iyice tembelleştirdiğini filan forumlarda yazmışlar. Gözlüğün böyle bir ilerletme durumu olur mu?

2.soru: miyop gözlüğünü pc'ye yakın mesafelere bakarken de takmalı mı?

not: Gözlüksüz sadece uzağı çok çok az bulanık görüyorum.

 
8-9 aydır miyop astigmat gözlük kullanan biri olarak kişisel deneyimime göre; gözlüğe başlayana kadar gözlüksüz gayet hayatımı sürdürüyordum. Doktor sürekli takmamı önerdi taktım(numara 1-1.5) artık gözlüksüz duramıyorum başıma ağrı giriyor eski halinden eser yok. Numarayı hızlandırdı mı bilmem henüz baktırmadım ama tembelleştirme bende %100 oldu. Miyop gözlüğü her zaman takıyorsunuz yakın uzak fark etmiyor. Ben sizin yerinizde olsam 0.50 için gözlük kullanmazdım şahsen. Hayat kalitenizi etkileyene kadar numaralı gözlüğe geçmek anlamsız. Mavi ışık tek başına ayrıca faydalı o başka.


  • alaimisema  (23.05.23 10:26:38) 
Alaimisema ile tam olarak aynı şeyi deneyimledim. 1.5 sene önce 8-10 saat pcye baktığım için hafif ağrı vardı gözlerimde. Astigmat - miyop denildi 0.5 ve filtre gözlük verdi doktor. Ağrıyı kesti ama 6 ay sonra tekrar gittim 1.25 oldu numara ve sürekli takacaksın denildi. Şimdi gözlüksüz hiçbir şey yapamıyorum.


  • but that was just a dream  (23.05.23 12:29:05) 
0.75 ile başladım. Şu an 2.00.

Bence de o numaralar için gözlük kullanımı gereksiz. Doktora gidip bunları söylesen alakası yok diyecek. Kişisel tecrübeler hep böyle.
  • roe  (23.05.23 13:11:36) 
lise sonda ehliyet icin rapora gidince 0.25 e 0.50 mi ne oyle bir sey cikmisti hic takmadim. simdi aradan 21 sene gecti her sene goz doktoruna giderim 0.50-0,75 arasi bir seyler cikiyor bayadir. 2-3 sene once gittigim doktor sana gozluk yazsam herkese yazmam gerekir istersen yaziyim dedi ben de yok ben zaten takamam dedim. ilerde ne olur bilemiyorum tabi o yuzden her sene kontrole gitmeyi ihtimal etmem.


  • bay b  (23.05.23 15:20:00) 
[]

İstanbul'da özel okul öğretmenlik maaşları ne kadardır?

5 sene tecrübeli bir öğretmen bugün için ortalama ne kadar maaş talep etmelidir?
Şimdiden teşekkürler.



 
asgari ücret veya bir tık üstü. özeller fazlasını vermiyor. meb’de öğretmenken bir tanıdık vasıtası ile adı bilinen iyi bir özel okula önerilmiştim. devlette aldığım maaşın daha azını önermişti ki branşım da matematikti.

hem haftada 6 gün hem de kötü maaş. öğretmenlik özelde yapılmaz maalesef.
  • Erestor  (22.05.23 14:44:56 ~ 14:46:04) 
[]

Uygulamayı Windows'tan kaldıramıyorum

Adobe Acrobat DC uygulaması var. Windows 10 Home'da kaldırmaya çalıştığımda şu uyarıyı alıyorum:


Windows Sürücü Modeli

Bu düzeltme eki paketi açılamadı. Bu düzeltme eki paketinin var oludğundan ve buna erişebildiğinizden emin olun veya bunun geçerli bir Windows Installer düzeltme eki paketi olduğunu doğrulamak için uygulamanın satıcısıyla bağlantı kurun.

Ne yapmam gerekir? Şimdiden teşekkürler.

 
[]

Cv’de sigortasız çalışılmış birer yıllık iki iş yazılmalı mıdır?

1 yıl bir yerde bir yıl başka bir işyerinde sigortasız çalışmalar yazılmalı mıdır? Gir-çık yapmış sürekli gibi bir imaj olur mu yani?
Yoksa iki yıl çalışmadım şeklinde boş kalması CV için daha mı uygun olur? Şimdiden teşekkürler.



 
Çalıştıysan yaz abi. CV dediğin devlete verdiğin resmi bir döküman değil ki.

Kimse araştırmaz ama "ya bu adam sigortasız da çalışıyormuş" imajı vermek istemiyorsan ekleme. Ama araştırmazlar zaten yani.
  • plutongezegendegilmi  (09.05.23 12:54:47) 
Yazılır her halukarda bence. CV'nin olayı sizin iş deneyiminizi göstermesi, hukuki bir doküman değil.


  • salihdt  (09.05.23 13:17:00) 
yazılabilir


  • gadlemler  (09.05.23 14:09:39) 
[]

Nette satın aldığım ürünün kargo tarafından 3.şahıs birine teslim edilmesi

Kargom tanımadığım yabancı birine "teslim edildi" olarak görülüyor. Müşteri hizmetlerine de hiçbir biçimde ulaşılamıyor. Sitelerinden geri bildirim formuna da yazdık.

Bu konuda başka ne yapılabilir?


 
İlgili şıbeye gidip çıngar çıkarın


  • gadlemler  (09.05.23 12:22:02) 
Eğer değersiz bir şey ise, ve akşam geç saatte olduysa bu işlem. Dağıtımcı sıkıntıya düşmemek için bazen yetiştiremediği kargoları teslim edildi giriyor sisteme, ertesi sabah gelip teslim ediyor.

Ama değerli bir şey ise, ve bir günden fazla olduysa, geçmiş olsun. Size teslim olmadığı için illaki davayı kazanırsınız ama yorucu bir süreç olur.
  • John Bloor  (09.05.23 12:24:01) 
Çevredeki bakkallara dukkanlara sorun, genelde öyle yapıyorlar. O yüzden de 3. Şahıs görünüyor.


  • unidentified floating object  (09.05.23 12:25:33) 
Kargocunun yurtdışından gelen Monster notebook'u kendi dayısına mı amcasına mı ne teslim ettiği bir olay vardı sözlükte falan gündem olmuştu, olabiliyor böyle şeyler ama John'un dediği gibi de olabiliyor.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (09.05.23 12:27:56) 
[]

Uzun süredir görüşülmeyen arkadaşların Whatsapp’tan tebriğe dönmemesi

Birisinin düğünü sonrası, birisinin çocuğu olmuş. Whatsaptan tebrik eder bir mesaj atıyorsunuz. Geri dönülmüyor. Bunun nedeni sizce ne olabilir?




 
Meşguldür, unutmuştur.
Cevap vermek istemiyordur.
İletişim halinde kalmak istemiyordur.

Daha fazla ne olabilir ki?
  • pavlis  (05.05.23 12:31:17) 
Yani birbirinde kayıtlı olma samimiyetine erişmiş bireylerin dönüş yapmaması tuhaf tabii, yani iletişimde kalmak istemesem bile kendimden yola çıkarak "Teşekkürler :)" şeklinde yüzeysel bir cevapla geçiştirirdim gibime geliyor. Ha ama sana sürekli aynı şey oluyorsa sende bir sıkıntı olabilir.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (05.05.23 12:33:07 ~ 12:34:17) 
Arasaydi keşke olabilir. Bu adamı da hiç sevmem olabilir. Çeyrek takmayan insan kendine saygısı olmayan bir kedidir olabilir. Çok takılmamak lazım.


  • hasmetizm 2046  (05.05.23 12:33:21) 
çok mesaj alınca altlarda kalmış dönmeyi unutmuştur.
yeni çocuk sahipleri pek gecesi gündüzü olmadığından ilgilenemezler bu tarz şeylerle.

  • basond  (05.05.23 12:55:00) 
başıma bir şey gelmeyecekse terbiyesizlikten diyorum. insanlarda hiç görgü namına bi şey kalmadı :) çocuğum da oldu yani ve babasız/anneannesiz/yardımcısız tek ilgilendim ve öyle aşşşşııırı aşırı telefona bakıp bir şey yazamayacak derecede bir yoğunluk yok. yazmak istememiş, görmüş umursamamış, küçük bi ihtimal görmemiş… öyle ya da böyle hoş değil.


  • deartheodosia  (05.05.23 15:03:19 ~ 15:04:26) 
Uzun sure ne kadar? Gorusmemekten kasit ne, sifir iletisim mi?

Uzun suredir sifir iletisimde oldugum biri yazsa neden cevap vereyim? Geri donseler de olur da donmeseler de gayet anlasilir. Yabancidan farki yok. Hos ben tebrik de etmezdim uzun suredir gorusmedigim birini herhangi bir sebepten.
  • unidentified floating object  (05.05.23 19:25:44) 
[]

Kortizonlu göz damlası ne kadar kullanılmalı? (Konjonktivit için)

Doktor tavsiyesiyle, günde üç sefer kullanıyorum. Fakat ne kadar süreceğini dr.la konuşamadım. Kaç gün devam etmeliyim. Şuan için 5 gün kullandım ve gözüm kısmen iyileşti gibi. Sadece biraz kaşıntı var.

Bu kortizonlu damlaların zararı da olduğu söyleniyor, uzun kullanımda herhangi bir zararı olur mu?


 
20 gün en fazla 1 ay içinde bırakır der doktorlar. en son gittiğimde de aynı şeyi söyledi.


  • koela  (03.05.23 17:39:55) 
Uzun kullanımı sonucu glokom, katarakt ve korneanızda incelme yapar. Çok çok uzun süre kullanırsanız korneanızda delinme bile yapabilir. Genellikle 5-7 gün sonunda bırakmanız istenir.


  • plastik turambar  (04.05.23 12:12:18) 
[]

Aynı anda birçok deadline'la nasıl baş ediyorsunuz? (akademide)

9,10 tane bekleyen deadline var diyelim. Hepsi de on beş gün içinde. duygusal, zihinsel olarak boğulmadan nasıl baş ediyorsunuz kısaca




 
kendimden ornek verirsem eger bunlari planlamadiysam ve ne yapacagimi net olarak bilmiyorsam stres seviyem cok artiyor ve dediginiz gibi bogulma hissine kapiliyorum. bu tarz durumlarda oturup her seyi yaziyorum, tamamlanabilecek parcalar haline getiriyorum. her sey net ve planli oldugunda streste buyuk olcude azaliyor. liste olustururken 5 dakikadan kisa surecek bir maddeyi yazmiyor hemen yapiyorum bu da onemli bence.


  • tahtakafa  (02.05.23 11:29:05) 
Çalışma başlangıcında deadline'a uygun şekilde günlük, haftalık bölümlendirme yapıyorum, bunu yaparken olası aksaklıkları da hesaba katıyorum. Nadiren deadline'ı dert etmem gerekti.

Hesaplama sırasında çalışmanın bitmesi çok mümkün görünmüyorsa ve çalışma sırasında bu netleştiyse deadline'a makul bir süre kala (örneğin toplam günlerin %40'ı kadar) çalışmanın şu şu nedenlerden uzama ihtimali olduğunu ima etmeye başlıyorum. O sırada işler henüz sıkışmadığı için kimse de sinir stres yapmıyor.

Günlük/haftalık çalışma tempomu çok sıkacak şekilde yeni olaylar eklenmeye başladığı zamansa durum bu diye programı gösterip bir gecikme olabileceğini baştan söylüyorum.

Akademisyen değilim ama bu olay her yerde aynı. Siz planlı olursanız ve insanların da bunu bilmesini sağlarsanız suç size kalmaz.

Uzaması mümkün olmayan deadline'lar varsa da önceliği bunlara veriyorum. Bütün bunları yaptığınız ve uyduğunuz halde ortaya sorun çıkıyorsa zaten üstünüzdeni işyükünün ayarlanmasında bir sorun olmuştur. Bitirmeniz imkansız olan bir işe girişmişsinizdir, hayır demeyi ve derdinizi anlatmayı öğrenmeniz gerekiyordur ya da çalıştığınız kurum büyük saçmalıyordur.
  • akhenaten  (02.05.23 11:55:19) 
Hepsini altalta yaz.
Her birini adım adım detaylandır.
Herbir adımı gün gün, saat saat kaydet.
Bir program ortaya çıksın ve sen
Sadece ilk sıradakine odaklan.

Uykusuz gecelerle kafayı yemek üzereyken kendimce bulup rahat ettiğim yöntemdi. Sonradan öğrendim ki işi bilenlerin hepsinin uyguladığı yöntemmiş.
  • Mirket  (02.05.23 12:19:53) 
[]

Apa 6.0'a göre yazılmış makale örnekleri önerebilir misiniz?

Mümkünse bir, iki tane. Şimdiden çok teşekkür ederim.




 
[]

Şiddetli anksiyete bozukluğunda sadece klinik psikolog yeterli midir?

Obsesif tarafları da olan aşırı kaygılı, pimpirikli kişilerde terapi ilaçla da desteklenmeli midir?

Bir de bu tipte kişilerde kişilik ne derece değişebilir? Daha çok bir genetik yapı ve beyin sorunu mudur?

Şimdiden teşekkürler.

 
isin uzmani degilim ama bence ilac sureci hizlandirmada asiri iyi. ilacsiz nasil tedavi edilir suresini dusunemiyorum


  • ala09  (29.04.23 17:41:57) 
[]

Bir paragrafta aynı kitabın değişik bölümlerinden alıntı nasıl yapılır?

Apa 6.0'a göre.

.......... (Öztürk, 2008, s. 14) .......... (Öztürk, 2008, s. 45) ........ (Öztürk, 2008, s. 196) gibi bir görüntü oluşuyor.


Ve sayfa sayısını Apa 6'da ne tür metin içi alıntılarda vermek daha iyi olur? her alıntıya sayfa numarasını yazınca görüntü olarak birazcık kötü duruyor.

Şimdiden çok teşekkürler.

 
adı geçen eser şeklinde olacak.


  • anti-kahraman  (27.04.23 12:49:34) 
[]

Kimlik, grup (kollektif) kimlik gibi kavramlar akademide kimden okunur?

Kimlik, grup kimliği, kollektif kimlik, toplumsal bellek, toplumsal hafıza

Bu kavramlar hakkında bir sosyal bilim makalesi yazıyorum. Bu kavramlarda akademide en çok çalışan düşünür, akademisyenler hangileridir? yerli ve yabancı


 
Richard Jenkins- nokta atışı Social İdentity
Stuart Hall
Etienne Balibar
Erving Goffman
Ian Chambers- bu daha ziyade göç kimlik ve kültür üzerine.
  • Amaranta ursula  (26.04.23 15:40:33 ~ 15:44:15) 
[]

Su içme alışkanlığı bir güne nasıl yayılmalı?

Günde 1,5 2 lt deniyor. Tek seferde 3-4 bardak içmekle saat başı bir iki bardak içmenin sağlık açısından bir farkı olur mu?




 
Bro arabanın yakıt deposunu düşün ağzına kadar dolu mesela, sen "benzinliğe gideyim de şuna 3-5 litre daha benzin doldurayım" der misin? Demezsin. Vücut da öyle; ihtiyaç hasıl oldukça su verirsin, bunu da anlarsın zaten. Böbrek kendi halinde ufak ufak çalışırken ansızın 1 litre suyla karşılaşınca canı sıkılır tadı kaçar, yapma öyle. Yani vücut zaten susuz da kalmıyor içtiğin çaydan kahveden yediğin ıspanaktan patatesten de ihtiyacı olan suyu emcükleyebiliyor, zorlamaya gerek yok. Susadığını hissettiğinde iç işte. Yani klimalı ofisinde mesela sıfır fiziki aktiviteyle güzel bi serinlikte otururken o kadar ihtiyacın olmuyor fazla içmiyorsun ama 40 derece sıcakta güneşin alnında çalışan ağır beden işçisini düşün, o 15 dakikada bir içiyor mesela, çünkü su kaybediyor, su kaybettiğini anlayıp içiyor. Öyle olması lazım.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (25.04.23 14:38:15) 
Ek soru: susadığını anlamayanlar nasıl içmeli
Vücut susuz olsa da çoğu kez susuzluk hissi çekmeyebiliyoruz çünkü

  • photo85  (25.04.23 15:24:34) 
"Vücut susuz olsa da çoğu kez susuzluk hissi çekmeyebiliyoruz çünkü"

Böyle bir şey yok, demek ki su içmesen bile diğer sıvılardan ya da yemeklerden aldığın su yetiyor, yukarıda da söyledim vücut her türlü sıvıdaki suyu kullanır, fiziksel olarak da çok su kaybetmiyorsan su içme ihtiyacı hissetmezsin çünkü böyle bir ihtiyacın olmaz. Misal bana "susadığımı hissetmiyorum" diyen biri gelsin ben ona 40 dakika antrenman yaptırayım 19 litrelik damacanayı diker kafasına, susuzluk hissi diye bir şey yok yani.
  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (25.04.23 15:32:27) 
susuzluk hissinin kaybolması diye birşey var maalesef.

örneğin demans hastalarında çok yaygındır. susuzluktan bayılan yaşlı muayenene ettim.

susayınca içmek en güzeli fakat alışkanlık olarak saat başı bir bardak içmek en güzeli.

şu şekilde teorik olarak ifade edeyim içtiğiniz suyun %50si 2 sa içinde atılır. yani tek seferde yüksek volümde su içerseniz hızla da atarsınız. yavaş yavaş doldurun depoyu.
  • gatherer  (25.04.23 15:43:26) 
idmanlarda saat basina 200ml deniyor. sen de oyle yapabilirsin. alarm kur 200ml iki yudum su zaten.


  • alperz  (25.04.23 15:54:41) 
@photo vücut susadığını doğal yoldan anlamıyorsa, ona bol tuzlu, susamayı reddedemeyeceği tekliflerle dolaylı yoldan anlatman lazım. ben de bu dertten muzdaribim ama gün içinde aldığım tek bir ekşi krema ve soğan çeşnili tadım yer fıstığı tanesi bile en az 2 bardak su içirtiyor. zaten fazlasını içersen tuvaletin geliyor. burada bir duyuruda bunun için tükettiğim ekstra şeyleri de yazmıştım ama kim bilir hangi konu. bazı akşamlar günde sadece 2 bardak kahveyle geceyi yaptığımı farkedince irkiliyorum, o esnada su şişesi elimin altında oluyor ama parmaklarım gitmiyor öyle söyleyeyim. antrenmanda 1 şişe suyu lıkır lıkır götürüyorum. ama gün içinde ne oluyorsa susama hissiyatım çok çok zayıf. hayatın belirli dönemlerinde bunun bedelini de safra kesesinde poliple, böbreklerde taşla ödüyorum.


  • onemoremile  (25.04.23 15:58:30) 
öğünlerden 1-2 saat önce ve sonra içmek gerek
6-7 saat uykuyu da çıkar

geriye 12 saat kalıyor

2-3 litre içmek lazım kilo boy standart ise

saatte 1 bardak ediyor
  • bir soru sorcam  (25.04.23 16:09:12) 
bir kismi bir sure sonra disari cikacagi icin (terleme-tuvalet) tek seferde icilmesi mantikli degil. 2-3 /3-4 saatte bir iyidir sanirim.

uygulamalar var bunun icin. ya da alarm kurun. yaninizda mutlaka sise/surahi olsun. susuzluk hissetmiyorsaniz bile icin. bardaginiz cok buyuk olmasin (su icmeyi sevmiyorsaniz mideniz bulanmasin) minik minik ama sIk sIk icin.
yurtdisindaysiniz aromali sular var su icmeyi sevmeyenler icin. onlara da bakabilirsiniz.
  • 65 derece  (25.04.23 16:09:28) 
Bana diyetisyen 2.5 lt dedi. Sabah 2 bardak bir lt işe gidip iki şişe 1.5 ltyi 15:00e kadar bitiriyorum. Eve gelip 1 lt daha içiyorum. Yaymak lazım ama işim dolayısıyla bu zor.


  • mikahakkinen  (25.04.23 16:13:03) 
amerika'da yerel bir gazeteden yayılan bir başka saçmalık, herhangi bir rahatsızlık yoksa susayınca su için o kadar.


  • babafingo  (26.04.23 10:14:17) 
Su içme programları var google play vs. indirebilirsiniz. Saat başı uyarıyor sizi su içmeniz için, ara ara tatlış yorumlar yapıyor falan motive oluyorsunuz. Deneyebilirsiniz. Ben ofiste çalışma masama 1 lt. kadar alan şişe koydum, gözüme iliştikçe içiyorum. Gün içinde şişeyi 2 kez doldurduğum düşünülürse 2 tl akşama kadar bitiyor. Evde de 1 bardak içersem kar işte. Bu arada çay, kahve ya da başka bir sıvı suyun yerini tutmaz mutlaka su da içmek gerekiyor.


  • hiçmiyok  (26.04.23 10:26:00) 
suyla ilgili bir şey daha ekleyeyim: tuz da su kadar önemli. boş su içmeyin. minik minik tuz atın içine hep.

amerikalılar avrupalılar işi biliyor. çokça maden suyu içiyorlar.
  • alperz  (26.04.23 17:06:25) 
çay, kahve, gazlı içecekler (kola vs.), alkol su ihtiyacını karşılamadığı gibi tam tersi suyu bağladığı için vücudunda olan suyu da onlar kullanıyor, bol çişe çıkartmaları da bu yüzden suyla bağlanıp atılıyorlar vücuttan. özellikle alkol kullanan biriysen fark etmişsindir bol içilen bir akşamın gecesinde bazen ağzın kupkuru uyanırsın. yani susadığın zaman iç işte demek çok mantıklı değil sen sürekli çay, kahve, bira vs. içen biriysen çok susuzluk hissetmezsin bir kaç saat ara vermezsen bunları içmeye. tabi cevaplarda dendiği gibi demans falan değilsen bayılma noktasına gelmeden illaki uyarı verir vücut sanıyorum ama sadece bayılmayacak kadar içmek de sağlıklı değil. bu içecekleri içmesen de aynı şey bayılmayacak kadar içmek farklı, ideal miktarda içmek farklı şey.


  • semaforo de medianoche  (26.04.23 18:34:02) 
Alkol dışında diüretik etkisi olan hiçbir içecek yok, bu konuda yapılmış ve kanıtlanmış ispatı olan bir araştırma da yok. Kola çay kahve içtiğinde sürekli çişinin gelme nedeni bunların tüketiminin suya göre fazla olması tamamı ile. Bir gün aynı miktarda su için ertesi gün aynı miktarda çay için, çişe çıkma sıklığınız ortalama aynı olur. Alkol de toksik etkisi nedeniyle vücuda minimum düzeyde zarar versin sistemde fazla kalmasın diye sistemdeki suyun büyük oranda bu işte kullanılması nedeniyle su atımına neden oluyor, çayda kahvede ya da benzer diğer sıvılarda böyle bir problem olmadığı için haliyle böyle bir mekanizma da gelişmemiş.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (26.04.23 18:49:09) 
[]

Bayramın 2.günü eski patronlara tebrik mesajı atmak geç veya ayıp olur mu?

1.günü unuttuk 2.günü atılan mesajların bir ayıbı olur mu yani? Şimdiden teşekkürler.




 
Geç olur ama hiç olmamasından çok daha iyidir.
Kurban'da telafi edersiniz.

  • Mirket  (22.04.23 11:58:41) 
Mevcut ya da eski hic bir patronuma, yoneticiye, is arakadasima bayram mesaji atmadim. Istekiler iste kalsin bir zahmet.


  • freedonia  (22.04.23 12:00:05) 
bir şey olmaz, atılır.


  • ala09  (22.04.23 12:02:52) 
Bayramın 1. gününde yapılan tebrik 2. 3. gününde de yapılır.


  • diyecevaplandı  (22.04.23 12:21:38) 
Birinci gün yakınlar (ziyaret)
İkinci gün uzaktakiler (arama, mesaj)

  • etna  (22.04.23 14:53:21) 
aksine 2.gün daha iyi, daha müsait


  • bir soru sorcam  (22.04.23 17:50:19) 
1. gün: yakın akrabalarla yeme içme piiz
2. gün: hısım akraba ziyareti ve el öpme işleri
3. gün: evde dinlenirken eşe dosta, büyük tanıdıklara mesaj ya da arama.

böyle yaparsan en temizi oluyor.
  • alperz  (22.04.23 18:06:17) 
bayram tebrik ediyorsun yahu, ikinci günde yaptın diye bozulacaklarsa onların ayıbı olur. bu bayram bir günlük değil. kaldı ki ilk gün insanlar akrabalarını ziyaret ediyor, meşgul olabiliyorlar, yoğun insan trafiği oluyor vs... bayram bayramdır, tebrik tebriktir. bence kesinlikle geç veya ayıp değil.


  • mark greg sputnik  (22.04.23 18:20:16) 
[]

Son iki yılda 360 gün iş sigortalılığı ne demektir?

Sözleşmeli memur kişi üç yılını tamamladı. Kadroya geçti. İl dışına eş durumu tayin için özel sektörde son iki yılda 360 gün sigortalı olması şartı aranıyormuş. Bu 360 gün sigortalılık olayı nedir?

Örneğin Normal bir tam zamanlı özel sektör çalışanı bir yıl çalıştığında 360 gün sigortalı oluyor mu? Yoksa hafta sonları dahil edilmiyor mudur? Nasıl bir sigortalılık olması lazım? Şimdiden teşekkürler.


 
Son iki yılın bir yılında bir işte çalışıyor olmanız gerekiyormuş. Bir yıl boş geçmiş olabilir ya da kesintilerle çalışmış olabilirsiniz. Neticede 2 yıl içinde toplam 360 gün çalışmış olmanız lazım.


  • akhenaten  (20.04.23 15:47:39) 
Haftasonları dahil olur onu atlamışım. E devleti açıp hizmet dökümü yazın, orada her ay kaç gün çalışıldığı görünür. Eğer yevmiyeli değil maaşlı çalışansa haftasonu falan fark etmez her ay 30 yazar


  • akhenaten  (20.04.23 15:49:03) 
sigortada her ay 30 gün olarak geçiyor. 28 günlük şubat da 30 gün, 31 çeken aylar da. 1 yılda 360 gün sigortalı oluyorsunuz. özetle son 24 ayın 12’sinde çalışmış olmak şeklinde düşünebilirsiniz.


  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (20.04.23 16:22:20) 
[]

İki ay uzak kalınan eş/sevgiliyi görünce yabancılık hissetme normal midir?

İki ay süren ciddi hayati tehlikenin de olduğu bir yoğun bakım süreci sonrasında taburcu ile bir araya geliniyor.

Fiziken bir araya gelindiğinde sevinilse mutlu olunsa dahi iki taraf da böyle bir yabancılık hissediyor. Hiç böyle bir duruma şahit oldunuz mu?

Acaba neyle ilgili olabilir? Travma/ kayıp ihtimali, yas sonrası normal bir durum mudur yoksa?

Şimdiden çok teşekkürler.

 
Bro ben zamanında 6 ay askerlik yaptım, benim zamanımda askerlik 18 aydı, yani dediğin şey normal olsa bu süreçte evli olan sevgilisi olan falan herkesin ilişkisi biterdi, askerlik de travmatik bir süreç üstelik.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (22.03.23 11:19:33) 
Bu tamamen karsi durumun tavriyla alakali.

Bahsettigin sey basima geldi ve evet maalesef var boyle durumlar.
  • Yourcousinmarvinberry  (22.03.23 15:32:49) 
Valla başlığa cevabım; hiç olmadı böyle bir şey, görmedim, duymadım.

Yani bir sevgisizlik, iletişimsizlik, aldatma, gönül kayması falan olacak ki bu dediğiniz olsun.

Ama içeriği okuyunca yakın zamanda şunu deneyimledim, onu söyleyim dedim; 7.8lik depremi dibinden deneyimleyince bizde bir süre libido yok olması oldu 2 hafta kadar.

Normalde her gün veya max 3-4 günde bir olan coşmalarımız 2 hafta tık demedi.

Bu tarz bir arzu düşüklüğü benzeri bir şey yaşanmış olabilir geçici olarak.
  • ananiyimioguz  (22.03.23 16:17:29 ~ 16:17:53) 
bazen 2 hafta eşimden ayrı kalıyorum o nasıl bir özlem anlatamam sana.


  • sanemz  (22.03.23 16:32:00) 
Ne kadar suredir birlikte oldugunuza ve ne yasadiginiza bagli. Ne yazik ki bir cok insan hayati siyah beyaz, kendi deneyimlerinden ibaret yasiyorlar. Es ile 4 aydir birlikte oldugunuz insanin 2 aylik ayriligi bir olur mu?

Bir arkadasim 3-4 aydir birlikte oldugu erkek arkadasi ile 7 hafta ayri kaldi, onceden planlanmis bir tatildi, kiz tatile gitti geldi. bir araya geldiklerinde bana gayet icten sekilde 'bu ayri gecen sureden sonra iliskimizi toparladik, konustuk, bu sureci ve simdi bir araya geldigimiz zamani guzel yonettik, tekrar yakinlasma pratigu yaptik ve birlikte devam etmeye karar verdik' gibi paylasti. Duygusal olgunluk ve yetiskinlik dizilerde gorduklerinizden epey farkli bir sey, iyi ki!
  • kassiopeia  (22.03.23 22:59:29) 
[]

Telefon aramasıyla sürekli taciz eden evsahibini sizce şikayet etmeli miyiz

Ev sahibimizin esas derdi kira arttırımı.

Kira artırım zamanını beklememekteyse kendisi ısrarcı...

Önce evden "satıyorum" hikayesi ile çıkmamızı istedi, biz de çıkmıyoruz dedik.

Tekrar tekrar arıyor. (Bir ayda yaklaşık 10 sefer aradı)

"Aramalara devam ederseniz savcılığa gideceğiz" dedik. Buna rağmen bir ay geçti; yine üst üste ısrarlı aramalara başladı.

Olayı karakola savcılığa intikal ettirmek bizim kendimizi koruyabilmemiz için sizce daha mı iyi olur? Şimdiden teşekkürler.

 
Varsa bir avukatınız, avukat tanıdığınız direkt onla konuşturun haklarınızı durumunuzu söylesin bir daha aramaz sanmıyorum.


  • anarsika  (22.01.23 21:04:34) 
[]

Bu hukuki bilgi doğru mudur?

Ev sahibinin kiracıya evden çıkması ile ilgili bir ihtarına belirli sürede cevap vermez isek; itiraz/ söz hakkımız düşüyormuş doğru mudur?

Böyleyse adımıza ihtarname, tebligat gelip gelmediğini nereden öğrenebiliriz? Arada bir muhtarlığa mı uğrayalım?


Bonus soru; sürekli telefon araması yaparak taciz eden ev sahibini polise mi, savcılığa mi şikayet etmeli?

Şimdiden teşekkürler.

 
Şehir efsanesi


  • adwokat  (21.01.23 20:34:33) 
ev sahibi lobisi uydurmuş onu yok öyle bir şey


  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (21.01.23 20:35:44) 
Savcılık, suç: kişi huzur ve sükununu bozma.


  • Mistyimage  (21.01.23 23:03:15) 
[]

Sosyal medya ve oyunlar sizce insanları bağımlı haline mi getirdi?

Etrafımda 3-4 saatten aşağı sosyal medyayı kullanan yok. 10 yaşında öğrencilerimin bazıları tatil günü 10 saat kullandıklarını söylüyor.

Genel anlamda iş harici zamanlarda sabah uyanınca, tuvalette, arkadaş sohbetlerinde, yatmadan önce sanki bir rutin haline geldi.

Kendi kullanımım desem part time çalıştığım için özellikle stresli zamanlarımda sosyal medyada günde 5 saatin altına düşmüyor.

Özet olarak sosyal medya ve oyunlar sizce bizi birer ekran kaydırma, yeni şeyler görme adına bağımlı mı yaptı?

 
Elbette.

Kafede, vapurda, ofislerde evlerde herkes kafasını telefona gömmüş durumda. Özellikle reels, tiktok gibi kısa videoların hazzı tetiklediği ile ilgili bir şeyler okumuştum. Bir de sürekli "harika" hayatlar gördüğün için boşa çalışıyoruz yaşıyoruz hissi özellikle gençlerde hasıl oluyor ve depresyona sürüklüyor insanları bu durum.

Örnek bir çalışma bırakayım: sites.brown.edu

Benzer bir sürü makale var yukarıdakine benzer.

Sadece bu da değil her şey kısa ve tüketilir, en çok bir dk olsun istiyorsun bir yerden sonra. Özellikle son bir iki senede ben de bunları çok tükettiğim için eskiden 2.5-3 saatlik filmleri çerez gibi izlerken şimdi sıradan 100 dk filmi bile izlerken telefonu elime alıyorum sıkılıyorum.

Ekran süremi azaltmaya çalışıyorum ama tamamen kapatamadım henüz. Ana ekrandan kısayolları sildim, böyle olunca biraz daha az kullandığımı fark ettim bu arada.
  • chicha_v2  (17.01.23 10:22:27 ~ 10:23:18) 
herkesi degil, boslukta sallanan, kolay manipule olanlari -ki nufusun yuzde 90'dan fazlasi ediyor. insanlari bagimli yapti. neyi, neden yaptigini bilen farkindaligi yuksek insanlar o cukura dusmuyor. sosyal medyayi sadece ilgi duydugum alanlardaki ilginc fikirleri aramak icin kullaniyorum. kim ne yapmis diye bakmak bile bi yerden sonra ulan ben onun katbekatini yaptim paylasayim moduna sokuyor ki bu da hastalikli bir dusunce bence.


  • buenosdias  (17.01.23 10:24:33) 
Sil kurtul. Her türlü bağımlılık kaygı verir durduk yere


  • hasmetizm 2046  (17.01.23 10:33:44) 
sosyal medya kullanan personelle kullanmayan veya kısıtlı kullanan personel arasında çok bariz bir algı, farkındalık, dikkat ve verim farkı var. sosyal medya kullanan personel kesinlikle çok çok geriden geliyor. bence hem bağımlı yaptı hem de bir çeşit doğal seleksiyon sağlıyor iş, okul ve özel hayatta.

buenosdias ve hasmetizm + 1
  • Phoebe  (17.01.23 11:25:18) 
Evet. Konuyla ilgili tavsiye edebileceğim kitaplar.

www.dr.com.tr

www.dr.com.tr
  • internet explorer  (17.01.23 11:58:01) 
Yaptıı,

Zaten en fazla bağımlılık yapacak yaratacak arayüzleri vs araştırıp buluyorlar.
Beyindeki ödül mekanızmasını en çok nasıl tetiklerler, bunu araştırıyorlar.
Eğer boş bi dönemden geçip biraz vakit geçirdiysen, sonrası zaten bağımlılık hayatı.
Bırakmakta öyle kolay değil, uyuşturucu bağımlıları gibi yoksunluk belirtileri gösteriyor insan.
Dopamin bağımlısı olduk çıktık yani. Fiziksel bir bağımlılık hali bu. Bu hormona bağımlı olduk.
  • zimbirik  (17.01.23 14:55:45) 
Geçen sene bi oyun şirketine dışarıdan bi iş yaptım. Yaptığım iş de şu:

Adamın telefonda / oyunda yaptığı bütün hareketler (aklına ne gelirse, nereye tıkladı, ekrana ne kadar baktı, hangi saatlerde oynuyor vs. vs.) zaten oyun şirketi tarafından sunucularda kaydediliyor. Ben de bu veriyle adamın oyundan ne zaman sıkılacağını tahmin edip, sıkılmadan biraz öncesinde ona göre bir "bonus" veren programı yazdım.

Bu bonus oyun içi para / can vs. bişey olabilir. Bölümü geçemiyorsa bölümü kolaylaştırabiliyor olabilir, adam kaptırmış gidiyorsa oyun hemen bitmesin diye karşısına random zorluk çıkarma olabilir. Adam "para harcayacak" biriyse harcayacağı parayı maksimize edecek şeyler de olabilir, değilse reklam izletmeye yönelik de olabilir.

Bunun gibi yüzlerce özellik var ve bunların hepsi kişiye özel, yani normal birinin oyun oynarken bunları "farketme" ihtimali bile yok. Zaten her şey 1-2 saniye içinde, anlık olup bitiyor.

İşin kötüsü bunu test ettik ve baya baya da çalışıyor yani. Aynı adam X oyununu sıkılıp bırakmış geçen sene, bu sene benzer bi oyunda algoritmanın kucağına oturduğu için aylardır oynuyor, şirkete de yüzlerce dolar kazandırmış.

Ki bu dandik bi oyun şirketinde, benim tek başıma yaptığım iş. Koca instagram'ın twitter'ın tiktok'un falan neler yaptığı sen düşün.

Baya bilinçli olarak bağımlı hale gelelim diye uğraşıyorlar zaten. Aklı olan sosyal medyaya bulaşmaz :)
  • plutongezegendegilmi  (17.01.23 15:01:40) 
Gacha oyunları kumar gibi bağımlılık yapıyor gördüğüm kadarıyla. İnsanlar inanılmaz borçlara giriyorlar.


  • peki madem  (17.01.23 15:04:22) 
[]

Instagramdaki takipçi sayımız neden bir türlü artmıyor?

Psikolojiyle ilgili kişisel isimle mesleki bir sayfa açtık. 30 günde htaglarle 1500 civarı yabancı hesap gönderilerimizi görmüş. Takip eden sayı ise 2 kişi filan. Bu neyle ilgilidir. Eğlence sayfaları daha mı trend acaba

Biz neyi eksik yapıyoruz?

Dipnot: Daha çok bir arkaplanın üzerine 4-5 satır yazı şeklinde; iki günde bir 20-30 htagli bir adet post atıyoruz. Reels fazla kullanmadık.

 
Böyle bircok hesap var ve hepsi birbirinin kopyası gibi. Ben açıkçası bilhassa özgün buldugum bir şey olmadığında, ilgilendiğim bir konu olmasına rağmen, bakmıyorum bile. Özgün derken mesela bir psikolog var takip ettiğim, popüler dizi filmlerin (genelde Netflix vb. içeriği) ilişki dinamiklerini kısa kısa yorumluyor görsellerle. Başka bir psikolojik danışman var gestalt terapi çalışıyormuş, o eksende paylaşımlar yapıyor ve genellikle gündelik/sık karşılaşılan problemlere ilişkin farklı bakış açıları veriyor bana onu da takip ediyorum.

Belki sizinkinin de özgünlüğü vardır ve o kopyalardan biri değildir bilemiyorum, öyleyse de değilse de zaman istiyor biraz takipçi sayısı artışı hele ki çok zaman olmadıysa.
  • encokbenisevinnolur  (16.01.23 15:57:45) 
Abi mevcut yüksek takipçili hesaplar genelde bot gibi dış destekler sayesinde takipçi sayısını artırıp sonra "ulan bunun çok takipçisi var o zama ben de takip edeyim" diyen kitle nedeniyle takipçi sayısını daha da artırıyor. Eğer normalde de popüler bir insan değilsen abı hayatın sırrını versen yine yükselemezsin. İkinci olarak da her konuda birbirine beneyen yüzlerce hesap var abi aralarından sıyrılmak zor sıfırdan başlayıp.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (16.01.23 16:00:36) 
hastag lerden fayda yok. İçerik önemli. Güzel olursa herkes birbirine atıyor. O 2 takipçi paylaşınlarını çalmak için takipledi' arkaplanı ve fontu daha güzel seçip fkfkgk Bi de instagram = reels sanki.


  • baba553  (16.01.23 17:36:41) 
bol bol reel atın. bu reel'leri de tiktok ve youtube shorts'a atın. instagram hesabınızı da videolara iliştirin.


  • false pretension  (16.01.23 17:39:57) 
kaleci +1. kimse bir hesabin 3. takipcisi olmak istemez.

onun haricinde soylendigi gibi instagram algoritmasi son 1 senedir falan tamamen reels kismi uzerine kurulu. yapman gereken sey duzenli reel atmak. belki bahsettigin seyi arka plana muzikle reel yapip atabilirsin. false pretension +1
  • hot potato  (16.01.23 18:58:28 ~ 18:58:50) 
@kaleci +1

hz isa gelse bot satin almak zorunda kalir gunumuz dunyasinin boyle bir cigligi var maalesef.
  • antikadimag  (16.01.23 20:19:49) 
[]

Edebi dergilerde eser yayımlatmış olanlar; bir şiiri olmuş dedirten nedir?

Şiir konusunda en ufak bir teorik, okuma yönüyle hiçbir tecrübem yok. Sadece İsmet Özel şiiri severim. Kendi sesinden dinlemeyi ayrı severim.

Bir süredir mısra denemeleri yapıyorum.

Misal olarak;

"dokunuyor ilmek ilmek
benim için mukadder olan şey
gönlüm
oturup soluklansın dediklerimin
eğreti bir iskemlesidir
kah ağlaya,
kahsa güle
elleri kanatan bir sedayla
iyi günler, güzel çiçekler geçti serimden
ve niçin Ağrı
Silifke değil Rabbim?
sabahı meçhul bir gecenin yarısında ansızın
ürküttüğüm iyi kuşlar, güzel kuşlar konacaktır aklıma"

Konu bütünlüğü, tema hiçbir bilgim en ufak yok. Ne yönde çalışmam daha iyi olur?

 
İsmet Özel bu sorunuza cevap olabilecek bir şey anlatıyor aslında konuşma ve röportajlarında.

Bulursanız bir ara youtubeda şiir Türk'ün iklimi diye bir program vardı, ona bir bakın.

Edebi dergileri bilmiyorum da bir şiir bir de hikaye yarismasinda ödül aldım. Beğenme gerekçeleri post-modern vs vs bulmaları gibi şeyler söylenmişti (şiir için) hikayeyi de cengiz aytmatovun yazımına benzettikleri için vermişlermis (hiç okumamıştım aytmatovu ve bunu diyen yarışma jürisi adında Ömer Seyfettin ismi geçen bir yarışmanın jürisi!)

Şiiriniz iyi bir İsmet Özel taklidi olmuş gerçekten. Başka yerde rastlasam okumadığım bir şiiri mi acaba derdim. Şiire iyi ya da kötü olmuş olmamış demiyorum, taklit olarak iyi.
  • encokbenisevinnolur  (15.01.23 23:11:23) 
tek bir şiir hiç bir zaman için "olmaz", yeterli değildir. tek bir şiirden üslup anlaşılmaz. sadece şiir için değil, bir çok eser için de bu durum geçerli. siz şu an sadece sevdiğiniz bir şairin üslubunu taklit ediyorsunuz. taklit etmekte bir sıkıntı yok ama tek bir taklit, vasat bir kopya oluşturur.


  • cutterfly  (15.01.23 23:21:05) 
bence o dergilerde hep aynı çevrenin insanlarının şiirleri yayımlanıyor, kimi tanıdığınıza bağlı olarak. olmuşluğu ile ilgili bir ibare taşımıyor yani yayımlanmış olması.


  • deartheodosia  (16.01.23 00:59:47) 
"herkes şiir yazar, şiir yazmaya devam edenlere de şair denir" der melih cevdet. aslında cevabı kendiniz şiir yazmaya devam ettikçe, okudukça verirsiniz. şiirin beğeneni de çok çıkar, beğenmeyeni de.


  • lesmiserables  (16.01.23 01:01:45) 
Hocam önemli (?) dergilerde (Varlık diyelim hadi) eserleri yayımlanmış kişileri otorite bellemenize veya kerteriz almanıza gerek yok. Bir şiirin “olmuşluğu” tamamen sizin içinizdeki hislerle ilgili, kimseyi ilgilendirmez. Bilim yapmıyoruz, sanat da değil bana kalırsa; ne idüğü belirsiz bir şey işte. Nerede okumuştum hatırlamıyorum ancak birileri şiiri uyanıkken rüya görmeye benzetmişti, çok hoşuma gitmişti o tanımlama.

Yine de konuyla ilgili fikrimi ve kendi sistemimi anlatmak istiyorum; ben yazarken, çoğunlukla çok yoğun hissettiğim bir anda çıkarıp döşüyorum dizeleri içimden geldiği gibi. Sonra onu taslak halinde bırakıp arada sırada ekleme çıkarma yaparım; ne zaman “tamam” olmuş hissedersem de kapatırım dosyayı, daha da ellemem. Sahiplik de hissetmem o saatten sonra, özgür bırakmış olurum kafamda. Uçsun gitsin nereye isterse.

Sırf İsmet okumak takıntıdır bu arada. Şiire değil; İsmet’e takıntıdır, idollerinizi öldürün derim ama siz bilirsiniz yine de. Başkalarını da sevebilirsiniz diye şöyle bir İsmet-dışı şiir bırakayım: eksisozluk.com
  • vedatchilipeppers  (16.01.23 11:29:05) 
[]

Sizce telefon sapığıyla mı karşı karşıyayız?

Şimdi ablamın telefonuna yabancı bir numara iki ayrı tarihte bip uygulamasından sadece bir nokta işareti göndermiş.

Öyle ki ilk nokta işareti sabah "06:58", ikinci nokta işareti ise tam bir ay geçtikten sonra 20.30'da gönderilmiş.

Kendisi lise öğretmeni evli işinde gücünde bir insan.

Bu tip durumlara ne yapmak lazım sizce? Şimdiden çok teşekkürler.

 
ilk adım olarak numarayı engelleyebilirsiniz.


  • gule gule  (13.01.23 18:45:06) 
Afrika burası. Adam WhatsApp dan resme bakıp selam tanışalım mı diye yazabiliyor. Engelle geç başka da çözüm yok.


  • neymis  (13.01.23 19:16:44) 
bipi bilmem de telegramda kadınımsı bi pp'm vardı ona da öyleli mesajlar falan geliyordu. gruplarda falan üyelikler varsa bazı pislikler tüm fotoları tek tek inceleyip çoğu kişiye yazıyor. hatta arada birisi çıkıp üyeleerden x beni rahatsız ediyor lütfen kovun falan da diyor. öyle bişey olabilir.

bence wsp harici profil resmi koyulmamalı telegrama bipe, yazanlar da engellenip geçilmeli
  • avatar is back  (13.01.23 20:21:34) 
[]

Bir şeyi saatlerce düzenleme yapıp sonra yollayabilmek neyle ilgilidir?

Önemli birine mesaj atılacak diyelim kişi 10 15 dakika düzenleme yapıyor öyle yolluyor. Topluluğa paylaşılacak bir sosyal medya postunu saatlerce düzenliyor. Sonunda tatmin olup yolluyor. Bu tatmin olma duygusunun saatlerce uğraşıp düzenleyince gelmesi neyle ilgili ya da bunun psikolojide karşılığı nedir? Müşkülpesentlik, obsesif kompülsif kişilik, mükemmeliyetçilik vebenzeri gibi?




 
[]

İlişkinizde karşı tarafa alınınca/kırılınca söylemeden çözebiliyor musunuz?

Ufak çapta bir konu diyelim partnerinize alındınız içinizde tutunca normale çabuk döner misiniz? Bunun sağlıklısı normali sizce nedir? (Küçük meseleler sonrası alınganlıklardan bahsediyorum)




 
48 saat geçince olayın üzerinden kafandan hala silinmediyse konu küçük büyük farketmez, konuş diye bir yöntemim var


  • freebird5406_2  (10.01.23 20:17:49 ~ 12.01.23 03:23:48) 
asla.

sağlıklısını bilemem ama ben ilişkide açık olma taraftarıyım. ha mesela sen problemi umursamayabilen türde birisindir, sana koymaz ama ben hassas adamım. canım bir şeye sıkılmışsa sevgilimle paylaşmam, konuşmam, anlaşmam lazım. yoksa uzun vadede hem benim içimi kemirir hem de ilişkimize zarar verir. çok klişe bir laf ama iletişim gerçekten işin yüzde 90'ı bence. sağlıklı iletişim kurabildikten sonra tinerciyle bile iyi anlaşabilirsin çünkü.
  • mark greg sputnik  (10.01.23 20:28:03) 
Normali: Üstesinden gelinip arka plana atılabilecek kadar küçükse içe atıp büyütmeden geçmek. Değil ise karşılıklı konuşarak çözmek.


  • nawar  (10.01.23 20:29:51) 
Çözebiliyorum. Yıllarca hem de yaptım.

Çünkü bazan içinde sönebiliyor. Karşındaki kişiye yazık.

Konu kırmızı çizgimse mesafe tanımıyorum. Ne işim varsa bırakır çağırır gözümle göz bebeklerini beyninden söker alırım. Aldım da.

Bence bunun sağlıklısı diye birşey yok bu arada. Sizin o öfkeyi kusmanız, sağlıklı mı sorusunun yanıtı partneriniz için de sağlıklı mı mesela? Sakin kalmak gerektiği düşünen biriyim ben. Sevdiceğimin yüzünün düşmesi > dünyadaki bende dahil herşey
  • baldan kaymak  (10.01.23 23:44:43) 
ufak/buyuk fark etmeden herseyi icime atarim. ota boka kopurup patlayan abuk subuk insanlarla buyuyunce hayatimdaki en onemli oncelik olay cikmasina engel olmak oldu, ne gerekiyorsa yapayim yeter ki tadimiz kacmasin ali riza bey modum asiri baskin. hafizam da fil gibidir, 8 yil once surda otururken ban soyle soyle demisti diye hatirlarim mesela.

gecmiste de, simdilerde de boyle yaptigim icin aslinda en cok benim zarar gordugumu fark ediyorum. tadimiz kacmasin diye kurtardigim anlar o kadar da kurtarilmaya gerek degilmis, kurtarilmasa da olurmus. hayatimdaki oncelikler iyilik guzellik aramak yerine ani kurtarmak/olay cikmasina engel olmak olunca ot gibi bir hayat cikti ortaya :D

simdilerde alindigim ufak seylerle dalga gecen bir esim var, boyle olunca soylemesi daha kolay oluyor. ufak seyden kastim terliklerini odanin ortasina birakmasi gibi mesela, ayagima takiliyor kaldir sunlari surdan 50 kere dedim diyorum, getirip ayagimin onune birakiyor sonra :D ya da biseyleri belli bir kutuya koymasi lazim, kutuya koyar misin diyorum tam kutunun yanina biraktigi sirada, kutuyu acip icindekileri de disari cikartiyor sonra ahahah :D halbuki benim buyudugum ortamda bunlar ciddi kavga sebepleriydi, biseyler kutuya konmadi diye 4 saat gecmiste de kutuya koymayan seylerden bahsedilip sonra 3 gun kimseyle konusulmazdi filan.
  • taurina  (11.01.23 00:03:56) 
geçmiş denen şeyin yıllar öncesi olmasına gereknyok, bir an geçmişse bitmişse, geçmiştir artık. freebird +1, en kısa zamanda çözüp ileriye bakmak daha iyi, diğer türlü geçmişte takılı kalıyorsun, hiç bişiyin tadı kalmıyor.


  • selam  (11.01.23 12:29:23) 
[]

Sosyal medya içerik üreticiliği için eğitimi nerden alabiliriz?

SB. Tasarım, içerik hesap planlaması, trendler gibi her konuda bilgi sahibi olabileceğim bir kaynak arıyorum. Şimdiden çok teşekkürler.




 
öss ile üniversitelerin sosyal bilimler fakültelerinden


  • comp  (10.01.23 10:37:22) 
içerik üreticiliği eğitim alıp öğrenebilen bir şey değil. sürekli güncel kalıp, yenilikleri takip etme alışkanlığına sahip olmak şart (ya da bu alışkanlığı edinmek) her geçen gün bazen saat yeni bir güncelleme, trend, akım, skandal, real time marketing içeriği çıkabiliyor. örnek vermek gerekirse oscar töreninde will smith kevin hart'a tokat attığında bazı markalar bunu marketing içeriğine dönüştürdü veya daha yakın bir örnek, gibi dizisinde o hafta yayınlanan bölümdeki küçük bir replik hemen bir marketing malzemesi bile olabiliyor, keza nusret'in dünya kupası finalinde sahaya girmesi gibi. bu alışkanlığı edindikten sonra gerisi kolay. belirli birkaç marketing haber kaynağı var, bunları oradan takip edersin. biraz da twitter, ekşi gündem, reddit (global) falan takılıp her şeyden haberdar oluyorsun zaten.

photoshop, canva tasarım, business manager, buffer gibi içerik planlaması için teknik uygulamalar var. her gün yeni yeni digital marketing programları da çıkıyor. tek google aramasında bile çok alternatif bulursun.

soruya cevabı uzun yoldan verdim aslında, her konuda bilgi sahibi olmak için hayatına yukarıda bahsettiğim her şeyi dahil etmelisin. dünyadan haberi olmayan biri içerik üretemez.
  • stationary traveller  (10.01.23 10:43:52) 
[]

Pizza hamuruna kemik suyu konur mu?

Ve evde yapılan anne işi olan mayalı hamur pizzaları neden çok kalın ve şişlik olur? İnce olması için ne yapmak lazımdır? Şimdiden çok teşekkürler.




 
Çok yoğurup iyice gluten oluşturup ince açmak gerekiyor. Ek olarak sostan önce çatalla dürtüklemek suretiyle delik açılabilir. Kabarmasını önler.


  • heritage  (09.01.23 22:09:14) 
Bazı temel kurallar var, onlara uymak lazım. Hamur ince olacak, fermantasyon doğru formülle ve sıcaklıkta olacak, hamur fırına girmeden önce oda sıcaklığına gelecek, pizzanın orta kısmında hava kabarcığı bırakılmayacak gibi. Genelde bunlara dikkat edilmediği için ekmek gibi oluyor pizza. Tabii bir de ev tipi fırınların yeterince ısınamaması da var.


  • orient blue  (09.01.23 22:14:33) 
[]

Rehavet, iradesizlik ve kendine acıma alışkanlığına karşı disipline olmak

Bu konuda kitap, film, yazı, podcast ya da youtube videosu ne tavsiye edersiniz? Şimdiden teşekkürler.




 
İrade Terbiyesi - Payot


  • vedatchilipeppers  (08.01.23 23:58:03) 
[]

Hafıza ve öğrenme başarınızın kaç yaşından sonra azaldığını farkettiniz?

SB.Teşekkkürler.




 
40
45'ten sonra iyice gitti, üstüne konsantrasyon da azaldı.
tabi kafada bi dünya şey var, o da haklı hangi birine odaklansın.
  • halanne  (08.01.23 10:20:59) 
yas 31. henuz bir azalma fark etmedim.


  • antikadimag  (08.01.23 11:27:35) 
Hamilelik ve doğum sonrasında ciddi azalma fark ettim.


  • curukturpkokusu  (08.01.23 13:08:08) 
Valla sanirim 25'ten sonra hafizam kademeli olarak azalmaya basladi.


  • j r r tolkien hayrani  (08.01.23 13:15:43) 
24-25ten itibaren yavas yavas azalmaya başladı 30u geçtiğimde bariz azalmisti artik.


  • stavro  (08.01.23 16:07:32) 
[]

Part time işten fazla izin almak mı; almamak mı?

Bir özel okulda part time hft.'da bir gün aylık 2000 tl şeklinde neredeyse iki aydır çalışıyorum. Derse girmiyorum, idari herangi bir görevim yok.

Şimdi kamuda okullar tatil olduğunda çalıştığım kurum tatil yapmıyor.


Ben 14 Kasım ilk ara tatilinde 1 haftalığına memlekete izin alıp gittim.

Dönünce müdür bey "memleketin yerinde miymiş" diye laf sokuyor.

Şimdi sömestre tatilinde yine izin alıp ailemle iki hafta memlekette kafamı dinlemek istiyorum.

Normalde kariyer anlamında sıfır katkısı olan bir yer.

Alternatifi olmadığı için bir kira parası çıksın diye çalışıyorum kısaca.

Az da olsa geliri de kaybetmek istemiyorum.

Bir yandan kpss, doktora ve online ek gelir için mesleğimle ilgili çalışmalar yapıyorum.

İzin alsam mı? Almazsam eşimi memlekete yalnız göndermek durumunda kalacağım zira... O da pek olmuyor gibi. Ne yapmak daha akıllıca olur. Yönlendirmeniz için şimdiden teşekkürler.

 
Hani bir süredir çalışıyor olsanız sallayın müdürü diyeceğim de neredeyse 2 aydır çalıştığınız ve haftada 1 günden fiili olarak 7-8 gün çalıştığınız bir yerde daha 1 ayınızda toplasan 3-4 defa gitmişken izin almışsınız, şimdi ise 2 hafta daha gelmeyeyim diyorsunuz.
Hani bu ülkede zaten yasalar yıllık izin hakkını 1 sene sonra veriyor. Sizin durumunuz acil değil bir şey değil, toplasan bir hafta çalışmışsınız ve her fırsatta izin alıyorsunuz. 2 hafta gelmiyorum demek bir aylık anlaşmanın yarısında gelmiyorum demek, böyle istekte bulunmanızın nereye varacağı belli zaten.

  • denizgonen  (25.12.22 11:05:05) 
Ben olsam izin almazdım. Belirtildiği gibi haftada zaten 1 gün çalışıyorsunu ve henüz işe gireli 2 ay olmuş ve daha yeni izin kullanmışsınız.

Yukarıdakiler +1
  • but that was just a dream  (25.12.22 11:31:45) 
İzin istersen sonsuza kadar izin verirler.


  • dissendium  (25.12.22 11:34:52) 
Bence alma.

O parayi bi daha zor bulursun. Daha dogrusu o kadar kolay parayi.
  • another satisfied lover  (25.12.22 11:51:24) 
Eşiniz yalnız gitse ne olacak ki?


  • Kahvedesu  (25.12.22 12:02:07) 
5-6 günlüğüne gidip dönseniz?


  • gak  (25.12.22 12:12:44) 
Ogretmen olmamama ragmen ozel okullarin calisma sartlari yuzunden bunlara hincim var, calismaktan da hic hoslanan bir insan degilim ancak sizin okul mudurunun yerinde olsam ben bile suresiz ve ucretsiz izin veririm. Daha 2 ayi bile bitirmemissinuz zaten, deneme suresi diye de olayi kapatirim.


  • argaladhel  (25.12.22 12:19:25) 
Size katılıyorum da bu mantık mevcut düzenin çalışma anlayışına uymuyor. Ne tür bir iş olursa olsun, somut olarak işin olmasa ya da bitirmiş olsan bile sistem de kanunlar da 8 saat (ya da mesai süresi neyse) o binada bulunmayı bir zorunluluk olarak görüyor.

Sistem de kanunlar da buna göre olduğu için haksız çıkarsınız bu mantıkla.
  • encokbenisevinnolur  (25.12.22 13:39:49) 
Izin alin tabi ki, kaybedeceginiz 2 bin liranin hayatinizda cok bir onemli yoksa. Hayat sizin, bosverin


  • balpolen  (25.12.22 18:30:17) 
[]

Instagram'ın Türkiye'de en yoğun kullanıldığı saatler sizce ne zamanlar?

Ve şuanda reels daha mı popüler hale geldi? Anasayfaya eskisi kadar herkes bakmıyor mu acaba? Şimdiden çok teşekkürler.




 
Akşam 19.00-22.00 saatleri arası.


  • pispinti  (23.12.22 13:43:19) 
yoğunluk sırasına göre bence şu şekilde;
sabah işe giderken
öğlen yemek arasında
işten dönerken
akşam yemeğinden sonra (en yoğun +1 pispinti)
  • orient blue  (23.12.22 13:53:31) 
[]

Şu yazı hangi font tipinde?

Resim ektedir.

Ve bu tarz instagramda kullanılabilecek, kitap okuyorum havası yaratan göz alıcı fontlar var mı bildiğiniz??


 
www.myfonts.com Bogart regular galiba.

Yalnız ekteki görüntü kitap okuyorum havası değil, "cheesy alıntıları hayatın anlamı gibi paylaşıyorum" havası yaratıyor :)
  • kobuzchu kiz  (22.12.22 13:09:22) 
[]

Bir bilim insanı biyografisinin bilimsel başlığı nasıl olsun?

Yazılacak bir makale için, sosyal bilim alanından bir Türk bilim insanı hakkında detaylı, bilimsel bir bölümü eğer becerebilirsem yazacağım.

Daha önce maalesef okumadığım yüzeysel bilgi sahibi olduğum bir kişi ne yazık ki..

Ve başlığı da önceden acil bir biçimde sunmam gerekiyor.

Başlıklar da sanıyorum ki genelde:

a) Bir biyografi denemesi: Falanca
b) ... tarihinde/.... bağlamında bir biyografi çalışması: Falanca
c) Bir biyografi çalışması: Falanca
c) Falanca: Bir Biyografi
d) Falanca ve .... üzerine ..... analizleri / Falanca'nın ..... üzerine .... İncelemeleri


şeklinde olabiliyor.

Başlık nasıl olsa sosyal bilimler alanında daha olumlu ve "makbul" olur.

Şimdiden teşekkürler.

 
o kişinin değer kattığı, bulduğu bir kavram ve kişinin adı olmalı bence. ben öyle yapıyordum yani.


  • kullanıcı adı  (22.12.22 13:12:55) 
[]

Ankara'da aracımızı YHT'ye en yakın nereye bırakabiliriz?

Önceliğimiz güvenlik. Nereyi önerirsiniz? ve günlük ne kadar bir bütçe ayırmalıyız? Teşekkürler.




 
yht'nin otoparkı var?


  • edgenabby  (22.12.22 11:23:35) 
kendi otoparkı var hocam, aynı zamanda sıhhıye ve maltepe taraflarında da çeşitli otoparklar mevcut. saate göre sokaklarda da yer bulunabilir. biraz yürüme mesafesi oluşturur.


  • rumeli beylerbeyi  (22.12.22 12:40:19) 
[]

Otomatik bir araçta otomatik park modundan direkt D'ye geçmek sıkıntılı mı?

Aracı çalıştırdık. P modundan önce N'ye sonra D'ye mi geçmeliyiz?

Ben direk P'den D'ye alıp kalkışa geçiyordum.


Aynı şekilde park ederken de direkt D'den P'ye alıyordum.


Hangisi en doğrusudur? Teşekkürler.

 
valla dsg'ler için konuşuyorum ilk olarak n'ye sonra d'ye al diye benim ustam tembihledi. bu sayede daha az yük biniyormuş şanzımana. uzun ömürlü olurmuş.

tork konvertörlü olanlarda fark edeceğini düşünmüyorum.
  • delidir yakalayin  (13.12.22 17:57:13) 
hareket ederken = p -> n -> el freni indir -> d
park ederken = n -> el freni kaldır -> p

@delidir'in dediği şekilde, bana da yetkili serviste böyle söylediler.
  • ilgeru  (13.12.22 19:43:38) 
yokustaysan bosa alip, el freneni cekip sonra parka atmak sanzuman ustundeki yuku azaltir. Duz yolda fark etmez.


  • cooperr  (13.12.22 21:04:44) 
[]

30 yaş hafıza problemleri için ne yapsak iyi gelir?

Yoğun bir stres ve 2 yıl üst üste gelen majör depresyon dönemleri sonrası ciddi bir hafıza problemim var.

Özellikle de akademik konularda yeni öğrendiğim bilgileri hatırlamaya, veya bilgilerimi kullanarak akıl yürütmeye çalışırken aşırı aşırı zorlanıyorum maalesef.. Hafızam dibi delik kova gibi desem yeri vardır yani.

Bir de metinleri hızlıca okuyup anlar aklımda tutardım. Şimdi o da gitti.


Acaba hafızayı en hızlı şekilde toparlamak, keskinleştirmek için ne yapmak gereklidir?

Teşekkürler...

 
açık havada yürüyüş ve sosyalleşmek.


  • sta  (09.12.22 18:31:05) 
gunde 8 saat duzenli gece uykusu. kesin geri gelir demiyorum da ben duzgun uyumadigimda hafizam daha zayif oluyor.


  • hot potato  (09.12.22 18:33:32) 
[]

Sert şeffaf plastik acaba neyle yapıştırılır?

Resimlerdeki el rondomuzun sert şeffaf plastikten alt haznesi maalesef kırıldı...
Fakat haznesi neyseki dağılmadı. Yaprak damarı gibi kırık yayıldı. Neyle yapıştıralım?

İçinde gıda çektiğimiz için ona uygun doğal bir yapıştırıcı olsa çok daha iyi olur. Şimdiden teşekkürler.

 
Buna benzer pleksileri vs japon dediğimiz sıvı yapıştırıcılar ile yapıştırıyorlar genelde. Bu yapıştırıcı biraz aşındırıcı, plastiği pleksiyi filan biraz ısıtıp eritiyor ve kaynamasını sağlıyor gibi.

İçeriden değil de dışarıdan denenebilir, malum gıdaya temas konusu var. Gerçi neler neler yutuyoruz gün içinde kimyasal o da ayrı konu.
  • John Bloor  (07.12.22 11:59:00) 
[]

Laptoptan çok fazla makale okumak ve göz sağlığı

Doktora yapıyorum ve her hafta deli gibi makale okuyoruz. Yoğun şekilde laptoptan okuyorum. Gözleri korumak için neler öneriliyor?

Yaptıklarım şu:

Ekranı sıcak renk modunda okuyorum sürekli.
Ara veriyorum sık sık.
Ama gözlerim yine de yoruluyor.

Puntolar mesafeye göre ne kadar olmalı? Ekran uzaklığı vs. hiç bilmiyorum açıkçası.

Bulanık görme durumum da var bir de ne yazık ki son 1 senedir. Ne yapmak lazım?

Şimdiden teşekkürler.

 
göz doktoruna git bulanık görüyosan. gözlük versin onu tak. en azından dinlendirici numaralı bi gözlük al


  • jelly bear  (06.12.22 10:20:00) 
Benzer durumdayım üzerine işim de bilgisayar üzerinden yürüyor. 2 senedir f.lux kullanıyorum pc'de. Birkaç ay önce Atasun'dan ekran gözlüğü aldım. F.lux'a rağmen çok fark ediyor. Öneririm.


  • Amaranta ursula  (06.12.22 11:12:06 ~ 11:15:44) 
Göz doktoru, mavi filtreli gözlük camı kullanımı = huzur


  • yekkyea  (06.12.22 13:29:03) 
Biraz para bayılıp 9-10 inch e-ink ekranlı kindle, onyx vs. e-reader almalısınız. Basılı kitap okur gibi okursunuz. Pc başında da oturmanıza gerek kalmaz.


  • opethian  (07.12.22 06:53:03) 
[]

Doğalgaz faturamız sizce normal midir? (120 m2 ev)

Sadece akşamları 40-44 derece arasında bir kombi ayarında yatak odası, salon ve mutfaktaki petekleri yakıyoruz.


95 m3 tüketmişiz.Ve bize KDV hariç 95 m3 kullanım için 465 TL geldi. Tüketici enerji miktarımız ise kWh 980.

metreküp çarpımı değil de sanki kWh üzerinden mi bir hesaplama yapılıyor?

Doğalgazın normal gelip gelmediğini nasıl anlayabiliriz? Teşekkürler.

 
m³ fiyatı yuvarlak hesap 5 lira üzerinden hesapladığım faturalar birbirini tutuyor

sizin de kullanımınıza göre normal gelmiş fatura
  • freebird5406_2  (03.12.22 18:10:13) 
normal


  • adivar  (03.12.22 18:38:10) 
Normal. Birkaç gün kombi açtım 330 lira geldi fatura.


  • seaman  (03.12.22 18:47:26) 
5 gün düsük isida 475 lira geldi. Annem bir hafta olmadi daha yakali diyordu. Ev 3+1...


  • chihirovekohaku  (03.12.22 19:03:53) 
Bizimkini yazayım oranlayın. 167 m3 kullanmışız faturamız 967 geldi. Buruğum.


  • Amaranta ursula  (03.12.22 19:14:24) 
[]

İlişkilerinizde sadakat konusundaki kırmızı çizginiz nedir?

Eşinizin, sevgilinizin karşı cinsle olan iletişimi nasıl ve ne kadar olmalı sizce?
Mesela Nereden sonrası sizi rahatsız eder? (Örneğin; mesajlaşmalarda karşı cinse formal değil de samimi konuşması, smiley vb. kullanması sizce okey midir?)



 
Eşimin mesajlaşmalarını okumuyorum. Hiç bir sevgilinkini de okumadım. Ama şöyle diyeyim, ben de genelde karşı cins arkadaşlarıma formal konuşmam (devlet dairesinde değiliz), smiley falan da kullanırım. Gayet normal geldi söylediğin şey.

Ama dediğim gibi mesajlarını okuyacağım kadar şüphelendiğim bir ilişkide hiç bulunmadım, öyle bir ilişkide bulunacağıma ayrılırım. O şüpheyle yaşanmaz. Ya karşındakinde bir problem vardır, ya da kendine güveninde bir sıkıntı vardır. İki türlüsü de sağlıklı bir ilişki sürdürmeni engeller.
  • roket adam  (14.11.22 15:06:31 ~ 15:06:49) 
bu sınırları düşünmüştüm
sonra kendi yaşantımda karşılaştığım olaylar sırasında farkında olmadan çoğunu ihlal ettiğimi gördüm

rahatsız olunacak durumlardan uzak durmaya çalışmak en ideal kural

diyelim ki yurt dışına iş arkadaşıyla göreve gönderdiler, bütün gün bir arada olmak zorundalar
akşam farklı odalara gitmeleri dışında neye nasıl dikkat edebilir
  • bir soru sorcam  (14.11.22 15:08:19) 
biraz empati yapsa herkes yeterli.
zorla tutacağım/denetlemek zorunda kaldığım yetişkin biriyle gönül ilişkim neden olsun? kendine hakim olamadığı, durması gereken noktayı bilmediği an rahatsız eder ama buna enerji harcayamam.

  • jimjim  (14.11.22 15:29:57) 
Haberimin olup olmadığı.


  • marla is in my head  (14.11.22 15:32:02) 
Telefonunu karistirmam bakmam ama bir sekilde mesajlarini gorsem formal yazmamasina takmam smile kullanmasi da okay bende karsi cinse kullanirim ama opucuk atmasina takarim.


  • kuzey li  (14.11.22 15:34:46) 
smiley falan umrumda olmaz ben genel tavrina bakarim her zaman cok gorustugu bi arkadassa cok konusmasi rahatsiz etmez ama alakasiz birine ozel vakit harcarsa kisacasi "huylanirsam" rahatsiz olurum. mesaj da okuyabilirim asla okumam diye bi sey yok ama GEL BI KONTROL EDELIM SENI degil o zaten muhabbetten bahsetmistir veya pcde aciktir whatsappi gozum carpar. sadece kendi kendime sebebinin ozguvensizlik oldugu bi kiskanclik atagi geciriyosam caktirmadan yazismalarina baktim, sonucunda da rahatladim sukur bugune kadar kotusune denk gelmedim


  • ala09  (14.11.22 18:28:07) 
Benim icin en onemli sey sevmedigim ve bana kotu davranan/davranmis biriyle arasinin iyi olmamasi.

Onun haricinde normal insanlarla smiley koymus falan benim icin namus sorunu degil.
  • hot potato  (14.11.22 18:39:42 ~ 18:39:59) 
[]

Evde mayonez yapımı ve karşılaşılan sorun

Yaptık fakat acı bir tadı oldu. Bu acılık neden oluyor?

Ayçiçek yağı ile bağladık. Limon sirke tuz kullandık.

Sonuçta bir acımsı tad oldu yani

 
sirkeyi fazla kaçırmış olabilir misiniz?


  • ayin yazari  (03.11.22 23:34:02) 
limon koymuyorum ben hiç.
sirkeyi fazla kaçırmış olabilirsiniz. az koymanız lazım.

  • jelly bear  (04.11.22 00:32:27) 
aslında bir tek yağını ölçüye göre az koydum. Belki o sebeple sirke ve limon biraz fazla gelmiş olabilir. evet.


  • psmstc  (04.11.22 08:24:30) 
Yumurta sarısı kullanmamışsınız.


  • mungojerry  (04.11.22 15:38:55) 
1234567   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.